You are on page 1of 8

HAREKEİ MAHZA NELERDİR?

‫ َُو أاْل َ َّول‬birinci kısım, Yani Hareke-i Mahza İrab-ı Tam (Sadece harekeyle tam
irab); ‫اْلع َأراب‬ ِ ‫ ِإِ َّما تَا ُّم أ‬Tam İrab’a gelince; ‫ ََو هُو‬ve o tam irab; ‫ َأَ أن يَكُون‬olur, ‫ض َّمة‬ َّ ‫ َِر أفعُهُ بِال‬ref
hali damme iledir, ‫صبُهُ بِ أالفَتأ َحة‬ ‫ َِو نَ أ‬nasb hali fetha iledir, ‫ َِو َج ُّرهُ بِ أال َكس ِأرة‬ve cerr hali kesre
iledir. ‫ ََو ذَلِك‬ve bu üç hal, ‫ص ِرف‬ َ ‫ أُال ُم أف َر ُد أال ُم أن‬müfred munsarif isimler, ‫ص ِرف‬ َ ‫َُو أال َج أم ُع أال ُم َكس َُّر أال ُم أن‬
ve Cemi Mükesser Munsarif isimler içindir. ‫ ُنَحأو‬müfred munsarife misal; ‫سو ُل‬ ُ ‫الر‬َّ ‫َجا َءنَا‬
‫سالَم‬ َّ ‫علَ أي ِه ال‬
َ ُ “Bize Resul Aleyhisselam geldi” ve ‫سالَم‬ َّ ‫علَ أي ِه ال‬
َ ‫الرسُو َل‬ َّ ‫ص َّد أقنَا‬
َ ‫“ َُو‬Resul
Aleyhisselamı tasdik ettik” ve ‫سالَم‬ َ
َّ ‫عل أي ِه ال‬ َّ ِ‫“ َُو آ َمنَّا ب‬Resul Aleyhisselama inandık”
َ ‫الرسُو ِل‬
gibidir. ‫ ُنَحأو‬Cemi Mükesser Munsarife misal; ‫س َماءِ كُتُب‬ َّ ‫“ ٌنَزَ َل مِ نَ ال‬Gökten kitaplar indi”
‫أ‬
ve ‫ص َّد أقنَا الكُتُب‬ ‫أ‬
َ ‫“ ََو‬Kitapları tasdik ettik” ve ‫“ َِو آ َمنَّا ِبالكُتُب‬Kitaplara iman ettik” gibidir.
Metnin Toplu Manası; Birinci kısım Tam İrab’tır. Tam irabta, Müfred Munsarif ve Cemi
Mükesser Munsarif isimlerde ref hali damme ile, nasb hali fetha ile ve cerr hali kesre
iledir. Yani her 3 duruma uygun harekeler ve haller gelir. Buna tam irab deriz. Müfred
Munsarif’in ref haline misal; ‫الرسُول‬ َّ ‫“ ُ َجا َءنَا‬Bize resul geldi” terkibinde ‫ُالرسُول‬ َّ hakiki faildir ve
failliğin alameti reftir. Dolayısıyla ‫ُالرسُول‬ َّ lafzının ref hali damme ile irablanır. Nasb haline
misal; ‫الرسُول‬ َّ ‫صدَّ ْقنَا‬ َ َ “Resulu tasdik ettik” yani bizim tasdik işimiz resule geçti ve o da meful
oldu. ‫َالرسُول‬َّ meful konumundadır ve mefulluğun alameti nasbtır. Nasbın alameti de fetha
ile olur. Dolayısıyla ‫سول‬ ُ ‫َالر‬
َّ lafzının nasb hali fetha iledir. Cerr haline misal; ‫سول‬ َّ ‫ِآ َمنَّا ِب‬
ُ ‫الر‬
“Resule İman ettik” terkibinde açıkça ‫ َْرسُول‬lafzının başında ‫ ِب‬harfi cerri yer almaktadır.
‫سول‬ُ ‫ َْر‬lafzını cerr eder ve ‫سول‬ ُ ‫ َْر‬lafzı mecrur olur. Müfred Munsarifin cerr hali kesre iledir.
‫ َْرسُول‬lafzı ise harfi cerr ile beraber ‫الرسُول‬ َّ ِ‫ ِب‬olmuştur ve alameti de kesre ile olmuştur.
Gelelim Cemi Mükesser Munsarife; ‫س َماءِ كُتُب‬ َّ ‫“ ٌنَزَ َل مِ نَ ال‬Gökten kitaplar indi” terkibinde ‫ٌكُتُب‬
faildir ve Cemi Mükesser Munsariftir. ‫ ٌكُتُب‬lafzı fail konumda olduğundan alameti reftir. Bu
isimlerin ref hali ise damme iledir. ‫ ٌكُتُب‬lafzı merfudur. ‫صدَّ ْقنَا ْالكُتُب‬ َ َ “Kitapları tasdik ettik”
terkibinde ‫ َْالكُتُب‬meful konumdadır. Mefulluğun alameti nasb oluşudur. Cemi mükesser
munsariflerin nasb hali ise fetha iledir. ‫ َْالكُتُب‬mansubtur. ‫“ ِآ َمنَّا ِب ْالكُتُب‬Kitaplara İman ettik”
terkibi aynı ‫سول‬ ُ ‫الر‬ َّ ‫ ِآ َمنَّا ِب‬gibidir. ‫ ِ ِب ْالكُتُب‬harfi cerr ile mecrurdur ve Cemi mükesser
munsariflerin cerr hali kesre iledir.
