Professional Documents
Culture Documents
Zemin Mekaniği Ders Notları 10. DERS Muhammet ÇELİK
Zemin Mekaniği Ders Notları 10. DERS Muhammet ÇELİK
Kompaksiyon (compaction), belirli bir su muhtevasına sahip zeminin (nemli zeminin), tabaka tabaka
(genellikle 0.2-0.4m) serilerek, mekanik araçlar yardımıyla (silindirleme, vibrasyon (titreşim) uygulama,
tokmaklama gibi) sıkıştırılmasına denilir. Bu işlemlerle zemin taneleri birbirine yakınlaşarak boşluk oranı
ve toplam hacim azalır. Pratikte zemin boşlukları arasındaki su sıkışmazdır. Sıkıştırma boşluklardaki
havanın sıkışması veya dışarı çıkması ile boşlukların azalması ile olur. Sıkıştırma ani bir işlemdir.
Toprak zeminin mekanik ve fiziksel özelliklerinin iyileştirilmesi için mekanik bazı araçlar
kullanılarak zeminin bünyesindeki su ve tane hacmi sabit iken, havanın dışarı atılmasıdır.
Karayolları, toprak dolgu baraj, istinat yapıları, toprakarme yapılar, hava alanları, dolgu gerektiren
inşaatlar gibi pek çok mühendislik uygulamasında zayıf zeminlerin sıkıştırılarak birim ağırlıklarının
yükseltilmesi gerekmektedir. Ayrıca hareket etmesi istenmeyen istiflenen zeminlerde veya kazılarak
stabilitesi bozulan zeminlerin üzerinde yapılacak imalatlarda kompaksiyon oldukça önem arz eder.
Mimar Sinan
Mimar Sinan’ın 80 yaşındayken ustalık eseri olarak inşaa ettiği Edirne ilimizde bulunan Camidir.
Kubbesi 19 YY öncesi teknoloji ile ulaşılabilecek en geniş sınırlara sahip kubbe olan bu eserde birçok
mühendislik dehası bulunmaktadır. Ayrıca İstanbul’da inşa ettiği Süleymaniye Camiide yine Koca
Sinan’ın en büyük eserlerinden bir diğeridir. Dersimiz ile ilgili olarak bu iki yapı hakkında aktaracağımız
özellik ise zemin sıkıştırmanın en eski bilinen örneklerinden ikisi olmalarıdır.
Özellikle Mimar Sinan, eserini yapmadan önce çok ciddi jeofizik araştırmalar yapmış, kayaçları ve
özelliklerini araştırmış, sanatsal ve geoteknik olarak en uygun bölge tayini yapmıştır. Mimar Sinan'ın
yapıyı oluşturacak noktaya tüm yapı malzemelerini yığıp bir kaç yıl zeminin oturması için beklediği
bilinmektedir. Ayrıca temel yapısına da özen göstermiş, devrilme momentlerinin önüne geçmek için
temellerde ampartmanlar yapmıştır ve temeller çoğu zaman derindeki kayaçlara oturtulana kadar derin
yapılmıştır. Kısaca iyi zemin-kayaç, sıkıştırma ile yapılar temelden güvence altına alınmıştır. Bu nedenle
tarihi eser zeminlerinde sıvılaşma, oturma, kayma, heyelan gibi zemin deformasyonları görülmemektedir.
Süleymaniye Camii Temel derinliği 5.90 m’dir. Malzeme olarak, kaba yonu taşlar ve bağlayıcı olarak
horasan harcı ile geniş derzlerle örülmüşlerdir.
Kompaksiyon Eğrisi
Sıkıştırılmış bir zeminde kompaksiyonun ölçüsü o zemine ait kuru yoğunluktur. Bir başka deyişle,
sıkıştırılmış yaş bir zemine ait kuru yoğunluk ne kadar büyükse o yaş zemin o yaş zemin o kadar iyi
sıkıştırılmış demektir. Sıkıştırılmış bir zeminin yaş ve kuru yoğunluk bağıntıları yazılıp birbirine
bölünürse kompaksiyonun temel bağıntısı elde edilir.
