You are on page 1of 7

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/301771278

Structural Analysis of Bitlis Grand Mosque

Conference Paper · March 2016

CITATIONS READS
2 296

3 authors, including:

Ibrahim Baran Karasin Ercan Işık


Dicle University Bitlis Eren University
59 PUBLICATIONS   106 CITATIONS    200 PUBLICATIONS   1,027 CITATIONS   

SEE PROFILE SEE PROFILE

Some of the authors of this publication are also working on these related projects:

Application of soft computing techniques on seismic vulnerability assessment of buildings View project

AHLATTAŞININ REAKTİF PUDRA BETON (RPB) ÜRETİMİNDE KULLANILABİLİRLİĞİNİN ARAŞTIRILMASI View project

All content following this page was uploaded by Ibrahim Baran Karasin on 06 January 2017.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


ICNASE’16 International Conference on Natural Science and Engineering(ICNASE’16)
March 19-20, 2016, Kilis

Structural Analysis of Bitlis Grand Mosque


İbrahim Baran Karaşin
Bitlis Eren Üniversitesi, İnşaat Müh.Bölümü, Bitlis, 13100

Ercan Işık
Bitlis Eren Üniversitesi, İnşaat Müh. Bölümü, Bitlis, 13100

Berfin Eren
Dicle Üniversitesi, Mimarlık Bölümü, Diyarbakır, 21000

ABSTRACT
In this study, structural analysis of Bitlis Grand Mosque in Bitlis city centre has done. There are
various damages and erosions in this structure due to various environmental factors such as; earth quakes
and natural disasters. Necessary repair and strength applications for existing various damages in structure
has target to brought Grand Mosque original state statically. In this context, stiffness enhancing precautions
have been taken for increasing the resistance of horizontal loads in many places of structure. Furthermore,
control wells and drainage systems are suggested to prevent humidity and local settlements.

Keywords: Bitlis, Grand Mosque, structural analysis, historical heritage

Bitlis Ulu Camii’nin Yapısal İncelemesi

ÖZET
Bu çalışmada Bitlis il merkezinde bulunan Ulu Camii yapısal açıdan incelemesi yapılmıştır. Bu
yapıda gerek depremler gerekse diğer doğal afetler, zamanla aşınma ve yıpranma gibi diğer çevre
etkenlerden dolayı çeşitli hasarlar oluşmuştur. Yapıdaki mevcut çeşitli hasarlar için gerekli onarım ve
güçlendirme uygulamaları ile Ulu Camiinin statikçe orijinal haline getirilmesi hedeflenmiştir. Bu çerçevede
güçlendirmede yatay yüklere karşı direncin artırılması amacıyla başta taşıyıcı duvarlarda olmak üzere
birçok bölümde rijitlik artırıcı önlemler alınmıştır. Ayrıca nem ve kısmi oturmaları önlemek üzere yer yer
kontrol kuyuları ile drenaj sistemleri önerilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Bitlis, Ulu Camii, yapısal analiz, tarihsel miras

1 GİRİŞ

Van Gölü havzası tarih boyunca birçok medeniyete beşiklik yapmıştır. Van Gölü havzasının bilinen
beş bin yıllık tarihinde büyük devletlerden olan Urartu, Ahlatşahlar, Karakoyunlular, Akkoyunlular,
Safeviler ve Mervaniler bölgede kurulmuştur. Ayrıca dünyanın en büyük soda gölü olan Van Gölü’nü
içermesi, yüksek dağları ve doğal güzellikleri ile hep ilgi çekmiştir (Şekil 1).

