You are on page 1of 8

30.12.2019 Mark Pagel: Mark Pagel : D l nsanlığın şekl n nasıl değ şt rd ?

| TED Talk

Türkçe
Translated by Oguz Tanridag
Reviewed by Sancak Gülgen
00 12
Her biriniz doğal ayıklanma tarafından tasarlanmış çok güçlü, tehlikeli ve yıkıcı bir özelliğe
sahipsiniz. O, diğer insanların zihinleriyle bağlantı yapmak için kullanılan bir çeşit sinirsel işitsel
teknoloji. Dilinizden söz ediyorum, hiç kuşkusuz. Çünkü sizin zihninizde bulunan bir
düşünceyi direkt olarak başka birinin zihnine yerleştirir ve onlar da size aynı şeyi yapabilir.
Üstelik her iki tarafın kafasına cerrahi bir müdahale yapılması gerekmeden. Buna karşın,
konuştuğunuzda gerçekte televizyonunuzun uzaktan kumandasından fazlaca farklı
olmayan bir çeşit telemetri kullanırsınız. Aynen böyle, telemetri kızılötesi ışık dalgalarına
dayanır, konuşmanız ses dalgalarına, aralıklı ses dalgalarına dayanır. 

00 56
Ve nasıl uzaktan kumandayı kullanarak televizyonunuzun iç düzeneklerini değiştirme
yoluyla duygularınızı ayarlarsanız Dilinizi de başkasının beyninin içindeki düzenekleri
değiştirerek kendi ilgilerinize uydurmak amacıyla kullanırsınız. Diller genlerin
konuşmasıdır, onların isteklerini karşılamak için. Ve bir bebeğin bir sözcük hecelemeyi ilk kez
keşfettiğindeki, sanki büyü yapılmış gibi odanın içinde hareket eden bir cismi yakalayış
anındaki ya da hatta ağzına götürüşü sırasındaki hayretini tahayyül edin. 

01 26
Ş imdi dilin yıkıcı bir güç olduğu; yüzyıllar boyudur sansür, okuyamadığınız
kitaplar, kullanamadığınız sözcükler ve söyleyemediğiniz kelimeler nedeniyle
bilinmektedir. Nitekim, İncil'deki Babil Kulesi hikayesi dilin gücü konusunda çok ünlü ve
uyarıcıdır. Hikayeye göre, eski insanlar öyle garip bir fikir geliştirmişler ki, dillerinin gücünden
yararlanarak birlikte çalışıp eğer bir kule yapabilirlerse bu kulenin onları cennete ulaştıracağına
inanmışlar. Ve Tanrı bu girişimi kendi gücüne karşı tehdit olarak görüp kızmış ve kuleyi tahrip
etmiş ve sonra bir daha asla yeniden yapılmasın diye insanlara farklı diller vererek --farklı diller
yoluyla onların kafası karışsın diye-- onları dağıtmış. Ve bu da harika bir hicive yol açtı ki
dillerimiz aslında bizleri (başkalarıyla) iletişimden korumak için vardır. Hatta bu gün bile,
biliyoruz ki kullanamadığımız kelimeler var, söyleyemediğimiz sözcükler, çünkü biz bunları
yaparsak, sözlü saldırıya uğrayabilir, hapse atılabilir, ya da hatta öldürülebiliriz. Ve bütün bunlar
ağızlarımızdan çıkan bir parça hava dolayısıyla olabilir. 