‫اْلع َأراب‬ ِ ‫ِص أ‬
ُ ‫ َِو ِإ َّما نَاق‬ve Nakıs İrab Yani Hareke-i Mahza İrab-ı Nakıs (Sadece
harekeyle nakıs irab; ‫ ََو هَو‬ve o nakıs irab, ‫علَى قِ أس َميأن‬ َ ِ iki kısımdır. ‫ ٌقِسأم‬kısımlardan biri;
‫ض َّمة‬ ‫أ‬
َّ ‫ َِرفعُهُ بِال‬ref hali damme iledir, ‫صبُهُ َو َج ُّره‬ ‫ َُو نَ أ‬nasb ve cerr hali ise ‫ ِبِ أالفَتأ َحة‬fetha iledir.
‫ ََو ذَلِك‬bu haller, ‫ص ِرف‬ َ ‫غ أي ُر أال ُم أن‬
َ ِ gayru munsarif (çekimi olmayan ve cerr ve tenvin
almayan isimler) isimler içindir. ‫ ُنَحأو‬gayru munsarifin ref haline misal; ‫علَ أي ِه‬ َ ‫َجا َءنَا اَ أح َم ُد‬
‫سالَم‬ َّ ‫“ ُال‬Bize Ahmed Aleyhisselam geldi” gibidir. Nasb haline misal; ‫علَ أي ِه‬ َ ‫ص َّد أقنَا اَ أح َم َد‬
َ ‫َو‬
‫سالَم‬ َّ ‫“ ُال‬Ahmed Aleyhisselamı tasdik ettik” gibidir. Cerr haline misal; ‫علَ أي ِه‬ َ ‫َو آ َمنَّا بِا َ أح َم َد‬
‫سالَم‬ َّ ‫“ ُال‬Ahmed Aleyhisselama inandık” gibidir. ‫ ٌقِسأم‬diğer bir kısım ise; ‫ض َّمة‬ َّ ‫ َِر أفعُهُ بِال‬ref
hali damme iledir, ‫صبُهُ َو َج ُّره‬ ‫ ُ َو نَ أ‬nasb ve cerr hali ise; ‫ ِبِ أال َكس َأرة‬kesre iledir. ‫ ََو ذَلِك‬bu irab
halleri, ‫ث السَّالِم‬ ِ َّ‫ أِال َجمِ ُع أال ُم َؤن‬Cemi Müennes Salim içindir. ‫ نَح ُأو؛‬Cemi müennes salimin ref
haline misal; ‫“ ٌ َجا َءنَا ُم أع ِجزَ ات‬Bize mucizeler geldi” gibidir. Nasb haline misal; ‫ص َّد أقنَا‬ َ ‫َو‬
‫“ ٍ ُم أع ِجزَ ات‬Mucizeleri tasdik ettik” gibidir. Cerr haline misal; ‫“ ٍَو آ َمنَّا بِ ُم أع ِجزَ ات‬Mucizelere
iman ettik” gibidir.
Metnin Toplu Manası; Nakıs iraba gelince, nakıs irab iki kısımdır. Kısımlardan birincisinin
ref hali damme, nasb ve cerr halleri ise fetha ile irablanır. Bu hal gayrı munsarifler için
geçerlidir. Gayrı munsariflerin ref haline misal; ‫سالَم‬ َّ ‫علَ ْي ِه ال‬
َ ُ‫“ ُ َجا َءنَا اَحْ َمد‬Bize Ahmed
Aleyhisselam geldi” terkibinde ‫ ُاَحْ َمد‬lafzı hakiki faildir ve ref alameti damme ile olmuştur.
‫سالَم‬ َ َ‫صدَّ ْقنَا اَحْ َمد‬
َّ ‫علَ ْي ِه ال‬ َ ‫“ َُو‬Ahmed Aleyhisselamı tasdik ettik” terkibinde ‫ َاَحْ َمد‬gayrı munsarif
ismi meful konumdadır ve nasb hali fetha ile olmuştur. ‫سالَم‬ َّ ‫علَ ْي ِه ال‬
َ ‫“ ُ َو آ َمنَّا ِباَحْ َم َد‬Ahmed
Aleyhisselama inandık” terkibinde ise ‫ ْاَحْ َمد‬gayrı munsarif ismi harfi cerr ile mecrur
olmuştur ama gayrı munsarif olduğundan cerr hali yine fetha iledir. Kısımların İkincisinin
ref hali damme, nasb ve cerr hali ise kesre iledir. Bu hal Cemi müennes Salim isimler
içindir. Cemi müennes Salim isimlerin ref haline misal; ‫“ ٌ َجا َءنَا ُم ْع ِجزَ ات‬Bize mucizeler geldi”
terkibinde ‫ ٌ ُم ْع ِجزَ ات‬lafzı cemi müennes salim bir isimdir, faildir ve ref alameti damme
iledir. Nasb haline misal; ‫صدَّ ْقنَا ُم ْع ِجزَ ات‬ َ ‫“ ٍَو‬Mucizeleri tasdik ettik” terkibinde tasdik işi
‫ ٍ ُم ْع ِجزَ ات‬isimine geçtiğinden mefuldür ve nasb alameti kesre ile olmuştur. Cerr haline
misal; ‫“ ٍَو آ َمنَّا ِب ُم ْع ِجزَ ات‬Mucizelere iman ettik” terkibinde cemi müennes salim olan ‫ْ ُم ْع ِجزَ ات‬
isimi harfi cerr ile mecrur olmuştur. Bu isimlerin cerr hali kesre iledir.

HURUFU MAHZA NELERDİR?


