Professional Documents
Culture Documents
Ti̇nti̇nalli̇ Bi̇li̇nmesi̇ Gerekenler 2016
Ti̇nti̇nalli̇ Bi̇li̇nmesi̇ Gerekenler 2016
ACiL TIP
Bilinmesi Gerekenler
Üçüncü Baskı
David M. Cline, MD
O. John Ma, MD
Rita K. Cydulka, MD, MS
Stephen H. Thomas, MD, MPH
Daniel A. Handel, MD
Garth D. Meckler, MD, MSHS
Çeviri Editörleri
Doç. Dr. Bülent Erbil
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Acil Tıp Anabilim Dalı
ISBN: 978-975-277-631-9
Kitabın 5846 ve 2936 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası Hükümleri gereğince (kitabın bir bölümünden alıntı yapılamaz,
fotokopi yöntemiyle çoğaltılamaz, resim, şekil, şema, grafik v.b.'ler kopya edilemez) tüm hakları Güneş Tıp Kitabevleri
Ltd. Şti.'ne aittir.
UYARI
Medikal bilgiler sürekli değişmekte ve yenilenmektedir. Standart güvenlik uygulamaları dikkate alınmalı,
yeni araştırmalar ve klinik tecrübeler ışığında tedavilerde ve ilaç uygulamalarındaki değişikliklerin gerekli
olabileceği bilinmelidir. Okuyuculara ilaçlar hakkında üretici firma tarafından sağlanan ilaca ait en son
ürün bilgilerini, dozaj ve uygulama şekillerini ve kontrendikasyonları kontrol etmeleri tavsiye edilir. Her
hasta için en iyi tedavi şeklini ve en doğru ilaçları ve dozlarını belirlemek uygulamayı yapan hekimin
sorumluluğundadır. Yayıncı ve editörler bu yayından dolayı meydana gelebilecek hastaya ve ekipmanlara
ait herhangi bir zarar veya hasardan sorumlu değildir.
www.guneskitabevi.com
j İÇİNDEKİLER
Yazarlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . xix
Çeviriye Katkıda Bulunanlar . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . xxv
Onsöz ......................................................................xxvii
Çeviri Editörleri Önsözü .......................................................xxix
Kbı ıı 1
TEST HAZIRLAMA VE PLANLAMA
1 Acil Tıp Yeterlilik Sınavları ile İlgili Gerçekler
David M. Cline
Çeviri: Bülent Erbil . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
2 Test Uygulama Teknikleri
David M. Cline
Çeviri: Bülent Erbil . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 4
,., t
/, ıs
ANALJEZİ, ANESTEZİ VE GİRİŞİMSEL SEDASYON........................ 36
9 Akut Ağrı Yönetimi ve Girişimsel Sedasyon
Michael S.Mitchell
Çeviri: Nalan Metin Aksu ....................................................... 36
10 Kronik Ağrısı Olan Hastanın Yönetimi
David M. Cline
Çeviri: Nalan Metin Aksu. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 44
v
Vi iÇiNDEKiLER
kısım 9
OBSTETRİK VE JİNEKOLOJİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 208
K Sifi 10
ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 228
TOKSİKOLOJİ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 363
103 Antikolinerjikler
O. John Ma
Çeviri: Buğra İlhan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 368
104 Psikofarmakolojik Ajanlar
C. Crawford Mechem
Çeviri: Buğra İlhan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 369
105 Sedatif ve Hipnotikler
L.Keith French
Çeviri: Buğra İlhan ........................................................... 376
106 Alkoller
Michael P Kefer
Çeviri: Buğra İlhan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 380
107 İlaç Kötüye Kullanımı
Shana Kusin
Çeviri: Buğra İlhan ........................................................... 383
108 Analjezikler
Joshua Nogar
Çeviri: Buğra İlhan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 388
109 Metilksantinler ve Nikotin
L. Keith French
Çeviri: Mehmet Cihat Demir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 393
110 Kardiyak İlaçlar
D.Adam Algren
Çeviri: Mehmet Cihat Demir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 395
111 Antikonvülzanlar
Alicia B.Minns
Çeviri: Mehmet Cihat Demir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 400
112 Demir
O. John Ma
Çeviri: Mehmet Cihat Demir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 402
113 Hidrokarbonlar ve Uçucu Maddeler
Allyson A.Kreshak
Çeviri: Mehmet Cihat Demir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 404
114 Kostikler
Christian A. Tomaszewski
Çeviri: Mehmet Cihat Demir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 406
115 Pestisitler
Christian A. Tomaszewski
Çeviri: Mehmet Cihat Demir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 408
116 Metaller ve Metaloidler
Christian A. Tomaszewski
Çeviri: Mehmet Cihat Demir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 412
117 Endüstriyel Toksinler ve Siyanür
Christian A. Tomaszewski
Çeviri: Mehmet Cihat Demir ................................................... 415
118 Vitaminler ve Bitkisel Ürünler
Christian A. Tomaszewski
Çeviri: Mehmet Cihat Demir ................................................... 418
iÇiNDEKiLER Xiii
119 Dishemolobinemiler
Kristine L.Bott
Çeviri: Mehmet Cihat Demir . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 420
kısım 13
ÇEVRESEL ACİLLER. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 422
120 Soğuk Isırıkları ve Hipotermi
Michael C. Wadman
Çeviri: Mehmet Ali Karaca, Fulya Karaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 422
121 Isı Acilleri
T Paul Tran
Çeviri: Mehmet Ali Karaca, Fulya Karaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 424
122 Isırma ve Sokmalar
Burton Bent/ey II
Çeviri: Fulya Karaca, Mehmet Ali Karaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 426
123 Deniz Canlılarına Bağlı Zehirlenme ve Travma
Christian A. Tomaszewski
Çeviri: Fulya Karaca, Mehmet Ali Karaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 430
124 Yüksek Rakıma Bağlı Medikal Problemler
Christian A. Tomaszewski
Çeviri: Mehmet Ali Karaca, Fulya Karaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 433
125 Vurgun ve Dalış Komplikasyonları
Christian A. Tomaszewski
Çeviri: Mehmet Ali Karaca, Fulya Karaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 435
126 Boğulma
Richard A. Walker
Çeviri: Mehmet Ali Karaca, Fulya Karaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 438
127 Termal ve Kimyasal Yanıklar
Richard A. Walker
Çeviri: Mehmet Ali Karaca, Fulya Karaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 441
128 Elektrik ve Yıldırım Yaralanmaları
Sachita P. Shah
Çeviri: Mehmet Ali Karaca, Fulya Karaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 446
129 Karbon Monoksit Zehirlenmesi
Christian A. Tomaszewski
Çeviri: Mehmet Ali Karaca, Fulya Karaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 449
130 Mantar ve Bitki Zehirlenmeleri
B.Zane Horowitz
Çeviri: Mehmet Ali Karaca, Fulya Karaca . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 451
kısım ı ı
ENDOKRİN ACİLLERİ. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 454
1'.ısım 1:;
HEMATOLOJİK VE ONKOLOJİK ACİLLER .............................. 466
135 Anemi ve Kanamalı Hastanın Değerlendirilmesi
Daniel A. Hande/
Çeviri: ElifÖztiirk ............................................................ 466
136 Edinsel Kanama Bozuklukları
Aaron Barksdale
Çeviri: ElifÖztiirk ............................................................ 471
137 Hemofililer ve Von Willebrand Hastalığı
Daniel A. Hande/
Çeviri: Elif Öztiirk ............................................................ 474
138 Orak Hücreli Anemi ve Diğer Kalıtsal Hemolitik Anemiler
fason B. Hack
Çeviri: ElifÖztiirk ............................................................ 477
139 Transfüzyon Tedavisi
T Paul Tran
Çeviri: ElifÖztiirk ............................................................ 479
140 Antikoagülanlar, Antiplatelet Ajanlar ve Fibrinolitikler
Jessica L. Smith
Çeviri: Elif Öztiirk ............................................................ 484
141 Malignitede Acil Komplikasyonlar
Ross f. Fleischman
Çeviri: ElifÖztiirk . ........................................................... 486
I , ·ı ı O
KEMİK VE EKLEM YARALANMALARI. . . • . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 593
Kısım 21
KAS İSKELET BOZUKLUKLARI ........................................ 617
Kısım 22
PSİKOSOSYAL BOZUKLUKLAR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 639
186 Davranış Bozuklukların Klinik Özellikleri
Lance H. Hoffman
Çeviri: İlter Ağaçkıran. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 639
187 Davranış Bozukluklarının Acil Değerlendirilmesi ve Stabilizasyonu
Lance H. Hoffman
Çeviri: İlter Ağaçkıran. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 640
188 Panik ve Konversiyon Bozuklukları
Lance H. Hoffman
Çeviri: İlter Ağaçkıran. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 643
189 Çocuk ve Yaşlı İstismar!
Jonathan Glauser
Çeviri: İlter Ağaçkıran. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 645
kısım 23
İSTİSMAR VE SALDIRI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 648
�. ,
GÖRÜNTÜLEMENİN İLKELERİ ..... ........... ... .... .. .. ...... ... ... . 650
Kısım 2::,
YÖNETİM ............................................................ 655
Kathleen M. Adelgais, MD, MPH, Associate Kristine L. Bott, MD, Assistant Professor,
Professor, Section of PediatricEmergency Department ofEnıergency Medicine, University
Medicine, University of Colorado, Denver School of Nebraska Medical Center, Omaha, Nebraska
of Medicine, Aurora, Colorado
Chad E. Branecki, MD, Assistant Professor,
D. Adam Algren, MD, Assistant Professor, Department ofEnıergency Medicine, University
Emergency Medicine and Pediatrics, Truman of Nebraska Medical Center, Omaha, Nebraska
Medical Center, University of Missouri-Kansas
Boyd D. Burns, DO, Assistant Professor, Residency
City School of Medicine, Kansas City, Missouri
Director, Department ofEnıergency Medicine,
Roy L. Alson, MD, PhD, Associate Professor, Oklahoma University School of Community
Department ofEmergency Medicine, Wake Forest Medicine, Tulsa, Oklahoma
School of Medicine, Winston-Salem, North
Derya Cağlar, MD, Assistant Professor Pediatrics,
Carolina
Division ofEmergency Medicine, University
Donald H. Arnold, MD, MPH, Associate Professor, of Washington School of Medicine, Seattle,
Departments of Pediatrics andEmergency Washington
Medicine, Vanderbilt University School of
J. Hayes Calvert, DO, Clinical Instructor, Departnıent
lvfcdicine, t.Jashville, Tennesscc
ofEm ergen ey Medicine, Wake Forest School of
Kim Askew, MD, Assistant Professor, Department Medicine, Winston-Salem, North Carolina
ofEmergency Medicine, Wake Forest School of
Shaun D. Carstairs, MD, Senior Faculty,
Medicine, W inston-Salem, North Carolina
Department ofEmergency Medicine, Naval
Shad Baab, MD, Assistant Professor, Department Medical Center San Diego, San Diego, California
ofEmergency Medicine, Wake Forest School of
Mark X. Cicero, MD, Assistant Professor of
Medicine, Winston-Salem, North Carolina
Pediatrics, Yale University School of Medicine,
Aaron Barksdale, MD, Assistant Professor, New Haven, Connecticut
Department ofEmergency Medicine, Truman
ilene Claudius, MD, Assistant Professor,Emergency
Medical Center, University of Missouri-Kansas
Medicine, Keck School of Medicine, University of
City School of Medicine, Kansas City, Missouri
Southern California, Los Angeles, California
Amy J. Behrman, MD, Associate Professor, David M. Cline, MD, Professor, Department of
Department ofEmergency Medicine, Division of
Emergency Medicine, Wake Forest School of
Occupational Medicine, Hospital of the University
Medicine, Winston-Salem, North Carolina
of Pennsylvania, Perelman School of Medicine,
Philadelphia, Pennsylvania Robert L. Cloutier, MD, Associate Professor,
Department ofEmergeney Medicine and
Burton Bentley il, MD, Attending Physician,
Pediatrics, Oregon Health & Science University,
DepartmentEmergency Medicine, Northwest
Portland, Oregon
Medical Center, Tucson, Arizona
xix
XX YAZARLAR
Marc F. Collin, MD, Associate Professor, Pediatrics, Casey M. Glass, MD, Assistant Professor,
Case Western Reserve University School Department of Emergency Medicine, Wake Forest
of Medicine, MetroHealth Medical Center, School of Medicine, Winston-Salem, North
Cleveland, Ohio Carolina
Nicole M. Delorio, MD, Associate Professor, Jonathan Glauser, MD, MBA, Associate Professor,
Department of Emergeney Medicine, Oregon Emergency Medicine, Case Western Reserve
Health & Science University, Portland, Oregon University, MetroHealth Medical Center,
Cleveland, Ohio
Matthew C. DeLaney, MD, Attending Physician,
Department of Emergency Medicine, Mercy Steven Go, MD, Associate Professor, Department
Hospital, Portland, Maine of Emergency Medicine, Truman Medical Center,
University of Missouri-Kansas City School of
Jeffery Dixon, MD, Clinical Associate Professor,
Medicine, Kansas City, Missouri
Department of Emergency Medicine, University
of Oklahoma School of Community Medicine, Jeffrey M. Goodloe, MD, Associate Professor,
Hillcrest Medical Center, Tulsa, Oklahoma Department of Emergency Medicine, University
of Oklahoma School of Community Medicine,
Daniel J. Egan, MD, Associate Residency Director,
Schusterman Center, Tulsa, Oklahoma
Department of Emergency Medicine, St. Luke's
Roosevelt Hospital Center, New York John E. Gough, MD, Professor, Department of
Emergency Medicine, East Carolina University,
Todd Ellingson, MD, Assistant Professor,
Greenville, North Carolina
Department of Emergency Medicine, Oregon
Health & Science University, Portland, Oregon Matthew C. Gratton, MD, Associate Professor
and Chair, Department of Emergency Medicine,
Catherine Erickson, MD, Assistant Professor,
Truman Medical Center, University of Missouri
Department of Emergency Medicine, Oregon
Kansas City School of Medicine, Kansas City,
Health & Science University, Portland, Oregon
Missouri
Ross J. Fleischman, MD, MCR, Assistant Professor,
Geetika Gupta, MD, Clinical Faculty, Emergency
Department of Emergency Medicine, Oregon
Medicine, University of Michigan, St. Joseph
Health & Science University, Portland, Oregon
Mercy Hospital, Ann Arbor, Michigan
Stephen B. Freedman, MDCM, MSc, Associate
Jason B. Hack, MD, Associate Professor,
Professor of Pediatrics, Divisions of Pediatric
Director, Division of Medical Toxicology,
Emergency Medicine and Gastroenterology,
Department of of Emergency Medicine,
Alberta Children's Hospital, University of
Alpert Medical School of Brown University,
Calgary, Calgary, Alberta, Canada
Providence, Rhode Island
L. Keith Freııch, MD, Assistant Professor,
Jeffrey L. Hackman, MD, Assistant Professor,
Department of Emergency Medicine, Oregon
Department of Emergency Medicine, Truman
Health & Science University, Portland, Oregon
Medical Center/University of Missouri-Kansas
Saralı Andrus Gaines, MD, Assistant Professor City, Kansas City, Missouri
(Clinical), Department of Emergency Medicine,
Daniel A. Handel, MD, MPH, Associate Professor
Alpert Medical School of Brown University,
and Vice Chair, Department of Emergency
Providence, Rhode Island
Medicine, Oregon Health & Science University,
Medley O. Gatewood, MD, Assistant Professor, Portland, Oregon
Department of Medicine, Division of Emergency
Abigail Hankin-Wei, MD, MPH, Assistant
Medicine, University of Washington, Seattle,
Professor, Department of Emergency Medicine,
Washington
Emory University, Atlanta, Georgia
Joshua A. Gentges, DO, Assistant Professor,
Matthew Hansen, MD, Fellow, Pediatric Emergency
Emergency Medicine, University of Oklahoma
Medicine, Oregon Health & Science University,
School Community Medicine, Hillcrest Medical
Portland, Oregon
Center, Tulsa, Oklahoma
YAZARLAR xxi
Joshua T. Hargraves, MD, Assistant Professor, Sara Laskey, MD, Associate Professor,Department
Department of Emergency Medicine, Emory of Emergeney Medicine, CaseWestern Reserve
University School ofMedicine, Atlanta, Georgia University School ofMedicine,MetroHealth
N. Stuart Harris, MD, MFA, Chief ofDivision Medical Center, Cleveland, Ohio
ofWilderness Medicine,Director ofWilderness Katrina A. Leone, MD, Education Fellow and
Medicine Fellowship,Department of Emergency Instructor, Department of Emergency Medicine,
Medicine,Massachusetts General Hospital, Oregon Health & ScienceUniversity, Portland,
Boston, Massachusetts Oregon
Mark Hess, MD, Assistant Professor,Department Michael Levine, MD,Department of Emergency
Emergency Medicine,Wake Forest School of Medicine, Section ofMedical Toxicology,
Medicine,Winston-Salem, North Carolina University of Southern California, Keck School of
Brian C. Hiestand, MD, MPH, Associate Professor, Medicine, Los Angeles, California
Department of Em ergeney Medicine,Wake Forest Deborah R. Liu, MD, Assistant Professor of
School ofMedicine,Winston-Salem, North Pediatrics,Department of Pediatrics, Keck School
Carolina ofMedicine ofUSC, Los Angeles, California,
Lance H. Hoffman, MD, Associate Professor, Children's Hospital Los Angeles,Division of
Department of Emergency Medicine, Emergency Medicine, Los Angeles, California
University ofNebraskaMedical Center, Omaha, Dave W. Lu, MD, MBE, Acting Instructor,
Nebraska Department ofMedicine,Division of Emergency
B. Zane Horowitz, MD, Professor,Department Medicine,University of Washington School of
of Emergeney Medicine,MedicalDirector of Medicine, Seattle,Washington
Oregon Poison Center, Oregon Health & Science Thomas W. Lukens, MD, PhD, Associate Professor,
University, Portland, Oregon Emergency Medicine, CaseWestern Reserve
Jonathan S. Ilgen, MD, MCR, Acting Assistant University,MetroHealthMedical Center,
Professor,Department ofMedicine,Division of Cleveland, Ohio
Emergency Medicine,University ofWashington, O. John Ma, MD, Professor and Chair,Department
Seattle,Washington of Emergency Medicine, Oregon Health &
Robert Jones, DO, Associate Professor,Department ScienceUniversity, Portland, Oregon
of Emergency Medicine, CaseWestern Reserve David 1. Magilner, MD, MSPH, Assistant Professor,
University,MetroHealthMedical Center, Department of Emergency Medicine,Wake Forest
Cleveland, Ohio School ofMedicine,Winston-Salem,North Carolina
Christopher Kabrhel, MD, MPH, Assistant Jonathan A. Maisel, MD, Assistant Clinical
Professor, Surgery, HarvardMedical School, Professor, Emergency Medicine, YaleUniversity,
Boston, Massachusetts,Department of Emergency New Haven, Connecticut,Department of
Medicine,Massachusetts General Hospital, EmergencyMedicine, Bridgeport Hospital,
Boston,Massachusetts Bridgeport, Connecticut
Michael P. Kefer, MD, Attending Physician, David E. Manthey, MD, Professor,Department of
Oconomowoc, Wisconsin Emergency Medicine, AssociateDean forMedical
Allyson A. Kreshak, MD, Clinical Assistant Education,Wake Forest School ofMedicine,
Professor,Department of Emergency Medicine, Winston-Salem, North Carolina
University of California SanDiego, SanDiego, Anitha Mathew, MD, Clinical Instructor,
California Department of Emergency Medicine, Emory
Shana Kusin, MD, Adunct Clinical Instructor and University School ofMedicine, Atlanta, Georgia
Toxicology Fellow,Department of Emergency Chad D. McCalla, MD, Assistant Professor,
Medicine, Oregon Poison Center, Oregon Health Department of Emergency Medicine,Wake Forst
& ScienceUniversity, Portland, Oregon School ofMedicine,Winston-Salem,North Carolina
xxii YAZARLAR
Rodney L. McCaskill, MD, Associate Professor, Bret A. Nicks, MB, MHA, Associate Professor,
Department of Emergeney Medicine, WakeMed, Associate Dean, Department of Emergency
Raleigh, North Carolina Medicine, Wake Forest Baptist Health, Winston
Salem, North Carolina
Henderson D. McGinnis, MD, Assistant Professor,
Department of Emergency Medicine, Wake Forest Joshua Nogar, MD, Clinical Professor,
School ofMedicine, Winston-Salem,North Carolina Department of Emergency Medicine &
Toxicology, University of California San Diego,
C. Crawford Mechem, MD, MS, Associate
San Diego, California
Professor, Department of Emergency Medicine,
University of Pennsylvania Perelman School of Jeffrey G. Norvell, MD, Assistant Professor,
Medicine, Philadelphia, Pennsylvania Associate Program Director, Emergency
Medicine, University of Kansas School of
Garth D. Meckler, MD,MSHS, Associate
Medicine, Kansas City, Kansas
Professor, Assistant Section Chief of Pediatric
Emergency Medicine, Director of Pediatric James C. O'Neill, MD, Assistant Professor,
Emergency Medicine Fellowship Program, Department of Pediatrics and Emergency
Department of Emergency Medicine, Oregon Medicine, Wake Forest Baptist Health, Winston
Health & Science University, Portland, Oregon Salem,North Carolina
Chadwick D. Miller, MD, MS, Associate Professor, Manoj Pariyadath, MD, Assistant Professor,
Department of Emergency Medicine, Wake Forest Department of Emergency Medicine, Wake
School ofMedicine, Winston-Salem,North Forest Baptist Health, Winston-Salem, North
Carolina Carolina
Alicia B. Minns, MD, Assistant Professor of Andrew D. Perron, MD, Professor and Residency
Clinical Medicine, Department of Emergency Program Director, Department of Emergency
Medicine, University of California, San Diego, Medicine, Maine Medical Center, Portland,
California Maine
Alix L. Mitchell, MD, Senior Instructor, Department Thomas A. Rebbecchi, MD, Associate Professor,
of Emergency Medicine, Case Western Reserve Emergency Medicine, Robert Wood Johnson
University School of Medicine,MetroHealth Medical School/Cooper University Hospital,
Medical Center, Cleveland, Ohio Camden, New Jersey
Michael S. Mitchell, MD, Assistant Professor, Timothy Reeder, MD, MPH, Associate Professor,
Department of Emergency Medicine, Wake Forest Emergency Medicine, Brody School of Medicine
School of Medicine, Winston-Salem, North at East Carolina University, Greenville, North
Carolina Carolina
Vincent Nacouzi, MD, Attending Emergency Jennifer R. Reid, MD, Assistant Professor of
Physician, North Raleigh Medical Center, Pediatrics, University of Washington School of
Raleigh, North Carolina Medicine, Seattle, Washington
Milan D. Nadkarni, MD, Associate Professor, Howard Roemer, MD, Associate Professor,
Department of Emergency Medicine, Wake Forest Department of Emergency Medicine,
Baptist Health, Winston-Salem, North Carolina University of Oklahoma School of Community
Medicine, Schusterman Center, Tulsa,
Sandra L. Najarian, MD, Assistant Professor,
Oklahoma
Emergency Medicine, Case Western Reserve
University School of Medicine, MetroHealth Justin W. Sales, MD, MPH, Attending Physician,
Medical Center, Cleveland, Ohio Pediatric Emergency Medicine, Randall Children's
Hospital, Portland, Oregon
John C. Nalagan, MD, Assistant Professor, Director
of Medical Student Education, Department of Matthew J. Scholer, MD, PhD, Clinical Associate
Emergency Medicine, University of Oklahoma Professor, Department of Emergency Medicine,
School of Community Medicine, Schusterman University ofNorth Carolina, Chapel Hill, North
Center, Tulsa, Oklahoma Carolina
YAZARLAR xxiii
Sachita P. Shah, MD, Assistant Professor, Division James K. Takayesu, MD, MSc, Assistant
ofEmergencyMedicine, Department ofMedicine, Professor,Emergency Medicine, Harvard
University of Washington School ofMedicine, Medical School, Bostan,Massachusetts,
Seattle, Washington Massachusetts General Hospital, Baston,
Jessica L. Smith, MD, Assistant Professor of Massachusetts
EmergencyMedicine, Associate Program Director Christian A. Tomaszewski, MD, Professor of
ofEmergencyMedicine Residency,Emergency ClinicalMedicine, Department ofEmergeney
Medicine, AlpertMedical School of Brown Medicine, University of California San Diego
University, Rhode Island Hospital, Providence, Medical Center, San Diego, California
Rhode Island
T. Paul Tran, MD, Associate Professor,
Mitchell C. Sokolosky, MD, Associate Professor Department ofEmergency Medicine, University
and Residency Program Director, Department of ofNebraska College ofMedicine, Omaha,
EmergencyMedicine, Wake Forest Baptist Health,
Nebraska
Winston-Salem,North Carolina
Adam Vella, MD, Associate Professor,Emergency
David M. Spiro, MD, MPH, Associate, Department
Medicine,Mount SinaiMedical Center,New
ofEmergeney Medicine, Oregon Health &
York,New York
Science University, Portland, Oregon
Robert J. Vissers, MD, Adjunct Associate Professor,
Marc D. Squillante, DO, Associate Professor,
Department ofEmergency Medicine, Oregon
EmergencyMedicine Residency Program
Health & Sciences University, Portland, Oregon
Director, Department of Surgery/Division of
EmergencyMedicine, University of Illinois Michael C. Wadman, Associate Professor,
College ofMedicine at Peoria/OSF St. Francis Department ofEmergencyMedicine, University
Medical Center, Peoria, Illinois ofN ebraska College ofMedicine, Omaha,
Charles E. Stewart, MD, MSc (DM), MPH, Nebraska
Professor ofEmergency Medicine, Director of Richard A. Walker, MD, Associate Professor,
Oklahoma Disaster Institute, Department of Emergency Department, University ofNebraska
EmergencyMedicine, University of Oklahoma, Medical Center, Omaha,Nebraska
School of CommunityMedicine, Schusterman
Center, Tulsa, Oklahoma Clare F. Wallner, MD, Adjunct Instructor, Fellow,
Department ofEmerge neyMedicine, Oregon
Amy M. Stubbs, MD, Assistant Professor of Health & Science University, Portland, Oregon
EmergencyMedicine, Associate Residency
Program Director, TrumanMedical Center, Sandra L. Werner, MD, Assistant Professor,
University of Missouri-Kansas City School of Associate Director ofEmergencyMedicine
Medicine, Kansas City, Missouri Residency Program, Department ofEmergency
Medicine, Case Western Reserve University,
Christine Sullivan, MD, Assistant Professor, MetroHealthMedical Center, Cleveland, Ohio
Department ofEmergencyMedicine,
TrumanMedical Center, University ofMissouri Lori Whelan, MD, Assistant Professor, Department
Kansas City School ofMedicine, Kansas City, ofEmergencyMedicine, University of
Missouri Oklahoma School of Community Medicine,
Tulsa, Oklahoma
Carolyn K. Synovitz, MD, MPH, Clinical Associate
Professor, Department ofEmergeney Medicine, Mary Wittler, MD, Assistant Professor, Department
University of Oklahoma, School of Community ofEmergencyMedicine, Wake Forest Baptist
Medicine, Tulsa, Oklahoma Health, Winston-Salem,North Carolina
Christopher R . Tainter, MD, Assistant Professor, Stacie Zelman, MD, Assistant Professor,
Department ofEmergency Medicine, University Department ofEmergency Medicine,
of Oklahoma School of CommunityMedicine, Wake Forest Baptist Health, Winston-Salem,
Tulsa, Oklahoma North Carolina
I ÇEVİRİYE KATKIDA BULUNANLAR
Dr. İlter Ağaçkıran Dr. Aslı Bilge İpek
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Acil Tıp Anabilim Dalı Acil Tıp Anabilim Dalı
Dr. Zehra Akçora Dr. Fulya Karaca
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halil Şıvgın Çubuk
Acil Tıp Anabilim Dalı Devlet Hastanesi
Dr. Mahmut Sami Akıllı Doç. Dr. Mehmet Ali Karaca
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Acil Tıp Anabilim Dalı Acil Tıp Anabilim Dalı
Doç. Dr. Meltem Akkaş Dr. Nil Deniz Kartal
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Acil Tıp Anabilim Dalı Acil Tıp Anabilim Dalı
Doç. Dr. Nalan Metin Aksu Dr. Gül Nihal Kasap
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Acil Tıp Anabilim Dalı Acil Tıp Anabilim Dalı
Dr. Volkan Arslan Dr. Damlanur Kucur
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Acil Tıp Anabilim Dalı Acil Tıp Anabilim Dalı
Dr. Ali Batur Öğr. Gör. Dr. Mehmet Mahir Kunt
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Acil Tıp Anabilim Dalı Acil Tıp Anabilim Dalı
Dr. Mustafa Boz Dr. Serkan Kurtulmuş
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Acil Tıp Anabilim Dalı Acil Tıp Anabilim Dalı
Dr. Eda Çakır Dr. Ayşe Fulya Onat
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Acil Tıp Anabilim Dalı Acil Tıp Anabilim Dalı
Dr. Filiz Froohari Damarsoy Prof. Dr. M. Mahir Özmen
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Acil Tıp Anabilim Dalı Genel Cerrahi Anabilim Dalı
Dr. Mehmet Cihat Demir Dr. Elif Öztürk
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Acil Tıp Anabilim Dalı Acil Tıp Anabilim Dalı
Doç. Dr. Bülent Erbil Dr. Muhammed Saner
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Acil Tıp Anabilim Dalı Acil Tıp Anabilim Dalı
Dr. Zaur İbrahimov Dr. Ziba Songur
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Acil Tıp Anabilim Dalı Acil Tıp Anabilim Dalı
Dr. Buğra İlhan Doç. Dr. Tevfik Tolga Şahin
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi
Acil Tıp Anabilim Dalı Genel Cerrahi Anabilim Dalı
xxv
löNSÖZ
Acil tıp, uykunun ne olduğunu bilmeyen ve ancak bir sonraki kritik hamleyi yapmak
için gerekli bilgiyi toplamak amacıyla dinlenilen bir uzmanlık alanıdır. Emergency
Medicine: Just the Facts kitabının 3. baskısı, kısa ve öz içeriğin, okuyucunun önemli
bilgileri aklında tutmasını kolaylaştırdığı varsayımıyla yazılmıştır. Bu baskının önce
ki baskılardan ne kadar ileri olduğunun okurlar tarafından hemen fark edileceğini
umuyoruz. Bu baskıda lOO'ü aşkın radyografi filmi / renkli görüntüler, 93 karakalem
resim/EKG'ler ve materyalleri anlamanıza yardımcı olmak için tasarlanmış 300 tablo
mevcuttur. Bu değişim, ödüllü* ana ders kitabı olan Tintinalli'nin Emergency Medici
ne: A Comprehensive Study Guide kitabının 7. Baskısındaki gelişimin yanı sıra, teşhis
amaçlı görüntüleme konusundaki ilerlemeleri de yansıtmaktadır. Acil tıp sınavlarının
birçoğu, resimli uyaran bölümü içerdiğinden, ders kitabına bunların eklenmesi, okur
ların bu tür soruları yanıtlamasına yardımcı olacaktır.
Hedefimiz, acil tıp uzmanlık alanındaki bilgilerini güncellemek isteyen klinisyen
lere, bu alandaki uygulamaların kısa, ancak kapsamlı bir değerlendirmesini sunmak
tır. Ana ders kitabının bu alanda otorite olması gerekse de, bu kitap, 2120 sayfalık ana
ders kitabının aksine, okurların acil tıp alanındaki gelişmeleri haftalarla ifade edilebi
lecek bir sürede gözden geçirmesini mümkün kılar. Çocuklarda hematolojik - onko
lojik acil durumlar ve renal acil durumlar hakkında yeni bölümlerle, kitabın pediatri
konusundaki kapsamı genişletilmiştir. Bunun yanında, kitapta düşük ihtimalli koro
ner sendromlar, üriner retansiyon, gıda ve su ile bulaşan hastalıklar ve dünya seyahati
yapan kişiler hakkında yeni bölümlerin yanı sıra, toksikoloji ve travma hakkında daha
fazla tartışma yer almaktadır. Renkli fotoğraflar ve tanı görüntüleri, zorlu ve hayati
tehlike oluşturan bozuklukların hemen tanınması için ilgili bölümlere eklenmiştir.
Bu kitabı oluşturmamızda bize yardımcı olan Emergency Medicine: Just the Facts
bölümlerinin yazarlarına, işlerine olan bağlılıkları ve iş etiklerinden dolayı memnuni
yetimizi sunuyoruz. Tüm yazarlar deneyimli klinisyenlerdir. Yoğun çalışmalarından
zaman ayırıp bu konuları özetledikleri için hepsine teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ayrı
ca, bize bu projede yardımcı olan, özellikle McGraw-Hill Medical'dan Anne M. Sydor
ve Christie Naglieri'ye minnettarız. Son olarak, sürekli büyüyen ailelerimizin verdiği
sevgi, destek ve cesaret olmadan, bu kitabın yayımlanması mümkün olmazdı. Bu ki
tap, DMC Lisa, Jill, Olivia, Paul ve Joseph'e; OJM OHSU Acil Tıp Bölümü asistanları
ve öğretim görevlilerine; RKC Marc, Matthew, Lissy ve Noah'ya; GDM Roo, Padre
ve Steve'e; SHT Caroline, Sara Alice ve Catherine'e; DAH Nicole, Zachary ve Logan'a
armağan edilmiştir.
David M. Cline, MD
O. John Ma, MD
Rita K. Cydulka, MD
Stephen H. Ihomas, MD
Daniel A. Handel, MD
Garth D. Meckler, MD
Emergency Medicine: Just the Facts kitabının 3. baskısının çevirisini tamamlamış ol
maktan büyük mutluluk duyuyoruz. Hacettepe Üniversitesi Acil Tıp Anabilim Dalı
olarak Tintinalli'nin Acil Tıp El kitabı ile başladığımız acil tıp alanındaki tüm önemli
kaynakları dilimize çevirme yolculuğumuz yine mükemmel bir Tintinalli kitabı ile
devam ediyor.
Tintinalli Acil Tıp El Kitabı'nın çevirisinde özellikle vurgulanan aşağıdaki parag
rafı buraya da aktarmak isteriz: "Herşeyin ve herkesin üstünüze üstünüze geldiği bir
ortamda çoğu zaman yalnız başınıza hem etik, hem vicdani, hem rasyonel olmalı
hem de çözümü en kısa sürede üretmelisiniz. Bu işi yaparken hata yapmamak için
de kafanızda tanı ve tedavi şablonları oturmuş, hastalıklara ait görsel hafızanızın çe
şitliliği tam ve beceri eğitimlerinizin yerli yerinde olması gerekiyor. Tam da burada
Tintinalli1er devreye giriyor. Aslında bu kitap her acil tıpçının en iyi arkadaşı. Eğitimi
boyunca yanı başından ayırmadığı bir kaynak. Ancak ana kitabın cüssesi onu her za
man erişilebilir olmaktan çıkarıyor:'
Tintinalli'nin Acil Tıp: Bilinmesi Gerekenler kitabı, bilgilerini güncellemek isteyen
klinisyenlere, bu alandaki uygulamaların kısa, ancak kapsamlı bir değerlendirmesini
sunuyor. 2000 sayfadan daha fazla olan Textbook'tan farklı olarak okurların çok kısa
sürede herşeyi gözden geçirmelerine de olanak sunuyor.
Elinizdeki kitapta editörlüğü birlikte yürüttük. Ancak itiraf etmeliyiz ki, Hacettepe
Üniversitesi Acil Tıp AD'da ve Genel Cerrahi AD'daki bilim ve eğitime adanmış öğre
tim üyeleri ve çok değerli asistanlarımız olmasa idi bu proje asla gerçekleştirilemezdi.
Çeviriler dışında indeksi de hazırlama işini üstlenen Dr. Volkan Arslan ve son
kontrollerde yardımlarını esirgemeyen Dr. Elif Öztürk bunca yoğunluk arasında bu
zor görevi de üstlendikleri için ayrıca şükranlarımızı sunuyoruz.
Kitabın dilimize kazandırılmasında en başından başlayarak işleri kolaylaş
tıran Güneş Tıp Kitabevleri'nin sahipleri Sayın Murat Yılmaz ve Polat Yılmaz'a;
Yayın Koordinatörü Sayın İhsan Ağın'a ve dizgi ekibine, kısaca tüm çalışanlarına katkı
ve destekleri için teşekkür ediyoruz.
Tintinalli'nin Acil Tıp: Bilinmesi Gerekenler kitabı'nın okuyucularında yeni ufuklar
açması dileğiyle tüm acil tıp asistanlarına ithaf ediyoruz.
Saygılarımızla,
xxix
Kısım 1
TEST HAZIRLAMA VE PLANLAMA
TABLO 1-1 İçerik Kategorisine göre Test Öğelerinin Yüzdelik Dağılımının, Acil Tıp Bilinmesi
Gerekenler kitabının 3. Baskısıyla Karşılaştırılması.
YAZILI SINAV BÖLÜM
YÜZDELİK SAYISI ACİL-TIP BİLİNMESİ GEREKENLER
TANI DAGILIMI (YÜZDE) KİTABiNiN BÖLÜMLERİ
Belirtiler,bulgular ve prezentasyonlar %9 14(7.2+) 7,9, 10,19,31, 37,51, 59,67,68,69, 102,
119, 172, artı "tüın bölümlerdeki Klinik Özellikler"
partmanının yönetimi, acil tıp hizmetleri (ATH testleri (3) bilişsel uzmanlığın değerlendirilmesi
EMS), afet tıbbı ve muhtelif konulardan oluşur. (ConCert sınavı) ve (4) uygulama performansı de
Sertifikanın geçerliliği 1 O yılda bir sona ermekte ğerlendirmesi.
olup, resertifikasyon işlemlerinde Sürekli Sertifika Boarddan/kuruldan diploma alan tüm hekimlerin,
landırma sürecine katılım gereklidir (bkz. bu bölü web sitesinden sertifika yenileme gerekliliklerini
mün ileriki kısımlan). kontrol etmesi gerekir. Bu gereklilikler, mevcut ser
tifıkanın sona erme tarihine göre değişiklik gösterir.
AATB SÜREKLİ Mesleki durum bilgileri (yukarıda 1 numaralı mad
SERTİFİKALANDIRMA (SERTİFİKA de) ve uygulama performansı değerlendirmesi (yu
karıda 4 numaralı madde) AATB web sitesi www.
YENİLEME) abem.org adresinde mevcuttur.
• Sertifika yenileme sürecinin adı Sürekli Sertifika LLSA testleri için yıllık okuma listesi, AATB web
landırına olarak değiştirilmiştir ve artık dört ge sitesi www.abem.org adresinde mevcuttur. LLSA
rekliliğe sahiptir: (1) profesyonel durum, (2) der testlerinde bu okumalar temel alınmaktadır.
gi makalelerinin temel alındığı yıllık Yaşam Boyu Yeni ConCert Sınavı, (4.25 saati sınavın kendisi
Öğrenim Kişisel Değerlendirme (YBÖKD-LLSA), olmak üzere) 5.25 saatlik bir deneyimdir ve ülke
BÖLÜM 1 • ACiL TIP YETERLiLiK SINAVLARI iLE iLGiLi GERÇEKLER 3
genelinde 200 adet bilgisayar temelli test merkezin- AATB Kurul Sertifikasının geçerliliğini sürdürmek
de mevcuttur. Daha fazla bilgi için, www.abem.org için sertifikanın 1 O yılda bir yenilenmesi gereklidir.
adresinden AATB web sitesini inceleyin.
ConCert Sınavı, acil tıp hekiminin hastaları tedavi
ederken bilinesi gereken hususlar üzerinde yoğun AATB EGİTİM İÇİ SINAVI
laşan yaklaşık 205 adet tek yanıtlı, çoktan seçmeli,
Tüm acil tıp asistanları, her yıl Şubat ayının sonun
olumlu yazılmış sorudan oluşur.
da Eğitim İçi Sınava tabi tutulur.
Test sorularının yaklaşık %15'i resim içermekte
Yaklaşık 225 sorudan oluşan tek oturumluk bu sı
olup, bu sorular genellikle sınavın ilk bölümünde nav, 4 saat 30 dakika sürer (soru başına 1.1 dakika).
yer alır. Diğer AATB sınavlarının aksine, geçme/kalma kri
Sınavın içeriği, Acil Tıp Klinik Uygulama Modeli teri yoktur. Bunun yerine, asistanlar ülke genelinde
(The Model of the Clinical Practice of Emergency kendileriyle aynı eğitim düzeyine sahip diğer asis
Medicine) ile sonraki baskılarından gelir. tanlarla karşılaştırılır. Eğitim programlarının pu
ConCert Sınavı, birkaç yıl boyunca LLSA maka anları, ülke genelindeki diğer eğitim programları
lelerinin içeriğiyle ilişkili sorular içermiş olsa da, nın puanlarıyla ayrı ayrı karşılaştırılır ve bu bilgiler,
makalede geçen öneriler bu alanda standart uy asistanlık programı müdürlerine verilir.
Sınavın konusu, Acil Tıp Klinik Uygulama Modeli
gulama haline gelmediği sürece bu durum geçerli
ve revizyonları üzerine kuruludur.
değildir.
Tüm soruların hedefi, üçüncü yılındaki bir acil tıp
ConCert Sınavı için geçme/kalma kriteri, sınava asistanının bilgi ve deneyim düzeyine eşdeğerdir.
puanlama amacıyla dahil edilen test öğelerinin Sınav içeriğinin, bu kitabın bölümleriyle karşılaş
yaklaşık %75'inin doğru yanıtlanması olmuştur. tırmalı yüzdelik dağılımı, Tablo 1-1 'de verilmiştir.
Sınavın genellikle üçte ikisi veya dörtte üçü puan Soruların birçoğunun farklı olmasına karşın, içe
lı olup, dörtte birlik-üçte birlik oramda yeni sınav rik yüzdeleri, AATB yazılı sınavlarının üçü için de
içeriğinden alınarak birlikte puanlanır. Bu araş aynıdır. Acil Tıp Bilinmesi Gerekenler kitabı, birden
tırma soruları, güvenilirlik açısından standardize fazla konu içeren bölümler içerdiğinden, kitabın
sorularla karşılaştırılır ve sonraki sınav döngüsüne bölümleri, tam olarak sınav sorularının içerik alan
larıyla bire bir ilişkili değildir.
puanlı öğeler olarak dahil edilebilir.
• 2004 yılından bu yana ConCert Sınavlarını ortala
ma geçme oranı %95'tir.
Yeterlilik Sınavına kıyasla, ConCert Sınavı daha AATB YAZILI SERTİFİKA SINAVI
klinik temellidir ve daha az patofizyoloji sorusu AATB Sertifika Sınavı, her yıl Mart ayının ortası ile
içerir. sonu arasında yapılır.
LLSA okumalarının içeriği, AATB web sitesinde • AATB ve AATOB yazılı sınavı içerik alanları birbi
yayınlanır. Uygulanmaya başladığı ilk on yıl bo rine benzerdir. Ancak AATB, organ temelli sistem
yunca, LLSA okumalarının konuları model müf kategorizasyonu içerisinde pediatri içeriğinin yanı
redatın belirli konular üzerinde yoğunlaşan alan sıra, diğer kategorilerden yönetimsel ve afet tıbbı
konularını içerirken, AATOB benzer sistem temel
larından seçilmiştir. Örneğin, 2013 yılı konuları,
alan kategorizasyon içerisinde vital bulgular ve baş
göğüs - solunum bozuklukları, bağışıklık sistemi
vuruları içerir. Detay için AOBEM web sayfasına
bozuklukları ve kas - iskelet sistemi bozuklukları bakınız.
olmuştur. 2014 yılından başlamak üzere, okumalar Sınav içeriğinin yüzdelik dağılımı, Tablo 1-1'de be
Acil Tıp modelinin geniş bir yelpazesinden seçile lirtilen konu alanlarına benzerdir.
cek olup, 9 yıllık dönemin dışına çıkacaktır. • AATB gibi, AATOB için de bir geçme puanı vardır
Sınav içeriğinin, bu kitabın bölümleriyle karşılaş fakat bu puan henüz yayınlanmamıştır. Ayrıca her
tırmalı yüzdelik dağılımı, Tablo 1-1 'de verilmiştir. iki sınavın da değerlendirme ve standartlaştırma
Soruların birçoğunun farklı olmasına karşın, içe sürecinde olan puansız test öğeleri vardır.
rik yüzdeleri, AATB yazılı sınavlarının üçü için de
aynıdır. Acil Tıp Bilinmesi Gerekenler kitabı, birden
fazla konu içeren bölümler içerdiğinden, kitabın
bölümleri, tam olarak sınav sorularının içerik alan
larıyla bire bir ilişkili değildir.
4 KISIM 1 • TEST HAZIRLAMA VE PLANLAMA
İLERİ HAVA YOLU yutlarda olmasına bağlıdır. Bu teknik iki kişi tara
3 DESTEGİ fından uygulanır (bir kişi iki eliyle maskeyi oksijen
sızdırmayacak ve hastanın burun ve ağzını kapla
Robert J. Vissers yacak şekilde tutarken; diğeri ambu ile oksijen akışı
Çeviri: Damlanur Kucur sağlamalıdır).
BAŞLANGIÇ YAKLAŞIMI
• Acil resüsitasyon için tek ve en önemli görev, solu
num yolunun kontrolüdür.
• Solunumun düzenlenmesindeki ilk yaklaşım; solu
num yolu açıklığının (ABC'nin A'sı), ve oksijenas
yon ile ventilasyonun (ABC'nin B'si) yeterliliğini eş
zamanlı olarak değerlendirmek ve düzenlemektir.
PATOFİZYOLOJİ
• Üst solunum yolu, larinkse doğru inen oral ve naza!
kaviteleri kapsarken; alt solunum yollan ise trakea,
bronşlar ve akciğerleri kapsar.
• Aşağıdakiler varlığında olası zor entübasyon öngö
rülebilir:
1. Solunum güçlüğü ile ilgili fikir verici harici Sınıf I Sınıf il
özellikler (örneğin; sakal ya da obezite, kısa bo
yun, basık çene ya da trakeaotomi yarası)
2. Ağzı 3 parmak genişliğinde açamama ya da tiro
mental mesafenin 3 parmaktan az olması durumu
3. Hastanın burundan nefes alır pozisyonda ağzını
açması durumunda dahi, uvulanın tabanından
sonraki kısmın görülmesine engel olan, oral ka
vitesine göre büyük bir dilinin olması (Şekil 3-1)
4. Üst solunum yolu darlığı belirtileri
5. Boyun hareket kabiliyetinde yetersizlik (Bu yal
nızca servikal omur yaralanması potansiyeli ol
mayan hastalarda değerlendirilmelidir)
•ffl:Jiı•i• Hızlı Ardışık Entübasyon • Laringeal maske havayolu (LMA) supraglottik boş
luğa körlemesine yerleştirilen bir havayolu aracıdır.
HIZLI ARDIŞIK ENTÜBASYON BASAMAKLARI Distalinde yer alan balon larinks üzerinde glottisin
l. Damar yolunu, kardiyak monitörü, oksimetreyi ve müm kapatacak şekilde şişme ve ventilasyona izin verir.
künse kapnografı hazırlayın. Aspirasyon ve hava kaçakları oluşabilir. Entübas
2. Fizyolojik durum ve havayolu güçlüğünü birlikte değer- yonLMA'sının içinden endotrakeal tüp geçirilebilir.
lendirin ve işlemi planlayın.
• Videolaringoskopi kurtarıcı havayolu için mükem
3. Cihazları, aspiratörü ve olası kurtarıcı aletleri hazırlayın.
4. Preoksijenize edin. mel bir cihazdır. Primer entübasyon tekniği olarak
5. Altta yatan duruma göre premedikasyon ilaçlarını düşünün.* da kullanılabilir. Bu cihazlar ağız açıklığı veya bo
6. Güçlü sedatif ilaçla başlayın. yun hareketleri kısıtlanmış hastalarda avantaj sağ
7. Hemen arkasından nöromusküler blokör ilacı verin. layabilir.
8. Sadece hipoksik ise balon maske ile havalandırın, krikoid Krikotiroidotomi entübasyon, ventilasyon ve kur
basıyı düşünün.
9. Kas gevşemesi oluşunca trakeayı entübe edin.
tarıcı havayolu başarısız olunca kullanılır. 4 numa
10. Tüpü sabitledikten sonra yerleşimini kontrol edin. ra balonlu tüpü (veya uygun olan en büyük tüpü)
11. Entübasyon sonrası sedasyon ve yönetimi sağlayın. yerleştirin. Alternatif olarak balonlu küçük bir en
'Premedikasyon sonuçlan iyi yönde etkilemesi belirsizdir. Olası kafa dotrakeal tüp kullanılabilir (6 numara veya uyan en
içi basınç artışı, kardiyak iskeıni veya aort discksiyomı hastalarında 3 büyüğü). Krikotiroidotomi 10-12 yaşın altındaki
mikrogram/kg fentanil kullanılabilir. Olası KİBAS veya astım hasta
larında I miligram/kg iV lidokain kullanılabilir.
İndüksiyon İlaçları
HIZLI ARDIŞIK ENTÜBASYONDA TERCİH EDİLEN İNDÜKSİYON İLAÇLARI
İLAÇ DOZ İNDÜKSİYON SÜRE FAYDALAR UYARILAR
Etomidat 0.3 miligram/kgIV <l dk 10-12 dk !KİB Miyoklonik kasılmalar veya
! Göz içi basınç nöbetler ve uyanık hastada
Nötral kan basıncı kusma
Analjezi yok
!Kortizol
Propofol 0.5-1.5 miligram/ 20-40 sn 8-15 dk Antiemetik Apne
kgIV Antikonvülzan !KB
!KİB Analyezi yok
ŞEKİL 4-2. Prematüratriyal kasılmalar. A. Ektopik P' dalgası (oklar). B. Atriyalbigemine ritim.
BÖLÜM 4 • ARİTMI/DİSRİTMİ YÖNETİMİ 11
veriliyorsa iV dozun üzerinde 2-2,5 kat arttırılır.
İlacı yavaş verme ya da az verme paradoksikal bra
dikardiye sebep olabilir. Atropin; kalp nakli yapıl
mış hastalarda, kalp denevre olduğundan ve vagal
stimülasyon olmadığından efektif olmayabilir.
-Ff- ı--ı-· -
3. Epinefrin 2-10 mikrogram/dakika IV, ya da dopa A
min 3-10 mikrogram/kg/d iV, dış pilin mevcut ol
madığı durumlarda kullanılabilir. - +-- --+ı'
:
:-ı-+-t -ı-e- r--j
,
-ı--ı---1--ı-ı---ı-ı--1�-t--·. t
1 -j--i
4. Eksternal pil; hasta sinüs sendromuna bağlı kalıcı
sinüs bradikardi ya da semptomatik rekürent du
rumlarında gereklidir. 1 i .l
I(
( ,, '
5. 2-10 mikrogram/dakika iV izoprotenrenol infüz /'. • 1 1
�.����'� J--������������
1
yonu etkisi olabilir, fakat yüksek miyokardiyal ok -ı--r-t-ı-+-ı-ı--�-t-t-+
--t-t-·ı-· ı!.....,
.....,.....,.-,-1-,---,-,-,--,-,.....,....
-·-+-+-+-+-+--t-+-+-t-+-.--. . ı·..+''+-±'::
istenir. Bacaklar venöz dönüşü arttırmak ve ref kada bir tekrarlayarak) 0.075-0.15 mg/kg (3-
leksleri çoğaltmak için yukarı kaldırılabilir. lOmg) Verapamil. Verapamil hipotansiyona
b. Dalış Refleksi: Hastanın suratı 6-7 saniye bo sebep olabilir fakat bu; tedavi öncesi hastaya
yunca soğuk suya batırılır veya aynı işlem has kalsiyum klorür ya da glukonat (500-1000 mg)
tanın suratına buz torbası uygulanarak yapılır. verilerek önlenebilir.
Bu manevra özellikle infantlarda etkilidir. b. Beta Blokerleri: Esmolol 500 mikrogram/kilog
c. Korotis Sini.is Masajı: Korotis üfüri.imü olmadı ram iV bolus; Metoprolol 5 mg iV; ya da Prop
ğından emin olmak için hasta steteskop ile dinle ranolol O. 1 mg/kg (2 dakika arayla 3 doza bö
nir ve korotis sini.ise C6'nın transvers metodu ile lünmüş şekilde)
her seferinde 10 saniye boyunca; ilk olarak non 5. Digoksin 0,4-0,6 mg IV Bol kompleks SVT'li (ak
dominant serebral yarımki.ireye masaj yapılır. Asla sesuar yol karşısında antidromik iletim yapan) has
iki tarafa eş zamanlı olarak uygulanmamalıdır. talara, bir WPW sendromu öyküsü olduğu taktir
3. 6 mg hızlı IV bolus adenozin geniş bir damardan de; ventriküler taşikardili (VT; bakınız ventriküler
verilir, takiben 20 mi normal salin hızlıca veri taşikardi) farzedilerek bir yaklaşımda bulunulma
lir. Eğer 2 dakika içerisinde herhangi bir etki gö lıdır. Bu tip taşikardisi olan hastalar hızlı ventrikü
rülmezse 12 mg IV'lik ikinci bir doz verilir. Çoğu ler oranlar ve ventriküler fibrilasyon (VF) içinde
hasta 1 dakikadan az bir süre devam eden, tedirgin dejenerasyon riski taşırlar. Bu yüzden tercihen AV
edici bir göğüs ağrısı, cilt kızarması ya da anksiye nodu bloke eden beta bloker, kalsiyum kanalı blo
te yaşar. Hastaların %10'u değişimden sonra geçici keri ve digoksin gibi ajanlar kullanılmamalıdır. Sta
atriyal fibrilasyon ya da flutter yaşar. Bu sınırlı QRS bil hastalar 30 dk boyunca 17 mg/kg IV Procaina
kompleksli SVT'den kaynaklı WPW (ortodromik mide verilerek ve miktarı 50 mg/kg'a çıkana kadar
iletim) için birinci basamak tedavidir. Ancak akse veya %50 QRS genişlemesi belirtilene kadar tedavi
suar yolun üzerinde anterograd iletim durumunda edirlir. (güçsüzlüğü arttırdığından miyasteria gra
etkisizdir. Adenozin; astımlı hastalarda, bronkodi visli hastalar kontrendikedir).
latörlü tedavi gerektiren bronkospazına neden ola
bilir. ATRİYAL FLUTTER
4. Sınırlı kompleks SVT'li (ortodromik iletim) ve
normal kardiyak fonksiyonlu hastalarda; kardiyo KLİNİK ÖZELLİKLER
versiyon aşağıdaki ikinci basamak ajanlar ile başa Atriyal flutter; atriadaki küçük bir alandan başlayan
rılı olabilir: bir rtimdir. Atriyal fluterin EKG karakteristikleri: (a)
a Kalsiyum Kanalı Blokerleri: 2 dakika boyunca 250-350 vuruş/dakika arasında düzenli atriyal oran;
20mg (0.25 mg/kg) IV Diltiazem, ya da; 15-60 (b) derivasyonlarında II, III ve a VF derivasyonlarında
saniye boyunca (eğer gerekli ise dozu 30 daki- süperior doğrultulu ve en net görülebilen testere dişli
BÖLÜM 4, ARİTMİ/DİSRİTMİ YÖNETİMİ 13
fluter dalgaları (c) AV blokeri, genelde 2:1 fakat nadi kilnde de bulunabilir. Atriyal kasılmaya bağlı SV fonk
ren büyük ve düzensiz (Şekil 4-5). Bypass yolu varsa; siyon bozukluğu olan hastalar; Afıb başlangıçlı akut
bire bir iletim görülebilir. Kesin olmayan durumlarda KKY'den muzdarip olabilirler. Geniş QRS kompleksli
karotis sinüs masajı ya da valsalva manevrası, AV blo ve 300 vuruş/dk'dan büyük oranlar; WPW gibi preek
kesinin derecesini düşürerek, ventriküler yanıtı yavaş sitasyon sendromu ile ilgilidir. (Şekil 4-7) Antikoagüle
latmak için kullanışlı tekniklerdir. Böylece Fluter dal olmayan Afıb'li hastalar; %5 gibi yüksek yıllık embolik
galarının maskelenmesi önlenebilir. Atriyal fluter en olay oranına sahiptir ve bu oran yaşam boyu %25'ten
çok ; konjestif kalp yetmezliği (KKY), akut MI, pulmo büyüktür. Kronik Afıb'in sinüs ritmine dönüşmesi;
ner emboli, miyokardit, künt göğüs travması ve digok %1-5 arteriyal emboli riski taşır. Bu nedenle ; antiko
sin toksisitesi gibi iskemik kalp hastalığı olan hastalar agülasyon tedavisi almayan, başlangıç zamanı belirsiz
arasında yaygındır. Atriyal fluter; sinüs ritmi ile atriyal ve 48 saatten uzun süredir Afib'li olan hastalara; kardi
fıbrilasyon arasında bir geçiş aritmisi olabilir. Yüksek yoversiyondan önce 3 hafta boyunca antikoagülasyon
atriyal trombüs ve embolizasyona bağlı olarak; sinüs tedavisi uygulamak gereklidir.
ritmi değişiminden önce 48 saatten uzun bir süre, baş
langıcı ve süreci belirsiz olan hastalarda antikuagülas
yon göz önünde bulundurulmalıdır. ACİL SERVİS BAKIMI VE TABURCULUK
1. Stabil olmayan hastalar senkronize kardiyoversi
ACİL SERVİS BAKIMI VE TABURCULUK yon ile tedavi edilir. (50-100 J)
Tedavi, atriyal fıbrilasyonunki ile aynı ve aşağıdaki gi 2. 48 saatten uzun süredir Afib'li olan stabil hastalar,
bidir. kardiyoversiyondan önce heparin (80 ünite/kg/saat
IV, takiben 18 ünite/kg/saat IV infüzyonu ile an
ATRİYAL FİBRİLASYON tikoagüle edilir. Kardiyoversiyondan önce; atriyal
trombüsü ekarte etmek için; transözefıjyal ekokar
KLİNİK ÖZELLİKLER diyogram değerlendirilir.
3. Diltrozem ile hız kontrolü sağlanır. Hız kontrolü
Atriyal fıbrilasyon (Afıb); atriyal miyokardiyumda, nü sağlamak için hastaya 2 dakika boyunca 20 mg
düzensiz bir şekilde; çoklu ve küçük alanlarda devamlı (0,25 mg/kg IV) takiben 5-15 mg/saat devamlı IV
deşarjlar olduğunda ortaya çıkar. Bu, atriyal kasılmala infüzyonu yapılır. Eğer ilk doz, hız kontrolünde do
rın etkisini kaybına sebep olur. Ayrıca kardiyak fonk zun 2-2,5 katı şeklinde verilir (0.35 mg/kg) yetersiz
siyonu bozuk hastalarda KKY'nin hızlanmasına sebep kalırsa; ikinci bir doz, 15 dakika içerisinde '%mg
olabilecek, sol ventrikül (SV) sonu diyastolik hacmi
düşürür.Afıb'in EKG karakteristikleri: (a) V 1 • V2• V3 ve
AvF leadlerinde en iyi şekilde görülen atriyal aktivite
nin fibrilasyon dalgaları, (b) sağlıklı AV düğümü olan 1 ı. �iT
1' •I /.
1
hastalarda genelde 170-180 vuruş/dk gibi düzensiz bir
ventriküler yanıt( Şekil 4-6). Afıb, proksimal (7 gün 1 ıı LI',-
rl �.,.
1
,_
11 ı1 .... 1r"I,,1 ,. 1
il
,-ıl
ilu
,- ·ı
den az süren), kalıcı (7 günden fazla süren) ya da kro '
1
i
1 11 1 ' !
nik (sürekli) olabilir. Aynca idyopatik (yalnız Afıb) ya 1
1 '
da; uzun süredir devam eden hipertansiyon; iskemik 1 11 i '.L
kalp hastalığı, romatizma! kalp hastalığı, alkol kullanı
mı (tatil kalbi), COPD ve tirotiksikozun birleşimi şe- ŞEKİL 4-6. Atriya1 fıbrilasyon
14 KISIM 2 • RESÜSİTASYON TEKNİKLERİ
(0,35 mg/kg) verilir. Normal kardiyak fonksiyonlu !inde verilir. Eğer 20 dakika içerisinde herhangi bir
hastalar için, alternatif hız kontrolü ajanları: ver cevap alınmazsa, ikinci bir doz ibutilid verilebilir.
pamil (5-10 mg IV), metoprolol (5-10 mg IV) ve İbutilid; bilinen yapısal kalp hastalığı, hipokalemi
digoksin (0,4-0,6 mgIV)'dir. Preeksitasyon send si, uzun süreli QTc aralığı, hipomagnezemisi ya da
romlu hastalar (örn. WPW); prokomanid ile 30 dk CHF'si olan hastalara verilmemelidir. Aksi halde
boyunca 17 mg/kg ile 50 mg/kg'a çıkana kadar; ya Torsades de pointes'i tetikleyebilir. İbutilid veril
da %50 QRS genişlemesi görülene kadar tedavi edi dikten sonra 4-6 saat boyunca hasta izlenmelidir.
lir. VF dejenerasyonuna sebep olabilme riskinden Kardiyak fonksiyon bozukluğu olan hastalar; ami
dolayı beta-adrejenik ya da kalsiyum kanalı blokeri oderon veya elektriksel olarak kerdiyoversiyon edi
(örn. Verpamil) kullanmaktan kaçınılmalıdır. lebilir.
4. Kardiyak fonksiyonu bozuk hastalarda (EF<%40)
amiodarone kullanılır. 30 dk boyunca 5 mg/kg IV,
takiben 24 saat boyunca 1200 mg (iyot ya da ka MULTİFOKAL ATRİYAL TAŞİKARDİ
buklu deniz ürünleri alerjisi olan hastalarda kont
rendikedir, simvastatin ile birlikte kullanıldığında
KLİNİK ÖZELLİKLER
rabdomiyoliz riskini arttırır) ya da 0,4-0,6 mg IV
digoksin. Multifokal atriyal taşikardi (MAT); atriyal ektopinin
5. 48 saatten az bir süredir Afib'li hastalar acil serviste en az üç farklı bölgesi olarak tanımlanır. MAT'nin
kimyasal ya da elektriksel olarak kardiyoversiyon EKG karakteristikleri; (a) 3 ya da daha fazla, farklı şe
edilebilir. Normal kardiyak fonksiyonlu hastalarda; kilde P dalgaları, (b) değişken P-P, PR ve R-R aralıkları
amiodaron, ibutilid (atriyal fluter ile ilgili yorum ve (c) genellikle 100-180 vuruş/dk'lık atriyal ritim. (Şe
lara bakınız), prokainamid, tlekainid ya da profa kil 4-8). Ritim düzensizce düzensiz olduğundan; MAT,
nenon kullanılır. İbutilid 0,01 mg/kg IVöen 1 mg'a atriyal tluter ya da atriyal fibrilasyon (Afib) ile karıştı
kadar titre edilebilir ve 10 dakikalık infüzyon şek- rılabilir. MAT çoğunlukla dekompanse KOAH'lı, yaşlı
c
ŞEKİL 4-10. Prematürventriküler atımlar (PVC). A. Tek
ŞEKİL 4-9. Nodal kaçış ritmi, 42 atım/dk. odaklı PVC B. Aralıklı PVC. C. Multifokal PVC.
16 KISIM 2 • RESÜSİTASYON TEKNİKLERİ
ACİL SERVİS BAKIMI VE TABURCULUK rudan daha hızlı bir oran (genelde 150-200 vuru/dk)
(c) bazen vurudanvuruya başlangıç varyasyonlu olsa
1. Stabil hastalar için tedavi gerekmez.
da, düzenli bir ritim ve (d) sabit QRS ekseni (Şekil
2. 3 ya da daha fazla PVK'nin dizi halinde gerçekleşti
4-12). VT'nin en yaygın sebepleri iskemik kalp hasta
ği hastalar; VT'de olduğu gibi tedavi edilir.
lığı ve akut MI'dır. Bu gerçek nedeniyle, VT'li hastalar,
3. Hemodinamik olarak stabil olmayan olan PVK'lı
acil revaskülarizasyon adayı olarak değerlendirilmeli
hastalara, anestetiklere karşı alerjik olmadığı süre
dir. Diğer etiyolojiler arsında; hipertrofik kardiyomi
ce, 1-1,5 mg/kg IV (3 mg/kg'a kadar) lidokain veri
yopati, mitral kapak prolapsusu, ilaç toksisitesi (digok
lir.
sin, antiaritmikler, ya da sempatomimetikler), hipoksi,
hipokalemi ve hiperkalemi yer alır. Genelde, tüm ge
AKSELERE İDİOVENTRİKÜLER RİTİM niş-kompleks taşikardiler; klinik semptomlar ve baş
langıç hayati bulgular gözetilmeksizin VT gibi tedavi
KLİNİK ÖZELLİKLER edilmelidir. Adenozin, VT'li hastalarda ufak hasara
lara sebep olur; bu yüzden, şüpheli anormal SVT'ye
Akselere idioventriküler ritmin (AIVR) EKG karak
bağlı geniş-kompleksli stabil hastalar (önceki bölüme
teristikleri: (a) geniş ve düzenli QRS kompleksleri (b)
bakınız) teşhisin şüpheli olduğu durumlarda, adeno
genelde bir önceki sinüs hızına yakın 40 ila 100 vuruş/
zinle güvenli olarak tedavi edilebilir. Atipik VT (DOR
dk arasında oran (c) çoğunlukla kısa süreli çalışma (3-
SADE de POİNTES ya da noktaların bükülmesi) QRS
30 vuruş/dk) ve (d) genellikle füzyon vuruşuyla başla
ekseninin pozitif doğrultudan negatife, tek bir derivas
yan AIVR.(Şekil 4-11) Bu durum genelde akut MI ile
beraber ya da başarılı tromboliz sonrası reperfüzyon yonda 200-240 vuruş/dk oranında salınması ile oluşur
ortamında bulunur. (Şekil 4-13). Repolarizasyonu uzatan ilaçlar - kinidin,
dizoftramid, prokainamid, fenotiyazin, ve trisiklik an
ACİL SERVİS BAKIMI VE TABURCULUK tidepresanlar - bu aritmileri şiddetlendirir.
Tedavi gerektirmez. Bazen AIVR işleyen tek pacema
ACİL SERVİS BAKIMI VE TABURCULUK
ker olabilir ve lidokain supresyonu kardiyak asistole
sebep olabilir. 1. Nabızsız VT'ler 100 Jile başlayan asenkronize kar
diyoversiyonlu defibrile ediler. Nabızsız olmayan
stabil olmayan hastalar, senkronize kardiyoversi
VENTRİKÜLER TAŞİKARDİ yon ile tedavi edilir.
KLİNİK ÖZELLİKLER
Ventriküler taşikardi; dakikada 100 vuruştan hızlı bir
orandaki ventriküler ektopik peysmekırın 3 ya da daha
fazla ardışık vurudan oluşur. VT'nin EKG karakteris
tikleri: (a) geniş QRS kompleksi (b) dakikada 100 vu-
' tf'
- ı.-ıı-+H-fs+-ıı--ıı,+ı+-�H-4---1- -F- 1 +TF1-ı-
�ı-:'LJ/
rı ı, ı r .+ f � -Wfo-- \\-bA-'1-t-.-i-A-.ıı+++-ı.ı.+-
-� ı:;- "'\- J
rıa,V 17, ·1-'t-Hlı !At--t-1+-,i_ ++4--1--1--1--"
�c - +
-..,.. r r � l±ı:-.H: -·_t:d-± .1- -"- l....j--L..Ll....L
KLİNİK ÖZELLİKLER
Mobitz I AV bloğu; atriyal uyarı tamamen bloke olana
kadar AV düğümü boyunca iletilen ilerleyici uzama
ya sebep olan nodal bir blokdur. Genelde bir seferde
ŞEKİL 4-14. Ventriküler fıbrilasyon. yalnızca bir atriyal ileti bloke olur. Vurular kesildikten
18 KISIM 2 • RESÜSİTASYON TEKNİKLERİ
,
1
w...ı....LLJ...J...LL.l..LI...L..LLL.LLLLUJUJ_Jtt_j:ı_l.Ltttlı:ttljjj�±�D�·1±t:i:fü±
�'
1,-/"'�Jr,..,"-_,,,-"--�-hl'""'
1
aVL
hipokalemi, hiperkalemi ve hipotermi gibi derinleşmiş 2. Pacedisfonksiyonu olan hastalar altta yatan rit
metabolik bozukluklar da düşünülmeli ve tedavi edil me ve eşlik eden semptomlara göre tedavi edil
melidir. melidir.
Entübasyon ve KPR'nin başlatılmasını takiben her 3. Aşırı uyarı üreten pacemakerlarda asenkron mod
3-5 dakikada 1 miligram IV/IO (1:10,000 çözelti) epi da uyan üretilmesi için mıknatıs uygulaması gere
nefrin verin. İlaç endotrakeal yol ile verilecekse dozu kebilir.
2-2,5 kat arttrırın ve ilacın dağılabilmesi için birkaç
seri solunum ile destekleyin. Tedavi altta yatan sebebin
hızla tanınması ve düzeltilmesine dayanmaktadır. En
dikasyon dahilinde ise vasküler tonusu arttırmak için
norepinefrin ve fenilefrin gibi alfa adrenerjik aktivite
sağlayan ilaçlan kullanın. Elektriksel pace uygulaması
etkili değildir.
ÇOCUKLARDA VE
İDİYOVENTRİKÜLER RİTİM
5 YENİDOGANLARDA
İdiyoventriküler ritim 40 atım/dk'dan daha yavaş olan
RESÜSİTASYON
geniş QRS'i 0.16 saniyeden daha geniş olan ventriküler Marc F. Collin
kaçış ritmidir. İnfranodal AV blok, MI, kardiyak tam Çeviri: Damlanur Kucur
ponad ve kan hacmini boşaltacak boyuttaki kanama
larla ilişkili olabilir.
Entübasyon ve KPR'nin başlatılmasını takiben alt EPİDEMİYOLOJİ
ta yatan mekanik faktörlerin tanınması (ör, agresif sıvı
• Kardiyak arrest olan çocuklarda sağkalım oranı ol
resüsitasyonu) ve alfa adrenerjik ilaçların kullanımı
gerekmektedir. dukça düşüktür.
ŞEKİL 6- l. Hiperkalemide EKG bulguları. Hiperkalemi ile uyumlu olan dar, uzun, sivri T dalgalarına dikkat edin. Hasta di
yalizini üç gün geçirmişti ve potasyum düzeyi 7,4 mEq/L olarak ölçülmüştü (Şekil David M. Cline, MD, Wake Forest Baptist
Health, tarafından sağlanmıştır).
BÖLÜM 6. sıvı, ELEKTROLİT VE ASİT-BAZBOZUKLUKLAR! 27
halde bırakınca karpal spazm oluşması) görülebilir. • Yaygın semptomları anımsatacak kısaltma PAM P.
Düşük [Ca+2] düzeyi miyokardiyal kontraktiliteyi SCHMIDT: paratiroid hormon, Addison hastalığı,
azaltır ve KKY'i veya EKG'de uzun QT'yi presipite multiple myelom, Paget hastalığı, sarkoidoz, kan
edebilir. ser, hipertiroidzm, süt-alkali sendromu, immobili
zasyon, aşırı vit D ve tiyazidler.
TANI VE AYIRICI TANI
• Nedenler arasında şok, sepsis, böbrek yetmezliği, ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
pankreatit, ilaçlar (çoğunlukla simetidin), hipop Başlangıç tedavisi ciddi semptomları olanlara,
raratiroidzm, hiperfosfatemi, vitamin D eksikliği, [Ca+2 J düzeyi 14 mg/dL üzerinde olanlara veya be
hipomagnezemi ve flor zehirlenmesi vardır. lirgin dehidratasyonu olanlara başlanır. Tedavi; sıvı
• Alkaloz toplam [Ca+2] düzeyini değiştirmeden iyo replasmanı, osteoklastik aktiviteyi azaltma ve altta
nize [Ca+2 ]'u (fizyolojik olarak aktif olan form) dü yatan hastalığı düzeltmeyi içerir.
şürür. Sıvı açığını NS ile düzelt; bir çok litre gerekebilir.
İnvaziv monitorizasyon düşünülmelidir.
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK Furosemid ve diğer loop diüretikler artık öneril
mez.
• Eğer asemptomatikse, o zaman 1-4 gram/gün 6 Osteoklastik aktiviteyi inhibe eden ilaçlar bifosfo
saatte bir kullanılacak şekilde bölünmüş dozlarda nat, kalsitonin ve glukortikoidi içerir. AS'deki baş
kalsiyum glukonat tabletleri veya beraberinde vi langıç tedavisi ile ilgili öneriler eksiktir; uzmanı ile
tamin D (kalsitriol 0.2 mikrogram günde 2 defa) konsültasyon tavsiye edilir.
kullanınız. Süt iyi bir yedek tedavi değildir.
• Eğer semptomatikse %10 solüsyonundan 10 mL
kalsiyum glukonat veya kalsiyum kloridi 10 daki HİPOMAGNEZEMİ
kanın üzerinde yavaş enjeksiyonla veriniz.
• Kalsiyumla beraber magnezyumu da replase edin. KLİNİK ÖZELLİKLER
[Mg+2], [K+ ] ve [P04·] hücre içi ve dışına beraber
HİPERKALSEMİ ([Ca+2 ]>10.5 mEq/L hareket ederler.
veya İYONİZE [Ca+2 ]>2.7 mEq/L) Hipomagnezemi nonspesifik SSS (depresyon, kon
füzyon, vertigo, ataksi, kasılma, güçsüzlük) ve kar
• Serum kalsiyum düzeyini birçok faktör etkiler: pa
diyak (aritmiler, hipotansiyon, uzamış PR, QRS ve
ratiroid hormunu (PTH) kalsiyumu arttırır; kalsi
QT intervalleri) semptomları ile kendini gösterir.
tonin ve vit D metabolitleri kalsiyumu azaltır.
Hipomagnezeminin diğer klinik durumları anemi,
• Azalmış [H+ J iyonize [Ca+ 2 ]'da azalmaya neden
hipotansiyon, hipotermi ve disfajidir.
olur.
• Albüminde azalma [Ca+2]'da azalmaya neden olur
ama iyonize kısmını etkilemez. TANI VE AYIRICI TANI
• Tanı [Mg+2 J düzeyi ile konulmaz çünkü laboratu
KLİNİK ÖZELLİKLER arda belirgin değişiklik olmadan ciddi azalmalar
olabilir bu yüzden klinik olarak şüphe edilmelidir.
• Klinik bulgu ve semptomlar düzey 12 mg/dLin
• Yetişkinlerde, en yaygın neden alkolizmdir bunu
üzerinde gelişir.
yetersiz beslenme, siroz, pankreatit, diyabetik keto
• Hiperkalsemiyi anımsatacak yaygın semptomlar;
asidozun (DKA) düzeltilmesi, aşırı gis kayıpları ve
taşlar (böbrak kalisi), kemikler (osteoliz), psişik
renal kayıplar izler.
belirtiler (]etarjı, güçsüzlük, yorgunluk, konfüz
yon) ve abdominal belirtilerdir (abdominal ağrı, ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
konstipasyon, poliüri, polidipsi).
• Sıvı açığı ve eşlik eden elektrolit bozuklukları dik
katlice düzeltilmelidir.
TANI VE AYIRICI TANI Bir çok hasta için oral [Mg+2] replasmanı yeterlidir.
Bir çok vakada hiperkalsemi hiperparatiroidizme Ciddi semptomları (deliryum tremens, nöbet, dis
veya maligniteye bağlıdır. ritmi) ve normal böbrek fonksiyonları olan hasta-
BÖLÜM 6. sıvı, ELEKTROLiT VE ASİT-BAZ BOZUKLUKLAR! 29
larda 2 gr magnezyum sülfat 1 saatten fazla sürede TANI VE AYIRICI TANI
İV uygulanır ve izleyen 24 saatte 6 gram verilir.
• Tanı ve ayırıcı tanı, elektrolit panelinden serum
Devamlı kardiyak monitorizasyon ve DTR'in sık
[HC03-J düzeyi ölçümü ve AKG'den pH ve Pcoı
kontrolü önerilir.
analizleri (basamaklı yaklaşım aşağıda) ile başlar.
• Miks bozukluklarda pH, Pcoı ve [HC03·] normal
• HİPERMAGNEZEMİ
olabilir ve metabolik asidozun tek ipucu artmış
anyon aralığıdır (AG;diğer kısımdaki 3. basamağa
KLİNİK ÖZELLİKLER bakınız).
• Belirti ve semptomlar progressif olarak değişir; baş
• ASİT-BAZ KLİNİK PROBLEMİNDE
langıçta bulantı ve somnolans gelişir, [Mg...2]>4.0
mEq/L olduğunda kas güçsüzlüğü ve DTR'lerde BASAMAKLI ÇÖZÜM YÖNTEMİ
kaybolma oluşur; [Mg...2]> 8mEq/L olduğunda so • Hastanın hastalık öncesi değerlerini bazal değer
lunum depresyonu başlar; [Mg+2]>12 mEq/L oldu olarak alın; yoksa pH=7.4, [HC03-J=24 mm/L,
ğunda hipotansiyon ve EKG değişiklikleri meyda Pcoı=40 mmHg normal değerler olarak alın.
na gelir. 1. pH'ı asidemi (pH<7.4) veya alkalemi (pH>7.4)
açısından değerlendirin.
TANI VE AYIRICI TANI 2. Primer mekanizmayı [HC03-) ve Pco/yı kulla
• Hipermagnezemi çok nadirdir. Yaygın neden böb narak tespit edin.
rek yetmezliği ile beraber [Mg...2]-içeren preperatlar • Metabolik asidoz: pH<7.4 ve [HC03-]<24
mEq/L
(antiasit) ve lityum alımıdır. Serum düzeyi tanısal
• Metabolik alkaloz: pH >7.4 ve [HC03-J>24
dır. Potasyum ve fosfatta da artışın eşlik edeceği
düşünülmelidir. mEq/L
• Solunumsal asidoz: pH <7.4 ve Pcm> 40
mmHg
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK • Solunumsal alkaloz: pH >7.4 ve Pco ı<40
• Çoğu hastada [Mg...2] alımını durdurmak yeterli mmHg
olur. Daha agressif tedavi olarak NS ile rehidratas 3. AG'i hesaplayın: [Na+ ]-([Cl-]+[HC03-J= yakla
yon gelir. şık 1O-12 mEq/L normaldir.
• Ciddi semptomatik hastalarda 5 mL İV CaCl (%lü'luk • Eğer AG>lS ise anyon gapli metabolik asi
solüsyon) magnezyumun etkilerini antagonize eder. doz (AGMA) vardır.
• Eğer AG<lS ve metabolik asidoz varsa (dü
ASİT-BAZ BOZUKLUKLARI şük [HCOJ), artmamış anyon gap (veya hi
perkloremik) metabolik asidoz (NAGMA)
KLİNİK ÖZELLİKLER vardır.
• Bir çok durum klinisyeni muhtemel asit-baz bozuk 4. AGMA için eşlik eden saklı kalmış metabolik
lukları açısından uyarır: böbrek, pulmoner veya psi süreci değerlendirin: [HCOJdaki her 1 mEq/L
kiyatrik hastalık öyküsü (ilaç alımı); veya akut hasta düşüş AG'de 1 mEq/L artışla sonuçlanır. �gap
lık belirtileri: takipne, siyanoz, Kussmaul solunum, (=mevcut gap-12) ile fı[HCOJı (=24- mevcut
solunum yetmezliği, şok, mental durumda değişik [HCOJ) karşılaştırın.
likler, kusma, diyare veya diğer akut sıvı kayıpları. • �Gap=fı[HC03-J: saf AGMA
• Asidoz asit alımına veya baz kaybına bağlıdır; ne • � Gap> fı[HC03"]: eşlik eden metabolik al
denler metabolik (serum [HC03"]'ında düşüş) veya kaloz var.
solunumsal (Pco/de artış) olabilir. • � Gap< fı[HCOJ eşlik eden NAGMA var.
• Alkaloz asit kaybına veya baz artışına bağlı olabilir; 5. Primer metabolik süreç için solunumsal kom
yine metabolik (serum [HCOJ'ında artış) veya so pansuatuar mekanizmayı tahmin edin. Eğer
lunumsal (Pco/de düşüş) olabilir. kompansatuar yanıt yoksa, kompansatuar me
• Akciğerler ve böbrekler asit-baz düzeninden başlı kanizma için zamana ihtiyaç vardır veya ikincil
ca sorumlulardır. Akciğerler ve böbreklerin kom bir asit-baz bozukluğu mevcuttur.
pansatuar mekanizmaları pH'ı normale yakın bir • Metabolik asidoz: beklenen Pcoı= (l.Sx
değere döndürebilir ama normale döndüremez. [HC03·J+ 8) ± [HCOJdaki her 1 mEq/L'lik
30 KISIM 2 • RESÜSİTASYON TEKNİKLERİ
düşüş, Pco2 'da 1 mmHg düşüş yapar. Bu sü TABL06-6 Yuksek Anyon Gapli Metabolik
reç 12-24 saat sürer. Asidoz Nedenleri
• Metabolik alkaloz: Beklenen Pcoı=0.9
Laktik asidoz
[HC03 -J +16 Tip A:Doku oksijenizasyonunda azalma
• Güncel Pcoı=beklenen Pcoı= normal solu Tip B: Normal doku oksijenizasyonu
numsal kompansasyon Böbrek yetmezliği (akut veya kronik)
• Güncel Pcoı < beklenen Pcoı= muhtemel eş Ketoasidoz
lik eden solunumsal alkaloz Diyabet
Alkolizm
• Güncel Pcoı > beklenen P coı= muhtemel eşlik
Uzamış açlık (ciddi asidoz)
eden solunumsal asidoz Yüksek yağlı diyet (ciddi asidoz)
6. Primer solunumsal süreç için kompansatuar Toksik madde alımı
metabolik yanıtı tahmin edin. Eğer kompansa Artmış osmolar gap
tuar yanıt yoksa, kompansatuar mekanizma için Metanol
Etil alkol
zamana ihtiyaç vardır veya ikincil bir asit-baz
Normal osmolar gap
bozukluğu mevcuttur. Salisilat
• Solunumsal asidoz: Klinik olarak olayın akut Paraldehit
(<72 st) veya kronik (> 72 st) olduğuna karar Siyanür
ver. Pcoı'daki her 10 mmHg'lık artış, [HCO3·] 'da
akutta 1 mEq/L, kronikte 4 mEq/L artışa yol
açar. Hastalarda nonspesifik şikayetler ve şok oluşabilir.
• Solunumsal alkaloz: klinik olarak olayın
akut (<72 st) veya kronik (> 72 st) olduğu TANI VE AYIRICI TANI
na karar ver. Pco2'daki her 10 mmHg'lık dü
Metabolik asidoz nedenleri iki ana gruba ayrılabi
şüs, [HCOJda akutta 2 mEq/L, kronikte 5
lir: (1) organik asit üretiminde artışla ilişkili olan
mEq/L düşüşe yol açar.
(AGMA; Bakı12. Tablo 6-7) (2) [HCOJ kaybı, [H + ]
• Güncel [HCOJ = beklenen [HCOJ nor
atımında yetersizlik veya [H + ] (NAGMA; Baknz.
mal metabolik kompansasyon
• Güncel [HCOJ]<beklenen [HC0 3 "]: muhte Tablo 6-7)).
• AGMA için hatırlatacak anımsatıcı A MUD PILES:
mel eşlik eden metabolik asidoz
• Güncel [HC03·] > beklenen [HC03·]: muh alkol, metanol, üremi, OKA, paraldehit, demir ve
temel eşlik eden metabolik alkaloz izoniazid, laktik asidoz, etilen glikol, salisilat ve aç
7. Etyoloji ve yönetimi için bu bölümdeki diğer kı lık.
sımlara bakınız.
TABLO 6-7 Normal Anyon Gapli metabolik
METABOLİK ASİDOZ Asidoz Nedenleri
Metabolik asidoz artmış AG'li ve normal AG'li ola Hiperkalemiye Yatkın Hipokalemiye Yatkın
rak ikiye ayrılabilir. Anyon gap terimi yanıltıcıdır
Düzelmekte olan DKA Renal Tubuler Asidoz- tip I
çünkü serumda total pozitif ve negatif iyonlar ara Erken üremik asidoz (klasik distal asidoz)
sında fark yoktur; aslında ölçülemeyen anyonlar
Erken obstrüktif üropati Renal Tubuler Asidoz- tip II
ölçülemeyen katyonlardan fazladır. Renal Tubuler Asidoz- tip IV (proksimal asidoz)
Hiperaldosteronizm Asetozalamid
KLİNİK ÖZELLİKLER (Addison hastalığı) HC03· ve H + kaybına yol
açan akut diyare
Etiyolojiye bakmadan asidoz bulantı, kusma, karın HCL, NH4Cl, lizin HCI veya H+ ve CI resorbsiyonunda
ağrısı, duyuda değişiklik, taşipne ve bazen Kussma arginin infüzyonu veya ve HCO,· ve K+
ul solunumuna neden olabilir. alımı kaybında artışla olan
Asidoz hipoksi ile sonuçlanan bir çok negatif üreterosigmoidostomi
fizyolojik etkilere neden olur: kardiyak kont Potasyum tutucu diüretik Yapay ileal kesenin
raktilite azalır; hepatik, renal ve sistemik KB tıkanması
Dilusyon asidozu
azalır;pulmoner vaskuler direnç artar; katabolik
durum gerçekleşir. Kısaltma: DKA= diyabetik ketoasidoz
BÖLÜM 6. sıvı, ELEKTROLİT VE ASİT-BAZ BOZUKLUKLAR! 31
TABLO 6-8 Metabolik Asidozda KLİNİK ÖZELLİKLER
Bikarbonat Tedavisi • Altta yatan hastalık (çoğunlukla sıvı kaybı) klinik
Endikasyonları durumuna öncülük eder ama metabolik alkalozun
ENDİKASYON GEREKÇE genel semptomları müsküler irritabilite, taşidisrit
Ciddi hipobikarbonatemi Yetersiz tampon mi ve azalmış oksijen sunumudur.
(<4 mEq/L) konsantrasyonları asidozda • Bir çok vakada hipokalemi ve hipokloremi eşlik
küçük artışla giden asidemide eder.
fazla artışa yol açar.
Şok veya miyokardiyal Altta yatan hastalığın tedavisi
irritabilite belirtileri yeterli organ perfüzyonuna TANI VE AYIRICI TANI
ile olan ciddi asidemi dayanır
(pH<7.20) varlığında [CI·] sensitif nedenler kusma, diyare ve diüretik te
Şiddetli hiperkloremik Kaybedilen bikarbonat daviye sekonder hipovolemi ile seyreder.
asidemi* böbrekler ve karaciğer [Cı-] sensitif olmayan nedenler artmış mineralo
tarafından yenilenir bu ise kortikoid aktivite (renin salgılayan tümörler, adre
günlere ihtiyaç duyar nal hiperplazi, hiperaldosteronizm, Cushing send
*Spesifik bir pH tanımı yoktur. Destek tedavisine rağmen ciddi he romu) ilşkili normovolemi veya hipervolemi ile
modinamik yetmezlik varlığı bu endikasyon için bikarbonat tedavisi seyreder.
kullanımına rehberlik eder.
istisna olduğu tek durum naloksan tedavisi ile ven - HİP OTANSİF HASTAYA
tilasyonu hızlıca iyileşen opiyat toksisitesidir. 7 TEROPÖTİK YAKLAŞIM
• Altta yatan hastalığı tedavi edin. KOAH ve C02 John E. Gough
retansiyonu olan hastalarda yüksek akımda oksi Çeviri: Nalan Metin Aksu
jen tedavisi C02 narkozuna yol açabilir. Oksijen
verirken bu hastaları yakın takip et ve gerekirse
entübe ediniz.
• PATOFİZ YOLOJİ
SOLUNUMSAL ALKALOZ • Şok, dolaşım yetmezliğidir ve bu da doku oksijen
KLİNİK ÖZELLİKLER kaynağı ve ihtiyacı arasında dengesizlik yaratır.
• Doku hipoperfüzyonu azalmış venöz 02 hacmi ve
Hayatı tehdit eden bozukluklar takipne ve anksiye metabolik asidoz ile ilişkilidir.
te ile seyreder: astım, pulmoner emboli, DKA, ve Şok etyolojisine göre 4 kategoriye ayrılır: (a)hipovo
diğerleri. lemik (b) kardiyojenik (c) distribütif (ör:nörojenik
• Solunumsal alkalozun semptomları sıklıkla primer ve anaflaktik) (d) obstrüktif.
hastalığın neden olduğu hiperventilasyondur.
Pcoıöeki azalmayı sağlayan hiperventilasyon aynı • KLİNİK ÖZELLİKLER
zamanda serebral ve periferik kan akımın azaltır ve
belirgin semptomlara neden olur. Klinik prezentasyon etyolojiye, süresine, şokun
Hastalar, baş dönmesi, karpopedal spazm, göğüs ciddiyetine ve hastanın altta yatan hastalığına bağ
rijiditesi ve göğüs ağrısı şikayet eder. lıdır.
• Şoku presipite eden nedenler aşikardır ve spesifik
olmayan semptomlar yaygın değildir.
TANI VE AYIRICI TANI Mevcut semptomlara ait ve (reçeteli veya reçetesiz)
ilaç kullanımını içeren, eşlik eden durumlara ait
• Anksiyeteye bağlı olan hiperventilasyon tanısı dış
öykü alınması önemlidir. İlaç toksisitesi ve anaflak
lama tanısıdır. AKG, asidoz ve hipoksi tanısı için
tit reaksiyonlar akla gelmelidir.
kullanılabilir.
Vital bulgulara kakılmalıdır; tek bir vital bulgu
Solunumsal alkaloz nedenleri SSS tümörleri veya
veya değer tanısal değildir.
inme, hipoksi, enfeksiyon veya ateş, akciğer hasta
Vücut ısısı normal, artmış veya normalin altında
lığı, hipertiroidzm, toksinler (ör:sempatomimetik
olabilir. Endojen faktörler veya eksojen nedenler
tedavi, aspirin), karaciğer hastalığı, gebelik, anemi
hiper veya hipotermi ile sonuçlanabilir.
ve anksiyeteyi içerir.
Kardiyovasküler: Kalp hızı tipik olarak yükselir;
bazen bradikardi de olabilir: kardiyovaskuler ilaç
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK kullanımı, hipoglisemi ve kardiyovaskuler hasta
lık gibi. Şok, her zaman olmamalka birlikte sistolik
• Altta yatan hastalığı tedavi edin. kan basıncının (KB) 90 mmHg'ın altında olması ile
Hiperventilasyonun ciddi nedenleri ekarte edildik beraberdir. Şok normal kan basıncı ile beraber ola
ten sonra anksiyete tedavisi düşünülmelidir. Lora bildiği gibi hipotansiyon da şok olmadan oluşabilir.
zepam gibi anksiyolitik 1-2 mg iv veya po yardımcı Kardiyovasküler: Nabız basıncı. Şokun erken evre
olabilir. sinde KB normal veya kompansatuar mekanizmaya
Boş bir torbaya solutmak hipoksiye neden olur ve yanıt olarak artmış olabilir. Bu mekanizma yetersiz
önerilmez. leşince KB tipik olarak düşer. Hipovolemide postu
rel değişiklikler belirgin hipotansiyona yol açabilir.
Nabız basıncı daha erken ve sensitif indikatördür.
Kardiyovaskuler: Boyun venleri. Diğer kardiyo
vasküler belirtiler arasında boyun venlerinde dis
tansiyon veya genişleme veya kardiyak disritmiler
vardır. Koroner perfüzyonda azalma miyokardiyal
iskemiye, ventriküler kompliyansta azalmaya, sol
BÖLÜM 7 • HiPOTANSiF HASTAYA TEROPÖTiK YAKLAŞIM 33
ventrikül diyastolik basınçta azalmaya ve pulmo • Vital bulguların devamlı monitorizasyonu gerekli
ner ödeme neden olabilir. dir. Ek olarak pals oksimetre, end-tidal C02, santral
• Solunumsal. Solunum hızı sıklıkla erken dönemde venöz basınç, santral venöz 02 satürasyonu, kardi
yükselir. Şok ilerledikçe hipoventilasyon, solunum yak output, sistemik vaskuler resistansın ölçümü ve
yetmezliği ve respiratuar distress sendromu gelişe sistemik oksijen sunumunun ölçümü bakılabilir.
bilir. Uygun stabilizasyona yanıt alınamaması gizli bir ne
• Azalmış serebral perfüzyon mental durumda de denden kaynaklanıyor olabilir. Temel resusitasyon
ğişikliklere, güçsüzlüğe, husursuzluğa, konfüzyona, uygun volüm replasmanı ile yapılır. Erken dönemde
dezoryantasyona, deliryuma, senkopa ve komaya vazopressör kullanımı santral venöz basıncı arttıra
neden olabilir. bilir bu da devam eden hipovolemiyi maskeler. Bü
• Deri belirtileri arasında solukluk, soluk veya kuru tün ekipmanlar uygun olarak kullanılmalıdır.
deri, terleme, morluk, peteşi, siyanoz, artmış ısı ve • Gizli yaralar açısından hastayı soyarak muayene
uzamış kapiller dolum zamanı vardır. edin.
• GİS belirtileri ileus, gis kanama, pankreatit, akal • Daha nadir görünen kardiyak tamponat, tansiyon
külöz kolesistit ve mezenterik iskemi gibi düşük pnömotoraks, adrenal yetmezlik, toksik veya aler
akım sonucu oluşan durumlardır. jik reaksiyon ve gizli kanama (ör: eltopik gebelik
• Renal belirtiler. Glomerüler filtrasyon hızında rüptürü veya karın içine veya pelvik gizli kanama)
azalma ve oligüri ile sonuçlanan aldosteron ve an gibi nedenleri düşünün.
tidiüretik hormon artışı olur. Sepsiste paradoksal
olarak poliüri olabilir ve bu da yanlışlıkla yeterli • ACİL SERVİS BAKIMI VE
hidrasyon olarak algılanabilir. TABURCULUK
• Metabolik belirtiler. Solunumsal alkaloz erken dö
• Araştırmaların hedefi yeterli doku perfüzyonu sağ
nemde yaygındır. Şok devam ettiği sürece kompan
larken tanıyı koyma ve altta yatan hastalığı tedavi
satuar mekanizma yetersiz kalmaya başlar, anaero
etmektir.
bik metabolizma oluşur, laktik asit oluşumuna ve
• Agressif hava yolu kontrolü, en iyi yol ise entübas
metabolik asidoz gelişmesine neden olur. Hipergli
yondur. Bu girişim sırasında kullanılan ilaçlar (se
semi, hipoglisemi ve hiperkalemi diğer görülebile
datifler hipotansiyon yapabilir) ve pozitif basınçlı
cek anormalliklerdir.
ventilasyon gibi girişimlerin preloadı ve kardiyak
outputu azaltarak hemodinamik kollapsa yol aça
TANI VE AYIRICI TANI bileceğini unutmayın.
• Bütün hastalar destek yüksek akımlı oksijen almalıdır.
Klinik prezentasyon ve şokun etiyolojik nedeni ta Eğer mekanik ventilasyon kullanılacaksa nöromusku
nısal çalışmalar takip edilecek değişiklikleri ve in ler ajanlar kas yorgunluğundan ve artmış oksijen kul
celemeler açısından yol göstericidir. lanımından gelişen laktik asidozu azaltmak için kulla
• Hasta yaklaşımı kişiselleştirilmelidir; sıklıkla la nılmalıdır. Arteriyel 02 satürasyonu %93'ün üzerinde
boratuar çalışmalarında tam kan sayımı, trom tutulmalıdır ve ventilasyon da Pac0/u 35-40 mmHg
bosit sayısı, serum laktat düzeyi, elektrolitler, kan arasında tutacak şekilde olmalıdır.
üre nitrojeni ve kreatinin; protrombin ve parsiyel • Dolaşımsal hemodinamik stabilizasyon büyük ve
tromboplastin zamanı ve idrar analizi yapılmalıdır. geniş periferik İV yol açma ile başlar. Santral venöz
• Diğer sıklıkla kullanılan testler arter kan gazı, fib yol volüm durumunu (preload) ölçmek ve Scvo2 mo
rinojen, fibrin yıkım ürünleri, D-dimer ve kortizol nitorizasyonu için gerekir. Bu prosedürde USG'un
tespiti, karaciğer fonksiyon testleri, beyin omurilik rehberliğinin yardımcı olduğu kanıtlanmıştır.
sıvısı çalışmaları, potansiyel enfeksiyon kaynakları Uzun süreli vazopressör tedavisi verilecekse santral
nın kültürü vardır. venöz yol tercih edilmelidir.
• Doğurganlık çağındaki bütün kadın hastalara ge • İç kanama için erken cerrahi konsültasyon endikedir.
belik testi yapılmalıdır. • Bir çok dış kanama direk bası ile kontrol edilebilir.
• Diğer yaygın tanı testleri olarak radyografi (akciğer Nadiren damarların klemplenmesi veya bağlanma
ve karın), elektrokardiyogram, bilgisayarlı tomogra sı gerekebilir.
fi taramaları (akciğer, beyin, abdomen ve pelvik) ve • Başlangıç resusitasyon fazında izotonik intravenöz
ekokardiyografı yapılabilir. Yatakbaşı USG da şokun sıvıları (%0.9'luk NaCI, Ringer laktat) kullanın.
etiyolojisini saptamada yardımcı olur. Standart tedavi 20-40 mL/kg hızlı (10-20 dk'da)
34 KISIM 2 • RESÜSİTASYONTEKNİKLERİ
AKU T AGRI YÖNETİMİ VE • Kültürel farklılıklar, ileri yaş, dil engeli veya mental
9 GİRİŞİMSEL SEDASYON hastalığı nedeniyle bakıcılarıyla iletişim kurmakta
zorluğu olan hastalar ağrıyı tarif ve lokalize ede
Michael S. Mitchell mezler.
Çeviri: Nalan Metin Aksu • Ağrı ve anksiyeteye fizyolojik yanıtlar spesifik de
ğildir ama taşikardi, kan basıncında yükselme, ta
şipne, terleme, flushing ve solukluk, bulantı ve kas
EP İDEMİYOLOJİ gerginliğini içerir.
Akut ağrı, acil servise başvuruların %50-60'ında • Ağrı ve anksiyeteye davranışsa) yanıtlar ise yüz ifa
vardır. deleri, pozisyon, ağlama ve seslendirmedir.
• Yetersiz ağrı kontrolü veya oligoanaljeziyi oluştu
ran faktörler, ilgili farmakolojiyi anlamada sınırlı
lık, hastanın ağrı hissinin yanlış anlaşılması ve cid ACİL SERVİS BAKIMI VE
di yan etkilerden korkulmasını içerir. TABURCULUK
• Girişimsel sedasyon, bilinçli sedasyon diye de ad
landırılır, kırık manüplasyonunda ve eklem redük Farmakolojik olmayan ağrı tedavisi tek başına veya
siyonunda, abse drenajında, laserasyon onarımın ek olarak kullanılabilir. Örnekler; sıcak veya soğuk
uygulama, yaralanmış ekstremitenin elevasyonu
da, tüp torakostomide, kardiyoversiyonda veya
veya hareketsiz tutulması, açıklama ve güven ka
tanısal çalışmalar sırasında endikedir.
zanma, rahatlatma, dikkatini başka yöne çekme,
biofeedback
Farmakolojik yöntem gerektiğinde istenilen etki,
PATOFİZYOLOJİ uygulama yolu ve istenilen etki süresi ideal ajanı
• Tehlikeli uyarı ilk olarak perferik nosiseptörler, C belirlemede önemlidir.
lifleri, A-o lifleri ve serbest sinir uçları tarafından
alın:r ve spinal kordda glutamat, substance P, nöro
kinin A ve kalsitonin gen ilişkili peptid salınımıyla YETİŞKİNLERDE ANALJEZİ
sonuçlanır.
• Ağrı; dorsal kök gangliyon, inhibitör internöronlar OPİYAT OLMAYANLAR
ve assenden ağrı yoll�p seviyesinde modüle edilir. • Opiyat olmayan ajanlar hafif derecede ağrı için ya
• Kognitif yorum, lokalizasyon ve ağrının tanımlan tek başına kullanılabilir veya orta ve ciddi derece
ması hipotalamus, talamus, limbus ve retiküler ak ağrılarda opiyatlara eklenebilir. Opiyat olmayan
tive edcici sistem seviyesinde oluşur. ağrı kesiciler solunum depresyonu ve sedasyon
oluşturmazlar.
• Asetaminofen, antiplatelet etkisi olmayan bütün
KLİNİK ÖZELLİKLER yaş gruplarında güvenli olan analjezik ve antiinf
lamatuar ajandır. Hepatotoksisite 140 mg/kg/gün
• Subjektif ağrı yorumu değişkendir. Bu yüzden ağrı dozun üzerine çıkıldığında oluşur.
en iyi yaş uyumlu objektif ağrı skalası kullanılarak Steroid olmayan antiinflamatuar ilaçlar (NSAİİ),
değerlendirilir. arasında aspirin, naproksen, indometazin, ibupro
• Uyanık ve koopere olan hastalar sıklıkla ağrıyı fen ve ketorolak yer alır. NSAİİ'lar, opiyat dozunu
lokalize edebilir ve kalite ve şiddetinin belirleye azaltıcı etkileri olan analjezik ve antiinflamatuar
bilir. ajanlardır ama trombosit fonksiyon bozukluğuna,
36
BÖLÜM 9 • AKUT AGRI YÖNETiMi VE GiRiŞiMSEL SEDASYON J7
bozulmuş koagülasyona gastrointestinal irritasyo Meperidin çocuklar için önerilmez.
na ve kanamaya neden olabilir.
Aspirin bronkospazmı tetikleyebilir bu yüzden • PEDİYATRİK ANKSİYOLİZ
bazı astmatik hastalarda kaçınılmalıdır. TEDAVİSİ
OPİYATLAR Anksiyete ağrıyı potansiyelize eder ve yatıştırıcı
teknikler, oyalama ve ağrı ve ağrılı girişimler esna
Opiyatlar amaljezik ve sedatif etkiye sahiptir an sında ailenin desteğiyle üstesinden gelinir.
caksolunum depresyonu, bulantı ve kusma, kabız Midazolam; kısa etki süresi ve değişik yollardan ve
lık, idrar retansiyonu, konfüzyon ve kas rijiditesine rilebilmesi nedeniyle AS'de verilebilecek ajan seçe
neden olabilirler. neklerinden biridir.
Morfin, 5-20 dakikada etkisi başlayan, 10-30 dak'da Midazolam PO (0.5 mg/kg), İV (0.05-0.1 mg/kg)
pik etkisine ulaşan ve 2-4 saat etkisi süren doğal bir veya intranasal (İN) (0.2 mg7kg) verilebilir. Oral
opiyattır. Morfinin dozu O.1-0.2 mg/kg'dır ve genel yoldan etki yaklaşık 20 <lak sürer ve etkisi değişe
de İV veya İM uygulanır. Morfin, histamin salını bilir. İV ve İN yol daha çok tercih edilir. in preperat
mına bağlı olarak hipotansiyona neden olabilir. burun deliklerinde yanma hissi yapabilir.
Meperidin; normeperidin metabolitine bağlı SSS Bu sınıf ilaçlarda görülen solunum depresyonu gibi
toksisitesi, belirgin histamin salınımı ve diğer opi potansiyel paradoksal reaksiyonlara karşı hazırlıklı
yatlardan daha yüksek riske sahip olmasından do olmak gerekir.
layı AS'de kullanımı desteklenmeyen yarı sentetik
bir opiyattır.
Hidromorfon; 5-10/dak'da etkisi başlayan, 3-4 st LOKAL VE BÖLGESEL ANESTEZİ
etki süresi olan ve sedasyon ve bulantısı morfine
göre daha az olan bir yarı sentetik opiyattır. Hidro Lokal anestezi; direk alana infıltrasyonla, alanı in
morfonun dozu 1-2 mg İV (pediyatrik 0.015 mg/kg nerve eden sinir alanına infıltrasyonla veya alanı
İV)'dir. besleyen venöz sisteme infıltrasyonla elde edilebi
lir.
Lokal anestezikler 2 sınıfa ayrılır:Amidler ve ester
ler.Lidokain amid grubu prototipidir; prokain de
PEDİYATRİK AGRI YÖNETİMİ ester grubu prototipidir. Bupivakain, 2-6 st'lik etki
Pe<liyatrik hastalar tarafınd;:ın. tecrübe edilen :ığrı süresi ile amid anesteziktir ve uzun süreli girişim-
çoğunlukla farkedilmez ve tedavi edilmez. !erde tercih edilir.
Bu hastalar tarafından hissedilen ağrı anksiyetele • Lokal anestezikler sodyum kanalını bloke ederek
riyle beraber artabilir bu da onların gelişim evrele ve sinir uyarımının uzamasını engelleyerek etkirler.
rine bağlıdır. Lokal anesteziğin enjeksiyonundan dolayı olan ağrı
İnfantlar ağrıyı tecrübe eder. 27-30 gauge iğne ile sıcak bikarbonat solüsyonu ile
Çocuklar anksiyete yaşarlar ve bu da normal geli karıştırılmış olarak yavaş enjeksiyon ile azaltılabi
lir. Ayrıca sağlam etraf deri yerine yara kenarlarına
şimlerinde olan 'yabancı anksitiyesi' ile daha çok
injeksiyon önerilir.
artar. Ağrı kontrolü ve girişimsel işlemlerde aile de
Lidokaine epinefrin eklenmesi anestezinin et
dahil edilmelidir.
kisini uzatır ve sistemik emilimi yavaşlatır. Epi
Okul çağı çocuklar genellikle dikkatini başka yöne
nefrinin seçilmiş sağlıklı hastalarda end-arteriyel
çekme tekniklerine iyi yanıt verir.
alanda kullanımı tolere edilir ama dijital vaskuler
Adölesanlar ağrıyla ve ağrılı girişimlerle beraber yaralanma, Raynaud hastalığı olan veya diğer vas
büyük anksiyete yaşarlar ki bu da beklenen ve üste ki.iler beslenme problemleri olanlarda kaçınılma
sinden gelinebilen bir durumdur. lıdır.
Ağrı yönetimi erişkindekine benzer şekilde 2 türlü Aşırı total doz veya dikkatsiz İV enjeksiyondan
ele alınabilir:(l) Çocuklar ağırlıklarına göre daha kaynaklanan lokal anestezi toksisitesi kardiyovas
çok opiyata ihtiyaç duyar. (2) Çocuklar ağrılarını kuler depresyona, aritmilere, nöbet ve ölüme yol
açık olarak ifade edemezler bu yüzden ağrıları tah açabilir. Lidokainin epinefrinsiz maksimum dozu
min edilir ve ona göre tedavi edilir. 4.5 mg/kg iken epinefrinli maksimum dozu 7 mg/
NSAii'Iar hafif ağrılar için verilebilir. İbuprofen 6 kg'dır.·
aydan büyük çocuklar için uygundur. Dikkatsiz İV injeksiyonlardan kaçınmak için anes
Opiyatlar orta ve şiddetli ağrılarda verilir. NSAİİ tezik enjeksiyonu sırasında ilk önce aspirasyon ge
opiyatlarla beraber verilmelidir. reklidir.
38 KISIM 3 • ANAUEZi, ANESTEZi VE GiRiŞiMSEL SEDASYON
• Amid ve esterleri tolere edemeyen hastalarda (al Bölgesel anestezi lokal anestezik ajanların bitişik
lerji gibi nedenlerden) epinefrinle beraber difen periferik sinirlere infiltrasyonu içeren bir tekniktir
hidramin ve benzil alkol alternatif ilaçlardır. ve komplike laserasyonlar, kırıklar ve çıkıklar için
idealdir. Bölgesel anestezi uygulamasından önce
TOPİKAL ANESTEZİ nörovasküler duruma bakılmalıdır.
• Toplikal anestezi uygulanımı, bölgesel anestezinin
• Topial anestezikler ağrılı girişimin rahatsızlığını
enjeksiyonun ağrısını azaltabilir. Etkinin başlangıç
azaltır, lokal anestezik infiltrasyon ihtiyacını azaltır
süresi tipik deri infitrasyonundan daha uzundur.
ve yara köşelerini korur.
Optimal analjezi Lidokain ile 10-20 <lak, Bupivaka
• AS'de en sık kullanılan başlıca topikal anestezik
in ile 15-30 dak'da elde edilir.
ler lidokain, epinefrin, tetrakain (LET), lipozom
• Anatomik varyasyonlar, olağan mihengi noktaları
enkapsüle lidokain (LMX) ve lidokain-prilokain
(EMLA)'dır. nı değiştirebilir. Ultrason rehberliğinde siniri loka
• EMLA ve LMX sağlam deride, LET ise sağlam ol lize etmek performansı arttırabilir.
mayan deride kullanılır.
• EMLA'nın etki başlama süresi 30-60 dk, LMX ve DİJİTAL BLOKLAR
LET'in ise 30 dk'dır. Dijital sinir bloğu:Parmağın tümüne anestezi sağ
lar. Bakınız Şekil 9-1.
BÖLGESEL ANESTEZİ Parmağın lateralinde uzanan sinirlere uygulanır.
İzleyen bölümde bölgesel bloktan kısa bir tartışma Teknik: Parmağın dorsal yüzünden proksimalden
yer almaktadır. Tintinalli's Emergency Medicine:A ve lateral köşeden enjeksiyon yap. Depo anestezik
comprehensive Study Guide. 7th ed. Bölüm 40 kay ve ek anestezik dozlardan kaçınılır. Sonra iğneyi
nak olup her bloğun videosu Acces Emergency dorsal yüzden girilir ve parmağın mediyal tarafına
Medicine web sitesinde vardır. htttp://www.acces doğru ilerletilir. Son olarak, mediyal dorsal yüzden
semergencymedicine.com/multimedia.aspx aynı teknikle diğer tarafa injeksiyon yapılır.
ŞEKİL 9-1. Dijital sinir bloğu. Anestetik gösterilen şekilde hem dorsal (a) hem de palmar (b) dijital sinir bloklarına verilir
ve parmağın çevresel anestezisinden emin olunur. Gösterilen sıralamanın takip edilmesi ilk enjeksiyonun takip eden enjeksi
yonları kolaylaştırmasını sağlar. Daha fazla detay için bkz. Dijital Sinir Blokları (Timothy Sweeney, MD katkılarıyla).
BÖLÜM 9 • AKUT AGRI YÖNETiMi VE GiRiŞiMSEL SEDASYON 39
Fleksör tendon kılıf dijital sinir bloğu: Elin pal RADİYAL SİNİR BLOGU
mar bölümünde distal palmar pili tespit edilir.
Fleksör tendonun ortaya çıkıması için hastanın • Elin dorsal lateral yarısına ve başparmağın dorsal
parmakları güce karşı fleksiyona getir. (Bknz. Şekil kısmına anestezi sağlar.
9-2) • Teknik: Fazla miktarda (5 ml) anestetik madde
Teknik: Distal palmar pilide steril blokaj alanı ha anatomik enfiye çukurunun proksimaline enjekte
zırlanır palmar plana 45°'lik açıyla naktanın dista edilir.
line girilir. İğne "pop" sesi duyulana kadar ilerlet;
bu fleksör tendon kılıfının içine girmesinin göster
gesidir. 2-3 ml anestezik solüsyonu enjekte edilir.
ULNAR SİNİR BLOGU
Eğer "pop" hissinden önce kemiğe gelirse, iğneyi
2-3 mm geri çekilir ve solüsyonu enjekte edilir. • Beşinci parmağın tümüne, 4. parmağın yarısına ve
el ve el bileğinin mediyal yüzüne anestezi sağlar.
• Teknik: Distal el bileği pilisinin proksimalinden
fleksör karpi ulnaris tendonun altından depo anes
tezik verilir.
POSTERİOR TİBİYAL
)
J
SİNİR BLOGU
• Ayağın plantar yüzüne anestezi sağlar.
• Teknik: Mediyal malleolün posterior köşesinde bu
lunan posterior tibiyal arterin posteriyoruna anes
tetik madde verilir.
eden durumdan ayırt etmektir. Öykü ve fizik mu l 990'larda, uzman veya aile hekimleri tarafından
ayene (Bknz. Tablo 10-1 ve 10-2) kronik durumu opiyat kullanımında ve ağrı kliniklerinde artış baş
doğrulamalıdır veya beklenmedik belirti ve bulgu ladı. Opiyatların reçete edilmesindeki artış opiyat
lar ortaya çıktığında ileri değerlendirmeye yönlen kötüye kullanımı, suistimal ciddi yaralanmalar ve
dirmelidir.
aşırı doz ilişkili ölümlerle ilişkilidir.
Kronik ağrı için opiyat kullanımı hastanın malü
• ACİL SERVİS BAKIMI VE liyetini, cerrahi oranlarını ve toplam hasta bakım
TABURCULUK maliyetini arttırır.
Kronik ağrı durumlarındaki yönetim Tablo 10-3 ve Üzerinde görüş birliği olan AS'de opiyat kullanımı
10-4'te listelenmiştir. nı etkileyen 2 başlıca nokta vardır (a) opiyatlar kro-
Nt; J:jujui@
HASTALIK
Nöropatik Olmayan Kronik Ağrı Sendromunun Yönetimi
BİRİNCİL TEDAVİ İKİNCİL TEDAVİ OLASI SONLANIM ÖNGÖRÜSÜ
Miyofasyal başağrısı NSAİİ, fenotiyazin IV Siklik antidepresanlar Tetik nokta enjeksiyonu, medikal
(sadece akut) tedavinin optimizasyonu
Kronik gerilim tipi NSAİİ, fenotiyazin iV Siklik antidepresanlar Medikal tedavinin optimizasyonu
başağrısı (sadece akut)
Transforme migren Siklik antidepresanlar Önceki tedaviyi durdur Medikal tedavinin optimizasyonu,
narkotiklerin azaltılması
Miyofasyal boyun ağrısı NSAİİ Siklik antidepresanlar Tetik nokta enjeksiyonu, medikal
tedavinin optimizasyonu
Kronik boyun ağrısı Siklik antidepresanlar* NSAİİ, opiyat Medikal tedavinin optimizasyonu
Kronik sırt ağrısı (siyatik Siklik antidepresanlar* NSAİİ, opiyat Medikal tedavinin optimizasyonu
olmadan)
Miyofasyal sırt ağrısı NSAİİ Siklik antidepresanlar Tetik nokta enjeksiyonu, medikal
sendromu tedavinin optimizasyonu
Fibromiyalji Sİklobenzaprin, tramadol Amitriptilin, pregabalin Medikal tedavinin optimizasyonu, özel
egzersiz programı
*Tercih edilen siklik antidepresanlar günde 25 miligramla başlanan nortriptilin PO veya günde 50 miligramla başlanan maprotilin PO'dir.
46 KISIM 3 • ANALJEZİ, ANESTEZİ VE GİRİŞİMSEL SEDASYON
..
Monocryn sağlamlıkları ve düşük doku reaktivite
si nedeniyle dermis veya fasya gibi derin yapıların
kapatılması için tercih edilmektedir. \,..........�
Hızlı emilen sütürler (örn., Vicryl Rapide®) özel
likle çıkarılmasından kaçınıldığında yüzeysel deri İğne ark içinde
tabakaları veya mukoz membranları kapatmak için çevrilmiş
kullanılabilir.
Dikişler çaplarına göre boyutlandırılır. Genel AS
kullanımı için 6-0 dikiş en küçüktür, yüz ve diğer ŞEKİL 12- l. Basit aralıklı sütürlerin yerleştirilmesi. Sütü
rün yolu dokunun tabanından yüzeye göre daha fazla doku
kozmetik önemli alanlarda perkütan kapatma için
yu toplamalıdır, böylece sütür bağlandığında deri kenarları
kullanılır. nı ters dönderecektir.
Sütür büyüklüğü 5-0 ve 4-0 giderek daha büyür;
5-0 yaygın el ve parmak laserasyonlarını kapatıl
ması için kullanılır, 4-0 gövde ve proksimal eks
tremitelerdeki laserasyonları kapatmak için kulla
nılır.
• Çok kalın deri, örneğin saçlı deri ve taban, 3-0 dikiş
ile kapatılması gerekebilir. liği genişliğinden daha büyük olmalıdır. Bu şekilde
yerleştirilen dikişler clüğümü bağlandığı z;mı.an el o
kunun bir kısmını ters döndürerek çevreleyecektir.
(Şekil 12-l ).
• SÜTÜR TEKNİKLERİ Yeterli sayıda aralıklı sütür yara kenarlarında açık
Epidermal ve dermal katmanlardan geçen perkü lık brakmamadan yerleştirilmelidir. Genellikle,
tan sütürler AS'de kullamlan en yaygın dik.işlerdir. bağların sayısı sütür büyüklüğü ile aynıdır (4-0 sü
Dermal veya subkütiküler dikişler epidermise pe tür için 4 düğüm, 5-0 sütür için 5 düğüm).
netre olmadan dermisin bölünmüş kenarlarını ye Düz, yüzeye! laserasyonlar sadece perki.itan dikiş
niden uygun olarak sütüre eder. Bu iki dikiş komp lerle kapatılmalıdır, bir ucundan diğerine doğru ve
leks yaralarda, yara katmalarını kapamada birlikte kenarlardaki her sütürün girişi aynı hizaya getiri
kullanılabilir. Dikişler sürekli bir biçimde ("devam lerek dikilmelidir. Derin, düzensiz irregüler, hiza
lı" dikişler) ya da kesilen dikişler olarak uygulana lanmamış ve açık kenarlı olan yaraların kapatılması
bilir. daha zordur.
Travmatize yaralarda daha fazla uygunsuz doku Bu daha zor yaralar için bazı ilkeler tanımlanmıştır
oluşur ve artmış enfeksiyon riski ve fark edilebilir o Kenarlarda aşırı germeksizin bir araya getirile
skarla sonuçlanır. İnce forseps ile hafif basınç tavsi meyen yaraların kısmen aralıklarını kapamak
ye edilir. için yerleştirilmiş dermal sütürlere yerleştiril
melidir.
o Farklı kalınlıklardaki yara kenarları birleştirilir
ken, yaranın bir kenarına doğru iğneyi geçirin
BASİT ARALIKLI PERKÜTAN SÜTÜRLER ve daha sonra iğnenin benzer düzeyden geçi
• Perkütan sütürler yara kenarlarının eversiyonunu rildiğinden emin olmak için diğer tarafa doğru
sağlamak için yerleştirilir. Bunu gerçekleştirmek tekrar geçmeden önce çıkartın.
için, iğne 90 derecelik bir açıyla cilde girmelidir. o İlk sütür ile yaranın orta kısmını yaklaştırarak
İğne 90 derece zıt taraftan çıkmalıdır. Dikiş derin- düzgün olmayan kenarları hizalayın. Yara ke-
BÖLÜM 12 • YARA KAPAMA YÖNTEMLERİ 51
---
--
yaraların tamirinde en iyidir. Devamlı sütürlerin dermal epidermal bileşkenin altından daha yüze
bir avantajı iyileşme süresinde yara kenarlarında yel olarak çıkılır (Şekil 12-4). Sonra iğne yaranın
ödem gelişimine uyum sağlamasıdır. Bununla bir karşı tarafı dermal-epidermal bileşkenin altından
likte sütürde bir kopma tüm onarımı bozabilir ve geçirilir ve orta dermis düzeyinden çıkılır. Sütür
eğer çok sıkı yerleştirilirse kalıcı izlere neden olabi bağlanması tamamlandığında düğüm dokunun de
lir. rinliğinde gömülmüş olur.
Bir laserasyonun kontinü sütürlerle kapatılması 2 İlk sütür laserasyonun merkezine yerleştirilir ve
farklı yöntemle yapılabilir. İlk yöntem iğnenin gü eklenen sütürler sıralı olarak yarayı iki eşit parçaya
zergahı yara kenarlarına 90 derecedir ve yara ke böler. Derin sütür sayısı minimalize edilmelidir.
narlarını 45° açıyla geçen görünebilir bir sütürle
sonuçlanır (Şekil 12-3A).
Diğer yöntem iğnenin güzergahı yara kenarlarına VERTİKAL MATRİS SÜTÜRLER
45° açıdadır bu nedenle görünen sütür yara kenar
larına 90° derecededir (Şekil 12-3B). Her iki du Vertikal matris sütürler (Şekil 12-5) yara kenarla
rumda hekim yaranın en uzak köşesinden başlar ve rının yara içine katlanma eğiliminde olan gevşek
kendine doğru sütüre eder. deri alanlarında (dirsek ve elsırtı) yararlıdır. Katlı
kapatma ihtiyacını ortadan kaldırırken, "hepsi bir
arada'' bir sütür olarak işlev görebilir.
DERİN DERMAL SÜTÜRLER
Bu sütürlerin majör rollü gerilimi düşürmesidir.
Aynı zamanda ölü boşlukları kapamak için kullanı
lırlar.
HORİZONTAL MATRİS SÜTÜRLER
Bununla birlikte bunların varlıkları kontamine ya Horizontal matris sütürler daha hızlıdır ve vertikal
ralarda enfenksiyon rikini arttırır. matris sütürlerden daha fazla eversiyon sağlar.
52 KISIM 4 • ACİL YARA BAKiMi VE YÖNETİMİ
/
� -!......
,'+ +\
'.++I
.........
+:+/ _,,.
ŞEKİL 12-3. Derin dermal sütür yerleştirilmesi. İğne der- ŞEKİL 12-6. Horizontal matris sütür.
misin derinliğine yerleştirilir ve dermal-epidermal bileşke-
nin altında çıkarken, yukarı yönlendirilir. Sonra iğne yara-
nın karşısına yerleştirilir ve yara tabanından çıkmak için
aşağı yönlendirilir. Sonrasında sütür düğümü yaranın içine
derin yerleştirilir.
STAPLER
Fasya, eklemler ve nasırlaşmış deri gibi gerilimi Metal stapler kullanılarak cilt kapatılması hızlı ve
artmış alanlarda özellikle yararlıdır (Şekil 12-6). ekonomik olmasının yanı sıra daha az doku reaksi
Doku strangülasyonundan kaçınmak için her bir yon una neden olur.
sütür çok sıkı bağlanmadan yapılmalıdır. • Stapler iyileşme skarının görünmeyeceği (ör, skalp)
bölgelerin laserasyonu için kullanılmalıdır.
Stapler kullanılırken yara kenarları doku forsepsi
ile bir araya getirilmelidir. Stapler aleti deriye usul
GECİKMİŞ KAPAMA
ca değdirilmeli ve tetiğine yavaşça basılmalıdır.
Gecikmiş primer kapama kontaminasyondan şüp
helenen veya yaralanmadan 12 saat sonra başvuran
yaralar için bir opsiyondur. YAPIŞTIRICI/YAPIŞKAN BANTLAR
• Bu metotla yaralar 3-5 gün için açık bırakılır sonra
sında enfeksiyon gelişmezse kapatılabilir. • Yapıştırıcı/yapışkan bantlar tüm yara kapama alet
lerinin en az reaktif olanıdır.
Cilt kapama bantları sütür ve stepler'a alternatif
olarak ve sütür ve stepler çıkarıldıktan sonra ek
destek için kullanılır.
Yara kenar gerilimi olmaksızın biraraya gelen düz,
kuru, mobil olamayan yüzeyler üzerinde bantlar
iyi uygulanır. Bantlanmış yaralar sütüre yaralardan
daha fazla enfeksiyona dirençlidir.
Sütüre edildiğinde perfüzyonunu bozabilecek deri
flepleri ve dikiş tutmayacak ince, kırılgan cilt kesi
ŞEKİL 12-5. Vertikal matris sütür. leri için kullanılırlar.
BÖLÜM 13 , YÜZ VE SKALP LASERASYONLARI 53
Yara kenarının 2-3 cm ötesindeki deri yüzeyine YÜZVE SKALP
benzoin uygulaması yapışmayı arttırır. Her bir ban 13 LASERASYONLARI
dın arasına biraz boşluk bırakın. Alttaki epitelium
döküldüğünde bantlar spontan olarak ayrılır. f. Hayes Calvert
Çeviri: Bülent Erbil
SİYANOAKRİLAT D OKU
YAPIŞTIRICILARI • EPİDEMİYOLOJİ
Siyanoakrilat doku yapıştırıcıları sağlam epitelyum
Yüz ve alın yaraları bütün yaraların en kozmetik
üzerine yapışkan bir tabaka formasyonu oluştura
olarak görünenidir ve bu nedenle dikkatli bir de
rak yaraları kapatır. ğerlendirme ve titiz onarım zorunludur.
Spontan olarak kapanan, temiz veya keskin kenar
Yüz travması olan hastalar aile içi şiddet olasılığı
lara sahip ve açık, hareketsiz alanlar üzerindeki lo konusunda sorgulanmalıdır.
kalize yaralarda kullanıldığında, yapıştırıcılar çok
yararlıdır.
Yara içine, mukoz membranlara, infekte alanlara, PATOFİZYOLOJİ
eklemlere, gür şaçlı alanlara (örn; skalp) veya vücut
sıvılarına maruz kalan yaralar üzerine yapıtırıcı uy • Künt yaralanmalar keskin yaralanmalarla karşılaş
gulanmaz. tırıldığında ortalama 1O kat daha bakteri enfeksiyo
Yapıştırıcılar ile yara kapama sütüre etmekten daha na neden olur.
hızlı ve daha az ağrılıdır ve benzer enfeksiyon, açıl Skalp laserasyonlarından daha çok dudaklar, burun
ma ve kozmetik görünüm oranlarına sahiptir. ve ağız içi alanlarındaki laserasyonlar altta yatan
5 mm'den fazla ayrılmış kenarları olan yaraların tek yüz kırıkları ile ilişkili olması olasıdır.
başına doku yapıştırıcıları ile kapalı kalması olası
değildir.
Subkutan sütür bu gerilimi rahatlatmak için ek SKALP VE ALIN
lenebilir. 5 cm daha uzun kesilerde yalnızca doku
yapıştırıcıları ile kapalı kalması olası değildir. ANATOMİ
• Yapışkan dikkatle aplikatör ucu ile sıkılır ve sürekli • Skalp ve alın (kaşlar dahil) aynı anatomik yapının
sabit bir haraketle yara yüzeyinin üzerine nazikçe parçalarıdır (Şekil 13-1).
sürülür.
Yapışkan iüm yarayı kapsamalıdır, ek oiarak yara
kenarlarının her iki tarafı üzerinde 5-1O mm bir
bölgeyide içermelidir.
Yapıştırıcının ilk tabakasının 30-35 saniye poli
merize olmasına izin verdikten sonra, başarılı ta
bakalar arasında 5-10 saniye duraklayarak 2-3 ek
yapıştırıcı tabakası benzer bir şekilde yara yüzeyi
üzerine sürülür.
Hastanın yere paralel bir pozisyonda olduğuna dik
kat edin, gözleri koruyun ve problemli akışı önle Subaponörotik aralık
mek için aplikatörü nazik sıkarak kullanın.
Uygulandığında, siyanoakrilat merhem, bandaj
veya pansuman ile kapatılmamalıdır.
Yapıştırıcı kenarlarını almaması için hastayı bilgi
lendirin. 24 saat sonra alan yavaşça normal su ile
yıkanabilir ancak uzun süreli ovalama, ıslatma ya
da nem maruziyeti olmamalıdır. . ubaponörotik aralık
Yapıştırıcı 5 ila 10 gün içinde kendiliğinden atıla r, Perikranyum
caktır. Bir yara açıldığında hasta kapama için he \ DSüperfisial temporal fasya
r
��-
men geri dönmelidir. ; Temporal kas
B. Temporal Bölge
DEGERLENDİRME
• Kaşlar yara kenarlarını titizlikle yaklaştırma için
önemli bir belirteçtir ve asla kırpılmamalı ve traş
edilmemelidir.
• Yara tabanı daima kafatası fraktürü için palpe edil
melidir.
YARA HAZIRLIGI
• Alopesiyi engellemek için o saç köklerine paralel
bir açıda debride edilmelidir.
• Bazen doğrudan basınç veya damarın klemplen- ------infraorbilat sinir
A B c
Orbicularis oris muscle
ŞEKİL 13-3. Üst dudağın düzensiz kenarlı dikey laserasyonu. A. Dudaklara traksiyon uygulanır ve yara dudaklarının ka
patılması öncelikle vermilion-cilt bileşkesinden başlatılır. B. Orbikülaris oris kası daha sonra aralıklı, emilebilir 4-0 sentetik
sütürler ile tamir edilir. C. Sonrasında düzensiz kenarlı cilt yaklaştırılır.
56 KISIM 4 • ACİL YARA BAKiMi VE YÖNETİMİ
YANAKLAR VE YÜZ
PATOFİZYOLOJİ
• Genel olarak, yüz laserasyonları 6-0 emilmeyen,
basit aralıklı sütürler ile kapatılır ve 5 gün sonra • Yaralanmalar kapalı ezilme, basit laserasyon, parsi
yel ampütasyonla birlikte açık ezilme ve tam ampü
alınır.
tasyon olarak sınıflandırılabilir.
KLİNİK ÖZELLİKLER
Öykü meslek ve elin dominantlığını içermelidir.
• Tüm kol ve el yaralanmalarının muayenesinde is
tirahatteki ispeksiyonunu, motor sinir ve tendon
fonksiyonlarını değerlendirilmesini, duyu sinir
fonksiyonunun değerlendirilmesini ve dolaşımın
değerlendirmesini içermelidir.
• Aktif hareketi ve pasif harekete direnci muayene
edilmelidir (Bknz. Tablo 14-1 ve 14-2).
Bukkal sinir----
-
TANI VE AYIRICI TANI
1 (
Kansız bir alan yeterli görüntüleme elde etmek için
,- \
gereklidir.
Proksimal turnike gerekli ise, distal parmak yara ";?
lanmaları için bir Penrose dren ve daha proksimal
yaralanmaların için de bir manuel tansiyon manşo
nu kullanılabilir.
Yeterli görsellik elde edildiğinde yabancı cisim, ten ŞEKİL 14-1. Multipl parelel laserasyonlar için horizontal
don ve eklem kapsülü yaralanmaları için muayene matris sütürler.
edilmelidir.
Nötr bir pozisyonda incelendiğinde, görüş alanı
dışına taşınmış olabilen derin yapı yaralanmalarını
atlamayı önlemek için el ve kol yaralanma pozisyo
nunda incelenmelidir.
Kemik yaralanmaları, radyoopak yabancı cisimler,
ya da eklem penetrasyonundan şüpheleniliyorsa Birden fazla paralel laserayonları içeren yaralan
anteroposterior ve lateral x-ray edinilmelidir. malar özkıyım girişimi için klasiktir. Bu insizyonlar
arasında lokalize kalmış cilt adacıklarının vasküler
beslenmesinin yetersizliğini engellemek için tüm
• ACİL SERVİS BAKIMI VE
lasserasyonları geçen horizontal matris sütür gere
TABURCULUK kebilir (Şekil 14-1).
Tüm yaralar yeterli anestezi sonrasında titiz temiz • Tendon ve distal sinirler tek tek incelenmelidir.
leme ve irrigasyon gerektirir. (Bknz. Tablo 14-3 ve 14-4).
Endikasyonuna göre tetanoz profilaksisi sağlayın
(Bknz. Bölüm 18). AVUÇ İçi LASERASYONLARI
Kompleks veya geniş yaralanmalar, cilt grefti ge
reken yaralanmalar, teknik olarak zor ve bir beceri Avuç içi yaralanmaları lokal anestezi gerektirebilir
gerektiren yaralanmalar veya hastanın eli kariyeri (örn, median ve ulnar sinir blokları).
için hayati öneme sahip olduğunda (örneğin, pro Derin yaralanmadan şüphelenilmiyorsa yarayı ka
fesyonel bir müzisyen) bir plastik veya el cerrahına patın. Deri kırışıklılarının doğru bir şekilde karşı
danışın. landığına özellikle dikkat edin.
Spesifik yaralanmaların ek bakım bilgileri için aşa • Altta yatan tendon ve tendon kılıflarının yaralan
ğıya bakın. ma riski nedeniyle iğneyi derin bir şekilde geçir
mekten kaçının. 5-0 monoflamen sütürler ile ara
lıklı horizontal matris sütürler (Bknz. Bölüm 12)
ÖNKOL VE BİLEK
önerilmektedir.
LASERASYONLARI Karpometakarpal eklem ve bileğin distal kırışıklık
Bilek üzerindeki yaralanmada bir özkıyım girişimi ları arasında ("tampon bölge ") derin yaralanması
olasılığını yükseltir. Hastanın amacı ve depresyon olan hastaları eksplorizasyon ve onarımı için bir
öyküsü ile ilgili olarak hastayı sorgulayın. uzmana yönlendirin.
58 KISIM 4 • ACİL YARA BAKiMi VE YÖNETİMİ
\
Palmaris longus Bilek fileksiyonu (--·--·�·-··········..
�'
Fleksör pollicis MCP ve interfalangial eklemde
longus başparmağa fıleksiyon
,,,.____, ..
Fleksör digitorum İşaret, uzun, yüzük ve küçük
süperfisiyalis parmaklara MCP ve PIP
eklemlerde fileksiyon
Fleksör digitorum İşaret, uzun, yüzük ve küçük
profundus parmaklara MCP, PIP ve DIP
eklemlerde fleksiyon
Kısaltmalar: DIP = distal interfalangeal; MCP =
ŞEKİL 14-2. Ekstensör tendon laserasyonları sekiz şeklin
metakarpofalangeal; PIP = proksimal interfarengial.
deki bir dikiş ile onarılır.
BÖLÜM 14 • KOL, EL, PARMAK VE TIRNAK YARALANMALAR! 59
ve onarılmazsa kuğu boynu deformitesine neden ola Kemiğin maruz kaldığı yaralanmalar deri greftle
bilir; laserasyon proksimal interfalangial eklem üze me için uygun değildir. Bu yaralanmaları çoğu uz
rindeyse düğme deliği deformitesi meydana gelebilir. man tavsiyesi gerektirir. Kemiğin 0.5 mm'den daha
Açık tendon yaralanmaları operatif onarım gerekti azı maruz kalmışsa ve yara defekti küçükse kemik
rir, kapalı tendon yaralanmaları ya 6 haftaya kadar ucundan kesilir ve yara sekonder olarak iyileşme
veya operatif onarıma kadar ektansiyonda atellenir. ye bırakılabilir. Yanındaki kemiğin maruz kaldığı
Bir el cerrahına yönlendirilir. başparmak ve işaret parmağındaki yaralar daima
uzman bakımı gerektirir.
FLEKSÖR TENDON LASERASYONLARI Subungual hematomlar tırnak plağının basit delin
• mesiyle dekompresyon gerektirir. Isıtılmış ataç kul
Tüm fleksör yaralanmalarını bir el uzmanına yön-
lanılması iyileşmeyi geciktirir. Tırnak delici, neşter
len dirin.
veya 18 gauge iğne kullanımı önerilir.
Bazı el cerrahları 12-24 saat içinde bu yaralanmala • Boyutuna, yaralanma mekanizmasına veya basit frak
rı onarmayı tercih ederken diğerleri gecikmiş ona türlerin varlığına bakmaksızın subungual hematomlu
rımı tercih eder. hastada basit delme mükemmel bir sonuç gösterir.
Onarım gecikecekse yarayı temizleyin fonksiyonel Tırnak yatağı yaralanmaları skar formasyonunu
pozisyonda extremiteyi atelleyin ve 2-3 gün içinde azaltmak için dikkatli tamir gerektirir. Yakaların
bir el cerrahı ile takibini organize edin. %50'si distal falanks kırıkları ile ilişkilidirler.
Ciddi tırnak yaralanmalarında birlikte tırnak avül
PARMAK VE PARMAK UCU siyonu veya tırnağı çevreleyen çizgide bozulma
YARALANMALARI veya radyografide deplese distal falanks fraktürü
Çoğu parmak laserayonları basit kesidir ve 5-0 absor varsa tırnağı çıkartın.
be edilmeyen sütür mataryeli kullanılarak onarılabilir. 6-0 veya 7-0 emilmeyen sütür ile tamir edin. Tırnak
Statik 2 nokta ayırımı volar yastığın bir yanında di matriksi sulkusta anatomik pozisyonundan çıkmış
ğerinden belirgin bir şekilde daha büyük veya 10 sa matriks dikkatli bir şekilde yerine yerleştirilmeli,
mm'den daha büyük olduğunda (normal <6mm matriks sütür ile yerine dikilmelidir (Şekil 14-4).
olarak tanımlanmıştır) dijital sinir yaralanmasın Alternatif olarak tırnak yatağı tamir edildikten
dan şüphelenilmelidir. sonra doku yapıştırıcısı (perinişyumun üzerine ve
Başarılı parmak ucu yaralanması onarımı anatomi tırnak kıvrımı içine damlatma) sütürlemekten ka
bilgisi ve rekonstrüksiyon tekniklerinin anlaşılma çınılan tırnağı yerine sabitlemek için kullanılabilir.
sını gerektirir (Şekil 14-3). • Yapıştırıcı yapışana kadar tırnak üzerine aşağı doğ
Deri veya pulpanın kaybı ile olan distal parmak ru hafif basınç uygulayın.
ucu ampütasyonu özellikle çocuklarda yalnızca seri Kopmuş doku ile tırnak yatağının aşın yaralanması
pansuman değiştirme ile konservatif olarak en iyi varsa bir el uzmanı ile konsülte edin.
şekilde tedavi edilebilir. Distal falanks kırığı olan çocuklarda, tırnak plağı
Derinin büyük bir kısmı kaybolan vakalarda (> 1 eponişyum üzerine yatırılabilir. Dikkatli bir temiz
cm2 ), kopmuş ucun kendisi veya hipotenar emi lik ve yeterli anestezi sonrasında, proksimal tırnak
nensten toplanan deri kullanılarak oluşturulan bir kıvrımının altına tırnak plağını yeniden yerleştirin.
deri grefti gerekli olabilir.
YÜZÜK TURNİKE SENDROMU
Deri greftleme tekniğinin komplikasyonları par
mak ucu duyusunda azalma, yaralanma ve greft Tüm yaralanmış parmaklarda yüzük çıkarma ge
alanında gerilme, kötü kozmetik sonuç ve koyu reklidir. Şişlik nedeniyle yüzüğün kesilmesi gere-
ciltli insanlarda hiperpigmentasyonlardan oluşur.
E
Tırnak yanı ]
Eponychium Ventral zeminl �
fooakya�;��
\ J
/� �\ µ---
;';�,::,,�Joo,
ınsersıyonu
A
----Distal '
interfalangeal
eklem '
Hiponichiuma
�
I
,
Periosteum
Derin fleksör
tendon lnsersiyonu
ŞEKİL 14-4. A ve B. Üç horizontal matris sütürler kulla
ŞEKİL 14-3. Perinişyumun anatomisi. nılarak bir germinal matriksin avulsiyonunun tamir tekniği.
60 KISIM 4 • ACİL YARA BAKiMi VE YÖNETİMİ
David M. Cline
Çeviri: Bülent Erbil ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
Delici yara tedavisinin çoğu yönü tartışmalıdır.
Komplike olmayan, yaralanmadan sonra 6 saatten
DELİCİ YARALAR daha kısa temiz delinmeler yalnızca düşük basınçla
irrigasyon ve endikasyonu varsa tetanoz profilasisi
PATOFİZ YOLOJİ gerektirir.
Delici yaraların en sık görüldüğü bölge ayağın Ovarak yıkamanın herhangi bir yararı gösterilme
plantar yüzeyidir. miştir. Sağlıklı hastada profılaktik antibiyotiğin ge
• Delici yaralarda alttaki yapılar hasarlanabilir, ya rekliliği gözükmektedir.
bancı cisim kalabilir ve enfeksiyona neden olacak Profilaktik antibiyotikler periferal vasküler hastalı
inokülasyon oluşabilir. ğı, diyabetes mellitüs ve immunsuprese hastalarda
• Delici alet yaralarının %6 ile %1 l'de enfeksiyon yararlı olabilir.
oluşur, Staphylococcus aureus (metisiline dirençli S. Plantar delici yaralarda, derin yaralarda, özellikle
aureus-MRSA dahil) predominanttır. Özellikle bir yüksek riskli hastalarda veya spor ayakkabısı üze
spor ayakkabısı tabanından oluşan penetrasyonlar
rinden olanlarda profılaktik antibiyotikler kullan
da, batma sonrası yara osteomiyelitin en sık etyolo
malıdır.
jik ajanı Pseudomonas aeruginosa'dır.
Fluorokinolonlar (örneğin günde iki kez siprof
Batma sonrası yara enfeksiyonularında ve enfeksi
yonun antibiyotiğe yetersiz yanıtında yabancı bir loksasin 500 miligram olarak) plantar yaralar için
cisim varlığı akla gelmelidir. önerilir ve sefalosporin ve aminoglikozid ile paren -
teral uygulama kabul edilen alternatiflerdir.
Diğer riskli yaralar için sefaleksin 500 miligram
gönde dört kez veya bir makrolit önerilir. Genel
KLİNİK ÖZELLİKLER (AYRICA BAKINIZ
olarak profılaksi 5-7 gün devam etmelidir.
BÖLÜM 11) Siprofloksasinin çocuklarda profilaksi için rutin
• Büyük ve derin penetrasyonu olan 6 saatten daha kullanımı önerilmemektedir. Sefaleksin 12. 5 -25
eski yaralar ve ayakkabı üzerinden penetre olmuş miligram/kilogram/doz günlük 4 kez 500 milig
dışarıda meydana gelen açıkça görünen kontamine ram/doz'a kadar yakın takiple kullanılabilir.
yaralar enfeksiyöz komplikasyonlar açısından en Başvuruda enfekte olmuş yaralar selülit, apse, derin
yüksek riski taşırlar. yayılmış yumuşak doku enfeksiyonları ve kemik ve
Diyabetes mellitüs öyküsü, periferik damar hastalı
kıkırdak tutulumu açısından ayırt edilmesi gerekli
ğı, immün sistemi baskılanmış veya ileri yaş hasta
dir. Düz grafiler radyoopak yabancı cismi, yumu
larda enfeksiyon gelişme riski daha yüksektir.
Fizik muayenede, derinin altındaki yapıların hasar şak doku gazı veya osteomiyelit olasılığını tespit
görme olasılığı tespit edilmelidir. Tendonların, si etmek için endikedir. Yatak başı ultrasonografı ab
nirlerin ve damarların distal fonksiyonu dikkatle seyi gösterebilir.
değerlendirilmelidir. Selülit 1-4 gün içinde gelişip, belirgin drenaj ol
• Alan lokalizasyon, çevresindeki deri durumu ve maksızın görülebilir. Rutin kültür gerekli değildir
yabancı madde varlığı, debris veya cansız doku açı ve antimikrobiyal kapsam gram-pozitif organizma
sından kontrol edilmelidir. lar, özellikle S. Aureus'a yönelik olmalıdır. Yedi ila
• Ağrı, şişlik, kızarıklık, sıcaklık, fluktuasyon, hare on günlük sefaleksin (yukarıdaki dozda) genellikle
ket kabiliyetinde azalma, ya da bölgede akıntı kanı etkilidir.
tı varlığında enfeksiyon düşünülür. Özellikle yabancı cisim kalmışsa delinme bölgesin
de lokal bir apse gelişebilir. Tedavi insizyon, drenaj
TANI VE AYIRICI TANI ve kalan yabancı cisim için dikkatli eksplorasyon
Multipl görüntüler, "yumuşak doku" ve düz filim oluşur. Yara 48 saat içinde tekrar kontrol edilme
radyografileri tüm enfekte olmuş delici alet yara lidir. Ciddi, derin, yumuşak doku enfeksiyonları
larında ve yabancı cisim kalma şüphesi olan her ameliyathane şartlarında cerrahi eksplorasyon ve
yarada (kalan yabancı cisimlerin tanı ve tedavisi debridman gerektirir.
BÖLÜM 17 • DELİCİ YARALAR VE ISIRIKLAR 65
• Başlangıç tedavisi sonrasında tekrarlama veya iyi • Uygun bir el uzmanına hızlıca konsülte edilmelidir
leşmedeki yetersizliği olan her hastada osteomi ve optimal sonuç için erken cerrahi debridman uy
yelit, septik artrit, veya yabancı cisim kaldığından gulanmalıdır.
şüphelenilmelidir. Radyografi, beyaz kan hücresi,
eritrosit sedimantasyon hızı ve ortapedi konsültas EPİNEFRİN OTOENJEKTÖR YARALANMASI
yonu yapılmalıdır. Kesin tedavide genellikle deb
ridman için ameliyathane şartlarında girişim gere Bu yaralanma tipik olarak alerjik reaksiyonun tedavisi
kir. Kültür beklerken MRSA'.yı içeren stafilokoklar için bir hastanın kendine enjeksiyonu yapma girişimi
ve psödomonas türlerini kapsayan antibiyotikler sırasında oluşur.
başlayın. Uygun bir rejim parenteral vankomisin
• Hastalar iğne batması nedeniyle ağrı, parestezi ve
1 gram iV 12 saatte bir (çocuklarda 20 miligram/
kilogram her 12 saatte bir) ve seftazidim 1 ile 2 enjekte alanda epinefrin bağımlı vazospazm ile
gram iV 8 saatte bir (çocuklarda, 30 ile 50 milig başvurur; tüm parmak beyazlamış ve soğuk olabi
ram/kilogram/doz her 8 saatte ve yetişkin dozunu lir.
aşmayacak şekilde). • Aktif tedavinin tek başına izlemden daha iyi oldu
• Komplikasyon riski yüksek hastalardaki yara yeri ğuna dair açık kanıt yoktur.
enfeksiyonu, immun yetmezlik durumları, selülit • Yararı gösterilmiş tek tedavi lidokain ile fentola
ve lenfanjitik yayılıma ilerleyen yaralar, osteomye mindir. 0.5 mL'lik standart fentolamin solüsyonu
lit, septik artrit, ve operasyonla çıkarılması gereken nun (5 miligram/mL konsantrasyonu) ve 0.5 mL'lik
derin yabancı cisimler hastaneye yatış gerektiren %1 lidokain solüsyonunun içeren bir karışım 2.5
durumlardır. miligram fentolamin içeren 1 mL total bir volüm
• Tetanoz profılaksisi kılavuzlara göre sağlanmalıdır
oluşturur, bu da subkutenöz olarak otoenjektör ba
(Bknz Bölüm 18). Ayaktan tedavi edilen hastalar ağır
tan alana doğru direk olarak enjekte edilebilir.
lık taşımadan kaçınmalı, elevayon ve ılık suyla yıkama • Tekrar olasılığı çok az olduğundan iskemi çözül
yapmalı ve 48 saat içinde kontrole gelmelidir.
düğünde (beyazlık kaybolur, ısınır) hasta taburcu
edilebilir.
İGNE BATMA YARALANMALAR!
• İğne batması yaralanması hepatit B ve C ve İnsan İNSAN ISIRIKLARI
İmmün Yetmezlik Virüsü (HIV) ile enfeksiyon ris İnsan ısırıkları dokunun ezilmesine ve yırtılmasına yol
kine ek olarak bakteriyel enfeksiyon riski taşır. açmasının yanı sıra alttaki yapıları yaralama ve normal
• Bu alandaki öneriler kompleks ve gelişmekte oldu
insan ağız florasıyla dokuyu inoküle etme potansiyeli
ğu için her hastane süratle değerlendirme, testler
vardır.
ve hepatit B ve HIV profılaksisi dahil iğne batma
yaralanma tedavisini yapmak için enfeksiyon has İnsan ısırıkları en sık ellerde ve üst ekstremitelerde
talıkları uzmanları tarafından geliştirilen önceden rapor edilmiştir. Enfeksiyon majör ciddi sekeldir,
tasarlanmış bir protokole sahip olmalıdır. yaygın organizmalar için Tablo 17-1'e bakınız.
TABLO 17-1 Yaygın Isırıklar ve İlk Tedavi El insan ısırık.lan sıklık.la selülit, lenfanjit, abse
oluşumu, tenosinovit, septik artrit ve osteomye
BİRİNCİ lit ile komplike olurlar. İnsan ısırığından olan en
BASAMAK feksiyonlar polimikrobiyaldir, türe özgü Eikenella
HAYVAN ORGANİZMA ANTİBİYOTİK corrodens'a ek olarak stafilokok ve streptokok tür
Kedi Pasteurella multocida Amoksisilin- leri yaygın izolatlardır.
Bartonella henselae klavulanat
(kedi tırmığı ateşi) Azitromisin
TANI VE AYIRICI TANI
Öykü ve fizik muayene genellikle doğrudan tanıyı
Köpek Pasteurella, Amoksisilin- belirtecektir.
streptokoklar, klavulanat Hasta insan ısırığının gerçek etiyolojisini sak.lama
stafilokoklar, ya veya inkar etmeye çalıştığı zamanlarda ve özel
Capnocytophaga likle yara el üzerindeyse yüksek derecede bir şüp
canimorsus heyi gösterir.
İnsan Eikenel/a, Amoksisilin- Vira! hastalıkların insan ısırığıyla (örneğin, herpes
stafilokoklar, klavulanat simpleks, herpetik dolama, ve hepatit B) bulaşabi
streptokoklar Asiklovir veya leceği akılda tutulması önemlidir.
Herpes simplex valasiklovir • Bir insan ısırığı ile HIV edinmenin potansiyel riski,
(herpetik dolama) tükürükte düşük seviyelerdeki HIV nedeniyle ih
Sıçan, fare, Streptobacillus Amoksisilin- mal edilebilir görünmektedir.
sincap, moniliformis (Kuzey klavulanat
Gerbils Amerika) veya
Spirillum minus / ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
minör (Asya) Normal serum fızyoloik solusyonu ile bol yara ir
Çiftlik Çoklu organizmalar Amoksisilin- rigasyonu ve cansız dokunun makul sınırlı debrid
hayvanları, Brucella, Leptospira, klavulanat manı başlangıç yönetimi için kritiktir.
büyük oyun Francisella veya hastalığın Eldeki insan ısırıkları başlangıçta açık bırakılmalı
hayvanları tularensis spesifik ajanı dır. Enfeksiyon şüphesi yüksek derecede olmadıkça
Yarasalar, Kuduz Kuduzimmun diğer bölgeler primer kapamaya alınabilir.
maymunlar, globulin, kuduz Profilaktik antibiyotikler tümüne düşünülmelidir
köpekler, aşısı ama çoğu insan ısırığı önemsizdir. AmoksisiHn/
kokarca, klavulanat 500-875 miligram PO günde iki kez
rakun, tilki (çocuklarda günde iki kez 12,5-22,5 miligram/ki
Maymun Herpes B virüsü Asiklovir veya logram/doz) seçilecek antibiyotiktir.
(Cercopithecine valasiklovir Kapalı/sıkılı yumruk yaralanmam yönetimi için
herpesvirus) Bölüm 14'ye bakın. Herpetik dolama asiklovir veya
Tatlı su balık Aeromonas, Fluorokinolon valasik.lovir ile tedavi edilir (tartışma için Bölüm
stafilokoklar, veya 184 bakınız).
streptokoklar Trinıetoprim/ Kültürler alındıktan sonra başvuru sırasında enfekte
sulfametoksazol yaralara sistemik antibiyotik gerekir. Sağlıklı ve gü
Tuzlu su Vibrio, stafilokoklar, Florokinolon venilir hastalarda lokal selülit immobilizasyon, anti
balıkları streptokoklar biyotik, ve yakın takip ile ayaktan tedavi edilebilir.
• Cerrahi konsültasyon ve parenteral antibiyotik için
orta-şiddetli enfeksiyonları hastaneye yatırmak ge
Lokal anestezi genellik.le dikkatli bir yara eksploras rekir. Uygun kapsam dahilinde ampisilin/sulbak
yonu gerçekleştirmek için gereklidir. SYY'de ten tam 3 gr iV 6 saatte bir (çocuklarda 25-37,5 mg/
don yumruk yapılmamış elde proksimale retrakte kg/doz 6 saatte bir) veya sefoksitin 2.0 g IV 8 saatte
olabildiğinden, yaralar ekstansör tendon tutulu bir (çocuklarda 27-33 mg/kg/doz IV veya IM 2,0 g
kadar her 8 saatte). Penisiline alerjisi olan hastalar
munu tespit etmek için MKF ek.lemin tüm hareket
klindamisin (5 ile 10 miligram/kilogram/doz IV
sınırı boyunca değerlendirilmesi gerekmektedir. günde 4 kez 600 mg/doza kadar), artı siproflok
Muayene de potansiyel bir ek.lem aralığı ihlalini de sasin (10 miligram/kilogram/doz 12 saatte bir IV,
ğerlendirmek gerekir. maksimum: 400 mg/doz) ile tedavi edilebilir.
Radyografi özellik.le ellerde yabancı cisimler ve kı Tüm hastalara kılavuzlara göre tezanoz immüni
rıkları belirlemek için tavsiye edilir. zasyonu sağlanmalıdır.
BÖLÜM 17 • DELİCİ YARALAR VE ISIRIKLAR 67
• KÖPEK ISIRIKLARI Önemli yara enfeksiyonları hastaneye yatış ve pa
renteral antibiyotik gerektirir. Örnek olarak lenfan
KLİNİK ÖZELLİKLER jit, lenfadenit, tenosinovit, septik artrit, osteomyelit
• Bildirilen hayvan ısırıklarının %80-90'nı köpek ısı kanıtı olan enfekte yaralar, sistemik belirtiler ve
rık.landır, raporlanmış ısırıkların çoğunluğu okul tendon, eklem ya da kemikler gibi altta yatan ya
çağı süren çocuklardır. pıların yaralanmaları verilebilir. Kültürler tercihen
Enfeksiyon vakaların yaklaşık %5'inde görülür ve ameliyathanede eksplorasyon sırasında, derin ya
50 yaşından büyük hastalarda, el yaralanması veya pılardan elde edilmelidir. Başlangıç antibiyotik te
derin delici yaraları olanda ve 24 saatin üzerinde davisine ampisilin/sulbaktam 3 gr IV 6 saatte bir
gecikmeyle ilk tedavisi olanlarda daha yaygındır. veya klindamisin (günlük 5 ile 10 miligram/kilog
İnsan ısırığı ile ilgili bölümde belirtildiği gibi ayrın ram/doz IV 4 kez, 600 mg/doz'a kadar) artı siprof
tılı bir öykü ve muayene yara genişliğini ve enfeksi loksasin {10 miligram/kilogram/doz her 12 saatte
yon olasılığını değerlendirmek için gereklidir. bir IV, maksimum: 400 mg/doz) ile başlanmalıdır.
Köpek ısırığı yaralarının enfeksiyonları genellikle Gram boyamada gram-negatif basiller ortaya çı
polimikrobiyaldir ve aerobik ve anaerobik bakteri karsa, bir üçüncü veya dördüncü kuşak sefalospo
leri içerir. rin veya aminoglikozid eklenmelidir.
Tetanoz profilaksisi standart klavuzlara göre sağ
lanmalıdır.
TANI VE AYIRICI TANI
Enfeksiyon kanıtı, yabancı cısını şüphesi, kemik
tutulumu veya küçük çocukların kafasında büyük
KEDİ ISIRIKLARI
köpeklerin intakranial penetrasyon ısırıkları varsa • Kedi ısırıkları rapor edilmiş hayvan ısırıklarının
radiografı önerilir %5-18'ini oluşturur; çoğunluğu kol, önkol ve el
üzerindedir. Kedi ısırıklarının %80 kadarı enfekte
olur.
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
• Tüm köpek ısırık yaraları bol irrigasyon ve cansız
dokunun debridmanı ile uygun yara bakımı gerek KLİNİK ÖZELLİKLER
tirir. • Pasteurella multocida enfekte kedi ısırırığı yaraları
Primer kapama el ve ayaklar dışında kafa derisi, nın %53 ila %80'ninden izole edilen major patojen
yüz, gövde ve ekstremitelerdeki yaralarda kullanıla dir.
bilir. Ayak ve ellerde laserasyonlar başlangıçta açık • Pasteurella belirgin ağrı ve şişlik semptomları ile
bırakılmalıdır. Özellikle küçük çocuklarda büyük, hızlı bir şekilde gelişen yoğun inflamatuvar yanıta
kapsamlı laserasyonlar iyice açılıp, ameliyathanede neden olur.
onarılır. • Ciddi kemik ve eklem infeksiyonlarına ve bakteri
Delici alet yaraları, el ve ayak yaraları ve yüksek
yemiye neden olabilir. P multocida nedeniyle sep
riskli hastalardaki yaralar 3 ila 5 gün profilaktik
tik artritli hastaların çoğu glukokortikoidler veya
antibiyotik almalıdır, amoksisilin/klavulanat 500-
alkolizm nedeniyle değişmiş konak defansına sa
875 miligram PO günde iki kez (çocuklarda 12,5-
hiptir.
22,5 mg/kg/doz günde iki kez) ya da klindamisin
(günlük 5 miligram/kilogram/doz 4 kez, PO 450
mg/doz'a kadar) artı siprofloksasin (15 miligram/
kilogram/doz 12 saatte bir, maksimum: 500 milig TANI VE AYIRICI TANI
ram/doz PO). • Enfeksiyon kanıtı, yabancı cisim şüphesi veya ke
• Klindamisin artı trimetoprim-sulfametoksazol mik tutulumu varsa radyografi önerilmektedir.
penisilin alerjisi olan hastada kullanılabilir.
Başvuruda açıkça enfekte olan yaraların kültürü
alınmalı ve antibiyotik başlanılmalıdır. Güvenilir,
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
sadece lokal selüliti olan düşük riskli hastalar ve alt
ta yatan yapılarda tutulumu olmayanlar yakın takip • Tüm kedi ısırık yaraları cansız doku debridmanı ve
ile ayaktan tedavi edilebilir. bol irrigasyon ile uygun yara bakımı gerektirir.
68 KISIM 4 • ACİL YARA BAKiMi VE YÖNETİMİ
• Doku yapıştırıcıları uygulamanın 5 ile 10.uncu rünümün, en son kozmetik sonucu büyük ölçüde
günü içinde çıkacaktır. tahmin edemediği bilgisi verilmelidir.
• Kalıcı hiperpigmentasyona neden olabilmesi nede
UZUN VADELİ KOZMETİK SONUÇLAR niyle yaralar iyileşirken hastanın güneşten sakın
ması için bilgilendirin.
HAKKINDA HASTA EGİTİMİ
• Hastalar yaralanma sonrası en az 6 ila 12 ay boyun
• Tüm travmatik yaralanmaların bir miktar yara ca güneş kremi sürmelidir.
iziyle sonuçlanacağını ve kısa vadeli kozmetik gö-
Kısım 5
KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
71
72 KISIM 5 • KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
TABLO 19-2 Akut Miyokardiyal Enfarktüs TABLO 19-3 Akut Göğüs Ağrısının Önemli
Olasılığını Azaltan Hikaye ve Nedenleri
Fizik Muayene Özellikleri GÖGÜS DUVARI PLÖRİTİK
POSİTİVE AGRISI AGRI VİSSERAL AGRI
HASTA LİKELİHOOD Kostosternal Pulmoner Tipik egzersiz
AGRI TANIMI ÇALIŞMA SAYISI RATİO (%95CL) sendrom emboli anjinası
Plöritik ağrı Chun et al.' 8822 0.2 (0.1-0.3) Kostokondirit (Tietze Pnomoni Atipik (egzersizle
Pozisyona! ağrı Chun et al.1 8330 0.3 (0.2-0.5) sendromu) ilişkisiz anjina)
Keskin ağrı Chun et al.' 1088 0.3 (0.2-0.5) Prekordiyal ağrı Spontan Unstabil angina
Palpasyonla Chun et al.' 8822 0.3 (0.2-0.4) sendromu pnomotoraks
oluşan ağrı Kayan kaburga Perikardit Akut
Meme altı Everts et al.2 903 0.8 (0.7-0.9) sendromu miyokardiyal
lokalizasyon enfarktüs
Egzersiz ile Goodacre et 893 0.8 (0.6-0.9) Radiküler Plörezi Aortik diseksiyon
ili�kisiz ai.3 sendromlar
'Clıun AA. McGee SR: Bedside diagnosis of coronary arter discase: a systcma·
İnterkostal sinir Perikardit
tic review. Aııı J Med 117:334, 2004. (PMID: 153365831 sendromları Ösefagiyal reflü
'Everts B, Karlson BW, Wahrborg P, et al: Lacalization of pain in suspccted acu· veya spazm
tc ınycardial infoction in rclation to fınal diagnosis, age and scx, and site and Fibromiyalji Ösefagiyal rüptür
type of infaction. Hearı Lung 28:30, 1996
'Goodacre S, Locker T. Morris F, Caınpbell SO How useful are dinical featurcs
Mitral kapak
in the diagnosis of acutc, undiffcrentiatcd chest pain? Acııd Eıııcrg Mcd 9:203, erolaesu
2002. [PMID: 11874776]
TABLO 19-4 Yaşamı Tehdit Eden Göğüs Ağrısı Nedenleri Klasik Semptomların Karşılaştırılması
HASTALIK AGRI (LOKALİZASYON) AGRI (KAREKTER) AGRI (YAYILIM) İLGİLİ SEMPTOMLAR
Anjina pektoris Retrosternal veya Ezici, daraltıcı, Sağ veya sol omuz, sağ Nefes darlığı, terleme,
epigastrik sıkıştırıcı, baskı veya sol kol/el, çene bulantı
tarzında
Masif pulmoner TLim göğüs Ağırlık hissi Yok Nefes darlığı, stabil
emboli olmayan vital
bulgular, ölüm hissi
Segmental pulmoner Göğüsün bir bölümü Ploritik Yok Taşikardi, takipne
emboli
Aort diseksiyonu Orta hatta, sternum Şiddetli, yırtıcı Sırtta interskapular İkincil arteriyal dalda
atında bölgede tıkanıklık
Pnömotoraks Göğüsün bir tarafında Ani, keskin, şimşek Omuz, sırt Nefes darlığı
çakar gibi, plöritik
Ösefagiyal rüptür Sternum altında Kuvvetli bir Arkada sırtta Nefes darlığı, terleme,
kusmadan sonra sepsis bulguları
ani, keskin görülebilir
Perikardit Sternum altında Keskin, sürekli veya Arka (sırt), boyun, Ateş, perikardiyal
plöritik omuz sürtünme sesi
Pnomoni Göğüste bir noktada Keskin, plöritik Hiçbiri Ateş, sepsis bulguları
görülebilir
Peptik ülser Epigastrik Şiddetli, keskin Arkada sırtta, göğüsün Terleme, akut distres
eerforasyonu içine doğru
Listelenen tüm yaşam tehdit edici hastalıklarda atipik bir görüntü olabilir.
BÖLÜM 20 • AKUT KORONER SENDROMLAR: MİYOKARDİYAL İSKEMİ VE ENFARKTÜSÜN TEDAVİSİ 73
TABLO 19-5 İskemik Kalp Hastalığı kısmın diğer bölümlerinde anlatılmıştır. Bu testler
Yokluğunda Troponin kardiyak GA teşhisine yardımcı olabilir. Ayrıca eko
Yıikselmesine Neden Olan kardiyografı, perikardit, aort diseksiyonu, hipertro
Durumlar fık kardiyomiyopati gibi iskemik hastalığı taklit eden
diğer durumların ayrımını kolaylaştırabilir.
Kardiyak kontüzyon
İnvasiv kardiyolojik girişimler (cerrahi, ablasyon, pace, stent Göğüs X-ray genellikle kardiyak GA olan hastalarla
yerleştirme) ilgili sınırlı bilgiler verir fakat X-ray diğer önemli
Akut veya kronik kalp yetmezliği durumların teşhisine yardım edebilir.
Aort diseksiyonu
Aort kapak hastalığı
Hipertrofık kardiyomiyopati
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUGU
Aritmiler (taşikardi veya bradikardi) Hastayı monitorize edin, 02 verin ve bir IV damar
Apikal balonlaşma sendromu
yolu açın. EKG çektir. Derhal yaşam tehdit edici
Kardiyak zedelenme ile birlikte rabdomiyoliz
Pulmoııer embolinin dahil olduğu şiddetli pulmoner
durumlara odaklanın çektirin.
hipertansiyon, İlk EKG kardiyak iskemiyi göstermese bile, eğer
Akut nörolojik hastalıklar (inme, subaraknoid kanama) klinik şüphe yüksek ise, hasta agresif olarak tedavi
Miyokardiyal infıltratif hastalıklar (amiloid, sarkoid, edilmelidir.
hemokromatosis, skleroderma) • EKG, klinik hikaye ve kardiyak belirteçlerin kom
İnflamatuvar kardiyak hastalıklar (miyokardit, endokardit, binasyonu, hem GA'.sının kardiyak kökenli olup
perikardit)
İlaç zehirlenmeleri
olmadığının belirlenmesinde, hem de tedavi ve ta
Solunum yetmezliği burculuk kararında etkili olan risk sınıflamasında
Sepsis kullanılmalıdır.
Yanıklar
Aşırı egzersiz (dayanıklık atletleri)
'001
EPİDEMİYOLOJİ
• Amerika Birleşik Devletlerinde (ABD) 204.3/
� 50 100.000/ yıl ölüm oranı ile erişkinlerde en önemli
Q)
bağlanır. Trombin, kollagen, ADP (adenozin difos • İnferior AMI'ların l/3'ünde sağ ventrikül de dahil
fat), tromboksan A2 ve serotonin güçlü platelet ak olur ve artmış mortalite ve komplikasyonlarla iliş
tivatörleridir. Platelet glikoprotein Ilb/ Illa resep kilidir.
törleri, agregasyonun ortak yolu olarak VWF veya
fıbrinojen ile çapraz bağ yaparlar. • TANI VE AYIRICI TANI
• AKS şiddeti, trombusun neden olduğu 02 sunu • Hastanın geliş EKG sinde �l mm ST segmet yük
mundaki azalmaya bağlıdır. Tam tıkanıklık hücre selmesi mevcutsa, ST-Segment Elevasyonlu Akut
ölümü ile sonuçlanır. Miyokard Enfarktüsü (STEMI) tanısı konulur.
• AMI her iki iletim sistemine zarar verir. Ektopi, • Biyolojik belirteçlerin anormal yüksekliğine rağ
disritmi oluşur. Sol ventrikül fonksiyonlarını etki men, STEMI kriterlerini karşılayan EKG değişikli
ler, artmış dolum basıncına neden olur. ği olmaması durumunda, ST segment elevasyonu
• Kokain kullanımı, miyokardiyuma direkt toksik. olmayan MI (NSTEMI) tanısı konur.
etkiye sahiptir ve kronik koakin kullanımı AMI'ya Unstabil angina tanısı kliniktir fakat EKG de ve bi
neden olabilir. yolojik belirteçlerin düzeyinde belirsiz, tanı koyucu
değişiklikler olabilir.
Öykü genelde tanıya yardımcıdır fakat AS'te kulla
KLİNİK ÖZELLİKLER nılan en iyi test EKG'dir.
Anlamlı EKG anormalliği, AMI, USAP (unstabil
• KAH için kardiyak risk faktörleri asemptomatik angina pektoris) ve ciddi kardiyovasküler kompli
hastalarda orta derecede, AMI ve diğer AKS du kasyonlarla ilgilidir.
rumlarında zayıf derecede tahmin değerine sahip • Normal veya nonspesifık EKG olan hastalarda
tir. %1-5 oranında AMI ve %4-23 oranında USAP gö
• Fizik muayene normal veya patolojik olabilir. rülür. Tanısal olmayan EKG değişikliği veya yaşı
• Ağrısız/atipik klinik yaygındır. Kadın ve yaşlılarda belirsiz iskemi delilleri olan hastalarda, %4-7 ora
daha sık görülür. Kolay yorulma, solunum sıkıntısı nında AMI ve %21-48 USAP görülür.
şikayeti olabilir. • Yeni iskeminin EKG'de gösterilmesi, AMI riskini
• İskemik /anginal ağrı, AMI ağrısına benzerdir. %25'ten %73'e, USAP riskini %14'ten %43'e yüksel
AMI ağrısı genellikle, sadece agresif bir müdahale tir.
ile geçerken, anjinal ağrı dinlenmek veya NG (nit • EKG'deki bulgular ile ilgili arter tahmin edilebilir.
rogliserin) ile geçebilir. Şekile 20-1 'de, sol sirkumflex arterin tıkanması so
• Miyokardiyal kayıpların lokalizasyonu ve genişliği, nucu gelişen inferiolateral miyokard enfarktüsüne
prognozda ve komplikasyon oluşumunda rol oy bağlı EKG değişiklikleri görülmektedir.
nar. Sol ventrikül %25 kaybı konjectif kalp yetmez • Şekil 20-2, sağ koroner arter tıkanması sonucu ge
liğine neden olur. %40 sol ventrikül kaybı şoka, sağ lişen inferior miyokard enfarktüsüne bağlı gelişen
ventrikül enfarktüsü hipotansiyona neden olur. EKG değişiklikleri görülmektedir.
• Anterior hasar taşidisritmiye neden olur. İnferior İnferior duvar AMl'ünde EKG de sağ taraf deri
hasar, artmış vagal tonusa ve birinci derece ve Mo vasyonlar V4 (V4R) de alınmalıdır. V 4R de ST
bitz I bloğa neden olabilir. segment yükselmesi yüksek olasılıkla sağ ventrikül
• Mobitz II blok, genellikle anterior MI ile ilgilidir. Tam enfarktüsünü düşündürür.
kalp bloğuna neden olabilir. Anterior ve/ veya inferior Şekil 20-3 de, sağ ventrikül enfarktüsü görülmek
hasarlanma sonucu tam kalp bloğu gelişebilir. tedir. Şekil 20-3A, derivasyon Vl de ST segment
%15-20 AMI hastasında kalp yetmezliği gelişir. yükselmesi ile birlikte standart derivasyonlar gö
• Miyokardiyal serbest duvar rüptürü, AMI'ne bağlı rülmektedir. Sağ ventriküler derivasyonlar aynı
ölümlerin %10'wm oluşturur ve AMI sonrası 1.-5. hastaya yerleştirilir. V3 R, V3R, V3 R, V3R de sağ
günde görülür. ventrikül enfarktüsü ile uyumlu ST segment yük
• İnterventriküler duvar rüptüründe, ağrı, solunum selmesi görülmektedir.
sıkıntısı ve holosistolik üfürüm görülür. Şekil 20-4'de EKG de distal sol ön inen dal tıkan
Papiller kas rüptürü, tüm AMI hastaların %l'inde, masından kaynaklanan anterior miyokard enfark
1-14 günde görülür. tüsü görülmektedir.
Perikardit, tüm AMI hastaların %20'sinde,,olaydan Şekil 20-5'de sol ön inen dal tıkanmasına bağlı an
2-4 gün sonra görülür. Dressler sendromu, AMI'u terior miyokard enfarktüsü EKG bulguları görül
nu takiben 2-10 haftada görülür. mektedir.
BÖLÜM 20, AKUT KORONER SENDROMLAR: MİYOKARDIYAL İSKEMİ VE ENFARKTÜSÜN TEDAVİSİ 75
il
ŞEKİL 20- 1. EKG sol sirkumfleks koroner arter tıkanmasına bağlı inferiolateral miyokard enfarktüsünü göstermektedir.
(42 yaşında göğüs ağrısı ile gelen erkek hastaya ait EKG. Ekstremite derivasyonları Il, III (inferior), aVF ve derivasyon V6 da
(lateral) ST segment elevasyonu görülmektedir. Vl,V2 ve V3 de anterior derivasyonlarda resiprokal değişiklikleri yansıtan
ST segment depresyonu mevcuttur. Kateterizasyon sırasında sol circumflex arter %100 tıkalı saptandı. (Courtesy of David
M.Cline, MD, Wake Forest Baptist Health.)
• AMI ile gelenlerde EKG normalden, belirgin ST masında faydalıdır. Ancak AS'de yapılan kardiyak
segment yükselmesine kadar değişebilen bulgular belirteç testleri daha sonra istenmeyen etkiler geli
gösterebilir (Bknz. Tablo 20- 1). şen çoğu AS hastasını belirlemeyecektir.
Kardiyak troponinler göğüs ağrısı, AKS ve AMI Göğüs grafısi iskemik ağrıya benzeyen diğer ne
olan hastaların hem tanısında hem de risk sınıfla- denleri tespit etmekte faydalıdır.
aVR
2 5
VI
il
ŞEKİL 20-2. EKG sağ koroner arter tıkanıklığına bağlı gelişen inferior miyokard enfarktüsünü göstermektedir (akut göğüs
ağrısı ile gelen 80 yaşında erkek hastadan alınan EKG). Lead I ve lead aVL de> 1 mmcien fazla ST segment çökmesi ile birlik
te, lead III de, lead 11 den fazla ST segment yükselmesi görülmektedir. Kateterizasyon sırasında sağ koroner arter % 100 tıkalı
saptandı (Courtesy of David M.Cline, MD, Wake Forest Baptist Health.)
76 KISIM 5 • KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
VA-
ŞEKİL 20-3. Sağ ventrikül enfarktüsü. A. Lead V I de ST segmet yükselmesi ile birlikte inferior duvar miyokard enfarktüsü.
İnferior ST segmet elevasyonlu miyokard enfarktüsü ile birlikte lead I de ST segment elevasyonunun olması sağ ventrikül
enfarktüsünü düşündürür. B. Sağ ventriküler leadler ile birlikte inferior duvar miyokard enfarktüsü. Sağ ventriküler leadlerin
yerleştirildiği bazı hastalarda V3R, V4R, V SR, VSR ve V6R de ST segment elevasyonunun gösterilmesi. (Courtesy off.Stephan
Stapczynski, Maricopa Medical Center.)
il aVL
111 aVF
il
ŞEKİL 20-4. EKG, distal sol ön inen koroner arter tıkanmasma bağlı anterior miyokard enfarktüsünü göstermektedir. (Gö
ğüs ağrısı ile gelen 52 yaşmda erkek hasta). EKG de V 1 , V2,V3 de ST segment yükselmesi olmakla birlikte, lead II, III ve aVF
de ST segment depresyonu mevcut değildir. Kateterizasyon sırasmda distal sol ön inen dal% 100 tıkalı saptandı. (Courtesy of
David M.Cline, MD, Wake Forest Baptist Health.)
BÖLÜM 20 • AKUT KORONER SENDROMLAR: MİYOKARDİYAL İSKEMİ VE ENFARKTÜSÜN TEDAVİSİ 77
vı
il
ŞEKİL 20-5. EKG, proksimal sol ön inen koroner arter tıkanmasına bağlı anterior miyokard enfarktüsünü göstermektedir.
( Göğüs ağrısı ile gelen 65 yaşında erkek hasta). EKG de V 1, V 2, V 3 de ST segment yükselmesi birlikte, lead II, III ve aVF de > l
mm ST segment depresyonu mevcuttur. Kateterizasyon sırasında proksimal sol ön inen dal % 100 tıkalı saptandı. (Courtesy
of David M.Cline, MD, Wake Forest Baptist Health.)
Kardiyak iskeminin ayırıcı tanısında çok fazla has ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
talık yer almaktadır (Bknz. Kısım 19). Perikardit,
kardiyomiyopati, kardiyak kalp hastalığı, pulmoner • İlk tedavinin öncelikli amacı tercihen PKG (perkü
emboli, pnömoni, pnomotoraks, astım ve KOAH, tan koroner girişim) veya fibrinolitikler ile erken
gastrointestinal sistem hastalıkları (özellikle ösefa reperfüzyonu sağlamaktır.
giyal hastalık), göğüs travması, göğüs duvarı hasta • Reperfüzyonun hedefi, hastaya acil servise gelişin
lıkları, hiperventilasyon, aort anevrizması ve disek den itibaren 90 dakika içinde PKG yapılmasıdır.
siyonu, ayırıcı tanıda düşünülmelidir. Fibrinolitik tedaviye uygun olmayan hastaların,
PKG yapabilen bir merkeze transferi düşünülme
TABLO 20-1 Akut Miyokard Enfarktüsünde lidir (transfer edilecek merkeze ulaşmak, hedef za
Elektrokardiyografik Q manı geçirse bile).
dalgasına Dayalı kriter Antikoagülan ve antiplatelet tedavi yoluyla koroner
GÖGÜS arter açıklığının sürdürülebilmesi için alınan ted
DUVARI birler aşağıda tartışılmıştır. Tablo 22-2 ilaçları ve
AGRISI PLÖRİTİK AGRI dozlarını listelemektedir.
Anterior V 1 de rS defleksiyon ile birlikte VH Disritmilerin eğer kalp üzerindeki etkileri oksijen
de Q dalgası, veya V H de R dalgası istemi ve sunumu arasında bir bozukluğa neden
amplitüdünde azalma olursa veya elektriksel bir bozulma görülürse (ör
İnferior II,III, aVF de Q dalgası neğin perfüzyon olmayan ritm; bakınız kısım 4),
Anteroseptal V 1_3 de ve olasılıkla V4 te QS defleksiyon tedavi edilmelidir.
Lateral I ve aVL de Q dalga İlk yapılacaklar, IV yol, 0 2, kardiyak monitorizas
Anterolateral V4_6, I, ve aVL de Q dalga
yon ve EKG olmalıdır.
İnferolateral II,III, aVF, V5, V6 da Q dalga
STEMI kriterlerini karşılayan hastalar aşağıdaki
Sağ ventriküler II, III, aVF de Q dalga ve sağ göğüs V4 te
ST yükselmesi tedaviyi almalıdır. Aspirin, klopidogrel, nitroglise
Gerçek posterior V1 ve V2 de R dalgası >0.04 s ve R/S oranı rin, oral B-bloker, bir antitrombin ve eğer uygun
�l sa PKG. Eğer PKG makul bir zaman içinde uygun
Posterior duvar enfarktüsü klasik leadlerde Q dalga anomalisine neden değilse fibrinolizis önerilir (PKG için önerilen 90
olmaz ve V1 ve v, de yüksek R dalgasının varlığında teşhis edilir. dakikalık süre özellikle transfer edilen hastalarda
78 KISIM 5 • KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
TABLO 20-2 Akut Koroner Sendrom Tedavisinde Acil Tedavide Kullanılması Önerilen İlaç Dozları
Antiplatelet ilaçlar
Aspirin 160-325 milligrams PO
Klopidogrel Yükleme dozu 300-600 milligrams PO, takiben 75 milligrams/gün
Antikoagülanlar
Heparin 60 ünite/kg bolus (max, 4000 ünite), takiben 12 ünite/kg/sa (max, 1000 ünite/sa) infüzyon, aPTT
normalin 1,5-2 kat olacak şekilde doz ayarlaması
Enoksaparin (LMWH) 1 milligrams/kg SC 12 saatte bir
Bivalirudin (PKG öncesi) 0.75 milligram/kg IV bolus, takiben 1.75 milligrams/kg/sa işlem süresince infüzyon
Fibrinolitik ilaçlar
Streptokinaz 1.5 milyon unite 60 dakika üzerinde
Alteplaz (tPA) >67 kg: 15 milligrams IV bolus başlangıçta; 50 milligrams infüzyon 30 dakika üzerinde; 35
milligrams infüzyon izleyen 60 dakikada
<67 kg: 15 milligrams başlangıç iV bolus; 0.75 milligrams/kg 30 dakika üzerinde in füzyon ; 0.5
milligrams/kg infüzyon izleyen 60 dakika üzerinde
Reteplaz (rPA) 10 ünite IV bolus, 30 dakika sonra ikinci doz 10 ünite IV bolus
Tenekteplaz (tPA) Kiloya dayalı tek doz 30-50 milligrams
Glikoprotein Ilb/Illa
inhibitorleri
Abcixirnab 0.25 milligrams/kg bolus, izleminde 0.125 mikrograms/kg/dakika (max, 10 mikrograms/dakika),
12-24 saat infüzyon
Eptifıbatid 180 mikrograms/kg bolus, izlemde 2.0 mikrograms/kg/dakika, 72-96 saat infüsyon.
Tirofıban 0.4 mikrograms/kg/dakika 30 dakikada, izlemde O.! mikrograms/kg/dakika 48-96 saat infüzyon
Diğer tedaviler
Nitrogliserin SL 0.4 milJigramsher 5 dakikada, 3 kez tekrarlanabilir
iV: 10 mikrograms/dakikada başlanır, normotansifhastalarda MAP da %10 a kadar azalma
olacak şekilde,hipertansifhastalarda MAP da %30 a kadar azalma olacak şekilde doz
ayarlanır.
Morfin 2-5 miligrams iV, ağrı geçmezse 5-15 dakikada tekrar
Metoprolol 50 miligrams PO
Atenolol 25-50 miligrams PO
•ooz, ST segment yükselmesi varlığı ya da yokluğu gibi durumlara göre değişebilir.
Kısa/tına/ar: LMWH = düşük moleküler ağırlıklı heparin; MAP =ortalama arteriyal basınç; max= maksimum; PKG = perkutan koroner girişim;
PTT= parsiyel throınboplastin zamanı; rPA= rekoınbinant plazıninojen aktivator; SL = sublingual; tPA = doku-tip plasminojen aktivator.
daha uzundur). Glikoprotein IIb/IIIa inhibitörleri maksimum 200 mikrogram/dakika olacak şekilde
hasta kateterizasyon laboratuvarına gidinceye ka titre edilir.
dar geciktirilebilir. NG sağ ventriküler enfarktüste, preload kaybına
• ST yükselmesi olmayan ancak kardiyak belirteç bağlı hipotansiyon nedeni ile kontrendikedir. NG
leri pozitif olan veya yüksek risk kriterleri taşıyan ile oluşan yaygın yan etki, baş ağrısıdır.
hastalarda aspirin, klopidogrel, nitrogliserin, oral • Morfin sülfat, NG ile kontrol edilemeyen iskemik
{3-blokör, bir antitrombin verilmeli. PKG ile erken göğüs ağrısı varlığında kullanılabilir. Morfin kardi
müdahele göz önünde bulundurulmalıdır. yak autputun azalmasına neden olabilir. Hipotansi
Aspirin AKS olduğu şüphenilen hastalarda bir kont
yon ve inferior miyokard enfarktüsü olan hastalar
rendikasyon yoksa veya hasta tarafından önceden
da dikkatli kullanılmalıdır.
alınmamışsa 160-325 mg çiğnetilerek verilmelidir.
Tienopiridin klopidogrel, aspirin tedavisine ilave
Anjina tedavisinde oral ve transdermal nitrogli
serin (NG) faydalıdır. SL (sublingual) doz, total 3 edildiğinde kardiyovasküler ölüm, miyokard en
tablet olacak şekilde 2-5 dakika aralarla tekrar edi farktüsü ve inme riskini azaltır. Tienopiridinler,
lebilir. SL olarak verilen NG ile düzelme olmazsa, ADP reseptörlerine bağlanır ve platelet agregasyo
IV 5-10 mikrogram/dakika NG verilmelidir. nunu inhibe eder.
