You are on page 1of 18

SİYASİ TARİH

Sumerler (kent devletleri) ve Etiler – Bu uygarlıkların katkıları


 İlkel de olsa belirli bir siyasal kuram ve siyasal bağlılık duygusu
 Gelişmiş bürokrasi, profesyonel askerler
 Gelişmiş yönetim teknikleri
 Ticaret ve tüccar sınıf
 Hammurabi döneminde gelişmiş bir hukuk anlayışı
 Din adamları ve tartışmalı siyasal yetkileri

Helenizmin genişlemesiyle başlayan ve Roma İmparatorluğu ile devam eden ve hatta


günümüze kadar dünyayı etkileyen 3 önemli yapısal düşüncenin varlığı ortaya çıktı. Bunlar;
a. Mezopatamya, Mısır Çin ve Hint uygarlıklarının katkılarıyla, Batı Anadolu’da bilimsel
düşüncenin başlaması,
b. Makedonya’da ve daha sonra Roma’da Ortaya çıkan “dünya politikası” kavramı, yani
uygarlığın global bir nitelik kazanması,
c. Evrensel tanrı anlayışının ortaya çıkmasıdır.

Haçlı seferleri (1094-1270) 9 Adet


Sebepleri;
Dini İttifak
Avrupa’nın içinde bulunduğu yoksulluk,
Türklerden kaynaklanan korku ve endişe,
Asilzadelerin yağma ve macera hevesleri
Sonuçları;
Dini Sonuçları; Kudüsün ele geçirilememesi inançların zayıflamasına ve papaların nüfuzlarının
azalmasına sebep oldu.
Siyasi Sonuçları; Türklerin Avrupa’ya geçişlerini geciktirdi.
Sosyal Sonuçları; Harbe katılan bir çok derebeyi geri dönemediği için Avrupa’da derebeylik
zayıfladı. Halk arasında sınıf farkları büyük ölçüde ortadan kalktı ve sosyal yapıda önemli gelişmeler
başladı.
İktisadi Sonuçları; Deniz Ticareti canlandı ve Akdeniz ülkeleri büyük bir zenginliğe kavuştu.
Pusula, kağıt, top barutu gibi büyük icatlar ile çeşitli yenilikler (yel değirmeni) Avrupalıların da
hizmetine girdi.
Haçlı Seferleri Sonucunda; Temeli Orta Asya’ya dayanan Türk Medeniyeti özellikle Büyük
Selçuklu Devleti ile üstünlük kazandı ve yaygınlaştı. Bu dönemde Anadolu tekrar uygarlığın merkezi
oldu.

AVRUPANIN ÜSTÜNLÜĞÜ DÖNEMİ 1600-1950


Avrupada 11.yy dan sonra yetki mücadeleleri
 Hrıstiyanlık
 Ulusal Monarşiler
 Feodal Prenslikler
 Kent-Devletler

Yakın Çağ’ın vasıflarını veren gelişme ve değişikliklerin sebeplerinden biri aşağıdakilerden
hangisidir?(99)
 Barutun icadı ve topla kullanılması.
 Pusulanın keşfi
 Matbaacılığın Avrupa’da yayılması.

Rönesansın temel anlayışları


o Yeryüzü ilgi çekici ve araştırılmaya değerdir
o İnsan güçlüdür ve büyük başarılar elde edebilir
o İnsanın sürekli faal olması onurlu bir şeydir
o Gerçek güzeldir

1
Aslında Türkler ve Müslümanlar tarafından bilinen, ancak Avrupalılarca henüz tespit
dilmeyen Hindistan ve doğuya giden dört yol mevcuttu. Bu yollar ve bu yolları kullananlar
şunlardır;
 Afrika’nın güneyinden dolaşarak Hindistan’a giden yol  Portekizler,
 Amerika’nın kuzeyini dolaşarak Doğu Asya’ya varan yol (Hindistan’ı arayan İngilizler,
Fransızlar, Hollandalılar, Ruslar)
 Avrupa ve Asya’nın kuzeyini takip eden yol  İngiltere ve Hollandalılar.
 Amerikanın güneyini takip ederek Asya’nın doğusuna ulaşan yol  Kristof Kolomp ve
İspanyollar)

16. ve 17. Y.Y. da Avrupa’da beş önemli olay dikkat çekicidir.


 Din konusunda çıkan anlaşmazlıklar ve Avgusburg Barış Antlaşması (1555).
 Otuz yıl Savaşları (1618-1648) ve Westphalia Barış Antlaşması (1648)
 İspanya-Fransa Savaşı ve Pirene Antlaşması (1648-1660)
 İngiltere’de “Haklar Bildirisi-Bill of Rights” (1698) ve Liberalizm.
 İspanya veraset savaşları ve Utrecht Barışı (1713).

Yedi Yıl Savaşları (1688-1763)


 Amerika’da 2 önemli mücadele
o Başta İngiltere ve Fransa, Avrupa devletlerinin kıt’ada üstünlük kurma teşebbüsleri,
o İngiltere ile koloniler arasındaki bağımsızlık mücadelesidir.
 İngiltere, Amerika kıt’asında Fransa’yı yedi yıl savaşları ile mağlup etti.
 Amerikan kolonileri 4 Temmuz 1776’da “Bağımsızlık Bildirisi”

OSMANLI DURAKLAMA VE GERİLEME


Sokullu’nun ölümü ile Viyana’nın tekrar kuşatılmasına kadar geçen dönem
Duraklama Dönemi (1579-1683)
İç İsyanlar - Celali isyanları
İran Savaşları – Kasr-r Şirin 1639
Lehistan ve Avusturya seferleri – Zitvetoruk 1609

Gerileme Dönemi (1683-1792)


Viyananın tekrar kuşatılması-1787-1793 Osmanlı Rus Savaşı

Viyana kuşatması ve Karlofça Anlaşması (26 Ocak 1699)


İngiltere, Hollandanın arabuluculuğu
Türklerin Avrupa’da geri çekilme, Avrupa devletlerinin ise, mukabil taarruzları dönemi başladı.

Osmanlı-Avusturya savaşı ve Pasarofça Anlaşması (1718)


Osmanlı-Rus Savaşı ve Belgrad Anlaşması (1739)
Aracılık rolü üstlenen Fransa’ya 1740 Anlaşması ile de bu tarihe kadar Osmanlı
Padişahlarının kendi şahısları ile sınırlı olan kapitülasyon hakları devamlı bir statüye kavuşturuldu.

1769-1774 Osmanlı-Rus savaşları sonunda 1774 Küçük Kaynarca Anlaşması;


 Ortdodokslar üzerinde Rusya’ya himaye
 Ruslar Kapütilasyon hakkını, Rus ticaret gemileri Boğazlardan serbestçe geçiş hakkı kazandı.

1787-1793 Osmanlı Rus Savaşı


 Fransiz ihtilali çıkınca bu savaş Rusya ile 1793’teki Ziştov Muahedesi ile sona erdi. Avusturya
ile 1792 Yaş Muahedesi yapıldı.

2
1791-1878’e kadar Rus tehlikesine kadar İngiltere’ye dayanma, 1888-1918’e kadar da Rus İngiliz
tehlikesine karşı Almanyaya dayanma şeklinde oldu.

1699 yılından itibaren bilhassa Rusya’nın tehdidi altına girmeye başlayan Osmanlı Devleti zaman
zaman diğer Avrupa devletlerinin de münferit veya çok yönlü tehditlerine maruz kaldı. Bunlar;
 Boğazlar üzerinde İngiliz Rus mücadelesi,
 Balkanlar üzerinde Avusturya Rusya mücadelesi,
 Mısır üzerinde İngiliz Fransız mücadelesi,
 Orta doğu toprakları üzerinde Alman İngiliz mücadelesidir.

Napolyon, Kampo Farmiyo Anlaşması (1797) ile Arnavutluğu ele geçirmiş ve Osmanlı Devleti ile
sınır komşusu olmuştu.

Sırp İsyanları 4 Şubat 1804


1812 Bükreş Anlaşması
Sırbistan’a içişlerinde serbestlik
Sırbistanın bağımsızlık hareketi; özellikle Yunan bağımsızlık hareketini tahrik etti.
Sırp isyanları, sınırlı bir faaliyetten ziyade bir milli akımlar mücadelesi şekline dönüşmüş ve tüm
1828-1829 Osmanlı-Rus Harbi - 1829 Edirne Barış Anlaşması
Ruslar Anadoluda Erzurum’a batıda Edirne’ye kadar ilerledi.
Edirne Barışı 1774 Kaynarca Anlaşmasından sonra Osmanlının imzaladığı en ağır anlaşmadır.
Barışın ağırlık noktasını Bağımsız bir Yunan Devleti kurulması oluşturmaktadır.

Rusya ile Hünkar İskelesi Anlaşması (1833)


Osmanlı devleti Mısır valisinin isyanına karşı koyabilmek için Rusya’nın yardım ve himayesine
sığındı. Anlaşmaya göre Rusyaya bir saldırı durumunda Osmanlı boğazları kapatacaktı.
Londra Anlaşması 1841
Avusturya, Fransa, Prusya, Rusya ve İngiltere 15 Temmuz 1840’da Londra’da Londra
protokolunu imzaladılar. 13 Temmuz 1841’de imzalanan Londra Boğazlar sözleşmesinin esasları;
 Osmanlı devleti barış durumunda eskiden olduğu gibi yabancı devletlerin savaş gemilerini
Boğazlardan geçirtmemeyi taahhüt eder.
 Osmanlı devleti, eskiden olduğu gibi dost ülkelerin hizmetinde bulunan hafif savaş
gemilerinin Boğazlardan geçişine izin verilebilir.
 Osmanlı devleti, dostluk ilişkileri içinde bulunan tüm devletleri bu anlaşma hükümlerine
uymaya davet eder.
 Anlaşma iki ay içinde onaylanır ve imzacı tüm devletler, anlaşma hükümlerine uymayı
taahhüt eder.
1841 Londra Boğazlar sözleşmesiyle, Boğazların barış zamanında savaş gemilerine kapalılığı
uluslar arası yükümlülük altına alınmıştır. İngiltere ise en kazançlı ülke durumuna gelmiştir.