Bir toprağın sıkışma durumunun ölçüsü → KURU BİRİM HACİM AĞIRLIĞI (γk)’dır.
Sıkıştırılmış zeminin ne kadar iyi sıkıştığını anlamak için kuru yoğunluğuna bakılır demiştik.
Araştırmalarda kuru yoğunluğun su muhtevasına göre artışı yukarıdaki şekildeki gibi olduğu görülmüş,
belirli bir su muhtevasına (optimum su muhtevasına) kadar kuru yoğunluk artış göstermiş daha sonra ise
kuru yoğunluk azalmaya başladığı tespit edilmiştir. Optimum su muhtevası zeminin çeşitli özelliklerine
ve türüne göre değişkenlik gösterir.
Grafik 1. Bölge: Zeminde yeterli su yok. Boşluklar çok fazla. Taneler arası sürtünme kuvveti zemini
sıkışmasını engelliyor. Ancak su muhtevası arttıkça adsorbe su sayesinde taneler arası sürtünme
azaldığından sıkışma değeri de artıyor.
Grafik 2. Bölge: Zeminde bulunan tanelerin etrafını bir film şeridi gibi sarmış olan su en ideal
miktarda bulunmakta (Optimum su muhtevası). Zemin bu su miktarında en yüksek değerlerde sıkışmış
durumdadır.
Grafik 3. Bölge: Su artık boşlukların tamamını doldurmuş hatta daha da artmakta. Pratik olarak
suyun sıkışamama durumu zeminin hacmini de arttırmakta.
Grafiğin en tepe noktasında doygunluk derecesinin yüzde yüz olması teorik olarak olabilir gözükse
de pratikte imkansızdır.
Proktor testinin amacı, zeminlerde en iyi sıkışmanın sağlanabileceği (en yoğun durum) karışımda
kullanılacak su muhtevasının belirlenmesidir. Bu su içeriği, optimum su içeriği olarak adlandırılır. Proktor
deneyi bir çarpma kompaksiyonudur. Proktor çekici zemin örneği üzerine çok sayıda düşürülür. Çekicin
kütlesi, düşme yüksekliği, düşme sayısı, zemin seviyesi sayısı ve kalıbın (mold) hacmi standarttır.
Sıkıştırılmış bir zeminin yaş ve kuru yoğunluk bağıntıları yazılıp birbirine bölünürse kompaksiyonun
temel bağıntısı elde edilir.
𝑀𝑡ü𝑚 𝜌𝑡𝑎𝑛𝑒 × (1 + 𝑤)
𝜌𝑛 = =
𝑉𝑡ü𝑚 1+𝑒
𝑀𝑡𝑎𝑛 𝑒 𝜌𝑡𝑎𝑛𝑒
𝜌𝑘 = =
𝑉𝑡ü𝑚 1+𝑒
𝜌𝑡𝑎𝑛𝑒 × (1 + 𝑤)
𝜌𝑛 1+𝑒 𝝆𝒏
= 𝜌𝑡𝑎𝑛𝑒 = 1 + 𝑤 𝑖𝑠𝑒 𝝆𝒌 =
𝜌𝑘 𝟏+𝒘
1+𝑒
Standart Proktor Testi
Deney için kurutulmuş aynı tane özelliklerine sahip birkaç kg zemin numunesi ile gerçekleştirilir.
Zemin numunesine belirli miktarlarda su eklenerek farklı numuneler ayrı ayrı teste tabi tutulur.Yaklaşık
1000 ml iç hacmindeki standart bir kalıp içine toprak, üç tabaka halinde standart bir ağırlığın (genellikle
2,5 kg) 300 mm’den 25 defa düşürülmesi ile sıkıştırılarak yerleştirilir. Sıkıştırma her tabakaya uygulanır.
