Professional Documents
Culture Documents
2063602001
Köl Tigin komutasındaki bir ordunun Kuteybe b. Müslim ile savaşıp yenildiği bilgisi
tıpkı Kafesoğlu’ndaki gibi yer almaktadır.
6. Bölüm Değerlendirme
Abbasi isyanında Orta Asyalıların etkisine vurgu yapılmaktadır. Daha sonra Arap, Çin
Uygur, Frank şehirlerindeki dini mimari üzerinde durulmuştur. Uygurlar için Mani dininin
miskin tabiatı siyasetlerini pek az etkilemişti değerlendirmesi yapılmaktadır.
7. Bölüm Özeti
Prensler Çağı
Ortaçağ düzeninin yıkılmasından sonra yeni devletler ortaya çıktı; ancak bu devletler
selefi olduğu devletlerden daha küçük idilerdi. Bunun tek istisnası Doğu Roma
İmparatorluğu’dur. Orta Asya ve çevresinde ortaya çıkan devletler dünya ekonomisin inşasına
katkı sağladı ve büyümesine vesile oldu. Bu durumda kültürel gelişmeyi de beraberinde
getirdi.
Batı Bozkırları
topraklarıyla yoğun bir şekilde ticarete giriştiler. Bu ticaret yolu ilk defa Hazarlar, Yahudiler
ve Müslümanlar tarafından geliştirilmiş ve bundan sonra Vikinglerin denetimine girmişti.
Rurik önderliğindeki Üç Viking reisi Novgorod sahasında 862 civarında Rus Kağanlığını
kurmuştur.
Arap halifeliğin zayıflayıp çökerken Batı Orta Asya, babadan oğula geçen valilik
düzeniyle yarı müstakil oldu ve buradaki yönetici hanedanlara Tahiriler, Saffariler ve
Samaniler adları verilmiştir. Bunların hepsi İrani Orta Asya kökenliydi. Karahanlılar 999
yılında Samanilere son vermiştir.
962 yılında Alp Tegin Gazne’yi merkez alarak bir devlet kurmuştur ancak Samanilere
bağlı kalmıştır. 994 yılında Sebük Tegin zamanında Gazne İmparatorluğu ortaya çıkmıştır.
Sultan Mahmud zamanında tam bağımsız bir hale gelmiştir. Sultan Mahmud Harezm,
Horasan, Kuzey İran, Kuzey Hindistan gibi yerleri topraklarına katmıştır. Mahmud’un
ölümünden sonra Gazneliler ülkenin dışında sağlamış oldukları desteklerin çoğunu
yitireceklerdir.
11. yylın ilk otuz yılında yavaş yavaş güneye inerek Soğdiyana’ya girdiler. Burada
Gazneliler ile mücadeleye girdiler ve 1040 yılında Gaznelileri ağır bir mağlubiyete uğrattılar.
İki yıl sonra Harezm’e döndüler ve buraya Selçuklu vadisi atadılar.
Alparslan ve Melikşah devrinde ülke batı yönünde genişleyerek İran, Irak, Ermenistan
ve Anadolu Selçuklu toprağı olmuştur. 1071 Malazgirt Savaşından sonra Oğuz boylarının
Anadolu’ya göçleriyle Anadolu Türkleşmeye başlayacaktır. Türkler Anadolu’ya daha erken
tarihlerde gelmiş olsalar da bölgedeki Katı Bizans kontrolü neticesinde bölgede Yunanca ve
Ermenice konuşuluyordu. Artık Türkçe kök salmaya başlayacaktır.
Tibet
Erkan Gülbin
2063602001
10. yy.lın ortalarından itibaren Tibet’te kültürel canlanma söz konusudur. Tibet
üzerine imparatorluk sonrası tarihi kaynakların ilgi bakımından tamamen dini olmaları ve
keşişler tarafından yazılmaları sebebiyle Budizm’in canlanmasını sağlayan siyasi hadiseler
hakkında çok az şey bilinmektedir. Tibet’teki dini restorasyon beraberinde siyasi yayılmayı da
getirmiştir. Merkezi Tibet dışında Budist hareket üç bölgede başlamıştır: Doğu, kuzeydoğu ve
kuzeybatıda Guge Devletinde. Hint Budistlerin Tibet’teki etkilerine yer verilerek Budizm’im
mezhepsel bölünmelere uğradığı üzerinde duruluyor.
Tang Hanedanı çökerken ülkede eski valiler ve generaller tarafından kurulan çok
sayıda yerel hanedan ortaya çıktı. Bunlardan birisi Sha-t’o Türklerinden General Li K’oyung
tarafından yarı müstakil bir yapıda He-tung’da kuruldu. 913 yılında Li K’oyung’un oğlu Li-
Ts’un-hsü, Lu-lang eyaleti hakimini yendi. 923 yılında Sonraki Liang adı verilen devleti
ortadan kaldıracaktır. Li-Ts’un-hsü bunun üzerine sonraki Tang Hanedanı’nı kuracaktır.
