You are on page 1of 12

Aksaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi . .

7(1) 103-114
© 2014 Aksaray Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
http://iibfdergi.aksaray.edu.tr

İklim Değişikliğinin Yerel Bir Sorun Olarak İnşası

Mustafa DEMİRCİa
Erciyes Üniversitesi

Öz

İklim değişikliğinin çözülebilir bir kamu politikası sorunu olarak formüle edilmesi, çağımızda siyasetçileri ve bilim adamlarını
zorlayan kamu politikası alanlarından birini teşkil etmektedir. Bu çalışmada iklim değişikliğinin bir kamu politikası sorunu
olarak tanımlanması, çerçevelenmesi, yapılandırılması, seçilmesi ve çözülmesi ile ilgili sorunlar inşacı bir yaklaşımla analiz
edilmekte ve çözülebilir bir politika sorunu üretim süreci olarak iklim değişikliğinin yerel bir sorun olarak tanımlanması
tartışılmaktadır.

Anahtar Kelimeler:

İklim Değişikliği; Sorun Tanımlama; Sorun Çerçeveleme; Sorun Yapılandırma

Birçok kurum ve politikacı tarafından günümüzün en geçmesi ile 1990’ların ikinci yarısında başlamıştır.
önemli çevre sorunu olarak kabul edilen küresel iklim Uluslararası iklim değişikliği yönetişim rejimi ve
değişikliğiile mücadele için Birleşmiş Milletler İklim devletler başlangıçta genellikle bu tür kentsel
Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) ile başlayan inisiyatiflerepek ilgi göstermemiştir. Bariz bir biçimde
süreçte oluşturulan küresel iklim değişikliği yönetişim Kuzey Amerika ve Avrupa’dan birkaç kentin öncülük
sistemi sorumluluk öznesi olarak devletleri seçmiştir. ettiği birinci dönemdemitigasyon politikalarına ağırlık
Potansiyel olarak küresel bir felakete sebep olabilecek verilmiştir. Bu ilk dönemi Bulkeley ve Betsill (2013: 139)
“küresel bir sorun” olarak tanımlanan iklim gönüllü şehircilik (municipal voluntarism) diye
değişikliğine karşı Çerçeve Sözleşmeye göre devletlerin adlandırmıştır.
eşitlik temelinde ortak fakat farklı sorumluluklarla
Yerel iklim politikalarının ikinci döneminde ulus üstü
güçlerine uygun olarak iklimi koruyucu tedbirler
belediye ağbağlarıhem sayı olarak daha da büyüyüp
alması gerekir. Ne var ki devletlerin iklim
gelişmiş hem de coğrafi alan olarak dünyanın farklı
müzakerelerinde çıkmaza girmesi ile oluşan hayal
bölgelerini içine almıştır. C40 Kentler İklimLiderliği
kırıklığı ortamında yerel yönetimlerin (belediyelerin)
Grubu (Cities Climate Leadership Group), Rockefeller
iklim değişikliğiyle ilgili çabalarda ön plana çıktığı
Vakfı İklim Değişikliği İnisiyatifi (Rockefeller
görülmektedir.
Foundation Climate Change Initiative), ICLEI’nin
Bulkeley ve arkadaşlarının (2011: 125) yaptığı devam eden çalışmaları gibi ulus üstü belediye
araştırmanın bulgularına göre1990’lardan bu yana ağbağları kentsel iklim değişikliği gündeminin
iklim değişikliği konusunda yerel yönetim politikaları oluşumuna ciddi katkılar yapmıştır. Bu dönemde aynı
açısından iki dönem tespit edilebilir. İlk dönem tek zamanda hâkim mitigasyon politikasının yerine hem
başına kentler ile ICLEI’nin İklim Koruma için Kentler mitigasyonun hem de adaptasyonun önemli görüldüğü
(Cities for Climate Protection), İklim İttifakı (Climate belediye iklim politikasıortaya çıkmıştır. İkinci döneme
Alliance) ve Enerji Kentler (Energy Cities) gibi ulus üstü Bulkeley ve Betsill (2013: 140) stratejik şehircilik
belediye ağbağlarının (transnational municipal (strategic urbanism) adını vermiştir.
networks) sera gazları salımın azaltmak için eyleme

a Mustafa DEMİRCİ, Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi, İİBF, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, musdemirci@erciyes.edu.tr
A KSA RA Y Ü N İV E RS İ T ES İ İİ B F D E R G İS İ , Ocak 2015, Cilt 7, Sayı 1

İklim değişikliği ile mücadelede kentlerin(yerel derecesi sorundan soruna farklılık gösterir (Hoppe,
yönetimlerin) izlediği politikaların ön plana 2010: 30). Kamu politikalarında durumun ne
çıkmasında iklim değişikliğinin “çözülebilir yerel bir olduğunun tespiti ile ilgili bilgi
sorun” olarak çerçevelenmesinin önemi büyüktür. Zira eksiklikleri/belirsizlikler ve ne olması gerektiği
devletlerin sorumluluğu altında küresel ölçekte hakkında değer yargıları sürekli tartışma ve mücadele
mitigasyon eylemi olarak iklim değişikliği sorununun konusudur.
çözümü çıkmaza girmiştir. Bu çalışmada inşacı
Hâlihazırda veya gelecekte dünyada bazı durumların
(constructivist) yaklaşımla kamu politikası sorunlarının
sorun (arzu edilmeyen durum) olarak kabul edilmesi
otorite olarak tanımlanması, çerçevelenmesi,
gerekir iddiasına sorun bulma, sorun algılama veya
yapılandırılması, seçilmesi ve çözülmesine ilişkin
sorun saptama (problem finding, problem sensing,
sorunlar literatür taraması yoluyla belirlendikten sonra,
problem identification) denir. Belli bir sorunu
iklim değişikliği sorununun tanımlanması,
saptamada vatandaşlar, paydaşlar, politika
çerçevelenmesi, yapılandırılması ve çözülmesine ilişkin
belirleyiciler problematik görünen durumları
sorunlar belirlenmiştir. Daha sonra, çözülebilir bir
kategorize etmede veya göstermede (temsilde) çoğu
sorun önerisi olarak iklim değişikliğinin yerel bir sorun
zaman farklı, çelişen ve hatta çatışan yollar izler. Bu
olarak çerçevelenmesinin olumlu ve olumsuz yönleri
açıdan bir sorunun çerçevelenmesi (problem framing,
üzerinde durulmuştur.
problem representation, problem categorization)
önemlidir. Yorum şemaları, düşünce kalıpları veya
Kamu Politikası Sorunlarını Üretme
paradigmalar olarak çerçeveler (frames), sorunlu
Süreçleri (Tanımlama, Çerçeveleme, duruma karşı takınılacak tutum ve davranışları

Yapılandırma, Seçme ve Çözme) İle (alternatif çözümleri) şekillendirir. Çerçeveler, belli


