Professional Documents
Culture Documents
Hmanizma ruhunu anlama ve duymada ilk aama, insan varlnn en somut anlatm olan sanat y
arnn benimsenmesidir. Sanat dallar iinde edebiyat, bu anlatmn dnce eleri en zengin
nun iindir ki bir ulusun, dier uluslarn edebiyatlarn kendi dilinde, daha dorusu kendi
dncesinde yinelemesi; zek ve anlama gcn o yaptlar orannda artrmas, canlandrmas v
atmas demektir, ite eviri etkinliini, biz, bu bakmdan nemli ve uygarlk davamz iin et
saymaktayz. Zeksnn her yzn bu trl yaptlarn her trlsne dndrebil-mi uluslarda
olan yazfve o-nun mimarisi demek olan edebiyatn, btn kitlenin ruhuna kadar ileyen ve
sinen bir etkisi vardr. Bu etkinin birey ve toplum zerinde ayn olmas, zamanda ve me
knda btn snrlar delip aacak bir salamlk ve yaygnl gsterir. Hangi ulusun .kitapl
ulus, uygarlk dnyasnda daha yksek bir dnce dzeyinde demektir. Bu bakmdan eviri etk
sistemli ve dikkatli bir biimde ynetmek, onun genilemesine, ilerlemesine hizmet etm
ektir. Bu yolda bilgi ve emeklerini esirgemeyen Trk aydnlarna kran duyuyorum. Onlarn a
alaryla be yl iinde, hi deilse, devlet eliyle yz ciltlik, zel giriimlerin abas ve
etin yardmyla, onun drt be kat byk olmak zere zengin bir eviri kitaplmz olacakt
ilinin bu emeklerden elde edecei byk yarar dnp de imdiden eviri etkinliine yakn i
i duymamak, hibir Trk okurunun elinde deildir. 23 Haziran 1941.
Milli Eitim Bakan Hasan li Ycel
SUNU
Cumhuriyet'le balayan Trk Aydnlanma Devrimi'nde, dnya klasiklerinin Hasan li Ycel ncl
limize evrilmesinin, kukusuz nemli pay vardr.
Cumhuriyet gazetesi olarak, Cumhuriyetimizin 75. ylnda, bu etkinlii yineleyerek, Trk
okuruna bir "Aydnlanma Kitapl" kazandrmak istedik.
Bu erevede, 1940'l yllardan balayarak Milli Eitim Bakanl'nca yaynlanan dnya klasik
n nemlilerini yaynlyoruz.
Cumhuriyet
NSZ
1799'da Tours'da doan Honore de Balzac, ro-manlanyla adn duyurmadan nce birok ie girdi
, kt; bu uurda genlik yllarnn bir ksmn ve parasn harcad. "Yaam demek, gzpekl
hemen btn mrnce borlarndan kurtulmak iin gzpeklikle abalad durdu; ylmadan urat
bymesiyle birlikte borcu da ykselmekten geri kalmad. Byk bir abayla almas ve n,
getirmiyor, gndelik maddi ve manevi skntlardan, zntlerden bir trl kurtulamyordu. Bi
alih ona gler yz gsterdi, yllardr .pek istedii ey oldu: Madam Hanska'yla evlendi. Ama
rd arkas kesilmeyen almalar, "tiplerinin kaynat" beynini yoruyor; yreini ve salam
dunu ypratyordu. "nsanlk Komedyas"n gren gzleri, gnn birinde lm tragedyasyla kap
la korkusuzca arpan Balzac', sonunda 1850'de yenmiti.
Balzac 1822'den beri yapt veriyordu. Takma adlarla yaymlad ilk romanlarnda dikkati eke
bir yn yoktu. Deer tayan romanlarn 1825'ten sonraki yllarda yazd. 1842'de o zamana k
r yazdklarn "La comedie Humaine" (insanlk Komedyas) ad altnda toplad; Ama, toplumun t
hini yazmak ve eletirisini yapmak amacyla kaleme ald bu byk yaptn, bu "bir toplumda yaayan
n kiinin dram"n, esininin bolluuna ve dlem gcnn zenginliine karn, mr yetmedii
te, 1829 ylnn Eyllnde yazmaya balayp 1830'da yaymlad bu kk roman da, o byk
nlk Komedyas"nn kk ve ackl bir parasdr.
