You are on page 1of 44

HEMŞİRELİK

EĞİTİMİNDE
İLKLER
MERSİN ÜNİVERSİTESİ

TIP TARİHİ VE ETİK ANABİLİM DALI

İNCİ AKAPER 03.04.2023

MERSİN
HİLAL-İ AHMER HASTABAKICILIK KURSLARI
• BESİM ÖMER PAŞA 1885 - 1889 , Paris.
• Londra’da Florence Nightingale’in kurduğu hastabakıcılık okulu
hastalara iyi muamele...
• Aynı durum 1889'da Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane de yok, kötü bakım
• Ebe Sınıflarında doğum derslerini veriyordu
• 1907 senesinde Londra’da toplanan VIII. Kızılhaç Konferansı’na
Osmanlı Devleti delegesi sıfatıyla katıldı.
• Florence Nightingale’in gördüğü itibara şaşırmış.
...
• Besim Ömer Paşa, bu kongrede diplomalı hemşire yetiştirilmesi
hakkında çalışmaları için alınan kararları unutmadı.
• “Kızılhaç Cemiyetlerine ait sağlık teşkilatının savaş zamanlarında
sağlık hizmetlerini yolunda yürütebilmeleri için barış zamanlarında
diplomalı hemşire yetiştirmek üzere kurulacak olan “okul-hastane”
adı verilen kurumlarda uygulamalı eğitim yapılmalıdır".
...
• Trablusgarp Savaşı devam ederken Osmanlı Devleti delegesi olarak ka-
tıldığı, 10 Mayıs 1912 tarihinde Washington’da toplanan IX.
Uluslararası Kızılhaç Konferansında, New York ve Washing- ton’daki
hastanelerde “muallem hastabakıcılar" (trained nursing) tarafından
hastalara gösterilen bakım ve ihtimamın mükemmeliyetini, bilgili ve
seçkin ailelere mensup kızların yer aldığını gördü.
...
• Hastabakıcılık hakkında alman kararları : Raporda Besim Ömer Paşa,
Hilal-i Ahmer’in en önemli görevinin erkek ve kadınlardan oluşacak,
görevine sadık yardımsever gönüllülerden sıhhi imdat ve yardım
heyetleri yetiştirmek olduğuna dikkat çekmiştir.
• Savaş zamanlarında gönüllü olarak insani görevlerde bulunacak olan
yardım heyetlerine verilecek eğitim, hastabakıcılığı meslek
edineceklerin eğitim ve becerileri aynı olmadığından, eğitimleri
yüzeysel olan erkek ve kadınlara "İmdatçı” yahut "Hastabakıcı
Muavini" unvanının verilmesini teklif etmişti. Besim Ömer Paşa bu
konferans nedeniyle Amerika'dayken Balkan Savaşı başlamıştı.
...
• Bu yüzden erkek ve kadın hastabakıcı yetiştirilmesi için uygulama
okulu olmak üzere Hilal-i Ahmer adına küçük bir hastane kurulmasını
önermişti.
• Bu okuldan mezun olacaklar savaş sırasında Hilal-i Ahmer adına
çalışacaklardı, barış zamanında ise hastanelere tayin edileceklerdi.
• Şimdilik gündüzlü okullarda geceleri beş altı haftalık eğitime tabi
tutulabilirlerdi. İlk yardım dersleri, katılanları usandırmamak için
uygulamalı olmalıydı.
...
• Bu kişilere şehrin birkaç yerinde haftada iki üç defa basit bilgilerle
beraber hasta nakli ve yaralılara yardıma dair eğitim vermek ve Cuma
günleri de cami avlularında mahalle meydanlarında teskerelerle
(sedyelerle) eğitim yaptırmak mümkündü.
• Besim Ömer Paşa Samariten/ilk yardım derslerini ise ancak 1918
yılında Milli Talim ve Terbiye Cemiyetinde yürütmeye başlayacaktı.
...
