Professional Documents
Culture Documents
1
Aslında Türkler ve Müslümanlar tarafından bilinen, ancak Avrupalılarca henüz tespit
dilmeyen Hindistan ve doğuya giden dört yol mevcuttu. Bu yollar ve bu yolları kullananlar
şunlardır;
Afrika’nın güneyinden dolaşarak Hindistan’a giden yol Portekizler,
Amerika’nın kuzeyini dolaşarak Doğu Asya’ya varan yol (Hindistan’ı arayan İngilizler,
Fransızlar, Hollandalılar, Ruslar)
Avrupa ve Asya’nın kuzeyini takip eden yol İngiltere ve Hollandalılar.
Amerikanın güneyini takip ederek Asya’nın doğusuna ulaşan yol Kristof Kolomp ve
İspanyollar)
2
1791-1878’e kadar Rus tehlikesine kadar İngiltere’ye dayanma, 1888-1918’e kadar da Rus İngiliz
tehlikesine karşı Almanyaya dayanma şeklinde oldu.
1699 yılından itibaren bilhassa Rusya’nın tehdidi altına girmeye başlayan Osmanlı Devleti zaman
zaman diğer Avrupa devletlerinin de münferit veya çok yönlü tehditlerine maruz kaldı. Bunlar;
Boğazlar üzerinde İngiliz Rus mücadelesi,
Balkanlar üzerinde Avusturya Rusya mücadelesi,
Mısır üzerinde İngiliz Fransız mücadelesi,
Orta doğu toprakları üzerinde Alman İngiliz mücadelesidir.
Napolyon, Kampo Farmiyo Anlaşması (1797) ile Arnavutluğu ele geçirmiş ve Osmanlı Devleti ile
sınır komşusu olmuştu.
3
I.Balkan Savaşı 1912-1913
Öncesinin İtalya’nın 1911’de Osmanlı toprağı olan Trablusgarp’a asker çıkardı.1912’de
imzalanan Uşi Anlaşmasına göre; Trablusgarp İtalyaya terkedildi, oniki ada ise balkan savaşı
sonuçlanıncaya kadar koşulu ile İtalya’ya bırakıldı. En karlı çıkan devlet Yunanistan oldu.
Londra Anlaşması hükümlerine göre; 30 Mayıs 1913
Yunanistan, Selanik ve Güney Makedonya ile Giriti,
Sırbistan, Orta ve Kuzey Makedonyayı,
Bulgaristan ise, Trakyayı, Kavala ve Dedeağaç dahil bütün Trakya sahillerini aldı.
Osmanlı devletinin hududu da Midye Enez Hattı olarak tespit edildi.
II.Balkan Savaşı
Balkan devletleri aralarında gerçekleşti. Bükreş Anlaşması ile bittiç
Bulgaristan ile İstanbul Anlaşması (1913); sınır Meriç nehri oldu.
Yunanistan ile Atina Anlaşması (1913); Yun.ın balkanlarda elde etiği topraklar kabul
edildi.
Sırbistan ile, Sırbistan’da kalan Türklerin durumu ile oldu.
Şark meselesi adlı politik terim ilk kez 1815’de toplanan Viyana Kongresinde gündeme getirildi
4
I.DÜNYA SAVAŞI
Savaşın temel nedenleri
Emperyalizm ve sömürge alanlarının biterek çatışmanın Avrupaya taşınması
Almanya’nın güvenlik sorunu (Rusya-Fransa iki cepheli savaş tehdidi)
Uluslararası güvensizlik
Uluslararası örgütlenmenin olmayışı
Osmanlı Mirası üzerinde çatışma
Birinci Dünya Savaşının Dönüm Noktaları,
1914’deki Birinci Marn Meydan Muharebesi (Fransa’da),
Ekim 1917 Rus İhtilali ve Rusyanın Savaştan çekilmesi
ABD’nin 2 Nisan 1917’de savaşa katılma kararı alması
1918’deki ikinci Marn Meydan Muharebesi
Osmanlı devletinin açtığı cepheler; Kafkas Cephesi, Kanal cephesi, Irak cephesi, Filistin Cephesi,
Çanakkale cephesi, Galiçya ve Avrupa cephesi,
5
Kİ DÜNYA SAVAŞI ARASI DÖNEM
Bu dönem 3 başlık altında incelenebilir
o Barış anlaşmalarının korunmaya çalışması dönemi (1919-1924)
o Lokarno dönemi ve istikrar (1925-1930)
o Yıkılma dönemi (1930-1939)
Küçük Antant
Fransa, 1920’de Belçika, 1921’de Polonya ve 1924’de Çekoslavakya ile ayrı ayrı ittifak
anlaşmaları imzaladı ve böylece Küçük Antant meydana geldi.
