You are on page 1of 6

 Yaşanmış ya da yanabilecek bir durumun

www.edebiyatokulu.com kurgulanarak okuyucuya yeniden


Türk Dili ve Edebiyatı Kaynak Sitesi aktarılmasıdır.
 Hikâyelerde olay birden fazla olabilir. Bu
olayların mantıklı bir ilişki çerçevesinde bir
araya getirilerek oluşturulması gerekir.
11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI  Bu kapsamda, hikâyenin ana ekseninde yer
2. ÜNİTE: HİKÂYE alan bir olayın çevresinde neden-sonuç
ilişkisine bağlı kalarak birden fazla olayın bir
Hikâye (Öykü) araya gelerek oluşturduğu kurguya olay
örgüsü denir.
Yaşanmış veya yaşanabilir bir olayı veya durumu  Kurmaca gerçeklik: Olay eksenli metinlerde
yaşanmış ya da yanabilecek bir olayın yazar
zaman, mekân ve kişilere bağlı olarak okuyucuda
tarafından yeniden kurgulanarak
estetik zevk uyandıracak biçimde ele alan ve aktarılmasına kurmaca gerçeklik denir.
kurmaca bir yapıyla okuyucuya sunan metinlere
hikâye denir.
2. Kişiler

 Hikâyelerde olay veya durumların


Hikâyenin Özellikleri yaşanmasını sağlayan unsurlardır.
 Hikâyelerde kişi sayısı az olup bu kişilerin
 Gerçek ya da gerçeğe uygun olay veya
ruhsal ve fiziksel özelliklerine fazla yer
durumlar ele alınır.
verilmez.
 Kişi, yer ve zaman ögelerine bağlı olarak
 Ayrıca hikâyelerde yer alan kişiler her zaman
anlatılır.
insanlar arasından seçilmeyebilir. Bazen de
 Romana göre kısa edebi bir türdür. insan dışındaki canlı-cansız varlıklar
 Bu türün yapı unsurları dar kapsamlı olarak hikâyelerin kişisi olabilirler.
ele alınır.  Bu tür metinlerde iki tür kişi vardır:
 Hikâyelerde genellikle kısa cümleler kullanılır. 1. Tip: Toplumsal boyutu olan, benzerlerinin
 Olay ve durum hikâyesi olarak ikiye ayrılır. özelliklerini kendi üzerinde taşıyan
 Her hikâyede bir anlatıcı bulunur. kişilerdir. Özellikleri açısından toplumu
 Hikâyeler bir çatışma üzerine kurgulanır. temsil ederler.
 Hikâyelerde iç konuşma, iç çözümleme ve 2. Karakter: Ayırt edici, değişken özellikleri
bilinç akışı gibi teknikler kullanılır. olan, kendine özgü karakteristik
 İtalyan yazar Boccacio tarafından yazılan özelliklere sahip, sadece kendini temsil
“Decameron” adlı eser türün ilk örneği olarak eden kişilerdir.
kabul edilir.

3. Zaman
 Çoğu hikâyelerde zaman direk verilmez,
Hikâyenin Yapı Unsurları sezdirilerek verilmeye çalışılır.
 Bazı hikâyelerde ise, olayın başlaması,
gelişmesi ve belli bir sonla bulunması
Kişi, olay ya da durum, mekân (yer-çevre) ve belirlenmiş bir zaman diliminde gerçekleşir.
zaman olmak üzere hikâyede dört yapı  Bazı hikâyelerde ise zamansal sınırlama
unsuru bulunmaktadır. olmadan geriye dönüşler veya ileriye
sıçrayışlar da görülebilir.
1. Olay
 Anlatmaya bağlı türlerdeki en önemli
ögelerden biridir.
 Hikâyelerde olay kurmaca bir gerçeklik
şeklinde sunulur.

