You are on page 1of 16

marife

dini aratrmalar dergisi


Turkish Journal of Religious Studies
cilt / volume: 17 say / issue: 1 yaz / summer 2017

Tasavvufta Bir Taarruf ve Mkefe mkn


ARATIRMA

Olarak Cezbe

Nurullah Kolta
Yrd. Do. Dr., Trakya niversitesi lahiyat Fakltesi
Tasavvuf Ana bilim dal retim yesi
nkoltas@hotmail.com

Geli Tarihi: 20.04.2017 Yayna Kabul Tarihi: 02.06.2017

z
Sfler arasnda st bir mhede seviyesi kabul edilen cezbe, Allaha vislde bir balang olarak da
grlmektedir. Umum nezdinde istirak ya da youn bir manev coku sonucu gerekleen tavr
deiikliklikleri gibi farkl yaklamlarn konusu olan bu kavram, esasen kalbe anszn ulaan
tecellilerin etkisiyle ortaya kan ilah bir ekim hlini ve bunun sonucunda eriilen mkefeyi ifade
etmektedir. Mahiyetine ynelik farkl tanmlamalarda bulunulmu olmakla birlikte cezbeye ilikin bir
stkapalln olduu aikrdr. Sfiler, Rahmnn cezbelerinden bir cezbe, ins cinin ameline
denktir Hadis-i erfinden yola karak, sz konusu ekimin ekilen kiinin bir gayreti olmakszn
Hakkn onu semesiyle ihsn edilen bir mertebe olarak kabul ederler. Cezbe esnasnda normal bir
seyirde gerekleen slka nazaran daha hzl bir mesfe kat edilii, makmlar aan bir tabiata da
iaret etmektedir.
Cezbeye dar olan kimselerden bir ksm normal hallerine dnerken, bir ksm da ulatklar bu
mertebede kalp sahva rc edemezler. Klasik tasavvuf kaynaklarnda cezbe ve cezbe ehli olan
meczblarla alakal ok sayda tasnifte bulunulmutur. zellikle Shreverd tarafndan ortaya konan
drtl tasnif, cezbenin seyr slktaki yeri bakmndan bir rneklik tekil etmektedir.
Bu almada, halk nezdinde belli bir cezbe hliyle irtibatl olduu dnlen divne, mecnn, behll
gibi kavramlar ksaca izah edildikten sonra cezbenin tanm ve seyr slktaki nemi zerinde
durulacaktr. Daha sonra meczb snflar zerinde durularak bir mkaefe ve taarruf imkn olarak
cezbenin tasavvuftaki konumuna deinilecektir.
Anahtar kelimeler: cezbe, meczb, mkefe, mhede, taarruf

The Divine Attraction (Jadhbah) as a Possibility af Self-Revelation (Al-Taarruf) and Unveiling


(Mukashafah) in Sufism
The Divine attraction (jadhbah), which is considered as a degree of witnessing (mushahadah), is also
seen as a beginning for attaining God. As a subject of various approaches such as the changes in
attitude emanating from a spiritual fervor or immersion (istighraq) in view of the public, the Divine
attraction denotes a state of rapture and the witnessing resulting from it that comes into being by the
influence of manifestations reaching the heart suddenly. Although there exist different definitions
concerning its essence, it is obvious that this attraction has some ambigious connotations as well. The
sfs take the following saying of the Prophet as a starting point, An attration among the attractions
of the Merciful is equal to the deeds of mankind and the jinns, and they considered the mentioned
attraction a degree which is bestowed to the attracted without his/her effort after being chosen by
Him. That the seeker can advance fast during the Divine attraction compared with the spiritual
journey (sulq) in its usual course implies also a nature that transcends the spiritual stations
(maqm).
122 Nurullah Kolta

Although some of those attracted by the Divine attraction return to their normal lives, some of them
remain at that state and cannot turn back to the state of sobriety (sahw). In the classical sf texts,
there are various classifications concerning the Divine attraction and the attracted ones (madjdhb).
Especialy the quadripartite classification by al-Suhraward serves as an example for determining the
place of the Divine attraction in the spiritual journey.
In this article, some terms considered to be related with the Divine attraction such as diwna, majnn,
bahlul will be defined, and the term attraction (jadhbah) and its importance in the the spiritual
journey will be explained briefly. Then the classes of the attracted ones as well as the status of the
attraction as a possibility of unveiling and the self-revelation (al-Taarruf) will be discussed.
Keywords: Divine attraction (jadhbah), the attracted ones (madjdhb), unveiling (mukshafah),
witnessing (mushhadah), self-revelation (taarruf)

Atf
Kolta, Nurullah, Tasavvufta Bir Taarruf ve Mkefe mkn Olarak Cezbe, Marife, 17/1 (2017):
121-135.

1. Giri
nsann yksek lem olan Cennetteki ilk (primordial) hle olan hasreti,
alaktaki lemin yani dnya hayatnn tm safhalarnda belirleyici olan bir
husustur. nsan vasfn tayan her fert, kendi slbunca ya da merebince bir yol
tutarak ad geen ilk hle eritiren bir yolda seyretme (slk) imkn aramtr.
Yolcu (slik), yolculuu esnasnda eitli duraklardan (makm, menzil, mevtn,
mevkf vb.) geerek varlna nakolunmu olan hedefe doru seyretme azmini
tar. Gayesi ferdin hasretini ektii ilk hle eritirilmesi olan tasavvuf da bu
yolculuk iin zorunlu hazrlklar gerekletirmeyi ncelemektedir. Yollar (tark)
bu geileri mmkn klmak iin kendilerine zg yntemler (usl) gelitirmiler
ve ballarna (mntesib) dnya hayatnda Akna ulamay gaye edinen uslleri
en mkemmel biimde sunmann gayreti iinde olmulardr. Tm bu gayretlerin
odandaki lah Huzura yakn olma arzusunu tayan yolculardan bir blm,
Allahn Kendini Bildirdii (taarruf) kimselerdir. Allah yine Onun bildirmesiyle
bilenler arasnda, bir ekime (cezbe) mazhar olmak suretiyle dorudan bir
yaknla erienler de mevcuttur. Bu noktada, kuldan Rabbe ak yoluyla bir
yaklam sz konusuyken, Rabden kula cezbe ile yaklatrma ya da Kendi katna
ekme sz konusu olur. lah ekime (cezbe) kaplp Huzura yaklatrlanlar,
istidtlar uyarnca lemlerin Rabbini onlara unutturacak perdelerin kaldrlp
lah srrn odana, mazharna dnen ve bylece aadaki lemin ilerinin artk
kendileri iin bir deer ifade etmedii kimselerdir. Kimi sfilere gre dnya ile
hiret hlinin knhne vkf olup nra ve yakne sahip olan talibe cezbe ular ve
bylece ilah iradenin yansmas ortaya kar. Bu durumda cezbe, gayb bir misafir
addedilmektedir. ayet bu cezbeye gereince deer verilmezse, geldii yere
dnecei de ska vurgulanan bir husustur.1

1 Rsim Efendi, Seyyid Mustafa, Tasavvuf Szl (Istlht- nsn- Kmil), nsan Yaynlar, stanbul
2013, 368.
Tasavvufta Bir Taarruf ve Mkefe mkn Olarak Cezbe 123