Romann konusu zgn deil, dahas pek ok kez ele alnm, urada burada kim bilir ka kez t
eyin ederinden pek iyi anlarlar, para biriktirmedeki zorluun ne demek olduunu bilir
lerdi; tutumluydular, tccarn iyi huylarna kar byk bir sayg gsterirlerdi. Babalar va
halde, fistoda olduu kadar kuma onarmnda da becerikliydiler; anneleri her zaman kzla
rna yemek piirmeyi renmelerini sylerdi; bylelikle, rnein bir akam yemei hazrlamas
gerekince de, iten anladklar iin a kadn payla-yabileceklerdi. Dnya zevklerinden hab
yoktu; kendilerine rnek edindikleri byklerinin mrlerinin nasl getiini grdklerinden,
rinin gznde bir baka dnya olan bu eski baba ocann snrlan dnda bulunan eylere pek
u dnyada grdkleri tek elence, aile yortular nedeniyle dzenlenen toplantlard, kin-ci
ki salonda, yeeninden on be ya kk, elmaslar takan, Chevrel ailesinden Madam Roguin, ma
liyede ef yardmcs gen Rabourdin; zengin koku satcs Cesar Birotteau ve ei Madam Cesar
rdonnais caddesinin en zengin ipekli tccar Msy Camuspt ve onun kaynbabas Msy Car-dot;
i yal bankac ve eli etei temiz bayanlar toplanaca zaman; katlara sarl kristal e
Saksonya ii porselen ve gm takmlar kullanmak iin gereken hazrlklar, piskoposlar tar
abul edilecek rahibeler gibi bir da32
33
kika bile hareketsiz duramayan bu kadnn hep ayn olan yaamlarna bir deiiklik getirir
ece, de kapkaca kurulamaktan, omaktan yorgun bir halde yortunun bu ss eyasn yerler
arlar, sonra iki kz, annelerinin yatmasna yardm ederlerdi. Bu srada Madam Guillaume
onlara yle derdi: "Bugn hibir i yapmadk yavrularm!" Bu tren toplantlarnda, kapc r
e, iskambil ya da tavla oynasnlar diye onlar kendi yatak odasna kapamaz, dans etmel
erine izin verirdi; bu ayrcalk hi umulmadk mutluluklar arasnda saylr, karnaval zaman
alaryla baloya gidiyorlarm gibi bir sevin yaratrd. Bu gsterii sevmeyen yal kuma
verirdi, ama hibir eyi esirgemezdi. arllar geri zengin ve zarif kimselerdi, ama ar
ezlik de etmezlerdi; nk piyasann en byk maazalar Msy Guillaume'un mthi gvenilirl
, eski deneyimlerinden yardm umard. Gel-gelelim bu herkese saylan tccarn kzlar, evre
en ruhlara sunduu bilgilerden sandmz kadar yararlanamazlard. Bu tr toplantlarda, art
anm sresi dolmu eyalar defterine yazlan, sradanlklar insan utandracak mcevherler t
Dans edilerinde dikkati ekecek hibir yn yoktu. Anneleri onlar bir dakika gznden ayrma
e kavalyeleriyle "evet" ve "ha34
yr'Man baka bir ey konuamazlard. Dahas var, Top Oynayan Kedi maazasnn yasas, saat o
, yani elence tam kzmaya balad srada eve dnmeyi gerektirirdi. Ailenin alkanlklar
rinden doan bu gibi durumlarla, biim bakmndan babalarnn zenginliine olduka uyar gibi
elencelerinin tad kaard. Altklar yaama gelince, bir eyi sylemek onu betimlemeye y
am Guillaume, kzlarnn sabahleyin erkenden giyinip hazr olmalarn, hergn ayn saatte oda
dan aaya inmelerini isterdi. Onlarn almalarn da bir manastrdaki gibi dzene sok--mu
a birlikte Augustine'de, nedendir bilinmez, bu yaamn anlamszln duyumsayacak denli ince
mi bir ruh vard. Gn olurdu, u karanlk merdivenin, nemli maazalarn derinliklerinde bir
ler arar gibi mavi gzleri canlanrd. Bu manastr sessizliinden anlamlar karmaya alr;
, duygulara maddeden daha fazla deer veren ak dolu bir yaamn uzaktan gelen seslerini
dinler gibi bir hal alrd. Byle anlarda yz renklenir, elleri ilemez olur, beyaz muslin
paras tezghn stne dverirdi; arkasndan da hemen annesinin, en tatl dille syledii
aclm hep srdren bir sesle, "Augustine, ne dnyorsun bakaym elmasm?" dedii duyulur
, Madam Guillaume'un geenlerde yol verdii a
35
kadnn dolabnda geen k Hippolyte Conte de Do-uglas (8) ve Conte de Commiges (9) adl iki
roman bulmu, bunlar uzun gecelerde okuyup belleine kazmt; belki de bu romanlar gen k
rinin gelimesine yardm etmitir. Augusti-ne'nin belirsiz istekleri anlatan szleri, ta
tl sesi, yasemin gibi teni, mavi gzleri zavall Lebas'nn gnlnde saygyla kark yein b
tututurmutu. Keyif bu ya, Augustine bu anasz babasz delikanldan holanmazd. Kimbilir, b
lki onun kendisini sevdiini bilmiyordu da ondan. te yandan, uzun bacakl, kestane re
ngi sal, elleri kaba, hali tavr sert olan birinci tezghtan, elli bin eklk (10) eyizine
karn hi kimsenin beenip almad Mat-. mazel Virginie, gizliden gizliye beenirdi. Nasl
ler ormann kuytu yerlerinde aarlarsa, birbirine ters yndeki bu iki akn, tezghlarn sess
zlii iinde domas da yle doal bir eydir. Bu arasz almalar ve dindarca sessizlik ii
r elence gereksinmesiyle genlerin baklarm karlatran sessiz ve srekli dalp gitmeler
yandracakt. Bir yz grme alkanl, bize nce yava yava ruhun iyi yanlarn buldurur,
rn gzden siliverir.
(8) Yazan Mme. d'Aulnoy; 1705'te lmtr.
(9) Yazan Bacular d'Arnaut; 1805'te lmtr. 10) Gmten yaplm eski bir Fransz paras.
36
Msy Guillaume, Napoleone'un kur'a erlerini zamanndan nce aran ilk bildirisini okuduun
kendi kendine:
- Bu adam tuttuu yolda byle giderse, kzlarmz kendilerini ilk isteyenin nnde diz kmek
cikmeyecekler, diye sylendi.
