You are on page 1of 22

İlk toplumdan günümüze kadar o toplumda yaşayan bireylerin ihtiyaçlarının karşılanması için

mali kaynaklara ihtiyaç duyulmuştur. Bu mali kaynakların başında da vergiler gelmiştir.

Vergiler, devletin kamu hizmetlerinin sağlanmasında alınan en doğal bedeldir.

19. yüzyıla gelindiğinde devletlerin faaliyet alanları artmış, bu gelişme kamu giderlerinin

artmasına yol açmıştır. Bu kapsamda kamu kaynaklarının daha verimli, ekonomik, etkin ve

tutumlu nasıl kullanılacağının yolları araştırılmaya başlanmıştır. Kamu kurumlarının kaynak

tahsisi süreci olan bütçe sisteminin değiştirilmesi ve performans esaslı bütçe sistemine

geçilmesi öngörülmüştür. Performans sistemi ile kamu kaynaklarının verimlilik, etkililik ve

tutumluluk ilkelerine uygun kullanılacağı düşünülmüştür. Bu nedenle performans sistemini

incelemek önemlidir.

Türkiye’de bu konuda yapılan akademik çalışmalar incelendiğinde bütçe sistemleri, planlama-

programlama bütçe sisteminin sorunları ele alınmış, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde

performans sistemi değerlendirilmiş, Türkiye’de performans sistemine geçişte yaşanan

problemlere yer verilmiş ve sistemin etkinliğine yönelik öneriler sunulmuştur. Bu çalışmada

ise Türkiye’de performans sisteminde yaşanan sorunlar ele alınmış ve karşılaştırmalı olarak

incelenmiştir.

Bu çalışmasının konusu itibariyle Türkiye’de en taze olarak performans sistemine katkı

sağlaması beklenmektedir. Bütçe ve bütçe hakkı kavramsal bir çerçevede, tarihsel süreç

içerisinde incelenerek, İngiltere, Fransa, Almanya, ABD ve Türkiye’de performans esaslı

bütçeleme, bütçe yetkisinin yer aldığı kanunlar ve çeşitli raporlar çerçevesinde performans

sisteminde yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri çalışmanın özgün yönünü oluşturmaktadır.


Bu çalışmanın amacı, Öncelikli olarak Türkiye’de performans sistemi var mıdır sorusuna

cevap aramaktır. Daha sonra, Türkiye’de kamu yönetiminde performans sistemi uygulanırken

hangi sorunlarla karşılaşıldığını ortaya koymak ve bu sorunlara çözüm üretmektir. Türkiye’de

neden performans sistemi uygulanmaktadır? performans sisteminden beklenen faydalar

nelerdir? performans sisteminin sorunları nelerdir? performans sistemi mevcut haliyle

uygulanmalı mıdır?

Türkiye’deki performans sisteminde Sayıştay Denetim Raporları, anayasalar, kanunlar,

yönetmelikler, Bakanlar Kurulu Kararları incelenmiştir. Bu çalışmada tek bir çeşit veriden

yararlanılmamış olup, önemli bir veri çeşitliliğinden söz edilebilir. Türkiye’nin anayasa

metinleri, kanunlar, mali mevzuat, Bakanlar Kurulu Kararları, Sayıştay denetim raporları ve

bilimsel yayınlar (kitap, makale, tez vb.) bu çalışmada kullanılan verilerdir. Anayasa

metinleri, kanunlar, Bakanlar Kurulu Kararları, yönetmelikler, plan, program, kitapların,

makalelerin ve raporların tümü internetten sağlanmıştır.

Bu çalışma teknik olarak üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde performans nedir sorusuna

cevap aranmıştır genel olarak. Performans değerlendirme sistemi ve yönetim sistemi

açıklanırken diğer taraftan da performans bütçe sistemine dikkat çekilmiştir. Performans

sistemine geçişin nedenleri incelenirken aynı zamanda beklenen faydalar ve gerekli şartlar

vurgulanmıştır. İkinci bölümde ise gelişmiş ülkeler kategorisinde olan İngiltere, ABD, Fransa,

Almanya gibi Batılı devletlerin performans sistemiyle geçirdikleri süreç anlatılmıştır

karşılaştırmalı olarak anlaşılabilsin diye. Üçüncü bölümde ise Türkiye’nin geçirdiği süreçler,

sorunlar ve önerilerden bahsedilmiştir.


Performans sistemi kamu veya özel sektör için büyük önem arz etmektedir. Çünkü kamuda

insanların ödedikleri vergiler sonucunda karşılığında almak istedikleri bir hizmet vardır.

Bundan dolayı, insanların beklentilerini daha iyi karşılayabilmek amacıyla performans sistemi

düşünülmüştür. Performans kavramını bu context içinde açıklamak gerekirse, bir çalışanın o

iş için sarf ettiği emek veya çaba olarak anlatılabilir. Yani o işi yapmaya odaklanmış kimsenin

iş için bitirme arzusu ve yapmakta olduğu işe dair davranış biçimi olarak gösterilebilir. Aynı

soydan gelen ve aynı unvanlara sahip kimselerden birinin ötekinden daha hızlı kariyerinde

yükselmesi performansına bağlıdır. Performans kavramı bazı durumlarda bireysel

kullanımından çıkıp kitleler için kullanılabilir. Bir grubun veya insan topluluğunun belirli bir

iş için belirli bir sürede yapmaya çabaladıkları olayın kavramıdır. Bu kavram kimi zaman

nicel olarak anlatılabilirken kimi zaman da nitel olarak anlatılır. Kısıtlanmış bir süre içerisinde

kişisel veya grupça halledilmeye çalışılan bir işin bitirme noktasına yakınlık veya uzaklığı

çalışanların performansını belirler. Bu şekilde performans kavramı ortaya konulur.

Ortaya konulan sonuçlar ışığında, bireyin veya grubun verilen görevi başarması

durumunda yüksek performansa ulaşıldığını gösterir. Aksi takdirde verilen görevin başarısız

olma durumunda istenen performansa ulaşılmadığı vurgulanır. Bu performansları sergileme

durumu birçok değişkene bağlıdır. Mesela örneğin bir bireyi ele alalım; X bireyin iş için

yeterli okuma, yazma, dinleme, yaratıcılık, pratiklik gibi yeteneklere sahip olup olmaması

performansı doğrudan etkilemektedir. Bu yeteneklere sahip olması durumunda, kapasitesini

ne kadar gün yüzüne çıkarmak istediği de önemli bir noktadır. Gereken çalışma koşulları,

uygun çevre, uygun zamanlama gibi çeşitli değişkenlerin bireyin performansında hatırı sayılır

bir etki yapmaktadır. Bireylerin performansları birleşip grupları oluşturduğunda da yine


birçok değişken önemli hale gelecektir örneğin; gereken grup içi iletişim, çevresel faktörler,

uygun politikalar vb.