2. Bilindiin Dndaki Hller ve Halk Nezdindeki Yansmalar


Slklarn alldk biimiyle gerekletirenlerin yannda, olaann dnda
birtakm tavrlar sergileseler de Aknla olan irtibatlarnn bir ekime sebep
olduu baz kimseler mevcuttur. Allaha olan yaknlk ya da yaklatrlmay
artrp artrmamasna bal olarak delilik ile vellik arasnda bir konuma
yerletirilen bu kimselerin iinde bulunduklar hlin, dardan grnenlerin yan
sra ehadet lemini aan bir boyuta sahip olduu dnlmektedir. Asl dikkat
ekici olan husus, hllerine ilikin bir mlumat sahibi olunmasa da akllarnn bir
ekilde perdelendii dnlen bu kimselere ynelik belli bir ihtirmn varldr.
Zira modern dnyada neredeyse hereyin istidll akla indirgenii, kalb akln
telenmesini ve manev bir kisveye sahip herhangi bir eyin itibarszla maruz
braklmasn da beraberinde getirmitir. Bu kadim topraklarda, kalb akln hayli
mhim bir seviyede muhafaza edilmesiyle tek katmanl bir lem algsndan ziyade
fizik gzle grlmeyen birok hususun gz nnde bulundurulduu dnemler var
olmutur. Dolaysyla umuma benzerlik gstermeyen hller bile umum hayatn
seyrine bir engel kabul edilmemitir. Halk arasnda bilinenin dnda tavr
sergileyen, giyinen ve konuan kimseler iin deli, meczb, divne, mvelleh,
mcell, bdel, vb. birok isim ve sfat2 kullanlmas, bu durumun genel bir kabul
grdnn gstergesidir. Bu kiilerin tamamn ilah ekim balamnda
deerlendirmek mmkn olmamakla birlikte, gndelik konumalarda cezbe hli ile
alakal olarak birok kavramn birbirinin yerine kullanldna da ahit
olunmaktadr. stirak ve akl perdelenmesiyle irtibatl olduu dnlen baz
hller ile tasavvuf literatrnde dorudan bir ekimle slikin marifet tahsilini
mmkn klan cezbeyi ayrt edebilmek iin sz konusu kavramlarn ksaca izah, bu
kavramlarn birbirlerinin yerine kullanlmalarnn yannda sz konusu hllerinin
ardna gizlenerek kendi hllerini aikr etmeyen kl-i meczb-num yani
kendini meczb gsteren aklllarn tannmalarn da kolaylatracaktr.
Akln perdelenmesi olarak tarif edilebilecek bir tabiata sahip kimseler
arasnda, divneler olduka nemli bir konuma sahiptirler. Meczbla ilikili olduu
dnlen divne kelimesi, Farsa div kknden tremitir. Div, lgatte Arapa
cin kelimesiyle eanlamls olup3 Trkeye ok iri ve kuvvetli, korkun masal tipi
olan dev eklinde gemitir.4 Farsa divne, Arapada mecnnun karl olup
Trkede her iki kelime de mstkil olarak kullanlmaktadr. Akn buyruu altna
girip akln yitirdikleri dnlen divnelerin, dierlerinden farkl davranlar
sergileseler de yaptklarndan mesul olmad (divne r kalem nst) ska dile
getirilen bir husustur.
Bu kimselerle alakal olarak kullanlan dier bir yaygn ifade ise
mecnndur. Szlkte d lemle ilgisini kesecek ekilde ak ve cezbeye kaplma
anlamna gelen cnn halindeki kiiye mecnn ad verilir.5 Etimolojik adan
incelendiinde, cn (tende sakl olan), cnn (cnda sakl olan), cin (gzden sakl

2 Bk. ztrk, Eyp, Velilik ile Delilik Arasnda, Kitap Yaynevi, stanbul 2013, 73-77.
3 Bk. Misalli Byk Trke Szlk, haz. lhan Ayverdi, Kubbeal Yaynlar, stanbul 2008, I, 736.
4 Bk. Misalli Byk Trke Szlk, I, 697, 737.
5 Bk. Misalli Byk Trke Szlk, I, 516.
124 Nurullah Kolta

olan), cenn (rahimde sakl olan), mecnn (akln saklayan) kelimeleri, sakl olula
ilikili bu kkeni gzler nne sermektedir. Ayrca cinnet ve cennet gibi kelimeler
de bu sakl olu ve grnmezlik anlamlarn barndrr.6 Mecnnla alakal olarak
yaplan birok tanm arasnda, Seyyid erif el-Crcnnin et-Trifat adl eserinde
fiillerin ve szlerin, akl yolunda (yani akla uygun) olmasn pek az mstesn-
men eden akl bozukluu7 eklindeki tarifi, zellikle slam hukuku balamnda
mecnna ynelik genel yaklamn kkenine de iaret etmektedir. Bununla birlikte
kabul gren ilke, cnn durumunda temyiz ya da ayrt etme melekesinin doru
ileyememesidir.8 Sekri galip gelenler azamet tecellisi sebebiyle akllarn
yitirdiklerinden, genel adab ve eri hkmlerden uzaktrlar. Mecnn ve meczb
arasndaki fark, meczbun ilah ekimin etkisiyle akl nimetini kaybetse dahi
iyileir iyilemez (ifkat) namaz gibi farzalarn kaza ederek olaan ibadet
hallerine geri dnebilmeleridir.9
Akln perdelenii balamnda kullanlan dier bir kavram, behll ya da
buhlldr. bn Haldun mutasavvflar ele alrken, behlller ve matuhlara geni yer
verir. Behlllerin, aklllardan ziyade delileri andrmakla birlikte vellere zg
makmlara ve sddklara zg hallere sahip olduklarn dile getirmektedir.
Behlller (buhll, budala) din ahkmla sorumlu deildirler. Bununla birlikte,
herhangi bir eyle mukayyed olmadklar iin gayb andran baz eyleri haber
verebilmektedirler. bn Haldunun dile getirdii dier bir husus, zhir ehline gre
bu kiilerde mkellefiyetin sakt olduu, lkin veliliin ibadetsiz hasl olmayaca
grdr. Allah fazln ve ltfunu dilediine verdii iin vellik de ibadete veya
dier herhangi bir hususa bal deildir.10 Behlllerin nefs-i natkalar ne yok
olmutur ne de delilerdeki gibi bozuktur. Bu kiiler sadece dini sorumluluklarna
esas tekil eden akllarn yitirmilerdir. Akl ve dnce, nefse zg nitelikler olup
bu nitelikleri yitiren kiiler nefslerini yitirmilerdir. Lkin kendi gereklikleri
konusunda bilinsiz deildirler. Her ne kadar dnyayla alakal eylerin
bilinmesinde esas tekil eden sorumluluklar balamnda akllarn yitirseler de
insanlk hakikati onlarda mevcuttur. Delilerle bu kiiler arasndaki fark ite burada
aa kar. bn Halduna gre Allahn kullarn marifet iin semesi bir koula
bal deildir. Bu sebeple delilerle behlller arasnda birka noktaya dikkat
edilmesi gerekir. ncelikle behlller, bir yneli ve gayeye sahip olup zikir ve
ibadet gibi eylerden bo deildirler. Ancak onlarla alakal dini bir sorumluluk
olmadndan, bu ibadetleri yerine getirirken eri hususlara riayette eksiklik
olabilmektedir. Delilerin yneli ve gayeleri yoktur. Behlller doutan bir
budalalk hali zere yaratlmlardr; deliler ise bir mddet yaadktan sonra tabii
baz beden arzalar yznden delilie dur olmulardr. Bylece nefs-i ntkalar
bozulmu ve her eyden mahrum kalmlardr. Dier bir husus ise behlller halk

