itibaren görülen şair tipidir • Âşığın şairlik gücünü rüyasında pirin sunduğu "âşk badesini" içmekle ve "sevgilisinin hayalini" görmekle kazandığına inanılır. Rüya da genellikle âşık adayının karşısına bir sevgili veya saz çıkmaktadır. Rüyaların süsü ak sakallı bir derviş ve bazen bir bazen üç dolu bardaktır. Bardağın rüyada tas halinde görülmesine de sık sık rastlanır. Ozanlara rüyada sunulan tasların içindeki mayilere aşk dolusu denir. • Fars Edebiyatının etkisiyle bâde adını da almaktadır. Bunlar; erlik, pirlik ve âşk badesi diye adlandırılırlar. • Âşık, bilgi, duygu ve becerisini yaptığı atışmalarda gösterir. Atışmalardaki amaç; yarışmak ve kazanmaktır. Atışmalarda en az iki âşık karşı karşıya gelir. Ayağa uygun dörtlük söyleyemeyen âşığın yenilgisiyle atışma sona erer • Âşık Edebiyatının başlıca unsurlarından birisini hikâye anlatma oluşturur. Saz şairleri içerisinde geleneğe bağlı olanların çoğu âşık meclislerinde hikâye anlatırlar. • Çıldırlı Âşık Şenlik, Ercişli Emrah, Sabit Müdami geleneğe bu yanıyla katkıda bulunmuş saz şairleridir. • Diğer aşık türü şairler de Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Köroğlu, Dadaloğlu, Karacaoğlan, Erzurumlu Emrah. KOŞMA • Halk edebiyatı nazım biçimleri içinde en çok sevilen ve kullanılan nazım biçimidir. • Hece ölçüsünün (6+5=11) ya da (4+4+3=11) duraklı kalıbıyla yazılır. • Uyak düzeni genellikle şöyle olur: baba - ccca - ddda ... İlk dörtlüğün uyak düzeni xaxa ya da bbba biçiminde olabilir.
• Şair koşmanın son dörtlüğünde mahlasını söyler
• Hece ölçüsünün 7'li ve 8'li kalıplarıyla yazılmış koşmalar da vardır.
• Koşmalar ezgiyle okunuşlarına göre çeşitli
adlar alır. Acem koşması, Kerem, Kesik kerem, Gevheri gibi... • Koşmalar genellikle lirik konularda yazılır • Aşk duyguları, üzüntüleri, acıları, sevgiliye kavuşma isteği, ayrılıktan yakınma koşma ile anlatılmıştır Kayıkçı Kul Mustafa • 17. yüzyıl halk şiirimizin asker ozanlarından biri Yeniçeri ozanıdır. • Ozanları da bir ölçüde bu etki altına alabilmiştir. • Döneminde halk beğenilerini zorlamayan, yalınlığı, içtenliğiyle geniş etki bırakmıştır. • Hece ölçüsünü kullanmıştır. • Genç Osman destanı en önemli eseridir. SEMAİ • Halk şiirinde hece ölçüsüyle ve aruz ölçüsüyle yazılan iki türlü semai vardır. • Hece ölçüsüyle yazılan semailer koşma tipine benzer. • Semaileri koşmadan ayıran özelliği hecenin sekizli kalıbıyla yazılmış olmasıdır. • Dörtlük sayısı ise 3-5'tir. • Semailer hece ölçüsünün 8'li kalıbıyla yazılır. • Semailerde daha çok sevgi, doğa, güzellik gibi konular işlenir. • Koşmaya göre, daha canlı ve kıvrak bir üslubu vardır. • Semailerin de kendine özgü bir ezgisi vardır ve bu ezgiyle okunur. • . En güzel semai yazanlar arasında Karacaoğlan, Dadaloğlu ve Erzurumlu Emrah'ı sayabiliriz Erzurumlu Emrah • Erzurum''un bir köyünde doğduğu için kendisine Erzurumlu Emrah dendiği anlaşılıyor. • Erzurumlu Emrah'ın iyi bir medrese öğrenimi gördüğü de anlaşılıyor. Bu yüzden Divan edebiyatını da biliyor. • Aruz ölçüsünü kullandığı şiirleri de var. Ne var ki, bunlar sözü edilecek değerde değil. • 19. yüzyıl halk şiirimizin önde gelen ozanlarından. • Erzurumlu Emrah'ın şiirleriyle Ercişli Emrah'ın şiirleri, yaşamları bir süre birbirine karıştırılmış. • 20. yüzyıl ozanlarından Tokatlı Nuri, Erzurumlu Emrah'ın belirgin etkisinde kalan onun izinden yürüyen halk ozanlarından biridir. DESTAN • 4 dizeli bentlerden oluşur. Başka bir deyişle bentleri dörtlüktür. • Halk şiirinde en uzum nazım biçimi destandır. 100 dörtlüğe kadar olanları vardır. • Genellikle hece ölçüsünün 11'li kalıbıyla yazılır. 8'li kalıpla yazılan destanlar da vardır. • Uyak düzeni şöyledir: baba - ccca - ddda... İlk dörtlüğün uyak düzeni xaxa biçinde de olabilir. • Destanın son dörtlüğünde şair mahlasını söyler. • Destanlar ezberlenmesi ve kolay hatırlanması düşüncesiyle genellikle zincirleme olarak yazılır. • Savaş, deprem, yangın, salgın hastalık, eşkıya ve ünlü kişilerin serüvenleri gibi sosyal konuların yanında, mizahi ya da kişisel destanlar da vardır.