You are on page 1of 44

• Kaslar hakkında genel bilgiler

Prof. Dr. Tuncay Peker 16/04/2020


Kaslar hakkında genel bilgiler

• Myologia: Kas bilim


• Kas (L. Musculus)
• Kaslar erişkinde vücud kitlesinin yaklaşık % 40-45’ini
oluştururlar.
• İnsan vücudunda 600’ün üzerinde kas bulunmaktadır.
• Canlılarda hareketliliğin sağlanabilmesi için canlının sabit nokta yada cisimlere göre
yer değiştirmesi gerekir. İnsanda hareket iskelet, kas ve eklem sistemleri aracılığıyla
sağlanır. Bu sistemler aktif ve pasif unsurlar oluşturarak hareketi meydana getirirler.
• Bir kaldıraç sistemine benzetebileceğimiz hareket sisteminde kemikler kaldıraç
koluna, eklemler bu kolları bölen dayanağa, kaslar ise kuvvet koluna uygulanan
kuvvete uyar.
• İskelet kasları ancak eklemleri çaprazlayıp, 2 kemiğe tutunarak hareket oluşturabilir.
• Kas kasıldığı zaman kemiklerden biri sabit kalıp, diğeri hareket eder.
• Tutunma yerlerinden en az hareketli olan yada sabit olan yer başlangıç yeri (origo),
hareketli olan tutunma yerine ise sonlanma yeri (insertio) adı verilir. Origo’lar
genellikle proksimalde, insertio’lar ise distal’de yer alırlar. İnsertio tarafındaki kemiğin
ekseni ile hareket oluşturacak kasın ekseni arasında kalan açıya insertio açısı adı
verilir.
• Yer çekimine karşı koymak: Bütün
hareketler sırasında, canlı yada cansız
tüm cisimler üzerinde etkisini gösterir.
Bu gücün çekiş yönü hepimizin bildiği
gibi yere doğrudur.
• Hareket: Kaslar özelleşmiş bir doku
olarak kasılabilme (kontraktibilite)
özelliğine sahiptir. Kaslar sayesinde
insanlar değişik işlevlerini başarır.
• Eklem stabilizasyonu
• Isı üretimi: Bütün kas hücreleri
kimyasal enerjiyi direkt olarak mekanik
enerjiye dönüştürerek kasılırlar. Bunun
sonucunda hareket yada kuvvet
oluşturmaya ek olarak ısı
serbestleştirirler. Bu ısıda vücut
sıcaklığının korunmasını sağlar.
• Kas aktivitesi dereceleri dolaşım ve
solunumun düzenlenmesinin
vazgeçilmez belirleyicileridir. Bunlar
hem sağlık hem de hastalık hallerinde
önemlidir.
• Değişik spor dallarındaki sporcuların
performansları bu sayede
gerçekleştirilir.
• Kasılabilme: Kas hücreleri
kasılıp kısalırlarken güçlü bir
çekme kuvveti oluştururlar.
• Uyarılabilirlik: Kası innerve
eden sinir lifleri içinde
ilerleyen impulslar kası
uyararak hareket oluştururlar.
• Uzayabilmek: Kasılma ve
gevşemeyi takiben kas aksi
bir kasın kasılması ile tekrar
asıl uzunluğuna ulaşabilir.
• Elastikiyet: Gerildikten sonra
kas dokusu kendiliğinden
eski uzunluğuna döner ve
istirahat uzunluğuna ulaşır.
• Kasların rejenerasyon
yeteneği yok denecek
kadar azdır. Hasar gören
kas dokusunun yerini bağ
dokusu alır.
• Bir kasın kasılarak hareket oluşturabilmesi için;
• 1. Gövde dokularının pasif direnci
• 2. Diğer kas gruplarındaki aktivite
• 3. Gövdeye etki eden (yer çekimi de dahil) dış güçleri
yenmesi gerekir.
• Transvers eksen: fleksiyon ve
ekstensiyon.
• Eklemi oluşturan kemikler
arasındaki açının önde yada
arkada azaltılması şeklinde
yapılan hareketlerdir.
Ekstensiyon; fleksiyon
halindeki bir eklemin tekrar
eski durumuna yani eklemin
gergin hale gelmesidir.
• Eklemin normal konumundan
daha fazla açılma ile
gerilmesine hiperekstansiyon
adı verilir.
• Sagittal eksen: abduksiyon
ve adduksiyon.
• Alt ve üst ekstremitenin
gövdeden, el ve ayakların
ise el ve ayağın orta
hattından uzaklaşmasıdır.
• Rotasyon hareketi vertikal eksende yapılır. Rotasyon dönme
hareketidir.
• Orta hatta (içe) doğru yapılana iç (medial) rotasyon, dışa
doğru yapılan dönme hareketine ise dış (lateral) rotasyon
adı verilir.
• Ön kolda radius’un kendi uzun ekseni etrafında ve ulna
üzerinde dönerek yaptığı hareket te rotasyondur. Ancak içe
dönme hareketine pronasyon ve dışa dönme hareketine ise
supinasyon adı verilir.
• 1. Düz kaslar
• 2. Kalp kası
• 3. Çizgili kaslar
Düz kaslar