• Washington’daki 9. Uluslararası Kızılhaç Konferansında hemen hemen
bütün Kızılhaç Cemiyetlerinin delegeleri, kendi memleketlerinde
hemşirelere verilen mesleki terbiye ve eğitimde aldıkları yoldan uzun
uzadıya bahsetmişlerdi.
• "Kabiliyet Diploması”
• Hilal-i Ahmer Cemiyeti ile Şehremaneti Sıhhiye Müdüriyeti arasında
şifahen yapılan bir anlaşmayla Haseki Nisa Hastanesi’nde
hastabakıcılık dersleri verilmeye başlanmış, 29 Eylül 1914 tarihinde
Dürriye, İffet, Saime ve İkbal Hanımlar buradaki dersleri tamamlamıştı
...
• İstanbul Dârülfünunu’nda hanımlar için düzenlenen serbest
konferanslar başlamıştı. Bu serbest konferanslar programına Dr. Besim
Ömer Paşa haftada bir gün, hıfzıssıhhat, hıfzıssıhhat-i nisvana ilk imdat
[hijyen ve kadın hijyeninde ilk yardım] konferanslarıyla katılıyordu.
Besim Ömer Paşa, bu konferanslar serisine 27 Ocak 1914 (14 Ks.
1329) günü Dârülfünun Konferans Salonunda başladı.
...
• Besim Ömer Paşa ikinci dönem konferanslarının ilkini 20 Kasım 1914
tarihinde yine Darülfünun Konferans Salonunda verdi. Aynı gün
Hanımefendilere Hilal-i Ahmer’e Dair Konferans kitabı dağıtıldı.
• Ancak bu konferansların sonunda sınav yapılmıyor, dolayısıyla devam
edenler diploma almıyorlardı.
Hilal-i Ahmer Cemiyeti Merkezi’nde
Hastabakıcılık Dersleri
• Besim Ömer Paşa 14 Şubat 1914 (1 Şubat 1329) günü, Hilal-i Ahmer
Cemiyeti Daire-i Merkeziyesi’nde hastabakıcılık eğitimine başladı.
Muntazaman devam eden hanımlara teorik hastabakıcılık derslerinde
in’ikasât-ı ziyaiyye (yansı, episkop, epidiyaskop) ile ve modeller
üzerinde anatomi, iskelet, organların görevleri...
...
• Hastanesi'nde ise öğrencilere sterilizasyon (usul-i ta’kîm), yaralı
taşıma, cerrahi operasyonlar ve çeşitli uygulamalarda beceriler
kazandırdı.15 Bu arada derslerin başlamasından üç ay kadar sonra,
Besim Ömer Paşa ile Kâtib-i Umumi Doktor Adnan Bey, “hasta ve
yaralılara bakmak yolu derslerine" devam edenler için ambardan
getirtilecek pansuman edevatı, cerrahi aletler ve buna benzer sıhhi
eşya ve araç gereçle bir “hastabakıcılık müzesi" kurulmasını teklif
ettiler.
...
• Beş ay devam eden eğitim sonunda yapılan sınavda başarılı olan 27
hanıma, 13 Temmuz 1914’te Hilal-i Ahmer Cemiyetinin
Cağaloğlu’ndaki merkezinde düzenlenen törenle diplomaları verildi.
• Diploma alan ilk hastabakıcılar arasında Dr. Besim Ömer Paşa’nın kız
kardeşi Macide Besim Hanım da vardı. Diğer hanımların çoğu Hilal-i
Ahmer Cemiyeti üyelerinin eşleriydi.
Hilal-i Ahmer Hastabakıcı Mektepleri

•Hilal-i Ahmer Cemiyeti merkez binasındaki ilk hastabakıcılık dersleri


başarıyla tamamlandıktan sonra ikinci ders dönemi için sonbaharda
gazetelere verilen “Hilal-iAhmer Hastabakıcı Mektepleri” başlıklı
ilanlarla okuma-yazma bilen, 35 yaşından büyük olmayan erkekler ve
hanımlara ithaf edildi.