http://edebiyatokulu.com/
4. Mekân (Yer – Çevre) HİKÂYE TÜRLERİ
 Olayın gerçekleştiği yer veya çevredir.
Hikâyelerde her olay belli bir mekânda geçer. Olay Hikâyesi (Maupassant Tarzı Hikâye)
 Hikâyelerde mekân tasvirleri olayın akışı
içinde fazla uzatılmadan aktarılır ve mekânda 1. İlk örneklerini Fransız yazar Guy de
değişiklik olsa da tasvirler fazla uzatılmaz. Maupassant vermiştir.
2. Olay örgüsü; kişi, zaman ve mekâna bağlıdır.
3. Önce gerilimin arttığı bu hikâye türünde
Anlatıcı ve Anlatıcının Bakış Açıları gözlem son derece önemlidir.
4. Bu hikâyeler çarpıcı bir sonla olaylar çözüme
kavuşturulur.
Anlatıcı: Olay örgüsüyle oluşan edebi metinlerde 5. Olay hikâyesi; serim, düğüm ve çözüm
okura olayı aktaran kişidir. Anlatıcı eseri yazan kişi bölümünden oluşur.
değildir. Eseri yazan gerçek kişidir. Edebi
metinlerde olayı aktaran ise hayali kişidir. Serim: Olayın geçtiği yeri, zamanı ve kişilerinin
betimlendiği bölümdür.
Edebi metinlerde olay birinci kişi (ben) veya Düğüm: Olayın neden-sonuç ilişkisine bağlı olarak
üçüncü kişi (o) ağzından aktarılır. geliştiği ve merak unsurunun zirveye çıktığı
bölümdür.
Anlatım üç bakış açısıyla aktarılır: Çözüm: Merak edilen soruların çözüm bulduğu,
merak unsurunun giderildiği bölümdür.
1. Hâkim (İlahi - Tanrısal) bakış açısı:
 Anlatıcı kendisinden bahsetmez. ÖNEMLİ: Olay hikâyesinin Türk edebiyatındaki
 3. tekil kişiyi (o) kullanır. kurucusu Ömer Seyfettin’dir. Diğer önemli
 Anlatıcı bu bakış açısında her şeyi bilir. temsilcileri: Refik Halit Karay, Reşat Nuri
www.edebiyatokulu.com

Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu,


 Anlatıcı her zamanda ve her yerdedir.
Sabahattin Ali…
 Olayı ve eserlerdeki kahramanları her yönüyle
bilir.
Durum Hikâyesi (Çehov Tarzı Hikâye)
 Olayın psikolojik yönünü iyi tahlil eder.
Kahramanların duygu ve düşüncelerini,
1. İlk örneklerini Rus yazar Anton Çehov
akıllarından geçen her şeyi bilir.
vermiştir.
Önemli: İnsanın aklından geçen ne varsa anlatıcı
2. Günlük yaşamdan bir insanlık durumu
bunu aktarıyorsa bu kesinlikle hâkim bakış
anlatılır.
açısıyla yazılmıştır.
3. Olay hikâyesindeki gibi serim, düğüm, çözüm
bölümleri bulunmaz.
2. Kahraman bakış açısı
4. Bu tarz hikâyelerde zaman ve mekân belirsiz
 Anlatıcı olayın kahramanıdır.
olabilir.
 Olaylar başkarakterin ağzıyla anlatılır. 5. Bu hikâyelerde zaman, mekân ve
 Anlatıcı görüp yaşadıklarını anlatır. Bunun kahramanların yaşamları sezdirme yoluyla
dışına çıkamaz. Bundan dolayı da anlattıkları verilmeye çalışılır.
sınırlıdır. 6. Olay değil, tema önemlidir.
 Anlatıcı bu tarz hikâyelerde sadece duyulan, 7. Durum hikâyesinde amaç; insanların
görülen, yaşanılan ve bilinen olaylardan davranışları, düşünceleri, ikili ilişkileri
bahsedebilir. karşısında gösterdiği tepkiyi göstermektir.