kaygıları öne çıkarırken bazı kaygıları ihmal eder,
İlgili Sorunlar
ilgilenilmesi gerekenleri tutarlı bir biçimde ifade eder.
Sorun, pozitivist yaklaşımda ve inşacı (constructivist) Siyasette farklı sorun çerçeveleri politika gündemi
yaklaşımda farklı biçimde tanımlanır. Pozitivist açıdan oluşturmak için birbiri ile rekabet eder. Rekabet eden
sorunlar, bilimsel olarak ölçülebilen ve sebepleri analiz sorun gösterimleri/çerçeveleri hakkında yapılan
edilebilen olgulardır. Bu açıdan kamu politikalarının araştırma, tartışma, değerlendirme ve siyasal
ilgilenmesi gereken sosyal sorunlar, denge halini mücadeleye, sorun yapılandırma (problem structuring)
koruyan toplumda bir tür sapma veya fonksiyon denir. Mevcut durumla ilgili bilginin “kesinlik”
bozukluğu (arıza, sakatlık, hastalık) olarak görülebilir. derecesine ve arzu edilen durumla ilgili değer ve
Bilgi üretimi (bilimsel araştırma ve analiz) ve üretilen normlar üzerinde “uzlaşma” derecesine göre
bilginin uygulanması sosyal sorunları çözecektir yapılandırılma bakımından sorunlar dört gruba ayrılır
(Parsons, 1995: 92-96). (Hisschemöller ve Hoppe, 1996: 56): Yapılandırılmış
İnşacı perspektiften bakıldığında ise, sorunun tanımı sorunlar, (amaçlar açısından) kısmen yapılandırılmış
bizatihi bir sorundur. Zira sorunlar algıları, algılar zihni sorunlar, (araçlar açısından) kısmen yapılandırılmış
inşaları, zihni inşalar söylemleri ihtiva eder. Sorunlar, sorunlar ve yapılandırılmamış sorunlar. Zaman
gerçek diye algılanan durumlar ile olması arzu edilen geçtikçe bir sorun yapılandırılma derecesine göre bir
durumlar arasındaki aykırılık (tezat, farklılık, çelişki, gruptan başka bir gruba geçiş yapabilir.
açık) olarak tanımlanabilir. Başka bir ifade ile sorun, Yüksek düzeyde kesinlik ve uzlaşmaya sahip olan
sosyal olarak inşa edilen “olan” ve “olması gereken” sorunlara yapılandırılmış sorunlar (teknik sorunlar)
arasındaki uyuşmazlıktır. Siyasal açıdan bakıldığında denir. Yapılandırılmış sorunlar veya teknik sorunlar,
bir toplumda ne olduğu, ne olacağı ve ne olabileceği çözüm açısından program, standart veya kural
hakkındaki bilgi iddialarının geçerlilik derecesi ile arzu geliştirmeye uygundur. İlgili değerler hakkında
edilen durumu tanımlamada kullanılacak değerler, uzlaşma var ama ne tür bilginin konu ile alakalı olduğu
normlar ve standartlar hakkında görüş birliğinin hakkında anlaşma yoksa buna (amaçlar açısından)

S a y f a | 104
DEMİRCİ / İklim Değişikliğinin Yerel Bir Sorun Olarak İnşası

kısmen yapılandırılmış sorun denir. Bu tür politika arzulanan durum arasındaki uyumsuzluğu ortadan
sorunlarına karşılık vermede deney ve yenilik kaldırmak için alternatif hareket istikametleri arasından
(inovasyon) ön plana çıkar. Hangi tür bilginin konu ile seçim yapmak, sorun çözme anlamına gelir.
alakalı olduğu konusunda uzlaşmanın olduğu ancak
Sorunu tanımlamak, bir bakıma sorunu çözmektir.
ilgili değerler konusunda uzlaşmazlığın olduğu
Tersten söylemek gerekirse, tanımlanamayan sorunlar
sorunlara, (araçlar açısından) kısmen yapılandırılmış
çözülemez. Çünkü sorun tanımında tercih edilen
sorunlar denir. Bu tür sorunların çözümünde
çerçeve (söylem, teori, hikâye, model, mitos) sebep-
müzakere, pazarlık, katılım, arabuluculuk gibi
sonuç ilişkilerini (kozalite) ihtiva eder. İnşacı
stratejilere ağırlık verilir. Değerler üzerinde uzlaşma
perspektiften politika kararları, hem sorunların hem de
bilgi hakkında kesinlik yoksa ama mevcut durum
çözümlerin yer aldığı söylemlerdir. Farklı sorularla
rahatsızlık verici ise, yapılandırılmamış sorun vardır.
çözümü bariz olan sorunlara ilişkin yanlış soruları
Sistemle ilgili belirsizliklerin ve kararla ilgili çıkar
sorma, çözümleri görünmez kılabilir. Örneğin son
çatışmalarının yüksek düzeyde olduğu bu tür sorunlara
tahlilde aynı kapıya çıksa da “Dua derken sigara
Funtowicz ve Ravetz (2003) normal bilimin mevcut
içilebilir mi?” sorusunun cevabı hayır iken, “Sigara
teknikleri ile çözmede yetersiz kaldığı “post normal”
içerken dua edilebilir mi?” sorusunun cevabı evettir
sorunlar adını vermiştir. Yapılandırılmamış sorunları
(Bacchi, 2001: 49-50). Bu açıdan otorite olarak ortaya
Rittel ve Webber (1973) ise, “karmaşık sorunlar”
konan sorun tanımı veya sorun tercihinin mevcut
(wicked problems) olarak isimlendirmiştir.
yönetişim tarzları bakımından yapılabilir bir çözüm
Karmaşık sorunların özellikleri şu şekilde sıralanabilir ortaya koyan söylemlere dayanması gerekir.
(Karl vd., 2011: 238-239): (1) Karmaşık sorunların kesin
Sorun üretme (problem processing), sorun bulma,
tanımı yoktur. Karmaşık sorunların farklı çıkarlara göre
sorun tanımlama, sorun çerçeveleme sorun
farklı yorumları vardır. Bu yorumların hiçbiri doğru
yapılandırma, sorun çözme gibi tüm faaliyetleri içine
veya yanlış değildir. (2) Karmaşık sorunlar tek bir
alır. Bir siyasal sistemde bir kamu politikası sorununun
sebepten kaynaklanmaz, birçok sebebi vardır.
üretiminde vatandaşlar ve diğer politika aktörleri
Karmaşık sorunlar çatışan amaçlar/değerler arasında
tarafından kullanılan kurumlar, inançlar, kurallar ve
karşı bedeller ihtiva eder. (3) Karmaşık sorunlara
pratikler toplamına, sorunların yönetişimi (governance
yapılan müdahaleler başka yerlerde bilinmeyen etkiler
of problems) denir (Hoppe, 2010: 43).
yapabilir. (4) Karmaşık sorunlar çoğu zaman sabit
değildir. Sorun çözücüler sürekli hareket eden bir Aşağıda bu kavramsal çerçeve içinde iklim

hedefe odaklanmak zorundadır. (5) Karmaşık değişikliğinin bir kamu politikası sorunu olarak üretim

sorunların tek bir çözümü olmayabilir. (6) Karmaşık sürecine ilişkin sorunlar ele alınacaktır.

sorunlar sosyal olarak da karmaşıktır. Sosyal


karmaşıklık birçok yönetim yaklaşımını allak bullak İklim Değişikliği Sorununun Üretim
eder. (7) Karmaşık sorunlarla ilgili sorumlulukları Sürecine (Bulma, Tanımlama,
dağıtmak zordur, çünkü karmaşık sorunlar herhangi
Çerçeveleme, Yapılandırma, Seçme ve
tek bir kişi, tek bir disiplin veya tek bir örgüte uygun
olarak konumlandırılamaz. (8) Karmaşık sorunlar Çözmeye) İlişkin Sorunlar
konusunda uzlaşı kararı, kişisel ve toplumsal
Tarihsel olarak bakıldığında sera etkisi teorisini 1896
davranışlarda zorunlu olarak değişiklik yapmayı
yılında ilk defa ortaya atan İsveçli bilim adamı Svante
gerektirir. Bu değişiklikler duruma göre teşvik edilir,
Arrhenius’tan 1980’li yıllara kadar iklim değişikliği
duruma göre dirençle karşılaşır.
sorunu, sadece bireysel olarak bilim adamlarının
Otorite olarak sorun tanımı veya sorun tercihi (problem ilgisini çeken ezoterik bir konu olarak kalmıştır. Bilim
choice) sorun bulma, sorun çerçeveleme ve sorun çevrelerinde 1950’lerin ortasına kadar iklimbilimcilerin
yapılandırma süreçlerinin geçici olarak bir süreliğine çoğu iklimin sabit olduğu inancını paylaşmıştır
kararlaştırılmış sonucudur. Mevcut durum ile (Kadıoğlu, 2007: 243).

