Professional Documents
Culture Documents
BİLDİ‘İ Ö)ETLERİ
ABSTRACTS
ISBN
978-605-66311-3-9
Yayı ı
Publisher
Ma tık Der eği Yayı ları
PK Kadıkö / İsta ul
E-posta: yayinevi@mantik.org.tr
Yayı ı Sertifika Nu arası: 33377
2
ULU“LA‘A‘A“I İ“TANBUL FEL“EFE KONG‘E“İ
ISTANBUL INTERNATIONAL CONGRESS ON PHILOSOPHY
Düze le e Kurulu / Organizing Committee
• A du ah a Ali İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
• A ha Bıçak İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
• Meh et Gü e ç İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
• Özgüç Gü e İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
• Nazlı İ ö ü İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
• Vedat Ka e İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
• M. E ta Ka deş İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
• M. Cü e t Ka a İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
• N. Mu ad O a İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
• Cahid Şe el İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
• Nedi Yıldız İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
Bilim Kurulu / Scientific Board
•
•
Maroun Aouad (CNRS, Fransa)
Melih Başa a Galatasa a Ü i e sitesi, Tü ki e
• Ce giz Çak ak İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
• Ah et A ha Çitil Ma ıs Ü i e sitesi, Tü ki e
• Uğu Ek e İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
• Hati e Nu E kıza Muğla “ıtkı Koç a Ü i e sitesi, Tü ki e
• İhsa Fazlıoğlu İsta ul Mede i et Ü i e sitesi, Tü ki e
•
•
Katarzyna Gan-Krzywoszynska (Adam Mickiewicz University, Polonya)
Ma uel K oll İsta ul Şehi Ü i e sitesi, Tü kiye)
•
•
Przemyslaw Krzywoszynski (Adam Mickiewicz University, Polonya)
Piot Leś ie ski Ada Mi kie i z U i e sit , Polo a
• E e O a İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
• Hüse i “a ıoğlu Cu hu i et Ü i e sitesi, Tü ki e
• Ma iusz Tu o ski U i e s tet W o ła ski, Polonya)
• Ali Utku Atatü k Ü i e sitesi, Tü ki e
• Ernest Wolf-Gazo Kahi e A e ika Ü i e sitesi, Mısı
• “a e Yazı ıoğlu İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
• Yü el Yüksel İsta ul Ü i e sitesi, Tü ki e
3
Katılı ılar / Participants
4
Katılı ılar / Parti ipants
5
Katılı ılar / Parti ipa ts
6
Katılı ılar / Parti ipa ts
7
8
İÇİNDEKİLE‘1
CONTENTS2
Türkiye de Felsefe: İ kâ lar ve )aaflar
Philosophy in Turkey: Opportunities and Weaknesses
1 Bildi i özetle i he ölü de aza adı a gö e alfa etik ola ak sı ala ıştı .
2
Abstracts are sort by alphabetically by first name of the author in the each section.
9
14. İ“TANBUL'DA ALMAN ‘UHU: ONTOLOJİ VE FEL“EFİ ANT‘OPOLOJİNİN İ“TANBUL
ÜNİVE‘“İTE“İ NE Gİ‘İŞİ
Pas ale ‘ou e D ., “o o e Pa is IV / Hu oldt U i e sität Be li ................... 42
15. THE PROBLEM IN THE PHILOSOPHICAL COMMUNITY OF TURKEY
“e dal Tü ka a A ş. Gö ., O tadoğu Tek ik Ü i e sitesi ................................. 43
16. TALKING ABOUT A POSSIBILITY THROUGH BERTRANDO SPAVENTA: NATIONAL
PHILOSOPHY
“e gi Doğa D ., U i e sit of Pisa ............................................................. 45
17. ‘ANDALL COLLIN“ İN BİLİM “O“YOLOJİ“İ TEO‘İ“İ IŞIĞINDA GEÇ DÖNEM O“MANLI
FEL“EFE“İ
Yakup Kalı A ş. Gö ., Ne etti E aka Ü i e sitesi .................................... 46
10
Çağdaş O toloji Tartış aları
Contemporary Ontological Discussions
11
18. TEMPO‘AL OLUŞ VE )AMANIN )AMAN-DIŞI YÖNÜ
Ali “uat Göz ü D . Öğ . Ü esi, Muş Alpa sla Ü i e sitesi ....................................... 80
19. IN DEFENSE OF METAPHYSICS: BUT HOW? HARMAN VS. WOLFENDALE
“ü e e Pa ılda D . Öğ . Gö ., İsta ul Ü i e sitesi .............................................. 81
20. GE‘ÇEKÇİLİK/İDEALİ)M İKİLEMİNİ AŞMAK: WITTGEN“TEINCI Bİ‘ ÇÖ)ÜM
DENEME“İ
U ut Mo koç D . A ş. Gö ., Adı a a Ü i e sitesi ................................................ 82
21. KHÔ‘ANIN ÜÇ HÂLİ: TIMAIO“ TAN GÜNÜMÜ)E Bİ‘ KAV‘AMIN GÜ)E‘GÂHI
Yasi Ka a a A ş. Gö ., A ka a Ü i e sitesi .......................................................... 84
22. FEL“EFİ P‘OBLEMLE‘E TOPOLOJİK Bİ‘ YAKLAŞIM
)afe Gü düz A ş. Gö ., Cu hu i et Ü i e sitesi ..................................................... 85
23. MODE‘N Fİ)İK AÇI“INDAN ŞİMDİCİLİK İN İMKÂNI
)ik i Ya uz D . Öğ . Ü esi, A ka a Ü i e sitesi ......................................................... 87
12
Öz e ve Metafizik
Subject and Metaphysics
13
Çağdaş Etik/Politik Felsefe
Contemporary Ethics/Political Philosophy
14
20. FEL“EFE VE POLİTİKANIN UYUŞMA)LIĞI: HAKİKAT-“ON‘A“I POLİTİKA ÇAĞINDA
DOĞ‘UYU “ÖYLEMEK VE ELEŞTİ‘İ
Özgü “o sal D . Öğ . Ü esi, Ege Ü i e sitesi ......................................................... 157
21. “CHMITT “ ‘ECKLE““ WALK TH‘OUGH HOBBE“ “ AXIOM THAT AUCTO‘ITA“, NON
VE‘ITA“ FACIT LEGEM
Özle Ü lü A ş. Gö ., O tadoğu Tek ik Ü i e sitesi .............................................. 159
22. TANINMA ETİĞİ VE UYUŞMA)LIK “İYA“ETİ A‘A“INDA ELEŞTİ‘EL TEO‘İ: HONNETH
VE ‘ANCİÉ‘E Ü)E‘İNE ELEŞTİ‘EL Bİ‘ DİYALOG
“alih Akka at Doç. D ., Gü üşha e Ü i e sitesi ................................................... 161
23. KONUK“EVE‘LİK Ü)E‘İNE: ÖTEKİNİN ÖNGÖ‘ÜLEME) GELİŞİ
Ta etti E tuğ ul D ., İsta ul Ese u t Ü i e sitesi .............................................. 162
24. İBN HALDUN'UN “İYA“ET FEL“EFE“İNDE A“ABİYE, UM‘AN VE MÜLK İLİŞKİ“İ
Veli U ha P of. D ., Gazi Ü i e sitesi .................................................................... 164
15
İsla Felsefesi: Kavra sal Dö üşü ler ve “üreklilikler
Islamic/Arabic Philosophy: Conceptual Transformations and Continuations
16
Çağdaş Ma tık Tartış aları
Contemporary Logical Discussions
17
18
Türkiye de Felsefe:
İ kâ lar ve Zaaflar
Philosophy in Turkey:
Opportunities and Weaknesses
19
20
DEĞİŞEN İN“AN, DEĞİŞEN DEĞE‘LE‘,
DEĞİŞEN TOPLUM, DEĞİŞEN DÜNYA VE
DEĞİŞMEYEN MİLLİ EĞİTİM POLİTİKAMI)
Ali Taşkı
Prof. Dr., Cu huriyet Ü iversitesi
21
hatta tahtası eksikle i uğ aşı ola ak gö e le i , değişi i zo u luluğu a
ağ e değiş e iş oldukla ı i aşka ge çek. he şe değişi a gısı a
te s düşse de du u u. Yi i i i i üz ılı ilk çe eği de, i çok ala da
olduğu gi i, felsefe olu da da ö kü e i, kop a ı, akil i, opo tü ist i
toplu uz, e azık ki! Değişi i, dö üşü ü ekonomi, sosyal medya ya da
alış e iş e kezle i AVM le olu la ge çekleşti e e çalıştığı ız içi i
a da e zupla ı i a da ihilistle i ko u eli le i i ol ala ı a
ola ak e ildi, dola lı ola ak. Düşü ekte ko ka düşü e e teş ik et ez;
akılda ko ka itle le, hu afele le aşa e ha ha alle , uzu e i li aatle
süsle dü ala ı ı, o la ı . Kıla uzu uz akıl, e le i iz düşü e e da alı
ol azsa daha çok aş, daha çok iş, ka şılıklı se gi e sa gı kılıfı ile i e iliği
ö ele e i toplu çıka ka şı ıza. Bilgi güçtü , he şe ka şılıklıdı , haz
i idi , a ı kötüdü , işi i ile eksi , fı satla ı değe le di e eksi , a a a
gü e e e eksi , çal a kapı ı çala la kapı ı, pa a ı e e düdüğü çala
gi i, ki i haklı e e i de ki i a ı de e i le i i e tes ili ola u sözle e
sözle e ze i teşkil ede i sa e le le i hal-i pü elali izi eli li o . içte
gele e i , öde du gusu, sos al so u luluk, fedakâ lık, ata , de let,
illet, a e i at ahlak e felsefe gi i değe le a içi oş a da asıl
a la la ı da saptı ıla ak istis a edili o . Ke di i ta ı ak sos al ed a
olu la egalo a iz , a siz , sadiz e egoiz ola ak çıkı o ka şı ıza.
Va lık, ilgi e değe içe iği le, i a ı, si asal düşü esi, et ik köke i e
olursa olsun her insa ı o tak değe i ola , aklı kulla a ö te i i öğ ete
felsefe e e ile değe ülkele i he ö de kalkı ası la, kalkı ışlığı la
doğ uda ilgilidi . İ sa ı ü elte ek e de le i değil de, egoiz i, hedo iz i,
kişisel çıka ı ö ele e değe sizlik uçu u u a al ız a iz değil, ütü
dü a ı koşa adı la la gittiği i ge çek. Du u ö le olsa da, ülke ola ak
ö e iz ke di ize düşe i ap ak du u u da ız. Ta ih o u a i e sel e
toplu sal değiş e i ilkele i i su a , aşta o al değe le ol ak üze e he
tü lü i sa i değe i ö eliği i öğ ete felsefe ile ek a da il e e ek
i sa ha atı da uzaklaştı ıl aktadı . Di , dil, ı k e kültü a ı ı
ap aksızı i sa i ola he şe i e e sel sıfatı la öğütle e e pa laş a gi i
22
i özelliği ola felsefe dili le i e ko uşa ili , i e iletişi ku a ili iz. Bu u
içi i e sel ça ala et ez, de leti el at ası ge eki . Milli Eğiti
Baka lığı a ağlı lisele de i za a la haftada altı saat ola felsefe de sle i,
i o ik i şekilde tek saate kada düşü ül üş kısa i sü e ö e de iki saate
çıka ıl ıştı . Adı ı al ız a de s saati ola ak du duğu uz/du a ağı ız
ala la a ilişki de s saatle i ü etili ke , e ede se ütü ili le i ile le e i
uhu u sağla a , i sa i ola he şe i ilgile di e , geliş e i ile i
gö üşlülüğü oti as o u u sağla a ak ola felsefe, ülke izde ok
hük ü dedi e azık ki! Ü i e sitele de de du u e ede se a ıdı .
“u ul ası pla la a ildi ide, felsefe izi e ut du u u u
tespiti apıldıkta so a, ol ası ge eke e e doğ u götü ül esi içi ele
apıla ile eği e ilişki azı değe le di ele e ö e ile e e e ile ekti .
23
HİLMİ )İYA ÜLKEN İN HÂKİMİYET ADLI E“E‘İ:
KAPİTALİ“T VE “O“YALİ“T TAHAKKÜM ‘EJİMLE‘İNE KA‘ŞI
ME‘TEBELE‘ DEVLETİ
Ali Utku
Prof. Dr., Atatürk Ü iversitesi
24
GEÇ DÖNEM O“MANLI DÜŞÜNCE“İNDE
BEKA A‘AYIŞLA‘ININ
ONTOLOJİK VE EPİ“TEMOLOJİK TEMELLE‘İ
(1878-1918)
Ferdi Ertekin
Arş. Gör., Trakya Ü iversitesi
25
TÜ‘KİYE DE YAKIN DÖNEM
EPİ“TEMOLOJİ ÇALIŞMALA‘I
Hasa Yü el Başde ir
Doç. Dr., Yıldırı Beyazıt Ü iversitesi
26
FEL“EFE EĞİTİMİ YAHUT
EĞİTİMDE FEL“EFENİN YE‘İ Ü)E‘İNE
Hüseyi “arıoğlu
Prof. Dr., İsta ul Ü iversitesi / Cu huriyet Ü iversitesi
27
CUMHU‘İYET DÖNEMİ TÜ‘K DÜŞÜNCE“İNDE
Dİ“İPLİNLE‘A‘A“ILIK VEYA
A‘AKE“İTLE‘ Ü)E‘İNE
Levent Bayraktar
Prof. Dr., Yıldırı Beyazıt Ü iversitesi
28
edildiği de, ütü kültü u su la ı ı ele alıp i ele e e te kid ede , i üst
faali et e ede i et ku u u i i sa lık aşa ısıdı . Ca lı e di a ik i
e telektüel e a e i kültü içi , gele ekli i felsefe ha atı elze di . Tü k
düşü esi i ke disi üze i e katla ası e üktese atı ile eleşti el i
değe le di e e o u la a faali eti içe isi e gi esi, çağdaş e özgü i
düşü e ha atı oluştu ul ası ı te el di a ikle i de i i i teşkil
etmektedir. Niteki düşü e oşlukta açığa çık az; oluşup gelişe il ek içi
i o ta a e gele eğe ihti aç du a . A ı a esille i i i i e ağla a ak
işle iş e gele ekli i dile de ihti aç a dı . Yah a Ke al i ifadesi ile
ede i eti izi kökü azide ola i ati şekli de tasa u e taha ül
ede il ek içi , kökle le ağla tısı ku ula il iş, oluş e sü eklilik hali de i
düşü e ha atı a ihti aç du ul aktadı . Bu üzde ildi i izde düşü sel
öksüzlüğü üzü i pa ça olsu izale ede il ek içi , çoğu za a gözde
kaçı ıla , ağla tı e sü eklilikle e işa et edil e e çalışıla aktı .
29
ÇAĞDAŞ TÜ‘K FEL“EFE“İNİN BAŞLANGICINDA
FÉNELON UN “ANILDIĞINDAN BÜYÜK ETKİ“İ
M. Bedri Mermutlu
Dr., İsta ul Ti aret Ü iversitesi
30
FEL“EFE BİTTİĞİ İÇİN Mİ
FEL“EFE TA‘İHİ VA‘?
Meh et Gü e ç
Doç. Dr., İsta ul Ü iversitesi
31
tuttuğu içi apa ağı ız değe le di ele i Tü ki e deki felsefe i i ka la ı
e zaafla ı üze i e katkısı ola ağı ı u ut edi o uz.
32
TÜ‘KİYE DE FEL“EFENİN “O‘UNLA‘I,
ÇÖ)ÜM ÖNE‘İLE‘İ VE
GELECEK PE‘“PEKTİFLE‘İ
Mehmet Vural
Prof. Dr., Yıldırı Beyazıt Ü iversitesi
33
a alitik i ele e e tâ i tutul uş, felsefe ölü le i i ha gi ala la a ağı lık
e diği üf edatla ı daki de sle i g upla dı ıl ası olu la tespit edil işti .
“o uçta Ta zi at ta gü ü üze felsefe eğiti i i, u sü eçte aşa a
değişi le i, si asî e ideolojik o ta ı felsefe eğiti i üze i deki etkisi i, Batı
Felsefesi i geç işte e gü ü üzde e ile felsefe eğiti le i deki e i e
değişi le i i, i düşü e gele eği oluştu a olu da ulu duğu uz
ko u u e akade ideki öğ eti ü ele i i felsefe algısı ı za a sal
değişi le i i de s p og a la ı a a sı ası gi i te el problemleri ele alan
ta tış a e a alizle de oluşa u te liğ, Tü ki e de felsefe i so u la ı a
çözü ö e ile i e gele ek pe spektifle i su a ı hedefle ektedi .
