You are on page 1of 20

AYT - Kimya Konu Özetleri

3.Ünite : Sıvı Çözeltiler ve Çözünürlük


1.Bölüm : Çözücü ve Çözünen Etkileşimleri

3.1.1 ÇÖZÜNME OLAYINDA KİMYASAL TÜRLER ARASI ETKİLEŞİMLER


Çözünme olayında kimyasal bir tepkime gerçekleşmez. Dolayısıyla kimyasal bağlar da
oluşmaz. Fakat çözünme olayında kimyasal türler arasında van der Waals etkileşimleri ve
hidrojen bağı gibi zayıf etkileşimler gerçekleşerek fiziksel bağlar oluşur.

Çözücü ve çözünen molekülleri arasındaki etkileşimler göz önüne alındığında, çözünme


olayı ‘Benzer benzeri çözer.’ ilkesine göre gerçekleşir. Birbirine benzer moleküller arası
kuvvetlere sahip maddeler, birbirleri içerisinde kolayca karışarak çözelti oluşturur. Dolayısıyla
çözünme olayı kimyasal türler ile yakından ilişkilidir. Şimdi, çözünme olayında kimyasal türler
arası zayıf etkileşimlerin nasıl rol oynadığını açıklayalım.

www.mbsunu.com
www.mbsunu.com
www.mbsunu.com
11.Sınıf Kimya Konu Özetleri

3.Ünite : Sıvı Çözeltiler ve Çözünürlük


2.Bölüm : Derişim Birimleri

3.2.1 ÇÖZELTİLERDE DERİŞİM


Belirli miktarlarda çözelti hazırlarken çözücü ve çözünenin miktarlarının bilinmesi gerekir.
Çözeltide miktarlar belirtilirken derişim kavramı kullanılır. Derişim, belirli miktardaki çözücü
veya çözelti içerisinde çözünmüş olarak bulunan madde miktarıdır.

Kimyada, üstünlükleri yanında sınırlamaları da olan, değişik amaçlar ve hesaplamalar


için farklı birimlerle ifade edilen derişimler vardır. Şimdi, bu derişim birimlerinden molarite ve
molaliteyi tanıyalım. Ayrıca kütlece yüzde, hacimce yüzde, mol kesri ve ppm kavramlarını
hatırlayalım.

www.mbsunu.com
www.mbsunu.com
www.mbsunu.com
3.2.2 ÇÖZELTİLERİN HAZIRLANMASI
Laboratuvarlarda yapılan bazı çalışmalarda çözeltilere ihtiyaç duyulabilir. Böyle durumlarda,
saf katı maddelerden veya stok çözeltilerden istenilen derişimlerde çözeltilerin hazırlanması
gerekebilir.
Çözeltilerin hazırlanması büyük bir dikkat, titizlik ve sabır gerektirir. Çünkü saf katı
maddelerden çözelti hazırlamak için çözeltisi hazırlanacak kimyasal maddeler sabit tartıma
getirilmiş olmalıdır. Stok çözeltilerden yeni çözelti hazırlarken çözeltinin saklandığı kap
üzerindeki yoğunluk ve yüzde değerleri veya molar derişimi dikkate alınarak hesaplamalar
yapılmalıdır. Katı maddelerin terazide tartılmasında ve çözeltilerin stok çözeltilerden
alınmasında acele edilmeden, gereken miktarlarda alınmasına özen gösterilmelidir.

Katı Maddelerden Çözelti Hazırlanması


Çözeltisi hazırlanacak olan katı maddelerden ne kadar alınacağı, istenen derişim
birimine göre yapılacak hesaplamayla belirlenir. Miktarı hesaplanan katı madde hassas bir
terazide tartılır (Resim 3.2.1.a). Hazırlanacak çözeltinin hacminden daha az bir hacimde çözücü
bulunan ölçülü cam balona katı madde dikkatlice eklenip ölçülü cam balon yavaşça çalkalanır
(Resim 3.2.1.b,c). Katı maddenin tamamı çözündükten sonra cam balonun ölçü çizgisine kadar
çözücü eklenir
(Resim 3.2.1.ç). Ölçülü cam balon kapağı ile kapatılıp birkaç defa ters yüz edilerek
çözeltinin her yerinde derişimin aynı olması sağlanır.

www.mbsunu.com
www.mbsunu.com
www.mbsunu.com
11.Sınıf Kimya Konu Özetleri

3.Ünite : Sıvı Çözeltiler ve Çözünürlük


3.Bölüm : Koligatif Özellikler

3.3.1 ÇÖZELTİLERİN KOLİGATİF ÖZELLİKLERİ


Kimyagerler, çözeltilerin fiziksel özelliklerini araştırmaya
başladıklarında, nicel bazı özelliklerin çözeltilerde bulunduğunu
keşfettiler. Deneyler, çözeltilerin bazı özelliklerinin, çözücünün ve
çözünenin bağıl miktarlarına bağlı olduğunu yani tanecik sayılarına
bağlı olduğunu, çözünenin kimyasal türünden ise bağımsız
olduğunu göstermiştir.