O gnden sonra da, byk kznn sararp solduunu grerek umutsuzlua den yal tccar, Jo
rginie hangi durumdaysalar, kendisinin de vaktiyle aa yukar ayn durumda Chevrel'in kzy
a evlendiini anmsad. Kendisi o zamanlar, ncelinden iyilik grmt; o zamanki durumunda o
bir ksze o da imdi buna benzer bir iyilik yaparak kzm onunla evlendirmesi ve kutsal
bir borcu demesi, ne gzel bir ey olurdu! Otuz yanda olan joseph Lebas ise, Augustine'
e aralarndaki on be ya farkn karaca engelleri dnmekteydi. Lebas, Guillaume'un niye
nlayacak denli zeki deildi ama, onun kk kzn bynden nce evlendiremeyecei konusund
olduunu pek iyi bilirdi. Bacaklar ne kadar uzun, gs ne kadar iriyse, yrei de ylesine
l olan o zavall tezghtar, ite bunun iin sessiz sedasz ac ekiyordu.
Saint-Denis caddesindeki bu sk disiplinli Trappe manastrnn bir ubesine pek benzeyen k
mhuriyette, durum ite byleydi. Ama, yrek37
le ilgili eyleri de, darda olup bitenleri de iyice an-, latabilmek iin, bu yknn balad
den birka ay ncesine dnmek gerekiyor. Gece'olurken, karanlk Top Oynayan Kedi maazasnn
en geen bir delikanl, dnyann btn ressamlarn yolundan alkoyacak bir grnm seyretme
Dkknda henz lamba yklmad iin, buras karanlkayd; ama tede, tccarn yemek odas
bir lamba, Hollanda okulundan olan ressamlarn tablolarna olaanst bir gzellik veren o s
an aydnl odaya samaktayd. Beyaz rt, gm takmlar, kristal eya da, kla glge ara
kici aynntlar oluturuyordu. Aile reisinin, karsnin, tezghtarlarn yzleri, Au-gustine'i
emiz hatlar, ondan iki adm tede duran ablak suratl kaba saba kz, dikkati eken bir topl
uluk oluturuyordu: balar pek zgnd; her birinin yznde de pek iten bir anlatm vard, i
ailedeki huzuru, dinginlii ve yaln yaay ylesine kolay anlyordu ki, doay yanstmaya
birdenbire karsna kan sahneyi betimlemekte umutsuzlua bile dyordu. Bu yolcu, yedi y
resim dln kazanan gen bir ressamd. Roma'dan geliyordu. Bykln dnyann drt buca
emli lkesinde uzun zaman kalarak iirle beslenen ruhu, Raffaello'nun ve Michelangelo'nun (11) yaptlarna doyan gzleri, gerek doaya susamt. ster
ister doru, onun kiisel duygusu ite byleydi. Uzun sre talya'daki aklarn ateiyle yana
bi, Roma'da, o da ancak resimde bulabildii o yaln ve dalgn bakl gzellerin zlemini ek
u. Seyrettii doal tablonun cokun ruhunda uyandrd heyecanla, zerinde en ok durulmas
yze dalp gitti: Augustine dnceli grnyordu, yemek yemiyordu; lamba yle bir yerdeydi
e yzne dyor; vcudunun st blm, bann izgilerini daha canl bir biimde gsteren v
aydnlatan ateten bir ember iinde kmldanyor gibiydi. Sanat onu yurdundan uzak, ama yu
, gkleri unutamayan bir melee benzetti; yle geldi iinden. Yrei, pek anlayamad bir du
a, temiz ve cokun bir sevgiyle dolup tat. Dncelerinin arl altnda ezilmi gibi bir
an sonra, zorla oradan ay-nld, evine dnd, azna lokma koymad, uyumad da. Ertesi gn, at
ine girdi ve oradan ancak, ans kendisini sanki bylyen o sahnenin olaanst gzelliini
rine boyadktan sonraik-t. Tapt kza aynen benzeyen resim tamamlanncaya dek, ii bir t
etmedi. Birok kez Top
11) nl italyan ressam, heykeltra ve mimar (1475-1564). San Pietro kilisesini yapmak
iin 17 yl alt. Bu yapt, onun sanattaki dehasn gsterir.