34
TÜ‘KİYE DE/TÜ‘KÇEDE FEL“EFEYE YÖNELİK
İLGİ“İ)LİK “O‘UNU
Mustafa Gü ay – “evgi a Akça
Dr. Öğr. Üyesi - Yüksek Lisa s Öğre isi, Çukurova Ü iversitesi
35
“öz ko usu so u a ilişki ola ak azı düşü ü le i iz e düşü e
ta ihçile i iz ta afı da apıl ış ö e li sapta a, değe le di e, eleşti i e
ö e ile de a dı . A ak so u u ete i e fa kı da olu duğu e felsefi i
so u ola ak ete i e ta tışıl adığı da açıktı . Ülke izde i çok ala ı
a ısı a özellikle felsefede i e telektüel alış e işi gelişti il esi ü ük
ö e taşı aktadı . Bu oktada kişi e ku u la a düşe gö e e
so u lulukla söz ko usudu .
Bu ildi ide a a ı ız, Tü ki e de ü etile felsefi sö le e/ i iki e
ö elik ilgisizliği ede le i i, ge ekçele i i eli le e e çalış ak e söz
konusu soruna du a lı i tutu la ö ele ki i felsefe ile i izi
düşü ele i de de a a la a ak azı çözü ö e ile i o ta a ko a a
çalış aktı .
36
FEL“EFE EĞİTİMİNİ YENİDEN DÜŞÜNMEK
N. Murad Omay
Dr. Öğr. Üyesi, İsta ul Ü iversitesi
37
YENİ İ“LAM FEL“EFE“İ NİN İMKÂNI:
İDDİALA‘, TA‘TIŞMALA‘ VE ÖNE‘İLE‘
Ö er Bozkurt
Doç. Dr., Mardi Artuklu Ü iversitesi
38
Ye i İsla Felsefesi ütop ala a, uç fiki le e, ha ali zo la a ala la a kapı
a ala e teo ile ü eti e a ö le ol alıdı . Ye i İsla Felsefesi esası da
etodik ola ak Yi e İsla felsefesidi ; fakat so u la ı ı i kıs ı e ze
olsa da ü ü le i e ha alle i oldukça fa klıdı .
A a hatla ı la ifade edile ö le i İsla felsefesi i i kâ ı a dair
iddiala ı u te liği izde felsefe a aştı a ıla ı a aça ak ta tış a ı
pla la akta ız. Bu oktada Ye i İsla Felsefesi i i kâ ı ı so gula a
Ye i ka a ı ı içe iği, felsefe i e İsla felsefesi i ahi eti, özellikle
de gele eğe dö ük iddiala ı ka ıtla a ili liği gi i uhte el so u e
so ula a e apla da e e e çalışa ağız. Bu e apla el etteki i takı
ö e ile i de içe iş ola aktı .
39
CUMHU‘İYET DÖNEMİ TÜ‘K DÜŞÜNCE“İNDE
MİLLİ “ANAT/YE‘EL E“TETİK A‘AYIŞLA‘I
Ö ür Karslı
Arş. Gör., Yüzü ü Yıl Ü iversitesi
40
İ“TANBUL'DA ALMAN ‘UHU:
ONTOLOJİ VE FEL“EFİ ANT‘OPOLOJİNİN
İ“TANBUL ÜNİVE‘“İTE“İ NE Gİ‘İŞİ
Pascale Roure
Dr., “or o e Paris IV / Hu oldt U iversität Berli
41
ikinci bir dalgayla, Hartmann a akı i g up Al a felsefe i i Hei z
Heimsoeth, Joachim Ritter, Hermann Wein, Bruno Baron Freytag-Lö i ghoff ,
Erich Rothacker ve Felsefi Antropolojinin temsilcileri (Hans Freyer, Arnold
Gehle daha İsta ul a gel esi le i i e oğu laştı. Bu iki i dalga la
gele le , iki i kuşak doçe tle i Bedia Aka su, Ne i U gu , Hüse i
Batuhan fo as o u a katkıda ulu du.
Dola ısı la İsta ul Ü i e sitesi, iki sa aş a ası dö e deki Al a
felsefesi i eka et hali deki pa adig ala ı ı ka şı ka şı a geldiği eşsiz i
ö ek teşkil et ektedi . efo u so ası da ü ük ölçüde
ku u sallaşa Al a felsefesi i gi işi, Tü ki e de akademik felsefenin teorik
e li guistik e ide ta zi i de o adığı ol edi ? Bu fa klı pa adig ala
ode ite sö le i içi de asıl kulla ıldı e asıl, gele eksel, etafizik a da
İsla i de e kı ette düş üş felsefe ka a la ı ı e i i aldı?
42
THE PROBLEM IN
THE PHILOSOPHICAL COMMUNITY OF TURKEY
“erdal Tü kaya
Arş. Gör., Ortadoğu Tek ik Ü iversitesi
43
based on Western standards. I think this failure must have something to do
with the methods of teaching philosophy, including language problems, lack
of mentorship, and total absence of vision. To meet the highest standards, I
propose the following improvements. (i) Stop in-class closed-book exams—
rote memorizing is the number one enemy of philosophy. (ii) Treat
undergraduate (and graduate) students as if they are your research fellows.
(iii) Share the how-to knowledge (about publishing, conferences, and
applications of all types) with students at the very beginning of their
academic adventure. (iv) Stop having a bias toward students who have
serious problems with English—teach not judge. (v) As Hasok Chang advised,
tu a u de g aduate a d g aduate lass i to a s ste of lea i g that
enables students to function as a real and evolving community of
esea he s. i Lau h a g aduate philosoph asso iatio ith its o
journal that has the highest publication standards. (vii) Establish a nationwide
mechanism for (cost-f ee p oof eadi g of g aduate stude ts d afts
prepared for publication in international journals. (viii) Implement a
voluntary mentorship system regardless of the institutional affiliations. (ix)
Convince our most-accomplished Turkish colleagues to contribute to
improving the situation of philosophy in Turkey. (x) Give courage, help plan,
share your vision, see your students as your research fellows, and finally have
the self-esteem to progress to where earlier Turkish philosophy generations
could not have even imagined.
44
TALKING ABOUT A POSSIBILITY THROUGH
BERTRANDO SPAVENTA: NATIONAL PHILOSOPHY
“evgi Doğa
Dr., University of Pisa
45
‘ANDALL COLLIN“ İN BİLİM “O“YOLOJİ“İ TEO‘İ“İ IŞIĞINDA GEÇ DÖNEM
O“MANLI FEL“EFE“İ
Yakup Kalı
Arş. Gör., Ne etti Er aka Ü iversitesi
‘a dall Colli s i Poziti ist, Ma ksist e ‘ölati ist ili sos olojisi
teo ile i i çeşitli ö le i de istifade ede ek gelişti diği özgü ili
sos olojisi teo isi, içe diği ka a sal a açla la i sa lık ta ihi o u a
ge çekleşe fik i i aatla a, u i aatla ı za a sal e eka sal çeşitliliği e
ağ e u gula a il e e u la ı iç işle işi i açıkla a il e pota si eli e
sahipti . Niteki Colli s teo isi i A tik Çi de A tik Yu a a, Hi t
düşü esi de İsla felsefesi e kada ge iş za a sal e ekâ sal ir
elpazede e ede se tü e telektüel ta ihle sı a ıştı . Bu teo i e gö e tü
fik i ha eketle i o ta a çıkışla ı ı ol azsa ol az şa tı e telektüel i
p o le u ağı et afı da ge çekleşe fik i i çatış a ı , daha doğ u i
ifade le çatışa g upla ı /epistemik cemaatlerin mevcudiyetidir. Problem
u ağı ı doğu duğu eselele e e telektüelle i geti diği izahatla ,
çözü le , u u ak et afı da gelişti ile se olle , ka a la hatta felsefi
teo ile i ta a ı kültü el se a e ola ak ka a sallaştı ılı . Kültü el
se a e ile i likte e telektüelle i du gusal e e jile i e a a atı ılık
güçle i [episte ik] ağla şekli de ka a sallaştı ıla apıla asıtası la
e telektüel topluluk ü ele i a ası da pa laşılı . Kültü el se a e , du gusal
e e ji , [episte ik] ağla ile i likte Colli s i teo isi i ö e li i
ka a sal ileşe i ise episte ik e aatle i / ili sel toplulukla ı
ta akalaş ış hi e a şik apısıdı . Bu hi e a şik apı ı zi esi e kültü el
se a e e e du gusal e e ji e e üst düze de sahip olan birincil
ütefekki le e leşi ke ; episte ik e aati daha alt düze le i e söz
ko usu itelikle e sahip ol a düze le i e ağlı ola ak iki il e üçü ül
ütefekki le otu u la .
A a hatla ı la u şekilde özetle e ile ek Colli s i teo isi, uka ıda
deği ildiği gi i izzat Colli s ta afı da The Sociology of Philosophies te he
46
Batı he de Doğu felsefe gele ekle i e u gula ışke ; doğal ola ak Tü k
ode leş esi, ili sel e ilik a a ışla ı, ile le e düşü esi, ili sel
t a sfe de kulla ıl ak üze e ge ekli ola ıstılah gi i p o le u akla ı
et afı da teşekkül ede e ode felsefe i Os a lı dü ası a ilk defa
alı la dığı dö e e teka ül ede geç dö e Os a lı felsefesi e
u gula a ıştı . İşte u çalış a ı a a a a ı söz ko usu teo i i geç
dö e Os a lı felsefesi e u gula a il e e söz ko usu dö e de
ge çekleşe fik i ha eketliliği iç di a ikle i i aşa ı la izah edil e
pota si eli e sahip olduğu u o ta a ko aktı . Niteki söz ko usu p o le
u akla ı et afı da çatışa felsefi/e telektüel topluluklar mevcuttur. Yine bu
toplulukla ı ke dile i e has ka akla da de şi diği kültü el se a e;
çalış a az i/işti akı e ese ü eti le i ile so uçla a du gusal e e jile i
e uttu . Bu la la i likte u çalış ada Colli s i teo isi e u gu ola ak
kültü el se a e ile du gusal e e ji i e telektüel topluluk fe tle i a ası da
pa laşıl ası ı ü kü kıla [episte ik] ağla ile geç dö e Os a lı felsefi
topluluğu u hi e a şik, ta akalı apısı göste ile ekti .
47
48
Çağdaş
Ontoloji Tartış aları
Contemporary
Ontological Discussions
49
50
ÇAĞDAŞ HE‘MENUTİĞİN
HEIDEGGE‘ ONTOLOJİ“İNDEKİ YE‘İ
A. Kadir Çüçe
Prof. Dr., Uludağ Ü iversitesi
51
KUŞATICI Bİ‘
NESNE KURAMININ
İLKELE‘İ Ü)E‘İNE
Ahmet Ayhan Çitil
Doç. Dr., Mayıs Ü iversitesi
52
Biçi sel i dizge içe isi de sa ıla a ilişki doğ u ö e ele i işa et dizile i ile
te sil ede il ek a da işa et dizile i i dizile i asıtası la ispat ede il ek ile
sa ı ı a lığı a e ekâ ı a üfuz ede il ek i e a ı şe değildi .
Ge elde se i otik e a özelde dil ili üze i de işa etle e işa et
dizgele i i ku uluşu hakkı da ku a la gelişti e ili o ol a ız i şe i
işa et ola il esi i ha gi ze i de ge çekleştiği i açıklığa ka uştu uş
ol az. Be ze so ula e , uza , za a , e , hadise ve bunlar gibi
te i le içi de tek a edile ili . Bildi i tü u so ula a e so u la a çözü
geti e ile ek kuşatı ı i es e ku a ı ı ge el ilkele i e ilişki i ta tış a
ü üt e i hedefle ektedir.
53
İN“ANIN "GEÇMİŞ )AMANLA" İLİŞKİ“İ
Arslan Topakkaya
Prof. Dr., Er iyes Ü iversitesi
54
HEIDEGGE‘ DE Ö)NELİK HALLE‘İ
KENDİNİ HANGİ TA‘)LA‘DA AÇA‘AK
HANGİ BİÇİMLE‘DE GÖ‘ÜNÜ‘ OLU‘ VE
BU DU‘UM HAKİKATLE İLİŞKİ“İ BAĞLAMINDA
NA“IL YO‘UMLANABİLİ‘?
Aysu Gür
Dr. Öğr. Üyesi, Ad a Me deres Ü iversitesi
55
olduğu hali le hü a iz eddedili . İ sa ı dö tlü apı içi de a i e i i
ilişki ağı içi de düşü ül esi le so u aşıl a a çalışılı . Gö ül ektedi ki üç
eleşti ide de Va lığı , ilgi i e i sa ı etafizik tasa ı la ı iş aşı dadı e
u ada ka şı ıza çıka öz elik halle i de etafizik ükle e sahipti . Yine
gö ül ektedi ki Heidegge u eleşti ile i a ı sı a i de o la ı aş a
de e esi ge çekleşti i . İşte u ağla da o u felsefe ap a, ke di
ifadesi le düşü e etki liği fe o e olojik e he e ötik i açılı a sahipti .
Ö le se e aşta so duğu uz Heidegge de öz elik halle i ha gi a la a
geli ? so usu, Heidegge de öz eliği ke di i ha gi ta zla da açtığı ile ha gi
içi le de gö ü ü kıldığı e u la ı hakikatle ilişkisi ağla ı da asıl
o u la a ağı so usu a dö üşü . Bu du u da Heidegge i hakikat
a la ışı ı u ildi ide ko u edile ek tü gö üşle i içi eli le i i ko u da
olduğu u sö le ek a lış ol az; çü kü öz eliği gö ü e ta zla ı e
gö ü ü le i i he i i, eğe ulaşıla ili i se, hakikate dai açığa
çık ala /gö ü ü le ola ak a la ula akla dı .
56
HENRI BE‘G“ON DÜŞÜNCE“İNE
Ö)GÜ‘LÜK BAĞLAMINDA O‘TAYA KONAN
)AMAN ANLAYIŞI
Ceyhu Akı Ce giz
Dr. Öğr. Üyesi, Gazi Ü iversitesi
57
akıştı . Nasıl ki i sa ı ha eketle i ö ede eli le e i o sa, ha at ala ı da
da u eli le e i ap ak ü kü değildi . İ sa a etki ede u su la ı ha gi
so u a ol aça ağı ö ede ili e ez çü kü u etkile i i i i de fa klı
so uçla ı ola il ektedi . He i sa u etkile i ke disi e gö e i apıda
ütü lüklü i hale geti i e u a gö e da a ı . Bu u gi i a lığı , ha atı
oluş ası da he etki a ı so u a ol aç az. Etkile i fa klı so uçla ı
meydana gelmektedi . Ha at ha lesi i a a ı ha ata özgü lüğü sok aktı .
Madde i di e i i çeşitli şekille de aş a a çalışa ha at ha lesi, i tüeli
so suzluğu a da ağlı ola ak fa klı şekille de eli ektedi . Va lığı e da a
gel esi de i i i de oldukça fa klı oluşu lar meydana gelir ki bunu
e i de gö ek ü kü dü . Bili çte olduğu gi i, u etkile de he i i
ke disi e has i apı oluştu aktadı . “tatik i apı ol a a ili ç gi i
ha at da statik i apıda değildi . Bili ç gi i ha at da te si e çe ile ez
çü kü ikisi de ekâ sal değildi . He i Be gso , i sa ı i sü e a lığı ola ak
gö ekle e a e , a lığı aslı da tü ü le sü e olduğu u altı ı çiz ektedi .
“ü e i özü ü eli le e ka a la da i isi de özgü lüktü . Bu çalış ada u
ilişki açıkla a aktı .
58
GERÇEKLİĞİN YAPI“I
Ö)NE BİLİNÇDIŞI VE TA“A‘IM
Derya Ölçe er
Doktora Öğre isi, Maltepe Ü iversitesi
59
daha so a u hakikati asıl ge çekliğe dö üştü e ek aşa tasa ı ı
oluştu a ildiği i dele elidi . Ge çekliği ili ç ile ilgili apısı ı, “af Aklı
Eleşti isi adlı kita ı da ta algı ka a ı çe çe esi de düşü e Ka t, a ı
za a da düşü e i sı ı la ı ı eli le e ek aklı işle i i katego ile i ile
ta ı la ış, öz el gözüke u ili çli apı ı gü e ili liği so gula ıştı .