3197 | P a g e
www.icnase16.com
International Conference on Natural Science and Engineering(ICNASE’16)

Şekil 1: Vangölü Havzası

Ülkemizde Selçuklular ve Osmanlı dönemlerinde inşaa edilen ve değişik dönemlerde restorasyonları


yapılarak halen kullanılmakta olan birçok tarihi yapı bulunmaktadır. Bu yapıların tarihsel değerlerini
koruyabilmeleri için restorasyonlarının aslına uygun elaman ve malzemelerle yapılması gerekmektedir. Bu
sebeple restorasyon çalışmalarında orjinal yapıya uyan malzemeler kullanılmalı ancak malzemelerin
performansı da yeterli olmalıdır [1]. Tarihi eserlerin asırlar boyunca ayakta durması bu yapıların
yapımında kullanılan malzeme özellikleri ile doğrudan ilgilidir [2].
Telafisi mümkün olmayan hasarların önüne geçebilmek ve doğru malzemeleri seçebilmek için
detaylı bilimsel veriler elde edilmeli, koruma ve onarım çalışmaları genel restorasyon ilkeleri doğrultusunda
yapılmalıdır. Koruma ve onarım çalışmalarında amaçlanması gereken asıl hedef eser malzemelerinin
nitelikleri ile birlikte eserin yapım tekniklerinin de olabildiğince korunması olmalıdır. Bu da öncellikle
eserin üretiminde kullanılan malzeme ile karakterizasyonu ve gerekli analizler sonucunda yapılacak olan
doğru teşhis sonucunda projelendirilecek koruma ve onarım yöntemleri ile mümkündür [3,4].
Tarihi yapılar içinde camiler önemli bir yer tutmaktadır. Ulu Camiler çok kubbeli camilerin genel
adıdır. Kökeni, ilk dönem İslam mimarisinin payeler üzerine oturan düz damla örtülü avlulu camileridir.
Sıcak ülkelerde açık bırakılan avlular küçültülerek caminin içine alınmış, cami her yönden dışarıya
kapatılmıştır. Selçuklular döneminde örtülmüşler, Osmanlıda ise çok sayıda kubbe kullanılmış ve ilk kez
anıtsal bir mekan ortaya çıkarılmıştır.
Bitlis’in tarihi dokusunun bozulmaması anlamında tarihi yapıların yeri çok önemlidir. Bu açıdan da
bu tür yapılar için gerekli incelemeler yapılarak önlemlerin alınması tarihi ve kültürel mirasın korunması
anlamında önem arz etmektedir. Yapılan çalışma ile tarihi dokusu ile ülkemizin önemli havzalarından biri
olan Vangölü Havzasında yer alan Bitlis ilinde yer alan Ulu Camii’nin yapısal incelemesi yapılarak öneriler
getirilmiştir.
Plan ve kuruluş bakımından Bitlis ilinde bulunan camiler aşağıdaki şekilde sınıflandırılabilir [5].
 Enine dikdörtgen planlı camiler (Ulu Camii, Şerefiye Camii, Şeyh Hasan Camii, Memi Dede
Mescidi, Alemdar Camii, Kureyşi Camii, Sultaniye Camii)
 Derinlemesine dikdörtgen planlı camiler (Seyid İbrahim Mescidi, Gök Meydan Camii, Şeyh Garip
Zaviyesi, Kızıl Camii )
 Kare planlı camiler ;(Begiye Mescidi, Dört Sandık Camii, Aynel Barit(Soğuk Pınar) Camii, Taş
Mescidi-Taş Camii, Aşağı Kale Mescidi- Kalealtı Camii)
Bu camilerden bazılarına ait resimler Şekil 2’de gösterilmiştir.

