Professional Documents
Culture Documents
Taslak
14.03.2016
Aydınlanma İngiliz Devrimi ile başlayıp Fransız Devrimi ile sona ulaşmış görünür.
Gerçek ise aydınlanmanın farklı tiplerinde süregelen değişim ve yapılardır. Bu
değişimi gerçekleştirecek olan ise kesinlikle Aydınlanma Filozoflarıdır.
Aydınlanmanın kelime olarak içinde neler taşındığında önem vardır.
Aydınlanmanın temel ilkeleri olan akılcılık (Rationalism), din eleştirisi, metafizik
eleştirisi, ilerlemecilik, devlet, siyaset, birey gibi alanlarda büyük tartışmalar
yapmışlardır ve aydınlanma çok farklı yollardan okunmuştur. Aydınlanmanın
fikirleri arasında reformcu yaklaşım, aydınlar despotizmi (Filozof Kral) ve liberal
düzeni de saymadan geçemeyiz, liberal düzende ise yurttaşlığın öncülü olan
mülk kavramı da aydınlanmanın konularından biri olarak aydınlanma
çalışmalarında karşımıza çıkacaktır.2 İlerde inceleyeceğimiz üzere Wolff,
Thomasius, Leibniz ile başlamış Kant, Fichte, Scheilling çok farklı yaklaşımlar
geliştirmiş, Schopenhauer ve Heiddegger farklı düşünce kapıları açmışlardır bu
yolda. Bu dönemde Aydınlanmayı insanın ergin olma durumu olarak
tanımlamak ve sunmakta yanlış olmayacaktır. Dönem Koşulları, savaşlar hemen
devamında düşünürlerin yaşadığı dönem ve o dönemin siyasi, toplumsal,
düşünsel, ekonomik olayların fikir biliminin aydınlanma yönünde gelişmesine
katkı sağlamıştır. Genellikle Kant, Fichte, Scheilling, Schopenhauer, Heiddegger
üzerinden gideceğimiz bu çalışmada Alman İdealizmi'nden aydınlanmasına
düşünce, devlet, ben kavramlarını tartışıp karşılaştıracağız.
1.1.1) Akılcılık
Aydınlanma mantığına göre insan aklı yalnızca kendinde bulur. Akıl artan bir
duyudur. İnsanların kendi aklını tanıması onların birçok özelliklerinden
1
İstanbul Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler 4. Sınıf Lisans Öğrencisi
2
Mehmet Ali Ağaoğulları Batı'da Siyasal Düşünceler 515-539
Bkz. Yrd. Doç. Dr. Savaş Yıldırım, Melis Engineri Aydınlanma Çağı Felsefesi
kaynaklanır. Kültürleri, çevreleri insanın kendi için en yararlı olan seçimi
yapmaya yöneltir bunu direkt olarak yapan ise akıldır. Akıl ben demektir, benin
en üst seviyedir.
neden karşı olduklarıdır. Bunu açıklamak zor olmakla beraber basit bir deyişle
kolaydır. Din (Kilise) Orta Çağ'dan beri hatta Orta Çağ'ın gerisinden bu yana
kendini insan aklının yerine koymuş insan yerine kendisi karar vermiştir. Kilise
vicdani ve düşünce bağımlılığının yanı sıra siyasette de önemli roller almıştır.
1.1.3) Metafizik
1.1.4) İlerlemecilik
1.1.5) Liberalizm-Birey
1740-1880 Arası bir dönemin siyasi yapısını ayrıntılı anlatmak burada mümkün
olmayacaktır; fakat siyasi durumları genel bir çerçeve etrafında sunmak yerinde
bir konu olur.
1740-1789 arası dönemde Avrupa derin bir siyasi yapı mevcuttu, derinden kasıt
49 yıl sonra gerçekleşecek olan Fransız Devrimi'nin hazırlık dönemi olacaktı.
İngiltere Amerika'daki kolonileri ile uğraşıyordu. Fransa'yı 7 yıl savaşları çok
zorlamıştı. İngiltere bu savaştan deniz gücü pekişmiş olarak çıkacaktı. Fransa
İngiltere ile savaştan yeni çıkmıştı ve Amerika'daki kolonilerin isyanına
inanılmaz bir maddi yardım sağlıyordu. Bunu yapmasının bir sebebi de
İngiltere'ye olan ''İntikam'' duygusuydu.1789 yılına gelindiğinde siyasi ve
ekonomik baskı inanılmaz bir hal almış şekilde halktan devlete yansıyacaktı. II.
