You are on page 1of 4

ABDÜLHAMiD 1

ni yaptığı eserlerden bazıları da şunla r­


ABD ÜLHALİM MAHMUD
dır: Muhasibi'nin er-Ri cd ye li-J:ıu~ü­
( ,Y"'-' ~ ~ ~ )
killdh'ı (Kahi re 1958) ; Birüni'nin el-Fel-
(1910-1 978 ) seietü '1 -Hindiyye'si (Kah i re ı 9581 ; Ke-
Ezher ş eyhi , mutasawıf. labazi'nin et-Ta carrui li-me~hebi eh-
L _j
li't-taşavvufu (Kahi re ı 960) ; Serrac·ın

Mısır ' ın Şarkıyye


vilayetinin Bilbis ka- el-Lüma cı (Kahire 1960 ); Harraz' ın Ki-
tdbü 'ş- Şı d~ ' ı (Kah ire 1973 , 1985 ) : Kuşey­
sabasına bağlı Ebühamd köyünde doğ­
du. Ezher mezunu olan babası. M·u- ri'nin er-Risdletü 'l-Kuş eyriyye' si (Kahi-
hammed Abduh'un talebesidir. ilk tah- re 1966 ); Gazzali'nin el -Mün~ı~u mi-
silini ve hafızlığını köyündeki mahalle ne'ci-cialdl'i (Kahire ı 9671 ; Kadi Ab-
mektebinde tamamladı. 1923 yılında dülcebbar'ın el-M ugni'si (Kah ire 1966) ;

Kahire'ye giderek Ezher'in orta kısmına Abdülhali m


Sühreverdi'nin CA vdriiü 'l-ma cdrifi (Ka-
girdi. 1928'de liseden, 1932'de Ezher Mahmud hire 197 ı ı; ibn Ataullah'ın Le!d 'iiü 'l-
Üniversitesi'nden mezun oldu. Hocala- minen 'i (Kahire 1974 , 1985 ); Zerrük'un
rından Mustafa Abdürrazık'ın tesiriyle sını sağladı. islam aile hukukunun yü- Şerhu Hikemi İbn cA!d 'illdh ' ı !Kahire
felsefe ve tasawufa ilgi duydu. Talebe- rürlükten kaldırılması çalışmalarına kar- 1969 , 1985): ibn Abbad ' ın Ga yşü 'l-me ­
lik yıllarında Müslüman Gençler Der- şı çıktı ve Batı medeni kanununun yü- vdhib ii şerhi'l -Hikemi 'l- cA !d 'i yye' si
neği ' nde (Cem 'iyyetü Şübb a ni'I-M ü s li­ rürlüğe girmesini önledi. Ezher'in itiba- (Kahi re 1970)
min ) Ahmed Muhammed ei-Gamravf- rını arttırmak ve Ezher şeyhinin proto- BİBLİYOGRAFYA:
nin konferansiarına devam etti. Ezher'- koldeki yerini başbakan seviyesine çı­ İbrahim ei-Ba 'si. Şai]ŞıyyiH·islam iyye-mu·
deki hocaları arasında en çok etkilen- karmak üzere çalışmalarda bulundu : bu 'as ı ra, Kahire 1390 / 1970, \, 185-220; Aif Ab-
diklerinden biri de Muhammed Ferid teklif onun ölümünden sonra kanun- dülazfm. Meşfl]atü '1- Ezher mün?ü inşa' i ha
Iaşarak yürürlüğe girdi. Altmış kadar
hatte '/-an, Kah ire 1979, ll, 287-461 ; Abdü\ha -
Vecdi'dir.
lfm Mahmud. H§.? ihi hayati, Ka hi re 1985 ; Şü·
1932'de Fransa'ya giderek felsefe eseri olan Abdülhalim Mahmud. Şaze­
yü i] u '/-Ez her lnşr. Vezaretü'I-İ'I.3mı. Kah ire, ts. ;
tahsili yaptı. "Haris b. Esed ei-Muhasi- liyye tarikatına mensuptu. Bu yüzden e i-Ezherü'ş·şerf{ tr 'rdihi '/-e/{f, Kahire 1403 /
bi" konulu teziyle doktor unvanını aldı eserlerinin büyük bir kısmı tasawufla 1983, s. 262 ; Ali Abd ülazfm. "'Abdülhalim
ilgilidir. MaJ:ımıld kem a. 'areftüh", Mecelle tü 'I·Ezher.
11940 ) Fransa 'dan dönünce Kahire'de
LII /6 , Ka hire 1400/ 1980, s. 1117·1122: Mu-
oturmakta olan Rene Guenon (Abdülva - Başlıca Eserleri. al-Mohasibi, un m ys-
hammed Şelebf. "'Abdülhalim Mahmud", a.e..
hid Yahya) ile tanıştı. Ezher Üniversite- tique musulman religieux et moralis- Llll /7 (1401 / 19811. s. 1250-1260; H. Kamil
si'nin Arap Dili ve Edebiyatı Fakültesi'n- te (doktora tezi. Pari s 1940) Bu eserin Yılmaz . "Ş eyhu ' l- Ezher Prof. D r. Abdülh alim