•Eğitim yatılı olacaktı. Bu defa derslere devamı artırmak amacıyla eğitim
süresince maaş ödenecekti. Savaş nedeniyle yaşanmakta olan sıkıntılı
günler için oldukça iyi şartlardı bunlar..
...
• Hastabakıcı Mektebi’ne davet edilen kadınlar ise Hilal-i Ahmer
Hastanesi’ne dönüştürülmüş olan Kadırga’daki Tıp Fakültesi
Viladethanesi’nde (Seririyat-ı Nisaiye) eğitim görecekti, ikinci ders
döneminde göze çarpan bir yenilik de erkekler için 30 liralık nakit
kefalet ücretiydi.
• Hanımlar için ise bir şahsın aynı miktara kefil olması yeterliydi.
• Kayıt olanların eğitim masrafları karşılığında mezun olup hastabakıcı
olarak çalışmaları bekleniyordu. Kefalet ücreti eğitimi yarıda bırakmayı
önlemek için caydırıcı bir tedbirdi.
...
• Türk Kızılayı Arşivinde bulunan 1914 yılına ait kefalet listelerinde
hastabakıcılık eğitimi almak için kayıt yaptıran ve kefaleti bulunan 22
erkek hastabakıcının adı yer almaktadır:
• Mustafa Cevdet, Osman Remzi, Ali Nuri, Abdullah Fehmi, Şevket,
İsmail Hakkı, İhsan Subhi, Halid, Faik, Ahmet Ziya, Mehmet Salih,
Kâmil, Nuri, Mehmet Cemal, Mehmet Tevfik, İbrahim, Ahmet,
Abdullah Sabri, İbrahim Hakkı, Yusuf bin Haşan, Hüseyin Hüsnü ve
Bayram Abdullah bin Mehmet Efendiler.
Tıp Fakültesi Hastabakıcı Tedrisatı
• Hilal-i Ahmer Kadırga Hastanesi’ndeki hanım hastabakıcılık öğrencileri, ilk
dört ay teorik bilgiler, son iki ay ise genel olarak hastalıklar ve cerrahi
dersleri yanında başka bir hastanede uygulamalı dersler göreceklerdi.
Diploma alanlar Hilal-i Ahmer Hanımlar Merkezine bağlı olacaklar ve
hastabakıcıya ihtiyaç duyan ailelere ücret karşılığında gönderileceklerdi.
•1914—1915 ’te Hilal-i Ahmer Hastabakıcılık Derslerine
Başvuranlar TKA. 336/12,1331 [1914-1915].
• Re'fet Efendi bin Ahmet
Kemal Efendi bin Rıfat
Tevfik Efendi bin Suud
...
...
• Dr. Akil Muhtar, Dr. Celal Muhtar, Dr. Adnan ve Dr. Besim Ömer’in
imzasını taşıyan bu kararlara göre Hilal-i Ahmer Hastabakıcısı olmak
üzere erkek ve kadınlardan oluşacak bir sınıf kurulacaktı. Erkeklerin
daha fazla olacağı bu sınıfta bulunanlar bir sene teorik ve pratik
hastabakıcılık derslerine devam edecekler ve belirli sıvalardan
geçeceklerdi. Hastabakıcılık eğitimine kabul edilebilmek için ilk şart
okuma-yazma bilmekti.
...
• Kayıt olanlar 15 - 20 gün kadar bir hastanede çalıştırılacak ve
hastabakıcılığa yatkınlıklarının olup olmadığı anlaşılacaktı. Eğitimleri
boyunca öğrencilere uygun miktarda bir maaş verilecekti.
Kadırga İnas Hastabakıcı Mektebi
• Hilal-i Ahmer Cemiyeti, Balkan Savaşlarında hastabakıcı ye-
tersizliğinden çekilen sıkıntı ve kayıplara göçmenler ile salgın
hastalıklar eklenince, acil hemşire ihtiyacına cevap vermek amacıyla
seçilen erkek öğrenciler için Tıp Fakültesi’nde hastabakıcılık dersi açtı.
