You are on page 1of 9

DİYARBAKIR TEKNİK BİLİMLER MESLEK YÜKSEKOKULU

MAKİNE VE METAL TEKNOLOJİLERİ BÖLÜMÜ


MAKİNE PROGRAMI
(BMAK153) İŞLETME YÖNETİMİ DERSİ

Öğr. Gör. Rukiye KAYA


19.10.2022
5. HAFTA: Yapılabilirlik Çalışmalarını Yürütmek
İşletme organizasyonlarında yönetim genel bir fonksiyondur, diğer bir ifade ile üretim,
pazarlama, finansman, insan kaynakları, muhasebe, ar-ge, halkla ilişkiler gibi diğer tüm işletme
fonksiyonlarına ait birimler kendi faaliyetlerini yerine getirebilmeleri için yönetim fonksiyonuna
ihtiyaç duyarlar. Yönetim faaliyetinin yerine getirilmesinde ise farklı yönetim fonksiyonlarına ihtiyaç
vardır. Bu fonksiyonlardan ilki planlamadır. Planlama fonksiyonu ile ilgili pek çok bilgiyi sizlerle
paylaşacağımız bu ünitede, planlama kavramına geçmeden önce, ilk olarak bir işletme
organizasyonunda misyonun planlama üzerindeki etkisi ve misyondan planlamaya doğru geçiş süreci
üzerinde durulacaktır. Daha sonra işletme organizasyonunda amaçlar ve amaçların planlama
faaliyetindeki rolü ortaya konulmaya çalışılacaktır. Son olarak planlama yaparken karşılaşılan sorunlar
ve çözüm yolları açıklanacaktır.
İŞLETME ORGANİZASYONLARINDA MİSYON
Planlama, tüm organizasyonlarda genel bir faaliyettir. Bütün organizasyonlar planlama süreci
uygular. Fakat her birinin izlediği yol farklıdır. Planlama faaliyetinin tamamı aslında işletmenin çevresi
ile ilgili pekçok veriyle ilişkilendirilerek gerçekleştirilir. Yöneticiler işletmenin çevresi (ekonomik,
sosyo-kültürel, teknolojik, yasal vb.) ile ilişki kurmadan planlamaya giderlerse, etkin planlar üretmek
konusunda yetersiz kalabilirler. Bu nedenle çevreyi anlamak, planlama için gereken ilk adımdır.
Temelde bu hesaplamaları yapan bir yönetici, organizasyonun misyonunu belirlemelidir. O halde
misyon nedir? Misyon; organizasyonun amacını, çevresini, değerlerini ve gitmek istediği yönü genel
hatlarıyla ortaya koyan bir ifadedir. Bir başka tanıma göre misyon, işletmenin var olma nedenini ifade
eden bir kavramdır. Bu kavrama göre işletme, neyi ve hangi amaçla yapmak için kurulduğunu açıklar.
İşletmelerin misyon ifadeleri planlama faaliyeti için önemlidir. Çünkü işletmenin misyonu işletme
amaçlarının belirlenmesine yardımcı olur.
İŞLETME ORGANİZASYONLARINDA AMAÇLAR
İşletme organizasyonlarında amaçların belirlenmesi, son derece önemlidir. Çünkü bir
işletmede amaçların belirlenmesi ile işletmenin kendini pazarda nerede görmek istediği, hangi
konumda ve hangi büyüklükte olmak istediği bugünden belirlenmiş olur.
Amaçları Belirlemenin Nedenleri
 Organizasyonda bulunan bireylere rehberlik etmeleri ve müşterek bir yön göstermeleridir.
Amaçların belirlenmesi sayesinde çalışanlar, organizasyonun nereye gittiğini ve oraya
varmanın neden önemli olduğunu daha kolay anlarlar.
 Amaçların belirlenmesi aynı zamanda çalışmaların planlama faaliyetlerini de olumlu yönde
etkiler. Etkili bir amaç belirleme, iyi planlamayı beraberinde getirir ve iyi planlama da gelecek
için yeni amaçlar belirlenmesini sağlar.
 Amaçların, organizasyon çalışanları için bir motivasyon kaynağı olmasıdır. Kesin ve nispeten
zor amaçlar, çalışanları daha sıkı çalışmaya yöneltir. Özellikle amaçlara ulaşılması durumunda
çalışanların kazanacakları bir ödül varsa, motivasyon oranı artış gösterir.
 Değerlendirme ve kontrol açısından etkili bir mekanizmadır. Amaçların ne kadarının
gerçekleştiğine bakarak, geçmiş performansın değerlendirmesi yapılabilir. Böylece elde edilen
sonuçlar bir sonraki amaçların belirlenmesine ışık tutabilir.
Amaçların Türleri
İşletme organizasyonları farklı amaç türleri belirleyebilir. Genel olarak bakıldığında amaçlar;
işletmenin hiyerarşik basamaklarına ve sürelerine göre farklılık gösterir.
