You are on page 1of 9

GENEL KİMYA-I DERS NOTLARI

Öğr. Gör. Ayşe SEVGİLİ

DERS İÇERİĞİ

1. Temel kavramlar
2. Bileşiklerin Adlandırılması
3. Atomun Yapısı ve Periyodik Tablo
4. Kimyasal Bağlar
5. Mol Kavramı
6. Kimyasal Denklemler ve Hesaplamalar
7. Gazlar

1. BÖLÜM

TEMEL KAVRAMLAR

Kimya; maddelerin bileşimlerini, özelliklerini, birbirine etkilerini ve bu etkiler sonucu


oluşan yeni maddelerin bütün özelliklerini bilimsel metotlarla inceleyen bir bilimdir.

MADDE VE ÖZELLİKLERİ

Madde, kütlesi olan, uzayda bir yer kaplayan ve belli bir eylemsizliği olan her şeye
madde denir. Hava, su, tuz maddeye verilebilecek örneklerdendir. Tüm maddeler atom
ya da molekül denilen taneciklerden oluşmuştur.

Cisim, maddenin şekil almış halidir. Masa, dolap, bardak cisme örnek verilebilir.

Maddenin Ortak Özellikleri

Maddenin ortak özellikleri bütün maddelerin sahip olduğu özelliklerdir. Kütle, hacim,
eylemsizlik ve tanecikli yapı maddenin ortak özelliklerindendir. Bu özellikler madde
miktarına bağlı olan özelliklerdir.

Maddeyi meydana getiren taneciklerin oluşturduğu madde miktarına kütle; maddenin


uzayda kapladığı yere hacim ve hareketin değişmesine karşı gösterdiği dirence
eylemsizlik denir.

Maddenin Ayırt Edici Özellikleri

Kütle ve hacim maddeleri birbirinden ayırt etmede kullanılabilir mi?

Maddeleri birbirinden ayırt etmek için o maddenin miktarına bağlı olmayan özelliklere
bakmak gerekir. Örneğin; bir saf maddenin kütlesi ne kadar değişirse değişsin,
değişmeyen özellikleri vardır. Bunlara ayırt edici özellikler denir. Özkütle, erime ve
donma noktası,kaynama noktası, çözünürlük, genleşme, esneklik, özısı ve iletkenlik
maddenin ayırt edici özellikleridir.

Özkütle

Maddenin birim hacminin kütlesidir.

m
d=
V

d= özkütle (g.cm-3)

m= kütle (g)

V=hacim (cm3)

NOT: Katı ve sıvıların özkütlesi için genellikle g.cm-3 birimi, gazlarınki için ise g.L-1
birimi kullanılır.

Soru: Altının özkütlesi 19,3 g.cm-3 tür. Bir kenarı 3 cm olan altından yapılmış küpün
kütlesi kaç gramdır?

Çözüm: Küpün bir kenarı= 3 cm Küpün hacmi V= a 3 V= 33=27 cm3

m=d.V m= 27 cm3 x 19.3 g.cm-3 m= 521,1 g

Erime ve Donma Noktası

Bir katının belirli bir basınçta sıvıya dönüştüğü sıcaklığa erime noktası, aynı sıvının ısı
kaybı sonucu katılaştığı sıcaklığa donma noktası denir.

Kaynama noktası

Belli bir sıcaklığa ulaşıldığında sıvı buhar basıncı dış basınca eşit olur ve buharlaşma
sıvının her yerinde oluşmaya başlar. Buna kaynama denir. Bu olayın gerçekleştiği
sıcaklığa ise kaynama noktası denir.

Sıvılar her sıcaklıkta buharlaşır. Buharlaşma yalnızca sıvının yüzeyinde gerçekleşir.


Sıcaklık arttıkça buharlaşmanın hızı da artar. Sıvıdan oluşan buhar hemen ortamdan
uzaklaşamaz, belli bir süre sıvının üstünde kalır ve sıvı yüzeyine basınç uygular.
Kaynama noktası sıvının buhar basıncının dış basınca eşit olduğu sıcaklıktır.

Yoğunlaşma, gaz halindeki maddenin sabit basınçta ısı kaybedip sıvı hale
dönüşmesidir. Bir maddenin kaynama ve yoğunlaşması aynı sıcaklıkta gerçekleşir.

Çözünürlük

Belli bir sıcaklıkta, 100 g çözücü içinde çözünebilen en fazla madde miktarına
çözünürlük denir. Çözücü ve çözünenden oluşan karışıma çözelti denir. Bir maddenin
uygun bir çözücü içerisinde gözle görülemeyecek kadar küçük parçalara ayrılması
olayına çözünme denir.

