You are on page 1of 27

HÜCRENİN TEMEL YAPISAL

ÖZELLİKLERİ
Dr. Öğr. Üyesi Nihan BOZKURT
Hücre
• Hücre, canlılığın tüm
karakteristik
özelliklerini
gösterebilen en
küçük birimdir.
• Temelde, tüm
hücreler benzer
özellikler gösterirler.
• 1665- Robert Hooke
mikroskopta şişe mantarının
yapısını incelemiş ve
mantarın içi boş
odacıklardan oluştuğunu
açıklamış ve bu odacıklara
“Cellula” (Hücre) adını
vermiştir.
• Hücrelerin sadece bitki ve
mantarlarda olduğunu
düşünmüştür.
• HÜCRE TEORİSİNİN temeli
Antoni Van Leeuwenhoek
• 1672’de spertmatozoonları,
1674’de protozoonları, 1676’da
bakterileri, 1689’da lökositlerin
varlığını göstermiştir.
• Çamurda gözlemlediği tek
hücreli canlılara “animakül”
adını vermiştir.
• Böylece hücrelerin sadece
bitki ve mantarlarda değil
hayvanlarda ve insanlarda da
olduğunu ortaya koymuştur.
• İngiliz Botanikçi Robert Brown mikroskop
lenslerinin geliştirilmesiyle bitki hücrelerini
incelemiş ve hücrelerde yuvarlak yapılar
gözlemlemiştir. Bu yapılara “nükleus” adını
vermiştir.
HÜCRE TEORİSİNİN GELİŞİMİ
• 1838 yılında, Alman botanikçi Matthias
Schleiden bitkilerin hücrelerden oluştuğunu
gözlemledi.
• Bunun üzerine Schleiden hücre teorisini
geliştirdi.
HÜCRE TEORİSİNİN GELİŞİMİ
HÜCRE TEORİSİNİN GELİŞİMİ
• 1855 yılında, Alman
doktor Rudolph
Virchow mikroskopla
hücre bölünmesini
gözlemledi
• Bu gözlem sonunda
araştırmacı hücrelerin
öncü hücrelerin
bölünmesiyle meydana
geldiği fikrini ileri sürdü
HÜCRE TEORİSİ
• Tüm canlılar hücrelerden oluşmuştur (1838-
39)
• Hücreler yapısal ve fonksiyonel olarak
organizmaların en temel birimidirler (hayatın
temel birimi) (1838-39)
• Yeni hücreler var olan hücrelerden meydana
gelirler (hücre bölünmesi) (1858)
Modern Hücre Teorisi
• Orijinal hücre teorisine ek olarak 4 madde daha
eklenmiştir:
1. Hücrenin kalıtsal bilgisi (DNA) hücre bölünmesi
sırasında hücreden hücreye aktarılır.
2. Tüm hücreler temelde aynı kimyasal bileşim ve
metabolik aktiviteye sahiptir.
3. Tüm temel kimyasal ve fizyolojik fonksiyonlar hücre
içerisinde gerçekleşir (hareket, sindirim, vs).
4. Hücre aktivitesi, sub-sellüler yapıların (organeller,
nükleus, plazma membranı) aktivitesine bağlıdır.
ENDOSİMBİYOTİK TEORİ
• 1970 yılında, Amerikalı biyolog Lynn Margulis, hücre
içindeki bazı organellerin bir zamanlar kendi başlarına
birer canlı olduklarını kanıtlayan deliller ortaya koydu.
• Mitokondri ve kloroplast organelleri prokaryot
canlılarla ortak bir kökene sahiptir. Prokaryot hücre
zamanla başka bir hücrenin içine girerek onunla ortak
yaşam ilişkisine girmiştir. Bu prokaryot hücre oksijenli
solunum yapmaktadır. Korunmak ve besin elde etmek
için girdiği hücre ile sıkı bir ilişki kurmuştur. Büyük
hücre de içindeki bu hücreyi sindirmemiştir. İkisi
bağımsız bölünerek çoğalmıştır.
Mitokondri ve kloroplastın eski prokaryot hücreler
olduğu tezini kuvvetlendiren deliller:

