You are on page 1of 4

A. VARLIK FELSEFESİNİN KONUSU Sadece düşüncede ya da hayalde de olabilir.

Çünkü
felsefe, varlığı varlık olarak genel biçimde inceler.
Varlık felsefesi, varlığın ne olduğunu, anlamını,
doğasını, yapısını, ilkelerini ve türlerini inceleyen 2. Ontoloji
felsefe disiplinidir. Varlıkla ilgili her türlü konu ve
soruyu araştırma alanına alır. Varlık felsefesinin ele Yunanca "Onto" kelimesi, varlık demektir. "Loji" ise
aldığı varlık, duyularla algılanan sınırlı ve göreli bilim, bilgi demektir. Ontoloji; var olanın, varlığın
nesnel dünyaya ait değildir. Aksine bunların da bilimi anlamına gelir. Varlığın nedenlerini, temel
kendisine bağlı olduğu genel, nesnel dünyaya ait ilkelerini ele alan felsefedir.
varlıktır.
3. Metafizik (Fizikötesi)
B. VARLIK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI
Metafizik; tarih boyunca bilimin ele alamadığı
1. Varlık konuları inceleyen, daha çok çözümlenmemiş
konularla ilgilenen, tüm varlıkların ilk nedenlerini
Düşünce tarihi içinde, varlık hakkında çok şey araştıran; varlık, bilgi, ahlak, sanat, din, adalet gibi
söylenmiş olmasına rağmen, genel olarak varlık; var tüm konuları bütüncül ve akılcı bir yaklaşımla ele
olan her şeydir. Bu anlamda varlık, insan alan felsefe dalıdır.
bilincinden bağımsız olabileceği gibi, insan bilincine
bağımlı olarak da var olabilir. Dolayısıyla varlığı Metafiziğin konusu Aristoteles tarafından ''Varlığın
insan bilincine bağımlı olan "düşünsel" ve insan İlk Nedenleri" olarak belirlenmiştir. İlkçağ'daki bu
bilincinden bağımsız olarak var olan, "gerçek varlık" anlayış Ortaçağ'da da devam etmiş; metafizik,
olmak üzere ikiye ayırırız. Varlığı, felsefe incelediği önemli bir felsefi etkinlik olarak varlığını
gibi bilim de incelemektedir. Bilim gerçek varlığı, sürdürmüştür.
felsefe ise var olan her şeyi inceler.
Sözcük olarak metafizik ve ontoloji farklı anlamlara
Gerçek Anlamda Varlık gelmelerine rağmen, ikisinin de ele aldıkları konular
bakımından aralarında bir benzerlik vardır. Her
Uzay - zamanda yer kaplayan ve değişebilen ikisinin de konusu varlık problemidir. Ancak
varlıklardır. Masa. ağaç, at... gibi ontoloji, sadece varlık problemini incelemesine
rağmen; metafizik, varlık probleminin yanında bilgi,
İdeal Anlamda Varlık bilim ve değerler alanında ortaya çıkan, bilimsel
verilerle çözülemeyen problemlerle de uğraşır. Bu
Kaf Dağı, Anka kuşu, kanatlı at... gibi yalnızca
anlamda metafizik, ontolojiden daha kapsamlıdır.
düşüncede var olan varlıklardır.
Metafiziğin Varlıkla İlgili Genel Soruları Şunlardır;
Bilime Göre Varlık
Metafizik, varlıkla ilgili tümel açıklamalar
Bilime göre varlık, dış-nesnel gerçeklikte var olan
yapabilmek için, varlık hakkında bilimler tarafından
her türlü olgusal şeydir. Bilim, varlığa daha realist
çözülemeyen birtakım sorulara cevap arar,
yaklaşmaktadır. Bilim bu görüşüyle varlığı dış
Metafiziğin varlık hakkındaki temel soruları
dünyada nesnel olarak kabul eder. Bilim için varlık,
şunlardır:
vardır. Varlığın yokluğu kesinlikle düşünülemez.
- Varlık nedir?
Felsefeye Göre Varlık
- Varlık var mıdır?
Bilimin nesnel varlıktan hareket etmesine karşılık - Varlığın ana maddesi nedir?
felsefe; varlık kavramında gizlenen problemleri - Varlık değişken midir?
açığa çıkarmaya çalışır. Felsefe genel olarak, varlık - Varlık sonlu mudur?
veya var olmak bakımından varlığı inceler. - Evrende bir düzen var mıdır?
- Evrendeki bu düzenin anlamı nedir?
Felsefe, varlığı akıl yoluyla kavrar. Bu varlık somut - Ölüm nedir?
bir varlık olabileceği gibi idea veya ruh da olabilir.