02 30
https://www.ted.com/talks/mark_pagel_how_language_transformed_human ty/transcr pt?language=tr#t-44461 1/8
30.12.2019 Mark Pagel: Mark Pagel : D l nsanlığın şekl n nasıl değ şt rd ? | TED Talk

Ş imdi karakter özelliklerimizden tek bir tanesiyle ilgili olan bu yaygara açıklama gerektiren bir
ş ey olduğunu söylüyor. Ve o da bu kaydadeğer özelliğin nasıl ve neden evrimleştiği ve niçin
sadece bizim türümüzde ortaya çıktığı ? Şimdi bir parça sürpriz olacak ama bu soruya cevap
bulmamız için şempanzelerdeki alet kullanımına gitmemiz gerekiyor. Şimdi bu şempanzeler
alet kullanıyorlar, ve biz bunu zekalarının bir belirtisi olarak kabul ediyoruz. Fakat onlar
gerçekten zekiyseler, (o zaman) neden karıncaları topraktan kürekle değil de bir çöp
kullanarak çıkarıyorlar? Ve eğer gerçekten zekiyseler, ( o zaman) neden kabukları açılmış
fındıkları hala taşla kırıyorlar? Niye sadece bir dükkana gidip kendileri için hazır hale getirilmiş
bir paket fındık almıyorlar? Niye almıyorlar? Bizim yaptığımız şey bu. 

03 16
Ş imdi şempanzelerin bunu yapmamasının nedeni, psikologların ve antropologların sosyal
ö renme dediği şeye sahip olmamalarıdır. Öyle görünüyor ki başkalarından öğrenmede kopya
ğ
ya da taklit ya da sadece seyretme işlerine yaramıyor. Sonuç olarak da, Diğerlerinin
fikirlerinden yararlanamıyorlar ya da başkalarının hatalarından öğrenemiyorlar-- diğerlerinin
bilgeliğinden fayda sağlayamıyorlar. Ve böylece hep aynı şeyleri tekrar tekrar yapmaya devam
ediyorlar. Hakikaten, eğer milyonlarca yıl uzaklaşabilip tekrar geri gelebilseydik bu
şempanzeler aynı şeyleri yapıyor olabilirdi karıncalar için aynı çöpler ve kırılmış kabukları
yeniden kıran taşlar. 

03 55
Ş imdi bu kibirlilik ya da hatta kasıntılık gelebilir. Bu söylediklerimizi nereden
bilebiliyoruz? Çünkü bütün bunları bizim atalarımız, Homo erektus yaptı da ondan. Bu iki
ayakları üzerinde duran maymunlar iki milyon yıl kadar önce Afrika'nın düz ovalarında
evrimleştiler ve şimdi bile sizin elinize uyabilecek bunun gibi muhteşem baltalar yaptılar. Ancak
fosil kayıtlarına baktığımızda bir milyon yıl süresince onların tekrar tekrar aynı baltayı yaptığını
görüyoruz. Bunu fosil kayıtları boyunca izleyebilirsiniz. Şimdi eğer Homo erektusun ne kadar
süre ortada olduğuna, bu türün varlığına ait bazı tahminlerde bulunursak bu da her nesilde
evebeynlerden çocuklara ve diğer izleyen kişilere kadar bu el baltasının yapım şeklinin
değişmediği 40,000 nesil anlamına gelir. Hatta çok yakın genetik
akrabalarımız, Neanderthallerin bile sosyal öğrenme yeteneklerinin olduğu aşikar
değildir. Anlaşılan o ki, onların aletleri Homo erectusunkinden daha karmaşık ama onlar da
300,000 yıl ya da daha fazlasında çok az bir ilerleme göstermişler, ki bu tür,
Neanderthaller, Avrasya'da yaşadılar. 

04 56
Pekala, bu da bize, eski bir vecize olan "maymun gör, maymun yap" a uymayan bir şeyi
gösterir. sürpriz olan şu ki diğer hayvanların tamamı gerçekten bunu beceremezler--en
azından belirgin biçimde. Ve hatta bu fotoğraf Barnum& Bailey Sirkinde bir takım hileli
şeyler döndüğünü gösteriyor. 

https://www.ted.com/talks/mark_pagel_how_language_transformed_human ty/transcr pt?language=tr#t-44461 2/8