‫ َو الثَّانِى‬ikincisi, yani sadece harf ile tam irab (huruf-u mahza irab-ı tam), ‫إِ َّما تَا ُّم‬
‫ِاْلع َأراب‬ ِ ‫ أ‬ya tam irab olur, ‫ َ َو ه َُو أَ أن يَكُون‬ve o huruf-u mahza irab-ı tam isimlerin, ُ‫َر أفعُه‬
‫ ِبِا أل َواو‬ref hali vav ile olur, ‫اْللِف‬ ‫ َِو نَ أ‬nasb hali elif ile olur, ‫ َِو َج ُّرهُ بِا أليَاء‬ve cerr hali
َ ‫صبُهُ بِ أ‬
ise ya harfi ile olur. ‫ ََو ذَلِك‬bu haller, ‫ستَّة‬ َ ‫ أ‬esma-i sitte ( 6 isim) içindir. ‫ُا أل ُم أعتَلَّة‬
ِّ ِ ‫ُاْل أس َما ُء ال‬
mutel (illetli) olan 6 isim içindir. Öyle ki, ‫ضافَة‬ َ ‫ ُا أل ُم‬izafe edilmiştir, ‫غي ِأر يَاءِ ا أل ُمت ُ َك ِلِّم‬
َ ‫ ِ ِإلَى‬ya-
i mütekellim haricine, ‫ ً ُم أف َر َدة‬müfred olduğu, ‫ ًَو ُم َكب ََّرة‬ve mükebber (tasgir edilmemiş)
olduğu halde. Kafiye kitabından bu derse bakabilirsiniz. ‫ ََو هِي‬ve esma-i sitte; ُ‫أَبُوه‬
‫ ٍَو أَ ُخوهُ َو َح ُموهَا َو َهنُوهُ َو فُوهُ َو ذُو َمال‬olmak üzere 6 tanedir. ‫ ُنَحأ و‬misale gelince; ‫َجا َءنَا أَبُو‬
‫سالَم‬ َّ ‫علَ أي ِه ال‬ َ ‫“ ُا ألقَاس ِِم‬Bize Ebu Kasım geldi” gibidir. Nasb haline misal; ‫ص َّد أقنَا أَبَا ا ألقَاس ِِم‬ َ ‫َو‬
‫سالَم‬ َ
َّ ‫عل أي ِه ال‬ َ ُ “Ebu Kasım’ı tasdik ettik” gibidir. Cerr haline misal; ‫عل أي ِه‬ َ ‫أ‬ َ
َ ‫َو آ َمنَّا بِأبِى القَاس ِِم‬
‫سالَم‬َّ ‫“ ُال‬Ebu Kasım’a inandık” gibidir.
Metnin Toplu Manası; Birinci kısım sadece hareke ile tam veya nakıs irabtı. İkincisi de
aynı şekilde harf ile tam veya nakıs irabtır. Bu kısım Huruf-u mahza irab-ı tam (sadece
harfler ile tam irab) kısmıdır. Huruf-u mahza irab-ı tam’ın ref hali vav ile, nasb hali elif ile
ve cerr hali ise ya iledir. İşte bu harflerin fail (merfu-vav), meful (mansub-elif) ve
muzafun ileyh veya mecrur (meksur-ya) olma halleri esma-i sitte (6 isim) dediğimiz
isimlerde geçerlidir. Bu esma-i sitte illete sahiptir. Yoksa harf tebdili olamazdı. Esma-i
sitte’de bile şöyle bir kural vardır; Müfred veya Mükebber mütekellim ya’sından
başkasına izafe olması gerekir esma-i sittenin. Yoksa bahsedilen tam irab olmaz.

‫اْلع َأراب‬ِ ‫ِص أ‬ ُ ‫ َِو إِ َّما نَاق‬Huruf-u mahza irab-ı nakıs’a gelince; ‫علَى قِ أس َميأن‬ َ ‫ َِو ه َُو‬iki kısımdır.
َ ‫أ‬ ‫أ‬
‫ ٌقِسأم‬kısımlardan {}‫ اَْل َّو ُل‬ilkinin; ‫ َِرفُعُهُ بِال َواو‬ref hali vav iledir, ‫صبُهُ َو َج ُّرهُ بِاليَاء‬ ‫أ‬ ‫ َِو نَ أ‬nasb ve
cerr halleri ise ya iledir. ‫ ََو ذَلِك‬irab halleri, ‫ ِ َج أم ُع ال ُمذَ َّك ِر السَّالِم‬Cemi Müzekker salim, ‫َو‬ ‫أ‬
‫ أُولُو‬ve Ülü (sahip manasında), ‫ َو ِع أش ُرونَ َو أَخ ََوات ُ َها‬ve Işrune (20 sayısı) ve Kardeşleri
için geçerlidir. ‫ ُنَحأو‬Cemi Müzekker Salim’e misal; ‫سالَم‬ َّ ‫علَ أي ِه ُم ال‬ َ ‫“ ُ َجا َءنَا أال ُم أر‬Bize
َ َ‫سلُون‬
Mürseller (elçiler, nebiler) geldi. Onlara selam olsun” terkibinde ‫سلُون‬ َ ‫ أَال ُم أر‬lafzı Cemi
müzekker salimdir. Müfredi ‫سل‬ َ ‫ ٌ ُم أر‬ve tesniyesi ‫سالَن‬ َ ‫ ِ ُم أر‬ve Cemisi ‫سلُون‬ َ ‫ َ ُم أر‬şeklindedir.
