You are on page 1of 34

DİCLE ÜNİVERSİTESİ

MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ
İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

SU KAYNAKLARI DERSİ
VİZE ÖDEVİ

Normal Öğretim⃝

AD-SOYAD: RESUL DEMİRKIRAN


ÖĞRENCİ NO: 18351101

SORU-1) Akarsu, Akarsu Havzası, Su ayrım çizgisi, Taşkın yatağı


ve Talveg terimlerini açıklayınız.

Akarsu: Karalar üzerindeki yüzeysel sular yerçekimi tesiri ile en büyük eğim yönünde
belirli bir mecrada toplanarak çizgisel bir akım oluşturması.

Akarsu, yeryüzünde, yer altında belirli bir yatak içinde, eğim boyunca sürekli veya
zaman zaman akan sulardır. Akarsuyun doğduğu yere; akarsu kaynağı, döküldüğü yere
ise; akarsu ağzı denmektedir. Akarsular küçükten büyüğe doğru olarak; dere, çay,
ırmak(nehir) şeklinde olmaktadır. Akarsular birçok farklı kolu olan, irili, ufaklı şekilde
ayrılan yapılardır ve bütün bir sistemi oluşturan yapıların en bol su ile akıp gideni ana
akarsu olmaktadır. Çoğunlukla tatlı sudan oluşan akarsular, tatlı su gölleriyle birlikte
insanlığın temel su ihtiyacını karşılamak için kullanılırlar. Bunun yanında gıda, enerji
ve turizm sektörleri tarafından da kullanılırlar.

Kısaca: Yağışlarla yeryüzüne inen ya da kaynaklardan çıkarak bir yatakta akan, sonra
denize yada göle dökülen sulara akarsu denir. Yeryüzündeki sular sürekli bir dönüşüm
halindedir. Akarsular da bu dönüşümün bir parçasıdır. Yağış halinde yeryüzüne inen
sular, kar ve buzulların erimesi sonucu açığa çıkan sular akarsuları besleyen en önemli
su kaynaklarından biridir. Akarsuların, küçüklerine dere denir. Büyüklerine ise
çay, nehir denir.

En uzun nehir Kızılırmak’tır. Asi ve Meriç yurt dışından ülkemize gelir. Fırat, Dicle
Aras ülkemizden Yurt dışına gider.

Akarsu Havzası (drenaj havzası, su toplama havzası): Bir akarsuyun sularını topladığı
alana denir.

Havza, bir nehir ya da göl havzası, nehrin kaynağı ile sonlandığı yer arasında kalan,
nehre su veren tüm alanı kapsamaktadır. Akarsuyun ana kolu ve yan kolları ile birlikte
sularını topladığı ve drene ettiği bu alana akaçlama havzası da denilir.

Bir akarsuya çığın (yolu) boyunca katılan bu dere ya da çaylara da o akarsuyun kolları
denir. Bir akarsu ve kollarının beslendiği, daha doğrusu sularını topladığı alan o
akarsuyun akaçlama havzası ya da kısaca havza'sıdır. Aynı uzunluktaki iki ırmaktan
birinin havzası çok geniş, öbürününki daha dar olabilir. Örneğin Nil ve Amazon
ırmakları hemen hemen aynı uzunluktadır, ama Amazon'un havzası Nil'inkinden iki kat
büyüktür.

Havzanın genişliği ise bulunduğu bölgenin yüzey şekillerine ve iklim koşullarına


bağlıdır. Havzası en geniş olan akarsu Amazondur. Akarsu Havzaları iki bölüme
ayrılmaktadır. Bunlar;

Sularını denize ulaştıran havzalara açık havza, ulaştıramayan havzalara ise kapalı


havza (Tuz Gölü çevresi, Van Gölü çevresi, Göller Yöresi, Aras Havzası) denir.

