You are on page 1of 14

1st International Scientific Researches Congress Humanity and Social Sciences, MADRID IBAD-2016

SANAL CEMAATLERDE EMOJİ KULLANMA


GÜL DİLEK TÜRK, ESRA DEMİRCİ

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi

gul.turk@marmara.edu.tr, esraaksoydem@gmail.com

Özet

İnternetin ve sosyal ağların yaygınlaşması bireylere zaman ve mekândan bağımsız bir


iletişim ortamı sunarken yeni bir sanal kültürü, kullanıcıların sosyalleşmesini ve günlük
hayattaki konumlarını etkilemekte ve şekillendirmektedir. Bireyler alışkanlıklarına göre
kendilerine benzeyenlerle gerçek ya da sanal dünyada bir araya gelerek sanal veya gerçek
cemaatlerini oluşturmakta ve kendilerinden farklı olanları ise ötekileştirerek aralarına keskin
sınırlar koymaktadırlar. Bireyler gerçek yaşamdaki alışkanlıklarını, sanal yaşama adapte
etmekte ve sanal kimliklerini şekillendirmektedirler. Dolayısıyla bir cemaat oluşumu için
fiziksel mekana ihtiyaç kalmamakta sanal gruplar kendilerini diğerlerinden ayırmak ve bir
cemaat bağı oluşturmak üzere bir takım kurallar ve sınırlar belirlemektedir. Sanal cemaatler,
bir fikir, duygu ya da ilgi alanı etrafında sosyal ağlar üzerinden bir araya gelen insanlar adeta
ayin yaparcasına ortak ritüellerle duygu ve düşüncelerini paylaşmakta ve birlikte hareket
etmesi ile oluşmaktadır. Gerçek cemaatlerde olduğu gibi sanal cemaatlerde de liderler sahip
olduğu simgesel repertuarı kullanarak bir cemaat kimliği ve bağlılığı yaratır. Bu durum
cemaatin kendine has dilini ve jargonunu da yaratmaktadır. Bu jargona sadece kendilerinin
anlayacağı anlamlar yükledikleri emoji kullanımı da girmektedir.

Bu bağlamda daha önce çalışılmamış sanal cemaatlerde emoji kullanımı konusu kapsamında
Facebook’ta yer alan İncisözlük ve Amacı Olmayan Grup (AOG) isimli sanal cemaatler ele
alınarak söylem analizi metodu ile 2016 yılındaki emoji kullanımları karşılaştırmalı olarak
incelenecektir.

Anahtar kelimeler: İnci sözlük, AOG, emoji, sanal cemaatler


1st International Scientific Researches Congress Humanity and Social Sciences, MADRID IBAD-2016

1. Giriş

İnternetin ve sosyal ağların yaygınlaşması bireylere zaman ve mekândan bağımsız bir


