You are on page 1of 26

FOSİL

YAKITLAR
ve
ÇEVRESEL ETKİLERİ
FOSİL NEDİR?
 Fosil, nesli tükenen canlıların uzun yıllar boyunca bozulmadan
günümüze ulaşan kalıntılarıdır.
FOSİL YAKIT NEDİR?
 Fosil yakıtlar, canlı kalıntılarının (hayvan ve bitki
kalıntılarının) milyonlarca yıldır toprak altında ayrışması
sonucunda meydana gelen enerji kaynağıdır.
 Yerkabuğunun katmanları içerisinde havasız ortamlarda
kalarak yüksek basınçlarda fosilleşmesiyle oluşan
yakıtlardır.
FOSİL YAKITLARIN
KULLANIM ALANLARI
 Fosil yakıtlar günümüzde yoğun olarak kullanılan enerji
kaynaklarındandır.
 Fosil yakıtlar fabrikaların çalıştırılması, elektrik üretilmesi,
araçların çalıştırılması, ısınma, mutfak ihtiyaçlarının
karşılanması gibi çeşitli alanlarda kullanılabilir.
 20 ve 21. yüzyılda dünya çapındaki teknolojik
gelişmelerle, fosil yakıtlardan elde edilen enerjiye olan
ihtiyaç artmaktadır.
 Özellikle petrolden elde edilen benzin, dünya çapında
ve bölgesel olarak büyük çatışmaların ana sebebi
haline gelmektedir.
 Dünya çapındaki bu enerji ihtiyacının artması ile çözüm
arayışları, yenilenebilir enerji kaynaklarına doğru
yönelmiştir.
KÖMÜR, PETROL
DOĞALGAZ
Energy Information Administration, 2007 yılında dünyada
birincil enerji kaynaklarının %86,4'ünün fosil yakıtlar olduğunu
belirtti.
Fosil yakıtların yakılmasıyla 21,3 milyar ton CO2 açığa çıktığı
ancak bunların doğal kaynaklarca yaklaşık yarısının emile
bildiği yani net olarak havaya 10,65 milyar ton CO2 salındığı
araştırılmıştır.
 Dünya fosil yakıt
rezervinin yüzde 63,7’sini
kömür, yüzde 18,2’sini
petrol, yüzde 18,1’ini
doğal gaz
oluşturmaktadır.
 Fosil yakıtların genel
dağılımı incelendiğinde,
sıvı ve gaz yakıt
rezervleri dünyanın belirli
coğrafi bölgelerine
yoğunlaştığı, kömürün
ise düzenli bir dağılım
gösterdiği ve üretiminin
50’den fazla ülkede
gerçekleşmektedir.
KÖMÜR
 Fosil yakıtların katılaşmış ve sıkıştırılmış hali kömürdür.
 Ortaya çıkışı milyonlarca yıl süren kömürün,
bataklıklarda bulunan bitkisel atıklardan oluştuğu
tahmin edilmektedir.
 Kömür, çoğunlukla karbon, hidrojen ve oksijenden oluşan
az miktarda kükürt ve nitrojen içeren bir enerji
hammaddesidir.
 Kömür, dünyanın en büyük enerji
potansiyeline sahip fosil kaynak
türüdür.
 2006 yılı itibariyle dünya kömür
rezervleri 909 milyar ton olarak
hesaplanmıştır.
 Rezervlerin yüzde 67’si dört ülkede
bulunmaktadır:
 ABD (yüzde 27), Rusya (yüzde 17),
Çin (yüzde 13), Hindistan (yüzde
10). 1990 yılında 1,174 milyar ton
olarak hesaplanan dünya kömür
rezervleri 2000 yılında 1,083
milyar tona ve 2006 yılında 909
milyar tona düşmüştür.
PETROL
 Petrol fosil yakıtların sıvılaşmış halidir.
 Deniz altındaki bitki ve canlılarının
çürüyerek yer tabanında birikmesi,
zamanla deniz sularının çekilmesine bağlı
olarak bu kalıntıların toprak ve kumla
kaplanması, daha sonra da sıcaklık-basınç
etkisiyle ayrılması sonucu meydana
gelmiştir.
 Bugün dünyanın önemli enerji ve sanayi
hammaddelerinden biri olan petrol ve yan
ürünleri hemen hemen bütün alanlarda
kullanılan çok önemli bir enerji kaynağıdır.
 Petrol, değişik oranlardaki katı, sıvı ve gaz
hidrokarbonların karışımından oluşur.
PETROLÜN KULLANIM ALANLARI
 Ham petrolün kullanım alanı sınırlıdır.
Fakat petrol işlendikten sonra elde edilen
ürünlerin değeri ve kullanım alanı da
artmaktadır.
 Günümüzde petrolün işlenmesiyle 80
bine yakın ürün elde edilmektedir.
 Otomobillerden uçaklara kadar hemen
hemen tüm araçların çalışması için
petrole ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca
kurulan ve gelişen petrokimya sanayinde
petrolün pek çok yan ürünü
üretilmektedir.
 Ancak en çok kullanıldığı alanlar ulaşım
ve enerjidir.
 Petrolün işlendiği yere rafineri denir. Ham
petrol işlendikten sonra elde edilen
ürünler önem sırasına göre; Benzin, Fuel
Oil, Motorin, Lipit Petrol Gazı (LPG), Jet
Yakıtı ve Asfalttır.
DOĞAL GAZ

