You are on page 1of 2

Nişat Şirvanî

(XVIII. Yüzyıl)

Kabiliyetli bir şair olan Nişat Şirvanî 18. yüz- olmasa da, bazı kaynaklarda şiirlerinden örneklere
yılın ilk yansında yaşamıştır. Eserlerinden an- rastlanmaktadır. Bu şiirlerde derin bir kederin ifa-
laşıldığına göre şair, Şamahi şehrinde doğmuştur. desi vardır. Şair, şiirlerine içtimaî fikirlerini de ak-
Nişat Şirvanî, bir müddet Selyan şehrinde güç- settirmiş, zamanının insanlarından sadakat ve vefa
lükler içinde yaşamıştır. Şairin doğum ve ölüm ta- görmediğinden acı acı şikayet etmiştir.
rihleri belli değildir. H. Araslı "17-18. Asır Azerbaycan Edebiyatı
Nişat Şirvanî, Fuzûlî ekolünün devam et- Tarihi" kitabında ilk defa Nişat Şirvanî hakkında
tiricisidir. Onun şiirlerini topladığı "Divan"ı elde Özlü bilgiler vermiştir.

Şiirler

Sağın ey ğönçe dehan, gül kimi xendan gezme, - Ey gonca ağızlı, gül gibi gülerek gezme. Zül-
Dağıdıb zülfi perişan, perişan gezme fünü dağıtıp perişan gezme. Sakın
Gezme qurbâmn olum, qedrini bilmezler ile, - Kurbanın olayım, kıymetini bilmezlerle
Qorxuram hüsnüne nâgeh yete nöqsan, gezme. gezme. Güzelliğine vakitsiz bir noksan gel
mesinden korkarım.
Ezizim, isterisen şehre-yi şehr olmayasan, - Azizim, elâlemin kanayan yarası olmayı is-
Seyr-i bâzar edib eğyar ile meydan gezme. temezsen, çarşı seyrine çıkıp yabancılarla, mey-
danda dolaşma.
El yaman, yaxşı deyer, gezme bu kâferler ile, - Elâlem ileri geri konuşur, bu kafirlerle
Sene yüz kerre dedim, gezme, müselman, gezme gezme. Sana yüz kere söyledim: Gezme, ey Müs-
lüman, gezme.
Ey Nişat, sen ser-i kûyinde müqîm ol yarın, - Ey Nişat, sevgilinin eşiğinde ikamet et. Gel,
Gest-i bağ eyleme, gel bağ ile bostan gezme. bağda bostanda gezme.
II

Her tebîbe söyledim derdim, devasın görmedim, -Bütün tabiplere derdimi söyledim, devasını
MÖhnet ü derd ü qemin, heç intehâsın görmedim, görmedim. Mihnetin, derdin ve gamın hiç sonunu
Bu cehânm bir heqîqî âşinâsın görmedim, görmedim. Bu cihanın bir gerçek dostunu gör-
Her kimin çekdim cefâsın, bir vefasın görmedim. medim. Cefasını çektiklerimin bir vefasını gör-
medim.

Cövrünü çekdim ebes her nâkes ü bedtinetin, - Mizacı kötü ve kusurlu olanların boşuna ezi
Pâyimâlı oldum âxir gerdiş-i kemfürsetin, yetine katlandım. Sonunda kötü talihin akışının
Hem refig ü hemdemin, yârın, hemi, hemsöhbetin, çiğnenmişi oldum. Yarin, dostun, yoldaşın, soh-
Her kimin çekdim cefâsin, bir vefasın görmedim. bettaşm, cefasını çektiğim herkesin bir vefasını gör
medim.

Verdi her dem könlümü tûfâne çeşm-i pürnemim, - Nem dolu gözlerim, her zaman gönlümü tu
Eskik olmaqdan, menim günden güne artır qemim, fana verdi. Arzuma ulaşamamaktan, benim gamım
Olmadı dünyâda hergiz bir müvâfiq hemdemim, günden güne artar.Dünyada gönlüme göre hiç
Her kimin çekdim cefâsın, bir vefasın görmedim. dostum olmadı. Cefasını çektiklerimin bir vefasını
görmedim.

Bext ise dönmüş, eğer iqbal ise olmuş yaman, -Geleceğim kararmış, talihim dönmüş. Mih-
Möknet ü qem çekmekilen öldüm âxır men, aman, net ve gam çeke çeke sonunda öldüm, aman.
Qövmi, qardaşı, refîqi bir bir etdim imtahan, Kavmi, kardeşi, dostu bir bir imtihan ettim. Ce-
Her kimin çekdim cefâsın, bir vefasın görmedim. fasını çektiklerimin bir vefasını görmedim.

Ey Nişat, oldum qem-i hicr ile sergerdan, heray, -Ey Nişat, ayrılık gamıyla şaşırıp kaldım. Devran
Dönmedi re'yimle hergiz gerdiş-i dövran heray, hiç reyimce dönmedi. Ey müminlerin emiri, ey
Ya emire'1-mö' minin, Heyder, şeh-i merdan heray yiğitler sultam Haydar (Hz. Ali), cefasını çektiklerimin
Her kimin çekdim cefâsın, bir vefasın görmedim. bir vefasını görmedim.

You might also like