iletişim ortamı sunarken gençlik kültürünü, gençlerin sosyalleşmesini ve günlük hayattaki
konumlarını etkilemekte ve şekillendirmektedir. Gençlerin sosyal ağlarca şekillenen
alışkanlıkları, gündelik yaşamda birincil ve ikincil çevreleri ile ilişkilerini de
şekillendirmektedir. Bourdieu’ya göre bireyler bu alışkanlıklarına göre kendilerine
benzeyenlerle bir araya gelerek sanal (dijital) veya gerçek cemaatlerini oluşturmakta ve
kendilerinden farklı olanları ise ötekileştirerek aralarına keskin sınırlar koymaktadırlar. Aynı
şekilde gençler, gerçek yaşamdaki alışkanlıklarını da sanal yaşama adapte etmekte ve sanal
kimliklerini şekillendirmektedirler (1). Cohen’e göre, “İnsanlar, simgesel olarak topluluğu
inşa ederler; böylece onu anlamın deposu ve kaynağı olarak görürler ve kendi kimliklerinin
gösterenine dönüştürürler” (2). Dolayısıyla bir cemaat oluşumu için fiziksel mekâna ihtiyaç
kalmamakta gerçek ya da sanal gruplar kendilerini diğerlerinden ayırmak ve bir cemaat bağı
oluşturmak üzere bir takım kurallar ve sınırlar belirlemektedir. Anthony Cohen’e göre, sınır
çizmek cemaat kimliğini de belirlemek demektir (3). Maffesoli; dijital cemaatleri, postmodern
kabileler olarak nitelendirmektedir. (1996) Maffesoli’ye göre, modern toplumlarda sığ ve
geçici kültürü paylaşan mikro gruplar oluşmakta ve bu gruplar (ya da Maffesoli’nin tanımıyla
postmodern kabileler) kısa ömürlü de olsa üyeleri arasında duygusal bir bağ olan ortak
paylaşıma sahip oluşumlardır (4). Bauman’a göre modern kabilecilik “...doğru ve yanlış ya da
güzel ve çirkin konusunda sadece kabile hakikatlerini ve kabile kararlarını tanıyan bir kabile
dünyasıdır. Fakat bu aynı zamanda da, çok yaşamsal bağlamlarda orijinal kabile
antikitesinden ayrılan bir yeni kabile dünyasıdır” (5). Gerçek hayatta olduğu gibi dijital
cemaatlerde de inşa edilmiş totem ve tabuları bulunmaktadır. Bu zihnen kabul edilmiş totem
ve tabular cemaat üyelerini diğer cemaatler ve onların habituslarından ayıran sınırlar
mekanizması olarak işlerler. Bu süreçte, cemaat liderleri sahip oldukları simgesel repertuarı
kullanarak yeni bir cemaat kimliği ve bağlılığı yaratır (6).

Bu çalışmada, çevrimiçi ortamda oluşan dijital cemaatler İnci Sözlük sitesi üzerinden
analiz edilecektir. Bu bağlamda, öncelikle geleneksel cemaat kavramı üzerinde durulacak;
buna bağlı olarak da sanal ya da gerçek grupları bir arada tutan ve ortak değer ve
düşüncelerini oluşturan ve mensubiyet duygularının nasıl oluştuğu noktasında dijital
cemaatler kavramı incelenecektir.
1st International Scientific Researches Congress Humanity and Social Sciences, MADRID IBAD-2016

2. Cemaat Oluşumu

Sözlük tanımına göre cemaat, “belirli bir coğrafyada toplanmış, aynı dil ve aidiyet
hissi gibi ortak değerler etrafında bir araya gelen insan topluluğu” olarak tanımlanmaktadır
(7). Ortak bir alan üzerinde oluşmuş, mensubiyet duygusuna ve kimliğe sahip kendi topluluk
kültürünü oluşturmuş bu toplum birimlerini ilk dile getiren kişi Ferdinand Tönnies’tir.
Tönnies’e göre kişilerarası iletişim ile meydana gelen toplumsal birimler; Gemeinschaft
(Cemaat) ve Gesselschaft (Cemiyet) olmak üzere ikili bir sınıflamaya tabi tutmuştur.
1. Cemaat; belirli bir alanı ya da coğrafyayı paylaşan bireylerin oluşturduğu ve birebir,
samimi, doğal ilişkilerin var olduğu ortak inanç ve değer yargılarının paylaşıldığı
toplumsal birimlerdir. Üyelerinin arasındaki yüz yüze iletişimin sonucu olarak cemaatte
güçlü bir toplumsal dayanışma, cemaat kültürü, birlik duygusu ve ortak iradenin hâkim
olduğu homojen eğilim gösteren yapılardır. Cemaatin menfaati, üyelerin menfaatinin
üzerindedir. Yakın bir çevre içinde yaşayan cemaat üyelerini akrabalık, komşuluk ve
arkadaşlık gibi unsurlar bir araya getirmektedir (8). Van Dijk’a göre cemaatlerin
kendilerine has yapıları, örgütlenme biçimleri, eylem ve etkinlikleri, dilleri/jargonları,
kültür ve kimlikleri vardır (9).
2. Cemiyette ise modern endüstriyel ve ticari ilişkilerin hüküm sürdüğü, heterojen eğilim
gösteren, bireyselliğin hâkim olduğu, geçici, resmi ve profesyonel iletişimin
gerçekleştirildiği, rasyonel irade ile oluşturulan, üyelerinin “cemaate oranla daha hızlı,
rekabetçi ve dinamik bir yaşam sürdükleri” (10) toplumsal birimleri ifade eder. Üyelerinin
ilişkileri hukuk, rasyonellik, işbölümü, sözleşme, kamuoyu, para ekonomisi gibi
profesyonel olarak oluşturulmuş kurallarla belirlenmiştir (11). Topluluk menfaati yerine
bireysel çıkarlar önemlidir ve ortak alana bağlılık daha azdır (12).

