You are on page 1of 26

Bu kitap, Patates Bask Ekibi tarafndan tek kopya olarak, Beyazt Devlet Ktphanesi Grme

Engelliler blmnde kullanlmak zere grmeyen okuyucularn yararlanabilecei hale dntr


Bu alma Patates Bask'nn sz konusu kamu hizmetine destek salamak amac ile gnll olar
aliyettir. Bu kitabn hazrlanmasnda TOP OYNAYAN KED MAGAZASI'nn MEB Fransz Klasikleri d
izisindeki l .basks temel alnm ve eviri dili gnmz Trkesine uyarlanmtr.
Yayna hazrlayan : Egemen Berkz Dizgi: Yenign Haber Ajans Basn ve Yaynclk A.. Bask:
Yaynclk Ltd. ti. Temmuz 1998
H. de BALZAC
TOP OYNAYAN KED MAAZASI
Dr. Necdet Bingl tarafndan evrilmitir.
BEYAZIT DEVLET KTPHANES
Cumhuriyet
Cumhuriyetimizin 75. yl cokusuyla...

Hmanizma ruhunu anlama ve duymada ilk aama, insan varlnn en somut anlatm olan sanat y
arnn benimsenmesidir. Sanat dallar iinde edebiyat, bu anlatmn dnce eleri en zengin
nun iindir ki bir ulusun, dier uluslarn edebiyatlarn kendi dilinde, daha dorusu kendi
dncesinde yinelemesi; zek ve anlama gcn o yaptlar orannda artrmas, canlandrmas v
atmas demektir, ite eviri etkinliini, biz, bu bakmdan nemli ve uygarlk davamz iin et
saymaktayz. Zeksnn her yzn bu trl yaptlarn her trlsne dndrebil-mi uluslarda
olan yazfve o-nun mimarisi demek olan edebiyatn, btn kitlenin ruhuna kadar ileyen ve
sinen bir etkisi vardr. Bu etkinin birey ve toplum zerinde ayn olmas, zamanda ve me
knda btn snrlar delip aacak bir salamlk ve yaygnl gsterir. Hangi ulusun .kitapl
ulus, uygarlk dnyasnda daha yksek bir dnce dzeyinde demektir. Bu bakmdan eviri etk
sistemli ve dikkatli bir biimde ynetmek, onun genilemesine, ilerlemesine hizmet etm
ektir. Bu yolda bilgi ve emeklerini esirgemeyen Trk aydnlarna kran duyuyorum. Onlarn a
alaryla be yl iinde, hi deilse, devlet eliyle yz ciltlik, zel giriimlerin abas ve
etin yardmyla, onun drt be kat byk olmak zere zengin bir eviri kitaplmz olacakt
ilinin bu emeklerden elde edecei byk yarar dnp de imdiden eviri etkinliine yakn i
i duymamak, hibir Trk okurunun elinde deildir. 23 Haziran 1941.
Milli Eitim Bakan Hasan li Ycel
SUNU
Cumhuriyet'le balayan Trk Aydnlanma Devrimi'nde, dnya klasiklerinin Hasan li Ycel ncl
limize evrilmesinin, kukusuz nemli pay vardr.
Cumhuriyet gazetesi olarak, Cumhuriyetimizin 75. ylnda, bu etkinlii yineleyerek, Trk
okuruna bir "Aydnlanma Kitapl" kazandrmak istedik.
Bu erevede, 1940'l yllardan balayarak Milli Eitim Bakanl'nca yaynlanan dnya klasik
n nemlilerini yaynlyoruz.
Cumhuriyet
NSZ
1799'da Tours'da doan Honore de Balzac, ro-manlanyla adn duyurmadan nce birok ie girdi
, kt; bu uurda genlik yllarnn bir ksmn ve parasn harcad. "Yaam demek, gzpekl
hemen btn mrnce borlarndan kurtulmak iin gzpeklikle abalad durdu; ylmadan urat
bymesiyle birlikte borcu da ykselmekten geri kalmad. Byk bir abayla almas ve n,
getirmiyor, gndelik maddi ve manevi skntlardan, zntlerden bir trl kurtulamyordu. Bi
alih ona gler yz gsterdi, yllardr .pek istedii ey oldu: Madam Hanska'yla evlendi. Ama
rd arkas kesilmeyen almalar, "tiplerinin kaynat" beynini yoruyor; yreini ve salam
dunu ypratyordu. "nsanlk Komedyas"n gren gzleri, gnn birinde lm tragedyasyla kap
la korkusuzca arpan Balzac', sonunda 1850'de yenmiti.
Balzac 1822'den beri yapt veriyordu. Takma adlarla yaymlad ilk romanlarnda dikkati eke
bir yn yoktu. Deer tayan romanlarn 1825'ten sonraki yllarda yazd. 1842'de o zamana k
r yazdklarn "La comedie Humaine" (insanlk Komedyas) ad altnda toplad; Ama, toplumun t
hini yazmak ve eletirisini yapmak amacyla kaleme ald bu byk yaptn, bu "bir toplumda yaayan
n kiinin dram"n, esininin bolluuna ve dlem gcnn zenginliine karn, mr yetmedii
te, 1829 ylnn Eyllnde yazmaya balayp 1830'da yaymlad bu kk roman da, o byk
nlk Komedyas"nn kk ve ackl bir parasdr.
Romann konusu zgn deil, dahas pek ok kez ele alnm, urada burada kim bilir ka kez t

delik yaamda sk skraslad-mz "dnce anlamazlklaradr. Byle olmakla birlikte Balzac


sine zg olan gr ve anlay ustalyla, yetkin evre betimlemeleriyle ileyebilmitir. D
yetien tipleri, olayn getii evreyle nasl da uyumludur. Bay Guillaume'un d grnnn
ok canldr; o, sanki karmzda duruyor; "Srtnda yakas, etekleri, her yan. hep drtk
her giyiinde kendisine nee veren elbisesi, ayaklarnda drtke burunlu iskarpini..." Res
samn portresi de belli ki gereklikten alnm notlarla yazlm; bir sanat ruhunun kayts
ep onda. "Raffaello'nun kompozisyonlarnda lmszletirdii dalgn bakl gzeller"e benzey
le k olan saf Augustine'den yararlanarak unu da belirtmek istiyor: "Seven ac eker". Yerinde yaplm ruh zml
ri sayesinde romann kiilerini daha iyi tanyabiliyor, onlarn olaydaki davranlarn daha
dan izleyerek kavrayabiliyoruz.
. Coumuluk'un (Romantizm) en parlak anda yetien ve baz yazarlarca kendisine - yaznda
kilik szcnn daha sonra ortaya kt-n bir yana brakalm - "gerekiliin babas" ad
reki bir betimlemeyle balayp coumcu szlerle son bulan romannda, bu iki yaznsal akmn
hali de var.
Romann kiilerinden kimilerine kar acmayla kark bir yaknlk duyuyoruz. Byle yakn ol
arla aramzda bir ac ve sevin paylam oluveriyor. Herhalde bu da bir yapta deer kazand
edenlerden biri olsa gerek.
Dr. Necdet BNGL
10
11
TOP OYNAYAN KED MAAZASI
13
Bir zamanlar, Saint-Denis caddesinin ortalarnda, hemen hemen Petit-Lion sokayla bir
letii yerde, bir ev vard; hani u benzetme yoluyla tarihilere eski Paris'i gz nnde can
drmak olanan veren deerli evlerden biri. Bu yknt evin insan korkutan duvarlar, hiye
erle alaca bu-laca bir duruma sokulmutu sanki. Birbirine kout atlaklarla, svann stnde
ir yandan br yana, bir keden teki keye uzatlm tahta paralarnn evin yzne izdi
yoldan geen bir kimse baka nasl bir ad verebilirdi. En hafif bir araba geerken bile
bu kalaslarn yerlerinden oynamalar doald. Paris'te bir daha grlmeyecek gen biiminde
vard. Paris ikliminin gerei olarak kvrm kvrm yaplm olan bu at, yolun stne doru
r, bylelik14
le hem kapnn eiini, hem de at katnn duvarn ve hibir dayana olmayan penceresini y
r koruyordu. at kat, herhalde bu elimsiz derme atma evin srtna fazla yk olmasn diy
i stne ivilenmi, arduyaz andrr tahr talardan yaplmt.
Yamurlu bir mart sabah, paltosuna sarnm gen bir adam bu eski evin karsndaki dkknn
mu, bir arkeolog heyecanyla e-vi inceliyordu. Dorusu ya, on altnc yzyl kentsoylularnd
arta kalan bu yknt, kendisine bakanlar uzun uzun dndryordu. Her katta bir acayiplik
Birinci katta birbirine yakn, uzun ve dar drt pencerenin alt ksmlarnn camlan karlara
lerine tahtalar konmu; kurnaz bir satcnn kumalara alclarn istedii rengi verebilmek i
arland hafif bir k ieriye girsin diye byle yaplmt. Delikanl evin bu en esasl k
ibiydi, gzleri henz bu ksmda durmamt, ikinci katn kalkk panjurlar altndan, Bohemya
aplm byk pencerelerin arkasnda grnen krmz muslinden kk perdeler de onu ilgilend
dikkatini eken, nc kattaki pencerelerdi; bunlarn kaba bir yntemle ilenmi tahta ks
sz marangozluunun ilk almalarn gstermek iin kk sanatlar mzesine konsa, buna dee
15
cerelerdeki camlarn rengi yle yeildi ki, keskin gr olmasayd, delikanl, bu evin gizle
yabanc gzlerden saklayan mavi hareli tl perdeleri fark edemeyecekti. Bir eyler aratran
bu adam, ya sonu vermeyen baklarndan ya da btn mahalle gibi bu evin de gmlm olduu
kten sklarak, arada bir evin alt ksmlarna doru bakyordu. Gerekten iinde glnecek bi
lunduu dkkna yeniden baktnda, dudaklarnda elinde olmadan bir glmseme beliriyordu. Ne
se kecek olan bu eski evin arlyla eilmi gibi duran drt direin stne, yatay olarak
bir tahta paras, binbir trl boyayla boyanmt; kart bir desin yananda da ancak bu k
ardr. Byk bir incelikle ilenmi bu geni direin ortasnda da top oynayan bir kediyi beti
yen eski bir tablo vard; bu resim delikanlnn ok houna gitmiti. unu da syleyelim ki, z
nmz ressamlarnn en alaycs bile bu kadar gln bir ey uyduramaz. Kedi patilerinden bir
ndisi kadar byk bir raket tutuyor, ilemeli giysili k bir bayn att kocaman topa nian
iin de art ayaklan stnde ykseliyordu. izgiler, renkler, ayrntlar, herey, sanatnn t
lip geenlerle elenmek istediine insan inandracak biimde kullanlmt. Zaman, her eyi

steyen halkn zihnim kurcalayacak olan


bu ocuka resmin urasn burasn deitirmi, daha kaba bir duruma sokmutu. rnein, kedi
ruu yer yer yle kesilmiti ki, insan kedinin kuyruunu seyirci sanabilirdi; atalarmzn ke
ilerinin kuyruklar o kadar gsterili, iri ve tylyd. Yoldan gelip geenler, tablonun sa
tahtann rk ksmn yarm yamalak kapayan, lacivert renkli bir zemin stne yazlm GUILL
a ise BAY CHEVREL'in ARDILI szcklerini okuyorlard. Bu yazda eski yazm kurallarna uyula
rak U'larn yerine V, V'lerin yerine de U kullanlmt; harflerin stne zaten az srlm a
n nemli bir ksmn da gne ve yamur silip sprmt. Dnyann gitgide daha akll, yeni
n stn olduunu sananlarn gururunu bir para krmak iin u noktay belirtmek uygun decek
tccarlarn ouna kkeni biraz tuhaf grnen bu dkkn levhalar, akgz dedelerimizin vak
da alclar maazalarna ekmeyi baardklar birtakm canl tablolarn l resimleridir. r
, kk ebek, vb. kafes iinde gsterilen ve becerileriyle gelip geenleri aknlklar iin
yvanlard. Bunlarn byle yetitirilmesi on beinci yzyldaki sanayicilerin ne kadar sabrl
nu kantlard. Byle merakl eyler, talihli sahiplerini, Saint-Denis caddesin16
17
de hl grlmekte olan Providence'lardan, Bon-ne-Foi'lardan, Grce-de-Dieu'lerden ve "Jea
n-Bap-tiste'in Boynunun Vurulmas"n (1) gsteren resimlerden daha abuk zengin ediyordu
. Tanmadmz bu adam, orada, kedinin abucak bellee yerleecek olan resmini seyretmek ii
muyordu herhalde. Bu delikanlnn kendisine zg tuhaf yanlar vard. Eski zaman giysileri g
ibi krmal paltosunun altndan grnen zarif ayakkablar, Paris'in bu amur deryas iinde
eyaz ipek orap-laryla dikkati bir kat daha kendisine ekiyordu; beyaz ipek oraplarnn st
eki amur serpintileri de kendisinin ne kadar sabrsz bir insan olduunu gsteriyordu. Bi
r dnden ya da balodan km olmal; nk, sabahn bu saatinde beyaz eldivenleri hl eli
ak omuzlarna sarkan siyah salarn bukleleri, sann Ca-racalla (2) biiminde kesildiini g
iyordu. Da-vid (3) okulu kadar, yzyln ilk yllarna damgasn vuran Yunan ve Roma figrler
duyulan hayranlk da, bu grnmn moda olmasna yol am(1) Sokaklarda gsterilen ve halkn ilgisini eken dinsel resimler.
(2) Roma imparatoru.
(3) nl Fransz ressam (1748-1825). Byk Devrim'de gzel sanatlarn ynetimi kendisine ver
, imparatorluk zamannda Napolyon'n ressam oldu. Tablolarnn zellii, daha ok antik yap
yalnlm yanstmasndan douyor. "Le Sermeni de Horaces" (Horacelarn Yemini) adl tablosu
tr. Ge kalm birka zerzevatnn byk hale abucak varmak iin drtnala giderken kard
an pek hareketli olan bu caddede o srada bir sessizlik vard; bunun gzelliim ancak, u
saatlerde grlt patrts bir an iin susan ssz Paris'te dolaanlar bilir; bu grlt son
ve uzaktan insana denizin cokun sesini hatrlatr. Top Oynayan Kedi bu acayip delikan
lda ne kadar merak uyandryorsa, kendisi de Top Oynayan kedi Maazas'nn sahiplerinde o k
adar merak uyandryordu. Gz kamatracak derecede beyaz bir kravat, ac ekmi insanlara z
da olduundan da solgun gsteriyordu. Kara gzlerinin kimi zaman glgelenen, kimi zaman
da ate saan parlts, yznn acayip kenar izgilerine ve glmserken bzlen kvrml gen
bir skntnn buruturduu alnnda tehlikeli bireyler okunuyordu. Birinin nasl bir insan o
anlamamz konusunda en uygun yan, aln deil midir? Tanmadmz bu delikanlnn aln tutk
de oluan krklar ylesine gzle grlebilir bir durum alyordu ki, insana sanki rknt g
bir kez de, o kolayca bozuluveren dingin durumunu ald m, gze arpacak bir gzellik ort
aya kyor; sevincin, acnn, sevginin, fkenin, gururun en souk insan bile etkileyecek ka
gl bir biimde kendisini
18
19
gsterdii bu yze, alml bir grn veriyordu. Bu yabanc, pek kskn bir tavr taknmt
ras penceresinin abucak alp yusyuvarlak, pembe beyaz, neeli, hani baz antlara konan v
icareti simgeleyen yzler kadar her yerde grlen trden, tane yzn ortaya ktn gre
vreledii bu ba, sa'nn yanndan hi ayrlmayan, bulutlar arasna serpitirilmi tombala
n kafalarn anmsatyordu. raklar sokaktan ykselen scak ve buharl havay, yattklar ta
i havann ne kadar scak ve pis olduunu anlatmak istiyormu gibi bol bol soludular. Ara
larnda en neeli grneni, bu tuhaf nbetiyi tekilere gsterdikten sonra kayboldu; elinde
gerele yeniden grnd; bu gerecin eilip bklmeyen madeni ksm karlm, yerine yumua
Biraz sonra yzlerinde eytanca bir anlatmla, aada evreyi seyre dalan adama bakarak ba
aaya beyazms bir su boalttlar. Suyun kokusu, nn de sakallarn biraz nce tra et
rdu. Tavan arasnn en kuytu yerine gizlenerek ikencelerine urayan zavallnn fkelenmesini
seyredip keyiflenmek iin ayaklarnn ucunda dikilmeye urarlarken, delikanlnn fkelenmey

ndirmemekten gelen bir kaygszlkla paltosunu silkisini ve bo at penceresine gzlerim kal