S a y f a | 105
A KSA RA Y Ü N İV E RS İ T ES İ İİ B F D E R G İS İ , Ocak 2015, Cilt 7, Sayı 1

Bilim insanlarının gelecek küresel felaket olarak bir sorun değildir. Bu nedenle iklim değişikliği sorunu
bulduğu iklim değişikliği sorununun bilimsel alandan siyasal alanda ihtiyatlılık ilkesine (precautionary
siyasal alana aktarılmasında Hükümetler arası İklim principle) dayalı olarak belirsizlik altında karar almayı
Değişikliği Paneli (IPCC) önemli rol oynamıştır. 1988 gerektiren daha önce görülmemiş acil bir küresel
yılında iklim değişikliği konusunda siyasete bilimsel politika sorunu olarak ortaya konmuştur. İklim
tavsiye oluşturmak için IPCC’nin kurulması, değişikliği konusunda ihtiyatlılık ilkesini tatmin edici
uluslararası bilimsel iklim değişikliği söyleminin bir şekilde formüle etmenin çok zor olduğu
küresel düzeyde ortaya çıkışı açısından önemli bir anlaşılmıştır. Belirsizlik altında karar almanın rasyonel
dönüm noktası olmuştur. tek bir yolu olmadığı için iyimserlik, kötümserlik gibi
duygusal temelde birçok karar alma ilkesine
Bilimsel otorite kabul edilen IPCC’ye göre iklim
başvurulabilir. İklim değişikliği konusunda egemen
sisteminin ısınmakta olduğu tartışmasız kesin bir
bilimsel söylemin tercih ettiği acil eylem yapmayı
gerçektir. IPCC kuruluşundan itibaren periyodik olarak
gerektiren, karamsarlık ve korkuya dayanan maximin
yayınladığı raporlarda sürekli olarak insan kaynaklı
ilkesi, böylesi karmaşık bir soruna karşı
sera gazları salımlarının artması nedeniyle iklim
uygulanabilecek tek rasyonel karar alma ilkesi değildir
değişikliğinin meydana geldiğini değerlendirme
(Bognar, 2011: 345).
raporlarından (1990 FAR, 1995 SAR, 2001 TAR, 2007
AR4, 2014 AR5) özellikle ikincisinden itibaren gittikçe İklim değişikliği konusunda gelişmiş ülkeleri acil
daha kesin bir dille ifade ede gelmiştir. Bilim eyleme geçmeye çağıran BMİDÇS’nin1992 yılında
adamlarının bulduğu iklim değişikliği sorununa göre Rio’da ortaya çıkışı, bilimsel iklim değişikliği
sera gazları salımları artışı durdurulmazsa, söyleminin siyasal alanda güçlü bir başlangıç yaptığına
kuvvetlendirilmiş sera etkisiyle birçok felaket (türlerin işaret etmektedir. BMİDÇS ile birlikte iklim değişikliği
yok olması, hastalıkların yayılması, kuraklık, çölleşme, söyleminin egemen söylem haline gelmesi için gerekli
açlık, küçük ada devletlerinin yok olması, aşırı hava iki koşul (söylem yapılaşması ve söylem
olaylarının artması vs.) meydana gelecektir. kurumsallaşması) meydana gelmiştir (Hajer, 2005: 303).
Birçok insan iklim değişikliği alanında sorunun
Bilimsel iklim değişikliği söylemine göre iklim
kavramsallaştırmasında IPCC’nin ürettiği bilimsel
değişikliği sorunuyla baş etmek için öncelikle sorunun
söylemi kullanmış ve bu söylem BMİDÇS ile Taraflar
sebebine (mitigasyon) ve ikincil olarak sonuçlarına
Konferansı (COP) ve Sekretarya gibi kurumsal ve
(adaptasyon) yönelik küresel ölçekte politikalar
örgütsel pratiklerde somutlaşmıştır. BMİDÇS’nin iklim
geliştirilmelidir. IPCC’ye göre yeryüzü ortalama
değişikliği tanımına göre, eğer iklim değişikliğinin
sıcaklık artışını 2 Cº’de sınırlamak için atmosferdeki
kaynağı insan değilse, harekete geçmenin hiçbir
sera gazları miktarının 2100 yılına kadar 450 ppm’i
gerekçesi yoktur. Zira BMİDÇS’de (insan kaynaklı
aşmaması gerekir. Eğer atmosferdeki sera gazı miktarı
olmayan) doğal iklim felaketlerine karşı hiçbir önlem
artışı 500 ppm’i aşarsa, yeryüzü ortalama sıcaklık
önerilmemektedir (Pielke, 2005: 556). İklim değişikliği
artışını 2 Cº derecede sınırlamak mümkün olmayacaktır
BMİDÇS’inde adeta lineer çözüm gerektiren tek bir
(IPCC, 2014: 10). İklim değişikliğini mitigasyon sorunu
lineer sorun olarak çerçevelemiştir (küresel bir rejim
olarak çözmek bu düşünce tarzında esasen ulus
altında sera gazları salımlarının azaltılması).IPCC,
devletlerin ve uluslararası örgütlerin yetki alanı olarak
iklim değişikliğinin tanımını insan kaynaklı olmayan
görülmüştür (Lindsth, 2004: 325). Çok sayıda bilimsel
(doğal) iklim değişikliğini de içine alarak BMİDÇS’den
belirsizlik altında bu egemen bilimsel söylemin aksini
daha geniş tutmuştur.
savunan tüm görüşler, IPCC tarafından reddedilmiş ve
marjinalleştirilmiştir. İklim değişikliği BMİDÇS’nin formüle ettiği teknik bir
sorun olmaktan daha ziyade yapılandırılmamış
Ne var ki iklim değişikliği sorunu bilimsel belirsizlikler
sorunlar (post normal sorunlar veya karmaşık sorunlar)
nedeniyle pozitivist yaklaşımla kesinlik altında
kategorisine daha uygun düşmektedir. Örneğin Levin
rasyonel karar alma kurallarına uygun çözüm
ve arkadaşlarına göre (2012: 123) iklim değişikliği şu
geliştirmeye elverişli yapılandırılmış sorun veya teknik

S a y f a | 106
DEMİRCİ / İklim Değişikliğinin Yerel Bir Sorun Olarak İnşası

özelliklere sahip olan süper bir karmaşık sorundur: (1) söylemlerin yer yer çatıştığı gibi yer yer örtüştüğü de
Harekete geçmek için zaman azalmaktadır. (2) Soruna görülmektedir.
sebep olanlar aynı zamanda soruna cevap arayanlardır.
Yeşil yönetimsellik söylemi, iklim değişikliği sorununu
(3) Sorunla ilgilenmesi gereken bir merkezi otorite
bilimin yönlendirdiği merkezi çok taraflı müzakere
yoktur. (4) Politika tepkileri irrasyonel olarak geleceği
düzeni ve bu düzenle ilişkili küresel ölçekte uygulanan
önemsememektedir. (5) Geleneksel analitik teknikler
yukarıdan aşağıya doğru iklim izleme ve mitigasyon
çözümü belirlemek bakımından yetersizdir.
teknikleri ile çözmek niyetindedir. Avrupa Birliği bu
Bilimsel belirsizlikler ve siyasal çıkarlar açısından söylemi en yüksek sesle dile getiren aktör olmuştur.
bakıldığında iklim değişikliği post normal sorunlar Buna karşın ekolojik modernizasyon iklim değişikliği
kategorisinde yer almaktadır. İklim karmaşık bir sistem sorunlarına karşı esnek ve maliyet optimal çözümler
olduğu için kullanılan bilgisayar modelleri iklimle ilgili bulmayı amaçlayan adem-i merkezi liberal piyasa
tüm belirsizlikleri çözmemiştir ve çözmesi de mümkün yönetişimini savunmaktadır. Yurttaş yönetişimi ise
değildir. Dolayısıyla iklim değişikliğini tek bir sebebe iklim adaleti ve iklim sürdürülebilirliğine dayalı olarak
indirgeyerek çözmek mümkün değildir. Bilimsel diğer iki söylemin hâkimiyetine direnen ve meydan
kesinliğin olmadığı iklim değişikliği ile ilgili sorunlar okuyan radikal ve daha çok reform yönelimli çözümler
devletlerarasında adalet, kalkınma ve enerji güvenliği önermektedir. Yurttaş çevreciliğinin radikal versiyonu,
gibi kaygılar yüzünden çıkar çatışmaları alanı haline Kuzey tüketim kalıplarının temelli dönüşümünü, daha
gelmiştir. ekoloji merkezli ve daha adil dünya düzeni için
kapitalizmin ve devlet merkezli egemenliğin terk
Hal böyle olunca bilim insanlarınca bulunan iklim
edilmesini savunmaktadır. Buna karşın yurttaş
değişikliği sorunu, siyasal alanda kamu politikası sorun
çevreciliğinin reform yönelimli versiyonu, ulus üstü
üretim sürecinde farklı söylem çerçeveleri tarafından
sivil toplum örgütlerinin devlet merkezli pratiklerin
farklı şekillerde tanımlanmış ve bu farklı sorun
tamamlayıcısı olarak iklim rejiminin meşruiyetini ve
tanımları siyasal arenada birbiriyle rekabet içinde
hesap verebilirliğini artırabileceğini öne sürmektedir.
olmuştur. Uluslararası iklim müzakerelerinde taraf
devletler arasında iklim değişikliği sorununun bir 1992 BMİDÇS, yeşil yönetimsellik zihniyetinin komuta
kamu politikası sorunu olarak üretim sürecinde ve kontrol mantığını yansıtırken, 1997 Kyoto
küresele karşı yerel, Kuzey ülkelere karşı Güney Protokolü’nde ekolojik modernizasyonun piyasa
ülkeler, bugünkü nesillere karşı gelecek nesiller, yönelimli maliyet etkin çözümleri baskın hale gelmiştir
merkezileşmeye karşı adem-i merkezileşme, ekonomik (karbon ticareti, temiz kalkınma mekanizmaları ve
verimliliğe karşı çevre etiği, mitigasyona karşı ortak yürütme gibi esneklik mekanizmaları). Özellikle
adaptasyon gibi birçok çatışma ve gerilim noktası 2001 yılında ABD’nin Kyoto’dan çekilmesiyle birlikte
ortaya çıkmıştır. yeşil yönetimsellik zihniyetine dayalı egemen iklim
söylemi sarsılmıştır. (Tirkkonen vd., 2002: 193-195).
1997’de Kyoto Protokolü’nün formülasyonu ile birlikte
İkinci uygulama dönemi 2012’de Doha’da toplanan 18.
iklim değişikliği sorununun yapılandırılması ile ilgili
Taraflar Konferansında 2020 yılına kadar uzatılan
söylemlerin çeşitlendiği görünmektedir. Backstrand ve
Kyoto Protokolü sonrası iklim yönetişim sisteminin
Lövbrand (2007: 124) küresel iklim değişikliği
şekillenmesinde iklim değişikliği sorununun anlamı,
sorunlarının yönetişim sisteminde taraflar arası
taraflar arasında iklim müzakerelerinde mücadele
müzakerelerde rekabet eden üç temel üst söylem
konusu haline gelmiştir. 2020 sonrasında gelecek iklim
olduğunu tespit etmiştir. Bunlar yeşil yönetimsellik
sorunlarının yönetişim sistemini oluşturmada devam
(green governmentality), ekolojik modernizasyon ve
eden söylem mücadelesi, Kuzey-Güney adaleti,
yurttaş çevreciliğidir (civic environmentalism).
bugünkü nesiller ve gelecek nesiller arasında adil yük
Heterojen olan bu söylemler iklim tartışmalarında
paylaşımı, yoksullukla mücadele, sürdürülebilir
sürekli değişmekte ve yeniden tanımlanmaktadır. İklim
kalkınma, katılımcı demokrasi ve daha geniş normatif
değişikliği sorununun tanımında ve çözümünde bu
tartışmalara kapı açmıştır.