1
Metafizik, bu tür sorulara cevap aramaktadır. Varlığın, gerçekten insan zihninden bağımsız olarak
İnsan, bu tür soruları merak ettiği sürece de var olduğunu savunan görüşe denir. Genel olarak
metafizik, varlığını koruyacaktır . realizm; insan zihninden bağımsız, gerçek varlığın
olduğunu savunan görüştür. "Varlığın var olup
C. VARLIK FELSEFESİNİN PROBLEMLERİ olmadığı" probleminin yanı sıra, varlığın nasıl
olduğu problemi de varlık felsefesinde önemli bir
Varlık felsefesi açısından varlığın var olup olmadığı
yer tutmaktadır. Öte yandan, varlığın var
problemi mantıksal olarak varlığın ne olduğu
olduğunun kabul edilmesi duyularımızla ya da
probleminden önce gelir. Buna göre varlık, şu iki
aklımızla onun bilinebilme imkanını da beraberinde
temel problem çerçevesinde ele alınır:
getirir. Realist düşünürler. ontolojik gerçekliğin var
- Varlığın var olup olmadığı problemi olduğunu ve bunun bilinebileceğini savunurlar.
Bizim dışımızda gerçek varlığın olduğunu kabul
- Varlığın ne olduğu problemi eden düşünürler, varlığın ne olduğu konusunda da
farklı düşünceler ileri sürmüşlerdir.
Düşünürler varlığın ne olduğuna dair çeşitli
görüşler öne sürmüşlerdir. Varlığın Ne Olduğu Problemi

Varlığın Var Olup Olmadığı Problemi İnsan zihninden bağımsız "gerçek varlığın" var
olduğu kabul edilince, bu varlığın ne türden olduğu
Varlık felsefesinin bu sorularını cevaplamak için,
sorusu ortaya çıkmaktadır. Bu soruya verilen
önce; ''Varlık var mıdır; yoksa varlık yok mudur?"
cevaplar beş grupta incelenebilir:
sorularına düşünürler farklı iki cevap vermişlerdir.
1. Varlığı oluş olarak kabul eden görüşler
I. Nihilizm (Hiççilik)
2. Varlığı idea olarak kabul eden görüşler
Nihilizm, hiç anlamına gelen Latince "nihil"
kelimesinden türemiştir. Nihilizm, varlığın var 3. Varlığı madde olarak kabul eden görüşler
olmadığını, varsa da bilinemeyeceğini, bilinse de
anlatılamayacağını iddia eder, Bundan dolayı 4. Varlığı hem idea hem de madde olarak kabul
nihilizm, ontolojiyi (varlık) reddettiği gibi eden görüşler
epistemolojiyi (bilgi) de reddeder.
5. Varlığı fenomen olarak kabul eden görüşler
Nihilizmin bu üç iddiasını İlkçağ düşünürlerinden
1. Varlığı Oluş Olarak Kabul Edenler
Gorgias temsil eder. Bir sofist olan Gorgias'ın;
Varlığı bir oluş olarak kabul eden iki önemli
- Hiçbir şey var olamaz; yani varlık diye bir şey
düşünür vardır: Bunlar: Herakleitos ve
yoktur.
A.Whitehead'dır.
- Var olsa bile bilinemez
Herakleitos, varlığın ilk ana maddesini (arkhe)
- Bir şey var olsa ve bilinse bile, bir başkasına araştırmıştır. Ona göre, evrenin ilk maddesi ateştir.
anlatılamaz veya öğretilemez, sözleri ile her türlü Var olan her şey ondan gelir. Yine ona döner.
varlığı ve onun bilgisini reddetmiştir. Evrende, karşıtlar içinde bir savaş vardır. Aynı
zamanda bütün karşıtların içinde eridiği bir birlik
Bir diğer nihilist filozof Nietzsche'dir. Ona göre; vardır. Hayat, sürekli bir oluştan bir hareketten
nihilizm, bizim bütün yüksek değerlerimizin sona ibarettir. Bu oluşun bir başı olmadığı gibi, bir sonu
erdiğini düşünen mantıktır. Bu kökten inkarcı tavrı da yoktur. O, bu haliyle bir nehre benzer. Aynı
ile Nietzsche kendini Avrupa'nın ilk ve en yetkin nehre iki kere girmek mümkün değildir. İçine girilen
nihilisti olarak tanımlar. ikinci nehir, birinci nehir olmaktan çıkar.
Herakleitos, bu durumu (Pantaa-Ree) “Her şey
II. Realizm (Gerçekçllik)
akar” diyerek özetlemektedir.

