19.10.2022 5. HAFTA: Yapılabilirlik Çalışmalarını Yürütmek İşletme organizasyonlarında yönetim genel bir fonksiyondur, diğer bir ifade ile üretim, pazarlama, finansman, insan kaynakları, muhasebe, ar-ge, halkla ilişkiler gibi diğer tüm işletme fonksiyonlarına ait birimler kendi faaliyetlerini yerine getirebilmeleri için yönetim fonksiyonuna ihtiyaç duyarlar. Yönetim faaliyetinin yerine getirilmesinde ise farklı yönetim fonksiyonlarına ihtiyaç vardır. Bu fonksiyonlardan ilki planlamadır. Planlama fonksiyonu ile ilgili pek çok bilgiyi sizlerle paylaşacağımız bu ünitede, planlama kavramına geçmeden önce, ilk olarak bir işletme organizasyonunda misyonun planlama üzerindeki etkisi ve misyondan planlamaya doğru geçiş süreci üzerinde durulacaktır. Daha sonra işletme organizasyonunda amaçlar ve amaçların planlama faaliyetindeki rolü ortaya konulmaya çalışılacaktır. Son olarak planlama yaparken karşılaşılan sorunlar ve çözüm yolları açıklanacaktır. İŞLETME ORGANİZASYONLARINDA MİSYON Planlama, tüm organizasyonlarda genel bir faaliyettir. Bütün organizasyonlar planlama süreci uygular. Fakat her birinin izlediği yol farklıdır. Planlama faaliyetinin tamamı aslında işletmenin çevresi ile ilgili pekçok veriyle ilişkilendirilerek gerçekleştirilir. Yöneticiler işletmenin çevresi (ekonomik, sosyo-kültürel, teknolojik, yasal vb.) ile ilişki kurmadan planlamaya giderlerse, etkin planlar üretmek konusunda yetersiz kalabilirler. Bu nedenle çevreyi anlamak, planlama için gereken ilk adımdır. Temelde bu hesaplamaları yapan bir yönetici, organizasyonun misyonunu belirlemelidir. O halde misyon nedir? Misyon; organizasyonun amacını, çevresini, değerlerini ve gitmek istediği yönü genel hatlarıyla ortaya koyan bir ifadedir. Bir başka tanıma göre misyon, işletmenin var olma nedenini ifade eden bir kavramdır. Bu kavrama göre işletme, neyi ve hangi amaçla yapmak için kurulduğunu açıklar. İşletmelerin misyon ifadeleri planlama faaliyeti için önemlidir. Çünkü işletmenin misyonu işletme amaçlarının belirlenmesine yardımcı olur. İŞLETME ORGANİZASYONLARINDA AMAÇLAR İşletme organizasyonlarında amaçların belirlenmesi, son derece önemlidir. Çünkü bir işletmede amaçların belirlenmesi ile işletmenin kendini pazarda nerede görmek istediği, hangi konumda ve hangi büyüklükte olmak istediği bugünden belirlenmiş olur. Amaçları Belirlemenin Nedenleri Organizasyonda bulunan bireylere rehberlik etmeleri ve müşterek bir yön göstermeleridir. Amaçların belirlenmesi sayesinde çalışanlar, organizasyonun nereye gittiğini ve oraya varmanın neden önemli olduğunu daha kolay anlarlar. Amaçların belirlenmesi aynı zamanda çalışmaların planlama faaliyetlerini de olumlu yönde etkiler. Etkili bir amaç belirleme, iyi planlamayı beraberinde getirir ve iyi planlama da gelecek için yeni amaçlar belirlenmesini sağlar. Amaçların, organizasyon çalışanları için bir motivasyon kaynağı olmasıdır. Kesin ve nispeten zor amaçlar, çalışanları daha sıkı çalışmaya yöneltir. Özellikle amaçlara ulaşılması durumunda çalışanların kazanacakları bir ödül varsa, motivasyon oranı artış gösterir. Değerlendirme ve kontrol açısından etkili bir mekanizmadır. Amaçların ne kadarının gerçekleştiğine bakarak, geçmiş performansın değerlendirmesi yapılabilir. Böylece elde edilen sonuçlar bir sonraki amaçların belirlenmesine ışık tutabilir. Amaçların Türleri İşletme organizasyonları farklı amaç türleri belirleyebilir. Genel olarak bakıldığında amaçlar; işletmenin hiyerarşik basamaklarına ve sürelerine göre farklılık gösterir. Hiyerarşik Basamaklara Göre Amaçlar Bir işletme organizasyonu içinde amaçlar, farklı seviyelerde belirlenir. Daha önce de bahsedildiği üzere dört temel amaç vardır. Bunlar misyon, stratejik, taktik ve fonksiyonel amaçlardır. Misyon, daha önce de belirtildiği gibi “organizasyonun amacını, çevresini (iç ve dış), değerlerini ve gitmek istediği yönü genel hatlarıyla ortaya koyan bir