30.12.2019 Mark Pagel: Mark Pagel : D l nsanlığın şekl n nasıl değ şt rd ? | TED Talk

05 18
Fakat ( bunlarla) kıyaslandığında, biz öğrenebiliriz. Diğer insanları seyrederek ve kopya ya da
taklit ederek onların yaptığını öğrenebiliriz. Sonrasında da seçenekler dizisinden en iyisini
seçeriz. Diğerlerinin düşüncelerinden fayda sağlayabiliriz. Onların bilgeliklerini geliştirebiliriz. Ve
sonuç olarak, fikirlerimiz birikim gösterir ve teknolojimiz ilerler. Antropologlar tarafından verilen
adla bu kültürel adaptasyonun birikimi, bu fikirlerin birikimi, telaş içinde ve yardımlaşarak
yaşadığınız gündelik hayatınızdaki her şeyden sorumludur. Dünyanın, bilebildiğimiz tüm
zamanlarına ve hatta 1,000 ya da 2,000 yıl öncesine kıyasla çok büyük oranda değiştiğini
kastediyorum. Ve bütün bunlar biriken kültürel adaptasyonun sonucudur. Oturduğunuz
koltuklar, toplantı salonunun ışıkları, benim mikrofonum, yanınızda taşıdığınız iPad'ler ve
iPod'lar hepsi kültürel adaptasyon birikimi nedeniyledir. 

06 17
Şimdi, bir çok yorumcuya göre kültürel adaptasyon birikimi ya da sosyal öğrenme hikayenin
sonudur. Bizim türümüz her şeyi yapabilir bundan dolayı da diğer hiç bir canlı türünün
yapamadığı şeyleri başardık. Sahiden de, "hayatın kendisini" bile yapabiliriz.-- biraz önce
söylediğim gibi, etrafımızdaki her şeyi. Fakat gerçekte, 200,000 yıl kadar önce türümüz
ayakları üzerinde dikildiğinde ve sosyal öğrenme özelliğini kazandığında ki bu sadece hikayenin
başlangıcıydı, . sonu değil.. Sosyal öğrenme özelliğini kazanmamız sosyal ve evrimsel bir ikilem
yaratabilirdi ki onun çözümü, doğru söylemek gerekirse, sadece psikolojimizin gelecekteki
gelişimini değil, fakat tüm dünyanın gelecekteki gelişimini belirleyebilirdi. Ve en önemlisi, o bize
neden dile sahip olduğumuzu söyleyebilir. 

07 12
Ve ikilemin ortaya çıkışının nedeni de göründüğü kadarıyla sosyal öğrenmenin bir çeşit görsel
yankesicilik olduğudur. Eğer ben sizi seyrederek öğrenebiliyorsam, sizin en iyi düşüncelerinizi
çalabilir, ve onları geliştirirken sizin harcadığınız zamanı ve enerjiyi kullanmadan sizin
çabalarınızdan fayda sağlayabilirim. Eğer daha iyisini yapabilmek adına sizin balık
yakalarken hangi yemi kullandığınızı seyredersem ya da baltanızı nasıl pul pul yonttuğunuzu. ya
da eğer gizlice sizi mantar ektiğiniz yere kadar izlersem sizin bilginizden ve bilgeliğinizden
ve becerilerinizden yarar sağlar,ve belki de balığı sizden önce yakalayabilirim Sosyal öğrenme
gerçekten görsel yoldan yankesicilik yapmaktır. Ve onu kazanan bir türde, başkaları sizden
çalmasınlar diye en iyi fikirlerinizi gizlemeyi de gerekli kılar. 

