You are on page 1of 67

Emile Durkheim (1858-1917)

Temel Eserleri
Toplumsal İşbölümü; Gelişmiş Toplumların Örgütlenme Biçimleri
Üzerine Bir Deneme (1893, doktora tezi)
Meslek Ahlakı (1900)
İntihar(1897)
Sosyolojik Yöntemin Kuralları (1895)
Dini Hayatın İlkel Biçimleri (1912)
Meslek Hayatı
1887’de Bordeaux üniversitesinde pedagoji dersler vermek üzere
göreve başlar
(ilk sosyoloji doktora tezi olan ‘Hayvan Toplumları’ adlı eserin sahibi
Alfred Espinas)
1902’de Sorbonne üniversitesine geçer
1912’de dünyada ilk kez sosyoloji kürsüsünü Sorbonne
üniversitesinde kurar.

1
Düşünsel Arka Planı;
• Modern bilimlerin temel kabulleri; tümevarım,
bilmek=yapmaktır, deney,
• Fransız muhafazakarları; Bonald ve De Maistre(bireyin
topluma hasredilmesi, solidarizm, devletin toplum önünde
sınırlandırılması, devletin iktidarının sınırlandırılması),
• Auguste Comte, bilimlerin birliği ideali
• Saint-Simon, bunalım kavramı (anomi)
• Hegel; nesnel idealizm geist=kollektif bilinç
• Kant; ödev ahlakı=meslek ahlakı
• Fustel De Coulanges; Tarih ve dinin toplumsal
çözümlemedeki önemi
2
Claude Bernard ve Durkheim
• Bernard’ın içsel ortam kavramı onda
toplum olur. İçsel ortam, organizmanın
dışsal ortama uyumunu sağlayan iç
organlar ve dolaşım sistemidir.
• Durkheim’a göre, toplum doğaya uyum
sağlamamıza yardımcı bir ara sistemdir.
• Toplum, toplumlaşma ile benliğin bir
parçası olur (me)
3
20.yy’ın başında neden Fransa,
neden Durkheim neden sosyoloji?
• Fransa’da 3. Cumhuriyet hükümeti, Fransız devriminden 100 yıl
sonra toplumu tepeden değiştiremeyeceğini anladığı için,
• Durkheim, devletin istediği laik devlete bağlı vatandaşların ancak
eğitim kurumlarında sivil ve laik bir ahlak ile yetiştirilebileceğini
söylediği için,
• Sosyoloji, bu sivil ahlakı meslek ahlakı olarak formüle ettiği için,
• Sosyoloji,vahşi kapitalizmin aşırı bireyciliğinin toplumun genel
menfaati ile sınırlandırılması için,
• Sosyoloji, burjuvanın tahtına işçi sınıfının oturmasını bilimsel olarak
imkansız kılmak için toplumsal değişimi denetlemek için,
• Devletin ülkülerinin ve soyut aklın idelerinin ile organik toplumu,
hepten değiştirmemesi için, işçi sınıfının devrimini engellemek için.

4
Durkheim Sosyolojisi

Metodolojisi;
Tümevarım, özdeşlik
Ontolojisi; Holistik,
Epistemolojisi; Mantığı
toplumsal işlevselci,
Pozitivist ve
Organizmacı
Karşılaştırmalı yöntem

5
Durkheim’ın Sosyolojiye Katkıları
• Dünyada ilk kez sosyoloji kürsüsünü kurması,
• Sosyolojinin bağımsız bir bilim olabilmesi için, konusunu (toplumsal
olgu) ve bilimsel yöntemini (pozitivist yöntem)inşa etmesi,
tanımlaması,
• Pozitivist sosyolojinin kurucusu olması,
Amaçları;
• Sosyolojiyi ciddi bir disiplin olarak kurmak,
• Sosyal bilimleri birleştirmek, (Sosyoloji Yıllığı)
• Modern toplumlarının dinlerinin temellerini vermek,
• Toplumu birey ve devlet karşısında öncelemek,
• Kapitalizmi dizginlemek,
• Sivil bir ahlak geliştirmek,

6
Temel Kavramları;
• Toplum; organik, işlevsel ve ahlaki bir bütünlük
• Toplumsal olgu; doğal nesneler gibi olan, insana dışsal, kollektif
bilincin dış kabuğu
• Devlet, kollektif bilinci düşünen tek kurum, toplumda beyin/akıl,
toplumu birleştiren güç (Hegel)
• Kollektif bilinç; bireyler arası karşılıklı etkileşim ile oluşmuş, bireysel
bilincin içinde eridiği, toplumun ortak tasarımlarının deposu,
toplumsal olgularda yansıyan (atasözleri, şehir anıtları, istatistikler,
ahlak ve hukuk kuralları) (nesnel idealist anlayış, Hegel)
• Birey, toplum tarafından dışardan belirlenen ve baskılanan, pasif,
aktör
• Sosyoloji, üstyapının bilimi
• Sosyolojinin konusu, toplumsal olguları açıklamak

7
Kollektif Bilinç ve Toplumsal Olgu
İlişkisi
Kollektif bilinç,
İçsel olan,

Toplumsal olgu
Dış kabuk

8
Toplumsal Olgu Türleri

Atasözleri

İstatistikler Şehir anıtları

Toplumsal olgu

Efsane ve Ahlak ve
masallar Hukuk kuralları

9
Sosyolojik Temel İlgisi;
• Ahlaka bilimsel temel kazandırmak
• Bu ahlakın katolik ahlakın yerini alması
• Fransa’da toplumsal olguların doğasına uygun sivil,
sosyal bir ahlak oluşturmak
• Fransız devriminin eksiğini tamamlamak, topluma yeni
ve sivil bir değer vermek
• Fransız toplumundaki ahlaki boşluğu doldurmak
• Toplumsal olgulara nasil yaklaşılacağına dair yöntem
oluşturmak

