You are on page 1of 30

Dr.

Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

AMİLLER

I. LAFZÎ AMİLLER

A. SEMAÎ AMİLLER

Semaî amiller: Amel etmesinin belilirli bir kuralı olmayıp, Araplardan işitmeye (sema)
dayalı olan amillerdir.. Semaî amiller 49 tanedir ve 5 gruptur. Geçen haftanın ders konusu,
bu 5 gruptan birincisi olan harf-i cerlerdi. Bu haftanın ders konusu, bu beş gruptan
ikincisidir ki bu, iki isimde amil olan ve ismini nasb, haberini ref’ eden amillerdir.

b. İsmini nasb, haberini ref’ eden amiller (8 tane)

Bu kısımda üç başlık söz konusudur.

1. (‫ )ان‬ve kardeşleri (benzerleri) / Hurufu müşebbehe bi’l-fiil (6 tane)

2. Nefy-i cins için olan “la”.

3. Müstesna-ı münkatı’daki “illa”,

Şimdi bunların her biri müstakil bir başlık altında ele alınacaktır.

1. (‫ )ان‬ve kardeşleri / Hurufu müşebbehe bi’l-fiil (6 tane)

1- İnne ( َّ‫) إِن‬:

(َّ‫ )إِن‬ve görev bakımından ona benzeyen edatlar isim cümlesi dediğimiz mübtedâ ile haberin
önüne gelir, mübtedâ ile haberin adını değiştirirler. Artık mübtedânın adı; (َّ‫’)إِن‬nin ismi,
haberin adı da (َّ‫’)إِن‬nin haberi olarak değişir. Bu edatlar isim cümlesinin başına gelip
mübtedâ ve haberin adını ve irabını (harekesini) değiştirdikleri için değiştirenler manasında
“en-Nevâsıh” (‫ )اَلنوا ِسح‬diye adlandırılırlar.

Fiile benzeyen harfler de denilen bu harfler ve işlevleri şunlardır:

1
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

َّ َّ‫لَ َعل‬
َ‫ل‬ َ ‫لَي‬
َّ‫ْت‬ َّ‫لَ ِكن‬ َّ َ ‫ن َكأ‬
‫ن‬ َّ َ‫أ‬ َّ‫إِن‬

(َّ‫ )إِن‬ve ona benzeyenler dediğimiz bu edatlar isimlerini mansûb (fetha), haberlerini merfû
(zamme) yaparlar.

.ٌ‫ اَ ْلبَحْ رَُّها َ ِدئ‬Deniz sakindir.

ْ ‫ إِن‬Gerçekten deniz sâkindir.


.ٌ‫َّالبَحْ َرَّها َ ِدئ‬

.ٌ‫ ََللَاَُّ َغفُور‬Allah çok bağışlayandır.

.ٌ‫ إِنََّللَاََّ َغفُور‬Şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır.

َّ )’nin ismi ‫ َغفُو ٌَّر‬ise (َّ‫’)إِن‬nin haberidir.


Son cümlede َّ‫ إِن‬edatu nasb, َّ‫َللَاََّ(إِن‬

Sırasıyla bu edatları ve işlevlerini görelim:

َّ‫إِن‬: Muhakkak, doğrusu, gerçekten, hakikaten, şüphe yok ki, şüphesiz manalarına gelen
tahkik (pekiştirme ) edatıdır. Cümle örnekleri:

.ٌ‫ اَ ْل ُم ْؤ ِمنُونَ َّإِ ْخ َوة‬Mü’minler kardeştir.

ْ ‫ إِن‬Şüphe yok ki mü’minler kardeştir.


.ٌ‫َّال ُم ْؤ ِمنِينَ َّإِ ْخ َوة‬

ْ ُ‫ ِرحْ لَة‬Hac yolculuğu kolaydır


.ٌ‫َّال َحجَِّّ َس ْهلَة‬

ْ َ‫َّرحْ لَة‬
.ٌ‫َّال َحجَِّّ َس ْهلَة‬ ِ ‫ إِن‬Gerçekten hac yolculuğu kolaydır.

.‫ إِنََّللَاََّواَ ِح ٌد‬Şüphe yok ki Allah birdir.

.ٌ‫ إِنَّ ُم َحمداًَّ َرسُول‬Şüphe yok ki Muhammed (s.a.) peygamberdir.

.ٌ‫َّرحْ َمةَََّللَاَِّواَ ِس َعة‬


َ ‫ إِن‬Şüphe yok ki Allah’ın rahmeti (merhameti) geniştir (boldur).

َّ‫ إِن‬edatı başta bulunduğunda hemzesi esre olur.

2
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

(َّ‫ )إِن‬nin hemzesinin esre olduğu yerler şunlardır:

a) (َّ‫ )إِن‬den önce emir fiili veya َ ‫ يَّا‬gibi nidâ (ünlem) edatı bulunduğunda َّ‫ إِن‬gene başta
sayılır:

.”َ ‫َُّفيَّغا َ ِرَّ ِحراَ َءَّ“لََّتَحْ زَ ْنَّإِنََّللَاََّ َم َعنَّا‬


ِ ‫قا َ َلَّالرسُول‬

Peygamber Hira mağarasında (arkadaşı Ebûbekir’e) “Mahzun olma! Muhakkak ki;


Allah bizimle beraberdir” dedi.

.َ‫ اِصْ بِرْ َّإِنََّللَاََّ َم َعنا‬Sabret. Muhakkak ki Allah bizimle beraberdir.

.ٌ‫ ياََّبُنَيَّإِنَّالصالَةََّنُور‬Ey oğulcuğum, namaz gerçekten nurdur (ışıktır) .

َُّ ‫يَقُو‬-ً‫ل‬
b)َّ‫ قَوْ ُل‬kelimesinden türeyen (‫ل‬ ََّ َ ‫ قا‬demek, söylemek) kelimelerinden sonra;
َّ ْ‫لَّ–قَو‬

.‫ قا َ َلَّإِنََّللَاََّواَ ِح ٌد‬Muhakkak ki Allah birdir dedi.

c)Yemin’den sonra;

.‫]َّإِنكَ َّلَ ُمجْ تَ ِه ٌد‬1[ِ‫ َوَللَا‬Vallahi, sen gerçekten çalışkansın.

Not: Başında َّ‫ إِن‬bulunan isim cümlesinin haberine yeminsiz de (yine gerçekten, hakikaten
anlamını veren) te’kîd lâmı gelebilir:

ْ َ‫إِنكَ َّلَ ِمن‬.. ..Şüphe yok ki sen peygamberlerden (biri)sin (Bakara, 252) .
. َ‫َّال ُمرْ َسلِين‬

*İnne ve benzerlerinin haberleri müfred, cümle ya da şibh-i cümle (zarf ya da câr-


mecrûrlu cümlecik) olabilir:

Müfred:

َّ .‫ْتَّقَ ِدي ٌَّم‬ ْ ‫ إِن‬Gerçekten ev eskidir.


ََّ ‫َّالبَي‬

3
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

ٌَّ ‫َُّولَ ٌَّدَّ َج ِمي‬


.‫ل‬ َ ‫ إِنه‬Muhakkak ki o güzel bir çocuktur.

.َّ‫ إِنَّهَذَّاََّأَ ُخوَّ َعلِي‬Muhakkak ki bu Ali’nin kardeşidir.

Not: Sıfat ve isim tamlamaları müfred kabul edilir.

:İsim Cümlesi

َّ .َّ‫ إِنَّخاَلِدَّاًَّأَبُوهَُّ َغنِي‬Gerçekten Hâlit’in babası zengindir.

Fiil Cümlesi:

ََّ ‫ إِنَّ ْال ُم ْسلِ ِم‬Gerçekten müslümanlar Allah’a inanırlar.


َّ ِ‫ينَّي ُْؤ ِمنُونَ َّب‬
.ِ‫اَلل‬

َّ‫َّجب ِْري َل‬ َِّ ْ‫ىَّاْلَر‬


ِ ‫ض إِن‬ ْ َ‫قَ ْدَّنَ َز َلَّبِأ َ ْم ِرََّللَاَِّإِل‬.

Muhakkak ki Cibril (a.s.) Allah’ın emri ile yeryüzüne inmiştir.

Şibh-i Cümle (Zarf):

ْ ‫َََّللَاِ إِن‬
َ ‫َّال َغي‬
َّ‫ْب‬ َّ ‫ ِع ْند‬. Muhakkak ki gayb Allah’ın katındadır (yanındadır).

.ً‫تَّ َسيا َرة‬ ْ َ‫ إِنََّّخَ ْلف‬Gerçekten evin arkasında araba var[2].


َِّ ‫َّالبَ ْي‬

َِّ ْ‫نَّبَ ْينَ َّإِصْ بَ َعي ِْنَّ ِم ْنَّأَصاَبِ ِعَّالرح‬


.‫من‬ ْ ‫ب‬
َِّ ‫َّال ُم ْؤ ِم‬ َ ‫إِنَّقَ ْل‬

Mü’minin kalbi Rahmân’ın parmaklarından iki parmak arasındadır (Müteşâbih nas) .

Şibh-i Cümle (Câr-Mecrûr):

ْ ‫َّالفَوْ ز‬
ْ ِ‫ََّال َكبِي ََّرَّف‬
.‫يَّاْل ِخ َرَِّة‬ ْ ‫ إِن‬Muhakkak ki büyük kurtuluş ahirettedir.

.‫ين‬
ََّ ‫ََّللَاََّ َم َعَّالصابِ ِر‬
َّ ‫ إِن‬Muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir (Bakara, 153) .

4
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

.‫ين‬
ََّ ‫ص‬ ْ ‫بَّ ِعباَ ِد ِه‬
ِ ِ‫َّال ُم ْخل‬ ِ ‫َللَاََّفِيَّقُلُو‬
َّ َّ‫ إِن‬Allah ihlaslı kullarının kalbindedir.

*(َّ‫ )إِن‬ile başlayan isim cümlelerinin kısımlarında da mübtedâ ile haberde olduğu gibi
takdim ve tehir bulunabilir:

.‫إِنَّإِلَيْناََّإِياَبَهُ ْمَّثُمَّإِنَّ َعلَيْناََّ ِحساَبَهُ ْم‬

Şüphesiz onların dönüşleri (ancak) bizedir sonra onların hesabları da bize aittir (Gâşiye,
25, 26) .

.ً‫ْرَّيُسْرَّا‬ ْ ‫ إِنََّّ َم َع‬Muhakkak ki zorlukla beraber kolaylık vardır (İnşirah,


َِّ ‫َّال ُعس‬
5).