Hemen ardından Besim Ömer Paşanın yönetimindeki Kadırga
Viladethanesi’nde (Tıp Fakültesi Seririyat-i Viladiyesi/Doğum Kliniği)
pratik yaptırılarak kadınlardan hastabakıcı yetiştirilmesi kararı aldı.
Hanımlar Merkezinin Muavin Hastabakıcı
Yetiştirme Girişimi
• Çanakkale cephesinden İstanbul’a gönderilen yaralılar artınca 1 Mayıs
1915 tarihinde gazetelere gönderilen ilânlarda, Os- manlı Hilal-i
Ahmer Cemiyetinin hastabakıcı hanımlara ihtiyaç gördüğü, bilhassa
hastabakıcılık derslerini takip etmiş hanımlardan pek büyük fayda
beklemekte olduğu duyurulmuş ve hanımların görev başına koşmak
üzere Hilal-i Ahmer Merkez-i Umumisine başvurmaları istenmişti.
...
• İstanbul’daki hastaneler yaralılarla dolup taşarken Hilal-i Ahmer
Cemiyeti Merkez-i Umumisinin aynı kurumun Hanımlar Merkezinin
hastabakıcı kursu açmasını önleyici yaklaşımı ilginçtir. Bu kararda Reis-
i Sani olarak imzası bulunan Dr. Akil Muhtar Bey, Cenevre Tıp
Fakültesinde tanışıp evlendiği eşinin İstanbul’da hekimlikyapmasına
izin vermemişti. İleriki yıllarda da kızların Tıp Fakültesi’ne girmesini
yani hekim olmasını engelleyecekti. Birinci Dünya Savaşı sırasında
İstanbul’daki gayrimüslim ailelere mensup hanımlar ve kızlar bile
hastaneler de gönüllü hemşirelik yaparken, Akil Muhtar’m üstelik
hekim olan eşinin adına rastlamamış olmamız da düşündürücüdür.
TÜRKÇE İLK HEMŞİRELİK KİTAPLARI

• HEMŞİRELİĞE DAİR İLK KİTAP KENAN TEVFİK (sezenel) ile Refik Münir
(Keskingil) tarafından yazılmıştır. Hastabakıcılık (Kader Matbaası, İstanbul
1328/1912) adıyla yayımlanan kitabın yazarları önsözünde; “Ekim ıpoçı’dan
itibaren Tıp Fakültesi Kadırga Seririyat-ı Viladiyesi’nde (Kadırga Kadın-
Dogum Kliniğinde) dersler, Besim Ömer Paşa ’nın tecrübeleri ışığında iki yıl
olarak kabul edilmiş ve 1. sınıfın eğitimi tarafımıza verilmiştir. Anatomi
(teşrih), fizyoloji, kısa patoloji ve bakteriyoloji derslerini Dr. Kenan Tevfik,
hastabakıcılık derslerini ise Dr. Refik Münir üstlenmiştir. Ders notlarını
toparlayıp kitap yaparak hem ebelerin hem de sıhhiye memurlarının
ellerinde bir kitap bulunmasını münasip gördük”. sözleriyle kitabın yazılış
amacını açıklamışlardır. Bu ifadeden de anlaşıldığı gibi kitap 1909 yılında Tıp
Fakültesine bağlı olarak kurulmuş olan, Kaabile (Ebe) Mektebi öğrencileri
için ders kitabı olarak hazırlanmıştır.
...
• Kaabile Mektebi öğrencileri için yazılmış olan Hastabakıcılık kitabı,
anatomi (teşrih), fizyoloji ve hastalıklar hakkında verilen temel
bilgilerin ardından, “Bilhassa Hastabakıcılık” adını taşıyan bölümde
dönemin hemşirelik bilgilerini içermektedir.
...