Bireysel performanslar genellikle çalışanın bu işi yapmak için ne kadar istekli

olduğunu ve bu işe ne kadar yetenekli olduğuyla doğrudan alakalıdır. Grup performansında

ise kişilerin bireysel yetenekleri çoğu zaman elverişsiz hale gelir. Grup için yeni dinamiklere

ihtiyaç vardır. Bu bireysel çalışmadan farklı olan yeni dinamikler sonucunda grup

performansı genel kar düzeyine, verimlilik, kalite, etkinlik düzeyine odaklanır.

Performans değerlendirme:

Bir çalışanın bireysel olarak işi ile ne kadar olumlu istatistikte bulunduğunu ölçmek

ilişkin bilgi toplamı sürecidir. Çalışanların işlerini ne kadar değerli yaptıklarını göstermek ve

motive etmek için oluşturulmuş bir süreçtir. Bu değerlendirme sistemi aslında yönetim

sisteminin koyduğu hedeflere ne kadar yaklaşıldığı ile oluşturulan bir düzenektir. Hedeflere

ne kadar yaklaşıldığı ve eğer bir sorun varsa müdahale amaçlı düzenli denetimlere performans

değerlendirme denir.

Performans değerlendirmesi, çalışan kabiliyetlerinin işin nitelik ve gereklerini ne

ölçüde karşıladığını araştıran veya kişinin işteki verimliliğini belirlemeye yönelik nesnel

analizler olarak da tanımlanabilir. Performans değerlendirmesi dengeli bir ücret sisteminin

uygulanmasında, çalışanların terfi, rotasyon ve eğitim ihtiyacının belirlenmesinde, çalışan

seçim ve atanmasında başvurulan önemli bir işlemdir (Sabuncuoğlu ve Tokol, 2013).

Farklı bir anlatı ile performans sisteminden bahsetmek gerekirse, bir bireyin işinde ne

kadar ileri noktalara ulaştığı ve ne denli gelişime açık olduğunu detaylı bir şekilde ölçmeyi

amaçlayan sistemdir. Genel olarak ortaya konulan iş değil de ortaya işi koyan kişi için yapılan

bir değerlendirme sistemidir. Performans sistemi çalışmanın değerlendirilmesi, verimliliğin


takdiri olarak nitelendirilebilir. Çalışılan kurumun başarısını artırmayı amaçlayan herhangi bir

adımda bulunmaya çalışan kişiyi ödüllendirmeyi hedefleyen bir sistemdir.

Performans değerlendirme sisteminin negatif veya pozitif özellikler barındırabilir. Bu

arada esas önem teşkil eden nokta amacı bağlamında yürütülmesidir. Bu performans

sisteminin hedefi hiçbir zaman çalışanlarına daha çok maaş dağıtmak değildir ve olmamalıdır.

Yani, maaş ve kademe atlamada kullanmak için ölçülen performansların olumlu yanları

genellikle bulunmamaktadır. Bu değerlendirme sisteminde en önemli noktalardan biri de

yöneticilerin eğitme konusunda bilgili ve usta olmasıdır. Değerlendirme konusunda olaya

sadece ölçmek amaçlı değil de daha kapsamlı yaklaşılması gerekmektedir. Performans

sisteminin bulunması bir kurumun veya iş yerinin çalışma teknikleri arasında bulunması

gereken en önemli şeylerden biridir.

Performans değerlendirme sisteminde, değerlendirme kısmı yönetim kısmının bir alt

seçeneğidir. Değerlendrime kısmına fazlaca yoğunlaşarak performans sistemi oturtulmuş

olmaz ve bu nedenle diğer aşamalar asla göz ardı edilmemeli. Beklentilerin karşılıklı

anlaşıldığı ve istişareler sonucu fikir birliği oluşan bir birlikte çalışma biçimidir.

Performans bütçe sistemi

Çok uzun zamandan beri süregelen kamu sektöründeki maaş ve bütçe sisteminde

sorunlar olduğu herkesin malumudur. Bu sorunların derinden çözülebilmesi amacıyla

performans bütçe sistemi uygulanabilir. Bir çalışanın yaptığı icraate göre aldığı maaşın

belirlenmesi verimliliği arttıracağı düşünülmektedir. Yapılması gereken işleri maliyetleri

üzerinden hesaplayarak, ödenekleri ortaya çıkararak belirlenmelidir. Maliyet fiyatlarının

belirtilebilmesi için uygun analizler ve teknikler uygulanarak performans bütçe sisteminden

yararlanılmalıdır. Performans bütçe sisteminin hedefleri ve uygulanması gereken çeşitli

programların varlığını işaret eder. İşaret edilen işlerin maliyetlerini ve yapılan işlerin
başarılarının hesaplanması gerekir. Yapılan her iş sonucunda bir çıktı elde edilir. Bu çıktıları

elde etmek için performans bütçe sisteminde girdilerin en baştan hesaplanması gerekir. Bu

nedenle her evrede kontrol sağlandığından, performans bütçe sistemi uygun bir mali yapı

ortaya çıkarır. Bu sistemin elbette birkaç negatif yanı bulunmaktadır. Bu negatif yanlardan

bahsetmek gerekirse, yeterli ölçüm birimlerinin yoksunluğu performans boyutunu net şekilde

ortaya koymayabilir ya da çoğu alanda uygun saptama noktasını işaret edecek birim bulmak

imkansızdır. Bir diğer negatif yan ise kullanılan birimler arasında tutarlılık yoktur ve bundan

dolayı da yanlış sonuçlar ortaya konulabilinmektedir.

Her şeyden önce performans bütçe sistemini açıklarken bunun yeni bir sistem

oludğuna dikkat çekmek gerekir. Kamunun özel sektöre yaklaşmasıyla birlikte maliye

sistemindeki yeni bir bütçe programıdır. Kurumların icraat boyutlarına göre amaçlarına

ulaşıp ulaşmadığını ölçmeye yarayan bir bütçeleme programıdır. Performans sisteminin

geleneksel sistemden farkı olarak icraat boyutlarına odaklanması olarak gösterilebilir.

