You are on page 1of 7

lüm ü

Bö Acil Serviste Adli Vaka Yönetimi


Kitap

N
A
M
ER
D

Cemil Kavalcı

Adli vaka: Bir kişinin fiziksel ya da ruhsal olarak has-


ta diyebileceğimiz bir duruma gelmesinde başka kişi
veya kişilerin kasıt, ihmal, tedbirsizlik veya dikkatsiz-
liğinin etken olmasıdır. Bu tanım eşliğinde karşılaşılan
adli vakalar şunlardır:
1-Bir başkasının kasıtlı, tedbirsiz, dikkatsiz davranı-
şı sonucu meydana gelen tüm yaralanmalar (Örneğin;
Paspasın sıkılmadan zeminin silinmesi sonucu oradan
geçen bir kişinin düşerek yaralanması, sedye korkulu-
ğunun kaldırılmaması sonucu hastanın sedyeden düş-
mesi vb…)
2-Kişinin bir başkası tarafından Darp edilmesi (aile bi-
reyleri dahil)
3-Kesici, kesici-delici, ezici alet yaralanmaları
4-Patlayıcı madde ve ateşli silah yaralanmaları (Molo-
tof, av tüfeği vb..)
5-Trafik kazaları
6-Düşmeler
7-İş kazaları
8-Zehirlenmeler (gıda dahil)
9-İntoksikasyon şüphesi olan vakalar (kullanılan ilaçla-
rın doz aşımları dahil)
10- Yasa dışı madde kullanımı (Ekstazi, Bonzai, Ero-

DOI: 10.4328/DERMAN.3681
Received: 22.06.2015 Accepted: 26.06.2015 Published Online: 28.06.2015
Corresponding Author: Cemil Kavalcı, Acil Tıp AD, Başkent ÜTF. Ankara, Türkiye.
T.: +90 3122126868 E-Mail: cemkavalci@yahoo.com

Derman Tıbbi Yayıncılık 1


in vb.)
11-Öz kıyım
12- Yanıklar
13-Elektrik ve yıldırım çarpmaları
14-Vücuda herhangi bir yolla yabancı madde girmesi
(şişe, bardak, tığ, iğne vb..)
15-Her türlü şüpheli ölümler
15-İnsan hakları ihlali, işkence iddiaları
17-Gözaltı ve cezaevinde meydana gelen yaralanmalar
18-Hayvan ısırıkları, tırmalamaları, sokmaları (kedi,
köpek, arı, ayı, yılan, akrep vb)
19-Mekanik asfiksi olguları (Suda boğulma, ası, elle
veya iple boğma)
20-Alt ve üst soyun ihmal ve suistimali

Adli vaka ile karşılaşan sağlık mensubu, Türk Ceza Ka-


nunu Madde 280’e göre durumu en yakın yetkili ma-
kama bildirmek zorundadır. Bu maddeye göre; Görevi-
ni yaptığı sırada bir suçun işlendiği yönünde bir belirti
ile karşılaşmasına rağmen, durumu yetkili makamlara
bildirmeyen veya bu hususta gecikme gösteren sağlık
mesleği mensubu, bir yıla kadar hapis cezası ile çarptı-
rılır. Sağlık mesleği mensubundan tabip, diş tabibi, ec-
zacı, ebe, hemşire ve sağlık hizmeti veren diğer kişi-
ler anlaşılır.
Hekimin tüm adli olguları, gerekli tıbbi yardımı yaptık-
tan sonra adli makamlara veya emniyet görevlilerine
haber verme zorunluluğu yanında, olgu ile ilgili adli ra-
por düzenleme görevi de vardır. Düzenlenecek bu rapor
eylemi yapan kişinin yargılanmasında ana unsurdur ve
rapor içeriğine göre adli makamlarca dava açılacak-
tır. Aynı zamanda bu rapora göre ceza yanında tazmi-
natta öngörülecektir. Adli olguyu ilk gören ve müdaha-
le eden hekim adli tıp uzmanı olmamasına rağmen ya-
salara göre adli hekimlik görevini de yürütüyor olma-
sı nedeniyle adli bir rapor düzenlemek ve bu raporu da
kurallarına uygun olarak yazmak zorundadır. Hekim ve
yardımcı personelin güvenlik önlemleri alınmış olmalı-
dır. Muayene esnasında hastanın yanında onun rahat
Derman Tıbbi Yayıncılık 2
anamnez vermesini ya da muayenesini engelleyebile-
cek şekilde başka kişilerin (asker, polis, gardiyan vb.)
bulunmaması gerekir. Muayene odasında genel güven-
lik önlemlerinin alınmış olması gerekir. Bu durum özel-
likle gözaltı ve tutuklu durumundaki kişilerin ve cinsel
saldırı mağdurlarının muayeneleri açısından son dere-
ce önem taşıyan bir husustur.