Bili ç açıkla ala ı ı ete sizliği, Lei iz i fa kı dalıksız algı ola ak
ta ı ladığı ili çdışı a dikkatle i çek işti . Bili çli apı e ili çdışı a ait
algıla ı i dele esi e ola ak veren Alman idealizmi temsilcilerinden, Fichte,
zihi sel sü eçle so u u e / e ol a a ku a ı ile ili i di alektik
sü eçle i e e e le i asıl ge çekleştiği e işa et et işti . “o ola ak Hegel,
Ti i Fe o e olojisi adlı ese i de, algı, ili ç e öz ili ç eli le i le i de
i sa zih i i işle işi e dikkat çeke ek, özellikle algı ölü ü de, öz e i
ke disi dışı daki ge çeklik ala ı, es ele dü ası ile gi iş olduğu di alektik
ilişki i gözle ö ü e se işti . Öz e i ili çli du u la ı dışı da ili çdışı
kaza ı la ı ı , ge çekliği apısı ı asıl ku duğu, Ju g u kolektif ili çdışı
ka a ı ı ge çekliğe asıl i apı kaza dığı ö e li gözük ektedi . Tü u
ekse de, gü ü üz ge çeklik ta tış ala ı, öz e e o u a la la dı ala ı
çözü le ele i et afı da tek a şekille e e aşla ıştı . Bu a gö e
ılı da O fo d ü i e sitesi post-t uth keli esi i u gula a ak ge çekliği ku a
öz e e dikkat çek işti . Bu ka a a ı za a da öz el değe le di ele i ,
asıl ge çekliği tasa ı ı olduğu u da a lat aktadı .
60
TEKHNEDEN TEKNOLOJİYE
GÜNÜMÜ)DE HEIDEGGE‘ ELEŞTİ‘İLE‘İ
Derya Ö der
Doktora Adayı, İsta ul Ü iversitesi
61
geldi. Tek oloji felsefesi , a ı i i ele e ala ı ola ak felsefede e i i
al a a aşladı. Mesele i ala kişile i i kıs ı Heidegge i i aklaşı
se gile ke , i kıs ı o a ö elik apı ı eleşti ile geti di, i kıs ı ise
ta a e ka şısı da e aldı.
Eleşti ile i ağı lıklı geldiği okta Tek olojik Öz ülük ola ak
itele di ili ke He e t Ma use u öğ e isi ola A d e Fee e g i
Heidegge e ö elik ta ihdışı ılık , “u sta ti iz e a Fataliz e tek-
o utlulukçuluk o e-di e sio alis ola ak şekille di diği üç iti azı, daha
ge iş a a ü ük o a da u oktala ı te el ala aşka eleşti el ala la
oluş ası a da ol açtı. El ette u eleşti ile de ke di ka şı-eleşti ile i i
doğu du a da Heidegge i aklaşı a e i destek ala la ı açtı. Ko u la ilgili
çift ta aflı ta tış ala ı gü ü üzde de a ta ak sü düğü ü sö le ek e i e
ola aktı .
Bu ildi i, ugü he za a ki de daha fazla iç içe olduğu uz,
aşa a e düşü e içi le i i e ede se doğ uda etkile e tek oloji
ko usu a he Heidegge i tekh e düşü esi üze i de e ut koşulla ı
dikkate ala ak e ide ak ak he de Heidegge e ö elik eleşti ile
çe çe esi de e i i değe le di e oluşturabilmeyi hedeflemektedir.
62
GELENEKSEL OLMAYAN
PLATONCU MATEMATİK FEL“EFELE‘İNDE
MATEMATİK NE“NELE‘
Dilek Kadıoğlu
Doktora Öğre isi, Ortadoğu Tek ik Ü iversitesi
63
Ö)NEDEN NE“NEYE, NE“NEDEN Ö)NEYE:
Ö)DEŞLİK P‘OBLEMİ
Ege e “eyfetti Kuşçu
Dr. Öğr. Üyesi, İsta ul Ü iversitesi
Çağdaş o toloji ta tış ala ı içe isi de özdeşlik ko usu özel i aşlık
olarak dikkat çek ektedi . A ak özdeşlik de diği de ge ellikle ö elikle
kişisel özdeşlik öz e, i sa , i e özdeşliği a laşıl akta, iki i ola ak da
aslı da öz e i de içe e ile ek şekilde düşü üle ile ek ola es e özdeşliği
söz ko usu edil ektedi .
O sa u ta tış ala a te el oluştu a özdeşliği e olduğu a a da
ola ile eği e ilişki ta tış ala ge ellikle atla a ak e özdeşliği al ız a
içi sel fo el i ko u olduğu ka ul edile ek, al ız a özdeşlik a dı a
da oktu ikiliği şekli de a laşıla ak te el ka ulle içi i de ku a la ı
te eli e e leşti ildiği gö ül ektedi .
Bu çalış a he iki ağla da da es e e öz e özdeşliği
düşü üle ile ek özdeşlik ko usu daki çağdaş o tolojik ta tış ala ı ele al a ı
hedefle ektedi . Bö le e özdeşlik ko usu u al ız a a dı a da oktu
ikile i de düşü ül e esi ge ektiği, fa klı özdeşlikle i söz ko usu
ola ile eği e u sa ede de he öz e he de es e özdeşliği ta tış ala ı da
e i akış açıla ı ı gelişti ile il esi i ü kü olduğu göste ile ile ekti .
Dola ısı la ö elikle çağdaş o toloji ta tış ala ı da özdeşlik ko usu daki
fa klı akış açıla ı a te el ol ası adı a Lei iz Yasası ola ak da ili e
özdeşlik asası ele alı a ak e u tek içi li olduğu düşü üle asa ı dahi
e şekilde fa klı ele alı a ile eği i ele e ekti . İki i ola ak söz ko usu
asa ı ihlal et eksizi e şekilde e i açılı la ı sağla a ile eği
ta tışıla aktı .
Bö le e fa klı özdeşlik tü le i i ta tışıla il esi e ola ak sağla a i
ze i o ta a ko a ak e u ze i üze i de utlak özdeşlik, kıs i özdeşlik,
gö eli özdeşlik, eli siz özdeşlik, tü özdeşliği, i leşi i özdeşlik . hepsi
64
gü el o tolojik ta tış ala da e edi iş özdeşlik tü le i ele alı ıp
ka şılaştı ıla ile ekti .
“o ola ak he e kada çalış a ı e kezi oktası ı oluştu asa da
söz ko usu fa klı özdeşlik tü le i i kişisel özdeşlik, es e özdeşliği, za a da
özdeşlik . ta tış ala da e i akış açıla ı ı o ta a çık ası a e şekilde
ola ak sağladığı ele alı a aktı . Bu ağla da özellikle zihi - ede özdeşliği,
üç e dö t o utlukçuluk, ola aklı dü ala ta tış ala ı ko u u p o le le
içe isi deki gö ü üşü ü a laşıl ası a ö elik pa adig ala olarak
kulla ıla aktı .
65
)AMAN FEL“EFE“İ:
Ö)NEL VE NE“NEL )AMAN
Feyza Ceyha Çoştu
Dr. Öğreti Üyesi, Hitit Ü iversitesi
66
ö e li değilke , iki i g upta ise za a ı a lığı ı i sa ı ili i e ait
olduğu e zihi ile za a a ası da i o taklık olduğu düşü esi haki di .
Bu ildi ide, felsefe ta ihi de za a a ilişki ge el aklaşı la
içe isi de katego ik i a ıştı a ola ak zik edile öz el za a e es el
za a ka a sallaştı ala ı, felsefe ta ihi de u ko uda ö e çıkan filozoflar
A istoteles, Augusti us, Ne to , Ka t ağla ı da ele alı a aktı .
67
GÖDEL İN TAMAMLANAMA)LIK
TEO‘EMLE‘İNİN A‘DINDAN
MATEMATİĞİN TEMELLE‘İ
TA‘TIŞMALA‘I
Mehmet Arslan – “elvi Elif Gök
Arş. Gör. – Dr. Arş. Gör., O dokuz Mayıs Ü iversitesi
68
FENOMENAL Ö)NE VE
KİŞİ Ö)DEŞLİĞİ P‘OBLEMİ
Murat Arı ı
Doç. Dr., “elçuk Ü iversitesi
69
felsefi sezgile i ize ö elik o ta a ko duğu dikoto ik a alizi, i e fe o e al
öz e os o u ile tahlil et ekte e he kişi i eş za a lı eli le i i de he
de a t za a lı özdeşlik p o le i i a alizi de ede ile ilgili sezgile i
daha ku etli olduğu tespiti i adsı akta e u tespiti düşü e de e i i
a lış diza edil esi de ka aklığı ı iddia et ektedi .
70
CETERIS PARIBUS LAWS
IN DISPOSITIONAL ESSENTIALISM
Ö er Fatih Teki
Arş. Gör., Kasta o u Ü iversitesi
71
laws of nature that goes against regularity theory, namely nomic
necessitation. This view is different from laws being mere collections of
instances (as in regularity theory). In nomic necessitation, there is a
necessary physical connection between instances and laws. David Armstrong
(especially 1983) is a proponent of this view. There is a basic problem in the
laws of nature regarding how we know the relation between instances of a
law and the law itself. Armstrong solved this problem by the introduction of
universals. The final view in the first part is presented by Bird (1998, 2007).
This is called dispositional essentialism. In dispositional essentialism, the
relation among properties can be essentially dispositional. Here laws are
e essa . ‘e all at this poi t that, although A st o g p o ides a ie of
laws that tied laws to the presence of contingent necessitating relations
a o g u i e sals Psillos, , p. ; itali s o igi al , la s of nature are
still o ti ge t i his a ou t. I Bi d s ie , ho e e , la s a e ulti atel
necessary. This challenge from the contingent to essential nature of laws has
been achieved by the idea that all properties have dispositional essence, as
opposed to A st o g s ie that all p ope ties a e atego i al.
In the second chapter, I aim to describe to connection between
ete is pa i us la s a d dispositio al esse tialis . I ill i estigate Bi d s
view and cp-laws as a positive attribution to the view. In this view, a
dispositional law is established by conditional analysis. However, there are
some counterexamples, which make the dispositional essentialist laws fail.
These are finks and antidotes. Bird argues that this is not a disadvantage of
the view; rather, this can be seen as a positive aspect of the dispositionalist
view. In this view, there are not only universal laws, but also exclusive cp-
laws by means of finks and antidotes. In light of this, ceteris paribus laws are
allowed for the dispositional esse tialist ie . A o di g to dispositio al
essentialism, the laws of nature can be explained by taking natural properties
to e esse tiall dispositio al Bi d, , p. . The efo e, e ill see
ete is pa i us la s i Bi d s ie of dispositio al essentialism as a positive
aspect.
72
MATEMATİK NE“NEYE NE OLDU?
MATEMATİK“EL NE“NE HANGİ“İ?
Özgüç Güve
Doç. Dr., İsta ul Ü iversitesi
73
DOĞANIN VE BİLİMİN
SOSYAL İNŞA“ININ “INI‘LA‘I Ü)E‘İNE
Özgür Aktok
Dr. Öğreti Üyesi, İz ir Katip Çele i Ü iversitesi
74
edilge e olu suz i ole de sahip değildi e sos al ka a sal şe ala elli
ölçüde ku u udu . Bu du u da, toplu ile doğa a ası da toplu ile doğa ı
ize ke di a latısı içi de su a ili i a ası daki ilişki i e sos al i şa ılıktaki
gi i etke i tek ö lü i şa ilişkisi ola ak, e de klasik ili sos olojisi de
olduğu gi i edilge i tek ö lü a sı a ilişkisi ola ak düşü elidi : O u,
daha çok di alektik i ilişki içi i ola ak e ide so u sallaştı ak ge eki .
75
)AMAN VE MEKÂN BAĞLAMINDA
Ö)DEŞLİK İLKE“İNE BAĞLI
BİLGİNİN İMKÂNI
“aliha Keleş Türkyıl az
Arş. Gör., “üley a De irel Ü iversitesi
76
o u o apa e o u itelik kaza ası da ükle gö e i de ulu a i öz,
mesela , he du u da a ı kal aktadı .
A ak açık i ulgu, za a e ekâ ı a lığı üze i deki
eddedile ez etkisidi . Ne za a e de ekâ tek i ge çeklik üze e
ulu aktadı . Ge çekliği algısal a ada a ı t edile ez i dai e i
dö güsü de çe ele iş olduğu sö le e ili . Bu dö güde i leşe asit
ge çeklikle çözü le e ez çelişkile hali e ü ü e il ektedi . Bu du u da
A istoteles i özdeşlik ilkesi ile ö e sü üş olduğu a lık-düşü e u u u
aklı ilgide çıkış oktası ı oluştu a algı göz ö ü e alı dığı da asıl
açıkla alıdı ? Değiş e e du u u ola ak öz, f + du u u içi
episte ik a la da aslı da ha gi değiş ezi ifadesidi ? Bu a ada özdeşlik
ilkesi, o tolojik değiş ezliği i oksa episte olojik değiş ezlik a a ışı ı
ı te elidi ? Bi diğe de işle, ilgi, a ola ı değiş ezliği i i oksa a lığa
ağı lı aklı algıla a içi i i değiş ezliği i i ifade et ektedi ?
77
A‘İ“TOTELE“ İN MEGA‘A OKULU ELEŞTİ‘İ“İ BAĞLAMINDA HA‘TMANN VE
HEIDEGGER İN MODALİTE Ü)E‘İNE GÖ‘ÜŞLE‘İNİN KA‘ŞILAŞTI‘ILMA“I
“aygı Gü e ç
Arş. Gör., Uludağ Ü iversitesi
78
Bu a tıksal ala da, d a is a ak ka şıtı a a ılığı la ta ı la a ili .
Ola aksız ola , ka şıtı zo u lu ola ak doğ u ola dı . Dola ısı la ka şıtı
zo u lu ola ak a lış ol a a a gı ü kü olu . Doğ uluğu
ü kü ol ası du u u, hakiki ü kü ol a e a a lıkla ilişkili
i ka /ku e değildi . A ak a tığı ala ı da ke di i göste e i ka ile
o tolojik i ka /ku e a ası da e gi i i ilişki a dı ? Ya gıla ı içe iği
logos ile a gıla ı a tık ala ı daki a lığı a ası daki a ı ı iteliği edi ?
Bu noktada, Ha t a ile Heidegge logos e aletheia ağla ı da d a is
ka a ı ı asıl i dele ektedi ?
ii “ade e d a is e e e geia değil sü eç ola ak ha eketi de
de e e gi esi le iki odalite ka a ı daha, zo u luluk e olu sallık,
ka şı ıza çıka . A istoteles u aşa ada, Heidegge i de işi le so u u asıl
içe iği i de sa hli he Gehalt de F age gelişti ek içi , Mega a Okulu u
eleşti i . Ha t a e Heidegge , Mega a Okulu u felsefe ta ihi
kitapla ı da e istik iteliği de dola ı küçü se esi i doğ u ul adıkla ı
gi i, u tutu u ko u u de i liği e i şekilde ka a ası ı da e gellediği
ka ısı dadı la .
Bildi i i a a ı da i a da d a is-energeia probleminin Aristoteles ve
Mega a Okulu u da asıl işle diği i göste ek, i a da da Ha t a ve
Heidegge i felsefele i e fa klı i açıda ışık tut aktı .
79
TEMPO‘AL OLUŞ VE )AMANIN
ZAMAN-DIŞI YÖNÜ
Ali “uat Göz ü
Dr. Öğr. Üyesi, Muş Alparsla Ü iversitesi
80
IN DEFENSE OF METAPHYSICS:
BUT HOW? HARMAN VS. WOLFENDALE
“ü eyye Parıldar
Dr. Öğr. Gör., İsta ul Ü iversitesi
81
GE‘ÇEKÇİLİK/İDEALİ)M İKİLEMİNİ AŞMAK: WITTGENSTEINCI Bİ‘ ÇÖ)ÜM
DENEME“İ
U ut Morkoç
Dr. Arş. Gör., Adıya a Ü iversitesi
82
olduğu u iddia ede . O a gö e dil a tık ke disi i dışı daki i ge çekliği
resmi değil; ilakis ge çeği ku u usudu . Geç dö e i i te el ese i Felsefi
Soruştur alar da F“ Bi şe i e tü i es e olduğu u sö le e
g a e di F“, de ke , ge çek dediği iz he e se o u dili a tıksal
g a e i içe isi de ku ulduğu u sö le ektedi . İlha Dil a ı oldukça
e i de i tespitle Wittge stei ı Kope ikçi De i i Dil a , ola ak
adla dı dığı u değişi , i çok düşü ü ü Wittge stei ı geç dö e
felsefesi i dil ge çeklik ilişkisi açısı da dilsel idealist ola ak itelemesine yol
aça . A ak u a gı itele e he ge çekçi tutu u he de idealist
tutu u ö tük ola ak ka ul ettiği dil-ge çeklik a ı ı ı i ka ul ola ak
e i se ektedi ; o saki Wittge stei ı geç dö e i i su duğu g a e e
aşa içi i ka a la ı dil ile ge çeklik a ası daki a ılığı o tada kaldı a ak
ge çekçilik/idealiz ge ili i e a ıt ola ile ek üçü ü i olu i kâ ı ı
su aktadı .