07 59

https://www.ted.com/talks/mark_pagel_how_language_transformed_human ty/transcr pt?language=tr#t-44461 3/8


30.12.2019 Mark Pagel: Mark Pagel : D l nsanlığın şekl n nasıl değ şt rd ? | TED Talk

Ve bundan dolayı 200,000 yıl kadar önce bizim türümüz bu krizle yüzleşti. Ve bu görsel
yankesicilik krizinin getirdiği çatışmalarla yüzleşmede gerçekten sadece iki seçeneğimiz
var. Seçeneklerden birisi ufak aile grupları şeklinde birlikte olmaktı. Böylelikle fikirlerimiz ve
bilgilerimiz sadece akrabalarımıza geçebilirdi. 200,000 yıl kadar önce eğer bu seçeneği seçmiş
olsaydık hala 40,000 yıl önce Avrupa'ya geldiğimizde Neanderthallerin yaşadığı gibi yaşıyor
olurduk. Ve bu, küçük grupların içinde fikirlerin,yeniliklerin daha az sayıda olmasından dolayı
böyledir. Ve küçük gruplar kazalara ve talihsizliklere daha açıktır. Eğer gerçekten bu yolu
seçseydik, evrim yolumuz ormanda sonuçlanır ve gerçekten kısa sürerdi. 

08 50
Seçebileceğimiz diğer yol bir iletişimler sistemi geliştirmekti ki, fikirleri paylaşmamamıza izin
versin ve diğerleriyle işbirliğimizi sağlasın. Böyle bir seçeneği seçmenin anlamı, geniş ölçüde
birikim göstermiş bilgiden ve akıldan, kişilerin bir ailenin içinde olma nedeniyle yararlanacağının
ötesinde ya da kendi başına yaşayan bir kişinin yararlanacağı şekilde faydalanması olurdu. Biz
ikinci seçeneği seçtik ve dil de bunun sonucudur. 

09 21
Dil görsel yankesicilik krizinin çözümü için evrimleşmiştir. Dil, sosyal teknolojinin bir
bölümüdür, işbirliğinin faydaları yoğunlaşşsın diye-- anlaşmalara ulaşılsın, pazarlıklar yapılsın
ve aktivitelerimiz koordinasyon içinde olsun diye gelişmiştir Ve bunu görebilirsiniz de, dil
kazanımının henüz başındaki gelişmekte olan bir toplumda dile sahip olmamak kanatları
olmayan bir kuş gibi olmak demektir. kanatların hava tabakası içinde açılması nasıl kuşa bir
yarar sağlıyorsa, dil de insanların yararına işbirliği alanlarını açar. Ve biz bunu sonuna kadar
imtiyazlı biçimde kullanırız, çünkü biz dile sahip bir türüz. 

10 00
Fakat kabul etmeniz gerekir ki yapmakta olduğumuz en basit alışveriş türleri bile kesinkes dile
dayanmaktadır. Ve bunun nedenini görmek için, evrimin erken safhalarından iki senaryoyu
düşünelim. Tahayyül edin ki gerçekten usta biçimde ok başı yapabiliyorsunuz, fakat başı oynak
olan tahtadan bir dingil yapmada ümitsizsiniz. Bildiğiniz diğer iki kişi de tahta dingil yapmada
çok iyi fakat ok başı yapmada ümitsizler. peki ne yaparsınız? insanlardan biri henüz dil yeteneği
kazanmamış. Ve diğerininse dil yeteneklerinin iyi olduğunu varsayalım. 

10 35

https://www.ted.com/talks/mark_pagel_how_language_transformed_human ty/transcr pt?language=tr#t-44461 4/8


30.12.2019 Mark Pagel: Mark Pagel : D l nsanlığın şekl n nasıl değ şt rd ? | TED Talk

Bir gün ok başlarını alıp, iyi konuşamayan kişiye gidip, sizin ok başlarınızı ok haline getirmek
üzere sizinle ticaret yapacağını umarak önüne yığınla onları koyarsınız. Fakat o ok başları
yığınına baktığında onların hediye olduğunu düşünür, onları alır, gülümseyerek uzaklaşır. Şimdi
siz el kol hareketleriyle onun peşinden koştunuz. Boğuşma başladı ve kendi başlarınızla
yaralandınız. Tamam, şimdi sahneyi yeniden düşünün, ve dil kullanabilen diğerine
yaklaşıyorsunuz. Ok başlarını yere koydunuz ve " ben bu ok başlarının bitmiş ok haline
gelmesini istiyorum. Kazancımızı seninle 50/50 paylaşalım." dediniz. Diğeri " Güzel. Bana
uyar. Öyle yapalım." dedi. Böylece iş amacına ulaştı. 