S a y f a | 107
A KSA RA Y Ü N İV E RS İ T ES İ İİ B F D E R G İS İ , Ocak 2015, Cilt 7, Sayı 1

BMİDÇS ile Kyoto Protokolü arasında önemli farklar kılmaktadır. Sanayileşmiş ülkelerin daha fazla indirim
vardır. BMİDÇS uluslararası yumuşak hukuk belgesi yükümlülüğü alması, zamanla sorumlulukların diğer
olarak salım indirimi iyi niyet düzeyinde iken, Kyoto ülkelere doğru yaygınlaştırılması ihtiyacı vardır. Ancak
Protokolü 2008-2012 dönemi için somut sayısal hedefler kalkınmakta olan ülkeler bu aşamada ekonomilerine
koymuştur. BMİDÇS yaptırım gücü açısından zayıfken, karbon sınırlaması dayatmanın adaletsiz olduğunu ileri
Protokol sonraki dönemler için ağır yaptırımlar sürmüştür. Çünkü bu ülkelerin yoksullukla ve işsizlikle
öngörmüştür. Kyoto, salım indirim maliyetini azaltmak mücadele gibi daha acil öncelikleri vardır. Karbon
için ortak yürütme, temiz kalkınma mekanizmaları ve sınırlamasının getirdiği ekonomik daralma temel kamu
salım ticareti gibi esneklik mekanizmaları hizmetlerinin dahi sunumunu zorlaştıracaktır ki bunlar
getirmektedir. BMİDÇS ülkeler arası ayrımda meşru kaygılardır. BMİDÇS’de yer alan eşitlik
gelişmişlik düzeyi ve OECD üyeliğini esas alırken, temelinde ortak fakat farklı sorumluluklar, ülkelerin
Protokol’de müzakereler yoluyla her ülke kendine güçlerine göre yükümlülük alması, tarafların özel
farklı bir konum belirleyebilmiştir. BMİDÇS, iklim koşullarının tümüyle dikkate alınması, gelişmekte olan
değişikliği meselesinde temel hukuki metindir (Arıkan, ülkelere gereğinden fazla veya anormal yükümlülük
2006: 57). getirilmemesi, ekonomik gelişme hakkının tanınması
ve sürdürülebilir kalkınma gibi ilkeler gelişmekte olan
Birinci uygulama dönemi 2008-2012 ikinci uygulama
ülkelerin bağlayıcı yükümlülük altına girmemesine
dönemi 2012-2020 yılları arasını kapsayan Kyoto
gerekçe oluşturmaktadır. Tüm bu sebeplerden dolayı
Protokolü sonrası iklim değişikliği sorunlarının
uluslararası iklim müzakerelerinde (Taraflar
yönetişimi için müzakerelere bağlı olarak 2015’de
Konferanslarında) iklim değişikliğini ulus devletlerin
Paris’te toplanacak 21. Taraflar Konferansında yeni bir
mitigasyon politikası ile çözmesi gereken küresel bir
sistemin oluşturulması beklenmektedir. Ne var ki iklim
sorun olarak çerçeveleyen politika söylemi, sorunu
değişikliği sorununun çözülemez şekilde
çıkmaza sürüklemiştir.
formülasyonu(küresel ölçekte devletlerin zorunlu
mitigasyon yükü alması) ve iklim değişikliği Kuvvetlendirilmiş sera etkisi teorisine göre en azimli
sorununun farklı söylemler tarafından çatışmalı şekilde mitigasyon politikaları uygulansa dahi, bu iklim
formülasyonu (zorunlu eylem-gönüllü eylem, küresel- değişikliğini durdurmak için yeterli olmayacaktır.
yerel, merkeziyet-ademi merkeziyet, Kuzey-Güney, Dolayısıyla iklim değişikliğinin etkilerine uyum
bugünkü nesiller-gelecek nesiller vs.), bilimsel sağlamayı kolaylaştıracak politikaların (adaptasyon) da
belirsizlikler göz ardı edilse bile, meseleyi içinden belirlenmesi gerekir. Mitigasyon politikaları gibi
çıkılmaz hale getirmektedir. adaptasyon politikaları da önemli maliyetleri
beraberinde getirmektedir. Bu açıdan Kyoto sonrası
Küresel iklim değişikliği yönetişim sisteminin sorun
müzakerelerinde iklim değişikliği ile mücadele için
çözümünde en fazla önem verdiği husus, ulus
gerekli finansmanın sağlanması için fon oluşturma ve
devletlerin sorumluluğunda mitigasyondur (iklim
bu fonları işletme öncelikli meseleler arasında yer
değişikliğinin nedeni sayılan insan kaynaklı sera
almaktadır.
gazları salımlarının özellikle karbondioksit salımının
küresel olarak devletler tarafından sınırlandırılması). Tüm bu tartışmalar gösteriyor ki iklim değişikliği
Ancak bu yaklaşım aşağıdaki sebeplerden dolayı karmaşık bir sistemden kaynaklanan karmaşık bir
çıkmaza girmiştir. Bir defa Kyoto deneyimi iklim sorundur ve basit bir çözümü yoktur. Körlerin fili tarif
değişikliğinin nedenleri üzerinde ihmal edilecek etmesi metaforunda olduğu gibi iklim değişikliği
derecede küçük etki yaratacak salım indirimlerinin bile sorunu farklı kişi ve kurumlar tarafından farklı
ülkeler açısından karşılanmasının ne kadar zor açılardan farklı şekilde çerçevelenerek
olduğunu göstermiştir. Maliyetleri azaltmak için yapılandırılmaktadır. İklim değişikliğinin farklı sorun
esneklik mekanizmaları getirilmiştir. IPCC’nin tanımlarına şu örnekler verilebilir: Kirlilik sorunu,
görüşüne göre gelecek iklim sözleşmesi Kyoto’dan küresel ortak mallar sorunu, piyasa başarısızlığı
daha güçlü mitigasyon politikalarını gerekli sorunu, çevre sorunu, medeniyet sorunu, ahlak sorunu,