Bu çalış ada, Wittge stei ı geç dö e felsefesi i dil ge çeklik ilişkisi e
dai , dilsel idealist e dilsel ge çekçi ol a a e i i akış açısı su duğu
iddiası ı ta tış a a açıl ası hedefle ektedi . Bu u içi ilki , e ke
dö e Wittge stei felsefesi i dilsel ge çekçi tutu u açıkla a ak; daha
so a, u tutu u te el p o le le i e Wittge stei ı u tutu da
vazgeç e ge ekçele i ele alı a ak; so ola ak, g a e e g a e i içe i de
şekille diği aşa içi i ka a la ı ı dil ile ge çeklik a ası daki a ı ı e
şekilde o tada kaldı dığı ge ekçele di ile ekti .
83
KHÔ‘ANIN ÜÇ HÂLİ:
TIMAIOS TAN GÜNÜMÜ)E
Bİ‘ KAV‘AMIN GÜ)E‘GÂHI
Yasin Karaman
Arş. Gör., A kara Ü iversitesi
84
FEL“EFİ P‘OBLEMLE‘E
TOPOLOJİK Bİ‘ YAKLAŞIM
)afer Gü düz
Arş. Gör., Cu huriyet Ü iversitesi
85
ile ke disi i de e i i içe isi de ö elle . Bö le e p o le ola ak ele alı a
e ö eli e , öz e e ait i sı ı içe isi de a lığı ı oluştu u e çözü a tık
aidi eti i öz e e o çlu hale geli . Va ola a ö elik öz e i ke disi i u
şekilde ö ele esi, felsefe ta ihi e felsefi p o le le içi ka aşık
ta ı la ala apıl ası a e a ola ı ka a ıl ası da zo u lulukla
ü etil esi e ede ol aktadı . P o le ola ak ele alı a ak he şe daha
aşta i sı ı lılık içe isi e hapsedile ek e a hapsedildiği ka ulü apıla ak,
a ola ı a laşılı lığı eli sizleşti il ektedi .
Bu çalış adaki a açla da i i, Boud illa d ı saf si külas o
du u u ola ak ifade ettiği a ola a ö elik a la a a e a ola ı
ke disi de uzaklaştı a ça ası ı e u ça a ı içe iği i açıkla a ak,
tek oloji e ili i geliş ele i üze i de a ola ı u eli sizleşti ede
ku ta a ak i eti o ta a çıka aktı . Va ola a ö elik topolojik i açıkla a
ile apıla a aştı ala da ha eketi e değişi i du ağa e değiş ez ol a
ö eli i i geçe siz olduğu tespitle i apıl aktı . Diğe a açla da i i de
u tespitle i felsefe ala ı da ka şılığı ı ku ulup ku ula a a ağı e felsefi
problemle i ele al ada aşa a eli sizliği gide il esi e katkısı olup
ol a a ağı ta tış ası ü üt ekti .
86
MODE‘N Fİ)İK AÇI“INDAN
ŞİMDİCİLİK İN İMKÂNI
Zikri Yavuz
Dr. Öğr. Üyesi, A kara Ü iversitesi
87
o u la ı, ke di de so aki filozofla ı zih i i oldukça eşgul et işti .
Gü ü üzde A za a teo isi e ö eltile e ö e li eleşti i eğe geç iş A
za a teo isi i sa u duğu gi i ge çek değilse, u du u da geç işteki
ö e ele i doğ uluğu da ahsedile e e eği dola ısı la u u gele ek
za a lı ö e ele içi de geçe li ola ağı oktası dadı . Eğe gele ek eli siz
ise gele eği şi di e geç iş ol ası, u u sü eklilik e i doğ uluk izleği i
takip et esi i ü kü ol adığı ile i sü ül üştü . A ı şekilde ode
ili açısı da akıldığı da Ei stei ı o ta a ko uş olduğu gö e elilik
teo ile i i statik, dö t o utlu za a ı desteklediği a sa ıl ış gele ek, şi di
e geç işi eşit o tolojik apı a sahip olduğu iddia edil işti . Bu iti a la
gö e elilik teo ile i i şi di ilik teo isi ola ak da adla dı ıla ile ek ola A
za a teo isi i a lışladığı ile i sü ül üştü . Bu ka aati hilafı a iz, u
ildi ide, gö e elilik teo ile i i A za a teo isi ile u u lu i şekilde
açıkla a ile eği i e ö le e çağdaş fiziği şi di ilik teo isi ile u u lu
ola ile eği i göste e i de e e eğiz.
88
Öz e ve Metafizik
89
90
SELF AND ALTERITY:
AN APPROACH TO QUESTION OF IDENTITY
Ali “ait “adıkoğlu
Dr., Paris Pa théo -“or o e Ü iversitesi
91
notion of being as the foundation of all theoretical and practical behavior, we
hope that this research will lend new vitality to the enduring philosophical
passion about the knowledge of the self.
92
PE‘IPHY“EON DA TAN‘I, İN“AN VE HİÇLİK KAV‘AMLA‘I:
E‘IGENA METAFİ)İĞİNDE Ö) “O‘UNU
Aydı Topaloğlu
Prof. Dr., İsta ul Ü iversitesi
93
du u da söz ede E ige a, a lık e a okluk ta tış ala ı da , o u
olu la a e değille e ko ula ı a geç iş, Ta ı ı hiç , adde i de
eksiklikte dola ı hiçlik ola ak ta ı la ıştı .
E ige a düşü esi de Doğa ütü e e i, a ola e a izi içi a
ol a a ütü he şe i ifade ede . Bölü le e de Doğada e ge elde e
küçüğü e doğ u gide tü le i açılı ı, dağılı ı e ge i dö üşüdü . Diğe i
de işle e ge iş açılı da , a i taş ada , e utlak alı lığa Ta ı da
hiçliğe doğ u doğa ı se i söz ko usudu . Ta ı i ajı da a atıl ış ola
İ sa , Ta ısal zih i a sıt akta i a la da o u a ası, atöl esi e
taşı ı ısı du u u dadı . Mutlak ka a a az hali le Ta ı da i a la da
i sa da zuhu ede ek i idea ol akta çık ıştı . İ sa dü adaki e so lu
e e aşağı ö le i ke di de topla a , ede e uhta oluşa i ik o
kos os tu . Köke i ise Ta ı da so suz a ulu a i sa idesi dedi . Diğe i
de işle doğası ı sade e Ta ı ı ildiği ezeli i özdü . İ sa a atıl ış
dü a ı ütü gö ü ü le i i içi de taşı . O ütü e e i ke disi de
o a ıla ile eği e ku tula ile eği i a lıktı .
94
YÖNELİM“ELLİK VE ALIŞKANLIK OLA‘AK
YAŞAYAN DENEYİM JOHN DEWEY VE
MAURICE MERLEAU-PONTY
Aysu Aydı
Dr. Öğr. Üyesi, Düz e Ü iversitesi
95
du usal ilişkisi i değil; o ga ik, psikolojik, sos al e kültü el tü ilişki ağla ı ı
içe i .
Merleau-Po t i ö eli sellik ka a ı ile De e i alışka lık
ka a ı a ası da i akı lık söz ko usudu . He iki ka a ı da, es ellik-
ö esi dü a a açık ol ak şekli de ta ı la ak ola aklıdı . De e içi
alışka lık i deneyim derecesidir ve nesnellik-ö esi ö eli selliği ifade
ede . Öte a da Me leau-Po t i ede i ö eli selliği de
ahsede ke alışka lığa ağlı i ede e gö de e aptığı e i sa ı
dü ada a oluşu ifadesi ile i sa ı dü ada alışka lığa ağlı a oluşu
ifadesi i ka şıladığı sö le e ili . Bu a la da De e e Me leau-Po t i
de e i de es e ö esi ö eli sellik os o u da uzlaştığı sö le e ili .
Bu u ötesi de alışka lık e ö eli sellik sade e ili i dış dü a ile
ka şılaş ası ı salt i ka şılaş a ola ak su az, a la e estetik de e i i
o ta a çıkışı ı da ze i idi .
Bu çalış a ı a a ı, De e i de e i etafiziği i te el
ka a la ı ile Me lau-Po t i algısal de e i os o u u te el
ka a la ı ı ka şılaştı ak e iki düşü ü ü gö üşlerindeki benzerlikleri
öz e i dü a ile ilişkisi e dü a ı i şaası açısı da açıkla aktı .
96
KANT TA BİLGİNİN İNŞA“I:
BİLEN İLE BİLİNENİN “TATÜ“Ü
Ayşe Gül Çıvgı
Dr. Öğr. Üyesi, Bartı Ü iversitesi
97
ROBOT, ANDROID, SAYBORG VE
YAPAY )EKÂDA ‘UH ME“ELE“İ
Can Batukan
Dr., ‘oue Nor a diya Ü iversitesi
98
a tık taha ül ede ediği iz u sa at, ili e felsefe ala la ı ı tü ü e
derinlemesine girmeyi denemektedir.
Asi o ‘o ot Ka u la ı ı asalaş ası u ko uda i dö ü
oktası ola ak düşü üle ili . A upa Bi liği Pa la e tosu gele ekte o otla ı
i e ki liği id ol ası ı çokta ka a a ağla ıştı . Bu ka a la i likte he i
i sa sı o otu e hatta i olojik a ada a lılığa sahip ola ile ek se tetik
apıla ı da toplu da i e i e ola ak ka ul edil esi olasıdı . Bu du u
gele ekte ge ek i sa a oluşu u adsı ası a, ü eti olü ü ka ede ek
gide ek sade e tükete i ole i di ge esi e, ge ekse Kapitaliz a gıtı içi
üst düze de işle sel ola a d oid, sa o g e apa zekâ a oluşla ı ı
olu la ası a, toplu içe isi de üst düze statüle e il esi e ol
aça aktı . Ö le se felsefe açısı da düşü e e dil ü ete o otla ı a lığı e
gi i so uçla doğu a ili ? ‘o ot öz elliği edi ? Gele ekte felsefe i o ot,
sa atçı o ot, şai o ot ola ili i? Bu i sa ı çöküşü, i di ge esi a da
okoluşu u de ekti ?
99
KANT TA Ö)NENİN BİLME, EYLEME VE
İNANMA BAKIMINDAN “INI‘LA‘I
Ebru Pehlivan
Doktora Öğre isi, İsta ul Ü iversitesi
100
sı ı la ı ge el ola ak i a ç e özel ola ak di içi a ıla e i eli lediği i
sı ı çiz e p ojesi ola Ka t felsefesi i öz e e çizdiği sı ı la ı izi i
sü ekti .
101
HEGEL İN “İ“TEMİNDE
DÜŞÜNCE VE NE“NE“İ
Enver Orman
Prof. Dr., İsta ul Ü iversitesi
102
HEGEL DE MUT“U) BİLİNÇ VE
DİN“EL Ö)NE
Er a Coşku
Yüksek Lisa s Öğre isi,
Rheinische Friedrich-Wilhelms-U iversität Bo
103
kapsa ı da apa ağı su u , Bo Ü i e sitesi içi hazı la akta olduğu
üksek lisa s tezi i i ölü ü ü oluştu u o .
104
METAFİ)İKTEN FENOMENOLOJİYE:
Ö)NE METAFİ)İĞİNE HEİDEGGE‘Cİ ELEŞTİ‘İ
Erdal Yıl az
Dr. Öğr. Üyesi, İsta ul Şehir Ü iversitesi
105
MORALITY AND FREEDOM
Ernest Wolf-Gazo
Prof. Dr., The American University in Cairo
The paper argues that too much morality leads to oppression; too
little morality leads to chaos (fitna). The thesis is argued on a universal
perspective, presupposition, that the nature of humans is fundamentally the
same; what is different is the specific social and economic circumstances. The
esult is that the g oup I Khaldu s asabiyyah) constitutes the morality
and norms based on the groups survival. The basic question: how is modern
society, its freedom and morality, different?
106
AQUINAS TA BEN VE DEĞİŞİM
Filiz Dide Ço a “arı
Dr. Arş. Gör., İsta ul Ü iversitesi
107
FENOMENOLOJİK Bİ‘
İ“LAM METAFİ)İĞİNE DOĞ‘U
Ha ip Türker
Prof. Dr., İ Haldu Ü iversitesi
108
BİLEN Ö)NENİN ÇAĞDAŞ NİTELİĞİ VE
OBJE YORUMU
Meh et Oktay Taftalı
Prof. Dr., İsta ul Mede iyet Ü iversitesi
109
a lığı te sil ede Tita la a ası da geçe de le i sa aşı na (Gigantomachie)
apıla atıf, u ikile i aşla gı ı sa ıla ili .
Bö le e, felsefe tarihinde, varolan nedir sorusuna verilen cevaplar,
uka daki ikile ka şısı da te ih edile o je o u la ı ı ifade ede le . Ti sel
a da addi a lıkta ha gisi i esas olduğu, ha gisi i diğe i i eli lediği,
u la ı iki a ı a lık ı, oksa tek i a lığı iki a ı gö ü ü ü ü olduğu
tü ü de gele eksel so ula a, gü ü üzde de fa klı e apla e ile ili o .
A ak u te el so ula a e ile he e ap, içe diği o je o u u la, a lığa
fa klı i a la ükle esi i ü kü kılı o . Bö le e, he dö e e özgü o je
o u u u , o dö e i eğili le i i, oda e alışka lıkla ı ı a da oda
de işle pa adig ası ı eli lediği i sö le e ili o uz.
O halde içi de aşadığı ız za a a ilişki apıla ak i a aştı a e
değe le di e, içi de aşadığı ız za a ı eğili le ini belirleyen obje
o u u u çözü le ekte geçe ekti .
Bu çalış a kapsa ı da ö e sü düğü üz hipotez: içi de aşadığı ız
za a ı uhu u, su jektif ate aliz de , su jektif idealiz e uza a , e
merkezci (tek- e i e a solipsist o je o u u u e o u üzerinde
üksele a lık ka a ışı ı eli lediği e çağdaş öz e i u du u a koşut i
p atik se gilediği şekli dedi .
110
HUME UN METAFİ)İK ELEŞTİ‘İ“İ:
“AF“ATA VE İLÜ)YONA KA‘ŞI
FEL“EFENİN KONUMU
Nurte Özta rıkulu Özel
Dr.
111
ola ağı ı o ta a ko ak i eti dedi . Başka i de işle ge çek e doğ u
felsefe i safsata e illüz o la da te izle ek iste ektedi . Niteki
izle i le de oksu etafizik a gıla , he ha gi i e pi ik efe a sa sahip
ol adıkla ı da he a la da oksu du he de i e safsata e
illüz o da aşka i şe değildi . Bu la da ku tul a ı i sa zih i i
sı ı la ı ı a aştı a ak de e e Hu e etafiziği, i sa zih i i sı ı la ı ı
ötesi le ilgili eli sizlikle ü et ekte suçla akta e o a ka şı i ta ı
gelişti ektedi . Bö lelikle etafiziği tasfi e edil esi e i sa doğası ı
e pi ik i ili i i ku ul ası Hu e içi ihai a aç hali e gel ektedi . Bu
çalış ada ö elikle Hu e u doğ u felsefe ile a lış felsefe a ı la ı la e e
işa et ettiği ele alı a aktı . Daha so a felsefe le i sa doğası ilimini
ku a ı a açla a Hu e u , e pi ik episte oloji e da a a siste i e
du duğu gü e i haklılığı so uştu ula aktı . Metafiziğe ka şı çıkışı ı
episte olojik ka gıla taşıdığı iddia edile ek; u u la i likte etafizikte
kaçı a felsefi i pe spektifi felsefede a la lılığı asıl i şa ettiği
so uştu ul a a çalışıla aktı .
112
TEOLOJİK FENOMENOLOJİ VE İ“LAM DÜŞÜNCE“İNDE
EGEMEN Ö)NEYE KA‘ŞITLIK:
“O‘UNLA‘ VE İMKANLA‘
“ela i Varlık
Dr. Öğr. Üyesi, Mayıs Ü iversitesi
113
so u la ı aş ede i iki gele ek a ası da te el felsefi e teolojik
farklılıkla da oluş aktadı . Felsefi açıda , Klasik isla düşü esi de
etafizik ilgi e aklî teka ül e kezî i ko u da ike , çağdaş teolojik
fe o e olojik, post etafizik i o ta da, te ü e odaklıdı . Bu ağla da,
Gadamer veya Marion metafizikten bahsetsele ile, u hiç i za a
etafizik i ilgi e e e e e e , i etafizik te ü edi . Teolojik açıda
ise, u çağdaş filozofla ı di i a ka pla ı Hı isti a lıktaki – özellikle çile i –
du gula ı akla üstü lüğüdü .