Daha sonra Standart kalıp tartılarak birim hacim ağırlık belirlenir. Su içeriği de bilindiğinden, yukarıdaki
formül kullanılarak kuru birim hacim ağırlığı hesaplanır. Farklı su içeriklerinde deney tekrarlanarak, su
içeriği-kuru birim hacim ağırlık eğrisinden optimum su içeriği – maksimum kuru birim hacim ağırlığı
belirlenir
Modifiye Proktor Testi
Arazi çalışmalarında sıkıştırma teknolojisi yeterli olmadığı dönemlerde standart Proktor testi ile elde
edilen sonuçlar yeterli olmaktaydı. Kompaksiyon enerjisini veren araçların gelişmesi ile daha yüksek
sıkışmışlık değerlerine ulaşılmaya başlanılınca Proktor testinin bazı özellikleri değiştirilerek aynı
prosedürde deney yapılması kararlaştırılmıştır. Bu deneylere modifiye (değiştirilmiş) Proktor testi
denilmektedir. Normal yapılarda standart Proktor kullanılmasında bir sakınca bulunmamakla beraber, ağı
yüklere maruz kalan havaalanı, otoyol gibi yerlerde modifiye Proktor testi yapılması daha doğru sonuçlar
vermektedir.
Standart proktora göre daha yüksek bir mesafeden daha ağır bir çekicin düşürülmesi ile yapılan
motife Proktor testi ile ilgili karşılaştırmalı bilgi aşağıdaki gibidir.
Arazide kompaksiyon (sıkıştırma) için yapılacak çalışmada arazinin (zeminin) durumu yapılacak
yapının özellikleri ve kullanılacak sıkıştırma aracının tipine göre belirli kalınlıklarda zemin tabaka tabaka
serilip sıkıştırılır (Genellikle 0,2-0,4 m serilir). Zeminin serilmesi sırasında kullanılan malzemenin
özelliği bilinir ve gerekirse optimum su muhtevası değerine ulaşabilmesi için bir miktar arazözler
kullanılarak su serpilir. Eğer su fazla ise kurutulması için havalandırma yapılır. (Bu işlemler genellikle
birim fiyatlarda serme/sulama/sıkıştırma olarak pozlandırılmaktadır). Sıkıştırmada önemli olan husus
zemin cinsine uygun bir araç ile uygun sayıda geçişlerle sıkıştırma yapılmasıdır. Sıkıştırma araçları olarak
genellikle üç tip araç kullanılmaktadır;
GW = İyi derecelenmiş çakıl, SW=İyi derecelenmiş kum, ML=Düşük Plastisiteli Silt CL=Düşük Plastisiteli Kil
SC= Killi Kum, GC=Killi Çakıl, CH=İnorganik Killer, SM=Siltli Kumlar, SP=Çakıllı Kumlar, OH=Organik Killer
Arazide zeminin optimum su muhtevasına getirilip sıkıştırılması için genellikle 3 yöntem kullanılır;
1. Yerinde karıştırma yöntemi; Gerekli kadar su üzerine serpilerek karıştırılır. Tekrar serilip sıkıştırılır.
2. Gezici santral; Hareket eden santrale zemin ve optimum su seviyesine gelene kadar su eklenerek
karıştırılır, serilip sıkıştırılır
3. Sabit santral; Zemin sabit bir santrale taşınır, optimum su seviyesine gelene kadar su eklenir, sonra
geri taşınır, serilir ve sıkıştırılır.
𝝆𝒌 (𝒂𝒓𝒂𝒛𝒊) 𝜌𝑛 (𝑎𝑟𝑎𝑧𝑖)
𝑹𝒄 = × 𝟏𝟎𝟎 𝐻𝐴𝑇𝐼𝑅𝐿𝐴𝑇𝑀𝐴: 𝜌𝑘 (𝑎𝑟𝑎𝑧𝑖) =
𝝆𝒌𝒎𝒂𝒙 (𝒍𝒂𝒃) 1 + 𝑤(𝑎𝑟𝑎𝑧𝑖)
Rc yüzde ile ifade edilen birimsiz bir sayıdır. Uygulamaya göre değer alır ancak genellikle %90-98
olması istenilir (şartnamelerde genellikle en az %95 istenir). Laboratuvarda standart veya modifiye
proktor testi ile elde edilen değere arazide ne kadar yaklaşıldığının tespiti için yapılır.