Cemi müzekker salimlerin ref hallerindeki irabı vav iledir dedik ve ‫سلُون‬ َ ‫ َ ُم أر‬şeklinde
irablandı. Ve aynı şekilde ‫سالَم‬ َّ ‫علَ أي ِه ُم ال‬ َ ‫ص َّد أقنَا أال ُم أر‬
َ َ‫سلِين‬ َ ‫“ ُ َو‬Biz Mürselleri (elçileri, nebileri)
tasdik ettik. Onlara selam olsun” terkibinde Cemi müzekker salim olan ‫سلُون‬ َ ‫ َ ُم أر‬lafzı
meful konumdadır ve nasb halindedir ve nasb hali ise ya iledir. Ve ‫سلِين‬ ‫أ‬
َ ‫َال ُم أر‬
şeklinde gelmiştir. Cerr hali de aynı şekilde ‫سلِين‬ ‫أ‬
َ ‫ َال ُم أر‬şeklinde gelir; َ‫سلِين‬ َ ‫َو آ َمنَّا بِ أال ُم أر‬
َّ ‫علَ أي ِه ُم ال‬
‫سالَم‬ َ ُ “Biz Mürsellere (elçilere, nebilere) iman ettik. Onlara selam olsun”
terkibinde ‫ ِب‬harf-i cerri ‫سلُون‬ َ ‫ َ ُم أر‬lafzını cerr eder ve ‫سلُون‬ َ ‫ َ ُم أر‬olan cemi müzekker
salim olan isimin cerr hali ya iledir. ‫ ٌَو ِقسأم‬Kısımların {}‫ اَلثَّانِى‬ikincisinin; ‫اْللِف‬ َ ‫ َِر أف ُعهُ ِب أ‬ref
hali elif ile, ‫صبُهُ َو َج ُّرهُ بِ أاليَاء‬ ‫ َِو نَ أ‬nasb ve cerr hali ise ya iledir. ‫ ََو ذَلِك‬işte bu irablar; ‫ُالتَّثأنِيَة‬
tesniye, ‫ َِو اِثأنَان‬ve isnani lafzı, ‫ ََو كِال‬ve kila lafzı içindir. ‫ َكِال‬lafzının hususiyeti; ‫ضافًا‬ َ ‫ُم‬
izafe edilmesidir, ‫ض َمر‬ ‫ ٍ ِإلَى ُم أ‬bir zamire izafe edilmesi gerekir. ‫ ُنَحأو‬İsnani ve Kila
lafızlarına misal; ‫سنَّة‬ ُّ ‫َان ِكالَهُ َما أَي ِ أال ِكتَابُ َو ال‬ ِ ‫“ ُ َجا َءنَا أاْلِثأن‬Bize her ikisi yani kitap ve sünnet
geldi” ve ‫اْلثأنَي ِأن ِكلَ أي ِه َما‬ ِ ‫“ َو اتَّ َب أعنَا أ‬Ve biz her ikisine tabi olduk” ve ‫عمِ ألنَا ِب أاْلِثأنَي ِأن َو ِكلَ أي ِه َما‬ َ ‫“ َو‬Ve
biz her ikisiyle amel ettik” gibidir.
Metnin Toplu Manası; Huruf-u Mahza İrab-ı Nakıs’a gelince; Bu irab şekli iki kısımdır.
Kısımlardan ilkinde bahsedilen Cemi Müzekker Salim, Ülü, Işrune ve Kardeşleri olan
isimlerdir ve bu isimlerin Ref hali vav ile, Nasb ve cerr halleri ise ya iledir. Bunların içinden
Cemi müzekker salim’in ref haline misal; ‫سلُون‬ َ ‫ َ َجا َءنَا ْال ُم ْر‬terkibinde ‫سلُون‬
َ ‫ َ ُم ْر‬lafzı cemi
müzekker salimdir, faildir ve ref hali vav iledir. Nasb haline misal; ‫سلِين‬ َ ‫صدَّ ْقنَا ْال ُم ْر‬َ َ terkibinde
‫سلِين‬ َ ‫ َ ُم ْر‬lafzı cemi müzekker salimdir, mefuldür ve nasb hali ya iledir. Cerr haline misal; ‫آ َمنَّا‬
‫سلِين‬ َ ‫ َ ِب ْال ُم ْر‬terkibinde ‫سلِين‬
َ ‫ َ ُم ْر‬lafzı cemi müzekker salimdir, mecrurdur ve cerr hali ya iledir.
Kısımlardan ikincisinde bahsedilen Tesniye, İsnani ve Kila olan isimlerdir ve bu isimlerin ref
hali elif ile, nasb ve cerr halleri ise ya iledir. İsnani ve Kila’ya misal; ِ ‫َان ِكالَهُ َما أَي‬ ِ ‫اْلثْن‬
ِ ْ ‫َجا َءنَا‬
ُّ ‫ ُْال ِكتَابُ َو ال‬terkibinde ‫ ِاِثْنَان‬lafzı fail konumdadır ve ref alameti elif iledir, ‫ ِكالَهُ َما‬fail
‫سنَّة‬
konumdadır ve zamire izafe edilmiştir, ref alameti elif iledir. ‫اْلثْنَي ِْن ِكلَ ْي ِه َما‬ ِ ْ ‫ َو اتَّبَ ْعنَا‬terkibinde
‫ ِاِثْنَان‬lafzı meful konumda olduğundan nasb alameti ya iledir ve ‫ ِاِثْنَيْن‬olmuştur. ‫ ِكالَهُ َما‬lafzı
meful konumdadır ve nasb alameti ya iledir ‫ ِكلَ ْي ِه َما‬olmuştur. ‫اْلثْنَي ِْن َو ِكلَ ْي ِه َما‬ ِ ْ ‫عمِ ْلنَا ِب‬َ ‫ َو‬terkibinde
ise ‫ ِاِثْنَان‬ve ‫ ِكالَهُ َما‬lafızlar harfi cerr ile mecrurdur ve cerr alametleri ya iledir, ‫ِاْلثْنَيْن‬
ِ ْ ve ‫ِكلَ ْي ِه َما‬
olmuşlardır.
HAREKEİ MEAL HAZF NELERDİR?