10
19. yy’ın sonu 20.yy’ın başında
Fransa’nın durumu;

Fransa’nın Sorunları

İçsel;
Dışsal; Almanya’nın
Laik ve modern bir
Modernleşmede
Toplumun
Fransa’yı geçmesi
kurulamaması
11
Bu sorunlara getirilen çözümler;

Çözümler

İçsel, eğitim ile Dışsal;


Toplumun Almanya’ya
modernleştirilmesi eğitim için
Öğrenci göndermek
12
Durkheim’ın Fransa’nın bunalımları
ile ilgili görüşleri
• Fransa’nın bunalım ve sorunlarının
kaynağı teknik değil ahlakidir
• Çözüm, toplumsal bütünleşme için içerden
sivil, laik bir ahlak ile insanların
yetiştirilmesi

13
Toplumsal dayanışma tiplerİ,

Toplumsal
dayanışma

Mekanik;
Organik; İşlevsel olarak
benzemekten
Ayrılmış toplumlarda
kaynaklı toplumlarda
görülür
görülür
14
Ceza Türleri

Toplum tipine göre

Yok edici; mekanik Yerine getirici;


toplum organik toplum
15
Cezanın Evrimin iki kanunu

Cezanın evrimi

Nicel; cezanın
Nitel; ölümden hapse
hafifletilmesi
16
Cezanın evrimini belirleyen etkenler

Cezayı belirleyen
etkenler

Toplumun tipi;
Hükümetin tipi;
Bireyin ya da
Mutlak ya da
Toplumun
demokratik rejimler
başatlığı
17
Toplusal evrim şeması
• Hordlar; aralarında sosyal ilişki olmayan
bireyler, sürü
• Klan; aileler birliği
• Kabile; klanlar birliği
• Site; kabileler birliği (polis, siyasi birlik)

18
Toplumsal farklılaşmanın nedenleri
• Nüfusun yoğunluğunun artması
• Nüfusun hacminin büyümesi
• Sonuçta, artan nüfusun beslenebilmesi
için farklı geçim yollarının ortaya çıkışı ile
organik toplumun oluşması

19
Devlete ikici bakış
• Devlet özgürleştirir, bireyleri geleneğin
sınırlarından, etnik, dinsel kimliklerden
kurtarır, özgür ve eşit bireyler yapar.
• Devlet, toplumsalın duygusal ve manevi
boyutunu kanunla değiştiremez. Aracı
kurumların ilgası devletin totalitarizmini
arttırır.

20
Durkheim’ın Bilimsel Araştırma
Programı (BAP)
• Toplumsal olgular incelenirken sıradan insanların bu
olgulara ilişkin görüşleri dışarda bırakılmalı
• Araştırmacı, araştırmasını işlevsel olarak tanımlamalıdır:
Araştırma programı
• Araştırma mantığının amacı; toplumsal dayanışma bir
olgudur. Toplumsal olgular, bireylere ve bireyler arası
ilişkilere indirgenemez.
• Toplumsal olgunun içeriği doğrudan incelenemez,
operasyonelleştirilir. Hukuk, toplumsal dayanışmanın
dışsallaşmış yanıdır.
• İşbölümü, bireyleri değil toplumsal işlevleri birbirine
bağlar

21
Durkheim’da Din
• Toplumsal kimliğin temeli kutsallık duygusudur.
• İnsan bilinci, dünyayı iki kategoriye ayırır: Kutsal ve
kutsal olmayan
• Din, toplumu kutsallaştırır.
• Din iki kısımdır; ibadetler ve inançlar.
• İbadetlerde, birey ait olduğu fiziksel bütünü tanır. Dinsel
ibadetlerin çoşkusu ve duygusal yoğunluğu dayanışmayı
arttırır.
• Dinsel totemler, bireyin ait olduğu bütünün tasarımının
biçimidir.
• İnsanların tanrı imajı ile taptıkları toplumun manevi
bütünlüğüdür.
• Mantık kategorileri, toplumsaldır (fenomenoloji)
22
Sosyolog-Devlet ilişkisi görevi
• Sosyolog, toplumun yapısına uygun olmayan olguları (sayrıl) teşhis
edecektir. Devlet ise bu teşhis ile toplumu tedavi edecektir.
• Bu itibarla sosyolog ve devletin ilişkisi biyolog ile doktorun ilişkisine
benzer.
• Sosyoloji biyoloji gibi normal olanı tanımlamalı.
• Sosyolog düzenin uyumlu olmasını sağlayacak önlemleri belirtir.
• Bu görev, siyasal değil bilimsel olmalıdır.
• Sosyoloji, biyoloji ve kimya gibi bir doğa bilimidir.
• Durkheim sosyolojisinde iki bilimden metaforlar vardır. Toplum bir
organizmadır veya kollektif bilinç, su gibi kendini oluşturan bireysel
bilinçlerden daha fazla ve farklı bir kimyasal bileşimdir. Nasıl ki, su
kendini oluşturan moleküllere indirgenemez kollektif bilinç de
kendisini oluşturan bireysel bilinçlere indirgenemez.