38
39
Oynayan Kedi maazasnn nnden geti; dahas, Madam Guillaume'un kanadnn altnda saklad
a yakndan grebilmek iin bir iki kez klk deitirerek, dkkna girmek gzpekli-ini gst
ni tam sekiz ay sevgisine, fralarna vererek, evresini; iiri, tiyatroyu, musikiyi, pek
sevdii alkanlklarn unuttu; en iten dostlarm kabul etmez oldu. Bir sabah Girodet (12)
anatlarn bilip de bilmezlikten geldikleri btn bu yasaklara karn gidip onu buldu, ve:
- Salon'da ne sergileyeceksin, diye sorarak onu uyarmak istedi. Ressam, arkadann e
linden tuttu, atlyesine gtrd, sehpa stndeki bir kk tablonun ve bir portrenin rtler
odet bu iki bayapta ar ar, dikkat ve hayranlkla baktktan sonra hibir sz syleyemede
oynuna atld, onu .pt. Heyecann szcklerle anlatamayacakt, onlar ancak yrekten yree
rdi. Girodet:
- Ne o, birine gnl verdin galiba, dedi. kisi de pek iyi biliyordu ki Tiziano'nun (1
3),
baylacakt. te yandan da, o mthi tuzaklarn vaaz verenlerin bara bara anlattklar
a kendisini kaptrdn sand. Akln oynatacakt neredeyse. Baklarndan mutluluk ve ak t
arabaya kadar arkalarndan geldiini grd. Augustine, yepyeni bir istee, kendisini sanki
doann eline brakan bir sarholua kaplarak, yreinin tatl tatl konuan sesini dinledi
duu aknl saklamaya gerek grmeden, dnp dnp gen ressama bakt. Yanaklarnn gl pe
lyla hibir zaman bylesine gzel bir kartlk oluturmamt. Sanat, bu gzellii, bt
le grd. Augustine, stn sanatyla snk dlemlere lmszlk veren ve ad dillerde dolaa
tluluunu kendisinin yarattm dnerek, iinde korkuyla kark bir sevin duydu. Ressam o
i kukusu yoktu. Sanaty gzden yitirdiinde de u ya44
ln szler yreinde yanklanyordu: "Akn bana ne esinler verdiini gryorsunuz ya." Ate
benliinde bilmedii birok gleri eyleme geirmiti; yreinin gittike artan arpnts ar
i gelmeye balyordu. Yeeninin tablolarla ilgili olarak soraca somlara yant vermekten ku
rtulmak iin, yalancktan, bann ok ardn syledi; eve dnlerinde Madam Rogin, Top
lonun kazand n Madam Guillaume'a anlatt. Evinin resmini grmek iin annesinin Salon'a g
ceini iitince Augustine'in eli aya titredi. Gen kz bann ok ardn syleyerek gi
d. Madam Gu-illaume:
'. -ite btn bu gibi yerlerde kazanlan ey, ba ars. Sokamzda her Tanr'nn gn gr
celi yan da neresi sanki? Benim yanmda, alktan nefesi kokan u yazarlarnzn, ressamlar
meyin. Ne halt etmeye benim evimi tablolarnda rezil ederler, diye kt.
JosephLebas:
- Kt m? Birka metre daha ok mal satarz, diye konutu.
Bu gr, sanat ve dnceyi ticaret mahkemesinde bir kez daha hkm giymekten kurtaramad.
Augustine'e, pek iyi kestireceiniz
45
gibi, byk bir umut vermedi; geceyi ak dlemleri iinde geirdi. Gndzn olup bitenler bi
geliyordu ona; btn bunlar aklnda yeniden canlandrmaktan zevk duyuyordu. Onunki gibi y
aln ve rkek bir yrei oyalayacak olan korkuya, umuda, vicdan aclarna, btn bu duygu r
u i karartc evde ne byk bir boluk, ruhunda ne tkenmez bir hazine vard.Tann-m bir a
mak, onun nn paylamak... Bu dnce, byle bir ailede yetimi bir kzn yreinde ne by
ye dek sradan bir yntemle yetimi olmakla birlikte kibar yaam zleyen bir gente ne umut
yaratmazd ki? Bu hapisaneye bir gne vurmutu. k oluverdi Augustine. Duygulan yl
r ey hesaplamadan, kendisini koyuverdi. On sekizinde ve seven bir kzn gzyle dnya ne ka
dar da pembe grlr! Seven bir kadnla, dlem gc geni bir erkein birlemesinden doacak
ceden sezmeyen Augustine, ressamn mutluluunu yaratmak iin arldn sand. Onun iin i
eyse gelecek de o oldu. Ertesi gn Salon'dan dndklerinde, annesiy-le-babasnn yzlerinin
ask oluu canlarnn skldn anlatyordu. Ressam, her iki tabloyu da kaldrmt; sonra
e kamir aln yitirmiti. Augustine, kendisi Salon'u gezdikten
46
sonra tablolarn ortadan kaldrldn grmekle, kadnlarn, igdleriyle bile, her zaman d
i bu duygu inceliini anlam oldu. Kendisinin orada bulunduundan haberi olmayan saf se
v-gilisinin grnmesini bekleyen Theodore'un -nl Augustine'in gnln elen adamn ad byl
Oynayan Kedi Maazas tezghtarlarnn, stne su dktkleri sabah, iki k Salon sahnesinde
eferdir ki birbirlerini gryorlard. Guillaume'un evindeki ynetimin, sanatnn cokun yara
r koyduu engeller, Augus-tine'e kar besledii aka anlalmas kolay bir yeinlik veriyo
m Guillaume'la, Matmazel Virginie gibi iki kadnn arasnda, tezghta oturan gen kza nasl
aklar, annesi kendisini hi brakmayan bir kzla, nasl mektuplaabilirdi? Btn klar gi
n kendisine bir felaket pay karmakta becerikli olan Theodore'a gre, tezghtarlar iinde
kendisine rakip olan biri vard, stelik de herkes onun karna alyordu. Kimi zaman kend
gzetleyen bu kiilerin gznden kurtuluyordu ama o zaman da ya madam Guillaume'un, ya
yal tccarn sert baklar karsnda baarszla uradn gryordu. Her yerde engell
ssam ylesine seviyordu ki, mahpuslarda ve klarda grlen, vahi bir zgrlk gereksinmesi
da ak ateiyle tutu47
an akln son abas denebilecek, o her sorunu zen areleri aratrp bulmasna, sevgisi en
yordu. O zaman Theodore, sanki hzla gitmek ona iin kolayn bulduracakm gibi, mahallede
durmadan dolayordu. Dlemine iyice ikence ettikten sonra, sonunda i yanakl hizmeti k
r para karlnda elde etmenin yolunu buldu. Msy Guillaume'la Theodore'un birbirlerini en
ne boyuna inceledikleri o ters raslant sabahndan sonra geen on be gnde, uzaktan uzaa b
irka mektup alnp verildi. Bu arada, pazar gn belirli bir saatte, Saint-Leu'de yin yapl
u.