‫ َُو الثَّالِث‬üçüncüsü (birincisi sadece harfler veya sadece harekeler ile olanlardı ve
isime has olanlardı, üçüncüsü olan hem hareke hemde harfle olan olduğu için
sadece muzari fiile hastır); ‫ ُْلَ يَكُون‬olmaz, ‫اْلع َأراب‬ ِ ‫ ِ ِإْلَّ تَا َّم أ‬tam irabtan başkası olmaz. ‫َو‬
‫ ِه َُو قِ أس َمان‬bu iki kısımdır; ‫ {ُقِ أس ٌم {اَ أْل َ َّول‬kısımlardan ilkinin; ‫ض َّمة‬ َّ ‫ َِر أف ُعهُ ِبال‬ref hali damme ile,
‫صبُهُ بِ أالفَتأ َحة‬
‫ َِو نَ أ‬nasb hali fetha ile, ‫ ُ َج أز ُمه‬cezm hali ise; ‫ ِبِ َح أذفِ أال َح َركَة‬harekenin
silinmesiyledir. ‫ ََو هُو‬ve o, yani bu irablara haiz olan; ‫ضارع‬ ِ ‫ أُال ِف أع ُل أال ُم‬muzari fiildir, ‫ألَّ ِذى‬
öyledir ki; ‫صلأ بِآخِ ِره‬ ِ َّ‫ ِلَ أم يَت‬o muzari fiilin sonuna bitişmez, ‫ضمِ ير‬ َ ٌ bir zamir. ‫ف‬ ٌ ‫َو ه َُو َح أر‬
‫صحِ يح‬ َ ٌ ve o muzari fiilin son harfi de sahih bir harftir. ‫ ُنَحأو‬sonu sahih olan muzari
fiilin ref, nasb ve cezm haline misal; ‫“ أنُحِ بُّ أَ أن ت ُ أشفَ َع َو لَ أم نُح َأرم‬Biz, şefaat olunmasını ve
mahrum olmamamızı severiz” gibidir. ‫{و ِق أس ٌم {اَلثَّانِى‬ َ kısımlardan ikincisinin; ‫ض َّمة‬ َّ ‫ِ َر أف ُعهُ ِبال‬
ref hali damme ile, ‫صبُهُ بِ أالفَتأ َحة‬ ‫ َِو نَ أ‬nasb hali fetha ile, ‫ ُ َج أز ُمه‬cezm hali ise; ‫ِبِ َح أذفِ أاْلخِ ر‬
sonundaki harfin silinmesiyle iledir. ‫ارع‬ َ ‫ َُو ذَلِكَ أال ِف أع ُل أال ُم‬ve bu irablar yine muzari fiil
ِ ‫ض‬
için geçerlidir. ‫ ألَّذِى‬öyle muzari fiildir ki bu; ‫ضمِ ير‬ َ ‫صلأ بِآخِ ِر ِه‬ ِ َّ‫ ٌلَ أم يَت‬sonuna bir zamir
bitişmeyen muzaridir. ‫ف ِعلَّة‬ ٌ ‫ ٍَو ه َُو َح أر‬bilakis sonuna illet harfi (elif,vav,ya) bitişen
muzari fiildir. ‫ ُنَحأو‬sonu illetli olan muzari fiilin ref, nasb ve cezm hallerine misal;
‫“ ِنَ أدعُو هللاَ أَ أن يَ أعفُ َونَا َو لَ أم يَ أرمِ نَا فِي النَّار‬Bizi bağışlaması ve ateşe atmaması için Allaha dua
ederiz” terkibinde olduğu gibidir.
Metnin Toplu Manası; Üçüncü kısım Hareke-i Meâl Haziftir. Bu hareke-i meâl hazif tam
irab olur. İki kısıma ayrılır. Kısımlardan ilkinin ref hali damme ile, nasb hali fetha ile ve
cezm hali ise harekenin hazfi iledir. Bu durum, sonuna zamir bitişmeyen ve sonu sahih
olan fiili muzari içindir. Sonu sahih olan muzari fiilin ref, nasb ve cezm haline misal; ُّ‫نُحِ ب‬
‫ ْأَ ْن ت ُ ْشفَ َع َو لَ ْم نُحْ َرم‬terkibindeki ‫ ُّنُحِ ب‬muzari fiili amil-i maneviden ötürü ref halindedir ve
damme ile irablanır. ‫ َت ُ ْشفَع‬muzari fiili başına nasb edici ‫ ْأَن‬edatını almıştır ve mensub
olarak nasb halindedir ve fetha ile irablanır. ‫ ْنُحْ َرم‬muzari fiili de başına cezm edici ‫ْلَم‬
edatını aldığından cezm halindedir ve sonundaki hareke hazf olmuştur. Kısımlardan
ikincisinin ref hali damme ile, nasb hali fetha ile ve cezm hali ise harfin hazfi iledir. Bu
durum, sonuna zamir bitişmeyen ve sonu illetli olan fiili muzari içindir. Sonu illetli olan
muzari fiilin ref, nasb ve cezm hallerine misal; ‫هللا أَ ْن َي ْعفُ َونَا َو لَ ْم َي ْرمِ نَا فِي النَّار‬
َ ‫ ِنَدْعُو‬terkibindeki
‫ نَدْعُو‬muzari fiili nakıs fiillerdendir ve amil-i maneviden ötürü ref halindedir ve damme ile
irablanır. ‫ يَ ْعفُ َونَا‬muzari fiili başına nasb edici edat almıştır ve nasb hali fetha ile
iralanmıştır. ‫ لَ ْم يَ ْرمِ نَا‬terkibindeki muzari fiilin aslı ‫ يَ ْرمِ ى‬şeklinde idi. Başına bir cezm edici
edat olan ‫ ْلَم‬gelince illetli muzari fiilin son harfi hazf edilerek ‫ ِيَ ْرم‬şekline dönüşmüştür. ‫نَا‬
ise muttasıl nefs-i mütekellim meâl gayr zamiridir.
HURUFU MEAL HAZF NELERDİR?
