You are on page 1of 13

AD: RAMAZAN

SOYAD: AKYILDIZ
NO: 2230231008
KONU: KIYAS NEDİR? İBN TEYMİYYE, DESCARTES, JOHN STUART
MİLL’İN KIYAS ELEŞTİRİLERİ
İÇİNDEKİLER
ÖZET ........................................................................................................................................................ 3
ABSTRACT .......................................................................................................... 3
GİRİŞ..................................................................................................................... 4
KIYAS NEDİR...................................................................................................... 4
KIYAS ÇEŞİTLERİ .............................................................................................. 5
Yüklemli Kesin Kıyas ........................................................................................ 5
Şartlı Kesin Kıyas .............................................................................................. 6
Seçmeli Kıyas ..................................................................................................... 6
Bileşik Kıyas ...................................................................................................... 6
Zincirleme Kıyas ................................................................................................ 6
Karma Kıyas ....................................................................................................... 6
MANTIKİ KIYASIN DEĞERİ ............................................................................ 7
İBN TEYMİYYE VE KIYAS ELEŞTİRİSİ......................................................... 8
DESCARTES VE KIYAS ELEŞTİRİSİ .............................................................. 9
JOHN STUART MİLL VE KIYAS ELEŞTİRİSİ .............................................. 10
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME ...................................................................... 11
KAYNAKÇA ...................................................................................................... 13
ÖZET

Mantık bilimini Aristoteles’in oluşturduğu klasik mantık ve modern dönem


mantık çalışmaları olarak ayırabiliriz. Aristo mantığının temelinde de kıyas
dediğimiz dedüksiyon yer almaktadır. Dedüksiyon bir akıl yürütme türüdür.
Tümellerden yola çıkarak bilgi edinmemizi sağlamaktadır. Yakın zamanda ve
daha öncesinde Aristo’nun bu yöntemine bazı eleştiriler gelmiştir. Eleştirilerin
bazılarının temelinde yeni bir metot oluşturmak yatarken bazılarında dönemin
düşünürlerinin içinde bulunduğu sosyal ortam etkili olmuştur. Bu makalede de
Aristo mantığına getirilen eleştiriler incelenmiştir. Yapılan eleştirilerin İslam
dünyasındaki temsilcilerinden olan İbn Teymiyye’nin görüşleri incelenmiştir.
Batı dünyasında da Descartes ve John Stuart Mill gibi düşünürlerin eleştirileri
incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler:

Tam Kıyas, Fıkhi Kıyas, Matematiksel Tümevarım, Bilgi Değeri.

ABSTRACT

We can divide the science of logic into classical logic and modern logic
studies created by Aristotle. The basis of Aristotelian logic is deduction, which
we call Qiyas. Deduction is a type of reasoning. It enables us to obtain information
based on universals. There have been some criticisms of Aristotle's method
recently and before. While the basis of some of the criticisms was to create a new
method, the social environment of the thinkers of the period was effective in some
of them. In this article, the criticisms brought to Aristotelian logic are examined.
The views of Ibn Taymiyya, one of the representatives of the criticisms in the
Islamic world, were examined. In the western world, the criticisms of thinkers
such as Descartes and John Stuart Mill were examined.

Key Worlds:

Syllogism, Qiyas-ı Fıqh, Mathematical İnduction, İnformation Value.


GİRİŞ

Mantık bilimini sistemli hale getiren ilk filozof Aristoteles’tir. Eserlerinde


bu bilimi sistemli bir şekilde ortaya koymuştur. Ondan sonra mantık bilimine
eklemeler çıkarmalar olmakla birlikte genel çerçeve Aristo anlayışında devam
etmiştir.

Mantık biliminin gayesi akıl yürütme yöntemleriyle yeni bilgilere


ulaşmaktır. Ulaştığımız bilgiler geçerli olmak zorundadırlar. Geçerli bilgiye
ulaşırken var olan bilgilerimizi belli kurallar çerçevesinde kullanmamız lazımdır.
Çünkü her akıl yürütmede geçerli bilgilere ulaşmamız mümkün değildir. Mantık
bilimi burada bize yardımcı olur, doğru kurallarla geçerli akıl yürütme yapmamızı
sağlar.