de psikoloji okuttu. 1951 yılında aynı Arapçası Üstd~ ü 's-sd 'irin el;Hdriş b. Mahm ud ", ilim ue Sa nat, Xl\1. (Mayı s-H az i ran
1987). s. 91 -93.
üniversitenin ilahiyat (Usülüddin ) Fakül- Esed el-Muhdsibi' dir (Kahire 1973) et-
~ H . K AM iL Y ı LMAZ
tesi'ne felsefe hocası . 1964'te de dekan Taşavvui ci~de İbn Sind (Kahire 1965) ;
oldu. Daha sonra Ezher bünyesindeki et-Taşavvuiü 'l-İsldmi (Kah ire 1968);
1
islam Araştırmaları Akademisi 'ne (Mec- el-Medresetü 'ş -Şd~iliyyetü '1-İıadiş e ve ABDÜLHALİM MEMDUH
ma'u'I-Buhüsi ' l-isıamiyye ) önce üye, son-
imdmuhd Ebü 'l -lfasen eş- Şdpli (Kah i-
(bk. MEMDUH PAŞA ) .
re 1968) ; et-Tevhidü 'l -hdlis evi'l-İsldm L _ı
ra genel sekreter tayin edildi. 1970'te
ve 'l - cakl ( Kah ir~ 1974l; F~lseietü İbn
Ezher şeyhi yardımcılığı. bir ara Vakıflar
Tuieyl (Ka hire 1965); et-Teikirü 'l-ielse- 1
ve Ezher bakanlığı yaptı. 1973 Martında
fi fi 'l -İsldm (Ka hi re 1968) ; Evrubd ve'l- ABDÜLHAMİD 1
Ezher şeyhliğine getirildi. Vefatma ka-
İsldm (Ka hi re 1972); er-Resul (Kah i re (...,..,.ıl~ )
dar ( 17 Ekim ı 978) bu görevde kaldı.
196 5. 1966) ; es-Sünne ii tdrihihd v e ii {ö. 1203/ 1789)
Abdülhalim Mahmud, ilahiyat Fakül- m ek dnetihd (Kah i re 1967); D.eld 'ilü 'n-
tesi d e ka nı iken özellikle bu fakültede Osmanlı padişahı
n übüvve ve m u ccizd tü 'r-Resul (Ka hire
okuyan Mısırlı talebelere Kur'an-ı Ke- (1774-1789).
1973); Ebu ?-er ve'ş-Ş üyu ciyye (Kahire L _j
rim'i ezberleme mecburiyetini getirdi. 1975): el-İslam ve'ş-Ş üyu ci yye (Kahi re
islam Araştırmaları Akademisi'nde gö- 1975) . Fransızca'dan ahlaki ve felsefi lll. Ahmed 'in lll. Mustafa'dan sonra
rev yaptığı sırada kuruma zengin bir konularda bazı tercümeleri de bulunan hükümdar olan ikinci oğludur. S Receb
kütüphane kazandırdı ve islami ilimler- Abdülhalim Mahmud, ayrıca din ve iba- 1137'de (20 Mart 1725) istanbul 'da
de ana kayna kların neşredilmesine ön- det konularıyla ilgili yirmiye yakın eser doğdu . Annesi Rabia Şermi Sultan ' dı r.
cülük etti. Vakıflar bakanı olduğu dö- ile. aralarında Süfyan es-Sevri, Abdullah 1730 Patrona isyanı sonunda babası
nemde hafız yetiştirmek üzere yurt ça- b. Mübarek. Zünnün ei-Mısri. Bayezid-i tahttan indirildiği sırada henüz beş ya-
pında binden fazla müessese açtı. Aynı Bistami, Bişr ei-Hafi. Ebü Bekir eş-Şibli şında idi. Çocukluk ve gençlik çağı, kar-
dönemde Afrika ' nın en eski camii olan ve ibrahim b. Edhem'in de bulunduğu deşleri ile birlikte sarayda. tahttan indi-
Fustat Mescidi'ni onarttı ve Mısır' da bin birçok mutasawıf ve alimin biyografisi- rilen padişahlara mahsus dairede göz
beş yüz kadar yeni cami inşasını ger- ni kaleme almış ve bu eserlerinin hepsi hapsinde geçti. Bu durum. büyük kar-
ç ekleştirdi. Ezher şeyhi iken Ezher'e basılmıştı r. deşi lll. Mustafa ' nın padişahlığı döne-
bağlı bir radyo istasyonu kurdurarak Abdülhalim Mahmud'un yalnız başı ­ mine kadar devam etti. lll. Mustafa '-
devamlı Kur'an-ı Kerim yayını yapılma- na veya başkalarıyla birlikte neşirleri- nın ölümü üzerine, 21 Ocak 1774'te Os-