11 15
Bir kez dile sahip olduğumuzda, fikirlerimizi birleştirir ve zenginleşmek için işbirliği yaparız. ona
sahip olmadan önce yapamadığımız şeyi (yaparız) Ve bu nedenledir ki bizim türümüz dünyanın
her tarafında zenginleşti. Halbuki hayvanların geri kalanı hayvanat bahçelerinde parmaklıkların
arkasında çürüyor. İşte bu nedenle biz uzay gemileri ve katedraller yapabildik dünyanın geri
kalanı karınca çıkarmak için çöplerle toprağı kazmaya devam ederken. Pekala, dille ilgili bu
görüş ve görsel hırsızlık krizinin çözümündeki değeri doğruysa, ona sahip olan herhangi bir
tür yaratıcılık ve zenginlik patlaması gösterecektir. Ve arkeolojik kayıtların gösterdiği gerçekte
de budur. 

11 56
Eğer atalarımıza bakarsanız, Neandertaller ve Homo erektus, bizim yakın atalarımız, dünyanın
sınırlı bölgeleri içindeydiler. Ancak türümüz 200,000 yıl kadar önce ayakları üzerinde
dikildiğinde, Bir süre sonra Afrika'nın çabucak dışına dışına çıktılar ve yeryüzünün neredeyse
her iklimini işgal ederek tüm dünyaya yayıldılar. Şimdi diğer canlılar genlerinin kendilerini
adapte ettiği yerlerle sınırlı kalırken , sosyal öğrenme ve dille bizler çevreyi gereksinimlerimiz
doğrultusunda dönüştürebiliriz. Ve diğer hiç bir hayvanın yapamadığı tarzda geliştik. Dil
gerçekten de evrimleşenler arasında en güçlü özelliğimiz. O, yeni toprakların ve kaynakların
daha fazla insana ve onların genlerine açılmasına neden olan doğal ayıklanmanın bugüne
kadar yaptıklarının arasında en güçlü özelliğimiz. 

12 50
Dil gerçekten de genlerimizin sesi. Şimdi, dili evrimleştirmemize rağmen, bir takım tuhaf, hatta
garip şeyler de yaptık. Dünyaya yayıldıkça, binlerce farklı dil geliştirdik. Şu anda yeryüzünde
yedi ya da 8,000 farklı dil konuşuluyor. Diyebilirsiniz ki, bu doğal. Biz birbirimizden ayrıldıkça
dillerimiz de ayrılıyor. Ama hayret edilecek şey ve çelişki şudur ki, yeryüzünde farklı dillerde
görülen yoğunluk insanların çok yakın topluluklar halinde yaşadığı yerlerde görülür. 

13 24

https://www.ted.com/talks/mark_pagel_how_language_transformed_human ty/transcr pt?language=tr#t-44461 5/8


30.12.2019 Mark Pagel: Mark Pagel : D l nsanlığın şekl n nasıl değ şt rd ? | TED Talk

Eğer Papua Yeni Gine adasına gidersek sadece bu adada 800 le 1,000 civarında birbirinden
ayrı insan dilinin , farklı insan dillerinin konuşulduğunu görürüz. Bu adada öyle yerler vardır
ki, her iki ya da üç milde yeni bir dille karşılaşabilirsiniz. Şimdi, bu inanılmaz gibi geliyor, Bir
keresinde bir Papuan adamıyla tanıştım, ve ona bunun doğru olup olmadığını sordum. Ve bana
dedi ki " Oh hayır, onların arasındaki mesafe çok daha yakın" Ve doğrudur, adada öyle yerler
var ki, bir milden daha az mesafede yeni bir dille karşılaşabilirsiniz. Ve bu bazı çok uzak
okyanus adaları için de böyledir. 

