You are on page 1of 100

STRATEJİK YÖNETİM VE

İŞLETME POLİTİKASI
DERS KONULARI

1. STRATEJİK YÖNETİM, İLGİLİ TERİM VE KAVRAMLAR


2. STRATEJİK YÖNETİM SÜRECİ VE UNSURLARI
3. DIŞ ÇEVRE ANALİZİ
4. İŞLETME ANALİZİ
5. ÇEVRE UNSURLARININ ÖLÇÜLMESİ VE DURUM
BELİRLEME MATRİSLERİ
6. STRATEJİK YÖNLENDİRME
7. TEMEL STRATEJİLER VE ALT GRUPLARI
8. ÜST YÖNETİM STRATEJİLERİ: KURUMSAL
STRATEJİLER
9. İŞ YÖNETİM STRATEJİLERİ: REKABET
STRATEJİLERİ
10. İŞLEVSEL (FONKSİYONEL) YÖNETİM
STRATEJİLERİ: BÖLÜMSEL STRATEJİLER
11. YÖNETİM STRATEJİLERİNİN
UYGULANMASINDA KULLANILAN
TEKNİKLER
12. STRATEJİLERİN UYGULANMASI:
İŞLETME YAPILARI VE SİSTEMLER
13. STRATEJİLERİN UYGULANMASI:
YÖNETİM BİÇİMLERİ, PAYLAŞILAN
DEĞERLER, İNSAN KAYNAKLARI VE
İŞLETME YETENEKLERİ
14. STRATEJİK DEĞERLEME VE KONTROL
 Yararlanılabilecek Kitaplar:
 İşletmelerde Stratejik Yönetim (Hayri ÜLGEN, S. Kadri MİRZE, Beta
Basım Yayım, İstanbul 2010).
 Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası (Erol EREN, Beta Yayınevi,
İstanbul 2010).
 Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası (Ömer DİNCER, Alfa Basım
Yayım, İstanbul 2007).
(1)

STRATEJİK YÖNETİM, İLGİLİ


TERİM VE KAVRAMLAR
YÖNETİM VE STRATEJİK YÖNETİM

 Örgüt
 İki veya daha fazla bireyin amaçlarını gerçekleştirmek için bir
araya gelerek işbirliği yaptıkları gruplardır.
 Kâr Amaçlı Örgütler
 Bu örgütlerin amacı, içinde yaşadığımız toplumun
gereksinimlerini karşılayacak mal ve hizmetleri
üreterek topluma yarar sağlayacak bir faaliyeti
gerçekleştirmek ve bu faaliyet sonucunda bir gelir
elde etmektir.
 Kâr Amaçlı Olmayan Örgütler
 Toplumun gereksinimlerini karşılamak için kurulmakla
birlikte faaliyetleri sonucunda bir gelir (kâr) elde
etme amacı gütmeyen örgütlerdir.
İşletme Yönetimi

 Yönetim Terimi
 Bazen bir süreç olarak anlaşılmakta ve ele
alınmakta,
 Bazı hallerde bu süreçte yer alan yöneten kişi veya
insanlardan oluşan bir organ olarak anlaşılmakta,
 Bazen de bir bilgi ve beceri topluluğu olarak ele
alınmaktadır.
 Yönetimi bir süreç olarak ele alan uzmanlara göre
yönetim;
 Bir işletmenin ve örgütün amaçlarını gerçekleştirmek
için sahip olduğu üretim kaynaklarını (doğal
kaynaklar, insan kaynakları, sermaye, hammadde,
makinalar vs) etkili ve verimli olarak kullanması
sürecidir.
 Yönetim,
 Bir işletmenin veya örgütün kaynaklarını planlayarak,
organize ederek, yürüterek ve kontrol ederek, etkili
ve verimli bir şekilde kullanması ve amaçlarını
gerçekleştirmesi sürecidir.
 Yönetim,
 İşletmenin (örgütün) elindeki kaynaklarını
planlayarak, organize ederek, yürüterek ve kontrol
ederek, diğer insanlar aracılığı ile etkili ve verimli bir
şekilde kullanması ve amaçlarını gerçekleştirmesi
sürecidir.
 Yönetimin süreç olarak tanımlanmasında dört
önemli nokta göz önüne alınmaktadır:
1. İşletmenin (örgütün) amaçlarına ulaşabilmesi
2. Başkaları aracılığı ile işin yapılması
3. Planlama, organize etme, yürütme ve kontrol
etme işlevlerinin kullanılması
4. Tüm bu faaliyetleri yaparken etkili ve verimli
olunması
Etkili ve Verimli Olabilmek

