You are on page 1of 8

CATHERINE L’ECUYER

Dünyada best-seller olan Hayranlık Geliştirmek‘in yazarı

Çocuklarımızı içine çeken bu ekranlar


Gerçeğe dönüş müdâfaası
ÇOCUKLARIMIZI İÇİNE ÇEKEN

BU EKRANLAR
CATHERINE L’ECUYER

ÇOCUKLARIMIZI İÇİNE ÇEKEN


BU EKRANLAR

GERÇEĞE DÖNÜŞ MÜDÂFAASI


Bir baba dağda iki ergen çocuğuyla gezintideydi.
Zirveye ulaştığında manzaraya hayran kaldı:
- Bakın çocuklar, ne harika günbatımı!
Tamamen öyle baba!
Bir bilgisayar duvar kâğıdı görmek için iki saatlik bir yürüyüş...

Faro’nun bir karikatüründen uyarlama


Alicia, Gabriel, Nicolas ve Juliette’e.
İÇİNDEKİLER

Yazar ne diyor 3

1- Eşzamanlı görevler ve “dijital dünya çocuğu” 11


2- Teknoloji sanayii tarafından sömürülen ortak kabul görmüş yanlış
inanışlar 19
3- Çocuklarımızı teşvik (motive) eden unsur 31
4- Anlam arayışı 39
5- “ilgi” ve “dikkat” ‘i birbirine karıştıran tuzak 47
6- Evlerimizdeki görülmez el 55
7- Ekran karşısında küçük çocukluk:
uzmanlar bunun hakkında ne diyor 63
8- Önlem almak
9- Teknoloji treni gerçekten kaçırılınabilir mi? 79
10- Dijital uçurum konusunda bize anlatılan 87
11- Teknoloji gerçekten nötr müdür? 91
12- Bir çocuk ekranları sorumlu bir şekilde kullanabilir mi? 97
13- Eğitimde uygulanan teknolojiler 109
14- Pandemi sürecinde nasıl davranılmalı? 121
15- Ekran önünde mi yoksa arkasında mı? 129
16- Kişiselleştirilmiş bir eğitimin önemi 135
17- Kaybedilmiş empati 149
18- Düşünce bozukluğu 157
19- Gerçeğin üçüncü boyutu 163

SONUÇ 173
BİBLİYOGRAFYA NOTLARI 189
YAZARIN BİBLİYOGRAFİSİ 201
YAZARIN SÖZÜ

ÇOCUKLARIMIZ EKRANA NE KADAR SÜRE


MARUZ KALIYORLAR?

Herkesin kendi düşünce hakkı vardır,


ama kendi davranışlarını sergilemeye hakkı yoktur.
Daniel P. Moynihan, Amerikalı sosyolog

Geçen yüzyılın ikinci yarısı süresince, televizyon gelişmiş ülkelerin bir çoğunun evlerine geniş
çaplı bir giriş yaptı. 1970’de, amerikalı çocuklar televizyonla ilk göz temasını 4 yaşında yaptılar. (1)
O zaman teknolojiye ulaşımları geleneksel teknoloji (televizyon ve radyo) ile sınırlıydı, mevcut
erişim göreceli olarak ağır ritimdeydi. Aşağı yukarı elli yıl sonra, amerikalı çocuklar 4 aylıktan (2)
itibaren geniş yelpazede dijital teknolojik cihaza ulaşım sağladılar.

Kanada’da, 2016 yılında Statistique Canada’nın bir raporu 3 ile 4 yaş arasındaki çocukların günde
ortalama 2 saatlerini ekran karşısında (3) geçirdiklerini ve 5 yaşındaki çocukların yaklaşık
çeyreğinin günde 2 saatten fazla ekrana maruz kaldığını ortaya koydu.(4) Daha net olarak,
Québec’te, ilkokul altıncı sınıf öğrencileri üzerinde 2019’da gerçekleşen bir araştırma, aralarından
% 20’sinin günde 4 saat (5) ekran başında eğlence için-buna sınıfta ve ödevlerde yararlandıkları
dijital teknoloji kullanımı dahil değil - zaman geçirdiğini ortaya koydu.

Birleşik Krallık’ta bir 2018’de yürütülen bir çalışma (6) 5 yaşından küçük çocukların dörtte
üçünün bilgisayar veya tablet erişiminin bulunduğunu, ve bu çocukların hemen hemen yarısının da
kendilerine ait böyle cihazlara sahip olduğunu ortaya koydu.
2019 yılında fransız halkına (7) sorularak yapılan bir araştırma 12 ile 14 yaş arasındaki gençlerin
% 76’sının ve 15 ile 17 yaş arasındaki gençlerin % 97’sinin (rakamlar 2011’dan beri dört katına ve
2012’den beri iki katına ulaştı) bir Akıllı telefona sahip olduklarını gösteriyor. Aynı anket 20 yaş altı
internet sörfçülerinin her iki 20 yaşında gençten birinin internete ilk defa 10 yaşında hatta daha da
erken bağlandıklarını ortaya koyuyor. 2017’de Santé publique France tarafından yayınlanan bir
çalışma “ 3 ile 10 yaş arasındaki çocukların dörtte birinin, 11 ile 14 yaş arasındaki ergenlerin
yarısının ve 15 ile 17 yaş arasındaki ergenlerin de üçte ikisinin günde 3 saat ekran (8) başında
geçirdiklerini gösteriyor”.