Hiyerarşik Basamaklara Göre Amaçlar
Bir işletme organizasyonu içinde amaçlar, farklı seviyelerde belirlenir. Daha önce de
bahsedildiği üzere dört temel amaç vardır. Bunlar misyon, stratejik, taktik ve fonksiyonel amaçlardır.
Misyon, daha önce de belirtildiği gibi “organizasyonun amacını, çevresini (iç ve dış),
değerlerini ve gitmek istediği yönü genel hatlarıyla ortaya koyan bir ifadedir” İşletmelerde “misyon”
genellikle yönetim kurulu ile üst yönetim tarafından belirlenir.
Stratejik amaçlar, işletmenin misyonu doğrultusunda üst düzey yöneticiler tarafından
belirlenir. Daha geniş kapsamlı ve genel konuları ele alır. Sözgelimi;
• En az 10 yıl boyunca yatırımcılara %14 oranında geri dönüş yapabilmek,
• 5 yıl içinde yeni restoran zincirleri başlatmak ya da satın almak, gibi ifadeler stratejik
amaçlara örnek olarak gösterilebilir.
Taktik amaçlar, orta düzey yöneticiler tarafından belirlenir. Odak noktaları, stratejik amaçlara
ulaşma yolunda gereken eylemleri, işlevsel hale getirebilmektir. Sözgelimi;
• 10 yıl içinde 150 yeni restoran açmak
• 10 yıl boyunca her yıl satışları %5 oranında artırmak
• 5 yıl içinde bilgisayara dayalı muhasebe sistemini geliştirmek
• Bu yıl ortalama müşteri bekletme süresini 30 sn azaltmak gibi ifadeler de taktik amaçlara
örnek olarak verilebilir.
Fonksiyonel amaçlar, fonksiyonel bölüm yöneticileri tarafından belirlenir. Onların ilgi alanı,
taktik amaçlara ulaşmak için gereken kısa vadeli konulardır. Fonksiyonel amaçlara örnek olarak
aşağıdaki ifadeleri verebiliriz.
• 1 yıl içinde çalışan teşvik sistemini uygulamak
• Bu yıl atıkları %5 oranında azaltmak
• Yeni bir yönetici asistanını işe almak ve eğitmek
• Bu yıl her restoranın maaş ödeme sistemini bilgisayara aktarmak
• Bütün faturaları 30 gün içinde ödemek.
Sürelerine Göre Amaçlar
Organizasyonlar faklı zaman dilimleri için amaç belirler. Yukarıda da belirtildiği gibi işletme
organizasyonlarında farklı hiyerarşik düzeylerde stratejik, taktik ve fonksiyonel olmak üzere üç farklı
amaç belirlenir. Bunlardan ilki stratejik amaç olan uzun süreli, ikincisi taktik amaç olan orta süreli ve
üçüncüsü fonksiyonel amaç olan ise kısa süreli amaçlardır. Sürelerine göre amaçlar ifade edilirken,
bazı amaçların kesin zaman çerçeveleri bulunur. Sözgelimi “gelecek 10 yıl içinde 20 yeni market
açılması” gibi bir amaç ifadesinde kesin zaman çerçevesi bulunmaktadır. Bazı amaçlarise “yıllık
büyüme oranının %10 oranında korunması” gibi ucu açık ifadelerdir.
Amaç Belirlemede Sorumlu Olanlar
Amaçları kimler belirler? Cevap oldukça basit: Bütün yöneticiler, amaç belirleme sürecine
dâhil olurlar. Her yöneticinin, genel anlamda, organizasyon içindeki hiyerarşisine uygun düşecek
amaçları belirleme sorumluluğu vardır. Misyon ve stratejik amaçlar büyük oranda yönetim kurulu ve
üst düzey yöneticilerce belirlenir. Daha sonra üst ve orta düzey yöneticiler birlikte çalışarak taktik
amaçları netleştirir. Son olarak, orta ve alt düzey yöneticiler ortak bir çalışmayla fonksiyonel amaçları
ortaya çıkarır.
İŞLETME ORGANİZASYONLARINDA PLANLAMA
Plan ve Planlama Plan, bir işletme organizasyonu için bir uçağın rotası gibidir. Diğer bir ifade
ile işletmeyi amaçlarına ulaştırmayı sağlayacak bir araçtır. Plan, bir kararlar toplamı olduğu için aynı
zamanda bir sonuçtur. O halde planlama nedir? Planlama ise bir süreçtir. Planlama süreci sonunda
planlar elde edilir. Planlama, işletmenin üretim konusuna göre yöneticinin emrine verilen sınırlı
üretim kaynaklarını (maddi ve beşeri kaynaklar ile bilgi kaynakları) önceden belirlenen amaçlara göre
nasıl akılcı kullanacağı konusunda kararlar almasıdır. Yöneticinin bu kararları alırken; neyi, nasıl, ne
zaman, nerede, niçin, hangi miktarda, hangi öncelikler doğrultusunda, kimler tarafından, hangi
maliyetle, hangi kalitede, hangi sürede gibi sorularla konuya açıklık getirmesi beklenir. Bu sorular
yöneticiyi ilgili konu hakkında karar almaya, dolayısıyla bu kararların toplamı da plana götürür. Çünkü
planlar daha önce de belirtildiği gibi birden fazla karar içerir. Bir başka ifade ile plan, işletme için
amaca ulaşmayı sağlayacak bir yol haritası, bir rota niteliği taşır. Planlama, işletme için sadece plan
yapmaktan ibaret teknik bir süreç olmanın ötesinde bir paradigma olmalıdır. Diğer bir ifade ile
işletme, planlama bakış açısına sahip olmalı, bir düşünce tarzı olarak planlamayı benimsemelidir.