ifadedir” İşletmelerde “misyon” genellikle yönetim kurulu ile üst yönetim tarafından belirlenir. Stratejik amaçlar, işletmenin misyonu doğrultusunda üst düzey yöneticiler tarafından belirlenir. Daha geniş kapsamlı ve genel konuları ele alır. Sözgelimi; • En az 10 yıl boyunca yatırımcılara %14 oranında geri dönüş yapabilmek, • 5 yıl içinde yeni restoran zincirleri başlatmak ya da satın almak, gibi ifadeler stratejik amaçlara örnek olarak gösterilebilir. Taktik amaçlar, orta düzey yöneticiler tarafından belirlenir. Odak noktaları, stratejik amaçlara ulaşma yolunda gereken eylemleri, işlevsel hale getirebilmektir. Sözgelimi; • 10 yıl içinde 150 yeni restoran açmak • 10 yıl boyunca her yıl satışları %5 oranında artırmak • 5 yıl içinde bilgisayara dayalı muhasebe sistemini geliştirmek • Bu yıl ortalama müşteri bekletme süresini 30 sn azaltmak gibi ifadeler de taktik amaçlara örnek olarak verilebilir. Fonksiyonel amaçlar, fonksiyonel bölüm yöneticileri tarafından belirlenir. Onların ilgi alanı, taktik amaçlara ulaşmak için gereken kısa vadeli konulardır. Fonksiyonel amaçlara örnek olarak aşağıdaki ifadeleri verebiliriz. • 1 yıl içinde çalışan teşvik sistemini uygulamak • Bu yıl atıkları %5 oranında azaltmak • Yeni bir yönetici asistanını işe almak ve eğitmek • Bu yıl her restoranın maaş ödeme sistemini bilgisayara aktarmak • Bütün faturaları 30 gün içinde ödemek. Sürelerine Göre Amaçlar Organizasyonlar faklı zaman dilimleri için amaç belirler. Yukarıda da belirtildiği gibi işletme organizasyonlarında farklı hiyerarşik düzeylerde stratejik, taktik ve fonksiyonel olmak üzere üç farklı amaç belirlenir. Bunlardan ilki stratejik amaç olan uzun süreli, ikincisi taktik amaç olan orta süreli ve üçüncüsü fonksiyonel amaç olan ise kısa süreli amaçlardır. Sürelerine göre amaçlar ifade edilirken, bazı amaçların kesin zaman çerçeveleri bulunur. Sözgelimi “gelecek 10 yıl içinde 20 yeni market açılması” gibi bir amaç ifadesinde kesin zaman çerçevesi bulunmaktadır. Bazı amaçlarise “yıllık büyüme oranının %10 oranında korunması” gibi ucu açık ifadelerdir. Amaç Belirlemede Sorumlu Olanlar Amaçları kimler belirler? Cevap oldukça basit: Bütün yöneticiler, amaç belirleme sürecine dâhil olurlar. Her yöneticinin, genel anlamda, organizasyon içindeki hiyerarşisine uygun düşecek amaçları belirleme sorumluluğu vardır. Misyon ve stratejik amaçlar büyük oranda yönetim kurulu ve üst düzey yöneticilerce belirlenir. Daha sonra üst ve orta düzey yöneticiler birlikte çalışarak taktik amaçları netleştirir. Son olarak, orta ve alt düzey yöneticiler ortak bir çalışmayla fonksiyonel amaçları ortaya çıkarır. İŞLETME ORGANİZASYONLARINDA PLANLAMA Plan ve Planlama Plan, bir işletme organizasyonu için bir uçağın rotası gibidir. Diğer bir ifade ile işletmeyi amaçlarına ulaştırmayı sağlayacak bir araçtır. Plan, bir kararlar toplamı olduğu için aynı zamanda bir sonuçtur. O halde planlama nedir? Planlama ise bir süreçtir. Planlama süreci sonunda planlar elde edilir. Planlama, işletmenin üretim konusuna göre yöneticinin emrine verilen sınırlı üretim kaynaklarını (maddi ve beşeri kaynaklar ile bilgi kaynakları) önceden belirlenen amaçlara göre nasıl akılcı kullanacağı konusunda kararlar almasıdır. Yöneticinin bu kararları alırken; neyi, nasıl, ne zaman, nerede, niçin, hangi miktarda, hangi öncelikler doğrultusunda, kimler tarafından, hangi maliyetle, hangi kalitede, hangi sürede gibi sorularla konuya açıklık getirmesi beklenir. Bu sorular yöneticiyi ilgili konu hakkında karar almaya, dolayısıyla bu kararların toplamı da plana götürür. Çünkü planlar daha önce de belirtildiği gibi birden fazla karar içerir. Bir başka ifade ile plan, işletme için amaca ulaşmayı sağlayacak bir yol haritası, bir rota niteliği taşır. Planlama, işletme için sadece plan yapmaktan ibaret teknik bir süreç olmanın ötesinde bir paradigma olmalıdır. Diğer bir ifade ile işletme, planlama