َّ ‫ َُو‬Dördüncüsü olan Huruf-u Meâl Hazif’e gelince; ‫ْل يَ ُكون‬
‫الرا ِبع‬ َ ُ olmaz, ‫ِص‬ ُ ‫ْل نَاق‬ َّ ‫ِإ‬
‫ِاْلع َأراب‬ِ ‫ أ‬ancak nakıs irab olur, ‫ ََو هُو‬ve o, yani nakıs irab olan huruf-u meâl hazif;
‫ارع‬ ِ ‫ض‬ َ ‫ ُا أل ِف أع ُل ا أل ُم‬muzari fiilde olur, ‫ ألَّذِى‬o muzari fiil ki; ‫صل‬ ِ َّ ‫ ُيَت‬ittisal eder, bitişir; ‫ ِبِآخِ ِره‬o
muzarinin sonuna, ‫ضمِ ير‬ َ ٌ bir zamir birleşir. ‫غي ُأر النُّون‬ َ ِ nun’un haricinde. Burada
bahsedilen nun, ya tekid ya da cemi müennes nun’udur. Çünkü bu ikisi mebnidir,
düşmez kalkmaz. ‫ ُفَ َر أفعُه‬şu halde onun (sonuna cemi müennes nunu ile tekid
nunu bitişmeyip, merfu bir zamir bitişen muzarinin) ref hali; ‫ ِبِالنُّون‬nun iledir. ‫َو‬
‫صبُهُ َو َج أز ُمه‬ ‫ ُن أ‬nasb ve cezm hallerinde ‫ ِب َح أذ ِف ِه َما‬o iki durumda da nun hazf edilir. ‫ُنَحأ و‬
bu duruma misal şu şekildedir; ‫ضا‬ َ ‫ان يَ أو َم ا أل ِقيَا َم ِة فَن أَر ُجو أَ أن يَ أشفَعَا َو لَ أم يُ أع ِر‬
ِ َ‫ْل أو ِليَا ُء َو ا ألعُلَ َما ُء يَ أشفَع‬
َ ‫اَ أ‬
‫عنَّا‬
َ “Evliyalar ve Âlimler kıyamet günü şefaat ederler. Biz, onların şefaat etmesini
ve bizden yüz çevirmemelerini ümit ederiz” gibidir.
Metnin Toplu Manası; Huruf-u meâl hazif’e gelince, nakıs irabtan başka bir irabı yoktur.
Sonuna cemi müennes ve tekid nun’u haricinde merfu bir zamir bitişen muzari fiil için
geçerlidir. Böyle bir muzari fiilin ref alameti nun iledir. Nasb ve Cezm alametleri ise o nun
harfinin hazfiyle gerçekleşir. Bu bahsedilen muzari fiillere Efâl-i Hamsederiz. Misalimize göz
atalım; ‫عنَّا‬ َ ‫ان َي ْو َم ْال ِق َيا َم ِة فَن َْر ُجو أَ ْن َي ْشفَ َعا َو لَ ْم ُي ْع ِر‬
َ ‫ضا‬ ِ ‫ْل ْو ِل َيا ُء َو ْال ُعلَ َما ُء َي ْشفَ َع‬
َ ْ َ‫ ا‬terkibini inceleyelim. ‫ْل ْو ِل َياء‬
َ ْ َ‫ُا‬
evliyalar, ‫ َُو ْالعُلَ َماء‬ve alimler, ‫ ِيَ ْشفَعَان‬o ikisi şefaat eder. ‫ ِيَ ْشفَعَان‬muzari fiildir ve sonundaki elif
ve nun ‫ ِاَن‬muzari fiilin tesniyesidir. Buradaki elif fail, nun ise ref alametidir. Ama şunu
bilmemiz gerekir ki muzari fiil, ism-i faile 3 yönden benzer. İzhar kitabında bahsedildiği gibi.
‫ ِ َي ْشفَ َعان‬muzari fiili isti’malen ism-i faile benzetilmiştir. ‫ ِشَافِ َعان‬manasındadır. Devam edelim;
‫ ِيَ ْو َم ْال ِقيَا َمة‬kıyamet günü, ‫ فَن َْر ُجو‬o halde biz ümit ederiz, ‫ أَ ْن يَ ْشفَعَا‬o ikisinin şefaat etmelerini.
Burada ‫ ِيَ ْشفَ َعان‬olan muzari fiil başına nasb edici ‫ ْأَن‬edatını alınca haliyle alameti nun harfinin
hazfi oldu. ‫ضا‬ َ ‫ َو لَ ْم يُ ْع ِر‬ve yüz çevirmemeleri. Burada ise cezm edici ‫ ْلَم‬edatı, normalde ‫ضان‬ َ ‫ِيُ ْع ِر‬
olan muzari fiili meczum olduğu ve cezm alameti nun harfinin hazfi olduğu için sonundaki
nun harfi hazf edildi. ‫عنَّا‬ َ bizden. “Evliyalar ve Âlimler kıyamet günü şefaat ederler. Biz,
onların şefaat etmesini ve bizden yüz çevirmemelerini ümit ederiz” gibidir.
IĞRABI TAKDİRİ VE IĞRABI MAHALLİ NEDİR?