20
drd zaman yznde okunan derin aalamay grnce glmeyi kestiler. Tam bu srada beyaz,
taki kaba pencerelerden birinin erevesini altndan tutarak, gevek mandal, ok kez ar ca
r birdenbire koyuveren oluktan kaldrp yukar ekmiti. te o zaman yolcu, bu uzun sren b
iinin dln grd. Sularn gsnde aan beyaz iekler gibi taptaze bir gen kz, banda
alk; bu ona insan hayran eden saf bir grn veriyor. Koyu renkli bir kumala rtlm ol
kte, uyurken yaplan hareketlerle alm kk aralklardan boynu ve omuzlan grnyor. Hib
bu yzn safln, ne de yllarca nce Raffaello'nun (4) yce kompozisyonlarnda lm-sz
ingin bakn deitirmemiti. O gen kzlarn dillere destan olan gzellii, dinginlii, bu
vard. Yanaklarna uykunun sanki bir kabartma gibi gze grnr bir yaam taknl verdii
e, yanlar kabasaba, pervaz kararm kocaman pencerenin eskilii ho bir kartlk oluturuy
iraz nce
(4) nl ressam, mimar, heykeltra (1483-1520). Gen yanda btn dnyaya n sald. Yaratt
dar yetkindi ki resim eletirmenleri onun yaptlarnda ktleyecek bir yn bulamyorlard. z
le kadn portrelerinde sanatnn en yksek noktasna ykselmitir. "Vierge" ( Erden ), "Portr
it de Jeane d'Arc" (Jan Dark'n Portresi) gibi tablolar Louvre m-zesindedir.
21
uykudan kalkan gen kz, gecelerin ayazndan tr sarnd gmleini henz amam gndz
gzlerini nce komu binalarn atlarnda gezdirdi, sonra ge bakt; en sonra da bir tr a
an lo ksmlarna baknd srada, gzleri birdenbire kendisini hayran hayran seyreden de
iyle karlat. Sslenme merak, herhalde onu gecelikle grndne piman ettirmi olacak k
e ekildi, pek fazla anm olan mandal da dnnce, pencere, atalarmzn bu gnahsz buluu
ir ad verilmesine neden olan bir hzla indi (5) ve hayl silindi. Bir bulut, sabah yl
dzlarnn en parlan, bizim delikanlnn gzlerinden gizleyivermiti.
Bu kk eyler olup biterken, Top Oynayan Kedi maazasnn ince camlarn koruyan kaln i k
birdenbire kaldnlverdi. Grne gre, dkknn levhasyla yat bir uak, tokmakl eski ka
varna dayam ve titrek bir elle, zerine sar ipekle "Chevrel'in Ardl Guillaume" ad ile
ke bir kuma paras takmt. Buradan gelip geenlerin
(5) Franszcada "fenetre a guillotine" ( giyotin pencere ) ad verilen bir tr yivli p
encere. Bu pencereyi amak iin caml ereve yukarya kaldrlr ve havada bir mandala tuttu
olarak durur. Mandaldan kurtulunca hzla iner ve giyotini anmsatr.
22
bir ou iin Msy Guillaume'un ne ticareti yapn kestirmek zordu. Dkknn dtan koman
arasndan, koyu renk-i bezlere sarlm birtakm paketler hayal meyal grlebiliyordu; bunla
says Okyanus'u gemek iin yola den ringa balklar kadar oktu. Bu gotik cephenin grn
a Paris'te maazalar her zaman en iyi mallarla dolu, alverileri en geni ve ticaret alan
da namusluluu en ufak bir kuku bile gtrmeyen bir tccar varsa, o da Msy Guillaume'du. M
slektalarndan kimileri hkmetle bir ie girer ve pazarl uydururlar da ellerinde istenen
ma bulunmazsa, salamaya sz verdikleri para miktar ne kadar ok olursa olsun, bunu kendi
lerine teslime o her zaman hazrd. Kurnaz tccar, kazancn en fazla ksmn kendisine mal et
enin binbir yolunu bildirdi; hem de onlar gibi kendilerini koruyacak kimselere k
oup yaltaklklar yapmak, deerli armaanlar vermek zorunda kalmadan. Esnaf arkadalar borl
rn gvenilir, ama vdesi biraz uzunca polielerle deyebileceklerse, o zaman da, "sz anlar
adamdr," diyerek noterini gsterir ve Saint Deni Caddesi tccarlarnn dilinde, indirimin
zorla yapldn anlatmak iin, "Allah sizi Guillaume'un noterinin eline drmesin" deyiin
aline getirten bu nlem sayesin23
de, bir uvaldan ikinci bir tme creti ekmenin yolunu bulurdu. Uak tam ekildii srada
tccar da birdenbire, dkknn kapna di-kiliverdi. Msy Guillaume, Saint-Denis caddesine
dkknlara, havaya, tpk uzun bir yolculuktan sonra Havre'a ayak basp Fransa'ya kavuan b
ir adam gibi bakt. Kendisi uyurken hibir eyin deimemi olduu kansna varmak zereyken,
nbet bekler gibi duran yolcu gzne iliti; beri yandan, o da kuma tccarlarnn bu pirini
ne boyuna inceliyordu; tpk Humboldt'un (6) Gney Amerika'da elektrikli nehir baln grd
yapt gibi, Msy Guillaume'un ayanda dizden aas olmayan, siyah kadifeden, geni bir
gili oraplar, gm tokal, burnu drt ke iskarpinler; hafife kamburlam srtnda da, k
krmzya dnm beyaz maden dmelerle ssl, etekleri, yakas hep drt ke, yeile alar
Krlam salar kafasnn stne yle bir dzenle taranp yatrlmt ki, onu sanki zerin
laya dndrmt. Burguyla delinmi gibi kk yeil gzleri, ka yokluundan, hafif bir kr(6) Doabilimci, gezgin, dneminin en byk bilgilerinden (1769-1859 ). Dnyann hemen her y

erinde, zellikle Gney Amerika'da yapt aratrmalarla n salmtr.


24
mzlkla belli olan iki kemerin altnda ate gibi parlard. Alnnda kayglarn izdii buru
isinin krmalar kadar oktu. Bu rengi uuk yz, sahibinin sabrlln, ticaretteki akgz
irdii bir tr kurnazca agzll gsteriyordu. Mesleklerini belli eden grenekleri, giysil
rli bir takm gelenekler diye saklayan ve yeni uygarlk dnyas iinde, Cuvier 'nin (7) ta
ocaklarnda bulduu, tufandan nceki zamanlardan kalma eyler gibi duran o eski aileler,
o dnemde imdiki kadar tek tuk deildi. Guillaume ailesinin reisi de, eski gelenekle
ri koruyanlarn en nde gelenlerinden biriydi. O-nun eski esnaf khyalarn zlemle andn
vard. Ticaret mahkemelerinin kararlarndan sz ederken kesinlikle "konsllerin ilm" derdi
. Bu eski alkanlklar sayesinde evde ilk kalkan o olur, her Tanrnn gn, hi bkp usanma
cikecek olurlarsa azarlamak iin tezghtarn gelmelerini beklerdi. Bu usta tccarn gen
i, pazartesi sabahlar, patronun, pazar gnk elencelerinin belirtilerini, izlerini yzle
rinde ve davranlarnda sessiz sedasz bir abuklukla aratrmasndan korktuklar kadar hib
korkmazlard. Fakat o anda yal ku(7) Fransz doabilimcisi. Karlatrmal anatomi ve paleontoloji o-nun sayesinde ilerlemit
25
ma raklarna dikkat etmedi. pek orapl, pal-tolu delikanlnn zaman zaman dkknn tab
e baknn nedenini anlamaya alyordu. Ortalk iyiden iyiye aydnland iin yeil, eski
evrili, parmaklkl, iinde bavurulunca yantlamaya hazr dilsiz biliciler, kocaman kocama
defterler bulunan zel alma odas grlebiliyordu. Her eyi anlamak isteyen yabanc, bu k
anki gz dikmiti; sanki yandaki yemek odasnn plann karyordu; bu oda, tavandaki camdan
n kla aydnlanmt; aile toplanp yemee oturduunda, dkkn kapsnn nnde geecek en
yca grebiliyordu. Evine kar gsterilen bu yakn ilgi, ar vergiler dnemini grp geirmi
a kukulu gelmiti. Doal olarak Msy Guillaume, bu kim olduu belirsiz adamn Top Oynayan K
di maazasnn kasasna gz diktiini dnyordu.
Tezghtarlarn en yals, delikanlnn gizli gizli nc katn pencerelerini seyrettiini g
nuyla yabanc arasndaki sessiz delloya iin iin keyiflendikten sonra, Guillaume'un bulu
nduu kaldrma gemek yrekliliini gsterdi. Yolda bir iki adm yrd, ban kaldrd, ac
el Augustine Guillaume'u fark eder gibi oldu. Birinci tezghtarn anlayndan memnun olmayan kuma ona ters ters bakt, fakat o anda, bu kim olduu bilinmeyen ada
mn orada bulunuunun, tccarn ve k tezghtarn ilerinde uyandrd korku kayboluverdi.
bir alana gitmekte olan bir arabay ard, yalancktan olduu besbelli bir kaytszlkla b
tti. Bu gidi, akalarnn kurbanm karlarnda bulmaktan bir hayli kayglanan teki tezght
bir rahatlk verdi. M. Guillaume onlara:
- Ne oluyor baylar, dedi: byle kollarnz kavuturmu, orada niye duruyorsunuz? Vallahi, b
en eskiden Msy Chevrel'in yanndayken, iki top kuma oktan elden geirmitim bile.
Bu ie bakan ikinci tezghtar lf yaptrd:
- Demek ki, o zaman gn daha erken douyor-mu.
Yal tccar glmsemekten kendisini alamad. Louviers ve Sedan'n zengin fabrika sahiplerin
en olan babalannca Guillaume'a emanet edilen bu genten ikisi, kendi istedikleri an
da yz bin franka kavuabileceklerdi; buna karn Guillaume onlar, tezghtarlar, otuz yan
ngin olmak isti-yen zamanmzn k ve ada maazalarnda bugn artk uygulanmayan o eski a
la ynetmeyi grev bilirdi; onlar kle gibi altrrd. Bu tezghtar da, bugn vur patl
r bte giderlerim iiren o iiler26
27
den on tanesini hayli yoracak bir iin stesinden pek iyi geliyorlard. nsana, kaplarnn r
zeleri her zaman yalanm gibi gelen bu koca yapnn sessizliini hibir grlt bozamazd.
bilyadaki titiz temizlik buradaki derli topluluu anlatrd. Tezghtarlardan en eytan, le
meinde kendilerine verilen ama el srmedikleri gravyer peynirinin stne, sofraya ilk g
etirildii tarihi yazar, bundan da bir hayli zevk alrd. Bu ve buna benzer muziplikle
r, Guillaume'un iki kzndan kn, hani u, bylenmi gibi olan yolcuya biraz nce grn
t en eskisi bile, ok fazla bir cret verdikleri halde, hibiri, yemi sofraya konduu zama
n patronun masasnda kalacak kadar cesaret gsteremezdi. Madam Guillaume salatay hazrl
amaktan sz ettiinde, ly armayan elinin nasl bir elisklkla ya koyacan dnen
e alrd. Birka gn nce, aklc bir neden gstermeden darda bir gece geirmek gibi dzen
bir eye kalkamazlard. Tezghtarlardan ikisi, her pazar, sra kimdeyse, Guillaume ailesi
yle Saint-Leu'deki yine ve ikindi duasna giderdi. Matmazel Virginie'yle Augustine,
arkalarnda hint alacasndan gsterisiz giysiler, tezghtarlarn kollarna girerler, annele

inin sert baklar altnda yrrlerdi; ailenin oluturduu bu alayn so28


nunda da maroken kapl kocaman iki yin kitabn tayan baba gelirdi; bu ie onu kars al
zghtarn ayl yoktu. On iki yldr boboazlk etmeden, dorulukla alarak dkknn srl
nce, grd ie karlk sekiz yz Frank alrd. Kimi aile yortularnda ona armaan olarak y
uillaume'un kuru ve buruuk eli dedii iin bir deer kazanan eyler verirlerdi; ajurlu nak
rn iyice ortaya karsn diye iini pamukla doldurduu, iplikten yaplm keseler, takr ta
mu ipekten asklar, kaba ipekten oraplar. Arada bir, o da ok seyrek, ev halk kra gittii
ya da Parislilerin artk oktan unuttuklar bir oyunu grmek iin, aylarca bekleyip sonund
a bir loca kiralamaya hak kazandnda, ailenin elencelerine bu "bakanlar bakan" da katlr
teki tezghtara gelince, eski zamanlarda bir kumabay raklarndan ayran sayg pe
a da tam anlamyla vard; bir top kuma armak bu grkemli protokol bozmaktan daha kolayd.
gn bu kurallar bize gln grnebilir, ama bu eski kurumlar iyi gelenekleri ve doruluu
erlerdi. Maaza sahipleri raklarm ocuklar gibi tutarlard. Delikanlnn amarn dkk
temizler, onarr, kimi zaman da yerine yenisini koyard. Bir tezghtar hastalannca gerek
ten bir anne
29
sevecenlii grrd. Durum tehlikeliyse patron birok para harcyarak en nl doktorlar geti
. Patron bu genlerin ailelerine kar, onlarn yalnzca ahlklarndan, bilgilerinden sorumlu
olmakla kalmaz, ilerinde felakete uram, ama ahlk bakmndan deerli biri olursa, bu eski
arlar yetitirdikleri zekya deer vermesini bilirler ve uzun zaman mallarn mlklerini gve
le ellerine braktklar kimseye kzlarnn mutluluunu da emanet etmekten ekinmezlerdi. Gui
ume bu imdi pek bulunmayan adamlardan biriydi; gln ynleri olmakla birlikte iyi ynleri
de vard; ite bunun iin, birinci tezghtar olan anasz babasz, parasz pulsuz Joseph Leba
i byk kz Virginie ile bagz etmeyi aklndan geiriyordu. Ama Joseph, hi de patronu gibi
; bir imparatorluk bile balasalar, k dururken byn almazd. Zavall tezghtar Mat
kne, gnln adamakll kaptrmt. Ellerden habersiz besleyip bytt bu akn nered
e yal kuma tccarnn evinde egemen olan baskc ynetimin etkinlik alanna girmemiz gerek
Guillaume'un iki kz vard. By, Matmazel Virginie, annesinin tam kopyasyd. Msy Chevr
an Madam Guillaume, kasann arkasndaki sandalyesinde dimdik otururdu; daha30
s, bundan tr, kendisi oraya ivilidir, deildir diye alayc kimselerin bahse tututuklar
k kez iitmitir. Kuru ve uzun yz an dindarln aka gsterirdi. Yakksz ve hi ho
inen Madam Guillaume'un altmlk banda, her zaman dul bir kadnn hotozuna benzeyen, psk
e ssl, biimi hi deimeyen bir balk vardr. Komular onun adm "kapc rahibe" koymul
lini kolunu oynatrken telgraf makinesi gibi kesik ve titrek devinimler yapard. Ked
i gz gibi parlak gzleri, kendisi irkin olduundan, herkese sanki kinle bakard. Kk kar
bi annesinin sert eitimiyle byyen Matmazel Virginie'nin ya yirmi sekizi bulmutu. Annes
ine benzeyiin bazan yzne verdii irkin grn genlii hafifletiyordu; ama, annenin ser
akasn aratmayacak iki byk zellik yaratmt: yumuak ballk ve sabr... Matmazel Augu
kizine yeni basmt, ne anasna benzerdi, ne de babasna. Kendisiyle ana ve babas arasnda
ve vcut bakmndan hibir yaknlk olmad iin, baz saf kadnlarn, ocuu Allah verir y
inandracak kzlardand. Augustine ufak tefek, onu daha iyi anlatabilmek iin yle diyelim,
minnack bir kzd. Alml ve temiz yrekli; kibarlarn dnyasnda yaayan bir erkek, bu sev
a yalnzca kaba ha31
reketler, ince olmayan tavrlar, kimi zaman da sklganlk gibi eyleri kusur olarak grebil
ir. Sessiz ve hareketsiz yznde gelip geici bir karaduygu-luluk (melankoli) okunurdu
; analarnn basksna kar .koymay gze alamayacak denli zayf kzlarda grlen karaduygul
rdein giydikleri giysiler pek gsterisizdi; bundan dolay, u parl parl yanan tezghlar,
erlerinde bir toz zerresi grmeye dayanamad raflar, evrelerinde grlen btn bu eylerde
leri anmsatan yalnla pek gzel uyan ve kendilerine pek yakan bu an derecedeki temizli
kadnda doutan olan kendilerini beendirme isteini doyuramyorlard. Yaay biimleri bak
uluklarn salayacak frsatlar srekli almakta aramak zorunda kalan Augustine ile Virgikzlanndaki ahlk yetkinliinden tr iinden kendi kendini kutlayan annelerini imdiye kada
ep honut etmilerdi. Aldklar eitimin sonularm dnmek kolay. Ticaret iin yetitirilmi
a elisk karlarna dokunan akl yrtmeleri ve hesaplar dinlemeye alkt onlar; dilbilg
utma, biraz Yahudi tarihi ve Le Rago-is 'dan Fransz tarihinden baka bir ey renmedikle
ri, annelerinin okumalarna izin verdii yazlardan bakalarn okumadklar iin de kafalar
limemiti; ev ynetiminde pek bilgiliydiler; her