3. Gözlemci bakış açısı (Kameraman) ÖNEMLİ: Durum hikâyesinin Türk edebiyatında iki
 Olayların kamera sessizliğinde anlatılmasıdır. önemli temsilcisi vardır: Sait Faik Abasıyanık ve
 Olaylara müdahale etmez. Memduh Şevket Esendal.
 Olaylarda taraf tutmaz.
 Etrafında olup bitenleri bir kamera gibi izler.
 Tarafsız bir tutumla gördüklerini okura www.edebiyatokulu.com
anlatır. Türk Dili ve Edebiyatı Kaynak Sitesi

http://edebiyatokulu.com/
Olay Hikâyesi ile Durum Hikâyesi Arasındaki Hikâyenin Türk Edebiyatındaki Gelişimi
Farklar
 Hikâye anlayışı her ne kadar eskilere dayansa
da Batılı anlamda Türk hikâyesi Tanzimat ile
Olay Hikâyesi Durum Hikâyesi birlikte edebiyatımıza girmiştir.
 Bu dönemden önce halk hikâyeleri, masallar,
Serim, düğüm ve çözüm Bu bölümler divan şiirindeki olay merkezli mesneviler,
bölümlerinden oluşur. bulunmaz. meddah hikâyeleri bu türün yerine
Ağırlık noktası olaydır. Ağırlık noktası kullanılmıştı.
durumdur.  Tanzimat Dönemi’nde Batılı anlamda
Merak ögesi canlı Merak ögesi geri hikâyeciliğin gelişmesiyle birlikte bu türe olan
tutulmuştur. plandadır. ilgi de hızla artmıştır.
Şaşırtıcı, beklenmedik bir Bitmemişlik  İlk dönemde yaşanan teknik kusurlar özellikle
sonla biter. duygusu söz Servetifünun döneminde giderilmiş ve Batılı
konusudur. hikâye örnekleri kaleme alınmaya başlamıştır.
Hareket ön plandadır. Durağan bir akış
vardır.  İlk hikâye örneği: Ahmet Mithat Efendi –
Genellikle Öyküleyici Psikolojik tahliller Letaif-i Rivayat ve Kıssadan Hisse
anlatım kullanılır. geniş yer tutar.  Batılı İlk Hikâye Örneği: Samipaşazade Sezai
– Küçük Şeyler

Hikâyenin Dünya Edebiyatındaki Gelişimi CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE HİKÂYE


(1923 - 1940)
 Hikâye türü çok eskilere dayansa da bugünkü
anlamda hikâyenin ilk örnekleri İtalya’da  Özellikle Milli Edebiyat Dönemi’nde Ömer
görülmektedir. Seyfettin ile yaygınlaşan hikâyecilik anlayışı
 14. yüzyılda yaşayan İtalyan yazar bu dönemde giderek hızlanmış ve hikâyecilik
Boccacio’nun Decameron adlı eseri hikâye ayrı bir tür olarak ele alınmaya başlanmıştır.
türünün ilk örneği olarak kabul edilmektedir.  Cumhuriyet’in ilk yıllarında ağırlıklı olarak
Bu eser o yıllarda görülen bir salgın hastalık olay hikâyesi işlense de özellikle Memduh
sırasında yazılmaya başlanmıştır. Şevket Esendal’la başlayan ve Sait Faik
 Hikâye türünün asıl gelişimi 19. yüzyıla Abasıyanık’la devam eden durum hikâyeleri
dayanır. Bu dönemde görülen romantizm ve tarzında da eserler kaleme alınmaya
realizm akımlarının etkisiyle hikâye başlanmıştır.
karakteristik özelliklerine ulaşarak modern bir
 Kurtuluş Savaşı’nın etkilerinin devam ettiği
hal almaya başlar.
bu dönemde roman türünde eserler kaleme
 19. yüzyıldan başlayarak hikâye türünde
alan birçok Milli Edebiyat sanatçısı da bu
birçok eser kaleme alınır. Bununla birlikte bu
dönemde hem roman hem de hikâye türünde
tür kendisine olay hikâyesi ve durum
eserler yazmaya devam etmişlerdir.
hikâyesi olmak üzere iki yön çizer.
 Bu dönemde Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri
 Dünya edebiyatında olay hikâyesinin (klasik
Karaosmanoğlu ve Reşat Nuri Güntekin bu
hikâye) kurucusu Guy de Maupassant ’tır. Bu
türün gelişimine katkıda bulunmuşlardır.
tür hikâyeye Maupassant tarzı hikâye de
 1923 – 1940 yıllarında toplumu etkilemek
denilmiştir.
amacıyla birçok nitelikli hikâyeler kaleme
 Dünya edebiyatında durum (kesit) hikâyesinin
alınmıştır.
kurucu Anton Çehov olup Çehov tarzı hikâye
 Bu dönemde Kenan Hulusi Koray, Sadri
olarak da adlandırılmıştır.
Ertem, Sabahattin Ali ve Sait Faik Abasıyanık
gibi yazarlar hikâyeye yönelerek “Sanat,
toplum içindir.” anlayışına uygun eserler
kaleme almışlardır.
 Gözleme ve gerçekliğe dayalı bu eserlerle
birlikte hikâyecilik Türk edebiyatında önemli
bir yere taşınmıştır.