Planlama konusu ele alınırken dikkat edilmesi gereken bir başka kavram ise “tahmin”dir. Bu
iki kavram (plan ve tahmin) birbirleri ile ilişkilidir ancak aynı kavramlar değildir.”Tahmin, olayların
yönünü kestirmek ve muhtemelen “ne olacak” sorusuna cevap vermektir. Planlama ise olayların
tahmin edilen bu şekli veya olası olay karşısında “ne yapılacak” sorusuna cevap vermekle ilgilidir”.
örneğin, yıl sonu itibariyle enflasyon oranının hangi düzeye ulaşacağını söylemek bir tahmindir.
Tahmin edilen bu enflasyon oranı karşısında bugün itibariyle, işletmenin kaynaklarını nasıl, ne zaman,
nerede, niçin, hangi miktarda, hangi öncelikler doğrultusunda, kimler tarafından, hangi maliyetle,
hangi kalitede, hangi sürede kullanılacağının belirlenmesi ise planlamadır. Günümüzde işletme dışı
çevre koşullarının çok dinamik bir yapıya sahip olması tahmin yapmayı bilimsel hale getirmiştir.
Sözgelimi nitel (kalitatif) tahmin yöntemlerinden Delphi tekniği, Senaryo yazımı bunlardan sadece
birkaçıdır. Diğer taraftan nicel (kantitatif) tahmin yöntemleri de bulunmaktadır. Regresyon analizi
bunlardan sadece biridir. Sonuç olarak bilimsel tahmin yöntemleri planlama işinde karar alma sürecini
hem destekler hem de verilecek kararın etrafındaki belirsizliği azaltır.
Planlama Süreci
Planlama fonksiyonunu bir süreç olarak ele alındığımızda bu süreci oluşturan aşamaları
aşağıda belirtildiği gibi sıralayabiliriz:
• İşletme misyon ve vizyonunun açıklanması
• İşletme amaç ve hedeflerinin belirlenmesi
• Varsayımların belirlenmesi
• İşletmenin amaçlarına ulaştıracak seçeneklerin belirlenmesi
• Alternatifler arasından seçim yapılması
İşletme Misyon ve Vizyonunun Açıklanması
Her işletmenin kuruluşundaki temel neden kuşkusuz kâr elde etmektir. Ancak dikkat edilirse bir
işletmenin var olma ya da kurulma nedenini yalnızca kâr elde etmek olarak açıklamak hem eksik hem
de yol gösterici değildir. Bir işletmenin var olma nedenini diğer bir ifade ile kurulma nedenini
açıklarken, bu ifadenin işletmenin ne yaparak kâr elde edeceğini, ne yapmak üzere kurulduğunu
açıklaması gerekmektedir. Bu doğrultuda yapılan ifade, bilindiği gibi işletmenin misyonudur. O halde
kâr burada bir sonuçtur. Bir işletmenin var olma nedeni misyonu, hedeflediği kârı elde etmesini
sağlayacak işin ne olduğunu net bir şekilde ortaya koymasıdır.
Planlama ile ilgili bir diğer kavram, daha önce de belirtildiği gibi vizyondur. Vizyon, işletmenin
kendini gelecekte görmek istediği yeri ifade eden bir bildirgedir. Diğer bir ifade ile işletmenin
gelecekte hayal edilen durumudur. İşletmeler misyonları doğrultusunda vizyonlarını belirler.
İşletme Amaç ve Hedeflerinin Belirlenmesi
Planlama sürecinin ikinci aşamasını işletme amaç ve hedeflerinin belirlenmesi
oluşturmaktadır. Bu süreci açıklamadan önce amaç ve hedef arasındaki farklılığın ortaya
konulmasında fayda vardır. Amaçlar işletme organizasyonlarının ulaşmaya çalıştığı uzun dönemli
genel sonuçlardır. Hedefler ise amaçlara erişmek için gerekli olan kısa dönemli, daha açık, ölçülebilir,
somut, sayısal aşamaları ifade eden durumlardır.
Planlama süreci sonunda elde edilen planların aşağıda şu özellikleri vardır;
• Plan geleceğe ilişkin bir faaliyettir.
• Plan bir karar verme sürecedir.
• Plan bilinçli yapılan bir seçimdir.
• Plan belli bir süreyi kapsar.
• Plan bir kararlar toplamıdır.