Kırım Savaşı (1853-1856) - ISLAHAT FERMANI


Paris Anlaşması (30 Mart 1856)
Osmanlı devleti Avrupa devletler topluluğunun bir üyesi olacak, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı
Avrupa devletlerinin ortak garantisi altına konacaktır. Karadeniz tarafsız olacaktır.

1877-1878 Osmanli Rus - Ayastefanos (Yeşilköy) Barış Anlaşması (1878)


Bulgaristan 1908 II nci Meşrutiyetin ilanı üzerine Bağımsızlığını ilan etti.
Berlin Anlaşması (1878)
Ayastefanos anlaşmasından İngiltere, Avusturya ve Almanya rahatsızlık duydu ve Bismarkın
önerisiyle kongre yapıldı. Ayastefanos Anlaşmasını tasfiye etmiştir. Doğu Anadoluda Kars, Ardahan
Batum Rusyaya bırakıldı.Eleşkirt ve Doğu Beyazıt bölgeleri Osmanlılara iade edildi.
Bu tarihten itibaren devletin parçalanması yönünde İngiltere de çaba harcamaya başladı. 4
Haziran 1878 Anlaşmasıyla Kıbrısı işgal etti.

3
I.Balkan Savaşı 1912-1913
Öncesinin İtalya’nın 1911’de Osmanlı toprağı olan Trablusgarp’a asker çıkardı.1912’de
imzalanan Uşi Anlaşmasına göre; Trablusgarp İtalyaya terkedildi, oniki ada ise balkan savaşı
sonuçlanıncaya kadar koşulu ile İtalya’ya bırakıldı. En karlı çıkan devlet Yunanistan oldu.
Londra Anlaşması hükümlerine göre; 30 Mayıs 1913
 Yunanistan, Selanik ve Güney Makedonya ile Giriti,
 Sırbistan, Orta ve Kuzey Makedonyayı,
 Bulgaristan ise, Trakyayı, Kavala ve Dedeağaç dahil bütün Trakya sahillerini aldı.
 Osmanlı devletinin hududu da Midye Enez Hattı olarak tespit edildi.

II.Balkan Savaşı
 Balkan devletleri aralarında gerçekleşti. Bükreş Anlaşması ile bittiç
 Bulgaristan ile İstanbul Anlaşması (1913); sınır Meriç nehri oldu.
 Yunanistan ile Atina Anlaşması (1913); Yun.ın balkanlarda elde etiği topraklar kabul
edildi.
 Sırbistan ile, Sırbistan’da kalan Türklerin durumu ile oldu.

FRANSIZ İHTİLALİ VE AVRUPA


28 Ağustos 1789’da İnsan Hukuki beyannamesi açıklandı.

Fransız İhtilalinin Sonuçları; Fikir akımlarını üç kısımda incelemek mümkündür.


Hürriyetçilik hareketi veya liberalizm,
Milliyetçilik hareketi veya Nasyonalizm,
Sosyalizm hareketidir.

VİYANA KONGRESİ 1815


Fransız İhtilali ve Napolyon Savaşları ile Fikri, Siyasi, Ekonomik ve Sosyal yapısı tamamen
bozulan Avrupa’nın yeniden şekillendirilmesi ve yapılanmasıdır. Avusturya Başbakanı Metternich’in
yeni Avrupa politikası üç temel görüşe dayanıyordu.
 Orta Avrupa görüşü; Avusturya’nın önderliğinde Rusya ve Fransa’ya karşı İngiltere ile
ittifak
 Batıdan gelebilecek yeni ihtilal hareketlerine karşı dörtlü ittifak, (İngiltere, Rusya, Prusya)
 Tüm Avrupa’da iç ve dış barışın korunması için beşli ittifak,(Fransa’yı ekle)
Viyana düzeninin zayıf yönü ulusçuluğu yadsımasıdır. Sınırlar ulusların doğal sınırları değildi.

1815 Viyana Kongresinin Sonuçları


 Iki taraflı diplomasi yerini çok taraflı diplomasiye bıraktı.
 Böylece Konferanslar Sistemi veya Kongre sistemi ortaya çıktı.
 İsviçre 22 kantondan oluşan bağımsız ve sürekli tarafsız devlet haline getirildi.

Şark meselesi adlı politik terim ilk kez 1815’de toplanan Viyana Kongresinde gündeme getirildi

ALMAN VE İTALYAN BİRLİKLERİ


1848 ihtilaleri ile İtalya Fransa ile birlikte Avusturya’yı mağlup etti. 1859,’da Zürih barışı yapıldı.
1870’de Roma ve 1886’da Venedik’in iştiraki ile İtalyan Birliği tamamlanmış oldu.

1848 ihtilalleri sonunda Alman halkı 2 düşünce etrafında toplandı.


 Tüm Almanya’nın Cumhuriyet şeklinde birleşmesi
 Almanya’nın Prusya’nın liderliğinde birliğini oluşturmasıdır.

Sedan savaşı (1870);(Frankfurt Anlaşması)


Prusya başkanı Bismark Fransa’yı Sedan Savaşında yenilgiye uğrattı. Prusya kralının Alman
imparatorluğuna getirilmesi, ve Alman milli birliğinin kurulmasıdır. Bu durum yine de Alman ikiliğini
giderememiştir. Aslında Almanya Avusturya ve Prusya arasında paylaşılmış oldu.

1871’den sonra Alman politikasının barışın korunması ve Fransa’nın yalnız bırakılmasıdır.

4
I.DÜNYA SAVAŞI
Savaşın temel nedenleri
 Emperyalizm ve sömürge alanlarının biterek çatışmanın Avrupaya taşınması
 Almanya’nın güvenlik sorunu (Rusya-Fransa iki cepheli savaş tehdidi)
 Uluslararası güvensizlik
 Uluslararası örgütlenmenin olmayışı
 Osmanlı Mirası üzerinde çatışma
Birinci Dünya Savaşının Dönüm Noktaları,
 1914’deki Birinci Marn Meydan Muharebesi (Fransa’da),
 Ekim 1917 Rus İhtilali ve Rusyanın Savaştan çekilmesi
 ABD’nin 2 Nisan 1917’de savaşa katılma kararı alması
 1918’deki ikinci Marn Meydan Muharebesi

2 Ağustos 1914 tarihli, Türk-Alman İttifak Anlaşması


Birinci maddede, Bu iki güç halihazırda Avusturya Macaristan ve Sırbistan arasındaki çatışmada
kat’i bir tarafsızlık izlemeye karar vermişlerdir denmekle beraber; ikinci maddede Rusya müessir
askeri müdahalelerde bulunur ve bu durum Almanya için Avusturya Macaristanla ittifak sebebi
(Casus Foederis) oluşturursa bu ittifak sebebi Türkiye için geçerli olacaktır deniliyordu. Daha imza
günü Casus Foederis Osmanlı devleti için yürürlüğe girmiş denilmekteydi.
29 Ekim 1914’de Almanya’dan alınan Yavuz ve Midilli (Goben ve Breslau) gemilerinin başındaki
Alman komutan Odessa ve Sivastopol’u topa tutarak Osmanlı’yı savaşa sokmuştur.

Osmanlı devletinin açtığı cepheler; Kafkas Cephesi, Kanal cephesi, Irak cephesi, Filistin Cephesi,
Çanakkale cephesi, Galiçya ve Avrupa cephesi,

Brest-Litovsk Anlaşması (3 Mart 1918)


Rusya ile İtilaf devletleri arasındaki anlaşmaya göre; Rusya, Doğu Anadoluda işgal ettiği yerler
ile 1878 Berlin Anlaşmaları ile Ruslara terk edilen Ardahan, Kars ve Batum Osmanlı devletine
devredilecekti. Ayrıca, Ukrayna Almanların yardımı ile bağımsız oluyordu. Devrimde sonra yeni Rus
yönetimi Rusyanın Osmanlı devletini paylaşmak için yaptığı gizli anlaşmaları açıkladı. Bunlar;
 Anadolunun Akdeniz kıyılarını İtalyanlara verilmesini öngören 1915 tarihli Londra
Anlaşması,
 Tarihte ilk defa Boğazlar Bölgesinin Ruslara bırakılmasını esas alan 9 Mart 1915 tarihli
İngiltere, Fransa ve Rusya arasındaki gizli anlaşma;
 Güney ve Güneydoğu Anadolu ile Suriye, Musul, Kilikya, Lübnan bölgesini Fransaya, İran,
Irak ve tüm Arap yarımadasının İngilte’nin nüfuzuna bırakan Skyos-Picot Anlaşması idi.
 St.Jean de Maurienne anlaşması İngiltere, Fransa ve İtalya arasında yapılmış ve İtalya’ya
ilave olarak İzmir-Kayseri ve Mersin bırakılmıştır
 Balfour Deklarasyonu Filistin’de bir yahudi devletinin kurulmasının İngiliz hükümeti
tarafından destekleneceğini ifade eder.

