You are on page 1of 6

Siirt’te Tuz Tekeli:

Osmanlı Kürdistanı
ve “İç Sömürgecilik”? *

UĞUR BAYRAKTAR

O
smanlı devleti- kaya ve deniz tuzu çıkarılan yerle- ulus-devletler düzeyinde tartış-
nin 19. yüzyılda ri Rüsumât Emaneti’ne yani “Gelir maktadır.3 Elbette farklı etnik ve
“Kürdistan fü- İ�daresi”ne devrederek tuz tekeli dini toplulukların bir merkezden
tuhatı” olarak kurmuştu. Tuzun üretim ve satışını farklılıklar içinde idaresi gibi yalın
andığı mîrlerin devlete bırakan bu uygulama gere- bir tanımla tanımlanabilecek “im-
tasfiyesiyle gerçekleşen süreç sık- ğince, devletçe onaylı belgeler (tez- paratorluk” ilk bakışta “iç sömür-
lıkla siyasi veçhelerle ele alınmış kere) olmaksızın alınıp satılan tuz- ge” tartışmasını gerçekleştirmeyi
bir olgu. Ahmet Kardam’ın Os- lar “kaçak” muamelesi görecek ve mümkün kılmıyor gibi görünebilir.
manlı devletinin “merkezileşme” bu şekilde yakalanan tuzun iki katı Fakat Osmanlı tekelinin Siirt’te-
siyasetinin iktisadi bir veçhesi değerindeki ceza da sahiplerinden ki tuzlalar üzerinden tesis ettiği
olarak Kürt mîrlerinden Nurullah ve yürürlükte tuttuğu düzenek ve
tahsil edilecekti. Bu bağlamda, tuz
Bey’in Hakkari’deki bakır (zırnık) bunun sosyoekonomik sonuçları
gelirleri bir yandan da Batı piyasa-
madenlerinin gelirlerini hazineye Casanova’nın tanımlamasında sık-
larından alınacak borçlara karşı bir
devredilmesine karşı direnci ile lıkla altını çizdiği “doğal kaynak-
teminat olarak gösterilmekteydi.2
ların ucuz emekle sömürüsü”ne
verdiği örnek haricinde, Kürdis- “İ�ç sömürgecilik” (internal co- benzemektedir.4 Böyle bakıldı-
tan’ın – özellikle doğal kaynakla- lonialism) tabiri Casanova’nın ta- ğında, 19. yüzyılda Diyarbekir’e
rıyla – Osmanlı maliyesine hizmet nımladığı veçhile etnik bir grubun bağlı on tuzlanın sekizini teşkil
edecek şekilde ne gibi politikalara tek bir devletin sınırları içinde eden Zırki, Melefan, Sulha, Sason,
maruz kaldığına dair pek çalışma diğer gruplar üzerindeki hakimi- Küfre, Sadah, Kilis ve Serhel tuz-
yok gibi.1 yeti şeklinde tanımlanabilir. Yakın lalarının göstereceği üzere, Siirt
1862 yılında yürürlüğe giren zamanda çıkmış Kürdistan bağ- ve bölgesinde gelişen Osmanlı tuz
Tuz Nizamnamesi’nin belirlediği lamında gerçekleşen “iç sömür- tekeli gerek bu kaynakların geliri-
koşullar ile Osmanlı devleti tüm ge” tartışmaları meseleyi sıklıkla nin merkezi hazineye aktarımıyla

