You are on page 1of 5

19-20-21 MAYIS AFYON-BOLVADİN GEZİSİ

BOLVADİN KENT MÜZESİ

Müzede Bolvadin merkez ve köylerinden toplanmış Eski Tunç Çağı,


Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait
eserlerin yanı sıra; arkeolojik, etnografik, sikke, arşiv olmak üzere
toplam 988 eser bulunmaktadır

Eber Gölü

Bolvadin ilçesinde yer alan bu göl, ülkemizin de önemli doğal alanları


içerisindedir. Barındırdığı bitki türleri ile sazlık ve kamışlık alanları
insanı hayran bırakacak niteliklere sahiptir. Gerek mavi gerekse yeşil
görüntüsü ile doğaseverleri kendine hayran bırakan gölde birçok balık
türüne rastlayabilirsiniz. Özellikle bölgede turna ve sazan balığı türleri
sıklıkla görülür.

KIRIK MİNARE

Kırık Minare 13. yy’da Selçuklular tarafından yapılmış. Bolvadin ilçesinde


13. yüzyılda Selçuklular döneminde yapılan “Kırık Minare”, 1801 yılındaki
büyük yangında yok olan Erkmenhisarı köyünün günümüze ulaşan tek
mimari yapısı olması özelliği taşıyor. Yüzyıllar öncesinde burada İpek Yolu
ve Kral Yolu üzerinde bulunan Erkmenhisarı köyü, Anadolu Selçuklu
Devleti döneminin önemli bir yerleşim yeri. Ancak 1801 yılı Mayıs ayında
çıkan yangında köy tamamen yok olmuş. Yangından sadece Akmescit’in
minaresi ise ayakta kalmış. İşte halk arasında Kırık Minare olarak bilinen
bu tarihi eserin tepesinde külahının olmaması, tarlanın ortasında ve çevresinde hiçbir korumanın olmaması
şaşırtıyor. 

ÇAKMAKLI KONAĞI

Bolvadin, Büyük Taarruzun Karar Yeri olması nedeniyle ülkemizin


kuruluşuna giden süreçte tarihimizde önemli bir yere sahip.
Atatürk kendi planlarında büyük taarruzu mart nisan döneminde
başlatmayı düşünürken burada yapılan karargah çalışmaları ve istişareler
neticesinde ağustos ayında yapılmasını kabul etmiş.Kararın verildiği
Çakmaklı Köşkü ilçenin hemen merkezinde bulunuyor.
19-20-21 MAYIS AFYON-BOLVADİN GEZİSİ

HORAN PARKI

955 yılında Ziraatçı Abdürrahim Gümüş, Afyon Tarım Müdürü Alaaddin Gümüşoğlu ve Belediye Başkanı Süleyman
Kabadayı tarafından Horan pınarı sahasında çalışma başlar ve bölgenin en büyük mesireliği yapılır. 200.000 m² alan
üzerinde olan parka, 1984’de anfi tiyatroyu Hasan YAZICI, 1987’de Ahmet HELVACI restoran ve Kore Tipi mescit,
2016’da Fatih KAYACAN Lunapark ve yürüyüş yolları ile Masal ve Çizgi Kahramanlar diyarını yaptırmıştır.

20 MAYIS

Afyonkarahisar Kalesi, Afyonkarahisar şehir merkezinde volkanik özellikli, yerden yüksekliği 226 metre olan doğal
yükseltili bir kaya kütlesi üzerinde yer alan bir kaledir. MÖ 1350 yıllarında Hitit imparatoru II.
Murşil zamanında Arzava seferinde mustahkem mevki olarak kullanılmış olan bu kale önce Hapanuva; Roma ve
Bizans dönemlerinde Akroenos adıyla, Selçuklu Hanedanı'ndan itibaren ise Karahisar adı ile anılmıştır.