6 Dols, Michael W., Mecnun- Ortaa slam Toplumunda Deli, Pinhan Yaynlar, stanbul 2013, 446-447.
7 Crcn, Seyyid erif, Tarift, terc. Arif Erkan, Bahar Yaynlar, stanbul 1997, 77.
8 Bk. Dnmez, brahim Kfi, Cnun, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, stanbul 1993, VIII,

125-129.
9 Rsim Efendi, Tasavvuf Szl, s. 622.
10 bn Haldun, Mukaddime, Dergh Yaynlar, terc. Sleyman Uluda, stanbul 2007, I, 306.
Tasavvufta Bir Taarruf ve Mkefe mkn Olarak Cezbe 125

arasnda iyi ya da kt birok ey yaparlar. Onlarla alakal kanun bir izin sz


konusu deildir. Delilerin ise herhangi bir tasarruflar bulunmamaktadr. 11 bn
Arabye gre behlllere delilerin aklllar denmesinin sebebi, onlarn
deliliklerinin alk gibi doal bir nedenden tr mizalarnn bozulmas nedeniyle
olmamasdr. Bilkis delilikleri, kalpte skn eden ilah tecelli ve kalbin bu
tecellinin etkisiyle anszn arplmas nedeniyledir. Bu tesir sebebiyle akllar Allah
katnda hapsedilmitir. Hakk mhedeye mazhar olmular ve Onun Katna
ekilmilerdir.12 Dolaysyla bu kimselerin akllar perdelenmi olup
kullanlmaktan hayli uzaktr. bn Arab behlllere olan yaklamnda, Sana
baktklarn grrsn, halbuki onlar grmezler. ve Affa sarl. 13 ayet-i cellelerini
aktardktan sonra yetteki Affa sarl (Huzil-afve) ibresini azn al eklinde
tevil edip bu kiilerin sarf ettii ve baz durumlarda hikmet ieren szlerin aznn
alnmas gerektiini ifade etmektedir.14
Bu kavramlara ilaveten akl perdelenenler iin deli tabiri de ska
kullanlmaktadr. bn Halduna gre delilerde nefs-i natka ile bedenin ilikisi
zayftr. Onlarda mevcut olan eksiklik ve hastalk elemi, nefslerini megul eder.
Nefsleri zayf olduu iin eytan ruhaniyete engel olamaz. Bylece bir tr
bocalama ya da delilik nbeti grlr. Ztlarndaki bozukluk, mizalarndaki
bozukluktan kaynaklanr. Deli, nefsinin lemini bir anlna idrkte bulunur ve baz
sretler daha sonra nefse yansyp dile getirme kastnda olmasa bile baz szler
istemsiz bir halde dilinden dklr. drklerinde hak ile btl karktr, zira gayb
lemi ile tam bir ittisal gereklememitir. 15 Bu kiilerden bazlar, sorumluluktan
azad olmalarnn yan sra herhangi bir ykmll tartacak akl melekesine de
sahip deildirler. Bazen bu kiilerin dilinden dklen ifadeler, edeb eserlere de
konu olmutur. Mesel Yeniehirli Avni Miratil-Cnn adl eserini tanzim ederken
hayli vakit geirdii delilerin safiyne olularna dikkat ekmekte ve akllerin de
delilerden haber aldklarn ifade etmektedir. 16 Delilerle alakal erken saylabilecek
bir dnemde mstakil bir eser kaleme alan en-Neysabr ise yaam olduu
devirde, deliliin farkl armlarn yanstan ahmak (aklsz), rak (sersem),
akrah (budala), mukabbel, mels, mcell gibi birbirinden ince hatlarla ayrlan ok
sayda terimi iirlerle tanmlamaya almtr.17
Bu kavramlarda grld zere, akln perdelenii eitli biimlerde
tezahr etmektedir. Lkin tasavvuf adan ele alnmas gerekli asl mesele, ilah
ekim ya da cezbe yoluyla mkefenin gereklemesidir.

11 bn Haldun, Mukaddime, I, 309


12 Muhyiddin Ibn Arab, Futuhat- Mekkiyye, ev. Ekrem Demirli, Litera Yaynclk, stanbul 2007, II, 260.
13 Araf, 7/198-199.
14 Muhyiddin Ibn Arab, Futuhat- Mekkiyye, II, 259.
15 Ibn Arab, Futuhat- Mekkiyye, II, 302.
16 Yeniehirli Avni, Delilerin Aynas (Mirt- Cnn), haz. Abdulkadir Erkal, Byyen Ay Yaynlar,

stanbul 2014, 124.


17 Neysabr, Ebul-Kasm, Akll Deliler (Ukalul-Mecnn), terc. Yahya Atak, le Yaynlar, stanbul

2010, 31-41.
126 Nurullah Kolta

2.1. Cezbe Hli ve Meczblarn Vasflar


Slkta izlenen rotaya tark isminin verilii, aa lemden yukar leme
karak menzillerin mnda kat ediliinden kaynaklanan bir husustur. Allah cihet,
zaman ve mekndan mnezzeh olduu iin slkn maksad da Ona kalben seyir
olarak tarif edilir. Bu balamda Allaha ynelen, nce his sonra da akldr. Lkin bu
akl, dnyaya odaklanan akl- maa olmayp hirete odaklanan akl- meaddir.
Sliklerden ok az slklarn tamamlayarak Allaha vsl olabilir. Bazlar his
makmnda bazlar da akl makmnda perdelenir. Hayvn hisleri onlara galip
gelir ve dnyaya olan meylederek akl- mean tesiriyle en yksek noktadan
aadaki sfl leme inerler. Bu noktada Allahn hidyetine mazhar olanlarn da
dnyev mnialara iltift etmeyerek bilmeleri icap edenleri kemlt ehlinden tahsil
etmek sretiyle marifete ulatklar ve makm- kavseyn ev edn srrna erdikleri
ifade edilmektedir.18
Szlk anlam kendine ekmek, yaklatrmak olan cezbe, Tasavvufta
Allahn kiiyi Kendine ektii, Dostu edindii ve daim bir biimde Huzurunda
tuttuu bir hl olarak tarif edilmektedir. Bu hlin odandaki meczb iin sz
konusu ilah huzura ekilme, kesb (abayla edinilen) deil vehb (ilah bir ltf)
bir mahiyette gerekleir. Cezbe akln batan alnmas anlamn da ierdiinden,
meczblar mrleri boyunca ksmen ya da tamamen kendilerinden gemi bir
haldedirler.19 bn Farz, Eb Yezid Bestm gibi sfilerin sekr hallerinin bazen
uzadn ve ibadetlerine devam iin sahv niyaznda bulunduklar rivayet edilir.20
Zira, sflerde ibadet hazz daha ar basar ve bu durumda uyanklk ya da uur
zorunlu olur.
ekim sz konusu olduunda, Rabden gelene cezbe, kuldan gelene ise meyl
ad verilmektedir. Cezbede, Hakkn kulu Kendisine ekmesi sz konusudur. Bu
ekimin sonucunda, kulun dnyaya olan muhabbeti de ilah muhabbete ynelerek
ak mertebesine eriir. Bylesi bir mertebeye erien sliklerin ounluu, gittikleri
yerde kalarak sahv hline dnemezler. Sz edilen ak mertebesinde sabit kalp o
hl zere hayat sren bu kiilere meczb ad verilir. Ne var ki bu kimselerden ok
az geri gelir ya da kendilerine dner. Kimilerine gre cezbenin hkm, kalbe akn
eden varidin kuvvetine bal olarak bir sreliine ya da daim olarak gerekleir.
Deliler sz konusu olduunda, varid kiiyi hkm altna alm ve hl baskn
olmutur. Bylece o kiiyi hli ynlendirir. Behlllerde akl korunur ve hayvn
ynn akl bk kalr. Neticede bir tedbir dncesi olmakszn dier hayvanlar gibi
yiyip ierler. Nebiler ve hl sahibi vellerin durumda ise varidin hkm srmez ve
normal bir ekilde tasarrufta bulunurlar. 21
Cezbenin mahiyeti, baz kaynaklarda keskin izgilerle ortaya konurken,
bazlarnda belli bir st kapallk dikkat eker. Kesb ile tahsili ve nutk ile tarifi