Açık Havza: Sularını denize ulaştırabilen havzalara denmektedir. Açık havzalar kıyı


kesimlerde ve nemli iklim bölgelerinde görülür. Örnek vermek gerekirse; Yeşilırmak,
Kızılırmak, Yenice, Sakarya, Susurluk, Gediz, Küçük Menderes, Büyük Menderes,
Aksu, Göksu, Seyhan, Ceyhan, Fırat, Dicle ve Çoruh gibi

Kapalı Havza: Sularını denizlere kadar ulaştıramayıp kuruyan veya göle dökülüp kalan
akarsulardır. Kapalı havzaların oluşmasında; yer şekillerinin oluşumu ve iklim etkilidir.
Kapalı havzalar genellikle iç kesimlerde, kurak iklim bölgelerinde görülür. Kapalı
Havzalara örnek olarak ise; Van Gölü Kapalı Havzası, Tuz Gölü Kapalı Havzası, Konya
Kapalı Havzası, Göller Yöresi Kapalı Havzası ve Eber kapalı havzası gibi.
Su Ayrım Çizgisi: İki komşu akarsu havzasını ayıran çizgiye su ayrım çizgisi denir.

Memba bölgesi: Bir akarsu kesitinde kaynak tarafında kalan akarsu bölümüdür.

İki komşu havzayı birbirinden ayıran çizgiye su ayrım çizgisi (hattı) denir. Bu çizgi
dağların en yüksek kesiminden geçer. Genellikle doruk hattı ile aynı gibidir, ancak su
ayrım çizgisi doruklar arasındaki çukurları da katettiği için bu iki kavram birbirinden
ayrıdır. Bu çizgiler kurak, bataklık ve kalkerli alanlarda belli olmazlar.
Taşkın Yatağı (sel yatağı): Yalnız ortalama su seviyesi üzerindeki debilerde su altında
kalan, kıyı ile yüksek kıyı arasındaki arazi şerididir.

o Taşkın yatağı veya taşkın ovası; kanalının kıyılardan çevreleyen vadi duvarlarının


tabanına kadar uzanan, sel yaşayan bir dere veya nehre bitişik bir arazi alanıdır. 
o Kısaca geniş tabanlı koyaklarda, akarsuyun kabarma sırasında küçük yatağından
iki yana taşarak kapladığı geçici yatak.

Toprakları genellikle seller sırasında biriken killer, şiltler, kumlar ve çakıllardan oluşur.

Talveg: Bir akarsuyun birbirini takip eden kesitlerinde en düşük kotlu taban
noktalarını birleştirerek elde edilen çizgi

► Talveg, bir akarsu yatağındaki en derin noktaların birleşmesi ile oluşan bir çizgidir.
Bir nehir, farklı derinliklerde ve her kesimde de aynı derinliğe sahip olmayabilir.
Talveg kavramı bu noktada işe yarar ve Nehir ya da akarsu yatağının, en derin kota
sahip olan noktaların, birleştirilmesi sonucu oluşan bir çizgidir.

► Kısaca bir vadinin en alçak noktalarını, bir akarsu yatağının en derin yerlerini
birleştiren sanal çizgi.

► Uluslararası hukukta iki devlet arasında sınır olarak bir nehir alınacaksa, bu çizgi
sınırların belirlenmesinde kullanılır.

► Bir akarsu kesitinin kaynak tarafında kalan akarsu bölümüne "memba bölgesi” ağız
tarafında kalan bölümüne ise “mansap bölgesi" denir.
Soru-2) Akarsu düzenleme yapıları hakkında bildiklerinizi
yazarak ülkemizde mevcut bulunanlara örnekler vererek
açıklayınız.

AKARSU DÜZENLEME YAPILARI


1. Koruma Yapıları

1.1. Taban Koruma Yapıları

1.2. Kıyı Koruma Yapıları

2. Daraltma Yapıları

x) Sabit Daraltma Yapıları

 Mahmuzlar
 Paralel Yapılar

y) Hareketli Daraltma Yapıları

3. Diğer Düzenleme Yapıları

 Yargınlar
 Taban Eşikleri
 Akarsu Kavşakları
 Akarsuyun Kollara Ayrılması
 Yataktaki kayaların temizlenmesi
 Yatak Taraması
1. Koruma Yapıları

Koruma yapılarının en önemli amacı, yatak yüzeylerini erozyona karşı korumaktır.