16 K Ü RT T A Rİ H İ S AY I 4 7
Siirt’te Tuz Tekeli: Osmanlı Kürdistanı
ve “İç Sömürgecilik”?

gerekse de bölge halkının bu tekelin ta- Düyûn-u dı. 1862 yılının Ağustos ayında, Osmanlı
Umûmiye İdaresi,
lepleri doğrultusunda emek sömürüsüne belgelerinin “kimi eşhas” diye nitelediği
Siirt Nezareti
maruz kalması, Osmanlı devletinin 19. yy haritası. grup – Erzen mî�rleri olması muhtemel
Kürdistan politikalarında “iç sömürgeci- www.saltresearch.org kişiler – tuzlaların kendilerine ait olduğu
lik” emarelerini göstermektedir. iddiasıyla Melefan ve Norşin (günümüzde
Her ne kadar öncesine dair pek bilgi Batman’a bağlı Alıçlı köyü) köylerine tekel
olmasa da tekel öncesinde tuzlaların Er- görevlisini yanaştırmamıştı.5 Kürdistan
zen mî�rlerine ve özel olarak Mî�r Fettah ve valisine yazılan yazı bu direniş karşısında
kardeşi – aynı zamanda Garzan müdürü bu kişilerin “iknası” için tehdit ve korkut-
olan – Hamid Bey’e ait olduğu anlaşılmak- ma (tahvif) önerirken daha sonrasında
ta. Bu hâliyle bakıldığında Siirt’teki tuz- bölgeye müfettiş olarak gönderilen Veh-
laların Osmanlı literatüründe dört sınıfta bi Efendi’nin yaptığı araştırma ise Siirt’te
ele alınmış tuzlalardan “tekke, zaviye ve mî�rlerin ve aşiret beylerinin tasarrufunda
aşiret beylerine tahsis edilmiş olanlar” olan tuzlalara dair ayrıntılı bilgi sunmak-
olduğu söylenebilir. Osmanlı devletinin taydı. Bölgedeki tuzlalar Mî�r Fettah ve
1863’te kurduğu tekel düzeni ise bu tuz- kardeşine ait olmakla birlikte Kürt mî�rleri
laların devlete devrini şart koşmaktay- bu tuzlaların idaresinde ve devlete dev-

O C A K - Ş U B AT- M A R T 2 0 2 2 17
Siirt’te Tuz Tekeli: Osmanlı Kürdistanı
ve “İç Sömürgecilik”?

çakışmaktaydı. Tüm bu ihtimaller


dâhilinde çözüm ise Siirt’e sevk
Osmanlı devletinin bölgenin tuz kaynaklarından olunacak bir tabur askerle bulun-
elde edeceği gelirlere yönelik girişiminin karşısında muştu. Zira bu sırada bölgedeki iki
aşiret Sloqî� ve Etmanki arasında
güçlü bir “yerel” direniş vardı. 1863 yılına gelindiğinde,
150 kişinin öldüğü bir çatışma çık-
tekelin tuz gelirleri tahsilatını yapabilmesi için Fettah, mış ve Diyarbekir tuzla memuru
Hamid, Şir ve Osman Beyler’in Diyarbekir’e “celbi” Kürt aşiretlerin saldırısından “ko-
ruma” için askeri yardım istemiş-
lazım görülürken bu gereklilik bir yandan da bölgedeki
ti.6 Bunun üzerine Diyarbekir’den
halkın “tuz çıkarmamaları” ihtimali gerçeği karşısında gönderilen kaymakam Abdülkadir
olayı “gailesizce” halletme yönündeki beklentiyle Bey, Siirt’te askeri bir müdahaleye
girişmiş ve sonrasında tuzlaların
çakışmaktaydı. Tüm bu ihtimaller dâhilinde çözüm
korunmasını “muteber ekrad”a
ise Siirt’e sevk olunacak bir tabur askerle bulunmuştu. taahhüt ettirerek senet almış ve
dönmüştü.7
Yerelde “muteber” bulduğu