S a y f a | 108
DEMİRCİ / İklim Değişikliğinin Yerel Bir Sorun Olarak İnşası

kapitalist düzen sorunu, doğal kaynak olarak İklim Değişikliğinin Çözülebilir Yerel
atmosferin paylaşılması sorunu, sürdürülebilir
Sorun Olarak Çerçevelenmesi
kalkınma sorunu, Güney-Kuzey ülkeler arası adalet
sorunu, kuşaklar arası adalet sorunu, küresel bir sorun, İklim değişikliğine tepkileri 1990’lı yıllarda başlasa da
yerel bir sorun, mitigasyon sorunu, adaptasyon sorunu, kentlerin uluslararası politika alanında iklim
enerji sorunu, yaşam tarzı sorunu, belirsiz risk, küresel değişikliğinde önemli bir aktör olarak tanınması görece
felaket vs. yeni bir olgudur (Broto ve Bulkeley, 2013: 92).
Günümüzde artık iklim değişikliği az sayıda belediye
Taraflar konferansında yer alan müzakerelerde ve IPCC
arasında çok az bilinen bir kaygı değil, uluslararası
raporlarında iklim sorununun farklı perspektiflerden
iklim değişikliği gündeminde geniş yer tutan bir
çerçeveleyerek yapılandırmanın getirdiği karmaşıklık
konudur (Bulkeley ve Betsill, 2013: 136).ABD ve
sürmektedir. Örneğin 1997 Kyoto’da liberal piyasa
Avusturalya gibi hükümetlerin uluslararası iklim
yaklaşımı diğer söylemleri marjinalleştirmiştir. 2001
değişikliği çabalarını desteklemede gönülsüz olduğu
Marakeş 7. Taraflar Konferansı sonrası küresel
ülkelerde bile kentler (ulus altı yerel yönetim birimleri),
mitigasyon rejimine karşı hasar görebilirlik
iklim değişikliği ile mücadelede başı çekmektedir
(vulnerability) ve adaptasyon kaygılarının öne çıktığı
(Antonio ve Oliveira, 2009: 254). Yerel yönetimler
görünmektedir. IPCC, 2007 değerlendirme raporunda
arasında iklim değişikliğine yönelik ulus üstü
(AR4) iklim değişikliği sorununu daha çok
ağbağların, belediyeler arası sözleşmelerin ve yerel
sürdürülebilir kalkınma paradigmasına yerleştirmiştir.
yönetim bildirgelerinin sayısında son zamanlarda ciddi
Kyoto sonrası için daha çoğulcu ve daha çok
bir artış gözlenmiştir. Uluslararası resmi zorlama ve
parçalanmış iklim yönetişim düzeni oluşmaktadır
yaptırım süreçlerinin yokluğunda iklim konusunda
(Backstrand ve Lövbrand, 2007: 136). Kısacası iklim
belediyeler arası ağbağ türü yönetişim gerçekleşmiştir
değişikliği başlığı altında yer alan karmaşık,
(Bulkeley ve Betsill, 2013: 143).Tüm bu gelişmeler, 2007
postnormal veya yapılandırılmamış sorunlar yumağı
AR4’den sonra kentlerin iklim politikasındaki
ile ilgilenmede tüm tarafların tanımı üzerinde ittifak
öneminin tanınması ve ilgili literatürdeki hızlı gelişme,
ettikleri “tek bir aynı sorun” yoktur. İklim değişikliği
IPCC’yi 2014 AR5’de kentsel alanlar hakkında daha
sorunları üretme sürecinde farklı
önceki raporlarda hiç olmayan müstakil bölümler
çerçevelere(söylemlere, paradigmalara, hikâyelere,
ayırmaya sevk etmiştir (Seto vd., 2014: 978).
mitoslara, teorilere, çıkarlara) dayanan farklı iklim
değişikliği sorun yapılandırmaları arasındaki rekabet Şu önerme günümüzde hem akademik çevrelerde hem
devam etmektedir. de siyaset çevrelerinde geniş kabul görmektedir: İklim
değişikliği ile ilgili sorunların yönetişimi sadece
İklim değişikliği sorunlarının yapılandırılması ile ilgili
uluslararası müzakerelere ve ulusal politika
çerçevelerarası yaşanan rekabette dikkat çeken önemli
belirlemeye özgü bir konu değil, aynı zamanda kentsel
konulardan biri, yerel yönetimlerin (kentlerin) son
(yerel) bir sorundur. İklim sorunlarının yönetişiminde
zamanlarda ön plana çıkmasıdır. Özellikle 2009
karmaşık yatay ve dikey ilişkiler ağında kentler önemli
Kopenhag15. Taraflar Konferansı’nda (COP15) ve
bir yere sahiptir (Bulkeley ve Betsill, 2013: 138). İklim
müteakip konferanslarda (Cancun COP 16, Durban
değişikliği ile mücadele sadece devletlerarasında değil
COP 17) devletlerin mitigasyon tedbirleriyle ilgili
aynı zamanda diğer yönetim kademeleri, özel sektör ve
küresel bir sözleşmeye ulaşma çabaları hayal kırıklığı
sivil toplum örgütleri arasında daha önce görülmedik
ile sonuçlandıktan sonra, bilim ve politika çevrelerinin
ölçüde işbirliğini gerektirmektedir (Broto ve Bulkeley,
ilgisi gittikçe daha fazla bir oranda yerel (kent) üzerinde
2013: 92). Bu açıdan kentler iklim değişikliği ile
yoğunlaşmaya başlamıştır (Hoff ve Strobel, 2013: 3).
mücadelede önemli bir yere sahiptir. Kimilerine göre
Aşağıda iklim değişikliği literatüründe büyük ilgi
yeryüzünün ikliminin geleceği büyük ölçüde kentlerin
uyandıran iklim değişikliği sorunlarının sosyal üretim
gelecekte nasıl bir gelişme izleyeceği ile yakından
sürecinde iklim değişikliğinin yerel bir sorun olarak
ilgilidir (Corfee-Morlot vd., 2009: 13).
inşası konusu değerlendirilecektir.

S a y f a | 109
A KSA RA Y Ü N İV E RS İ T ES İ İİ B F D E R G İS İ , Ocak 2015, Cilt 7, Sayı 1

İklim değişikliğin yerel bir sorun olarak inşasının geniş yükselmesi, fırtına dalgaları, ısı stresi, aşırı yağış, sel
ölçüde kabul görmesinde şu noktaların önemli baskınları, heyelan, kuraklık, su kıtlığı ve hava kirliliği)
olduğunun vurgulanması gerekir: Bir defa kentler artmaktadır. Aynı zamanda kentsel altyapı tesisleri (su,
(yerel yönetimler),iklim değişikliğinde hem sorunun enerji, kanalizasyon, ulaşım, telekomünikasyon) büyük
hem de çözümün parçası olarak ilişkilendirilebilir. tehlike altındadır (Revi vd., 2014: 538).
İkincisi, iklim değişikliği politikalarının (mitigasyon,
İklim değişikliği açısından kentler, sadece sorunun
adaptasyon) yerelde uygulanması iklim değişikliğiyle
değil, aynı zamanda çözümün bir parçasıdır. Yerel
mücadeleye katkı yaptığı gibi kentlere de yarar
yönetimler halka en yakın yönetim kademesidir. Bu
sağlamaktadır (co-benefit). Çünkü yerel iklim
yönüyle kentlere mitigasyon stratejileri açısından
politikalarının izlenmesi sadece iklim değişikliği
önemli roller üstlenebilir. Çünkü kent yönetimleri sera
sorunlarıyla mücadele etmekle kalmayıp aynı zamanda
gazlarının hem kaynaklarını hem de yutaklarını
kentsel hava kirliliğin azaltılması, halk sağlığının
etkileyen birçok faaliyet üzerinde çeşitli yetkilere
korunması, trafik sıkışıklığının önlenmesi, enerji
sahiptir. Yerel yönetimlerin enerji arzı ve yönetimi,
güvenliğinin sağlanması vb. birçok kentsel faydanın
ulaşım, imar planlaması ve atık yönetiminde sahip
ortaya çıkmasına sebebiyet verecektir (Bulkeley ve
oldukları yetkilerle sera gazları salımı üzerinde etki
Betsill, 2013: 139).
yapma potansiyeli vardır. Mitigasyonla ilgili yerel
Yerelde harekete geçmeyi kolaylaştıran bu siyasal yönetimlerin önünde bir sürü seçenek vardır (Bulkeley
söylem, iklim değişikliğini çözülebilir yerel sorun vd, 2011: 126-127):
olarak çerçevelemiştir. İklim değişikliğinin(soyut
 Yerel yönetimler, örgüt olarak kendi salımlarını
küresel bir sorun değil) çözülebilir somut yerel bir
azaltmaya odaklanabilir.
sorun olarak yapılandırma çabalarında altı çizilmesi
gereken noktalar aşağıdaki gibi özetlenebilir.  Yerel yönetimler, farkındalık oluşturmak için
eğitim programları düzenleyebilir.
Öncelikle kentler iklim değişikliği sorununun bir
parçasıdır; çünkü kentler ekonomik ve sosyal  Yerel yönetimler, yeşil üretim standartları