Çözücü ve çözünen taneciklerin sayılarına bağlı olup


çözünenin kimyasal türüne bağlı olmayan özelliklere koligatif
özellikler denir (Şekil 3.3.1). Dört koligatif özellik söz konusudur.
Bunlar; buhar basıncı alçalması, donma noktası alçalması
(kriyoskopi), kaynama noktası yükselmesi (ebülyoskopi) ve
osmotik basınçtır. Şimdi, elektrolit olmayan (iyon içermeyen) veya
uçucu olmayan çözeltilerin koligatif özelliklerini inceleyelim.

Buhar Basıncı Alçalması


Bir sıvının buhar basıncı, moleküllerin sıvının yüzeyinden kolaylıkla uzaklaşabilmelerine
bağlıdır. Bir çözünen bir sıvı içerisinde çözündüğü zaman, çözeltinin toplam hacminin bir
kısmında çözünen maddenin molekülleri bulunur. Çözücü ve çözünen madde molekülleri
arasındaki etkileşim kuvvetlerinin bir sonucu olarak çözelti yüzeyinde çözücü molekülleri daha
yavaş buharlaşır. Dolayısıyla çözelti, saf çözücünün buhar basıncından daha düşük bir buhar
basıncına sahip olur. Çözeltinin buhar basıncının alçalması koligatif bir özelliktir.

www.mbsunu.com
www.mbsunu.com
Kaynama Noktası Yükselmesi (Ebülyoskopi)
Bir sıvının kaynama noktası, sıvının buhar basıncının dış basınca eşit olduğu sıcaklıktır.
Uçucu olmayan maddelerle hazırlanan çözeltilerde buhar basıncının düşmesi, bu çözeltilerin
kaynama noktasını nasıl etkiler? Bu soruya cevap verebilmek için 1. etkinliği yapalım. Etkinliği
yaparken de şunu unutmayalım: Laboratuvarlar güvenlik önlemleri bakımından başkalarının
dikkatini dağıtıcı hareketlerden kaçınılması, oyun oynanmaması ve şaka yapılmaması gereken
yerlerdendir. Bu nedenle kişiler böyle yerlerde çalışırken bu tür davranış eğilimlerini
sergilemekten kaçınmalıdır. Kişi, bulunduğu ortamı gözeterek doğru davranışlar sergilemelidir.

www.mbsunu.com
www.mbsunu.com
Osmotik Basınç
Çözücü moleküllerinin bir membran (yarı geçirgen zar) ile seyreltik çözeltiden derişik çözeltiye
net geçişine osmoz denir. Osmoz olayında, seyreltik çözeltinin yerini saf suyun aldığı du-
rumlar da söz konusudur.

Osmoz olayı, bir ‘U’ borusunun ortasına membran yerleştirilip U borusunun kollarındaki
çözelti seviyeleri aynı olacak şekilde membranın sol tarafına seyreltik şeker çözeltisi, sağ
tarafına derişik şeker çözeltisi konularak gerçekleştirilebilir (s. 138, Şekil 3.3.2.a). Sol kolda
bulunan seyreltik şeker çözeltisindeki su molekülleri, membranın gözeneklerinden derişik şeker
çözeltisine geçerken şeker moleküllerinin derişik şeker çözeltisi tarafına geçişi engellenir. Bir
süre sonra, su molekülleri membranı geçerek derişik çözeltiye ulaştıkça U borusunun sol
kolundaki çözelti seviyesi azalmaya, sağ kolundaki çözelti seviyesi yükselmeye başlar. U
borusunun sol ve sağ kollarındaki çözelti seviyeleri arasında osmotik basınca karşılık gelen bir
fark oluşur (s. 138, Şekil 3.3.2.b).