Böylece bu tabakaların stabilitesi de sağlanır. Uygulanacak koruma yapısının seçiminde
göz önüne alınması gereken faktörler: düzenleme yapılacak akarsuyun özellikleri,
korumanın amacı, kullanılacak malzemenin özellikleri, yapım ve bakım çalışmalarının
kara ve su tarafından yapılıp yapılamayacağı vb. dir.

1.1. Taban Koruma Yapıları:

Doğal olarak her akarsu zaman içinde yatağını aşındırır ve yatak tabanı alçalır.

Shields diyagramından kritik kayma gerilmesinin iki katına dayanacak şekilde taban
kaplaması malzeme çapı seçilir.

1.2. Kıyı (Şev) Koruma Yapıları:

Bir şev yüzeyine etki eden kayma gerilmesi veya akım hızı izin verilen hızdan daha
büyükse kıyı yüzeylerinin aşınmasını önlemek için alınacak tedbirler; kıyı şev yüzeyini
daha yatık yapmak, su yüzeyi eğimini azaltmak, akım kesit alanını büyüterek akım
hızını düşürmek ve kıyı yüzeylerini korumaktır.

 Su altındaki kaplamalarda eğim = 1/3 – 1/4


 Su seviyesi üstündeki kaplamalarda eğim = 1/1.5 – 1/2.5
 Çim kaplı şevlerde eğim = 1/6 – 1/10

2. Daraltma Yapıları

Akarsu yatağına yeni verilecek biçim belirlendikten sonra istenmeyen kısımların


doldurulması gerekebilir. Doldurma işlemi, yapay olarak gerçekleştirildiği takdirde çok
pahalıya mal olur. Bu sebeple istenmeyen kısımların katı materyal ile doğal şekilde
dolmasını sağlayan yapılar inşa edilir. Bu yapılara daraltma yapıları denir.

2.1. Mahmuzlar (Enine Yapılar):

Akarsu yatağını daraltmak için akışa dik doğrultuda inşa edilen su yapılarıdır. Enkesite
göre enine doğrultuda olduğundan Enine Yapılar da denir.
Mahmuzun tepe yüksekliği, genellikle ortalama su seviyesinde. Yüksek su seviyelerinde
üzerinden su aştığından, tepesinin ve şevlerinin anroşman ile korunması gerekir.
Mevcut kıyı çizgisi

Paralel yapı

L
b

dolgu

Mahmuz

Mahmuzun kıyıya bağlandığı kısma mahmuz kökü, suyun içindeki uç kısmına mahmuz
başı, memba tarafına mahmuz önü, mansap tarafına arka yüz ve iki mahmuz arasında
kalan su yüzeyine mahmuz alanı denir.
Bir mahmuz planı

Mahmuz tepe yüksekliği, genellikle ortalama su seviyesinde, bazı durumlarda ise


minimum su seviyesinde seçilir. Mahmuzlar, eksenlerinin akış yönü ile yaptığı açıya
göre,

a. Mansaba yönelik mahmuzlar,

b. Dik mahmuzlar,

c. Membaya yönelik mahmuzlar.

Düz akarsu kesimlerinde mahmuz eksenleri yatak orta çizgisinde kesişecek şekilde
karşılıklı olarak düzenlenir. (Şekil 4.13).

Mahmuzların etkili olabilmesi için ara mesafelerinin tesbitine özel bir önem verilmesi
gerekir.
Bir mahmuz alanında suyun çevrinti hareketi ile mahmuz alanı içinde akabilmesi için,
mansap tarafındaki mahmuzun B noktasındaki enerji çizgisinin memba tarafındaki
mahmuzun A noktasındaki su seviyesi kotundan daha yüksek olması gerekir.

Mahmuzların Üstünlükleri:

 Mahmuzlar yeni şartlara daha kolay ve ucuz adapte edilirler.