21 3
ABDÜLHAMİD 1

1. Abdülhamid, Rusya ile devam eden iki devlet meselesine bir süre ara
Kırım
savaşın bu şekilde sona ermesinden vermişti. Nihayet, Kırım'a han tayini
sonra iç meselelere yöneldi. Cezayirli yüzünden çıkan olaylar. Ruslar'la Os-
Gazi Hasan Paşa vasıtasıyla iç isyanları manlılar'ı 1. Abdülhamid'in son yılların­
bastırmaya , Silahtar Seyyid Mehmed da tekrar karşı karşıya getirdi. Bu
Paşa (Kara Vezir) ve Halil Hamid Paşa yüzden önce Sahib Giray ile Devlet Gl-
vasıtasıyla da ısiahat işlerini düzene ray arasında anlaşmazlık başladı. Daha
koymaya çalıştı. Bilhassa Suriye'de, sonra Ruslar'ın desteği ile Şahin ,Giray
1768 Rus seferinin doğurduğu karışık­ Kırım hanlığına getirildi. Padişah , Kı­
lıkla rdan faydalanarak Akdeniz'deki rım'ın Ruslar tarafından işgali için bu-
Rus donanması amiraileriyle iş birliği nun bir başlangıç olduğunu daha o za-
yapan ve Osmanlı Devleti'nin başına ye- man anlamıştı. Bu yüzden 12 Ocak
ni gaileler çıkaran Zahir ömer'in isyanı 1'778'de İstanbul' da yapılan bir toplan-
bastırıldığı gibi (ı 77 5). Mısır' da isyan tıdan sonra. muhtemel bir Rus müda-
halinde bulunan Kölemenler de yola ge- halesini önlemek için askeri hazırlıklara
tirildi. Diğer taraftan. Mora'daki karı­ başlandı. Diğer taraftan, Ruslar ' ın Kı­
şıkilkiara da son verilerek sükunet sağ­ rım ' ın başına getirmek istediği Şahin
landı ( 1779) . Bütün bu olayların bastırıl­ Giray'a hanlık menşur * unu gönderme-
masında özellikle Kaptanıderya Gazi yerek yerine lll. Selim Giray'ı Kırım hanı
Hasan Paşa ile Cezzar Ahmed Paşa'nın yapmak istedi. Böylece iki taraf arasın­
Sult an ı. Abdülham id büyük rolleri oldu. da gelişen olayların bir savaş haline dö-
1. Abdülhamid, bütün bu hadiselerin nüşeceği sı rada. Fransızlar'ın araya gir-
yanı sıra . Anadolu'da senelerdir ortalığı mesiyle istanbul'da Aynalıkavak Kasrı'n­
karıştıran levent* ler üzerinde de cid- da yapılan gö r üşmeler sonucu . Aynalı­
di bir şekilde durdu ve 1775-1776 yılla­ kavak Tenkihnamesi imzalandı ( 1779 ).
manlı Devleti 'nin buhranlı bir dönemin- rından itibaren bunların büyük bir kıs­ Bu antlaşmaya göre Kırım müstakil ka-
de kırk dokuz yaşında tahta çıktı. Cülu- mının imha edilmesini sağladı. Fakat lacak. Ruslar buradan askerlerini geri
sunun altıncı günü Eyüp Sultan'a gide- memleket içinde sulh ve sük un temin çekecek ve Osmanlı Devleti Şahin Gi-
rek kılıç kuşandı ve ilk iş olarak İran ve edilmeye çalışılı rken Arap yarımadasın­ ray' ın hanlığını tasdik edecekti. Ayrıca