Tönnies’e göre “cemaat tüm bölücü faktörlere rağmen birleşik (united) kalan; cemiyet
ise tüm birleştirici faktörlere rağmen bölünmüş olan bir varlıktır” (13). Tönnies cemaat ile
cemiyet arasında iki önemli fark belirlemiştir (14).
1. Cemaatlerde bireyler tüm varlıklarıyla içinde bulundukları topluluğun üyesidirler,
amaçlarının tümünü veya çoğunu bunların içinde gerçekleştirirler. Cemiyette ise bireyler
üye oldukları topluluğa kişiliklerinin bir kısmıyla üye olmakta ve belirli amaçlarını tatmin
etmek için bulunmaktadırlar.
2. Cemaatte bireyler duygu ve düşünce itibariyle uyum içinde olan bir topluluktur, buna
karşın cemiyet ise rasyonel çıkar anlaşmalarına dayalı bir birlikteliktir.
1st International Scientific Researches Congress Humanity and Social Sciences, MADRID IBAD-2016

3. Sanal Cemaatler

İletişim teknolojilerinin gelişimi ile birlikte bireyler zaman ve mekândan bağımsız


olarak kendileriyle benzer görüş ve ilgi alanlarına sahip olan insanlarla bir araya gelmeye,
paylaşımlarda bulunmaya ve ortak değer yargıları yaratmaya başlamış, bu durum cemaat ve
cemiyet gibi toplumsal birimleri de değişime uğratmıştır.

Wellman; teknolojik değişimler sonucunda cemaat yapısının değişime uğrayarak


sosyal ağlara dönüştüğünü belirtmiş ve sosyal ağları; “sosyal kimlik ve aidiyetin bulunduğu,
sosyalleşme ve bilgi paylaşımına imkân veren sosyal örgütlenmeler” (15) olarak
tanımlamıştır. Cemaat kavramı, artık ortak mekânı paylaşan bireyler topluluğu anlamından
uzaklaşarak; dijital ortamlar üzerinden ortak değer ve ilgi alanı etrafında bir araya gelen sanal
toplulukları ifade etmeye başlamıştır.

Bu bağlamda sanal cemaat kavramını ilk defa Rheingold; farklı mekânlar da bulunup
yüz yüze iletişim imkânı bulamayan bireylerin dijital iletişim ortamlarını kullanarak bilgi
paylaşımında bulunmaları sonucunda oluşturdukları topluluklar olarak tanımlamıştır. Ona
göre dijital cemaat; “Kişisel ilişkiler ağının yaratılması için yeterli sayıda insan bir araya
geldiğinde, networkler (internet) vasıtasıyla yaratılan sosyal gruplardır” (16).

İnsanlar, dijital ortamlarda gerçek dünyada yaptıkları eylem ve aktiviteleri


gerçekleştirmekte, ait oldukları geleneksel cemaatleri içerisinde edindikleri alışkanlıklarını ve
değer yargılarını dijital ortama taşıyarak kendileri ile benzer görüş ve düşüncedeki insanlarla
ortak bir dijital mekân üzerinde toplanarak yaptıkları her paylaşım ile mensubiyet duygularını
güçlendirmekte ve kendi dijital cemaatlerini oluşturmaktadırlar. Dijital cemaat üyelerini bir
araya getiren ve bir arada tutan onların ortak ilgi alanlarıdır.