18 Rsim Efendi, Tasavvuf Szl, s. 629.


19 Bk. Uluda, Sleyman, Meczup, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, stanbul 2003, XXVIII,
285.
20 Shreverd, Tasavvufun Esaslar (Avrifl-Merif), terc. H. Kmil Ylmaz-rfan Gndz, Erkam

Yaynlar, stanbul 1989, 81.


21 Ibn Arab, Futht- Mekkiyye, II, 263
Tasavvufta Bir Taarruf ve Mkefe mkn Olarak Cezbe 127

mmkn olmayan cezbe, slkun ncesinde olabildii gibi slktan sonra da


gerekleebilir. ayet cezbe slktan nce gerekleirse, slikin slk sonundaki
hlini slkun daha balangcnda mhede etmesi mmkn olur. Sfiler,
Rahmnn cezbelerinden bir cezbe, ins cinin ameline denktir Hadis-i erfi
uyarnca cezbeyi st bir mhede seviyesine iaret olarak kabul etmektedirler. Bu
yzden de Nakibendiye gibi baz mektepler, cezbeyi slkun asl olarak
grmlerdir. Bu anlamda cezbe, vuslatn da balangcdr.22 Normal seyrindeki
slktan daha hzl bir mesafe kat etmeye iaret eden cezbe, slktaki mertebe ve
makmlar aan bir tabiatta gerekleir. Bu noktada ekilen kii (meczb), muhta
olduu eyleri de herhangi bir aba olmakszn Hakkn ihsnyla elde etmektedir.
Zira bu kii, Hakkn Kendisine seip nsiyet mertebesine eritirdii ve Eb Yezid
el-Bestmnin Ben istenilen, Sen isteyensin. derken kastettii makmdaki
kiidir.23 Cezbe yoluyla slkn basamaklarn atlayan slik, yakn klnd
makmn etkisiyle ahs gayretle eriilmesi mmkn olmayan marifet ve
mkefenin mazhar haline gelir.

2.2. Marifet, Mkefe ve Cezbe likisi


Baz ilk dnem tasavvuf kaynaklarda, Allah ancak Onun Kendisini
bildirdii (taarruf) kimselerin Onu tanma imknna sahip olaca dile
getirilmektedir. Allah aklst olduundan, Onu tanmak da akl ve nakilden
ziyade kef ve marifetle mmkn olabilir. Taarruf dorudan Allahn tantmas
olup delil yoluyla tanmaya tarif ad verilmektedir. Yine bu balamda Onu
vasfedebilecek olanlarn, Allahn kalplerine tecelli ettii kimseler olduu ifade
edilmektedir. Kendisine ahbb setii kimseler dnda Ona ahbblk edecek
yoktur ve hlis kulluk da sadece Allahn Kendisine cezb ve celb ettii kimselerce
if edilebilir.24 Baz sfiler Hakk tanmaya ynelik yolculukta izlenecek yolun
(tark) bulunduunu dile getirmilerdir:25
a. Tark-i ahyr: Hayrllarn yolu ya da tark-i erbb- muamele eklinde tarif
edilen bu yol namaz, oru, Kurann oka okunmas ve zikir gibi zhir
ibadetlerin arttrlmasn nceler. Bu yolun izlenmesi hayli vakit aldndan,
maksada ulaanlarn says da nispeten azdr. Hayrllalarn yolu, kadimlerin
izledii yoldur.
b. Tark-i ebrr: yilerin yolu ya da tark-i tasfiye ve mcahede olarak tarif edilen
bu yol hem Hakk hem de halka ynelik muamelede ihlstan ayrlmama ve
mcahede ile kt huylar def edip kalbi sf hale getirmeyi nceler.
c. Tark-i ttr: Aklarn yolu ya da tark-i sirin eklinde tarif edilen bu yol
ak, muhabbet, cezbe ve vecdi nceler.
Sflere gre yolculuun niha gayesi olan visl, tark-i ttr izleyen kimi
sliklerde grld zere bizzat Hakkn Kendisine yaklatrmas ya da ekimiyle

22 Rsim Efendi, Tasavvuf Szl, 367.


23 Bk. Kn, Abdrrezzak, Tasavvuf Szl, ev. Ekrem Demirli, z Yaynclk, stanbul 2015, 485.
24 Kelbz, Dou Devrinde Tasavvuf (et-Taarruf), haz. Sleyman Uluda, Dergh Yaynlar, stanbul

1992, 94.
25 Bk. Kueyr, Risle, haz. Sleyman Uluda, Dergh Yaynlar, stanbul 1999, 21.
128 Nurullah Kolta