faaliyetlerin yoğunlaştığı mekânlar olarak sera gazı belirleyebilir.

salım kaynaklarıdır. Kentteki binaların soğutulması ve  Yerel yönetimler, ulaşım politikaları ile salım
ısıtılması, yerel sanayi ve işletmelerin enerji kullanımı azaltabilir.
ve kentteki diğer enerji yoğun faaliyetler sera gazı
 Yerel yönetimler, yerel işletmelerle kamu-özel
üretimine önemli katkılar sağlamaktadır (Lindseth,
ortaklıkları yoluyla mitigasyon projeleri
2004: 328).Kentlerin küresel sera gazı salımlarının oran
gerçekleştirebilir.
olarak ne kadarından sorumlu olduğu literatürde
tartışmalıdır (Broto ve Bulkeley, 2013: 92). IPCC’nin  Yerel yönetimler, ağaçlandırma programı
(AR5 Climate Change 2014: Mitigation of Climate geliştirebilir.
Change) raporuna göre kentsel alanlar, küresel enerji
 Yerel yönetimler, yenilenebilir enerjiyi teşvik
kullanımının % 67-76’den, enerji kaynaklı küresel
edebilir.
karbondioksit salımının % 71-76’sından sorumludur.
Küresel karbondioksit salımının % 44’ü kentsel  Yerel yönetimler, kentsel sera gazı salım

alanlardan kaynaklanmaktadır (Seto vd., 2014: 978). envanteri hazırlayabilir.

Kentler aynı zamanda iklim değişikliğinin sebep  Yerel yönetimler, kentsel iklim değişikliği eylem

olacağı iklim felaketleri tehdidi altında olduğu için planı hazırlayıp uygulayabilir.

iklim değişikliği sorununun bir parçasıdır. Kentler,  Yerel yönetimler, sera gazı indirim hedefi
iklim felaketlerinden ciddi ölçüde zarar görebilir. belirleyebilir.
IPCC’nin (AR5 Climate Change 2014: Impacts,
Kentlerin iklim değişikliği ile ilgili sorunların
Adaptation, and Vulnerability) raporuna göre iklim
çözümünün bir parçası olmasının diğer sebebi, yerel
değişikliği ile ilgili kentsel riskler (deniz seviyesinin

S a y f a | 110
DEMİRCİ / İklim Değişikliğinin Yerel Bir Sorun Olarak İnşası

yönetimlerin adaptasyon politikaları uygulama (1) Liderlik bakımından bireysel olarak belediye
imkânına sahip olmasıdır. İklim değişikliğinin etkileri başkanları iklim politikalarını teşvik bakımından çok
yerel olarak yaşanacağı için yerele bağlı adaptasyon önemli role sahiptir. Ulus üstü belediye ağbağlarına
politikaları izlenmek gerekir. Tarihsel olarak üyelikte ve belediye iklim sözleşme ve bildirgelerini
adaptasyon politikası ve planlaması büyük oranda imzalamada, belediye başkanlarının sergilediği liderlik
ulusal ölçeğe odaklansa da son zamanlarda yerel önemlidir.
ölçekte adaptasyon politikaları izlemenin öneminin
(2) Yetkileri açısından ulusal hükümetlerin yerel
yaygın şekilde tanındığı görülmektedir (Measham vd.,
yönetimlere etki alanı açması ve yerel yönetimleri
2011: 890). Güvenli şehircilik, düşük karbonlu
yönlendirmesi son derece önemlidir. Yerel
şehircilik, dirençli altyapı gibi söylemler yerelde
yönetimlerin mitigasyon ve adaptasyon politikaları
adaptasyonu öneren önemli söylemlerdir (Bulkeley ve
izlemek için gerek duyduğu yetki alanları ülkeden
Betsill, 2013: 149).
ülkeye farklılık göstermektedir. Bu açıdan yerel
Adaptasyonla ilgili yerel yönetimlerin önünde bir sürü yönetimlerin kapasitesinin geliştirmesi büyük önem arz
seçenek vardır. Afet kurtarma ve zarar azaltma etmektedir.
programları, iklim değişikliği konusunda bilinç artırma
(3) Yerel adaptasyon ve mitigasyon projeleri için fon
programları, su havzası planlaması ve koordinasyonu
sağlamada uluslararası kuruluşların ve ağbağların
sağlama, kuraklık için durumsal planlama, dayanıklı
önemli olduğu görülmüştür. Kyoto Protokolü temiz
altyapı inşası, suyu koruma ve kirlilik kontrolü, kıyı
kalkınma mekanizmaları, gelişmekte olan ülkeler için
alanlarını planlama, kıyı doldurmayı yasaklama, kıyı
mali kaynak açısından önemli bir fırsat
altyapısını geliştirme, orman geliştirme, ekosistem
oluşturmaktadır.
planlama ve yönetimini bütünleştirme, biyolojik
çeşitliliği koruma, yeni tarım bitkileri geliştirme, tohum (4) İklim değişikliğinin çözülebilir yerel bir sorun olarak

bankalarını iyileştirme, sıcak ve kuraklığa dayanıklı inşası, yerel yönetimleri harekete geçirme bakımından

ürünlerin teşvik etme, bilgiyi yayma, tarım kuraklık son derece önemlidir. Küresel iklim değişikliği gibi

yönetimi geliştirme bu seçenekler arasında sayılabilir. kimi ne zaman nerde ve nasıl etkileyeceği belirsiz soyut
bir soruna karşı çoğu insan ve kurum ilgisizdir. İklim
İklim politikasının yerelde uygulanmasını kolaylaştıran
değişikliğinin etkilerinin ve politikalarının
faktörleri Antonio ve Oliveira (2009: 254) üç kümede
yerelleştirilmesi, enerji güvenliğinin sağlanması, yerel
toplamaktadır: (1) Yerel yönetimlerin sera gazları salımı
hava kalitesinin artırılması ve halk sağlığının
üzerinde önemli etkiye sahip alanlarda (ulaşım, enerji,
korunması gibi yerel faydaların sergilenmesi yerel
kent planlama, atık yönetimi, çevre eğitimi vs.) önemli
eylemi teşvik edecektir.
yetkileri vardır. Yerel yönetimler bu alanlara ilişkin
kapasitesini, iklim değişikliği sorunlarının çözümü Ancak iklim değişikliğinin söylem olarak her yerde

yönünde kullanabilir. (2) Yerel yönetimler yeni olması nedeniyle iklim değişikliği selden korunmadan

politikalar uygulamada merkezi idareye nazaran daha ağaç dikme projelerine kadar önceden iklim

esnektir. Merkezi idare ile mukayese edildiğinde yerel değişikliğinin dışında olan farklı projelerle

yönetimler daha çabuk karar alabilir ve kararlarını daha ilişkilendirilmektedir (Bulkeley ve Broto, 2013: 363).

hızlı uygulayabilir. (3) Yerel yönetimler yenilik Lindseth’e göre (2004: 332-334) iklim değişikliği