Afyon Zafer Müzesi

Afyonkarahisar’da yer alan Kurtuluş Savaşını’da simgeleyen Zafer Anıtı ile Afyokkarahisar Kalesi’nin karşısında yer
alan Zafer Müzesi Saitoğlu Mehmet Sait Efendi Tarafından iki katlı olarak yaptırılmıştır. Başkomutan Meydan
Muharebesi’nin kararlarının alındığı yer olarak büyük öneme sahiptir. Zafer Müzesi Başkomutanlık ile ilgili bilgilerin
verildiği ve Atatürk’ün, İsmet İnönün’ün, Fevzi Çakmak ve Tevfik Bıyıkoğlu’nun kaldıkları odaların sergilendiği bir
müzedir.
19-20-21 MAYIS AFYON-BOLVADİN GEZİSİ

ULU CAMİİ

Afyonkarahisar’ın en büyük camilerinden


birisi olan Ulu Cami, Anadolu Selçukluları
Devri'nde, 1272-1277 yılları arasında
Sahipata Nusretiddün Hasan tarafından
yaptırılmıştır. Kendi adı ile anılan mahallede
kargir dört köşe kalın duvarlar üzerine
toprak damlı iken, şimdi bakır kaplı çatı ile
örtülmüş çatı beş sırada sekizerden kırk
ahşap sütun üzerine oturtulmuştur. Ahşap
sütunlar üzerine konan ahşap sütun
başlıkları sarkıt ve baklava dilimlidir.
Başlıklar üzerine konan ahşap atıkların yan yüzeyleri renkli motiflerle işlenmiş ise de bugün çok az izleri kalmıştır.
Doğuya, batıya, kuzeye bakan üç kapısı vardır. Selçuk tarzı oymalı iki kanatlı minber kapakları üzerindeki kitabede
sureler ile ilk yapım tarihini belirten yazı vardır. Mimarı Emir Hacı Bey’dir. Caminin ilk büyük onarımı 1341 yılında
Muzafferüddünoğlu Minüddün Emir Abdullah Bey tarafından yaptırılmış ve doğu cephedeki kapı üzerine bir yazıt
konulmuştur. Zamanımızda eski biçimi korunarak yeniden onarılan cami, ahşap mimarisi ve sırlı tuğlalı baklava dilimi
tuğla mimarisiyle Selçuklu Dönemi'nin eşsiz örneklerinden biridir.

MEVLEVİHANE

Afyonkarahisar Mevlevihanesi 1710 yılında yapılmıştır. Ancak, bu yapı


yıkılmış ve 1844’de Sultan Abdülmecit tarafından yenilenmiş, 1905’te
de Sultan II.Abdülhamit tarafından yeniden onarılmıştır. 

BAŞKOMUTAN TARİHİ MİLLİ PARKI

 Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde tarihî ve kültürel


değerlerin korunması amacıyla , 8 Kasım 1981'de ilân
edilen millî park. Millî Mücadele'nin dönüm noktası olan
çarpışmaların yaşandığı;
günümüzde Afyonkarahisar, Kütahya ve Uşa k illeri
19-20-21 MAYIS AFYON-BOLVADİN GEZİSİ
sınırları içinde kalan toplam 42.183 hektarlık alandan oluşmaktadır. Alan içerisinde çeşitli şehitlikler, anıtlar ve bir
de müze bulunmaktadır.
İki bölümden oluşan parkın Kocatepe bölümü Afyonkarahisar kentinin güneybatısında yer alıp Kocatepe Anıtı'nı
da ihtiva etmektedir

BEDESTEN

Bedesten; kumaş mücevher ve buna benzer değerli eşyaların


satıldığı kapalı çarşı anlamındadır. Bu çarşı kültürü Osmanlıdan
günümüze gelmiştir. Afyonkarahisar'da bedestenli şehirlerden
birisidir ve günümüzde halen asıl fonksiyonunu sürdürmektedir.
1914 yılında yeniden inşa edilen çarşı yan yana dizilmiş yetmiş
bir adet dükkandan oluşmaktadır.  Genelde tuhafiyecilik üzerine
çalışan bu dükkanlarda yün ip, dantel ipi, yazma, tülbent, kumaş
ve her türlü dikiş-nakış malzemesi bulunmaktadır. Bedesten’de
Afyonkarahisar yöresine ait iğne oyaları, patikler, oyalar, dantel
ve nakış eserleri bulunabilir. Ayrıca, düğünlerde kullanılan yöresel kıyafetler, kına torbaları ve örtüler de görülebilir.