Locarno Anlaşması (1925)
o Almanya, Fransa ve Belçika sınırlarının kesin ve sürekli olduğunu kabul ediyordu.
o Tüm anlaşmazlıklar barış yolu ile çözülecekti.
o Bu Anlaşma Almanyanın Milletler Cemiyetine üye olmasıyla yürürlüğe girecekti.
Lokarno döneminde iki problem çözülmüştür. Dawes Planı ile Almanya’nın tamirat borçları
yeniden yapılandırılmış, Ruhr bölgesi Almanya’ya iade edilmiş ve Lokarno anlaşması ile Fransa’nın
güvenlik sıkıntıları giderilmiştir.
Kellog Paktı 27 Ağustos 1928 hukuki yönü olmayıp ahlakidir. Özetle Savaşın lanetlenmesidir.
Avusturya-Macaristanın I. Dünya savaşı sonunda yıkılmasıyla, bu imp toprakları üzerinmde beş
devlet ortaya çıktı. Bunlar; Avusturya, Macaristan, Çekoslovakya, Yugoslavya ve Romanyadır.
Silahsızlanma Anlaşmaları
Washington Deniz Silahsızlanması Konferansı (Şubat 1922)
Bu antlaşma ile, 35.000 tonu geçmeyecek olan büyük gemiler bakımından her devletin sahip
olacağı deniz gücü sınırlandırıldı.
Londra Deniz Silahsızlanması Konferansı (1930)
1922 Washington Anlaşmaları küçük tonajlı gemilerle eksikliği 1930 Londra anlaşması ile
giderilmiştir. Bunlar 1931’deki buhranlar sebebiyle işe yaramadı ve silahlanma yarışı sürdü.
6
1932-1939 yılları arasında Türkiye’nin Dış Politikası beş önemli nokta üzerinde toplandı
Milletler Cemiyetine üye olma (Temmuz 1932)
Balkan Andantı (9 Şubat 1934)
Montreux Boğazlar Sözleşmesi (1936)
Sadabat Paktı (1937)
Hatay’ın Anavatan’a katılması (1939)
Sadabat Paktı (8 Temmuz 1937) Türkiye, İran, Irak, ve Afganistan Tahran’da Paktı imzaladılar.
1980 İran-Irak savaşıyla varoluş sebebini tamamen yitirdi.
Türk-İngiliz-Fransız İttifakı Mayıs 1939 Türkiye’ye bir Avrupa devletinin saldırısı durumunda
İngiltere ve Fransa yardım edecekti. Türkiye ise Fransa ve İngiltere’nin Akdeniz Paktı ile destek
sözü verdiği Yugoslavya ve Yunanistana destek olacaktı. Ek protokol ile Türkiye bu anlaşmadan
doğan zorunluluklarının Sovyetler ile savaşa sebep olmayacağı konusunda garanti almıştır.
7
13 Temmuz 1841’de imzalanan Londra Boğazlar sözleşmesinin esasları;
Osmanlı devleti barış durumunda eskiden olduğu gibi yabancı devletlerin savaş gemilerini
Boğazlardan geçirtmemeyi taahhüt eder.
Osmanlı devleti, eskiden olduğu gibi dost ülkelerin hizmetinde bulunan hafif savaş
gemilerinin Boğazlardan geçişine izin verilebilir.
Osmanlı devleti, dostluk ilişkilerinde bulunan tüm devletleri bu anlaşmaya uymaya davet
eder.