daha dorudan bir ekilde gerekleir. Dier bir deyile, Allaha vsl olmak, ancak
Onun cezbetmesiyle gerekleir.26
Slkun netmeli ve uzun bir sre olduu z nnde bulundurulduunda,
cezbe de daha ksa bir eriim imknn ifade etmektedir. 27 ekmek ya da ekim
gibi mnlar barndran cezbenin kulun Hakka yaklamasn salayan ilh
inyet olarak tarif edilmesi,28 bir edilginlik durumuna iaret olarak alnabilir.
Sflerin cezbe hline ve yansmalarna olan yaklamlarnn farkll ise bu
durumun bir neticesidir. Cneyd-i Badd ve mm- Rabbn gibi byk sfler
cezbeye byk nem atfetmezken, baz yollarda onun slkn nemli bir bileeni
olduunda hemfikirdirler. Baz yollarda ise hlin bir sr olarak muhafaza edilmesi
gerektii ifade edilmektedir. Mevlevler bu durumu kann iine akt derken,
Rifler yan fakat ttme deyileriyle dile getirmektedirler.29
Klasik kaynaklarda meczblarla alakal tariflerde, cezbe hlinde gerekleen
tecrbelere atflar bulunmaktadr. Shreverdye gre meczb, lah kefe mazhar
olduktan sonra, cezbe hli zere yaayarak tekrar kulluk faaliyetlerine
dndrlemeyen kiidir.30 Kelbzi iradenin dileme, talep etme, dervilik ve
mridlik olduu ifade eder. Bu balamda mridin tlib ve k, murdn ise matlb
ve k olduu ifade edilir. Bu zviyeden bakldnda hem Allah hem de insan
mrid ve murd olarak telakki edilir. Ne var ki Allahn mrid ve murd oluu,
insannkinden ncedir. nsan sz konusu olduunda, murd da Allahn cezbe
kuvvetiyle Kendisine ekip iindeki hllerini mhede ettirdii kiidir. Bu kii
ulam olduu mhede ile riyazete ve nne kacak skntlara gs germeye
muvaffak olur. Kudret cezbesi ismi verilen bu youn mhede esnasnda,
cezbeye urayan kiiye dern halleri gsterilir, nefs ve maldan uzak klnr. 31
Hucvir ise mhedenin aslnn, Allah ve Onun tecellilerini kalp ile
grmek (didr- dil) olduunu dile getirmektedir. Mhede esnasnda kii gerek
tenhada gerekse topluluk iinde Onu kalp gz (em-i dil) ile grr. Mhedenin
iki tr bulunmaktadr. lki yaknin shhatli oluu, ikincisi ise muhabbetin galip
geliinden neet eder. Kii muhabbetin younluuyla mahbbdan baka bir ey
gremez ve bir dereceden sonra sadece ondan bahsetmeye balar. lk mhede
trn benimseyenler fiili fiziki gzle, faili de sr gz ile grrler. kinci mhede
trn benimseyenlerde ise muhabbetin younluu onlar tm varlklardan tecrit
ettii iin her eyi fail olarak grrler. lk gruptakilerin yolu istidll, ikinci
gruptakilerin yolu da cezbedir. stidll yolunu tutanlar, kendilerine aikr olana
dein onun hakikatlerinin delillerini ispat yoluyla ilerlerler. Dierleri ise meczb ve
meslb olup onlar iin delil ve hakikatler Allah tarafndan bir perde (hicb) klnr.
Dier bir deyile, delil ve hakikatler, meczb ile Hakk arasnda bir perdeye

26 Bk. Niffer, The Mawqif and Mukhtabt, nr. Arthur J. Arberry, Messrs Luzac & Co., London 1935,
86.
27 Tilimsn, Afifddin, erhu Menzilis-Sirn, Ktahya Vahid Paa Ktp., nr. 364, vr. 50b.
28 Bk. Kn, Tasavvuf Szl, 185.
29 bk. Hasan Kmil Ylmaz, Cezbe, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, stanbul 1993, VII, 504.
30 Shreverd, Avrifl-Merif, 62.
31 Bk. Kelbz, Taarruf, 200-201.
Tasavvufta Bir Taarruf ve Mkefe mkn Olarak Cezbe 129

dnr. Zira bir eyi tanma, ondan bakasndan korkuyu da bertaraf


etmektedir.32
Ftht- Mekkiye adl eserinde meczblara mstkil bir blm ayran ibn
Arabye gre, Allah ehli arasnda yleleri vardr ki yapp ettikleri yznden akllar
da perdelenmitir. nsanlar da sarho bir halde grrsn. Oysa onlar sarho
deillerdir yeti mucibince, dorudan bakldnda btnen sahip olduklar eyin
grlmesi imknszdr.33 bn Arab, kul Hakla birlikte olsa da cezbenin ancak Onun
kullar yerletirmi olduu makm cihetinden tahakkuk ettiini dile getirir. Sz
konusu yerleme hlinden kaynaklanan halvet ya da tad ile cezbe, dier bir cihette
vuku bulur. te bu halde Allah, kulun daha nce bilmedii bir bilgiyi kulun iinde
bulunduu zevk yoluyla ona baheder. Neticesi marifet olan bu taarruf durumu,
sonsuza kadar bu ekilde devam eder.34
Osmanl ulemsndan Akemseddin tarafndan kaleme alnm olan
Makmtl-Evliya isimli eserin yedinci bb, cezbe ehlinin zelliklerine ve cezbe
neticesinde gerekleen marifete ayrlmtr. Eserde, meczblarn fen makmna
bir mrid olmakszn eritikleri dile getirilir. nlerinde bir perde olmad iin
Haktan gelen her eyden feyz alrlar ve Zt mhede ederler. Bu makmda akl
snrlaryla evrili olmamalar nedeniyle hayranlklar hayli fazladr.
Akemseddine gre meczblar burada Levh-i Mahfza nazar klp okurlar.
Dillerinden dklen remizli ifadeler de bu durumdan kaynaklanmaktadr. Bu
remizler, akln snrlar iinde bulunan kimselerce anlalmaz durumdadr.
Meczblar fen hline ulanca safya da eriirler ve orada ikmet ederler. Onlarn
irad, riyazet ve mcahede ile olmayp nazar ile gerekleir. 35
Cezbenin mahiyetiyle alakal kimi tasniflere gre cezbe ksmdan
mrekkep olup ilki kesb, ikinci ve nc ksmlar ise vehbdir. Kesb olan
ksmda, czi ihtiyar yoluyla marifet tahsil edilerek ilmel-yakn, aynel-yakn ve
hakkal-yakn halleri hsl olmaktadr.36 Kulum nfilelerle Bana yaklamaya
devam eder, nihyet Ben onu severim. Onu sevince de iiten kula, gren gz,
konuan dili olurum,37 Hadis-i erfi uyarnca Allaha vsl olunmas, ilah
cezbenin bir neticesidir. Bu cezbe trnde, kulun nfilelerle cezbe haline erimesi
sz konusu olur. kinci cezbe trnde ise ilah cezbe ya da cezbe-i Hakk, herhangi
bir sebep olmakszn gerekleir. Zira burada kesb olmakszn marifet tahakkuk
eder. Slikin asl gayesine ulamas, Rahman cezbenin bir neticesidir. Bu ise
Cezbe-i Rahmanden bir cezbe, ins cinnin amellerine denktir Hadis-i erfinde
dile getirildii gibi dolaysz bir cezbe olup bilindik kstaslar aan bir seviyeye
iaret eder. nc ksm oluturan cezbe, her millette karlalabilecek avamdan
meczblarn cezbesidir. Bu gruptaki meczblar, marifetten uzaktrlar. Bununla

32 Hucvir, Kefl-Mahcb, haz. Sleyman Uluda, Dergh Yaynlar, stanbul 1996, 474-475.
33 Hac 22/2.
34 Muhyiddin Ibn Arab, Futuhat- Mekkiyye, IX, 270.