NG için IV uygulama, AMI veya tekrarlayan is Orta-yüksek riskli olan STEMI ve NSTEMI olan ve
kemili hastalarda tavsiye edilir. 5-1 O mikrogram/ PKG planlanan hastalarda asprin ve antikoagülan
dakika IV başlanıp hastanın ağrısına ve kan basın lar ile yapılan standart tedaviye klopidogrelin ilave
cındaki azalmaya göre 3-5 dakikada bir arttırılarak edilmesi düşünülmelidir.
BÖLÜM 20 • AKUT KORONER SENDROMLAR: MİYOKARDİYAL İSKEMİ VE ENFARKTÜSÜN TEDAVİSİ 79
• Aspirin alerjisi olan hastalarda aspirin verilmeden • Direk trombin inhibitörleri, pıhtıdaki trombini di
klopidogrel verilebilir. Klopidogrel kanama riskini rek bağlarlar. NSTEMI hastalarda bivalirudin UFH
arttırır ve CABG (koroner arter bypas greft), klopi ile karşılaştırıldığında, ek bir fayda saptanmamıştır.
dogrel verilmesinden 5 gün sonra yapılmalıdır. Böbrek bozukluğunda doz ayarlaması gerekli de
• Prasugrel, oral tienopiridin ön ilacıdır ve önceden ğildir.
inme geçiren veya >75 yaş hastalarda kullanılma • PKG, stent yerleşimi olan veya olmayan koroner
malıdır. anjiyoplasti, STEMI olan hastanın acile gelişinden
• Fraksiyone olmayan heparin (UFH) antikoagülan itibaren ilk 90 dakika içinde yapılması gereken te
özellikleri için kullanılır. Birkaç dezavantajı vardır. davi şeklidir.
(1) IV verilmelidir (2) Aktive parsiyel tromboplas • PKG yapılamayan merkeze başvuran hastalar
tin zamanı (aPT T) sık takip edilmelidir (3) Bireysel derhal transfer edildiğinde, kabul edilebilir kapı
antikoagülan yanıt tahmin edilemez. (4) Heparine balon zamanı yakalanabilir. USAP/STEMI olan
bağlı trombositopeni gelişebilir. (5) Kanama riskini yüksek riskli hastalarda, tekrarlayan anjinada,/
arttırır. iskemide ve troponin yüksekliğinde, yeni gelişen/
• UFH ile ilgili antikoagülasyon protamin ile geriye yeni geliştiği tahmin ST segment çökmesinde veya
döndürülebilir. Son 4 saatte infüze edilen her 100 stres testinde yüksek riskli bulguların varlığında,
ünite UFH için 1 miligram protamin verilir. ilk 48 saat içinde erken invaziv tedavi (PKG) öne
• UFH ile karşılaştırıldığında düşük moleküler ağır rilir.
lıklı heparinler (LMWH) daha fazla biyoyararla • Bozulmuş sol ventrikül fonksiyonu, hemodinamik
nım, daha az proteine bağlanma, daha uzun yarı bozukluk, devam eden ventriküler taşikardi, 6 ay
ömür, daha güvenilir antikoagülan etki özellikleri içinde PKG veya eski CABG yapılmış hastalarda,
ne sahiptir. PKG yüksek ihtimal ile daha faydalı olacaktır.
• LMWH, sabit subkutan (SC) dozda verilir ve labo • PKG için uygun olmayan STEMI hastalarda, semp
ratuvar izlemine gerek yoktur. UFH ile karşılaştırıl tomların başlangıcından itibaren tedavi zamanı <6-
dığında AKS için LMWH kullanımı, minör kana 12 saat ise ve EKG de 2 veya daha fazla derivasyon -
ma komplikasyonlarında artma ile birlikte, azalmış da en az 1 mm ST segment yükselmesi mevcut ise,
iskemi ve miyokard enfarktüsü ile ilişkilidir. fibrinolitik tedavi gereklidir.
• USAP/NSTEMI olup PKG yapılan hastalar için • Fibrinolitik ilaçların dozları Tablo 20-2'de listelen
enoksaparin (LMWA) veya UFH, her iki ilaç da miştir. Fibrinolitik tedavi alan STEMI hastalarda
mantıklı seçimlerdir. AS'den kateter laboratuvarına tam doz antikoagülan AS'de başlatılmalı ve minu
kadar tek antitrombin kullanımı ile sürekli tedavi, mum 48 saat sürdürülmelidir.
iyi sonuçlarla ilişkilidir. Bir antikoagülandan diğe • Doku plazminojen aktivatörü (tPA), reteplaz
rine geçiş yapıldığında, kanama riskinin arttığı gös (rTPA) ve tenekteplaz (TNK) için benzer etki ve
terilmiştir. güvenlik profili gösterilmiştir. Fibrinoltikler için
• CABG planlanan hastalarda LMWH kullanımı yarı kontrendikasyonlar Tablo 20-3'te listelenmiştir.
ömrü nedeniyle kaçınılmalı, UFH tercih edilmeli Trombolitik verilmeden önce özellikle riskler ile
dir. >75 yaş hastalarda enoksaparin artmış kafa içi ilgili bilgilendirme yapılmalı ve onam formu dol
kanama riski nedeniyle dikkatli kullanılmalıdır. durulmalıdır. Arteriyal girişimlerden, kompresyon
Bozulmuş böbrek fonksiyonları olan hastalarda yapılamayan ven girişimlerinden ve aydınlatılmış
(kreatinin klerans <30 mililitre/dakika) enoksapa santral damar yolu girişimlerinden sakınılmalıdır.
rin doz ayarlaması tavsiye edilir. (a) tPA doğal insan proteinidir ve alerjik değildir.
• USAP /NSTEMI olan hastalarda fondaparinuks Fibrin spesifıktir ve yarı ömrü 5 dakikadır. Ge
gibi faktör Xa inhibitörleri (sentetik pentasakkarit), leneksel doz ile karşılaştırıldığında ön yükleme
UFH'e benzer etkiye sahiptir. Kanama riski enoksa yapılınasının belirgin kanama riskini arttırmak
parinden daha düşüktür. sızın, 90 dakika açıklık ve yeniden tıkanma oran
• Güncel ACC/ AHA klavuzları fondaparinuksu bir ları açısından daha iyi olduğu gösterilmiştir.
antitrombin seçeneği olarak önerir. Streptokinaz (b) rTPA fibrin spesifik olmayan, mutant tPA
gibi fibrin spesifik olmayan trombolitik tedavi olup, yarı ömrü 18 dakikadır. Önemli avantajı
alan, böbrek bozukluğu olmayan STEMI hastalar infüzyondan ziyade 2 doz bolus olarak veril
da, fondaparinuks göz önünde bulundurulmalıdır. mesidir.
80 KISIM 5 • KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
TABLO 20-3 ST Segrnent Ytlkselrneli (TDP), trombolitiğe bağlı fıbrinolizisi geri dön
Miyokard Enfarktüsünde dürmek için kullanılabilir. Başlangıçta 1 O üni
Fibrinolitik Tedavi te kriyopresipitat verilir ve fıbrinojen düzeyi
Komplikasyonları ölçülür. Fibrinojen düzeyi <1 gram /L ise doz
tekrar edilebilir. 20 ünite kriyopresipitat son
Kesin kontrendikasyonlar
ra fibrinojen düzeyi <l gram/L ise ve kanama
Herhangi bir zamanda geçirilmiş kafa içi kanama
devam ediyorsa 2 ünite TDP verilmelidir. Eğer
Bilinen yapısal serebral vasküler lezyon(örneğin
hala kanama kontrolü sağlanamazsa platelet ve
AVM).
Bilinen malign kafa içi kitle(primer veya antifıbrinolitik ajanlar (aminokaproik asit veya
metastatik) tranexamid asit) verilmelidir.
İlk 3 saat içindeki akut inme hariç, 3 ay içinde Son araştırmalarda erken verilen f3-blokerlerin kar
iskemik inme diyak ritim, enfark boyutu, reenfarkt ve mortalite
Aort diseksiyon şüphesi de faydası gösterilememiştir. Taşikardi gibi spesifik
Aktif kanama veya kanama bozukluğu bir endikasyon yoksa, oral f3-bloker tedavisinin
(menstruasyon hariç) AS'de başlatılması gerekli değildir. Fakat herhangi
Kısmi kontrendikasyonlar bir kontrendikasyon olmadığı müddetçe metopro
Hastada gelişinde kronik, şiddetli, zayıf kontrollü lol veya atenolol ilk 24 saat içinde başlatılmalıdır.
hipertansiyon mevcut(Sistolik kan basıncı > 180 Glikoprotein Ila/IIIb antagonistleri, plateletlere
mmHg veya diastolik kan basıncı > 11 O mmHg ) bağlanır ve agregasyonu inhibe eder. Genellikle
>3 ay eski iskemik inme hikayesi, demans veya kullanılanlar; abciximab, eptifibatid ve tirofibandır.
kontrendikasyon kriterlerini karşılamayan kafa • STEMI hastalarda anjiyografi öncesi glikoprotein
içi kanama. Ila/IIIb antagonistlerinin rutin kullanımı öneril
Travmatik veya uzamış(> 1 O dakika) KPR veya memektedir. Glikoprotein Ila/lllb antagonistleri
büyük cerrahi(<3 hafta) nin kullanımı için, devam eden klinik çalışmalar,
Son 2-4 hafta içinde iç kanama klavuzlar ve tavsiyeler, interdisipliner bir şekilde
Baskı uygulanamayan damar girişim bölgeleri gözden geçirilmelidir.
Antikoagülan kullanımı; INR ne karadar yüksekse,
Devam eden hemodinamik bozuklukluğu, ağrısı
kanama riski de o kadar yüksek
olan veya trombolitik veriliminden sonra reperfüz
Gebelik
Aktif peptik ülser yon sağlanamayan hastalar, kurtarıcı anjiyoplasti
Streptokinaz/anistreplase ikinci kez verilmemeli adayıdır.
• Acil CABG de bu hastalar için gerekli olabilir. Di
rençli kardiyojenik şoktaki hastaların acil anjiyop
lastiye gitmeleri gerekir. İntra-aortik balon pom
pası veya diğer sol ventrikül yardımcı aletler de bu
(c) TNK, fibrin spesifik tPA olup ağırlığa göre tek
hastalarda gerekli olabilir.
doz bolus olarak verilir.
Devam eden göğüs ağrısı, EKG değişikliği, dis
(d) Streptokinaz (SK) dolaşan plazminojeni aktive
ritmiler ve hemodinamik bozukluğun eşlik ettiği
eder. Fibrin spesifik değildir, alerjik reaksiyona
AMI veya USAP olan hastalar için yoğun bakım
neden olabilir (minör reaksiyon %5-5.7, anaf
gereklidir.
laksi <%0.2-0.7). Hipotansiyon %15 hastada gö
USAP olan ve göğüs ağrısı geçen, normal veya
rülebilir ve genellikle yavaş SK infüzyonu ve sıvı
spesifik olmayan EKG değişikliği olan ve kompli
tedavisi ile düzelir. SK için kontrendikasyonlar;
kasyonları olmayan hastalar, monitorize yataklara
hipotansiyon, son 6 ay içinde SK verilmesi, 1
kabul edilmelidir. Bazı hastalar, ki bunlar genellikle
yıl içinde streptokok enfeksiyonudur. SK yarı
düşük risk taşıyanlar olup, göğüs ağrısı izlem üni
ömrü 23 dakikadır fakat sistemik fıbrinolitik
telerinde, dışlama protokolleri ile taburcu edilebilir
etki 24 saat devam eder. Heparin SK başlanma
(Bknz. Bölüm 22).
sından sonra 4 saat içinde verilmelidir.
(e) Trombolitiklerin en önemli komplikasyonu
özellikle kafa içi kanamadır. Önemli kanama
larda özellikle iç organ kanamalarında trom -
bolitik tedavi, aspirin ve heparin kesilmelidir.
Kristaloid infüzyonu, eritrosit verilimi gereke
bilir. Kriyopresipitat ve taze donmuş plazma
BÖLÜM 21 • KARDiYOJENiK ŞOK 81
o Anormal B tip Natriüretik peptid (BNP) veya N istenilen etkinin elde edildiği mümkün olan en dü
terminal pro-BNP, yüksek negatif prediktif de şük dozda verilmelidir.
ğeri nedeniyle, kardiyojenik şoktan ziyade farklı • Milrinon pozitif inotrop olarak göz önünde bulun
hastalık tanıları için önerilir. durulmalıdır. Dobutamine göre daha az aritmo
o Yatak başı yapılan ekokardiyografi etiyolojisi jenik olmakla beraber, karşılaştırılabilir sağkalım
belli olmayan şoktaki hastanın değerlendiril avantajı gösterilememiştir.
mesine yardımcı olur. İntra-aortik balon pompası uygulaması, afterloadı
• Aort diseksiyonu, pulmoner emboli, perikardiyal azaltmak ve koroner perfüzyonu arttırmak için göz
tamponat, akut kapak yetmezliği, kardiyotoksik önünde bulundurulmalıdır.
ilaçlar, kanama ve sepsisi içeren hastalıklar, ayırıcı • Akut mitral regürjitasyon ile gelenlerde 0.5-1 O mik
tanıda düşünülmeldir. rogram/kg/dk sodyum nitroprussid ile afterload
azaltılması ve 2.5-20 mikrogram/kg/dk dobutamin
ACİL SERVİS BAKiMi ile inotrop destek sağlanmalıdır. İntra-aortik balon
pompa kan akımını arttırmak için gerekli olabilir
• Bir yandan kardiyak kateterizasyon laboratuvarın
(şiddetli aort regürjitasyonunda kontrendikedir).
da revaskülarizasyonun veya mekanik problemler
Kardiyojenik şoktaki tüm hastaların yoğun bakım
için cerrahi müdahele gibi işlemlerin planlaması
ünitesine kabulü gerekir.
yapılırken, bir yandan da hastaya acil bakım verilir.
• Hava yolu kontrolü, dolaşımın stabilizasyonu ve
kardiyak bakım için düzenlemeler, eş zamanlı
olarak başlatılmalıdır. Kardiyoloji ve kalp cerrahi
konsültasyonu erken dönemde istenmelidir. Eğer
gerekli ise, transfer için hazırlıklar yapılmalıdır.
• AMI komplikasyonu olarak şok gelişen hastalarda
fibrinolitik tedavi yerine, PKG veya CABG, öneri
lir. Bununla beraber, fibrinolitik, tek başına verilen
destekleyici tedaviye tercih edilir. Zaman nedeniyle
DÜŞÜK OLASILIKLI AKUT
PKG uygun değilse fibrinolitik tedavi düşünülme
lidir.
22 KORONER SENDROM
• Hastanın stabilizasyonu, endotrakeal entübasyon Chadwick D. Miller
(eğer gerekliyse), IV yol sağlanması, yüksek akım Çeviri: Meltem Akkaş
lı 02, monitorizasyon, pulse oksimetre kullanımı,
EKG çekilmesi ve ritim görülmesi sağlanmalıdır.
Ritim bozuklukları, hipovolemi, hipoksi ve elektro • Bu bölümde düşük olasılıklı akut koroner sendrom
lit bozuklukları erken tespiti ve tedavisi yapılmalı (AKS) tartışılmıştır. Hastalar, akut koroner iskemi
dır. veya enfarktüs açısından objektif delilleri olma
• Özellikle sağ ventriküler iskeminin eşlik ettiği va yanlar, ST segment yükselmesi veya depresyonu
kalarda, antianjinal tedaviler, kardiyovasküler kol şeklinde karekteristlik EKG bulgusu olmayanlar ve
lapsı tetikleyebilir. Göğüs ağrısı için, 5- 100 mikrog kardiyak belirteçleri yükselmeyenler olarak sınıf
ram/dk NG titre edilerek veya morfin 2 miligram landırılır.
artışlar ile dikkatli bir biçimde verilebilir. Kardiyo
jenik şokta j3-blokerler verilmemelidir. EPİDEMİYOLOJİ
• Pulmoner konjesyonun olmadığı hafif hipotansi • Yaklaşık olarak yıllık 6 milyon AS başvurusunu gö
yonda, 250-500 mL küçük mayi desteği verilebilir.
ğüs ağrısı oluşturur. AKS açısından değerlendirilen
Sağ ventriküler iskemide hipotansiyon olan hasta
hastaların %15-25'inde AKS görülür.
larda daha fazla mayi desteği gerekir.
• Norepinefrin, şiddetli hipotansiyonda vasopressör
ve pozitif inotrop olarak göz önünde bulundurul
• PATOFİZYOLOJİ
malıdır. • AKS da semptom ve bulgular, miyokardiyal oksi
• Hipovolemi olmaksızın hafif ve orta dereceli hipo jen ihtiyacı ve sağlanması arasındaki dengesizlikten
tansiyonda dobutamin düşünülebilir. Dobutamin, kaynaklanır.
birlikte doparnin kullanımını gerektirecek biçimde • AKS, ayrıca USAP, STEMI ve NSTEMI olarak da
periferik vasodilatasyona neden olabilir. Dopamin, sınıflandırılabilir.
BÖLÜM 22 • DÜŞÜK OLASILIKLI AKUT KORONER SENDROM 83
USAP, miyokardiyal iskemi ile karekterizedir fakat faydalı olabilir. Daha önceden normal ya da normale
enfarktüs yoktur. Sonuç olarak, belirteçler yüksel yakın koroner arterleri olan hastalarda, 2 yıl içinde
mez, patolojik ST segment yükselmesi görülmez. anlamlı epikardiyal stenoz gelişmesi beklenmez.
• AMI, miyokardiyal doku oksijenden ve yeterli be
sinden yoksun olduğu zaman görülür ve bir süre TANI VE AYIRICI TANI
sonra miyozit ölümüne neden olur.
• NSTEMI, belirteçlerin yükselmesi ancak patolojik Muhtemel AKS düşünülen hastaya, ilk ve ikincil
ST segment yükselmesi olmaması ile karekterize değerlendirme yapılır. İlk değerlendirme acil re
dir. vaskülarizasyona ihtiyaç duyan ST segment yüksel
STEMI ise, ST segment yükselmesi ile birlikte be meli hastaların saptanması ve hastaları kesin AKS,
muhtemel AKS, kesin AKS olmayan hastalar şek
lirteçlerinde yükselmesidir. Bununla birlikte, be
linde sınıflamayı içerir. Göğüs ağrısının diğer ne
lirteçlerdeki yükselme ilk anda tanı koymak için
denleri göz önünde bulundurulur.
gerekli değildir.
AKS'un diğer nedenler ile ayırıcı tanısını yapabil
Aterosklerotik plaklar yavaşça büyür ve yavaş yavaş
mek için ilk değerlendirmede öykü, fizik muayene,
artan anjinaya neden olur. Daha az yaygın olarak
EKG, göğüs grafisi ve kardiyak belirteçler istenme
plaklar unstabil olur ve rüptüre olarak koroner ar
lidir. Devam eden semptomları olan hastalarda seri
ter trombozisine neden olur. Eğer trombus tama
EKG çekimleri yapılmalıdır. Karar sürecinde uy
mıyla tıkayıcı ise STEMI görülür. Kısmi tıkanma,
gun tüm veriler kullanılır.
aralıklı anjina, istirahat anjinası veya NSTEMI na
• Değerlendirme öncesi AKS olasılığı (pretest olası
neden olur.
lığı) düşük olduğu durumlarda (şu an geçerli olan
P lak rüptürü tahmin edilemez ve yaygın olarak
tavsiye eşiği % 1-2) ileri testler gerekli değildir.
daha önceden tıkayıcı olmayan plaklarda görülür.
İlk değerlendirmenin sonucunda hastalar AMI,
olası akut iskemi veya kesin iskemi değil şeklinde
• KLİNİK ÖZELLİKLER sınıflandırılmalıdır.
AKS olasılığı olan hastanın ileri değerlendirme için
takip edilip, edilemeyeceği acil servis doktoru için
önemlidir. Kardiyak göğüs ağrısı olmadığı düşünü
len %3-6 hastada kısa dönemde istenmeyen kardi TABLO 22-1 Muhtemel Akut Koroner
yak olaylar gelişecektir. Sendrom Düşünülen Hastalar
için Risk Değerlendirme
ağrısı için yüksek risk taşır: Omuza ve kola yayılan Şeması
ağrı, egzersiz ile ortaya çıkan ağrı, basınç hissi, ön 1. Akut miyokard enfarktüsü: derhal revaskülarizasyon
ceki kardiyak ağrıya benzerlik veya eşlik eden bu adayı
lantı veya terleme. il. Muhtemel akut iskemi: istenmeyen sonuçlar açısından
Göğüs ağrısı için düşük risk özellikleri; plöritik, yüksek risk
pozisyonel, üretilebilir, keskin veya batıcı ağrı. Klinik instabilite, devam eden iskemik ağrı, iskemik EKG
Düşük risk özellikleri taşıyan ya da yüksek risk değişikliği ile birlikte istirahatte ağrı
özellikleri olmayan hastalar, AKS açısından anlam Hl-Muhtemel akut iskemi: istenmeyen sonuçlar açısından
orta risk
lı klinik risk taşıyabilirler. Bu yüzden yüksek risk Yüksek risk faktörlerinin yokluğuna rağmen, iskemiyi
yokluğu veya düşük risk özelliklerinin olması, AKS düşündüren öykü;
u dışlamak için tek başına kullanılmamalıdır. Olası İstirahatte ağrı, yeni başlangıçlı ağrı, gittikçe artan ağrı, EKG
AKS hastaların klinik özellikleri kısım 20 de tartı de ağrı ile ilişkisiz iskemi paterni (ST depresyonu <lmm,
şıldığı gibidir. T dalga inversiyonu >1 mm görülebilir).
Önceden yapılmış negatif kardiyak stres testi, öy iV. Muhtemel akut iskemi: istenmeyen sonuçlar açısından
küsü uyumlu veya EKG bulguları olan hastalarda düşük risk
AKS için uygun bir şekilde değerlendirme yapılma Hikaye güçlü bir şekilde iskemiyi düşündürmez, EKG
normal, öncesine göre değişmemiş veya spesifik olmayan
sına engel olmamalıdır. Önceki stres testleri sonuç bulgular içerir.
ları hastanın o anki semptomlarının plak rüptürü V. Kesinlikle iskemik değil: istenmeyen sonuçlar açısından
ne bağlı yeni gelişen bir iskemiden kaynaklanıp, oldukça düşük risk
kaynaklanmadığını belirleyemez. İskemik olmayan semptom etiyolojisi ile ilgili açık, objektif
Miyokard enfarktüsü dışlandıktan sonra, hastaya deliller mevcut olup, EKG normal, öncesine göre değişmemiş
stres testi yapılmasının gerekli olup, olmadığını be veya spesifik olmayan bulgular içerir. Klinisyenin tahmirıi,
lirlemede önceden yapılmış kateterizasyon öyküsü akut Koroner sendrom olasılığı için ::; %2clır.
84 KISIM S • KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
Olası akut iskemili hastalar, semptomların özellik Stres testi sırasında kardiyak değerlendirmede
leri, klinik özellikleri ve EKG bulgularına dayana kullanılan yöntemler; EKG, nükleer görüntüleme,
rak istenmeyen sonuçlar için yüksek, orta, düşük ekokardiyografi, magnetik resonans stratejileridir.
riskli olarak sınıflandırılır (Tablo 22-1). Bu testlerden hangisinin seçileceğine, kurumun
• TIMI risk skoru, risk değerlendirmesi için kullanı deneyimi ve ekipmanına göre karar verilir. Test ön
labilir ancak bu skor, test endikasyonunu belirle cesi hastalık olasılığı ile kullanılan testin sensivitesi
mek için tek başına kullanılmamalıdır. ve radyasyon riski de karar sürecinde göz önünde
• İkincil değerlendirme gözlem ünitesi veya yataklı bulundurulur.
alanlarda yapılabilir. Bu değerlendirme AKS, AMI EKG koşu bandı egzersiz (treadmill) testi en az ma
ve USAP dışlanması açısından yapılmalıdır liyetli olandır ve yaygın olarak kullanılır fakat en
• AMI, miyokardiyal nekrozu saptayacak seri tro düşük sensiviteye (%68) sahiptir. Yüksek risk ola
ponin ölçümleri kullanılarak dışlanmalıdır. Serum sılıklı hastalarda kullanılmamalıdır. Ayrıca EKG
troponin düzeylerinin yükselmesi enfarktüsün koşu bandı egzersiz (treadmill) testi bazal EKG
başlangıcından itibaren 8 saat alabilir. Bu yüzden anormal olan hastalarda kullanılmamalıdır.
kardiyak belirteçler değerlendirilirken semptomla Stres ekokardiyografi avantajlari; radyasyon içer
rın başlangıç zamanı göz önüne alınmalı ve tekrar memesi, yüksek sensivite (%80) ve yaygın kullanı
layan ölçümler istenmelidir. Geleneksel yaklaşım labilirlik.
hastaya gelişinde ve gelişinden 6 saat sonra tropo Yaygın kullanılabilirliği olan nükleer görüntü
nin ölçümleri yapmaktır. Hastanın klinik durumu leme, miyokardiyal perfüzyonu değerlendirir ve
na göre 3-4 saat ara ile ölçümler yapılabilir. yüksek doğruluk oranına sahiptir. Bununla birlik
• Normal seri miyokardiyal belirteç ölçümleri AMI te, radyoizotop yarı ömrünün uzun olması nede
olasılığını azaltır ancak hasta istenmeyen sonuçlar niyle, yüksek radyasyon maruziyeti söz konusu
açısından riskli olabilecek USAP olasılığını dışla dur.
maz. Bu yüzden olası AKS da hastaya bazı objektif
kardiyak testler yapılmalıdır.
Objektif kardiyak testler ya hastanın koroner ana
ACİL SERVİS BAKIMI VE
tomisini ya da kardiyak fonksiyonlarını bazen de
TABURCULUK
her ikisini gösterir. Olası AKS için testler devam ederken hastaya 160-
• Yaygın kullanılan kardiyak testler; stres ekokardi 325 mgr PO aspirin ve 0.4 miligram sprey veya SL
yografi, istirahat ya da stres nükleer görüntüleme, olarak NG verilmelidir.
stres kardiyak magnetik resonans görüntüleme, Eğer semptomlar devam ederse, f3-blokerler (me
bilgisayarlı koroner anjiyografi. toprolol 25-50 mg PO ilk 24 saatte) anti-iskemik
Çoğu hastada acil servisten yatış sırasında kardiyak tedavi olarak ve/veya morfin sülfat 1-5 mg iV veril
testler yapılır. AMI dışlanmış düşük risk hastalar melidir. (3-blokajın kalp yetmezliği, düşük kardiyak
için ayaktan testlerin yapılması da bir seçenektir. output, kalp blokları, aktif reaktif havayolu hastalı
Hastaların kuruma gelişlerini düzenleyen meka ğı, taşikardi ve hipotansiyon gibi birkaç kontrendi
nizmaların olduğu yerlerde bu seçenek çok faydalı kasyonu mevcuttur (Bknz. AKS detaylı bilgi Bölüm
dır. 30).
Düşük riskli hastalarda bilgisayarlı koroner anji Orta derecede riskli hastalar için yardımcı teda
yografi ile koroner arter hastalığının dışlanması vi seçenekleri mevcuttur. Hangi tedavinin veri
çok umut verici bir uygulamadır. ACC/AHA Kla leceği, tedavi hizmeti veren kuruma, hastanın
vuzu bu grup hastalarda kullanımını önerir. Koro kanama riskine ve potansiyel fayda açısından
ner aterosklerozis olduğu bilinen ya da düşünülen dengelendiğinde ortaya çıkan tabloya göre deği
hastalarda stres testleri ile fonksiyonel bir değerlen şebilir ve bir çok bölümün katıldığı bir yaklaşım
dirme tercih edilir. gerektirir. Bu tedavi seçenekleri aşağıda yer al
• Stres test yapılacak ise, egzersiz ya da farmakolojik maktadır. (1) İkili antiplatelet tedavi: yaygın te
stres yöntemlerinden hangisinin yapılacağına has davi şekli aspirine ilave klopidogrel 300-600 mg
tanın egzersiz yeteneğine göre karar verilir. Yürü PO (2) Anti-trombin tedavi: yaygın tedavi şekli
yemeyen hastalarda farmakolojik stres testleri ya heparin 60 ünite/kg IV bolus (max 4000 ünite
pılır. bolus) ve 12 ünite/kg/saat iV infüzyon (max in-
BÖLÜM 23 • SENKOP 85
füzyon 1000 ünite/saat) veya enoksaparin 1 mg/ TABLO 23-1 Senkop Nedenleri
kg SC her 12 saatte bir verilir.
NÖROLOJİK/REFLEKS
EKG değişikliği olmaksızın negatif seri kardiyak
KARDİYAK* İLİŞKİLİ
belirteçleri ve normal objektif kardiyak testleri olan
Yapısal kardiyopulmoner Vazovagal
hastalarda, semptomların nedeni AKS değildir.
hastalık Postural (durumsal)
Yaşam tehdit edici diğer durumlar da gözden düşü Kalp kapak hastalıkları Öksürük
nülmeli, uygunsa ileri değerlendirme yapılmalıdır. Aort darlığı Miksiyon
Pozitif kardiyak belirteçleri olan, EKG değişikliği Triküspit darlık Defekasyon
bulunan veya tanı koyucu testleri AKS destekleyen Mitral darlık Yutkunma
hastalar, kardiyak izlem için hastaneye kabul edil Kardiyomiyopati Nöralji
melidir. Pulmoner hipertansiyon Karotid sinüs sendromu
Konjenital kalp hastalığı Ortostatik hipotansiyon
Tanı koyucu olmayan testler vakaya göre değerlen
Miksoma Psikiyatrik
dirilmelidir ve çoğu bir kardiyolog ile tartışılmalı Perikardiyal hastalık Nörolojik
dır. Aort diseksiyonu Geçici iskemik atak
Pulmoner emboli Subklavyen çalma
Miyokardiyal iskemi Migren
Miyokardiyal enfarküs İlaçlar
Disritmiler Antihipertansifler
Bradidisritmiler Antiparkinson ilaçları
Stokes-Adams atağı 13-blokerler
Sinüs düğümü hastalığı Diüretikler
İkinci ya da üçüncü derece Kardiyak glikozidler
kalp bloğu Antidisritmikler
Pace-maker disfonksiyonu Antipsikotikler
Taşidisritmiler Antidepresanlar
Ventriküler taşikardi Fenotiazinler
Torsades de pointes Nitratlar
Supraventriküler taşikardi Kokain
Atriyal fibrilasyon veya flatter Alkol
*Bakınız Bölüm 80: Çocuklarda senkop ve ani ani ölüm, Bölüm 78:
Çocuklarda nöbet ve status epileptikus, Bölüm 147; Erişkinlerde nöbet
SENKOP ve status epileptilnıs.
Bret A. Nicks
Çeviri: Meltem Akkaş Bir nedenle kardiyak output düşer ve beyine oksi
jen ve besin sunumu azalır. Postür sağlanamaz ve
otonomik otoregülasyon merkezlerinin cevabı ile
serebral perfüzyonun yeniden sağlanması, bilincin
spontan dönüşüne neden olur.
EPİDEMİYOLOJİ Refleks aracılı (vazovagal) senkopta bir uyaran
Senkop AS yıllık başvurularının % 1 -2'sini oluştu anormal otonomik cevap üretir. Bradikardi ile bir
rur. likte veya bradikardi olmaksızın vazodilatatör hi
En yüksek sıklıkta yaşlılarda görülür ve morbidite potansiyon oluşur. Daha az yaygın bir şekilde ise,
riski mevcuttur. uyaran vagal hiperaktiviteye neden olur.
%40 hastada neden belirlenemez.
KLİNİK ÖZELLİKLER
PATOFİZYOLOJİ SenkoPun en yaygın nedeni, refleks aracılı olup, hi
Senkopta yaygın patolojik yol, beyin sapı retiküler potansiyona ve/veya bradikardi ile uygunsuz vagal
aktive edici sisteme kan akışının ve vital besin veri tonusa neden olur.
liminin eksikliğinin, bilinç kaybı ve postural hipo SenkoPun daha az yaygın görülen sebebi, sereb
tansiyona neden olmasıdır. rovasküler hastalıklar, subaraknoid kanama ve
Senkopun en yaygın nedenleri; vasovagal refleks, subklavyen çalma sendromudur. Değişmiş mental
kalp ile ilgili nedenler (yapısal ve disritmiler) ve o r durum ve dirençli nörolojik defısitin olduğu bilinç
tostatik hipotansiyondur (Tablo 23- 1). kaybı gerçek senkop değildir.
86 KISIM 5 • KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
• Vazovagal senkobun ayırdedici özelliği dizzines • Öyküde, yaş, yapısal kalp hastalığı öyküsü ve öncül
(yavaş ilerleyici belirtileri olan sersemlik), bulantı, belirtiler gibi herhangi bir risk faktörünün varlığını
azalmış görme, solukluk ve terlemedir. tespit etmek amaçlanır.
• Refleks-aracılı senkobun bir formu olan karotid • Uyarıcı bir belirti olmadan meydana gelen senkop
sinüs hipersensivitesi, bradikardi, asistoli (3 saniye disritmileri, efor sırasında senkop ise kan akış yo
nin üzerinde) veya hipotansiyon ile sonuçlanabilir. lundaki tıkanıklıkları düşündürür.
Bu teşhis, tekrarlayan senkop ve negatif kardiyak • Kalp muayenesi, aortik stenoza veya hipertrofik
belirteçleri olan yaşlı hastalarda göz önünde bulun kardiyomiyopatiye bağlı üfürümü saptamayabilir.
durulmalıdır (Bu hastaların sadece %25'i gerçek • EKG, daha önceden bilinmeyen MI, akut iske
karotid sinüs sendromuna bağlı spontan semptom mi, disritmi, kalp bloğu, uzamış QT veya Wolff
lara sahiptir). Parkinson-White Sendromunu ortaya çıkarabilir.
• Ortostatik senkop, ayağa kalkınca oluşan ani pos • Öyküye göre istenen laboratuvar testleri hematok
tür değişikliği ile birlikte, kalp hızını ve/veya peri rit, gebelik testi, elektrolitler ve glukozu içerebilir.
ferik vasküler resistansı arttırmaktaki yetersizlikten • Nöbet senkop ile çok fazla karıştırılır ve sıklıkla
kaynaklanır. Bu durum, yaş, ilaçlar, volüm azalması postiktal fazın tespiti ile ayırıcı tanı yapılabilir. Dil
ve otonomik disfonksiyon ile ilişkilidir. laserasyonu nöbet için güçlü bir delildir fakat nö
• Kalp ile ilgili senkop, disritmilere veya yapısal kalp betlerin az bir kısmında görülür.
hastalıklarına bağlıdır ve ani kardiyak ölüm haber
cisidir.
• Disritmilerden kaynaklanan senkop, tipik olarak
ani ve genellikle öncül belirtiler olmaksızın mey
ACİL SERVİS BAKIMI VE
dana gelir. Yapısal kalp hastalıkları ise, genellikle TABURCULUK
vazodilatasyon veya efor sırasında senkop gibi açık • AS değerlendirmesinin amacı, acil ve hemen kötü
bir şekilde görülür. Yaşlı hastalarda daha fazla yay leşmeye neden olacak ve gelecekte ciddi morbidite
gın olarak aort stenozuna, gençlerde ise daha yay veya ani ölüm doğurabilecek riskleri tespit etmek
gın olarak hipertrofik kardiyomiyopatiye bağlıdır tir.
(Tablo 23-1). • Eğer senkobun nedeni ilk öykü, fizik muayene ve
• Pulmoner emboli olan %10 hastada senkop görü EKG ile tespit edilirse, buna uygun olarak taburcu
lür. luk yapılabilir.
• Klasik olarak panik hastaların teşhisinde tetikleyici • Şekil 23-1 de yer alan algoritma değerlendirme, te
manevra olarak kullanılan hiperventilasyon; hipo davi ve taburculuk için bir yaklaşım sağlar.
karbi, serebral vasokonstriksiyon ve sonuç olarak • Yatan veya ayaktan istenecek ek testler veya AS
da senkoba neden olur. sonrası testler, senkobun nedeni ve ilgili semptom-
• Psikiyatrik bir hastalıkla ilişkili senkobu olan vaka !ara göre belirlenir (Tablo 23-2).
lar, olasılıkla genç, tekrarlayan senkop atakları ve • Yüksek riskli olmayan hastalarda senkop kardiyak
çoklu öncül semptomları olan hastalardır. nedenli değildir ve bu yüzden ayaktan takip uygun
• Özellikle yaşlılarda senkopun sık görülen nedeni, dur.
antidepresan ve antihipertansif ilaçlar (j)-bloker, • Ayaktan takip edilen hastanın değerlendirilmesi,
kalsiyum kanal antagonistleri, diüretikler) gibi 24 saatlik ambulatuvar halter veya ve tilt testini içe
çoklu ilaç kullanımıdır. rebilir.
• Araba kullanmaması, yüksekte çalışmaması, baş
ka bir senkop durumunda tehlikeli olabileceği için
TANI VE AYIRICI TANI kendi başına yalnız kalacağı yerde çalışmaması gibi
• Senkopun araştırılmasında en önemli araçlar; tavsiyeler taburculuk sırasında önerilebilir.
öykü, fizik muayene ve EKG
BÖLÜM 23 • SENKOP 87
ı
Evet Hayır
(nöbet, inme kafa travma diğer)
1 1
Hayır
Evet
+ Açıklanamayan
Açık bir nedeni
olan senkop senkop
Risk
ı
sınıflaması
Evet Ha ır
+ Düşük risk
Uygun tedavi; Olası
Yüksek risk kriteri' semptomsuz
hastaneye kabul taburculuk
ŞEKİL 23-1. Senkoplu hastanın AS değerlendirmesi genel bir tedavi stratejisi sağlar. Hct = hematokrit SKB = sistolik kan
basıncı
88 KISIM 5 • KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
KLİNİK ÖZELLİKLER
Akut pulmoner ödem veya konjesyon, sol kalp yet
mezliğinin başlıca bulgusudur ve hastalarda sıklıkla
şiddetli solunum sıkıntısı, köpüklü pembe veya beyaz
balgam görülür, akciğerde raller ve S3, S4 duyulur. L ,... _ 4_1 ı ııı,ı,ı Iı _..___._,
w.L..L..: .
Hastalarda sıklıkla taşikardi, atriyal fibrilasyon ve ŞEKİL 24-1. Konjestif kalp yetmezliği bulguları olan ak
prematür ventriküler kontraksiyonlar gibi kardiyak ciğer grafısi. Akciğer grafisinde kardiyomegali, interstisyel
disritmiler ve hipertansiyon bulunur. ödem ve sol tarafta plevra! efüzyon görülmektedir.
90 KISIM 5 • KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
ŞEKİL 25-1. Mitral darlığı olan hastada EKG de sol atriyal genişleme ve sağ aks deviasyonu görülmektedir. V2 derivasyo
nunda anormal P dalgaları (Courtesy of David Cline, Wake Forest University).
Mitral darlığının tanısı ekokardiyografi ve/veya veya kapak yaprakcıklannın rüptürüne neden ola
kardiyoloji konsültasyonu ile doğrulanmalıdır. bilir.
Doğru tanının acil olarak araştırılma kararı ve uy Sağ koroner tıkanıklığa bağlı inferior myokardiyal
gun yönlendirme, semptomların şiddetine göre be enfarktüs, iskemik mitral kapak yetmezliğinin en
lirlenir. yaygın nedenidir.
Aortik regürjitasyon ve iştah kesici ilaçlar (fenflu
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK ramin ve fentermin veya deksfenfluramin tek başı
Mitral darlığın medikal tedavisi; pulmoner konjes na) arasındaki ilişki kabul edilmesine rağmen, mit
yonu azaltmak için aralıklı diüretik (40 miligram ral yetmezlik ile iştah kesici ilaçlar arasındaki ilişki
iV furosemid gibi), atriyal fibrilasyonun tedavisi açık değildir.
ve arteriyal emboli için risk altında olan hastalarda
antikoagi.ilasyondur. PATOFİZYOLOJİ
Mitral darlığı ve paroksismal veya kronik atriyal
fibrilasyonu veya embolik olay hikayesi olan hasta • Sol atriyuma akut regürjitasyon hızlıca basıncı
larda uzun dönem antikoagülasyon gerekir. Varfa yükseltir ve pulmoner ödeme neden olur. Bunun
rin tedavisinin amacı INR (international normali tersine kronik durumda büyük kaçak akımına rağ
zed ratio) değerini 2 - 3.2 arasında tutmaktır. men sol atriyum genişlediğinden sol atriyal basınç
Mitral darlık ve pulmoner hipertansiyon ile gelen az bir oranda artar.
hastalarda hemoptizi görülebilir.
• Kanama; kan transfüzyonu, toraks cerrahi konsül
tasyonu ve acil cerrahi gerektirecek kadar şiddetli KLİNİK ÖZELLİKLER
olabilir. • Akut mitral yetmezlikte, dispne, taşikardi ve pul
moner ödem görülür. Hastalar hızlıca kardiyojenik
MİTRAL YETMEZLİK şoka girebilir veya kardiyak arrest gelişebilir.
• Aralıklı mitral yetmezlikte, genellikle pulmoner
EPİDEMİYOLOJİ
ödeme bağlı akut solunum sıkıntısı atakları ge
Enfektif endokardit veya miyokardiyal enfarktüs; lişir ve ataklar arasında hasta asemptomatik ola
korda tendinea veya papiller kasların rüptürüne bilir.
BÖLÜM 25 • KAPAK ACİLLERİ 93
• Kronik mitral yetmezlik yıllarca hatta dekadlar bo yan pozitif basınçlı ventilasyon, diüretikler, tolere
yunca tolere edilebilir. İlk semptom genellikle efor edilirse nitratlar ve solunum yetmezliği olan hasta
dispnesidir ve bazen atriyal fıbrilasyonla ortaya larda entübasyon ile tedavi edilmelidir.
çıkar. Sıklıkla asemptomatik olan sistemik emboli • Nitroprossid; aort akımını arttırarak, ileri doğru
antikoagüle edilmeyen hastaların %20'sinde görü kan akışını sağlar. Sol ventrikül boyutunu küçülte
lür. rek mitral kapak yetmezliğini kısmen düzeltir. Has
• Mitral yetmezliğin klasik üfürümü ve bulguları ta hipotansif değilse nitroprussid 5 mikrogram/kg/
Tablo 25-1 'de listelenmiştir. dak IV verilir.
• Nitroprussid ile mitral regürjitasyonun daha da kö
TANI VE AYIRICI TANI tüleştiği bir grup hasta olabileceği için dikkatli bir
monitorizasyon gereklidir.
• Akut rüptürde, EKG akut inferior duvar enfarktü • Hipotansif hastalarda nitroprusside ek olarak 2,5-
sünün delillerini gösterebilir (anterior duvar en 20 mikrogram/kg/dakika'dan dobutamin gibi inot
farktüsünden daha yaygındır). ropik ajanlar verilmelidir.
• Papiller kas rüptüründen akut mitral yetmezlik, ak Aortik balon pompası regürjitan akımı ve sol vent
ciğer grafısinde; beklenenden daha az kardiyak ge rikül dolum basıncını azaltarak ortalama arteryel
nişleme ile birlikte, minimal genişlemiş sol atriyum basıncı ve ön akımı arttırır; bu işlem cerrahiyi bek
ve pulmoner ödem şeklinde görülebilir. lerken hastayı stabilize etmek için kullanılabilir.
• Kronik hastalıkta, EKG de sol atriyal ve sol ventri • Akut mitral kapak rüptüründe acil cerrahi düşü
küler hipertrofi (LVH) bulguları görülebilir. Göğüs nülmelidir.
grafisinde, kronik mitral yetmezlik regürjitasyon
volüm derecesi ile uyumlu olan sol ventriküler ve MİTRAL KAPAK PROLAPSUSU
atriyal genişleme izlenir.
• Ekokardiyografi tanı koymak ve şiddeti belirlemek EPİDEMİYOLOJİ
için gereklidir (Bknz. Şekil 25-2). Akut hastada ya
• Mitral kapak prolapsusu gelişmiş ülkelerde en sık
tak başı teknik zorunlu olabilir. Bununla birlikte
görülen kalp kapak hastalığıdır ve popülasyonun
transtorasik ekokardiyografi lezyon şiddetini gös
%2,4'ünü etkiler.
teremeyebilir. Hasta yeterli oranda stabil olduğun
• Mitral kapak prolapsusu olan ve olmayan hastala
da transösefagiyal görüntüleme yapılmalıdır. Stabil
rı karşılaştıran popülasyon çalışmalarında, atriyal
olmayan hastada ekokardiyografi elektif olarak uy
fibrilasyon, senkop, inme ve ani ölüm riskinde artış
gun koşullarda yapılabilir.
bulunmamıştır.
KLİNİK BULGULAR
• Çoğu hasta semptomatik değildir. Semptomlar;
atipik göğüs ağrısı, çarpıntı, halsizlik ve egzersizle
ilişkili olmayan nefes darlığıdır.
• Normal olmayan kalp sesleri Tablo 25-1 'de listelen
miştir.
• Mitral kapak prolapsusu olup istirahatte regürji
ŞEKİL 25-2. Ekokardiyografi şiddetli mitral regürjitasyo tasyonu olmayan hastalarda, egzersizin tetikledi
nu göstermektedir. Renkli dopler yetmezliğe bağlı sol atri ği mitral regürjitasyon (%32 vakada olur) morbid
yum içerisine geri akımı göstermektedir. olaylar için yüksek riski gösterir.
94 KISIM S • KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
Klasik triyad; nefes darlığı, göğüs ağrısı ve senkop Pulmoner ödemi olan hastalar oksijen ve diüretik
tur. ile tedavi edilebilir ama nitratlar önyükü azaltarak
• Nefes darlığı genelde ilk semptomdur. Diğer semp belirgin hipotansiyona neden olabileceğinden dik
tomlar paroksismal nokturnal dispne, egzersizle katli kullanılmalıdır. Aort darlığı olan hastalarda
oluşan senkop, göğüs ağrısı ve miyokard enfarktüs nitroprussid iyi tolere edilemez.
tür. • Yeni başlangıçlı atriyal fibrilasyon şiddetli bir bi
Aort darlığında görülen bulgular ve klasik üfürü çimde kardiyak outputu bozabilir ve bu yüzden
mü ve eşlik eden aort darlığı bulguları Tablo 25- heparin ile antikoagülasyona ve kardiyoversiyona
1 'de listelenmiştir. ihtiyaç gösterir.
Kan basıncı normal veya düşüktür, nabız basıncı • Aort darlığı ilişkili yaygın semptomları (örn: sen
daralmıştır. kop) olan hastalar hastaneye yatırılmalıdır.
• Aort darlığında brakiyoradiyal gecikme önemli bir
bulgudur. Muayene eden kişi aynı anda hastanın AORT YETMEZLİGİ
sağ brakiyal arterini baş parmağı ile, hastanın sağ
EPİDEMİYOLOJİ
radiyal arterini ise orta veya serçe parmak ile palpe
eder. Brakiyal arter ve radiyal arter arasında palpe • %20 hastada aort yetmezliği nedeni akuttur. Akut va
edilen nabız gecikmesi anormal kabul edilir. kaların önemli bir kısmını enfektif endokardit oluş-
BÖLÜM 25 • KAPAK ACİLLERİ 95
turur; kalan kısım ise aort kökündeki diseksiyondan iskemiyi içeren değişiklikleri içerir ve aort diseksi
meydana gelir. Kronik vakaların büyük çoğunluğu yonu ile beraber görülebilir.
kalsifik dejenerasyon, konjenital hastalık (daha çok • Akut regurjitasyonu olan hastalarda göğüs grafisi
biküspit kapak), sistemik hipertansiyon, miksarnatöz beklenenden daha az kardiyak genişlemesi olan
proliferasyon ve romatolojik kalp hastalığından oluşur. pulmoner ödemi gösterir.
• Marfan sendromu, sfiliz, ankilozan spondilit, Eh • Kronik aort yetmezliğinde; EKG, LVH gösterir ve
ler-Danlos sendromu ve Reiter sendromu daha na akciğer grafısi LVH, aort dilatasyonu ve konjestif
dir nedenlerdir. kalp yetmezliğinin olası belirtileri gösterir.
• İştah kesici ilaçlarla (fenfluramin ve fentermin veya • Ekokardiyografi kapak yetmezliğinin ciddiyetini
tek başına deksfenfluramin) aort yetmezliği arasın tespit etmek ve varlığını doğrulamak için önem
da ilişki bulunmuştur. lidir. Acil cerrahi gereken stabil olmayan hasta
larda yatak başı transtroasik ekokardiyografı ya
PATOFİZYOLOJİ pılmalıdır. Transözefagiyal ekokardiyografı, aort
disseksiyonundan şüphelenildiğinde önerilir
• Akut vakalarda kanın ani olarak ventriküle geri ama bu yaklaşım akut stabil olmayan hastalarda
akımı ile sol ventrikül end-diastolik basınç artar bu uygulanamaz.
da akut kalp yetmezliğine neden olur.
• Kronik vakalarda regürjitan kan volümüne uyum
sağlamak için ventrikül progressif olarak genişler. ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
Nabız basıncının genişlemesi diyastolik basınçta • Pulmoner ödemde başlangıç olarak oksijen teda
düşme ile sonuçlanır ve belirgin periferik vazodila
visi verilmeli ve solunum yetmezliği olan hastalar
tasyon görülür.
entübe edilmelidir. Diüretikler ve nitratlar kullanı
labilir fakat sıklıkla etkili değildir.
KLİNİK ÖZELLİKLER • Nitroprussid 5 mikrogram/kg/ dakika olacak şe
• Akut hastalıkta, en sık görülen semptom nefes dar kilde, dobutamin gibi {2.5 mikrogram/kg/dakika)
lığıdır ve hastaların %50'sinde görülür. Çoğu hasta veya dopamin gibi inotrop ajanlar ile, acil cerrahi
akut pulmoner ödemdedir ve pembe köpüklü bal öncesi hastayı stabilize etmek için, ileri kan akışını
gamları vardır. Eğer neden endokardit ise hastalar arttırmak ve sol ventrikül end-diastolik basıncını
ateş, üşüme ve titremeden yakınabilir. azaltmak için kullanılır.
• İnen aort disseksiyonu tipik olarak yırtılır tarzda ve • İntra-aortik balon pompası kontrendikedir.
omuzlara yayılan tipte göğüs ağrısı oluşturur. �-blokerler sıklıkla aort diseksiyonunu tedavi et
• Aort yetmezliğinin klasik üfürümü ve belirtileri mek için kullanılmalarına rağmen, bu ilaçlara bü
Tablo 25-1 'de listelenmiştir. yük bir dikkat gösterilmelidir. Aort kapak rüptürü
• Kronik durumda, hastaların üçte birinin büyük ile gelenlerde kompansatuar taşikardi görülemeye
atım hacmi ve/veya prematür ventriküler kontrak bilir.
siyonlar nedeniyle çarpıntıları vardır. Genelde de • Acil cerrahi yaşam kurtarıcı olabilir.
yatakta iken hissedilir. • Kronik aort regürjitasyonu tipik olarak anjiyoten
• Kronik durumda, belirtiler belirgin ventriküler sin-konverting enzim inhibitörleri veya nifedipin
kontraksiyonla beraber geniş nabız basıncını içerir gibi vazodilatörler ile tedavi edilir.
bu da başta sallanma olarak görülebilir.
• 'Su çekiç darbesi" görülebilir; bu periferik kollapsı
takiben yukarı vuruştaki hızlı yükselmenin görül PROTEZ KAPAK HASTALIKLARI
düğü periferik atımdır.
• Diğer klasik bulgular, vurgulu göğüs apikal vurusu, EPİDEMİYOLOJİ
pulsus bisferiens, Duroziez belirtisi (femoral üfü
• Protez kapak ABD'de yılda 40000 hastaya takılmak
rüm) ve Quincke atım (uç noktasına basınç uygu
tadır. Yaklaşık olarak 80 çeşit yapay kapak olup her
landığında proksimal tırnak yatağında görülebilir
birinin farklı avantaj ve dezavantajı bulunmaktadır.
kapiller atımlar)'ı içerir.
Protez kapak takılan hastalara cüzdanlarında tanı
tıcı kart taşımaları öğütlenmelidir.
TANI VE AYIRICI TANI • Protez kapak takılan hastalarda yılda %0,5 oranın-
• EKG değişiklikleri, sağ koroner arterin tutulumunu da endokardit gelişir. Enfeksiyonlar ameliyattan
destekleyen akut inferior miyokard infarktüsü veya sonra ilk 2 ayda daha sık görülür. Bu zaman dilimi
96 KISIM 5 • KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
• AKUT PERİKARDİT
PATOFİZYOLOJİ
• Perikard; epikardın üstünde gevşek bir fibröz zar
(visseral perikard) ve kalbi çevreleyen yoğun bir
kollajen keseden (paryetal perikard) oluşur. Bu ta
bakalar arasındaki boşluk; normal durumlarda 50
mL sıvı içerir. İntraperikardiyal basınç genellikle
atmosfer basıncının altındadır.
• Perikardın inflamasyonu; viral enfeksiyonlarla
( örn: coxsackie koksaki virüs, ekovirüs, HIV),
bakteriyel enfeksiyonlarla (örn: Staphylococcus,
Streptococcus pneumoniae, beta-hemolitik Strep
tococcus, Mycobacterium tuberculosis), fungal en ŞEKİL 26-1. Parasternal uzun eksen görünümünde peri
feksiyon (ör: Histoplazma kapsülatum), malignite kardiyal efüzyon. Anahtar: Ant eff: anterior efüzyon; AV:
( örn: lösemi, lenfoma, melanom, metastatik meme aort kapağı; LA: sol atriyum; LV: Sol ventrikül; Post Eff:
posterior efüzyon; RV: sağ ventrikül; Pericardium: Perikard.
kanseri), ilaçlar (prokainamid ve hidralazin), rad [Reardon RF, Joing SA: Cardiac. in: Ma OJ, Mateer JR, Bla
yasyon, bağ doku hastalıkları, üremi, miksödem, ivas M. (eds): izniyle yayımlanmaktadır. Emergency Ultra
postmiyokardiyal enfarkt (Dressler sendromu) ile sound, 2nd Ed. Copyright© 2008, The McGrawHill Com
ya da idiyopatik olabilir. panies, ine, Tüm hakları saklıdır, Şekil 26-1.]
KLİNİK ÖZELLİKLER
• Hastaların ardışık EKG'leri mevcut değilse "erken
• En sık bulgusu ani ya da yavaş başlangıçlı, keskin ya
repolarizasyon" ile normal varyant perikarditi ayırt
da bıçaklanma şeklinde sırt, boyun, sol omuz ve ya
etmek zor olabilir. Bu gibi durumlarda Dl, VS
kola yayılan göğüs ağrısıdır. Sol trapezial çıkıntıya
veya V6'da ST segment/T dalgası amplitüd oranı
yayılım (komşu diyafragmatik plevra iltihabı nede 0.25'den daha büyükse akut perikardit göstergesi
niyle) ayırt edicidir. dir.
• Ağrı, hareketle ya da nefes almakla artar. Tipik ola • Altta yatan başka bir kalp hastalığı olmayan peri
rak; göğüs ağrısı sırtüstü yatarken daha şiddetlidir karditte genellikle aritmi görülmez.
ve dik oturma ya da öne eğilmekle azalır. Aralıklı • Göğüs grafisinin sınırlı değeri vardır. Genellikle
tarzda düşük dereceli ateş, dispne ve disfaji ilişkili normaldir fakat diğer hastalıkları dışlamak için ya
semptomlardır. pılmalıdır.
• En yaygın fiziksel bulgusu; sol alt sternal kenarda • Perikardiyal efüzyonu değerlendirmek için en iyi
veya apekste iyi duyulan, geçici, aralıklı sürtünme tanı testi; ekokardiyografıdir (Şekil 26-1).
sesidir (örn: bir saat duyulur sonrakinde duyul • Hastalığa özel diğer testler ise; tam kan sayımı,
maz). serum üre ve kreatinin düzeyleri (üremiyi ekar
te etmek için), streptokok serolojisi, uygun viral
seroloji, diğer serolojiler (örn: antinükleer ve anti
TANI VE AYIRICI TANI DNA antikorları), tiroid fonksiyon testleri, eritro
sit sedimentasyon hızı, miyokardit değerlendir
• Akut perikarditte ve iyileşme döneminde EKG de mesi için kreatinin kinaz ve izoenzimlerinin sevi
ğişiklikleri 4 evreye ayrılmıştır. Evre 1 esnasında yeleridir.
ya da akut fazda; Dl,V5,V6 derivasyonlannda ST
yükselmesi, D2, aVF, V4-6'da PR segment çökme
si vardır. Hastalık gerilerken (evre 2); ST segment ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
normalleşir ve T dalgası amplitüdü azalır. Evre 3'te; • İdiyopatik veya varsayılan vira! nedenli stabil has
önceden ST yükselmeleri olan derivasyonlarda T talarda 1 ila 3 hafta boyunca non steroidal anti inf
dalga negatifliği olur. Son faz Evre 4'te; repolarizas lamatuar ajanlar (örn: oral ibuprofen günde 4 kez
yon anormallikleri düzelir ve EKG normale döner. 400-600 mg).
BÖLÜM 26, KARDİYOMİYOPATİLER, MİYOKARDİTVE PERİKARD HASTALIKLARI 101
Spesifik nedeni bulunan hastalar etiyolojiye yöne ACİL SERVİS BA KiMi VE TABURCULUK
lik tedavi edilmelidir.
500- 1000 mL iV normal salin bolusu; intravasküler
Kötü prognoz belirtileri: >38° (l00.4°F) ateş, haf hacimi arttırır, sağ kalp dolumunu kolaylaştırır ve
talardır olan subakut başlangıç, immünsupresyon, kardiyak atım ile arteryel basıncı arttırır ancak bu
oral antikoagülan kullanım öyküsü, miyokarditle durum geçici bir önlemdir.
ilişkili olması ( yükselmiş kardiyak belirteçler, KKY Perikardiyosentez hem terapötik hem tanısaldır.
semptomları) ve geniş perikardiyal efüzyon (aneo Girişim ideal olarak kardiyak kateterizasyon labo
kik boşluk> 20 mm). ratuarında ve kardiyak perforasyon ve koroner ar
Genel olarak; göğüs grafısinde genişlemiş kardiyak ter laserasyonundan kaçınmak için, ekokardiyog
gölge olan ve risk faktörleri bulunan hastalar erken rafı eşliğinde yapılmalıdır. Ek olarak; sürekli sıvı
ekokardiyografı ve monitorizasyon için yatırılmalı drenajını ve tekrar oluşmasını önlemek için pigtail
dır. kateter yerleştirilebilir.
Eğer hemodinamik instabilite varsa, AS'te acil peri
• NONTRAVMATİK KARDİYAK kardiyosentez yapılması gereklidir.
TAMPONAD Bu hastalar için yoğun bakım ünitesi ya da monito
rize yataklar gereklidir.
Akut perikardit veya miyokardit, kronik ventrikü TABLO 27-1 Acil Tıpla İlgili Venöz
ler disfonksiyon alevlenmesi ya da azalmış kardi
Tromboembolizm (VTE) Risk
yak performansla sonuçlanan (örn: sepsis) sistemik
Faktörleri
süreçler de diğer hastalıklar olarak göz önünde bu
lundurulmalıdır. FAKTÖR YORUM
Yaş 50 yaş üzeri riskler belirginleşir ve 80
yaşına kadar her yıl artar
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
Şişmanlık Risk BMI>35 kilogram /m2 başlar ve BMI
• Genel destekleyici tedavi, başlangıç tedavisi olarak arttıkça artar
uygulanır. Semptomatik hastalarda yatış ve peri Gebelik Trimesterlar ileledikçe risk artar (tüm
kardiyektomi gerekir. gebelik boyunca toplam risk düşük kalır)
Solid kanserler Adenokarsinomlar ve metastatik kanserler
en riskli gruptur. geçmiş, aktif olmayan
karser öyküsü büyük ihtimalle riski
arttırmaz
Hematolojik Akut lösemi en yüksek riski taşır
kanserler
Kalıtsal Faktör V Leiden ve Ailesel Protein C
trombofili eksikliği yüksek risk taşır
Yakın tarihli Postoperatif veya travma yoğun bakım
cerrahi ya sonrası 4 hafta risk devam eder
da majör
travma
İmmobilite Akut ekstremite immobilizasyon en
yüksek riske sahiptir
Yatak istirahati Yaklaşık 72 saat süreli yatak istirahati risk
TROMBOEMBOLİZM
27 Christtopher Kabre! Katater
faktörüdür
Koldaki venöz trombozların yaklaşık
yarısının sebebidir
Çeviri: Mehmet Mahir Kunt
Uzun mesafe Daha önce yayınlanmış bilgiler çelişkilidir
seyahat
Sigara Tek başına bir risk faktörü değildir ama
EPİDEMİYOLOJİ alışkanlığı örneğin oral kontraseptifler gibi diğer
diğer faktörlerin riskini arttırabilir
• Venöz tromboembolizm (VTE) iki ana klinikte ge Konjestif Kalp Sistolik disfonksiyonun ağırlık derecesi ile
lir: Derin ven trombozu (DVT) ve pulmoner em yetmezliği primer olarak ilgilidir
bolizm (PE). İnme Defısit gelişmesinden itibaren ilk ay
• Amerika Birleşik Devletleri'nde her yıl yaklaşık 2 içinde risk en fazladır
milyon vaka venöz tromboemboli tanısı alır. Östrojen Östrojen içeren kontraseptifler VTE
riskini arttırır
1-2/1000/yıl acil servis (AS) hastası PE tanısı alır.
Noninfeksiyöz Örnekler Inflamatuar barsak hastalığı,
• Pulmoner emboli Amerika Birleşik Devletleri'nde inflamatuar nefrotik sendrom vb. Altta yatan
en sık görülen üçüncü kardiyovasküler hastalıktır. durumlar hastalığın ağırlığına göre VTE riski artar
Yıllık insidansı inmeye yakındır. Bununla beraber
AS' de tanı konulan her bir PE hastası için, 18 tane lik, östrojen kullanımı, antifosfolipid antikor send
acil servis hastası muhtemel PE ön tanısıyla araştı - romu) olabilir.
rılır. PE tanısı konması için dışlama daha yaygındır. • Endotelyal hasar travma, cerrahi, vasküler girişim,
• VTE için majör risk faktörleri ileri yaş (> 50 yıl), kateterler veya yakında geçirilmiş derin ven trom
venöz staz, hiper koagülasyon durumları, endotel
bozuna (DVT) bağlı olabilir.
yal hasardır (Tablo 27-1).
• Venöz staz genel hareketsizliğe bağlı (örn: obezite,
sedanter yaşam, nörolojik hastalıklar, yatalaklık,
• PATOFİZYOLOJİ
genel anestezi) ya da ekstremite hareketsizliğine
DERİN VENÖZ TROMBOZ
(örn: travma, cerrahi, paraliz) bağlı gelişebilir.
Hiperkoagülasyon durumları kalıtsal (örn: faktör DVT çoğunlukla derin venlerin venöz kapakla
V Leiden, protrombin 2021 OA mutasyonu, protein rında endotel hasarına bağlı oluşabileceği gibi
C veya S) ya da kazanılmış (örn: malignansi, gebe- tromboze yüzeye! venlerden de kaynaklanabilir.
BÖLÜM 27 • TROMBOEMBOLİZM 103
Trombüsler çoğunlukla eritrosit, fibrin ve trombo Phlegmasia cerulea dolens kompartman basınçları
sitlerden oluşur. yükselten ve ekstremite perfüzyonunu bozan yük
Özellikle venöz katater varlığında üst ekstremiteler sek dereceli bir tıkanmadır. E kstremite büyük çapta
de de trombüs yayılabilmesine rağmen DVT'lerin şişmiş, siyanotiktir.
çoğunluğu (%90) alt ekstremitelerde oluşur. • Phlegmasia alba dolens genellikle gebelik ile ilgil
Trombogenez ve tromboliz arasındaki dengeye dir ve benzer patofizyolojisi vardır ancak arteriyel
bağlı olarak DVT yayılabilir, çözünebilir veya em spazma ikincil soluk bir ekstremite şeklinde gelir.
bolize olabilir.
İzole baldır DVT'lerin %20'si tanı olmasından iti PULMONER EMBOLİ
baren bir hafta içinde proksimale yayılabilmesine
karşın semptomatik DVT'lerin çoğu (%80 ) popli PE klinik görüntüsü önemli ölçüde değişebilir.
teal venin proksimalinden kaynaklanır. Benzer komorbiditeleri ve pıhtı yükü olan hastalar
P roksimal DVT'ler distal DVT'lerden daha çok çok değişik klinik özelliklerle gelebilirler.
PE'ye sebep olurlar. • Dispne ile gelen hastalarda açıklanamayan din
leme. EKG veya AC grafısi bulguları varlığında
PE'den şüphelenilmelidir.
Yaygın semptomları dispne (en sık görülen semp
PULMONER EMBOLİ tomdur, PE hastalarının %75'inde görülür) ve gö
• Venöz trombüsün bir kısmı koparak sağ ventriküle ğüs ağrısıdır (İkinci sıklıkta görülen semptomdur,
geçer ve bir pulmoner artere oturursa PE oluşur. PE hastalarının %50'inde görülür). Göğüs ağrısı
• PE patofizyolojik etkileri sağ ventriküler akımının plöretik olabilir (nefes alma veya öksürmeyle kötü
mekanik olarak obstrüksiyonu ve pulmoner yapı leşen). Diğer semptomlar öksürük, senkop, çarpın
içerisindeki trombüsten salgılanan inflamatuar tı ve anksiyetedir.
mediyatörlerin sonucudur. DVT gösterilen ama PE belirtilerinden hiçbiri ol
• Mekanik obstrüksiyonun derecesine bağlı olarak mayan hastaların yaklaşık %30'unda, ileri tetkikler
PE mininmal semptomlar, taşikardi, sağ kalp yet sonunda subklinik PE olduğu bulunmuştur.
mezliği veya kardiyak kollapsa neden olabilir. Yaygın semptomları, takipne, taşikardi, hipoksemi
• PE'de dispne ve hipoksinin mekanizması açık de (oda havasında Sa02 < %95), hemoptizi, terleme ve
ğildir ve önceden tahmin edilemez. Muhtemelen ateştir(> 38 °C).
vazoaktif mediyatörlerin beraberinde kanı oksijene Hastaların yaklaşık %50'sinde DVT belirtileri (bal
alveollerden uzaklaştıran görece şantların sebep ol dır ağrısı, hassasiyet, şişme, eritem) vardır. PE gös
duğu V/Q eşleşme bozukluğuna bağlıdır. terilen ayaktan hastaların sadece %40'ında DVT
teşhis edilir.
Masif PE hipotansiyon ve şiddetli hipoksi ile so
• KLİNİK ÖZELLİKLER nuçlanır. Teşhis edilen PE yaklaşık %2 oranında
kardiyak arrest görülür. Bu yüzden yaklaşık %20 ila
DERİN VEN TROMBOZU %25 ani kardiyak ölümün PE sekonder olabileceği
Klasik olarak, DVT baldır veya bacakta ağrı, kıza tahmin edilmektedir.
rıklık, şişlik, hassasiyet ve sıcaklık artması şeklinde
gelir. Ne yazık ki, DVT için ileri araştırmaya yön
lendiren bu bulgular ispatlanmış DVT'leri olan • TANI VE AYIRICI TANI
hastaların %50'sinden daha azında bulunur.
ÖN TEST OLASILIK DEGERLENDİRMESİ
DVT işaret ve bulguları ayrıca selülit, konjestif kalp
yetmezliği, tromboze olmayan venöz staz, rüptüre • VTE ön test olasılık Değerlendirmesi tahmini için
Baker kisti ve kas iskelet sistemi yaralanmalarında ilk basamak tanı yalağına karar vermektir. Ön test
da görülebilir. DVT bu hastalıklarla beraber görü Olasılık değerlendirmesinin önemi küçümsenme
lebilir. Tanısal testler olmadan DVT'i dışlamak zor melidir.
olabilir. Test öncesi olasılığı klinisyenin tecrübesine göre
Homan's işareti, bacak düzken ayak bileğinin zorlu doğruluğu değiştiği için subjektif olarak tespit edi
dorsifleksiyonunda baldırda ağrı, güvenilir değil lebilir. Alternatif olarak belirtiler, bulgular ve risk
dir. faktörlerinin bir araya getiren klinik skorlar has
DVT'nin nadir görülen ama ağır formları phlegma taları düşük, orta ve yüksek olasılık kategorilerine
sia cerulea dolens ve phlegmasia alba dolens'tir ayırabilir.
104 KISIM S • KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
TABLO 27-2 Derin Ven Trombozu(DVT) TABLO 27-4 Pulmoner Emboli (PE) için
için Wells Skoru Wells Skoru
KLİNİK ÖZELLİK PUANLAR* OBJEKTİF PUAN- SUBJEKTİF PUAN-
Aktif kanser KRİTERLER LAR KRİTERLER LAR
Felç, parezi veya alt ekstremite Kalp hızı> 100 atım 1,5 Klinisyen 3
immobilizasyonu / dk PE'den daha
Yakın zamanda geçirilen cerrahi sonrası >3 Hemoptizi az olası
gün immobilizasyon Venöz tromboemboli 1,5 alternatif
Derin venlerin dağılımı boyunca lokalize hikayesi tanıları
hassasiyet Malignite (aktif) 1 düşünür
Tüm bacakta şişlik Derin venlerin 3
Tek taraflı baldır şişmesi > 3 cm palpasyonuyla
Tek taraflı basmakla gode bırakan ödem bacakta şişlik,
Kollateral yüzeye! venler ağrı (DVT klinik
DVTden daha muhtemel alternatif tanı -2 belirtileri)
olasılı'ı Son 4 hafta içinde 1.5
'Risk skoru yorumlama(DVT olasılığı): 2 3 puan: yüksek risk immobilizasyon
(%75); l veya 2 puan: orta risk(% 17); < l puan: düşük risk (%3). PE için risk:> 6 = yüksek risk(% 78.4); 2 - 6 = orta risk(% 27,8); <2
puan = düşük risk (% 3.4)
-ı
öncese DVT olasılığını hesapla
Düşük olasılık
__l Yüksek veya orta
skoru (<%1) olasılık skoru
0-Dimer USG
ı
1::--- ı--+
ı +
ı
DVT DVT
USG
yok tedavisi
- A
DVT --� ı
yok DVT 1 hafta içinde
yok USG tekrarı
• PE hastalarında akciğer grafisi ise genellikle nor ği bilinmelidir. Otomatik kantitatif d-dimer testinin
mal veya nonspesifıktir. Klasik olarak tariflenen duyarlılığı %94-98 ve özgünlüğü %50-60 arasında
Westermark işareti ve Hampton hörgücü gibi bul dır. Ön test olabilirliği düşük veya orta olan hastalar
gular nadiren görülür. da negatif d- dimer testi PE'yi dışlayabilir.
• Arteriyel kan gazı testleri (AKG) tek başına PE ta • D-dimer testi ile PE'nin dışlanabilmesi yüksek
nısı veya dışlanması için kullanılamaz. Diğer bul oranda yanlış pozitiflik nedeniyle sınırlıdır. Ayrıca
guların spesifitesi %15 kadarken, anormal P,02 bir çok risk faktörü (Örn. İleri yaş, kanser, gebelik,
veya A-a gradient değeri PE için duyarlılığı %90 yakın tarihli cerrahi veya travma, hareket kısıtlılı
civarındadır. ğı gibi) yanlış pozitif d-dimer sonucuna yol açar.
• Tanıya yönelik algoritmalar PE için uygun görün D-dimer testi büyük ihtimalle negatif çıkacak seçil
tüleme yöntemini belirlemede yardımcı olabilirse miş hastalar için kullanılmalıdır.
de hiçbir tanıya yönelik algoritmanın mükemmel • D-dimer testi pozitif olan hastalar eş zamanlı tet
olmadığı bilinmelidir (Şekil 27-3). kikler PE dışı bir sonucu göstermediği müddetçe
• D-dimer testi PE dışlanmasında önemli bir yardım PE için tanı koydurucu görüntüleme yapılmalıdır.
cıdır. Fibrin pıhtı çözünürken D-dimerler kana ka Pıhtı BT pulmoner anjiyografide kontrastla dolmuş
rışır. 0-dimer testlerinin karakteristikleri farklıdır. pulmoner arterlerde dolma defekti şeklinde görü
Dolayısıyla kullanılan D-dimer testinin karakteristi- lür (Bknz. Şekil 27-4).
hf""''" --'
lr. üm olaydan ön test
L.'.""''ğ'
J
>%40
j
�tre!dkasyon I
, yoksa DMAH
_J
�----- Görüntüleme I
1
PE yok
ı
+
+ L._
Serum Kre l Serum Kre
GFH <60 ml/daki j GFH> 59 ml/dak
PE yok
ŞEKİL 27-3. Pulmoner Emboli (PE) için Charlotte tanı algoritması. Bazı hekimler Wells skoru klinik karar verme kuralları
ile başlar (<%15, %15-40 ve >%40 yerine <2, 2-6, ve >6). Not: Renal fonksiyon klinik resim (sağlıklı, azalmış glomerüler
filtrasyon hızı[GFH] için risk faktörü yok) veya bilinen formüllere göre hesaplama ile tespit edilmelidir. Tanısal Olmayan
Ventilasyon Perfüzyon Sintigrafisi (V /P) eğer faydası zararından daha fazla ise BT pulmoner anjiografı gibi (BTPA) testlerle
konfirme edilmelidir. += PE pozitif; -=PE negatif; Kre= kreatinin; Yüksek= Yüksek olasılıklı V /P sintigrafisi; Normal= Nor
mal V /P sintigrafisi; Tanısal değil = tanısal olmayan V /P sintigrafisi (Normal ya da yüksek olasılıklı dışındaki V /P sintigra
fisi); PEDK= PE dışlama kriterleri
BÖLÜM 27 • TROMBOEMBOLİZM J 07
lan üç DMAH' dalteparin (200 ünite / kg subkutan DVT için, trombolitik tedavinin heparin ve var
/24 saatte, maksimum 18.000 ünite), enoksaparin farin tedavisine göre sağkalım avantajı sağladığını
( 1.5 miligram / kg subkutan/24 saatte, maksimum gösteren kanıt yoktur.
180 miligram) ve tinzaparindir (175 ünite/ kg sub DVT ekstremitenin kaybına yol açabilen phleg
kutan/24 saatte, maksimum 18.000 ünite). masia neden olur. Bu durumda, kateter ile selektif
İzole baldır venleri (soleal veya gastrocnemius) tromboliz için girişimsel radyolog veya vasküler
veya safen ven trombozu için tedavi kılavuzları yok cerrah hasta konsülte edilmelidir. E ğer bu imkan
tur. İzole baldır ven trombozunda PE gelişimi risk yoksa hasta başka bir hastaneye acil transfer edile
düzeylerinin değişik oranlarda olduğu rapor edil miyorsa ve mutlak kontrendikasyon yoksa sistemik
miştir; Bu vakalarda PE gelişim riski yaklaşık%0,3 trombolitik tedavi düşünülmelidir. Toplam 50-100
-%8,0 arasında değişmektedir. Tedavi seçenekleri miligram tPA (Alteplaz) dört saat boyunca İV in
füzyon şeklinde verilmelidir. Bu doz vaka serileri
akut tedavi vermeden bir hafta takip ve USG tekra
ve sınırlı klinik çalışmalara göre tespit edilmiştir.
rı pıhtı ilerlemesini belirlemek ve DMAH ile ayak
Aktif trombolizden en çok yarar sağlayan has
tan tedaviyi kapsamaktadır.
talar önemli iliofemoral pıhtı yükü olan, akut
Ayrıca sistematik derleme yayınları da PE tedavi
phlegmasia'sı (semptom başlangıcı <10 gün) olup,
sinde yararı daha fazla olmasa da, DMAH kulla kompartman basınçlarını azaltmak için agresif ve
nımının fraksiyone olmayan heparine(FOH) göre ivedi müdahale ihtiyacı olan ve May-Thurner (iliak
daha iyi olduğunu belirtmektedirler. Ancak, şid ven kompresyon) Bendromu'na bağlı venöz tıka
detli böbrek yetmezliği ve emilim durumunun gü nıklığı bulunan hastalardır.
venilir olmadığı durumlarda (örn: obezite) DMAH Günümüzde trombolitik tedavinin mortalite konu
tedavisinden kaçınılmalıdır. sunda fayda sağladığı ispatlanmış hasta grubu ma
FOH kullanıldığında, dozaj ağırlığa göre ayarlan sif PE olarak tanımlanan hemodinamik instabilitesi
malıdır, 80 ünite/ kg bolus ardından 18 ünite/ kg/ olan geniş alanlı PE hastalarıdır.
saat olarak idame edilmelidir. Aktive parsiyel trom Trombolizisin ayrıca submasif PE'de de mortali
boplastin zamanı (aPTT) 55-80 saniye (normalin teyi azalttığına dair bulgular yoktur. Submasif PE
1,5-2,5 katı) arasında tutulmalıdır. Geleneksel do normale yakın kan basıncı ve diğer kardiyovas
zaj olan 5000 ünite bolus 1000 ünite/ saat infüzyon, küler yüklenme belirtilerinin (örn: sağ ventrikül
hastaların üçte ikisine yetersiz dozda kullanıma se fonksiyon bozukluğunu gösteren ekokardiyografi
bep olacaktır. bulguları, pozitif troponin, artmış beyin natriüre
Akut VTE 'li hastada heparinle antikoagülasyo tik peptid düzeyleri) olduğu PE olarak tanımlanır.
nu engelleyecek yakın tarihli intrakranial kanama Bununla beraber bu hastalarda hayat kalitesinin
veya aktif gastrointestinal kanama gibi sadece bir artması ve fonksiyonel kapasitenin iyileştirilmesi
açısından trombolitik tedaviden fayda görebilirler.
kaç kesin kontrendikasyon vardır.
Sistemik fibrinolizis uygulamada en iyi kanıtların ol
Belgelenmiş heparin kaynaklı trombositopeni
duğu aşağıda verilen seçilmiş hastalarda ve kanama
(HKT) hastalar için bir direkt trombin inhibitörü
riskinin artmadığı durumlarda akla getirilmelidir:
ya da faktör Xa inhibitörleri verilebilir.
Kardiyak arrest hasta herhangi bir durumda; hipo
Varfarin ile oral antikoagülan tedavi, heparin te
tansiyon ve masif PE'li hasta; oksijen uygulanmasına
davisine eş zamanlı başlatılabilir. Bununla birlikte, rağmen şiddetli hipoksemi belirtileri ve artmış solu
varfarin tedavisinin, ilk günü protein C'deki göre num işi belirtileri olan solunum yetmezlikli hastalar
celi eksikliğinin sebep olduğu geçici hiperkoagü ve ekokardiyografıde sağ kalp yüklenme belirtileri
labilite yüzünden tedaviye her zaman heparin ile veya troponinleri yüksek seviyelerde olan hastalar.
antikoagülasyon eşlik etmelidir. Varfarin başlangıç • FDA PE/de üç türlü trombolitik verme şeklini
dozu genellikle 5 miligram ! gündür ve hedef INR kabul etmiştir: Streptokinaz, ürokinaz ve doku
2-3'dür. Antikoagülasyon genellikle 3 ila 6 ay sürey plazıninojen aktivatörü (tPA). tPA veya alteplaz
le verilir, fakat sürekli risk faktörleri olan hastalarda için tavsiye edilen doz 2 saat içinde 100 mg içinde
yaşam boyu süren tedavi gerekebilir. Gebelikte var infüzyondur. Ancak acil durumlar için iki saatlik
farin kesinlikle kontrendikedir. infüzyon süresi uygun değildir. 100 mg doz 1O-15
dakika içinde bolus verilebilir.
len kan basınçlarının farklı olması (koarktasyon, için verapamil 5-10 miligram İV veya diltiazem
aort diseksiyonu), pulsatil karın kitleleri ve pulmo 0.25 miligram /kg İV 2 dk içinde verilebilir. p blo
ner raller konusunda araştırılmalıdır. körlerden sonra hedeflenen kan basıncı düzeyine
Hipertansif ensefalopati hipertansiyonla beraber erişmek için vazodilatörler ihtiyaç duyulduğu ka
bozulmuş mental durumla karakterizedir ve başağ dar kullanılmalıdır.
rısı, kusma, konvülziyonlar, görme bozuklukları, • Niikardipin İV infüzyonu başlanabilir: 5 miligram
papilödem veya hematüri eşlik edebilir. /saat başlangıç. E ğer hedefKB'na 5-15 dakika için
Gebe (veya postpartum) hastalarda klinisyen pre de ulaşılamadıysa, hedef basınca veya maksimum
eklampsi bulguları olan hiperrefleksi ve periferik doz olan 15 miligram/saat'e ulaşılıncaya kadar doz
ödemi araştırmalıdır. her 5-15 dakikada bir 2.5 miligram/saat arttırılma
lıdır.
• Alternatif olarak nitroprusit İV infuzyonu başlana
TANI VE AYIRICI TANI bilir: 0.3-0.5. mikrogram/kg/dk dozunda başalanıp
• Testler var olan semptomlara göre istenmelidir, en hedef basınca ulaşıncaya kadar 0.5 mikrogram/kg/
uygun maliyetli test idrar tetkikidir. dk artışlar yapılmalıdır.
Böbrek fonksiyon bozuklukları, hematüri, protei
AKUT HİPERTANSİF PULMONER ÖDEM
nüri, kırmızı küre silendirleri veya kanda üre azo
• Akut Hipertansif Pulmoner Ödem'de kan basıncı
tunda, kan kreatininde veya kan potasyum düzey
%20-30'dan fazla düşürülmemelidir.
lerinde artış şeklinde görülebilir.
• İlk sıra ilaç nitrogliserindir: dilaltı 0.4 miligram 3
• EKG'de koroner iskemiyi gösteren ST ve T dalgası
doza kadar veya krem olarak 2,5-5 cm veya İV in
değişiklikleri (Bknz. Bölüm 20), elektrolite bozuk
füzyon 5 mikrogram/dk başlangıç dozunu takiben
lukları veya sol ventrikül hipertrofısi bulguları gö her 3-5 dk bir 5 mikrogram/dakika doz 20 mikrog
rülebilir. ram dakikaya ulaşıncaya kadar bu değerle de cevap
• Akciğer grafisi konjestif kalp yetmezliğini (Bknz. yoksa 200 mikrogram/dk maksimum doza ulaşın
Bolüm 24) ve aort diseksiyonunu (Bkn. Bölüm 29) caya kadar her 3-5 dk bir 10 mikrogram/dk doz art
tanımaya yardımcı olabilir. tırılabilir.
Nörolojik bozukluğu olan hastalarda beyin bilgisa • Alternatif ilaç olarak enalaprilat İV 0.625-1.25
yarlı tomografisi iskemik değişiklikler, ödem veya miligiram/ 5 dk içinde her 4-6 saatte bir tekrarla
kanamayı gösterebilir (Bknz. Bölüm 143). nabilir. Maksimumm 5 miligramlık/ 6saatte doza
İdrar ya da serum ilaç taraması yasadışı ilaç kullanı ulaşıncaya kadar 30 dakikalık aralıklarla arttırıla
mın gösterebilir. Çocuk doğurma yaşında olan tüm bilir. Nikardipin ve nitroprussit da alternatif ilaçlar
hipertansif kadınlara gebelik testi uygulanmalıdır. olarak kullanılabilir (Dozlar için yukarıya bakınız).
PATOFİZYOLOJİ
• Aort diseksiyonu intima tabakası zarar gördüğün
de kan media tabakasına intimal ve adventisyal ta
bakalar arasını disseke ederek yalancı lümen oluş
turması ile ortaya çıkar.
Yalancı lümen proksimale ve / veya distale disseke
ŞEKİL 29-1. Abdominal aort anevrizması Yatak başı USG olabilir ve intima yoluyla içeriye ya da adventisya
görüntüsü. Anevrizma 6.5 cm çapında. yoluyla dışarıya rüptüre olabilir.
114 KISIM 5 • KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
Stanford sınıflandırma sistemine göre Tip A çıkan Aort kökünde proksimal retrograd diseksiyon kalp
aortanın herhangi bir yerden tutulumu ve Tip B tamponadına yol açabilir.
diseksiyon ise inen aortanın ile sınırlıdır. DeBakey Aort yetmezliği üfürümü %32 hastada duyulabilir.
sistemi Tip l'de çıkan aort, aortik ark ve inen aorta Hastaların yüzde onbeşine radyal veya femoral na
tutulumlu diseksiyonu tanımlar. Tip lI sadece çı bız vurulan azalır.
kan aort ve Tip lII yalnızca inen aortadaki lezyon Hipertansiyon (%49) ve taşikardi yaygındır ama hi
ları içerir. potansiyon da(%18) olabilir.
İntramural hematom vasa vasorum yaralanması Çok az hastada aort diseksiyonu ile birlikte koroner
sonucu media tabakasının enfarktüsü sonucunda arter tutulumu (%6) vardır. Aort diseksiyonu akut
oluşur. Bunlar genellikle aort diseksiyonunun ön koroner sendrom oranı yaklaşık 3000: S'tir.
cüleridir.
Penetran aterosklerotik ülserler intima tabakasını TANI VE AYIRICI TANI
geçer ve aortada hematom, diseksiyon veya perfo
rasyona yol açabilir. Diseksiyonlar ile ilişkili iskemik uç organ bulguları mi
yokard enfarktüsü, perikardial hastalık ve omurilik ya
ralanmaları gibi hastalıklarla ayırıcı tanıda karışabilir.
KLİNİK ÖZELLİKLER Diseksiyonum yeniden intimadan gerçek tümene
Hastaların %85'inden fazlası şiddetli ani başlangıç doğru rüptürü semptomların kesilmesine dolayı
lı veya hayatlarındaki en kötü ağrıyla gelirler. Ağrı sıyla yanlış güven duygusuna neden olabilir.
yırtılma veya sökülme hissi sonrası keskin bir ağrı Torasik diseksiyon hastalarının çoğunda anormal
olarak tariflenir. göğüs röntgen bulguları vardır, ancak %37 kadarı
Tip A diseksiyonlar göğüs ağrısı (%80) ile gelir. normal bulgular gösterir. En yaygın bulgular me
Yaygın olarak (göğüs ağrısı olanların %71) ante diasten genişlemesi, anormal aort kontüru, plevra!
riordadır. Ayrıca rapor sırt (%47) ve karın ağrısı efüzyon, apikal kep ve sol ana bronşun depresyonu
(%21) ile gelen hastalar da bildirilmiştir. Tip B di dur (Bknz. Şekil 29-3).
seksiyonlar sırt ağrısı (%64), göğüs ağrısı (%63) ve Görüntüleme yöntemi olarak tercih edilen yöntemi
karın ağrısı (%43) gelirler. kontrastlı ve kontrastsız BT taramadır. Diseksiyonu
Hastaların %10 kadarında senkop gerçekleşir. teşhis etme dışında flepin yerini ve büyük damar
Kan akımının kesilmesi, kesilen bölgeye göre klinik ların içine uzantısını göstermede güvenilir bir yön
durumu değiştirir. Örneğin koroner arter tıkanıklı temdir (Bknz. Şekil 29-4).
ğı MI ile, karotis tutulumu inme belirtileri ile veya BT tarama ayrıca intramural hematom ve penetran
vertebral kanlanma bozukluğu parapleji ile gelebi aterosklerotik ülserleri teşhis etmede yardımcıdır.
lir. Diseksiyon distale ilerlerse karın veya yan ağrısı • Transözofageal ekokardiyografı de deneyimli eller
veya ekstremite iskemisine neden olabilir. de BT kadar duyarlı ve özgül olabilir.
ŞEKİL 29-3. Akciğer grafısinde anormal aort konturu. Anormal aort kontürüne (ok) sebep olan B tipi aort diseksiyonlu bir
hastanın frontal ve lateral akciğer grafileri göstermektedir. Sağ plevra! efüzyon mevcuttur ve birden fazla ameliyat sonrası
klipleri ve telleri de görülür.
BÖLÜM 30 • TIKAYICI ARTER HASTALIKLARI 115
30 TIKAYICI ARTER
HASTALIKLARI
Carolyn K. Synovitz
Çeviri: Mehmet Mahir Kunt
EPİDEMİYOLOJİ
Hastalığın görülme sıklığı 40 yaş altı Amerikalılar
da %4,3'dür; > 70 yaş popülasyonda görülme sıklığı
%15,S'a tırmanır. Yüksek riskli bireyler 70 yaş üzeri
kişiler, ya da diyabet ya da tütün kullanımı gibi risk
faktörleri olan 50 yaş üzeri kişilerdir. Bu hastaların
en az yansı ayrıca beraberinde koroner veya sereb
rovasküler hastalıklara da sahiptir.
Tromboz veya embolizme sekonder akut arteriyel
tıkanıklık potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir
ŞEKİL 29-4. İliak arterlere uzanan tip B diseksiyon. İliak durumdur(mortalite %25). Hayatta kalan hastala
arterlere (vertebra gövdesinin anterior) uzanan kontrastlı. rın %25'inde ekstremite amputasyonu gereklidir.
BT diseksiyon görüntüsü. Her iki arterde gerçek ve yalancı En sık etkilenen arterler, sırayla, femoropopliteal,
ı::. ___ -·- _:.: ..::.1-L:1: ..
lUHlCU l,Vl UJCUHJl.
tibiai, aortoiliyak ve brakiosefalik arterlerdir.
Bacak embolisinin en sık görüldüğü yer ana femo Erken iskemi için tıkanıklık distalindeki nabızların
ral arter bifurkasyosudur bunu popliteal arter takip azalması özellikle periferik damar hastalığı ve iyi
eder. Üst ekstremitede en yaygın yer brakiyal arter gelişmiş kollateral dolaşımı olan hastalarda güve
dir. Tromboz damar hasarının herhangi bir yerinde nilmez bir bulgudur.
ortaya çıkabilir.
AKİ değerlendirme
> 1,30 Sıkıştırılamaz
Sağ AKİ = yüksek sağ ayak bileği basıncı
yüksek kol basıncı 0,91-1,30 Normal
Sol AKi=Yüksek Sol ayak bileği basıncı 0,41-0,90 Hafif orta periferik arter
Yüksek kol basıncı hastalığı
Ağır periferik arter hastalığı
ŞEKİL 30-1. Ayak bileği-kol indeksi (AKİ) ölçümü. Her kolda ve dorsalis pedis (DP) ve posterior tibial (PT) arterler yoluyla
her ayak bileğinde Doppler US ile sistolik kan basmcı ölçülür. Kol basmçlarmdan (sağ- sol) yüksek olanı ve ayak bileği ba
sınçlarından (PT-DP) yüksek olanı seçilir. Sağ ve sol AKİ değerleri ilgili taraf yüksek ayak bileği basmcı yüksek kol basıncına
bölünerek bulunur. AKİ değer aralıkları ve yorumlama şekilde gösterilmiştir. Sıkıştınlamayan kalsifıye damarlar olması du
rumunda, o yerde gerçek basmç elde edilemediği için periferik arter hastalığı teşhisinde alternatif testler kullanılmalıdır. Klo
dikasyolu hastalar genellikle 0.41 ile 0.90 arasmda ve kritik bacak iskemisi olan hastalar ise <0.41 AKİ değerlerine sahiptir.
118 KISIM 5 • KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLAR
• Kesin tedavi kardiyovasküler cerrahı ve bir giri • Revaskülarizasyon sonrası reperfüzyon hasarı ,mi
şimsel radyolog konsültasyonuyla yapılmalıdır. Fo yoglobinemi, böbrek yetmezliği, hiperkalemi ve
garty balon yardımıyla kateter embolektomi tercih metabolik asidoza yolaçabilir-bu komplikasyonlar
edilen yaklaşımdır. Diğer seçenekler tromboliz ve tıkayıcı arteriyal hastalıkta ölümlerin üçte bir ne
cerrahi embolektomidir. denini oluşturmaktadır.
• Akut arter tıkanıklığı olan tüm hastalar hastanın
stabilizasyonu ve planlanan tedavinin seyrine göre
monitorize bir yatağa ya da YBÜ (yoğun bakım
ünitesine) yatırılmalıdır.
Kısım 6
SOLUNUM SİSTEMİ ACİLLERİ
SOLUNUM SIKINTISI • Arterial kan gazı analizi (AKG) invaziv ama du
31 Joshua T Hargraves yarlılığı nabız oksimetreden daha fazla olan bir tet
Çeviri: Mehmet Mahir Kunt kiktir. AKG sonuçlarının hastanın solunum eforu
dikkate alınarak yorumlanması gerekir.
Akciğer grafısi (PAAC), elektrokardiyogram (EKG),
pik ekspiratuar akımlar ve hematokrit yararlı olabi
DİSPNE
lir.
PATOFİZYOLOJİ Artmış D-dimer ve B-natriüretik peptid (BNP) dü
zeyleri spesifik tanıya götürebilir.
• Dispne, zor, yorucu ya da rahatsız nefes almayı ni
Spirometri, kardiyak ve egzersiz stres testi, eko
teleyen öznel bir duygudur. Bu tanımlanmış nöral
kardiyografi, ventilasyon-perfüzyon taramaları ve
yolu bilinmeyen karmaşık bir duygudur.
akciğer biyopsileri gibi diğer yardımcı testler AS'de
• Mekanik faktörler arasında solunum işi ve intrapa
genellikle uygun değildir.
rankimal gerilme reseptörlerine bağlı iskelet kası
Nefes darlığının odaklanmış ayırıcı tanı listesi Tab
nın efor duyusu bulunmaktadır.
lo 31 -1 'de verilmiştir.
• Santral medulla ve karotis cisminde yer alan ke
moreseptörler vücutta sırasıyla C0 2 ve 0 2 değişik
liklerine yanıt verir. Atriyumlarda ve pulmoner ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
arterlerdeki reseptörler de zayıf bir şekilde katkı
da bulunur. Acilen, öncelikle yapılması gerekenler hava yolu
Santral ve periferik reseptörler bilginin karmaşık nun korunması ve solunum işini desteklemektir.
bir şekilde entegre edildiği santral sinir sistemine Solunum sıkıntısı olan hastalara destekleyici oksi
(SSS)'e afferent nöronlar gönderirler. jen verilmelidir. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı
(KOAH) olan hastalar daha düşük Pa02 düzeyleri
tolere edebilir ve semptomatik tedavi edilmelidir.
KLİNİK ÖZELLİKLER Sürekli pozitif havayolu basıncı (CPAP) ve bifazik
• Hastalar efor esnasında nefes darlığı, hava açlığı, ya pozitif havayolu basıncı (BiPAP) ile ventilasyon
da dispne şikayetleri ile acile gelebilir. gibi invazif olmayan pozitif basınçlı ventilasyon
• Başlıca belirtileri takipne, taşikardi, konuşmada başlanabilir.
zorluk, yardımcı solunum kaslarının kullanılması Kritik hastalar için balon-maske ventilasyonu son
ve/veya stridor bulunmaktadır. rasında entübasyon ve mekanik ventilasyon kulla
Nefes darlığı şikayeti hızla acilen anormal vital bul nılabilir ve uzun vadeli destek sağlanabilir.
guları ve birincil bakıdaki anormalliklerin belirlen Kesin tedavi etiyolojiye göre yapılabilir.
mesi (hava yolu, solunum ve dolaşımı) ile değerlen Dispne ve hipoksi nedeni belirsiz olan tüm hastalar
dirilmesi gerekmektedir. Havayolu tıkanıklığı, zayıf monitörlü bir yatağa yatırılmalıdır. Gerçek neden
solunum çabası ve bozulmuş mental durum görev biliniyorsa ilgili servise yatırılmalıdır.
anında müdahale gerektirir.
• HİPOKSİ
TANI VE AYIRICI TANI
PATOFİZYOLOJİ
• Ayrıntılı bir öykü ve fizik muayene genellikle nefes
darlığında doğru tanıya götürecektir. Hipoksi, dokulara yetersiz oksijen götürülmesidir,
Pulse oksimetre oksijenizasyonun derhal değerlen kabaca Pa02 <60 mm Hg olarak tanımlanır. Hipok
dirmesini sağlar, ancak duyarlılığı düşüktür. siye beş mekanizma neden olur:
119
120 KISIM 6, SOLUNUM SİSTEMİ ACİLLERİ
TABLO 31-1 Sonuçlara Göre Ayırıcı Tanı: • Altta yatan süreç stabilize ve/veya kesin tanı yapı
Dispne lıncaya kadar tüm hastalar, monitörlü yatağı olan
bir servise yatırılmalıdır.
EN SIK GÖRÜLEN HAYATI TEHDİT EDEN • Sık AKG alımı gerektiği için hasta konforu ve çoklu
SEBEPLER ACİL DURUMLAR arteriyel ponksiyon komplikasyonların azaltılması
Obstrüktif hava yolu Üst solunum yolu için bir arteriyel damar yolu açılması gerekebilir.
hastalıkları: astım, kronik tıkanıklığı: yabancı cisim,
obstrüktif akciğer hastalığı anjiyoödem, kanama
Kalp yetmezliği / Tansiyon pnömotoraks • HİPERKAPNİ
kardiyojenik pulmoner
ödem PATOFİZ YOLOJİ
İskemik kalp hastalığı: Pulmoner emboli • PaC0 2 > 45 mm Hg olarak tanımlanan hiperkap
kararsız anjina ve ninin nedeni dakika ventilasyonundaki azalmadır.
miyokard infarktüsü
Dakika ventilasyonu solunum hızı ve soluk hacmi
Pnömoni Nöromuskiüer zayıflık:
ne bağlıdır; değişiklikler hipoventilasyona veya hi
myastenia gravis, Guillain
Barre sendromu, botulizm perkapniye yol açabilir.
Psikojenik Yağembolisi
• Hiperkapni hemen hemen hiçbir zaman artan C02
üretimi nedeniyle oluşmaz.
• Hipoventilasyon: Artan PaC0 2 alveollerde 02 yeri • Dakikadaki alveoler ventilasyon [solunum hızı] x
ni alırken, pulmoner membranda difüzyon gradi [tidal hacim aksi ölü boşluk hacmi] olarak hesapla
yenti azalır. nır. Alveoler dakika ventilasyonu doğru solunum öl
• Sağdan sola şant: oksijensiz kan sistemik dolaşıma çümüdür, ancak ASöe hesaplanması pratik değildir.
girer; bu durum konjenital kalp anomalilerinde • Dakika ventilasyon medulladaki bir nöral kemo
veya oksijensiz akciğer segmentlerinin perfüzyonu reseptör üzerinden kontrol edilir. Efferent çıkışları
ile oluşur. solunum hızı ve soluk hacmini kontrol eder.
• Ventilasyon-perfözyon uyumsuzluğu: Ventilasyon
da veya perfüzyonda anormalliklerden kaynaklanır.
• Difözyon bozukluğu: Alveoler kan bariyerinin KLİNİK ÖZELLİKLER
anormallikleri nedeniyle olur. • Hiperkapninin belirtileri ve bulguları PaC02'n111
• Düşük oranlı 02 solunması: Sadece yüksek irtifa kesin değeri ve artış hızma bağlıdır.
larda etkendir. • PaC0 2'nin akut yükselmeleri, kafa içi basmcmın
artmasma neden olur ve konfüzyon, letarji, nöbet
KLİNİK ÖZELLİKLER ve komaya sebep olebilir. Fizik muayenede asterik
• Belirti ve bulgular nonspesifiktir, taşikardi ve ta sis (f1apping tremor) bulunabilir.
kipneden letarji, nöbet ve koma gibi SSS tutulum • PCO/de akut yükselmeler, (PC02 > 100 mmHg)
ları arasında değişebilir. kardiyovasküler kollapsa yol açabilir.
Pa0 2 <20 mm Hg de, solunum dürtüsünde para • Akut hiperkapnide, O/deki her 10 mmHg artış,
doksal bir depresyon vardır. pH'ı 0.1 birim azaltır.
• Hipoksi ile beraber her zaman dispne oluşmaz ve • Kronik hiperkapnide, hastalar yüksek düzeyde CO/i
siyanoz oksijenlenmenin kötü olduğunun göster tolere edebilir CO/deki her 10 mmHg artış için,
gesidir. [HCOJda 0.35 mEq / L artış olur (Bknz. Bölüm. 6).
PLEVRAL EFFÜZYON
PATOFİZYOLOJİ
Plevra! efüzyonlar viseral ve parietal plevra arasın
da sıvı toplanmasından kaynaklanırlar.
Efüzyonlar eksüda veya transüda olarak sınıflandı
rılır.
Eksüdatif efüzyonların protein içeriği yüksektir ve
genellikle inflamatuvar süreç veya tümör nedenli
artmış sıvı üretimi sonucunda gelişirler.
Transüdatif effüzyonlar hidrostatik basınç denge
sizliği nedeniyle oluşurlar ve düşük protein içeriği
ne sahiptirler.
KLİNİK ÖZELLİKLER B
TABLO 32-1 Akut Bronşit ve Üst Solunum Yolu Enfeksiyonlarının Viral Etkenleri: Klinik Görünüm
veYonetim
PATOJEN KLİNİK GÖRÜNÜM* YÖNETİM
İnfluenza ve avian Ani başlangıçlı ateş, titreme, miyalji, baş Eğer semptomlar <48 h: oseltamivir günde iki kez
influenza ağrısı ve öksürük. Artmış serum kreatin 75 miligram toplam 5 gün; zanamivir, günde iki
fosfokinaz ve myoglobinüri ile miyozit kez 5 gün boyunca iki puf (5 miligram / puf)
olabilir. Pnömoniye neden olabilir (HlNl dahil en son öneriler için CDC Web
sitesine bakınız: http://www.cdc.gov/flu).
Parainflunza virüs Sonbahar- kış aylarında salgınlar olur, Krup yönetimi için bakınız Bölüm 71, stridor ve
çocuklarda en sık krupa neden olur, ancak salya akması, Erişkinlerde semptomatik tedavi.
bronşit veya pnömoniye de yol açabilir
oluşur; yetişkinlerde semptomlar hafiftir.
Koronavirüs Grip gibi başlayabilir ama aynı zamanda Şiddetli semptomlar için destekleyici bakım; hafif
yaşlılarda ciddi solunum sıkıntısına yol semptomlu grup için semptomatik tedavi'
açabilir, yüksek görülme oranları ile acemi
askerlerde salgınlar bildirilmiştir.
Adenovirus Ani başlangıçlı ateş ile influenzaya benzer Semptomatik tedavi'
Rinovirüs Hafif soğuk algınlığı semptomları, ateş nadir Semptomatik tedavi'
Enterovirüs En yaygın akut farklılaşmamış ateşli hastalık, Semptomatik tedavi1
rinit ve farenjit ve nadiren pnömoniye
neden olabilir
Ağır Akut Respiratuar Ani başlangıç Şiddetli belirtiler için destekleyici bakım
Sendrom (SARS)
koronavirüs
'Respiratuar sinsityal virüslerin inkübasyon süresi 2-7 gündür; çocuklar, yaşlılar ve bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda pnömoniye neden
olan muhtemel virüstür
'Bronşit semptomatik tedavisi tartışması için metne bakınız
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK ve ilaç yan etkileri ve gelecekteki patojen direncine
katkıda bulunur.
Akut bronşit, ağırlıklı viral etiyolojisi olmasına rağ
Boğmaca şüphesi kuvvetli olan hastalara, ani öksü
men, kuvvetli akut bakım çevrelerinde antibiyotik
rük kriz nöbetlerini azaltmak ve hastalık bulaşması
reçeteleri ile sıkıca ilişkilidir. Antibiyotikler sıklıkla
nı sınırlamak için azitromisin tedavisi verilmelidir.
akut bronşit hastaları tarafından talep edilmeleri
Hava akımı obstrüksiyonu bulguları varsa (örn, hışıl
ne rağmen, atipik olmayan bakteriyel durumlarda,
tı) bronkodilatör ile tedavi edilmelidir. Albuterol öl
antibiyotik klinik açıdan anlamlı yararlar vermez
çülü doz inhaler 4-6 saatte bir 2 puf genellikle etkilidir.
TABLO 33-1 Tüberküloz Tedavisinde Kullanılan Bazı İlaçların Dozları ve Sık Görülen Yan Etkileri
(Yetişkin)*
GÜNLÜK(EN HAFTADA ÜÇ KEZ HAFTADA İKİ KEZ
İLAÇ FAZLA) DGT (EN FAZLA) DGT(EN FAZLA) MUHTEMEL YAN ETKİLER VE YORUM
İzoniazid 5miligram I kg 15miligram/kg PO 15 miligram/kg PO Hepatit, periferik nöropati, ilaç
PO* (300mg) (900mg) (900mg) etkileşimleri.
rufampin 10miligram I kg 1 O miligram / kg 10miligram I kg Hepatit, trombositopeni, gastrointestinal
(RIF) PO* (600mg) P0(600mg) P0(600mg) bozukluklar, ilaç etkileşimleri.
rufapentin Günlük verilmez Haftada üç kez Yetişkinlerde 600 Hepatit, trombositopeni, porfiri
verilmez miligram haftada alevlenmesi. Centers for Disease
iki kez PO; <12 y Control and Prevention insan bağışıklık
çocuklarda kullanımı yetersizliği virüsü negatif hastaların
onaylı değil devam tedavisi için öneriyor.
rufabutin 5miligram / kg 5miligram / kg PO 5miligram I kg PO RIF benzeri , RIF'i tolere edemeyen
PO (300mg) (300mg) (300mg) hastalarda kullanılır.
Etambutol 15-2 0 miligram 25-30 miligram I kg 50miligram / kg PO Retrobulbar nevrit, periferik nöropati.
/ kg PO (1,6 PO (2,5gram) (1,6 gram)
gram)
Pirazinaınid 15-30 miligram I 50miligram / kg PO 50miligram / kg PO (2 Hepatit, eklem ağrısı, hiperürisemi
kg PO (2 gram) (3gram) gram)
Kısaltma: DGT= doğrudan gözetimli tedavi
*Çocuklar için daha doğru ağırlığa göre protokoller ve dozlarda için http://www.cdc.gov/tb bakınız.
132 KISIM 6, SOLUNUM SİSTEMİ ACİLLERİ
EPİDEMİYOLOJİ
Kronik akciğer hastalığı ve enfeksiyonlar; predis
pozan faktörler olmasına rağmen, spontan pnö
motoraksının en sık karşılaşılan risk faktörü sigara
içimidir.
Önceden geçirilmiş pnömotoraksın hikayesi sıktır,
hastaların %20-30 unda rekürrens olur.
İatrojenik pnömotoraksın; transtorasik iğne biyop
sisi (%50), subklavian kateter yerleştirilmesi (%25),
nazogastrik tüp yerleştirilmesi ya da pozitif basınçlı
ventilasyon gibi invasif prosedürlere sekonder ge
lişir; bu komplikasyonu değerlendirmek açısından
bu prosedürlerden sonra akciğer grafisi görülmeli
dir.
PATOFİZYOLOJİ
Pnömotoraksın genellikle, parsiyel akciğer kollap
sına neden olacak şekilde subplevral bülün rüptü
ŞEKİL 34-1. Spontan hemopnömotoraks. 19 yaşında er
kek üniversite öğrencisinin düz akciğer grafısi. Sağ akciğerin
re olması sonrasında havanın pariyetal ve visseral tümünün kollapsı ve sağ hemitoraksın inferior kısmındaki
plevra arasındaki potansiyel boşluğa havanın gir geniş hava-sıvı seviyesine dikkat edilmelidir. Torakosto
mesiyle olur. mi tüp yerleştirilmesinden sonra kollapse akciğerin re
• Tansiyon pnömotoraksın plevra! aralıktaki pozitif ekspansiyonu sonrasında hastada devamlı bir kanama ge
basınç nedeniyle olur. Bu da hipotansiyon, hipoksi lişti. Göğüsten l L kan kaybettikten sonra, apikal paryetal
ve azalmış venöz dönüşe neden olur. plevrada kanayan bir damar olup olmadığmı araştırmak için
acil torakotomi gerekti.
BÖLÜM 34 • SPONTAN VE İYATROJENİK PNÖMOTORAKS 133
A B
c
ŞEKİL 34-2. Normal akciğer ve pnömotoraksa ait US görüntüleri. A. Normal akciğer artefaktı. A çizgisi (ok) pariyetal plev
ra (ok ucu ve içi boş okla gösterilen çizgi) tarafından oluşturulan yatay yansıma artefaktını gösterir. Kuyruklı yıldız artefaktı
plevradan doğar ve görüntü derinliğine taşar. Bunlar plevra ile gerçek zamanlı ileri geri hareket eder ve dar (ok ucu) ya da
geniş (içi boş ok) bir görünüm çeşitliliği oluşturur. B. Renkli Doppler, normal akciğer görüntüsü. Renk; pariyetal ve viseral
plevra yüzlerinin hareketini gösterir. C. Pnömotoraks ultrasonografısi. Power Doppler'de akciğer hareketlerinin olmayışı.
Gerçek zamanlı kayma hareketinin yokluğu; kuyruklu yıldız artefaktınm yatay hava artefaktına dönmesi.
vertikal kuyruklu yıldız artefaktının (Şekil 34-2) 1. 6 saatlik gözlem ve grafide büyüme yoksa 24
yokluğudur. saat sonra ayaktan cerrahi poliklinik kontrolü.
Ayırıcı tanıda; kostokondrit, anjina, myokardial 2. İğne veya kateter (14 gauge) ile aspire edildikten
enfarkt, pulmoner embolizm, perikardit, plörezi, sonra kateterin hemen çekilerek 6 saatlik gözlem
pnömoni ve aort diseksiyonu düşünülmelidir. ve rekürrens yoksa takip önerilir. Bu metodun
başarı oranı %37-75 oranında bildirilmiştir.
• ACİL SERVİS BAKIMI VE 3. Küçük bir kateter (<14F) veya göğüs tüpü (10-
TABURCULUK 14F) yerleştirin ve hastaneye yatırın. Bu yakla
şımla birlikte Heimlich valvinin kullanılması
Naza! kani.il ile verilecek olan 3-10 litre oksijen, düşünülebilir (Bknz. Şekil 34-3).
plevra! havanın rezorpsiyonunu artırmaya yardım Küçük pnömotoraksını ve bilinen akciğer hastalığı
cı olur. olduğu bilinen hastalarda; küçük kateter ( < 14 F)
Küçük pnömotoraksını olan ve altta yatan başka veya göğüs tüpü (10-22F) yerleştirilmelidir. Heim
bir akciğer hastalığı tedavi öyküsü olmayan hasta lich valv kullanımı düşünülmelidir (Bknz. Şekil 34-
lardaki seçenekler şunlardır: 3).
134 KISIM 6 • SOLUNUM SİSTEMİ ACİLLERİ
HEMOPTİZİ
35 Jeffrey Dixon
I Çeviri: Nil Deniz Kartal
J
• EPİDEMİYOLOJİ
• Hemotizi hafif (24 saatte 20 ml'den az kanama),
orta ya da masif (24 saatte 600 ml'den fazla kan kay
bı) olarak sınıflandırılabilinir.
• Çoğu vaka hayatı tehtit eden bir durum değildir,
ancak bütün hepsi dikkatli değerlendirilmeye tabi
tutulmalıdır.
• En sık karşılaşılan nedenler arasında enfeksiyon
( örn. tüberküloz, neoplazm ve kardiyovasküler
hastalıklar vardır. Yakaların %28'inde hiçbir neden
bulunamaz.
• Hemoptizi tüm yaş gruplarında görülebilir, 60:40
oranında erkeklerde daha sık görülür.
• PATOFİZYOLOJİ
• Akciğerler hem pulmoner hem de bronşial arterler
ŞEKİL 34-3. Heimlich valvli tüp ya da kateterin yerleştiril den çift kan akımıyla beslenir. Kanama ( 1) artmış
mesi örneği. intravasküler basınç, (2) bir kan damarı erozyonu
ya da (3) koagülopatinin bir komplikasyonu olarak
görülebilir.
• Hemoptizi, intravasküler basıncı arttıran genellikle
konjestif kalp yetmezliği (kardiyak nedenlerin %
75 i) gibi primer kardiyak anomalite sonucunda ve
• Herhangi büyük veya bilateral pnömotoraksınta daha nadir olarak mitral darlık nedeniyle görülür.
veya hemotoraksta su altı drenajlı orta (l6-22f) ya • Sistematik basınç altında olan bronşiyal damarlar
da büyük (24-36f) tüp torakostomi endikasyonu daki erozyon şiddetli hemoptiziye neden olabilir.
vardır. Bu durum genellikle TB, bronşiektazi, malignensi
• Stabil olmayan hastalarda (tansiyon pnömotorak lere bağlıdır.
sın ya da altta yatan ciddi akciğer hastalığı ile bera
ber olan pnömotoraksın) akciğer grafisinden önce • KLİNİK ÖZELLİKLER
iğne torakostomi sonrasında tüp torakostomi ya • Ateş, öksürük ve kanlı balgamın akut başlangıcı
pılmalıdır. pnömoni ya da bronşite bağlıdır. Ağrısız prodüktif
• Helikopter transportu, genel anestezi ya da meka öksürük bronşit ya da bronşiektazi nedeniyle olabi
nik ventilasyon tüp torakostomi endikasyonları lir.
arasında yer alabilir. • Dispne ve plöretik göğüs ağrısı pulmoner emboliz
• İatrojenik pnömotoraks tedavisi yukarıdaki genel mi düşündürecek bulgulardır.
prensipler temel alınarak yapılır. • Ateş, gece terlemeleri ve kilo kaybı genellikle TB
• Tedavi komplikasyonlarından reekspansiyon pul ya da malignensi nedeniyle olur. Kronik dispne ve
moner ödem nadirdir; bu durum 20 ila 39 yaşla minör hemoptizi, mitral darlık ya da alveoler kana
rında, büyük pnömotorakslarda ve akciğer reeks ma sendromlarını (genellikle böbrek hastalıklarıyla
pansiyonu öncesinde 72 saatten fazla pnömotoraks birlikte görülür) düşündürebilir.
• Sigara içimi, erkek cinsiyet ve yaşın 40'ın üzerinde
varlığında daha sık görünür.
olması neoplazi için risk faktörleridir.
• Fizik muayene hemoptizinin şiddetini değerlendir
me ve altta yatan hastalığı bulma üzerine yoğun
laşmalıdır. Ancak kanamanın yerini belirtmek için
güvenilir değildir.
• Genellikle birlikte görülen bulgular ateş ve takip
nedir. Hipotansiyon masif hemoptizi haricinde
nadir görülür. Kardiyak muayene mitral darlığı tes-
BÖLÜM 35 • HEMOPTİZİ 135
pit etmeye yardımcı olabilir. Akciğer oskülastonu (bronşiektazi ya da kistik fıbrozis), travma, yabancı
genellikle normaldir. Bazen ral, hışıltı ya da foka! cisim aspirasyonu, pulmoner emboli, primer pul
konsolidasyonu düşündürecek bulgular olabilir. moner hipertansiyon, vaskülit ve kanama diyatez
Adenopati ya da kas kaybı malignensiyi düşündür leri bulunur.
meye yardımcıdır. Yapılacak testlerde pulse oksimetre ve akciğer gra
• Oral ve naza! kavitelerin muayenesi kanamanın fısi bulunmalıdır (Bknz. Şekil 35-1). hemoptizi ile
ekstrapulmoner odağını tespit etmek için dikkatli gelen hastaların %15 ila 30 unda normal akciğer
ce yapılmalıdır. grafısi görülürken altta yatan bir malignensi var
lığında hastaların büyük çoğunluğunda (%80-90)
TANI VE AYIRICI TANI anormal akciğer grafısi görülür; anormal akciğer
Hemoptizinin ayırıcı tanısında enfeksiyon (bronşit, grafisi varlığında hastalara toraks bilgisayarlı to
pnömoni, TB, fungal pnömoni ve akciğer absesi), mografi BT) çekilmelidir.
malinite (primer akciğer neoplazmları ya da metas Hematokrit, kan grubu ve crossmatch majör he
tatik tümörler), kardiyolojik nedenler (sol kalp yet moptizili hastalarda istenmelidir,. diğer testler kli
mezliği ya da mitral stenoz), inflamatuar nedenler nik duruma göre yapılabilir.
Hemoptizi
_ı
, değelendirme ve tedavi ! kaynaklı kanama kontrolü Yakın monitörizasyon
----.--
Balgam kontrolü Pulse oksimetri
Pulmoner kaynaklı
.. Damaryolu
Havayolu kontrolü
· Kan grubu ve cross match
olmayan hemoptizi Akciğer kaynaklı Portavle PAAG
'
hemoptizi Hematoloji çalışmaları
Koagülasyon çalışmları
Göğüs grafisi
Yoğun bakım yatışı
Göğüs hastalıkları
uzmanı/radyolog
Anormal (lokalize Göğüs cerrahı
Normal konsültasyonları
---
edilen ya da
edilemeyen) Selekti! entübasyon
Bronkoskopi
Devam eden gross Kontrast MDBT
hemoptizi BAE
Hayır
l
Evet
Neoplazm için yüksek risk' Neoplazm için düşük risk*
t t
Toraks BT Taburculuk
Toraks BT
Hızlı poliklinik FOB Bronşit tedavisi
FOB için konsültasyon
değerlendirme Poliklinik kontrol
Yatış+/-
Negatifse taburculuk
ŞEKİL 35-1. İHemoptizi değerlendirmesi. *Neoplazm için yüksek risk: yaş >40, >40 paket/yıl sigara geçmişi, reküren ka
nama veya alt solunum yolu enfeksiyonu öyküsü olmaması., BAE = bronşial arter embolizasyonu, PAAG = posteroanterior
akciğer grafisi, KBB = kulak burun boğaz, FOB = fiber optik bronkoskopi, MDBT = multi dedektör bilgisayarlı tomografi,
GIS = gastrointestinal sistem
136 KISIM 6 • SOLUNUM SİSTEMİ ACİLLERİ
v5 ı
ŞEKİL 36-2. KOAH'lı bir hastada sağ ventrikül hipertrofısinde ait EKG bulguları: Sağa kaymış aks, V/de R dalgalarının
S dalgasında büyük olması ve lateral perikardiyal derivasyonlara doğru devam eden S dalgaları. Burda yer almayan sağ
ventrikül hipertrofisi bulguları: inkomplet sağ dal bloğu ve sağ ventrikül derivasyonlarında genişleme paterni (asimetrik ST
segment depresyonu ve T dalgası negatifliği).
• Sa02 >% 90 olacak şekilde ampirik oksijen desteği Akut semptomların tedavisinde inhale steroidlerin
verilmelidir. Oksijen KOAH daki hiperkapniyi art endikasyonu yoktur. Taburcu edilecek ciddi astım
tırabilir. Semptomatik hiperkapni şüphesi varlığın veya KOAH atağı olan hastalara 5-10 gün arasında
da AKG alınmalıdır. oral steroid tedavisi verilmelidir (prednizon 40-60
KOAH ve astımdaki akut bronkospazmın tedavisin mg/gün).
de ilk kullanılan ajanlar �-adrenerjik agonistlerdir. • Balgam renginde ya da miktarında artışı olan
Bu ilaçların inhale formu sistemik toksisiteyi azal KOAH alevlernmesi olan hastalara solunumsal pa
tır ve bu nedenle tercih edilir. 2,5-5 mg Albuterol tojenlere yönelik antibiyotik tedavisi başlanmalıdır.
en sık kullanılan ajandır. Her 20 dk da bir doz tek Herhangi bir spesifik ajanın birbirine olan üstün
rarlanabilir ya da devamlı nebülizasyon yapılabilir lüğü kanıtlanmamıştır. Tekrarlayan bakteriyel en
(10-15 mg/sa), tedaviye davamlılık klinik cevaba ve feksiyon geçiren astım hastalarında da antibiyotik
toksisite bulgularına göre (taşikardi, hipertansiyon kullanımı düşünülmelidir.
ve çarpıntı hissi) değerlendirilmelidir. Levalbuterol Magnezyum sülfat (1-2 gr iV) bronkodilatatör et
albuterolün yarı dozunda verilebilir ancak sürekli kisinden dolayı şiddetli astım ataklarında kullanı
nebülizasyon için çalışma yapılmamıştır. İnhale te labilinir.
daviyi tolere edemeyen hastalarda terbütalin sülfat Heliox (%80 helium ve %20 oksijen), oksijen deste
(0,25- 0,5 mL) ya da epinefrin 1:1000 (0,1-0,3 mL) ği ihtiyacı olmayan ciddi astım atağı geçiren hasta
subkutan olarak kullanılabilir. Epinefrin, ilk gebeli larda hava yolu direncini düşürmek için kullanıla
ğin ilk trimesterinde ve altta yatan kardiyovasküler bilinir.
hastalığı olan hastalarda kullanılmamalıdır. Standart terapilere rağmen respiratuar kas yorgun
• Antikolinerjikler diğer tedaviler ile birlikte uygu luğu, respiratuar asidoz, mental durum bozukluğu
landığında yardımcı olan adjuvanlardır. Nebi.ilize ya da hipoksisi olan hastalar mekanik ventilasyona
ipratroprium (500 mg=2,5 ml) tek başına ya da ihtiyaç duyabilirler. Non invaziv mekanik ventilas
albuterol ile uygulanabilir. İpratropriumun etkisi yon (NIMV) entübasyon ve invaziv mekanik venti
nin pik yaptığı zaman aralığı 1-2 saattir ve 3-4 saa lasyona alternatif olarak kullanılabilir. Bu, KOAH
te kadar etkisi sürer. Dozajlar her 1-4 saat arasında ta entübasyon zamanını kısa dönem mortaliteyi ve
tekrar edilebilir. hospitalizasyon zamanını azaltır. NIMV devamlı
Astım ve KOAH alevlenmesi olan hastalara ste pozitif hava yolu basıncı (CPAP- Continious posi
roidler hemen verilmelidir. Başlangıç dozu 40-60 tive airway pressure) ya da BiPAP (Bi-level positive
mg oral prednizona eştir. Eğer hasta oral tedaviyi airway pressure) ile uygulanabilir. BiPAP'ın solu
tolere edemiyorsa 60-125 mg İV metilprednizolon num için harcanan eforu azaltma gibi bir avantajı
kullanılabilir. Ek dozlar her 4-6 saatte bir verilebilir. vardır. CPAP 15 cm Hp'ya kadar titre edilebilir-
BÖLÜM 36 • ASTIM VE KRONİK OBSTRUKTİF AKCİGER HASTALIGI J 39
ken, BiPAP ın ayarları inspirasyonda 8-20 cm Hp ventilasyon ihtiyaçları bulunur. Oral entübasyon
ve ekspirasyonda 4-15 cm H 20 arasında ayarlanır. tercih edilen metottur. Hava hapsini ve devamın
Ciddi astımda NIMV kullanımıyla ilgili kanıtlar ol daki barotravmayı azaltmak için düşük solunum
dukça umut vadetmekle birlikte KOAH'taki kadar frekansı (12-14 solunum/dk) ile artmış inspiratuar
ilgi çekiçi değildir. NIMV şüpheli pnömotoraksı akım hızı kullanılmalı ve yeterli ekspiratuar faza
olan hastalarda kullanılmamalıdır. izin verilmelidir. Tedavi pulse oksimetre ve AKG
Oryantasyon-kooperasyon bozukluğu olan hasta sonuçlarına göre düzenlenmelidir. Hasta mekanik
lar, hava yolu sekresyonlarını atamayan hastalar, ventilatöre bağlandıktan sonra sedasyon ve bron
hemodinamik olarak stabil olmayan, respiratuar kospazm için sürekli tedaviye devam edilmelidir.
arrest olan, yeni fasiyal ya da gastroözefageal ame Taburcu olan hastalarda �2 agonistler ve oral ste
liyat geçirmiş olan, yüz yanığı olan, ciddi obezitesi roidler ile tedaviye devam edilmesi önemlidir. Ek
olan ya da NIMV maskesi tam uygulanamayan has olarak, hasta eğitimi ve yakın tıbbi takip gereklidir.
talar, NIMV için uygun adaylar değildir ve invaziv
Kısım 7
SİNDİRİM SİSTEMİ ACİLLERİ
Yaygın Ağrı
Aort anevrizması (rüptüre veya sızan), Mezenter iskemi
Aort diseksiyonu, Metabolik bozukluklar
Apandisit (erken), (Addison krizi, AKA,
Bağırsak obstrüksiyonu OKA, porfiri, üremi),
Diyabete bağlı gastroparezi Narkotik geri çekilmesi
Ailevi akdeniz ateşi Pankreatit
Gastroenterit Bağırsak perforasyonu
Ağır metal zehirlenmesi Peritonit (herhangi bir
Kalıtsal anjiyoödem nedene bağlı)
Sıtma Orak hücre krizi
Volvulus
'Rebound' hassasiyet peritonitin ana bulgusu ola tanıda faydalı ve fakat normalden az kullanı
rak değerlendirilir fakat çeşitli sınırlılıkları mev lan bir muayene yöntemidir. Karın duvarındaki
cuttur. Peirtoniti olan hastalarda defans, yansıyan maksimum hassasiyet noktası bulunduktan son
hassasiyet ve öksürmekle (Valsalva manevrası ile) ra hastanın kollan göğüs bölgesinde kavuşturu
olan ağrı genellikle tanıyı koymak için yeterlidir; larak yarı kalkar pozisyona getirilir. Bu arada
ancak 'rebound' hassasiyeti; peritoniti olmayan doktor tarafından hassasiyet bölgesi palpe edilir.
hastaların dörtte birinde yalancı pozitif sonuç verir. Eğer hastada aynı hassasiyet oluşur ise abdomi
'Rebound' hassasiyetteki yalancı pozitiflik oranı nal duvar sendromu açısından test pozitif kabul
(%25'e varan) bazı araştırmacıları öksürmekle olan edilir.
ağrı oluşmasına oranla 'prediktif değerinin' olma Puberte sonrası bütün kadın hastalarda pelvik mu
dığı sonucuna yöneltmiştir ayene gerçekleştirilmelidir.
Hastanın oturur duruma getirilerek yapılan ka Rektal muayene sırasında alt pelvis hassasiyet, ka
rın ağrısı testi Carnett belirtisi olarak bilinir ve nama ve kitle açısından değerlendirilmelidir.
142 KISIM 7 • SİNDİRİM SİSTEMİ ACİLLERİ
Genellikle yaşlı hastalar genç hastalara oranla azal TABLO 37-1 Akut Abdominal Ağrı İçin
mış ağrı algısı ve inflamasyon veya enfeksiyona Önerilen Hedefe Yonelik Klinik
karşı küntleşmiş müsküler veya febril yanıt nede
Testler
niyle aynı belirti ve bulguları vermemektedir.
Bilier hastalık, bağırsak obstrüksiyonu, divertikü LABORATUVAR TESTLERİ KLİNİK ŞÜPHE
lit, kanser ve hemi 50 yaş üstü bireylerde karın ağ P-HCG (P-Human Gebelik
rısının en sık nedenleri arasındadır. Hacim kaybı, Chorionic Gonadotropin)
sepsis ve hemorajiye bağlı hipotansiyon bulgusu Ektopik gebelik veya molar GIS kanama
normalde hipertansif olup normotansif görünen gebelik Son evre karaciğer yetmezliği
hastalarda dikkatten kaçabilir. Koagülopati
Daha az sıklığa sahip ama yaşlılarda daha çok göz Elektrokardiyogram Kardiyak iskemi
lenen klinik durumlar sigmoid volvulus, divertikü Elektrolitler Dehidratasyon
lit, akut mezenter iskemisi, abdominal aort anev Endokrin veya metabolik
rizmasıdır. bozukluklar
Mezenter iskemi 50 yaş üzerinde olup, ağrısı fizik Glukoz Diyabetik ketoasidoz
muayene bulguları ile uyuşmayacak şekilde fazla Pankreatit
olan hastalarda mutlaka göz önünde bulundunıl
Gonokok/klamidya testi Servisit/üretrit
ması gereken tanıdır.
Pelvik İnflamatuvar Hastalık
Hemoglobin GIS kanama
TANI VE AYIRICI TANI
Laktat Mezenter iskemi
Önerilen hedefe yönelik klinik testler Tablo 37-1 'de
Lipaz Pankreatit
verilmiştir.
Karın ağrısına neden olabilecek muhtemel kaynak Karaciğer fonksiyon testleri Kolesistit
Kolelitiazis
lar için tanısal uyarılar Tablo 37-2'de verilmiştir
Hepatit
Doğurganlık çağında olan ve karın ağrısı veya
anormal vajinal kanama nedeniyle başvuran tüm Platelet GIS kanama
kadınlarda gebelik testi yapılmalıdır. Böbrek fonksiyon testleri Akut böbrek yetmezliği
Tam kan sayımı karın patolojilerinin tanınmasında Böbrek yetmezliği
hassas veya özgün olmamasına karşın acil serviste Dehidratasyon
karın ağrısı ile başvuran hastalarda en sık istenen İdrar tetkiki İdrar Yolu enfeksiyonu
tetkiktir. Piyelonefrit
Obtrüksiyon ve perforasyondan (serbest havayı Nefrolitiazis
araştır) şüphelenildiği durumlarda veya daha önce Kısaltmalar: PT: Protrombin zamanı PTT: Parsiyel tromboplastin za
tanı almış renal taşların takibinde takibinde düz manı GIS: Gastrointestinal sistem
karın grafısi faydalıdır.
Ultrasonografi; kolelitiazis, koledokolitiazis, ko ACİL SERVİS BAKIMI VE
lesistit, biliyer dilatasyon, pankreatik kitleler, hid
TABURCULUK
roüreter, intraüterin veya ektopik gebelik, overyan
veya tuba! patolojiler, serbest intraperitoneal sıvı, Stabil olmayan hastalar hemen resüsite edilmeli ve acil
şüpheli apandisit (yapan merkeze bağlı) ve abdo cerrahi konsültasyonu ile hemen tanıya gidilmelidir.
minal aort anevrizmasının tanısında faydalıdır. Karın ağrısı olan hastalarda en sık ihtiyaç duyulan
Bilgisayarlı tomografi (BT) mezenter iskemi, pank resüsitasyon normal serum fizyolojik veya laktatlı
reatit, biliyer obstrüksiyon, aort anevrizması, apan Ringer ile intravenöz hidrasyondur. İlk değerlen
disit, ürolitiazis ve düz karın grafilerinde görülen dirmede hastanın oral alımı kesilmelidir.
tüm anormalliklerin değerlendirilmesinde tercih Analjejizklerin akıılıca kullanımı hem daha iyi
edilen görüntüleme tekniğidir. anamnez alınmasına yardımcı olur hem de daha
İntravenöz kontrast vasküler lezyonların değerlen doğru fizik muayene yapılmasını sağlar. Gereken
dirilmesinde çok önemlidir, ayrıca inflamatuvar durumlarda nalokson (0.4-2 miligram subkütan
patolojilerin değerlendirilmesinde (örn. Apandisit) veya intravenöz) ile geri döndürülebilen mor
faydalıdır; ancak ürolitiazisin değerlendirilmesin fin 0.1 mg/kg intravenöz olarak yapılabilir. Non
de gerekli değildir. steroid anti-inflamatuvar ilaçlar (NSAİİ) renal ko
Oral kontrast bağırsak obstrüksiyonlarının değer lik gibi durumlarda yararlı olmakla birlikle diğer
lendirilmesinde kullanılır ve fakat bunu dışında durumlarda kullanımları periton inflamasyonunu
faydalı değildir. baskılayabilmeleri nedeniyle tartışmalıdır.
BÖLÜM 37, AKUT KARIN AGRISI 143
Ondansetron 4 miligram İM/İV veya metaklopra sültasyonu yapılmalıdır. Geleneksel olarak akut
mid 10 miligram İM veya yavaş İV hasta konforu karın veya "cerrahi" karın değimi ağrı, defans ve
nu arttırarak belirtilerin daha iyi değerlendirilme reboundun birlikte bulunduğu durumlardır ve acil
sine yardımcı olabilirler. cerrahi müdahale gerektirebilir.
Uygun olan durumlarda antibiyotik tedavisi (örn. Yatış endikasyonları arasında düşkün (toksik) gö
gentamisin 1 .5 miligram/kg İV ve metronidazol 1 rünüm, yaşlı veya immün baskılanmış bireyler, ha
gram İV veya piperasilin-tazobaktam 3.375 gram yati önem taşıyan durumların ekarte edilememesi,
İV) olası kaynaklara yönelik başlanmalıdır. Daha geçmeyen ağrı veya kusma, bilinç durum değişikli
fazla bilgi için bu kısımdaki özgün bölümlere bakı - ği, taburculuk sonrası tedavi ve takip programları
nız. na uyumun bozuk olması. Devamlı gözlem ve sık
• Abdominal aort anevrizması, intraabdominal ka aralıklara fizik muayene ile takip yapılmalıdır.
nama, içi boş organ perforasyonu, bağırsak obs 24 saatlik takipler sonrası hastalar ağrının artması,
trüksiyonu veya enfarktı ve ektopik gebelik gibi kusma, vücut ısısının artması veya belirtilerin geç
ama bunlara sınırlı olamayan bir çok acil cerrahi memesi durumunda başvurması amacıyla güvenle
gerektiren patolojilerde cerrahi veya obstetrik kon- taburcu edilebilir.
144 KISIM 7 • SİNDİRİM SİSTEMİ ACİLLERİ
talar özellikle toksik veya ciddi dehidrate kalmışlar Konakçı konusunda elde edilen detaylar tanıyı
ise ve buna ek olarak hidrasyon sonrası oral alımı daha iyi belirlemeye yardımcı olur. Pankreas yet
tolere edemiyorlar ise hastaneye yatırılmalıdır. mezliğe bağlı malabsorbsiyon veya HIV ile ilişkili
• Tanısı kesin olmayan fakat hidrasyon sonrası genel bağırsak hastalıklarının sağlıklı olduğu bilinen bi
durumu düzelen hastalar eve antiemetik tedavi ile reylerde tanıda değerlendirilmeye alınmasına ihti
güvenle taburcu edilebilirler. yaç yoktur.
• Yemek sektörü, bakım evleri ve sağlık alanında ça Hastanın diyet ile ilgili özelliklerinde ise restoran
lışan hastalar için işe hemen geri dönmemeleri için larda sık yemek yemesi, bakım evinde ikamet etme,
istirahat raporu verilmelidir. dışarıda güvenli olmayan yerlerden yemek yeme
veya pişmemiş deniz ürünü yemek, deniz aşırı ül
kelere seyahat, kamp yapma ve göl veya akarsu suyu
BİRİNCİL OLARAK DİYARE tüketme ayırıcı tanıyı enfeksiyöz gastroenteritlere
39 OLARAK SEYREDEN sınırlar (örn; göl veya akarsu-giardia, istiridtye
HASTALIKLAR vibrio, pirinç-Bacillus cereus, yumurta-Salınonel
la ve et-Campylobacter, Staphylococcus, Yersinia,
Jonathan A. Maisel Escherischia Coli veya Klostridium).
Çeviri: M. Mahir Özmen
Diyareye neden olabilecek çeşitli ilaçlar arasında
özellikle antibiyotikler, kolşisin, lityum ve laksatif
• DİYARE ler gelmektedir.
Seyahat hikayesi kişide enterotoksijenik E. Coli
EPİDEMİYOLOJİ veya Giardia açısından risk faktörü oluşturur.
• Diyare bir günde üç veya daha fazla sulu gayta pa Sosyokültürel anamnezinde cinsel tecihleri, ilaç ba
ğımlılığı HIV ile ilişkili hastalıkların veya organo
sajı olarak tanımlanır.
fosfat zehirlenmesinin tanısında yardımcıdır.
Fizik muayene hidrasyon durumunun belirlenmesi
PATOFİZYOLOJİ ile başlar
Karın muayenesi ayırıcı tanı yelpazesini daraltır ve
• 4 ana mekanizma mevcuttur: ayrıca acil cerrahi müdahale ihtiyacının anlaşılma
o Bağırsak sekresyonunda artış (örn. kolera) sını sağlar. Bazen apandisit olgularının %20'sinde
o Azalmış intestinal absorbsiyon (örn. enterotok bile diyare görülmektedir.
sin, inflamasyon veya iskemi) Rektal muayene impakte fekal materyal veya kan
o Ozmotik yükün artması (örn. laksatif, laktoz in varlığını belirlemede faydalı olur. Gaytada kan sap
toleransı) tanması inflamasyon, enfeksiyon veya mezenter is
o Anormal bağırsak hareketliliği (örn. irritabl kemiyi akla getirir.
barsak, nöropati)
• Olgulardan %85'i enfeksiyöz bir nedene bağlıdır. TANI VE AYIRICI TANI
Diyare ile seyreden hastalıkların değerlendirilme
KLİNİK ÖZELLİKLER sindeki tüm özgün laboratuvar testleri gaytanın la
Diyarenin akut (< 3 hafta) veya kronik (>3 hafta) boratuvarda incelenmesini içermektedir.
Gayta kültürü ileri derecede dehidrate ve düşkün
olup olmadığı belirlenmelidir. Akut diyare enfek
durumda olan hastalarda, gaytada kan vey püy
siyon, iskemi, zehirlenme veya inflamasyon gibi
olan olgularda, immün baskılanmış olgularda ve 3
daha ciddi sorunları düşündürür.
günden uzun süren diyare olgularda yapılmalıdır.
• Eşlik eden belirtiler araştırılmalıdır. Ateş, ağrı, kan,
Salmonella,Shigella, Campylobacter, Shiga toksin üre
veya yenen yemek cinsi gibi özelliklerin öğrenil tene. Coli veya amip enfeksiyonu açısından araştırıl
mesi, enfeksiyöz gastroenterit, besin zehirlenmesi, ması değerlendirilmelidir. Laboratuvar birimi şüphe
divertikülit, veya inflamatuvar bağırsak hastalıkları lenilen patojenler açısından bilgilendirilmelidir.
açısından tanıya yardımcı olur. Diyarenin > 7 gün sürdüğü durumlarda, yabancı
• Diyare ile seyreden bazı hastalıklarda nörolojik ülkeye giden, işlem görmemiş su tüketen olgularda
bulgular eşlik edebilir; örneğin; şigellozda epileptik Giardia veya Cryptosporidium açısından gaytada
nöbetler veya ciguatoksinde görülen hiponatremi yumurta ve parazit araştırması yapılmaktadır. Bir
veya parestezi ve ters ısı algısı gibi. den çok örnek gerekebilir.
BÖLÜM 39 • BİRİNCİL OLARAK DİYARE OLARAK SEYREDEN HASTALIKLAR J 47
• Yakında hastaneye yatmış veya antibiyotik kullan lenmiştir (Akut enfeksiyöz ve gezgin diayeresi kıs
mış ve genel durumu bozuk olan hastalarda Clost mına bakınız).
ridium difficile toksin testi. Antibiyoterapiye bağlı gelişen diyare gnellile sebep
• Birçok diyare hastalığı vira! veya kendini sınırlayan olan ilacın kesilmesine iyi yanıt verir. Vankornisin
hastalık olması nedeniyle rutin olgularda laboratuvar veya metronidazol gerekli durumlarda kullanılabi
testlerinin uygulanmasına gerek yoktur. Buna karşın, lir ( Clostridium difficile ile ilgil bölüme bakınız).
dehidrate veya toksik görünümlü hastalarda, serum Diyare ile seyreden tüm aciller (örn. gastrointes
elektrolit düzeylerinin ve böbrek fonksiyonlarının be tinal sistem kanaması, adrenal yetmzlik, tiroid fı-
lirlenmesi fydalı olabilir (Hemolitik üremik sendrom, rıtnası, tokdik maddelere maruz kalma, mezenter
aut renal yetmezlik, trombositopeni ve hemolitik ane iskemi) genellikle enfeksiyöz olmayan nedenlere
mi ile seyreden çocuklarda ve yaşhlarda gelişen E. Coli bağlı gelişir. Bu hastalrın yoğun bakıma ve dolayısı
0157:H7 enfeksiyonunu komplike edebilir). ile hastaneye yatırılmaya ihtiyacı vardır.
Eğer ilaç toksisitesinden şüpheleniliyorsa teofılin,
lityum veya ağır metallerlerin belirlenmesi için test • AKUT EEFEKSİYÖZ VE GEZGİN
yapılması tanıya yardımcı olur. DİAYERESİ
Radyografıler özellikle intestinal obstrüksiyonu ve
pnömoniyi; özellikle Legionella; pnömonisi dışla EPDEMİYOLOJİ
mak için kullanılır.
Amerika Birleşik Develetkerindeki efeksiyöz da
BT görüntülemesi ve anjiyografi akut mezenter is
yerenirı %50-80'nirıden Norovirüler sorumlu
kemi tanısı koymak için gerekli olabilir.
dur ve bunu daha nadir nedenler arasında E.coli,
C.difficile, invazif bakteriler ( Campylobacter, Shi
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK gella, Salmonella), Shiga toksin ileten E.coli ve pro
• Diayerenin tedavisi sıvı ve elektrolit bozuklukları tozoalar yer almaktadır.
nın düzeltilmsini içerir. Yabancı ülkeye seyahat ve kontamine içecek ve yi
• Başlangıç testlerde tespit edilen ve hayatı tehdit yeceklerin tüketilmesi %80 olasılıkla bakteriyel di
eden problemlerin özgün tedavisi yapılmalıdır. ayreye neden olur ve bunda genellikle toksin üreten
• Sıvı replasman tedavisi normal serum fizyolojik veya üretmeyen E.coli suşları sorumludur.
ile İV yoldan yapılabilir (Yetişkinlerde 500 mL İV
PATOFİZYOLOJİ
bolus; çocuklarda 20 mL/kg).
Orta şiddete dehidrate olup oral sıvıyı tolere edebilen Barsaklardan olan emilim villuslardan ve sekres
hastalara sodyum içren oral rehidrasyon sıvısı kulla yon ise kripterden gerçekleşir. Sıvıların emilimi
nılabilir (örn. Pedialyte). Bu sıvılar glukoz da içerir ve pasif olarak sodyum transportu ile aktif olarak ise
sıvı emilimini arttırmayı hedefler (Glukoz transportu glukoz geçişi ile sağlanmaktadır.
enterotoksirılerden etkilenmez). Bazı enterotoksirıler intestinal villus yapısını bozar ve
• Dünya Sağlık Örgütü oral rehidaratasyon sıvısı için kript bölgesine çok hasar vermezler. Bu nedenle villus
4 oz (118,3 mL) portakal suyu, 8 çay kaşığı şeker yapısının bozulmasına bağlı absorbsiyonun ortadan
ve 1 çay kaşığı tuz un 1 litre kaynatılmış suya ek kalkarak ve sekresyonun devam etmesi nedeniyle
lenmesini önerir. Hedef ilk 4 saatte 50-100 mL/kg diyare gerçekleşir. Glukoz ile bağlantılı transport sis
sıvı alınmasıdır. temleri genellikle enteroksirılerden etkilenmediği için
• Hasta tolere ettikçe muz, pirinç, elma tost diyetine oral rehidrasyon tedavisine imkan sağlar.
yavaş yavaş geçilmelidir (BRAT diet: banana, rice,
apple, toast). TANI VE AYIRICI TANI
Hastaların çiğ meyve, kafeini laktoz ve sorbitol içe Şiddetli karın ağrısı, ateş ve kanlı diyaresi olan
ren gıdalardan uzak durması gerekmektedir. hastalara; Salmonella, Shigella, Campylobacter ve
• Şiddetli ve uzun süren diayresi olan erişkinlerde E.coli 0157:H:7 gibi patojenler için gaita kültürü,
antibiyotik tedavisinin kullanılması önerilmekte Shiga-toksin testi, Entamoeba histolytica için direkt
dir (Akut enfeksiyöz ve gezgin diayeresi bölümü mikroskopi veya antijen testi gibi özgün testlerin
ne bakınız). E.coli 0157:H7'ye bağlı enfeksiyöz yapılması gerekmektedir.
diyarede antibiyotik kullanılmasından kaçınılma İşlem görmemiş suya maruz kaldığı bilinen gezgin
lıdır. veya doğada yürüyüş yapan kişinirı hastalığının 7
Anti-diyare ajanları özellikle antibiyotiklerle kom günün üzerinde devam etmesi durumda protozoo
bine edildiğinde diyarenin süresini kısalttığı göz- al patojenler aısndan hızlı değerlendirme yapılması
148 KISIM 7, SİNDİRİM SİSTEMİ ACİLLERİ
gerekmektedir. Birden fazla örnek alınması gereke içecekler konusunda ve ayrıca içme suyu, diş fır
bilir. Gayta enzim immünoassay ile E. Histolitika çalama ve bebek mamalarının hazırlanması konu
antijen, Giardia intestinalis antijeni ve Cryptospori sunda bilgilendirilmelidir.
dium parvum antijeni açısından incelenmelidir.
• CHOSTRIDIUM DIFFICILE İLE
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK İLİŞKİLİ ENFEKSİYON, DİYARE,
• Orta ve şiddetli enfeksiyöz diyarenin (vira! ne KOLİT
denler de dahil olmak üzere) tedavisi antibiyo
tikler, motilite azaltıcı ajanlar, sıvı resüsitasyonu
EPİDEMİYOLOJİ
( oral veya parenteral) ve diyet modifıkasyonudur • Başta klindamisin, sefalosporin, ampisilin, amoksi
(MPET diyeti- muz, pirinç, elma, tost). silin, florokinolonlar olmak üzere geniş spektrum
• Siprofloksasin 500 mg tek doz veya günde iki defa lu antibiyotikler bağırsak florasını değiştirerek C
3 gün boyunca kullanılırsa hastalık sürecini 24 saat dificile'in çoğalmasına ve enteropatiye neden olma
kadar kısaltır (Benzer dozlar kültür ile ispatlanmış sına uygun zemini hazırlar.
Shigella veya enterotoksijenik veya enteroinvazif • Bulaş yolu bireylerle veya kontamine objelerle te
E. Coli için kullanılır. Buna karşın Shigella toksin mas sonucunda oluşur.
üreten E.Coli 0157:H7 olgularında antibiyotik ve • Clostrisdium difficile hastanede yatan bireylerde
motilite azaltıcı ajanlardan kaçınılmalıdır). enfeksiyöz diyarenin en sık nedenlerindendir ve
• Trimetoprim (TMP)/Sulfametoksazol (SMX), ünümüzde daha önce hastanede yatmamış sağlıklı
Çocuklarda veya emziren annelerde TMP lOmg/ bireyleri de etkilediği gösterilmiştir.
kg/gün:SMX 50mg/kg/gün (maksimum doz TMP PATOFİZ YOLOJİ
160miligram:SMX 800 miligram) 'in 3 gün kullanı
• Clostridium difficile 2 farklı toksin üreterek komp
mı endikedir.
leks bir etkileşim sonucunda sekretuvar diayereden
Giardia veya Emtamoeba enfeksiyonu için Metro
psödomembranöz enterokolite kadar değişen tipte
nidazol 750 miligram günde 3 kez ağzıdan 5-10
hastalıklara neden olan anaerob bir basildir.
gün kullanılması endikedir. Entamoeba enfeksi
• Psödomembranöz enterokolitin gelişimi için risk
yonu için iodoquinol 650 miligram günde 3 defa
faktörleri arasında yakın zamanda antibiyotik kul
20 gün boyunca veya paromomycin 500 miligram lanımı, geçirilmiş gastrointestinal cerrahi, altta ya
günde 3 defa 5-10 gün boyunca metronidazol teda tan kritik hastalık, kemoterapi uygulanması, ileri
visine eklenir. yaş yer almaktadır.
• Şikayetlerin süresini azaltmak için antibiyotik te Psödomembranöz enterokolit, nekrotik intestinal mu
davisine 4 miligram loperamide başlangıç dozunu kozanın yerini alan veya üzerini kaplayan sarımsı eksü
takiben 2 miligram idame dozu ile devam edilebi daların olduğu inflamatuvar bir bağırsak hastalığıdır.
lir. Alternatif ajanlar arasında bizmut subsalisilat
30 mL veya 2 tablet her 30 dakikada bir 8 doz veya KLİNİK ÖZELLİKLER
difenoksilat ve atropin 4 miligram günde 4 defa • Hastalığın başlangıcı tipik olarak antibiyoterapinin
kullanımı gelmektedir. başlangıcından 7-10 gün sonra olur fakat bazı du
C. Dificile bağlı toksik megakolon ve çocuklarda rumlarda birkaç hafta sonra da olabilir.
Shigella toksin üreten E.coli'ye bağlı hemolitik üre • Klinik bulgular sık, sulu, mukoid dışkılama ile tok
mik sendrom gelişimini engellemek için kanlı di sik tabloya eşlik eden bol miktarda diyare, kramp
yare veya inflamatuvar nedenlere bağlı olan diyare tarzında abdominal ağrı, ateş, lökositoz ve dehidra
durumlarında motilite azaltıcılardan uzak durul tatsyon arasında değişir.
malıdır.
• Çoğu hasta taburcu edilebilir fakat evde bulaşmayı
TANI VE AYIRICI TANI
engellemek için ellerin sık yıkanması konusunda • Tanı dışkıda C. Difficle toksininin gösterilmesi ile
bilgi verilmelidir. konur. Tanının kesinleştirilmesi için kolonoskopi
• Yemek, bakım evi ve sağlık sektöründe çalışanlara rutin olarak kullanılmaz.
işe gitmemeleri için istirahat yazılmalıdır.
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
• Düşkün durumda olan tüm hastalar hastaneye
yatırılmalıdır. Ayrıca yaşı çok küçük ve ileri yaşta • Hafif seyreden C. Difficile sağlıklı bir bireyde anti
olan hastalarda da yatış planlanmalıdır. biyotiklerin kesilmesi, enfektif ajanın kesinleştiril
• Ülke dışına yapılacak geziler için bireyler yemekler, mesi ve klinik takip ile tedavi edilebilir.
BÖLÜM 39 • BİRİNCİL OLARAK DİYARE OLARAK SEYREDEN HASTALIKLAR 149
Konzervatif tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen Hastaların %50'ye yakınında artrit, üveit, nefro
hafif, orta şiddette hastalığı olan bireylerde Metro litiazis ve deri hastalığı (örn. eritema nodozum,
nidazol 500 mg PO 6 saatte bir 10 ile 14 gün kulla piyoderma gangrenozum) gibi ekstraintestinal or
nımı tercih edilen tedavi şeklidir. gan tutulumları gözlenir. Safra taşları, perikolanjit,
• Şiddetli diyaresi veya sistemik semptomları olan kronik aktif hepatit ve pankreatit gibi hepatobiliyer
hastalarda (örn. ateş, lökositoz veya şiddetli karın hastalıklar sıklıkla gözlenir.
ağrısı) ve ayaktan tedavi edilmesine karşın semp hiperkoagülabilite nedeniyle bazı hastalarda trom
tomları devam eden hastalar hastaneye yatırılarak boembolik hastalıklar gözlenebilir.
Vankomisin 125-250 mg PO günde 4 doz 10-14 Uzun seyirli hastalıklarda malabsorbsiyon, mal
gün tedavi edilmelidir. Şikayetler genellikle birkaç nütrisyon ve kronik anemi gelişebilir ve bunun
gün içinde geçmelidir. yanında gastrointestinal kanser görülme sıklığı da
Toksik megakolon veya bağırsak perforasyonu ile normal popülasyona göre 3 kat artmıştır.
komlike olan psödomembranöz enterokolit olgula Crohn hastalığı olan olgularda medikal tedavi son
rında derhal cerrahi konsültasyonu istenmelidir. Ful rası nüksler %25 ile %50 arasında gözlenmektedir
minan koliti olan olgularda total kolektomi gerekebi buna karşın cerrahi tedavi geçiren hastalarda nüks
lir. ler daha sık gözlenmektedir.
• Anti-diyaretik ajanların kullanılması tartışmalıdır.
Hastaların %10-25'inde nüksler gözlenebilir. TANI VE AYIRICI TANI
Genellikle Crohn hastalığının kesin tanısı hastalık
CROHN HASTALIGI başlangıcından aylar veya yıllar sonra konur. Has
EPİDEMİYOLOJİ taların özgeçmişi incelendiğinde akut atak öncesi
bağırsak şikayetleri incelendiğinde doğru tanıya
Crohn hastalığı gastrointestinal sistemde anüsten yönelik ipuçları elde edilebilir.
ağıza herhangi bir yerde segmental ülserasyon ile • Abdomen BT (bilgisayarlı tomografi) bağırsak du
karakterize kronik, idiyopatik, granülomatöz has var kalınlığını, mezenter ödemi, apse oluşumunu
talıktır. ve fistül gelişimini göstermesi ve ekstraintestinal
organ tutulumunu (örn. safra taşları, nefrolitiyazis,
PATOFİZYOLOJİ sakroileit) belirlemesi nedeniyle en faydalı tetkiktir.
Kolonoskopi erken mukoza lezyonlarını tanımla
Patolojik bağırsağın tüm katmanlarına penetre mada, tutulumunun derecesini belirlemede ve kan
olan aralıklı, longitudinal, derin ülserasyonlar göz ser oluşumunu belirlemede faydalıdır.
lenir ve fıssür, fistül ve apselere neden olur. Crohn hastalığının ayırıcı tanıları arasında lenfo
ma, ileoçekal amebiyazis, sarkoidozis, kronik mi
KLİNİK ÖZELLİKLER kotik enfeksiyonlar, tüberküloz, Kaposi sarkomu,
Klinik seyir beklenmedik olabilir ve çok sayıda Campylobacter enteriti ve Yersinia ileokoliti gel
alevlenme ve remisyonlar gözlenebilir. mektedir. Bu tanılar nadir görülür ve son ikisine
Genellikle hastaların özgeçmişinde kesin tanı konma gayta kültürü ile tanı konabilir.
dan önce uzun yıllar boyunca olan tekrar eden ateş, Eğer hastalık sadece kolonu tutmuş ise iskemik ko
lit, enfeksiyöz kolit, psödomembranöz enterokolit,
karın ağrısı ve diyare vardır. Karın ağrısı, anoreksi, di
irritabl bağırsak hastalığı ve ülseratif kolit ayırıcı
yare ve kilo kaybı hastaların çoğunda gözlenir.
tanıda değerlendirilmelidir.
Bireylerde hastalığın bağırsak obstrüksiyonu, int
raabdominal apse ve ekstraintestinal organ tutu
lumları gibi komplikasyonları gözlenebilir. ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
Hastaların üçte birinde perianal fistül, fistül veya İlk değerlendirme atağın şiddetini ve belirgin
rektal prolapsus gelişir. Fistüller ileum ve sigmoid komplikasyonların varlığını değerlendirmelidir.
kolon, çekum ve farklı bir ielum segmenti veya deri Laboratuvar değerlendirmesinde tam kan sayımı,
veya kolon ve vajen arasında oluşur. Apse intraperi biyokimyasal analiz, kan grubu belirlenmesi ve ge
toneal, retroperitoneal, interloop veya intramezen rekirse "crossmatch" çalışılmalıdır.
terik olabilir. Düz karın grafıleri obstrüksiyon, perofrasyon ve
Beraberinde obstrüksiyon, kanama ve toksik me toksik megakolon; uzun hava dolu ve 6 cm çapın
gakolon oluşabilir. Toksik megakolona masif Gast dan daha geniş kolonun varlığı; belirlenmesinde
rointestinal sistem kanması eşlik edebilir. faydalı olabilir.
150 KISIM 7 • SİNDİRİM SİSTEMİ ACİLLERİ
Diyare varlığı obstrüksiyon/konstipasyon tanısını dış Konstipasyon ayaktan takip edilerek değerlendir
lamaz çünkü obstrüksiyona yol açan nedeni aşarak sıvı me yapılabilecek işlevsel bir hastalıktır. Buna kar
gayta çıkışı tıkanıklığı olan hastalarda da görülebilir. şılık konstipasyonun impakte fekal materyal ve in
Fizik muayene karında kitle ve fıtık varlığını gös testinal psödo-obstrüksiyon gibi komplikasyonları
termeye odaklanmalıdır. için manuel, kolonoskopik veya cerrahi müdahale
Barsak geçişi yavaşladığı durumlarda bağırsak ses ye ihtiyaç vardır.
leri azalırken obstrüksiyon varlığında artmış bağır
sak sesleri ile karşılaşılır. ACİL SERVİS BAKIMI VE
Rektal muayene kitle, yabancı cisim, hemoroid,
apse, impakte fekal materyal, anal fıssür veya gay
TABURCULUK
tada kan varlığını belirler. Bu bulgu ile beraber kilo İşlevsel konstipasyonun tedavisi belirtilere yönelik
kaybı ve gayta kalibrasyonunda azalma mevcut ise olduğu kadar hayat tarzı değişikliklerini de hedefler.
kolon kanseri varlığı kesinleşebilir. Bazen konstipasyonun komplikasyonlarının veya
İmpakte fekal materyal de hastada sterkoral ülser konstipasyona neden olan alta yatan organik prob
lere neden olarak kanamaya neden olabilir. lemlerin özgün tedavisi gereklidir.
Menopoza girmiş bir kadın hastada assit saptanı İşlevsel konstipasyon için en önemli tedavi planı
yor ise over ve uterin kanserden şüphelenilmelidir.
sıvı (l .5L/gün), liften zengin besinler (10 g/gün) ve
TANI VE AYIRICI TANI egzersizi içeren diyet ve egzersiz programıdır. L i f
ler kepek (günlük bir kap) şeklinde alınbileceği gibi
Konsitpasyonun ayırıcı tanısı çok geniştir, Tablo psilyum (metamüsil günde 3 defa 1 çay kaşığı) şek
40-1'de belirtilmiştir. linde de alınarak gayta hacmini ve bağırsak hareket
Akut konstipasyonda tanıya yönelik (şüpheye da sıklığını arttırır.
yalıdır) istenecek tetkikler arasında tam kan sayımı İlaçlar:
(anemiyi ekarte etmek için), tiroid paneli (hipoti o Uyaranlar oral yolla verilebileceği gibi; Antra
roidiyi ekarte etmek için) ve elektrolit bozuklukları
kinonlar (Peri-Colace 1-2 tablet günde 1 veya
(hipokalemi, hiperkalsemi).
iki defa), rektal yolla da verilebilirler; Bisacodyl
Yatarak ve ayakta çekilen direkt grafiler hem obs
(örn; Ducolax 10 mg rektal yolla günde 3 defa,
trüksiyonun tanısını koymaya hem de gayta yükü
nü belirlemede faydalıdır. erişkin veya çocuklarda)
Abdomen ve pelvisin oral ve intravenöz opak o Böbrek işlevlerinde bir bozukluk yok ise hasta
lı BT'si, bağırsak obstrüksiyonunun belirlenmesi lara Magnezyum sütü 15-30 mL oral yolla gün
veya konstipasyonun diğer organik nedenlerinin de 1 veya iki veya Magnezyum sitrat 240 mL
ortaya konmasında faydalıdır. günde 1 kullanımı faydalıdır.
o Laktüloz veya Sorbitol 15-30 mL oral yolla
Mtd;Jııiui@ Konstipasyonun Ayırıcı Tanısı günde bir veya iki kez kullanılması yardımcı
olabilir, bunun yanında Polietilen Glikol (örn;
Akut Nedenler: MiraLax 17 g oral yolla ) da kullanılabilir.
Gİ: çabuk büyüyen tümörler, darlıklar, herniler, o Çocuklarda Gliserin rektal supozituvar veya
adhezyonlar, inflamatuvar nedenler ve volvulus
İlaçlar: narkotik analjezikler, antipsikotikler, mineral yağı (5-11 yaş arası: 5-15 mL günlük
antikolinerjikler, antiasitler, antihistarninikler moral yolla, 12 yaş üzerinde 15-45 mL oral yolla
Egzersiz ve Diyet: diyet, egzersiz, lifli gıda oranı ve sıvı alınması) önerilmektedir.
alımında azalma o Sabun köpüğü lavmanları (1500 mL rektal yol
Ağrılı ana] hastalıklar: ana! fıssür, hemororidler, anorektal
apse, proktit la) veya Fosfat lavmanlar (Fleet 1 ünite rektal
Kronik nedenler: yolla, çocuklarda 1 onz [29.6mL]/10 kg) genel
Gİ: yavaş büyüyen tümörler, kolon hareket bozuklukları, likle ciddi veya impakte fekal materal var olan
kronik ana! hastalıklar olgulara saklanır. Rektal perofrasyondan kaçın
İlaçlar: kronik laksatif suistimali, narkotik analjezikler,
antipsikotikler, antikolinerjik ilaçlar, antiasitler, mak için dikkatli olunmalıdır.
antihistaminik ilaçlar İmpakte fekal materyalerin el ile lokal anestetik,
Nörolojik bozukluklar: nöropatiler, Parkinson hastalığı, kayganlaştırıcı sıvılar ve parenteral analjezi veya
serebral palsi, parapleji sedasyon altında çıkarılmaları gerekmektedir. İçe
Endokrin bozukluklar: hipotiroidi, hiperparatiroidi,
diabet rik çıkarıldıktan sonra lavman ve supozituvarlar
Elektrolit bozuklukları: hipomagnezi, hiperkalsemi, yardımı ile gayta boşaltılması tamamlanabilir. İm
hipokalemi pakte materyal çıkarıldıktan sonra gayta pasajını
Romatolojik bozukluklar: amiloidoz, skleroderrna sağlamak için tıbbi tedavi başlanmalıdır.
Toksikolojik nedenler: kurşun, demir
Görünüşte işlevsel konstipasyonu olan tüm has
Kısaltmalar: Gİ: Gastrointestinal sistem
talar ayaktan tetkik ve tedavi edilebilirler. Yakın
BÖLÜM 41 • GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMASI 153
zamanda geçirilmiş şiddetli konstipasyonu olan Hipotansiyon ve taşikardi ciddi kanamayı düşün
hastalarda, kilo kaybı, anemi, gayta kalibresinin dürür.
azalması gibi sistemik semptomların eşlik ettiği • Bazı hastalarda hipotansiyon, taşikardi, anjina,
kronik konstipasyonlu olgularda, dirençli kons senkop, halsizlik ve konfüzyon daha gizli seyreder.
tipasyon varlığında, kronik laksatif kullanımı ge Kusma ve öğürme sonrası gözlenen hematemez
rektiren konstipasyonlarda erken kontrol ve takip Mallory-Weiss yırtıklarını düşündürür.
gereklidir. • Hasta özgeçmişinde aort grefti uygulaması varsa
Organik sebeplere bağlı obstrüksiyonu olup kons
aortoenterik fistül olasılığını akla getirmelidir.
tipe olan hastalar yatırılarak cerrahi değerlendire • "Spider" anjiyom, palmar eritem, sanlık ve jineko
için danışılmalıdır. Psödo-obstrüksiyon ve sigmoid
masti hastada altta yatan karaciğer hastalığını dü
volvulus bazen kolonoskopik olarak düzeltilebil
melidir. şündürür.
• Bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler malign
hastalıkların klasik semptomudur.
• Uygun olan her durumda tanıda (kanayan bölge • Hastanın kötü prognoz kriteri; başvuru hematok
nin belirlenmesi) ve tedavide(embolizasyon veya ritin <%30, başvuru kan basıncının <lOOmm Hg,
vazoaktif materyal infüzyonu) kullanmak için an NG lavaj sıvısında kırmızı kan bulunması, özgeç
jiyografi göz önünde bulundurulmalıdır. mişinde siroz veya assit hikayesinin olması veya
• Gizli kanamalarda kanama yerinin belirlenmesi kırmızı kan kusmasıdır.
için sintigarfi kullanılmaktadır.
• Endoskopi anjiyografi veya sintigarfiye göre daha
kesin olmakla birlikte AGİ'de kolonoskopinin za
manlaması konusu tartışmalıdır.
• AGİ'de multidedektör BT'nin acil durumlardaki
rolü halen değerlendirilmektedir.
• Spazma bağlı ağrı nitrogliserine yanıt verebilir. • Özefagus perofrasyonu akut miyokard enfarktü
Kalsiyum kanal blokörleri ve antikolinerjik ajanlar sü (MI), pulmoner emboli, peptik ülser hastalığı,
da kullanılabilir. aortun ciddi hastalıkları ve akut karın nedenleri ile
sıkça karıştırılır ve bu da tanıda gecikmeye neden
olur; bu da mortalite ve morbiditeyi belirleyen en
ÖZEFAGUS PERFORASYONU önemli etkendir.
44 PANKREATİT VE KOLESİSTİT
Casey M. Glass
immünyetmezlik ve doğum yapmış olmak risk fak
törleri arasındadır.
• Kolanjit bilier sistemin tıkanıklığa bağlı enfeksiyo
Çeviri: Tevfik Tolga Şahin
nudur. Tedavi edilmediği taktirde yüksek mortalite
oranı ile seyreden ciddi bir hastalıktır.
• Koledokolitiazis ana safra kanalında taş bulunması
• EPİDEMİYOLOJİ durumudur.
Akut pankreatitin ciddi formlarında inflamatuar Eğer tıkanıklık devam ederse transmural inflamas
sürecin lokal mediatörleri sistemik semptomları yon gelişir ve periton irritasyon bulguları gözlenir.
neden olabilmektedir ve sistemik iflamamtuar ya • Akut kolesistitin komponenti olarak polimikro
nıt sendromu, çoklu organ yetmezliği ve ölüm geli biyal enfeksiyon gözlenir. Olası patojenler arasın
şebilmektedir (Tablo 44-2). da gram negatif bakteriler (Esherichia cali %36 ve
Safra taşının oluşum nedenleri net değildir. Açlık ve Klebsiella %15) ve gram pozitif bakteriler (Entero
rezidüel safra kesesi hacimlerinin olduğu durumlarda coccus %6, Staphylococcus %3 ve streptococcus %2)
safra taşı oluşum riski artmaktadır. Kolesterol taşları
gelmektedir.
(safra taşlarının %70'i) safrada kolesterol konsantras
yonunun arttığı durumlarda gözlenir. Karışık tipte
pigment taşları (safra taşlarının %20'si) bilirubin-tuz
KLİNİK ÖZELLİKLER
karışımından oluşur ve safra çmuru, enterik enfeksi Pankreatit geçiren hastalar tipik olarak bulantı,
yonlar, kolanjt, ve paraziter enfestasyonlar varlığında kusma ve epigastrik ağrıdan şikayet etmektedir.
gelişir. Saf pigment taşları (safra taşlarının %10'u) bi Bazı durumlarda ağrı sağ üst kadran, sol üst kadran
lirubin polimerlerinden oluşur ve hemoliz, ileri yaş, veya sırta yayılım gösterebilir.
alkolizm, pankreatit, siroz ve TPN'e bağlı olur. Pankreatitin ağrısı ani başlar ve günlerce sürer.
Safra taşının safra kesesinden sistik kanala ve ana Akut pankreatit durumunda vital bulgularda anor
safra kanalına geçişi sırasında lümen içi basıncın ar mallikler değişken şekilde olabilir ve hastalığın cid
tışına ve tıkanıklığa bağlı olarak ağrı ve bulantı olur.
diyeti ile bağlantılıdır.
• Akut pankreatitli hastalarda fizik muayenede epi
gastrik hassasiyet genellikle mevcuttur. Bağırsak
TABL044-2 Akut Pankreatitin sesleri azalmış olabilir. Cullen veya Turner belirti
Komplikasyonları leri genellikle ciddi olgularda gözlenir.
LOKAL SİSTEMİK Sarılık akut pankreatitte gözlenen bir bulgu değil
Pankreas nekrozu Kardiyovasküler dir fakat gözlenirse akut bilier pankreatit lehine yo
Steril Hipotansiyon rumlanmalıdır.
Enfekte Hipovolemi Bilier kolik şikayeti ile başvuran hastalar genellikle
Pankreas çevresinde Miyokard depresyonu bulantı ve kusmanın eşlik ettiği sağ üst kadran ağ
sıvı birikimi Perikardiyal effüzyon
rısı ile başvurmaktadır. Ağrı sağ omuz ve sırta ve
Pankreas apsesi Pulmoner
Pankreas psödokisti Hipoksemi nadiren de sol omuza yayılım göstermektedir. Ağrı
Plevra! effüzyon ve Atelektazi genellikle 5-6 saatten uzun sürmez.
fistül Plevra! effüzyon Akut kolesistitli hastalar benzer ağrıdan şikayet et
Pankreas assiti Pulmoner infıltrasyon mekle birlikte semptomlar daha kalıcıdır. Bu hasta
Pankreas dokularının Akut solunuma] distres larda Murphy bulgusu gözlenebilir (sağ üst kadra
nekroz ile teması sendromu
nın palpasyonu ile solunumsal duraklama).
Hemoraji Solunum yetmezliği
Pankreas psödokisti Hematolojik Kronik kolesistiti olan hastalar ise aynı şikayetleri
Psödoanevrizma Dissemine intravasküler daha hafif olarak ve daha sıkça yaşarlar.
Tromboz-splenik koagülasyon Koledokolitiazisli hastalar sıklıkla ortada sırtta ağrı
ven, portal ven GI çekerler ve palpasyonla epigastrik hassasiyet göste
Bağırsak nekrozu Peptik ülser/erozif gastrit rirler.
Sarılığa neden olan GI perforasyon
• Asendan kolanjitli olgularda sağ üst kadranda ağrı,
bilier obstrüksiyon GI kanama
Mide veya duodenum ateş ve sarılık gözlenir (Charcot Triadı), fakat her
obstrüksiyonu üç semptom aynı anda hastaların yarısından azında
Transvers kolon inflamasyonu görülür.
Dalak enfarktı
Re nal
Oligüri TANI VE AYIRICI TANI
Azotemi • Akut pankreatit, akut kolesistit, kolanjit ve kole
Akut böbrek yetmezliği
Rnal arter ve / veya ven trombozu dokolitiazisin ayırıcı tanısında alt lob pnömonisi,
Metabolik psödokist rüptürü, peritonit, peptik ülser hastalığı,
Hiperglisemi yansıyan kardiyak ağrı, ince bağırsak obstrüksiyo
Hipokalsemi nu, renal kolik, dissekan aort anevrizması, diyabe
Hipertrigliseridemi tik ketoasidoz ve gastroenterit düşünülmelidir.
BÖLÜM 44 • PANKREATİTVE KOLESİSTİT 161
Akut pankreatit tanısı, tanıyla uyumlu hikaye ve fi muş taş(lar) tarafından kompresyonu ile obstrüksi
zik muayene bulguları ışığında konur. yonu).
Akut pankreatitin objektif tanısı için 3 bileşenden Pankreatit ve bilier hastalıklarn tanısında düz karın
ikisinin bulunması gerekmektedir: (1) özgün karın grafilerinin faydası yoktur.
ağrısının bulunması (2) amilaz/lipaz değerinin nor US safra taşlarının ve bilier sistemde olan genişle
mal üst sınırın üç katından fazla olması (3)pankre melerin tanınmasında yardımcı olur. Bilier pato
atit ile uyumlu abdomen bilgisayarlı tomografi (BT) lojilere tanı konmasında tercih edilen testtir. Akut
veya ultrasonografi (US) bulgularının olması kolesistitin tanısında hassasiyeti %94 ve özgünlüğü
• Akut pankreatitin tanısında tercih edilen laboratu %78'dir. US'de sık karşılaşılan bulgular arasında
ar testi lipazdır. 600 IU/L olan eşik değerlerde öz sonografik Murphy bulgusu (safra kesesi üzerin
günlük %95 ve hasasiyet %55 ile %100'dür. Lipaz de ağrı), safra taşı, duvar kalınlığında artma (>3-
seviyesinin normal olması pankreatit tanısını dışla 5 mm) ve perikolesistik sıvı (Şekil 44-1).US aynı
maz; bu durum özellikle kronik pankreatit hastala zamanda ana safra kanalı hastalıklarının tanısında
rı için geçerlidir. faydalıdır. Ana safra kanalının normal kabul edilen
• Akut pankreatit tanısında amilaz lipaza göre daha çapının üst sınırı 7mm'dir.
az geçerlidir. Amilaz vücutta pankreas ve tükürük BT pankreasın görüntülenmesi, pankreas enfla
bezleri dahil birçok dokuda bulunur. Akut pank masyonunun onaylanması, flegmon, apse veya
reatitte serum amilazın normal üst sınırın 3 katı psödokist tanısı konması için tercih edilecek yön -
değerlere ulaşması durumunda özgünlük %95 ve temdir. Hafif ödematöz pankreatitte normal olması
hassasiyet %61 'dir. nedeniyle akut pankreatit tanısının dışlanması için
Karaciğer fonksiyonlarının bozuk olması bilier et kullanılmaz (Şekil 44-2). BT puanlama sistemleri
kenleri akla getirir. kullanılarak pankreatitin şiddeti konusunda bilgi
Tam kan-sayımı, kan biyokima analizi, serum laktat
sahibi olunabilir. Akut kolesistitin tanımlanmasın
dehidrogenaz (LDH) akut pankreatitin ciddiyetini
da BT'nin %95'e varan hassasiyeti ve %96'lık öz
belirlemekte faydalıdır. Ciddi pankreatit prospektif
günlüğü vardır (Şekil 44-3).
puanlama sistemleri ile tahmin edilmesi için akut
Safra kesesi ile ilgili başlangıç testleri sonuç vermez
pankreatit APACHE II skoru veya Ranson ölçütleri
ise HIDA yapılabilir.
kullanılır (Tablo 44-3).
Acil serviste endoskopik retrograd kolanjiyopank
Tek başına kolesistit tanısını koyan veya dışlayan
reatikoduktografi (ERCP) nadiren kullanılır. Akut
tek bir laboratuar veya radiografık test yoktur.
pankreatit etiyolojisinde diğer testler başarısız ol
Kolesistitin en hassas testi pozitifMurphy bulgusudur.
• duğunda kullanılabilecek bir yöntemdir. ERCP ko
Lökositoz kolesistit için hassas veya özgün değildir.
ledokolitiazis olgularında veya bilier pankreatitte
Karaciğer fonksiyon testlerinde bozukluk olası, ana
tedavide faydalıdır.
safra kanalında taş, kolanjit veya Mirizzi Sendro
Magnetik rezonans görüntülemenin (MRG) pank
munu düşündürür (ana safra kanalı ve ana hepatik
reatitte kullanımı henüz net değildir. Duvar kalın
kanlının sistik kanal veya Hartmann poşuna otur-
lığı, perikolesistik sıvı ve komşu yağ deformasyo
nunu belirlemek konusundaki yüksek hassasiyeti
@J;);jijjfj@ Ranson Kriterleri* nedeniyle MRI akut kolesistit tanısında faydalı ola
bilir.
BAŞVURU ANIN DA TAKİP EDEN 48. SAATTE
Yaş >55y (>70y) Hematokrit seviyesindeki
Lökosit sayısı >16.000/ düşüş >%10 (aynı)
• ACİL SERVİS BAKIMI VE
mm3 (> 18.000/mm3) Tahmini sıvı sekestrasyonun TABURCULUK
Kan glukoz seviyesi >6L (>4L)
• Akut pankreatitin tedavisindeki ana prensipler ara
>200 miligram/dL Serum kalsiyum seviyesi <8,0
(>220 miligram/dl) miligram/dl (Aynı) sında ağrı ve bulantının kontrolü yanında uygun
Serum laktat Parsiyel oksijen basıncı <60 intravenöz hidrasyon ve bağırsakların dinlemeye
dehidogenaz seviyesi mm Hg (kullanılmaz) alınması gelmektedir.
>350IU/L (>400IU/L) İntravenöz sıvı hidrasyonu • Akut pankreatitli hastaların hepsinde vital bulgula
Serum aspartat amino sonrası artmış kan üre rın ve oksijen satürasyonun yakın takibi gereklidir.
trasferas seviyesi nitrojen seviyesi >5 İntravenöz hidrasyon idrar çıkışı 0,5 cc/kg/saat ola
>250 (aynı) miligram/dL (>2 miligram/ cak şekilde yapılmalıdır.
dL) • Akut pankreatitli hastalarda laboratuvarda mini
Baz açığı >4 mmol/L (>6mmol)
mal değişiklik var ise ve vital bulguları normal ise
•Akalküloz (alkolik) akut pankreatit kriterleri ilk sırada listelenmiştir, şikayeti az olan ve sıvı gıdaları rahatlıkla alan has
safra taşı pankreatif için kriterlerse parantez içinde verilmiştir.
talar eve gönderilebilir.
162 KISIM 7 • SİNDİRİM SİSTEMİ ACİLLERİ
ŞEKİL 44-3. Abdomen BT kesitinde akut kolesistit olgusunda büyümüş safra kesesi ve perikolesistik sıvı (beyaz oklar),
artmış duvar kalınlığı (beyaz artılar) ve artmış kese transvers (beyaz noktalar) çapı gözlenmektedir. (Dr. Mustafa Seçil'in
izniyle).
BÖLÜM 45 • AKUT APANDİSİT J 63
• Eğer tesadüfi olarak safra taşları saptanıyorsa her • PATOFİZYOLOJİ
hangi bir işleme gerek yoktur. Hastalar bilier kolik
ve kolesistit gibi şartlar konusunda uyarılmalıdır. • Akut apandisit apendiks lümeninin tıkanması so
Bilier kolik olan hatalar poliklinik şartlarında genel nucu oluşur. Artmış lümen içi basınç vasküler des
cerraha danışılmalıdır. teğin azalmasına, bakteri invazyonuna, inflamatu
Akut kolesistit atağı geçiren hastalar cerrahi kon var yanıta ve doku nekrozuna neden olarak olası
sültasyonu sonrası kolesistektomi veya kolesistos perforasyon ve periton kontaminasyonu ile sonuç
tomi için yatırılmalıdır. lanır.
Akut kolesistit tanısı kesinleştikten sonra antibiyo • Klasik olarak apandisitte periumblikal başlayan ağ
tikler başlanmalıdır. İlk denenecek tedavi protokol rının sağ alt kadrana yayıldığı gözlenir. Fakat buna
leri arasında seftriakson veya sefotaksim 1 gram karşılık çok sayıda atipik başlangıç görülebilir; bu
ve bununla kombine olarak metronidazol 500 durum genellikle appendiksin anatomik yerleşi
miligram İV gelmektedir. Allerjisi olan olgularda mindeki ( örn. retroçekal, retroileal) değişkenlikle
kinolon grubundan bir antibiyotik metronidazol re bağlıdır.
ile intravenöz olarak kombine edilebilir. Ciddi has
talığı olan olgularda daha geniş spektrumu olan • KLİNİK ÖZELLİKLER
pipersillin/tazobaktam 3,75 gram İV kullanılması
gerekmektedir. • Akut apandisitte görülen en güvenilir belirti karın
• Asendan kolanjiti olan hastalara acil olarak sıvı re ağrısıdır.
süsitasyonu, geniş spektrumlu antibiyotikler ve saf Sağ alt kadran ağrısı akut apandisit tansısı için %81
ra yollarının cerrahi veya endoskopik drenajı için hassas ve %53 özgündür. Peirumblikal başlayan ve
cerrahi konsültasyonu yapılmalıdır. sağ alt kadrana yayılan ise akut apandisitin tanısın
Koledokolitiazis ve safra taşı pankreatiti olan olgu da ağrı %64 hassasiyet ve %82 özgünlüğe sahiptir.
lara acil ERCP ile taş ekstraksiyonu gerekmektedir. Künt özellikte karın ağrısının başlangısından itiba
ren klasik belriti triadı iştahsızlık, bulantı ve kus
madır. Akut apandisitli hastalrın %60'ı bu belirti
lerin bir kombinasyonuna sahiptir; fakat bunların
hiçbiri akut apandisit için hassas veya özgün değil
dir.
Akut apandisitte görülebilen klinik muayene bul
guları arasında McBurney bulgusu, Rovsing işareti,
Pso2s işareti, Obturator işareti ve rektal muayene
ile hassasiyet gelmektedir. Çocuklarda akut apan
AKUT APANDİSİT disit tanısında en güvenilir fizik muayene bulgusu
45 Charles E. Stewart rebound hassasiyetidir.
• Ateş akut apandisitte geç görülen bir bulgudur ve
Çeviri: Tevfik Tolga Şahin
perforasyon veya diğer komplikasyonlar olmadık
ça nadiren 39° C'in (102,2° F) üzerine çıkar. Tahmin
edilebeileceği üzere ateş akut aandisit tanısında
• EPİDEMİYOLOJİ güvenilir olmayan bir bulgudur. 99,0°F'in üzerinde
vücut ısısı varlığı %47 hassas (%95 CI=%36-%57)
• Akut apandisit sık karşılaşılan bir durumdur. ve %64 özgündür (%95 CI=%57-%71).
Daha önce apendektomi geçirmemiş ve karın
ağrısı olan bireylerde akut apandsit her zaman
TANI VE AYIRICI TANI
akılda tutulmalıdır. Akut apandisitin hayat boyu
insidansı %7-9'dur ve bu nedenle akut apandisit Akut apandisitin tanısı esasen klinik olarak ko
en sık karşılaşılan abdominal acillerdendir. Akut nur. Apandisitin ihtimalini arttıran etkenler aza
apandisitin ekeklerde ömür boyu görülme sıklığı lan önem sırası ile: sağ alt kadran ağrısı, rebound
kadınlara göre biraz daha fazladır (sırasıyla %8,6 hassasiyet, kusma öncesi ağrı, psoas işatetinin göz
ve %6,7). lenmesi, ateş, defans. Bu etkenlerden hiçbiri akut
Görüntüleme teknikleri sayesinde akut apandi apandisite özgün değildir.
sitin ameliyat öncesi tanısı daha net olarak kon Akut apandisitin ayırıcı tanıları arasında olan ve
makta olmasına karşın yine de acil serviste çalışan sağ alt kadran gastrointestinal sistem şikayetlerine
doktorlara yönelik açılan davaların önemli sebep yol açan klinik durumlar arasında volvulus, kolit,
leri arsında atlanmış akut apandisit tanıları yer al ileit, intraabdominal apse, invajinasyon, inkarsere
maktadır. herniler, bağırsak rotasyon anomalileri, mezenter
164 KISIM 7, SİNDİRİM SİSTEMİ ACİLLERİ
lenfadenitleri gelmektedir. Kadınlarda akut apan Eğer tanı kesin değil ise tam kan sayımı, idrar tetkii,
disiti taklit eden genitoüriner şikayetler arasında gebelik testi ve radyolojik görüntüleme gibi ek tet
over torsiyonu, ektopik veya heterotopik gebelik, kikler istenmelidir.
over ven trombozu ve tubo-ovaryan apse veya sal Lökosit yüksekliği hassas olmasına karşın apandisit
penjit gelmektedir. erkeklerde ise testiküler ağrı sağ için çok düşük özgünlüğe sahiptir.
alt kadrana yansıya bilir. Renal kolik ve piyelonefrit İdrar tetkiki ürolitiazis ve üriner sistem enfeksi
her iki cinstede sağ alt kadrana yansıyabilir. Abdo yonlarını ekarte etmek için gerekli olmakla birlikte
minal duvar ve rektus kılıf hematomlarının yanı inflame apandiksin üreter üzerinde bulunduğu du
sıra psoas apseleri apandisiti taklit edebilir. Yine rumlarda piyüri ve hemati.iri gözlenebileceği akıl
ağrı sağdaysa daha önce apandektomi geçirme da bulundurulmalıdır. Uterusu olup doğurganlık
miş tüm hastalarada sağ alt kadran ağrısında akut çağında olan tüm genç kadınlarda hamilelik testi
apandisit düşünülmelidir. uygulanmalıdır.