Anlaşma iki ay içinde onaylanır ve imzacı devletler, anlaşma hükümlerine uymayı taahhüt
eder.
LOZAN 1923
Ticaret Gemileri
(a) Barış zamanı ve Türkiye'nin Tarafsız Olduğu Savaş Zamanı
Bayrak ve yükleri ne olursa olsun, gündüz ve gece Boğazlardan serbest geçiş ve ulaşım
özgürlüğüne sahiptir. Gemiler uluslararası sağlık kurallarına uyacaklardır.
(b) Türkiye 'nin Muharip Olduğu Savaş Zamanı
Tarafsız devletlere ait ticaret gemileri düşmana yardım etmemek koşuluyla geçiş ve ulaşım
özgürlüğünden yararlanırlar.
Savaş Gemileri
(a) Barış Zamanı ve Türkiye 'nin Tarafsız Olduğu Savaş Zamanı
Savaş gemileri, bayrakları ne olursa olsun gündüz ve gece, Boğazlardan geçebilirler.
Karadeniz'e geçmek isteyen gemiler için tonaj sınırlaması getirilmiştir.
(b) Türkiye'nin Muharip Olduğu Savaş Zamanı
Tarafsız devlet savaş gemileri Boğazlardan serbest geçiş hakkını kullanırlar.
Boğazlar Bölgesinin Silahsızlandırılması
Çanakkale ve Karadeniz Boğazları'nın her iki kıyısı ile kıyıdan itibaren içeriye doğru yaklaşık
15-20 kilometrelik bir bölge ve Emirali (İmralı) Adası müstesna olmak üzere, Marmara Denizi'ndeki
bütün adalar gayri askeri hale getiriliyordu.
Boğazlar Komisyonu
Komisyonun görevi, haber alma ve istatistik bilgileri toplamaktan ibaretti. Boğazlar Komisyonu
görevini Milletler Cemiyeti'nin himayesi altında yapacaktı.
MONTREUX BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ 1936
Ticaret Gemileri
(a) Barış Zamanı ve Türkiye'nin Tarafsız Olduğu Savaş Zamanı
Barış zamanında, ticaret gemileri, gündüz ve gece, bayrakları ve taşıdıkları yükler ne olursa
olsun, Türk yasalarıyla konulmuş olan sağlık denetimine tabi tutulmaları hariç olmak üzere,
Boğazlardan geçiş özgürlüğünden yararlanacaktır.
(b) Türkiye'nin Muharip Olduğu Savaş Zamanı ve Türkiye'nin Kendisini Yakın Bir Savaş
Tehlikesi Tehdidine Maruz Görmesi Durumu
Tarafsız devletlere ait ticaret gemileri, Türkiye ile savaşta olan devlete hiçbir biçimde yardım
etmemek koşuluyla, gündüz gösterilecek yoldan Boğazlardan geçiş ve ulaşım özgürlüğünden
yararlanabilirler. Türkiye, gemilerin yüklerini kontrol etme, dolayısıyla harp kaçağı olan mallan zapt
ve müsadere etme hakkı vermektedir.
(2) Savaş Gemileri
(a) Barış Zamanı
Bazı sınırlamalar getirmektedir. Savaş gemileri, Boğazlara gündüz girebilirler. Taşımakta
olabilecekleri "uçakları" hiçbir durumda kullanamayacaklardır.
Türk Hükümeti'ne 8 gün önce diplomatik ön bildirimde bulunulması gerekmektedir.
Boğazlardan geçiş halinde bulunabilecek bütün yabancı deniz kuvvetlerinin en yüksek toplam tonajı
15.000 tonu aşmayacak ve 9 gemiden çok gemi içermeyeceklerdir.
Karadenize kıyısı olan devletler denizaltılarını gündüz ve deniz üstünden tek başlarına
geçirebilir. Diğer devletler denizaltılarını Boğazlardan geçiremez.
Karadeniz'e kıyısı olmayan devletlerin barış zamanında bu denizde bulundurabilecekleri
gemilerin toplam tonajı, 30.000 tonu aşmayacaktır. Bu denizde 21 günden fazla kalamayacaklardır.
