Professional Documents
Culture Documents
Sınıf Felsefe Felsefe
Sınıf Felsefe Felsefe
Sınıf
Felsefe
MS 2. Yüzyıl - MS 15. Yüzyıl Felsefesi - 2
1. “Her at güzeldir.’’ cümlesindeki at kavramı ile “At, Avrupa’da 4. Kategoriler varlığa mı, düşünceye mi aittir? Şeyler arasında
yaşar.” cümlesindeki at kavramı ontolojik anlamda birbirinden benzerlikler bularak ve fertleri bir kavram içine alarak sınıf-
farklıdır. Platon ve Aristoteles arasında ilk olarak başlayan bu lar, vücuda gelir. Sınıfları birbirine irca ederek yüksek cins-
büyük tartışma Orta Çağ boyunca da Augustinus ve Aquinolu lere ulaşılır. Örneğin Ali’nin arabası, şuradaki araba, karşı
Thomas gibi etkin isimlerin ayrılıklarıyla devam etmiştir. evin arabası şeklindeki bir belirtme ancak araba kategorisi-
Bu parçadaki tartışmaların zeminini oluşturan prob- nin varlığına delalet eder. Bu hususta Aristo’nun açık seçik
lem aşağıdakilerden hangisidir? olmayışı Orta Çağ filozoflarını tartışmalara götürmüştür.
Parçada bahsedilen problem aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tümeller ve tekiller problemi A) Doğruluk B) Varoluş C) Tümeller
B) Gerçeklik ve doğruluk problemi D) Gerçekçilik E) Duyumlar
C) Madde ve ruh problemi 5. Skolastik felsefede din ile felsefe, vahiy ile akıl arasında
D) Akıl ve inanç problemi yakın bir ilişki söz konusu olmuştur. Skolastik felsefe ilk başta
E) Nicelik ve nitelik problemi dine rakip hatta vahyin düşmanı olarak görülmesine rağmen
daha sonra Hristiyan etiğiyle beraber anılmaya başlanmış
ve gerçekten Hristiyanlığı anlamaya çalışan bir felsefe
2. Özellikle son dönemlerde şehirlerden kaçıp kır yaşamını
olarak gelişmiştir. Patristik felsefede ise özellikle Augustinus
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
3. Skolastik felsefe, aklın Hristiyan vahyinin hizmetine ko- olarak adlandırılan bilgileri yeniden açığa çıkardı ve yeni-
şulmasından oluşan ve Hristiyan teolojisi ve Antik Yunan den sundu. Eğer Hypatia ve Theon olmasaydı Batlamyus,
düşüncesinin etkileşimiyle Hristiyan felsefesinin ikinci dö- Öklid ve diğer Yunanlı matematikçilerin eserleri günümüze
nemini temsil eder. Patristik döneme daha çok Platoncu ulaşmayacaktı. Kendisi ve babası Batlamyus’un astronomi
bir bakış açısı hâkim olmuş, bu evrenin Hristiyan filozofla- kitaplarını düzenlediler ve yorumladılar. Ortaya çıkardıkla-
rı Aristoteles’i pek ihmal etmişlerdir. Skolastik felsefe dö- rı, canlandırdıkları bilgileri, öğrencilerine aktardılar. Yorum-
nemine ise Aristotelesçi bir bakış açısı egemen olmuştur. ların bir tanesinin girişinde babasının, “Bu baskı filozof olan
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi parçadan çıkarı- kızım Hypatia tarafından hazırlanmıştır.” yazdığı bilinir.
labilecek bir sonuçtur? Bu parçadaki dönemle ilgili aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Orta Çağ felsefesinde Platon daha etkili olmuştur. A) Roma bilim ve felsefe bakımından en gelişmiş şehirdir.
B) Aristoteles’e ait eserler Latinceye daha geç çevrilmiştir. B) Latince bilim dili olarak kabul edilmiştir.
C) Hristiyan felsefesi Antik dönem izleri taşır. C) Orta Çağ yalnızca dogmaların hâkim olduğu bir dönem
D) Skolastik felsefeye İslam filozoflarının hiçbir etkisi olmamıştır. olmuştur.