Amaçlara işaretler ile gerçekleştirilmesi beklenen ve ulaşılması gereken sonuçlar etrafında

oluşturulur. Bu süreçte hazırlanan faaliyet raporları bütçe sistemini dönüştürerek daha iyiye

gitmesi sebep olabilecek en önemli hususlardır. Bunun yanında işe başlanmadan önce

oluşturulan hazırlık sürecindeki stratejik planlar ve iş üzerindeyken oluşturulan performans

programları da başarıya ulaşmak için diğer önemli 2 etkendir.

Performans sisteminin özellikleri:

Bu süreçte bu sistemin odaklandığı nokta sonuçlardır ve harcamalar yapıldıktan sonra

çalışanların ürettiği çıktılara odaklanır. Bu sistem ile birlikte performans ölçümleri, raporlar,

kategorizasyonlar sonucunda harcamalar ile sonuçlar arasındaki bağ ölçülür ve daha dengeli

bir mekanizma yaratılmaya çalışılır. Performans sistemi etkinliklerin sonuçlarına,

verimliliklerine ve ortaya çıkan sonuçların üretkenliğine odaklanırken, bu harcama

düzeyindeki sonuçların olumlu veya olumsuzluğunu kurumlar belirler. Her şeyden önce
ekonomik bir disiplin yaratmayı amaçlar bu sistem. Kamu kuruluşlarının yatırım yapılacak

alana dair belirlediği harcama stratejilerinde bütçenin nereye ayrılacağını belirlemedeki

kontrol mekanizmasını oluşturan sistemdir. Yani performans bütçe sistemi kaynakların uygun

şekilde kulluanılması ve paylaştırılması sırasında verimliliği artırmanın yanı sıra ekonomik

disiplin için de kontrol oluşturur. Stratejik şekilde oluşturulmuş planlar tam da bu noktada

ekonomik disiplin için uzun süreçlerde önemini ortaya çıkarır. Bu nedenle performans bütçe

sistemi de uzun vadeli olmalıdır.

Performans bütçe sisteminin ilkeleri

Bu sistemin ilkelerinin uygulandığı ülkelerde çalışanlar tarafından derinden incelenmeli ve

benimsenmelidir. Çünkü bu sistemin amaçları daha eşit ve adil bir sistemi hedeflemektedir.

İlkelere değinmek gerekirse yönetim boyutlarında elbette verimliliği maksimize edilmeye

çalışılınır fakat bu durumun yanında mutlaka harcamaların kontrol edilmesi önemlidir. Bu

nedenle ekonomik disiplin sağlanması şarttır. Günümüz sistemlerinde ekonomik disiplin

açılarını incelediğimizde 3-5 yıllık sistemler görmekteyiz. Bu yıllık planlamalar stratejik

derinliği olan programlardan oluşur. Bu stratejik planlar çok uzun olmasa da orta vadeli

planları belirler genelde. Orta vadeli kaynak yönetim planları, daha uzun dönem yatırımlar

için simülasyon olmakta ve beklentilerin daha kısa sürede çıktılarına ulaştığı bir süreç

yaratmaktadır. Kamu harcama programları genel olarak çok daha uzun sürelere hitap eder ve

sonuçlarını kısa sürede almak pek de mümkün değildir. Bu sebepten kaynaklanmaktadır ki

performans bütçe sistemleri orta veya kısa vadeli hedeflerden oluşmaz. Bu süreçte stratejiler

uygulanmaya konulmadan önce uygulayıcılar ve planlayıcıların fikir birliğinde olması her

zaman başarıya ulaşmak için daha etkilidir. Bu stratejiler oluşturulurken genel olarak içinde

bulunulan durum hesaba katılmalıdır. Bu şekilde performans bütçe sistemi çok daha etkin

olabilir.
Performans Esaslı Bütçeleme Sistemine Geçişin Nedenleri:

Ülkeler halklarına temel noktlarda borçludurlar ve bunun en büyük sebebi halkın

ödediği vergilerdir. Bu nedenle devletler haklarının refahını sağlayabilemk amacıyla çeşitlik

ekonomik, mali politiklar yürütür. Bu nedenle devletler kamunun sahip olduğu kaynakları

tahsis ederek ve gelirin tekrardan dağıtılmasına öncülük ederek ve ekonomik çizelgeleri

düzenleyerek halka politikalar üretmeyi hedefler. Tam da bu noktada performan bütçe

sisteminin devreye girdiği yerde ekonomik şeffaflık çok önemlidir. Ekonomik şeffaflık halka

karşı her yapılan eylemin izahını verebilme veya bütün hedefler üzerindeki ekonomik

görünümler açıkça ortaya koyabilme anlamına gelir. Ekonomik şeffaflık, performans bütçe

sistemi için elzem derecede önemli olan hesap verilebilirlik kavramını ortaya koyar. Zaten

geçtiğimiz son 40 yılda, yerel yönetimlerde hesap verilebilirlik ve ekonomik şeffaflık temel

öncüller haline gelmiştir. Bu nedenle performans sitemi için ekonomik şeffaflık hayati

derecede önemli rol oynamaktadır.

Bir diğer önemli neden ise yönetim anlayışında ortaya çıkan değişim sürecidir. Son

birkaç yüzyılda oluşan merkeziyetçi politikalar kurumlaraa özgürce hareket etme alanı

tanımamışlardır. Yani kamu kurumları politika üretme açısından özgür iradelerini

koruyamamışlardır. Bu ana sorun sebebiyle, bir yeniden yapılanma süreci başlamıştır ve

izleyecekleri planları daha önceden hazırlamaları, aynı zamanda daha net bir şekilde anons

etmeleri, bütçeler hazırlamaları performans ölçümü yapmalarına sebebiyet vermiştir.

Kurumların kendine özgü geliştirdikleri performans birim ve göstergeleri ölçüm yapma işini

zorunlu kılmıştır. Bu durumda kamu kurumları ekonomik olarak harcamaların girdi


kısımlarına değil de çıktı kısımlarına odaklanmıştır. Bu durum da performans sisteminin

doğmasına neden olmuştur.

Performans sisteminin daha etkin hale gelmesinin ana sebeplerinden birisi daha kamuoyunun

kontrol mekanizmasıdır. Kamu kurumlarının icraat raporlarının ve etkinliklerinin tamamıyla şeffaf

olası durumunda halk bilgilenir. Yani bunu kamu kurumları sağlamalıdır. Bu şekilde vergi ödeyen halk,

harcamalarının nereye gittiği açık bir şekilde bilecektir ve bu şekilde hesap sorma hakkı elde

edecektir. Hizmet alan halk, aldığı hizmetin kalitesiyle harcamanın oranını kendi aklıyla

karşılaştırabilecektir. Tam da bu durumda medya ve sivil toplum kuruluşları faydalı olmayan

etkinliklere baskı yapma olanağı elde edecektir. Tüm bu durumlar da kamu kurumlarının daha özenli

davranışlar göstermesini sağlayacak ve toplum yararı için savaşacaktır. Performans sistemi bu

nedenle de çok önemlidir.