Kürtleri de seferber ederek tekelin
rine muhalif hareketlerinde geniş devlet kontrolünden çıkması Mî�r
bir parçası yapan Osmanlı Devle-
bir ağ ile ittifak hâlindeydi. Tuzla Fettah’ın “adamı” sayılan Sason
ti’nin bölgedeki tekeller üzerin-
müfettişi olarak bölgeye gönderil- meclisi üyelerinden Şeyh Süley- deki tahakkümünü kurması önün-
miş Vehbi Efendi’nin araştırması man’la ilişkilendirilmekteydi. Mü- de, Yezdanşêr isyanı sonrasında
bir yandan Melefan ve Serhel tuz- fettiş Vehbi Efendi’nin Siirt tuzlala- Vidin’e sürülmüş ve sonrasında
lalarının tekele (taht-ı inhisâra) rına yönelik tehdit olarak gördüğü bölgeye 1863’te geri dönmüş Nuh
alınması önünde yerlerinden sü- ikinci bir grup da Siirt meclis üyesi Bey’in tuzla mücadelesine giriş-
rülmesi gerekenlerin listesiyle bir Şir Bey ve oğlu Şirvan müdürü Os- mesiyle daha da karmaşık hâle
yandan Kürdistan’da sürgünlerin man Bey’di. Bu iki beyin Pervari gelmişti. Zırki tuzlasındaki halkın
1860’larda başka bağlamlarda meclisi üyeleri olan Hacı ve Kasım Erzurum’dan gönderilen memu-
devam ettiğini göstermekte öte Ağalar ile kurdukları ağ, piyasa be- ru kabul etmemesi ve “itaatte bu-
yandan da tekele karşı direnişteki delinin üstünde at kiralamak gibi lunmaması” yüzünden, “muteber”
aktörleri de resmetmekteydi. dolaylı yollarla tuzların tekele nak- Kürtlerden olduğu anlaşılan Nuh
Buna göre Mî�r Fettah ve kar- lini engellemeye çalışmaktaydı. Bey, hem “ümerâ-yı ekrâddan”
deşinin yanı sıra, akrabalarından Osmanlı devletinin bölgenin hem de halk nezdinde “hatır sa-
Bedirhan ve Abdal beyler de “şer tuz kaynaklarından elde edeceği hibi” (merʿiyyü’l-hâtır) olmasıyla
ve fesat ve tahrikten geri kalma- gelirlere yönelik girişiminin kar- bu tuzlaya kefilsiz şekilde müdür
yarak” Norşin tuzlasının Osmanlı şısında güçlü bir “yerel” direniş olarak atanmıştı. Bu sayede Zırki
kontrolünden çıkmasına sebep vardı. 1863 yılına gelindiğinde, te- tuzlası Osmanlı tekeline katılabil-
olmuşken, mî�rin tekele karşı dire- kelin tuz gelirleri tahsilatını yapa- mişse de çok geçmeden Nuh Bey,
nişteki bir diğer müttefiki Alikan bilmesi için Fettah, Hamid, Şir ve Zırki tuzlası yakınındaki kaya tuzu
aşireti ağası Ö� mer Ağa idi. Müfet- Osman Beyler’in Diyarbekir’e “cel- madeninden yüklü miktarda tuz
tişe göre, Ö� mer Ağa Mî�r Fettah ve bi” lazım görülürken bu gereklilik “telef ve sirkat ederek” memleke-
Hamid Bey’in “himayesine” (tesâ- bir yandan da bölgedeki halkın ti Garzan’a firar etmişti. Bir yan-
hub) kanarak Sulha tuzlasından “tuz çıkarmamaları” ihtimali ger- dan Mî�r Fettah bir yandan da Nuh
bin yükten fazla tuzu kaçırmıştı. çeği karşısında olayı “gailesizce” Bey’in tuzlalardaki direnişi son-
Benzer şekilde Hazzo tuzlasının halletme yönündeki beklentiyle rasında Osmanlı devletinin cevabı