 Etkili olabilmek, sonuçlara varabilmek ile eşdeğer


bir anlam taşımaktadır.
 Kişilerin yaptığı iş, eğer daha önce saptanmış, arzu
edilen, hedeflenen bir sonuca veya sonuçlara
varabiliyorsa bu konuda etkili olmaktan söz
edilebilir.
 Bir işletmenin önceden saptadığı ve hedeflediği
satış sonuçlarını gerçekleştirmesi gibi.
 İşletme yönetiminde etkili olabilmek kadar verimli
olabilmek de önemlidir.
 Verimlilik, en az kaynak kullanımı ve en az
maliyetle sonuçlara varabilmek olarak
tanımlanabilir.
Yönetimin İşlevleri

 Arzulanan sonuçlara varabilmek için


yönetimi gerçekleştirecek kişi veya
gruplar, ellerindeki kaynakları ne zaman,
nasıl, ne şekilde ve niçin kullanacaklardır?
 Önce amaçlar ve bu amaçlara ulaşabilecek
yollar ve araçlar analiz edilecek (planlama)
 Sonra kaynaklar bir yapı ve düzen içinde
gruplanacak ve düzenlenecek (organize
etme)
 Daha sonra insanlar kurulmuş düzen içinde
harekete geçirilecek (yürütme)
 Son olarak işlerin yöntemine, düzenine ve
amaçlara uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığı
denetlenecektir (kontrol etme).
 Planlama
 İşletmenin amaçlarının tesbiti ve bu
amaçlara erişebilmek için gerekli yol ve
araçların belirlenmesidir.
 İşletmenin amaçlarının belirlenmesi, bu
amaçlara hangi araçlarla ne zaman ve
hangi sürelerde ulaşılacağının saptanması,
daha sonra da çeşitli seçenekler
arasından işletmeyi amaçlarına ulaştıracak
plan ve araçlar arasından seçim kararı
verilmesi gibi hususlar önem arz
etmektedir.
 Planlama işlevinde bilgi toplama, analiz yapma,
varsayımların kurulması, tahmin ve öngörülerin
yapılması, seçeneklerin belirlenmesi, karar verme
gibi konular ön plana çıkmaktadır.
Organize etme
 Amaçlar, planlar ve araçlar belirlendikten, analizler
yapılıp kararlar verildikten sonra bunları
gerçekleştirecek yapının tasarlanması, kurulması ve
organizasyonu organize etme süreci içinde yer alır.
 Bu durumda planlama faaliyetlerinin sonucu olarak
organizasyon, üretim unsurlarını düzenli bir şekilde
toplayan, gereken faaliyetleri yerine getirmek için
kişileri düzenleyen, bu kişileri birbirleriyle bağıntılı
görevler aracılığıyla birleştiren, belirli amaçların
yerine gelmesi için bireylerin etkili bir biçimde,
beraberce, tam bir uyum içinde çalışmalarına
yardım etmeye yönelik bir süreçtir.
 Organize etme süreci,
 Amaçlara uygun olarak işlerin gruplandırılması,
 Bölüm ve departmanların kurulması,
 Yetki ve sorumlulukların belirlenerek verimli
çalışmaya uygun bir yapının oluşturulması ve
 Koordinasyonun sağlanması olarak tanımlanabilir.
 Bu safhada,
 İşlerin gruplandırılması,
 Emir komuta düzeninin kurulması,
 Bölümlendirmelerin yapılması,
 Yetki ve sorumlulukların, gerekli işgücünün ve
yönetim alanlarının belirlenmesi,
 Merkezi veya yerel yönetim uygulamaları,
 Yönetim düzeylerine ve diğer işlere uygun nitelikte
personelin seçimi ve atanması hususları ele
alınmaktadır.
Yürütme
 İşletmenin amaçlara uygun olarak harekete
geçirilmesidir.
 Planlar yapılıp gerekli yapı kurulduktan sonra işi
yapacak kişilerin harekete geçirilmesi bu süreçte
olur.
 Planlar ne kadar iyi olursa olsun, yapı ne kadar iyi
kurulursa kurulsun, iş yapacak çalışanlar doğru
seçilmez ve iyi yönetilmezse, kişiler verimli
çalışmazsa amaçlara etkili ve verimli bir şekilde
varabilmek zorlaşır.
Kontrol
 İşlerin amaçlara, konulan yöntem, prosedür ve
standartlara uygun olarak yapılıp yapılmadığının
belirlenmesi ve gerektiğinde düzeltmeler yaparak
işlerin amaç ve planlara uygun olarak yürütülmesinin
sağlanmasıdır.
Yöneticiler

 Yöneticiler işletmenin kurucuları ve sahipleri


arasından seçilebileceği gibi işletme dışından da
seçilip atanabilirler.
 Yönetici,
 Yapılmasından sorumlu tutulduğu işlerde işletmeyi
etkili ve verimli bir şekilde amaçlarına ulaştırmakla
görevli olan kişidir.
 Yönetici kademeleri
 Üst Düzey Yöneticiler
 İşletmelerde amaçlar ve bu amaçlara ulaşmayı
sağlayacak uygun araçlar belirlendikten sonra,
organize etme sırasında işler önce ana iş grupları
olarak belirlenir ve her ana iş grubuna bir sorumlu
yönetici atanır.
 Ana iş gruplarına veya üst düzey işlere atanmış
yöneticilerdir.
 Orta Düzey Yöneticiler
 İşletmelerde üst düzey yöneticiler görevli oldukları ana
iş gruplarını parçalara ayırarak ve her birine, kendine
bağlı ve sorumlu yöneticiler atayarak, ayrıca onlara
kendi emrine verilmiş kaynaklardan yararlanma
olanağı vererek bu alt iş gruplarının yürütülmesini
sağlar.

