You are on page 1of 10

13.

DERS: KONSOLİDASYON

Oturma Nedir?: Yapıların veya yüklerin zeminde dizilişi etkilemesi boşluk ve suyu dışarı çıkartarak
düşey yönde (genellikle aşağı yönde olmakla beraber ileride açıklanacağı gibi yukarı ve sağa sola yönlerde
de olabilir) hareketidir. Oturmaya çökme, düşey hareket, tasman, yerleşme ve çökme (özellikle büyük
alanlarda meydana gelen oturmalara çökme denir) de denir. Oturma sonucu zemin boşluk oranı azalır,
tanelerin rölatif sıkılıkları artar. Oturma bir deformasyondur. Daha önceki konularda gerilme ve
deformasyon arasında ilişki olduğundan bahsedilmişti. Bu konuda özellikle kohezyonlu zeminlerde
oturma deformasyonunun hesabı için gerilme-deformasyon ilişkisine zaman bağlantısı da katılacaktır.
Zira kohezyonlu zeminlerde oturma zamana bağlı olarak artar.

Zeminde bulunan suyun donarak hacminde yaklaşık %10 artış olması, killerin suyu içinde
hapsedebiliyor olması veya elektriksel yüklerle etrafında tutabiliyor olması nedeniyle su hacminde oluşan
artış kabarma ve şişmelere neden olur. Bu kabarma ve şişmeler de oturma kabul edilir. Killerde bulunan
suyun yazın buharlaşarak eksilmesi durumunda ise büzülme ve eksi yönde oturmalar oluşur.

ÖNEMLİ HATIRLATMA: Aşağıdaki şekilde birinci kısım kompaksiyon yani sıkıştırmayı


göstermektedir. Bu resimde yük zemindeki havanın zeminden uzaklaşmasını sağlar. İkinci kısımda ise
konsolidasyon yani sıkışma görülmektedir. Sıkışma yani konsolidasyonda ise su ortamdan uzaklaşır.
Sıkıştırma ile sıkışma arasında farka dikkat etmek gerekir. Doygun zemine kompaksiyon yapılamaz, zira
kompaksiyonda havanın azalması gerekir, doygun zeminde hava yerine su vardır. Konsolidasyon ise
doygun zeminde oluşur. Konsolidasyon olması için bir miktar su zeminden uzaklaşarak hacim azalır.

Zeminde oluşan oturmalarda aşağıdaki üç nedenden kaynaklanır;

1. Zemin danelerinin sıkışması.


2. Zemin boşluklarındaki hava ve suyun sıkışması. (Su sıkışamaz kabul edilir)
3. Zemin boşluklarındaki hava ve suyun dışarı çıması sonucu danelerin birbirine yaklaşması
sonucunda meydana gelmektedir.

Oturma oluşumunda 1 ve 2. Maddeler ihmal edilebilecek kadar küçük miktarlarda oluşurlar bu


nedenle oturma için 3 madde genellikle nedeni olarak belirtilir.
1157 yılında yapılan Harput Cami’si 3,5 ile 7 derece arasında eğik olduğu belirlenmesi ile 3,99
eğikliği bulunan 220 yıl sonra yapılan Pisa Kulesi’nden daha eğik olduğu tespit edildi. Bölgede olan
onlarca depremde bu minarenin yıkılmamış olması da ayrıca önemli bir bilgidir.

Oturmanın Nedenleri: Oturma sadece aşağıya doğru olmaz. Oturma yukarı, sağa sola doğru da
olur. Kendiliğinden sıkışmış ve belirli bir stabiliteye sahip bir zemine eğer dışarıdan müdahale olursa
burada oturma yaşanır. Dışarıdan müdahale genellikle zemindeki efektif gerilmeyi değiştirir.