Acil Serviste Adli Olguya Yaklaşım:


Hasta acil servise geldiği zaman öncelikle hasta stabi-
lize edilmeli, ABC’ si değerlendirilmelidir. Hastanın vü-
cudunda veya elbiselerinde yer alan kanıtların (delille-
rin) kaybolması önlenmelidir. Kanıt, “sanık ya da mağ-
durun suçun işlenmesi esnasında kullandığı, bıraktığı,
uzaklaştırdığı, değiştirdiği ya da kontamine ettiği her
şeydir”. Fiziksel kanıtlar, kurşun, giysi, saç, iplik, debris,
tükrük, meni, ısırma izleridir. Fiziksel olmayan kanıtlar
ise psiko-sosyal öykü alma sırasında, intihar girişimi,
şiddet, suistimal, kendine zarar verme gibi travma eği-
liminin değerlendirilmesidir. Hastanın elbiseleri çıkarı-
lacaksa dikiş yerlerinden kesilerek çıkarılmalı, kurşun,
delici-kesici alet izlerine zarar verilmemelidir. Topla-
nan deliller bir çanta veya poşete konularak adli ma-
kamlara teslim edilmelidir. Adli olgunun ilk müdahalesi
yapıldıktan sonra yetkili makamlara haber verilmelidir.
2005 yılında çıkarılan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
madde 280’e göre, Adli vaka bildiriminin nöbetçi Cum-
huriyet Savcılığına vakit geçirilmeden yapılması ge-
rekmektedir. Ancak bu bildirim pratikte; hastane polisi
veya güvenlik görevlisine bildirim, arkadan adli rapor
yazma şeklinde yapılmaktadır. Yazılan raporda hasta-
nın vücudundaki tüm yaralar, ayrıntılı olarak tanımlan-
malıdır, lezyonun çapı, derinliği, uzunluğu, kesici/deli-
ci/ezici aletle oluştuğu, yaranın kuyruğu olup/olmadı-
ğı, ateşli silah yaralanması ise barut izi olup/olmadığı
mutlaka belirtilmelidir. Mümkünse lezyonların fotoğra-
fı çekilmeli ve hastanın dosyasında saklanmalıdır.
Acil serviste çalışanlar genellikle adli vakalarla kar-
şılaşan ilk kişiler olduğu için genellikle adli rapor dü-
Derman Tıbbi Yayıncılık 3
zenlemekle yükümlü olurlar. Adli rapor yazılırken Sağ-
lık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü-
nün 2005/143 sayılı “Adli Tabiplik Hizmetlerinin Yürü-
tülmesinde Dikkat Edilecek Esaslar” adlı genelgesine
göre rapor yazılmalıdır. Adli rapor düzenlenirken dik-
kat edilecek hususlar şunlardır:
1-Adlî raporlar, bütünüyle muayeneyi yapan tabibin
tespit ettiği objektif bulgulara, konsültasyonlar ve tet-
kik sonuçlarının incelenmesi ile meslekî bilgileri ışığın-
da yapacağı değerlendirmelere dayanmalıdır ve taraf-
sız olmalıdır
2-Adlî raporlar, kesinlikle resmi makamların istek ya-
zısının altına yazılmamalı, ayrı bir rapor olarak düzen-
lenmelidir.
3-Raporlar el yazısı ile tanzim edilebileceği gibi, dak-
tilo veya bilgisayar çıktısı şeklinde de olabilir. El yazı-
sı kullanılmışsa okunaklı olmalıdır. Özellikle sonuç kıs-
mında anlaşılır ve sade bir dil kullanılmalıdır. Kelime-
ler, özellikle tıbbî terimler, kısaltma yapılmadan tam
