You are on page 1of 5

Ünite Soruları

1. ……….. belirli bir zaman aralığı içinde meydana gelen ve bir günden fazla işten kalmaya neden olan kazaların sayısı olarak
tanımlanmaktadır.

Yukarıda boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Kaza sıklık oranı

B) Kaza ağırlık oranı

C) İş güvenliği aktivite oranı

D) Genel kazalanma oranı

E) Kaza maliyeti

2. Grup kazalar; şirket dışından bir fizyoterapistin uyguladığı özel eğitim gerektirenler

Yukarıda tanımı verilen kaza türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Birinci grup

B) İkinci grup

C) Üçüncü grup

D) Dördüncü grup

E) Beşinci grup

3. $100’dan fazla mülk ziyanına sebep olan ancak daha küçük olmaları nedeniyle ayrıca bir fizyoterapist (tıbbi yardım) tedavisi gerektirmeyen ya da
toplam mesai saati üzerinden sekiz saatten fazla gerçekleşen kayıplara neden olan kazalar”.

Yukarıda tanımı verilen kaza türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Birinci grup

B) İkinci grup

C) Üçüncü grup

D) Dördüncü grup

E) Beşinci grup

4. Lokal olarak sağlanan ilkyardım, $100’dan az mülk ziyanı ya da sekiz saatten az olmak üzere toplam mesai saati üstünden kayıplara
neden olan kazalar,
Yukarıda tanımı verilen kaza türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Birinci grup

B) İkinci grup

C) Üçüncü grup

D) Dördüncü grup

E) Beşinci grup 

5. Aşağıdakilerden hangisi uluslararası kabul edilen standartlara göre kazaların endirekt maliyetlerinin direkt maliyetlerine olan oranıdır?

A) En az dört en çok altı

B) En az dört en çok sekiz

C) En az iki en çok dört

D) En az sekiz en çok onaltı

E) En az üç en çok altı

CEVAP ANAHTARI

1. a 2. b 3. d 4. c 5. a
13. MESLEK HASTALIKLARI TANIMI VE ÖNEMİ

13.1. Meslek Hastalığının Tanımı

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu meslek hastalığını, “Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalığı ifade eder” şeklinde tanımlanmaktadır.[1]

Diğer taraftan, 506 Sayılı Kanunu’nun 11’inci maddesinde yer alan meslek hastalığı tanımına göre: “Meslek hastalığı, sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre
tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleridir”[2]

5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14’üncü maddesinde yapılan meslek hastalığı tanımına göre ise: “Meslek hastalığı,
sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel
veya ruhsal engellilik halleridir” şeklinde tanımlanmaktadır.[3] 506 Sayılı Kanun ile 5510 Sayılı Kanun’da yapılan meslek hastalığı tanımlarının birbiriyle büyük
benzerlikler vardır.

Genel hastalık tanısı ile meslek hastalığı tanısı birbirinden farklıdır. Her hastalık meslek hastalığı olarak değerlendirilmemektedir.[4] Bu kapsamda anlaşılacağı
üzere, bir hastalığın meslek hastalığı olarak tanımlanabilmesi için sigortalı çalışanın yaptığı iş ile hastalığı arasında nedensellik bağı olması gerekir. Örneğin;
“yüksek şiddette gürültülü ortamda uzun süreli çalışmış bir işçinin işitme kaybı yaşaması meslek hastalığı olarak tanımlanmaktadır”.[5] Sigortalı çalışanın yaptığı
işten bağımsız çalışma hayatın boyunca sigara kullanımı nedeniyle nedeniyle akciğer kanseri olması bir hastalıktır ama meslek hastalığı değildir. Bu duruma
neden olarak yaptığı iş ile hastalığı arasında illiyet bağı bulunmaması gösterilmektedir.

Tablo-1: İŞGÖREN SAĞLIĞINI ETKİLEYEN OLASI HASTALIKLAR

Kaynak: Zeyyat Sabuncuoğlu, İnsan Kaynakları Yönetimi (Uygulamalı), Bursa, 2009, s. 317.

Meslek hastalığı ile işe bağlı hastalıklar arasında yorum farkı sıkça yaşanmaktadır. Meslek hastalıkları kısa süreli maruz kalınan bir durum sonucu ortaya
çıkmamakta, tekrarlanan nedenlerin etkisiyle kendisini göstermektedir. Meslek hastalıkları çalışanların uzun bir süre etken bir madde veya çalışma ortamına
maruz kalmaları sonucunda ortaya çıkar. Örnekle anlatmak gerekirse, bir çalışanın kısmi bir süre maden ocağında çalışması sonucu pnömokonyoz hastalığına
yakalanması söz konusu değildir. Pnömokonyoz hastalığının minimum 10 yıl ve üzeri çalışmalarda görüldüğü yapılan çalışmalarda tespit edilmiştir. Sosyal
Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, hastalığın oluşabilme süresini en az 3 yıl olarak belirlemiştir. Benzer şekilde gürültü işlerinde çalışanlar içinde hastalığın
oluşabilmesi için yönetmelik en az 2 yıl maruz kalma şartı konulmuştur.