 Zeminin çeşitli yükler ile yüklenmesi (yapı, dolgu, trafik yükü vb.)
 Yeraltı suyu seviyesinin (YASS) azalması veya birileri tarafından kullanılarak azaltılması. (Bu
durumun çok trajedik afetler ile sonuçlanan örnekleri vardır.)
 YASSS artası (YASS’ın değişmesi efektif gerilmenin değişmesine neden olur, ters orantılıdır)
 Zeminlerde oluşan titreşimler (deprem, patlatma, kazık çakma vb.)
 Zemine yakın yerlerde yapılan kazılar.
 Çeşitli nedenlerle zeminin derinliklerinde oluşan bozulmalar.
 Yer altında bulunan büyük boşluklu mağara gibi jeolojik yapıların tünel gibi insan eli ile yapılan
yapıların çökmesi.
 Yer altı suyunun taşıdığı malzemeler ile erozyona neden olması
 Toprak kaymaları
 Temel veya güçlendirme malzemesi olarak çeşitli malzemenin tahrip olması (Örneğin ahşap
kazıkların kurtlanması, demirin kullanıldığı malzemenin korozyona uğraması veya betonun
sülfatı su gibi istenilmeyen sıvılara maruz kalması gibi.)
 Don yaşanması (su yaklaşık %10 hacimsel artış yaşar)
 Killi zeminlerde şişmeler.
 Özellikle ağaç köklerinin zeminde çürümesi.
Mutlak (Toplam) Oturma: Temellerde herhangi bir noktanın düşeyde yer değiştirme miktarına mutlak
oturma denir ΔHx ile gösterilir. Örneğin A noktasının mutlak oturması ΔHA ‘dır. Mutlak oturmanın birimi
uzunluktur (mm, cm vb.).

Farklı Oturma: Komşu olan iki noktanın mutlak oturma değerlerinin arasındaki farka farklı oturma denir
δxy ile gösterilir. Örneğin aşağıda şekilde görüldüğü gibi A ve B noktaları arasında farklı oturma δAB‘dır.

Açısal Çarpılma (Distorsiyon): Komşu olan iki noktanın arasındaki uzaklık ile farklı oturma
değerlerinin oluşturduğu açıdır. β ile gösterilir ve birimsizdir.

𝜹𝑨𝑩 = ∆𝐻𝐵 − ∆𝐻𝐴

𝜹𝑨𝑩 ∆𝐻𝐵 − ∆𝐻𝐴


𝜷𝑨𝑩 = =
𝑳𝑨𝑩 𝑳𝑨𝑩

Yapılarda oluşan oturma Tipleri: Yapılar genel olarak 3 farklı oturma tipine sahip olabilir. Yapılar
üniform yani her bir bölgesi yaklaşık aynı mutlak oturma değerine sahip olacak şekilde oturabilir, oturma
değerleri farklı olmasından kaynaklı “farklı oturma” yapabilir, farklı oturma genellikle çanak
biçimindedir veya bir bölgesi oturma yapmazken diğer kısımlarda oturma olmasından dolayı oturma olan
tarafa doğru yaparak rijit dönme oturması yapabilir.

Yapılarda Oturma Kaynaklı Hasarlar: Yapılarda genellikle farklı oturmalar büyük hasarlara
neden olmaktadır. Zira farklı oturmalar yapıda ek kesit tesirleri (ek moment, ek kesme kuvvetleri
oluşturur.) çünkü yapı temelleri rijit bir tabana oturuyor kabul edilir ancak zeminler daha önce de
bahsettiğimiz gibi tam olarak bu kabule uygun değildirler. Rijit dönme oturmaları genellikle birkaç
derece eğikliklere neden olduğundan yapısal hasar oluşturmasa bile psikolojik güvensizlik yaratırlar.
Üniform hasarlar büyüklüğüne göre etkisi artar, işlevsel ve tamir edilebilecek hasarların yanı sıra yapısal
hasara da sebep olabilir, örneğin az oluşan üniform hasarlarda tesisat borularında kopmalar oluşabilir,
yapı içinde kapı pencere gibi açılabilir elemanların açılması kapanması zorlaşır. Merdiven tretuvar gibi
yapı eklerinde ayrılmalar oluşabilir. Eğer üniform hasar artarsa yapıda kolon ve kiriş sistemlerinde
istenmeyen durumlar oluşabillir.
Konsolidasyon:

Yük ve zamanın etkisiyle zeminde bulunan suyun dışarı çıkarak zemin tanelerinin daha da birbirine
yaklaşması sonucu oluşan hacimsel küçülmelere sıkışma/konsolidasyon denir. Konsolidasyon
kohezyonlu zeminlerde yaşanır olsa da özellikle permeabilitesi düşük kohezyonsuz zeminlerde de çok az
da olsa yaşanabilir. Konsolidasyon bazı zeminlerde onlarca yıl sürebilir. Yük, zemin türü, zeminin
permeabilitesi konsolidasyonu en çok etkileyen faktörlerdir.