bakış açısına sahip olmalı, bir düşünce tarzı olarak planlamayı benimsemelidir. Planlama konusu ele alınırken dikkat edilmesi gereken bir başka kavram ise “tahmin”dir. Bu iki kavram (plan ve tahmin) birbirleri ile ilişkilidir ancak aynı kavramlar değildir.”Tahmin, olayların yönünü kestirmek ve muhtemelen “ne olacak” sorusuna cevap vermektir. Planlama ise olayların tahmin edilen bu şekli veya olası olay karşısında “ne yapılacak” sorusuna cevap vermekle ilgilidir”. örneğin, yıl sonu itibariyle enflasyon oranının hangi düzeye ulaşacağını söylemek bir tahmindir. Tahmin edilen bu enflasyon oranı karşısında bugün itibariyle, işletmenin kaynaklarını nasıl, ne zaman, nerede, niçin, hangi miktarda, hangi öncelikler doğrultusunda, kimler tarafından, hangi maliyetle, hangi kalitede, hangi sürede kullanılacağının belirlenmesi ise planlamadır. Günümüzde işletme dışı çevre koşullarının çok dinamik bir yapıya sahip olması tahmin yapmayı bilimsel hale getirmiştir. Sözgelimi nitel (kalitatif) tahmin yöntemlerinden Delphi tekniği, Senaryo yazımı bunlardan sadece birkaçıdır. Diğer taraftan nicel (kantitatif) tahmin yöntemleri de bulunmaktadır. Regresyon analizi bunlardan sadece biridir. Sonuç olarak bilimsel tahmin yöntemleri planlama işinde karar alma sürecini hem destekler hem de verilecek kararın etrafındaki belirsizliği azaltır. Planlama Süreci Planlama fonksiyonunu bir süreç olarak ele alındığımızda bu süreci oluşturan aşamaları aşağıda belirtildiği gibi sıralayabiliriz: • İşletme misyon ve vizyonunun açıklanması • İşletme amaç ve hedeflerinin belirlenmesi • Varsayımların belirlenmesi • İşletmenin amaçlarına ulaştıracak seçeneklerin belirlenmesi • Alternatifler arasından seçim yapılması İşletme Misyon ve Vizyonunun Açıklanması Her işletmenin kuruluşundaki temel neden kuşkusuz kâr elde etmektir. Ancak dikkat edilirse bir işletmenin var olma ya da kurulma nedenini yalnızca kâr elde etmek olarak açıklamak hem eksik hem de yol gösterici değildir. Bir işletmenin var olma nedenini diğer bir ifade ile kurulma nedenini açıklarken, bu ifadenin işletmenin ne yaparak kâr elde edeceğini, ne yapmak üzere kurulduğunu açıklaması gerekmektedir. Bu doğrultuda yapılan ifade, bilindiği gibi işletmenin misyonudur. O halde kâr burada bir sonuçtur. Bir işletmenin var olma nedeni misyonu, hedeflediği kârı elde etmesini sağlayacak işin ne olduğunu net bir şekilde ortaya koymasıdır. Planlama ile ilgili bir diğer kavram, daha önce de belirtildiği gibi vizyondur. Vizyon, işletmenin kendini gelecekte görmek istediği yeri ifade eden bir bildirgedir. Diğer bir ifade ile işletmenin gelecekte hayal edilen durumudur. İşletmeler misyonları doğrultusunda vizyonlarını belirler. İşletme Amaç ve Hedeflerinin Belirlenmesi Planlama sürecinin ikinci aşamasını işletme amaç ve hedeflerinin belirlenmesi oluşturmaktadır. Bu süreci açıklamadan önce amaç ve hedef arasındaki farklılığın ortaya konulmasında fayda vardır. Amaçlar işletme organizasyonlarının ulaşmaya çalıştığı uzun dönemli genel sonuçlardır. Hedefler ise amaçlara erişmek için gerekli olan kısa dönemli, daha açık, ölçülebilir, somut, sayısal aşamaları ifade eden durumlardır. Planlama süreci sonunda elde edilen planların aşağıda şu özellikleri vardır; • Plan geleceğe ilişkin bir faaliyettir. • Plan bir karar verme sürecedir. • Plan bilinçli yapılan bir seçimdir. • Plan belli bir süreyi kapsar. • Plan bir kararlar toplamıdır. Varsayımların Belirlenmesi İşletme organizasyonlarında yapılan planlarda oluşabilecek sapmaları önlemek için ya da en az düzeyde sapmaya maruz kalmak için varsayımlar göz önünde bulundurmalıdır. Planlama yapılırken üç tür varsayım dikkate alınmalıdır. Bunlardan birincisi denetlenebilen varsayımlardır. Sözgelimi, işletmenin personel sayısı ve niteliğinin kararlaştırılması, işletmenin büyüme hızının belirlenmesi, üretilen ürünün kalitesine karar verilmesi gibi işletme içi faktörlerden