eyin ederinden pek iyi anlarlar, para biriktirmedeki zorluun ne demek olduunu bilir
lerdi; tutumluydular, tccarn iyi huylarna kar byk bir sayg gsterirlerdi. Babalar va
halde, fistoda olduu kadar kuma onarmnda da becerikliydiler; anneleri her zaman kzla
rna yemek piirmeyi renmelerini sylerdi; bylelikle, rnein bir akam yemei hazrlamas
gerekince de, iten anladklar iin a kadn payla-yabileceklerdi. Dnya zevklerinden hab
yoktu; kendilerine rnek edindikleri byklerinin mrlerinin nasl getiini grdklerinden,
rinin gznde bir baka dnya olan bu eski baba ocann snrlan dnda bulunan eylere pek
u dnyada grdkleri tek elence, aile yortular nedeniyle dzenlenen toplantlard, kin-ci
ki salonda, yeeninden on be ya kk, elmaslar takan, Chevrel ailesinden Madam Roguin, ma
liyede ef yardmcs gen Rabourdin; zengin koku satcs Cesar Birotteau ve ei Madam Cesar
rdonnais caddesinin en zengin ipekli tccar Msy Camuspt ve onun kaynbabas Msy Car-dot;
i yal bankac ve eli etei temiz bayanlar toplanaca zaman; katlara sarl kristal e
Saksonya ii porselen ve gm takmlar kullanmak iin gereken hazrlklar, piskoposlar tar
abul edilecek rahibeler gibi bir da32
33
kika bile hareketsiz duramayan bu kadnn hep ayn olan yaamlarna bir deiiklik getirir
ece, de kapkaca kurulamaktan, omaktan yorgun bir halde yortunun bu ss eyasn yerler
arlar, sonra iki kz, annelerinin yatmasna yardm ederlerdi. Bu srada Madam Guillaume
onlara yle derdi: "Bugn hibir i yapmadk yavrularm!" Bu tren toplantlarnda, kapc r
e, iskambil ya da tavla oynasnlar diye onlar kendi yatak odasna kapamaz, dans etmel
erine izin verirdi; bu ayrcalk hi umulmadk mutluluklar arasnda saylr, karnaval zaman
alaryla baloya gidiyorlarm gibi bir sevin yaratrd. Bu gsterii sevmeyen yal kuma
verirdi, ama hibir eyi esirgemezdi. arllar geri zengin ve zarif kimselerdi, ama ar
ezlik de etmezlerdi; nk piyasann en byk maazalar Msy Guillaume'un mthi gvenilirl
, eski deneyimlerinden yardm umard. Gel-gelelim bu herkese saylan tccarn kzlar, evre
en ruhlara sunduu bilgilerden sandmz kadar yararlanamazlard. Bu tr toplantlarda, art
anm sresi dolmu eyalar defterine yazlan, sradanlklar insan utandracak mcevherler t
Dans edilerinde dikkati ekecek hibir yn yoktu. Anneleri onlar bir dakika gznden ayrma
e kavalyeleriyle "evet" ve "ha34
yr'Man baka bir ey konuamazlard. Dahas var, Top Oynayan Kedi maazasnn yasas, saat o
, yani elence tam kzmaya balad srada eve dnmeyi gerektirirdi. Ailenin alkanlklar
rinden doan bu gibi durumlarla, biim bakmndan babalarnn zenginliine olduka uyar gibi
elencelerinin tad kaard. Altklar yaama gelince, bir eyi sylemek onu betimlemeye y
am Guillaume, kzlarnn sabahleyin erkenden giyinip hazr olmalarn, hergn ayn saatte oda
dan aaya inmelerini isterdi. Onlarn almalarn da bir manastrdaki gibi dzene sok--mu
a birlikte Augustine'de, nedendir bilinmez, bu yaamn anlamszln duyumsayacak denli ince
mi bir ruh vard. Gn olurdu, u karanlk merdivenin, nemli maazalarn derinliklerinde bir
ler arar gibi mavi gzleri canlanrd. Bu manastr sessizliinden anlamlar karmaya alr;
, duygulara maddeden daha fazla deer veren ak dolu bir yaamn uzaktan gelen seslerini
dinler gibi bir hal alrd. Byle anlarda yz renklenir, elleri ilemez olur, beyaz muslin
paras tezghn stne dverirdi; arkasndan da hemen annesinin, en tatl dille syledii
aclm hep srdren bir sesle, "Augustine, ne dnyorsun bakaym elmasm?" dedii duyulur
, Madam Guillaume'un geenlerde yol verdii a
35
kadnn dolabnda geen k Hippolyte Conte de Do-uglas (8) ve Conte de Commiges (9) adl iki
roman bulmu, bunlar uzun gecelerde okuyup belleine kazmt; belki de bu romanlar gen k
rinin gelimesine yardm etmitir. Augusti-ne'nin belirsiz istekleri anlatan szleri, ta
tl sesi, yasemin gibi teni, mavi gzleri zavall Lebas'nn gnlnde saygyla kark yein b
tututurmutu. Keyif bu ya, Augustine bu anasz babasz delikanldan holanmazd. Kimbilir, b
lki onun kendisini sevdiini bilmiyordu da ondan. te yandan, uzun bacakl, kestane re
ngi sal, elleri kaba, hali tavr sert olan birinci tezghtan, elli bin eklk (10) eyizine
karn hi kimsenin beenip almad Mat-. mazel Virginie, gizliden gizliye beenirdi. Nasl
ler ormann kuytu yerlerinde aarlarsa, birbirine ters yndeki bu iki akn, tezghlarn sess
zlii iinde domas da yle doal bir eydir. Bu arasz almalar ve dindarca sessizlik ii
r elence gereksinmesiyle genlerin baklarm karlatran sessiz ve srekli dalp gitmeler
yandracakt. Bir yz grme alkanl, bize nce yava yava ruhun iyi yanlarn buldurur,
rn gzden siliverir.
(8) Yazan Mme. d'Aulnoy; 1705'te lmtr.

(9) Yazan Bacular d'Arnaut; 1805'te lmtr. 10) Gmten yaplm eski bir Fransz paras.
36
Msy Guillaume, Napoleone'un kur'a erlerini zamanndan nce aran ilk bildirisini okuduun
kendi kendine:
- Bu adam tuttuu yolda byle giderse, kzlarmz kendilerini ilk isteyenin nnde diz kmek
cikmeyecekler, diye sylendi.
O gnden sonra da, byk kznn sararp solduunu grerek umutsuzlua den yal tccar, Jo
rginie hangi durumdaysalar, kendisinin de vaktiyle aa yukar ayn durumda Chevrel'in kzy
a evlendiini anmsad. Kendisi o zamanlar, ncelinden iyilik grmt; o zamanki durumunda o
bir ksze o da imdi buna benzer bir iyilik yaparak kzm onunla evlendirmesi ve kutsal
bir borcu demesi, ne gzel bir ey olurdu! Otuz yanda olan joseph Lebas ise, Augustine'
e aralarndaki on be ya farkn karaca engelleri dnmekteydi. Lebas, Guillaume'un niye
nlayacak denli zeki deildi ama, onun kk kzn bynden nce evlendiremeyecei konusund
olduunu pek iyi bilirdi. Bacaklar ne kadar uzun, gs ne kadar iriyse, yrei de ylesine
l olan o zavall tezghtar, ite bunun iin sessiz sedasz ac ekiyordu.
Saint-Denis caddesindeki bu sk disiplinli Trappe manastrnn bir ubesine pek benzeyen k
mhuriyette, durum ite byleydi. Ama, yrek37
le ilgili eyleri de, darda olup bitenleri de iyice an-, latabilmek iin, bu yknn balad
den birka ay ncesine dnmek gerekiyor. Gece'olurken, karanlk Top Oynayan Kedi maazasnn
en geen bir delikanl, dnyann btn ressamlarn yolundan alkoyacak bir grnm seyretme
Dkknda henz lamba yklmad iin, buras karanlkayd; ama tede, tccarn yemek odas
bir lamba, Hollanda okulundan olan ressamlarn tablolarna olaanst bir gzellik veren o s
an aydnl odaya samaktayd. Beyaz rt, gm takmlar, kristal eya da, kla glge ara
kici aynntlar oluturuyordu. Aile reisinin, karsnin, tezghtarlarn yzleri, Au-gustine'i
emiz hatlar, ondan iki adm tede duran ablak suratl kaba saba kz, dikkati eken bir topl
uluk oluturuyordu: balar pek zgnd; her birinin yznde de pek iten bir anlatm vard, i
ailedeki huzuru, dinginlii ve yaln yaay ylesine kolay anlyordu ki, doay yanstmaya
birdenbire karsna kan sahneyi betimlemekte umutsuzlua bile dyordu. Bu yolcu, yedi y
resim dln kazanan gen bir ressamd. Roma'dan geliyordu. Bykln dnyann drt buca
emli lkesinde uzun zaman kalarak iirle beslenen ruhu, Raffaello'nun ve Michelangelo'nun (11) yaptlarna doyan gzleri, gerek doaya susamt. ster
ister doru, onun kiisel duygusu ite byleydi. Uzun sre talya'daki aklarn ateiyle yana
bi, Roma'da, o da ancak resimde bulabildii o yaln ve dalgn bakl gzellerin zlemini ek
u. Seyrettii doal tablonun cokun ruhunda uyandrd heyecanla, zerinde en ok durulmas
yze dalp gitti: Augustine dnceli grnyordu, yemek yemiyordu; lamba yle bir yerdeydi
e yzne dyor; vcudunun st blm, bann izgilerini daha canl bir biimde gsteren v
aydnlatan ateten bir ember iinde kmldanyor gibiydi. Sanat onu yurdundan uzak, ama yu
, gkleri unutamayan bir melee benzetti; yle geldi iinden. Yrei, pek anlayamad bir du
a, temiz ve cokun bir sevgiyle dolup tat. Dncelerinin arl altnda ezilmi gibi bir
an sonra, zorla oradan ay-nld, evine dnd, azna lokma koymad, uyumad da. Ertesi gn, at
ine girdi ve oradan ancak, ans kendisini sanki bylyen o sahnenin olaanst gzelliini
rine boyadktan sonraik-t. Tapt kza aynen benzeyen resim tamamlanncaya dek, ii bir t
etmedi. Birok kez Top
11) nl italyan ressam, heykeltra ve mimar (1475-1564). San Pietro kilisesini yapmak
iin 17 yl alt. Bu yapt, onun sanattaki dehasn gsterir.
38
39
Oynayan Kedi maazasnn nnden geti; dahas, Madam Guillaume'un kanadnn altnda saklad
a yakndan grebilmek iin bir iki kez klk deitirerek, dkkna girmek gzpekli-ini gst
ni tam sekiz ay sevgisine, fralarna vererek, evresini; iiri, tiyatroyu, musikiyi, pek
sevdii alkanlklarn unuttu; en iten dostlarm kabul etmez oldu. Bir sabah Girodet (12)
anatlarn bilip de bilmezlikten geldikleri btn bu yasaklara karn gidip onu buldu, ve:
- Salon'da ne sergileyeceksin, diye sorarak onu uyarmak istedi. Ressam, arkadann e
linden tuttu, atlyesine gtrd, sehpa stndeki bir kk tablonun ve bir portrenin rtler
odet bu iki bayapta ar ar, dikkat ve hayranlkla baktktan sonra hibir sz syleyemede
oynuna atld, onu .pt. Heyecann szcklerle anlatamayacakt, onlar ancak yrekten yree
rdi. Girodet:
- Ne o, birine gnl verdin galiba, dedi. kisi de pek iyi biliyordu ki Tiziano'nun (1
3),

Raffaello'nun ve Leonardo da Vinci'nin (14) en


12) Ressam David'in rencisi (1767-1824). Birok kez Roma dl'n kazanmtr. "Le Deluge"
, "Someil d'Endymion" (Endymion'un Uykusu), "Fu-nerailles d'Atala" (Atala'nn Gmlme
Treni) adl tablolar nldr.
, 13) nl ressam (1477 - 1576). Yzlerce portre ve dinsel resim yapmtr. Tablolarnda renk
er ve kompozisyon olaanst gldr. Hertrre-simde stn basan kazanmtr. "David", "La F
n" (Titien'in Ei) gibi tablolar nldr.
14) nl ressam, heykeltra, mimar, yazar, mziki (1452 - 1519). Sanatn ve bilimin her ala
nnda alt. zellikle "La Gioconda" (Mona Lisa) adl tablosuyla tannmtr.
gzel portreleri, farkl koullar altnda zaten btn. bayaptlarn domasn salayan byle
an domutur. Gen sanat yant yerine ban edi.
- talya'dan gelip burada k olabildiin iin, kim bilir ne mutlusun! Byle yaptlar Salon
ergilemeni salk vermem, diye ekledi byk sanat; bana bak, bu iki tabloyu orada kimse a
nlamayacak. Bu gerek renkleri, bu alacak almay deerlendiremezler, halk byle derinli
amaz. Sevgili dostum, bizim yapacamz tablolar, paravanalar, ocak nne konan perdeler o
lmal. Nene gerek, gel iir yazalm, eskileri evirelim. n ve onur daha ok bunlardan gelir
, bizim zavall tablolarmzdan deil.
Bu iten gelen szlere karn iki resim sergilendi. Ev iini betimleyen tablo, resim sanatn
da bir devrim yaratt. Bu tr resimler yaplmasna yol at; her dizide yle yaplm pek ok
lunduundan, sanrz ki bunlar kendiliinden, kolaycack oluverir. Portreye gelince; Girod
et'nin eliyle stne koyduu tac, kitle olarak kimileyin doruyu gren halk da yerinde brak
bu canl resmi anmsamayan pek az sanat vardr. Grlmemi bir kalabalk, bu iki tablonun
ni almt. Kadnlarn dedii gibi millet birbirini krd geirdi. Tablo tccarlar, soylular
resim iin avu dolusu para
40
41
verdiler; ressam satmamakta srar etti, kopyalarn yapmay da kabul etmedi. Bu resimler
in ta basmalarn yapmalarna izin vermesi iin byk bir para nerdiler; resim merakllar
u tccarlar da isteklerine eremediler. Bu olay herkesi pek ura-trmt ama Saint-Denis cad
esindeki bu keiler diyarnda da kendisim duyurabilecek nitelikte bir ey deildi. Byle ol
makla birlikte, Madam Guil-laume'u ziyarete gelen noterin ei, pek sevdii Augustine
'in yannda sergiden sz at ve bunlarn hangi amala yapldn anlatt. Madam Rogin'in ge
dr ki Augustine'de tablolar gr-. me istei ve ondan, yeeninin Louvre'a dek kendisine a
rkadalk etmesini annesine sylemesini gizlice istemek gzpeklii yaratt. Kk yeenini i
, can skc almalardan kurtarma iznini almak iin Madam Guillaume'la giritii tartmada
ogin baaryla kt. Gen kz kalabal yarp dl kazanan tabloya ilerledi. Resimde kendis
yapraklar gibi titremeye balad, iini bir korkudur ald. Bir kalabalk dalgasyla ayrld
Rogin'in yanma gitmek iin evresine baknd. Bu srada korku dolu gzleri gen ressamn ale
lev yanan yzyle karlat. Yeni bir komu sanarak birok kez dikkatli dikkatli bakt yol
rdenbire anm-sayverdi.
42
, Ressam, bu rkek kzcazn kulana:
T Akn bana ne esinler verdiini gryorsunuz ya,~diye fsldad.
Gen kz bu szlerden dehet iinde kalmt. Tablonun nne kadar gitmekten kendisini alkoy
rasndan gemeye abalayan yeenine erimek iin, Augustine kendisinde kalabal yaracak kad
bir cesaret buldu.
- Aman gidelim, diye seslendi, neredeyse boulacaktnz. Salon'da yle anlar oluyor ki i
ki kadn koridorlarda serbest dolaamyor. Matmazel Guillaume ile yeeni, kalabaln itip ka
masyla ikinci tabloya birka adm yaklatlar. anslar varm ki, modann bu kez sanatla el
rerek nlendirdii resmin yanna geldiler. Noterin einin kard aknlk sesleri, kalaba
u iinde eridi; Augustine'e gelince, bu olaanst gzel sahne karsnda yalar gzlerinden
ve iki adm geride gen sanatlarn kendilerinden gemi yzlerini grnce, anlatlmas ola
yguyla parman dudaklarna gtrd. Yabanc, bir ba iaretiyle yant verdi ve elencenin t
Roguin'i iaret ederek, ne demek istediini anladm belli etmek istedi. Bu szsz oyun, sa
atyla arasnda bir anlama imzalanm olduunu dnerek kendisini sulu gren kzcazn i
43
sanki. Boucu bir scak, birbiri ardnca gelip geen bu parl parl tuvaletler, trl trl r
n, resimlerdeki ya da salondaki binlerce yzn yaratt aknlk, yaldzl erevelerin bol
ir kat daha artran bir tr sarholuk yaratt onda. Btn bu karmakark duygular iinde, i
tatmad, canna can katan bir sevin, yreinin ta derinliklerinden ykselmemi olsayd, b