Dawson’a göre dijital bir ortamda bulunan insanların sanal cemaat olarak kabul
edilmesi için değişmeyen bir nickname’e sahip olan üyeler arasında etkileşim, devamlılık,
sosyal kontrolü, üyelerin grup etkinliklerine ilgisi ve katılımı, herkese açık bir alanda
gerçekleşmesi gerekmektedir (17).
1st International Scientific Researches Congress Humanity and Social Sciences, MADRID IBAD-2016

4. Sanal Cemaatlerde Dil ve Emoji Kullanımı

Sanal dünyada bireyler bedenlerini, seslerini, jest ve mimiklerini reel dünyada


bırakarak sadece dil ile var olmaktadır. Sanal cemaatler kendi dil ve jargonlarını oluşturarak
sadece üyelerinin anlayabileceği metafor ve metonimler kullanmakta kendilerini diğer
cemaatlerden ayırarak kültür ve kimliklerini yaratmaktadırlar. Bu dil aynı zamanda yüzyüze
iletişimde bulunmayan fırsatları da üyeler sunmaktadır. Örneğin dilin yeterli gelmediği
noktada emoji ve capsler kullanarak bu eksiği kapatmakta üyelerin bir alt dil oluşturarak
aralarındaki bağı güçlendirmesine yardım etmektedir.

İnsanlar iletişim sayesinde düşüncelerini, duygularını ve değerlerini öğrenirler (18).


Web 2.0 teknolojilerinin gelişimiyle birlikte bireyler bilgisayar destekli ortamlarda
anlaşabilmek ve kendilerini doğru ifade edebilmek için araca ihtiyaç duymuşlardır.
Emoji, bireylerin bilgisayar destekli ortamda duygularını ifade etmek için kullandıkları
araçlardır (19). Genellikle anlamsız bilgisayar işaretlerinden oluşarak anlam kazanır ve :-)
işaretlerinin ya da :-( işaretlerinin kullanımı ile anlamlanır (20). Sosyal ağların varoluşuyla
öncesinde emoji, anlık mesajlaşmalarda ya da elektronik postalarda kullanılıyordu (21).
Günümüzde ise akıllı telefon ve bilgisayar destekli iletişim ortamlarının (Facebook, Myspace,
Twitter, Snapchat, İnstagram vs) artmasıyla birlikte kullanım alanı yaygınlaşmıştır.

Thorndike dili, "insanlığın en büyük buluşu" olarak tanımlamaktadır. Dil bireyleri aynı
kültür altında toplayan ortak yapıdır. Dilin sanal ortamda yansıma biçimi olarak emojinin
kullanılması ile az karakter ile duygu yansıtma aracı olarak internet ortamındaki büyük
boşluğu doldurmaya başlamıştır. Öyle ki sanal hayattaki ağlarda birleşen gruplar(cemaatler)
kendi dil ve jargonlarını oluşturarak sadece üyelerinin anlayabileceği metafor ve metonimler
kullanmakta kendilerini diğer cemaatlerden ayırarak kültür ve kimliklerini yaratmaktadırlar.
Emoji bireylerin face to face (yüz yüze) iletişimde hissettiklerini yazı dilinde aktarılmasına
yardımcı olmaktadır (22). Bu dil aynı zamanda yüz yüze iletişimde bulunmayan fırsatları da
üyeler sunmaktadır. Örneğin dilin yeterli gelmediği noktada emoji ve capsler kullanarak bu
eksiği kapatmakta üyelerin bir alt dil oluşturarak aralarındaki bağı güçlendirmesine yardım
etmektedir.