• Mitokondri ve kloroplastın DNA'larında


protein kılıf bulunmaz. DNA'lar dairesel ve
küçüktür prokaryot hücrelere benzer.
• Mitokondri ve kloroplast doğrudan ikiye
bölünerek bakteri bölünmesine benzer bir
çoğalma gösterirler.
• Bu organellerin ribozomları ve ribozomal
RNA’lar da ökaryot hücrelerden çok prokaryot
hücrelere benzer.
ENDOSİMBİYOTİK TEORİ
• Bu kanıtlar:
• Organellerin kendi DNA’larının olması
• Kendi r-RNA ve t-RNA’larını olması
• Zar yapılarında bulunan özel enzimlerin basit
canlılarla (prokaryotlar) benzerlik göstermesi
• Kloroplast ve Mitokondri
Hücrelerin Evrensel Özellikleri
• Tüm hücreler kendi kalıtsal bilgisini aynı doğrusal
kimyasal kodda (DNA) saklar.
• Tüm hücreler kendi kalıtsal bilgilerini aynı aracı form ile
(RNA) transkribe eder.
• Tüm hücreler katalizör olarak proteinleri kullanır.
• Tüm hücreler RNA’yı aynı yolla proteine çevirir.
• Tüm hücreler serbest enerjiye gereksinim duyar.
• Tüm hücreler aynı temel moleküler yapıtaşlarını
kullanır.
• Tüm hücreler plazma membranı (hücre zarı) ile
çevrilmiştir.
HÜCRENİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Hücreler, yapı ve görevleri bakımından büyük
farklılıklar gösterir.
1- Hücrelerin boyları ve çapları arasında
farklılıklar mevcuttur.
• İnsan vücudunun en küçük hücreleri,
2-4 mikron çapındaki trombositler
ve mikrogliya hücreleridir.
• Buna karşılık, en büyük hücre ise
dışarıdan hiçbir müdahaleye gerek
kalmaksızın çıplak gözle görülebilen
yumurta hücresidir (ovum).
• Bazı hücrelerin boyları birkaç
mikronken, sinir hücrelerinin
boyları, uzantılarıyla beraber 1
metreyi bulabilmektedir.
HÜCRENİN GENEL ÖZELLİKLERİ
2- Hücrenin şekli yaptığı işe ve bulunduğu yere
göre değişiklik gösterir.
• Oluşumuna katıldıkları doku ve organların yapısına
göre yuvarlak, yassı, ipliksi, iğsi, prizmatik ve küp
biçiminde olabilirler.
• Hareketsiz olan yumurta hücresi genellikle küre
şeklinde iken hareketli sperm hücresi ise iğ şeklinde
ve kamçılıdır.
HÜCRENİN GENEL ÖZELLİKLERİ
3- Hücre sayısı
• Vücut büyüklüğüne bağlı olarak değişir.
Yetişkin bir insanda 1013-14 hücre vardır.
• Bazı organların hücre sayısı sabit olup hacim
olarak artarlar.
HÜCRENİN GENEL ÖZELLİKLERİ
4- Hücrenin rengi ve kıvamı
• Çoğunlukla renksizdir. Fakat bazı hücreler
stp’da yer alan pigmentler nedeniyle farklı
renklerde olabilir.
• Hücrenin kıvamı, taşıdığı su ve kolloid madde
yoğunluğuna göre değişir.
HÜCRELER;
• çok karmaşık ve organize yapılardır.
• bir genetik programa sahiptir.
• kendilerini çoğaltma yeteneğine sahiptir.
• enerjiyi üretir ve kullanır.
• çok çeşitli kimyasal reaksiyonu başarıyla gerçekleştirirler.
• mekanik aktivitelere sahiptir.
• uyaranlara cevap verebilir.
• kendi regülasyonlarını yapabilir.
HÜCRENİN YAPISI
• Hücre dıştan içe doğru
hücre zarı,
sitoplazma
çekirdekten
(Nükleus)oluşur.
1- HÜCRE ZARI
• Singer-Nicholson adlı iki bilim
adamı tarafından ortaya
atılan akıcı-mozaik zar modeli
ile açıklanır.
• Bu modele göre hücre zarı çift
katlı fosfolipid(yağ)
tabakasından meydana
gelmiş, karbonhidrat ve
protein molekülleri lipid
tabakasına gömülü
durumdadır.
• Lipid tabakası sürekli hareket
halindedir.
GÖREVLERİ
1. Hücre içi sitoplazmayı hücre dışındaki
ortamdan ve diğer hücrelerden ayırır.
2. Hücrenin sınırlarının belirler, bütünlüğünü
sağlar
3. Kompleks seçici geçirgen bir tabakaya
sahiptir. Materyal giriş çıkışlarını düzenler.
4. Sinyallerin tanınması ve belirlenmesini
sağlar.
STOPLAZMA
• Hücre zarı ile nükleus arasında yer alan viskoz sıvıdır.
• Partiküllerin içinde dağıldığı berrak sıvı kısmına SİTOZOL
denir.
• Hücrenin bütün hayatsal faaliyetleri burada oluşur.
• Büyük bir çoğunluğu sudan oluşan sitoplazmada, sudan
başka, organik, inorganik maddeler, organeller, madensel
tuzlar, hormonlar ve vitaminler de bulunur.
1) Biyokimyasal reaksiyonlar için zemin oluşturmak.
2) Rotasyon ve sirkülasyon hareketleri ile organellerin
hareketini sağlamak.
• Organeller :Özel yapı ve görevi olan sitoplazmik
cisimlerdir.
NÜKLEUS
Hücredeki bütün yaşam olaylarını
yöneten ve organizmanın kalıtsal
karakterlerinin dölden döle
geçmesinde büyük role sahip olan
nükleus, hücrenin en önemli
kısmıdır.
• Memeli eritrositleri hariç tüm
hücrelerde bulunur.
• Şekli ve büyüklüğü içinde
bulunduğu hücreye göre
değişir.
• Hücrelerin büyük çoğunluğu
tek nükleusludur.
Bitki ve hayvan hücresi arasındaki farklar

– Bitki hücresinin dışında hücre zarıdan başka bir de hücre


duvarı vardır. Hücre duvarı cansız, tam geçirgen, kalın ve
dayanıklı olup esnek değildir. Hayvan hücresinde sadece
hücre zarı bulunur.
– Bitki hücresinde kofullar büyük ve az sayıda, hayvan
hücresinde kofullar küçük ve çok sayıdadır.
– Hayvan hücresinde sentrozom vardır, bitki hücresinde
yoktur.
– Bitki hücresinde plastitler vardır, hayvan hücresinde yoktur.
– Bitki hücresi dış etkilere karşı dayanıklıdır. Hayvan hücresi
dayanıksızdır.

You might also like