3198 | P a g e
www.icnase16.com
International Conference on Natural Science and Engineering(ICNASE’16)

Şekil 2: Bitlis ilinde bulunan bazı camiler

2 GÖZLEM VE TESPİTLER
Bitlis Şehir merkezinde yer alan camii, kitabesine göre; Milâdi 1150 yılında Ebu’l Muzaffer
Muhammed tarafından yapılmıştır. Dış görünüşündeki tek özellik kıble tarafında bulunan konik külahlı dış
örtüsü ile camiden ayrı bir kule şeklinde yükselen minaresidir. Kitabesinden anlaşıldığına göre minaresi
1492 yılında yapılmıştır. Osmanlı mimari özelliklerini taşıyan minare, restorasyon çalışmaları sonucunda
asıl özelliğinden uzak basit bir görünüme bürünmüştür. İbadet saatleri dışında sürekli ziyarete açıktır [6].
Bitlis Merkez Ulu Camii, (a) kategorisinde enine dikdörtgen planlı tip örneği olmaktadır. Bitlis Ulu
Camiinin, Anadolu’da Büyük Selçuklulara bağlanan camiler kategorisinde yer aldığı görülmektedir [7].
Bitlis Ulu Camii kentin ayakta kalan en eski eseri oluşu kadar, Anadolu’daki Büyük Selçuklu sanatının
nadir örneklerinden birisi olması açısından da önemlidir. Minare üzerindeki kitabeye göre 1492-
1493(H.848) yılında camiden daha geç bir dönemde inşa edilmiştir. Minarenin 1975 yılında düşen bir
yıldırım sonucu yıkıldığı bilinmektedir. Yıkılan üst kesim sonraki dönemlerde yeniden inşa edilmiştir [8].
Doğu-batı doğrultusunda iki sıra halinde sekiz haç planlı ayak ve bunlarla aynı hizada olup, doğu ve batı
duvarlarında yer alan ikişer gömme ayak arasında devam eden kemerler bu mekanı üç enine sahna
ayırmaktadır. Bu sahanlar doğu-batı doğrultusundaki sivri beşik tonozlarla örtülmüştür. Ayaklar hizasında,
kuzey-güney yönünde atılan takviye kemerleri, üst yapı planı bakımından 15 tane dört köşe ünite teşkil
eden bir taksimat meydana getirmektedir. Bu takviye kemerleri, tonoz üzengi hizalarında konsol şeklinde
son bulmaktadır [9,10]. Bu kuruluşta ayakların aralıkları, mihrap aksındaki üç ünite kare, diğerleri kareye
yakın dikdörtgen planda olacak şekilde ayarlanmış, maksure kubbesinin de pekiştirdiği bir ‘orta sahın’
aksanı sağlanmıştır. Ayrıca, mihrap önüne rastlayan ayaklar öbürlerinden daha kalın ve ikişer kademe daha
zengin profilli olmak üzere biçimlenmiş ve bunlardan kıble duvarına atılan kemerler gerçekten de bu
ayaklara oturacak şekilde kurulmuştur. Yalnız kıble duvarında bunları karşılayan plasterler olmayıp,

3199 | P a g e
www.icnase16.com
International Conference on Natural Science and Engineering(ICNASE’16)
kemerlerin duvara intikali yine konsol şeklinde hazırlanmıştır. Böylece mihrap önünde diğerlerinden daha
belirgin ve kısmen yere kadar intikal eden bir ünite meydana getirilerek “maksure”nin ağırlığı
hissettirilmiştir. Mihrap duvarındaki sağır olmak üzere dört kemerin teşkil ettiği köşelerden pandantiflerle
dairevi plana geçilmekte, iri bir profilin teşkil ettiği dairevi kaideden silindirik bir kasnak yükselmekte,
yarım küre şeklindeki kubbe bu kasnağa oturmaktadır. Kasnağa dört ana yönde birer küçük basit pencere
açılmıştır [11]. Bitlis Ulu Camii’ne ait görseller Şekil 3’ te gösterilmiştir.