Varsayımların Belirlenmesi
İşletme organizasyonlarında yapılan planlarda oluşabilecek sapmaları önlemek için ya da en
az düzeyde sapmaya maruz kalmak için varsayımlar göz önünde bulundurmalıdır. Planlama yapılırken
üç tür varsayım dikkate alınmalıdır. Bunlardan birincisi denetlenebilen varsayımlardır. Sözgelimi,
işletmenin personel sayısı ve niteliğinin kararlaştırılması, işletmenin büyüme hızının belirlenmesi,
üretilen ürünün kalitesine karar verilmesi gibi işletme içi faktörlerden oluşan tamamen işletmenin
denetimi altında olan varsayımlardır. İkincisi ise kısmen denetlenebilen varsayımlardır. Sözgelimi
çalışanların ücretlerinin belirlenmesi, teknik gelişmelerin takip edilmesi, verimliliğin daha iyi hale
getirilmesi kısmen denetlenebilen varsayımlardır. Üçüncü varsayım ise denetlenemeyen
varsayımlardır. İşletmede planlama yapılırken en çok zorlanılan konu denetlenemeyen
varsayımlardır.
İşletmenin Amaçlarına Ulaştıracak Seçeneklerin Belirlenmesi
Planlama sürecinin bu aşamasında, amaçlanan hedeflere “nasıl” ve “ne yaparak”
ulaşılabileceğinin araştırılması ve de alternatif yolların ortaya konulması sağlanır. Bu aşamada
özellikle alternatif yollar belirlenirken, işletmenin daha önce kullandığı yollar (aynısını kullanma gibi
bir zorunluluk yoksa) kullanılmamalı, yeni yolların keşfedilmesi için çaba gösterilmeli, rakiplere
üstünlük yaratacak yollar belirlenmeli ve de alternatif yollar belirlenirken en az risk taşıyanlar
saptanmalıdır. Bu tespitler yapılırken işletme, uzman ve danışmanlardan yararlanabilir. Bu aşama
tamamlandığında işletmenin amaçlara ulaşmasını sağlayacak alternatif yollar belirlenmiş, bir
değerleme sonucu olumlu ve olumsuz yönleri ortaya çıkarılmış ve de seçim yapılmak üzere sıralanmış
olması beklenir.
Alternatifler Arasından Seçim Yapılması
Planlamanın bu son aşamasında ise belirlenen hedeflere ulaştıracak alternatif yollar
arasından seçim yapılır. Diğer bir ifade ile karar verilir. Verilen karar aslında işletmenin elinde
bulundurduğu kaynakları nasıl ve ne yaparak kullanacağının tespitidir.
Plan Türleri
Hiyerarşik Basamaklara Göre Plan Türleri Planlar hiyerarşik basamaklara göre
sınıflandırıldığında; stratejik, taktik ve fonksiyonel/(işlevsel) planlar olmak üzere üç grupta ele
alınabilir.
Stratejik Plan, Stratejik planlar, stratejik amaçları gerçekleştirmek için yapılan planlardır.
Daha net ifade etmek gerekirse stratejik plan; kaynak dağılımını, öncelikleri ve stratejik amaçlara
ulaşmak için atılması gereken adımları belirleyen genel bir plandır. Stratejik yönetim faaliyeti sonucu
ortaya çıkan bir plandır. Stratejik planlar yazılı hale getirildiği takdirde kesinlik kazanır. Stratejik
planların en önemli özelliği ise işletmenin misyonu, vizyonu, uzun dönemli hedeflerini ve bu hedeflere
ulaşma yollarını somut göstergelerle belirlenmesini sağlayan bir plan olmasıdır. Bu tür planların
“planlama usulü” geniştir. Bu planlar yönetim kurulu ve üst düzey yöneticiler tarafından, genellikle
geniş bir zaman dilimi kapsamında tasarlanır. Stratejik planlar kapsam, kaynak kullanımı, rekabet
üstünlüğü ve sinerji gibi konular ele alınarak kararlaştırılır.
Taktik Planlar
Taktik amaçlara ulaşmayı öngören taktik plan, stratejik planın belirli bir kısmını hayata
geçirmek üzere tasarlanır. Taktik planlar üst ve orta düzey yönetimin sorumluluğundadır. Stratejik
planlara kıyasla daha kısa zaman dilimlerini içerir. Odak noktaları belirgin ve somuttur. Bu yüzden
taktik planlar; ne yapılmalı sorusuna yanıt bulmakla değil, işe koyulmakla ilgilidir. “Bir çatışmayı
kazanıp yine de savaşı kaybetmek” deyimini duymuşsunuzdur. Savaş için strateji belirlenirken,
çatışmalar için taktik planlar ortaya çıkarılır. Taktik planlar, stratejik planların uygulanması için tespit
edilen organize adımlardır. Strateji; işletmenin kaynakları, işletmenin dış çevresi ve işletme
misyonuna odaklıdır. Taktikler ise insanlara ve eylemlere dayanır.