 Orta düzeydeki işleri, üst yönetime karşı sorumlu olarak


yönetmekle görevli olan yöneticilerdir.
Alt Düzey Yöneticiler
 Orta düzeydeki işlerin parçalara ayrılması ve her birine
sorumlu yönetici atanması ile alt yönetim düzeyi
oluşturulur.

 Alt düzeylerdeki işlevsel (operasyonel) işlerle görevli


olan ve orta düzey yöneticilere sorumlu olarak çalışan
yöneticilerdir.
 Yöneticiler, bulundukları düzeylerde ve işlerinin
niteliğine göre bazı yönetim işlevlerini
diğerlerinden daha fazla veya daha az olarak
kullanabilirler.
 Örneğin, rutin alt düzey işlerde planlama işlevine
ayrılan süre, yürütme sürecine ayrılandan daha az
olabilir.
İşletmelerde Stratejik
Yönetim
 Stratejik yönetim,
 İşletmenin genelde günlük ve olağan işlerinin
yönetimi ile değil, işletmenin “uzun dönemde
yaşamını sürdürebilmesini mümkün kılacak ve ona
rekabet üstünlüğü ve ortalama kâr üzerinde getiri
sağlayabilecek” işlerin yönetimi ile ilgilidir.
 Bu nedenle stratejik yönetim, işletmenin uzun
dönemdeki yaşam süresini artırabilecek ve
rekabet yeteneğini geliştirebilecek konular üzerine
yoğunlaşır.
 Modernist Görüş açısından Stratejik
Yönetim,
 İşletmenin uzun dönemde yaşamını
devam ettirebilmek, ona sürdürülebilir
rekabet üstünlüğü ve dolayısıyla ortalama
kâr üzerinde getiri sağlayabilmek
amacıyla, eldeki üretim (doğal kaynaklar,
insan kaynakları, sermaye, altyapı,
hammadde, vs.) kaynaklarının etkili ve
verimli olarak kullanılmasıdır.
 Stratejik yönetimin başlıca unsurları ve özellikleri:
 “Uzun dönemdeki” faaliyetlere ve “nihai sonuçlara”
yoğunlaşan bir işletme yönetimi sürecidir.

 Uzun dönemde “yaşamı devam ettirebilmek için”


kendisini tehdit eden çevre unsurlarını inceleyerek
uygun önlemler almaya yöneliktir.
 Uzun dönemde varlığını sürdürebilmenin ancak
rekabet üstünlüğü sağlayacak işler ve faaliyetlerle
başarılacağının bilinciyle “sürdürülebilir rekabet
üstünlüğü” ve dolayısıyla “ortalama kâr üzerinde
getiri” elde edilebilecek iş ve faaliyet konularını
inceleyerek işletme için bunları sağlamaya yöneliktir.
 Bilgi toplama, analiz etme, karar verme ve
uygulamayı kapsayan “analitik bir süreçtir”.
 Etkili ve verimli olmayı amaçlar.

 Hedeflenen sonuçlara varmak için “yönetimin


işlevlerini (planlama, organize etme, yürütme,
kontrol)” kullanır.
Uzun Dönemde Yönetim

 “Uzun dönem” kavramı göreceli bir kavramdır.