(َّ‫’)إِن‬nin ismi (َّ‫’)إِن‬nin haberi

*Cümlenin kısımları yer değiştirince habere gelecek meftuh te’kîd lâmı ismin başına gelir:

.ً‫ إِنَّفِيَّهَذاََّلَبَالَغا‬Muhakkak ki bunda bir tebliğ var (Enbiya, 106) .

Arada fasıl zamiri bulunduğunda lâm onun başına gelir:

ُّ ‫صصُ َّ ْال َح‬


.‫ق‬ ْ ‫ إِنَّهَذاََّلَه َُو‬Gerçekten bu elbette ki doğru haberlerdir (Âl-i İmran, 62) .
َ َ‫َّالق‬

َّ َ‫أ‬: de anlam bakımından َّ‫ إِن‬gibi tahkik (pekiştirme) harfidir. ..ki, ..dığını, …eceğini,
‫ن‬
…olduğu gibi manalarına gelir. Masdar manasını da ifâde eder. َّ‫ إِن‬başta, َّ‫أَن‬cümlenin
ortasında gelir. (َّ‫ )أَن‬cümle başında kullanılmaz. Fiil cümlelerinde mef’ûl durumundaki yan
cümleciklerin başında bağlaç olarak kullanılır:

.ً‫ تَنا َ ُمَّالتِّ ْل ِمي َذةَُّ ُمبَ ِّك َرة‬Kız öğrenci erken uyur.

.ً‫ أََّلََّتَ ْعلَ ُمَّأَنَََّّّالتِّ ْل ِمي َذةََّتَناَ ُمَّ ُم َب ِّك ََّرة‬Öğrencinin erken uyuduğunu bilmiyor musun?

5
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

ِ ْ ‫تَّأَن‬
. ٌ‫َّاْل ْمتِحاَنَ َّقَ ِريب‬ ُ ‫ َعلِ ْم‬İmtihanın yakın olduğunu öğrendim.

َّ

.‫س‬ ْ ‫تَّأَن‬
ِ ‫َّال َحجَّ ُمطَهِّرٌَّلِلن ْف‬ ُ ‫ َعلِ ْم‬Haccın kişi için temizleyici olduğunu bildim (anladım) .

.ِ‫أَ ْشهَدَُّأَنَّ ُم َحمداًَّ َرسُولََُّللَا‬

Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şahitlik ederim[3].

ِ ‫بَّهُدىً َّلِلنا‬
‫س؟‬ ْ َ‫هَلْ َّفَ ِه ْمتُ ْمَّأَنَّهَذا‬
َ َ ‫َّال ِكتا‬

Bu kitabın insanlar için bir hidayet (yol gösterici) olduğunu anladınız mı?

*َّ‫ أَن‬isim ve haberiyle birlikte isim cümlesi olarak mefulun bih, fâil, naib-i fâil olabilir.
Kendisinden önce bu durumları belirleyen bir fiil gelir:

:Mef’ûlün bih

َّ .‫ئ‬ ْ ‫تَّأَن‬
ٌَّ ‫َّالبَحْ َرَّهاَ ِد‬ َُّ ‫ َعلِ ْم‬Denizin hakikaten sâkin olduğunu bildim.

.‫ن‬ َ ِ‫تَّأَنَّف‬
َِّ ‫يَّحقِيبَتِ ِهَّ ِكتا َ َب ْي‬ َُّ ‫ َعلِ ْم‬Çantasında iki kitap olduğunu bildim.

.ٌ‫تَّأَنَّ َرحْ َمةَََّللَاَِّواَ ِس َع َّة‬


َُّ ‫ أَ ْد َر ْك‬Allah’ın rahmetinin geniş olduğunu idrak ettim.

َّ‫ت‬ ٌَّ ‫أَنَّ َعلِياَّ َم ِر‬.


َ ‫يض َعلِ ْم‬ Ali’nin hasta olduğunu bildin (öğrendin).

Mef’ûlün bih: Mahallen mansûb

Fâil:

ِ ْ ِ‫ يَسُرُّ نِيَّأَن ُك ْمَّنا َ ِجحُونَ َّف‬İmtihanda başarılı olmanız beni sevindirir.


َِّ َ‫يَّاْل ْمتِحا‬
.‫ن‬

Fâil: mahallen merfû

Nâib-i Fâil:

6
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

َِّ َ ‫ ُس ِم ََّعَّأَنَّخاَلِداًَّفاَزََّفِيَّالسِّبا‬Halit’in yarışta kazandığı duyuldu.


.‫ق‬

Nâib-i Fâil: Mahallen merfû

* (َّ‫ )أَن‬nin başına (َّ‫ ) ِل‬getirilmesiyle yapılan (َّ‫)ْلَن‬


ِ edatı “çünkü, …dığı için” irab bakımından
(َّ‫ )إِن‬ve kardeşleri gibidir:

َ ‫اِ ْبتَ َس َمَّ ُم َحم ٌد َِّْلَنَّالسيا َرةََّ َح‬


ْ ‫ض َر‬
.‫ت‬

Muhammed gülümsedi çünkü araba geldi.

(Araba geldiği için Muhammed gülümsedi)

.ٌ‫َّالغَداَ َء َِّْلَنَّواَلِ َدتَهاََّ َم ْشغ ُولَة‬


ْ ُ‫تَّ َز ْينَب‬
ْ ‫أَعَد‬

Öğle yemeğini Zeyneb hazırladı çünkü annesi meşgul (dür).

(Annesi meşgul olduğu için öğle yemeğini Zeynep hazırladı)

ْ ‫ىَّال َم ْكتَبَ ِة َِّْلَن‬


.ٌ‫َّال ُم َد ِّر َسةََّغا ََّئِبَة‬ ْ َ‫تَّفا َ ِط َمةَُّإِل‬
ْ َ‫َذهَب‬

Fâtıma kütüphaneye gitti çünkü öğretmen yok(tur).

(Öğretmen olmadığı için Fâtıma kütüphaneye gitti)

7
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

َّ‫ َكأَن‬:

gibi, sanki, güya, ..yor gibi, mış gibi, ..casına. …ecek gibi, ..a benzer manalarına gelir.
Mübtedâ’nın habere benzediğini anlatır.

ْ ُ‫ اَ ْل َك ْعبَةَُّقَ ْلب‬Kâbe İslâm âleminin kalbidir.


ْ ‫َّالعاَلَ ِم‬
.‫َّاْل ْسالَ ِم ِّي‬

ْ ُ‫َّال َك ْعبَةََّقَ ْلب‬


ْ ‫َّالعاَلَ ِم‬
.‫َّاْل ْسالَ ِم ِّي‬ ْ ‫ َكأَن‬Sanki Kâbe İslâm âleminin kalbidir.

(veya; Kâbe İslâm âleminin kalbi gibidir).

.‫َّاْلحْ راَ ِمَّأَ ْزهاَرٌَّبَيْضاَ ُء‬


ِ ْ ُ‫ َمالَبِس‬İhram elbiseleri beyaz çiçeklerdir.

َّ‫َّاْلحْ راَ ِمَّأَ ْزهاَرٌَّبَيْضاَ ُء‬


ِْ ‫س‬ َ ِ‫ َكأَنَّ َمالَب‬Sanki ihram elbiseleri beyaz çiçeklerdir.

(veya; İhram elbiseleri beyaz çiçekler gibidir)

.‫بَّأُسْتا َ ٌذ‬ ْ ‫ َكأَن‬Kitap hoca gibidir.


َ َ‫َّال ِكتا‬

. ٌ‫قَّ ُم ْخلِص‬
ٌَّ ‫َّص ِدي‬
َ ‫ب‬ ْ ‫ َكأَن‬Kitap samimi bir dost gibidir.
َ َ ‫َّال ِكتا‬

ْ ‫ َكأَن‬Ay sanki lâmba gibidir.


.ٌ‫َّالقَ َم َرَّ ِمصْ باَح‬

َّ‫لَ ِكن‬:

..ama, fakat, lâkin, ancak, ne var ki, şu kadar var ki, manalarına gelir.

İstidrâke delâlet eder. İstidrâk; söylenen sözden muhâtabın zihninde doğacak yanlış
anlamayı önlemektir. Daha ziyade cümle ortasında olur. Fiillerin önünde (َّ‫ )لَ ِك ْن‬şeklinde
sonu cezimli gelir.

ْ ‫ْتَّ َج ِدي ٌدَّلَ ِكن‬


.]4[ٌ‫َّال َحىَّ ُم ْز ِعج‬ ُ ‫ اَ ْلبَي‬Ev yenidir fakat mahalle rahatsız edicidir.

8
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

َ َ‫َّج ِدي ٌدَّلَ ِكنَّ ْاْلَثا‬


.‫]َّقَ ِدي ٌم‬5[‫ث‬ َ ‫ْت‬ُ ‫ اَ ْلبَي‬Ev yenidir, fakat mobilyalar eskidir. َّ

.ٌ‫ اَ ْل َح ِديقَةَُّواَ ِس َعةٌَّلَ ِكنَّأَ ْشجاَ َرهاََّقَلِيلَة‬Bahçe geniştir, fakat ağaçları azdır. َّ

ْ ‫ُر‬
. ُ‫َّال ُم َدرِّس‬ ُ ‫َوقَ ْف‬
َ ً‫تَّفِيَّالصفِّ َّطَ ِويال‬
ِ ‫َّولَ ِك ْنَّلَ ْمَّيَحْ ض‬

Sınıfta uzun (süre) durdum fakat öğretmen gelmedi.

َ ‫ لَي‬:
َّ‫ْت‬

keşke, ne olaydı, ne olurdu manalarına gelir. Temennî bildirir.

ْ ‫ اَ ْلجَوُّ َّ ُم ْعتَ ِدل‬Bu gün hava mu’tedildir (ılımandır) .


.‫ٌَّاليَوْ َم‬

ْ ‫َّال َجوَّ ُم ْعتَ ِدل‬


.‫ٌَّاليَوْ َم‬ ْ َ‫ لَيْت‬Keşke bugün hava mu’tedil (ılıman) olsa.

ْ َ‫ لَيْت‬Keşke haber doğru olsaydı.


َ ‫َّال َخبَ َر‬
.ٌ‫َّص ِحيح‬

.]6[ٌ‫ض َجة‬ ْ َ‫ لَيْت‬Keşke meyve olgun olsaydı.


ِ َ‫َّالفا َ ِكهَةََّنا‬

ْ ُ‫ أَتَ َمنىَّأَ ْنَّتَحْ ض َُرَّالسيا َرة‬Arabanın bugün gelmesini temenni ediyorum.