Avusturya gibi komşu devletlere birer da Vehhabflik hareketinin yayılması ön- Eflak ve Bağdan voyvodalıklarında Hı­
elçi gönderdi. İleri gelen birçok devlet lenemedi ve sonunda Necid Emiri Ab- ristiyanlığın serbestçe icrası . yeni kilise-
adamı arasında değişiklikler yapmakla dülaziz b. Suud Orta Arabistan'a hakim ler yapılması. İbrail , Hotin ve Bender
beraber, kendisinin devlet işlerinde hiç- oldu. Bu olaylarla birlikte İran ile olan
bir tecrübesi olmadığı için, Muhsinzade münasebetler de bozulmaya başlad ı.
Mehmed Paşa 'yı sadarette bı raktı ve Tahta geçtikten sonra Sünbülzade Veh-
devlet işlerini onun vasıtasıyla yürüt- bi'yi İran · a elçi olarak gönderen padi-
meye çalıştı. şah , Zend Kerim Han ' ın İran hüküm- Su lta n ı. Abdülhamid'in el vaz ı s ı
darlığını resmen tanıdı ise de kısa bir
Önce, lll. Mustafa devrinde başlamış
olan ve beş yıldır devam eden Osmanlı­ müddet sonra Kerim Han, Baban san-
cağı ve Baban ailesi yüzünden Osmanlı
Rus savaşını kesin bir sonuca bağlama­
ya kar ar verdi. Niyeti, Hırsova'yı aldık ­ Devleti'ne savaş ilan etti. Kerim Han,
Osmanlıla r' ın Basra şehrini işgal etti-
tan sonra Eflak ve Boğdan'ı da Rus-
ği gibi Bağdat çevresini ve Güneydoğu
lar' ın işgalinden kurtarmak ve bir barış
imzalam a ktı. Ancak Osmanlı ordusunun
Anadolu 'yu da yağmaladı ( 1775) . Böyle-
Kozluca ve Şumnu'da bozguna uğrayı p ce, Osmanlılar'la iranillar arasında sınır
dağılması , padişahı Ruslar tarafından meselelerinden doğan mücadeleler tek-
yap ı lan barış teklifini kabul etmeye rar ortaya çıktı ve bu mücadeleler Ab-
mecbur bıraktı. Türk ve Rus delegeleri dülhamid 'in saltanatı süresince bazan
arasında yapılan müzakereler sonunda. düşmanca, bazan da dostça devam etti.

21 Temmuz 1774'te Küçük Kaynarca Bu arada Bağdat Kölemenleri de devle-


Antiaşması imzalandı. Bu antlaşma ile ti bir hayli uğraştırdılar.
Osmanlı Devleti, başta Azak olmak üze- 1. Abdülhamid döneminde Rusya ile
re. kuzey sınırlarında önemli ölçüde olan münasebetler, Kırım H anlığı üze-
toprak kaybına uğradığı gibi Kırım'ın rindeki nüfuz mücadelesi yüzünden çok
bağımsızlığını kabul etmeye de mecbur nazik bir safhaya gelmişti. Gerçekte,
oldu. Ayrıca Ruslar, Osmanlı tebaası Küçük Kaynarca Antiaşması ne Osmanlı
olan Ortodoks hıristiyanların hamisi sı ­ Devleti'ni ne de Rusya 'yı tatmin etmişti.
fatını kazandılar. Daha önce Fransa ve Böyle olmakla beraber Rusya kendi iç
ingiltere'ye tanınan ticari imtiyazla r işlerine , Osmanlılar da Türk ordusunun
Rusya 'ya da tanındı. ıslahı hususuna önem verdiği için her