18 K Ü RT T A Rİ H İ S AY I 4 7
Siirt’te Tuz Tekeli: Osmanlı Kürdistanı
ve “İç Sömürgecilik”?

Tuzla müfettişi olarak


Siirt’e gönderilen Vehbi
Efendi’nin yaptığı araştırma
sonucu Siirt tuzlaların tekele
devrinde sorun çıkaran
kişiler ve ilişki ağları.
22 Zilkade 1279
(11 Mayıs 1863).
Başbakanlık Osmanı Arşivi,
A. MKT. MHM. 263/22.

askeri müdahale olmuş ve Abdül-


kadir Bey dört bölük asker ve bir
topla Siirt’e gitmişti.
1863 yılında ortaya çıkardık-
ları karmaşadan ötürü Garzan ve
Şirvan müdürleri Hamid ve Os-
man Beylerin eyalet merkezine
gitmeyi kabul etmeleriyle Pervari
civarındaki tuzlalar devri barışçıl
bir şekilde çözülmüştü. Bu bölge
haricindeki tuzlaları kapsayacak
operasyona ilişkin 1864 baharın-
da Meclis-i Vâlâ’da gerçekleşen
müzakerelerde, Siirt tuzlalarının
zapta girmesinin Melefan tuzla-
sının kontrole altına alınmasına
bağlı olduğu belirtilmekteydi. Kay-
makam Abdülkadir Bey ve Siirt
tuzlalarının da bağlı olduğu Halep
Rüsumat Nezaretindeki memurla-
rın önerilerini içeren tartışma as-
keri operasyon yanında tuzlada is-
tihdam edilen memur ve zabitanın
artırılması ve tuz muhafazası için
ambar inşası ve daha da önemlisi larında çalınan tuz ve nakit ceza nın kendisini yakalamaya girişimi
“aşiret gözünde hafif görünmemek tahsili için girişilen askeri operas- ardından Zırki tuzlasındaki para-
için” “muktedir” bir müdür tayin yonda öncelikle Siirt’te Osmanlı ları almış ve dahası tuzla memur-
edilmesini içermekteydi.8 Tuz hır- tekelinin o vakte kadar haberdar larının da kaçmasını sağlayarak çı-
sızlığında mühim rolleri olan Nuh olmadığı Haçkan ve üç beş tuzla karılmış tuzun “açıkta kalmasına”
Bey ve çevresinden olan Şirvan ve daha ortaya çıkarılmıştı.10 Bu ope- sebep olmuştu. Bölge halkı ise bu
Garzan’daki göçer ve yerleşik halk rasyonun en önemli sonuçlarından esnada ortada duran tekel tuzu-
için ise bir tarafı Siirt’ten diğeri ise biri ise Nuh Bey’in tekrar Vidin’e nu “istediği gibi çekip götürmüş”-
Muş’tan olmak üzere askeri abluka sürülmesiydi. 1867’de gerçekleş- tü.11 Nuh Bey’in “kaçırılan” tuz
planları yapılmaktaydı.9 tirilen mahkemesinden anlaşıldığı için ödemesi gereken bedelin yanı
1864 yazında Abdülkadir Bey’in kadarıyla, Nuh Bey 1864 operas- sıra, 1864’taki operasyon Osmanlı
kumandasında Zırki ve Siirt tuzla- yonu sırasında Bitlis kaymakamı- hazinesine 364 bin kuruş civarın-

O C A K - Ş U B AT- M A R T 2 0 2 2 19
Siirt’te Tuz Tekeli: Osmanlı Kürdistanı
ve “İç Sömürgecilik”?

rılmaması kararına karşı Melefan-


lılar bir dilekçe ile durumlarını arz
etmekteydi. Kürt ve Ermeni işçile-
ri temsilen iki imzanın bulunduğu
dilekçede, tuz emekçileri tekelin
tek geçim kaynakları olduğunu
belirtmekte ve tuzlalar açılmazsa
günlük geçimlerinin büyük sıkın-
tıya gireceği ve başka bir yere göç
etmek zorunda kalacaklarından
bahsetmekteydi.14 Bir yandan da
tekele karşı direnişte özellikle Me-
lefan ve Sason civarındaki güçlerin
bastırılması için asker sevkıyatı
planlayan Osmanlı hükûmeti bu
talep üzerine bu sevkiyatı ertele-
miş ve bölge halklarının “zaruret
ve ihtiyacını” giderecek kadar tuz
çıkarılmasına karar vermişti.
Tekelin Siirt’te ortaya çıkardı-
ğı sonuç sadece tuz emekçilerinin
işlerinden olma tehlikesi değil-
di. İ�lgili mevzuatlarda belirlediği
Müslüman ve Hristiyan Siirt’teki tuzlalara dair ayrıntılı bir
(Ermeni) işçileri temsilen iki ceza ödemeleriyle birlikte tuz te-
bilgi olmasa da birçok diğer Os-
kişinin imzaladığı, kapanan kelinin gerek kaçak tuzun gerekse
Melefan tuzlasının açılmasına manlı tuzlasında çalışan tuzcular,
ambardaki veya nakliyedeki eksik
dair dilekçe. 18 Rabiulahir 1284 çıkardıkları tuz üzerinden pay al-
(19 Ağustos 1867). tuz miktarının bedelinin – aynı
maktayken Meclis-i Mahsus’ta te-
BOA. MVL 1047/31. zamanda bir kısmı tuzlalarda mev-
kelin kurulmasına yönelik yapılan
simlik çalışanlar olan – tuzla halk-
oturumların birinde tuz reisleri ve
da getiri sağlamış ve sonrasında larından talep etmesi bir başka
emekçilerin bu “payı” istedikleri
Osmanlı birlikleri dağıtılmamış- fiyattan satma ihtimalinin tekelin meseleydi. Bu açıdan bakıldığında
tı. Dördüncü Ordu 5. Hafif Piyade çıkarına uymayacağı konuşulmuş 1870 yılında Diyarbekir valisinin
Alayının Siirt’e sevkiyle bölgedeki ve tuz emekçilerine “mutedil ve Babıali’ye yazdığı bir mektup Me-
tuzlaların asker vesayetinde ko- münasip” maaşlar ödenmesi ka- lefan’daki durumu daha iyi göste-
runma dönemi başlamıştı.12 rara bağlanmıştı.13 Artık – günü- rebilir.15
Tekel, sadece mî�rler ve aşiret müzdeki anlamıyla – mevsimlik Tuzlaların tekele geçmesi son-
ağalarının hak iddiaları ışığında işçi hâlini almış bu tuz emekçile- rasında tuz işçilerinin çıkardıkları
devletle çatışmaya yol açmamış- ri tekelin satış politikasından da tuz karşılığı aldıkları “ihraciye üc-
tı aynı zamanda tuzla civarındaki zarar görmekteydi. Tekelin 1867 reti” yanında aldıkları “nakliye üc-
köylerde yaşayan, geçimlerinde yılında Melefan tuzlasındaki ön- reti” bir karmaşaya yol açmıştı. Te-
yazın belli aylarında tuz çıkarma- ceki yıllarda depolanmış tuzların kelin iddiasına göre, Melefanlı tuz
nın önemli bir yer kapladığı emek- satışına öncelik vermesi ve bunun emekçileri bu ikinci ödemeyi almış
çilerin hayatlarını da köklü bir sonucu olarak o yıl tuz kuyularının fakat ödemenin gerektirdiği nakli-
şekilde değiştirmeye başlamıştı. kapatılarak tuzladan yeni tuz çıka- ye işlemini gerçekleştirmemişti.