Diğer taraftan, işe bağlı hastalıklar ise, toplumda görülen rahatsızlıklar olarak da ifade edilmektedir. Meslek hastalıklarından daha sık görülmektedir. Örnek
vermek gerekirse, gezerek çalışmak zorunda kalan bir postacının gribal rahatsızlıklara sıklıkla yakalanması gösterilebilir. Diğer taraftan, meslek hastalıklarını iş
kazalardan ayıran temel farklar, hastalık nedeninin sürekli ortamda var olmaya devam etmesi, hastalığın başlangıcının tespit edilememesi ve meslek
hastalığının sürekli daha kötüye giden bir seyir izlemesi olarak ifade edilebilir.
Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, meslek hastalıklarının usul ve esasları kapsamında temel sınırları
belirlemektedir. Temel sınırlar arasında; hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağına dair temel bilgiler, bireylerde işten ayrıldıktan sonra meslek
hastalıklarının ne kadar süre içerisinde ortaya çıkması durumunda kabul edileceği ve iş kazası ile meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hâllerinin
meslekte kazanma gücünü ne kadar oranda etkilemesi ile ilgili bilgiler yer almaktadır.

Diğer taraftan, ülkemizde yılda 30.000–100.000 arasında meslek hastalığı tespiti yapılması beklenirken, bu hastalıkların birçoğu, tanı sistemlerinin ve iş
teftişlerinin yetersiz olması nedeniyle işe bağlı rahatsızlıklar olarak değerlendirilerek kayıt altına alınamamaktadır. Çalışanların da meslek hastalıkları
konusunda bilgisiz ve özensiz olmaları nedeniyle meslek hastalığı olarak yorumlanacak bir belirti çalışan tarafından çoğu zaman dikkate alınmamaktadır.

Şekil -1: 2015-2018 Yıllarına Göre Meslek Hastalığı Sayıları

2018 yılında 40.000 dolayında meslek hastalığı olması beklenirken 1044 meslek hastalığı belirlenebildi. Tespit edilen meslek hastalıklarının 388’i solunum
rahatsızlıkları olarak tespit edilirken, aynı zamanda 388 solunumum rahatsızlığının 272’si pnömokonyoz olarak belirlenmiştir. Geriye kalan meslek hastalıkları
içerisinde büyük bölümü ile (209 adet) listed yer almayan diğer meslek hastalıkları olarak SGK tarafından belirlenmiştir. Bu noktada bazı sorunlar ortaya
çıkmaktadır. Türkiye’de tespit edilmiş 170’e yakın meslek hastalığı bulunmaktadır. Bu rakamları AB ülkeleri ile karşılaştırdığımızda %10’una denk gelen bir
sayılarda olduğumuz görülmektedir. Örneğin, Almanya ve İsveç’te ortalama 5000-7000 civarı meslek hastalığı belilenmiştir.

Tablo -2: Meslek Hastalığı Geçiren Sigortalı Sayılarının Aylara Ve Cinsiyete Göre Dağılımı, 2018

2018 yılı SGK istatistiklerine göre en fazla meslek hastalığına yakalanan meslek grupları arasında; Tesis ve makine operatörleri ve montajcılar, Sabit tesis ve
makine operatörleri, Montajcılar, Sürücüler ve hareketli tesis operatörleri , Nitelik gerektirmeyen meslekler, Temizlikçiler ve yardımcılar, Tarım, ormancılık ve
balıkçılık sektörlerinde nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar, Madencilik, inşaat, imalat ve ulaştırma sektörlerinde nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar,
Yiyecek hazırlama yardımcıları, Cadde/sokak ve ilgili satış ve hizmet çalışanları, Çöpçüler ve diğer nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar yer almaktadır. 1044
meslek hastalığının 502’si yukarıda adı geçen meslek gruplarında olan kişiler olduğu belirlenmiştir.
13.1.1. Meslek Hastalığının Tespiti

5510 sayılı Kanunun 14. Maddesinin 2. fıkrasına göre; “sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğu; a) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet
sunucuları tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve bu raporun dayanağı ve diğer tıbbi belgelerin, b) Kurum tarafından gerekli
görülmesi hallerinde işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbi sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli belgelerin, Kurum Sağlık Kurulunca
incelenmesiyle tespit edilecektir”.[6]

SGK Yüksek Sağlık Kurulu, listed olmayan bir hastalığı inceledikten sonra kabul edebilir, incelemeler sonucunda maruziyet değerleri farklılık gösterebileceği için
bu değerlerde süreç içerisinde sektör ve mesleklere göre farklılık görülebilecektir. Ön tanı süreci sonrasında, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanuna göre
işveren, bu durumu Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularına 3 işgünü içerisinde bildirmekle yükümlüdür.