oluşan tamamen işletmenin denetimi altında olan varsayımlardır. İkincisi ise kısmen denetlenebilen varsayımlardır. Sözgelimi çalışanların ücretlerinin belirlenmesi, teknik gelişmelerin takip edilmesi, verimliliğin daha iyi hale getirilmesi kısmen denetlenebilen varsayımlardır. Üçüncü varsayım ise denetlenemeyen varsayımlardır. İşletmede planlama yapılırken en çok zorlanılan konu denetlenemeyen varsayımlardır. İşletmenin Amaçlarına Ulaştıracak Seçeneklerin Belirlenmesi Planlama sürecinin bu aşamasında, amaçlanan hedeflere “nasıl” ve “ne yaparak” ulaşılabileceğinin araştırılması ve de alternatif yolların ortaya konulması sağlanır. Bu aşamada özellikle alternatif yollar belirlenirken, işletmenin daha önce kullandığı yollar (aynısını kullanma gibi bir zorunluluk yoksa) kullanılmamalı, yeni yolların keşfedilmesi için çaba gösterilmeli, rakiplere üstünlük yaratacak yollar belirlenmeli ve de alternatif yollar belirlenirken en az risk taşıyanlar saptanmalıdır. Bu tespitler yapılırken işletme, uzman ve danışmanlardan yararlanabilir. Bu aşama tamamlandığında işletmenin amaçlara ulaşmasını sağlayacak alternatif yollar belirlenmiş, bir değerleme sonucu olumlu ve olumsuz yönleri ortaya çıkarılmış ve de seçim yapılmak üzere sıralanmış olması beklenir. Alternatifler Arasından Seçim Yapılması Planlamanın bu son aşamasında ise belirlenen hedeflere ulaştıracak alternatif yollar arasından seçim yapılır. Diğer bir ifade ile karar verilir. Verilen karar aslında işletmenin elinde bulundurduğu kaynakları nasıl ve ne yaparak kullanacağının tespitidir. Plan Türleri Hiyerarşik Basamaklara Göre Plan Türleri Planlar hiyerarşik basamaklara göre sınıflandırıldığında; stratejik, taktik ve fonksiyonel/(işlevsel) planlar olmak üzere üç grupta ele alınabilir. Stratejik Plan, Stratejik planlar, stratejik amaçları gerçekleştirmek için yapılan planlardır. Daha net ifade etmek gerekirse stratejik plan; kaynak dağılımını, öncelikleri ve stratejik amaçlara ulaşmak için atılması gereken adımları belirleyen genel bir plandır. Stratejik yönetim faaliyeti sonucu ortaya çıkan bir plandır. Stratejik planlar yazılı hale getirildiği takdirde kesinlik kazanır. Stratejik planların en önemli özelliği ise işletmenin misyonu, vizyonu, uzun dönemli hedeflerini ve bu hedeflere ulaşma yollarını somut göstergelerle belirlenmesini sağlayan bir plan olmasıdır. Bu tür planların “planlama usulü” geniştir. Bu planlar yönetim kurulu ve üst düzey yöneticiler tarafından, genellikle geniş bir zaman dilimi kapsamında tasarlanır. Stratejik planlar kapsam, kaynak kullanımı, rekabet üstünlüğü ve sinerji gibi konular ele alınarak kararlaştırılır. Taktik Planlar Taktik amaçlara ulaşmayı öngören taktik plan, stratejik planın belirli bir kısmını hayata geçirmek üzere tasarlanır. Taktik planlar üst ve orta düzey yönetimin sorumluluğundadır. Stratejik planlara kıyasla daha kısa zaman dilimlerini içerir. Odak noktaları belirgin ve somuttur. Bu yüzden taktik planlar; ne yapılmalı sorusuna yanıt bulmakla değil, işe koyulmakla ilgilidir. “Bir çatışmayı kazanıp yine de savaşı kaybetmek” deyimini duymuşsunuzdur. Savaş için strateji belirlenirken, çatışmalar için taktik planlar ortaya çıkarılır. Taktik planlar, stratejik planların uygulanması için tespit edilen organize adımlardır. Strateji; işletmenin kaynakları, işletmenin dış çevresi ve işletme misyonuna odaklıdır. Taktikler ise insanlara ve eylemlere dayanır. Taktik planların geliştirilmesi için temel unsurlar şunlardır; • Stratejik planlar ve taktik hedefler tanımlanmalı ve anlaşılır olmalı, • Konuyla ilgili kaynak (maddi ve beşeri) ve zaman konularına netlik kazandırılmalı, • İlgili personelin sorumluluğu tanımlanmalı ve netleştirilmelidir. Taktik planların uygulanması için temel unsurlar ise; • Her faaliyet, kendi hedefi doğrultusunda değerlendirilmeli, • Bilgi ve kaynakların temini ve dağıtımı sağlanmalı, • Koordinasyon için yatay