A B
c
ŞEKİL 45- l. Akut apandisitin ultrasonografık olarak gösterilemsi. Komprese olmayan inflame apandiks (kırmızı daireler)
kesitsel olarak gösterilmiş. (A; 7,SMHz) ve de uzunlaması kesitleri gösterilmektedir (B; 7,SMHz). Akut apanditin erken
dönemlerde inflamasyon ve ödeme bağlı apandiks katmanlarının laminasyonu gözlenir. C. Apandikolit (ok) ve akustik göl
gelenmesi gözlenmekte (SMHz). (Mao OJ, Blaivas M: Emergency Ultrasound, 2. Baskı. The McGraw-Hill 2008. Tüm hakkı
saklıdır. Bölüm 9: Genel Cerrahi Uygulamaları. Şekil 9-23, Kısımlar A-C. İzniyle basılmıştır.)
BÖLÜM 45 • AKUT APANDİSİT J 65
Düz karın grafilerinde özellikli bulgular saptan Apandisite bağlı genel mortalite %l'in altındadır,
maz. Düz karın grafisinde gözlenen apendikste fakat perfore olduğu durumlarda %3'e çıkar ve yaş
özgün bulgular arasında apandiks fekalitler, apen lılarda %15'e ulaşır. Çok genç ve çok yaşlı hastalarda
dikste gaz, bölgesel paralitik ileus, sağ psoas gölge tanıs1 oldukça zor olur bu popülasyonda geç tanı
sinin silinmesi ve serbest hava gözlenmektedir. alarak perfore apandisit insidansı artar ve mortali
Ultrasonogrfai yapana bağımlıdır fakat rutin uy teyi arttırır.
gulanan merkezlerde tanıda belirgin bir üstünlüğe • Apandisit gebelerde ekstrauterin acillerin en sık
sahiptir. Ultrasonografi perofre apandisit, anormal nedenidir ve gebe olmayan popülasyonla aynı insi
yerleşimli apandisit (örn. retroçekal) ve obez has dansa sahiptir. Eğer perofrasyon olursa fetal morta
talarda tanını konmasında kısıtlılıkları mevcuttur. lite riski çok yüksektir.
Kadınlarda ve çocuklarda radyasyon maruzşyetini
düşürmek amacıyla ultrasonografi ilk tercih edile
cek yöntem olmalıdır (Bknz. Şekil 45-1 ).
Bilgisayarlı tomografi (BT) hassastır (%98) ve son ACİL SERVİS BAKIMI VE
derece özgündür (%95). Odaklanmış apandiks TABURCULUK
BT'si veya gleneksel odaklanmamış karın BT'si ve
de kontrast madde kullanımı halen tartışmalı ko Amerika Birleşik Devletlerinde apandiksin acil
nulardır. BT'de apandisiti düşündüren bulgular olarak çıkarılması en uygun tedavi yöntemi olarak
arasında periçekal inflamasyon, apse, periapendiks kabul edilmektedir.
flegmon veya sıvı birikimleri gelmektedir. Günü Cerrahi öncesi hastaların oral alımı durudurlmalı,
müzde BT'in artan kullanımı ile hastaların rdyaso intravenöz kateter takılarak analjezi ve antibiyotik
na maruz kalması nedeniyle endişeler ortaya çık tedavisi başlanmalıdır.
maktadır (Bknz. Şekil 45-2). • Gereken durumlada; fentanil (0,02-0,02 mg/kg)
Magnetik rezonans görüntüle (MRG) gebe hasta gibi kısa etkili narkotik analjezikler zamnala veya
larda apandisit tanısının konmasında radyasyon nalokson ile etkilerinin geri çevrilebilmesi nede
maruzitei olmaması nedeniyle kullanılışlıdır. MRG niyle tercih edilir.
iyonize radyasyonu kullanmaması nedeniyle ge Antibiyotikler anaeroblar, enterokoklar ve gram
belikte güvenli kabul edilmesine karşı maliyetinin negatif intestinal floraya etki edecek spektumda se
yüksek olması, zaman alması ve her merkezde bu çilmelidir. Ameliyat öncesi dönemde verilen anti
lınmaması dezavantajlarıdır. Bu durum diğer has biyotikler ameliyat sonrası yara yeri enfeksiyonunu
talarda kullanımını sınırlamaktadır. ve perofre olan olgularda intrabdominal apse insi
Gereksiz cerrahileri engellemek ve tanı kesin ol dansını azaltır. Anaerob, enterokok ve gram negatif
madan hastanın erken eve gönderilmesinin önüne intestinal floraya etkili çeşitli antibioterapi proto
geçmek için hastalar takibe alınabilir ve tekrarlayan kolleri arasında pierasilin/tazobaktam 3,375g İV
karın muayeneler ile değerlendirlebilir. veya ampisilin/sulbaktam 3 g İV gelmektedir.
• Takip süresinin sonucunda kesin tanı konmayan
olgulara kesin tanı koymak yerine spesifik olmayan
karın ağrısı tanısı konmalıdır.
Bu hastalarda aksi bir kontraendikasyon yok ise
eve gönderilerek aile hekiminn takibine girmesi
önerilmeli ve durumu kötüleşirse, artan ağrı var
lığında, ateş ve bulantı olduğu durumlarda tekrar
başvurması önerilir. Hekim hastanın sorumlu ya
kını veya ebeveyni ile konuşarak hastanın tekrar
değerlendirlmesinin önemi anlatılarak yapılan
laboratuvar tetkiklerinin yanıltıcı olabildiği anla
tılmalıdır.
46 DİVERTİKÜLİT • Hastada benzer bir öykü yok ise veya mevcut şika
yetler farklılık gösteriyorsa mutlaka görüntüleme
James C. O'Neill tetkiklerine başvurarak hastada başka patolojilerin
Çeviri: Tevfik Tolga Şahin
varlığı araştırılmalı ve olası komplikasyonlar değer
lendirilmelidir. BT hastalığn şiddetini gösterme
si ve komplikasyonları belirleyebilmesi nedenine
tercih edilen yöntemdir. İV ve oral konrast madde
Divertikülit çok sık karşılaşılan ve kolon duvarından
ile yapılan adomen BT'nin %97 hassasiye ve %100
olan ufak herniasyonlar veya divertiküllerin iflamas
özgünlüklüğü bildirilmiştir.
yonu sonucu oluşan gastrointestinal bir sorundur. • Tam kan sayımı, idrar tahlili ve karaciğer fonksi
yon testleri gibi diğer laboratuvar bulgular tanısal
EPİDEMİYOLOJİ olmamakla birlikte diğer patolojileri ekarte etmek
• Divertikülozu olan hastaların %10-%25'inde klinik te faydalı olabilir.
olarak divertikülit gelişir. Popülasyonun üçte viri • Karın grafıleri normal olabilir veya beraberinde
elli yaşına kadar ve üçte ikisi ise 85 yaşına kadar bu görülen ileus, pariyel ince bağırsak obstrüksiyo
hasalıktan muzdarip olurlar. nu, kolon obstrüksiyonu, bağırsak perforasyonunu
gösteren serbest hava veya snırlanmış apseyi dü
PATOFİZYOLOJİ şündren ekstralüminal hava birikimlerini göstere
bilir.
• Klinik olarak divertikülit kolon içi basıncın yük • Ayırıcı tanıda akut apandisit, kolit (iskemik veya
selmesi sonucu divertikülerin erode olarak mikro enfeksiyöz), inflamatuvar bağırsak hastalığı ( Crohn
perforasyonlar gelişmesi sonucu oluşan perikolik hastalığı veya ülseatif klit), kolon kanseri, iritabl
inflamasyondur. arak hastalığı, psödomembranöz enterokolit, epip
loik appendijit, safra kesesi hastalıkları, inkarsre
KLİNİK ÖZELLİKLER hemi, mezenter iskemi, komplike ülser hastalığı,
• peritonit, obstrüksiyon, over torsiyonu, ektopik
En sık belirti sol lat kadranda devamlı ve künt öze
gebelik, over kist veya kitlesi, pelvik inflamatuvar
likte olan ağrıdır.Diğer belirtiler arasında tenesmus
hastalık, sarkoidoz, kolajen vasküler hastalık, sistit,
ve diyare-konstipasyon gibi bağırsak alışkanlıkla
böbrek taşı, böbrek hastalıkları ve pankreas hasa
rında olan değişimlerdir.
lıkları düşünülmelidir.
• Etkilenen divertikül üriner kanalı irite edrek sık
idarara gitme, dizüri veya piyüriye neden olur.
• İntraabdominal organların iritasyonu ve peritonite
sekonder olarak gelişen paralitik ileus karında şiş ACİL SERVİS BAKIMI VE
lik, bulantı ve kusmaya neden olabilir. İnce bağır TABURCULUK
sak obstrüksiyonu ve perofrasyonu gözlenbilir.
• Sağ alt kadranda ağrıyla apandisiti taklit ede du • Acil servis bakımı sıvı elektrolit desteği, ağrı ve
rumlar asendnkolonun divertiküler hastalığında ve bulantı kontrolü ile başlar. Genel durumu düşkün
uzun sağ tarfa uzanan sigmoid kolon divertikülitle olan, kontrol edilemeyen ağrısı bulunan, kusma,
rinde gözlenebilir. periton iritasyon bulguları olan hastalar, sistemik
• Fzik muayende nadiren vücut ısısı yükselmiş bu enfeksiyon belirtileri olan hastalar, yandaş hastalığı
lunabilir fakat jeneralize peritonit ve apse gelişmiş veya immünsüpresyonu olan hastalrve komplike
olgularda daha yüksek vücut ısıları gözlenebilir. divertiküitli (örn. flegmon, PS, obstrüksiyon, fistül,
• Karın bölgesinin fizik muayenesinde hafif derecede perforasyon)olgular yatırılmalı ve cerrahi konsül
hassasiyetten ciddi karın ağrısına varan bulgular, tasyon istenmelidir.
• Hasta tamamıyla bağırsak istirahatine alınmalıdır.
obstrüksiyon ve peritonit gözlenebilir. Etkilenen
kolon bölgesinde dolgunluk veya kitl palpe edilebi Morfin O,1 mg/kg intravenöz gibi opioidler ağrı
lir. için gerekebilir. İntestinal obstrüksiyon veya adina
• Gaytada gizli kan gözlenebilir. mik ileus olan olgularda nazogastrik sonda ihtiyacı
olabilir.
• Yatış gerektiren hastalarda İV antibiyotik verilmesi
TANI VE AYIRICI TANI gerekmektedir. Seçenekler arasında metronidazol
Divertikülit hikaye ve fizik muayene ile konabilir. 500 mg İV ve beraberinde ya siprofloksasin 400
Hastanın konzervatif tedaviye yanıt vermediği du miligram İV veya levofloksasin 750 mg İV kullanı
rumlar hariç daha önce benzer şikayeti olan stabil labilir. Alternatif olarak tek ajanlı tedaviler arasında
hastalarda ek tetkiğe ihtiyaç yoktur. ampisilin-sulbaktam 3 gr İV, pipersilin-tazobak-
BÖLÜM 46 • DİVERTİKÜLİT 167
tam 3,35 gr İV, ertapenem lgr İV, tikarsilin-kla TABLO 47-1 İntestinal Obstrüksiyonun Sık
vulonik asit 3, 1 gr İV veya moksifloksasin 400 mg Gözlenen Nedenleri
İV gelmektedir. Şiddetli olgularda imipenem 500
DUODENUM İNCE BAGIRSAK KOLON
mg İV, meropenem 1 gr İV veya doripenem 500
mg İV gibi genişletilmiş spektrumlu atibiyotiklerin Stenoz Adhezyonlar Karsinom
Yabancı cisim Herni Fekal 'İmpaction'
kullanılmasına gerek vadır.
(bezoarlar) İnvajinasyon Ülseratif Kolit
İmmün sistemi sağlam olan, hafif belirtileri olun Lenoma Volvulus
Darlık
ağrı kontrolü ağızdan alınan ilaçlarla yapılabilen Superior Darlık Divertikillit (darllık,
olgular ayaktan takibe alınarak 7-14 gün boyunca mezenter apse)
oral antibiyoterapi ve sıvı diyet verilmelidir. Berrak arter Psödoobstrüksiyon
sıvı diyeti tolere ttikce ilerletilmeli ve sık aralıklarla sendromu
kontrol edilmelidir (2-3 gün aralarla). Eğer karın
ağrısı artarsa veya ateş gözlenirse veya oral alımı Komplikasyon ve mortalite riski 60 yaş üzerindeki
tolere edemez ise hasta doktoru ile bağlantıya geç bireylerde artar. Düzeltici cerrahi 24 saat üzerinde
meli ve acil servise başvurmalıdır. ertelendiği zaman mortalite dramatik olarak artar.
Oral antibiyotik tedavi protokolleri arasında met İleus hasar, enfeksiyon, ilaçlar veya elektrolit den
ronidazol 500 mg sekiz saatte bir ve siprofloksasin gesizliğine bağlı olabilir.
500 mg 12 saatte bir veya klindamisin 300 mg 6
saatte bir veya trimetoprim sulfametoksazol 12
saatte bir; gelmektedir. Monoterapi tedavi proto • PATOFİZYOLOJİ
kolleri arasında amoksisilin-klavulanik asit 875 Blokaj luminal içeriğin ilerlemesini engeller ve
mg 12 saate bir ve mifloksasin 400 mg günde bir gastrik, bilier ve pankreatik sekresyonun birikimi
defa gelmektedir. ne bağlı dilatasyon gözlenir.
• Distansiyon ile birlikte intra luminal basınç artar
ve bağırsak duvarının kan akımı bozulur. Basınç
intrakapiller basıncı arttırdığı durumlarda absorb
siyon durur, sıvı kaçağı oluşabilir (üçünü boşluğa
kayıp). Mikrovasküler alanda olan bu değişiklikler
brsak florasının dolaşıma katılmasına neden olur
ve bakteremi ve sepsise neden olabilir. Olay devam
İNTESTİNAL OBSTRÜKSİYON etiği taktirde nekroz ve perforasyon gözlenebilir.
47 VE VOLVULUS • Obstrüksiyonla beraber oral sıvı alımı durur ve
kusma gözlenir. Bu sıvı kaybı yukarıda belirtilen
MarkHess üçüncü boşluğa olan kayıplarla birleşir ve hipovo
Çeviri: Tevfik Tolga Şahin
lemiye ve şoka neden olur.
Kapalı ans obstrüksiyonları (ileoçekal valvin kapalı
EPİDEMİYOLOJİ olduğu KBO'larında) progresyon daha hızlı gözle
nir.
İnce bağırsak obstrüksiyonu (İBO) kolon obstrük
siyonuna (KBO) kıyasla daha sık gözlenir. KLİNİK ÖZELLİKLER
İntestinal obstrüksiyon mekanik nedenlere veya
• Klasik hikayede bulantı, karında distansiyon ve
işlevsel nedenlere (adinamik veya paralitik ileus)
ağrı ike birlikte özgeçmişte var olan karın cerrahisi
bağlı olabilir ve ileus bunlar içinde en sık gözlene
veya hemi vardır.
nidir. Mekanik obstrüksiyonlar intrinsik veya eks Karın ağrısı kramp tarzıdır ve aralıklı bir karak
trinsik nedenlere bağlı olabilir. tere sahiptir. İBO ana olarak periumblikal ağrıya
Geçirilmiş cerrahiye bağlı adhezyonlar İBO'nları neden olmakla birlikte; hipogastrik ağrı sıklıkla
nın en sık sebebidir. İnkarsere herniler ise en sık KBO'larında gözlenir.
ikinci nedeni oluştumaktadır. İntestinal obstrüksi Kusma genellike erken evrelerde safralıdır ve geç
yonun diğer nedenleri Tablo 47-l'de sıralanmıştır. dönem İBO'larında ve KBO'larında fekaloid özel
KBO'ları sıklıkla neoplazmlara bağlı olur. Fekal liklere sahip olur.
'impaction' genellikle yaşlı ve yatağa bağımlı hasta Hastalığın erken evrelerinde bağırsak sesleri art
larda gözlenir. Sigmoid volvulus genellikle antiko mıştır; fakat zamanla bu durum kaybolur.
linerjk ilaç alan yaşlılarda gözlenir. Çekal valvulus • Hastada cerrahi skarlar, hemi veya kitleler gözlene
ise daha çok gebe hastalarda gözlenir. bilir.
168 KISIM 7 • SİNDİRİM SİSTEMİ ACİLLERİ
Femoral fıtık
�
..
f)
u-:·------'---'-----
___;____;__ _
_ İnguinal ligaman
Özgün fıtık tipleri arasında (1) direkt inguinal fı • Eğer fıtık redükte olamıyorsa inkarsere fıtık olarak
tıklar; Hasselbach üçgeninde transvers fasyanın değerlendirilir. Strangülasyon inkarsere içeriğin
zayıf olduğu bölgelerden olan protrüzyonlardır; (2) vasküler beslenmesinin bozulması ile olur ve acil
İndirekt fıtıklar; inguinal kanalda iç halkadan geçe cerrahi gerektiren bir durumdur.
rek inguinal kanalı dış halkaya kadar kat ederler ve • Eğer düzeltilemez ise strangülasyon sonucu nek
dış halka hizasında kasık bölgesinde şişlikle ortaya roz, perforasyon, peritonit ve septik şok gözlenir.
çıkarlar; (3) İnsizyonel fıtıklar duvarda aşırı gergin • Protrüzyon gösteren şişlik dışındaki belritiler ağrı,
lik ve yara iyileşmesi problemi ile ortaya çıkarlar bulantı ve kusmadır. Çocuklarda huzursuzluk ve
ve yara yeri enfeksiyonuyla yakın ilişkilidirler; (4) beslenmenin bozulması gelmektedir.
Umblikal fıtıklar genellikle çocuklarda görülmekle
birlikte erişkinlerde de görülebilen ve artmış karın
içi basıncıyla ilişkili fıtıklardır; (5) Femoral fıtıklar TANI VE AYIRICI TANI
femoral kanalı geçerek inguinal kanalın altından
• Tanı ana olarak fizik muayene ile konur.
olan fıtıklardır.
• Tanı koymada güzenilir bir laboratuvar testi yoktur
fakat lökositoz ve asidoz iskemik bağırsak varlığını
KLİNİK ÖZELLİKLER düşündürebilir.
• Çoğu fıtık rutin fizik muayenede tespit edilir. • Ayakta direk karın grafisi ile seri takipte hava sıvı
Fıtık içerği hafif müdahele ile yerine geri döndürü seviyeleri ve perforasyondan şüphelenilen olgular
lebiliyorsa bu fıtıklar redükte fıtıklardır. da serbest hava varlığını ortaya koyabilir.
170 KISIM 7 • SİNDİRİM SİSTEMİ ACİLLERİ
Submukoza
<Ô
Sirküler kas tabakası
__:
Houston �------' '----;;t, Longitudinal kas
valvleri tabakası ı!?
>O>
Serosa/periton
İnernal Pelvirektal
mesafe
Puborektal
�\:fi J
Morgagni Anal kriptler
kolonları ---- ---...:::
Derin
Dentat hattı _ _ (C
c.:
Q)
longitudinal kas lifleri Yüzeyel � Q)
Q) -
-.Y.
c
(intersfinkterik plan)
U) ·-
.Y.
UJ 1ii
� Sublütan
.,,,� ,....--tc
Eeksternal hemoroid-----�
venler
Anal Anal
papilla bezler
Sarılığı olan hastada total bilirubin seviyesinin art Enzim yüksekliklerinde anormalliklerin biçimi
mış olması gerekmektedir. Sarılığı olan hastanın altta yatan neden konusunda fikir verir. Aminot
değerlendirilmesinde klinik tek başına yeterli ol ransferaz yükseklikleri belirgin ise vira! veya toksik
mayıp; hassasiyeti ve özgünlüğü %70'dir. veya siroz gibi nedenleri, belirgin AP (normalin iki
veya üç katı yüksekliklerde) ve GGT (y glutamil
KLİNİK ÖZELLİKLER transferaz) yüksekliği intrahepatik veya ekstrahe
Daha önce sağlıklı olan bireylerde ani gelişen sarı patik tıkanıklığa (safra taşı, darlık, malignite) işaret
lık ve bunun öncesinde prodromal olarak ateş, yor etmektedir.
gunluk, miyalji, büyümüş ve hassas karaciğer olası Coomb's testi ve hemoglobin elektroforezi anemi
sebep olarak hepatite (büyük olasılıkla vira!) işaret si olan ve normal aminotransferaz düzeyleri olan
eder. (hemoliz ve hemoglobinopati) hastalarda yararlı
Yoğun alkol kullanımı alkolik hepatite işaret eder. olabilir.
Alkolik karaciğer ve siroz durumunda sarılık yavaş Klinik ve ilk laboratuvar bulguları konjüge biliru
olarak gelişir (ileriki bölümlerde tartışılmıştır) binemiyi düşündüren hastalarda bilier, karaciğer ve
Diğer aile bireylerinde olan sarılık veya hastada safra yollarının ultrasonografi ile değerlendirilerek
tekrarlayan ve kendiliğinden geçen sarılık atakları
safra taşları, dilate ekstrahepatik safra yolları ve
nın varlığı Gilbert sendromu gibi kalıtsal hastalık
karaciğer, pankreas ve portal bölgede kitle/tümör
lara işaret eder.
Koledokta taş bulunmadığı sürece kolesistitin ken ekarte edilmelidir.
disi sarılığa neden olmaz. • Abdomen bilgisayarlı tomografi (BT) tetkiki de bu
Genellikle yaşlı hastalarda görülen ağrısız sarılık durumlarda kullanılabilmektedir fakat yüksek ma
pankreatik veya hepatobilier malignitelere işaret liyetinin yanında safra kesesi ve taşlarının değer
eder. lendirilmesinde hassasiyeti düşüktür.
Daha önceden kanser hikayesi olan hastada gelişen
sarılık ve eşlik eden sert büyümüş nodüler karaci
ğer varlığı metastaz varlığını düşündürür. ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
Daha önce hikayesinde safra yollarından geçiril
miş operasyonu, pankreatiti, kolanjiti, inflamatuar Eğer uygun testler istenmiş ve sonucunda karaciğer
bağırsak hastalığı olan ve sarılık gelişen bireylerde yetmezliği ve bilier kanallarda akut tıkanıklık yok
bilier kanal striktülerinden her zaman şüphelenil ve zamanında takiplere gelebilecek durumda ise,
melidir. hasta güvenilir ve uygun sosyal desteği mevcut ise
• Hepatomegali ile birlikte olan sarılık ve eşilik eden ayaktan takip edilebilir.
bacaklarda ödem, jügüler venöz dolgunluk, gallop Ekstrahepatik safra yollarında tıkanıklık mevcut
ritmi kronik kalp yetmezliğini düşündürür. ise acil serviste acil cerrahi konsültasyonu istenme
lidir.
TANI VE AYIRICI TANI
Sarılığı olan hastada istenecek ilk laboratuvar test
leri arasında serum direkt ve indirekt bilirubini, HEPATİT
aminotransferazlar ve alkalen fosfatazın (AP) ya
EPİDEMİYOLOJİ
nında idrarda ürobilinojen ve bilirubin seviyesinin
ölçümü ve tam kan sayımı gelmektedir. Amerika Birleşik Devletlerinde toplumun %33'ünde
Hastanın klinik durumuna göre ek testler istenebi hepatit �ya (HAV) karşı edinilmiş immünite vardır.
lir (serum amilaz, lipaz, protrombin zamanı [PT], Yeni hepatit B (HBV) ve hepatit C (HCV) enfeksi
elektrolitler, glukoz, kan üre azotu [BUN] ve krea yonları sırasıyla 50.000 ve 20.000 kişiyi bulmakta
tinin, vira! hepatit paneli, ilaç düzeyleri ve gebelik dır.
testi) Uygun aşılama kampanyaları ile HAV ve HBV in
PT karaciğer sentetik fonksiyonunu gösteren en sidansı dramatik şekilde düşmüştür. Amerika Bir
hassas testtir ve uzamış PT belirgin hepatoselüler leşik Devletleri'nde karaciğer yetmezliğinin en sık
fonksiyon kaybı veya nekrozunu düşündürür. nedeni asetaminofendir.
Normal enzim düzeyleri ile seyreden sarılıkta bi
rincil karaciğer nedenlerinden çok, altta yatan
PATOFİZYOLOJİ
sepsis, sistemik enfeksiyon, bilirubin metabolizma
sının doğuştan gelen bozuklukları gibi nedenlere Hepatit karaciğerin toksik, metabolik veya enfeksi
bağlıdır. yöz nedenlere bağlı inflamasyonudur. Klinik olarak
BÖLÜM 50 • KARACİGER HASTALIKLARI, SARILIK VE KARACİGER YETMEZLİGİ 177
asemptomatik olgulardan, fulminan hastalığa veya Sağ üst kadran veya epigastrik ağrı, bulantı, kusma,
siroza kadar değişen yelpazede değişebilir. diyare, sarılık ve pruritus olan hastalarda hepatit
Hepatoselüler ölüm karaciğerin metabolik ve sen düşünülmelidir. Hastalar tarafından iştahsızlık,
tetik fonksiyonlarını kaybederek toksin birikim, yorgunluk ve vücutta kırgınlık tariflenebilir.
koagülopati ve nütrisyonel eksiklere neden olma Bir kaç günlük genel pruritus, 'camcı macunu'
sına yol açar. Devam eden hastalık skar dokusunun renginde gayta çıkışı ve idrar renginde koyulaşma
gelişmesine ve karaciğer anatomisinin bozulması gastrointestinal semptomlar ve sarılıktan önce göz
na neden olur. lenebilir. Diğer prodromal semptomlar geçerken
halsizlik sebat edebilir.
Nadiren ensefalopati, koagülopati ve kötüleşen sa
KLİNİK ÖZELLİKLER
rılıkla seyreden fulminan karaciğer yetmezliği geli
Akut hepatitten kronik hepatite, sirozdan karaciğer şebilir.
yetmezliğine hastalık devam eden bir süreçtir (Tab HAV ana olarak fekal oral yolla bulaşır ve Ameri
lo 50-1 ). ka' da yaygındır. Çocuklar ve adölesanlar daha sık
etkilenmesine karşın klinik sessiz ilerler bunun Viral hepatitte AST/ALT oranı <l'dir. Buna karşılık
yanında erişkinlerin çoğunda klinik semptomatik AST!ALT oranının > 2 alkolik hepatiti düşündürür.
tir, uzun ve şiddetli seyir gösterir. Semptomların Alkalen fosfataz düzeyleri tüm karaciğer hastalık
başlangıcı diğer virüslere göre daha ani seyirlidir. larında hafif-orta şiddette artar. Buna karşılık ko
Gündüz bakım evinde bulunan çocuklarda, yaşlılar lestazda üst sınırın 4 katından fazla olur. Buna be
evindeki hastalarda, ortak kaynak olabilecek yemek raberinde GGT yüksekliği eşlik ediyorsa bilier staz
veya suya maruz kalan hastalarda epidemiler oluşa tanısı kesinleşmiş olur.
bilir. Hiperbilirubinemi olmayan belirgin ve izole alka
HBV ana olarak enfekte kan veya vücut sıvıları bu len fosfataz artışı(alkalen fosfataz/bilirubin oranı
laşmış materyallere peruktan maruz kalınması ile 1000:1) lenfoma, tüberküloz, sarkoidoz ve fungal
bulaşır. Çoğu olgu sarılık gelişmeden subklinik ola enfeksiyonlar gibi infıltratif veya granülomatöz
rak seyreder. Genellikle belirtilerin başlangıcı sin- hastalıkları düşündürür.
sidir; %5-%10 olguda öncesinde serum-hastalığına
Total serum bilirubinleri ve beraberinde direkt
benzer poliartrit, proteinüri ve anjiyonörotik ödem
fraksiyonunun değerlendirilmesi faydalıdır çünkü
ile seyreden sendrom görülebilir. Belirti veren has
konjüge {direkt) bilirubin fraksiyonunun %30 ve
taların genellikle HAV enfeksiyonuna göre daha
üzerinde olduğu durumlar vira! hepatit ile uyum
uzun ciddi ve uzun süreli hastalık süreci vardır.
HCV Amerika Birleşik Devletleri'nde en sık karşı ludur.
laşılan kan yoluyla bulaşan hastalıktır ve sık bulaş Bilirubin düzeylerinin 20mg/dLnin üzerinde ol
yolları parenteral, cinsel yolla ve perinatal bulaş ması veya protrombin zamanının birkaç saniye
madır. Çoğu hasta asemptomatik kalır veya HBV uzaması karaciğer işlevlerinde belirgin bozulmaya
veya HAV'a göre daha hafif semptomları vardır. işaret eder.
HBV'li hastaların %6-%10'u ve HCV'li hastaların Eğer ciddi hacim kaybı ve elektrolit bozuklukları
%50'sinden fazlası kronik karaciğer hastalığına düşünülüyor ise serum elektrolit, üre ve kreatinin
ilerler ve siroz gelişir. Ayrıca bu hastalarda hepato düzeyleri incelenmelidir.
selüler kanser gelişme riski artar. Bilinç düzeyindeki değişimlerde karaciğer yetmez
Alkolik karaciğer hastalığı olan hastalarda akut liği ve bozulmuş oral alım düşünülerek plazma glu
hepatit gelişebilir. Sıkça görülen bulgular hepato koz düzeylerine bakılmalıdır. Bilinç durumundaki
megali, sarılık, bulantı, ateş, anoreksi ve genel hal değişiklikler için diğer olası nedenler arasında hi
sizliktir. Alkolik karaciğer hastalığı asemptomatik poksi, sepsis, intoksikasyon, yapısal intrakraniyal
yağlı karaciğerden hepatite; daha sonra siroza ve hastalıklar ve ensefalopati düşünülmelidir.
sonuç olarak son evre karaciğer yetmezliğine ola Tam kan sayımı geçici nötropeni ve takibinde geli
cak şekilde bir sıra izler. şen rölatif lenfositoz ve yapısal bozukluklar çeşitli
Bir çok ilaç hepatoselüler (nekroz asetaminofen, vira] hepatitlerde gözlenebilir. Eğer anemi mevcut
fenitoin), kolestaz (oral kontraseptif, anabolik ste ise bu alkolik hepatit dekompanze siroz, gastroin
roidler), steatohepatit (valproic asit, amiodaron) ve testinal sistem kanaması ve hemolitik süreç akla
kronik hastalık (nitrofurantoin, minosiklin) gibi gelmelidir.
mekanizmalar ile karaciğer hasarına neden olur. Vira] hepatit panelleri genellikle tanıda yararlıdır
Amerika Birleşik Devletleri'nde asetaminofen kara fakat acil servis ortamında her zaman bulunmaya
ciğer yemezliğinin %40'ından sorumludur ve en sık bilirler.
ölümcül ilaç intoksikasyonudur. Zehirli mantarlar • Ayırıcı tanıda düşünülmesi gereken önemli du
da nadir fakat önemli hepatit ve akut karaciğer yet rumlar arasında alkol ve toksine bağlı hepatit, en
mezliği nedenidir. Bknz. Bölüm 108 ve 130. feksiyöz mononükleoz, kolesistit, asendan kolanjit,
sarkoidoz, lenfoma, karaciğer metastazı, pankreas
TANI VE AYIRICI TANI veya safra yolu tümörleri gelmektedir.
Karaciğer yetmezliğinden şüphelenildiği durum
larda ilk aşamada istenilecek laboratuvar testleri se ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
rum bilirubin (total ve direkt fraksiyonlar, indirekt Hastaların çoğu taburcu edilerek ayaktan tedavi
fraksiyon basit bir çıkarma işlemi ile bulunabilir), edilebilir. Bu tedavi için hastalara yatak istirahati,
aspartat amino transferaz, alanin amino tansferaz, uygun oral hidrasyon, kişisel hidrasyona dikkat
gama glutamil transpeptidaz (AST/ ALT/GGT), al edilmesi ve hepatoselüler (etanol ve ilaçlar) tok
kalen fosfataz ve tam kan sayımıdır. sinlerden uzak durulması konusunda yeterli bilgi
• AST!ALT değerleri yüzlerde ise hafif vira] infla verilmelidir.
masyonla uyumludur; buna karşın binlerle ifade Yaşlılar, gebeler ve bilirubin düzeyi 20 mg/dLin
edilen yükseklikler yoğun hepatoselüler nekrozu üzerinde olan hastalar, uzamış potrombin zamanı
düşündürür ve şiddetli hastalık lehine yorumlanır. olan hastalar, hipoalbüminemisi ve hipoglisemisi
BÖLÜM 50, KARACİGER HASTALIKLARI, SARILIK VE KARACİGER YETMEZLİGİ 179
olan hastalar, gastrointestinal sistem kanaması olan naması veya sarılık ile başvurabilirler. Azalmış bilinç
olgular, özellikle asetaminofen içeren toksik madde düzeyi, halsizlik ve bitkinlikten şikayet edebilirler.
alan yüksek riskli hastalar mutlaka yatırılarak teda Hepatomegali genellikle bulunmaz. Sarılık, pedal
vi edilmelidir. ödem, assit, palmar eritem, caput medusa, jinekomas
Alkole bağlı gelişen hafif şiddetteki hepatitler ge ti, splenomegali ve "spider" anjiyoma sıkça gözlenir.
nellikle ayaktan tedavi edilebilirler. Hastalara tiya Azalmış bilinç durumundan hiperrefleksi, spasiti
min, folat, magnezyum, potasyumu içeren nütr site, konvülziyonlar ve komaya ilerleyen tanımla
syonel destekler ve uygun oral alım, alkolden ve nan hepatik ensefalopati de hastalarda gözlenebilir.
hepatotoksik olduğu bilinen diğer maddelerden Asterixis (karaciğer tremoru ) karaciğer yetmezliği
kaçınmak konusunda önerilerde bulunmalıdır. ve ensefalopati için tipiktir fakat özgün değildir.
Hastalara kusma, ateş, sanlık ve karın ağrısı gibi şi Spontan bakteriyel peritonit, pnömoni veya üriner
kayetleri olur veya mevcut şikayetlerde kötüleşme sistem enfeksiyonu gibi eşlik eden enfeksiyonların
olursa geri gelmeleri önerilmelidir. Hastalara dü varlığı ve hastalarda eşlik eden böbrek yetmezliği
zenli poliklinik takipleri ayarlanmalıdır. bu hastaların bakımını ve tedavisini zorlaştıran et
Alkole bağlı hepatiti olan hastalar yatırılarak tedavi kenlerdendir. Özefagus varislerinden olan kanama
edilmelidir ve hastalara PO veya İV 100 mg tiya kronik karaciğer yetmezliği olan olgularda gelişe
min verilmelidir ve ayrıca hastaya profilaktik yok bilecek katastrofık bir komplikasyondur ve Bölüm
sunluk tedavisi verilmelidir. 41'de tartışılmıştır.
Hacim kayıpları ve elektrolit dengesizlikleri krista
loid solüsyonlarla yerine konmalıdır. Hipoglisemi TANI VE AYIRICI TANI
%50 dekstroz solüsyonunun intravenöz olarak ve
rilmesi ile yerine konmalı ve ayrıca günlük sıvıları Sirozun değerlendirilmesinde istenecek laboratu
na dekstroz eklenmelidir ve plasma glukoz seviyesi var testleri serum bilirubin (total ve direkt fraksi
yakın şekilde monitörize edilmelidir. yonlar, indirekt fraksiyon basit bir çıkarma işlemi
Fulminan karaciğer yetmezliği yoğun bakım üni ile bulunabilir), aspartat amino transferaz, alanin
tesine yatışı gerektirir ve solunum ve dolaşımın ag amino-transferaz, gama glutamil transpeptidaz
resif desteği sağlanır; bunun yanında intrakraniyel (AST/ ALT/GGT), alkalen fosfataz, tam kan sayı
basınç arttığı durumlarda uygun tedavi başlanmalı mıdır ve protrombin zamanıdır. Hepatik ensefalo
ve ayrıca koagülopati ve hipoglisemi düzeltilmeli patiden şüphelenilen durumlarda serum amonyak
dir. Ensefalopati gelişen durumlarda laktüloz baş düzeyine bakılmalıdır.
lanmalıdır (20 gram ağızdan veya 300 mL laktüloz Sirozlu olgularda serum transaminazlar ve biliru
solüsyonunun 700 mL su veya serum fizyolojik bin hafif şekilde artmış veya normal olabilir.
ile c:lilüsyomı sonra51 30 c:lakiblık rt>t<1nsiyoıı l:w Artmış serum amonyak düzeyi hepatik ensefalo
manları olarak uygulanabilir). Karaciğer yetmezliği pati tanısının konmasına yardımcı olmakla birlik
olan hastalara solunum desteği gerekiyorsa genel te esasen bu tanı diğer nedenlerin dışlanmasıyla
likle entübasyona ihtiyaç vardır. Bu hastalar bilinç konur. Değişen bilinç durumunun diğer sebepleri
durumlarının azalması nedeniyle iki seviyeli pozi ayrıntısı ile araştırılmalıdır (örn. sepsis, menenjit,
tif ventilasyon desteği için uygun aday değildirler. serebral kanama, metabolik ve toksik bozukluklar).
Hastalar bir hepatoloğa ve transplant ekibine mut Assiti olan hastalarda spontan bakteriyel peritoni
laka danışılmalıdırlar. tin (SBP) yıllık insidansı %30'dur. Sirozu olan ve
ateş, karın ağrısı, kötüleşen assit, subakut işlevsel
SİROZ VE KRONİK HEPATİT bozulma veya ensefalopati gelişen tüm hastalarda
SBP'den şüphelenilmelidir.
PATOFİZYOLOJİ SBP tanısı assitik sıvınn, ideal olarak ultrasonog
rafı eşliğinde, örneklenmesi ile kesinleştirilir. Assit
• Uzun süreli hepatoselüler hasara bağlı olarak kara sıvı total protein, glukoz, laktik asit dehidrogenaz
ciğer parankiminde fıbrozis ve etkin hepatositlerin (LDH) düzeyleri açısından test edilmeli ve ayrıca
nodüller halinde bu kronik karaciğer yetmezlikli yayma yapılarak Gram boyama yapılmalı ve alt
karaciğer parankimi boyunca dağılımı gerçekleşir. gruplarına göre beyaz küre (BK) sayımı yapılmalı
Karaciğerin metabolik ve mekanik işlevleri ortadan dır. BK sayımı >1000 hücre/mm3 veya nötrofil sa
bozulur ve metabolik bozuluklara assit, özefagus yısı >250 hücre/mm3 SBP için tanısaldır. Azalmış
varisleri ve portosistemik şantlar gibi portal hiper glukoz ve artmış protein düzeyleri enfeksiyonu dü
tansiyon bulgularına neden olur. şündürür (veya destekler).
• Gram boyama ve kültür sonuçları genellikle negatif
sonuç (%30-40) vermekle birlikte lOmL assit sıvısı
KLİNİK ÖZELLİKLER
nın kan kültürü ortamına konması üreme ihtima
• Sirozlu hastalar karın ağrısı, distansiyon, bulantı ve lini arttırarak başarı şansını arttırmaktadır. Gram
kusma, periferik ödem, gastrointestinal sistem ka- negatif Enterobacteriacea (örn. Escherichia coli,
180 KISIM 7 • SİNDİRİM SİSTEMİ ACİLLERİ
PMK Chlostridium difficile toksini ile ortaya çıkan kapsamı olan antibiyotik tedavileri başlaması ge
ve korkulan bir komplikasyondur. Karında kramp rekmektedir.
tarzı ağrıya neden olmasının yanı sıra sulu ve po Yüzeyel tromboflebiti olan hastalarda selülit veya
tansiyel olarak kanlı diyare ile seyredebilir. lenfanjit bulgusu yok ise sıcak uygulama, non
steroid anti-inflamatuvar ilaçlar (NSAİİ), elevas
TANI VE AYIRICI TANI yon uygulanır. Süpüratif tromboflebitte etkilenen
venin eksizyonu gereklidir.
Ameliyat sonrası ateşi olan hastalarda yukarıda be
İlaca bağlı PMK'da oral Vankomisin ve PO veya
lirtilen öğelere dikkat edilerek değerlendirme ya
İV Metronidazol günümüzde mevcut olan tedavi
pılmalıdır.
yöntemleridir.
Solunum sistemi ile ilgili komplikasyonu düşünü
len hastalara akciğer grafisi çekilerek atelektazi,
pnömoni, pnömotoraks açısından değerlendiril ÖZGÜN DURUMLAR
melidir. İleri tetkik olarak Toraks BT hastaların
MEME CERRAHİSİ KOMPLİKASYONLAR!
enfeksiyon, effüzyon veya pulmoner emboli açısın
dan değerlendirilmesi açısından gereklidir. Meme cerrahisi sonrası sıkça karşılaşılan prob
Oligüri veya anürisi olan hastalar hipovolemi bul lemler arasında yara yeri enfeksiyonu, hematom,
guları veya üriner retansiyon açısından değerlendi pnömotoraks, nekroz, deri fleplerinin nekrozu ve
rilmeli ve ayrıca renal fonksiyonlar açısından labo lenfödem gelmektedir.
ratuvar testleri yapılmalıdır.
PMK tanısını koyabilmek için hastaların gayta ör GASTROİNTESTİNAL SİSTEM CERRAHİSİ
neklerinde C.difficile sitotoksinin gösterilmesi ge
KOMPLİKASYONLAR!
rekmektedir. Ancak olguların %27'sinde test nega
tif olarak bulunmaktadır. Splanknik sinirlerin uyarılması motilite bozukluğu
ve paralitik ileus neden olur ve bu durum 3 gün içe
ACİL SERVİS BAKIMI VE resinde kendiliğinden çözülür.
TABURCULUK Uzamış ileusta nörojenik olmayan nedenler akla gel
melidir. Klinik özellikleri arasında konstipasyon, obs
Yapılan cerrahi işlem açısından hastanın cerrahıyla tipasyon, karında distansiyon ve ağrı vardır.
iletişime geçerek teklif edilen tedaviler tartışılmalı Karın grafisi, tam kan sayımı, kan elektrolit düzey
dır. leri, kan üre nitrojeni, kreatinin seviyesi ve idrar
Atelektazisi olan birçok olgu ayaktan ağrı kontrolü, tetkiki yapılmalıdır.
solunum egzersizi ve spirometri yapılmalıdır. Adinamik ileusun tedavisi, nazogastrik dekomp
Ameliyat sonrası pnömoni polimikrobiyal oldu resyon, oral alımın kesilerek barsağın istirahate
ğundan yatırılarak antipsödomonal ve antistafilo alınması ve hidrasyondur.
kokal antibiyotik tedavi verilmesi önerilir (Bknz. Mekanik obstrüksiyonlar genellikle yapışıklıklara
Bölüm 32). bağlı olur ve eğer nazogastrik drenajı içeren kon
Toksik olmayan İYE hastaları ayaktan takip edile zervatif tedavi işe yaramaz ise cerrahi tedaviye ihti
rek oral antibiyotik tedavisi verilebilir. Eğer hastada yaç duyulabilir.
enstrümentasyon mevcut ise Gram pazitifleri kap • İntraabdominal apseler ameliyat öncesi olan konta
sayan antibiyotikler tercih edilmelidir. minasyon veya anastomoz kaçağına bağlı gelişebi
Yara yeri hematomu olan hastalarda cerrahi kon lir. Tanı bilgisayarlı tomografi veya ultrasonografi
sültasyonla birkaç dikiş alınarak hematom boşaltı ile konabilir. Perkütan drenaj veya cerrahi eksplo
labilir. Hastaların yatışına genellikle gerek yoktur. rasyon, drenaj ve parenteral antibiyotik tedavisi ge
Seroma olan hastalarda iğne ile aspire edilmeli ve rekir.
kültür çalışmalıdır. Hastaların yatışına her zaman Pankreatik kanal manipülasyonu sonrası pankrea
gerek yoktur. tit görülebilir. Hasta semptomları arasında bulantı,
Çoğu yara yeri enfeksiyonu antibiyotik tedavisi ile kusma, karın ağrısı ve lökositoz gözlenir. Serum
tedavi edilebilir ve hastada sistemik toksik bulgu amilaz ve lipaz düzeyleri genellikle yükselir (amilaz
lar veya eşlik eden ciddi hastalıklar yok ise yatışa özgün değildir).
gerek yoktur. Perineal enfeksiyonlar polimikrobiyal Ameliyat sonrası dönemde kolesistit ve bilier kolik
olmaları nedeniyle yatırılarak parenteral antibiyo gözlenebilir. Yaşta hastaların akalkülöz kolesistit
terapi tedavi verilmelidir. geliştirmeye daha fazla yatkınlığı vardır.
Nekrotizan fasiiti olan hastalarda acil cerrahi deb Özefagus, mide ve kolon ameliyatlarından sonra
ridman ve parenteral antibiyoterapi gereklidir. Acil anastomoz kaçağı gözlenebilir. Özefagus kaçakları
servis hekiminin bu hastalarda acil olarak geniş belirgin morbiditeye ve mortaliteye neden olabilir.
BÖLÜM 51 • GENEL CERRAHi iŞLEMLERiN KOMPLiKASYONLAR! 183
Bariatrik cerrahi işlemler sonrası kanama ve kaçak Kolonoskopi sonrası en sık gözlenen komplikas
riski mevcuttur. Gastrik bypass sonrası dumping yonlar kanama (biyopsi işlemlerinden sonra) ve
sendromu görülebilir. Ayrıca hastalarda mekanik perforasyondur. Belirtiler birkaç saat gecikebilir.
obstrüksiyon, ülser, reflü, vitamin eksikliği gelişe Şüphelenilen olgularda serbest havanın değerlen
bilir. dirilmesi için karın grafisi ve ayakta çekilen alciğer
• Perkütan endoskopik gastrostomi (PEG) kompli garfisinden faydalanılabilir. Ancak bu testlerin has
kasyonları arasında enfeksiyon, kanama, peritonit, sasiyetinin düşük olması nedeniyle şüpheli olgular
aspirasyon, yara dehisense, sepsis ve tüp obtsrüksi da BT görüntüleme yapılmalıdır.
yonu gelmektedir. Ayrıca tüp yerinden çıkabilir ve Rektal girişimlerden sonra görülen komplikasyon
yerine kalıcı veya geçici olarak foley kateter yerleş lar arasında idrar retansiyonu, kabızlık, prolaps, ka
tirilebilir. nama ve enfeksiyonlar gelmektedir.
• Stoma komplikasyonları genellikle cerrahi teknik
teki hatalara veya altta yatan Crohn veya kanser
gibi hastalıklara bağlıdır. İskemi, nekroz, kanama,
hemi ve prolaps gözlenebilir.
Kısım 8
RENAL VE GENITOÜREİNER BOZUKLUKLAR
AKUT BÖBREK YETMEZLİGİ PATOFİZYOLOJİ
52 Marc D. Squillante • Böbrek Kan Akımının (BKA) azalması, çoğu ABY
Çeviri: Zaur İbrahimov sebebinin son basamağıdır.
• Prerenal yetmezlikte tubuler ve glomeruler fonksi
yonlar korunmuştur ancak, GFR böbrek perfüzyo
EPİDEMİYOLOJİ nun bozulmasına bağlı olarak azalmaktadır.
• Prerenal yetmezlik en sık toplum kökenli ABY (va
• Sonuç, tedavi ve ayırıcı tanı açısından hastane kay
kaların %70'i) nedeni olup, böbrek perfüzyonunu
naklı ve toplum kökenli akut böbrek yetmezliği
azaltan sebeplere bağlıdır (Tablo 52-1). Ayrıca, int
ABY ayrımının yapılması önemlidir.
• rinsik böbrek yetmezliğinin iskemik ve nefrotoksik
Prerenal ABY toplum kökenli en sık sebep olup,
hastaların %70'ni oluşturmaktadır. Yakaların çoğu sebeplerinin ortak öncülüdür.
sıvı azalmasına bağlıdır. AS'e başvuran hastaların Daha önce ATN olarak bilinen, artık Akut Böbrek
yaklaşık %90'ında geri döndürülebilir nedenler iz Hasarı (Acute Kidney Injury [AKI]) olarak adlandı
lenir. rılan İskemik ABY, intrinsik böbrek yetmezliğinin
• Böbrek kaynaklı sebepler, özellikle Akut Tubuler en sık sebebidir. Böbrek parank.imi, renal perfüz
Nekroz (ATN), en sık hastane kaynaklı etiyoloji yonda ciddi azalmaya bağlı oluşan iskemik hasar
olup, hastaların %70'ni oluşturmaktadır. Y BÜ ve dan etkilenmektedir. Bu, hastane kaynaklı ABY'nin
çoklu organ yetmezliği hastalarında sıktır. en sık sebebidir.
• Postrenal nedenler hem toplum kökenli hem de • İntrinsik böbrek yetmezliği, glomerul, interstisyum
hastane kaynaklı ABY hastalarının %10'nu oluştur veya tubullerin hastalıklarıyla oluşmakta ve renal
maktadır. vazokonstriktörlerin salınımına bağlıdır.
Mortalite oranları böbrek yetmezliğinin sebebi ve • İntrinsik böbrek yetmezliğinin etiyolojileri anato
ciddiyetine bağlıdır. Yetişkin ABY ölümlerinin bü mik olarak küçük damar hastalığı, primer glome
yük bir kısmı sepsis ve kardiyopulmoner yetmez ruler hastalık ile tubuler ve interstisiyel hastalıkla
liğe bağlıdır. Hastane kaynaklı ABY daha yüksek rıdır (Tablo 52-1 ).
mortaliteye sahiptir. • Nefrotoksinler ATN'nin en sık ikinci sebebi olup
• RIFLE sınıflandırması, prognozla korele olan; cid yaklaşık %25'ni oluşturmaktalar.
diyetine göre sıralanmış 3 evreden (Risk, Hasar • ABY pediatrik popülasyonda farklı spektruma
(Injury), Yetmezlik (Failure)) ve sonucuna göre sahiptir: glomerulonefrit ve hemolitik-üremik
sıralanmış 2 evreden (Kayıp (Loss), Son evre (End sendrom gibi hastalıklara ikincil olarak intrinsik
stage) böbrek hastalığı) ibarettir. Renal risk, hasar
renal nedenlere bağlı ABY daha sık görülmektedir
ve yetmezliğinin evrelemesi Serum Kreatinin/Glo
(%45).
merul Filtrasyon Hızı (GFR) kriteri veya 6-24saat • Postobstruktif ABY tubuler basıncı arttırarak filt
lik idrar çıkışına göre yapılabilir.
• rasyonu azaltmaktadır. Bu olay seçilmiş popülas
AS'te hastayı kısıtlı zaman aralığında gören acil
hekimi için kreatinin değerinin bazaline göre deği yonda (yaşlılar gibi) önemli ölçüde daha sık görül
şimini değerlendirmek en kullanışlı yoldur: Renal mektedir.
• ABY'nin düzeltilmesinde anahtar rol BKA'nın dü
Risk=serum kreatinin değerinin bazaline göre 1,5
kat artışı, Renal Hasar=serum kreatinin değerinin zeltilmesidir.
bazalin 2 katına çıkması, Böbrek Yetmezliği=serum • Prerenal ABY'de dolaşımdaki sıvının yerine konul
kreatinin değerinin bazalin 3 katına çıkması veya ması kritik öneme sahiptir.
kreatinin >4,0 mg/dL veya akut artışın >0,5mg/dL • İntrinsik ABY tedavisinde altta yatan sebebe (tok
olmasıdır. sinlerin kaldırılması, glomeruler hastalığı tedavisi)
• Diyalizin kullanılmasına rağmen, ABY'den ölüm müdahale BKA düzeltilmesine yardımcı olmakta
oranı dekadler boyunca aynı kalmıştır. dır.
• Pediatrik ABY farklı grup etiyolojilerden kaynak • Postrenal obstrüksiyonun kaldırılmasıyla vazo
lanmakta ve ölüm oranı %25 civarındadır. konstrüksiyon ve tubuler basınç azalır.
184
BÖLÜM 52 • AKUT BÖBREK YETMEZLİGİ 185
Akut glomerulonefrit Eritrosit ve eritrosit silentirleri, dismorfık olabilirler Orta-ağır proteinüri, hemoglobin
Postrenal böbrek Kristaller, eritrositler, beyaz küreler görülebilir Proteinüri eser veya hiç yok, hemoglobin ve
yetmezliği lökositler olabilir
A
A
Böbrekten atılan ilaçlar (digoksin, magnezyum, periton diyalizi düşünülebilir. Diyaliz kararını ço
sedatifler ve narkotikler) terapötik dozlarda dahi ğunlukla nefroloji konsultanı vermektedir (Bknz.
vücutta birikerek ciddi yan etkilere sebep olabile Tablo 52-4).
ceğinden dikkatle kullanılmalıdır. Sıvı kısıtlaması Diyalize çoğunlukla kan üre nitrojeni lOOmg/dL
gerekebilir. Radyokontrasta bağlı nefrotoksisitenin düzeyini veya serum kreatinini lOmg/dL düzeyini
önlenmesinde asetilsistein, fenoldopam ve kristal aştığında başlanmaktadır.
loid infüzyonu kullanılabilir. ABY'li hastalarda başka tedbirlerle düzeltilemeyen
kardiyak instabilite (metabolik asidoz ve hiperka
POSTRENAL YETMEZLİK lemiye bağlı), dirençli sıvı fazlalığı, hiperkalemi
ve üremi (yani ensefalopati, perikardit ve kanama
Uygun şekilde idrar drenajı sağlanmalıdır; uygula
diyatezi) gibi komplikasyonlar geliştiğinde acil di
nacak işlem tıkanıklığın olduğu seviyeye bağlıdır.
yaliz düşünülmelidir. Buna rağmen, diyalizin kul
Prostat hipertrofisine bağlı tıkanıklıkta Foley ka
lanıma girmesiyle ABY'de ölüm oranları çok az de
teteri yerleştirilebilir. Aralıklı klemplemenin hipo
ğişmiştir.
tansiyon ve hematüriyi engellediğini destekleyen
veri bulunmamaktadır. İdrarın tamamı hızlıca bo
şaltılmalıdır TABURCULUK
Düzeltici cerrahiye kadar hastanın stabillenme Yeni başlangıçlı ABY genellikle yoğun bakım üni
si amacıyla tıkanıklığın giderilmesi için perkutan tesinde olmak üzere yatış gerektirmektedir. Diya
nefrostomi gerekebilir. liz imkanının ve nefroloji konsültasyonun mevcut
Akut anürik hastada ilk önce tıkanıklık düşünül olmadığı durumlarda hastanın sevki düşünülebi
melidir. Mesanenin ilk kateterizasyonuyla idrarın lir.
gelmemesi durumunda üroloji konsültasyonu dü
şünülebilir.
Kronik üriner retansiyon durumlarında postobs
truktif diürez; ozmotik diürez veya tubuler dis
fonksiyona bağlı görülebilir. Hastalar aniden hi
povolemik ve hipotansif hale gelebilir. İdrar çıkışı
yakından izlenerek uygun sıvı replasmanı yapılma
lıdır.
53 R ABDOMİYOLİZ
Michael Levine
DİYALİZ Çeviri: Zaur İbrahimov
• Altta yatan sebebin tedavisi böbrek işlevlerinin dü
zeltilmesini sağlayamadığında hemodiyaliz veya
Rabdomiyoliz, çizgili kas nekrozunun neden olduğu
klinik ve biyokimyasal bir sendromdur.
HEMODİYALİZ
• NÖROLOJİK KOMPLİKASYONLAR KOMPLİKASYONLARI
Üremik ensefalopati bilişsel bozukluklar, hafıza
HD'in en sık komplikasyonu hipotansiyondur. Has
kaybı, peltekleşmiş konuşma ve asteriks ile baş
tanın kan haciminin düşük tahmin edilmesi (kuru
vurur. Üreminin progresif nörolojik bulguları HD
ağırlık) nedeniyle aşırı ultrafiltrasyon diyaliz esna
başlatan en yaygın endikasyondur. Yapısal, vaskü
sında hipotansiyonun en sık sebebidir.
ler, enfeksiyöz, toksik ve nıetabolik sebepler dışlan
İskenıi, hipoksi, aritmi ve perikardiyal tamponad
dıktan sonra bu tanı konulmalıdır.
kaynaklı miyokard disfonksiyonu; sepsis, nitrik ok
• Parestezi, azalmış derin tendon refleksi, bozulmuş
sidin aşırı üretimi ve antihipertansif ilaçlara bağlı
titreşim duyusu, kas kütlesi kaybı ve zayıflıkla ken
vasküler tonus kaybı; ve yetersiz oral alım nedeniy
dini gösteren periferik nöropati SDBH olan hastala le hacim kaybı, kusma, ishal, Gi kanama veya kan
rın %60-%100'ünde oluşur. tüplerinde veya filtrelerde kaçak olması diyaliz es
• Postüral baş dönmesi, gastrik dolgunluk, bağırsa
nasındaki hipotansiyonun diğer nedenleridir.
ğın disfonksiyonu, azalmış terleme, azalmış kalp • Tedavide Trandelenburg pozisyonu, oral tuzlu çö
atını hızı değişkenliği ve baroreseptör kontrolünün zelti veya parenteral serum fizyolojik infüzyonu
kaybı ile karakterize olan otonomik disfonksiyon kullanılır. Bu girişimler başarısız olursa ve aşırı ult
SDBH hastlarında sıktır fakat diyaliz esnasındaki rafıltrasyon yapılmamışsa başka bir neden bulmak
hipotansiyondan sorumlu değildir. için ileri araştırma gereklidir.
• HD hastalarının %6'sında inme görülür. Bunların
Sıvı kaybı için kardiyak kompansasyon SDBH'nda
%52'sinde intrakraniyal kanama (subdural henıa sık görülen diyastolik disfonksiyon ile sağlanır.
tonı daha sık) vardır. İnme, serebrovasküler has • Serebral ödem sonrasında aşırı çözelti temizlenme
talık, kafa travması, kanama bozuklukları, antko siyle oluşan ve bulantı, kusma ve hipertansiyonla
agülasyon, aşırı ultrafıltrasyon veya hipertansiyon karakterize olan, diyaliz disekulibriyumda; nöbet,
nedeniyle oluşabilir. SDBH olup bilinç durumu koma ve ölüm görülebilir. Tedavide diyaliz son
değişikliği ile başvuran tüm hastalarda akla gelme landırılır, ve serum ozmolaritesini arttırmak için
lidir. intravenöz mannitol verilir. Bu sendrom subdural
hematom, inme, hipertansif kriz, hipoksi ve nöbet
• HEMATOLOJİK benzeri diğer nörolojik bozukluklardan ayırılmalı
KOMPLİKASYONLAR dır.
• Azalmış eritropoetin, diyaliz esnasında kan kaybı,
sık flebotomi ve azalmış eritrosit yaşam süresi ne
DAMARYOLU KOMPLİKASYONLARI
deniyle anemi oluşur. Damaryolu komplikasyonları HD hastalarının di
• Faktisyöz anemi diyalizle ilişkili plazma hacim de ğer tüm komplikasyonlardan daha uzun süre has
ğişikliklerini yansıtır. tanede kalmasına neden olur.
J 92 KISIM 8 • RENAL VE GENITOÜREİNER BOZUKLUKLAR
Tromboz veya stenoz, sesin azalması ve üfürümden • Gram-pozitif organizmaları (örn., diyalizat litre
başka bir bulgu vermeyebilir. Bu durumda anjiyog sine sefalotin veya vankomisin 500 mg) ve gram
rafik olarak pıhtının uzaklaştırılması, anjiyoplasti negatif organizmaları (örn., diyalizat litresine 100
veya direk trombolitik (örn., 2,2 mg alteplaz) en mg gentamisin) kapsayacak ampirik antibiyotikler
jekte edilerek 24 saat içinde müdahale edilmelidir. diyalizata eklenir.
Damaryolu enfeksiyonları genellikle ateş, hipotansi Ayaktan ve yatan hastalarda PD'ye bağlı peritonit
yon ve artmış beyaz küre sayısı gibi sistemik sepsis tedavisine klinik prezentasyona göre karar verilme
bulguları ile belirti verir. Akıntı, şişlik, kızarıklık ve lidir.
ağrı gibi klasik belirtileri görülmeyebilir. S. Aureus PD kateteri etrafında enfeksiyon ağrı, kızarıklık,
en sık görülen etken olup, onu gram negatif bak şişlik ve akıntı ile karakterizedir. Etken organizma
teriler izlemektedir. Hastalara çoğunlukla yatış ve lar S. aureus ve P aeruginosadır. Ayaktan hasta te
vankomisin (15 mg/kg) veya aminoglikozit (örn., davisinde birinci nesil sefalosporin veya siproflok
gentamisin 100 mg iv) ile tedavi gerekmektedir. sasin tercih edilir.
Hayati tehlike oluşturabilecek damaryolu kanaması
aşırı antikoagülasyon veya anastomoz anevrizma
rüptüründen kaynaklanabilir. Kanama çoğunluk
la ponksiyon odağına 5-10 dk baskı uygulanarak
durdurulabilmektedir. Başarısız olması durumun
İDRAR YOLU İNFEKSİYONU
da, reconstituted thrombine batırılmış emilebilir
jelatin sünger veya protrombotik sargı bezi (örn.,
55 VEHEMATÜRİ
HemCon veya QuikClot) kullanılarak 10 dk bo David M. Cline
yunca baskı uygulanabilir. Hayatı tehdit edici kana Çeviri: Zaur İbrahimov
malarda daha üst seviyeden turnikelenerek damar
cerrahisi konsültasyonu gerektirebilir.
Kanama sebebi aşırı antikoagülasyonsa heparinin İDRAR YOLU İNFEKSİYONU
etkileri protamin (O,Olmg/heparin ünitesi) kulla
nılarak geri döndürülebilir. Heparin dozu bilinmi Üretrit ve sistit alt idrar yolu enfeksiyonlarıdır.
yorsa, 1O-20mg protamin verilebilir. Piyelonefrit üst idrar yolu enfeksiyonudur.
Yeni takılan damaryolunun kanaması durumun Komplike olmayan idrar yolu enfeksiyonu (İYE);
da, direk basıya ek olarak desmopressin asetat (0,3 genitoüriner yollarda girişim, daha kötü sonuçla
mikrogram/kg iv) verilebilir. ra sebep olabilecek ilgili komorbideteler ve böbrek
parankiminde veya idrar yollarında yapısal veya
PERİTON DİYALİZİ işlevsel bozukluk olmaksızın idrar yolu enfeksiyo
KOMPLİKASYONLARI nunun olmasıdır.
Komplike idrar yolu enfeksiyonu (KİYE); işlevsel
• Peritonit periton diyalizinin (PD) en sık kompli
veya yapısal olarak bozukluğu olan idrar yolunun
kasyonudur. Belirti ve bulguları ateş, karın ağrısı ve
enfeksiyonunu veya enfeksiyonun daha ciddi so
rebound hassasiyeti içermekte olup başka hastalık
nuçlara yolaçabilecek komorbiditeler eşliğinde ol
larda görülen peritonit ile benzerlik göstermekte
ması durumunu ifade eder.
dir. Bulanık akıntı tanıyı desteklemektedir.
Periton sıvısı hücre sayımı, Gram boyama, kültür ve
sensitivite için laboratuvara gönderilmelidir. Peri EPİDEMİYOLOJİ
tonit durumunda hücre sayımı sonucu çoğunlukla
> 100 lökosit/mm3 olup %50'den fazlası nötrofildir. İYE, tüm acil servis (AS) başvurularının yaklaşık
Gram boyama sonucu kültür ile ıspatlanmış peri %3'ünü oluşturur.
tonit vakaların sadece %10 ile %40'ında pozitiftir. İYE'nin yaklaşık %80'inin etkeni E. Coli'dir. Diğer
İzole edilen organizmalar S. Epidermidis, S. Aureus, etkenler Klebsiella, Proteus, Enterobacter, Pseudo
Streptococcus suşları ve gram negatif bakterilerdir. monas, grup D streptokoklar, Chlamydia tracho
Ampirik tedavi hızlıca birkaç defa diyalizat deği matis ve Staphylococcus saprophiticus'dur.
şimi yapılmasıdır. Amaç periton içerisindeki inf Chlamydia trachomatis ve S. Saprophyticus daha
lamatuar hücre sayısını azaltmaktır. Heparin ek çok steril veya az sayıda koloninin görüldüğü "di
lenmesi (diyalizat litresine 500-1000 ünite) fibrin züri-piyüri" sendromuyla ilişkilidir. S. Saprophyti
pıhtılarının oluşumunu azaltmaktadır. cus, %15'e ulaşan oranda genç ve cinsel aktif bayan-
BÖLÜM 55 • İDRAR YOLU İNFEK5İYONU VE HEMATÜRİ J 93
larda alt idrar yolun enfeksiyonuna neden olur ve pili ile üroepitelyuma yapışan üriner patojenler
nadiren üst idrar yolu enfeksiyonuna ilerler. mukozada üretilen organik asitlerle uzaklaştırılır.
İYE açısından risk altında aolan gruplar 18-30 yaş Yapısal veya nörojenik mesane çıkış anormalikleri
arasındaki bayanlar ve her iki cinsin yaşlılarıdır. olması durumunda mesanenin tam boşalması ak
Dizüri veya ürinasyon sıklığında artışı olan 50 ya sayarak bu mekanizma bozulmaktadır ve İYE sıklı
şından genç erkeklerde çoğunlukla cinsel yolla bu ğında artışa sebep olmaktadır.
laşan hastalıklara bağlı üretrit vardır. Çocuklarda Üreteral valvler çoğu komplike olmayan İYE önlemek
İYE bölüm 77'de anlatılmıştır. tedir. Asendan enfeksiyon olması durumunda lokal an-
Tablo 55- 1 'de komplike İYE risk faktörleri listelen tikor salınımı ve kompleman aktivasyonu gibi böbrek
miştir. koruyucu mekanizmaları devreye girmektedir.
İYEöe en sık üriner patojen E. Caliöir. Semptomatik
PATOFİZYOLOJİ
İYE'H kadınların yarısı çoğunlukla mililitrede 102-
İşlevsel olarak sağlam mesanede her işeme sonrası 104 koloni oluşturan E. Cali, S. Sapraphyticus veya C.
ince tabaka idrar kalmaktadır. Adezin, fimbria veya trachamatis'in görüldüğü düşük evre veya erken en
feksiyona sahiptir. KİY'de (örn. altta yatan nörolojik
TABLO 55-1 Komplike İdrar Yolu veya ürolojik disfonkisyonu olan hastalarda) çoğun
İnfeksiyonu için Risk Faktörleri lukla patojenler Pseudomonas ve enterokoklardır.
RİSK FAKTÖRÜ YORUMU Genç kadınlarda İYE riski birbirinden bağımsız
olarak yakın zamanda cinsel ilişki, spermisit içe
Erkek Cinsiyet Genç erkeklerde cinsel yolla bulaşan
hastalıklara bağlı dizüri daha ren diyafram kullanımı ve İYE öyküsüne bağlıdır.
sık görülmektedir; erkeklerde İlişki sırasında kadın üretrasının "sağım eylemi"
kültür ile ispat edilmiş İYE olması mesanede bakteri birikimini 10 kata kadar arttıra
durumunda altta yatan anatomik bilmektedir. Spermisit kullanımı E. Cali tarafından
anomaliden şüphelenilmelidir.
vajinal kolonizasyonu arttırmaktadır.
İdrar yollarının Kalıcı üriner kateter, üreteral stent,
veya dış drenaj nefrolitiazis, nörojenik mesane,
sisteminin polikistik böbrek hastalığı veya KLİNİK ÖZELLİKLER
anatomik yakın zamanda idrar yolları
anomalisi
Alt İYE'nin tipik semptomları dizüri, sık idrara çık
enstrümantasyonu.
ma ve urgencyöir.
Tekrarlayan İYE Evrensel tanım bulunmamaktadır.
Çoğunlukla yılda üç veya daha fazla Yan ağrısının, kostovertebral açı hassasiyetinin
olması olarak tanımlanır (KVAH), ateşin, bulantı ve kusma gibi sistemik
Erkeklerde ileri yaş Prostat hiperplazisi olması, yakın semptomların eklenmesi piyelonefriti düşündür
zamanda enstrümantasyon veya mektedir.
prostat biyopsisi. Sistiti olan hastaların %25-30'da subklinik piyelo
Huzur evinde bakım Kalıcı kateter olması veya olmaksızın nefrit mevcuttur. KİYE atipik semptomlar görül
Yeni doğan Bkznz. Bölüm 77 Bebek ve çocuklarda mesi KİYE riskini arttırır.
(neonatal) olmak İYE Bilinç durumunda değişiklik, yaygın karın ağrısı,
Eşlik eden Diyabetes mellitus, orak hücre halsizlik ve yorgunluk ile başvuran yaşlı veya en
hastalıklar hastalığı vb. gelli hastalarda İYE'den şüphelenilmelidir.
Gebelik Bkz. Bölüm 62, gebelikte komorbid Uretral veya vajinal akıntı daha çok uretrit ve vaji
hastalıklar. nit ile ilişkili olup cinsel yolla bulaşan hastalıkları
İmmünsupresyon Aktif kemoterapi, akkiz düşündürmelidir.
immünyetmezlik sendromu, Asemptomatik bakteriüri semptom olmaksızın iki
immünsüpresif ilaçlar.
pozitif kültürün olması olarak tarif edilmektedir.
ilerlemiş nörolojik İnme sekeli olması, spinal kord Kültür sonuçları hemen elde edilemediğinden,
hastalık yaralanması vb.
AS'te asemptomatik bakteriüri tanısı; semptomu
Bilinen veya E. cali olmayan enfeksiyonlar olmayan hastalarda mikroskobik incelemede bak
şüphelenilen
atipik patojenler teri görülmesiyle konur.
Asemptomatik bakteriüri çoüunlukla kalıcı katete
Tipik İYE Siprofloksasine direnç olması çoklu
antimikrobiyal ilaç direncine işaret eder. ri olan hastalarda, gebelerin yaklaşık %30'u görül
ajanlara direnç mektedir.
olınası veya Gebelikte asemptomatik bakteriüri için ampirik
şüphesi
antibiyotik tedavisi önerilmektedir.
194 KISIM 8 • RENAL VE GENITOÜREİNER BOZUKLUKLAR
TANI VE AYIRICI TANI Santrifüje edilmemiş örnekte her hangi bir bakteri
görülmesi anormaldir ve santrifüje edilmiş örnekte
İYE tanısı; semptom ve bulguları olan hastalarda
HBA'.da l-2'den çok bakteri görülmesi İYE açısın
idrar tetkiki ve kültürüne göre konur. dan %95 sensitif ve %60'dan fazla spesifiktir.
Tipik olarak, yapılması gereken minimum tetkikler id Yalancı negatif sonuçlar düşük koloni sayılı en
rar dipstick ve mikroskobik incelemedir. Hamile olabi feksiyon veya chlamydia durumunda görülebilir.
lecek yaştaki kadınlarda gebelik testi yapılmalıdır.
Yalancı pozitif sonuçlar fekal veya vajinal flora ile
Çoğu hasta temiz örnek verebilmektedir. Kateterize kontaminasyon sonucu görülebilir.
edilerek örnek alınması spontan idrar yapamayan,
Üriner kateteri olan hastaların neredeyse tama
immobil veya temiz örnek veremeyecek kadar has mında kateterizasyonun 4. haftasından sonra hem
ta olan veya obez olan hastalarda önerilmektedir.
piyi.iri hem de asemptomatik bakteriüri görülebile
Her ne kadar tanı için altın standart idrar kültürü
ceğinden İYE tanısı zordur.
olsa da, AS'te tanı konulması için idrar kültürü tüm
Bu hastalarda tedavi sadece semptomatik olması
hastalar için şart değildir.
durumunda önerilmektedir. Semptomatik kateter
Alt komplike olmayan İYE (dipstick'te nitrit ve/
ilişkili enfeksiyonun detayı için bknz. Bölüm 59.
veya lökosit esterazı pozitif olan, piyüri gibi semp
Böbrek görüntülemesi çok ağır hastalarda, taşla
tomları olan kadınlarda) kültür gönderilmeksizin
ilişkili enfeksiyon olduğu düşünüldüğü durumlar
ayaktan tedavi edilebilir. Diğer tüm durumlarda
da ve tedaviye ilk yanıtın zayıf olması durumunda
kültür gönderilmelidir.
önerilmektedir.
Komplike İYE kriterleri: İYE Bilinen antibiyotik di
Ayırıcı tanılar arasında üst ve alt İYE, cinsel yolla
renci olan veya E.coli dışı atipik bir organizma ile
bulaşan hastalıklara bağlı üretrit (50 yaşından genç
geçirilmiş İYE'unda pozitif laboratuvar testleri ol
erkeklerde sistit/piyelonefritten daha sık görülmek
ması ( 1 ayda kısa sürede veya yılda 3 defadan fazla
tedir), vajinit (hem cinsel yolla bulaşan hem cinsel
tekrarlaması) bilinen antibiyotik direnci olması,
yolla bulaşmayan), vulvodynia, prostatit, epididi
fonksiyonel veya anatomik olarak anormal idrar
mit ve intra-abdominal patoloji düşünülmelidir.
yolu, eşlik eden hastalıklar (metabolik hastalıklar,
karsinoma, imünsupresyon, orak hücreli anemi),
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
ilerlemiş nörolojik hastalık, ileri yaş, bakım evinde
kalmak, kalıcı üriner kateter veya yakın zamanda Tedavi İYE'nin komplike olup olmadığına bağlıdır.
idrar yolu instrümantasyonu, gebelik veya erkek Normal anatomiye sahip sağlıklı hastada akut pi
cinsiyettir. yelonefrit ayaktan tedavi edilebilir. idrar kültürü,
İdrar nitrit reaksiyonu İYE tanısında %90'dan faz yüksek dozda ve uzun süreli antibiyoterapi öneril
la spesifik, fakat ancak %50 sensitiftir. Semptom ve mektedir.
bakteriüri ile beraber pozitif sonuçlar tanıyı destek Komplike olmayan İYE: ampirik tedavi yerel di
ler. renç paternine göre yapılmalıdır. E. Cali diren
Enterokok, Pseudomonas veya Acinetobacter İYİ ne cinin %20'den az olduğu bölgelerdeki kadınlarda
gatif nitrit testi ile sonuçlanır. komplike olmayan alt idrar yolu enfeksiyonu duru
Lökosit esteraz testi, nitrit reaksiyonundan daha munda trimetoprim-sulfametoksazol (160/800 mg
sensitiftir (%77), fakat daha az spesifiktir (%54). günde iki defa, 3-5 gün boyunca) önerilmektedir.
Pozitif olması durumunda İYİ tanısını destekleyi Ancak 3-5 gün tedavi alan hastaların %20-30'da
cidir. tedavi başarısızlıkla sonuçlanacak veya erken dö
• Sonuç olarak, pozitif idrar dipstick nitrit veya löko nemde nüksedecektir. Alternatif tedavi yerel direnç
sit testi İYE tanısını destekler, fakat negatif olması paternine göre planlanır.
İYE tanısını dışlamaz. Nitrofurantoin (100 mg günde dört defa veya
Semptomları olan hastanın idrarında her bir bü lOOmg uzamış salınım tabletleri günde iki defa 5
yütme alanında (HBA) kadın için 2-5'den fazla, gün) düşük direnç oranına sahip olup ilk tercih
erkek için ise l-2'den fazla beyaz küre görülmesi ilaçtır.
İYE'ni düşündürür. Komplike İYE: erkeklerde, bir haftadan daha uzun
Semptomatik hastada HBA'.da 5'den az lökosit gö süren şikayetleri olan veya üst idrar yolunun da
rülmesi durumunda yalancı negatif piyi.iri neden etkilendiği düşünülen vakalarda, tekrarlayan en
leri akla gelmelidir. Bunlar dilüe idrar, sistemik feksiyonlarda, takibin yapılamayacağı durumlarda,
lökopeni, tam tedavi edilmemiş İYE ve enfekte ağırlaştırıcı etkenlerin varlığında veya yerel TMP
böbreğin tıkanıklığıdır. SMX direncinin %20'den fazla olduğunda floroki-
BÖLÜM 55 • İDRAR YOLU İNFEKSİYONU VE HEMATÜRİ J 95
nolon (siprofloksasin 500 mg günde iki defa veya TANI VE AYIRICI TANI
levofloksasin 500 mg günde bir defa) kullanınız,
sefpodoksim (200 mg günde iki defa) veya fosfo İdrar dipstick bir mililitre idrarda 5-20 eritrositten
misin (bir defaya mahsus 3 gram) kullanınız. olması durumunda pozitifleşir.
Tedavi süresi 10-14 gün olmalıdır. Tüm pozitif dipstickler mikrskobik olarak incelen
Bazı toplumlarda siprofloksasin direnci nedeniyle melidir.
etkinliği azalmış olabilir. • Miyoglobin, porfirinler, hemolize bağlı serbest he
Yaşlılarda ve böbrek yetmezliği olan hastalarda nit
moglobin (eritrositten farklı olarak) ve povidon
rofurantoin ve florokinolonlar dikkatle kullanılma
iyodür varlığında sonuçlar yalancı pozitif çıkar.
lıdır.
• Eşlik eden gonore ve/veya chlamydia enfeksiyo • Kateterizasyon genellikle sonuçları değiştirme
nundan şüphelenildiği durumlarda antibiyotik mektedir.
tercihi farklıdır. Ofloksasin 400mg günde iki defa Çok yüksek dansite olması durumunda yalancı ne
düşünülmelidir. Bknz. Bölüm 89. gatif sonuçlar görülebilir.
1-2 gün boyunca oral mesane analjezik (fenazopiri Ayırıcı tanıda çeşitli hastalıklar düşünülebilir. Has
din 200mg günde 3 defa) düşünülebilir. tanın yaşı, cinsiyeti, demografik özellikleri, alış
Ateş, ağrı, kusma veya ilaç intoleransı olması duru
kanlıkları, ürolojik malignensi açısından risk fak
munda geri gelinmesi, tedavi sürecine uyulması ve
takibe gidilmesi konusunda taburculuk sırasında törleri, eşlik eden hastalıkları veya yakın zamanda
hasta mutlaka bilgilendirilmelidir. idrar yollarına yapılmış girişim dikkate alımalıdır.
Bol sıvı alımı (cranberry suyu yardımcı olabilir) ve Hematürinin en sık sebepleri: İYE, nefrolitiyazis,
sık idrara çıkma önerilmelidir. neoplazmlar, benign prostat hipertrofisi, glomeru
Dirençli kusmanın eşlik ettiği piyelonefrit duru lonefrit ve şistozomiyazdır (dünyada en sık sebep).
munda komplike idrar yolu enfeksiyonu olarak de AS'te dikkat edilmesi gereken durumlar malign
ğerlendirilmeli ve yatış düşünülmelidir.
hipertansiyon, ilerleyen abdominal aort anevriz
Yatışı planlanan hastaların ampirik tedavisine AS'te
ması, koagulopati, yabancı cisim, immün sistem
başlanmalıdır: siprofloksasin 400 mg İV 12 saatte
bir, seftriakson 1 gram İV günlük, gentamisin veya ilişkili hastalıklar (Henoch-Schlönlein purpurası,
tobramisin 3 mg/kg/gün 3 doza bölünmüş 8 saatte pulmoner-renal sendromlar), orak hücreli hasta
bir± ampisilin 1-2 gram 4 saatte bir. Unstabil vital lığın komplikasyonları ve renal ven trombozu gibi
bulguları olan hastaların tedavisi için bknz. Bölüm hayatı tehdit edebilecek durumlar, yorucu egzer
91. siz ve post-streptokokal enfeksiyondur (genç has
talarda).
HEMATÜRİ
• Hematüri idrarda kan bulunması durumudur. ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
Gross hematüri gözle görülebilir olup, bir litre id
Hematüri tedavisi sebebe yöneliktir. AS tedavisi
rarda lmL tam kan bulunması durumunda olur.
Mikroskobik hematüri HBA'da 3-5 eritrosit (KKH) olası komplikasyonların azaltılması ve ileri tetkik/
görülmesi olarak tanımlanır. tedavi için hastanın yönlendirilmesinden ibarettir.
Tüm hematüri hastaları üroloji veya aile hekimi ta
KLİNİK ÖZELLİKLER rafından 2 hafta boyunca takip edilmelidir.
Tıkanıklığa sebep olan taş ile ilişkili enfeksiyonu,
Gross hematüri alt idrar yolundan kaynaklanırken,
dirençli ağrısı, ilaç intoleransı veya oral alım bo
mikroskobik hematüri böbrek kaynaklıdır.
zukluğu, yeni tanı glomeruler nefrit, ciddi anemi
• Asemptomatik hematüri çoğunlukla enfeksiyon
dan daha çok neoplazm veya vasküler sebeplere si, böbrek yetmezliği, ciddi komorbiditeleri olan,
bağlıdır. mesane çıkış tıkanıklığı olan, preeklampsinin eşlik
Asemptomatik hematüri; semptomu olmayan has ettiği hamilelik, piyelonefrit, tıkanıklığa yol açmış
tadan doğru şekilde alınmış 3 örnekten 2'sinde taş ve hayati tehlike oluşturabilecek her hangi bir
HBA'da 3-5 eritrosit görülmesi olarak tanımlanır. hematüri sebebi olan hastalar yatırılmalıdır.
196 KISIM 8 • RENAL VE GENITOÜREİNER BOZUKLUKLAR
•ffiaiıJiJ•
öyküsü mesane veya böbrek taşlarıyla, idrar yolu
neoplazmıyla veya infeksiyoyla ilişkili olabilir. Has
Akut Üriner Retansiyon Sebepleri talar yeni tıbbi tedavi veya yakın zamanda yapılmış
SINIF ÖRNEK cerrahi açısından sorgulanmalıdır. Anatomik ano
Tıkanıklık Benign prostat hipertrofısi, üretral darlık malileri ve yakın zamanda yapılmış cerrahi dahil
Nörojenik Spinal kord yaralanması, kauda ekuina ayrıntılı ürolojik öykü sorgulanmalıdır.
disfonksiyon sendromu, multipl skleroz, diyabet Prostatit olasılığı, büyüklüğü ve kıvamı açısından
ilişkili nöropati prostat mutlaka muayene edilmelidir. Büyümüş,
Travma Spinal kord yaralanması, mesane veya sert, nodüler prostat malignite açısından düşündü
pelvis travması rücüdür.
Ekstraüriner Rektal veya retroperitonda kitleler, fekal İdrar retansiyonu olan kadın hastalar pelvik infla
kitle impakt matuar hastalık veya pelvik kitle açısından pelvik
Psikojenik Psikoseksüel stres, akut anksiyete muayene edilmelidir.
• Nörojenik sebebi tespit için ayrıntılı nörolojik mu
Enfeksiyon Sistit, (genital) herpes simleks, prostatit
ayene yapılmalıdır. Muayenede rekata! tonüs ve pe
Post-operatif Genel veya epidural anestezi
rineal dokunma değerlendirilmelidir.
Konjenital Posterior uretral valv, üretral atrezi
anomali
TANI VE AYIRICI TANI
Tedavi ilişkili Antidepresanlar, �-adrenerjik ajanlar,
a-adrenerjik ajanlar, antihistaminikler, İdrar retansiyonu için ilk girişimsel olmayan tet
antipsikotikler, antihipertansifler, kik olarak yatak başı ultrasonografi önerilmektedir
opiyatlar, antikolinerjikler (Şekil 56-1).
BÖLÜM 56 • AKUT İDRAR RETANSİYONU 197
Kan pıhtısı Foley kateterini tıkayabileceğinden cid
di hemati.irisi olan hastalar irrigasyon amacıyla ya
tırılmalıdır.
Böbrek fonksiyon testlerinde bozukluk olan, ciddi
postobstruktif diürezi olan, obstrüksiyona sebep
olan önemli komorbid hastalıkları (örn., sistit,
prostatit) olan hastalar ileri tetkik ve gözlem için
yatırılmalıdır.
• Enfeksiyon etkeni belirlenmediği sürece antibiyo
tik endike değildir
• Spontan idrar retansiyonu olan erkek hastalara
a-adrenerjik blokör (tamsulosin, günlük 0,4 mg)
başlanabilir. Hastalar a-adrenerjik blokör kullanı
mına bağlı olası hipotansiyon açısından uyarılma
lıdır.
ŞEKİL 56- 1. Mesanenin sagital ve transvers görünümü. • Eve Foley kateter ile taburcu edilen hastalar idrar
Prostat mesane posteriorunda ve daha kaudal kısmında orta
ekojenitedeki yapı olarak görüntülenmektedir. Mesane hac torbasının kullanımı ve boşaltımı hakkında bilgi
minin hesaplanması için antero-posterior, kradio-kaudal lendirilmelidir.
ve transvers ölçümlerinin yapılması gerekmektedir. (Casey • Taburcu edilmiş hastaların 4-7 gün sonra üroloji
Glass, MD izni ile çoğaltılmıştır). kontrolüne yönlendirilmesi önerilir.
• Tetiklenmiş idrar retansiyonu olan hastalarda ne
den tespit edilip giderildikten sonra AS'te işeme
Ultrasonun olmadığı durumlarda Foley kateteri denemesi yaptırılır. Mesane boşaltılıp kateler çeki
ham tanısal hem de tedavi edicidir. lir. Hasta gözlemlenerek işemeye çalışması istenir.
75-150 ml'den fazla idrar miktarı retansiyon ile İşeme sonrası rezidünün minimal olduğu ultraso
uyumludur. nografı ile doğrulanır.
Enfeksiyon varlığını veya yokluğunu dışlamak için • Bazen Foley kateterin mesanede sebep olabileceği
idrar tetkiki gereklidir. spazmlara bağlı ağrı için ilaç tedavisi gerekmekte
Hematolojik hastalığı olan, şüpheli enfeksiyonu, dir. Antikolinerjik oksibutinin günde 3 defa 2,Smg
masif hematürisi olan hastalara TKS (tam kan sa dozunda denenebilir. İlacın sınıfı dikkate alındı
yımı) önerilmektedir. ğında, kendisinin de idrar retatansyionuna sebep
• Böbrek fonkisyonlarını değerlendirmek için serum olabileceği unutulmamalıdır.
elektrolitlerine bakılması önerilmektedir.
Fimozis
Parafimozis
ŞEKİL 57-l. Skrotumda Fourniere grangreni olan hasta.
Gangernöz değişikliklerin demarkasyonu ve penis ile skro ŞEKİL 57-2. Fimoz ve parafımoz.
tumun belirgin ödemine dikkat ediniz.
BÖLÜM 56 • AKUT İDRAR RETANSİYONU 199
• Fimozis sonrası sünnet topikal steroid uygulama TESTİKÜLER TORSİYON
sıyla (örn., triamsinolon %0,025 günde iki defa 4-6
hafta boyunca) önlenebilir. KLİNİK ÖZELLİKLER
Parafimozis proksimal ödemli sünnet derisinin Enfarktüs ve infertilite tehlikesi olması sebebiyle
glans üzerinden distale redükte edilememesidir testiküler ağrısı olan her erkek hastada testiküler
(bkz. Şekil 57-2). Glans ödemi ve venöz şişme arte torsiyon ilk akla gelecek tanılar arasında olmalıdır.
riyel dolaşım bozukluğuna ve gangrene sebep ola • Her ne kadar torisyon en çok (hormona! stimülas
bileceğinden parafimozis gerçek ürolojik acildir. yonun maksimumda olduğu) peripubertal çağda
Glans 5x5 cm elastik bandaj ile sarılarak etraf do görülse de, bu organ bütünlüğünü tehdit eden acil
kunun ödemi giderilebilirse sünnet derisi redükte her yaşta görülebilir.
edilebilir. Küçük iğne (22- veya 25- gauge) ile bir • Ağrı çoğunlukla ani başlangıçlı olup ciddidir ve ya
kaç delik oluşturulması glans ödemini azaltmaya alt adbominal kadran, inguinal kanal ya da testiste
yardımcı olabilir. hissedilir.
En yüksek duyarlılığa (%99) sahip bulgu tek taraflı
Hastanın ödem kompresyonuna bağlı rahatsızlığı
kremasterik refleksin olmayışıdır.
tolere edememesi durumunda penise lokal anes
• Ağrı, spor gibi yorucu faaliyet sonrası görülebilse
tetik blok uygulanabilir. Arteriyel dolaşım bozuk
de, (tek taraflı kremasterik kasılmanın sebep oldu
luğundan şüphelenildiğinde daraltıcı banda lokal ğu) torsiyon uykuda görülmektedir. Torsiyon ön
lidokain (%1, adrenalin olmaksızın) uygulanarak celikle iksemik olay olduğundan ağrı sürekli veya
yüzeysel kesi yapılması glansın dekomprese olma aralıklı olabilir, fakat pozisyonel değildir.
sına ve sünnet derisinin redükte edilmesine yar
dımcı olacaktır. TANI VE AYIRICI TANI
Penil sıkışma yaralanmaları penis etrafına çeşitli • Tanı belli olduğunda doğrulayıcı görüntüleme tet
cisimlerin sarılması durumunda görülmektedir. Bu kikleri çok fazla zaman alabileceğinden, eksploras
cisimlerin uzaklaştırılması ve sıklıkla üretral bü yon amacıyla üroloji konsültasyonu istenmelidir.
tünlüğü kanıtlamak (retrograd üretrogram) ve dis Akut torsiyonda testisin kurtarılması, semptomla
tal penil arteryel kan akımını doğrulamak (Dopp rın başlaması ile cerrahi detorsiyon arasında geçen
ler çalışmaları) amacıyla görüntüleme yapılması zamana bağlıdır.
gerekmektedir. • Detorsiyonun semptomların başlamasından 6 saat
Peni/ fraktürler tunika albuginea akut yırtığı duru içinde yapılması durumunda kurtarılma oranları ço
munda görülmektedir. Kopma sesinin eşlik ettiği ğunlukla mükemmeldir. Müdahaleye kadar geçen
zaman uzadıkça, testisin korunabilme oranı hızla düş
cinsel ilişkiye bağlı travma öyküsü olan hastanın
mektedir. Semptom süresine bakılmaksızın hasta hız
penisi akut şişmiş, rengi solmuş ve hassastır. Üro
lıca değerlendirilmelidir. Torsiyondan şüphelendiğinde
loji konsültasyonu endikedir. acil doktoru mümkün olduğunca hızlı davranmalıdır.
Peyronie hastalığı olan hastalar ereksiyonlarla ani • Arada kalınan vakalarda, renkli (color flow) duplex
veya yavaş başlangıçlı dorsal penil kürvatürde bo ultrasonografisi ve daha nadir olarak radyonükleo
zulma şikayetiyle başvururlar. Muayenede dorsal tid görüntüleme yardımcı olabilir. Her iki teknikte
penil şaftta kalınlaşmış plak dikkati çeker. Üroloji tetkiklerin hazırlanması için zamana ihtiyaç olması
takibi önerilmektedir. ve görüntülerin yorumlanması kısıtlılığı vardır.
• Priapizm idrar retansiyonuyla ilişkili olabilen ağrı Radyonükleotid görüntülemeye kıyasla, ultraso
lı patolojik ereksiyondur. Enfeksiyon ve impotans nografinin skortal anatomi ve ayırıcı tanı hakkında
diğer komplikasyonlarıdır. Çoğu vakada priapizm ek bilgi sağlama üstünlüğü vardır. Ancak, ultraso
ilk tedavisi deltoid alana subkütan uygulanan 0,25- nografınin belirsiz sonuç verme olasılığı radyonük
0,5mg terbutalindir (20 dk sonra tekrarlanabilir). leotid görüntülemeye kıyasla daha fazladır.
Testis eklerinin torsiyonu, testis torsiyonuna göre
Orak hücreli hastalığa bağlı priapism hastalarının
daha sık görülür, fakat apendix testis ve apendix epi
tedavisi basit veya exchange transfüzyondur. Bir
didimis bilinen bir fonksiyona sahip olmadığından
sonraki adım serum fizyolojik veya a-adrenerjik tehlikeli değildir. Hasta erken dönemde görülebildi
agonist (örn., fenilefrin) ile korporal aspirasyon ve ğinde tanı aşağıdakilerle doğrulanabilir: ağrının en
irrigasyondur ve acil doktoru tarafından yapılması çok testis başında veya epididimde olup izole hassas
gerekebilir. Acil doktorları tedaviyi sağlıyor olsalar nodül varlığı veya (patognomonik) ince prepubertal
bile, tüm vakalarda üroloji konsültasyonu gerekli ciltten translümine olan siyanotik eklerin mavi nok
dir. ta görünümü varlığı.
200 KISIM 8 • RENAL VE GENITOÜREİNER BOZUKLUKLAR
• Testiküler torsiyonun ayırıcı tanıları arasında epi Karın ağırısıyla başvuran erkek hastaların ayırıcı
didimit, inguinal hemi, hidrosel ve skrotal hema tanısında testiküler torsiyon düşünülmelidir.
tom yer almaktır.
EPİDİDİMİT VE ORŞİT
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK KLİNİK ÖZELLİKLER
Acil doktoru manuel detorsiyonu deneyebilir. Çoğu • Epididimit iltihabi olay olup kademeli ağrı artışıyla
testis lateralden mediale torsiyone olduğundan, de karakterizedir.
torsiyon kitap açmaya benzer şekilde medialden En sık etiyoloji bakteriyel enfeksiyon olup, infekte
laterale doğru yapılır (Bknz. Şekil 57-3). eden ajan hastanın yaşına göre değişiklik göster
• Başarılı detorsiyonun göstergesi ağrının gerileme
mektedir.
sidir, ağrının şiddetlenmesi detorsiyonun lateral • 40 yaşından genç hastalarda epididimit öncelikle
den mediale yapılması gerektiğine işaret edebilir. cinsel yolla bulaşan hastalıklara bağlı görülür; üret
• Detorsiyonun başarılı olmasına bakılmaksızın üro
ral akınıtısı olmasa bile, 40 yaşından genç hastalar
loji konsültasyonu yapılmalıdır. da gonokok ve Chlamydia için kültür veya DNA
Renkli Doppler incelemesiyle normal intratestikü prob analizleri yapılması endikedir. Daha yaşlı er
ler kan akımı gösterilebildiyse, testis ekleri hiçbir
keklerde (>40 yaş) yaygın i.iriner patojenler sık gö
zarara sebep olmadan 10-14 gün içinde kalsifiye
rülmektedir.
veya dejenere olduğundan, testis eklerinin torsiyo
Epididimit kombine veya yalnız başına alt abdo
nu için acil cerrahi gerekmemektedir.
minal, inguinal kanal, skrotal veya testiküler ağrıya
• Tanıdan emin olunmadığı durumlarda, testiküler
sebep olmaktadır. İdrar tetkiki hastaların yaklaşık
torsiyonu dışlamak için ürolojik eksplorasyon ge
yarısında piyi.iri gösterebilir.
reklidir.
Epididimiti olan hastalarda ağrının iltihabi doğası
gereği yatar pozisyonda skrotal elevasyon ile ağrı
ları geçici olarak azalır (pozitif Prehn bulgusu).
B
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
Hasta toksik görünüyorsa, intravenöz antibiyotik
ŞEKİL 57-3. Testiküler detorsiyon. Bu prosedür hasta yata
ğının ayak kısmında veya sağında durularak yapılır. A. Tor tedavisi için yatırılması endikedir (tedavi varsayı
siyone olmuş testis kitap açmaya benzer şekilde detorsiyone lan etiyolojiye göre yapılır).
edilir. B. Hastanın sağ testisi saat yönü tersine, sol testis ise Ayaktan tedavi toksik görünmeyen hastalarda uy
saat yönünde döndürülür. (Strange GR, Ahrens WR, Scha gundur, bir hafta içinde üroloji kontrolü endikedir.
fermeyer RW, et al: Pediatric Emergency Medicine, 3rd ed. • 40 yaşından genç hastalara gonore ve Chlarnydia'ya
2009, McGraw-Hill, ine., New York, NY, p. 679 izniyle ço yönelik tedavi AS'te IM seftriakson sonrası 10 gün
ğaltılmıştır). boyunca günde iki defa lOOmg doksisiklin olarak
BÖLÜM 58 • ÜROLOJIKTAŞ HASTALIGI 201
verilmelidir. 40 yaşından büyük hastalarda teda Üretral striktürün lokalizasyonunu ve uzunluğunu
vi gram negatif basile yönelik 10-14 gün boyunca tespit etmek amacıyla retrograd üretrografi yapıla
günde iki defa 500mg siprofloksasin veya 1O-14 bilir. Endoskopi mesane boynu kontraktürü veya
gün boyunca günde bir defa 250mg levofloksasin obstrukte eden prostat bezinin büyüklüğünü tespit
şeklinde olmalıdır. etmek için gereklidir.
Ek olarak, skrotal elevasyon, buz uygulaması, İstemli eksternal sfinkter spazmını aşmak için has
NSAİİ'ler, analjezi için opioidler, laksatifler endi tanın penisi yukarı çekilerek hastanın gevşemesi
kedir. istenmeli ve işlem süresince yavaş nefes almaya
Orşitin tedavisi altta yatan hastalığın tedavisi, tevşik edilmeli.
• Anestetik lubrikant ile 12F Coude kateteri üretra
semptomatik destek ve üroloji takibinden ibarettir.
Sifilitik hastalık için riski olan hastalar Bölüm 89, ya en fazla 3 deneme sonrası geçilemiyorsa üroloji
konsültasyonu istenmelidir.
Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklaröa belirtildiği gibi
• Acil durumda suprapubik sistostomi yapılabilir;
tedavi edilmelidir.
bkz. Bölüm 56.
Üroloji kontrolüne 2-3 gün içinde gidilmelidir.
AKUT PROSTATİT
• Hasta bel ağrısı, perineal, suprapubik veya genital ÜRETRAL YABANCI CİSİMLER
rahatsızlık, idrar yapamama, ateş veya titreme şika • Üretral yabancı cisimler kanlı idrar ve yavaş ağrılı
yetleriyle başvurabilir. işeme ile başvurur.
• İdrar tetkiki ve kültürü negatif olabileceğinden tanı • Mesane ve üretral bölge radiyografları yabancı ci
klinik ile konur. simleri gösterebilir.
Başlangıç tedavisi 30 gün boyunca florokinolon ile • Yabancı cisimlerin çıkarılması sağma işlemi ile sağ
antimikrobiyal tedavidir. lanabilir. Üretranın sağlam olduğunu göstermek
• Alternatif tedavi yaklaşımı TMP-SMX PO olabilir. için retrograd üretrografi veya endoskopi gerekli
olabilir.
Çoğunlukla yabancı cisimlerin çıkarılması ama
ÜRETRA cıyla endoskopi veya açık sistostomi yapılması için
üroloji konsültasyonu gerekmektedir.
ÜRETRİT
• Pürülan veya mukopürülan üretral akıntı ile ka
rakterize. Vakaların çoğu Neisseria gonorrhea veya
Chlamydia trahomatis sebebiyle olup, tanı klinik ile
konur; ayrıca bakınız Bölüm 89.
Fizik muayene ile epididimit, dissemine gonokok
semi veya Reiter sendromu gibi başka hastalıklar
dışlanmalıdır.
• Tedavi günde bir defa azitromisin lgr PO ile bera
ber veya günde iki defa doksisiklin lOOmg PO ile
ÜROLOJİK TAŞ HASTALIGI
beraber seftriakson 125mg IM'dir. 58 Geetika Gupta
Çeviri: Zaur İbrahimov
ÜRETRAL STRİKTÜR
• Üretral striktür cinsel yolla bulaşıcı hastalıkların
• Üreter boyunca ilerleyen böbrek taşlarının akut gö
insidansının artmasına bağlı olarak yaygın görül
mektedir. Hastanın mesanesi 14F veya 16F Foley rülmesi olayına renal kolik denilmektedir.
kateteri veya Coude kateteri ile kanüle edilemiyor
sa, ayrıcı tanılar arasında üretral striktür, istemli EPİDEMİYOLOJİ
eksternal sfınkter spazmı, mesane boynu kontrak • Üriner taşlar erkeklerde üç kat daha sıktır ve ço
türü veya benign prostat hipertrofisi düşünülmeli ğunlukla üçüncü ile beşinci dekatlar arasında gö
dir; ayrıca bakınız Bölüm 56, Akut İdrar Retansiyo rülür.
nu. • Ortalama görülme oranı %12 civarındadır.
202 KISIM 8 • RENAL VE GENITOÜREİNER BOZUKLUKLAR
A B
ŞEKİL 58-1. A. Reformat edilmiş kontrastsız BT görüntüsünde kırmızı ok sol üreter proksimal l/3'ünde 6-111111 taşı göster
mektedir. B. Aynı hastanın kontrastsız BT'sinde sol üreter proksimal l/3'ünde 6-mm taş (okla gösterilmiş).
204 KISIM 8 • REN AL VE GENITOÜREİNER BOZUKLUKLAR
KLİNİK ÖZELLİKLER
EG'yi tanımlamak için kullanılabilecek klasik triad
karın ağrısı, vajinal kanama ve amenoredir, ancak
çoğu vakada daha belirsiz bulgularla görülebilir.
Rüptüre olan EG ile rüptüre olmayan EG arasında
belirti ve bulgular açısından farklı olabilir. EG ile
gelen kadınların %90'ın da karın ağrısı, %80'inde
vajinal kanama ve %70'inde amenore öyküsü var
dır.
• Ağrı ani, tek taraflı ve aşırı olabilir ya da görece az
ve yaygın olabilir.
Hemoperiton varlığı diyafragmatik irritasyon so ŞEKİL 61- 1. İUG içeren gestasyonel keseyle birlikte görü
nucu omuz ya da üst abdomene yansıyan ağrıya len Yolk sak (ok) (MA OJ, Mateer JR, Blaivas M: Acil Ultra
neden olabilir. son, 2. Baskı. 2008, McGraw-Hill İne., New York).
BÖLÜM 61 • EKTOPİK GEBELİK VE GEBELİGİN İLK 20 HAFTASINDAKİ ACİLLER 211
ŞEKİL 61-2. Ektopik gebelik. Bu ektopik gebelikte adneks ŞEKİL 61-3. Ektopik gebelik; boş uterus ve arka çıkmaz
te yaşayan bir embriyo ve boş uterus görünüyor (endomet da serbest sıvı. Transvajinal sagital görüntü. Yatay ok boş
rial eko görüntünün sol üst kısmında izleniyor). Gerçek za uterusu(uterus çizgisi) gösteriyor ve dikey ok boşluktaki sı
manlı görüntülemede embriyonik kardiak aktivite mevcut. vıyı gösteriyor (MA OJ, Mateer JR, Blaivas M: Acil Ultrason,
Transvajinal görüntü. Yatay ok boş uterusu gösteriyor(uterus 2. Baskı. 2008, McGraw-Hill İne., New York).
çizgisi) ve dikey ok adneksteki ektopik gebeliği gösteriyor
(MA OJ, Mateer JR, Blaivas M: Acil Ultrason, 2. Baskı. 2008,
McGraw-Hill İne., New York). lanmamış düşük ya da fark edilmemiş düşük, yakın
zamandaki elektif düşük veya endometrit düşünül
melidir.
• Tanısal tedavi, kadın doğumcu tarafından karalaş oplastik bir hastalığıdır ve düşük tehdidinde nult
tırılmış, laparoskopi, dilatasyon ve küretaj (D&C) rasonla ayırt edilir. Bu hastaların anormal büyük
ya da metotreksat ile medikal tedavi olabilir. uterusları ve anormal yükseklikte P-hCG düzeyleri
olur. Noninvaziv (mol hidatiform) ya da invaziv
GEBELİK SÜRECİ VE POSTPARTUM (koryokarsinom) olabilir.
DÖNEM ACİLLERİ ACİL SERVİS BAKIMI VE TABURCULUK
• Anne ölümünün başta gelen nedenleri pulmoner • Hemodinami stabil değilse düzeltilir. Stabil olma
emboli (bkz. Bölüm 27), EG (bkz. Bölüm 60), gebe yan hasta erken zamanda kadın doğuma konsülte
liğin hipertansif bozuklukları, hemoraji ve enfeksi edilir. Pelvik muayene yapılır ve CBC, kan grubu,
yondur. Rh faktör tayini, kanda P-hCG ve idrar tetkiki ya
• Risk; ileri anne yaşı, artmış doğum sayısı, doğum
pılır. Rh-negatif kadınlara 300 mikrogram Rh(D)
öncesi bakım yetersizliği, evlenmemiş olmak ve imün globulin İM yapılmalıdır.
farklı cinsiyette bebek isteme durumlarında artar. • P-hCG > lSOOmIU/mL olan normal gebelikte ult
rason gestasyonel keseyi göstermelidir, ancak yolk
İLK 20 HAFTADAKİ ACİLLER sak ya da embriyo görüntülenene kadar kesin ola
DÜŞÜK TEHDİDİ VE DÜŞÜK rak İUG tanısı konamaz. P-hCG >1500 mİU/mL
EPİDEMİYOLOJİ
olup gestasyonel kese görüntülenemezse düşük ya
da EG demektir. Plasentada parlak alanların ara
• Gebeliklerin %20 ila 40'ı spontan olarak düşükle
sına daha parlak alanlar serpiştirilmiş gibi olduğu
sonlanır.
aşırı büyük uterus GTH de görülür.
PATOFİZYOLOJİ • Tamamlanmamış düşük ya da GTH, D&C gerek
• Çoğu fetal kayıp için kromozoma! anormallikler tirir. GTH olan hastalar P-hCG düzeyleri sıfır ola
göz önünde bulundurulur. Risk, ileri anne yaşı, eş na dek yakın takibe alınmalıdır. p-hCG düzeyinin
lik eden hastalık, önceki abortus, enfeksiyonlar ve normale dönmemesi koryokarsinom lehinedir.
anatomik bozukluklarla artar. • Septik düşük kadın doğum konsültasyonu ve am
pisilin sulbaktam 3gram İV ya da klindamisin 600
KLİNİK ÖZELLİKLER
miligram artı gentamisin l ila 2 miligram/kg İV
• Düşük tehdidi; kapalı servikal giriş ve benign fizik gibi geniş spektrumlu antibiyotik gerektirir.
muayaneyle birlikte olan vajinal kanama şeklinde • Düşük tehdidi ve tam düşük olan hastalar yakın
tanımlanır. takip ayarlanarak taburcu edilebilir. Taburculukta
• Kaçınılmaz düşük vajinal kanama ve serviksin dila pelvik istirahat (ilişki ya da tampon yasak) ve ciddi
tasyonuyla meydana gelir. kanama, ateş ya da ağrı olursa tekrar başvurması
• Tamamlanmamış düşük, gebelik materyalinin kıs önerilir.
ın i geçişi olarak tanımlanır ve daha çok 6 ila 14 haf
ta arasındadır.
GEBELİGİN BULANTI VE KUSMASI
• Tam düşük, bütün fetal yapıların 20 haftadan önce
kanaldan geçişidir. EPİDEMİYOLOJİ
• Kayıp düşük, en azından 20 haftadan sonra fetü • Bulantı ve kusma sıklıkla gebeliğin ilk 12 haftasın
sün kaybı ve fetal dokuların atılımı olmadan 4 hafta da meydana gelir ve gebelerin %60 ile 80 kadarını
geçmiş olmasıdır. etkiler.
• Septik düşük herhangi aşamasında düşüğün enfek
PATOFİZYOLOJİ
te olduğunun kanıtıdır; aynı zamanda pelvik ağrı,
ateş, servikal hareketle ya da uterusta hassasiyet ve • Patofizyolojisi bilinmemektedir.
pürülan ya da kötü kokulu akıntı da enfeksiyon le
KLİNİK ÖZELLİKLER
hinedir.
• Bu hastalarda fizik bulgular sıvı kaybı dışında ge
AYIRICI TANI nelde normaldir.
• Ayırıcı tanıda EG ve gestasyonel trofoblastik has • Karın ağrısının olması son derece olağan dışıdır ve
talık (GTH) vardır. GTH trofoblastik dokunun ne- başka tanı düşündürür.
BÖLÜM 62 • GEBELiKTE EŞLiK EDEN HASTALIKLAR 213
TABLO 62-1 Gebelikte İlaçların Kullanımı* normal gebeliği taklit eder ve hiperemezis gravida
(Devamı) rum gibi gelebilir. Tedavi seçeneği Propiltiyourasil
(PTU)dir; yan etkileri kaşıntı ve agranilositozdur.
İLAÇ KATEGORit YORUM
Tiroid fırtınası ateş, sıvı kaybı ve kardiyak dekom
Analjezikler pansasyon ile gelir ve yüksek mortalite oranına
Asetaminofen A
Propoksifen c Doğuma yakın sahiptir. Gebe olmayan hastalar gibi tedavi edilir
kaçınılmalı, (bkz. Bölüm 133).
yenidoğanda
çekilme sendromu DİSRTİMİLER
görülebilir
Opiatlar c Gebelik ve doğum disrtimileri tetikleyebilir. Sup
NSAİİ B,C,D 32 hf'dan sonra raventriküler taşikardiler vagal manevra ile, daha
kullanılmamalı
Sumatriptan c sonra normal dozlarında lidokain, digoksin, pro
Ergot alkaloidleri x Fetal ölüm ve düşük kainamid ya da verapamille tedavi edilmelidir.
potansiyeli Kardiyoversiyonun fetüse zararlı olduğu gösteril
Antiemetikler memiştir.
Meklizin B Amiodaron sadece diğer tedavilerle yanıt alınama
Difenhidramin B
yan hayatı tehdit edici disritmilerde kullanılmalı
Metoklopramid B
Fenotiazin c Geniş kullanımı var dır, çünkü iyot fetal nörotoksisiteye sebep olabilir.
Ondansetron B Antikoagülasyon için fraksiyone olmayan ya da dü
Aşılar şük molekül ağırlıklı heparin kullanılır.
Canlı aşılar x Fetüse geçme
(kızamık/ potansiyeli var TROMBOEMBOLİZM
kabakulak/
kızamıkçık) Pulmoner emboli (PE) gelişmiş ülkelerde anne ölü
İnaktif vira! aşılar- C Sıklıkla gebelikte münün en sık nedenidir.
kuduz, hepatit B, yapılır Derin ven trombozu (DVT) insidansı %0.5 ve %0.7
influenza arasındadır.
Pnömokok aşısı C İlk trimesterde
kullanımdan Artmış riskle ilişkili olan faktörler; ileri anne yaşı,
kaçınılmalı artmış doğum, çok sayıda gebelik, cerrahi doğum
Tetanoz ve difteri C Sıklıkla gebelikte (13 ila 16 kat artırır), yatak istirahati, obezite ve hi
yapılır perkoagülasyon durumlarıdır.
Tetanoz C Sıklıkla gebelikte
immünglobülin verilir Semptomatik DVT için tercih edilecek test doppler
ultrasonografidir.; bir kısım görüş negatif D-dimer
'Pek az çalışma gebe kadınlarda yapılmıştır; dolayısıyla kullanılacak
herhangi bir ilaç kesinlikle gerekliyse kullaııılmalıdır. Daha fazla bilgi ve negatif doppler ultrasonun birlikteliğini önerir.
için ilaç danışmayla görüşülmelidir. Düşük risk kriterlerini taşımayan hastalara alt
tA=güvenli, B=güvenli olduğu varsayılan, C= muhtemel yan etkiler ekstremite doppler ultrasonu yaptırılmalıdır. Eğer
sözkonusu, D=güveııli değil ancak maruz göülebilir bazı durumlarda
kullanılabilir, X=koııtreııdike. DVT yoksa BT çekilmelidir.
Kısaltmalar: ACE: aııjiyotensin-convertiııg (dönüştürücü) enzim, Toraks BT ventilasyon-perfüzyon sintigrafisine
HİV=human immundefıciency virus (insan bağışıklık sistemi bozu göre fetüse daha az radyasyon verir ancak annenin
cu virüs), NSAİİ=noııstreois antiinflamatur ilaçlar, TBC=tüberkiiloz.
meme dokusuna daha yüksek doz verir.
• DVT ve PE nin tedavisi heparin ya da enoksaparin
Ketoz gebelik sırasında daha çabuk ve daha düşük dir; varfarin kontrendikedir.
glukoz seviyelerinde meydana gelir. DKA için risk
faktörleri; düşük uyum, hiperemezis ve sempato ASTIM
mimetik tokolitik ajanların kullanımıdır.
Klinik özellikler, tanı ve yönetimi gebe ve gebe ol
DKA ve hipoglisemi gebe olmayanla aynı şekilde
mayan hastalarda benzer şekildedir.
tedavi edilir.
Akut tedavide albuterol gibi nebulize �2-agonistler
verilir. İntravenöz metilprednizolon ve oral predni
HİPERTİROİDİZM zon gebelikte kullanılabilir.
Gebelikte hipertiroidizm preeklampsi ve yeni 02 saturasyonunu %95 üzerinde tutacak şekilde
doğan morbidite riskini artırır. Klinik özellikleri destek oksijen verilmelidir.
BÖLÜM 62 • GEBELiKTE EŞLiK EDEN HASTALIKLAR 215
Eğer gerekirse her 20 dakikada bir 0,25 miligram • Bilinen epilepsisi olan gebe hastanın yönetimi gebe
Terbutalin verilebilir. Epinefrin sadece yoğun ba olmayan hastaya benzer şekildedir.
kım hastasında kullanılmalıdır. Uzamış maternal hipoksi ve asidozla seyreden sta
• Yatış ya da entübasyon kriterleri gebe ve gebe ol tus epileptikus yüksek anne ve bebek ölüm oranına
mayan hastada benzerdir; hızlı seri entübasyon için sahiptir ve erken entübasyon ve ventilasyonla ag
kullanılan standart ajanlar kullanılır. resif tedavi edilmelidir. Plasenta oksijenizasyonunu
Gebede tepe ekspiratuar akım hızları değiştirilmez. en üst düzeye getirmek için hasta sol yan dekübit
pozisyona getirilir.
İDRAR YOLU ENFEKSİYONLARI
HİV ENFEKSİYONU
İdrar yolu enfeksiyonu gebedeki en sık bakteriyel
enfeksiyondur. HİV enfeksiyonu olan tüm gebeler fetüse geçiş ris
Basit sistitler yavaş salınımlı 100 miligram PO nit kini azaltmak için 14 haftadan itibaren zidovudin
rofurantoin ya da oral sefalosporinlerle 2 gün te tedavisi almalıdır.
• CD4 sayısı <200 olan hastalara Pneumocystis carini
davi edilebilirler.
Piyelonefriti olan hastalar İV antibiyotik ve sıvı pnömosine yönelik proflaksi verilmelidir. Gebelik
tedavisi için yatırılmalıdır çünkü artmış erken do te fırsatçı enfeksiyonların tedavisi değişmez.
ğum ve sepsis riski vardır. Antibiyotik seçenekleri 1
ila 2 gr İV sefazolin ya da 1 gram İV ampisin artı 1
MADDE KULLANIMI
miligram/kg İV gentamisindir. Kokain kullanımı anne karnında ölüm, ablasyo
Kinolonlar gebelikte kontrendikedir. plasenta, erken doğum, zarların erken yırtılması,
Sulfonamidlerden üçünçü treimesterde ve trime spontan düşük, intrauterin gelişme geriliği ve fetal
toprimden ilk trimesterde kaçınılmalıdır. serebral enfarkt riskini artırır. Gebelikte toksisite
tedavisi değişmez.
ORAK HÜCRE HASTALIGI Gebe kadında opiat çekilme sendromu metadon
ya da klonidinle (çekilme belirtileri kaybolana dek
Orak hücre hastalığı olan kadınların düşük, erken
toplamda 0.8 miligram geçmeyecek şekilde saatte
doğum ve vazo-okluziv kriz riski daha yüksektir. bir 0.1-0.2 miligram dilaltı verilir) tedavi edilir.
Gebede klinik özellikler, değerlendirme ve teda Alkol kullanımı spontan düşük, düşük doğum ağır
vi gebe olmayan hastalardakine benzer şekildedir. lığı, erken doğum ve fetal alkol sendromu oranları
Müdahalede agresif sıvı tedavisi ve analjezik teda nı artırmada katkıda bulunur.
visi verilir. Opiatlar kullanılmalıdır; gebeliğin 32. D sınıfı ilaç olan benzodiyazepinlerden erken ge
haftasından sonra nonsteroid antiinflamatuar ajan belikte uzak durulmalıdır ancak klinik olarak stabil
lardan uzak durulmalıdır. Hidroksiüre kesilmelidir. olmayan alkol çekilme sendromu hastasında kulla
Parvovirüs Bl9 aplastik krizi tetikleyebilir ve hid nılabilir.
rops fetalis gelişebilir.
AİLE İÇİ ŞİDDET
• BAŞAGRILARI • Gebe kadınların yaklaşık %4 ila %20'si aile içi şid
det kurbanıdır. Ablasyo plasenta, uterus rüptürü,
Başağrısının yaşam tehdit edici neden düşündü
erken doğum ve fetal kırıklar açısından risk taşırlar.
recek uyarıcı bulguları; akut başlangıç, doğumdan
Rh negatif hastalarda künt travma sonrası Rh imün
sonra başlama, nörolojik defısit ve papil ödem ya
globülin (Rogam 300 mikrogram İM) verilmesi
da retina! hemorajidir.
düşünülmelidir.
Migrenler asetaminofen, antiemetikler ve gerekliy
se opiatlarla tedavi edilmelidir. Ergot alkaloidleri ve
GEBELİKT E TANISAL
triptanlardan kaçınılmalıdır.
GÖRÜNTÜLEME
• Radyasyon maruziyeti riski gebelik yaşı ile değişir.
NÖBET BOZUKLUKLARI
Tutunmayı takip eden 2 ila 8 hafta arası organoge
• Gebelik sırasında değiştirilen ilaçlar nöbet sıklığı nez dönemi olup doğumsal defektler için en hassas
nın artmasına neden olabilir. dönemdir. 8 ila 25 hafta arası belirgin radyasyon
216 KISIM 9 • OBSTETRİK VE JİNEKOLOJİ
maruziyetinden sonra mental gerilik ve diğer prob Bütün Rh negatif hastalara 300 mikrogram Rh (O)
lemler medyana çıkabilir. imün globülin verilir.
• Veriler <5 rad radyasyon maruziyetinin fetal ölüm
ya da nörolojik/gelişme geriliği riskini artırma ABLASYO PLASENTA
dığını öne sürmektedir. Çoklu maruziyet sonrası
• Ablasyo plasenta, plasentanın uterustan zamanın
toplam doz hesaplanır ve toplam 10 rad doz insan
teratogenezi için eşik değerdir. dan önce ayrılmasıdır.
• Ultrason ve manyetik rezonans görüntüleme ma • Risk faktörleri; hipertansiyon, ileri anne yaşı, mul
ruziyetinin gösterilmiş teratojenik etkisi yoktur. tiparite, sigara, kokain kullanımı, önceki ablasyon
ve batın travmasıdır.
GEBELİKTE HİPERTANSİYON Klinik karın ağrısı, vajinal kanama(olmayabilir),
• uterin hassasiyet veya fetal distresten oluşur; DİK
Bknz. Bölüm 63.
ve bebek ve/veya anne ölümü meydana gelebilir.
DİGER TROMBOEMBOLİK Ultrasonun hassasiyeti düşüktür.
• Yönetimi yukarda belirtilen vajinal kanama yöne
OLAYLAR
timi gibidir. Anne ve/veya bebeğin hayatını kur
• Bknz. Bölüm 27. tarmak için acil doğum gerekebilir. Tokolitiklerden
kaçınılır.
PLASENTA PREV İA
Plasenta previa plasentanın servikal giriş üzerine
tutunmasıdır.
• Risk faktörleri; multiparite ve önceki sezeryan öy
küsüdür.
• Klinikte parlak kırmızı ağrısız vajinal kanama gö
rülür.
• Tanı transabdominal pelvik ultrasonla konulur.
Transvajinal US ve pelvik muayene kontrendikedir.
A B
ŞEKİL 64-2. Normal doğumun hareketleri. Verteks gelişte eylem ve doğumun mekanizması. A. Angajman, fleksiyon ve
kanala iniş. B. İç rotasyon. C. Ekstansiyon ve başın doğumu. Baş doğduktan sonra göbek kordonu dolanmışmı diye boyun
kontrol edilir. D. Dış rotasyon ile toraksı pelvis ön arka çapına getirir. E. Öndeki omzun doğması F. Arkadaki omzun doğ
ması. Doğumdan sonra başm desteklenmesi ve omzun nazikçe çıkartılması konusuna dikkat edilmelidir. Çekme işi en aza
indirgenmelidir.
bulguları, ateş, kırgınlık, bulantı ve kusmadır. An TABL066-2 Pelvik İnflamatuar Hastalık
cak bulguların şiddeti kişiye göre değişir. için Parenteral Tedavi
Fizik muayene bulguları alt abdomende hassasiyet, Rejimleri
mukopürülan servisit, serviksin hareketiyle hassa
Önerilir
siyet ve uterin ve/veya adneksiyal hassasiyettir. Pe !. Her 12 saatte bir 2 gram İV sefotetan ya da her 6 saatte
ritoneal belirtiler de görülebilir. bir 2 gram İV sefoksitin
Tek taraflı adneksiyal hassassiyet ve ele gelen dol Artı
Her 12 saatte bir doksisiklin 100 miligram İV ya da PO
gunluk veya kitle TOA'ya işaret edebilir.
2. Her 8 saatte bir klindamisin 900 miligram İV
Sağ üst kadran hassasiyeti, özellikle sarılıkla birlik Artı
te, Fitz-Hugh-Curtis sendromunu düşündürür. Doksisiklin 2 miligram/kg yükleme dozunu takiben her 8
saatte bir 1,5 miligram/kg İV
Diğer seçenek
AYIRICI TANI Her 6 saatte bir ampisilin/sulbaktam 3 gram İV
PİH klinik bir tanıdır (Tablo 66-1). Artı
Her 12 saatte bir doksisiklin 100 miligram İV/PO
Laboratuvar tetkiklerinde gebelik testi, yayma ve
gonore ve klamidya için endoservikal sürüntü ya Kısaltmalar: İV: intravenöz, PO: ağızdan
Kaynak: Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi. Cinsel Yolla Bıılaşan
pılır. Beyaz küre sayısı, eritrosit sedimantasyon hızı Hastalıklar Tedavi Rehberi, MM\\'R 2010;59 (No. RR 12):65.
ve C-reaktif protein yüksekliği de PİH tanısını des
tekler. Ayırıcı tanıda servisit, ektopik gebelik, endometri
Transvajinal pelvik ultrason çoklu internal ekolar ozis, over kisti, over torsiyonu, spontan düşük, sep
veren kompleks adneksiyal kitle görünümü veren tik düşük, kolesistit, gastroenterit, apandisit, diver
TOA'yı tespit etmek için yapılır. tikülit, pyelonefrit ve renal kolik düşünülmelidir.
Endometrial biopsi, kuldosentez ve laparoskopi
gibi işlemler tanıyı kolaylaştırmak veya teyit etme • ACİL SERVİS BAKIMI VE
ye yardım edebilir, ancak acil servisteki faydaları
TABURCULUK
sınırlıdır.
Gerektiği kadar anestezi ve İV sıvı verilmelidir.
• Başlangıçta hemen geniş spektrumlu antibiyotik
klindamisin her 6 saatte bir 900 miligram İV gibi SEPTİK PELVİK TROMBOFLEBİT
geniş spektrumlu antibiyotiklerle yapılır.
• Overyan trombozu olan hastalar doğum ya da cer
• Antibiyotiğin devamı ve muhtemel abse dranajı
rahiden bir hafta sonra ateş, taşikardi, Gİ ağrı ve tek
için yatış yapılır.
taraflı karın ağrısıyla başvururlar.
• Derin septik pelvik tromboflebiti olan hastalar do
CERRAHİ SONRASI OVERYAN ABSE ğum ya da cerrahiden birkaç gün sonra antibiyo
• Overyan absesi olan hastalar genellikle taburculuk tiğe yanıtsız ateş yükselmeleriyle başvururlar; bu
tan kısa süre sonra ateş ve abdominal ya da pelvik hastaların ayrıca karın ağrısı da olur.
ağrıyla gelir. • Ultrason, BT ve MRG sıklıkla tanısal değildir, tanı
• BT görüntülemesi abse tanısı koymaya ve yerini diğer nedenler dışlanarak konur.
belirlemeye yardımcı olabilir. • Hastalar antikoagülasyon (heparin ya da enoksa
• Ağrının aniden artması muhtemel abse rüptür sin parin) ve her 6 saatte bir ampisilin/sulbaktam 3
yali olabilir ve acil laparotomi gerektirir. gram İV, her 8 saatte bir piperasilin/tazobaktam
• Ovaryen absesi olan hastalar İV antibiyotik ve 4,5 gram İV ya da her 4 saatte bir tikarsilin/klavu
muhtemel drenaj için yatırılmalıdır. lonat 3,1 gram İV gibi antibiyotik tedavisi için ya
tırılır. Beta-laktam intoleransı olan hastalarda her 6
saatte bir imipenem 500 miligram gibi bir karbape
ÜRETER YARALANMASI
nemle tekli tedavi kullanılabilir.
Oreter yaralanması abdominal histerektomi sıra
sındaki ezilme, kesilme ya da bağlanma sonucu İSTEMLİ DÜŞÜK
meydana gelebilir.
• Hastalar cerrahiden kısa süre sonra yan ağrısı, ateş İstemli düşükle ilişkili komplikasyonlar uterus per
ve kostovertebral açı hassasiyeti ile gelirler. forasyonu, servikste yırtıklar, atılmamış gebelik
• Yapılacaklar idrar tetkiki ve tıkanıklığı değerlen materyali ve düşük sonrası endometrittir (Tablo
dirmek için ya İV kontrastlı BT görüntüleme ya da 67-2).
Gebelik materyalinin atılmadığı hastalar genellikle
İVP'dir.
aşırı kanama ve karın ağrısıyla gelirler.
Hastalar üreter kateterizasyonu ve muhtemel tamir
Pelvik muayenede genişlemiş ve hassas bir uterus
için yatırılmalıdır.
ile açık bir servikal giriş görülür.
• Tanıyı teyit etmek için pelvik ultrason yapılır.
JİNEKOLOJİK CERRAHİNİN DİGER
Tedavi dilatasyon ve küretajdır.
KOMPLİKASYONLARI • Atılmamış gebelik materyaliyle birlikte ya da
VEZİKOVAJİNAL FİSTÜL tek başına endometrit görülebilir ve vajinal Kaf
• Hastalar genellikle abdominal histerektomiyi takip
eden 10 ila 14 gün sonra sulu vajinal akıntıyla gelir TABLO 67-2 İstemli Düşük İlişkili
ler ve acil kadın doğum konsültasyonu istenmelidir. Komplikasyonlar
• Hastalar tanı teyit edildikten sonra foley sondayla
MUHTEMEL
mesane boşaltılarak tedavi edilir.
ZAMAN KOMPLİKASYON NEDENLER
Yakın Kanama, ağrı Uterus
KONİZASYON SONRASI KANAMA komplikasyonlar: perforasyonu,
Serviksin halka elektrokoter, lazer ablasyon ve so işlem sonrası 24 servikste
saatte yırtıklar
ğuk-bıçak ile konizasyonu ilişkili en sık komplikas
yon kanamadır, ki bu hızlı ve aşırı miktarda olabilir. Gecikmiş Kanama Atılmamış
komplikasyonlar: gebelik
Gecikmiş hemoraji işlem sonrası 1 ila 2 haftada gö 24 saat ile 4hf materyali,
rülebilir. sonra düşük sonrası
Kanayan alan doğrudan görülür, daha sonra Monsel endometrit
çözeltisi uygulanır, geniş pamuklu bir bez ile 5 dk di Geç Amenore, fizyolo
rek baskı uygulanır ya da gümüş nitratla koterlenir. komplikasyonlar: jik problemler,
• Eğer başarısız olursa kanayan alan ameliyathanede işlem sonrası Rh izoimünizas
>4hf yonu
daha iyi görülebilir ve müdahale edilebilir.
BÖLÜM 67 • JiNEKOLOJiK iŞLEMLERIN KOMPLiKASYONLARI 227
Selüliti'nde tartışıldığı gibi antibiyotiklerle tedavi elektrolit anormallikleri ve artmış koagülabiliteyle
edilir. başvurur.
Rh negatif kadınlara 300 mikrogram İM Rh0 im Over rüptüründen sakınmak için elle pelvik mua
munglobülin yapılması gerekir. yene yapılmamalıdır.
İntravenöz sıvı tedavisi başlanır, CBC, elektrolitler,
YARDIM LA ÜREME TEKNOLOJİSİ karaciğer fonksiyon testleri ve koagülasyon testleri
istenir ve yatış için kadın doğuma danışılır.
Ultrasonla oosit aspirasyonunun komplikasyonları
over hiperstimülasyon sendromu, pelvik enfeksi POSTEMBOLİZASYON SENDROMU
yon, periton içi kanama ve over torsiyonudur.
Postembolizasyon sendromu işlem sonrası pelvik
Over hiperstimülasyon sendromu üremeyle ilişkili
ağrı, bulantı, kusma ve fibroid embolizasyon son
hayati tehlikesi olan bir komplikasyondur.
rası myometrial ve fibroid iskemiden dolayı olup 2
Hafif vakalarda hastalar abdominal distansiyon, ila 1 O günde sonlanan ateşten oluşur.
overyan büyüme ve kilo alımıyla başvurur. Hastalar diğer ateş nedenleri açısından değerlendi
Ciddi vakalarda hastalar hızlı kilo alımı, karında rilir ve uygun ağrı kontrolü sağlanır.
ki üçüncü boşluğa geçen s1V1dan dolayı gerginlik, Yeterli ağrı kontrolü sağlanamayan yada enfeksiyo
plevra! efüzyon, hemodinamik bozulma, oligüri, nun eşlik ettiği hastalara yatış gerekebilir.
Kısım 10
ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
veya RSV enfeksiyonu olan bebeklerde endikasyon • Tablo 68- 1 bu bölümde anlatılan özel antibiyotik
dışıdır. gereksinimlerini listeler.
• Bu yaş grubunda, iyi görünen ve başka bir enfeksi • Ateş çocukları rahatsız etse ve hatta nöbet eşiğini
yon odağı gösterilebilen bebeklerde lomber ponk düşürse de çocuklara zarar vermez. Hekim ateşi
siyon uygulanmayabilir. düşürmek için bazı yöntemleri kullanabilir:
• 3 aydan küçük, gösterilebilen enfeksiyon odağı 1. Radyasyon yoluyla ısı kaybını arttırmak için
olan (örn. otitis medya veya İYE) ateşli bebeklerde fazla giysileri ve örtüleri çıkarın.
kan ve BOS kültürleri antibiyotik tedavisi öncesin 2. 4 saatte bir 15 mg/kg PO/PR asetaminofen ve
de alınmalıdır. rin (en fazla günde 80 mg/kg).
3. 1 yaştan büyük çocuklarda 6 saatte bir tekrar
3-36 AY ARASI BEBEKLER edilebilen (en fazla 24 saatte 40 mg/kg) ve aseta
• Yaş büyüdükçe fizik muayene bulguları daha güve minofenle dönüşümlü olarak verilebilen 10 mg/
nilir olur fakat yine de meningeal irritasyon bulgu kg ibuprofen'i düşünün.
ları yaşamın ilk yılında güvenilmezdir. Bu yaş gru
bunda ateşli hastalıkların çoğu pnömonin de dahil SEPSİS
olduğu vira! enfeksiyonlardır; klinik olarak pnö
EPİDEMİYOLOJİ
moni düşünülenlerde akciğer grafisi çekilmelidir.
• Bu yaş grubunda İYE'nun tek bulgusu ateş olabilir. • Sepsis foka! enfeksiyonlar ve menenjitinde dahil
Tuvalet eğitimi öncesi kızlarda, 6 aydan küçük sün olduğu enfeksiyon kaynaklı inflammatuvar send
netli erkeklerde ve 1 yaş altı sünnetsiz erkeklerde romdur. Çoklu organ yetmezliği ve ölüm hızla gö
İYE bakteriyel hastalığın önemli bir sebebidir; bu rülebilir. Sepsisin gelişebileceği veya şüphelenilebi
hastalarda ateşin başka kaynağı bulunmamışsa id leceği klinik durumlar değişken olduğu için çocuk
rar tetkiki ve idrar kültürü (kateterizasyonla) alın larda gerçek insidans belirlenememiştir.
malıdır.
Hikaye ve muayene ile tespit edilebilen enfeksiyon PATOFİZYOLOJİ
kaynağı yoksa gerekli iki tetkik sadece idrar tetkiki/
kültür ve/veya akciğer grafisidir. • Bakteriyemiden sepsise ilerleme süreci bakteriyel
• Bu yaş grubunda hasta görünen bebeklerde lomber patojenin kolonizasyonu (genelde nazofaringeal)
ponksiyonu da içeren tam sepsis araştırması yapıl ile başlar ve kapsüllü organizmaların kana yayıl
malı ve yaşa uygun antibiyotik tedavisi verilmelidir ması, inflamatuvar belirteçlerin salınması ve konak
(bkz. Tablo 68-1). savunmasının bozulması ile devam eder.
• Azalmış bağışıklık, prematürite, yeni yapılmış in
36 AYDAN BÜYÜK ATEŞLİ ÇOCUKLAR vazif uygulamalar, kateter benzeri kalıcı yabancı
cisimler, dalak fonksiyonları, doğumsal metabolik
• 3 yaştan büyük çocuklarda bakteriyemi olasılığı
hastalıklar ve vücut boşluklarından herhangi biri
pnömokok aşısının bulunmasıyla %0.2'nin altın
nin drenajının tıkanması risk faktörleri arasında
dadır. Aşılanmış büyük çocuklarda tam kan sayımı
bakteriyemiyi göstermez ve kan kültürleri gerekli dır.
• Yaşa bağlı sepsis nedenleri Tablo 68-2'de listelen
değildir (daha çok yanlış pozitif sonuçlar verir).
• Ateşle gelen büyük çocuklarda düşünülmesi ge miştir.
reken etiyoloji streptokokkal farenjit, pnömoni ve
Epstein Barr virüs enfeksiyonunu içerir. Tetkikler KLİNİK ÖZELLİKLER
duruma göre yönlendirilir. • Küçük bebeklerde letarji, zayıf beslenme, kusma,
huzursuzluk veya hipotoniyi de içeren klinik belir
ACİL SERVİS BAKIMI VE tiler değişken ve siliktir.
TABURCULUK • Ateş sık görülür yine de çok küçük bebeklerde hi
• Pnömoni yönetimi Bölüm 73'de; İYE Bölüm 77'de potermi de görülebilir. Takipne ve taşikardi genelde
ve kulak, burun, boğaz enfeksiyonları Bölüm 70'de ateşin sonucu olarak vardır fakat hipoksi veya me
anlatılmıştır. tabolik asidoza ikincil de olabilir.
BÖLÜM 68 • ATEŞ VE CiDDI BAKTERiYEL HASTALIKLAR 231
TABLO 68-2 Sepsis ve Menenjitin En Sık • Yenidoğan ve bebeklerde hipoglisemi tedavisi için
Sebepleri 4-5 mi/kg %10 dekstroz ve daha büyük çocuklarda
YAŞ ORGANİZMA 2 mi/kg %25 dekstroz kullanın.
Damaryolu açılır açılmaz hızla antibiyotik tedavi
0-2 ay Grup B Streptokok
Escherichia coli sini başlatılır. Lomber ponksiyon gibi işlemer ne
Listeria monocytogenes deniyle yaşanabilecek gecikmeler sebebiyle tedaviyi
2 ay-5 yıl Streptococcus pneumoniae ertelemeyin. Ampirik antibiyotik tedavisi tercihleri
Neisseria meningiditis Tablo 68-1'de listelenmiştir.
�-Hemolitik Streptokok
Haemophilus influenzae b* Sıvı replasmanına rağmen devam eden şoku tedavi
Salmonella türleri (gastroenterit) etmek için 5-20 mg/kg/dk dopamin veya 0.1-0.2
E.coli (pyelonefrit) mcg/kg/dk norepinefrin kullanınız.
Rickettsia ricketsiit
İlaç direncini, bağışıklık yetmezliğini ve nadir gö
*Haemofilus influanzae aşısı sonrasında önemli düşüş, aşısızları araş
tır.
rülen veya faydacı organizma enfeksiyonlarını dü
'Rocky mountain benekli ateşi için sorumlu ajan; endemik bölgeler şünün.
de, yaz ve sonbahar başlarında kene ısırığı ile görülür.
MENENJİT
EPİDEMİYOLOJİ
Sepsis hızla uzamış kapiller dolum, zayıf periferik
nabız, bilinç değişikliği ve azalmış idrar çıkışı ile H.influenzae tip b (Hib) aşısı uygulamsının ardın
beliren şoka ilerleyebilir. Septik çocuklarda hipo dan ABD'de görülen pediyatrik menenjit epidemi
tansiyon çok geç bulgudur ve solunum yetmezliği yolojisi belirgin değişiklik göstermiştir. l 986'da me
ve bradikardi ile bağlantılıdır ve ölümcül prognozu
nenjitli hastaların ortanca yaşı 15 ay iken 1995'de
gösterir.
25 yıla yükselmiştir. Menenjit belirgin olarak bebek
ve küçük çocuk hastalığı olmak yerine erişkinlerin
TANI VE AYIRICI TANI
hastalığı olmuştur.
• Tanı klinik bulgulara göre konur ve pozitif kan kül
türü sonuçları ile doğrulanır. PATOFİZYOLOJİ
Uluslararası sepsis kriterleri yayınlanmasına rağ
men toksik görünen tüm bebekler septik kabul Menenjit primer bakteriyeminin komplikasyonu
edilmelidir. Sepsis olduğu düşünülen çocuğun tet dur. Bakteriyel çoğalma ile oluşan ürünlerin kan
kikleri tam kan sayımı, tam metabolik panel, kate beyin bariyerinin geçirgenliğini değiştirdiği, en
terizasyonla elde edilen idrarın tahlili ve kültürü, feksiyonu beyine ve etrafındaki serebrospinal sıvı
akciğer grafısi, lomber ponksiyon ve ishal varsa ga boşluklarına ulaştırdığı düşünülmektedir.
ita analizini kapsamalıdır. Daha nadiren, menenjit uzak birincil fokal enfek
• Bilinç değişikliği olan veya kardiyak ve solunumsal
siyonun hematojen yayılması, yakın enfeksiyonun
açıdan stabil olmayan tüm hasta çocuklarda serum
bulaşması veya kribriform plaka veya sinüs fraktü
glukoz düzeyi ölçülmelidir. Serum laktat düzeyleri
klinik gidişatın ciddiyetini belirlemede faydalı ola rü sonucu oluşur.
bilir fakat acil servis yaklaşımını değiştirmez. Bazen menenjiti takip eden nörolojik hasarın inf
lamatuvar etkilerin, beyin ödeminin, artmış kafa
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK içi basıncın ve vasküler trombozun sonucu olduğu
düşünülmektedir.
Hızlıca yüksek akımlı oksijen ver, kardiyak moni
• Azalmış dalak fonksiyonları ve bağışıklık yetmezli
törizasyonu sağlanır ve IV ya da IO yol açılması
sağla. Solunum yetmezliği durumunda endotrakeal ği görece artmış menenjit riski ile ilişkilidir.
entübasyon uygulanmalıdır. Menenjitten sorumlu olan bakteriyel ajanlar yaşa
Şok 20 ml/kg serum fizyolojik bolusları ile tedavi göre değişir. Yenidoğanlarda Grup B streptokoklar,
edilir. Vital bulgular, perfüzyon ve bilinç durumu E. cali ve L. monocytogenes ön plandadır. Daha bü
düzelene ve idrar çıkışı 100 mi/kg hacime ulaşana yük bebeklerde ve çocuklarda Streptococcus pneu
kadar bolusları tekrarlayınız. moniae ve N. meningiditis öne geçer.
232 KISIM 1 O· ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
TABLO 69-2 Durdurulamayan Ağlama, Huzursuzluk ve/veya Yenidoğanda Letarji ile İlişkili
Durumlar
SİSTEM ACİL ACİL OLMAYAN
Merkezi sinir Kafa içi kanama (yenidoğan)
sistemi Alloimmün trombositopeni, doğum travması,
K vitamini eksikliği
Menenjit
Artmış kafa içi basınç
Göz, kulak, Naza! obstrüksiyon (koanal atrezi veya stenoz) Korneal abrazyon, oküler yabancı cisim
burun, boğaz Otitis medya
Nazal konjesyon (ÜSYE)
Ağızda pamukçuk
Stomatit
Pulmoner Pnömoni
Kardiyak Supraventriküler taşikardi
Kalp yetmezliği
Gastrointestinal Volvulus Gastroözefageal reflü hastalığı (reflü)
İntussepsiyon Gastroenterit
İnkarsere hemi Ana! fıssür
Kolik
Genitoüriner Testis torsiyonu İdrar yolu enfeksiyon
Peni! kıl turnikerleri Bebek bezi dermatiti
Parafımozis
Kas iskelet Parmaklarda kıl turnikeleri Yaralanmalar (bez iğnesi, kıyafetlerdeki keskin veya zarar
Kaza dışı travma verici cisimler)
Enfeksiyöz Sepsis Üst solunum yolu enfeksiyonları
Pnömoni
Menenjit
Metabolik Doğumsal metabolizma bozuklukları
Hipoglisemi
Konjenital adrenal hiperplazi
likleri değişkendir, günde bir kaçtan haftada bir • Hızlı, işlevsiz soluklar ve siyanoz sağdan sola şantlı
kaça kadar değişen sıklıkta olabilir. Diğer taraftan siyanotik kalp hastalığını telkin eder (Bknz. Bölüm
ağrılı, sert, kalem şeklinde, seyrekleşmiş dışkılama 74, Pediyatrik Kalp Hastalıkları).
altta yatan bozuklukları işaret eder. Düzensiz, yüzeye! solunum ve siyanoz sepsis, me
• Normal yenidoğanda mekonyum ilk 24 saatte çıka nenjit, serebral ödem veya intrakraniyal kanama
rılır. İlk 2 gün boyunca dışkılayamamak intestinal düşündürür.
stenoz/atrezi, Hirschsprung hastalığı ve mekon • Hırıltı ve retraksiyonların eşlik ettiği işlevsel solu
yum ileusu veya kistik fibrozis kaynaklı tıkaç nede
num pnömoni, aspirasyon veya bronşiolit gibi has
niyle olabilir.
talıkları düşündürür.
KARDİYORESPİRATUVAR Tüm siyanotik yenidoğanlar monitörizasyon, teda
vi ve ileri araştırma için yatırılmalıdır.
BULGULAR
SOLUNUM VE STRİDOR BRONKOPULMONER DİSPLAZİ
• Yenidoğanda burundan soluma genelde ma • Uzun süre mekanik ventilatöre bağlı olan ve yeni
sumdur. Büyük bebeklerde ve çocuklarda görülen
doğan yoğun bakımda (YYB) kalan prematüre be
enfeksiyöz stridor nedenleri (örn. krup) yenido
beklerde rezidü akciğer hasarı ve bronkopulmoner
ğanlarda nadirdir.
• displazi (BPD) oluşabilir. BPD'si olan bebekler evde
Yenidoğanda stridor sıklıkla konjenital anomaliye
bağlıdır. En sık görüleni laringomalazidir. Diğer se oksijen, diüretik, bronkodilatötör veya steroid kul
bepler vebler, kistler, atreziler, stenozlar, yarıklar ve lanabilir.
hemanjiornlardır. • BPD'si olan bebeklerin bronşiyolit, pnömoni, de
Yenidoğanlar zorunlu olarak burun solunumu ya hidrasyon, sepsis, reflüye bağlı aspirasyon ve kon
parlar ve uzun süre boyunca beslenebilirler (bibe jestif kalp yetmezliği gibi akut hastalık nedeniyle
ron veya meme ağız yolunu kapatır). Üst solunum solunumu kötüleşebilir.
yolu enfeksiyonuna bağlı naza! konjesyon ciddi so • BPD'li bebeklerde akut solunum kötüleşmesinin en
lunum sıkıntısına yol açabilir. İzotonik damla ve sık sık sebebi alt solunum yolu enfeksiyonlarıdır. RSV
burun pompası kullanımı çoğunlukla etkilidir. enfeksiyonları daha sık ve daha ciddidir.
• BPD ataklarının temel tedavisi oksijen ve bronko
APNE VE PERİYODİK SOLUNUM dilatörlerdir. Klinik duruma göre antibiyotik, has
Yenidoğanda periyodik solunum normaldir. taneye yatış ve mekanik ventilasyon gerekebilir.
Apne solunumun 20 saniye durmasıdır. Bra
dikardi, siyanoz veya kas tonusunda değişiklik eşlik SARILIK
ediyorsa bu süre daha az olabilir. Apne genellikle • Sarılığın çok sayıda sebebi vardır ve hepsi ilk geli
ciddi bir hastalığı veya yaralanmayı gösterir ve ileri
şen bulgu ve hastanın yaşı ile ilişkilidir.
inceleme ve hastaneye yatırılarak monitörize edil
Hayatın ilk 24 saatinde oluşan sarılık patolojiktir.
meyi gerektirir (Bknz. Hayatı Tehdit Eden Olaylar).
Apne yenidoğanlarda RSV kaynaklı bronşiolitin En olası tanılar ABO veya Rh uyumsuzluğu, kon
ilk bulgusu olabilir ve çoğunlukla hışıltıdan (whe jenital veya edinilmiş enfeksiyonlar veya ciddi mo
ezing) önce görülür. Bronşiolit durumunda apnesi rarma ya da sefa! hematoma neden olan doğum
kanıtlanmış olan yenidoğanlar ve bebekler hasta travmalarıdır.
lığın diğer bulguları hafif olsa dahi hastaneye ya • Yaşamın 2. veya 3. gününde gelişen sarılık genelde
tırılmalıdır. Küçük bebeklerde apne aynı zamanda fizyolojiktir. Klasik olarak bilirubin yükselişi yavaş
boğmaca ve klamidya enfeksiyonları ile ilişkili ola tır ve 6 mg/dl'nin üstüne çıkmaz. Emzirilen bebek
bilir. lerde daha sıktır ve nadiren tedavi gerektirir.
• Yaşamın üçüncü gününden sonra oluşan sarılık ge
SİYANOZ VE MORARMA ATAKLAR! nelde patolojiktir. Olası sebeplerin bazıları sepsis,
Birçok hastalıkta siyanoz görülebilir ve bunları konjenital veya edinilmiş enfeksiyonlar (örn. İYE),
ayırmak zorlayıcı olabilir. Y ine de bazı belirti pa konjenital hemolitik anemiler, anne sütü sarılığı,
tenleri yardımcıdır. hipotiroidizm ve hepatobiliyer hastalıklardır.
BÖLÜM 69 • YENİDOGAN ACİLLERİ VE SIK GÖRÜLEN YENİDOGAN SORUNLAR! 23 7
TABL069-3 Hayatı Tehdit Eden Olay Nedeniyle Başvuran Hastalarda Rapor Edilen Son Tanılar
SIKTANILAR DAHA AZ GÖRÜLEN TANILAR NADİR TANILAR
Nöbet/ateşli nöbet Boğmaca Aritmiler ve diğer kardiyak süreçler
Gastroözefageal reflü Şiddete bağlı yaralanma Anemi
Solunum yolu enfeksiyonu (üst veya alt) Zehirlenme Nefes tutma atakları
Benign süreçlerin yanlış değerlendirilmesi, Ciddi bakteriyel enfeksiyon Metabolik hastalıklar
örn. periyodik solunum Elektrolit bozuklukları (glukoz dahil) Anatomik maksilofasyal tıkanıklık
Kusma/öksürük atakları
Benign nedenlerden şüphelenilen iyi görünen be olayın gelişimi, eşlik eden diğer olaylar (beslenme,
beklerde tanısal inceleme direk ve indirek bi-lirubin uyku, kusma, vb.), renk veya tonus değişikliği ve
seviyelerinin ölçümünü kapsar. Diğer patolojik ne enfeksiyöz maruziyetler özellikle sorgulanmalıdır.
denlerden şüpheleniliyorsa ayırıcı tanılar (lomber HTEO için geniş ayırıcı tanı listesi Tablo 69-3'de
ponksiyon dahil sepsis araştırması, periferik yay yer almaktadır.
ma, retikülosit sayımı, karaciğer fonksiyon testleri) Bebeklerde gastroözefageal reflü hastalığı (GÖRH)
incelemeyi yönlendirir. Sepsisten şüphelenilmişse
sık görülür ve genelde mide içeriğinin özefagusa
ampirik antibiyotik mutlaka başlanmalıdır.
geri kaçması ile görülen fizyolojik bir süreçtir. Pa
Hiperbilirubinemi için fototerapi ve kan değişimi
tolojik vakalarda ciddi huzursuzluk, gelişme geri
(Exchange transfusion) limitleri AAP'deki nomog
ramlarda belirtilmiştir ve http://aappolicy.aappub liği ve aspirasyon gibi komplikasyonlar görülebilir.
lications.org/cgi/content/full/pediatrics; 114/ 1/297 HTEO incelemesinde GÖRH sorun oluşturabilir
adresinden bulunabilir. çünkü acile başvurusu hem fizyolojik hem de pato
lojik sebeplere bağlı olabilir.
AGIZDA PAMUKÇUK HTEO incelemesi hikaye ve hastanın acil servisteki
Pamukçuk acile başvuru nedeni olabilir çünkü durumuna göre şekillenir.
ağızda görülen beyazlık beslenme nedeniyle olu Kesin tanısı olan stabil hastalar (örn. acilde, başvu
şabilecek ciddi lezyonlar nedeniyle ebeveynleri ra ruya sebep olan atakla aynı şekilde oluşan tanıklı
hatsız edebilir. Kandida kaynaklı ağız içi lezyonlar nöbet) etiyolojiye uygun olarak yönetilebilir.
beyaz ve bitişiktir ve dil, dudaklar veya yanak mu Stabil olmayan hastalar Çocuk İleri Yaşam Desteği
kozası üzerinde olabilir. (PALS: Pediatrik advanced life support) klavuzuna
• Tedavisi oral nistatinli gargaranın topikal uygu göre resüste edilmelidir ve ayırıcı tanı ve tanısal tet
lanmasıdır. kikleri kesin tanısı olmayan stabil hastalar (en geniş
hasta grubu) ile benzerdir.
HAYATI TEHDİT EDEN OLAYLAR Tanısı kesin olmayan stabil hastalar en geniş gru
Hayatı tehdit eden olay (HTEO) bakıcıyı korkutan; bu oluşturur. Gerekli tetkikler (AKG, hemogram,
apne, renk değişikliği (solgunluk, pletora veya siya metabolik panel, glukoz, EKG, kraniyal BT ve fun
noz), kas tonusu değişikliği (gevşek yada sert), ök doskopik inceleme) hikaye ve fizik muayeneye göre
sürük veya öğürmenin değişik kombinasyonlarıdır. şekillendirilir ve genelde hastane ekibine göre deği
HTEO acil hekiminin altta yatan hastalığı araştır şir.
ması gereken bir bulgudur (veya bulguların topla 2 aydan küçük bebekler için genelde yatış gerekli
mıdır). HTEO'daki birçok bulgu normal veya bek
dir. 2 aydan büyük, kesin ve benign tanısı olan (örn.
lenen bebek fenomenine uyabilir (örn. periyodik
öksürük atakları olan refüi) kuvvetli sosyal desteği
solunum, reflü, akrosiyanoz) fakat tehlikeli etiyolo
olan, güvenilir ebeveynleri olan, yakın takip edi
jiler de mümkündür.
Dikkatli bir hikaye ve muayene benign ve ciddi ne lebilecek bebekler hem hekim hem de anne-baba
denleri ayırt etmede yararlıdır. Prematürite, solu tanıdan ve klinik seyirin hafif olduğundan eminse
num ve beslenme güçlükleri, açıklanamayan şekil taburcu edilebilir.
de ölen kardeşler, ölü doğumlar veya düşükler gibi Ev tipi apne monitörlerinin sonuçları etkilediği
özgeçmiş bilgilerinin yanı sıra gösterilmemiştir ve önerilmez.
238 KISIM 1 O· ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
OTİTİS EKSTERNA
EPİDEMİYOLOJİ
• Otitis eksterna (OE) kulak kepçesi, dış kulak yolu
(DKY) ve TM yüzeyini etkileyen inflamatuvar bir
süreçtir. Sıklıkla eş zamanlı da görülebilen Pseudo
monas aeruginosa, Staphylococcus epidermidis ve
Staph. aureus nedeniyle oluşur.
PATOFİZYOLOJİ
• OE çocuğun yüzmesi sırasında olduğu gibi genelde
ŞEKİL 70-2. 6 yaşında bir çocukta normal sağ timpanik epitel dokunun hiperhidrasyon ve maserasyonu so
membran (Dr. Shelagh Cofer'in izniyle, Department of Oto nucu koruyucu etkenlerin azalması ile oluşur.
laryngoloy, Mayo Clinic).
KLİNİK ÖZELLİKLER
• En sık ilkbahar ve yaz aylarında, ve en sık 9-19 yaş
arasında görülür.
• Kulak ağrısı, kaşıntı ve ateş olası belirtilerdir.
• AOM için "bekle ve gör" tedavisi uygulana-bilir.
DKY'nun eritemi, ödemi, DKY'nda beyaz eksuda,
Aileye reçete verilerek 48 saat boyunca yapacakları
tragus veya kulak kepçesi hareketi ile hassasiyet ve
anlatılır ve çocuk düzelmezse reçete tamamlanır.
periauriküler veya servikal lenfadenopati bulgular
Takip eden durumlardan herhangi biri varsa anti
arasında yer alır.
biyotilk tedavisi hemen başlanmalı: yaş <6 ay, bağı
şıklık yetmezliği, hasta görünüm, yakın dönemde
antibiyotik kullanımı veya bakteriyel enfeksi-yon TIN VE AYIRICI TANI
tanısı. OE tanısı klinik belirti ve bulgulara dayanır. Dış
• Günde 2 kez 40-50 mg/kg/doz amoksisillin PO kulak yolunda yer alabilecek herhangi bir yabancı
komplikasyonsuz AOM için ilk tercihtir. cisim olası debris temizlenerek kontrol edilmelidir.
• İkinci sıradaki alternatifler günde 2 kez 40-50 mg/
kg/doz amoksisillin/klavulonat, günde 2 kez 5 mg/ ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
kg/doz sefpodoksim PO, günde 2 kez 15 mg/kg/doz
sefuroksim aksetil PO, günde 2 kez 7 mg/kg/doz Kulak yolunu ince bir tele tutturulmuş olan küçük
sefdinir PO ve 50 mg/kg/gün seftriaksom IM'dir. bir pamuk parçası ile temizlemek ilk basamaktır.
Bu ilaçlara karşı alerjisi olan hastalarda ilk gün 10 DKY ödem nedeniyle kapalı ise fitil yerleştirimeli
mg/kg/tek doz PO ve takip eden 4 gün bo-yunca dir.
günde 1 kez 5 mg/kg/doz azitromisin kullanılabilir. Hafif OE %2'lik asetik asit gibi asitleyici ajanlarla
• AOM olan 30 günden küçük bebeklerde grup B tedavi edilebilir.
Streptokok, Staphylococcus aureus, ve gram negatif İhtiyaç halinde 6 saatte bir 10 mg/kg/doz ibuprofen
basil enfeksiyonu riski vardır. Bu bebekler sepsis gibi oral analjezikler verilebilir.
olasılığına karşı tetkik ve tedavi edilmelidir. • Flurokinolon içeren kulak damlaları neomisin içe
• Komplikasyonsuz AOM'da belirtiler 48-72 saaat renlere tercih edilmektedir. Günde 2 kez 3 damla
içinde düzelir; fakat orta kulak efüzyonu 8-12 hafta %2 siprofloksasin ve %1 hidrokortizon (Cipro HC)
kalıcı olabilir. Belirtiler aynı kalmıyor veya kötüleş veya günde 2 kez 10 damla %0.3 ofloksasin kulla
miyorsa rutin takip gerekli değildir. nılabilir. TM rüptürü varsa veya şüpheleniliyorsa
ofloksasin kullanılır.
240 KISIM 1 O· ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
Auriküler selülit varsa oral antibiyotikler endikedir. • İntranasal steroidlerin faydası gösterilmiştir ve ilk
48 saatte düzelme olmazsa kontrol önerilir, aksi 3-4 gün içinde antibiyotiğe yanıt alınamazsa öne
halde takip gerekli değildir. rilmektedir.
EPİGLOTİT
EPİDEMİYOLOJİ
Epiglotit hayatı tehdit eder ve her hangi bir yaşta
oluşabilir. Haemophilus influenzae aşısmın bulunu
şundan sonra insidans ve demografıkleri belirgin
olarak değişmiştir çünkü olguların %25'den azı Ha
emophilus kaynaklıdır ve ortalama yaş daha büyük
çocuklara ve erişkinlere doğru kaymıştır.
Aşılanmış çocuklarda çoğu vakanm sebebi Strepto
coccus pyogenes, Staphylococcus aureus ve Strepto
coccus pneumoniae gibi gram pozitif organizmalar
dır.
Bağışıklık yetmezliği olan çocuklarda herpes, Can
dida ve varisella epiglotit nedeni olabilir.
KLİNİK ÖZELLİKLER
Klasik olarak keskin başlangıçlı yüksek ateş, boğaz
ağrısı ve salyalanma vardır. Belirtiler hızla stridor
ve solunum güçlüğüne ilerleyebilir. Öksürük olma
yabilir.
• Hastalar çoğunlukla kötü görünür ve havayolu
açıklığını sağlamak için tripod veya koklama po
zisyonunu alabilir.
Büyük çocuklarda ve erişkinlerde bulgular silik
ŞEKİL 71- 1. Epigloititi olan bir çocukta yan boyun grafisi
olabilir; stridor eşliğinde veya değil şiddetli boğaz (Dr. W. McAlister, Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi, St .
ağrısı ana şikayet olabilir. Louis, MO. izniyle).
246 KISIM 1 O· ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK • Hastalar genelde toksik görünür ve öksürük, stri
dor (inspiratuvar ve ekspiratuvar), ses kısıklığı ve
• Epiglotit durumunda havayolu devamlılığını sağla
koyulaşmış balgam görülebilir.
mak birincil öneme sahiptir ve acil ileri havayolu • Trakeitte disfaji nadirdir.
yönetimi (medikal ve cerrahi) için erken hazırlık
yapmak gereklidir. Radyolojik tetkik gerekirse he
TANI VE AYIRICI TANI
kim eşliğinde götürülmelidir.
Hastayı dik olarak oturtun. Oksijen verin ve nebü • Yan boyun ve akciğer grafilerinde trakeada subg
lize rasemik veya L-epinefrin verin. Heliox vermeyi lottik daralma ve düzensiz "kabarık" kenarlar göz
düşünün. lenir (Şekil 71-2).
• Trakeal sekresyon ve kan kültürlerinde bakteri ve
• Epiglotit olan çocuklarda tam tıkanıklık veya apne
antibiyotik duyarlılığı ve hemogramda lökositoz
oluşur ise balon maske ile etkin ventilasyon sağla
tespit edilebilir.
nabilir.
• Tanı konur konmaz en tecrübeli kişi tarafından
entübasyon uygulanmalıdır. Farklı boyutlarda en
tübasyon tüpünün hazır olduğundan emin olun
malıdır. Paralitik kullanılması planlanıyor ise entü
basyon başarısından veya hastanın entübe edileme
mesi halinde hızla cerrahi hava yolunun sağlanaca
ğından emin olunmalıdır.
• İntravenöz (iV) antibiyotik tedavisi ancak hava
yolu yönetimi tamamlandıktan sonra düşünülme
lidir. 50 mg/kg/doz IV sefuroksim, 50 mg/kg/doz
IV sefotaksim, 50 mg/kg/ doz IV seftriakson, gibi
geniş spektrumlu ampirik antibiyotikler kullanıla
bilir. Sefalosporin direncinin yüksek olduğu bölge
lerde 10 mg/kg/doz vankomisin eklenmelidir.
• Metilprednizolon 1 mg/kg IV 6 saatte bir veya 0,15-
0,6 mg/kg IV deksametazon verilmelidir.
• Epiglotit olan tüm hastalar hastaneye yatırılmalı ve
yoğun bakımda izlenmelidir.
BAKTERİYEL TRAKEİT
EPİDEMİYOLOJİ
• Bakteriyel trakeit (membranöz laringotrakeobron
şit) nadirdir. Sıklıkla vira) üst solunum yolu enfek
siyonunu takip eden trakeanın bakteriyel enfeksi
yonlarıyla oluşur.
• Trakeit 3 yaş altı çocuklarda daha sıktır ama 3 ay ile
13 yaş arası çocuklarda görülebilir.
• Sık görülen nedenleri S.aureus, S.pneumoniae veya
P-laktamaz üreten gram negatif organizmalardır
(H. influanzae ve Moraxella catarrhalis).
• Bazaldeki ciddiyeti ve tedaviye yanıtı değerlendir Tüm ataklar yanıtsız astım (status astımatikus), so
mek için standart solunum sıkıntısı skoru kullanı lunum yetmezliği veya ölümcül astıma ilerleyebilir.
malıdır. • Wheezing, öksürük, dispne ve ateş (kötüleştiren vi
• Yorgunluk, baş dönmesi ve bilinç değişikliği solu ra) hastalığa bağlı) en sık görülen akut astım atağı
num yetmezliğinin göstergesidir. başvuru nedenleridir.
• Sessiz göğüs ciddi azalan ventilasyonun işaretidir
ASTIM ve wheezing oluşturamayacak kadar azalmış hava
EPİDEMİYOLOJİ akımını gösterir.
• Fizik incelemenin kritik bileşenleri bilinç durumu,
• Astım çocuklukta en sık görülen kronik hastalıktır. yardımcı kasların kullanımı, solunum sayısı ve os
Kuzey Amerika'da hastaneye yatışların en sık sebe kültasyonda hava girişidir.
bidir. • Hipoksi ajitasyona neden olabilirken hiperkapni
• Çocukların %57'sinde ataklar olur ve yılda 640.000
uykuya meyil sebebidir ve solunum yetmezliği ve
acil başvurusu sebebidir.
gelişmek üzere olan arresti gösterir.
• Erken çocuklukta rinovirüs ve wheezingli hastalık
• End-tidal C02 monitörizasyonu yardımcı olabilir
lar 6 yaş sonrasında astımın öncülüdür. Diğer risk
fakat alveol boşalması bozulmuşsa PaC02 yüksel
faktörleri pasif sigara içimi, kırsal ev yapısı (ha
mesine duyarlı değildir.
mamböceği), aile hikayesi ve ırktır (]atin olmayan • NHLBI klavuzları pulsus paradoksus ve PEF veya
siyahi çocuklar).
FEV ölçümünü önerir fakat acil şartlarında ölçüm
• Ölümcül astım daha önceki atakları hafif olan has
yapmak zordur.
talarda da görülebilir. Risk faktörleri yüksek mik
tarda alerjen, duygusal stres, obezite, sağlık hiz
TANI VE AYIRICI TANI
metlerine ulaşma kısıtlılığı, uygunsuz tedavi, eski
solunum yetmezliği hikayesi, Afra-Amerikan ırk • Sorulması zorunlu olan sorular şunlardır. (1) Has
ve dispne algısının azalmasıdır. tanın astımı var mı? (2) Havayolu tıkanıklığının
ciddiyeti nedir? (3) atağı tetikleyen tedavi edilebi
PATOFİZYOLOJİ lecek bir sebep var mı?
• Wheezingi olan çoğu <3 yaş çocukta astım yoktur.
• Esas patofizyolojik olay havayolu inflamasyonunun
Wheezing, dispne veya öksürüğü olan >3 yaş çocuk
artmış havayolu yanıtına ve tıkanıklığa neden ol
albuterole yanıt veriyorsa astım tanısı alabilir. Spi
masıdır. Her üç durumda düzeltilmelidir.
• rometri ile FEV ölçümü standart kriterdir fakat <6
En sık görülen tetikleyiciler alerjenler, irritanlar ve
vira) ÜSYE'lerdir. yaş veya solunum sıkıntısı olan çocuklarda genelde
• Bronkospazm, mıkozal ödem ve mukus plakları yapılması mümkün değildir.
• Astımda akciğer grafisi endikasyonları ilk whee
değişken ve geri dönüşlü havayolu tıkanıklığı, dina
mik hava akımı değişikliği ve V /P uyumsuzluğuna zing atağı, bronkodilatörle düzelmeyen lokalize
sebep olur. Zamanla tıkanıklık geri dönüşsüz hale bulgular (doluluk veya ral) (olası yabancı cisim
gelebilir. veya pnömoni), belirgin göğüs ağrısı (olası pnömo
• Atağın erken dönemlerinde hafif hipoksi ve hi toraks) veya hava akımını kısıtlamayan solunum
pokapniye eşlik eden solunumsal alkaloz görülür. sıkıntısıdır. Vira) enfeksiyonların en sık görülen
Alveol havalanmasının azalması ve solunum eforu tetikleyici olması nedeniyle hastaların çoğu ateş
nun artmasıyla, doku hipoksisi, PaCO2 artar ve me le başvurur. Sadece ateş olması akciğer grafisi en
tabolik asidoz solunumsal alkalozun önüne geçer. dikasyonu değildir. Akciğer grafisi bulguları artmış
Bu nedenle artan PaC02 solunum yetmezliğinin havalanma ve atelektazidir.
göstergesi olabilir.
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
KLİNİK ÖZELLİKLER Akut ciddi atak geçiren hasta hızla tanınmalı ve te
• Akut astım atağı hızla kötüleşen wheezing, öksü davisi hızla başlanarak solunum yetmezliği önlen
rük, nefes darlığı ve/veya göğüste sertlik sebebirdir. melidir.
BÖLÜM 72 • iNFANT VE ÇOCUKLARDA WHEEZiNG 25J
• Satürasyon <95 ise oksijen verilmelidir. Sa • NHLBI klavuzu aminofilini daha fazla önerme
türasyonu %95 ile %98 arasında tutacak şekilde ok mektedir.
sijenin tire edilmesi V /P uyumsuzluğunu daha hızlı • Yukarıdaki tedavilerin hızla verilmesi solunum yet
düzeltebilir. mezliğini önleyebilir. Her şeye rağmen hasta yoru
• Tedavide başrol ölçülü inhaler (her 20 dakikada labilir ve bronkospazm dirençli olabilir. Bu nedenle
4-8 puf x 3 doz sonrasında her 1-4 saatte tekrar); endotrakeal entübasyon ve mekanik ventilasyon
aralıklı nebül (0,15 mg/kg veya 20 dk'da bir 2.5 mg için hazırlıklı olunmalıdır. Laringoskopi laringo
x 3 doz sonrasında 0.15-0.3 mg/kg en fazla 10 mg bronkospazmı kötüleştireceği için entübasyon ka
her 1-4 saatte) veya devamlı nebül (0.5 mg/kg/sa) rarı iyi düşünülmelidir. Hızlı ardışık entübasyona
olarak verilen albuterolündür. atropin (0.02 mg/kg en fazla 1 mg) ve lidokain (1.5
• Nebülize albuterolle birlikte ipratropiyum da veril mg/kg) premedikasyonu dahil edilebilir. Optimal
melidir (0.25-0.5 mg 20 dk x 3 doz). entübasyon koşulları için ketaminle (2 mg/kg) se
• dasyon ve takiben suksinilkolin (2 mg/kg) veya ro
Ventilasyonu minimal olan hastalar dışında sis
kuronyum (1 mg/kg) ile paralizi sağlanabilir.
temik �-agonistlerin inhale albuterole üstünlüğü
yoktur. Terbutalin SC (0,01 mg/kg, en fazla 0,4 mg, TABURCULUK
20 dk nebül x 3 doz) veya IV (O.Ol mg/kg yükleme • Tedaviye yeterince yanıt vermeyen (örn. dirençli
5-10 dakikada, sonrasında 0.001-0.01 mg/kg/dk) hipoksemi veya 2-4 saat sonra havalanmanın nor
verilebilir. Efınefrinin (SC: O.Ol mg/kg, en fazla 0.5 malleşememesi) ve bakıcısı gerekli bakımı sağlaya
mg) mukozanın ödem etkisini azaltan � ve a ago mayacak olan çocuklar hastaneye yatırılmalıdır.
nist etkisi vardır. • Taburculukda "hareket planı" (http://www.n hlbi.
Sistemik kortikosteroidler (SKS) albuterole hızla nih.gov/health/public/lung/asthma/actionplan_
cevap veren hafif vakalar haricinde tüm hastalar txt.htm'de var), inhale veya nebülize albuterol, oral
da kullanılmalıdır. SKS havayolu inflamasyonunu SKS, hekiminin takibi olmalıdır.
azaltır ve �2-agonistlerin etkisini arttırır. Erken ve • Dirençli astımı olan tüm hastalara inhale kortikos
rilmesi hastaneye yatışları azaltır. 3-5 gün boyunca teroid reçete edilmelidir (NHLBI'nin yukarıda web
prednizon (2 mg/kg/gün, en fazla 60mg/gün) ve sitesinde belirttiği gibi).
rilmesi yeterlidir ve azaltarak kesilmesi gerekmez.
Tek doz oral olarak alınan 0.6 mg/kg deksa-meta BRONŞİYOLİT
zon (iV preparat) veya IM uygulama 3-5 günlük EPİDEMİYOLOJİ
tedavi kadar etkilidir ve daha kolay kullanılır. Bu
Bronşiyolit bebeklerin %20-30'unu etkiler ve 2 yaş
ilaçlar genel olarak suçiçeği şüphesi olanlarda veya
altında görülen en sık alt solunum yolu hastalığı se
su çiçeğine maruz kalma olasılığı olanlarda kon
bebidir.
rendikedir.
• Bu hastalığın en sık görülen sebebi RSV ve rinovi
• Nebülize albuterolü periferik havayollarına ile
rüstür. RSV kış aylarında, rinovirüs sonbaharda ve
temeyecek kadar az ventilasyonu olan hastalarda
ilkbaharda öne geçer.
magnezyum sülfat (50-75 mg/kg, en fazla 2 gr, 10-
Bronşiyoliti en sık kasım-mart arasıda olur fakat
20 dakikada IV) hızlı bronkodilatasyon sağlayabi
tüm yıl boyunca da görülebilir.
lir. • 2 yaş altı bebekler en sık etkilenenlerdir. Şehir ha
Ketamin (2 mg/kg IV, devamında 2-3 mg/kg/sa) et yatında en çok 2 aylık olunca görülür.
kili bir bronkodilatördür ve ağır status astımatikus Küçük bebeklerde ve özellikle prematürite hikayesi
durumunda solunum yetmezliğini ve entübasyonu olanlarda, bronkopulmoner displazisisi olanlarda,
geciktirebilir veya engelleyebilir. konjenital kalp hastalığı olanlarda veya bağışıklık
Helyum-oksijen (Heliox) 60:40 veya 70:30 karışımı yetmezliği olanlarda hastalığın daha komplike iler
laminer hava akımını yeniden sağlayabilir ve alveol leyebilir.
ventilasyonunu düzeltebilir. Nebülize albuterol bu • Enfeksiyonun bulaşıcılığı yüksektir ve salgılarla di
tedaviyle birlikte verilebilir. rek temas veya gözler ve burundan kontamine olan
Status astımatikusta olan oral alımı azalmış veya eller ile özbulaş ile geçer. Enfeksiyon bağışıklık ka
tamamen kapanmış hastalara IV sıvı verilmelidir. zandırmaz ve bebekler çok sayıda atak geçirebilir.
252 KISIM 10 • ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
Hemogramda lökositoz görülebilir; sola kayma pulse oksimetre eşiği kesin değildir. Yinede oda
bakteriyel veya atipik pnömoni için tipiktir. Viral havasında p0 2<90 olması amoksisilin tedavisinin
enfeksiyonu veya boğmacası olan çocuklarda par yetersiz geleceğini gösterir.
çalı lenfositler görülebilir.
• Bakteriyel pnömoni olduğu kanıtlanmış çocuklar
da kan kültürlerinin <%10'u pozitiftir ve rutinde
önerilmez.
Çocuklarda pnömoni ayırıcı tanısında konjestif
PEDİYATRİK K ALP
kalp yetmezliği, atelektazi, tümörler, konjenital pul
moner bozukluklar, aspirasyon pnömoniti, kimya
74 HASTALIKL ARI
sal pnömonit (örn. hidrokarbonlar), yabancı cisim Garth D. Meckler
aspirasyonu, diyabetik ketoasidoz. GI acilller (örn. Çeviri: Volkan Arslan
apendisit) ve kronik pulmoner hastalıklar vardır.
Bu bölümde konjenital kalp hastalıklarının acile
başvuru şekilleri anlatılmaktadır: siyanoz, şok ve
• ACİL SERVİS BAKIMI VE konjestif kalp yetmezliği.
TABURCULUK Disritmiler (Bölüm 80), myokardit, perkardit ve
Destek oksijen vererek hipoksiyi düzelt. kardiyomiyopatiler (Bölüm 26), endokardit (Blm.
Ciddi solunum güçlüğünde pozitif basınçlı destek 95) ve Kawasaki hastalığı (Bölüm 85) gibi diğer
(örn. CPAP) ve solunum yetmezliğinde endotrake kardiyovasküler konulara başka bölümlerde yer ve
al entübasyon düşünülmelidir. rilmiştir.
Artmış ölçülemeyen kayıplar ve oral alımın tolere • Pediyatrik kalp hastalıklarında 6 tane sık başvuru
edilememesi ( örn. belirgin takipnesi olan küçük şekli vardır: siyanoz, şok, konjestif kalp yetmezliği
bebekler, kusan çocuklar) nedeniyle oluşan dehid (KKY), asemptomatik hastada patolojik üfürüm,
rasyon izotonik kristaloidlerle düzeltilmelidir. hipertansiyon ve senkop veya çarpıntı. Tablo 74-
�-agonistlerle bronkospazm düzeltilmelidir. 2 ! de her kategori için en sık olan lezyon listelen
Bakteriyel pnömoni olası etiyolojik ajana ve tedavi miştir.
nin yatarak yada ayaktan olmasına göre uygun am Asemptomatik üfürümün araştırılması acil değildir
pirik antibiyotik ile tedavi edilmelidir (Tablo 73-1). ve poliklinik şartlarında yapılabilir. Masum üfü
Pnömoni hastalarının çoğu ayaktan tedavi edile rümler, akıma bağlı üfürüm olarak da adlandırılır,
bilir. Yatış endikasyonları 3 aydan küçük yaş, apne düşük şiddette ve kısadırlar ve sistolde oluşurlar.
veya siyanoz hikayesi, toksik görünüm, ciddi so Genelde çocuklarda sık duyulan patolojik üfürüm
lunum güçlüğü, pulmoner komplikasyonlar (örn. ler sert, holosistolik, devamlıdır veya diyastoliktir
ampiyem), kusma ve oral alım güçlüğü (ilaçlar da ve sıklıkla yayılır. Anormal nabız eşlik edebilir veya
hil), güven vermeyen bakıcı ve hipoksemidir. senkop veya KKY gibi belirtiler görülebilir. Sık gö
Pnömonili çocuklarda diğer bulguların normal ol rülen benign üfürümler Tablo 74-2'de listelenmiş
ması halinde hastaneye yatış kararı için gerekli olan tir.
256 KISIM 1 O· ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
TABLO 74-1 Pediyatrik Kalp Romatizma! ateş (günümüzde çok nadir), Kawa
Hastalıklarında Klinik Başvuru saki hastalığı, kardiyomiyopatiler, ağır kronik ane
Şekilleri mi, miyokardit, perikardit ve endokardite ikincil
Siyanoz TGA, TOF, TA, Tat, TAPVR komplikasyonları da içine alan edenilmiş kalp has
Şok Koarktasyon, HPLHS talıkları daha nadirdir.
Konjestif kalp Koarktassyon, PDA, ASD, VSD (diğer
yetmezliği sebepler için bkz. Tablo 74-4) SİYANOZ
Üfürüm/ Şantlar: VSD, PDA, ASD PATOFİZYOLOJİ
semptomatik Tıkanıklıklar (örn. kapak stenozu)
hasta Kapak yetmezlikleri Siyanoz hemoglobinin deoksijenizasyonu sonucu
Hipertansiyon Koarktasyon oluşur.
Senkop Konjenital kalp hastalıklarında üç mekanizma ile
Siyanotik TOF siyanoz oluşabilir: azalmış pulmoner kan akımı,
Asiyanotik Kritik AS deoksijene kanın karışması (örn. sağdan sola şant)
Kısa/tına/ar: AY=aort yetmezliği, AS=aort stenozu, ASD=atriyal veya periferik kapiller yatakta deoksijenizasyona
septal defekt, HPLHS=hipoplastik sol kalp sendromu, PDA=patent
duktus arterioıus. TA= trunkus arteriozus, TAPVR=total pulmoner neden olan düşük kardiyak çıkım.
venöz dönüş anomalisi, Tat=triküspid atrezisi, TGA=büyük arterle
rin transpozisyonu, Tüf= Fallot tetralojisi, VSD= ventriküler septal
defekt.
KLİNİK ÖZELLİKLER
Santral siyanoz (deride ve mıkozada mavi renk de
EPİDEMİYOLOJİ ğişikliği) siyanotik kalp hastalıklarının ana bulgu
sudur (Şekil 74- l A) ve üfürümle de ilişkili olabilir.
Çocuklarda kalp hastalıkları görece daha nadirdir.
Konjenital kalp hastalıkları anatomik bozuklukları Akral siyanoz (ekstremite distali ile sınırlı, Şekil 74-
kapsayan geniş bir terimdir. Konjenital kalp hasta IB) yenidoğanlarda normal bulgu olarak görülebi
lıkları pediatrik kalp hastalıklarının en sık formu lir.
dur ve her 1000 canlı doğumdan sadece S'inde gö Siyanoz yenidoğan döneminin başında (örn. büyük
rülür. arterlerin transpozisyonu, kritik pulmoner darlık,
Ventriküler septal defektler (VSD) en sık görü TOF) veya bebekliğin ilerleyen döneminde (örn.
len konjenital kalp defektleridir ve tüm vakaların total venöz dönüş anomalisi, TOF, Eisenmenger
%25'ini oluştururlar. Büyük arterlerin transpozis kompleksi) görülebilir.
yonu (TGA) yenidoğan dönemindeve Fallot tetra TOF'la ilişkili olan hipersiyanotik ataklar ("tet
lojisi (TOF) bebeklik döneminin hemen sonrasın spells") tipik olarak avutulamayan bebekte derin
da en sık görülen siyanotik lezyonlardır. santral siyanoz ile belirir.
@J;j:jııfji@ Siyanotik Konjenital Kalp Lezyonları: Tipik Akciğer Grafisi ve EKG Bulguları
KARDİYAK LEZYON AKCİGER GRAFİSİ EKG
Fallot tetralojisi Bot şeklinde kalp, normal boyutta kalp, azalmış Sağ aks deviasyonu, sağ ventrikül hipertrofısi
pulmoner damar belirteçleri
Büyük arterlerin Yumurta şeklinde kalp, dar mediastinum, artmış Sağ aks deviasyonu, sağ ventrikül hipertrofısi
transpozisyonu pulmoner damar belirteçleri
Total pulmoner venöz Kardan adam bulgusu, belirgin kardiyomegali, Sağ aks deviasyonu, sağ ventrikül hipertrofısi, sağ
dönüş anomalisi artmış pulmoner damar belirteçleri atriyum genişlemesi
Triküspid atrezisi Normal veya hafif büyük kalp, azalmış pulmoner Sağ atriyum hipertrofısi eşliğinde süperior QRS,
damarsal belirteçler sol atriyal hipertrofı, sol ventrikül hipertrofısi
Trunkus arteriyozus Kardiyomegali, artmış pulmoner damar Biventriküler hipertrofı
belirteçleri
258 KISIM 1 O· ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
nilmiş kalp hastalıklarını düşündürse de akut so lanımıyla başlar. Hafif KKY'de digoksin kullanılır.
lunumsal enfeksiyonlar altta yatan yapısal sorun Acilde uygun yükleme/digitalizasyon dozu 0.02
varlığında KKY oluşumunu kolaylaştırabilir. mg/kg'dır.
Miyokardit genelde vira! solunum hastalık-ların Bazı durumlarda KKY kardiyojenik şoka ilerler.
dan sonra oluşur ve pnömoniden ayırmak zor ola Distal nabızlar alınamaz, hedef organ perfüzyo
bilir. Yine de ST segment yükselmesi, disritmiler nu bozulmuştur. Bu durumlarda digoksin yerine
veya ektopi gibi EKG bulguları görülebilir. dopamin veya dobutamin gibi inotropik ajanların
Perikarditte kabalaşmış kalp sesleri, sürtünme sesi devamlı infüzyonu gereklidir. Başlangıç dozu 2-10
ve yatak başı ultrasonda perikardiyal efüzyon tespit mg/kg/dk'dır.
edilebilir. • Solunum yetmezliği, akut böbrek yetmezliği, laktik
Kardiyomiyopati genellikle daha sinsi ilerler. Kır asidoz, dissemine intravasküler koagülasyon, hi
gınlık, solunum güçlüğünün gittikçe artması, za poglisemi ve hipokalsemi gibi ikincil bozukluklar
yıflamış periferik nabızların eşlik ettiği KKY bul agresif olarak yönetilmelidir.
guları, akciğer gratlsinde kardiyomegali ve EKG'de KKY ile başvuran konjenital kalp hastalıklarının
boşluklarda genişleme görülebilir. kesin tanısı ve tedavisi için genellikle önce kardiyak
KKY tanısı konulunca anatomiyi ve kardiyak fonk kateterizasyon sonrasında ise cerrahi müdahale ge
siyonları tanımlamak için ekokardiyografi gerekli reklidir. Prostaglandin El tedavisi ve cerrahi öncesi
dir. yönetim için önceki kısıma bakınız.
cerrahi ! gastrointestinal ( örn: özofagus veya in- Apandisit özellikle perfore olduktan sonra kusma
testinal stenoz ! atrezi, pilor stenozu, malrotasyon ya sebep olabilir.
±volvulus, inkarsare fıtığı, Hirschsprung hastalığı,
invajinasyon, yabancı cisim, Meckel divertikülü), ACİL SERVİS BAKIMI VE TABURCU
renal (örn. idrar yolu enfeksiyonu, obstrüktif üro
pati, böbrek yetmezliği), enfeksiyöz (örn. gastroen Tedavi dehidratasyon şiddetine göre belirlenir:
terit, menenjit, sepsis, pnömoni) ve diğer hastalık Hafif: Çocuğun tercih ettiği, genel ve yaşa uygun
durumları (örn. gastroözofageal reflü, nekrotizan bir diyet ile devam edin.
enterokolit, süt alerjisi, apandisit, gebelik, döngüsel Orta: Ağızdan rehidrasyon terapisi uygulayın. 1 ila
kusma) 2 saat için 25-50 mL/kg hedefleyin. Bir saat için
Kusmanın ayırıcı tanısı şunları içerir: enfeksiyon de yeniden değerlendirin. Alınan miktar yeterli ise
(örn. vira!, barteriyel, parazitik), beslenme bozuk ve klinik olarak daha az dehidrasyon varsa, yaşa
lukları (örn. gıda alerjisi, açlık dışkısı) anatomik uygun diyete evde devam edin. Eğer bir iyileşme
anormallikler (örn: Hirschsprung hastalığı, kısmi yoksa seçenekler bir ek saat daha oral rehidrasyona
obstüksiyon, apandisit), iltihaplı bağırsak hastalı devam etmek, nazogastrik rehidrasyon veya intra
ğı, malabsorbtif veya salgı hastalıkları (örn. kistik venöz rehidrasyondur.
fıbrozis, çölyak hastalığı), sistemik hastalıklar (örn; Şiddetli: Hipovolemik şok için belirtildiği gibi, aci
bağışıklık yetmezliği, endokrinopati) ve diğer ne len 20 mL/kg bolus şeklinde uygulanan izotonik
denler (örn. antibiyotik ilişkili ishal, sekonder lak kristoloidlerde müdahale edin ve klinik bir iyileş
taz eksikliği). me görülene kadar tekrarlayın. (83. Bölüme bakın.)