http://edebiyatokulu.com/
Cumhuriyet Dönemi (1923 – 1940 Arası)  Hikâye, şiir, röportaj ve roman türlerinde eser
Hikâye Yazarları verdi.
 Hikâyelerinde mekân olarak genellikle
 Halide Edip Adıvar İstanbul'u seçen yazar Adalar’a, özellikle de
 Yakup Kadri Karaosmanoğlu Burgazada’ya önem verdi.
 Reşat Nuri Güntekin  Balıkçılar, işsiz insanlar, kahvelerde
 Kenan Hulusi Koray pinekleyenler, garip insanlar ele aldığı
 Sadri Ertem karakterlerden bazılarıdır.
 Sabahattin Ali  Eserlerinde diyalog ve iç konuşma anlatım
 Sait Faik Abasıyanık tekniklerinden yararlandı.
 Memduh Şevket Esendal
Hikâyeleri: Semaver, Sarnıç, Lüzumsuz Adam,
Mahalle Kahvesi, Havada Bulut, Son Kuşlar ve
Reşat Nuri Güntekin (1889 – 1956)
Alemdağ’da Var Bir Yılan
Romanları: Medarı Maişet Motoru, Kayıp
 Milli Edebiyat ile başlayan Cumhuriyet
Aranıyor
Dönemi’nde de devam eden bir yazarlık
hikâyesi olan Reşat Nuri, toplumcu yönü ağır
basan bir sanatçıdır.
1940 - 1960 Yılları Cumhuriyet Dönemi’nde
 Roman, hikâye ve tiyatro türüyle ilgili önemli
eserler kaleme almıştır. Hikâye
 Türkçeyi son derece güzel kullanmış, etkili bir
üslupla eserlerini kaleme almıştır.  Bu dönemde daha çok gözleme dayalı
 Bulunduğu görevlerden dolayı gittiği hikâyeler yazılmıştır.
Anadolu’yu ve Anadolu insanını yakından  Milli Edebiyat ile başlayan Anadolu’ya
tanımış ve onları eserlerine konu edinmiştir. yönelme bu dönemde en üst noktaya
 Eserlerinde gözlemlediği Anadolu insanın çıkmıştır.
sorunlarına değinerek bu sorunlara çözüm  Hikâyelerde halkın yaşamına değinilirken
aramıştır. farklı eğilimler de ortaya çıkmıştır.
 Bu dönem hikâyelerinde Birinci Dünya Savaşı
Önemli Eserleri sonrası Anadolu ve bu dönemdeki toplumsal
sorunlar ele alınan konulardır.
Roman: Çalıkuşu, Gizli El, Damga, Yeşil Gece,
Acımak, Yaprak Dökümü, Miskinler Tekkesi, Kan 1940 – 1960 yılları arasındaki hikâyelerde üç
Davası farklı eğilim görülür:
Hikâye: Tanrı Misafiri, Sönmüş Yıldızlar, Leylâ ile
Mecnun, Olağan İşler 1. Milli – dini duyarlılık:
Tiyatro: Hülleci, Balıkesir Muhasebecisi, Tanrıdağı  Millî Mücadele, Doğu–Batı çatışması, ahlaki
Ziyafeti bozukluklar ele alınan konulardan bazılarıdır.
Gezi Yazısı: Anadolu Notları  Dini, ahlaki ve milli değerlere önem
verilmiştir.
 Realist bir anlayışla hikâyelerde olaylar ele
Sait Faik Abasıyanık (1906 – 1954) alınmıştır.