Meslek hastalıklarının tespiti sürecinde laboratuvar incelemeleri önem arz etmektedir. Meslek hastalığı tespitinde kullanılan temel yöntemler arasında:[7]

Biyokimyasal incelemeler: Kimyasal madde ile etkileşim içerisine girerek ortaya çıkan, kan, idrar, nefes vb. ile ortamdan gelecek kimyasal maddenin
etkisiyle etkileşim sonrası meydana gelen bazı kimyasal değişiklerin tespit edilmesinde kullanılan yöntemdir. Örneğin; kanda kurşun tespit edilmesidir.

Radyolojik incelemeler: Akciğer ile ilgili meslek hastalıklarının tespit edilme sürecinde büyük oranda radyolojiden faydalanılmaktadır.

Fizyolojik değerlendirmeler: Ortamda bulunan parçaçıkların solunması sonrasında, gerek ortam gerekse de işçiye verdiği hasarın analiz edilme
sürecinde kullanılmaktadır.

Patolojik incelemeler: meslek hastalıklarının net olarak belirlenmesinde önemli yöntemlerdir. İşçinin maruz kaldığı rahatsızlıkla ilgili vücudundan parka
alarak yapılmaktadır.

Tablo -3: Meslek Hastalıklarının Sınıflandırması

Meslek hastalıklarının, bazen bireyin işten ayrıldıktan bir süre sonra ortaya çıktığı tespit edilmektedir. Bu kapsamda da kanun koyucu işçinin mağdur olmasını
engellemek amacıyla düzenlemeye gitmiştir. İşten ayrıldıktan sonra ortaya çıkan ve sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklandığı tespit edilen meslek hastalığı,
SGK tarafından yayınlanan meslek hastalıkları yükümlülük sürelerine tabi olarak geçmişe dönük işleme alınmaktadır. Bu durumda olan kişiler istenilen gerekli
belgelerle kuruma müracaat edebilirler.[8]

Diğer taraftan, klinik ve laboratuvar bulguları tespit edilen herhangi bir meslek hastalığına yönelik işletmede etken maddenin tespit edilmesi süreci sonrasında,
meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi[9] aşılmış olduğu tespit edilse dahi, söz konusu hastalık kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılacaktır.[10]

Ancak, meslek hastalığı olarak kabul edilen hastalık sayısının ülkemizde görece diğer gelişmiş ülkelere kıyasla az olması bazı durumlarda mağduriyetler ortaya
çıkarmaktadır. Aynı zamanda, yeni bir meslek hastalığı tespit süresinin uzun sürmesi de mağduriyeti arttırmaktadır. Meslek hastalığının tespiti ile ilgili 5510
Sayılı Yasa’nın 14’ üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar, kurum (SGK) tarafından çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir. Yönetmelikte
belirlenmiş hastalıklar dışında hangi hastalığın meslek hastalığı olarak kabul edileceği hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık
Kurulunca karara bağlanır.

13.1.2. Meslek Hastalıklarının Ortaya Çıkmasında


Etkili Olan Faktörler

Meslek hastalığına neden olan faktörler dört grupta incelenmektedir. Bunlar; kimyasal etkenler, fiziksel etkenler, biyolojik etkenler ve tozlar olarak
sıralanabilir. Kimyasal etkenler içinde[11]; metaller ve metalsiler, gazlar, çözücüler, asit / alkali maddeler ve pestisitler yer almaktadır. Fiziksel Etkenler içinde[12]:
gürültü, titreşim, yüksek ve alçak basınçta çalışma, soğuk ve sıcak ortamda çalışma, radyasyon ve aydınlatma yer almaktadır. Biyolojik etkenler olarak ise;
virüslerin ve parazitler gösterilmektedir. Virüs ve parazitlerin neden olduğu bazı rahatsızlıklara ait tablo aşağıda verilmektedir.

Tablo - 4: Hastalığın Enfeksiyon Türleri ve Görüldüğü İşler

You might also like