Kıyas da bu akıl yürütme türlerinden birisidir. Bilgi edinmede geçerli bir


yöntem olarak kıyas kullanılır. Kıyas yöntemi sadece mantık biliminde
kullanılmamış diğer İslami ilimlerde de tercih edilen bir yöntem olmuştur.1
Bu gibi özelliklerinden dolayı mantık bilimine ve kıyasa olan ilgi büyüktür. Bir
kısım düşünür onu gerekli, faydalı görürken, bir kısım düşünürde karşı çıkmıştır.
Bu çalışmada kıyasın ne olduğuna dair bilgi verilecektir ve kıyasın değerinden
bahsedildikten sonra onun bilgi değerine karşı çıkan düşünürlerden
bahsedilecektir.

KIYAS NEDİR

Mantık bilimi genel hatlarıyla önerme, terim ve akıl yürütme olacak şekilde
üç bölümden oluşmaktadır. Terimlerin birleşmesiyle önermeler oluşur,
önermelerin birleşmesiyle de akıl yürütmeler yapılır. Akıl yürütmede kendi
içerisinde tümdengelim, tümevarım ve analoji olmak üzere üç bölüme ayrılır.
Tümdengelim yöntemi kıyasın en kesin şeklidir ve en doğru bilgiyi veren kabul
edilmektedir. Kıyasın kelime anlamına baktığımızda “ölçmek, dokunmak, ispat
etmek” gibi manaları ihtiva etmektedir.2

Aristoteles kıyası şu şekilde tanımlamıştır: “Kıyas bir sözdür ki kendisinde,


bazı şeylerin konulmasıyla, bu verilerden başka bir şey, sadece bu veriler
dolayısıyla gerekli olarak çıkar.”3 Bu tanımdan şunu çıkarırız. Kıyas birden fazla
önermeden oluşmalıdır ve bu önermelerden zorunlu olarak sonuç önermesi
çıkmalıdır. Kıyas için öncüllerin ilişkisinden zorunlu olarak ortaya sonuç çıkan

1
HACINEBİOĞLU, İ. Latif, ALTUNYA, Hülya, AKBAY, Y. Emre, KELEŞ, Saliha, İslam Mantıkçılarına Göre Hulfi Kıyasın
Bilgi Değeri ve Denetlenmesi, Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi, 2013, s.42.
2
DURHAN, Gülümser, Modern Dönem Mantık Çalışmalarında Kıyas’ın Reddi, 2017, s.297.
3
Aristoteles, Birinci Analitikler, çev. Hamdi Ragıp Atademir, İstanbul, 1996, s.8.
şey diyebiliriz.4 Yani külliye bakarak cüzleri hakkında bilgiler elde edebiliriz.
Doğru öncüllerden yola çıkarak, kuralları doğru uyguladığımız zaman zorunlu bir
şekilde doğru sonuçlara ulaşırız.5 Öncüllerimiz doğru olmasına rağmen
sonucumuz yanlış çıkarsa kıyasımız geçersiz olur.

Her kıyas üç önermeden ve büyük, küçük, orta olmak üzere üç terimden


oluşur. Kıyasta yer alan büyük terim genel terimdir ve diğer iki terimi kapsar veya
kapsamaz. Kıyasın bu durumuna “ya hep ya hiç” denilmektedir.6 Bu özelliğini şu
şekilde açıklayabiliriz. Bütün için doğru olan parça içinde doğru olur veya bütün
için doğru olmayan parçaları içinde doğru değildir diyebiliriz. Sonuçta elde
ettiğimiz bilgi öncüllerdeki bilgiden daha genel olamaz. Sonuçtaki önermenin
kaplamı da öncüllerdeki önermelerin kaplamından fazla olamaz.

KIYAS ÇEŞİTLERİ

Kıyas önerme sayılarına ve türlerine göre çeşitlilik göstermektedir. Kıyasın


sınıflandırılması Avrupa ve İslam mantıkçılarına göre farklılık göstermektedir.
Şimdi bunlardan kısaca bahsetmemizde fayda vardır.