ve dikey iletişimle faaliyetler arası bütünlük sağlanmalı, • Devam eden faaliyetler, amaçların başarılması için takip edilmelidir. Etkili taktik planlamanın yapılması bir durumdan diğerine değişiklik ve çeşitlilik gösteren çok sayıda faktöre bağlı olsa da bazı temel bilgilerin varlığından söz edebiliriz. Bunlardan ilki; yönetici, taktik planın stratejik amaçlardan türetilen bir dizi taktik amaca karşılık gelmesi gerektiğinin bilincinde olmalıdır. Nadiren ortaya çıkan durumlarda, tek bir taktik plan uygulamaya konularak durum kontrol altına alınabilir. Fakat genelde taktik planlar, bir stratejik plandan kaynaklanır ve bu stratejiyle tutarlı olması gerekir. İkincisi ise stratejiler genel koşullardan bahsetse de, taktiklerin daha belirgin kaynak ve zaman meselelerini ele alması gerekir. Bir stratejiye göre pazarda ya da sektörde bir numara olmak genel hedeftir. Oysa taktik planlar, bu hedefe ulaşılması için gereken adımları belirlemek zorundadır. Yukarıda verdiğimiz örneğini yeniden ele alalım. Su firmasının genel müdürünün stratejik planınındaki bir başka hedef de firmanın dünya pazarındaki payını arttırmak olsun. Bu planın gerçekleştirilmesi için yöneticiler özellikle Avrupa’da ilave satış imkânları yaratmak amacıyla, bir veya daha fazla Avrupa ülkesinde fabrika açma yönünde taktik planlar geliştirsinler. Son olarak taktik planlama, insan kaynaklarının kullanımını gerektirir. Taktik planlama sürecine dâhil olan yöneticiler, hayatlarının büyük bir kısmını diğer insanlarla çalışarak geçirir. Hem organizasyon içinden, hem de dışından bilgi toplayan bir konumda olmaları gerekir. Topladıkları bilgiyi en etkili biçimde işlemeli ve kullanması gereken kişilere iletmelidirler. Taktik planları doğru uygulama, bir dizi önemli faktöre bağlıdır. Bunlardan ilki, yöneticinin ulaşılması gereken amaç doğrultusunda atılabilecek adımları tek tek değerlendirmesidir. İkincisi, yöneticinin karar alıcıların işi tamamlamaya yetecek bilgi ve kaynaklara sahip olduğundan emin olmasıdır. Üçüncüsü, dikey ve yatay iletişim ile faaliyetler arası bütünlük sağlanmalı ki çalışanlar arasında çatışma ya da tutarsızlıkların yaşanması engellensin. Son olarak da yöneticinin plandan türetilen ve devam etmekte olan bütün çalışmaları gözlemleyerek arzu edilen sonuçlara ulaşmasıdır. Gözlemleme süreci genellikle organizasyonun kullanılmakta olan kontrol sistemleri ile gerçekleştirilir. Fonksiyonel Planlar Fonksiyonel planlar, fonksiyonel amaçlara ulaşmak için taktik planları uygulamaya koymak üzere hazırlanır. Orta ve alt kademe yöneticiler tarafından hazırlanan bu planlar, kısa vadelidir. Fonksiyonel planların kapsama alanları dardır. Her biri nispeten küçük faaliyet dizilerinden oluşur. Fonksiyonel planlar, tek kullanımlık planlar ve sürekli planlar olmak üzere iki temel grupta toplanır. Şimdi de fonksiyonel planları oluşturan bu iki temel grup içinde yer alan planlara bir göz atalım. Tek Kullanımlık Planlar Tek kullanımlık bir plan, gelecekte tekrarlanma olasılığı oldukça düşük faaliyetler için uygulanır. Program, proje ve bütçe tek kullanımlık planların en yaygın üç uygulanma biçimidir. Program, kapsamlı bir dizi faaliyet için tasarlanan tek kullanımlık bir plandır. programlar işletme organizasyonlarındaki belirlenen bir amacı gerçekleştirmek adına ihtiyaç duyulan her bir aşamayı, bu aşamalardan sorumlu olan personeli ve her bir aşamanın yerine getirilmesi için ihtiyaç duyulan zamanın belirlendiği bir plandır. Yapılan açıklamadan da anlaşılacağı üzere program, ayrıntıya fazlasıyla yer veren bir plandır. Bu da işletmenin elindeki kaynakların akılcı bir şekilde kullanımına yardımcı olur. Programlar hazırlanırken, işletmenin elinde bulundurduğu kaynakları akılcı bir şekilde kullanabilmek adına program kapsamında politika, yöntem ve bütçeleri bir araya getirir. Programlar ile yeni bir ürün grubunun tanıtılması, yeni bir tesisin açılması için uygulanabilir. Konu ile ilgili bir örnek verecek olursak, küçük elektrikli ev aletleri üreten bir firmanın sektördeki bir diğer küçük elektrikli ev aletleri üreten işletmeyi satın aldığını düşünelim. Bu satış anlaşması sonucu satın alınan firmanın toplam 100 ürününün marka değişim süreci ile marka etiketinin değiştirilmesine ihtiyaç duyulsun. Bu süreç esnasında her bir ürün dikkatle incelensin, yeniden tasarlansın ve garanti süresi uzatılarak yeniden piyasaya sunulsun. Her bir ürün için toplam 90 aşama izlensin. 