23
Toplum ve birey
• Toplum, bireysel bilinçlerden bağımsız,
bireye dışardan baskı yapan işlevsel,
organik bir yapıdır. Toplumu toplum yapan
tek tek bireylerin toplamı değil, bu
bireylerin bilinçlerinin birbirini etkilemesi ile
ortaya çıkan kollektif bilinçtir.
• Birey, bir kurgu değil, ahlaki ve sosyal bir
varlıktır. Birey, aktördür. Toplumun ona
verdiği rolü oynar.

24
Siyasal rejim; birey ve devlet
• Toplum tek tek bireylerden oluşmadığı için
toplumu bireyler değil, kollektif bilinci kavrayan
devlet yönetebilir.
• Devlet ve birey arasında meslek örgütleri vardır
(aracı kurum). Parlamento, bu meslek
birliklerinin temsilcilerinden oluşacaktır:
Korporative parlamento
• Devlet ve birey arasındaki meslek örgütlerinin
görevi ikilidir: hem devletin bireysel ihtiyaçlara
indirgenmesini önleyecek (liberal devlet
anlayışına tepki) hem de devletin birey
üzerindeki totaliter baskısını önleyecektir.
25
Farklı siyasal rejimlerin
karşılaştırılması
• Liberal demokrasi: birey temelli
• Sosyalizm: sınıf temelli
• Korporatizm: meslek birlikleri temelli

26
Aydınlanma-Marx-Durkheim
• Aydınlanma; toplum bireylerden oluşur.
• Marx; toplum sınıflardan oluşur
• Durkheim; toplum meslek birliklerinden
oluşur
• Marx; sınıf bireysel bilinci belirler
• Durkheim; toplum bireysel bilinci belirler
• Aydınlanma; bireysel bilinç evrensel ve
soyuttur
27
Sosyolojik Yöntemin Kuralları
I (Amaçlar)
• Yönteminin amacı; toplumu bireysel irade
ve devletin ülkülerinden korumak
(Aydınlanma eleştirisi)
• Toplumu psikolojiden, bireyin ruhsal
dünyasından ayırmak amaçtır.
• Bilimsel rasyonaliteyi, insan davranışlarına
yaymak amaçlanır. İnsan davranışının
geleceğini rasyonel eylem kurallarına
dönüştürmek amaçtır.
28
Sosyolojik Yöntemin Kuralları II
(Sayıltılar)
• Toplumsal yaşam, kollektif tasarımlardan oluşur, toplumsal olgu bu
tasarımların dış kabuğudur (içi idealist dışı materyalist, sosyal ruhsal
olanın bilimi, bu manevi yapıyı nesneleştirmek ile mümkün)
• Toplumsal olguları nesneler gibi ele almak, yöntemin temelidir.
• Aklın, deney ve gözlem ile, dıştan içe doğru, kendi dışına çıkarak
kavrayabileceği her şey nesnedir.
• Toplumsal olgular, ataların bize mirasıdır. Onun yapımında şimdide
bir etkimiz yoktur (insanın pasifize edilmesi)
• Sosyolog, toplumsal olguları, doğal nesneler gibi ele almalıdır. Bu
yüzden doğa bilimlerinin yöntemi sosyolojiye uygulanmalıdır.
• Toplumsal olgular bireyin dışındadır. Kaynağı toplumun kendisidir.
Bireysel irade ve bilinçlerin dışında onları belirleyendir.
• Toplumsal olgular, bizi dışardan değil içerden belirler. Dışardan gelir
sosyalizasyon ile içselleştirilir.

29
Sosyolojik Yöntemin Kuralları III
(Sayıltılar)
• Kurum, toplum tarafından kurulan tüm inanç ve davranış biçimleridir.
Sosyoloji, kurumların doğuşu ve çalışması ile ilgilenen bir disiplindir.
• Toplumsal fenomenler, maddi olmasalar bile madde olarak ele
alınmalıdır. O zaman sosyoloji bilim olabilir.
• İnsanın nesneler üzerindeki egemenliği, onların gerçek doğasını
bilerek mümkündür. (Bacon; bilmek=yapmaktır)

30
Sosyolojik Yöntemin Kuralları IV
• 1- Toplumsal Olgu Nedir?
• Toplumsal olguları birey yapmadı, onları eğitim yolu ile elde ettim.
• Toplumsal olgular bireyden bağımsız olarak vardır. Birey, onları
kullanarak eyler.
• Toplusal olgular, bireyden bağımsız; davranış, düşünüş ve hissediş
biçimleridir.
• Toplumsal olgular, buyurucu ve zorlayıcıdır. Bunun kanıtı, onlara
uymadığımda toplumun beni cezalandırmasıdır.
• Toplumsal olgular, geneldir.
• Toplumsal olgular, psikolojik ve organik fenomenlere indirgenemez.
(yani bireyin biyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarına
indirgenemez)Toplumsal olguların dile getirdiği, toplumsal ruh
halidir.
• Toplumsal olgulara rengini veren bütün yani toplumdur (yapısalcılık)