Yüklemli Kesin Kıyas

Bu kıyas türü, öncülleri yalnız yüklemli önermelerden oluşan kıyastır. 7


Batı mantıkçıları bu tür kıyaslara “simple” ya da “cateqorique” demişlerdir. İslam
ve batı mantıkçılarının asıl üzerinde durduğu kıyas türüdür.8 Aristoteles’te
eserlerinde bu tür kıyasları incelemiştir. Şartlı önermelerden oluşan kıyasları
incelememiştir. Şartlı önermelerden yapılan kıyas türünü ilk olarak Cprysippe ele
almıştır.

Yüklemi kesin kıyas büyük, küçük ve orta olmak üzere üç terimden oluşur.
Her iki öncülde tekrar edilen terime orta terim denir. Sonucun yüklemine büyük
terim denir. Sonucun konusuna küçük terim denir. Büyük terimin bulunduğu
öncüle büyük önerme denir. Küçük terimin bulunduğu öncüle de küçük önerme
denir.

4
HASIRCI, Nazım, Kıyasın Değeri Tartışması, Felsefe Dünyası, 2008, s.138.
5
ASLAN, Mehmet Selim, İslam Hukuku Metodolojisinde Mantıki Kıyasın Değeri, İslam Hukuku Araştırmaları
Dergisi, 2020, s.82.
6
HASIRCI, Nazım, Kıyasın Değeri Tartışması, Felsefe Dünyası, 2008, s.138.
7
İMAMOĞLUGİL, Halil, Necati Öner’e Göre Klasik Mantıkta Akıl Yürütme, Mantık Araştırmaları Dergisi, 2019, s.42.
8
BOZKURT, Mustafa, Klasik Mantıkta ve İslam Hukuk Metodolojisinde Kıyas, 2019, s.13.
Şartlı Kesin Kıyas

Batıda ve İslam dünyasında şartlı kıyaslar üzerinde pek durulmamıştır. Bu


tür kıyas şartlı önermelerden ya da şartlı önermelerle yüklemli önermelerden
yapılır. Bunlar çeşitlilik göstermektedir.
Kıyasın önermeleri iki bitişik şarttan oluşursa bitişik kıyas olur. Bu kıyasın
sonucu da bitişik şartlı bir önermedir.

Diğer bir türünde kıyasın önermeleri ayrık iki şartlı önermeden oluşur.
Öncüllerinden birisi tümel olmalıdır ve her ikisi de olumlu olmalıdır.
Öncüllerden biri yüklemli önermeden, diğeri bitişik şartlı önermeden yapılan
kıyastır. Bu kıyasın sonucu şartlı önerme olur.

Öncüllerden biri yüklemli önermeden, diğeri ayrık şartlı önermeden yapılan


kıyastır. Bu kıyasın sonucu ya şartlı olur ya da yüklemli olur.
Öncüllerden birisi ayrık şartlı, diğeri bitişik şartlı önermeden yapılan kıyastır.

Seçmeli Kıyas

Sonucun öncüllerde aynen veya çelişik olarak hem şeklen hem de mana
olarak bulunduğu kıyas türüdür. Sonucun aynı hali bulunuyorsa doğru seçme
denilmektedir. Sonucun karşıt hali bulunduğu zaman ise dolaşık seçme denir.
Seçmeli kıyaslarda her iki öncül şartlı önerme olur ya da biri şartlı diğeri yüklemli
olur.

Bileşik Kıyas

İki veya daha fazla basit kıyası ihtiva eden kıyaslara denir. Bu kıyas türü
“zincirleme kıyas” ve karma kıyaslar olmak üzere gruplandırılır.

Zincirleme Kıyas

İslam mantıkçıları zincirleme kıyası, açık neticeli ve gizli neticeli olacak


şekilde tasnif etmişlerdir. Açık neticeli olan kıyas, ard arda birçok kıyastan
meydana gelir. Gizli neticeli olan kıyasta kıyasın sonuçları zikredilmez.