Savaş sonu Anlaşmaları


 Almanya ile Versailles Barış Anlaşması (28 Haziran 1919) Almanlar DİKTAT adını vermiştir.
 Avusturya ile Saint Germain Barış Anlaşması (10 Eylül 1919)
 Bulgaristan ile Neulliy Barış Anlaşması (27 Kasım 1919)
 Macaristan ile Trianan Anlaşması (4 Haziran 1919)
 Osmanlı ile Sevr Anlaşması (10 Ağustos 1920)
I. Dünya Savaşının Sonuçları
 Endüstri, işçiler ve hükümet arasındaki siyasal işbirliği deneyleri, Faşistler, komünistler ve bazı
demokrat politikacılar tarafından arzulanan yeni bir devlet anlayışını getirdi.
 Savaş ve savaş sonrasının acı ve olumsuz propagandaları çok yakında yeni bir savaşın
geleceğini haber veren nefret duyguları uyandırdı.
 Savaş öncesi döneminin refahını temsil eden kredi sistemi zedelendi. Para değerlerinde büyük
dalgalanmalar dönemi başladı.
 Demokrasi dünyasının güç ve etkisi ABD’ye geçti.

5
Kİ DÜNYA SAVAŞI ARASI DÖNEM
Bu dönem 3 başlık altında incelenebilir
o Barış anlaşmalarının korunmaya çalışması dönemi (1919-1924)
o Lokarno dönemi ve istikrar (1925-1930)
o Yıkılma dönemi (1930-1939)

Milletler Cemiyeti (1919) başarısızlık nedenleri


 Savaşı önleyeci tedbirlerde boşluklar mevcuttu ve müeyyideleri yetersizdi.
 Sözleşmenin 10 ncu maddesi mütecavizi tayin etmediğinden bu madde barışı korumakta
yetersiz kalıyordu.
 Önemli konularda oy birliği prensibinin uygulanması, politik ve hukuki sorunların çözümünü
engelliyordu.
 Barışı koruyacak ve devamlı kılacak uluslar arası zihniyet yetersiz kalıyordu.
 ABD’nin katılmayışı cemiyeti güçsüz kılmıştır
 Fransa MC’ni anlaşmaları koruyacak bir unsur olarak görüyordu.
 İlk öldürücü darbeyi İtalya’nın MC üyesi Habeşistan’a saldırısı vurmuştur. Üye ülkeler hiç bir
çözüme ulaşamadı ve olayları izlmekle yetindi. Sonrasında Japonya, Almanya ve İtalya
cemiyetten çekildiler.

Küçük Antant
Fransa, 1920’de Belçika, 1921’de Polonya ve 1924’de Çekoslavakya ile ayrı ayrı ittifak
anlaşmaları imzaladı ve böylece Küçük Antant meydana geldi.
Locarno Anlaşması (1925)
o Almanya, Fransa ve Belçika sınırlarının kesin ve sürekli olduğunu kabul ediyordu.
o Tüm anlaşmazlıklar barış yolu ile çözülecekti.
o Bu Anlaşma Almanyanın Milletler Cemiyetine üye olmasıyla yürürlüğe girecekti.
Lokarno döneminde iki problem çözülmüştür. Dawes Planı ile Almanya’nın tamirat borçları
yeniden yapılandırılmış, Ruhr bölgesi Almanya’ya iade edilmiş ve Lokarno anlaşması ile Fransa’nın
güvenlik sıkıntıları giderilmiştir.
Kellog Paktı 27 Ağustos 1928 hukuki yönü olmayıp ahlakidir. Özetle Savaşın lanetlenmesidir.
Avusturya-Macaristanın I. Dünya savaşı sonunda yıkılmasıyla, bu imp toprakları üzerinmde beş
devlet ortaya çıktı. Bunlar; Avusturya, Macaristan, Çekoslovakya, Yugoslavya ve Romanyadır.

Silahsızlanma Anlaşmaları
Washington Deniz Silahsızlanması Konferansı (Şubat 1922)
Bu antlaşma ile, 35.000 tonu geçmeyecek olan büyük gemiler bakımından her devletin sahip
olacağı deniz gücü sınırlandırıldı.
Londra Deniz Silahsızlanması Konferansı (1930)
1922 Washington Anlaşmaları küçük tonajlı gemilerle eksikliği 1930 Londra anlaşması ile
giderilmiştir. Bunlar 1931’deki buhranlar sebebiyle işe yaramadı ve silahlanma yarışı sürdü.

Lozan Barış Andlaşması konuları


 Sınır sorunu (Güney, Irak, Batı)
 Kapütilasyonlar
 Azınlıklar
 Savaş Tazminatı
 Devlet Borçları
 Boğazlar

Lozan Barış Konferansında çözüme kavuşturulamamış sorunlar


o Musul sorunu
o Boğazlar Sorunu,
o Hatay sorunu,
o Ege Adaları,
o Yunanistan ile olan nüfus değişimi

6
1932-1939 yılları arasında Türkiye’nin Dış Politikası beş önemli nokta üzerinde toplandı
 Milletler Cemiyetine üye olma (Temmuz 1932)
 Balkan Andantı (9 Şubat 1934)
 Montreux Boğazlar Sözleşmesi (1936)
 Sadabat Paktı (1937)
 Hatay’ın Anavatan’a katılması (1939)

Türkiye, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya ŞUBAT1934’te Belgrat’ta toplandılar ve Balkan


Antantı’nın tasarısını hazırladılar. Ancak, Çekoslovakyanın parçalanması sonucu Küçük Antant ve
Balkan Antantını parçaladı (1939)
Balkan Antantı’na göre ; (1990 Lst)
 Türkiye, Yugoslavya, Yunanistan ve Romanya; kendilerinin tüm Balkan sınırlarının
güvenliğini, karşılıklı olarak güvence altına alırlar.
 Taraflar, bu andlaşmada gösterilmiş olan çıkarlarını bozabilecek gelişmeler karşısında
alınacak önlemler konusunda aralarında görüşmeler yapmayı yükümlenirler. Onlar, bu
paktı imzalamamış herhangi bir başka Balkan ülkesine karşı birbirine önceden haber
vermeksizin, hiçbir siyasi eylemde bulunmamayı ve anlaşmayı imzalayan diğer ülkelerin
izni olmaksızın, herhangi bir Balkan ülkesine karşı siyasal hiç bir yükümlülük üstlenmeyi
yükümlenirler.
 Bu andlaşma imzalanmayı müteakip yürürlüğe girecek ve onaylanacaktır. Andlaşma,
katılma isteği ilgili devletlerce uygun görüldüğü taktirde her Balkan ülkesine açık
bulunacaktır.

Akdeniz İttifakı Ocak 1936


İtalya’nın Habeşistanı işgali üzerine İngiltere, İspanya, Yugoslavya, Yunanistan ve Türkiye
arasında MC’nin zorlama tedbirlerini uygulaması karşısında İtalya’nın saldırısı olasılığına karşılıklı
destek sağlanmış oldu.

Sadabat Paktı (8 Temmuz 1937) Türkiye, İran, Irak, ve Afganistan Tahran’da Paktı imzaladılar.
1980 İran-Irak savaşıyla varoluş sebebini tamamen yitirdi.

Türk-İngiliz-Fransız İttifakı Mayıs 1939 Türkiye’ye bir Avrupa devletinin saldırısı durumunda
İngiltere ve Fransa yardım edecekti. Türkiye ise Fransa ve İngiltere’nin Akdeniz Paktı ile destek
sözü verdiği Yugoslavya ve Yunanistana destek olacaktı. Ek protokol ile Türkiye bu anlaşmadan
doğan zorunluluklarının Sovyetler ile savaşa sebep olmayacağı konusunda garanti almıştır.

