Professional Documents
Culture Documents
Alaşımların Yapısı
Giriş
En az biri metal olmak üzere iki veya daha fazla
kimyasal elementten oluşan ve metal özelliği
gösteren madde veya malzemeye alaşım denir. Bir
alaşım sistemi, mümkün olan bütün kimyasal
bileşimlere sahip alaşımları içerir. İki elementten
oluşan sisteme iki bileşenli veya ikili alaşım
sistemi, üç elementten oluşan sisteme ise üçlü
alaşım sistemi adı verilir. Doğada en yaygın olarak
bulunan 45 adet metal 990 adet ikili ve 14000 adet
de üçlü sistem oluşturur.
Alaşımların Yapısı
Giriş
Alaşımların Sınıflandırılması
Alaşımlar homojen (üniform) ve homojen
olmayan (faz karışımı) alaşımlar olmak
üzere ikiye ayrılırlar. Tek bir fazdan
oluşan alaşımlara homojen alaşımlar
denir. Homojen olmayan alaşımlar ise
birden fazla faz içerirler. Genel anlamda
faz, fiziksel olarak belirgin bir görünüme
sahip homojen madde şeklinde
tanımlanabilir. Her faz mikroskop altında
belirgin ve kendine has bir görünüm
sergiler.
Alaşımların Yapısı
Alaşımların Sınıflandırılması
Saf metallerdeki faz deyimi metalin
durumu ile eş anlamlıdır. Bu nedenle saf
metaller için katı, sıvı ve gaz fazları söz
konusudur. Allotropik olan bazı metaller
katı durumda farklı fazlara sahip
olabilirler. Bir metalin kristal yapısı
değişime uğrarsa, o metalde faz dönüşümü
meydana gelir. Çünkü her bir faz kendine
özgü bir kristal yapıya, her bir kristal yapı
da farklı fiziksel özelliklere sahiptir. Katı
durumdaki metalik malzemelerde saf
metal, ara faz (bileşik) ve katı çözelti olmak
üzere üç farklı faz bulunabilir.
Alaşımların Yapısı
Alaşımların Sınıflandırılması
Saf Metal
Denge koşullarında bütün metaller belirli
ergime ve katılaşma noktalarına
sahiptirler. Denge koşulları deyimi, aşın
ölçüde yavaş ısıtma ve soğutma durumu
demektir. Başka bir deyişle herhangi bir
değişim olacaksa bu değişimin olabilmesi
için yeterli sürenin verilmesi anlamına
gelir. Saf metalin soğuma eğrisi Şekil’de
görüldüğü gibi, ergime veya katılaşma
sırasında yatay bir çizgi şeklini alır. Bu
durum, saf metallerin ergime ya da
katılaşma sıcaklıklarının sabit olduğunu
gösterir.
Alaşımların Yapısı
Elektron Bileşikleri
Alaşımların yapıları üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan İngiliz bilim adamı
Hume Rothery’ye göre, elektron bileşikleri bir sistemdeki valans elektronu
sayısı/atom sayısı oranının belirli değerleri alması durumunda oluşur.
Örneğin AgZn bileşiğinde gümüş atomunun bir, çinko atomunun ise iki
valans elektronu vardır. İki atoma sahip olan bu bileşikte 3 valans elektronu
bulunduğundan valans elektron sayısı/atom sayısı oranı 3/2 olur. Atom
sayısı 13 olan Cu9Al4 bileşiğinde ise her bir bakır atomunun bir, her bir
alüminyum atomunun da üç valans elektronuna sahip olmaları nedeniyle 21
valans elektronu bulunur ve dolayısıyla bu bileşikteki valans elektron
sayısının atom sayısına oranı 21/13 olarak hesaplanır. Hesaplamalarda demir
ve nikel atomlarının valans değerleri sıfır kabul edilir.