Karma Kıyas

Karma kıyas saçma yoluyla yapılan bir kıyas türüdür. Bu kıyas türünde
ispat edilmesi istenen şeyin çelişiğinin saçmalığını gösterir ve ispatı istenilenin
doğruluğunu kanıtlar.
MANTIKİ KIYASIN DEĞERİ

Kıyas akıl yürütme işlemlerinden bir tanesidir. Akıl yürütme işlemi yaparak
birçok farklı konuda bilgi edinmeyi sağlarız. Farklı konular hakkında çözümler
oluştururuz. İnsanlar günlük hayatlarında bile bu yöntemleri kullanırlar.
Tümdengelim yöntemiyle küllden hareketle cüze ulaşırız. Genel bir önermeden
hareketle cüzi bir önermeye ulaşırız.

Mantıki kıyas büyük önerme, küçük önerme ve sonuçtan oluşur. Kaplamı


geniş olandan daha dar olana doğru yapılan bir işlemdir. Bazı alimler mantıki
kıyası hüccet olarak kabul etmişler ve bunu ispatlamak için Kurandan ve
sünnetten örnekler getirmişlerdir.9 Bu kıyas türünde öncüller sonucu da zorunlu
olarak ortaya çıkarır, bu yönüyle de şeri meselelerde kullanılır. Gazali fıkhi
kıyasla elde edilen hükümlerin mantıki kıyas kullanılarak da elde edilebileceğini
söyler. Hatta fıkhi kıyasla elde edilen sonucun ihtimalli olabileceğini mantıki
kıyasın sonucunun kesin olduğunu belirtir.

Mantıki kıyas akli bir istidlaldir. Öncülleri gerçek dışı olduğu zaman şekil
olarak doğru olsa bile içerik bakımından geçersizdir.10 Mantıki kıyasın geçerli
olması için bazı şartlar vardır. Orta terimi her iki öncülde tikel olarak
bulunmaması gerekir. Orta terim sonuçta yer almamalıdır. Sonuçta yer alan
terimlerin kaplamı öncüllerdeki terimlerin kaplamını aşmamalıdır. Mantıki
kıyasta tümelden tikele doğru bir çıkarım yaparız ve tümel için doğru olan tikel
içinde doğru olur. “Bir şeyin bir şeye ait olduğu ve olmadığı” sonucunu ortaya
çıkarır.11

Geçerli bir mantıki kıyas yaptığımız zaman sonuç olarak ortaya çıkan
durum ilk öncülün içerisinde gizli olarak bulunmaktadır. Bu özelliğinden dolayı
bazı kişiler onun sadece gizli olanı açığa çıkarma işlemi olduğunu
söylemişlerdir.12 Felsefe tarihinde de bundan dolayı eleştiriye maruz kalmıştır.
Ancak bu akıl yürütme sayesinde bilgilerimizi sistemli bir hale getiririz. Mantıki
kıyasın öneminden bahsettikten sonra ona yönelik düşünürlerin yaptıkları
eleştirileri paylaşmakta fayda vardır.

9
ASLAN, Mehmet Selim, İslam Hukuku Metodolojisinde Mantıki Kıyasın Değeri, İslam Hukuku
Araştırmaları Dergisi, 2020, s.92.
10
ÇALDAK, Hüseyin, Kıyas’ın Mantıkta ve İslami İlimlerde Kullanım Biçimi, C.Ü İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2007,
s.260.
11
HASIRCI, Nazım, Mantıki Kıyas ile Fıkhi Kıyasın Karşılaştırılması, İslami İlimler Dergisi Mantık Sayısı, 2010, s.69.
12
DOĞAN, Özlem, Mantık Klasik/ Sembolik Mantık, Mantık Felsefesi, İnkılap Kitabevi, 2004, s.39.
İBN TEYMİYYE VE KIYAS ELEŞTİRİSİ

İslam dünyasında pek çok düşünür tarafından Aristo mantığına eleştiriler


getirilmiştir. Ancak bunlar arasında en kapsamlı eleştiriyi yapan İbn
Teymiyye’dir.13 İbn Teymiyye “er-Redd a’lel mantıkıyyin” adlı eserinde Aristo
mantığındaki kıyasa eleştirilerde bulunmuştur. Mantıkçıların kıyas ismini verdiği
akıl yürütme şekline İbn Teymiyye “kıyâsü'ş-şümûl” ismini vermiştir.