olarak yazılmalıdır
4-Adlî rapor formları eksiksiz olarak doldurulmalı; ola-
yın öyküsü, kişiye ait özgeçmiş ve fizik muayene bulgu-
ları, muayene tarihi ile saati ve varsa yapılan konsül-
tasyon değerlendirmeleri açıkça belirtilmelidir. Rapor-
da, saptanan bulgulara, varsa travmatik lezyonlara ve
yapılmışsa tetkik sonuçlarına ayrıntılı olarak yer veril-
melidir. Adlî değerlendirmede “yaşamsal tehlike” kara-
rı verildi ise, karara dayanak teşkil eden bulgular ra-
porun sonuç kısmında mutlaka belirtilmelidir. Adlî ma-
kamlar tarafından sorulan sorular muhakkak cevaplan-
malıdır. Sorulmamış olmakla birlikte adlî soruşturma-
nın boyutunu etkileyebilecek durumlar da rapora yazıl-
malıdır.
5-Muayenesi yapılan kişinin alkollü olup olmadığı dik-
kate alınmalı; tabipçe gerekli görülmesi, adlî makamın
veya kolluğun talebi halinde kişinin alkollü olup olma-
dığı usulünce tespit edilerek sonucuna raporda yer ve-
rilmelidir.
6-Raporun ilk sayfasında sağlık kuruluşunun ismi; ra-
Derman Tıbbi Yayıncılık 4
porun her sayfasında muayene edilen kişinin adı, soya-
dı ve raporu düzenleyen tabibin parafı veya imzası; ra-
porun sonunda okunaklı olarak raporu düzenleyen ta-
bibin adı, soyadı, diploma numarası ve imzası ile kuru-
mun adı ve okunaklı olarak kurum mührü bulunmalıdır.
7-Adlî kanıt niteliği taşıyan tetkik sonuçları ve grafile-
rin aslı, muayene edilen kişinin kendisine verilmeme-
li ve ilgili mevzuatta belirtilen süreyle (101 yıl) arşiv-
de saklanmalıdır. Bu materyallerin, özellikle grafilerin
üzerinde muayene edilenin adı, soyadı ve kayıt numa-
rası silinmeyecek ve değiştirilmeyecek şekilde yer al-
malıdır. Adlî vakanın bir başka sağlık kuruluşuna sevk
edilmesi durumunda veya tetkik sonuçları ile tıbbî bel-
gelerin düzenlenen adlî raporun ekinde yer alması ge-
rektiğinde, bu belgeler asıl belge niteliğinde değilse,
örnekler “aslı gibidir” ibaresi konularak onaylanmalıdır.
Muayene edilen kişinin, tetkik sonuçlarının veya çeki-
len grafilerin kendisine verilmesini talep etmesi halin-
de, asıl belgeler ve grafiler sağlık kuruluşunda korun-
mak kaydıyla, kişiye bu tetkik sonucu veya mümkünse
grafilerin bir örneği verilmelidir.
8-Adlî vaka bir başka sağlık kuruluşundan sevk edile-
rek gelmişse, gönderen kuruluşça düzenlenen geçici ra-
por incelenmeli; ancak, sevk edilen kurumca yapılan iş-
lemler ve değerlendirmeler geçici rapor üzerinde değil
ayrı bir rapor olarak tanzim edilmelidir.
9-Tespit edilen bulgular ışığında mümkünse kesin ra-
por düzenlenmesi yoluna gidilmelidir. Ancak, mevcut
muayene ve laboratuvar bulguları kişi hakkında kesin
rapor düzenlemek için yeterli değilse, ayrıntılı geçici
rapor/durumu bildirir rapor düzenlenerek muayenesi
ve kesin rapor düzenlenmesi için hastanın bir üst sağ-