.‫َّاليَوْ َم‬

.‫ضرَُّ ْاليَوْ َم‬


ُ ْ‫ لَيْتَ َّالسيا َرةََّتَح‬Keşke araba bugün gelse.

َ ‫’ لَي‬nin başına ünlem edatı olan َ ‫ يَّا‬eklenirse üzüntü, pişmanlık manası meydana gelir.
*َّ‫ْت‬
Olmuş bitmiş şeyler ve mümkün olmayacak arzular için “keşke şöyle olsaydı” “keşke şöyle
yapmasaydım” vb. ifadeleri belirtmede kullanılır.

.ُ‫ ياََّلَيْتَ َّأَباَهَُّلَ ْمَّيَضْ ِر ْبه‬Keşke babası onu dövmeseydi.

9
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

ُ‫ لَ ْيتَ َّه‬keşke o… َ ‫ لَ ْيتَنَّا‬keşke biz …

‫ لَ ْيتَنِي‬keşke ben…

َّ‫لَ َعل‬:

belki, ola ki, ihtimal ki, umulur ki, ..bilir manalarına gelir. Tereccî (umma) bildirir.

.َ‫لىَّأَ ْهلِ ِهما‬


َ ِ‫ اَ ْل ُمساَفِ َرتاَ ِنَّتَعُوداَ ِنَّإ‬İki yolcu ailelerine dönüyor.

.َ‫َّال ُمساَفِ َرتَ ْي ِنَّتَعُوداَ ِنَّإِل َىَّأَهْلِ ِهما‬


ْ ‫ لَ َعل‬Belki iki yolcu ailelerine döner.

. ٌ‫َّر َخيِص‬
َ ‫ب‬ ْ ‫ لَ َعل‬Umulur ki kitap ucuzdur.
َ َ ‫َّال ِكتا‬

.‫يضَّناَئِ ٌم‬ ْ ‫ لَ َعل‬Belki hasta uyuyordur.


َ ‫َّال َم ِر‬

ْ ‫ لَ َعل‬Belki yolcular şimdi gelmektedir.


ْ َ‫َّال ُمساَفِ ِرينَ َّقا َ ِد ُمون‬
. َ‫َّاْلن‬

َ ‫يبَّيَ ْف َحصُ َّلَكََّهُناَكََّ ِج ْس َم‬


.‫ك‬ ْ ‫اِ ْذهَبْ َّإِل َى‬
َ ِ‫َّال ُم ْستَ ْشف َىَّفَلَ َعلَّالطب‬

َّ Hastaneye git, belki doktor senin bedenini orada muayene eder.

ْ ‫َّال َم ْع َم ِلَّفَلَ َعل‬


َّ .َ‫َّال ُم َعلِّ َمَّيَ ْش َرحَُّلَكََّهُناَكََّ َدرْ َسك‬ ْ ‫لى‬ َ ِ‫اِ ْذهَبْ َّإ‬

َّ Labrotuvara git, umulur ki, öğretmen sana orada dersini açıklar.

َ ‫ لَي‬ve َّ‫ لَ َعل‬nin manaları birbirine yakındır. ‫ْت‬


َّ‫ْت‬ ََّ ‫ لَي‬vukuu güç olan şeyde َّ‫ لَ َعل‬ise daha çok vukuu
kolay ve mümkün olan şeyde kullanılır.

(َّ‫ )إِن‬ve kardeşlerinin diğer özellikleri:

*(َّ‫ )إِن َّ– َّأَن َّ– َّ َكأَن َّ– َّلَ ِكن‬mütekellim yâ’sı ile birleştiklerinde nûnu’l-vikâye alabilirler de
almayabilirler de;

10
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

(‫َّ َكأَنِّي)َّ(لَ ِكننِيَّ–َّلَ ِكنِّي‬-‫َّأَنِّي)َّ( َكأَننَِّي‬-‫)إِننِيَّ–َّإِنِّيَّ)َّ(أَننِي‬

َ ‫ لَي‬ve ‫ل‬
َّ‫ْت‬ َّ ‫لَ َع‬ise nûnu’l-vikâye alırlar: ‫ لَ ْيتَنِي‬ve ‫لَ َعلنِي‬

*Muttasıl zamirler inne ve kardeşlerinden biriyle birleşince onların ismi olarak (mahallen)
mansûb olurlar:

َ‫لَ َعلنَّا‬ ‫لَ ْيتَنِي‬ َّ‫لَ ِكن َك‬ َّ‫َكأَن َك‬ َ ‫أَنهَّا‬ ُ‫إِن َّه‬

.ٌ‫ إِنَّالش َج َرةََّبَ ِعي َدة‬Ağaç uzaktır.

.ٌ‫ إِنهاََّبَ ِعي َدة‬Gerçekten o uzaktır.

.ُ‫ إِنهُ ْمَّلَ َعنُوه‬Gerçekten onlar onu lanetlediler.

.‫ َكأَنهَُّن َِس َي‬Sanki o unuttu.

.‫ اَ ْلقَ ِميصُ َّ َر ِخيصٌ َّلَ ِكنهَُّ َج ِمي ٌل‬Gömlek ucuzdur fakat güzeldir.

…‫…إِنِّيَّذاَ ِهبٌ َّإِلَىَّ َربِّي‬ …Gerçekten ben Rabbime gidiyorum… (Saffat, 99)

.‫إِنهَُّ ِم ْنَّ ُسلَيْماَنَ َّ َوَّإِنهَُّبِاس ِْمََّللَاَِّالرحْ َم ِنَّالر ِح ِيم‬

(Belkıs’a gönderilen) o (mektup) Süleyman’dandır ve o Rahmân Rahîm Allah’ın


adıyla (başlamakta)dır. (Neml, 30) .

.‫َّالكاَفِرُونَ َّقَوْ َلَّالرسُو ِلَّ َوقاَلُواَّلَهَُّإِنكََّفَقِيرٌَّ َوَّنَحْ نُ َّأَ ْغنِيا َ ُء‬


ْ ‫ماََّ َس ِم َع‬

Kâfirler Peygamber’in sözünü duymadılar (duymazlıktan geldiler) ve ona “Sen


fakirsin biz zenginiz dediler.

.ًًّ‫قا َ َلَّإِنِّيَّ َع ْبدََُّللَاَِّ َوَّإِنهَُّ َج َعلَنِيَّنَبِيا‬

“Muhakkak ki ben Allah’ın kuluyum ve O beni bir peygamber yaptı” dedi.

11
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

َّ‫ إِن‬ve Kardeşlerinin etkisiz olması:

َّ‫ إِن‬ve benzerlerinin sonuna َ ‫ مَّا‬harfi geldiğinde ismini nasb haberini ref etmez. Tekrar
mübtedâ ve haber gibi okunur. َّ‫ إِن‬nin sonuna َ ‫ مَّا‬gelince َ ‫ إِنمَّا‬ya da ortada gelince (ََّ‫( )أَنما‬ancak,
yalnız) olur ve artık kasr (sınırlandırma) edatı olur.

ْ َ ‫ إِنما‬Müminler ancak kardeştir (Hucurat, 10).


.ٌ‫َّال ُم ْؤ ِمنُونَ َّإِ ْخ َوة‬

ِ ‫َّاْلَ ْعماَلَُّبِالنِيا‬
.‫ت‬ ْ َ ‫ إِنما‬Ameller ancak niyetlerledir (niyetlere göredir)(Hadis) .

*Bu edatlar isim cümlesine gelirken, sonlarına (ََّ‫ )ما‬gelince fiil cümlesinin başına da
gelirler:

]7[..‫ إِنماََّأَ ْش ُكو‬Ben ancak …şikayet ederim (Yusuf, 86) .

َُّ ‫ َكأَنماََّيَقُو‬..
‫ل‬ Sanki (şöyle) der gibiydi…

(َّ‫ )إِن‬ve (َّ‫ )أَن‬tahfif de edilebilirler.

Tahfif olması demek aynı manayı taşıdığı halde sonlarının şedde yerine sükun (cezimli)
olması demektir. Dolayısıyla bu halde fiillerin önüne gelirler ve o cümle artık fiil cümlesi
değil, isim cümlesi olur.

*Muhaffef (tahfif edilmiş) (َّ‫ )إِ ْن‬in haberinde fethalı bir lâm bulunur, buna ayırıcı lâm (َّ‫اَلال ُم‬
ْ denir.
‫)الفا َ ِرقَة‬

َّ‫ين‬ ْ َ‫ َوَّإِ ْنَّنَظُنُّكََّلَ ِمن‬.


َ ِ‫َّالكاَ ِذب‬ Biz seni gerçekten yalancılardan zannediyoruz (Şuarâ, 186).

َ ِ‫َّو َج ْدناََّأَ ْكثَ َرهُ ْمَّلَفاَ ِسق‬


َّ‫ين‬ َ ‫ َوَّإِ ْن‬. Muhakkak ki onların çoğunu fâsık bulduk (A’râf, 102).

12
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

Muhaffef (َّ‫ )أَ ْن‬in haberi (َّ‫ْس‬


َ ‫( )لَي‬değil) ve (‫( ) َع َسى‬belki umulur ki) gibi tam çekimi olmayan
fiillerden olmadığı zaman şu harflerden biriyle başlamalıdır:

َّْ َ‫لََّ–َّلَ ْمَّ–َّل‬


(‫ن‬ َّ َّ–َّ‫فَّ–َّقَ َّْد‬
ََّ ْ‫سََّّ–َّ َسو‬
ََّ )

Böylelikle onun (َّ‫ )أَن‬den tahfif edilmiş (َّ‫ )أَ ْن‬olduğu anlaşılır:

َ َّ‫وَّنَ ْعلَ َمَّأَ ْنَّقَ ْد‬..


.َ‫ص َد ْقتَنا‬ َ

Ve senin bize hakikaten doğruyu söylediğini bilelim[8] (Mâide, 113).

.ُ‫َّاْل ْنساَنُ َّأَ ْنَّلَ ْنَّنَجْ َم َعَّ ِعظا َ َمه‬


ِ ْ ُ‫أََّيَحْ َسب‬

İnsan zanneder mi ki gerçekten onun kemiklerini asla toplamayacağız (biraraya


getirmeyeceğiz) ? (Kıyame, 3)

2. َ‫( َّل‬en-Nâfiye Li’l Cinsi):

(hiç bir, hiç). َ‫ل‬


َّ olumsuzluk edatını takip eden belirsiz haldeki mansûb isim bu ismin ait
olduğu grubun toptan yokluğunu gösterir. Bu durumda ona “Lâ en-Nâfiye li’l-cinsi” denir.
İrab bakımından َّ‫ إِن‬nin gördüğü işi görür, yani ismi nasbeder, haberi ref eder, merfû bırakır.