214
ABDÜLHAMiD 1

şali Paternkin Kırım'a girerek binlerce Sırbistan. Bosna-Hersek, Arnavutluk ve


müslümanı katiettikten sonra Şahin Gi- Mora tarafları da Avusturyalılar'a bıra­
ray'ı tekrar hanlığa getirdi. Bu hadise- kılacaktı.
lerden sonra Kırım'daki camilerde cu- Rusya. Osmanlı Devleti'ne ilk defa Ef-
ma hutbelerinde halifenin ismi okun- lak. Bağdan. Tuna civarındaki Kazaklar.
maz oldu ( 1783 ) Bir müddet sonra bir Kafkas kabileleri ve Gürcistan mesele-
başka bahane ile yeniden Kırım'a gelen leriyle Karadeniz ticareti konularını ye-
Potemkin. bu defa Kırım Senedi adı ve- niden görüşme teklifinde bulundu. An-
rilen üç maddelik bir antlaşma ile 9 cak görüşmelerin devam ettiği bir sıra­
Ocak 1784'te Kırım'ı tamamen Rusya'- da İskenderiye' deki Rus konsolosluğu­
ya ilhak etti. nun Mısır'daki Çerkez Kölemen beyleri-
Ordunun durumunu ve savaş hazırlı­ ni Osmanlı Devleti aleyhine tahrik ve is-
ğının yetersiz olduğunu bilen padişah yana teşvik etmesi, iki tarafın karşı kar-
yeni bir Rus seferine karar veremedi. şıya gelmesine kafi geldi. 27 Temmuz
Bu sebeple Osmanlı-Rus münasebetleri 1787'de Refsülküttab Süleyman Feyzi
birkaç sene daha gergin. fakat ihtiyatlı Efendi, istanbul'daki Rus elçisine yedi
bir şekilde geçti. Bu sırada Fransa'nın maddelik bir ültimatom verdi. Ardından
Rusya ile Avusturya tarafına yanaşma­ da Rusya'dan cevap gelmesi dahi bek-
sı . buna karşılık Prusya ile ingiltere'nin lenilmeden. 19 Ağustos 1787'de Sadra-
de Osmanlı Devleti tarafını tutması. Av- zam Koca Yusuf Paşa, Rusya'ya savaş
Sultan ı. Abdülhamid'in bir fe rman ı rupa devletleri arasında bir dengenin ilan edileceği kararını padişaha arzet-
kurulmasını sağladı. tL Bu durum istanbul'da bulunan Avru-
Fakat Koca Yusuf Paşa ' nın sactarete pa devletlerinin elçilerine de bildirildi.
getirilmesi. siyasi durumu derhal değiş­ "1787 seferi" adı verilen bu savaş, ilk
tirdi. Ruslar'ın Kırım ' ı işgal etmesi üze- olarak, Özi muhafızının Kılburun Kale-
kaleleri civarında
olup da 1739 Belgrad rine oradan kaçarak Osmanlı Devleti'ne si'ni Ruslar'dan geri almak üzere yaptı­
Antiaşması'yla Devleti'nin al-
Osmanlı sığınan Şahin Giray'ın ortadan kaldırıl­ ğı hücum ile başladı. Fakat bu hücumu

dığı yerlerin geri verilmesi, Kaynarca ması konusunda gayret gösteren Koca püskürten Ruslar Özi Kalesi'ni kuşattı­
Antiaşması'yla Mora'da ele geçirilen Yusuf Paşa, bir taraftan onu Rodos'ta lar. Rusya'nın müttefiki Avusturya kuv-
arazinin eski hıristiyan sahiplerine iade- idam ettirmeye çalışırken diğer taraf- vetleri de Osmanlı Devleti'ne savaş ilan
si gibi maddeler de antlaşmada yer tan da Kırım'ın kaybından dolayı istan- etmeden Sırp çeteleriyle birlikte Belg -
alıyordu . bul halkının duyduğu heyecanı yatıştır­ rad, Semendire ve Niş taraflarına geldi.
Bu antlaşma ile Ruslar yalnız Kırım mak istiyordu. Aynı zamanda da Os- Bunun için Koca Yusuf Paşa önce Avus-
üzerinde değil, Balkanlar'daki bütün hı­ manlı Devleti'ni Rusya'ya karşı savaşa turya cephesine gitti. Avusturya impa-
ristiyan tebaa ve bilhassa Ortodokslar tahrik eden ingiltere ve Prusya ' nın ar- ratoru ll. Josef'in tecavüzleri bertaraf
üzerindeki hami rollerini daha da kuv- zuları doğrultusunda hareket etmek ni- edilip Osmanlı orduları düşmanı kendi
vetlendirmiş oldular. Ruslar'ın bu siya- yetinde idi. Sonunda Ruslar elde ettik- topraklarında mağlüp ettikten sonra