7
13 Temmuz 1841’de imzalanan Londra Boğazlar sözleşmesinin esasları;
 Osmanlı devleti barış durumunda eskiden olduğu gibi yabancı devletlerin savaş gemilerini
Boğazlardan geçirtmemeyi taahhüt eder.
 Osmanlı devleti, eskiden olduğu gibi dost ülkelerin hizmetinde bulunan hafif savaş
gemilerinin Boğazlardan geçişine izin verilebilir.
 Osmanlı devleti, dostluk ilişkilerinde bulunan tüm devletleri bu anlaşmaya uymaya davet
eder.
 Anlaşma iki ay içinde onaylanır ve imzacı devletler, anlaşma hükümlerine uymayı taahhüt
eder.
LOZAN 1923
Ticaret Gemileri
(a) Barış zamanı ve Türkiye'nin Tarafsız Olduğu Savaş Zamanı
Bayrak ve yükleri ne olursa olsun, gündüz ve gece Boğazlardan serbest geçiş ve ulaşım
özgürlüğüne sahiptir. Gemiler uluslararası sağlık kurallarına uyacaklardır.
(b) Türkiye 'nin Muharip Olduğu Savaş Zamanı
Tarafsız devletlere ait ticaret gemileri düşmana yardım etmemek koşuluyla geçiş ve ulaşım
özgürlüğünden yararlanırlar.
Savaş Gemileri
(a) Barış Zamanı ve Türkiye 'nin Tarafsız Olduğu Savaş Zamanı
Savaş gemileri, bayrakları ne olursa olsun gündüz ve gece, Boğazlardan geçebilirler.
Karadeniz'e geçmek isteyen gemiler için tonaj sınırlaması getirilmiştir.
(b) Türkiye'nin Muharip Olduğu Savaş Zamanı
Tarafsız devlet savaş gemileri Boğazlardan serbest geçiş hakkını kullanırlar.
Boğazlar Bölgesinin Silahsızlandırılması
Çanakkale ve Karadeniz Boğazları'nın her iki kıyısı ile kıyıdan itibaren içeriye doğru yaklaşık
15-20 kilometrelik bir bölge ve Emirali (İmralı) Adası müstesna olmak üzere, Marmara Denizi'ndeki
bütün adalar gayri askeri hale getiriliyordu.
Boğazlar Komisyonu
Komisyonun görevi, haber alma ve istatistik bilgileri toplamaktan ibaretti. Boğazlar Komisyonu
görevini Milletler Cemiyeti'nin himayesi altında yapacaktı.
MONTREUX BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ 1936
Ticaret Gemileri
(a) Barış Zamanı ve Türkiye'nin Tarafsız Olduğu Savaş Zamanı
Barış zamanında, ticaret gemileri, gündüz ve gece, bayrakları ve taşıdıkları yükler ne olursa
olsun, Türk yasalarıyla konulmuş olan sağlık denetimine tabi tutulmaları hariç olmak üzere,
Boğazlardan geçiş özgürlüğünden yararlanacaktır.
(b) Türkiye'nin Muharip Olduğu Savaş Zamanı ve Türkiye'nin Kendisini Yakın Bir Savaş
Tehlikesi Tehdidine Maruz Görmesi Durumu
Tarafsız devletlere ait ticaret gemileri, Türkiye ile savaşta olan devlete hiçbir biçimde yardım
etmemek koşuluyla, gündüz gösterilecek yoldan Boğazlardan geçiş ve ulaşım özgürlüğünden
yararlanabilirler. Türkiye, gemilerin yüklerini kontrol etme, dolayısıyla harp kaçağı olan mallan zapt
ve müsadere etme hakkı vermektedir.
(2) Savaş Gemileri
(a) Barış Zamanı
Bazı sınırlamalar getirmektedir. Savaş gemileri, Boğazlara gündüz girebilirler. Taşımakta
olabilecekleri "uçakları" hiçbir durumda kullanamayacaklardır.
Türk Hükümeti'ne 8 gün önce diplomatik ön bildirimde bulunulması gerekmektedir.
Boğazlardan geçiş halinde bulunabilecek bütün yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek toplam tonajı
15.000 tonu aşmayacak ve 9 gemiden çok gemi içermeyeceklerdir.
Karadenize kıyısı olan devletler denizaltılarını gündüz ve deniz üstünden tek başlarına
geçirebilir. Diğer devletler denizaltılarını Boğazlardan geçiremez.
Karadeniz'e kıyısı olmayan devletlerin barış zamanında bu denizde bulundurabilecekleri
gemilerin toplam tonajı, 30.000 tonu aşmayacaktır. Bu denizde 21 günden fazla kalamayacaklardır.
(b) Türkiye'nin Tarafsız Olduğu Savaş Zamanı
Tarafsız savaş gemileri Boğazlardan geçiş ve ulaşım özgürlüğünden yararlanacaklardır.
Savaşanlara ise kapalı olacaktır. Bunun istisnaisi BM kararıyla uygulanan yaptırımlardır.

8
(c) Türkiye'nin Muharip Olduğu Savaş Zamamanı ve Türkiye'nin Kendisini Pek Yakın Bir
Savaş Tehlikesi Tehdidine Maruz Görmesi Dununu
Türk Hükümeti tümüyle dilediği gibi davranabilecektir.
II. DÜNYA SAVAŞI
Italya’nın 1935’te Habeşistan’ı işgali

Almanya 1936’da İtalya ve Japonya ile AntiKomintern Paktı imzaladı.

İspanya’da anarşistler ve komunistler ile kralcılar ve tutucular arasındaki ve iç savaş

II. Dünya savaşının öncü muharebeleri diyebileceğimiz provaları; İspanya iç savaşı Çin Japon
savaşıdır

Avusturya ve Çekoslavakya’nın İlhakı


Almanyanın dış politikada ikinci safhası “Devlet sınırları dışında yaşayan almanları sınırlar içine
almak.” Bu politika ile Avusturya’yı Mart 1938’de işgal etti. Çekoslovakya’da ise karışıklıklar
çıkararak almanların yaşadığı Südet bölgesini istedi. Savaş tehlikesini gören diğer Avrupa devletleri
Münih düzenlemesi ile bir anlaşma sağlamaya çalışsa da sonunda Çekoslovakya parçalanarak
paylaşıldı.

İkinci Dünya savaşının başlıca sebepleri;


o Almanya ve İngiltere arasında dünya siyasetinin yürütülmesi konusunda anlaşmazlık
o Birinci Dünya savaşının çözümlenmeden bıraktığı sorunlar
o Versaille Anlaşmasıyla kurulan düzen ve bu düzeni değiştirmek için gösterilen çabalar
o 1930’lardan itibaren meydana gelen yeni güçler dengesi(kutuplaşma)
o Alman askeri ve siyasi gücünün diğer devletleri tehdit etmesi
o Almanya, Japonya ve İtalyanın yayılmacılık politikasını izlemeleridir.
2 Savaşın Farkları
o savaş bir avrupa savaşı iken 2.si dünyanın tüm köşelerine yayılmıştır.
o savaşta savaş yöntemi pek değişmemiş piyade oldukça önemli rol oynamıştır. 2. savaşta
ise savaş tekniği ve silahlar sürekli değişiklik göstermiştir. Uçak gemileri, çıkartma araçları
ile Jeep gibi araçlar büyük etkiler sağlamıştır.
o savaşta savaş şehirlerde uzakta cereyan etmiş olmasına rağmen 2. savaşta hedef
gözetmeksizin havadan bombardımanlar ile cephe evlere taşınmıştır.
2 Savaşın Benzerlikleri
o İki savaşa da kaynaklık yapan Avrupa insanoğlunun tarihinde ençok savaşın yapıldığı ve
militarizmin en güçlü olduğu kıtadır.
o Almanya iki savaşta da yenik düşmüştür.
o 2 savaşta üç boyutlu gerçekleşmiştir. (Kara Deniz Hava)
o Her ikisinde de ABD’nin gücü artmıştır.
o İngiltere ve Fransa 1. sonunda zayıflamış, 2.nin sonunda ise tükenmiştir.

II. Dünya savaşı Almanyanın Polonyaya 1 Eylül 1939’da saldırısı ile fiilen başladı

Almanya Haziran 1941’de Rusya’ya baskın şeklinde taaruzlara başladı. Bu cephede belirleyici
savaş 22 Ağustos 1942’de Stalingrad’da gerçekleşti ve Almanya bozguna uğradı.

Doğu’da Japonya 7 Aralık 1941‘de Hawai’deki Pearl Harbour’da bulunan ABD üslerini yok etti, ABD
fiilen savaşa girmiş oldu. Doğuda savaş ABD’nin 6 Ağustos 1945’de Hişroşima ve 9 Ağustos’ta
Nagazaki’ye attığı iki atom bombası ile bitti.

9
SAVAŞ SÜRESİNCE YAPILAN TOPLANTILAR
Atlantik Bildirisi (9 Ağustos 1941) Başkan Roosevelt ile Churchill arasında oldu. Bütün
uluslara sınırları içinde güvenle yaşamak olanağı sağlayacak bir barışın yapılmasını istediklerini bir
bildiri ile açıkladılar. Bu demeç ABD savaşa girmeden yayınlanmıştır ve Wilsonun prensiplerine
benzemektedir.
Birleşmiş Milletler İttifakı (Ocak 1942) ABD ile İngiltere arasında kurulmuş ve İtalya ve
Almanya’ya karşı savaşan Sovyetler hariç 22 devlet katılmıştır ve sonuna kadar savaşacaklarını
ifade etmişlerdir. BM’nin kurucu üyesi olmak için bu ittifaka katılmak ve Mihver devletlere savaş
açmak gerekiyordu.
Casablanca Konferansı (14 Ocak 1943) 1943 yılından itibaren savaşın durumu müttefiklerin
lehine dönmeye başlayınca savaşı sona erdirmek için Roosevelt ile Churchill arasında bir Anglo-
Amerikan konferansı toplandı. Burada alınan en önemli karar barışın ancak “Alman, İtalya ve
Japonya’nın kayıtsız şartsız teslimi” ile olabileceği kararı alındı. Balkanlarda ikinci bir cephenin
açılması için Türkiyenin savaşa katılması yönünde gerekli hazırlıkların yapılması kararı alındı.
Washington Konferansı (11-26 Mayıs 1943) Şifre adı Trident Konferansıdır. Savaşın stratejisi
konu olmuştur. (Roosevelt Churchill arasında) Türk Hava alanlarından faydalanılması, İkinci
cephenin Fransada açılması hazırlıklarının 1944 ilkbaharında tamamlanması, Avrupa’da bir
konfederasyon oluşturulması ve ve bunun Tuna , Balkan ve İskandinav federasyonlarını ihtiva
etmesi ve Türkiyenin de Balkan Federasyonuna dahil edilmesi şeklindedir.
Quebec Konferansı (11-12 Ağustos 1943) Roosevelt ile Churchill arasında, İtalya’da
Mussolinin iktidardan düşmesi neticesinde ortaya çıkan durumu görüşmek amacıyla toplanmıştır.
Balkanlar ve Türkiye yerine Fransa’da Normandiya kıyılarında cephe açılmasına ve cephenin
hazırlanması sorumluluğunun da ABD’ye verilmesine kararlaştırıldı.
Moskova Konferansı (19 Ekim 1943) ABD İngiltere Rusya ve Çin Diş İşleri Bakanları arasında
olmuştur. Tahran zirvesinin hazırlığı niteliğindedir. İkinci cephenin en geç 1944 İlkbaharında
açılmasına ve Türkiyenin savaşa katılmasını sağlamak için baskı yapılmasına karar verildi.
Almanya’da Nazizmin İtalya’da Faşizmin tasviyesi kararlaştırıldı.
Kahire Konferansı (22-26 Kasım 1943) Uzakdoğudaki gelişmeleri değerlendirmek maksadıyla
Churchill Roosevelt ve Chiang Kai Shek arasında yapılmıştır. Bir sonuca varılamadı.
Tahran Konferansı (28 Kasım-1Aralık 1943) Roosevelt, Stalin ve Churchill arasında.
Türkiyenin savaşa sokulması kararlaştırıldı. Savaş sonunda barış düzeninin korunması için
milletlerarası teşkilat kurulması fikri kabul edildi. En önemli sonucu ise; zafere doğru yaklaşıldıkça
müttefikler arasında görüş ayrılıkların belirmeye başlamasıdır.
Dumbarton Oaks Konferansı (Ağustos 1944) BM’lerin Anayasası görüşüldü.
Moskova Konferansı (9-20 Ekim 1944) Normandiya çıkarmasının başarılı olması üzerine
Ruslar genel bir karşı taarruza başladılar. Churchill Sovyet yayılmasını önlemek ve Stalin’le
anlaşmak için Moskovaya gitti. Romanya Rusyanın, Yunanistan İngilterenin nüfus alanına bırakıldı.
Bu konferansın bir önemi de Almanya için kurulacak Müttefik Kontrol Komisyonuna Fransanın da
alınması ve Montreux sözleşmesinde değişiklik yapılmasına karar verilmesidir.
Yalta Konferansı (4-11 Şubat 1945) 1815 Viyana Kongresinin bir benzeri olan Yalta
Konferansı, Roosevelt, Churchill ve Stalin arasında dünyanın siyasi haritasını yeniden
şekillendirmek için toplanmıştır. BM Güvenlik Konseyinin devamlı üyeleri için veto ilkesi kabul edildi.
Üyelik konusunda Rusya, Türkiyenin konseye alınmasın istemedi. Müzakereler sonunda 1 Mart
1945’e kadar ortak düşmana savaş ilan etmiş olanların üyeliğe alınmalarına karar verildi.Türkiye,23
Şubat 1945’de Almanya ve Japonyaya savaş ilan etti. Boğazlar Sorunu; Boğazlar statüsünün
Rusyanın lehine değiştirilmesine, konunun dışişleri Bakanları tarafından ele alınmasına, durumdan
Türkiye’nin haberdar edilmesine karar verildi. Sonuç olarak, Yalta Büyük İttifak’ın sonu oldu,
işbirliğinin yerini rekabet ve mücadele aldı.
Postdam Konferansı (17 Temmuz- 2 Ağustos 1945) II.Dünya Savaşının ve üç büyüklerin
yaptıkları son büyük konferans oldu. Savaş bitmek üzere olduğundan barışın nasıl kurulacağı
görüşüldü. Sovyetler, Türkiye’nin zayıf olması fikrinden hareketle boğazlardan serbest geçiş için
gereken garantiyi sağlayamadığından dolayı Boğazların Sovyet Rusya ile Türkiyenin ortak kontrolü