Frederick ile yükselen Prusya kendine avantaj sağlasa da bu Frederick'in ölümü
ile son bulacaktı. 1789'dan 1815'e kadar olan dönemde Avrupa Ahengi'ni
görecekti Avrupa (1800-1815) Milliyetçilik, liberalizm gibi düşünce akımları
imparatorlukları tehdit edecekti. Napolyon kendi ülkesinde çıkan bu fikirleri
savaşlarla tüm Avrupa'ya yayacaktı. asıl amacı da milletleri imparatorluklara
karşı uyandırmaktı ve kendi kontrolünde bir Avrupa için bu gerekliydi. 3
1815-1880 işte tam bu dönem Avrupa'nın dağıldığı kısım milli birliklerin özellikle
İtalyan ve Alman birlikleri sağlanacaktı. Neredeyse 100 yıldır kıtada olan bu
inanılmaz bir şekilde Avrupa'da güç dengesi ve güç geçişi oluşturuyordu ve bu
ortamda oluşan devlet, düşünce, birey fikirlerini ele alacağız Alman
Aydınlanması'nda Romantiklerin katkısının küçümsenemeyeceği ''Milletin''
aydınlanması bizi farklı boyutlara ve fikirlere götürecek.
2) Alman Aydınlanması
4
Ahmet Çiğdem Aydınlanma Düşüncesi Alman Aydınlanması 2013
Kant aydınlanmayı insaın kendi suçundan dolayı düşmüş olduğu ergin olmama
durumundan kurtulması olarak tanımlar. ''Sapare Aude''5 aydınlanmanın ana
temasıydı. İnsanlar birçok sebepten ötürü bütün yaşamları boyunca kendi
rızalarıyla erginlikten yoksun olmuşlardır. Bunun sebepleri korku ve tembellik
olarak gösterilebilir. İnsanları bağlayan diğer bir konu ise dogmalar ve
kurallardı. Bu iki kavramı korkuya da bağlayabiliriz. Dogmalar din, itaat ise
kurallar itaat ve din, toplumsal statü, dönemin toplumsal koşulları, siyasi
koşulları şeklinde birçok sebep saymak mümkündür. Korkular, dogmalar,
kurallar insanı ergin olmaktan alıkoymuş mudur ? Evet koymuştur. Kant'a göre
aydınlanma için özgürlükten başka bir şey gerekmez. Aklı her yönüyle ve her
bakımdan çekinmeden kitlenin önünde apaçık olarak kullanmak özgürlüktür.
Toplumda belli sınıfların ise aklı özgür kullanması tehlikelidir askerler,
bürokratik hiyerarşi sahibi gibi kimseler aklı kullanmakta özgür olsalar da başka
kararlara itaat etmek zorundadırlar. İnsan aydınlanmadan bu yana dine ve
sisteme bağlılığın ötesine geçmeye çalışmaktadır. Günümüzde bile
aydınlanmanın bu mücadelesi devam etmektedir. Yöneticiler ise insanların
onurlandırdığı kimselerden öteye geçememektedir.
3) Alman İdealizmi
Alman İdealizmi Kant'tan çıkma bir şekilde Fichte, Scheilling, Schopenhauer gibi
isimler üzerinden temsil edilecekti. Kant'a göre koşulsuz buyruğa ve ahlak
yasasına duyulan inanç, bizi agnostisizmden, materyalizm ve determinizmden
kurtarır. Hatta Kant nihai gerçekliği bilmemizi sağlayan şeyin ahlak yasasına
beslediğimiz inanç olduğunu vurgular. Kant'ın ahlak yasası özgürlük ve ideal
düzenin ana noktasıdır, ana fikridir. Alman İdealistlerine göre ideal ilke, klasik
akıl ile pratik aklı birleştirip kategorileri düzenleyerek bilgimize bilgi kazandırırız.
Alman İdealizmine göre bu yüzden felsefe her şeyi açıklamaya yeteneği olan bir
bilim olmalıdır.