setine karşı Osmanlı Devleti de Kafkas- leriyle yetinmeyerek Osmanlı Devleti Rus cephesine önem verildi. Ancak Rus-
ya'nın güneyini kendi nüfuzu altına al- aleyhine Avusturya ile birleşince , 1. Ab- ya ile yapılan savaşlar Osmanlılar'ın
mayı düşünüyord u . Bunun için Doğu dülhamid bu devletlere karşı savaş aç- aleyhine cereyan ediyordu . Yaş ve Hotin
Karadeniz'de Sağucak ve Anapa kalele- maya mecbur kaldı. Rusya ve Avustur- kalelerinin düşmesinden sonra. Özi Ka-
rinin tamir ve tahkiminden sonra. So- ya. Petersburg 'da yaptıkları bir görüş­ lesi'ni kurtarmak için yardıma gönderi-
ğucak muhafızı Ali Paşa vasıtasıyla Çer- me neticesinde, Rum Projesi adını ver- len Osmanlı ince donanınası yenilgiye
kes kabilelerinin bir araya getirilmesi- di kleri anlaşma ile Osmanlılar ' dan ala- uğ radı. Asıl donanma ile gönderilen
ne teşebbüs edildi. R uslar'ın Tiflis ha- c akl a rı toprakları kendi ara la rında pay- Ka pta n ı d e rya Cezayirli Gazi Hasan Pa-
nı Ereğli Han (Heraklius) ile anlaşması laşmaya karar verdiler. Buna göre Bağ­ şa ' nın gayretleri de bir fayda sağlama­
üzerine. Osmanlı Devleti Dağıstan halkı­ dan. Eflak, Bulgaristan ve Trakya ile dı. Bu olaylar sırasında sağlığı iyice bo-
na daha fazla yakınlık göstermeye baş­ istanbul ve civarı Ruslar'a . Küçük Eflak, zulan 1. Abdülhamid , Özi Kalesi'nin Rus-
ladı. Hatta. padişah Özbekler'in Buhara
hakimi Ebülgazi Seyyid Muhammed Sa-
hadır Han'a gönderdiği mektuplarla Kı­
rım'ın kurtarılması için Rusya üzerine
yapılacak setere yardım etmelerini is-
tedi.
Bu arada Kırım Hanı Şahin Giray'ın
Ruslar'ın da teşviki ile Avrupaf tarzda Sultan
bir devlet kurmak istemesi, bunun için ı. Abd ülhamid
devrinde
bazı reformlara girişmesi, Kırım halkı­
basıl mı s
nın isyanına yol açtı. Şahin Giray Kırım'ı a l tın
terketmek zorunda kalınca, Rus Mare- bir sikke

215
ABDÜLHAMiD 1

lar tarafından işgalini bildiren sadrazam te'nin yanında, Gelenbevi İsmail Efen- sahilinde bir cami ile muvakkıthane,
kiiime· sini okurken. aniden gelen bir di ile Kasabzade İbrahim Efendi riya- hamam ve sıbyan mektebi inşa ettir-
felç sonucu. 11 Receb 1203'te (7 Nisan ziye dersleri vermeye başladılar. Ayrı­ miş, Beylerbeyi iskele Meydanı, Çınarö­
1789) vefat etti. Naaşı istanbul Bahçe- ca, top dökümhanesinde çalışmak üze- nü, Havuzbaşı ve Araba Meydanı gibi
kapı'da. bugünkü IV. Vakıf Hanı karşısın­ re Fransız topçu dökümhanesinin mü- yerlerden başka. Çamlıca Kısıklı Meyda-
da kendi yaptırdığı türbeye defnedildi. dürü François Alexi, maiyetiyle birlikte nı'nda da çeşmeler yaptırmıştır. Ayrıca