 Her 6 ayda bir üretim teknolojilerinin geliştirildiği,
ürünlerin eskidiği, beklentilerin değiştiği sektörlerde
“uzun dönem” gün geçtikçe kısalmaktadır.
 Uzun dönemin belirlenmesinde göz önüne
alınacak unsurlar:
 Kişilerin tahmin yapabileceği azami süre
 Kişinin tahmin yapabileceği en uzun süre konudan
konuya, sektörden sektöre değişse de somut bilgi ve
göstergelerin varlığına bağlıdır.
 Stratejik yönetim somut verilere dayalı analitik bir
analiz, karar ve uygulama sürecidir.
 Arzulanan nihai sonuca odaklanma
 Arzulanan nihai sonuca odaklanmış süreyi genelde
pratik olarak misyon, vizyon ve ana amaçlar belirler.
 İşletmelerde ve hatta bağlı iş birimlerinde bu süre
değişebilir.
 Bir iş biriminde arzulanan nihai sonuç 3 yılı, aynı iş
yerinde başka bir birimde 6 yılı kapsayabilir.
 İşletmenin içinde bulunduğu sektör veya sanayi
dalının özellikleri
 Sektörün yapısı, ürün çeşitleri, kullanılan teknoloji vb.
faktörler uzun dönemi belirleyici kriterlerdir.
 Çimento sektörünün uzun dönem anlayışı ile bilgi ve
iletişim sektörünün uzun dönem anlayışı farklı özellikler
taşımaktadır.
İşletmenin Yaşamını
Sürdürebilmesi
 Her işletme bir misyonu veya görevi yerine getirmek
için kurulur.
 Bu görevi yerine getirirken önceden saptadığı amaç
ve hedeflere varabilmeyi ümit eder.
 “Ben işletmemi tekstil sektöründe, çocuk
konfeksiyonu ağırlıklı, Avrupa pazarına yönelik imalat
yaparak ürünlerin dağıtımını gerçekleştirecek şekilde
kuracağım ve yöneteceğim.” ifadesi, en basit
haliyle bir misyonu belirtmektedir.
 “Bu görev sonucunda yüksek gelir elde etmeyi,
sektöründe tanınmış bir firma olmayı, teknolojiyi en
üst düzeyde kullanmayı, yurtdışına açılmayı ve
uluslararası bir firma olabilmeyi vb. hedefledim.”
ifadesi ise işletmenin amaçlarından, yani varmak
istediği hedeflerden bir kısmını açıklamaktadır.
 Ancak, her misyonu olan ve amaçlarını saptamış
işletme, yaşamını devamlı olarak sürdürebilir mi?
 Veya kaç yıl sürdürebilir?
 Bir şirketin ömrünün bitmesi,
 Bu şirketin başka bir firma tarafından satın alınması,
 Bir başka şirketle birleşmesi,
 Bölünüp parçalanması yada
 Çeşitli nedenlerle faaliyetlerine son vermesi ve
kapanması anlamına gelmektedir.
 Stratejik yönetimle uğraşan uzmanlar, işletmeleri
birer canlı varlık olarak ele almakta ve işletmelerin
de aynen canlı varlıklar gibi çevreye uyum
sağlamaları gerektiğini, uyum sağlayamayanların
yaşamlarını sürdüremeyeceklerini ileri
sürmektedirler.
 Yapılan araştırmalar sonucunda işletmelerin
ortalama yaşam sürelerini etkileyen dört temel
etken saptanmıştır:
1. İşletmenin dış dünyaya uyum sağlama yeteneği
veya yaşadıkları çevreye karşı duyarlılığı,
2. İşletmenin kimliği, uzun ömürlü şirketlerin
çalışanlarının birbirlerine bağlılıkları ve sahip
oldukları kimlik, iç ve dış ilişkileri,
3. Şirket etkinliklerinde ve girişimlerinde merkezi bir
denetim uygulamamaları, bu konuda zaman
içinde gösterdikleri hoşgörü,
4. Fonlamada tutucu olmaları, sermayelerini
tehlikeye atmamaları.
 Ludwig von Bartelanffy’nin “Genel Sistem
Yaklaşımı”
 Bu görüşü yönetim bilimine uygulayan çeşitli
yazarlar, işletmelerin bir üst sistem içinde, kendine ait
alt sistemlerden oluşan ve tüm sistemlerin birbirleri ile
etkileşim içinde bulunduğu bir bütün olarak kabul
edilmesi gerektiğini öne sürmüşlerdir.
 İşletmeler içinde bulundukları çevrenin
bir parçasıdırlar ve işletmeler bu
çevreden bağımsız olarak
düşünülemezler.
 Açık sistem yaklaşımına göre,
işletmeler açık bir sistem olarak
çevreyle ilişki kurmak zorundadırlar ve
çevreden aldıkları geribildirim sonucu
gerekli değişikleri yaparak yaşamlarını
sürdürebilirler.
 Aksi halde değişen çevreye uyum
sağlayamayarak faaliyetlerini
durdurmak zorunda kalabilirler.
 Her işletme gerekli değişimleri yapabilir ve çevresel
faktörlere ve değişime uyum sağlayabilir mi?
 Sabit yatırımlar, örgüt içi güç dengeleri, dış
çevreden yetersiz bilgi akışı, sektörel giriş ve çıkış
engelleri ve uyumlu olmayan prosedür ve usullerle
oluşan işletme kurumsal kültürü gibi faktörler
işletmelerin çevreyle olan uyumunu
etkilemektedir.
İşletmenin Sürdürülebilir Rekabet
Üstünlüğü Sağlaması
 Modernist Stratejik Yönetim görüşü, rekabet
üstünlüğü bulunmayan ve rakiplerinin kendi
üstünlüklerini ve verimliliklerini devamlı
artırmaları sonucu verimliliğini her geçen gün
kaybeden işletmelerin piyasadan
çekileceğini ileri sürmektedir.
 Modernist Stratejik Yönetim görüşü, işletmelerin
uzun dönemde yaşamlarını sürdürebilmede
rekabet üstünlüğü elde etmek için uğraşmaları
gerektiği tezini savunmaktadır.
 Rekabet üstünlüğü de ancak değer yaratan
stratejiler sayesinde elde edilebilir.
 Kurumlar, piyasa değerlerini artırabilmek
için kârlılıklarını artırmalıdır.
 Ancak kurumların kârlılıklarını artırmaları
günümüzde son derece zorlaşmıştır;
 Hızla değişen üretim teknolojileri
 Mal, hizmet ve üretim faktörlerinin (işgücü,
sermaye, girişimcilik, bilgi vb.) serbestçe
dolaşabilmesiyle sınırların bulunmadığı pazarlar
 Gelişmiş bilgi ve iletişim teknolojileri
 Uzmanlaşmış şebeke organizasyonlar ve
işletmeler dış kaynaklardan yararlanması gibi.
 Kurum değerini yüksek tutabilmek veya
olduğu düzeyde koruyabilmek ancak diğer
işletmelerden daha fazla kâr elde
edebilmek, yani ortalama kâr üzerinde bir
getiri elde etmek ile sağlanabilir.
 Ortalamanın üzerinde bir kâr ise, sektörde
rekabet üstünlüğü olan işletmelerde elde
edilebilir.
 Elde edilmiş olan bu rekabet üstünlüğünün
sürdürülebilmesi de işletme için son derece
önemlidir.
 Rekabet üstünlüğünün sürdürülebilmesi,
işletmelerin değer yaratan stratejilerinin rakipler
tarafından taklit edilemediği ve uygulanamadığı
hallerde mümkündür.
Stratejik Yönetim Süreci