 Durum (Çehov tarzı) hikâyesinin Türk Temsilcileri: Aka Gündüz, Bahaeddin Özkişi
edebiyatındaki kurucusudur.
 Klasik hikâye tarzını yıkıp yerine duruma 2. Toplumcu – gerçekçi anlayış:
dayalı hikâyeleri getirmiştir.
 Hikâye kahramanlarını usta ve şiirsel bir dille  Kenar mahallelerde yaşayan insanların
ele almış hem iyi hem de kötü yönlerini sorunlarını ele aldılar.
birlikte vermiştir.  İşçi, köylü, memur, kasabalı ve şehirli
 Hikâyelerinde toplumsal sorunlardan çok insanların çektikleri sıkıntıları, zorlukları ve
bireyin sorunlarına yönelmiştir. yaşam mücadelelerini eserlerinde işlediler.
 Hikâyelerinde ele aldığı kişiler genellikle alt  Ağa-köylü, zengin-fakir, patron-işçi gibi
tabakadaki insanlardır. çatışmalar üzerine olayları kurguladılar.

http://edebiyatokulu.com/
Temsilcileri: Sadri Ertem, Orhan Kemal, Yaşar Çatışma:
Kemal, Kemal Tahir, Fakir Baykurt, Samim
Kocagöz, Talip Apaydın  Zıtlıklara dayalı sorunlardan oluşan, karşıt
unsurların veya karakterlerin bir arada
3. Bireyin iç dünyasını esas alan anlayış: verilmesiyle gerilimi sağlayan ve olay
çevresinde gelişen metinlerde görülen bir
 İnsan gerçekliğini psikolojik yönüyle ele yapı unsurudur.
aldılar.  Çatışma, roman, hikâye, tiyatro gibi türlerin
 İnsanın yaşam mücadelesi, kadının ve merkezinde yer alır.
çocuğun toplumdaki yeri gibi konular  Olaylar bu zıtlıklar üzerine kurgulanır ve
işlenmiştir. merak unsuru da bu temel çatışmalara
 Bireyin iç çatışması ve psikolojik durumu dayanır.
ruhsal betimlemelerle verilmiştir.
 Bilinç akışı, iç konuşma gibi teknikler Aka Gündüz (1886 – 1958)
kullanılmıştır.
1. Milli Edebiyat ile başlayan yazarlık hayatı
Temsilcileri: Peyami Safa, Memduh Şevket Cumhuriyet Dönemi ile devam etmiştir.
Esendal, Tarık Buğra, Cevat Şakir Kabaağaçlı, 2. Eserlerinde Milli Mücadele’yi, Atatürk’ü ele
Sabahattin Kudret Aksal almıştır.
3. Gözleme dayalı realist bir anlayışla eserlerini
Hikâyede Anlatım Teknikleri oluşturmuştur.
4. Eserlerinde günün şartlarına uygun sade bir
1. İç Konuşma: dil kullanmıştır.
5. Roman, hikâye, tiyatro gibi türlerde eserler
a) Anlatıcı devreden çıkar. kaleme almıştır.
b) Hikâye kahramanı kendi kendine içinden
konuşur. Önemli Eserleri
c) Okurla kahraman baş başa bırakılır. Roman: Dikmen Yıldızı, Bir Şoförün Gizli Defteri,
d) Duygu ve düşünceler doğrudan okura aktarılır İki Süngü Arasında
ve konuşma cümlelerine sıklıkla yer verilir. Hikâye: Türk Kalbi, Kurbağacık, Hayattan
e) Okuyucu kahramanın iç dünyasına girerek Hikâyeler, Bu Toprağın Kızları
kahramanın düşünceleri ve hayal dünyası
hakkında bilgi alır. Açık ve Örtük İleti

2. İç Çözümleme: Açık ileti:

a) Anlatıcı kahramanın aklından geçenleri sanki  Okuyucuya aktarılan bilginin yoruma


onun karşısında oturup da okuyormuş gibi dayanmadan nesnel bir şekilde aktarılmasıdır.
anlatmasıdır.  Açık ileti genellikle öğretici metinler olan
b) Yazar, hikâye kahramanının duygu ve makale, fıkra, röportaj, eleştiri, mülakat gibi
düşüncelerini direk kendisi aktarır. türlerde kullanılır.
c) Burada anlatıcı devreden çıkmaz.  Bundan dolayı öğretici metinlerdeki ileti
d) Anlatıcı her zaman hikâyenin içinde yer alır. (mesaj) açık olup tek bir anlam ifade eder.