31
Sosyolojik Yöntemin Kuralları V
• 2- Toplumsal olgunun gözlemine ilişkin kurallar;
• İlk ve temel kural, toplumsal olguların nesneler gibi ele alınmasıdır.
• Kavramlar nesnelerin yerine geçmemelidir (şeyleşme hatası)
• Akıl, nesnel gerçeklik ile sınırlandırılmalıdır, yoksa bu gerçekliği isteğine göre
kurabileceğini zanneder (burjuvanın analiz-sentez yapan aklına eleştiri, Fransız
devrimine eleştiri)
• Kuram, başta değil bilim ilerledikçe ortaya çıkar (tümevarım)
• Doğa yasaları, olguların birbirine nasıl bağlandığı ile ilgilidir (olgular arası ilişki) yoksa
olgular belirli bir biçimde bağlanırsa iyi olur demek değildir (olması gerekeni değil
olanı ifade eder)
• Gözlemlenebilen her şey nesnedir
• Nesneler dışarıda olduğu için dışardan incelenir (özne-nesne ayrımı)
• Nesneyi kendisi kılan insan iradesinden bağımsız olmasıdır.
• Toplumsal olgular, irademiz dışında onu belirleyendir.
• Nesnel gerçekliği doğru anlamanın kuralları: tüm ilk nosyonlardan kurtulmak (idola)
ve nesnenin kendisini tanımak
• Toplumsal gerçeklik en berrak şekilde kendini hukuk kurallarında verir.

32
Sosyolojik Yöntemin Kuralları VI
• 3- Normal ile Sayrılın ayırt edilmesine ilişkin kurallar;
• Olması gerektiği gibi olanlar normal, olması gerektiği gibi olmayan
anormaldir.
• Bilim en iyiyi değil, en iyiye ulaşılacak yolu tarif eder. (ahlaki amaç koymaz,
yolu anlatır, amaç-araç bağı, rasyonalite)
• Tıpta acı hastalığın belirtisidir, sonucu ise organizmanın zayıflamasıdır.
• Hastalık çoğunluğa uymamızı zorlaştırır.
• Genel olan normal, normal olan faydalıdır ( farklı olmak anormalliktir, anti-
demokratik anlayış)
• Normal olan, toplumun belirli aşamasına uygun olandır (kapitalist toplumda
feodal ilişkiler, patronaj ilişkileri gibi)
• Suç, geneldir, normal ve faydalıdır. Toplumsal evrime muhalif olan durumu
ifade eder.
• Bilimin konusu, normalin incelenmesidir.

33
Sosyolojik Yöntemin Kuralları VII
(notum)
• Doğanın açıklanma süreci;
• Tanrı-akıl-nesne
• Din-felsefe-bilim
• Teolojik-metafizik-pozitivizm (Comte)
• Ontoloji-ideoloji-epistemoloji
• Sosyoloji-devlet
• Teori-uygulama
• Teşhis-tedavi
• Biyolog-hekim

34
Sosyolojik Yöntemin Kuralları VIII
• 4- Toplumsal tiplerin oluşturulmasına ilişkin kurallar;
• Belirli bir toplumsal olgu belirli bir toplum tipi içinde normal ya da anormaldir,
o halde toplum tipolojisi yapılmalıdır.
• Toplumsal tipoloji oluşturulurken; tarihçinin özgün ve felsefenin soyut
sınıflandırması arasında orta yol benimsenir. (hip-dek AYT)
• Tip, bireysellerin özetidir.
• Yapılması gereken tüm bireysel olanların monografilerinden yola çıkarak
sınıflama yapmak değildir. Çünkü bireysel/tekil olan tüketilemez.
• Deneysel yöntem, sıradan olguları değil, temel olgulara yönelir.
• Sınıflandırma için önce temel nitelikler belirlenmelidir.
• Temel nitelikler; bir bileşkenin oluşturucu parçaları arasındaki bağlanma
biçimleridir.
• Basitten karmaşığa doğru gidilmelidir. (Bacon, Descartes)
• Toplum tipolojisi, uygarlık tipolojisi değildir. Japonya sanayileşmiş bir
toplumdur ama batılı değildir.

35
Sosyolojik Yöntemin Kuralları IX

Durkhei’ın Toplum
Tipolojisi

Klan; hordların Kabile; klanların Site; kabilelerin


Hord; yanyana
Birleşmesi ile Birleşmesi Birleşmesi ile
gelmiş bireyler
oluşur İle oluşur oluşur

36
Sosyolojik Yöntemin Kuralları X
• 5- Toplumsal olguların açıklanmasına ilişkin kurallar;
• Bir toplumsal olgunun nedeni bir başka toplumsal olgudur.
• Toplumsal olgunun nedeni, bireyin ihtiyaçları ile belirlenen işlevi değildir.
• Toplumsal işbölümünün nedeni, nüfusun yoğunlaşması ile insanların farklı
geçim yolları aramasının nüfusu azaltmaktan daha uygun sosyal bir çözüm
olmasıdır.
• Toplumsal olgunun nedeni, toplumsal uyuma yaptığı katkı yani toplumsal
işlevidir. (toplum toplum ile açıklanıyor)
• Ceza-kolektif bilinç; cezanın şiddeti kolektif bilincin kırılma şiddetine bağlıdır.
Kolektif bilincin kırılması oranında ceza şiddetlenir. Aynı zamanda cezanın
işlevi, kolektif bilinci sağlamlaştırmasıdır. (Totolojik ve erekselci açıklama,
neden ve sonuç yer değiştiriyor)
• Sonuç ve neden arasındaki ilişki karşılıklıdır. Neden ortadan kalktığında
sonuç da ortadan kalkar.