35 Bk. Akemseddin, Makamatul-Evliya, Suleymaniye Kutuphanesi, Reit Efendi Kitaplg, No: 345, vrk.

181a-b.
36 Mesel bk. Rsim Efendi, Tasavvuf Szl, 600.
37 Buhr, Rikk 38.
130 Nurullah Kolta

birlikte, iinde bulunduklar hl sebebiyle kalplerine akseden gzden rak baz


hususlar (mugayyebt) dile getirirler. Hakkn bu gruba mensup olan meczblara
tevecchnn kkeninde, onlarn dillendirmi olduklar bu yansmalarn etkisi
byktr. Dier taraftan, rifler zmresinden veller, Allahtan gayrsna (siv)
rabet etmemeleri sebebiyle bu tr hadiselere itibar etmemektedirler.
bn Arabnin kalbe gelen tecelliler balamnda yol ehliyle alakal tariflerini 38
temel alan baz tasavvuf stlh kaynaklarnda cezbeye urayanlar be grupta
incelenmektedir. Bunlardan ilki hllerine malup olanlardr ve bu durumda
kaldka nefslerini def edemeyip srekli bu hl zere kalrlar. kinci gruptakilerin
hayvn akllar kalrken, akllar Allah Katna ekilir. Hayvn akllar kald iin
dierleri gibi yiyip ierler, ancak tedbirleri bulunmamaktadr. Bu gruptakilere
ukla ad verilir. nc gruptakiler srekli bir malubiyet halinde olmayp
sahve geri dnerler. rad makmnda olan hl ehli, bu gruba dahildir. Drdnc
gruptakilerde varid ve tecellilerin kuvveti eit olmakla birlikte dardan
bakldnda cezbeleri fark edilir durumdadr. Beinci gruptakilerin kuvveti,
kalplerine skn eden varidden daha kuvvetlidir ve hle galip olduklar (galibl
hl). Bu gruptakilere behlil (tek. behll) ismi de verilir.39
Bir tasavvuf terimi olarak cezbe ile alakal olarak klasik dnem tasavvuf
eserlerden modern dneme kadar birok tarif ve tasnif ortaya konmutur. Sz
konusu tasniflerde belirleyici olan hususlardan birisi, cezbenin slkun ncesi ya
da sonrasnda gereklemesidir. Baz tasniflerde ise hllerin sliklere galip olup
olmaddr. Genel itibaryla cezbolunma yani ekilip yksek bir mertebeye
ulatrlmann znesi olan meczblar da eitli snflandrmalara tabi
tutulmaktadr.

3. Meczblarn Snflar
Shreverd gibi tasavvuf yolunun bykleri, yolcu yani slikin yol zerinde
mcahedenin yan sra cezbe ile de ilerleyebilecei grn benimsemilerdir.
Dolaysyla slikler balamnda drt gruptan bahsetmilerdir: 40
1. mcerred ya da salt slik
2. mcerred ya da salt meczb
3. slik-i meczb (seyr slkla cezbeye giren)
4. meczb-i slik (cezbenin ardndan slka balayan)
Shreverdye gre ilk grubu oluturan salt slik, nefse ait kimi nitelikleri
barndrr. Bu sebeple, bu grubu oluturanlarn eyhlik mertebesine ulamas
mmkn deildir. Salt slik, yolculuunun seyrindeki makmlardan yalnzca
Allahn ona ltfettii kadarn aldndan, hli yolda glk ekenlerin iini
kolaylatracak dzeyde deildir.41

38 Ibn Arab, Futuhat- Mekkiyye, II, 262-263


39 Bk. Rsim Efendi, Tasavvuf Szl, 989.
40 Bu drtl tasnifin bir rnei olarak bk. Sar Abdullah, Semaratul-Fuad (Gnl Meyveleri),

Osmanlcadan sadeletiren Yakub Kenan Necefzade, Neriyat Yurdu, stanbul 1967, 51.
41 Shreverd, Avrifl-Merif, 110.
Tasavvufta Bir Taarruf ve Mkefe mkn Olarak Cezbe 131

kinci grubu oluturan salt meczb, Hakk ve Onun tecellilerinin


kendilerinde seyr slk olmadan yakn derecesinde gerekletii kiidir. Ona
yaklatrlmas (cezb) nedeniyle seyr slka tabi deildir ve riyazetin
glkleriyle karlamaz. Bununla birlikte, kalbi ile Hakk arasnda Onu
unutturacak perdeler (siv) ondan kaldrlmtr. Tpk salt slik gibi salt meczbun
eyhlii de mnasip deildir. Salt meczblar, farzlarn dndaki baz amellere ve
seyr slka tabi olmamakla birlikte Allahn kendilerine ltfettii miktarda huzur
ve skna sahip olabilirler.42
nc grubu oluturan slik-i meczb, bir seyr slkta olmakla birlikte
cezbe kabiliyetine de sahiptir. Her tr riyazet ve mchedeyi yerine getirir. Daha
sonra Shreverdnin ifadesiyle ac bir meyveden sonra yenen bal gibi, riyzet ve
mchedenin yakc glklerinden kurtarlarak manev bir huzura ular. Bu
hldeki slike mhede nimeti bahedilir ve dilinden hikmetli szler dklmeye
balar. Gizli olan aa karma (kef) ve gayb aleminin de almasyla (feth-i ilah)
birlikte, perdeler (hicb) onu alakadar etmemektedir. Kendi iinde mhedeyle
megul olur. Hadiseler ona deil o hadiselere hkim olur. Bu gruba mensup olanlar,
eyhlie layktrlar; zira sevenlerin (muhb) yolunu izleyerek manev terbiyeleri
gerekleir. Daima kendi hlleriyle babaa kalsalar bile etrafndakilere klavuzluk
etme (ird) imknlar mevcuttur.
Drdnc grupta yer alan meczb-i sliklerde ise cezbe ar basmaktadr.
Onlarla Allah arasndaki perde kalkar ve tecellileri alma imkn zuhr eder.
Dnyev alkalardan koparlar, zira daim bir mhede iinde olup riyzet ve
mchedeleri sorunsuz gerekleir.43 Meczb-i slik, slkunu tamamlam kiidir.
Slk ettii esnada cezbe ona ularsa, slik-i meczb ismini alr. Slkn ilah
cezbe erimeden tamamlarsa, salt slik olarak isimlendirilir. Bu drt snf
arasndan sadece meczb-i slik, bir eyh olabilir. Zira slkunu tamamlamaya
muvaffak olmutur.44
Slik-i meczblarda ncelikle varlktan gei, sonra da ilah feth gerekleir.
Meczb-i slikte ise bunun aksi sz konusudur. Salt meczbda ise slk
nefyolunmaz. Cezbenin ardndan slk gerekleir. Baz sufler, slik-i meczb
olmann daha makbul olduu grndedirler. Zira bu gruba mensup olanlarn
ilmi hem kesbdir hem de irsdir. Meczb-i slik grubundakilerin ilmi sadece irs
olduundan, bir zahmet sz konusu deildir. Bu yzden de kymetinin farknda
deillerdir.45 Slik-i meczbun virdi L ilahe illllahtr. nk cezbeleri slktan
sonradr ve makbuldr. in bandaki slik (mbtedi) iin celle vird garip
karlanr.46 Meczb olmayan sliklerin mndaki yolculuklarnda belli bir sre sz
konusu deildir. Dier bir deyile, uzunca bir sre seyr hlini devam ettirebilirler.
Oysa meczblar, menzilleri sratle geerler. Bununla birlikte, geileri kfi gelmez
ve slka muhta olurlar. Bu sebeple meczb-i slik ismini alrlar. Cezbenin