 Stratejik yönetim, işletmelerde bir


süreç olarak ele alınır ve uygulanır.
 Stratejik yönetim süreci,
 İşletmenin uzun dönemde yaşamının
devam ettirilmesine ve sürdürülebilir
rekabet üstünlüğü sağlamasına yönelik
bilgi toplama, analiz, seçim, karar ve
uygulama faaliyetlerinin tümüdür.
 Stratejik yönetim süreci “stratejik bilince”
sahip olmakla başlar.
 Stratejik bilinç işletmelerde bulunan
yöneticilerin,
 Kurumların ve rakiplerinin sürekli olarak çeşitli stratejiler
ürettiği ve uyguladığını,
 Bu stratejilerin nasıl daha etkili olarak geliştirilebileceğini,
 Değişim için çevresel fırsat veya tehditlerden nasıl
yararlanabilineceğini anlayabilme ve bu konularda
kafa yormaları anlamındadır.
 Stratejistler çalışmalarına bilgi toplamak ve bu
bilgileri belirli bir yöntem dahilinde değerlemekle
başlar.
 Bilgiler ışığında işletmenin içinde bulunduğu üst
sistem veya çevre analiz edilir.
 İşletmenin üst sistemi; genel çevre, uzak çevre,
sektör çevresi ve yakın çevre olarak sınıflandırılır.
 Analiz sürecinden sonra gerekli
alternatif stratejiler tanımlanır ve
çevre faktörleri ışığı altında stratejik
alternatiflerden uygun olanı seçilir.
 Seçilen stratejiye uygun işletme
yapısı, kurum kültürü, lider ve
yöneticilerle ilgili çalışmalar yapılır.
 Bu süreç sırasında sürekli kontroller
yapılarak, yapılan faaliyetlerin
yararlı ve verimli olup olmadığı
denetlenir.
 Bu arada süreç sırasında çevre değişiklikleri ve
işletme içi değişiklikler sürekli olarak izlenir ve ve
gerekli düzenlemeler ve değişiklikler yapılır.
 Kısaca, işletmede stratejik yönetim faaliyetleri
hiçbir zaman bitmez.
Stratejik Yönetim ile ilgili
Terim ve Kavramlar
Planlama, Amaçlar ve Plan