baylacakt. te yandan da, o mthi tuzaklarn vaaz verenlerin bara bara anlattklar
a kendisini kaptrdn sand. Akln oynatacakt neredeyse. Baklarndan mutluluk ve ak t
arabaya kadar arkalarndan geldiini grd. Augustine, yepyeni bir istee, kendisini sanki
doann eline brakan bir sarholua kaplarak, yreinin tatl tatl konuan sesini dinledi
duu aknl saklamaya gerek grmeden, dnp dnp gen ressama bakt. Yanaklarnn gl pe
lyla hibir zaman bylesine gzel bir kartlk oluturmamt. Sanat, bu gzellii, bt
le grd. Augustine, stn sanatyla snk dlemlere lmszlk veren ve ad dillerde dolaa
tluluunu kendisinin yarattm dnerek, iinde korkuyla kark bir sevin duydu. Ressam o
i kukusu yoktu. Sanaty gzden yitirdiinde de u ya44
ln szler yreinde yanklanyordu: "Akn bana ne esinler verdiini gryorsunuz ya." Ate
benliinde bilmedii birok gleri eyleme geirmiti; yreinin gittike artan arpnts ar
i gelmeye balyordu. Yeeninin tablolarla ilgili olarak soraca somlara yant vermekten ku
rtulmak iin, yalancktan, bann ok ardn syledi; eve dnlerinde Madam Rogin, Top
lonun kazand n Madam Guillaume'a anlatt. Evinin resmini grmek iin annesinin Salon'a g
ceini iitince Augustine'in eli aya titredi. Gen kz bann ok ardn syleyerek gi
d. Madam Gu-illaume:
'. -ite btn bu gibi yerlerde kazanlan ey, ba ars. Sokamzda her Tanr'nn gn gr
celi yan da neresi sanki? Benim yanmda, alktan nefesi kokan u yazarlarnzn, ressamlar
meyin. Ne halt etmeye benim evimi tablolarnda rezil ederler, diye kt.
JosephLebas:
- Kt m? Birka metre daha ok mal satarz, diye konutu.
Bu gr, sanat ve dnceyi ticaret mahkemesinde bir kez daha hkm giymekten kurtaramad.
Augustine'e, pek iyi kestireceiniz
45
gibi, byk bir umut vermedi; geceyi ak dlemleri iinde geirdi. Gndzn olup bitenler bi
geliyordu ona; btn bunlar aklnda yeniden canlandrmaktan zevk duyuyordu. Onunki gibi y
aln ve rkek bir yrei oyalayacak olan korkuya, umuda, vicdan aclarna, btn bu duygu r
u i karartc evde ne byk bir boluk, ruhunda ne tkenmez bir hazine vard.Tann-m bir a
mak, onun nn paylamak... Bu dnce, byle bir ailede yetimi bir kzn yreinde ne by
ye dek sradan bir yntemle yetimi olmakla birlikte kibar yaam zleyen bir gente ne umut
yaratmazd ki? Bu hapisaneye bir gne vurmutu. k oluverdi Augustine. Duygulan yl
r ey hesaplamadan, kendisini koyuverdi. On sekizinde ve seven bir kzn gzyle dnya ne ka
dar da pembe grlr! Seven bir kadnla, dlem gc geni bir erkein birlemesinden doacak
ceden sezmeyen Augustine, ressamn mutluluunu yaratmak iin arldn sand. Onun iin i
eyse gelecek de o oldu. Ertesi gn Salon'dan dndklerinde, annesiy-le-babasnn yzlerinin
ask oluu canlarnn skldn anlatyordu. Ressam, her iki tabloyu da kaldrmt; sonra
e kamir aln yitirmiti. Augustine, kendisi Salon'u gezdikten
46
sonra tablolarn ortadan kaldrldn grmekle, kadnlarn, igdleriyle bile, her zaman d
i bu duygu inceliini anlam oldu. Kendisinin orada bulunduundan haberi olmayan saf se
v-gilisinin grnmesini bekleyen Theodore'un -nl Augustine'in gnln elen adamn ad byl
Oynayan Kedi Maazas tezghtarlarnn, stne su dktkleri sabah, iki k Salon sahnesinde
eferdir ki birbirlerini gryorlard. Guillaume'un evindeki ynetimin, sanatnn cokun yara
r koyduu engeller, Augus-tine'e kar besledii aka anlalmas kolay bir yeinlik veriyo
m Guillaume'la, Matmazel Virginie gibi iki kadnn arasnda, tezghta oturan gen kza nasl
aklar, annesi kendisini hi brakmayan bir kzla, nasl mektuplaabilirdi? Btn klar gi
n kendisine bir felaket pay karmakta becerikli olan Theodore'a gre, tezghtarlar iinde
kendisine rakip olan biri vard, stelik de herkes onun karna alyordu. Kimi zaman kend
gzetleyen bu kiilerin gznden kurtuluyordu ama o zaman da ya madam Guillaume'un, ya
yal tccarn sert baklar karsnda baarszla uradn gryordu. Her yerde engell
ssam ylesine seviyordu ki, mahpuslarda ve klarda grlen, vahi bir zgrlk gereksinmesi
da ak ateiyle tutu47
an akln son abas denebilecek, o her sorunu zen areleri aratrp bulmasna, sevgisi en
yordu. O zaman Theodore, sanki hzla gitmek ona iin kolayn bulduracakm gibi, mahallede
durmadan dolayordu. Dlemine iyice ikence ettikten sonra, sonunda i yanakl hizmeti k
r para karlnda elde etmenin yolunu buldu. Msy Guillaume'la Theodore'un birbirlerini en
ne boyuna inceledikleri o ters raslant sabahndan sonra geen on be gnde, uzaktan uzaa b
irka mektup alnp verildi. Bu arada, pazar gn belirli bir saatte, Saint-Leu'de yin yapl

en ikindi duasnda bulumay kararlatrdlar. Augustine sevgili Theodo-re'una, akrabalarnn


aile dostlarnn listesini yollamt; delikanl bu akrabalardan akl fikri hep parada, tica
ette olan ve gerek sevgiyi bile ok irkin bir ey, tuhaf bir alveri sayan birine yaknla
gisiyle ilgilenmesini salama yollarn aramaya alt. Ho, Top Oynayan Kedi'deki gelenekle
hibir ey de deimedi ya. Augustine'in dalgnlamasna, evin btn kurallarna boyun emek
te, gidip bir saks iekle iaret koymak iin ' odasna kmasna, gs geirmesine ve dal
karn hi kimse, annesi bile, iin farknda olmad. iirle lekelenmi bir dncenin, iind
rla ve eyayla kartlk oluturduu bu evde, kim olursa olsun diledii bir harekette bu48
lunsun ya da bir eye baksn da grlmesin, bin bir anlam verilmesin... bu olanakszd; ite
le bir evin ruhunu bilen kimseler, bu duruma aacaklardr. Ama bundan doal bir ey olama
z: Paris piyasalarnn frtnal denizinde Top Oynayan Kedi bayra altnda yol alan bu sessi
edasz gemi, dzenli oluundan tr sayl diyebileceimiz bir frtnaya tutulmutu. On be
minin adamlarndan be kii, Madam Guillaume, Matmazel Virginie bilano hazrlamak iin byk
r "aba gsteriyorlard. Btn denkler yerlerinden oynatlyor, geri kalan parann gerek de
lamak iin toplar llyordu. Kuman hangi tarihte satn alndn bilmek iin pakete tak
leniyor, o gnk fiyat saptanyordu. Hi oturmayan Msy Guillaume, elinde metre, kulann a
a kalem, manevraya komuta eden bir gemi svarisine benziyordu. Aadaki maazann ambarlarn
derinliini gzelce grebilmek iin alm kk bir pencereden geerek gelen sert sesi, bil
nlatlan, ticarete zg u acayip terimleri kulaklara dek getiriyordu:
"H-N-Z'den ne kadar? - Kalmad. - Q-X.'den ne kalm? - ki metre. -Fiyat? - Be, be, . btn J-l'leri, btn M-P'leri, V-D--O'dan geri kalan gtrn." Ancak kendilerinden olan bi
49
ire kar duyduklar hayranl srdrmek iin duygusal insanlarn birbirlerine okuyacaklar
in dizeleri kadar anlalan, bunlara benzer bin bir cmle fsldanr dururdu. Akam, Guilla-u
e, kars ve tezghtarlaryla bir odaya ekilir, hesab kapar, yeniden yazar, borlarm henz
enlere mektup yazar ve fatura dzenlerdi. bu byk ii hazrlarlar, sonu drt ke bir b
ne kadar para, ne kadar eya, ne kadar polie, ne kadar senet olduunu, kimseye bir me
telik bor olmayp, yz ya da iki yz bin frank alacak olduunu, ana parann arttn; iftl
evlerin, gelirin oalmakta, dzeltilmekte ya da i-ki katma km olduunu Guillaume kurulu
terirdi. Bu sonutan sonra, eskisinden daha ateli olarak para istiflemeye koyulurla
r, kendi kendilerine, "Neye yaryor?" diye sormak bu alkan karncalarn akllarna bile ge
zdi. Her yl yinelenen bu grlt patrt sayesinde, mutlu Augustine, kendisini gzetleyenler
n gzlerinden uzak kalyordu.
Sonunda, bir sal akam bilano tamamland. Sfrlar aktif toplamn saylarn iyice kabartt
me btn yl yemek sonunda verdii ciddi ynergeden vazgeti. Kurnaz kazmirci ellerini uutu
, tezghtarlara yemek masasnda kalma izni kt. Evde yaplm likr henz bitirmilerdi ki, bir araba sesi iitildi. Aile balk Variete Ti-yatrosu'ndaki Cendrillon oy
ununu grmeye giderken, sondan iki tezghtara altar frank para ve gece yars dnm olmala
'
yla istedikleri yere gitme izni verildi.
Bu hovardala karn, pazar, sabah, yal kuma tccar saat altda tra oldu, her giyinii
ukla dolduran, prl'pipi kahverengi elbisesini srtna geirdi, ipek geni pantalonun sanki
bir kulaa benzeyen ksmna altn tokalar takt; sonra, yediye doru, herkesin uyuduu bu sa
tlerde, birinci kattaki maazaya bitiik kk alma odasna gitti. Buraya k, kaln demi
geirilmi bir pencereden giriyordu; pencere, kapkara duvarlarla evrili, daha ok bir k
uyuya benzeyen drt ke bir avluya bakard. Pek iyi tand, sacla rtl pencere kapaklar
bir ksmn, oluklarndan kendi elleriyle kaldrp at. Avlunun buz gibi souk havas, yaz
g bir kokuyla dolu odann scak havasn serinletti. Oturmad, elini maroken geirilmi, ilk
nginin ne olduu belli olmayan hasr koltuun pis koluna dayamt, otursam m oturmasam m d
duraksar gibiydi. Sevecen bir tavrla ifte ekmeceli byk masaya bakt, kendi oturduu yer
n karsnda, karsnn oturduu yer vard; buras duvarn iinde alm kk bir kemerden
51
ral kartonlara, sicimlere, ara gerelere, kumalara marka vurmak iin kullanlan demirlere
, kasaya, nereden geldiini hatrlayamad birok eyaya uzun uzun bakt; kendisini Msy Ch
n canlanan hayli nnde grr gibi oldu. Tabureyi ileriye doru itti; bu, bir zamanlar merh
um patronunun karsnda zerine oturduu, st siyah deriyle kapl, tesinden berisinden kl
m, ama henz dalmam bir tabureydi. Onu, ncelinin koyduu yere elleri titreyerek gtr
nra da anlatlmas g bir heyecanla, bir ucu Joseph Lebas'nn yatann ba ucunda bulunan
ekti. Duraksamasn gideren bu ngrak sesinden sonra, kukusuz anlarn yk altnda buna
kendisine gsterilen drt polieyi eline ald; bakyordu, ama gremiyordu; bu srada Jose

bas karsna dikiliverdi. Guillaume tabureyi gstererek:


- uraya oturun dedi.
Yal kumaba tezghtarn hibir zaman karsna oturtmad iin Joseph Lebas'nn yre
Guillaume:
- Bu polieler iin ne dnyorsunuz? diye sordu.
- Onlar demeyecekler.
- demeyecekler mi?
- Evet, nceki gn Etienne ve Kumpanyas'nn demeleri altn olarak yaptklarn rendim.
Kazmirci:
- Yok canm... diye bard, demek ki herifler sallantda. Neyse baka eylerden sz edelim,
eph; bilano bitti, deil mi?
- Evet efendim, kazan pay imdiye dek elde ettiklerimizin en ykllerinden.
- u yeni szckleri kullanmayn. Temett deyin. Joseph biliyorsunuz bu sonucu biraz da si
ze borluyuz, yle deil mi olum? ite bunun iin imdiden sonra artk cretle almanz u
. Madam Guillaume bana, size de kazantan pay karma dncesini verdi. Ne dersin Joseph? G
uillaume ve Lebas, bu szcklerle gzel bir ortaklk ad olur deil mi? imzay bytmek iin
panyas"n da ekleyebiliriz.
Joseph Lebas'nn gzleri yaard, belli etmemeye alt.
- Ah Msy Guillaume, bu kadar iyilie nasl layk olabilirim? Ben yalnzca grevimi yapyoru
Zavall bir yetimle ilgilenmeniz bile benim iin ne byk bir nimet....
Sa koluyla sol kolunun yen azn fralyor ve yal adama bakmay gze alamyordu; yal a
kendisinin olduu gibi imdi de bu kendi halinde delikanlnn aklna gelenleri tam sy53
leyebilmesi iin, ne olursa olsun yreklendirilme-ye gereksinimi olduunu dnerek glyordu
- Bununla birlikte, diye sze balad Virgi-nie'nin babas, bu ltfa da pek lyk deilsiniz
-seph. Benim size gvendiim kadar, siz bana gvenmiyorsunuz. (Tezghtar birden ban kaldr
Siz kasada ne var ne yok, biliyorsunuz. ki yldr he-rnen btn ileri size atm. Sizi fabr
da dolatrdm. Ksaca, sizden gizli hibir eyim yok. Ya siz? Birine gnl verdiniz, ama bir
bile tlatmadnz. (Joseph Lebas kzard.) Bak hele, benim gibi yal bir tilkiyi kandrmak
i, Lecocq'un iflsn nceden sezen beni ha!
Joseph, kendisine dikkatli dikkatli bakan patrona ayn dikkatle bakarak:
- Efendim, nasl? Benim kimi sevdiimi biliyor musunuz?
Saygn ve kurnaz tccar, Joseph'in kulan ekerek:
- Seni apkn seni, ben her eyi biliyorum, a-ma seni sulu bulmuyorum, ben de senin gib
i yapmtm.
- Onu bana verecek misiniz?
- Evet, elli bin ek de birlikte. Bir o kadar da sana vereceim, yeni bir adla ve ye
ni bir anaparayla birlikte alacaz. Yal tccar ayaa kalkp, elini kolunu sallayarak,a ne iler yapacaz ne iler, dedi. Gryorsun ya damadm, dnyda varsa yoksa bir ticaret var. Ticarette z
mi olurmu diyenler budalalardr. lerin iine dalmak, piyasaya egemen olmay bilmek, oyun
da olduu gibi, Etienneler ve Kumpanyas iflas ediyor mu diye merakla beklemek, bizi
m kumamz giymi Krallk muhafz alaynn geiini grmek, doallkla iyi niyetle komunun
bakalarndan daha ucuza yapmak, giriilen bir ii izlemek, yle bir i ki balar, byr, sal
e sonunda'baarl olur. Yanl yola sapmamak iin ticarethanelerin btn ilerini tpk bir
kan gibi yakndan tanmak; frtnalar karsnda dimdik durmak, iletiim kurarak fabrika bul
kentlerde dost edinmek srekli bir kumar deil mi, ha Joseph? te yaamak dediin de bu zat
en! Ben de Yal Chevrel gibi bu hay huy iinde lp gideceim; ama keyfime bakarak leceim.
Guillaume baba ateli ateli nutuk atarken, scak gz yalar dken tezghtarnn yzne heme
- Ne oluyorsun Joseph, neyin var evladm?
- Ah, msy Guillaume, onu o kadar seviyorum ki, yreime bir eyler oluyor gibi geliyor b
ana.
Ona acyan tccar:
- Dur olum, dur, aklna ve dlemine getire-miyecein kadar mutlusun. Hay budala hay! O s
e55
ni'seviyor. Bunu biliyorum ben! Tezghtarna bakarak kk yeil gzlerini krpt. Joseph Leb
rak:
- Matmazel Augustine, Matmazel Augustine! diye bard.
Odadan dar frlamak zereyken, demir gibi bir kolun kendisini durdurduunu duyumsad; afal

ayan patronu sert bir hareketle onu karsna ekti.


- Bu iin Augustine 'le ilgisi ne? diye soran Gu-illaume'un sesi zavall Joseph Leba
s'yi olduu yerde donduruverdi:
.
- O deil mi?.. Benim sevdiim o... diye kekeledi tezghtar...
Yanl kap aldn anlayarak bozulan Guil-laume, kendisini toparlad, dt garip duruma
k iin sivri kafasn elleri arasna ald. Joseph Lebas da, utanm ve umutsuz, dikildi kald
Tccar, souk bir ciddilikle:
- Joseph, diye sze balad, size Virginie'den sz ediyordum. Bilirim, smarlama ak olmaz;
sizi ser verir sr vermez bir kimse olarak tanyorum, sylediklerimizi unutalm. Augusti
ne'i kesinlikle Virginie'den nce evlendirmeyeceim. Kazan paynz yzde on olacak.
Akn byk bir gzpeklik ve konukanlk
56
/erdii tezghtar, ellerini kavuturup sze balad, rir eyrek saat kadar Guillaume'a yle a
ve ili szler syledi ki, durum deiti. Bir ticaret ii sz conusu olsayd, yal tccar k
ek iin n-Fceden hazrlanm yntemlere bavuracakt. Ama, kendi kendisine ei benzeri bulun
edii byle bir olay karsnda, ticaret alanndan binlerce mil uzakta olduu iin, duygular
izinde pusulasz, kararsz salland durdu. Kendisinde doutan olan iyilik duygusuna uyara
k, biraz da aklna geldii gi^ bi konutu.
- Halt etme Joseph, iki kzmn arasnda on ya fark olduunu biliyorsun? Matmazel Chevrel g
el deildi, ho benden bir yaknmas da yoktur. Sen de benim gibi yap. Alama, aptalln ger
ar m? Dilein ne? Hele bir bakalm, iler yoluna girer belki. Tanr byktr. Biz erkekler k
rmza kar her zaman bal, gvenilir bir adam rnei Dolamayz. Dediimi anlyor musun? Ma
ume dindar bir kadndr. Sonra... Neyse, aldrma; olum, bu sabah yine giderken kolunu Au
gusti-. c'e ver.
Guillaume bu cmleleri biraz da geliigzel syleyivermiti. Szn byle bitii, k tezght
rdi: ilerde kaynbabas olacak adamn slini skp, anlatklarn gsteren bir tavrla ona i
bir yola konacan syledikten sonra,
57
daha sigara dumanyla dolu odadan karken, Matmazel Virginie.'yi arkadalarndan biriyle
bagz etmeyi dnmeye balamt bile.
- Bu ie Madam Guillaume acaba ne der?
Yalnz kalnca, bu-dnce iyi yrekli tccar eni konu rahatsz etti.
Madam Guillaume'la Virginie, yemek srasnda nasl davranacan kestiremeyen Joseph Le-bas
'ya alayl bir biimde baktlar; kuma urad-, dlem krklndan onlara imdilik sz
, utangalyla kaynanasnn dostluunu kazand. Bayan patron keyiflendike keyiflendi ve M
aume'a glmseyerek bakt; byle sradan ailelerde krk ylda bir grlen akalar yapt. Virg
boyunun Joseph'in boyuna denk olduu konusunu ortaya att, onlara "Haydi boyunuzu ln," d
di. Bir hazrl gsteren bu sama sapan szlere, aile reisinin yz asld; ve grne de
ki Augustine'e, Saint-Leu'ye giderken birinci tezghtarn koluna girmesini buyurdu.
Madam Guillaume bu erkeklere zg incelie hayran, doru bulduunu anlatan bir ba iaretiyl
kocasna duyduu beenci ve saygy anlatm oldu. Alay, komularnda hibir yanl dnce
dzenle evden kt.
Tezghtar titrek bir sesle:
- Ne dersiniz Matmazel Augustine, dedi, rnein Msy Guillaume kadar saygn bir tccarn han
anneniz gibi yapmayp da daha iyi elenemez mi; elmaslar takp, arabalara binip gezem
ez mi? Oh, ben evlenecek olsaydm, her eyden nce, btn glklere katlanr, karm mutlu g
dim. Tezgh bana oturtmazdm. Farknda msnz bilmem, kumalkta kadnlar artk eskisi k
l. Bununla birlikte Msy Guillaume byle davranmakta hakldr; ei yle istemitir. A-ma bir
dn da bo durmamak iin muhasebe ilerine, yazmaya, perakende sata, siparilere, ev ile
rdm etmeli; fazlas fazla. Ben olsam, saat yedide dkkn kapandktan sonra gnlm elendirm
akardm; tiyatroya gider, insan iine girerdim. Ama siz beni dinlemiyorsunuz.
- Dinlemez olur muyum Msy Joseph, dinliyorum. Resim konusunda ne dnyorsunuz? Gzel bir
anat deil mi?
- Evet, Msy Lourdois adnda bir usta bina boyacs tanyorum, birhayli dnyal var.
Ev halk byle konua konua Saint-Leu kilisesine vard. Buraya gelince egemenlik Madam Gu
illaume'a geti. O da, ilk kez olarak Augustine'i kendi yanma ald. Virginie de Leba
s'nn yanndaki drdnc iskemleye oturdu. Vaaz srerken direin arkasnda, ayakta Meryem Ana
yank yank
59
dualar eden Thedore'la Augustine'in ileri tkrndayd. Fakat tam papaz duay kesip de arap