Kohezyonsuz Zeminlerde Oturma: Kum çakıl


gibi kohezyonsuz zeminlerde oturma kısa sürede
meydana gelir. Yani yük uygulanır uygulanmaz oturma
kısa sürede gerçekleşir. Bu tür zeminlerde taneler
arsında boşlukların büyük olması (permeabilitenin
yüksek) ve tanelerin suyu kohezyonlu zeminler kadar
çok tutabiliyor olmamasından dolayı sıkıştırma işlemi
ardından suyun bir kısmı hızlıca dışarı çıkar. Ayrıca
boşluk hacmi de kompaksiyon konusunda
açıkladığımız gibi azalır.

Kohezyonlu Zeminlerde Oturma: Kohezyonlu zeminlerde oturma yük ile beraber zamana da
bağlıdır. Suya doygun zeminlerde suyun dışarı çıkması düşük permeabilite nedeniyle çok uzun sürelerde
oluşur. Genellikle oturmalar yükün
uygulanmasının ardından düşük bir miktar
ani oturma olarak başlar daha sonrasında
suya doygun kohezyonlu zeminlerde
(özellikle killerde) asıl oturma,
konsolidasyon oturmasıdır. Konsolidasyon
oturması, primer ve sekonder konsolidasyon
oturması olmak üzere iki şekilde
oluşmaktadır.

Ani (İlk) Oturma: Yükleme yaptığınızda hemen oluşan oturmadır. Genellikle elastik bir oturma
olarak kabul edilir ancak zeminlerde yükün kalkmasından sonra geri dönüş tam olmaz. Yine de elastik
teorisine göre hesabı yapılır.

Primer Konsolidasyon: Yük zamana bağlı olarak suyu dışarı aktarır ve oturmalar oluşur. Zamana
bağlı oturmaların büyük kısmı bu bölgede oluşur.

Sekonder Konsolidasyon: Yük zamana bağlı olarak oturmaya devam eder ama oturma artık oldukça
uzun sürelerde düşük seviyelerde oluşur.
Kohezyonlu Zeminlerde Konsolidasyon oturması neden tehlikeli?

Kohezyonsuz zeminlerde sıkıştırma yaparak bir şekilde istediğimiz sıkıştırmayı sağlayabilir ve yapıyı
yapabiliriz. Kohezyonlu zeminlerde ise zamana bağlı oturma oluştuğundan, yıllar sonra yaptığımız
yapının altında oturma oluşabilir ve bu oturma stabilitede bozukluklara neden olabilir.

Konsolidasyon Oluşum Süreci Şöyledir;

1. Yükleme sonrası boşluk suyu basıncını yükselir.


2. Permeabilitenin düşük olması ilave oluşan boşluk suyu basıncının hemen sönümlenmesini engeller.
3. Zamana bağlı suyun ortamdan uzaklaşması boşluk suyu basıncının da sönümlenmesine neden olur.
4. Bu durumda efektif gerilmeler artar ve yük tanelere aktarılır.
5. Bu durumda konsolidasyona yani oturmalara neden olur.

! HATIRLATMA : Efektif Gerilme


Zemin kütlesi içinde taneden taneye aktarılan ve birim alana etkiyen ortalama dik kuvvet. Diğer
bir deyişle, zemin taneleri tarafından karşı koyulan gerilmeye efektif gerilme denir. Efektif gerilme,
gerçekte yeraltında ortama etki eden gerilmedir. Toplam gerilmeden boşluk suyu basıncının
çıkartılması ile bulunur. Zeminlerin taneli bir yapıya sahip olduğu ve aralarındaki boşluklarda su
ve/veya hava bulunduğu göz önüne alınırsa, uygulanan toplam yükün bir kısmının taneler arası
temas düzlemlerinde oluşan gerilmeler, geriye kalan kısmının ise boşluk suyu basıncı tarafından
karşılanacağı düşünülebilir. Efektif gerilme (σ’) zemin kütlesi içinde taneden taneye aktarılan
kuvvetlerin yarattığı, doğrudan doğruya ölçülemeyen gerilmeyi temsil eder. Zeminde hacim
değişikleri ve kayma dayanımının doğması efektif gerilmelere bağlıdır. Zeminlerin yük altında
sıkışması, şekil değiştirmesi ve kayma gerilmelerine karşı direnci gibi davranışları, zemin içinde
verilen bir nokta üzerinde etkiyen toplam gerilmeler ile hidrostatik boşluk suyu basıncı arasındaki
farka eşit olan efektif gerilmeler tarafından kontrol edilmektedir. Bu gerçek ilk defa Terzaghi (1936)
tarafından fark edilmiş ve efektif gerilme kavramı geliştirilmiştir.
Oturma Koşulu;