Taktik planların geliştirilmesi için temel unsurlar şunlardır;
• Stratejik planlar ve taktik hedefler tanımlanmalı ve anlaşılır olmalı,
• Konuyla ilgili kaynak (maddi ve beşeri) ve zaman konularına netlik kazandırılmalı,
• İlgili personelin sorumluluğu tanımlanmalı ve netleştirilmelidir. Taktik planların uygulanması
için temel unsurlar ise;
• Her faaliyet, kendi hedefi doğrultusunda değerlendirilmeli,
• Bilgi ve kaynakların temini ve dağıtımı sağlanmalı,
• Koordinasyon için yatay ve dikey iletişimle faaliyetler arası bütünlük sağlanmalı,
• Devam eden faaliyetler, amaçların başarılması için takip edilmelidir.
Etkili taktik planlamanın yapılması bir durumdan diğerine değişiklik ve çeşitlilik gösteren çok
sayıda faktöre bağlı olsa da bazı temel bilgilerin varlığından söz edebiliriz. Bunlardan ilki; yönetici,
taktik planın stratejik amaçlardan türetilen bir dizi taktik amaca karşılık gelmesi gerektiğinin bilincinde
olmalıdır. Nadiren ortaya çıkan durumlarda, tek bir taktik plan uygulamaya konularak durum kontrol
altına alınabilir. Fakat genelde taktik planlar, bir stratejik plandan kaynaklanır ve bu stratejiyle tutarlı
olması gerekir.
İkincisi ise stratejiler genel koşullardan bahsetse de, taktiklerin daha belirgin kaynak ve zaman
meselelerini ele alması gerekir. Bir stratejiye göre pazarda ya da sektörde bir numara olmak genel
hedeftir. Oysa taktik planlar, bu hedefe ulaşılması için gereken adımları belirlemek zorundadır.
Yukarıda verdiğimiz örneğini yeniden ele alalım. Su firmasının genel müdürünün stratejik planınındaki
bir başka hedef de firmanın dünya pazarındaki payını arttırmak olsun. Bu planın gerçekleştirilmesi için
yöneticiler özellikle Avrupa’da ilave satış imkânları yaratmak amacıyla, bir veya daha fazla Avrupa
ülkesinde fabrika açma yönünde taktik planlar geliştirsinler.
Son olarak taktik planlama, insan kaynaklarının kullanımını gerektirir. Taktik planlama
sürecine dâhil olan yöneticiler, hayatlarının büyük bir kısmını diğer insanlarla çalışarak geçirir. Hem
organizasyon içinden, hem de dışından bilgi toplayan bir konumda olmaları gerekir. Topladıkları
bilgiyi en etkili biçimde işlemeli ve kullanması gereken kişilere iletmelidirler.
Taktik planları doğru uygulama, bir dizi önemli faktöre bağlıdır. Bunlardan ilki, yöneticinin
ulaşılması gereken amaç doğrultusunda atılabilecek adımları tek tek değerlendirmesidir. İkincisi,
yöneticinin karar alıcıların işi tamamlamaya yetecek bilgi ve kaynaklara sahip olduğundan emin
olmasıdır. Üçüncüsü, dikey ve yatay iletişim ile faaliyetler arası bütünlük sağlanmalı ki çalışanlar
arasında çatışma ya da tutarsızlıkların yaşanması engellensin. Son olarak da yöneticinin plandan
türetilen ve devam etmekte olan bütün çalışmaları gözlemleyerek arzu edilen sonuçlara ulaşmasıdır.
Gözlemleme süreci genellikle organizasyonun kullanılmakta olan kontrol sistemleri ile gerçekleştirilir.
Fonksiyonel Planlar
Fonksiyonel planlar, fonksiyonel amaçlara ulaşmak için taktik planları uygulamaya koymak
üzere hazırlanır. Orta ve alt kademe yöneticiler tarafından hazırlanan bu planlar, kısa vadelidir.
Fonksiyonel planların kapsama alanları dardır. Her biri nispeten küçük faaliyet dizilerinden oluşur.
Fonksiyonel planlar, tek kullanımlık planlar ve sürekli planlar olmak üzere iki temel grupta toplanır.
Şimdi de fonksiyonel planları oluşturan bu iki temel grup içinde yer alan planlara bir göz atalım.
Tek Kullanımlık Planlar
Tek kullanımlık bir plan, gelecekte tekrarlanma olasılığı oldukça düşük faaliyetler için
uygulanır. Program, proje ve bütçe tek kullanımlık planların en yaygın üç uygulanma biçimidir.