• Damarların yada içi boş organların duvarlarında bulunurlar.


İsteğimiz ve bilincimiz dışında görev yaparlar. Yavaş, ritmik ve
otonom hareket yaparlar. Bu hareketlerin genellikle dalgalar
şeklinde ilerleyen peristaltik hareketler olduğunu söyleyebiliriz.
Örneğin bağırsağımızda dakikada yaklaşık 12 defa
kontraksiyon yaparlar.
Düz kaslar

• Kas hücresinin ortasında bulunan tek bir çekirdek


uzunlamasına seyreden myofibrillerle kuşatılmıştır.
Kalp kası

• İskelet kası ve düz kasların bazı


özelliklerini bünyesinde
barındıran kas tipidir.
• Kalp kası düz kaslardan farklı
olarak ritmik olarak kasılır.
Otonom sinir sistemi tarafından
kontrol edilen bir sistem ile
çalıştığı gibi, sinir uyarısı
olmaksızın da çalışmasına
devam eder.
Kalp kası
• Hücrelerin ortada çekirdekleri, aralarında
sınırları belirgin ancak birbirleri ile ağ
oluşturmuş hücreleri ve iskelet kaslarına
göre daha bol miktardaki sarkoplazma
içinde bulunan enine çizgili liflere sahiptir.
Histolojik olarak iskelet kaslarına benzese
de istemsiz olarak çalışan bir kastır.
İskelet kasları

• İskelet kasları yer itibarı ile iskelet sistemi üzerinde yer


alırlar. Vücuda kendine has şeklini verirler. İstemli olarak
çalışırlar. Lifleri uzundur.
İskelet kası
• Periferik olarak yer almış çok sayıda çekirdek içeren
uzun silindirik liflerden oluşur. Uzunluğu 5 cm’i geçen
bu lifler dışardan sarkolemma denilen bir çeşit hücre
zarı ile çevrelenmiş olup, içindeki sitoplazmaya
sarkoplazma adı verilir. Bu sarkoplazma içindeki çok
sayıda miyofibriller açık ve koyu renk gösteren enine
çizgili görüntü verdiklerinden bunlara enine çizgili kas
adı verilir.
• Bir çizgili kasta kas lifinin etrafını saran bağ
dokusu kılıfına endomisyum, kas demetini
saran kılıfa perimisyum ve kasın tümünü
saran kılıfa da epimisyum adı verilir.
Epimisyum, perimisyum ve endomisyum
birbirlerinin devamı şeklindedirler. Bağ
dokusunun kalınlaşarak meydana getirdiği
epimisyum uzantısına tendon yada kiriş
adı verilir. Eğer bu uzantı yuvarlak ise
tendo, yassı ve zar şekilli ise aponeurosis
adı verilir. Tendonların tutunma yerlerinde
belirgin kemik çıkıntılar oluşur. Kas bu
tendon vasıtasıyla kemiğin periostuna
tutunur. Bu bağlantılar oldukça sağlamdır.
• Bir kasın tendonlar arasında
kalan bölümüne venter adı
verilir. Kasın en geniş
bölümünden bir kesit alınırsa
burası anatomik kesit olarak
adlandırılır. Kasın tüm
liflerinin toplam kesitine ise
fizyolojik kesit adı verilir.
Kasın fizyolojik kesiti arttıkça
gücüde artar.
• Kasın seyrine göre:
• M. rhomboideus: Eşkenar dörtgen şeklinde kas
• M. trapezius: Trapeze benzer şekilde kas
• M. serratus: Testere gibi girintili çıkıntılı olan kas
• M. deltoideus: Üçgene benzer kas
• M. obliquus externus abdominis: Karnın dış eğik kası
• M. obliquus internus abdominis: Karnın iç eğik kası
• M. rectus abdominis: Karnın düz kası
• Kasın boyuna göre:
• M. pectoralis major: Göğsün büyük
kası