100 ürünü satın alan firmanın adıyla buluşturmak, üç yıl sürsün. Sonuç itibariyle satın alınan firmanın tüm ürünlerinin marka değişimi gerçekleşmiş olsun. İşte ürün grubunun değişimine dair yapılan bu faaliyetlerin tamamı, bir programdır. Proje, programla benzerlik gösterir; ancak programdan daha dar kapsamlı ve daha az karmaşıktır tek kullanımlık bir plandır. Proje, daha geniş bir programın parçası olabileceği gibi bağımsız da olabilir. Proje denildiğinde, başlangıç ve bitişi belli olan ve de önceden tarif edilebilir işler akla gelmelidir. Bütçe, bir işletme organizasyonunda belirlenen bir faaliyetin tahmin edilen sonuçlarını sayılarla anlatan tek kullanımlık bir plandır. Bütçe, planın daha çok muhasebe ve finans yönünü temsil eder. Bütçe, bir planlama faaliyetidir. Bunun yanı sıra aynı zamanda bütçe, bir denetim aracıdır. Çünkü bütçe, öngörülen mali performansın belirlenen sürenin sonunda gerçekleşip gerçekleşmediğini kontrol etmemizi sağlar. Hazırlanan bu bütçeler süreleri bakımından da 1 ay, 3 ay ve 1 yıl gibi farklı süreleri kapsayabilir. İyi bir bütçe, geçmiş verilere dayanır ve bu bilgileri referans olarak kullanır. Ayrıca iyi bir bütçe ayrıntılı bilgiye dayanmalı ve beklenen harcama miktarlarını içermeli ve de tüm işletme içi ve işletme dışı bütçeyi etkileyebilecek unsurların bilgisini içermelidir. Bir işletmede hazırlanan bütçelere örnek olarak, üretim bütçesi, satın alma bütçesi, insan kaynakları bütçesi ve satış bütçelerini verebiliriz. Bütçe örnekleri; Üretim Bütçesi; Üretim bütçesi, hazırlanırken satış bütçesi ve stok bütçesi dikkate alınır. Satın alma Bütçesi; Bir işletmenin faliyet konusuna göre gerçekleştireceği üretim için ihtiyaç duyduğu hammadde ve yardımcı maddelerin hem miktarını hem de nakit tutarını gösteren bir bütçedir. İnsan Kaynakları Bütçesi; Bir işletmede üretimi gerçekleştirecek nitelik ve nicelikteki direkt işgücü ihtiyacının belirlenmesi ve maliyetinin tahmin edilmesini sağlayan bir bütçedir. Satış Bütçesi; Satılması beklenen birim ürün miktarı ve tutarını gösterir. Sürekli Planlar Sürekli planlar belirli aralıklarla tekrarlayan faaliyetler için tasarlanır. Sürekli planlar, karar alma sürecinde rutinleşmeyle sonuçlandığı için bu tür planların yeterlilik düzeyi fazladır. Sürekli planlar temel olarak politikalar, prosedürler, kurallar ve düzenlemelerden oluşur. Politika, İşletme organizasyonlarında genel bir faaliyet rehberi olması bakımından politikalar, devamlı planların en genel türüdür. Politika, belirli bir problem ya da durum karşısında organizasyonun verdiği genel cevabı belirler. Prosedür, Sürekli planların başka bir türü prosedürlerdir. Prosedür, politikalara göre daha özeldir. Prosedürler belirli durumlarda izlenmesi gereken adımların genel hatlarını belirler. Bir başka ifade ile prosedürler bir iş süreci gerçekleştirilirken takip edilmesi gereken adımları gösterir. Kural ve Düzenlemeler, Sürekli planların en dar kapsamlı olanıdır. Kural ve düzenlemeler, belirli bir faaliyetin tam olarak nasıl yapılacağını tarif eder. Çeşitli durumlarda karar alma sürecini yönlendirmek yerine, doğrudan karar alıcı bir rol üstlenir. Örneğin; bazı restoranlarda, çalışanların restoran telefonunu kullanmasını yasaklayan bir kural konabilir. Tabii ki organizasyonların çoğunda, üst düzey yöneticilerin kuralların uygulama süresini uzatma ya da uygulamada esneklikler sağlama gibi yetkileri vardır. Kural ve düzenlemeler, aşırı olduğu ya da çok katı uygulandığı takdirde problem yaratabilir. Kural ve düzenlemeler ile prosedürler pek çok yönden benzerlik gösterir.