َ‫ل‬
َّ nın nâfiye olması için; a) َ‫ل‬
َّ nın hem ismi hem haberi nekre olmalıdır. b)İsmi َ‫ل‬
َّ ya bitişik
olmalıdır. c) َ‫ل‬
َّ dan önce harf-i cer gelmemelidir.

َ ‫ لََّكا َ ِذ‬Sevilen yalancı yoktur. (Hiçbir yalancı sevilmez)


. ٌ‫بَّ َمحْ بُوب‬

َّ َّ

َّ َّ

* َ‫ل‬
َّ nın ismi tek kelime olursa nasb üzere mebnî olur. En yaygın kullanım şekli budur.

13
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

.‫ لََّناَئِ َمَّبَ ْينَ ُك ْم‬Aranızda uyuyan hiçbir kimse yoktur.

ْ ِ‫ لََّ َرج َُلَّف‬Şehirde hiç adam yok.


.‫يَّال َم ِدينَ ِة‬

.َ‫ لََّماَنِ َعَّلَنا‬Hiçbir engelimiz yok.

.‫ لََّأَخَ َّلِي‬Hiç kardeşim yok.

ٍ ‫ لََّنَجا َ َحَّبِدُو ِنَّ ُج ْه ٍدَّ ََّوَّتَ َع‬Gayret ve yorgunluk olmaksızın başarı yoktur.
.‫ب‬

َ‫ل‬
َّ nın ismi muzâf veya şibh-i muzâf (muzâfa benzeyen) olursa yine mansûb olur.

.‫ لََّفا َ ِع َلَّخَ ي ٍْرَّناَ ِد ٌم‬İyilik işleyen hiçbir kimse pişman olmaz.

*Cinsini nefyeden lâ’nın haberi mahzuf olabilir:

.ِ‫ لََّ َحوْ َلَّ َوَّلََّقُوةََّإِلَّبِاَلل‬Allah’tan başka hiçbir güç ve kuvvet yoktur.

*Grub olumsuzu olarak kullanılan َ‫ل‬


َّ sık sık (َّ‫ )إِل‬ile birlikte kullanılır:

.ُ‫ لََّإِلَهََّإلََّللَا‬Allah’tan başka ilah yoktur.

*Bir önceki sayfada belirtildiği gibi, َ‫ل‬


َّ harfinin başında cer harfinin bulunması, isim ve
haberinin nekre olmaması, ismi ile kendisi arasına başka bir kelimenin girmesi durumunda
nasbetmeyip sadece olumsuzluk ifade eder:

َ ٌ‫…َّ ِم ْنَّقَب ِْلَّأَ ْنَّيَأْتِ َيَّيَ َّْو ٌمَّلََّبَ ْيعٌَّفِي ِهَّ َوَّلََّ ُخلة‬
.ٌ‫َّولََّشَفا َ َعة‬

…kendisinde ne alışveriş ne dostluk ne de şefaat bulunmayan bir gün gelmeden


önce…(Bakara, 254)

14
‫‪Dr. Abdurrahim BİLİK‬‬
‫‪Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders‬‬

‫‪ Müslüman korkusuzca savaşır.‬يُجاَ ِهد ْ‬


‫َُّال ُم ْسلِ ُمَّبِالََّ َخوْ ٍ‬
‫ف‪.‬‬

‫‪Genel Cümle Örnekleri:‬‬

‫َّالقِراَ َءةََّ ُمفِي َدةٌَّ–َّلََّشَكَّأَن ْ‬


‫َّالقِراَ َءةََّ ُمفِي َدةٌَّ‪.‬‬ ‫‪َّ-1‬اَ ْلقِراَ َء َّةَُّ ُمفِي َدةٌَّ–َّإِن ْ‬

‫سَّ َس ْهلٌَّ–َّلََّشَكَّأَنَّالدرْ َ‬
‫سَّ َس ْهلٌ‪َّ .‬‬ ‫‪َّ-2‬اَلدرْ سُ َّ َس ْهلٌَّ–َّإِنَّالدرْ َ‬

‫‪َّ-3‬اَلط ِريقَُّطَ ِويلَةٌَّ–َّإِنَّالط ِريقََّطَ ِويلَةٌَّ–َّلََّشَكَّأَنَّالط ِريقََّطَ ِويَّلَةٌ‪َّ .‬‬

‫ح ْ‬
‫َّالباَ ِك ِر؟ َّ‬ ‫َّالبا َ ِك َِّرَّ–أَلََّتَ ْعلَ ُمَّأَن ْ‬
‫ح ْ‬ ‫ض َر ْ‬
‫ضرُونَ َّفِيَّالصباَ ِ‬
‫َّال ُمدَرِّ ِسينَ َّيَحْ ُ‬ ‫َّال ُم َد ِّرسُونَ َّفِيَّالصباَ ِ‬ ‫‪َ َّ-4‬ح َ‬

‫ىَّال َح ِديقَ ِةَّفِ ْ‬


‫يَّال َعصْ ِر؟ َّ‬ ‫َّال َولَ َد ْي ِنَّيَ ْذهَبا َ ِنَّإِلَ ْ‬
‫يَّال َعصْ ِرَّ–َّأََّلََّتَ ْعلَ ُمَّأَن ْ‬
‫ىَّال َح ِديقَ ِةَّفِ ْ‬
‫َّال َولَداَ ِنَّإِلَ ْ‬
‫‪َّ-5‬يَ ْذهَبُ ْ‬

‫َّالبِ ْنتَي ِْنَّتَأْ ُكالَ ِن ْ‬


‫َّالفَطُو َرَّ َوحْ َدهُماََّ؟ َّ‬ ‫َّوحْ َدهُماََّ–َّأََّلََّتَ ْعلَ ُمَّأَن ْ‬ ‫‪َّ-6‬تَأْ ُكل ْ‬
‫َُّالبِ ْنتاَ ِن ْ‬
‫َّالفَطُو َر َ‬

‫َّاْلَرْ َ‬
‫ضَّ َم ْس ِجداًَّ‪َّ .‬‬ ‫ضَّ َوَّقا َ َلَّإِنِّيَّ َج َع ْل ُ‬
‫تَّلَ ُك ُم ْ‬ ‫يَّاْلَرْ ِ‬
‫َي ٍءَّفِ ْ‬
‫‪َّ-7‬إِنََّللَاََّ َخلَقََّ ُكلَّش ْ‬

‫ضَّ–َّإِنَّأَحْ َم ََّدََّّفِ ْ‬
‫يَّال َمس ِْج ِدَّ–َّإِنهَُّ‬ ‫ََّاْلَرْ َ‬ ‫ََّاْلَرْ َ‬
‫ضَّ–َّإِنهَُّ َخلَق ْ‬ ‫َّال َم ِدينَةََّ–َّإِنهَُّ َد َخ َل ْ‬
‫َّال َم ِدينَةََّ–َّإِنََّللَاََّ َخلَق ْ‬ ‫‪َّ-8‬إِنََّّالرسُو َلَّ َد َخ َل ْ‬
‫فِ ْ‬
‫يَّال َمس ِْج ِدَّ‪َّ .‬‬

‫ََّللَاِ َّ‬
‫ُول َّ‬ ‫ضَّ َوَّفِيَّ َذلِكََّآيَةٌَّلَِّْل ُم ْؤ ِمنِينَ َّ–َّإِنَّالشيْطاَنَ َّ َعدُو َِّْل َد َمَّ َوَّ َزوْ َجتِ ِهَّ–َّإِنَّهَذاََّأَ ْمر َ‬
‫َُّرس ِ‬ ‫تَّ َو ْاْلَرْ ِ‬
‫‪َّ-9‬إِنََّللَاََّ َربُّ َّالسماَواَ ِ‬

‫صةٌَّلَ ِك ْنَّ َج ِميلَةٌ‪َّ .‬‬ ‫‪َّ–10‬إِن ْ‬


‫َّالفُقَراَ َءَّالصالِ ِحينَ َّقَ ْدَّ َذهَب ُواَّإِلَىَّبَ ْي ِ‬
‫تَّالرسُو ِلَّ‪َّ.‬هَ ِذ ِهَّالسيا َرةَُّ َر ِخي َ‬

‫‪َّ-11‬إِن َّ ُكل َّ َد ْفت ٍَر َّيَحْ تا َ ُج َّإِلَىَّفَحْ ٍ‬


‫ص َّطَ ِوي ٍل َّ– َّإِن َّ ُكل َّعا َ ِم ٍل َّيَحْ تا َ ُج َّإِلَىَّإِجا َ َز ٍة َّطَ ِويلَ ٍة َّ– َّإِن َّ ُكل َّعا َ ِم ٍل َّيَحْ تاَ ُج َّإِلَىَّتَجْ ِربَ ٍةَّ‬
‫طَ ِويلَ ٍة َّ– َّإِن َّ ُكل َّ َم ْس َر ِحي ٍة َّتَحْ تاَجُ َّإِلَىَّتَجْ ِربَ ٍة َّطَ ِويلَ ٍة َّ– َّإِن َّ ُكل َّ َمسْأَلَ ٍة َّتَحْ تا َ ُج َّإِلَىَّ ََّ‬
‫حل َّطَ ِوي ٍل َّ– َّإِن َّ ُكل َّ َدرْ ٍ‬
‫س َّيَحْ تاَ ُج َّإِلَىَّ‬
‫بَّيَحْ تاَجَُّإِلَىَّ ِح ْف ٍظَّطَ ِوي ٍلَّ‪َّ .‬‬
‫ِدراَ َس ٍةَّطَ ِويلَ ٍةَّ–َّإِنَّ ُكلَّواَ ِج ٍ‬

‫س ْ‬
‫َّالباَ ِردََّلََّيُساَ ِعدُناََّ‪َّ .‬‬ ‫َّال َكثِي َرَّلََّيُسا َ ِعدُناََّ–َّنُ ِريدَُّأَ ْنَّنَ ْسبَ َحَّفِيَّالنه ِْرَّ َولَ ِكنَّالط ْق َ‬
‫َّال َمطَ َر ْ‬
‫َّال ُك َرةََّ َولَ ِكن ْ‬
‫ب ْ‬ ‫‪َّ-12‬نُ ِريدَُّأَ ْنَّن َْل َع َ‬