Yal tccar, Joseph Lebas'y gidip buldu, durumu ona anlatt. Saat alt buukta, ressamn da
67
orada bulunuuyla onur kazanan yemek salonu, olup bitenleri apak gsteren cam ats altnd
y ve Madam Guillaume'u, gen ressam ve sevimli Augustine'ini, mutluluunu sabrla bekley
en Lebas'y, ba artk armayan Matmazel Virgi-nie'yi bir araya toplamt. Msy ve Madam
e kzlarnn yerlerine yerletiklerini, Top Oynayan Redi'nin geleceinin, becerikli ellere
verildiini grr gibi oldular. Yemek sonunda Theodo-re, btn bu sevinleri kendisine borl
olduklar, eski dkknn iini betimleyen, imdiye dek.bir trl gremedikleri o olaanst
armaan edince neeleri son snrm buldu. Msy Guillaume:
- Buna otuz bin frank verdiler dediniz ha, ok gzel! dedi.
Madam Guillaume da:
- iinde benim dantellerim var da onun iin, diye srdrd sz.
Lebas:
- Ya u alp serilen kumalar, insan neredeyse elle tutacak, .diye ekledi.
Gen ressam:
- Kumalar resimde gzel gidiyor, diye yant verdi; eski kumalarn stnlne erimek, biz
ada ressamlar iin ne byk bir mutluluk. Guillaume Baba:
68
- Demek siz kumal seviyorsunuz ha, de-j di. Verin Allah akna u elinizi dostum. Siz d
I carete deer verdiinize gre, anlatk gitti. Ticareti sanki ne diye kk grrler bilmem
Baba cenneti bir elmaya sattna gre, dnya, ti-ceretle ie balad demektir. Ho, bu pek
j ahm bir alveri deil ya!
Herkese bol bol datlan ampanyann verdii neeyle yal tccar balad kahkahalar koyverImeye. Gen sanatnn gzlerini balayan ba yle kalnd ki, ilerde akrabas olacak bu insa
evimli buldu, Alakgnlllk gsterip birka zarif ykyle onlar elendirdi: Herkes ondan h
I di. Zengin eyalarla ssl salon gece ilerledike, Guillaume'un dedii gibi, le dnnce,
l Guillaume masadan ocaa, kollu kocaman amdandan kk amdana gidip gelerek acele acele
j mumlan sndrmekteyken, bir i ya da para sz konusu olunca durumu byk bir aklkla gr
im tccar, kz Augustine'i yanna ard; dizlerinin stne oturtarak yle konumaya bala
- Sevgili kzm, stediine gre, Sommervi-I eux'nle evleneceksin; Mutluluk hazineni iste
diin ! gibi kullanmak senin elinde. unu syleyeyim ki,
ben gzel resimler rptrarak kazanlan otuz bin franka kaplm deilim. Bilirim, haydan
a gider. Akam bu havai delikanlnn, "Parann
69
yuvarlak olmas, abuk tekerlenip gitmesi iindir," dediini iitmedin mi sanki! Para savu
rgan kimseler iin yuvarlaksa, para para stne koyan tutumlu kiiler iin de dzdr. Yavrum,
bu ho ocuk sana arabalar, elmaslar almaktan sz etti deil mi? Paras var, senin iin harc
ar; afiyet eker olsun! Ben buna karmam. Ama, sana vereceime gelince, bin bir zorlukl
a toplanm paracklar har vurup harman savurmanza kesinlikle raz olamam. ok harcayan, z
ngin olamaz. Sana vereceim yz bin ek-lk drahomayla btn Paris'i satn alamazsn. Bir gn
e geecek olan bir ka yz bin frank dnp durma boubouna; merak etme, daha ok bekletir
ni, ook! Senin ilerde nianln olacak delikanly bir keye ektim; benim gibi Le-cocq'un i
sm ynetmi bir kimse iin bir sanaty, karsnn mal ayr, kendisininki ayr olarak evle
k g olmad. Sana vermeyi dnd eyleri salam hkmlere balamak iin ben szlemeyi iy
elbette. Eh, hadi kzm, sanrm ben de byk baba olacam! Yakn zamanda torunlarmla ura
; ha, para konusunda ancak benim dncemi aldktan sonra imza atacana ant i bakaym; eer
vaktinden nce baba Chevrel'e kavuacak olursam, eniten Lebas'ya akl danacana ant i. H
i sz ver bana.
70
- Peki babacm, sz veriyorum.
Tatl bir sesle sylenen bu szlerden sonra, yal adam, kzn yanaklarndan pt. O akam,
men hemen Msy ve Madam Guil-laume kadar rahat uyudular. Bu unutulmas olanaksz pazard
an birka ay sonra, Saint-Leu kilisesinin byk mihrab birbirinden farkl iki nikha tank o
du. Augustine'le Thedore, mutluluun parltlar iinde, gzleri akla dolu, arkalarnda ok
lerle oraya geldiler. Kendilerini sekin bir kalabalk beklemekteydi. Yannda annesi b
abas, gzel bir kira arabasyla gelen Virginie'nin giyimi pek yalnd; bu tablonun gzellii
i arttrmak iin gereken bir glge gibi, babasnn koluna yaslanm, kz kardeinin ardndan
du. Msy Guillaume Virginie'nin nikhnn Augustine'den nce kylmas iin ok urat, ama
87
- Ne? Ne diyorsun kzm? Kocan plak kadnlarla bir odaya kapansn da, sen budala resimleri
ni yapyor san ha?
akna dnen bykanne, gzln kk bir masann stne brakt, etekliini silkeledi ve
k tandrnn ykselttii dizleri stnde birbirine kenetlenmi ellerini brakverdi.