Kusma sebepleri, enfeksiyon (örn. önemli morbi
dite, bakterimili Salmonella gastroenterit, Shigella, Eğer kusma belirgin semptom ise:
C. dif.ficile) anatomik anormallikler (örn. intusu Glukoz elektrolitli bir oral rehidrasyon çözeltisi
sepsiyon, toksik megakolon, apandisit) inflamatu (ORS) ile sık ve düşük dozlarda kullanarak mü
ar barsak hastalığı ve hemolitik üremik sendromu dahale edin. ORS/g/h için 1 ons (30 mL) kullanın.
da içeren önemli morbiditeler ile sonuçlanabilir. Sodyumu eksik olan ve çok fazla şeker barındıran
BÖLÜM 75 • INFANTVE ÇOCUKLARDA KUSMA VE DiYARE 263
TABLO 75-2 Önemli Morbiditeler ile diğer içeceklerden (örn. çay, meyve suyu, sporcu
içecekleri) kaçının.
Sonuçlanabilecek Kusmanın
• Şiddetli dehidratasyonu, hemodinamik bozukluk
Yaşa göre Sınıflandırılmış
görülen çocuklarda ya da ağızdan güvenli sıvı uy
Nedelleri.
gulanmasını engelleyen değişen mental durumlar
Yenidoğum Periyodu (doğum-2hft) olduğu zaman IV, 10 veya NG yollarından uygula
Obstrüktif ôzofagus ya da bağırsak darlığı I nan izotonik kristalloid ile intravenöz rehidrasyon
İntestinal atrezi, midgut volvulus ± bağırsak düşünün.
Anomali malrotasyon, mekonyum ileus I plug, Tek bir doz ondansetron,5-hidroksitriptamin re
Hirschsprung hastalığı, imperfore septör antagonisti, sürekli kusan çocuklarda O.IS
anüs, enterik duplikasyonlar
mg ! kg PO ya da O. 1 mg / kg IV şeklinde bir dozda
Diğer GI hastalık Nekrotizan enterokolit, Sekonder ORT'ye yardımcı olarak kullanılabilir.
süreçleri peritonit ile perforasyon
Dopamin reseptör antagonistler, ciddi yan etki
Nörolojik Kitle lezyonu, hidrosefali, beyin ödemi, potansiyeli taşıdığı için ve etkileri kanıtlanma
kernikterus dığı için çocuklarda kusmayı tedavi etmek için
Renal Obstrüktif anomali, üremi kullanılmamalıdır.
Bulaşıcı Sepsis, menenjit
Metabolik Doğuştan olan metabolik hatalar, Eğer ishal belirgin semptom ise:
konjenital adrenal hiperplazi Hafif ishali bulunan dehidratasyonu uğramamış
Yenidoğan (2 hft - 12 ay) çocuklar rutin beslenmelerine devam etmelidirler.
Kazanılmış Yabancı cisim, retrofarengeal apse Orta şiddetli ishali bulunan çocuklar, rutin beslen
özofagus melerine dönmeden önce ilk olarak yeterli rehidras
hastalıkları yon almalıdırlar. Beslenme, rehidrasyon aşaması ta
GJ Obstrüksüyonu Bezoar, yabancı cisim, pilor stenozu, mamlandıktan sonra eski haline dönmelidir ve asla
malrotasyon ± volvulus, enterik 4 saatten fazla gecikmemelidir. Formülü seyreltmeye
duplikasyonlar, Meckel divertikülü ya da laktozsuz süt veya muz, pirinç, elma suyu, tost
komplikasyonları, intussepsiyon, (MPET/BRAT) diyeti tavsiye etmeye gerek yoktur.
inkarsere fıtığı, Hirschsprung Beslenme önerileri kompleks karbonhidratları
hastalığı yüksek bir diyet, yağsız et, sebze, meyve ve yoğurt
Diğer GI hastalık Dehidratasyon, peritonit gastroenterit içerir. Yağlı gıdalar ve basit şekeri yüksek besinler
süreçleri den kaçınılmalıdır.
Nörolojik Kitle lezyonu, hidrosefali Güvenlik sebebiyle ve etkinlik verileri bulunma
Renal Obstrüksiyon, urernia dığı için ishal önleyici ilaçlar çocuklarda tavsiye
edilmez. İshali önleyebilen motilite karşıtı ajanla
Bulaşıcı Sepsis, menenjit, boğmaca
rın ciddi potansiyel olumsuz etkileri ( uyuşukluk,
Metabolik Doğuştan kaynaklı metabolizma paralitik ileus, ölüm) bulunur ve çocuklarda kont
hataları
rendikedir.
Toksik Alımı • İshal şiddetini azaltabilir bizmut, salisilat zehirlen
Çocuk (>12 ay) mesine neden olabilir ve < 12 yaş çocuklarda tavsiye
GI obstrüksiyonu Bezoar, yabancı cisim, posttravmatik edilmez.
intramural hematom, malrotasyon Antibiyotikler akut gastroenterit olan çocukların
± volvulus, Meckel divertikülü büyük bir çoğunluğu için gereksizdir ve sadece be
komplikasyonları, intususepsiyon, lirli patojenler veya klinik ortamlar için belirtilmiş
inkarsere fıtığı, tir (Tablo 75-3).
Hirschsprung hastalığı Yüksek riskli sosyal durumu, önemli dehidratasyo
Diğer GI hastalık Apandisit, peptik ülser hastalığı, nu, inatçı kusma, mental durum değişimi, içememe
süreçleri pankreatit, peritonit görülen ya da hemolitik anemi, trombositopeni ya
Nörolojik Kitle lezyonlar da yüksek kreatinin seviyelerine dair labaratuar ka
Renal Üremi nıtları bulunan bütün yenidoğan ve çocukları has
Bulaşıcı Sepsis, menenjit taneye kabul edin.
Metabolik Diyabetik ketoasidoz, adrenal Taburcu edilen hastaların aileleri, çocukta emesis
yetmezlik, doğuştan metabolizma safralı kusma arttığı zaman ya da düşük aktivite se
hataları viyesi ya da ürinasyon gibi dehidratasyon belirtileri
Toksik maruziyeti görüldüğü zaman geri dönmeleri ya da aile hekim
lerini aramaları konusunda bilgilendirilmelidir.
264 KISIM 10 • ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
besin alerjisi ve toksin ve ya yabancı cisim yutul rason daha yüksek bir duyarlılık ve spesifıkliğe
ması yüzünden ya da kanamayı artıran bir durum sahiptir ve hava kontrast eneması kesin tanı ve
dan dolayı kaynaklanıyor olabilir. potansiyel tedavi sağlar. Ultrason klasik "hedef
KLİNİK ÖZELLİKLER işareti" ( target sign) gösterebilir (Şekil 76-1 ).
Başarısızlık ya da perforasyon ihtimaline karşı,
• Ağrı: Karın ağrısının niteliği, zamanlaması, lokas enemadan önce bir cerraha danışılmalıdır.
yonu ve kötüleştiren faktörleri tanı için önemli
o Malrotasyon ve volvulus da her yaşta gerçekle
ipuçları sağlayabilir. Acil durumlarda karın ağrısı
şebilir, fakat hastaların büyük bir çocunluğunda
nın iki temel tipi; periton ve obstrüktiftir; peritona)
yaşamlarının ilk yılında görülmüştür. Volvulus,
ağrı hareket ile şiddetlenirken obstrüktif ağrı spaz
modiktir ve genellikle huzursuzluğa sebep olur. malrotasyona ugrayan bağırsak katlandığında
• Alakalı semptomlar ve hasta yakınlarıyla kurulan ile perfüzyonu bozarak ve bağırsak iskemisi ve
tişimin de etiyoloji için ipuçları sağlayabilir. 2 yaşın al nekroza sebep olarak gerçekleşir. Temel özel
tındaki çocuklarda karın ağrısı spesifik olmayabilir ve likleri arasında ani karın ağrısı ve şişliği, saf
huysuzluk, uyuşukluk şeklinde kendini gösterebilir. ralı kusma, sinirlilik ve sonunda peritonit ve
• Kanama: Kanamanın hacmi ve niteliği, alakalı şok bulunabilir. Tanı söz konusu olduğunda ve
semptomlarla birlikte GI kanamanın sebebini ta
nımlamaya yardımcı olur.
• İlgili semptomlar: ağrı ve kanamaya ek olarak, akut
karın olan hastalar; kusma, ishal, kontispasyon,
ateş, anoreksiya ya da sarılık gibi ilgili semptomlara
sahip olabilirler. Sarılık genellikle ciddi bir durumu
belirtir. Hayatın ilk bir yılındaki safralı kusma
her zaman bir obstrüksiyon semptomu ve gerçek
bir cerrahi aciliyet olarak düşünülmelidir.
• Karın ağrısı ya da GI kanama bulunan çocuklar
da fiziksel muayane ile ilk olarak; genel görünüm,
vital bulguların, perfüzyonun, mental durum ve
hidrasyon durumunu değerlendirerek resüssitas
yon ihtiyacının olup olmadığı belirlenmelidir. Ka
rın muayanesi, distansiyonu, kitleleri veya lokalize
hassasiyetleri ya da savunma rebaund ağrısı veya
"sallanma" ve "hoplama" hassasiyeti gibi peritona) A
KLİNİK ÖZELLİKLER
Klinik özellikler aşağıda anlatıldığı gibi yaşa bağlı
olarak değişir.
• Yenidoğan İYE septik gibi bir görünüm ile karşımı
za çıkabilir. Özellikler ateş, sarılık, kötü beslenme,
sinirlilik ve uyuşukluk içerebilir.
İNFANT VE ÇOCUKLARDA • Bebekler ve çocuklarda genellikle, ateş, karın ağrısı,
77 İDRAR YOLLARI kusma ve iştah değişiklikleri içeren gastrointestinal
ENFEKSİYONU şikayetler ile kendini gösterir.
• Okul yaşındaki çocukJarda ve adolesanlarda sistit
Justin W Sa/es ve üretrit (alt sistem hastalıkları) genellikle idrar
Çeviri: Damlanur Kucur
sıklığı, sıkışma, tereddüt ve dizi.iri ile kendini gös
terir. Pyelonefrit ( üst sistem hastalığı) ise genellikle
ateş, titreme, sırt veya flank ağrısı, kusma ve dehid
EPİDEMİYOLOJİ ratasyon ile ortaya çıkar.
İdrar kültürü sonuçları ilk başvuruda acil servis he edilebilir, ancak direnç ortaya çıkan bir sorun ola
kimi için erişilebilir değildir, bu nedenle, mikros rak devam etmektedir.
kobik idrar ile birlikte lökosit esteraz ve idrar nitrit Ateşi ve İYE'si bulunan yenidoğanlar (yaş 1 ay al
tespit edebilen idrar kimyasal test şeritleri, idrar tında) hastaneye kaldırılmalı ve intravenöz antibi
kültürü sonuçlarını tahmin etmeye ve tedaviyi baş yotik verilmelidir.
latmaya yardımcı olmak için kullanılmaktadır. Bir ay yaşın üstündeki ateşli ve basit İYE'li çocuk
İdrarlarını yapamayan yenidoğan ve çocuklarda, lar, iyi görünüyorlarsa, ağızdan ilaç almayı tolere
mesane kateterizasyonu idrar toplamak için tercih edebilir durumdalarsa, dehidratasyona uğrama
edilen bir yöntemdir. Suprapubik aspirasyon, inva mışlarsa ve immun yetmezlikleri yoksa oral antibi
ziv olmasına rağmen, aynı zamanda, kültür numu yotiklerle ayakta bakım için uygun olabilirler. Acil
nesi elde etmek için kabul edilebilir bir yöntemdir. serviste tek bir doz intramüsküler veya intravenöz
Yüksek yanlış-pozitif sonuçlar ve düşük spesifiklik seftriakson alabilirler ve birinci basamak tedavi ta
perineal poşet örneklerinin kullanımını ciddi şekil kip ile ayakta oral antibiyotik tedavisine başlayabi
de sınırlar. lirler.
Üriner nitritler ve lökosit esteraz, mesanesini sık Ateşi ve kusma, dehidratasyon, herhangi bir sepsis
boşaltması çocuklar için tek başlarına duyarlı be şüphesi ya da ağızdan antibiyotik alamayan komp
lirteçler değildir. Üriner nitritler oldukça spesifik like İYE olan daha büyük bebekler ve çocuklar,
tirler ve bu nedenle pozitif oldukları zaman yararlı ateşleri düşene kadar ve oral antibiyotik kullanabi
dırlar. lene kadar intaravenöz antibiyotik için hastaneye
Piyüri tek başına İYE'yi doğrulamaya yetmez. Kül yatmlmalıdırlar.
tür-negatif piyürinin nedenleri arasında kawasaki Antimikrobiyal terapinin uzunluğu 7-14 gün ara
hastalığı, pelvik abse veya enfeksiyonlardan (apan sında olmalıdır.
disit, pelvik inflamatuar hastalık, kolit), ya da cinsel İYE olan adolesan kız çocukların (>13 yaş) 3 gün
yolla bulaşan hastalıklar kaynaklı üretrit bulunur. lük oral antibiyotik rejim seçeneği ile yetişkinler
Kültür-negatif dizüri nedenleri arasında kötü hij gibi tedavi edilebilir.
yen koşulları ve kıyafetlerden bulaşan viral üretrit / İYE olan ateşli bebeklerde böbrek ve mesane ultra
sistit, balanitis ve irritan üretrit bulunur. sonografisi yapılmalıdır. Bu test, bir ayaktan olarak
düzenlenen veya yatış sırasında gerçekleştirilen ve
ACİL SERVİS BAKIMI VE genellikle acil servisten kolaylaştırılan tetkiklerdir.
İlk ateşli İYE atlatıldıktan sonra eğer ultrason yük
TABURCULUK sek dereceli ya da obstruktif üropati göstermez
Tedavi ve taburculuk hastanın yaşına ve hastalığın se rutin işeme sistoüretrogram gereklidir. Bu test
şiddetine bağlıdır. ayaktan da ayarlanabilir ya da hastaneye yatırma
Hekimler yaşadıkları coğrafi bölgede sık karşılaşı sırasında gerçekleşebilir, fakat genellikle acil ser
lan üriner patojenlerin yerel duyarlılıkları na olma viste gerçekleşmez.
lıdır. Tablo 77-1 listelenen ilaçlar genel olarak kabul
270 KISIM 1 O· ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
Başlangıç l l
IV/10 lorazepam·
Tedavisi 5 iN midazolam•
dakika (0,2 miligram/kg) (O, 1 miligram/kg)
1O miligram maks 24
- miligram maks
Son saatte maksimum iki
doz (hastane öncesi dahil)
1
5 iN midazolam• IV/10 lorazepam·
dakika (0,2 miligram/kg) (0,1 miligram/kg)
1
-
1O miligram maks 2-4 miligram maks
L.......;:;;;=-��-.-�.;;..;__���---JI
ı
Başarılı IV/10 yol
2inci 7
basamak dakika Fosfenitoin 20 PE/kg iV 20 dk'da
"' tedavi
2inci
...e
ı
1. Fenobarbital, 20 miligram/kg, fosfenitoin ikinci basmak tedavi olarak verilmişse, {maks 800 miligram)
basamak
3üncü 2. Fosfenitoin, 20 PE/kg, fenobarbital ikinci basamak tedavi olarak veilmişse
tedavinin
"' basamak 3. Levetirasetam, 20 miligram/kg
Tüm ilaçlar
ı
N infüzyo- iV yoldan
::::, tedavi nundan 4. Valproik asit, 20 miligram/kg
20 dk'da verilir
sonra
Kompleks febril nöbetler, > 15 dk süren ateş ile, 24 çıkan nöbetler, gözden kaçabilir, fokal olması daha
saatlik periyod içerisinde tekrarlayan fokal nöbet olasıdır ve genellikle kötü prognoz taşırlar.
ler olarak tanımlanır ya da <6 ay veya >5 yaş çocuk Ateş geçmişine bakılmaksızın, nöbetli yenidoğan
larda ciddi bir enfeksiyon olmadan gerçekleşir. Son lann sepsis açısından tam bir değerlendirmeye
rehberler, başlangıç durumuna geri dönen ve acil (kan, ürin ve CSF) ve iV antibiyotiklere ihtiyaçları
serviste muayenesi normal olan hastalarda rutin vardır. Yeniden doğum nöbetlerine maternal tari
lomber ponksiyon ya da nörogörüntülemeyi tavsi he bakılmaksızın herpes simpleks ensefaliti neden
ye etmemektedirler. Fakat, sürekli fokal açıklıkları olmuş olabilir. Herpes simpleks virüsü için kan ve
ya da meningeal bulguları bulunan bütün hasta BOS testleri ve asiklovir ile tedavi endikedir.
ların ileri acil servis değerlendirmesi ve testlerine Toksikolojik değerlendirme suistimal edilen mad
gereksinimi vardır.
delerin aşırı kullanımına ya da yoksunluğuna dair
Antikonvülzan terapi basit febril nöbetler için tav
hekime bir kanıt sağlayabilir. Nöbetli yenidoğan
siye edilmez. Antipiretikler ateşli çocuklarda belir
lar daha büyük çocuklara göre daha fazla elektrolit
tilmesine rağmen, bu antipiretiklerin sonraki febril
anormallikleri bulundururlar. Kraniyel BT'si, kaza
nöbet önleyebildiğine dair hiçbir kanıt yoktur.
sonucu olmayan travma, intrakranial kanama, en
farktüs veya kütle için endişeleri değerlendirir.
Yenidoğan NÖBETLERİ Eğer doğuştan metabolizma bozukluğundan şüp
Yenidoğan ların ( < 1 ay yaş) tam gelişmiş bir nö heleniliyorsa, laktat, amonyak ve serum amino ve
rolojik sistemleri yoktur. Bu yaş grubunda ortaya idrar organik asitleri seviyelerine bakılmalıdır.
BÖLÜM 78 • ÇOCUKLARDA NÖBET VE STATUS EPiLEPTiKUS 273
HİPONATERMİ betlerin geçmiş sebebini tanımlamak, başarılı te
davi için ve doğrudan bakımı kolaylaştıracak diğer
Aşırı su tüketimi(<135 mEq/L) hiponatermiye se
meseleler için oldukça yardımcı olabilirler.
bep olabilir. Hiponatermi en çok <6 ay bebeklerde
Antikonvülsan ilaçlar alan epilepsili çocuklar nö
ve bazen atletlerde görülür. Bir günde birkaç bar
bet ile acil servise getirildikleri zaman, olanak
dak su içen bebekler ya da seyreltilmiş bebek for
varsa, ilaç düzeyleri kontrol edilmelidir. Epilepsili
mülü içen bebekler hiponatermi için yüksek risk
çocukların ateşli hastalıklara karşı terepatik anti
taşırlar. Atletler de su intoksikasyonu sıkıntısı yaşa
konvülzan düzeyleri ile bile daha düşük bir nöbet
yabilirler.
eşiği olabilir.
• Hiponatermi, özellikle sodyum seviyesi <120
mEq/L ise nöbetlere sebep olabilir. Terapinin ama
cı bu seviyeyi hızlıca> 120 mEq/ı:ye çekerek tedavi VENTRİKÜLOPERİTONEAL ŞANTLI
etmek ya da sonraki nöbetleri önlemektir ve ardın
ÇOCUKLARDA NÖBET
dan sonraki 24 saat içerisinde sodyum seviyesini • Ventriküloperitoneal (VP) şantı bulunan çoğu ço
normal seviyeye çekmektir. cuk medikal bir nöbet geçmişine sahiptir. Değer
• Eğer hasta aktif olarak nöbeti geçmiyorsa, tedavi lendirmeler epilepsi, şant malfonksiyonu ve SSS
seçeneği %3 NaCl'dir. Eğer %3 NaCl alımı için geç enfeksiyonunu içerir.
kalındıysa, status epileptikus durumundaki hasta • Şant malfonksiyonuna standard bir yaklaşım, rad
lar için 20 mL/kg of %0.9 NaCl infüzyonu hemen yografık VP şant serisi, kraniyal BT ya da "hızlı
başlanmalıdır. beyin MRJ"yi (sedasyon olmadan genellikle hızla
gerçekleştirilen hızlı spin eko T2 ağırlıklı görüntü
HİPOGLİSEMİ ler) içerir. SSS enfeksiyonu şüphesi varsa, şantı BOS
analizi kullanmak için pediyatrik beyin cerraha da
Hipoglisemi semptomlar olsun olmasın, glukoz se
nışılmalıdır .
viyesi <50 miligram/dl olarak tanımlanır. Nöbet
ler hipoglisemi ile gerçekleşebilir, bu yüzden nöbet
durumundaki bütün hastalarda gkukoz seviyesi öl
KAFA TRAVMALI ÇOCUKLARDA NÖBET
çülmelidir. • Nöbet geçiren akut travmalı çocuklar intrakranial
• Eğer hipoglisemi varsa, hastalar, su içinde 4 mL / yaralanma yaşamış olabilir.
kg'lik % l O dekstroz hızlı infüzyonu tedavi edilme • Belirgin önemli travması olan çocuklarda görüntü
lidir. (daha büyük çocuklarda 2 mL/kg 025.) leme yapılmalıdır. "Darbe nöbetleri" (kafa travma
sının gerçekleştiği dakikalar içinde meydana gelen
HİPOKALSEMİ nöbetler) ciddi kafa yaralanmaları ile alakalı değil
dir. Fakat yaralanma sonrası gecikmeli bir şekilde
• Hipokalsemi anormal kalsiyum emilimi, boşaltım
ortaya çıkan nöbetlerin ciddi intrakranial yaralan
ya da dağıtımı yüzünden gerçekleşir ve aynı za
ma göstergesi olması daha muhtemeldir.
manda nöbetlere neden olabilir. Hipokalsemi ye
nidoğan ve küçük bebeklerde daha yaygındır ve
DiGeorge sendromu gibi kongenital anomalilerle
İLK FEBRİL NÖBET
alakalı olabilir. • Basit ateşsiz tek bir nöbetten sonra tekrarlama riski
%10 kalsiyum glukonatile tedavi edilmelidir (5-10 kabaca %40'tır.
dakika boyunca yavaşça 0.3mL/kg uygulayın). • Çoğu nörolog ilk nöbet sonrasında antikonvülzan
ilaçların günlük uygulanmasını tavsiye etmez.
EPİLEPSİLİ ÇOCUKLARDA NÖBET Sadece uzun süreli veya tekrarlayan nöbetlere ta
nık olan hastalarda, özellikle beraberinde nörolo
• Epilepsi, iki ya da daha fazla sebepsiz nöbet (örn:
jik bulgu-hasar de varsa, anti-epileptik ilaç başla
ateş ya da travma) olarak tanımlanır. Nöbetin tü
tılır. Anti-epileptik ilaç seçimi; nöbet tipi, yan etki
rünü tanımlamak ya da en iyi tedaviyi belirlemek
profili ve yönetim kolaylığına bağlıdır ve genellikle
karmaşık olabilir.
primer hekim ya da bir nörolog ile tartışılmalıdır.
• Aileler, eski kayıtlar ve pediyatrik nörologlar nö-
2 74 KISIM 1 O· ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
• Şok belirtileri için sıvı resüstasyonu sağlayın (20 • BMO'nin benign ya da geçici sebepleri acil serviste
ml/kg'den, ihtiyaç halinde üç defa) tedavi ve monitörize edilebilinip, gözlem sonrası
Yatak başında glukozu belirleyin ve hipoglisemiyi 4 taburcu edilebilse de, BMO'li bir çok infant ve ço
ml/kg'den 010 ile infantlarda, 2 mi /kg'den 025 ile cuk yoğun bakım ünitesine yatışa ihtiyaç duyar.
çocuklarda tedavi edin.
Hipotermi ya da hipertermiyi tedavi edin.
Nöbetleri benzodiyazepinler ile kontrol altına alın BAŞAGRISI
(örn. lorazepam, O.l miligram! kg IV/IO) EPİDEMİYOLOJİ
Opiyat ya da klonidin overdozu şüphesinde O.Ol
0.1 miligram/kg'dan IV/IO her iki dakikada bir, ih • Baş ağrısı, pediyatrik acil servis ziyaretlerinin
tiyaç halinde naloksan verin. % l'ine kadar olan kısmını kapsar.
Saf benzodiyazepin overdozu şüphesinde O.O 1 mg/ Çocuklarda, baş ağrılarının büyük çoğunluğunun
kg'dan IV/IO flumazenil verin. benign bir etyolojisi vardır. Baş ağrısının oksipital
• Endike olduğu spesifik bir toksin yutulmamışsa ya
yerleşimi ve çocuğun baş ağrısının niteliğini tarif
da serum pH<7.0 değilse, sodyum bikarbonattan
kaçının. edememesi durumu potansiyel olarak altta yatan
• Sepsis ya da menenjit şüphesi olan hastalara, eğer ciddi bir durumla ilişkilidir.
unstabilse lomber ponksiyondan da önce, ampirik Baş ağrısıyla prezente olan yeni gelişen nöroşirur
geniş spektrumlu antibiyotiğe olabildiğince erken şik durumlar genellikle nörolojik bulgularla ilişki
başlayın. lidir.
276 KISIM 1 O· ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
Çocuklarda kardiyak ölümün diğer sebepleri mi TABLO 80-l Çocuk ve Adölesanlarda
yokardit, kardiyomiyopati, konjenital kalp hastalığı Senkop Sebepleri
ve iletim bozukluklarıdır.
Nöral aracılı: Çocuklarda en sık senkop sebebi.
Ortostatik: ayakta dururken baş dönmesi.
• PATOFİZYOLOJİ Durumsal: ürinasyon, defekasyon, öksürük ve yutma.
Senkop beynin çalışmasının geçici olarak bozul Familya! disotonomi
ması sonucu ortaya çıkan geçici bilinç kaybıdır ve
Kardiyak disritmiler: Genellikle hızla başlayıp biten olaylar.
genellikle serebral hipoperfüzyona sebep olan ye Uzamış QT sendromu
tersiz kardiyak output sebebiyle ortaya çıkar. Wolff-Parkinson-White sendormu
Vasküler senkop ayaklarda venöz göllenmenin Hasta sinüs sendromu: geçirilmiş kalp ameliyatıyla ilişkili.
oluşmasının ventriküler preloadda azalmaya bu Supraventriküler taşikardi
nun da nabızda ve miyokardiyal kontraktilitede Atriyoventriküler blok: konjenital kalp hastalığı olan
kompansatuar artmaya sebep olması ile gelişir. çocuklarda sık.
Nöral aracılı senkop (NAS), ya da refleks senkop, Pacemaker bozukluğu
atriyumlardaki, ventriküllerdeki ve pulmoner ar
terlerdeki reseptörler venöz dönüşte bir azalma Yapısal kalp hastalığı
saptadığında vagal sinir üzerinden gelen efferent Hipertrofik kardiyomiyopati: zorlanmaya bağlı senkop
gelişte en sıktır, ancak bebekler konjestif kalp
beyin sapı cevabının bradikardi, hipertansiyon ya
yetmezliği ve siyanozla gelebilir; kesinleştirmek için
da her ikisine birden sebep olmasıyla ortaya çıkar.
ekokardiyografi zaruridir.
NAS'un vazovagal, ortostatik, durumsal (idrar çı Dilate kardiyomiyopati: idiyopatik olabilir, post
karma, öksürme) ve familya! tipleri vardır. NAS miyokardit olabilir veya konjenital olabilir
genellikle mide bulantısı, sıcaklık ya da sersemlik
hissini takiben yavaş yavaş görüntünün kaybolma Konjenital kalp hastalığı
sıyla ortaya çıkar. Valvüler hastalıklar: aortik stenoz sıklıkla konjenitaldir,
• Kardiyak senkop, intrinsink bir kardiyak problem Ebstein malformasyonu veya mitral valv prolapsusu (ki
sebebiyle kardiyak outputun bozulması sonucu artmış ani ölüm riski ile ilişkili değildir)
ortaya çıkar. Bu sebepler taşidisritmiler, bradidis Disritmojenik sağ ventriküler displazi
ritmiler, akış obstrüksiyonu ve miyokardiyal dis Pulmoner hipertansiyon: dispne veya zorlanma, egzersiz
intoleransı. nefessiz kalma.
fonksiyonu içerir. Bu sebeplerden dolayı ortaya çı
Koroner arter anormallikleri: aberran sol ana arter fiziksel
kan senkop genellikle hızla başlar ve hızla biter ve
egzersiz sırasında eksternal bası yapar
egzersiz tarafından tetiklenebilir.
Uzun QT sendromu, herediter ya da akkiz olabi Endokrin anormallikler: hipertiroid, hiperglisemi, adrenal
lir, hipertrofik kardiyomiyopati ile ilişkilidir ve yetmezlik
ani kardiyak ölüm olgularının yarısının sebebi İlaçlar ve uyuşturucular: antihipertansifler, trisiklik
dir. Uzun QT sendromu olan hastaların EKG'de antidepresanlar, kokain, diüretik, antidisritmikler
QTc>0.44 saniyedir. QT intervalini uzatabilecek
olan ilaçlar antibiyotikler, trisiklik antidepresanlar Gastrointestinal bozukluklar: reflü
(TCAlar), antipsikotikler, antifungaller, GI motilite
ve anti emetik ajanlar, antihistaminikler, antiarit
Senkopun ciddi sebepleriyle ilişkili olan risk fak
mikler ve iştah baskılayıcılardır.
Senkopun diğer bilinen sebepleri, nefes tutma, hi törleri olaydan önce efor sarfetme, kişisel ya da ai
perventilasyon, hipoglisemi, histeri ve atipik mig lesel kardiyak hastalık ya da disfonksiyon öyküsü,
rendir. rekürren epizotlar, ilişkilendirilmiş göğüs ağrısı ve
Belirgin serebral hipoperfüzyona sebep olabilecek palpitasyonlar ya da uzamış bilinç kaybını içerir.
her olay ani ölüme sebep olabilir. (Bknz. Tablo 80-2)
Senkopla kolaylıkla karıştırılabilecek durumlar
• KLİNİK ÖZELLİKLER Tablo 80-3'te sık ilişkili semptomlarla beraber ve
rilmiştir.
Senkop kısa süreli bilinç kaybının eşlik ettiği ani
düşmedir.
İstemsiz motor hareketler her türlü senkop duru TABLO 80-2 Ciddi Nedenlere Bağlı Senkop
munda ortaya çıkabilir, ancak en sık nöbetlerde
I
i Açısından Risk Faktörleri
olur.
Olay öncesi efor öyküsü
Çocukların üçte ikisi durum ortaya çıkmadan ser Hastada kalp hastalığı öyküsü
semlik ya da baş dönmesi tecrübe edebilir. Ailede ani ölüm, sağırlık veya kalp hastalığı öyküsü
Tablo 80-1 senkopun sık sebeplerini kategorilerine Tekrarlayan ataklar
göre listelemektedir. Yatar pozisyondaki ataklar
Yapısal kardiyak hastalıklar, kardiyak disfonksiyon, Uzamış bilinç kaybı
ritm bozuklukları ve sistemik hastalık ani kardiyak Eşlik eden göğüs ağrısı veya çarpıntı
Kardiyak iletimi değiştirebilen ilaçların kullanımı
ölümü predispoze eden faktörlerdir.
BÖLÜM 81 • iNFANTVE ÇOCUKLARDA HiPOGLiSEMi VE METABOLiK ACiLLER 279
• Belirgin vazovagal epizotu olanlar dışında tüm has
TABLO 80-3 Bayılmayla Karışabilen
talara EKG yapılmalıdır. QT intervali değerlendi
Durumlar
rilmelidir. Hipertrofık kardiyomiyopatisi, uzamış
Baziler migren: Baş ağrısı, nadir bilinç kaybı, diğer nörolojik QT intervali ya da diğer kardiyak disritmileri olan
belirtiler hastalar bir kardiyoloğun konsültasyonunda idare
Nöbet: Motor aktivite ile aynı anda bilinç kaybı, uzamış
postiktal faz
edilmelidir.
Vertigo: Dönme veya çevrilme hissi, bilinç kaybı yok • Bilinen kardiyak hastalığı olan ya da karidyak has
Histeri: Bilinç kaybı yok, duruma kayıtsızlık talıktan şüphelenilen hastalarda ekokardiyogram
Hipoglisemi: Bilinç kaybına kadar olan konfüzyon süreci, yapılmalıdır.
düzelme için glukoz • Ani ölümden resüsite edilmiş olan hastalara, ar
uygulamasına ihtiyaç restin sebebi açıkça belli değilse, kreatinin fosfo
Katılma nöbetleri (nefes tuuna nöbeti): Durum öncesi
kinaz (CPK-MB) ve Troponin l'yı içeren tam bir
ağlama, 6-18 aylık bebeklerde
Hiperventilasyon ciddi hipokopni senkopa neden olabilir değerlendirme yapılmalıdır. Arrestten doğabilecek
komplikasyonlar açısından dikkatli olunmalıdır.
Tüm bu hastalar pediatrik yoğun bakım ünitesine
yatırılmalıdır.
• TANI VE AYIRICI TANI Senkop episodu için açık bir sebep bulunamazsa,
• Öykü ve fizik muayenedeki spesifik hiç bir şey gü çocuk primer hekimi tarafından değerlendirilip ta
venilir bir şekilde vazovagal senkop ile diğer sebep kip edilmek üzere taburcu edilebilir. Ancak, çocu
leri birbirinden ayırt edemez. Ancak, iyi bir öykü ğun kardiyak risk faktörleri ya da egzersizle ortaya
ve özellikle kardiyak muayeneye odaklı iyi bir fizik çıkan semptomları varsa, bir kardiyologa yönlen
muayene ciddi sebepler için şüphe oluşmasına yar dirmek gerekir, aynı zamanda kardiyoloji onay ver
dımcı olabilir. mediği sürece her türlü spor yasaklanmalıdır.
Senkoplu çocukları değerlendirmek için en önemli • Kayıtlı disritmisi olan çocuklara, sürekli kardiyak
basamak detaylı bir öyküdür, ilaçları, uyuşturucuları, monitörizasyon yapılması gerekir. EKG'si normal
besinleri ve alınan ek maddeleri içermelidir. olan, ancak öyküsü disritmik bir duruma işaret
Egzersiz sırasında bayılma daha önemli bir sebebi eden çocuklar ayaktan monitorizasyon ve kardiyak
gösterir. Senkop yapan sebeplerin çoğu, çocuklarda incelemeye adaydırlar.
ani ölüme de sebep olur. Ani ölüm gelişen çocukla
rın yaklaşık %25'inin senkop öyküsü de vardır. An
cak, senkop oldukça sık ortaya çıkan bir durumdur
ve bir senkop epizotu tek başına artmış ani ölüm
riskiyle ilişkili değildir.
• Eğer görgü tanıkları hastanın ölü gibi göründüğü İNFANT VE ÇOCUKLARDA
nü ya da kardiyopulmoner resüstasyonun yapıldı 81 HİPOGLİSEMİ VE
ğını söylerlerse, ciddi bir patolojik durum araştırıl METABOLİK ACİLLER
malıdır.
• Kardiyak disritmi eğer senkop korku, öfke, şaşkın Matthew Hansen
lık ya da fiziksel zorlanma ile ilişkiliyse şüphelenil Çeviri: Filiz Froohari Damarsoy
melidir.
• Fizik muayene tam kardiyovasküler, nörolojik ve
pulmoner muayeneyi içermelidir. Kardiyovasküler
muayenede göze çarpan her türlü anormallik ek ça EPİDEMİYOLOJİ
lışma gerektirir. • Hipoglisemi, daha büyük çocuklara göre yenido
ğanlarda ve infantlarda daha sıktır. İnfant ve ço
ACİL SERVİS BAKIMI VE cuklarda hipoglisemi ile ilişkili durumlar Tablo 81-
1'de özetlenmiştir.
TABURCULUK • Konjenital adrenal hiperplazi, her 10.000 canlı do
• Eğer öyküden hareketle açıkça vazovagal senkop ğumdan birinde ortaya çıkmaktadır. Etkilenen ye
ortaya konuyorsa rutin laboratuar çalışmaları ge nidoğanların yüzde yetmişbeşi klasik tuz kaybetti
reksizdir. Laboratuar değerlendirmeleri öyküye, ren virilizan varyantın belirtilerini gösterirler.
fizik muayeneye ve klinik şüpheye göre yapılır. Ati • Doğumsal metabolizma bozuklukları geniş bir
pik prezentasyonu olan ya da korkutucu semptom grup nadir hastalığı içerir ve bir çoğu ABD yenido
ları olan hastalarda, serum biyokimyası, hematok ğan tarama programlarına dahildir, ancak taranan
rit, tiroid fonksiyon testleri, göğüs grafısi ve idrarda bozukluklar eyalete göre farklılıklar göstermekte
ilaç taraması yapılabilir. dir.
280 KISIM 1 O· ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
artmaya neden olarak sistemik ve hücre içi asido sında patolojik ya da anatomik hastalıklar (örn. fa
sizi kötüleştirdiğinde, eğer endotrakeal entübasyon ranjit, stomatit, yarıkdudak-yarıkdamak ya da GI
gerekliyse, tedbirli olunmalıdır. obstrüksiyon) nörolojik hastalıklar (örn. menenjit,
• DKA'lı hastaların birçoğu, durumları stabil olsa beyin tümörü, kasılma nöbetleri) ya da febril has
bile, yoğun gözlem gerektirdiğinden yoğun bakım talıklar sayılabilir.
ünitesine alınmalıdır. Buna ek olarak, birçok has • Dehidratasyonun bir başka sebebi olarak; çok az
tane yoğun bakım ortamında insülin infüzyonunu miktarda su kayıpları (ateş, ısı, solunum hastalıkla
kısıtlamaktadır. Beyin ödemi olan hastalar YBÜ'ye rı, tiroid hastalıkları, aşırı diyaforez, kistik fibroz),
alınmalı ve olası kafa içi basıncı izlemi yapılmalıdır. GI kaybı (kusma, ishal), renal kayıplar (diyabetik
Hastanın konsültasyonu, primer hekimi ve pedi ketoasidosiz gibi ozmotik ya da renal hastalıklar
yatrik endokrinolog tarafından erken tedavi süre gibi non-ozmotik ya da şekersiz diyabet), sodyum
cinde yapılmalıdır. kaybı durumu (adrenal hastalık, diüretik kullanı
mı) gibi su kaybını arttıran durumlar gösterilebilir.
• Yanıklar, orta derecede karında su toplanması, so
ÇOCUKLARDA VE lunum rahatsızlıkları, peritonit ya da anaflaksi gibi
83 İNFANTLARDA SIVI VE •
sistemik hastalıklar da dehidratasyona sebep olabilir.
Dehidratasyon; serbest su ve elektrolit kaybı mikta
ELEKTROLİT TEDAVİSİ rına göre, izotonik, hiponatremik ve hipernatremik
Jennifer R. Reid olarak sınıflandırılabilir.
Çeviri: Filiz Froohari Damarsoy • İzotonik dehidratasyon (serum sodyumu 130-150
mEq/L arasında) en yaygın olanıdır ve oransal olarak
EPİDEMİYOLOJİ eşit miktarda su ve sodyum kaybından kaynaklanır.
• Hiponatremik dehidratasyon (serum sodyumu
• Çocuklarda dehidratasyon ve elektrolit bozukluk 130 mEq/llien düşükken) akut su kaybının yerini
larının ortaya çıkma sıklığı biJinmiyor olmakla be serbest su aldığında (çay, seyreltik formül) gelişir.
raber; her yıl Amerika Birleşik Devletlerinde 3 mil Hiponatremi ise sodyuma bağlı olarak yükselmiş
yondan fazla doktor başvurusunun, 220.000 hastane toplam vücut sıvısının ayarlanması esnasında or
tedavisinin ve yüzlerce ölümün sorumlusudur. taya çıkar (antidiüretik hormonun uygun olmayan
• Gastrointestinal hastalıklardan doğan dehidratas miktarda salgılanması sendromu ya da nefrotik
yon ve elektrolit bozuklukları, çocuk ölümlerinin sendrom, siroz, psikojenik ya da infantil su zehir
dünya çapında başlıca nedenidir. lenmesi gibi ödem oluşturan durumlar).
• Acil servise getirilen çocuk ve infantlardaki sıvı • Hipernatremik dehidratasyon (serum sodyumu
ve elektrolit bozukluğunun en yaygın sebebi akut 150 mEq/llien fazla olduğunda) serbet vücut su
gastroenterittir. yunun sodyumdan çok daha fazla kaybedildiği
• Gastroentestinal hastalıkların evde yapılan ve uy durumlarda gelişir. Bu tipik olarak, genç hastala
gun olmayan düzeltme yolları, özellikle 6 ayın al rın tuz bakımından zengin solüsyonlarla (örneğin
tındaki çocuklarda elektrolit bozukluklarına sebep uygun şekilde hazırlanmamış karışım formülleri,
olabilir. yağsız kaynatılmış süt, tavuk suyu) beslenmesi du
rumunda ortaya çıkar.
DEHİDRATASYON
KLİNİK ÖZELLİKLER
PATOFİZYOLOJİ
• Hastanın klinik görünüşü, dehidratasyonunun dere
• Yaşam sürecinin ilk 2 yılında, hızlı büyüme ve me cesine, kaybettiği sıvı miktarına ve yaşına bağlıdır.
tabolizmadan dolayı, çocuk ve infantlar muazzam • Büyük çocuklar, hücre içi hacminin (dekompan
bir ısı ve su idaresi gerektirirler. Günlük serbest su zasyon almaksızın) %40'ı kadarının aşamalı olarak
döngüsünün hızı, yetişkinlere göre nispeten 3-4 kat kaybedilmesini tolere edebilirler.
daha fazladır. • Genç infantlarda, yüksek miktarda ve ani hacim
• Yüksek sıvı gerekliliğinin sebebi olarak; çocuklar kaybı, kardiyovasküler kollapsla beraber hipovole
daki yüksek metabolik hız, nispi geniş vücut yüzey mik şoka neden olabilir.
alanı, deriden ve solunum sisteminden belli belirsiz
kaybedilen su miktarındaki artış (özellikle ısıyla),
TANI VE AYIRICI TANI
idrarı yoğunlaştırmadaki yetersizlik ve toplam vü
cut suyunun hücre dışı alanlarda yoğun bir yüzde • Dehidratasyon değerlendirilmesi yaparken altın
de bulunması gibi faktörler gösterilebilir. standart; hastanın, hastalık öncesi ve hastalık son -
• Dehidratasyonun istemli ya da istemsiz olarak su rası vücut ağırlığının karşılaştırılmasıdır ( 1 L su = 1
alımını düşüren sebepleri olabilir. Bu sebepler ara- kg su). Bu sayede vücut ağırlığındaki azalma bazın-
BÖLÜM 83. ÇOCUKLARDA VE iNFANTLARDA sıvı VE ELEKTROLiTTEDAViSi 285
TABL083-l Pediyatrik Dehidrasyonun Klinik Göstergeleri
KLİNİK ÖZELLİKLER HİÇ VEYA AZ DEHİDRASYON ORTA DEHİDRASYON AŞIRI DEHİDRASYON
Dehidrasyon yüzdesi <%5 %5-%10 <%10
Genel Aktif Tedirgin Gevşemiş
Görünüş Hareketli Huzursuz Uykulu
Gözler Çökük değil Hafif çökük Belirgin bir şekilde çökük
Gözyaşı Ağlarken görülür Ağlarken görülmeyebilir Ağlarken görülmez
Susama Özellikle susuzluk hissetmez Su içmeye isteklidir Su içemeyecek kadar hastadır
Ağız Nemli mukus zarı Biraz kuru mukus zarı Kuru mukus zarı
Skin Pinch Hızlıca düzelir Biraz yavaş düzelir Yavaş yavaş düzelir
da sıvı eksikliği (vücut ağırlığının yüzdesi şeklinde) seri bir şekilde iV ya da 10 ile hastaya verilmeli ve
hesaplanabilir. Dehidratasyon; hafif (<%5), orta gerekirse tekrarlanmalıdır. İlk l saat içerisinde, has
(%5-%10) ve şiddetli (>%10) şeklinde sınıflandı tanın altta yatan hastalığına bağlı kontrendike (örn.
rılır. Ne yazık ki hastalık öncesi tanı vücut ağırlığı diyabetik ketoasidosiz) görülmedikçe, minimum 60
acil serviste ender olarak elde edilebilir. mL/kg ya da daha fazla verilmelidir.
• Tam vücut ağırlığı yerine, dehidratasyon seviyesi • Hafif ila orta derece dehidratasyonlu çocuklar oral
hakkında güvenilir bir tahmin yapabilmek için ge rehidrasyon terapisi (ORT) ile tedavi edilir. Kusma
reken klinik özellikler tabloda gösterilmiştir (Tab ve ishalde ORT'nin detaylı anlatımı için 76. Kısıma
lo 83-1). Damar içi hacim nispeten korunuyorsa; bakınız.
hipernatremik dehidratasyonda ise intravasküler • Kusmanın oral rehidrasyona engel olduğu durum
hacim genel olarak korunduğundan, normal deri larda çocuğa ondansetrone 0.15 mg/kg PO ya da
turgoru ve vital bulguların olması toplam sıvı kay O. 1 mg/kg IV verilir.
bının azımsannıasına sebep olabilir. • Oral ya da parenteral rehidrasyona alternatif olarak
• Genelde, hastanın öyküsü ve muayeneleri elektro izotonik kristaloidli nazogastrik rehidrasyon ya da
lit anormalliklerinin altında yatan sebepleri ortaya oral rehidrasyon solüsyonu göz önünde bulundu
koymadıkça, rutin laboratuar çalışmaları 6 ayın al rulur.
tındaki çocuklarda yararlı olmaz (Bknz. Elektrolit • İdame sıvılar şu şekilde hesaplanır: 10 kg'dan az
Bozuklukları). ve 10 kg çocuklara 24 saat boyunca 100 mL/kg/d
• Şiddetli dehidratasyon durumunda ya da siste tatbik edilir (4 mL/kg/h); 11 ila 22 kg arasındaki
mik hastalığın altında yatan sebeplerden şüphe çocuklara 24 saat boyunca, her kg> l O için 1000 mL
lenildiğinde kapsamlı bir metabolik tablo, ve il + 50 mL/kg tatbik edilir; 20 kg'ın üstündeki çocuk
gili problemlerin belirlenmesi (örn. hipoglisemi, lara 24 saat boyunca, her kg >20 için 1500 mL + 20
ketoasidosiz, böbrek yetersizliği) dehidratasyon mL/kg tatbik edilir.
• Sıvı açığı; tahmini dehidratasyon yüzdesine göre
tipini(izotonik, hiponatremik ya da hipernatremik
olarak) sınıflandırmada yardımcı olabilir. belirlenir (Bknz. Tablo 83-1). Hesaplamalar aşa
• Diğer laboratuar araştırmaları, klinik tablo tara ğıdaki yönteme göre yapılır: eğer hastanın ağırlığı
fından yönlendirilir ve Dehidratasyonun altında 15 kg olarak tespit edildiyse ve tahmini olarak %10
yatan sebepleri teşhis etmeyi hedefler (örn. septik dehidrateyse, bu durumda tahmini sıvı kaybı 15 kg
antrit, metabolik hastalık, ağızdan zehir alımı). x %10 = 1.5 kg= lL'dir.
• İlk 8 saat boyunca toplam sıvı eksikliğinin yarısı ve
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK kalan yarısı da devamında 16 saat boyunca belir
lenir. Saatlik IV sıvı oranı, hastanın gereksinimine
• İnfantlarda ve küçük çocuklarda sıvı ve elektrolit
göre korunan ve eksilen sıvı oranına göre belirlenir.
karmaşasının düzenlenmesi birkaç temel prensip
etrafında döner: (1) tanımlama ve şok tedavisi;(2) ELEKRTOLİK BOZUKLUKLARI
tanımlama ve eğer mümkünse altında yatan se
bepleri tedavi etme (diyabetik ketoasidosiz, pilorik
PATOFİZYOLOJİ
stenoz, solunum güçlüğü); (3) Hastaya halihazırda • Çocuklarda en yaygın elektrolit anormallikleri sod
kaybedilmiş ve süregelen sıvı kaybının telafisi için yum içerir. Hiponatremi serum sodyu munun <130
uygun bir sıvı vermek ve sıvı akışını devam ettirme. mEq/J;nin olması olarak tanımlanır ve en yaygın
• Hipovolemik şok, hızlıca izotonik kristaloid ile teda sebebi GI kaybı ve su zehirlenmesidir (örn. bebek
vi edilmeli: periferaI perfüzyon, hayati belirtiler ve lik döneminde su gibi hipotonik değişim sıvısı alı
mental durumun yükselmesi sağlanana kadar; 20 nımı). Hiper natremi ise serum sodyumunun >150
mL/kg normal salin ya da laktat Ringer solüsyonu mEq/J; olarak tanımlanır ve yaygın olarak renal
286 KISIM 1 O· ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
hastalık ve şekersiz diyabetin yanı sıra ishale bağ • Magnezyum hastalıkları serum seviyesının, nor
lıdır. mal aralık olan 1.5 - 2.2 mEq/L'nin dışında olması
• Hipokaldemi serum potasyumunun <3.4 mEq/L' durumunda tanımlanır.
durumudur ve genellikle profüz kusma-ishal ya • Hipomagnezeminin sebepleri arasında; ishal, ma
da diyüretik döngüsünden kaynaklanır. Diyabetik labsorpsiyon, kısa bağırsak, fistüller, verenal hasar
ketoasidosizde, toplam vücut potasyumu depo (ozmotik diüretik, kemoterapötikler) gösterilir.
ları; serum seviyesi normal ya da sahte bi şekilde
yükseltilmiş olsa dahi ozmotik diüreze bağlı olarak
önemli seviyede tükenebilir. Hipokaleminin yaygın KLİNİK ÖZELLİKLER
olmayan sebepleri arasında renal tübüler asidosiz • Çeşitli elektrolit anormalliklerinin işaret ve semp
ve ailevi hipokalemiye bağlı felç sayılabilir.
• Hiperkalemi, potasyumun >5.5 mEq/L durumu; tomları, sebepleri ve tedavileri ile birlikte Tablo 83-
kan alma sürecindeki hemoliz artefaktına bağlıdır. 2'de gösterilmiştir.
Gerçek hiperkalemi, renal bozukluk, rabdomiyoliz,
ve adrenal kortikoid yetmezliğinden kaynaklanabi TANI VE AYIRICI TANI
lir.
• • Tedavi; başından sonuna kadar, hastanın öyküsü
Kalsiyum rahatsızlıkları çocuklarda nispi olarak
yaygın değildir. Hipokalsemi, Dvitamini eksikliği, nün dikkatlice alınması, fizik muayene ve serum
genç infantlarda inek sütü ile beslenme, hiperven elektrolitleri ölçümüyle yapılır.
tilasyon ya da kronik rental yetersizlik ile birlikte; • Dehidratasyon ve bozulmuş mental durumu be
sinir uçlarının paratiroid hormonuna gösterdiği lirtileri gösteren hastalara, hızlı yatak başı glukozu
direnç ve hiperparatiroidizim sebep olabilir. verilmelidir.
• Hiperkalsemi (serum seviyesi> 11 mg/dL) çoğu za • ilave laboratuar çalışmaları, başlangıç elektrot anor
man yüksek kemik emiliminden kaynaklanır. mallikleri ve klinik tablo tarafından yönlendirilir.
PATOFİZYOLOJİ
• Çocukların uzun kemikleri, yetişkinlerinkine göre
genelde daha az yoğun ve porözlüdür.Sonuçta olu
şan yüksek kompliyans; çocukların uzun kemikle
rinin mekanik stres karşısında tamamen kırılmak
yerine eğilmesine ve burkulmasına katkıda bulu
nur.
• Mekanik olarak zayıf olan epifızyal plak sarıp ko
ruyan diyafız ve metafiz periostu; çocuklarda daha
kalındır ve metafızden epifıze kadar devam eder.
• Epifızyal plağa kan temini epifızden sağlanır, bu
yüzden epifizyal kıkırdakla epifız arasındaki boş
luk, gelecekteki büyüme için talihsizliklere yol :ıç:ı
bilir.
• Çocukların ligamentleri, yetişkinlerinkine göre
daha güçlü ve yumuşaktır ve küçük çocuklarda
burkulmalar kırılmalara göre daha yaygındır.
ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE
YARALANMA ÖRNEKLERİ
ŞEKİL 84-1. Salter-Harris distal tibia tip 2 fraktürü. BT
• Büyüme plağı (epifizyal plak), çocukların uzun ke görüntüsü; epifızyal büyüme plağı ve metafizdeki genişle
miklerinin en zayıf olan ve kırılmaların en sık gö meden dolayı oluşan fraktürü göstermektedir (ok). (Wake
rüldüğü noktasıdır. Ligamentler ve periost, fizyal Medical Center, Raleigh, NC'nin izniyle)
288 KISIM 10, ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
TORUSFRAKTÜRÜ
• Çocukların uzun kemikleri, yetişkinlerinkine göre
daha kopliyantlıdır ve bir yetişkinin kemiğini kı
rabilecek şiddetteki kuvvetler karşısında eğilme ve
bükülme eğilimindedir. Torus (kortikal ya da toka
olarak da anılır) kırılmaları, genelde metafizde ke
ŞEKİL 84-2. Distal tibianın lateral bölümündeki Salter
mik korteksi şişmesi ya da buruşması şeklindedir.
- Harris tip 3 fraktürünün radyograf görüntüsü. İntraanti • Hastalarda yumuşak doku şişliği ve kırılma bölgesi
küler parçanın büyüme plağına ve tibianm medial epifızine
doğru ilerlediğinde dikkat ediniz (Shah BR, Lucchesi M: At üzerinde nokta hassasiyeti bulunur. Radyografinin
las of Pediatric Emergency Medicine ©2006, McGraw-HilJ, algılanması güç olabilir fakat kortikal bozulmayı
New York izniyle çoğaltılmıştır). gösterir.
BÖLÜM 84 • ÇOCUKLARDA VE KAS iSKELET BOZUKLUKLAR! 289
• Torus fraktürü tipik olarak; yer değiştirebilir ,açılı ğı ve açık fraktürleri (bu aynı zamanda antibiyotik
ya da rotasyonlu değildir, bu yüzden redüksiyon le gerektirir) ortopedi konsültasyonun gerektirir.
nadiren gerekli olur. Fonksiyon pozisyonunun or
topedik takip eşliğinde, 3-4 hafta atel veya alçıda SUPRAKONDİLER FRAKTÜR
kalması tavsiye edilir.
• Çocuklarda en sık görülen dirsek fraktürü, distal
humerustaki suprakondriyal fraktürdür. En yaygın
GREENSTİCK FRAKTÜRÜ
mekanizma uzanmış kolun üzerine düşmektir.
• Greenstick fraktüründe, kemiğin bir tarafındaki • Fraktüre yakın kol arter yakınlığı, arterial yara
korteks ve periost bozulmuşken, diğer tarafında ise lanmayı predispoze eder. Bunu takip eden arterial
bozulmamıştır. spazm ya da bükülmelerden kaynaklanan sıkışma
• Tedavi kapalı redüksiyon ve immobilizasyondur.
lar, distal dolaşımın daha da kötüye gitmesinde se
bep olur. Volkmann'ın iskemik kontraktürü olarak
PLASTİK DEFORMİTELER da bilinen önkol bölgesi sendromu oluşabilir.
• Semptomlar, pasif parmak büyümesi ile proksimal
• Plastik deformiteler, ortak kemikte bir tam fraktür
ile kombinasyon halinde ön kol ve alt bacakta görü ön kolda ağrı, katı bir önkol şişliği, eldiven çorap
lür. Diyafızyal korteks deforme olmuşken, periost tarzı anesteziyi. içerir. Pasif dirsek fleksiyonu olan
bozulmamıştır. ve önkol pronatı korunan çocuklar ağrıdan yakınır.
• Uygun redüksiyon ve yeniden düzenleme çok • El bileğindeki cidi damarsal zararlara rağmen, na
önemli olduğu kadar, seri bir ortopedik konsültas bız açık bir şekilde olduğu gibi kalabilir.
yon tüm plastik deformitelerde gereklidir. • Ulnar, mediyan ve radyal sinir yaralanmaları da
yaygındır ve bütün suprakondiler fraktürlerin
• ÇOCUK İSTİSMARINA BAGLI %5'inden %10'u kadarında görülür.
• Radyografıler yaralanmayı gösterebilir fakat bulgu
FRAKTÜRLER
ların çözümü zor olabilir. Posterior yağ yastıkçığı
Bakınız 189. Bölüm, "Çocuk ve Yetişkin İstismarı" işareti , intraartiküler sıvı birikiminin belirtisi ola
bilir ve bu yüzden fraktür görülebilir. Anterior hu
• SEÇİLMİŞ ÇOCUK meral hat belirlenmelidir {Şekil 84-4). Hemen göze
YARALANMALARI çarpmayan suprakondiler fraktürlerde, hat genelde
daha ön taraftadır.
KLAVİKULA FRAKTÜRÜ • Suprakondiler fraktürler genel olarak 3 tipde sınıf
• Klavikula fraktürü, çocuklarda en yaygın olan frak landırılır: tip 1 fraktürü hemen göze çarpmaz ve
türdür. ancak radyografideki yağ yastıkçığı işareti yoluyla
• Yenidoğanlarda zor geçen doğumlardan dolayı saptanabilir (Şekil 84-5); tip 2 fraktürler angülas
fraktürler olabilir ve kollarını kullanama durumu yon gösterir ama posterior korteks genelde yerin -
görülebilir. Eğer fraktür başlangıçta fark edileme den oynamıştır; tip 3 fraktürler yerinden oynamış
mişse, ebeveynler doğumdan sonraki 2-3 hafta içe distal fraktür parçaları ile her iki korteks ayrılmış
risinde kemik kallusu fark edebilir. tır.
• Büyük infantlarda ve çocuklarda, genel mekanizma • Nörovasküler kötüleşme durumunda, acil kol frak
uzanmış kolların ya da omuzların üzerine düşmek siyonu belirtilir. Eğer redüksiyondan sonra isemik
tir.
önkol bölgesi şüphesi varsa, cerrahi dekompresyon
• Klavikula fraktürlü hastaların bakımı ağrı kontro
ya da arteriel eksplorasyon belirtilebilir.
lüne yöneliktir. Acil servis bölümünde anatomik • Tip 1 suprakondiler fraktürler genelde atellenebilir
düzenleme başarılı olmasa bile, fraktür bölgesinde
{90 derecede dirsek fleksiyonlu posterior uzun kol
bir yumru kalıntısı olabilmesine rağmen; deplase
fraktürler genelde sağlıklı bir şekilde iyileştirilir. ateli ve doğal pozisyonda el bileği ya da duble "şe
• Sekiz rakamı omuz abdüksiyon kısıtlaması, gele ker maşası ateli" ve ayaktan takibe çağırılır.
• Tip 2 ve 3 suprakondiler fraktürler tipik olarak cer
neksel tedavi olup, birçok hasta bu cihazla daha
fazla ağrı çeker. Basit kol askısı ya da omuz hare rahi çivileme gerektirir.
ketini kısıtlamak eşit ölçüde etkilidir ve daha az acı • Giriş izni, yer değiştirmiş fraktürü olan ve belirgin
vericidir. yumuşak doku şişliği olan hastalar için tavsiye edi
• Acil servisde; medial klavikulada anterior ya da lir. Açık redüksiyona genelde gerek duyulur.
posterior yer değişimleri, açık fraktüre dönüşme • Lateral ve mediyal kondil fraktürleri ile interkon
potansiyeli olan cildi geren fraktür parçasının varlı- diller ve transkondiller fraktürler nörovasküler risk
290 KISIM 1 O· ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
RADYALBAŞSUBLUKASYONU
(DADI ÇIKIGI)
• Radyal baş sublukasyomı; 1-4 yaş arası çocuklarda
en yaygın görülen yaralanmadır. Yaralanmanın ti
pik hikayesi; çocuğun bir yetişkin tarafından, elin
den ya da el bileklerinden çekilmesidir. Bazen bir
travma öyküsü olabilir, bazen de kayda değer bir
olay olmayabilir fakat çocuk kolunu kullanmayı
reddeder.
• Kol; önkol pronatı ile dirsekten kırılmış ve vücuda
yakın bir şekilde tutuk halde durur. Yavaş ve yumu
şak bir muayene, direk palpasyona karşı hassasiyet ŞEKİL 84-6. Supinasyon-fleksiyon tekniği. Dirseği 90 de
meydana getirmez ama önkol supinatı ya da kolu recede tutun; sonra elbileği ve önkolu düz olarak aynı taraf
kımıldatmak ağrıya sebep olabilir. taki omuza doğru döndürün.
BÖLÜM 84 • ÇOCUKLARDA VE KAS iSKELET BOZUKLUKLAR! 291
• KFBE'li çocukla ateşli ya da toksik değildir ve ak
yuvar hücre sayımlar (WBC) normaldir. Hastanın
ateşli olmadığı durumlarda elektrolit sedimentas
yon oranına (ESR) gerek yoktur.
1
Hyperpronation • Radyografide; kurbağa bacak görüntüsü posterior
yer değiştirmeyi saptarken, anteroposterior (AP)'da
femoral epifizde medyal yer değiştirme görülür.
Normal çocukların AP görüntüsünde; superior
femoral boyun, femoral epifizin lateral çeyreği ile
enlemesine kesit yapıyor olmalıdır.
ŞEKİL 84-7. Hiperpronasyon. Dirseği 90 derecede tutun ve • KFBE'nin tedavisi ameliyat ile olur. Hastanın ağır
el bileğini düz olarak pronasyona getirin. lık taşımaması sağlanmalı, orali kapatılmalı, has
taneye girişi yapılmalıdır. En önemli uzun süreli
komplikasyonu, femur başı avasküler nekrozdur.
dan el bileği sıkıca süpin pozisyonuna getirilir, eş
zamanlı olarak da dirsek fleksiyon pozisyonuna
getirilir. Böylece el bileği ispilateral omuza yönel ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE
tilmiş olur. Redüksiyonla beraber bir "klik" sesi du T RAMVATİK OLMAYAN SEÇİLMİŞ
yulabilir ve çocuk kısa bir süre direnip ağlayabilir. İSKELET-KAS HASTALIKLARI
• Hiperpronasyon tekniği (Şekil 84-7)'nin daha az
• 84. Bölümde tartışılmıştır. Kawasaki's hastalığı
acı verici ve başarılı olduğu bildirilmiştir ve önce
• 180. Bölümde tartışılmıştır. Akut süpüretif atrit
likli olarak ya da supinasyonun başarısız olduğu
durumlarda yardımcı olarak kullanılabilir. Hiperp
ronasyon tekniği şöyle uygulabır: hastanın dirseği JÜVENİL İMMÜN ARTRİTİ
90 derecede ya da tamamen uzatılmış şekilde tutu • Jüvenil immün artriti grubu hastalıklar (JIA; daha
lur ve el bileğine sıkıca pronasyon yapılır. Eğer re
önceki ismi jüvenil romatoid artrit) çeşitli sistemik
düksiyon başarılı olursa; hastanın normal aktivitesi
klinik tablo ile birlikte bulaşıcı olmayan sinovit ve
15-30 dakika içerisinde kaldığı yerden devam eder.
artrit bulgularını içermektedir.
Eğer hasta ikinci bir redüksiyon girişminde sonra • Pausiartriküler hastalıklar (genelde diz gibi tek bir
iyileşme göstermezse, farklı tanılar ve redyografi
geniş eklem tutulumu gibi) en yaygın görülen has
ler göz önünde bulundurulmalıdır. Başarılı olmuş
h;,.. v.orlillrc hrnnrl .-,n C'l"\nr".l Cl''H:ıc-Tfilr h,;t" tı::ıı-1..,u;uo fTprolr
talık çeşididir. Kalıcı eklem hasarı seyrek olarak gö
vu •�-�•w• ; vu�"'' vv•u" vy�vuu, vu ,��" • •; - ı:,-•---
rülür.
yoktur fakat nüksetme riski yüksek olduğundan, • Poliartriküler hastahklar 3'te 1 oranında görülür;
ebeveynlere lineer traksiyondan kaçınmaları ge
rektiği hatırlatılmalıdır. geniş ve küçük eklemlerin her ikisi de etkilenir ve
ilerleyen eklem hasarı oluşabilir.
• Sistemik JIA; hastaların %20sinde görülür. Bu form
FEMUR BAŞI EPİFİZ KAYMASI üşüme ve ateş ile ilişkilendirilir.
• Kaymış femur başı epifizi (KFBE); 12-15 yaş arası • Birleşmek üzere olan kırmızı ürtiker, hepatosp
erkek çocuklarında ve 10-13 yaş arası kız çocukla lenomegali ve serozit gibi eklemdışı bulgular çok
rında yüksek insidansta çok yaygın şekilde görülür. yaygındır.
• Kronik KFBE'li hastalar; kasıklarda, uyluğun orta • JI.A'.nın teşhisi, 6 hafta boyunca sabit bir şekilde
çizgisi civarında ve dizde, hareket ettikçe kötüleşen seyreden eklem şişliği gerektirdiğinden, acil servis
hafif bir ağrıdan şikayetçidir. Yürürken, bacak dı te yapılması mümkün değildir. Laboratuvar testle
şarıdan döndürülür yürüme şekli antaljiktir. Kalça ri genelde diğer hastalıkları ekarte etme odaklıdır.
fleksiyonu ve rotasyon sınırlı ve acı vericidir. Tam kan sayımı (CBC), ESR ve C-reaktif protein
• KFBE'nin akut prezantasyonu genellikle travmadan {CRP) normal olabilir. Atrosentez, özellikle , sep
ya da önceden varolan kronik KFBE'den kaynakla tik artriti gibi belirdi hastalıklarda gerekli olabilir.
nır. Kasıklarda göze çarpan şekilde dışa dönme ve Radyografide; başlangıçta eklemde sıvı birikmesi
bacak kısalması olan hastalarda muazzam bir ağrı görülür ama spesifik değildir.
olduğu görülür. Kalça, tam hareket aralığında zor • Belirli tanısı olan hastaların başlangıç tedavisinde
lanmamalıdır çünkü bu epifizin daha fazla yer de non-steroid anti-inflamatuvr ilaçlar (NSAID) kul
ğiştirmesine sebep olabilir. lanılır. Miyokardit, dekompanse perikardit ve ya
• Septik artrit, toksik sinovit, Legg-Clave- Perthes' nıtsız üveit için glikokortikoidler nadiren kullanılır.
hastalığı ve diğer kalça fraktürleri ayırıcı tanılar Sistemik immünosupresifler genelde romatologlar
içerisinde yer alır. tarafından şiddetli hastalıklarda tavsiye edilir.
292 KISIM 1 O· ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
KIZAMIK
Kızamık, yaygın immunızasyon sebebiyle Kuzey
Amerika'da sık karşılaşılan bir problem değildir.
Bölgesel epidemiler aşılanmamış toplumlarda gö
rülmektedir. Miksovirüs enfeksiyonları tipik olarak
kış ve ilkbahar aylarında görülür.
İnkübasyon süresi 1O gündür. 3 gün süren prodrom
döneminde üst solunum yolu semptomları, rahat
sızlık hissi, ateş, burun akıntısı, konjuktivit, fotofo
bi ve öksürük gözlenir.
Maruziyet sonrası 14 günde ekzantemler oluşur.
Başlangıçta kırmızı, soluk, makülopapüller dökün
tü oluşur. Döküntüler baştan ayağa yayılır, yüzde
birleşme eğilimindedirler. Döküntüler bir haftada
ortadan kaybolurlar. Geride bakırımsı kahverengi
renk değişikliği ve deskuamasyon görülebilir.
Koplik bulgusu bukkal mukozada ince mavimsi ŞEKİL 85-1. Eritema nodozum (5. hastalık). 5. hastalığın
beyaz bir nokta olarak görülür. Kızamık açısından toodler yaş grubunda tipik tokatlanmış yanak görünümü.
patagnomonik bir bulgu olup ekzantem oluşmadan (Fotoğraf katkısı Dr. Anne W. Lucky tarafından sağlanmış
önce oluşur. tır. Knoop K., Stack L., Storrow A., Thurman RJ'nin izniyle
çoğaltılmıştır. Atlas of Eınergency Medicine, 3rd ed. 2010,
Kızamık destek tedavisi ile düzelebilen kendi ken
Mc-Graw Hill, New York)
dini sınırlayabilen bir hastalıktır.
A
ŞEKİL 85-2. Herpes simpleks virüse bağlı gingivostomatit
(Courtesy of the Centers for Disease Control and Preventa
tion)
HERPES VİRÜS
Herpes virüs enfeksiyonlarının çocuk ve gençlerde B
en sık görülen mukokütanöz formları Herpes labi
alis (uçuk) ve gingivostomatittir (Şekil 85-2). Her ŞEKİL 85-3. A ve B. Egzema herpetikumun tipik bulgula
pes labialis lezyonları tek veya kümelenmiş olarak rı (Shah BR., Lucchesi M'nin izniyle çoğaltılmıştır. Atlas of
Pediatric Emergency Medicine, 2006, Mac-Graw Hill, New
görülür. Gingivostomatit lezyonları oral kaviteye York)
diffüz olarak dağılmış şekilde gingiva, dil, bukkal
mukoza ve damakta görülür.
Genel olarak herpetik lezyonlar veziküler ve ağrılı
dır. Lezyonlar sonunda açılır ve kabuklanır. Herpes
labialis tipik olarak vermillion sınırında lokalize
sel olarak streptokok ve stafılakoklarla oluşan süper
olur.
enfeksiyonlar görülür.
Oral lezyonların tedavisi semptomatik olarak anti
Egzama herpetikum klinik olarak ateş ve egzama
piretik ve analjeziklerle sağlanır. Oral alımı engel
leyen ciddi ağrılı durumlarda narkotik analjezikler töz lezyonlar üzerinde eş zamanlı veziküler erüpsi
kullanılabilir yonlar ile seyreder (Şekil 85-3). Tedavide asiklovir
Herpes labialis için erken dönemde kullanılan oral (25 mg/kg PO 8 saatte bir) ve trimetoprim sülfame
antiviral ilaçlar akut seyri kısaltabilir ve vira! yayılı toksazol (5-10 mg/kg günde iki kez) ya da klinda
mı azaltabilir. Topikal asiklovir tedavide etkisizdir. misin (5-7,5 mg/kg günde üç kez) 10 gün kullanılır.
Oral asiklovir dozu yaşa ve lezyonun lokalizasyo Bu hastaların yatarak tedavisi önerilir.
nuna göre değişiklik gösterir. Ancak tipik olarak 25
miligram/kg 8 saatte bir 5 gün olarak önerilir. SUÇİÇEGİ
Oral enfeksiyonu bulunan çocuklarda parmak dis
tallerine inokülasyon ile herpetik dolama oluşabilir. İmmünizasyona bağlı insidansı ciddi oranda düş
Mevcut egzama tanısı olan çocuk hastalarda, nadi müştür. Varisella Zoster Virüs (VZV) bir herpes
ren hayatı tehdit edici egzama herpetikum adlı en virüstür.
feksiyon oluşabilir. Etiyolojide en sık tespit edilen • Enfeksiyon genellikle 10 yaş altı çocuklarda ve du
ajan herpes simpleks virüs olmasına karşın evren- yarlı hastalarda herhangi bir yaşta görülür. Varise!-
296 KISIM 1 O· ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
KAWASAKİ HASTALIGI
• Kawasaki Hastalığı veya mukokütanöz lenf nodu
sendromu, etiyolojisi bilinmeyen jeneralize bir vas
külit olup hayatın 18-24 aylarında pik yapar. <4 ay
ve >5 yaşta nadire görülür.
• Çocuklar komplet (klasik) veya komplet olmayan
bulgularla başvururlai"'Küçük çocuklar ve infant
lar genellikle atipik ve komplet olmayan bulgular
oluştururlar. Bu tip hastalarda koroner arter anev
rizması ve ani kardiyak ölüm gibi yüksek riskli
komplikasyonlar görülebilir.
• Klasik KH tanısı en az 5 gün süren ateş ve altta sıra
lanan bulgulardan en az 4'ünü taşıayan hastalarda
konulur. (1) bilateral eksudatif olmayan konjunkti
vit (2) döküntü (3) servikal lenfadenopati >1,5 cm
(4) müköz membran değişiklikleri, dil papillala
ŞEKİL 85-10. Henoch-Schönlein purpura. (Fotoğraf kat
rının farenks ve dudaklarda oluşturduğu görüntü
kısı Dr. Kevin J. Knoop tarafından sağlanmıştır. Knoop K.,
(çilek dili) (5) ekstremitelerde ödem ve eritem, ne Stack L., Storrow A., llıurman RJ'nin izniyle çoğaltılmıştır.
kahat döneminde soyulmanın eşlik etmesi. Atlas of Emergency Medicine, 3rd ed. 2010, Mc-Graw Hill,
KH döküntüler değişkendir. Eritematöz, mobili New York)
form, ürtikeryal, skarlatiniform, eritema multiform
benzeri olabilir. Perineal kaşıntı yaygın olarak gö
rülür. • HSP hastalığı 4 ana klinik bulgusu vardır: kalça,
Komplet olmayan KH tanısı 5 gün süren ateşin ya uyluk, bacak ve kolları tutan 2-10 mm boyutların
nında yukarıda bahsedilen klasik klinik semptom da palpabıl purpura: bulantı, kusma, karın ağrısı ve
ların en az ikisinin görülmesine ek olarak CRP>3,0 Gİ kanama gibi gastointestinal semptomlar: poli
mg/L ve/veya ESR>40 mm/sa ve ek olarak aşağıda artralji: hemati.iri ve proteinüri (nefrit).
ki laboratuar bulgularının en az üçünün görülmesi HSP tanılı çocuklar genel durumları iyi ve ateşsiz
ile konur. (1) albumin <3 gr/dl (2) yaşa göre anemi olurlar. Tanı karakteristik döküntülerin (Şekil 85-
(3) yükselmiş ALT (4) steril piyi.iri (kataterizasyona 10) görülmesi ile klinik olarak konulur. Hematü
göre steril alınması önerilir) (5) BK>12.000 mm3 riyi göstermek adına idrar tetkik dışında herhangi
(6) ateşin başlangıcından 7 gün sonra trombosit laboratuar tetkiki gerekmez (bu durumda böbrek
>450.000 mm3 . fonksiyonları değerlendirilmelidir).
Klasik veya komplet olmayan KH tanılı hastalarda • Tedavi atralji ve artrit için semptomatik olarak
genellikle rahatsızlık hissi ile atralji, kilo alamama analjezik (NSAİ) ve ciddi eklem ve Gİ semptomlar
ve deskumasyon gözlenir.
için prednizon (1 mg/kg PO) kullanılabilir. Pred
• KH tanısından şüphelenildiği durumlarda uzman
nizon 2 hafta boyunca kullanılıp sonraki 2 haftada
görüşü ve konsültasyonu yapılmalıdır. Tedavide
azaltılarak kesilir.
intravenöz immünglobulin (IVIG) ve aspirin kulla
HSP kendini sınırlayabilen ancak tekrarlayan bir
nılır. Steroid rutin olarak tedavide önerilmez ancak
hastalıktır. Takipte tekrarlayan idrar tetkikleri ile
İVİG tedavisine cevap alınamayan vakalarda kul
hastalar nefrit açısından değerlendirilmelidir.
lanılabilir.
Tümör lizis sendromunda hücre içi potasyum, fos tilmesi açısından deksametazon (1 mg/yaş maksi
fat ve ürik asidin serbest kalmasını takiben kalsi mum doz 10 mg) kullanılabilir.
yum düzeyinde azalma görülür. Kemoterapi önce
si yüksek düzey beyaz küre sayısı olan hastalarda NÖROBLASTOM
hücre lizisi ile ortaya çıkar. Hiperkalemi standart
Nöroblastom adrenal bez, karın, göğüs ve boyunda
yöntemlerle tedavi edilir. Ürik asit düzeyinde yük ortaya çıkabilen primitif gangliyon tümörüdür.
selme acil olarak İV sıvı ve rasburikaz ile tedavi Nöroblastom ağrısız kitle olarak ortaya çıkmasına
edilir. karşın eş zamanlı bası semptomları oluşturabilir.
Hiperlökositoz özellikle akciğer ve SSS'de mikro Retrobulber yerleşimli olanlar rakun gözü bulgusu
vasküler tıkanmalara bağlı hasar oluşturur. Semp ve propitoza sebep olabilir. Üst servikal gangliyon
tomlarla başvuran veya semptom olmaksızın beyaz yerleşimli tümörler Horner sendromu ve trakea
küre düzeyi >200.000/mL3 olan hastalar masif ola basısına sebep olabilir. Paraneoplastik sendromlar
rak hidrate edilir. Hidrasyonun etkisiz olduğu du arasında hipertansiyon, sulu ishal ve opsoklonus
rumda hasta acilen lökofereze alınmalıdır. myoklonus sendromları (hızlı ve farklı yönlerde
göz hareketleri ile ekstremite jerkleri) bulunur.
LENF OMA Yapılacak tetkikler arasında mediastinel kitle açı
sında göğüs radyografisi, kemik iliği tutulumu
Hodgkin Lenfoma genel olarak adölesan yaşta ağ
açısından tam kan sayımı ve tanı ve evrelendirme
rısız, eritematöz olmayan, servikal veya supraklavi
açısından BT bulunur.
kular lenf nodu ile prezente olur. Hataların üçte bi
rinde ateş, kilo kaybı ve gece terlemesi gibi sistemik
WİLMS TÜMÖRÜ
semptomlar (B semptomları) görülür.
Non-Hodgkin Lenfoma (NHL) büyük çocuklarda Wilms tümörü veya nefroblastom 10 yaş altındaki
genellikle immünsupresyon ile birlikte görülür. Vü çocuklarda embriyona! renal hücrelerden kaynak
cudun herhangi bir bölgesinde başlangıç gösterir. lanan bir neoplazmdır.
Başladığı bölgeye göre başvuru semptomları ortaya Çocuklar ağrısız kitleye eşlik eden hematüri, hiper
çıkar. tansiyon ve kitleye bağlı abdominal organlara bası
şikayetleri ile hastaneye başvurabilir.
Yapılacak tetkikler arasında mediastinel kitle açı
Abdominal BT ve göğüs radyografisi tanı koyma
sında göğüs radyografisi, kemik iliği tutulumu açı
ya ve evrelemeye yardımcı olur. Tam kan sayımı,
sından tam kan sayımı, tümör lizis sendromu (en
KCFT, koagülasyon düzeyi, serum biyokimya ve
sık NHL) açısından elektrolit, ürik asit, fosfat ve idrar tetkiki yapılması önerilen tetkiklerdir.
kreatinin bulunur.
• Acil servis bakımı destek tedavidir. Steroid tedavisi RETİNOBLASTOM
hayatı tehdit eden kitleler için ayrılabilir.
Retinoblastom kalıtımsal veya spontan RBl tümör
SANTRAL SİNİR SİSTEMİ baskılayıcı gen mutasyonu ile oluşan inaktivasyon
TÜMÖRLERİ sonucu retina kaynaklı beyaz-gri intraoküler malig
nensilerdir. Genel olarak 2 yaş altında tanı konur.
Beyin tümörleri çocuklarda en sık görülen solid tü Hastalarda lökokori görülür (Şekil 87-1). Beyaz
mörlerdir. En sık olarak kafa içi basınç artışı semp göz içi gri tümöral kitle normalde oluşan kırmızı
tomları ile başvururlar. En güçlü belirleyici olan reflenin kaybolmasına neden olur. Diğer başvuru
uyku ilişkili baş ağrısına eşlik eden kusma, ataksi, nedenleri arasında strabismus, tek taraflı fikse pu
kraniyal sinir arazı ve belirsiz nörolojik semptomlar pil veya ağrılı kırmızı göz (glokom eşlik edebilir)
sıklıkla büyük çocuklarda görülür. İnfantlarda ise bulunur. Lezyonların dörtte biri bilateraldir.
en sık şişkin fontanel, kafa çevresinin genişlemesi Tanı için orbital BT ve oftalmolog konsültasyonu
ve gün batımı görünümü (yukarı bakış kısıtlılığı) gerekebilir.
görülür. Tek istisnai durum beyin sapı tümörleri
dir (beyin sapı gliomu). Beyin sapı tümörlerinde KEMİK VE DOKU LEZYONLARI
ilk bulgu olan kraniyal sinir arazına kafa içi basınç Rabdomyosarkom ağrısız doku kitlesi olarak pre
artışı eşlik etmez. zente olur. Araştırma amaçlı BT görüntüleme ile
BT ve MRG uygun görüntüleme yöntemleridir. değerlendirilebilinir.
Nöbet varlığında klasik tedavi uygulanır. SSS len Osteosarkom ise daha çok adölesan dönemde gö
foması olmadığı sürece vazojenik ödemin düzel- rülen kemik tümörüdür. En sık proksimal humerus
BÖLÜM 87 • ÇOCUKLARDA HEMATOLOJiKVE ONKOLOJiK ACiLLER 307
ve distal femur tutulur. Pelvis ve mandibula tutu- ŞEKİL 87-2. Fibulada Ewing Sarkom görüntüsü.
!umu nadir görülür. Hastalar daha çok etkilenen
bölgede özellikle geceleyin artan belirsiz ağrıdan
şikayetçidirler. Muayene sırasında kitle hissedile-
bilir. Sistemik semptom görülme olasılığı nadirdir.
demir emiliminde azalma ve kolite bağlı kan ile de
Metastatik durumlarda sistemik bulgu ortaya çıka
miri!1 atılması ile oluşur.
rabilir.
İnfant ve küçük çocuklarda otoantikor üretimine
Ewing sarkom ağrılı bir kemik tümörüdür. Uzun
bağlı otoimmün hemolitik anemi sık görülür. Adö
kemiklerde (femur, tibia, humerus) veya aksiyal
lesan grubunda ise en sık malignensi, romatolojik
iskelet bölgelerinde (pelvis, kalça veya omurga) or
hastalıklar ve HIV sekonder olgular görülür.
taya çıkar. Haftalar süren bölgesel ağrı veya minör
travma ile ortaya çıkan kitle ve rahatsızlık hissi şek
linde sinsi başlangıç gösterir. KLİNİK ÖZELLİKLER
• Radyografıde destrüktif güve yeniği görünümlü tü Çocuklarda anemi solukluk ve halsizlik ile prezente
möral yapı kemik korteksi dışa doğru iterek soğan olur. Bazı durumlarda derin anemi konjestif kalp
kabuğu görünümü ortaya çıkar (Bknz. Şekil 87-2). yetmezliğine sebep olabilir.
88
pik olarak da değerlendirilmelidir. Tuvalet eğitimi
ÇOCUK VE İNFANTTA
almamış veya idrar çıkışı oldukça azalmış çocuk
RENAL ACİLLER larda idrar alımı için kateterizasyon gerekmektedir.
Deborah R. Liu • ABY'nn prerenal sebeplerinde idrar tetkikinde az
Çeviri: Ali Batur miktarda kan ve protein tespit edilir. Ancak tipik
olarak yüksek özgül ağrırlığa sahiptir(� 1,025).
• Çocuklarda renal aciller büyük ve çeşitli hastalık
• Akut tübüler nekroz tanılı hastaların idrar tetkikle
süreçleri gösterirler. Bu bölümde sık görülen akut
böbrek yetmezliği (ABY), akut glomerulonefrit ve rinde tipik olarak granüler silendirler bulunur an
nefrotik sendrom anlatılmaktadır. cak genel olarak normal özgül ağırlığa sahiptir.
Diğer renal aciller hakkında bilgi almak için aşa • Glomerülonefrit ve diğer glomerüler hastalıklar
ğıdaki başlık ve bölümlere bakınız. Son dönem hematüri ve proteinüri ile birliktelik gösterir.
böbrek hastalığı (Bölüm 54, Böbrek Yetmezliği ve • Mikroskopide kan hücresi olmamasına karşın id
Diyaliz Hastalarında Acil Durumlar), ürolitiazis rarda kan tespit edilen hastalarda hemoglobinüri
(Bölüm 56, Ürolojik Taş Hastalıkları) hipertansi veya myoglobinüri düşünülmelidir.
yon (Bölüm 28, Hipertansiyon), Henoch-Schön • Temel kan testlerinden serum elektrolitleri, BUN,
lein Purpurası (Böüm 76, Pediatrik Abdominal kreatinin ve eş zamanlı tam kan sayımı(CBC) ABY
Aciller), hemolitik üremik sendrom (Bölüm 135, tanılı tüm hastaların tanısında ve tedavisinde etki
Anemi ve Kanamalı Hastaların Değerlendirilmesi) lidir. Klinik duruma göre ek kan testleri istenebilir.
ve hematüri(Bölüm 55, Üriner Sistem Enfeksiyon
ları ve Hematüri).
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
AKUT BÖBREK YETMEZLİGİ • Tedavinin asıl amacı ABY sebebinin ortaya koyul
• ABY vücut sıvı hemostazının korunamaması sonu ması ve sıvı elektrolit dengesinin sağlanmasıdır.
cu oluşan ani böbrek fonksiyon bozukluğudur. • Hayatı tehdit edici ciddi hiperkalemi (Bknz. Bölüm
• Çocuklarda mortalite ABY oluşturan nedenlere 6 ve 83) veya hipertansif aciller (Bknz. Bölüm 28)
bağlı olarak %8 ile %89 arasında değişkenlik göste öncelikli olarak belirlenmelidir.
rir. • Birçok ABY tablosu pediatrik nefrolog tarafından
• Çocuklarda ABY'nin en sık sebepleri dehidratas değerlendirilmelidir ve yine birçoğu hastanede ya
yon, sepsis, pyelonefrit, hemolitik üremik send tış gerektirir.
rom, akut glomerulonefrit, cerrahi sonrası kompli • Prerenal ABY, intrinsik böbrek yetmezliği ve post
kasyonlar ve erkek çocuklarda posterior üretral valf renal yetmezlik için tedavi önerileri Tablo 88-2'de
varlığıdır. gösterilmektedir.
310 KISIM 1 O· ÇOCUK SAGLIGI VE HASTALIKLARI
Hipertansiyon varlığında Bölüm 28'de bulunan an Akut glomerülonefrit hematüri ve proteinüri ile
tihipertansif ilaçlar verilir. seyreder. Birçok etkenin arasında grup A beta he
Postrenal (obstrüktif) ABY için Foley katater ile tı molitik streptokok enfeksiyonu sonrası gelişen
kanıklık ortadan kaldırılmalıdır (Bknz. aynca Tab postenfeksiyöz etiyolojiler bulunur. Daha az görü
lo 88-2). len sebepler arasında Henoch Schönlein purpurası,
Konservatif önlemlerin başarısızlığı durumunda. hemolitik üremik sendrom, sistemik lupus erite
akut renal replasman (diyaliz) düşünülmelidir. matozus, IgA nefropatisi ve Goodpasture sendro
• Diyaliz endikasyonları arasında ciddi elektrolit bo mu bulunur.
zuklukları, loop diüretil<lere cevap vermeyen sıvı
fazlalığı ve bikarbonat tedavisine cevap vermeyen
inatçı asidoz bulunur. KLİNİK ÖZELLİKLER
Çocuklarda periton diyalizi akut diyaliz metotları Hastalar genel olarak ani başlangıçlı kahverengi,
içinden seçilebilir yöntemdir. Çünkü daha az paha çay renginde veya çok miktarda kanlı idrar ile baş
lı ve işlem amaçlı çok sayıda personele gerek yoktur vururlar. Hastalar proteinüriye bağlı köpüklü id
rardan bahsederler.
AKUT GLOMERÜLONEFRİT Diğer semptomlar arasında azalmış idrar çıkışı, hi
• Glomerülonefrit glomerülleri etkileyen inflamatu pertansiyona bağlı baş ağrısı veya periferal ödem
var bir durumdur. bulunur.
• Nefrotik sendromun kesin tedavisinde oral korti ve pulmoner effüzyon varlığı), semptomatik hiper
kosteroidler bulunur ancak sadece pediatrik nefro tansiyon, bakteriyel enfeksiyon şüphesi (örn. asitle
log konsültasyonu ile verilmelidir. birliktelik gösteren spontan bakteriyel peritonit),
Bir çok nefrotik sendrom hastası düşük sodyumlu ciddi intravasküler dehidratasyon ve böbrek yet
diyet ve yakın takip önerisiyle taburcu edilebilir. mezliği bulunur.
Hastaneye yatış endikasyonları arasında ciddi
ödem (örn. solunum semptomları oluşturan asit
Kısım 11
ENFEKSİYÖZ HASTALIKLAR
313
314 KISIM 11 • ENFEKSİYÖZ HASTALIKLAR
visit, PIH ve infertiliteye sebep olan gram negatif teral uygulanır. Daha sonra 7 -1 O gün süreyle oral
diplokoktur. sefeksim 400 mg tedavisine geçilebilir.
• Her iki cinsiyette mukopürülan anal akıntı ve ağ • Klamidyanın eşlik edebileceği düşünülen enfeksi
rıyla seyreden rektaI enfeksiyon ve proktite sebep yonlarda tedavi buna göre düzenlenmelidir.
olabilir.
• İnkübasyon süresi 3 ile 14 gün arasında değişir.
• Kadın hastalar servisit ve muhtemel PIH bulguları • TRİKOMONAS ENFEKSİYONLARI
ile birlikte spesifik olmayan alt abdominal ağrı ve KLİNİK BULGULAR
mukopürülan vajinal akıntı şikayetleri ile başvu
rurlar. • Trichomonas vaginalis kamçılı bir protozoa olup
• Erkek hastaların %80-%90 kadarı üretrit bulguları kötü kokulu sarı yeşil akıntılı vajinit ve üretrite se
ile başvururlar. 2 hafta süren dizüri ve pürülan pe bep olur. Karın ağrısı da eşlik edebilir.
nil akıntı ile seyreder. Erkekler ayrıca akut epidid • Gebelikte trikomonas enfeksiyonları erken memb
mit ve orşit veya prostatit ile başvurabilirler. ran rüptürü, preterm eylem ve düşük doğum ağır
• Bazen GC boğazdan izole edilebilir ancak nadiren lığı ile birliktelik gösterir.
semptomatik farenjit oluşturur. • Erkeklerde ise enfeksiyon sıklıkla asemptomatiktir
• Yaygın GC enfeksiyonu tedavi edilmemiş hastala (%90-95). Nadiren üretrit gelişebilir. İnkübasyon
rın %2'sinde oluşan, sıklıkla genç erişkinlerde en süresi 3-28 gün arası değişkenlik gösterir.
feksiyöz artrit oluşturan sistemik bir enfeksiyondur.
İlk oluşan febril bakteriyemik evrede cilt lezyonları
TANI VE AYIRICI TANI
(kırmızı zemin üzerinde hassas püstüller, sıklıkla
ekstremitelerde, ayak tabanı ve avuç içini tutabilir), • Tanı vajinal akıntının serum fizyolojik ile yapılan
tenosinovit ve myalji oluşur. karışımında veya seyreltilmiş idrar örneğinde ha
• Bir hafta içinde semptomlar geriler, takiben pürü reketli, kamçılı organizma tespiti ile konur.
lan eklem sıvısı barındıran mono- veya oligoarti
küler artrit gelişir. ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
• Tercih edilecek tedavi metronidazol 2 gr PO tek
TANI VE AYIRICI TANI
doz (alternatif olarak 500 mg PO günde 2 kez 7 gün
• Komplike olmayan GC için üretral ve servikal kül boyunca)
tür tanı koydurucu testlerdir. • Alternatif olarak tinidazol 2 gr PO tek doz verilebi
• Erkeklerde üretral akıntıdan yapılan gram boya lir.
mada hücre içi gram negatif diplokok görülmesi Metronidazol gebelik kategorisi B olduğu için
tanıda yardımcıdır. Kadınlarda servikal sürüntü semptomatik gebe hastaların tedavisinde kullanı
(smear) güvenilirliği olmayan tetkiktir. labilir. CDC kılavuzları gebe kadınlarda tedavide
• Yaygın GC tanısı klinik olarak koyulur. Kan, cilt 2 gr metronidazol PO tek doz olarak kullanımını
lezyonu ve eklem sıvısı kültürlerinin sadece %20- önermektedir.
%50'si pozitif sonuç verir. Serviks, rektum ve fa
renks kültürü sonucu destekleyebilir. Partnerlerin
birinde bulunan pozitif GC kültürü tanıyı destekler. SİFİLİZ
KLİNİK BULGULAR
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
• Treponema pallidum sifilize sebep olan bir spiro
• Komplike olamayan gonorede (PID olmayan) etkin kettir. Bütünlüğü bozulmuş cilt ve muköz memb
tedavi tek doz sefeksim 400 mg PO veya seftriakson ranlardan vücuda giriş yapar.
250 mg İM verilir. • Sifiliz 3 evreden oluşur.
• Alternatifler arasında tek doz rejimlerden seftizok
Primer evre şankr (Şekil 89-1) oluşumu ile karak
sim 500 mg İM veya sefoksitin 2 gr İM ek olarak terizedir. Şankr endüre kenarları olan ağrısız ülsere
probenesid 1 gr PO tek doz veya spektinomisin 2 lezyondur. 21 günlük inkübasyon süresini takiben
gr İM (Amerika'da kullanımı uygun değil) bulunur. penis, vulva veya diğer cinsel temas (serviks, vaji
• Yaygın gonore enfeksiyonlarında klinik bulgu oluş
na) bölgelerinde ortaya çıkar.
tuktan ilk 24-48 saat içinde 1 gr seftriakson paren-
BÖLÜM 89 • CiNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR JJ 5
• Spesifik görülüş şekli nöropati (tabes dorsalis), me
nenjit, demans, aort yetmezliği ile birlikte aortit ve
torasik anevrizma oluşumu olabilir.
ŞANKROİD
KLİNİK BULGULAR
• Pleomorfik gram negatif basil olan Heamophilus
ducreyi aracılığıyla oluşur. Genelde tropik bölge
lerde sık olmakJa birlikte son yıllarda Amerika'da
da sıklaşmış ve epidemik salgınlara yol açmıştır.
İnkübasyon süresi 4-1 O gündür.
ŞEKİL 89-2. Genital herpes. Klasik vezikğller penis prok • Dış genital bölgede eritematöz zemin üzerinde ge
simalinde görülüyor. Daha önce oluşmuş veziküller ise ka lişen ağrılı papül ile karakterizedir. Daha sonra 1-2
buklanmış durumda. (Wolff K., Goldsmith LA, Katz SI'nın
gün içinde bölgeyi aşındırarak düzensiz sınırlı ağrılı
izniyle çoğaltılmıştır. Fitzpatrick's Dermatology in General
Medicine, 7th ed. 2008 McGraw-Hill, İne., New York) pürülan veya püstüler ülsere dönüşür (Şekil 89-3).
• Çok sayıda ülser oluşabilir. Ülserler genel olarak
1-2 cm çapında keskin, düzensiz sınırlı ve ağrılı
lezyonlardır. Komşu cilt dokuya otoinokülasyon ile
"öpüşen lezyonlar" oluşabilir.
• Genellikle tek taraflı, tedavi almamış hastaların
%50'sinde 1-2 hafta süren ve birleşerek nekrotik,
süpüratif ve akıntılı kitle (bubon) oluşturan ağrılı
memiş hastalıkJar 2-3 haftada iz bırakmadan iyile inguinal adenopatiler görülür.
şir.
• Virüs vücutta latent olarak kalabilir. Asemptomatik TANI VE AYIRICI TANI
olarak üriner sekresyonlarda kalabilir ve partner • Tanı kJinik olarak sifiliz ekarte edilerek konur. Na
bulaşma sebep olabilir. diren ülser sürüntüsü veya bubondan alınan iltihap
• Hastaların çoğunda (%60-90) daha kısa süren ve örneğinden vira! kültür yapılabilir ancak özel or
daha hafif seyreden rekürrenslere neden olur. tam gereklidir.
BÖLÜM 89 • CiNSEL YOLLA BULAŞAN HASTALIKLAR 317
• GENİTAL SİGİLLER
KLİNİK BULGULAR
•
• TOKSİK ŞOK SENDROMU
Human papillomavirüsler (HPV) DNA virüsleri
olup direk temas ile bulaşırlar ve zührevi veya ano EPİDEMİYOLOJİ
genital siğillere neden olurlar.
Temas ile siğillerin oluşumuna kadar geçen inkü • Toksik Şok Sendromu (TŞS) mensturasyon döne
basyon süresi 1-8 aydır. mindeki kadınların kullandığı tamponlara bağlı
• Genital siğiller cilt renginde papül veya karnabahar olarak oluşan ciddi, hayatı tehdit edici ve toksin
gibi uzanım gösteren lezyonlar olarak başlar. Birleş bağımlı bir sendromdur. Yeni gelişen birçok vaka
me eğilimi gösterip kondiloma akuminita oluştura artık bu faktörlere bağlı olmaksızın oluşmaktadır.
bilirler. Serviks lezyonları düz görünüm alabilir. • TŞS risk faktörleri arasında mensturasyon döne
• Zührevi siğiller erkeklerde sıklıkla üretra, frenu minde olmak, yanık benzeri kutanöz lezyonun bu
lum, penisin korona! oluğunda ve perianal bölgede; lunması, yeni geçirilmiş cerrahi işlem, postpartum
kadınlarda ise sıklıkla arka introitus ve komşu labi veya postabortus dönem, spanç ve diyafram gibi
ada, vajinada, servikste ve sıklıkla perinenin diğer vajinal uygulanan cihazlar ve naza! tampon bulu
bölgelerine (vulva, anüs) yayılım gösterir. nur. Diğer nadir sebepler arasında sinüzit, farenjit,
intrauterin cihazlar ve dövme ve piersing kullanımı
TANI VE AYIRICI TANI vardır.
• Tanı genellikle klinik ile konur. Bazı durumlarda Hastalığın onda biri erkeklerde görülebilir ve mor
deri biyopsisi ve histolojik metotlar veya şüpheli talitesi mensturasyon gören kadınlara göre 3,3 kez
cilt bölgesinin 3 dakika asetik asit ile maruziyeti ile daha fazladır.
doğrulamak gerekir. Bu yöntemde normal cilt par
lak beyaz renk alırken siğil-neoplazi alanları mat
gri ve beyaz renk alır. PATOFİZYOLOJİ
• TŞS ciddiyeti Stapphylococcus aureus enfeksiyo
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
nu veya kolonizasyonunun ciddiyeti ile ilişkilidir.
• Tedavi seçeneklerinden biri podofilokstur. %0,5 Toksik şok sendromu toksin-1 (TŞST- 1) menstu
solüsyon veya jel görünür durumdaki siğillere bir rasyon ilişkili TŞS vakarının çoğunda kliniği direkt
pamuklu çubuk yardımı ile günde 2 kez 3 gün bo toksin etkisi veya sekonder mediatörlerin salınımı
yunca uygulanır. Takip eden 4 gün tedavi verilmez. ile oluşturur. Biyokimyasal olarak benzer yapıdaki
Bu döngü 4 kez tekrarlanabilir.
toksinler menstürasyon bağımlı olmayan TŞS'den
Başka bir önerilen tedavi imiquimod %5 krem haf
sorumludur.
tada 3 kez yatmadan önce 16 hafta uygulanır. İmi
• TŞS-1 oluşumu 39-40 °C ortam sıcaklığı, nötral
quimod uygulandıktan sonra bölge 6-10 saat sonra
pH, parsiyel oksijen basıncının <%5 olması ve des
yıkanmalıdır.
• tekleyici karbondioksit gibi vajinal ortam şartları
Birçok hastada tedavi sonrası lokal intlamatuvar re
aksiyon gelişir. gerektirir. Bu şartlar mensturasyon döneminde va
• Hastalar daha çok dermatologlar tarafından yapı jinal tampon veya cihaz kullanımı ile sağlanır.
lan kriyoterapi ve trikloroasetik asit kullanılmasını • Vazodilaasyon, serum protein ve sıvılarının intra
tercih ederler. Büyük miktarda siğil varlığında has vaski.iler alandan ekstravasküler alana yer değiş
ta dermatologa yönlendirilmelidir. tirmesi, azalmış kardiyak fonksiyon ve total vücut
Hastalar dermatolog, ürolog veya kadın doğum uz sıvısının yetersizliği hipotansiyona sebebiyet verir.
manına yönlendirilir. Multiorgan fonksiyon yetmezliği toksinin direkt
BÖLÜM 90 • TOKSiK ŞOK SENDROMU VE STREPTOKOKAL TOKSiK ŞOK SENDROMU 319
organlar üzerindeki etkisine veya ani gelişen hipo • TŞS herhangi bir eritrodermi, hipotansiyon veya
tansiyona bağlı olarak azalmış perfözyon sebebiyle multiorgan yetmezliğinin eşlik ettiği ateş varlığın
gelişebilir. da düşünülmelidir. Tanı tüm tanı kriterleri ortaya
çıkmadan koyulmalıdır.
KLİNİK ÖZELLİKLER TŞS tanı kriterleri arasında laboratuar değerleri
bulunmaktadır. Bu sebeple çalışmaya tam kan sayı
TŞS yüksek ateş, derin hipotansiyon, yaygın erite mı, serum kreatinin, kan üre nitrojen (BUN), idrar
matöz raş, hiperemik muköz membranlar, yaygın tetkiki, karaciğer fonksiyon testleri ve kan kültür
myalji, boğaz ağrısı, baş ağrısı, kusma, ishal ve hız leri eklenmelidir. Kayalık Dağlar Benekli Ateşi gibi
lıca multisistem yetmezliğe ilerleyen temel semp hastalıklardan şüphelenildiği takdirde boğaz kültü
tomlar ile birliktelik gösterir. rü, serebrospinal sıvı kültürü ve titreleri hastalığın
Diğer bulgular arasında vajinal hiperemi ile birlik ilerleme sürecinde yapılmalıdır.
telik gösteren ağrılı genital bölge, göde bırakmayan Ayırıcı tanıda ayırt edilmesi gereken diğer send
ödem, rabdomyoliz ve meningeal irritasyon bul romlar streptokokal TŞS, Kawasaki Hastalığı, Stafi
gusu olmaksızın görülen foka! olmayan nörolojik lokokal Haşlanmış Deri Sendromu, Kayalık Dağlar
bozukluklar bulunur. Benekli Ateşi ve septik şoktur.
Mensturasyon bağımlı TŞS tipik olarak mensturas
yon döneminin 3. ile 5. günü arasında ortaya çıkar. ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
Postoperatif hastalarda semptomlar 2 gün içinde
ortaya çıkar. TŞS yaklaşımında havayolu yönetimi, dolaşımsal
TŞS'na bağlı oluşan raşlar genel olarak yaygın, bas şok tedavisi, vital bulgular ve idrar çıkışının de
vamlı monitörizasyonu, beta laktamaz etkili anti
makla solmayan eritrodermi şeklinde görülür ve
stafilokokal antimikrobiyal ajan kullanımı ve en-
ağrısız güneş yanığı olarak adlandırılır. Hastalığın
feksiyon sebebinin araştırılması bulunur.
6 ile 10. gününde ayak tabanı ve avuç içlerinde be
İV kristaloid sıvılar sıvı tedavisinde hipotansiyonu
lirgin dökülmelerle seyreden yaygın soyulmalar
düzeltmek amaçlı erken dönemde hızlıca kullanıl
görülür.
malıdır. Sıvı resüsitasyonu sırasında santral venöz
basınç (SVB) veya Swan-Ganz katateri takip amaçlı
TANI VE AYIRICI TANI kullanılabilir. İlk 24 saat içerisinde yüksek hacimli
Tanı kriterleri Tablo 90-l'de gösterilmiştir. sıvı (20 litreye kadar) tedavisi uygulanabilir.
• Kanama bulgusu ve anormal kanama zamanı tab Bunlar streptokokal toksik şoka bağlı multisitem
losu veya trombositopeni varlığında kan ürünleri yetmezliğe sebep olmaktadırlar.
replasmanı düşünülmelidir. • Streptokokal toksik şok vakalarının %50'sinde
• Kan da dahil olmak üzere enfekte bölgelerden alı streptokokların vücuda giriş bölgeleri olan farenks,
nan kültürler antibiyotik tedavisinin hızlı başlan vajina, mukoza ve deri bulunmaktadır. Ancak bo
masında ve etkinliğinde önemlidir. ğaz birçok hastada izole edilememektedir.
• Vajinal veya nazal tampon varlığında hemen vü • Enfeksiyonlar küçük bölgesel travmalarla oluşurlar.
cuttan uzaklaştırılmalıdırlar. Enfeksiyon oluşumu için cilt bütünlüğünün bozul
• Refraktör hipotansiyon varlığında sıvı tedavisine masına gerek yoktur.
ek olarak dopamin veya norepinefrin tedavisi baş
lanabilir. KLİNİK ÖZELLİKLER
• Beta laktamaz etkin anti-stafılokokal antimikrobi
• Ağrı en sık başvuru semptomudur. Ağrı fizik mua
yal tedavi hızlıca başlanmalıdır. Nafsilin veya ok
sasilin 4 saatte bir 2 gr İV veya sefazolin gibi sefa yene bulguları ile orantısız ve ani başlangıçlıdır.
• Hastalık ateş, döküntü, myalji ve ishal ile birliktelik
losporin grubu antibiyotiklerden 6 saatte bir 2 gr
uygulanması tedavide etkilidir. Toksin üretimini gösteren prodromal dönem ile ortaya çıkar.
• Etkilenen yumuşak doku bölgesinde daha sonra
azalttığı için bazı klinisyenler klindamisin 8 saatte
bir 600-900 mg İV veya linezolid 12 saatte bir 600 menekşe veya mavi renge dönüşen vezikül ve biler
mg İV tedavi önermektedir. Metisilin dirençli stafi oluşur. Renk değişimi nekrotizan fasiit veya myozit
lokokal enfeksiyondan şüphelenildiği durumlarda için kaygı verici bir işaret olarak kabul edilir.
• Hastaların %55'inde hipotansiyonu takiben erişkin
vankomisin 1 gr 12 saatte bir kullanılmalıdır. Peni
silin alerjisi olan grupta klindamisin, vankomisin respiratuvar distres sendromu oluşur.
• Hastalar genellikle ateşli, hipotansif ve konfüze
veya sefalosporin kullanılabilir.
• Klinik seyre göre metilprednizolon veya İVİG kul olup multisistem organ disfonksiyonu geliştirir.
lanılabilir. 6 saatlik agresif destek tedaviye rağmen
klinik cevap alınamayan hastalarda 1-2 gr/kg TVIG TANI VE AYIRICI TANI
kullanılabilir. • Tanı kriterleri Tablo 90-2'de gösterilmiştir.
• Hastalar genellikle yoğun bakıma kabul edilir. • Streptokokal toksik şok düşünülen hastalarda yu
• Reküren TŞS genellikle beta laktamaz etkili antibi muşak doku enfeksiyonları ve bu bölgelerin kül
yotik kullanılmadığı durumlarda görülür. tür sonuçları takip edilmelidir. Laboratuar testleri
arasında tam kan sayımı, arteryal kan gazı (AKG),
STREPTOKOKAL TOKSİK ŞOK böbrek fonksiyon testleri, serum kreatinin ve BUN,
SENDROMU magnezyum ve kalsiyum dahil olmak üzere serum
elektrolitleri, koagülasyon testleri, kan kültürü, gö
EPİDEMİYOLOJİ ğüs grafisi, EKG ve idrar tetkiki bulunur.
• Streptokokal TŞS herhangi bir grup A beta hemo TŞS, Grup A streptokoklara bağlı invazif yumuşak
litik streptokokal enfeksiyonun; invazif yumuşak doku enfeksiyonları, Clostridium Perfringens gibi
doku enfeksiyonu, erken dönemde şok ve organ ciddi enfeksiyon sebepleri, Kawaski Hastalığı, Ka
yetmezliği göstermesi ile tanımlanır. Streptokokal yalık Dağlar Benekli Ateşi ve septik şok ayırıcı ta
toksik şok ile stafilokokal TŞS çok yakın benzerlik nıda düşünülmelidir.
gösterir. Ancak streptokokal TŞS kültüründe Strep
tococcus Pyogenes üreyen yumuşak doku enfeksi ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
yonu ile birliktelik gösterir. .
• Streptokokal toksik şok genel olarak eşlik eden has • Tedavi TŞS benzer şekilde havayolu yönetimi, agre
talığı bulunmayan 20 ile 50 yaş arası bireyleri etkiler. sif sıvı tedavisine ek olarak lüzum dahilinde vazop
• Grup A streptokokal enfeksiyonlar için risk faktör ressör kullanımıdır.
• Antistreptokokal antimikrobiyal tedavi başlanma
leri yaş, diyabet, alkol veya madde kullanımı, NSAİ
ilaç kullanımı ve immün yetmezliktir. lıdır. Penisilin G bölünmüş dozlarda 24 milyon U/
gün İV, klindamisin 900 mg 8 saatte bir İV veya li
PATOFİZYOLOJİ nezolid 600 mg 12 saatte bir İV verilebilir. Penisilin
alerjisi olan hastalarda seftriakson 2 gr günde tek
• Virülan streptokokal piyojenik ekzotoksinlerin doz İV veya klindamisin 900 mg 8 saatte bir İV uy
%90'ı grup A streptokoklardan izole edilmektedir. gulanabilir.
BÖLÜM 91 • SEPTİK �OK 321
TABL090-2 Streptokokal Toksik Şok Tanı Kriterleri
Cilt bulguları Deskuame olabilen yaygın eritematöz maküler raş
Hipotansiyon Erişkinler için sistolik KB < 90 mmHg veya çocuklarda normalden 5 persentilen daha fazla düşük
olması
Multisistem bulgular Aşağıdakilerden iki veya daha fazlası
Respiratuvar Akut respiratuvar distres sendromu
Hepatik Normalin 2 katı ve fazlası enzim ve bilirubin düzeyi
Hematolojik Trombosit sayısı <100.000 veya DIK
Yumuşak doku Nekrotizan fasiit veya myozit gibi nekroz veya gangren
Renal Normalin 2 kat veya fazlası kreatinin düzeyi
Laboratuar bulguları Alternatif organizmalar için negatif kültür ve titreler
Tüm kriterler varsa ve steril olmayan bölgeden Grup A Streptokok kültürü pozitif ise düşünülmelidir. Tüm kriterler varsa ve steril bölgeden
Grup A Streptokok kültürü pozitif ise tanı kesindir.
Erken dönemde görülen kardiyovasküler bulgular zum), hipotansiyon veya DIK'e bağlı oluşan lez
arasında sık olarak taşikardi, genişlemiş nabız ba yonlar (akrosiyanoz veya periferik doku nekrozu),
sıncı ve vazodilatasyon görülür. Kardiyak output intravasküler enfeksiyonlara bağlı lezyonlar (mik
(CO) ve stroke hacmi genel olarak korunur. Sepsis roemboli veya immünkompleks vasküliti), toksin
ile birlikte hipotansiyonda sıklıkla görülür. lere bağlı oluşan lezyonlar (toksik şok sendromu)
Respirtuvar bulgular içinde takipne ve hipoksemi
sık görülür. Akut akciğer hasarı ve ARDS ile en sık TANI VE AYIRICI TANI
birliktelik gösteren durum sepsistir.
Vücut sıcaklığı >38,3 °C (>100,9 °F) (çocuklar
Renal bulgular azotemi ile giden akut böbrek yet
da >38,5 °C (>101,3 °F) veya <36 °C (96,8 "F) ve
mezliği, oligüri ve akut üriner sedimenti içerir.
sistolik kan basıncının <90 mmHg (çocuklar için
Septik şokta renal yetmezlik oluşturan faktörler
normal değerin 2 SD altında) olduğu yetersiz organ
arasında hipotansiyon, dehidratasyon, pigmentüri
perfüzyonunun eşlik ettiği tüm durumlarda septik
ve aminoglikozid oluşumu bulunur.
• En sık görülen hepatik anomali kolestatik sarılıktır. şoktan şüphelenilmelidir.
Sepsisin diğer klinik bulguları arasında bilinç bu
Transaminaz, alkalen fosfataz ve bilirübin düzeyleri
lanıklığı, hiperventilasyon, sıcak ve kırmızı cilt ile
yükselir. Sarılığa kırmızı kan hücresi yıkımı yol açar.
genişlemiş nabız basıncı bulunur.
Üst Gİ sistem kanamasına bağlı büyük kan kaybı
Yaşlı, çok genç ve bağışıklık sistemi baskılanmış ki
sepsis hastalarının küçük bir grubunda görülür.
şilerde semptomlar atipik seyir gösterir. Ateş veya
Ancak ilk 24 saat içinde küçük hacimli kan kayıp
lokalize enfeksiyon bulgusu olmayabilir.
ları görülebilir.
En sık görülen hematolojik değişiklikler nötropeni, Septik şokun ayırıcı tanısında şokun septik olma
yan diğer sebeplerinden kardiyojenik, hipovole
nötrofıli, trombositopeni ve dissemine intravaskü
ler koagülasyondur (DIK). Sola kaymış nötrofılik mik, anafılaktik, nörojenik, obstrüktif (pulmoner
lökositoz sık görülür. Nötropeni nadiren görül embolizm veya tamponat) ve endokrin (adrenal
mekle birlikte mortaliteyi arttıran bir durumdur. yetmezlik, tiroid fırtınası) nedenler bulunur.
Trombositopeni genellikle DIK'e bağlı olarak ortaya Septik şok tanısında kullanılan spesifik bir labo
çıkar. Buna rağmen izole trombositopeni sepsis has ratuar testi yoktur. Temel laboratuar çalışmaları
talarının %30'unda görülmektedir. Trombositopeni arasında tam kan sayımı, trombosit sayımı, DIK
bakteriyeminin erken bulgusu olabilir. Trombosit paneli, serum elektrolit düzeyi, karaciğer fonksi
sayısı takibi tedaviye cevabın göstergesi olabilir. yon testleri, böbrek fonksiyon testleri, arteriyel kan
DIK septik şokta sık görülen bir durumdur. Gram gazı, laktik asit düzeyi ve idrar tetkiki bulunur. He
negatif enfeksiyonlar gram pozitiflere göre daha sık motokrit düzeyinin düşük tespit edildiği durum
DIK tablosu oluştururlar. DIK tablosunun varlığını larda kan grubu tayini yapılması ve replasman için
destekleyen laboratuar bulguları arasında trom kan hazırlanması gereklidir.
bositopeni, uzamış protrombin ve aktive parsiyel Göğüs radyografisi temel tetkikler arasında bu
tromboplastin zamam, azalmış fibrinojen ve antit lunmalıdır. Abdomen sebepli sepsis olgularında
rombin 3 düzeyi, artmış fibrin monomerleri, fibrin yatarak ve ayakta çekilen direk abdomen grafıleri
yıkım ürünleri ve D-dimer düzeyi bulunur. perforasyondan şüphelenilen hastalar için faydalı
Diyabet tanısı olmaksızın hiperglisemi oluşabilir. olabilir. Gerekli durumlarda BT görüntüleme ve
Kontrol dışı hiperglisemi kötü sonuçlar doğurabi US kullanılabilir.
lir. Hipoglisemi ise nadir görülür. Menejit ile uyumlu klinik gösteren hastalarda
Erken dönemde değerlendirilen kan gazı analizi lomber ponksiyon yapılmalıdır. Papil ödem, foka!
respiratuvar alkalozisi gösterir. Perfüzyonun azal nörolojik defisit bulunan; beyin absesi, epidural
ması ve kötüleşmesine bağlı olarak doku hipoksisi veya subdural ampiyemden şüphelenilen hastalar
ile laktik asit oluşumu artar ve metabolik asidoz de da lomber ponksiyon görüntüleme yapılana kadar
rinleşir. ertelenmelidir. Menenjit önemli bir durum olup
Sepsise bağlı oluşan kutanöz lezyonlar beş gruba şüphesi dahilinde görüntülemeye kadar ampirik
ayrılabilir: cilt ve cilt altı yumuşak dokunun direkt antimikrobiyal tedavi başlanmalıdır.
enfeksiyonu (selülit, erizipel ve fasiit), cilt ve cilt Kan kültürü için en az iki ayrı farklı bölgeden ör
altı yumuşak dokunun hematojen ekimi ile oluşan nek alınmalıdır. Potansiyel enfeksiyon alanlarından
lezyonlar (peteşi, püstül, selülit, ektima gangreno- sekresyon kültürleri ve gram boyama yapılmalıdır.
BÖLÜM 91 • SEPTiK ŞOK 323
• C-reaktif protein (CRP) düzeyi sepsiste yükselir. nin belirleyicisi oksijenin kan dokusuna alımından
Prokalsitonin düzeyi CRP düzeyine göre daha sen çok periferik dokuya sunulmasındaki problemdir.
sitif, spesifik ve daha yüksek prediktif güce sahiptir. 6 aydan küçük infantlar dopamin ve dobutamine
Serum laktik asit düzeyi prognostik bir belirteçtir. karşı duyarsızdırlar. Pediatrik dopamin dirençli
Laktik asit düzeyinin erken dönemde gerilemesi şoklar norepinefrin ve epinefrine cevap verirler.
hastalığın sonuçlarında iyileşme göstergesidir. Orta • Enfeksiyon odağı ortadan kaldırılmalıdır (katater
veya yüksek laktik asit düzeyleri yüksek mortalite lerin uzaklaştırılması ve apselerin boşaltılması).
• Antibiyotik tedavisi kültürler alındıktan hemen
ile birliktelik gösterir.
sonra başlanmalıdır. Ancak tedavi uzun süre er
telenmemelidir. İlaç dozu izin verilebilen en mak
• ACİL SERVİS BAKIMI VE
simum düzeyde ve damardan uygulanmalıdır. İlk
TABURCULUK dozların kısmi listesi aşağıda sırlanmıştır.
ERKEN HEDEFE YÖNELİK TEDAVİ
ERİŞKİNLER (NÖTROPENİK OLMAYAN)
(1) Oksijenizasyon, ventilasyon ve dolaşımın dü
zenlenmesi, (2) Antibiyotikleri de içeren ilaç te • Sebebi açıklanamayan durumlarda gram pozitif ve
davisinin başlatılması, (3) Sepsis kaynağının kont gram negatif organizmalara eş zamanlı etkin teda
rolü. Hedefe yönelik tedavi ile mortalite oranları viler seçilmelidir. Erişkinlerde imipenem 500 mg
olağan bakıma göre daha düşüktür. İV 6 saatte bir uygulanabilir.
• Resüsitasyonda kullanılan ABC kavramları ele • Alternatif olarak ertepenem 1 gr İV günde bir kez
alınmalıdır. Agresif hava yolu yönetimi olarak en ve vankomisin 15 mg/kg 6 saatte bir veya 1 gr İV
saatte bir kullanılır.
dotrakeal entübasyon ile yüksek akımlı oksijen te
Pnömoniden şüphelenildiği durumlarda: seftriak
davisi (oksijen satürasyonu >%90 olarak tutulmalı)
son 1-2 gr İV 12 saatte bir ve azitromisin 500 mg İV
uygulanabilir.
sonrası 250 mg İV günde bir kez veya moksifloksa
• Hemodinamik stabilizasyon: Her 5-10 dakikalık
sin 400 mg İV günde bir kez ve vankomisin 15 mg/
sürelerde 500 ml (çocuklarda 20 ml/kg) İV hızlı kg 6 saatte bir veya 1 gr İV 12 saatte bir kullanılır.
kristaloid sıvı (SF, RL) replasmanı uygulanmalıdır. • Biliyer sebepten şüpheleniliyorsa: ampisilin/sul
Toplamda 4-6 litre ( çocuklarda 60 ml/kg) yeterlidir. baktam 3 gr İV 6 saatte bir veya piperasilin/tazo
Erken dönemde hedefe yönelik tedavi kılavuzunda, baktam 4,5 gr İV 6 saatte bir veya tikarsilin/klavu
PrlrPn inm:nif mrıniti'ıri7::ı�yon (�Pçilmiş vahıl::ırı-h lon«� 3,1 gr İV 4 saatte bir uygulanır.
arteriyel katater ile santral venöz basınç monitö • Abdomen içi sebepten şüphelenildiğinde: imipe
rizasyonu) tavsiye edilir. Son önerilerde santral nem 500 mg İV 6 saaatte bir - 1 gr İV 8 saatte bir
venöz basıncın 8 ile 12 mmHg arasında, ortalama veya meropenem 1 gr İV 8 saatte bir veya doripe
arteriyel basıncın >65 mmHg ve venöz oksijen sa nem 500 mg İV 8 saatte bir veya ertapenem 1 gr İV
turasyonunun >%70 olması gerektiği bildirilmekte günde bir kez veya ampisilin/sulbaktam 3 gr İV 6
dir. Hastanın hematokrit düzeyinin %30'un üzerin saatte bir veya piperasilin/tazobaktam 4,5 gr İV 6
de tutulması gerekir. saatte bir kullanılabilir.
3-4 litre sıvı tedavisine rağmen hemodinamik ce • Üriner sebeplerde: piperasilin/tazobaktam 4,5 gr
vap izlenmemiş veya sıvı yüklenme bulguları tespit İV 6 saatte bir veya ampisilin1-2 gr İV 4-6 saatte bir
edilmiş ise norepinefrin veya dopamin infüzyonu ve gentamisin 1-1,5 mg/kg 8 saatte bir uygulanır.
başlanmalıdır. Dopamin dozu 5-20 mcg/kg/dak'dır. • İV ilaç kullanımı veya girişimsel materyal varlığın-
20 mcg/kg/dak dopamin dozuna rağmen cevap alı da gram pozitif etiyoloji ihtimali yüksektir. Vanko
namayan hastalarda ortalama arteriyel basıncı 65 misin 15 mg/kg 6 saatte bir veya 1 gr İV 12 saatte
mmHg üzerinde tutmak için norepinefrin başlan bir kullanılır.
malıdır. Norepinefrin dozu 2,5-20 mcg/kg/dak'dır.
Norepinefirn ile kan basıncı ve perfüzyon stabili
ÇOCUKLARDA (NÖTROPENİK OLMAYAN)
zasyonu sağlandıktan sonra kan basıncı devam 1 haftadan küçük yenidoğanlar: Ampisilin 25 mg/
lılığını sağlayarak ilaca bağlı vazokonstrüksiyonu kg İV 8 saatte bir ve sefotaksim 50 mg/kg İV 12 sa
asgariye indirmek için doz azaltılmalıdır. atte bir uygulanır.
Pediatrik septik şok tablosunda farklı inotropik 1-4 haftalık yenidoğanlar: Ampisilin 25 mg/kg İV
destek yaklaşımı vardır. Düşük kardiyak output 6 saatte bir ve sefotaksim 50 mg/kg İV 8 saatte bir
mortaliteyle birliktelik gösterir. Oksijen tüketimi- uygulanır.
324 KISIM 11 • ENFEKSİYÖZ HASTALIKLAR
YUMUŞAK DOKU
92 ENFEKSİYONLARI ŞEKİL 92-1. Uylukta subkutan apsenin tipik görünümü.
David M. Cline Apse kavitesi hipoekoik ve internal ekojenitelerle karı
Çeviri: Ali Batur şık hipoekoik görüntü verir. Apsenin sıvı içeriği sebebiyle
posterior akustik gölgelenmeye sebep olmuştur.muhtemel
• Yumuşak doku enfeksiyonlarının yönetimi erken selülit veya doku ödemi sebebiyle komşu cilt dokusu hipe
rekoik görülür. (MA OJ, Mateer JR, Blaivas M'nin izniyle
dönemde uygun antibiyotik tedavisi, hastaneye ya çoğaltılmıştır. Emergency Ultrasound, 2nd ed. Copyright The
tış veya taburculuk yaklaşımı ve cerrahi müdahale McGraw-Hill Companies, 2008. Tüm haklarısaklıdır. Şekil
gerekliliği değerlendirilmesini içerir. 16-89)
BÖLÜM 92 • YUMUŞAK DOKU ENFEKSİYONLAR! 325
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK • Ek bulgular içinde klinik şüpheyi doğrulamak
amaçlı yumuşak dokuya yönelik yapılan direk gra
• Birçok toplum kaynaklı MRSA enfeksiyonlarının
fide gaz görünümünün olması, metabolik asidoz,
tedavisinde insizyon ve drenaj yeterlidir. Antibiyo
koagülopati, hiponatremi, lökositoz, anemi, trom
tik tedavisinin kesilmesi için kabul edilen kriterler
bositopeni, myoglobinüri ve renal veya hepatik dis
5 cm'den küçük apse oluşumu, immün sistem pato
fonksiyon bulunur.
loji olmayan hastalarda apse varlığı ve apseye eşlik
eden selülit olmamasıdır.
Bölgesel epidemiyolojik durum selülit etiyoloji ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
sinin MRSA olduğunu desteklediği durumlarda • Nekrotizan yumuşak doku enfeksiyonu bulunan
MRSA'ya karşı etkili antibiyotik tedavisi başlanma hastalarda anemi ile seyreden hemoliz durumunda
lıdır. Bu durum klindamisin 300 mg PO günde 4 kristaloid sıvılar (İV) ve eritrosit süspansiyonu ile
kez veya trimetoprim/ sülfometaksazol 1 -2 tablet tedavi edilmelidir.
günde 2 kez 7 - 1 O gün boyunca tedavi gerektirir. • Sıvı volümünün durumu değerlendirebilmek için
• Streptokok enfeksiyonlarını kapsamak için trime idrar çıkışı ve santral venöz basınç takibi yapılmalı
toprim/sülfometaksazol rejimine sefaleksin 500 mg dır.
günde 4 kez eklenmelidir. Enfeksiyon ciddi hal al • Bu tip hastalarda etkilenen ekstremitede perfüzyon
dığında vankomisin 1 gr günde 2 kez uygulanmalı bozukluğu oluşmaması için vazokonstriktör ajan
ve tedavi yatırılarak yapılmalıdır.
lardan kaçmılmalıdır.
Çok küçük veya çok büyük yaşlarda ateşi olan has
İV antibiyotik tedavisinde vankomisin 1 gr 12 sa
talar, anlamlı komorbidite varlığı veya çok sayıda
atte bir ve meropenem 500- 1000 mg İV 8 saatte bir
lezyon varlığı yatırılarak parenteral anitibiyotik te
kullanılır. Alternatif olarak piperasilin/tazobaktam
davisi gerektirir.
4,5 gr İV 6 saatte bir kullanılabilir. Ayrıca toksin
NEKROTİZAN YUMUŞAK DOKU sentezini önlediği için klindamisin tedaviye eklen
melidir.
ENFEKSİYONLARI • Tetanoz profilaksisi tedaviye eklenmelidir.
• Nekrotizan yumuşak doku enfeksiyonları polimik • Erken dönemde debridman ihtiyacı olabileceği için
robiyal veya monomikrabiyal durumlarda ortaya cerrahi konsültasyon gereklidir. Fasiyatomi veya
çıkabilir. amputasyon gerekebilir.
• Monomikrabiyal enfeksiyonların etiyolojisinde
Hiperbarik oksijen tedavisi ve İV immünglobulin
sıklıkla grup A streptokoklar ve S. Aureus yer alır.
tedavisi tartışmalıdır. Genel olarak ilgili cerrahın
• Artmış sanitasyon ve hijyen yönetimi ile klostrid
kararına bırakılır.
yal enfeksiyonların sıklığı azalmıştır.
• Beyaz küre sayımı ve kan kültürü nadiren sağlıklı • Eritem normal cilt dokusundan keskin sınırla ayrı
bireylerde oluşan basit selülitin tedavisinden farklı lır, gergin ve ağrılıdır (Sekil 92-2).
bir tedavi verilmesine neden olur.
• Ayırıcı tanıda eritematöz cilt lezyonları bulunur.
Alt ekstremite selülitleri derin ven trombozu ile
birliktelik gösterebilir. Bu durumda venogram veya
Doopler görüntüleme yapılabilir.
• Sistemik toksistesi bulunan hastalarda (ateş, lökosi
toz) iltihap, bül veya kan kültürü tetkik edilmelidir.
• Sıcak kompres yeterli spontan drenaja olanak sağ ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
lar.
• İtrakanazol 100-200 mg/gün PO 3-6 ay tedavisi
• Çok sayıda fronkül birleşme eğiliminde ise oluşan
sporotrikozis tedavisinde etkilidir.
geniş alanlı bağlantılı sinüs kanalları ve apse oluşu
Kutanöz sporotrikozis vakalarının çoğu ayaktan te
muna karbonkül denir. davi edilir.
• Sağlıklı, immün sistem bozukluğu olmayan hasta Sistemik semptomları olan veya genel durumunda
larda insizyon ve drenajı takiben antibiyotik kulla akut bozulma olan hastalar yatırılarak amfoteresin
nımı sekonder enfeksiyon olmadığı sürece gerek B ile tedavi edilmelidir.
sizdir.
• İmmün sistemi baskılanmış hastalarda antibiyotik
kullanımı için eşik düşürülmelidir.
• Sekonder selülit veya sistemik semptomu olan has
talarda antibiyotik tedavisi verilmelidir.
• Eli ve yüzü tutan apse oluşumlarında antibiyotik
tedavisi daha agresif sürdürülmelidir.
• Yapısal kalp hastalığı olan hastlarda endokardit
proflaksisi başlanmalıdır (risk altındaki hastalar YAYGIN VİRAL
için bak. Bölüm 95). 93 ENFEKSİYONLAR
����������-
Matthew J. Scholer
Çeviri: Ali Batur
SPOROTRİKOZİS
• Viral enfeksiyonlar insanların en sık acil servise
• Sporptrikozis toprak ve bitkilerde bulunan Spo başvurma nedenleri arasındadır.
rothrix Schenckii mantarının travmatik inokülas • Bu bölümde yaygın hastalıklara sebep olan veya
yonu ile oluşur. santral sinir sistemini (SSS) tutan ciddi viral enfek
siyonlar üzerinde durulacaktır.
• HIV Bölüm 94, vira! ensefalitler detaylı olarak Bö
KLİNİK BULGULAR lüm 150'de incelenmiştir.
• 3 hafta süren inkübasyon periyodu sonrası 3 tip en
feksiyon ortaya çıkar.
• Sabit kutanöz tip inokülasyon bölgesinde oluşan HERPES SİMPLEKS VİRÜS 1
kabuklu ülser veya verrüköz plak ile görülür. EPİDEMİYOLOJİ
• Lokal kutanöz tip benzer şekilde inokülasyon böl
• Herpes labialis veya HSV-1 genellikle çocukluk ça
gesinde oluşur. Cilt altı nodül veya püstüUe birlik
ğında cinsel yolla olmayan şekilde edinilir ve dünya
telik gösterir. Lezyonu çevreleyen doku eritematöz
nüfusunun %85'inde seropozitiflik mevcuttur.
hal alır. • Herpes labialise bağlı ensefalitler sıklıkla <20 veya
• Lenfokutanöz tip en sık görülen formudur. İnokü >50 yaşta ortaya çıkar. Amerika'da en sık vira! ense
lasyon bölgesindeki ağrısız nodüller cilt altı nodül falit sebebidir.
lere dönüşür ve lenfatik kanallar boyunca yayılır. • Neonatallerde ensefalit ise en sık doğum sırasında
maternal genital yoldan bulaşan herpes simpleks
virüs-2 (HSV-2) ile oluşur.
TANI VE AYIRICI TANI
• Tanı hikaye ve fizik muayeneye bağlıdır. PATOFİZYOLOJİ
• Doku biyopsi kültürü genellikle tanısaldır ancak HSV bulaşı enfekte sıvılarla muköz membran veya
acil servis kullanımı sınırlıdır. açık cildin teması ile oluşur (tükrük, vesikal sıvı, se
• Ayırıcı tanılar arasında tüberküloz, tularemi, kedi men veya servikal sıvı).
tırmığı hastalığı, leşmanyazis, nokardiyozis ve sta • Maruziyet sonrası virüs epitelyal hücrede kendini
filokokal lenfanjit bulunur. kopyalamaya başlar. Sonuç olarak enfekte hücrede
BÖLÜM 93, YAYGIN VİRAL ENFEKSİYONLAR 329
lizis ve inflamasyon oluşur. Böylece HSV'nin ka
rakteristik raşı ortaya çıkar..
Primer enfeksiyonu takiben virüs duyusal sinir
gangliyonlarında (herpes labialis için trigeminal
gangliyon, herpes genitalis için sakral gangliyon)
latent döneme girer.
• Yeniden aktive olan virüs kutanöz yüzeyde lokali
ze veziküler erüpsiyon oluşturarak periyodik ara
lıklarla herpes labialis ve genital herpese neden
olur.
ŞEKİL 93- 1. İmmün sistemi baskılanmış hastada yaygın
herpes simpleks raşları eritematöz zemin üzerinde veziküler
başlar. Bu raşlar daha sonra su toplayabilil ve kabuklanabilir.
KLİNİK BULGULAR (Wolff K, Johnson RA'nın izniyle çoğaltılmıştır. Fitzpatrick's
Color Atlasand Synopsis of Clinical Dermatology, Sth ed.
Herpes labialis birincil olarak oral lezyonlara sebep 2005, Mc-Graw Hill, ine, New York)
olur ancak genital enfeksiyonda oluşturabilir. Her
pes labialis birincil enfeksiyonları geneJlkle hafif ve
asemptomatik seyreder.
Semptomatik enfeksiyonlar tipik olarak daha geniş
orofasiyal lezyonlar içerir. Mukoza ve mukoza dışı TANI VE AYIRICI TANI
yapılar tutulur. • Mukokutanöz HSV enfeksiyonlarında tanı genel
Lezyonlar küçük, eritematöz zeminde ince duvarlı de klinik ile konur. İstenilirse, doğrulama HSV
vezikül olarak oluşur. Genellikle veziküler hal ala polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) ya da sürüntü
mazlar. Birincil lezyonlar 1-2 hafta içinde ortadan yöntemi ile alınan doku üzerinde yapılan doğrudan
kaybolur. floresan antikor testi ile yapılabilir.
5 yaş altı çocuklarda herpes labialis enfeksiyonları • Açılmış veziküllerden elde edilen sıvı örneğinden
ateş ve servikal lenfadenopati ile seyreden farenjit vira) kültür yapılabilir. Ancak günler veya haftalar
ve ginigvostomatit olarak ortaya çıkar. içinde sonuçlanır. Tzanck testi kullanışlı değildir.
Daha nadir deri lezyonları arasında herpetik do BT veya MRG'de temporal lob lezyonları HSV en
lama (parmak) ve herpes gladyatorum (genellikle sefalitini destekler.
• Birçok vakada BOS analizi lenfositik pleositozu
güreşçilerde ve yakın temas sporları ile uğraşanlar
gösterir. BOS eritrositoz sık görülen bir bulgu de
da görülür) bulunur.
ğildir. BOS'un PZR testi HSV meningoensefalit
Egzema herpetikum atopik bünyeli hastalarda olu
anısı koymada tercih edilen test yöntemidir. Test
şur. sonucu alınıncaya kadar tedavi ertelenmemelidir.
• Tekrarlayan oral lezyonlar enfekte olmuş bireylerin
%60-%90'ında hafif olarak, alt dudağın vermilyon ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
sınırının dışında görülür. Tekrarlayan lezyonlar ge
• SSS herpes virüs enfeksiyonlarını diğer meningo
nellikle lokal travma, güneş yanığı veya strese bağ
ensefalit sebeplerinden ayırmak zordur. Özellikle
lıdır. Hastalık eritematöz papül olarak başlar ve ve
hastalık ciddiyeti artmış, eşlik eden nöropsikiyat
ziküler hal alır. Oluşum sırasında kaşıntı veya ağrı
rik semptomları veya ensefalopatisi olan bakteriyel
hissedilir.
menenjit düşünülen hastalarda, herpes virüs ma
HSV ensefaliti tipik olarak ani başlayan ateş ve fo ruziyeti veya enfeksiyonu, HSV'ye bağlı mukoku
ka! motor veya kraniyal sinir defısiti, ataksi, nöbet tanöz lezyonları olan, gram boyaması negatif veya
ve bozulmuş mental durum ve davranış bozukluğu immün sistemi baskılanmış hastalarda ampirik an
gibi nöroloik semptomlar gösterir. tibiyotik tedavisi başlanmalıdır.
İmmün sistemi baskılanmış hastalarda HSV gen • Herpes simpleks enfeksiyonları antiviral ilaçlarla
miş yayılım gösteren çoklu organ tutulumuna se tedavi edilebilir. Ciddi enfeksiyonların erken dö
bep olabilir (Şekil 93-1). nemde tanınması önemlidir.
330 KISIM 11 • ENFEKSİYÖZ HASTALIKLAR
PATOFİZYOLOJİ
• Herpes zoster suçiçeği olan hastaların solunum
salgılarının aerosol damlacıkları yoluyla veya direk
olarak herpes zoster içeren vezikül sıvısına teması
ile duyarlı konağın solunum sistemi mukozasına
yayılması ile oluşur.
• İlk enfeksiyon ortadan kalktıktan sonra virüs latent
olarak dorsal kök gangliyonuna yerleşir ve derma
tomlar üzerinde yeniden aktive olarak herpes zos
tere sebep olur.
KLİNİK ÖZELLİKLER
Suçiçeği yoğun olarak yüz ve gövdede ortaya çıkan ŞEKİL 93-3. Herpes zoster (zona) dermatom dağılımı gös
yüzeyel veziküler raşlar ile birliktelik gösterir. Lez- teren klasik raşı. (Dr. Gregory Moran'ın izniyle)
BÖLÜM 93 • YAYGIN VİRAL ENFEKSİYONLAR 331
bask1lanmış hastalarda oluşan yaygın enfeksiyon • Zoster için asiklovir 800 mg PO günde 5 kez 7-10
şüphesini arttırmalıdır. gün, valasiklovir 1 gr PO günde 3 kez veya famsik
Oküler tutulum (herpes zoster oftalmikus) trige lovir 500 mg PO günde 3 kez kullanılmalıdır.
minal sinirin oküler dalının etkilenmesi ile oluşur Herpes zoster ciddi ağrı oluşturabilir ve narkotik
(bak. Bölüm 151, Oküler Aciller). 7. kraniyal sini analjezik kullanımına sebebiyet verebilir. Antiviral
rin genikulat gangliyonunun tutulumu ile Ramsey lerle kortikosteroidlerin kombinasyonu postherpe
Hunt Sendromu oluşabilir. Klinik Bells paralizisine tik nevralji insidansını azaltmaz. Ancak akut ağrı
benzeyen aurikuler lezyonların eşlik ettiği fasiyal da bir miktar azalma sağlayabilir. Kortikosteroidler
sinir felci şeklinde görülür. ciddi ağrısı olan yaşlı hastalarda kontraendikasyon
Herpes zoster cilt lezyonlarının bakteriyel süperen olmaması halinde kullanılabilirler.
feksiyonları sıklıkla grup A streptokoklarla oluşur
ve nekrotizan fasiyit gibi ciddi enfeksiyonlara ne • EBSTEİN-BARR VİRÜSÜ
den olur. Serebellar ataksi, menenjit ve meningo ENFEKSİYONLARI
ensefalit gibi SSS komplikasyonları görülebilir. • Ebstein-Barr virüsü (EBV) insanlarda birçok
30 günden uzun süren ağrı postherpetik nevral hastalığın etkenidir. Heterofil pozitif Enfeksiyöz
ji olarak tanımlanır. Sıklıkla ileri yaşlarda görülür Mononükleozis'in etkenidir.
ve aylar veya yıllar içinde sonlanır. Postherpetik Erken çocukluk ve genç erişkin döneminde olmak
nevralji akut zoster enfeksiyonu geçiren hastaların üzere iki yaş grubunda pik yapar.
%10-20'sinde görülür. 70 yaşın üzerindeki hastalar Gelişmekte olan ülkelerde EBV enfeksiyonu erken
da bu oran %70'in üzerindedir. çocukluk döneminde genellikle asemptomatik sey
reden yaygın bir enfeksiyondur.
TANI VE AYIRICI TANI • En yüksek morbidite lise öğrencilerinde ve askeri
• Birçok vaka için klinik tanı yeterlidir. Doğrulama birliklerde görülür.
herpes zoster polimeraz zincir reaksiyonu (PZR) ya
PATOFİZYOLOJİ
da sürüntü yöntemi ile alınan doku üzerinde yapı
lan doğrudan floresan antikor testi ile veya açılmış • EBV tükürük salgısı ile bulaşır. Orofaringeal epitel
vezikülden alınan vira! kültür ile yapılabilir. Lom yum enfekte olduktan sonra kan dolaşımına yayılır.
ber ponksiyon ile birlikte BT veya beyin MRG ve • Virüs B kenfositleri enfekte eder ve T lenfositlerin
herpes zoster açısından BOS PZR testi santral sinir artmasına sebep olur. Böylece lenfoid dokular bü
sistemi tutulumu ile ilgili şüphe durumunda yapı yür.
labilir.
• Çiçek ile suçiçeğinin ayırımı çiçek lezyonlarının
KLİNİK BULGULAR
daha geniş, gelişim sürecinin aynı evresinde olması İnfant ve küçük çocuklarda enfeksiyon genellikle
ve daha çok ekstremiteleri tutması ile yapılır. asemptomatik veya hafif farenjit şeklinde seyreder.
Genç ve genç erişkinlerde ateş, lenfadenopati ve fa
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK renjitle seyreden enfeksiyöz mononükleozis oluşa
bilir.
• Suçiçeği tanısı konulan sağlıklı çocuklarda sadece • Tonsiller eksuda sık, genellikle geniş veya nekrotik
destek tedavi önerilir. Asiklovir 20 mg/kg (maksi
görünümlü olabilir.
mum 800 mg) PO günde 4 kez 5 gün tedavisi > 12 Splenomegali hastaların yarısından fazlasında gö
yaş çocuk, erişkin, kronik cilt veya akciğer hastalığı rülür.
olanlar, uzun dönem salisilat tedavisi alanlar ve im Semptomlar 2-3 hafta içinde sorunsuz biçimde
mün sistemi baskılanmış olanlar gibi yüksek riskli kaybolur. Şiddetli yorgunluk önemli bir bulgudur
hastalarda uyguianır. ve aylarca devam edebilir.
Herpes zoster tedavisinin ana hedefi postherpetik EBV enfeksiyonu taşıyan ancak streptokokal faren
nevralji ciddiyetini en aza indirmektir. Raş oluşu jitten şüphelenilip ampisilin veya amoksisilinle te
mundan sonra 72 saat içinde antiviral tedavi baş davi edilen hastalarda mobiliform raşlar oluşur.
lanmalıdır. 72 saatten sonra yeni veziküller olu • EBV hemen hemen tüm organ sistemlerini etki
şuyor veya sebat ediyorsa tedaviyi dikkatlice ele leyebilir. Ensefalit, menenjit veya Gullian Barre
almak gerekir. İmmün sistemi baskılanmış hasta Sendromu nörolojik komplikasyonlar arasında ta
larda zamandan bağımsız olarak raş görülmesiyle nımlanmıştır. Komplikasyonlar arasında hepatit,
tedavi başlanmalıdır. myokardit ve hematolojik bozukluklar bulunur.
332 KISIM 11 • ENFEKSİYÖZ HASTALIKLAR
TANI VE AYIRICI TANI edici antikor üretimi ile virüsü temizleyemezse en
sefalit oluşabilir.
Fizik muayene ve hikayeye bağlı olarak enfeksiyöz
mononükleozisten şüphelenildiğinde doğrulamak
için tam kan sayımı ve monospot test uygulanabilir.
KLİNİK BULGULAR
• Tipik olarak >%50 lenfositten oluşan lenfositoz gö • Birçok arbovirüs enfeksiyonu asemptomatiktir
rülür. Ayrıca yaymada atipik lenfositler görülebilir. veya spesifik olmayan hafif viral sendrom oluştu
Reaktif sitotoksik T hücreler; CMV enfeksiyonları, rur.
HIV ve vira! hepatitte de görülebilir. • Vira! ensefalitin klasik bulguları ateş, baş ağrısı ve
• Monospot test hayvan eritrositlerine bağlanan he bozulmuş mental durumdur. Hastalar letarjik veya
terofil antikorları tanımlar. Uygun klinik durum konfüze olabilir. Nadiren nöbet eşlik edebilir.
larda pozitif sonuç EBV enfeksiyonu tanısını doğ
rular. TANI VE AYIRICI TANI
• Hastalığın erken döneminde monospot test negatif
• Arboviral enfeksiyonların tanısı başvurudaki kli
sonuç verebilir ve tekrarlanması gerekir.
• İnfant ve yaşlılarda testin sensitivitesi azalır. Test nik durum ile bölgesel epidemiyolojik durum, şüp
özellikle hamile kadınlarda önemlidir çünkü başka heli seyahat öyküsü ve etkene maruziyetin kombi
heterofil negatif mononükleoz sebepleri teratoje nasyonu ile konur.
niktir.
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
• Tedavinin temeli destek ve semptomatik tedavidir.
• Birçok vaka kendini sınırlayıcıdır ve özel tedavi ge Spesifik antiviral ajanlar, interferon ve steroidler et
rektirmez. kili değildirler.
• Kortikosteroid kullanımı artmış komplikasyonlarla Hastaneye kabul edilip edilmemenin karan semp
birliktelik gösterir. Sadece üst solunumyolu obs tomların ciddiyeti, klinik değerlendirme ve diğer
trüksiyonu, nörolojik hastalık veya hemolitik ane etiyolojilerden şüphelenme ile beraber verilir.
mi gibi ciddi hastalığı olanlarda kullanılır. • SSS enfeksiyonundan şüphelenildiğinde bakteriyel
Hastalara splenik hasarı önlemek için hastalığı ta menenjit ve HSV ensefaliti tanılarını dışlayana ka
kip eden 4 hafta boyunca yakın temas gerektiren dar ampirik antibiyotik ve asiklovir başlanmalıdır.
sporlardan uzak durması önerilir. • BOS'ta tipik olarak lenfositik pleositoz ve hafifçe
yükselmiş protein düzeyi görülür. Ancak bu bulgu
ARBOVİRAL ENFEKSİYONLAR lar spesifik değildir.
EPİDEMİYOLOJİ • Ensefalit olmaksızın arbovirüs efeksiyonundan
şüphelenilen hafif ve spesifik olmayan vira] hasta
• Arboviral enfeksiyonlar sivrisinek, kene ve sinek
lık tablosunda başvuran hastalar ensefalit bulgusu
ısırıkları ile yayılan enfeksiyonlardır. Enfeksiyonlar
ortaya çıktığında tekrar başvurması anlatılarak ta
mevsimsel olma eğilimindedirler, özellikle eklem
burcu edilebilir.
bacaklı vektörlerin üreme dönemleri olan sıcak ay
larda sıklıkları artar.
•
İNFLUENZA A VE B
Batı Nil virüsü ve La Cross ensefaliti, St. Louis en
sefaliti, doğu at ensefaliti ve batı at ensefaliti gibi EPİDEMİYOLOJİ
hastalıklara sebep olan virüsler Kuzey Amerika'da • Amerika'da influenza sıklıkla kasım-nisan ayları
bulunmuş olup bu bölümde anlatılacaktır. Vira!
arasında görülür.
ensefalitler daha detaylı olarak Bölüm 150, SSS ve • Genellikle öksürük ve hapşırıkla birlikte damlacık
Spinal Enfeksiyonlar bölümünde anlatılmıştır.
yoluyla bulaş gösterir.
• Epidemilerinde atak hızı %20-%30 iken, pandemi
PATOFİZYOLOJİ lerinde hız %50'ye ulaşır.
• Enfekte eklembacaklı tarafından ısırıldıktan son • Bulaş sonrası inkübasyon dönemi 2 gündür. Bula
ra virüs ilk olarak retiküloendotelyal sisteme giriş şıcılık semptomların ortaya çıkmasından 24 saat
yapar ve buradan düşük derecede viremi yaparak önce başlar, en üst seviyeye 48 saatte çıkar. Takip
yayılır. Konak immünglobulin M (IgM) nötralize eden 3-7 günde geriler.
BÖLÜM 94 • HIV ENFEKSİYON VE AIDS 333
PATOFİZYOLOJİ Zanamivir inhalasyonla alınan bir tedavi olup
bronkospazma neden olabilir. Altta yatan akciğer
İntluenza virüsü ortomiksovirüs ailesinden tek ip
hastalığı olan hastalarda kullanılmamalıdır.
likçikli RNA virüsüdür.
• Semptomların başlangıcından sonraki 48 saat için
• Bulaşı takiben virüs solunum yolu epitelinde ko
de başlanan tedavi komplike olmayan influenza sü
lumnar hücrelere girer işgal edilen hücreler ölme
resini ortalama bir gün azaltır.
den önce bünyesinde çok sayıda virion bulundurur.
• Dozaj önerileri ve tedavi süresi hastanın yaşına ve
Daha sonra bunlar solunum damlacıkları içinde
medikal durumuna bağlı değişir.
yayılırlar.
• Genel olarak intluenzadan şüphelenilen veya tanı
Antijenik sapma RNA genomunda ufak mutasyon
konulan hastalarda hastaneye yatış ciddi, kompli
lara sebep olur. Böylece antijenitedeki değişiklik
kasyonlu veya ilerleyici hastalık seyri veya influen
sayesinde her yıl epidemilere sebep olurlar.
zaya bağlı komplikasyon geliştirme riskinin yük
Antijenik değişim genetik çeşitliliğe sebep olur ve
sekliğini gerektirir. Kişisel ilaç kullanımı için özel
böylece grip pandemileri oluşur.
tavsiyeler duyarlılık ve direnç paternlerine göre
değişir. Bugüne kadar olan CDC kılavuzlarına inf
KLİNİK ÖZELLİKLER
luenza internet adresinden www.cdc.gov/flu ulaşı
• Klasik grip semptomları içinde 38,6-39,8 °C (101- labilir.
103 °F) ateş, titreme, baş ağrısı, myalji ve genel hal
sizlik bulunur.
• Solunumsal semptomlar arasında kuru öksürük,
rinore ve genellikle çift taraflı ağrı ile servikal lenf
nodu büyümesi ile birliktelik gösteren boğaz ağrısı
vardır.
• Yaşlı hastalarda klasik semptomlar görülmeyebilir.
Sadece ateş, halsizlik, konfüzyon ve nazal akıntı ile HIV ENFEKSİYON VE AIDS
görülebilir. 94 David M. Cline
• Etkilenen çocukların yansında gastrointestinal Çeviri: Ali Batur
semptom olmasına karşın erişkinlerde nadiren gö
rülür.
Genel olarak ateş 2-4 günde düzelir. Takiben tüm • HJV enfeksiyonu risk faktörleri arasında korunma
sistemik semptomlar düzelir. Öksürük ve yorgun sız cinsel ilişki, İV ilaç kullanımı, 1985 yılı öncesi
luk haftalar boyu sürebilir. kan transfüzyonu ve maternal neonatal transfüz
yon bulunur.
TANI VE AYIRICI TANI
• Bilinen salgın durumlarında klinik tanı yeterlidir.
EPİDEMİYOLOJİ
Her ne kadar intluenza için hızlı tanı testleri olsa HIV enfekte hastaların acil servis başvurularının
da testlerin performans özellikleri değişkenlik gös artması ile HIV vakalarının ve AIDS'e bağlı enfek
terir. Bu sonuçlar klinik ve epidemiyolojik bilgiler siyonların demografik dağılımında değişiklikler
doğrultusunda değerlendirilmelidir. olmuştur.
• Akut intluenza enfeksiyonlarının sık görülen solu • Acil servislerde yapılan seroprevelans çalışmaların
numsal komplikayonları arasında birincil intluen da seçilmemiş erişkin hastalarda 4 yıllık periyotta
za pnömonisi, sekonder bakteriyel pnömoni, krup %6 ile %11,4 gibi artan oranda HIV enfeksiyonu
ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı alevlenmesi tespit edilmektedir.
bulunur. Hipoksi varlığı akciğer tutulumu yönünde • Amerika'da acil servise başvuran erişkin hastalarda
şüpheyi arttırmalıdır. seroprevelans aralığı %2 ile %14 arasındadır.
olarak özellikle CD4 T lenfosit olmak üzere immün TABL094-l Edinilmiş İmmün Yetmezlik
fonksiyonda görev alan konak hücrelerine saldırır. Sendromu İçin Eşlik Eden
Sonuç olarak lenfopeni, kalitatif CD4 T lenfosit Durumlar
fonksiyon defektleri ortaya çıkar. Otoimmün olgu Özefagial kandidiyazis
lar gibi immünolojik anormallikle ve enfeksiyonlar Kriptokokus
oluşur. Hücresel immünitede ciddi bozukluk sebe Kriptosporidozis
biyle çok çeşitli fırsatçı enfeksiyonlar ve neoplazm Herpes simpleks virüs
Kaposi sarkomu
lar ortaya çıkar.
Beyin enfoması
Semen, vajinal sekresyonlar, kan ve kan ürünleri, Mikobakteryum avum kompleks enfeksiyonları
anne sütü ve transplasental HIV bulaşı gösterilmiş Pneumocystis jiroveci (P. carinii) enfeksiyonları
tir. Progresif multifokal lökoensefalopati
Beyin toksoplazmazisi
HIV ensefalopati
HIV israf sendromu
• KLİNİK ÖZELLİKLER Yaygın histoplazmozis
Akut HIV enfeksiyonu grip benzeri tablodan ekar İsosporiyasis
Yaygın Mycobacterium tuberculosis enfeksiyonu
te edilemez. Genel olarak tanımlanamaz ancak Tekrarlayıcı salmonella septisemisi
%50-%90 hastada oluştuğu bildirilmektedir.
Maruziyet sonrası semptomların oluşması için 1993 yılında eklenenler
geçen süre 2 - 4 haftadır. Semptomlar arasında CD4+ T hücre sayısı < 200hücre/mm3
Pulmoner tüberküloz
ateş (>%90), yorgunluk (%70-%90), boğaz ağrı Tekrarlayıcı bakteriyel pnömoni
sı(>%70), döküntü (%40-%80), baş ağrısı (%30- İnvazif servikal kanser
%80) ve lenfadenopati (%40-%70) bulunur. • HIV = Human iınmunodefıciency virus
Bu dönemi asemptomatik enfeksiyon periyodu ta
kip eder. Ancak bu dönemde sürekli jeneralize len
fadenopati görülebilir.
HIV enfeksiyonu varlığında erken semptomatik Yapılması gereken laboratuar testleri arasında
enfeksiyon döneminde daha sık ve daha ciddi pa elektrolit düzeyi, tam kan sayımı, kan kültürleri, id
tolojiler görülmesine rağmen bunlar AIDS'in ta rar tetkiki ve kültürü, karaciğer fonksiyon testleri,
nımlayıcı koşullarından değildir. göğüs grafisi, seçilmiş hastalarda sifiliz, kriptokok,
Örnek olarak pamukçuk, kalıcı vulvovajinal kan toksoplazma, sitomegalovirüs ve koksidiodomiko
didiyazis, periferal nöropati, servikal displazi, tek zis serolojisi bulunur.
rarlayan herpes zoster enfeksiyonları ve idiyopatik Nörolojik bulgu, semptom veya açıklanamayan
trombositopenik purpura verilebilir. Bu dönemde ateş durumunda lomber ponksiyon yapılmalıdır.
CD4 düzeyi 200 ile 500 hücre/mm3 olup fırsatçı en Belirgin lokalize edici bulgu ve semptom bulunma
feksiyonların sıklığı artmıştır. yan durumlarda ateş hastalığın evresine bağlı ola
rak düşünülmelidir.
AIDS tanısı CD4 düzeyinin 200 hücre/mm3'ün al
CD4 düzeyi 500 hücre/mm3 üzerinde olan HIV
tında olduğu tanımlayıcı durumların (Tablo 94-1)
enfekte hastalarda ateş sebebi immün yetmezliği
varlığı ile konur.
olmayan bireylerle benzerlik gösterir.
Günümüzde uygulanan yüksek aktif retroviral
• CD4 düzeyi 200-500 hücre/mm3 olan HIV enfekte
terapinin (HAART) süresi HIV enfeksiyonunun
hastalarda sıklıkla bakteriyel respiratuvar enfeksi
durumundan çok hastanın yaşına ve komorbidite
yonlar görülür.
lerine bağlıdır. Tedavi ile vira! yükü azaltılıp CD4
CD4 düzeyi 200 hücre/mm3'ün altında olan has
düzeyinin normal seviyeye getirilmesi amaçlanır.
talarda pneumocystis pnömonisi (PCP, P jiroveci),
santral katater enfeksiyonları, M. avium kompleks
YAPISAL SEMPTOMLAR VE ATEŞLİ (MAC), mycobacterium tuberculosis, sitomegalovi
HASTALIKLAR rüs, ilaç ateşi ve sinüzit gibi enfeksiyonlar görülür.
Ateş, kilo kaybı, halsizlik gibi sistemik semptomlar Yaygın MAC enfeksiyonu genellikle CD4 düzeyi
HIV enfekte hastalarda sıklıkla görülür ve acil ser 100 hücre/mm3'ün altında olan hastalarda görülür.
vis başvurularının çoğunluğunu oluşturur. Dirençli ateş ve gece terlemesi tipik bulgularıdır.
BÖLÜM 94 • HIV ENFEKSİYON VE AIDS 335
• Yaygın MAC enfeksiyonuna eşlik eden diğer bulgu • İmmünsüpresyona bağlı olarak saflaştırılmış prote
lar kilo kaybı, halsizlik, diyare ve anoreksiyadır. in derive TB testlerinin yanlış pozitifliği AİDS has
• Tanı dışkı veya düğer vücut sıvılarının asit fast bo talarında sık görülür.
yaması ve kültürü ile konur. • İnsan-insan bulaşının yüksek olması sebebiyle pul
• MAC enfeksiyonunun daha foka! ve invazif sey moner semptomlarla başvuran HIV enfekte hasta
reden formu olan immün rekonstitüsyon hastalığı larda TB yüksek şüphe ile düşünülmelidir.
lenfadenit ile seyreder. HAART tedavisinin başlan • Ciddi immünsüprese hastalarda yaygın fungal en
gıcından haftalar veya aylar sonra oluşur. feksiyonlar düşünülmelidir.
• HIV enfekte hastalarda en sık görülen fırsatçı vira!
enfeksiyon CMV enfeksiyonlarıdır. Yaygın hastalık NÖROLOJİK KOMPLİKASYONLAR
durumunda sıklıkla gastrointestinal ve solunum
• AİDS tanılı hastaların %90'ında Santral Sinir Siste
sistemi etkilenir.
mi (SSS) hastalıkları görülür. HIV enfekte hastala
• İV ilaç kullanımı olan hastalarda enfektif endokar
rın ise %10 - %20'sinde SSS semptomları görülür.
ditten endişe edilmelidir (baskınız Bölüm 95). • Acil serviste yapılacak tetkikler içinde nörolojik
• HIV enfekte hastalarda en sık eşlik eden neoplazm
muayene, bilgisayarlı tomografi ve lomber ponksi
Non-Hodgkin lenfomadır. Tipik olarak yüksek de
yon yer alır.
receli ve hızlı büyüme gösteren kitle eşlik eder. • Serebrospinal sıvı çalışmaları basınç; glukoz; prote
in; gram boyama; Hint mürekkebi boyası, bakteri
PULMONER KOMPLİKASYONLAR yel, vira! ve fungal kültürler; toksoplazmozis ve krip
tikok antijen ile koksidioidomikozis titresi içerir.
• HIV enfekte hastaların en sık acil servise başvuru
• Nörolojik semptomların sık görülen sebepleri AIDS
sebebi pulmoner nedenlerdir. demansı, Toksoplasma gondii ve C. neoformans'tır.
• Pulmoner başvuru sebepleri arasında toplum kay Semptomlar arasında baş ağrısı, foka! nörolojik de
naklı bakteriyel pnömoniler, PCP, M. tuberculosis, fisit, bozulmuş mental durum ve nöbet bulunur.
sitomegalovirüs, Cryptococcus neoformans, Histop • AİDS demansı (HIV ensefalopati veya subakut en
lasma capsulatum ve neoplazmlar bulunur. sefalit) ilerleyici ve sıklıkla yakın hafızada oluşan
• Fırsatçı olmayan bakteriyel enfeksiyonlar sayıca üs hafif bozukluğun eşlik ettiği bir durumdur. Diğer
tün olup sıklıkla Sreptococcus pneumonias (en sık), kognitif bozukluklar direkt olarak HIV enfeksiyo
Haemophilus influenzae ve Staphylcoccus aureus et nuna bağlı olarak bozulur.
kendir. • Nörolojik semptomlar varlığında daha az olarak
• Prodüktif öküsürük, lökositoz ve foka! infiltrasyon düşünülmesi gereken SSS enfeksiyonları içinde
özellikle hastalığın erken döneminde bakteriyel bakteriyel menenjit, histoplazmozis (genellikle
pnömoniyi destekler. yaygın), sitomegalovirüs, progresif multifokal lö
• Değerlendirme nabız oksimetre, arteryal kan gazı koensefalopati, herpes simpleks virüs ve tüberkü
analizi, balgam kültürü, gram boyama, asit fast bo loz bulunur.
yama, kan kültürü ve göğüs grafisi ile yapılmalıdır. • HIV hastalarında ağrılı duyusal semptomlarla ka
• Klasik PCP semptomları arasında kuru öksürük, rakterize HIV nöropatisi görülür.
ateş ve nefes darlığı (eforla artan durumdan hasta
lığı ilerlemesi ile istirahatte devam eder hale gelir). GASTROİNTESTİNAL KOMPLİKASYONLAR
• Radyografilerin %15 ile %20'sinde bulgu olmaz.
En sık görülen başvuru semptomları arasında odi
Hipoksi ve artmış alveolar-arteryal oksijen gradi nofaji, karın ağrısı, kanama ve diyare vardır.
enti hastalığın riskini belirler. • Acil serviste yapılacak tetkikler arasında dışkıda
• Tüberkülozun (TB) klasik pulmoner bulguları kan lökosit, yumurta, parazit, asit fast boyama ve kültür
lı öksürük, gece terlemesi, uzamış ateş, kilo kaybı ve bulunur.
anoreksiyadır. • Diyare en sık görülen gastrointestinal şikayet olup
• CD4 düzeyi 200-500 hücre/mm3 arasında olan has AİDS hastalarının %50 - %90'ında görülür. Sık se
talarda TB sık görülen bir enfeksiyondur. Klasik üst bepleri arasında Shigelle, Salmonella, enteroadheren
lob tutulumu ve kaviter lezyon oluşumu özellikle Escherichia coli ve Campylobacter gibi bakteriyel
geç dönem AİDS hastalarında daha az sıklıkla gö organizmalar; parazitik organizmalar; virüsler;
rülür. mantarlar ve antiviral tedaviler bulunur.
336 KISIM 1 1 • ENFEKSİYÖZ HASTALIKLAR
OFTALMOLOJİK BULGULAR
AİDS hastalarının %75'inde oküler komplikasyon
gelişir.
Sitomegalovirüs retiniti AİDS hastalarında en sık ve
ŞEKİL 94-1. Oral kandidyazis (pamukçuk). İmmün siste
mi baskılanmış hastada yumuşak ve sert damağısaran yaygın en yaygın oküler fırsatçı enfeksiyondur. AİDS has
pamukçuk. (Fotoğraf katkısı Dr. Lawrence B. Stack tarafın talarında körlüğün önde gelen nedenlerindendir.
dan sağlanmıştır. Knoop K., Stack L., Storrow A., Thurman Sitomegalovirüs retiniti farklı şekillerde ortaya çı
RJ'nin izniyle çoğaltılmıştır. 7he Atlas of Emergency Medici kabilir. Erken dönemde asemptomatik olabilir an
ne, 3rd ed. 2009, Mc-Graw Hill, New York) cak daha sonra görme ve görme alanı keskinliğinde
bozulma, fotofobi, skotom, kırmızı göz veya ağrı
ortaya çıkarabilir.
Oral kandidiazis ve pamukçuk AİDS hastalarının • Herpes zoster oftalmikus akılda bulundurulması
%80'ini etkiler. gereken başka bir tanıdır. 6. Kraniyal sinirin dağıl
Sıklıkla dil ve bukkal mukozayı içine alan ve karak dığı bölgeler tipik zoster raşı ile tanınır.
teristik olarak eritematöz zeminde kolaylıkla ayrı
labilen plaklardan oluşur (Şekil 94-1). Özefageal TANI VE AYIRICI TANI
tutulum Candida, herpes simpleks ve sitomegalo HIV tanısının erken dönemde koyulması ile erken
virüs etkindir. Odinofaji ve disfaji şikayetleri genel ve agresif antiretroviral terapi başlanabilir. Böylece
olarak özefajit göstergesidir ve ciddi anlamda zayıf bağışıklığın yeniden oluşturulması, vira! mutasyon
latıcı etkiye sahiptir. veya ilaç direncinin önlenmesine ve uzun dönem
AİDS hastalarının %50'sinde hepatomegali görü prognozun artmasma yardımcı olur.
lür. Sıklıkla alkalin fosfataz düzeyinde yükseklik eş En sık kullanılan vira! antikor araştırma tetkiki en
lik eder. Sarılık nadirdir. Özellikle İV ilaç kullanım zim bağlantılı immünolojik görüntülemedir (ELİ
hikayesi olanlarda eşlik eden Hepatit B ve Hepatit SA). ELİSA pozitif örnekler Western Blot tetkiki ile
C enfeksiyonları sıktır. doğrulanır.
Anorektal hastalıklar da AİDS hastalarında sık gö ELİSA ideal laboratuar şartlarında %99 sensitif,
rülür. Ağrılı defakasyon, rektal akıntı ve tenesmus %98,5 spesifiktir. Western Blot testinin ise sensiti
ile karakterize proktit görülebilir. vite ve spesifitesi %100 civarındadır.
Hastalığa sebep olan nedenler arasında Neisseria Standart serolojik testlerle akut dönemde HIV en
gonorrhoeae, Chlamydia Trachomatis, sifiliz ve her feksiyonu tanısı konulması serokonversiyon henüz
pes simplks bulunur. oluşmadığı için mümkün değildir.
HIV-1'in erken taranma metotları arasmda DNA,
KUTANÖZ BULGULAR RNA ve HIV antijeni tarama teknikleri bulunur.
• Tek kullanımlık tanı sistemleri serum ve plazmada
Cilt kuruluğu, seboreik egzema ve kaşıntı gibi genel HIV- l'e karşı oluşan antikorların hızlıca değerlen
bulgular sık görülür. dirilmesi prensibine dayanır. Hızlı testler birçok ül
Kaposi sarkomu homoseksüel erkeklerde diğer kede kullanılmasına rağmen mutlaka Western Blot
riskli gruplara göre daha sık görülür. testi ile doğruluğu teyit edilmelidir.
Klinik olarak ağrısız, çevre cilt dokusundan yüksek Mevcut ve yeni CD4 düzeyleri ve HIV virüs yükü
kahverengi-siyah veya mor papül ve beyazlamayan HIV hastasmın yönetiminde yardımcıdır.
nodüllerden oluşur. CD4 seviyesi <200 hücre/mm3 ve vira! yük 50.000
En sık tutulan bölgeler yüz, göğüs, genital bölgeler kopya/mi üzerinde olması HIV'in AİDS olarak ta
ve ağız boşluğudur. nımlanan hastalığa progresyon riskini arttırır.
BÖLÜM 94, HIV ENFEKSİYON VE AIDS 337
Bu düzeyler değerlendirilemiyorsa ve total lenfosit • SSS toksoplazmozisi ilk olarak primetamin 200 mg
sayısı 1200 hücre/mm3 'ün altında ise klinik semp sonrasında 50-75 mg/gün PO ve sülfodiazin 4-6 gri
tomlar ile kombine edildiğinde tahmin CD4 düzeyi gün PO ve folinik asit 10 mg/gün 6-8 hafta boyunca
< 200 hücre/mm3'tür. PO ve/veya lökoverin 10-25 mg/gün ile tedavi edi
lir.
ACİL SERVİS BAKIMI VE SSS kriptokokları amfoteresin B 0,7 mg/kg/doz İV
TABURCULUK ve fluktosin 35 mg/kg İV günde 4 kez 2 hafta bo
yunca kullanılarak tedavi edilir. Düzeldikten sonra
HIV enfekte veya AİDS hastalarında ilk değerlen
flukonazol 400 mg PO 8-10 hafta kullanılabilir.
dirme ihtiyaç duyulan önlemlerin alınması için ge
Özefajit tedavisinde flukonazol 100-400 mg PO
rekli olan evrensel farkındalık ile başlar. Tüberkü
kullanılır
loz ihtimali olan hastalarda respiratuvar izolasyon
• Salmonelloz siprofloksasin 500 mg günde iki kez
gereklidir.
• 2-4 hafta şeklinde tedavi edilir.
Stabil olmayan tüm hastalarda hava yolu yönetimi,
oksijen, pulse oksimetri, kardiyak monitörizasyon Kutanöz herpes simpleks tedavisinde siklovir 200
ve İV damaryolu uygulanır. mg PO 7 gün boyunca günde 5 kez, famsiklovir 125
• Nöbet, bozulmuş mental durum, gastrointestinal mg PO günde 2 kez 7 gün boyunca veya valasiklo
kanama ve koma standart yöntemlerle tedavi edil vir 1 gr PO günde iki kez 7 gün boyunca kullanılır.
melidir. Ciddi hastalıklarda asiklovir 5-1O mg/kg İV 8 saatte
• Şüpheli bakteriyel sepsis ve foka! bakteriyel enfek bir 7 gün tedavisi verilebilir.
siyonlar standart antibiyotiklerle tedavi edilmelidir • Kutanöz herpes zoster asiklovir 800 mg PO günde
(Bölüm 91). 5 kez, valasiklovir lgr PO günde 3 kez veya famsik
Sistemik M. Avium enfeksiyonları klaritromisin lovir 500 mg PO günde 3 kez ile tedavi edilir.
500 mg PO günde 2 kez ve etambutol 15 mg/kg PO • Herpes zoster oftalmikus 7-10 gün boyunca günde
günde 1 kez ve rifabutin 300 mg PO günde bir kez 5 kez asiklovir 800 mg PO ile tedavi edilir.
ile tedavi edilir. • Kandida ve trikofıtonlar topikal klotrimazol, mika
• MAC için immün rekonstitüsyon hastalığının te nozol veya ketakenazol ile günde 3 kez toplamda 3
davisi HAART'ın devamlılığını içerir. Antimikro hafta tedavi edilir.
biyal ajanlar yukarıda sıralanmıştır. Büyük olasılık • Acil serviste antiretroviral tedaviye nadiren başlan
la steroid de kullanılır. sa dahi CD4 seviyesinin 350 hücre/mm3'ün altında
Sistemik sitomegalovirüs gansiklovir 5 mg/kg İV olması, AIDS (Tablo 94-1), gebe, HIV bağımlı nö
12 saatte bir veya foskarnet 90 mg/kg İV 12 saatte ropati varlığında tedaviye başlanmalıdır.
bir ile tedavi edilir. • İlk olarak ortaya çıka HIV pozitif test sonrası teda
• Oftalmolojik sitomegalovirus tedavisinde gansiklo vi verilmesini önerecek yeni protokoller ortaya çı -
vir implant ve gansiklovir l-l,5gr PO güne 3 kez kacaktır. Ancak şuan için uygun değildir. İlk tedavi
veya 5 mg/kg İV günde iki kez 14-21 gün süreyle iki farklı nükleozid reverz transkriptaz inhibitörü
kullanılır. ile bir non-nükleozid reverz transkriptaz inhibitö
Pulmoner PCP trimetoprim-sülfometaksazol rü ilaçla verilir. Bakınız Hastalık Kontrol ve Ön
(TMP-SMX) TMP 15-20 mg/kg /gün İV veya PO 3 leme Merkezi İnternet sitesi http://www.cdc.gov/
hasta boyunca günde 3 bölünmüş doz halinde teda hiv/.
vi edilir. TMP-SMX'in tipik oral dozajı günde 3 kez • AİDS hastalarında hastaneye yatış kararı hastalığın
ikişer tablettir. Alternatif olarak pentamidin 4 mg/ ciddiyetine, sebebi bilinmeyen ateş ile başvuruya,
kg/gün İV veya İM 3 hafta boyunca önerilebilir. bazal değerin altında hipoksi veya Pa02 değerinin
• Hipoksik durumlarda oral steroid verilebilir. Pred 60 mmHg atında olmasına, PCP, TB şüphesine,
nizon 40 mg 5 gün boyunca günde 2 kez, ardından yeni SSS semptomları, inatçı diyare, CMV retiniti,
40 mg PO günde bir kez ve en sonunda 11 gün bo herpes zoster oftalmikus varlığına veya hastanın öz
yunca günde 20 mg verilir. bakımının kötü olmasına bağlıdır.
• Pulmoner tüberküloz INH 5 mg/kg/gün PO ve • Maruziyet sonrası proflaksi tercihen 1-2 saat içinde
rifabutin 10 mg/kg/gün PO ve pirazinamid 15-30 mümkün olan en kısa zamanda yapılmalıdır. sero
mg/kg/gün PO ve etambutol 15-20 mg/kg/gün ile konversiyon riskleri içinde (1) derin yaralanma, (2)
tedavi edilir. yaralanan alanda görülebilir kan, (3) kaynak has-
338 KISIM 11 , ENFEKSİYÖZ HASTALIKLAR
tanın ven veya arterine iğne yerleştirilmesi ve (4) den veya ilacın kendisinden gelen vazospazm'dan
son dönem HIV enfeksiyonu olan kaynak hasta kaynaklanır.
bulunur. Maruziyet şekline göre tedavi değişkenlik • Endotel hasarı, pıhtı hücereleri fibrin birikiminden
gösterir. meydana gelir ve bu da steril vejetasyonların (bak
• CDC kılavuzları 2 alternatif tedavi önermektedir: teriyel olmayan trombotik endokardit) oluşumu ile
iki ilaç tedavisini kapsayan temel rejim genellikle sonuçlanır.
azotimidin ile lamivudinden oluşur. Genişletilmiş • Geçici bakteriyemi, vejetasyon kolonizasyonuna ve
rejimde indinavir veya nelfinavir gibi üçüncü bir nonbakteriyel trombotik endokarditin de IE'ye dö
ilaç eklenir. nüşümüne neden olabilir.
• Bulaşan bakteriler, IE'ye neden olmak için
trombüs'e bağlı olmak zorundadır. Farklı organiz
malar bu yeteneği değişir. Bazı patojenler (örneğin,
enjeksiyonla ilaç kullananlardaki Staphylococcus
aureus), o kadar invaziv'dir ki, endotel üzerindeki
ENFEKTİF ENDOKARDİT bakteriyel olmayan trombüs'ün, IE'ye neden olması
95 John C. Nalagan gerekmez.
Çeviri: Gül Nihal Kasap
• KLİNİK ÖZELLİKLER
• En yaygın belirtisi {%80) ateştir, ardından titreme,
halsizlik, nefes darlığı gelir (%40).
EP İDEMİYOLOJİ
Kalp üfürümü gibi kardiyak belirtiler, vakaların
• Enfektif endokardit'te (IE), kalp kapakçığı en çok %85'inde mevcuttur.
etkilenen kapakçıktır, onun ardından aortik, tri • Nefes darlığı yaygındır ve sıklıkla akut veya ilerle
küspit ve pulmoner kapakçıklar gelir. yici CHF'den kaynaklanır (vakaların %70'i).
• Yakaların çoğu hastalarda tanımlanabilir kardiyak • Embolik fenomen yaklaşık %50 oranından görülür
yapısal anomalisi veya hastalık için farkedilebilir ve gevrek vejetasyon parçalarının embolizasyonun
bir risk faktörü ile birlikte görülür. dan kaynaklanmaktadır. Bulgular içinde, felç (en
• Doğuştan gelen kapak endokarditinde, romatizma! yaygın), göğüs ve karın ağrısı, hematüri'li böğür
kalp hastalığı önde gelen risk faktörüdür ve mitral ağrısı ve akut ekstremite iskemi'si vardır.
kapak prolapsusu da yaygın olarak zemin hazırla • Deri bulguları hastaların %18 ila %50'sinde görülür
yan bir kardiyak lezyondur. ve peteşi, kıymık/tırnakaltı kanamaları, Osier dü
• Enjeksiyonla ilaç kullananlarda endokardit, triküs ğümleri (parmak/ayak parmağı pedleri üzerindeki
pit kapak için bir tercihe sahiptir. Aynı zamanda yumuşak derialtı nodülleri) ve Janeway lezyonları
AIDS'li hastalarda da %40 nüksetme oranı ve yük (avuç içi veya ayak tabanında hemorajik plaklar)
sek mortalite ile ilişkilidir. buna dahildir.
• Erken protez kapakçık endokarditi (ameliyat son
rası 60 günü içeren vakalar) genellikle hastanede
edinilir, öte yandan geç protez kapakçık endokar TANI VE AYIRICI TANI
diti (>60 gün) ise toplum kökenlidir. • IE riski olan bütün hastaları hastaneye yatırın.
Buna açıklanamayan ateşi ve bu hastalık için risk
faktörleri olan hastalar, protez kapakçıkları olan
• PATOFİZYOLOJİ hastalar ve yeni ya da değişen üfürüm ve arteriyel
• Normal endotel, valvüler veya konjenital kalp ku emboli bulguları olan hastalar dahildir.
surları gibi anormal hemodinamik durumlar ta • Tanı için gerekli bileşenler, kan kültürleri, ekokar
rafından hasarlanmadığı sürece, enfeksiyona ve diyografi ve klinik gözlemdir. Kan kültürleri, an
trombüs'e karşı dirençlidir. Türbülanslı akış daha tibiyotik verilmesinden önce ve üç ayrı bölgeden
sonra endotelin erozyonuna yol açar. çekilmeli, ilk ve son kültür seti arasında bir saat
• Enjeksiyonla ilaç kullanımında, endotel hasarı, en geçmelidir.
jekte edilen madde mevcut olan partiküler madde- • Ekokardiyografi en kısa sürede yapılmalıdır.
BÖLÜM 96 • TETANOZ VE KUDUZ 339
ACİL SERVİS BAKIMI VE dır (örn, IE öyküsünden önce, protez kalp kapakçı
ğı olan hastalara, tedavi edilmemiş konjenital kalp
TABURCULUK
hastalığı olanlara ya da kapakçık yetersizliği yüzün
Hastalarda solunum riski olabilir ve acil solunum den kalp nakli alıcısı olan hastalara).
yolu stabilizasyonu gerektirebilir. Profılaktik antibiyotiklerin düşünülmesi gereken
İntra-aortik balon kontrpulzasyon'u, mitral kapak AS prosedürleri, sadece apse drenajı olarak bilinen
rüptürü için endikedir ancak aort kapak rüptürü enfekte ciltler üzerindeki prosedürlerdir. Önerilen
için kontrendikedir. ajanlar dikloksasilin 2 gram PO, sefaleksin 2 gram
Doğuştan kapakçık endokardit'i olan hastalara an PO, klindamisin 600 mg IM veya IV ya da vanko
tikoagülasyon gerekmez. Zaten antikoagülasyonda misin 1 gram IV, prosedür öncesi 30-60 dakikadır.
olan protez kapakçıklı hastalar, uzman doktor ta Antibiyotik profılaksisi, yaygın acil servis prose
rafından aksi talep edilmedikçe mevcut rejimlerine dürleri için endike değildir.
devam etmelidirler.
Uygun kültürler elde edildikten sonra, endokardit
şüphesi olan hastalarda antibiyotik uygulamasına TETANOZ VE KUDUZ
başlanmalıdır. Tablo 95-1 empirik tedavi rejimle 96 Vincent Nacouzi
rini listelemekte. Kesin tedavi, kültür ve duyarlılık Çeviri: Gül Nihal Kasap
sonuçlarına dayanmaktadır ve tipik olarak 4 ila 6
haftalık antibiyotik gerektirmektedir.
İşlemlerden önce, profılaktik antibiyotik sadece en
yüksek risk faktörleri olan hastalarda uygulanmalı-
• TETANOZ
EPİDEMİYOLOJİ
TABLO 95-1 Şüphelenilen Bakteriyal
Dünya çapında, tetanoz'un bildirildiği vakalar yıl
Endokardit'in Empirik
da yaklaşık bir milyon vakadır. Mortalite çoğun
Tedavisi*
lukla Afrika ve Asya'da olmak üzere %30 civarında
TAVSİYE EDİLEN AJANLAR, dır. Amerika Birleşik Devletleri'nde tetanoz nadir
HASTA ÖZELLİKLERİ BAŞLANGIÇ DOZU olarak ve çoğunlukla ılıman bölgelerde görülür.
Karışık olmayan öykü Ceftriaxone, 1 -2 grams iV Teksas, Kaliforniya ve Florida yılda en çok vakayı
rapor eden yerlerdir.
veya
Nafcillin, 2 grams iV
veya Damardan ilaç kullanan kişide, tetanoza yakalan
Oxacillin, 2 grams IV mada orantısız bir risk vardır.
veya
Vancomycin, 15 milligrams/kg
70 yaşın üzerindeki yaşlı Amerikalıların sadece
artı %30'unda yeterli bağışıklama mevcuttur; bunlarda
Gentamicin, 1 -3 milligrams/kg iV ayrıca hastalıktan ölüm oranı en fazla görülmektedir.
veya
Tobramycin, 1 milligram/kg IV
Enjeksiyon ilaç Nafcillin, 2 grams IV
PATOFİZYOLOJİ
kullanımı, doğuştan artı Tetanoz'a bir gram-pozitif rod olan Clostridium
kalp hastalığı, Gentamicin, 1 -3 milligrams/kg IV
hastaneden-alınmış artı tetani neden olur. Yara genellikle spor-oluşturan
şüphe edilen Vancomycin, 15 milligrams/kg IV organizma tarafından bulaştırılmaktadır. Daha
methicillin-dirençli sonra, ezilmiş, cansız dokuda görüldüğü gibi, yara
Staphylococcus
aureus, veya zaten içinde oksijen gerilimi azalırken, toksin-üreten C.
oral antibiyotik tetani gelişir.
alınıyor Clostridium tetani, iki eksotoksin üretir: iki nöro
Protez kalp kapakçığı Vancoınycin, 15 milligrams/kg IV toksinin en güçlüsü olan tetanospas-min, tetano
artı zun klinik belirtilerinden sorumludur. Kuluçka, 24
Gentamicin, 1 -3 milligraıns/kg IV
artı saat ile 30 günden fazla bir süre arasında değişir.