(b) Türkiye'nin Tarafsız Olduğu Savaş Zamanı
Tarafsız savaş gemileri Boğazlardan geçiş ve ulaşım özgürlüğünden yararlanacaklardır.
Savaşanlara ise kapalı olacaktır. Bunun istisnaisi BM kararıyla uygulanan yaptırımlardır.
8
(c) Türkiye'nin Muharip Olduğu Savaş Zamamanı ve Türkiye'nin Kendisini Pek Yakın Bir
Savaş Tehlikesi Tehdidine Maruz Görmesi Dununu
Türk Hükümeti tümüyle dilediği gibi davranabilecektir.
II. DÜNYA SAVAŞI
Italya’nın 1935’te Habeşistan’ı işgali
II. Dünya savaşının öncü muharebeleri diyebileceğimiz provaları; İspanya iç savaşı Çin Japon
savaşıdır
II. Dünya savaşı Almanyanın Polonyaya 1 Eylül 1939’da saldırısı ile fiilen başladı
Almanya Haziran 1941’de Rusya’ya baskın şeklinde taaruzlara başladı. Bu cephede belirleyici
savaş 22 Ağustos 1942’de Stalingrad’da gerçekleşti ve Almanya bozguna uğradı.
Doğu’da Japonya 7 Aralık 1941‘de Hawai’deki Pearl Harbour’da bulunan ABD üslerini yok etti, ABD
fiilen savaşa girmiş oldu. Doğuda savaş ABD’nin 6 Ağustos 1945’de Hişroşima ve 9 Ağustos’ta
Nagazaki’ye attığı iki atom bombası ile bitti.
9
SAVAŞ SÜRESİNCE YAPILAN TOPLANTILAR
Atlantik Bildirisi (9 Ağustos 1941) Başkan Roosevelt ile Churchill arasında oldu. Bütün
uluslara sınırları içinde güvenle yaşamak olanağı sağlayacak bir barışın yapılmasını istediklerini bir
bildiri ile açıkladılar. Bu demeç ABD savaşa girmeden yayınlanmıştır ve Wilsonun prensiplerine
benzemektedir.
Birleşmiş Milletler İttifakı (Ocak 1942) ABD ile İngiltere arasında kurulmuş ve İtalya ve
Almanya’ya karşı savaşan Sovyetler hariç 22 devlet katılmıştır ve sonuna kadar savaşacaklarını
ifade etmişlerdir. BM’nin kurucu üyesi olmak için bu ittifaka katılmak ve Mihver devletlere savaş
açmak gerekiyordu.
Casablanca Konferansı (14 Ocak 1943) 1943 yılından itibaren savaşın durumu müttefiklerin
lehine dönmeye başlayınca savaşı sona erdirmek için Roosevelt ile Churchill arasında bir Anglo-
Amerikan konferansı toplandı. Burada alınan en önemli karar barışın ancak “Alman, İtalya ve
Japonya’nın kayıtsız şartsız teslimi” ile olabileceği kararı alındı. Balkanlarda ikinci bir cephenin
açılması için Türkiyenin savaşa katılması yönünde gerekli hazırlıkların yapılması kararı alındı.
Washington Konferansı (11-26 Mayıs 1943) Şifre adı Trident Konferansıdır. Savaşın stratejisi
konu olmuştur. (Roosevelt Churchill arasında) Türk Hava alanlarından faydalanılması, İkinci
cephenin Fransada açılması hazırlıklarının 1944 ilkbaharında tamamlanması, Avrupa’da bir
konfederasyon oluşturulması ve ve bunun Tuna , Balkan ve İskandinav federasyonlarını ihtiva
etmesi ve Türkiyenin de Balkan Federasyonuna dahil edilmesi şeklindedir.
Quebec Konferansı (11-12 Ağustos 1943) Roosevelt ile Churchill arasında, İtalya’da
Mussolinin iktidardan düşmesi neticesinde ortaya çıkan durumu görüşmek amacıyla toplanmıştır.