 Mahmuzlar ekonomiktir. Düzenlenmemiş akarsuyun en derin yerinde yalnız
mahmuz başı bulunur. Kıyıya yaklaştıkça mahmuz yüksekliği dolayısıyla hacmi
azalır. Aynca mahmuz boyu iki mahmuz arasındaki mesafeden daha küçüktür.
 Mahmuz alanlarının dolması paralel yapılara göre daha çabuk ve emindir.
 Açık mahmuz alanlan ideal balık yetiştirme yerleridir.
 Mahmuz alanlarından yapı malzemesi sağlanabilir.

Mahmuzların Sakıncaları:
 Mahmuz alanlarında çevrintiler ve ters akımlar oluşur. Özellikle yüksek su
seviyelerinde su yüzeyi çalkantılıdır.
 Ulaşım yapılan akarsularda üzerinden su aşan mahmuzlar özel olarak
işaretlenmemişse gemiler için tehlikeli olurlar.
 Mahmuzlar akarsularda paralel yapılarda olduğu gibi düzgün bir güzergah
vermezler. Mahmuz başlarındaki oyulmalar düzenleme profilinde düzensizliklere
sebep olur.
 Mahmuzlar, yatağın fazla daraltılması durumunda taban erozyonuna sebep olur. Bu
durumda taban kaplamasına veya taban eşiklerine ihtiyaç vardır.

2.2. Boyuna Yapılar (Paralel Yapılar):

 Akarsuyun eksenine paralel olarak kıyı çizgisinden başlayarak yeni düzenleme


çizgisini belirleyen sedde tarzında yapılardır.

 Paralel yapılar ile normal düzenleme kesitinin kıyı çizgisi tesbit edilir ve emniyete
alınır.

 Akarsu güzergahı süreklilik kazanarak akımlar istenilen yöne sevk edilir.

 Paralel yapılar genellikle


- Tek taraflı olarak kıvrımlarda
- Dış kıyıda
- Oyulmalar görülen kıyılarda

Öngörülür. Karşı kıyıda mahmuzlar varsa → birleşik sistem

 Paralel yapıların yüksekliği, tepe kotu ortalama su seviyesinde veya onun biraz
üzerinde olacak şekilde inşa edilir.

Paralel Yapıların Üstünlükleri:

 Üniform bir akım elde edilir, çevrimiler ve enine akımlar önlenir.


 Kıyı çizgilerinin özellikle kıvrım dış yüzeylerinde iyi bir şekilde tesbiti mümkündür.
 Mahmuzlarda görülen yerel oyulmalar görülmediğinden düzenleme kesiti korunur.
 Sürüntü maddesi dengesi için uygun şartlar sağlanır.

Paralel Yapıların Sakıncaları:


 Düzenlemeden sonra yatak genişliğini değiştirmek, paralel yapılann yerini
değiştirmekle mümkün olduğundan, ekonomik olarak mümkün değildir.
 Fazla miktarda malzeme, işçilik gerektirir.
 Genellikle kıyıdan uzakta yapıldıklarından özellikle büyük akarsularda su derinliği
büyük olduğundan yüzerler.
 Paralel yapıların arkasında yalnız askı maddeleri biriktiğinden dolmaları yavaş olur.
 Kıvrımların dış yüzeylerinde özellikle şev topuğunun korunması gerekir.

Paralel Yapılara Örnekler

Hareketli Daraltma Yapıları

AMAÇ: Geniş akarsu yataklarını daraltmak ve düzenleme çizgisinin gerisindeki


arazinin çabuk dolmasını temin etmek

ÇALIŞMA PRENSİBİ: Geçirimli yapı elemanları ile teşkil edilen bu sistemin


arkasındaki bölge ile akarsu yatağı arasında oluşan enerji seviyesi farkı nedeniyle suyun
dolayısıyla katı maddelerin bir bölümü arkadaki bölgeye yöneli

■ Fazla miktarda katı madde taşıyan akarsular için ucuz ve uygun bir çözümdür.
Sistem daha sonra paralel yapılara dönüştürülür.
3. Diğer Düzenleme Yapıları (Özel Yapılar)

Yargınlar:

 akarsu yatağının eğimini artırmak,


 yatak su seviyesini düşürmek,
 iç su ulaşımını sağlamak,
 akarsu kıvrımlarını düzeltmek

gibi gayelerle yapılır.