Program, kapsamlı bir dizi faaliyet için tasarlanan tek kullanımlık bir plandır. programlar işletme
organizasyonlarındaki belirlenen bir amacı gerçekleştirmek adına ihtiyaç duyulan her bir aşamayı, bu
aşamalardan sorumlu olan personeli ve her bir aşamanın yerine getirilmesi için ihtiyaç duyulan
zamanın belirlendiği bir plandır. Yapılan açıklamadan da anlaşılacağı üzere program, ayrıntıya
fazlasıyla yer veren bir plandır. Bu da işletmenin elindeki kaynakların akılcı bir şekilde kullanımına
yardımcı olur. Programlar hazırlanırken, işletmenin elinde bulundurduğu kaynakları akılcı bir şekilde
kullanabilmek adına program kapsamında politika, yöntem ve bütçeleri bir araya getirir. Programlar
ile yeni bir ürün grubunun tanıtılması, yeni bir tesisin açılması için uygulanabilir. Konu ile ilgili bir
örnek verecek olursak, küçük elektrikli ev aletleri üreten bir firmanın sektördeki bir diğer küçük
elektrikli ev aletleri üreten işletmeyi satın aldığını düşünelim. Bu satış anlaşması sonucu satın alınan
firmanın toplam 100 ürününün marka değişim süreci ile marka etiketinin değiştirilmesine ihtiyaç
duyulsun. Bu süreç esnasında her bir ürün dikkatle incelensin, yeniden tasarlansın ve garanti süresi
uzatılarak yeniden piyasaya sunulsun. Her bir ürün için toplam 90 aşama izlensin. 100 ürünü satın
alan firmanın adıyla buluşturmak, üç yıl sürsün. Sonuç itibariyle satın alınan firmanın tüm ürünlerinin
marka değişimi gerçekleşmiş olsun. İşte ürün grubunun değişimine dair yapılan bu faaliyetlerin
tamamı, bir programdır.
Proje, programla benzerlik gösterir; ancak programdan daha dar kapsamlı ve daha az
karmaşıktır tek kullanımlık bir plandır. Proje, daha geniş bir programın parçası olabileceği gibi
bağımsız da olabilir. Proje denildiğinde, başlangıç ve bitişi belli olan ve de önceden tarif edilebilir işler
akla gelmelidir.
Bütçe, bir işletme organizasyonunda belirlenen bir faaliyetin tahmin edilen sonuçlarını
sayılarla anlatan tek kullanımlık bir plandır. Bütçe, planın daha çok muhasebe ve finans yönünü temsil
eder. Bütçe, bir planlama faaliyetidir. Bunun yanı sıra aynı zamanda bütçe, bir denetim aracıdır.
Çünkü bütçe, öngörülen mali performansın belirlenen sürenin sonunda gerçekleşip gerçekleşmediğini
kontrol etmemizi sağlar. Hazırlanan bu bütçeler süreleri bakımından da 1 ay, 3 ay ve 1 yıl gibi farklı
süreleri kapsayabilir. İyi bir bütçe, geçmiş verilere dayanır ve bu bilgileri referans olarak kullanır.
Ayrıca iyi bir bütçe ayrıntılı bilgiye dayanmalı ve beklenen harcama miktarlarını içermeli ve de tüm
işletme içi ve işletme dışı bütçeyi etkileyebilecek unsurların bilgisini içermelidir. Bir işletmede
hazırlanan bütçelere örnek olarak, üretim bütçesi, satın alma bütçesi, insan kaynakları bütçesi ve satış
bütçelerini verebiliriz. Bütçe örnekleri;
Üretim Bütçesi; Üretim bütçesi, hazırlanırken satış bütçesi ve stok bütçesi dikkate alınır.
Satın alma Bütçesi; Bir işletmenin faliyet konusuna göre gerçekleştireceği üretim için ihtiyaç
duyduğu hammadde ve yardımcı maddelerin hem miktarını hem de nakit tutarını gösteren bir
bütçedir.
İnsan Kaynakları Bütçesi; Bir işletmede üretimi gerçekleştirecek nitelik ve nicelikteki direkt
işgücü ihtiyacının belirlenmesi ve maliyetinin tahmin edilmesini sağlayan bir bütçedir.
Satış Bütçesi; Satılması beklenen birim ürün miktarı ve tutarını gösterir.
Sürekli Planlar
Sürekli planlar belirli aralıklarla tekrarlayan faaliyetler için tasarlanır. Sürekli planlar, karar
alma sürecinde rutinleşmeyle sonuçlandığı için bu tür planların yeterlilik düzeyi fazladır. Sürekli
planlar temel olarak politikalar, prosedürler, kurallar ve düzenlemelerden oluşur.
Politika, İşletme organizasyonlarında genel bir faaliyet rehberi olması bakımından politikalar,
devamlı planların en genel türüdür. Politika, belirli bir problem ya da durum karşısında
organizasyonun verdiği genel cevabı belirler.
Prosedür, Sürekli planların başka bir türü prosedürlerdir. Prosedür, politikalara göre daha
özeldir. Prosedürler belirli durumlarda izlenmesi gereken adımların genel hatlarını belirler. Bir başka
ifade ile prosedürler bir iş süreci gerçekleştirilirken takip edilmesi gereken adımları gösterir.
Kural ve Düzenlemeler, Sürekli planların en dar kapsamlı olanıdır. Kural ve düzenlemeler,
belirli bir faaliyetin tam olarak nasıl yapılacağını tarif eder. Çeşitli durumlarda karar alma sürecini
yönlendirmek yerine, doğrudan karar alıcı bir rol üstlenir. Örneğin; bazı restoranlarda, çalışanların
restoran telefonunu kullanmasını yasaklayan bir kural konabilir. Tabii ki organizasyonların çoğunda,
üst düzey yöneticilerin kuralların uygulama süresini uzatma ya da uygulamada esneklikler sağlama
gibi yetkileri vardır. Kural ve düzenlemeler, aşırı olduğu ya da çok katı uygulandığı takdirde problem
yaratabilir. Kural ve düzenlemeler ile prosedürler pek çok yönden benzerlik gösterir.