Swyft Media'nın yapmış olduğu araştırmaya göre Amerika’da insanların %74’ü anlık
mesajlarında ve iletilerinde emoji kullanmakta ve insanların ortalama %96’sı gün içinde emoji
1st International Scientific Researches Congress Humanity and Social Sciences, MADRID IBAD-2016

göndermektedir. Dr. Churces, insan beyninin emojilerin dünyasına alıştığını ve tepkilerini bu


davranışa göre geliştirdiğini söylemektedir. Emojiler bireylere ifade özgürlüğü sunduğu için
rahat iletişim sağlamakta ve anlaşılırlığı artırmaktadır. Daha iyi anlaşıldığına inanan bireyler
ortak dil olarak emojiyi kullanmakta ve sanal dünyada evrensel dil oluşmasını sağlamaktadır.
Oluşan evrensel dil sayesinde gruplar cemaat sürekliliğini sağlamaktadır. Günümüzde
kullanılan emojiler ve anlamları şunlardır:

Tablo 1. Emojiler ve anlamları

Ancak her sanal cemaat bu emojilere kendi kültürüne ve kimliğine has yeni anlamlar
yüklemiştir. Örneğin; (23):
1st International Scientific Researches Congress Humanity and Social Sciences, MADRID IBAD-2016

Tablo 2. Emojiler ve yan anlamları

5. Sanal Cemaatlerde Emoji Kullanımı

Çalışmada Facebook’ta yer alan İnci Sözlük ve Amacı Olmayan Grup (AOG) isimli
sanal cemaatler ele alınarak söylem analizi metodu ile 2016 yılındaki emoji kullanımları
karşılaştırmalı olarak incelenecektir. Bu bağlamda Oya Aydoğan’ın ölümü, Rus uçağının
düşürülmesi ve Arka Sokaklar dizi karakteri Hüsnü Çoban’ın ölümü ile ilgili yapılan
paylaşımlarda kullanılan emojiler karşılaştırmalı olarak incelenecektir.

5.1. İnci Sözlük’te Emoji Kullanımı

İnci Sözlük 19 Aralık 2009’da yılında dijital sözlük olarak İsmail Alpen ve Serkan
İnci tarafından kurulmuştur. Zamanla kullanıcılarının enerjileri sayesinde Türk internet
camiasında bir fenomen olmuştur. Kurulduğu ilk günden beri inci sözlük üyelerinin, Serkan
İnci'nin ve İsmail Alpen'in emekleri ile inci sözlük, adını dünyaya duyurmayı başarmıştır. Şu
anda tüm sosyal medya platformlarında hesabı bulunan sözlük üyeler tarafından oldukça aktif
bir şekilde kullanılmaktadır. İnci Sözlük isimli facebook sayfasını 1,634,534 kişi , ine
Sözlüğün İnci Caps sayfasını ise 2,022,551 kişi beğenmiştir. Sanal cemaat İnci Sözlük'ün
Facebook uzantısı olan bu sayfaların yaptıkları paylaşımlar, genellikle eksik, noksan, hatalı
tarafları ortaya çıkarmak içindir. İğneleyici, alaylı dil ve kullanıcı yorumlarında da argo
kelimelere yer verildiği görülmektedir.

a. Oya Aydoğan’ın Ölümü: Oya Aydoğan'ın ölümü ile igili 1 paylaşım yapılmış. 23 bin
beğeni, şaşkın ve ağlayan emoji kullanılmıştır.
1st International Scientific Researches Congress Humanity and Social Sciences, MADRID IBAD-2016

b. Rus Uçağının Düşürülmesi: Düşürülen Rus uçağına gönderme yapılmış, ayrıca Fener
Bahçe ile dalga geçilmiştir. 216 bin görüntüleme, 8,6 bin beğeni, kalp ve kahkaha
emojisi kullanılmıştır.

c. Arka Sokaklar Dizi Karakteri Hüsnü Çoban’ın Ölümü: TV dizisi olan "Arka
Sokaklar” oyuncusunun yaralanması sonucu suni gündem oluşturmuşlar ve Twitter'da
#RızaBabaİstifa hastagini açmışlardır. 8.4 bin beğeni, ağlayan ve kahkaha atan emoji
kullanmışlardır. Bu konuya fazlasıyla önem vermişler, bu konuyla ilgili Facebook'ta
19 Bin kişinin katıldığı etkinlik düzenlemişlerdir.
1st International Scientific Researches Congress Humanity and Social Sciences, MADRID IBAD-2016

İnci sözlük üyelerinin toplumsal olaylara, (milli mesele kabul etmediği sürece)
duyarlılığının yok denecek kadar az olduğu; Rus uçağının düşürülmesini alay konusu
yaptıkları görülmüştür. Ancak dizi karakterinin ölümünün üyeler arasında daha fazla ilgi
çektiği anlaşılmaktadır.