42 Shreverd, Avrifl-Merif, 111.


43 Bahsi geen gruplarla alakal ayrntl bilgi iin bk. Shreverd, Avrifl-Merif, 111, 113.
44 Rsim Efendi, Tasavvuf Szl, 369.
45 Rsim Efendi, Tasavvuf Szl, 659.
46 Rsim Efendi, Tasavvuf Szl, 848.
132 Nurullah Kolta

ardndan slk edenler ise slik-i meczb olarak isimlendirilirler. Bazlarna gre
meczb-i slikler, slktan nce ilah cezbe ile Hakka ulam olup mahbbn-
meczbn olarak isimlendirilirler. Slik-i meczb olarak isimlendirilenler ise
slktan sonra ilah cezbeye tutulup Hakka vasl olurlar. Bu gruptakiler
muhabbet mertebesindedir.47
Semaratul-Fuad isimli eserinde cezbe konusuna geni yer veren Mesnev
arihi Sar Abdullah, kudemnn dervilik yoluna dhil olmak isteyenlerin slk
erbb ve basiret ehli olduunu bildirdiklerine iaret eder. Onlara gre akl
sahipleri (ull-elbb), iki gruba ayrlr: veller ve henz yolun ortasnda
bulunanlar. Veller hem cezbeye tutulan hem de tarkin ne olduunu kavrayabilen
kimselerdir. Velnin ii balayp bitirmek, sonra tekrar balayp bitirmektir.
Tasavvuf terminolojisi kullanlacak olursa, fendan bekya bir gidi gelitir. Sar
Abdullah da Shreverdnin tasnifini izleyerek tarkt erbbn drt grupta
inceler.48
1. Slik-i Gayr-i Meczb (cezbeye tutulmam slik):
Bu kiiler slklarndaki makmlardan birinde kalarak cezbeye ulaamazlar.
2. Meczb- Gayr-i Slik (slkta olmayan ancak cezbeye tutulan kii):
Bu gruba mensup olanlar ise cezbede kalrlar.
3. Meczb-i Slik (tarkat yolunu tutmu meczb):
Bu grupta olan sfler, ilkin cezbeye tutulurlar; daha sonra da tarkat yolunu
izlerler. Fen deryasnda gark olup ardndan beeriyet sahiline vururlar. Cezbenin
hkim olduu makmlarn hakikatine ulamak iin kmil bir mride muhtatrlar.
Sar Abdullaha gre Meczb- slik, slik-i meczbdan daha stndr.
4. Slik-i Meczb (cezbeye tutulmu slik):
Bu gruba mensup olanlar, nce intisap edip daha sonra cezbeye
tutulmulardr. Dier bir deyile fen, ardndan da bek mertebesine vsl
olmulardr. ayet kmil bir mridin kontrolne girerlerse, onun rehberlii
sayesinde tevbe, zhd, tevekkl, rza ve mahabbet makmlarn geip hakikate
ularlar.
Sar Abdullaha gre meczb olmayan slik (slik-i gayr- meczb) ve slik
olmayan meczbun (meczb- gayr- slik) peinden gidilmez, onlara tabi olunmaz.
Bununla birlikte, ehil olanlara yol gsteren birer delil olabilirler. Son iki
gruptakiler ise eyhlie mnasiptirler.49
Meczb- slik, slik-i meczbdan daha stndr, zira cezbeye tutulmadan
nce tarkata girmi bir kimsenin tevbe, zhd, tevekkl, rza ve muhabbet
makmlarnda oyalanp malumat elde etmek istemeleri ok vakit alr. Dier
yandan, bu makmlardan birinde ylece kalp daha yksek makmlardan yoksun
olarak ilah cezbeye ulaamadan mrleri nihayet bulur. Meczb- slik, ilah cezbe

47 Ankarav, smail Rush, Osmanl Tasavvuf Dncesi (Maksd- Aliyye f erhit-Tiyye), Vefa
Yaynlar, haz. Mehmet Demirci, stanbul 2007, 379.
48 Sar Abdullah, Semaratul-Fuad, 51.
49 Sar Abdullah, Semaratul-Fuad, 52.
Tasavvufta Bir Taarruf ve Mkefe mkn Olarak Cezbe 133

peykinden haber alnca, takati kalmaz ve srat uarcasna geip Cennete girenler
gibi makmlarn en yksei olan mahabbette karar bulur.50
Salt meczbun, salt slikten daha ileri bir hlde oluunun balca sebebi,
cezbesinin galip olmakla birlikte sfatn uuruna mni olmasdr. Bylece en ulv
makma ykselip fen bulmadan nce, Hakktan halkla perdelenir. Kalbi, Senin
sadrn geniletmedik mi? ayeti uyarnca okluu (kesret) birlikte (vahdet) ve
birlii oklukta grememesi, dolaysyla ehdet ve his lemlerinde
kaybolmasdr.51
Salt slik ise kendi isteiyle sfat tecellisi balamnda mensup olduu tarkin
icap ettirdii safhalarn aar. Mhede ettii farkl cereynlarn tesiriyle
telalanarak belli bir acelenin tahrikiyle ve Nefsini bilen Rabbini bilir hkm
uyarnca Allahn Ulhiyyet sfatn renir. Bu noktada, Se nrihim yetena 52
mucibince afak ve enfsle alakal ilimleri de tahsil etmek suretiyle zulmet
perdesini geer. Ne var ki bu perdelerin says baz rivayetlere gre 70.000 olup
slik nurn perdede taklp kalr. Ve yebk Vech Rabbike Zlcellde 53 iaret
olunan bekdan zevk alamaz. Bu izhlardan hareketle Sar Abdullah, salt
meczbun sadece kendi nefsine faydas olduunu, salt slikin ise kendisine
faydasnn olmas bir yana halka faydasnn asla mmkn olamayacan dile
getirir. Ona gre halk arasnda harabt ehli olarak isimlendirilen perian
grnml kimseler bu gruba dahildir.54
Halvet byklerinin hayatlarna dair dikkat ekici bilgiler ieren
Hediyyetl-hvn adl eserin mellifi Mehmed Nazm Efendiye gre meczb- gayr-
slikler, Allahn Kahhar sminin mazhar, Cell ve Cebbr Sfatlarnn masdar
olarak, insann gcnn dnda mcahede ile birok kef, kermet ve tasarrufa
ularlar. Lkin Muhammed mereb olup cell ve ceml ile slkta
olmadklarndan, ilah ilimden haz duymazlar.55

Sonu
Hllerin z, bu halleri Var Edenin tasarrufundadr ve Onun kime ne
verdii de bir srdr. Bu balamda, akl nimetini bir ekilde yitiren meczblar,
mecnnlar, divneler, behlller gibi gruplara ynelik de istisnai bir yaklam sz
konusudur. Bu gruplarla alakal olarak kesin bir ayrm bulunmamakla birlikte bu
kimselerin durumu, Allaha olan yaknlk ya da yaklatrlmay artrp
artrmamasna bal olarak delilik ile vellik arasnda bir yerde
konumlandrlrlar; fakat onlara ynelik hrmette herhangi bir ayrm gzetilmez.
Klasik kaynaklarda vurgulandu zere Allah ancak Onun Kendisini
Bildirdii kimselerin tanyabilecei ifade edilmektedir. Taarruf ismi verilen bu

50 Sar Abdullah, Semaratul-Fuad, 54.


51 Sar Abdullah, Semaratul-Fuad, 58.
52 Fussilet 41/53.
53 Rahmn 55/27.
54 Bk. Sar Abdullah, Semaratul-Fuad, 58-59.
55 Mehmed Nazm Efendi, Osmanllarda Tasavvuf Hayat- Hediyyetul-Ihvan, haz. Osman Turer, nsan

Yaynlar, stanbul 2005, 423.