Sürelerine Göre Plan Türleri
Uzun Süreli Planlar; Uzun süreli planlar 5 yılın üzerindeki planlardır. Gerek ulusal gerekse uluslar arası büyük şirketler rutin olarak uzun süreli (5-10 ve 20 yıllık) plan geliştirme sürecine girerler. Uzun vadeli planlamalarda zaman döngüsü bir organizasyondan diğerine farklılık gösterir. İstikrarsız, sürekli değişen çevrelerde bulunan şirketlerin yöneticileri özel bir iklim içine girmektedir. Bu organizasyonların, daha az dinamik denilebilecek çevrelerde bulunan şirketlere göre daha uzun bir zaman dilimi seçmesi gerekmektedir. Orta Süreli Planlar Orta süreli bir planın, uzun süreli planlara kıyasla değişime uğrama oranı yüksektir. Orta vadeli planlar genellikle 1-5 yıl arasında bir zaman dilimini kapsayan planlardır. Kısa Süreli Planlar Yöneticiler, bir yıl ya da daha kısa zaman dilimleri için kısa süreli planlar geliştirirler. Kısa süreli planlar, yöneticinin günlük faaliyetlerini büyük ölçüde etkiler. Planlamadan Sorumlu Kişiler; Bütün yöneticiler, belli bir seviyeye kadar planlamaya katılır. Pazarlama satış müdürü, pazar belirleme, pazara giriş yapma ve satış arttırmaya yönelik planlara dahil olurken; üretim müdürleri maliyet düşürücü programları ve envanter kontrol yöntemlerine dair planların hazırlanmasına katkı sağlar. Genel bir kural olarak bakıldığında organizasyon büyüdükçe, temel planlama faaliyetlerinin tek tek yöneticilerin değil konuyla ilgili yöneticilerden oluşan gruplarca gerçekleştirildiği görülür. Planlama Uzmanı; Planlama uzmanı; yöneticilerin iş yükünü azaltmakta, planlama faaliyetlerini koordine etme açısından yöneticilere yardımcı olmaktadır. Planlama Komisyonu; Planlama komisyonları çoğunlukla organizasyonun dikkatle ele almak istediği özel bir durum meydana geldiğinde kurulur. Yönetim Kurulu Yönetim Kurulu, diğer sorumluluklarının yanı sıra şirketin misyon ve stratejisini belirler. Bazı şirketlerde kurul, planlama sürecinde de aktif rol oynar. Genel Müdür; Genel müdür ya da icra kurulu başkanı, (CEO-Chief Executive Oicer) muhtemelen bir işletme organizasyonunun planlama sürecindeki en önemli kişidir. Genel Müdür, tüm planlama sürecinde büyük bir rol üstlenir ve belirlenen stratejinin uygulamaya konmasından sorumludur. İcra Kurulu; İcra Kurulu, genellikle bir grup halinde ortak çalışmalar yürüten organizasyonun üst düzey yöneticilerinden oluşur. Fonksiyonel Birim Yöneticileri; Çoğu işletme organizasyonun planlama faaliyetlerinde yer alan son sorumluluk düzeyi ise fonksiyonel birim yöneticileridir. Fonksiyonel birim yöneticileri, formal (biçimsel) yetki sahibi kişilerdir ve organizasyon yönetiminden sorumludur. PLANLAMA YAPILIRKEN KARŞILAŞILAN SORUNLAR Pek çok durum etkili amaç belirleme ve planlama sürecine engel olabilmektedir. Bunlardan en yaygın olanları arasında şunlar vardır: uygun olmayan amaçlar, uygun olmayan ödül sistemi, dinamik ve karmaşık çevre, amaç belirlemede gönülsüz davranışlar, değişime direnç gösterme ve kısıtlamalardır. Planlama yapılırken karşılaşılabilen bu engeller; -Uygun olmayan amaçlar, farklı şekillerde kendini göstermektedir. Sözgelimi işletmenin amaçları arasında hissedarlara büyük kâr payları ödemek gibi bir karar var ise bu durum araştırma ve geliştirme (AR-GE) giderlerinin karşılanması için eldeki finansal gücü azaltacağı için AR-GE çalışmaları açısından uygun olmayan bir durum yaratabilir. -Bazı durumlarda uygun olmayan ödül sistemi, amaç belirleme ve planlama sürecine engel olmaktadır. Örneğin; çalışanlar yetersiz hedef belirleme davranışlarından ötürü ödüllendirilebilir. Tıpkı başarılı hedef belirleme davranışlarının ardından ödüllendirilmemesi ya da belki de cezalandırılabilmesi gibi. -Bir organizasyonun içinde bulunduğu çevrenin yapısı, sözgelimi