‫َّاْلُسْتاَ ُذ َّ– َّلَيْتَ َّ‬


‫َّاْلُسْتاَ َذ َّيَتَأَخ ُر َّ– َّأَتَ َمنىَّأَ ْن َّيَتَأَخ َر ْ‬ ‫يَّالخَ فِيفَةَ َِّْلَن ْ‬
‫َّال َحر َّ َش ِدي ٌد َّ– َّلَيْتَ ْ‬ ‫ْت َّ َمالَبِ ِس ْ‬
‫ئ َّ– َّلَبِس ُ‬ ‫‪َّ-13‬إِن ْ‬
‫َّالبَحْ َر َّها َ ِد ٌ‬
‫ضر ْ‬
‫َُّاليَوْ َم‪َّ .‬‬ ‫السيا َرةََّتَحْ ُ‬

‫يقَّ َر ُجالًَّ–َّإِنَّفِ ْ‬
‫يَّال َم ْد َر َس ِةَّ ُم ِدي َر ْي ِن‪َّ .‬‬ ‫يقَّ َر ُجلٌَّ–َّإِنَّفِيَّالط ِر ِ‬
‫‪َّ-14‬فِيَّالط ِر ِ‬

‫‪15‬‬
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

َّ .َّ‫نََّّ َموْ جُوداَ ِن‬ ْ ‫اَ ْل ُم َدرِّسا َ ِنَّ َموْ جُوداَ ِنَّ–َّلَ َعل‬
َِّ ‫َّال ُم َد ِّر َس ْي‬

ْ ‫بَّخاَلِ ٌدَّالطائِ َرة ََِّْلَن‬


ََّ‫َّالحاَفِلَة‬ ْ َ‫ضتا َ ِنَّ–َّاَ ْلباَبُ َّ َكبِيرٌَّ–َّلَيْت‬
َ َ ‫َّالبا‬
َ ‫بَّ َكبِي ٌَّرَّ–َّ َر ِك‬ َ ‫ضتا َ ِنَّ–َّ َكأَنَّالتِّ ْل ِمي َذتَ ْي ِنَّ َم ِري‬
َ ‫َّاَلتِّ ْل ِمي َذتا َ ِنَّ َم ِري‬-15
ْ ‫خيَّقا َ ِد ٌم‬
َّ .َّ‫َّاليَوْ َم‬ ِ َ‫تَّ ُمبَ ِّكراً َِّْلَنَّأ‬ ْ َ‫ْتَّإِل‬
ِ ‫ىَّالبَ ْي‬ ُ ‫ُمتَأ َ ِّخ َرةٌَّ–َّ َر َجع‬

َّ‫َّوَّلَ ِكن‬
َ ‫ت‬ ُ َ‫َّال ُمساَفِ ِرينَ َّقاَ ِد ُمونَ َّ–َّاَ ْلعاَ ِمال‬
ٌ َ‫تَّ َموْ جُودا‬ ْ ‫َّالبِ ْنتَ َّ ُم َؤدبَةٌَّ–َّاَ ْل ُمساَفِرُونَ َّقا َ ِد َُّمونَ َّ–َّ َكأَن‬
ْ ‫تَّأَن‬ ُ ‫َّاَ ْلبِ ْن‬-16
ُ ‫َّ َعلِ ْم‬-ٌ‫تَّ ُم َؤدبَ َّة‬
َّ .َّ َ‫ْالعُما َلَّغاَئِبُون‬

َّ .َّ‫َّجديِ ٍدَّ َوَّقَ ِد ٍيم‬ ٍ ‫لََّفَرْ قََّبَ ْينَ َّقَ ِري‬-َّ‫َّوَّا ْم َرأَ ٍة‬
َ َ‫لََّفَرْ قََّبَ ْين‬-ََّّ‫بَّ َوَّبَ ِعي ٍَّد‬ َ ‫َّلََّفَرْ قََّبَ ْينَ َّ َر ُج ٍل‬-17

َّ

Tercüme:

1- Okuma faydalıdır. Muhakkak ki okumak faydalıdır. Okumanın faydalı olduğunda şüphe


yoktur.

2- Ders kolaydır. Muhakkak ki ders kolaydır. Dersin kolay olduğunda şüphe yoktur.

3- Yol uzundur. Gerçekten yol uzundur. Yolun uzun olduğunda şüphe yoktur.

4- Öğretmenler sabah erkenden geldiler. Öğretmenlerin sabah erken geldiklerini bilmiyor


musun?

5- İki çocuk ikindide bahçeye gidiyor. İki çocuğun ikindide bahçeye gittiklerini bilmiyor
musun?

6- İki kız kahvaltıyı tek başlarına yapıyorlar. İki kızın kavaltıyı tek başlarına yaptıklarını
bilmiyor musun?

7- Muhakkak ki, yeryüzündeki herşeyi Allah yarattı ve “Yeryüzünü size mescid kıldım”
dedi.

8- Gerçekten Peygamber şehre girdi. Muhakkak ki o şehre girdi. Muhakkak ki Allah


yeryüzünü yarattı. Muhakkak ki O yeryüzünü yarattı. Gerçekten Ahmet mesciddedir.
Muhakkak ki o mesciddedir.

16
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

9- Muhakkak ki Allah göklerin ve yerin Rabbidir ve bunda mü’minler için bir ayet vardır.
Muhakkak ki şeytan Adem ve eşine düşmandır. Muhakkak ki bu Allah Rasûlü’nün emridir.

10- Muhakkak ki sâlih olan fakirler peygamber’in evine gittiler. Bu araba ucuzdur fakat
güzeldir.

11- Muhakkak ki her defterin uzun bir kontrole ihtiyacı var. Muhakkak ki her işçinin uzun
bir tatile ihtiyacı var. Muhakkak ki her işçinin uzun (müddet) bir tecrübeye ihtiyacı var.
Muhakkak ki her tiyatronun uzun uzun bir tecrübeye ihtiyacı var. Gerçekten her meselenin
(sorunun) uzun bir çözüme ihtiyacı var. Gerçekten her dersin uzun bir eğitime ihtiyacı var.
Her ödevin uzun bir ezbere ihtiyacı var.

12- Top oynamak istiyoruz fakat çok yağmur bize müsaade etmiyor. Nehirde yüzmek
istiyoruz fakat soğuk hava bize müsaade (yardım) etmiyor.

13- Deniz sakindir. Hafif (ince) elbiselerimi giydim, çünkü sıcak şiddetlidir. Keşke hoca
geç kalsa. Keşke araba bugün gelse.

14- Yolda bir adam var. Gerçekten yolda bir adam var. Hakikaten okulda iki müdür var.
İki öğretmen mevcuttur (vardır). Umulur ki (belki de) iki öğretmen mevcuttur.

15- İki öğrenci hastadır. İki öğrenci hasta gibidir. Kapı büyüktür. Keşke kapı büyük olsa.
Hâlit uçağa bindi, çünkü otobüs gecikmiştir (gecikti, geç kaldı). Eve erken döndüm. Çünkü
kardeşim bugün geliyor.

16- Kız edeblidir. Kızın edebli olduğunu bildim. Yolcular gelmektedir. Sanki yolcular
gelmektedirler. Kadın işçiler mevcuttur. Fakat erkek işçiler yoktur.

17- Kadın ve erkek arasında fark yoktur. Yakın ve uzak arasında fark yoktur. Yeni ve eski
arasında fark yoktur.

¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯¯

İNNE VE KARDEŞLERİ İLE İLGİLİ AYETLER

17
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

.ََّّ‫َّاْلَ أب َرا َرَّلَفِيَّنَ ِعيم‬


‫َّإِن أ‬-1

(82/İNFİTÂR, 13). İyiler muhakkak nimet (cennet) içerisindedirler.

‫اَ ْلبَ َُّّرجَّاَ ْْلَ ْب َرا َُّر‬ çok itaatkar olanlar, iyiler َّ‫ نَ ِعي ٌم‬çok nimet, rahat yaşayış, bolluk, refah

َ ِ‫َّ َوإِنَّا ألفُجا َرَّلَف‬-2


ََََََََّّّّّّّّ.ََّّ‫يَّج ِحيم‬

(82/İNFİTÂR, 14). Kötüler de cehennemdedirler.

‫ اَ ْلفا َ ِجرَُّجََّّاَ ْلفُجا َُّر‬günah işleyen, günahlara dalan, haktan dönen, küfür ve inkar eden

َّ َّ

َّ َّ

َّ َّ

َ َ‫سىَّابأنُ َّ َم أريَ َمَّ ََّو ِجي ًهاَّفِيَّال ُّد أني‬


َّ َ‫اَّواآل ِخ َر ِةَّ َو ِمن‬ َ ‫يحَّ ِعي‬
ُ ‫س‬ِ ‫س ُمهَُّا أل َم‬
‫ش ُر ِكَّبِ َكلِ َمةَّ ِم أنهَُّا أ‬
ِّ َ‫َّّللاََّيُب‬ ِ َ‫َّإِ أذَّقَال‬-3
‫تَّا أل َمآلئِ َكةَُّيَاَّ َم أريَ ُمَّإِن ه‬
ََّ ِ‫ا أل ُمقَرب‬
.َّ‫ين‬

(3/ÂL-İ İMRÂN, 45). (Melekler) demişlerdi ki: Ey Meryem! Allah sana kendisinden bir
Kelime’yi müjdeliyor. Adı Meryem oğlu Îsâ’dır. Mesîh’tir; dünyada da, ahirette de itibarlı
ve (Allah’ın kendisine) yakın kıldıklarındandır.

ً‫ بَش َرَّيُبَ ِّشرَُّتَب ِْشيرَّا‬müjdeledi ُ‫ اَ ْل َو ِجي َّه‬şerefli, itibarlı, yüzde

ٌ‫ َكلِ َم َّة‬kelâm, söz/ilâhî hüküm/ Allah Teâlâ’nın (َّ‫() ُك ْن‬ol) emriyle veya buna benzer bir
kelime ile vasıtasız (doğrudan doğruya sebepleri araya koymaksızın) yarattığı
mahluk. Bu lafız, bu mana ile Îsâ (a.s.)a ıtlak edilmiştir.

ِ ‫أَّخلَ أقنَ أ‬
.ََّّ‫اَّاْلنسَانَ َّفِيَّ َكبَد‬ َ ‫َّلَقَد‬-4

(90/BELED, 4). Andolsun ki, biz, insanı (yüzyüze geleceği nice) zorluklar içinde yarattık.

18
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

َّ‫ َكبَ ٌد‬acı, meşakkat, yanma

(Ayette: İnsanın beşikten mezara kadar yorgunluklar, sıkıntılar içerisinde yoğrulup,


bütün meşakkatlere ömür boyu göğüs gerecek bir fıtratta yaratıldığından
bahsedilmektedir.)