14 00
Ve görünen o ki, bizim dili kullanmamız, sadece işbirliği için değil, fakat işbirliği grupları
etrafında çember çizmemiz ve kimlikler inşa etmemiz amacıyladır. ve belki de bilgimizi,
bilgeliğimizi ve yeteneklerimizi dışarıya sızmaktan korumak içindir. Ve bunu biliyoruz çünkü,
farklı dil grupları üzerinde çalıştığımızda ve onları kültürleriyle birleştirdiğimizde, görürüz ki farklı
diller gruplar arasındaki fikirlerin akışını yavaşlatır. Teknolojilerin akışını yavaşlatır. Ve hatta onlar
genlerin akışını bile yavaşlatır. Şimdi (belki) sizin için konuşamam, ama göründüğü kadarıyla
konu şu ki konuşamadığımız insanlarla seks (bile) yapmıyoruz. (Gülüşmeler) Şİmdi kabul
etmeliyiz ki , şu ana kadar duyduğumuz delillere karşı olsa da Neanderthallerle ve
Denisovanlarla keyif verici olmayan genetik tembellikler yapmış da olabiliriz. 

14 51
(Gülüşmeler) 

14 53
Tamam, bu sahip olduğumuz eğilim, göründüğü kadarıyla da doğal olan bu eğilim, bizi
izolasyona doğru, kendi içimize kapanmaya doğru iten bu eğilim modern dünyada kafasını taşa
çarpar. Bu etkileyici görüntü dünyanın haritası değil. İşin aslı, bu Facebook arkadaşlık
bağlantılarının haritası. Ve bu arkadaşlık linklerinin enlemlerini ve boylamlarını işaretlediğiniz
zaman gerçekten bir dünya haritası ortaya çıkar. Modern dünyamız geçmişin herhangi bir
zamanında olandan daha fazla biçimde kendi içinde ve kendi arasında iletişim kuruyor. Ve bu
iletişim, dünya içindeki bu bağlantı, küreselleşme şimdi bir sorumluluk ortaya çıkarıyor. Çünkü
bu farklı diller biraz önce gördüğümüz gibi, malların ve fikirlerin ve teknolojilerin ve bilgeliğin
değişimine karşı bir engel oluşturuyor. Ve işbirliğine karşı bir engel dayatıyor 

15 45

https://www.ted.com/talks/mark_pagel_how_language_transformed_human ty/transcr pt?language=tr#t-44461 6/8


30.12.2019 Mark Pagel: Mark Pagel : D l nsanlığın şekl n nasıl değ şt rd ? | TED Talk

Ve bunu hiç bir yerde Avrupa Birliğinde olduğundan daha açık biçimde göremeyiz. onun 27 üye
ülkesi 23 resmi dil konuşur. Avrupa Birliği şimdi 23 resmi dilin kendi aralarında çevirileri
için yılda bir milyar avro'dan daha fazlasını harcıyor. Bunun ifade ettiği anlam, 1.45 milyar
doların sadece çeviri için harcandığıdır. Şimdi bu durumun şaçmalığını düşünün. Eğer 27 üye
devletten 27 kişi masaya oturup kendilerine ait 23 dili konuşsalar basit bir matematik size
söyleyecektir ki karşılıklı faaliyetlerin tümüne katılmaları için 253 çevirmenlik bir orduya
ihtiyacınız olacaktır. Avrupa Birliği kalıcı statüyle 2500 kadar çevirmen çalıştırmaktadır. Ve
sadece 2007'de-- ve eminim ki daha yakın tarihlere ait veriler de vardır--- sadece İngilizceye
1.3 milyon sayfalık çeviri yapılmıştır. 

16 46
Ve eğer dil gerçekten görsel hızsızlık krizinin çözüm yoluysa, eğer dil gerçekten işbirliğinin ana
yoluysa, modern dünyada fikirlerin değişimini ve serbest dolaşımını mümkün hale getiren
teknolojiyse bir soruyla yüzleşiriz ve bu soru eğer bu modern, küreselleşmiş dünya
içinse bütün bu farklı dillere sahip olmaya tahammül edebiliriz. 