Sürelerine Göre Plan Türleri


Uzun Süreli Planlar; Uzun süreli planlar 5 yılın üzerindeki planlardır. Gerek ulusal gerekse
uluslar arası büyük şirketler rutin olarak uzun süreli (5-10 ve 20 yıllık) plan geliştirme sürecine girerler.
Uzun vadeli planlamalarda zaman döngüsü bir organizasyondan diğerine farklılık gösterir. İstikrarsız,
sürekli değişen çevrelerde bulunan şirketlerin yöneticileri özel bir iklim içine girmektedir. Bu
organizasyonların, daha az dinamik denilebilecek çevrelerde bulunan şirketlere göre daha uzun bir
zaman dilimi seçmesi gerekmektedir.
Orta Süreli Planlar Orta süreli bir planın, uzun süreli planlara kıyasla değişime uğrama oranı
yüksektir. Orta vadeli planlar genellikle 1-5 yıl arasında bir zaman dilimini kapsayan planlardır.
Kısa Süreli Planlar Yöneticiler, bir yıl ya da daha kısa zaman dilimleri için kısa süreli planlar
geliştirirler. Kısa süreli planlar, yöneticinin günlük faaliyetlerini büyük ölçüde etkiler.
Planlamadan Sorumlu Kişiler; Bütün yöneticiler, belli bir seviyeye kadar planlamaya katılır.
Pazarlama satış müdürü, pazar belirleme, pazara giriş yapma ve satış arttırmaya yönelik planlara dahil
olurken; üretim müdürleri maliyet düşürücü programları ve envanter kontrol yöntemlerine dair
planların hazırlanmasına katkı sağlar. Genel bir kural olarak bakıldığında organizasyon büyüdükçe,
temel planlama faaliyetlerinin tek tek yöneticilerin değil konuyla ilgili yöneticilerden oluşan gruplarca
gerçekleştirildiği görülür.
Planlama Uzmanı; Planlama uzmanı; yöneticilerin iş yükünü azaltmakta, planlama
faaliyetlerini koordine etme açısından yöneticilere yardımcı olmaktadır.
Planlama Komisyonu; Planlama komisyonları çoğunlukla organizasyonun dikkatle ele almak
istediği özel bir durum meydana geldiğinde kurulur.
Yönetim Kurulu
Yönetim Kurulu, diğer sorumluluklarının yanı sıra şirketin misyon ve stratejisini belirler. Bazı
şirketlerde kurul, planlama sürecinde de aktif rol oynar.
Genel Müdür; Genel müdür ya da icra kurulu başkanı, (CEO-Chief Executive Oicer)
muhtemelen bir işletme organizasyonunun planlama sürecindeki en önemli kişidir. Genel Müdür, tüm
planlama sürecinde büyük bir rol üstlenir ve belirlenen stratejinin uygulamaya konmasından
sorumludur.
İcra Kurulu; İcra Kurulu, genellikle bir grup halinde ortak çalışmalar yürüten organizasyonun
üst düzey yöneticilerinden oluşur.
Fonksiyonel Birim Yöneticileri; Çoğu işletme organizasyonun planlama faaliyetlerinde yer
alan son sorumluluk düzeyi ise fonksiyonel birim yöneticileridir. Fonksiyonel birim yöneticileri, formal
(biçimsel) yetki sahibi kişilerdir ve organizasyon yönetiminden sorumludur.
PLANLAMA YAPILIRKEN KARŞILAŞILAN SORUNLAR
Pek çok durum etkili amaç belirleme ve planlama sürecine engel olabilmektedir. Bunlardan
en yaygın olanları arasında şunlar vardır: uygun olmayan amaçlar, uygun olmayan ödül sistemi,
dinamik ve karmaşık çevre, amaç belirlemede gönülsüz davranışlar, değişime direnç gösterme ve
kısıtlamalardır.
Planlama yapılırken karşılaşılabilen bu engeller;
-Uygun olmayan amaçlar, farklı şekillerde kendini göstermektedir. Sözgelimi işletmenin
amaçları arasında hissedarlara büyük kâr payları ödemek gibi bir karar var ise bu durum araştırma ve
geliştirme (AR-GE) giderlerinin karşılanması için eldeki finansal gücü azaltacağı için AR-GE çalışmaları
açısından uygun olmayan bir durum yaratabilir.
-Bazı durumlarda uygun olmayan ödül sistemi, amaç belirleme ve planlama sürecine engel
olmaktadır. Örneğin; çalışanlar yetersiz hedef belirleme davranışlarından ötürü ödüllendirilebilir.
Tıpkı başarılı hedef belirleme davranışlarının ardından ödüllendirilmemesi ya da belki de
cezalandırılabilmesi gibi.