İbn Teymiyye Aristo mantığını bilim elde etmede tek yöntem olduğunu
savunan kişilere karşı çıkmıştır. er-Redd a’lel mantıkıyyin eserinde bazı
mantıkçıların kıyas yoluyla Allah, peygamber ve velilerin ilimlerini elde ettikleri
görüşlerine yer vermiştir.14 O Aristo mantığının akli delillerin, Kuran ve Sünnet’in
önünde bir engel teşkil ettiğini belirtmektedir. Onun düşünce dünyasında Kuran
ve Sünnete uygun olanları kabul etme, uygun olmayanları reddetme isteği
yatmaktadır. Bu isteğine engel olarak da Aristo mantığını görmektedir. İbn
Teymiyye, filozofların reddettiği görüşlerinin kaynağı olarak mantığı
görmektedir.

Mantıkçılar fıkhi kıyasın zan ifade ettiğini görüşünü savunmaktadırlar.


Bundan dolayı İbn Teymiyye’nin “kıyasü’ş şümul” diye isimlendirdiği mantıki
kıyasın, yakini bilgi ifade ettiğini kabul ederler.15 İbn Teymiyye onların bu
görüşünü eleştirmektedir. Ona göre mantıki kıyasta, fıkhi kıyasta aynı derecede
bilgi ifade etmektedir. Yapılan kıyasın mantıki ve fıkhi olması önemli değildir,
öncüldeki ifade zan ifade ediyorsa zanni, yakin ifade ediyorsa sonuç yakini olur.

Mantıkçıların kabul ettiği mantıki kıyasın üstünlüğünü eleştirmek için fıkhi


kıyasın diğer bilimlerde de kullanılabileceğini ifade eder. Yine mantıki kıyasın
üstünlüğünü reddetmek için, her iki kıyas türünün de birbirine dönüştürülebilmesi
örneğini verir. Mantıki kıyasla ifade edilen bir tümel önermenin fıkhi kıyasla daha
kolay isbat edileceğini söylemektedir. Bu özelliğinden dolayı akli ilimlerle
ugrasan insanların daha çok fıkhi kıyası kullandıklarını söylemektedir. Mantıki
kıyasla fıkhi kıyasın belirli alanlarda sınırlı olmayacağını, ikisinin bilgi değerinin
aynı derecede olduğunu savunmaktadır.

Mantıkçıların kullanmış olduğu “tasdiki bilgiye ancak kıyasla ulaşılır”


görüşü de İbn Teymiyye’yi rahatsız etmektedir. O kıyas haricinde de bilgi elde

13
DUMAN, Soner, Er-Redd Ale’l-Mantıkıyyîn Adlı Eseri Çerçevesinde İbn Teymiyye’nin Fıkhî Kıyas İle Mantıkî Kıyas
Arasındaki İlişkiye Dair Görüşleri, Hikmet Yurdu, 2010, s.200.
14
TURGUT, Hasan, İbn Teymiyye’nin Mantık Eleştirilerinin Kelam İlmi Açısından Değerlendirilmesi, Kocaeli İlahiyat
Dergisi, 2021, s.192.
15
VAKİLOV, Ramin, İbn Teymiyye’nin Kıyas Anlayışı, 2015, s.26.
etme yöntemleri olduğunu söyler ve kıyasın bunlardan üstün olmadığını söyler.
Ona göre mantıki kıyasla bilgi edinme insana sıkıntı veren bir şeydir ve bilgi
edinmede de bir fonksiyonu yoktur.16

İbn Teymiyye’ye göre mantıki kıyasla yeni bir bilgi elde edilmez. Malum
olan bir bilgiyi ilan eder sadece. Ayrıca mantıki kıyasla elde edilen bilginin sadece
zihni dünyada mevcut olduğunu dış dünyada karşılığının olmadığını söyler. İbn
Teymiyye öncüllerdeki bilginin zorunlu olması durumunda sonucunda zorunlu
çıkması durumuna eleştiride bulunmaz. Ancak o kıyasın iki önermeden oluşması
gerektiğine karşı çıkar ve bunun göreceli olduğunu öncül sayısının kişinin
ihtiyacına göre değişebileceğini ifade eder.