Rifampin, 300 milligrams PO Yayılım başlangıçta hematojen'dir, daha sonra sinir
• Empirik tedaviye dair en uygun rejim konusunda literatürde sistemi aracılığıyla olur.
tartışmalar olduğu için, antibiyotik seçimi hasta özelliklerine, lokal Tetanospazmin, iskelet kasının motor endplate'le
direnç kalıplarına ve mevcut yetkili önerilerine dayanmalıdır.
rinde, beyinde, omurilikte ve sempatik sinir siste-
340 KISIM 11 • ENFEKSİYÖZ HASTALIKLAR
minde , etkili olur. Bu, inhibe edici nörotransmiter mu, fenotiyazinlere distonik reaksiyonlarını, hipo
glisin ve gamma-amino butirik asit (GABA) salını kalsemik tetaniyi, kuduzu ve temporomandibuler
mını önler ve böylece normal inhibitör kontrolü eklem hastalığını kapsamaktadır.
nün kaybına yol açar.
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
KLİNİK ÖZELLİKLER • Tetanoz olan hastalar, solunum riski potansiyeli
• nedeniyle yoğun bakım ünitesinde tedavi edilme
Tetanoz'un klinik bulguları nöromüsküler irritabi
lidir. Refleks çırpınma spazmlarmı önlemek için
lite, kas sertliği, şiddetli kasılmalar ve otonom sinir
uyaranları minimize edin. Mevcut olduğu takdirde,
sistemi dengesizlikleridir.
• tahrik edilen yaranın debridman'ı, toksin üretimini
Toksin-üreten C. tetani ile enfekte olan yaralar, en
en aza indirmek için gereklidir.
sık olarak delinme yaralarıdır, ancak şiddet bakı- • Tetanoz immünglobulini (TIG), 3000-6000 U ola
mından laserasyon'lardan küçük kornea aşınması
rak tek enjeksiyonda kas içinden verilmelidir. TIG,
na kadar değişebilir.
• toksinin sirkülasyonunu nötralize eder fakat sinir
Lokal tetanoz, yara yerine yakın kasların sertliği ile
sistemine zaten sabitlenmiş olan toksini değil. Te
kendini gösterir ve genellikle haftalar sonra ken
tanoz aşısı bölgesinden her zaman uzak durun ve
dini belli etmeden düzelir. Bu, jeneralize tetanoz'a
hem aşı hem de immünglobulin için aynı enjektörü
ilerleyebilir.
• kullanmayın.
Jeneralize tetanoz, bu hastalığının en sık görülen • Her zaman, herhangi bir yara debridmanından
şeklidir.
• önce verin, zira yara manipülasyonu sırasmda daha
En sık başvuru şikayetleri masseter kaslarında ağrı
fazla ekzotoksin serbest kalabilir.
ve sertliktir (tetanos). •
• Antibiyotikler tetanoz tedavisinde tartışmalı bir
Başlangıçta kısa aksonlu ile sinirler; bu nedenle
değere sahiptir. Gerektiğinde, tercih edilmesi ge
semptomlar önce yüz kaslarında görünür, daha
reken antibiyotik, parenteral metronidazol'dur (her
sonra boyun, gövde ve ekstremitelere ilerler.
• Trisnıus, alaycı bir gülümsemeye benzediği için 6 saatte bir intravenöz olarak 500 miligram). Te
tanospasmin etkilerini artırabileceği için penisilin
"rhesus sardonicus" terimiyle ifade edilmiştir. Dis
kullanmaym.
faji, opistotonus ve alt ekstremitelerin uzaması da
Midazolam (etkili olması için sürekli damla olarak
görülür, ancak önemli olan şudur ki, zihinsel du
rum normal kalır. Bu, diğer patolojilerin ayırt edil 5-15 mg IV) kullanmak en iyisidir ve hem sedasyon
mesine yardımcı olur. hem de amnezi ile sonuçlanır. Lorazepam da kul
• Çoğunlukla hiper sempatik bir durum olan oto lanılabilir ancak seyreltici ve glikol, asidoz'a neden
nom sinir sistemi dengesizliği, tipik olarak klinik olabileceğinden, uzun süreli ve tekrarlanan dozlar
tetanozun ikinci haftasında ortaya çıkar ve taşikar dan kaçınılmalıdır.
• Vantilasyonu ve kas spazmmı kontrol etmek ve kı
di, hipertansiyon, terleme ve ateş olarak görülür.
• Sefalik tetanoz, kafa yaralanmalarını, bazı kronik rık ve rabdomiyoliz'den kaçmmak için genellikle
otit vakalarını takip eder ve kranial sinirlerin, ço nöromüsküler blokaj gereklidir. En az kardiyovas
ğunlukla da yedincisinin fonksiyon bozukluğuna küler yan etkiye sahip olması nedeniyle ajan seçimi
yol açar. Prognoz'u kötüdür. olarak veküronyum verilir (intravenöz olarak 6-8
• Neonatal tetanoz sadece anne yetersiz aşılanmış ise mg/saat). verilir. Sedasyon sırasında nöromüsküler
ortaya çıkar. Neonatal tetanoz vakalarmm çoğu do blokaj birincil önem taşımaktadır.
ğum sırasmda göbek kordonuyla veya doğum son Kombine a-ve 13-adrenergic bloklama ajanı labe
rası göbek bağı kalıntısıyla steril olmayan şekilde tolol (0.25-1 miligram/dk sürekli intravenöz in
ilgilenmekten kaynaklanmaktadır. Bebek, zayıf ve füzyon, çocuklarda 0.3 ila 1 mg/kg/saat) sempatik
hırçındır ve meme ememez. hiperaktivite belirtisinin tedavisinde kullanılmıştır.
Propranolol, ani ölüm olguları içeren güçlü beta et
TANI VE AYIRICI TANI kileri nedeniyle kontrendikedir.
Magnezyum sülfat (70 mg/kg yükleme dozu, sonra
• Tetanoz bir klinik tanıdır. Bunu teşhis için hiçbir 1-4 gram/saat damardan) da bu durum için bir te
laboratuar testi yoktur. davi olarak önerilmiştir.
• Striknin zehirlenmesi jeneralize tetanozun klinik • Morfin sülfat (0.5-1 miligram/kg/saat) yararlı olup,
tablosunu çok yakından taklit eder. kardiyak neticeyi riske atmadan sempatik kontrol
• Ayırıcı tanı, striknin zehirlenmesini, serotonin sağlar. Klonidin, kardiyovasküler dengesizliğin yö
sendromunu, peritoniti, habis nöroleptik sendro- netiminde yardımcı olabilir.
BÖLÜM 96 • TETANOZ VE KUDUZ 34 J
Klinik tetanozdan kurtulan hastalar, aktif bağışık KLİNİK ÖZELLİKLER
lamadan geçmelidir (tedavi programı için Bölüm • Ateş, kırıklık, baş ağrısı, iştahsızlık, bulantı, boğaz
18 ve Tablo 18- l'e bakın, Tetanoz Profilaksi'ye, te ağrısı, öksürük, ve ısırık yerinde ağrı veya parestezi
davi programına dair öneriler). (%80), insan kuduzunda ilk belirtilerdir ve 1 ila 4
gün sürer.
KUDUZ • Sonra, MSS tutulumu; huzursuzluk ve ajitasyona,
EPİDEMİYOLOJİ değişen mental durumlara, ağrılı bulbar ve perife
rik kas spazmlarına, opisthotonos'a ve motor pare
• Kuduz, öncelikli olarak bir hayvan hastalığıdır, zi'sine yol açar.
dünya çapında yılda 60.000 ölüme yol açar.
• Bulaşmanın yüzde doksanı köpeklerden kaynak TANI VE AYIRICI TANI
lanır ve köpek kontrolünün olmadığı yerde, vah • Kuduz klinik olarak teşhis edilir; kuduz için hiç
şi hayvanlar vakaların yaklaşık %94'ünden so bir laboratuar testi yoktur. Her ansefalit vakasında
rumlu tutulmaktadır (azalan sırayla): rakunlar; şüphe edilmelidir.
kokarcalar; yarasalar; tilkiler; ve kemirgenler ile • Doğrulayıcı tanıların çoğu, beyin dokusunun post
lagomorph' lar da dahil olmak üzere diğer yabani mortem analizi ile gerçekleştirilir. Beyin omurilik
hayvanlar. Kuduz olan evcil hayvanlara kediler; sı sıvısı (BOS) ve serum antikor titreleri kuduz tanısı
ğırlar; köpekler; atlar ve katırlar; koyun ve keçiler; konusunda uzman laboratuarlara gönderilmelidir.
ve gelincik gibi diğer hayvanlarda dahildir. Yükselmiş BOS proteini ve mononükleer pleositoz
• Belgelenmiş bir ısırık olmasa bile yarasayla bağıntı, da görülür.
kuduz profılaksisi gerektirebilir. Bu tür bir temas, • Ayırıcı tanı diğer enfeksiyöz ansefalitleri, çocuk fel
yarasa olan bir odada uyanmak ya da zihinsel engelli cini, vira! süreçleri, menenjiti, beyin apsesini, ka
bir kişinin, sarhoş bir kişinin veya bir çocuğun oldu vernöz sinüs trombozunu, kolinerjik zehirlenmeyi,
ğu bir odada bir yarasa görmek kadar basit bir du Guillain-Barre sendromunu ve tetanozu (normal
rum da olabilir; tüm bunlar profılaksi gerektirebilir. zihinsel aktivite ve normal CSF) içerir.
• Amerika Birleşik Devletleri'nde vahşi hayvanlar
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
daki kuduz raporları, evcil hayvanlardaki mik
• Kuduza maruz kalındığı şüphesi olduğunda (eğer
tarlardan çok daha fazladır. Amerika Birleşik
Devletleri'nde teşhis edilen diğer insan kuduz va kişi ısırılmış, tırmalanmış veya olası bir kuduzlu
hayvanın tükürüğüne maruz kalmışsa) tedavi, ger
kalarının çoğu, Birleşik Devletler dışındaki enzoo
çek kuduz riskinin değerlendirilmesi, halk sağlığı
tik köpek kuduz alanlarında edinilen enfeksiyonla
ve hayvan kontrolü bildirimi ve eğer risk varsa, te
ra atfedilebilir; Amerika Birleşik Devletleri kökenli
mas sonrası profılaksi uygulanması ile başlar.
kuduz vakası olan kişilerin çoğunda, bir hayvan • Lokal yara bakımı ve eğer varsa cansız doku
ısırığı öyküsü yoktur.
• Aşağıdaki hayvanların kuduz oldukları neredeyse debridman'ı, vira! inokulant'ı azaltmak ve dokuda
ki oksijen gerilimini arttırmak için önemlidir. Ku
hiç tespit edilmemiştir: kemirgenler (sincaplar, çiz
duz virüsü replikasyonunu arttırdığı için özel ilgi
gili sincaplar, sıçanlar, fareler vb.) ve lagomorph'lar
gösterilen yaralara dikiş atmayın. Yaranın derinli
(tavşanlar, yabani tavşanlar ve gopher'ler); bu ne ğinin, yaraların sayısının ve bunların konumunun,
denle temas sonrası profılaksi gerekli olmayabilir. hastalığa yakalanma riskini arttırdığını unutmayın.
Gerekli uygulama için sağlık yetkilileri ile irtibata Ayrıca gerektiğinde tetanoz profilaksi'si de uygu
geçin. lanmalıdır.
• Yarasa olan bir odada uyanmak, kuduzun gelişimi
PATOFİZYOLOJİ
ile ilişkili bulunmuştur. Bu nedenle, CDC, yarasa
• Kuduz virüsü hayvanın enfekte tükürük bezlerin test edilebilir olmadıkça ve kuduz kanıtı için nega
de bulunur. İçeri geçtikten sonra kuluçka 20 ila 90 tif olmadıkça, bir yarasaya maruz kalmış tüm kişi
gündür ki burada virüs aşılama bölgesine yakın ka lere temas sonrası kuduz profilaksi'si önermektedir.
lır. • CDC, bir insanı ısıran sağlıklı bir köpek, kedi veya
• Daha sonra virüs, motor son plakası boyunca yayı gelinciğin 10 gün süreyle kapatılıp gözlenmesi ge
lır ve yükselerek periferik sinir sistemi boyunca ço rektiğini önermektedir.
ğalır ve omurilik ve merkezi sinir sistemine (MSS) • İnsan kuduz immünglobulin'i (HRIG), tedavinin
kadar ilerler. MSS'de çoğalmasının ardından virüs, başlangıcında sadece bir kez tatbik edilmektedir.
periferik sinirler yoluyla dışarı doğru çoğu doku ve Doz 20 IU/kg'dır, yarım doz (doku hacmi kısıtla
organ sistemlerine kadar yayılır. malarına dayalı olarak) maruz kalınan bölgeye !o-
342 KISIM 11 • ENFEKSİYÖZ HASTALIKLAR
• Proton pompa inhibitörleri, histamin-2 (H2) blo Daha akut hasta olanlar için, fekal lökosit, nötrofil
ker'ları ve antasitler, mide pH değerini azaltır. marker laktoferrin, elektrolitler ve tam kan sayımı
• Yakın dönemde antibiyotik kullanımı, kemoterapi nı düşünün.
veya radyasyon tedavisi ve yakın dönemdeki bir • Gaita Gram leke Campylobacter'i ortaya çıkarabi
ameliyat bağırsak florasını değiştirebilir. lir. Dışkı kültürlerinin pozitif dışkı lökositleri veya
• Uyuşturucu maddelerden, antiperi-staltic ilaç laktoferrin'i olanlarda pozitif olması daha muhte
lardan ve cerrahi müdahaleden kaynaklanan ba meldir.
ğırsak hareketliliği azalması, patojen büyüme ve • STEC ve Vibrio kültürleri belirli prosedürleri gerek
migrasyon'u teşvik edebilir tirir (yerel laboratuar yönergelerini kontrol edin).
Kronik semptomları olanlar, bağışıklık sistemi bas
KLİNİK ÖZELLİKLER kılanmış olan hastalar ya da teyit edilmiş parazit
• Hem gıda hem de su kaynaklı hastalık semptomları kaynağı olan hastalar için ovum ve parazit testlerini
içinde kusma, ishal, karın krampları, ateş, dehid rezerve edin.
ratasyon, halsizlik ve bazı durumlarda kanlı dışkı Diğer hususlar, anaokulu ortamlarındaki çocuklar
bulunmaktadır. da, anaokulu çalışanlarında veya daha yaşlı erişkin
• Fiziksel muayene, dehidratasyon özellikleri bakı lerde Rotavirüs antijeni testlerini içerir.
mından dikkat çekici ve bazı durumlarda açık ve Clostridium dif.ficile antijen testi, uzamış semptom
gizli kan dışkısı için pozitif olabilir. ları, yakın dönemli antibiyotik kullanımı olanlarda,
• 2 haftayı aşan uzun süreli hastalık, protozoan pa önemli eşzamanlı hastalıkları olanlarda ya da yaş
razitlerini akla getirir. STEC, özellikle antibiyotik ekstremleri olanlarda endike olabilir.
tedavisinden sonra hemolitik üremik sendrom
ile komplike olabilir (azalmış idrar çıkışı, anemi ACİL SERVİS BAKIMI VE
semptomları). TABURCULUK
• STEC klasik olarak mide krampları, ishal (sıklıkla
kanlı) ve 101 F0/38.5 C üzerinde olmayan orta ateş • Vakaların çoğu kendinden-sınırlıdır ve spesifik ol
le kendini belli eden kusma ile ortaya çıkar. mayan tedavi ile iyileşir.
Uskumrugiller balık zehirlenmesi veya ciguatera • Eğer tolere ediliyorsa başlangıçta oral rehidrasyon
zehirlenmesi olan hastalarda, resif balığının alı sıvılarını kullanın. Normal salin'li intravenöz re
mından 1 ila 24 saat sonra, yukarıda tarif edilen hidrasyon, belirgin şekilde dehidrasyona uğramış
gıda kaynaklı hastalıklardakine benzer semptom olanlarla sürekli kusmaya maruz kalmış olanlar
lar görülür. Buna ek olarak, uskumrugiller zehir için fayda sağlayacaktır.
lenmesi olan hastalar sıklıkla histamin reaksiyonu Metoklopramid 10 mg PO veya IV veya ondanset
kaynaklı yüz kızarması ve baş ağrısı sergilerler. ron 4 miligram PO veya IV gibi antiemetikler, re
• Ciguatera zehirlenmesi olanlarda ise, sodyum ka hidrasyonu kolaylaştırabilir.
nal-aracılı sinir depolarizasyonları nedeniyle baş • Difenhidramin 25 miligram PO veya IV gibi an
ağrısı, kas ağrılan, parestezi ya da soğuk ile temasta tihistaminler, uskumrugiller balık zehirlenmesi
yanma hissi olabilir. semptomlarını düzeltebilir.
Nörolojik semptomlar ED viziti ötesine uzamış ola Loperamid 4 miligram başlangıçta ve her form al
bilir. mamış dışkıdan sonra da 2 miligram olmak üzere
Su kaynaklı hastalıkdaki deri bulguları basit maksimum 16 miligram/d, ateşi olmayan erişkin
selülit'ten, Mycobacterium marinum'un ağrılı sert lerdeki hafiften ortaya kadar, kanlı-olmayan ishal
leşmemiş plaklarına, Vibrio vulnificus'lu hemorajik de endikedir (STEC'li hastalarda kullanmayın).
bül'ü içerebilen nekrotizan enfeksiyonlara kadar Antibiyotikler ancak artan sayıda aşağıdaki özel
değişir. likleri taşıyan hastalarda tercih edilir: belirgin ka
• Aeromonas hydrophila deri enfeksiyonları olan has rın ağrısı, kanlı ishal, 101 F0/38,5 C° üzerinde ateş,
talarda genellikle tatlı suya maruz kalma ile ilişkili semptom süresi > 48 saat, bozulmuş konak, pozitif
travma öyküsü vardır ve kötü-kokulu yaralar olabi dışkı lökositleri ya da laktoferrin; bununla birlikte,
lir. antibiyotikler STEC'li hastalarda kontrendikedir.
Tedavi endike olduğunda önerilen maddeler sip
TANI VE AYIRICI TANI rofloksasin 500 miligram PO günde iki kez ya da 3
ila 5 gün süreyle günde iki kez trimetoprim-sülfa
Gaita testinin yanısıra gizli kan en sık belirtilen test metoksazol çift-doz'dur.
tir; aksi takdirde önemli ölçüde susuz kalma veya di Organizmaya-özgü antibiyotik önerileri bu bölü
ğer önemli tanılar hesaba katılmadığı sürece hastala mün sonundaki kaynak metninde bulunabilir.
rın çoğu için hiçbir laboratuar testine gerek yoktur. Vibrio vulnificus cilt enfeksiyonları günde iki kez
BÖLÜM 99 • ZOONOTİK ENFEKSİYONLAR 347
doksisiklin 100 miligram IV ya da PO artı her 8 sa ve köpeklerdir.
atte seftazidim 2 gram IV'dir.
• Aeromonas cilt enfeksiyonları (hafif vakalarda)
KLİNİK ÖZELLİKLER
günde iki kez siprofloksasin 500 miligram veya ağır
vakalarda her 6 saatte piperasilin-tazobaktam 3.375 • RMSF klasik olarak ateş, isilik, ve kene teması öy
gram IV ile tedavi edilir. küsünden oluşan bir üçlü ile tanımlanır. Ne yazık
• Nekrotizan enfeksiyonlar acil cerrahi debridman ki, etkilenmiş hastaların sadece yaklaşık %50'si
gerektirir. kene ısırığını hatırlamaktadır ve isilik bunların
• Hastaların çoğu ayakta tedavi edilebilir ve toksik %20'sinde görülmeyebilmektedir (genellikle Afri
görünenler, yani kusması kontrol edilemeyenler ya kalı Amerikalılarda, yaşlılarda ve ağır, ölümcül va
da belirgin semptomlar sergileyip de uç yaş nok kalarda görülen "lekesiz RMSF").
talarında olanlar veya bağışıklığı baskılanmış olan • Bir kene ısırmasını takip eden kuluçka süresi ge
larda bu uygulama endikedir. nellikle 4 ila 10 gündür ve bunun ardından da ateş,
halsizlik, şiddetli baş ağrısı, kas ağrıları, bulantı ve
kusma, ishal, iştahsızlık, karın ağrısı ve fotofobi gibi
LYME HASTALIGI
EPİDEMİYOLOJİ
• Lyme hastalığı Birleşik Devletler'de en sık görülen
taşıyıcı-kaynaklı zoonoz olmaya devam etmektedir
ve en yaygın olarak kuzey-merkez, kuzeydoğu ve
orta-Atlantik eyaletlerinde olmakla birlikte 48 bi
tişik eyaletin hepsinde de bildirilmiştir.
PATOFİZYOLOJİ
• Sorumlu organizma bir spiroket olan Borrelia
burgdorferi'dir ve insanlara Ixodes türleri (siyah
bacaklı) ve kenelerle bulaşır, konak rezervuar hay
vanları olarak da tavşanlar, kemirgenler ve geyikleri ŞEKİL 99-1. Eritema kronikum nıigrans. Lyme hastalı
kullanmaktadır. Bir geyik kene ısırığı sonrası Lyme ğının bu patognomonik erüpsiyon, kene ısırığı bölgesinde
hastalığına yakalanmanın genel riski, yüksek ende oluşur. ilk papül, merkezi sıyırıp geçerken eritem'in yavaşça
mik bölgelerde yaklaşık %3 gibi görece düşüktür ve büyüyen oval bir alan şeklini alır. Kııoop K, Stack L, Storrow
kenenin yapışık kalma süresi ile doğru orantılıdır. A:11111 izniyle yeniden üretilmiştir: Acil Tıp Atlası, 3. baskı©
2010, McGraw-Hill, New York. (Foto katkısı David Effron,
Yapışık kalma süresi 24 saatten az olduğunda he
MD).
men hemen hiçbir risk yoktur.
KLİNİK ÖZELLİKLER
• Lyme hastalığı üç ayrı aşamaya ayrılır, ancak tüm
hastalar bu aşamaların tamamından geçmez; aşa
malar çakışabilir ve aşamalar arasında remisyonlar
• Evre il!, kronik inatçı enfeksiyon olarak gelir ve
oluşabilir.
• Evre 1 vakaların %60 ila %80'inde görülen eritema ilk enfeksiyondan yıllar sonra ortaya çıkar. Kronik
kronikum migrans (ECM) deri lezyonu ile karak aralıklı yer değiştiren artrit, miyokardit, ensefalo
terizedir. Vaskülit'in bir sonucu olarak kene ısır pati ve aksona] polinöropati'yi içerebilir.
masından sonraki 2 ila 20 gün içinde inokülasyon
bölgesinde gelişen ve merkezi bir açıklığı olan hal TANI VE AYIRICI TANI
ka şeklinde, eritemli bir deri plaksından meydana
gelir (bakınız Şekil 99-1 ). 3 ila 4 hafta sonra düzelir • Tanı, klinik olarak yapılır ve polimeraz zincir reak
ve ikinci evrede tekrarlayabilir. siyonu (PCR), çok değerlikli floresan immüno ya
• Evre il çoklu ikincil halka şeklindeki cilt lezyonları da Batı immunoblot testleriyle teyit edilebilir.
(ECM), ateş, adenopati, splenomegali ve grip ben • Ayırıcı tanı, hastalığın evresinin klinik belirtilerine
zeri bünyesel semptomlarla sonuçlanan, spiroket bağlıdır ve selülit, eritem multiforme, tinea korpo
yayılmasına karşılık gelir. Nörolojik semptomlar II.
ris, viral/bakteriyel menenjit/ensefalit, romatizma!
Evrede görülebilir ve en çok kranial nevrit (özellik
ateş, septik artrit, endokardit ve diğer inflamatuar/
le tek veya iki taraflı yüz sinir felci) oluşabilir ama
aynı zamanda baş ağrısı, boyun sertliği, serebellar otoimmün ve vira] sendromları içerebilir.
ataksi ya da ensefalit da içerebilir. Asimetrik oli
goarüküler artrit de (genellikle büyük eklemlerde, ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
özellikle dizlerde) gelişebilir. Kardiyak anormal
• Erken Lyme hastalığı için tedavi seçeneği, birincil
likler hastaların yaklaşık %8'inde ortaya çıkar ve
tipik olarak birinci, ikinci veya üçüncü derece at evre enfeksiyonu için 14 ila 21 gün süreyle günde
riyoventriküler nodal kalp bloğu veya miyokardit iki kez oral doksisiklin 100 mg PO'dur (ikincil evre
şeklinde görülür. tedavi ediliyorsa 28 gün ve üçüncül evre içinse 28
BÖLÜM 99 • ZOONOTİK ENFEKSiYONLAR 349
ila 60 gün). Kabul edilebilir alternatifler amoksisi ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
lin, cefuroxime, seftriakson ya da eritromisin'dir. •
• Doksisiklin geyik kenesi ısırmasının 72 saati içinde Hem yetişkinler hem de çocuklarda tercih edilen
tedavi, 7 ila 14 gün boyunca günde iki kez doksisik
verilen 200 miligram'lık tek dozu, Lyme hastalığı
lin 100 mg PO'dur (çocuklar için günde iki kez 2.2
nı önleyebilir ancak düşük bulaşma hızı, hastalığa
miligram kg PO).
karşı bağışıklık tepkisini bastırması potansiyeli ve
yüksek doz oral doksisiklin'den kaynaklanan gast
rointestinal yan etkilerin yüksek insidansı nedeniy COLORADO KENE HUMMASI
le rutin olarak önerilmemektedir.
EPİDEMİYOLOJİ
EHRLICHIOSIS • Colorado kene humması 4000 ft üzerindeki yük
sekliklerde, Birleşik Devletler'in batıdaki dağlık
EPİDEMİYOLOJİ
bölgelerine endemiktir. Yılda yaklaşık sadece 300
• İki klinik alt tipi bulunan (insan grunülositik ve vaka bildirilmektedir.
insan monositik) zoonotik bir hastalıktır. İnsan
monositik formu (Ehrlichia chaffeensis) Birleşik
PATOFİZYOLOJİ
Devletler'de hakimdir.
• İnsanlara ağırlıklı olarak Dermacentor andersoni
PATOFİZYOLOJİ (odun kenesi) aracılığıyla bulaşan Coltivirus fa
milyasının bir RNA virüsünün neden olduğu akut
• Dolaşımdaki lökositlere bulaşan küçük gram
bir vira! hastalıktır. Hayvan rezervuarları geyikler,
negatif kokobasil olan Ehrlichia türlerinden kay marmotlar ve kirpilerdir.
naklanır. Bulaşma Amblyomma americanum'a
(lone star kenesi) ve Dermacentor variabilis'e ma
ruz kalma veya onun tarafından ısırılma yoluyla KLİNİK ÖZELLİKLER
gerçekleşir. Kuzey Amerika'daki büyük hayvan re • Semptomlar kene ısırığını izleyen 3 ila 6 gün içinde
zervuarı Birleşik Devletler'in güneydoğusundaki aniden başlar ve ateş, titreme, baş ağrısı, kas ağrısı
beyaz-kuyruklu geyiktir. ve fotofobiyi kapsar. Maki.Her veya peteşiyal dökün
tü olabilir. Komplikasyonlar nadirdir.
KLİNİK ÖZELLİKLER
• Semptomlar genellikle kene ısırmasının gerçekleş TANI VE AYIRICI TANI
tiği 10 ila 14 gün içinde gelişir ve ateş, baş ağrısı, • Tanı, klinik bulgular ve coğrafyaya dayanmaktadır.
halsizlik, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı ve art • Ayırıcı tanı menenjiti (bakteriyel veya vira!) ve di
raljiyi içerebilir. ğer kene-kaynaklı hastalıkları (özellikle RMSF) içe
• Hastaların az bir kısmında böbrek veya solunum
rir.
yetmezliği ve ensefalit gibi daha ciddi komplikas
yonlar ortaya çıkar.
• Hastalığın akut aşaması, 4 haftadan az sürer ve has ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
taların çoğu düzelerek nekahet evresine geçerler. • Herhangi bir özel tedavisi yoktur ve destekleyici
bakım genellikle yeterlidir.
TANI VE AYIRICI TANI
• Tanı, klinik olarak konur, fakat akut ve iyileşme ev TULAREMİ
releri arasında antikor titresindeki bir artışla teyit
EPİDEMİYOLOJİ
edilebilir.
• Laboratuar bulguları lökositopeni, trombositopeni • Tularemi yaygın olarak kıta Birleşik Devletleri'nde
ve yükseltilmiş serum karaciğer enzimlerini içere bildirilmiştir ve Arkansas, Missouri, Oklahoma en
bilir. yüksek insidansa sahiptir. İnsidans kış başında (ye
• Ayırıcı tanıda ise kolesistit/kolanjit, Lyme hastalığı, tişkinlerde) ve yaz başında (çocuklarda) en yüksek
babeziyoz, sıtma, menenjit, RMSF ve tifo yer alır. seviyededir.
350 KISIM 11 • ENFEKSİYÖZ HASTALIKLAR
EPİDEMİYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ
• Hanta virüsü enfeksiyonu, 1977 yılında tanımlanan • Şarbon, Bacillus anthracis, merkezi oval sporları
bir virüs zoonoz'dur. Kuzey Amerika'da etyolojik oluşturan ve aerobik bir gram-pozitif rod olan Ba
ajanı Sin Nombre virüsüdür (Bunyaviridae famil cillus anthracis'in neden olduğu akut bakteriyel bir
yasının bir üyesi) ve bugüne kadar en az 10 fark- enfeksiyondur.
BÖLÜM 99 • ZOONOTİK ENFEKSİYONLAR 35 J
• Doğada bu hastalık en sık olarak evcil otoburlarda
• VEBA (YERSINIA)
(sığır, koyun, at ve keçiler) ve yaban otoburlarda
görülür. İnsan enfeksiyonu, sporların solunması, EPİDEMİYOLOJİ
parçalanmış cilt aşılaması, eklembacaklı ısırığı (pi • Veba Birleşik Devletler'e endemiktir, en sık olarak
reler) veya yetersiz pişirilmiş enfekte et tüketimin Güneybatı'da görülür fakat kedi ve köpekler tara
den kaynaklanabilir. fından taşınabilir.
gram IV ya da IM ile derhal başlatılmalıdır. Tedavi TABLO 100-2 Ortak Bölgesel Tropik Hastalık
l O ila 14 gün süreyle devam eder. Alternatifler dok
Afrika Sıtma, insan bağışıklık yetmezliği virüsü,
sisiklin veya siprofloksasin'dir. TBC, kancalıkurt, tenya, yuvarlak
kurt, brusella, sarı humma (ve diğer
kanamalı ateşler), tekrarlayan ateş,
• Birkaç gün sonra, gövdede soluk kırmızı bir makü • Afrika çalılık tifüsü genelde daha az şiddetlidir.
ler isilik, "pembe noktalar" ortaya çıkar. • Tanı kliniktir; serolojik testler 7 ila 10 gün boyunca
• Komplikasyonlar, küçük-bağırsak ülseri, kansızlık, günde iki kez doksisiklin 100 miligram ile uygu
yaygın damar içi pıhtılaşma (DIC), zatürre, menen lanan ampirik tedavi sonrası tanıyı doğrular; klo
jit, miyokardit ve böbrek yetmezliğidir. ramfenikol bir alternatiftir.
• Dikkat çekici laboratuar bulguları lökopeni ve yük
selmiş karaciğer enzimleridir ancak tipik değildir. TİFÜS SALGINI BİT-KAYNAKLI TİFÜS
• Tanı kliniktir ve doğrulama dışkı kültürü ile yapılır. • Meksika, Guatemala, Etiyopya ve Himalayalar'da
gereğidir. Sıvılar ve ateş kontrolü ile yapılan des
yaygın olan salgın bit-kaynaklı tifüse, Rickettsia
tekleyici bakıma başlandıktan sonra, tedavi 14 gün
prowazekii neden olur ve S. typhi'nin neden olduğu
boyunca günde iki kez seftriakson, 2 gram IV/IM
hastalık ile karıştırılmamalıdır.
veya 14 gün boyunca günde iki kere siprofloksasin
• Kuluçka süresi 8-12 gündür. Hastalar bitin farkın
500-750 miligram PO'dur.
Deliryum, koma, şok veya DIC ile komplike ağır da olabilir de olmayabilir de. Semptomları yüksek
tifoda deksametazon, 2 miligram/kg IV dozu uy ateş, şiddetli baş ağrısı ve 2 ila 7 gün arasında ma
gulayın. kulopapüler bir isiliktir.
• • Tanı kliniktir; serolojik testler 7-1O gün için gün
Şiddetli vakalarda kan transfüzyonu gerekebilir.
de iki kez olmak üzere doksisiklin l 00 miligram ile
BRUSELLA yapılan ampirik tedavi sonrası tanıyı doğrular; klo
ramfenikol bir alternatiftir.
• Brusella'ya Brucella bakterisi neden olur ve en yay
gın olarak sığır, keçi, deve, köpek veya domuzlarla LEPTOSPİROZ (WEIL HASTALIGI)
temas veya pastörize edilmemiş süt veya peynir alı
mından sonra görülür Leptospiroz, Leptospira interrogans'a veya tatlı suya
Semptomları ateş, karın ağrısı, sırt ağrısı, yorgun maruz kaldıktan veya enfekte köpeklere maruz kal
luk, baş ağrısı, eklem ağrısı ve iştah kaybıdır. dıktan sonra ortaya çıkar.
Ortak öykü, nükseden ateştir ancak kronik düşük Kuluçka süresi 2 ila 20 dündür.
dereceli ateş olabilir. Muayene sonuçları hepato Semptomları, yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı, tit
megali, lenfadenopati, splenomegali'dir ve septik reme, kas ağrısı, sarılıklı ya da sarılık olmaksızın
artrit'i de içerebilir. hepatit ve pürülan akıntı olmadan konjonktival en
• Tanı, kan kültürü veya seroloji ile konur. jeksiyondur.
• • Tanı, seroloji gerektirir. Hafif hastalık (semptom
Bulaşıcı hastalığı doksisiklin, rifampisin'le ve 2 haf
ta boyunca bir aminoglikosid, streptomisin veya ların 3 günü içinde), günde üç kez amoksisilin
gentamisin'le konsülte edin. 500 miligram ya da günde iki kez doksisiklin l 00
miligram'dır.
ÇALILIK TİFÜSÜ DE DAHİL RİKETSİYAL Daha ağır vakalar her 6 saatte bir penisilin G, 5 mil
BENEKLİ HUMMALAR yon limite IV ya da günlük seftriakson 1 gram IV/
IM ile tedavi edilmelidir.
• Riketsiya benekli hummalar iksodid eklembacaklı Tedavi süresi 7 ila 14 gündür.
kenelerin ısırması, vücut sıvısı veya dışkılarıyla bu
laşır.
• KiRiM-KONGO KANAMALI ATEŞİ
Tedavi olmadan mortalite %25'e yaklaşır. Çalılık
tifüsü (Rickettsia orientalis) ve Afrika kene tifüsü Kırım -Kongo kanamalı ateşi Afrika, Asya, Doğu
(Rickettsia conorii) sırasıyla Güneydoğu Asya ve Avrupa ve Orta Doğu'da sıklığı artan kene-kaynaklı
Afrika'dan dönen yolculardaki en sık görülen form viral bir hastalıktır.
lardır. • Tarım işçileri en büyük risk altındadır, ancak hasta
Kuluçka süresi 3 ila 14 gündür. ların kanı ile temas sonucu da yakalanılabilir.
Semptomlar ateş, kırıklık, kas ağrısı, şiddetli baş Semptomlar ani ateş başlangıcı, baş ağrısı, kas ağrı
ağrısı, isilik (olmayabilir), bulantı, ve lenfadenopati sı, baş dönmesi ve olası zihinsel karışıklıktır.
ve splenomegali'yi takiben kusmadır. Hemorajik süre kısadır (2-3 gün), hastalığın üçün
Çalılık tifüsündeki cilt lezyonu ısırık bölgesinde bir cü ila beşinci gününde ve burun kanaması, hemop
papül olarak başlar ki bu da nekrotik hale gelerek tizi, GI kanama, vajinal kanama veya hematüri ile
kabuklu siyah bir eskar oluşturur. ortaya çıkabilir.
BÖLÜM 100 • GEZGİN HASTALIKLARI/HASTALIKLAR 355
Hastalarda trombositopeni, yükselmiş karaciğer en çıban meydana gelir ve daha sonra 2 ila hafta bo
zimleri ve kreatinin olabilir. Protrombin süresi ve yunca boyutu artar ve sonra da yavaş yavaş geriler.
aktive olmuş kısmi tromboplastin süresi uzayabilir. Cilt lezyonunu aralıklı ateş izler, halsizlik, isilik ve
Tanı kliniktir ve seroloji ile doğrulanır. Tedavi des nihai BOS tutulumu ile davranışsa! ve nörolojik de
tekleyicidir ve kan nakli ve/veya solunum desteği
ğişiklikler, ensefalit, koma ve ölüme sebep olur.
gerekebilir. • Diğer komplikasyonlar hemoliz, anemi, pankardit
Ribavirin orta ve ciddi durumlarda kullanılır, 30
ve meningoensefalit'tir.
mg/kg yükleme, daha sonra 4 gün süre ile her 6 sa
• Tanı, mobil parazit bakımından kan lekelerinin
atte 15 mg/kg ve ardından 6 gün süreyle 7.5 mg/kg.
hızlı değerlendirmesiyle konur.
SARIHUMMA Suramin ve diğer ajanlarla tanı ve tedavi için bula
Sarıhumma Güney ve Orta Amerika ile Afrika'daki şıcı hastalık uzmanına danışın.
geniş bir ekvator kuşağı boyunca ortaya çıkan ve
gündüz-ısıran sivrisinek tarafından bulaştırılan bir CHAGAS HASTALIGI (AMERİKAN
flavivirüsün neden olduğu bir hastalıktır.
• TRİPANOSOMİAZİS)
Semptomları hafif bir grip benzeri hastalıktan %20
mortaliteli kanamalı ateşe kadar değişir. Protozoan Trypanosoma cruzi Latin Amerika böl
3 ila 6 günlük bir kuluçka döneminden sonra görü gelerinde endemiktir ve kadar kuzey Teksas gibi
len tipik erken semptomlar ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, uzak yerlerde de rapor edilmektedir.
konjonktival enjeksiyon, karın ağrısı, halsizlik, yüz Reduviid "öpen böcek'' veya "katil" böcek tarafın
kızarması ve bağıntılı bradikardi'dir; sonradan klasik dan yayılır.
sanlık, siyah kusma ve albüminüri tespit edilir. Bu böcek genellikle geceleyin, kırsalda kerpiç du
Semptomlar şok, çoklu organ yetmezliği ve kana
varlardan veya saz çatılardan çıktıktan sonra ısırır.
malı diyatezi'ye kadar ilerleyebilir.
Akut aşama semptomları tek taraflı periorbital
Tedavi destekleyicidir, gerektiğinde transfüzyon
ödem (Romana belirtisi) veya deri penetrasyon
dahil edilir.
(chagoma) bölgesinde ağrılı deri ödemidir, bunu
SİSTİSERKOZ lenfadenopati ve hepatosplenomegaliye yol açan
parazitemi'li toksemik aşama takip eder.
Sistiserkoz, domuz tenya larva formunun yayılması Akut evre tanısı, hareketli parazit gösteren perife
ile görülen sistemik bir hastalıktır. rik kan lekeleri ya da kan kültürü ile incelenmesi ile
İnsa:1.frır, kcnt�mine gıda almak (1z pişmiş domuz) konur. Kronik aşamada, serolojik testler veya doku
ya da kontamine toprak ile yanlışlıkla temas sonu biyopsileri yararlıdır.
cu enfekte olurlar. • Önerilen tedavi nifurtimox'tur (enfeksiyon hasta
Hemen her dokuda görülebilir.
lıklarına danışın).
CNS enfeksiyonu nörosistiserkoz olarak bilinir ve
dünya çapında nöbetlerin en önemli nedenlerin
den biridir.
LAYŞMANYAZ (VİSSERAL)
Nörosistiserkoz'un ek semptomları baş ağrısı, gör Layşmanya, Lutzomyia veya Phlebotomus ta
sel veya mental durum değişiklikleri, felç, menin tarcıkları tarafından bulaştırılan bir hücre içi
goensefalit ve obstrüktif hidrosefali'dir. protozoan'dır.
Kontrastsız CT, inaktif hastalığın kalsifıkasyonlan Ormanlara yakın yerlerde oturan askeri personel
nı gösterir ve hidrosefali'yi ortaya çıkarabilir. ve ailelerinde, macera gezginlerinde, saha biyolog
• Tedavi günde üç kez prazikantel, 17 mg/kg/dozdur larında ve endemik bölgelerden gelen göçmenlerde
( albendazol da kullanılmıştır). layşmanyaz'dan şüphelenilmelidir.
Steroidler ensefalit, hidrosefali ya da vaskülit'i Hastalığın çok çeşitli sendromik görünümleri var
olanlar için tavsiye edilir. dır, bunların en önemlisi de visseral layşmanyaz
veya kala-azar veya karahumma'dır.
AFRİKA TRİPANOSOMİYAZİS
Hastalığın beşli simgesi ateş, kilo kaybı, hepatospleno
(AFRİKA UYKU HASTALIGI)
megali, pansitopeni ve hipergamaglobulinemidir.
• Uyku hastalığı agresif çeçe sineği tarafından bulaş • Visseral hastalığı beş değerli antimonlarla, bazı
tırılır. Avrupa ülkelerinde mevcut olan sodyum stiboglu
Bir ısırıktan sonra, lokalize bir inflamatuar reaksi konat (CDC'den edinilebilir) ya da meglumin anti
yon oluşur, ardından 2 ila 3 gün içinde ağrısız bir monat ile tedavi edin.
356 KISIM 11 • ENFEKSİYÖZ HASTALIKLAR
SİSTOZOMYAS (SALYANGOZ HUMMASI) ya da 500 mg tek doz veya ivermektin 150 ila 200
mikrogram/kg tek doz kullanılır.
• Tatlı suya maruz kalan, GI semptomları sergileyen • Tek doz rejimleri de kullanılır, ancak daha düşük
yolcularda Sistozomyas'tan şüphe edilmelidir.
• Larvalar tatlı suya salyangozlar tarafından salınır. iyileşme oranı vardır.
Maruz kaldıktan kısa süre sonra, alt bacaklar üze
rinde maküler-papüler kaşıntılı dermatit ile birlikte
ENTEROBİYAZİS (KIL KURDU OKSİYÜR)
"yüzücü kaşıntısı" ortaya çıkar ve günlece sürebilir.
• Dört ila sekiz hafta sonra baş ağrısı, öksürük, ür • Enfeksiyon tipik olarak kontamine nesnelerden fe
tiker, ishal, hepatosplenomegali ve hipereozinofıli çesli-oral temasla gerçekleşir.
(Katayama ateşi) ile birlikte ateş ortaya çıkar. • Prezentasyon, yoğun perianal kaşıntıdır.
• Solucanlar venöz kanda olgunlaşır ve (eğer tedavi • Tanı, anüste selofan bant parçasıyla solucan araya
edilmezse) mesaneye, GI yoluna, beyne, cilde ve rak konur.
karaciğere ve yumurtalarını bırakırlar. • Tedavisi, mebendazole 100 miligram tek doz ve 2
• Tanı, eozinofıli'yle ve gün-ortası idrarları ya da dışkı
hafta içinde tekrar veya albendazol, 400 miligram
sındaki yumurtaların mikroskobik teşhisiyle konur.
• Tedavi, tek bir günde prazikuvantel 20 miligram/kg tek doz ve 2 hafta içinde tekrarı ya da pirantel pa
iki dozdur, GI tutulumu olması durumunda ise tek moate l 1 miligram/kg ( l grama kadar) tek doz ve 2
bir günde üç doz tavsiye edilir. hafta içinde tekrar şeklindedir.
AMEBİYAZİS
• Entamoeba histolytica gibi patojenik türleri Asya, ANKİLOSTOMA DUODENALEVE NECATOR
Afrika ve Latin Amerika'ya endemiktir. AMERICANUS (KANCALI KURT)
• Amebiyazis tipik olarak dışkıları keseli organizmalar • Enfeksiyon, kirli toprağa maruz kaldıktan sonra
içeren asemptomatik taşıyıcılar tarafından yayılır.
• görülür; larvaları cilde nüfuz eder.
Kuluçka süresi kolit için l ila 3 hafta, karaciğer ap • Solucanlar akciğerlere geçebilir, öksürükle çıkabilir
sesi için haftalar veya aylardır.
• Semptomları ishalli kabızlıktan haftalar içinde ka ve yutulduktan sonra GI yoluna erişebilir.
• Semptomlar karın ağrısı, şiddetli anemi ve deri lar
rın ağrısı, ateş, dehidratasyon ve kilo kaybına doğ
ru değişir. va migranları, deri altında görünür durumda kır
• Karaciğer apsesi gibi komplikasyonlar ateş, sağ üst mızı, kurt benzeri oyuklardır.
kadran ağrısı, kronik belirsiz karın ağrısı ve kilo • Tedavisi, albendazol 400 mg, tek doz (tercih edilir)
kaybına yol açar. ya da 3 gün boyunca günde iki kez 100 mg meben
• Yumurtacıklı ve parazitli dışkı tanısaldır (numune, dazol veya 3 gün boyunca günlük 11 mg/kg (mak
alındıktan sonraki 30 dakika içinde incelenmelidir). simum l gram) pirantel pamoat ile yapılır.
• Ultrason karaciğer apsesini tespit etmelidir. En
yaygın tedavisi 10 gün boyunca günde üç kez met
ronidazol 500 ila 750 miligram'dır. TENYA SOL/UM (DOMUZ KURDU),
ASKARİYAZİS
TENYA SAGINATA (SIGIR KURDU),
• Ascaris lumbricoidesli enfeksiyondan, sokak satı DIPHYLLOBOTHRIUM L ATUM (BALIK
cılarından alınan gıdaların veya "insan gübresi"
KURDU)
(insan dışkısı) ya da hayvan dışkısı ile döllenmiş • Enfeksiyon az pişmiş domuz, sığır eti veya balığın
sebzelerin tüketilmesini takiben şüphe edilmelidir. yenmesinden sonra görülür.
• Genç solucanlar ekspektore oldukları ve akciğer • Semptomlar ishal, karın ağrısı, bağırsak tıkanıklığı,
lerden yemek borusu ve bağırsağa geçtikleri için, göz, kalp ve beyinde tenya kistleridir (yukarıdaki
semptomlar kuru öksürük veya zatürreyi içerebilir. cysticercosis bölümüme bakınız).
• Büyük bir solucan, yetersiz beslenme ve zayıflığa • Tanı, dışkı muayenesi veya seroloji ile konur (kist
yol açabilir ve bir solucan yığını barsak tıkanıklığı ler kalsifiye ise negatif olabilir). Tedavisi praziku
na neden olabilir.
vantel 5-10 miligram/kg tek dozdur.
• Tanı, dışkı muayenesi ve seroloji ile konur. Tedavi
de 3 gün boyunca mebendazol 100 mg günde veya Seyahat sırasında yakalanılabilecek diğer hastalıklar
üç gün süreyle günde iki kez albendazol 400 mg veya diğer parazitler için belirtilen bölüme bakın.
BÖLÜM 101 • NAKİL HASTASI 357
NAKİL HASTASI
101 David M. Cline
TABLO 101-1 Nakli Hastalarındaki, Nakil
Sonrası Periyoda Göre
Çeviri: Gül Nihal Kasap Sıralanmış Enfeksiyonlar
Nakil sonrası ilk ay
Yara enfeksiyonu/anastomoz kaçakları: MRSA, gram
Acil serviste nakil hastasıyla ilgilenmek üç genel negatif bakteri
Pnömoni: Pseudomonas, Klebsiella, Legionella,
alana ayrılabilir: nakledilen organa özgü hasta Aspergillus UTI: Gram-negatif bakteri, Enterococcus,
lıklar, bağışıklık sistemlerinin baskılanmış olması Candida Hat-bağlantılı sepsis: S. aureus, S. epidermidis,
veya antirejeksiyon ilaçlar nedeniyle tüm trans gram-negatif bakteri, Candida
plant hastaları için sözkonusu olan ortak rahatsız Karın: VRE, Clostridium difficile, karın-için ebfeksiyonlar
(karaciğer nakli)
lıklar ve kişilerin transplantları ile ilgisi olmayan
Vira!: Yaygın/bölgesel, HSV, RSV (HSCT hastaları)
rahatsızlıklar; yine de aldıkları ilaçlar veya değiş Febril nötropeni: Streptococcus viridans (HSCT hastaları)
miş fizyolojileri nedeniyle özel bakıma ihtiyaç du Oral: Candidal farenjit, özofajit
yarlar. Nakil sonrası 2 ila 6 ay
Nakledilen organa özgü rahatsızlıklar, akut rejek Pnömoni: CAP, Nocardia, CMY Aspergillus, TB,
Pneumocystis, Listeria
siyon belirtileri, uygulanan prosedüre özgü cerra Menenjit: Listeria, Ciyptococcus
hi komplikasyonlar ve değişmiş fizyolojidir (kalp UTI/sistit/nefrit: Ortak patojenler, polyomavirüs BK karın
naklinde en önemli husustur). koliti: C. ditfıcile, visseral layşmanyaz
Acile getirilen nakil hastalarında en sık görülen Oral: Candidal farenjit, özofajit
Vira!: CMV. EBV, VZV, adenovirüs, grip, hepatiti A, B, C
durumlar, enfeksiyonlardır (%39), bunu enfeksi
Ateş: Toksoplazmozis, listelenen patojenlerin çoğunun
yöz olmayan GI/GU patolojisi (%15), dehidrasyon ortak prezentasyonu.
(%15), elektrolit bozuklukları (%10), kardiyopul Nakil sonrası 6 aydan sonra
moner patoloji {%10) ya da yaralanma (%8) ve re Pnömoni: CAP, Aspergilus, CMV, Pnömosistis, Listeria,
Nocardia
jeksiyon (%6) takip etmektedir.
UTI/sistit: Ortak patojenler, Polyomavirüs BK
Bir organ nakli alıcısı için herhangi bir yeni ilaç Meninjit: Listeria, Ciyptococcus
yazmadan önce, tedavi planı, nakil ekibinden bir Oral: Candidal farenjit, özofajit
temsilci ile ele alınmalıdır. Vira!: CMV (koriyoretinit, kolit), VZV, HSV, hepatiti C, B,
Batı Nil
• NAKİL SONRASI ENFEKSİYÖZ Kısaltmalar: CAP = toplumdan-alınan pııömoni, CMV =
=
sitomegalovirüs, EBV = Epstein-Barr virüsü, HBV hepatiti B
KOMPLİKASYONLARI virüsü, HCV = hepatit C virüsü, HSCT = hematopoetik kök hücre
nakli, HSV = herpes simplex virüsü, MRSA = metisiline-dirençli
• Transplantasyon sonrası enfeksiyonlar ıçın pre Staphylococcus aureus, PTLD = nakil sonrası lenfoproliferatif
dispozan faktörler; tüm hastalarda devam eden hastalık, RSV = solunum sistemi sinsitiyal virüsü, TB = tüberküloz,
UT! = idrar yolu enfeksiyonu, VRE= vankonıisine-dirençli
immünosüpresyon ve diyabet hastalığının mevcu =
Enterococcus faecalis, VZV varicella-zoster virüsü.
diyeti, ileri yaş, obezite ve diğer konakçı faktörleri
içerir. Tablo 1O1-1'de potansiyel enfeksiyonların ge
niş bir dizisi ve bunların nakil sonrası en muhtemel TANI VE AYIRICI TANI
ortaya çıkma zamanları listelenmiştir. Kan sayımı, inflamatuar belirteçler ve böbrek ve
karaciğer fonksiyonuna dair temel testler bu kar
KLİNİK ÖZELLİKLER maşık hastalar grubunda yararlı olabilir.
Potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bulaşıcı bir Bu hastalar için göğüs radyografileri çekme eşiği
hastalığın başlangıç prezentasyonu, transplant alı düşük olmalıdır.
cılarında oldukça çözümü zor olabilir. Kan da dahil olmak üzere bütün uygun sıvıların
Ciddi enfeksiyonu olan transplant hastalarının kültürleri, antimikrobiyal tedavi başlamadan önce
%50'si gibi büyük bir bölümünde ateş olmaz. (veya eşzamanlı olarak) gereklidir.
Fizik muayenede az veya hiç bulgusu olmayan kuru • Menenjit gibi merkezi sinir sistemi enfeksiyonları
öksürük, Pneumocy stis jiroveci pnömoni'sine veya (Listeria monocytogenes ve cryptococci) düşünül
sitomegalovirüs (CMV) pnömoni'sine dair tek ipu melidir.
cu olabilir. • Bu nedenle, ateşli veya ateşsiz tekrarlayan baş ağrısı
İdrar yolu enfeksiyonları bu grup hastalarda ateşin şikayetleri önemle önce kitle lezyonunu ekarte ede
çok yaygın bir nedenidir. cek yapısal bir incelemeyle (merkezi sinir sistemi
358 KISIM 11 , ENFEKSİYÖZ HASTALIKLAR
lenfomaları da artan sıklıkla ortaya çıkar) ve daha • Şüpheli mantar hastalığının başlangıç tedavisi gün
sonra bir lomber ponksiyon ile araştırılmalıdır. lük 400 miligram flukonazol IV'dir; amfoterisin B
• Karaciğer nakli hastaları ameliyat sonrası birinci ay 0.7 miligram/kg/gün iV de tedaviye dayanak ol
boyunca karın-içi enfeksiyonlara bilhassa yatkın muştur, ama flukonazol'dan daha fazla toksisiteye
dırlar. sahiptir. Oral ya da yemek borusu kandidiyaz'i 1.
• Akciğer nakli hastaları özellikle pnömoni'ye yat günde 200 mg flukonazol ve daha sonra günlük 100
kındırlar. mg PO'dur.
• Kalp nakli hastalarında ise ameliyat sonrası ilk ayda • Şüpheli CMV hastalığı, günde iki kez gansiklovir
mediastinit gelişebilir. 5 mg/kg'lık bir doz iV ile tedavi edilir; kemik iliği
nakli hastalarında, immünoglobulini ekleyin.
• Suçiçeği ve herpes simpleks virüsü tipik olarak
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
yayılması ya da oküler tutulumu için günde beş
• İlaç, doz ve nihai idare seçimi, nakil ekibi ile kon kez asiklovir 800 miligram iV ile tedavi edilir.
sültasyon içinde gerçekleştirilmelidir. Asiklovir'in renal boşaltımı vardır ve doz renal
• Aşağıda önerilen ilaçlar, acil hastanın, instabilite yetmezliğe göre ayarlanmalıdır. Alternatifler her
veya nakil ekibinin ulaşmasının gecikmesi durumu 8 saatte valacyclovir 1000 miligram ve her 8 saatte
için listelenmiştir. famsiklovir 500 miligramdır.
• Deri ve yüzeysel yaralarda geniş-spektrumlu bir • Epstein-Barr virüsü tipik olarak bağışıklık bastır
antibiyotik artı MRSA'ya özgü bir ajan tavsiye edi ma rejiminde bir azaltma ile tedavi edilmektedir.
lir. Bu nedenle, her 6 saatte imipenem 500 milig Hem asiklovir hem de gansiklovir kullanılmıştır,
ram iV veya her 8 saatte meropenem l gram iV ya ama rutin değildir.
• P. jiroveci pnömonisinin tedavi seçeneği günde 80
da her 6 saatte piperasilin/tazobaktam 3.375 IV'ye
başlanabilir, artı her 12 saatte vankomisin 1 gram miligram prednizon ile başlar ve hemen ardından
IV ya da her 12 saatte linezolid 600 miligram iV antimikrobiyal tedaviye geçilir. İlk seçenek trime
tavsiye edilir . toprim/sulfametoksazol (TMP-SMX)'dir, kritik
• Pnömoni'ye yaygın olandan atipik ve fırsatçı olan hasta ise her 8 saate bölünmüş olarak TMP 15 mi
lara kadar çok çeşitli organizmalar neden olabilir. ligram/kg/gün iV uygulanır. Oral tedavi, toplam
• Pnömoni için tedavi seçenekleri her 6 saatte imi terapinin 3 haftası boyunca her 8 saatte TMP-SMX
çift doz (DS) 2 tablet PO'dur. Eğer TMP-SMX tole
penem 500 miligram iV, her 8 saatte meropenem 1
re değilse, alternatif tedaviler olarak 3 hafta süreyle
gram IV, her 6 ila 8 saatte sefotaksim 1 ila 2 gram
pentamidin 4 miligram/kg/gün iV veya iM ve gün
IV, artı her 8 saatte gentamisin 1 ila 2 miligram/kg
lük olarak oral klindamisin 600 miligram iV artı
IV veya her 6 saatte piperasilin /tazobaktam 3.375
primakin 30 miligram düşünülebilir.
gram IV'dir. Eğer şüphe varsa yukarıdaki listeye • Toksoplazmozis başlangıçta pirimetamin 200 mi
MRSA spesifık terapisi ve mantar terapisini ekleyin.
ligram PO ile tedavi edilebilir ve daha sonra gün
• Karın-içi enfeksiyon, enterik gram-negatif aerobik,
lük 50 ila 75 miligram PO artı sulfadiazine 1 ila 4
obligeyt anaerobik basili ve fakültatif basil ve en gram PO artı günlük olarak folinik asit 1O mg PO
terik gram-pozitif streptokoklar nedeniyle ortaya uygulanır.
çıkabilir. • İdrar yolu enfeksiyonları (bkz. Bölüm 55), invaziv
• Karın-içi enfeksiyon için önerilen kapsam, her 12
gastroenterit (Salmonella, Campylobacter ve Liste
saat metronidazol 500 miligram iV ile aşağıdaki ria kaynaklı; bkz. Bölümler 39 ve 98) divertikülit
ajanlardan birini kombine etmektir: her 6 saatte (bkz. Bölüm 46) her zamanki antimikrobiyal ajan
imipenem 500 miligram iV, her 8 saatte meropenem larla tedavi edilebilir.
l gram iV, her 7 saatte doripenem 500 miligram iV,
her 6 saatte piperasilin/tazobaktam 3.375 gram iV İMMÜNOSÜPRESİF AJANLARIN
Ampisilin-sulbaktam'ın, bu ajanın toplum-kaynaklı
KOMPLİKASYONLARI
Escherichia cali arasındaki yüksek direnç oranları
nedeniyle kullanılması tavsiye edilmez. • Terapötik immünosüpresyona, bir dizi yan etki ve
• Menenjitin nedeni çoğu kez L. Monocytogenes'tir komplikasyon eşlik eder.
ve şüpheli menenjit hastalarının tedavisi 4 ila 6 • Bu yan etkiler tipik olarak başlangıçta görülür ama
saatte bir sefotaksim 2 gram iV artı 12 saatte bir hayati tehlike arz edebilir ki bunlar pankreatit, kana
vankomisin 1 gram iV ile yapılmalıdır. Vankomisin ma, hipoglisemi veya hiperglisemi, bradikardi veya
eklenmesi dikkate alınmalıdır. taşikardi, hiperkalemi, hipertansiyon veya hipotan-
BÖLÜM 101 • NAKiL HASTASI 359
siyon, kardiyotoksisite, pulmoner ödem, nöbetler, gası donör kalp ritmi yoluyla bağımsız olarak yü
tromboembolik olaylar ve trombositopeni'dir. rür.
Ateş veya titreme gibi yan etkiler de hayati tehlike
arz eden enfeksiyonlarla karışabilir. KLİNİK ÖZELLİKLER
• Migrenden çoğu kez ayırt edilemez olan bir baş ağ
rısı sendromu, transplant alıcılarında yaygındır ve Kalp sinirsiz olduğu için miyokard iskemi, anjin ile
genellikle immünsüpresyonun ilk 2 ayı içinde gelişir. görülmez.
İlk başta baş ağrısı görüldüğünde, önemli bir ayı Bunun yerine alıcılarda sessiz miyokard enfarktü
rıcıya, bulaşıcı nedenleri ve maligniteyi de dahil süne ikincil kalp yetmezliği veya ani ölüm görülür.
etmek gerekir ve bu durum genellikle başın bilgisa • Yeni-başlangıç nefes darlığı, göğüs doluluğu veya
yarlı tomografisini ve ardından da beyin omurilik konjestif kalp yetmezliği semptomları olan trans
sıvısının biyokimyasal analizini gerektirir. plant hastaları, miyokard iskemi veya enfarktüsün
İmmünosüpresif ilaçların sayısı önemli ölçüde art mevcudiyeti bakımından elektrokardiyogram ve
tığı için yan etkileri tam bir listesi bu yorum kitabı
seri kardiyak enzimlerle rutin şekilde değerlendi
nın kapsamı dışındadır.
rilmelidir.
Okuyucu, bu ilaçların yan etkilerinin daha tam bir
listesi için bu kılavuz bölümün sonunda başvuru Akut rejeksiyon episodlarının çoğu asemptomatik
lan kaynak kitaplardan ya da Web kaynaklarından olmasına rağmen, semptomlar oluşabilir. En sık
veya kişisel dijital yardımdan yararlanmalıdır. rastlanan semptomlar disritmiler ve jeneralize hal
• Nakil hastalarının immünosüpresif tedavilerini sizliktir.
almalarını veya devam ettirmelerini önleyen her Bir kalp nakli alıcısındaki atriyal veya ventriküler
hangi bir hastalık, IV tedavisi için, tercihen bir disritmi gelişimi, (veya konjestif kalp yetmezliği)
transplant merkezine hastane kabulüne yetki ver aksi kanıtlanana kadar akut rejeksiyon olarak kabul
mektedir. edilmelidir.
Basit ilaçlarla başlamak bile, komplikasyonları hız Çocuklarda, rejeksiyon düşük-dereceli ateş, telaş ve
landırabilir. Örneğin, steroid olmayan antiinflama kötü beslenme ile ortaya çıkabilir.
tuar ilaçlar, nefrotoksisiteyi arttırabilir.
Genel olarak, her türlü yeni ilaç, hastanın nakil eki
ACİL SERVİS BAKiMi
binin bir temsilcisi ile ele alınmalıdır.
Rejeksiyon: Akut rejeksiyonun idaresi, nakil mer
• KALP NAKLİ kezinden bir temsilci ile görüştükten sonra metilp
Transplantasyon, stres veya egzersize yanıt olarak rednizolon 1 gram IV'dir.
merkezi ilaçlı taşikardiye yanıt vermeyen ancak Rejeksiyonun biyopsi doğrulaması olmadan teda
dolaşımdaki katekolaminlere ve artan önyükleme visi, hastaların hemodinamik bakımdan dengesiz
ye cevap veren sinirleri alınmış bir kalp meydana olmaları durumu haricinde kontrendikedir.
getirir. Disritmiler: Eğer hastalar hemodinamik olarak dis
Hastalar egzersizin başlamasıyla yorgunluk veya ritmilerle risk altındaysalar, konsültasyonun ardın
nefes darlığından şikayet edebilir ki bu durum uy dan metilprednizolon 1 gram iV ile ampirik rejek
gun bir taşikardi geliştikçe devam eden efor ile dü siyon tedavisi yapılabilir.
zelir. Atropin'in sinirsiz kalp üzerinde hiç etkisi yoktur;
Donör kalp, normal atriyoventriküler iletimi ko isoproterenol bu hastalarda bradidisritmi için ter
rumak için sağlam olan sinüs düğümü ile birlikte cih edilen ilaçtır.
implante edilir. Nakledilen bir kalp için normal Ölüm noktasında getirilen hastalar, standart kardi
kalp hızı 90 ila 100 atım/dk'dır.
• Kalp nakli tekniği ayrıca üstteki cavoatrial kavşak yopulmoner resüsitasyon önlemleri ile tedavi edil
melidir.
taki alıcının sinüs düğümünün korunmasına yol
• Hipotansiyon: Düşük-çıktı sendromu veya hipo
açar.
Atriyal dikiş hattı, birbirinden elektriksel olarak tansiyon, rejeksiyon için spesifik tedavi başlatıldığı
yalıtılmış olan iki sinüs düğümü oluşturur. zaman, dopamin ya da dobutamin gibi inotropik
Bu yüzden elektrokardiyogramlarda sıklıkla iki ajanlarla tedavi edilmelidir.
ayrı P dalgası olur. • Hastaneye yatış: Rejeksiyon veya akut hastalık şüp
Donör kalbin sinüs düğümü QRS kompleksine hesi olan hastalar, eğer transfer için stabillerse, ter
bağlı 1:1 sabiti ile kolayca saptanır, oysa natif P dal- cihen nakil merkezinde hastaneye yatırılmalıdırlar.
360 KISIM 11 • ENFEKSİYÖZ HASTALIKLAR
363
364 KISIM 12 • TOKSİKOLOJİ
itj:jojufjiTEMSİL EDEN
Toksidromlar
Yaygın
POTANSİYEL
TOKSİDROM AJANLAR EN YAYGIN BULGULAR EK BELİRTİ VE BULGULAR GİRİŞİMLER
Opioid Eroin Santral sinir sistemi Hipotermi, bradikardi Ventilasyon veya
Morfin depresyonu, miyozis, Solunum arresti, akut nalokson
Oksikodon solunum depresyonu akciğer hasarından ölüm
meydana gelebilir
Sempatomimetik Kokain Psikomotor ajitasyon, Nöbetler, radbomiyoliz, Soğutma,
Amfetamin midriyazis, diyaforez, miyokard infarktüsü, benzodiazepinler
taşikardi, hipertansiyon, Ölüm nöbetler, kardiyak ile sedasyon,
hipertermi arrest, hipertermiden hidrasyon
kaynaklanabilir
Kolinerjik Organofosfatlı tarım Muskarinik etkiler (salya, Bradikardi, miyozis/ Havayolunun
ilaçları lakrimasyon, diyaforez, midriyazis, nöbetler, korunması ve
Karbamat tarım bulantı, kusma, idrar solunum yetmezliği, ventilasyon,
ilaçları yapına, defekasyon, bronş paralizi atropin,
salgılarından artış) Ölüm paraliziden pralidoksim
Nikotinik etkiler (kas kaynaklanan solunum
fasikülasyonları ve arresti, bronş salgılarında
güçsüzlük) artış veya nöbetler ile
meydana gelebilir
Antikolinerjik Skopolamin Mental durum değişikliği, Nöbetler, disritmiler, Fizostigmin
Atropin midriyazis, kuru, kırmızı rabdomiyoliz (uygunsa),
cilt, idrar retansiyonu, Ölüm hipertermi benzodiazepinler
bağırsak seslerinde ve disritmilerden ile sedasyon,
azalma, hipertermi, kuru kaynaklanabilir soğutma,
mukoz membranlar destekleyici tedavi
Salisilatlar Aspirin Mental durum değişikliği, Düşük dereceli ateş, ketonüri Çoklu dozda aktif
Keklik üzümü yağı solunumsal alkaloz, Ölüm akut akciğer hasarı kömür, idrarın
metabolik asidoz, veya serebral ödemden alkalileştirilmesi,
tinnitus, hiperpne, kaynaklanabilir potasyum
taşikardi, diyaforez, replasmanı,
bulantı ve kusma hemodiyaliz
Sedatif-hipnotik Barbitüratlar Bilinç düzeyinde Stupor ila koma, solunum Solunum desteği
Benzodiazepinler baskılanma, konuşma depresyonu, apne,
bozukluğu, ataksi bradikardi
Hiopoglisemik Sülfanilüreler Mental durum değişikliği, Paralizi, konuşmada İV yoldan glikoz
İnsülin diyaforez, taşikardi, bozulma, garip içeren çözeltiler
hipertansiyon davranışlar, nöbetler ve mümkünse
Ölüm nöbetlerden oral besleme, sık
veya davranış glikoz ölçümü,
değişikliklerinden okreotid
kaynaklanabilir
Halüsinojenik Fensiklidin Halüsinasyonlar, disfori, Hipertermi, midriyazis, Genellikle
Lizerjik asid anksiyete bulantı, sempatomimetik destekleyici
dietilamid semptomlar
Psilosibin
Meskalin
Serotonin SSRI'lar l'vlental durum değişikliği, Aralıklı olarak tüm vücutta Soğutma,
Meperidin kas tonusunda artış, titreme benzodiazepinler
Dekstromerofan, hiperretleksi, hipertermi Ölüm hipertermiden ile sedasyon,
monoamin oksidaz kaynaklanabilir. destekleyici
inhibitörs, trisiklik tedavi,
antidepresanlar, siproheptadinin
diğer SSRI'lar teorik yararı
ve anfetamin ile
etkileşen bir dizi
ilaç
BÖLÜM 102 • ZEHİRLENEN HASTALARIN GENEL YÖNETiMİ 365
TABLO 102-2 Serum Düzeyleri Tedaviyi S edasyon, bilinçte körelme veya koma ile başvuran
Etkileyen Maddeler hastalar genellikle güvenli ve makul olarak değer
Asetoaminofen
lendirilen naloksan (0,2-2,0 mg (JV)) , glikoz (50 mi
Salisilat
%50 dekstroz IV) ve tiamin (100 mg (IV) ile ampi
rik tedavi almalıdır. Bir benzodiazepin antagonisti
Lityum
olan flumazenilin erişkinlerde ampirik kullanımı
Digoksin
genellikle önerilmez ancak çocuklarda yararlı ola
Valproat
bilir.
Fenitoin
Hipotansiyon ilk olarak sıvı resüstasyonu ile tedavi
Karbamazepin
edilir, vazopresörler sadece kan basıncı sıvı uygu
Teofılin
lamasına dirençli olduğuna düşünülmelidir. Vent
Karbon monoksit
riküler ritim bozuklukları spesifik bir toksin alter
Methmoglobin
natif bir tedaviyi zorunlu kılmadıkça standart İleri
Metanol
Kardiyak Yaşam Desteği (ACLS) ölçütlerine göre
Etilen glikol
tedavi edilir.
Demir
Benzodiazepinler çoğu toksine maruziyet sonrası
Parakuat nöbetler için ilk sıra tedavidir.
• Oküler maruziyetler izotonik kristaloidler kullanı runmuyorsa veya hasta aktif olarak kusuyorsa aktif
larak bolca yıkanarak tedavi edilir. Oküler anestetik kömür kullanılmamalıdır.
uygulanması dekontaminasyonu kolaylaştırabilir. • Birden çok dozda aktif kömür teofilin, karbamaze
• GI dekontaminasyon için üç genel yöntem toksin pin, fenobarbital, kinin ve dapson klirensini iyileş
lerin bağırsaktan uzaklaştırılmasını, midede tok tirebilir.
sinlerin bağlanmasını ve bağırsaklardan geçişin • Ozmotik katartikler (1 gr/kg %70 sorbitol veya 4
güçlendirilmesini içerir. mg/kg %10 magnezyum sitrat) aktif kömürün ilk
• İpeka şurubu artık rutin olarak önerilmemektedir dozu ile birlikte verilebilir, ancak tek başına AK
ve sadece zehirlenme merkezinin talimatı doğrul kullanımına kıyasla sonuçları iyileştirdiğini des
tusunda nadir durumlarda kullanılmalıdır. tekleyen kanıt yokur. Katartik kullanımının kont
• Orogastrik lavaj ölümcül potansiyele (toksin ve doz rendikasyonları <5 yaş, oral kostik alımı, bağırsak
tarafından belirlenir) sahip toksinlere saklanır. Ge obstrüksiyonu, böbrek yetmezliği ve ciddi diyare
nellikle oral alımdan sonraki 1 saat içinde olmak yaptığı bilinen maddeler ile zehirlenmeyi içerir.
üzere zamanında uygulandığında etkinliği artar. • Tam bağırsak temizliği yavaş salınımlı ürünlerin,
Kontrendikasyonları korumasız havayolu, kostik ağır metallerin, dolgu/paket ile taşınan ilaçların
madde veya hidrokarbon alımını veya orogastrik veya bezoar oluşturduğu bilinen ajanların elimi
tüpün yan girişlerine uymak için çok büyük olduğu nasyonunu artırabilir. Rektal çıkış berrak hale gele
bilinen hapların alımını içerir. ne dek NG yoluyla polietilen glikol (erişkinde 1,5-
• Aktif kömür (1 gr/kg veya 10: 1 AK: ilaç oranı; han 2,0 1/saat, 6-12 yaş arası çocuklarda (1,0-1,5 1/saat,
gisi fazla ise) GI kanalı dekontamine etmek için en ve 6 yaşından küçük çocuklarda 0,5 1/saat) verin.
yaygın kullanılan ajandır ve bağırsak lümenindeki • Dekontaminasyonla birlikte veya takiben eliminas
maddeleri bağlayarak çalışır. Aktif kömür çoğu or yonu güçlendirmek için idrar alkalizasyonu ve he
ganik ve bazı inorganik maddeleri bağlayacaktır. modiyaliz gibi spesifik teknikler endike olabilir.
• Aktif kömürün yararı genellikle ilaçtan hemen • Zehirlenme veya potansiyel toksik maruziyet son
sonra (1 saate kadar) uygulandığında daha yük rası asemptomatik hastaların gözlem süresi de
sektir ancak bu zaman dilimi dışındaki yararı kesin ğişken ve toksine spesifiktir. Uzman görüşü veya
olarak dışlanamaz. tedaviye yardımcı olması için bölgesel bir zehir
• Uyanık ve işbirliği yapan hastalar aktif kömürü içe danışma merkezi veya tıbbi toksikoloji uzmanına
bilir; alternatif olarak bir NG tüp yolu ile verilebilir. danışmak gerekli olabilir.
Orogastrik lavaj kullanılıyorsa, OG tüp çıkarılma İstemli zehirlenme bulunan tüm hastalar tıbbi açı
dan bir doz aktif kömür verilmelidir. dan stabil hale geldikten sonra psikiyatrik muaye
• Alınan maddenin kömüre bağlanmadığı biliniyor neye yönlendirilmelidir. Pediatrik zehirlenmeler
sa, kostik veya uçucu maddeler için, havayolu ko- sosyal görevlilerin incelemesini gerektirebilir.
368 KISIM 12 • TOKSİKOLOJİ
ANTİKOLİNERJİKLER
103 O.JohnMa
TABLO 103-l Muskarinik ve Antimuskarinik
Etkiler
Çeviri: Buğra İlhan ANTAGONİZMA
MUSKARİNİK VEYA
ETKİLERİN ANTİMUSKARİNİK
EPİDEMİYOLOJİ ORGAN UYARILMASI ETKİ
Beyin Kompleks Kompleks etkileşimler,
• Antikolinerjik toksisite fenotiyazinler, midriyatik etkileşimler, belleği bozar,
ler, iskelet kası gevşeticiler, antihistaminikler (özel bellekte olası artış ajitasyon, deliriyum,
likle difenhidramin), antidepresanlar, antispazmo halüsinasyon, ateşe
neden olur
tikler ve anti-parkinson ilaçların yaygın kullanım
nedeniyle karşılaşılır. Göz Pupil konstriksiyonu Pupiller geniler
(miyozis), (midriyazis),
Jimsonweed antikolinerjik toksisite ile ilişkili bir intraoküler akomodasyon kaybı,
bitkidir. basınçta görme bulanıklığı,
azalma, gözyaşı intraoküler basınçta
üretiminde artış artma
PATOFİZYOLOJİ
Ağız Tükürük üretiminde Tükürük üretiminde
Etki mekanizması muskarinik reseptörlerin (esas artış azalma, kuru mukoz
olarak beyinde), nikotinik reseptörlerin, veya her membranlar
ikisinin blokajını içerir. Bu ajanların klinik etkile Akciğerler Bronkospazm, bronş Bronkodilatasyon
ri parasempatik sinir sistemi (periferik etkiler) ve sekresyonlarında
beyindeki (santral etkiler) bozukluklardan kaynak artış
lanır. Kalp Bradikardi, yavaş Taşikard,
atriyoventriküler atriyoventriküler
İlaç emilimi oral alım, sigara gibi içilmesi veya okü
iletim iletimde artış
ler kullanım sonrası gelişebilir.
Periferik Vazodilatasyon Vazokonstriksiyon
Tablo 103-1 muskarinik ve antimuskarink etkileri damarlar (ılımlı) (çok hafif)
tanımlar.
Gİ Motiliteyi artırır; Motiliteyi azaltır;
gastrik asit gastrik asit
KLİNİK ETKİLER üretimini artırır, üretimini azaltır
emezise yol açar
Klinik bulgular midriyazis, bağırsak seslerinin
Üriner Mesane Mesane aktivitesini
azalması veya hiç olmaması, kızarık deri, oryantas kontraksiyonunu azaltır, idrar
yon bozukluğu, idrar retansiyonu, hipertermi, kuru ve idrar atılımını retansiyonunu
deri ve mukoz membranlar, dizartri, konfüzyon, artırır teşvik eder
ajitasyon ve işitsel veya görsel halüsinasyonlardan Deri Ter üretimini artırır Ter üretimini azaltır
oluşur. (kuru deri) kutanöz
Klinik bulgular Kemik kadar Kuru, Pancar kadar vazodiltasyon
(kırmızı görünüm)
Kırmızı, Tavşan kadar Sıcak, Yarasa kadar Kör, Şap
kacı kadar Deli ve Pipo kadar Dolu olarak hatırla
nabilir. di ve takipne bulunabilir ama bunun dışında fizik
• En sık EKG bulgusu sinüs taşikardisidir. Geniş muayene dikkat çekmeyebilir.
kompleks taşidisritmiler ve QT aralığında uzama Ayırıcı tanı vira! ensefalitler, Reye sendromu, kafa
da görülebilir. travması, diğer intoksikasyonlar, nöroleptik malign
sendrom, alkol yoksunluğu, deliryum tremens,
TANI VE AYIRICI TANI akut psikiyatrik bozukluklar ve sempatomimetik
• Tanı esas olarak kliniktir. İzole antikolinerjik toksi toksisiteyi içerir.
sitede rutin laboratuar çalışmaları normal olabilir.
Yine de, mental durum değişikliği varlığında elekt • ACİL SERVİS BAKIMI VE
rolitler, glikoz düzeyi, toksikoloji taraması ve puls TABURCULUK
oksimetre elde edin.
• Aksine, sempatomimetik toksisite ve deliryum tre Tedavi büyük oranda destekleyicidir. Hastaya bir
mens nemli deri ve aktif bağırsak sesleri ile kendini kalp monitörü bağlayın ve intravenöz giriş sağla
gösterir. Akut psikiyatrik bozukluklarda taşikar- yın.
BÖLÜM 104 • PSİKOFARMAKOLOJİK AJANLAR 369
• Aktif kömür ile GI dekontaminasyon azalan GI KLİNİK ETKİLER
motilite nedeniyle 1 saatlik zaman dilimi dışında
• Hem teröpatik dozlarda hem de aşırı dozda toksisi
bile yararlı olabilir.
te oluşabilir. Tablolar hafif anti-muskarinik semp
• Hipertermi ve nöbetleri konvansiyonel önlemler ile
tomlardan (kuru ağız, sinüs taşikardisi) ila şiddetli
tedavi edin. kardiyoyoksisiteye dek değişir.
• Standart antiaritmikler genellikle etkindir ama sı • Mental durum değişikliği en yaygın toksisite semp
nıf la ilaçlardan kaçınılmalıdır. Geniş kompleks tomudur.
taşidisritmileri intravenöz sodyum bikarbonat ile Sinüs taşikardisi en sık disritmidir.
tedavi edin. • Ciddi toksisite hemen her zaman alımdan sonraki
• Ajitasyonu lorazepam gibi benzodiazepinler ile te 6 saat içinde görülür ve koma, kalp iletiminde ge
davi edin. Fenotiyazinlerden kaçınılmalıdır. cikmeler, supraventriküler taşikardi, hipotansiyon,
Fizostigmmin tedavisi tartışmalıdır. Konvansiyo solunum depresyonu, prematür ventrikül aımları,
nel tedavi ajitasyon ve deliryumu kontrol etmekte ventriküler taşikardi ve nöbetlerden oluşur.
başarısız olursa düşünün. Başlangıç dozu İV 0,5 ila
2 miligramdır, 5 dakikalık sürede yavaş olarak uy TANI VE AYIRICI TANI
gulayın. Etkin olduğunda ajitasyonda 15-20 daki
• EKG anormallikleri alımdan sonraki 6 saat içinde
kalık bir sürede önemli bir azalma oluşabilir.
• gelişir ve nöbet ve ventriküler disritmiler açısından
Fizostigmin ciddi bradikardi ve asistoliye yol aça
riskin arttığı hastaları tanımlar. Bununla birlikte,
bilir. Astım, intestinal veya mesane obstrüksiyonu
önemli EKG anormallikleri olmaksızın yaşamı teh
veya kalp bloğu bulunan hastalarda kontrendike
dit edici komplikasyonlar oluşabilir.
dir. • Klasik bulgular sinüs taşikardisi, son 40 milisaniye
• Semptomlar çözülürse hafif antikolinerjik toksisite
de sağ aks deviasyonu (aVR'de pozitif R dalgası ve
bulunan hastaları 6 saatlik gözlem sonrasında ta
I.derivasyonda negatif S dalgası) ve PR, QRS ve QT
burcu edin. Daha semptomatik hastaları 24 saatlik aralıklarının uzamasını kapsar. Daha seyrek bulgu
gözlem için yatırın. Fizositigmin alan hastalar ge lar sağ dal bloğu ve Brugada kalıbıdır.
nellikle en az 24 saatlik yatışa gereksinim duyar.
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
PSİKOFARMAKOLOJİK • IV veya IO erişim sağlayın, sürekli kalp monitori
104 AJANLAR zasyonu başlatın ve tüm hastalarda EKG çekin.
C. Crawford Mechem • Önerilen laboratuar incelemeleri serum elektrolit
Çeviri: Buğra İlhan leri, kreatinin, glioz, AKG ve kantitatif serum ase
taminofen ve aspirin düzeylerininden oluşur.
SİKLİK ANTİDEPRESANLAR • Hastalara üriner kateterizasyon yapılması gerekli
EPİDEMİYOLOJİ olabilir ve üriner retansyionu ve ileusu gidermek
için NG tüp gerekli olabilir.
• Siklik antidepresanlar aşırı dozla ilişkili ölüme en • PO/NG ile 1 gr/kg aktif kömür uygulayın. Alımdan
sık yol açan antidepresanlardır. 2008 yılında, ABD sonraki 1 saat içinde başvuran hastalarda gastrik
zehir kontrol merkezlerine 11 bin maruziyet bildi lavaj sonrası aktif kömür düşünün.
rilmişti. • Hipotansiyonu IV/IO yoldan 20 mg/kg artışlarla
izotonik kristaloidler ile tedavi edin. Yanıt yoksa
PATOFİZYOLOJİ sodyum bikarbonat uygulatın. İnatçı hipotansiyo
nu 1 mikrogram/dk hızında başlayan norepinefrin
• Siklik antidepresanlar ilk nesil antidepresanlardır.
infüzyonu ile tedavi edin ve etki için 30 mikrog
Düşük teröpatik etkiye, zorlu yan etkileri ve aşırı ram/dakikaya dek titre edin.
dozda şiddetli toksisite oluşturma potansiyeline sa • IV sıvılara dirençli hipotansiyon, kalp iletim bo
hiptirler. zuklukları (uzamış QRS veya Brugada kalıbı) ve
• Farmakolojik etkileri histamin ve alfa-adrenerjik ventriküler disritmi bulunan hastalara sodyum
reseptörlerin antagonizmasına,, norepinefrin ve bikarbonat verin. Başlangıçta 1 ila 2 mEg/kg bolus
serotonin geri alımının inhibsyonunu ve sodyum dozu verin ve hasta düzelene veya pH 7,50 ila 7,55
ve potasyum kanallarının inhibisyonunu içerir. olana dek tekrarlayın; bolus sonrası alkalemiyi de-
3 70 KISIM 12 • TOKSİKOLOJİ
vam ettirmek için 2 ila 3 ml/kg/saat hızında sürekli TABLO 104-1 Serotonerjik İlaçlar
infüzyona (l litre %5 dekstroz içine 150 mEq veya
Antidepresanlar
%5 Dekstros %0,45 sf içine 100 mEq) başlatın. Hi
Monoamino oksidaz inhibitörler; fenelzin, tranilsipromin,
pokalemi gelişebilir ve gerektiğinde tedavi edin. izokarboksazid, pargilin, rasagilin ve selejilin
Anjitasyonu güvenli, sessiz bir çevrede ve benzodi Seçici serotonin geri alım inhibitörleri; fluoksetin, sertalin,
azepinlerle tedavi edin. paroksetin, fluvoksamin, sitalopram ve essitalopram
• Nöbetleri lorazepam veya diazepam ve takiben Siklik antidepresanlar; amitriptilin, klomipramin,
desipramin, doksepin, imipramin, nortriptilin, protriptilin
inatçı olgularda 15 mg/kg iV fenobarbital ile tedavi
ve trimipramin
edin. Hipotansiyon gelişebilir. İnatçı olgularda bir Çeşitli; tradodon (orta güçte), bupropiyon
nöromüsküler bloke edici ajanla paralizi ve takiben
Diğer Ajanlar
sürekli antikonvüJzan tedavi düşünün; bu olgular
da sürekli elektroensefalograik monitorizasyon ge Amantadin (düşük güç) L-triptofan ve 5-hidroksifan
(yüksek güç)
reklidir. Amfetaminler (orta güç) Lizerjik asit dietilamid (orta
Sinüs taşikardisi, izole PR uzaması veya birinci de güç)
receden AV blok bulunan hastalarda tedavi gerekli Bromokriptin (düşük güç) Meperidin (yüksek güç)
değildir, ancak asemptomatik veya minimal toksik Buspiron (orta güç) Meskalin (orta güç)
hastalarda QRS süresi 100 milisaniyeden uzunsa Karbamazepin (düşük Metoklopramid (düşük güç)
güç)
sodyum bikarbonat düşünün. Kokain (orta güç) Pentazosin (düşük güç)
Ventriküler disritmileri sodyum bikarbonat ile Dekstrometorfan (yüksek Pergolid (düşük güç)
tedavi edin. Lidokain ikinci sıra ajandır. Anstabil güç)
taşidisritmiler için senkronize kardiyoversiyon uy Fentanil ( orta güç) Rezerpin (düşük güç)
gundur. Levadopa (orta güç) St John ilacı (orta güç)
Linezolid (yüksek güç) Sumatriptan ve ilişkili triptanlar
Torsades de pointesi 2 gram (çocuklarda 50 mg/kg) (yüksek güç)
iV magnezyum sülfat ile tedavi edin. Lityum (yüksek güç) Tramadol (yüksek güç)
6 saatlik gözlem sonrası asemptomatik olmaya de
vam eden hastalara toksikolojik nedenler ile yatış
gerekmez. Tüm semptomatik hastaları monitörlü Atipik antidepresanların siklik antidepresanlarda
bir yatağa ve orta ila şiddetli toksisite bulunan has görülen EKG iletim anormalliklerine ve kardiotok
taları YBÜ'ne yatırın. sisiteye neden olması daha düşük olasılıktır.
Daha yeni antidepresanlar (bupropiyon hariç)
ATİPİK ANTİDEPRESANLAR, MAOI ve siklik antidepresanlardan daha yüksek
SEROTONİN GERİ ALIM güvenlik sınırlarına sahiptir. Bununla birlikte, yine
İNHİBİTÖRLERİ VE SEROTONİN de ölüme yol açabilir.
SENDROMU
• TRAZODON
EPİDEMİYOLOJİ
KLİNİK ETKİLER
Bu daha yeni antidepresanlar farmakolojik aktvitesi
daha seçici olan ve aşırı dozlarının klinik tabloları Advers etkiler ortostatik hipotansiyon, sedasyon,
monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) ve siklik priyapism ve karaciğer toksisitesini içerir.
antidepresanlardan farklı olan heterojen bir grup Kardiyak disritmiler sinüs arrestini, sinüs bradi
oluşturur. Daha düşük toksisite ve daha az ölümle kardisini, AV blokları, tam kalp bloğu, atriyal fib
birliktedirler. rilasyon, prematür ventrikül atımları ve torsades de
pointes'ten oluşabilir.
EKG bulguları sinüs bradikardisi ve taşikardi ve
PATOFİZYOLOJİ
QT uzamasından oluşur.
Atipik antidepresanların etki mekanizması muhte 2 gramın altındaki izole alımlarda akut alımı taki
melen negatif geri bildirim döngülerinin kesintisi ben ortalama bir erişkinde ciddi toksisite beklen
veya nörotransmitter geri alımının inhibisyonun mez.
dan oluşur. Akut alımı takiben, en sık semptom SSS depresyo
Nerede ise tüm ajanlar serotoninerjik aktviteye nudur. Diğer nörolojik smeptomlar ataksi, sersem
sahiptir ve özellikle diğer serotoninerjik ajanlarla lik, koma ve nöbetlerden oluşur.
kombine edildiğinde serotonin sendromu üretebi Yaygın olarak bildirilen GI şikayetler bulantı, kusma
lir (Tablo 104-1). ve spesifik olmayan karın ağrısından oluşur.
BÖLÜM 104· PSİKOFARMAKOLOJİKAJANLAR 371
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK Nöbetleri bezodiazepinler ve gerekli olduğunda fe
nobarbital (15 miligram/kg) ile tedavi edin.
12 elektrotlu EKG çekin ve tüm hastalarda kardiyak
Nöbet, inatçı sinüs taşikardisi veya letarji bulunan
monitorizasyon başlatın.
tüm hastaları yatırın. Normal salınımlı bupropiyon
Tek doz aktif kömür uygulayın. 2 gramın üstünde
alan asemptomatik hastalar taburcu edilmeden
trazodon alımından sonraki 1 saat içinde veya ya
önce 8 saat gözlenmelidir. 450 miligramdan fazla
nında ek toksik maddeler alımı ile başvuran hasta
geç salınımlı bupropiyon alan erişkinlerde 24 saate
lara gastrik lavajı takiben aktif kömür uygulayın.
• varan daha uzun süreli monitorizasyon gereklidir.
Hipotansiyonu izotonik IV sıvılar ile tedavi edin,
takiben dirençli şok için norepinefrinle tedavi edin.
Torsades de pointesi IV magnezyum sülfat veya de • MİRTAZAPİN
fibrilasyon ile tedavi edin. KLİNİK ÖZELLİKLER
6 saat süreyle asemptomatik kalan hastalar gerekli
herhangi bir psikiyatrik inceleme sağlanarak tabur Mirtazapin aşırı dozda sınırlı toksisiteye sahiptir.
cu edilebilir. Belirti ve bulgular sedasyon, konfüzyon, sinüs taşi
Alımdan sonra 6 saatten uzun süre devam eden kardisi ve hafif hipertansiyondan oluşur.
nörolojik ve/veya kardiyak semptomları bulunan Koma ve solunum depresyonu riski yüksek dozlar
hastaları monitörlü bir yatağa yatırın. da ve mirtazapin diğer sedatif ilaçlar ile kombine
edildiğinde en yüksektir.
• BUPROPİYON
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
KLİNİK ÖZELLİKLER
İzole mirtazapin aşırı dozları genellikle destekleyici
Advers etkiler ağız kuruluğu, sersemlik, ajitasyon, bakım ile tedavi edilir.
bulantı, baş ağrısı, konstipasyon, tremor, anksiyete, • 1 gram/kg aktif kömür uygulayın ve yüksek dozlar
konfüzyon, görme bulanıklığı ve motor aktivitede dan sonra veya birlikte alınan maddeler varlığında
artışı içerir. Ani kesilmesi teorik olarak nöroleptik erken uygulanabiliyorsa gastrik lavaj düşünün.
malign sendromu başlatma riski taşıyabilir. • Yaşamı tehdit eden kardiyak toksisite nadir olsa da
Bupropiyon düşük teröpatik indekse sahiptir ve semptomatik hastaları monitörlü bir yatağa yatırın.
toksisie 450 mg/gün olan maksimum teröpatik Asemptomatik hastalar 8 saatlik gözlem sonrasın-
doza eşit veya hafifçe daha yüksek dozlarda oluşa- da taburcu edilebilir.
1 •1•
uııır.
• Aşırı dozda en yaygın semptomlar ajitasyon, ser
• SEÇİCİ SEROTONİN GERİ ALIM
semlik, tremor, bulantı, kusma, uyuşukluk taşikar
di ve hipertermiden oluşur. İNHİBİTÖRLERİ
Sinüs taşikardisi en yaygın EKG bulgusudur. EPİDEMİYOLOJİ
Karışık aşırı dozlarda hipotansiyon gelişebilir ve hi
pertansiyon da oluşabilir. Günümüzde ABD'de bulunan seçici serotonin geri
Koma ve kardiyak arrest ciddi aşırı dozlarda mey alım inhibitörleri (SSRI) fluoksetin, sertralin, pa
dana gelebilir. roksetin, fluvoksamin, sitalopram ve essitalopram
• Nöbetler diğer atipik antidepresanlardan daha sık dır ve grup oalrak yüksek teröpatik-toksik doz ora
oluşur ve asemptomatik hastalarda da meydana ge nına sahiptir.
lebilir.
Laboratuar çalışmaları bazen gözlenen hipokalemi KLİNİK ÖZELLİKLER
dışında genellikle normaldir. • En ciddi advers etki serotonin sendromudur.
Diğer yan etkiler baş ağrısı, sedasyon, insomniya,
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK baş dönmesi, güçsüzlük veya halsizlik, tremor, si
• Tüm olgularda jeneralize nöbet bekletin. nirlilik, bulantı, kusma, diyare, konstipasyon ve
iV damar yolu açın ve kardiyak ritmi monitorize anoreksiden oluşur. Distonik reaksiyonlar, akataz
edin. ya, diskinezi, hipokinezi ve parkinsonyan semp
Alımdan sonraki bir saat içinde yapılabiliyorsa GI tomlar gelişebilir.
dekontaminasyon uygulatın. Geç salınımlı ürün Çoğu hasta aşırı dozu takiben asemptomatik ka
lerle aşırı dozda tam bağırsak irrigasyonu yararlı lır ama bulantı, kusma, sedasyon, tremor ve sinüs
olabilir. taşikardisi gelişebilir. Sinüs bradikardisi fluvoksa-
3 72 KISIM 12 • TOKSİKOLOJİ
min aşırı dozlardında daha sık görülür. Sitalopram düşünün. Geç salınımlı preparatların masif alımı
alımlarında QRS ve QT uazaması bildirilmiştir. durumlarında tam bağırsak irrigasyonunu düşü
Çoğu olguda, EKG anormallikleri 24 saatte kade nün.
meli olarak düzelir. • Nöbetleri benzodiazepinler ile tedavi edin.
• Yaşamı tehdit eden komplikasyonlar sık değildir. • Hipotansiyonu iotonik kristaloidler ve dirençli ol
Yüksek risk altındaki hastalar altta yatan nöbet bo gularda direkt etkili alfa agonistler ile tedavi edin.
zukluğu, serotonin sendromu semptomları ve karı • Tüm hastaları en az 6 saat ve uzatılmış salınımlı
şık ilaç aşırı dozu bulunan hastalardan oluşur. preparat alımı bulunan hastaları daha uzun süre
gözleyin. Semptomatik tüm hastaları monitörlü bir
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK yatağa yatırın.
• SSRI aşırı dozlarında genellikle tek gerekli olan
destekleyici bakımdır. SEROTONİN SENDROMU
Semptomatik hastalarda damar yolu açın ve kalp PATOFİZYOLOJİ
monitorizasyonu başlatın.
• Serotonin sendromu ölümcül olma potansiyeline
• Çoğu alımlarda tek doz aktif kömür uygulayın.
• sahip, kognitif bozukluk ve otonomik ve nöromüs
Nöbetleri benzodiazepinler ile tedavi edin.
• küler disfonksiyon ile karakterize, serotoninerjik
Hastalan 6 saat gözleyin. Alımdan 6 saat sonra de
ilaçlara karşı gelişen bir ilaç reaksiyonudur.
vam eden taşikardi veya letarji bulunan hastalar
Serotonin sendromuna serotonin iletimini artıran
veya EKG iletim bozuklukları bulunan hastaların
herhangi bir ilaç veya ilaç kombinasyonu neden
yatışı gereklidir.
olabilir.
SEÇİCİ SEROTONİN/
KLİNİK ÖZELLİKLER
NOREPİNEFRİN GERİ ALIM
İNHİBİTÖRLERİ Kognitif ve davranışla ilişkili bulgular konfüzyon,
ajitasyon, koma, anksiyete, hipomani, letrji, nöbet
EPİDEMİYOLOJİ ler, insomina, halüsinasyonlar ve sersemlikte olu
• şur.
ABD'de bulunan serotonin/norepinefrin geri alım
Otonomik bulgular hipertermi, diyaforez, sinüs
inhibitörleri venlafaksin, desvenlafaksin ve du
taşikardisi, hipertansiyon veya hipotansiyon, ta
loksetindir. Advers etkileri SSRI'larda görülenlere
kipne, dilate veya reaktif olmayan pupiller, kızarık
benzerdir.
deri, diyare, ve salyadan oluşur.
• Nöromüsküler bulgular miyoklonus, hiperrefleksi,
KLİNİK ÖZELLİKLER kas sertliği, tremor, hiperaktivite, ataksi, titreme,
• Venlafaksin hipertansiyon oluşturabilir. Dulokse Babinski bulgusu, nistagmus, opistotonus ve tris
tin bulantı, baş dönmesi ve kusma yapabilir. mustan oluşur.
• Akut aşırı dozda, her 3 ilaçta taşikardi, hipertan
siyon, diyaforez, tremor ve midriyazise neden ola TANI VE AYIRICI TANI
bilir. Mental durum değişikliği sıktır. Bu ilaçların • Tanı diğer psikiyatrik ve tıbbi durumların dışlan
aşırı dozunda jeneralize nöbetler SSRI'lardakinden masından sonra kliniğe dayanarak konur.
sıktır ve alımdan kısa süre sonra oluşabilir.
• EKG anormallikleri sinüs taşikardisi, QRS genişle
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
mesi ve QT uzamasından oluşur.
• Tedavi devam eden tüm serotoninerjik ajanların
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK kesilmesi ve destekleyici bakım sağlanmasmdan
oluşur.
• Bu ajanların aşırı dozuyla deneyim azdır. Toksik • Maksimum 32 mg olmak üzere yanıt alınmazsa 2
etkiler aniden ortaya çıkabilir. saatte bir tekrarlayarak PO yoldan 4-12 mg dozun
• Damar yolunu açın ve kalp monitorizasyonu başla da siproheptadin gibi bir anti-serotoninerjik ajan
tın. uygulamayı değerlendirin. Yanıt veren hastalara 48
• Tek doz aktif kömür uygulayın ve büyük miktar saat süreyle 6 saatte bir 4 mg PO verilir. Klorpro
larda alımdan sonra erken başvur ile gastrik lavaj mazin de kullanılabilir.
BÖLÜM 104 • PSİKOFARMAKOLOJİK AJANLAR J 73
Kas sertliği, nöbetler veya hipertermi bulunan tüm saldırganlık, kon füzyon, hipertermi ve trismus sap
hastaları rabdomiyoliz ve/veya metabolik asidoz tanabilir.
gelişimi açısından izleyin. Şiddetli toksisiteye koma, nöbetler, bradikardi, hi
Serotonin sendromu bulunan tüm hastaları hasta poksi, hipertermide şiddetlenme ve hipotansiyon
neye yatırın. eşlik edebilir. Ölümler genellikle çoklu organ yet
mezliğinden kaynaklanır.
MONOAMİN OKSİDAZ
İNHİBİTÖRLERİ TANI VE AYIRICI TANI
EPİDEMİYOLOJİ MAOI aşırı dozunun tanısı kliniktir.
Laboratuar testleri ayırıcı tanıda yardımcı olabilir
Monoamin oksidaz inhibitörleri (MAOI) ilk sınıf ve hipoksi, rabdomiyoliz, böbrek yetmezliği, hi
antidepresanlardır. Günümüzde kullanımları ati perkalemi, metabolik asidoz, hemoliz ve dissemine
pik veya dirençli depresyon olguları ve bazı Parl<İn intravasküler koagülasyon dahil olası komplikas
son hastaları ile sınırlıdır. yonları saptar. Lökositoz ve trombositopeni yay
MAOI'leri düşük teröpatik indekse sahiptir ve tira gındır.
min reaksiyonları, serotonin sendromu ve ölümcül En sık EKG anormalliği sinüs taşikardisidir, T dal
potansiyelde ilaç etkileşimlerine yol açabilir. ga değişiklikleri de görülebilir.
Ayırıcı tanı hiperadrenerjik durumun diğer neden
PATOFİZYOLOJİ lerini, mental durum değişikliğini ve kas sertliğini
• içerir (Tablo 104-2).
Monoamin oksidaz norepinefrin, dopamin, seroto
nin ve tiramini inaktive eden hücre içi bir enzimdir.
İnhibisyonu presinaptik sinir uçlarında nörotrans
mitterlerin birikimine ve diyetle alınan aminlerin
sistemik yararlanımında artışa yol açar.
Toksisite tiramin içeren gıdaların alımı, ilaç etkile
şimleri veya aşırı dozdan kaynaklanır.
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK • İzole aşırı doz nadiren ölümcüldür ve çoğu hastada
hafifila orta şiddette semptomlar gelişir.
• Acil servis yönetimi destekleyici bakım ve kompli
kasyonların tedavisinden oluşur.
• IV/IO erişimi sağlayın, kalp monitorizasyonu baş PATOFİZYOLOJİ
latın ve oksijen desteği verin. • Tüm anti-psikotikler SSS dopamin reseptörlerine
• Alımdan sonra bir saat içinde uygulanabilecekse bağlanır ve inhibe eder. Bu ise dopamin üretimi ve
tüm önemli maruziyetlerde gastrik lavaj önerilir. salgısında azalma ile birlikte dopamin reseptör blo
Gastrik lavaj sonrasında veya başvuru 1 saatten kajı ile sonuçlanır.
uzun süre gecikmişse tek dok aktif kömür uygula • Bazı anti-psikotikler histamin, muskarin, alfa-ad
yın. renerjik ve serotonin reseptörlerine bağlanır.
• Ani hipotansiyon potansiyeli nedeniyle hipertan
siyomı kısa etkili parenteral antihipertansif ajanlar
KLİNİK ÖZELLİKLER
ile tedavi edin: hipertansiyon kontrol altına alınan
dek 10 ila 15 dakika aralıklarla 2,5-5,0 mg IV fen • Teröpatik dozlarda advers etkiler gelişebilir ve akut
tolamin bolusları düşünün. Alternatif olarak 0,25 distoni, akatazi, parkinsonizm, tardif diskinezi ve
ila 1,0 mikrogram/kg/dakika hızında başlanıp etki nöroleptik malign sendromu içerir.
için titre edilerek sürekli nitroprussit infüzyonu uy • Akut distoni yüz, dil, boyun, gövde veya ekstremite
gulanabilir. kaslarının aralıklı, koordine olmayan, istemsiz ka
• Anjinal göğüs ağrısını rahatlatmak için ve miyo sılmaları ile karakterizedir.
kardiyal iskemi bulguları bulunan hastalara nitrog • Akatazi anti-psikotik dozundan dakikalar veya
liserin verin. günler sonra oluşan veya artan öznel motor huzur
• Hipotansiyonu izotonik kristaloid bolusları ve taki suzluk hissidir.
ben norepinefrin ile tedavi edin. • Parkinsonizm geç bir etkidir ve dişli çark tipi kas
• Ventriküler disritmileri lidokain ve prokainamid sertliği, tremor, maske yüz, dengesiz yürüyüş, bra
ile tedavi edin. dikinezi veya akinezi ve kognitifbozuklukla karak
• Bradikardi için atropin, izoproterenol veya dobuta terizedir.
min verin ve kalp pili düşünün. • Tardif diskinezi geç başlangıçlı, sıklıkla geri dönüş
• Nöbetleri lorazepam veya diazepam ile tedavi edin. süz, ekstra-piramidal sendromdur ve ağrısız, stero
Status epileptikus için vekuronyum gibi depolari tipik, tekrarlayıcı yüz hareketleri ile karakterizedir.
zan olmayan nöromüsküler ajanlar ile kas paralizis • Nöroleptik malign sendrom nadir ama ölümcül
ve genel anestezi gereli olabilir. Paralize edilen has potansiyele sahip, sıklıkla tedavinin başlangıcın
talarda elektroensefalografik izlem gereklidir. dan kısa süre sonra veya doz ayarlamasından sonra
• Hipertermiyi kas hiperreaktiviesini azaltmak için başlayan bir komplikasyondur. Ateş, kas rijiditesi,
benzodiazepinler ve buharlaşmaya dayanan soğut otonomik disfonksiyon ve mental durum değişikli
ma yöntemleri veya buz banyoları ile tedavi edin. ği ile karakterizedir.
Benzodiazepinlere dirençli yaygın rijidite için kas • SSS depresyonu yaygındır ve letarji, ataksi, dizart
paralizisini düşünün. Diğer önlemlere dirençli hi riden konfüzyon ila komaya dek bir yelpaze oluştu
pertermi için dantrolen düşünülebilir: dozu her 6 rabilir. Solunum depresyonu çoklu ilaç aşırı dozla
saatte bir IV olarak uygulanan 0,5 ila 2,5 mg/kilog rında daha yaygındır.
ramdır. • Karışık aşırı dozlarda paradoksal ajitasyon ve deli
• İstemli olarak aşırı doz alan tüm hastaları ve 1 mg/ riyum oluşabilir.
kg'dan fazla istemsiz alım bulunan tüm hastaları • Aşırı dozların %l'inde nöbetler oluşabilir ve loksa
YBÜ'ne yatırın. < 1 mg/kg istemsiz alım bulunan pin, klozapin ile daha sıktır.
hastaları monitörlü yatağa yatırın. Asemptomatik • Hastalar taşikardi, kuru mukoz membranlar ve
hastalar en az 24 saat izlenmelidir. deri, midriyazis, azalan bağırsak sesleri, üriner re
tansiyon, deliriyum ve hipertermi dahil antikoli
• ANTİPSİKOTİKLER nerjik toksisite ile başvurabilir.
• Kardiyovasküler tablolar sinüs taşikardisi ve ortos
EPİDEMİYOLOJİ tatik hipotansiyonu içerir.
• Anti-psikotikler psikoz semptomlarının yanı sıra • EKG değişiklikleri PR, QRS ve QT uzamasını, ST
bulantı ve kusma, çeşitli tiplerde baş ağrıları, hıç depresyonunu, T dalga düzleşmesini ve QRS fron
kırık ve istemsiz motor hastalıkların tedavisinde tal düzlem aksının son 40 milisaniyesinin sağa kay
kullanılan bir grup ilaçtır. masını içerir.
BÖLÜM 104 • PSİKOFARMAKOLOJİK AJANLAR 3 75
TANI VE AYIRICI TANI Sinüs taşikardisi, QT uzaması, nöbet, solunum
depresyonu, hipotansiyon veya asidoz bulunan
Nöroleptik malign sendromda, laboratuar anor
hastalar monitorlü bir yatağa; mental durum de
mallikleri yüksek kreatin kinaz, lökositoz, yüksek
ğişikliği, kardiyotoksisite veya nöroleptik malign
karaciğer transaminazları, hipernatremi veya hipo
sendrom şüphesi bulunan hastalar YBÜ yatağına
natremi, metabolik asidoz, miyoglobinüri, yüksek
yatırılmalıdır.
BUN ve kreatinin ve serum demir seviyelerinde
azalmayı içerir.
Klozapin ve klorpromazin kullanırken ateş ile baş
vuran tüm hastalarda eşlik eden lökopeni ve agra • LİTYUM
nülositoz olasılığı nedeniyle tam kan sayımı yapın. EPİDEMİYOLOJİ
• Akut aşırı dozda, rutin laboratuar analizleri tam
kan sayımı, temel biyokimyasal testleri, asetamino Lityum bipolar bozukluk ve akut mani tedavisinde
fen ve aspirin düzeylerini ve doğurganlık çağındaki kullanılmaktadır.
kadınlarda gebelik testinden oluşur. Toksisite en sık istemsiz alım veya istemli aşırı doz
veya böbrek bozukluğuna sekonder olarak klirensi
nin değişmesinden kaynaklanır.
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
• Akut akatizi ve akut distoniyi IV veya IM yoldan PATOFİZ YOLOJİ
verilen 25-50 miligram difenhidramin veya 1-2 mg
benztropin ile tedavi edin. Lityum sodyum, potasyum, magnezyum ve kalsi
• İlaçla indüklenen Parkinsonizmi dozu azaltarak, yumla yarışarak bunların hücre içi ve dışı yerlerini
ajanı değiştirerek, difenhidramin veya benztropin değiştirir.
ekleyerek veya amantadin ekleyerek tedavi edin. • Lityum adenilat siklazı azaltarak cAMP ve muhte
Nöroleptik malign sendromun tedavisi esas olarak melen cGMP'yi düşürür.
destekleyicidir. Havayolu sorunu, asidozis, hipoksi • Lityu m sinir uçlarında norepinefrin salgılanması
veya şiddetli ateş ve rijidite bulunan hastalar hızlı ve geri alımı ile etkileşir.
sekans indüksiyonu için depolarizan olmayan bir Lityum hipokampustan serotonin serbestleşmesini
ajan ve sedasyon için benzodiazepinler kullanıla güçlendirir.
rak entübe edilmelidir. Şiddetli olgularda dantrolen • Akut toksisite aşırı dozdan kaynaklanabilir veya
(1,0-2,5 mg/kg IV yükleme dozu, takiben 6 saatte uzun süreli tedavi alanlarda gelişebilir. Azalan böb
bir 1 mg/kg IV) düşünün. rek klirensi ve intravasküler hacim azalması en yay
• Aşırı dozu takiben tedavi destekleyicidir. gın nedenlerdir.
Damar yolu açın, kalp monitorizasyonu başlatın ve En sık olarak toksisite ilaç-ilaç etkileşimini içerir.
oksijen verin. Önemli bir potansiyel etkileşim süksinil kolin gibi
Mental durum değişikliği olan hastalarda nalokson bir nöromüsküler bloke edici ajanın etkisinin uzun
ve tiamin ve serum glikoz tayinini değerlendirin . süredir lityum tedavisi alan hastalarda uzayabilme
Hipotansiyonu sıvı resüstasyonu ve takiben fenilef sidir.
rin veya norepinefrin ile tedavi edin.
• QTx aralığı 500 milisaniyeden büyük hastalar tor
KLİNİK ÖZELLİKLER
sade de pointes açısından risk altındadır ve 10 da
kikalık sürede 2 ila 4 gr IV magnezyum sülfat uy En yaygın advers etkiler ellerde tremor, poliüri ve
gulanmalıdır. döküntülerdir.
QRS uzaması veya ventriküler aritmi bulunan has • Uzun süreli lityum tedavisi alan hastaların %40'ına
taları 1 ila 2 mEg/1 bolusu takiben aralıklı sodyu m varan kısmında nefrojenik diyabetes insipitus geli
bikarbonat boluslan veya sürekli infüzyonu ile te şir. Kısmi distal renal tübüler asidoz da kaydedile
davi edin. bilir.
Hastaları en az 6 saat gözleyin. Alımdan sonra 6 Nörolojik etkiler bellek kaybı, mental durumda
saat süreyle mental durum değişikliği, nabız veya azalma, halsizlik, ataksi ve dizartridir.
kan basıncı anormallikleri ve hipotansiyon bulun • Tedavinin başlangıcında bulantı, kusma ve diyare
mayan ve EKG'nin normal olduğu hastalar tabur yaygındır.
culuk adaylarıdır. • Akut toksisitede hastalar kas fasikülasyonları veya
Tiyoridazin veya mesoridazin alan hastaları 24 saat güçsüzlük, ataksi, ajitasyon, letarji veya koma ile
izleyin. başvurabilir.
376 KISIM 12 • TOKSİKOLOJİ
• Özellikle yaşlılar ve önceden böbrek bozukluğu, di IV serum sonrasında serum düzeyinde çok az de
yabet, hipertansiyon veya dehidratasyon bulunan ğişiklikten oluşur. Ayrıca, böbrek yetmezliği, hızla
larda akut böbrek yetmezliği gelişebilir. artan serum düzeylerine sahip hastalar ve geç sa
• GI semptomlar bulantı, kusma, diyare veya yaygın lımlı preparatlar almış olan hastalar hemodiyaliz
karın ağrısından oluşur. için değerlendirilmelidir. Tedavinin amacı lityum
• Kardiyal anormallikler hipotansiyon, iletim gecik düzeyinin 1 mEq/J'nin altına düşürmektir. Bir di
meleri ve ventriküler disritmilerden oluşur. EKG yaliz seansı sonrasında serum düzeyi 8 saate varan
değişiklikleri QT uzaması, ST segment depresyonu sürelerde izlenmelidir. Serum düzeyi I mEq/l'nin
ve T dalga inversiyonudur. üzerine çıkarsa diyaliz tekrar yapılmalıdır.
• Akut alım bulunan hastaları asemptomatik olsalar
TANI VE AYIRICI TANI bile 4 ila 6 saat izleyin.
• Akut alımı takiben > 1.5 mEq/1 serum lityum dü
• Akut lityum aşırı dozu klasik olarak daha çok GI
zeylerine sahip hastaları ve geç salınımlı preparat
toksisite ve daha az nöroljoik toksisiteye neden
alan tüm hastaları hastaneye yatırın.
olur. Serum lityum düzeyleri sıklıkla semptomların
Minör kronik toksisite bulunan ama başka risk fak
şiddeti veya prognozla iyi bir korelasyona sahip de
törü bulunmayan hastalar gözlem üntesinde 6 ila
ğildir.
12 saat süre ile IV serum ile tedavi edilebilir; serum
• Kronik toksisite sıklıkla düşük serum düzeyleri ile
lityum düzeyleri 1.5 mEq/l'nin altına düştüğünde
birlikte daha erken ve daha büyük nörolojik etkiler
güvenle taburcu edilebilir.
sergiler. Kronik toksisitede serum lityum düzeyleri
toksisite derecesi ve prognozla daha iyi korelasyon
gösterir.
• Tedavi için en iyi rehber hastanın klinik durumu
dur.
• Lityum düzeylerinin izlenmesi önemlidir ve seri
ölçümler tedavi ve taburculuk seçeneklerinin belir
lenmesinde yararlıdır.
KLİNİK ÖZELLİKLER
• Etanol intoksikasyonun belirti ve bulguları konuş
mada bozulma, dizinhibisyon davranışı, SSS dep
resyonu ve koordinasyon kaybından oluşur. Refleks
taşikardi ile kan basıncında düşüş görülebilir.
METANOL ZEHİRLENMESİNİN KLİNİK Ayırıcı tanı demir, salisilat veya izoniazid toksisitesi
ÖZELLİKLERİ gibi anyon açıklı metabolik asidozun diğer neden
lerini, diyabetik veya alkolik ketoasidoz, üremi ve
Alımdan 12 ila 24 saat sonrasına dek semptomlar laktik asidozdan oluşur.
ortaya çıkmayabilir ve etanol tüketildiği ize daha
fazla gecikme olabilir çünkü etanol metanol meta
bolizmasını inhibe eder.
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
Semptomlar mental durum değişikliği, görme bo Havayolu, solunum ve dolaşım desteği ve mental
zukluklarını (klasik olarak kar fırtınasına bakıyor durum değişikliği bulunan, tanı konmamış hasta
gibi hissetmek), karın ağrısı, bulantı ve kusmayı larda glikoz, tiamin, ve nalokson desteği dahil ge
içerir. nel destekleyici önlemler endikedir.
GI semptomlar direkt mukoza irritasyonu veya • Kömür toksik alkolleri bağlamaz ve izole metilen
pankreatitten kaynaklanabilir. ve etilen glikol zehirlenmesinde hiçbir role sahip
Fizik muayene çeşitli derecelerde SSS depresyonu değildir.
ortaya koyar. Spesifik tedavi toksik metabolitlerin oluşumunu
Funduskopik muayene papilödemini ortaya koya önlemek ve bunları uzaklaştırmaya yöneliktir.
bilir. Hem fomepizol hem de etanol alkol dehidrojenaza
metilen ve etilen glikolden daha yüksek affıniteye
ETİLEN GLİKOL ZEHİRLENMESİNİN KLİNİK sahiptir ve bu yüzden toksik bileşiklere metabolize
edilmesini bloke eder. Metabolik blokaj endikas
ÖZELLİKLERİ
yonları Tablo 106-1'de listelenmiştir.
Etilen glikol zehirlenmesi sıkıkla 3 farklı klinik faz o 30 dakikada 15 mg/kg İV fomepizol yüklemesi
sergiler. ni takiben her 12 saatte bir 10 mg/kg uygulayın.
o İlk 12 saatte, SSS Etkileri baskındır: hastalar ne Fomepizol etanole kıyasla affinitesi daha yüksek
feste etanol kokusu olmaksızın intoksike görü ve yan etkileri daha az olan güçlü bir alkol de
nür. hidrojenaz inhibitörüdür.
o Alımdan sonraki 12 ila 24.saat arasında kardi o Fomepizol yok veya hasta alerjik ise, 800 mg/
yopulmoner etkiler baskındır: taşikardi, taşipne kg IV etanol yüklemesini takiben ortalama al
ve hipertansiyon sıktır; konjestif kalp yetmezli kol tüketicisinde 100 mg/kg/saat ve fazla alkol
ği, akut solunum sıkıntısı sendromu ve dolaşım tüketen bir bireyde l 50 mg/kg/saat sürekli in-
kollapsı gerçekleşebilir.
o Alım dan sonraki 24 ila 72.saatler arasında yan
ağrısı, kostovertebral açı hassasiyeti ve akut
böbrek yetmezliği ile birlikte akut tübüler nek
rozla karakterize böbrek etkileri baskındır.
Hipokalemi kalsiyum oksalatın dokulara çökme
sinden kaynaklanabilir ve tetani ve EKG değişiklik TABLO 106-1 Fomepizol veya Etanol
lerine (uzamış QT aralığı) yol açabilir. ile Metabolik Blokaj
Endikasyonları
TANI VE AYIRICI TANI 1. Plazma metanol veya etilen glikol konsantrasyonunun
>20 mg/dl olduğunun gösterilmesi
Tanı klinik tabloya ve laboratuar bulgularına daya 2. J'v!etanol veya etilen glikol düzeyleri hemen elde
nır. Serum metanol ve etilen glikol düzeyleri kesin edilemiyorsa:
tanı sağlar anca her zaman elde edilemez. Anyon A. Etanol düzeyi yaklaşık 100 mg/dl'den düşük olmak
açığı ve yüksek ozmolar açıkla ile birlikte metabo üzere belgelenmiş veya şüpheli metanol veya etilen
lik asidoz sıklıkla mevcuttur (alım zamanına ba glikol alımı*
B. Öykünün belirsiz olduğu hastada koma veya mental
ğımlı olsa da ve toksik düzeylerde yok olsa da) ve
durum değişikliği
yararlı tanısal ipuçları olabilir. (1) 10 mOsm/l'den büyük, açıklanamayan serum
Diğer laboratuar anormallikleri hipokalsemi, löko ozmolar açığı
sitoz ve idrarda kalsiyum oksalat kristalleri'dir (eti (2) Açıklanamayan metabolik asidoz ve etanol
len glikol). düzeyi<lOO mg/dl*
Etilen glikol zehirlenmesi görme bozuklukları ve *Sadece metanol için uygundur; görsel bozukluklar hemen
fundoskopik anormalliklerin olmaması ve idrarda düzelıneyebilir ve öncesinde hemodiyaliz başlanmış olsa da diğer
kalsiyum oksalat kristallerinin varlığı ile metanol endikasyonların yokluğunda tek başına görsel bozukluklar diyaliz
den ayrılır. endikasyonu değildir.
BÖLÜM 107 • iLAÇ KÖTÜYE KULLAN iMi 383
• OPİOİDLER
Dirençli metabolik asidoz: >30 mEq/1 anyon açığı ve veya
<15 baz açığı ile birlikte pH<7,25
Görme bozuklukları EPİDEMİYOLOJİ
Böbrek yetersizliği
Konvansiyonel tedaviye dirençli elektrolit bozuklukları Opioid terimi geniş manada analjezik ve sedatif
>50 mg/dl serum metanol veya etilen glikol düzeyi özelliklere sahip tüm opiyum ilişkili bileşikleri ta
'Daha öncesinde diyaliz endikasyonu olarak anlatılsa da, düzeyi �50 nımlar. Narkotik terimi kontrollü maddelerin geniş
miligram/dL olmasına rağmen diyaliz olmaksızın, bikarbonat olsada bir yelpazesini tanımlamak için yasa koyucular ta
olmasa da sadece fomepizol ile başarılı şekilde tedavi edilen hastalar
raporlanmıştır.
rafından kullanılır ve klinik açıdan önemsizdir.
Opioidler (doğal olarak bileşikler), yarı sentetik
ler (doğal bileşenlerin kimyasal modifikasyonları)
veya sentetik (tamamı ile yapay) olarak sınıflandı
rılır.
• Opiyat kötüye kullanımı ile ilişkili acil servis baş
vuruları 2004 ile 2006 arasında %43 artmıştır. En
sık opioidler sırasıyla eroin, oksikodon, hidroko
don ve metadondur.
füzyonla devamedin. Sürekli infüzyon kan eta
nol düzeylerini 100 ila 150 mg/dl olacak şekilde PATOFİZYOLOJİ
ayarlayın.
o Gerekli ise ticari 80 derece likör 1,5 ila 2,0 mi/ Opioidler santral sinir sistemi, periferik sinir siste
kg yükleme dozu ile başlanır ve 0,2 ila 0,5 mi/ mi ve gastrointestinal (Gİ) kanaldaki afferent sinir
kg/saat idame dozu ile devam edilir. Alternatif terminallerinde nosisepsiyonu değişdiri. 3 primer
olarak, 3-4 shot yükleme ve saat başı 1-2 shot reseptörün agonisti olarak işlev görür: mü, kappa
idame 70 kiloluk bir erişkin için tipik dozdur. ve delta.
• Mü reseptörlerinin uyarılması analjezi, sedasyon,
o Glikoz düzeyleri etanol tedavisi sırasında takip
edilir çünkü özellikle çocuklarda hipoglisemi miyozis, solunum depresyonu, öksürük baskılan
meydana gelebilir. ması ve Gİ motilitede azalma ile sonuçlanır. Kappa
Diyaliz hem metanol hem de etilen glikolü ve tok ve delta reseptörlerin uyarılması daha zayıf analjezi
ile sonuçlanır ve kappa reseptör uyarılması disfori
sik metabolitlerini elimine eder. Diyaliz endikas
ve halüsinasyonlara neden olabilir. Şu anda mevcut
yonları Tablo 106-2'de listelenmiştir.
olan tüm opioidler bir miktar mü reseptör aktivite
Fomepizol veya etanol diyaliz endikasyonlarını et
sine sahiptir ve bir dereceye dek solunum depres
kilemez. Hem fomepizol ve etanol diyalizle uzak
yonu yapar. Opioidlerin standar formülasyonları
laştırılır, bu yüzden fomepizol dozu 4 saatte bire
hızlıca emilir ve alımdan 30 ila 60 dakika sonra pik
yükseltilir ve sürekli etanol infüzyonun hızı iki ka
kan düzeylerine ulaşır. Çoğu opioidler ilk geçişte
tına çıkarılır ve sonra teröpatik serum seviyelerini
hepatik metabolizmaya uğrar ve %10 ila %80 ara
devam ettirecek şekilde ayarlanır. Serum etanol dü
lığında oldukça değişken biyoyararlanıma sahiptir
zeyleri her 1-2 saatte bir kontrol edilmelidir.
ler.
Metanol veya etilen glikol düzeyi 20 mg/dl'nin altı • Kodein, morfin, propoksifen, oksikodon, meperi
na düşene ve asidoz çözülene dek diyalize, fomepi din ve metado metabolizması büyük oranda hepa
zole veya etanole devam edin. tiktir ve ilaç etkileşimlerine ve genetik varyasyon
Metana! zehirlenmesinde, 1 mg/kg (50 mg'a kadar) lara tabidir.
folat 4 saatte bir IV yoldan verilmelidir.
Etilen glikol zehirlenmesinde, toksik metabolitle
rin toksik olmayanlara dönüşümü için 50 ila 100 KLİNİK ÖZELLİKLER
mg piridoksin ve 100 mg tiamin 2 gün süreyle 6 Opioidler değişen düzeylerde solunum depresyonu
saatte bir IV yoldan verilir. ve mental durum depresyonu, miyozis, ortostatik
Toksik semptomların gecikme olasılığı nedeniyle hipotansiyon, bulantı, kusma, histamin salınımı,
asemptomatik hastalar bile gözlem için yatırılma Gİ motilitede azalma ve üriner retansiyona neden
lıdır. olur.
384 KISIM 12 • TOKSİKOLOJİ
Klasik olarak oioid toksidromunun bir parçası ola yoda opioid bağımlısı hastalar opioid çekilmesinin
rak değerlendirilse de, miyozis her zaman bulun hızlandırılmaması için iV yoldan 0,05 mg gibi çok
maz. Meperidin, morfin, proksifen, pentazosin ve daha düşük başlangıç dozları almalıdır.
difenoksilat normal veya genişlemiş pupiller ile Ciddi solunum depresyonu ile başvuran hastalar
birliktedir ve midriyazis şiddetli serebral hipoksi ve da ilk nalokson dozu iV yoldan 2 mg'dır; solunum
birlikte alınan maddelerin işareti olabilir. depresyonu geri dönene veya maksimum 10 mg iV
Opioid çekilmesi genellikle anksiyete, insomnia, doza erişene dek 3 dakikada bir 2 mg IV dozlar tek
esneme, lakrimasyon, diyaforez, rinore, miylaji, pi rarlanabilir.
loereksiyon, midriyazis, kusma, diyare ve abdomi Uzatılmış salınımlı preparatlar ve proksifen,fentanil,
nal krampla kendini gösterebilir. pentazosin ve dekstrometorfan gibi sentetik opio
idler daha yüksek nalokson dozlarına gereksinim
TANI VE AYIRICI TANI duyabilir.
Opioid intoksikasyonu veya çekilmesi klinik bir ta Hasta çoklu nalokson boluslarına gereksinim du
nıdır. Koma, miyozis ve solunum depresyonundan yuyorsa sürekli nalokson infüzyonu düşünülebilir.
oluşan üçlü kuvvetli bir şekilde opioid intoksikas iV infüzyon gerekli toplam dozun üçte ikisine kar
yomı düşündürür. şılık gelen saatlik hızda başlatılmalıdır. Nalokson
İdrarda opioidlerin saptanması tanıya yardımcı ninfüzyonu alan hastalarda ek bolus dozlar ve in
olabilir, ancak birçok sentetik ve yarı-sentetik opio füzyon hızında aşağı veya yukarı yönlü ayarlamalar
idler bu yöntemle rutin olarak saptanamaz ve yan gerekli oalbilir.
lış pozitif sonuçlar haşhaş tohumu ve bazı antibiyo Opioid marizyeti olgularının çoğunda 4 ila 6 saat
tikler ile ilişkilidir. lik acil servis gözlemi önerilmektedir.
Opioid-asetaminofen aşırı dozu olgularının tümü İV eroin kullanımı nedeniye nalokson alan hastalar
nün yanı sıra istemli, intihar amaçlı alımlarda ase aşağıdaki kriterleri karşılıyorsa nalokson uygula
taminofen düzeyi bakılmalıdır. masından 1-2 saat sonra güvenle taburcu edilebi
Opioid aşırı dozunun ayırıcı tanısı klonidin, orga lir: bağımsız şekilde hareket, oda havasında oksijen
nofosfatlar ve karbamatlar gibi benzer semptomlar satürasyonu>%92, solunum hızı> 10 soluk/dk, na
içeren ajanlara toksikolojik maruziyetleri, fenotiya bız>SO atım/dk, normal vücut ısısı, Glasgow Koma
zinler, sedatif hipnotik ajanlar, GHB veya karbon Ölçeği skoru=lS
monoksit, hipoglisemi, santral sinir sistemi enfek Sürekli nalokson infüzyonuna gereksinim duyan,
siyonu, postiktal durumlar ve pons ve intrakranyal orta ila şiddetli semptomlara sahip hastaları moni
kanamaları içerir. torlü yatağa yatırın.
Opioid çekilmesinin ayırıcı tanısı adrenerjik du
Opioid çekilmesi nadiren yaşamı tehdit eder. 2 ila 5
ruma yol açan ilaç ve toksinleri diğer ilaç çekilme
mg/kg PO klonidin, antiemetikler ve andiyaretikler
durumlarını ve hipertiroidizmi içerir.
ile destekleyici tedavi rahatsızlığı yatıştırabilir.
Mortalite en sık şiddetli hipertermi, disritmi, dur malıdır çünkü kokain ile ilişkili intrakranyal kana
durulamayan nöbetler veya intrakranyal enfarktüs, ma ve aort veya koroner arter disseksiyonu trom
hemoraji veya ensefalopatiye yol açan hipertansi boliz için kontrendikasyon oluşturabilir.
yonun sonucudur. Kokainle indüklenen geniş kompleks taşidisritmi
leri ve QRS uzamasını sodyum bikarbonatla seru
TANI VE AYIRICI TANI mu pH 7,45 ila 7,S'e alkalileştirerek tedavi edin.
Kokain, amfetamin ve uyarıcılar ile intoksikasyon Hipertansif acilleri nitroprussit veya fentolamin ile
tanısı genellikle doğru klinik bağlamda sempato tedavi edin.
mimetik toksidromun fark edilmesi ile konur. Bağırsaklarında kokain paketleri taşıyan asempto
Alkol veya opiodiler gibi maddelerin birlikte kulla
matik kişiler polietilen glikol elektrolit çözeltisi ile
nımı tabloyu önemli ölçüde değiştirebilir.
tam bağırsak irrigasyonu yaparak tedavi edilebilir.
• Ayıncı tanı diğer sempatomimetik maddeler ile
Bu hastalar herhangi bir intoksikasyon belirtisi
intoksikasyonu, çekilme sendromlarını ve enfek
siyonu içerir. Gizli travma ve hipoglisemi dikkate gösterirse benzodiazepin uygulayın ve laparotomi
alınmalıdır. ve paketlerin çıkarılması için acil cerrahi konsül
• Hipertermi veya ciddi ajitasyon bulunan hastalar tasyon isteyin.
asidoz, böbrek yetmezliği ve rabdomiyoliz açısın Amfetamin intoksikasyonunda idrarın asitleştiril
dan temel biyokimya paneli ve kreatin kinaz (CK) mesi önerilmez.
ile incelenmelidir. Birçok amfetamin kokainden daha uzun etki süre
Göğüs ağrısı veya dispne ile bavşurani kokain veya sine sahiptir ve zehirlenen çoğu hasta daha uzun
amfetamin kullanmış hastalarda EKG, göğüs filmi
gözlem sürelerine veya hastaneye yatışa gereksinim
ve kardiyak enzimler düşünülmelidir.
duyabilir.
Kokain için idrarda ilaç taraması oldukça spesifik
Ciddi laboratuar anormallikleri ve yaşamsal bulgu
tir ve çok az çapraz reaksiyon sergiler. Maruziyeti
takip eden 72 saat boyunca genellikle pozitiftir. larda bozulma, miyokard iskemisi ile uyumlu EKG
Amfetamin için idrarda ilaç taraması spesifik de değişiklikleri ve SSS yaralanmasına ilişkin kaygılar
ğildir ve yüksek yanlış negatif ve yanlış pozitif so bulunan hastalar yoğun bakım koşullarında hasta
nuçlara sahiptir. neye yatırılmalıdır.
KLİNİK ÖZELLİKLER Meskalin LSD ile benzer ama daha zayıf halüsino
jenik etkilere yol açar. Bu etkilere öncesinde genel
LSD hızla emilir ve semptomlar 30 dakika için
likle GI semptomlar, sersemlik ve baş ağrısı vardır
de başlar. Psikodelik etkiler öncesinde genellikle
ve etki başlangıcı gecikir ancak 6 ila 12 saat sürer.
sempatomimetik semptomlar vardır. Akut advers
Önemli morbidite ve mortalite nadirdir.
psikolojik etkiler zararlı davranışlara ve potansiyel
MDMA veya ectasy yapısal olarak hem metamfe
travmalara yol açabilir. Masif aşırı dozlar koma, so tamin hem de meskalinle ilişkilidir. Etkileri duysal
lunum arresti, hipertermi ve koagülopati oluştura ve uyarının ve duygu durumun yoğunlaşmasının
bilir. yanında halüsinasyonları içerir. Fiziksel tablolar
Psilosibin LSD ile benzer ama daha az şiddete sahip midriyazis ve yüksek nabız ve kan basıncı gibi sem
semptomlara yol açar. Ciddi tıbbi yan etkiler nadir patomimetik etkileri içerir. Bulantı, diş gıcırdatma,
dir ama nöbetler ve hipertermi bildirilmiştir. miyaljiler ve ataksi meydana gelebilir.
388 KISIM 12 • TOKSİKOLOJİ
• MDMA kullanımı ile ilişkili ölümler şiddetli hi katle kullanılmalıdır çünkü antikolinerji özelliklere
pertansiyon, intrakranyal kanama, hiponatremi, sahiptir ve nöbet eşiğini düşürebilir. Fiziksel tah
hipertermi ve aritmilere atfedilmektedir. ditten kaçınılmalıdır çünkü ajitasyonu artırabilir ve
• PCP yapısal olarak ketaminle ilişkili olan bir pi rabdomiyoliz ve hipertermiye katkıda bulunabilir.
peridin türevidir. Dissosiyatif özelliklere sahiptir • Taşikardi ve hipertansiyon sıklıkla benzodiazepin
ve duyunun artmasından ziyade maskelenmesine ler ile sedasyona yanıt verir. Şiddetli hipertansyion
neden olur. Diğer ilaçların saflığını bozmak için nitroprussit ile tedavi edilmelidir.
kullanılmaktadır ve hastalar istemsiz olarak maruz MDMA ilişkili hiponatremi önemli olabilir. Şiddet
kalmaktadır. li olgularda (serum sodyum konsantrasyonu<llS
• PCP'nin klinik tabloları değişkendir ve SSS uyarısı mEq/1, nöbet,koma) beyin sapı herniasyonunu ve
veya depresyonu, şiddet davranışı, katatoni ve koli ölümü önlemek için %3 serum uygulamak gerekli
nerjik, antikolinerjik ve sempatomimetik etkilerin olabilir.
karışımından oluşur. Nistagmus ve hipertansiyon Hipertermi hızlı soğtuma ile tedavi edilmelidir.
sık bulgulardır. Şiddetli olgular nöromüsküler paralizi ve entübas
• Rabdomiyoliz, böbrek yetmezliği, nöbetler, ataksi, yon gerektirebilir.
kas rijiditesi, hipoglisem, ve yüksek CPK düzeyleri Nöbetler benzodiazepinler ile tedavi edilir. Dirençli
PCP kötüye kullanımının sık komplikasyonlarıdır. nöbetler propofol veya barbitüratları gerektirebilir.
• Marihuana kullanımı en sık sersemlik, öfori, duy Halüsinojen intoksikasyonu bulunan çoğu hasta
sal farkındalık artışı, paranoya ve zaman ve mekan gözlem süresi sonunda acil servisten güvenle ta
kaymalarına yol açar. Önemli tıbbi komplikasyon burcu edilebilir. Tıbbi komplikasyonlar bulunan
lar nadirdir. hastalar hastaneye yatırılmalıdır.
düzeylerine ve teröpatik serum salisilat düzeyine lisemi veya nörolojik semptomlar mevcutsa % 10
karşın olası toksisiteye yol açan metabolik asidoza dekstroz içeren iV sıvıların uygulanması düşünül
neden olabilir. melidir.
• Çocuklarda kronik salisilat toksisitesi genellikle • Yeterli idrar çıkışı (1-2 mi/kg/saat) sağlandıktan
akut toksisiteden daha ciddidir ve ölümcül olması sonra ve ilk elektroli ve böbrek fonksiyon testleri
daha muhtemeldir. Semptomların ortaya çıkma kontrendikasyon göstermiyorsa.hastanın iV sıvıla
sı günler alabilir ve salisilat uygulanmasını teşvik rına 40 mEq/1 potasyum klorür eklenmelidir.
eden bir altta yatan hastalık olabilir. Serum ve idrarın alkalinizasyonu ASA protein bağ
• Hipertermi daha kötü prognoza işaret eder. Böbrek lanmasını ve idrar atılımını güçlendirir.
yetmezliği ciddi bir komplikasyondur. Pediatrik 1-2 mEq/kg sodyum bikarbonat bolusunu uygu
hastalarda pulmoner ödem nadirdir. lamasını takiben 150 mEq (3 ampül) sodyum bi
karbonat bir litre %5 dekstroza eklenerek hastanın
TANI VE AYIRICI TANI idame hızının 1,5 ila 2,0 katı hızda infüze edilir; in
füzyonu pH seviyesini 7,5 üzerinde tutacak şekilde
• Salisilat düzeyleri dikkatle yorumlanmalıdır çün
ayarlayın.
kü teröpatik veya düşen düzeylere rağmen şiddetli
Şiddetli ASA toksisitesi önemli hacim azalması ve
toksisite bulunabilir.
metabolik anormallikler ile sonuçlanabilir; resüs
• Bilinen bir zaman diliminde akut alım sonrasında
tasyon sırasında sık klinik muayenenin yanı sıra
toksisiteyi öngörmek için geliştirilen Done nor
saatlik idrar pH, salisilat düzeyleri, elektrolitler, gli
mogramı kullanımı yanıltıcı olabilir ve artık öne
koz ve asit-baz durumu takibi endikedir.
rilmez.
Bikarbonat verilmesi hipokalemiyi şiddetlendirebi
Enterik kaplı aspirin düz radyografilerde görülebi
lir. Normokalemiyi sürdürmek etkin alkalizasyonu
lir, bununla birlikte, negatif radyografi alımı dışla
kısıtlayabilir.
maz.
• Erken dönemde iV yol ve kalp monitorizasyonu
Salisilat toksisitesinin ayırıcı tanısı teofilin toksi
başlatılmalıdır ama ASA ile zehirlenen hastalarda
sitesini, kafein aşırı dozunu, akut demir zehirlen
havayolu yönetimi özel değerlendirme gerekti
mesini, Reye sendromunu, diyabetik ketoasidozu,
rir. Solunum yetmezliğine bağlı olarak serum pH
sepsis ve menenjiti içerir.
değerindeki ani düşüş ASA toksisitesini aniden
Kronik salisilizm erişkin veya çocukta infeksiyöz
kötüleştirebilir. Entübasyon gerekli ise ventilatör
süreç olarak yanlış anlaşılabilir; hiperventilasyon,
ayarları dakika ventilasyonu maksimize etmeye ça
hacim azalması, asidozis, belirgin hipokalemi ve
lışmalıdır. Mekanik ventilatörün normal hız/hacim
SSS bozuklukları ile başvurabilir.
parametrelerine ayarlandıktan sonra oluşan solu
Kronik salisilizm özellikle eşlik eden asit-baz bo
numsal aklaoz premorbid bir olay olabilir.
zuklukları, takipne, dispne, veya non-kardiyojenik
Mutlak bir eşik bulunmasa da, ASA düzeylerinin
pulmoner ödem varlığında açıklanmayan non
100 mg/dl değerini geçtiği tüm hastalarda hemodi
fokal nörolojik ve davranışsa! bozuklukların bu
yaliz düşünün. Hemodiyaliz gerektiren önemli kro
lunduğu tüm hastalarda düşünülmelidir.
nik toksisite 60 ila 80 mg/dl gibi düşük seviyelerde
gelişebilir. Destekleyici bakım veya alkalinizasyona
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK karşın klinik bozulma gelişimi, böbrek yetmezliği,
Acil öncelikler havayolu, solunum ve dolaşımdır. şiddetli asit baz bozukluğu, mental durum değişik
Kalp monitorizasyonu intravenöz erişim sağlan liği ve ARDS için de hemodiyaliz düşünün.
malıdır. Pik değer saptanana kadar her 2 saatte bir, sonra
Emilimi önlemek ve eliminasyonu hızlandırmak sında toksik olmayan düzeylere ulaşana kadar her
için 1 gr/kg aktif ömür uygulayın. Çoklu dozlar 4-6 saatte bir ASA düzeylerini kontrol edin. Ciddi
muhtemelen yararlı olmayacaktır. alımlarda, klinik durumla ilişkilendirilen saatlik
• Tam bağırsak irrigasyonu toksisite geç salınımlı düzeyler endikedir.
veya enterik kaplı aspirine bağlı olduğunda etkin Kronik salisilizmde uzun PT'ye bağlı kanama görü
olabilir. lebilir ama taze donmuş plazma ile tedavi edilebilir.
Hacmin düşük olduğu hastalara intravenöz normal Disritmileri metabolik anormallikleri düzelterek
serum verilmelidir. İlk serum resüstasyonu hariç ve standart ALS protokolleri ile tedavi edin. Ente
tüm sıvılar en az %5 dekstroz içermelidir, hipog- rik kaplı veya geç salınımlı formüller istisna olmak
BÖLÜM 108 • ANALJEZİKLER 39J
üzere klinik iyileşmede ilerleme, önemli asit-baz glutatyon öncülü veya yedeği olarak davranır ve
bozukluğu ve teröpatik değerlere doğru düşen seri NAPQI'yı direkt olarak tekrar APAP'a indirgeyebi
ASA düzeyleri var ise hasta acil servisten taburcu lir.
edilebilir.
Enterik kaplı veya geç salınımlı ASA'da alım sonrası KLİNİK ÖZELLİKLER
10 ila 60.saatlere kadar pik serum düzeyleri oluş
Akut APAP toksisitesi 4 evrede başvurur. İlk 24
mayabilir ve gözlem zorunludur.
saatlik dönemde hasta asemptomatik olabilir veya
Çok miktarda alımlarda hasta seri salisilat düzey
anoreksi, bulantı, kusma ve kırgınlık gibi spesifik
leridne azalma ve iyileşen klinik durumdan emin
olmayan semptomlar bulunabilir.
olmak için hasta en az süre ile yatırılmalıdır.
• 2 ve 3. günlerde, bulantı ve kusma düzelebilir ama
sağ üst kadran ağrısı ve hassasiyetle birlikte transa
• ASETAMİNOFEN
minaz ve bilirubin artışı gibi hepatotoksisite kanıt
EPİDEMİYOLOJİ ları bulunabilir.
3 ve 4. günlerde, laktik asidoz, koagülopati, böbrek
Asetaminofen ( APAP) ABD'de en popüler reçetesiz
yetmezliği ve ensefalopatinin yanı sıra tekrarlayan
analjeziktir.
bulantı ve kusma ile birlikte fulminan karaciğer
2008 yılında, Amerikan Zehir Kontrol Merkezleri
yetmezliğine ilerleyebilir.
Birliği yaklaşık 150.000 ek ajan ve kombine APAP
• Karaciğer yetmezliğinden kurtulan hastalar takip
maruziyeti bildirimi almıştır.
eden birkaç hafta içinde hepatik fonksiyonların
tamamen düzelmesi ile birlikte iyileşmeye başlaya
PATOFİZYOLOJİ caktır.
• APAP gastrointestinal kanaldan hızla emilir. Aşırı Masif APAP alımı (4 saatlik APAP düzeyi>800
dozda pik serum düzeyleri genellikle 2 saat içinde mikrogram/kg) koma veya ajitasyon ve laktik asi
oluşur. Bununla birlikte, propoksifen veya difen dozun akut başlaması ile birliktedir.
hidramin içeren APAP preparatlarında veya uzatıl
mış etkili preparatlarında emilim gecikebilir. TANI VE AYIRICI TANI
APAP esas olarak karaciğerden metabolize edilir APAP toksisitesi 140 mg/kg'dan daha yüksek oral
ken, az bir kısmı (<%5) direkt böbreklerden atılır. alımlarda veya bir erişkin 24 saatlik periyotta 7,5
APAP'ın büyük kısmı sülfatasyon veya glukuroni gramdan fazla aldığından gelişebilir. Başlangıçta
dazyon ile metabolize edilirken küçük bir yüzde semptom olmayabileceği veya spesifik olmayacağı
si sitokrom P450 tarafından toksik bir metabolite için önemli miktarda alımın tanısı laboratuar testi
olan N-asetil-benzokinonimine (NAPQI) meta ne dayanır.
bolize edilir. NAPQI hepatik glutatyon tarafından • APAP yaygın bir şekilde birlikte alınan bir ajan ol
toksik olmayan ve böbrekten atılan bir bileşiğe de duğu için herhangi bir ajanın aşırı dozu ile başvu
toksifiye edilir. ran tüm hastalarda APAP düzeyi ölçülmelidir.
• • Alımdan sonra 4 -24 saatlik zaman dilimi içinde
APAP aşırı dozunda, hepatik glukuronidasyon ve
en kısa sürede alınan APAP düzeyi takip eden acil
sülfatasyon hızla doygun hale gelir ve APAP'ın bü
servis tedavisine rehberlik edecektir. Alımın 4.saa
yük bir kısmı sitokrom P450 tarafından NAPQI'ya
tinden sonraki 150 mikrogram/dl'ni geçen serum
metabolize edilir. Hepatik glutatyon depoları nor
düzeyleri potansiyel oalrak toksiktir (bkz. Tablo
malin %30'undan azına düşer, NAPQI birikir ve
108-2). 24 saat sonra, saptanabilir APAP düzeyi
hepatik toksisite gelişir.
veya yüksek transaminaz varlığı toksisiteyi öngöre
Düşük glutatyon depolarına sahip hastalar (alko bilir.
likler ve AIDs hataları) ve sitokrom p450 aktivite Bir zaman dilimi içerisinde birden fazla alım söz
sinin indüklendiği hastalar (alkolikler ve antikon konusu ise değerlendirme sorunludur. Bu olgular
vülzan veya tüberküloz ilaçları kullanan hastalar) da bir toksikoloji uzmanına danışmak zorunludur.
APAP toksisitesi açısından daha yüksek risk taşır. Geciktirilmiş etkili alımlarla klinik deneyim sı
N-asetilsistein (NAC) APAP için spesifik bir anti nırlıdır. 4 ila 8.saatlerdeki düzey toksik aralıkta ise
dottur. Diğer etkilerinin yanında NAC NAPQI'nın (bkz. Tablo 108-2), tedavi başlatılmalıdır. 4 ila 8. sa
hepatik proteinlere bağlanmasını inhibe eder, atlerdeki düzey yüksek ama toksik eşiğin altında ise
392 KISIM 12 • TOKSİKOLOJİ
TABLO 108-2 Akut Alımda Potansiyel Toksik • Fulminan karaciğer yetmezliğinin tedavisi NAC te
Serum APAP Düzeyleri rapisini koagülopatinin ve asidozun düzeltilmesini,
serebral ödemin tedavisini, çoklu organ yetmezliği
ALIMDAN SONRA GEÇEN SERUM APAP DÜZEYİ
SÜRE (MCG/ML) için destekleyici önlemleri ve bir karaciğer nakil
merkezine erken sevki içerir.
4 200
• Toksik olmayan APAP düzeylerine sahip hastalar
8 100
başka ilaç alımı veya kendi kendine zarar verdiğine
12 50 dair kanıt yoksa acil servisten taburcu edilebilir.
16 25
20 15 NON-STEROİD ANTİ
24 6 İNFLAMATUVAR İLAÇLAR
EPİDEMİYOLOJİ
4 ila 16 saat sonra ikinci bir tetkik alınmalı ve ikinci • Non-steroid anti-inflamatuvar ilaç (NSAİİ) ma
değer toksik aralıkta ise tedavi başlatılmalıdır. ruziyetine bağlı morbidite teröpatik dozlarda aşı
• Tam kan sayımı, oagülasyon çalışmaları, böbrek rı dozlardan kat be kat fazladır. NSAII ilişkili GI
fonksiyon testleri, karaciğer fonksiyon testleri, kanamanın ABD'de yıllık 16.500 ölümle birlikte
elektrolitler ve ek toksikoloji çalışmalarını da kap 103.000 hastane yatışına neden olduğu düşünül
sayan ek laboratuar incelemeleri yapın. mektedir. NSAİİ'lar ilaçla indüklenen böbrek yet
• APAP toksisitesinin ayırıcı tanısı vira! ve alkolik mezliği olgularının önemli bir kısmından sorumlu
hepatiti, diğer ilaç ve toksinle indüklenen hepatitler olduğu düşünülmektedir.
ve hepatobiliyer hastalığı içerir.
• Akut APAP zehirlenmesi akut başlangıcı, hızlı iler PATOFİZYOLOJİ
leyişi ve belirgin derecede yüksek transaminaz dü NSAİİ'lar araşidonik asitten prostaglandinleri
zeyleri ile diğer hepatitlerden sıklıkla ayırt edilebi oluşturan siklooksijenaz (COX) enzimini inhibe
lir. eder. Siklooksijenazın COX-1 ve COX-2 olmak
üzere en az 2 formu vardır. COX-1 NSAIDI'ların
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK advers etkilerinin bir çoğundan sorumludur.
• Üç tip siklooksijenaz inhibitörü mevcuttur: seçici
• Acil öncelikler havayolu, solunum ve dolaşımdır.
olmayanlar NSAII'ların büyük kısmını oluşturur
Kalp monitorü bağlayın ve IV yol açın. (hem COX-1 hem de COx-2'yi inhibe ederler; eto
• NAC APAP toksisitesi için spesifik antidottur ve dolak ve meloksikam gibi kısmen seçici olanlar
alımdan sonraki 8 saat içinde uygulanırsa toksisite (düşük dozlarda sadece COX-2'y inhibe ederler);
yi önleyebilir ve alımdan sonraki 24 saat içinde uy ve valdekoksib, rofekoksib ve selekoksib gibi seçici
gulanırsa hepatoksisiteyi anlamlı bir şekilde düşü olanlar (tercihen COX-2'yi inhibe ederler.
rebilir. 24 saatten sonra uygulandığında bile NAC • NSAİİ'lar Gİ kanaldan hızla emilir. Çoğu NSAİİ
yararlı olabilir. idrar veya feçesle atılmadan önce en azından kıs
• NAC oral yoldan veya nazogastrik tüp üzerinden men hepatik metabolizmaya uğrar.
140 mg/kg yükleme dozu ve bunu takiben 17 kez • NSAİİ'ların plazma yarı ömrü ibuprofen için 2 ila 4
her 4 saatte bir 70 mg/kg dozunda uygulanır.150 saat aralığında değişirken yeni COX-2 inhibitörleri
mg/kg yükleme dozlarını takiben sonraki 4 saatte için yaklaşık 50 saat ve piroksam ve fenilbutazon
50 mg/kg ve daha sonraki 6 saatte 100 mg/kg olarak için 50 saatten fazladır.
• Fenilbutazon ve naproksen warfarini plazma prote
da verilebilir.
• inlerinden ayırarak yüksek PT ile sonuçlanır. Fenil
NAC aktif kömürden hemen sonra uygulanabilir,
butazon aynı zamanda warfarinin eliminasyonunu
aktif kömürün etkinliğini azalttığına dair kanıt
azaltır. Seçici COX-2 inibitörlerinin teröpatik doz
yoktur. larda PT'yi hafifçe artırdığı bildirilmektedir.
• NAC gebelikte güvenlidir. Diğer NSAİİ'lar warfarinle bu yollarla etkileşmez
NAC tedavisi sırasında bulantı ve kusma bir içecek ama warfarinle seçici olmayan NSAİİ kullanımı
ile seyreltilerek veya metoklopramid veya ondan kontrendikedir çünkü NSAİİ platet agregasyon in
setron gibi antiemetiklerin uygulanması ile azaltı hibisyonu kanama riskini anlamlı şekilde artırabi
labilir. lir.
BÖLÜM 109 • METİLKSANTİNLER VE NİKOTİN 393
NSAİİ.'lar diüretikler, alfa-adrenerjik blokörler, • Laboratuar incelemeleri elektrolitler, glikoz, BUN/
ACE inhibitörleri ve beta-adrenerjik blokörler da kreatinin, karaciğer fonksiyon testleri ve APAP dü
hil antihipertansiflerin etkinliğini azaltabilir. zeyini içermelidir.
• NSAİİ'lar lityum ve metotreksatın böbrek klirensi
ni inhibe eder ve bu ilaçlardan kaynaklanan toksi ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
siteye neden olabilir.
• Acil öncelikler havayolu, solunum ve dolaşımdır.
Kalp monitorizasyonu ve iV yol başlatılmalıdır.
KLİNİK ÖZELLİKLER • Aşırı doz erken tanındığında GI dekontaminasyo
• NSAİİ'ların teröpatik kullanımını ile ilişkili toksisi nu için 1 gr/kg aktif kömüür endikedir.
te akut aşırı dozundan daha yaygındır. En sık prob • Sıvı resüstasyonu, asit baz ve elektrolit bozukluk
lemler GI kanama ve böbrek yetersizliğidir. larının düzeltilmesi ve nöbet, disritmi ve böbrek
• Baş ağrısı, mental durum değişikliği, ve aseptik yetmezliğinin standart tedavileri endike oldukça
menenjit gibi SSS etkileri görülebilir. Çok miktarda uygulanmalıdır.
alımlarda, özellikle mefenamik asitle, nöbetler bil • Asemptomatik NSAİİ alımı bulunan hastalar eşlik
dirilmiştir. eden başka madde alımları için tarandıktan ve 4-6
• Bronkospazm ve aşırı duyarlılık pnömonisi gibi ak saatlik gözlem periyodundan sonra acil servisten
ciğer tabloları oluşabilir. güvenle taburcu edilebilir. İstemli alınan aşırı doz
• Özellikle yaşlılarda ve oto-immün bozukluk bulu larda taburcu edilmeden önce psikiyatri konsültas
nan hastalarda hepatik disfonksiyon mümkündür. yonu istenmelidir.
• Platelet aggregasyonunun inhibisyonu kanamaya
yol açabilir. COX-2 inhibitörleri (örneğin rofekok
sib, selekoksib) konvansiyonel NSAİİ'lara kıyasla
daha az antiplatelet etkiye sahiptir; COX-2 inhibi
törlerinde platelet inhibsyonunun olmaması daha
önce konvansiyonel NSAİİ kullanan riskli hasta
larda akut koroner sendrom veya tromboembolik
inme riskini artırabilir.
• Aplastik anemi dahil kemik iliği baskılanması bil
dirilmiştir.
• NSAİİ'lar benign döküntüler ve fototoksik reak
siyonlardan Stevens-Johnson sendromu ve toksik
epidermal nekrolizise dek değişen kutanöz ilaç re
aksiyonlarının %10'undan sorumludur.
• Fetal NSAİİ maruziyeti duktus arteriyozisin erken 109 METİLKSANTİNLER VE
kapanması, oligohidramniyoz, böbrek fonksiyon NİKOTİN
bozukluğu nekrotizan enterokolit ve SSS kanama L. Keith French
sına yol açabilir. Çeviri: Mehmet Cihat Demir
• Akut NSAİİ aşırı dozu genellikle düşük morbidite
ye sahiptir ve alımdan sonraki 4 saat içinde klinik
açıdan bariz hale gelir. EPİDEMİYOLOJİ
• Karın ağrısı, bulantı ve kusma oluşabilir.
• • Teofilin zehirlenmesi is daha az kullanılması sebe
SSS tabloları mental durum değişikliği, diplopi,
nistagmus, baş ağrısı ve nadiren nöbetlerden olu biyle azalmaktadır.
• Yaşamı tehdit eden teofılin aşırı dozu kronik teda
şur. Hipotansiyon ve bradiaritmiler bildirilmiştir.
• Böbrek yetmezliği oluşabilir ve sıklıkla serum vi gören yaşlılarda, akut aşırı doz alan gençlerden
elektrolit anormallikleri ve hacim aşırı yüklenmesi daha çoktur.
• Kafein dünyada en yaygın kullanılan psikoaktif
ile birliktedir.
ilaçtır.
• 2008'de Amerikan Zehir Kontrol Merkezleri Birliği
TANI VE AYIRICI TANI
(AAPC) biri ölüm olan 4852 kafein maruziyeti ra
• NSAİİ toksisitesinin tabloları spesifik değildir. poru almıştır.
• NSAİİ düzeyleri halihazırda bakılmamaktadır ve • ABD nüfusunun üçte biri nikotinin bir türünü kul
toksisitenin değerlendirilmesinde klinik olarak bir lanıyor
yararı yoktur. • 2008'de AAPC 8356 maruziyet raporu almıştır
394 KISIM 12 • TOKSİKOLOJİ
TABLO 110-2 Digoksin Spesifik Fab Antikor nin aktivitesini değiştirir. Zehirlenme vakalarında
'
Fragman Dozu Hesaplanması negatif inotropik ve kronotropik etkileri progresif
bradikardi ve hipotansiyonla sonuçlanır.
Toplam vücut yükünü hesapla
Farklı ajanlar p reseptör selektivitesi, membran sta
Alınan miktara göre : toplam vücut yükü= alınan miktar
(miligram) x 0,80 (biyoyararlanım) bilizasyon aktivitesi (sodyum kanal blokajı}, yağda
Serum digoksin düzeyine göre : toplam vücut yükü= [ serum
çözünebilme ve parsiyel agonist aktivitesini içeren
digoksin düzeyi (nanogram/mL) x 5,6 L/kg x hastanın çeşitli farmakolojik özelliklere sahiptir. Bu farklı
ağırlığı (kg)]/1000 özellikler klinik yelpazeyi ve zehirlenmenin ciddi
Hesaplanan toplam vücut yükünü nötralize edecek kadar yetini etkiler.
digoksin spesifik Fab antikor fragmanı flakon sayısını • Sotalol sınıf 3 antiaritmik olduğundan potasyum
hesapla kanal blokajı yapması bakımından özgündür.
Nötralizasyon için gereken bir ekimolar doz: 38-40 mg
digoksin spesifik Fab antikor fragmanı içeren bir flakon
yaklaşık olarak 0,5 mg digoksin* bağlayacaktır. KLİNİK ÖZELLİKLER
Flakon sayısı= toplam vücut yükü! 0,5 • Zehirlenme hızlı salınımlı ürünlerin alımını taki
Serum digoksin düzeyi kullanılarak basit ve doğru bir ben genelde 6 saat içerisinde gelişir. Sürekli salı
varyasyonu nımlı preparatlarda zehirlenme 12 saate kadar ge
Flakon sayısı= [serum digoksin düzeyi (nanogram/mL) x cikebilir.
hastanın ağırlığı (kg)J/100 • Zehirlenmenin ilk etkileri kardiyovasküler sis
Kısaltmalar: Fab = antijen bağlayan fragman. tem üzerinedir ve hipotansiyon, bradikardi, iletim
'Flakon başına 38-40 mg Digoksin spesifik Fab antikor fragmanları
Anıerikada piyasadan,üreticisi olarak temin edilebilir fakat her ikisi anormallikleri, kardiyojenik şok ve asistolü içerir.
de yaklaşık 0.5 nıg digoksin bağlar. • Sotalol ayrıca QT intervalini uzatabilir ve torsades
de pointes gibi ventriküler disritmilerle ilişkilidir.
• Zehirlenmenin kardiyak olmayan bulguları; değiş
ken mental durum, psikoz, nöbetler, hipoglisemi ve
digoksin zehirlenmesi durumunda kalsiyum kulla
bronkospazm.
nımının ventriküler disritmi ve ölüm insidansında
artış ile ilişkili olduğu düşünülürdü. Ancak son lite
ratür çalışmaları kalsiyumun güvenle kullanımını TANI VE AYIRICI TANI
önermektedir. • Tanı klinik olarak konur. İlaç seviyeleri yaygın ola
Hafif zehirlenme bulguları olan hastayı monitorize rak kullanılmaz ve akut tedavide yardımcı değildir.
bir alana, ciddi zehirlenme bugusu olanları yoğun • Tüm olgularda EKG alınmalıdır. Laboratuar çalış
bakım ünitesine yatır. Digoksin Fab sonrası tekrar maları altta yatan medikal durumları ve kompli
lanan digoksin seviyeleri doğru değildir ve alınma
kasyonları ayırt etmeye yardımcı olmalıdır.
malıdır. • Ayırıcı tanılar: Aşırı doz kalsiyum kanal blokörleri,
• Digoksin Fab gerektirmeyen hastalar, 6-12 saatlik
a2-agonistler, digoksin, organofosfatlar ve kardiyo
izlemde normal digoksin seviyelerinde ve normal
potasyum seviyeleriyle birlikte asemptomatik kal toksik bitkiler (zakkum, yüksük otu, ormangülü
mışlarsa taburcu edilebilirler gibi).
Kardiyak dışı sonuçları hiperglisemi, laktik asidoz rogram/kg/dk) ve/ve ya dopamin (2,5-20mikrog
ve nonkardiyojenik pulmoner ödemi içerir. ram/kg/dk) kullanılabilir.
Değişken mental durum hipoperfözyon nedeniyle Hiperglisemi-öglisemi tedavi.si miyokardiyal kont
olur. Kan basıncının normal olduğu durumda baş raktiliteyi ve kan basıncını düzeltebilir (Tablo 110-
ka etiyolojiler düşünülmelidir. 3).
• Kalsiyum kanal blokörü zehirlenmesi tedavisin
TANI VE AYIRICI TANI de glukagon farklı olarak başarılıdır. . IV 3-5 mg
• Tanı klinikle konur. Formülasyon tipinin tanımlan (0,05mg/kg) bolus şeklinde verilir. 1-10 mg/saat in
ması (ör, hızlı/sürekli salınımlı preparatlar) klinik füzyon devam edilir. Bulantı ve kusma glukagonun
durum ve taburculuk tahmininde yardımcı olur. en sık yan etkileridir.
• Dihidropiridin aşırı alımında vazodilatasyon kı IV yağ emülsiyonunun (%20 solüsyon) ciddi zehir
zarmış deri, hipotansiyon ve taşikardiye neden ola lenme tedavisinde umut verici sonuçları gösteril
bilir. miştir. 1,5 mL/kg IV bolus sonrası 0,25 mL/kg/dk
Hipoperfüzyon laktik asidoza neden olabilir. infüzyon devam edilir.
Hiperglisemi sıktır ve genelde hipoglisemiyle iliş Bradikardi, hipotansiyon ve ya ileti bozuklukları
kili olan P-blokör zehirlenmesinden ayırt etmede olan hastalar yoğun bakımda takip edilmeli. Sü
yardımcıdır. rekli salınımlı preparatlarla maruziyette gecikmiş
Bradikardi ve hipotansiyon için ayırıcı tanılar; hi toksisite açısından monitorizasyon gereklidir.
potermi, akut koroner sendrom, hiperkalemi ve Hızlı salınımlı ajanlarla maruziyetten 6 saat sonra
kardiyak toksisite ilişkili glikozidler, P-blokörler,
asemptomatik kalan hastalar taburcu edilebilirler.
sınıf lA ve IC antidisritmikler ve santral a2 - adre
nerjik agonistler (klonidin). • ANTİHİPERTANSİF AJANLAR
• Tüm hastalara oksijen desteği, kardiyak monitori Hipertansiyon tedavisinde birçok ilaç sınıfları var
zasyon ve damaryolu gerekir. Mental durum deği dır. Hipertansiyonun yüksek prevalansı gözönüne
şikliğinde yatak başı glikoz testi bakılmalı. alındığında, bu ajanlar yaygın olarak reçete edilir.
Tedavinin amacı kardiak outputu ve sistemik vas • Toksisite akut alımı takiben ya da kronik tedavi bo
küler direnci iyileştirmektir. yunca gelişen komplikasyonlarla oluşabilir.
Aktif kömür maruziyetin 1-2 saati içerisinde kont Ajanların büyük çoğunluğunda akut aşırı alımı ta
rendikasyon yoksa 1 gr/ kg verilir.Maruziyetin ilk kiben hayatı tehdit edici zehirlenme beklenmez.
saati içerisinde gastrik lavaj faydalı olabilir. Sürekli
salınımlı preparatlarda tüm barsak irrigasyonu dü DİÜRETİKLER
şünülebilir.
Diüretikler; tiyazidler (hidroklortiyazid), loop diü
Hipotansiyonda sıvı yüklenmesinden kaçınılarak
retikleri (furosemid, bumetanid, etakrinik asit, tor
kristalloid verilebilir.
semit), potasyum tutucu diüretikler (spirinolakton,
Atropin 0,5-1 mg IV (0,02 mg/kg minimum doz O, 1
triamteren, amilorid) ve karbonik anhidraz inhibi
mg) ve kalsiyum ciddi toksisite vakalarında sınırlı
törleri (asetazolamid).
yararı olabilir; kalsiyum glukonat ya da kalsiyum
klorid (gerektiğinde 10 mL %10 [0,15 mL/kg] 3-6
KLİNİK ÖZELLİKLER
kez tekrarlanabilir). Kalsiyum klorid, kalsiyum glu
konattan daha fazla elemental kalsiyum içermesine TİYAZİDLER VE LOOP DiüRETİKLER
rağmen yumuşak dokuları irrite edicidir ve ideali Hastalar hipotansiyon, taşikardi, hiponatremi, hi
santral yoldan verilmesidir. pokalemi, hipokalsemi (loop diüretikleri), hipo
Dirençli bradikardi ve hipotansiyonda nörepinef magnezemi, hiperürisemi (tiyazidler) ve hipoklo
rin (2-30 mikrogram/kg/dk), epinefrin (l-20mik- remik metabolik alkalozla gelebilirler.
BÖLÜM 11 O· KARDiYAK iLAÇLAR 399
POTASYUM TuTUCU DİÜRETİKLER • Klonidin ilişkili semptomatik bradikardi yöneti
• Toksisite volüm kaybı, hiperkalemi, hiponatremi ve minde atropin endikedir.
hipokloremi ile oluşur. • Klonidinin tetiklediği dirençli hipotansiyon ve
CNS/respiratuar depresyon vakalarında Nalokson
KARBONİK ANHİDRAZ İNHİBİTÖRLERİ
etkili olabilir. Kullanıldığı takdirde yüksek dozlar
• Aşırı alım volüm kaybı, elektrolit bozuklukları ve
(10 miligrama kadar) gerektirir.
anyon açıklı olmayan metabolik asidozla sonuçla
nabilir. ANJİYOTENSİN DÖNÜŞTÜRÜCÜ
ENZİM İNHİBİTÖRLERİ V E
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
ANJİYOTENSİN il RESEPTÖR
• Tedavi elektrolit ve pH anormalliklerinin düzeltil ANTAGONİSTLERİ
mesi, sıvı resüsitasyonu ve destekleyici tedavileri
içerir. Kronik tedavi sırasında hiperkalemi gelişebilir.
• Hipovolemi, hiponatremi ve alkalozu düzeltmek Anjioödem; anjiyotensin dönüştürücü enzim inhi
için iV normal salin kullan. bitörleri (ACEİ) ve anjiyotensin II reseptör antago
• Asemptomatik hastalar birkaç saat izlem sonunda nistleriyle (ARB) ilişkili en ciddi yan etkidir.
taburcu edilebilir. • Alışıldık olmasa da, hipotansiyon aşırı alımda çok
Hipotansiyonu ve ciddi elektrolit bozuklukları olan sıktır.
hastalar yatırılmalıdır. • Tedavi destekleyicidir. Hipotansiyon iV normal sa
lin ile düzeltilmeli bunu takiben dopamin gibi va
• SEMPATOLİTİK AJANLAR zopressörler verilebilir.
• Naloksonun ACEİ ilişkili hipotansiyonu döndür
EPİDEMİYOLOJİ
düğü raporlanmış olsa da her zaman etkili değildir.
• Bu ajanlar santral sempatik akımı azaltmaya çalışır
ve periferal a 1 -reseptör antagonisti gibi görev gö • DİREKT VAZODİLATÖRLER
rür.
KLİNİK ÖZELLİKLER
KLİNİK ÖZELLİKLER • Hidralazin toksisitesi nadirdir. En sık hipotansiyon
• olur. Semptomatik taşikardi ve/ve ya miyokardiyal
Periferal a1 -adrenerjik reseptör antagonistleri ( ör,
doksazosin, prazosin, terazosin) refleks taşikardiy iskemi de olabilir.
• Minoksidil hipotansiyon ve taşikardiye sebep olur.
le hipotansiyon yapabilir.
Klonidin ve diğer a2 - agonistler hipotansiyon ve Sodyum nitroprussit toksisitesinde hipotansiyon
bradikardi yapabilir. Diğer bulguları; respiratuar olur. Yüksek dozlarında siyanid toksisitesi gelişebi
depresyon, hipotermi, CNS depresyonu ve miyozis. lir. Şok ve laktik asidoz; siyanid toksisitesi işaretle
Guanabenz, guanfasin, metildopa ve rezerpin; hi rindendir.
potansiyon, semptomatik bradikardi, kuru ağız ve • Tiyosiyanat; nitroprussitin detoksifıye bir yan ürü
mental durum değişiklikleri yapabilir. nüdür ayrıca börek yetmezlikli hastalarda birike
bilir; değişken mental duruma, bulantıya ve karın
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK ağrısına neden olabilir.
• Agresif destek tedavi uygulanır. Tüm hastalarda da
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
maryolu ve sürekli kardiyak monitorizasyon gere
kir. • Nitroprussid ilişkili hipotansiyonda iV sıvılar kul
Klonidine bağlı tekrarlayan apne en çok çocuklar lan. İlacın kısa yarı ömrü göz önüne alındığında;
da görülür ve endotrakeal entübasyon gerekebilir. tipik olarak ilacın hemen kesilmesi gereklidir.
Hipotansiyonda kristalloid ver. • Hidralazin ve minoksidil ilişkili hipotansiyon teda
Dirençli hipotansiyon vakalarında dopamin ve no visinde iV sıvılar ve vazopressörler kullan. Norepi
repinefrin gerekebilir. nefrin ve fenilefrin seçilecek vazopressörlerdir.
400 KISIM 12 • TOKSİKOLOJİ
Böbrek yetmezlikli hastalarda nitroprussid kullanı olarak fenitoin aşırı alımına bağlı kardiyak toksisite
mını kısıtlayarak ve infüzyon süresini sınırlandıra raporlanmamıştır, gözlendiği zaman başka neden
rak tiyosiyanat toksisitesinden kaçınılmalı. lerin değerlendirilmesi gerekir.
• Siyanid toksisitesini önlemek için sodyum tiyosül Fenitoin ciddi derecede yumuşak doku toksisite
fatla birlikte uygula ya da infüzyon süresini sınır sine neden olur. İntramusküler enjeksiyon ilacın
landır. lokalize kristalleşmesi, hematom, steril abseler ve
miyonekroz ile sonuçlanabilir.
iV infüzyon sonrası ekstravazasyona bağlı rapor
lanmış komplikasyonlar; deri ve yumuşak doku
nekrozu, kompartman sendromu, gangren ve
ölüm.
• Fosfenitoin, fenitoinin ön ilacıdır; çözünebilen ve
dokulara daha az irritandır. IV fosfenitoinin kaşıntı
ve hipotansiyon yapabilmesine rağmen, fosfenitoin
111 ANTİKONVÜLZANLAR
Alicia B. Minns
intramusküler ve intravenöz olarak iyi tolere edilir.
Propilen glikolun toksik etkileri görülmez.
Çeviri: Mehmet Cihat Demir
Hipersensitivite reaksiyonları genelde fenitoin te
Fenitoin ve fenobarbital gibi birinci kuşak antikon davisi başlangıcından 1-6 hafta sonra oluşur. Reak
vülzanlar özellikle aşın alımlarda ciddi toksisite siyonlar; sistemik lupus eritematozus, eritema mul
potansiyeline sahiptir. Daha yeni, ikinci kuşak anti tiforme, toksik epidermal nekrolizis, Stevens-John
konvülzanların aşırı alımlarda genelde daha az yan son sendromu, hepatit, rabdomiyoliz, akut intersi
etkileri olur. tisyel pnömoni, lenfadenopati, lökopeni, dissemine
intravasküler koagülopati ve böbrek yetmezliği.
FENİTOİN VE FOSFENİTOİN Gingival hiperplazi fenitoinin sık görülen bir yan
EPİDEMİYOLOJİ etkisidir ve yokluğu zayıf kompliyansı gösterir.
Fenitoin teratojeniktir ve gebe bir hastada bir nöro
Fenitoin ilişkili ölümlerin çoğu hızlı iV uygulama
log ve kadın doğum uzmanıyla görüşülmeden asla
ya da hipersensitivite reaksiyonlarından kaynakla
başlanmamalıdır.
nır.
sağlık sorunları nedeniyle birçok antiepileptik alan • Lamotrijin terapötik kullanımı sırasında Stevens
3 yaşından küçük çocuklarda hepatotoksite riski Johnson sendromu gibi otoimmün reaksiyonlar ya
artmıştır. pabilir. Doz aşımında en sık yan etkileri uyuşukluk,
Karaciğer yetmezliği yokluğunda, hem aşırı alımla kusma, ataksi ve baş dönmesi. Lamotrijin aşırı alı
hem de uzun süre tedavi görenlerde hiperamonemi mında nöbetler, koma, kardiyak toksisite (QRS ve
rapor edilmiştir. QT interval uzaması) ve akut pankreatit raporlan
Pankreatit ve trombositopeni oluşabilir. mıştır. Sodyum bikarbonat ve IV lipit emülsiyonu
• Aşırı doz akut alımda serebral ödem gözlenmiştir. tedavileri uygulanır.
• Levetirasetam letarji, koma ve respiratuar depres
TANI VE AYIRICI TANI yona neden olabilir.
Okskarbezepin terapötik kullanımda hiponatremi
• Terapötik valproat konsantrasyonları 50-lOOmik ve ilaç döküntüsüne neden olabilir. Aşırı dozuyla
rogram/mL arasındadır. 150 mikrogram/mL üze ilgili deneyimler azdır.
rinde yan etkiler artar ve 800 mikrogram/mL üze • Pregabalin uzun dönem terapötik kullanımda
rinde frank koma gelişebilir. uyku hali ve baş dönmesi yapabilir. Aşırı dozuyla
Bilinç düzeyi değişenlerde yatak başı glikoz düze ilgili deneyimler azdır.
yi ve serum amonyak bakılmalı. CBC, elektrolitler, Rufinamid uzun dönem tedavide baş ağrısı, baş
karaciğer fonksiyon testleri ve serum laktat görül dönmesi, halsizlik ve uyku hali yapabilir. Aşırı do
meli. zuyla ilgili deneyimler azdır.
Tiagabin aşırı dozu hızlı başlangıçlı nörolojik tok
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK sisiteye neden olabilir; letarji, koma ve nöbetler
Enterik kaplı geç salınımlı preparat alımlarından (status epileptikus, bilinen nöbet hikayesi olmayan
sonra çoklu doz aktif kömür ver. Uzamış salınımlı hastalarda da görülebilir). Aşırı dozda diğer bulgu
lar; miyoklonus, kas rijiditesi ve deliryum.
preparatlarda tüm barsak irrigasyonu düşünülebi
Topiramat terapötik kullanımda nefrolityazis ve
lir.
• glokoma neden olabilir. Aşırı dozunda topiramat
Gecikmiş serum pik konsantrasyonu açısından seri
uyku hali, vertigo, ajitasyon ve midriyazise neden
ölçümler yapılmalı.
olur. Nöbetler ve status epileptikus bildirilmiştir.
• L-karnitin, 50 mg/kg/gün letarji, koma, hiperamo
İlacın uzun yarılanma ömrü nedeniyle 7 güne ka
nemi ve hepatik disfonksiyonu olanlarda kullan.
dar süren metabolik asidoz oluşturabilir.
Ciddi aşırı alımlarda hemodiyafiltrasyon ve ya he
Zonisamid terapötik kullanımda nefrolityazis ve
moperfüzyon başla.
ilaç döküntüsüne neden olabilir. Aşırı dozuyla ilgili
Serum düzeylerinde düşme olan ve stabil seyreden
deneyimler azdır.
asemptomatik hastalar taburcu edilebilir.
İKİNCİ KUŞAK
ANTİKONVÜLZANLAR
İkinci kuşak antikonvülzanlar akut aşırı alımlarda dü
şük toksisiteye sahiptirler.
Felbamat terapötik kullanımda aplastik anemi ve
112 DEMİR
O. John Ma
hepatik yetmezliğe neden olabilir. Yüksek dozlarda, Çeviri: Mehmet Cihat Demir
börekte kristalleşir ve akut böbrek yetmezliğine ne
den olur. • EPİDEMİYOLOJİ
• Gabapentin aşırı alımda düşük toksisite oluşturur • Kasıtlı ya da kazara demir toksisitesi sık görülen bir
genellikle uyuşukluk, ataksi, bulantı ve kusma, 10 zehirlenmedir.
saat içinde geriler. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nin birim-doz pa
• Lakozamid terapötik kullanımda baş dönmesi, baş ketlemede düzenleme yayınlamasından sonra de
ağrısı, bulantı ve diplopi yapabilir. Klinik doz aşımı mir alımına bağlı önemli zehir merkezi çağrıları ve
deneyimi sınırlıdır. ölümleri daha az raporlanmıştır.
BÖLÜM 112 • DEMİR 403
Etki süresi regüler warfarin için kısadır yarılanma Santral sinir sistemi (SSS) nörona! yaralanması;
ömrü 42 saattir, süperwarfarinler ise l 20 güne ka serebral ödem ve artmış intrakraniyal basınçla so
dar olabilen yarı ömre sahiptir. nuçlanır. Kurşun toksisitesi periferik nöropatilere
Antikoagülan toksisitesinde ekimoz, mukoza! ka neden olabilir.
namalar, hemoptizi, hematüri ve pelvik ya da GI Kurşun porfırin metabolizması ve hem sentezine
kanamalar olabilir. müdahale ederek anemiye neden olabilir.
} }6
depresyon, halsizlik, duygudurum ve
davranış değişiklikleri, bellek kusurları,
METALLER VE uyku bozuklukları
METALLOİDLER Periferik Paresteziler, motor güçsüzlük (klasik düşük
Christian A. Tomaszewski sinir bilek), azalmış ya da kaybolmuş derin
sistemi tendon refleksleri, duysal fonksiyonlar
Çeviri: Mehmet Cihat Demir sağlamdır.
Erken göz ve üst havayolu irritasyonu hafif maruzi Fatal gaz inhalasyon maruziyetinin en sık sebebi
yetlerde olur. dir.
Ciddi maruziyetler; öksürük, ses kısıklığı ve pul Hidrojen sülfür sitokrom oksidaz a/ü inhibe eder,
moner ödeme neden olabiliri genelde 6 saat içeri oksidatif fosforilasyonun ayrılması hücresel asfiksi
sinde gerçekleşir. kaynaklı laktik asidoza neden olur.
Nemlendirilmiş oksijen ve gerektiğinde bronkodi Yüksek konsantrasyonlar ya da uzamış maruziyeti
latör ile destek tedavi sağlayın. karakteristik çürümüş yumurta kokusunu tanıya
Nebulize sodyum bikarbonat ve steroidlerin kulla bilmeyi zorlaştırır.
nımı tartışmalıdır. Respiratuar ve oküler irritasyon maruziyet sonrası
çok yaygındır.
NİTROJEN OKSİTLER • Yüksek konsantrasyonlar; senkop, nöbetler ve bir
kaç soluk sonra ölüme yol açabilir.
Nitrojen dioksit ve diğer nitrojen oksitler silo gaz
Yoğun maruziyetten sonra gecikmiş pulmoner
larında (silo dolum hastalığı), yanma, patlayıcı si
ödem ve kornea! ülserasyonlar oluşabilir.
lahlarda, karartıcılarda ve endüstriyel süreçlerde
Destek tedavi esastır ve alandan uzaklaştırma, d e r
bulunur.
mal v e oküler dekontaminasyon, %100 oksijen des
Nitrojen oksitler suda düşük çözünür ve esasen alt
havayolu toksisitesine yol açar. teği verilir.
Nitrojen dioksit alveollerde yavaşça nitrik aside dö Tiyosülfat kısmını kesmek için , nitrit bileşeni için
nüşür. siyanür antidot kit (aşağıya bak) verin.
Toksisiteye bir trifazik yanıt yüksek konsantras
yonlarda dahi hafif rahatsızlık ile başlar dispne ve SİYANÜR
grip benzeri semptomlar eşlik eder.
Siyanür kimya laboratuarlarında ve endüstride
Daha sonra hastalarda orta ve dirençli semptomlar
özellikle plastik, galvanik, madencilik, değerli me
oluşur.
tal ıslahı ve saklama hazırlığında bulunur. Aynı za
Sonuç olarak; 24-72 saat sonra pulmoner ödem ne
manda rodentisit, tütsü ve gübre olarak kullanılır.
deniyle dispne daha da kötüleşebilir.
Yün, sentetik kumaşlar ve plastik yanmalarında
Nitrojen oksit maruziyetinden sonra methemoglo
hidrojen siyanür açığa çıkmasıyla sonuçlanabilir.
binemi oluşabilir.
Siyanür sitokrom a/e istekli bağlanır, hücresel solu
Kanıtlanmasa da, erken kortikosteroidler akut ak
ciğer hasarında kullanılabilir. num için oksidatif fosforilasyonu kapatarak beyin
ve kalp gibi yüksek oksijen tüketimi olan dokuları
daha çok etkiler.
AMONYAK Düşük doz kronik siyanojen maruziyetleri yiye
Amonyak çeşitli kimyasallar ve gübrelerin yaygın ceklerden ve sigara dumanı inhalasyonundan olu
bir bileşenidir, plastik üretiminde kullanılır. şabilir. Bu vakalarda detoksifikasyon doğal olarak
Suda yüksek derecede çözünür, ıslak yüzeylerle te tiyosiyanatın rodanaz ile enzimatik transformasyo
masta amonyum hidroksit formu oluşur. nuyla oluşabilir.
Hemen oluşan semptomlar; müköz membran, göz Hidrojen siyanür gazının inhalasyonel maruzi
ve boğaz irritasyonudur. yeti hemen semptom oluşturur. 50 ppm'den daha
Özellikle kapalı alanlarda yoğun maruziyetlerde, düşük konsantrasyonlarda hastalarda anksiyete,
bronkospazm ve pulmoner ödemşn eşlik ettiği alt dispne, çarpıntı ve baş ağrısı görülebilir. Yüksek
havayolu irritasyonuna yol açabilir. konsantrasyonlarda ciddi dispne, senkop, nöbetler
Nemlendirilmiş oksijen ve bronkodilatörlerle des ve disritmiler oluşabilir. Yüksek konsantrasyonlara
tekleme ana tedaviyi oluşturur. devam eden maruziyetlerde koma, kardiyovasküler
• Konsantre amonyak ile göz maruziyetlerin agresif kollaps ve ölüm görülebilir.
oküler irrigasyon ve kornea! yanıklar için değerlen Siyanür oral alımı genelde dakikalar içerisinde
dirme gerektirir. semptom verir.
Akut siyanür toksisitesinin belirti ve bulguları Tab
• METABOLİK TOKSİNLER lo l l 7-2'de listelenmiştir.
Asetonitril, kozmetik tırnak boyası çıkartıcılar ve
HİDROJEN SÜLFÜR kayısı çukurlarından amygdalin'in oral alımından
• Hidrojen sülfür; petrol endüstrisinde, kanalizasyon sonra gecikmiş siyanür toksisitesi görülebilir.
ve gübre çukurları gibi organik ayrışma bölgelerin Siyanür zehirlenmesinin tamsı esas olarak klinikle
de bulunan renksiz bir gazdır. olur.