3.1) Fichte
Kant'a göre gerçekten var olan şeyleri bilmemiz mümkün olmayabiliyordu, fakat
Fichte var olan şeyle bu şeyin bilinmemezliği arasındaki uyumsuzluğuna
katılmıyordu. Fichte'ye göre bir nesne hakkında var olduğunu belirtmemiz onun
hakkında bir şeyler bildiğimizi belli eder.6 Fichte bu konuda hocasının tam tersi
5
Sapare Aude: Kendi aklını kullanacak cesareti göster. Immanuel Kant What is the Enlightenment ?
6
Ahmet Cevizci Felsefe Tarihi Alman İdealizmi Fichte
görüşü benimseyecektir. ''Var olan her ne ise bilinebilir olandır.'' Fichte
metafiziğinde ise Kant felsefesinden yola çıkar, Kant felsefesinde neyin
tanımlanmaya muhtaç duyduğunu ve tanımlama sürecinde hangi yönteme
ihtiyaç duyulduğu sorularını sorar.
Akıl pratik niteliktedir ve etkim ben olarak ben olmayana üstündür ve Fichte
mutlak beni artık düşünmek olarak değil eylemek olarak görüyordu.
Fichte'nin asıl amacı tüm Alman İdealistlerinin olduğu gibi bir sisteme varma
isteğiydi. Kant'ın düşüncelerini ilerletip sisteme oturtma amacı vardı. Kant'ın nu
noktadaki Kritisizm felsefesi (Doğru ve yanlış bili yollarını ayırıp eleştirmek
isteyen bir öğreti) yerine sistematizm geçmeli diye düşünmekteydi Fichte. Tabi
ki bu durumda Fichte felsefeye bilinçten başlayarak ilerleyecekti. Fichte
bilinçten bahsederken genel bilinci ele alıyordu. Kant'ta ise bu
''Transzendentale Apperzeption''8 diye geçen ''aşkın ben'' idi. Empirik özel ben
ile kendimizin subjektif dünyasını yaşıyorken aşkın ben ise hepimiz için
geçerliliği olan objektif bir dünya tasarımı yapmaktaydı.
Fichte devlet hakkında da birkaç görüş öne sürecekti ve bunlar içinde önemli
olanlardan bir tanesi ''Organik'' devlet tanımıydı. Fichte aslında modern
devletin tanımını yapıyordu. Tıpkı bir insanın vücudundaki organların işbirliği
gibi devletinde organları olduğu ve bunlarında kendi aralarında işbirliği içinde
olduğunu savunmaktaydı. İnsanın bir organın çökmesi demek hastalık demekti.
7
Macit Gökberk Felsefe Tarihi Alman İdealizmi Fichte.
8
Macit Gökberk Felsefe Tarihi Alman İdealizmi Fichte ve Kant
Devletin bir kurumunun çökmesi demek kriz ve sistemin çökmesi olarak
adlandırılabilecekti. İnsan vücudu ve devlet arası bağ tartışmaya değer ve hala
tartışılan bir konu olacaktı.9
3.2) Scheilling
Doğa Felsefesi
Transsendental İdealizm Felsefesi
İdentite Felsefesi
Özgürlük Felsefesi
Din ve Mitoloji Felsefesi
Fichte bahsettiği doğayı yani ben olmayan kavramını ben koyup yaratıyordu.
Scheilling ise bu yaratılışı benin dışına çıkarmakla objektif doğaya
aktarmaktaydu. Fichte ile Scheilling birbirlerine ters yönde felsefe
geliştirmekteydi. Fichte benin içine girerken Scheilling benin dışına doğru
uzanıyordu.
Scheilling'in İdentik felsefesinde ise bir durum vardır. İki ayrı şey aslında özce
aynı olabilirler, doğa ile tin identik türlerdendir.
Scheilling Fichte'nin yaptığı teorik ve pratik teorilerin yanına bir yenisini daha
eklemiştir. Bu ise ''estetik bilinçti'' Scheilling'e göre felseefe sujenin doğayı nasıl
tasarladığı ile ilgilenmeliydi. Doğadaki yaratıcılık sanatçının yaratmasıyla
ilişkilendirilebilirdi; çünkü estetik durum ve bilinç sanatçıda var olan bir
olguydu. Filozoflarda aslında bir sanatçıydı. Estetik bilince sahiptir filozoflar da.
9
Umut Özkırımlı Milliyetçilik Kuramları sf. 38 Doğu Batı Yayınları
10
Macit Gökberk Felsefe Tarihi Alman İdealizmi Scheilling
Fichte ve Scheilling'in ayrıldığı nokta işte burasıydı. Fichte'de benin temel
niteliği eylemken Scheilling'te estetikti.