Yal ız u te el fa klılıkla ka ul edildikle i e hatta u gula dıkla ı
takti de, o tak i felsefi aklaşı a e gel teşkil et edikle i i düşü ü o uz. Bu
oktada ö e li ola felsefi dili u fa klılıkla ı ifade ede il esidi , a i o la ı
yok saymak yerine onlara fikirsel bir verimlilik kazandı asıdı . Bu u içi
Paul ‘i oeu ü çatış a a e e e felsefesi fa dalı i ka a sal çe çe e
su a ili . Özellikle o u gelişti diği çe i i ku a ı i e ze liği, o taklığı ifade
et ek e i e i te el fa klılığı hatta ka şıtlığı he iki ta af içi de a laşılı
kıla . Bu şekilde fa kla felsefi sö le i du du ak e i e e i a a ışla a
ö el esi i sağla la .
114
Ö)NENİN DİN İLE İLİŞKİ“İNİN MAHİYETİ Ü)E‘İNE
Bİ‘ KA‘ŞILAŞTI‘MA: KIE‘KEGAA‘D VE İKBAL
“ev a Öztürk
Dr. Öğr. Gör., A kara “osyal Bili ler Ü iversitesi
115
za ettikle i a lış i aşa ış içi i i e i sedikle i i iddia et ektedi .
İk al e gö e Müslü a toplu la ı ı za ıfla a /za ıflatıla ka akte le i
neticesinde din ile ola ilişkile i de hasa gö üştü . İk al i çok ili e
e ide i şa p ojesi kişi i di ile ola hasa gö üş ilişkisi i teda isi i de
içe ektedi . İk al, Kie kegaa d ı öz ellik ifadesi de gö üldüğü şekli le,
ke di ifadele i i e lik gi i i kaç ifade dışı da et i ka a sallaştı a
olu a git e işti . Fakat Kie kegaa d ile ola pa alellikle i i e diği ilha la
aklaşıldığı da, İk al i kişi i İsla ile doğ u/ge çek/hakiki i ilişki i şa
et esi de a ahta olü o a a ifadele i i ka a sallaştı ıl ası a ze i
hazı ladığı gö üle ili . Bu ağla da, İk al i düşü esi de di i te ü e e
di i te ü e i e üksek fo u ola a az ka a la ı ö e çık aktadı .
Bu çalış a, he iki düşü ü ü öz e i di ile ilişkisi ele al a içi le i i
incele e ek he ikisi a ası da di i a la ışla ı ı eti esi de o ta a çıka
fa klılıkla ı u gula a ı a açla aktadı . Bu çalış a, ü it edil ektedi ki,
fa klı di i e kültü el gele ekle de gele , ode dö e e da gala ı ı
u uş iki ö e li filozofu o ta a ko dukla ı e ze likle de ola çıkıla ak
ulaşıla di te elli fa klılıkla ı i düşü e ze gi liği ola ak ele
alı a ile eği i göste e ekti .
116
NIET)“CHE'NİN PE‘“PEKTİFİNDEN
Ö)NE NİN ‘EDDİ
Berk Utkan Atbakan
Dr. Öğr. Üyesi, Bartı Ü iversitesi
117
ÇAĞDAŞ FEL“EFEDE
KENDİLİK METAFİ)İĞİ TA‘TIŞMALA‘I
Yaylagül Cera Karataş
Dr. Öğr. Üyesi, İsta ul Mede iyet Ü iversitesi
118
i şa et e i ka ı ı e e felsefi ö te le ele di ? Bu ada ha eketle
p o le i çağdaş dö e deki gö ü tüle i üze i de du ula aktı . Özellikle
fenomenoloji ve post apısal ı kapsa da te elle i i ula ke dilik etafiziği
ta tış ası, gü ü üzde eşza a lılığı e a tza a lılığı o tolojisi i oluş
du u la ı açısı da p o le kıl ıştı . A aştı a ızda u ko u üze i de
du ula ak değişi -ke dilik ilişkisi i eliği e izatihi ke diliği e olduğu,
ili çle ağla tısı e öz e açısı da ke dilik, ke di i il ek, ke di e gö elilik
ağla la ı e i o toloji, episte oloji e etik ta tış ala çe çe esi de
i ele e ekti . Bi a da da a tza a lılık e eş za a lılık ta tış ası da
öz e, a oluş du u la ı ı ke dilik e/ e a fe o e al ili ç çe çe esi de
asıl a la la dı aktadı so usu la ke dilik, ili ç e a la ilişkisi ta tış a
gü de i e taşı a aktı .
119
120
Çağdaş
Etik/Politik Felsefe
Contemporary
Ethics/Political Philosophy
121
122
DEVLETE KA‘ŞI “İYA“İ İLAHİYAT:
MACINTYRE VE HALLAQ
Ah et Oku uş
Dr. Öğr. Üyesi, İsta ul Şehir Ü iversitesi
123
İsla hukuk ta ihi e dokt i i e dai daha ö e aptığı çalış ala da
ha eketle İsla i o atifliği e kezi de ode ege e likle ağdaş a a
i ah edil iş asa i a ı ı ulu duğu u u gula a ak de leti ede
İsla i ola ak i ka sız i zati et olduğu u göste e e çalışı . Fa klı
düşü e gele ekle i i takip ede u iki aklaşı ı o tak pa dası ahlaki ola ı
e keze al ala ıdı . Bu iti a la, politik ola ı ahlaki te elde ü et e i
i ka la ı a dai o ga et gü el e çeti so uştu ala ı ız içi i kalkış
oktası oluştu a ili le . Diğe ta afta , çağdaş H istiyan teolojisinde otoriteyi
teistik ola ak te elle di e e dö ük iddialı gi işi le i adikal de ok atik
si asi ilahi at tasa u la ı la eşza a lı geliştiği, çağdaş İsla düşü esi de
de seküle de letle Şe iat ı ‘a ls ta zı i si asi li e aliz ü esinde
uluştu a dö ük ça ala la Mısı e Tu us ö eği de İsla i efe a slı si il
de let devle medeniyye bi l- er iiyye İsla iyye) tekliflerinin yanyana
geliştiği i si asi, teo ik e teolojik ağla da, u iki düşü ü ü uka esesi
daha ge iş i si asi düşü ele elpazesi i de o u la a ıza a dı ı
ola aktı .
124
LİBE‘AL “İYA“ET “ÖYLEMİNİN
“İYA“AL Ü)E‘İNDEN K‘İTİĞİ
Ali Kaya
Dr., Er iyes Ü iversitesi
125
çeşitli üa sla ı ol ası kaçı ıl azdı, a ak te el nokta ve vurgularda bir
o taklıkta ahset ek ü kü dü . Bu ağla da “i asala dai şu dö t
oktada a ala ı da i aklaşı e ze liği de söz et ek olasıdı . Bu a gö e
“i asalı i i i özelliği a tago iz a ı e çatış a ı kaçı ıl az
olduğudu . İki isi “i asal ola as o el te ihle olu la değil ka a ,
e ile ezlik ka a e e ek oluşu . Üçü üsü si aset de let ile
sı ı la dı ıla az, elli a ı la ı oğu laştığı e ta afla ı oluştuğu he şe e
he e si asallaşa ili . Dö dü üsü ise si aset elli öz ele i çıka la ı ı
a sıdığı pasif i ala değildi , “i asallık elli i öz e e kolektiif ki lik
ü eti idi .
126
KOMÜTE‘YANİ)MİN AHLAKİ VE
POLİTİK “INI‘LA‘I Ü)E‘İNE Bİ‘ TA‘TIŞMA
Ar ağa Öztürk
Doç. Dr., Artvi Ü iversitesi
127
ağla ı da adalet e te el değe di . Ko ü ite a çizgi ise he toplu
sözleş esi etafo u a si asal toplu u i şa sü e i de e ile a ı alıklı e i
he de adaleti te el o tak i i değe i olduğu sa ı ı eleşti i . O la a gö e e
p osedü el i içe ikte so ut hale gele li e al adalet e de egatif a ı ağı
asa özgü lük toplu sallığı ka a ada ete lidi . Toplu u i a ada tutan
şe le ku alla e so utla ala değil, ki lik e kültü e ait öğele di . Negatif
özgü lükçü akışı ete siz ol ası ı a ı sı a a ıltı ı olduğu u da düşü ü
ko ü ite a çizgi. Çü kü egatif özgü lükçü a la ış he tü lü toplu sal ilişki
ve kurumu i sa özgü lüğü ö ü de i e gele dö üştü e ek özgü lüğü i e i
i ideal al ızlık du u u a eşitle . Li e al ku a ı u tü eleşti ile e e diği
a ıt ise oldukça dikkat çeki idi . Li e alle o tolojik i e ilikte
uzaklaşıl ası ı toplu u kaçı ıl az i şekilde totalita iz e sü üklediği
ka ısı dadı . . . ta ihi i u sa ı olgusal ka ıtı ola ak gö ü le . A ı a
li e aliz i te el aksi o la ı sade e i e i değil a ı za a da toplu u da
korur.
128
“ENECA YA GÖ‘E FİLO)OFUN AVÂMA VE
AKTİF POLİTİKAYA KA‘ŞI İDEAL TUTUMU
C. Ce giz Çevik
Dr., İsta ul Ü iversitesi
129
da sa aşa ak de leti sa sıl az ütü lüğü de a a ta ı al ış, iç sa aşı
Caesa ı zafe i le so uçla ası üze i e i tiha et ek zo u da kal ıştı .
“e e a ı , Cato a dö ük aktif politika a katıl ası la ilgili eleşti isi ile u
katılı ı sa esi de Cato u se gile e fı satı ı ulduğu “toa ı e de le i a a
özellikle de esa et e de i i ü elt esi a ası daki çelişki üze i de de
du u o uz. Aktif politika a katıl ak, u ağla da hiç i felsefi a a a hiz et
et e e , ge eksiz i e le ola ak gö ü se de, te elde i e de se gile e
ala ı ola ak gö üle ili . Bu çe çe ede “e e a ı a gü a la ı ı özellikle de
“toa, Epi u us e Ci e o ka akla ı la i likte değe le di i o uz. “o uç ola ak
daha ö e Tü ki e de “e e a ağla ı da ele alı a ış ola filozofu a a a
e aktif politika a ka şı tutu u ko usu da e e i i le i le çelişe a a
ü ük ölçüde i i i i ta a la a i takı ilkele e a ı o uz.
130
KÜ‘E“EL DÜNYADA
EJDE‘HALA‘ VE İKTİDA‘
Ce giz Çak ak
Prof. Dr., İsta ul Ü iversitesi
131
KANT AS
A PHILOSOPHER OF WAR AND PEACE
Çeti Türkyıl az
Doç. Dr., Ha ettepe Ü iversitesi
132
overlooked that the other phrase, i.e. natura rerum is a referance to
Lu etius s ook titeled De e u atu a. It is ell k o that Ka t had
critized Epicurian thought in his varius texts, but in his Critique of Practical
Reason this critical attitude against Epicuranism is very keen in relation to the
Epicurean conception of ethics. In her brilland article Kant and the Stoic
Cosmopolitanism, Martha Nussbaum accentuates this reference to Lucretius.
As Nussbaum states, Lucretius does not think that there is a teleological
determination of things in the route of nature. For this reason, it can be said
that the e is a kee o t adi tio et ee Ka t s a d Lu etius s o eptio s
of nature. Lucretius s theo of ato does ot pe it a di i e o de
beyond the immanent level of natural things according to which nature is
determined. In addition, as Nussbaum rightly says, there is also a
contradiction between Kant and Lucretius about war: whereas Lucretius
regards war as a disorder and incalculable condition of natural things, Kant
sees it as a component of the teleological ends of nature which is based on
providence. As a consequence of those contradictions between Kant and
Epicuranism, the phrase of daedala, which is added to natura rerum drives us
to the opposite way of the Epicurean conception of nature, that means, to
the Stoic conception of nature.
133
DİL VE DUYGUYA
DOĞALCI Bİ‘ YAKLAŞIM
Derya Sakin
Arş. Gör., Ortadoğu Tek ik Ü iversitesi
134
oktu gi i çıka ı ap a a it esi e kada u gu gö üle ili ? Daha so a u
ta ı ı ızı i sa e kezli olup ol adığı a ak a ız ge eki . Çü kü dili
sade e i sa a ait i eti olduğu u düşü e i te eli de i e ta ı
yapa ke i sa ı kıstas alı ası at aktadı . Çözü ise i sa e kezli i
aklaşı ı eddedip, doğal ı i aklaşı ı e i se ekti . Bu u içi de
doğal ılığı e i alt dalı ola doğal ı etiği ele i içe diği i göste e ek, u
ağla da asıl i ol izle e eği açıkla a aktı . İki isi içi ise dil ile ahlak
a ası da ku ula u ilişkide zo u luluğu da a ağı ı göste ek ge eki . Dil
asıl i etki e sahipti ki ahlaka sahip ol ak içi ete li ola tek şe olsu ?
Yi e uka ıda ifade edildiği gi i e ze se eple le dil ile ahlak a ası da i sa
e kezli i ilişki ku ulduğu da dola ı, u ilişki zo u lu tutul uştu . A ak
doğal ı i aklaşı la u zo u luluğu ze i i i sa s ak ü kü dü .
“o uç ola ak, u su u ahlakı te elle di il esi i i sa e kezli
i aklaşı e i e doğal ı i aklaşı ile ta ı la ası la, i sa la da olduğu
gi i ha a la da da ahlakı a lığı da ahsede ile eği izi göste ektedi .
135
DEMOS, POLIS, NOMOS:
MIGRATION IN THE CONTEXT OF
DEMOCRATISATION
E i e Ca lı – Jan Gwidon Byczkowski
Doktora Adayı, İsta ul Ü iversitesi - Dr., Mar ara Ü iversitesi
136
Finally, the problem of the possibility of being political being
suspended for the refugees appears in front of us in the context of other
ou t s te ito . The politi al i a ilit of efugees to fi d a name and place
i the ou t / polis he e the fi d the sel es o es out as a iti al
poi t of toda s politi al dis ou se. At this poi t, e fa e the da ge of
removing the political discourse regarding refugees from polis. Hence, the
last purpose of this work will be to ponder about the relation or lack of
elatio s et ee politi al dis ou se ega di g ig atio a d polis .
137
SIMONDON FEL“EFE“İNDE
Bİ‘EYLEŞME, OLUŞ VE Bİ‘EYÖTE“İLİK
Eri ç Asla oğa
Dr., Galatasaray Ü iversitesi
138
doğ uda ol asa ile dola lı ola ak şekille e etik e politik p o le le i
o ta a ko a ağız.
139
MUTLAK BAŞLANGIÇ,
OLAY VE EGEMENLİK
Fu da Gü soy
Doç. Dr., Uludağ Ü iversitesi
140
Mode liği alâ etifa ikası olan bu yenilik arzusu, anti-politik ve anti-
ka usal olduğu ölçüde al ız a de e i i oksullaş ası a e u udu
özelleş esi e ol aç az kuşkusuz; o, Paul Aste 'ı " aşa ak içi öl e
ge eki " sözü le özetlediği i aç az içi deki ode i sa ı, a ak öle ek
var-ola ile e ölü ü estetik de e i i i es esi hali e geti e i
zo i' e dö üştü ü ke , ode kültü ü de kolektif hafıza a taşı a ada
ok ola he de e i i , es e i e is i hızla ta ih eza lığı a gö üldüğü
i as kültü ü hali e geti i . Bu çe çe ede, u te liğ, Augusti us'u i sa ı
a atıl ası ı a la ı ola ak gö düğü e A e dt'i özgü lükle eş a la lı kıldığı
e i aşla gıç ap a kapasitesi i u a ik, a ti-politik ve anti-kamusal
e ilik a zusu ta afı da tüketildiği; " iza ıkılsı " sloga ı da ha at ula
u ut e ütop a ı ile ugü paza da alı ı ekle e i etiket, eta hali e
geldiği; e gü delik ha atı se i de utlak i kopuş ola ak tasa la a he
ku u u ola ı ko t ol e düze sağla a , kadi -i mutlak, heroik bir egemen
figü ü ü politik aşa ı e kezi e daha fazla e leşti diği e ku a a ola ı
e sık aş u ula ege e lik st atejisi hali e geldiği tespiti de ha eketle
ge çek istis a ola ak ku u u i ola ı i kâ ı üze i e i ta tış a ü üt e i
a açla aktadı .
141
IN THE FACE OF DISCIPLINARY POWER:
A HEIDEGGERIAN APPROACH TO
EMBODIED SELFHOOD
Itır Gü eş
Dr. Öğr. Üyesi, Yıldırı Beyazıt Ü iversitesi
142
limited. In light of this realization, one can reinterpret and reclaim what it
means to exist a d e o st u t o e s self p oje ti g o eself o o e s
authentic possibilities of being. I argue that such reconstruction needs to
i ol e a ei te p etatio a d e la atio of o e s ph si al e iste e. If
authenticity requires distance from the blindly accepted social norms, it
cannot be fully possible without reflecting on the norms that operate on our
bodies—which will lead to coming up with an authentic, original and
individual way of understanding, experiencing, and expressing our relation to
our bodies.