BÖLÜM 117 • ENDÜSTRİYEL TOKSİNLER VE SİYANÜR 417
Akut Siyanür Toksisitesinin doz ve plazma laktat düzeyi > 10 mmol/L olması
TABLO 117-2
Belirti ve Bulguları toksik siyanür seviyelerini tahmin ettiren işaretler
l
dir.
Hafif
Kardiyovasküler
Taşikardi
• Siyanür toksisitesi tedavisi için tam kan siyanür dü
Hipertansiyon zeyleri beklenilmemelidir fakat belirti ve bulgular
Bradikardi var ve maruziyetten şüpheleniliyorsa acilen ve em
Hipotansiyon pirik olarak başlanmalıdır.
Kardiyovasküler kollaps Şiddetli İlkin tedavi agresif destek tedavisine odaklanılma
Asistol
lıdır: %100 oksijen tüm hastalara başlanmalı ve ha
l
Santral sinir sistemi Hafif
vayolu korunmalıdır.
Baş ağrısı
Baş dönmesi Hipotansiyonu kristalloidler ve vazopressörlerle
Nöbetler düzelt.
ı
Koma Şiddetli Ciddi asidozda sodyum bikarbonat verin, siyanür
Pulmoner Hafif antidotunun etkinliğini arttırır.
Dispne Tablo 117-4 yetişkinlerde siyanür zehirlenmesinin
Takipne
spesifik antidot tedavilerini ve Tablo 117-5 çocuk
Apne Şiddetli
larda sodyum nitrit'in hemoglobine dayalı dozunu
Acı badem kokusu Siyanür toksisitesini destekler listelemiştir.
fakat populasyonun sadece %60-80'i bu kokuyu Vasküler damaryolu hemen bulunamadığında
alır. Amil nitrit inhalasyonu verilebilir.
Tablo 117-3 siyanür zehirlenmesinin laboratuar • Hidroksikobalamin (vitamin B 12), FDA tarafından
bulgularını listeler. Açıklanamayan metabolik asi- onaylanmış, siyanürün yeni bir antidotudur. Düşük
toksisitesi nedeniyle kuşkulu vakalarda idealdir ve
TABLO 117-3 Siyanür Zehirlenmesinde
duman inhalasyonu kurbanlarında methemoglo
Yardımcı Laboratuar Bulguları
bin oluşmuşsa nitrit tedavisi zararlı olabilir. 2 fla
TEST SONUÇ SEBEP kon her biri 2.5 gram 100 mL NS ile sulandırılmış
Serum Yüksek anyon gap Anaerobik 7.5 dakikada, toplam doz 200mL NS içerinden 5
elektrolitleri metabolizma
gram 15 dakikada verin. Çocuklarda kullanımı
nedenli Laktik
asidoz onaylanmamış olsa da, tek doz 70 mg/kg önerilir.
Oksijenasyon ilkin
Yan etkileri; idrar ve deride kırmızı diskolorasyon,
Arteryel kan Metabolik asidoz
gazı Normal Pa02 normal geçici hipertansiyon ve nadiren anaflaktoid reaksi
Laktat > 10 mmol/L Toksik siyanür
yonlardır.
düzeyiyle koreledir
Ko- Normal Hemoglobin normal
oksimetreyle oksijen taşıma TABLO 117-4 Yetişkinlerde Siyanür
ölçülen kapasitesini korur Zehirlenmesi Tedavisi
Oksijen
Saturasyonu YOL TEDAVİ
Ölçülen Azalmış Azalmış doku oksijen Hastane İnhale Amil nitrit: flakonu kır ve 30 sn*
Arteryel- tüketimi öncesi inhale ettir.
mix venöz Geleneksel IV (1) %3 sodyum nitrit çözeltisi: 10 mL
oksijen farkı (300 mg) IV 5 dakikadan' daha
Tam kan Toksik>0,5 Not: plazma siyanür kısa sürede ver
siyanür mikrogram/mL düzeyi, tam kan (2) %25 Sodyum tiyosülfat çözeltisi:
düzeyi Fatal > 2,5 siyanür düzeyinin 50 mL (12.5 gr) IV (semptomlar
mikrogram/mL kabaca onda sürüyorsa bir kez yarım doz
biridir. 25mLtekrarlanabilir)
Yangın Artmış karbok Karbonmonoksit tam Alternatif IV Hidroksikobalamin 5 gr 15 dakikada
mağdurları sihemoglobin olmayan yanmadan (sodyum tiyosülfatla kombine
düzeyi oluşur. edilebilir)
Siyanürle sinerjik *iV yol varsa gerekli değildir.
1
toksisite yapar. Tanı kesin değilse ciddi hipotansiyonda nitritlerden kaçının.
418 KISIM 12 • TOKSİKOLOJİ
• Çoğu bitkisel ürün reçete edilen ilaçlarla etkileşi • Methemoglobin seviyesi %20'nin üzerine çıktığın
me girebilir. Örneğin gingko; aspirin ve warfarin ile da kanda "Çikolata kahverengisi" renk değişikliği
kanama riskini arttırır, greyfurt; intestinal CYP3A4 gözlenir.
aracılığıyla çoğu ilacın metabolizmasını inhibe • Methemoglobin seviyesi %20'yi aşmayana kadar
eder, sarı kantaron bitkisi ; siklosporin ve digoksi hemoglobin konsantrasyonları normal olan hata
nin serum seviyelerini azaltır. larda klinik olarak önemli etkiler gelişmez.
• Tablo 118-2 bitkisel ürünlerin bir kısmının toksik • Methemoglobin seviyesi 1,5 gr/dJ;ye yaklaştığında;
etkilerini listeler. normal özellikteki total hemoglobinin %10\ınuna
tekabül eder; siyanoz oluşur ve hastalar siyanoz de
ğerlendirilmesi için araştırılmalıdır.
• Anemik hastalarda semptomların gerlişmesi ve si
yanozu tanımak için daha yüksek methemoglobin
yüzdesi (l,5gr/dL) gerekir.
DİSHEMOLOBİNEMİLER
119 Kristine L. Bott
• Seviyeler %20-%30'a ulaştığında aksiyete, baş ağrı
sı, güçsüzlük, sersemlik semptomları gelişi.r. Takip
Çeviri: Mehmet Cihat Demir ne ve sinüs taşikardisi oluşabilir.
• • %50-%60 methemoglobin konsantrasyonlarında;
Dishemoglobinemiler; hemoglobinin oksijen bağ
layamamasına neden olan değişken hemoglobin dokulara oksijen sunumu bozulur; miyokardial
fonksiyonlarının neden olduğu bozuklukların bir iskemi, disritmiler, deprese mental durum (koma
sınıfıdır. Klinik oalrak en önemli dishenıoglobine dahil), nöbetler ve laktik asidoza sebebiyet verir.
• %70 üzeri seviyeler tipik olarak ölümcüldür.
miler; nıethemoglobin, sülfhemoglobin ve karbok
• Anemik hastalar ve oksijen sunumunda bozukluk
sihemoglobindir.
içeren hastalıkları olanlarda (ör, amfizem, konjes
tif kalp yetmezliği) methemoglobinin daha düşük
METHEMOGLOBİNEMİ
dozlarında semptomatik olabilirler.
PATOFİZ YOLOJİ
• ilaçlar ya da kimyasallar nedenli oksidan stres var TANI VE AYRICI TANI
lığında methemoglobinemi gelişebilir. Herediter • Methemoglobinemi siyanozla başvuran her hasta
formu da vardır. da özellikle destek oksijene yanıtsız olanlarda dü
• Methemoglobinemi, oksihemoglobin dissosiasyon şünülmelidir.
eğrisinde kaymaya neden olur, oksijene daha çok • Puls oksimetre dikkatli yorumlanmalıdır; oksihe
bağlanma isteği olduğundan doku hiposisine yol moglobin ve methemoglobini uygun şekilde ayı
açar. ramaz bu nedenle yanlış yüksek görülebilir. Pulse
• İlaçlar methemoglobinemiyi oluşturabilir; fenazo oksimetrenin %80-85 gibi seyrediyorsa methemog
piridin (Piridiyum), diğer lokal anestetiklerle bir lobin düzeyi %30'un üzerindedir.
likte benzokain (topikal anestetik) ve dapson (HIV • Arteryel kan gazı analizinden alınan oksijen satu
tedavisinde sık kullanılan bir antibiyotik). Bazı rasyonu yanıltıcı güvenliktedir, bağlı oksijenden
ajanlarla manıziyetten semptomlar oluşana kadar ziyade çözünmüş oksijeni hesaplar ve tipik olarak
önemli bir zaman gecikmesi yapabilir. normal gelir.
• Nitratlar (kuyu suyu ve sebzelerde) ve nitrit tuzları • Methemoglobineminin tanımlayıcı tanısı ko
epidemik methemoglobinemiye yol açabilir. oksimetre kullanılarak yapılır; yaygın olarak kul
• Bütün yaş gruplarını etkiler ancak yendioğan ve lanılır ve sadece venöz kan gerektirir (arteryel kan
infantlarda az gelişmiş methemoglobin azaltma gazı kullanılmasına rağmen). Oksihemoglobin,
mekanizması nedeniyle daha çok kuşkulanılmalı deoksihemoglobin, karboksihemoglobin ve methe
dır. İnfantlarda methemoglobinemi gastroenteriti moglobini ayırabiliyor.
kolaylaştırabilir.
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
KLİNİK ÖZELLİKLER
• Methemoglobinemili hastaların tedavisi oksijen
• Destek oksijene yanıt olmaksızın pulse oksimetre sunulduğundan emin olmak için yapılan destekle
%80-%85 dolaylarındaysa methemoglobinemiden yici ölçümlerle başlar.
klinik olarak şüphelenilmelidir. Hastaların derisin • Gastrik dekontaminasyon etkinliği sınırlıdır çün
de gri renk değikliği görülebilir. kü manıziyet ile methemoglobin gelişmesi arasın-
BÖLÜM 119 • DİSHEMOLOBİNEMİLER 421
da önemli bir gecikme vardır. Maruziyet sağlayan oksiadasyona uğrar, muhtemelen metilen mavisi
devam eden bir kaynak varsa, tek doz aktif kömür tedavisine yanıt verecektir.
1 gr/kg PO endikedir. Derinin dekontaminasyonu
gerekli olabilir. • SULFHEMOGLOBİNEMİ
• Metilen mavisi tedavisi; dökümante methemoglo
binemi ya da hastalığın yüksek klinik şüphesi var Sulfhemoglobinemi; Methemoglobinemiye neden
lığı olanlarda kullanılır. Anstabil hastalar metilen olan çoğu benzer ajanların yanı sıra metoklopra
mavisi almalıdır fakat acil oksijen sunumunu iyi mid ve sumatriptandan kaynaklanır.
leştirmek için kan transfüzyonu ya da kan değişimi Sulfhemoglobinemi klinik olarak methemoglobi
gerekebilir. nemiden daha az endişe vericidir, oksijen disosi
Metilen mavisi başlangıç dozu 1-2 mg/kg IV. En az yasyon eğrisini sağa kaydırır. Bu dokulara oksijen
15 dakikada yavaşça verilmelidir, yüksek dozlarda sunumunu iyileştirir ve doku hipoksisini azaltır.
hızlı verilmesi (> 7 mg/kg) methemoglobin oluşu Sulfhemoglobinemiye bağlı kanda pigmentasyon,
munu hızlandırbilir. İyileşme 20 dakika içerisinde önemli olarak methemoglobinemiden daha yoğun
görülebilir. Gerektiğinde doz tekrarlanabilir. dur. Venöz kanın rengi koyu yeşilimsi-siyah olarak
Bazı hastalarda tedavi yetersizlikleri oluşur; glikoz- tanımlanır.
6-fosfat dehidrogenaz eksikliği (G6PD) ve diğer Artmış pigmentasyon nedeniyle 0,5 gr/dL düzeyle
enzim eksiklikleri hemoliz varlığında oluşabilir. rinde siyanoz oluşabilir.
Uzun yarı ömürlü ajanlar, dapson gibi tekrarlayan Standart pulse oksimetre arteryel oksijen saturas
metilen mavisi dozları gerektirebilir. yonunda yanlış hafif bir düşme eğilimindedir.
Dapson nedeniyle methemoglobinemi oluşan has Standart ko-oksimetre benzer spektral emilimle
talarda simetidin sayesinde hidroksikobalamin ri nedeniyle sulfhemoglobini methemoglobinden
metaboliti oluşumunun inhibisyonu toksisiteyi ayıramaz. Tanıyı güvenilir olarak koyabilmek için
azaltacaktır. özelleştirilmiş testler gereklidir.
Metilen mavisine yanıtsız methemoglobinemi Sulfhemoglobinemi kırmızı kan kürelerinin yaşamı
li hastalar destekleyici tedaviyle iyileştirilmelidir. boyunca devam eder ve hastalar metilen mavisine
Anstabil hastalarda basit transfüzyon ya da kan yanıt vermezler. Destek tedavi endikedir ve ciddi
değişimi uygalayın. Yakın zamanda eritrosit süs toksisite durumlarında kan transfüzyonu gerekebi
pansiyonu transfüzyonu yapılmışsa hemoglobin lir.
ı Kısım 13
ÇEVRESEL ACİLLER
KLİNİK ÖZELLİKLER
EPİDEMİYOLOJİ
• Hafif hipotermi, 32(89.6) ile 35(95.0), titreme ve
• Uç yaşlar hipotermi riskini artırır. kalp hızı ve kan basıncı artışıyla karakterize eksita
• Alkol ve ilaç intoksikasyonu ve psikiyatrik hastalık tör faza neden olur.
lar, soğuk çevreye karşı davranışsa! cevabı bozduğu • Titreme, iç sıcaklık 30-32(86.0-89.6)'nin altına düş
için hipotermi riskini artırır. tüğünde durur. Daha sonra kalp hızının, solunum
• Askeri personel, açık havada çalışanlar, yaşlı, evsiz, hızının ve kan basıncının azaldığı yavaşlama (adina
ilaç ve alkol kötüye kullananlar ve psikiyatrik has mik) fazı ortaya çıkar. Hafif koordinasyon bozuklu
talarda soğuk ısırması riski artmıştır. ğunu konfüzyon, letarji ve koma takip eder. Bron
• Rüzgar soğuk ısırığına bağlı yaralanma oranını ar kore ve öksürük ve gag reflekslerinin baskılanması
tırır, bu durum en belirgin olarak sıcaklık -l2° C sık bir komplikasyon olan aspirasyon pnömonisine
( 10.4 F)'nin altına düştüğünde ve rüzgar hızı 4.5 neden olur. 30'ın altında disritmi oluşmaya başlar.
m/s(lO mph)'ın üzerine çıktığında görülür. • EKG'de PR, QRS ve QT aralığında uzama ve Os
born J dalgaları görülebilir. Kardiyak ritim, sinüs
PATOFİZYOLOJİ bradikardisinden yavaş ventriküler cevabın olduğu
• Isı kaybı ısının iletimi, yayılımı, radyasyon veya bu atriyal fibrilasyona, ventriküler fibrilasyona ve en
harlaşma sonucu olur. sonunda asistole ilerleyebilir.
• Isı artışı ve korunması genellikle hipotalamustan Birince derece soğuk ısırıkları (frostnip), kısmi deri
kontrol edilir. Isı, titreme ve tiroid aracılığıyla me donması, eritem, hafif ödem, büllerin yokluğu ve ba
tabolik hızda artış sonucu üretilir. Isının korunma zen geç deri deskuamasyonuyla karakterizedir. Hasta
sı, periferik vazokonstriksiyon ve davranışşal ce lar yanma ve batma takiben zonklamadan şikayet eder.
vaplarla (örn: uygun bir şekilde giyinme ve barınak • İkinci derece soğuk ısırıklarında tam kat deri
arama) gerçekleşir. donması, ödem ve genellikle günler içinde desku
• Asit-baz bozuklukları genelde bulunur fakat stan masyon ve siyah eskar oluşturan berrak büllerle
dart bir paterni takip etmez. karakterizedir. Hastalar uyuşma ve takiben ağrı ve
• Böbreğin konsantrasyon yeteneği bozulur, 'soğuk zonklamadan yakınır.
diürezi' ve muhtemel sıvı kaybına neden olur. Üçüncü derece soğuk ısırıklarında hasar daha de
• Hemokonsantrasyon ve sıvı kaybı intravasküler rin subdermal pleksusdadır, hemorajik büller, nek
tromboza ve dissemine intravasküler koagulasyona roz ve derinin mavi-gri renk değişikliği ile karakte
neden olabilir. Trombosit fonksiyonları ve koagülas rizedir. Hastalar etkilenen bölgelerde 'odun kütüğü'
yon kaskadındaki enzimatik reaksiyonlar bozulur. gibi hissettiklerinden ve sonrasında yanma, sızla
• Uzamış immobilite rabdomiyoliz ve akut renal yet ma ve zonklamadan yakınırlar.
mezlik riskini artırır. Dördüncü derece soğuk ısırıklarında hasar sub
• Oksihemoglobin disosiasyon eğrisi sola kayar, doku kutan doku, kas, tendon ve kemikleri tutar, hafif
lara oksijen bırakılmasında bozulmaya neden olur. ödem, benekli deri, solmayan siyanoz ve nihai ola
• Siper ayağı ve mayasıl (perniyo) gibi donmaya ne rak siyah mumsu eskar oluşumu ile karakterizedir.
den olmayan soğuk yaralanmalarına nemli ortam Hastalar derin eklem ağrısından yakınırlar.
ların hızlandırdığı uzun süreli soğuğa maruz kalma • Siper ayağı soluk, benekli, anestezik, nabızsız ayakla
neden olur ve hafif enflamatuar deri lezyonlarıyla sonuçlanır. Uzun süreli hiperhidroz ve soğuk insensi
karakterizedir. tivitesi sıktır ve anestezi uzayabilir veya kalıcı olabilir.
422
BÖLÜM 120 • SOGUK ISIRIKLARI VE HİPOTERMİ 423
• Mayasıl (perniyo), kronik olarak nemli, dondurucu Bütün hastalar soğuk çevreden çıkarılmalı, ıslak
olmayan çevre ısısının neden olduğu ağrılı ve infla giysileri çıkarılmalı ve derisi kurutulmalıdır. Has
me deri lezyonları ile prezente olur. Etkilenen bölge talar ventriküler fıbrilasyon olasılığını en aza indir
bir kere mayasıl (perniyo) veya soğuk ısırığından mek için hassas ele alınmalıdır.
etkilenince sonraki hasarlara daha duyarlı hale ge Hafif hipotermi yalıtımlı battaniyelerle pasif ısıtma
lir. ile tedavi edilmelidir.
Şiddetli hipotermisi olan, altta yatan hastalığa bağlı
• TANI VE AYIRICI hipotermisi veya kardiyovasküler riski olan tüm hi
potermi hastalarını aktif tekrar ısıtma gerekir.
Hipotermi tanısı iç vücut sıcaklığı 35.0(95.0)'ın al Aktif eksternal tekrar ısıtma 40.0(104.0) de ayar
tına düştüğünde konur. lanmış ısıtma battaniyeleri, radiant ısı veya ısıtılmış
Hipotermiye neden olan diğer altta yatan hastalık havanın dar aralıktan basınçla gönderildiği ticari
lar tiroid yetersizliği, adrenal yetmezlik, SSS dis olarak mevcut plastik battaniyelerle vücut yüzeyine
fonksiyonu, enfeksiyon, sepsis, dermal hastalık, ilaç ekzojen ısı uygulanmasıdır.
intoksikasyonu ve metabolik dengesizliklerdir. Aktif kor tekrar ısıtma teknikleri inhalasyon
40.0(104.0) sıcaklıkta gaz, 40.0(104.0) ısıtılmış İV
ACİL SERVİS BAKIMI VE sıvı verilmesi, Gİ lavajı, mesane lavajı, peritoneal
TABURCULUK lavajı, plevra! lavajı, torakotomiden mediastinal la
vajı ve ekstrakorporeal ısıtmayı içerir.
Mayasıl (perniyo) tekrar ısıtma, elevasyon ve et 2::30.0(86.0) üzerinde sıcaklıklarda disritmi insi
kilenen dokuların bandajlanması ile tedavi edilir. dansı düşüktür ve hızlı tekrar ısıtma nadiren gere
Nifedipin 20 miligram günde üç kez PO, pentoksi kir. İç sıcaklık 30.0 nin altında olduğunda kardiyo
fılin 400 miligram günde üç kez PO, topikal korti vasküler durum en önemli noktadır. Bazıları stabil
kosteroidler, prednizon, prostoglandin El (limap kardiyak ritmi (sinüs bradikardisi ve atriyal fıbri
rost 20 mikrogram PO günde üç kez) kullanımı lasyonu olanlar da dahil olmak üzere) ve stabil vital
yararlı olabilir. bulguları olan tüm hastalarda pasif tekrar ısıtma ve
Siper ayağında tekrar ısıtma, kurutma ve elevasyon invaziv olmayan aktif tekrar ıstmayı önermektedir.
uygulanır. Diğerleri tüm ciddi hipotermik hastalara ekstra
Soğuk ısırığında ekstremiteler 40.0-42.0(104.0- korporeal tekrar ısıtma veya diğer aktif tekrar ısıt
107.6) sirküle olan suyla 20-30 dakika tekrar ısıtılır ma tekniklerinin kombinasyonuyla hızlı tekrar ısıt
(alan esneyene ve eritematöz hale gelene kadar). mayı önermektedir. Kardiyovasküler olarak stabil
Yüzde ılık su ile ıslatılmış kompresler kullanılır. olmayan hipotermik hastalara aktif kor tekniklerle
• Kuru hava ile tekrar ısıtma daha ileri doku hasarına hızlı tekrar ısıtma gerekir.
neden olabilir, kaçınılmalıdır. Tiamin eksikliğinin olduğu düşünülen ve alkolik
Hastalara narkotikler, ibuprofen verilir ve eğer hastalara tiamin 100 miligram İV veya İM ve eğer
yoksa tetanoz immunizasyonu yapılır. Penisilin G hızlı glikoz testi yapılamıyorsa veya glikoz düşükse
500.000 ünite İV her 6 saatte bir 48 -72 saat boyun 50-100 mi suda %50 glikoz İV verilmelidir.
ca almasının yararlı olduğu gösterilmiştir. • Hipotirodizm veya adrenal yetmezlik olduğu şüp
Büllerin debridmanı tartışmalıdır. Bazı yazılar bül helenilen hastalara İV tiroksin ve hidrokortizon
sıvısında bulunan prostoglandin ve tromboksanın 100 miligram gerekebilmektedir.
yapacağı potansiyel hasarın sınırlandırılması için Ventriküler fıbrilasyonda tek bir defibrilasyon te
berrak büllerin debride veya aspire edilmesini öne şebbüsü önerilmesine rağmen sıcaklık 30.0(86.0)
riyor. Hemorajik büller intakt bırakılmalıdır. Her olana kadar defibrilasyona genellikle dirençlidir.
iki tip araşidonik asit kaskadıyla mücadele etmek İzole süperfısyal soğuk ısırığı veya hafif hipotermi
için topikal aloe vera ile tedavi edilmelidir. sinden fazlası olan tüm hastalar hastaneye kabul
Soğuk ısırığında diğer tedavi seçenekleri elin kan edilmelidir. Hasta sıcak bir ortama dönünceye ka
akımını artırmak, ağrıyı azaltmak ve hızlı iyileşme dar taburcu edilmemelidir.
yi sağlamak için uzun süre etkili anestetik (bupi
vacaine) ile sempatetik blokajını içerir. Hızlı tekrar
ısıtmadan sonra İV olarak verilen doku plazmino
jen aktivatörü olası parmak amputasyonlarını azal
tır. Heparin ve hiperbarik oksijen tedavisinin çok
az bir değeri olduğu görülmektedir.
Hipotermi pasif, aktif eksternal ve aktif kor teknik
lerle tekrar ısıtılarak tedavi edilir.
424 KISIM 13 • ÇEVRESEL ACiLLER
Eğer başlangıç dozu bu üç alanda etkisizse 4-6 fla Coral yılanı antivenomu üretimi durmuştur ve bir
kon dozu tekrar verin. çoğu tükenmiştir. Eğer tedavi gerekliyse bulunabi
Laboratuvar saptamaları her 4 saatte veya her an lirliği ile ilgili bilgi almak için zehir kontrol merke
tivenom verilmesinden sonra, hangisi daha sıksa ziyle hemen temasa geçin.
tekrarlanmalıdır.
• Antivenom tedavisinin son noktası progresif semp
tomların ve koagulopatinin durmasıdır, antivenom GILA CANAVARI
verilmesine zehirlenmenin tam kontrolü sağlanana
Gila canavarı yavaş hareket eden zehirli kertenke
kadar devam edilmelidir.
ledir, güneybatı Birleşmiş Milletler çöllerinde bu
Başlangıç kontrolü sağlandıktan sonra protokol lunur.
toplam üç doza tamamlamak için 6 saatte bir 2 fla Gila canavarı sıkıca yapışmış ısırığa neden olur ve
kon doz vererek tamamlanır. ısırılan ekstremiteden çıkarılması zor olabilir.
Zehirlenmeye sekonder kompartman sendromu Çoğu ısırık birkaç saat içinde kötüleşen azalmadan
(basınç>30 mm Hg)oluşabilir. Tekrarlayan antive önce lokal ağrı ve şişliğe neden olur.
nom dozları artmış kompartman basıncında en et Hastalar nadiren güçsüzlük, baş dönmesi, pareste
kili tedavidir. Ekstremite elevasyonu, IV mannitol zi, aşırı terleme veya ciddi hipertansiyonun olduğu
ve cerrahi fasyotomi gerekebilir. sistemik toksisite tecrübe ederler.
Kogulapatinin başlıca tedavisi antivenom tedavidir. • Tedavi ısırılan bölgeden sürüngenin çıkarılmasıdır.
Koagulopatiye bağlı ciddi aktif kanama kan ürün Gila canavarı havada asılı tutulduğunda tutunması
lerinin ek transfüzyonunu gerektirebilir. gevşer. Diğer rapor edilen metotlar suya batırma,
• Pit viper ısırığı olan hasta en az 8 saat gözlenmeli irrite eden alev uygulamasıdır.
dir. 8-12 saatten sonra zehirlenme bulguları olma
yan hastalar taburcu edilebilir.
• Hastaların %5'inde FabAV tedavisinden sonra 1-2
hafta içinde serum hastalığı olur. Oral prednizon
standart tedavidir.
TABLO 123-1 Canlılarına Bağlı Yaralanmalar TABLO 123-2 Deniz Canlılarına Bağlı
İçin Antibitorik Tedavisi Zehirlenmelerde Erken Tedavi
Önerileri DENİZ DETOKSİFİ-
ANTİBİYOTİK PROFİLAKTİK/ ORGANİZMASI KASYON İLERİ TEDAVİ
EN DİKE AYAKTAN İV ANTİBİYOTİK İÇİN Kedi balığı. aslan Yarayı 90 SF ile irrige et(% 0.9)
DEGİL ANTİBİYOTİK HASTANEYE YATIŞ balığı, iskorpit, dakika Yarayı ekplore ve debride
vatoz süreyle et
Sağlıklı hasta Gecikmiş yara Altta yatan medikal
sıcak suyun Antibiyotik ve analjezik
bakımı durumlar [45 °C (113 ver
Erken yara Geniş Kesin yara bakımı °F)] içine Gerekli ise tetanoz immu-
bakımı laserasyonlar öncesi uzun süren batır nizayonunu tekrarla
veya gecikme Ekstremiteyi eleve et
yaralanmalar Sistemik semptomların
Yabancı cisim Erken ya da lokal Ciddi travma, derin gelişimi takip et
yok infalamasyon yara Taş balığı Yarayı 90 SF ile irrige et(% 0.9)
Kemik ya Yabancı cisim (Stonfısh) dakika Yarayı ekplore ve debride
da eklem bulunduran yaralar süreyle et
yaralanması sıcak suyun Antibiyotik ve analjezik
yok [45 °C (113 ver
Küçük ya da İlerleyici inflamatuvar °F)] içine Gerekli ise tetanoz immu-
yüzeyel değişiklikler batır nizayonunu tekrarla
yaralar Periostun, eklem Ekstremiteyi eleve et
Ciddi sistemik reaksiyon
aralığının veya
gelişirse stonefısh
vucut boşluklarına antivenin uygula
penetrasyon
Beraberinde Deniz yılanı Baskılı immobiliasyon
sağla
zehirlenme bulunan
Ciddi sistemik reaksiyon
major yaralanmalar gelişirse antivenin
Sistemik hastalıklar uygula
Destekleyici tedavi ver
Ateş mercanları, Yara alanını Kaşıntı için topikal
hidroidler, temizle. antihistaminikler veya
anemonlar SF ile irrige et. kortikosteroidli krem
Topikal %5'lik uygula
asetik asit
(sirke)
uygula
Portekiz savaş Yara alanını Kaşıntı için topikal
Staphylococcus ve Streptococcus türlerine etkili se adamı, Mavi temizle. antihistaminikler veya
faleksin 500 mg günde dört kez veya her 8 saatte şişeler(blue Yarayı 2-30 kortikosteroidli krem
bir 1-2 gram sefazolin gibi birinci kuşak sefalos battle) dakika uygula.
süreyle Sistemik semptomların
porinler veya klindamisin 300 mg P0/600 mg iV sıcak suyun gelişimi takip et.
günde 4 kez veya doksisiklin 100 mg PO/IV günde [45 °C (113 Destekleyici tedavi ver.
iki kez önerilir. Seftriakson günde 1 gram IV veya °F)] içine
sefotaksim her 8 saatte bir 2 gram IV gibi üçüncü batır.
kuşak sefalosporinlerin eklenmesi veya levofloksa Dokunaçları
çıkarın.
sin 500 mg PO/IV gibi florokinolonlar Vibrio kay
naklı okyanus ilişkili infeksiyonlara etkilidir. Kutu denizanası Yara alanını Kaşıntı için topikal
temizle. antihistaminikler veya
Florokinolonlar veya üçüncü kuşak sefalosporin SF ile irrige et. kortikosteroidli krem
ler veya trimethoprin-sulfamethoksazol çift etki Topikal %5'lik uygula.
li, l tablet PO günde iki kez veya imipenem her altı asetik asit Sistemik semptomların
saatte bir 500 mg IV Aeromonasa bağlı taze su in (sirke) gelişimi takip et.
feksiyonlarının tedavisinde etkilidir. Mycobacteri uygula. Destekleyici tedavi ver.
Dokunaçları Chironex antivenin
um marinum kaynaklı granulomlar klaritromisin çıkarın. uygula
veya rifampisin artı etambutol ile birkaç ay tedavi
Avusturalya Baskılı immobiliasyon
gerektirir.
Mavi Halkalı sağla.
Zehirlenmenin erken tedavisi için Tablo 123-2'ye Ahtapot Destekleyici tedavi ver.
bak.
(Devam ediyor)
BÖLÜM 124 • YÜKSEK RAKIMA BAGLI MEDİKAL PROBLEMLER 433
TABLO 123-2 Deniz Canlılarına Bağlı masına ve serebral ödeme (ADH'da hafif, HACE'de
Zehirlenmelerde Erken Tedavi ciddidir) yol açar. Ek olarak inflamatuar endotelyal
(Devamı) aktivite sonucu gelişen kapillerlerdeki artmış per
miabilitenin de özellikle beyinde rolü olabilir.
DENİZ DETOKSİFİKAS- Hipoksemi pulmoner vazokonstriksiyonu indükle
ORGANİZMASI YON İLERİ TEDAVİ yen ve pulmoner kapiller basıncı artıran sempate
Koni salyangoz Baskılı tik sinir sistemi aktivitesini yükseltir.
immobiliasyon • Artmış sempatetik sinir sistemi aktivitesi artmış
sağla. renin- anjiyotensin, aldosteron ve antidiüretik hor
Destekleyici tedavi mon (ADH) aracılığıyla oluşan azalmış idrar çıkışı
ver. na neden olur. Bu sıvı retensiyonu ve akciğer, beyin
Deniz kestanesi Yarayı 90 dakika Yarayı eksplore et ve ve periferal dokularda artmış kapiller hidrostatik
süreyle sıcak dikenleri çıkar basınçla sonuçlanır.
suyun (45 °C • ADH'na yatkınlık düşük hipoksik ventilatuvar cevaba
(1 13 °F) J içine ve düşük vital kapasiteye bağlıdır, yatkın bireyler yük
batır sek irtifaya geri dödüğünde rekürrense yatkındırlar.
Görünen
dikenleri çıkar 1000-2000m gibi orta rakımda yaşayan kısmi ola
rak alışmış bireylerin yüksek rakıma çıkışta ADH
Sünger Su ile irrige et Oral analjezik ver geliştirme olasılığı daha düşüktür.
Soğuk kompres Topikal veya oral
uygula antihistaminikleri
düşün • KLİNİK ÖZELLİKLER
Ateş solucanları Topikal %5'lik Topikal • ADH genellikle deniz seviyesinin 2000 m(6600 ft)
asetik asit kortikosteroidleri üzerine hızlı çıkış yapan alışmamış insanlarda gö
(sirke) uygula. düşün. rülür. En erken semptomlar hafif sersemlik ve hafif
Kılları çıkar nefes darlığıdır.
• İçki sersemliğine benzer semptomlar rakıma ulaş
madan 6 saat sonra başlayabilir fakat 24 saate kadar
} 24 YÜKSEK RAKIMA BAGLI da gecikebilir. Semptomlar bifrontal başağrısı, ano
MEDİKAL P ROBLEMLER reksi, bulantı, güçsüzlük ve yorgunluğu içerebilir.
Christian A. Tomaszewski • Kötüleşen başağrısı, kusma, oligüri, dispne ve güç
Çeviri: Mehmet Ali Karaca, süzlük ADH'nın ilerlediğini gösterir.
• ADH'da az sayıda spesifik fizik muayene bulguları
Fulya Karaca
vardır. Postural hipotansiyon ve periferal ve fasiyal
ödem meydana gelebilir. Vakların %20'sinde loka
lize raller belirtilmiştir. Fundoskopide kıvrıntılı ve
• EP İDEMİYOLOJİ dilate venler görülebilir; 5000 m üzerindeki rakım
• Akut dağ hastalığı (ADH) insidansı, yüksek-irtifa se da retinal kanamalar sıktır.
rebral ödem (high-altitude cerebral edema) (HACE) • HACE, ADH'nın aşırı ilerlemesidir ve genellikle
ve yüksek-irtifa pulmoner ödem (high-altitude pul pulmoner ödemle ilişkilidir. Değişmiş mental du
monary edema) (HAPE) insidansı primer olarak rum, ataksi, stupor ve komaya ilerleme görülür.
hızlı tırmanma ve uyku yükseklinden etkilenir. Üçüncü ve altıncı kraniyal sinir felci gibi nörolojik
• ADH insidansı 2200 ve 2700m yükseklikleri ara bulgular olabilir.
• Yüksek rakım sendromları içinde HAPE en ölüm
sında %17 ve %40'dır (7200 ve 9000 ft)
cill olanıdır. Ağır efor harcama, yükseğe hızlı çıkış,
• HAPE insidansı ADH'dan çok daha azdır. HAPE
soğuk maruziyeti, fazla tuz alımı, uyku ilacı alımı
Colorado'da 10000 kayakçıda l 'den az ve Mt. Kim- ve önceki HAPE öyküsü risk faktörleridir.
ley dağcılarında %2-3 bildirilmiştir. HACE insi • Pulmoner hipertansiyonu olan bireyler ve akut res
dansı HAPE'den düşüktür. piratuvar enfeksiyonu olan çocuklar HAPE geliş
mine daha yatkındırlar.
PATOFİZYOLOJİ • HAPE'nin erken bulguları kuru öküsürüğü, bozul
muş egzersiz kapasitesini ve özellikle sağ orta akci
• ADH hipobarik hipoksi nedeniyle oluşur ve HAPE ğer bölgesinde lokalize ralleri içerir.
ve HACE aynı patofizyolojinin uç noktaları olarak • HAPE'nin progresyonu taşikardiye, taşipneye, din
görülebilir. lenme dispnesine, ciddi güçsüzlüğe, produktif ök
• Hipobarik hipoksemi serebral kan akımını ve se sürüğe ve yaygın rallere neden olur. Düşük dereceli
rebral kapiller hidrostatik basıncı artırır, sıvı kay- ateş sıktır.
434 KISIM 13 • ÇEVRESEL ACiLLER
Hipoksemi kötüleşirken bilinç durumu bozulur HAPE pulmoner emboli, kardiyojenik pulmo
ve tedavi edilmezse koma ve ölüm genellikle takip ner ödem ve pnömoniden ayrımı yapılmalıdır.
eder. HAPE'de düşük dereceli ateş sıktır ve pnömoniden
HAPE'nin diğer bulguları belirgin P2 gibi pulmo ayrımını güçleştirir.
ner hipertansiyonun işaretlerini ve kardiyak ince
lemede sağ ventriküler zorlanma, elektrokardiyog • ALANDA VE ACİL SERVİS BAKIMI
ramda (EKG) de sağa deviasyonu ve sağ ventriküler VE TABURCULUK
zorlama paternini içerebilir.
ADH kademeli yükselme ile genellikle önlenebilir.
HAPE'nin erken tanınması iniş ve tedavi progres
Deniz seviyesinde yaşayanlara 2500 rakımda uyu
yonu önlemek için gereklidir.
madan önce 1500-2000 m de bir gece geçirmeleri
Yüksek rakım kronik obstruktif akciğer hastalığı makul bir öneridir.
(KOAH), kalp hastalığı, orak hücreli anemisi ve ge Yüksek rakıma tırmanış yapanlar 3000 m rakımda
beliği olanları olumsuz yönde etkiler. uyumadan önce her 1000 m de 2 gece geçirmeye
KOAH hastalarına ilave 02 veya 02 akım hızında izin vermelidir.
artış gerekebilir. Yüksek karbonhidratlı diyet yenmesi ve aşırı efor
• Aterosklerotik kalp hastalığı olan hastalar şaşırtı harcamadan alkol ve solunum yatıştırıcılarıların
cı bir şekilde yüksek rakımda iyidirler fakat erken dan kaçınmak da ADH önlenmesine yardımcı ola
anjina başlaması ve kalp yetmezliğinde kötüleşme bilir.
riski olabilir. Hafif ADH daha yükseğe çıkış ertelendiğinde ve
Orak hücreli anemisi veya orak hücreli talesemisi alışmaya izin verildiğinde genellikle 12-36 saaat
olan hastaların 1500-2000 m yükseğe çıkmaları va içinde iyileşir veya çözülür. Rakımda 500-1000 m
zo-oklusif krizlere neden olabilir. azalma semptomların hemen rahatlamasını sağla
• Orak hücre taşıyıcılığı olan kişiler yüksek rakımda yabilir.
iyidir fakat yoğun egzersiz sırasında splenik enfark Oksijen hafif ADH semptomplarını hafifletir ve
tı bildirilmiştir. nokturnal düşük akımda 02 (0.5-1 L/dak) yardım
Uzun süreli yüksek rakımda yaşayan gebelerde hi cıdır.
Hafif ADH olan hastalar daha yüksek uyuma ra
pertansiyon, düşük doğum ağırlığı olan infant ve
kımlarına çıkarılmamalıdır. Eğer semptomlar de
neonatal sarılık riski artmıştır fakat yüksek rakıma
vam ediyorsa veya kötüleşiyorsa iniş endikedir.
ziyarete gelen makul egzersizler yapan gebelerde
Bilinç düzeyinde değişiklik olursa vaya ataksi veya
komplikasyonlarda artış bildirilmemiştir. pulmoner ödem olursa acil iniş ve tedavi endikedir.
Gebelere oksijen saturasyonunun %85'in altına • Asetazolamid bikarbonat diürezine neden olarak
düştüğü rakımlara çıkınamalarının önerilmesi ma hafif metabolik asidoz yol açar. Bu ventilasyonu
kuldür, bu rakım yaklaşık lOOOOft'e denk gelir. uyarır ve farmakolojik iklime uyum cevabını ortaya
koyar. Profilakside ve tedavide etkilidir.
TANI VE AYIRICI TANI Asetazolamidin spesifik endikasyonları (l) önce
Yüksek rakıma bağlı sendromların ayırıcı tanısında ki yükseklik hastalığı öyküsü, (2)3000m (lOOOOft)
hipotermi, karbon monoksit zehirlenmesi, pulmo üzerine ani yükseliş, (3)ADH tedavisi, (4) yüksekte
ner veya santral sinir sistemi enfeksiyonları, dehid uykuda seınptomatik periyodik solumadır.
Asetazolamidin erişkin dozu günde iki kez PO 125-250
ratasyon ve bitkinlik bulunur.
• HACE'i diğer yüksek rakıma bağlı nörolojik send mg dır, semptomlar düzelene kadar veya profilaktik
olarak tırmanıştan 24 saat önce başlanıp yüksek rakıma
romlardan ayırmak zor olabilir.
ulaştıktan iki gün sonrasına kadar devam edilir.
Klasik risk faktörleri olmayan kişlerde arteriyal • Eğer semptomlar tekrarlarsa asetazolamid tekrar
veya venöz tromboza veya arteriyal kanamaya bağlı başlanmalıdır. Asetazolamid sülfa grubuna alerjik
inmeler bildirilmiştir. hastalarda kontrendikedir.
Geriye dönüşümlü nörolojik bulgu ve semptomlar Orta -ciddi ADH'da 6 saatte bir PO, iM veya IV
gelişebilir ve vazospazm, migren ağrısı veya geçici 4mg deksametazon etkilidir. Dozun kademeli ola
iskemik atağa bağlı olabilir. Bu sendromların tipik rak günler içinde azaltılması geri tepmeyi önlemek
olarak HACE'den daha fazla foka! bulgusu vardır. için gereklidir.
Öncesinde asemptomatik olan beyin tümörleri Aspirin veya asetominofen ADH'da baş ağrısını
yüksek rakımlara çıktıklarında ortaya çıkabilir. iyileştirebilir. Ondansetron 6 saatte bir 4 miligram
• Allta yatan epilepsi normal alışma cevabının parça PO(disintegre tablet) bulantı ve kusmada yardımcı
sı olan hiperventilasyonla kötüleşebilir. olabilir.
BÖLÜM 125 • VURGUN VE DALIŞ KOMPLiKASYONLARI 435
Diüretik.ler sıvı retansiyonunun tedavisinde fayda • Makuler kanamalar dışında retina! kanamalar ge
lıdır fakat intravasküler hacim kaybından kaçın nellik.le asemptomatiktir ve görmede değişiklikler
mak için dikkatli kullanılmalıdır. oluşana kadar iniş endike değildir, kanamalar ge
HACE acil iniş veya tahliye gerektirir. Oksijen ve nellik.le 10-14 günde iyileşir.
başlangıçta 8 miligram sonra 6 saatte bir 4 milig • Yüksek rakım farenjiti ve bronşiti yüksek hacimde
ram PO, IM veya IV deksametazon verilmelidir. soğuk, kuru hava solumaya bağlı lokal irritasyon
Ciddi HACE vakalarında entubasyon ve hiperven ve mukoz membranların kuruması sonucu gelişir.
tilasyon gerekebilir. PC02'nin aşırı düşmesi (30 Ciddi öksürük spazmları ve bronkospazmlar bulu
mmHg altına) serebral iskemiye neden olabileceği nabilir. Semptomatik tedaviye ek olarak hidrasyon,
için dikkatli arteryal kan gazı monitorizasyonu ya salivasyonu artıran pastiller ve buhar solunması
pılmalıdır. Ayrıca mannitol verilmesi de düşünül veya eşarp vasıtasıyla nemin hapsedilmesi ve ısı
melidir. uygulaması biraz rahatlama sağlayabilir.
HAPE de acil inişle tedavi edilmelidir. İniş gecikir Uzun süre yüksek rakımda yaşayanlarda kronik
se oksijen hayat kurtarıcı olabilir. Hastalar ılık tu dağ polisitemisi hastaların yarısında hipoksemiyi
tulmalı ve efor en aza indirilmelidir. kötüleştiren altta yatan hastalıklarla (örn: KOAH
HAPE için ilaçlar iniş ve oksijenden sonra ikinci veya uyku apnesi) veya azalmış respiratuvar dürtü
seçenek tedavidir. Her 12 saatte PO 20-30 milig ye bağlı idyopatik hipoventilasyonla ilişkili olabilir.
ram yavaş salınımlı nifedipin etkili olabilir. Günde • Kronik dağ polisitemisinin semptomları arasın
üç kez PO 50 miligram sildenafil ve günde iki kez da bilişşel bozulma, uyku ve periferal dolaşımda
PO 10 miligram tadalafıl hipoksik pulmoner vazo bozulma, baş ağrısı, sersemlik ve göğüs konjesyo
konstriksiyonu düzeltir ve inhale albuterol 6 saatte nu bulunur. Bu duruma hemoglobin düzeylerinin
bir 2-4 puf da düşünülebilir fakat yeterli çalışma anormal yüksekliği, genellik.le 20-22 gram/dL üzeri
yoktur. eşlik eder.
HAPE hastalarında genellik.le volum kaybı vardır Kronik dağ polisitemisinin tedavi seçenekleri ara
ve ilaca bağlı hipotansiyona neden olmaktan ka sında daha düşük rakıma gitme, flebotomi, ev ok
çınmay dikkat edilmelidir. sijeni ve asetazolomid ve medroksiprogesteron gibi
Ekspiratuvar pozitif havayolu basıncı (expiratory solunum stimulanları bulunur.
positive airway pressure) (EPAP)maskesi sahada Ultraviyole keratiti (kar körlüğü) korunmayan
yararlı olabilir ve suplemental 02 olmadan oksijen gözleri yüksek rakımda 1 saat gibi kısa sürede et
saturasyonunu %10-20'ye çıkarabilir. kileyebilir. Bulgular arasında şiddetli ağrı, fotofobi,
• Hızlı iniş imakanı olmadığında sahada portatif ku göz yaşarması, konjunktival ödem, kemozis ve göz
maştan şişirilebilir hiberbarik çadırlar etkili olabi kapağında şişme vardır.
lir. Ultraviyole keratitinin semptomatik tedavisinde
Önceden HAPE episodları olan kişilerde her 12 sa genellik.le soğuk kompresler, analjezikler ve bazen
atte PO 20 miligram uzamış salınımlı nifedipin ve göz kapaması yeterlidir; keratit 24 saatte iyileşir.
tırmanış sırasında da her 8 saatte bir profılakside %10'dan daha az UVB ileten uygun güneş gözlü
etkili olabilir. ğüyle korunma gereklidir.
basınç farklılığının neden olduğu komplikasyon TABLO 125-1 Suya Dalış ve Çıkışa Bağlı
lardır. Barotravmanun Özeti
Dalmaya bağlı yaralanmaları anlamak için, 3 gaz
kanunu bilmek gerekir: Boyle, Dalton ve Henry. DALIŞA BAGLI KLİNK ÖZEL-
Boyle kanunu hacim ile basıncın ters orantılı oldu BAROTARVMA LİKLER TEDAVİ
ğunu ifade eder. Bu nedenle eğer büyüklük olarak Otik barotravma Ağrı, dolgunluk, Dekonjestanler, antibi-
sabitlenmiş hava dolu boşluklar iniş ve çıkışta den ("kulak vertigo, yotik düşün
sıkışması") orta kulak
gelenmezse barotravma ile sonuçlanmaktadır. basıncında
Dalton kanununa göre gaz karışımlarının toplam eşitleyememe
basıncı her gazın parsiyel gaz basıncının toplamına nedeniyle
eşittir. Bu inert gazların derinlikte doku içine alımı iletim tipi
işitme kaybı
nı açıklamaya yardım eder.
Henry kanununa göre dengede solüsyondaki gaz Sinus Etkilenen Dekonjestanlar, antibi-
sinüste ağrı, yotik düşün
miktarı bu gazın parsiyel basıncına orantılıdır. Bu barotravması
("sinüs kanama
kanun Dalton kanunuyla birlikte yükselmeyle bir sıkışması")
likte dokudan nitrojen gazının salınımını açıklar.
İç kulak Ani sensorinöral Yatak başı elevasyonu,
Sıkışmış hava kullanan dalgıçlar, su altı tünel çalı barotravması işitme kaybı, burun kanamasının
şanlarında ve yüksek rakım pilotları dekompresyon kulakta tedavisi, vertigo ilaç
hastalığı (DKH) ile başvurabilirler. Dalgıçlarda bu çınlama, tedavisi, bazı cerrahlar
genellikle dalış tablo limitlerini derinlik ve zaman zorlu Valsalva erken dönemde
sonrası ciddi eksplorasyon
olarak aşma sonucu gelişir. vertigo önerdiğinden acil
Sporcu dalgıçlar spinal kordda DKH gelişimine daha kulak burun boğaz
yatkınken, profesyonel dalgıçlar, tünel işçileri ve pilot konsültasyonu
lar eklemlerde DKH gelişimine daha yatkındırlar. DALIŞA BAGLI KLİNK
DKH yüzeye çıktıktan sonraki dakikalar-saatler BAROTARVMA ÖZELLİKLER TEDAVİ
içinde gelişirken nadiren günler sonra da gelişebi Pulmoner Dispne, göğüs Pnömomediastinum
lir. 24 saat içinde dalış yapmış olanların uçması da barotravma ağrısı, cilt sadece semptomatik
neden olabilmektedir. altı hava, bakım ve
radyografide rekompresyon gerekli
ekstra- değil
PATOFİZYOLOJİ alveoler hava; Pnömotoraks
sıklıkla hızlı drenaj gerekir ve
İnişe bağlı barotravma kulakların, yüz ve dişlerin ve kontrolsüz rekompresyone gerek
sıkışması ile birlikte iç kulak ve sinüs barotravma su yüzeyine yoktur. (arteryal
sını içerir (Tablo 125-1). çıkışa ikincil gaz embolisinde
İnişle birlikte gaz dolu alanlar hacim olarak azal olur rekompresyon
tedavisi uygulanır,
maya maruz kalır. Eğer bu alanlar örnek olarak orta
rekomresyon öncesi
kulakta Valsalva manevrasıyla dengelenmezse sı pnömotoraks tedavisi
kışma ağrı ve timpanik zar gibi çevreleyen yapılara gerekir)
hasarla sonuçlanır. Arteryal gaz Kontrolsüz Havayolu, solunum,
Barotravma yükselme esnasında vücut boşlukla embolisi veya hızlı dolaşım, yüksek
rında gazların genişlemesine bağlı oluşur. su yüzeyine akımlı oksijen,
Yükselme ile olan klinik durumlar alternobarik çıkışa bağlı IV hidrasyon, acil
nörolojik rekompresyon
vertigo, pulmoner barotravma, serebral arteryal semptomlar, (hiperbarik oksijen),
gaz embolizmi ve DKH'dir (Tablo 125-1). yada lidokain düşün.
DKR dokulardaki ve dolaşımdaki doymuş pulmoner Pulmoner barotravmaya
gazın(nitrojen)bırakılmasına bağlı gelişir. Bu ge barotravmaya eşlik eden nörolojik
eşlik eden semptomlar
nellikle doymuş dokuda yükselme sırasında veya
nörolojik varlığında arteryal gaz
hemen sonrasında oluşur. Aşırı miktarlarda oldu semptomlar embolisi gibi tedavi
ğunda bu baloncuklar akut oklusif ve gecikmiş enf edilmelidir.
lamatuvar etkilere neden olabilir.
Tip 2 DKR formu olan spinal kord DKH'da kord
boyunca çeşitli bölgelerde in situ baloncuklar olu KLİNİK ÖZELLİKLER
şur. Bu nedenle belirgin spinal kord sendromu bu
AŞAGI İNMENİN BAROTRAVMASI
lunmayabilir ve hastalar yükselen paraliz veya oto
nomik fonksiyonda inkontinens veya retansiyon Barotravmanın en sık formu iniş sırasında oluşur
gibi noktasal defisitlerle başvurabilir. ve orta kulak sıkışır veya barotitis medya gelişir. Bu
BÖLÜM 125 • VURGUN VE DALIŞ KOMPLiKASYONLARI 43 7
timpanik membranın basıncı dengeleyememesi so TABLO 125-2 Dekompresyon Hastalığının
nucu kanama ve yırtılmasına neden olur ve iletim Sınıflaması
tipi işitme kaybıyla sonuçlanabilir.
Dengeleme sırasında güçlü valsalva iç kulakta ba KLİNİK
rotravmayla yuvarlak veya oval pencerenin rüpti.i SINIFLAMA ÖZELLİKLER ÖNERİLER
rüne neden olabilir. Semptomlar arasında çınlama, Tip 1: "sadece Eklemlerde ve Sıklıkla tek ekime ve en
sensörinöral işitme kaybı ve vertigo bulunur. ağrı) DKH ekstremitelerde sık diz ve omuz
düzelmeyen
İniş sırasında sinüs ağızları kapanırsa gaz sıkışması fakat hareketle
maksiler veya frontal sinüslerden kanamaya ve so artmayan derin
nuçta ağrı ve burun kanamasına neden olabilir. ağrı
Diğer gazla dolu alanlarda inişle birlikte sıkışabilir. Cilt değişiklikleri- Lenfatik tıkanıklık
beneklenme, oluşur ve dekomp-
Yüz maskesine hava eklenmediğinde yüzde mor kaşıntı, renk reston tedavisine
luklar ve subkonjunktival kanamayala sonuçlana değişiklikleri
rağmen düzelme
bilir. Kuru giysi sıkışması kıvrımların alttaki deriye günler sürer
komprese etmesiyle ağrılı kırmızı deri çizgilerin
Tip Il. " ciddi" Pulmone r -
oluşmasıyla sonuçlanabilir.
DKH ("boğulma")-
öksürük,
YÜKSELİŞE BAGLI BAROTRAVMA (BAKINIZ hemoptızi,
dispne ve
TABLO 125-1) substernal göğüs
ağrısı
Orta kulakta asimetrik genleşmeye bağlı basınç far Kardiyovasküler
kı alternobarik vertigoya neden olabilir. Bu her iki kollaps olabilir
vestibüler kompleks arasında eşit olmayan basınca Nörolojik- Alt servikal ve torasik
bağlı geçici bir durumdur. trunkal sıkışma bölge etkilenmesinde
hissi -t ani suyu yatkınlık -t dağınık
Nadir olmasına rağmen ters sıkışma kulak veya si yüzeyine çıkış lezyonlar görulebilir
nusleri iniş sırasında rüptüre ederek etkiler. paralizi, sıklıkla
Hızlı, ani yükseliş sırasında eğer dalgıçlar nefes ver hızlı gelişir
mezlerse veya intrinsik pulmoner hava hapsi bulu Vestibuler Genellikle uzun süren
-("başdönmesi derın dalışlarda
nuyorsa ( örn:KOAH) akciğerlerin hava ile aşırı ve göz görülür
şişmesi veya akciğerlerin patlaması görülebilir. Bu kararması")-
durum pnömomediastinum, subkutan amfizem vertigo, ışitme
veya pnömotoraks ile ortaya çıkabilir. kaybı, çınlama,
ve denge
Akciğerleri aşırı hava ile şişmesinin en ciddi so bozukluğu
nucu serebral arteryal gaz embolisidir (SAGE).
Tip III: DKH ve TiprIDKH
Hava pulmoner venöz dolaşıma geçerek beyinde arteryal gaz hastalığının
embolizasyona neden olur. Yükselişte veya yüzeye embolisinın semptomlar +
çıktıktan hemen sonra oluşan nörolojik semptom kombinas- inme sendromları, Semptomlar anıden su
lar SAGE'ye sekonder olduğu düşünülmelidir. Bu yonu semptomlar ve yüzeyine çıkıldığında
bulguları olur
semptomlar arasında bilinç kaybı, nöbet, körlük, Semptomlar
oriyentasyon kaybı, hemipleji veya inmenin diğer kendiliğinden
bulguları vardır. düzelebilir
Kısaltmalar: DKH: dekompresyon hastalığı
DEKOMPRESYON HASTALIGI (BAKINIZ
neden olabilir. Boğulmada masif sayıda pulmoner
TABLOl 25-2)
arter baloncukları öksürük, hemoptizi, dispne ve
DKH iki tipten biriyle olur. Tip l'de sadece ağrı var substernal göğüs ağrısına neden olablir. Vestibuler
ken tip 2 daha ciddidir. DKH'da sersemleme vertigo, işitme kaybı, çınlama
Tip l DKH'da benekli deri ('kutis marmorata') veya ve denge kaybı ile açığa çıkar.
eklemlerde özellikle omuz veya dizde hareketten Üçüncü bir DKH tipi tanımlanmıştır (Tablo 125-
etkilenmeyen derin ağrı vardır. 2). Arteryal gaz embolisi dokudaki gazın salınma
Tip 2 DKH primer olarak santral sinir sistemi tipik sına ve serebral arteryal gaz embolizmi neden oldu
olarak da omurilikle ilişkilidir. Hastalar başlangıçta ğunda görülür.
asendan paralizi ile birlikte gövdede sıkışma hissin DKH ve SAGE'yi ayırmak zor olabileceğinden veya
den şikayet eder. Derinlikte uzun süre kalma kardi aynı anda bulanabileceğinden bu terimler yerine
yopulmoner 'boğulma' ve vestibüler 'sersemlemeye' 'dekompresyon hastalığı' ifadesi sıklıkla kullanılır.
438 KISIM 13 • ÇEVRESEL ACiLLER
Su Altında Karma
--- J -
(Batma} Algoritması
!
r·
- --- --A-ciİ serviste bakı m
Havayolu/solunum/dolaşım
(problemleri çöz) GKS<13
- -+ı•l
GKS13
GKS hesapla veya Sat02 <%95
. Eşlik eden yaralanma veya durumu tedavi et
(örn. Hipovolemi, hipotermi, nöbet, miyokard
enfarktüsü vs.) ı
46
!
- saat gözle
(CPAP,PEEP)
I Yardımcı testler:
Akciğer grafisi, CBC, elektolitler, glukoz, troponin 1, ı
PT/PTT, idrar tahlili, CK,
! l
Sat 02< %95 veya anormal
I
I
İdrarda myoglobin, idrarda ilaç paneli
Monitorizasyon:
Asit-baz durumu, vücut ısısı, volüm durumu (idrar
Saturasyon ve akciğer
fizik muayene ( ral, ronkus, outputu, CVP vs.)
muayenesi normal ise, hasta
güvenle evine gönderilebilir wheezing, retraksiyon vs.)
GKS< 13 gibi yaklaşım !
, Hastaneye yatış veya yakın
takip/yoğun bakım ünitesinde
I izlem için transport gereklidir
ŞEKİL 126-1. Su altında kalma (batma) algoritması. CBC = Tam kan sayımı. CK = Kreatin kinaz. CPAP = Kontinio pozitif
havayolu basıncı, CVP = Santral venöz basıncı, GKS = Glasgo Koma Skalası, PEEP = Pozitif and-ekspratuvar basınç, PT =
Protrombin zamanı, PTT = parsiyel tromboplastin zamanı.
Tatlı su ile boğulayazan çocuklarda nadiren hipo Sıcak suda boğulmadaki kötü prognozla ilişkili fak
natremi ve nöbet gelişir, ve genellikle elektrolit bo törler, olay yerinde halktan kurtarıcıların uyguladı
zukluğunun düzeltilmesiyle kolayca kontrol altına ğı KPR, acil serviste kardiyopulmoner reusitasyon
alınır. (KPR) ve olay yerinde veya acil serviste asistoldür.
'Beyin resusitasyonu' için mannitol, lup diüretik • Su altında kalışı ve nakli uzun süren hastalara resü
leri, hipertonik salin kullanımı, sıvı kısıtlamasının, sitasyonu sonlandirma düşünülebilir.
mekanik hiperventilasyonunun, kontrollü hipoter Erişkin ve çocuklarda asistolden sonra tam veya
mi, barbiturat koması ve intrakraniyal basınç mo tama yakın nörolojik iyileşme soğuk su altında
nitorizasyonunu içeren girişimlerin yararlı etkileri uzun süre kalanlarda bildirilmiştir.
gösterilemiştir. Soğuk su altında kalan hipotermik kurbanlara kar
Resusitasyon sonrası dönemde vazopresörlerin de diyak arrestte normotermik veya canlı olmadığına
vamlı infüzyonu gerekebilir. karar verilene kadar uzun süre ve agresif resusitas
yon yapılmalıdır.
BÖLÜM 127 • TERMAL VE KİMYASAL YANIKLAR 441
VE KİMYASAL Koagulasyon-doku kan damarlarının trombozuy
12 7 TERMAL
YANIKLAR la geri dönüşümsüz hasara uğrar
Staz-doku canlıdır fakat dolaşımda durgunluk
Richard A. Walker vardır
Çeviri: Mehmet Ali Karaca Hiperemi-doku canlıdır ve artmış kan akımı bu
Fulya Karaca lunur
• Yetersiz resusitasyon staz bölgelerinde artmış doku
hasarıyla sonuçlanır.
TERMAL YANIKLAR • Yanık hastalarının prognozu en çok yanığın ciddi
yetinden, inhalasyon hasarının varlığından, ilişkili
EPİDEMİYOLOJİ yaralanmalardan, hastanın yaşından, önceki du
• Her yıl yaklaşık olarak 500000 Amerikalı yanıklar rumlardan ve akut organ yetmezliğinden etkilenir.
nedeniyle tedavi edilmekte ve 40000 kişi hastaneye
yatırılmaktadır. Çoğu acil servis yanık hastası te KLİNİK ÖZELLİKLER
davi ve taburcu edilmektedir. Hastaneye yatışı ge
reken hastaların %60'dan fazlası ülkenin 125 yanık • Yanıklar büyüklük ve derinliklerine göre sınıflan
merkezinden birine başvurmaktadır. dırılır. Yanık büyüklüğü tutulan vücut yüzey alanı
• Yanık riski 18-35 yaşları arasında en yüksektir. nın (VYA) yüzdesine göre hesaplanır.
Hem yaralanma hem de ölüm için erkek-kadın • VYA yüzdesini tahmin etmek için en sık kullanılan
oranı 2:1 dir. Yanık yaralanmaları pediatrik ve yaşlı metod '9'lar kuralıdır' (Şekil 127-1).
populasyonda daha sıktır. • Özellikle infant ve çocuklarda VYA yüzdesini tah
65 yaş üzerindeki hastalarda ölüm oranı tüm yanık min etmede daha doğru bir araç Lund ve Browder
hastalarından çok daha fazladır. yanık diyagramıdır (Şekil 127-2).
• Büyük bir yanığa bağlı ölüm riski yanık büyüklüğü, • Daha küçük yanıklarda VYA yüzdesini tahmin et
artmış yaş, beraberinde inhalasyon yaralanması ve mek için hastanın eli kullanılabilir. Hastanın el ala
kadın cinsiyeti ile ilişkilidir. nı VYA'nın %!'ine karşılık gelir.
• Yanık tedavisindeki önemli gelişmeler büyük ya • Geçmişte yanık derinliği derecelerle tanımlanmış
nıklarda mortalite oranlarını %4'e düşürmüştür. tır: birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü
PATOFİZYOLOJİ
• Termal yaralanma sonucu hemodinamik ve he
matolojik etkilerle birlikte hücre zar fonksiyonla
rında bozulma, hormona! değişiklikler, asit-baz
dengesinde bozulmayı içeren sistemik homeostatik
dengesizlikler gelişir ve tüm bunlar yanık şokuna
katkıda bulunur. %18Ön
• Yanık şokunda sıvı ve elektrolit bozuklukları sod %18 Arka
yum ve sıvının hücre içine girmesini ve potasyu
mun hücre dışına göçününe neden olan sodyum
pompasında bozulma sonucu gelişir.
• Geniş yanıklarda belirgin metabolik asidoz bulu %9
nabilir. Tüm vücut yüzey alanının (TVYA) >%60
tutan yanıklar miyokard aktivitesini baskılayabilir.
• Hematolojik bozukluklar hematokrit ve viskositede
erken bir artış bulunur, daha ileri evrelerde anemi
takip eder.
• Termal hasar ilerleyicidir. Başlangıç lokal etkileri
vazoaktif maddelerin salınımı, hücresel fonksiyon %18
bozukluğu ve ödemdir. Sistemik cevap nörohor
monal aksta değişiklikler ve tüm organ sistemlerin
de değişikliklerle sonuçlanır. Salınan nörohormo
nal ve vazoaktif maddeler bölgesel düzeyde yanık
yarasının ilerlemesine neden olur. ŞEKİL 127- 1. Yanık Yüzeyi Yüzdesin Hesaplamasında Do
• Tam kat yanıklarda 3 bölge vardır: kuzlar Kuralı
442 KISIM 13 • ÇEVRESEL ACİLLER
TABLO 127-2 Yanık Derinlik Özellikleri: TABLO 127-3 Amerikan Yanık Birliği Yanık
Amerikan Yanık Birliği Yanık Ünitesine Transfer Kriterleri
Sınıflaması Herhangi bir yaş grubunda üçüncü derece yanıklar
YANIK SEVK/ Yıldırım yaralanmasını içeren elektrik yanıkları
Kimyasal yanıklar
SINIFLAMASI YANIK ÖZELLİKLERİ TABURCU İnhalasyon yaralanması
Majör Yanık Parsiyel kalınlık >%25 Yanık Değerlendirme ve tedaviyi komplike hale getirecek veya morta
VYA, yaş 10-50 yıl Merkezine liteyi etkileyen hastalığı olan yanık hastalan
Parsiyel kalınlık >%20 Transfer Yanıkla beraber hastanın mortalite ve morbiditesini etkileyecek
VYA, yaş <10 veya >50 riskteki travma ( örneğin fraktürler)
yıl Çocuk hastalar için yanık konusunda tecrübeli personel veya
Tam kat kalırılık >%10 ekipmanın olmadığı hastaneler
VYA Özel sosyal, duygusal işlem veya uzun dönem rehabilitasyon
Yüz, eller, ayaklar veya gereken yanık hastaları
perineyi içeren yanıklar Çocuklarda <10 yaş veya erişkinlerde >50 yaş yanık hastaları
Büyük eklemleri içeren
yanıklar 158 Erişkinlerde Travma, Bölüm 159 Çocuklarda
Ekstremitede dairesel
yanıklar Travma, Bölüm 160 Yaşlılarda Travma).
İnhalasyon yaralanması ile Resüsitasyon önlemlerini başladıktan sonra yanık
birlikte olan yanıklar yarası bakımı yap. Küçük yanıklara soğuk komp
Elektirik yanıkları resyon uygula. Geniş yanıkları steril kuru örtüler
Fraktür veya diğer travma
ile birlikte olan yanıklar ile kapat, SF ile ıslanmış örtüler hipotermiyi tetik
Yüksek risk grubundaki leyebilir.
yanıklar Ampirik intravenöz antibiyotik verilmesi ve topikal
Orta Derece Parsiyel kalınlık %15-25 Hastaneye antibiyotik uygulanması önerilmez.
Yanık VYA, yaş 10-50 yıl yatış • İnhalasyon yanığını nemli oksijen, endotrakeal en
Parsiyel kalınlık %10-20 tübasyon ve ventilasyon, bronkodilatörler ve pul
VYA, yaş <10 veya >50 yıl
moner drenaj ile tedavi et. Ciddi karbon monoksit
Tam kat yanıklar� %10
Major yanık bulguları yok zehirlenmesini hiperbarik oksijen tedavisi ile teda
vi et.
Minor Yanık Parsiyel kalınlık <%15 Ayaktan
VYA, yaş 10-50 yıl tedavi • Boyun, göğüs ve ekstremitelerin dairesel yanıkla
Parsiyel kalınlık <%10 VYA, rında eskaratomi yap.
yaş <10 veya >50 yıl Eğer gerekiyorsa tetanoz profilaksisini yenile. Pri
Tam kat kalınlık <%2 mer immunizasyonu olmayan hastalara tetanoz
Major yanık bulguları yok
immunglobulinini ver.
Kısaltmalar: VYA: Vücut Yüzey Alanı Orta ve şiddetli yanıkları hastaneye yatır. Yanık
ünitesine yönlendirmek için kullanılan ABA kri
Oral/perioral yanıklarda, boyun yanıklarında, stri terleri Tablol27-3'de listelenmiştir.
dor, bozulmuş mental durum veya solunum sıkın Hafif yanıklar ayaktan tedavi edilebilir. Hafif ya
tısı varlığında hastaya entübasyon ve ventilasyon nıklar ablo 127-4'de hafif yanıkların bakımı özet-
yap. Oksimetri ile arteryal kangazı bak ve göğüs
grafisi ile değerlendir.
Yanık olmayan alanda 2 tane İV yol aç ve sıvı re TABLO 127-4 Minor Yanıkların Acil Serviste
süsitasyonunu düzenlemek için Parkland formülü Bakımı
gibi yanık formüllerini kullan. Yanık bakımından önce ve ayaktan tedavi için uygun analjezik
• Parkland formülünde Ringer Laktat 4mL/kg kez ver
VYA yüzdesi 24 saate verilir. Hesaplanan miktarın Yanık yarasını yumuşak sabun ve su veya dilüe antiseptik solüs
yansı hasardan sonraki ilk 8 saaatte ve geri kalanını yonla temizle
Gerekli ise yarayı debride et
gelecek 16 saatte ver. Topikal antimikrobiyal ilaç uygula
24 saatlik zaman aralığı hastaya resüsitasyon başla %1 gümüş sülfadiazine krem ( yüze ve sulfa alerjisi olanlara
dığında değil yanık oluştuğunda başlar. uygulama)
Daha ileri sıvı resüsitasyonu vital bulgular, serebral Basitrasin pomad
Üçlü-antibiyotik pomad (neomisin, polimiksin B, basitrasin
ve periferal perfüzyona ve yeterli idrar çıkışına göre çinko)
yapılır. Sentetik oklusif pansuman kullanımını düşün
Travmatik yaraları standart travma resüsitasyon Yanık bakımı ile ilgili ilk 24-48 saatlik süreç hakkında detaylı
rehberlerine göre değerlendir ve tedavi et ( Bölüm bilgi ver
444 KISIM 13 • ÇEVRESEL ACiLLER
lenmiştir. Hafif yanığı olan hastalara yakın takip Hidroflorik(HF) asit hızla sağlam deriye penetre
sağlanabiliyorsa Acil Servis tedavisinden sonra ta olur, görülür yüzeye! doku hasarı olmadan ilerleyi
burcu edilebilir. ci ağrı ve derin doku hasarına neden olur.
Gözün kimyasal yanıkları gerçek göz acilidir.
KİMYASAL YANIKLAR Gözlerin asitle yanıkları hızla yüzeye! göz yapıları
üzerinde proteinlerin çökmesine ve korneada 'buz
EPİDEMİYOLOJİ lu cam' görünümüne neden olur.
Gözün alkali yanıklarında penetrasyon daha derin
Yanık ünitesine başvuran hastaların %5-1 O'unu
kimyasal yanıklar oluşturmaktadır. de olduğu için daha şiddetlidir. Şiddetli kemozis,
Evdeki kimyasal yanıklar genellikle hafıfdir ve kül beyazlamış konjunktiva ve korneada opaklaşma
suyu ( lavabo açıcı), halojenli hidrokarbonlar (boya olabilir. Körlük retina! penetrasyon ve duyusal ele
çıkarıcılar), fenoller (koku gidericiler, dezenfektan manların hasarlanması sonucu gelişebilir.
lar), sodyum hipoklorit (çamaşır suyu) ve sülfürik Lakrimatörler (göz yaşı gazı ve biber gazı) oküler,
asit (klozet temizleyicisi) kullanımına bağlı gelişir. muköz membran ve pulmoner irritasyona neden
Alkaliler ve asitler tabaklama, boya polimerizasyo olurlar.
mı, çıkarma ve koruma gib çok sayıda endüstriyal
süreçte sıklıkla kullanılmaktadır.
Beyaz fosfor askeri cephanede kullanılmakta ve ke
mirgenleri öldüren ilaçlarda, zirai ilaçlarda ve havai TANI VE AYIRICI TANI
fişekte de bulunabilir. Tanı genellikle öyküde kimyasal ajana maruziyete
Kimyasal yanıklar sıklıkla yüz, göz ve ekstremiteler dayanır.
gibi vücut yüzeylerinde oluşur. Derideki ti.im irritasyon ve/veya ağrı durumlarında
Kimyasal yanıklar daha küçük olmasına ve morta kimyasallarla topikal maruziyet düşünülmelidir.
litesinin daha düşük olmasına rağmen yara iyileş
Göze maruziyette pH metre kağıtları alkalileri asit
mesi ve hastanede yatış süresi daha uzundur.
lerden ayırmada yardım edebilir.
PATOFİZYOLOJİ
Kimayasal ajanla temas yanıklar, irritan kontakt
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
dermatit, alerjik reaksiyon, termal hasar veya siste
mik toksisiteyle sonuçlanır. • Kimyasal yanıkların tedavisinde ilk öncelik kimya
Kimyasallarla oluşan deri hasarı termal hasara sallarla yanık sürecini sonlandırmaktır.
benzerdir ve yüzeye! eritemden tam kat kayba ka Giysileri çıkart. Kuru kimayasal parçacıkları fırça
dar değişen hasar oluşabilir. Kimyasal yanıklar baş ile temizle. Su ile cildi hemen yıka.
langıçta aldatıcı olarak hafif görülebilir fakat daha Elementer metallerin (sodyum, lityum, kalsiyu m,
yaygın deri hasarına ve sistemik toksisiteye ilerle magnezyum) su ile teması ciddi ekzotermik reak
yebilir. siyonlara neden olacağından madeni yağlarla kap
Doku hasarını etkileyen faktörler arasında ajanın
lanmalıdır.
miktarı ve güç/konsantrasyonu, temasın tarzı ve
Göz yanıklarında 1-2 lt normal salinle irrigasyona
süresi, ajanın fazı, etki mekanizması ve penetrasyo
nu derecesi bulunur. başla. Asit ve alkali yanıklı hastalarda pH normale
Kimyasalın emilimini etkileyen faktörler arasında vü dönene kadar irrigasyona devam et.
cut bölgesi, derinin durumu ve bütünlüğü, kimyasalın Alkali yanığı olan hastalara daha uzun süreli irri
doğası ve maruz kalan bölgenin okli.izyonu bulunur. gasyon gerekir.
Kimyasal yanıkların çoğu asitler veya alkalilerle Görme keskinliği muayenesi ve pH ölçümü gözün ilk
oluşur. Alkaliler asitlere göre daha fazla doku hasa irrigasyonunu takip etmeli ama önüne geçmemeli.
rı oluşturur. Göz uzmanına konsülte et.
Asitler tipik olarak hasarın yayılmasını sınırlayan Spesifik kimyasal yanıkların tedavisi Tablo 127-S'de
skar oluşumu ile sonuçlanan koagulasyon nekrozu verilmiştir.
na neden olurlar. Cildin HF asit ile tedavisinin seçenekleri Tablo
Alkaliler likenifikasyon nekrozu oluşturarak daha 127 -6'da verilmiştir. Ellerde, ayaklarda, parmak
derin hasara neden olurlar. larda veya tırnaklarında HF'ye yanık olan hastaları
plastik cerraha konsülte et.
KLİNİK ÖZELLİKLER Başlangıçtaki dekontaminasyon işlemlerinden
Kimyasal yanıklara bağlı deri hasarı maddenin ti sonra İV sıvı resüsitasyonu başla, gerekli ise analje
pine, konsantrasyonuna, hacmine ve maruziyet sü zi, tetanoz profilaksisi sistemik toksisiteye yönelik
resine bağlıdır. tedavileri sağla.
BÖLÜM 127 • TERMAL VE KİMYASAL YANIKLAR 445
ik5:j!ıjf1iW
KİMYASAL MADDE
Bazı Kimyasal Yanıkların Tedavisi
TEDAVİ ÖNERİLER
Asitler
Tüm asit yanıklarında dekontaminasyon ve bol su ile irrigasyon gereklidir
Asetik asit Bol su ile irrigasyon Büyük skalp yanıklarında sistemik
antibiyotik düşün
Fenol (karbolik asit) Bol su ile irrigasyon Sistemik toksisteye dikkat
2:1 oranında Polietilen glikol 300 ve endüstriyel
ispirto karışımı içeren bez
Formik asit Bol su ile irrigasyon Ciddi toksisitede diyaliz gerekebilir
%5 thiosülfat sabunu veya askorbik asit kremleri
Hidroflorik asit Bol su ile irrigasyon Yanık bölümüne konsülte et
Nitrik asit Bol su ile irrigasyon Serum elekrolitleri ve böbrek
fonksiyonlarına bak
Oksalik asit Bol su ile irrigasyon Ciddi dermal maruziyette kardiyak
İV kalsiyum gerekebilir monitorizasyon
Alkaliler
Tüm alkali yanıklara dekontaminasyon ve bol su ile uzun süreli irrigasyon gereklidir
Portland çimentosu Uzun süreli bol su ile irrigasyon Çimento partikülleri preoperatif
temizlik fırçası ile temizle
Elementer Metaller
Cilde gömülü halde metal parçaçıkların yanmasını artırabileceği için su kullanımı kontrendikedir.
Elementer metaller Metal parçaları kum, D sınıfı yangın söndürücü
(Sodyum, lityum, köpük veya mineral yağ ile kapla
magnezyum, aliminyum
ve kalsiyum)
Hidrokarbonlar
Benzin Dekontaminasyon
Katran Uzaklaştırmadan önce soğut Mayonez kullanılabilir.
Polioksilen sorbitan içeren merhem(polisorbat)
veya "De-solv-it" kullanarak uzaklaştır
Vesikanlar
Hardallar Dekontaminasyon Eğer su yetersizse adsorban tozlar /
Bol su ile irrigasyon pudralar (un, talk pudrası, kil)
serpilir ve nemli havlu ile silinir
İndirgeyici ajanlar
Alkil civa bileşikleri Bol su ile irrigasyon Bül sıvısı yüksek miktarda metalik civa
Debridman, drenaj ve büllerin bol su ile irrigasyonu içerir
Lakrimatörler
Göz yaşartıcı gaz Bol su ile irrigasyon İnhale edilirse solunum sıkıntısına
neden olabilir
Biber gazı Bol su ile irrigasyon İnhale edilirse solunum sıkıntısına
neden olabilir
Diğer
Beyaz fosfor(saylan) Giysileri çıkar Sistemik toksisteye dikkat
Bul su ile irrigasyon
Görünen parçacıkları debride et
Airbag Uzun süreli bol su ile irrigasyon
446 KISIM 13 • ÇEVRESEL ACİLLER
KLİNİK ÖZELLİKLER
Akım vücuttan geçerken, en büyük hasara sinirler,
kan damarları ve kaslar maruz kalır koagulasyon
nekrozu, sinirlere ve kan damarlarında yaralanma
ya neden olur. Sonuç olarak tablo bütün olarak ter
mal yanıktan ziyade ezilme yaralanmasına benzer.
} 28 ELEKTRİK VE YILDIRIM Travmatik yaralanmalara sıklıkla elektrik yaralan
maları eşlik eder.
YARALANMALARI --c----,- ��������
Elektrik yaralanmalannm spesifik komplikasyon
Sachita P. Shah ları Tablo 128-l'de özetlenmiştir.
Çeviri: Mehmet Ali Karaca, Acil yaşamı tehdit eden özellikler ventriküler fib
Fulya Karaca rilasyonun bulunduğu kardiyak aritmiler (düşük
voltaj) ve asistol (yüksek voltaj), solunum arresti,
nöbetler ve ciddi yanıklardır.
Çocuklarda oral yanıklarda gecikmiş labyal arter
ELEKTRİK YARALANMALARI kanaması bulunabilir (2 haftaya kadar).
EPİDEMİYOLOJİ
Elektrik yaralanmalarında risk grupları elektrik TANI VE AYIRICI TANI
kablolarına ve cihazlarına temas eden çocuklar Elektrik yaralanması tanısı genellikle öyküyle ko
(düşük voltaj yaralanmaları)ve yüksek voltaj elekt nur.
rikle çalışan erişkinlerdir. Belirsiz vakalarda çocuklarda karakteristik deri
veya oral lezyonlar yardımcı olabilir.
PATOFİZYOLOJİ Yüksek-voltaj yaralanmalarında standart travma
prensiplerini laboratuvar ve radyolojik değerlen
Elektrik yarlanmaları düşük voltaj (::;lOOOV) ve dirmeler takip etmelidir.
yüksek voltaj (> lOOOV) olmak üzere sınıflandırılır. Miyokardiyal hasar olmadan yaygın kas hasarı ile
Akım bir yönde devamlı (doğru akım)(direct cur birlikte rabdomiyoliz sonucu kreatinin kinaz(CK
rent, DC) veya alternatif(alternatif akım)(alterna MB) yükselebilir. İdrarda myoglobin ve total CPK
ting current, AC)olabilir. bakılmalıdır.
Elektrik yaralanmalarının ciddiyetini etkileyen Elektrokardiyogram (EKG) atriyal veya ventrikü
faktörler miktar, süre, tip (DA veya AC), vücuttan ler aritmileri, bradiaritmileri, uzamış QT aralığını
geçen akımın yolu ve çevresel faktörlerdir ( örn: veya ST-T dalga bozukluklarını gösterebilir.
suya batma). Bilgisayarlı tomografi (BT) ile kafanın taranması
Dokudaki elektrik enerjisi yanıklara (giriş ve çıkış ciddi kafa yaralanmalarında, komada veya düzel
ta), termal ısınmaya, flaş ve ark yanıklarına, künt meyen mental durum değişikliklerinde endike
travmaya ve kas tetanisine sebep olabilir. dir.
BÖLÜM 128 , ELEKTRİK VE YILDIRIM YARALANMALAR! 447
Elektrikli job, şok tabancası ve TASER (elektroşok TABLO 128-3 Yıldırım Çarpmasına Bağlı
cihazı)gibi elektronik kontrol cihazları elektrik Komplikasyonlar
uyarılarıyla istemsiz kas kasılması, nöromuskuler
SİSTEM INJURY
güçsüzlük ve/veya ağrıya neden olur. Ciddi yara
lanma nadirdir ve kardiyak monitorizasyon gerekli Kardiyovasküler Disritmiler (asistole, venrtiküler
fıbrillasyon/taşikardi, prematür
değilidr. ventriküler kontraksiyonlar), EKG
değişiklikleri, myokard enfarktüsü
(nadir)
Y ILDIRIM YARALANMALARI
Nörolojik Erken veya geç, kalıcı veya geçici;
EPİDEMİYOLOJİ bilinç kaybı, konfüzyon, amnezi,
intrakraniyal kanama, hemipleji,
Birleşik Devletlerde her yıl yaklaşık 300 yıldırım amnezi, solunum merkezi paralizi,
serebral ödem, nörit, nöbetler,
yaralanması ve 100 ölüm bildirilmektedir.
parkinson benzeri sendromlar,
• Yaşayanların %75'inde belirgin morbidite ve kalı serebral enfarklar, myelopati, progresif
cı sekeller görülebilmesine rağmen elektrik yara musküler atrofı, progresif serebellar
lanmalarından farklı olarak yaygın doku hasarı ve sendrom, geçici paraliz, parestezi,
myelopati, otonomik disfonksiyon
böbrek yetmezliği nadirdir.
Sporlar özellikle su sporları ve ulaşım artmış yıldı Kütanoz Yanıklar (birinci-üçüncü derece), skar,
kontraktürler
rım yaralanma riskiyle ilişkilidir.
Oftalmik Katarak (sıklıkla gecikmiş), kornea!
kezyonlar, üveit, iridosiklit, vitreus
kanaması, makular dejenerasyon,
PATOFİZYOLOJİ optik atrofı, diplopi, korioretinit, retina
dekolmanı, hifema
Yıldırım tek yönlü oldukça yüksek voltajlı akımdır.
Yıldırım yaralanmaları direk çarpma, akımın baş Otolojik Timpanik membran ruptürü, geçici veya
kalıcı sağırlık, çınlama, ataksi, vertigo,
ka bir objeden geçerek, temas çarpma( objeyi tutan nistagmus.
kişi), toprak akımı(topraktan geçer ve ayakta duran
Renal Myoglobinüri, hemoglobinüri, böbrek
kişiye geçer) veya adım potansiyeli ( topraktan bir yetersizliği (nadir)
bacağa geçip diğer bacaktan aşağı iner) ile olabilir.
Obstetrik Fötal ölüm, plasenta abrupsiyonu
Diğer Sekonder künt travma, kompartman
sendromu, dissemine intravasküler
KLİNİK ÖZELLİKLER koagülasyon
Yıldırım yaralanmaları çarpmanın koşullarına bağ
lı olarak minor yaralanmadan kardiyak veya solu Pupiller dilatasyon veya anizokori gelişebilir, prog
num arrestine kadar değişen şiddette olabilir. nostik değeri yoktur.
Minör yaralanmalar içinde konfüzyon, amnezi, Timpanik zarın yırtılması veya eğrelti otu benzeri
eritematöz deri belirtileri potansiyel yıldırım yara
kısa süreli hafıza problemleri, baş ağrısı, kas ağrısı,
lanması yönünden uyarıcı olmalıdır.
parestezi, timpanik zar hasarı ve geçici görme veya
İnme veya intrakraniyal kanama, nöbet bozukluğu
duyma problemleri olabilir. ve serebral, spinal kor veya diğer nöroljik travmalar
Minör yıldırım yaralanması olan hastaların çoğun ayırıcı tanıda bulunur.
da kademeli iyileşme ve az miktarda uzun süreli
sekeller görülür.
Ciltte yumuşama veya eğrelti otu şeklinde ciltte ya ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
nık yıldırım çarpması için tam koydurucudur. Uzamış solunum arrestinden sonra sağkalım bildi
• Yıldırım yaralanmaları ile ilişkili komplikasyonlar rildiği için agresif resüsitasyon uygulanması endi
Tablo 128-3'de özetlenmiştir. kedir.
Solunum arresti kardiyak arrest takip edebilir ve
yeterli ventilasyon dolaşım geri dönene kadar hi
poksik hasarı önleyebilir.
TANI VE AYIRICI TANI
Spinal immobilizasyon bilinmeyen olaylarda veya po
Yıldırım çarpmasının tanısı hikayeye dayamr ve bi tansiyel omurilik yaralanmalarında kullanılmalıdır.
linci kapalı veya arrest olarak uygun hava durumu Devamlı kardiyak monitorizasyon, pals oksimetri,
koşullarında dışarıda bulunan hastalarda düşünül invaziv olmayan kan basıncı takibi ve en az bir tane
melidir. İV damar yolu kullamlmalıdır.
BÖLÜM 129 ·KARBONMONOKSİT ZEHİRLENMESİ 449
Hipotansiyon beklenmeyen bir durumdur ve kana 300 dakika iken, %100 oksijenle 85 dakikaya düşer.
ma yönünden araştırma yapılmalıdır. COHb'nin yarı ömrü metilen kloridle daha uzun
Yüksek akımlı oksijen yüz maskesiyle verilmelidir. dur ve 13 saate yaklaşır.
Ventriküler taşikardi veya fibrilasyon ve asistol COHb oksijen taşıyamaz ve kalan oksihemoglo
standart ACSL protokolleriyle tedavi edilmelidir. bin için oksijen disosiasyon eğrisini sola kaydırır,
Sıvı resusitasyonu genellikle gereksizdir. hücrelere oksijen bırakılmasının azalmasına ne
Tetanoz profilaksisi yapılmalıdır. den olur. CO'in %10-15'i plazmada çözünür. Hem
Nöbetler standart tedaviler uygulanmalıdır. myoglobin hemde sitokrom oksidazı bağlayarak
Orta veya ciddi yaralanmalar yoğun bakıma kabul kalp ve beyinde hücresel solunuma engel olur. CO
edilmeli ve uygun konsültasyonlar yapılmalıdır. ayrıca nitrik oksit salınımına yol çarak endotelyal
• Minör yaralanması olan çoğu hasta kardiyak ve nö fonksiyon bozukluğuna ve indirek vazodilatasyona
rolojik durumun yakın takibi için kabul edilir. neden olur.
• Tüm gebe hastalar yatırılmalı ve fetal monitorizas • CO'in gecikmiş etkileri arasında iskemik -reper
yon yapılmalıdır. füzyon hasarıyla birlikte özellikle bazal ganglionda
nöral hücre kaybına yol açan enflamatuvar kaska
dın nötrofil göçüyle başlaması bulunur.
KLİNİK ÖZELLİKLER
• CO'in klinik özellikleri değişkendir fakat sıklıkla
nörolojik ve kardiyovasküler sistemlerdeki hipok
sik etkilerle ilişkilidir (Tablo-129-1). Semptomlar
129 KARBON MONOKSİT baş ağrısı, baş dönmesi, bulantı, kusma gibi grip
ZEHİRLENMESİ benzeri semptomlardan komaya kadar değişiklik
Christian A. Tomaszewski gösterir. Yaşlı hastalarda senkop veya kardiyak is
Çeviri: Mehmet Ali Karaca, kemi olabilir.
Fulya Karaca • Gaz ısıtıcı maruziyeti veya duman inhalasyon öy
küsü bulunanlarda veya değişmiş mental durumu,
asidozu veya koma görülen çok sayıda hastanın
EPİDEMİYOLOJİ bulunduğu durumlarda CO zehirlenme olasılığı
yönünden dikkatli olunmalıdır.
• Karbon monoksit (CO) muhtemelen hem isteyerek • Fizik muayenede taşikardi, taşipne veya hipotan
hem de sonbahar ve kış aylarında kazayla gerçekle
siyon bulunabilir. CO zehirlenmesini düşündüren
şen ölümcül zehirlenmelerin en sık nedenidir. baş ağrısı dışındaki nörolojik bulgular konfüzyon,
• CO'in potansiyel kaynakları tam olarak yanmamış
irritabilite, nöbetler, foka! nörolojik bozukluklar
gazyağı, gaz ocakları, odun yanan sobalar, kömür veya komadır. Yaşayan hastalarda karakteristik ki
ızgaralar, jeneratörler ve otomobillerdir. Yetersiz raz kırmızısı dudak nadiren görülür.
havalandırmanın olduğu benzin veya doğal gazla
çalışan makineler ortamda yüksek miktarda CO'e
neden olur. TABLO 129-1 Akut Karbon Monoksit
• Karbon monoksit duman inhalasyonuna bağlı ola Zehirlenmesinin Semptom ve
rak yangın ölümlerine yol açar. Bulguları
• Metilen klorid karaciğerde metabolize olması sebe Başağrısı
biyle maruziyetten 8 saat sonrasına kadar gecikmiş Görme bozuklukları
karboksihemoglobin (COHb) yükselmesine neden Kusma
olabilir. Konfüzyon
Ataksi
PATOFİZYOLOJİ Dispne/takipne
Nöbet
CO kokusuz, renksiz bir gazdır. Ortam seviyesi ge
EKG değişil<lil<leri/disritmiler
nellikle 1O ppm'dir.
Senkop
CO'nun 8 saatlik vardiyada izin verilen düzeyi orta
Retina kanaması
lama 50 ppm'dir. Zehirlenme genellikle 100 ppm'de
görülür. Göğüs ağrısı
• CO'nun hemoglobine afinitesi oksijenden 200 kat Büllöz cilt lezyonları
fazladır. COHb'nin yarı ömrü oda havasında 250- Foka! nörolojik defısit
450 KISIM 13 • ÇEVRESEL ACiLLER
• Belirgin akut veya kronik zehirlenme olan has TABLO 129-2 Hiperbarik Oksijen Tedavisi
talarda hafıza kaybı ve konsantrasyon bozukluğu İçin Yaygın Kullanılan Sevk
gibi uzun süreli nöropsikiyatrik problemler geli Endikasyonları
şebilir.
Senkop
Konfuzyon/mental durum değişikliği
• TANI VE AYIRICI TANI Nöbet
Karbon monoksit zehirlenmesinde venöz veya ar Koma
teryal kan örneğinde Co-oksimetride COHb ölçü Foka! nörolojik defisit
mü en güvenilir testtir. Acil serviste yatak başı pals Karboksi hemoglobin düzeyi> %15 olan gebelik
oksimetri ile CO görüntülemesi halen araştırıl Kan düzeyi >%25
maktadır. Akut miyokardial iskemi varlığı
COHb düzeyleri maruziyeti doğrulasa da semp
tomlar veya prognozla korele değildir. CO zehir
lenmesi genellikle COHb düzeyleri ölçümüyle sap
tanır. Normal COHb seviyeleri %1 <lir fakat sigara
ve çocuklarda aynıdır (Tablo 129-2). Hamilelerde
içenlerde %10 ve içemeyenlerde %3 kadar yüksek
HBO başlatılması için eşik COHb değeri, fetüse yö
olabilir. Daha yüksek düzeyler CO maruziyetini
nelik endişeler nedeniyle daha düşüktür. Bir hiper
düşündürür.
Standart pals oksimetri artan COHb varlığında barik uzmanma danışılmalıdır.
oksijen saturasyon okumaları yapay olarak yüksek Hastalar için, HBO tedavisi için transport yapma
olacağından güvenilir değildir. dan önce güvenli bir havayolu ve stabil bir hemo
Semptomatik hastalarda ek lab anormallikleri art dinami sağlanmalıdır. Çünkü ulaşım ve merkezin
mış anyon gap bulunan metabolik asidoz, kreatinin imkanları kısıtlı olabilir.
fosfokinaz veya laktatdır. İkincisi duman soluyan HBO tedavisi gerektirmeyen semptomatik hastalar
hastalarda birlikte siyanid zehirlenmesinin göster oksijen ile tedavi edilirken yaklaşık 4 saat gözlene
gesi olabilir. bilir (Tablo 129-3).
Kardiyak toksisite artmış troponin düzeyleri veya Eğer semptomlar gerilerse ve nörolojik muayene
EKG'de iskemi bulgarıyla açığa çıkabilir. normalse karbon monoksit kaynağının olmadığı
Radyolojik görüntüleme alternatif tanıları araştır eve taburcu edilebilirler.
mak için yaralıdır. Erken beyin BT sensitif değildir
fakat ciddi zehirlenmesi olan hastalarda globus pal
lidustaki lezyonları gösterebilir.
TABLO 129-3 Taburculuk Kriterleri
CO zehirlenmesinin ayırıcı tanısı semptomların
spesifik olmayan doğası nedeniyle geniştir ve grip SEMPTOMLARIN TABURCULUK/
benzeri hastalık, gastroenterit, diğer toksinlere ma CİDDİYETİ SEVK YORUMLAR
ruziyet ve mental durumda değişikliklere neden Minimal semptom Ev Güvenlik
olan infeksiyöz nedenleri içerir. Zehirlenme son veya semptom Koşullarının
rası kardiyovasküler etkiler eşlik eden miyokard olmaması Belirlenmesi
infarktüsü gösterebilir. Başağrısı Semptomlar Acil serviste %100
Kusma geriledikten oksijen uygula
sonra ev 4 saat izlem
ACİL SERVİS BAKIMI VE Artmış CO düzeyi Güvenlik sınırları
TABURCULUK nın değerlendir-
limesi
Hastayı maruziyet kaynağından uzaklaştırmalı ve
Ataksi, nöbet, Hastaneye yatış %100 oksijen
havayolu, solunum ve dolaşım sağlanmalı. senkop, göğüs Hiperbarik uygula
CO intoksikasyonu düşünülen hastalarda tedavi ağrısı, foka! uzmanına Hiperbarik oksijen
ye yüksek konsantrasyonda oksijen ile başlanmalı nörolojik defısit, danış tedavisi düşü
(örn: %100 oksijen rezervuarlı maske ile verilmeli) dispne, EKG nülüyorsa CO
ve hasta asemptomatik oluncaya kadar tedaviye de değişiklikleri düzeyleri, yaş ve
gebeliği de kap
vam edilmeli. Vital bulguları, kalp hızı ve ritmini sayan ko-morbid
izleyebilmek için hasta sürekli olarak monitorize durumlar ve has
edilmeli. Ciddi zehirlenmesi olan hastalara iV da tanın stabilitesi
mar yolu açılmalıdır. göz önünde
Ciddi zehirlenme görülen hastalar için kullanılan bulundurulma
lıdır
hiperbarik oksijen tedavisi (HBO) kılavuzu erişkin
BÖLÜM 130 • MANTAR VE BİTKİ ZEHİRLENMELERİ 451
130 MANTAR VE BİTKİ TABLO 130-1 Çok Zehirli Bitkilerin
ZEHİRLENMELERİ Yenilmesine Bağlı Semptomlar
B. Zane Horowitz ve Tedavi
Çeviri: Mehmet Ali Karaca, SEMPTOMLARIN TABURCULUK/
Fulya Karaca CİDDİYETİ SEVK YORUMLAR
Castor bean Geç gelişen Tüm barsak
(Hint fasulyesi) gastroenterit, irrigasyonu
(Ricinus deliryum, Destekleyici tedavi
• EPİDEMİYOLOJİ communis) nöbetler,
koma,ölüm
Bitkiler sıklıkla tüketilmekte ve bitkiye bağlı ma Coyotillo Asendan paraliz Destekleyici tedavi
ruziyetlerin %70-BO'i genç çocuklarda olmaktadır. (Karwinskia
Ölümler oldukça nadirdir. humboldtiana)
Mantar tüketimine bağlı zehirlenmeler yılda Yüksük otu Bulantı, kusma, Aktif kömürle Gİ
8000dir ve S'den azı ölüme neden olur. (Digitalis ishal, karın dekontaminas
purpurea) ağrısı, yonu
Birleşmiş Devletlerde Amanita türleri mantara konfüzyon, Potasyum düzeyi
bağlı ölümlerin %95'inden sorumludur. kardiyak takibi
disritmiler Antidisritmikler
Disritmiler için di
PATOFİZYOLOJİ goksin-spesifık
Fab antikor
Bitki ve mantarlarda bulunan toksinler hafif gast Jequirity fasulyesi Geç gelişen Tüm barsak irri
rointestinal (Gİ) semptomlardan organ yetmezliği (Abrus gastroenterit, gasyonu
precatorius) deliryum, Destekleyici tedavi
ve ölüme neden olan etkilere yol açabilir.
nöbet, koma,
Psilosibin ve psilosin içeren mantar toksinlerinin ölüm
lysergic asit dietilamid (LSD)etkilerine benzer nö Zakkum (Nerium Bulantı, kusma, Aktif kömürle Gİ
raktif kimyasallar içerir, halsinojenik etkiler üretir oleander) ishal, karın dekontaminas
ve genellikle zihinde değişikliklere neden olan etki ağrısı, yonu
leri nedeniyle istenerek tüketilir. kon füzyon, Potasyum düzeyi
kardiyak takibi
Monometil hidrazine parçalanan gyromitrin içeren disritmi Antidisritmikler
mantarlar nöbetlere neden olabilir. Vitamin B6 olu Disritmiler için di
şumundan sorumlu olan piridoksal fosfat enzimini goksin-spesifik
inhibe eder. Vitamin B6 olmadan SSS nörotransmi Fab antikor
teri GABA oluşmaz ve dirençli nöbetler görülür. Baldıran otu Taşikardi, Aktif kömürle Gİ
(Conium tremor, dekontaminas
Amanita phalloides barsaklardan iyi emilen, karaci maculatum) terleme, yonu
ğere aktif taşınan ve enterohepatik dolaşıma giren midriyazis,kas Destekleyici tedavi
amanitin içerir. Amanitin hepatositlere bağlanarak güçsüzlüğü,
mesenger RNA oluşumunu engeller ve gecikmiş nöbet,
möromuskuler
karaciğer yetmezliğine neden olur. blokaj
Coprinus atramentarius (mürekkep kap) mantarla Su baldıran Bulantı, kusma, Gİ dekontaminas
rı karaciğerde aminosiklopropronalole dönştürü otu (Cicuta karın ağrısı, yonu
len coprine aminoasidi içerir. Bu bileşik Antabuse maculata) deliryum, Destekleyici tedavi
(disulfiram) reaksiyonu mekanizmasına özdeş bi nöbet,ölüm
çimde aldehid dehidrogenezi inhibe ederek, alko Porsuk ağacı Sık: bulantı, Aktif kömürle Gİ
( Taxus species) kusma,kann dekontaminas
lün yıkılmasını önler. ağrısı yonu
Hint fasulyesinde bulunan potent bir toxalbumin Nadir: nöbet, Ttim barsak irri
olan ricinin birçok organ sisteminde sitotoksik et kardiyak gasyonu
kileri bulunur. disritmi,koma Destekleyici tedavi
Şeftali, kayısı, armut, yaban elması çekirdeğinde ve
ortancada bulunan amigdalin hidrosiyanik aside
KLİNİK ÖZELLİKLER
metabolize olarak eğer çekirdekler ezildiyse ve ye • Su baldıranında bulunan cicutoksini şiddetli Gİ
terli miktarda tüketildiğinde siyanür zehirlenmesi semptomları takiben deliryum, nöbet ve ölüme ne
ne yol açabilir. den olur.
Yüksükotunda, zakkum ve inci çiçeğinde kardiyo Abrus (tespih bezelye), Capsicum (süs biberi), Def
jenik glikozidler bulunur (Tablo 130-1). ne, Dieffenbachia, ormangülü (Rhododendron)
452 KISIM 13 • ÇEVRESEL ACiLLER
yenmesinden sonra orafarinkste direk irritasyon ve Amantia türü mantarların yenmesi 6-48 sonra baş
kimyasal yanıklar bildirilmiştir. layan gecikmiş Gi semptomlara neden olur. Maru
Hipotansiyon, disritmi ve iletim bozuklukları gibi ziyetten 1 -3 gün sonra karaciğer yetmezliği gelişir.
kardiyovasküler semptomlar akonitin, inci çiçeği Cortinarius orellanus ve Amanita smithiana man
(Convallaria), porsuk ağacı (Taxus), orman gülü tarları nefrotoksik bileşikler içerir ve geç başlangıç
(Rhododendron) ve zakkum yenmesinden sonra lı böbrek yetmezliğiyle sonuçlanır.
bildirilmiştir. Coprine içeren mantarların alkol alımından sonra
Şeytanelması, banotu ve köpek üzümü( nightshade tüketilmesi disülfiram benzeri reaksiyonlara neden
berry) akut antikolinerjik krizlere neden olan atro olur.
pin benzeri alkoloidler içerir. Yüzde ateş basması, bulantı ve kusma, terlemede
Toxicodendron türlerinde (zehirli sarmaşık, meşe artış, çarpıntı, hipotansiyon ve güçsüzlük tüketil
ağacı ve sumak) bulunan urushiol sensitize kişiler mesinden 2-72 saat sonra görülebilir.
de kontakt dermatite neden alır. İbotenik asit ve muscimol içeren mantarlar erken
Conium, baldıran otu ve gyromitrin içeren mantar başlangıçlı uyarıcı nörolojik semptomlara ve taki
ların yenmesinden sonra nöbetler görülebilir. ben sedasyona neden olur.
KLİNİK BULGULAR
• Hipogliseminin tipik belirtileri terleme, halsizlik,
iJ;i:JkıiFIIM Hipoglisemi Ayırıcı Tanıları
• Serum veya idrar ketonlannı saptamada nitropuri alkoliz, aşırı sodyum yüklenmesi ) göz önünde bu
sid testi kullanılırsa yanlış düşük veya negatif sonuç lundurulmalıdır. Ciddi asidoz (pH <6.9) tedavisin
verebilir çünkü bu test �-hidroksibütratı saptama de faydalı olabilir. Ciddi hiperkalemiyi düzelteme
za, sadece asetoasetatı saptar. de endikedir.
Sodyum, klor, kalsiyum, fosfor ve magneziyum dü İyileşme gözlenene kadar serum glukozu, anyon
zeyleri ozmotik diürez nedeniyle düşük olabilir. gap, potasyum ve bikarbonat düzeyleri saatlik takip
Psödohiponatremi sıktır: Glukoz düzeyinde her edilmelidir.
100 mg/drlık yükselmeye karşılık sodyumda 1.6 • Nitropirusid testi ile keton takibi yaparken, iyi
mEq/L düşüş olur. leşme sırasında saptanamayan �-hidroksibütratın
• Serum potasyum düzeyi düşük (ozmotik diürez ve asetoasetata geri dönüşmesi nedeniyle keton düze
kusmaya bağlı), normal veya yüksek (asidoz nede yinde paradoksal bir artış olacağı akılda bulundu
niyle hücrelerden potasyum salınımına bağlı) ola rulmalıdır.
bilir. Normal veya düşük potasyum düzeyi olan asi • Serbral ödem bir tedavi komplikasyonudur ve ge
dotik hastalar toplam vücut potasyumunda anlamlı nellikle çocuklarda oluşur. Genellikle tedavinin 4
bir azalmaya sahiptir. ila 12. saatleri arasında ve nörolojik durumda bo
• Serum pH, glukoz, elektrolitler ve kan üre azotu, zulma ile ortaya çıkar. Bilgisayarlı tomografi ile tanı
kreatinin, fosfor, magnezyum, tam kan sayımı, doğrulanmadan önce 1 g/kg mannitol verilir.
idrar testi, gerekirse gebelik testi gibi labaratuar Serbral ödem sodyum, glukoz ve hipovoleminin
tetkikleri elektrokardiyogram ve akciğer grafisi hızlı düzeltilmesi ile ilişkilidir.
DKA'un ciddiyeti ve altta yatan nedenlerin araştı
rılması için istenmelidir. Serum pH sına bakılırken
ven öz pH'nın da arteriyel pH ile korelasyon göster HİPEROZMOLAR HİPERGLİSEMİK
diği ve arteriyel ponksiyon riskinin olmaması ne DURUM
deniyle venöz pH bakılabileceği akılda tutulmalı
dır. EPİDEMİYOLOJİ
• Ayırıcı tanı diğer anyon gap'li metabolik asidoz ne
• Hiperozmolar hiperglisemik durum (HHD)
denlerini içerir (Tablo 131-4). Hipoglisemi ve hipe
DKA'dan anlamlı ketozis olmaması nedeniyle ayrı
rozmolar hiperglisemik durum ayrıca düşünülme
lır.
lidir.
HHD kontrolsüz tip 2 diyabet hastalarında görülür.
Yeni başlangıçlı tip 2 hastalarında da göreceli ola
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK rak sık görülür. Kolaylaştıran faktörler DKA daki
• Tedavi hedefi hipovolemi, ketonemi, asidoz ve gibidir (Tablo 131-3)
elektrolit anormalliklerini düzeltmek ve altta yatan
nedenin tedavisidir (Şekil 131-1)
•
PATOFİZYOLOJİ
Bikarbonat terapi hala tartışmalıdır. Asidozun et
kilerini (vazodilatasyon, santral sinir sistemi ve • HHD, (l)insülin direnci, azlığı veya her ikisi, (2)
miyokardiyal depresyon, hiperkalemi) düzeltme artmış hepatik glukoneogenez ve glukojenoliz ve
nin yararı ve bikarbonat tedavisinin riskleri (pa (3) ozmotik diürez ve dehidratasyon sonucu ortaya
rodoksal serebrospinal sıvı asidozu, hipokalemi, çıkar.
bozulmuş oksihemoglabin disosiasyonu, rebaund • Serum glukozu artarken ozmotik gradient hücre içi
sıvıyı intravasküler alana çeker. Ozmotik diürez so
nucu voli.im kaybı ve glukozüri gerçekleşir.
KLİNİK ÖZELLİKLER
• Tipik hasta profili, halsizlik veya bilinç bozukluğu
TABLO 131-4 Diyabetik Ketoasidoz Ayırıcı ile gelen ve eşlik eden böbrek veya kalp hastalığı
Tanıları olan tip 2 diyabetli yaşlı hastalardır. Metabolik de
ğişiklikler yavaş ortaya çıktığı için genellikle ileri
Alkolik ketoasidoz
HHD olarak ortaya çıkar.
Açlık ketoasidozu • Fizik muayenede dehidratasyon bulguları ortostoz,
Böbrek yetmezliği
kuru deri ve mukoza! membranlar ve bozulmuş bi
Laktik asidoz linç durumu görülür. Foka) defisit ve nöbet görüle
Salisilat, etilen glikol, metanol alımı bilir.
BÖLÜM 131 • DİYABETİK ACiLLER 457
Kısa öykü/muayene
o
Glukoz>400, idrarda keton + ise DKA olarak kabul et
Monitorizasyon, glukoz, EKG, idrar ketonu Presipe eden faktörler, enfeksiyon açısından araştırılır
iV damar yolu #1SF EKG'de hiperkalemi,enfarktüs bulgusu bakılır
# 2 1 /2SF (venbz erışimı patent tutmak için iV Gerekirse foley kateler takılır
ınfüzyon)
Elektrolit, CBC, fosfat, kalsiyum, magnezyum Vital bulgular, bilinç durumu, kan şekerı, elektrolitleri
göndeilirr, gerekirse kan/ıdrar kültürü ve anyon gap, venöz pH, aldığı- çıkardığı takibi yapılır
kritik hastalarda AKG veya venöz kan gazı
düşünülmeli
Detaylı anamnez ve muayene yapılır
2.SF 500mUs hız ile başlanır 0-30. dk Başlangıçtaki elektrolıtler, ozmolarite, anyon gap, kan
şekeri, düzeltilmiş Na ve K değerlendirilir
lık K+ >5.3 ise insülin infüzyonu 0.1 ünite/kg/s
başlanır. K+ kontrolü yakın zamanda görülür İlk K• sonraki tedaviyi belirler
İlk K+ <3.3 ve >5.3 ve idrar çıkışı varsa iV 2. K• tedavisinden önce yeterli idrar çıkışı olması
yoldan 1 /2SF + 40 mEq KCUL 250mUs ve insülin şarttır
infüzyonu (yukarıdaki gibi)
Opsiyonel: Erişkin hastalarda iV insülin bolus 0.1 ünite/
kg, infüzyondan önce
30 dk-1.sa
İlk K· <3.3 ise insülın infüzyonu 30 dakika kadar
durdulur, iV 2.yoldan '/2SF + 60 mEq KCUL
250mLJs açılır, K• >3.3 olunca indülin infüzyonu Glukoz , elektrolit, anyon gap tekrar bakılmalı
yukarıda anlatıldığı gibi başlatılır Anyon gap>25 ise veya glukoz>800 ise veya ciddi komor
bidite eşlik ediyorsa yoğun bakım yatışı düşünülmelidir
Glukoz 250-300 mg/dL'e yaklaştığında iV
2.yoldan 05 11,SF + 2 0 -40 mEq KCUL ıle Anyon gap <25 ve glukoz <800 ve önemli komorbidi
değiştirilir tesi yoksa yataklı servis veya diyabet ünitesine yatış
düşünülmelidir
1.sa-2.sa
Geç komplikasyonlar:
Hedef: 3-4 L sıvı 4 saatte Refrakter asidoz (sepsis, insülin antikorları}
Serebral ödem
İnsülin infüzyonunda en az 12 saat veya anyon Vasküler tromboz(nadir}
gap düzelene kadar devam edilir 3.sa-4.sa
Mukormikozis(nadir}
ŞEKİL 131-1. Yerleşimine bağlı akut karın ağrısının ayırıcı tanısı. AKA: alkolik ketoasidoz, DKA: Diyabetik ketoasidoz,
SAL: Sol alt lob, RAL: Sağ alt lob.
458 KISIM 14 • ENDOKRİN ACİLLERİ
t ---·, ı
ı
ı· iV sıvılar İnsülin Potasyum
-- ı
L
l J_
l
Yüksek
Na
ı
IN�mal
L..!a
j
j Düşük
ı Na
I
05 1/2 SF eklenir ve insüşin dozu 0.05 ü/kg/s'den
devam edilir Plazma osmolaritesi s315 müsm/kg
ŞEKİL 131-2. HHD'u ciddi olan erişkin hastalarda yaklaşım prtotokolü. HHD için tanı kriteri: serum glukozu >600 mg/dL,
arteriyel pH>7.3 ,bikarbonat>15 mEq/L, hafıfketonüri veya ketonemi ve serum ozmolaritesi >320 mOsm/kg *K �20 mEq/L
konsantrasyondakiler santral yoldan verilmeli.
BÖLÜM 131 • DİYABETİK ACiLLER 459
PATOFİZYOLOJİ
AKA akut veya kronik aşırı miktarda enaol alımı ve
çok az veya hiç gıda almmaması sonucunda oluşur. Serum pH'sı düşük, normal veya yüksek olabilir, bu
Glukojen depoları azalır ve insülin sekresyonu bas hastalarda genelde miks asit- baz bozukluğu görü
kılanır. lür: AKA nedeniyle metabolik asidoz ve kusma ve
Glukoz kaynağını sürdürmek için, karşıt-düzenle hacim kaybına bağlı metabolik alkaloz
yici hormonlar glukagon, büyüme hormonu, korti Kan glukozu düşük veya hafif yüksek olabilir.
zol ve adrenalin salınır. Kusma ve karın ağrısma bağlı olarak alım kısıtlan
Yağ ve etanol oksidasyonu vücudun enerji üreti dığı için Kan alkol düzeyi genellikle düşük veya sı
mi için esas kaynağı haline gelir ve keton cisimleri fırdır.
(�-hidroksibütrat, asetoasetat ve aseton) üretimi ile Serum ketonları (asetoasetat ve �-hidroksibütrat)
sonuçlanır. artmıştır. Ketonlar her ne kadar yüksek düzey
de saptansa da, çoğu veya tamamı asetoasetatın
Aseton akciğerlerden hızlıca atılır. �-hidroksibütrat
�-hidroksibütrat'a indirgendiği için indirgenmiş
ve asetoasetat birikir ve metabolik asidozla sonuç
formu olabilir.
lanır. Serum veya idrar ketonlarını saptamada nitropuri
�-hidroksibütrat asetoasetatm indirgenmiş for sid testi kullanılırsa yanlış düşük veya negatif sonuç
mudur. AKA'da asetoasetatın �-hidroksibütrata verebilir çünkü bu test �-hidroksibütratı saptama
indirgenmesi tercih edilir. Bunun sonucu olarak za, sadece asetoasetatı saptar.
ileri olgularda asetoasetat düzeyleri düşük olup • Ayırıcı tanıda anyon gapli metabolik asidoz ne
�-hidroksibütrat düzeyleri yüksektir. denleri: salisilat, metanol, enlen glikol, demir veya
izoniazid toksisitesi, diyabetik ketoasidoz, üremi ve
KLİNİK ÖZELLİKLER laktik asidoz yer alır.
• AKA, son alkol alımından 24 ila 72 saat sonrasında
bulantı, kusma, ortostozis ve karın ağrısı ile ortaya
ACİL SERVİS BAKIMI VE
çıkar. TABURCULUK
Fizik muayenede, hasta akut olarak bitkin ve de D5SF IV infüzyonu ile tedavi edilir. Kristaloid so
hidrate görünümdedir ve batmda hassasiyet görü lüsyonlar intravasküler volümü yerine koyar ve
lür. Abdominal hassasiyet yaygm ve nonspesifiktir glukoz endojen insülin salmımını uyararak ketozisi
veya alokol kullanımına bağlı gastrit, hepatit veya inhibe eder.
pankreatit gibi diğer nedenlerle ilişkili olabilir. Diyabetik ketoasidoz tedavisinin aksine insülin te
• Enfeksiyon veya alkol çekilmesi gibi alkolizmin di davisi gerekli değildir.
ğer komplikasyonları eşlik edebilir. T iamin iV 100 mg glukoz verilmeden önce önerilir.
Teorik olarak Wernicke hastalığmın tetiklenmesini
TANI VE AYIRICI TANI önler.
Duruma göre diğer elektrolit ve vitamin desteği
Labaratuar tetkikleri ile anyon gapli (Na+ - [Cl·+ sağlanır.
HC0 3·J >12 ± 4mEq/L) metabolik asidoz sapta Tedavi asidoz düzelene kadar, genellikle 12-24 saat
nır. sürdürülür.
BÖLÜM 133 • TİROİD HASTALIKLARI ACİLLERİ 461
TİROİD HASTALIKLARI
133 ACİLLERİ •
TANI VE AYIRICI TANI
Tiroid testleri primer hipotirodizmde tipik olarak
Michael P. Kefer düşük serbest T4 (tiroksin) veya T3 (triiyodotironin)
Çeviri: Elif Öztürk düzeyleri ve artmış TSH düzeyini gösterir. Düşük
sT4 ve sT 3 ile düşük TSH sekonder hipotirodizme
işaret eder.
EPİDEMİYOLOJİ • Miksodem koması klinik tanıdır klinik belirtilere
Hipotiroidzm yetersiz tiroid hormon üretimi nede göre şüphelenilmelidir. Miksödem komasını hipo
niyle yavaşlamış metabolizma durumudur. tiroididen ayıran TSH veya tiroid hormon düzeyi
Hipotirodizm kadınlarda erkeklere göre daha sık yoktur ve doğrulayıcı laboratuar testleri ile zaman
tır. kaybetmeden tedaviye başlanmalıdır.
Miksödem koması ciddi hipotirodizmin hayatı teh Miksödem ayırıcı tanısında sepsis, adrenal kriz, hi
dit eden bir formudur. Olguların büyük çoğunluğu poglisemi, menenjit, hiperkarbi, hiponatremi, çev
kış aylarında yaşlı kadın hastalarda tanı almamış resel hipotermi, konjestif kalp yetmezliği, inme ve
veya tedavi edilmemiş hipotirodi sonucu gelişir. aşırı ilaç alımı yer alır.
• Miksödem komasının mortalite oranı %30 ila %60
arasında eşlik eden komorbid hastalıkların duru ACİL SERVİS BAKIMI VE
muna göre değişir. TABURCULUK
Komplike olmamış semptomatik hipotirodizmi
PATOFİZYOLOJİ olan çoğu hasta birinci basamak primer bakım
doktoruna (aile hekimine) ileri değerlendirme ve
Hipotirodinin en sık görülen nedeni otoimmun tedavinin başlatılması için yönlendirilebilir.
hastalık(Hashimoto tiroiditi), idiyopatik nedenler, • Miksödem koması destek tedavisi havayolu sta
ablasyon cerrahisi veya iyot eksikliği gibi primer bilizasyonu, yeterli oksijenizasyon ve ventilasyon
tiroid yetmezliğidir. sağlanmasını içeriri. Makroglossi ve orofaringial
• S ekonder hipotiroidizm, pitüiter tümör, infıltatif ödeme bağlı olarak zor havayolu oluşabilir.
hastalıklar veya kanamasına bağlı tiroid stimule Kardiyak monitorizasyon, hipotermiye karşın ka
edici hormon(TSH) eksikliği veya hipotalamustan demeli ısıtma sağlanmalı ve hipoglisemi düzeltil
salınan tirotropin relasing hormon eksikliği sonu melidir.Hiponatremi genellikle sıvı lasıtlamasına
cu oluşur. cevap verir.
• Amiadoron ve lityum gibi ilaçlar da hipotiroide yol • Vazopressörler genellikle etkisizdir ve ciddi hipo
açabilir. tansiyon varlığında uygulanmalıdır. Sedatize edici
• Miksödem komasını tetikleyici faktörler arasında ilaçlardan kaçınılmalıdır.
enfeksiyon, konjestif kalp yetmezliği, ilaçlar, trav • Tetikleyici faktörler araştırılmalı ve tedavi edilmeli
ma ve soğuk ortam maruziyeti yer alır. dir.
• Miksödem komasının ilaç tedavisi hidrokortizon
100 mg IV (eşlik eden muhtemel adrenal yetmez
KLİNİK ÖZELLİKLER liğin tedavisi için) ve levotiroksin (T) 4 mikrog
• ram/kg IV yavaş infözyondur. Ciddi bulgular var
Hipotiroidzmin tipik belirti ve bulguları bitkinlik,
lığında L-triiyodotironin (T3) 20 mikrogram IV
halsizlik, soğuk intoleransı, konstipasyon, kiJo artı
eklenir. Kardiyovasküler hastalığı olan hastalarda
şı, seste kalınlaşmadır.
aritmi ve miyokardiyal enfarkt riskinden dolayı
• Deri bulguları kuru cilt, gode bırakmayan yüz ve
L-triiyodotironin dozu azaltılmalı (veya tamamen
ekstremitelerde ödem (miksödem) ve kaşlarda in
kaçınılmalıdır).
celmeyi içerir. • Miksödem koması olan tüm hastalar yoğun bakım
• Kardiyak bulgular ise bradikardi, kardiyomyopati,
ünitelerinde izlenmelidir.
düşük voltajlı EKG'dir.
• Parestezi, ataksi, derin tendon reflekslerinde gecik
me karakteristik nörolojik bulgulardır.
TİROTOKSİKOZ VE TİROİD
• Tiroidektomi skarı bulunabilir, guatr nadirdir. FIRTINASI
• Hipotirodinin bu bulgularının yanında miksödem
koması hastalarında hipotermi, hipotansiyon, bi EPİDEMİYOLOJİ
linç durum değişiklikleri, hiponatremi, hipoglise • Tirotoksikoz herhangi bir nedene bağlı olarak
mi ve solunum yetmezliği görülür. dolaşımdaki aşırı tiroid hormonu için kullanılan
462 KISIM 14 • ENDOKRİN ACİLLERİ
genel bir terimdir. Hipertirodizm tiroid bezi hipe Tiroid hormon düzeyleri semptomatik, komplike
raktivitesine bağlı gelişen kandaki fazla miktarda olmayan tirotoksikoz ve tiroid fırtınası durumla
tiroid hormonunu tanımlar. rında farklılık göstermez.
Graves hastalığı hipertirodinin en sık nedeni Tiroid fırtınasının ayırıcı tanısında sepsis, konjes
ri(%85) ve genellikle 30-40 'lı yaşlarda ortaya çıkar. tif kalp yetmezliğinin diğer nedenleri, inme, di
Tiroid fırtınası akut, hayatı tehdit eden tirotoksikoz yabet komplikasyonları (DKA veya hipoglisemi),
formudur ve sıklıkla tanı almamış veya tedavi edil sıcak çarpması, deliryum tremens, malign hiper
memiş hipertirodi hastalarında ortaya çıkar. termi, nöroleptik malign sendrom, feokromasito
Tiroid fırtınasında agresif tedaviye rağmen morta ma, ilaç tedavisinin kesilmesi ve sempatomimetik
lite yüksektir. veya orgonafosfat intoksikasyonu yer alır.
TABLO 134-1 Primer Adrenal Yetmezlik TABLO 134-2 Sekonder Adrenal Yetmezlik
Nedenleri Nedenleri
ADREN AL HİPOTALAMİK-
BEZDE HİPOFİZER
BOZUKLUK ÖRNEK DİSFONKSİYON ÖRNEK
Otoimmun İzole adrenal yetmezlik veya Uzamış glukokorikoid Kronik steroid kullanımı ACTH
poliglanduler yetmezlik ilişkili tedavisinin aniden üretimini baskılar
(poliglanduler sendrom tip 1 veya 2) kesilmesi
Adrenal kanama Meningokok sepsisine bağlı nekı-oz Hipofizer kanama veya Postpartum hipofızer nekı-oz
veya tromboz Koagulasyon bozuklukları nekı-oz (Sheehan Sendromu)
Sepsis(Waterhouse-Friderichsen Aşırı glukokortikoid Hipofızden ACTH üretiminde
Sendromu) alımı azalmaya neden olur
İlaçlar Adrenolitik ajanlar Beyin tümörleri Hipofız tümörü
Metirapon Hipotalamik tümör
Aminoglutemid Lokal invazyon
Mitotan (kı-aniyofaringioma)
Ketokonazol
Hipofizin radyasyona Hipotalamik-hipofızer aks
Adrenal Tuberkuloz maruz kalması üzerinden kortikotropin
bezleri tutan Fungal. bakteriyel sepsis Hipofizer cerrahi relasing hormon ve ACTH
infeksiyonlar Adrenal bezleri tutan AIDS Hipofızin etkilendiği üretimini bozar
Adrenal Sarkoidoz kafa travması
bezleri tutan Hemokromatozis Sarkoidoz
infiltratif Amiloidoz Hemosiderozis
hastalıklar Lenfoma Hemokı-omatozis
Metastatik kanser Histiyositozis X
Cerrahi Bilateral adrenalektomi Lenfoma
Metastatik kanser
Herediter Adrenal hipoplazi
Konjenital adrenal hipoplazi Hipofiz veya Tuberkuloz
Adrenolokodistrofi hipotalamusun Menenjit
Ailesel glukokortikoid eksikliği infeksiyonu Mantarlar
HIV
İdiyopatik
Kısaltmalar: ACTH= adrenokortikotropik hormon
İdame
Stres durumlarında artmış fizyolojik kortizol ihtiyacı
nedeniyle yüksek idame dozları gerekebilir (örn.hastalk,
cerrahi, travma)
Kısım 15
HEMATOLOJİK VE ONKOLOJİK ACİLLER
466
BÖLÜM 135 • ANEMİ VE KANAMALI HASTANIN DEGERLENDİRİLMESİ 467
• Kan transfüzyonu öngörülüyorsa kan grubu ve rak anstabil, hipoksik veya asidotik ise veya ortaya
cross match istenmelidir. Hazır RBC, semptomatik çıkan kardiyak iskemi varlığında yatırılarak izlen
hastalarda ve hemodinamik olarak anstabil hasta melidir.
larda verilmelidir. Hemotoloji konsültasyonu şüpheli kanama bozuk
• Anemi hastalarında ve devam eden kan kaybında, luğu olan ve anemi etiyolojisi kesinleşmemiş hasta
ileri araştırma ve tedavi için yatış gereklidir. larda mutlaka istenmelidir.
Kronik anemi hastaları veya etiyolojisi kesinleşme
miş yeni tanı anemili hastalar, hemodinamik ola-
468 KISIM 15 • HEMATOLOJİK VE ONKOLOJİK ACİLLER
Düşük MCV
! ı
·�- -r ArtmışRDW NormalRBC
,---
! ı ! ı
_- ı���
[ Ferritin normal RBC sayısı normal veya yüksek
ı
Ferritin düşük RBC sayısı düşük
L
Demir eksikliği
_--�_-_l -
Kronik hastalık anemisi Kronik hastalık anemisi
ı
Talesemi
[Sideroblastik anemi (herediter \ Hiptiroidzm
veya kurşun zehirlenmesi) Vitamin C eksikliği
A 1 _4 . - - ----4
· -
Normal MCV
!
I
- ı -
Retikülosit sayısı
normal
l
Artmış retükulosit
sayısı
1 [
RDWnormal I YüksekRDW
ı
Coombs testi pozitif
1
l
Coombs testi negatif
ı ı
ı
Artmış RDW Normal RBC
c
ŞEKİL 135- 1. A. Mikrositik aneminin incelenmesi. MCV=ortalama korpüsküler hacim; RBC=kırmızı kan hücresi;
RDW=eritrosit dağılım genişliği; B. Normositik aneminin incelenmesi. MCV=ortalama korpüsküler hacim; RDW=eritrosit
dağılım genişliği. C. Makrositik aneminin incelenmesi. MCV=ortalama korpüsküler hacim; RDW=eritrosit dağılım geniş
liği.
BÖLÜM 135 • ANEMİ VE KANAMALI HASTANIN DEGERLENDİRİLMESİ 469
(Devam ediyor)
470 KISIM 15 • HEMATOLOJİK VE ONKOLOJİK ACİLLER
PATOFİZYOLOJİ
• Edinse! platelet anormallikleri kalitatif (disfonksi KARACİGER HASTALIKLARINDA
yonel) ve kuantitatif (trombositopeni) bozuklukla KANAMA
rını içeriri.
• Trombositopeni azalmış platelet üretimi, platelet PATOFİZYOLOJİ
yıkımında artış, platelet kaybında artış ve splenik • Karaciğer hastalıklarında kanama riski K vitamini
sekestrasyonu sonucu olabilir. bağımlı koagülasyon faktörlerinin sentezinde azal
ma (II, VII, IX ve X), trombositopeni ve artmış fıb
KLİNİK ÖZELLİKLER rinoliz gibi birçok neden bağlı olarak artar.
• Trombositopeniye bağlı kanama peteşi ve mukoza!
kanama (epistaksis veya jinjival) şeklinde görülür. ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
• Ek olarak görülen bulgular purpura, hemoptizi, • Karaciğer hastalığı ve aktif kanaması olan hastalara
menoraji, hematüri veya hematokezyadır. Kvitamini 10 mg PO veya IV verilmelidir.
• Derin doku kanaması nadirdir. Ciddi kanaması olan veya invaziv yöntemlerden
önce, koagülasyon faktörleri yerine konan kadar
geçici olarak taze dönmüş plazma 15 mililitre/kg
TANI VE AYIRICI TANI IV verilmelidir.
• Azalmış platelet üretimi nedenleri kemik iliği in • Aktif kanaması olan ve fıbrinojen düzeyleri <100
filtrasyon, aplastik anemi, ilaçlar, viral enfeksiyon mg/dL olan hastalara kriyopresipitat 1 ünite/5 kg
lar ve kronik alkol kullanımı yer alır. IV yapılmalıdır.
Artmış platelet yıkımı nedenleri idiyopatik trom- • Platelet transfüzyonu ciddi kanama ve ilişkili trom
bositopenik purpura(ITP), trombotik trombosito bositopeni varlığında endikedir.
penik purpura (TTP), hemolitik üremik sendrom • Desmopresin 0.3 microgram/kg SC veya IV bazı
(HUS), disssemine intravasküler koagülasyon hastalarda kanama zamanını kısaltabilir.
(DİK) ve viral enfeksiyon, ilaçlar ve HELLP send
roumudur.
• Trombositopeni, akut hemoraji, hemodiyaliz ve BÖBREK HASTALIKLARINDA
splenik sekestrasyonun sonucu olabilir. KANAMA
• Platelet yapısındaki bozukluklar ise üremi, karaci
ğer hastalıkları, ilaçlar (aspirin, NSAII, klopidog PATOFİZYOLOJİ
rel), antiplatelet antikorları, DİK ve myeloprolifera • Böbrek hastalıklarında kanama çeşitli hemostatik
tif hastalıklarını içeriri. anormalliklerin sonucu olarak ortaya çıkar: üre
mik toksinlere bağlı platelet disfonksiyonu, koagü
lasyon faktör eksiklikleri ve trombositopeni
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
• Başlangıç laboratuar tetkikleri CBC ve periferik
yaymadır. ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
• Hematoloji konsültasyonu düşünülmelidir. Bazı • Akut kanamalarda endike olduğu durumlarda
durumlar platelet transfüzyonu ile kötüleşir (DİK eristrosit süspansiyonu transfüzyonu yapılır.
ve TTP). • Hemodiyaliz platelet fonksiyonunu geçici olarak
• Platelet sayısı <10000/mm3 olduğunda veya 1-2 günlüğüne düzeltir.
<50000/ mm3 olup aktif kanama varsa platelet • Desmopresin 0.3 microgram/kg SC veya IV bazı
transfüzyonu düşünülmelidir. hastalarda kanama zamanını kısaltabilir.
472 KISIM 15 • HEMATOLOJİK VE ONKOLOJİK ACİLLER
Konjuge edilmiş östrojen 0.6 mg/kg IV üremik has TABLO 136-1 DİK ile İlişkili Sık Görülen
taların çoğunluğunda kanama zamanını ve aktif
Durumlar
kanamayı düzeltir.
Sadece hayatı tehdit eden kanamalarda platelet DİK İLE İLiŞKİLİ SIK GÖRÜLEN
transfüzyonu ve kriyopresipitat endikedir ve daha KLİNİK DURUMLAR
önce bahsedilen tedavilerle birlikte kullanılmalıdır. Enfeksiyon DİK'in en muhtemel en sık nedeni;
Bakteriyel Gram-negatif sepsis hastalarının
Vira! %10-20'unda DİK, endotoksinler
Fungal monositleri ve endotelyal hücrelerini
DİSSEMİNE İNTRAVASKÜLER doku faktörü salgılanması için stimüle
KOAGÜLASYON eder, Rock Mountain benekli ateşi
direk endotelyal hasara neden olur.
Asplenik hastalarda veya sirozda
PATOFİZYOLOJİ DİK gelişme olasılığı daha yüksektir.
Septik hastalarda trombozisden ziyade
DİK hem koagülasyon hem de fibrinolitik sistemle kanama daha sık görülür.
rin aktivasyonu sonucunda meydana çıkan edinse! Karsinom Malign hücreler endotelyal hasara neden
bir sendromdur. Adenokarsinom olabilir ve doku faktörü ve diğer
Lenfoma prokoagiilan maddelerin salınımına
neden olur. Adenokarsinomların
KLİNİK ÖZELLİKLER çoğu trombozise yatkınlık yaparken
DİK komplikasyonları genelde biri predomine et (Trousseau sendromu), prostat
kanserinde kanamaya yatkınlık olur. DİK
mekle birlikte hem kanama hem de tromboz ilişki genellikle kronik ve kompanze edilmiştir.
lidir. Akut lösemi DİK en sık promyelökositik lösemide
Klinik özellikler venipunktür bölgelerinden, GIS, olur, blast hücrelerinden prokoagülan
genitoüriner yoldan kanama, peteşi, ekimoz, trom enzimler salınır, hücre yıkımı
boz, purpura fulminans ve çoklu organ yetmezliği sırasında aşırı miktarda salınım olur
olarak bulgu verebilir. (kemoterapi), tromboza göre kanama
olasılığı daha yüksektir.
Hastalarda ayrıca bilinç durumu değişiklikleri,
Travma DİK özellikle kafa travması, ezilmeler,
ekstremitelerde foka! iskemi, oligüri, renal kortikal yanıklar, hipotermi, hiperterıni,
nekroz ve ARDS görülebilir. rabdomyoliz, yağ embolisi, hipokside
görülür.
Organ hasarı Kronik kompanze DİK görülebilir, akut
TANI VE AYIRICI TANI Karaciğer DİK akut karaciğer yetmezliğinde
• Tanı, öykü, klinik belirtiler ve ilişkili labaratuar bo hastalığı olabilir, doku faktörü hasarlı
Pankreatit hepatositlerden salınır. Pankreatit
zukluklarına dayanır.
koagülasyon kaskadını aktive edebilir.
DİK ile ilişkili sık görülen durumlar Tablo 136-1 de
Gebelik Plasenta! ayrılma, amniyotik sıvı embolisi,
sıralanmıştır. septik abortus, intrauterin fetal
DİK ile ilişkili labaratuar bozuklukları için Tablo ölüm (kronik DİK olabilir), HELLP
136-2'ye bakınız. (hemolysis-elevated liver enzymes low
platelets )sendromunda da DİK olabilir
Vasküler Geniş aortik anevrizmaları (kronik
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK hastalık DİK cerrahi esnasında akut olabilir),
dev hemanjiyoınlarda, vaskülitlerde,
Tedavi altta yatan hastalığa yönelik ve IV sıvı re multiple telenjektazilerde
susitasyonu, kırmızı kan hücrrelerin transfüzyonü, Zehirli yılan Çıngıraklı yılan ve diğer yılan ısırığında
vazopresörler ve inotropik ajanlar gibi hemodina ısırıkları DİK gelişebilir, venom endotelyal
mik destek şeklinde olmalıdır. hücreleri hasarlar, kanama laboratuar
Aktif kanaması olan hastalarda fibrinojen düzey değer bozuklukları kadar ciddi olmaz
leri 100-150 mg/dL olana kadar kriyopresipitat 1 Akut akciğer Mikrotroınbi küçük pulınoner
ünite/5 kg iV verilmelidir. hasarı damarlarda depolanabilir, pulınoııer
ve adult kapiller endotelium hasarlanır ARDS
Platelet sayısı <20000/mm3 olduğunda veya respiratuar hastalarının %20'sinde DİK gelişir ve
<50000/ mm3 olup aktif kanama varsa platelet distress DİK hastalarının %20'sinde ARDS
transfüzyonu düşünülmelidir. sendromu gelişir.
Aktif kanama varlığında taze donmuş plazma 15 (ARDS)
mL/kg IV tranfüzyonu yapılır. Transfüzyon Ciddi kanama, şok, akut böbrek
reaksiyonları, yetmezliği ile birlikte DİK
Aktif kanaması olan hastalara K vitamini 10 mg PO
akut
veya IV ve folat 1 mg IV verilmelidir. hemolitik
Heparinin rolü hala kesinleşmemiştir. reaksiyon gibi
BÖLÜM 135 • EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLAR! 473
TABLO 136-2 DİK'de Görülen Labaratuar TANI VE AYIRICI TANI
Bozuklukları Faktör VIII inhibitörü olan hastalarda koagülasyon
ÇALIŞMALAR SONUÇ çalışmalarında normal PT, normal trombin küme
En yararlı leşme zamanı ve karıştırma testi ile düzeltilmeyen
Protrombin zamanı Uzamış uzamış PTT saptanır.
Platelet sayısı Genellikle düşük veya Faktör VIII spesifik analizler faktör VIII aktivitesi
azalmakta düşüklüğü veya yokluğunu gösteriri.
Fibrinojen düzeyleri GeneUikle düşük (fıbrinojen
akut faz reaktanı olduğu
için yükselmiş olarak da ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
görülebilir) <100 mg/dL
fıbrinojen düzeyleri ciddi Faktör VIII inhibitörü olan hastalarda ve akut ka
DİL ile ilişkilidir namalarda bir hematolog ile birlikte çalışılmalıdır.
Yardımcı Tedavi seçenekleri arasında faktör VIII, faktör IX
Aktive parsiyel Genellikle uzamış kompleksi, rekombinant faktör VIIa, desmopresin
troınboplastin zamanı asetat, protombin kompleksi ve plazmaferez yer
Trombin kümeleşme Uzamış(sensitif değil)
zamanı alır.
Fragmante kırmızı kan Mevcut olmalı (spesifik değil)
hücreleri
Fibrin degradasyon Yükselmiş PIHTILAŞMA BOZUKLUKLARI
ürünleri ve D-dimer *
Spesifik faktörler En çok ekstrensik yolak
faktörleri etkilenir (VII, X,V PATOFİZYOLOJİ
ve II) Hiperkoagülopati durumları edinse! veya doğuştan
Faktör I l,V,Vllt,X Düşük
Faktör VIII(akut faz Düşük, normal ve yüksek olabilir (Tablo 136-3'e bakınız).
reaktanı) Düşük (diğer faktörlerden Tromboz oluşumu ven ve/veya arteriyel dolaşım
Faktör IX daha sonra azalır) sistemlerinde meydana gelebilir.
*Karaciğer veya böbrek hastalıklarında kronik olarak düzey "Virchow triyadı" hiperkoagülopati, venöz staz ve
yüksek olabilir. endotelyal hasardan oluşur ve venöz trombüs olu
t Faktör VII, yarılanma ömrü en kısa faktör olduğu için şumu riskini artırır.
genellikle erken zamanda düşüktür
• Hastalar pulmoner emboli bulguları ile başvura • Hemofili B veya Christmas hastalığı faktör IX ek
bilirler (dispne, taşikardi, hemoptizi, hipoksi, ser sikliğidir erkeklerde 1:25000 ila l :35000 sıklıkta
semlik ve ciddi olgularda hipotansiyon) görülür.
• Diğer olası semptomlar ise karın ağrısı (mezenterik
trombüs ve/veya iskemi), ortal hipertansiyon (por
tal ven trombozu) veya nörolojik semptomlardır PATOFİZ YOLOJİ
(serbral ven trombozu veya akut SVO). • Hemofili dolaşımdaki koagülasyon proteininin
doğuştan bozukluğuna bağlıdır. Hemofili A ve B
X-geçişli, resesif bozukluklardır ve bu yüzden he
TANI VE AYIRICI TANI men hemen her zaman erkekleri etkiler.
• Faktör VIII veya IX proteinlerinde eksiklik veya
• Hiperkoagülopati durumları için labaratuar testleri
bozukluk intrensek koagülasyon yalağının anor
zaman gerektiren, yüksek oranda özelleştirilmiş ve
mal fonksiyonu ile sonuçlanır.
acil servis şartlarında hızlı sonuç vermesi olası ol
mayan testlerdir.
• CBC ile birlikte diğer ayırıcı tanı ve koagülasyon
KLİNİK ÖZELLİKLER
testleri istenmelidir.
• Heparin tedavisinin başlangıcından sonraki 5-15 • Hemofili hastaları hafif (normal faktör fonksiyo
gün içinde platelet sayısındaki >%50'lik düşüşte nunun %5-40'1), orta (normal fonksiyonun %1-5'i)
Heparinle indüklenmiş trombositopeni (HİT) dü veya ciddi (normal fonksiyonun <%l'i) hastalık ol
şünülmelidir. mak üzere sınıflandırılır.
• Hiperkoagülopati durumlarının ayırıcı tanıları için • Hemofili çabuk morarma, kas ve eklem içine kana
Tablo l36-3'e bakınız. ma ile karakterizedir.
• Kanamnın boyutu, ciddiyeti ve sıklığı hastalığın
ciddiyetine bağlıdır (hafif, orta veya ciddi).
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK • Travma, cerrahi işlemler ve spontan retroperitone
al veya santral sinir sistemi kanamaları hayati tehtit
, Yeni veya ilerleyen trombozu olan hastalara düşük edebilir. Travmatik kanamalar birkaç saate uzaya
moleküler ağırlıklı veya unfraksiyone heparin teda bilir.
visi başlanmalıdır ve hastaneye yatış düşünülmeli • Altta yatan başka bir hastalık yoksa, hemofili has
dir.
talarndaı küçük kesiler veya abrazyonlarda sorun
• HİT hastalarında heparin kesilmelidir. Hematolog
yaşanmaz.
la konsülte edilerek başla bir bir antikoagülan baş
• Ekstremite hematomları kompartman sendrouna
lanmalıdır (lepirudin, argatroban, danaparoid)
neden olabilir.
Ateş ya da enfeksiyon (özellikle Haemophilus influ TABLO 138-2 Akut Göğüs Sendromu
enza ya da Pneumococcus) soğuğa maruz kalma ya Yaklaşım ve Tedavisi
da yüksek irtifa, dehidrasyon ya da aşırı efor, ilaç
tedavisi uyumsuzluğu ya da ilaç kullanımı KKH Öykü Major semptomlar:Dispne, ateş,öksürük
Eşlik eden göğüs, kaburga, kemik veya eklem
oraklanmasını ve krizi tetikleyebilir. ağrısı
Semptomatik anemi dalak sekestrasyonundan ya Ağrının derecesi ve ciddiyetini değerlendirin
da kemik iliği yetersizliğinden (aplastik krizler) Yakın zaman veya önceden sepsis, enfeksiyon,
kaynaklanır ve halsizlik, solunum güçlüğü, CHF ya pnömoni veya hastaneye yatış öyküsü
da şokla baş gösterir. Geçirilmiş akut göğüs sendromu öyküsü,
Hayat ya da uzvu tehtid eden kriz, akut göğüs send özellikle entübasyon veya ventilasyon
romu (vazookluzif akciğer travması), felç, böbrek destek ihtiyacı olmuşsa
Potansiyel enfeksiyöz teması
enfarktüs, mezenterik enfarkt, sepsis, osteomiyelit, Mevcut kullanılan ilaçlar
pnömoni ya da priapizm içerir (Tablo 138-2). İmmünizasyon öyküsü: özellikle pnömokok
ve Hemofilius influenza tip B
TANI VE AYIRICI TANI Bazal hemoglobin düzeyi ve arteriyel
oksijenizasyon saturasyonu
Tetkikler kişiye özel belirlenmelidir ve hastalık de Fizik Genel: solunum sıkntısı, solukluk,
recesi akut krizin değerlendirilmesine yol gösterir. muayene dehidratasyon, sarılık, kaşıntı
Fakat, çok yönlü şikayetler (ağrı, halsizlik, ateş) Vital bulgular: Özellikle vğcu ısısı, pulse
kriptik kışkırtıcı vakalar için çözümleri içermelidir. oksimetri
Akut ağırlaşan anemi; eğer trombosit sayısı arttırıl Solunum :Göğüs duvarı, AC sesleri
Kalp: kardiyomegali ve sistolik üfürüm kronik
mışsa, artmış splenik sekestrasyon ya da eğer trom
anemi ile sık
bosit sayısı düşürülmüşse, kemik iliği yetersizliğini Abdomen: hassasiyet, orgonomegali
gösterebilir. Ağrı orta veya şiddetli , foka! patoloji var veya
Yardımcı
Lökosit ya da artmış bantlar enfeksiyon belirtir. testler ağrı akut atak için atipikse
• Hamilelik testi, doğurganlık yaşındaki bütün ka Tam kan sayımı, lökosit diferansiasyonu,
dınlara yapılmalıdır. retikülosit sayımı, idrar tahlili
Elektrolitlerin değerlendirilmesi dehidrasyon ve Cross-match örneği: eritrosit süspansiyon
böbrek fonksiyonlarını ölçer. transfüzyonu planlanıyorsa
Karaciğer fonksiyonu testleri ve lipaz karın ağrısını Arteriyel kan gazı:orta-ciddi solunum sıkıntısı
ve/veya pulse oksimetri ile hipoksemi varsa
değerlendirmeye yardım edebilir. PAAG
Semptomları saptanamayan ateşli OHH hastalarının; Kan kültürü
kan kültürü, idrar tahlili ve göğüs filmi olmalıdır. Klinik durumuna göre gerekliyse ek kan
Akut göğüs sendromu (göğüs ağrısı, öksürük, ateş, testleri
solunum güçlüğü) gösteren hastalar ciddi derecede Tedavi Oksijen:pulse oksimetreye göre
acil değerlendirme gereken hastalardır. Oral hidrasyon:tercih edilir
Göğüs filmi, EKG ve arteriyel kan gazı hipoksi de iV hidrasyon : hipotonik sıvıları tercih et,
recesinin; tipinin ve olası kan nakli için çapraz re idame dozun yaklaşık 1.5 katı doz ve
hızda (aşırı agresifIV sıvılar akut göğüs
aksiyonun belirlenmesine yardımcı olur.
sendromunu kötüleştirebilir)
İskelet filmleri, atipik foka) kemik ağrısı için göste Analjezikler: Gerekliyse genellik! e potent
rilir. opioidler kullanılır, solunum depresyonu
Anormal ağrı ya da nörolojik belirtiler için ileri gö bulguları açısından takip edilmeli
rüntüleme dikkate alınmalıdır. Antibiyotik: toplum kökenli pnömoni tedavisi
OHH hastalarında hayatı tehtit eden başlangıç se için ampirik antibiyotik önerilir
beplerinin ayırıcı tanısı, osteomiyelit, kemik en Bronkodilatatör: nebülizer g2-adrenerjik
agonistler
farktüsü, selülit, akut artrit, pankreatit, karaciğer
Göğüs fızyoterapisi
iltihabı, kolesistit, pelvik inflamatuvar hastalık, Transfüzyon: ciddi akut anemi varsa
pyelonefrit, pnömoni, pulmoner emboli ve menen Exchange Ciddi akut göğüs sendromu varsa ve
jiti içerir. transfüz ventilasyon desteği ihtiyacı öyküsü varsa,
yon entübasyonun önüne geçmede yardımcı
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK Yukarıdaki yakşalıma rağmen kötüleşme
varsa, yoğun bakıma yatışı önlemede
OHH hastalarında akut kriz için ilk müdahaleler yardımcı
öncelikle destekleyicidir. Hasta entübe ve ventilasyon desteği alıyorsa,
Akıllıca yönetimi ve zor vakalar için kapsamlı de ventilasyon ihtiyacının süresini kısaltmada
ğerlendirme gereklidir. yardımcı
Kemik iliği embolisi şüphesi veya tanısı varsa
O pioid ilaçlar genellikle şiddetli ağrı için gereklidir.
Bireyselleştirilmiş tedavi planlan sık kriz geçiren
hastalar için önerilir.
BÖLÜM 139 • TRANSFÜZYON TEDAVİSİ 479
Oral rehidrasyon, şüphelenilen dehidrasyon için • Değerlendirme, eksiksiz kan sayısı ve retikülosit
teşvik edilmelidir. IV kristaloid 1.5 katı idame için sayısı, bilirubin seviyesi, serum aminotransferaz ve
de kullanılabilir. laktak dehidrojenazı içerir.
Oksijen takviyesi hipoksi için gerekir. • Tedavi, ciddi anemi için eğer saptanırsa enfeksiyo
• EKG ve kardiyak görüntüleme kardiyopulmoner nun erken tedavisi ve kan değişimi içerir.
sendromu olan hastalar için uygundur.
• Kültürler alınmalıdır ve geniş spektrumlu antibiyo
tikler akut enfeksiyon semptomları gösteren hasta -
larda uygulanmalıdır. • HEREDİTER SFEROSITOZ
• Kan değişimi belli koşullarda düşünülmelidir -ap • Kalıtsal sferositoz, Küçük sert KKH oluşturan erit
lastik krizler, kardiyopulmoner dekompanzasyon, rosit hücresi bozukluğundan meydana gelir. Bu,
hamilelik, felç, solunum yetmezliği, genel cerrahi dalak tarafından yapılan destrüksiyonun artması
ve priapizm (ürolojik konsültasyon gerektirir) na ve KKH üretiminde dengeliyici bir artışa sebep
• Kabul kriteri pulmoner, nöroloji aplastik ya da enfek olur.
siyon krizler; splenik sekestrasyon; inatçı ağrı; inatçı • Komplike Şikayetler, aplastik ve megaloblastik
bulantı ve kusma; ya da belli olmayan tanıyı içerir. krizleri, kolesistit, splenomegali, sarılıklı hemoliz
Taburcu edilen hastalar için yakın takip ayarlan içerir.
ması, vücut ısısı 38°C'nin üzerine çıktığı anda geri • Tedavi ciddi vakalarda kan değişimi ve splenekto
dönmesinin söylenmesi. mi içerir.
GLUKOZ-6-FOSFAT
DEHİDROJENAZ EKSİKLİGİ • PATOFİZYOLOJİ
Glukoz-6-fosfat dehidrojenaz eksikliği en yaygın • Transfüzyon terapisindeki iki yaygın amaç hacim -
KKH enzimopatidir sel genişleme ve artan oksijen taşıma kapasitesidir
• Bu, Hb çökelmesine, dalak tarafından KKH nin ay • Şok anında, hacimsel genişleme oksijen taşıma ka
rılmasına ve hemolize neden olur. pasitesinden önceliği alır.
Hastaların çoğu semptom göstermez. • Transfüzyon terapisindeki daha az yaygın amaçlar
Oksidatif strese (ilaç tedavisi, enfeksiyon, bakla) ise pıhtılaşma faktörleri ya da trombosit aracılığıyla
maruz kalmak hemolize neden olur. kanama diyatezi düzeltmesini içerir.
480 KISIM 15 • HEMATOLOJİK VE ONKOLOJİK ACİLLER
TABLO 140-2 Yanık Derinlik Özellikleri: TABLO 140-2 Yanık Derinlik Özellikleri:
Amerikan Yanık Birliği Yanık Amerikan Yanık Birliği Yanık
Sınıflaması Sınıflaması (Devamı)
AGENT MANAGEMENT AGENT MANAGEMENT
Heparin Major kanama Belirgin internal kanamalar için
Minor Heparin tedavisinin durdurlması veya sıralanan tüm ölçümler
kanama Terapi dozununüzerinde aPTT her zaman hemodinamik Kriyopresipitat: iV I O ünite ve fibrinojen
olmayabilir bozukluk düzeyi tekrar kontrol edilir, fıbrinojen
IV doz sonrası antikoagülasyon etkisi 3 düzeyi <100 mg/dL ise kriyopresipitat
saate kadar devam eder tekrarlanır
Seri aPTT takibi yeterli olabilir Kriyopresipitat sonrası veya fıbrinojen
Major Protaminin 3 saat içinde toplam doza düzeyi> 100 mg/dL olmasına rağmen
kanama göre I mg/ l 00 ünite olacak şekilde IV kanama devam ederse 2 ünite TDP IV
Protamin IV yoldan 1-3 dakika içinde ve verilir
maksimum dozu 50 mg toplamda 10 TDP sonrasında kanama hala devam
dakikayı geçmeyecek şekilde yavaş verilir ediyorsa, E-aminokaproik asit 60
Protaminin anaflaksi riski yapma riski vardır dakika boyunca 5 gr IV takiben 1 gr/
Protamin düşük moleküler ağırlıklı saat sürekli infüzyon 8 saat boyunca
heparinin etkisini tam olarak geri veya kanama durana kadar veya
çevirmez traneksamik asit her 6-8 saatte bir 10
Enoksiparin: Son 8 saat içinde verilen mg/kg IV
her 1 mg enoksiparine karşılık 1 mg IV 10 ünite random dönor platelet
verilir. Enoksiparinin son dozundan transfüzyonu düşün
itibaren 8-12 saat geçmişse verilen Belirgin internal kanamalar ve major
İntrakraniyel
her 1 mg enoksiparine karşılık 0.5 mg kanama veya hemodinamik bozukluk
protamin verilir kanama için sıralanan tüm ölçümler
Dalteparin ve tinzaparin: Her 100 Acil beyin cerrahi konsültasyonu
internasyolen ünite dalteparin ve
Kısaltmalar: aPTT=aktive parsiyel protrombin zamanı
tinzaparie karşılık 1 mg protamin
verilir. aPTT hala uzamışsa (protamin TDP=taze donmuş plazma
infüzyonundan sonra 2-4 saatte
ölüçülen) Her 100 internasyolen ünite
dalteparin ve tinzaparie karşılık 0.5 mg
protamin verilir.
Antiplatelet
ajanlar
Aspirin Aspirin tedavisi kesilir
50,000/mm3 olacak şekilde platelet
transfüzyonu (random dönor
plateletlerinden en az 6 ünite olacak
şekilde gerekir)
Aspirin ile indüklenmiş platelet
inhibisyonu 7 gün devam edebilir,
bu nedenle tekrarlayan platelet
MALİGNİTE ACİL
Diğer
antiplatelet
transfüzyonu gerekbilir.
50,000/mm3 olacak şekilde platelet
transfüzyonu (random dönor
141 KOMPLİKASYONLAR --- -
- -
- --
ajanlar
plateletlerinden en az 6 ünite olacak Ross J. Fleischman
şekilde gerekir) Çeviri: Elif Öztürk
NSAII ile indüklenmiş platelet
inhibisyonu tipik olarak <1 gün sürer
Klopidogrel ile indüklenmiş platelet
inhibisyonu 7 güne kaar devam edebilir KEMİK METASTAZLARI VE
Fibrinolitikler PATOLOJİK KIRILMALAR
Minor eksternal Manuel bası
kanama EPİDEMİYOLOJİ
Belirgin Fibinolitik ajan, antiplatelet ajan ve/veya
internal heparin uygulanmasının kesilmesi Göğüs, akciğer ve prostat kanserleri, acıya, patolo
kanama Heparin etkisinin yukarıdaki gibi jik kırıklara ve omurilik sıkışmasına sebep olabilen
protamin ile geri dönürülmesi kemik metastazlarının en yaygın sebepleridir.
aPTT, tam kan sayımı, trombin pıhtılaşma
zamanı ve fıbrinojen düzeyleri ile teyit
edilmesi ve tiplendirilmiş ve cross KLİNİK ÖZELLİKLER VE TEDAVİ
match yapılmış kan istemi yapılır
Gerektiğinde kristoloid ve paketlenmiş Malign omurilik sıkışması olan hastaların yaklaşık
eritrosüt süspansiyonu ile voli.im replasmanı
%90'ında sırt ağrısı olacaktır.
(Devam ediyor)
BÖLÜM 141 • MALİGNİTE ACİL KOMPLİKASYONLAR 487
Omurilik sıkışması olan hastalarda, aynı zamanda ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCU
kas zayıflığı, radiküler ağrı ve barsak veya mesane
disfonksiyonu (sonraki bulgular) da görülebilir. • Görüntüleme gecikecek olursa, 10 milli- grams IV
Kırık veya kemik tutulumunu değerlendirmek için dexamethasone ve ardından iV ya da her 6 saatte
düz radtografi edinin. Düz radyograflar, "güve ye bir PO uygulamayı düşünün.
miş" gibi bir görüntü, periost reaksiyon ya da yük Acil radyasyon terapisi genellikle başlangıç teda
sek yoğunluklu alanların kötü bir sınırını (osteob visidir.
lastik aktivite) gösterebilirler. Ameliyat hızlı ilerleyen belirtiler, kararsız omurga
Lezyonları tanımlamak için CAT taraması ya da man olduğu durumlarda ve ameliyat ile uyumlu prog
yetik rezonans görüntüleme (MRJ) ile takip edin. noz ve genel durumlarda gerekli olabilir.
KLİNİK ÖZELLİKLER
Sırt ağrısı ilerlemeye açıktır, ve genellikle sırt üstü ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
pozisyonda daha kötüdür. • Erteleme önlemleri, ek nemlendirilmiş oksijen, dik
Proksimal motor güçsüzlüğü genellikle, vertebra
hasta konumlandırma ve olası bir heliyum-oksijen
gövdesinden gelen omuriliğin anteriyor kısmında
karışımı uygulanmasını içerir.
ki sıkışma yüzünden duyusal değişikliklerden önce
entübasyon gerekiyorsa, 5-0 ya da 6-0'lık endotra
olur.
keal bir tüple fiberoptik bronkoskoplu bir "uyanık
İntrinsik omurilik tutulması kendini tek taraflı za
yıflık ile gösterir. görünüm" tercih edilir.
Duyusal değişimler (hiperestazi veya anestezi) ve • Krikotiroidotomi, transtrakeal jet havalandırma ya
barsak ya da mesane tutması, ya da idrar kaçırma da trakeotomi gibi acil solunum yolu cerrahisi ge
sonraki bulgulardır. rekebilir.
Fiziksel muayane sonucunda vertebral perküsyon • Tanımlayıcı bir yönetim için, bir onkoloğa ya da bir
hassasiyeti, düşük rektal tonu, eyer tipi, alt ekstre cerraha danışın.
mite hiporeksisi ve anal tonus yokluğu ortaya çıka
bilir. MALİGN PERİKARDİYAL
EFÜZYONU VE TAMPONAD
TANI VE AYRICI TANI
EPİDEMİYOLOJİ
Düz radyograflar veya CT tarama vertebra tutulu
mu tespit edebilir, ama bütün omurga bir gadolin Perikardiyal efüzyonlar, kanser hastalarının %15'1
yum kontrastlı MRG tarama tarafından takip edil kadarında görülür ancak genellikle semptom ver
melidir. mez.
488 KISIM 15 • HEMATOLOJİK VE ONKOLOJİK ACİLLER
TABLO 141-1 Nötropenik Ateşte Ampirik Antibiyotik Başlangıç Tedavisi için Öneriler
DURUM İLAÇ VE ERİŞKİN DOZU YORUM
Ayaktan hasta Siprofloksasin 500 mg 8 saatte bir İlk 3 gün süresince günlük olarak sağlık
ve görevlisince değerlendirilme ihtimali
Amoksisilin/klavunat 500 mg 8 saatte bir olan düşük riskli hastalar için yararlı
Monoterapi Sefepim 2 gr IV 8 saatte bir Çoğu durumda ikili ilaç tedavisi kadar
veya geniş spektrumlu bu monoterapi ajanları
Seftazidim 2 gr IV 8 saatte bir kadar iyi olduğu görülmekte
veya
İmipenem/silastatin 1 gr IV 8 saatte bir
veya
Meropenem 1 gr IV 8 saatte bir
veya
Piperasilin/tazobaktam 4.5 gr iV 6 saatte bir
İkili tedavi Monoterapi ajanlarından birine ek olarak Potansiyel avantajları bazı gram negatif
Gentamisin 1.7 mg/kg IV 8 saatte bir bakterilere ve artmış ilaç direncine karşı
veya sinerjik etkiyi içermekte
Tobramisin 1.7 mg/kg IV 8 saatte bir
Nefrotoksisite, ototoksiste ve hipokalemi
veya
Amikasin 5 mg/kg IV 8 saatte bir dahil yan etki riski artar
Ciddi gram-pozitif Vankomisin 1 gr IV 12 saatte bir Tedavi modifıkasyonları yapılabiliyorsa
enfeksiyon için risk veya başlangıç empirik antibiyotik tedavisi için
faktörleri varsa (metine Sefepim 2 gr IV 8 saatte bir vankomisin genellikle gerekmez
bakınız) veya Vankomisin gram pozitif enfeksiyon oranı
Seftazidim 2 gr IV 8 saatte bir
veya artmış kliniklerde yüksek riskli hastaların
İmipenem/silastatin 1 gr IV 8 saatte bir tedavisine eklenebilir
veya
Meropenem 1 gr IV 8 saatte bir
492 KISIM 15 • HEMATOLOJİK VE ONKOLOJİK ACİLLER
KLİNİK ÖZELLİKLER
TANI VE AYIRICI TANI • Yakın bir kemoterapi geçmişi ile başvuran hastalar
dehidrasyon belirtileri gösterebilirler
• %60'ın üzerinde hematokrit ve 100.000/mm3 'ün
üzerinde WBC sayımı genellikle hiperviskozite TANI VE AYIRICI TANI
sendromuna neden olur.
Yükselmiş serum viskozitesi (> 5 cP), rulo formas Bulantı ve kusmanın diğer sebepleri, radyasyon en
yonu (bozuk para gibi yığılmış kırmızı hücreler), ya terit, bağırsak tıkanıklığı, enfeksiyon ya da tümör
sızıntısı ve artan kafa içi basıncı olabilir.
da anormal protein elektroforezi (IgM> 4 gram /
dL) tanıyı destekler. ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
• İzotonik kristalloidlerle hastaları rehidrate ve elekt
rolit anormallikleri gerektiği gibi tedavi.
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK • Antiemetik ilaçları uygulayın (Tablo 141-2).
• İntravenöz izotonik sıvılar uygulayın ve plazma
ferez veya lökoferez ilgili bir hematologa danışın TABLO 141-2 Kemoterapi ile İndüklenen
Koma hastalarında bir erteleme önlemi; 1000 ml Kusma için Antiemetik Ajanlar
flebotomi ile birlikte 2 ile 3 L arası izotonik s1V1ların SINIF VE AJAN ERİŞKİN DOZU YORUMLAR
eş zamanlı olarak infüzyonudur. Dopamin reseptör antagoinstleri
• Kırmızı hücre nakli, kan viskozitesini arttırabilece Metoklopro- 10 mg IV veyaIM Doz ilişkili
ği için tavsiye edilmez. mid ekstrapiramidal
yan etkiler
Prometazin 25 mg iV veya iM iV kullanımı yaygın
ancakFDA
TROMBOEMBOLİZM onaylı değil
Seratonin antagonistleri
EPİDEMİYOLOJİ Dolasetron 5 dakika içinde Konstipasyon,
• Tromboembolizm kanser hastalarında ölüme se 100 mgIV (veya başağrısı
bep olan, ikinci önde gelen nedendir. 1.8 mglkg)
Granisetron 5 dakika içinde
• Semptomatik derin ven trombozu kanserli hastala
10 mikrogram/
rın yaklaşık %15'inde bulunur ve bunların da yarı kgIV
sına yakınının malignasisi bulunur. Ondansetron 15 dakika
içinde 32 mg
(veya o.ıs
mikrogram/
PATOFİZYOLOJİ kg IV
Malignite bir hiperkoagülabilite durumudur. Ne Kortikosteroidler
oplastik hücreler ve kemoterapi intimal yaralanma Deksametazon 20 mgIV Mekanizma
lara neden olabilir. Obstrüktif tümörler genellikle bilinmiyor,
azalan hareketlilik ile şiddetlenen venöz staza ne immunsupresyon
den olurlar. yapmaz
• Talidomid, sunitinib ve bevacizumab gibi anjioje Benzodiazepinler
nez inhibitörleri, tromboz ile ilişkilidirler. Lorezepam 1-2 mgIV Sedasyon,
anksiyolitik
Histamin reseptör antagonistleri
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK Difenhidramin 50 mgIV veyaIM Teröpatik etkisi
düşük
• Derin ven trombozu ve pulmoner emboli tanısı ve
Kısaltmalar: FDA=US Food and Drug Administration
yönetimi için 27. Bölüm'e bakın.
BÖLÜM 141 • MALİGNİTE ACİL KOMPLİKASYONLAR 493
• KEMOTERAPÖTİK AJANLARIN • Antrasiklinler, vinka alkaloidler, mitomisin, sispla
tin, mekloretamin ve paklitakselin ekstravazasyonu
EKSTRAVAZASYONU
için antidotlar kullanımını tartışmak üzere bir on
KLİNİK ÖZELLİKLER koloğa danışın.
İNTRAPARENKİMAL KANAMA VE
EPİDEMİYOLOJİ İSKEMİK İNME
• Acil servise başvuran hastaların yaklaşık %3,S'inin • Bu iki durum, %50 (intrakraniyal kanama) ve <%25
baş ağrılarının ciddi bir sebebi vardır. {iskemik inme) oranında baş ağrısıyla gelebilir. Di
ğer nörolojik semptomlar genellikle eşlik eder.
PATOFİZYOLOJİ
• Subaraknoid kanamaların (SAK) büyük çoğunluğu
SUBDURAL HEMATOM
yırtılmış serebral anevrizma sebepli ortaya çıkar. • Subdural hematom uzak travma öyküsü olan risk
• Temporal arterit sistemik bir panarterittir. altındaki hastalarda (alkolikler, yaşlılar ve antikoa
• Migren ağrıları bir uyarıcı ile ortaya çıkar, duyu gülan kullananlar) şüphelenilmelidir.
girişini sağlayan beyin sapı yolaklarının disfonk
siyonuyla sonuçlanır ve takiben kan damarlarının BEYİN TÜMÖRÜ
bozulmuş aktivitesi ortaya çıkar.
• Beyin tümörü ağrılan bilateral, unilateral, sürek
li veya aralıklı olabilir. Baş ağrısı sabah daha fazla
KLİNİK ÖZELLİKLER
olabilir ve mide bulantısı ve kusma eşlik edebilir,
• Baş ağrıları primer baş ağrıları ve sekonder sebep vakaların küçük bir kısmında pozisyonel olabilir.
lere bağlı baş ağrıları olmak üzere ikiye ayrılır. Se • Nöroljik muayene anormalliği yalnızca %8'inde
konder sebepler daha ileri etiyolojik değerlendirme bulunur.
gerektirir.
494
BÖLÜM 142 • BAŞ AGRISI VE FASiYAL AGRI 495
TABLO 142-1 Temporal Arterit için Tanı BENİGN İNT RAKRANİYAL HİPERTANSİYON
Kriterleri • Benign intrakraniyal hipertansiyon (psödotümör
Yaş >50 serebri) obez olsun olmasın, çocuk doğurma ça
Yeni ortaya çıkmış lokalize baş ağrısı ğındaki genç kadınlarda ortaya çıkar. Bu kronik
Temporal arter hassasiyeti ya da nabız azalması baş ağrıları tiroid hastalığı, oral kontraseptif, Vit
Anormal arteryel biyopsi bulguları
A ve tetrasiklin kullanımı ile ilişkilidir. Eşlik eden
'Beş kriterden üçü olmalıdır semptomlar mide bulantısı kusma ve farklı görsel
problemleri içerir, bu problemlere görme alanı bo
zuklukları dahildir.
• Normal bilinç düzeyi ile beraber var olan papilö
ağrıdır. Çene kladikasyonu, polimyaljiya romatika,
üst solunum yolu enfeksiyonu semptomları ve gör dem hastalığm en ayırıcı özelliğidir.
me bozulması eşlik eden semptomlardır. SERVİKAL ARTER DİSEKSİYONU
• Genellikle >50 yaş üstü hastalarda ve kadınlarda
Servikal arter diseksiyonu travmatik ya da atrav
görülür (Tablo 142-1).
matik olabilir ve genellikle <40 yaşındaki hastalar
• Tutulmuş olan temporal arterde hassasiyet olabi
da gözükür.
lir, nabız yokluğu, nabız azlığı fark edilebilir ancak • İnternal karotis diseksiyonu unilateral anterior, ge
normal de olabilir. nellikle göz ve frontal bölgede yerleşik baş ağrısına
sebep olur, beraberinde genellikle boyun ağrısı eşlik
OFTALMİK BOZUKLUKLAR eder. Çoğu hastada Geçici iskemik atak (TIA), inme,
horner sendromu, monoküler körlük, ya da kraniyal
• Oftalmik bozukluklar şiddetli baş ağrısıyla gelebi
sinir anormallikleri vardır ya da gelişecektir.
lirler ve genellikle mide bulantısı ve kusma eşlik • Vertebral arter diseksiyonu oksipital ya da poste
eder {örn. akut glokom). rior boyun ağrısına sebep olur, sıklıkla beyin sapı
TIA'sı ya da inmesi semptomları eşlik eder.
HİPERTANSİF BAŞ AGRILARI
POST-LOMBER PONKSİYON BAŞ AGRISI
• Hipertansif baş ağrıları tipik olarak diastolik kan
• Bu durum son 24 ya da 48 saat içinde lomber ponk
basıncı yükselmeleri sırasında daha şiddetli olur ve
siyon yapılmış hastaların %10 ile %36 sında ortaya
kan basıncının azalmasıyla gelişme gösterir. çıkar. Baş ağrısı dik oturmakla artar ve dinlenmeyle
• İnme, feokromositoma, preeklemsi ve diğer yaşamı geçer.
tehdit edici baş ağrısı sebepleri de hipertansiyonun
sebepleri düşünülürken dikkatlice göz önüne alın- MİGREN BAŞ AGRILARI
malıdır.
• Baş ağrıları genellikle tedrici gelişir, 4-72 saat kadar
• Bir organın veya sistemin tutulduğu gerçek bir hi
sürer, tipik olarak unilateral, pulsatil ve fiziksel ak
pertansif acilden ayrımı iyi yapılmalıdır.
tiviteyle kötüleşen karakterdedir. Bulantı ve kusma,
fotofobi ve fonofobi de genellikle vardır.
SİNÜZİT Görsel auralar, hemiparesteziler, hemi pareziler ve
• Sinüzit, enfekte olan sinüslerin konumuna göre afazi gibi diğer nörolojik semptomlar da eşlik ede
bilir ancak bu bulgular varsa baş ağrısının diğer se
farklı yerlerde ağrılara sebep olabilir. Maksiller
bepleri de ekarte edilmelidir.
sinüzit için (en sık olan sinüzit) ağrı ön yüzdedir.
• Beş "POUND" kriterinden (pulsatil karakter, dura
Diğer sinüslere frontal (alm), ethmoid (göz arkası,
tion (süre) 4-72 saat, unilateral bölge, nausea (mide
gözlerin arası) ve sfenoid {diffüz) dahildir. Baş ağ bulantısı) ve kusma, disabling (iş gördürmeyen)
rısı tipik olarak baş pozisyonu ile değişiklik göster şiddet) dördü mevcutsa, migren tanısı için olabilir
mektedir. lik oranı (Likelihood Ratio-LR) 24'tür.
• Bu semptomların dördü veya daha fazlası varsa
hastanın sinüzit olma ihtimali yüksektir: renkli na KÜME TİPİ BAŞ AGRISI
za! akıntı, maksiller diş ağrısı, dekonjestanlara kötü • Küme tipi baş ağrıları 15 - 180 dakika arası süren
cevap, gözle görülür pürülan naza! akıntı ya da şiddetli, unilateral orbital, supraorbital veya tem
anormal transillüminasyon. Eğer bu bulgulardan poral ağrı ve eşlik eden tükrük artışı, naza! konjes
ikisinden azı varsa sinüzit ihtimali düşüktür. yon, rinore ve konjunktival enjeksiyon ile gelirler.
496 KISIM 16 • NÖROLOJİ
Semptomlar bir kaç hafta boyunca her gün ortaya saatte bir 60 mg oral olarak) vazospazmı azaltarak
çıkar, sonrasında haftalar ya da yıllar boyu tekrar sonuçlarda mütevazı gelişim gösterebilir. Ardından
ortaya çıkmaz. beyin cerrahi konsültasyonu endikedir.
• Menenjit şüphesi olan hastalar, öncesinde ampirik
TANI VE AYIRICI TANI antibiyotik tedavisi almalıdırlar. Antibiyotik teda
visi LP ya da görüntüleme için ertelenmemelidir
• Kontrastsız beyin BT baş ağrısının tehlikeli sebep (detaylar için bölüm ISO'ye bakınız).
lerini belirlemek için başlangıç görüntüleme moda • Temporal arterit şüphesi olan hastalar ampirik ola
litesidir. Son jenerasyon BT cihazları semptomların rak günlük 40 - 60 mg PO prednizon ile tedavi edil
ilk gelişiminden sonra 12 saat içerisinde SAK için melidir ve hızlı uzman konsültasyonu önerilir.
çok yüksek (%98) sensitiviteye sahiptir, ancak bu, • Migren baş ağrısının tedavisinde etkili olan ilaçlar
sonraki 12 saatlik zaman içinde hızla azalır (%80) dihidroergotamini (DHE), sumatriptanı, dopa
• LP menenjit şüphesinde ve yapılan beyin BT sonu min-antagonist antiemetikleri (metoklorpramid,
cunun negatif çıkması durumunda SAK'ı belirle klorpromazin, proklorperazin) ve ketolorak'ı içerir.
mek için endikedir. Güncel rehberler opiatları yalnızca migren spesifik
• LP öncesi beynin görüntülenmesine, papillödem tedavinin başarısız olması durumunda önermekte
yoksa ve bilinç durumu ile nörolojik muayene dirler.
(serebellar bulguların yokluğu dahil olmak üzere) • Küme baş ağrıları yüksek akımlı oksijen başlanma
normalse gerek yoktur. sından sonra hastaların %70'inde çözülecektir. Di
• BOS'ta ksantokromi varlığı, eğer LP semptomun hidroergotamin mesilat, NSAID'ler ve sumatriptan
gelişmesinden > 12 saat sonra yapılmışsa ve yerel da etkili olabilir.
laboratuar bunu belirlemek için spektrometrik bir • Primer olduğu düşünülen bir baş ağrısının teda
yöntem kullanıyorsa SAK'ı ekarte etmek için fay viyle iyileşmesi baş ağrısı için önemli bir sekonder
dalıdır. Ancak, ABD'deki çoğu laboratuar bunu yal sebep olmasını ekarte ettirmez.
nızca görsel inspeksiyon ile yapmaktadır. • Baş ağrısı için yatış endikasyonu, baş ağrısının ya
• Beyin ve boyun damar yapısının BT 'si anevrizma şamı tehdit edici bir sebebe sahip olmasını ve Acil
ya da servikal arter diseksiyonu varlığını belirle Departmanında yeterli semptom kontrolünü ger
mek için seçilmiş vakalarda faydalıdır. çekleştirememeyi içerir.
• MRG Acilde kullanımı açısından, baş ağrılarının
akut alevlenmesinde sınırlı kullanıma sahiptir. KRANİAL VE FASYAL AGRI
Akut SAK için BT'den daha duyarlı değildir. BOZUKLUKLARI
• Acil'de baş ağrısının etiyolojisi belirlemek için yapı
lacak olan birçok laboratuar tetkiki faydasızdır. An
TEMPOROMANDİBÜLER BOZUKLUK
cak hücre sayımı ve ayrımı, glukoz, protein, Gram • Temporomandibuler bozukluk (TMD) temporo
boyama, lateks antijen çalışmaları ve farklı kültür mandibuler eklemde, çevreleyen kaslarda ve liga
çalışmaları gibi bir kaç BOS tetkiki menenjit eti mentlerde ağrıya sebep olur. Hastalar genellikle ek
yolojisini belirlemek açısından faydalıdır (detaylar lem ağrısından, hareket ettirince ses çıkmasından,
için bölüm 1 SO'ye bakınız). Ek olarak, non spesifik çene kitlenmesinden, azalmış çene hareketinden ve
de olsa, artmış eritrosit sedimantasyonu (ESR) ve bruksizmden şikayetçidirler.
C-reaktif protein (CRP) temporal arteriti belirleme • T MB'nin Acil'de tedavisi NSAIDleri ve narkotik
de faydalıdır.
analjezikleri içerir. Radyografiler Acil'de değerli
ACİL SERVİS BAKIMI VE değildir.
• Takip diş hekimi ya da oral cerrah tarafından yapıl
TABURCULUK malıdır.
• SAK'ta tekrar kanama ihtimali, hastanın kan ba
sıncının kanamadan önceki kan basıncında tutul
TRİGEMİNAL NEVRALJİ
masıyla azaltılabilir (ya da geldiği andaki kan ba
sıncı bilinmiyorsa OAB<l30 mm Hg). Bu en iyi, • Trigeminal nevralji (Tic Doloureux) unilateral trige
labetolol gibi (tipik erişkin başlangıç dozu 10-20 minal sinir dağılım alanında, intermitan, bir iki sa
mg 1-2 dakikada iV puşedir, sürekli infüzyon dozu niye süren, "elektrik çarpması" benzeri ağrı ile gelir.
genellikle 2 miligram/dk ile başlar ve etki düzeyine • Başlangıç tedavisi oldukça etkili olduğu gösterilen
kadar titre edilir) iV olarak titre edilebilir bir hi karbamazepindir (günde 2 defa 100 mg PO).
pertansif verilmesiyle başarılabilir. Nimodipine (4 • İnatçı vakalar nöroloji'ye yönlendirilmelidir.
BÖLÜM 143 • iNME, GEÇiCi iSKEMiK ATAK VE SERViKAL ARTER DiSEKSiYONU 497
İNME, GEÇİCİ İSKEMİK meler trombotik, embolik ya da azalmış kan akımı
143 ATAK VE SERVİKAL ARTER durumu sebepli olabilir. Hemorajik inmeler intra
serebral kanamaya (ISK) ya da Subaraknoid kana
DİSEKSİYONU
maya (SAK) sekonderdir.
Steven Go
Geçici iskemik atak (GİA) tipik olarak 1-2 saatten
Çeviri: Eda Çakır
kısa süren geçici nörolojik defisittir, ancak süre ar
tık GİA ile inmeyi birbinden ayırmak için kullanıl
mamaktadır, daha ziyade aynı hastalık sürecinin
EPİDEMİYOLOJİ
devamlılığında incelenmesi gerekmektedir.
İskemik inmeler (%87) hemorajik inmeleden daha SAK'ların büyük çoğunluğu rüptüre olmuş serebral
sıktır (intraserebral [% l O] ve nontravmatik suba anevrizma sebebiyle ortaya çıkar.
raknoid kanama [%3)). Bkz. Tablo 143-1.
Servikal arter diseksiyonu (SAD) genç ve orta yaş KLİNİK ÖZELLİKLER
lılarda inmelerin %10-%25'inden sorumludur.
İnme hastalarındaki spesifik bulgular beynin hangi
noktalarının etkilendiğine ve zararın büyüklüğüne
PATOFİZYOLOJİ göre değişir (bkz. Tablo 143-2). İnme prezentasyo
İnme, beyne giden kan akımını azaltan her türlü nu, klasik olarak tarif edilen sendromlardan çok
hastalık süreci olarak tanımlanabilir. İskemik in- farklı şekillerde olabilir.
İlaç toksisitesi Belirli toksidromlar ve artmış Ölçülebilir akut NIHSS kullanımı önerilmektedir. İnme
(lityum, fenitoin, kan düzeyleri ile belirlenebilir. iskemik inme semptomları düzeliyor olmamalı, minör
karbamazepin) Fenitoin ve karbamazepin tanısı ve izole olmamalıdır. Ağır inmeli kişilere
toksisitesi ataksi, vertigo, mide (NIHHS skoru>22) rtPA vermeden önce
bulantısı ve anormal refleksler ile dikkat edilmesi önerilmektedir, çünkü
gelebilir. bu hastaların intraserebral kanama riski
artmıştır; ancak ne olursa olsun yüksek
Bell's palsy Nörolojik bozukluk izole olarak ölüm riski altındadırlar.
7. sinire sınırlıdır. Genellikle
gençlerde görülür. Yaş 2:18 Belirgin bir üst yaş limiti yoktur.
TABLO 143-6 National Institutes of Health Stroke Scale (NIHSS) - Ulusal Sağlık Enstitüsü İnme
Skalası
YÖNERGELER SKALA TANIMI
la. Bilinç düzeyi (LOC)* O= Uyanık ve cevap veriyor
Eğer tam değerlendirme endotrakeal tüp, farklı dil engeli, 1 = Uyanık değil, ancak hafif uyarıya hemen cevap verir, uyar
veya orotrakeal travma/bandaj gibi nedenlerle engellenirse, 2 = Uyanık değil, ancak ısrarlı veya güçlü veya ağrılı uyaran ile
araştırmacı bir cevabı seçmelidir. 3 yanlızca ağrılı uyarana hareket edebilir (stereotipik olmayan)
karşı hasta hiç hareket yapamadığı zaman seçilmelidir (reflektif 3 = Yanlızca refleks motor veya otonomik etkiyle cevap verebilir
postür haricinde) veya tamamen cevapsızlık, flasid veya refleks yokluğu
lb. Bilinç Düzeyi Soruları O = Her iki soruya doğru cevap
Hastaya hangi ayda olunduğu ve yaşı sorulur. Cevaplar doğru l = Yanlızca bir soruya doğru cevap
olmalıdır, kısmi veya tama yakın doğru yanıtlara puan verilmez. 2 = Her iki soruya yanlış cevap
Afazik ve stupordaki sorulara cevap veremeyen hastalarda
verilecek skor 2'dir. Endotakeal entübasyon, orotrakeal travma
veya ciddi dizartriye bağlı konuşmaya engel oluşturan durumlar
veya afaziye sekonder olarak oluşmayan tüm problemlerde
hastalara l puan verilebilir. Ancak hastaların ilk cevabı geçerli
sayılır, ve araştırıcı hastaya sözlü ya da sözlü olmayan ipuçları
vermemelidir.
le. Bilinç Düzeyi Emirleri O= Her iki görevi de doğru yapıyor
Hastaya gözlerini açması ve kapaması ve parezik olmayan 1 = Yanlızca birisini doğru yapıyor
elini açıp kapaması söylenir. Hastalar ellerini kullanamıyorsa 2 = Her ikisini de yanlış yapıyor
başka bir basamaklı emir verilebilir. Eğer güçsüzlüğe bağlı
harekette yetersizlik varsa hastaya zaman verilebilir. Eğer hasta
cevap vermiyorsa hastaya yapacağı hareket gösterilmelidir
(pandomim) ve sonuç skorlanmalıdır (ör.,emirlere uymuyor,
yanlızca birisine veya ikisine uyuyor). Travmalı, amputasyonlu
veya fiziksel kusurları olan hastalara uygun tek basamaklı
emirler verilmelidir. Yanlızca ilk hareket kabul edilmelidir.
2. En iyi Bakış O= Normal
Yanlızca horizontal göz hareketleri test edilir. İstemli veya l=Parsiyel bakış paralizisi; bakış bir ya da iki gözde anormal,
refleks (okülosefalik) göz hareketleri skorlanır ancak kalorik test ancak zorlu deviasyon veya total bakış paralizisi yoktur.
yapılmaz. Refleks ya da istemli aktivite ile yerine gelen konjuge 2=Zorlu deviasyon, veya total bakış paralizisi okülüsefalik
göz deviyasyonu varsa skor 1 'dir. Eğer hastada izole periferik manevra ile düzelmez
sinir paralizisi varsa skor 1 clir (kraniyal sinir III, IV, VI).
Afazik hastalarda bakış değerlendirilebilir. Oklüler travmalı,
bandajlı, daha önceden görmeyen hastalarda veya görme
keskinliği veya alanı hastalıklarında bakış refleks olarak ya da
araştırmacının belirleyeceği yöntemle değerlendirilmelidir. Göz
teması sağlandıktan sonra hastayı bir taraftan bir tarafa hareket
ettirmek parsiyel bakış paralizisini ortaya çıkartabilir.