َ ‫س أح ََّرَّ… َو َماَّيُ َعلِّ َما ِنَّ ِمنأ َّأَ َحد‬


ٌَّ‫َّحتىَّيَقُولََّإِن َماَّنَ أحنُ َّفِ أتَّنَة‬ َ ‫َّولَ ِكنَّالشيا َ ِطينَ َّ َكفَ ُرواَّيُ َعلِّ ُمونَ َّالن‬
ِّ ‫اسَّال‬ ُ َّ‫َّ…َّ َو َماَّ َكفَ َر‬-5
َ ُ‫سلَ أي َمان‬
…َّ‫فَالََّتَ أكفُ أَّر‬

(2/BAKARA, 102). …Süleyman (büyü yapıp) kâfir olmadı. Lâkin şeytanlar kâfir oldular.
Çünkü insanlara sihri (ve Babil’de Hârut ile Mârut isimli iki meleğe indirileni)
öğretiyorlardı… (Halbuki o iki melek herkese): Biz ancak imtihanız (imtihan için
gönderildik), (sakın yanlış inanıp da) kâfir olma(yasınız) demeden hiç kimseye (sihir
ilmini) öğretmezlerdi…

َ َ‫شَّ َربِّ َكَّل‬


.َّ‫ش ِدي ٌَّد‬ ‫َّإِنَّبَ أ‬-6
َ ‫ط‬

(85/BURÛC, 12). Şüphesiz Rabbinin yakalaması çok şiddetlidir.

ْ َ‫ اَ ْلب‬kıskıvrak yakalamak, sıkıca tutmak


ُ‫ط َش َّة‬

َ ‫َّو َماَّ َر َميأتَ َّإِ أذ‬


‫َّر َميأتَ َّ َولَ ِكن ه‬
…َّ‫َّّللاََّ َر َمى‬ ‫َّفَلَ أمَّتَ أقتُلُو ُه أمَّ َولَ ِكن ه‬-7
َ ‫َّّللاََّقَتَلَ ُه أم‬

(8/ENFÂL, 17). (Savaşta) onları siz öldürmediniz, fakat Allah öldürdü onları; (ok) attığın
zaman da sen atmadın, fakat Allah attı (onu)….

ً‫يَّر ْميَّا‬
َ ‫ َر َمىَّيَرْ ِم‬atmak

…َّ‫َّ…َّإِنَّالصالةََّتَ أن َهىَّ َع ِنَّا ألفَ أحشَا ِءَّ َوا أل ُمن َك َِّر‬-8

(29/ANKEBÛT, 45). …Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. …

ً‫ نَهَىَّيَ ْنهَىَّنَهْيَّا‬yasaklamak (Namazın kötülükleri yasaklaması ise kötülüklerden el çektirmesidir).

19
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

‫ اَ ْل ُمن َك َُّر‬kötülük َّ‫( اَ ْلفَحْ شَا ُء‬çok çirkin ve yüz kızartıcı) günah, edepsizlik

َّ َّ َّ

َّ َّ

.ََّّ‫ىَّخلُقَّ َع ِظيم‬
ُ َ‫َّ َوإِنكََّلَ َعل‬-9

(68/KALEM, 4). Ve sen elbette yüce bir ahlâk üzeresin.

…ََّّ‫اَّاْل أنسَانَ َّ ِمنَّنُ أطفَةَّأَ أمشَاج‬


ِ ‫اَّخلَ أقنَ أ‬
َ ‫َّإِن‬-10

(76/İNSÂN, 2). Gerçek şu ki, biz insanı katışık bir nutfeden (erkek ve kadının dölünden)
yarattık….

َّ‫ اَ ْل َم َشجَُّجَّأَ ْمشَا ٌج‬katışık, karışık

ْ ُ‫ ِم ْنَّن‬erlik suyu ile dişilik suyunun birbirine katıştığı meni


ٍ ‫طفَ ٍةَّأَ ْمش‬
َّ‫َاج‬

‫َّاْل أنسَانَ َّلَيَ أ‬


.َّ‫ط َغى‬ ِ ‫َّ َكالَّإِن أ‬-11

(96/ALAK, 6). Hayır, gerçek şu ki, insan azar.

َّ‫ َكال‬hayır manasında olup kendisiyle menetme veya sakındırma yahut, çirkin
gösterme murad edilir. Bazen de bununla kendisinden sonra geleni ispat ve
onun hakikat olduğunu tenbih ve ihtar edilir.

َّ‫ طَغَى‬taşmak, haddi aşmak, azmak, azgınlık etmek


ْ َ‫ي‬
‫طغَى‬

‫َّأَنأ َّ َرآهَُّا أ‬-12


.َّ‫ستَ أغنَى‬

(96/ALAK, 7). Kendini kendine yeterli gördü diye (yeterli gördüğü için)

َّ‫ اِ ْستَ ْغنَىَّيَ ْستَ ْغنِيَّاِ ْستِ ْغناَ ًء‬istiğna etmek, yeterli görmek, muhtaç olmamak, istiğna göstermek

20
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

ُّ َ‫َّإِنَّإِلَىَّ َربِّك‬-13
َّ.َّ‫َّالر أج َعى‬

(96/ALAK, 8). Kuşkusuz Rabbinedir dönüş.

‫ اَلرُّ جْ َعى‬dönüş

.َّ‫َّاْل أنسَانَ َّلِ َربِّ ِهَّلَ َكنُو ٌَّد‬


ِ ‫َّإِن أ‬-14

(100/ÂDİYÂT, 6). Şüphesiz insan, Rabbine karşı çok nankördür.

َّ‫ َكنُو ٌد‬çok nankör, nankörlüğü huy edinen (mübalağalı ism-i fâil)

َ َ‫َّ َوإِنهَُّ َعلَىَّ َذ ِلكََّل‬-15


.َّ‫ش ِهي ٌَّد‬

(100/ÂDİYÂT, 7). Şüphesiz buna kendisi (de) şahittir.

.ََّّ‫سر‬ ُ ِ‫َّاْل أنسَانَ َّلَف‬


‫يَّخ أ‬ ِ ‫َّإِن أ‬-16

(103/ASR, 2). İnsan gerçekten ziyan içindedir.

َّ‫ ُخ ْس ٌر‬zarar etmek, ziyana uğramak

ََّ ُ‫َّو َماَّ ُه أمَّ ِم أن ُك أمَّ َولَ ِكن ُه أمَّقَ أو ٌمَّ َي أف َرق‬
.َّ‫ون‬ َ ‫َّ َويَ أح ِلفُونَ َّ ِباَّللَِّإِن ُه أمَّلَ ِم أن ُك أم‬-17

(9/TEVBE, 56). (0 münafıklar) mutlaka sizden olduklarına dair Allah’a yemin ederler.
Halbuki onlar sizden değillerdir, fakat onlar (kılıçlarınızdan) korkan bir toplumdur.

ِ ًَّ‫ َحلَفَ َّيَحْ لِفُ َّ َح ْلفا‬yemin etmek


َّ‫ب‬ ً ‫ فَ ِرقََّيَ ْف َرقَُّفَ َرقَّا‬korkmak, ürpermek

َّ َّ

.َّ‫َّ َو َماَّيُ أد ِري َكَّلَ َعلهَُّيَزكى‬-18

(80/ ABESE, 3) Ne biliyorsun, belki o temizlenecek,

‫ أَ ْد َرىََّّيُ ْد ِري‬bildirmek ‫زَكىََّّيَزكى‬nin aslı ‫ تَزَكىَّيَتَزكى‬temizlenmek, arınmak

21
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

ََّ ‫سَّلَ َعل ُه أمَّيَتَفَك ُر‬


.َّ‫ون‬ ‫ََّاْلَ أمثَا ُلَّنَ أ‬
ِ ‫ض ِربُ َهاَّلِلنا‬ ‫َّ…َّ َوتِ ألك أ‬-19

(59/ HAŞR, 21). ..Bu misalleri insanlara düşünsünler diye veriyoruz.

ًَّ‫ تَفَك َرَّيَتَفَك َُّرََّّتَفَ ُّكرا‬tefekkür etmek, düşünmek

ََّ ‫سَّفِيَّ َه َذاَّا ألقُ أرآ ِنَّ ِمنأ َّ ُك ِّلَّ َمثَلَّلَ َعل ُه أمَّيَتَ َذك ُر‬
.َّ‫ون‬ َ َّ‫َّ َولَقَدأ‬-20
ِ ‫ض َر أبنَاَّلِلنا‬

(39/ZÜMER, 27). Andolsun ki biz, öğüt alsınlar diye, bu Kur’ân’da insanlara her türlü
misali verdik.

ًَّ‫بَّمثَال‬
َ ‫ض َر‬
َ misal vermek ‫ َّتَ َذك ََّرََّّيَتَ َذك َُّر‬tezekkür etmek, hatıra getirmek

ََّ ‫َّ…َّلَ َعل ُك أمَّت أُر َح ُم‬-21


.َّ‫ون‬

(36/YÂSÎN, 45). .. umulur ki size merhamet olunur (denildiğinde aldırmazlar).

.َّ‫ون‬ َ ‫َّ…َّلَ َعل ُه أمَّيُ أن‬-22


ََّ ‫ص ُر‬

(36/YÂSÎN, 74). Belki onlara yardım edilir (yardım göreceklerini umarak) ….

‫َّ…َّلَ َعل ُك أمَّتَ أ‬-23


ََّ ‫ش ُك ُر‬
.َّ‫ون‬

(5/MÂİDE, 6). …Umulur ki şükredersiniz.

…َّ‫َّخ أي َرَّفِيَّ َكثِيرَّ ِمنأ َّنَ أج َوا ُه أَّم‬


َ َ‫َّل‬-24

(4/NİSÂ, 114). Onların fısıldaşmalarının birçoğunda hayır yoktur…

ََّ ُ‫َّولََّ ُه أمَّيَ أح َزن‬


.َّ‫ون‬ َ َ‫َّأَلََّإِنَّأَ أولِيَا َءَّّللاَِّل‬-25
َ ‫َّخ أوفٌ َّ َعلَ أي ِه أم‬

(10/YÛNUS, 62). Bilesiniz ki, Allah’ın dostlarına korku yoktur; onlar üzülmeyecekler de.

َّ َ‫ أ‬dikkat edin, bilesiniz ki (Tenbih edatı)


َ‫ل‬ ٌ ْ‫ َخو‬korku
َّ‫ف‬

.َّ‫َّّللاَّ َذلِكََّه َُوَّا ألفَ أوزَُّا أل َع ِظي َُّم‬


ِ‫ت ه‬ ِ ‫َّلَ ُه ُمَّا ألبُش َأرىَّفِيَّا أل َحيا ِةَّال ُّد أنيَاَّ َوفِيَّاآل ِخ َر ِةَّلََّتَ أب ِدي َلَّلِ َكلِ َما‬-26

22
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

(10/YÛNUS, 64). Dünya hayatında da ahirette de onlara müjde vardır. Allah’ın sözlerinde
asla değişme yoktur. İşte bu, büyük kurtuluşun kendisidir.