143
KANT TA YAŞAM TA‘)I OLA‘AK DİN
Lok a Çili gir
Prof. Dr., O dokuz Mayıs Ü iversitesi
144
ku a ı la e ide siste i e dâhil ettiği şekli deki iti azla e apla a ı
beklemektedir.
145
Bİ‘ KA‘ŞI-POLİTİKA OLA‘AK
AŞI‘I-POLİTİKLEŞMENİN TE‘Ö‘'Ü:
KIYIM MANTIĞI, Ö)NELLEŞMİŞ DÜŞMANLIKLA‘ VE
İN“AN AVLA‘I
M. Erta Kardeş
Doç. Dr., İsta ul Ü iversitesi
146
)ulü ha gi içi le de e i " ef et a tığı" ü et ektedi ? Me ut
akale i a ıt a adığı u so ula et afı da hakiki i politik p aksisi
olu sal zo u luluğu fik i i sa la aktadı .
147
STABILIZING POLITICAL ONTOLOGIES
M. Turowski
Prof. Dr., Wroclaw University
148
THE META-ETHICAL SIGNIFICANCE OF
DEEP DISAGREEMENTS ON
SOCIAL AND POLITICAL JUSTICE
Manuell Knoll
Prof. Dr., İsta ul Şehir Ü iversitesi
149
). BAUMAN DA
MÜPHEMLİK VE AHLAKİ BENLİK
Nedi Yıldız
Doç. Dr., İsta ul Ü iversitesi
150
doğası ka a ışıdı . Bu ka a ışa gö e i sa , doğası ge eği u fo la da
ol alıdı . Bu i sa doğası fo la ı, de let le i eğiti , sağlık e gü e likte
iş aşa tısı a kada ütü ala la da o al ola la a o al ola ı fa klılığı ı
eli gi leşti esi i e u doğ ultuda zo kulla a sı ı da ze i i i
oluştu aktadı . Bu sı ıfla ala e ta ı la ala o ta ı da ahlaki e liği
ü ük i askı altı da kaldığı gö ülü .
Bu e e sellik oluştu a ça ala ı a ka şı , Bau a a gö e ahlak
e e selleşti ile ez. Fakat u, ahlakı gö eli e ke fi i takı ku alla
ütü ü olduğu a la ı a gel ez. Bu ada Bau a ı ilgisi, gö eliği a lığı
ve a okluğu da zi ade, ode iz le e a e gü de e gele tü ellik e
eli le i iliği hedef alı asıdı . Tü el e eli le i i ahlak a la ışla ı la
kastettiği ise, ahlaki akı da öze k e üphe ola ak ka ul ettiği ahlaki
e liği e doğal i ö eliş ola ak gö düğü ahlaki itki i e i e, dışa ıda
de let e a i oto ite ta afı da da atıla etik ku alla ı ko ul ası
ça asıdı .
Bau a a gö e u aşa ada üphe lik ka a ı de e e gi e ; çü kü
ge çekleşti ile şe , ie i ütü da a ışla ı ı üphe likte
a ı dı ıl a a çalışıl asıdı . O sa üphe lik, üz üze i sa ilişkile i i ilk
sah esi i e kezi de e alı . Bö le e üphe lik, ahlaki e liği i ka ı
içi ko u ası ge eke i di a ik ola ak ko u la dı ılı ; çü kü,
üphe likte e üphe liği e a e i de geti diği iskle de ağı sız i
ahlaki e lik e ahlaki da a ış ü kü gö ül e ektedi .
151
JAME“ İN “Ü‘EÇ METAFİ)İĞİNDE
Ö)NENİN Bİ‘LİĞİNİN OLA“ILIĞI
Nil Av ı
Dr. Öğr. Üyesi, O dokuz Mayıs Ü iversitesi
152
ku u usu ola düşü e akışı ka a ı ı ilk eti le ele i i de i ele e eğiz.
Çalış a ızı iki i ölü ü de ise i i i ölü de akala a ildiği iz kendilik
ü et e edi i ka a ı ı izi i Ja es i Essays in Radical Empiricism ve A
Pluralistic Universe adlı ese le i de a a a ağız. İlk ese i deki Does
Co s ious ess E ist? isi li akalesi de Ja es ili i a ol adığı ı
sa u u . Bu ölü de ili i e a la da ol adığı ı e ol a a i ili i
ka a sal il e edi i i e ahlaki e le ele i i asıl ge çekleşti diği i
ta tışa ağız. “o uç ola ak Ja es sü ekli aka , sü ükle e , ü ü e , ka ışa ,
değişe e oluşa i çokluk e e i de öz e i öz e ola ak a lık i kâ ı ı
göste e i aşa ıştı . Öz eliği iti i de zi ade ge çekliği ü eti i e
aktif ola ak katıla , e i i ö çize ek, o u değişti ip dö üştü e ek, ola ı
ol ası ge eke e aklaştı a ile ek i öz e ta da ö le i etafizik
tasavvurda kendini bulmaktadı .
153
ON THE CONSTITUTIONAL:
ETHICAL AND TELEOLOGICAL ASPECTS
Oğuzha Bekir Keski
Arş. Gör., Ko aeli Ü iversitesi
154
guarantees that were counted above. How about a state which has a written
do u e t alled o stitutio a d i it, e fi d a ti les that uphold su h
guarantees, but it is empirically evident that these articles are not respected
by the government or even by the people at large? These are not just
practical problems that do not pertain to the concept itself. There is an
ambiguity with regard to the definition of the constitution: is it any frame of
government or is it a frame of government with specific guarantees? Jurists
indeed make a distinction between states that have constitutions and states
that are constitutional.
Although we have to not hesitate to call any legal document which
was ratified and put in force accordingly as the constitution of said state and
thus have the legal duty to obey, we should also acknowledge that a
constitution, thought of and applied without a definitive ethos and telos
ha s the e pu pose of its o aiso d et e. This ea s that a state
which has a constitution but is not constitutional, lacks the ethical and
teleological aspects of the concept. For if the rule of law is not simply
obedience to the law of the land, but enactment and respect of laws that
uphold certain values, we can argue that while we have a legal duty to obey,
there is also a political and ethical side to our relationship with a constitution.
In this paper, I will try to make a case against a purely legal
understanding, and as such, for an ethical and teleological understanding of
the concept of constitution and I will argue such an understanding will not
disturb the normative character of the concept but actually enhance it.
155
GELENEĞİN FETİŞ KA‘AKTE‘İ
Ö er Os a “arı
Arş. Gör., İsta ul Ü iversitesi
156
FEL“EFE VE POLİTİKANIN UYUŞMA)LIĞI:
HAKİKAT-“ON‘A“I POLİTİKA ÇAĞINDA
DOĞ‘UYU “ÖYLEMEK VE ELEŞTİ‘İ
Özgür “oysal
Dr. Öğr. Üyesi, Ege Ü iversitesi
157
filozofla a iktida e e ek site i o la içi gü e li kıl a ha ali i ha ekete
geçi e ola ola ak gö ü .
Bu a ka şılık Fou ault u , A tik kültü de i doğ u u sö le e içi i
ola ak pa hesia p atiği e dai a alizi de, Plato u de ok asi eleşti isi,
özellikle Lakhes di alogu a dai i a alizle tespit edile alte atif i doğ u u
sö le e p atiği i de a ı dı ı . Fou ault pa hesia p atiği i Alki iades e
Lakhes te aşla a , i isi Ye i-Plato u felsefele e e ü ük Batı etafizik
gele eği e ile le iş, diğe i ise elki Ki iz i adikal eleşti i p atiği de fazla
i şe e ol aça a ış gözüke u iki gelişi çizgisi i titiz i şekilde
i ele işti . Fakat u çalış a ı hedefle i u a ı a, doğ u u sö le e i
ta ihsel a alizi ei e o u ode dö e de asıl e ide
so u sallaştı ıldığı a e geçe li kılı a a çalışıldığı a odakla ıla aktı .
Niteki Fou ault a gö e ode dü ada, öz e ile doğ uluk a ası daki
ilişkide e da a gele felsefi tezahü ü ü Des a tes ta ula adikal
değişi i so u u da, A tik pa hesia p atiği ile ke dilik ka gısı da ge i e
fazla i şe kal a ıştı . Dola ısı la i a da Fou ault u Ka t ı
A dı la a üze i e çalış ası da ulduğu alte atif yol, yani parrhesiastik
apı ı e ide geçe li kıl a a ö elik ola ode i eleşti el tutu ö eği
o ta a ko ul a a çalışıla ak; öte a da u olu , politika e felsefe
a ası daki u uş azlık ta tış ala ı ağla ı da, gü ü üzde doğ u u sö le e
pratikle i i ilgile di e ile ek i eleşti el felsefi sö le gelişti e ça ala ı a
katkıda ulu a ile eği sa u ula aktı .
158
SCHMITT “ ‘ECKLE““ WALK
TH‘OUGH HOBBE“ “ AXIOM THAT
AUCTO‘ITAS, NON VERITAS FACIT LEGEM
Özle Ü lü
Arş. Gör., Ortadoğu Tek ik Ü iversitesi
159
from propriety as Hobbes offers two distinct sorts of justice in Leviathan.
Contrary to what Schmitt claims, I discuss that Hobbes necessarily equates
la ith justi e as a o olla of hat he alls the Justi e of a A it ato . I
also show that Ho es s e uatio p o ides us ith a a tage poi t f o
hi h o e a see that the Ho esia so e eig t is ut a A it ato , ot a
highly personalized one, as Schmitt asserts, in the Schmittian sense of the
term.
160
TANINMA ETİĞİ VE UYUŞMA)LIK “İYA“ETİ A‘A“INDA ELEŞTİ‘EL TEO‘İ:
HONNETH VE ‘ANCİÉ‘E Ü)E‘İNE
ELEŞTİ‘EL Bİ‘ DİYALOG
Salih Akkanat
Doç. Dr., Gü üşha e Ü iversitesi
161
KONUK“EVE‘LİK Ü)E‘İNE:
ÖTEKİNİN ÖNGÖ‘ÜLEME) GELİŞİ
Ta etti Ertuğrul
Dr., İsta ul Ese yurt Ü iversitesi
162
konukseverliği e ide düşü e i de e ekti . Ko ukse e liği düşü ek ise
he za a öteki i gelişi i düşü ekti . Kapı ızı çala ı ki liği i, adı ı,
geldiği e i so ada ; o u te it edil iş i efe a sla siste i i gü e esi
içi de ka ul et e i düşü ede , a a ı ola ak, utlak a a ı ola ak
ko uk ede ili i iz? Üstelik ke di asa ızı da da at ada ? Adsız, kağıtsız,
ki liksiz gele i ağı la a ı ka ul et ek i gü e lik iski taşı az ı? İ i a a
u isk alı ada , katalogla ış, epe tua a ka dedil iş i öteki i , ta ıdık
kılı ış i öteki i gelişi i aşa utlak öteki i gelişi e e et de ile ili i?
Kapıla açık e gi işle so gusuz di eli , asıl ko ukse e olu a ili i e de?
Ö eği e i ko uğa te kedip git ek, ke di u a ı ko uğa ağışla ak
konuksever olmaya yetecek midir?
Koşullu ko ukse e liği ke di içi de taşıdığı ko ukse ezlikle i
deşif e et ek e koşulsuz i ko ukse e lik düşü esi i ka şılaşa ağı
aç azla ı teşhis et ek huzu lu i ko ukse e pozis o u ke di de
e u ko u u u ka şısı a ko ukse e liği e ide düşü e i zo u lu
so u luluğu u ko a . Bu ise öteki i gelişi i düşü e i de e ekti .
163
İBN HALDUN'UN “İYA“ET FEL“EFE“İNDE
A“ABİYE, UM‘AN VE MÜLK İLİŞKİ“İ
Veli Urhan
Prof. Dr., Gazi Ü iversitesi
164
(ilm el-u â ko duğu e i i ili ku duğu u ö e sü e . O u ö le i
u â ili i i ku a a ite , izi u ada a ı tıla ı üze i de
du a a ağı ız, te el ede le ola ak ke di za a ı daki ta ih e ta ih
ili i le ilgili azı düşü e e ka gıla ı ı olduğu ö e sü üle ili . Asa i e ile
de leti a da ülkü ku uluşu a ası da çok sıkı i ilişki i a olduğu u ö e
sü e İ i Haldu a gö e, de leti a da ülkü a lığı te elde güçlü i
asa i e i a lığı ı ge ekli kılı o sa, a ı şekilde, asa i e i gide ek
güçsüzleş esi e ok ol ası da de leti a da ülkü çözül esi i e
ıkıl ası ı kaçı ıl az i ede i ola ak ö ü üze gel ek du u u dadı .
Asa i e i ga esi iktida ı elde et ek, de leti a da ülkü tesis et ek, ede î
u â aşa ası daki asa i esi üksek i ka ile toplu u u öteki asa i esi
düşük ka ile toplu la ı üze i de he aske i he de eko o ik açıda i
egemenlik kurmak olunca, asa i e ile şehi leş e a da u ga laş a a ası da
sıkı i ağla tı ı ulu duğu u gö ek de zo ol a a aktı .
165
166
İsla Felsefesi: Kavra sal
Dö üşü ler ve “üreklilikler
167
168
A‘İ“TOTELE“ METNİ, ŞE‘H VE İBN “ÎNÂ'NIN KONUMU: DE‘‘IDACI Bİ‘
OKUMA
Burak Şa a
Dr. Öğr. Üyesi, Mayıs Ü iversitesi
169
e ha alet ola ak şe hte e alı ; o u ulaşıl ak iste e a la ı i fa k
diff a e içe isi de ü ut ulu , sü ekli ötele i e e telenir.
Şe hle i , şe h edile et i de a etti ele i, et i a da
A istoteles i oto itesi i tesis et ek şö le du su , o u e kez de e te
çıka ı . Şe h edile eti sa it i eti ol akta çıka ak, iptal edile ek
uhafaza edili . Bö le e felsefe et i dışı a, haşi ele e, sa fa ke a la ı a
a ges i e . Bu du u De ida ı i oku a la " et i dışı da i şe
ol a ası" ı te it ede i? Te liği izi iki i ölü ü de üze i de
du a ağı ız esele, şe hle i A istoteles külli atı ı asıl ika e ettiği e
u ada ika ede su stitut e a la a ız ge ektiğidi .
“o ola ak eti , eti şe hi, et i dışı ka a la ı çe çe esi de
ele ala ağı ız ko u İ “î â ı u oktada e ede du duğudu . Bili diği
üze e İ “î â ı İsla felsefesi açısı da ko u u ke disi e kadar gelen
felsefî i ası şe h et ek değil, e i i apı oluştu ak ol uştu . Bu oktada
İ “i a Şifâ ile yeni bir vaatte (promesse) bulunur; bu vaat her vaat gibi
fazladı t op a a fazlalık zate aadi özü ü teşkil ede şe di . Bu ölü de
İ “i a ı A istoteles eti le i le ilişki içe isi de asıl ko u la dığı ı e
ha gi â âda e kezi dışı da i e kez olduğu u so gula a ağız.
170
A‘İ“TOTELE“ FEL“EFE“İNİN AKTA‘IMINDA
PSEUDO-A‘İ“TOTELYEN E“E‘LE‘İN ‘OLÜ:
USÛLÛCİYÂ A‘İSTÛTÂLİS VE EL-HAY‘U L-MAHZ
Ü)E‘İNDEN Bİ‘ ANALİ)
Eyüp Şahi
Dr. Öğr. Üyesi, A kara Ü iversitesi
171
a da u iki ese aşta ol ak üze e pseudo-Aristotelyen eserlerin
A istoteles i doğ u a laşıl ası e akta ıl ası ı ö ü de ü ük i e gel
oluştu duğu şekli deki gö üşü hilafı a, a ala ı da el-Fâ â î e İ “î â ı
da e aldığı azı Müslü a filozofla , ilk dö e le de iti a e A istoteles i
e keze ala i çizgi i de takip et işti . Bu du u felsefede bir otorite
ola ak gö üle A istoteles i ke di ese le i e apıla atıfla e şe hle de de
kola lıkla a laşıl aktadı .
Bu bildiride, pseudo-A istotel e ese le e efe a sla ı se e i le el-
Fâ â î e İ “î â ı , İ ‘üşd ü de işti ak ettiği i içi de Aristoteles
felsefesi i ozdukla ı, A istoteles te e al a a sudû teo isi aşta ol ak
üze e azı gö üşle i felsefele i e dâhil ettikle i şekli deki azı iddiala ı tek
aşı a u iki ese de ka akla dığı ı iddia et e i ete li e tuta lı
ol a a ağı, aşka di a ikle üze i de te elle di il e e çalışıla aktı .
172
ON THE DISTINCTION BETWEEN
THEOLOGY (KALĀM) AND PHILOSOPHY (ḤIKMA)
IN FAKHR AL-DĪN AL-RĀZĪ
Frank Griffel
Prof. Dr., Yale University
173
argue for different things than those in kalam. This becomes most evident on
the question of the eternity of the world and on the divine attributes. My
paper suggests that Fakhr al-Din al-Razi, and many after him, taught two
different conceptions of God with the assumption that human
epistemological faculties are too limited to decide which one is ultimately
true.