- yle syleme anneciim, ressamlarn modellere gereksinmesi vardr.
- Seni istedii zaman, bizden bunlar saklam demek. Ah bilseydim, ben byle bir meslei ol
an adama kzm verir miydim hi! Din byle densizlikleri yasaklamtr; bu ahlkszca bir e
ata eve geliyor dedindi?
- Eh bir de, ikide...
Kar koca derin bir aknlk iinde baktlar. Msy Guillaume:
- Kumar m oynuyor acaba, dedi. Bizim zamanmzda ancak kumarbazlar eve bu kadar ge gel
irlerdi.
Augustine bu sulamay reddeder gibi yzn hafife buruturdu. Madam Guillaume:
- Onu beklerken kim bilir ne zntl geceler geiriyorsundur, dedi, ama herhalde sen yata
rsn. O canavar kumarda tlnce de seni uykudan uyandryor, deil mi?
- Hayr anneciim. Tersine, kimi zaman ok neelidir. Dahas, ou kez, hava gzelse, 'hadi
k ormana gezmeye gidelim,' der.
- Ormana m? O saatte ha? Evdeki odalar, salonlar dar m geliyor da, byle komak zorund
a kalyor ey iin... Eveet, niin olacak, bu haydut nezleye yakalanman iin sana bu gezin
tileri neriyor. Senden kurtulmak istiyor. Dnyann neresinde grlm, rahat yerinde, ev ba
sahibi bir adamn, ecinniler gibi ormanlarda srtmesi?
- Ama anneciim, anlamak istemiyorsunuz; yeteneini gelitirebilmek iin gl heyecanler ger
kli ona. O baylyor, ey grnmlerine...
Madam Guillaume hemen kznn szn keserek kt:
- Ben ona yle bir grnm gsteririm ki, dnya ka bucakm anlar o zaman. Byle bir insanda
ye ekinirsin bilmem ki? nce unu syleyeyim, sudan baka bir ey imemesi houma gitmiyor.
salk iin iyi deil. Kadnlar, yemek yerken grmekten niye ireniyormu? Ne acayip adam bu
if kak ayol. Sylediklerin akl alr eyler deil. Bir erkek bir sz sylemeden evinden k
on gn sonra dnsn gelsin; bu olmayacak ey. Sonra da deniz resmi yapmak iin Diep-pe'e g
ittimdi diyor, denizin resmi mi yaplrm? Maval okuyor.
89
Augustine kocasn savunmak iin azn atysa da Madam Guillaume bir el hareketiyle.onu sus
du, gen kadn eskiden kalma bir alkanlkla ona boyun emiti. Annesi kuru bir sesle balad
ya:
- Brak, szn etme u herifin! O kiliseye bir kez seni grmek iin, bir kez de seninle evle
mek iin adm att. Dinsiz kimselerin yemeyecei halt yoktur. Baban benden herhangi bir e
yi saklamaya kalksn, gn azndan bir uf bile karmasn, sonra da crcr bcei gibi
bu?
- Sevgili anneciim, yksek ruhlu kimseler hakknda pek ar yarglarda bulunuyorsunuz. Onl
ar da bizim gibi dnselerdi, byle deerli kimseler olmazlard, deil mi?
- Gzel! Byleleri otursunlar evlerinde, evlenmesinler efendim. Anlamyorum, mesleinde
baarl bir erkek, deerli bir kimse olduu iin karsn mutsuz etsin, ho bir ey mi bu? D
Onun gibi biraz nce ak dediine kara diyen, bakalarnn szn kesen, evinde elaleme gster
n, ne edeceinizi artan, bey keyiflenmeden hanmnn elenmesine engel olan, o zntl ol
isteyen bir kimsenin deer neresinde?
- Ama anne, byle ileyen kafalarn zellii... Madam Guillaume yeniden kznn szn kes90
ti:
- Ne kafasym? Pek becerikli maallah! Bir adam birdenbire, doktora danmadan, yalnzca se
ze yemek hevesine kaplrsa ne buyurulur? Din buyurduu iin yapm olsayd, perhizi bir ie
ard, ama o protestanda din ne gezer. Atlar yaknlarndan daha. ok seven, dinsizler gibi
salarn kvrttran, heykellerin stlerine tller rten, gndz pencereleri kapattrp lam
imse dnyann neresinde grlm? Dur bakaym, aklma bir ey geldi! Onu bir tmarhaneye koys
ederiz gibi geliyor bana; ama, bu da kaba ve terbiyeye uymayan bir ey olacak. Sai
nt-Sulpice'in papaz yardmcs Msy Loraux'ya git de bu olup bitenler iin ne dnyor, bir
ana, kocann bir Hristiyan gibi hareket etmediini syleyecek.
- Oh anne! nanr msnz ki...