Amerika Birleşik Devletleri’nde, Common Sense Media (9)’nın 2017 tarihli bir raporu 2 yaş altı
çocukların günde ortalama 1 saat 25 dakika dijital media ile meşgul olduklarını gösteriyor. Aynı
organın 2019’da yayınladığı bir raporda(10) 8 ile 12 yaşındaki gençlerin günde 4 saat 44 dakika ve
13 ile 18 yaş arasındakilerin okulda ve ödev yaparken ekran karşısında geçirdikleri zaman da dahil,
7 saat 22 dakika tükettiklerini gösteriyor. Aynı çalışmaya göre gençlerin % 53’nün
11 yaşında ve %69’unun 12 yaşında Akıllı telefonları var.

*Tüm bibliyografi kaynakları eserin sonundadır.


İşte bugün neredeyiz: Kuzey Amerika ergenleri günde ortalama 7 saati ekran önünde geçiriyorlar.
Bu da, senede 2689 saat eder. “Günlük yaşam” olarak hesaplarsak ve eğer uyku zamanını dahil
etmezsek, bu bize senede beş buçuk ay verir, yani neredeyse senenin yarısını. İnanılmaz olsa da, bu
rakamlar kendileri izah ediyorlar: gençler pratikte uyanık zamanlarının yarısını bir ekran
önünde geçiriyorlar. Ve eğer 8 ile 18 yaş arası gençlerin ekrana maruz kaldıkları saatlerin
toplamını hesaplarsak, ergenliklerinin uyumadıkları bölümünün 4 yıl 3 ayını kümülatif olarak
sanal dünyada geçirdiklerini sonucunu varıyoruz.

Böylelikle, bir genç, ilk öğretim ve lise döneminde ekrana 24.771 saat civarında bakmış olacaktır
ki bu da sınıfta geçirdiği zamanın 2,6 katıdır (9.432 saat*)! Bu rakama sınıfta ve evde ödev
yaparken ve COVID-19 pandemisi sebebiyle ekran başında geçireceği zaman dahil değildir.
Bu yüksek rakamlar şaşırtıyor, zira eğer bunlara çocukların ve ergenlerin ders yapmaya, uykuya,
yemek yemeye, hijyene ayırdıkları zamanı vs. da eklersek bir günün yirmidört saatinden fazlasını
elde ederiz. Neden? Vakit esnek değildir. Bu nasıl mümkün oluyor?
Cevap, çocuklarımızın ekranlara çoklu görev yöntemiyle, aynı anda bir çok teknoloji
kullandıklarının bilincinde oldukları veya başka şeyle uğraşırken teknolojiye başvurduklarıdır.
Common Sense’in 2019’daki bahis konusu çalışması (11), 13 ile 18 yaş arası gençlerin hemen
hemen yarısının ödevlerini müzik dinleyerek, hemen hemen çeyreğinin mesajlaşarak ve % 19’nun
sosyal ağları kullanarak veya bir televizyon önünde yaptığını gösteriyor. Böylelikle, ödevlerini
yaparken WhatsApp’tan bir mesaj okuyup cevap verdiklerini; oyun konsoluyla oynarken
arkadaşlarıyla konuştuklarını; yemek yerken televizyon seyrettiklerini ve aynı anda anne babalarıyla
konuştuklarını öğreniyoruz. Dijital dünya çocuklarının eş zamanlı olarak bir çok bilgiyi ele almaları
mümkün müdür? Cevaplamaya çalıştık: “Tabii ki, bunlar dijital dünya çocuğu.” Bu etiket, onlara bir
çeşit eş zamanlı bir çok faaliyeti yapmaya yardımcı olacak süper güç atfediyor ki bu bizim gibi
“analog çağ“ insanının asla yapamayacağı bir şey. Ancak, bu gerçekten böyle midir?

*Panaroma de la educación raporunca OECD ülkelerinde eğitimde zorunlu ders saati ortalaması ilk
öğretimde 802 ve lisede 924’dür; İspanyol hükümeti, Eğitim, Kültür ve Spor Bakanlığı Indicadores
de la OECD 2013: http://www.oecd.org.education/Panaroma%20de%20la%20Educacion
%202013.pdf ‘e göre.

You might also like