174
VARLIK TAN OLUŞ A DÖNÜŞÜMDE
İ“LAM FEL“EFE“İNİ MEV)İLENDİ‘MEK
Hasan Akkanat
Doç. Dr., Gazi Ü iversitesi
175
etodoloji hedi e et işti . Oluş pa adig ası da felsefe e a ili le i
usulü ü i ele e a da i e le i , toplu la ı , de letle i , kültü le i e a
dinle i , kısa a i sa ı etik, estetik, episte olojik e o tolojik e ahla ı ı
i şa et e e o u la a gö e i e ildiği içi o a o u la ı ı felsefe adı ı
e e eğiz. Yo u la ı ı felsefede zihi le i tesis ede ile eği utlak hakikat
oktu , al ız a za a sal, toplu sal, kültü el, dilsel, di sel, du gusal, ö
a gısal e e ze î pe spektifle de i şa ettiği o u la ı a dı .
Me ut İsla felsefesi külli atı –ki i öz el kı ılda ala ı göz a dı
ettiği iz za a – ke disi e a lık pa adig ası da ili i/ etafizikçi bir
ka akte ula ile ekti . Eğe ili i ka akte o u azgısı ise ke disi e
ode pa adig ada felsefe adı ı e ek e de e e ü kü dü ? Öte
a da İsla felsefesi ta i i i iki i sı adaki söz üğü, oluş pa adig ası a
geçildiği de, zihi le i o u la ı ı ka akte i e da et ede ekti . Eğe ö le se
i i i sı adaki İsla ta i i u a e kada izi e e ile ekti ?
İsla felsefesi i i i i klasik dö e i de filozofla episte oloji i
i sa da ha eketle aşlat ala ı a e o toloji i de u episte oloji üze ine
ku gula ala ı a ka şı he kela he de tasa uf çe ele i i ki i kez
episte oloji i Ta ı da aşlat ala ı ki i kez de akıl üze i e i şa edile
episte oloji i gözde düşü e ça ala ı i aşka i sa etafiziği i
doğu akla i likte felsefî aklı ölü ü le so uçla ıştı . O sa felsefî aklı
i şa ettiği i iki di değil, fizikötesi ka akte li aklı fizik pe spektifi de
gö düğü a za a ı es i di. Bildi i iz, İsla felsefesi i aşla gıçtaki
i sa üze i e üksele i ası ı te el di a ikle i i oluş
pa adig ası daki i ka ı ı a aştı a aktı .
176
KLA“İK DÖNEM İ“LÂM AHLÂK FEL“EFE“İNİN
YUNAN KAYNAKLARI
Hü eyra Öztura
Dr. Öğr. Üyesi, Mar ara Ü iversitesi
177
İBN “ÎNÂ FEL“EFE“İNDE
HAKİKATİN ONTOLOJİK YAPI“I Ü)E‘İNE
İ rahi Halil Üçer
Dr. Öğr. Üyesi, İsta ul Mede iyet Ü iversitesi
178
TWO DIFFERENT STANCES ON NATURE AND THE SOUL:
AL-FĀ‘ĀBĪ AND AL-‛ĀMİ‘Ī
ON NUTRITIVE POWER
Jawdath Jabbour
Dr., E ole Nor ale “upérieure de Lyo
The different approaches towards the nutritive power of the soul in the
Arabo-Islamic philosophy in the IXth-XIth centuries have still not been
studied. These approaches are rooted in discussions led, starting from
Aristotle, on what is exactly the nature of this power. The nutritive power
differs from the rest of the soul's powers by its intermediate position
between the psychical causality and the natural one. It is through this power
that life starts appearing in the corruptible beings but in in the same time, its
way of action of its essential towards corporeality makes it akin to natural
causality. Thus, whereas Aristotle tried to show the essential difference
between growth and natural augmentation, the Stoicians considered this
power as belonging to the natural realm, and not to the psychical one. An
intermediate position, that acknowledges the psychical nature of this power
whilst attenuating it in the same time, can be read in one of the fundamental
sources for the Arabo-Islamic reflexion on this topic: Nicolas of Damascus' De
Plantis. This particularity of the nutritive power and the questions it raises
remained an important question in the Arabo-Islamic philosophy and the
answers that were brought to it can bring some elements in distinguishing
different philosophical stances towards the nature of the soul. By studying
the nature of the nutritive power in the works of Al-Fā ā ī a d al-‛Ā i ī, e
wish to show the different approaches, the roots and the evolution of a
philosophical problem that is essentially linked to the relation between
nature and soul, corporeality and living bodies.
179
TENAKU) MU TEKAMÜL MÜ?
İBN “ÎNÂ NIN GÖKCİ“İMLE‘İNİN
AKILLA‘I HAKKINDAKİ GÖ‘ÜŞLE‘İ
M. Cü eyt Kaya
Prof. Dr., İsta ul Ü iversitesi
180
FAH‘EDDİN ‘Â)Î NİN
İÇ DUYULA‘ ELEŞTİ‘İ“İ
Mehmet Zahit Tiryaki
Dr. Öğr. Üyesi, İsta ul Mede iyet Ü iversitesi
181
ola ak a lıkla ı ile ta tış alı ola güçle e, İ “î â ı aptığı gi i u ha i
i ö te le e ta i et e a a ışı ı ge eksiz ol ası da ka akla ı o
gözük ektedi . Te liği odak oktası ı Fah eddi ‘âzî i iç du ula
teo isi e ö elik eleşti ile i oluştu a ak ol akla i likte, u eleşti ile i ,
nefsin mahiyeti, nefs- ede ilişkisi i e etkileşi i i iteliği, id aki
ahi eti, so utla a de e ele i, efsi tikelle le ilişkisi e o la üze i deki
tasa ufu gi i daha ge iş ölçekli episte olojik e psikolojik p o le le le
i ti atlı ö le i de etleşti il e e çalışıla aktı .
182
BİLİNENİN KEŞFİ OLA‘AK BİLGİ:
GA)ÂLÎ DÜŞÜNCE“İNDE
"MÜKÂŞEFE" KAV‘AMI
Muha et Halit Çelikyö
Arş. Gör., İsta ul Ü iversitesi
183
ö ü de ulu du ula ak e i i siste atikle o ta a ko ul ası söz ko usudu .
Bu ada a laşıl ası ge eke ko u sûfîle i ö te e iddiala ı ı Gazâlî
düşü esi de asıl kulla ıldığı e dö üştü üldüğüdü . Bu u tespiti içi u
e i siste le sûfîle i sö le le i i ka şılaştı ıl ası ge ek ektedi . Bu
se eple çalış ada tasa uf klasikle i de ükaşefe ka a ı ı izi sü ülüp
Gazâlî i kulla ı ı ile uka ese edile ekti . Düşü ü ü u ka a ı ha gi
ağla da kulla dığı ı a la ak içi filozofla a, kela ıla a e âtı île e
geti diği eleşti ile e ide değe le di ile ekti . İhyâ dışı daki ese le i de
ka a ı asıl ele alı dığı o ta a ko ula ak e ükâşefe ka a ı ı ilgili
olduğu ka a la tespit edilip Gazâlî i etafizik siste i eli gi leşti il e e
çalışıla aktı .
184
PHANTASIADAN TAHAYYÜLE:
TAHAYYÜL KAV‘AMININ
İ“LAM FEL“EFE“İNİN İLK DÖNEMLE‘İNDE
ŞEKİLLENMEYE BAŞLAMA“I
Nursema Kocakaplan
Arş. Gör., Pamukkale Ü iversitesi
185
İBN “ÎNÂ FEL“EFE“İNDE
TAN‘I YA BEN)EME FİK‘İ:
KÖKENLE‘ VE ALIMLAMA
Şey a Kö ür üoğlu
Dr.
186
FELSEFENİN ‘ÜYA YO‘UMU:
ÂMİ‘Î NİN ET-TABSΑ FÎ EVCÜHİ T-T BΑ
ADLI E“E‘İ
Veysel Kaya
Dr. Öğr. Üyesi, İsta ul Ü iversitesi
187
METAFİ)İĞİN ME“ELE“İNİ ME“ELE EDİNMEK:
KLA“İK DÖNEM “ON‘A“I
İ“LAM DÜŞÜNCE“İNDE
UMÛ‘-I ÂMME “O‘UNU
Yasi Apaydı
Dr. Arş. Gör., İsta ul Ü iversitesi
188
akı da i ti atlı olup a ı za a da o a ekle le e kelâ düşü esi i
ke di e zu e eselesi e ö elik e i akışı ı i so u u ola ak ka şı ıza
çık aktadı .
Bu te liğde etafiziği eselele i i ö e li i kıs ı ı teşkil ede
u û -ı â e i felsefî i p o le ola ak o ta a çıkışı, uka ıda zik edilen
ese le e o la ı açılı la ı ola şe h e hâşi ele çe çe esi de ele
alı aktadı . Bö lelikle he felsefî he de kelâ î düşü e gele ekle i de
e kezî i ko u teşkil ede u û -ı â e ahsi i klasik dö e
so ası da üstakil i so u e hatta lite atü e dö üş e sü e i e ışık
tutul ası hedefle ektedi
189
190
Çağdaş Ma tık Tartış aları
191
192
YENİ Bİ‘ MANTIK TEO‘İ“İ MÜMKÜN MÜ?
Alparsla Açıkge ç
Prof. Dr., Yıldız Tek ik Ü iversitesi E ekli
193
AN INCOMMENSURABILITY DISCUSSION FROM
A LINGUISTIC PERSPECTIVE
Alper Bilgeha Yardı ı
Arş. Gör., Dokuz Eylül Ü iversitesi
194
JACQUE“ DE‘‘IDA NIN YAPIBO)UM ANLAYIŞININ
KLA“İK MANTIĞIN
KE“İNLİK İDDİA“I BAĞLAMINDA İNCELENME“İ
Ayşe Şavklıyıldız
Arş. Gör., “üley a De irel Ü iversitesi
195
e apı ozu u es ek a la a la ışı ı i i i le ha gi ölçüde
ilişkile di ile ile eği e tü ü le ka şıt gö ü ü o ol ala ı a ağ e o tak i
ze i de değe le di ile ili olup ol adığıdı . A aştı a es ası da he ha gi
i ö te i e keze alı a ası a öze göste ile ek e he iki ö te i de
ü kü olduğu a o jektif değe le di esi apıla ak, ta afı ız a eksiklik
ola ak tespit edile oktala a dikkat çekile ekti . Yö te le i ke di ku gula ı
se e i le i i le i e apa akla ı uhte el iti azla e u iti azla a e ile ili
uhte el e apla tespit edil e e çalışıla ak olup, çalış a ı so u da
temel problemle ilgili kanaatimize yer verilecektir.
196
DOĞU VE BATI METAFİ)İĞİ BAĞLAMINDA
NAGA‘CUNA DÜŞÜNCE“İ
Ayşe Yıl az
Doktora Öğre isi., İsta ul Ü iversitesi
197
etafiziği i i ku tuluş su up su a a a ağı, Naga u a düşü esi
ağla ı da ele al a ı hedefle ektedi .
198
NÖ‘OBİLİMDEKİ “ON GELİŞMELE‘İN
DİL FEL“EFE“İNE OLAN ETKİ“İ
Çağdaş Bal ı
Uz . Dr., A adolu Ü iversitesi
)ihi felsefesi ile ilişkili i dil felsefesi, daha doğ usu felsefe i
psiko ö al e ile i gözete ek dil ile doğ uda ilgile esi o dokuzu u üz ıla
astla . O taçağ da o i aliz , Ye içağ da ise Des a tes, Lei iz, Locke ve
Co dilla ı dile ilişki gö üşle i i doğ uda dil felsefesi içe isi e al ak
i kâ sızdı . Bu filozofla ke di siste le i i ku a la ke dili kah i göste ge,
kah içe ko uş a, kah düşü e i dışa u u u ola ak itele işle di . Te el
a aç dil-düşü e ilişkisi i so gula ak değil, zihi , ede , a lık e a oluş
p o le le i çe çe esi de dili ko u u da fa dala ak olagel işti . Dili
e'liği ise “ofistle e e Plato 'a kada uza ı . Bi dil teo isi i a lığı da
Augusti us'ta, O ha lı Willia 'da e ‘ousseu'da bahsedilebilir.
Dili doğ uda i felsefe ko usu hali e gel esi a tıkçı poziti iz
e F ege ile ‘ussel sa esi de ol uştu . Bahsettiği iz za a dili i ta da
dili ö o i olojik ola ak da i ele diği e e e de k düş ektedi . Dili
köke i de , gelişi i de e a dil ailele i i g a atikal a alizi de zi ade;
dili ha gi ö al sü eçle le oluştuğu, dili ili ç e düşü e ile ilişkisi e
hastalıkla da dili ha gi ögesi i asıl ozulduğu ode ö te le le
i ele e e aşla ıştı .
Zihin felsefesinin zate uğ aş akta olduğu e ili sel geliş ele de
e e etkile diği ko ula e a ı oktala ı dil içi de geçe li hale gel işti .
Dil felsefesi, içe ik e ö te sel ola ak zihi felsefesi i sa ki kötü i
kop ası gi i doğ uştu .
Dili a laşıl ası içi ge eke kilit apıla a ası da dilsel output
sa ıla ile ek sol f o tal lo i fe io ölgedeki B o a, sol süpe io te po al
ölgedeki We i ke e u ikisi i leşti e a kuat fasikül sa ıla ili . Bu apıla
a ası da B o a hasa la dığı da ko uş a tutuk, se ek, ça ala a ak e
elodik ola ak düz ol akta, a la a e e isi ise ko u aktadı . We i ke
199
ala ı hasa la dığı da ise ko uş a akı ı ol ası a ağ e a la a e
tek a la a e e isi ka ol aktadı .
Yi i i üz ılı o tala ı da e i de a ede u poziti ist
i di ge e i akış açısı da zi ade ko uş a e düşü e e le i i
ge çekleşe il esi içi a tık e i e ede se he a ato ik ölgesi i
olü de söz edil ektedi . Ko uş a la e ili tisiz gi i gö ü e e i ik
ölgesi de ile ko uş a algısı ı düze le e ö al apıla olduğu iddia
edil ektedi . Te si de düşü üldüğü de, iki dilli de ekle de e i de f o tal
lo , te po al lo e o pus ollosu gi i ölgele de i takı histolojik
değişiklikle i olduğu göste il ektedi .
. da, özelikle de fo ksi o el M‘ tek olojisi sayesinde, dil
şe ekesi ko usu daki klasik düşü e e ede se ta a e te k edil işti . Dil
ala ı, ili e felsefe i a i ala ilişkisi e e i i ö ekle de i idi . Bu
çalış ada e i ö o ili teo ile i i , dil felsefesi i te el ko ula ı ola
anla e gö de ge ile se taks, se a tik e p ag atik aşlıkla ı ile ola ilişkisi
a ı tılı içi de e al ıştı . İ di ge e iliği katego ik ola ak eddede
eleşti el ealist düşü e gele eği ile e i ö o ili teo ile i i a atı ı u u u
ta tışıl ıştı .
200
LOGICAL CONCE‘N“ IN DATA SCIENCE
Dilek Yargan
Doktora Adayı, Ortadoğu Tek ik Ü iversitesi
Recently, Big Data has been thought as the source from which we can
draw solutions to all of our problems/concerns/issues regardless of the field.
The idea behind this elief is that Big Data is o side ed as e oil of the
digital age , hi h su el att i utes a p o i e e a d status to it: it is a
powerful tool that would surely provide new discoveries, which even cannot
be imagined by humankind. In this direction, Big Data has aroused interest of
people from business to politics, science to philosophy. In order to analyze
Big Data via logical concerns, its definition is taken in terms of some Vs:
velocity, variety, volume, veracity, variability, visualization, and value.
However, the science of Big Data, data science, cannot keep pace with the
developments/changes/differences in Vs of Big Data. For instance, dealing
with exponentially growing volume of the data, variety of data models, or
requirement of new logical languages for data models are of concerns of data
scientists. That is to say, along with many things in her/his toolbox, a data
scientist has to improve the tools that are rooted in logic in order to provide
reasonable conclusions from data deluge. In this talk, thus, I will examine the
competence of those tools, then I will claim that we need a special kind of
semantic representation that is grounded in logic; namely, something that
contains inherent semantics and computational properties. The first part of
the talk, for instance, inspects required developments in database models.