KÜLTÜR SANAT EVİ

1910 yılında yapılan 107 yıllık tescilli bina bu projeyle yeniden tarihe kazandırıldı. Gelin odası, keçe ve lokum yapım odaları
ile eski mutfak canlandırma odaları ve günlük yaşama dair mekanların birarada olduğu Kültür ve Sanat Evinde, kültürel
değerlerimize ait objeler silikon heykellerle canlandırılıyor.

TAŞHAN

Afyonkarahisar merkez Umurbey Mahallesi, Yemeniciler Çarşısı’ndadır. Hoca Üveys Hanı olarak da
anılan bina, XVII. yüzyılın ortalarında Kadı Abdullah Efendi tarafından kareye yakın planda ve iki katlı olarak
yemenici esnafının da katkıları ile yaptırılmıştır. Han, moloz taştan kargir olarak yapılmıştır. Taşlar sıralı olup,
aralarında tuğla dizileri kullanılmıştır. Tuğla yapının kemer kaburgalarında, tonozlu geçişte, ikinci kattaki kapı
önü revağında ve saçaklarda kirpi biçimi çıkmalar vardır. Yapıda düzgün kesme taş kapının söve ve alınlıklarında,
pencere ve söve taşlarında ve ikinci kat kemer ayaklarında kullanılmıştır. Ana girişi güney köşede olup, büyük
kemerli ve çift kapılıdır. Tonozlu girişin her iki yanında camekanlı odacıklar vardır.

21-MAYIS AKŞEHİR

Şehrimizin merkezinde, geleneksel ticaret merkezidir. Bir birini dik kesen sokaklardan, çoğunlukla asmalarla ya da
günümüzde brandalarla gölgelikli mekanlardan oluşan bu merkez, çok az da olsa geleneksel zanaatları barındırmaktadır.
Ayakkabıcılar, konfeksiyon dükkanları, berberler, tenekeciler, demirciler, helvacılar işlevlerini ticari anlamda buradaki
mekanlarda sürdürmektedirler. Fırınlar, lokantalar hala yöresel yemeklerin yapıldığı, belli ritüellerin sürmesine katkıda bulunan
üretim birimleridir. Tüm bu mekanlar, geleneksel yaşam biçimini gelecek kuşaklara aktaracak bilgiler içeren kültür varlıklarını
19-20-21 MAYIS AFYON-BOLVADİN GEZİSİ
oluşturmaktadır.

Sahip Ata Medresesi


olarak da bilinmektedir.
Mescit, türbe, hankah,
imaret ve çeşmeden
oluşan bir külliye şeklinde
inşa edilmiş olmasına
rağmen bugün yalnızca medrese, mescit ve türbe kısmı sağlamdır. Yapı
eskiden Darüşşifa olarak kullanılmıştır. Yapının galeri kısmını oluşturan
alanların kenarlarında öğrenci hücreleri mevcuttur. Medresenin avlu bahçesinde yer alan kitabede yapının, 1250
yılında Sahip Ata tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır.

Bina, Müze Alanı’nda Şifa Hamamı’nın yanında yer almaktadır. İki


katlı binanın, salona açılan sekiz oda kapısı bulunmaktadır. Bina, 1905
tarihinde Belediye Binası olarak yaptırılmıştır. 1921 yılında Kurtuluş
Savaşı’nın başlaması nedeniyle, Alagöz’deki  Batı Cephesi Karargahı Akşehir’e
nakledilmiştir. Belediye Binası olarak kullanılan yapı, karargah için orduya
tahsis edilerek, 24 Kasım 1922 tarihine kadar, karargah görevini
sürdürmüştür.

Günümüze büyük değişiklikler geçirdikten sonra ulaşan türbe, iki


bölümden oluşur. Tarihi belgelerden edinilen bilgiye göre, 14.yüzyılda yapılmış ve
6 yuvarlak sütun üzerine oturmuştur. Sonradan dışa, 12 desteğe oturan revak
görünümlü çokgen kuruluş yapılmıştır. Türbenin dört tarafının açık, bir tarafının
asma kilitle kapalı olması Nasreddin Hoca’nın mizah anlayışının göstergesidir.
Ayrıca, türbe önünde Dünya’nın Ortasını sembolize eden platform
bulunmaktadır. İnanmayan ölçsün!

You might also like