Şekil 3: Bitlis Ulu Camii

Yeraltı su seviyesi genel olarak yüksek olan Bitlis 1.derece deprem bölgesinde yer almaktadır.
Bölgedeki tarihi yapılarda gerek depremler gerekse diğer doğal afetler, zamanla aşınma ve yıpranma gibi
diğer çevresel etkenlerden dolayı çeşitli hasarlar oluşmuştur. Genel olarak açık kızıl-kahverengi kalın
kesme taş duvarlı beden duvarları basit kesme taş silmeli parapetli düz toprak damlı tarihi yapılar Bitlis ve
bölgesinin karakteristiği taşımaktadır. Doğal taşlar grubundan Ahlat taşı, bu yapıların duvarlarında,
kaplamalarında ve döşemelerinde kullanılmıştır. Bölge karakteristiği toprak damlı örtünün ve taş duvar
örgünün yaşanan depremler ve yapısal sorunlar nedeniyle hareketlilik halinde olduğu gözlenmiştir.
Bu yapının birinci derecede deprem bölgesinde yer alması ve daha önce yakın çevresinde meydana
gelen depremlerden dolayı birçok onarım geçirmiştir [12]. Özellikle, yapının Harim Bölümünde yapılan
müdahaleler sonucu yapısal hareketlilik deformasyonlar görülmektedir. Dönemsel yapılan onarımlarda
yapının tonoz karakteristiğinin ölçü ve kesitinin değişmiş olduğu belirlenmiştir. Yapının özellikle Güney
ve Batı cephelerinde bulunan pencere civarlarındaki taşlarda çatlaklık ve aşınmalar gözlenmiştir (Şekil 4).
Gerek minare gerekse bu bölgelerde bulunan hasta taşların alınması yerine orijinaline uygun taşların
konulması uygun olacaktır. Ancak orijinaline uygun taşların elde edilmemesi durumunda özgün taş
duvarlara gereken onarım yapılmalıdır. Bu çerçevede tespiti yapılan kılcal çatlaklar epoksi reçinesi katkılı
karışımın enjeksiyonu ile onarılabilir.[13] Yapının batı cephesinde tespiti yapılan derz ve duvar boşlukların
doldurulmasında mineral esaslı grout harcı enjeksiyonla sağlamlaştırılması önerilmektedir [14]. (mali
Taşdemir)

3200 | P a g e
www.icnase16.com
International Conference on Natural Science and Engineering(ICNASE’16)

Şekil 4: Harim birimlerindeki çatlak ve aşınmış duvarlar


Ahlat taşının yumuşak süngersi özelliği nedeniyle aşınmanın tahribatın fazla olduğu, bu durumu ısı
farklılıkları donun nemli ortamların etkilediği, parçalanmalara kopmalara yol açtığı bilinmektedir. Yapıda
zemin seviyesinde görülen su hareketinin -zemin suyu ve yağmur suyu- drenaj ile tesisat yapılarak
önlenmesi gerekmektedir. Taş dokunun su ile temas eden bölgelerinde noktalarında nem kaynaklı
bozulmalar görülmektedir (Şekil 5). Yapı zemininin tabii zemin birleşme noktalarında gereken su
izolasyonunun yapılmasında fayda vardır.

Şekil 5: Harim birimlerinde iç ve dış duvarlardaki nem

3 SONUÇLAR
Hasarlı yüzeylerin onarımı için, derz ve duvar boşlukların doldurulmasında mineral esaslı grout
harcı, kılcal çatlaklarda ise epoksi ile enjeksiyon yapılması hedeflenen davranışı sağlamada etkin rollere
sahiptir. Zira grout harcı yüksek geçirgenlik orta elastisite modülüne sahip olması ve hacimsel genişleme
özelliği ile takviye ve onarımlarda boşlukların önemli ölçüde alınmasını sağlar. Bununla birlikte dolgu
malzemesi olarak kuarts kumu ile reçine ve sertleştiricilerden oluşan epoksi ise çekme gerilmesine karşı
nispeten yüksek mukavemetli ve dış etkenlere karşı dayanıklı bir malzemedir. Dolayısıyla yapıdaki duvar
derz ve boşlukları için bu harçların kullanılması uygun olacaktır.
Yapı ilin en düşük kodunda olması nedeniyle yüksek yeraltı su seviyesinden ayrıca etkilenmektedir.
Bu etki yapıda minor kısmi çökmeler ile nem probleminde önemli etkendir. Bu nedenle yüzey sularının

