Professional Documents
Culture Documents
Öğretmenlik mesleği hiçbir zaman bitmeyecek bir meslek olduğunu hepimiz biliyoruz fakat sorun şu ki
her bireyin bu kutsal mesleği yapamayacağı ortadadır ama bunun öüne geçilmiyor.Benim sorunum şu
sizce bir bireyi öğretmen yapmak için sadece üniversite sınavları ve kpss yeterli midir?
AYRINTIYA GİRME: Öğretmenlik mesleği hiçbir zaman bitmeyecek bir meslek olduğunu hepimiz
biliyoruz fakat sorun şu ki her bireyin bu kutsal mesleği yapamayacağı ortadadır ama bunun öüne
geçilmiyor.Benim sorunum şu sizce bir bireyi öğretmen yapmak için sadece üniversite sınavları ve
kpss yeterli midir?
Diyerek öğretmenlik mesleğinin ne kadar önemli olduğunu ve herkesin yapmamsı gerektiğini bu sözü
ile bize açık şekilde belirtir.
RESMETME:Mesela gözünüzde bir tarafta bu mesleği severek heyecanla yapan her çocuğun kalbine
dokunmayı başarmış ders anlatan her öğrenciyi kendine bağlamayı sağlamış bir öğretmen hayal edin
ondan mı ders almak isterdiniz,yoksa diğer yanda sınıfa sert tavrı ile öğrencileri korkutan bu mesleği
sadece fakülteyi kazanmış olduğu için mezun olup atanmış olan yada aile isteği üzerine okumuş
mezun olmuş bir öğretmenden mi ders almak isterdiniz?Bence hepimiz bu mesleği severek yapan
öğretmenlerimizden ders almak isterdik değil mi?
PROBLEM: Öğretmenlik mesleği hiçbir zaman bitmeyecek bir meslek olduğunu hepimiz biliyoruz fakat
sorun şu ki her bireyin bu kutsal mesleği yapamayacağı ortadadır ama bunun önüne geçilmiyor.
Benim sorunum şu sizce bir bireyi öğretmen yapmak için sadece üniversite sınavları ve KPSS yeterli
midir?
AÇIKLIK:
Nitelikli bir öğretmen her öğrencisinin hayatına dokunmalı ona ders konuları dışında hayatta
nitelikli,ahlaklı,dürüst bir birey olması gerektiğini öğretmeli. Bu mesleği severek yapmalı
severek yapmalı ki bizlerede sevdirebilsin bizde bizden sonraki nesle sevdirebilelim.
Bir öğretmen ne yapmamalı?
Öğretmenler sınıfta sadece derslerini anlatıp çıkmamalılar bence onlarla ders konuları
dışındada fazla aşırıya kaçmadan sohbet ediyo olmalı.Okul dışında öğrencilerini görmezden
gelmemeli onlara sadece bir öğrenci gözü ile bakmamalı onlardan kendin daha üstün
görmemeli.Bir sınıfa nasıl ders anlatılması gerektiğini,dikkat eksikliği olan bir öğrenciyi nasıl
derse bağlayacağını bilmeli.
Öğretmen zorunlu olarak öğretlmesi gereken konuları her öğrenciye öğretmeli geride kalan
bir öğrenci olmamalı bırakmamalı onu geride gerekirse ona uygun bir çalışma planı yapmalı
ama yine de alternatif çözümler üreterek her öğrencinin o konu hakkında bilgi sahibi olmasını
sağlamalı.Ve aynı zamanda öğrencileri farklı yeteneklerine göre de değerlendirmeli her
öğrenci her şeyi eşit öğrenemez her öğrencinin farklı ilgi alanları olabilir.
DOĞRULUK
İlklerden bir örnek vermek gerekirse; Osmanlıda Fatih Sultan Mehmet döneminde o devrin ilkokulları
için (Sibyan okullarında) öğretmen olacaklara özel bir program uygulanıyordu. Bu programda tartışma
kuralları ve öğretim yöntemi (Adab-ı Mubahase ve Usul-i Tedris) adıyla bir ders okutulmuş olması o
dönem için büyük bir yenilikti. Fakat Fatih’ten sonra öğretmen eğitimine uzun süre gereken önem
verilememiştir. 18. yüzyılda başlayan yenileşme hareketleri bir sonraki yüzyılın ortalarına doğru (16
Mart 1848) Darülmuallimin’in kurulmasıyla öğretmen eğitimi alanında da başlamıştır.
1982’de 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu ile öğretmen yetiştirme işlevinin Milli Eğitim
Bakanlığından Üniversitelere devredilmesi öğretmen eğitiminin nasıl yapılacağı konusunda deneyimi
olmayan üniversiteleri güç durumda bırakmıştır. Çok önemli bir alan olan öğretmen eğitiminde YÖK
ile MEB etkin bir koordinasyonu uzun zaman sağlayamamıştır.
1998 den günümüze kadar olan dönemde yeniden yapılanmaya göre öğretmenler yetiştirilmeye
çalışılmış ancak gerek bazı alanlarda kontenjanların aşırı artırılması ve gerekse öğretim elemanı ve alt
yapı eksikliklerine rağmen birçok yeni eğitim fakültesi kurulması kalitenin zedelenmesine yol açmıştır.
ÖNEM,ALAKA