17 14
u ekilde söylemeye çalışırsak, doğa işlevsel bakımdan dengeli karakterler ortaya koymaktan
Ş ş
ba kasını bilmez. Onlardan biri daima diğerini yönlendirir. Ve biz bunu küreselleşme yolundaki
ş
acımasız hareket içinde görüyoruz. Şeylerin ölçümü için bir çok yol vardır-- onları tartmakta ve
ölçülerini ölçmekte--- fakat metrik sistem ağır basıyor. Zamanı ölçmek için bir çok yol
vardır. fakat gerçekten de garip 60 sistemi ki saatler ve dakikalar ve saniyeler olarak
bilinir dünyada neredeyse evrensel olandır. CD'leri ya da DVD'leri basmanın bir çok yolu
var ama bunlar da diğerleri gibi standardize edilmiş durumda. Ve muhtemelen kendi gündelik
hayatınızdan . bir çoğunu daha düşünebilirsiniz. 

17 59
Ve bundan dolayı modern dünyamız bir ikilemle karşımıza çıkıyor. Ve bu ikilem de bu Çinli
adamın yüzleştiği ikilemdir onun dili dünyada her hangi bir tek dili konuşanlardan daha fazla
insan tarafından konuşuluyor, ve lakin o karatahtanın önünde Çince sözcükleri İngiliz dilinin
sözcüklerine çeviriyor. Ve bu da bize artan bir olasılığı gösteriyor ki değişim ve işbirliğini
arttırmayı istediğimiz bir dünyada ve gelişme seviyemizi arttırmak ve sürdürmekte işbirliğine
daha önce olandan daha fazla bağımlı hale geldiğimiz bir dünyada onun yaptığı şey önlenemez
bir şey bu da bizi kaderimizin tek dilli bir dünya olduğu fikriyle yüzleştiriyor. 

18 48
Teşekkür ederim. 

https://www.ted.com/talks/mark_pagel_how_language_transformed_human ty/transcr pt?language=tr#t-44461 7/8


30.12.2019 Mark Pagel: Mark Pagel : D l nsanlığın şekl n nasıl değ şt rd ? | TED Talk

18 50
(Alkışlar) 

18 58
Matt Ridley : Mark,bir soru. Svante' ın bulduğu ve dille ilişkilendirilen FOXP2 geni bizimkiyle
aynı formda olmak üzere Neanderthallerde de paylaşılmış. Bir fikrin var mı? Eğer onlar da dile
sahip olsalardı Neanderthalleri nasıl yenebilirdik? 

19 15
Mark Pagel : Bu çok iyi bir soru. Aranızdan bir çoklarının aşikar olduğu bir düşünceye göre bu
FOXP2 denen genin dile eşlik eden gelişmiş motor kontrolla ilişkili olduğu ileri
sürülüyor. Neanderthallerin dile sahip olduğunun söylenmesine inanmamamın nedeni şu-- işte
bir basit analoji: Ferrariler motorları olan arabalardır. Benim arabamın bir motoru var, ama o
Ferrari değil. Şimdi buna basit bir cevap şudur ki genler dil gibi çok karmaşık şeylerin ortaya
çıkmasını yalnız başlarına değil, hepsi beraber belirlerler. Bu FOXP2 ve Neanderthaller
konusunda bildiğimiz şu ki onlar ağızlarının gelişmiş motor kontroluna sahip olmuş olabilirlerdi--
-kim bilir. Ama bu onların dile sahip oldukları konusunda bize bir şey söylemez. 

19 56
MR: Gerçekten çok teşekkür ederim. 

19 58
(Alkışlar) 

https://www.ted.com/talks/mark_pagel_how_language_transformed_human ty/transcr pt?language=tr#t-44461 8/8

You might also like