E) Skolastik felsefeye Aristoteles ve Platon eşit oranda katkı D) Bilim insanları özgür bir ortamda eğitim vermiştir.
sağlamışlardır. E) Geçmiş dönemin düşünürleri bu döneme katkı sağlamıştır.
10 11. Sınıf
Felsefe
MS 2. Yüzyıl - MS 15. Yüzyıl Felsefesi - 2
7. Bu alanda tartışma konusu oldukça geniştir. Nedeniyse bu 10. Anselmus, Tanrı’nın var olduğuna dair delile Tanrı kavra-
görüşün oldukça eski olmasıdır. Bunun ilk ve basit şekillerini mının kendisinden doğrudan ulaşılabileceğini savunmuş-
Platon’un kanunlarında görmek mümkündür. Aynı zamanda tur. Ona göre, Tanrı kendisinden daha yetkini düşünüle-
Aristoteles’in Metafizik’inde de görmek mümkündür. Örne- meyen, tasavvur edilemeyen bir varlıktır. İfade edildiği
ğin Aristoteles hareketi, en son noktada, hareket etmeyen şekliyle yetkin varlık fikri bütün insanlarda vardır. Ancak
hareket ettiriciye dayandırarak açıklamaktadır. Bu felsefe en yetkin varlık olarak Tanrı fikrinin sadece zihnimizde
tarihinde oldukça etkin bir fikirdir. olduğunu kabul etmek, daha yetkini düşünülemeyen var-
Parçada açıklaması yapılan kavram aşağıdakilerden lık tanımıyla çelişki yaratır. Çünkü hem zihinde hem de
hangisidir? zihin dışında var olan, sadece zihinde var olandan daha
A) Ontolojik kanıt yetkindir. O hâlde Tanrı, hem zihinde bulunan bir kavram
hem de zihnin dışında var olan olarak vardır.
B) Kavramcılık
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
C) Tümeller problemi
A) Tanrı kavramının kendisi Tanrı’nın zihin dışında da va-
D) Kozmolojik delil rolduğunu göstermez.
E) Stoacılık B) En yetkin varlık olarak Tanrı zihindeki tüm diğer kav-
ramların kaynağıdır.
Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
C) Tanrı’nın varlığı deneyime başvurmaksızın apriori bir
8. Augustinus, dünyadaki kötülük ile tanrısal yetkinlik arasın-
yöntemle ispatlanabilir.
daki olası uyumsuzluk sorununu çözmeye odaklanır. Ana
sorusu, “Tanrı kötülüklere neden olur mu?” sorusudur. Bu D) Tanrı’nın varlığı zihinde diğer kavramlara başvurma-
bağlamda kötülüğü edimsel ve kavramsal açılardan iki- dan ispat edilemez.
liklere ayırır. İlk olarak kötülüğe neden olmak ile kötülüğe E) Mükemmel bir dünyanın varlığından yola çıkılarak
uğramayı birbirinden ayırır. Ona göre Tanrı’nın, iyilikse- Tanrı’nın varlığı ispatlanabilir.
verliği ve adaletli oluşu nedeniyle kötülüğe neden olduğu (2020 TYT)
söylenemez. Bu noktada kötülüğü kavramsal olarak ah-
laksal ve fiziksel/doğal kötülük olarak ikiye ayırır. Ahlaki
kötülük, günah olarak belirlenir. Fiziksel/doğal kötülük ise
insanın başına gelen, afetleri de kapsayan kötülüklerdir.
Bu bağlamda akıl ve istenç sahibi insan, kendisine verilen
bu yetileri amacına uygun kullanmayarak ahlaki kötülüğe
düşmektedir.
Buna göre, Augustinus için ahlaki kötülüğün gerek-
çesi aşağıdakilerden hangisine bağlıdır? 11. Augustinus, “Mutlak olarak iyi olan ve her şeye gücü
A) Tanrının tüm kötülüklerden insanı sorumlu tutmamasına yeten bir Tanrı kötülükleri neden yaratmıştır?” sorusuna
B) İnsanın doğal olanla uyumlu olmayışına “Tanrı kötülüğü yaratmadı çünkü kötülük bir ‘şey’ değil,
●