Alaşımların Yapısı
Elektron Bileşikleri
Elektron bileşiklerinin pek çoğu katı çözeltilerin özelliklerine benzer
özelliklere sahiptirler. Nitekim katı çözeltiler gibi oldukça geniş bileşim
aralıklarına sahip olan elektron bileşikleri diğer bileşiklerden çok daha
yumuşak olup, oldukça sünek davranış sergilerler. Elektron bileşiklerine ait
örnekler Tablo’da verilmiştir.
Elektron/Atom Elektron/Atom Elektron/Atom
Oranı = 3/2 Oram = 21/13 Oranı = 7/4
(HMK) (Karmaşık Kübik) (SDH)
Katı Çözelti
Katı eriyik olarak da adlandırılan katı çözelti, iki veya daha fazla elementin
tek fazlı bir yapı içerisinde çözünmesiyle oluşan ve belirli bir kristal yapıya
sahip olan katı malzeme olarak tanımlanabilir. Bir çözelti, çözen ve çözünen
olmak üzere iki bileşenden oluşur. Çözeltinin yüzde oranı yüksek olan
bileşenine çözen veya çözücü, oranı düşük olan bileşenine de çözünen adı
verilir. Bir çözeltinin çözen ve çözünen olarak bilinen bileşenleri gaz, sıvı
veya katı olabilir. Şekerli su ve tuzlu su örneklerinde olduğu gibi, bilinen sıvı
çözeltilerin çoğunun çözücü bileşeni yani çözeni sudur.
Alaşımların Yapısı
Katı Çözelti
Sabit basınç altında, herhangi bir çözen içerisinde çözünen madde miktarı
sıcaklığa bağlıdır ve sıcaklık arttıkça çözünme oranı da artar. Bir çözelti için
doymamışlık, doymuşluk ve aşın doymuşluk olmak üzere üç durum söz
konusu olur. Bir çözen içerisinde, verilen bir sıcaklık ve basınçta
çözünebilecek miktardan daha az miktarda madde çözünmesi durumunda
doymamış çözelti, sınır değerine kadar madde çözünmesi durumunda
doymuş çözelti, denge koşullarında çözünebilecek miktardan daha fazla
madde çözünmesi durumunda da aşırı doymuş çözelti oluşur. Aşırı
doymuşluk durumu, çözeltiyi karıştırmak ya da yüksek sıcaklıktan hızlı
soğutup, denge durumundan uzaklaştırmakla elde edilebilir. Aşırı
doymuşluk kararsız bir durum olup, çözeltiye yeterli enerji ya da zaman
verilirse çözünen fazlalık element ya dışarı atılır ya da çökeltilir. Böylece
kararlı veya doymuş çözelti elde edilir.
Alaşımların Yapısı
Katı Çözelti
Katı çözelti basitçe katı durumdaki çözelti olup, farklı atomların aynı kafes
yapısında bir araya gelmeleri sonucunda oluşur. Çözünen elementin
çözünürlüğü, çözeltinin fiziksel durumuna bağlıdır. Sıvı durumdaki
çözünürlük, katı durumdaki çözünürlükten daha fazladır. Çözeltinin
katılaşma sıcaklığı çözünen saf elementlerin katılaşma sıcaklıklarından daha
yüksek ya da düşük olabilir. Katı çözeltilerin çoğu sabit sıcaklıkta değil,
belirli bir sıcaklık aralığında katılaşır. Sb-% 50Bİ (Sb-50Bi) katı çözeltisinin
soğuma eğrisi (Şekil) bu durumu göstermektedir. Katı çözeltiler yer alan katı
çözeltisi ve ara yer katı çözeltisi olmak üzere iki gruba ayrılır. Bu çözeltilerle
ilgili açıklamalar aşağıda verilmiştir.
Alaşımların Yapısı
Katı Çözelti
Alaşımların Yapısı
a) Kristal yapı faktörü: İki elementin birbiri içerisinde tam olarak veya her
oranda çözünebilmesi için aynı tür kristal kafes yapısına sahip olmaları
gerekir. Bu koşul gereklidir, ancak yeterli değildir.
Alaşımların Yapısı