İyi huylu, merhametli ve gayretli bir istanbul'a geldi. Ancak 1787'de başla ­ Beylerbeyi (istavroz) Camii'ni esaslı bir
yan Rusya ve Avusturya seferinde Fran- şekilde tamir ettirmiş, 1783'te Emir-
padişah olan ı. Abdülhamid'in on iki kı­
zı ve yedi oğlu olmuş, fakat bunların sa'nın Rusya tarafını tutması üzerine, gan'da Emirgüneoğlu (Abdullah Paşa)
çoğu küçük yaşta ölmüştür. Oğulların­
Fransız hükümeti istanbul'daki bütün Yalısı'nın çevresine bir cami. çeşme ve

dan sadece Şehzade Mustafa ile Şehza­ uzmanlarını geri çağırmış ve Osmanlı hamam ile dükkanlar inşa ettirmiş, ay-
ordusunda başlayan yenilik hareketleri rıca zevcelerinden Hümaşah Sultan ile
de Mahmud padişah olmuştur. 1785'-
ı. Abdülhamid'in ölümüne kadar bir oğlu Mehmed için başka bir çeşme da-
te Sadrazam Halil Hamid Paşa'nın bir
süre duraklamıştır. Bu ısiahat hareket- ha yaptırmıştır. Bunlardan başka İstin­
komplosu ile tahttan indirilme tehlikesi
lerinin yanı sıra, Halil Hamid Paşa'nın ye'de Neslişah Camii yanında bir çeş­
geçiren ı. Abdülhamid, on beş yıllık sal-
sadareti döneminde, Raşid Efendi ile mesi ( 1783). Daimabahçe ile Kabataş
.tanatı süresince daimi olarak devletin
vak'anüvis Vasıf Efendi'nin İbrahim arasında set üzerinde diğer bir çeşmesi
iç ve dış meseleleriyle uğraşmıştır. Si-
Müteferrika Matbaası ' nı yeniden faali- ( 1789) daha vardır. Ayrıca , ll. Seli'ın dev-
lahtar Seyyid Mehmed Paşa, Halil Ha-
yete geçirmesi ve bu arada Samf-Şa­ rine ait olduğu rivayet edilen Dalma-
mid Paşa, Koca Yusuf Paşa ve Cezayirli
kir-Subhf Tarihi ile İzzf Tarihi'nin ba- bahçe yakınındaki bir köşk ile zelzele-
Gazi Hasan Paşa gibi değerli devlet
sılması ( 1784-1785). Türk matbaacılığı­ den yıkılan Yedikule surlarının bir kıs­
adamları sayesinde ısiahat işlerinde
nın bu padişah zamanında yeniden can- mını tamir ettirmiş, Daimabahçe iske-
büyük bir başarı sağlamış, ayrıca Fas ve
landırılmasını sağlamıştır. lesi civarında kayıkhaneler yaptırmıştır.
Hindistan'daki müslüman devletlerle
I. Abdülhamid, büyük kısmı istanbul'- BİBLİYOGRAFYA :
münasebetlere girmiştir.
da olmak üzere birçok mimari eser bı­ BA, MD, nr. 176, s . 103 ; nr. 177, s. 75;
1. Abdülhamid, siyasi alandaki bazı Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi Kılavuzu, istan·
rakmıştır. Bunların en önemlisi, 1777'de
başarısızlıkianna rağmen, ısiahat hare- bu l 1938, 1, Vesi ka: ll; Küçük Çelebizade Asım.
Sirkeci'de bugünkü IV. Vakıf Ham'nın Tarih, istanbul 1282, s. 10, 245, 280, 340-345;
ketlerine ve bilhassa ordunun düzeltil-
yerinde yaptırdığı imarethanedir. Bu Vasıf. Tarih, istanbul 1219, ll, 170, 182-185 ;
mesi işine büyük önem vermiştir. Çok Zaimzade Mehmed Sadık. Vak 'a·i Hamfdiyye,
imarethanenin yanına bir çeşme , sıbyan
güvendiği sadrazamı Kara Vezir Meh- istanbul 1289; Feraizizade. Gülşen-i Ma 'ari{,
mektebi, medrese ve bir de kütüpha-
med Paşa zamanında Humbaracı ve istanbul 1252, ll, 1670·1671 ; Cevdet Paşa,