3. Görme O = Görme kaybı yok
Görme alanı (yukarı ve aşağı kadranlar) parmak sayımı l = Parsiyel hemianopsi
kullanılarak yapılır, görsel alanlar karşı karşıya getirilerek test 2 = Komplet hemianopsi
edilir. Hastalar test için cesaretlendirilmelidir ancak hasta 3 = Bilateral hemianopsi (kortikal körlük dahil)
parmakların hareketlendiği tarafa bakarsa normal skorlanabilir.
Eğer tek taraflı körlük veya enükleasyon varsa, diğer gözdeki
görme alanı değerlendirilmelidir. Eğer quadronopsinin de
bulunduğu bariz asimetri varsa skorlama l clir. Eğer hasta
herhangi bir nedenle körse skor 3'tür. Bu noktada ikili
simültane stimülasyon yapılır. Eğer sönme varsa hasta skoru
l'dir, ve bu sonuçlar l 1. maddeye cevap olarak kullanılır.
4. Fasiyal Paralizi* O= Normal simetrik hareketler
Hastaya söylenerek ya da gösterilerek hastadan dişlerini 1 = Minör paralizi (nazolabial oluk silik, asimetrik gülümsme)
göstermesi, kaşlarını kaldırması ve gözlerini kapatması 2 = Parsiyel paralizi ( total ya da yakına yakın alt yüz paralizisi)
istenir. Cevap veremeyen veya iletişim kurulmayan hastalarda 3 = Tek veya her iki tarafta komplet paralizisi (yüzün üst ve altında
ağrılı uyaranla yüzünü ekşitmesinin simetrikliği skorlanır. fasiyal hareketlerin olmaması)
Eğer fasiyal travma/bandaj, orotrakeal tüp, şerit veya fiziksel
bariyerler yüzü örtüyorsa, bunlar kaldırılmaya çalışılmalıdır.
(devam ediyor)
BÖLÜM 143 • iNME, GEÇiCi iSKEMiK ATAK VE SERViKAL ARTER DiSEKSiYONU 501
TABLO 143-6 National Institutes of Health Stroke Scale (NIHSS) - Ulusal Sağlık Enstitüsü İnme
Skalası (Devamı)
YÖNERGELER SKALA TANIMI
5. Motor (Kollar) O= Düşme yok, kol 90 (45) derecede 10 sn boyunca kalıyor
Uzuv uygun pozisyona getirilmeli: Kollar uzatılmalı (avuç 1 = Düşme; kol 90 (veya 45) derecede duruyor, ancak 10 sn'den
aşağıya), 90 derece (otururken) veya 45 derece (yatıyorken). önce düşüyor; yatağa veya diğer yapılara çarpmıyor.
Kolda 1O sn öncesinde düşme skorlanır. Afazik hastalar testi 2 = Yerçekimine karşı koyabilir; kol 90 (veya 45) dereceye
yapmak için seslenilerek ve pandornirnle cesaretlendirilrnen kalkamaz ya da kalamaz; yatağa düşer, ancak yerçekimine karşı
ancak ağrılı uyaran verilmemelidir. Her uzuv tek olarak sırayla biraz karşı koyabilir.
değerlendirilmeli ve paretik olmayan koldan başlanmalıdır. 3 = Yerçekirnine karşı direnemez; kol düşer
Ancak arnputasyon veya eklem füzyonunda test edilemez 4 = Hareket yok
şeklinde skorlama yapılmalı (UN) ve açıkça gerekçesini
yazmalıdır.
Sa. Sol kol
Sb. Sağ kol
6. Motor (Bacak) O = Düşme yok; bacak 5 sn boyunca 30 derecede tutulabilir
Uzuv uygun pozisyona yerleştirilmeli: bacağı 30 derece l = Düşer; bacak 5 sn'in sonuna doğru düşer ancak yatağa
yukarıda tutun (hasta devamlı supin pozisyonunda çarpmaz
değerlendirilmelidir). 5 sn'den önce düşerse skorlanır. Afazik 2 = Yerçemine karşı koyabilir; bacak 5 snöe yatağa düşer; ancak
hastalar testi yapmak için seslenimlenmeli ve gösterilmelidir yerçekimine karşı biraz karşı koyabilir.
ancak ağrılı uyaran verilmemelidir. Her uzuv tek olarak sırayla 3 = Yerçekirnine karşı direnemez;bacak düşer
değerlendirilmeli ve paretik olmayan bacaktan başlanmalıdır. 4 = Hareket yok
Ancak arnputasyon veya eklem füzyonunda test edilemez
şeklinde skorlama yapmalıdır (UN) ve açıkça gerekçesini
yazmalıdır.
6a.Sol bacak
6b. Sağ bacak
7. Ekstremite ataksisi* O= yok
Bu maddenin amacı tek taraflı serebellar lezyon varlığını l= bir ekstremitede mevcut
saptamaktır. Hastayı gözü açık olarak test edin. Her iki tarafta 2= her iki ekstremitede mevcut
parmak-burun ve diz-topuk testi yapılmalıdır ve ataksi yanlızca
güçsüzlükle açıklanamayacak kadar fazlaysa skorlanabilir.
Anlayamayan veya paralizisi olan hastada ataksi skorlanarnaz.
Ancak arnputasyon veya eklem füzyonunda test edilemez
şeklinde skorlama yapmalıdır (UN) ve açıkça gerekçesini
yazmalıdır. Körlük durumunda test kol uzatılmış durumdayken
yapılmalı ve hasta burnuna değmelidir.
8. Duyusait O= normal; duyu kaybı yok
Dokunma ile his etme veya afazik veya şuuru kapalı hastada 1 = Hafif-orta derecede duyu kaybı; etkilenen tarafta dokunma
yüzünü ekşitme ya da ağrılı uyan ile geri çekme. Duyusal kusur daha az keskin hissediyor ya da hiç hissetmiyor, veya hasta
ancak inmeye bağlı ise skorlanır ve araştırıcı hernisferik kayıp dokunma ile yüzeye) ağrıyı hissetmez ancak dokunulduğunun
yönünden vücudun birçok alanını (kollar (el değil), bacaklar, farkındadır.
gövde, yüz) titiz bir şekilde değerlendirmelidir. Ancak"ciddi 2 = Ciddi veya tam duyusal kayıp; hasta yüzüne, kol ve bacağına
veya tam duyusal kayıp"açık şekilde tespit edilirse skorlamada dokunulduğunun farkında değildir.
2 verilir. Strupor ve afazik hastalar bu nedenle 1 ya da O skoru
alırlar. Beyin sapı inmesi olan bilateral duyusal kaybı olan
hastalar skorlamada 2 alırlar. Eğer hasta yanıt vermiyorsa ve
kuadriplejikse 2 skorlayın. Eğer hastalar korna halindeyse
otomatik olarak 2 verilir (madde la skor = 3).
9. Konuşma O = afazi yok; normal
Diğer incelenen bölümlerde anlama ile ilgili önemli bilgiler elde 1 = hafif-orta derecede afazi; diışüncelerini aktarmada ya
edilmiştir. Bu bölüm için hastaya resimde ne olduğu sorulur, da oluşturmada ciddi kısıtlama olmadan akıcılıkta veya
isimlendirme sayfasındaki nesneleri adlandırması istenir, ve anlamada bariz bazı değişiklikler olması. Ancak konuşma
cümleleri okuması söylenir. Daha önceki nörolojik muayenede veya anlamadaki azalma verilen materyal ile ilgili konuşmayı
verdiği yanıtlar ile de anlama değerlendirilebilir. Eğer görme zorlaştırır veya imkansız hale getirir. Örneğin verilen materyal
problemliyse hastadan eline verilen cisimleri tanıması, bunları ile konuşulurken araştırmacı hastanın cevabından resim ya da
tekrarlaması ve konuşması istenir. Entübe hastadan yazı adlandırma kartı içeriğini saptayabilir.
yazması istenebilir. Koma hastası otomatik olarak 3 (madde 2 = Ciddi afazi; bütün iletişim parçalanmış ekspresyon ile
la skor=3) şeklinde skorlanır. Kısıtlı kooperasyonu olan veya mümkündür; dinleyici tarafından anlam çıkarma, sorma veya
struporlu hastalarda araştırmacı skor seçmelidir, fakat 3 skoru tahmin etme ihtiyacı oldukça fazladır; dinleyici konuşmayı
ancak hasta tekli emirlere hiç uymuyor veya mutizm varlığında sürdürür. Araştırmacı verilen cevaplardan materyalin içeriğini
verilebilir. saptayamaz.
3 = Mutizm, global afazi; konuşma veya işitsel anlama yoktur
(devam ediyor)
502 KISIM 16 • NÖROLOJİ
TABLO 143-6 National Institutes of Health Stroke Scale (NIHSS) - Ulusal Sağlık Enstitüsü İnme
Skalası (Devamı)
YÖNERGELER SKALA TANIMI
10. Dizartri* O= Normal
Normal olduğu düşünülen hastadan listedeki cümleleri 1 = Hafif-orta dizartri; hasta bazı kelimelerde geveleyerek
okuması ve tekrarlaması söylenir ve konuşması değerlendirilir. konuşabilir, ve en kötü ihtimal biraz zorlukla anlaşılabilir.
Eğer hasta ciddi afazikse spontan konuşmadaki artikülasyonun 2 = Ciddi dizatrti; hasta oldukça geveleyerek konuşur ve konuşma
durumu değerlendirilir. Eğer hasta entübe ise veya konuşmak disfazi yokluğunda veya disfazi ile açıklanamayacak şekilde
için bariyeri varsa test edilemez olarak skorlanabilir (UN) ve bu anlaşılmaz veya mutizm/anartri mevcuttur.
seçenek için ayrıntılı açıklama yazmak gerekebilir. Hastaya niye
test edildiğini açıklamayınız.
11. Sönme ve dikkat eksikliği 0= anormallik yok,
Daha önceki testlerde ihmal ile ilgili gerekli bilgiler sağlanabilir. 1 = Görsel, taktil, işitsel, uzaysal veya kişisel cevapsızlık veya
Eğer hastada vizüel çift simültan uyarı yapılmasını engelleyen duyu modalitelerinin birinde bilateral eş zamanlı uyarıya karşı
ciddi görme kaybı varsa ve kutanöz stimulusa cevap normalse sönme.
skor O olabilir. Eğer hasta afazik ancak her iki tarafa bakıyorsa 2= Birden fazla modalitede derin yan-cevapsızlık veya sönme;
ve igiliyse skor O olabilir. Vizüel uzaysal ihmal veya anasognozi hasta kendi elini tanımaz veya sadece bir yanına oryantedir.
varlığı anormalliğin kanıtı olarak kabul edilebilir. Yanlızca
anormallik skorlandığı için bu made test edilemez olarak
skorlanamaz.
"Modifiye NIHSScle silinen maddeler
1Modifıye NIHHS için madde 8 için skala ikiye ayrılmıştır (O= Normal, 1 = Anormal)
BOS ksantokromisi semptomun ortaya çıkışından lik kan basıncı >220 mm Hg ya da diyastolik kan
12 saat sonraya kadar ortaya çıkmaz ve BOS'ta basıncı >120 mm Hg olmadıkça müdahale edil
SAK tanısı koymak için kaç tane RBC olması ge memelidir). Eğer kan basıncı kontrolü gerekliyse,
rektiği konusu hala tartışmalıdır. Ksantokromi en labetolol gibi (tipik erişkin başlangıç dozu 10-20
iyi spektrometrik yöntemlerle ekarte edilebilir. mg 1-2 dakikada iV puşedir, sürekli infüzyon dozu
Normal bir Kraniyal BT, ksantokrominin yokluğu, genellikle 2 miligram/dk ile başlar ve etki düzeyine
ve RBC'nin hiç yokluğu ile azlığı ( <5xl06 RBC/L) kadar titre edilir) titre edilebilir intravenöz antihi
genellikle SAK'ı ekarte etmek için göz önüne alınan pertansif kullanılmalıdır. Hedef OAB'yi %10-%25
kriterlerdir. arasında düşürmek olmalıdır. Fazla düzeltme ol
Taklit eden durumları ve eş zamanlı durumları maması için çok çok dikkatli olunmalıdır.
ekarte etmek için tam kan sayımı, EKG, nabız ok Eğer bir hasta rekombinant doku plazminojen ak
simetresi, elektrolit ve koagülasyon testleri, kardi tivatörü (rtPA) tedavisine adaysa, rtPA uygulaması
öncesi hedef kan basınçları SKB :::;185 mm Hg ve
yak enzim seviyeleri, toksikoloji taraması, kan alkol
DKB:s;ııo mm Hg'dir (Tablo 143-7'ye bakınız)
seviyesi, ekokardiyogram ve karotis çifti taraması
IV rtPA akut iskemik inmenin semptomlarının
önerilebilir.
başlangıcından itibaren 3 saat içinde kullanılma
ACİL SERVİS BAKIMI VE onaylıdır.
TABURCULUK Amerikan Kalp Birliği/Amerikan İnme Birliği rtPA
tedavi penceresinin 4.5 saate genişletilmesini öner
Hastada var olan tüm havayolu, soluma ve dolaşım mektedir ancak bu endikasyon halen FDA tarafın
anormalliklerinin hızlı değerlendirilmesi ve stabili dan onay beklemektedir ve şu an endikasyon dışı
zasyonu en önemli şeydir. olarak tanımlanmaktadır.
Rutin oksijen suplementasyonu endike değildir, rtPA uygulaması öncesi dikkatli bir şekilde rtPA
ama 02 saturasyonu �%94'te tutulmalıdır. dahil etme/ dışlama kriterlerinin gözden geçiril
Hasta kardiyak monitörize edilmeden önce damar mesi gerekmektedir (Tablo 143-4).
yolu açılmış olmalıdır. Eğer tedavi penceresi 3'ten 4.5 saate genişletilecek
Hızlı bir yatak başı glukoz belirlenmesi gerekmek se ek olarak Avrupa Kooperatif Akut inme Çalış
tedir ve hipoglisemi düzeltilmelidir. ması 3 (ECASS III) dışlama kriterleri kullanılmalı
Hastanın orali kapalı tutulmalıdır, yatakta istirahat dır (Tablo 143-5).
halinde olmalıdır ve aspirasyon ile düşme önlemle Trombolitik tedavi öncesi hastadan ya da yakının
ri alınmalıdır. dan aydınlatılmış onam alınmalıdır.
Hastanın durumu stabilize edildiğinde hasta kont • rtPA :::;3 saat içinde verildiğinde Semptomatik int
rastsız BT'ye gönderilmelidir. raserebral kanama (SİK) riski %6.4 (mortalitesi
Eğer bir hasta tromboliz adayı değilse, hipertan %45) ve 3 ve 4.5 saatler arası da %7.9'dur (NINDS
siyonuna müsamaha gösterilmelidir (yani sisto- tanımlaması).
BÖLÜM 143 • iNME, GEÇiCi iSKEMiK ATAK VE SERViKAL ARTER DiSEKSiYONU 503
T ABLO 143-7 Potansiyel Rekombinant Doku Rekombinant Doku
Plazminojen Aktivatör (rtPA) Plazminojen Aktivatörü
l Kullanımı Öncesinde Kan (rtPA) Uygulanımı Sırasında
Basıncı Tedavisine Yaklaşım Ve Sonrasında Kan Basıncı
Eğer hasta rtPA tedavisi için adaysa, hedef arteriyal kan Tedavisi
basıncı: sistolik kan basıncı <185 mmHg ve diastolik Kan Basıncı Monitörizasyon Sıklığı
kan basıncı <11O mmHg
rtPA infüzvonunun Kan basıncı monitörizasyon
İLAÇ YORUMLAR başlangı�ından sonraki sıklığı
Labetolol, 10-20 Ciddi astımı, kronik obstruktif zaman
0-3 saat 0-3 saat
miligram İV, 1-2 akciğer hastalığı, konjestif
3-9 saat 3-9 saat
dakika üzerinde, bir kalp yetmezliği, diabetes 9-24 saat 9-24 saat
kez tekrarlanabilir mellitus, myastenia gravis,
beraberinde kalsiyum kanal Eğer sistolik kan basıncı Labetolol, 10 miligram IV 1-2
blokerleri, hepatik yetmezliği 180-230mmHg dakika üzerinde. Doz toplam
olan hastalarda dikkatli üzerindeyse doz 300 mg'a kadar 10-20
kullanılmalıdır. Baş dönmesi dakikada bir veya tekrar
ve bulantı yapabilir. Gebelik edilecek şekilde
kategorisi C (ikinci ve üçüncü Diastolik kan basıncı 105- veya
trimesterlerde) 120 mmHg üzerindeyse Labetolol, IV 10 miligram
Kola yapıştırılan Organik nitratlara aşırı duyarlılığı sonrası 2-8 miligram/dk
Nitrogliserin paste, infüzyon
olanlarda, fosfodiesteraz 5
2,5-5 cm deriye inhibitörü kullananlarda Eğer kan basıııcı >230 Labetolol, 10 miligram IV 1-2
yapıştırılır (sildenafıl, tadalafıl, veya mmHg dakika üzerinde. Doz toplam
verdanafil), veya kapalı açılı doz 300 mg'a kadar 10-20
glukom. Sıklıkla başağrısına dakikada bir tekrar edilecek
neden olur. Gebelik kategorisi C. şekilde
Nikardipin infüzyonu, Miyokardiyal infarktlı hastalarda, Diastolik kan basıncı 121- veya
5 miligram/saat, fentanyl (hipotansiyon) 140 mmHg Labetolol, IV l O miligram
5-15 dk aralıklarla kullanımı, konjestif kalp sonrası 2-8 miligram/ dk
2.5 miligram/ hastalığı, hipertrofik infüzyon
saat dozdan titre kardiyomyopati, portal veya
et; maksimum hipertansiyon, renal yetmezlik, Nikardipin infüzyonu, 5
doz, 15 miligram/ hepatik yetmezlik (başlangıç miligram/saat, 5-15 dk
saat; istenilen kan dozu ayarlanmalıdır) varlığında aralıklarla 2.5 miligram/saat
basıncına ulaşılınca; dikkatli kullanılmalıdır. 'Ciddi dozdan titre et; maksimum
3 miligram/saatte aortikstenozlu hastalarda doz, 15 miligram/saat
düşürülebilir kontraendikedir. Başağrısına, Eğer kan basıncı Sodyum nitroprussid
dizziness, yüzde kızarma, yukarıdaki infüzyonunu düşünmek
bulantı, refleks taşikardiye neden müdahelelerle kontrol gerekir (0.5-10 mikrogram/
olur. Gebelik için kategori C altına alınmamışsa kg/dk). Sürekli arteriyal
rtPA uygulaması için hedef kan basıncı düzeyine monitörizasyonu öneriir;
ulaşılamamışsa, bu hastalar artık rtPA tedavisine aday Hepatik ve renal yetmezlikte
değillerdir. dikkatli kullanılmalıdır,
intrakraniyal basıncı yükseltir.
Gebelik kategorisi C.
rtPA'.nın total dozu 0.9 mg/kg IV'dir, maksimum
dozu ise 90 miligramdır; dozun %10'u bolus şek
• GİA hastaları için, aspirin (325 mg oral) ve dipr
linde uygulanır, geri kalan kısmı 60 dakikada in
ydamol (400 mg oral) önerilir. Antiplatelet tedavisi
füzyon şeklinde verilir.
hemorajik inme için kontraendikedir.
rtPA tedavisinden sonra başlangıç 24 saatte aspirin
ya da heparin tedavisi uygulanmamalıdır. Aspirin Heparin ya da warfarin GİA veya inmenin akut te
(325 mg oral) eğer hastanın aspirasyon yoksa 24 davisi için, atrial fıbrilasyonun varlığında bile Acil
saat ile 48 saat arasında endikedir. serviste endike değildir. Muhtemel bir istisna ola
• Herhangi bir nörolojik bozulma durumunda intra rak Koroner arter hastalığında ağırlık temelli hepa
serebral kanama'dan şüphelenilmelidir. rin protokolü görünmektedir, ancak bu da tartış
• rtPA alan hastaların kan basınçları yakından takip malıdır.
edilmelidir ve gerekli olduğunda tedavi edilmelidir Eğer iskemik inme hastası rtPA terapötik zaman
(Tablo 143-8). penceresinde gelirse, Acil serviste agresif destek-
504 KISIM 16 • NÖROLOJİ
leyici bakım verilmelidir (aspirasyondan kuruma, TABLO 143-10 Geçici İskemik Atak
glukoz seviyelerinin normalizasyonu, düşme ön Sonrasında Erken İnme
lemleri ve komorbiditeler için tedavi) Tahmini İçin ABCD2 Skoru
Artmış intrakraniyal basınç (AİB) bulguları olan
KRİTER PUAN
hastalar için, başın 30 derece elevasyonu, analjezi
Yaş::::60 O=Yok
ve sedasyon endikedir, mannitol (0.25-1.0 gram/kg
l=Var
iV), orta hiperventilasyonlu nöromüsküler blokaj
Kan basıncı=:::140/90 O=Yok
ile entübasyon ve AİB'nin invaziv monitörizasyonu mm Hg l=Var
gerekebilir.
Klinik özellikler O=Yok
SAK'da tekrar kanama olasılığı hastanın kanama 1=Tek taraflı kuvvet kaybı
öncesi kan basıncını (veya bazal kan basıncı bilin olmaksızın konuşma bozukluğu
miyorsa OAB<l30 mmHg) düşürerek azaltılabilir. 2=Tek taraflı kuvvet kaybı
Labetolol (tipik erişkin başlangıç dozu 1-2 dk'da (konuşma bozukluğu olsun yada
olmasın)
10-20 miligram IVP; devamlı infüzyon genelde 2
miligram/dk ile başlanır ve etkiye göre titre edilir) Süreç O=Yok
1=10-59 dk
gibi IV titre edilebilen bir antihipertansif kullanıl 2=::::60 dk
malıdır. Nimodipin (4 saatte bir 60 miligram oral
Diyabet O=Yok
olarak) vazospazmı azaltarak sonlanımda en çok !=Var
düzelmeye sebep olabilir.
SAK hastalarında acil beyin cerrahisi konsültasyo
nu gerekir. Gerekli ise ağrı kesiciler ve antiemetik • Zorlayıcı inme hastalarında trombolitik düşünülü
ler kullanılmalıdır. yorsa nörolog ile acil konsültasyon yardımcı olabi
SAK'da nöbet profılaksisi tartışmalıdır ve acil ser lir; yinede cevap beklerken tedavi geciktirilmeme
visten sonra hastayı takip edecek olan uzmanla bir lidir.
likte karar verilmelidir. İKK olan ve artmış KİB bulguları olan hastada veya
Spontan İKK olduğunda kan basıncı kontrolü için diğer cerrahi müdahale gerekebilecek durumlarda
kanıtlar tartışmalıdır. Mevcut klavuzlar Tablo 143- (ör, serebellar inme) erken beyin cerrahisi konsül
9'da listelenmiştir. tasyonu gereklidir.
Girişimsel tedavi için aday olmasalar bile akut iske
mik inmesi veya İKK olan tüm hastalar yatırılmalı
TABLO 143-9 Spontan İntrakranyal
dır.
Kanamada Artmış Artmış
Özelleşmiş inme merkezlerine yatış daha iyi sonuç
Kan Basıncının Tedavisi için
Önerilen Guidelinelar lar oluşturur; dolayısıyla hasta inme merkezi olma
yan bir hastaneye başvurursa sevki gerekebilir.
KLİNiK DURUMLAR İDARE TİA hastalarında ABCD2 skoru inme riskini öngö
SKB>200 mm Hg veya Sürekli IV infüzyon ile kan rebilir (bkz Tablo 143-10).
OAB >150 mm Hg basıncını agresif olarak
düşürmeyi düşünün
Erken karotis endarterektominin kanıtlanmış et
kisi nedeniyle çoğu inme uzmanı TİA hastalarına
SKB>l80 mm hg IKB'yi monitörize etmeyi ve
veya OAB >130 kan basıncını interminan ya araştırma ve inceleme için genelde yatış önerir. Se
mm Hg ve artmış da sürekli iV ilaç ile serebral çici olarak, düşük riskli, asemptomatik, ertesi gün
IKB şüphesi veya perfüzyon basıncını >60-80 uzmanla takip edilebilecek hastalar uygun olabilir
bulgusu varsa mm Hg civarında tutmak üzere fakat uygun sosyal ortam ve güvenilir hasta yakın
düşürmeyi düşünün.
ları olmalıdır ve tekrar hastaneye başvurması için
SKB>l80 mmHg veya Kan basıncında küçük bir uyarılarda bulunulmalıdır.
OAB> 130 mmHg azaltmaya gitmeyi düşünün.
Tüm karotid arter diseksiyonu ve SAK hastaları uy
ve artmış IKB ye (örn OAB 110 mmHg veya hedef
yönelik bulgu yoksa kan basıncı 160/90 mm Hg) gun uzmanla konsülte edilerek yatırılmalıdır.
bunu intermitan ya da sürekli
olarak iV ilaçlarla yapabilirsiniz.
Kısaltmalar: !KB: intrakraniyal basınç, OAB: ortalama arteriyel
basınç, SKB: sistolik kan basıncı
BÖLÜM 144, DEGiŞMiŞ MENTAL DURUM VE KOMA 505
} 44 DEGİŞMİŞ MENTAL DURUM Dikkat, algı, düşünme ve hafıza bozulmuştur.
VE KOMA Uyanıklık azalmıştır, dikkati ve konsantrasyonu
sürdürmede zorluk ile kendini belli eder.
C. Crawford Mechen Hasta hipoaktif ve hiperaktif durumlar arasında
Çeviri: Eda Çakır hızla dalgalanabilir.
Uyku-uyanıklık döngüsü bozulmuş olabilir, gün
DELİRYUM düz somnolans (uykululuk) gece ajitasyon olabilir.
Tremor, asteriksis, taşikardi, terleme, hipertansiyon
EPİDEMİYOLOJİ ve duygusal patlamalar olabilir.
Halüsinasyonlar genellikle vizüeldir, ancak işitsel
70 yaş üzeri acil servis hastalarının çeyreğinde bo
halüsinasyonlar da olabilir.
zulmuş mental durum ya da deliryum vardır.
Başvuruda, yaşlı hastaların %10-%25'inde delir TANI VE AYIRICI TANI
yum vardır. Tanıyı doğrulamak için hem öykü hem de fizik mu
ayene bulguları gereklidir.
PATOFİZYOLOJİ Dikkat eksikliklerinin ve bilişsel anormalliklerin
akut ortaya çıkışı ve şiddetinde gün içerisinde dal
• Deliryumu üreten patolojik mekanizmaların yay
galanma ve gece kötüleşme (güneş batışı durumu)
gın nöronal ya da nörotransmitter disfonksiyonu neredeyse tanısaldır.
ile ilişkili olduğu düşünülmektedir. • Tanısal testler altta yatan süreci belirlemeye yöne
Primer intrakraniyal hastalık, merkezi sinir sis lik olmalı ve serum elektrolitlerini, hepatik ve renal
temini (MSS) sekonder olarak etkileyen sistemik çalışmaları, idrar analizini, tam kan sayımını ve gö
hastalık, eksojen toksinler ve ilaç çekilmesi dört ğüs grafisini içermelidir.
Kafa BT'si kitle lezyonu varlığından şüphelenili
ana sebeptir.
yorsa çekilmelidir, eğer menenjit ve subaraknoid
kanama düşünülüyorsa takiben loınber ponksiyon
KLİNİK ÖZELLİKLER yapılmalıdır.
Deliryum genellikle günler içinde ortaya çıkar, Yaşlı hastalarda deliryum'un ayırıcı tanısı Tablo
semptomlar dalgalıdır (Tablo 144- 1). 144-2'de özetlenmiştir.
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK • Tanısal testler tam kan sayımını, metabolik profili,
idrar analizini, tiroid fonksiyon testlerini, serum vi
• Tedavi altta yatan sebebe yönelik yapılır.
tamin B12 seviyesini ve riskli hastalarda sifilis için
• Ajitasyonu geçirmek için genellikle sedasyon ge
serolojik testleri içerir. Ek olarak ESR, serum folat
reklidir. Haloperidol, 5-10 mg PO, IV ya da IM sık
kullanılan bir ilk seçenektir. Doz yaşlılarda 1-2 mi seviyeleri, HIV testi ve göğüs grafisi istenebilir.
ligrama kadar azaltılmalıdır. Kranyal BT ve MRG tanısal değerlendirilmede bir
• Lorazepam, 0,5 - 2 mg PO, IV ya da IM haloperi noktada düşünülmelidir.
dolle beraber kullanılabilir, doz hastanın yaşına ve • Eğer tanı açıkça belli değilse lomber ponksiyon ya
ağırlığına göre belirlenir. pılabilir.
• Düzeltilebilir bir sebep bulunup tedaviyle düzeltil • Ayırıcı tanı şunları içerir: deliryum, depresyon,
mediği ve hasta normal haline dönmediyse, çoğu enfeksiyon, inflamatuar süreç, malignite, toksinler,
hasta daha ileri değerlendirme ve tedavi için yön travma, metabolik bozukluklar ve normal basınçlı
lendirilmelidir. hidrosefali. Normal basınçlı hidrosefali üriner in
kontinans veya yürüme bozukluğu varlığında dü
DEMANS şünülmelidir. Kafa BT'si fazlaca büyük ventrikülleri
gösterebilir.
PATOFİZYOLOJİ
ABD'de bir çok sebep Alzheimer hastalığına bağ ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
lıdır. Patofizyoloji serebral korteksteki nöronlarda
azalma, artmış amiloid depolanması ve nörofibriler • Her türlü demans, çevresel ve psikososyal müdaha
yumaklarla plakların üretilmesini içerir. lelere uyumlu olabilir.
• Vasküler demans ikinci en sık demans sebebidir ve • Advers etkilerinden dolayı, antipsikotik ilaçlar di
rençli psikotik özelliklere sahip hastalara ya da aşı
multipl infraklara sebep olan bir serebrovasküler
rı yıkıcı veya tehlikeli davranışlara sahip hastalara
hastalıktır.
saklanmalıdır.
• Vasküler demansın tedavisi hipertansiyonu da içe
KLİNİK ÖZELLİKLER ren risk faktörlerine yöneliktir.
• Hafızanın, özellikle yakın dönem hafızanın bozul • Eğer normal basınçlı hidrosefali'den şüphelenili
ması yavaş ve ilerleyicidir. Uzak hafızalar genellikle yorsa, beyin omurilik sıvısı (BOS) içeren bir lom
korunur. Alzheimer hastalığı genellikle hafıza bo ber ponksiyon denemesi düşünülebilir.
zukluğunun ve oryantasyon bozukluğunun varlığı • Yeni demans tanılı hastaların çoğu ileri değerlen
ve motor ile komışma yeteneklerinin korunması ile dirme ve idare için tekrar başvurmalıdır. Ancak,
ilişki)idir. uzun süreli semptomları olan, devamlı bakıcıları
• Semptomlar ilerleyicidir ve isimlendirmede prob olan ve güvenilir takibi olan hastalar, yaşamı tehdit
lem, eşyaları unutma, okumada zorluk, sosyal edici durumlar ekarte edildikten sonra ayaktan de
durumlarda azalmış performans, oryantasyon bo ğerlendirilmek üzere taburcu edilebilir.
zukluğu, öz bakımda zorluk, kişilik değişiklikleri,
depresyon, anksiyete ve konuşma bozukluklarını KOMA
içerir.
• Koma azalmış uyanıklık ve hastanın uyandırıla
Vasküler demanslı hastalar genellikle benzer semp
tomlar gösterir, ancak aynı zamanda derin tendon madığı bilinç yokluğu durumudur. Glasgow Koma
refleksleri, yürümede bozukluk ya da herhangi bir Skalası bozulmuş mental durumu olan hastalarda
ekstremitede güçlük de eklenebilir. sıklıkla kullanılan bir skorlama sistemidir (Tablo
144-3).
TANI VE AYIRICI TANI
PATOFİZ YOLOJİ
• Alzheimer hastalığında hafıza problemleri yavaş
başlar ve yavaş ilerler. Eğer kötüleşmede spesifik • Koma MSS'yi sekonder olarak etkileyen bir siste
zamanlar dikkati çekiyorsa, vasküler demans ihti mik hastalıktan ötürü ya da primer MSS süreci so
mali artar. nucu ortaya çıkabilir. Her iki serebral hemisferler
• Fizik muayene ilişkili sebepleri belirlemeye yar ya da beyin sapı tutulmuş olmalıdır.
dımcı olabilir ve detaylı bir mental durum muaye • Sekonder olarak komaya sebep olan sistemik hasta
nesi içermelidir. lıklara örnek olarak hipoksi ve hipoglisemi verile-
BÖLÜM 144 • DEGİŞMİŞ MENTAL DURUM VE KOMA 507
bilir, bunlarda nörona) fonksiyon için gerekli subs Yapısal koma hemisferik (supratentoryal) ya da
tratlar eksiktir. posterior fossa (infratentoryal) olarak ayrılabilir.
Primer MSS sebeplerinde, koma bilateral kortikal Hemisferik lezyonlardan ya da supratentoryal kit
disfonksiyondan, lokalize beyin sapı patolojisinden lelerden ötürü ortaya çıkan koma ilerleyici hemipa
ya da azalmış serebral perfüzyonla beraber artmış rezi veya asimetrik kas tonusu ve refleksleriyle ken
intrakraniyal basınçtan dolayı ortaya çıkabilir. dini gösterebilir. Lateralizasyon bulgusu olmayan
• Beyin sapı bozuklukları kanama ve herniasyon koma artmış intrakraniyal basınca sekonder olarak
sendromlarını içerir. azalmış serebral perfüzyon sonucu ortaya çıkabilir.
Unkal herniasyon, büyüyen bir kitlenin medial Ağır vakalarda, hipertansiyon ve bradikardi (cus
temporal lobu iterek beyin sapına bası yapması so hing refleksi) gelişebilir.
nucu ortaya çıkar. İpsilateral pupl fiks ve dilatedir. Büyüen serebral kanama gibi İnfratenroryal ya da
Kitleye ipsilateral hemiparezi, karşı pedinküldeki posterior fossa lezyonlarından ileri gelen koma,
inen motor yolların bası altında kalmasından dola ani komaya, anormal ekstansör postürüne, pupil
yı ortaya çıkabilir. ler reflekslerin kaybına ve ekstraoküler hareketle
Santral herniyasyon sendromu ilerleyici bilinç kay rin kaybına sebep olabilir. Beyin sapı reflekslerinin
bı, beyin sapı reflekslerinin kaybı, dekortike postür kaybıyla giden beyin sapı basısı hızla gelişebilir.
ve irregüler solunum ile karakterizedir. Koma'nın başka bir infratenrtoryal sebebi olan
pontin kanama, iğne ucu görünümlü pupillerle ge
KLİNİK ÖZELLİKLER lebilir.
• Klinik özellikler komanın tipi ve sebebine göre de Psödokoma ya da psikojenik koma iyi bir öykü ve
ğişiklik gösterir. uyarıya verilen cevapların ölçülmesiyle genellikle
Pupiller ve diğer kraniyal sinir bulguları, hemipa ayırt edilebilir. Pupiller cevaplar, ekstaoküler hare
rezi ve uyarana cevap, sebebin diffüz MSS disfonk ketler, kas tonusu ve refleksler korunmuştur. Hasta
siyonu mu (toksik-metabolik koma) yoksa foka! manuel göz açmaya direnebilir. Hasta, sürekli ola
MSS disfonksiyonu (yapısal koma) mu bağlı oldu rak doktordan başka tarafa bakabili ve sıcak vesti
ğunu ortaya koyabilir. büler test ile nistagmus görülebilir.
Diffüz MSS disfonksiyonu, toksik ve metabolik du
rumlar sonucunda ortaya çıkabilir. Fiziksel bulgu
TANI VE AYIRICI TANI
lar spesifik bir beyin disfonksiyonu alanını işaret
etmez. Eğer varsa, hareketler ve kas gerim refleks Değerlendirme MSS disfonksiyonunun diffüz ha
leri simetriktir. Pupiller yanıt genellikle korunmuş sarlanmadan dolayı mı yoksa lokal ve muhtemelen
tur. Pupiller küçük ancak duyarlıdır ve ekstraokü cerrahi olarak tedavi edilebilir lezyondan dolayı mı
ler hareketler, eğer varsa, simetriktir. olduğunu belirlemeye yöneliktir.
508 KISIM 16 • NÖROLOJİ
TABLO 145-l Akut ataksi ve Ytlrüyüş • Evde bakım alamayacak akut olarak yürüme bo
Bozukluklarının Sık Nedenleri zukluğu gelişen hastalar daha ileri değerlendirme
Sistemik durumlar
için yatışa ihtiyaç duyabilir.
Azalmış uyanıklığın olduğu entoksikasyon
Etanol
Sedatif-hipnotikler
Nispeten uyanıklığın korunduğu zehirlenmeler (daha
yüksek seviyelerde uyanıklığı azaltır)
Fenitoin
Karbamezapin } 46 VERTİGO VE BAŞ DÖNMESİ
Valproikasit Ross J. Fleischman
Ağır metaller - kurşun, organik cıva Çeviri: Eda Çakır
Diğer metabolik bozukluklar
Hiponatremi
Metabolizmanın doğumsal bozuklukları
Wernicke hastalığı EPİDEMİYOLOJİ
Temel olarak sinir sisteminin bozuklukları • Acil servis başvurularının "baş dönmesi" ile ilişkili
Temel olarak santral sinir sisteminin bir bölgesini etkileyen olan kısmı yaklaşık %4'tür.
durumlar Büyük adölesanların ve erişkinlerin ABD Acil ser
Serebellum vislerine başvurularının kesitsel bir incelemesinde
Kanama en sık sebeplerin otolojik/vestibüler (%32.9), kar
infarkt diyovasküler (%21.l), respiratuar (%11.5), nöro
Dejeneratif değişiklikler lojik (%11.2), metabolik (%11.0), kaza/zehirlenme
Abse (%10.6), psikiyatrik (%7.2), Sindirimsel (%7.0), ge
Korteks nitoüriner (%5.l) ve enfeksiyöz (%2.9) olduğu bu
Frontal tümör, kanama veya travma lunmuştur. "Tehlikeli" bozukluklar, bu hastaların
Hidrosefali %15'inde görülmüştür ve özellikle >50 yaşındaki
Subkortikal hastalarda sıktır.
Talamik infarkt ya da kanama
Parkinson hastalığı PATOFİZYOLOJİ
Normal basınçlı hidrosefali Vertigo, hareketin görsel, vestibüler ve propriyo
Spinal kord septif olarak, öyle bir şey yokken bozuk olarak algı
Servikal spondiloz lanması sebebiyle ortaya çıkar.
Arka kolon bozuklukları • Görsel sistem, uzaysal oryantasyon sağlar; vestibü
Ağırlıklı olarak santral sinir sisteminin bir bölgesini ler sistem yerçekimine göre bedenin oryantasyonu
etkileyen durumlar nu sağlar ve propriyoseptif sistem beden hareketle
Periferik nöropati rinin ilişkilendirilmesini ve kafanın bedene rölatif
Vestibulopati olarak pozisyonunun belirlenmesini sağlar.
• KLİNİK ÖZELLİKLER
• Vertigo, hareket yokken hareket hissinin varlığı
ACİL SERVİS BAKIMI VE hissi olarak gelir. Hastalar genellikle "oda dönü
TABURCULUK yor" derler, ancak sallanma,devrilme, takla atma ve
asansörle aşağı inme gibi tarifler de olabilir.
Alkoliklere ve ataksi, bozulmuş mental durum Vertigo, klasik olarak iki genel tipe ayrılır; periferal
(konfüzyon ve kısa dönem hafızada bozukluk) ve ve santral (tablo 146-1)
oftalmopleji ile kendini gösteren wernicke ensefa Periferal vertigo (vestibüler aparatı ve 8. kraniyal
lopatili diğer beslenme bozukluğu olan kişilere 100 siniri tutar) genellikle hızlı gelişir ve semptomlar
mg IV tiamin yapın. ağırdır.
BÖLÜM 146 • VERTiGO VE BAŞ DÖNMESi 511
TABLO 146-4 Vertigo ve Sersemliğe Yardımcı likle 50 yaş üzeri kadınlarda ortaya çıkmaktadır.
Kraniyal sinir ya da merkezi sinir sistemi (MSS)
Testler
bulguları yoktur. BPPV düşündüren bulgular Tablo
DURUM ÖNERİLEN TEST 146-5'te listelenmiştir.
Bakteriyel labirentit Tam kan sayımı, kan kültürü, Dix-Hallpike pozisyon testi BPPV'yi doğrulayabi
apse olasılığı için BT tarama
veya MRG, menenjit şüphesi lir. Bu testte, hasta kafası 45 derece sağa dönmüş
varsa lomber ponksiyon şekilde oturarak başlar. Hasta daha sonra kafası
Kapalı kafa travmasıyla BT tarama veya MRG yatağın kenarından 35-45 derece sarkacak şekilde
ilişkili vertigo hızla supin pozisyonuna indirilir. BPPV'li hastalar
Bayıla yazma EKG, Holter monitörizasyon, hızlı komponenti etkilenen kulağa doğru olan kısa
Tam kan sayımı, glukoz,
elektrolitler, böbrek fonksiyon süreli bir nistagmus geliştirirler. Daha sonra hasta
testleri, masa tilt testi oturur pozisyona döndürülür ve manevra kafa sola
Kardiyak disritmiler EKG, Holter monitörizasyonu dönük şekilde tekrarlanır. Semptomatik olan taraf
Kalp kapak hastalığı EKG, Ekokardiyografi küratif Epley manevrası için başlangıç noktasıdır.
şüphesi Meniere hastalığı hızla gelişen (genellikle), rekkür
Nonspesifık sersemlik; TKS, Elektrolitler, glukoz, böbrek ren, unilateral yüksek şiddetli tinnitus ve etkilenen
yaşlılık dengesizliği fonksiyon testleri
kulakta dolgunluk, azalmış duyma ile karakterize
Tirotoksikoz Tiroid stimüle edici hormon,
triiyodotrionin, tiroksin dir. Tanı için ilerleyici duyma kaybıyla olan birden
Serebellar kanama, BT veyaMRG fazla atak olması gerektiği için, meniere sendromu
infarkt veya tümör na vertigoyla ilk gelişte tanı konamaz. Gliserol testi
Vertebral arter Boyun damarlarını içeren ve vestibüler uyarılmış myojenik potansiyellerle
diseksiyonu serebral anjiyogram veya MRA doğrulanabilir.
Vertebrobaziler EKG, Kardiyak monitörizasyon, Perilenf fistülü, uçma, skuba dalışı, ağırlık kaldır
yetmezlik eko kardiyogram, karotis
doppleri, MRG, MRA ma ve öksürme gibi barotravma yapma ihtimali
olan aktiviteler sırasında ani vertigo ile prezen
Kısaltına/a,-: TKS: tam kan sayımı, MRA: manyetik rezonans te olur. Enfeksiyonlar da perilenf fistülüne sebep
anjiografı. olabilir, tanı pnömotik otoskopla ortaya çıkarılmış
nistagmus ile (Hennebert işareti) konur.
Vestibüler nöronit şiddetli vertigonun aniden çıkma
BT yapın. Eğer vertebrobaziler yetersizlik (VBY)
sı ve bazen unilateral tinnitus ve işitme kaybının eşlik
ihtimali varsa, MRA'lı MRG (ya da BT anjiyogram)
etmesiyle gelir. Vira] karakterde olduğu düşünülmek
ve her iki karotisin USG görüntülenmesi önerilir. tedir, birkaç gün ile haftalar sürebilir, tekrar etmez.
Vestibüler ganglionit, varisella zoster gibi nörotro
PERİFERAL VERTİGOYA SEBEP OLAN pik bir virüs reaktive olduğunda vertigoya sebep
HASTALIKLAR olur. En iyi bilinen türü Ramsay Hunt sendromu
(herpes zoster oticus), sağırlık, vertigo ve fasyal si
BPPV'nin posterior semisirküler kanala giren ve nir palsisi ile karakterizedir ve eksternal oditör ka-
uygunsuz hareket hissini yaratan gevşek otolitler nalın içindeki veziküllerle ilişkilidir.
sebebiyle oluştuğu düşünülmektedir. BPPV genel- Labirentit, genellikle vira! olsa da, aynı zamanda
otitis mediaya bağlı bakteriyel enfeksiyondan, me
TABLO 146-5 Benign Paroksismal Pozisyonel nenjitten ve mastoiditten dolayı da olabilir ve işit
Vertigo'yu Düşündüren me kaybının eşlik ettiği ani vertigo ve orta kulak
Bulgular bulgularıyla gelir.
Ototoksisite vertigoya ve işitme kaybına sebep ola
Tetikleyici baş konumlandırılması ile nistagmusun
başlangıcı arasında gecikme <30 sn.
bilir. Periferal toksisiteye sebep olan temel ajanlar
salisilatlar, aminoglikozidler ve sitotoksik ajanlar
Nistagmusun şiddeti yavaşça azalmaya başlamadan önce en
dır. Antikonvülsanlar, antidepresanlar, nörolep
üst noktaya çıkar.
tikler, hidrokarbonlar, alkol ve fensiklidin santral
Vertigo ve nistagmusun süresi 5-40 sn. arası değişir.
uyumlu vertigoya sebep olabilirler.
Eğer hastanın başı yere konurken bir tarafa doğru nistagmus Sekizinci kraniyal sinirin ve serebellopontin açının
oluştuysa, hasta oturma pozisyonuna geri dönerken ters
tümörleri, akustik nörinom ve akustik schwannom
yönde nistagmus olur.
aynı şekilde işitme kayıplı vertigo ile gelebilirler.
Tekrarlayan baş hareketleri hem baş dönmesinin hem de
Bu tümörler ipsilateral fasyal güçsüzlük, bozulmuş
nistagmusun hafiflemesine ve
kornea] refleksler ve serebellar bulgularla da ilişkili
Yorulmasına sebep olur olabilirler.
BÖLÜM 146 • VERTiGO VE BAŞ DÖNMESi 513
Vertigo kapalı kafa yaralanması sonrasında (özel bozukluğun parçası olarak gelir. Genellikle kronik
likle kafatası basisi kırığında) ortaya çıkabilir ve tir ve sıklıkla anksiyete bozukluklarıyla ilişkilendi
genellikle haftalar içinde kaybolur. Vertigo aynı za rilir. Bu tanı, bir dışlama tanısıdır.
manda kohlear implantasyon cerrahisinin kompli
kasyonu olarak da ortaya çıkabilir. ACİL SERVİS BAKIMI VE
TABURCULUK
SANTRAL VERTİGOYA SEBEP OLAN
• Periferal vertigoda, birinci sıra tedavisi, difenil
HASTALIKLAR
hidramin ve meklizin gibi antihistaminikleri ve
Serebellar kanama ve enfarkt ortalama bir verti antiemetikleri içerir. İkinci sıra ilaçlar ise metok
goya sebep olur ve bulantı ve kusmayla ilişkilendi lorpramid ve prometazin gibi antidopaminerjik
rilebilir. Trunkal ataksi, anormal romberg testi ve ajanları içerir. Transdermal skopolamin, etkisinin
anormal tandem yürüyüşü genellikle vardır. Altıncı başlamasının uzunluğu (4-8 saat) akut durumlarda
sinir paralizisi ya da kanama tarafının tersine kon etkilidir, ancak taburcu ilacı olarak da kullanılabi
juge bakış ortaya çıkabilir. lir. Benzodiyazepinler vestibüler rehabilitasyon sü
• Beyin sapının lateral medullar enfarktı (Wallen recini bozar ve dikkatli kullanılmalıdır.
berg Sendromu) vertigoya ve ipsilateral fasyal uyu • Antivertigo ilaçları uyuşukluk ve üriner retansiyon
şukluğa, kornea! refleks kaybına, Horner sendro gibi istenmeyen antikolinerjik yan etkilere sahip
muna, disfajiye ve faringeal ve laryngeal paraliziye olabilirler bu yüzden, bu ilaçlar kombine olarak
sekonder disfoniye sebep olabilir. Gövdede ve eks kullanılmamalıdırlar.
tremitelerde kontralateral ağrı ve ısı duyusu kaybı • BPPV'li hastaları, otolitleri semisirküler kanaldan
da ortaya çıkabilir. Altı, yedi ve sekizinci kraniyal dışarı çıkarmak için Epley manevrası ile tedavi
sinir bulguları da ortaya çıkabilir. edin; bunun acil serviste küratif etkileri olabilir.
• V BY genellikle dakikalar ya da 24 saate kadar süren Eğer epley manevrası tam başarılı değilse, hastaya
bir beyin sapı geçici iskemik atağı sonucu ortaya vestibüler rehabilitasyon egzersizleri önerin.
çıkan ani vertigodur. İlişkili olarak diplopi, disfaji, • Ramsay Hunt sendromu (herpes zoster oticus)
dizartri, körlük ve bilateral tractus longus belirti olan hastaları vesiküllerin görülmesinden sonra 72
leri (örn. Klonus, kas spastisitesi) ve senkop aynı saat içinde antiviral terapi ve semptomatik yönden
şekilde ortaya çıkabilir. Santral vertigonun diğer tedavi edin.
türlerinden farklı olarak, V BY azalmış vertebral • Bakteriyel labirentit uygun antimikrobiyallerin
arter kan akımına sebep olacak şekilde kafa hare kullanımını ve KBB konsültasyonu ile yatışı gerek
ketleriyle ortaya çıkmış olabilir. tirir.
• Vertebral Arter Diseksiyonu (VAD) kafanın ani • Periferal vertigolu hastaların çoğu daha ileri test ve
çevrilmesiyle (motorlu araç kazası, kiropraksi dü takipleri Aile hekimi ya da KBB uzmanı tarafından
zeltmeleri, hapşırma) ortaya çıkabilir ve santral yapılmak üzere taburcu edilebilir. Tümörü olan
vertigoyla gelir. Ek semptomlar vertigo, baş ağrısı hastalar için nöroşirurji konsültasyonu gerekmek
ve unilateral horner sendromu olabilir. tedir. İnatçı semptomları olan hastaları hastaneye
• Santral vertigonun diğer sebepleri multipl skleroz, yatırın.
neoplaziler ve baziler migreni içerir. • Santral vertigosu olan hastalara görüntüleme ya
pılmalı ve uzmana yönlendirilmelidirler. Poste
DİGER DURUMLAR rior fossa kanaması derhal nöroşirurjiye konsülte
edilmelidir. Tümörü olan hastaların da hemen nö
• Yaşlılık dengesizliği, yaşlılarda hafif baş dönmesi ve roşirurjiye konsülte edilmesi gerekir. Santral ver
yürüme dengesizliği ile gelen bir durumdur. Yaşla
tigonun iskemik serebrovasküler olaylar ve VAD
ilişkili işitme, denge, propriyosepsiyon ve görme gibi sebepleri acil serviste nöroloji konsültasyonu
kaybıyla ilişkilendirilir. Semptomlar az ışıkla, ak gerektirir. Şüpheli multipl skleroz gibi acil durum
şam saatleriyle, tanınmayan çevreyle ve antikoli lar ayaktan nöroloji konsültasyonuna yönlendirile
nerjik etkileri olan ilaçların ve benzodiazepinlerin bilir.
kullanımıyla kötüleşir.
• Pskiyatrik baş dönmesi, bilinen vestibüler bozuk
lukla ilişkilendirilemeyen, bilinen bir pskiyatrik
514 KISIM 16, NÖROLOJİ
} 47 ERİŞKİNLERDE NÖBET VE Absans nöbetleri kısa, genellilke bir kaç saniye sü
STATUS EPİLEPTİKUS ren nöbetlerdir. Hastalar konfüze, dalgın görünür
ve sese ya da uyarana cevap vermezler. Postural to
C. Crawford Mechem nus korunmuştur ve hastalar genellikle kendilerine
Çeviri: Eda Çakır
hakimdir. Postiktal periyot yoktur.
Basit parsiyel nöbetler lokalize kalırlar ve bilinç et
• PATOFİZYOLOJİ kilenmez.
Nöbet, beyin nöronlarının uygunsuz elektrik ateş • Tek ekstremiteyle sınırlı unilateral tonik veya klo
lemesinden dolayı ortaya çıkan anormal bir nöro nik hareketler motor korteks merkezli olduğunu
lojik fonksiyon durumudur. düşündürür.
Epilepsi, kişinin rekürren nöbetlerinin olduğu kli Yanıp sönen ışıklar gibi vizüel semptomlar genel
nik bir durumdur. likle oksipital merkezli bir durumdan kaynaklanır,
Primer ya da idiopatik nöbetler, açık bir sebebin diğer yandan, koku ve tat halüsinasyonları mediyal
bulunamadığı nöbetlerdir. temporal lobdan kaynaklanabilir.
Sekonder ya da semptomatik nöbetler belirlenebi Kompleks parsiyel nöbetlerin semptomları oto
len başka bir nedenin sebep olduğu nöbetlerdir. matizmleri, viseral semptomları, halüsinasyonları,
hafıza bozukluklarını, bozulmuş algıyı ve affektif
Nöbetler iki ana gruba ayrılabilir: jeneralize ve
bozuklukları içerebilir.
parsiyel (fokal) (Tablo 147-1)
• Otomatizmler genellikle basit, tekrar edici, amaçsız
Generalize nöbetler tüm serebral korteksin aynı
hareketlerdir. Örneğin; dudak şapırdatma, elbise ya
anda aktivasyonu sebebiyle ortaya çıkar.
da düğmelerle oynama ya da kısa sözcük gruplarını
• Parsiyel nöbetler lokalize, yapılanmış bir serebral
tekrar etme.
korteksteki elektriksel ateşlemeler sebebiyle ortaya
Viseral semptomlar epigastriyumdan yükselen ka
çıkar. Boşalmalar lokalize kalabilir ya da generalize
rıncalanma hissini içerir.
olabilir.
Koku, tat, görsel ve işitsel halüsinasyonlar olabilir.
Kompleks parsiyel nöbetler genellikle temporal
Görsel algının, zamanın ve hafızanın kompleks bo
lobdaki fokal ateşlemelerden ileri gelir.
zuklukları ortaya çıkabilir.
Affektif semptomlar korku, paranoya, depresyon ve
• KLİNİK ÖZELLİKLER mutluluğu içerebilir.
Jeneralize nöbetler genellikle, önceden hiç bir uyarı Eklempsi, gebeliğin 20. haftasından postpartum 3.
olmaksızın bilincin ani kaybıyla başlar. Hasta daha haftaya kadar hamile kadınlarda nöbet, hipertansi
sonra ekstremiteler ve gövdenin ekstansiyonu ile yon, ödem ve proteinüri kombinasyonuna denir.
katı hale gelebilir ve yere düşebilir. Apne, siyanoz, • Status epileptikus, 5 dakikadan uzun süren nöbet
üriner inkontinans ve kusma görülebilir. aktivitesine denir.
Katı (tonik) faz geçtikten sonra, simetrik ritmik Nonkonvülsif status epileptikus, koma, dalgalı
(klonik) bir şekilde gövdenin ve ekstremitelerin mental durum ya da konfüzyonun minimal ya da
kasılmaları başlar. Ataktan sonra, hasta gevşek ve algılanamayan konvülsif aktiviteyle beraber olma
bilinçsizdir. sıdır. EEG ile doğrulanır.
Tipik bir generalize epizot 60 ile 90 saniye arası sü Epilepsia partialisis continua normal uyanıklık ve
rer. Bilinç yavaş yavaş geri döner, postiktal konfüz duyarlılıkla beraber olan foka! tonik klonik nöbet
yon ve yorgunluk bir kaç saat devam edebilir. aktivitesine denir. El ve ayak distali genellikle etki
Nöbet geçtikten sonra, temiz bir havayolunun ol değişiklik ya da düzenleme gerekebilir. Bu kararı
duğu garantilenmelidir. As pirantör ve havayolu verirken hastanın asıl doktoruna ya da başka bir
yardımcıları hazırda bulunmalıdır. nöroloğun konsültasyonunu alın.
Nöbet bozukluğunun olduğu bilinen bir hastada, Rekürrens riskine karşı, nörolojik bir durumdan
eğer antikonvülsan seviyeleri düşükse, yardımcı dolayı ortaya çıkan sekonder nöbetleri olan hasta
doz uygulanabilir ve düzenli rejim yeniden başlatı ları tedavi edin.
labilir ya da düzenlenebilir. İlk nöbetini geçiren hastada antikonvülsan tera
Lorazepam (2-4 miligram iV) daha spesifik ajanlar pinin nasıl başlanacağına ilişkin guideline yoktur.
verilene kadar başlangıç için en iyi ilaçtır. iV diaze Karar rekürren nöbet riskine karşı antikonvülsan
pam (5-10 miligram IV) kabul edilebilir bir alter tedavinin kar zarar oranına göre verilir.
natiftir. Status epileptikusta tedavinin amacı başlangıçtan
Oral fenitoin yüklenmesi (18 miligram/kg PO, tek sonra 30 dakika içinde nöbetin kontrol altına alın -
doz ya da her 2 saatte bir verilmek üzere 3 doz) te masıdır (resim 147-1). Refrakter status epileptikus
rapötik seviyelere 2 - 24 saat arası ulaşır. yeterli miktarda verilen genellikle benzodiazepin
iV fenitoin, 10-20 mg/kg'dan iV 25 miligram/daki ve fenitoin olmak üzere iki tane IV antiepileptik
ka hızında, 1-2 saatte antikonvülsan etkiye ulaşır. ilaca rağmen devam eden nöbet aktivitesine denir.
Fosfenitoinin dozu l 0-20 miligram fenitoin eşleni Veküronyum gibi nöromüsküler bloke edici ajanlar
ği/kg dır ve maksimum iV hızı 150 mg/dakikadır. faydalı olabilir. Bu ilaçlar tonik klonik hareketleri
İlaç uyumsuzluğu olduğu bilinen ya da uyumsuzlu durduracaktır ve ventilasyonu kolaylaştırabilirler,
ğundan şüphelenilen hastalarda, ek doz vermeden ancak anormal nöral aktivite üzerine etkileri yok
önce serum antikonvülsan seviyelerine bakın. tur. Bu yüzden, EEG monitörizasyonu ve diğer far
• Eğer antikonvülsan seviyeleri yeterliyse ve hasta makolojik müdahaleler gereklidir (Şekil 147-1)
yalnızca bir atak geçirmişse, spesifik tedavi eğer Geniş kalibreli bir iV yolu hazırlanmalıdır ve ya
nöbet kalıbı, beklenen hasta oranına (expected pa tak başı glukoz ölçümü yapılmalıdır. Hipoglisemik
tient rate) uyuyorsa spesifik tedavi gerekmeyebilir. hastalarda iV glukoz uygulanmalıdır.
Nöbet eşiğini düşüren öncülleri ya da durumları • Eğer toksin alınımından şüpheleniliyorsa, uygun
belirleyin. Eğer hiç bir şey bulunamazsa, ilaçta bir olduğu taktirde GI dekontaminasyon yapın.
5 dk
Elektroensefalogram monitörizasyonu
ŞEKİL 147- 1. Status epileptikus yönetim klavuzları. AKG=arter kan gazı; AEİ=antiepileptik ilaç; TKS=tam kan sayımı; FE=
fenitoin ekivalanı.
BÖLÜM 148 • AKUT PERİFERİK NÖROLOJİK LEZYONLAR 517
Eğer bakteriyel menenjitten şüpheleniliyorsa, am TABLO 148-1 Santral Sinir Sistemi Ve
pirik antibiyotik tedavisi başlayın. Periferik Sinir Sistemi
Yeni başlayan nöbeti olan hastalar, eğer normale Bozukluklarının Ayrımı
dönerlerse ve yaşamı tehdit eden durumlar da ekar SANTRAL PERİFERAL
te edilebilirse ayaktan değerlendirme için taburcu
Öykü Kognitif değişiklikler Tek uzuvda
edilebilir. Taburculuk, ideal olarak bir nörolog ya Ani ortaya çıkan güçsüzlük
da birinci kademe hekimine danışılarak yapılır. güçsüzlük Ağrıya eşlik eden
Bulantı kusma güçsüzlük
• Taburcu edilen hastalara daha ileride olacak nö Baş ağrısı Postürel ya da
betlerden ortaya çıkan yaralanma riskini minimize harekete bağlı
ağrı
etmeleri için önerilerde bulunun. Araç kullanma Uzamış bir
nörolog ya da birinci basamak hekimi izin verene pozisyondan
kadar yasaktır, ayrıca araç kullanma izinleri ülke sonra ortaya
çıkan güçsüzlük
yasalarına uymalıdır.
• Yeni ortaya çıkan nöbet için yatış endikasyonları Fizik muayene
şunları içerir; persistan bozulmuş mental durum, Refleksler Brisk refleksi Hipoaktif refleksler
MSS enfeksiyonu ya da kitle, eklempsi, acil serviste (hiperrefleksi) Arefleksi
düzeltilemeyen altta yatan metabolik bozukluklar, Babinski bulgusu
Hoffman bulgusu
ilişkili kafa travması, evde güvenilir bakımverenin
Motor İpsilateral üst ya da Simetrik proksimal
olmaması ve daha ileri bir tarihte tedavi ve değer alt ekstremitede güçsüzlük
lendirme için takip randevusu ayarlanamaması. asimetrik
güçsüzlük
Fasyal paralizi
Konuşma bozukluğuı
AKUT PERİFERİK
148 NÖROLOJİK LEZYONLAR
Duyusal İpsilateral üst ya da
alt ekstremitede
asimetrik duyusal
Semptomların
hareketle
yeniden
Jejfrey L. Hackman kayıp. ortaya çıkması
Çeviri: Eda Çakır (sinir sıkışma
sendromu)
Bütün duysal
Öykü ve fizik muayene bulguları santral ve peri modaliteleri
ferik sinir sistemi bozukluklarını birbirinden ayırt içerir
etmeye yardımcı olabilir (Tablo 148-1). Koordinasyon Güçsüzlük Propriosepsiyonun
olmaksızın kaybı
koordinasyon
• NÖROMÜSKÜLER BİLEŞKE bozukluğu
BOZUKLUKLARI
BOTULİZM Dilate nonreaktif pupiller botulizmi pupilleri etki
Botulizm Clostridium botulinum toksini ile oluşur ve lemeyen miyastenia gravisten ayırt etmeye yarar.
üç formu vardır: yemek kaynaklı, yara ve infantil. Infantlar konstipasyon, kötü beslenme, letarji ve
ABD'de en sık sebebi uygunsuz konserve edilmiş güçsüz ağlamayla prezente olurlar.
yiyeceklerdir. • Tedavi solunum desteği, botulinum antidotu, im
Inftanil botulizmde, organizmalar alınan sporlar munoglobulin ve yatışı içerir.
dan ortaya çıkar, genellikle baldan alınır ve siste KENE PARALİZİSİ
mik olarak emilen bir toksin üretirler.
Yara botulizmi yarası olan ya da enjekte edilen ilaç Kene paralizisi ya da kene toksikozu birçok kene
kullanım hikayesi olan hastalarda düşünülmelidir. türünün nörotoksini sebebiyle ortaya çıkar.
Klinik özellikler, alımdan 6-48 saat sonra orta Semptomlar kenenin yapışmasından sonra 2-6 gün
ya çıkar ve öncesinde bulantı, kusma, abdominal içinde ortaya çıkar.
kramplar ve diyare ya da konstipasyon olabilir. Klasik semptomlar ataksi ve önce alt sonra üst eks
Desendan, simetrik paralizi klasik bulgudur. tremitenin ilerleyici güçsüzlüğüdür.
Kraniyal sinirler ve bulbar kaslar en önce etkilenir, Tedavi kenenin alınmasını, yara yeri bakımını ve
diplopi, dizartri ve disfajiye sebep olurlar. destekleyici tedaviyi içerir.
518 KISIM 16·NÖROLOJİ
• AKUT PERİFERAL NÖROPATİLER • Acil servis tedavisi konservatiftir, agreve eden fak
törler azaltılır, uzun kol posteriordan sabitlenmesi ya
GUİLLAİN-BARRE SENDROMU da dirseği dinlendirmek için kolun askıya alınması,
• Guillain-Barre sendromu genellikle vira] ya da feb anti enflamatuarlar ve cerrahiye yönendirme yapılır.
ril bir hastalığını, özellikle campylobacterjejuni en • Eğer sinir kompresyonu kırık ya da hematom se
feksiyonunu ya da aşısını takip eder. bepli olarak akut ise, ivedi cerrahi konsültasyon
• Klasik kalıp asendan simetrik güçsüzlük ya da pa endikedir.
ralizi ve derin tendon reflekslerinin kaybını içerir.
• Solunum yetmezliği ve otonomik disfonksiyon or DİGER TUZAK NÖROPATİLERİ
taya çıkabilir.
• Miller fısher sendromu varyantı C.jejuni ile ilişkili • Diğer sık sinir sıkışmaları derin peroneal sıkışması
dir ve oftalmopleji, ataksi ve hiporefleksi ile karak (birinci ve ikinci ayak parmakları arasında uyuşuk
terizedir. luk ve düşük ayak yapar) ve meraljiya parestetika
• Beyin omurilik sıvısı incelemesinde tipik olarak dır (lateral femoral kutanöz sinirin sıkışması).
• Meraljiya parestetika, kilo kaybını ya da pelvik ya
yüksek protein (>45 miligram/dl) ve yüksek beyaz
küre <10 hücre/mm3 görülür. da jinekolojik cerrahiyi takip edebilir ve anterolate
ral kalça uyuşukluğu ve ağrısına sebep olabilir.
F OKAL NÖROPATİLER • Bu ve diğer sıkışmalar genellikle uyuşukluk ve/veya
güçsüzlük yapar, genellikle kosnervatif tedaviye ce
MEDYAN NÖROPATİ
vap verir ve en nihayetinde dekomprese etmesi için
• Karpal tünel sendromu her türlü foka] nöropatinin bir uzmana yönlendirme gerektirebilir.
en sık sebebidir.
• Medyan sinir dağılım yerinde ağrı, paresteziler ve MONONÖRİTİS MULTİPLEKS
uyuşukluk median sinirin bilekte kompresyonu so
• Mononöritis multipleks anatomik olarak birbirin
nucu ortaya çıkar.
• Tinel bulgusu (median sinir üzerinden bileğin vo den ayn olan birden fazla periferal sinirin disfonk
lar yüzüne vurarak gerçekleştirilir) ve Phalen ma siyonudur.
• Belirti ve bulgular güçsüzlük, paresteziler, uyuşuk
nevrası (bilekler birlikte fleksiyondayken karşılıklı
dorsal yüzeylerin sıkıştırılmasıyla gerçekleştirilir), luk, ağrılar ve keskin ağrılı spazmları içerir.
ardından ayaktan elektro-tanısal test tanıyı doğru • Diyabet en sık sebebidir, ancak diğer sistemik has
layabilir. talıklarla da ilişkilidir (tablo 148-2).
• Acil servis tedavisi konservatiftir, agreve eden fak
törler azaltılır, bilek nötral pozisyonda hareketsiz • PLEKSOPATİLER
kılınır, ağrı kontrol edilir ve birinci basamak heki BRAKİAL PLEKSOPATİ
mi ya da el uzmanı tarafından takip edilir.
• Brakial pleksopatiler tipik olarak güçsüzlük, sonra
ULNAR MONONÖROPATİ ağrı ve etkilenen sinirlerin dağılım bölgesinde pa
resteziye sebep olur.
• Kübital tünel sendromu en sık ulnar mononöropa Sık sebepleri travma (penetran, humeral boyun
tidir. kırığı veya dislokasyon), omuz çıkığı, neoplazm
• Klasik semptomlar beşinci parmakta ve dördüncü (pancoast tümörü) radyasyon ya da cerrahidir.
parmağın lateralinde karıncalanmayı içerir.
• Tanıyı bilekte kübital tünel üzerine hafifçe vur
LUMBAR PLEKSOPATİ
ma, pozitif dirsek fleksiyon bulgusu ya da Fro
ment bulgusu düşündürür. Pozitif bilek fleksi • Pleksusun lumber kısmının pleksopatisi kalça ad
yon bulgusu, bilek ekstansiyondayken dirseğin düksiyonu ve fleksiyonunda diz ekstansiyonunda
3 dakika fleksiyonda tutulmasıyla semptomların güçsüzlük, üst ve iç uyluk bölümünde azalmış his
tekrar ortaya çıkmasına denir. Froment bulgusu ve azalmış patellar reflekslerle ilişkilidir.
direnç test edilirken başparmak intrafalangeal • Pleksusun sakral kısmının lezyonları kalça abdük
ekleminin, adductor pollicis brevisin güçsüzlü soyununun yapılamamasına sebep olur, kalça eks
ğünü kompanse etmek için fleksiyona geçmesiy tansiyonu ve diz fleksiyonunda güçsüzlük ile uylu
le görülür. ğun arkası ve dizin altında hissizliğe sebep olur.
BÖLÜM 149 • KRONİK NÖROLOJİK BOZUKLUKLAR 519
Mononöritis Multipleks
• MRG (kitle lezyonunu ekarte etmek için endikedir)
TABLO 148-2
Etyolojileri cauda equina'nın şiştiğini ve kümeleştiğini gösterir.
CMV radiküliti için yatış gereklidir; kesin tanı kon
Diabetes mellitus
duktan sonra başlanması gereken tedavisi gansiklo
Vaskülitler
virdir.
Poliarteritis nodosa
Wegener granillomatozu • DİYABETİK PERİFERAL NÖROPATİ
Temporal arterit
Enfeksiyonlar
Diyabetli hastaların yarısında nöropati semptom
ları vardır; %15'i semptomları için tedaviye ihtiyaç
Lyme hastalığı
duyarlar.
İnsan immün yetmezlik virüsü
Diyabetik periferal nöropatinin en sık görülme
Lepra
şekli tipik eldiven çorap tarzı tutulumla gelen distal
Hepatit
simetrik polinörpatidir.
Neoplazm
• Diyabetik nöropatiden dolayı oluşan bozulmuş
Paraneoplastik sendrom ağrı duyusu sebebiyle iyileşemeyen yaralar non
İntranöral neoplastik infiltrasyon travmatik ampütasyonun en sık sebebidir.
Bağ dokusu hastalıkları Glisemik kontrol ve nöropati koreledir.
Sistemik lupus eritematozus Acil servis tedavisi semptomların idaresine odakla
Sjögren sendromu nır.
Romatoid artrit
Sarkoidoz
Kurşun zehirlenmesi
Polisitemia vera
Kryoglobulinemi
} 49 KRONİK NÖROLOJİK
BOZUKLUKLAR
• En sık sebepler radyasyon, diyabetik amyotrofı, Sarah Andrus Gaines
aort anevrizması, retroperitoneal kanama ya da ar Çeviri: Eda Çakır
teriyovenöz ma]formasyonların kompresyonudur.
yotik ya da steroid tedavisi alma ihtiyacı olanların sından ve diğer nadir nörolojik hastalıklardan kay
yatışı gerekir. naklanabilir.
PARKİNSON HASTALIGI
PATOFİZYOLOJİ
EPİDEMİYOLOJİ
• Poliomiyelit, motor nöron yıkımı ve kas denervas
• Parkinson hastalığı (PH) için ortalama başlangıç yonu ile atrofısine sebep olan bir enterovirüs hasta
yaşı 55-60 yaştır. lığıdır.
• Gelişmiş ülkelerde, bulaş oral-oraldir; ancak geliş
PATOFİZYOLOJİ mekte olan ülkelerde bulaş fekal oraldir.
tein ve glukoz için BOS gönderin.Meningeal süreç ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
ler için tipik BOS bulguları Tablo l 50- l'de listelen
miştir. Bakteriyel menenjiti olduğundan şüphe edilen has
Değerlendirilebilecek ek BOS çalışmaları potansi tanın gelmesiyle beraber, süratle LP yapın. LP için
yel olarak kısmi tedavi edilmiş bakteriyel vakalarda hazırlıklar yapılırken ampirik antibiyotik tedavisi
bakteriyel antijenler için latex aglütinasyonu veya ne başlayın. LP'den 2 saat öncesine kadar başlanmış
counter immün elektroferezi, immun baskılanmış olan antibiyotik tedavisi, eğer BOS kültürüyle bera
hastalarda hindistan mürekkebi veya serum krip ber BOS bakteriyel assayleri de yapılıyorsa tanısal
tokokal antijen testi, tüberküloz menenjitinde asit sensitiviteyi azaltmaz.
fast boyama ve mycobacteria kültürü, muhtemel Ancak, eğer hastada Tablo 150-2'deki krtierlerin
Lyme hastalığına karşı Borrelia antikorları ve vira! herhangi biri varsa, LP'den önce LP ile ilişkili trans
menenjit şüphesi varsa vira! kültürler. tentoriyal ve tonsiller herniasyon riskini değerlen
Diğer laboratuvar testleri tam kan sayımı, kan kül dirmek için BT isteyin. Bu durumlarda ampirik
türleri, temel metabolik panel ve koagülasyon çalış antibiyotik tedavisi BT'den önce başlanmalıdır. An
malarıdır. tibiyotik tedavisini her zaman Acil serviste başlatın
LP eğer intrakraniyal kitle lezyonları ve koagülo ve hiç bir zaman LP ya da nörogörüntüleme için
pati klinik duruma göre muhtemel değilse güvenle ertelemeyin.
yapılabilinir. Tablo 150-2, menenjit şüphesinde LP Menenjit için ampirik antibiyotik tedavisi belli baş
öncesi bilgisayarlı tomografi BT yapmak için ge lı patojenlerin ve risk faktölerinin olasılığına göre
rekli kriterleri gözden geçirmektedir. belirlenir (Tablo 150-3).
Ayırıcı tanı subaraknoid kanamayı, meningeal ne Steroid tedavisi'nin (Antibiyotik uygulamasından
oplazmı, beyin absesini, vira] ensefaliti, serebral l5 dk önce, Deksametazon lO miligram IV) yetiş
toksoplazmozisi ve diğer enfeksyöz menenjitleri kinlerde faydalı olduğu ispatlanmıştır.acil hekim
içerir. lerinin bilinen bakteriyel menenjitleri ancak idare
edebildiği ve kesinleşen tanıya uygun antibiyotik
TABLO 150-2 Menenjit Şüphesinde Lomber leri verdikleri Acil servisteki kesin rolü henüz açık
Ponksiyon Yapmadan Önce değildir.
Kafa BT'si Almak için Önerilen Hipotonik sıvılardan kaçının. Uygunsuz ADH
Kriterlerden Bazıları sendromunu ya da serebral tuz atılımını belirlemek
Bozulmuş mental durum veya kötüleşen bilinç durumu için serum sodyum seviyelerini takip edin. Hiper
Foka! nörolojik defısit pireksi (çok yüksek ateş) asetaminofen ile tedavi
Nöbet edin. Koagülopatiyi spesifik yerine koyma tedavi
Papillödem leri ile düzeltin.
İmmün baskılanmış durum • Nöbetleri standart modalitelerle tedavi edin. Art
Malignite mış intrakraniyal basıncı kafayı yüksekte tutarak ve
Foka! merkezi sinir sistemi hastalığı öyküsü (inme, foka! mannitol ile tedavi edin.
enfeksiyon, tümör)
Ensefalit bulgusu olmayan vira! menenjiti, hasta
Yaş >60 y
nontoksik görünüyorsa, oral sıvı alımını tolere ede-
BÖLÜM 150 • MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ ENFEKSİYONLAR! VE SPİNAL ENFEKSİYONLAR 525
biliyorsa ve güvenilir şekilde takip olacaksa 24 saat tip 2 (HSV-2) perinatal aktarım sonucu olarak ye
içinde ayaktan olarak idare edin. nidoğanlarda görülür.
ENSEFALİT PATOFİZYOLOJİ
EPİDEMİYOLOJİ Sivrisinekler ve keneler arbovirüsleri taşır. Enfekte
hayvan ısırığı kuduzu bulaştırır. Herpes zoster ve
Viral ensefalit beyin parankiminin inflamatuar ce
CMV ensefalitinde yetersiz immün durum rol oy
vap üreten viral enfeksiyonudur. Genellikle beraber
nar.
olsalar da, viral menenjitten farklıdır.
Nörolojik disfonksiyon ve zarar virüsün nöral
• Kuzey amerikada, ensefalite sebep olan virüsler
hücre fonksiyonlarını bozması ve konağın immün
arbovirüsler (Batı nil virüsü dahil), herpes simp
cevabı sonucu ortaya çıkar. Asıl olarak gri madde
leks virüsü (HSV), herpes zoster virüsü (HZV),
etkilenir, sonucunda bilişsel ve pskiyatrik bulgular,
Epstein-Barr virüsü, sitomegalovirüs (CMV) ve
yorgunluk ve nöbetler olur.
kuduz virüsüdür.
Arbovirüsler epidemik durumlarda vakaların
KLİNİK ÖZELLİKLER
%50'sine kadarının sebebidir. ABD'de en sık arbo
viral ensefalitler La crosse ensefaliti, St. Louis at en • Ensefalit şu bulgularla gelen tüm hastalarda dü
sefaliti, batı at ensefaliti, doğu at ensefaliti ve Batı şünülmelidir: yeni pskiyatrik semptomlar, bilişsel
nil virüsüdür. bozukluklar (afazi, amnestik sendrom, akut kon
Herpes simpleks virüs tip 1 (HSV-1) tipik olarak füzyonel durum), nöbet ve hareket bozuklukları.
büyük çocuklarda ve yetişkinlerde reaktivasyon Baş ağrısı, fotofobi, ateş ve meningeal irritasyon da
hastalığı olarak ortaya çıkar. Herpes simpleks virüs bulunabilir.
526 KISIM 16 • NÖROLOJİ
• Nörolojik bulgular ve bilişsel yeteneklerin değer intrakraniyal basınç ve komatöz durumun sistemik
lendirilmesi kritiktir. Motor ve duyusal defısitler sonuçlarını- standart metodlarla tedavi edin.
tipik değildir. Batı nil virüsü enfeksiyonu için spesifik bir teda
• Ensefalitler özel bölgesel tropizm gösterebilirler. vi yoktur. Daha ağır vakalarda, yoğun destekleyici
HSV temporal ve frontal lobların limbik yapılarını tedavi endikedir. Temel korunma adımı DEET içe
hedef alır, özellikle pskiyatrik bulgular, hafıza bo ren böcek kovucuların gündoğumu ve günbatımı
zukluğu ve afasiye sebep olur. Bazı arbovirüsler te sırasında dışarı çıkılacaksa kullanımının önerilme
mel olarak bazal ganglia'yı etkilerler, kore-atetozis sidir.
ve parkinsonizme sebep olurlar. Beyin sapı nükle
uslarının tutulması kuduza özgü hidrofobik boğul • BEYİN ABSESİ
maya sebep olur.
Batı nil virüsünün semptomları ateş, baş ağrısı, kas EPİDEMİYOLOJİ
güçsüzlüğü ve lenfadenopatiyi içerir. • Beyin absesinin insidansı geçmiş yüzyıl boyunca
• Çoğu enfeksiyon hafiftir ve bir kaç gün sürer. Daha progresif olarak azalmıştır, bu antibiyotiklerin oti
ağır enfeksiyonlar şu bulguları içerir; yüksek ateş, tis media gibi predispoze eden durumlar üzerinde
boyun sertliği, bozulmuş mental durum, tremor ve ki etkisini göstermektedir.
nöbet.
PATOFİZYOLOJİ
TANI VE AYIRICI TANI
• Bir beyin absesi fokal piyojenik bir enfeksiyondur.
• BT'de veya MRG'de ve LP'deki bulgular ensefalitin Merkezi püy dolu bir kavite çevresinde granülasyon
acil servisteki tanısına yardımcı olur. katmanı ve en dışta fibröz bir kapsülle çevrilidir.
• Nörogörüntüleme, özellikle MRG sadece beyin • Organizmaların beyne ulaşması için üç yol vardır:
absesi gibi diğer potansiyel lezyonları ekarte ettir hematojen yol (%33); orta kulağın, sinüslerin veya
mez aynı zamanda eğer medial temporal ve inferior dişlerin enfeksiyonunun devamıyla (%33); ya da
frontal gri madde tutulduysa HSV ensefalitini gös beyin cerrahi ya da penetran travma sonrası direkt
teren bulguları da ortaya koyar. implantasyon ile (%10). Yakaların %20'sinde yol
BOS değerlendirmesinde tipik olarak aseptik me bilinmemektedir.
nenjit bulguları vardır.
Batı nil virüsü için, en sık kullanılan tarama tes
KLİNİK ÖZELLİKLER
ti, akut antikorları belirlemek için kullanılan IgM
ELISA dır. • Hastalar akut olarak toksik olmadıkları için, beyin
• Ayırıcı tanı beyin absesini; Lyme hastalığını; suba absesinin geliş semptomları nonspesifıktir. Geliş
kut subaraknoid kanamayı;bakteriyel, tüberkülöz, semptomları baş ağrısı, boyun sertliği, ateş, kusma,
fungal veya neoplastik menenjiti; toksik veya meta konfüzyon ya da dikkatsizliktir. Geliş semptomları,
bolik ensefalopatileri; ve primer pskiyatrik bozuk enfeksiyonun ilk başlangıç yeri tarafından domine
lukları içerir. edilebilir.
• Meningeal bulgular ve hemiparezi, nöbet ve papil
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK lödem gibi bulgular vakaların yarısından azında
vardır.
• Vira! ensefalit şüphesi olan hastayı yatırın. HSV ya
da HZV ensefaliti şüphesi olan hastalan asiklovir
TANI VE AYIRICI TANI
10 miligram/kg'dan 8 saatte bir olarak tedavi edin.
CMV ensefalitinden şüphelenilen hastalan her 12 • Beyin absesi kafanın kontrastlı BT taramasıyla
saatte bir 5 miligram/kg IV Gansiklovir ile tedavi belirlenebilir, bir veya birkaç tane ince, düzgün
edin. kontürlü düşük dansiteli bir merkezi çevreleyen
• Ensefalitin potansiyel komplikasyonlarını -nöbet kontrast tutan halkalar ve onların etrafında beyaz
ler, sodyum metabolizması bozuklukları, artmış madde ödemi şekilnde gözükür.
BÖLÜM 150 • MERKEZİ SİNİR SİSTEMİ ENFEKSİYONLAR! VE SPİNAL ENFEKSiYONLAR 527
• LP eğer beyin absesinden şüpheleniliyorsa veya TABLO 150-4 Tahmin Edilen Kaynağa Göre
tanı konduysa kontraendikedir. Rutin laboratuvar Beyin Absesinin Ampirik
testleri genellikle non spesifiktir. Kan kültürleri Tedavisi İçin Öneriler
alınmalıdır.
TAHMİN
Ayırıcı tanı serebrovasküler hastalığı, menenjiti,
EDİLEN PRİMER AMPİRİK ALTERNATİF
beyin neoplazmını, subakut serebral kanamayı ve
KAYNAK TEDAVİ TEDAVİ
toksoplazmozis gibi diğer fokal beyin enfeksiyon
Otojenik Sefotaksim, 2 gram Sefepim, 2 gram
larını içerir. IV her 6 saatte, IV her 8 saatte,
artı metronidazol artı metro-
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK 500 miligram IV nidazol 500
her 6 saatte miligram rv her
• Beyin absesinin antibiyotik tedavisi için seçimler 6 saatte
enfeksiyonun muhtemel kaynağına göre yapılır. Sinüs kaynaklı Sefotaksim, 2 gram Klindamisin, 2
(Tablo 150-4) veya IV her 6 saatte, gram IV her8
odontojenik artı metronidazol saatte, artı met-
Beyin cerrahi konsültasyonu ve yatış gereklidir, 500 miligram IV ronidazol 500
çünkü çoğu vaka tanı için, bakteriyoloji ve kesin her 6 saatte miligram IV her
tedavi için beyin cerrahisine ihtiyaç duyacaktır. 6 saatte
Penetran Vankomisin, 15 mi- Nafsilin, 2 gram
travma veya ligram/kg IV her IV her 4 saatte,
cerrahi süreç 12 saatte (maksi- artı seftazidim,
mum, 1 gram/doz, 2 gram IV her8
serum seviyelerini saatte
takip edin), artı
seftazidim 2 gram
IV her8 saatte.
Hematojen Sefotaksim, 2 gram Öneri yok
IV her 6 saatte,
artı metronidazol
500 miligram IV
her 6 saatte
Belli bir Sefotaksim, 2 gram Öneri yok
kaynağı IV her 6 saatte,
olmayan artı metronidazol
500 miligram IV
her 6 saatte
Kısım 17
GÖZ, KULAK, BURUN, BOGAZ VE AGIZ
CERRAHİSİ
528
BÖLÜM 151 ·GÖZACİLLERİ 529
KONJONKTİVİT Vira] konjonktivitler monoküler yada binokuler
sulu akıntı, kemozis ile görülür ve konjonktival inf
Bakteriyal konjonktivitte donuk kirpik, mukopü
lamasyona en sık adenovirüsler neden olur.
rülan akıntı, corneal hasar olmadan konjonktival
Vira! konjonktivitler viral solunumsal semptom
inflamasyon görülür. Stafilokok ve streptokok çe
larla ve palpable preauriküler düğüm ile ilişkilidir.
şitleri ile görülür. Horasan ile yapılan yarık lamba
muayenesi diğer önemli hastalıkları ekarte etmede Konjonktival foliküller görülür.
önemli. Vira) konjonktivit tedavisinde soğuk kompres, na
• Bacterial konjonktivitler topikal antibiyotikler ile fazolin/feniramin konjonktival kan toplanması için
tedavi edilir (Tablo 151 -1). gerekir ve 7-14 gün içinde göz poliklinik kontrolü
Kontakt lens kullananlar Psödomonas için siprof gerekir
loksasin, ofloksasin, yada tobramisin içeren topical Epidemik keratokonjonktivit ağır, epidemik ve bu
antibiyotikler kullanmalı. Yıpranmış kontakt lens laşıcılığı yüksek bir adenoviral konjonktivit çeşidi
ler atılmalı ve enfeksiyon tamamen iyileşene kadar dir. Grip benzeri semptomlar (bulantı kusma gibi)
yeni kontakt lens kullanılmamalıdır. konjonktiva enfeksiyonu ve bazen kanama görülür.
Çocukluk konjonktiviti H.influenza ve Moroxella Semptomlar 2-3 hafta devam edebilir. Virus 5 hafta
catarhalis ile olabilir, ilk tedavi başarısızsa kesinlik cisimlerin üzerinde yaşayabilir ve alkollü el dezen
le antibiyotik değiştirilmelidir. fektanları ile ölmez.
Ağır iltihaplı akıntılı hiperakut başlangıçlı gonoko Allerjik konjonktivit alerji öyküsü olanda tek göz
kal konjonktivitlerde agresif başlangıç için acil göz veya iki gözde kaşıntı, sulu akıntı, kemozis şeklinde
bölümü konsültüsyonu gerekir. görülür.
RÜPTÜRE GLOB
Glob rüptürü künt veya penetran travmayla mey
dana gelebilir. Doğrudan göze gelen künt travma
yada yüksek hızda orbita çemberine çarpan her
hengi bir nesne sebep olabilir.
Fırlayan herhengi bir cisim penetrasyon potansiye
line sahiptir.
Hastanın genellikle göz ağrısı vardır ve görme kes
kinliğinde azalma olabilir veya olmayabilir.
Göz muayenesinde subkonjuktival hemoraji, gör
me keskinliğinde azalma, düzensiz veya göz yaşı
şeklinde bir pupil, afferent pupil defekti, düzleşmiş
ŞEKİL 151-2. Hifema. Bu hifema akut oluşumunu göstere
cek şekilde henüz seviyelenmeye başlamıştır. (FotoğrafLaw bir ön kamara, hifema, lens dislokasyonu görülebi
rence B. Stack, MD. Knoop KJ, StackLB, Storrow AB, Thur lir.
man RJ: The Atlas of Emergency Medicine, 3rd ed: http://
www.accessmedicine.com. © The McGraw Hill Companies,
Seidel testi patognomoniktir fakat pozitif olmaya
Inc tarafından sağlanmıştır. Tüm hakları saklıdır.) bilir de.
534 KISIM 17 • GÖZ, KULAK, BURUN, BOGAZ VE AGIZ CERRAHİSİ
• Glob rüptürü saptandığında gözü manipüle etme • Kemozis, kimyasal konjunktivit olduğunu gösterir
yin. Yatağın başını kaldırın ve koruyucu metal göz ve eritromisinli merhem kullanmayı gerektirir.
kapama yerleştirin. • Göz hastalıkları konsültasyonu minör yaralanma
• Geniş spektrumlu IV antibiyotik başlanılmalı, uy lar hariç tüm yaralanmalar için uygundur. Göz
gunsa tetanoz aşısı yapılmalı, sedasyon, analjezi ve hastalıkları doktoru acil serviste kemozis, kornea!
antiemetik verilmeli. ödem, kornea defekti, kornea! opasite veya artmış
• İnce kesit orbita BT intraokuler yabancı cisimleri göz içi basıncı gibi ciddi yaralanması olan hastayı
lokalize edecektir. USG tanı koymada yardımcıdır, değerlendirmeli.
MRG metalik yabancı cisim varsa kontrendikedir.
• Erken dönemde göz konsültasyonu istenmelidir SİYANOAKRİLAT (SÜPER YAPIŞTIRICI/
ÇILGIN YAPIŞTIRICI) MARUZİYETİ
RETROBULBAR HEMATOM • Siyanoakrilat yapıştırıcılar göz kapakları ve kornea!
• Göze olan künt travma, retrobulbar alana kanama yüzeye kolaylıkla yapışır. Bu formdaki sert parça
ya neden olabilir. Retrobulbar hematom, optik sini cıklar kornea! yaralanmalara neden olabilir.
• Gözdeki yapılara zarar vermeden tutkalı uzaklaş
re giden kan akımında azalmaya ve göz içi basınçta
artmaya neden olur. tırmak için bol miktarda eritromisinli merhem sü
• Hastalar ağrı, görmede azalma ve proptozisden ya rülmelidir.
• Kolaylıkla çıkan parçalar öncelikle temizlenmeli,
kınır.
• sonra hasta kalan yapıştırıcıyı gevşetmek için gün
Tanı orbita BT'si ile konur ve glob ruptürü şüphesi
de 5 kez eritromisinli merhem kullanmak üzere ta
yoksa intraoküler basınç ölçülmelidir.
• burcu edilir.
İntraoküler basınç >40 mmhg ölçülür ise; acil late
• Yapıştırıcının tamamen çıkarılması için 24 saat
ral kantotomi hemen düşünülmelidir.
içinde göz hastalıkları hekimine yönlendirilir.
• Acil göz hastalıkları konsültasyonu istenmelidir,
ancak kantotomi geciktirilmemelidir. AKUT VE AGRILI GÖRME
AZALMASI VEYA KAYBI
KİMYASAL GÖZ YARALANMALAR!
AKUT KAPALI AÇILI GLOKOM
• Asit ve alkali yaralanmalar benzer şekilde tedavi
• Akut kapalı açılı glokom göz ağrısı, baş ağrısı, bu
edilir. Hastaneye gelmeden önce göz acilen suyla
lanık görme, korneada bulanık/buğulu görünüm,
yıkanmalıdır, acil servise ulaştıktan sonra da steril
fikse-orta pozisyonda pupil, konjunktival kızarık
normal SF veya ringer laktatla irrigasyon Morgan lık ve 40-70 mmhg arası artmış göz içi basınç nor-
Lens ile devam edilmelidir. İrrigasyon pH normale
gelene kadar sürdürülmelidir (7.0-7.4).
• Ph normale geldiğinde; forniksler kalan partikül
lerden ve nekrotik konjunktivadan temizlenmeli.
İlaveten dokulardan koroziv madde sızmadığından
emin olmak için ph, 10 dakikada bir kontrol edil
melidir.
• İrrigasyondan sonra biomikroskopla korneanın ve
ön kamaranın tam bir muayenesi yapılmalıdır. Göz
içi basınç ölçülmelidir.
•
ŞEKİL 151-3. Akut kapalı açılı glokom. Korneanın sisli/
Maddenin pH değerini incelemek için maddeyi ta buharlı görüntüsüne ve orta yerleşimli dilate pupile dikkat
nımlama girişiminde bulunulmalı. edin. Konjunktival enjeksiyon genellikle bu vakadan daha
• Sikloplejik ve ağrı kesici tedavi verilmeli. Uygun belirgindir. (Knoop K, Stack L, Storrow A: Atlas of Emer
gency Medicine: 2nd ed. ©2002, McGraw-Hill, New York
olan şekilde tetanoz aşısı yapılmalıdır. izniyle yeniden basılmıştır.)
BÖLÜM 151 • GÖZ ACiLLERİ 535
l@�jDjhii
TEDAVİ /YAKLAŞIM
Akut Glokom Tedavisi
ETKİ
OPTİK NÖRİT
Optik sinir inflamasyonu nedenleri enfeksiyon, de
Topik.al b-bloker (timolol Aköz hümör üretimini miyelinizasyon ve otoimmun bozukluklardır. Mul
%0.5), 1 damla engeller tiple sklerozla ilişkili olabilir.
Topikal alfa agonist Aköz hümör üretimini Optik nörit çeşitli derecelerde görme kaybı (genel
(apraklonidin %1), 1 engeller likle azalmış renk algısı), göz hareketleri sırasında
damla ağrı, görme alanında azalma ve afferent pupiller de
Karbonik anhidraz Aköz hümör üretimini fekt ile seyreder.
inhibitörü (asetazolamid) engeller
• Anterior optik nöritte (%30) optik sinirde şişme ve
500 mg IV veya oral
ödem görülebilir.
Mannitol, 1-2 gr/kg IV Aköz hümör hacmini azaltır
Tanı koymada kırmızı desaturasyon testi yararlıdır
İntraoküler basıncı saatlik Alternatif tedavi seçeneği (hasta normal gözüyle koyu kırmızı bir nesneye
ölçün gerekip gerekmediğinin
tayinine yardımcı olur baktırılır, sonradan etkilenmiş gözle baktırılır. Et
kilenmiş göz nesneyi sıklıkla pembe veya açık kır
Topik.al pilokarpin %1-2, 15 Aköz hümör dışarı akışını
dakikada bir 1 damla, 2 kolaylaştırır mızı olarak görür).
doz (intraoküler basınç Acil serviste iV steroid tedavisi tartışmalıdır ve bir
<40 mmhg olunca, göz hastalıkları uzmanı ile tartışılmalıdır. Nöroloji
sonrasında günde 4 kez)
konsültasyonu faydalı olabilir.
Karşı taraftaki optik sinir ve fundus genellikle nor Retina dekolmanı veya yırtığı veya vitreus dekol
maldir. manına tanı koymak 24 saat içinde bir göz hekimi
• Santral retina] ven oklüzyonuna yatkınlık yaratan tarafından gözün dilate edilip, indirek oftalmosko
ilaçlar kesilmelidir (örn., oral kontraseptifler, diü pi ile değerlendirilmesini gerektirir.
retikler)
Özel bir tedavisi yoktur, göz hastalıkları ve nöroloji
DEV HÜCRELİ ARTERİT
konsültasyonu istenmelidir.
(TEMPORAL ARTERİT)
IŞIK ÇAKMASI (FOTOPSİ) VE Dev hücreli arterit iskemik nöropatiye neden olabi
UÇUŞAN CİSİMLER/RETİNA len sistemik bir vaskülittir.
DEKOLMANI • Hastalar genellikle 50 yaşından büyük bayanlardır
• Monoküler yakınmalar hemen her zaman belirti ve sıklıkla bir polimiyaljiya romatika öyküsü vardır.
veren göz ile ilgili olmasına rağmen, binoküler ya • Belirtileri baş ağrısı, çiğneme güçlüğü, miyalji, yor
kınmalar hemen her zaman intrakraniyaldir. gunluk, ateş, anoreksi, temporal arter hassasiyeti ve
• Eğer vitreus başarılı bir şekilde ayrılırsa sonrasın nörolojik belirtiler (geçici iskemik atak ve inme).
da uçuşan cisimler oluşur. Uçuşan cisimler görme • Sıklıkla afferent pupil defekti tespit edilir.
ekseninden aşağıya çökmesi için jel yeterince sıvı CRP ve eritrosit sedimentasyon hızı artar (70- 110
laşıncaya kadar yıllarca kalabilirler. saniye).
Ayrılmadan önce jel retina üzerine yeterli çekim Acilde IV steroid ve göz konsültasyonu gerekir.
yaratırsa, bu retinada bir delik açar, sonrasında sıvı • Temporal arter biyopsisinin yapılması beklenirken
retina! delikten geçer ve retina duvar kağıdı gibi
steroidler geciktirilmemelidir, steroid tedavisi baş
kalkmaya başlar (regmatojen tip).
• Retina dekolmanı belirtileri; ışık çakmaları, uçu landıktan sonra dahi, biyopsiler pozitif olacaktır.
şan cisimler, görme alanında karanlık bir peçe veya
perde ve düşmüş periferal ve/veya santral görme BELL PALSİ
keskinliğidir. • Beli palsi 7. Kraniyal sinirin paralizisidir ve korne
USG tanı koymada yararlıdır. a! maruziyet keratiti kolaylaştırır ve etkilenen gözü
kaplamak için visköz topikal nemlendirici ajanlar
kullanılmalıdır.
• Genu 7 Beli palsi periferik yedinci sinir Beli palsi
sini taklit eden bir SVO dur. 6. Kraniyal siniri ve 6.
Sinir nükleusu etrafında 'diz çöker' gibi bulunduğu
için aynı taraf 7. Kranial siniri içeren bir inmedir
• Beli palsi tedavisi halen tartışmalıdır son yayınlar
da kortikosteroidlerle birlikte antiviraller tedavide
yararlıdır
DİABETİK/HİPERTENSİF
KRANİYAL SİNİR FELÇLERİ
Diyabet ve hipertansiyon 3. Kraniyal sinir felcine
neden olabilir.
Pitozis görülür. Pupiller refleks normaldir.
• Diplopi ortak bulgudur.
• İntrakraniyal bir lezyonu dışlamak için acil serviste
BT kullanılır.
• Kan şekeri ve kan basıncı kontrol altındaysa, göz
ŞEKİL 15 l-4. Retina! ayrılma göz küresinin posteriyor kıs hastalıkları ve nöroloji takibi önerilerek hasta ta
mında hiperekoik zar şeklinde görülmektedir (ok). burcu edilebilir.
BÖLÜM ısı · GÖZ ACİLLERİ 53 7
• P OSTERİOR KOMÜNİKAN ARTER
ANEVRİZMASI
• Aynı taraf pupil dilatasyonu ile birlikte olan akut 3.
Kraniyal sinir felci bir posterior komünikan arter
anevrizmasıdır ve eşlik eden baş ağrısı sıktır.
Acil serviste hasta eğer hipertansif ise kan basıncı
acil olarak azaltılmalı, nörolojik görüntüleme BT
veya MR anjiogram ve nöroşirurji konsültasyonu
istenmelidir.
• HORNER SENDROMU
• Aynı tarafta olan pitozis ve miyozis ve anhidrozisin
fizik bulguları horner sendromunun karakteristiği
dir.
Erişkinlerde horner sendromunun nedenleri SVO, ŞEKİL 151-5. Optik sinir başı ödemi. Papilödem, papillit
tümörler, internal karotid arter diseksiyonu, herpes ve optik sinirin bası lezyonlarında vasküler göllenme, sinir
başının yükselmesi ve disk sınırlarının bulanıklaşması ka
zoster ve travmadır. Çocuklardaki nedenler nörob
rakteristiktir. (Knoop K, Stack L, Storrow A: Atlas of Emer
lastom, lenfoma ve metastazları içerir. gency Medicine: 2nd ed. ©2002, McGraw-Hill, New York
• Karotid diseksiyonu için baş ve boyun damarları izniyle yeniden basılmıştır.)
nın BT anjiografisini ya da MR anjiografisini içerir.
• Spesifik tedavi Horner sendromunun nedenini be
lirlemektir.
PAP İLÖDEM
• Hastalar baş ağrısı mide bulantısı, kusma ve görme
Papilödem artmış İKB nedeniyle optik sinir başı bulanıklığından yakınırlar. Bu hastalarda horizon
nın bilateral ödemidir. tal diplopiye neden olan 6. sinir parezisi gelişebilir.
• İKB artıran ve optik sinirde vasküler veya aksop Beyin BT intrakraniyal patolojiyi ekarte etmek için
lazmik akışı engelleyen herhangi bir hastalık süreci, kullanılır.
sinirin başında konjesyon ve ödeme neden olur. • Loınber ponksiyon yapılıp açılış basıncı ölçülmeli
• Artmış İKB ile ilişkili olmayan monoküler optik si dir.
nir ödemi veya binoküler tutulum genellikle optik • Tedavi planı için nöroşirurji ile konsülte edin baş
sinir ödemi veya inflamatuvar kökenli ise papillit langıç tedavisi asetazolamid ve görme alanı takibi
olarak adlandırılır. dir.
• Papilödemin ayırt edici özelliği görme keskinliği
nin uzun süreli korunmasıdır bunun için optik nö GÖZ ULTRASONOGRAFİSİ
rit gibi görme keskinliğinin azaldığı durumlardan
ayrılır. • Göz ultrasonografisi retina dekolmanı, retrobulber
hematom, glob perforasyonu, lens dislokasyonu,
İDİYOPATİK İNTRAKRAİYAL vitreus kanaması, göz içi yabancı cisim tanısında
yardımcıdır.
HİPERTANSİYON (PSÖDOTÜMÖR • Glob rüptüründen şüpheleniliyorsa USG jeli hasta
SEREBRİ) nın kapalı göz kapağına uygulanır ve böylece trans
• Artmış İKB, papilödem, normal beyin omurilik sı düser göz kapağına temas etmek zorunda kalmaz.
vısı ve normal BT/MRG psödotümör serebriyi işa • Göz USG'sinin sınırlılıkları hasta kooperasyonu,
ret eder ve bu durum her yaşta görülebilir. orbital amfizem ve artefaktlardır.
538 KISIM 17 • GÖZ, KULAK, BURUN, BOGAZ VE AGIZ CERRAHİSİ
SİNÜZİT VE RİNOSİNÜZİT
EPİDEMİOLOJİ
PATOFİZYOLOJİ
O E F G
c H
1
Maksiller ___cc.,B/ � Maksiller sol ikinci
sağ birinci A J molar süt dişi
molar süt dişi
T K
s
-=-__ Mandibuler sol süt
L
Mandibuler ---""
R
'--6 p ON M köpek dişi
sağ yan kesici
süt dişi
ŞEKİL 154-1. Dişleri isimlendirilmesi.
• OROFASİYAL AGRI
Kök kanalı
• Normal bir erişkinde 32 adet kalıcı diş bulunur.
Tablo 154-1 de orofasiyal ağrının ayırıcı tanısı var Siment
dır. Kök
TABLO 154-1 Orofasiyal Ağrının Ayırıcı Geri dönüşümsüz pulpite bağlı diş ağrısı için an
Tanısı tibiyotikler yararlı olmayabilir, çünkü açık bir en
Odontojenik kökenli feksiyon olmadıkça klinik seyri değiştirmezler veya
Diş çürükleri Perikoronit ağrının azalmasında faydalı olmazlar. Geri dönü
Geri dönüşümlü pulpit Restorasyon sonrası ağrı şümsüz pulpit veya pulpa nekrozunun kesin teda
Geri dönüşümsüz pulpit Çekim sonrası rahatsızlık visi kök kanal tedavisi veya dişin çekilmesidir.
Pulpa nekrozu ve apsesi Çekim sonrası alveolar osteit
Diş hassasiyeti Diş gıcırdatma PERİRADİKÜLER PERİODONTİT
Diş çıkması Servikal erozyon
Periradiküler periodontit pulpa hastalığının infla
Periodontal patoloji masyonun veya nekrozun dişin kök veya apeksini
Gingivit Periodontal apse
çevreleyen dokular içine yayılmasıdır.
Periodontal hastalık Akut nekrotizan
gingivostomatit Periradiküler apsenin kortikal kemik ve subpe
riostal yayılımı ve erozyonu ağız içinde ve yüzde
Orofasiyal travma
Diş kırıkları Fasiyal kırıklar şişmeye ve fluktuasyona neden olur, mutlaka ağız
Gizli enamel kırıkları Alveolar çatının kırıkları içinden insizyon ve drenaj uygulanmalıdır.
EUis kırıkları Yumuşak doku kesileri
Dişin yerinden oynaması Travmatik ülserler
ve kopması (avülsiyon,
ÜDONTOJENİK İNFEKSİYONLAR
tamamının çıkması)
Enfeksiyon Odontojenik enfeksiyonun yüzün çeşitli boşlukla
Oral kandidiazis El-ayak ve ağız hastalığı rına yayılımı göreceli olarak sık görülür.
Herpes sinıpleks tip 1 ve 2 Cinsel yolla bulaşan Lingual boşluk ve submandibular boşluğun çift
Varisella-zoster, primer ve hastalıklar taraflı selülitine Ludwig anjini denir ve potansiyel
sekonder Mikobakteriyal enfeksiyonlar olarak hayati tehlikesi vardır.
Herpanjina Kabakulak
İnfraorbital boşluğun enfeksiyonu retrograd olarak
Maligniteler
oftalmik venler yoluyla kavernöz sinüsün tutulu
Skuamöz hücreli karsinom Lösemi
Kaposi sarkomu Graft-versus-host hastalığı
muna sebep olursa çok ciddi sonuçlar doğurabilir.
Lenfoma Melanom Kavernöz sinüs trombozu infraorbital veya peri
Diğer nedenler orbital selülitin hızla meningeal bulgular, sepsis ve
Kraniyal nevraljiler Vesikulo ülseratif hastalık komaya gidişiyle kendini gösterir.
Stomatit ve mukozit Liken planus Kavernöz sinüs trombozunun tedavisi için intrave
Üremi Skatrisyel pemfıgoid nöz geniş spektrumlu antibiyotikler de kullanılır.
Vitamin eksikliği Pemfıgus vulgaris Kavernöz sinüs trombozu için heparin ve kortikos
Diğer Eritem multiforme
Benign migratuvar glossit
teroid verilmesi düşünülmelidir, fakat prospektif
Crohn hastahğı
Piyojenik granulom Behçet hastalığı bir çalışmada etkinliklerini gösterememiştir. Cer
rahi endike değildir.
• El-ayak-ağız hastalığı; yumuşak damak, diş eti, dil muayene bulgusudur. Lezyonlar stres ve menstrüel
ve yanak mukozasında veziküllerle karakterizedir. siklusa bağlı artıp azalabilir. Genellikle asempto
Bu veziküller patlar ve yerinde etrafında kırmızı matiktir, fakat semptomatik vakalarda oral steroid
halkalar olan, ağrılı ve sığ ülserler bırakır. Lezyon rahatlama sağlayabilir.
lar ayrıca bacaklar, avuç içi ve ayak tabanlarında da • Çilek dili, beyaz zemin üzerinde belirgin kırmızı
görülebilir. noktalarla seyreder. Kawasaki hastalığı ve strepto
Herpangina ve el-ayak-ağız hastalığının tedavisi
coccus pyogenes enfeksiyonu gibi çeşitli durum
destekleyicidir ve hidrasyon ve asetaminofen veya
larla ilişkili olabilir. Eğer s.pyogenes enfeksiyonu
ibuprofenden oluşur.
ile ilişkili ise, tedavide grup A streptokoklara karşı
etkili antibiyotikler kullanılır.
TRAVMATİK ÜLSERLER VE PİYOJENİK
GRANÜLOM AGIZ KANSERİ
• Travmatik ülserlere iyi oturmamış diş aparatların
Lökoplaki, kazınıp kaldırılamayan ve başka bir ne
dan kaynaklı direk travma, sıcak yiyecekler, kötü
dene sekonder oluşmayan beyaz yama şeklindeki
ağız hijyeni neden olur. Travma kaynağının orta
lezyondur. Çoğu lökoplaki lezyonu iyi huylu olsa
dan kaldırılması ve destekleyici tedavi ile iyileşme
da, ağız kanseri için en sık prekürsör nedendir.
sağlanır.
• Eritroplaki, diğer hastalıklara sekonder oluşmayan
• Piyojenik granüloma, diş etine kronik travma so
kırmızı yama şeklindeki lezyondur. Kansere dö
nucu oluşan iyi huylu bir bağ dokusu tümörüdür.
nüşme olasılığı lökoplakiye göre daha fazladır.
Gebelikte oluşan özel bir piyojenik granülom tipine
• Ağız kanserinin semptom ve bulguları; ağrı, pa
gebelik tümörü denir ve doğumdan sonraki 2 ila 3
resteıi, iyileşmeyen ülserler, ülserleşme sonucu
ay içinde spontan gerilemezse alınması gerekebilir.
kanama, çevre dokuya yapışık lezyonlar, lezyonun
sertliği, lenfadenopati ve konuşma çiğneme gibi
İLACA BAGLI YUMUŞAK D OKU
fonksiyonların bozulmasıdır.
BOZUKLUKLAR! Risk faktörleri; sigara (tütün çiğneme dahil) kul
• Diş eti hiperplazisi sık kullanılan birçok ilaca bağlı lanımı, alkolizm, güneş ışığına maruziyet, genel
olabilir; en sık fenitoin, siklosporin, kalsiyum kanal malnutrisyon, kronik demir eksikliği anemisi, kan
blokerleri (özellikle nifedipin)'ne bağlı görülür. dida, immünsupresyon yaratan durumlar ve çeşitli
• Diğer ilaçlara bağlı görülen oral lezyonlar arasında virüslerdir (HIV, HPV, herpes gibi).
stomatit; kemoterapötiklere sekonder oluşan mu • Ağız içi kanserlerin en sık görüldüğü bölge dildir
koza ülserleri; antikolinerjik, antihistaminik, anti (%50), bunu ağız tabanı kanserleri seyreder (%35).
depresanlar kaynaklı kserostomi ye bağlı mukoza! 10 ila 14 gün tedavi edilip gerilemeyen lezyonlar
değişiklikler sayılabilir. dan biyopsi alınmalıdır.
A
Ellis class 111
Alveolar
fracture
Splint
�
ŞEKİL 154-3. Ellis diş kırığı sınıflandırması materia \
�ı-------�'
��
o
• Çocuklarda süt dişleri yerine yerleştirilmemelidir, milyon hattındaki laserasyonlarda hattın düzgün
genellile diş çekilir. Reimplantasyon alttaki kahcı olması önemlidir ve önce bu hat 6-0 emilmeyen
dişlere zarar verilebilir. Sadece içe gömülen süt diş monofılamen ile kapatılmalıdır.
leri istisnadır ve genel olarak normal yeniden çık • Maksiller labial frenilum laserasyonları olağan dışı
ması için öylece bırakılırlar. bir şekilde geniş olmadıkça onarım gerektirmez.
• Avulse olmuş kalıcı dişler, periodontal ligamanlan
Lingual frenilum çok vasküler bir yapıdır ve genel
korumak için acilen 3 saat içinde reimplante edil likle 4-0 kromik emilebilir sütur ile onarılmalıdır.
melidir.
• Eğer aspirasyon riski nedeniyle reimplantasyon
hemen mümkün değilse; dişler Hank solüsyonu,
steril serum fizyolojik, süt ve tükrük gibi izotonik
solüsyonlara koyulmalı, hızlıca hastayla birlikte acil
servise götürülmelidir.
• Acil serviste, reimplantasyondan önce diş steril sa
line ile kir ve debristen temizlenmesi için yıkanır.
• Eğer diş kökü 20 dakikadan uzun bir süre kuru kal
mış ise, daha başarılı somıç almak için reimplantas
yon öncesi çeşitli solüsyonlara koyulup bekletilebilir.
• Diş kökünü ovalamayın. Acil servise gelindiğinde
soketin üzerindeki pıhtı dikkatlice temizlenir ve
steril saline ile kibarca yıkayarak soket hazırlanır.
• Diş hekimine erkenden konsültasyon zorunludur,
ancak uzmanın gelmesini bekleyerek reimplantas
yon geciktirilmemelidir.
• Reimplantasyondan sonra, erişkinlere 100 milig
ram PO doksisiklin günde iki kez 7 gün süreyle
verilmelidir. 12 yaş altı çocuklara günde 4 kez peni
BOY UN VE ÜST
silin VK (25 ila 50 miligram/kg/gün) 7 gün süreyle
uygulanır. 155 HAVAYOLUNUN
• Eğer hasta boş bir soket ile gelmişse, diş yerleştiri ENFEKSİYONLARI VE
lemiyorsa; komşu dokuya denenmelidir. Radyogra HASTALIKLARI
filer; yanlış yerleştirilmiş veya aspire edilmiş dişleri
saptamakta faydalı olabilir.
Aaron Barksdale
Çeviri: Mustafa Boz
TEDAVİ
Bakteriyal olmayan sebepler ateş düşürücü, ağrı ke
sici ve dehidrate ise iV sıvı ile tedavi edilir.
• GABHS farenjiti penisilin ile tedavi edilir. Tek doz
benzatin penisilin G iM yada penisilin VK 500 mg
1O gün boyunca günde 3 yada 4 kez ağızdan alınır.
Penisilin alerjisi olanlarda makrolid yada klinda
misin kullanılmalıdır.
Ciddi vakalarda tek doz PO veya iM deksametazon
düşünülebilir. Ağrı süresini kısaltacaktır.
• Servikal lenfadenit, peritonsiller abse retrofaringe
al abse ve sinüzit gibi süpüratif sekelleri önlemek
ŞEKİL 155-1. Sağ tonsili mediyale ve uvulayı normal sol
için GABHS enfeksiyonlarında antibiyotik tedavisi tonsile doğru iten sağ peritonsiller abse (PTA). Abse sağ ton
önerilmektedir. sil ile süperiyor konstriktör kas arasındadır.
552 KISIM 17, GÖZ, KULAK, BURUN, BOGAZ VE AGIZ CERRAHİSİ
TEDAVİ
Peritonsiller apse için pürülan materyalden iğne
aspirasyonu (18 veya 20 gauge) hem tanısal hem
tedavi edicidir. Hastaların %90'ı bu şekilde etkin
tedavi edilebilir.
• İğne 1 cm'den derine batırılmamalıdır, çünkü aksi
takdirde iğne internal karotid artere batırılabilir
(tonsilin lateral ve posterioruna doğru uzanır).
• Deneyimli klinisyenler tarafından lokal anestezi
den sonra, insizyon ve drenaj yapılmalıdır (İ&D).
Daha ciddi vakalarda kulak-burun-boğaz konsül
tasyonu istenmelidir.
• Yeterli drenaj ve aspirasyondan sonra, antibiyotik
tedavisi uygulanmalıdır. Penisilin YK 500 milig
ram PO günde 4 kez, klindamisin 300 ila 400 mi ŞEKİL 155-2. Akut epiglotit. Okla işaretlenen yumuşak
ligram günde 3 kez 10 gün süreyle kullanılabilir. doku dozunda çekilen yan servikal grafıde baş parmak işa
reti oluşuran kalınlaşmış epiglottur.
ERİŞKİN EPİGLOTTİTİ
• Lateral servikal yumuşak doku grafisinde valleku
(SUPRAGLOTTİT)
lanın tıkanmasıyla beraber epiglot ödemi görülür
PATOFİZYOLOJİ (parmak izi işareri) (bkz. Şekil 155-2).
• Epiglottit, tipik olarak epiglotun inflamasyonu ile Direk fıberoptik laringoskopide klasik olarak kiraz
karakterize, fakat tüm supraglottik bölgeyi de içe kırmızısı epiglot görülür.
• Ayırıcı tanıda farenjit, enfeksiyöz mononükleozis,
ren enfeksiyöz bir süreçtir.
• Yakaların çoğu erişkinlerde görülür, Haemophylus krup, derin boşluklu boyun apsesi, difteri, boğma
influenza Tip B konjuge aşısından sonra görülür. ca, larenks travması, yabancı cisim aspirasyonu ve
• laringospazm yer alır.
Yakaların çoğunda etken streptococcus ve staph
ylococcus türleri etkenkir, ancak virüsler ve man
tarlar da etken olabilir. TEDAVİ
• Tanısı şüpheli epiglottit vakalarında acil kulak
KLİNİK ÖZELLİKLER burun-boğaz konsültasyonu gerekir ve acil servis
• doktorunun kalıcı bir açık havayolu sağlamak için
Hastaların tipik olarak 1-2 günlük öyküsü olur, kö
hazırlıklı olmalıdır.
tüleşen disfaji, ağrılı yutma ve dispne (yatar pozis
• Hasta dik oturur pozisyonda tutulmalı ve sakinleş
yonda artan) ile başvururlar .
• Hastalar kendilerini dik oturup öne uzanmış po tirilmelidir.
• Başlangıç havayolu tedavisi nemlendirilmiş destek
zisyona alırlar, ağızdan salya akması ve inspiratuar
oksijen tedavisi ve hastayı rahat pozisyona almayı
stridor görülebilir.
• Diğer semptomlar anksiyete, ateş, taşikardi, servi içerir. Helioks havayolu direncini azaltmak için ge
çici olarak verilebilir.
kal lenfadenopati, trakea ve larinksin palpasyonla
• Bozulmuş anatomiye bağlı olarak endotrakeal en
hassasiyetidir.
tübasyon zor olabilir ve bu nedenle ameliyathanede
uyanıkken fıberoptik entübasyon tercih edilebilir.
TANI VE AYIRICI TANI
• Hekim, hastaya entübasyon başarısızlığı durumun
• Tanı hikaye, fizik muayene, radyoloji ve fiberoptik da cerrahi havayolu sağlama, krikotirotomi ve iğne
laringoskopi ile koyulur. krikotirotomi yapmaya hazırlıklı olmalıdır.
BÖLÜM 155 • BOYUN VE ÜST HAVAYOLUNUN ENFEKSİYONLAR! VE HASTALIKLARI 553
Seftriakson 2 gram IV ilk seçenek antibiyotik ola
rak önerilmektedir. Steroidler (125 miligram IV
metilprednisolon) havayolu inflamasyonunu ve
ödemi azaltmada kullanılabilir.
RETROFARENGEAL ABSE
PATOFİZYOLOJİ
Retrofarengeal abse, en çok 5 yaş altı çocuklarda
görülmekle birlikte, erişkinlerde de görülmektedir.
Çocuklarda, abse tipik olarak lenf nodunda süpü
ratif değişikliklerle seyreder.
Erişkinlerde, retrofarengeal abse mediastene doğru
uzanım eğilimindedir.
• Enfeksiyon genellikle polimikrobiyaldir; en sık ae
robik etkenler Streptokokkus Viridans, Streptokok
kus Pyogenes; en sık izole edilen anaeroblar bakte
riodes türleri, peptostreptokokkustur.
KLİNİK ÖZELLİKLER
Hastalar genellikle ateş, boğaz ağrısı, tortikollis ve
disfaji ile başvururlar. Diğer görülen semptomlar ŞEKİL 155-3. Sol retrofaringeal absenin kontrastlı BT'si
boyun ağrısı ve sertlik, boğuk ses, servikal lenfade (ok).
nopati ve solunum sıkıntısıdır.
• Stridor ve boyunda ödem daha çok çocuklarda gö
rülen semptomlardır.
• Epiglottitin tersine bu hastalar üst havayoluna
baskıyı azaltmak için yatar pozisyonda boyun ha- ODONTOJENİK ABSE
fif ekstansiyonda olmayı tercih ederler. Hastaları
PATOFİZYOLOJİ
oturtmak dispnelerini kötüleştirebilir.
• Odontojenik apseler tipik olarak diş enfeksiyonu
TANI VE AYIRICI TANI veya diş çekimi sonrası ortaya çıkabilirler. Genel
likle polimikrobiyaldir, etkenler oral aeroblar ve
IV kontrastlı boyun BT tanıda altın standarttır ve anaeroblardır.
selüliti apseden ayırmada faydalıdır.
• Ayırıcı tanıda retrofarengeal boşluk tümörü, ya KLİNİK ÖZELLİKLER
bancı cisim, anevrizma, hematom, ödem ve lenfa
• Hastalar genellikle ağrı, ateş, diş etlerinde, yanak
denopati yer alır.
mukozasında, sublingual veya submandibular
alanda şişme ve süpüratif değişiklikler ile başvu
TEDAVİ rurlar.
• Tüm hastalara acil kulak-burun-boğaz konsültas • Apse; prevertebral, parafarengeal ve retrofarengeal
yonu istenmelidir ve havayolu açık tutulmalıdır. alana yayılabilir, bu da boyunda kitle, trismus, dis
Hidrasyon ve IV antibiyotik tedavisi acil serviste faji veya dispneye neden olabilir.
verilmeye başlanmalıdır.
Klindamisin 600 ila 900 miligram (10 miligram/ TANI VE AYIRICI TANI
kg) IV veya ampisilin/sülbaktam 3 gram (50-75 • Kontrastlı BT, derin boyun absesi varlığından endi
miligram/kg) IV verilebilir. şeleniliyorsa gerekli olabilir.
554 KISIM 17 • GÖZ, KULAK, BURUN, BOGAZ VE AGIZ CERRAHİSİ
• BOYUN KİTLELERİ
TEDAVİ
PATOFİZYOLOJİ
• Aktif kanama acil kulak-burun-boğaz konsültasyo
• Boyun kitleleri doğumsal, enfeksiyöz veya neoplas nu istenmesini gerektirir.
tik kaynaklı olabilir. • Hastalar monitörize edilmelidir, pulse oksimetre
• Yassı hücreli karsinoma üst solunum yolunun en ile izlenmelidir, damaryolu açılmalıdır. Hasta dik
sık görülen kanseridir ve genellikle sigara ve alkol oturur pozisyonda tutulmalıdır .
kullanımı le ilişkilidir. • Ciddi kanaması olan hastalardan tam kan, koagü
• 40 yaşından büyük erişkinlerde, 6 haftadan daha lasyon testleri, kan grubu ve cross kanı gönderilme
uzun süre devam eden boyun kitlelerini daha çok lidir.
maligndir. • Gazlı bez trombin veya epinefrinle (1:10000) veya
%1 lidokainle ıslatılarak kanama alanına direk bası
KLİNİK ÖZELLİKLER uygulanmalıdır. Havayolu içine doğru paketin kay
• Hastalarda disfaji, odinofaji veya ikincil enfeksi bolmasını önlemek için, paketten doğru bir dikiş
yonlar görülebilir. yerleştirilmeli ve dikiş yüze bantlanmalıdır.
• Malign kitlesi olan hastaların; gece kabusu görme, • Kanama hastanın havayolunu korumasına engel
kilo kaybı ve halsizlik gibi şikayetleri olur. oluyor ise hastaya güvenli havayolu sağlanmalıdır.
BÖLÜM 155, BOYUN VE ÜST HAVAYOLUNUN ENFEKSİYONLAR! VE HASTALIKLARI 555
• LARİNGEAL TRAVMA • ÜST HAVAYOLUNUN ANJİOÖDEMİ
PATOFİZYOLOJİ PATOFİZYOLOJİ
• Larinkse künt veya penetran travma sonucu larinks • Anjioödem, deri ve mukozalarının, dermal veya
hasarlanmaları oluşur. submukozal tabakalarının kaşıntısız, sınırlı olma
• "Çamaşır ipi yaralanması" hareketli bir kazazede yan şişmesidir.
nin boynunu sabit bir objeye çarpıp oluşan künt • Anjioödem nedenleri arasında (1) Cl esteraz in
laringeal travmanın bir sonucudur. Bu tiroid karti hibitör kaybı (herediter veya kazanılmış), (2)IgE
lajına hasar verir ve laringotrakeal ayrılmaya sebep bağımlı tip 1 allerjik reaksiyon, (3) anjiotensin dö
olur. nüştürücü enzim (ACE) inhibitörü tedavisinin yan
• Olay yerinde sıklıkla asfıksi görülür. etkisi ve (4) idiyopatik reaksiyon vardır.
• ACE inhibitörü nedenli anjioödem insidansı %2,
KLİNİK ÖZELLİKLER 2'lere ulaşır ve Afrikalı-Amerikalılarda daha sık
• Laringeal travmanın belirti ve bulguları ses kısıklı görülür.
ğı, dispne, disfaji, stridor, hemoptizi ve ciddi vaka • ACE inhibitörü nedenli angioödem vakalarının ço
larda ses kaybı ve/veya apnedir. ğunluğu ilk tedaviden yaklaşık 1 ay sonra oluşur,
• Fizik muayenede ön boyunda hassasiyet, larinkste fakat yıllarca sürebilir.
şişlik, trakeada yer değiştirme veya cilt altı amfizem
görülebilir. TEDAVİ
• Minör larinks hasarlanmalan ödem ve büyüyen
• Havayolu açıklığı risk altında olan hastalara O, 3
hematoma bağlı ilerleyebilir, bu nedenle yakın göz
lem gerektirir. miligram (O, Ol miligram/kg) epinefrin (1:1000)
• Servikal vertebra hasarından ciddi anlamda şüphe sol kalçaya IM uygulanmalıdır. Hastanın tedaviye
lenilmesi uygundur. cevap veriyorsa, her 5-10 dakikada bir tekrarlan
malıdır.
TANI VE AYIRICI TANI • Uygulanabilecek diğer tedaviler difenilhidramin 50
miligram ( 1 miligram/kg) IV ve metilprednisolon
• Boynun BT ile taranmasından önce, havayolunun 125 miligram (2 miligram/kg) IV tedavilerini içerir.
sağlamlığı, hasta dik oturur pozisyonda iken yapı • Herediter anjioödemli (Cl-esteraz inhibitör eksik
lan fiberoptik laringoskopi ile değerlendirilmelidir. liği) ve ACE inhibitör nedenli anjioödemli hastalar
• Sağlam havayolu olan bu hastalara BT çekilmeli,
yukardaki tedaviye yanıt vermezler.
hasarın derecesi tanımlanmalıdır. • ABD'de akut herediter anjioödemde (HAE) uygu
lanan tedavi, Berinert (C1-esteraz inhibitörü) 20
TEDAVİ ünite/kg IV ve Ecallantid (kallikrein inhibitörü) 30
• Acil kulak-burun-boğaz konsültasyonu istendiğin miligram subkütan üç doza bölünmüş şekilde uy
den emin olunmalıdır. gulanmaktadır.
• Tehlikede olan havayolu bulunan hastalarda (eki • Fiberoptik laringoskopi laringeal ödemin yaygınlı
moz ve/veya ödem), trakeal lümen görülüyor ise, ğını değerlendirmede yardımcı olabilir.
endotrakeal entübasyon girişim uygun olacaktır. • Havayolu risk altında olan ve ilerleyici semptomla
• Masif larinks travması veya havayolu tam tıknamış rı olan hastalarda, güvenli havayolu sağlanmalıdır.
unstabil hastalarda acilen trakeostomi açılmalıdır. Bu en iyi şekilde, uyanıkken fıberoptik entübasyon
Bu hastalarda krikotiroidotomi girişiminde bulu veya ödem ciddi ise cerrahi havayolu (krikotiroto
nulmamalıdır. mi) ile sağlanır.
Kısım 18
DERİ HASTALIKLARI
zikül ve büllerdir. İlk olarak baş, gövde ve müköz • Eritematöz papüller, eritem zemininde vezikül kü
membranları etkiler. melerine ilerler.
Kabarcıklar genellikle gergin ve berrak olup ya • Burnu tutan lezyonlarda oftalmolojik tutulum ola
normal deriden kaynaklanır ya da eritematöz veya bileceği için ciddi endişe oluşur .Oftalmolojik tutu
ürtikeryal bir plak üzerinde gelişir. 2-3 güne kadar lum keratite ilerleyerek körlüğe sebep olabilir.
büller yumuşak ve bulanık bir hal alır, takiben pat
layıp ağrılı, soyulmuş alanlar oluşturur. Bu durum TANI VE AYIRICI TANI
erozyonların iyileşmeleri yavaştır, ikincil enfeksi
yonlara eğilimi arttırır. Hikaye ve fizik muayeneyle koyulan tanıyı Tzanck
• Pemfıgus vulgariste nikolsky bulgusu pozitiftir an testi ve viral kültür destekler.
cak diğer otoimmün kabarcık görülen hastalıklarda Ayırıcı tanıda herpes simpleks, erizipel, impetigo
bulunmaz. Çoğu hastada müköz membranlar etki ve kontakt dermatit yer alır.
lenir.
TEDAVİ
TANI VE AYIRICI TANI • Asiklovir, famsiklovir, valasiklovir gibi antiviraller
• Kabarcıkların varlığı tanı için şüphelendirir, cilt bi lezyon erupsiyonları oluştuktan sonra 24 ila 72 saat
yopsisi ve immünfloresan testler tanıyı destekler . içinde uygulandığı takdirde yararlıdır .
• Pemfıgus vulgariste ayırıcı tanıda tüm kabarcıkla • Alüminyum asetat solüsyonu veya vazelin kompre
seyreden primer hastalıklar yer alır. Bunlar TEN, si semptomatik tedaviyi sağlar.
EM, diğer otoimmün kabarcıklı hastalıklar, yanık
lar, ciddi kontakt dermatit, diyabetik büller, sür TİNEA ENFEKSİYONLARI
tünmeye bağlı kabarcıklardır.
KLİNİK ÖZELLİKLER
TEDAVİ Tinea pedis, "atlet ayağı" da olarak bilinen ayağın
mantar enfeksiyonudur.
Pemfıgus vulgarisli hastalar erken dermatoloji Tinea manuum, elin dermatofit enfeksiyonudur,
konsültasyonu ile birlikte hastaneye yatırılmalıdır. genellikle tek taraflıdır ve sıklıkla tinea pedisle iliş
Hastaya mortaliteyi önlemek için yüksek doz pa kilidir.
renteral steroid ve immünsupresif tedavi başlan • Tinea pedisin en sık görülen formu parmak arala
malıdır. rında tutulumdur, maserasyonla kendini gösterir
• Yakın gözlem ve uygun antibiyotikle sekonder en .Ciddi vakalarda ülserasyonla beraber sekonder
feksiyonların hızlı tedavisi gereklidir. enfeksiyonlar görülebilir.
• Tinea pedisin ikinci bir formu kronik, palmar ve
plantar yüzeylerde inflamasyonla karakterizedir.
Genellikle ayağın lateral ve medial tarafına yayıla
bilir, ancak darsa! yüze yayılmaz. Ayak parmakları
}57 DİGERD ERMATOLOJİK nın arasında maserayon sık görülür.
• Fungal enfeksiyonun 3.formu (bi.illöz tinea pedis)
HASTALIKLAR avuç içi ve ayak tabanında akut, ağrılı, kaşıntılı ve
Daniel A. Handel ziküler erüpsiyonla seyreder. Eritem olması önemli
Çeviri: Mustafa Boz bir özelliktir .
• Tinea cruris, erkeklerde sık görülen, "jock kaşıntı"
• HERPES ZOSTER ENFEKSİYONU olarak sıkça bilinen, kasığın fungal enfeksiyonudur.
KLİNİK ÖZELLİKLER Periferi halkasal, kenarları pullu eritem gözlenir.
Döküntüler uyluğun iç kesimlerine, kalçalara ya
• Herpes zoster, latent varicella zoster virüsünün ak yılır, penis ve skrotum korunur - bu, tinea cruri
tivasyonuyla görülür. si kasıktaki diğer erüpsiyonlardan ayırt edici olan
• Erüpsiyonlarda 3-5 gün öncesinde ağrı veya duyu özelliktir.
kaybı vardır.
• Erüpsiyonlar vücudun herhangi bir yerinde olu
TANI VE AYIRICI TANI
şabilir. Vakaların %50'sinden fazlasında torasik
dermatom tutulmuştur, %20'sinde kranial ve trige • Tanı kesin değilse, KOH preparasyonu ve mantar
minal bölge tutulumu, %15'inde lumbar tutulum, kültürünün pozitifliği tanı için gereklidir. Tanı kli
%5'inde sakral tutulum görülür. nik olarak koyulur.
BÖLÜM 157, OİGER DERMATOLOJİK HASTALIKLAR 561
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK • Skabies paraziti derinin stratum corneum tabakası -
na yerleşir. Bulaştan kliniğin ortaya çıkmasına ka
• Büllöz olmayan tinea pedis ve tinea manum, klot dar geçen süre 4 ila 6 haftadır.
rimazol, mikonazol, ketokonazol, ekonazol gibi to • Bu erüpsiyonlar oldukça kaşıntılıdır. Eller, ayaklar,
pikal antifungal ajanlarla tedavi edilebilir .Günde 2 dirsekler, dizler, göbek, kasıklar ve genital bölge tu
kez, lezyonlar kaybolduktan sonra 1 haftaya kadar tulur.
kullanılır. • Ekskoriasyonlar ve kaşıntılı papüller tek görülen
• Tırnak enfeksiyonları aynı zamanda oral antifungal lezyonlar olabilir.
ajanlarla tedavi edilmelidir (itrakonazol, flukona Kabuklu skabieste, ellerde, sıklıkla tırnaklarda ve
zol, terbinafın). ayaklarda hiperkeratozis gelişir.
Büllöz tinea pedis, genellikle topikal tedaviye yanıt
vermez, oral antifungal tedavi gereklidir. TANI VE AYIRICI TANI
Tinea cruris tedavisinde klotrimazol, ketokonazol,
• Tanı fazla miktarda klinik şüphe ile ve skabies pre
ekonazol gibi antifungal kremler kullanılır. Anti
parasyonu pozitifliği ile koyulur.
fungal pudralar rekürrensi önlemek için günlük
kullanılmalıdır.
•
TEDAVİ
Erüpsiyonlar 4 ila 6 haftaya kadar iyileşmiyorsa
dermatolojik takip gereklidir. • Topikal anti skab ilaçlar boyundan ayaklara kadar
uygulanır. Permethin krem %5 ve lindane losyon
KANDİDA İNTERTRİGO %1 eşit miktarda etkilidir.
• Lindane, infantlarda, çocuklarda, hamile kadınlar
• Kandidal enfeksiyonlar vücudun nemli, kapalı da nörotoksiktir.
alanlarını tutar. • İvermektin, 200 mikrogram/kg PO günde 1 kez,
• Yüzeysel kandidal enfeksiyonlar genellikle bez böl permethin kreme alternatiftir. Ancak hamile ve
gesi, vulva ve kadınlarda kasıkları, sünnet olmamış emziren kadınlarda uzak durulmalıdır.
erkeklerde glans penis, obez hastalarda meme altı • Oral antihistaminikler ve topikal kortikosteroidler
bölgesi, kıvrım yerlerinde görülür. semptomları hafifletmede yardımcıdır.
• Antibiyotik tedavisi, sistemik kortikosteroid teda
visi, üriner ve fekal inkontinans, immünsupresyon, SAÇ BİTİ (PEDİKÜLOZİS)
obezite kandidal enfeksiyonlar için yatkınlık yara
KLİNİK ÖZELLİKLER
tır.
Kandida intertrigonun tipik presentasyonu etra Saç biti veya pediculosis capitis, saçın ve saç deri
fında küçük eritematöz papül veya püstüller olan sinin pediculus capitis tarafınca istila edilmesiyle
eritem ve maserasyondur. Cilt kıvrımlarını tutan oluşur. En sık okul çağı çocuklarında görülür.
kandida intertrigo ve diğer inflamatuar bozukluk • Bit; yakın kişisel temas, kıyafetler, yatak örtüsüyle
larının ayrımında kandida intertrigoda karakteris bulaşır. Kaşıntı hafif de şiddetlide olabilir.
• Ekskoriasyonlar boynun arkası ve oksipital bölgede
tik olan satellit püstüllerin varlığı kullanılabilir.
• KOH solüsyonu ile püstülde kısa hifalar ve sporlar görülebilir.
Pediculus corporis (vücut biti), daha nadir görülür.
görülebilir.
• Nemli erüpsiyonları kurutmak için alüminyum Tipik olarak kalabalık alanlarda hijyen eksikliğine
bağlı görülür.
asetat gibi sıkı bir çözüm uygulanmalıdır.
• Bitler kişiler tarafınca hissesdilemez, fakat kırmı
• Kurutulduktan sonra, klotrimazol, ketokonazol,
zı ürtikeryal papüller geride kalır. Kıyafetsiz olan
ekonazol gibi topikal antifungaller uygulanmalıdır.
alanlarda genellikle tutulum yoktur.
• Pthirus pubis, pubisin bitidir ve cinsel yolla bulaşır.
• SKABİES
KLİNİK ÖZELLİKLER TANI VE AYIRICI TANI
Skabies, sarcoptes scabiei tarafınca cildin istila edil • Tanı fizik muayenede sirkelerin ve/veya erişkin bit
mesiyle oluşur. Skabies yakın temasla, ortak kulla lerin saçta tespitiyle koyulur (yumurtalar saç göv
nılan nevresim, kıyafetlerle bulaşır. desine sıkıca tutunur).
562 KISIM 18 • DERİ HASTALIKLARI
Bimanuel muayenede saptanan vajinal kanama pel Açık şekilde cerrahi endikasyonu olmayan hipo
vis kırığını düşündürür ve bu durumda spekulum tansif hastalara ılık 2 L krstaloid (ringer laktat veya
ile vajinal muayene endikasyonu vardır. normal salin) verilir. Belirgin bir iyileşme olmazsa
Ekstremiteler; yumuşak doku travması, kırıklar ve O grup kan transfüzyonu yapılır (üreme çağındaki
vasküler yaralanmalar açısından değerlendirilir. bayanlara O negatif verilir). Eğer 10 ünite eritrosit
• Motor ve duyu kayıplarının daha dikkatli değerlen süspansiyonuna ihtiyaç duyuluyorsa 1:1 oranında
dirildiği ayrıntılı nörolojik muayene tamamlanır. taze donmuş plazma (TDP) verilmelidir.hem asi
Sekonder bakıdan sonra laboratuvar tetkikleri ve doz hem hipotermi koagülopatiye sebep olabilir ve
görüntülemelerin düz grafi ve BT taraması plan en kısa zamanda düzeltilmelidir.
Penetran abdominal travması olan ve şoktaki has
lanması gerekir. Genç hastalarda BT endikasyon
talarda erken cerrahi müdahele daha iyi sonuçlar
larında şüphe varsa hastanın mümkün olduğunca
verir.
iyonizan radyasyondan korunması düşünülmelidir.
Ciddi external kanamalarda kanayan alana komp
• Özefagus yaralanması, diyafram yaralanması, ince
resyon uygulanır.
barsak yaralanması gibi belirli durumlarda seri Ciddi burun kanamalarında balon kompresyon
muayene ve görüntülemelere rağmen çoğu kez tanı yöntemleri ya da naza! tampon kullanılabilir.
konulamayabilir. Bu gibi klinik durumlarda geç
bulguları kaçırmamak adına uzun sureli gözlem
gereklidir.
Gözden sıklıkla kaçırılan yaralanmalar ortopedik
travmalardır. Multitravma hastalarında gözden
kaçan yaralanmaları en aza indirmek için 24 saat
içinde üçüncül bakı tavsiye edilir.
Kafa tası kırığı, intrakranyal kanaması, ciddi gö Fizyolojik reserv travmatik bozuklukların kom
ğüs travması, spinal travması, iç organ yaralanma panze edilmesine olanak sağlayan organ sistemle
larının da olduğu karın travması, ciddi yanıkları rinin çeşitli düzeylerde fonksiyonunu tanımlar.
olan çocuklar hastaneye yatırılır. Pediyatrik trav • Düşmeler 65 yaş üstü hastalarda en sık görülen
ma merkezine sevk kuralları: yaralanmanın me
travma şeklidir. Düşmeler 65 yaş üstü hastalarda
kanizması: motorlu araç kazalarında yaralanan
yılda 9500 ölümün sebebi olarak rapor edilmiştir.
çocuklar, yüksekten düşme, ölümlü trafik kazası
85 yaş üstü grupta ölümcül düşmelerin %20'si ba
anatomik yaralanma: multipl ciddi travma, üçten
fazla uzun kemik kırığı, omurga kırığı ya da spi kımevlerinde meydana gelir.
nal kord yaralanması, amputasyonlar, ciddi kafa ABD'de travma merkezlerine getirilen yaşlı hastlar
ve yüz yaralanması ve penetran kafa , göğüs, karın da yaralanmaların ikinci en sık sebebi motorlu araç
yaralanmaları şeklindedir. kazalarıdır ve ölümcül olaylar en sık 80 yaş ve üzer
Eğer travmanın kaza dışı sebeplerden olduğuna hastalarda görülür.
dair şüphe varsa sosyal hizmetlerden konsültas
yon istenmeli ve çocuk koruma hizmetlerine rapor
edilmelidir. KLİNİK ÖZELLİKLER
• Yaşlı hastalarda yaralanma ciddiyeti daha az olma
sına rağmen hastanede yatış oranları, hastanede
kalış süreleri, uzun dönem morbidite ve mortalite
oranları daha yüksektir.
• Vital bulguların normal olması klinisyeni yanıltma
malıdır. Yapılan bir çalışmada hemodinamik olarak
stabil olduğu düşünülen 15 hastanın sekizinin 3.5
L/dk'dan daha az kardiyak outputunun olduğu ve
hiçbirinin völüm yüklemesine uygun cevabı ver
mediği görülmüş. Normal kardiyak outputa sahip
olan 7 hastanın beşinde ise yetersiz oksijen sunumu
}60
görüldü.
YAŞLILARDA TRAVMA • Yaşın artmasıyla birlikte miyokard kasılmasındaki
O.JohnMa ilerleyici azalma kardiyak pompa mekanizmasının
Çeviri: Muhammed Saner etknliğinde azalmaya sebep olur. Ağrı, hipovolemi
veya anksiyete durumlarında normalde oluşan ta
şikardi cevabı yaşlılarda azalmıştır ya da yoktur. j3
blokör gibi kullanılan bazı ilaçlar yaşlı hastalarda
EPİDEMYOLOJİ taşikardiyi maskeleyebilir ve yaşlı hastaların değer
65 yaş üstü popülasyon toplumun %12'sini oluştu lendirilmesini bozabilir.
rur. Ambulansla gelen hastaların %36'sını , hasta Yaşlı hastalarda epidural kanama sıklığı normal
neye yatışların %25'ini ve toplam travmatik hasta popülasyona göre daha azdır fakat subdural kana
ların %25'ini oluşturur. ma sıklığı daha fazladır. Yaşın ilerlemesiyle oluşan
• Kazalara bağlı ölümlerin yaklaşık %28'ini 65 yaş beyin dokusundaki atrofi sebebiyle beyin dokusun
üstü popülasyon oluşturur. dan dural sinüslere uzanan köprü venlerdeki geri
lim daha fazla olur.
Servikal spinal yaralanma sıklığı genç travma has
PATOFİZYOLOJİ talarına göre yaşlı popülasyonda 2 kat daha fazla
• dır. Geriatrik hastalardaki spinal fraktür iken %20
Kronolojik yaş hastanın yaşadığı yıl sayıdır. Fizyo
lojk yaş ise hastanın fonksiyonel kapasite ve organ 'si odontoid fraktürken bu oran genç hastalarda
sistemlerinin fizyolojik yaşını tanımlar. %5'tir.
Diyabetes mellitus, koroner arter hastalığı, böb Hemopnömotoraks, pulmoner kontüzyon, yelken
rek hastalığı, artrit ve pulmoner hastalıklar has göğüs ve kardiyak kontüzyon gibi ciddi toraks trav
tanın fizyolojik rezervini azaltarak travmatik maları, bazal oksijenizasyon durumu zaten azalmış
yaralanmalar sonrasında iyileşmelerini olumsuz olan yaşlı hastalarda hızlı bir şekilde dekompanzas
etkiler. yona sebep olabilir.
BÖLÜM 160 • YAŞLILARDA TRAVMA 567
Pulmoner kompliyansın azalmış olması, toplam • Erken invaziv monitorizasyonun yaşlı hastaların
akciğer yüzey alanının azalmış olması ve muko hemodinamik durumunun takibi için klinisyene
siliyer aktivitenin azalmış olması yaşlı hastalarda yardımcı olduğu düşünülmektedir. Yapılan bir ça
hastane kökenli gram (-) pnömoni için artmış risk lışmada yaşlı travma hastalarında invaziv moni
torizasyon saati 5.S'den 2.2'ye azaltıldığında gizli
faktörleridir.
şokun erken tanınması ve tedavi edilmesine bağlı
• ABD'de tüm yaş gruplarında kalça kırığı hastaneye olarak ilk grupta sağ kalım %53 iken. İkinci grupta
yatışların en sık sebebidir. %7 olarak bulunmuştur. Uygun volüm desteği ve
Kalça kırığı başlıca dört yerde meydana gelir: in inotropik desteğin sağlanmasıyla daha iyi oksijen
tertrokanterik, transservikal, subkapital ve subtro sunumunun sağ kalımı arttırmada etkili olduğu gö
kanterik. İntertrokanterik kırıklar en sık görüleni rülmüştir.
Resüsitasyonun başlangıç aşamasında kristaloid
dir, bunu transservikal kırık izler. Acil klinisyenleri
ler ilk tercihtir fakat kardiyak kompliyansı azalmış
yaşlı hastalardaki hipovoleminin tek sebebinin olan yaşlı hastalar volüm yüklenmesine daha du
pelvik ve uzun kemik kırığı olabileceğini ve bunun yarlıdır. Bu sebepten dolayı eritrosit süspansiyonu
seyrek olmadığını unutmamalıdır. erken dönemde ve daha cömert bir şekilde kulla
Yaşlı hastalarda el üzerine ya da dirsek üzerine düş nılmalıdır. Travmanın tipine ve kan kaybının cid
meyle oluşabilecek humerus başı veya humerus bo diyetine bağlı olarak 1-2 L kristaloid verildikten
yun kırığı sıklığı artmaktadır. sonra kan transfüzyonu düşünülmelidir.
İntrakranyal kanaması olan hastalarda çok sayı
da öneri olmasına rağmen antikoagulasyonu geri
çevirmek için kullanılabilecek gerçek bir tedavi
TANI VE AYIRICI TANI yöntemi yoktur. Antikoagulasyonu tam olarak geri
çevirme TDP ile sağlanabilir. 4 L'ye kadar kullanıla
Baz açığı ve laktat seviyeleri şokun değerlendiril bilir fakat bazı yaşlı hastalarda aşırı sıvı yüklenme
mesi ve öngörülmesinde faydalı bilgiler sağlar ve sine sebep olabilir. Travmadan sonraki ilk bir kaç
resüsitasyonun yönetiminde yardımcı olabilir. Baz saatte büyüme gösteren hematomu olan hastalara
açığı ve laktat seviyeleri sistemik hipoperfüzyonun tek başına K vitamini yapmak etkisi geç başlayaca
ğından dolayı yetersiz kalır.
derecesiyle koreledir.
• Hastaneye yatan geriatrik travma hastalarında
• Yaşlı hastalarda geçirilmiş abdominal cerrahilere mortalite oranları %15 ile %30 arasında rapor edil
bağlı oluşan adezyonlar tanısal periton lavaj işlemi miştir. Bu rakamlar geriatrik olamyan populasyon
nin komplikasyon riskini arttırır. BT için kontrast da %4 ile %8'dir. Genellikle çoklu organ yetmezliği
madde verilmeden önce uygun hidrasyon ve bazal ve sepsis yaşlı hastlardaki mortalitenin genç hasta
renal fonksiyonların değerlendirilmesi önemlidir. lardakinden daha fazla olmasının sebebidir.
Diüretikler gibi bazı ilaçlar kullanan hastaların vö Yaşın >75 olması, GKS �7, gelişinden şok bulgula
rının olması, ciddi kafa travması ve sepsis gelişmesi
lüm açığı olabilir. Bu hipovolemik durum kontrast
yüksek mortalite ilişkilidir.
uygulamasıyla bir araya geldiğinde altta yatan böb Veriler göstermektedir ki travma sonrasında yaşa
rek hastalığını kötüleştirebilir. yan hastaların üçte biri bağımsız bir şekilde, üçte
• Özellikle çoklu abdominal geçirilmiş cerrahisi olan biri evde fakat bağımlı bir şekilde, üçte biri de bakı
stabil olmayan hastalarda intraperitoneal serbest mevinde yaşamına devam etmektedir.
sıvıyı belirlemek için ideal tanısal test FAST olmalı
dır.
yon serebral perfüzyon basıncında azalmaya sebep Hafif travmatik beyin hasarı GKS�l4 olan hastaları
olarak beyin hasarını kolaylaştır. kapsar. Sadece kafa travması olan hastalar asemp
İntrakraniyel basıncın artışı hipotansiyon, bradi tomatik olabilir, konfüze olabilir ve olayla ilgili am
kardi ve solunum düzensizliği ile karakterize olan nezisi olabilir. Bu hastalar kısa süreli bilinç kaybı
"Cushing refleksi"ne sebep olur. Bu refleks sık gö yaşayabilirler ve bulantı, kusma, diffüz baş ağrısın
rülmez ve genellikle çocuklarda görülür. dan şikayetçi olabilirler. Kafa tası kırığı, büyük sub
galeal şişliği, foka! nörolojik bulguları, 60 yaş üstü
KLİNİK ÖZELLİKLER hastalar veya alkol/ilaç bağımlılığı olan hastalar
• Travmatik beyin hasarı Glascow Koma Skalası yüksek riskli gruptadır.
(GKS) baz alınarak hafif, orta veya ciddi olarak sı Orta travmatik beyin hasarı GKS:9-13 olan hastala
nıflandırılır. rı kapsar.
Ciddi travmatik beyin hasarı (GKS<9) olan has
talarda mortalite yaklaşık %40'tır. Bu hastalara
öncelik verilerek hızlı bir şekilde sekonder beyin
hasarını önlemek, hayatı tehdit edebilecek diğer
yaralanmaları belirlemek ve tedavi edebilecek nö
roşirurjikal durumları tespit etmek gerekir.
TABLO 162-1 Tüm Yaş Grupları İçin Glasgow
Hastane öncesi sağlık çalışanları sıklıkla travmanın
Koma Skalası zamanı ve mekanizması, bilinç kaybının varlığı ve
4YAŞTAN süresi, ilk bilinç durumu, nöbet aktivitesini, kusma,
YETİŞKENE SÜT sözel yanıt ve ekstremite hareketleri gibi vakanın
KADAR 4YAŞ ALTI COCUGU kritik bilgilerini verebilir. Cevapsız bir hasta için
Göz Açma yakınları ile iletişime geçilerek hastanın özgeçmişi,
4 İstemli İstemli İstemli kullandığı ilaçları (özellikle antikoagulan ilaçlar) ve
3 Konuşmaya Konuşmaya Konuşmaya en son ne zaman alkol ya da uyuşturucu madde al
2 Acıya Acıya Acıya dığı gibi anahtar bilgiler öğrenilir.
Cevap yok Cevap yok Cevap yok
Bilinç durumu ve GKS; anizokori, ışık refleksi ve
Sözel cevap boyutlarını içeren pupil muayenesi, motor-duyu ve
5 Alert ve Oryante, sosyal, Cıvıldar, beyin sapı fonksiyonlarının değerlendirildiği kran
oryante konuşur, agular yal sinir muayenesini içeren nörolojik muayene kli
etkileşime girer nik olarak önemlidir ve dekortike veya deserebre
4 Disoryante Konfüse çalışma, İrrite postür gelişirse not edilmelidir.
konuşma disoryante, ağlamalar
sakinleştirebilir,
Travmatik beyin hasarı olan infantlar genellikle
farkında azalmış yanıt ile gelir. Pupiller veya fasyal asimet
3 Mantıksız Uygunsuz kelimeler, Ağrıya ri, ekstremilerde motor fonksiyon anomalileri veya
konuşma sakinleştirilemez, ağlama emme refleksinde azalma bulunabilir. Infantlarda
farkında değil
Anlamsız Anlaşılamaz, Ağrıya inleme cevapsızlık, letarji, nöbet, kusma, apne ve bradikar
sesler ajite, husursuz, di gibi intrakranyal basınç artışı bulguları olabilir.
farkında değil Daha büyük çocuklarda travmatik beyin hasarının
Cevap yok Cevap yok Cevap yok
semptom ve bulguları baş ağrısı, bulantı, kusma,
Motor cevap
bilinç düzeyinde bozulma, motor güç kaybı, görme
6 Emirlere itaat Normal, spontan Normal,
eder hareketler spontan bozukluklarıi hipertansiyon, bradikardi ve solu
hareketler numsal arrest olabilir.
5 Lokalize ağrı Lokalize ağrı Dokunmaya
karşı çekilir
4 Hareket eder Acıya karşı çekilir Acıya karşı SPESİFİK YARALANMALAR
veya acıya çekilir
karşı çekilir KAFA TASI KIRIKLARI
3 Dekortike Dekortike tleksiyon Dekortike
tleksiyon tleksiyon Deprese kafatası kırıkları üzerinde skalpın bütün
2 Deserebre Deserebre Deserebre lüğüne göre açık ya da kapalı olarak sınıflandırılır.
ekstansiyon ekstansiyon ekstansiyon
Cevaryok Cevaryok Cevar yok Baziler kafatası kırıkları, kafatası kaidesinin h e r
Not: Entübe hastalarda, Glasgow Koma Skalası verbal hangi bir yerinde meydana gelebilmesine rağmen
komponenti l olarak kabul edilir ve total skor entubasyonu tipik olarak temporal kemiğin petroz parçasında
belirtmek için T ile yazılır. meydana gelir. Kafa kaidesi kırıklarında hemotim-
BÖLÜM 162 • ERiŞKiNLERDE VE ÇOCUKLARDA KAFA TRAVMASI 571
panium, otore, rinore, periorbital ekimoz (rakun SUBDURAL HEMATOM
gözleri) ve retroaurikuler ekimoz (Battle işareti) Subdural hematom, subaraknoid boşluktan du
görülebilir. ral venöz sinüslere uzanan köprü venlerdeki ge
Çocuklarda lineer kafatası kırıkları az bir yük rilme sonucu oluşan yırtıklara bağlı dura mater
seklikten (<l.2metre) düşme sonucu oluşabilir ve ile araknoid arasında oluşan venöz kan koleksi
genellikle ciddi intrakranyal yaralanmalar lezyon
yonudur.
kliniği olmadan gelir. Ciddi intrakranyal yaralan • Genel olarak ani akselerasyon-deselerasyon me
malar daha fazla yükseklikten düşmeler sonucu
kanizmasıyla oluşur. Alkolikler ya da yaşlılar gibi
oluşur.
beyin atrofisi olan hastalarda subdural hematom
SEREBRAL KONTÜZYON VE ihtimali daha yüksektir.
İNTRASEREBRAL HEM ORAJİ • Bebeklerde büyük olasılıkla kaza dışı travmalarla
Kontüzyonun genel olarak yerleşimi frontal bölge, oluşur. Akut subdural hematomda, travmadan son
subfrontal korteks ve temporal lobdur. raki 14.güne kadar akut dönemdir, genellikle ilk 24
Kontüzyon direk travma alan yerin altında veya saat içinde semptomlar gelişir.
kontralateralinde oluşur (kontrakup lezyon). Kon • 2 haftadan sonra kronik subdural hematom olarak
tüze alan etrafı ödemle çevrili hemoraji ve bazen tanımlanır.
subaraknoid hemoraji ile ilişkilidir. • Semptomlar baş ağrısından, letarji veya komaya
• Mental konfüzyon veya kanamayla gelen hastalar kadar gidebilir. Anamnez, fizik muayene ve BT ile
da derin ve uzun süren nörolojik disfonksiyon ola kronik-akut subdural hematom ayrımı yapmak
bilir. Foka] nörolojik defısit genellikle vardır. önemlidir.
• Akut subdural hematom sütur hatlarını kesen, hilal
TRAVMATİK SUBARAKNOİD KANAMA şekilli hiperdens bir lezyon olarak görünür.
Bu durum subaraknoid venlerdeki bozulma ve be
yin omurilik sıvısına (BOS) kan geçişi sonucu olu HERNİASYON
şur. Hastalar diffüz baş ağrısı, bulantı veya fotofo Diffüz veya foka! kafa içi basınç artışı beynin bir
biden şikayetçi olur. noktadan herniasyonuna sebep olabilir.
Travmatik subaraknoid kanama (SAK) orta veya • Transtentoryal (unkal) herniasyon, subdural he
ciddi travmatik beyin hasarı olan hastalarda en çok matom varlığında veya temporal lob unkusunun
rastalanan BT bulgusu olabilir. Travmadan sonraki serebral pedünkül ve tentorium arasından tentorial
ilk 6 saatte çekilen BT'lerde bazı SAK'lar atlanabi
hiatusa çıkmasıyla oluşur. Bu da okulomotor sinir
lir.
basısına sebep olarak aynı tarafın pupilinin fıkse ve
EPİDURAL HEMATOM dilate olmasına sebep olur. Serebral pedünkül daha
• Epidural hematom kafatasının iç yüzeyi ile dura fazla bası altında kalırsa karşı tarafta motor kuvvet
mater arasında akut kan koleksiyonu olmasıyla kaybına sebep olur. Artmış kafa içi basıncı ve beyin
oluşur. Tipik olarak bir meningeal arteri etkileyen, sapı basısı bilinç düzeyinde progresif bozulmaya
genellikle orta meningeal arter, kafatası kırığı ile sebep olur. Bazen tentoriumun serbset kenarı karşı
meydana gelir. taraf herniye olmayan serebral pedünküle bası ya
• Beyin dokusunda eşlik eden ciddi yaralanma olma parak ipsilateral yanlış lokalize motor kuvvet kay
yabilir. bına sebep olabilir.
• Klasik olarak hasta kafa tavmasından sonra bilinç Santral transtentoryal herniasyon frontal lob, ok
kaybı yaşar. Acile bilinci açık olarak gelir, bu bilinç sipital lob veya vertex düzeyinde orta hat lezyon
açık olduğu döneme "lucid interval" denir ve acilde larıyla meydana gelir. İlk başta bilateral pintpoint
bilinç durumunda kötüye gidiş olur. Lezyon tara pupiller, bilateral babinski pozitifliği ve artmış kas
fında dilate ve fiks pupil, karşı tarafta hemiparezi tonusu, sonrasında fıx midpoint pupiller, uzamış
klasik geç bulgusudur. hiperventilasyon ve dekortike postür görülür.
• Yüksek basınçlı arteryel kanama olan epidural he Serebellotonsiller herniasyon daha az sıklıkla görü
matomalrda travma sonrasında saatler içinde her lür. Foramen magnumdan çıkarak meduller basıy
niasyon gelişebilir. la flask paralizi, bradikardi, solunum arresti ve ani
• Epidural hematomlar BT'de bikonveks görünür. ölüme sebep olur.
572 KISIM 19·TRAVMA
C7 C7
T3
H
15
re
T7
T8
T9
T10
·Tll
1u
u.
L3
C7 C7
T2
T3
T4
ts
f6
Ti
T8
T9
T10
TII
u 7
51
L3 L2 L3 L6
L4
Direk grafıler gizli kırıkları ve ligament yarlan liteyi gösterir. Normal fleksiyon/ekstansiyon grafisi
malarını atlayabilir, klinik olarak normal servikal olan fakat inatçı ağrısı olan hastalar 3-5 gün içinde
omurga diyebilmek için dikkat dağıtıcı başka yara uzman kontrolüne gitmek üzere sert servikal collar
lanması olmayan hastalarda seri servikal omurga yerleştirilerek takip edilebilir.
muayenesi yapılmalıdır. Bir tane servikal vertebra kırığı olan hastaların
Fleksiyon ve ekstansiyon dalgalarına maruz kalmış %10'unda başka bir vertebrada da kırık vardır. Bu
hastalar klinik olarak netleşmiyorsa ligament hasa nedenle spinal kolon yaralanmalarında tüm ver
rı olmuş olabilir. 3.7 mm' den fazla basamaklanma tebral kolonun radyografik olarak değerlendirilme
ya da 11 dereceden fazla açılanma servikal instabi- si yapılmalıdır.
TABLO 163-7 Ulusal Akut Spinal Kord TABLO 164-l Ytlz Travmasında Önemli
Yaralanma Çalışma Protokolü Klinik Sorunlar
Endikasyonlar Künt travma Hikaye
Görmen nasıl?
Spinal korda atıf edilebilen nörolojik
Yüzünün herhangi bir parçası hissiz mi?
defısit Isırman normal mi?
Tedavi yaralanmanın ilk 8 saatinde İnspeksiyon
başlanılabilir Le Fort III fraktürlerinde lateral bakıdan tabak yüz (dish
face) görünümü
Tedavi Metilprednisolon, 30 milligram/kg bolus,
15 dk'da IV verilir Le Fort il veya lII fraktürlerinde frontal bakıdan eşek
yüzü (donkey face) görünümü
45 dakika ara Retrobulbar hematomda görülem eksolftalmusa bağlı kuş
Metilprednisolon, 5.4 milligram/kg/sa, 23 gözü görünümü
saat boyunca verilir. Blow out kırıkları veya malar prominensin zigomatik
ark kırıklarına bağlı olarak çökmesinden dolayı oluşan
endolftalmusa bağlı Kurtçuk (Worm's) görünümü
Metilprednizolon kullanımı nörolojik defisiti Rakun gözü( bilateral ortibal ekimoz) ve Battle bulgusu
olan künt spinal kord travmalı hastalarda halen (mastoid ekimoz) tipik olarak birkaç saat sonra oluşur
ve kafatası tabanı kırığı varlığını düşündürür.
bir seçenek olmasına karşın güncel öneriler olası Palpasyon
tehlikeli yan etkilerinin göz önünde bulunduru Yüzün tamamını palpe etmek kırıkların çoğunu fark ettirir.
larak kar zarar oranlarının karşılaştırılarak kul Zigomatik arkın intraoral palpasyonu, lateraldan
lanılmasını önermektedir. Uygulamadan once posterior maxiller molara kadar olan palpasyon kemiği
yumuşak doku hasarından ayırırmada faydalıdır.
nöroşirurji konsültasyonu önerilmektedir. Tablo Sert damağı bir elle kibarca hareket ettirirken diğer elle
163-7 de endikasyonlar ve uygulama kılavuzu alnı stabilize ederek Le Fort kırığını değerlendiriniz.
bulunmaktadır. Göz
• Penetran spinal kord yaralanmalarında metilpred Göz kapaklarını şuşmede önce muayene ediniz veya
retraktür kullanınız Görme keskinliği test edin. Gözü
nisolonun yararı gösterilmiştir. önden arkaya doğru sistematik muayene edin. Özellikle
• Penetran spinal kord yaralanması olan hastalara glob rüptürüne işaret eden pupilde göz yaşı bulgusu,
ampirik antibiyotik tedavisi acil serviste başlanma hifema ve afferent papiller defekti için sallanan fener
lıdır. testi yapılmalıdır.
Progresif olarak nörolojik kötüye gidiş olan hasta Göz kapağı yarasındaki yağ septal perforasyonu işaret eder.
Orbital kompartman sendromu için intraoküler basınç
lara cerrahi tedavi gereklidir. Progresyon gösterme testi sadece glob hasarı düşünüldüğünde yapılmalıdır.
yen bir çok yaralanma ise cerrahi gerektirmeksizin Burun
tedavi edilebilir. Fasyal sinüs üzerindeki herhangi bir krepitasyon sinus
Ciddi spinal kord yaralanması ya da omurga yara fraktürünü işaret eder.
Septal hematom nasal septum üzerinde mavi bir sislik
lanması olan tüm hastalar hastaneye yatırılmalı olarak kendisini gösterir.
dır. Kulaklar
Auriküler hematom, serebrospinal sıvı kaçağı ve
} 64
hemotimpanum için muayene ediniz.
Oral
YÜZ YARALANMALARI Mandibular dislokasyon veya kondil kırığına bağlı olarak
Jonathan S. Ilgen çene çıkığı
Malokluzyon çene, zigomatik ve Le Fort kırıklarında oluşur.
Çeviri: Muhammed Sarıer Eksik veya hasar almış diş.
Lacerasyonlar ve mukosal ekimozlar çene kırıklarını
düşündürür.
Parmağı dış kulağa yerleştirin ve hastaya çenesini yavaşça
KLİNİK ÖZELLİKLER açıp kapatmasını söyleyerek kondil fraktürlerini araştırın.
Dil basacağı testi: Fraktürü olmayan hastalar dil
Primer bakı esnasında saptanan maksilofasiyel basacağını testi yapan kişi basacağı döndürmesi üzerine
travma sonrasında klinisyen, mekanik tıkanıklık basacağı yerinde tutarak onun dönüp kırılmasını
sağlayacak kadar yeterli bir kuvvet uygulayabilirler.
ya da masif hemoraji gibi hava yolu bütünlüğünü
tehdit edebilecek durumları tespit ederek olası en
dotrakeal entübasyon ihtiyacını değerlendirmeli
TANI VE AY IRICI TANI
dir. Ciddi fasyal yaralanmalar beyin, orbita, servi
kal omurga veya akciğer yaralanmalarıyla birlikte Maksillofasyal yaralanmalara yukarıda tanımları -
olabilir. <lığı gibi tanı konulabilir ve radyolojik incelemeler
Tablo 164-1 de fasyal travmada anamnez ve fizik kullanılabilir.
muayenede önemli olan noktaların listesi bulun Direk grafiler BT'ye ulaşılamıyorsa ya da düşük
maktadır. riskli olduğu düşünülen hastalarda kullanılabilir.
578 KISIM 19•TRAVMA
• Maksillofasya1 BT daha net tanı koymak ve cerrahi İzole frontal sinus anterior duvar kırığı olan hasta
yi yönlendirmek için genellikle gerekir. lar ayaktan tedavi edilebillir.
• Nazo-orbita-etmoid kırıklar genellikle lakrimal ka
ACİL SERVİS BAKIMI VE nal yaralanması, dural yırtıklar ve travmatik beyin
TABURCULUK hasarı ile ilişkilidir. Bu kırıklar yüz cerrahisi ve be
yin cerrahisi konsültasyonu gerektirir.
İlk başta hava yolu yönetimine odaklanmak ge Blowout kırıkları en sık görülen orbita kırıkları
reklidir. Hava yolu güvenliğini sağlamak amacıyla dır ve göz küresine künt bir cismin çarpmasıyla
sıklıkla ehin lift ve jaw trust manevraları boynun inferior ya da medial duvarın kırılmasıyla oluşur.
ekstansiyonuna sebep olmadan yapılır. Enoftalmus, infraorbital anestezi, yukarı bakışta
Fasyal travması olan hastalarda hava yolu yöneti çift görme, infraorbital kemikte palpasyonla basa
minde hızlı seri entübasyon tercih edilir, fakat her maklanma gibi fizik muayene bulguları olabilir.
zaman zor hava yolu için plan yapmak gerekir. En Okulomotor sinir ve trigeminal sinirin oftalmik
tübe edememe, oksijen verememe duruunda elle ya dalı superior orbital fıssürden geçer. Bu kanalı içe
da alternatif yöntemlerle efektif bir şekilde oksije ren kırıklar superior orbital fissur sendromu olarak
nizasyon sağlamak için paralitik ajan uygulanma adlandırılır ve ekstraoküler kasların paralizisi, pito
ması yerinde olacaktır. zis ve periorbital anestezi ile karakterizedir. Orbita
Acil hekimleri hastanın hava yolu reflekslerini ko apeksini içeren kırık varlığında bu semptomlara ek
olarak görme kaybı gelişebilir. Sallanan fener testi
ruyarak endotrakeal entübasyonun uygulanabilirli
ve görme alanı, görme keskinliği muayenesi bu ta
ğini belirlemek için sadece sedasyon ve lokal anes
nıyı koymada çok önemlidir.
tezinin uygulandığı uyanık orotrakeal entübasyon
Orbital blowout kırıkları okulomotor sinir arazı,
işlemini yapabilirler.
ekstraoküler kas güçsüzlüğü ya da ciddi enoftalmus
• Endotrakeal entübasyon gerektiğinde, nazokrani
varlığında cerrahi tedavi gerektirir. Superior orbital
yel entübasyon veya ciddi epistaksis endişesi nede fissur sendromu veya orbita apeeksinde yaralan
niyle orotrakeal tercih edilmelidir. ması olan hastalar için de acil göz konsültasyonu
Ciddi mandibular kırıklarında kemik desteğin or gereklidir.
tadan kalkmasıyla dil geriye kaçabilir. Hava yolu Geri kalan izole orbita kırığı olan hastalar iyileşene
obstrüksiyonunu engellemek için spanç, ped ya da ya da onarılana kadar oral antibiyotik ve burna dar
sütur yardımıyla dil dışarı çekilir. be almaması konusunda bilgilendirilerek ayaktan
Kanamalar direk basıyla kontrol altına alınabilir. takip edilebilir.
Fasyal sinir ya da parotis kanalına zarar verme riski Zigoma kırıkları iki major şekilde oluşur: tripod
olduğundan dolayı kör klemplemeden kaçınılmalı kırıkları, izole zigomatik ark kırıkları
dır. Tripod kırıkları infraorbital kemik halkasının bo
• Arteryel kanamaları durdurmak için naza! kırık zulması, zigomatikofrontal süturun açılması ve zi
fraktürleri ya da Le Fort kırıklarının redüksiyonu gomatikofrontal eklemin bozulmasıyla oluşur. Bu
nadiren gereklidir. Kanama devam ederse cerrahi kırıklar açık redüksiyon ve internal fiksasyon ge
ligasyon ya da arteryel embolizasyon gerekebilir. rektirir.
• Ciddi burun travmalarında direk bası veya na İzole zigomatik ark kırığı olan hastalar için ayaktan
za! tampon gereklidir. Posterior epistaksis nazal elektif onarım yapılabilir.
tampon, çift balonlu araçlar veya foley katater ile Ortayüz kırıkları sıklıkla yüksek enerjili multitrav
durdurulabilir, yine orta hat yüz kırıklarında olu ma hastalarında görülür. Bu hastalara hava yolu
kontrolünü sağlamak için genellikle endotrakeal
şabilecek istenmeyen yerleştirmelere dikkat etmek
entübasyon gerekir.
gereklidir.
Görme keskinliği, özellikle görme kaybına sebep
Sinus fraktürü olan tüm hastaların oral ya da int
olma ihtimali yüksek olan Le Fort-3 tipi kırıklarda
ravenöz olarak 2. kuşak sefalosporin, klindamisin
test edilmelidir.
veya amoksisilin-klavulonat gibi antibiyotikleri al Le Fort-2 ve Le Fort-3 kırıkları BOS sızıntısına se
ması gereklidir. bep olabilir.
Frontal sinus kırıkları çok sık görülmez ve trav Le Fort yaralanmalarında eşlik edebilecek önemli
matik beyin hasarı, ek maksillofasyal yaralanma yaralanmalar açısından değerlendirme yapılmalı,
ve servikal vertebra fraktürü açısından risk artmış hastaneye yatırılmalı, intravenöz antibiyotik veril
tır. Anterior ve posterior duvarı içeren kırıklarda meli ve cerrahi onarım yapılmalıdır.
pnömosefali, BOS kaçağı ve enfeksiyonu önlemek Mandibular kırıkları sıklıkla maloklüzyon varlığı
amaçlı cerrahi tedavi gereklidir. Deprese kırıklar ya da çene hareketlerinde ağrı ile tanı alır. Açık kı
için de cerrahi tedavi gereklidir. rıklarda görülen mukoza yaralanmaları, sublingu-
BÖLÜM 165 • BOYUNTRAVMALARI 579
al hematom ve dental veya alveolar kabarıklıktaki • Künt ve penetran laringeal veya faringeal travma
kırıkları saptamak için dikkatli bir şekilde ağız içi larda disfoni, stridor, hemoptizi, hematemez, dis
muayene yapılması öenmlidir. faji, boyunda amfizem ve dispne hatta solunum
Açık mandibula kırığı olan hastalar hastaneye yatırıl arrestine sebep olabilir.
malı ve iV antibiyotik tedavisi verilmelidir. Hastalar ciddi kan kaybına bağlı olarak şok bulgu -
Kapalı kırığı olan birçok hasta ayaktan takip edile lan (diyaforez, taşikardi, hipotansiyon) ile gelebilir.
bilir. Nörolojik yaralanmalarda ağrı, parestezi gibi sub
Çeneyi ve kafayı saran bir bandaj olan Barton ban jektif şikayetler veya hemipleji, quadripleji ve koma
dajı hastaların konforu için kullanılabilir. gibi objektif bulgular gözlenebilir.
• Özefagus yaralanmalarında disfaji ve hematemez
olabilir.
165 BOYUNTRAVMALARI • Strangulasyon; asılma, iple boğulma ya da elle ba
Katrina A. Leone ğolma gibi nadir rastlanan künt boyun travmala
Çeviri: Muhammed Sarıer rında olabilir.
Strangulasyonun klinik prezentasyonu boyna uy
gulanan kuvvetin miktarı ve süresi ile ilişkilidir.
Kardiyak arrest, servikal spinal kırıklar, serebral
• PAT OFİZYOLOJİ
anoksi, karotid arter yaralanması, hiyoid kemik
Boyun, sınırlı bir alan içerisinde bir çok vasküler ya da larengeal fraktür olabilir. Bağın yerine bağlı
yapıyı, hava ve sindirim yolunu, spinal yapılan içe olarak, bağın üstünde kalan yerlerde artmış venöz
rir. basınca sekonder fasyal ve konjuktival peteşiyal ka
Platisma cildin altındaki en yüzeye! yapıdır. Platis namalar olabilir.
mayı geçen penetran yaralanmalar, daha derinde
ki dokuların travmaya maruz kalıp kalmadığının TANI VE AYIRICI TANI
araştırılmasını gerektirir.
Platismanın altındaki derin servikal fasya altın "Roon ve Christensen" in sınıflamasına göre boyun
daki dokular için bir gerim oluşturur. Bu tampo üç zona ayrılır.
nad etkisi ile vasküler yaralanmalardaki kanamayı Proksimal vertebral arter ve carotid arter, torasik
sınırlandırabilir fakat; aynı etkiyle hava yoluna damarlar, superior mediastinum, akciğerler, özefa
baskı uygulayarak hava yolu bütünlüğünü tehdit gus, trakea, torasik duktus ve spinal kord zon I'deki
edebilir. riskli yapılardır.
Zon II'deki riskli yapılar; karotid ve vertebral arter
• KLİNİK ÖZELLİKLER ler, juguler ven, özefagus, trakea, larinks ve spinal
korddur.
Boyun travmalı hastalarda olan tüm semptom ve
bulgular tanısal değerlendirme gerektirir, ama cid Karotis ve vertebral arterlerin distali, farinks ve spi
di bulgular genellikle hafif bulgulara göre daha ağır nal kord zon III'teki riskli yapılardır.
yaralanmalara eşlik eder. Direk grafiler boyundaki ve torasik kavitedeki ya
bancı cisimleri göstermede kullanılır.
Helikal BT anjiografi boyun vasküler yaralanma
larını göstermede en sık kullanılan tanısal testtir.
TABLO 165-1 Boyun Hasarının Bulgu ve Çalışmalarda karotid ve vertebral arter yaralanma
Semptomları larında sensitivitesi %90-%100 spesifitesi %98.6-
%100 olarak rapor edilmiştir, fakat zon l'in alt kı
CİDDİ BULGULAR HAFİF BULGULAR
sımları ve zon III'ün üst kısımları için sensitivite ve
Acilde hipotansiyon Sahada hipotansiyon
Aktif arteryal kanama Arteryal kanama hikayesi
spesifitesi daha düşüktür.
Azalmış karotis nabzı Sebebi açıklanamayan
Büyüyen hematom hipotansiyon (santral sinir
Thrill/üfürüm sistemi yaralanmaları olmadan)
Laterize bulgular Genişlemeyen büyük hematom TABLO 165-2 Boynun Bölgeleri
Hemotoraks > 1000 mL Gögüs radyografisinde apikal kap ZONI Krikoid kartilajdan klavi.kulaya kadar
Yarada hava veya Stridor
ZONII Krikoid kartilajdan mandibula
baloncuk Kaba ses
Hemoptizi Vokal kord paralizisi açısına kadar
Hematemez Subkutan amfizem ZONIII Mandibula açısından kafatasının
Trakeal deviasyon Yedinci kranial sinir hasarı altına kadar
580 KISIM 19 • TRAVMA
Zon I ve zon III'teki vasküler kanamaların cerrahi Bu hastalar acil serviste bir kaç saat izlenir. 4-6 sa
kontrolü de daha zordur, bu nedenle bu bölgedeki atlik izlem sonrasında eğer hasta asemptomatikse
yaralanmalarda konvansiyonel anjiografi kullanıla ve hemodinamik olarak stabilse yakın takip öneri
bilir. lerek taburcu edilebilir.
Özefagus künt ve penetran yaralanmaları ilk za Platisma kasını geçen yaralanmalar cerrahiye kon
manlarda genellikle asemptomatiktir. Tanı ve teda sülte edilmelidir. Bu hastalar cerrahi eksplorasyon
videki gecikmeler derin dokularda enfeksiyona ve veya derin yapıların travmasına yönelik tanısal tet
mediastinite sebep olabilir. kiklerin planlanması için hastaneye yatırılmalıdır.
BT özefagus yaralanmalarını belirlemede kullanıla • Boyun künt travmalarında ilk başta silik semptom
cak ilk tetkiktir fakat tanısal olmazsa ya da şüpheli lar olabilir. Geç kalınırsa ciddi semptomlarla gele
sonuç varsa özefagografı ve özefagoskopi yapılması bilir.
gerekir. Bu çalışmaların kombinasyonuyla yaralan Bir süre izlemden sonra asemptomatik olan hasta
manın saptanma oranı %100'e yakındır. lar yakın takip önerilerek taburcu edilebilir ya da
Laringotrakeal yaralanma düşündüren semptom hastaneye yatırılabilir.
olan hastalar laringoskopi ve bronkoskopi yapılma
sı gerekir.
• AKCİGER YARALANMALARI
GÖGÜS DUVARI YARALANMALARI
KLİNİK ÖZELLİKLER VE TANI
KLİNİK ÖZELLİKLER VE TANI • Tansiyon pnömotoraksı olan hastalarda dispne,
• Trakeal deviasyon, eşit olmayan göğüs yükselmesi, taşikardi, hipotansiyon, distandü boyun venleri,
eşit olmayan dinleme bulgusu ve subkutan amfi trakeal deviasyon, eşit olmayan göğüs yükselmesi,
zem (pnömotoraks bulgusu) açısından hasta de eşit olmayan perki.isyan ve eşit olmayan dinleme
ğerlendirilmelidir. bulguları olabilir.
• Yelken göğüs, bir çok kaburganın farklı yerlerden kı • Supin pozisyonda direk grafı pnömotoraks ve 200
rılması sonucu söz konusu olan kısmın nefes alma ml'den az olan hemotoraks için sensitif olmayan
hareketinde paradoksal olarak hareket etmesidir. (%52) bir görüntüleme yöntemidir, 1000 ml hemo
• Birinci ve ikinci kostanın kırılması için yüksek toraks sadece diffüz bulanıklık olarak kendini gös
enerjili bir travma gereklidir ve bu durumda eşlik terebilir. Tek taraflı entübasyondan kaynaklanan
edebilecek major yaralanmalar açısından hasta de akciğer kollapsı da benzer bir görüntüye yol açabi
ğerlendirilmelidir. lir. Ekspiratuar ve ayakta çekilen grafiler daha bilgi
• Multipl alt kosta kırıkları hepatik veya dalak yara vericidir.
lanması şüphesini akla getirmelidir. • Küçük bir kesici alet yaralanması geç pnömotorak
• Basit kosta kırıklarının %50 kadarı direk grafiler sa sebep olabilir. Asemptomatik bir hastayı taburcu
de görülmemektedir. Tanısal görüntülemenin asıl etmeden once 4-6 saat bekleyerek kontrol grafi gö
amacı diğer ağır torasik yaralanmaların ekarte edil rülmelidir.
mesidir. • Ultrason pnömotoraks için çok sensitiftir ve gö
ğüs yaralanması olan bir hastada pnömotoraks,
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK hemotoraks, kardiyak tamponad ve intraabdomi
al hemoraji araştırmak için kullanılabilir. Kayan
• Subkutan amfizemi olan hastalarda direk grafide plevra işareti ve kuyruklu yıldız işaretinin kaybının
görülmese dahi pnömotoraks olduğu varsayılma bulunması için yüksek frekanslı lineer prob kulla
lıdır. Endotrakeal entübasyon veya hava yoluyla nılmalıdır. Hemotoraks o bölge ile ilgili olan yerde
transport öncesi göğüs tüpü yerleştirilmelidir. plevra! kavitede sıvı birikimi olarak görünür.
• Penetran yaralanmalar derin bir şekilde muayene • BT stabil olan hastalarda hemotoraks ve pnömoto
edilmemelidir. raks için yüksek derecede sensitiftir.
• Delik şeklindeki yaralanmalar bir ataç ile direk gi • Pulmoner kontüzyonlar akciğer parankimilnde la
rafi öncesi işaretlenmelidir. serasyon olmadan gerçekleşen direk yaralanmalar
• Açık göğüs yaraları steril spançlarla üç taraftan ka - dır. Hasar almış dokunun kanama ve ödemle bası
patılarak havanın girişi engellenirken hava çıkışına sına bağlı olarak hipoksi gelişir.
izin verilmiş olur. Göğüs tüpü yaradan olmamak • Pulmoner kontüzyonların %70'i ilk radyografide
kaydıyla aynı taraf göğse yerleştirilir. görülmemekle beraber, 6 saatten sonra yama tarzı
• Basit kaburga kırıkları bile parçalanmaya, solunum opasite olarak görülebilir. Yağ embolisi ve aspiras
sıkıntısına ve pnömonoiye sebep olabilir. Taburcu yon pnömonisine benzer radyolojik bulgular görü
edilen hastalar nonsteroid ve opiyat türevi analje lür, fakat bu bulgular genellikle yaralanmadan 12-
zikler almalıdır. Derin nefes alma ve spirometri eg 24 saat sonra ortaya çıkar. BT radyografiden daha
zersizleri verilmelidir. sensitiftir.
• Çoklu kasta kırıkları, tıbbi komorbiditeler veya ile
ri yaştaki hastalar ağrı kontrolü ve pulmoner bakım ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK
yeterince sağlanıncaya kadar hastaneye yatışı dü
şünülmelidir. Interkostal sinir blokajı ve epidural • Radyografi beklenmeden tansiyon pnömotorak
anestezi düşünülebilir. Göğüs duvarının band veya sın tanısı konulmalı ve tedavisi yapılmalıdır. 14G,
bandaj ile stabilize edilmesi önerilmez. 4.Scm'lik iğne üzeri katater ikinci interkostal ara
• Entübasyon ve pozitif asınçlı ventilasyon yelken lıktan, midklavikuler hat üstünde yerleştirilmelidir.
göğüs olan segmenti stabilize eder, bu sebepten Hava çıkışının olması işlemi doğrular. Katater gö
dolayı respiratuar dengesizliği olan hastalar entü- ğüs tüpü takılana kadar yerinde kalmalıdır.
582 KISIM 19 • TRAVMA
TABLO 166-1 Büyük Damar Hasarını dikardi daha fazla beta blokör verilmesine engel
Düşündüren Radiografik olursa nitroprusside 0.25-lOmcg/kg/dk infüzyonu
Bulgular yapılabilir.
Kırıklar
Sternum
Skapula TORASİK DUKTUS VE ÖZEFAGUS
Çoğul Kaburga YARALANMALARI
Multisistem hasarı olan hastada klavikül
Birinci kaburga KLİNİK ÖZELLİKLER VE TANI
Mediastinal bulgular
Aortik ark kıvrımının obliterasyonu Penetran ve nadiren künt travmalar torasik özefa
Mediastenin genişlemesi gusa hasar verebilir.