ِ ‫ ُث ُ َّم أ‬sonra (irabın alametleri ve irab yerleri anlatıldıktan sonra) irab, ‫ظ َهر‬
‫اْلع َأراب‬ َ ‫َإِ أن‬
eğer zahir (açık) olur ise, ‫ ِفِي اللَّ أفظ‬lafızda, ‫س َّمى‬ َ ُ‫ ي‬isimlendirilir; ‫ لَ أفظِ يَّا‬lafzi irab diye. ‫َك َما‬
gibidir, ‫ورة‬ َ ُ‫ ِفِي أاْلَ أمثِلَ ِة ا أل َم أذك‬zikredilen misallerde olduğu gibidir. Örneğin amillerin etki
ettiği mamullerdeki değişimler hep lafzi iraba girer. ‫ظ َهر‬ ‫ َأو إِ أن لَ أم يَ أ‬irab eğer zahir
olmazsa, ‫ ِفِي اللَّ أفظ‬lafızda, ‫ أ َبل‬bilakis, ‫ َقُ ِدِّر‬takdir edilirse (öyle olması uygun
görülürse), mukadder olur ise; ‫ ِفِي آخِ ِره‬murebin (9 irab yerindeki isimlerin)
sonunda, ‫س َّمى‬ َ ُ‫ ي‬adlandırılır, ‫ِيريًّا‬ ِ ‫ تَ أقد‬takdiri irab diye tesmiye olunur. ‫ ُنَحأ و‬takdiri irabın
misali şu şekildedir; ‫اصى‬ ِ ‫“ أَنَا ا أل َع‬Ben asiyim” terkibindeki ‫اصى‬ ِ ‫ ا أل َع‬lafzı gibidir. ‫اصى‬ ِ ‫ا أل َع‬
lafzının aslı ‫اصى‬ ِ َ‫‘ ُا ألع‬dur. Fakat ‫ ى‬harfi üzerine damme ağır gelmiştir ve hazf
edilmiştir. Buradaki ‫ ى‬harfi üzerine damme takdir edilir. Burada takdiri irab
vardır. ‫ظ َهر‬‫ َأو إِ أن لَ أم يَ أ‬ve eğer zahir (lafzi irab) olmazsa, ‫ َأو لَ أم يُ َقدَّر‬ve takdir edilmezse
(takdiri irab olmazsa), ‫ ِفِي آخِ ِره‬o murebin sonu, ‫س َّمى‬ َ ُ‫ ي‬isimlendirilir, ‫ َم َح ِلِّيًّا‬mahalli irab
diye tesmiye olunur. ‫ ُنَحأ و‬Mahalli iraba misal; ‫مِن ِج َهتِه‬ ‫ْل أ‬َّ ِ‫ْل يَأأتِى ا أل َخي ُأر إ‬ َ ‫“ ِت ََو َّك ألنَا‬Biz,
َ ‫علَى َم أن‬
hayır sadece O’nun tarafından gelen bir zat’a (‫علَى َمن‬ َ ‫ )أ‬tevekkül ettik” terkibindeki,
başında harf-i cerr olduğu halde kendisini cerr edemeyen ‫ أ َمن‬lafzı gibidir. Lafzi
bir değişim veya takdiri bir irab yoktur. Fakat bulunduğu mahal cerr mahallidir,
ve ‫ أ َمن‬lafzına mahallen mecrur diyebiliriz.
Metnin Toplu Manası; İrab alametleri ve Mureb (irab yerleri) anlatıldıktan sonra irab ( ‫ب‬ ِ ‫س‬
َ ‫ِب َح‬
‫ِالصفَة‬
ِّ ِ ) üç kısımda incelenir. Eğer irab lafızda zahir olursa o iraba Lafzi İrab denilir. Misal; ‫َب‬ َ ‫َكت‬
‫ ِزَ ْيدٌ ِب ْالقَلَم‬terkibinden ‫ ْقَلَم‬lafzı mecrurdur ve irabı kesre iledir, meful konumda olsa nasb, fail
olsa idi ref alameti olacaktı. İşte bu lafzi irabtır. Bu zamana kadar anlatılan misallerde olduğu
gibi. Amiller ve mamullerde anlatılan misallerdeki gibi. Eğer irab lafızda zahir olmaz, bilakis
mukadder (takdir edilen) bir halde mureb ismin sonunda vaki olur ise işte ona Takdiri İrab
denilir. Takdiri iraba misal; ‫اصى‬ ِ َ‫ أَنَا ْالع‬gibidir. ‫صى‬
َ َ‫ ُالع‬olan lafız takdiren ‫اصى‬ ِ َ‫ ْالع‬olmuştur. Eğer
irab lafızda zahir olmazsa ve mukadder de olmazsa işte o iraba Mahalli İrab denilir. Misali;
‫ ت ََو َّك ْلنَا‬tevekkül ettik, ‫علَى َمن‬ َ ْ öyle bir zata ki (yani Allah’a), ‫ ْلَ يَأْتِى‬gelmez, ‫ ُْال َخيْر‬bir hayır, ‫ َّإِْل‬ancak
gelir, ‫ ِمِ ْن ِج َهتِه‬onun cihetinden. “Biz, hayır sadece O’nun tarafından gelen bir zat’a (‫علَى َمن‬ َ ْ)
tevekkül ettik” terkibindeki, başında harf-i cerr olduğu halde kendisini cerr edemeyen ‫ْ َمن‬
lafzı gibidir. Lafzi bir değişim veya takdiri bir irab yoktur. Fakat bulunduğu mahal cerr
mahallidir, ve ‫ ْ َمن‬lafzına mahallen mecrur diyebiliriz.