ُ ‫َّ َذلِكََّا أل ِكت‬-27


ََّ ِ‫َابَّلََّ َر أي َبَّفِي ِهَّ ُهدًىَّلِ أل ُمتق‬
.َّ‫ين‬

(2/BAKARA, 2). O kitap (Kur’ân); onda asla şüphe yoktur. O, müttakîler (sakınanlar ve
arınmak isteyenler) için bir yol göstericidir.

‫ هُدًى‬yol gösterici

.َّ‫س أب َحانَكََّلََّ ِع أل َمَّلَنَاَّإِلَّ َماَّعَل أمتَنَاَّإِنكَ َّأَ أنتَ َّا أل ََّعلِي ُمَّا أل َح ِكي َُّم‬
ُ َّ‫َّقَالُوا‬-28

َّ َّ

(2/BAKARA, 32). (Melekler: Yâ Rab!) Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz, senin bize
öğrettiğin şeyler hariç bizim bilgimiz yoktur. Şüphesiz alîm ve hakîm olan ancak sensin,
dediler.

ِ‫َللَا‬ ََّ ‫ ُس ْب َح‬Allah’ı noksan sıfatlardan tenzih etmek. Münezzehiyet (kusursuzluk) Allah’a
َّ ََّّ‫ان‬
mahsustur demek.

َّ‫… إِل‬hariç, …den başka

‫ َماَّعَل ْمتَنَا‬öğrettiğin şeyler. (Cümlenin ortasında gelen (‫ ) َما‬şey anlamındadır.)

ِ ‫قَّ َوا أل َم أغ ِر‬


…َّ‫بَّلََّإِلَهََّإِلَّ ُه ََّو‬ ‫َّ َر ُّبَّا أل َم أ‬-29
ِ ‫ش ِر‬

(73/MÜZZEMMİL, 9). (O,) doğunun da batının da Rabbidir. O’ndan başka ilâh yoktur.

ُ ‫ اَ ْل َم ْش ِر‬güneşin doğduğu yer, doğu


َّ‫ق‬ َُّ ‫ اَ ْل َم ْغ ِر‬güneşin battığı yer, batı
‫ب‬

…َّ‫يَّجا ٌرَّلَ ُك أَّم‬


َ ِّ‫سَّ َوإِن‬ َ ‫َّ َوإِ أذَّزَينَ َّلَ ُه ُمَّالش أيطَانُ َّأَ أع َمالَ ُه أم‬-30
ِ ‫َّوقَا َلَّلََّ َغالِ َبَّلَ ُك ُمَّا أليَ أو َمَّ ِمنَ َّالنا‬

(8/ENFÂL, 48). Hani şeytan onlara yaptıklarını güzel gösterdi de: Bugün insanlardan size
galip gelecek kimse yoktur, şüphesiz ben de sizin yardımcınızım, dedi…

23
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

ً‫ زَينَ َّيُ َزيِّنُ َّت َْزيِينَّا‬güzelleştirmek, süslemek, tezyin etmek

‫ اَ ْل َجا َُّر‬komşu, yardımcı, müttefik, (ayette: müttefik, yardımcı)

.َّ‫ين‬ َ ‫أَّجا َءكََّ ِمنأ َّنَبَإَِّا أل ُم أر‬


ََّ ِ‫سل‬ َ ‫َّولَقد‬ ‫ت ه‬
َ ِ‫َّّللا‬ ِ ‫َّ…َّ َولََّ ُمبَ ِّد َلَّلِ َكلِ َما‬-31

(6/EN’ÂM, 34). .. Allah’ın kelimelerini (kanunlarını) değiştirebilecek hiçbir kimse


yoktur. Muhakkak ki peygamberlerin haberlerinden bazısı sana da geldi.

َُّ ‫ اَ ْل ُمبَ ِّد‬tağyir edici, değiştiren


‫ل‬ َّ‫ اَلنبَأَُّجَّاَ ْْلَ ْنباَ ُء‬haber, vakıa, hadise

.َّ‫َّيَقُو ُلَّ َياَّلَ أيتَنِيَّقَد أمتُ َّلِ َح َياتِي‬-32

(89/FECR, 24). (İşte o zaman insan:) “Keşke bu hayatım için bir şeyler yapıp
gönderseydim!” der.

ً‫ قَد َمَّيُقَ ِّد ُمَّتَ ْق ِديمَّا‬takdim etti, sundu, önceden gönderdi

َُّ ‫َّ َكأَن ُهنَّا أليَاقُوتُ َّ َوا أل َم أر َج‬-33


.َّ‫ان‬

(55/RAHMÂN, 58) Sanki onlar yakut ve mercandırlar.

ُ ُ‫ اَ ْلياَقُوتَةَُّجَّاَ ْليَاق‬yakut
َّ‫وت‬

ُ ‫ اَ ْل َمرْ َجانَةَُّجَّاَ ْل َمرْ َج‬mercan, küçük ya da büyük inciler


َّ‫ان‬

(Ayette: Hurilerin yakut ve mercan misali çok parlak yüzlü, sevimli, zarif tenli oldukları
bildirilmektedir.)

ِ ‫َّ…َّإِنهَُّا أل َحقَُّّ ِمنأ َّ َربِّكََّ َولَ ِكنَّأَ أكثَ َرَّالنا‬-34


ََّ ُ‫سَّلََّيُؤأ ِمن‬
.َّ‫ون‬

(11/HÛD, 17). Muhakkak ki bu, senin Rabbin tarafından bildirilmiş gerçektir; fakat
insanların çoğu inanmazlar.

َّ

24
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

.َّ‫ون‬ َ ُ‫اسَّأَ أنف‬


ََّ ‫س ُه أمَّيَ أظلِ ُم‬ َ ‫ش أيئًاَّ َولَ ِكنَّالن‬
َ َّ‫اس‬ ‫َّإِنَّّللاََّلََّيَ أ‬-35
َ ‫ظلِ ُمَّالن‬

(10/YUNUS, 44). Şüphesiz ki Allah insanlara hiçbir şekilde zulmetmez, fakat insanlar
kendilerine zulmederler.

ََّ ‫ٌَّّولَ ِكنَّأَ أكثَ َر ُه أمَّلََّيَ أَّعلَ ُم‬


.‫ون‬ َ ‫َّحق‬ ‫ضَّأَلََّإِنَّ َو أعد ه‬
َ ِ‫ََّّللا‬ ِ ‫َّواْلَ أر‬
َ ‫ت‬ ِ ‫اوا‬ ‫َّأََّلََّإِن ِ ه‬-36
َ ‫ََّّللَِّ َماَّفِيَّالس َم‬

(10/YUNUS, 55). Bilesiniz ki, göklerde ve yerde olan her şey Allah’ındır. Yine bilesiniz
ki, Allah’ın vâdi haktır, fakat onların çoğu bilmez.

‫سَّ َولَ ِكنَّأَ أكثَ َر ُه أمَّلََّيَ أ‬


ََّ ‫ش ُك ُر‬
.َّ‫ون‬ ‫َّّللاََّلَ ُذوَّفَ أ‬
ِ ‫ضلَّ َعلَىَّالنا‬ ‫َّ…َّإِن ه‬-37

(10/YUNUS, 60). .. Şüphesiz Allah insanlara karşı lütuf sahibidir. Fakat onların çoğu
şükretmezler.

.َّ‫ُون‬ ‫ت ه‬
ََّ ‫َّّللاَِّيَ أج َحد‬ َ ‫َّ…َّفَإِن ُه أمَّلََّيُ َك ِّذبُونَك‬-38
ِ ‫ََّولَ ِكنَّالظالِ ِمينَ َّبِآيَا‬

(6/EN’ÂM, 33). …Aslında onlar seni yalanlamıyorlar, fakat o zalimler açıkça Allah’ın
âyetlerini inkâr ediyorlar.

ً‫ َج َحدََّيَجْ َحدَُّ ُجحُودَّا‬bilerek inkar etmek

َِّّ ‫َّويَ أقتُلُونَ َّالنبِيِّينَ َّبِ َغ أي ِرَّا أل َح‬


…َّ‫ق‬ ِ ‫َّ…َّ َذلِكَ َّبِأَن ُه أمَّ َكانُواَّيَ أكفُرُونَ َّبِآيَا‬-39
َ ِ‫تَّّللا‬

(2/BAKARA, 61). .. Bu (musibet)ler (onların başına), Allah’ın âyetlerini inkâra devam


etmeleri, haksız olarak peygamberleri öldürmeleri sebebiyle geldi. ..

َّ‫ بِ َغي ِْر‬..siz, ..sız, ..den başka ْ ‫ بِ َغي ِْر‬haksız olarak


ِّ ‫َّال َح‬
َّ‫ق‬ َّ َ ‫ بِأ‬..sebebiyle
‫ن‬

ٌَّ ِ‫َّقُ ألَّإِن َماَّا أل ِع أل ُمَّ ِعندََّّللاَِّ َوإِن َماَّأَنَاَّنَ ِذي ٌرَّ ُمب‬-40
ََّّ.َّ‫ين‬

(67/MÜLK, 26) De ki: O bilgi, ancak Allah’ın yanındadır. Ben ise sadece apaçık bir
uyarıcıyım.

ََّ ‫َّ…َّ َوإِنهَُّفِيَّاآل ِخ َر ِةَّلَ ِمنَ َّالصالِ ِح‬-41


.َّ‫ين‬

(2/BAKARA, 130). (İbrahim (a.s.)) şüphesiz o ahirette de iyilerdendir.

25
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

.َّ‫ين‬ َ ‫َّإِنكََّلَ ِمنَ َّا أل ُم أر‬-42


ََّ ِ‫سل‬

(36/YÂSÎN, 3). Sen şüphesiz peygamberlerdensin.

ََّ ُ‫سل‬
.َّ‫ون‬ َ ُ‫َّقَال‬-43
َ ‫واَّربُّنَاَّيَ أعلَ ُمَّإِناَّإِلَ أي ُك أمَّلَ ُم أر‬

(36/YÂSÎN, 16). (Elçiler) dediler ki: Rabbimiz biliyor; biz gerçekten size gönderilmiş
(elçi)leriz.

َّ‫ ُمرْ َس ٌل‬gönderilmiş (elçi)

َ َّ‫َّإِنِّيَّإِ ًذاَّلَفِي‬-44
.ََّّ‫ضالَلَّ ُمبِين‬

(36/YÂSÎN, 24). “İşte o zaman ben apaçık bir sapıklığın içine gömülmüş olurum.”