-Bir organizasyonun içinde bulunduğu çevrenin yapısı, sözgelimi dinamik ve karmaşık bir
çevre etkili amaç belirleme ve planlama için bir engel oluşturabilir. Hızlı değişim, teknolojik yenilikler
ve yoğun rekabet, bir organizasyonun gelecek fırsatları ve tehditleri değerlendirmesini güçleştirebilir.
Özellikle ekonomik, teknolojik, yasal, dış çevre faktörlerinde meydana gelen değişimler işletme
organizasyonlarının amaç belirleme ve planlama faaliyetlerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
-Etkili planlamada bir diğer engel, bazı yöneticilerin hem kendileri hem de sorumluluk
sahalarına giren birimler için amaç belirlemede gönülsüz davranışlar sergilemesidir.
-Amaç belirleme ve planlamaya engel olan bir diğer husus da değişime direnç göstermektir.
Planlama, temelde, organizasyonda birtakım değişiklikler yapmayı gerektirir. Ancak bir işletmede
yapılan değişime direnç gösteren kişiler her zaman olacaktır.
-Organizasyonun yapabileceklerine sınır koyan kısıtlamalar da planlamada karşılaşılan önemli
bir diğer engeldir. Kaynaklarda yetersizlik, hükümet kısıtlamaları/kotaları, güçlü rakip firmalar ve de
zaman en sık karşılaşılan kısıtlamalardan bazılarıdır.
PLANLAMA YAPILIRKEN KARŞILAŞILAN SORUNLARI ÖNLEME YÖNTEMLERİ
Planlamaya yönelik engelleri ortadan kaldırmak bir başka ifade ile etkili planlama yapabilmek
için temel amaçları anlamalı, organizisyon içinde herkesle iletişim kurmalı ve planlama sürecine
katılmaları sağlanmalı, amaç ve planlar sürekli gözden geçirilmeli ve güncellenmeli, etkili bir ödül
sistemi oluşturulmalıdır.
Amaç belirleme ve planlama sürecini etkin hale getirmenin en iyi yollarından biri, temel
amaçları anlamak ve kavramaktır. Planlama, ne organizasyonun problemlerini tamamen çözecek her
derde deva bir ilaçtır, ne de her ne pahasına olursa olsun izlenmek zorunda olan katı kurallardır. Etkili
amaç ve planlar, mutlaka başarıyla sonuçlanmak zorunda değildir. Zaman içinde ayarlamalar ve
istisnalar olması kaçınılmazdır. Sözgelimi hepimizin bildiği Coca-Cola ve Pepsi arasındaki yaşanan
rekabet sonucu, Coca-Cola firması mantıklı bir yaklaşım sergileyerek Pepsi ile sürdürdüğü savaşta
galip olabilmek adına yeni bir cola formülü ile piyasaya taze kan sunmuştur. Fakat tüketiciler bu yeni
Coca-Cola’yı beğenmeyince, planları başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu durum karşısında yöneticiler
hemen kararlarını değiştirip eski formülü, Coca-Cola Classic olarak yeniden piyasaya sürme kararı
almışlardır. Bunun sonucunda üstelik bugün, Coca-Cola eskisinden daha geniş bir pazar payına
ulaşmıştır. Böylece dikkatli bir planlama, büyük bir hataya yol açsa da şirket bu hatadan başı dik
ayrılmış ve uzun dönemde kârlı çıkmıştır.
Amaçlar ve planlar, organizasyonun üst seviyelerinde hayat bulsa da organizasyon içinde
herkesle iletişime geçilmeli ve bu hususlar tartışılabilmelidir. Planlama sürecine dâhil olan herkes asıl
organizasyonel stratejinin ne olduğunu bilmeli, çeşitli fonksiyonel stratejilerden haberdar olmalı ve
nasıl bir bütün olup koordinasyonu sağlayabileceklerini düşünmelidir. Amaçları başaracak ve planları
uygulayacak kişilerin, planları geliştirme aşamasında eşit derecede söz söyleme hakkı olması
önemlidir. Çalışanların hemen her zaman planlamaya katkıda bulunacak değerli bilgileri vardır. Çünkü
planları uygulayanlar onlardır.
İşletme organizasyonları içinde stratejik, taktik ve işlevsel amaçların birbirleriyle uyumlu
olması gerekir. Çünkü amaç belirleme ve planlama, iki dinamik süreçtir. Amaçların ve planların
düzenli olarak gözden geçirilmesi ve güncellenmesi gerekir.
Genelde insanların hem etkili amaç ve plan belirleme, hem de bunlarda başarılı sonuçlar elde
etmelerinden ötürü ödüllendirilmeleri gerekir. Çünkü bazen başarısızlıklar yöneticinin kontrolü
dışında gerçekleşen faktörlerden kaynaklanmaktadır. Bundan dolayı insanlara, amaçlara ulaşmada
yaşanan her başarısızlığın cezai bir geri dönüşü olmayacağına dair teminat vermek gerekir.

You might also like