Shat’o Türkleri ile mücadeleleri olacaktır.
Kitanlar Tang devrinin başlarında Çin’in kuzeydoğu kısmına doğru olan topraklara
hakim olmaya başlamışlardı. Kitanlar Tang hanedanın çöküşünden sonra Liao Hanedanı
kurucusu A-pao-chi devrinde Çin’in kuzeydoğu kısmı, Doğu Bozkırları ve Güney Mançurya’
da yayıldılar. Kitanlarda’da komite sistemi vardı ancak Kitanlarda ilginç bir fark vardı; Biri
merkez ve dördü dört yönde olmak üzere beş merkez veya ordu vardı. Kuzey Çin’deki Moğol
zaferlerinde önemli rol oynamışlardır. Uygurlar’la Liao Hanedanı yaşadığı sürece yakın
ilişkiler kurmuşlardır.
Mançurya’da ağır bir mağlubiyete uğrattıktan sonra Curcenler Chin Hanedanını kurdular.
Sung Hanedanı ile olan münasebetleri üzerinde duruluyor. Liao Hanedanı Curcenler son
devrilecektir.
Liao Hanedanı düşüp iktidar Curcenlere geçince bir Kitan reisi olan Yeh-lü Ta-shih
kendisini hükümdar ilan etti ve beceriksiz son Kitan hükümdarını 1124 yılında tahttan indirdi.
Gür Han unvanını aldı ve Tarım havzasının kuzey kısmında Kitan hakimiyetini tesis etti.
Karahanlıları kendisine tabi kıldı. Quz Ordo adında yeni bir başkent kurdu. 1134’te
Cucrcenleri devirme girişimi başarısızlıkla sonuçlandı ve eski doğu topraklarında Kitan
İmparatorluğu’nu tekrar kurmak için çabalamayı bıraktı. Bunun yanında hakimiyetini Kaşgar,
Hoten, Kırgız ve Beşbalık illerinde pekiştirdi. 1137 Mayısında Batı Karahanlı hükümdarını
Hocend’de yendi. Daha sonra Selçuklu sultanı Sencer’i Katvan Savaşı’nda mağlup etti. Bu
yeni imparatorluğu Karahıtaylar ve ayrıca Çin usulünde Batı Liao olarak bilindi.
Ortaçağ Aydınlanması
Erken Ortaçağ ve Moğol istilası arasındaki devrede Batı Avrupa’da İslam dünyasında,
Tibet ve Doğu bozkırlarında filozofların, alimlerin ve diğer yaratıcı insanların ülkelerinde
tehlikeye düştüklerinde yaşanılabilir ülkelere kaçmaları mümkün olmuştur. Bu durum
uluslararası hareketliliği ve entelektüel birikimi arttırmıştır.
Orta Asya’da diyalektik münazaranın skolastik metodu ortaya çıktı ve tüm İslam
dünyasına yayıldı. Bu metot Cordobalı Ebu Abdullah el- Azdi tarafından İspanya’ya
götürülmüştür. İspanya’da bu metot parladı ve büyük filozof İbn Rüşd’ü ortaya çıkardı.
Bu dönemde dini muhafazakarlar arasında ilim karşıtı bir karşı hareket doğdu. Bu
hareket el-Gazali tarafından şiddetle desteklendi. Bunlar inanç dışında düşünce özgürlüğünü
yok etmeyi hedeflediler. Gazali felsefeyi ezmek için 1095’te Tehafüt’ül-felasife (Filozofların
Tutarsızlığı) adlı eserini yazdı. Bu eserde Yunan ve İslam filozoflarının görüşlerini inatla
destekleyenlerin öldürülmesi gerektiğini söyledi. İbn Rüşd Tehafüt’ül-tehafüt (Tutarsızlığın
Tutarsızlığı) adlı eserinde Gazali’nin görüşlerini çürüttüyse de İslam dünyasında bir nüfuzu
olmayacaktır ancak Avrupa düşünce güçlü tesire sahip olacaktır.
7. Bölüm Değerlendirme
Bu bölümle ilgili hususi bir değerlendirmem yoktur. Genel olarak siyasi tarih üzerinde
durulmuştur. İslam dünyasının kültürel anlamda zirve yaşadığı dönem güzel bir şekilde
aktarılmıştır.
8. Bölüm Değerlendirme
Moğolların dünyanın ilk kara süper gücü olduğu yorumu yapılmış. Timur devrinde de
Orta Asya’nın kültürel zirvesinin son parıltılarını yaşadığını yazar belirtmiştir.
Erkan Gülbin
2063602001
Möngke Han’ın neden dolayı vefat ettiğini ilk kez burada okudum (Humma). Kubilay
Han üzerinde durulduğu görülmektedir. Faaliyetleri, Arık Buka ile olan mücadelesi ve hanlık
dönemi anlatılmıştır.