37
Sosyolojik Yöntemin Kuralları XI

Toplum

Nesneler; İnsanlar; nüfusun (maddi)


Toplumsal olgular, ve
hukuk ahlaki (dinamik)
ve ahlak kuralları ilişkilerin yoğunluğu
38
Hobbes, Roussaeau,Spencer
Eleştirisi
• Hobbes ve Rousseau, toplumu siyasal
sözleşmeye indirger
• Spencer ve ekonomistler, toplumu bireyin doğal
ihtiyaçlarına indirger
• Durkheim, toplumsal yaşam toplumun kendinden
doğar.

39
Sosyolojik Yöntemin Kuralları XII
• 6- Kanıtlamaya ilişkin kurallar;
• Bir olgunun diğer olgunun nedeni olduğunun kanıtlamanın yolu; aynı anda
ortaya çıkıp aynı ayna yok olmalarıdır (eş zamanlı açıklama, oysa bilimsel
açıklama art zamanlı açıklamadır, eş zamanlı açıklamada neyin neden
neyin sonuç olduğu bilinemez, sadece aralarında ilişki vardır denir, ki, bu
açıklama tarzı, pozitivizmin yasa diye gördüğünün olgular arası ilişki olması
ile paraleledir.)
• Aynı neden hep aynı sonucu doğurur(katı determinizm)
• Çok intihar türünün olmasının nedeni, çok intihar nedeni olmasıdır.
• Sosyolojinin deneyi karşılaştırmalı deney; bir olgu aynı koşullar altında
birden çok toplumda ortaya çıkıyor ise olgu ile koşullar arasında nedensel
bir ilişki vardır denir.

40
Sosyolojik Yöntemin Kuralları XIII
• Sonuç;
• Bilimsel Yöntem, felsefi öğretilerden bağımsızdır.
• Sosyoloji, nedensel ilişkileri topluma uyarlar.
• Tümevarımcı ve empiristtir.
• Nedensellik evrensel ilkedir.
• Olgulardan hareket edilir.
• Tarihsel kurumlara karşı fetişist değildir.
• Nesneldir, nesneye dayanır.
• Sosyolog, önce idolalardan kurtulmalıdır.
• Sosyal olguları ortaya çıkaran koşullar ile ilgilenir.
• Toplumsal olgular, nesneleşmiş toplumsal tasarımlardır.
• Bir toplumsal olgu başka bir toplumsal olgu ile açıklanır.
• Sosyoloji, başka bilimlerin ele almadığı bir konuyu ele alarak bağımsızlaşır.
(sosyolojizm)

41
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi I
(Amaçlar)
• Fransa’nın ahlaki bir kalkınmaya ihtiyacı vardır.
• Eser, Bordeaux ünivesitesi’nde verdiği ders notlarından oluşur.
• Toplumsal buhranlara çözüm ahlaktan gelecektir.
• Ahlakın ilmini yapmak ister.
• Hastalığın çaresi eski adetleri canlandırmak değildir (muhafazakarlardan
ayrıldığı husus)
• Vazifemiz, toplumsal uyumu tekrar sağlamaktır.
• Hastalık fikri değil, ahlakidir (anomi, değer karmaşası)
• Hastalığın çaresi yeni bir ahlaktır (meslek ahlakı)
• Toplum, ahlak ile uyumlu olarak yaşar. (ahlak, eylemin kuralı)
• Ekonomi ahlak dışı kalmamalıdır. En çok bu alanda toplumun ahlaka ihtiyacı
vardır. (alt yapısal sorunlara üst yapısal çare)
• Hristiyan ahlakı, sosyal bir ahlaktır. Bireyin tanrıya değil topluma karşı
vazifesini önceler. (İsanın toplumunun affı için kendisini kurban edişi)
• Laik ahlak tarihsel gelişmeye uygundur.

42
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi II
• Ahlak, ilmi metotlar ile incelenmelidir.
• Ahlak ilmi önce ahlaki hadiseleri gözlemler sonra onları
sınıflandırır. Daha sonra açıklar.
• Ahlak ilmi ikiye ayrılır; teorik (gözlem ve açıklama) ve
pratik (hüküm verme)
• Neticede Ahlak üç bölümde incelenir; gözlem, açıklama
ve hüküm verme (sonuç çıkarma)

43
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi III

Ahlak Biliminin
Bölümleri

Gözlem Açıklama Sonuç çıkarma

44
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi IV
• Ahlak olaylarını gözleme;
• Önce sosyolojik olgular şeyler gibi ele alınmalı,
• Önyargılar atılmalı
• Toplumsal olguları bütün içinde görmeliyiz.
• Ahlak kuralları; hareket kanunlarıdır.
• Ahlak kurallarına uymazsak toplum bizi cezalandırır.
• Kuralın cezası önceden belirlenmiştir.
• Durkheim ahlak ve hukuk kuralları arasında ayrım yapmöaz.
• Ahlak sahası, görevin sahasıdır (insanın topluma karşı vazifeleri,
Gökalp, hak yok görev var.)
• Ahlak iyi hareket etmemizi sağlar.
• Ahlak, sosyal bir kuraldır.