Performans sistemine geçilmesi gerektiğinin bir diğer önemli sebebi bütçe içinde oluşan

ekonomik açık veya performans açığıdır. Bütçe giderlerinin gelirlerinden fazla olması durumunda

bütçe açığı oluşur. Performans açığı ise halkın verilen hizmetten tatmin olmaması olarak ifade

edilebilir. Bu durumda performans sistemi daha etkin çözümler sunabilir.

Performans sisteminden beklenen faydalar:

Ekonomik şeffaflık: Ekonomik şeffaflık Dünya’da ekonomi alanında büyük gelişimler ve

uluslararası büyük bağlar geliştikten sonra ortaya atılmış ve yaygın hale gelmiş bir kavramdır.

Ekonomik şeffaflık genellikle halkı önceden bilgilendirme olarak tanımlanır. Yapılan harcamaların,

faaliyetlerin, etkinliklerin saydam bir şekilde herkes tarafından bilinerek yapılması ekonomik şeffaflığa

işaret eder. Daha da önemlisi kurumlar yılın ilk aylarında kamuoyunu stratejileri ve hedefleri
konusunda bilgilendirir. Bu durum da aslında performans bütçe sisteminin bir belirtecidir. Performans

sisteminin faydalarından bir tanesi olarak ekonomik şeffaflık bilinmektedir.

Hesap verilebilirlik: halkın ödediği vergilerin karşılığında harcamaların ne yöne aktarıldığı

konusunda hesap verme yükümlülüğüne işaret eder. Her türlü kamu kurumları kaynaklarından

faydalanılmasında üst mercilere veya halka karşı hesap verme zorunluluğu harcamaların doğru

kanalize edilmesini teşvik eder. Bu şekilde yürütülen bir denetim mekanizması vardır diye

düşünülebilir. Bu sistemin altında çalışan herkes bu unsuru göz önünde bulundurmalıdır çünkü en üst

mercii olan bakanlar bile hesap verilebilir davranmak zorundadırlar.

Kamu Hizmetlerinde Etkinliğin Sağlanması: Kamu hizmetlerinde etkinlik bir kamu hizmetinin

sunulması sonucu elde edilen fayda ile kamu hizmetinin maliyeti arasındaki ilişkiler daha önceden

düzenlenmiştir Türkiye’de. Bu düşünce yapısına göre bütçelerin kalkınma planı ve programlarda yer

alan politika, hedef ve önceliklere uygun şekilde uygulanması ve denetlenmesi performans sisteminin

faydalı bir sistem olduğunu ortaya koymuştur.

Ekonomik Disiplinin Sağlanması: Performans sisteminde bilgiye ulaşım ve kaynakların elde

edilen bilgiye dayalı olarak sisteme konulmasını sağlar. Bu durum da daha üst mercilerin daha etkili

bir şekilde değerlendirme yapabilmesine olanak sağlar. Kamuya açık şekilde belgeler hazırlanması,

kamu idarelerini başarılı olma hususunda motive edecektir. Bu makro düzeyde kaynak dağılımının

etkili bir şekilde yapılmasını sağlarken, israfı da önlemeye yarayacak bir sistemdir. Bu nedenle

performans esaslı bütçe sisteminde ekonomik disiplin önemli araçtır.

Üst Yönetimin Desteğinin Sağlanması: Reform ve değişim çalışmalarının başarılı olmasının

şartlarından ve belki de en önemlisi üst yönetimin desteğinin sağlanmış olmasıdır. Performans esaslı

bütçeleme sisteminin faaliyete geçirilmesi ve uygulanması büyük oranda kamu idare yöneticilerinin

bunu sahiplenmesine bağlıdır. Bu nedenle kamu idare yöneticilerinin sistemin kamu hizmetlerinin

daha etkin sunulması ve kaynakların verimli olarak kullanılmasını sağlaması açısından gerekli
olduğuna inandırılması gerekir. Bu olmadığı takdirde reform çalışmasından beklenen sonuç

alınamayacak ve kaynakların israf edilmesine neden olacaktır.

Performans sisteminin başarılı olabilmesi için gerekli şartlar:

 İdari ve ekonomik yapıda düzenlemeler

 Performans ölçümlerindeki göstergelerin şeffaf olması

 Bütçe sistemin gerekli altyapının varlığı

 Performans kültürünün devamı

 Performans ölçümlerinde liyakat

Batılı Devletlerde Performans Sistemi

Konunun Türkiye ölçeğinde daha net anlaşılabilmesi için karşılaştırmalı olarak bakmak daha

iyi olacaktır. 19. yüzyılda ekonomide uygulanan liberal politikalar nedeniyle kamu

harcamaları miktar ve bileşen olarak değişmiş, devlet faaliyetlerinin sınırlılığı sorgulanmıştır.

Devlet faaliyetlerinin sınırlı olmasını savunan klasik iktisadi ekol birçok ülkede kamu

kaynaklarının israf edilmesine, kamusal hizmetin gerçekleştirilmesinde etkisizliğe ve kaynak

kullanımında bazı yolsuzluklara yol açmıştır. Bu gerekçelerle yeni bir anlayış ortaya çıkmış

kamuda toplam kalite, mali saydamlık ve hesap verebilirlik gibi yeni birçok kavram gündeme

gelmiştir. Bu yeni kavramların uygulanması için bütçe sisteminin de değişmesi söz konusu

olmuştur. Bu kapsamda kamu kaynak kullanımında performansı benimseyen bir bütçe sistemi

başta ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi birçok ülkede uygulanmaya başlanmıştır.

Dünyada kamu hizmetlerinin verimliliğinin artırılması, kaynak kullanımında etkinliğin

sağlanması, mali saydamlığın ve hesap verilebilirliğin geliştirilmesine yönelik çalışmaların


başında performans sistemine geçiş istenci başlamıştır ve reformlar yürürlüğe konulmaya

çalışılmıştır. 1990’lı yıllarda Fransa, İngiltere, ABD’de performans sistemi uygulanmaya ve

kamu sektöründe yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. 2000’li yıllarda ise Almanya

ve Türkiye’de performans esaslı bütçe sistemi uygulanır hale gelmiştir. Türkiye’deki sistemi

daha net anlayabilmek için ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerdeki performans

sistemi ele alınacaktır.