5.2. AOG’da Emoji Kullanımı

Amacı olmayan grup önce grup olarak kurulup daha sonra üye sayısının artması ile
beraber Facebook sayfasını da aktif hale getirmiştir. Grupta üye sayısı 272 bin, sayfasında ise
818 bindir. Facebook sayfası gruptan daha aktif olarak kullanılmaktadır.
1st International Scientific Researches Congress Humanity and Social Sciences, MADRID IBAD-2016

a. Oya Aydoğan’ın Ölümü: Facebook sayfasında konuya yer vermedikleri ancak


Facebook grubunda üyelerin paylaşım yaptığı ancak çok fazla etkileşim olmadığı
görülmüştür. Bazı paylaşımların altında üyelerin ağlayan surat ve kalp ifadesini alay
aracı olarak kullandıkları ve bunu eğlence konusu haline getirdikleri görülmüştür.
Üyelerin grup içerisinde öne çıkmak, beğeni sağlamak ve diğerleri tarafından fark
edilmek adına daha alaycı bir tavra sahip olduğu ve argo kullanımını yoğun olarak
tercih ettikleri görülmüştür. Zaten üye profiline bakıldığında AOG üyelerinin yaş
olarak 13-25 yaş arası olduğu, İnci Sözlük üyelerinin ise 15-35 yaş arası olduğu ve
AOG’a göre konu ile ilgili daha duyarlı oldukları görülmüştür. Dolayısı ile seçtikleri
emojiler anlam olarak kısmen farklılık göstermektedir.

b. Rus Uçağının Düşürülmesi: AOG’da Rus uçağının düşürülmesi ile ilgili sadece iki
paylaşım yapılmış olup, bu paylaşımlarda durumun ciddiyetinden uzak eğlence amaçlı
olarak yapılmıştır.
1st International Scientific Researches Congress Humanity and Social Sciences, MADRID IBAD-2016

c. Arka Sokaklar Dizi Karakteri Hüsnü Çoban’ın Ölümü: Üyelerin Rus uçağının
düşürülmesi gibi ciddi bir meseleyi göz ardı edip sadece alay için kullandıkları
görülürken, bir dizi kahramanın ölümü ile ilgili onlarca paylaşım yapıkları, etkinlikler
düzenledikleri görülmüştür. Burada da ağlayan ve üzgün surat gibi emojilerin gerçek
anlamından farklı olarak kullanılmış olduğu görülmektedir.

AOG’un da İnci Sözlük üyeleri ile benzer özellikler gösterdiği görülmüştür. Her iki
grubun da terör, şehitler vs gibi milli mesele olarak görmediği konular ile ilgili paylaşımları
tamamen eğlence amaçlı yaptıkları görülmektedir. Ancak İnci Sözlük profili gereği AOG’dan
toplumu ilgilendiren bazı konularda daha duyarlı oldukları görülmektedir. AOG üyelerinin ise
üzücü ve önemli konuları alaya aldıkları görülmektedir. İki grupta da emojilerin gerçek
anlamı dışında kullanıldığı ve grubu takip etmeyenlerin anlayamayacağı kendilerine has
anlamlar yükledikleri görülmüştür.

6. Sonuç

Günümüzde ortak bir ilgi alanı etrafında sosyal ağlar üzerinden bir araya gelen
insanların ortak hareket etmesi sonucunda postmodern kabileleşme olarak da tanımlanan
dijital cemaatler meydana gelmiştir. Eğlenmek amacıyla bir araya gelen gençlerin oluşturduğu
Türkiye’nin en aktif dijital cemaatlerinden İnci sözlük ve AOG bu çalışmanın odak noktası
olmuştur.