kadehini kaldrd srada, Madam Guillaume, biraz ge olmakla birlikte, kz Augustine'in du


itabn ters tuttuunu fark etmez mi? Hemen rtsn kaldrp onu bir gzel paylamaya hazrla
asn keserek kznn gzlerinin dalp gittii yne bakmaya balad. k giyiniiyle mahalle
i bir svari yzbasn andran gen sanaty gzlnn yardmyla grd. Hem bilgisiz, he
ir kimse olduu iin, tehlikesi gzne da gibi grnen, aa vurulmam bir sevginin August
inde yer bulduunu anlaynca, kzlarn pek iyi yetitirmi olmakla nen madam Guillaume'un
urumu dnebilmek zordur. Kz yreine dek kangren olmu gibi geldi ona. fkeden tir tir ti
rek, kzna alak sesle:
- Kitab doru tutun bakaym matmazel, dedi. Suu ortaya karan dua kitabn serte elinden
ld, harfleri doru drst okunacak biimde e-. virdi.
- Gzlerinizi dualardan baka bir yere kaldraym demeyin, sonra karmam ha. yin bitince ba
anzla benim size syleyecek szlerimiz var, sizinle, konuacaz.
,.
,
Augustinecik bu szlerle yldrm arpma
dnd. Baylyorum sand ama bir yandan duyduu ac, bir yandan da kilisede bir rezalet kar
rkusuyla bitkin olmasna karn, ektiklerini gizlemeyi baard. Bununla birlikte dua kitabn
titreyiini, evirdii her sayfann stne gzyalarnn dn grerek ruhunun ackl duru
kendisine bakan Madam Guillaume'un ate pskren gzlerinde aklarnn dt tehlikeyi grd
maya karar vermi bir halde, fkeyle dar kt.
Eve dndklerinde Madam Guillaume, kzna:
- Odanza gidin matmazel dedi; sizi artrz; odadan dar kmaya da kalkmayn sakn.
Kar kocann kurduu meclis, pek gizli oldu. nce dar hibir ey szmad. Ama, birok tatl
rdeini yreklendiren Virginie, bir iki cmlecik kapmak iin, tartmann yapld annesinin
asnn kapsna yanaacak kadar byk bir gzpeklik gsterdi. nc kattan ikinciye ilk gid
- Madam, kznz ldrmek mi istiyorsunuz? diye baran sesini iitti.
Virginie dertli kardeine:
- Yavrucuum, babam senin tarafn tutuyor! dedi.
Saf kzcaz:
- Peki ama Theodore'a ne yapmay dnyorlar? diye sordu.
60
61
Merakl Virginie yeniden aaya indi; bu kez, daha uzun kald: Lebas'nn Augustine'i sevdii
i rendi. Her zaman pek sessiz olan bir evin,;byle unutulamayacak bir gnde, cehenneme
dnmesi yazgda varm. Msy Guillaume,, Augustine'in bir yabancy sevdiini syleyerek Le
mutlarn ykt. Arkadana Matmazel Virginie'yi babasndan istemesini syleyen Lebas, o emel
inin alt st oluunu grd; kendisini Joseph'in nerdey-se reddetmi olmasna pek zlen Virgi
, ba arlarna tutuldu. Madam ve Msy ..Guillaume'un birbirlerine syledikleri ve yaamlar
ezdir ki ayr ayr dncelerde olduklarn gsteren szlerin aralarna soktuu hrgr, yein
ak verdi. Sonunda Augstine, leden sonra, bet beniz kalmam, tirtir titreyerek, gzleri k
an ana gibi bir durumda, yarglanmak zere ana babasnn yanna gitti. Yavrucak, sevgileri
pek ksa olan yksn saf saf anlatt. Kendisini hi ses karmadan dinleyeceine sz veren
sylevinden g alarak, anasnn babasnn karsnda sevgili Theodore de Sommervieux' nun a
n yreklenip adn soyluluunu gsteren "de"sn bile bile vurgulayarak syledi. Duygularndan
etmenin imdiye dek bilmedii ekiciliine kendisini kaptrarak, "Msy Sommervi-eux'y seviy
m; ona mektuplar yazdm," dedi ve- gzlerinde yalarla unlar ekledi:
62
- Beni baka birine verirseniz, kendi elinizle felaketimi hazrlam olacaksnz.
Annesi:
- Sen galiba bir ressamn ne demek olduunu bilmiyorsun Augstine, diye nefretle bard.
Yal baba, susmasn buyuran bir sesle karsna, "Madam Guillaume!" diye kt; kzna da
di, "Sanatlardan ounun alktan nefesi kokar. Ne mal olduklar savurganlklarndan belli.
etli Msy Joseph Vernet'ye, Le-kain'e, Noverre'e te beri satardm. u Msy No-verre'in, Sa
nt-Georges valyesinin ve zellikle Msy Phlidor'un babacna oynadklar oyunlar ah bir
Onlar acayip kimselerdir, ben bunu pek iyi biliyorum. Hepsi krta krta, tr ptr dille
ler...ve kesinlikle senin msy Smer... Somm...
- Sommervieux, babacm!
- Peki, peki, Sommervieux olsun! Ve kesinlikle senin Sommervieux'n sana kar mahkem
eden aleyhinde karar aldn gn Saint-Georges valyesinin bana davrand kadar da ho davranmaya-ak. Kald ki, onlar eski zaman soylularyd
.
- Ama babacm, Msy Theodore soylu; bana zengin olduunu da yazd. Devrimden nce, babasn

mmervieux valyesi diyorlarm.


Bu szler zerine Msy Guillaume, korkun
63
yansna yani karsna bakt. O ise szn geiremeyen her kadnn yapt gibi ayann ucuyl
t veren bir sessizlii srdrmekte, dahas, fkeli baklarn Augustine'e evirmekten bile
kendi dncelerine kulak asmad iin de bylesine ciddi .bir iin btn sorumluluunu Msy
ler gibiydi. Bununla birlikte grnteki soukkanllna karn, kocasnn ticareti ilgilen
felakete direnmeden boyun ediini grnce, bard:
- Siz, kzlarnza kar gerekten ok zayf davranyorsunuz msy, ama...
Kapda duran bir arabann grlts, yal tccarn korktuu azar yarda braktn verdi. Bir
am Rogin odadayd; ev iinde oynanan oyunun oyuncusuna bakarak, koruyucu bir tavrla:
-Kuzenim, dedi; ben her eyi biliyorum.
Madam Rogin'in bir kusuru da, Parisli bir noter kars olarak, her eyi bildiini sanmasy
d.
- Her eyi biliyorum, diye yineledi. Ben, Nuh'un gemisine zeytin dalyla dnen gvercin
gibi geliyorum.
Madam Guillaume'a dnerek, "Bu benzetmeyi Hristiyanln Dehs 'nda (15) okudum; benzet(15) Chateaubnand'n nl yapt
me hounuza gidecek kuzenim," diye ekledikten , sonra, Augustine'e glmsedi:
- u Sommervieux, bilseniz ne eker adam! Bu sabah, bana usta elinden km portremi verdi.
En az alt bin frank eder.
Bunlar syledikten sonra, msy Guilla-ume'un koluna hafif hafif vurdu. Yal tccar o kendi
e zg dudak bkyle yzn ekitmekten kendini alamad. Bayan Gvercin:
- Msy Sommervieux'y tanyorum, diye sznn arkasn getirdi; o olunca daha ok eleniyoru
ar anlatt; kendisini savunma grevini de bana verdi. Bu sabahtan beri de, Augustine'
e delicesine k olduunu biliyorum, istedii de olacak. Ooo... kuzen, yle reddeder gibi b
anz sallamayn. unu bilmi olun ki baron unvanm alacak; az nce de imparator, sergide,
ejyon donr niannn valye rtbesini verdi. Rogin de noterliini ald; ileri ne durumdad
. Dahas var! Msy Sommervieux'nn en az on iki bin frank getiren birok mal mlk var. Hem
liyor musunuz, byle bir adamn kaynbabas bir eyler olabilir, rnein bulunduu ilenin be
e bakan falan! Grmediniz mi, imparator Viyana'ya girdi diye msy Dupont belediye bakan
larak sayglarn sunduu iin imparatorluk kontu ve senatr olmutu ya hani! Ooo, bu evlenme
olacak. Ben,
65
bu delikanlya baylyorum. Augstine'e kar olan davran ancak romanlarda grlebilecek b
i ekerim, mutlu olacaksn ite; senin yerinde olmay her Allah'n kulu ister. Benim gece a
arma Sommervieux'ye tutulan Carigliano desi de geliyor. Baz kt dillilerin dediklerine
baklrsa, evime onun hatr iin geliyormu; benim gibi Chevrelgillerden, yz yllk salam
juva ailesinden olan bir kimseyi ziyarete gelirse, dnk des sanki anndan olacak da...
Madam Rogin, biraz soluklandktan sonra: - Augustine, diye szn srdrd, portreyi grdm.
Allah'm ne gzel ey o yle! mparatorun portreyi grmek istediini biliyor musun? Ya genel
omutana glerek, krallar geldii zaman saraymda byle gzel kadnlardan oka bulunsayd, Av
y hep bar iinde yaatmay zerime alrdm, demesi... Nasl houna gitti, deil mi?
Frtnalarla balayan gn, arkasndan durgun ve dingin bir hava getirerek doaya uyacakt. Ma
am Rogin szlerine yle bir ekicilik katt; Msy ve Madam Guillaume'un kat yreklerinin y
yarl noktalarna dokundu ki, sonunda zayf damarlarn buldu ve bundan yararland. Bu acayi
p devirde, ticaretle maliye, byk senyrlerle akrabalk kurmak iin her zamankinden daha l
66
gnca bir istee kaplmt; imparatorluk generalleri bu durumdan eni konu yararlandlar. Ms
illaume, zellikle bu acnacak tutkuya ierliyordu. u gerekleri pek beenirdi; bir kadn mu
lulua ermek iin kendi dzeyindeki bir erkekle evlenmeliydi, insan er ge gznn ykseklerd
lmasnn cezasn grrd; mutlu olmak iin kadn, erkek birbirlerinde salam nitelikler bulm
evin grltsne patrdsna pek az dayanabilirdi; kar kocadan, birinin tekinden daha ok b
lmesine hi de gerek yoktu, asl olan anlamakt; Yunanca konuan bir kocayla Latince konua
n bir kadn, alktan lmek dokuncasyla kar karyadrlar. Bu ataszne benzer sz kendis
evlilikleri, yn kark ipliklere benzetirdi; ipek eninde sonunda kesin olarak yn keserd
i. Byle dnlr ama, insan olu ne heveslere kaplmaz ki... Top Oynayan Kedi'yi yneten ka
tedbirli ligi Madam Rogin'in az kalabal karsnda si-liniverdi. Ciddilikten ayrlmayan
Guillaume, ilk kez olarak kznn sevgisinde kendi ilkelerinden vazgeecek nedenler bul
du ve adamakll bir incelemeden geirmeye karar verdii Som-mervieux'y eve almaya raz old

u.
Yal tccar, Joseph Lebas'y gidip buldu, durumu ona anlatt. Saat alt buukta, ressamn da
67
orada bulunuuyla onur kazanan yemek salonu, olup bitenleri apak gsteren cam ats altnd
y ve Madam Guillaume'u, gen ressam ve sevimli Augustine'ini, mutluluunu sabrla bekley
en Lebas'y, ba artk armayan Matmazel Virgi-nie'yi bir araya toplamt. Msy ve Madam
e kzlarnn yerlerine yerletiklerini, Top Oynayan Redi'nin geleceinin, becerikli ellere
verildiini grr gibi oldular. Yemek sonunda Theodo-re, btn bu sevinleri kendisine borl
olduklar, eski dkknn iini betimleyen, imdiye dek.bir trl gremedikleri o olaanst
armaan edince neeleri son snrm buldu. Msy Guillaume:
- Buna otuz bin frank verdiler dediniz ha, ok gzel! dedi.
Madam Guillaume da:
- iinde benim dantellerim var da onun iin, diye srdrd sz.
Lebas:
- Ya u alp serilen kumalar, insan neredeyse elle tutacak, .diye ekledi.
Gen ressam:
- Kumalar resimde gzel gidiyor, diye yant verdi; eski kumalarn stnlne erimek, biz
ada ressamlar iin ne byk bir mutluluk. Guillaume Baba:
68
- Demek siz kumal seviyorsunuz ha, de-j di. Verin Allah akna u elinizi dostum. Siz d
I carete deer verdiinize gre, anlatk gitti. Ticareti sanki ne diye kk grrler bilmem
Baba cenneti bir elmaya sattna gre, dnya, ti-ceretle ie balad demektir. Ho, bu pek
j ahm bir alveri deil ya!
Herkese bol bol datlan ampanyann verdii neeyle yal tccar balad kahkahalar koyverImeye. Gen sanatnn gzlerini balayan ba yle kalnd ki, ilerde akrabas olacak bu insa
evimli buldu, Alakgnlllk gsterip birka zarif ykyle onlar elendirdi: Herkes ondan h
I di. Zengin eyalarla ssl salon gece ilerledike, Guillaume'un dedii gibi, le dnnce,
l Guillaume masadan ocaa, kollu kocaman amdandan kk amdana gidip gelerek acele acele
j mumlan sndrmekteyken, bir i ya da para sz konusu olunca durumu byk bir aklkla gr
im tccar, kz Augustine'i yanna ard; dizlerinin stne oturtarak yle konumaya bala
- Sevgili kzm, stediine gre, Sommervi-I eux'nle evleneceksin; Mutluluk hazineni iste
diin ! gibi kullanmak senin elinde. unu syleyeyim ki,
ben gzel resimler rptrarak kazanlan otuz bin franka kaplm deilim. Bilirim, haydan
a gider. Akam bu havai delikanlnn, "Parann
69
yuvarlak olmas, abuk tekerlenip gitmesi iindir," dediini iitmedin mi sanki! Para savu
rgan kimseler iin yuvarlaksa, para para stne koyan tutumlu kiiler iin de dzdr. Yavrum,
bu ho ocuk sana arabalar, elmaslar almaktan sz etti deil mi? Paras var, senin iin harc
ar; afiyet eker olsun! Ben buna karmam. Ama, sana vereceime gelince, bin bir zorlukl
a toplanm paracklar har vurup harman savurmanza kesinlikle raz olamam. ok harcayan, z
ngin olamaz. Sana vereceim yz bin ek-lk drahomayla btn Paris'i satn alamazsn. Bir gn
e geecek olan bir ka yz bin frank dnp durma boubouna; merak etme, daha ok bekletir
ni, ook! Senin ilerde nianln olacak delikanly bir keye ektim; benim gibi Le-cocq'un i
sm ynetmi bir kimse iin bir sanaty, karsnn mal ayr, kendisininki ayr olarak evle
k g olmad. Sana vermeyi dnd eyleri salam hkmlere balamak iin ben szlemeyi iy
elbette. Eh, hadi kzm, sanrm ben de byk baba olacam! Yakn zamanda torunlarmla ura
; ha, para konusunda ancak benim dncemi aldktan sonra imza atacana ant i bakaym; eer
vaktinden nce baba Chevrel'e kavuacak olursam, eniten Lebas'ya akl danacana ant i. H
i sz ver bana.
70
- Peki babacm, sz veriyorum.
Tatl bir sesle sylenen bu szlerden sonra, yal adam, kzn yanaklarndan pt. O akam,
men hemen Msy ve Madam Guil-laume kadar rahat uyudular. Bu unutulmas olanaksz pazard
an birka ay sonra, Saint-Leu kilisesinin byk mihrab birbirinden farkl iki nikha tank o
du. Augustine'le Thedore, mutluluun parltlar iinde, gzleri akla dolu, arkalarnda ok
lerle oraya geldiler. Kendilerini sekin bir kalabalk beklemekteydi. Yannda annesi b
abas, gzel bir kira arabasyla gelen Virginie'nin giyimi pek yalnd; bu tablonun gzellii
i arttrmak iin gereken bir glge gibi, babasnn koluna yaslanm, kz kardeinin ardndan
du. Msy Guillaume Virginie'nin nikhnn Augustine'den nce kylmas iin ok urat, ama