Örneğin ABD’de, 1949 yılında düzenlenen komisyonda performans sistemine geçiş

için uygun düzenlemeler yapılması kararı alınmıştır. 1978 yılında düzenlenen kanunlarda

memurlara performansa göre maaş ödemesi planlanmıştır. 1990’lı yıllarda performans

sisteminin uygulanışında düzenlemeler yapılmıştır. 20. Yüzyılın son dönemlerinde ekonomi

alanıyla ilgilenenler ile kamu kurumlarının yöneticileri performans ölçümü için hazırlıklar

yapmış, beş yıllık planlar için çalışmalar başlamıştır. Bu hedef doğrultusunda çıkarılan yasalar

ile federal yöneticilerin performanslarını geliştirmek amaçlanmış, harcama kararları ve

program gözetimi konularında da performans bilgisi elde edilmesi ön plana çıkartılmıştır.

Kamu kaynağı ile sonuçlar arasında ilişki kurulmuş ve her bir bölümün 5 yıllık stratejik plan

hazırlaması gerekli kılınmıştır. Stratejik planla uyumlu yıllık performans programı

hazırlanması ve tavsiyelerin yer aldığı bir performans raporu çıkarılması öngörülmüştür.

ABD’de kamu kurumları ve Kongrenin bütçe hazırlama süreci birbirinden farklıdır. Kamu

kurumlarının bütçe hazırlama süreci daha uzun ve zor iken, Temsilciler Meclisi ve Senatonun

bütçe hazırlama süreci daha kısa ve kolaydır. ABD, performans sistemine geçiş için öncelikle

yasal düzenlemeler yapmıştır. Bu yasal düzenlemeler performans sisteminin kolay

uygulanmasını sağlamıştır. Bu sistemle kamu kaynakları daha verimli kullanılır hale gelmiş,

uzun dönemde planlama sağlanmıştır. Dünya çapında liberal denildiğinde akla gelen ilk ülke

olan ABD’de kamu harcamaları halk tarafından da çok büyük önemle takip edilmektedir.

Çünkü insanlar vergilerinin nereye harcandığını bilmek istemektedirler. Kamu kurumlarının


harcamalarının şeffaflığı ve hesap verilebilirliği ile performans sisteminin getirdiği verimlilik,

kamu kurumlarının israftan kaçınmasını ve doğru yönlerde işler yapmasına vesile olmaktadır.

Bir diğer örnek olarak İngiltere’de ise, performans sistemine 1980’li yıllarda başlamış

ve yasal düzenlemeler yapmıştır. Mali Yönetim İnisiyatifi Programı’nı uygulamaya

başlamıştır. Bu program ile kamu kurumlarının performansının ölçülmesini ve bu kurumların

hesap verebilirliğini artırmayı amaçlamıştır. kamu yönetiminin geliştirilmesi için bir rapor

yayınlanmıştır. 1996 yılında Kamu Personelinin Yönetimi Kanunu yürürlüğe girmiştir. Bu

kanunla disiplinli bütçe ve performansa dayalı ücret uygulamasına geçilmiştir. Kamu

harcamaları kapsamlı bir şekilde başbakanlık tarafından değerlendirilmiş ve politikaların

uygulanmasında yaşanan aksaklıklar tespit edilmiştir. Bu aksaklıkları gidermek için

başbakanlık bünyesinde Performans ve Yenilikçi Girişimler Birimi kurulmuştur. Bu birim,

hükümete projelerin kabul edilmesi konusunda rapor hazırlamıştır. Finansman Kanunu

denetimi sağlamak amacıyla uygulamaya konulmuştur. Bu kanuna dayanarak hazine

parlamentoya her yıl mali durum, bütçe raporu, yıllık ekonomi, strateji raporu hazırlamış ve

ilan etmiştir. 1999 yılında kamu yönetiminde yeniliğin sağlanması için Beyaz Kitap

hazırlanmış, kamu yönetiminde reformun ne olduğu bu kitapla açıklanmıştır. Bu kitapta,

kamu kesiminde amaçlar ve hedefler tanımlanmış, ulaşılacak sonuçlara yer verilmiştir. Kamu

idarelerine üç yıl boyunca verilecek finansman kaynağı Beyaz Kitapla ilan edilmiştir. Son

olarak belirlenen hedefler Beyaz Kitapla ilan edilmiştir. Bu hedeflere ulaşması için kamu

kurumlarına yardım edilmiştir. Bu hedefleri gerçekleştiremeyen kurum yöneticileri görevden

alınmıştır. 2000 yılından sonra kamu hizmet sözleşmelerinin tamamlayıcı bir aracı olan

hizmet sunum sözleşmeleri uygulanmaktadır. Kamu hizmet sözleşmeleri, hazine ile bölümler

arasında yapılmış olan, çıktı-sonuç odaklı amaç ve hedeflerin yer aldığı sözleşmelerdir.
Hizmet sunum sözleşmesinde, bu hedeflere nasıl ulaşılacağına dair bilgiler bulunmaktadır.

İngiltere, performans sistemine geçmeden önce yasal düzenlemeleri tamamlamıştır.

Performans sözleşmesine dayalı bütçe sisteminde çıktı ve sonuç ilişkisini başarılı bir şekilde

kurmuştur.

Bir diğer örnek olarak Fransa ise, ekonomik sistemi en baştan değerlendirilmiştir. Bu

değerlendirme sonucunda kaynak tahsisi, bütçe sistemi, maliyet ve hizmet etkinliği

süreçlerinde yetersiz olduğu belirtilmiştir. Bu gelişmelerden yola çıkarak reform çalışmalarına

başlanmıştır. 1980’li yıllarda kamu harcamalarının verimliliğini sağlamak, bütçe sürecinde

parlamentoyu güçlendirmek gündeme gelmiştir. Fransa’da bütçe ve parlamento üzerinde

detaylı araştırma yapmaya izin vermeyen bir kanun yapısı 2001 yılında değiştirilmiştir. Mali

saydamlık ve hesap verebilirliği sağlamak, kamu performansını ölçmek amacıyla yeni kanun

parlamento tarafından oylanmış ve kabul edilmiştir. Bu kanuna göre harcama odaklı bütçeden

kamu politikaları şeklinde hazırlanan performans esaslı bütçelemeye geçilmiştir. Kamu

hizmetleri veya politikaları performans sistemi onayına sahip programlara göre

oluşturulmuştur. Performans yönetim sistemi her harcama kalemi için oluşturulmuştur.