Genleşme

Bir maddenin sıcaklığının yükselmesi sonucu hacminin artması olayına genleşme


denir. Hemen hemen bütün maddelerde sıcaklığın artmasıyla hacimlerinde bir artma
olur.

Esneklik

Maddelere bir kuvvet uygulandığında, boyutlarında meydana gelen değişime esneklik


denir. Bu yalnızca katılar için kullanılır.

Öz ısı

Maddenin 1 gramının sıcaklığını 1°C arttırabilmek için gerekli ısı miktarına öz ısı
denir.

İletkenlik

Elektrik akımının bir maddeden geçerken karşılaştığı dirence denir.

MADDENİN HALLERİ

Maddeler sıcaklık ve basınca bağlı olarak katı, sıvı, gaz ve plazma halinde bulunur. İlk
üç hali dünyada rastlanan hallerdir. Maddenin plazma hali ancak yüksek sıcaklıklarda
oluşur.

Katı hal; atom ve molekülleri arasında çekim kuvveti en fazla olan haldir. Bundan
dolayı daha düzenli ve belirli bir şekli olan yapılardır. Belirli bir şekilleri ve belirli bir
hacimleri vardır.

Sıvı hal; maddelerin tanecikleri arasında belirli bir çekim kuvveti vardır fakat bu
kuvvet belirli bir şekil kazandırmak için yeterli değildir. Sıvılar belirli bir hacme
sahiptir fakat belirli bir şekle sahip değillerdir. İçerisinde bulundukları kabın şeklini
alırlar.

Gaz hal; maddelerin atom ve molekülleri arasında çekim kuvvetleri zayıftır. Gazların
belirli bir şekli ve hacmi yoktur.

MADDENİN SINIFLANDIRILMASI

Saf madde → Element ve bileşik

Karışım → Homojen ve heterojen

Heterojen kaarışımlar → Süspansiyon, emülsiyon, koloit ve aerosol.


Saf madde; yapısında aynı cins atom ya da molekül bulunduran maddelerdir. Erime ve
kaynama noktaları sabittir.

Element; aynı cins atomlardan oluşmuş, basit yollarla kendinden başka bileşenine
ayrılmayan maddelerdir. Metal ve ametal olarak ikiye ayrılırlar.

Bileşik; farklı elementlerin belirli oranlarda birleşerek ve kendi özelliklerini


kaybederek oluşturdukları saf maddelere denir. Yapılarında birden fazla cins atom
bulunur. Organik ve inorganik olarak gruplandırılırlar. Kimyasal yollarla oluşur ve
ancak kimyasal yollarla ayrışırlar.

Bileşiklerin ayrışmasında en çok elektroliz ve ısı enerjisi ile parçalama yöntemleri


kullanılır.

Elektroliz ile ayrıştırma; Ayrıştırılacak bileşik, ya sıvı hale getirilir ya da sulu


çözeltisi hazırlanır. Daha sonra bu sıvıya elektrik akımı uygulanır. Artı yüklü iyonlar
katotta, eksi yüklü iyonlar anotta element olarak elde edilir.

Yemek tuzu(NaCI) + elektrik enerjisi→ sodyum+klor

Isı enerjisi ile ayrıştırma; bileşikler ısıtıldığında ya kendisindan daha basit bileşiklere
ya da elementlere dönüşebilir.

Civa oksit + ısı enerjisi → civa + oksit

Karışım; iki ya da daha fazla maddenin kendi özelliklerini kaybetmeden


oluşturdukları maddeler topluluğudur. Karışımlar fiziksel yolla oluşurlar ve fiziksel
yolla birbirinden ayrışırlar.

Homojen ve heterojen olarak ikiye ayrılırlar. Homojen karışımların her yerindeki


özelliği aynıdır. Homojen karışımlara çözelti de denir. Tuzlu su, şekerli su, alaşımlar,
kolonya birer örnektir.

Heterojen karışımlar ise; her yerindeki özelliği aynı değildir ve kendi aralarında 4’e
ayrılır.

1. Süspansiyon: Birbiri içerisinde çözünmeyen katı sıvı karışımlardır. Örnek; kum-su


2. Emülsiyon: Birbiri içerisinde çözünmeyen sıvı sıvı karışımlardır. Örnek;
zeytinyağı-su
3. Kolloit: Bir katının sıvı içinde çözünmeden dağılmasıyla oluşan karışımlardır.
Örnek; mayonez, ketçap, kan
4. Aerosol: Sıvı taneciklerin gaz içerisinde dağılmasıyla oluşan karışımlardır. Örnek;
deodorant, sis.