DESCARTES VE KIYAS ELEŞTİRİSİ

17. Yüzyılda rasyonalizmin kurucu temellerini oluşturanlardan birisi olan


Descartes de Aristo mantığına eleştiri getiren düşünürler arasında yer almıştır.
Onun yönteminin temelinde akıl yer alır ve akıl herkes için adil bir şekilde
paylaştırılmıştır.17 Akla sahip olan insan bir araca sahip olur ve bu aracı doğru
kullanırsa bilgiye ulaşır.

Descartes’in kıyas eleştirilerinin temelinde kıyasa gerek olmadığı


düşüncesi yatmaktadır. Kıyasla elde edilen bilginin salt zihinsel bilgi olduğunu ve
zihne karşı açık olmadığını söylemektedir.18 Onun metodolojisinin amacı ilk
nedenleri ve ilkeleri elde etmektir. Bu amaçla hareket eden Descartes hiçbir
filozofun sisteminin bunu yapamadığını söyler. Aristo mantığının kıyaslara
dayandığını ancak kıyasın bilimlerde kullanılamayacağını söylemiştir. Ancak
yine de kökten Aristo mantığını reddetmemiş onun eksik olduğunu belirtmiştir.
Klasik mantığın yararlı bilgiler taşıdığını söylemekle beraber, bazen de zararlı
bilgiler taşıdığını söylemiştir.19 Klasik mantığın bir açıkla yöntemi olduğunu
söylemiştir.

Gerçeği arayan birisi için mantığın işe yaramayacağını, sadece bilinen


şeyleri ifade etmesi bakımından fayda sağlayacağını belirtmiştir.20 Bu durumda
insanın düşünmesinin kısırlaşmasına neden olmaktadır. Değişmeyecek hakikate
ulaşmanın yolunun matematik olacağını söyler. Matematik bütün bilimlerde
kullanılabilen ve hakikati elde etmede yeni bilgilere ulaştıran bir yöntemdir.21

16
TURGUT, Hasan, İbn Teymiyye’nin Mantık Eleştirilerinin Kelam İlmi Açısından Değerlendirilmesi, Kocaeli İlahiyat
Dergisi, 2021, s.194.
17
ALTUNER, İlyas, Descartes’ta Yöntemin Amacı ve Aklın Yönteminin Kuralları, Iğdır Üniversitesi İlahiyat Dergisi,
2018, s.28.
18
ALTUNER, İlyas, Descartes Felsefesinde Kuşkudan Bilgiye Geçiş ve Zihnin Kendini Kavrayışı, s.11.
19
ALTUNER, İlyas, Descartes Felsefesinde Kuşkudan Bilgiye Geçiş ve Zihnin Kendini Kavrayışı, s.12.
20
HASIRCI, Nazım, Kıyasın Değeri Tartışması, Felsefe Dünyası, 2008, s.140.
21
DURHAN, Gülümser, Modern Mantık Çalışmalarında Kıyas’ın Reddi, 2017, s.302.
Descartes’in görüşleri Bacon ile paralellik göstermektedir. Var olanı ifade
etmekten başka bir fonksiyonu olmayan kıyas yerine matematiksel
tümdengelimin daha işlevsel, yegane metot olduğunu söylemiştir. Matematiğin
deney ve gözleme dayanması, akla hitap etmesi, niceliksel yönünün olması onun
üstün olan taraflarıdır.