‫ إِ ًذا‬o zaman َّ‫ضالَ ٌل‬


َ sapıklık

َّ َّ َّ

َّ َّ

َّ َّ

ََّ ُ‫ش َهدَُّإِن ُه أمَّلَ َكا ِذب‬


.َّ‫ون‬ ‫َّ…َّ َوّللاَُّيَ أ‬-45

(59/HAŞR, 11)… Allah, onların yalancı olduklarına şahitlik eder.

ََّ ُ‫أَّحقَّا ألقَ أو ُلَّ َعلَىَّأَ أكثَ ِر ِه أمَّفَ ُه أمَّلََّيُؤأ ِمن‬


.َّ‫ون‬ َ ‫َّلَقَد‬-46

(36/YÂSÎN, 7). Andolsun ki onların çoğunun üzerine (azab) sözü hak oldu. Çünkü onlar
iman etmiyorlar.

َّ‫ لَقَ ْد‬andolsun ki َّ‫ َحق‬hak oldu

İsim cümlelerin başına gelirler (Enne ve lakinne hariç).

26
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

İnne’nin ismi ‘mensub‘, haberi ‘merfu‘ dur. (Müptedanın harekesi “Ötre”yi “Üstün”e
çevirirler.)

ََّّ‫(إن‬İnne) Muhakkak, şüphesiz (Genellikle cümle başında kullanılır.)

َُّ ‫ ال ُم ْو ِم‬: Mümin mücahittir.


َّ‫نَّ ُم َجا ِه ٌد‬

َّ‫ ٕانَّال ُم ْو ِمنَ َّ ُم َجا ِه ٌد‬: Muhakkak ki mümin mücahittir.

Eğer müptedanın sıfatı varsa o da mensup olur;

ٌ‫ ِٕانَّاللُ َغةََّال َع َربِيةََّ َس ْهلَ َّة‬: Muhakkak Arapça Dili kolaydır.

Normalde fiilden sonra ‘Enne’ kullanılırken, ‘Qale’ fiilinden sonra ‘İnne’ kullanılır;

ٍ ‫ْتَّاَنهاَّاَحْ َسنُ َّطَبِي‬


‫بَّفيَّال ُم ْستَ ْشفى‬ ُ ‫ َس ِمع‬: İşittim ki muhakkak o hastanedeki en iyi doktordur.

ٍ ‫ يَقُولُونَ َّ ِٕانهاَّاَحْ َسنُ َّطَبِي‬: Diyorlar ki muhakkak o hastanedeki en iyi doktordur.


‫بَّفيَّال ُم ْستَ ْشفى‬

Aynı şekilde emir fiillerinden sonra da ‘İnne’ kullanılır;

‫َار َّ ِح َرا َء َّل َّتَحْ َز ْن َّ ِٕان ََّللَاَ َّ َم َعنَا‬ َ َ‫ ق‬: Hz.Muhammed Hira mağarasında (arkadaşı
ِ ‫ال َّال َرسُو ُل َّفِي َّغ‬
Ebubekir’e) “Mahzun olma! Muhakkak ki; Allah bizimle beraberdir” dedi.

Bitişik Zamirler ile Kullanımı;

ُ‫َّهُوَّ=َّ ٕان َّه‬+َّ‫ٕان‬

‫َّ ِه َيَّ=َّ ٕانها‬+َّ‫ٕان‬

‫َّ ٕانِّي‬/َّ‫َّاناَّ=َّ ٕانني‬+َّ‫ٕان‬

‫َّ ٕانا‬/َّ‫َّنَحْ نُ َّ=َّ ٕاننا‬+َّ‫ٕان‬

27
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

َّ‫َاج ٌر‬
ِ ‫ ِٕانهَُّت‬: O muhakkak tüccardır.

َّ‫ ِٕانكََّطَالِبٌ َّ َز ِكي‬: Sen şüphesiz zeki bir talebesin.

ََّ َ‫ل‬için zorunludur, ََّّ‫لَ َعل‬de kullanılmaz, diğerlerinde isteğe


(َّ‫َّ ٕانِّي‬/َّ‫ ٕانني‬deki َّ‫ن‬kullanımı َّ‫يت‬
bağlıdır.)

ََّّ‫(أن‬Enne) Muhakkak, şüphesiz (Genellikle cümle ortasında kullanılır, kendisinden


önce bir fiil olması gerekir.)

َّ‫ تَ ْعلَ ُمَّانَّال ُم َعلِّ َمَّعالِ ٌم‬: Öğretmenin alim olduğunu şüphesiz(muhakkak) bilirsin.

…diği, …dığı anlamında da kullanılır.

ً‫ اَ ََّلَّتَ ْعلَ ُمَّاَنَّالتِ ْل ِمي ُذَّيَنَا ُمَّ َمبَ ِّكرَّا‬: Öğrencinin erken uyuduğunu bilmiyormusun?

ٌ ‫َّال ْمتِ َحانَ َّقَ ِر‬


َّ‫يب‬ َ ُ ‫ َعلِ ْم‬: İmtihanın yakın olduğunu öğrendim.
ِٕ ‫تَّان‬

َّ‫ََّّاََّن‬+َّ َّ‫ل‬ َّ ‫( ِ اَل‬Lienne) Çünkü (Çünkü muhakkak) anlamındadır. Zamirler ile ‘İnne’ gibi
َِّ = ‫ن‬
bitişir.

َ ِ ََّّ=ََّّ‫ََّّهو‬+َََّّّ‫ِلَن‬
ٌ‫لن َّه‬

ََّ ‫ََّّاَ ْن‬+َََّّّ‫ِلَن‬


َّ‫تََّّ=ََّّ ِلَن َك‬

ٌ ‫ َر َج َعَّحام ٌدَّمنَّالمدرس ِة َِّلَنهَُّ َم ِر‬: Hamit okuldan döndü. Çünkü o hastadır.


َّ‫يض‬

ََّّ‫( َكأن‬Keenne) Sanki

َ ‫ َكاَنهَُّاَ ُخ‬-َّ‫ َم ْنَّهذاَّالفَتًى؟‬: Bu genç kim? -Sanki o senin kardeşin.


َّ‫وك‬

ََّّ‫(لَ ِكن‬Lakinne) Lakin, ancak, fakat

َ ‫ الطُ َالبُ َّ َكثِيرٌَّلَ ِكنَّالفَصْ َل‬: Öğrenciler çoktur lakin sınıf küçüktür.
َّ‫َّص ِغي ٌر‬

َّ‫ هذاَّال َدرْ سُ َّطَ ِويلٌَّلَ ِكنهَُّ َس ْه ٌل‬: Bu ders uzundur ancak kolaydır.

َّ‫َّلَ ِكنَّ َحا ِمداًَّلَ ْمَّيَ ِج ْى‬،ٌ‫جا َءَّبِ َالل‬:


َ Bilal geldi lakin Hamit gelmedi.

28
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

َّ‫(لَ ِك أ‬Lakin)
َّ‫ن‬

Lakinne ile aynı anlama gelir ancak daha hafif ifadelerde kullanılır. Müpteda’yı nasb
etmez, fiil cümlelerinde de kullanılabilir.

‫َّماَّجا ُءوا‬
َ ُ‫َّلَ ِك ْنَّالطُ َالب‬، ُ‫ َجا َءَّال ُم َدرِّس‬: Öğretmen geldi fakat öğrenciler gelmedi.

َ ‫َّولَ ِك ْنَّ َح‬،‫َابَّعلِي‬


َّ‫ض َرَّاح َم ُد‬ َ ‫ غ‬: Ali gelmedi, lakin Ahmet geldi.

ََّ ‫(لَ أي‬Leyte) Keşke. İmkansız yada uzak ihtimal dilekleri ifade eder.
َّ‫ت‬

ٌ‫ لَيتَ َّالنُجُو َمَّقَ ِريبَ َّة‬: Keşke yıldızlar yakın olsaydı. (İmkansız istek)

َّ‫ لَ ْيتَنِيَّ َغنِي‬: Keşke zengin olsaydım. (Uzak bir ihtimal)

ُ‫ يَاَّلَيْتَ َّاَبَاهُ َّلَ ْم َّيَضْ ِر ْب َّه‬: Keşke babası onu dövmeseydi. (Başına ünlem edatı olan ‫ يَا‬eklenirse;
üzüntü, pişmanlık manası meydana gelir.)

ََّّ‫(لَ َعل‬Lealle) Umulur ki, korkarım ki, belki

ِٕ ‫ لَ َعل‬: Umarım imtihan kolaydır.


َّ‫َّال ْمتِ َحانَ َّ َس ْه ٌل‬

ٌ ‫َّص َع‬
َّ‫ب‬ ِٕ ‫ لَ َعل‬: Korkarım imtihan zor olacak.
َ َ‫َّال ْمتِ َحان‬

َ ‫ لَ َعلَّال َم ِر‬: Belki hasta uyuyordur.


َّ‫يضَّنَاىِ ٌم‬

َّ‫(ل‬Lâ) Hiç bir, hiç.

Olumsuzluk edatını tekip eden belirsiz haldeki mensup isim bu ismin ait olduğu grubun
toptan yokluğunu gösterir. Buna “Lâ en-Nâfiye li’l-Cinsi” denir. İnne gibi ismini nasb,
haberini ref eder. Şartları; – Hem ismi, hem haberi nekre (belirsiz) olmalı, – İsmi hemen
kendisinden sonra gelmeli, – Kendisinden önce harfi cer bulunmamalıdır.

‫ َلَّ ِٕا ٰلهََّ ِٕالََّللَا‬: Allah’tan başka ilah yoktur.

َ ‫ َلَّ َكا ِذ‬: Sevilen yalancı yoktur.


ٌ ‫بَّ َمحْ ب‬
َّ‫ُوب‬

29
Dr. Abdurrahim BİLİK
Hazırlık sınıfları / sarf-nahiv / 2020 Bahar, 9. HAFTA, e-ders

‫ َلَّ َمانِ َعَّلَنَا‬: Hiçbir engelimiz yoktur.

‫ َلَّاَخَ َّلِي‬: Hiç kardeşim yok.

َّ‫ َلَّفَا ِع َلَّ َخي ٍْرَّنَا ِد ٌم‬: İyilik işleyen hiçbir kimse pişman olmaz.

َّ ‫َّولَّقُوةََّ ِٕالَّبِا‬
ِ‫َلل‬ َ ‫ َلَّ َحوْ َل‬: Allah’tan başka hiçbir güç ve kuvvet yoktur.

30

You might also like