 Yargınlar ortalama hızların ve sürükleme gerilmesinin artmasına neden olur.


 Sürüntü madde miktarının ve akımların aynı kalması durumunda, yargının
sonundan membaya doğru ilerleyen bir taban derinleşmesi görülür.
 Yargın bölgesinde veya daha yukarılarda aşırı oyulmalara karşı taban eşikleri
planlanır veya yatak tabanı kaba malzeme ile doldurulur.

Taban Düşüsü:

 Akarsularda dik eğim, büyük hızlara, taban oyulmalarına ve şev kaymalarına neden
olur.
 Taban düşüsü ile yataktaki su seviyesi kısa bir mesafede alçaltılarak, akarsuyun
enerji fazlalığı yok edilir.
J1
J2
 Taban düşüsü, temel, savak duvarı, düşüm yatağı ve düşüm yatağından oluşur.

Taban Eşikleri:

 yatak tabanını aşırı su etkilerinden korumak,


 oyulmaları ve taban alçalmalarını önleyerek tabanı istenilen bir seviyede tutmak
 meydana gelen oyulma ve taban alçalmalarını gidererek su seviyesini eski
durumuna yükseltmek,
 akarsuyun eğimini düşürmek

amacıyla yapılır.

 Eşiklerin tepe kotu su altında bulunur.


 Malzeme olarak, anroşman, beton ahşap, taş veya dal demetleri kullanılır.

AKARSU DÜZENLEME YAPILARI

 Kendi haline bırakılan akarsu, dar vadilerde yamaç kaymaları, geniş ve birikinti
vadilerinde ise kollara ayrılarak morfolojik değişikliklere uğrar.
 Bu durumdan yerleşim alanları, tarım, ulaşım ve enerji üretimi etkilenir ve zarar
görür.
 Akarsuyun zamanla uğradığı morfolojik değişikliklere engel olmak, taşkınları
önlemek, su yapılarının stabilite ve işletme emniyetlerini sağlamak, bir akarsudan
daha iyi yararlanmak amacıyla, taban ve kıyılarda yapılan çalışmalara akarsu
yatağı düzenlemesi veya kısaca akarsu düzenlemesi amacıyla inşa edilen yapılara da
düzenleme yapıları denir.
 Akarsu düzenlemesi ile aşağıdaki amaçlardan biri veya birkaçı gerçekleştirilmek
istenir.
a) Taşkın zararlarını önlemek veya azaltmak,
b) Suyun enerjisinden yararlanmak,
c) Yeni tarım ve yerleşim alanları kazanmak,
d) Sulama ve drenaj şartlarını düzeltmek,
e) Akarsu yatağındaki kenar ve taban oyulmalarını önlemek,
f) Akarsu ulaşımını sağlamak,
g) Su yapılarının emniyetini sağlamak,
h) Yeraltı su seviyesini düzenlemek,
i) Akarsuyun kendi kendini temizlemesini sağlamak,
j) Buz yığılmalarını önlemek,
k) Akarsuyun doğa ile uyumunu sağlamak.
 Bir akarsuda düzenleme çalışmaları doğal kanunlara karşı zorlanarak yapılmamalı,
aksine akan suyun dinamiği düzenleme hedefine varılmada anlamlı bir şekilde
kullanılmalıdır.
 Bir akarsuyun düzenlenmesi genel bir plan çerçevesinde yapılmalıdır. Bu plan, su
toplama havzasının özellikleri de dikkate alınarak kaynaktan boşaltım ağzına kadar
yan dereler de dahil olmak üzere tüm akarsu güzergâhını kapsayacak şekilde bir
bütün olarak hazırlanmalıdır.