Sol ana bronsun depresyonu( trakeadan 140 derece) Eğer şüphelenilirse, suda çözünebilir bir kontrast
Paravertebral plevra! serit kaybı madde ile özefagogram çekilerek değerlendirme
Aortik arkta kalsiyum birikimi
yapılmalıdır. Her ne kadar suda çözünebilen kont
Mediastinumda abnormal genel görünüm
Nasogastrik tübün T4 seviyesinde sağa deviasyonu rast maddenin mediastinit yapma ihtimali daha
Trakeanın laterale kayması az olsa da sonrasında özefagus yaralanmaları için
Lateral gögüs X-ray daha sensitif olan baryumlu görüntülemeyle de de
Trakeanin öne kayması ğerlendirme yapılmalıdır.
Aortik/pulmoner çercevenin kaybı Fleksibl özefagoskopi alternatif bir yaklaşımdır.
Diğer bulgular • Sol proksimal subklavyen venin bulunduğu bölge
Apikal plevra! hematom ( şapka) ye olan hasarlar şilotoraksa sebep olabilir, bu du
Masif sol hemotoraks rum çoğunlukla gecikmiş sağ traflı plevra! efüzyon
Belirgin diaframatik yara
olarak kendisini gösterir.
RETROPERİTONEAL YARALANMALAR
KLİNİK ÖZELLİKLER Duodenal yaralanmalar genellikle yüksek hızlı ver
tical veya horizontal ani yavaşlama travmalarıyla
SOLİD ORGAN YARALANMALAR!
ilişkilidir. Duodenal yaralanmaların şiddeti şiddetli
• Solid organ yaralanmalarında mortalite ve morbi ezilme, laserasyondan intramural hematoma kadar
dite akut kan kaybına bağlı oluşur. geniş bir spektrumdadır.
• Dalak künt karın travmalarında en sık yaralanan • Duodenal yaralanmaların klinik bulguları genelde
organdır ve genellikle başka intraabdominal yara yavaş ortaya çıkar. Klinik olarak ortaya çıkması za
lanmalarda birliktedir. Kehr işareti (yansıyan sol man alsa da hastalar karın ağrısı, ateş, bulantı ve
omuz ağrısı) dalak rüptürünün klasik bulgusudur. kusmadan yakınırlar.
Duodenal rüptur genelde künt travma sonrası ret
Sol alt kasta kırıkları dalak yaralanması açısından
roperitoneal alanda görülür.
şüphe uyandırmalıdır.
Pankreatik yaralanmalar genelde hızlı ani yavaşla
Karaciğer de hem künt hem de penetran travmalar ma yaralanmalarında veya şiddetli ezilme yaralan-
da sık yaralanır. malarında görülür. Klasik olarak bisikletin tekeri
• Taşikardi, hipotansiyon ve akut abdominal hassa veya selesinin midepigastiumu yaralaması sonucu
siyet intraabdominal yaralanmaların primer fizik oluşur.
muayene bulgularıdır. • Pankreastan aktive enzimlerin sızması retroperito
Solid organ yaralanması olan bazı hastalar mini neal otosindirme şeklinde bakteri süperenfeksiyo
mal semptomlar veya nonspesifik fizik muayene nu sonucu retroperitoneal apse oluşumuna neden
bublguları ile gelebilirler. Bu durum ile dikkat olabilir.
dağıtıcı başka travması olan genç hastalarda, kafa
travmalarında veya intoksikasyon durumlarında
karşılaşılır. DİYAFRAM YARALANMALAR!
Sadece fizik muayene ve vital bulgu değerlen • Diyafram yaralanmaları genellikle net klinik bulgu
dirmesi abdominal yaralanmalara tanı koymada vermez. Sadece toraksik kavitede barsak sesleri du
duyarlılığı düşüktür. Tanı koymada uyanık, alert yulduğunda tanı net olur.
ve güvenilir hastalarda seri fizik muayene önem • Göğüs grafisinde abdominal içeriğin torasik ka
lidir. viteye herniasyonu veya nazogastrik tüpün göğüs
boşluğunda görülmesi kesin tanı koydurur. Birçok
durumda tek bulgu göğüs grafisinde diyaframın
BOŞLUKLU ORGAN YARALANMASI bulanıklaşması veya efüzyondur.
Genelde diyafram yaralanmalarının teşhisi için
• Bu tür yaralanmalar kan kaybı ve peritoneal konta BT'ye ihtiyaç vardır. Kesin tanı için bazen endos
minasyonun kombinasyonundan dolayı semptom kopi veya laparotomi gerekir.
586 KISIM 19·TRAVMA
Düşük riskli kesici alet yaralanması olan hastaların •Acil laparotomi endikasyonu yoksa BT çekilerek
tanısal değerlendirmeleri bir kaç aat sonra halen cerrahi girişim gerekliliği ve gizli yaralanmaların
stabilse hastalar taburcu edilebilir. varlığı araştırılmalıdır.
• Tanısal değerlendirmelerinde ciddi yaralanması
KALÇANIN PENETRAN olmayan yüzeye! yaralanmalar dışında kalan her
YARALANMALARI hasta takip edilmelidir.
PATOFİZYOLOJİ
Kalçanın penetran yaralanmalarında nadiren cer } 69 GENİTOÜRİNER
rahi onarım gerekir. TRAVMALAR
Matthew C. Gratton
KLİNİK ÖZELLİKLER Çeviri: Muhammed Saner
Kalçanın ateşli silah ile yaralanmalarının yaklaşık
%30'u cerrahi girişim gerektirir. Trokanter majo
run üzerindeki giriş yaraları veya transpelvik, tran
sabdominal geçişi olan mermi yaraları laparotomi
gerektirebilir.
EPİDEMİYOLOJİ
Makroskopik hematuri cerrahi girişim gerektirebilir. • Ateşli silah yaralanmaları ve kesici alet yaralanm
Makroskopik kan olma ihtimaline karşı rektal mu ları penetran yaralanmaların en sık sebebiyken;
ayene yapılmalıdır. düşmeler, saldırılar, motorlu araç kazaları ve spor
Özellikle siyatik ve femoral sinir yaralanmalarını yaralanmaları künt genitoüriner yaralanmaların en
kapsayan alt ekstremitenin damar ve sinir yaralan sık sebebidir.
maları değerlendirilmelidir. • Genitoüriner yaralanmalar genellikle multipl trav
manın bir parçasıdır, bu yüzden belirgin diğer ya
TANI VE AYIRICI TANI ralanmaları kaçırmamak için ayrıntılı bir değerlen
• Yüzeye! kesici alet yaralanmalarında yabancı ci dirme yapılmalıdır.
simleri belirlemek dışında yara eksplorasyonunun
değeri kısıtlıdır.
Hemodinamik olarak stabil hastalara oral-intrave KLİNİK ÖZELLİKLER
nöz-rektal opaklı BT çekilmesi gereklidir.
• Rektal muayenede kan varsa veya rektal yaralanma • Genitoüriner yapıların yakınlarındaki penetran ya
şüphesi varsa proktosigmoidoskopi yapılabilir. ralanmalar dahil herhangi bir abdominal travma
• Hematürisi olan ya da genitoüriner yolak yakınla sı olan hastalar genitoüriner sistem yaralanmaları
rında bir yaralanması olan hastalarda (ayrı bir ça açısından risk altındadır.
lışma olarak veya BT'nin bir parçası olarak) sistoü Yüksek hızlı ani hızlanmalar renal arter ve even
retrogram yapılabilir. trombozu ve laserasyonlar dahil renal pedikül ha
BT'de pelvik hematom varsa pelvis BT anjiyografi, sarına sebep olabilir.
konvansiyonel anjiyografi veya venografi yapılabi • Pelvik fraktürler ve inguinal bölge travmaları me
lir. sane ve üretra yaralanmalarına sebep olurken, alt
• Direk karın grafısi veya pelvik grafi merminin yo kosta veya alt torasik ve lomber vertabra fraktürleri
lunu ve kırıkları belirlemede kullanılabilir. renal hasara sebep olabilir.
• Flank bölgede bulunan ekimoz, hassasiyet, kitle
ACİL SERVİS BAKiMi VE TABURCULUK veya penetran yaralanmalar renal hasarı düşündü
• Acil cerrahi konsültasyonunu da içeren standart re rür.
süsitasyon protokolleri uygulanmalıdır. • Açık pelvik fraktürü dşündüreceğinden perinede
• Hemodinamik olarak anstabil hastalarda, peritoni kan ve laserasyon açısından hastalar incelenmeli
tis olan hsatalarda veya transabdominal veya intra dir.
pelvik geçişi olan ateşli silah yaralanmalarında acil Peni! meatusta kan veya peni!, skrotal, perineal he
laparotomi endikasyonu vardır. matom üretral yaralanma düşündürür.
Peritonit şüphesi varsa geniş spektrumlu antibi Meatusta kan görüldüğünde parsiyel üretral lase
yotik başlanmalıdır (örn. piperasilin tazobaktam rasyonu tam kat transeksiyona dönüştürme ihti
3.375 gr IV). malinden dolayı üretral katater takılmamalıdır.
BÖLÜM 169 • GENİTOÜRİNERTRAVMALAR 589
Rektal muayene yaparak sfinkter tonusu, kan olup TABLO 169-1 Şüpheli Renal Travmada
olmadığı ve prostat pozisyonu değerlendirilir. Görüntüleme Endikasyonları
Yüksek yerleşimli veya yumuşak (çamur kıvamın
PENETRAN
da) prostat, membranöz üretra yaralanmasını gös
KÜNTTRAVMA TRAVMA
terir.
Erkek hastalarda skrotum ekimoz, laserasyon veya Gross hematuri Herhangi bir
<90 mm Hg tansiyonu ve miktarda hematuri
testiküler hassasiyet açısından değerlendirilmeli
hematurisi olan yetişkin hasta
dir.
>50 RBC/hpf olan çocuklar
Pelvik fraktürle ilişikili olabileceğinden kadın Yüksek miktarda renal travma
hastalarda vajna laserasyon ve ekimoz açısından süphesi
değerlenidirilmelidir. Bu alanda yaralanma veya Deserelasyon yaralanma (özellikle
yaralanma şüphesi varsa spekulum ile bimanual vertikal) hematuri olmadan bile
muayene yapılması gerekir. Diğer alakalı intra-abdominal veya
intrapelvik hasarlar (multiple
travma hastası)
• TANI VE AYIRICI TANI
İdrar analizi önemlidir fakat hematürinin derecesi ederek, genitoüriner muayeneyi de içeren ve daha
ile renal hasar şiddeti arasında bir korelasyon yok küçük yaralanmaları kaçırmamak için yapılacak
tur. olan sekonder bakıyı kapsayacak şekilde bir stan
Makroskopik hematuri veya sistolik kan basıncı dart yaklaşım edinilmelidir.
<90 mmHg'nin olan hastalarda görülen mikrosko Izole hematürisi olan ve başka yaralanması olma
pik hematürinin ciddi renal hasarla ilişkili olduğu yan hastalar 1-2 hafta sonra idrar analizi tekrarı
gösteren bazı kanıtlar vardır. yapılmak üzere taburcu edilebilirler.
Hemodinamik olarak stabil hastalarda, izole mik
roskopik hematuri nadiren ciddi hasasrı gösterir. SPESİFİK YARALANMALARIN
Fakat, renal pedikül hasarı veya ani deselerasyona YÖNETİMİ
bağlı damarsal yaralanmalar istisnadır.
Stabil çocuk hastlarda idrarda <50 RBc/hpf ise var BÖBREK
sa renal hasar pek olası değildir.
ilk yapılan idrarın analizi yaralanmanın lokalizas Abdominal travması olan hastaların %8-lO'unda
yonu hakkımda bilgi verebilir. Yapılan idrarın ilk böbrek hasarı olurken, böbrek hasarı olan hastaların
kısmındaki hematuri üretra ya da prostat yaralan %80'inde ekstra organ ve iskelet yaralanması görülür.
masını düşündürürken, terminal hematuri mesane Birçok böbrek yaralanması cerrahi girişim olmadan
boyun yaralanmasını gösterir. Devamlı hematuri tedavi edilebilir fakat eksplorasyon ve cerrahi de
nin sebebi mesane, üreter veya böbrek yaralanması ğerlendirme endiaksyonları arasında hayatı tehdit
kaynaklı olabilir. eden böbrek kanamaları, genişleyen pulsatil veya
Böbrek yaralanması düşünülen stabil hastalarda IV smırlanmamış hematom (renal avulsiyon kaynaklı
olabileceğinden), renal avulsiyon yaralanmaları ve
kontrastlı abdominopelvik BT altın standart gö
renal pelvis ve üreteral yaralanmalar sayılabilir.
rüntüleme yöntemidir.
Toplayıcı sistemi içermeyen renal kontüzyon ve
Tartışmalı olmakla birlikte, intraoperatif"one shot"
laserasyonlar cerrahi tedavi olmadan tedavi edile
(tek atış) IV ürogram bazı anstabil hastalarda öne
bilirler. Ek yaralanması olmayan renal kontüzyon
rilir.
hastaları 1 -2 hafta içerisinde kontrol idrar analizi
Retrograd üretrogramın üretral hasarı gösterdiği
yapılmak üzere taburcu edilebilirler.
gibi, retrograd sistogram (grafı ya da BT)mesane
Renal laserasyonu, pedikül yaralanması veya topla
yaralanmasmm gösterilmesinde altm standart gö
yıcı sistemi kapsayan laserasyonu olan hastalar ya
rüntüleme yöntemidir.
tırılarak takip edilmelidir. Bu hastalarınm çoğunun
Renal travma şüphesi olan hastalarda görüntüleme
cerrahi girişim gerektiren ek yaralanmaları vardır.
endikasyonları Tablo 169-1 de listelenmiştir.
Yakaların çoğunda kendiliğinden iyileşme olduğun
dan sadece üriner ekstravazasyon cerrahi onarım
• ACİL S ERVİS BAKIMI VE endikasyonu değildir. Üreteral yaralanma ve renal
pelvisten ekstravazasyon cerrahi onarım gerektirir.
TABURCULUK • Cerrahi onarım gerektirmeyen izole böbrek yara
Tüm multipl travma hastalarında hayatı tehdit lanması vakalarında, hasta hızlıca tekrar değerlen
eden yaralanmaları belirleyip (primer bakı) tedavi dirilmeli, yatırılarak uygun şekilde hidrate edilmeli
590 KISIM 19 • TRAVMA
ve hematüri kaybolana dek hastaya tekrarlayan id üretral kataterli veya katatersiz konservatif olarak
rar analizi ve hematokrit takibi yapılmalıdır. tedavi edilebilir.
Yukarıda bahsedilen kesin eksplorasyon endikas • Anterior üretranın penetran yaralanmaları genelde
yonları olmadığı müddetçe bazı ateşli silah ve ke cerrahi onarım gerektirir.
sici aletle böbrek yaralanması olan hastalar cerrahi Kadınlarda üretral yaralanmalar pelvik fraktürden
olmadan tedavi edilebilirler. Bir çok böbrek yara kaynaklanır ve sıklıkla vajinal kanamayla prezente
lanması hastasının eksplorasyon gerektiren başka olur.
bir yaralanması olacaktır.
TESTİS VE SKROTUM
ÜRETER
• Künt testis travmaları yaralanmanın boyutlarını
Üreteral yaralanmalar genitoüriner yaralanmalar görmek ve rüptür olup olmadığını belirlemek ama
içinde en nadir görülendir ve genelde penetran cıyla doppler usg ile değerlendirilmelidir.
travma veya enstrümantasyon komplikasyonların Kontüzyonlar nonsteroid antiinflamatuarlarla, so
dan dolayı meydana gelir. ğuk uygulamayla ve ürolojik takiple konservatif
Hematüri olmaması yaralanmayı dışlamaz. olarak tedavi edilebilir.
Bazı vakalarda basit stentleme de dahil olmak üzere Testiküler rüptür veya penetran travma sonucu
cerrahi onarım gerekir. cerrahi tedavi ile iyileşme süreci hızlandırılabilir.
Skrotal deri avulsiyonları geri kalan skrotal derinin
MESANE içine testisin yerleştirilmesiyle tedavi edilir ve ge
nelde birkaç ay içerisinde normal boyutlarına dö
Künt karın travmalarının %2'sinde mesane yara ner.
lanması olur ve bunların %80'i pelvik fraktürden
kaynaklanır.
• Ciddi yaralanması olan hastaların yaklaşık %95'inde PENİS
makroskopik hematüri olur. Yaralar küçük kontüzyonlardan ampütasyonlara
İntraperitoneal yırtıklar genellikle dolu mesanenin kadar çeşitli yelpazede olabilir.
patlayıcı yaralanmasıyla sonuçlanır ve her zaman Basit deri kesileri direk onarılabilir fakat derin ke
cerrahi onarım gerektirir. siler ve/veya penetran yaralanmalar cerrahi eksplo
Ekstraperitoneal yırtıklar daha sıktır, genelde pel rasyon ve onarım gerektirir.
vik halka kırıklarıyla ilişkilidir ve genellikle sadece Ampute segment hala canlıysa ampütasyonlar mik
mesane katateriyle drenaj yapılarak tedavi edilebi rovasküler reimplantasyon gerektirir.
lirler. Korpus kavernozumun travmatik rüptüründen
Alt karın ağrısı ve hassasiyeti, makroskopik hema kaynaklı peni) fraktürün tedavisi kan pıtısının acil
türi, karın cildinde ekimozlar, üriner sistem köken cerrahi drenajı ve tunika albuginea ve eşlik eden
li aside bağlı karında şişlik, üriner ekstravazasyon üretral yaralanmaların onarılmasıdır.
kaynaklı perineal veya skrotal ödem ve idrar yapa Penil deri avulsiyonu debridman sonrasında "split
mama mesane rüptürünün bulgu ve belirtileridir. kat" deri greftleme ile tedavi edilir.
• Penetran mesane yaralanmaları cerrahi girişim ge Penis derisi pantolon fermuarına sıkıştığı zaman
rektirir. penisin fermuar yırtığı meydana gelir. Mineral yağı
ve lidokain penil derinin pantolon fermuarından
ÜRETRA kurtarılmasında faydalı olabilir. Kemik kesme veya
kablo kesme kerpetenleri fermuarın kristal denilen
Erkeklerdeki üretral yaralanmalar posterior üretra
orta kısmının keserek fermuarın açılmasını sağlar.
(prostatik veya membranöz üretra) ve/veya anteri
Perine veya penisin kontüzyonları soğuk uygula
or üretrada (bulbus penis) olabilir.
ma, dinlenme ve elevasyonla konservatif olarak te
Posterior yaralanmalar genelde majör künt trav
davi edilebilir.
malar ve pelvik f raktürlerden kaynaklanır. Tedavi
Eğer hasta idrar yapamıyorsa katater drenajı gerek
cerrahi onarım ve takip eden haftalarda suprapubik
lidir.
mesane drenajıdır.
Parsiyel yırtılmayı komplet yırtığa dönüştürmemek
için postrior üretral yaralanma şüphesi olan hasta
lara retrograd üretrogram yapılmadan mesane ka
tateri takılmamalıdır.
Anterior yaralanmalar genelde direk travma sonra
sı veya enstrümantasyon sonrası oluşur ve genelde
o
BÖLÜM 170 • EKSTREMiTELERİN PENETRAN TRAVMALAR! 591
}7 EKSTREMİTELERİN Yara özellikleri, kemik deformiteleri, yumuşak
PENETRAN TRAVMALARI doku defektleri ve ağrının yeri değerlendirilmeli ve
not edilmelidir.
Amy M. Stubbs • Eklem hareket açıklığı, motor ve duyu defisit olup
Çeviri: Muhammed Saner olmadığı, komşu eklemler ve çevre yumuşak doku
ve kompartmanlar değerlendirilmeli; kompartman
sendromundan, açık eklem yaralanmasından ve
arter veya sinir yaralanmasından şüpheleniliyorsa
• EPİDEMİYOLOJİ uygun uzman konsültasyonu istenmelidir.
• Penetran travma kaynaklı yaralanmaların %50'den
fazlası ekstremiteleri kapsar. Bu yaralanmaların • TANI VE AYIRICI TANI
%82'ye kadarı vasküler hasar içerir. Ciddi ekstremite yaralanmalarının tanısında gö
• Ekstremitelerin penetran yaralanmalarının %5'ten rüntüleme ve ayak bileği-brakiyal indeks (ank
azı ampütasyonla sonuçlanır. le-brachial indices = ABis) ölçümü gerekebilir.
• Uzun dönem fonksiyon kayıplarının çoğu majör yaranın altındaki ve üstündeki eklemin ve yaralı
sinir yaralanmaları sonucu gerçekleşir. ekstremitenin direk grafisi kemik ve eklem yara
Penetran ekstremite yaralanmalarının çoğu ateşli lanmalarını, yabancı cisimleri ve mermi parçacık
silah ve kesici alet yaralanması sonucu oluşur. larını göstermede kullanılabilir.
• Vasküler yaralanmaların tanımlanmasında altın
• PATOFİZYOLOJİ standart yöntem konvansiyonel anjiyografi olarak
olarak kabul edilse de, multidedektör BT anjiyog
Kesici alet yaralanmalarının şiddeti bölgenin ana rafi vasküler yaralanmalarla aynı zamanda yabancı
tomisi düşünülerek tahmin edilebilir. cisimlerin ve fraktürlerin tanısında da hızlı, nonin
• Mermi veya blast etkiyle oluşan yaralanmalardaki vaziv, sensitif ve spesifiktir.
doku hasarı bir çok faktöre bağlı olarak değişir. Vasküler yaralanmanın saptanmasında dupleks usg
hızlı, güvenli ve uygun olan bir yöntemdir. Aynı za
• KLİNİK ÖZELLİKLER manda yabancı cisimlerin bulunmasına da yardım
cı olabilir ve bazı vakalarda kullanılabilir.
Primer ve sekonder bakıdan sonra uygun resusi ABls hasta supin pozisyondayken doppler ve tansi
tasyon, yaralanmaya sebep olan olaylar, kullanılan yon manşonuyla dört ekstremitenin kan basıncının
silahın cinsi ve yaralı ekstremitenin önceki yaralan - ölçümüyle yapılır. ABis, ayak bileği sistolik kan ba
malan dahil ayrıntılı anamnez alınmalıdır. sıncının iki üst ekstremitenin sistolik kan basınçla
Yaralanan ekstremite ayrıntılı bir şekilde muayene rından büyük olanına bölünmesiyle hesaplanır.
edilmeli, acil müdahele gerektiren ciddi vasküler ABI :?:1.0 normal, 0.S'ten 0.9'a kadar tek arteryel
hasar bulgularının varlığı ya da yokluğu hızlı bir segment yaralanması, <0.5 ise ciddi arter yaralan
şekilde değerlendirilmelidir. Hafif arteryel hasar ması veya bir arterin birden fazla segmentinde ya
bulguları da aynı şekilde değerlendirilerek not edil ralanma düşündürür.
melidir (Tablo 170-1). • ABis arter yaralanmalarında değişken sensitivite ve
spesifıteye sahiptir ve hipotermi ve periferik vasküler
hastalık gibi altta yatan diğer koşullardan etkilenebilir.
TABLO 170-1 Ekstremite Vasküler ABis intimal fleplerin ve psödoanevrizmaların de
Travmasının Klinik ğerlendirilmesinde güvenilir bir yöntem değildir.
Manifestasyonları
Ciddi Bulgular • ACİL SERVİS BAKIMI VE
Alınmayan veya azalmış distal nabızlar
Belirgin arteryal kanama TABURCULUK
Büyüyen veya pulsatil hematom
Duyulabilen üfürüm Arter yaralanmasının ciddi bulguları olan hastalar
Palpe edilebilen trill da acil cerrahi müdahele veya vasküler ileri görün
Distal iskemi( ağrı, morluk, motor defısit, parestezi, tüleme gereklidir.
soğukluk) • Arter yaralanmasının hafif bulguları olan hasta
Hafif Bulgular larda vasküler görütüntüleme kararı tartışmalıdır.
Küçük stabil hematom Çoğu zaman tekrarlayan fizik muayene ve 24 sa
Damar komşuluğundaki sinirlerin yaralanması
Açıklanamayan hipotansiyon atlik izlemle konservatif olarak tedavi edilebilir ve
Hemoraji öyküsü bu grupta ciddi yaralanma oranı azdır. Vasküler
Majör vasküler yapılara yakın yaralanma yetmezlik bulguları gelişirse hızlıca ilk müdahele
Komplet fraktür yapılmalı ve/veya görüntüleme yapılmalıdır.
592 KISIM 19·TRAVMA
• Direk basıyla kanama kontrolü sağlanmalıdır. Acil Genellikle profilaktik antibiyotik verilmesi gerek
serviste klempleme veya damar bağlama işlemleri mez. Yüksek riskli yaralanması olan immunyet
yapılmamalıdır. mezlikli hastalarda antibiyotik verilmesi düşünüle
• Açık kırıklar veya eklemler ortopedistler tarafın bilir.
dan değerlendirilmelidir. Penetran yaralanmalar • Yabancı cisim uzaklaştırılması amacıyla yara eks
dan dolayı oluşan kırıklar için cerrahi debridman plorasyonu yapılması düşünülüyorsa yaranın bo
ve parenteral antibiyotik tedavisi gereklidir (sefa yutu, lokalizasyonu, materyal seçimini ve kar-zarar
losporin ± aminoglikozid). oranı klinisyen tarafından belirlenmelidir.
• Yara bakımının genel prensipleri olan irigasyon, Ciddi yaralanma bulgusu olmayan, minimal doku
debridman ve tetanoz profılaksisi uygulanmalıdır. hasarı olan ve gözlem periyodu sonrasında anlamlı
Bol miktarda salin veya musluk suyu ile yüksek ba muayene bulgusu olmayan hastalar güvenle tabur
sınçlı irigasyon yara bakımının kilit noktasıdır. cu edilebilirler.
• Düşük riskli yaralar primer olarak kapatılabilir.
Bazı vakalarda gecikmiş (yaralanma sonrası 72-96.
saatler) kapatma uygun olabilir.
Kısım 20
KEMİK VE EKLEM YARALANMALARI
· }Metafiz
, Fizis (epifiziyel plak)
}- Epifiz
A B c
ACİL SERVİSTE BAKIM VE
ır
TABURCULUK
Soğuk uygulama ve elevasyonla şişmeyi kontrol
L.. (.
altına alınız. Şişme ilerlemeden yüzük ve saat gibi
�\ / objeleri yaralanma yerini sıkmaması için çıkarın.
Ağrı kontrolü sağlanmalıdır.
Kırık deformitesini sarsmadan longitudinal yeri
ne traksiyon ile endike olan durumlarda redükte
ediniz; (1) ağrıyı dindirmek; (2) nörovasküler ya
D E pıların üstündeki gerilimi rahatlatmak; (3) keskin
kemikli parça üstteki deride hissedildiği zaman ka
palı kırığın açık kırığa dönüşüm riskini azaltmak;
ve (4) nabızsız distal ekstremitede dolaşımı düzelt
(en kritik zaman)
F G
KLİNİK ÖZELLİKLER
TANI VE AYIRICI TANI
• Dislokasyonu olan hastalarda kol hareketiyle ve su
• AP ve lateral grafıler tanı koydurucudur. Deplase
pin uzanımda şiddetlenen ciddi ağrı olurken, basit
olma, açılanma ve kısalma miktarı hesaplanmalıdır
incinmesi olan hastalarda ekleme lokalize ağrı ve
ve herhangi rotasyonel deformite not alınmalıdır.
hassasiyet olur.
İzole ulna kırıkları proksimal 1/3 ulnayı içeriyorsa, • Medial klavikula anterior çıkıklarda belirgin olarak
%50 den fazla deplase olmuşsa veya %10 dan fazla
görülebilir ve anteriorda palpe edilebilir.
açılanma varsa anstabildir. • Medial klavikula posterior çıkıklarda daha az görü
• Monteggia kırık-çıkıklarında, radius başı çıkığı
nürler ve genellikle palpe edilemezler.
ulna apeks kırığıyla aynı yöndedir. • Mediastinal içerikli hayatı tehdit edici yaralanma
Galeazzi kırık-çıkığında, AP görüntüde görülebi larda (pnömotoraks veya çevreleyen büyük da
len distal radyoulnar eklem boşluğunda artış olur marların, trakea ve özofagusun kompresyon veya
ve lateral bakışta ulna genellikle dorsale yer değişti laserasyonu gibi) ses kısıklığı, disfaji, dispne, üst
rir. ekstremite parestezisi, veya güçsüzlükle kendini
gösterebilir.
ACİL SERVİSTE BAKIM VE TABURCULUK
TANI VE AYIRICI TANI
Nondeplase kırıklar uzun kol ateli ile immobilize
edilerek tedavi edilir ve ortopediye sevk edilir. • Tercih edilecek görüntüleme yöntemi BT'dir ve
• Çocuklardaki kemik kırıklarına kapalı redüksiyon mediastinal yapılara yakın yaralanmaları saptamak
sıklıkla yeterli olur. için IV kontrasta ihtiyaç duyulabilir.
602 KISIM 20 • KEMİK VE EKLEM YARALANMALAR!
• Non travmatik hastalarda özellikle madde kulla • Skapula kırığı varlığı ilişkili intratorasik yaralan
nanlarda septik artriti düşün. maları araştırmayı gerektirir.
• Deplase glenoid eklem kırıkları, açılanmış glenoid
ACİL SERVİSTE BAKIM VE YÖNETİM boyun kırıkları ve kesin akromial ve koranoid kı
rıklar cerrahi müdahale gerektirir.
• İncinme ve komplike olmamış anterior çıkıklarda
tedavi kol askısı, buz, analjezi ve ortopedi sevki ile
olur. Kapalı redüksiyon girişimi çok gerekmez.
• AKROMİOKLAVİKULER EKLEM
• Tüm posterior çıkıklar da operatif redüksiyon için
YARALANMALARI
acil ortopedi konsültasyonu gerekir.
KLİNİK ÖZELLİKLER
KLAVİKULA VE SKAPULA •
Yaralanmalar hafif incinmeden skapula ve klaviku
KIRIKLARI laya tutunan tüm ligamentlerin tamamen ayrılma
sına kadar olabilir.
PATOFİZYOLOJİ • Yaralanma mekanizması genellikle omuza kol ad
• Omuza direk darbe veya gerilmiş el üzerine düşme duksiyondayken direk travma ile (spora bağlı yara
kırığın en yaygın mekanizmasıdır. lanma gibi) olur.
• Klavikula kırıklarının %80'i klavikulanın l/3'lük • Hastalar tipik olarak akromioklavikular eklemde
orta bölümünde olur. hassasiyet ve deformite ile kendini gösterir. Yara
• Akciğere ve nörovasküler yapılara komşu yaralan lanma klasifikasyonları ve onların fizik muayene
malar klavikula kırıkları ile nadir oluşur. bulguları Tablo 174-1 'de verilmiştir.
• Skapula kırıkları; torasik kafes, ipsilateral akciğer
ve omuz kuşağı ile ilişkili yaralanmalarda yüksek
TANI VE AYIRICI TANI
oranla (%75) görülür. Skapula iyi korunur ve kır
mak için ciddi kuvvet gerektirir. • Tanı genellikle kliniktir.
• Skapula kırıklarıyla ilişkili yaralanmalarda kosta • Stres radyografileri yetersizdir ve önerilmez.
kırıkları en yaygındır.
KLİNİK ÖZELLİKLER
Ciddi künt travması olan tüm hastalarda pelvis kı
rıkları düşünülmelidir.
BÖLÜM 175 • PELViS, KALÇA VE FEMUR YARALANMALAR! 605
Gözü açık uyanık hastalarda pelvis kırıkları tanı ACİL SERVİSTE BAKIM VE TABURCULUK
sında fizik muayene çok sensitiftir. Pelvik kanama ve ilişkili yaralanmalardan dolayı
Pelvik yaralanma bulgu ve semptomları lokal ağrı pelvik kırıkları olan hastalar kristaloid, kan, kan
ve hassasiyetten pelvik instabilite ve ciddi şoka ka ürünleriyle resüsitasyona ihtiyaç duyabilirler.
dar değişkenlik gösterir. Pelvis kırıklarındaki çoğu kanama düşük basınçlı
• Hastayı ağrı, pelvik instabilite, deformiteler, lase venöz kanama ve kemik kenarlarındaki kanamayla
rasyonlar, ekimozlar ve hematomlar açısından mu ilgilidir. Arteryel kanama pelvis kırıklarının %10-
ayene etmek gerekir. 15 inde oluşur.
Rektal yaralanma veya yeri değişmiş prostat olasılı Pelvis; pelvik volümü azaltmak ve kırık uçlarını sta
ğı için rektal muayene yapılabilir. bilize etmek için çarşaf veya diğer pelvisi birarada
Üretral meatustaki kan üretral yaralanmayı düşün tutan aletlerle stabilize edilebilir. En basit teknik;
dürebilir. kıvrılmış çarşafla sıkıca pelvis etrafını ve üst bacağı
Pelvik muayene açık kırığı düşündüren laserasyon sarmak ve klipsle tutturmaktır.
• Hemodinamik olarak anstabil hastalarda, toraks
ları saptamak için önemli olabilir.
• ve peritoneal kavite gibi diğer kanama odaklarını
Anstabil pelvik kırıklarda daha fazla yaralanmaya
göğüs radyografisi ve FAST (travmada odaklanmış
sebep olacak aşırı hareketten kaçınmak gerekir.
sonografik görüntüleme) ile görüntülemek gerekir.
Hipotansiyon abdominal veya torasik yaralanma
Kanamanın diğer kaynaklarını dışladıktan sonra,
ya sekonder olabilir veya dağılmış pelvik kemikleri
hemodinamik instabilitesi devam eden pelvis kı
veya damarlan nedeniyle kan kaybından gelişebilir. rıkları olan hastalara embolizayonla anjiografi ve
eksternal fiksasyon yapılmalıdır.
TANI VE AYIRICI TANI • Anjiyografik embolizasyon arteryel kanamayı
• kontrol etmede etkilidir ve eksternal fiksasyonun
AP pelvis grafisi genellikle kemik yaralanmasını
venöz kanamayı kontrol etmekte etkili olduğu dü
göstermek için kullanılır.
şünülmektedir.
Diğer radyografik görüntüler; lateral göğüs, hemi
Resüsitasyonda dayanıklı hemorajiler venöze göre
pelvis AP grafi, hemipelvisin internal ve eksternal arteryel kaynaklılarda da fazladır; uygun emboli
oblik grafisi veya pelvisin inlet ve outlet graftleridir. zasyonla anjiografi yapılmalıdır.
Anstabil travma hastasında, pelvik radyografi pel • Pelvik halka kırıkları ortopedi konsültasyonu ve
vik kırığı hızlıca ayırt etmek ve acil stabilizasyon hastanede yatış gerektirir.
manevralarına imkan vermek için kullanılabilir. • Lateral sıkışma tip 1 ve anteroposterior sıkışma tip
Rutin pelvik grafilere büyük olasılıkla acil abdo 1 yaralanmalar hariç, tüm pelvik halka kırıkları
men ve pelvis BT görüntülemeye giden stabil trav açık redüksiyona ve internal fiksasyona ihtiyaç du
ma hastalarında ihtiyaç duyulmaz. yarlar.
BT pelvis kırıklarını saptamada ve pelvik halka Pelvik halka kırıkları komplikasyonları ve yönetimi
instabilitesini hesaplamada pelvik radyografilerine Tablo 175-1 de açıklanmıştır.
göre üstündür. BT görüntülemede kontrast ekstra • Avulsiyon ve tek kemik kırıklarına tedavi ve yöne
vazyonu arteryel kanama için %80-90 sensitiftir. timi Tablo 175-2 de açıklanmıştır.
Pelvik kırık riski yüksek hastalarda ve negatif rad
yografi bulgusu olanlarda veya radyografide kırık ASETABULAR KIRIKLAR
ları olan ek yaralanma saptamak istenilen hastalar • Asetabular kırıklar genellikle motorlu taşıt kazala
da BT düşününüz. rına sekonder oluşur.
Pelvik kırıklar; pelvik halka kırığını, pelvik halkada • Asetabular kırıktan şüpheleniliyorsa, AP grafi ile
kırık olmayan tek kemik kırıklarını ve asetabular değerlendirilmelidir, 45 derece iliak oblik grafi ve
kırıklarını içerir. 45 derece obturator oblik grafi, hep birlikte judet
Pelvik halka kırıkları için olan Young-Burgess kla grafisi olarak bilinir.
sifikasyon sistemi Tablo 175-1 'de verilmiştir. Bu sis • Asetabular yaralanmaları saptamada BT radyogra
tem; yaralanma mekenizmasına ve gücün yönüne fiden daha sensitiftir. Ayrıca, BT preoperatif plan
göre kırık modellerini ayırır. Komplikasyon görül lamada kırığın ciddiyeti hakkında ek bilgi verir.
me oranı kırık modeliyle korelasyon gösterir. • En yaygın komplikasyon siyatik sinir yaralanması
• Tek kemik kırıkları tablo 175-2 de açıklanmıştır. dır.
606 KISIM 20 • KEMİK VE EKLEM YARALANMALAR!
Asetabular kırıkları olan hastalarda erken ortopedi Hastanın primer bakım ve stabilizasyonunu uy
konsültasyonu ve hastanede yatış endikedir. guladıktan sonra, hastayı ağrı, kısalma, deformite,
Deplase kırıklarda erken redüksiyon ve internal pelvik instabilite ve nörovasküler durum açısından
fiksasyon endikedir. değerlendiriniz.
Eğer önemli bozukluk saptanmazsa, hareket aralı
KALÇA KIRIKLARI ğını dikkatlice değerlendiriniz.
Demografiler ve kalça kırıklarınn klinik özellikleri
EPİDEMİYOLOJİ
ne Tablo 175-3 de yer verilmiştir.
Büyük majör kalça kırıkları osteoporozu olan yaşlı
veya sistemik hastalıklara sekonder gelişen kemik TANI VE AYIRICI TANI
patolojisi olan hastalarda görülür.
Yaşlı hastalarda görüntüleme eşiği düşük olabilir.
Kalçanın radyografik olarak değerlendirilmesi AP
KLİNİK ÖZELLİKLER
ve lateral grafileri içerir. Diğer yararlı olabilecek
Etkilenen bacak klasik olarak kısalmış ve eksternal radyografiler pelvisin AP grafi ve judet grafisidir.
rotasyondadır. Femur ve diz radyografileri gerekebilir.
Kalça kırığı olan hastalar tipik olarak yaralanma Ağırlık taşırken önemli ağrı olması veya ağırlık kal
tarafında ağrı hisseder, fakat ayrıca diz veya kasık dıramama gizli kırıklardan şüphelenmeyi artırmalı
ağrısından bahsedebilir. dır.
BÖLÜM 175 • PELViS, KALÇA VE FEMUR YARALANMALAR! 607
Gizli kalça kırıklarını saptamada MR {%100'e ya ACİL SERVİSTE BAKIM VE TABURCULUK
kın) çok sensitiftir.
BT grafıde görülemeyen kırıkları saptamada yar Kalça kırıkları tedavisi Tablo 175-4 te listelenmiştir.
dımcı olabilir, fakat gizli kırıklarda MR kadar sen Gizli kırığın klinik şüphesi yüksekse, acil serviste
sitif değildir. BT veya MR görüntülemeye gidilmelidir. Alternatif
Kemik görüntülenmesi ayrıca gizli kırıkları sapta olarak, acil görüntüleme takibini planlamak ve has
mada kullanılabilir. tayı ağırlık taşımayan şekilde tutmak gerekir.
B
u
"-\ .Y
Çıkıkların %90'ı posterioradır. %10 çıkıklar anteri yoksa ekstremiteyi traksiyon, atelle atellemeyi içe
ordadır. rir.
Kalça çıkıkları asetabular veya femur başı kırıkla Acil ortopedi konsültasyonu istenmelidir.
rıyla ilişkili olabilir. Açık kırıklar geniş spektrumlu antibiyotik gerekti
Nörovasküler durumu değerlendiriniz. rir.
Kalça ve pelvis radyografileri kalça çıkılarını değer
lendirmede kullanılır. Femur ve asetabulumun ileri
değerlendirilmesi judet grafi veya BT ile yapılabilir.
• Kalça çıkıklarını avasküler nekroz varlığını azalt
mak için 6 saat içinde düzeltiniz. } 76 DİZ VE BACAK
Kalça redüksiyonunun en yaygın tekniklerinden
YARALANMALARI
biri Şekil 175-1 'de açıklanmıştır.
Sandra L. Najarian
İlk radyografılerde belli olmayan yaralanmaları de
Çeviri: Ziba Songur
ğerlendirmek ve redüksiyonu doğrulamak için re
düksiyon sonrası radyografileri veya BT istenebilir.
KIRIKLAR
FEMORAL ŞAFT KIRIKLARI
KLİNİK ÖZELLİKLER
Femoral şaft kırıkları; en çok yüksek enerjili trav
maya sekonder genç hastalarda görülür. Patella kırığı olan hastalar lokalize hassasiyet, şişme
• Patolojik kırıklar maligniteye bağlı oluşabilir. ve sıklıkla, bozulmuş ekstansör mekanizmayla (diz
Klinik özellikler, ağrı, şişme, deformite ve kısalma ekstansiyonunu yapamama veya yerçekimine karşı
içerir. düz bacakla karşılık verme) kendini gösterir.
Hastayı nörovasküler durum, açık kırık bulguları Transvers kırıklar patella kırıklarının en sık görü
ve diğer yaralanmalar açısından değerlendiriniz. len tipidir; diğer tipler parçalı, non-deplase, verti
Radyografileri kırıkları değerlendirmek için çeki kal ve avülzyon tipleridir.
niz. Femoral kandil kırıkları olan hastalar kendini ağrı,
Acil servis tedavisi; hastada siyatik sinir yaralan şişme, deformite, rotasyon, kısalma ve yürüme zor
ması yoksa veya büyük kontaminasyonlu açık kırık luğu ile gösterir.
6J O KISIM 20 • KEMİK VE EKLEM YARALANMALAR!
----- -··--·----·
Popliteal arter yaralanması, derin peroneal sinir 1
I Düşme veya künt travma mekanizması ,
yaralanması, ipsilateral kalça çıkık veya kırığı ve
kuadriseps mekanizma yaralanması femoral kondil Evet Hayır
kırıklarıyla ilişkili olabilir.
Yaş <12 veya yaş >50
Tibia en sık kırılan uzun kemiktir.
Tibia kolon kırıkları olan hastalar yaygın diz şişme Hayır
Evet
si ve hassasiyet, diz ekstansiyonunu yapamama ve
Acilde tam
pozitif Lachman testi ile kendini gösterir. ağırlığını vererek 4
Anterior tibia kolon kırıkları posterior kolon kırık adım atabiliyor
larından 1 O kat daha yaygındır.
L
Tibia tuber kırıkları olan hastalar kendini proksi Hayır Evet
mal anterior tibia üzerinde hassasiyet ve pasif veya
Diz grafisi Diz grafisi gereksiz ]
aktif ekstansiyon ağrıyla kendini gösterir. _
• Tibia plato kırıklar olan hastalarda ağrı, şişme ve
ŞEKİL 176- 1. Radiyografı için Pittsburg Diz Kuralları. (Se
hareket kısıtlılığı görülür. aberg DC, Yealy DM, Lukens T, et al.: Multicenter compari
Ligamentöz instabilite üst-ilk 1/3 tibia plato kı son of two clinical decisi on rules for the use of radiography
rıklarında görülebilir. Anterior krusiat ve medial in acute, high-risk knee injuries. Ann Emerg Med 32:8;1998
kollateral ligament yaralanmaları lateral plato kı ©Elsevier. İzinle tekrar basılmıştır.)
rıklarıyla ilişkili olabilir. Posterior krusiat ve lateral
kollateral ligament yaralanmaları medial plato kı Şüpheli tibia ve fibula yaralanmalarında, ayak bi
rıklarıyla birlikte meydana gelebilir. leği ve diz radyografileri ilişkili kırıkları dışlamak
Tibia şaft kırıkları olan hastalar kendini ağrı, şişme için önemli olabilir.
ve krepitasyonla gösterir.
Eklem yüzeyini içeren distal tibia kırıkları (tibial ACİL SERVİSTE BAKIM VE TABURCULUK
tavan veya pilon kırığı) kendini ağrı, şişme ve ayak
bileğinde hassasiyet ile gösterir. Tablo 176-2'de çeşitli diz kırıklarının tedavi ve me
Tam nörovasküler değerlendirme kompartman ris kanizması açıklanmıştır.
ki fazla olan tibial şaft ve tibial tavan kınklarında Majör tibia kırıklarında acil ortopedi konsültasyo
önemlidir. nu önemlidir. Açık kırıklar, vasküler bozukluklar
Tibial tavan kırıkları olan hastalar, eksene) yükleme ve kompartman sendromu acil operatif onarım için
mekanizmasıyla ilişkili diğer yaralanmaları araştır önemlidir.
mak için, lomber omurgada vertebral gövde kırık Tibia kırıklan olan hastalar uzun bacak immobili
ları gibi, endikedir. zasyonu ile yerleştirilebilir ve düşük enerji meka
Proksimal fibula kırıkları ayak bileği yaralanmaları nizmasıyla olduysa, ağrı kontrol edilebilirse, kom
ile ilişkili olabilir (Maisonneuve kırığı) partman riski altında değilse taburcu edilebilir.
İzole fibula kırığı olan hastalar ağırlık taşıyabilirler.
Ayak bileği yaralanmaları ile ilişkili proksimal fibu
la kırıkları cerrahi müdahale ve acil ortopedi kon
TANI VE AYIRICI TANI sültasyonu gerektirir.
Ottawa diz kurallarını (Tablo 176-1) veya Pittsburgh İzole fibula kırıkları tedavisi ate!, buz, elevasyon ve
diz kurallarını (Şekil 176-1) diz yaralanmalarında ortopedik veya primer bakım takip içerir. Daha az
radyografi ihtiyacını saptamak için kullanınız. Bu ku ağrısı olan hastalar sadece diz immobilizatöre veya
rallar he çocuklarda hem de yetişkinlerde geçerlidir. immobilizasyon için elastik bandaja ihtiyaç duyar
lar ve tolere edebildiği kadar ağırlık taşmasına teş
vik edilir.
TABLO 176-1 Ottawa Diz Kuralları: Bir
Kriter Varsa Radyografi Çekilir
ÇIKIKLAR
Hasta yaşı>SS (kurallar 2-16 yaşdaki çocuklar için
geçerlidir) PATOFİZYOLOJİ
Fibula başında hissizlik
Patellada izole hissizlik Diz çıkıkları yüksek enerji mekanizma sonucu oluşur,
Dizi 90 derecede fleksiyon yapamama düşme, motorlu taşıt kazaları ve spor kazaları gibi.
Yaralanmadan sonra veya acil serviste ardışık olarak 4 adımı Patella çıkıkları kadınlarda daha sıktır ve ekstansi
atamama
yon olmuş dizin bükülme yaralanmasıyla oluşur.
BÖLÜM 176 • DİZ VE BACAKYARALANMALARI 611
• Patella tendoniti veya steroid enjeksiyon öyküsü • Hemartrozların hepsinin %75'i anterior krusiat li
olan 40 yaşından daha genç hastalar patella tendon gament parçalanmasıyla açıklanır.
rüptürü riski altındadırlar. • Anterior krusiat ligament yırtığı olan hastalar genel
• Kuadriceps rüptürü en yaygın olarak 40 yaş üstü likle 'pop' sesi tarif ederler ve yaralanmadan sonra
hastalarda görülür. ilerleyen birkaç saat içinde belirgin şişme olur.
• Aşil tendonu vücuttaki en güçlü ve en büyük ten
Lachman testi ACL yaralanmalarında en sensitif
dondur. testtir. Anterior çekme ve pivot shift testi tanıda
• Aşil tendon rüptürü, dorsofleksiyonda olan ayağa
kullanışlıdır.
aniden dıştan kuvvet gelmesiyle oluşur. en sık ola • Posterior krusiat ligament yaralanmaları ACL ya
rak vasküler sağlanımın en zayıf olduğu kalkaneu
ralanmalarından daha az yaygındır ve pozitif pos
sun 2-6 cm üstünde görülür.
• Orta yaşlı atletik kondisyonu olan orta yaşlı erkeler terior çekme testi (%55 sensitif) ile sonuçlanabilir;
veya eski steroid veya eski kinalan kullanım öyküsü karışık öykü ve fizik muayene bulguları, her ne ol
olan hastalar aşil tendon rüptürü riski altındadırlar. sun, tanıda daha kesindir.
• Medikal ve lateral kollateral ligament yaralanma
KLİNİK ÖZELLİKLER ları abduksiyon (valgus) ve adduksiyon (varus) 30
• Kuadriseps veya patella tendon rüptürü olan hasta derece fleksiyonda stres testiyle tanı konulur. Diğer
lar diz üstünde ağrı ve şişme hisseder ve dizi direnç diz ile karşılştırıldığında bitiş noktası olmadan 1
karşısında ekstansiyon yapamaz. Palpe edilebilen cm'den fazla gevşeme tam medial veya lateral kolla
defekt hangi tendonla ilgili olduğuna bağlı olarak teral ligament rüptürü için tanısaldır.
dizin üstünde veya altında olabilir. • Kollateral ligamentler için stres testi diz tam uzan
• Aşil tendon rüptürü olan hastalar ciddi ağrıya sa mışken tekrarlanmalıdır. Gevşeme saptanırsa kru
hiptirler ve yürüyüş, koşma, veya merdiven tırman siat ligamentlerde ve posterior kapsülde yaralanma
mayı yapamazlar. Pozitif Thompson testi (hasta baş olmuştur.
aşağı uzanırken ve diz 90 derece fleksiyondayken, Peroneal sinir yaralanmaları lateral yaralanmalarda
baldır kasılmışken ayak plantar fleksiyona düşer) meydana gelebilir.
tanı koydurucudur. • Kesme, çömelme ve dönme manevraları menisküs
yaralanmasına sebep olabilir.
TANI VE AYIRICI TANI
• Menisküs yaralanmaları genelde ligament yaralan
• Tanı daha çok kliniktir. malarıyla birlikte görülür.
• Patella tendon rüptürü olan dizin lateral radyogra • Medial menisküs lateral menisküsten daha sık ya
fisinde görülebilir. ralanır.
• Tanı belli değilse aşil tendonunun usg veya MRI ya • Meniskal yaralanmanın semptomları, ağrılı diz kit
rarlı olabilir. lenme hissi, aktiviteyi yapamama hissi veya aktivite
sonrası eklem şişmesini içerir.
ACİL SERVİSTE BAKIM VE TABURCULUK
• Patella veya kuadriseps tendon rüptür tedavisi di TANI VEYA AYIRICI TANI
zin immobilizasyonunu ve cerrahi onarım için or
topedi konsültasyonunu içerir, genellikle yaralan • Radyografiler genelde normaldir veya ligamentöz
madan sonra ilk 7-10 gün içinde kontrol gerekir. veya meniskal yaralanmalarda eklem efüzyonunu
• Aşil tendon rüptür tedavisi, plantar fleksiyonda gösterir.
atelleme, ağırlık taşımama ve olabilecek cerrahi • Lateral tibial kondil üzerinde olan lateral kapsül li
onarım için ortopediye danışmayı içerir. gamentinin avulzyon kırığı (Segond kırığı) anterior
krusiat ligament rüptürüyle ilişkilidir.
LİGAMENTÖZ VE MENİSKÜS • Ayaktan hastalara kesin tanı için MRI veya artros
YARALANMALARI kopi sağlanmalıdır.
KLİNİK ÖZELLİKLER
• Çoğu ligament yaralanmaları hemartrozla kendini
ACİL SERVİSTE BAKIM VE TABURCULUK
gösterir, buna rağmen ciddi ligament yaralanmalar • Ligamentöz ve meniskal yaralanmaların tedavisi
kendini az ağrıyla ve kapsül parçalanmasıyla he diz immobilizasyonu, buz, elevasyon, anajezikler
martroz olmadan gösterebilir. ve ortopedi sevkini içerir.
BÖLÜM 177 • BİLEK VE AYAK YARALANMALAR! 613
Malleolerbölge
� �
/
/
/ � �
'' posteriyor köşesi
ŞEKİL 177-1. Bilek ve orta ayak yaralanmaları için Ottawa bilek kuralları . Malleolar bölgede ağrı olması veya orta ayak
bölgesinde herhangi 4 lokasyondan birinde kemik hassasiyeti olması veya hemen/acil serviste ağırlık kaldı ramama bilek
radyografisi çektirmeyi gerektirir.
ACİL SERVİSTE BAKIM VE TABURCULUK rin (örn. sefazolin) ve acil ortopedi konsültasyonu
gerektirir.
• Stabil eklem ve ağırlık kaldırabilmek için hastayı • Eğer büyük kontaminasyon varsa, tetanoz Ig ve
tedavi etmek 48-72 saat boyunca analjezik, koru
aminoglikozid tedaviye eklenir.
ma, dinlenme, kompresyon ve elevasyon (PRICE);
48-72 saat hareket ve esneme egzersizleri; ve hasta
BİLEK ÇIKIKLARI
nın ağrısı devam ederse 1 hafta takibe devam edilir.
Elastik bandaj veya bilek desteği kullanılabilir. Posterior çıkıklar en yaygınıdır ve plantar fleksi
Stabil eklemi olan hastalarda ve ağırlık kaldırama yonda olan ayağa arkadan güç uygulanmasıyla olur,
yanlarda, tedavi bilek desteği ve fizik muayene tek genellikle tibiofibular ligamentin rüptürüylr veya
rarı için l hafta takip gerektirir. Bazı yaralanmalar lateral malleol kırığıyla sonuçlanır.
ortopedi konsültasyonu ve cerrahi onarım gerekti • Vasküler bozukluk varsa, kendini nabızsızlık, rengi
rir. koyulaşmış ayak, veya deri yaralanması ile gösterir,
Anstabil eklemleri olan hastalara posterior atel ge acil tıp doktoru tarafından acil redüksiyon gerekti
rekir ve kesin tedavi için ortopediye sevk edilir. rir.
Redüksiyon; ayağı ve topuğu kavrayarak ve analjezi
BİLEK KIRIKLARI ve sedasyon uygulayarak aşağı doğru traksiyon uy
gulayarak yapılır.
• Bilek kırıkları unimalleolar, bimalleolar ve trimal Başarılı redüksiyondan sonra atel , post-redüksiyon
leolar olarak sınıflandırılır.Bi ve trimalleolar kırık nörovasküler muayene, radyografik değerlendirme
lar açık redüksiyon-internal fiksasyon (ORIF) ge ve acil ortopedi konsültasyonu yapınız.
rektirir.
• Acil serviste bakım posterior atellemeyi, elevasyon, AYAK YARALANMALARI
buz uygulamasını ve ortopedi konsültasyonunu
içerir. PATOFİZYOLOJİ
Unimalleolar kırıklar genellikle ağırlıksız posterior • Ayak; arka ayak, orta ayak ve ön ayak olarak ayrılır.
ateli ve ortopedi takibini içerir. Minimal deplase , Chopart eklemi arka ve orta ayağı ayırır ve Lisfranc
fibulanın küçük ( <3mm) avülzyon kırıkları bilek eklemi orta ve ön ayağı ayırır. Ayak yaralanmaları
burkulmaları gibi tedavi edilir. en yaygın olarak direk veya burkulma kuvvetleriyle
• Açık kırıklar ılık steril kamuflaj, atel ve tetanoz tok oluşur, burkulma tipi mekanizmalar minör avülz
soid uygulaması, gerekliyse ve 1. kuşak sefalospo- yon tipi yaralanmalarla sonuçlanır.
BÖLÜM 178 • KOMPARTMAN SENDROMU 6J 5
• 1. metatarsal diğer metatarsallerden iki kat ağırlık Non-deplase falangeal kırıkları ile tedavi ediniz.
taşıyabilir, kırık yönetimine daha konservatif yak Deplase falangeal kırıkları ve digital bloğu olan çı
laşım gerektirir. kıkları manuel traksiyonla redüksiyonla ve ile teda
• 2. metatarsm tabanı Lisfranc kompleksinin önemli vi ediniz.
bir parçasıdır ve yaralanmanın herhengi bir göster
gesi dikkat gerektirir.
Talusun majör kırıkları ve subtalar çıkıklar ayağın CRUSH YARALANMASI VE
zayıf kan akımı sebebiyle avasküler nekroz riski al KOMPARTMAN SENDROMU
tındadırlar.
Crush olmuş ayakta; şişme hissedilir ve fizik mua
ARKA AYAK YARALANMALARI yene bulgularından çok daha fazla ağrı tariflenmesi
kompartman sendromu olabileceğini akla getirme
Talusun küçük avülzyon kırıkları posterior ate! ve
lidir.
ortopedi takibi ile tedavi edilir.
Tipik olarak ağrı; ayağın elevasyonuyla ilgili değil
Talar boyun ve gövdenin majör kırıkları ve subtalar
dir ve başparmağın pasif dorsofleksiyonuyla artar.
çıkıklar acil ortopedi konsültasyonu gerektirir.
Distal nörovasküler muayene normal sonuçta ola
Kalkaneal yaralanmalar büyük güç gerektirir ve
bilir.
ilişkili yaralanmalar yaygındır. Kalkaneusun komp
• Tanı intrakompartman basıncını ölçmekle konur.
resyon kırıkları Boehler açı (lateral radyografi gö
rünümünde; posterior tuber ve posterior facetin
apeksini bağlayan çizgi ve posterior facetten ante
rior facetin apeksine uzanan çizginin kesişiminden
oluşur) ölçümüne gereksinim duyar. <25 derece
olan açı kırık olasılığında artar. Tedavi posterior
} 78
ate!, elevasyon, analjezik ve ortopedi konsültasyo
nunu içerir. KOMPARTMAN SENDROMU
Sandra L. Najarian
ÜRTA AYAK YARALANMALARI Çeviri: Ziba Songur
Orta ayak burkulmasıyla olan ağrı tarsometatarsal
eklemle ilgili yaralanmayla ilgili Lisfranc yaralan
ma şüphesi taşır.
• Lisfranc eklem yaralanmaları genellikle ilişkili kırı PATOFİZYOLOJİ
ğıyla birliktedir. Kompartaman sendromu; uzuvlarda fonksiyonel
Radyografide; l. ve 2. metatarsallerin tabanları ara ve dolaşım bozukluğuyla sonuçlanan hapsolmuş
sında 1 mm'den fazla boşluk olması anstabil oldu kas kompartmanı içinde artmış basınç sonucu olu
ğunu düşündürtür. şur.
Lisfranc eklem yaralanmaları BT ve ortopedi kon Kompartman üzerinde eksternal kompresyon güç
sültasyonu gerektirir. leri, sıkı kıyafetler veya alçı, veya kompartman hac
İzole navikuler, cuboid ve cuneiform yaralanmaları minin artması, genellikle hemoraji ve veya ödem
nadirdir ve konservatif olarak tedavi edildir. sonucu, kompartman sendromunun mekanizma
larındandır.
ÖN AYAK YARALANMALARI Etkilenen en sık kompartmanlar bacak ve önkol
Non deplase metatarsal şaft kırıklarını posterior ate! dur.
veya ortopedik ayakkabı ile tedavi ediniz, 1. metatar Doku perfüzyonu arteryal basınç ve venöz dönüş
sal kırıklarını ağırlıksız bırakmamak gerekir. basıncı arasında olan farkla tanımlanır ve perfüz
En az 3-4 mm deplase olan kırıklar cerrahi redük yon doku basıncı artarsa azalır.
siyon gerektirir. • Normal doku basıncı lOmm Hg dan azdır.
Pseudo-Jones avülzyon kırıklarını yürüyen alçı ile Gerçek basınç artımında hangi hücre ölümü oldu
tedavi etmek gerekir. ğu belirsizdir.
Gerçek Jones kırıklarını (metafiz-diafız bileşke kı Geleneksel olarak, 30-50 mm Hg arasında olan
rığı) ağırlık yapmayan alçı ve olası cerrahi için or kompartman basınçları, basınç birkaç saat boyunca
topedi takibi ile tedavi etmek gerekir. yüksek kalırsa sinir ve kaslara zararlıdır.
616 KISIM 20 • KEMİK VE EKLEM YARALANMALAR!
EPİDEMİYOLOJİ
Boyun ve sırt ağrısı yaygın şikayetler olup klinisyen
KLİNİK ÖZELLİKLER
başvurularının yaklaşık olarak %2'si olduğu göz Boyun ağrısı hastaları iki gruba ayrılabilir; (1) ek
önünde tutulmalıdır. lem ya da muskuler komponenti olan ağrılar ve (2)
55 yaşından büyük hastalarda spastik paraparezi radikulopati ve myelopati işaretleri olan. Semp
nin en yaygın nedeni myelopatidir. tomlar ve önemli özellikler Tablo 179-l'de özetlen
Travma olmaksızın olan boyun ve sırt ağrısı olgula di.
rının çoğunda spesifik bir neden bulunamamıştır. Sırt ağrısı semptom süresine göre gruplara ayrılabi
Sırt ağrısı olan 18 yaşından küçük ve 50 yaşından lir: akut (6 aydan az) ve kronik (12 haftadan uzun)
büyük hastalarda daha çok altta yatan ciddi patoloji Pozitif düz bacak kaldırma testi etkilenen bacak
bulunur. tan diz altına dogru radikular ağrı olmasıdır (Şekil
179- 1)
PATOFİZYOLOJİ Radikulopatinin semptom ve işaretleri duyusal
anormallikler (parestezi ya da hissizlik), motor
Travma olmaksızın olan sırt ve boyun ağrısı sıklıkla
nonspesifık kas iskelet nedenlerdir.
Tekbir sinir kökü basısı radikülopatiye neden olur.
617
618 KISIM 21 • KAS İSKELET BOZUKLUKLAR!
ŞEKİL 179- 1. Düz bacak kaldırma testi.düz bacak kaldır AYRICI TANI
ma testi için talimatlar. 1. hastaya mümkün olan en düz şe
Nontravmatik boyun ve sırt ağrısı hastalarının ço
kilde supin pozisyonda masaya yatmasını söyleyin. 2. mua
yeneye bir elini dize koyarak başla, dizi tam uzatıp yeterince gunda görüntüleme ve laboratuar testleri gerek
baskı uygula.hastaya rahtalamasını söyle. 3. diğer elini topuk mez.
altına götür yavaşca yükselt. Hastaya seni rahatsız ettiğin Yakın zamanlı travma ve servıkal ağrı için NEXUS
de söyle, duracağım de. 4. pelvisin herhangi bir hareketinde kriterleri görüntüleme ihtıyacını belirlemede ya
şikayetler ortaya çıkar. Gerçek siyatik gerginlik pelvis hare rarlıdır {Bölüm 163 ayrıntlı spinal travma için).
ketinin yeterince gerilmesi ile ortaya çıkar. 5. şikayetin or Omurga grafısi düşük sensitif ama bazı hasta grup
taya çıktığı bacağın kaldırma dercesini tahmin et. Sonra en
rahatsız oldugu aralığı belirle; sırt, kalça, uyluk, diz ya da diz larında kullanılabilir. Travma öyküsü olsun ya da
altı. 6. düz bacak kaldırma testinin sınırında bacağı tutarken olmasın kronik boyun ağrısı, boyun ameliyatı, ma
ayak bileğini dorsifleksıyona getir. Ağrıyı ağrı ve edenleri not lignensi hikayesi ya da bilinen spinal hastalığı olan
et. Uzuvun internel rotasyonu siyatik sinir kökü geriminin larda 3 yönlü servikal grafı yararlı olabilir. Tümör,
artmasına neden olabilir. enfeksiyon ya da kırıktan şüphenildiği zaman ante
ior-posterior ve lateral lumbar ya da torasik grafıler
çekilmelidir.
Servikal omurun fleksiyon/ekstansiyon garfıleri
spinal instabilite tanısında yardımcı olabilir.
BT görüntüleme kemik patolojisi için değerlidir
ancak spinal kord ve sinir kökü hastalıkları için
sensitif degildir.
zayıflık, dermatomal dagılım alanında azalmış ref Boyun ya da sırt ağrısı nörolojık defısit ile birilikte
leksler içerir. olduğunda MRI kullanılabilir.
Servikal ve lumbar radikulopati işaret ve semptom Myelografı BT ve MRI'ın kontrendike olduğu du
ları Tablo 179-2 ve Şekil 179-2'de özetlendi. rumlarda alternatif bir yöntemdir.
Torasik sinir kökü kompresyonu ağrının gögüs ya • Eğer ciddi patolojiden (örn; malignesi, enfeksiyon)
da karına yayılmasına neden olabilir. şüphelenliyorsa tam kan sayımı(TKS), eritrosit se
Myelopatide sinsi başlangıçlı ağrı, bozulmuş ince dimentasyon hızı (ESH) ve idrar tahlili alınmalıdır.
motor hareketler, yürüyüş bozuklukları, hiperref ESH %90-98 infesiyöz nedenli spinal ağrılarda sen
leksi ya da klonus, cinsel ya da üriner disfonksıyon sitiftir.
görülebilir. Pozitif babinski işareti olabilir. Epidural basıdan endişelendiğimiz sırt ağrıları me
Taşma inkontinansı olsun ya da olmasın üriner sane ya da barsak inkontinansı ile birlikte görülebi
tutulum, cauda eqina sendromunun en sık bulgu- lir. İşeme sonrası rezidü(kateterizasyon ya da yatak
BÖLÜM 179 • BOYUN VE TORAKOLOMBER AGRI 6J 9
ifüaııjhfiiSERVİServikal
KAL
Radikulopati
DUYUSAL AZALMIŞ
DİSK ARALIGI KÖK ŞİKAYET ANORMALLİK MOTOR KAYIP REFLEKS
Cl-C2 C2 skalp Boyun ve skalp
C4-C5 es Boyun omuz üst kol Omuz infraspinatus, Azalmış biceps
deltoid, biceps refleks
C5-C6 C6 Boyun, omuz, sakpular alan, Başparmak ve Deltoid, biceps, Azalmış
proksimal kolun ön kısmı, parmaklar, pronator biceps ve
başparmak, parmaklar lateral ön kol teres, bilek brachioradial
ekstensörleri refleks
C6-C7 C7 Boyun, posterior kol, kolun ön Orta parmak, ön Triceps, Azalmış triceps
kısmı proksimal dorsumu, gögüs, kol pronator teres refleksi
skapula orta parmak
C7-Tl C8 Boyun, posterior kol, önkolun ulnar Yüzük ve küçük Triceps, Azalmış triceps
kısmı, skapular hattın medial parmak fleksör carpi refleksi
inferioru elin oratsı, yüzük ve ulnaris, el
küçük parmaklar instrinsikleri
Sinir kökü L4 LS S1
başı USG ile belirlenir)> 100 mi inkomplet mesane
boşalmasıdır (taşma inkontınası).
Mekanik bozukluklar akut ya da kronik boyun ağ
rıları ile sonuçlanabilir; motorlu araç kazaları, düş
meler, spor yaralanmları ve 'iş' ilişkili yaralanmalar
Ağrı
en büyük nedenlerdir (daha fazla bilgi için bölüm
163).
• Servikal disk herniasyonu, spondilozis ve spinal
stenoz radikılopati veya myelopati ile sonuçlana
bilir. herniasyon ya da spondilozis en sık CS-6 ve
C6-7 seviyelerindedir.
'
Spinal kanal çapı < 13 mm azaldığında servikal
myeloptai riski artar. Konjenital darlık, osteofit for
masyonu ya da lig. flavum hasarlanması bu durum
lara neden olabilir.
Hissizlik Nontarvmatik boyun ağrılarının ayırıcı tanısında
metastatik kanser, myofasial ağrı sendromu, tem
poral arterit, iskemik kalp hastalığı değerlendiril
melidir.
Torasik kompresyon kırıkları ileri yaşlarda osteo
poroz ile birlikte görülebilir.
Siyatik ile gelen hastalar sırt ağrısından çok radiku
ler semptomlardan şikayet eder.
Motor Quadriceps Başparmak
Lumbar disk herniasyonu %95 L4-5 ve LS-Sl sevi
Ayak ve
kayıp ekstansiyonu ve ayagın başparmağın yelerinde olur.
dorsifleksiyonu planlar fleksiyonu spinal kord kompresyonu, kauda eqina sendromu
Muayene Çömel ve Topuk Parmak ucunda
ve conus medullaris sendromu, epidural kompres
kalk üstünde yürüme yürüme yonu içermektedir.
Epidural kompresyon malignensi, apse veya masif
Refleksler Azalmış diz Hiçbiri Azalmış ayak orta hat disk herniasyonu nedeniyle oluşabilir. ko
refleksi bileği refleksi agulapati riski olan hastalrda hemoraji ya da hema
ŞEKİL 179-2. Lumbar sinir sıkışması için testler. tom kompresyona neden olabilir
620 KISIM 21 • KAS İSKELET BOZUKLUKLAR!
Diskit, osteomyelit ve epidural abse gibi spinal in miligrm günde iki kez) seçneklerini kapsamakta
feksıyonlar, immunsprese ya da iV ilaç kullanan dır. NSAİİ yaşlılarda, böbrek hastalığı olanlarda ya
larda düşünülebilir. ESH tipik olarak yükselir. tanı da peptik ülser hastalıgı olanlarda dikkatli kullanıl
için MRI kullanılabilir. malıdır.
Tranvers myelit, rüptüre aort anevrizması, panke Diazepam gibi kas gevşeticiler 5-1 O miligram 6-8
ratit, alt lob segınent pnomonisi, herpetik nevralji, saatte bir kullamlarak rahatlama saglayabilir.
renal kolik veya renal enfarkt sırt ağrısının ayırıcı Kısa etkili opioidler orta şidettli ağrılarda reçe
tanıları arasındadır. te edilebilir, uzun eklilier ise kronik ya da non
spesifik sırt ağrılarında yararlı degildir.
• PATOFİZYOLOJİ
• Rotator cuff kasları(supraspinatus, infraspinatus,
teres minor, subscapularis) glenohumeral eklemın
dınamik dengeleyicileridir ve omuz hareketi için
gücü saglarlar.
Rotator cuff kasları korakoacromial ark, hume
rus başı ve korakoid arasında, akromion ve ak
romioklavikuler ligament ile fonksiyon görür. ŞEKİL 180-1. Boş bira kutusu' pozisyonu supraspinatus
Aynı zamanda deltoid başı ve subakromial bursa tendonunu izole eder. Tendon irritasyonu ile ağrı ve zayıflık
altında yer alırlar. Rotator cuff kasları bu yüzden rotator cuff yırtıgını gösterir.
kompresyon impigmente eğilimlidir.
Biceps tendon başlangıcı glenoid labrumu geçtik
ten sonra subscapularis ve supraspinatus arasından Hawkin's testi:elbileği 90 derece fleksiyonda iken
geçer ve rotator cuff fonksiyonunu asiste eder. bi omuzun 90 derce abduksiyon ile iç rotasyona gel
cepsin uzun başı lokalizasyonu nedenli sıkışabilir.
mesidir. Omuzun iç rotasyon ile vucudun önüne
Biceps tendonu bicipital olugundan çıkabilir, sub
gelen rotator cuff, bursa korakoakromial ligarnent
lukse ya da rüptüre olabilir.
ve humerus başı arasında sıkışır. Ağrı pozitif test
Tekrarlayan sıkışmalara neden olan aktiviteler im
bulgusudur (Şekil 180-2).
pıngementa neden olabilir.
Speed's ve yergason testtleri biceps tendon patoloji
Rotator cuff da sıklıkla supraspinatus kası ya da
lerini tanımlamada kullanılır.
tendonu yaralanır.
Adeziv kapsülit idiopatik fıbrozis ve omuz eklem
kapsülünün yaralanmaları ile ilişkilidir.
KLİNİK ÖZELLİKLER
Subakromiyal bursit sıklıkla pozitif impingement
testi ile ilişkilidir ve lateral proksimal humerusta
veya subakromiyal boşlukta hassasiyet olur.
• Rotatör cuff tendiniti 25 ve 40 yaşları arasında daha
sıktır ve belirtileri impingement, rotatör cuffda
hassasiyet ve rotatör cuff kaslarında güçsüzlüktür
(Şekil 180-1).
Omuz ağrılarının nedenlerınden özellikle agır im
pingement sendromlarına azalamış haraket aralıgı,
krepitus, zayıflık ya da omuz ekleminde atrofi eşlik
edebilir.
Neer's testi muayene yapanın zorlu ama düzgün
ŞEKİL 180-2. Hawkın's impingement testi. Muayene eden
ce kolu düz ve ileri hareket ettirip rotator cuff ve kişi elbileği 90 derece fleksiyonda ve hastanın omzunu 90
subacromial bursayı sıkıştırmasını içerir. ağrı oluş derece abduksıyon pozisyonunda tutar. Sonra omuz içe doğ
ması pozitif test ile ilişkilidir. ru rotasyona ve kolu hastanın önüne getirir.
622 KISIM 21 • KAS İSKELET BOZUKLUKLAR!
Tablol81-3 çeşitli aşırı kullanın sendromların ka Düz grafiler tanıyı kanıtlayabilir ancak BT ya da
rakterlerini tanımlar. MRI hastalık sürecinde daha yararlıdır.
NSAİİ sıcak tutma ve istirahat, aktivitelerin kade Femur başı avasküler nekrozun travmatik neden
meli olarak takibi, fizyoterapi ve uygun güçlendir leri femur boyun kırığı, kalça çıkığı ve gizli ya da
me tedavi seçenekleridir. minor travmalardır.
• Nontravmatik nekroz idiopatik olabilir; diğer ne
denler orak hücreli anemi, kollagen vasküler hasta
KEMİK/EKLEM BOZUKLUKLARI lıklar, kötü alkol kullanımı, renal transplantasyon,
sistemik lupus eritramatozis, disbarism, kronik
OSTEONEKROZ/AVASKULER NEKROZ pankreatit, dışardan steroid alımı, cushing hastalı
Kemik enfarktı idiopatik ya da primer hastalık, se gı, caisson hastalığı, gaucher hatalığı ve renal oste
odistrofi olabilir.
konder olarak sistemik durumlar ya da travma son
rası kan desteginin eksikliği nedenli olabilir.
OSTEOMYELİT
Osteonekroz kalçadan dize kadar ağrıya neden ola
bilir. Kemik bakteriyal ya da fungal enfeksiyonlar ne
denli hasarlanabilir.
Olguların %80 kadarı bitişik yapıların hematojen ya
yılımı oldugu hatırlanması gereken nedenlerdendir.
• Tablo 181-4 risk faktörleri, benzer organizmalar ve
ampirik tedaviyi gösterir.
PAGET HASTALIGI
Paget hastalıgı ya da osteotisis deformans deforme
olmuş kemik.lerın yapım yıkım sonucu genişlemesi
ile oluşan ailesel bir hastalıktır.
Kalça ek.lemi %50 hastada etkilenir.
• AS te tedavi semptomatiktir.
komplikasyonlar için cerrahi önerilebilir.
Uzun dönem ilaç tedavisi kemik turnover hızını
Azaltıp (örn: kalsitonin ve alendronat) hastalıgın
kontrol edilmesine yardımcı olabilir.
OSTEITIS PUBIS
ŞEKİL 180- 1. Sol dizde prepatellar bursit (Knoop K, Stack
L, Storrow A,Thurman dan izin almadan çogaltılamaz RJ: • Osteitis pubis hamilelik sonrası, atletlerde adduk
Atlas Emergency Medicine 3. baskı 2010 McGraw-Hill, New tor ve gracilis kaslarının aşırı kullanımı ve mesane
York) ve prostat ameliyatlarından sonra oluşur.
BÖLÜM 181 , KALÇA VE Diz A<'.;RISI 625
Iı,:jHjt:til Miyofasyal/
AGRI
Aşırı Kullanım Sendromlarının Karakteristikleri
TABLO 181-4 Risk Faktörleri, Benzer Enfekte Organizmalar, Osteomiyelit için Önerilen Ampirik
Antibiyoterapi
RİSK FAKTÖRÜ BENZER ENFEKTE ORGAZMA
Yaşlı, hematojen yayılım Sstap. aureus, MRSA dahil Vankomisin, 1 gram IV, artı piperasilin-tazobaktam
3,375 gr IV ya da imipenem, 500 mg IV
Orak hücreli anemi Salmonella, gram negatif bakteriler Siprofloksasin 400 mg IV, vankomisin düşün,! gr
(st.aureus artmakta) IV
Diabets mellitus ya da vasküler Polimikrobial: s. aurues, str. Vankomisin, 1 gr IV,artı pipersilin-tazobaktam, 3,
yetmezlik agalacticae ve str.pyogenes artı 375 gr IV ya da imipenem 500 mg IV
koliforrnlar ve anaeroblar
IV ilaç kullanan S. aureus (MRSA dahil) ve Vankomisin 1 gr IV
pseudomonas
Gelişmekte olan ülkeler Myobacterıum tuberculosis Bkz Bölüm 70 Tüberküloz
Yenidogan S.aureus (MRSA dahil) gram negatif Vankomisin 15 mg/kg yükleme, sonra dozu azalt,
bakteriler grup b streptokoklar artı seftazidim 30 mg/kg 12 saatte bir IV
Çocuklar St.aureus MRSA dahil Vankomisin 1O mg/kg her 6 saatte bir, artı
seftazidim, 30 mg/kg her 8 saatte bir
Ortopedik işlem olup olmaksızın St.aureus ve koagulaz negatif Vankomisin l gr IV
postoperatif stafilokok
İnsan ısırıgı Streptococi ya da anareop bakteriler Piperasilin-tazobaktam 3,375 gr IV ya da
imipenem 500 mg iV
Hayvan ısırıgı Pasteurella rnultocida, ethenella Sefuroksim 500 mg IV eger p.multoıcida
corrodens biliniyorsa pipersilin-tazobaktam 3,375 gr IV ya
da imipenem 500 mg IV
626 KISIM 21 • KAS İSKELET BOZUKLUKLAR!
182 EKLEMLERİN VE
i
I •
BURSALARIN AKUT
HASTALIKLARI 1
1
.,,.---[------
Çeviri: Zehra Akçora \
1
>om---r-;;}
KLİNİK ÖZELLİKLER
Hastalığın mono veya poliartiküler olduğunu ayırt Humerus /
etmek tanıyı kesinleştirmede faydalı olabilir.
1
başı
\
Yer değiştiren bir hastalık gonokokal artirit, akut
romatik ateş, lime hastalığı, vira) artrit ve SLE'yi
düşündürür.
En önemli tanı septik artririttir ve tüm kararlar
bunu ekarte etmek veya kesinleştirmek amacına
hizmet etmelidir.
/
Sinovial sıvının alımı ve incelenmesi etkilenmiş ek-
lemin değerlendirilmesinin en önemli basamağı- ŞEKİL 182-1. Omuzun artrosentezi, posteriyor yaklaşım.
dır. Klinisyen eklem aspirasyona standart yaklaşım
konusunda bilgili olmalıdır.
Osteoartrit (akut)
Lyme hastalıgı
Avasküler nekroz
Tümor -
.... -+- Lateral
Radi us başı--+-•- - - • - - ,..,.,
2-3 = Oligoariküler Lyme hastalığı ' . '
' ,
epikondil
Reaktif artrit (reiter sendromu) '....!.
Ankilozan spondilit
--+- -- - Olekranonun
ucu
Gonokokkal artrit ŞEKİL 182-2. Dirseğin artrosentezi.
Romatoid ateş
> 3 = poliartrit Romatoid artrit
Sistemik lupus eritematozis
Vira! artrit
Osteoartrit (kronik)
Serum hastalığı
Serum hastlıgı benzeri reaksiyon
BÖLÜM 182 • EKLEMLERİN VE BURSALARIN AKUT HASTALIKLARI 627
Septik artirit açısından değerlendirilmede olan
hastaların hastahaneye yatışı, parental antibiotik ve
cerrahi drenaj ihtimali için ortopedi değerlendiril
mesi gereklidir.
Antibiotikler, ki standart olarak vancomycin ve
Gevşemiş üçüncü generasyon cephalosporin içerirler, strep
kuadriseps
tendonu
tococcal ve methicilin dirençli staphy. İçeren
staphlycoccları görmelidir.
Özel hasta grupları ampirik tedavinin planlanma
7
sında göz önünde bulundurulmalıdır.
• GONOKOKKALARTRİT
Gonokokkal artrit genç yetişkin ve ergen populas
yondan en sık septic artrit sebebidir ve tipik olarak
prodromal bir ateş, titreme ve gezen eklem ağrıısı
ŞEKİL 182-3. Dizin artrosentezi, lateral yaklaşım. veya tenosinovitten oluşur ki bunları monoartrit
takip eder.
Vesikulopustular lezyonlar etkilenmiş eklemin dis
talinde yer alabilir.
Sinovial sıvı kültürleri çoğunlukla negatiftir. Pos
SEPTİK ARTİRİT terior farenks, üretra, serviks ve rektumdan alınan
• Kısıtlanmış, sıcak ve hassas olan eklemde bakterial örnekler positif örnek sansını arttırır.
non-gonokokkla septic artrit en önemli tanıdır ve
ekarte edilmelidir.
Hareket kısıtlılığı ve harekette azalma önemli bul KRİSTAL-KAYNAKLI SİNOVİT
gulardır. Titreme ve kasılma gibi standart semp Gut, 40 yaş üstü erkeklerdeki en sık inflamatuar
tomlar bulunmayabilir. eklem hastalığıdır, çoğunlukla büyük ayak parmağı
• Periferal beyaz küre sayısı yetişkin ve cocukta hem ve dizi etkiler ve ürik asit Kristal depolanmasından
sensitivite hem de spesifisite acısından yetersizdir. kaynaklanır.
• ESR 30 mm/h cut-off u ile %96 sensitivitisi vardır Gut veya pseodugut travma, cerrahi, ağır hastalık
ama spesifıtisi düşüktür veya ilaç değişiminden tetiklenebilir.
• Sistemik Lupusa hastalardaki nefrotik sendrom re • Aşağıda tarif edilen sık görülen el enfeksiyonların
nal ven trombozu için bir risk faktorüdür. da önerilen antibiyotik tedavileri için Tablo 184-1'e
bakın.
PARONİŞİ
EL ENFEKSİYONLARI • Paronişi lateral tırnak kıvrımı enfeksiyonudur.
• El enfeksiyonları cogunlukla dermisle olan ya • Eğer irin yoksa, sıcak, elevasyon ve gerekirse Anti
ralanmalardan kaynaklanır. Deri organizmaları biyotik ile tedavi edilmelidir.
(staphy. Ve streptococ türleri) en sık görülen pa • Küçük bir paronişi tırnağı iğne veya numara 11 bı
tojenlerdir. çak ile kaldırıp drane edilebilir (Şekil 184-1).
BÖLÜM 184 • ELİN ENFEKSİYONUZ VE NON-ENFEKSİYONUZ HASTALIKLAR 633
TABLO 184-1 Genel El Enfeksıyonlarının Antibiyotik Önerileri
BENZER
ENFEKSİYON ANTİMIKROBIYAL AJAN ORGANİZMALAR ÖNERİLER
Sellülit Orta derece sellülit: TMPISMX günde bir stajaureus (MRSA), Klindamisin bir seçenek ancak
yada iki tablet 7-1O gün p.o, sefaleksin 500 s.pyogenes MRSA direncini artırdıgı
mg 7-lOgünde dört kez ,dioksasilin 500mg rapor edilmiştir.enjeksiyon ile
7-10 gün günde 4 kez p.o ,vankomisin 1 gr ilaç kullanlarda vankomisin
hergün IV her on iki saatte bir düşünebilir.
Felon/paronişi TMP /SMX günde bir ya da iki tablet 7-1O gün S.aureus (MRSA), Antibiyotik lokalize sellülitlerde
P.O, sefaleksin 500 mg 7-10 günde dört kez, s. pyogenes, ilişkili enfeksiyonla ilgili
dioksasilin 500 mg 7-10 gün günde 4 kez anareoblar, belirtilir, drenaj tek başına
p.o, l<lindamisin yada amoksisilin-l<lavonat polimikrobial yeterli olabilir, kültür el
eger anaerobik bakteriden şüpheneliyorsa cerrahisinde önerilir.
tedaviye eklenebilir.
Fleksör Ampisilin-sulbaktam 1.5 gr IV 6 saatte bir S. aureus, streptococci, Parenteral antibiyotikler
tenosinovit veya sefoksitin 2 gr IV her 8 saatte bir, ya anaeroblar, gram yeterlidir;neisseria
da piperasilin-tazobaktam 3,375 gr IV her negatifler gonorrhoeae dan
6 saatte bir,vankomisin 1 gr IV her 12 saate şüpheniliyorsa seftrikson
bir, eğer MRSA öngörülüyorsa düşün.
Derin doku Ampisilin-sulbaktam 1.5 gr IV 6 saatte bir S.aureus,streptococci Yatarak tedavi
enfeksıyonları veya sefoksitin 2 gr IV her 8 saatte bir, yada , anaeroblar, gram
piperasilin-tazobaktam 3,375 gr IV her 6 negatifler
saatte bir, vankomisin 1 gr IV her 12 saate
bir, eğer MRSA öngörülüyorsa
Hayvan ısırıgı Eger enfeksiyon işareti S.aureus, streptococci, Tüm hayvan ısırıkları proflaktik
(insan dahil) grülmüyorsa;amoksisilin-klavunat 875/125 eikenella corrodens olarak agızdan antibiyotik
mg P.O 5 gün günde iki kez, eğer enfeksiyon (insan), pasteurella almalıdır.
izi varsa:ampisilin-sulbaktam 1,5 gr IV multocida (kedi),
her saatte bir, sefoksiti n 2 gr IV her sekiz anaeroblar ve gram
saatte bir, piperasilin/tazobaktam 3,375 gr negatif bakteriler
her 6 saatte bir.eger penisilin alerjisi varsa
klindamisin artı ciprofloksasin.
Herpetik Asiklovir 400 mg P.0 10 gün günde 3 kez Herpes simpleks Cerrahi drenaja gerek yok
dolama:
Kı saltmalar: (MRSA: metisilin dirençli staphylococcus aureus, TMP-SMX:trimethoprim-sulfametaksazol)
Eğer tırnak altında irin varsa, tırnağı bir kısmının • Proksimal olarak distal interfarangeal eklemin sı
çıkarılması gerekebilir. nırları içinde ve distal olarak farengeal aralığında
Yara 24-48 saat sonra tekrar değerlendirilmeli ve kalmalıdır. Kemik insersiysundaki septayı ayıracak
sıcak uygulanması tekrarlanmalıdır. kadar derin bir insizyon yapılmaldır.
Uçlu bir abse yoksa ise, işaret parmak ve orta par
FELON makların radial kısmı ve baş parmak ile serce par
• Felon, parmak ucunun pulpa bölümünün enfeksi mağın ulnar kısımlarında girişimden kaçınılmalıdır.
yonudur. Yara kapatılmalı ve el fonksyional bir pozisyonda
Nörovasküler kısmın korunması için lateral bir stabilize edilmeldir.
drenaj yapılmalıdır. Bu inzisyon, Yara 24-48 saatte tekrar değerlendirilmeli, kapatıl
ma açılmalı ve sıcak uygulama yapılmalıdır
TABLO 184-2 Fleksor Tenosinovit İçin Dört
Kardınal Bulgu HERPETİK DOLAMA
Perküsyonla hassasiyet: Fleksör tendon kılıfı uzunluğu Herpetik dolama parmak uçundaki damarların vi
boyunca hassasiyet ral enfeksiyonudur.
Tek taraflı şişlik Fleksör tendon kılıfı boyunca şişlik • Klinik olarak felon gibi presente olabilir ama da
marlar görünür.
Şiddetli agrı Pasif ekstansiyonla agrı
İmmobilizasyon, elevasyon ve kuru kapama ile au
Fleksiyon posturü Ağrıyı azaltmak için fleksiyon to-enfeksiyon ve transmisyon engellenmeli. Antivi
postüründe durulur.
ral ajanlar süreyi kısaltabilir.
634 KISIM 21 • KAS İSKELET BOZUKLUKLAR!
•
Ağrı bileğin radial kısmından başlar ve ön kola ya
yılır.
• Finkelstein test tanısaldır, baş parmak yumruk
içinde yakalanır ve el unlar olarak dönülür, ağrı
tekrarlanır.
• Parmak splinti, NSAID!er ve danışılarak tedavi edi
1 lir.
DUPUYTREN KONTRAKTÜRÜ
• El içi subkutan dokuda fıbröz degişiklikler ile so
nuçlanan, eklem kontraktürü olur.
• El cerrahisi önerilir.
NON ENFEKSİYOZ HASTALIKLAR
TENDİNİT GANGLİON KİSTİ
• Tendinit genellikle aşırı kullanıma bağlıdır. • Tendon kılıfı ya da eklemin sınoviyal sıvısı içinde
• Muayene etkilenen eklem üstünde hassaslık göste sistik koleksıyon olması ganglıon kistidir.
rir. • NSAI ilaçlar ile tedavi önerilir.
• İmmobilizasyon ve NSAID'lerle tedavi edilir.
TETİK PARMAK
• Parmağın flexor kılıfında tenosinovitinden kay
naklanır ki stenoz inflamasyon veya skardan kay
naklanır.
} 85 AYAGIN YUMUŞAK DOKU
• Parmak fleksor poziyondan ekstenda edildiğinde PROBLEMLERİ
çarpma ve bırakma olusur. Robert L. Cloutier
• Erken evrede steroid enjeksiyonu faydalı olabilir. Çeviri: Zehra Akçora
Kesin tedavi cerrahidir.
PL ANTAR SİGİLLER
KLİNİK ÖZELLİKLER
• Plantar sigiller sıklıkla, bitişik ve human papillo
mavirus nedenlidir. Ağrılı olabilir ve ayagın protu
berenca kemiğine kadar ilerleyebilir.
• Enjekte olan: digital blok sonrası tırnagın dörtte TANI VE AYIRICI TANI
biri düz olarak kesilir (kutikul altı dahil edilerek)
• Ay!fıcı tanıda anormal eklem makanikleri, zayıf
ve kaldırılır. 24-48 saat sonra kontrol edilir.
destekli ayakkabılar, aşil tendon patolojisi ve roma
BURSİTLER toid hastalıklar yer alır
• Tanı kliniktir ancak MRI ve USG kullanılabilir an
cak acil servis için gerekli degildir.
KLİNİK ÖZELLİKLER
• Ayak Bursalarının patolojik degişiklerinin alt grup ACİL SERVİS BAKiMi VE
ları vardır; (1) nonintlamatuar, (2) inflamatuar, (3) DEGERLENDİRİLMESİ
süpüratif, (4) kalisifıye
• Tedavi istirahat , buz uygulaması ve nonsteroıd an
• Noninflamatura bursa direk bası sonucu olarak ağ
tiinflamatuar ilaçları içerir. vakaların %80 ini ken
rılıdır.
dini sınırlar.
• İnflamatuar bursa romatoid artrit, sfıliz ve gutun
• Plantar spesifik streçler yardımcıdır.
sonucu olarak ağrılı olur.
Planlar fasyaya binen yükü azaltmak ıçın gece
• Süpüratif bursa yakın yaralardaki pyojenik orga
splintleri, ark destekleri, kısa bacak yürüme atelleri,
nizmlara baglı olarak ağrılı olur. ayak bantları diger seçeneklerdir.
• Glukokortikoid enjeksıyonları acil servisendike de
gildir.
TANI VE AYIRICI TANI
• TARSAL TÜNEL SENDROMU
İnflamatuar Bursitler: Gut ve romatoid artrit
• Retrokalkaneal bursitler aşil tendinitlerine benze KLİNİK ÖZELLİKLER
yebilir.
• • Tarsal tünel sendromu posterıor tibial sinirin me
Süpüratif bursitler;pyojenık organızmlara (stafilo
dial malleolusun inferioruna seyri sırasında basısı
kok türevleri gibi)yakın yerlerden kaynaklanır.
na baglı olarak ayak ve topuk ağrısıyla karakterize
• Ultrason (US) ve manyetik rezonans (MR) tanıda dir.
yararlıdır ancak acil servis için yaşamsal degildir. • Koşma, sıkı ayak giysileri (sıkı botlar, patenler), ge
beliğe baglı ödem, posttravmatik fibrozis, ganglion
kistleri, osteofıtler ve tümörler neden olabilir.
ACİL SERVİS BAKiMi VE DEGERLENDRİME • Tarsal tünel sendromunu ağrısı topugun daha me
dialinde arkta oluşur ve aktivite ile kötüleşebilir.
• Komplikasyonları higroma, kalsifıye bursa, fistül ve
• Ağrı gece medial malleousta, topukta, ayak taba
ülseri içerir.
nında ve ayak tabanının distalinde olabilir.
• Hastala agırlık kaldırmamalı ve etkilenen alan isti
rahate alınmalıdır.
•
TANI VE AYIRICI TANI
Septik bursit tedavisinde nafsilin 500 mg günde
dört kez ya da oksaslin 500 mg günde dört kez kul • Ayırıcı tanı plantar fasit ve aşil tendinitini içerir.
lanılır. • Tinel bulgusu:eversiyon ve dorsifleksiyonda semp
tomların kötüleşmesi
• Tanıda USG , BT ve MRI yardımcı olabilir.
PLANTAR FASİİT
ACİL SERVİS BAKiMi VE DEGERLENDRİLMESİ
KLİNİK ÖZLELLİKLER
• Tedavi NSAİİ , istirahat ve uygun ortopedik destek
• Plantar fasya;plantar cilt ile kemik arasındaki ba ile saglanır.
dokudur ve ayak arkını koror.
• Plantar fasit çok kullanıma baglı topuk ağrısını en DERİN PERONEAL SİNİR SIKIŞMASI
sık nedenidir. Hastalar plantar fasya insersiyısunda
KLİNİK ÖZELLİKLER
anteromedial kalkaneus üzerınde ayaga kalkmakla
oluşan derşn basıyla ve aktivasyonla ağrı hisseder • Sıklıkla ekstensör retinakulum altında yönlenen si
ler. nir yerinde meydana gelir. En sık nedenleri arasın-
BÖLÜM 185 • AYAGIN YUMUŞAK DOKU PROBLEMLERi 63 7
da tekrarlayan ayak burkulmaları, yumuşak doku • Yüksek komplikasyon riski nedeniyle konsulte edil
kitleleri ve sıkı ayakkabılar gösterilir. mesi önerilir. onarım sonrası ekstensör tendonlar
Semptomlar ayak başparmagı ve ikinci parmagı dorfleksiyonda ve felksör tendonlar ekin pozisyo
arasında perde boşlugunda hipoestezi ve dorsal, nunda immobiliz edilir.
medial ayak ağrısını içerir. gece ağrısı sıktır.
TENDON RÜPTÜRLERİ
TANI VE AYIRICI TANI Aşil tendon rüptürü tendon alanında ağrı ve pal
pabl defektle prezente olur. hastalar parmak uçla
Ağrı sıkışma bçlgesinde peroneal sinirin palpasyo
rında durmazlar ve baldırın sıkıştırılmasıyla plan
nuyla ve ayagın inversiyon ve olantar fleksiyonuyla
şiddetlenir. tar fleksiyon yoklugu görülür. (Thompson belirtisi)
• Tedavi gençlerde cerrahiyken yaşlılarda konservatif
tedavi (ekin pozisyonu) uygulanır.
ACİL SERVİS BAKiMi VE DEGERLENDİRME Anterıor tibialis tendon rüptüründe hafifi düşük
ayak ve palpabl defekt olur. bu tendon rüptürleri
• US, BT ve MRI teşhiste kullanılabilir. tedavi NSAİİ nadir görülür, aşil tendon rüptürü kadar kadar ağ
lar, dinlenme ve olası ortopedi konsultasyonu içe rılı degildir ve hayatın dördüncü dekadında daha
rir. sık görülür. cerrahş onarım genelde gerekmez.
Posterıor tibialis tendon rüptürü genelde sinsi ve
GANGLİONLAR kroniktir, ayak arkının düzleşmesi ve medial ayak
Ganglion genelde l, 5-2, 5 cm boyutlarında eklem bileğinde şişlikle prezente olur. genelde dördüncü
kapsülüne veya tendon kılıfına baglanan benign dekatta olur ve üç hastadan ikisi kadındır. mua
sinoviyal kisttir. anterolateral ayak bileği yerleşimi yenede inversiyonda güçsüzlük, palpabl defekt ve
titpiktir. parmak uçlarında duramama görülür. konservatif
• ganglionlar birden ortaya çıkabilir, yavaş yavaş ge tedavi veya cerrahi tedavi yapılabilir.
lişebilir, büyüyebilir veya küçülebilir ve asempto • Fleksör hallusis longus rüptürü ayak başparmagı
matik veya ağrılı olabilir. nıı plantar flkesiyon yapamamasıyla prezente olur.
Muayenede sert, genelde hassas olmayan kistik lez hastanın meslegi ve hayat tarzına bakılarak cerrahi
yon görülür fakat şüpheli durumlarda MRI ve US tedavi kararı alınabilir.
kullanılabilir. Peroneal retinakulumun ayrılması dorsifleksiyon
İlk tedavi glukokortikoid enjeksiyonu ve aspiras da direk şişme ile olur, lateral malleolun arkasında
yondur fakat cerrahi eksizyon gerekir. ağrıya sebep olur ve peroneal tendon sublukse ise
yürürken bilekte klik sesi gelmesine neden olur. te
TENDON LEZYONLARI davi cerrahidir.
TENOSİNOVİT VE TENDİNİT
• Tenosinovit ve tendinit genelde aşırı kullanımdan PLANTAR INTERDIGITAL
dolayı olur ve etkilenen tendonda ağrıyle prezente NÖROMA (MORTON'S NÖROMASI)
olur. tedavi buz, dinlenme ve NSAİİ !ardır.
• En sık fleksör hallusis longus, tibialis posterıor ve • Nöromla plantar dijital sinirin bifurkasyonun he
aşil tendonları etkilenir. men proksimalinde oluşurlar. ayagı sıkan ayakka
Fleksör hallusis longus genelde balerinlerde etki bılar nedeniyle plantar dijital sinirin sıkışması so
lenir fakat koşucular veya sporcu olmayanlarda da nucu oluştugu düşünülmektedir.
görülebilir. prezentasyon plantar fasiit ve tarsal tü • 25-50 yaş arası kadınlarda özellikle üçüncü aralıkta
nel sendromuyla benzerdir. tedavi genelde cerrahi sıklıkla görülür.
dir. • Hastalar etkilnen metatarsal başında yanma, kramp
veya ağrı hissederler.
• Tanı klinikle konur ancak US, MRI ve sinir kon
TENDON LASERASYONL ARI düksiyon çalışmaları tanıya yardımcıdır.
• Tendon laserasyonları eksplore edilmeli ve son Konservartif tedavide geniş ayakkabılar giyilmesi
lanması yaranın içinden görülüyorsa onarılmalı ve glukokortikoid enjeksiyonu yapılır, bazen şifa
dır. saglanabilir. cerrahi nöroliz gerekebilir.
638 KISIM 21 • KAS İSKELET BOZUKLUKLAR!
Potansiyel sebepler hastanın davranışlarını değiş TABLO 187-3 Acil Psikiyatrik Değerlendirme
tirdiği için, hastanın kılcal glikoz konsantrasyonu Basamakları
na ve odadaki havanın oksijen saturasyonuna karar
BASAMAK YORUM
vermek, hızla dışarıda hipo veya hiperglisemi hi
poksemi önemlidir. Güvenlik ve Saldırgan ve tehlikeli düzeyde
stabilizasyon psikotik hastayı ayırın ve
Bilinç kaybı ile sonuçlanan idrar yolu enfeksiyo çalışanlar, hastalar, aile ve
nunu değerlendirmek için idrar tahlili almak, yaşlı ziyaretçiler için güvenli bir ortam
bireylerde önemlidir. oluşturun. Eş zamanlı olarak
Klinik duruma bağlı olarak ek testler faydalı ola havayolu, solunum ve dolaşımı
bilir. Bunlar şunlardır; tam kan sayımı, serum kontrol edin.
elektrolitleri, kreatinin, hepatik enzimler, t4 testi, Özkıyım, cinayet Acil değerlendirme için hastanın güç
veya diğer tehlikeli kullanılarak sakinleştirilmesinin
arteriyel analizi, serebrospinal sıvı analizi, elektro
davranışların gerekliliğini değerlendirin.
kardiogram, ve bilgisayarlı tomografi ya da beyni tanınması
görüntüleyen magnetik rezonans.
Tıbbi inceleme Anormal davranış veya düşünce
Salisilat asetaminofen seviyesi de intihar eyilimli, sürecine yol açabilecek veya katkı
hastalarda faydalıdır. yapabilecek her hangi bir organik
medikal durum varlığını araştırın
ACİL SERVİS BAKIMI VE (ör, hipoglisemi, menenjit, ilaç
çekilmesi veya deliryumun diğer
DÜZENLEME nedenleri).
• Acil psikiyatrik değerlendirmelere adım adım ön Psikiyatrik tanı Davranış değişikliği altta yatan
celik tanınmalıdır. ve ciddiyet tıbbi duruma bağlı değilse,
belirlenmesi primer olarak psikiyatrik
Şiddete eğilimli hastalar kendilerine ve çevresinde
yada fonksiyoneldir. Primer
kilere zarar vermesinler diye, fiziksel ve kimyasal psikiyatrik sorunların tanısının ve
olarak yatıştırılmalıdır. ciddiyetinin belirlenmesi gerekir.
Kimyasal olarak yatıştırılmış ve sarsılmış bir hasta Psikiyatri Hızlı psikiyatri konsültasyonu
için algoritmik yaklaşım güvenle kullanılabilir. konsültasyonu ihtiyacı olup olmadığını belirleyin.
İntihara, cinayete ya da şiddete meyilli hastalar
tehlike arz edebilecek cisimlerden uzak tutulmalı Hasta tarafından kabul edilebilir davranışlar oluş
ve önlük giydirilmeli. turmakla ilgili uygulanabilir limitler klinisyen tara
Klinisyen şiddete eğilimi olan hastayla aşırı göz fından kararlaştırılmalı.
temasından kaçınıp, odanın çıkışına kolayca ula Hastanın normal davranuışları için tıbbi (organik)
şabileceği bir mesafede durmalı; hastaya, tehditkar etiyoloji ekarte edildikten sonra; kendine veya baş
olmayan bir ses tonu ve duruşla yaklaşmalıdır. kasına zarar verme riski olan ya da yalnızken ken-
r--·-- -- - -- - -
Kardiyak aritmi veya QTc uzaması şüphesi
1
'
1
Evet
ŞEKİL 187-1. Akut, sebebi bilinmeyen, ajitasyonlu hastaların acil serviste yönetimi için önerilen algoritma. *Klinik olarak
endike ise droperidol dozu tekrarlanabilir. tyaşlılarda doz azaltılmalıdır;lorazepam 1 miligram IM, haloperidol 2 miligram
IM ve ketamin 2 miligram/kg IM.
BÖLÜM 188 • PANİK VE KONVERSİYON BOZUKLUGU 643
dine bakamayacak hastalar, bakım için psikiyatrik TABLO 188-1 Panik Atak Bulguları
bir tesise yatırılmalı.
SOMATİK BULGULAR BİLİŞSEL BULGULAR
Davranış değişiklikleri yüzünden değerlendirmele
ri tıbbi etiyoloji gösteren hastalar, rahatsızlıklarına Çarpıntı, kopacakmış gibi olan Kontrolü kaybetme
kalp veya taşikardi korkusu
yönelik uygun tıbbi terapiyi almalıdır. Eğer rahat Terleme Ölüm korkusu
sızlık hali tehlikeli hale getiriyorsa, hastaneye yatı Nefes darlığı veya boğulma hissi Gerçek dışılaştırma
şının yapılması gerekir. Titreme ve sallanma (gerçek olmayanı
Tıkanma hissi hissetme) veya özden
Göğüs ağrısı ve rahatsızlığı uzaklaşma (kendinden
Bulantı ve karın ağrısı ayrıldığını hissetme)
Baş dönmesi, huzursuzluk, veya
bayılacakmış hissi
Paresteziler
Üşüme veya sıcak basması
PANİK VE KONVERSİYON
188 BOZUKLUGU
Lance H. Hoffman
Çeviri: İlter Ağaçkıran
ifflaoiia:fj
KISIM 22 • PSİKOSOSYAL HASTALIKLAR
Panik Atakta Tıbbi Ayırıcı Tanı TABLO 188-3 Konversiyon için Test
Kardiyovasküler Nörolojik İlaç çekilmesi Teknikleri
Anjina Migren ağrısı Alkol FONKSİYON TEKNİK
Miyokard en- Meniere hastalığı Barbitüratlar
Duyu
farktüsü Kompleks parsiyel Benzodiyaze- Evet-hayır Hasta gözlerini kapatır ve dokunmaya
Mitral kapak nöbet pinler testi evet veya hayır cevabmı verir. Uyuşuk
prolapsusu Geçici iskemik Opiyatlar bölgede hayır cevabı konversiyon
Konjestif kalp atak p Antagonistler lehinedir.
yetmezliği İlaca bağlı Psikiyatrik Bowlus ve Hasta kollarını uzatır ve çaprazlar, baş
Taşiaritmiler: Kafein Travma sonrası Currier parmaklar aşağı bakar ve avuçiçleri
prematür Kokain stres bozuk testi biraradadır. Sonra parmaklar
atriyal atımlar, Sempatomime- luğu (başparmak hariç) kilitlenir ve eller
supraventrikü tikler Depresifbo göğüse doğru içe döner. Her parmağa
ler taşikardi Teofılin zukluklar kuvvetli uyarılar verilir ve hastaya
Pulmoner Tiroid preparatları Diğer anksiyete normal veya anormal duyu sorgulanır.
Hiperventilasyon Seçici serotonin bozuklukları Konversiyonu olan hasta hata yapar ve
Astım gerialım inhibi Psikososyal Kuvvet test cevapları tutarsızdır.
Pulmoner emboli törleri Partner şiddeti Hasta gözlerini kapatır. Dokunan
Endokrin Esrar Cinsel istismar parmağı hareket ettirerek "kuvveti"
Hipertiroidizm Kortikosteroidler veya saldırı test edin. Gerçek duyu kaybmda hasta
Hipoglisemi p Agonistler Diğer stres parmağm hareketinden emin olamaz.
Ağrı
Hiponatremi Triptanlar durumları
Gray test Psikolojik nedenlere bağlı karın ağrısında
Feokromositoma Nikotin
hasta palpasyon sırasında gözlerini
Karsinoid send- Yohimbin kapatır. Organik nedenli ağrıda hasta
rom Halusinojenler ağrıyı anlamak için muayene edilenin
Cushing send Antikolinerjikler elini izleme eğilimindedir.
romu Motor
Düşürme testi Organik olmayan etyoloji nedeniyle
paralize olan hastada el kaldırıldığında
etkilenen ekstremite diğer tarafa göre
daha yavaş veya abartılılmış şekilde
hızlı düşer. Ek olarak yüzün üzerine
KLİNİK ÖZELLİKLER bırakılan ekstremite yüze çarpmaz.
Konversiyon bozukluğu somatoform bir rahatsız Uyluk addük Muayene eden ellerini her iki uyluk içyüzüne
lıktır. Hasta bilinçsizce ve aniden stres ya da kar tör testi koyar ve hastaya "sağlam" bacağını dirence
karşı addüksiyona getirmesini söyler.
maşaya tepki olarak fiziksel fonksiyonlarda kayıp Yalancı paralizide "kötü" bacağın kaslarıda
veya değişimle sonuçlanan, fiziksel bir bozukluğun addüksiyon yapar.
semptomlarını üretir. Hoover testi Muayene eden hastanm topuklarını
Semptomlar bilinen organik etiyolojiye veya kültü avucunun içine alır ve "sağlam"
rel olarak tasdik edilmiş yanıt şekilleriyle açıklana bacağını kaldırmasını ister. Yalancı
maz ve acı ya da cinsel işlev bozukluğuyla sınırlan paralizide "kötü" bacak aşağı doğru
iter. Hasta "kötü" bacağını kaldırması
dırılamaz.
istendiğinde "sağlam" bacakta aşağı
Semptomlar tipik olarak nörolojik fonksiyon kay doğru kuvvet olmaz.
bını içerir. Sternoklei Normal sternokleidomastoid kası
domastoid kasılmasında yüz kasılan tarafın zıttma
TEŞHİS VE FARKLILIKLAR testi döner. Konversiyon hemiplejisi olan
hasta yüzünü zayıf tarafa çeviremez.
Konversiyon bozukluğu teşhisi yapılmadan önce Koma
hastanın semptomlarının organik açıklamaları saf Kornea! Uyanık hastada kornea refleksi korunur.
dışı bırakılmalıdır. refleks
Beli fenomeni Göz kapakları açıldığında gözler yukarı
Psikolojik etiyolojiden kaynaklanan nörolojik dikilir. Gerçek komada gözler nötral
semptomalrı ayırarak, klinisyene yardım edebille pozisyonda kalır.
cek çeşitli muayene manevraları tanımlanmıştır. Göz kapağı Gerçek komada açılan göz kapağı
Sistemik lupus erithematasus polimiyozit, palymyo kapanması başlangıçta hızla kapanır ve sonrasında
sitis, çoklu selerosis, lyme hastalığı ve ilaç zehirlen yavaşça hareket eder. Uyanık hastada
mesini içeren semptomları açıklayabilecek organik göz kapakları açık kalır, hızla kapanır,
kapalı kalır veya titrer.
etiyolojiler için şüphelerin yüksek bir indeksi sürdü
(Devam Ediyor)
rülmelidir.
BÖLÜM 189 • ÇOCUK VE YAŞLI SUiSTiMALi 645
TABLO 188-3 Konversiyon için Test KLİNİK ÖZELLİKLER
Teknikleri (Devamı) • Gelişim göstermeyen çocuklar genelde 3 yaşın al
FONKSİYON TEKNİK tındadır.
Nöbetler o Deri enfeksiyonları, aşırı bez dermatiti ya da
Kornea! refleks Yalancı nöbette genelde korunur. ilerlemiş gastroenterisit gösterirler.
Karın kasları Yalancı nöbette karın kaslarının o Kilo, uzunluğa nazaran daha çok etkilenir. Vü
palpasyonunda kasılma olmadığı
cut kitle indeksi beşinci yüzdeliğin altındadır.
görülür.
Yeni doğanlar, derialtı dokusu, çıkıntılı kaburga
Körlük
Optikokinetik Görmesi intakt olan hastanın gözünün
veya tüm gün sırtüstü yatmaktan kaynaklanan
davul önünde optikokinetik davulu arka kafa kelliğine sahip olabilirler.
oynatırsanız veya siyah beyaz o Gözleri açık ve dikkatlidirler ve avutması zor
bir bantı yana doğru çekerseniz dur.
nistagmus oluşur. o Hastanede kilo alma, gelişim bozukluğu teşhisi
olarak düşünülebilir.
• Çevresi tarafından ihmal edilmiş 2 yaş üzeri çocuk
lar, psikososyal cüceler olarak adlandırlırılar.
ACİL SERVİS BAKiMi VE DÜZENLEME o Kısa boyları, düşük kilolarından daha çok ön
• plandadır.
Önce semptomların organik etiyolojisi saf dışı bıra
o Anlaşılmaz ve geciken konuşmaları ve tuhaf ve
kılmalıdır.
• Normal test sonuçlarını verdikten sonra hastayı, doymak bilmez iştahlarıyla hiperaktif olmaya
eğilimlidirler.
semptomların durumunu kötüleştirecek organik
• Fiziksel suistimal yaralanmaların doğasıyla çelişkili
bir etiyoloji olmadığı durumuyla yüzleştirecek.
bir geçmişle ortaya çıkarılır.
Hastayı ciddi medikal bir rahatsızlığı olmadığı şek
o Örneğin; Yataktan düşmek femur kırıklığına se
linde rahatlatmak gerekir.
• Hekim test sonuçlarının normal olduğu durum bep olmaz.
o Bir başka örnek olarak; 6 ayın altında çocuklar,
larda, semptomların spontane bir şekilde ortadan
kazalara sebep olmaz veya ilaç ya da diğer ze
kalkacağını hastaya göstermelidir.
• Eğer semptomlar ortadan kalkmadıysa ve hasta hirli maddeleri yutamaz.
• Bakıcının anlattığı olay geçmişi sürekli değişebilir
nın taburcu edilmesini engelliyorsa, Acil Serviste
ya da çocuğun anlattıklarıyla çelişebilir.
psikiyatrik ve nörolojik danışma alınmalıdır. Aksi
• Aşağıdaki bulgular fiziksel suistimali işaret eder;
takdirde; full fonksiyonlar geri dönmeden önce,
1. Birçok yerde çürükler,
sürekli rahatlama gerekli olduğundan, ayakta psi
2. 3 cm çapın üzerinde azı dişi ısırıkları. Çünkü
kiyatrik yönlendirme zorunludur.
bunlar bir yetişkin tarafından yapılmış olabilir
ler.
3. Frenilumda derin kesik ya da zorla beslemeden
kaynaklanan oral mukoza.
4. Bütün el veya ayakta yanıklar ya da tuvalet eği
1 89 ÇOCUK VE YAŞLI
SUİSTİMALİ
timi cezalandırılmalarından kaynaklanan kalça
veya genital bölge yanıkları.
]onathan Glauser 5. Yaklaşık 5 mm kabuk bağlamış sigara yanığı ya
Çeviri: İlter Ağaçkıran raları.
6. Uzun kemiklerin burkulmasından kaynaklanan
ÇOCUK SUİSTİMALİ spiral kırıklar.
• Amerika'da yılda 1 milyondan fazla çocuğa kötü 7. Metafızer çatlak yaraları.
muamele vakası kaydedilmektedir. Fiziksel suisti 8. Önceki yaraların yerlerinden kemik oluşumun
mal kurbanlarının üçte ikisi 3 yaş altındadır. dan kaynaklanan çıkıntılar.
• Çocuğa kötü muamele; fiziksel, cinsel, duygusal su 9. Farklı iyileşme evrelerinde birçok kırık.
istimal, bakıcı ihmali, ebeveyn madde suistimali ve 10. Lateral klavikula, kaburga ve göğüs kemiği gibi
velisi tarafından Munchausen sendromunu içerir. alışılmadık yerlerde kırıklar.
646 KISIM 22 • PSİKOSOSYAL HASTALIKLAR
11. Kusma, asabiyet, inme, mental durumda deği o Çatlaklar, aşınmalar, perional kıvrımlarda ka
şiklikler ya da intrakranial hemoraji (sarsılmış lınlaşmalar, likenifıye perianal perinal deri ya
bebek sendromu)'ndan kaynaklanan nefes d a r da artmış anal gerginlik, akut ya da sadomiden
lığı, fundoskopik muayenelerde retina! kana kaynaklanabilir.
malar görülebilir. o Fiziksel bulgu eksikliği suistimali ekarte etmez.
12. Kusma abdominal ağrılar, azalmış bağırsak ses • Cinsel suistimal için laboratuvar testleri, boğaz, va
leriyle hassasiyet yada abdominal gerilmelerin, jina ve bel soğukluğu ve klamidya için rektum kül
abdominal röntgen filminde "double-bubble" türlerini içermelidir.
emareleriyle kanıtlanarak duodenal hematoma o Ergenlik öncesi çocuklarda, hızlı antijen tahlil
olabilir. leri güvenilir kanıtlar olarak kabul edilmez.
• Vekil tarafından Munchausen sendromu tıbbi ço o Eğer klinik bir şüphe varsa, toplumda sık sık
cuk suistimalinin eş anlamlısıdır. meydana gelen bir durumsa, saldırganın frengi
o Şikayetler çeşitli olabilir ve şunları içerir; inme, geçmişi varsa frengi testi uygulanır.
kanama, ateş, değişen mental durumlar, kusma o Eğer HIV'den şüphelenmek için bir sebep varsa
ya da döküntü. İpeka ya da varfarin gibi ajanlar ve uygun danışmanlık mevcutsa test yapılmalı
bu şikayetleri çökeltmek için verilebilir. dır.
o Aileler tipik olarak daha çok teşhise cesaretlen
dirilir ve eğer pozitifse mutlu olurlar.
• Cinsel suistimali kanama, boşalma ya da cinsel yol
ACİL BAKIM VE DÜZENLEME
dan geçen hastalıkların varlığı gibi anogenital alana • Gelişim geriliği olduğundan şüphelenilen bebekler
atıfta bulunalibelecek şikayetler ortaya çıkabilir. hastaneye yatırılmalıdır.
o Kızlık zarında yırtık ya da çukurlar saat 6 pozis • Çocuk istismarı şüphesi barındıran vakalar her
yonunda oluşabilir. devlette raporlandırılır.
• Ailenin intikam alma girişimine karşın hekim ka
TEŞHİS VE FSRKLILIKLAR nunlarla korunur.
• Vekili tarafından Munchausen sendromu olduğun
5 yaş altı bir çocuktaki bütün ciddi yaralanmalar dan şüphelenilen çocuklar sosyal ve psikolojik de
şüpheli kabul edilmelidir. ğerlendirmeler için yatırılabilir.
• Ebeveynler ve bakıcı alkol ya da uyuşturucu madde
etkisi altında olabilirler. Teşhise yönelik çalışmaları
YAŞLI İSTİSMAR!
reddedebilirler.
• İhmal kurbanları kirli, kötü giyimli ve bağışıklıksız • Yaşlı istismarı, yaşlı bir kişinin sağlık veya sıhhatine
olabilirler. zarar verebilecek ihmal veya hareketlerdir ve Ame
• Çocuk suistimali kurbanları ağrılı medikal prose rika yaşlı nüfusunun %3'ünü etkiler.
dürlerden aşırı şikayetçi olabilirler. o Bu yemek yoksunluğu, tıbbi bakımsızlığı, fizik
o Suistimali yapan ebeveyne karşı aşırı koruyucu sel veya cinsel istismarı, bir yaşlıyı evde, hasta
ya da sağlık çaluşanlarına karşı aşırı sevecen nede, alışveriş merkezi gibi umumi bir alanda
olalbilirler. terketmeye yol açabilir.
• Uzun kemiklerin iskelet ölçümü fiziksel istismarın o Bu yaş grubuna has finansal sömürü durumları;
kanıtlarını denetlemek için yapılabilir. kişisel kazanç için emekli maaşının ya da sosyal
• Pıhtılaşma anormallikleri için CBC ve PT/PTT ve güvenlik çeklerinin kullanımı, yaşlı kişinin mi
PFA/ 100 ekranını içerebilir. ras değişimidir.
• Genital yaralanmayı saptamak için, genital alanın
dikkatli ij'luayenesi genelde yeterlidir.
•
KLİNİK ÖZELLİKLER
Perforan vajinal travmadan şüphelenilmedikçe,
adölesan öncesi preadolescen'te speculum muaye Kasti aşırı ilaç tedavisinin hemen göze çarpmaması
nesine genelde ihtiyuaç duyulmaz. gibi kimyasal sınırlamalara rağmen, fiziksel istis
o Çocuklar kurbağa bacağı (frog-leg) pozisyo mar, yaşlı istismarının en kolay tanımlananıdır.
nunda muayene edilebilir. Stapesler genelde ge Bakıcının kıyafet, barınak gibi servisleri, temel ba
reksizdir. kımı sağlayamaması şeklinde tanımlanan bakıcı
o Kolposkopi ve taluidine mavisi hafif şiddetli ya ihmali, birçok yaşlı istismarının sebebidir.
ralanmaları saptayabilir ama genelde hali hazır • Finansal suistimal, ikinci en çok görülen türdür ve
da bulunmaz. aile üyeleri servetin, çeklerin veya kişisel kazanç
o Evlilikle ilgili (himeneal) açıklığın çapı önceki sağlamak için emekli maaşının kontrolünü ele ge
vajinal penetrasyonu göstermeyebilir. çirdiğinde veya çaldığında ortaya çıkar.
BÖLÜM 189 • ÇOCUK VE YAŞLI SUiSTiMALi 647
Duygusal istismar, keder, duygusal acı ya da sıkın • Aşağıdakiler suistimal için fiziksel muaeyende an
tıdan kaynaklanır. lamlıdır;
• Sözlü tehditler, sosyal izolasyon ve taciz depresyon 1. Yaralar ve travma
ve diğer mental sağlık problemlerine sebep olur. 2. Kötü genel görünüm ve hijyen
Kendi kendini ihmal, yaşlının kendi güvenliğini 3. Kötü beslenme ve hijyen
tehlikeye atabilecek davranışları içerir; gerekli yi 4. Vücudun normalde korunan alanlarında yara
yeceği, tıbbi bakımı, hijyeni, kıyafeti, barınağı sağ lar ve kesikler; iç uyluk, mastoid, avuç içi, ayak
lamada eksiklik. tabanı, kalça.
5. Farklı iyileşme evrelerinde, sıradışı yanıklar
TEŞHİS VE FARKLILIKLAR veya çoklu yanıklar,
6. Ayak ve el bileklerinde zapt ve ip emareleri,
Yaşlı suistimali için risk faktörü bakıcı/suçlı ya da 7. Uzun kemiklerde spiral çatlaklar,
yaşlıyla ilişkili olabilir. Hasta karakteristiğiaşağıda 8. Kendini koruma girişiminden kaynaklı orta kı
kileri içerir; sım ulnar (cop) çatlakları,
1. Kognitif zayıflık, 9. Çoklu derin/bakımsız yaralar,
2. Kadın cinsiyet, 1O. Zayıf kişisel hijyen, uygunsuz veya kirli kıyafet.
3. Fiziksel bağımlılık,
4. Alkol suistimali,
ACİL SERVİS BAKiMi VE DÜZENLEME
5. Gelişimsel yetersizlikler, özel tıbbi veya psiki
yatrik ihtiyaçlar. Yaşlı suistimali genelde rapor edilmez ve tanımlan
6. Sosyal destek eksikliği, maz. Tedavi 3 anahtar bileşeni gerektirmektedir;
7. Ekonomiyi düzenlemede sınırlı deneyim. 1. Medikal ve psikososyal ihtiyaçlara değinmek,
• Suçlu için suistimalin risk faktörelri aşağıdakileri 2. Hasta güvenliğini garantilemek,
içerir; 3. Lokal raporlama gerekliliklerine uymak.
1. Aile içi ya da dışı şiddet geçmişi Tıbbi problemler ve yaralarla en iyi hastaneye yatış
2. Finansal destek için yaşlıya aşırı bağlılık la baş edilebilir.
3. Mental hastalık ya da madde suistimali geçmişi • Uzun süre aynı pozisyonda bırakılan hastalar, rab
Teşhisi yapmak için suistimal sonucu sıkıntı çeken domiyaliz için incelenmelidir.
kişilerle özel olarak görüşülmelidir. • 50 devlet yaşlı suistimalini ve ihmalini raprolamak
Birileri onlara dokundu mu veya incitti mi, izinsiz tadır. Yetişkin koruma servisleri bilgilendirilmeli
eşyalarını aldılar mı, tehdit edildiler mi veya korku dir.
tuldular mı diye sorgulamak için yaşlı istismarında • Acil tehlike içineki hastalar hastaneye yatırılmalı
inceleme soruları geliştirildi. dır.
Bakıcı, yaralanma veya hastalıkla ilgili çelişkili ra Eğer ihmal istemdışı yapıldıysa tüm ihtiyaç duyu
porlar verebilir. lan bakıcının eğitimidir.
Hasta refakatçısından korkmuş görünebilir. • Bir uygulama alanında raporlama gereklilikleri
Bakıcı hastaya karşı farklı ve sinirli olabilir veya www.nceaaoa.gov'da mevcuttur.
hasta tarafından ihtiyaç duyulan tedavinin masra
fıyla fazla ilgilenebilir.
Kısım 23
SUİSTİMAL VE SALDIRI
tır. Spontan heterotopinin prevalansı (eşzamanlı • Renal sinus böbreğin merkezinde belirgin ekojenik
intrauterin ve ekstrauterin gebelikler) 30,000'de alan olarak görülür ve toplayıcı sistemi içerir. Renal
lden daha azdır. Ancak yardımcı üreme teknikle korteks sinusu çevreler ve karaciğer veya da1ağın
riyle insidans büyük ölçüde artmaktadır. kinden daha az ekojenik olarak olarak görülür.
Gebeliğinin ilk trimestennda abdominal veya pel Hem longitudinal hem de transvers görüntüler her
vik ağrı, vajinal kanama veya ektopik gebelik için iki böbrekten de alınmalıdır. Hidronefrozun sap
tanmasında, rena1 sinuste anekoik sıvı toplanması
risk faktörü ile gelen gebe hastalar, intrauterin ge
renal taş için belirtidir. Hidronefrozu sınıflandır
beliğin varlığını onaylamak için ultrasonla değe r
manın bir yöntemi hafiften (sinusun minimal ay
lendirilmelidir.
rışması) ileriye (kortikal incelmeyle birlikte sinuste
• Gebeliğin sonografık en erken bulgusu gestasyonel yaygın birleşim gösteren anekoik alanlar) doğrudur.
kesedir. Bu uterusta iki konsentrik ekojenik halka • Flank ağrsı ve hemati.irisi olan hastalarda, yatak
(çift desidual işaret) ile çevrelenmiş yuvarlak veya başı ultrasonun i.ireter taşının tanısında >%85 sen
oval anekoik alan olarak görülür. sitivitesi vardır.
IUG'in ilk güvenilir bulgusu gestasyonel kesedeki • Üreter taşı tipik olarak üreterovezikal bileşkede
yolk sactır. Transvaginal ultrasonografı 5 ve 6 haf veya pelvik çıkışta yerleşir ve kayıtlı böbrek taşı
talık gestasyonel yaş arasındaki bir yolk sacı sapta hastalarının sadece %19unda ultrasonda görülebi
yabilir. lir.
654 KISIM 24 • GÖRÜNTÜLEMENİN İLKELERi
655
656 KISIM 25 • YÖNETİM
• Havayolu ulaşımı, karayolu ile ulaşım zamanının • Tıbbi bakım sigortası programına katılan hastane
çok uzun sürebileceği düşünülen kritik hastalar ler hasta transferi söz konusu olduğunda Amerikan
için kullanılır. Acil Tıbbi Müdahale ve Çalışan İşçi Yasası'nın (The
U.S. Emergency Treatment and Active Labor Act,
EMTALA) getirdiği kurallara bağlı kalmalıdır.
TESİSLER VE KRİTİK BAKIM ÜNİTELERİ
• EMTALA'ya göre, başka bir merkeze transfer düşü
• Acil servis hastaları genellikle en yakın uygun has nülmeden önce tüm hastalar tam olarak değerlen
taneye ya da hastanın tercih ettiği hastaneye ulaştı dirilip, tetkik edilip, stabilizasyonu sağlanmalıdır.
rılır.
• Son yıllarda, uzmanlık alanlarına yönelmiş hasta
KOORDİNE HASTA KAYDI
nelerin sayısı artmıştır; pediatrik hastaneler, trav
ma merkezleri, spinal kord yaralanmaları merkez • Acil tıbbi servis kayıtları açık, anlaşılır, hastane ça
leri, yanık merkezleri, inme merkezleri, kardiyolo lışanları için ulaşılabilir ve 1996 Amerikan Sağlık
jik merkezler ve çok yataklı yoğun bakım hastane Sigortası Taşınabilirlik ve Sorumluluk Yasası'na
leri gibi. (The US. Health Insurance Portability and Acco
• Hastane sayısı, kabul edilen hasta sayısı ve genel untability Act of 1996, HIPAA) uygun olmalıdır.
yüklenme arttığı için acil servisler 911 koordinas
yon merkezinden hastaları diğer hastanelere yön
HALKLA İLİŞKİLER VE EGİTİM
lendirmesini talep edebilir.
• Acil servis sistemleri kamuyu kendilerine nasıl ula
KAMU GÜVENLİGİ KURUMLARI şılabileceği ve acil servis sistemlerinin nasıl kulla
nılacağı konusunda bilgilendirmekle yükümlüdür.
• Acil tıp servislerinin itfaiye ve polis ile güçlü bağ • Acil servis kurumları CPR, ilkyardım ve afet duru
lantıları olmalıdır. Olay yeri güvenliğini sağlamak munda yapılması gerekenler dahil kamunun talim
haricinde, kamu güvenliği çalışanları, kardiak ar ve eğitiminde önemli bir rol oynayabilir.
rest olan hastalara CPR ve otomatik eksternal de • Afet haline hazırlanmış ve ilk yardım eğitimi al
fibrilatör kullanımı dahil ilkyardım müdahalesi
mış toplumun afet durumunda profesyonel yardım
yapabilir.
• Acil servis personeli çoğu zaman polise ve itfaiyeye beklerken kendini daha güvenli konuma aldığı tec
tehlikeli durumlarda ve genişletilmiş operasyonlar rübelerde görülmüştür.
da tıbbi destek verirler.
İNCELEME VE DEGERLENDİRME
ALiCi KAT iLiMi • Hastaların en yüksek kalitede bakım hizmetini al
• İyi bir acil servis sistemi için kamu desteği önem dığından emin olmak için acil tıp servisi kurum
lidir. Bu desteği sağlamanın bir yolu bölgesel acil larının tekrar inceleme ve değerlendirme üzerine
servis konseylerinde politika üretilmesi için katı kurulu bir sistem sahibi olmaları gerekir.
• Sistem performansını incelemek ve gelişmeleri for
lım sağlayarak kamunun temsil edilmesidir.
müle etmek için acil servis çalışanları ve doktorları
da dahil eden devamlı bir gelişim programı kurul
TIBBİ MÜDAHALEYE ERİŞİM malıdır.
• Acil servis sistemleri tüm bireylerin ödeme güçleri • Bu da telsiz ve telefon iletişiminin rutin değerlen
ne ve sigorta durumlarına bakılmaksızın acil servis dirmesini, yanıt sürelerini, olay yeri sürelerini ve
müdahalesine erişimlerini sağlamalıdır. hasta bakım kayıtlarını içermelidir.
• Toplum acil servis müdahalesinin ülkenin en ücra
bölgesine bile uygun zamanda ulaştığından emin AFET PLANI
olmalıdır.
• Acil tıp servisi sistemi afete hazırlığın bir parçasıdır
Potansiyel stratejiler bir merkezi sevk bölgesi ile
ambulansları çevre bölgelere konuşlandırmayı veya ve planlamaya diğer kurum ve tıp branşlarıyla be
hava tıp servislerini güvenle kullanmayı içerir. raber dahil edilmelidir.
• Acil tıp servisi kurumlan afete hazırlığını yüksek
seviyede sürdürmelidir.
HASTA TR ANSFERİ • Bu da yazılı politikalar ve prosedürleri, yüksek ha
• Hastalar zaman zaman bir tıbbi merkezden diğe sarlı durumlarda hızlıca tükenebilecek materyalleri
rine daha yüksek seviye tıbbi bakım almaları için stoklamayı ve bölgesel afet tatbikatlarına diğer ku
transfer edilir. rum ve hastaneler ile katılımı içerir.
BÖLÜM 194 • ACİL SERVİS YÖNETİMİ 657
ORTAK FAYDA mantıklı bir insanın yapacağı şeyi boşlaması ya da
mantıklı ve tedbirli bir insanın yapmayacağı türden
Acil tıp servisleri yerel kurumların yetki alanıyla bir şeyin oluşu veya yapılışı olarak tanımlanmıştır.
çakışan durumlarda acil müdahalenin sorunsuz Görev, görevi ihmal, zarar ve nedensellik ihmalin
yapılabilmesi için diğer kurumlarla ortak fayda an dört birleşenidir. Mutazarrır (zarar gören ya da şi
laşması yapmalıdırlar. kayetçi taraf) malpraktis davası açabilmek için bu
Masrafları tazmin etme, akreditasyon, yükümlü dört elementin her birinin varlığını kamtlamalıdır.
lük, olay yerinde emir komuta zinciri gibi detayla • Görev, doktorun hastayı anlamsız risklerden koru
rın üzerinde çalışılması kurumlararası kooperasyo mak için "bakım standartları"na uymak zorunda
nu artıracaktır. olduğu doktor-hasta ilişkisinin oluşturduğu bir akit
olarak düşünülür. Genelde, hastane ile yapılan söz
• GÜNCEL ZORLUKLAR VE GELECEK leşmede, acil servis hekimleri acil servise muayene
TRENDLER için gelen tüm hastaları görmekle yükümlüdür.
Bakım standardı benzer eğitimden geçmiş "man
• 2006 Amerikan Tıp Enstitüsü yayını, Emergency
tıklı ve tedbirli hekim"in benzer durumlarda uy
Medical Services: At the Crossroads, acil tıp servis
gulayacaklarıdır. Acil servis hekimlerinin uygula
lerinin bugün karşılaştığı sorunların çoğunu detay
malarında mümkün olan en yüksek beceri ve özeni
landırmıştır. Bu sorunlar, acil tıp servisi sistemle
göstermeleri gerekli değildir, ancak kendileriyle
ri arası, acil tıp servisleri ile diğer kamu güvenliği
aym eğitimi almış hekimlerle aym derecede hareket
kurumları arası ve acil tıp servisleri ile diğer sağlık
etmelidirler.
kurumlan arası birlikte çalışabilirliğin azalması ve • Görevi ihmal, belirli bir görevde talimat veya kusur
eksikliğini içerir.
ile hareket ederek bu "bakım standartlan"na göre
• Fonlardaki kesintiler ve çalışan kontenjanındaki
davranmakta başarısız olunursa oluşur.
limitlemeler acil tıp servisi kurumlarının rutin hiz • Zarar, görevi ihmal nedeniyle mutazarrırın sürege
met sağlama yeteneğini etkiler. Ayrıca, afet halin
len herhangi fiili kayıbı, yaralanması ya da bozul
deki gibi, hizmet talebinde yüksek artış durumun
masıdır. Mutazarrır oluşan zararın hekimin ihma
da da kurumların yükünü artırır.
linden kaynaklandığım kanıtlamak zorundadır.
• Araştırmalar kardiyak arrest ve diğer acil durum
• Hukuki illiyet (nedensellik) teorik olarak ikiye ay
larda temel yaşam destek becerilerinin önemini
rılır: fiili nedensellik ve öngörülebilirlik. Fiili ne
kanıtlamıştır. Bu becerilere otomatik eksternal de
densellik "A olayı diğer bir B olayının sebebidir, A
fibrilatörün erken kullanımı ve kaliteli ve kesintisiz
olayı sebebiyet vermeseydi B olayı zaman ve şekil
CPR da dahildir.
• İleri yaşam destek becerilerindeki artış hastaların �- akımından oluşmazdı" anlamına gelir.
Ongörülebilirlik kavramı, hastanın zaranmn, da
durumunu iyileşmesine yardım eder. Göğüs ağrılı
valının standartların altında uygulama yapması
hastalara 12 derivasyonlu EKG çekmek yaygın hale
nedeniyle oluştuğu makul bir hekimin standardıyla
gelmektedir. Bu da ST elevasyonlu miyokardiyal karşılaştırıldığında öngörülebiliyorsa oluşmuştur.
enfarktüslü hastalarda kapı balon mesafesi zama Bakım standartlarımn ihlaline kanıt olmaksızın,
nın kısalmasını sağlar.
kötü sonuç ihmal oluşturmaz.
• Acil tıp hekimleri için miyokardiyal enfarktüsün
tanısında başarısızlık tek başına en büyük parasal
ceza kategorisini temsil eder. Acil tıp hekimleri için
diğer yüksek riskli durumlar; karın ağrısı, yaralan-
malar, kırıklar, pediyatrik ateş/menenjit, hava yolu
obstrüksiyonu, merkezi sinir sistemi kanamaları ve
abdominal aort anevrizmalandır.
• Tablo 194-l'de yetkili hekimlerin ilgilenirken dik
} 94
katli olmaları gereken yüksek risk durumları ve ta
ACİL SERVİS YÖNETİMİ nılar listelenmiştir.
David M. Cline
Çeviri: Aslı Bilge İpek ONAM
• Hastamn tedaviyi reddi ya da kabulünün sonuçla
• İHMAL VE TIBBİ MALPRAKTİS rını, yararını ve risklerini anladığı ve bildiği, onam
İhmal, insan ilişkilerini her zamanki gibi düzenle ideal kabul edilir. Açık, bilgilendirilmiş onam,
yen bu sıradan değerlendirmelerin yönlendirdiği acil servis hekimi tarafından invaziv, riskli ya da
658 KISIM 25 • YÖNETİM
Tıbbi inceleme acil tıbbı ilgilendiren bir durum tes TABLO 194-4 HIPAA Yapılması ve
pit ederse hastanın durumu stabilize edilmelidir. Yapılmaması Gerekenler
Stabilizasyon, sözü edilen kurum tam kapasite dolu
değilse, başka bir tesise sevkinden önce gerçekleşti Yapılması Gerekenler
1. Hastanın primer hekimi ile konuş.
rilmelidir.
2. Konsültan ve hastanın tedavisinde yer alan diğer takım
Hasta sevk için bilgilendirilmiş onay imzalamalı ve üyeleri ile hastanın saklı sağlık bilgilerini paylaş.
risk ve yararlarını anlamalıdır. 3. Saklı sağlık bilgilerini rambursman ve operasyonel
EMTALA, acil servis departmanlarının standart konular için kullan.
prosedürlerine göre tüm hastaların tıbbi ince 4. Hasta kayıtlarını hastaya ya da yetkilendirdiği kişiye ver.
leme ve stabilizasyon hakları olduğundan sevk 5. Hasta acil bir durumdaysa, onay veremeyecek
edilmeyen hastaları da içerir. Hastanın durumu durumdaysa veya bilgi hastanın yararına olacaksa
başarılı stabilizasyona imkan vermiyor olabilir ve hastanın saklı sağlık bilgilerini ailesi veya arkadaşları ile
hastayı stabilize etmekteki başarısızlık tek başına görüş.
EMTALA'yı ihlal anlamına gelmez. Ancak hekim Yapılmaması Gerekenler
ve hastane, hastayı stabilize etme çalışmasında uz 1. Hastayla veya hastanın saklı sağlık bilgileri hakkında
man konsültasyonu dahil standart prosedürü uy halka açık veya güvenli olmayan alanda görüşme.
gulayıp uygulamadığının belirlenmesi için, EMTA 2. Hastanın saklı sağlık bilgilerini bilgisayarda açık veya
şifresiz bırakma.
LA soruşturmasına konu olabilir.
3. Hastanın izni olmadan saklı sağlık bilgilerini başkalarının
EMTALA yapılması ve yapılmaması gerekenler önünde görüşme.
Tablo l 94-3'te listelenmiştir. 4. Halka açık alanda hastanın saklı sağlık bilgilerini yüksek
sesle konuşma.
T IBBİ ETİK 5. Görevli olarak yasal bir amacın yoksa kayıtları inceleme.
HIPAA = Health Information Acı of Portability and Accantability
Tıbbi uygulamada etik karar vermeye yön veren beş
'Hastanın izin formu imzamaınası gerekebilir.
temel prensip vardır.
Dürüstlük doğruyu söylemektir. Bu açık bir hekim
hasta ilişkisinin ve söz tutmanın temelini oluşturur.
Hasta otonomisi bir bireyin hakları ve ne yapılıp Yardımseverlik iyilik yapmanın prensibidir; baş
yapılamayacağına dair bilgilendirilmiş karar verme kalarının refahını yükseltmeyi ve ihtiyacı olanlarla
özgürlüğüdür; ayrıca hastanın gizlilik hakkını da ilgilenmeyi içerir.
kabul eder. Bilerek zarar vermeme "önce zarar verme" nin
prensibidir, hekimi diğerlerini tehlike, acı ve ızdı
raptan korumaya zorlar.
TABLO 194-3 EMTALA Yapılması ve
Adalet tarafsızlık, insan eşitliğine ve kıt kaynakla
Yapılmaması Gerekenler
rın eşit dağılımına saygıyı içerir.
Yapılması Gerekenler
1. Tüm hastaları aynı şekilde tedavi et.
2. Hastanın şikayetlerine göre tam değerlendirme ve tetkik AMERİKAN SAGLIK SİGORTASI
sağla. TAŞINABİLİRLİK VE SORUMLULUK
3. Stabilize edemediğin hastayı uygun şekilde sevk et. YASASI (HIPAA) VE SAKLI SAGLIK
4. Hastanenin hasta kapasitesi dolmadığı sürece, hastanenin
sunduğu spesifık servislere ihtiyaç duyan sevkleri kabul et. BİLGİLERİ
5. Acil tıbbi durumlarda tanı ve tedavide önerisine ihtiyaç Amerikan Sağlık Sigortası Taşınabilirlik ve Sorum
duyduğun uzmanlardan konsültasyon al.
luluk Yasası (The U.S. Health Insurance Portability
6. Acil servis departmanı, hastane personeli ve fakülteyi
EMTALA kuralları konusunda eğit. and Accountability Act, HIPAA) bireylerin gizliliği
7. Hastaları hızlı ve etkili bir şekilde gör. ve sağlık hizmeti mahremiyetini koruyan en önem
li Birleşik Devletler kanunudur.
Yapılmaması Gerekenler
1. Tıbbi değerlendirme için triyaj uygularken ayrım yapma. Bu yasa elektronik sağlık bilgilerinin güvenlik, de
2. Hastaların değerlendirme ve tetkik sırasında baskı ile ya ğişim ve bütünlüğünü gerektirir ve temel ulusal
da cesaretini kırarak uzaklaşmasına sebep olma. gizlilik standartları için ve sağlık hizmetleri için
3. Uzmanın acil servise gelmesine gerek olmadığına kendini açık enformasyon uygulamaları için kurallar koyar.
ikna etme. HIPAA saklı sağlık bilgilerinin (Protected Health
4. Elinde imkan olduğu sürece hastanın stabilizasyonunu Information, PHI) kullanılması için yetki aramak
geciktirme.
sızın, tedavi, ödeme ve operasyon amacıyla kapalı
5. Hasta kaydını geciktirme.
kuruluşlara izin verir
ETMAL = Emergency Treatınent and Active Labor Acı
BÖLÜM 194 • ACİL SERVİS YÖNETİMİ 661
Tedavi konsültasyon ve yönlendirme dahil sağlık gibi işyeri faaliyetleri ile sınırı olmamak üzere bun
hizmetinin ve bağlantılı servislerin provizyonu, yö lar dahildir.
netimi ve koordinasyonudur. Bu kurala bir istisna psikoterapi notları, tedavi için
Ödeme istisnası tıbbi bakım sağlayıcısına PHJ'ı kullc1.nılması, belirli yasal durumlar ve kamunun
ödemenin sağlanması ya da hizmet verilen birey ciddi bir tehditten korunması için gerekli olan du
için geri ödeme almak için kullanmasını sağlar. rumlar haricinde, genellikle yazılı onay gerektirir.
Operasyonlar birkaç faaliyeti kapsar, kalite artışı, HIPAA yapılması ve yapılmaması gerekenler Tablo
çalışan değerlendirmesi ve akreditasyon, denetim l 94-4'te listelenmiştir.
programları, planlama, kalkınma, işletme, yönetim
IİNDEKS
A Adalet,660 orofasyal,545-547,546t
Addison hastalığı, 301 patofızyolojisi,36
A vitamini,418t,419
Addisonyan krizi,144 pelvik,209
A,417
Addüktör pollisis,595 postherpetik nöralji, 331
Abciximab,78t
Adenovirüs,1241 propofol verilmesinden sonra, 42
Abdominal aort anevrizması,112-113,
Adeııozin,12 sırt. Bkz Sırt ağrısı
ll3ş,l43t,653
Adinamik ileus, 182 ürolojik taş hastalığı,202
Abdominal cerrahi, 225-226
Adrenal kriz, 463-465, 489-490 AICD!er. Bkz Otomatik internal kardiyak
Abdüksiyonla rahatlama belirtisi, 6201
Adrenal yetmezlik, 463-465,464t-465t defıbrilatörler
Ablasyo plasenta, 216, 218, 568
Adrenokortikotropik hormon,463 AIDS demans kompleksi,335
ABÖS. Bkz Ani bebek ölümü sendromu
AEIOUS TIPS kısaltma,274,275t Ajitasyon,642
Absans nöbet, 270, 514
Aeromonas hydrophi/a, 62,346 Akalkülöz kolesistit, 159
Acil doğum, 218-221
Afebril nöbetler,273 Akatizi,374-375
Acil kontrasepsiyon, 649
Afet planı,656 Akciğer grafıleri
Acil servis girişleri onam,657-658
Afrika kene tifüsü,354 akut göğüs sendromu,302,302ş
bilgilendirilmiş red,658-659
Afrika trypanosomiyazis,355 aort diseksiyonu,ll4ş
ihmal,657
Afrika uyku hastalığı,355 astım,250
reşit olmayanlar,658
Aftöz stomatit,547 dilate kardiyomiyopati, 97
resusitasyon, 659
Ağır sepsis, 321 hipertrofık kardiyomiyopati,99
resüsite etme (dnr) emri,659
Ağlama, 233 ,234t karın travması,586
telefonla doctor önerisi,659
Ağrı kliniği,45 konjestif kalp yetmezliği, 89ş
tıbbi etik,660
Ağrı krizi,301-302 kronik obstrüctif akciğer hastalığı, 137
tıbbi malpraktis, 657
Ağrı yönetimi lober pnömoni, 126ş
Acil tıp servisleri
farmakolojik olmayan yöntemleri, 36 plevra! efüzyon, l 22ş
afet planı,656
lokal anestetikler,37-38 pnömoni,254, 254ş
geçmişi,655
opiyat olmayan,36-37 pnömotoraks, 132
genel bakış,655-657
opiyatlar, 37 septik şok, 322
halk sağlığı kurumları,656
pediyatrik, 37 siyanoz, 257
halkın bilgilendirilmesi ve eğitilmesi
yara, 69 tüberküloz,130, l 30ş
amacıyla,656
Ağrı yabancı cisimler,248
hasta nakli,656
aağ sol kadran, 163 Akciğer nakli,360
kayıt tutulması, 656
akut apendisit, 163 Akciğer
kullanılan iletişim,655
akut miyokard enfarktüsü,74 apsesi,125,128
nakil yöntemleri, 655-656
anksiyete ve,37 yaralanması,581-582
personeli, 655, 655t
baş ağrısı,276 Akrep sokması,428
tarama sistemleri,656 eğitimi,655
diz,623 Akromiyoklaviküler eklem yaralanması,
tesisler,656
epidemiyolojisi,36 602,6031
ulaşım, 656
göğüs. Bkz Göğüs ağrısı Akselere idiyoventriküler ritim,16, 16ş
yoğun bakım üniteleri,656
igastrik,158-159 Aksiler sinir,602
zorlukları,657
intrakraniyal,276 Aktarım disfajisi, 154
Acil transfüzyon,483
kalça,623 Aktif protein C direnci,473t
Acilde onam,658
klinik özellikleri, 36 Aktive parsiyel tromboplastin zamanı,79,
ACTH. bkz Adrenokortikotropik hormon
kronik, 44t-45t, 44-46 4691
kktif kömür,3651,367,371-372,
nöropatik,44,45t Akut akciğer hasarı,385,4721, 482t
377,382,393-394
nosiseptif,44 Akut alerjik reaksiyonlar, 34-35
Acute prosthetic valvular dysfunction,96
omuz, 620-622,62lş Akut apendisit,143t, 163-165
Açlık, 261
663
664 İNDEKS
Bit kaynaklı tifüs, 354 fetal, 569 yara yeri komplikasyonları, 181
Bit, 428 sinüs, 10-11 Chagas hastalığı, 355
Bitki ilacı (herbisit), 410-411 Brakiyal pleksopati,518 Chaparra 1, 419t
Bitkisel ürünler,419-420 Brakiyoradyal gecikme, 94 Charcot triyadı, 160
Bivalirudin,781 Brankiyal yarık kistleri,554 Chikungunya,353
Bizmut subsalisilat, 148 Braxton Hicks kasılmaları, 218 Chlamydia trachomatis, 193,223,268,313,
Blowout kırığı, 533, 578 Bronkopulmoner displazi,236 317
Boehler açısı, 615 Bronkorre, 42 Chlaınydophila pneumoniae, 1241, l26t
Boerhaave sendromu, 156 Bronkospazmlar,35, 138 Chopart eklemi, 614
Boğulayazma, 439 Bronşit, akut, 123-125,1 241 Churg-Strauss sendromu, 630t
Boğulma,438-440, 439t, 440t Bronşiyal pnömoni, 125 Chvostek's bulgusu, 27
Bordetellıı pertııssis, 1241 Bronşiyolit, 236,251-253, 360 Cıva zehirlenmesi,414-415,415t
Borreliıı bıırgdoıferi, 348 Brown-Sequard sendromu,575t Cicutoksin, 451
Botulizm, 345, 517 Brudzinski bulgusu, 523 Ciguatera zehirlenmesi, 346
Brugada sendromu, L9,l9ş Cilt dezenfektanları, 49
Boutonniere deformitesi,596
Brusellozis, 354 Cinsel istismar,646
Bowlus ve Currier testi, 6441
Bulantı ve kusma Cinsel saldırı, 648-649
Boyle kanunu, 436
antiemetikler, 145, 4921 Cinsel yolla bulaşan hastalıklar,
Boyun ağrısı
gebelikte, 212-213 genital siğiller,318
ayırıcı tanısı, 618-620
kemoterapiye bağlı, 492 gonokok enfeksiyonları, 313-314,649
epidemiyolojisi, 617
tanımı, 144-146, 191 herpes simpleks enfeksiyonları, 3.15-316,
klinik özellikleri, 617-618 316ş
musküler, 617t Bupivakain, 37
klaınidyal enfeksiyonlar,313,649
nonspesifık, 620 Buprenorfın,384
lenfoogranuloma venereum,
patofızyolojisi, 617 Bupropion,37 l
317ş,317-318
Boyun kitleleri,554 Burkulma
önerileri, 313
Boyun ayak bileği, 613-614
oral bulguları, 548
travması, 5791, 579-580 sternoklaviküler eklem,601-602
profılaksisi,cinsel saldırıda, 649
zanları,5791 Bursa! sendromlar, 623, 624ş,624t
şankroid, 316-317,3 I 7ş
Böbrek kontüzyonu, 589 Bursit,629,636
sifiliz,314-315,3 l 5ş,649
Böbrek nakli, 360-361 Burun
trikomonas enfeksiyonları, 223, 314,649
Böbrek taşı, 653 acilleri. Bkz Naza! aciller
Clostridium botulinum, 345, 517
Böbrek yetersizliği, 631 anterior tamponu, 543, 543ş Clostridium diffıcile
epistaksis, 543, 578 ayırıcı tanı,346
Böbrek yetmezliği
kırıkları, 544, 544ş ishal sebebi, 148-149, 182
akut. Bkz Akut böbrek yetmezliği
laserasyonları, 54-55 Clostridium tetani, 339-340
komplikasyonları, 190-191
tamponu, 543ş Colles kırığı, 597
patofızyolojisi, 190
yabancı cisimleri, 544 Colorado kene ateşi,349
Böbrek(ler)
Buspiron, 379 Conium türleri,, 452
akut yetmezliği. Bkz Akut böbrek
Butokonazol, 223 Coprinus atramentarius,451
yetmezliği
Büllöz impetigo, 297,298ş, 538 Cortinarius orellanus,452
hidronefroz,187
Büllöz mirinjit,542 COX-2 inhibitörleri,46, 392-393
son dönem böbrek hastalığı, 190-191
Büyük arterlerin transpozisyonu,256-257, CPAP. Bkz Devamlı pozitifhavayolu
travma, 589t, 589-590
257t basıncı
Böcek ilacı,408-412
Büyük damar yaralanmaları, 583-584, 584t Crohn hastalığı
Böcek sokmaları
akrep,428 C- Ç acil serviste bakım ve yönetim, 149-150
ayırıcı tanısı, 149
arı,426-427 C vitamini,418t ishalle ilişkili, 149-150
bit,428 Candida vaginitis,221-223 klinik özellikleri,149
ekin zararlısı,428 Carnett belirtisi,141 patofizyolojisi, 149
eşek ansı,426-427 Centor kriterleri, 241 tanımı,149
kan emen böcekler, 429 Centruroides-özgü antivenin, 428 tedavisi, l 49-150
örümcek,427 Cerrahi Cullen bulgusu, L 12
pire, 428 abdominal, 225-226 Çalılık ateşi,354
tahtakurusu,429 gastrointestinal, 182-183 Çalışmayan idrar sondası, 205-206
uyuz, 428,561 genitoüriner komplikasyonları,181 Çapraz bacak germe testit, 620t
Bölgesel anestezi, 37-38, 38 ilaç tedavisi komplikasyonları 181-182 Çene açma,6, 564
Bölgesel sinir tuzaklanması sendromları, komplikasyonları, 181-182, 225-226 Çevresel yaralanmalar
623 meme, 182 böcek sokmaları Bkz Böcek sokmaları
Bradiaritmiler,10-11 solunumsal komplikasyonları, 181 boğulma, 438-440, 439t, 440t
Bradikardi sonrası ateş, 181 dalış yaralanmaları. Bkz Dalış
çocuklarda, 21 vasküler komplikasyonları, 181 yaralanmalan
İNDEKS 669
elektrk çarpması, 446-448, 447t klaviküla kırığr, 289 klinik özellikleri, 436-437
kar-bon monoksid zehirlenmesi, konjestif kalp yetmezliği, 259ş, 259-260, patofızyolojisi, 436
449-450 260t Dalışta pulmoner ödem, 438
sıcak yaralanmaları, 424-426 konjunktivit, 529 Dalma refleksi, 12, 439
soğukla ilişkili Bkz Soğuk yaralanmaları k.rup, 242t, 244-245 Dalteparin, 108
yanıklar Bkz Yanıklar kulak enfeksiyonları, 238-240 Daltoıı kanunu, 436
yıldırım, 448t, 448-449 kusma, 260-264, 263t Damar yolu
yüksek rakım sendromları Bkz Yüksek Legg-Calve-Perthes hastalığı, 292 çocuklarda, 21
rtakım sendromları lösemi, 304-306 enfeksiyon sebebi, 192
Çıngıraklı yılan ısırığı, 429-430 menenjit, 228, 229t, 231-232,274 kanama sebebi, 192
Çilek dili, 548 nefroblastom, 306 komplikasyonları, 191-192
Çocuk istismarı, 234, 565, 645-646 nefrotik sendrom, 31 l ultrasonografısi, 653
Çocuklarda. Ayrıca bkz Bebek; nöbetler. Bkz Nöbetler, pediyatrik yenidoğanlarda, 21
Yen idoğan;Pediyatri nötropeni, 324 Dantrolen, 374
abdominal aciller, 265-268 onkolojik aciller, 304-307 Dapson, 427
ağrı yönetimi, 37 orak hücreli hastalığı. Skz Orak hücre
Dar QRS'li ventriküler taşikardi, 12
akut böbrek yetmezliği,309-310,310 hastalığı
Davranışsa! bozukluklar
akut glomerulonefrit, 310-31 l Osgood-Schlatter hastalığı, 292
Acil serviste bakım ve yönetim, 642-643
akut romatizma! ateş, 292-293 perikardit, 260
ayırıcı taııı,641-642
anemi, 307-308 plastik deformitesi, 289
epidemiyolojisi, 640
ani ölüm, 277-279 pnömoni, 253-255
Klinik özellikleri, 640-641
anksiyete yönetimi, 37 post-streptokokkal reaktif artrit, 292
özkıyım riski, 639, 640t-64/ t
apendisit, 267 radius başı çıkığı, 290-291
tipleri, 639-640
astım, 250-251 resusitasyon, 20-23
retinoblastom, 306, 307ş DDAVP, 476
ateş, 228-230 DDT,409
bakteriyel trakeit, 242!, 246-247 salisilat zehirlenmesi, 390
santral sinir sistemi tümörleri, 306 DeBakey sistemi, 114
bakteriyemi, 230
senkop, 277-279, 278t-279t DEET, 410
baş ağrsı, 275-277, 276t-277t
sepsis, 230-231 Deferoksamin, 365t, 404
bilinç değişikliği, 274-275
septik şok, 323-324 Defıbrilasyon
bilinç değişikliği, 274-275
servikal lenfadenit, 241 çocuklarda, 22
böbrek acilleri, 309-312, 310t
servikal vertebra görüntülemesi 565! ventriküler fıbrilasyon tedavisi, 17
bronşiyolit, 251-253
siyanid zehirlenmesi, 418! Dehidrasyon
dehidrasyon, 262, 262t, 284-285,285t
sıtma, 344 ciddiyeti, 262
disrithmiler, 22
sıvı idamesi, 23 Dehidrasyon çocuklarda, 284-285, 285!
diyabet melli!, 282-284
stomatit, 240-241 hiponatremik, 284
doğumsal metabolik
stridor. Bkz Stridor Dejeneratif kalp hastalığı, 94
bozukluklar,279-282, 280t
suprakondiler kırıklar, 289-290, 290ş Dekompresyon hastalığı, 436-438
döküntüler. Bkz Döküntüler
torus kırığı, 288-289 Dekompresyon hastalığı, 437
elektrolit bozuklukları, 285-287
travma, 564-566 Deksametazon
epiglotit, 242t, 245/, 245-246
ürolojik taş hastalığı, 202 akut dağ hastalığı tedavisi, 434
epilepsi, 273
vira! krup, 2421, 244-245 epiglotit tedavisi, 246
farenjit, 240-241
wheezing, 249t, 249-250 spinal kord basısı tedavisi, 487
femur başı epifızi kayması, 291
Wilms tümörü, 306 süperior vena kava sendromu tedavisi,
fızis kırığı, 287ş-288ş 287-288
yeşil ağaç kırığı, 289 488
hematolojik hastalıklar, 307-309
Çoğrafık dil, 548 tiroid fırtınası tedavisi, 462t
herni, 168-170
hipertansif aciller, 111 D vira] k.rup tedavisi, 244
hipoglisemi, 279-281, 280t Dekstroz
D vitamini, 28, 418t
idrar yolu enfeksiyonu, 230, 268-269 D-dimer testi antidote olarak, 366t
ishal, 260-264 derin ven trombozu, 104 hipoglisemi, 280-281, 281t
işlem öncesi sedasyon, 43 hemostaz araştırması, 4691 Deliryum, 505t, 505-506, 639
juvenil immün artrit, 291 pulmoney emboli, 106 Delta basınç, 616
kabızlık, 235-236, 267 Dabigatran, 484 Demans, 505t, 506, 639
kafa travması. Bkz Kafa travması Dakika ventilasyonu, 120 Demeklosiklin, 489
kalçanın geçici tenosinoviti, 293 Daktilit, 301 Demir eksikliği anemisi, 307-308
kalp hastalıkları, 255-260 Dalak yaralanması, 585 Demir tozu, 530
kardiyomiyopati, 260 Dalış yaralanmaları Demir zehirlenmesi, 402-404
karın ağrısı, 265!, 265-268 barotravma, 4361, 436-437 Demiyelinizan hastalıklar, 499t
kas iskelet hastalıkları dekompresyon hastalığı, 436-438 Deng ateşi, 353
kemik sarkomları, 306-307 genel bakış, 435-436 Deniz anası, 431
670 İNDEKS
Elektrik yaralanmaları, 446-448, 447t adrenal yetmezlik, 463-465,464t-465t Enzime bağlı immünoassay, 336
Elektriksel altemans, 1O1 diyabet mellit. Bkz Diyabet melli! Epidermik keratokonjunctivit, 529
Elektrokardiyografi tiroid bezi, 461-463 Epididimit, 200, 200/
akut perikardit bulguları, l 00 Eııdometrit, 218, 227 Epididimo-orşit, 539
hipertrofik kardiyomiyopati bulguları, 99 Endometriyozis, 209 Epidural hematom, 566, 571
Elektrokardiyogram (Devam.): Endoskopi, 43 Epidural kompresyon, 619-620
prematür atriyal atım bulguları, 9, lOş Endoskopik retrograd Epigastrik ağrı, 158-159
prematür ventriküleratım bulguları, l5, kolanjiyopankreatografi, 161 Epiglotit
lSş Endotrakeal entübasyon çocuklarda, 242t, 245ş, 245-246
senkop araştırılması, 279 hemoptizi için, 136 erişkinlerde, 552ş, 552-553
sinüs aritmisi bulguları, 9, lOş travmada, 564 Epikondilit, 599
sinüs bradikardisi bulguları, lO yaşlıda, 567 Epilepsi
sinüs taşikardisi bulguları, 11 Endotrakeal tüp çocuklarda nöbet, 273
ventriküler fibrilasyon bulguları l7, 17/ş çocuklarda, 21 tanımı, 514
ventriküler taşikardi bulguları,16-17, yenidoğanlarda, 21 Epinefrin otoenjektör yaralanması, 65
16ş Endüstriyel toksinler, 415-418 Epinefrin
Elektrokardiyogram Enfeksiyon. Ayrıca bkz spesifik enfeksiyon anafilaksi tedavisi, 34
akselere idiyoveııtriküler ritim bulguları, damar yolu, 192 nabızsız elektriksel aktivite tedavisi, 20
16, 16ş el, 632-633 sinüs bradikardisi tedavisi, 11
akut miyokard enfarktüsü bulguları, gezgin. Bkz Dünya turist enfeksiyonları ventriküler fibrilasyon tedavisi, 17
7Sş-77ş, 77ş idrar yolu. Bkz İdrar yolu enfeksiyonları vira! krup tedavisi, 244
atriyal fibrilasyon bulguları, 13-14, l4ş kulak, 238-240 Episklerit, 631
atriyal flutter bulguları, 13, l3ş odontojenik, 546 Epistaksis, 543, 578
göğüs ağrısı incelemesi, 72 postpartum, 218 Epizyotomi, 219
hiperkalemi bulguları, 26ş turist. Bkz Dünya turist enfeksiyonları Epley manevrası, 513
kronik obstrüktif akciğer hastalığı vira!. Bkz Vira! enfeksiyonlar Epstein-Barr virüsü
bulguları, 137, 138ş yara yeri. Bkz Yara yeri enfeksiyonları enfeksiyonları, 331-332
mitral stenoz bulguları, 92ş yumuşak doku Bkz Yumuşak doku farenjit sebebi, 240
miyokard enfarktüsü bulguları, 7Sş-77ş enfeksiyonları tedavisi, 358
multifokal atriyal taşikardi bulguları, 15, Yumuşak dokuda yabancı cisime bağlı, Eptifibatit, 78t
14ş 62 Erişkin stili hastalığı, 6301
pnömotoraks bulguları, 132 yüz, 538-539 Eritema enfeksiyozum, 294ş, 294-295
Elektrolit bozuklukları Enfeksiyöz mononükleozis, 331-332 Eritema multiforme, 556
çocuklarda, 285-287 Enfektif endokardit, 96, 338-339 Eritema toksikum, 299
hiperkalemi, 26ş, 26-27, 27t, 286,286!, Enoksaparin Eritromisiin etilsuksinat, 241
395-396, 425,483 akut koroner sendrom tedavisi, 78t, 79 Eritromisin, 317
hipcrkalsemi, 28, 286, 286t derin ven tromboze tedavisi, 108 Eritroplazi, 548
hipermagnezemi, 29, 286! Ensefalit Eritrosit dağılım hacmi (RCW), 467t
hipernatremi, 24-25, 25t, 286, 286t acil serviste bakım ve yönetim, 526 Eritrosit süspansiyonu
hipokalemi, 25, 26t, 286, 286!, 483 ayırıcı tanısı, 526 traıısfüzyonu,302-303, 466, 480
hipokalsemi, 27-28, 273, 286, 286t epidemiyolojisi, 525 Erkek genital sorunları
hipomagnezemi, 28-29, 286, 2861 herpes labialize bağlı, 328-329 akut prostatit, 201
hiponatremi, 24, 24t, 273, 285, 286t,388, klinik özellikleri, 525-526 epididimit, 200, 200ş
489 patofızyoloji, 525 orşit, 200, 200ş
pediyatrik, 285-287 tanımı, 274 penis, 198ş, 198-199
tanımı, 23-24 Ensefalitler, 525-526 skrotun1, 197-198
Elektron demeti bilgisayarlı tomografi, 650 Entamoeba histolytica, 356 testis torsiyonu, 199-200, 200ş
Emboli Enterobiyazis, 356 üretra, 201
akut arteryel tıkanıklık sebebi, 116t Enterotoksinler, 147 Erken doğum, 216-217
pulmoner. Bkz Pulmoner emboli Enterovirüsler, Erlişyoz, 349
serebral arteriyel gaz, 437-438 akut bronşit sebebi, l24t Ertapenem, 166
Emilebilen dikişler, 50 döküntü sebebi, 293-294 Escherichia coli
Emilmeyen sütürler, 50 özellikleri, 293 E. coli 0157:H7, 147
EMLA, 38 Entübasyon stilesi, 7 enteroadezif, 2641
End-tidal C02 monitörizasyonu, 250 Entübasyon eııteroinvazif, 264t
Endobronşiyal entübasyon, 7 çocuklarda, 21, 565 enteropatojenik, 264t
Endoftalmit, 531 endobronşiyal, 7 enterotoksijenik, 264t
Endokardit, enfektif, 96, 338-339 erişkinde, 7-8, 8t, 564, 578 gıda kaynaklı hastalıklar,345-346
Endokrin hastalıklar hızlı ardışık idrar yolu enfeksiyonları sebebi, 268
adrenal kriz, 463-465 orotrakeal, 6-7 Shiga toksin üreten, 264t, 345-346
İNDEKS 673
Eskarotomi, 443 Feokromositoma, 111 Gansiklovir, 337
Esmolol, 12 Ferritin, 467t Gastrik lavaj, 374
Esomeprazol, 154 Fetal hemoglobin, 30 l Gastrit, 157-159, 381
Eş şiddeti, 649, 649t Fetal kalp sesleri, 569 Gastroenterit
Eşek arısı sokması, 426-427 Fiber-optik laringoskopi, 555 akut, 260-261
Etambutol, 13lt Fibrin tüketim ürünleri, 469t bakteriyel, 264!
Etanol, 366t, 380, 382t Fibrinojen, 469t, 481 t vira!, 260-261
Etilen glikol, 381-383, 383t Fibrinolitik ilaçlar Gastrointestinal aciller
Etini! estradiol, 209t, 649 akut koroner sendrom tredavisi, 78t, 79 akut apendisit, 143t, 163-165
Etomidat, 8t tanımı, 485, 485t ana! fıssürler, 172
işlem önncesi sedasyonda, 4lt, 42 Fibromiyalji, 44, 44t-45t, 72t ana! fistül, 172-173
kritik hastada, 43 Filiskin, 419t anorektaJ apse, 173
yaşlıda, 43 Fimozis, l98ş, 198-199 anorektal hastalıklar, 170-175
Ewing sarkomu, 307, 307ş Fistül testi, 438 barsak tıkanıklığı, 143t, 144,167-168
Ezilme yaraları, 615 Fizalya denizanası, 431, 432t bulantı ve kusma, 101, 144-146
Fizis kırığı, 287ş-288ş 287-288, 593, 594ş gastrit, 157-159
F Fizyostigmin, 366t, 369 hemoroid, 170-171, l7lş
Faktör düzeyi incelenmesi, 469t Flank travma, 587-588 hemi, 168-170, l69ş-l70ş
Faktör l, 48lt Flavivirüs, 355 ishal. Bkz İshal divertikülit, 166-167
Faktör Il, 48lt Flebotomi, 190 kabızlık, 151-153, 152t, 191
Faktör IX, 48lt Fleksör digitorum profundus, 595 karın ağrısı. Bkz Karın ağrısı
Faktör V Leiden, 470t Fleksör digitorum süperfısiyalis, 595 kolesistit. Bkz Kolesistit
Faktör V, 481t Fleksör hallusis longus rüptürü, 637 kriptit, 171-172
Faktör VII, 48lt Fleksör tendon kılıfı dijital sinir bloğu, pankreatit. Bkz Pankreatit
Faktör VIII inhibitörü, 473 39, 39ş peptik ülser hastalığı, 157-159
Faktör VIII, 475, 481t Fleksör tendon yaralanması, 59, 59ş pilonidal sinüs, 175
Faktör X, 48lt Fleksör tenosinovit, 632, 633t proktit, 173
Faktör XI. 48lt Flukonazol, 223, 337 pruritus ani, 175
Faktör XII, 481t Flumazenil, 41, 180, 275, 365, 366t rektal prolapsus, 173-174
Faktör XI!I, 48lt Fluorokinolonlar rektal yabancı cisim, 174-175
Fallot tetralojisi, 256-257, 257t,258ş Hamilelikte kontrendikasyonları, 215 yutulan yabancı cisim, 156-157
Famsiklovir, 316, 330 idrar yolu enfeksiyonu tedavisi,194-195 Gastrointestinal bleeding
Fantom ekstremite ağrısı, 45t otitis eksterna tedavisi, 239 in adults, 153-154
Farenjit Stafilokok tedavisi, 432 in children, 265
acil serviste bakım ve yönetimi, 551 Flusistosin, 337 Gastrointestinal cerrahi, 182-183
grup A ,-hemolitik Streptokok,240-241, Foka! nöropatiler, 518 Gastrointestinal reflü, 235
550-551 Folat, 418t Gastroözefageal reflü hastalığı
klinik özellikleri, 551 Folik asit, 366t atakları, 155
patofızyolojisi, 550 Follikülit, 327-328 klinik özellikleri, 155
tanımı, 240-241 Fomepizol, 366t, 382t, 382-383 patofizyolojisi, 155
vira!, 551 Fondaparinuks, 79 prevalansı, 155
yüksek rakım,435 Formaldehit, 381 yenidoğanlarda ve bebeklerde, 235, 237
Fasiküler bloklar, 19 Formik asit, 381 Gastroözefageal varisler, 180
Felbatol, 402 Fosfenitoin, 400-401, 516 Gaytada gizli kan testi, 153
Femoral hemi, 169 Fosgen, 415 Gazlı bez, 431, 433t
Femoral kondil kırıkları, 609, 61 lt Fotopsi, 536 Gecikmiş düşük, 212
Femoral sinir bloğu, 40 Fotosensitivite, 562 Gecikmiş transfuzyon reaksiyonları,
Femur baş epifızi kayması, 291 Fototerapi, 237 482-483,483t
Femur başı avasküler nekrozu, 302ş, 624 Foumier's gangreni, 198, 198ş Gecikıniş yara kapanması, 52
Femur başı Francisella tularensis, 350 Geçici iskemik atak, 497, 503, 504t
avasküler nekrozu, 302ş Froment bulgusu, 518 Geniş QRS'li supraventriküler taşikardi, 12
kırığı, 607t Frontal sinüs kırığı, 578 Genital siğiller, 318
Femur boynu kırığı, 607t Furokumarinler, 562 Genitoüriner travma
Femur şaft kırıkları, 609 Furosemid, 27 acil serviste bakım ve yönetimi, 589
Fenilbutazon, 392 ayırıcı tanısı, 589
Fenitoin, 400-401, 516 G böbrek, 589t, 589-590
Fenobarbital, 374, 377 Gabapentin, 402 epidemiyolojisi, 588
Fentanil Galeazzi kırık-çıkıkları, 601 klinik özellikleri, 588-589
işlem öncesi sedasyonda, 4lt, 42 Gamma-hidroksibütirat, 384 mesane, 590
rijit göğüs sendromu sebebi, 42 Ganglion kisti, 634 testis, 590
Fentolamin ve lidokain, 65 Ganglionlar, 637 üretra, 590
674 İNDEKS
Santral diyabetes insipidus, 25 akut otitis medya tedavisi, 239 Septik düşük, 212
Santral herniasyon sendromu,507 Ürolojik taş hastalığı tedavisi, 204 Septik pelvik tromboflebit, 226
Santral kord sendromu, 5751 Sefprozil, 240 Septik şok
Santral retinal arter tıkanıklığı, 53 5 Seftazidim acil serviste bakım ve yönetimi, 323-324
Santral retinal ven tıkanıklığı, 535 nötropeni tedavisi, 324 ayırıcı tanısı, 322-323
Santral sinir sistemi enfectionları nötropenik ateş tedavisi, 49 lt cilt lezyonlarına bağlı, 322
ensefalit. Bkz Ensefalit yara yeri enfeksiyonları tedavisi, 65 çocuklarda, 323-324
menenjit. Bkz Menenjit Seftizoksim, 314 dissemine intravasküler koagülasyon,
Santral sinir sistemi toksoplazmozisi, 337 Seftriakson 322,324
Santral sinir sistemi tümörleri, 306 akut otitis medya tedavisi, 239 epidemiyolojisi, 321
Santral siyanoz, 121, 256, 257ş bakteriyel trakeit tedavisi, 247 erişkinlerde, 323
Santral transtentoryal herniasyon, 571 bebeklerde, 229 erken tedavi hedefleri, 323
Santral venöz basınç kateteri, 319 epiglotit tedavisi, 246 klinik özellikleri, 321-322
Santral vertigo, 511, 51 lt, 513 kolesistit tedavisi, 163 kortikosteroid, 324
Sarı humma, 355 şok tedavisi, 156 tanımı, 321
Sarılık spontan bakteriyel peritonit tedavisi, Serbest tiroksin, 461
erişkinde, 175-176 180 Serbest yağ asitleri, 455
yenidoğanda ve bebeklerde, 236-237 toplum kaynaklı pnömoni tedavisi, Serebeller inme, 498
Sarkom tedavisi, 127 Serebeller kanama, 513
Ewing, 307, 307ş Sefuroksim Serebellotonsiller herniasyon, 571
Kaposi, 336 akut bakteriyel sinuzit tedavisi,240 Serebral arteriyel gaz embolisi,437-438
Kemik, 306-307 epiglotit tedavisi, 246 Serebral kontüzyon, 571
osteosarkom, 306-307 Isırık profılaksisi, 68 Serebral ödem
rhabdomiyosarkom, 306 otitis medya tedavisi, 542 diyabetik ketoasidoza bağlı,282-283, 456
SARS. Bkz Şiddetli akut solunum yolu Seidel testi, 531, 533 yüksek rakım,433-435
sendromu Sekonder adrenal yetmezlik, 489 Serebral perfüzyon basıncı, 569
Satellit lezyonlar, 299 Selektif serotonin gerialım inhibitörleri, Serebral sıtma, 343
Savunma ısırığı, 65 371-372 Serebral venöz tromboz, 494
Sebase kistler, enfekte, 327 Selülit Serebrospinal sıvı analizi, menenjit
Seboreik dermatit, 299 acil serviste bakım ve yönetim, 326 tanısında, 232, 5241
Sedasyon antibiyotikler, 538! Seroma, 181-182
derecesi, 40 ayırıcı tanısı, 325-326 Serotonin gerialım inhibitörleri, 370
işlem öncesi, 36, 40-43 döküntü ilişkili, 298-299 Serotonin sendromu, 370, 372-373, 385
minimal, 40 elde, 632, 633t Serotonin/norefinefrin gerialım
tanımı, 40 klinik özellikleri, 325 inhibitörleri, 372
Sedatif hipnotikler postseptal, 528 Serum fizyolojik, 0,9, 24, 145
barbitüratlar, 376-377 preseptal, 528 Servikal arter diseksiyonu, 495, 497-498
çekilmesi, 379-380 risk faktörleri, 539 Servikal lenfadenit, 241
nonbenzodiyazepinler, 378-379 tanımı, 325, 538 Servikal miyelopati, 619
Sefaleksin tarifi, 64 Servikal omur yaralanması, 5741
bakteriyel endokardit tedavisi, 339 tedavisi, 5381 Servikal radikülopati, 618, 619t
mastit tedavisi, 218 vajinal kılıf, 225-226 Seviye belirleme sınavı, 1-2
selülit tedavisi, 326 Sempatolitik ilaçlar, 399 Shiga toksini üreten Escherichia coli, 2641,
Stafilokok tedavisi, 432 Sempatomimetikler, 364t 345-346
yara yeri enfeksiyonu profılaksisi,64 Semptomatik intraserebral kanama, 502 Shigella, 264t
Sefalik tetani, 340 Senil yürüyüş, 509 Sıcağa bağlı tetani, 425-426
Sefazolin, 432 Senkop Sıcak çarpması, 424
Sefepim, 491 t adölesanlarda, 277-279, 278t-279t Sıcak çarpması, 425
Sefoksitin çocuklarda, 277-279, 278t-279t Sıcak krampları, 425
gonokok enfeksiyonları, 314 erişkinlerde, 85t, 85-86, 87 /, 88t Sıcak yaralanması, 424-426
postpartum endometrit tedavisi,218 sıcak, 425 Sıcaktan bayılma, 425
Sefotaksim tanımı, 277 Sıçrayıcı nabız 95
epiglotit tedavisi, 246 Sepsis sendromu, 253 Sıkılmış yumruk yaralanması, 65
kolesistit tedavisi, 163 Sepsis Sırt ağrısı
nakil sonrası pnömoni tedavisi, 358 ağır, 321 klinik özerllikleri, 617-618
spontan bakteriyel peritonit tedavisi,180 bebeklerde, 23 lt kronik, 44
Stafilokok tedavisi, 432 çocuklarda, 230-231, 23 l t nonspesifık, 620
Sefotetan, 224t diyabetik ketoasidoz ve, 283 Sıtma
Sefpodoksim tanımı, 321 acil serviste bakım ve yönetimi,344-345
akut bakteriyel sinuzit tedavisi,240 Septik artrit, 627, 628t ayırıcı tanısı, 344
İNDEKS 689
çocuklarda,344 anal fistül tedavisi, 173 donma,422
coğrafi dağılımı, 342, 343t Crohn hastalığı tedavisi,150 hipotermi, 422-423
epidemiyolojisi, 342 divertikülit tedavisi, 166-167 Sokma(lar)
klinik özellikleri, 343-344 enfeksiyöz ishal tedavisi, 148 akrep,428
patofizyolojisi, 342-343 insan ısırığı profılaksisi, 66 arı,426-427
serebral,343 ısırık profılaksisi, 66-67 deniz anası, 431
tedavisi, 344-345 nötropenik ateş tedavisi,49lt eşek arısı, 426-427
turistlerde,353 oftalmik kullanımı, 529t Sol anterior fasiküler blok,19
Sıvı tedavisi şankroid tedavisi, 317 Sol ventriküler hipertrofi, 94
ishal yönetimi, 147 ülseratif kolit tedavisi, 151 Solunabilen maddeler,404-406
şok yönetimi, 33 ürolojik taş hastalığı tedavisi,204 Solunum sıkıntısı
termal yanık tedavisi,443 yara yeri enfeksiyonu profılaksisi, 64 dispne, 119, l20t
toksik şok sendromu yönetimi,319 Siproheptadin, 372 hiperkapni, 120-121, l2lt, 137
Sıvı yüklenmesi, 23, 311 Siroz, 179-181 hipoksi,119-120
Sıvılar SIRS. Bkz Sistemik inflamatuvar yanıt plevral efüzyon,122-123,123t, 129,156
çocuklarda, 22 sedromu siyanoz,12lt, 121-122
günlük ihtiyaç,23 Sistemik inflamatuvar yanıt sendromu,321 Solunum sinsityal virüsü
idamesi, 23, 285 Sistemik lupus eritematozis, 630t akut bronşit sebebi, 124t
sıvı durumunun değerlendirilmesi, 23 Sistemik skleroz, 631 t bebeklerde,229
sıvı yüklenmesi,23 Sistiserkoz, 355 bronşiyolit sebebi, 251
yenidoğanda,22 Sistit, 192 hızlı viral antijen testi,254
SIADH. Bkz Uygumsuz ADH sendromu Sistolik disfonksiyon, 89 periyodik solunum ve,236
Sialolitiyazis,539 Sitokrom a3, 416 Solunum virüsleri, 123,l 24t
Sifıliz, 314-315, 31 Sş, 649 Sitomegalovirüs pnömonisi, 357-358 Solunumsal alkaloz, 30,32
Sigara, 136 Sitomegalovirüs radiküliti, 519 Solunumsal asidoz, 30-32
Siğiller Sitomegalovirüs retiniti, 336 Solunumsal şarbon,351
genital, 318 Siyanid, 365t, 416-418, 417t Somatik karın ağrısı,140
plantar, 635 Siyanoakrilat yapıştırıcı,53, 534 Son dönem böbrek hastalığı, 190-191
Siklik antidepresanlar , 369-370 Siyanokobalamin, 419, 509 Sorbitol, 152
Siklopentolate ,529t Siyanotik kalp hastalığı, 256-258 , 257t Sosyal güvenlik geri ödeme kanunu, 655
Sikloplejia, 530 Siyanoz Sölentera, 431
Sikloplejikler, 532 erişkinlerde, 12lt, 121-122 Spazmodik krup, 244
Sildenafıl,435 klinik özellikleri, 257ş Speed testi, 621-622
Silibinin,453 konjenital kalp hastalığında 256-258, Spina iliyaka anterior inferior kırığı, 607t
Silimarin, 453 257ş Spina iliyaka anterior süperior kırığı, 607t
Sin Nombre virüsü, 350 yenidoğanlarda ve bebeklerde, 236 Spina tibia anterior kırığı, 61O
Sinir blokları Siyatik, 45t, 619 Spinal enfeksiyonlar, 620
auriküler, 40 Sjogren sendromu, 630t Spinal kord basısı, 487
derin peroneal, 39 Skafoid kırığı,597,598t Spinal kord dekompresyon hastalığı,436
dijital, 38ş-39ş, 38-39 Skafolunat ayrılma,597 Spinal kord hasarı, radyolojik anormallik
femoral, 40 Skalp laserasyonları, 53-54 olmaksızın,565, 576
infraorbital, 40 Skapula kırığı,602 Spinal kord sendromları, 575t
mental,40 Skopolamin, 513 Spinal kord yaralanması
posterior tibial,39 Skrotal apse,197-198 acil serviste bakım ve yönetim,576-577
radial, 39 Skroturn derisi avülsiyonu, 590 ayırıcı tanısı,574-576
safenöz, 39 Skrotum,197-198 epidemiyolojisi, 573
supraorbital,40 Smith kırığı, 597 patofızyolojisi,573-574
supratroklear, 40 Sodyum bikarbonat servikal,574t
sural, 39 antidote olarak, 366t Spinal kord yolları, 573
ulnar, 39 hiperkalemi tedavisi, 27 Spinal kord-ilişkili ağrı, 617t
yüzeye! peroneal, 39 yenidoğan resusitasyonunda,23 Spinal şok, 574
Sinoviyal sıvı, 626, 627t Sodyum bozuklukları Spinotalamik yollar, 573
Sinüs aritmisi, 10, lOş çocuklarda, 286t Spirometri, 137
Sinüs barotravması, 436t hipernatremi, 24-25, 25t, 286, 286t Spironolakton, 180
Sinüs bradisardisi, lO-11 hiponatremi, 24, 24t, 273,285, 286t,388, Dalak enfarktı,303
Sinüs taşikardisi 489 Sponta pnömotoraks, 132ş,l32-134
çocuklarda, 22 Sodyum polistiren sülfonat, 27 Spontan bakteriyel peritonit,179
tanımı, 11 Soğuk yaraları Sporothrix schenckii,328
Sinüzit, 240, 495, 544-545 batırma, 440 Sporotrikozis, 328
Siprofloksasin dona dayanıklı, 422 Spurling belirtisi,620t
690 İNDEKS