3201 | P a g e
www.icnase16.com
International Conference on Natural Science and Engineering(ICNASE’16)
sebep olabileceği olası tahribatlar ve kısmi oturmaları önlemek amacıyla yapıyı çevreleyen bir drenaj
sistemi önerilmiştir.
Tarihsel ve kültürel mirasımızın korunması anlamında tarihi yapılarımız önem arz etmektedir. Tarihi
yapılara yapılacak onarım ve koruma işlemlerinde, bu yapıları asırlar boyu ayakta tutan malzeme ve yapı
ile ilgili işlemler yapılırken özelliklerinin bilinmesi yapılacak müdahalelere anlam katacaktır.

REFERANSLAR
[1] Kanıt, R:, Işık, N.S., (2004), “Horasan Harcı Kullanılarak Yapılan Model Kemerin
Performansının Deneysel ve Sayısal Olarak Modellenmesi”, Politeknik Dergisi Cilt: 7 Sayı: 2
s. 179-183, 2004
[2] Işık E., Bakış A., Akıllı, A., Öztürk, G., Velioğlu E., Hattaoğlu, F. (2014). “Van Gölü
Havzasında Yer Alan Tarihi Yapılarda Kullanılan Harç ve Sıvaların Özellikleri”,
5thInternational Science Technology and Engineering Conference.
[3] Güleç, Ahmet. (2013), "Fatih Camii ve I. Mahmut Kütüphanesi Harç ve Sıvalarının
Karakterizasyonu."Vakıf Restorasyon Yıllığı, Sayı 7, s. 110-118.
[4] Altaş, G.K, Özgünler, S.A., Güldal, E., (2012), "İstanbul'daki Roma Dönemi Saray
Yapılarındaki Horasan Harçlarının İncelenmesi." Vakıf Restorasyon Yıllığı,4, 42-49.
[5] Abdüsselam U.- Ortaçağ ve Sonrasında Van Gölü Çevresi Mimarlığı II-Bitlis-Kültür
Bakanlığı Yayınları
[6] Web 1: http://www.bitliskulturturizm.gov.tr/TR,56226/camii-ve-kumbetler.html , consulted
18 February 2016
[7] Oktay A.- Anadolu’da İlk Türk Mimarisi-Başlangıcı ve Gelişmesi -Atatürk Kültür, Dil ve
Tarih Yüksek Kurumu-Atatürk Kültür Merkezi Yayını-Sayı:43
[8] Gülsen B., Bitlis’teki Mimari Yapılarda Süsleme
[9] Doğan H.-Ansiklopedik Mimarlık Sözlüğü
[10] Mustafa G.-İlknur A.K.- 12.yüzyıl Anadolu Türk camileri -İ.T.Ü.Mimarlık Fakültesi
Mimarlık Bölümü doktora tezi
[11] M.Oluş ARIK- Bitlis Yapılarında Selçuklu Rönesansı,
[12] Karaşin, A. (2009),Bitlis Merkez Ulu Camii İle Rahva (El Aman) Hanı Taşıyıcı Sistemlerinin
Değerlendirilmesi, Tarihi Eserlerin Güçlendirmesi ve Geleceğe Güvenle Devredilmesi
Sempozyumu – 2, 15-17 Ekim 2009, Diyarbakır
[13] Karaşin, A., Öztürk, Ş., 2006. Bitlis El-Aman Hanı Sağlıklılaştırma Çalışması, II Van Gölü
Havzası Sempozyumu, Bitlis.
[14] Taşdemir M.A., Bayramov F., 2002, Yüksek performanslı çimento esaslı kompozitlerin
mekanik davranışı, İTÜ dergisi/d- Mühendislik Serisi, Cilt 1, Sayı 2, İstanbul.

3202 | P a g e
www.icnase16.com

View publication stats

You might also like