(inovasyon) politikalarının laboratuvarı olabilir. Çünkü söylemindeki dağınıklık, iklim değişikliği sorununu

uygulama eninde sonunda yerelde olur. değil, sera gazları salımını kontrol etme politikasını
yerelleştirmiştir. İklim değişikliğinin yerel bir sorun
Bulkeley ve arkadaşları (2011: 148) yerel yönetimlerin
olarak inşası, enerji verimliliğine başka bir gerekçe
iklim değişikliği konusunda hareke geçmesinde dört
oluşturmuştur. İklim değişikliği sorununun (tehlike,
faktörün önemli olduğunun altını çizmektedir. Bunlar
felaket) ciddiyetinden duyulan kaygılar değil, kente
liderlik, yerel yönetimlerin yetkileri, kaynaklar ve
sağlayacağı faydalar (ekonomik fırsatlar, yeşil büyüme)
sorun çerçevelemedir.
motivasyon kaynağı olmuştur. İklim değişikliği başlığı

S a y f a | 111
A KSA RA Y Ü N İV E RS İ T ES İ İİ B F D E R G İS İ , Ocak 2015, Cilt 7, Sayı 1

altında yapılan yerel eylemlerde yerel ekonomiyi önemli yerel yönetim programlarına dönüşmesi,
geliştirme ve yerel istihdam fırsatlarını artırma gibi uygulamada sınırlı kalmıştır. ICLEI’nin İklim Koruma
kaygılar öne çıkarken, iklim değişikliği sorunu ikincil için Kentler ağbağı bile iklim değişikliği konusunda
plana düşmüştür. Bulkeley ve arkadaşlarına göre (2011: yerelde yapılandırılmış bir yaklaşım geliştirmede
148) enerji güvenliği ile ilgili kaygılar ve enerji başarısız olmuştur. Onun yerine bu ağbağ, duruma
tasarrufunun ekonomik faydaları, yerel iklim göre maliyet etkin olan ve diğer politika amaçlarıyla zor
değişikliği gündeminin üst sıralarında yer almaktadır. karşı bedeller gerektirmeyen (no-regret) tedbirler
uygulamayı tercih etmiştir. %79’u 2005 yılından sonra
İklim değişikliğinin yerel bir sorun olarak inşası ayrıca
başlayan kentsel eylemler, “iklim deneyleri” diye
şu tehlikeyi taşımaktadır: İklim değişikliği sorunları
isimlendirilebilir. Kentlerde plan ve politikaya
yerel olarak çözülebilir (Lindseth, 2004: 334). Oysa
dönüşmeden deney formunda iklim değişikliği
deneyimler göstermiştir ki iklim değişikliği gibi
tepkileri yer almaktadır. Broto ve Bulkeley’e göre (2013:
karmaşık sorunlar yumağını çözmek yerel yönetimler
93) kentlerin öneminin kabul edilmesine rağmen,
gibi tek bir yönetim kademesinin veya biriminin tek
retorik ile kentsel iklim politikasının uygulanması
başına çözebileceği türden yapılandırılmış (teknik)
arasında büyük bir açık vardır. İklim değişikliği ile ilgili
sorunlar değildir. Kaldı ki yerel yönetimler iklim
kentsel tepkiler büyük ölçüde enerji ve kentsel
değişikliği ile mücadelede bilgi eksikliği, kurumsal
altyapıya odaklanan deneylerden oluşmaktadır.
kapasite yetersizliği, mali kaynak yetersizliği gibi bir
sürü sorunla karşı karşıyadır (Measham, 2011: 893). IPCC WG III (Çalışma Grubu III) kentsel iklim
değişikliği politikaları ile ilgili bilgi eksikliklerini
Uygulamada kentlerin iklim değişikliği konusunda
AR5’de şu şekilde sıralamaktadır (Seto vd., 2014: 977-
tutarlı bir politika izlemesinin önünde birçok engel
978):
vardır. Örneğin kentsel mitigasyon ve adaptasyon
eşzamanlı izlenebilir politikalardır ama bunlar  Yerel ölçekte birbiriyle bağdaşan ve
arasındaki karşı bedellerin politika tasarımında dikkate karşılaştırılabilir salım verileri yoktur.
alınması gerekir. Bazı mitigasyon tedbirleri, kentin
 Kentsel formu değiştirmenin salım indirimine
iklim değişikliğine karşı hasar görebilirliğini artırabilir.
yapacağı katkı bilinmemektedir.
Örneğin kentsel yoğunluğu artırma, toplu taşımaya
duyulan ihtiyacı (dolayısıyla karbondioksit salımını)  Yerel salım hesaplama yöntemleri arasında

azaltır. Ancak mitigasyon açısından iyi olan bu politika, bağdaşma ve karşılaştırıla bilirlik yoktur.

adaptasyon açısından kötüdür. Zira bu politika kentsel  Kentsel iklim eylem planları ve bu planların
ısı adası etkisi yapar ve kanalizasyon sorunlarına neden etkililiği konusunda çok az bilgi vardır.
olur (Bulkeley vd., 2011: 128). Antonio ve Oliveira’ya
 Kentlerin mitigasyon stratejilerini nasıl öncelikli
göre (2009) yerel yönetimler iklim politikaları izlerken
hale getirebileceği hakkında bilimsel kavrayış
mitigasyon ile adaptasyonun bütünleştirilmesi, iklim
yoktur.
değişikliği politikalarının diğer politikalar, diğer
yönetim kademeleri, sivil toplum örgütleri ile  Gelecekte kentlerin nasıl gelişeceği konusunda
bütünleştirilmesi sorunlarıyla karşı karşıyadır. büyük belirsizlik vardır.

Yerel yönetimleri iklim değişikliği konusunda harekete Kısacası bugüne kadar yapılan tanımları itibariyle yerel
geçmeye sevk eden faktörler, aynı zamanda harekete bir sorun olarak iklim değişikliği yapılandırılmış
geçmeyi engelleyen faktörler olarak da ortaya çıkabilir (teknik) bir sorun olmaktan uzaktır. İklim
(Bulkeley vd., 2011: 150). Liderlik fırsatları, sorunla değişikliğinde kentlerin yerinin ne olduğuna dair bilgi
ilgilenme yetkileri, kaynaklara erişim, sorun eksiklikleri ve kentlerin ne yapması gerektiğine dair
çerçeveleme aynı zamanda duruma bağlı olarak değer tartışmaları sürmektir.
kentlerde iklim değişikliği ile mücadele çabalarını
sınırlayabilir. Nitekim Bulkeley ve Broto’nun
bulgularına göre (2013: 361-372) politika retoriğinin

S a y f a | 112
DEMİRCİ / İklim Değişikliğinin Yerel Bir Sorun Olarak İnşası

Bulkeley, Harriet, Heike Schroeder, Katy Janda, Jimin Zhao,


Tartışma
Andrea Armstrong, Shu Yi Chu and Shibani Ghosh, (2011),
“The Role of Institutions, Governance and Urban Planning for
Bu çalışmada inşacı bir yaklaşımla iklim değişikliği
Mitigation and Adaptation”, Daniel Hoornweg, Mila Freire,
sorunu veya sorunlarını bir kamu politikası sorunu Marcus J. Lee, PerinazBhada-Tata and Belinda Yuen (ed.),
olarak üretme (bulma, tanımlama, çerçeveleme, Cities and Climate Change Responding to an Urgent Agenda,
(Washington: the World Bank): 125-159.
yapılandırma, seçme ve çözme) süreciyle ilgili sorunlar
Corfee-Morlot, Jan, Lamia Kamal-Chaoui, Michael G.
tartışılmış ve çözülebilir bir sorun yapılandırması Donovan, Ian Cochran, Alexis Robert and Pierre-Jonathan
olarak iklim değişikliğinin yerel bir sorun olarak inşası Teasdale, (2009), Cities, Climate Change and Multilevel
Governance, OECD Environmental Working Papers
değerlendirilmiştir. İklim değişikliği karmaşık
no:14,http://www.oecd.org/env/cc/44242293.pdf (23.01.2015).
sistemlerden kaynaklanan karmaşık (post normal veya
Funtowicz, F. and J. Ravetz, (2003), Post Normal Science,
yapılandırılmamış) bir sorun olduğu için çözümü de http://isecoeco.org/pdf/pstnormsc.pdf (21.01.2015).
zor görünmektedir. Zira tanımlanamayan Hajer, Maarten A. (2005), “Coalitions, Practices, and Meaning
(yapılandırılamayan) sorunlar çözülemez. İklim in Environmental Politics: From Acid Rain to BSE”, Howarth,
David and Jacob Torfing (ed.), Discourse Theory in European
değişikliği sorununun çözülebilir bir tanımı olarak Politics Identity, Policy and Governance, (New York: Palgrave
sunulan yerel bir sorun olarak iklim değişikliği de Macmillan): 297-315.
belirsizlikler ve değer/çıkar çatışmalarından dolayı Hisschemöller, Matthijs and Rob Hoppe, (1996), “Coping with
Intractable Controversies: The Case for Problem Structuring in
henüz yapılandırılmış (teknik) bir sorun değildir.
Policy Design and Analysis”, Knowledge and Policy: The
Devletlerin iklim müzakerelerinde bağlayıcı International Journal of Knowledge Transfer and Utilization,
mitigasyon yükümlülüğüne dayanan küresel iklim 8(4): 40-60.