lık kuruluşuna sevki yapılmalıdır. Vakanın sevk edilme-
si durumunda, düzenlenen geçici raporun bir nüshası-
nın sağlık kuruluşunda saklanması ihmal edilmemelidir.
10-Düzenlenen raporlar adlî rapor kayıt defterine, ra-
porun sonuç kısmındaki değerlendirmeler yer alacak
şekilde kaydedilmelidir.
11- Rapor sonunda raporu düzenleyen tabibin adı, so-
Derman Tıbbi Yayıncılık 5
yadı, imzası ve kurum mührünün bulunmasına ve mut-
laka okunaklı olmasına dikkat edilmelidir
Adli Rapor Tanzimi
Adli raporlar otokopili 4 nüsha halinde düzenlenmeli-
dir. 1 nüshası hastanın dosyasında saklanmalıdır. Dü-
zenlenen raraporda hastanın kimlik bilgileri yer alma-
lı, olayın nasıl olduğu belirtilmeli, oluşan lezyonlar ay-
rıntılı olarak yer almalı, fizik muayene bulgularına yer
verilmeli, istenen radyolojik ve laboratuar tetkiklerinin
ve konsültasyonların sonuçlarına yer verilmelidir. Ra-
porun sonuç bölümünde; oluşan lezyonların basit bir
tıbbî müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif yara-
lanma veya basit bir tıbbî müdahale ile giderilebile-
cek ölçüde yaralanma olduğu, vücutta kemik kırılması-
na neden olan yaralamanın hayati fonksiyonlara etki-
sinin hafif/orta/ağır derecede olduğu, hastanın yaşam-
sal tehlike geçirip/geçirmediği, yüzde sabit iz, organ-
lardan veya duyulardan birinin işlevinin sürekli zayıf-
laması olup/olmadığı mutlaka belirtilmelidir. Mümkün
olduğunca kati rapor verilmelidir. Yaşamsal tehlikeye
karar verilirken genelgede belirtilen yaralanma kriter-
lerinin varlığına göre karar verilmeli, kanaate göre ka-
rar verilmemelidir.
Unutulmamalıdır ki “Kanunu bilmemek mazaret sayıl-
maz” bu yüzden düzenlenecek raporlarda kanıtsız ifa-
delere yer verilmemelidir. Yaşamsal tehlikeye neden ol-
mayacak bir yaralanmada “yaşamsal tehlike geçirmiş-
tir” şeklinde hüküm vermek ileride hürriyeti tahdit suçu
işlenmesi nedeniyle hakkımızda dava açılmasına neden
olabilir.

Kaynaklar
1. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK)
2. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 2005/143 sa-
yılı “Adli Tabiplik Hizmetlerinin Yürütülmesinde Dikkat Edilecek Esaslar” adlı
genelgesi
3. 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun
4. Yasemin BALCI, Mesut ERYÜRÜK. Adli Raporların Hazırlanmasında Temel
Kurallar, Kavramlar; Hukuki ve Tıbbi Açıdan Hekim Sorumluluğu. Klinik Geli-
şim 2009;22:48-55.
5. Kayipmaz AE, C Kavalci, B Gülalp, UG Kocalar, TA Giray, H Yeşilağaç, B Ak-
buga Ozel, E Çelikel, O Karagün. Investigation on Legal Problems Encountered

Derman Tıbbi Yayıncılık 6


by Emergency Medicine Physicians in Turkey. Plosone, 2015;10(5):e0127206.
Doi:10.1371/journal.pone.0127206

Derman Tıbbi Yayıncılık 7

You might also like