Dijital dünyada birlik ve mensubiyet duygularının oluşumu, toplumsal örgütlenme,


ötekileştirme, toplumun değer yargılarına müdahale, örgütsel dil ve kimlik yapılanması,
toplumsal tabular gibi kavramlar İnci Sözlük örneği üzerinde gözlemlenmiştir. İnci Sözlük,
1st International Scientific Researches Congress Humanity and Social Sciences, MADRID IBAD-2016

zaman zaman ses getiren eylemler yaparak hem eğlenmiş hem de milyonları harekete
geçirerek ülke gündemini değiştirmişlerdir.

İnci sözlük Facebook kullanıcıları, toplumsal olaylar ile ilgilenseler bile bunu alaycı
bir dil ile yapmaktadır. Genellikle üzgün surat ve kahkaha atan surat ifadesi kullanmışlardır.
Üzücü olaya karşı bile kahkaha atan emoji kullanan bu kadar kullanıcının olması onların
cemaat oluşturduklarını ve ortak dilde buluştuklarını göstermektedir. Aslında ağlayan surat
ifadesi gerçek anlamından uzaklaşarak inci sözlük cemaati içerisinde bir alay ifadesine
dönüşerek grubun kendine has jargonu içerisinde yerini almıştır.

AOG ise değer yargılarına hakaret, ağır eleştiri ve ima yoluyla alay ya da doğudan
alay içeren ifadelere başvurmuşlardır. Kendinden olmayanı acımasızca eleştirip ötekileştirmiş
sanal lince varacak kadar tahkir etmişlerdir. İnci gibi ülke gündemine etki edemeseler de var
oldukları alanda kabul görmüş gruplardan biridir.

Bu bağlamda da dil ve emojiler yardımı ile biçimlenen dijital cemaatlerin aslında


toplumda fanatikleşme, nefret söylem, ırkçılık, kendinden farklı olanı ötekileştirme v.b.’nin
anlaşılması açısından önemini ve etkisini ortaya koymaktadır.

Kaynakça

(1) Castronova, E. (2005) Synthetic worlds: The business and culture of online games,
Chicago: The University of Chicago Press 4,7
(2) Cohen, A.P. (1999) Topluluğun simgesel kuruluşu, Çev. Mehmet Küçük, Ankara: Dost
Yayınları, 134
(3) Ibid. 8
(4) Maffesoli, Michael. (1996), The Time of the Tribes: The Decline of Individualism in
Mass Society , Don Smith, London and Thousand Oaks : Sage ve Turner; Bryan S.
(2012), Post-Seküler Toplumda Din, Çev. Özcan Güngör, Din bilimleri Akademik
Araştırma Dergisi Cilt 12, Sayı 3. 220
(5) Binark, M. ve Bayraktutan Sütcü, G. (2009), “Devasa Çevrimiçi Oyunlarda Türklüğün
Oynanması: Silkroad Online’da Sanal Cemaat İnşası ve Türk Klan Kimliği“, Dijital
Oyun Rehberi-Oyun Tasarımı, Türler ve Oyuncu, Der. Binark, M, Bayraktutan Sütcü, G.
ve I. B. Fidaner. İstanbul: Kalkedon Yayınları, 109
1st International Scientific Researches Congress Humanity and Social Sciences, MADRID IBAD-2016