Hatırlatmadan yola çıkarak efektif gerilmede oluşan değişimler belirli bir seviyeyi aşarsa burada
konsolidasyon oluşur diyebiliriz. Bu noktada efektif gerilme artarsa da azalırsa da konsolidasyon
oluşabilir. Yapıların temelini tasarlarken zeminin taşıma gücünü karşılayıp karşılamadığını inceleriz.
Bunun yanı sıra oturma koşulu da incelenmelidir. Buna göre izin verilebilir oturma değeri aşılmamalıdır.
Yani zemine yerleştirilen yapıda bir miktar mutlak oturma, farklı oturma veya açısal çarpılma oluşacaktır.
Önemli olan yapının bu oturmalardan dolayı hasar görecek seviyede oluşmamasıdır.

İzin verilebilir (Δ,β,δ) > Oluşan (Δ,β,δ)

İzin verilebilir oturmayı etkileyen birçok faktör vardır. Örneğin yapının malzemesinin çelik olması
beton malzemeli bir yapıya göre daha fazla oturmaya müsaade edebilir. Temelin radye olması, tekil temele
göre daha yüksek oturmalara izin verebilir. Bazı durumlarda killerde izin verilebilir oturma oranı daha
yüksek alınır. Zira çok yavaş ilerleyen oturma olayında yapı zamana bağlı olarak bu yavaş oturmaya daha
iyi uyum sağlayabilir. Değişkenin çok olması oturma ile ilgili net çizgilerin oluşturulmasını engeller. Bu
nedenle oluşabilecek oturmanın ne kadar olacağı hakkında tahminde bulunup, yapacağımız yapının bu
oturmayı tolere edip edemeyeceği hakkında karar verilmesi gerekmektedir.

Oturma ile ilgili tahmin yöntemleri şunlardır;

Konsolidasyon Anolojisi (Benzetimi) ve Terzaghi Kabulü:

Terzaghi kabulünü yaparken aşağıdaki hususları kabul etmiş ve bu kabullere göre bir benzetim yapmıştır.

1. Zemin suya doygundur.


2. Zeminde düşey (Yukarı veya aşağı)
3. Zeminde yanal genişleme yoktur
4. Geçirimlillik katsayısı da konsolidasyon süresi boyunca sabit kalması gerekmekte.
Konsolidasyon benzetimi şu şekildedir. 1 nolu fotoğrafta görüldüğü gibi bir piston kabın içindeki suya
doygun zeminin üstündedir. Zemin suya doygun olduğundan fotoğraf ikideki gibi idealize edilebilir yani
zemin taneleri bir yaya benzetilirken etrafı su ile kaplı olduğu kabul edilebilir. Bu kaba boşluk suyu
basıncının değişimini gösteren bir ölçüm cihazı bağladığımızda ilk göreceğimiz değer sıfırdır zira şu anda
boşluksuyu basıncında bir değişiklik yoktur ayrıca piston üzerinde de bir vana açalım. 3. Fotoğrafta bu
piston üzerine her hangi bir P yükü yükleyelim burada örnek olarak 50 psf yükleme yapılmış. Bu yük
zemini temsil eden yayı sıkıştırmaz, boşluk suyu basıncını artırır ve ölçüm cihazında boşluk suyu
hacminde 50 psf’lik değişimi görürüz. 4. Fotoğrafta vanayı açtığımızı görmektesiniz, artık zamana bağlı
olarak zemindeki su vanamızdan dışarı çıkmaktadır, bu esnada boşluksuyu basıncı azalmaktadır. 5.
Fotoğrafta ise belirli bir zaman ilerlediğinde yükten dolayı oluşan boşluk suyu basıncında ekstra artışı
dengeleyecek kadar su çıkışı olmuş ve artık boşluk suyu basıncında artış sıfırlanmıştır. Bu durumda bütün
yükü yay yani zemin taneleri almıştır.