Planlama
 İşletmenin amaçlarının ve bu amaçlara erişebilmek
için gerekli yol ve araçların belirlenmesidir.
 Planlama da bir süreçtir ve belirli evreleri vardır.
 Sonuçta elde edilenler ise, belirlenen amaçlar ve bu
amaçlara ulaşmayı sağlayacak yollardır.
Amaçlar
 Belirlediğimiz ve varmak istediğimiz sonuçlardır.
 İşletmelerde faaliyetlerin başarılı bir şekilde yerine
getirilmesi ile ulaşmayı arzuladığımız ve beklediğimiz
bir veya birden fazla sonuçtur.
Plan
 Planlama süreci içinde amaçlara varmak için
belirlenmiş kararlar topluluğudur.
 Neyi, nasıl, nerede yapmamız gerektiğini bildiren,
bunları uygun şekilde yerine getirirsek arzu ettiğimiz
sonuçlara veya amaçlara ulaşabileceğimizi
açıklayan, kabul ettiğimiz kararlar, yollar ve
araçlardır.
 Plan kavramı genel olarak strateji, politika, yöntem
ve program gibi kavramları da kapsamına alır.
 Amaçlara varabilmek için uygulamamız gereken
planlar, bir veya birkaç tane olabilir.
 Her plan bizi amaçlara ulaştırabilecek olası bir
yoldur.
 Planlar doğal olarak elde edilen bilgiler ve
varsayımlara dayanarak yapılır.
 Plan daha çok, rakamlandırılmış ve yazılı hale
getirilmiş olup işletmenin çevresiyle yakından
ilgilidir.
 Planda işletme ve içinde yaşadığı çevre
arasındaki etkileşim göz önüne alınarak olası çevre
değişiklikleri incelenir.
Strateji

 Strateji
 Strateji de bir plandır.
 Stratejide esas olan, arzuladığımız ve istediğimiz sonuçlara
ulaşmaktır.
 Stratejide de işletme ve onun içinde yaşadığı çevre dikkate alınır.
 Ancak, strateji plandan daha dinamiktir ve işletmenin ulaşmak
istediği sonuçları etkileyebilecek rakip veya rakiplerin olası
faaliyetlerinin de göz önüne alınmasını gerektirir.
 Strateji
 Rakiplerin faaliyetlerini de inceleyerek, amaçlara
varmak için belirlenmiş, nihai sonuca odaklı, uzun
dönemli, dinamik kararlar topluluğudur.
 Strateji kavramı işletme ve diğer bilim
dallarının literatürlerine askeri
literatürden gelmiştir.
 Askeri strateji, bir savaşta orduların
girişecekleri hareket ve faaliyetlerin
tasarlanması ve yönetilmesi sanatıdır.
 Askeri stratejide amaç, mevcut
kaynakları en etkili ve en ekonomik
biçimde kullanarak (en az kayıp, gider
ve zararla) zafere ulaşmaktır.
 Düşman güçlerin durumunu, harp
araçlarının miktar ve kalitesini araştırmak,
 Savaş alanının durumu, fırsat ve tehlikeler
hakkında bilgi edinmek,
 Kendi birliklerinin durumunu, güçlü ve zayıf
yönlerini belirlemek,
 Askeri stratejinin temelini oluşturur.
 Askeri alanda stratejiler düşmanın olası
faaliyetleri göz önüne alınarak yapılır.
 Eğer karşıda bir düşman faaliyeti
bulunmuyorsa, o takdirde planlar
yapılır ve uygulanır.
 Stratejik yönetim, uzun dönemde işletmenin
yaşamını sürdürmesi ve rekabet üstünlüğü
sağlamasını amaçlayan bir yöntemdir.
Taktik ve Politika

 Taktik
 Aynen stratejiler gibi bir plan türü olup,

Stratejilerin uygulanması süresinde karşılaşılan


rekabete ve değişen şartlara uygun olarak yapılan
dinamik ve daha kısa dönemleri kapsayan,
 Genellikle nihai sonuca odaklı olmayan,
 Ama olası rakip davranışlarını dikkate alan faaliyetler
ve kararlardır.
 Süre ve ölçek olarak daha kısa ve küçük, ancak
dinamik faaliyetlerdir.
 Taktikler stratejinin bir parçasıdır, ancak onun gibi
nihai sonuca odaklı değildir.
 Usul ve teknik bakımdan stratejiden daha
ayrıntılıdır.
 Taktik, uygulama sırasında saptanabilir.
 Politika
 İşletme veya örgütlerde arzulanan amaçlara
ulaşılabilmesi için belirlenen stratejilerin uygulanması
sürecinde, çalışanların vermesi gerekli olan kararlara
ve yapılması gerekli faaliyetlere yol gösteren bir
düşünce tarzı, rehber veya pusuladır.
 Çalışanlar bulundukları işletmede işlerin nasıl
yapılacağını veya yapılması gerektiğini bu rehber
aracılığı ile öğrenir ve kararlarını bu doğrultuda
vererek işlerini yaparlar.
 Politika, yol gösteren bir bilgiler dizini olması
nedeniyle genellikle tekrar edebilen, sık sık
değişmeyen yönetim uygulamalarıyla ilgili olarak
hazırlanır.
 Politika, işletmede işlerin nasıl yapılacağını bildiren
bir kurallar dizisi değildir.
 Bu nedenle emredici değildir.
 Çalışanlar, politikanın öngördüğü sınırlar dahilinde
kendi konularında takdir haklarını kullanma
yetkisine sahiptirler.
 Politika
 İşletmeyi amaçlarına yönlendirecek strateji ve
faaliyetlerle uyumlu ve genellikle değişmeyen
durumlarla ilgili olarak alınması gereken kararlar ile
gerçekleştirilmesi gereken faaliyetlere rehberlik
eden, çalışana iki sınır arasında takdir hakkı veren bir
yoldur.
Stratejik Yönetimin Evreleri