45
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi V

İnsanın gayeleri

Gayr-i şahsi,
Şahsi, varlığımızı
Toplumu korumak
korumak
46
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi IV

Ahlakın
unsurları

Disiplin Grup

47
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi V
• 2- Ahlak olaylarını açıklama;
• Bir toplumsal olgunun açıklaması, onun toplumsal işlevidir. Bu işlev ise toplumsal
uyuma yaptığı katkıdır.
• Ahlakın sosyal rolü, ferdi keyfi arzularından uzaklaştırmaktır.
• Ahlakın ilk fonksiyonu, kollektif alışkanlıklar oluşturur. Disiplin ruhu oluşturmaktır
• Ahlakın ikinci fonksiyonu; ferdin eylemlerini üst bir otoriteye bağlamaktır.
• Vazife dediğimiz şey, topluma uymaktır.
• Disiplin hem bireysel hem de toplumsal hayata faydalı olmalıdır.
• İnsan, beden olarak doğanın zihin olarak toplumun bir parçasıdır. (Kant’ın ikili insan
tasarımı; İnsan=doğa+akıl)
• Ahlak, arzularımızın karşısına dikilen settir. Arzularımız toplum tarafından
sınırlandırılmaz ise, insanlar intihara sürüklenir.
• Ahlakın üçüncü fonksiyonu; ferdi cemiyete bağlamaktır. Ahlak bizi topluma bağlarken,
doğamızın ihtiyaçlarına cevap verir. Varlığımızı gerçekleştirmekten başka bir şey
yapmaz (İnsanın doğası sosyalliktir)
• Ahlakın işlevi sosyal, amacı ise toplumdur.
• Ahlak toplumsal yapının aynasıdır.

48
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi VI

Toplum

Otorite; Koruyucu;
Korkunç Tanrı Esirgeyen Tanrı
49
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi VII

Toplum

Dışımızda, İçimizde;
otorite Vicdan
50
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi VIII

Ahlak nasıl
incelenir

Bu kuralların Bu kuralların
Tarihsel oluşum Toplumsal işlevleri
Koşulları içinde itibariyle
51
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi IX

Ahlak Kurallarının
Türleri

Ferdi Ahlak;
Meslek Ahlakı;
Medeni Ahlak; Nefsi düzenler
Toplumsal
Fert-devlet ilişkilerini (benin doğasına
Vazifelerimizi
düzenler hükm eder)
düzenler

52
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi X
• Meslek ahlakının ayırt edici özelliği,
kamunun ilgisizliği ve bilgisizliğidir. Sadece
mesleği yapanlar bilir.
• Meslek birliklerinin ürünüdür.
• Ekonomi sahası toplumun bir parçasıdır,
bu sahanın disipline edilmesi gerekir
(vahşi kapitalizmin sınırlandırılması)
• Güçlünün zayıfı ezmesi yani anarşik
rekabet ideal değildir.
53
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi XI
• Toplum küçük ise, toplum direkt olarak bireye baskı
yapar.
• Ancak toplum genişledikçe, fert toplumu kavrayamaz.
Ferdi topluma bağlayacak kuralların açık ifadesi gerekir.
• İktisadi faaliyet toplumun amacı olamaz. İktisadi hayat
toplumun bir parçasıdır.
• Sosyal hayat, birbirleri ile uyumlu emek, fikir ve iradelerin
aynı gaye (toplumsal uyum)etrafında birleşmesidir.
• Meslek ahlakı için, iktisadi sahada meslek birlikleri
oluşturulmalıdır. Lonca sistemi yeniden
canlandırılmalıdır.
54
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi XII
(Loncaların Tarihi)
• Cumhuriyet eski sisteme dahil olan loncaları ilga etti. Ancak, loncalar
toplumsal bir ihtiyacı karşılamaktaydılar.
• Loncaların doğuşu Roma’ya dayanır.
• Kral Numa halkın sınıflara ayrılmasını istemediği için halkı meslek
gruplarına ayırdı (tarihe, bugünün ihtiyaçları ile bakmanın bir örneği)
• Loncalar zamanla kuvvetlenince, devlet mutlak hakimiyeti için onları kendi
denetimine bağladı (Fatih’in ahileri ve tarikatları devlete bağlaması gibi,
benzer koşullar benzer sonuçları doğuruyor)
• Roma dağılınca loncalar yeniden canlandı.
• 18. yy’da ilga edildi.
• Loncalar öncelikle dinsel bir tarikat idi. Loncalarda kan bağının yerini meslek
bağı aldı.
• Loncalar bir kardeşlik bağı yarattı.
• Loncalar, ferdi kendini aşan üst bir gruba bağlıyordu (toplumsal işlevi)

55
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi XIII
(Aile)
• Toplumda bu tür kurumlar canlandırılmalıdır.
• Bireyin bu gruplara kendi faydası için de ihtiyacı vardır. (arzulardan muaf
olması için, Kant’ta bu işlevi akıl, Roussaue da ise, genel irade yapar)
• İnsanlar savaşı sevdiği kadar barışı da sever, barış ise toplum
medenileştikçe mümkündür (medenileşmek, arzulardan uzaklaşıp, birlik
içinde barış ile yaşamak, ahlak ile)
• İnsanlar çıkarları için değil, manevi olarak yalnız kalmamak için de
birleşirler.
• Aile ve aile ahlakı da bu nedenle oluşmuştur.
• Aile, siyasi toplumun sinesinde, düşünce, duygu ve çıkar birliği ile birbirine
yaklaşmış fertlerin toplamıdır. (Hegel’in aile tanımına benzer şekilde; ailenin
cevheri sevgidir, misyonu ise ferdi korumak ve büyütmektir)
• Aile, siyasi toplumun küçük bir örneğidir. (Aristo)
• Meslek grupları ise, tersine hayatın küçük bir kısmını kapsar.