Balkanlar ve Türkiye yerine Fransa’da Normandiya kıyılarında cephe açılmasına ve cephenin
hazırlanması sorumluluğunun da ABD’ye verilmesine kararlaştırıldı.
Moskova Konferansı (19 Ekim 1943) ABD İngiltere Rusya ve Çin Diş İşleri Bakanları arasında
olmuştur. Tahran zirvesinin hazırlığı niteliğindedir. İkinci cephenin en geç 1944 İlkbaharında
açılmasına ve Türkiyenin savaşa katılmasını sağlamak için baskı yapılmasına karar verildi.
Almanya’da Nazizmin İtalya’da Faşizmin tasviyesi kararlaştırıldı.
Kahire Konferansı (22-26 Kasım 1943) Uzakdoğudaki gelişmeleri değerlendirmek maksadıyla
Churchill Roosevelt ve Chiang Kai Shek arasında yapılmıştır. Bir sonuca varılamadı.
Tahran Konferansı (28 Kasım-1Aralık 1943) Roosevelt, Stalin ve Churchill arasında.
Türkiyenin savaşa sokulması kararlaştırıldı. Savaş sonunda barış düzeninin korunması için
milletlerarası teşkilat kurulması fikri kabul edildi. En önemli sonucu ise; zafere doğru yaklaşıldıkça
müttefikler arasında görüş ayrılıkların belirmeye başlamasıdır.
Dumbarton Oaks Konferansı (Ağustos 1944) BM’lerin Anayasası görüşüldü.
Moskova Konferansı (9-20 Ekim 1944) Normandiya çıkarmasının başarılı olması üzerine
Ruslar genel bir karşı taarruza başladılar. Churchill Sovyet yayılmasını önlemek ve Stalin’le
anlaşmak için Moskovaya gitti. Romanya Rusyanın, Yunanistan İngilterenin nüfus alanına bırakıldı.
Bu konferansın bir önemi de Almanya için kurulacak Müttefik Kontrol Komisyonuna Fransanın da
alınması ve Montreux sözleşmesinde değişiklik yapılmasına karar verilmesidir.
Yalta Konferansı (4-11 Şubat 1945) 1815 Viyana Kongresinin bir benzeri olan Yalta
Konferansı, Roosevelt, Churchill ve Stalin arasında dünyanın siyasi haritasını yeniden
şekillendirmek için toplanmıştır. BM Güvenlik Konseyinin devamlı üyeleri için veto ilkesi kabul edildi.
Üyelik konusunda Rusya, Türkiyenin konseye alınmasın istemedi. Müzakereler sonunda 1 Mart
1945’e kadar ortak düşmana savaş ilan etmiş olanların üyeliğe alınmalarına karar verildi.Türkiye,23
Şubat 1945’de Almanya ve Japonyaya savaş ilan etti. Boğazlar Sorunu; Boğazlar statüsünün
Rusyanın lehine değiştirilmesine, konunun dışişleri Bakanları tarafından ele alınmasına, durumdan
Türkiye’nin haberdar edilmesine karar verildi. Sonuç olarak, Yalta Büyük İttifak’ın sonu oldu,
işbirliğinin yerini rekabet ve mücadele aldı.
Postdam Konferansı (17 Temmuz- 2 Ağustos 1945) II.Dünya Savaşının ve üç büyüklerin
yaptıkları son büyük konferans oldu. Savaş bitmek üzere olduğundan barışın nasıl kurulacağı
görüşüldü. Sovyetler, Türkiye’nin zayıf olması fikrinden hareketle boğazlardan serbest geçiş için
gereken garantiyi sağlayamadığından dolayı Boğazların Sovyet Rusya ile Türkiyenin ortak kontrolü
10
altına konulmasının uygun olacağını ileri sürdüler. Boğazlardan üs talep ettiler ve her devletin
görüşünün Türkiyeye bildirilmesi kararlaştırıldı.
Doğu Bloku
1947’de KOMİNFORMUN
İşçilerin yegane vatanı olarak kabul edilen Sovyetler Birliğinin Savunulması
ABD tarafından temsil edilen Emperyalizme karşı mücadele edilmesi
Tüm dünyayı kapsayacak bir Sovyetler Birliğinin kurulması.