(6) Cohen, 1999: 20, 57


(7) Wellman, Barry. (1996), “An Electronic Group is Virtually A Social Network”,
erişim:www.homes.chass.utoronto.ca/~wellman/publications ve Wellman, Barry.
(2001), “Physical Place and Cyberplace: The Rise of Personalized Networking”,
International Journal of Urban and Regional Research, c. 25 (2) ve Haberli, Mehmet.
(2012), “Yeni Bir Örgütlenme Biçimi Olarak Sanal Cemaatler”, İnsan ve Toplum
Bilimleri Araştırmaları Dergisi, Cilt.1, Sayı:3, 119-120
(8) Tönnies, Ferdinand. (2001), Community and Civil Society, Cambridge: Cambridge
University Press, 22-28
(9) Van Dijk, Jan. (2006), The Network Society Social Aspects of New Media, London:
Sage, 166
(10) Slattery, Martin. (2008), Sosyolojide Temel Fikirler, (Yayına Haz., Ü. Tatlıcan - G.
Demiriz), Bursa: Sentez Yayıncılık, 60
(11) Tönnies. 2001, 52-53
(12) Şentürk, Ünal; (2005), “Değişim Sürecinde Cemaatleşme ve Yeni Cemaatler”,
Toplumsal Yapı, Ed. Yaşar Kaya, İstanbul: Turan Yayınları, 133
(13) Sarıbay, Ali Yaşar. (1995), Postmodernite, Sivil Toplum ve İslam, (2.baskı), İstanbul:
İletişim Yay.,158
(14) Bottomore, T. M. (1984), Toplumbilim, Çev.:Ünsal Oskay, İstanbul: Beta Basım
Yayınları ve Efe, Adem; “Türkiye’de Dini Grupların Çevre Ve Çevre Sorunlarına
İlişkin Görüşleri (İskenderpaşa Cemaati Örneği)”, Vı. Ulusal Sosyoloji Kongresi,
“Toplumsal Dönüşümler Ve Sosyolojik Yaklaşımlar”, Ekim 2009, Adnan Menderes
Üniversitesi, Aydın, 654
(15) Haberli; 2012, 122
(16) Rheingold, Howard. (1998), The Virtual Community, New York ve Bozkurt, Veysel;
(1999), "Yıkıcı Gemenschaft"Tan "Öteki"Siz Postmodern Kabilelere: Sanal Cemaatler”,
Birikim Dergisi, Kasım 1999
(17) Dawson, Lorne L. (2004), “Religion and the Quest for Virtual Community”, Religion
Online: Finding Faith on the Internet, (Edt. Douglas E. Cowan-Lorne Dawson), London:
Routledge, 83-84
(18) Riva, G. (2002). “The sociocognitive psychology of computer- mediated
communication: The present and future of tecnology-based interactions”.
CyberPsychology & Behavior, 5, 581- 598.
http://dx.doi.org/10.1089/109493102321018222
1st International Scientific Researches Congress Humanity and Social Sciences, MADRID IBAD-2016

(19) Wei, A.C. Y:(2012). Emoticons and the non-verbal communication: With reference to
Facebook (Unpublished master's thesis). Department of Media Studies, Christ
University, Bangalore-India
(20) Danesi, M. (2009). Dictionary of media and communications. New York & London: M.
E. Sharpe, Inc.
(21) Argyle, M. (1988). Bodily communication. London:Methuen.
(22) Gudykunts, W. B. & Lee, C.M. (2005). “Theorizing about intercultural communication”.
In W. Communication (Vol2. pp.25-50). Thousand Oaks, CA: SageGudykunts &
Lee,2005
(23) Bknz. http://onedio.com/haber/ikonlarin-gercek-anlamlari-385622
(24) İnci Sözlük http://inci.sozlukspot.com/ ve İnci Sözlük http://incisozluk.com.tr/ ve İnci
Sözlük / İnci Caps http://www.incicaps.com/
(25) “Bu da Küfürlü Sözlük Panpa”, Habertürk, 22.05.2013, erişim
http://www.haberturk.com/gundem/haber/846482-bu-da-kufurlu-sozluk-panpa
(27.10.2014)
(26) İnci Sözlük Kurallar erişim:
http://inci.sozlukspot.com/w/inci%20s%C3%B6zl%C3%BCk-ile-ilgili-s%C4%B1k-
sorulan-sorular/ (24.10.2014) ve İnci Sözlük Facebook Kurallar erişim:
https://www.facebook.com/permalink.php?story_fbid=340311519386148&id=34031032
9386267 (24.10.2014) ve İnci Sözlük Yazarları TRT’de erişim
http://www.youtube.com/watch?v=A1a01_u4L3k (27.10.2014) ve İnci Sözlük / İnci
Caps Facebook https://www.facebook.com/incicapsfan?fref=ts ve İnci Sözlük Facebook
https://www.facebook.com/incisozluk?ref=br_rs

You might also like