JOHN STUART MİLL VE KIYAS ELEŞTİRİSİ

Geleneksel kıyası eleştiren filozoflardan biriside Mill’dir. Onun


eleştirilerinin temelinde kıyasın döngüsel bir yapıda olması yatmaktadır. Mill
tümdengelimle elde edilen bilgilerin aslında tümevarımdan elde edildiğini
söylemektedir.22 Bilimsel bilgi olarak matematiksel tümevarımı kabul etmektedir
ve sistemini matematiksel tümevarıma göre inşa etmektedir. Mill kıyasta yer alan
sonucun öncüller içerisinde zaten var olduğunu ve kabul edildiğini söyler.
Tümdengelimle herhangi bir şeyin ispatının yapılamayacağını genel ilkeden özel
ilkenin çıkamayacağını söyler.

Mill tümdengelimli bir akıl yürütme yapabilmemiz için öncelikle tikellerin


bilgisine sahip olmamız gerektiğini bunu sağladıktan sonra tümdengelim
yapabileceğimizi söyler. Yani öncelikle tümevarım yapmamız lazımdır. Deney ve
gözlemle tekiller hakkında bilgiler elde edilir daha sonra bu bilgilerden tümel bir
sonuca varılır ve tümelden tekrar özel bilgiye varılır sonuç olarak bilinen bir şey
tümel yargıdan tekrar elde edilir. Genel ifadeleri tümevarımla elde ederiz. Bundan
sonra kıyas yapabiliriz. Yani kıyası genel önerme sayesinde değil daha önce elde
ettiğimiz tümevarım sayesinde yapabiliriz. Bu durumda doğruluğundan emin
olduğumuz öncüllerden bir sonuç çıkarıyoruz ve o sonuçta doğru oluyor.
Bildiğimiz şeyleri tekrar etmiş oluyoruz. Genel olarak Mill kıyasın yeni bir bilgi
ifade etmediğini söylemektedir.

22
HASIRCI, Nazım, Kıyasın Değeri Tartışması, Felsefe Dünyası, 2008, s.142.
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

Kıyasın ne olduğuna baktığımızda ve ona yöneltilen eleştirileri


incelediğimizde temelinde, onun yeni bir bilgi elde etme konusunda yetersiz
olduğu durumu ön planda durmaktadır. John Stuart Mill ve Descartesin
eleştirilerinde kıyasın yerine tümevarımsal matematiksel bir metodun
kullanılmasının daha verimli olacağı görüşünü elde ettik.

Yakın zamanda yapılmış olan bu eleştiriler klasik mantığın ilerlemesine bir


katkı sağlamamış onun yerine yeni bir mantık anlayışının oluşmasına neden
olmuştur. Deney ve gözleme tümevarımsal metoda karşı mantıkçılarda, evrende
var olan bütün tekleri bilmenin imkansız olduğunu söylemişlerdir.

Kıyasın yeni bir bilgi vermediği iddiasına karşılıkta orta terimle terimler
arası yeni bir bağ kurulmaktadır. Yani sonuçta yeni bir bağ kurulur ve zihinde var
olmayan yeni bir şey elde edilmektedir.

Kıyas yaptığımız zaman sonuç bize neden sorusunun cevabını verir. Neden
sorusunun cevabı da mantıklı olmalıdır. Tümdengelimle elde ettiğimiz sonuç
mantıklı olur. Önermeler arasında mantıklı bağlantılar vardır.

İbn Teymiyye’nin eleştirilerine baktığımız zaman ise onun döneminin


sosyolojik yapısının fikirleri üzerinde ki etkisi bariz gözükmektedir. Onun
eleştirisini iki yönlü inceleyebiliriz. İlk olarak o zamanında yaşamış olan kişilerin
mantık bilimini aşırı yüceltmelerine karşı çıkmıştır. Bilgi edinmede yegane
yöntemin bu olduğunu söylemeleri, diğer yöntemleri kullanmamaları onun
fikirlerinin oluşmasını etkilemiştir. Mantıki kıyas olmadan bilim elde
edilemeyeceği görüşüne karşı çıkmıştır.