KARIŞIMLARIN AYRILMASI

A. Tanecik Büyüklüğünden Yararlanarak Yapılan Ayırma İşlemleri:


Büyüklükleri farklı maddelerin ayrılmasında kullanılan basit yöntemlerdir.
1.AYIKLAMA: Kuru baklagillerin paketleme sırasında taneciklerine bakılarak bozuk
olanların ayrılması.

2.MIKNATISLA AYIRMA: Demir, kobalt, nikel gibi maddeler mıknatıs tarafından


çekilirler. Bu tür maddelere ferromanyetik maddeler denir.

3.ELEME: Eleme işlemi de hala oldukça fazla kullanılan ayırma işlemlerinden


birisidir. Özellikle inşaat sektöründe önemini hala korumaktadır.

4.SÜZME: Katı-sıvı ya da katı-gaz heterojen karışımları genellikle süzme yoluyla


ayrılırlar. Katı-sıvı heterojen karışımların ayrılmasında genelde süzgeç kağıdı.
Arabalarda, gaz filtresi Tozlu havalarda takılan gaz maskeleri… gibi.

SANTRİFÜJLEME: Süzgeç kağıdından geçebilen katı maddeler ancak santrifüjleme


yöntemiyle ayrıştırıla bilirler. Santrifüj merkez kaç kuvveti sayesinde küçücük tozları
deney tüpünün çeperlerine yapıştırır. Böylece ayırma işlemi % 100 e vara bilir.

II. Yoğunluk farkından yararlanarak yapılan ayırma işlemleri.

1. Katı- Katı heterojen karışımlarını ayırma:

SAVURMA: Katı-katı karışımlarında yoğunluğu çok küçük olan maddeler savurma


yöntemiyle bir birlerinden ayrılırlar. Özellikle rüzgarlı havalarda yapılan bu işlem
çiftçiler için çok önemlidir.

2. Sıvı-sıvı heterojen karışımlarını ayırma:

AYIRMA HUNİSİ: Sıvı-sıvı heterojen karışımları ayırma hunisi sayesinde


ayrıştırırlar. Burada yoğunluğu büyük olan madde altta yoğunluğu küçük olan madde
üste toplanır.

3. Çöktürme: İki çözelti bir birine karıştırıldığında, çözeltideki iyonları bir biriyle
tepkimeye girerler. Bu tepkimede oluşan ürünler suda kötü çözünen maddelerdense,
bu madde çöker(Çökelek). Bu olaya çöktürme tepkimesi denir.

4. Aktarma (Dekantasyon): Katı-sıvı heterojen karışımlarında, katı tamamen


çöktükten sonra, üstte kalan sıvının dikkatlice başka bir kaba aktarılması işlemine
denir.

5. Yüzdürme (Flotasyon): Katı-katı heterojen karışımlarında, yoğunlukları farklı olan


katılardan birisi sıvının yüzeyinde kalır. Diğeri çöker. Sıvının yüzeyinde kalan madde
ayrılır.

6. Elektriklenme yoluyla ayırma: Katı-katı heterojen karışımlarını ayırmak için


kullanılan bir yöntemdir. Ebonit çubuk, kumaş parçasına ya da saçımıza
sürdüğümüzde elektrik yüküyle yüklenir. Kağıt parçası, kara biber gibi çok hafif
maddeler bu elektriklenmiş ebonit çubuk ya da tarak tarafından tutularak ayrılırlar.

III. Çözünürlük farkından yararlanarak ayırma


1. Kristallendirme :Katı-sıvı homojen karışımlarda sıvının buharlaştırılarak, katı
maddenin elde edilmesine denir. ÖRNEK: Tuz- su karışımından, suyun
buharlaştırılarak, tuzun elde edilmesi

Ayrımsal Kristallendirme: Bir çözeltide bulunan birden fazla tuzun, farklı


sıcaklıklarda, katı halde çöktürülmesiyle (Sıcaklıkla çözünürlüğü önemli ölçüde bir
birinden ayrılan) yapılan ayırma işlemine denir. ÖRNEK: KNO3 ve Cs2SO4x8 H2O
karışımının ayrılması. (Sıcaklık artırıldığında Potasyum Nitratın sudaki çözünürlüğü
artarken, sezyum sülfatın sudaki çözünürlüğü azalır.)