• M. pectoralis minor: Göğsün küçük kası


• Kasın başlama ve sonlanma
yerine göre
• M. stylohyoideus: Processus
styloideus’tan os hyoideum’a
uzanan kas

• M. coracobrachialis

• M. sternocleidomastoideus:
Sternum, clavicula ve
processus mastoideus’a
tutunan kas
• Orijin sayılarına göre
• M. biceps brachii: Kolun iki başlı kası
• M. quadriceps femoris: Uyluğun 4 başlı kası
• M. triceps brachii: Kolun üç başlı kası
Kasın yerleşimine göre
M. pectoralis major: Pectoral bölgedeki kas
• M. intercostalis: Kostalar arasında bulunan kas
• M. supraspinatus: Fossa supraspinata’da bulunan kas
Kasın fonksiyonuna göre
M. levator scapulae: Scapula’yı kaldıran
kas

M. flexor carpi radialis: flexion yaptıran


kas
• Yerleştiği bölgeye göre
• M. temporalis: Temporal bölge
üzerindeki kas

• M. pectoralis: Pectoral
bölgedeki kas
Kasların şekilleri

• İskelet kaslarındaki liflerin sayıları ve diziliş şekilleri kasın


şeklini belirler. Kas lifleri o kasın çekme çizgisine paralel yada
eğik olarak dizilebilirler. Bu dizilişlere göre kas şekilleri oluşur.
M. quadratus

• Kas lifleri birbirine paralel


uzanır ve yassı bir tendonla
sonlanırlar. Dörtgen şeklindeki
kaslardır. M. quadratus
femoris, m. sternohyoideus.
M. fusiformis
• Bu kas şeklinde de kas
lifleri birbirine paraleldir.
Ancak kas lifleri başlangıç
ve sonlanma yerlerinde
birbirlerine sıkı bir şekilde
yaklaşırlar. Orta kısımda
ise geniştirler. M. biceps
brachii bu gruba örnek
olarak verilebilir.
M. triangularis

• Kas lifleri birbirine paralel ve başlama yerleri geniştir. Bitiş


yerleri ise dar ve üçgen şeklindedir.
• M. Trapezius ve m. deltoideus
M. unipennatus

• Kas lifleri başlama ve sonlanma yerlerinde


uzun kirişler bulunur. Kirişler arasında ise
oblik olarak uzanan kas lifleri uzanır.
• M. extensor digitorum longus
M. bipennatus
• Kas lifleri kısa ve oblik
olup, kuş teleği şeklinde
dizilim gösterirler. Yani bir
başka deyişle yan yana
gelmiş iki adet m.
unipennatus’tan oluşur.
• M. rectus femoris
M. multipennatus

• Başlama yerinden birden fazla


kirişle başlayıp, sonlanma
yerinde ise aynı birkaç kirişin
birleşerek oluşturdukları ortak
bir kirişle sonlanırlar.
• M. deltoideus’un orta bölümü
M. orbicularis

• Ağız ve göz çevresini saran yuvarlak ve


halka biçimindeki kastır.
• M. orbicularis oris ve oculi
M. sphincter
• Bu kaslarda halka
şeklinde olup sindirim
sisteminin sonunda
bulunan ve normalde
kasılı olan kaslardır.
• M. sphincter ani externus
M. cruciatus
• Kas lifleri birbirlerini
çaprazlayacak
pozisyonda bulunurlar.
• M. masseter
M. spiralis