56
Meslek Ahlakı ve Ahlak Bilimi XIV
(Devlet ve Lonca)
• Tarımsal evrede çiftçi ailesi aynı zamanda meslek grubudur.
• Zamanla ortaya çıkan loncalar ailenin yerini aldı ve aile benzeri ilişkileri devam ettirdi.
• Lonca sistemini gözden düşüren düşünce, iktisadi faaliyetin düzenlemesinin yanlış olduğuna dair
fikirdir (Adam Smith)
• Oysa düzen ve disiplin ortak hayatın şartıdır. Bu itibarla lonca sisteminin yeniden kurulması
iktisadi değil, ahlaki bir zorunluluktur. İktisadi faaliyet sosyal hayatın büyük bir kısmına yayıldığı
için en fazla bu alanın düzenlenmesi gerekir.
• Toplumda kurumlar arası ilişkileri düzenleyen akıl devlettir. Ancak, ahlaki hayatı düzenlemek
devletin görevi değildir (sivil hayattan devletin uzaklaştırılması) meslek gruplarının işidir.
• Loncalar, orta çağda burjuvanın örgütleri idi. Esnaf teşkilatları burjuvazinin ilk teşkilatlarıdır.
Lonca reisleri ise şehir belediyelerinin başkanı idiler.
• Büyük sanayi doğunca loncalar zayıfladı. Şehirde loncanın yerini devlet aldı. Devlet, büyük
sanayiyi denetliyor ve koruyor idi. (ulus-devlet ve sanayi burjuvazisinin ilişkisi)
• Loncalar, varlıklarını sürdürmek için devlet tarafından yutulmadan, ikincil gruplar olarak
millileşmelidir.
• Memleketin her tarafında mesleki kategoriler halinde meslek birlikleri oluşmalı ve temsilcileri
parlamentoda yer almalıdır. Böylece, iktisadi faaliyet düzene girer: Milli Loncalar Sistemi.
• Bu sistem devlete bağlanacaktır.
• Son şekil, tecrübenin baskısı ile kendiliğinden oluşacaktır (dışardan baskı ile değil, muhafazakar
tavır)

57
İntihar Kuramı I
(Konunun Ele Alınış Biçimi)
• Pozitivist sosyolojinin ilk uygulamalı örneğidir.
• Kollektif bilincin istatistiklerde yansıdığı sayıltısına binaen kuram oluşturulur.
• En bireysel eylemin toplum tarafından belirlendiği ispat edilerek, sosyolojizm
zirvesine ulaşır.
• İntihar bir sosyal olgu olarak ele alınır ve pozitivist sosyolojinin açıklama
ilkesi uygulanır; toplumsal olgu toplumsal olgu ile açıklanır.
• İntihar, bireyin eyleminin sonucunu bilerek, gönüllü olarak kendini ortadan
kaldırmasıdır.
• Katı determinizm uygulanır, farklı türde intihar var ise farklı nedenlerden
ötürüdür.
• 19. yy’da Avrupa toplumlarının intihar istatistikleri veri olarak alınır.

58
İntihar Kuramı II
(Farklı Ele Alış Biçimleri)
• İntihar ile ilgili önceki açıklama modelleri kritik edilir. Daha sonra kendi
kuramını açıklar.
• Erkeklerin daha çok intihar etmesi, toplumsal hayatta erkeklerin kadınlardan
daha fazla yer almaları ile açıklanır. İntiharın nedeni cinsiyet değil, toplumsal
hayata katılımın yoğunluğudur. Erkekler, toplumsal hayatta daha fazla
katıldıkları için, toplumsal sorunlara daha fazla muhattap oldukları
için ,intihar ederler.
• Bekarlar evlilere oranla daha fazla intihar ederler, çünkü bekarların sosyal
sorumluluklarının az olmaları onları toplumdan uzaklaştırmakta ve
yalnızlaştıkları için intihar etmektedirler, o halde medeni hal intihar nedeni
değildir.
• Çocuksuzlar çocuklulara göre daha fazla intihar eder, çünkü ikişncilerin
sosyal sorumlulukları fazla olduğu için topluma daha fazla bağlanmışlardır.
Çocuksuzlarda ise tam tersi bir durum olduğu için intihar etmektedirler,
demek ki tek başına çocuk sahibi olmamak intihar nedeni değildir.

59
İntihar Kuramı III
(Farklı Ele Alışlar)
• Eğitimli insanlar topluma karşı daha fazla eleştirel oldukları için toplumdan koparak
yalnızlaştıkları için intihar etmektedirler.
• Protestanlar, kendi mezhepleri topluma eleştiri halinde geliştiği için, toplumsal eleştiri
yapma eğilimleri vardır, bu hal onları yalnızlaştırdığı için intihar etmektedirler.
• Ancak, Yahudilerin bulundukları toplumda en fazla eğitimli olmalarına rağmen intihara
eğilimli olmamaları anlamlıdır. Yahudiler bulundukları toplumda azınlık olduklarından,
toplum içinde erimemek için dinsel ve kültürel inanç ve ritüellerine daha fazla
bağlıdırlar. Bu hal onları kendi topluluklarına daha fazla bağladıkları için eğitimli
olmalarına rağmen intihar oranları düşüktür. (muhafazakar insan tipi; inançlı ve
eğitimli)
• Yaşlı ve çocukların değil de yetişkinlerin daha fazla intihar etmelerinin nedeni,
yetişkinlerin toplumsal hayat ile daha yoğun bağlarının olması nedeni ile, toplumsal
sorunları daha fazla yaşamalarından ötürüdür.
• Avrupa’da cermen ırkının daha fazla intihar etmesinin nedeni, Almanların diğer ırklara
oranla daha fazla gelişmiş bir uygarlık seviyesine sahip olmadan kaynaklı uygarlığın
olumsuz etkilerine maruz kalmalarıdır. Bireyleşme yalnızlığı, toplumdan kopmayı
beraberinde getirmektedir.