 Fosil yakıtların gaz şeklindeki


çeşidi doğal gazdır.
 Doğal gaz yerkabuğunun
altında, belli jeolojik
oluşumlarla gerçekleşen,
metan ve hidrokarbonlardan
oluşan yanıcı, renksiz, kokusuz
ve havadan hafif bir gaz
karışımıdır.
 Doğal gaz yer altında birikmiş
büyük yataklar şeklinde
bulunur.
 Doğalgaz, milyonlarca yıl önce
yaşamış bitki ve hayvan
artıklarının zamanla yeryüzü
kabuğunun derinliklerine gömülüp
kimyasal dönüşüme uğraması
sonucu oluşur.
 Kaynağından çıkarıldığı haliyle
herhangi bir işlemden
geçirilmeksizin kullanılabilmektedir.
 Dünyanın değișik bölgelerinde
bulunan doğal gaz rezervleri 2007
yılı sonu itibariyle 177,36 trilyon
m3 olarak hesaplanmıștır. Rezerv
sıralamasında Orta Doğu yüzde
40,3 payı ile dünyanın birinci
büyük doğal gaz rezerv bölgesidir.
FOSİL YAKITLARIN AVANTAJLARI
Günlük yaşantımızda birçok fayda
sağlayan fosil yakıtlar sanayi tesisleri,
otomobil ve makineler dahil olmak
üzere birçok alanda kullanılmaktadır.
Fosil yakıtların sağladığı avantajlar
şunlardır:
 Doğada bolca bulunmaları
 Verimli ve güvenilir enerji
 Yüksek kaloriye sahip kömür ile
ısınma ihtiyacının karşılanması
 Doğalgaz ile ısınma ihtiyacının
karşılanması
 Rafine edilmiş petrol ile ulaşım
ihtiyacının karşılanması
 İstihdam sağlama
FOSİL YAKITLARIN İNSANLAR
ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Fosil yakıtların zararları arasında en
önemli olan etkenlerden bir tanesi
de insanlar üzerindeki etkilerdir.