yönetişim sistemi kurmada başarısız olması kentleri Hoff, Jens and Bjarne W. Strobel, (2013), “A Municipal ‘Climate
Revolution’? The Shaping of Municipal Climate Change
(yerel yönetimleri) öne çıkarmıştır.
Policies”, The Journal of Transdisciplinary Environmental
Studies 12(1): 3-14.
Kaynakça Hoppe, Robert, (2010), The Governance of Problems Puzzling,
Powering, Participation, (Bristol: The Policy Press).
Antonio, Jose and Puppim de Oliveira, (2009), “The
IPCC, (2014), “Summary for Policymakers”,.Edenhofer, O., R.
Implementation of Climate Change Related Policies at the
Pichs-Madruga, Y. Sokona, E. Farahani, S. Kadner, K. Seyboth,
Subnational Level: An Analysis of Three Countries”, Habitat
A. Adler, I. Baum, S. Brunner, P. Eickemeier, B. Kriemann, J.
International, 33(3): 253-259.
Savolainen, S. Schlomer, C. von Stechow, T. Zwickel and J.C.
Arıkan, Yunus, (2006), Minx (eds.), Climate Change 2014: Mitigation of Climate
BirleşmişMilletlerİklimDeğişikliğiÇerçeveSözleşmesive Kyoto Change. Contribution of Working Group III to the Fifth
ProtokolüMetinlerveTemelBilgiler, BölgeselÇevreMerkezi Assessment Report of the Intergovernmental Panel on Climate
REC-Türkiye, http://www.ttgv.org.tr/content/docs/rec.pdf Change, (Cambridge and New York: Cambridge University
(19.01.2015). Press), http://www.ipcc.ch/pdf/assessment-
report/ar5/wg3/ipcc_wg3_ar5_summary-for-
Backstrand, Karin and Eva Lövbrand, (2007), “Climate
policymakers.pdf (20.01.2015).
Governance Beyond 2012: Competing Discourses of Green
Governmentality, Ecological Modernization and Civic Kadıoğlu, Mikdat, (2007), Küresel İklim Değişimi ve Türkiye
Environmentalism”, Mary E. Pettenger (ed.), Social Bildiğiniz Havaların Sonu, (İstanbul: Güncel Yayıncılık).
Construction of Climate Change, (Hampshire: Ashgate
Karl, H. C. Curtin, L. Scarlett and W. Hopkins, (2011),
Publishing Limited): 123-147.
“Adapting to Climate Change- A Wicked Problem A Road
Bognar, Grag, (2011), “Can the Maximin Principle Serve as a Map for Action”, I. Linkov and T. S. Bridges (ed.), Climate:
Basis for Climate Change Policy?”, The Monist, 94(3): 329-348. Global Change and Local Adaptation, (Boston: Springer): 237-
254.
Broto, Vanesa Castan and Harriet Bulkeley, (2013), A Survey
of Urban Climate Change Experiments in 100 Cities”, Global Levin, Kelly, Benjamin Cashore, Steven Bernstein and Graeme
Environmental Change, 23(1): 92-102. Auld, (2012), “Overcoming the Tragedy of Super Wicked
Bulkeley, Harriet and Michele M. Betsill, (2013), “Revisiting Problems: Constraining our Future Selves to Ameliorate
the Urban Politics of Climate Change”, Environmental Politics, Global Climate Change”, Policy Sciences, 45(2): 123-152.
22(1) 136-154. Lindseth, Gard, (2004), “The Cities for Climate Production
Campaign (CCPC) and Framing of Local Climate Policy”,
Bulkeley, Harriet and Vanesa CastanBroto, (2013),
Local Environment, 9(4): 325-336.
“Government by Experiment? Global Cities and the Governing
of Climate Change”, Transactions of the Institute of British
Geographers, 38(3): 361-375.

S a y f a | 113
A KSA RA Y Ü N İV E RS İ T ES İ İİ B F D E R G İS İ , Ocak 2015, Cilt 7, Sayı 1

Measham, Thomas G., Benjamin L. Preston, Timothy F. Smith,


CassandraBrooke, RussellGorddard, Geoff Withycombe, Craig
Morrison, (2011), “Adapting to Climate Change through Local
Municipal Planning: Barriers and Challenges”, Mitigation and
Adaptation Strategies for Global Change, 16(8): 889-909.
Parsons, Wayne, (1995), Public Policy An Introduction to the
Theory and Practice of Policy Analysis, (Cheltenham and
Northampton: Edward Elgar).
Pielke, R. A., (2005), “Misdefining “Climate Change”
Consequence for Science and Action”, Environmental Science
and Policy, 8(6): 548-561.
Revi, A., D.E. Satterthwaite, F. Aragón-Durand, J. Corfee-
Morlot, R.B.R. Kiunsi, M. Pelling, D.C. Roberts, and W. Solecki,
(2014), “Urban Areas”. Field, C.B., V.R. Barros, D.J. Dokken,
K.J. Mach, M.D. Mastrandrea, T.E. Bilir, M. Chatterjee, K.L. Ebi,
Y.O. Estrada, R.C. Genova, B. Girma, E.S. Kissel, A.N. Levy, S.
MacCracken, P.R. Mastrandrea, and L.L. White (eds.), Climate
Change 2014: Impacts, Adaptation, and Vulnerability. Part A:
Global and Sectoral Aspects. Contribution of Working Group
II to the Fifth Assessment Report of the Intergovernmental
Panel on Climate Change (Cambridge and New York:
Cambridge University Press): 535-612.
http://www.ipcc.ch/pdf/assessment-
report/ar5/wg2/WGIIAR5-Chap8_FINAL.pdf (19.01.2015).
Rittel, Horst W. and Melvin M. Webber, (1973), “Dilemmas in
a General Theory of Planning”, Policy Sciences, 4(2): 155-169.
Seto K. C., S. Dhakal, A. Bigio, H. Blanco, G. C. Delgado, D.
Dewar, L. Huang, A. Inaba, A. Kansal, S. Lwasa, J. E.
McMahon, D. B. Müller, J. Murakami, H. Nagendra, and A.
Ramaswami, (2014), “Human Settlements, Infrastructure and
Spatial Planning”, Edenhofer, O., R. Pichs-Madruga, Y.
Sokona, E. Farahani, S. Kadner, K. Seyboth, A. Adler, I. Baum,
S. Brunner, P. Eickemeier, B. Kriemann, J. Savolainen, S.
Schlömer, C. von Stechow, T. Zwickel and J.C. Minx (eds.),
Climate Change 2014: Mitigation of Climate Change.
Contribution of Working Group III to the Fifth Assessment
Report of the Intergovernmental Panel on Climate Change,
(Cambridge and New York: Cambridge University Press): 923-
1000.http://www.ipcc.ch/pdf/assessment-
report/ar5/wg3/ipcc_wg3_ar5_chapter12.pdf (19.01.2015).
Tirkkonen, Juhani, Petri Tapio and MarkkuWilenus, (2002),
“The Development of Climate Discourse: Internationally, in
Finland and in Finnish Transport Futures Studies”, Käyhkö, J.
and Talve, L. (eds.), Understanding the Global System. The
Finnish Perspective , (Painosalama: Turku): 193-199.

S a y f a | 114

You might also like