2. Ekstraksiyon (Özümleme-Çekme) yöntemiyle ayırma

Ekstraksiyon; katı ya da sıvı fazda bulunan bir yada birden çok bileşiğin, farklı
çözünürlük özellikleri kullanılarak diğer bir sıvı faza alınmasıdır. Sulu bir çözelti ve
organik bir çözücüden oluşan iki sıvı fazın kullanıldığı teknik, sıvı-sıvı ekstraksiyon
ya da kısaca ekstraksiyon olarak bilinir. Ekstraksiyon işlemleri genellikle yuvarlak ya
da oval ayırma hunisi kullanılarak gerçekleştirilir. Ayırma hunisinin büyüklüğü,
toplam hacminin iki katı kadar olmalıdır.

IV. Kaynama sıcaklıkları farkından yararlanarak yapılan ayırma işlemi

Basit damıtma: Bir sıvının, önce buharlaştırılıp sonra tekrar yoğunlaştırarak yapılan
ayırma işlemine denir. ÖRNEK: Alkol- su karışımından, alkolün elde edilmesi.

Ayrımsal damıtma: Bir biri içerisinde homojen olarak dağılmış sıvıların, yine
kaynama noktalarından yararlanarak, önce buharlaştırıp sonra yoğunlaştırarak yapılan
ayırma işlemine denir. ÖRNEK: Petrolün damıtılması

V. Erime noktası farkından yararlanarak yapılan ayırma işlemi

Katı-katı heterojen karışımları genellikle bu yöntemle ayrılırlar. Ancak bu yöntemin


uygulanması için katıların erime noktası farkının fazla olması gerekmektedir. Bu
yöntemle bazı alaşımlarda bileşenlerine ayrılabilir.

MADDEDEKİ DEĞİŞİMLER

Maddenin görünümü ve şekli ile ilgili olan özelliklerine fiziksel özellik denir. Renk,
koku, tat gibi özellikler fiziksel özelliklerdir.

Maddenin yapısı ile ilgili olan özelliklere kimyasal özellik denir.

Fiziksel değişme

Fiziksel değişmede maddenin özelliği değişmez, şekli ve fiziksel hali değişir. Camın
kırılması, buzun ve mumun erimesi fiziksel değişimdir.
Şekil 1. Maddenin fiziksel hal değişimi

I. Bölge: Katının erimeye başlamasına kadar verilen enerji, katı taneciklerinin


sıcaklıklarının ve buna bağlı olarak ortalama kinetik enerjilerinin artmasına yol
açar.
II. Bölge: Sıvının ve katının aynı anda bulunduğu sıcaklığa erime noktası denir.
Saf bir katı erimeye başladığında bütün tanecikleri sıvı hale geçinceye kadar
sıcaklık sabit kalır.
III. Bölge: Sıvı ısınırken sıcaklık artar. Aynı zamanda taneciklerin kinetik enerjisi
de artar.
IV. Bölge: Kaynayan saf bir sıvının kaynama süresince sıcaklığı sabit kalır.

I., III. ve V. bölgelerde

 Sıcaklık artar.
 Alınan ısı, sıcaklık artışında kullanılır, kinetik enerji artar.
 Potansiyel enerji sabit kalır.
 Tanecikler arası çekim kuvveti azalır.
 Tanecikler arası boşluk artar.
 Genleşmeden dolayı maddenin özkütlesi değişir.
 Maddenin düzensizliği artar.

II. ve IV. bölgelerde

 Sıcaklık sabittir.
 Alınan ısı, erime veya kaynamada yani hal değişiminde kullanılır.
 Kinetik enerji sabit kalır.
 Potansiyel enerji artar.
 Maddenin görüntüsü katı–sıvı ya da sıvı–gaz halde olduğu için heterojendir.
 Tanecikler arası çekim kuvveti azalır.
 Tanecikler arası boşluk artar.
 Hal değişiminden dolayı maddenin özkütlesi değişir.
 Maddenin düzensizliği artar.

Şekil 2. Maddeki faz diyagramı

Kimyasal değişme

Maddenin özelliklerini kaybedip yeni maddelerin oluştuğu değişimlere kimyasal


değişme denir. Mumun, kömürün, kağıdın yanması, demirin, bakırın paslanması; etin,
yemeğin, sütün bozulması kimyasal değişimdir. Kimyasal değişmede maddenin
özelliği değişir, yeni bir madde oluşur.
REFERANS

1. https://ozenisik.files.wordpress.com/2015/10/karic59fimlari-ayirma-
yc3b6ntemleri.pdf
2. https://www.bilgicik.com/yazi/saf-maddelerin-hal-degisim-grafikleri/
3. Pınarbaşı, A. Saf maddenin özellikleri ders notu.
file:///C:/Users/Belgelerim/Downloads/03-Saf-Maddenin-Ozellikleri.pdf
4. Sürücü, A. Temel kavramlar. Genel Kimya. Editör: Hüseyin Bağ.2011; 1-16.

You might also like