Scheilling sanatçı gücü profilini tarih felsefesi içinde kullanır. Tarih doğadan
başkadır. Doğanın nasıl belli bir amaca doğru geliştiği araştırılıyorsa tarih
felsefesi de insan hayatındaki gelişmeyi ve ilerlemeyi konusu ve amacı olarak
ele alır.
Eğer akıl insana kıyasla Tanrısal ise o zaman ona uygun hayat da insan
hayatına kıyasla Tanrısaldır.''11
4.1) Schopenhauer
11
Aristotales, Nikomakhos'a Etik (X. Kitap 1177b-1178a)
12
Pope (Dunciad III, 194.)
Hakikat ve hayat insanın kendi düşüncelerinin tercihindedir. Buna devlet düzeni
de (Yöneticilerin seçilerek onurlandırılması), toplum yaşam ve düzeni de, kişisel
kararlar da dahil birçok şey tercih ve düşünme meselesidir.
Burada kararların olgunluğuna gideriz. Düşünceler her zaman gelmez onların bir
gelme zamanı vardır gelmeyi bekledikleri. Düşünemediğimiz zamanları
okuyarak ikame edebiliriz. Schopenhauer çok okuyup çevresini görmeyen ve
unutan insanlara Kitap Filozofu gözüyle bakmaktadır. Onların düşünceleri 2.
eldir diye de devam etmektedir. Düşünürleri 2'ye ayırır bu noktada:
Burada Seneca'dan alıntı yapmak güzel olacaktır. ''Alteri vivas oportet, si vis tibi
vivere.'' (Eğer kendin için yaşamak istiyorsan başkası için yaşamalısın.) tersine
çevirirsek eğer ''Tibi cogites oportet, si omnibus cogitasse volueris.'' (Eğer
herkes için düşünmeyi istiyorsan, kendin için düşünmelisin.)
Son olarak Schopenhauer'e göre büyük zihin dışarıdan bir müdahaleye maruz
kalırsa ya da ilgisi başka yere kayarsa üstünlük ve ayrıcalığını kaybeder. ''Never
interrupt!''13
4.2) Heiddegger
Heidegger'e göre akıl düşünce ile açılır ve düşünce nedir dediğimizde en çok
düşünce uyandıran karşımıza gelir ve bunu sorgulayıp en çok düşünce
uyandıran nedir diye sorduğumuzda henüz düşünemediğimiz olduğunu anlatır.
Bu durum bilinmemezlik düşünceye çağırandır aynı zamanda. Düşünemediğimiz
şey bize sırt çevirendir. İnsan kendisini sırt çevirene doğru götürür, bu yüzden
insan işaretçidir.14
13
Asla Müdahale Etme ya da Kesintiye Uğratma
14
Düşüncenin Çağırısı Say Yayınları
Bizi düşünmeye çağıran özümüzdür. Bilmediğimiz ve en çok merak uyandıran
bize sırt çeviren özümüz.
4.3) Kant
Düşünce, birey ve akıl aslında özgürlükçü bir üçlü ve dolayısı ile birbirlerine
bağlı ve birbirleri olmadan bir anlam taşımayan olgulardır. Düşünce bireyin
kendisini temsil ederken akıl düşünceyi oluşturmakla görevli hale gelir. Kant,
Schopenhauer ve Heiddegger gibi filozofların düşünce, akıl, birey olgularına
nasıl yaklaştığını incelemeye çalıştık, genel bir çerçeve çizdik.
5) Sonuç
Sonucu çok uzatmaktan çok zevk almıyorum; ama bir öneride bulunmak
istiyorum. Modern sistemin analizinde gerek yurttaşlık gerek milliyetçilik gerek
düşünce yapısı gerek devlet gibi konularda romantiklerin ve idealistlerin
fikirlerini göz ardı etmemek gerekir. Schopenhauer'in dediği gibi bu konularda
düşünün sonra okuyun, düşünemediğiniz zaman okumayla bu boşluğu ikame
edin.
KAYNAKÇA
Kitaplar
Makaleler
Yrd. Doç. Dr. Savaş Yıldırım, Melis Engineri Aydınlanma Çağı Felsefesi
Immanuel Kant Aydınlanma Nedir ?
Immanuel Kant Ebedi Barış Üzerine Felsefi Deneme Ankara Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakültesi Yayınları