20 K Ü RT T A Rİ H İ S AY I 4 7
Siirt’te Tuz Tekeli: Osmanlı Kürdistanı
ve “İç Sömürgecilik”?

Bu sebepten, Melefan tuzlasında zem ihtiyacı metaya çevirerek bu- perçinlerken Kürdistan tarihi açısın-
çalışmış emekçilerin 1861 ve 1862 nun ticaretine getirdiği kısıtlama- dan bakıldığında bu “sömürge” dina-
yıllarında fazladan aldıkları “nak- larla bölgede yarattığı borç sarmalı miklerinin bölgeye çok daha önceden
liye ücreti” tutarı 1864’ten 1868’e ortada olsa gerek. Osmanlı tekelinin geldiği görülmektedir.18 Osmanlı Kür-
kadar maaşlarından kesilmişti. Bu ortaya çıkardığı bu borç döngüsü ile distanı’nda ve özelde Siirt tuzlaların-
nakliye karmaşasının yanında ise, Cumhuriyet dönemindeki tuz teke- da görülen doğal kaynağın sömürül-
nakledilmeyen tuzların da “kaçak” lini çalışmış olan İ�lter’in 1970’lerde mesi, bu sömürünün gerek mî�rler ge-
sayıldığı tekel mevzuatında, Mele- Siirt’te hâlâ işleyen tuzlalar için “ma- rekse de tuz emekçilerinin önceki ko-
fanlıların üzerinde 150 bin kuruştan liyetin çok yüksek olmasına rağmen şullarının yok edilerek gerçekleşmesi
fazla nakit ceza bakiyesi mevcuttu. sosyoekonomik durum bu tuzlaların ve bu sömürünün ötesinde hukuki
Valinin “idare-yi beytiyelerinden” kapatılmasına izin vermeyecektir” ve askeri pratiklerle bölge halkının
yani ev idarelerinden yoksul olduk- demesi arasındaki yoksulluk bağını borç ağına sokulması ve bu borç ağı
ları çıkarımına vardığı Melefanlılar kurmak hiç de güç görünmüyor.17 üzerinden tesis edilen bağımlılık gibi
bu tekele olan bu yüklü borcun 23 1881’de tuzlaların Düyun-ı Umu- birçok unsurun iç sömürgecilik mef-
bin kuruşunu tahsil etmiş, ödeme- miye İ�daresi’ne devri ve 1884 yazın- humunun çoğu tanımını karşıladığı
ye gücü yetmeyenlerin borcu ise bir da bu idarenin “önceki iki yılda oldu- söylenebilir. Yakın zamanlarda yük-
sonraki sene “ücret-i ameliye” yani ğu gibi” Melefan tuzlasında “güven- selişe geçmiş ve genellikle ulus-dev-
maaşlarından kesilmek üzere yapı- lik” amacıyla Osmanlı askeri talebi letlerin farklı Kürdistan’larla kur-
landırılmıştı.16 Her ne kadar Meclis-i tuzlaların Batılı ekonomilerin elinde duğu ilişkiyi “iç sömürge” olarak ele
Mahsus valinin bu beyanı karşısında Osmanlıya karşı “sömürgeci” bir ku- alan çalışmalar yanında – kavramsal
tahsil edilecek tüm ceza ödemeleri- rum olduğunu göstermektedir. 19. çıkmazlara dikkat etmek koşuluyla –
ne af getirmiş ve o ana kadar öden- yüzyılın son çeyreğinden 20. yüzyılın bu “iç sömürge”nin ortaya çıkışında
miş meblağları da iade etme kararı ilk on yılına kadar diğer birçok tuz- 19. yy Osmanlı politikalarına odak-
almışsa da tekelin devletin mali bir lada da gerçekleşmiş bu “askeri des- lanmak bu tartışmanın sınırlarını ol-
aygıtı olarak tuz gibi ziyadesiyle el- tek” talebi bu sömürgeci dinamikleri dukça genişletecektir.