Parlamentonun onaylamış olduğu bütçe ödeneklerinin etkinliğini artırmak amacıyla çıktı,

sonuç ve hizmet kalitesinin performansına bakılmaktadır. Yeni kanunla parlamentoda

hazırlanan bütçe teklifleri temel kamu politikalarına göre değerlendirilerek bütçe onayı

verilmekte ve performans ölçümü yapılmaktadır. Diğer bir anlatımla ödenekler kamu

politikalarının uygulanmasını sağlamak amacıyla verilmektedir. Bütçe ödenekleri ve

performans hedefleri bütçe kanununun ekinde olan performans planında her yıl yer

almaktadır. Fransa’da bütçe açıklarının artması kamu kaynaklarının verimli ve etkin

kullanılmasını gündeme getirmiştir. Bu kapsamda 1959 yılından itibaren uygulanan eski


kanun 2001 yılında değiştirilmiş ve performans sistemine geçilmiştir. Performans sistemi ile

kamu kaynaklarında verimlilik sağlanmış, kaynaklar planlı ve etkin bir şekilde kullanılmıştır.

Bir diğer örnek olarak ise Almanya, Bütçe sisteminde planlama, hesap

verebilirlik, kaynak kullanımında etkinlik bulunmamaktadır. Diğer yandan 1970 ve 1980’li

yıllarda kronik bütçe açıkları meydana gelmiştir. Bütçe açıklarının kronik hale gelmesi, kamu

borçlarının artması nedenleriyle kamu kaynaklarını etkin ve verimli kullanmak gündeme

gelmiştir. Bu amaçla 1990’lı yıllarda Almanya’da reformlar yapılmıştır. 90’lı yılların

sonlarında maliyet ve muhasebe çalışmaları yapılmaya başlanmıştır. 1997 yılı aralık ayında

kanunlar değiştirilmiş ve performansa dayalı prim uygulanmaya başlamıştır. 1999 yılında

küçük bölgelerde uygulamalar yapılmış, çıktı odaklı bütçeleme, muhasebe ve raporlamaya

geçilmesi amaçlanmıştır. Bütçe sürecinde beş yıllık hedefleri içeren mali plan hazırlanmakta

ve buna uygun bütçe tasarısı her yıl yapılmaktadır. Her kamu kurumunda bütçe tekliflerini

hazırlamakla görevli, bakana bağlı bütçe memurları bulunmaktadır. Hükümet tarafından bütçe

kanun tasarısı orta vadeli mali plandaki rakamlar dikkate alınarak hazırlanmaktadır. Kamu

kurumları tarafından bütçe teklifleri hazırlandıktan sonra maliye bakanı mali planı, gelir ve

giderleri mali yılın başında yeniden gözden geçirmektedir. Bütçe teklifleri ve gelirler

değerlendirildikten sonra bütçe görüşmelerine geçilmektedir. Bütçenin karara bağlanması,

yöneticilerin memurların atanması ve yasal düzenlemelerin yapılması parlamentonun

görevlerindendir. Parlamentoda bulunan Bütçe Kurulu, kurum bütçelerinin hazırlanmasında

aktif rol oynamakta, yılsonunda denetim yapmaktadır. Almanya’da performans sistemi ile

harcama, hizmet, maliyet ve performans göstergeleri tek bir belgede yer almıştır. Performans
ve kaynaklar temel alınarak hazırlanmıştır. İlkbahar ve sonbaharda, yılda iki kere bütçe

uygulaması üzerinde performans değerlendirmesi yapılmıştır. Diğer bir anlatımla kaynak

kullanımı, fonların harcanması ve performans gösterge hedeflerine ne ölçüde ulaşıldığı tespit

edilmiştir.

Türkiye’deki performans sistemi gelişmeleri

Dünyada performans sistemine geçiş yönündeki çalışmalar paralelinde ülkemizde Maliye

Bakanlığı’nca, 2002 yılında ilgili proje çerçevesinde altı kurumda çeşitli faaliyet ve projeler

pilot olarak seçilerek, performans çalışmaları yapılmıştır. Pilot kurumlar tarafından 2003 yılı

bütçe tekliflerine esas olmak üzere ilgili faaliyet/projeler için stratejik plan, performans planı

ve kaynak ihtiyaçları planları oluşturulmuştur. Bu iş için uygulanması planlanan pilot

bölgeler:

• Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

• Sahil Güvenlik Komutanlığı

• Hazine Müsteşarlığı

• Karayolları Genel Müdürlüğü

• Hacettepe Üniversitesi

• Ege Üniversitesi

5018 sayılı Kanun ile Uygulanması Öngörülen performans Sistemi


Bu kanun, kalkınma planları ve programlarda yer alan politika ve hedefler doğrultusunda

kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesini ve kullanılmasını,

hesap verme sorumluluğunu ve mali saydamlığı sağlamak üzere, kamu mali yönetiminin

yapısını ve işleyişini, kamu bütçelerinin hazırlanmasını, uygulanmasını, tüm mali işlemlerin

muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve mali kontrolü düzenlenmeyi amaçlamıştır.

5018 sayılı kanun ile kamu mali yönetim sistemimiz tamamen değiştirilerek, uluslararası

standartlara uygun bir mali yönetim anlayışı oluşturulmuştur. Kanunda kamu mali yönetimi,

kamu kaynaklarının tanımlanmış standartlara uygun olarak etkili, ekonomik ve verimli

kullanılmasını sağlayacak yasal ve yönetsel sistem ve süreçler olarak tanımlanmıştır.

Öngörülen bu sistem, kamu idarelerinde performansa dayalı yönetim anlayışının

yerleşmesine yardımcı olmaktadır. performans sisteminde öngörülen performans bilgi sistemi,

bunu sağlamanın aracı olarak görülmektedir. Ayrıca böyle bir sistemin kurulması, performans

denetimi için de uygun ortamın oluşmasına yardımcı olacağı düşünülmektedir.