Rooted in logic, these models should be formulated according to Vs of Big
Data: does first order predicate calculus save the day, or should we extend
our logical system with fuzzy logic, or dynamic and temporal logics? The
second part focuses on the role of logic in semantic and computational
aspects of data science. For richer analyses of data, semantic representation
system and data science together must employ all types of reasoning –
deduction, induction, and abduction- as well as analogy and heuristics. In this
201
respect, there should be dynamic formal languages and logics employed in
data science. Keeping in mind that these inference systems and formal logic
of the day are not sufficient for such calculations, we must search some
logi al a s to i p o e data s ie e ith se a ti tools.
202
A‘İ“TOTELE“ TA“IMLA‘ININ
HOMOJEN/HETE‘OJEN BAĞINTI“I
DOĞ‘ULUK FONK“İYONLA‘I İLE
DENETLENME YÖNTEMİ
Emre Arda Erdenk
Dr., Kara a oğlu Meh et ey Ü iversitesi
203
fo u i ele i ile i açısı da i e i ilişkile di il işti . Bu da ağı sız
ola ak u ada o ta a ko a ağı ö te , dö t sta da t i ele i i i
ö e ele i doğ uluk değe le i i ho oje lik e hete oje lik ağı tıla ı a
ağlı ola ak o ta a ko ak su eti le o la ı i e doğ uluk fo ksi o u olarak
ele al a ızı sağla a ağı da , tası la ı geçe lilik özellikle i, doğ uda
ö e ele i oluştu a ka a la a ası özellikle üze i de o ta a
ko a ile ekti . İki i ola ak, i ele e a tığı ola ak ele alı dığı da o ta a
çıka eta-teo ile de ağı sız olarak ortaya yeni meta-teo ile çık aktadı
ki u a a gö e iddi felsefi e eta- a tıksal geti ile sağlasa da u
bildirinin konusu dahilinde incelenmeyeceklerdir) ve bu meta-teoriler en
üte azı iddia ile pedagojik ola ak o ta a ko ula tası ku alla ı ı iddi
içi de i di ge esi a la ı a gel ektedi . “o ola ak, A istoteles
a tığı ı e salt se taktik e de salt se a tik apısı düşü üldüğü de
uhte i atı açısı da ütü leşti i i i a la ış ola ak u ada su ula ö te
A istoteles i Birinci Analitikler deki şu sözle i e ka şılık a a ak iste e le
içi ol göste i i ola aktı : … şüphesiz ki iz sade e tası la ı
oluştu ul ası a dai i i ele e ile eti e eli iz; u u la i likte o la ı
oluştu a gü ü e de sahip ol alı ız . Bu ada ha eketle homojen/heterojen
ağı tısı üze i e ku ulu doğ uluk fo ksi o la ı ile tası i ele esi e
de etle esi ö te i şüphesiz u e ekselliğe hiz et ede ekti .
204
Ö)EL ADLA‘IN MANTIK“AL )EMİNİ
Fatih Kök
Arş. Gör., İsta ul Ü iversitesi
205
ÖNE‘MELE‘DE
DOĞ‘ULUK DEĞE‘İ P‘OBLEMİ
Gürka Ke al Akkoyu
Ar. Gör., Ne etti Er aka Ü iversitesi
206
ileşe le de e az i i i a lış ol ası i leşik ö e e i doğ uluk
değe i i a lış değe i çık ası içi ete lidi . Ha gi asit ö e e i a da
ö e ele i a lış değe i i aldığı açık değildi . A la sal se a tik apıla da
ise ka şı ıza i çok p o le çık aktadı . Bu la da ilki çok-a la lılıkta
sesteş söz ükle ka akla aktadı . Ö eği Gül e e le i i sa a
özgüdü ö e esi ile Gül i itki tü üdü ö e ele i de kulla ıla gül
söz üğü sesteş söz ükle olduğu halde fa klı a la la içe ektedi . Doğ uluk
değe i i eli le i sü eçle i de kulla ıldığı ağla a akıla ak ka a
e ile ekse u ada iste iste ez Wittge stei ı dil o u la ı ku a ı a
deği ek ge ek ektedi . Dil o u la ı ı ahsedildiği okta da ise doğ uluk
değe i i e e selliği de ahset ek pek ü kü gözük e ektedi . Bu
du u a la sal apıda e elliği i ek gi i aşka p o le le e ede
ol aktadı . Fa klı a a dile sahip i sa la i i le i i e kada a la e a i isi
içi doğ u ola i ö e e diğe i içi a lış ola ili i? A la sal apıla ı
fa klı ola ö e ele i se olleşti il esi ise u ağla da e kada
ü kü dü ? İşte u çalış ada içi sel e a la sal apıda u p o le le
ele alı a aktı .
207
PU“LU MANTIK VE KUANTUM MEKANİĞİNİN
BELİ‘“İ)LİK İLKE“İ
Halise Tarı ıoğlu
Yüksek Lisa s Öğre isi, İsta ul Ü iversitesi
208
Kua tu teo isi deki eli sizlik, puslu a tık ta afı da
açıkla a il ektedi . Puslu a tık ise . yüz ılı iki i a ısı da, ılı da
Lütfü Aliaske )ade ta afı da azıla i akalede o ta a ko ul uştu .
Puslu a tık, klasik a tığı aksi e kesi liğe değil kıs iliğe e e i .
Bö lelikle puslu a tık, ikili i i le e i e, eli siz e a ula ık
di e ile eği iz i i le le ko uşu . Puslu a tığı u dili, kuantum
eka iği i açıkla ada klasik a tığa kı asla çok daha u gu du . Bu
akı da kua tu teo isi deki kesi ol a a eli siz du u la ı ifade
et ede, puslu a tık dili i kulla ak daha doğ u ola aktı . Dola ısı la klasik
dil ile kua tu ka a la ı a ası daki oşluk, puslu a tığı dili ta afı da
doldu ul aktadı . Ö le se kua tu teo isi i e ö e li ilkele i de i i ola
eli sizlik ilkesi, puslu a tıktaki eli sizlik a la ışı içe isi de a laşılı
kılı a ili .
Çalış a ızı a a ı, kua tu teo isi deki eli sizliği , puslu a tık
a la ışı içe isi de ele alı ası ge ektiği i göste ekti . Bu a açla
çalış a ızda, ö elikle klasik a tık dili i kesi likli apısı ede i le,
kua tu teo isi i açıkla ada ete siz olduğu u açıkla a a çalışa ağız.
A dı da kua tu eka iği deki eli sizliği , puslu a tık dili le
açıkla a ili olduğu u göste e e çalışa ağız.
209
A‘İ“TOTELE“'İN Bİ‘İNCİ ANALİTİKLE‘ İNDEKİ
MUHTEMEL ÖNE‘MELE‘ “O‘UNU HAKKINDA
Murat Kelikli
Dr. Öğreti Üyesi, Bartı Ü iversitesi
210
P‘OP‘IETATE“ TE‘MİNO‘UM KU‘AMI BAĞLAMINDA
O‘TAÇAĞ MANTIĞI
M. Nazlı İ ö ü
Doç. Dr., İsta ul Ü iversitesi
211
HEIDEGGE‘ DE MANTIĞIN KONUMU:
GA 21 (1925- MA‘BOU‘G KIŞ DÖNEMİ “EMİNE‘İ) VE
VARLIK VE ZAMAN OKUMASI
Nur Erten
Doktora Öğre isi, U iversité Cae -Normandie
Bu ko uş a ı a a ı Ma ou g Dö e i Heidegge de -
a tığı ko u la dı a a da a ı . Heidegge i a tıkçı değildi.
Fakat akade is e ola ak dö e i a tık ta tış ala ı a ka ıtsız da değildi,
Ma ou g da ulu duğu sü e o u a azı se i e le i i a tık
ta tış ala ı a a ı ıştı. Peki ahsi geçe e de sle e ko u ola u
ta tış ala ı te el so usu e di?
. felsefe eti le i e aktığı ızda a tık ilkele i i te eli
edi ? so usu u akade ik ta tış ala a ö e diği i gö ü üz: Ma tık
temelle di il iş i ili idi ? Eğe te elle di il iş i ili se te eli
e e e da a aktadı ? Ma tığı ke di ke disi i te elle di diği i sö le ek
ü kü üdü ? Ke disi i te elle di e , ke di asala ı ı ko a ile i
ili se a tık, diğe ili le i e ili selliği te elle di e ili i? Bu so ula
et afı da psikolojiz ta tış ası Ps hologis us – “t eit doğa . Mode
felsefe e kökü de ağlı ola u ta tış ada i/ i ta afta a tık ili i i ,
ge el olgula ı a alizi ile psikoloji ta afı da te elle di ildiği i e tü
a tık ilkele i i psikolojik te eli olduğu u sa u a psikolojiz ekolü
a dı . ii/ Diğe ta afta ise a tığı psikolojik öğele de a ı dı a a çalışa e
a tığı e a tık ilkele i i a pi ik e öz el ola ak tü etile e e eği i e
temellendirileme e eği i sa u a , a tıkçı a ti-psikolojistle a dı .
Peki Heidegge u iki kutup ka şısı da e ede du aktadı ?
Gesa tausga e i . ildi de Heidegge i u ta tış a ı Husse l
üze i de oku e Husse l i psikolojiz e geti diği eleşti ile ile
psikolojiz i ede işle liği i ka ettiği i açıkla . Bu u la e a e , Husse l i
i çeşit Plato uluğa düştüğü ü iddia ede ek, psikolojiz gi i, a tıkçı a ti-
psikolojiz i de hakikati a a a ili ola a tığı ilkele i i
212
temellendirilmesinde yetersiz kaldığı ı sö le . Heidegge u şekilde ge el
ola ak iki kutup a ası da geçe u çatış a a, / se i e i iti i de
az a a aşladığı “ei u d )eit ile üçü ü kut u ekle : Te el o toloji.
Sein und Zeit doğ uda a tık ili i i ele al az. Heidegge i § te
ölgesel o toloji ili le e te el o toloji a ası da ku duğu ilişkide a tık
k izde ola , te el o toloji ta afı da te elle di il e e uhtaç i ili
ola ak su ul az. Aksi e a tık ili i oktu . Bu eksiklik ize a tık e te el
o toloji a ası daki ilişki i i ele e fı satı su a : Ma tık e te el o toloji
a ası daki ilişki edi ? Ma tık da diğe ili le gi i te el o toloji e ağlı e
ta afı da ö ele e i ili idi ? Eğe ö le se a aştı a es esi ola
hakikati , te el o toloji ta afı da te ellendirilmesi gerekmez mi?
Hakikati te eli e a ak te el o toloji çe çe esi de ge çekleşe i a alizle
ulaşıla ile eği izi göste i sek, a tığı da diğe ili le gi i te el o toloji
ta afı da te elle di ile i ili olduğu u göste iş olu u uz?
Bu so ula da ola çıka ak çalış a ı iki pla a a ı a ili iz. İlk ola ak
Heidegge i / de si de a tık ili i de e a ladığı ı, psikolojiz
ta tış ası içi de ulu a iki kut u asıl o u dışı ı aktığı ı gö e eğiz. İki i
ölü de se Sein und Zeit a geçiş apıp Heidegge i felsefi p ojesi de
a tığı a aştı a es esi ola hakikat üze i de asıl te el o toloji e
ağla dığı ı göste ip Heidegge de a tığı ko u u u etleşti e e
çalışa ağız.
213
THE MODAL-EPISTEMIC SQUARE OF OPPOSITION AND
ITS APPLICATIONS
Oğuz Akçelik
Arş. Gör., Ortadoğu Tek ik Ü iversitesi
214
ÇELİŞME)LİK İLKE“İNİN
KE“İNLİĞİ “O‘UNU
‘a aza Atıl Kara ey
Yüksek Lisa s Öğre isi, İsta ul Ü iversitesi
Çeliş ezlik ilkesi i kesi liği e ilişki ilk felsefi eleşti i, Lukasie i z i
1910 yılı da a ı la ış olduğu A istoteles te Çeliş ezlik İlkesi adlı
akalede e al ıştı . Mode dö e de a tık- ate atik ala ı da
aşa a geliş ele i ö e a tık felsefesi, a dı da o toloji e etik
ta tış ala ı a ko u edil esi ise P iest e ‘outle i isi a alığı ı
üstle diği Dialetiz a la ışı la ge çekleş işti . Bazı ifadele i , a ı a da,
he doğ u he de a lış ol ası ı t i ializ e düş eksizi ü kü
olduğu u ö e sü e u düşü e akı ı a gö e çeliş ezlik ilkesi e kesi ilke
ol akta çok uzaktı . Çalış a ız, dialetikle i gö üşle i üze i de e kesi
ilke ta tış ası a ışık tut a ı a açla aktadı .
215
TÜMEVA‘IM “O‘UNUNU
EK“İK-BELİ‘LENİM KAV‘AMIYLA DÜŞÜNMEK
“oykal Yakı
Arş. Gör., Ege Ü iversitesi
216
Bu ka a ışı Lauda ı kötü se tü e a ı ı da fa kı, Lauda ı
tü e a ı ı da al ız a ku a la ı ızı kesi olduğu u sö le e e iz gi i
i kötü se so u a a ılı ke , “ta fo d ı tü e a ı ı la, he i e i
a aştı a so u u da elde ettiği iz ku a ı , aslı da ö eki a aştı a so u u
elde edil iş ku a la la eşit ölçüde, hatta sıklıkla a ı ka ıtla ta afı da
destekle diği i sö le esidi . Başka i de işle, “ta fo d, ili ta ihi i
ize i tü eksik- eli le i su duğu u e a i tü eksik-belirlenimi
desteklediği i sa u aktadı .
Bu ağla da o ta a ko a eksik- eli le i düşü esi, tü e a ı
so u u u i ifadesi ol akla kal a ıp, ili ta ihi i , fa klı ili sel
ku a la a ası da te ih ap a ı eksik- eli le i li olduğu u göste diği i
de savlamaktadı . Bu fa k a ı za a da esele i "eksik-belirlenim problemi"
ola ak ka a sallaştı a ı ke disi i so u a geti diği e iliği de o ta a
ko aktadı . Bu al ız a e i i adla dı a değil, p o le i fa klı i
düzle e taşı ası a la ı a da gel ektedi . Eksik-belirlenim tam da bu
ede le ütü ö le i le i i ili e e felsefe ta ihi o u a gide il esi içi
çeşitli gi işi le de ulu ula tü e a ı p o le i i aşa i iddia o ta a
ko akta, fa klı i akış açısı su akta, u sa ede de aşika ola ı
tekrarı da i a et ol akta öte e geç ektedi . Bu çalış ada da, u şekilde
ortaya konan bir eksik- eli le i a la ışı ı , tü e a ı so u u la ilgili
ta tış ala a e ili felsefesi e geti diği e i akış açısı değe le di ile ekti .
( Underdetermination ka a ı, eksik- eli le i ola ak ka şıla ıştı .)
217
. YÜ)YILDA
TÜ‘KİYE'DEKİ MANTIK ÇALIŞMALA‘I
Vedat Kamer
Dr. Öğr. Üyesi, İsta ul Ü iversitesi
218
CANTOR VE HILBE‘T BAĞLAMINDA
“ON“U)LUK KAV‘AMININ ÇÖ)ÜMLENME“İ
)ey ep Öztürk
Arş. Gör., Kırklareli Ü iversitesi
219
a ası da i e i e ö te i ağı tı ku ula ile eği i ispatla ış, ö lelikle
sıfı da aşla ıp i e a ta ak so suza gide tü doğal sa ıla ı aslı da ile
a ası a sığa ile eği i ka ıtla ıştı . Bö lelikle, i i i e eşit iki so suzluk
ul uş, dahası; eel sa ıla ı so suzluğu ile doğal sa ıla ı so suzluğu u
ka şılaştı a ak, eel sa ıla ı te sil ettiği so suzluğu daha ü ük ol ası
ge ektiği i ul uştu . “o suzluk ka a ı ı kü ele ku a ı üze i de
a la a ızı sağla a Ca to da so a, Da id Hil e t (1862- ko uş
olduğu p o le le e çözü le i le so suzluk ka a ı üze i e ilgi izi
ge işlet işti . Hil e t i a ış olduğu so uçla la so suzluk ka a ı ı ; i
sıfat olduğu, so suzla ı topla ı ı i e so suz ola ile eği, çift e tek sa ıla
kü esi i so suz olduğu, so suza e ekle a da çıka ı sak i e so suz
olduğu çıka sa ala ı elde edil işti . Çalış a ızda, gü ü üzde hala ta tış a
ko usu ola so suzluk ka a ı ı daha i i a la a il ek içi Ca to e
Hil e t i çalış ala ı üze i de so suzluk ka a ı ı i çözü le esi
apıl a a çalışıla aktı .
220
221
İletişi / Contact
felsefe.edebiyat.istanbul.edu.tr
kongre.felsefe.istanbul
congress.philosophy.istanbul
twitter.com/iufelsefe felsefe@istanbul.edu.tr
www.facebook.com/iufelsefe kongre@felsefe.istanbul
www.instagram.com/iufelsefe congress@philosophy.istanbul
222