ne yaptırmıştır. Kütüphanedeki kitaplar Tarih, istanbul 1309, 1, 246, 357-370; ll, 3,
Topçu Ocağı askerlerinin talim ve terbi-
bugün Süleymaniye Kütüphanesi'nde 81-92, 117-124, 242-245, 329-335; lll, 10-80,
yesine yakın ilgi gösterdi. Kaptanıder­ muhafaza edilmekte, medrese de bor- 333-382; IV, 238-239, 242·244; izzet Kumba-
ya Cezayirli Gazi Hasan Paşa vasıtasıyla sa binası olarak kullanılmaktadır. IV. racı lar. istanbul Sebilleri, istanbul 1938, s . 45;
da Osmanlı donanmasını yenileştirmeye Feyzi Kurtoğlu. 1768-1774 Türk-Rus Harbinde
Vakıf Hanı ' nın inşası sırasında imaret-
Akdeniz Harekatı ve Cezayir/i Gazi Hasan Pa·
çalıştı. 177S'te açılan Mühendishane-i
hane ile çeşme ortadan kaldırılmış, se- şa, istanbul 1942, s. 53; İbrahim Hilmi Tanışık.
Bahri-i Hümayun'da deniz subaylarının · bili ise Gülhane Parkı ' nın karşısındaki ista nbul Çeşmeleri, istanbul 1943-45, 1, 202-
yetiştirilmesine önem verdi. Yine bu sı­ 203; ll, 128·129, 133-134; A. D. Alderson. Th e
Zeynep Sultan Camii köşesine nakledil-
rada Fransız ve ingiliz gemileri tarzında miştir. Bu eserlerin yanı sıra. 1778'de
Structure of the Ottoman Dynasty, Oxford
1956, Tablo XLN; Uzunçarşılı. Osmanlı Tarihi,
hafif gemiler inşasına başlandı. Galata annesi Rabia Sultan adına Beylerbeyi N /1, s. 52, 62-63, 422-425, 458-464, 470-471,
ve Kasımpaşa'daki bekar odalarında 473-485, 521-522, 525·528, 535-543 ; IV / 2, s.
düzensiz ve disiplinsiz bir hayat süren 141 -143, 427, 440-441; i. H. Danişmend. Kro-
kalyoncu neferleri. istanköy, Midilli, Si- noloji, istanbul 1961 , IV, 15, 59, 60, 62-63, 68;
nop ve istanbul tersanesi civarında yap- Mustafa Cezar. Osmanlı Tarihinde Levendler,
istanbul 1965, s. 279, 310 ; Feridun M. Eme-
tırılan kışlalara yerleştirildi. lslahatçı Sultan ı. Abdülham id'in türbesi Sirkeci-istanbul cen, "Son Kırım H€ı.nı Şahin Giray ' ın İd aını
Sadrazam Halil Hamid Paşa zamanında Mes'elesi ve Buna Dair Vesikalar", Tarih
(ı 782-1785 ı. timarlı sipahilerle Yeniçe- Dergisi, sy. 34, istanbul 1984, s. 315-346; M.
ri Ocağı'nın düzene sokulması, Lağımcı Cavid Baysun. "Abdülhamid I", iA, 1, 73-76 ;
a.mıf.. "'Abd ai-I:Iarnid I", E/ 2 (ing .), 1, 62-63.
ve Humbaracı ocaklarının düzenlenmesi
hakkında yeni kanunlar çıkarıldı. 1773'- li) MüNİR AKTEPE
te Haliç'te kurulan Riyaziye Mektebi'nde
Baran de Tott ile birlikte, ingiliz asıllı
ABDÜLHAMİD Il
müslüman Kampel Mustafa ile bazı ya-
(~1~)
bancı hocalar tarafından dersler veril-
(1842-1918)
meye başlandı. Tophane Nazırı Emin
Ağa zamanında Ober adlı Fransız suba- Osmanlı padişahı

yı da Sürat Topçuları Ocağı ' nı geliştirdi. (1876-1909).


L .J
Daha sonra gelen Fransız mühendisler
tarafından 1776'da Tersane'de Tersane Babası Abdülmecid, annesi Tirimüj-
Mühendishanesi açıldı . Yine Fransızlar gan Kadın Efendi'dir. 21 Eylül 1842 ta-
tarafından 1784'te açılan istihkam Oku- rihinde dünyaya geldi. On bir yaşında
lu'nda, Fransız mühendisi De La Fayet- annesini kaybettiği için. babasının em-

216

You might also like