10
altına konulmasının uygun olacağını ileri sürdüler. Boğazlardan üs talep ettiler ve her devletin
görüşünün Türkiyeye bildirilmesi kararlaştırıldı.

Savaş sonu Paris Barış Antlaşması (10 Şubat 1947)


İtalya; tekrar bağımsızlığını kazanmış, Afrika’daki topraklardan çıkarılmış, 12 Adayı
Yunanistan’a terketmiş, ordusu sınırlandırılmış ve tamirat bedeli ödemesi kararlaştırılmıştır.
Sonuç olarak I.Dünya savaşını bitiren Versailles Anlaşması ne kadar başarısız ise Paris barış
anlaşması da aynı ölçüde başarısız olmuş, dünyada genel ve sürekli bir barış sağlamaya yetmemiş,
yeni sorunlara bloklaşmalara yol açmıştır.

Savaş Süresince Türkiye’nin Dış Politikası


Türkiye’nin İngiltere ve Fransa ile 19 Ekim 1939 ittifakı İtalya’nın Yunanistan’a karşı saldırısı
durumunda Türkiye’nin Almanya karşısında savaşa girmesi ihtimalini ortaya çıkarmıştır.
o Fransa Almanya ile ateşkes anlaşmasına başlıyordu. Anlaşma taraflarından biri silah
bırakırken nasıl diğerinin savaşa girmesini bekleyebilirdi.
o Anlaşmayla Türkiye’ye vaadedilen silahlar verilmemişti.
o Bu durumda Türkiye savaşa girerse kaybedebilir ve savaş Ortadoğu’ya sıçrayarak
İngiltere’nin çıkarlarını tehdit edebilirdi.
o Ek Protokolün 2. maddesine göre Türkiyenin savaşa girmesi onu Rusya ile karşı karşıya
getirebilirdi ki bu da hukuki dayanağı oluşturmaktadır.
o 1925 tarihli Türk-Sovyet Dostluk ve saldırmazlık Paktı önemli rol oynamıştır.
o 18 Haziran 1941’de Ankara’da Türk-Alman Dostluk Anlaşması ile, Türkiye Almanya’nın
kendisine yönelik bir saldırıda bulunmamasını, Almanya da Türkiye’nin tarafsızlığını
sağlamış oldu.

SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİ


 Soğuk savaş dönemi 1945-1960
 Ara Dönem 1960-1970
 Yumuşama Dönemi 1970-1990

Doğu Bloku
 1947’de KOMİNFORMUN
 İşçilerin yegane vatanı olarak kabul edilen Sovyetler Birliğinin Savunulması
 ABD tarafından temsil edilen Emperyalizme karşı mücadele edilmesi
 Tüm dünyayı kapsayacak bir Sovyetler Birliğinin kurulması.
 Ekonomik Yardımlaşma Konseyi (COMECON) ve MOLOTOF Planı
 1955’de Varşova Paktı
Batı Bloku
 Truman Doktrini - “Dış baskılar veya silahlı azınlıklar tarafından boyun eğmeye zorlanan
özgür insanların bu hareketlere karşı koymalarına yardım etmek ABD’nin siyaseti olmalıdır.”
 Dört Nokta Programını - tarım, eğitim, sağlık, iskan ve benzeri konular
 Marshall Planı ve 1948’de Avrupa Ekonomik İşbirliği Teşkilatı
 İngiltere Fransa ve Benelux 1948’de Brükselde Batı Avrupa Birliği - ilk askeri tedbirdir.
 4 Nisan 1949’da Kuzey Atlantik Örgütünü (NATO)
Savaş sonrası bu dönemde;
 Dünya 2 kutuplu bir görünüm aldı
 Sömürgecilik tasviye edildi
 Uluslararası politika Global bir nitelik kazandı
 Harekat alanlarına Uzay boyutu eklendi
 Ekonomik meseleler uluslararası ilişkilerde bu günkü önemini kazanmıştır.

2 kutuplu denge zamanla genişleyerek yerini çok kutuplu sisteme, çok kutuplu sistem ise tam tersi
iki kutuplu sisteme dönüşebilir. Bu gün çok kutupluluğa doğru anaşik geçiş dönemi yaşanmaktadır.
İki kutuplu sistemin uluslararası kurallara tam uyularak yönetim ve düzenlenmesi çok zordur. Bütün
11
bağımsız devletler bir araya gelseler bile her iki kampta etkide bulunamazlar. Ancak iki kutuplu
sistemin avantajı bozucu davranışa karşı tedbirlerin kolayca alınabilmesidir. Çünkü bloklardan biri
güçlenir veya etki alanını genişletirse bunun kime karşı olduğu bellidir ve derhal dengeleyici tedbirler
alınır ve bozukluk düzeltilmiş olur. Ancak çok kutuplu sistemin de buna ters avantaj ve
dezavantajları söz konusudur.

ABD’nin atom tekelini sürdürme amaçlı BM dahilinde Baruch Planı Sovyetler reddetmiştir.

Birleşmiş Milletler Teşkilatı (21 Ekim 1945)


 1941 Atlantik bildirisi
 1944 Dumbarton Oaks
 25 Nisan 1945’de San Fransisko’da konferans BM Anayasasını
 Esas amacı, milletler arası barış ve güvenliği korumak ve devam ettirmektir. İkinci amacı ise
milletler arası ekonomik ve sosyal işbirliğini sağlamaktır.
 Güvenlik Konseyi yürütme organı niteliğindedir ve 15 üyesi olup bunların 5’i daimi (Sovyetler
Birliği, ABD, İngiltere, Fransa, Çin) 10’u ise iki yıllığına Genel Kurul tarafından seçilir. 5 üyenin
veto yetkisi olup kararlar 9/15 çoğunluğu ile çıkmaktadır.

Kuzey Atlantik Paktı (NATO)


 4 Nisan 1949’da Washington’da
 18 Şubat 1952’de Yunanistan ve Türkiye katılmıştır.
 Fransa ve İzlanda NATO’ya askeri açıdan katılmamıştır.
 En yüksek politik ve askeri karar organı, Kuzey Atlantik Konseyi. Dış İşleri Bakanları
seviyesinde senede 2 defa toplanır. Savunma Bakanları Savunma Planlama Komitesi, Devlet
Başkanları seviyesinde NATO ZİRVESİ
 Üyerlerin genelkurmay başkanlarından oluşan Askeri Komite ittifakın en üst askeri makamıdır.