2
Varlığın oluş olduğunu öne süren başka bir düşünür türünde açıklayan tüm görüşlere “materyalist
de Whitehead'dır. Ona göre evren, mekanik, soyut görüş” denir. Materyalizme göre varlık; insandan
bir varlık değil; sonsuz, sürekli bir oluş halinde bağımsız dış gerçeklik olarak vardır. Materyalizmin
dinamik bir varlıktır. Bu oluşu gerçekleştiren güç İlkçağ'daki temsilcileri Demokritos'tur. Bu görüş;
Tanrı'dır. Tanrı oluş süreci ile sonsuz sürede varlık Hobbes, La Mettrle ve Marx'la günümüze kadar
yaratır ve bu yaratma sırasında sınırlamalar gelmiştir.
koyarak ortaya çıkması gereken varlıkları belirler.
Demokritos'a göre, bütün varlıklar, atomlardan
2. Varlığı İdea (Düşünce) Olarak Kabul Edenler meydana gelmiştir. Atomlar sonsuz sayıda, sonsuz
küçüklükte ve bölünemez. Aynı türden atomlar bir
Varlığı bir idea, ruh, düşünce, kavram veya zihinsel, araya gelerek varlıkları meydana getirir. Ayrılmaları
manevi bir varlık olarak kabul eden düşünürler ile de varlıklar yok olur. Ancak atomlar ezeli ve
idealist düşünürlerdir. Bu düşünürler aynı zamanda ebedidir.
realisttirler; çünkü onlar insan zihnine bağımlı da
olsa bir varlık olduğunu kabul ederler. Bu varlığın Varlığı madde olarak kabul eden düşünürlerin
maddi değil; zihinsel, soyut ve kavramsal olduğunu Yeniçağ'daki temsilcilerinden biri Thomas
ileri sürerler. Felsefe tarihinde varlığı düşünce Hobbes'tur.
olarak kabul eden filozoflar Platon, Aristoteles,
Farabi, Berkeley ve Hegel'dir. Hobbes'a göre, var olan her şey madde, değişen
her şey harekettir.
Platon, duyular evreni ve idealar evreni olmak
üzere iki tür evrenin varlığını kabul eder. Ona göre, Marx'a göre, evrenin yapısı maddeseldir. Madde,
içinde yaşadığımız ve duyu organlarımızla insan zihninden bağımsız bir gerçeklik olarak vardır.
kavradığımız evren gerçek evren değildir. Gerçek Evren maddi niteliklidir; olmuş bitmiş bir şey değil,
evren, akılla kavranan idealar evrenidir. Duyular diyalektik biçimde ilerleyen bir süreçtir. Evrenin,
evreni, idealar evreninin bir kopyasıdır. Tanrı hareket halinde maddeden oluştuğunu, bu
idealar evrenine bakarak içinde yaşadığımız hareketin diyalektik bir süreç izlediğini kabul ettiği
duyular evrenini meydana getirmiştir. için Marx'ın sistemine, diyalektik materyalizm
denir.
Platon'un idealarla ilgili düşüncesi şu şekildedir:
“Anne karnındaki çocuk dışarıya çıkmak istemez. 4. Varlığı Hem "Madde" Hem de "İdea" Olarak
Tıpkı mağara adamının dışarıya çıkmak istememesi Kabul Edenler
gibi, Oradan çıkınca gerçeği görür.'Ve mağara
İnsan zihninden bağımsız bir gerçekliğin var
önünden geçenlerin gölge olduğunu anlar. Bu
oluşunu kabul eden realist filozoflar arasında bir de
adam tekrar mağaraya dönse oradakilere gerçeği
varlığı hem "madde" hem de "düşünce" olarak
anlatamaz. Anlattığı şekilde olduğunu ısrar etse
tanımlayan filozoflar vardır. Bu filozoflar dualist
onu öldü­rürler. Tıpkı Sokrates'in öldürüldüğü gibi”
(ikici) olarak tanınırlar. En önemli temsilcisi
Aristoteles'in varlık anlayışı hocası Platon'dan Descartes'tir.
farklıdır. Aristoteles'te idealar, varlıkta madde ile
Descartes'in varlık felsefesi cevher görüşüne
birlikte bulunur, varlıktan ayrı bir şey değildir ve
dayanır. Ona göre, sonsuz bir cevher (töz) olarak
varlığın özünü oluşturur. Her varlık madde ve
bütün gerçeği kendisinde toplayan Tanrı,
formdan oluşur. Madde, formun güç halidir. Her
yaratılmamış bir varlıktır ve bu dünyanın dışındadır.
şeyde madde başlangıçtır. Form ise onun yöneldiği
Yaratıcı bu cevher (Tanrı) den, içinde yaşadığımız
amaçtır.
dünyaya; yani doğanın kendisine geçtiğimizde,
yalnızca iki cevherden söz edilebilir. Bunlar
yaratılmış cevherler olarak, ruh ve maddedir. Ruh
3. Varlığı Madde Olarak Kabul Edenler ile madde, sonlu olan cevherdir. Bu iki cevher kendi
başlarına var olamazlar. Var olmak içın Tanrı'ya
Varlık, insan zihninden bağımsız olarak vardır, fakat gerek duyarlar. Ruhun özü ve niteliği düşünme,
varlık idea değil, madde türündedir. Varlığı madde maddenin· ki ise yer kaplamadır. Ruh ve madde
3
birbirinden özce ayrı olan, birbiriyle uzlaşmayan ve
birbirlerinden etkilenmeyen iki ayrı cevherdir.