 İşletmelerde yönetim işlevlerinden biri olan


planlama son 50 yılda sırası ile uzun dönemli
planlama, kurumsal planlama, stratejik planlama
ve stratejik yönetim olarak bir değişime uğramıştır.
 Uzun dönemli planlama ve kurumsal planlama
konuları işletme yönetimi derslerinde geniş olarak
ele alınmaktadır.
 Burada sadece stratejik planlama ve stratejik
yönetim konuları üzerinde durulacaktır.
Stratejik Planlama Evresi

 Stratejik planlamanın kökleri, II. Dünya


savaşından sonra işletmelerde
uygulanmaya başlayan uzun dönemli
planlama uygulamalarına kadar uzanır.
 Uzun dönemli planlar, o tarihlerde, analitik
bir düşünce tarzından ziyade, karşılaşılan
güncel olayların geleceğe dönük olarak
tahmin edilmesinden ibaretti.
 Bir anlamda istatistik tekniklerle
(ekstrapolasyon) olayların geleceğe
uzandırılmış bir görüntüsü durumundaydı.
 1960’larda Ansoff, işletmelerde uzun dönemli planlamaya
analitik yaklaşımı getirdi.
 Artık olaylar rasyonel ve analitik olarak incelenmeye ve bu
analitik düşünce sistemi sonucunda gelecek şekillendirilmeye
başlandı.
 Öncelikle, amaçların belirlenmesi ve bu amaçlara uygun
stratejiler geliştirilmesi ön plana çıkmaya başladı.
 Yani analizlerde rakiplerin faaliyetleri, düşünce
tarzları, olası karşı tutumları veya tepkileri de
dikkate alınarak daha dinamik bir analiz sistemi
benimsendi.
 Rasyonel düşünce sistemi ile işletmenin genel ve
sektörel çevresi daha ziyade pazarlara,
müşterilere ve rakiplere odaklı olarak tahmin
edilmeye başlandı.
 Stratejik planlama, daha çok dışa dönük olarak
yapılan bir planlamaydı ve arzulanan amaçlara
varabilmek için dış çevrenin her unsuru, stratejik
yaklaşımla incelenerek gelecek şekillendirilmeye
çalışılıyordu.
 Stratejik planlama yaklaşımı dış çevreyi
stratejik bir analizle analitik olarak
incelerken (çevre analizi, rakipler,
pazarlar, ürünler vb.); işletmenin iç
dinamikleri, davranışsal boyutu ve
uygulama evresi (yönetim tarzı, kurumsal
kültür, yaratıcılık, liderlik vb.) ile
ilgilenmedi.
 Stratejik planlama, yönetimin ana
işlevlerinden planlamaya stratejik bir
boyut katmış ve geleceği şekillendirmeye
çalışmış, ama yönetimin diğer işlevlerini
gözardı etmiştir.
Stratejik Yönetime Geçiş

 Stratejik yönetim, stratejik planlamanın yanısıra


onun ele almadığı işletme içi ve diğer unsurları da
ilgi alanına dahil etmiştir.
 Böylece, stratejik planlama unsurları yanında
işletmenin yönetim tarzı, yapısı, kültürü, davranışsal
unsurları ve uygulama ve kontrol işlevleri de
stratejik yönetimin kapsamı içine girdi.
 Stratejik yönetim,
 İşletmenin çevresi ile ilişkisinin ötesinde, geleceği
yaratmak için işletmenin unsurlarını, işlevlerini ve
yönetim sürecinin evrelerini (planlama,
organizasyon, yürütme, kontrol, vb.) bütüncül bir
yaklaşımla, uzun dönemde ele alarak yeni bir anlam
taşımaktadır.
 Bu evrede de stratejik planlama, stratejik
yönetimin sistematik çevre analizi ile ilgili bir unsuru
olarak önemini devam ettirmektedir.
Stratejik Yönetimde
Davranışsal Boyut
 Stratejik yönetimde başarının sadece analitik
“sert” yaklaşımlar ve rasyonel analizlerle
başarılamayacağını; yöneticilerin yaratıcı
beyinlerinin, düşünce tarzlarının ve farklı
vizyonlarının da stratejik başarıda önemli rol
oynadığını ileri süren görüştür.