azlarn bynn de knn de iki gelinden en k giyinmi planyla ilgilendiini grerek


ilerinin, en salam olarak Virginie evleniyor, hem de mahalleye bal kalyor diye Virgi
nie'nin saduyusunu beendiklerini; te yandan da bir sanatya, bir soylu kiiye varan Augu
stine'i kskandklar iin de, arkasndan ac szler sylediklerini duydu. Bir tr korku du-y
arm gibi unu da eklemeyi unutmadlar: Guillaumelar toplumsal konum ve n hrsna kapl71
m olsalard, kumalktan hayr kalmazd. Yal bir yelpaze tccarnn, "Bu savurgan herif
girip stnden kacak," dediini iiten Guillaume Baba, evlenme szlemesini yaptrrken gs
tan tr kendi kendini iinden kutlad. Gece, parlak bir balo verildi.
Msy ve Madam Gui
ume, ans imdiki kuan belleinden ancak yeni yeni silinmeye balayan, yiyecei iecei p
r akam yemeinden sonra da dnn olduu Colombier Sokandaki evlerinde kaldlar; Msy ve
s, Top Oynayan Redi gemisini ynetmek iin Saint-Denis Sokandaki eski eve, bir kira ar
abasyla dndler. Mutluluktan sarho olan sanat, arabada, sevgili Augustine'ini kollan ar
asna ald; Trois-Freres Soka'na vardklarnda, onu karrcasna, gzel sanatlarn bir kat
irdii bir apartmana alp gtrd.
Bu gen aile, Theodore'daki ak ateiyle, yle byle bir yl gz ap kapayncaya kadar, al
acivertliini en ufak bir bulutun glgelemesine frsat vermeden geirmiti. Yaam, bu iki
ar gelmiyordu. Theodo-re, her gn bin bir trl zevkle sslemesini biliyor, kendisini tut
u cokunluklarna kaptrmaktan, sonra da dinlenmenin tatl gevekliine brakmaktan derin bir
zevk duyuyordu. Bunlar yle dinlen72
melerdir ki, ruhlarmz mutluluk duygusunun en yksek noktasna kar ve orada artk madde bi
lemesi dediimiz eyi unutur. Dnemeyen mutlu Augustine, mutluluun bu inili kl gidi
kabul etmiti: Evlenmedeki yasal ve kutsal sevgiye kendisini tmyle vermekte ileri gi
ttiine akl yatmyordu henz. Basit ve saf ruhlu Augustin, ne nazl nazl reddetmeyi, ne de
yksek sosyetede yetimi bir gen kz gibi yerinde isteklerle kocasina her dediini yaptrm
sn biliyordu. Gelecei hesaplayamayacak kadar kt; bir gn bu tatl yaam biter mi diye
ucundan bile gemiyordu. Kocasna bitip tkenmeyen bir zevk kayna olmaktan mutlu olan Au
gustine'e, ball ve uysall nasl sonsuz bir ekicilik veriyorsa, hi snmeyecek bir a
iin btn sslerin en gzeli olacan sanyordu. Ak mutluluuyla pek alml olmutu; gze
e onda Sommervieux gibi heyecanlan-drlmas ok kolay bir erkee her zaman ba edi-rebilece
dncesini yaratt. Kadnlnn kendisine rettikleri, ite byle yalnzca ak zerineydi.
, sonsuz bir mutlulukla, dnyadan habersiz yaayan bir gen kz olarak kald; iinde yaad
eleneklerini, eitimini, gidiatn rensem diye dnmedi. Syledii szler yalnzca ak s
larda bir
73
zek incelii, bir ifade zariflii gsterebiliyordu. A-ma ak anlarnda - kadnn asl aktr
ceine gre - o da btn kadnlar gibi ayn dili konuurdu. Olur ya, Augustine ne zaman Theod
re'un-kine uymayan bir dnce ortaya atsa, bir yabancnn yapt ve dzeltilmezse, sonunda
a bkknlk veren ilk yanllara nasl glersek, gen sanat da buna yle glerdi. Bu gzel
sona ererken, bylesine sevmesine karn Sommervieux bir sabah kendi kendine, "Artk alma
arma, eski alkanlklarma geri dnmeliyim," dedi. Kars da zaten gebeydi. Arkadalaryla
bulutu. Yln skntlarla geen gnlerinde, gen kadnn ilk kez bir ocuu emzirmesi de v
lt; kimi zaman da, uzak kald sosyetede kendisine elenceler arad. En isteyerek gittii
de Carigliano'nun eviydi; bu kadn ne yapp yapp nl sanaty evine ekmiti. Augustine i
e, bir anneyi dnya zevklerinden alkoyan srekli zeni oluna gstermesine artk gerek kalma
ca, Theodore, beenilen ve istek uyandran gzel bir kadnla grndmzde toplumun bize ver
rumuzun okanmasndan doan sevinci tatmak istedi. Kocasnn nnden gelen an evreye gste
Salonlarda dolamak, teki kadnlarn kendisini kskandklarn grmek, Augustine iin yepyen
nmez
74
j bir zevk oldu. Ama bu aile mutluluunun saaca j son parltyd. Augustine, btn abalar
lgisizliini, dilinin konumadaki yetersizliini ve dncelerinin darln belli etmekle, h
nce kocasnn gururunu yaralam oldu. Aa yukar iki buuk yl iinde ak cokularyla y
Sommervieux'nn huylan, karsnn ona pek sz geiremeyiinden gelen bir sessizlikle, bir za
an iin doal akndan sapm olan isteklerine ve alkanlklarna yeniden kavutu. iirin,
mle ilgili tatl zevklerin yksek ruhlar zerinde, aradan zaman gese bile kaybolmayan ha
klar vardr. Yksek bir ruhun bu gereksinmele-|ri, iki yl boyunca, T-heodore'da doyuru
lmam de-Iildi, dahas, yeni yeni besinlerle beslenmiti. Sa-jnat, ak dnyasn dolap,
byk ibr hrsla artk ellerine smayacana dikkat bile Sermeden ne kadar gl ve peygambe

a (hepsini topladktan sonra, durum deiiverdi. Ressam, karsna en gzel kompozisyonlarnn


slan gsterdiinde, Guillaume Baba da olsa yle sy-Jer ya, Augustine "Aman ne gzel!" der
Bu so-Iuk beence, bilgili bir duygudan ok sevginin ver-fdii inantan geliyordu. Augus
tine iin "bir bak, en gzel bir tablodan daha deerliydi. Onun tand en yksek duygular
ilgili duygulard. Sonunda aka grlen u ac gerei, Theodore,
75
grmezden gelemedi: Kars iirden hi zevk almyordu, kendisinin iinde yaad dnya baka
; heveslerinde, aklna eseni yapmak istemelerinde Theodore'a uymuyordu; glmyordu, o
glse de; dertlenmiyordu, o dertlense de; o ba gklerde dolarken Augustine u maddesel d
da geziniyordu. Dncesinin en tatl i dkleri-ni srekli grmezden gelmek ve sihirli bir
isini yaratmaya zorlad dlemleri ldrmek zorunda kalan, en iten duygularla baka birine
m olan bir iasann her gn yeniden doan aclarna deer vermeyi, basit ruhlu kimseler bile
ler. Ona ok ac geliyordu bu ikence; stelik de eine kar besledii duygu birbirlerinden
r ey saklamamay, neler dndklerini, neler duyduklarn birbirlerine amay buyurmaktayd
eklerini anlamazlktan gelen, cezasn grr: O da, kukusuz, bir tr toplumsal huy demek ola
zorunluk gibi balamak nedir bilmez. Sommervieux atlyesinin sessizliine, dinginliine s
"Belki de, sanatlarla bir arada yaamak .karmn bilgisini arttrr," diyor ve karnndaki,
yksek ruhlu kimselerin herkeste doutan var olduuna inandklar, uyuup kalm stn zek
elieceini umuyordu. Ama, sanatlarn konumalarndan, dine gerekten bal olan Augustine'
bir rknt geliyordu. Da76
ha Theodore'un arkadalarna verdii ilk akam yemeinde, gen bir ressamn yaplar akay d
hangi bir saygszlk saydramayacak, ama kendisinin kavrayamad ocuka bir edayla:
- Peki ama madam, sizin cennetiniz Raffael-lo'nun "sa'nn Grn" adl tablosundan daha m
sanki? Hadi canm siz de! Ben onu bile seyretmekten usandm, dediini duymutu.
Augustine bu sanatlar toplantsnda kimsenin gznden kamayan bir gvensizlik havas yarat
skmaya balamt. Can sklan sanat acmaszdr: ya kaar gider, ya da balar alaya. Ma
sanki tekiler yetimiyormu da evli bir kadn iin kendisince erdem sayd ciddilii ar
leri gtrmek gibi gln bir dncesi vard; Augustine bununla ok alay etmiti, a-ma annes
uyuna hafife yknmekten de kendisini kurtaramamt. Erdemli kadnlarn ou zaman kanama
ngenlik, birka yergi iziktirilmesi dncesini uyandrd; bu iir-lerdeki masum alay, Somme
eux'nn kzmayaca denli inceydi. Daha ac olsalard bile, bu akalar eninde sonunda dostlar
kendisine yaptklar akalara karlk olan akalard. Ama, dtan gelen etkileri kolayca kab
Theodore'un yrei gibi bir yrek iin, her eyin nemi vardr te o da, farknda bile olma
de yava yava artan bir
77
soukluk duymaya balad. Evlilikte mutlulua ulaabilmek iin, stndeki dar yaylann hemen
a, inii ok kolay ama kaypak bir yama bulunan bir da amak gerekir. Ressamn ak da bu i
i artk. Karsna kar olan davranlarnn acayipliini kendi gzlerine hakl gsteren ahla
onun anlayamayacan dnerek, anlamad dnceleri ve kentsoylu vicdannn yarglama yet
saklamakla bir kusur ilemediini sand. Augustine kapal ve sessiz bir acya brnd. Bu a
ayan duygular, kar koca arasna, gnden gne kalnlaan bir perde germiti. Augustine, kocas
na kar saygda kusur etmedii halde, eskiden onun ayaklar altna serdii sevgi ve zek haz
lerini bakalarna ayrdn grerek korkmaktan kendini alamyordu. B P zaman sonra da, erk
gelge hevesleri zerine urada burada sylenmi szler ister istemez gznde bir anlam kaza
Kimseye^ dert yanamyordu, ama taknd tavr da bir tr baa kakmayd. Yaamn bin bir trl
drst deer vermeyi beceremeyen, hibir eye aldrmayan birok kimsenin istedii bir n ve
iinde mr sren; bu kadar k giysiler giyinen bu gen ve gzel kadn, evlendikten yl
p tkenmez dertlere dt; sarard, soldu; dnd tand, lt biti; sonra felaket, de78
neyimin ilk derslerini onun nne seriverdi. Ne olursa olsun, grevlerinden ayrlmamaya
karar verdi; bylece bu temiz yrekli davranla, er ge kocasnn sevgisini yeniden kazanaca
uyordu; ancak iler byle olmad. Sommervieux almaktan yorgun olarak atlyesinden ktn
ne acele edip elindeki ii saklayamyor, ressam, o-nun tam bir ev kadn titizliiyle kend
isinin amarlarn onardm gryordu. Kocasnn istedii gibi harcamas iin gereken para
madan veriyordu. te yandan sevgili Theodo-re'unun parasn korumak isteiyle, eve gerek
en eyler iin tutumlu davranyordu. Byle bir yaay, meslek yaamlarnn sonu gelince mahv
mn nedenini hi aratrmayan, yaamn tadn adamakll karm sanatlarn baboluuyla
an renginin nasl yava yava kararp sndn, onlar nasl derin bir karanla attn an
. oktandr kocasnn byk bir cokuyla Des de Carigliano'dan sz ettiini duyan dertli Au

, bir akam arkadalarndan biri, Sommervieux'nn imparatorluk saraynn bu nl koketine kar


edii sevginin nasl olduuyla ilgili, szm ona dosta, ama gerekte kt niyetle birtakm h
verdi. Augustine'in talihinde, yirmi bir yanda, genliinin ve gzelliinin btn
79
grkemiyle, otuz altlk bir kadn yznden aldatldn grmek de varm. Kalabalkta, kend
celerde de ne kadar talihsiz olduunu duya duya, yavrucak, evresinde uyandrd beenceden,
bakalarna alad istekten, artk bir ey anlamaz hale gelmiti. Yznn anlatm deiti
gzelliini, hor grlm bir akn solukluunu izgilerine ilemiti. Birok apkn erkek,
lktlar; o tek bana kald, ama namuslu kald. Kocasnn azndan kaan birka aalama s
zluk yaratt. Zihininde akan felaket habercisi bir k, ona, ald eitimin sradan-l y
heodore'unkiyle her bakmdan birlemesine engel olan kusurlarm gsterdi: Kocasn balayp
ini sulayacak denli kt. Kanl gz yalan dkt, konumu ve yaay uyumsuzluklar olduu
klar olduuna da akl yatt; ama neden sonra... Evlendii zamann dipdiri mutluluklarm d
alnca, gemite kalan mutluluun nasl da byk olduunu anlad ve byle doyasya tadlan bi
mr demek olduuna,; bunun da ancak felaketle denebileceine kendi kendisini inandrd. Bu
unla birlikte, btn umudunu yitirmeyecek kadar iten seviyordu onu. Bunun iin de yaamnn
irmi birinci ylnda, kendisini yetitirmeye
80
ve dn biimini hi olmazsa hayran olduu adamn dncelerine uydurmaya giriti.
Kendi kendisine:
- air olamam, ne kar, iirin ne olduunu anlarm ya, diyordu. Bunun zerine, madam Som-mer
ieux btn seven kadnlarda bulunan o istem gcn, erkini ortaya koyarak huyunu, yaayn,
deitirmeyi denedi; ama birok kitap okuyup, ylmadan renmeye alt halde, o-la ola an
aha az bilgisiz olabildi. Zekdaki abukluk ve konumadaki gzellik ya Tanr vergisidir, y
a da beikte balayan bir eitimin sonucudur. Mziin deerini anlyor, bundan yararlanabiliy
rdu, ama syledii arklar gzel deildi. Edebiyatn ne demek olduunu, iirin gzelliklerin
du, ancak bakaldran belleini bunlarla sslemek zaman oktan gemiti. Bulunduu yerlerde
anlar zevkle dinliyordu, ne var ki kendisi parlak bir dnce ileri sremiyordu. ocukken e
dindii nyarglar, dinle ilgili dnceler, onun zeksn diledii gibi kullanmasna engel o
Augustine'e kar, Theodore'un iinde, Au-gustine'in de yenemedii bir ekingenlik belirmit
i. Sanat, karisini kendisine venlerle elenirdi; onlarla elenmekle pek de yanl bir i y
ordu hani: Bu gen ve ili kadnda yle bir korku yaratmt ki, kendisinin yannda, ya da ba
al81
dklarnda, Agustine titrerdi. ok an hoa gitmek isteiyle ne yaptn aran Agustine
ir tek duyguda eriyip yittiini anlyordu. Dahas, Agustine'in. bu ball, erdemini duygu
na vererek onu yanl yapmaya kkrtr gibi grnen kocasnn houna gitmemeye balad. Agu
ln bir yana brakp, kocasnn gelge heveslerini, anlaml anlamsz isteklerini yerine geti
, onun hep kendini dnen gururunun dilediini yapmaya abalad durdu; eli hamurlu, karn a
Belki ruhlarnn anlaabilecei an gelip gemiti. Bir gn, gen kadnn ok duyarl olan y
rn kknden eip bken, sanki krd sanacamz bir darbe yedi. Her eyden elini eteini e
zaman sonra, gidip aile ocanda bir avuntu, derdine bir umar aramak gibi tehlikeli
bir dnce aklna esti.
Bir sabah, ocukluunun getii o d kaba grnl, basit ve sessiz eve doru yneldi. Pen
kti. Bugn yaamna hem onur, hem de felaket getiren kiiye, ilk pc bu pencereden gnder
maln yeniden canlanmaya balad bu zindanda hibir ey deimemiti. Kzkardei eski
ni almt. Dertli gen kadn, kalemi kulann arkasnda olan enitesiyle karlat; adamn
82
megul bir hali vard, kendisini batan savma dinledi; evredeki ba dndrc almadan gen
fterinin yaplmakta olduu anlalyordu; bunun iin zr dileyerek Augustine'den ayrld. Ke
ekemeyen kzkardei de onu olduka souk karlamt. Hakk da vard ya, gzel bir arabada
ine, ablasn yle bir ayakst grmeye gelirdi. Tedbirli Lebas'nn kars, "Bu sabah sabah
iyaretin asl nedeni herhalde paradr," diye dnd ve aklna geldike Augustine'i bir hayli
en ekingen bir tavr taknd. Ressamn kars, annesinin Virginie'de, balndaki saaklar
yan Kedi'nin eski onurunu koruyan bir ardl bulduunu grd. Yemee oturduklarnda, ev yneti
inde Jo-seph Lebas'nn akllln vmeye neden olacak kimi deiiklikler yapldn fark e
zaman tezghtarlar sofradan kalkmyorlar, isterlerse konuabiliyorlard; yemeklerin okluu
lkse kamayan iyi bir geimi aka anlatyordu. k Agustine'in gzne birka Komedi Fran
ti iliti; orada uzaktan uzaa kz-kardeini grdn de anmsyordu. Madam Le-bas omuzlarn
l rtmt; pek gzel olan bu al, onun giyim kuamyla kocasnn ne kadar ilgilendiini gs