1 2

3 4 5

Aynı benzetimi bir de zemin ortamında inceleyelim. Aşağıdaki şekilde YASS seviyesi numunenin
üstünde olduğu bir zemin ortamı görmektesiniz. Numunenin üstü ve altı drenaj imkanı veren kum ile
kapalı. Numunenin muhtelif yerlerinden piyezometrik borular çıkmış durumda. Yük yokken bütün
piyezometrik borular YASS seviyesinde su ile dolu olurlar. t0 anında yük yüklendiği zaman ise bir anda
piyezometrik borular yük miktarı kadar artış gösterirler. Daha sonra yavaş yavaş suyun drenajı sağlanır
yani kum tabakalarından yukarıdan ve aşağıdan su ortamdan uzaklaşır. t1 anında numunenin ortasından
çıkan borular en uzun drenaj yoluna sahip noktadan çıktığı için en yüksek piyezometrik seviyeyi
gösterir. t2 anında ise artık su tahliye olmuş zemin yükü kendisi taşımaya başlamış ve piyezometrik
borulardaki seviye tekrar YASS seviyesine düşmüş olurlar.

Suya doygun kohezyonlu zeminlerde konsolidasyon oturmasının hesaplanması;

Oturma hesaplarında Net Gerilme Artışı (azalışı) Δσ’ ile hesaplar yapılır.Net gerilme artışı mevcut
gerilme üzerinde oluşan yeni meydana gelen gerilme değişimidir. Zeminde gerilme artışı yeni yapı
yapılması, dolgu yapılması, yer altı su seviyesinin değişmesi, zemin etrafında kazı yapılası gibi birçok
faktöre bağlı değişebilir.

Net gerilme artışı yüklerden oluşuyorsa dikkate alınması gereken yük net yüzeysel yük olmalıdır.
Aşağıda şekilde görüldüğü gibi net yüzeysel yük veya net basınç, A-A düzeyine gelen temel taban
basıncından, bu düzeyde daha önce var olan derinlik basıncının çıkarılmasıyla elde edilir.

Daha önce de bahsettiğimiz gibi kohezyonlu zeminlerde toplam oturma üç bileşenden oluşmaktadır.
Bunlar;

1. Ani (ilk, elastik) oturma (ΔHi): Yük uygulanır uygulanmaz oluşan oturmadır.
2. Primer (Birincil) Oturma (ΔHC): Sabit yük altında uzun sürede meydana gelen oturmaya denir.
3. Sekonder (İkincil) Oturma (ΔHS): Ek boşluksuyu basıncının sönmesinden sonra oluşan oturmalardır.

1−𝜐²
Ani Oturma Hesabı: Elastisite teorisine göre hesabı şöyledir; ∆𝐻𝑖 = 𝑞𝐵 𝐸 0
𝐼
q= Net temel taban basıncı,
B: Genişlik (dar kenar, en, çap)
I0: Temelin rijit veya esnek olmasına göre bir tablodan alınan katsayı (Rijit daire 0,79, rijit kare 0,82 vb.)
υ: Poisson oranı (suya doygun kohezyonlu zeminlerde 0,5 alınır)
E= Zeminin Elastisite modülü

Ödometre Deneyi: Konsolidasyon


hesabında kullanılan birçok
parametrenin (mv, cv, av, cc, cs, cr vb.)
belirlenmesi için yapılan bir deneydir.
Bir boyutlu ödometre (konsolidasyon)
deneyi ilk olarak Terzaghi tarafından
sunulmuştur. Deney çeşitli benzer alet
ile yapılır. Deney örselenmemiş numune
üzerinde yapılır. Deneyde adım adım
yükleme yapılır ve her yükleme
sonrasında zeminde boşluk oranı
hesaplanır.