NATO’nun değişmeyen prensipleri


 İttifak savunma amaçlıdır.
 Caydırmak için yeterli bir gücü muhafaza etmek esastır.
 Üyelerin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığı garanti edilerek dünya barışına katkı devam
ettirilir.
 Üye ülkelerden birine yapılan bir tecavüz, tamamına yapılmış kabul edilir.
 İttifak Avrupa’da Amerika’nın konvansiyonel ve nükleer askeri varlığını zaruri sayar.
 NATO savunmasının kollektif tabiatı, işbirliğine ve entegrasyona istinat eder.
 Nükleer silahlarda sıfır çözüme ulaşıncaya kadar, konvansiyonel ve nükleer silahların
uygun bir kombinasyonunu kullanmaya devamı zorunlu görür.
NATO’nun Genişlemesine Aday Ülkeleri Değerlendirme Kriterleri
 İstikrarlı ve Demokratik bir yapıya sahip olmaları
 Etnik ve Bölgesel problemlerini çözmüş olmaları
 Silahlı Kuvvetlerin demokratik ve sivil otoritelerin kontrolü altında olması
 Serbest piyasa ekonomilerine sahip olmaları
 NATO kuvvetleri ile uyumlu çalışabilir olma özelliği
 NATO’nun askeri gücüne katkı sağlamaları gibi kriterlerdir.
Doğu Bloku’nun dağılmasından sonra NATO’nun geleneksel tehdit değerlendirmesi sona ermiştir.
Bunun yerini aşağıdakiler almıştır;
 Belirsizlik,
 İstikrarsızlık,
 Çok yönlü tehdit,
 Riskler.
Nato’nun Genişlemesiyle İlgili Gelişmeler

12
Londra Bildirisi (Temmuz 1990) Sovyetlerin dağılması ile, NATO’nun Avrupa ve Balkan
ülkeleri ile askeri ilişkileri geliştirmeye hazır oldukları görüşüne yer verilmiştir.
Oslo Bildirisi (Haziran 1992) Bölgenin bir bütün olarak ele alınması gerektiği ve bunun için de
Doğu Avrupa ülkeleriyle kapsamlı bir diyalog, ortaklık ve işbirliğine dayanan yeni ve uaun vadeli bir
barışın tesisinin şart olduğu belirtilmiştir.
Brüksel Zirvesi (11 Ocak 1994) BİO (PFP-Partnership for Peace) NATO üyesi olmayan 27
ülke tarafından onaylanmıştır.
Rusya NATO Güvenlik Anlaşması (27 Mayıs 1997)
o NATO, yeni üye olacak ülkelerin toprakları üzerinde askeri altyapı
oluşturamayacak ve Nükleer silah konuşlandırmayacak
o NATO, yeni üye ülkelerde Nükleer silah depoları kuramayacak ve Sovyet artığı
silah depolarını kullanamayacak
o NATO ile Rusya arasında Ortak Daimi Konsey kurularak barışı koruma,
silahsızlanma, terörizm ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi konularda işbirliği
sağlanacaktır.

Yugoslavya’nın Kominiform’dan Çıkarılması 28 Haziran 1948


 Rusya diğer komunist ülkelerdeki gibi Yugoslavya’yı da kontrolüne almaya çalışmış ancak
Tito buna göz yummamıştır.
 Rusya Tito’nun bir Balkan Federasyonu’nun başına geçerek rakip bir lider olmasını
istememiştir.
 Yugoslavya Komunizmi kendine göre uygulaarak doktriner farklılık yaratmış ve bu
Rusya’nın işine gelmemiştir.

Varşova Paktı
 14 Mayıs 1955’de Sovyetler Birliği, Çekoslovakya, Bulgaristan, Macaristan, Polonya,
Romanya, Doğu Almanya ve Arnavutluk (1968’de ayrılmıştır) ile birlikte Varşova Paktını kurdu.
 NATO’ya karşı savunma amacıyla kurulmuş olsa da asıl amacı Yugoslavya’daki bağımsız
tutumun genişlemesini önlemek Doğu Avrupa’da Sovyetlerin etki ve denetimini artırmaktır.

SOĞUK SAVAŞIN UZAK DOĞUDA YARATTIĞI ÇATIŞMALAR


Kore Savaşı (1950)
II.Dünya savaşı sonunda Rusya ve ABD ülkeyi 38 nci paralelden ikiye böldü
ABD BM’yi kullanarak çıkardığı karar ile komutları Washington’dan alan bir komutanlık kurdu.
BM genel kurulundan geçirdiği “Barış İçin Birleşme” kararı ile BM genel kuruluna, güvenlik
konseyinin veto sebebiyle tıkanması sonucunda kuvvet kullanılması dahil ortak güvenlik önlemleri
alma tavsiyesinde bulunma yetkisi verdi. Bu hem kendi hem de Sovyetlerin veto yetkisini
zayıflatmıştır
Hindiçini (Vietnam) (1948-1954)
II.Dünya savaşı öncesinde Fransa sömürgesi olan Hindiçini savaşta Japonya tarafından işgal
edilmiş, savaştan sonra Fransa tekrar etkili olmaya çalışmıştır. Fransa başedemeyeceğini anlamış
ve 1954’te Cenevre’de konferansında Vietnam 17. paralelden ikiye bölünmüştür. Başlangıçta ABD
Truman doktrini ile Hoçi-Minh’i özgürlük savaşçısı olarak görmesine rağmen bu hükümetin komunist
olması ile ABD batının savunuculuğunu yapmıştır. 1954’de Avusturalya, Yeni Zelenda, ABD,
Fransa, Pakisan, Filipinler, Taylan ve İngiltere arasında kurulan Güneydoğu Asya İttifakı (SEATO)
ile Hindiçini’nin koruyuculuğu bu ittifaka bırakılmıştır. Böylece Cenevre anlaşmaları ile SEATO karşı
karşıya gelmiştir. Fransa’nın yenilgisinden ders almayan ABD yükü omuzlamaya başlamıştır.
Pakistan ve Hindistan (1947-1957) Keşmir bölgesi problem olarak ortaya çıkmış, Hindistan
Keşmir’i 1957’de resmen topraklarına katmış ve görüşmeler bir sonuca ulaşmamıştır.

İsrail ve Arap İsrail savaşları (1948-1956)


 İngiltere sorunu 25 Şubat 1947’de BM’e götürmüş ve BM tarafından Filistinin Arap ve Yahudi
olarak ikiye bölünmesine, Manda yönetiminin kaldırılmasına ve Kudüs için milletler arası özel
bir yönetime karar verildi.
 1948 Nisan’ında Yahudi aşırı grupları Deir Yassin adlı bir Arap kasabasını katlettiler.
 14 Mayıs 1948’de Manda yönetimi kalktı ve aynı gün İsrail devleti kurularak ABD ve Sovyetler

13
tarafından tanındı. Ertesi gün ise Arap uçakları Tel-Aviv’i bombalamaya başladı.
 Mısır, Suriye, Lübnan ve Ürdün ile aylarca süren savaşlardan sonra
o İsrail 1947’de BM tarafından verilenden daha fazla toprağa sahip olmuş,
o 1M Arap evsiz kalıp komşu Arap devletlerine sığınmış,
o Filistinliler için savaş dışında bir çare kalmamış,
o İsrail’e karşı yıpratma savaşının gerekliliği ortaya çıkmış
o İsrail ise bu yıpratma savaşına karşı büyük çaplı saldırılarla üstünlük sağlamak olmuş
o Gazze şeridi ile Akabe Körfezi’nin önemi ortaya çıkmıştır.

1956 Arap İsrail Çatışması – Süveyş Bunalımı


Mısır’ın Süveyş Kanalını Millileştirmesi ile Fransa, İngiltere ve İsrail anlaşmış ve 29 Ekim
1956’da İsrail Sina yarımadasını işgale başlamıştır. 1956 Aralık’ta Fransa ve İngiltere askerlerini
bölgeden çekmişler ancak İsrail 1 Mart 1957’de çekilmek için şartlar koymuştur ki bunlar 1967 Arap-
İsrail çatışmasının çıkış noktasıdır.
o Gazze Şeridinde BM Barış Gücünün tampon sağlaması
o Akabe Körfezinden serbest geçiş

Eisenhower Doktrini (1957)


Eisehower Doktrini ve buna göre kongereden geçen program ile (a) ABD Ortadoğu ülkelerinin
bağımısızlığını hayati olarak kabul ediyor, (b) Uluslararası komunizm tarafından desteklenen
herhangi bir devletten gelecek bir saldırıya karşı yardım isteyen devlete desteği öngörüyor (c) bu
amaçla başkan’a ödenek ayırıyordu. Ancak bu Sovyetler, Mısır ve Suriye tarafından içişlerine
müdahale olarak yorumlanmış ve ABD prestij kaybetmiştir.

Berlin Bunalımı (1958-1961)


Ekim 1957’de Sputnik yapay uydusunu atmaları ile cesaret kazandılar ve Kasım 1958’de batılı
devletlere bir nota vererek bunalımı başlattı. Bu nota ile batılı devletlerin Postdam konferansına
aykırı olarak Almanya’yı silahlandırdığı ifade edilerek Berlin’i silahsızlandırmak için 6 ay süre verdi.
Kruşçev daha sonra bu süreden vazgeçmiş ve ABD ile ilişkiler olumlu yönde ilerlemeye başlamıştır.
Ancak 1960’da Sovyetler’de düşürülen ve Türkiye’den kalkmış olan U2 ABD casus uçağı ilişkileri
tekrar bozmuştur. 13 Ağustos 1961 tarihinde Doğu Almanya hükümeti Doğu ile Batı Berlin’i ayıran
sınır üzerine bir duvar inşa etti.
Küba “Ekim Füzeleri” Bunalımı (1962)
Küba bunalımın temelinde ABD’nin “saygın adamı” diktatör Batista’dan darbe ile yönetimi
devralan Fidel Castro’nun uzaklaştırılma çabası yatar. Castro Sovyetlerin Küba’ya füze
yerleştirmesine izin vermiştir. Sonuçta problem çözülmüş
o Yumuşama ve görüşme havası yaratmıştır. Taraflar bundan sonra uçurumla aralarına
mesafe koymuşlardır.