60
İntihar Kuramı IV
(Farklı Ele Alışlar)
• İntihar kalıtsal değildir. Yakınları intihar edenlerin daha fazla intihar etmelerinin nedeni,
intiharın kalıtımsal olması değildir. Öyle olsa idi, çocuk yaşta intiharın görülmesi gerekirdi.
Çünkü kalıtımsal özellikler her yaşta kendini gösterir. Yakınları intihar edenler sadece
yakınlarının intihar biçimini taklit ederler. Onlar intihar ettiği için intihar etmezler.
• Uygarlığın gelişimi (bireycilleşmenin sonucunda yalnızlık) ruhsal sağlık problemlerine ve
alkolizme daha fazla yol açtığı için ruhsal sağlığı bozuk ve alkolikler intihara eğilimlidir. Yani
bunlar neden değil, birer sonuçtur.
• Zenginler, fakirlere göre daha fazla intihara meyillidir. Çünkü zenginlerin daha fazla bireysel
arzularının peşinde koşmak için yeterli paraları vardır. Bu da onlar üzerindeki toplumsal
baskıyı ve sosyal bağları zayıflatır. Bu yalnızlaşma ve arzunun peşinde koşmanın verdiği
yorgunluk, hayatın anlamsızlığının deneyimlenmesi (doyumsuzluk) zenginlerde intiharı arttırır.
Yoksulların ise hayat mücadelesi daha fazla olduğu için topluma bağlıdırlar, bu yüzden az
intihar ederler.
• Din yoksul olana öte dünyada ödül vaat ederek onların intiharını engeller, zenginlere ise
paylaşmanın erdemini öğreterek onları topluma bağlar böylece, din insanları intihardan korur.
• Yaz aylarında ve iş saatlerinde intihar daha fazla oluyor. ÇÜnkü insanlar bu zaman
dilimlerinde toplumla iç içe ve toplumsal sorunları daha fazla deneyimliyor. Bu sorunlar ise
bireyi intihara sürüklüyor.
• Sonuç olarak toplumdan kopma da topluma aşırı bağlanma da intihara neden oluyor, o halde
yeni açıklama modeline ihtiyaç vardır.

61
İntihar Kuramı V

Durkheim’a göre
dört temel intihar
türü vardır

Köleci İntihar;
Anomik intihar;
Bencil İntihar, Elcil intihar; Bireysel fedakarlığın
Hızlı toplumsal
toplumdan Geleneksel toplumlarda Karşılığını toplumdan
Dönüşümlerde
Soyutlanma ile bireyin toplum içinde Görememe, acılara
Değer karmaşası
Yalnızlaşma sonucu Erimesi sonucu Tahammül edememe
sonucu
sonucu

62
İntihar Kuramı VI
• Bencil intiharda, yaşam anlamını yitirdiğinden intihar gerçekleşir
• Elcil intiharda, yaşamın anlamı öte dünyaya atfedildiği için intihar kolaylaşır.
Bireyin toplumsal vazifeleri bireyin yaşamından daha önemlidir. Vazifelerini
yapamayanlar, bu utanç ile intihar ederler.
• Anomik intihar da ise, birey eski mi yoksa yeni mi değerlere göre hareket
edeceğini bilemediğinden, yaşadığı değer karmaşası ile intihar eder.
Uygarlığın ilerlemesi intiharı arttırıyor.
• Evliliğin toplumsal işlevi, arzuyu dizginlemek. Birey tutkularından
vazgeçiyor, toplumsal güvene kendini teslim ediyor (Rousseau, insanlar
özgürlüklerinden zincirlerine koştular)Kadınlar daha az toplumsal varlıklar
olduğu için evlilik onları dizginleyemiyor. Bu yüzden boşanma kadını
etkilemiyor, erkeği etkiliyor ve boşanmış erkek daha fazla intihar ediyor.
Boşandığında arzularının peşinde daha fazla koşuyor ve bu erkeği yoruyor.
• Toplumsal bütünleşme intihara çözümdür.
• Ahlakın gelişimi sivil bir güvenlik sağlar, insanlar için.
• Çare; mesleki yerinden yönetim, ulusal birliği bozmadan

63
İntihar Kuramı VII

İntihar türlerinde
Görülen psikolojik
hal

Elcil intiharda Anomik intiharda


Bencil intiharda
Birey, tutkulu ve Birey öfke ve
Birey, duyarsızdır
cesurdur Tiksinti duyar

64
İntihar Kuramı VIII

Karma intihar
türleri

Kuralsız-Bencil
Toplumsal düzene Bencil-Elcil
Elcil-kuralsız,
Kızgınlık Yaşamdan uzaklaşıp
Kudüsün işgaline
Ve bu düzeni mistik
dayanamayan
Değiştiremenin varlığa kendini verme,
Yahudilerin intiharı
Verdiği tükenmişik Epikuroscu intihar
Seneca’nın intiharı
65
İntihar Kuramı IX

Karma intiharda
Bireyin psikolojisi

Bencil-Elcil
Elcil-Kuralsız
Kuralsız-Bencil Ahlaki sağlamlılık
Öfke, duyarsızlık
kızgınlık İle ılımlılaşan
hüzün

66
67

You might also like