- nanrm, inanrm! Onu seviyorsun, btn bu eylere gzn krdr. Ama ben grrm; seninle
lerinde ona Champs-Elyses'de rastladm anmsyorum. Ata binmiti. Ah bir gr-seydin! Bir z
n atn karn yere deercesine drt nal gidiyor, sonra duruyor, yaya yava yoluna devam ediy
ordu. O zaman kendi kendime, "ite," dedim, "aklndan zoru olan bir adam!"
Msy Guillaume ellerini birbirine srterek yksek sesle:
91
- Oh! Ne iyi etmiim de bu antika herifle, maln mlkn ayr nikh kydrmm! dedi.
Augustine tedbirsizlik edip de kocas konusundaki asl yaknmalarn sayp dknce, fkeden a
ad. Madam Guillaume boanma szn ortaya att. Hi ses karmayan tccar, boanma szcn
an uyand. Kzna kar duyduu sevgi ve bir dvann olaysz yaamna verecei heyecan, Guill
1 eyleme geirdi: Konumaya balad. Boanmay en ok o istiyordu; bu istei destekledi, savu
, btn masraflar zerine almaya, yarglar, davave-killerini, savunmanlar grp yaplabil
yi yapmaya sz verdi. Tela den Madam Som-mervieux, babasnn isteklerini kabul etmedi; i
kinden on kat daha mutsuz bile olsa, gene kocasndan ayrlmak istemediini syledi ve bi
r daha da aclarndan sz etmedi. Kzlarnn ektii gnl aclarnn zararn gidermeyi, ann
ouna denedikleri bu sessiz ama avutucu zenleri, Augustine nasl yantlayacan ard; so
le sradan insanlar iin yksek ruhlu kimseler hakknda tam bir yargya varmann olanakszl
arak evine dnd. Bir kadnn herkesten, ailesinden bile, byle pek az anlay gsterilen der
rini saklamak zorunda olduunu renmiti. Yksek tabakalarn frtnalarna, aclarna
92
ancak oralarda oturan yksek ruhlu kimseler bir deer verebilir. Her eyde herkes deng
i dengine.
Zavall Augustine dncelerinin dehetine kaplm bir halde, dnp dolap, kendisini yine
uu iinde bulmutu-/ Gznde okumann da deeri kalmamt, kocasnn kalbini kazan-drmadk
ateli ruhlarn gizli ynlerini anlamaya balayan, ama yardmlarndan yoksun olan Augustine,
onlarn elencelerine katlmamakla birlikte, aclarn ylmadan paylayordu. Byk tutkular
disine kk ve baya gelen bu dnyadan irenmiti. Ksaca, yaam bo-ubouna harcanmt.
nrsal bir k gibi aydnlatan bir dnce onu uzun uzun dndrd. Bu dnce, ancak Augus
iz ve erdemli bir yree g-leryz gsterebilirdi. Des de Carigliano'nun evine gitmeye kara
verdi; kocasnn kalbini ondan geriye istemek iin deil de, daha ok kocasn elinden alan
yunlarn ne gibi eyler olduunu yerinde grp renmek, bu gururlu yksek sosyete kadnn,
cuklarnn anasyla ilgilendirmek, imdiki ykmna yol aan onu andrarak, gelecekteki mut
rdm etmesini salamak iin gidecekti. Bunun zerine bir gn, hi de cesur olmayan Augustine
, olaanst bir gzpeklikle, leden sonra saat ikide arabaya bindi; bu saatten n93
ce kesinlikle kimseye kmayan bu nl koketin kk salonuna alnmann bir yolunu bulmay de
ti. Madam Sommervieux imdiye dek Sa-int-Germain mahallesinin eskiden kalma grkemli
evlerini hi grmemiti. Mevsim k olduu halde ieklerle ssl ve bolluk iinde domu ka
vkle, lks iinde yaaytan gelen kibar alkanlklarla dzenlenmi bu ssl psl koridorla
a merdivenleri dolatnda, Augustine'in kalbi dehetli skld: kendisinin hi bilmedii bu
n srlarn renmeyi ok isterdi. Soluduu u byklk havas, kocasn bu eve eken eyin n
m bir fikir veriyordu. Desin dairesine girip de mobilyalarn, krmal rtlerin ehvetli du
u hayran hayran seyreden Augustine, iinde bir kskanlk, bir tr umutsuzluk duydu. Orada
dzensizlik bile bir gzellikti; orada, lksn zenginlii kk grr gibi bir hali vard. B
an havada dalan kokular rahatsz etmiyor, burunlar okuyordu. Evin her eyi, camlarn arka
da grlen yeil aalarla dolu bahedeki imenlerin grnyle uyumluydu. Burada her ey al
na pek doal geliyordu. Ev sahibinin ince zevki, Augustine'in bekledii salonda kend
ini aka gstermekteydi. uraya buraya konulmu eyann duruundan ortann karakterini an
bu der94
H toplulukta olduu gibi, dzensizlikte de anlalamayan bir ey vard: bu, yaln ruhlu Augus
ine iin bir bilmece olmutu. Burada grebildii uydu: des, kadn olmak bakmndan yksek
Bunu anlaynca iine bir tasa dt. Kendi kendisiyle konumaya balad:
- Yazk! Demek ki seven sradan bir yrein bir sanatya yetmiyecei doruymu. Acaba byle
denge salamak iin kendi ruhlary-la ayn gteki kadn rhlaryla m birlemeleri gerekiyo
olurdu ben de bu ekici kadn gibi yetitirilmi olsaydm, hi olmazsa arprken ruhlarmz
denk olsayd.
- Evde yokum dedim ya!