• Kas lifleri başlangıç yerinden


sonlanma yerine kadar spiral
olarak uzanırlar.
• M. latissimus dorsi
M. digastricus
• Fuziform şekilli olup
iki kasın birbirine
tendinöz yapı
aracılığıyla uç uca
tutunması sonucu
oluşurlar.
• M. digastricus’un
venter anterior ve
venter posterior’u
Kasların damarlanması

Kaslar yüksek aktivitelerinden dolayı, yüksek gıda ve oksijene ihtiyaç duyarlar. Bunu
sağlamak amacıyla kas içinde çok zengin damarlanma söz konusudur.
Kası besleyen ana arter yandaş veni ve siniri ile nörovasküler hilum diye adlandırılan
yerden kasa girer. Bu damarlar kas içi bağ dokusu içinde seyrederek dallanma
yaparlar. Daha küçük arter ve arterioller ise perimisyal septa içinde dallanma
göstererek, endomisyuma ilerleyen kapillerleri oluştururlar.
Kasların damarlanması
• Matthes ve Nahai (1981) kas
vasküler anatomisini incelediler. Bu
tür çalışmalar plastik ve rekonstrüktif
cerrahide kas transplantasyonu
açısından önem taşırlar. Bu çalışma
sonucuna göre 5 tip bulunmaktadır:
• Tip 1: Tek vasküler pedikül. M.
tensor fascia latae ve m.
gastrocnemius
• Tip 2: Tek büyük dominant vasküler
pedikül ve bir çok küçük minor dallar
M. gracilis
• Tip 3: 2 ayrı dominant vasküler
pedikül. M. rectus abdominis ve m.
gluteus maximus
• Tip 4: Multipl küçük pediküller. M.
sartorius ve n. tibialis anterior
• Tip 5: 1 dominant vasküler pedikül
ve multipl sekonder segmental
pediküller. M. latissimus dorsi ve m.
pectoralis major
• Kas içinde yer alan damar ve sinirler
kasın kasılmasına uyum sağlayacak
şekilde kıvrıntılı bir seyir gösterirler.
Kasların innervasyonu
• Bir motor nöron ve uyardığı kas liflerine bir motor
ünite denilir. Ortalama olarak bir motor nöron 150
kas lifini stimule eder. Bu lifler birlikte kasılır veya
gevşer. Gözü hareket ettiren kaslar yada el kasları
gibi çok hassas çalışan kaslarda 10 veya daha az
kas lifine bir motor nöron gider. Ancak daha kaba
hareket eden m. biceps brachii ve m.
gastrocnemius’ta 500 kas lifine bir motor nöron
gider.
• Bir kasın tüm motor üniteleri aynı zamanda
çalışmaz. Bunlar çoğunlukla dinlenerek çalışırlar.
Dinlenme anındaki bir kasın sahip olduğu gerginliğe
tonus adı verilir. Eklemlerden kirişlerden ve
kaslardan gelen impulslar sayesinde kas tonusunun
sürekliliği sağlanır.
• Bütün kas hareketleri bir çok kasın
koordineli şekilde birlikte çalışmaları ile
sağlanır. Hareketi doğrudan yaptıran kas
veya kas grubuna esas hareket ettirici kas
adı verilir. Buna karşıt olarak çalışan kas
yada kas grubuna antagonist kas adı
verilir. Örneğin ön kolun fleksiyonunda ,
ekstensor kaslar antagonisttir. Esas
hareket ettirici kasa aynı yönde yardımcı
olan kaslara da sinerjist kas adı verilir. Bir
hareket yapılırken istenmeyen diğer
hareketlerin oluşmasını engelleyen kaslar
da fiksasyon kasları olarak adlandırılır.
• Kasların motor işlevlerini saptamak
amacıyla muayene sırasında genellikle 2
yol takip edilir. İlki; hastadan muayene
eden kişinin gösterdiği dirençlere karşı
belli hareketler yapması istenir. İkincisinde
ise; muayene eden, hastanın gösterdiği
dirençlere karşı belli hareketleri
yaptırmaya çalışır. Kasların çalışıp
çalışmadığını anlamak için en etkili yöntem
EMG’dir. Bu yöntemde kaslara elektrodlar
yerleştirilerek yapılan hareketlerin aksiyon
potansiyellerindeki değişimler kağıt
üzerine kaydedilerek değerlendirilir.

You might also like