Szn ksas, kar koca kendilerini zamana gre ayarlamlar83


d. Augustine, birbirine pek uyan bu iftin, coku-suz, ama frtnalar da olmayan, deimez
mutluluk iinde yaadklarn, gnn byk bir blmnde yakndan grerek, ii zntyle dol
t iine giri gibi kabul etmilerdi; byle olunca, her eyden nce ii dnmek sz konusu ol
, kocasnda gl bir ak grmedii iin, ak kendisi yaratmaya almt. Virginie'yi bee
kna varmakszn ynelmi olan Joseph Lebas iin olduu kadar, kars iin de mutluluun ar
ekliliini salayan bir ey olmutu. Dertli Augustine ackl durumunu anlatnca Saint-Denis s
ka anlaynn ablasna rettii bir sr beylik sz dinlemek zorunda kald.
Joseph Lebas:
- Karcn, dedi, olanlar olmu bir kez, kardeinize iyi tler vermeye bakalm.
Sonra, becerikli tccar, Augustine'i bu bunalmlardan kurtarmak iin greneklerin, yasal
arn , gsterdii yollar, ie sknt veren bir biimde aklad; ileri srlen dncelerin
numara koydu, etkililik derecelerine gre sralad; tpk trl nitelikteki mallan sralar g
... Sonra da hesap etti, kitap etti ve baldznn kesin bir karar vermek zorunda olduu
sonucuna vard; bu kararsa, kocasn hl seven Augustine'i ho84
nut etmedi; Joseph Lebas'nn yasal yollardan sz ettiini iitince, o duygu, btn gcyle ye
en canland. Augustine bu iki dert ortana teekkr etti, onlara akl danmaya gittii zama
en daha kararsz bir durumda eve dnd. Bunun zerine anasna babasna derdini dkmek niyetiy
e kalkt, Colombier sokandaki eski eve gitmek yrekliliini gsterdi; artk o her bulduu i
neyen, dahas, kocakar ilcndan bile yardm uman umutsuz hastalara dnmt. ki yal insa
r sevinle karladlar, Augustine'in gzleri yaard. Bu ziyaret onlara dnyalar deer bir d
getiriyordu. Drt yldr, hedefsiz, pusulasz yol alan gemiciler gibi yaam yolunda yryorl
rd. Ocak banda birbirlerine, vergilerin pek ar olduu dnemlerin ykmlarn, eski kuma
iflaslar, zellikle Lecocq'un nl iflasndan nasl paalarm kurtardklarn, Guilla-ume B
engo savanda bulunuunu anlatrlard. Eski konular bitirince de, en dolgun bilano toplaml
rn yeniden gzden geirir ve yeniden Saint-Denis mahallesinin eski yklerine geerlerdi. S
at ikide Guillaume Baba Top Oynayan Kedi maazasna gidip yle bir gz atar, dnte eskiden
ndisinin rakibi olan her dkknn nnde biraz dururdu; bunlarn gen sahipleri yal tccar
likeli herhangi bir indirim iin
85
kandrmak hevesine kaplrlar, o da, her zamanki gibi, kesin olarak hi reddetmezdi. ki gz
el Nor-mandiya at konan ahrnda, ok yiyip imekten atlayacakt; Madam Guillaume
bunlardan, ancak arabaya kurulup mahallesinde her pazar yaplan byk ayine giderken y
ararlanyordu. Haftann gnnde bu sayn iftin sofralar herkese akt. Damad Sommervie
esinde Guillaume Baba askerlerin giydirilmesi iin kurulan danma birliine ye seilmiti.
ocasnn ynetim erkinde byle yksek bir yere getii gnden beri Madam Guillaume evde ne va
e yoksa gstermeye karar vermiti. Odalar altn ve gm sslerle, zevksiz ama kesinlikle de
i mobilyalarla o kadar tklm tklm doldurulmutu ki, ss en az olan oda bile bir ato kili
ini andryordu. Bu evin her eyinde sanki tutumlulukla savurganlk yara girmiti. Denilebi
irdi ki, Msy Guillaume amdana varncaya kadar her eyi alrken byk bir para yatrmak ama
enginlii ve kar kocann isizliini aa vuran bu pazarn ortasnda Sommervieux'nn tablos
rinde bulunuyor ve gzlerinde gzlkler, gnde belki yirmi kez, kendilerince pek canl ve
elenceli geen eski gnlerinin bu hayaline bakan Msy ve Madam Guillaume iin bir avuntu k
ayna oluyordu. Bu evin ve her eyinde
86
bir yallk, bir bayalk duyulan bu odalarn grn, insana altn kayalkl bir kyya v
dnyadan, yaatan dncelerden elini eteini ekmi bu iki yaratn durumu, Augustine'i a
kt. Kastorlarn yaay gibi igdyle, hi dnmeden, devinim-siz olmakla birlikte canl
Le-bas'larda grd yaam, seyrettii tablonun kendisini artan birinci blm olmutu;
nci blmn izliyordu. te o an, ektii aclarn on sekiz ay sren, ama karsnda grd
eren u yaam gibi bin tanesine bedel bir mutluluktan geldiini dnerek byk bir gurur duy
Bununla birlikte, bu pek de insafl olmayan duygusunu gizledi; yal anasyla babasnn nn
eksnn yeni gzelliklerini, akn esinledii sevecenliin inceliklerini sat dkt ve onla
rtlerini dinlemeye pek gzel hazrlad. Yal kimselerin bu trden aklamalar; dinlemeye: k
lar vardr. Madam Guillaume kendisine masallardaki gibi gelen bu artc yaamn en kk
er eyini renmek istiyordu. Eline alp alp da bir trl bitiremeyerek yeniden balad "B
a Hanton'un Gezileri"nde, Kanada yerlileri zerine yazlm merakl eyler, bu duyduklarnn
da pek sradan kalmt.

87
- Ne? Ne diyorsun kzm? Kocan plak kadnlarla bir odaya kapansn da, sen budala resimleri
ni yapyor san ha?
akna dnen bykanne, gzln kk bir masann stne brakt, etekliini silkeledi ve
k tandrnn ykselttii dizleri stnde birbirine kenetlenmi ellerini brakverdi.
- yle syleme anneciim, ressamlarn modellere gereksinmesi vardr.
- Seni istedii zaman, bizden bunlar saklam demek. Ah bilseydim, ben byle bir meslei ol
an adama kzm verir miydim hi! Din byle densizlikleri yasaklamtr; bu ahlkszca bir e
ata eve geliyor dedindi?
- Eh bir de, ikide...
Kar koca derin bir aknlk iinde baktlar. Msy Guillaume:
- Kumar m oynuyor acaba, dedi. Bizim zamanmzda ancak kumarbazlar eve bu kadar ge gel
irlerdi.
Augustine bu sulamay reddeder gibi yzn hafife buruturdu. Madam Guillaume:
- Onu beklerken kim bilir ne zntl geceler geiriyorsundur, dedi, ama herhalde sen yata
rsn. O canavar kumarda tlnce de seni uykudan uyandryor, deil mi?
- Hayr anneciim. Tersine, kimi zaman ok neelidir. Dahas, ou kez, hava gzelse, 'hadi
k ormana gezmeye gidelim,' der.
- Ormana m? O saatte ha? Evdeki odalar, salonlar dar m geliyor da, byle komak zorund
a kalyor ey iin... Eveet, niin olacak, bu haydut nezleye yakalanman iin sana bu gezin
tileri neriyor. Senden kurtulmak istiyor. Dnyann neresinde grlm, rahat yerinde, ev ba
sahibi bir adamn, ecinniler gibi ormanlarda srtmesi?
- Ama anneciim, anlamak istemiyorsunuz; yeteneini gelitirebilmek iin gl heyecanler ger
kli ona. O baylyor, ey grnmlerine...
Madam Guillaume hemen kznn szn keserek kt:
- Ben ona yle bir grnm gsteririm ki, dnya ka bucakm anlar o zaman. Byle bir insanda
ye ekinirsin bilmem ki? nce unu syleyeyim, sudan baka bir ey imemesi houma gitmiyor.
salk iin iyi deil. Kadnlar, yemek yerken grmekten niye ireniyormu? Ne acayip adam bu
if kak ayol. Sylediklerin akl alr eyler deil. Bir erkek bir sz sylemeden evinden k
on gn sonra dnsn gelsin; bu olmayacak ey. Sonra da deniz resmi yapmak iin Diep-pe'e g
ittimdi diyor, denizin resmi mi yaplrm? Maval okuyor.
89
Augustine kocasn savunmak iin azn atysa da Madam Guillaume bir el hareketiyle.onu sus
du, gen kadn eskiden kalma bir alkanlkla ona boyun emiti. Annesi kuru bir sesle balad
ya:
- Brak, szn etme u herifin! O kiliseye bir kez seni grmek iin, bir kez de seninle evle
mek iin adm att. Dinsiz kimselerin yemeyecei halt yoktur. Baban benden herhangi bir e
yi saklamaya kalksn, gn azndan bir uf bile karmasn, sonra da crcr bcei gibi
bu?
- Sevgili anneciim, yksek ruhlu kimseler hakknda pek ar yarglarda bulunuyorsunuz. Onl
ar da bizim gibi dnselerdi, byle deerli kimseler olmazlard, deil mi?
- Gzel! Byleleri otursunlar evlerinde, evlenmesinler efendim. Anlamyorum, mesleinde
baarl bir erkek, deerli bir kimse olduu iin karsn mutsuz etsin, ho bir ey mi bu? D
Onun gibi biraz nce ak dediine kara diyen, bakalarnn szn kesen, evinde elaleme gster
n, ne edeceinizi artan, bey keyiflenmeden hanmnn elenmesine engel olan, o zntl ol
isteyen bir kimsenin deer neresinde?
- Ama anne, byle ileyen kafalarn zellii... Madam Guillaume yeniden kznn szn kes90
ti:
- Ne kafasym? Pek becerikli maallah! Bir adam birdenbire, doktora danmadan, yalnzca se
ze yemek hevesine kaplrsa ne buyurulur? Din buyurduu iin yapm olsayd, perhizi bir ie
ard, ama o protestanda din ne gezer. Atlar yaknlarndan daha. ok seven, dinsizler gibi
salarn kvrttran, heykellerin stlerine tller rten, gndz pencereleri kapattrp lam
imse dnyann neresinde grlm? Dur bakaym, aklma bir ey geldi! Onu bir tmarhaneye koys
ederiz gibi geliyor bana; ama, bu da kaba ve terbiyeye uymayan bir ey olacak. Sai
nt-Sulpice'in papaz yardmcs Msy Loraux'ya git de bu olup bitenler iin ne dnyor, bir
ana, kocann bir Hristiyan gibi hareket etmediini syleyecek.
- Oh anne! nanr msnz ki...
- nanrm, inanrm! Onu seviyorsun, btn bu eylere gzn krdr. Ama ben grrm; seninle
lerinde ona Champs-Elyses'de rastladm anmsyorum. Ata binmiti. Ah bir gr-seydin! Bir z

n atn karn yere deercesine drt nal gidiyor, sonra duruyor, yaya yava yoluna devam ediy
ordu. O zaman kendi kendime, "ite," dedim, "aklndan zoru olan bir adam!"
Msy Guillaume ellerini birbirine srterek yksek sesle:
91
- Oh! Ne iyi etmiim de bu antika herifle, maln mlkn ayr nikh kydrmm! dedi.
Augustine tedbirsizlik edip de kocas konusundaki asl yaknmalarn sayp dknce, fkeden a
ad. Madam Guillaume boanma szn ortaya att. Hi ses karmayan tccar, boanma szcn
an uyand. Kzna kar duyduu sevgi ve bir dvann olaysz yaamna verecei heyecan, Guill
1 eyleme geirdi: Konumaya balad. Boanmay en ok o istiyordu; bu istei destekledi, savu
, btn masraflar zerine almaya, yarglar, davave-killerini, savunmanlar grp yaplabil
yi yapmaya sz verdi. Tela den Madam Som-mervieux, babasnn isteklerini kabul etmedi; i
kinden on kat daha mutsuz bile olsa, gene kocasndan ayrlmak istemediini syledi ve bi
r daha da aclarndan sz etmedi. Kzlarnn ektii gnl aclarnn zararn gidermeyi, ann
ouna denedikleri bu sessiz ama avutucu zenleri, Augustine nasl yantlayacan ard; so
le sradan insanlar iin yksek ruhlu kimseler hakknda tam bir yargya varmann olanakszl
arak evine dnd. Bir kadnn herkesten, ailesinden bile, byle pek az anlay gsterilen der
rini saklamak zorunda olduunu renmiti. Yksek tabakalarn frtnalarna, aclarna
92
ancak oralarda oturan yksek ruhlu kimseler bir deer verebilir. Her eyde herkes deng
i dengine.
Zavall Augustine dncelerinin dehetine kaplm bir halde, dnp dolap, kendisini yine
uu iinde bulmutu-/ Gznde okumann da deeri kalmamt, kocasnn kalbini kazan-drmadk
ateli ruhlarn gizli ynlerini anlamaya balayan, ama yardmlarndan yoksun olan Augustine,
onlarn elencelerine katlmamakla birlikte, aclarn ylmadan paylayordu. Byk tutkular
disine kk ve baya gelen bu dnyadan irenmiti. Ksaca, yaam bo-ubouna harcanmt.
nrsal bir k gibi aydnlatan bir dnce onu uzun uzun dndrd. Bu dnce, ancak Augus
iz ve erdemli bir yree g-leryz gsterebilirdi. Des de Carigliano'nun evine gitmeye kara
verdi; kocasnn kalbini ondan geriye istemek iin deil de, daha ok kocasn elinden alan
yunlarn ne gibi eyler olduunu yerinde grp renmek, bu gururlu yksek sosyete kadnn,
cuklarnn anasyla ilgilendirmek, imdiki ykmna yol aan onu andrarak, gelecekteki mut
rdm etmesini salamak iin gidecekti. Bunun zerine bir gn, hi de cesur olmayan Augustine
, olaanst bir gzpeklikle, leden sonra saat ikide arabaya bindi; bu saatten n93
ce kesinlikle kimseye kmayan bu nl koketin kk salonuna alnmann bir yolunu bulmay de
ti. Madam Sommervieux imdiye dek Sa-int-Germain mahallesinin eskiden kalma grkemli
evlerini hi grmemiti. Mevsim k olduu halde ieklerle ssl ve bolluk iinde domu ka
vkle, lks iinde yaaytan gelen kibar alkanlklarla dzenlenmi bu ssl psl koridorla
a merdivenleri dolatnda, Augustine'in kalbi dehetli skld: kendisinin hi bilmedii bu
n srlarn renmeyi ok isterdi. Soluduu u byklk havas, kocasn bu eve eken eyin n
m bir fikir veriyordu. Desin dairesine girip de mobilyalarn, krmal rtlerin ehvetli du
u hayran hayran seyreden Augustine, iinde bir kskanlk, bir tr umutsuzluk duydu. Orada
dzensizlik bile bir gzellikti; orada, lksn zenginlii kk grr gibi bir hali vard. B
an havada dalan kokular rahatsz etmiyor, burunlar okuyordu. Evin her eyi, camlarn arka
da grlen yeil aalarla dolu bahedeki imenlerin grnyle uyumluydu. Burada her ey al
na pek doal geliyordu. Ev sahibinin ince zevki, Augustine'in bekledii salonda kend
ini aka gstermekteydi. uraya buraya konulmu eyann duruundan ortann karakterini an
bu der94
H toplulukta olduu gibi, dzensizlikte de anlalamayan bir ey vard: bu, yaln ruhlu Augus
ine iin bir bilmece olmutu. Burada grebildii uydu: des, kadn olmak bakmndan yksek
Bunu anlaynca iine bir tasa dt. Kendi kendisiyle konumaya balad:
- Yazk! Demek ki seven sradan bir yrein bir sanatya yetmiyecei doruymu. Acaba byle
denge salamak iin kendi ruhlary-la ayn gteki kadn rhlaryla m birlemeleri gerekiyo
olurdu ben de bu ekici kadn gibi yetitirilmi olsaydm, hi olmazsa arprken ruhlarmz
denk olsayd.
- Evde yokum dedim ya!
Augustine, yandaki kk salonda alak sesle sylenmi olmasna karn, bu kuru ve buyurgan-c
ri iitti ye yrei hzla arpt.
Oda hizmetisi:
- Bayan ieride, diye yantlad.