‫‪İrab Tablosu‬‬
‫اب َم َع ااْلَ ام ِثلَة‬ ‫عالَ َماتُ ا ِ‬
‫اْلع َار ُ‬ ‫ِ َ‬
‫ٌج اَزم‬ ‫ٌّجَر‬ ‫ٌنَصاب‬ ‫ٌَر افع‬ ‫ُاَ ال َك ِل َمة‬
‫س َرة‬
‫َك ا‬ ‫فَتاحَة‬ ‫َ‬
‫ض َّمة‬
‫–‬ ‫ْ ُم ْف َردْ ُم ْن َ‬
‫ص ِرف‬
‫ٍآ َمنَّا بِ ُم َح َّمد‬ ‫َرأَيْتُ ُم َح َّمدًا‬ ‫ٌ َجا َء ُم َح َّمد‬
‫س َرة‬
‫َك ا‬ ‫فَتاحَة‬ ‫َ‬
‫ض َّمة‬
‫–‬ ‫ْ َج ْم ِع ُم َكسَّرْ ُم ْن َ‬
‫ص ِرف‬
‫علَى ْالعُ َّمال‬
‫ِ َسلَّ ْمتُ َ‬ ‫ََرأَيْتُ ْالعُ َّمال‬ ‫ُ َجا َء ْالعُ َّمال‬
‫فَتاحَة‬ ‫فَتاحَة‬ ‫َ‬
‫ض َّمة‬
‫–‬ ‫غي ِْر ُم ْن َ‬
‫ص ِرف‬ ‫ْ َ‬
‫َ َم َررْ تُ بِاَحْ َمد‬ ‫ََرأَيْتُ اَحْ َمد‬ ‫ُ َجا َء اَحْ َمد‬
‫س َرة‬
‫َك ا‬ ‫س َرة‬
‫َك ا‬ ‫َ‬
‫ض َّمة‬ ‫ْ َج ْم ِع ُم َؤنَّ ْ‬
‫–‬ ‫ث َسالِم‬
‫ٍ َم َررْ تُ ِب ُم َع ِِّل َمات‬ ‫َِرأَيْتُ ْال ُم َع ِِّل َمات‬ ‫ت ْال ُم َع ِِّل َمات‬
‫ُ َجا َء ِ‬
‫–‬
‫يَاء‬ ‫ااَلِف‬ ‫َاواو‬ ‫اَ ْس َماءِ سِ تَّه‬
‫ِ َم َررْ تُ ِبأ َ ِبيه‬ ‫َُرأَيْتُ أَ َباه‬ ‫ُ َجا َء أَبُوه‬
‫–‬
‫َياء‬ ‫َياء‬ ‫َاواو‬ ‫ْ َج ْم ِع ُمذَ َّكرْ َسالِم‬
‫َ َم َررْ تُ ِب َحاسِ ِبين‬ ‫َ َرأَيْتُ ْال َحاسِ ِبين‬ ‫َأَ ْنت ُ ْم َحاسِ بُون‬
‫–‬
‫يَاء‬ ‫يَاء‬ ‫َاواو‬ ‫أُولُو‬
‫ِ َم َررْ تُ بِأُولِي ْالع ِْلم‬ ‫َِرأَيْتُ اُولِي ْاْل َ ْمر‬ ‫ِأُولُو ْاْل َ ْمر‬
‫–‬
‫يَاء‬ ‫يَاء‬ ‫َاواو‬ ‫ِع ْش ُرونَ َو قَرْ دَا ْشلَ ِرى‬
‫ً َسلَّ ْمتُ ِع ْش ِرينَ ِر َجال‬ ‫َرأَيْتُ ِع ْش ِرينَ ِكتَابًا‬ ‫َاَلتَّ َرا ِوي ُح ِع ْش ُرون‬
‫يَاء‬ ‫يَاء‬ ‫ااَلِف‬
‫–‬ ‫ِ َسقَ ْ‬ ‫َاِثْن ِ‬
‫َان َو كِال‬
‫طتُ بِقَلَ َميْن‬ ‫َِرأَيْتُ قَلَ َميْن‬ ‫ِقَلَ َمان‬
‫ف ا الح ََركَة‬ ‫ِبِ َحذا ِ‬ ‫–‬ ‫فَتاحَة‬ ‫َ‬
‫ض َّمة‬ ‫ارع‬
‫ض ِ‬‫صحِ يحْ ُم َ‬
‫صوكِى َ‬
‫ْ ُ‬
‫صر‬ ‫ْلَ ْم يَ ْن ُ‬ ‫َأَ ْن يَ ْن ُ‬
‫صر‬ ‫ُيَ ْن ُ‬
‫صر‬
‫ف ا الح اَرف‬ ‫ِبِ َحذا ِ‬ ‫–‬ ‫فَتاحَة‬ ‫َ‬
‫ض َّمة‬ ‫ارع‬
‫ض ِ‬‫صوكِى ِعلَّتْلِى ُم َ‬
‫ْ ُ‬
‫ُلَ ْم َي ْغز‬ ‫َأَ ْن َي ْغ ُزو‬ ‫َي ْغ ُزو‬
‫ف النُّون‬ ‫ِ ِب َحذا ِ‬ ‫–‬ ‫ف النُّون‬ ‫ِ ِب َحذا ِ‬ ‫ٌنُون‬ ‫ُاَ ْف َعا ُل ْالخ َْم َسة‬
‫ص َرا‬‫لَ ْم َي ْن ُ‬ ‫أَ ْن َي ْن ُ‬
‫ص َرا‬ ‫ِ َي ْن ُ‬
‫ص َران‬
‫‪Murebler‬‬ ‫‪Halleri‬‬ ‫‪İrabı‬‬
‫ص ِرف‬ ‫ْ ُمفْ َر ْد ُمنْ َ‬
‫‪Tam İrab‬‬
‫ص ِرف‬ ‫ْ َج ْم ِع ُم َكسَّرْ ُمنْ َ‬
‫‪Hareke-i Mahza‬‬
‫ص ِرف‬ ‫غي ِْر ُمنْ َ‬ ‫ْ َ‬
‫‪Nakıs İrab‬‬
‫سالِم‬ ‫ث َ‬ ‫ْ َج ْم ِع ُم َؤنَّ ْ‬
‫اَ ْس َماءِ ِستهَّ‬ ‫‪Tam İrab‬‬
‫سالِم‬ ‫ْ َج ْم ِع ُمذَكَّرْ َ‬
‫أُولُو‬ ‫‪Huruf-u Mahza‬‬
‫‪Nakıs İrab‬‬
‫ِع ْش ُرونَ َو قَرْ دَا ْشلَ ِرى‬
‫َان َو كِال‬ ‫َاِثْن ِ‬
‫ارع‬
‫ض ِ‬‫صحِ ي ْح ُم َ‬ ‫صوكِى َ‬ ‫ْ ُ‬
‫َّ‬ ‫‪Hareke-i meâl Hazif‬‬ ‫‪Tam İrab‬‬
‫ارع‬ ‫ض‬
‫ُ َ ِ‬ ‫م‬ ‫ِى‬ ‫ل‬‫ْ‬ ‫ت‬ ‫ل‬ ‫ع‬
‫ِ‬ ‫ِى‬ ‫ك‬‫و‬‫ص‬‫ْ ُ‬
‫سة‬ ‫ْ‬
‫ْلفعَا ُل ال َخ ْم َ‬ ‫ْ‬ ‫ْ‬
‫ُا َ َ‬ ‫‪Huruf-u meâl Hazif‬‬ ‫‪Nakıs İrab‬‬

You might also like