dinamik ve karmaşık bir çevre etkili amaç belirleme ve planlama için bir engel oluşturabilir. Hızlı değişim, teknolojik yenilikler ve yoğun rekabet, bir organizasyonun gelecek fırsatları ve tehditleri değerlendirmesini güçleştirebilir. Özellikle ekonomik, teknolojik, yasal, dış çevre faktörlerinde meydana gelen değişimler işletme organizasyonlarının amaç belirleme ve planlama faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. -Etkili planlamada bir diğer engel, bazı yöneticilerin hem kendileri hem de sorumluluk sahalarına giren birimler için amaç belirlemede gönülsüz davranışlar sergilemesidir. -Amaç belirleme ve planlamaya engel olan bir diğer husus da değişime direnç göstermektir. Planlama, temelde, organizasyonda birtakım değişiklikler yapmayı gerektirir. Ancak bir işletmede yapılan değişime direnç gösteren kişiler her zaman olacaktır. -Organizasyonun yapabileceklerine sınır koyan kısıtlamalar da planlamada karşılaşılan önemli bir diğer engeldir. Kaynaklarda yetersizlik, hükümet kısıtlamaları/kotaları, güçlü rakip firmalar ve de zaman en sık karşılaşılan kısıtlamalardan bazılarıdır. PLANLAMA YAPILIRKEN KARŞILAŞILAN SORUNLARI ÖNLEME YÖNTEMLERİ Planlamaya yönelik engelleri ortadan kaldırmak bir başka ifade ile etkili planlama yapabilmek için temel amaçları anlamalı, organizisyon içinde herkesle iletişim kurmalı ve planlama sürecine katılmaları sağlanmalı, amaç ve planlar sürekli gözden geçirilmeli ve güncellenmeli, etkili bir ödül sistemi oluşturulmalıdır. Amaç belirleme ve planlama sürecini etkin hale getirmenin en iyi yollarından biri, temel amaçları anlamak ve kavramaktır. Planlama, ne organizasyonun problemlerini tamamen çözecek her derde deva bir ilaçtır, ne de her ne pahasına olursa olsun izlenmek zorunda olan katı kurallardır. Etkili amaç ve planlar, mutlaka başarıyla sonuçlanmak zorunda değildir. Zaman içinde ayarlamalar ve istisnalar olması kaçınılmazdır. Sözgelimi hepimizin bildiği Coca-Cola ve Pepsi arasındaki yaşanan rekabet sonucu, Coca-Cola firması mantıklı bir yaklaşım sergileyerek Pepsi ile sürdürdüğü savaşta galip olabilmek adına yeni bir cola formülü ile piyasaya taze kan sunmuştur. Fakat tüketiciler bu yeni Coca-Cola’yı beğenmeyince, planları başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu durum karşısında yöneticiler hemen kararlarını değiştirip eski formülü, Coca-Cola Classic olarak yeniden piyasaya sürme kararı almışlardır. Bunun sonucunda üstelik bugün, Coca-Cola eskisinden daha geniş bir pazar payına ulaşmıştır. Böylece dikkatli bir planlama, büyük bir hataya yol açsa da şirket bu hatadan başı dik ayrılmış ve uzun dönemde kârlı çıkmıştır. Amaçlar ve planlar, organizasyonun üst seviyelerinde hayat bulsa da organizasyon içinde herkesle iletişime geçilmeli ve bu hususlar tartışılabilmelidir. Planlama sürecine dâhil olan herkes asıl organizasyonel stratejinin ne olduğunu bilmeli, çeşitli fonksiyonel stratejilerden haberdar olmalı ve nasıl bir bütün olup koordinasyonu sağlayabileceklerini düşünmelidir. Amaçları başaracak ve planları uygulayacak kişilerin, planları geliştirme aşamasında eşit derecede söz söyleme hakkı olması önemlidir. Çalışanların hemen her zaman planlamaya katkıda bulunacak değerli bilgileri vardır. Çünkü planları uygulayanlar onlardır. İşletme organizasyonları içinde stratejik, taktik ve işlevsel amaçların birbirleriyle uyumlu olması gerekir. Çünkü amaç belirleme ve planlama, iki dinamik süreçtir. Amaçların ve planların düzenli olarak gözden geçirilmesi ve güncellenmesi gerekir. Genelde insanların hem etkili amaç ve plan belirleme, hem de bunlarda başarılı sonuçlar elde etmelerinden ötürü ödüllendirilmeleri gerekir. Çünkü bazen başarısızlıklar yöneticinin kontrolü dışında gerçekleşen faktörlerden kaynaklanmaktadır. Bundan dolayı insanlara, amaçlara ulaşmada yaşanan her başarısızlığın cezai bir geri dönüşü olmayacağına dair teminat vermek gerekir.