- Daha ne duruyorsunuz, arsanza, diyen desin sesi, terbiyenin yapmackl ifadesine br


Kukusuz, szlerinin duyulmasn istiyordu.
Augustine ekinerek ilerledi. Bu serin salonun sonunda, yeil kadifeden bir sedirde,
desi nazl nazl uzanm yatyor grd; sedir, sar renkli bir zemin stne taklm incec
95
kvrmlarnn izdii yarm dairenin ortasna konulmutu. Nefis bir zevkle yerletirilmi yal
n ssler, altnda desin eski alardan kalma bir heykel gibi kurulduu takn parlakln a
enin bu koyu rengi onun ekiciliini glgeleyemiyordu. Gzelliinin dostu bir yan aydnlk, i
sana ktan ok bir parlt izlenimini vermekteydi. Ve deerli Sevr vazolarnn stnden kok
kaldran deerli iekler... Gzlerinin nne bu grnm serildii anda arp kalan Augusti
asz yrmt ki, gzel kadn bir yana dalm bakarken yakalad. Bu bak, ressamn karsn
rk sine yle diyor gibiydi: "Gitmeyin, gzel bir kadn greceksiniz, siz olursanz bu ziyar
etin can s-kcl azalacak."
Des Augustine' i grnce ayaa kalkt ve yanna oturttu. Tatl bir glmsemeyle:
- Bu ziyaretin bana verdii mutluluu acaba neye borluyum madam? dedi.
Yalnzca bir ba eiiyle karlk veren Augustine: "Bu kadar yapmack da ne oluyor?" diye d
Ismarlama bir sessizlik. Gen kadn karsnda bu sahneye hi de gerekli olmayan bir tank g
u adam ordunun btn albaylar iinde en genci, en kibar ve en yakklsyd. Yar kentsoy96
lu giysisi gzelliklerini ortaya karyordu. Kehribar gibi kapkara, sivri, kk by, dud
fazla tyl kk sakal, dikkatle taranm favorileri ve biraz dank, sk kara salaryla,
olu, daha imdiden pek anlaml olan yz bir kat daha canllk kazanyordu. Hem giyiniinin
liine, hem de yznn honut grnne uyan bir rahatlk, bir serbestlikle krbacyla oynam
rilen eritler stnkr balanmt. Cesaretinden ok gzel giyiniiyle gururlanyor gibi bi
ugustine bir gz iaretiyle albay gstererek des de Carigliano'ya bakt, bu baktaki dile
ine getirildi.
- Hadi gle gle d'Aiglemont, Bulonya ormannda buluacaz.
Batan karc kadn, bu szleri sanki Augustine gelmeden nce yaplm bir anlamann sonumiti. Bu szlere korkutucu bir bak katmay da unutmad; belki de subay, kendisini beenmi
e byk bir kartlk oluturan bu alakgnll iei seyrederken gsterdii hayranlktan t
lu gen adam ses karmadan ban edi, izmesinin topuklar stnde dnd ve zarif bir tav
doru ilerledi. Augustine, bu parlak subay gzleriyle izler gibi bakan ortan g97
zetlerken, abucak silinen anlatm btn kadnlarca bilinen bir duyguyu bu bakta grd. En
acyla, ziyaretinin yarar salamaktan uzak olacan dnd: Oyuncu des bakalarn kendis
esine o kadar dknd ki yreinde acmaya yer kalmamt. Augustine kesik bir sesle:
- Madam, diye balad; u anda size byle bavurmam belki tuhafnza gidecek; ama yle olur k
mutsuzluk artk akl tanmaz ve her eyin bir z-r olduunu gsterir. Theodore'un niin siz
izi bakalarna yelediini, niin zeknzn onun zerinde bylesine byk bir etki yaptn
ki bunun nedenini bulmak iin kendime bir bakmak yetiyor. Ama elimde deil, kocam se
viyorum madam. Biliyorum, onun kalbi artk bende deil, fakat gzyalaryla geen iki yl onu
yreimden silemedi. Aklm bamdan gidince sizinle uramak gibi bir eyi dnmeyi gze ald
larla sizi yenebileceimi size sormak iin geliyorum.
Gen kadn, ortann elini heyecanla tuttu:
- Ah madam, dedi, ne olurdu, Sommervi-eux'nn akn demeye dilim varmyor, bari dostluunu
yeniden kazanmam iin bana yardm etsey-diniz; Tanr'nn sizi mutlu etmesi iin o kadar,
o kadar dua ederdim ki, vallahi kendi mutluluum iin
bile bu kadar iten yalvarp yakarmam. Btn umudum sizde. Hadi, syleyin bana, houna gitme
k iin, ilk gnlerimizi unutturmak iin nasl...
Daha bu szleri sylerken, bir trl tutamad hkrklarla tkanan Augustine durmak zorund
n utanarak, gz yalaryla slanan mendiliyle yzn kapad.
Des:
- A, ocuk olmayn, cicim, dedi.
Bu sahnenin deiikliinden pek holanmt; istemeyerek de olsa, Paris'te belki imdiye kada
aslanmam byle pek erdemli bir kadnn kendisine gsterdii saygdan duygulanarak gen kad
lini ald, edal bir acmayla fsldanm szlerle okayarak, kendi eliyle Augustine'in gzle
lmeye balad.
Bir para sessizlikten sonra, koket kadn Au-gustineciin gzel ellerini, herkeste grlmeye
n soylu bir gzellik ve g anlatm tayan ellerinin iine alarak tatl ve sevgi dolu bir s
- Size vereceim birinci t, dedi, byle hemen alamayn: gz yalar kadnlar irkinleti

isini hasta eden dertlere ses karmadan katlanmay bilmeli, nk ak uzun sre ac deind
Karaduygulu olmak nceleri hoa giden bir gzellik verir ama sonunda izgileri uzatr, dnya
nn en ekici yzn bile soldurur. Daha98
99
s var, bize ac ektirenler, tutsaklarnn hep neeli olmasn isterler; bu, onlar iin bir
sorunudur.
- Ah, madam, duyumsamamak elimde deil ki. Eskiden ak ve nee saan, imdiyse soluk, renk
siz, ilgisiz bir yze, iinde derin bir ac duymadan insan nasl bakabilir? Gnl ferman m d
nliyor!
- Vah vah gzelim, ama sanrm yknz bandan sonuna dek biliyorum. nce una kesinlikle i
r kocanz stnze baka birini sev-diyse, onun suunda benim paym yok. Onu her zaman salonu
da grmeyi istedimse, bu, aklamalym ki, bir onur sorunudur; nlyd ve hibir yere gitmiy
Size kanm ok kaynad, bundan tr benim iin yapt lgnlklar sayp dkmeyeceim. Ya
ceim, nk bu onu size geri getirmek ve bana kar olan davranlarnda gsterdii creti c
iin belki iinize yanyacak. Eninde sonunda beni de bu ie bulatracakt. ekerim, evremi
yi tanyorum ki, kendimi byle ok yksek bir adamn keyfine kul kle edemem. Brakn size ku
apsnlar, bu gereklidir; ama, onlarla evlenmek mi, ite bu yanl. Biz kadnlar deha sahib
i erkeklere hayran olmal, tiyatrodan keyiflenir gibi bundan keyiflen-meliyiz. Anc
ak onlarla birlikte yaamak... kesinlikle! Of! Bu, locaya kurulup oyunu seyredecek
yerde operadaki dekorlar falan deitirmeye yarayan
100
makinelere bakmaktan zevk almak gibi bir eydir sanki. Ne yapalm ki, ykmlar bir kez s
ize gelip atm, yle deil mi yavrucuum? Aldrmayn, size ac verenlere kar gl olmay
- Ne dersiniz madam, daha bu odaya girmeden, sizi uzaktan grnce benim henz bilmediim
yapmacklar olduunu sezmitim.
- Oo, gzel! Arada srada beni grmeye gelin, aslnda olduka nemli olan bu nemsiz eylerin
k gemez renirsiniz. Budalalara gre d grn yaamn yarsdr. Bu yzden, stn zelli
zeklarna karn, istemiyerek ayn zayfla kaplrlar. Ama ben sizinle bahse girerim ki Th
un isteklerini hibir zaman reddetmediniz.
- Sevgimizin istedii esirgenebilir mi?
- Vah saf yrekli yavrucak vah, bu deneyimsizliiniz pek houma gidiyor. Bir erkee, zell
ikle kocaya kar akmz ne kadar bykse o oranda az gstermemiz gerekir. Ac eken, daha d
nde sonunda braklan, en ok sevendir. Szn geirmek isteyense...
- Ne dediniz madam, demek ki saklamak, hesaplamal, yalanc olmal, baka huyda grnmeli; h
em de her zaman.iin, yle mi? Oh! Byle nasl yaanr! Siz dediiniz gibi yapabiliyor musunu
?
Augustine kararsz bir durumdayd, des glmsedi.

101
Sayn hanmefendi ciddi bir sesle konumaya balad:
- Aile mutluluu teden beri bir alveri, zel bir dikkat isteyen bir i olmutur. Ben size
lenmenin szn ederken siz bana hl aktan sz etmeyi srdrrseniz, hemen imdi anlamakta
gerekir.
Bir srda tavr taknarak:
- Beni dinleyin, diye srdrd konumasn.; durumum gerei, zamanmzn yksek konumdaki ki
en kimilerini grebiliyordum. Birka .dnda, evlenenler, deerleri sfir olan kadnlar ald
e dersiniz, mparatorun bize boyun edirmesi gibi, bu kadnlar da kocalarna boyun ediriy
or, pek sevilmeseler bile hi olmazsa sayg gryorlard. Gizli eylerin, zellikle bizi ilgi
endirecek olursa, bulmacasn zmek pek houma gider, bu benim iin bir elence olur. yle
ama meleim, bu hanmcklarn, erkeklerinin karakterlerini zmleyebilmek gibi bir beceriler
vard; kocalarnn stnlkleri karsnda sizin gibi arp kalmadan, kendilerinde bulunma
ustalkla grebilmilerdi, ister kendilerinde byle zellikler olsun, ister varm gibi gst
inler, ne yapp yapp bunlar kocalarnn nne yle bir seriyorlard ki, sonunda onlar da ka
tmek zorunda kalyorlard. Neyse, unu da renin ki ylesine yk102
sek grnen bu ruhtaki kimselerin bir delilik ynleri de vardr; ite bizim bunlardan yara
rlanmamz gerekir. Erkeklere szmz dinletmek istemiyle, bu amatan hi uzaklamadan, btn
rmz, dncelerimizi, uhluklarmz hep bunun iin kullanarak, pek gelge hevesli olan, d
aklyla bile bize kendilerini etkilemenin yollarn gsteren bu zeklar yneteceiz. Dehe

lan gen kadn:


- Oh Tanrm, demek yaam byle! Bir savam... dedi.
- Karmzdakini her zaman korkutmay gerektiren bir savam... Bizim gcmz, hep yapmack d
ktr, ite bunun iin, bir erkein bizi aa grmesine izin vermemeliyiz; byle bir alalt
in manevralarla ykselebilinir.
Des:
.
- Gelin, diye ekledi, kocanz smsk balamann yolunu size reteyim.
Kar koca oyunlarn renmek isteyen gen ve saf rana kk saraynn dolambal yollar
en kalkt. Kabul salonlarna kan gizli bir merdivenin nne geldiler. Des kapnn gizli z
i evirirken durdu, olaanst gzel ve ince bir tavrla Augus-tine'e bakarak:
.
- ite, dedi, Dk de arigliano bana k, ama
103
benim iznim olmadan bu kapdan ieriye adm atmay gze alamaz. Dnn ki o binlerce askere
a etmek alkanlnda olan bir adamdr. Bataryalara kar koymasn bilir, benim karmdaysa
Augustine iini ekti. Grkemli bir galeriye yardlar; burada des ressamn karsn, Theodo
yapt Matmazel Guillaume'un portresinin nne gtrd.
Augustine resmi grr grmez bir lk kopard:
- Resmin evimde olmadn biliyordum, demek buradaym ha!...
- Yavrucuum, ben bu resmi, deha sahibi bir erkek ne dereceye kadar budalalk edebil
ir, bunu greyim diye istedim. Erge size geri yollayacaktm; kopyasnn nnde aslm grmek
bir zevki tadacam aklmdan bile gemezdi. Biz konuurken syleyeyim de resmi arabanza gt
. Sizde bu tlsm varken, kocanza yz yl sznz gei-remezseniz kadnlktan istifa edin,
.
Augustine desin elini pt, des onu barna bast, ertesi gn unutulacak bir sevgiyle ku
seph Lebas'nn dar aklnn ya da Madam Guillaume'un budalaca eitiminin kendisine yaramad
bi, yksek tabakalarn hileli politikas da kendisine hi yakmayan Augustine iin, Desin
104
aka gsterdii srlar hem ykc, hem de kurtarc olabildiinden, onun kadar namuslu olma
i bir kadnn temizliini ve safln bu sahne belki de bir daha dzelmemek zere bozabilird
aamda, yanl anlam verdiimiz kck eylerin bizi iine drd hatal durumlarn ne tu
ne, Alplerde la kar karya gelen obanlara benziyordu: Duraklar ya da arkadalarnn ba
meye kalkarsa mahvolduu gndr. Byle byk bunalmlar iinde yrek ya paralanr ya da kaya
Madam Sommervieux eve dndnde betimlemesi g bir coku iindeydi. Des de Carigli-ano il
rnda geen konumalar, kafasnda birbirine kart binlerce dnce uyandryordu. Grnrler
hani masaldaki koyunlar gibi, pek cesur olan Augustine de, kendi kendisine sylev
ler veriyor, nasl davranmas gerektii konusunda mthi planlar iziyordu; birok hoa gitme
unlar tasarlyor, kocasyla, ondan uzak olduu iin doal olarak, kadnlarda her .zaman var
lan o gerek gzel sz syleyiin btn kaynaklarndan yararlanarak konuuyor, arkasndan da
re'un sabit ve keskin bakn dnerek yrei oy-. nuyordu. Beyefendinin evde olup olmad
man sesi sanki tkanmt. Akam yemeine gelmeyeceini renince, anlatlmaz bir sevin
. 105
kprdan duydu iinde. Btn ksalna karn bu sre, idam yargtayca ertelenen bir su
r mr kadar uzun geldi. Portreyi odasna ast ve yreinde umut arpntlar duyarak kocasn
koyuldu. Bu giriimin, geleceine bir yn verecei umudu iine ylesine bir gle douyordu
er grltyle, saatinin tik taklaryla bile, rpertiler geiriyor, korkusu artyordu. Vakit g
in diye sununla bununla oyaland. Kendisini noktas noktasna portreye benzetecek biimd
e giyindi, tarand. Sonra, kocasnn her eyi soruturma huyunu bildii iin, meraknn onu y
getireceinden emin, dairesinin klarm her zamankinden daha fazla yaktrd. Arabacnn ba
vin kaps aldnda saat gece yarsn alyordu. Ressamn arabas, sessiz avlunun talar
Theodore karsnn odasna girerken neeli bir sesle:
- Ne o enlik mi var? diye sordu.
Augustine uygun n ok iyi yakalamt, kocasnn boynuna atld ve ona portreyi gsterdi. S
lmiti sanki, bir Augustine'e, bir her eyi aka anlatan giyimine bakyordu. Kocasnn dei
o korkun alnn yar l bir durumda gzlemleyen korkak kadncaz, orada yava yava, bulu
nlaml buruukluklarn toplan106
dn grd; sonra da ate saan bir bak ve bouk bir ses kendisini sorguya ektiinde dam
donduunu sand.
- Bu tabloyu nerede buldunuz?

- Bana Des de Carigliano verdi.


- Siz mi istediniz?
- Resmin evinde olduunu bilmiyordum ki.
Bu melein sesinin tatll, daha dorusu insan byleyen ezgisi yamyamlar bile yumuata-b
ma yaralanm gururunun alaryla kvranan bir sanaty, asla.
Sanat grleyen bir sesle bard:
- Tam ondan umulacak bir davran.
Geni admlarla dolarken yle syleniyordu: "cm alacam, utancndan lecek; onun resmi
hem de gece Claudius'un sarayndan kan Messalina kyafetinde betimleyeceim onu."
Gen kadn, lgn bir sesle:
- Ne dedin Theodore? diye sordu.
- Onu ldreceim.
- Sevgilim!
- u kk svari albayn seviyor o, nk a-ta iyi biniyor...
-Theodore!
Ressam kkremeyi andran bir sesle karsna:
- Of, brakn beni, dedi.
107
fkeden kendini yitiren sanat yle szler syledi, yle bir iler etti ki, Augustine'den bi
daha yal bir kadn onun delirdiini dnrd kesinlikle; olup bitenleri anlatmayalm daha
Ertesi gn, Madam Guillaume sabah saat sekiz sularnda geldiinde, kzn yerde, betbeniz um
gzler kpkrmz, sa ba darmadan, elinde gzyalarnn slatt bir mendil, yrtlm
e yaldzl byk bir erevenin paralarm seyreder buldu. Acnn sanki btn duygularn uyu
, her eyin mahvolduunu anlatan bir hareketle yerdekileri gsterdi.
Top Oynayan Kedi'nin eski yneticisi:
- Oo, belki de ok byk bir kayp, diye bard. Dorusu, ok benziyordu; ama ben bir yerden
, bulvarda bir adam elli ekye gzel resimler yapyormu.
'
.
- Of, anne!
Kznn kendisine bakndaki anlam anlamazdan gelen Madam Guillaume:
- Vah yavrucuum vah, hakkn var! dedi, ge kzm ge, dnyada hi kimse insan annesi kadar
z. Her eyi biliyorum yavrum. Ama bana btn dertlerini syle ki seni avutabileyim. Bu h
erifin kak olduunu ben sana nceden sylememi miydim? Oda hizmetin bana neler anlatt, n
r... Ayol bu, gerekten bir canavar!
Augustine, annesinden bir an olsun susmasn rica eder gibi parman solgun dudaklanna-gtr
d. Bu korkulu gecede urad ykmla, Augustine, hani o etkileri annelerin ve seven kadnla
eklerinde grlen, insann dayanma gcn aan ve belki de kadnlarn yreinde Tanrnn erke
baz teller olduunu aa vuran sabrl katlan gcne ermiti.
Montmartre Mezarl'ndaki kk bir stun zerine kazlm bir yaz, Madam Sommervi-eux'nn
a ldn gsterir. O rkek yaratn bir arkada, bu ackl olayn son sahnesini yaztn y
kutsal 2 Kasmda bu taze mezarn nnden geerken, kendi kendisine hep, "Dehann gl kucak
ar iin acaba Augustine 'den ok daha gl kadnlar m gerekiyordu?" diye sorar ve gene ken
i yantlar sorusunu:
- Vadilerde aan, gsterisiz, alakgnll iekler, gklere ok yakn, frtnalarn koptuu
ilince yaamyorlar belki
de, kim bilir?
Maffiers ,Kasml829
108
109

You might also like