5. Varlığı "Fenomen" Olarak Kabul Edenler

Bu anlayışa göre, insan zihninden tam anlamıyla


bağımsız olmayan bir varlık alanı vardır ve insan bu
varlık alanını bilebilir. insanın, bilen öznenin, bilinci
tarafından belirlenen bu varlığa "fenomen"
denilmektedir. En önemli temsilcisi Edmund
Husserl'dir.

Husserl'e göre fenomen, dolaysız kavranan "öz",


insanın bilme yeteneğinin temelinde bulunan
"bilincin belirlediği varlıktır. Tek tek olgulardan,
nesnelerden hareketle (bilincin yönelmesiyle) bu
özlere ulaşılır. Varlıkları, duyu organlarımızla
algıladığımız özelliklerinden soyutlayarak
düşündüğümüzde (zaman, uzay, renk, ses, koku
vb.) onların özlerini bilebiliriz. Bu özler, günlük
deneyimlerimizin görünümleri, yani fenomenlerdir.
Örneğin; çevremizde gördüğümüz gülleri
duyularımızla kavrıyoruz. Gülü renginden,
kokusundan, biçiminden bağımsız olarak
düşündüğümüzde geriye gül kavramı, ideası, yani
özü kalır. İşte bu öz Husserl'e göre, başka varlığa
indirgenemeyen gerçeklik, yani fenomendir.

You might also like