Augustine, yandaki kk salonda alak sesle sylenmi olmasna karn, bu kuru ve buyurgan-c
ri iitti ye yrei hzla arpt.
Oda hizmetisi:
- Bayan ieride, diye yantlad.
isini hasta eden dertlere ses karmadan katlanmay bilmeli, nk ak uzun sre ac deind
Karaduygulu olmak nceleri hoa giden bir gzellik verir ama sonunda izgileri uzatr, dnya
nn en ekici yzn bile soldurur. Daha98
99
s var, bize ac ektirenler, tutsaklarnn hep neeli olmasn isterler; bu, onlar iin bir
sorunudur.
- Ah, madam, duyumsamamak elimde deil ki. Eskiden ak ve nee saan, imdiyse soluk, renk
siz, ilgisiz bir yze, iinde derin bir ac duymadan insan nasl bakabilir? Gnl ferman m d
nliyor!
- Vah vah gzelim, ama sanrm yknz bandan sonuna dek biliyorum. nce una kesinlikle i
r kocanz stnze baka birini sev-diyse, onun suunda benim paym yok. Onu her zaman salonu
da grmeyi istedimse, bu, aklamalym ki, bir onur sorunudur; nlyd ve hibir yere gitmiy
Size kanm ok kaynad, bundan tr benim iin yapt lgnlklar sayp dkmeyeceim. Ya
ceim, nk bu onu size geri getirmek ve bana kar olan davranlarnda gsterdii creti c
iin belki iinize yanyacak. Eninde sonunda beni de bu ie bulatracakt. ekerim, evremi
yi tanyorum ki, kendimi byle ok yksek bir adamn keyfine kul kle edemem. Brakn size ku
apsnlar, bu gereklidir; ama, onlarla evlenmek mi, ite bu yanl. Biz kadnlar deha sahib
i erkeklere hayran olmal, tiyatrodan keyiflenir gibi bundan keyiflen-meliyiz. Anc
ak onlarla birlikte yaamak... kesinlikle! Of! Bu, locaya kurulup oyunu seyredecek
yerde operadaki dekorlar falan deitirmeye yarayan
100
makinelere bakmaktan zevk almak gibi bir eydir sanki. Ne yapalm ki, ykmlar bir kez s
ize gelip atm, yle deil mi yavrucuum? Aldrmayn, size ac verenlere kar gl olmay
- Ne dersiniz madam, daha bu odaya girmeden, sizi uzaktan grnce benim henz bilmediim
yapmacklar olduunu sezmitim.
- Oo, gzel! Arada srada beni grmeye gelin, aslnda olduka nemli olan bu nemsiz eylerin
k gemez renirsiniz. Budalalara gre d grn yaamn yarsdr. Bu yzden, stn zelli
zeklarna karn, istemiyerek ayn zayfla kaplrlar. Ama ben sizinle bahse girerim ki Th
un isteklerini hibir zaman reddetmediniz.
- Sevgimizin istedii esirgenebilir mi?
- Vah saf yrekli yavrucak vah, bu deneyimsizliiniz pek houma gidiyor. Bir erkee, zell
ikle kocaya kar akmz ne kadar bykse o oranda az gstermemiz gerekir. Ac eken, daha d
nde sonunda braklan, en ok sevendir. Szn geirmek isteyense...
- Ne dediniz madam, demek ki saklamak, hesaplamal, yalanc olmal, baka huyda grnmeli; h
em de her zaman.iin, yle mi? Oh! Byle nasl yaanr! Siz dediiniz gibi yapabiliyor musunu
?
Augustine kararsz bir durumdayd, des glmsedi.
101
Sayn hanmefendi ciddi bir sesle konumaya balad:
- Aile mutluluu teden beri bir alveri, zel bir dikkat isteyen bir i olmutur. Ben size
lenmenin szn ederken siz bana hl aktan sz etmeyi srdrrseniz, hemen imdi anlamakta
gerekir.
Bir srda tavr taknarak:
- Beni dinleyin, diye srdrd konumasn.; durumum gerei, zamanmzn yksek konumdaki ki
en kimilerini grebiliyordum. Birka .dnda, evlenenler, deerleri sfir olan kadnlar ald
e dersiniz, mparatorun bize boyun edirmesi gibi, bu kadnlar da kocalarna boyun ediriy
or, pek sevilmeseler bile hi olmazsa sayg gryorlard. Gizli eylerin, zellikle bizi ilgi
endirecek olursa, bulmacasn zmek pek houma gider, bu benim iin bir elence olur. yle
ama meleim, bu hanmcklarn, erkeklerinin karakterlerini zmleyebilmek gibi bir beceriler
vard; kocalarnn stnlkleri karsnda sizin gibi arp kalmadan, kendilerinde bulunma
ustalkla grebilmilerdi, ister kendilerinde byle zellikler olsun, ister varm gibi gst
inler, ne yapp yapp bunlar kocalarnn nne yle bir seriyorlard ki, sonunda onlar da ka
tmek zorunda kalyorlard. Neyse, unu da renin ki ylesine yk102
sek grnen bu ruhtaki kimselerin bir delilik ynleri de vardr; ite bizim bunlardan yara
rlanmamz gerekir. Erkeklere szmz dinletmek istemiyle, bu amatan hi uzaklamadan, btn
rmz, dncelerimizi, uhluklarmz hep bunun iin kullanarak, pek gelge hevesli olan, d
aklyla bile bize kendilerini etkilemenin yollarn gsteren bu zeklar yneteceiz. Dehe