Arazideki zemin tabakalarının


düşey yüklemeler altında sıkışması esas olarak, laboratuvardaki doygun zemin numunesinin yatay
genişlemesini engellemek için numune çelik halka içine yerleştirilir. Numunenin alt ve üst yüzlerine
konan poröz taşlar, zemin içindeki suyun düşey doğrultuda hareketle dışarı çıkmasını sağlamaktadır.
Uygulanan sabit yük altında meydana gelen düşey şekil değiştirmeler deformasyon okuma saatinden,
zamana bağlı olarak sürekli ölçülmektedir. Buradan da numunenin hacim değişikliğine ulaşılabilmektedir
Standart bir boyutlu konsolidasyon deneyinde genellikle, yaklaşık 1’’ (2,54 cm) kalınlığında, 2,5’’ (6,35
cm) çapında suya doygun numuneler kullanılmaktadır. Yükleme işlemi kademeli olarak yapılmaktadır.
Yükleme kademeleri, 25, 50, 100, 200, 400, 800, 1600 kPa’dır. (Burada deniyin nerede bitirildiğine
karar verirken, sonuçlarını merak ettiğimiz zeminin üzerine ne kadar yapı yapacağımızın ve bu yapının
birim metrekarede ne kadar gerilme oluşturacağı önemlidir.) Benzer şekilde yükün boşaltma işlemi de
kademeli olarak 800, 400, 200, 100, 50, 25 kPa’lık yüklerle yapılmaktadır. Her yükleme durumunda,
başlangıçtan itibaren, 0.25, 0.5, 1, 2, 4, 8, 15, ...., 1440 dakikalarında oturma değerleri kaydedilmektedir.
Yükleme kademeleri ve oturma değerlerinin zamanla değişimi şekilde gösterilmektedir.
𝑴
Hs: Zeminde tanelerin yüksekliğidir ve şu şekilde hesaplanır; 𝑯𝑺 = 𝝆 𝑲𝑨 bu formülde MK zemin
𝒔

numunesinin deney sonrasında etüvde kurutulduktan sonra ölçülen kuru ağırlığıdır. A kullanılan numune
kabının dairesel kesit alanı, ρs ise kullanılan örneğin tane yoğunluğudur.

Hson: Zemin örneğinin her adımın sonunda ölçtüğümüz yüksekliğidir.


HBaş: Zemin örneğinin ilgili adımda başlangıç yüksekliğidir.
ΔH: İlgili adımda sıkışma miktarıdır ΔH= HBaş- Hson
eson: Her bir adım sonunda hesaplanan boşluk oranı boşluk oranı=e= Vboşluk/Vkatı olduğunu biliyoruz. V
𝑯𝒔𝒐𝒏 −𝑯𝒔
boşluk=A*Hsu, Vkatı=A*Hs A iki tarafta da olduğuna göre; 𝒆𝑺𝒐𝒏 = 𝑯𝒔
ebaş ile e hesabı başlar ve her

bir adımda hesaplanır. İki adımda hesaplanan e değerleri arasında fark= Δe=ΔH/Hs
AV: Sıkışma Katsayısı iki boşluk oranı arasındaki fark ile iki yükten
𝒆𝟏 −𝒆𝟐 𝚫𝒆
kaynaklı gerilme arasındaki farka eşittir yani 𝑨𝑽 = =
𝝈′𝟏 −𝝈𝟐 ′ 𝚫𝛔′

mV: Hacimsel sıkışma katsayısı birim hacimdeki azalmanın birim


𝚫𝑽/𝑽
gerilmede değişime oranına verilen isimdir. 𝒎𝑽 = 𝚫𝝈′
formülün üst

kısmında iki tarafı da sabit A ile böldüğümde ΔH/H elde ederim, yanda
şekilde baktığımızda Δe/(e+1) olduğunu görürüz. O halde mv formülü:
𝚫𝒆/(𝐞+𝟏) 𝒗 𝑨
𝒎𝑽 = 𝚫𝝈′
𝒐𝒍𝒖𝒓. 𝑨𝒗 𝒇𝒐𝒓𝒎ü𝒍ü𝒏ü 𝒚𝒆𝒓𝒊𝒏𝒆 𝒌𝒐𝒚𝒂𝒓𝒔𝒂𝒌; 𝒎𝑽 = 𝒆+𝟏 𝒐𝒍𝒖𝒓. mv katsayısı m²/kN’dur

ve her adım için hesaplanmalıdır.

You might also like