Balkan İttifakı (9 Ağustos 1954) Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya arasında imzalanmıştır.


Buna göre taraflardan herhangi birine yöneltilen saldırı hepsine yöneltilmiş sayılacaktı. Bu ittifak
Türk Yunan ilişkilerinin 1955’ten itibaren bozulmasıyla devamlılığını kaybetmiştir.
Bağdat Paktı –CENTO (24 Şubat 1955) Türkiye ile Irak arasında Sovyet yayılmacılığına karşı bir
savunma teşkilatıdır. İngiltere 5 Nisan 1955’de Pakt’a üye oldu. Daha sonra Pakistan ve İran’da
katıldı. Irak’ın çekilmesiyle ismi Merkezi Antlaşma Örgütü (CENTO) olarak değiştirildi. 12 Mart
1979’da İran ve Pakistan’ın ayrılması ile pakt dağıldı.

KIBRIS
 1878 Osmanlı-Rus savaşında İngilizler Osmanlı İmp. Ruslardan korumak için adayı kiraladı.
 Türkiye 1923 Lozan antlaşmasıyla adanın İngilizlere bırakılmasını kabul etti.
 1923-1960 döneminde adadaki Türkler hem İngiliz hem Rumların baskılarına maruz kaldılar.
 1 Nisan 1955’de EOKA
 Türkler önce VOLKAN sonra Türk Mukavemet Teşkilatını (TMT) kurdular.
 1960 garanti anlaşmaları
 1964’de TBMM gerektiğinde müdahale kararı aldı. BM Barış Gücü 1964’de adaya geldi.

14
 Rumlar 6 Ağustos 1964’de Erenköy’e üstün kuvvetlerle taarruza geçti. Bu taarruzlar Türk Hava
Kuvvetlerinin müdahalesi ile püskürtüldü.
 1974’de Yunanistan’da Albaylar Cuntası rejiminde ENOSIS için izlenecek yolda Makarios’la
aynı fikirde olmayan Yunanlı subaylar komutasındaki RMMO Makarios’a darbe gerçekleştirdi
ve EOKA’cı Nikos Sampson’u Cumhurbaşkanı yaptı. İngiltere’nin müdahaleye yanaşmaması
üzerine Türkiye garanti hakkını kullanmaya karar verdi.
 Kıbrıs Türk Halkı 13 Şubat 1975 tarihinde Kıbrıs Türk federe Devletini (KTFD) kurdu.
 KTF Meclisi 15 Kasım 1983’deki toplantıyla KKTC’nin kurulmasını oy birliğiyle karar bağladı.
 Yunanistan ve Rum tarafı BM’ye başvurdu 517 Sayılı karar ile KKTC hukuken geçersiz sayıldı.
Kıbrıs’tan başka Türkiye ile Yunanistan arasındaki diğer anlaşmazlık konuları;
 Ege adalarının silahlandırılması
 Kıt’a sahanlığı
 Hava Sahası
 FIR Hattı
2000’li yıllarda da Türkiye’nin Güvenlik Sorunlarını 3 bölüme ayırmak mümkündür
 İmparatorluğun tasviyesinden kaynaklanan sorunlar
 Uluslararası ittifaklardan ve güç dengelerinden doğan sorunlar
 Ülkenin coğrafyasından kaynaklanan sorunlar

ARA DÖNEM VE ÇOK MERKEZLİLİĞE GEÇİŞ (1960-1970)


1960’larda İki devlet arasındaki güç farkının giderek azalması ve dehşet dengesi iki devleti
edilgenliğe sürükleyince çevre devletleri merkeze bağlı tutmak güçleşmiş ve bloklardan kopmalar
başlamıştır.

NATO Stratejisinde Gelişmeler


o NATO 1949’da kuruduğu zaman stratejisi ABD’nin Atom tekeline dayanıyordu. Kitlesel
Karşılık kısaca ortaya çıkacak bir komunist saldırısında ABD’nin Stratejik Hava Komutanlığı ile
Sovyetler ve ÇHC’nin önemli nüfus ve endüstri merkezlerine karşılıkta bulunulmasını
öngörüyordu. Zamanla “inanırlığını” ve dolayısıyla “caydırıcılığını” yitirmiştir.
o Sovyetlerin “Spuntik” uydusunu atmaları ABD’de huzursuzluk yaratmış ve ABD Sovyetlere
yakın müttefiklerine Orta menzilli füzeler yerleştirmeye başlamıştır. (Türkiye’deki Jüpiter
füzeleri gibi) Giderek kitlesel karşılık ilkesi yerini “Sınırlı Nükleer Savaş” stratejisi almaya
başlamıştır. Sadece Avrupada
o Sovyetlerin Uzak Menzilli Güdümlü Füzeleri ve küçük kalibreli nükleer silahların yayılması ile
ABD direk olarak tehdit altında kalmış ve genel nükleer çatışmanın önlenmesi için “Esnek
Karşılık” ilkesi ortaya çıkmıştır. ABD’nin sadece hayati çıkarları söz konusu olduğunda nükleer
güç kullanması

Silahsızlanma Çabaları
o 1959’da is Antartika (Güney Kutbu) Anlaşmasıyla 60ncı güney enleminin güneyinin askeri
amaçlarla kullanılmaması kararlaştırılmıştır.
o 1963’de ABD, İngiltere ve Sovyetler arasında uzayda nükleer denemeler yapmamak üzerinde
anlaşmaya vardı ve 107 ülke anlaşmayı imzaladı.
o 1968’de Amerika, İngiltere ve Rusya arasında imzalanan ve 50 devletin daha sonra katıldığı
Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması
o 1971’de denizlerde nükleer denemeler ve depolamayı yasaklayan Deniz Yatağı Anlaşması
o 1972 ‘de imzalanan Bakteriyolojik Silahların geliştirilmesini yasaklayan anlaşma
o 1974’de Yeraltında 150 kilotondan güçlü nükleer silah denemesini yasaklayan Eşik Antlaşması
o Stratejik silahların Sınırlandırılması-1972’se SALT-I anlaşması imzalandı. Tartışmaların
yoğunluğunu Kıtalar arası stratejik balistik füzeler ile denizaltılardan atılan saldırgan füzeler
olşturdu. Bu anlaşma ile füze-savar füzeler sınırlandırılabilmiş ancak saldırgan füzeler için 5
yıllık geçici ek anlaşma ile üretmeme kararı alınmıştır.
o SALT-II 1979’da imzalandı. SALT-II ile saldırgan füzelerin miktar sınırlamaları ile stratejik
bombardıman uçaklarının miktarları konularında anlaşma sağlanmıştır. Afganistan’ı işgale
başlaması sonucu ABD tarafından onaylanmadı ve yürürlüğe konmadı.
Üçüncü Blokun Ortaya Çıkışı - Bağlantısızlık
15
 Endonezya’nın ortaya attığı bağlantısızlar fikri ile yine bu ülkede Asya-Afrika devletleri 1955’de
BANDUNG Konferansında bir araya gelmişlerdir. Amacı yeni bağımsızlığını kazanan ülkelerin
varlıklarını korumak, birlik ve dayanışma sağlamaktı.
 İlk teşkilatlanma Mısır başkanı Nasır ile Yugoslavya başkanı Titonun girişimi ile 1961 yılında
Belgrad Konferansı olmuştur. Yayınlanan deklerasyonda her türlü sömürgeciliğe karşı gelinmiş
ve bağımsızlık hareketleri desteklenmiştir.
 İkinci toplantı 5-10 Ekim 1964’te Kahire’de yapılarak “Barış ve Milletlerarası İşbirliği Programı”
 Bağlantısızların üçüncü toplantısı “Zirve toplantısı” Zambia’nın başkenti Lusaka’da yapıldı.
 Afrika Birliği Teşkilatı ve İslam Konferansı - İsrail meselesi
Avrupa Ekonomik Topluluğu
 1948’de Avrupe Ekonomik İşbirliği Örgütünü (OEEC)’yi ortaya çıkardı.
 1950’de Avrupa Ödemeler Birliği kuruldu.
 1951’de Avrupa Kömür ve Çelik Birliği (ECSC) kurularak üretim birleştirildi.
 1957’de AET ve EURATOM anlaşmaları imzalandı.
 AET 1990’larda Avrupa Topluluğu (AT), 1994’te ise Avrupa Birliği (AB) olarak isim değiştirdi.
 İngiltere AET’ye girmedi ve kendisi Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi’ni (EFTA- European Free
Trade Area) kurdu. EFTA güçsüz kalınaca AET’ye başvursa da 1963 ve 1970’de isteği Fransa
tarafından veto edildi ve 1973’de tam üye olabildi.
 Anlaşmada yer almayan iki amacı (a) ABD ekonomisi karşısında Avrupayı daha güçlü ve
bağımsız kılmak ve (b) Aynı yöntemle Batı Avrupa’nın Liberal-Kapitalist ülkelerini kalkındırmak.
 ECSC, EURATOM ve AET Avrupa topluluklarının 1987’de Avrupa Tek Senedi (SEA- Single
European Act) yürürlüğe girdi.

Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) ve Paris Şartı


 Avrupa’da güvenlik ve istikrar fikrinin temelinde Almanya’nın bölünmüşlüğü ve Berlin
sorunlarının yer aldığı soğuk savaş koşullarında mevcut sınırları meşrulaştırma isteği yatmakta
olup Doğu Blokundan kaynaklanmaktadır.
 Bu şartlar altında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Konferansı 1973’de Helsinki’de çalışmalara
başlamış ve 1 Ağustos 1975’te Helsinki Nihai Senedi ortaya çıkmıştır.
 AGİK iki Blok üylerinini bir araya gelerek anlaşmazlıklarını tartıştıkları bir konferanslar
diplomasisi olarak doğmuştur
 1990’da Paris’te toplanan AGİK Zirvesinde kabul edilen Paris Şartı soğuk savaşın sona
erdiğini tescil etmiş
 Sovyetler Birliğinin çökmesi ile ortaya çıkan sorun ve belirsizliklerin çatışmalara yol açmasını
önlemek için “değişim yönetimi” görevi 1992 Helsinki Belgesiyle AGİK’e verilmiştir.
 Bu iddialı görevleri yerine getirebilmek için 1996 Budapeşte Zirvesinde AGİT adını almıştır.
 1996 Lizbon Zirvesi’nde Türkiye’nin ısrarlı girişimleriyle terörizm, örgütlü suç, uyuşturucu ve
silah kaçakçılığı konuları da dahil edilmiştir.
 AGİT Parlamenterler Asamblesi (AGİT-PA) (Türk grubu 8 milletvekili kontenjanına sahiptir.)
AGİT Mekanizmaları şunlardır;
 Viyana Mekanizması,
 Bilgi değişimi
 İkili görüşme
 AGİT üyelerini bilgilendirme
 AGİT toplantılarında bilgi verme
 Moskova Mekanizması,
 Gönüllü Mekanizma,
 Zorunlu Mekanizma,
 Özellikle Ciddi Durumlarda Uygulanabilen Zorunlu Mekanizma,
 Üst Düzeyli Konsey veya Daimi Konsey’in Uzman veya Raportör Misyonu
Atayabilmesi
AGİT üye ülkelere güvenlik garantileri sağlamamakla birlikte güvenliğin askeri boyutu
kapsamında öngörülen başlıca mekanizmalar şunlardır; (1999 Lst.)
 Güven ve Güvenlik Arttırıcı Önlemler,
16
 Avrupa’da Konvansiyonel Silahlı Kuvvetler Andlaşması (AKKA)
 Güvenliğin Siyasi-Askeri Veçheleri ile İlgili Davranış İlkeleri (Code of Conduct)
 Açık Semalar Andlaşması.
Helsinki’de öngörülen ilk Güven ve Güvenlik Arttırıcı Önlemler şunlardır;
 Manevraların önceden bildirilmesi,
 Gözlemci Mübadelesi,
 Önemli askeri hareketliliklerin önceden bildirilmesi,
 Askeri delegasyonlar daveti.
ORTADOĞU OLAYLARI
1967 Arap-İsrail Savaşı
Mısır ve Suriye ile İsrail arasındaki gerginlik çeşitli olaylarla tırmandı ve 19 Mayıs 1967’de Mısır
İsrail ile sınırındaki BM Barış Gücünün bölgelerini devraldı ve Akabe körfezini İsraile kapattı. 5
Haziran 1967’de İsrail ordusunun baskın taarruzu ile başlamıştır. 6 gün savaşı olarak da geçen
savaş sonunda İsrail Sina yarım adası ile Kudüs kentini ve Suriye’nin Golan Tepelerini işgal etmişti.
 Araplar arasında ülkü birliği oluşmamış, işbirliği gerçekleştirememiştir. İsrail’de ise milli
şuur teşekkül etmiştir.
 İsrail siklet merkezinde mümkün olduğu kadar kuvvet bulundurma prensibini çok iyi
uygulamıştır.
 İsrail’in küçük olması sebebiyle seferberliğini 72 saat içinde tamamlayabilmiştir.

1973 Arap-İsrail Savaşları


1967 savaşının sonunda yenilgi Arap ülkelerinde utanç ve kızgınlık yaratmış BM ve ABD
görüşmelerinden sonuç alınamamıştır. Mısır ve Suriye İsrail’in en büyük bayramı Yem Kippur’da 6
Ekim 1973’te koordineli bir taarruz başlattı. Suriye ve Mısır istediklerini elde edememiş 26 Ekim
günü BM Barış Gücünün gelmesi ile çatışma kesilmiştir.
Mısır sonra 1978 Camp David anlaşması ile 1979’da İsrail ile barış anlaşması yaparak ABD’den
büyük maddi destek sağlamış, İslam Konferansı ile Arap Birliği üyelikleri askıya alınmıştır.

İran-Irak Savaşı (1980-1988)


Savaşın sonuçları;
 Memleket içi istikrarın önemi,
 Diğer ülkelerin zayıf anlarından istifade ile başlatılan harekatın hedef ülkeyi beklenenin
aksine kuvvetlendirdiği,
 Modern harp silah ve araçlarına rağmen insan faktörünün önemli olduğu,
 Sınırların değişemeyeceğinin anlaşılması,
 Savaşa taraf olmayan ülkelerin görünürde barışa taraftar, ancak gerçek durumda ise
çatışmaların sürmesini istediği,
 Muhtemel bir harpten sonra hem yenenin hem de yenilenin kayıplara uğradığı ortaya
çıktı.
 Türkiye açısından ortaya çıkan sorunuçlar
o Türkiye için petrol boru hattının önemi ortaya çıktı,
o Petrol ithalatında bir kaynağa bağlanmanın mahzurları görüldü,
o Yurt içindeki harp sanayinin temel bazı araç ve mühimmatı yapma çalışmaları
geliştirildi.

Körfez Krizi (1990)


Savaşın sonuçları;
 Savaşın sonunda Irak’ın bölgedeki birliklerinin yarısından fazlası muharebe dışı
bırakılmıştır.
 36ncı paralel kuzeyi ile 32nci paralel güneyinde Irak merkezi otoritesi yok edilmiştir.
 Irak ekonomik hedeflerine ulaşamadığı gibi mevcut potansiyelini de kaybetmiştir.
 Ayrıca gelişmiş ülkelerin, hammadde kaynaklarının rizikoya atılması demek olan hiçbir
girişime izin vermeyecekleri ortaya çıkmıştır.
 İslam ülkeleri üzerinde, özellikle Körfez’de İran etkisi artmaya başlamıştır.
17
Irak BM Güvenlik Konseyi’nin aşağıdaki ateşkes koşullarını içeren 687 No.lu kararının 6 Nisan
1991’de kabul etmiştir. (1999 Lst.)
 Kimyasal ve biyolojik silahları ile 150 Km. den fazla menzile sahip balistik füzelerini,
miktarlarını ve çeşitlerini BM Genel Sekreteri’ne,
 Nükleer silah hammaddelerini Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’na bildirmeyi ve BM
denetiminde bunları yok etmeyi,
 Savaş tazminatı ödemeyi,
 Kuveyt sınırına BM gücü yerleştirmesini kabul etti.

Askeri yönden alınan dersler


 Müşterek birleşik harekatın önemi
 Hava gücünün önemi
 Teknoloji ve eğitimin birlikte olması gferekliliği
 EH önemi
 Hedef tespi ve teşhis sistemlerindeki gelişmeler
 Uzay hakimiyetinin önemi

ASYADAKİ GELİŞMELER
Vietnam Savaşı (1965-1973)
Nixon zamanında ise 1973 Ocak ayında anlaşma sağlanabilmiştir. ABD bu savaşta büyük
zaiyat vermiş ve attığı bombalarla kuzey vietnamı “ay yüzeyine” çevirmiştir.

Afganistan İşgali
1979’da sovyet yanlısı iktidara karşı ulusal direniş hareketleri sonucu hükümet Sovyetlerden
yardım talep etmiş ve Aralık 1979’da Sovyetler Afganistanı işgal etmiştir. 1988-1989 yılında
Afganistandan çekilmiştir.

Sovyetler Birliğinin Dağılması


1975’de Helsinki Nihai senedi
1985’te Gorbaçov’un Glastnost (Açıklık) ve Perestrokya (Siyasi sistem ile devletin yeniden
yapılandırılması) fikir ve uygulamaları
Gorbaçov’un iki amacı vardı. Komunist iktidara son vererek halkın egemenliğinin hakim kılınması ve
yeni ekonomik yapılanma ile ABD ile rekabet düzeyine ulaşmak.
Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya ve Ukrayna devletleri 8 Aralık 1991 de Bağımsız Devletler
Topluluğunu kurduklarını ilan etti. 15 ülkeden 11inin katıldığı 21 Aralık 1991 Alma-Ata Zirvesinde
BDT’nin Sovyetlerin yerini alarak BM genel kurul ve Güvenlik konseyinde temsil yetkisi verildi.

Almanya’nın Birleşmesi 1990

Yugoslavya’nın Parçalanması ve Bosna-Hersek 1992-1996


Bünyesinde altı milleti barındıran Yugoslavya soğuk savaş döneminde Tito’nun üç ilkesi ile bir
arada kalmıştır:
 Özyönetim anlayışı ve yerel özgürlüklerin sağlanması
 Kardeşlik ve Birlik anlayışı ile tek parti içerisinde etnik uyumun kurulması
 Dış Politikada bağlantısızlık anlayışı ile dünya barışına hizmet edilmesi
Bosna-Hersek bölgesinde üç ayrı hadisenin cereyan ettiği ortaya çıkmıştır;
 Türkler’e karşı Avrupa’nın bazı büyük devletleri ve bu devletler tarafından kışkırtılan ve
yönlendirilen Balkanlı ulusların mücadelesidir.
 Başta Germen ve Slav unsuru olmak üzere Avrupa devletlerinin bölgeye yönelik
politikaları ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan uygulamalardır.
 Dünya harplerine varan olayların ve buhranların başlangıç bölgesini teşkil ederek
konuya uluslar arası bir boyut kazandırmasıdır.

18

You might also like