• Hastabakıcılık hakkındaki ikinci eser, Fatma Zeliha (Zu- leyha)2
Hanım’m Hastabakıcı Kitabı'dır. Fatma Zeliha Hanım, Asaf Osman
Sadık Paşanın kızıdır. Kadırga Viladethanesi’nde Derviş Paşanın Hilal-i
Ahmer hastabakıcı derslerine devam ederken, Türkçe kitap
bulunmadığı için mecburen Fransızca kitaplara başvuran Fatma Zeliha
Hanım, hayati bir meslek olan hastabakıcılığa hizmet etmek üzere Opr.
Raif Bey’in tavsiyesiyle Miss Oxford’un İngilizce yazmış olduğu
hastabakıcılık kitabını Fransızca baskısından Türkçeye çevirmişti.
...
• Fatma Zeliha Hanım’ın Hastabakıcı Kitabı, hastabakıcıların uyması
gereken kurallarla başlamaktadır. Sağlam eğitim almış bir
hastabakıcının hizmetini daha iyi yapacağı ifade edilerek
hastabakıcılıkta teorik ve pratik eğitimin önemi vurgulanır. Kitap
fasıllara ayrılmış üç bölümden oluşmaktadır.
İLK HEMŞİRELİK OKULLARI
• OSMANLI COĞRAFYASINDA İLK HEMŞİRELİK Okulu Amerikan Board
Suriye Protestan Koleji hastaneleri ile bağlantılı olarak Beyrut’ta açıldı
(1905).
Beyrut Suriye Protestan Koleji
Hemşirelik Okulu
• Orta Doğunun ilk hemşirelik okulu Amerikan Board tarafından Suriye
Protestan Koleji’nin, toplam yatak sayısı 132 olan üç hastanesine bağlı
olarak Osmanlı Devleti’nin Beyrut vilayetinde açıldı (1905). Eğitim
süresi üç yıldı. Bunun ilk altı ayı deneme süresiydi. Okula girmek
isteyen hemşire adaylarının önce ders kitaplarını okuyabilecek ve Tıp
Okulundaki hekimler tarafından kendilerine verilecek dersleri
anlayacak düzeyde İngilizce bilmeleri gerekiyordu. Giriş ücreti olarak 2
£ almıyordu. Öğrenci üniformasını ve kitaplarını kendi temin etmek
zorundaydı. Her öğrenci yiyecek, yatacak yer ve çamaşırhane
hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanırdı.
Tıp Fakültesi Hilal-i Ahmer
Hastabakıcı Mektebi
• Hastabakıcı Kadın Mektebinin kuruluş çalışmaları 1909’da Tıp
Fakültesi’nin yeniden yapılanma çalışmalarına dayanır. Meclis-i
Muallimin (Profesörler Kurulu), Hastabakıcı Kadın Mektebi kadrosunu,
bir muallim (1.000 kuruş maaş) ve bir hademe muallime (yardımcı
öğretmen, 300 kuruş maaş) olarak belirlemişti. 9 Kasım 1909 (27 Tev.
1325) günlü Meclis-i Muallimin toplantısında, Hastabakıcı Kadın
Mektebinin umumi masrafı; masarif-i müteferrika ve mahrukat ve
tenvirat (muhtelif masraflar, yakacak ve aydınlanma) kalemlerinde 500
kuruş olarak belirlenmişti. Eczacı ve Dişçi Mektepleri ile Hastabakıcı
Kadın Mektebinin bina ve eşyası için toplam 3.000 kuruş ayrılmıştı.
1910 Mayısında İsmail Derviş Bey okula muallim olarak tayin edilmişti.
Okul idari Tıp Fakültesi’ne bağlıydı.
Amiral Bristol Hastanesi ve
Hemşirelik Okulu
• Amerikan Board tıbbi misyonunun önemli isimlerinden biri olan Dr.
Thomas Spees Carrington, Merzifon’da halktan kızları eğitip başarılı
hemşireler olarak topluma kazandırmasının verdiği güvenle
İstanbul'da da bir Amerikan hastanesi ve hemşirelik okulu açılmasına
ön ayak oldu. 1905 yılında The New York Observer and Chronicle
aracılığıyla Osmanlı Devleti payitahtının eğitimli hemşirelerle
donatılmamış olduğunu, bu açığın kapatılmaya çalışıldığını ifade
ederek bunun gerçekleştirilmesi için para yardımı çağrısında
bulundu.