134 Nurullah Kolta

durumun kkeninde, Onun aklst olmas ve beer bir gayretten ziyade Allahn
msade ettii bir kef ve marifet yer alr. Dolaysyla Onu bilmek ya da tanmak
iin yine Onun tarafndan seilmek sretiyle ekime mazhar olmak, bir marifet
imkn olarak karmza kmaktadr. Burada ilah ekim (cezbe), seyr slktaki
gidiattan daha hzl bir srecin altn izmektedir. Bununla birlikte, cezbe ile
mkefeye eriilmesinin ardndan belli bir uyanklk seviyesi (sahv) gerektiren
kulluk hline dnmek her zaman mmkn olmamaktadr. Dn gerekleip sahva
ulalrsa, bulunulan mertebeye gre slk ya da irdn n alr. Srlara mazhar
olup tecellileri kalben grme anlamnda mhede, bir yakn ve muhabbeti de
beraberinde getirir. Bu noktada kalple odaklanlan mahbb ve matlbdan bakas
grnmez olduundan, Onun dndaki her ey (siv) bir perde olmaktan kar.
te bu hldeki kula, daha nce bilmedii bir bilgi olan marifet bahedilmektedir.
Sz konusu marifet herhangi bir sebep olmakszn Rahmn bir cezbe neticesinde
hsl olmaktadr.
ekime urayan meczblarla alakal olarak ortaya konan tasniflerdeki ortak
nokta, slikin nefse ait kimi zellikleri barndrd; salt meczblarn seyr slk
olmakszn cezbe ile yakn derecesine erimekle birlikte slka tabi olmadklar
iin irada ehil olmadklar; meczb sliklerin slkun yan sra cezbe kabiliyetine
sahip olarak riyazet ve mchedeyi birlikte ynetebildikleri ve sahv haline
dndrlerek vazifelerini ifa edebildikleri; slik meczblarn ise slklarn
tamamladktan sonra bir cezbe hline maruz kaldklardr. Her ne kadar slik
meczblar ile meczb slikler arasnda bir stnlk balamnda ihtilaf sz konusu
olsa da ihtilafn kkeninde cezbenin bir gayret olmakszn gereklemesi yer
almaktadr. Dolaysyla slk gibi netameli bir sreci hzla aan meczbun, bu
srecin kymetini bilemeyecei dile getirilmektedir. Oysa cezbenin ardndan zaten
slk ikml edileceinden, srecin takdiri hakkyla gerekletirilebilir. Ayrca
cezbenin ardndan dnle dierlerine ynelik klavuzlukta mkefe ve marifetin
inceliklerinden tattrma imkn bulunmaktadr. Youn bir tasavvuf vecde sahip
olduu bilinen bir sf olan Niffernin dile getirdii gibi, cezbeyi tecrbe edenler,
Onu bilme ve bildirme hususunda bir imkna mazhar olmulardr: Muhakkak ki
Kendimi sana bildirdiim yer, kalpleri Bana balayan dizginlerdir ve bununla da
Benim marifetime sevk olunurlar.56

Kaynaka
Akemseddin, Makmtl-Evliya, Suleymaniye Kutuphanesi, Reit Efendi Kitaplg, No: 345.
Ankarav, smail Rush, Osmanl Tasavvuf Dncesi (Maksd- Aliyye f erhit-Tiyye), Vefa Yaynlar,
haz. Mehmet Demirci, stanbul 2007.
Crcn, Seyyid erif, Tarift, terc. Arif Erkan, Bahar Yaynlar, stanbul 1997.
Dols, Michael W., Mecnun- Ortaa slam Toplumunda Deli, Pinhan Yaynlar, stanbul 2013.
Dnmez, brahim Kfi, Cnun, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, stanbul 1993, VIII.
Hucvir, Kefl-Mahcb, haz. Sleyman Uluda, Dergh Yaynlar, stanbul 1996.
bn Arab, Muhyiddin, Ftht- Mekkiyye, ev. Ekrem Demirli, Litera Yaynclk, stanbul 2007.
bn Haldun, Mukaddime, Dergh Yaynlar, terc. Sleyman Uluda, stanbul 2007.
Kn, Abdrrezzak, Tasavvuf Szl, ev. Ekrem Demirli, z Yaynclk, stanbul 2015.
Kelbz, Dou Devrinde Tasavvuf (Taarruf), haz. Sleyman Uluda, Dergh Yaynlar, stanbul 1992.

56 Niffer, The Mawqif, 142.


Tasavvufta Bir Taarruf ve Mkefe mkn Olarak Cezbe 135

Kueyr, Risle, haz. Sleyman Uluda, Dergh Yaynlar, stanbul 1999.


Mehmed Nazm Efendi, Osmanllarda Tasavvu Hayat- Hediyyetl-hvn, haz. Osman Turer, nsan
Yaynlar, stanbul 2005.
Misalli Byk Trke Szlk, haz. lhan Ayverdi, Kubbeal Yaynlar, stanbul 2008.
Neysabr, Ebul-Kasm, Akll Deliler (Ukalul-Mecnn), terc. Yahya Atak, le Yaynlar, stanbul 2010.
Niffer, The Mawqif and Mukhtabt, nr. Arthur J. Arberry, Messrs Luzac & Co., London 1935.
ztrk, Eyp, Velilik ile Delilik Arasnda, Kitap Yaynevi, stanbul 2013.
Rsim Efendi, Seyyid Mustafa, Tasavvuf Szl Szl (Istlht- nsn- Kmil), nsan Yaynlar,
stanbul 2013.
Sar Abdullah, Semaratul-Fuad (Gnl Meyveleri), Osmanlcadan sadeletiren Yakub Kenan Necefzade,
Neriyat Yurdu, 1967.
Shreverd, Tasavvufun Esaslar (Avrifl-Merif), terc. H. Kmil Ylmaz-rfan Gndz, Erkm Yaynlar,
stanbul 1989.
Tilimsn, Afifddin, erhu Menzilis-Sirn, Ktahya Vahid Paa Ktp., nr. 364.
Uluda, Sleyman, Meczup, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, stanbul 2003, XXVIII.
Yeniehirli Avni, Delilerin Aynas (Mirt- Cnn), haz. Abdulkadir Erkal, Byyen Ay Yaynlar, stanbul
2014.
Ylmaz, Hasan Kmil, Cezbe, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, stanbul 1993.

You might also like