www.mbsunu.com
www.mbsunu.com
11.Sınıf Kimya Konu Özetleri

3.Ünite : Sıvı Çözeltiler ve Çözünürlük


4.Bölüm : Çözünürlük

3.4.1 ÇÖZELTİLERİN SINIFLANDIRILMASI


Bir maddenin bir çözücü içerisinde çözünmesi olayı bir den-
ge sürecidir. Örneğin gümüş klorür gibi katı bir maddenin su gibi
bir çözücü içerisinde çözündüğünü düşünelim. İlk olarak su
molekülleri gümüş klorür katısındaki gümüş ve klorür iyonlarının
çevresini sarar. Bir miktar çözünme nedeniyle su içerisinde katı
gümüş klorürün miktarı azalır. Bir süre sonra çözünen gümüş ve
klorür iyonu katı gümüş klorür olarak tekrar çökelmeye başlar. İlk
başlarda çözünme hızı çökelme hızından yüksektir. Fakat çözünen
gümüş klorür derişimi artarken aynı zamanda çökelme hızı da
artar. En sonunda çözünme ve çökelme hızları birbirine eşit olur
ve dinamik dengeye ulaşılır (bk. s. 215 ‘tersinir tepkimeler’
kavramı) (Şekil 3.4.1). Bu denge durumu aşağıdaki gibi gösterilir:

Gümüş klorür katısının suda çözünmesinde olduğu gibi çözeltiler doygunluğuna göre
diğer bir ifadeyle çözünmüş madde miktarına göre aşağıdaki gibi sınıflandırılır:

www.mbsunu.com
www.mbsunu.com
11.Sınıf Kimya Konu Özetleri

3.Ünite : Sıvı Çözeltiler ve Çözünürlük


5.Bölüm : Çözünürlüğe Etki Eden Faktörler

3.5.1 SICAKLIĞIN ÇÖZÜNÜRLÜĞE ETKİSİ


Sıcaklık birçok maddenin çözünürlüğünü etkiler. Bu konuda, tuzların ve gazların
çözünürlüğüne sıcaklığın etkisi irdelenecektir.

Tuzların Çözünürlüğüne Sıcaklığın Etkisi


Tuzların birçoğunun sıcak sudaki çözünürlüğü, soğuk sudaki çözünürlüğünden farklıdır. Grafik
3.5.1’de bazı tuzların sudaki çözünürlüğüne sıcaklığın etkisini gösteren eğriler verilmiştir. İn-
celeyiniz.

Gazların Çözünürlüğüne Sıcaklığın Etkisi


Bir behere soğuk su doldurulup ısıtılmaya başlandığında, bir süre sonra suyun içinden
hava kabarcıklarının çıktığı görülür. Bunun nedeni suyun sıcaklığının artması ile birlikte, suda
çözünmüş olan gazların çözünürlüğü azaldığından suyu terk etmeye başlamasıdır. Benzer
şekilde buzdolabından çıkarılıp oda sıcaklığına bırakılan gazlı içeceklerin çıkardığı kabarcıklar
çözünürlükteki azalmanın bir sonucudur. Grafik 3.5.2’de bazı gazların sudaki çözünürlüğünün
sıcaklıkla değişimi verilmiştir. İnceleyiniz.

www.mbsunu.com
Grafik 3.5.2’den de anlaşılacağı gibi gazların sudaki çözünürlüğü sıcaklık arttıkça azalır.
Sıcaklığa bağlı olarak gazların sudaki çözünürlüğünün bu özelliği denizlerin, nehirlerin ve
göllerin derin yerlerinde balıklar için önemli yaşam alanı oluşturur. Çünkü suların derin
yerlerinde sıcaklık düşük olduğundan oksijen gazının çözünürlüğü daha fazladır. Gazların
çözünürlüğüne sıcaklığın etkisinin bir sonucu olarak asitli içeceklerin üzerinde soğuk içilmesi
tavsiye edilir. Bunun nedeni karbon dioksit gazının soğuk içecekte daha fazla çözünmesidir.
Isıtılan suda kaynama anında kabarcıklar gözlenmesinin nedeni ise suda çözünmüş olan
havanın sıcaklık artışı ile birlikte çözünürlüğünün azalması ve kabarcıklar oluşturarak sudan
ayrılmasıdır.

3.5.2 BASINCIN ÇÖZÜNÜRLÜĞE ETKİSİ


Günlük hayatta birçok insan gazlı soğuk içecekler tüketir. Bu içeceklerin kapağı
açıldığında kabarcıklar hâlinde gaz çıkışının olduğu ve bu gaz çıkışının bir süre sonra durduğu
görülür. Bu tür içeceklerde neden gaz çıkışı olur?

Basınç, katıların ve sıvıların çözünürlüğünü önemli ölçüde etkilemezken gazların


çözünürlüğünü oldukça fazla etkiler.

www.mbsunu.com
www.mbsunu.com

You might also like