DÜZENLEME İLE İLGİLİ ÖN ÇALIŞMALAR

 a) Jeodezik – Topografik Çalışmalar: Bir akarsu ile ilgili düzenleme projesi


hazırlanabilmesi için 1/25 000 ölçekli bir genel plan ile akarsuyun planı ve 1/1000 -
1/5000 ölçekli boy kesitine ihtiyaç vardır.
 Hava fotoğrafları, özellikle akarsu yatağındaki değişimleri, kum adacıklarının
yerlerini ve taşkın suları altında kalan alanları belirlemek için çok uygundur.
 Bir akarsuyun boy kesitinin çıkarılması eğim durumlarını belirtmek için gereklidir.
Boy kesitte genellikle talveg çizgisi gösterilir. Ayrıca yatak tabanının eş yükseklik
eğrilerini de gösteren planı hazırlanmalıdır.
 b) Hidrolojik Çalışmalar: Akarsu düzenlemesi ile ilgili hidrolojik ön çalışmalarda
akarsudaki su seviyeleri, su hızları, su yüzeyi eğimleri, süspanse sediment miktarı ve
yatak yükü miktarı belirlenir.
 Ayrıca havzanın büyüklüğü, su kalitesi, kirlilik yükü ve istatistiksel olarak belirlenen
düşük, orta ve yüksek su seviyeleri gibi karakteristik değerler gösterilir.
 Akarsu düzenlemesi ile yeraltı su seviyeleri, havzanın toprak ve bitki örtüsü, balık
üretim, mülkiyet, kullanım ve drenaj durumu gibi hususlar da etkilendiğinden
bunların her biri ayrıntılı şekilde incelenir.
 c) Ekonomik Çalışmalar: Akarsu düzenlemesi ile ilgili çalışmalar, ekonomik esasa
dayalı olan fizibilite çalışmaları ile tamamlanır. Maliyet analizlerinin yapılabilmesi
için istimlâk fiyatlarına esas olacak arazi sınıfları, malzeme ocaklarının yerleri ve
uzaklıkları, mevcut ulaşım durumu, yeni yapılacak servis yolları, işçilik ve iş gücü
tahmini gibi birçok hususun detaylı olarak incelenmesi gerekmektedir.
DÜZENLEME GÜZERGÂHININ VE EĞİMİNİN SEÇİMİ

 Bir akarsuyun düzenlemeden sonraki güzergâhı, eğime, akarsu yatağının


alçaltılmasının istenip istenmediğine ve akarsudaki sediment hareketinin az veya çok
olmasına bağlı olarak seçilir. Akarsuyun yeni güzergâhı, geçişin zorunlu olduğu
yerleşim yerleri, köprüler, akarsu kavşakları, ulaşım tesisleri gibi noktalara bağlı
olarak tespit edilir.
 Bir akarsu doğal olarak vadinin en çukur noktalarını izler. Bu özelliğe düzenleme
çalışmalarında da mümkün olduğunca dikkat edilmelidir. Yeni güzergâh mevcut
akarsu yatağına uymalı, sediment dengesi küçük ve büyük akımlarda sağlanmalıdır.

DÜZENLEME ENKESİTLERİ

Akarsu düzenlemesinde alçak, ortalama ve yüksek su seviyelerine göre farklı düzenleme


enkesitleri tesis edilebilir.
DÜZENLEMEDE KULLANILAN YAPI ELEMANLARI

Akarsu düzenlemesinde seçilecek yapı elemanları taban ve şevlerdeki değişimlere,


deformasyonlara ve hareketlere ayak uydurabilecek özellikte olmalıdır. Yapı
elemanında kullanılacak malzeme seçiminde; malzemenin yakın bir yerden temin
edilmesi, kolay taşınması, ucuz olması, deformasyonlara karşı hassas olmamasına dikkat
edilir. Ayrıca düzenleme yapılacak akarsuyun özellikleri ve iklim şartları da malzeme
seçiminde göz önünde bulundurulur. Akarsu düzenlemesinde kullanılan başlıca
malzemeler: Taş, beton, asfalt, ahşap, köklü ve köksüz bitkiler, çim, plastik ve
metallerdir.