...
• Amerikan Board tarafından, 1904-1905 yıllarında Türkiye’de gerçekleştirilen
Amerikan sağlık hizmetlerini anlatmak amacıyla yayınlanan bir rapordan
İstanbul’da bir hastane ve ona bağlı hemşirelik okulu kurma çalışmalarının 1904
yılında başladığını öğrenmekteyiz. Bu raporda önce Antep, Kayseri, Mardin,
Merzifon ve Van’da beş küçük Amerikan Hastanesi bulunduğuna değinilmiş daha
sonra Anadolu’nun sağlık sorunlarına dikkat çekilmiştir. Çizilen tabloya göre;
tüberküloz, çiçek ve diğer bulaşıcı hastalıklar ülkeyi neredeyse baştan başa
sarmıştır. Anadolu’da yaşayan insanlar basit sağlık kurallarına bile yabancıdırlar.
Binlerce insan, özellikle kadınlar bu yüzden kör ve kötürüm kalmaktadır. Doğu
bölgelerinde yaygın olan trahom binlerce çocuğun kör kalmasına neden
olmaktadır. Ailelerin bu hastalığın sebepleri ve önlenmesi hakkında en ufak bir
bilgileri bulunmamaktadır. Bebek ölümleri %50’yi bulmaktadır. Dr. Carrington bu
koşullar altında çalışırken, kendi insanlarına hizmet edebilecek şekilde eğitilmiş
yerli hemşireler yetiştirmeyi düşünmüş ve bu düşüncesini gerçekleştirmek
amacıyla 1900 yılında Merzifon’da birkaç yerli kıza hemşirelik eğitimi vermeye
başlamıştır.
Amiral Brıstol Hemşirelik Okulu’ndan
Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu’na
• Okul Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olmakla beraber, sağlık eğitimi
verdiği için Sağlık Bakanlığı’nm da denetimine tabi olmaktaydı. 1958
Eylülünde Türkiye’deki bütün hemşirelik okullarında eğitim süresi
dört yıla çıkarılınca ortaokula dayalı dört yıllık meslek lisesi oldu.
Bundan sonra Amiral Bristol Hastanesi Özel Hemşire Sağlık Koleji
adıyla anılmaya başlandı, izleyen yıllarda Florence Nightingale
Hemşirelik Yüksekokulu ve Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi
öğrencileri, yatak başı uygulaması eğitimi stajı için Amerikan
Hastanesine gönderilmeye başlandılar.
...
• Vehbi Koç’un, kızı Semahat Arsel Hanım’ın mali desteği sayesinde,
Türkiye’de ilk olarak Ameliyathane Hemşireliği Lisans Sonrası Kursu
düzenlendi. Ekim 1982’de hastanenin hemşiresi Marylyn Lenick'in
yardımlarıyla başlayan kursa, birçok üniversite yanında askeri ve
devlet hastanelerinden ameliyathane başhemşireleri davet edilmişti.
CUMHURİYET DÖNEMİNDE HEMŞİRELİK
TURK-YUNAN NUFUS
MÜBADELESİNDE SEYYAR
HEMŞİRELER
• Kavak, Tuzla, Klazomen Tahaffuzhanelerinde dezenfeksiyon işleminden
geçirilmesi, hasta olanların ayrılıp tedavi edilmesi ve bulaşıcı hastalıkların
yayılmasına meydan verilmemesi emredildi. Tahaffuzhanelerde
dezenfeksiyondan geçen mübadiller belirlenen iskelelere gönderileceklerdi.
Kısa sürede hazırlanan bir talimatname ile Yunanistan’daki biniş
iskelelerinde, yolculuk sırasında ve Türkiye’de indirilecekleri iskelelerde
alınacak sağlık tedbirleri belirlendi ve ilgililere gönderildi.