Uygulanması istenilen performans Sisteminin Unsurları

5018 sayılı kanunda uygulanması öngörülen performans sistemi, stratejik plan, performans

programı ve faaliyet raporu olmak üzere üç temel unsur üzerine oturtulmuştur. Stratejik Plan

5018 sayılı kanunun 9. maddesinde stratejik plan, kamu idarelerinin orta ve uzun vadeli

amaçlarını, temel ilke politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçülerini, bunlara

ulaşmak için izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımlarını içeren plan tanımına benzer şekilde

anlatılmıştır. Kanun ile kamu idarelerine kalkınma planları, programlar, ilgili mevzuat ve

benimsedikleri temel ilkeler çerçevesinde geleceğe ilişkin misyon ve vizyonlarını oluşturmak,

stratejik amaçlar ve ölçülebilir hedefler saptamak, performanslarını önceden belirlenmiş olan


göstergeler doğrultusunda ölçmek ve uygulamanın izleme ve değerlendirmesini yapmak

amacıyla katılımcı yöntemlerle stratejik plan hazırlama görevi verilmektedir.

İdarelerin stratejik planında üç düzey öngörülmektedir. Birinci düzeyde misyon, vizyon ve

ilkeler yer alırken, ikinci düzeyde stratejik amaç ve hedefler, üçüncü düzeyde de faaliyet ve

projeler yer almaktadır. Stratejik planlama, kuruluşun bulunduğu nokta ile ulaşmayı istediği

durum arasındaki yolu tarif etmektedir. Kuruluşun amaçlarını, hedeflerini ve bunlara ulaşmayı

mümkün kılacak yöntemleri belirlemesini gerektirmektedir. Uzun vadeli ve geleceğe dönük

bir bakış açısı taşımaktadır. Kuruluşun bütçesinin stratejik planda ortaya konulan amaç ve

hedefleri ifade edecek şekilde hazırlanmasına, kaynak tahsisinin önceliklere dayandırılmasına

ve hesap verme sorumluluğuna rehberlik etmektedir.

Buradan hareketle stratejik planlama sonuçların planlanmasıdır ve girdilere değil, kamun

hizmetleri ile elde edilecek sonuçlara odaklıdır. Öte yandan değişimin planlanmasıdır yani

değişimin istenilen yönde olabilmesini sağlamaya gayret eder, değişimi destekler. Aynı

zamanda gerçekçidir bu nedenle arzu edilen ve ulaşılabilir bir geleceği resmeder. Bir diğer

olarak kaliteli yönetimin aracıdır ve disiplinli ve sistemli bir şekilde, bir kuruluşun kendisini

nasıl tanımladığını, neler yaptığını ve yaptığı şeyleri niçin yaptığını değerlendirmesi,

şekillendirmesi ve bunlara rehberlik eden temel kararları ve eylemleri üretmesidir. Daha önce

de belirtmiş olduğumuz gibi hesap verme sorumluluğuna temel oluşturur ve sonuçların nasıl

ve ne ölçüde gerçekleştirildiğinin izlenmesine, değerlendirilmesine ve denetlenmesine temel

oluşturur. Katılımcı bir yaklaşımdır, stratejik planlama sürecinin kuruluşun en üst düzey

yetkilisi tarafından tam olarak desteklenmesi şarttır. Bununla beraber, ilgili tarafların, diğer

yetkililerin, idarecilerin ve her düzeydeki personelin katkısı, ortak çabası ve desteği

olmaksızın, stratejik planlama başarıya ulaşamaz. Uzun vadeli bir yaklaşımdır. Kuruluşların

farklı yapı ve ihtiyaçlarına uyarlanabilen esnek bir araçtır. Stratejik planın hazırlanması,

gerçekleştirilmesi için yeterli değildir. Planın sahiplenilmesi ve eyleme geçirilmesi


gerekmektedir. Asıl olan stratejik plan belgesi değil, stratejik planlama sürecidir. Stratejik

planlama sürecinde kaynak kısıtları dikkate alınmakla beraber, yıllık bütçe ve kaynak

taleplerinin stratejik planları şekillendirmemesi; stratejik planın, bütçeyi yönlendirmesi

gerekir.

Bazı sorulara verilen cevaplar stratejik planlama sürecini oluşturmaktadır.

“Neredeyiz?” sorusu, kuruluşun faaliyetini gerçekleştirdiği iç ve dış ortamın kapsamlı bir

biçimde incelenmesini ve değerlendirilmesini içeren durum analizi yapılarak

cevaplandırılmaktadır. “Nereye gitmek istiyoruz?” sorusunun cevabı ise; kuruluşun var oluş

nedeninin öz bir biçimde ifade edilmesi anlamına gelen misyon; ulaşılması istenilen geleceğin

kavramsal, gerçekçi, öz bir ifadesi olan vizyon; kuruluşun faaliyetlerine yön veren ilkeler;

ulaşılması için çaba ve eylemlerin yönlendirileceği genel kavramsal sonuçlar olarak

tanımlanabilecek amaçlar ve amaçların elde edilmesi için ulaşılması gereken ölçülebilir

sonuçlar anlamına gelen hedefler olarak ortaya konularak verilmektedir. “Gitmek istediğimiz

yere nasıl ulaşabiliriz?” sorusunu ise, amaçlar ve hedeflere ulaşmak için takip edilecek yollar

ve kullanılacak yöntemler olan stratejiler cevaplandırmaktadır. Son olarak “Başarımızı nasıl

takip eder değerlendiririz?” sorusunu ise, yönetsel bilgilerin derlenmesi ve plan

uygulamasının raporlanması anlamındaki izleme ve alınan sonuçların daha önce ortaya

konulan misyon, vizyon temel değerler, amaçlar ve hedeflerle ne ölçüde uyumlu olduğunun

kısaca performansın değerlendirilmesi ve buradan elde edilecek sonuçlarla planın gözden

geçirilmesini ifade eden değerlendirme süreci cevaplandırmaktadır.

Türkiye’de Performans Esaslı Bütçeleme Uygulanmasına İlişkin Değerlendirme

Dünya Uygulamaları Açısından Değerlendirme


Dünya uygulamaları incelendiğinde performans sistemine geçişin kamu mali yönetimine

sağlayacağı faydaların yanı sıra, bu sistemin getirdiği bazı zorluk ve risklerinde mevcut

olduğu görülmektedir. Bu risk ve zorluklar belirli bir şekilde özetlenebilir. Performans

sisteminin gerekli kıldığı performans bilgilerinin özellikle performans göstergelerinin elde

edilmesinin kamu yönetimine ilave maliyetler yüklemesi ve ilave iş yükü getirmesi sorunların

başında gelmektedir. İyi oluşturulmamış performans ölçüm sistemlerinin kamu idarelerinin

performansının istenmeyen alanlara yönelmesine neden olabilmesi bir diğer sorundur. Yeterli

mali disiplin sağlanmadan ve güçlü iç kontrol mekanizmaları oluşturulmadan kamu

idarelerine sağlanacak esnekliklerin mali yapıda bozulma ile sonuçlanması da sorun olarak

gösterilebilir.