Anroşman: Anroşman taş yığını veya taş dolgu demektir. Akarsu yatağını suyun
etkilerinden korumak için taşların veya beton küplerin gerekli yerlere doğrudan
doğruya iyi dağıtılarak rasgele su içine atılması ile oluşturulan koruyucu örtüdür.
Taşların büyüklüğü akarsu yatağındaki sürükleme kuvvetine bağlı olarak seçilir.

Kaplama: Kaplama, akarsuyun tabanını ve kıyı yüzeylerini suyun etkilerinden korumak


için, bunların uygun malzeme ile düzenli olarak örtülmeleri işlemine verilen addır.

Akarsularda kaplamanın en önemli amacı, yatak cidarlarını erozyona karşı korumaktır.


Beton kaplama kalınlığı şartlara göre tespit edilir. Çoğunlukla 15-45 cm lik kaplamalar
yapılmaktadır.

Geçirimli ve geçirimsiz olmak üzere iki türü vardır. Kaplama için, taş, beton, asfalt, çim
kullanılabilir.
Çalı Demetleri: Ağaç ve çalıların bol olduğu yörelerde ince ağaç dalları genellikle çapı
0.10-0.20 m arasında değişen dairesel kesitli demetler şeklinde bir araya getirilmesi ve
her 0.5 m de bir çelik tel ile bağlanması ile oluşturulur.

Batırma Salları: Ağaç veya çalı demetlerinin bir sal teşkil edecek şekilde birbirlerine
bağlanması ile oluşturulan şilte biçimindeki tablalardır. Yüksekliği 0.6-1.5 m uzunluğu
ve genişliği ise çok farklı değerlerde olabilir.

Çitler: Şev ayaklarını veya dik yüzeylerini oyulmaya karşı korumak amacıyla bir sıra
kazık üzerine sepet örgüye benzer şekilde, esnek dalların veya bitki saplarının
çaprazlama örülmesi ile oluşturulan bir yapı elemanıdır .
Tel ve ahşap kafesler: Tel sandıklar, şev ayaklarının korunmasında etkilidir. Taban
şekline ve değişimlerine kolay uyum sağlar. Kafes delikleri doldurulacak malzeme
büyüklüğüne bağlı olarak seçilir. Kafesler prizmatik veya silindirik olabilir.
Kullanılacak tel çapı 2.5-4 mm arasında değişir.

Ülkemizde Mevcut Bulunanlara Örnek


Meriç Nehri: Meriç Nehri kenarında dere ıslah çalışmaları devam etmektedir. Derenin
daralan kesimlerinde genişleme, duvar yapımı gibi çalışmalarla suyun kente verdiği
zarar önlenmeye çalışılmaktadır. Nehrin her iki yanındaki stabilize yol bazı kesimlerde
asfalt bazı kesimlerde ise sıkıştırılmış mıcır şeklindedir.

Porsuk Çayı: Nehir ıslah edilmiştir ve bakımları sürekli yapılmaktadır. Yol kotundan
belirli aralıklarla nehir kotuna inilebilecek yerler vardır. Doğal bitki örtüsü yanısıra
mevsimlik çiçekler ve saksı bitkilendirmeleriyle alanda yeşil doku sağlanmıştır.
İdilli Deresi
Soru-3) Bir sabit bağlamanın plan ve kesitini çizerek elemanları
üzerinde gösteriniz. Ayrıca Türkiye’de yapılmış bir sabit bağlama
örneğini şekiller vererek ayrıntılı bir şekilde anlatınız.

 Bağlama gövdesi
 Çakıl geçidi
 Kenar ayaklar
 Düşüm yatağı
 Anroşman
 Sızdırmazlık yapıları
 Diğer tesisler (su alma yapısı, enerji santralı, balık geçidi, tekne geçidi vb.)