...
• Bulaşıcı bir hastalık çıktığında göçmenler gemilere bindirilmeden önce
dezenfeksiyon işlemine tabi tutulacak ve Hilal-i Ahmer Cemiyeti
tarafından açılacak hastanelerde tedavi edildikten sonra sevk
edilecekti. Yunanistan’da vapura binmeden önce mutlaka çiçek aşısı
yapılacak, geldikleri yerde dizanteri, tifo vakaları varsa dizanteri ve tifo
aşılarının birincisi yapılacak, ikinci aşıları ise vapurlarda hastabakıcılar
tarafından yapılacaktı.
...
• Nisan 1924’te İstanbul’a mübadil getiren Teşvikiye Vapuru içinde
hekim bulunmadığı için herhalde karantina kuralları nedeniyle
Çanakkale’den Tuzlaya (Tuzla Tahaffuzhanesi olmalı) sevk edilmişti. Bu
durum hem seferlerin yapılmasını ertelemiş hem de vapur
sahiplerinin zararına yol açmıştı. Mübadele, İmar ve İskân Vekâleti,
Hilal-i Ahmer Cemiyeti’nden bundan sonra vapurların birer hekim ile
yeteri kadar hastabakıcı ve ilaçla sefere çıkmalarının sağlanmasını
istemişti.
...
Hilal-i Ahmer Cemiyeti Vapur Hastabakıcıları
•Mübadilleri nakleden Hilal-i Ahmer vapurlarında görevlendirilen
hastabakıcılar bu isimle anılmaktaydılar. Vapur tabipleri ve hastabakıcılarına
ait “eyyam-ı seferi gösterir seyahat varakası"-, vapurun adı, İstanbul’dan
hareket tarihi, gittiği iskeleye varış ve ayrılış tarihi, varış iskelesi İmdad-ı Sıhhi
Heyeti reisinin imzası, mübadilleri indirdiği iskeleye varış-ayrılış tarihleri ve
oradaki en yüksek Hilal-i Ahmer memurunun imzası, dönüş yeri ve tarihi ile
vapurun ait olduğu acentanın veya süvarisinin imzasını içermekteydi. Ayrıca
Türkiya Hilal-i Ahmer Cemiyeti, ödemeler için kendi muhasebesine görev
süresini bildiren bir yazı yazmaktaydı. Hilal-i Ahmer Cemiyeti Vapur
Hastabakıcısı Ali Efendinin seyahat varakasından 22 Mayıs 1340 [1924] ta-
rihinden 6 Ts. 1340 [Kasım 1924] tarihleri arasında sekiz sefere katıldığı sekiz
seferden yedisini Altay, DumlupınarAsya ve Nimet Vapurları ile birini de
trenle yaptığı anlaşılmaktadır.
•CUMHURİYET İLÂN EDİLDİĞİNDE; DÜŞMAN
İşgallerinde yakılıp yıkılmış ve harabe haline
HİLAL-İ AHMER gelmiş yerleşim yerleri, sırma, verem, trahom
gibi bulaşıcı hastalıkların pençesinde kıvranan
ve sefalet içinde yaşayan bir halk,
HASTABAKICI imkânsızlıklar içinde çalışan sınırlı sayıda
sağlık kurumu, 560 hekim-554 sağlık
MEKTEBİ’NDEN memuru-136 ebe-69 hastabakıcı hemşire ve 4
eczacı bulunmaktaydı.1

KIZILAY ÖZEL HEMŞİRELİK •30 Ekim 1923 tarihinde Sıhhat ve içtimai


Muavenet Vekilliğine tayin edilen Dr. Refik
Saydam’ın ilk programında, ülke sağlığını
KOLEJİ’NE tehdit eden bulaşıcı hastalıklarla savaş
yanında, hekim, hemşire, hastabakıcı, ebe ve
küçük sağlık memurları gibi sağlık personeli
yetiştirmek de vardı.2
...
Teşekkür

You might also like