Fosil yakıtların yanması ile birlikte


yayılan gazlar ve fosil parçacıkları
birçok kişide solunum yolu
hastalıklarına neden olabilir. Bu
durum başta kanser olmak üzere
birçok hastalığa davetiye
çıkarmaktadır. Sonuç olarak ise çok
sayıda kişinin erken ölümüne sebep
olmaktadır.
FOSİL YAKITLARIN ÇEVREYE ZARARLARI
 Fosil yakıtların kullanımı havanın kirlenmesine neden olur.
 Kirlenen hava belirli bir süre sonra asit yağmurlarına
dönüşmekte ve asit yağmurları da çevredeki bitki örtüsünün
yok olmasına neden olmaktadır.
 Ayrıca bu asit yağmurları akarsular ve nehirlere de aktığı için
buradaki canlılarda asit yağmurları ile beraber yok olmaktadır.
 Ozon tabakasının incelmesine neden olur.
 Fosil yakıtların belki de en büyük zararlarından bir tanesi olarak
ozon tabakasını delmesi gösterilir. Çünkü ozon tabakasının
delinmesi dünya üzerindeki tüm canlıların hayatını tehlikeye
sokmaktadır.
 Delinen ozon tabakası aynı zamanda küresel ısınmaya ve bu
da buzulların eriyerek dünyanın sular altında kalmasına neden
olacaktır.
 Havadaki oksijenin azalmasına ve
karbondioksitin artmasına neden
olur.
 Azalan oksijen miktarı canlıların
yaşamını tehlikeye sokmaktadır.
 Petrol savaşlarına neden
olur. Her geçen gün petrole
olan bağımlılığın artması
beraberinde savaşları da
getirmektedir.
 Günümüzde dahi petrol için
savaşlar yapılmaktadır. Bu da
fosil yakıtların zararları
arasında gösterilebilir.
FOSİL YAKITLARIN ÇEVRESEL ETKİLERİ
Hava Kirliliğine Etkileri
Dünyanın en büyük enerji kaynağı olan fosil yakıtların direkt olarak hava
kirliliğine yol açtığı söylenebilir. Çünkü fosil yakıtlar yanması ile birlikte
karbondioksit ortaya çıkar.
Dünya üzerinde çok fazla miktarda fosil yakıt kullanıldığı için atmosferde
bulunan karbondioksit oranı yükselir. Tüm bunların sonucunda ise hava kirliliği
meydana gelir.
Bunun dışında dünyanın temel sorunlarından bir tanesi olan küresel ısınmanın
başlıca nedenlerinden bir tanesi oldukça fazla miktarda fosil yakıtların
kullanılmasıdır.
Havaların aşırı bir şekilde soğuması ve aşırı şekilde ısınması ve farklı doğa
olayları bu sebeplerden dolayı değişen iklim dengesinden kaynaklanmaktadır.
Su Kirliliğine Etkileri

Su kirliliğinin başlıca etkenlerinden bir tanesi de fosil


yakıtlardır.
Fosil yakıtlı olan enerji santrallerinin ve farklı ısı tesislerinin
soğutma suyuna ihtiyacı vardır.
Isınan suyun yeniden kaynağa deşarj edilmesi sonucunda
suların ısınıyor olması su kirliliğine örnektir.
FOSİL YAKITLAR İÇİN YAPILAN
BAZI SAVAŞLAR

Amerika – Irak savaşı petrol için


yapılan en önemli savaşlardan
birisidir.
Amerika, Avrupa – Libya savaşı;
Dünyanın en kaliteli petrolü olan
Libya Petrolü için yakın zamanda
yapılan en önemli savaşlardan
birisidir.
FOSİL YAKIT KULLANIMI AZALTMAK İÇİN
ÖNERİLER
 Güneş enerjisi kullanımı teşvik
edilmeli ve güneş panellerinin
sayısını arttıracak çalışmalar
yapılmalıdır.

 Yenilenebilir enerji yatırımları


teşvik edilmeli, bu projeler
desteklenmelidir.

 Yenilebilir enerji üretimi için AR-


GE çalışmalarına daha çok pay
ayrılmalıdır.

 Enerji tasarrufu yapmalı,


gereksiz ve boş yere enerji
tüketimi önlenmelidir.

 Rüzgar enerjisi üretimi uygun


yerlerde yaygınlaştırılmalıdır.

You might also like