İbn Teymiyye’nin diğer eleştirisi mantıki kıyas ile fıkhi kıyas arasında bir
fark olmadığı yönünde olmuştur. Ona göre iki kıyas türünde de öncüllerdeki
bilgiler ne olursa sonuç öyle çıkmaktadır. Yoksa birisi sadece mantıki kıyas
olduğu için kesin bilgi diğeri fıkhi kıyas olduğu için zan ifade etmemektedir.
Öncüllerdeki bilgi zanni ise sonuç zanni olur, yakıni ise sonuç yakıni olur. Yine
o kıyasın yeni bir bilgi vermediğini var olan şeyi ilan ettiğini söylemiştir. Kıyasla
elde edilen bilginin sadece zihinde olduğunu dış dünyada var olmadığını
belirtmiştir.

Tüm bu durumları incelediğimiz zaman eleştirilerin bazıları dönemin


içinde bulunduğu durumlardan doğmuştur. Kıyasa yöneltilen bu eleştiriler onun
tamamen değersiz işe yaramadığını göstermez. Unutulmamalı ki Aristo mantığı
birçok bilimin ilerlemesini sağlamıştır. Aristo mantığını kökten reddetmiş
olsaydık bu eleştirilerin birçoğu olamazdı veya çok daha sonraları ortaya çıkardı.
Bu eleştirilerin bazıları da yeni bir mantık sistemi oluşturmak amacıyla yapılan
eleştirilerdir.
KAYNAKÇA
ALTUNER, İlyas, Descartes’ta Yöntemin Amacı ve Aklın Yönteminin
Kuralları, Iğdır Üniversitesi İlahiyat Dergisi, 2018.
ALTUNER, İlyas, Descartes Felsefesinde Kuşkudan Bilgiye Geçiş ve
Zihnin Kendini KavrayışI, Beytulhıkme An Internatıonal Journal of Philosophy,
2011.
Aristoteles, Birinci Analitikler, çev. Hamdi Ragıp Atademir, MEB,
İstanbul, 1996.
ASLAN, Mehmet Selim, İslam Hukuku Metodolojisinde Mantıki Kıyasın
Değeri, İslam Hukuku Araştırmaları Dergisi, 2020.
BOZKURT, Mustafa, Klasik Mantıkta ve İslam Hukuk Metodolojisinde
Kıyas, 2019.
ÇALDAK, Hüseyin, Kıyas’ın Mantıkta ve İslami İlimlerde Kullanım
Biçimi, C.Ü İlahiyat Fakültesi Dergisi, 2007.
DOĞAN, Özlem, Mantık Klasik/ Sembolik Mantık, Mantık Felsefesi,
İnkılap Kitabevi, 2004.
DUMAN, Soner, Er-Redd Ale’l-Mantıkıyyîn Adlı Eseri Çerçevesinde İbn
Teymiyye’nin Fıkhî Kıyas İle Mantıkî Kıyas Arasındaki İlişkiye Dair Görüşleri,
Hikmet Yurdu, 2010.
DURHAN, Gülümser, Modern Dönem Mantık Çalışmalarında Kıyas’ın
Reddi, 2017.
HACINEBİOĞLU, İ. Latif, ALTUNYA, Hülya, AKBAY, Y. Emre,
KELEŞ, Saliha, İslam Mantıkçılarına Göre Hulfi Kıyasın Bilgi Değeri ve
Denetlenmesi, Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi, 2013.
HASIRCI, Nazım, Kıyasın Değeri Tartışması, Felsefe Dünyası, 2008.
HASIRCI, Nazım, Mantıki Kıyas ile Fıkhi Kıyasın Karşılaştırılması, İslami
İlimler Dergisi Mantık Sayısı, 2010.
İMAMOĞLUGİL, Halil, Necati Öner’e Göre Klasik Mantıkta Akıl
Yürütme, Mantık Araştırmaları Dergisi, 2019.
TURGUT, Hasan, İbn Teymiyye’nin Mantık Eleştirilerinin Kelam İlmi
Açısından Değerlendirilmesi, Kocaeli İlahiyat Dergisi, 2021.
VAKİLOV, Ramin, İbn Teymiyye’nin Kıyas Anlayışı, 2015.

You might also like