Bu sorunların çözümleri için belirli yollar izlemek gerekmektedir. Dünya uygulamaları

açısından incelediğimizde çeşitli sonuçlara ulaşmaktayız. Bunları özetlemek gerekirse,

amaçların açık olarak ortaya konması gerekir. Bir bütçe sisteminden diğerine geçilirken

başarılı olabilmenin anahtarı amaçlara odaklanmaktır. Bu nedenle amaçlara odaklanılabilmesi

için amaçların açık bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir. Ek olarak uygulayıcıların

amaçlara odaklanmasının sağlanılması lazımdır. Bu amaçları kamuoyuna duyurmak,

katılımcıları bu amaçlara ulaşmada hesap verilebilir olmalarına mecbur ettiği gibi, bu

amaçlara ulaşmada baskı oluşturmakta ve teşvik yaratmaktadır. Performansın arttırılması için

bir araç olarak performans değerlendirmesi, Amaçlara ulaşılmasına yardımcı olması için iyi

bir performans bilgi sistemine sahip olunması gerekmektedir. Bu sayede performansın

değerlendirilmesi yapılarak, performansın arttırılması sağlanılmaktadır. İyi performansın

ödüllendirilmesi, zayıf performansın cezalandırılması gibi bir sistem lazımdır. Klasik bütçe

sistemlerinde performans üzerine fazla vurgu yapılmamaktadır. Bunun sonucunda zayıf

performans cezalandırılmamakta, kısmen iyi performans ödüllendirilmektedir. Bu bağlamda

çıktı ve performans göstergelerine dayalı destekleyici bir bilgi sisteminin kurulması sayesinde
performans ölçülebilecektir. Performans ölçümleri sonucunda elde edilen performans

bilgilerine göre ödül veya ceza sisteminin uygulanması, sistemin uygulanabilirliğine katkı

yapmaktadır. Bir diğer olarak, Muhasebe sisteminin yeniden yapılandırılması şarttır.

Geleneksel devlet muhasebe sistemleri nakit esasına dayanmaktadır. Bu sistem bütçe

yöneticilerinin yönetimle ilgili amaçları için yeterli olmamaktadır. Bu nedenle bütçe

sistemlerinin geliştirilebilmesinin ön koşulu olarak muhasebe sistemlerinin tahakkuk esaslı

muhasebeye doğru geliştirilmesi gerekmektedir. Bilgi teknolojilerinin daha iyi uygulanması:

Faaliyetlerin çıktılarının ölçülebilmesi, hazırlanan raporların yönetimin isteğine uygun hale

getirilmesi için devamlı izlenebilen bilgiler gerekmektedir. Bilgilerin devamlı izlenilebilmesi

için ise bilgi teknolojilerinin daha iyi uygulanması ile gerekmektedir. İç kontrol sisteminin

güçlendirilmesi gibi düzenlemeler yapılmalıdır. Kaynak kullanımı için kurumlara geniş

yetkiler verilmeden önce bu kurumların etkin işleyen bir mali yönetim sistemi altında

çalışmalarını garantilemek gerekmektedir. Kamu idarelerinde iç kontrolün güçlendirilmesi

kaynakların verimli ve etkin kullanılmasını sağlamak için önemlidir.

SONUÇ

1929 yılında yaşanan ekonomik kriz sürecinde Keynesian ekonomiye müdahale sürecinden

sonra devletlerin ve kamunun daha çok sorgulanır hale gelmiştir. Bu süreçte serbest piyasa

ekonomistleri yoğun tepkileri sonucunda yeni arayışlara gidilmiştir. Kamuda yapılan israflar,

harcamaların belirsizliği, yapılan yatırımların verimsizliği sorunlara yol açmıştır. Bu sorunlar

sonucunda performans sistemi ön plana çıkmıştır. Bu sistem ile birlikte çalışanların

verimliliğinin artması beklenmektedir. Dünya devletlerinin birçoğu bu sisteme geçmiştir.

İngiltere 20. Yüzyılın son 20 senesinde bu girişimlere başlamıştır. ABD, Fransa, Almanya

gibi devletler takip etmişlerdir. Türkiye de bu süreçte yaşanan gelişmeleri yakından takip

etmiş ve uygulamaya çalışmıştır. Gelişmiş ülkeler olan İngiltere, Fransa, Almanya ve ABD’de
performans sisteminin daha başarılı uygulandığı görülmektedir. Türkiye’de ise ABD’de

uygulanan sistem incelenmeden, yapılan reformlar yerleşmeden performans sistemine

geçilmiştir. Bu nedenle performans esaslı bütçe sistemi 2006 yılından itibaren uygulanmasına

rağmen uygulamada sorunlar yaşanmaktadır. Türkiye’de on iki yıllık süreçte bazı reformların,

düzenlemelerin yapıldığı görülmektedir. Ancak bunların yeterli olmadığı düşünülmektedir.

Bütçenin hazırlanmasında, uygulanmasında, denetlenmesinde ve onaylanmasında birçok

reform kâğıt üzerinde kalmakta, benimsenmeden, anlaşılmadan yapılmaktadır. performans

sisteminin tamamen kamuda etkin olabilmesi için çalışmaların, reformların ve düzenlemelerin

sürdürülmesi ve yenilenmesi gerekmektedir. Yürütmenin ve yasamanın bu reformlara

inanması, benimsemesi, gerekli yasal düzenlemeleri zamanında yapması, teknolojik altyapıyı

kurması önemlidir.

Performans esaslı bütçe sisteminin sorunlarıyla birlikte uygulanmasına devam edilmesi, bu

sorunların görmezden gelinmesi yarayı daha da büyütecektir. Gelinen noktada performans

esaslı bütçe sisteminin genel, hazırlama, onaylama, uygulama ve denetim sorunları çözülerek

performans esaslı bütçe sistemi güçlendirilmelidir. Stratejik planlamaya dayalı performans

esaslı bütçe sisteminde başarıyı yakalamak için hazırlama, uygulama, onaylama ve denetleme

sürecinde yaşanan sorunlar en kısa sürede çözümlenmelidir. Performans esaslı bütçeleme

sisteminin taşları ülkemizde hala yerine oturmamıştır. Yapılan çalışmalar, verilen eğitimler ve

mevzuat değişiklikleri ile özümsenmiş bir mevzuat ve mali yapı ile hazırlık aşaması

tamamlanıp kalkış aşamasına geçilecektir.

(Özen 2008)

Başvurular

You might also like