HATIRLATMA:
2. Kompaksiyon Enerjisi; Aynı zemin türleri için kompaksiyon enerjisi ne kadar artarsa o kadar
yüksek maksimum kuru yoğunluk değerine ulaşılır.
3. Su Muhtevası; Suyun teorik olarak sıkışamaz olmasından dolayı sıkıştırılan zeminde ne kadar su
varsa hacim o denli artar, ayrıca yine zeminde suyun az olması da taneler arası sürtünmeyi
artıracağından sıkışmanın sağlanmamasına neden olur. Bu nedenle su muhtevası önemlidir. Ayrıca
boşluk suyu kimyası ve suyun donması da sıkışabilirliği etkiler.
V=3,14*0,102²/4*0,117= 9,56*10-8 m³
𝜌𝑛 1,82
𝜌𝑘 = = = 1,59 𝑡𝑜𝑛/𝑚³
1 + 𝑤 1 + 0,14
𝜌𝑠 2,6
𝜌𝑘 = = 1,59 = = 𝑆𝑟 = 0,57 (%57)
𝐺𝑠 × 𝑤 2,6 × 0,14
1+ 1+
𝑆𝑟 𝑆𝑟
Örnek 2: Tane yoğunluğu 2,75 gr/cm3 olan bir toprak dolguda sıkışma kontrolü için açılan bir
çukurdan çıkarılan nemli malzemenin kütlesi 8458 gr olarak belirlenmiştir. Malzeme etüvde
kurutulduktan sonra ise kütlesinin 6792 gr olduğu tespit edilmiştir. Açılan çukurun hacminin
belirlenmesi amacıyla 6183 gr kuru kum çukura boşaltılmıştır. Kumun kuru yoğunluğu 1,47 gr/cm3
olduğuna göre;
Çözüm: Verilenler ρs=2,75 gr/cm³, Myaş=8485 gr, Mkuru=6792 gr Mkum=6183 gr, ρkum= 1,47 gr/cm³
Önce numune alınan çukurun hacmini bulabilmek için verilen kum ağırlığını kum yoğunluğuna böleriz;
𝑀𝑘𝑢𝑚 6183
𝑉𝑘𝑢𝑚 = = = 4206 𝑐𝑚3 ç𝑢𝑘𝑢𝑟𝑢𝑛 ℎ𝑎𝑐𝑚𝑖
𝜌𝑘𝑢𝑚 1,47
𝑀𝑦𝑎ş 8485
a) Hacmi bulduktan sonra doğal yoğunluğu buluruz; 𝜌𝑛 = = = 𝟐, 𝟎𝟏 𝒈𝒓/𝒄𝒎³
𝑉 4206
𝑀𝑠𝑢 (8485−6792)
b) Kuru yoğunluğu bulabilmek için su muhtevasını lazım 𝑤 = 𝑀𝑘𝑢𝑟𝑢 = = 0,245
6792
𝜌𝑛 2,01
𝜌𝑘 = 1+𝑤 = 1+0,245 = 𝟏, 𝟔𝟏 𝒈𝒓/𝒄𝒎³
𝜌𝑠 2,75
c) 𝜌𝑘 = 𝐺 ×𝑤 = 1,61 = 2,75×0,245 = 𝑺𝒓 = 𝟎, 𝟗𝟓𝟏 (%𝟗𝟓, 𝟏)
1+ 𝑠 1+
𝑆𝑟
𝑆𝑟
𝜌𝑘(𝑎𝑟𝑎𝑧𝑖) 1,61
d) 𝑅𝑐 = 0,9 = 𝜌𝑘 (𝑙𝑎𝑏)
=𝜌 𝒊𝒔𝒆 𝝆𝒌 (𝒍𝒂𝒃) = 𝟏, 𝟕𝟗 𝒈𝒓/𝒄𝒎³
𝑘 (𝑙𝑎𝑏)