D i p n o t l a r
* Bu çalışmanın daha kapsamlı 3 Ö� rneğin, bkz. Mehmet Mim 7 BOA. MVL 659/81, 1 Cema- 14 BOA. MVL 1047/31, 18
hâli için bkz. Uğur Bayraktar, Kurt, “Müslüman Kürt ziyelevvel 1280 (14 Ekim Rabiulahir 1284 (19 Ağustos
“Tuz, Aşiret, Devlet: Siirt’te Kardeşim” İ�ç Sömürge 1863). 1867).
Tekelin Oluşumu, 1861-1881,” ve İ�slamcı İ�ktidar”, Kürd 8 BOA. MVL 662/2, 10 Şaban 15 BOA. ŞD 1452/49, 8
Cihannüma Tarih ve Coğrafya Araştırmaları Dergisi, no. 3 1280 (20 Ocak 1864). Cemaziyelevvel 1287 (6
Araştırmaları Dergisi 7, (2019); Kamal Soleimani 9 BOA. MVL 669/89, 4 Zilhicce Ağustos 1870).
no. 2 (2021). and Ahmad Mohammadpour, 1280 (11 Mayıs 1864). 16 BOA. İ�.MMS 38/1589,
1 Ahmet Kardam, Cizre-Bohtan “Life and labor on the internal 10 BOA. MVL 681/107, 13 18 Zilhicce 1286 (11 Mart
Beyi Bedirhan: Direniş ve colonial edge: Political Rabiulahir 1281 (15 Eylül 1871).
İsyan Yılları, Ankara: Dipnot, economy of kolberi in 1864); BOA. MVL 686/48, 17 Müfit İ�lter, Türkiye’de Tuz
(2011), s. 88 ve 199. Rojhelat”, The British Journal 17 Rabiulevvel 1281 (20 Endüstrisi ve Tuz Ticareti,
2 Donald C. Blaisdell, European of Sociology 71, no. 4, (2020). Ağustos 1864); BOA. İ�.MVL İ�kinci Kitap (Ankara: Tekel
Financial Control in the 4 Pablo Gonzalez Casanova, 533/23929, 25 Muharrem Genel Müdürlüğü, 1980), 67.
Ottoman Empire: A Study of “Internal colonialism and 1282 (20 Haziran 1865). 18 Bu askeri talepler için, bkz.
the Establishment, Activities, national development”, 11 BOA. A.MKT.MHM 387-B/16, BOA. ŞD 298/33, 27 Zilkade
and Significance of the Studies in Comparative 19 Receb 1284 (16 Kasım 1301 (18 Eylül 1884);
Administration of the Ottoman International Development 1, 1867). Fatmagül Demirel, “Osmanlı
Public Debt (New York: no. 4 (1965): 30-32. 12 BOA. A.MKT.MHM 317/13, 6 Devleti’nde Tuz Gelirlerinin
Columbia University Press, 5 BOA. A.MKT.MHM 239/71, Cemaziyelahir 1281 (6 Kasım Düyûn-ı Umûmiye’ye
1929), 109; Samuel Adrian M. 29 Safer 1279 (26 Ağustos 1864). Devredilmesinden Sonra Tuz
Adshead, Salt and Civilization, 1862). 13 BOA. İ�.MMS 24/1028, 24 Kaçakçılığı,” Yakın Dönem
New York: St. Martin’s Press, 6 BOA. MVL 649/74, 24 Zilhicce Cemaziyelevvel 1278 (27 Türkiye Araştırmaları, no. 1
1992, 263. 1279 (12 Haziran 1863). Kasım 1861). (2002): 152.

O C A K - Ş U B AT- M A R T 2 0 2 2 21

You might also like