Sabit Bağlamaların Sınıflandırılması

 Plan görüntüsüne göre


 Bağlama tepe kotu ve mansap su seviyesi karşılıklı durumlarına göre
 Nap oluşumuna göre
Ülkemiz İle İlgili Örnek
Seyhan Barajı: Seyhan Barajı, eski Adana'nın 15 km yukarısında 850.000 dönüm
araziyi ve Adana'yı Seyhan Nehri'nin sebep olabileceği su baskınından kurtarmak
amacı ile yapılan toprak dolgu tipi barajdır.

Himmetli regülatör
Soru-4) Taban kotu 854 m olan bir akarsu kesitinde planlanan
sabit bağlamanın çakıl geçidi hariç brüt uzunluğu 74 m ve
kabarma kotu 862 m’dir.
a) Bağlama üzerindeki servis köprüsü ayaklarının ara mesafeleri
6 m ve genişlikleri 0.8 m olduğuna göre etkili bağlama
uzunluğunu belirleyiniz
b) Bağlama yerinde maksimum debi 462 m3/s, en küçük debi 38
m3/s ve iletim kanalına alınan debi 17 m3/s olduğuna göre sabit
bağlamanın tepe kotunu, yüksekliğini ve maksimum kabarma
kotlarını bularak şekil üzerinde gösteriniz. (Q min için C=1.88 ve
Qmax için C=2.18)

Çözüm:

Servis köprüsü ayakları sonucu akımda büzülme meydana gelir. Bu durumda sabit
bağlamanın etkili tepe uzunluğu
a) b e=b−2 x ( n × K 0+ K a ) xh

Eşitliği ile hesaplanır. Burada;

o b= Ayaklar arasındaki toplam bağlama tepe uzunluğu


o n = Ortak ayak adedi
o K 0= Orta ayakların büzülme katsayısı
o K a = Kenar ayakların büzülme katsayısı
o h=¿Savak yüküdür.

Servis ayaklarının adedi

74 =nx 0,8+6 ( n+1 )  n = 10

Toplam bağlama tepe uzunluğu:


b= 6x11  b= 66 bulunur.

İlk yaklaşım hesaplarından K 0=0,01 K a =0 ve yaklaşım hız yüksekliği ihmal edilirse

b e=b−2 x ( n × K 0+ K a ) xh

b e=66-2(10x0,01+0)x h
İfadesinden etkili bağlama uzunluğu savak yüküne bağlı olarak
b e= 66-0,2h bulunur.

b)

o Bağlama yerinde en büyük debi 462 m3/s


o En küçük debi 38 m3/s
o İletim kanalına alınan debi 17 m3/s
o (Qmin için C=1.88 ve Qmax için C=2.18)

Q' min =Qmin −Qa

Q ' min= 38-17 = 21m3 /s olmak üzere bağlama tepe kotu aşağıda olduğu gibi hesaplanır.

İlk yaklaşım olarak savak katsayısı c = 1,88 ve b e =balınarak


Q' min =cxbx h1,5 Savak formülünde bilinen değerler yerine konursa;

 21= 1,88x66xh1,5 eşitliğinden h = 0,306m bulunur.

Etkili bağlama genişliği;

b e= 66 - 0,2x0,306

b e =65,94 m olur.

Bağlama tepe kotu (Kret kotu) = Kabarma kotu – Minimum savak yükü

İfadesinden;

Bağlama tepe kotu = 862 - 0,306 = 861,69 m olarak hesaplanır.

Bağlama yüksekliği = Bağlama Tepe Kotu – Akarsu Taban kotu

İfadesinden;

Bağlama yüksekliği = 861,69 – 854 = 7,69m bulunur.

Maksimum savak yükü

İlk yaklaşım hesaplarında b e =b ve c=2,18 değerleri savak formülünde yerine konulursa;

Q ' max =cxbx h1,5

Q' max =462−17=2 , 18 x 66 h1 ,5 eşitliğinden;

h = 2,12 m bulunur.

Maksimum kabarma kotu = Bağlama tepe kotu + Maksimum savak yükü

Eşitliğinden;

Maksimum kabarma kotu = 861,69 + 2,12 = 863,81 m bulunur.

You might also like