3. Bilinç Akışı: Örtük (Kapalı) İleti:

a) Bu anlatım tekniğinde kahramanın başından  Verilmek istenen bilginin kesin bir yargıya
geçenler aracısız bir şekilde bağımsız dönüştürülmeden okuyucuya hissettirilerek
cümlelerle doğal akışı içinde sunulur. aktarılmasıdır.
b) Anlatıcının devreye girmediği bir anlatım  Bu tarz iletiler yoruma açık olup öznel ifadeler
türüdür. barındırır.
c) Olay kahramanlarının iç dünyaları aracısız  Bu nedenle edebi metinlerde verilmek
olarak okura aktarılır. istenen ilet (mesaj) örtük ileti olarak kabul
d) Düşüncelerde mantıksal bir bağ yoktur. edilir.
e) Anlatım çağrışımlara ve imgelere dayalıdır.
http://edebiyatokulu.com/
Geriye Dönüş Tekniği:
Önemli Eserleri
 Hikâyelerdeki kişiler hakkında bilgi vermek, Roman: Aganta Burina Burinata, Ötelerin Çocuğu,
yaşanan olayların geçmişini aydınlatmak Uluç Reis, Turgut Reis, Deniz Gurbetçileri
amacıyla kronolojik bir sıra halinde ilerlerken Hikâye: Ege Kıyılarından, Merhaba Akdeniz,
olay zamanının durdurularak geçmişteki Ege’nin Dibi, Yaşasın Deniz, Gülen Ada
zamana dönülmesine geriye dönüş denir. Anı: Mavi Sürgün
 Yani olay örgüsü içinde geçmiş bir zamana
dönülerek olayın aydınlatılması sağlanır.
Tüm ders notları için QR kodu okutunuz.
Orhan Kemal (1914 – 1970)
www.edebiyatokulu.com
1. Cumhuriyet Dönemi’nin önemli yazarlarından
Türk Dili ve Edebiyatı Kaynak Sitesi
olan sanatçının asıl adı Mehmet Raşit
Öğütçü’dür.
2. Toplumcu-gerçekçi eğilime bağlı
sanatçılardan biridir.
3. Türk edebiyatına işçi sınıfını getiren yazarlar
arasındadır.
4. Eserlerinde genellikle Adana ve Çukurova
yöresindeki fabrika işçilerinin, ırgatların ve
kenar mahallerdeki insanların dramatik
yaşamlarını ele almıştır.
5. Eserlerini zengin-fakir, ağa-köylü, patron-işçi,
ezen-ezilen gibi çatışmalar çerçevesinde
şekillendirmiştir.
6. Yazarın ilk romanı “Babaevi”dir. Bu romanda
çocukluk yıllarını anlatmıştır.
7. Diğer bir eseri de gençlik yıllarını anlattığı
“Avare Yıllar” adlı eserdir.
8. Hanımın Çiftliği adlı eserde günümüzde dizi
olarak çekilmiştir.

Önemli Eserleri
Roman: Baba Evi, Avare Yıllar, Cemile, Murtaza,
Bereketli Topraklar Üzerinde, Hanımın Çiftliği
Hikâye: Ekmek Kavgası, Sarhoşlar, 72. Koğuş,
Önce Ekmek, Mahalle Kavgası

Halikarnas Balıkçısı (1890 - 1973)

 Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı’dır.


 Cumhuriyet Dönemi yazarlarından olan
sanatçı edebiyatımızda deniz öyküleriyle
tanınır.
 Sürgün olarak gittiği Bodrum’da affedildikten
sonra da ayrılmamış orada yaşamıştır.
 Denizi, balıkçıları, dalgıçları, geçimini
denizcilikle sağlayan insanları mitolojiden
yararlanarak anlatmıştır.
 Konularını Ege ve Akdeniz’in kıyı ve
açıklarında yaşayan insanların yaşamından
almıştır.
 Denizi, denizciliği, deniz insanlarını roman ve
hikâyeye taşıyan yazardır.
http://edebiyatokulu.com/

You might also like