 Bu düşüncenin stratejik yönetimle ilgili önceki


düşüncelerden farkı, analitik “sert” yaklaşıma
davranışsal bir boyut katmasıdır.
Stratejik Yönetim Sürecinin
Özeti
 İşletmeler geleceği tahmin etmek için çevreleriyle
ilgili planlarla işe başladılar. Bu planlar uzun
dönemde işletmenin çevreyle ilişkisini ele alarak
gelecekle ilgili tahminde bulunuyordu.
 Daha sonra rakiplerin olası faaliyet ve karşı
davranışları da analiz içine alındı. Yani,
planlamaya stratejik bir boyut getirildi.
 Stratejik planlamanın ihmal ettiği
organizasyon (bölümlendirme,
merkezileşme, emir-komuta ilişkileri vb.),
yürütme (liderlik ve yönetim tarzları, kültür
vb.), kontrol gibi işlevlere verilen önem
artırılarak stratejik yönetim evresine
geçildi. Yani, işletmeler günlük yönetim
faaliyetlerinde kullandıkları yönetim
işlevlerini, uzun dönem ve nihai sonuçlara
odaklı olarak yaşamlarını sürdürebilmek
ve rekabet üstünlüğü elde edebilmek
amacıyla yeniden şekillendirdiler.
 Son dönemde daha da ileri gidilerek stratejik
yönetimde başarının sadece “sert” analitik
yaklaşımlar ve rasyonel analizlerle
başarılamayacağını, yöneticilerin yaratıcı
beyinlerinin, düşünce tarzlarının ve farklı
vizyonlarının da stratejik başarıda önemli rol
oynadığını ileri süren görüşler ortaya çıkmaya
başladı.
Stratejik Yönetim ile ilgili
farklı görüşler
 Bazı yazarlar, işletmelerde stratejilerin üst yönetim tarafından
onların arzuladıkları sonuçlara ve koydukları amaçlara göre
uygulanabilmesi için rasyonel düşünce sistemi içinde analitik
metotla hazırlanması gerektiği görüşündedirler.
 Ancak bazıları ise, işletmelerde uygulanan
stratejilerin her zaman yöneticilerin olmasını arzu
ettikleri ve uyguladıkları analitik metodun eseri
“amaçlanan, tasarlanan ve niyet edilen” stratejiler
olmayıp, durum ve koşullara göre amaçlanandan
farklı “kendiliğinden oluşan” stratejiler de
olabileceğini söylemektedirler.
 Böylece literatüre üç yeni strateji kavramı girmiştir:
 Amaçlanan (intended) Stratejiler:
 Tepe yöneticilerinin rasyonel düşünce sistemi içinde analitik
yaklaşımla hazırladıkları ve olmasını arzu ettikleri
stratejilerdir.

 Gerçekleşen (realized) Stratejiler:


 Amaçlanan stratejilerin pratikte uygulanabilen bölümüdür.

 Oluşan (emergent) Stratejiler:


 Yöneticilerin düşündükleriyle ilgisi olmayan, faaliyet süreci
sırasında kendiliğinden oluşan stratejilerdir.
 “Oluşan stratejiler” görüşü modernist
stratejik yönetim düşüncesinin üç
önemli temelini zedelediği
görülmektedir:
1. Organizasyon yapısı stratejiye göre
oluşturulur.
2. İşletme faaliyetleri, stratejilerin
sonucudur.
3. Stratejik yönetim, işletme yöneticilerinin
analitik ve yaratıcı becerilerine bağlı
olarak proaktif yaklaşımla rekabet
üstünlüğü sağlayarak işletmenin
geleceğini şekillendirmeye yöneliktir.
 Şu konular tartışılmaya başlanmıştır:
 Organizasyon yapısı da stratejik seçim aşamasında
belirleyici bir faktör olabilmektedir.
 Stratejiler, amaçlananın ötesinde, tamamen işletme
faaliyetlerinin sonucunda da oluşabilir.
 Stratejiler reaktiftir. Değişen çevre koşullarıyla birlikte
işletmenin varlığını koruyabilmek için zaman zaman
niyet edilenden farklı bir şekilde de oluşabilirler.
Stratejik Yönetim ve
Durumsallık Yaklaşımı
 Yönetim biliminde durumsallık yaklaşımı, her işletmenin ve
yönetim olayının, farklı çevresel faktörler ve konumlarından
dolayı birbirinden farklı olduğunu varsayar ve her işletme ve
yönetim sorunu için “sadece bir doğru çözüm” olduğu ilkesini
reddeder.
 Stratejik yönetimde de durumsallık
yaklaşımı teorisyenlerinin ileri sürdükleri
hususlar kabul görmüştür.
 İşletmenin içinde bulunduğu çevre
koşullarının karmaşıklığı ve bu koşulların
değişim hızına bağlı olarak oluşan
belirsizlik, strateji süreç ve seçimlerini
etkilemektedir.
 Stratejik yönetimde durumsallık yaklaşımının
önemli örnekleri arasında Ansoff, Mintzberg ve
D’Aveni yaklaşımları sayılabilir.

You might also like