Ekonomik Yardımlaşma Konseyi (COMECON) ve MOLOTOF Planı
1955’de Varşova Paktı
Batı Bloku
Truman Doktrini - “Dış baskılar veya silahlı azınlıklar tarafından boyun eğmeye zorlanan
özgür insanların bu hareketlere karşı koymalarına yardım etmek ABD’nin siyaseti olmalıdır.”
Dört Nokta Programını - tarım, eğitim, sağlık, iskan ve benzeri konular
Marshall Planı ve 1948’de Avrupa Ekonomik İşbirliği Teşkilatı
İngiltere Fransa ve Benelux 1948’de Brükselde Batı Avrupa Birliği - ilk askeri tedbirdir.
4 Nisan 1949’da Kuzey Atlantik Örgütünü (NATO)
Savaş sonrası bu dönemde;
Dünya 2 kutuplu bir görünüm aldı
Sömürgecilik tasviye edildi
Uluslararası politika Global bir nitelik kazandı
Harekat alanlarına Uzay boyutu eklendi
Ekonomik meseleler uluslararası ilişkilerde bu günkü önemini kazanmıştır.
2 kutuplu denge zamanla genişleyerek yerini çok kutuplu sisteme, çok kutuplu sistem ise tam tersi
iki kutuplu sisteme dönüşebilir. Bu gün çok kutupluluğa doğru anaşik geçiş dönemi yaşanmaktadır.
İki kutuplu sistemin uluslararası kurallara tam uyularak yönetim ve düzenlenmesi çok zordur. Bütün
11
bağımsız devletler bir araya gelseler bile her iki kampta etkide bulunamazlar. Ancak iki kutuplu
sistemin avantajı bozucu davranışa karşı tedbirlerin kolayca alınabilmesidir. Çünkü bloklardan biri
güçlenir veya etki alanını genişletirse bunun kime karşı olduğu bellidir ve derhal dengeleyici tedbirler
alınır ve bozukluk düzeltilmiş olur. Ancak çok kutuplu sistemin de buna ters avantaj ve
dezavantajları söz konusudur.
ABD’nin atom tekelini sürdürme amaçlı BM dahilinde Baruch Planı Sovyetler reddetmiştir.
12
Londra Bildirisi (Temmuz 1990) Sovyetlerin dağılması ile, NATO’nun Avrupa ve Balkan
ülkeleri ile askeri ilişkileri geliştirmeye hazır oldukları görüşüne yer verilmiştir.
Oslo Bildirisi (Haziran 1992) Bölgenin bir bütün olarak ele alınması gerektiği ve bunun için de
Doğu Avrupa ülkeleriyle kapsamlı bir diyalog, ortaklık ve işbirliğine dayanan yeni ve uaun vadeli bir
barışın tesisinin şart olduğu belirtilmiştir.
Brüksel Zirvesi (11 Ocak 1994) BİO (PFP-Partnership for Peace) NATO üyesi olmayan 27
ülke tarafından onaylanmıştır.
Rusya NATO Güvenlik Anlaşması (27 Mayıs 1997)
o NATO, yeni üye olacak ülkelerin toprakları üzerinde askeri altyapı
oluşturamayacak ve Nükleer silah konuşlandırmayacak
o NATO, yeni üye ülkelerde Nükleer silah depoları kuramayacak ve Sovyet artığı
silah depolarını kullanamayacak
o NATO ile Rusya arasında Ortak Daimi Konsey kurularak barışı koruma,
silahsızlanma, terörizm ve uyuşturucu kaçakçılığı gibi konularda işbirliği
sağlanacaktır.
Varşova Paktı
14 Mayıs 1955’de Sovyetler Birliği, Çekoslovakya, Bulgaristan, Macaristan, Polonya,
Romanya, Doğu Almanya ve Arnavutluk (1968’de ayrılmıştır) ile birlikte Varşova Paktını kurdu.
NATO’ya karşı savunma amacıyla kurulmuş olsa da asıl amacı Yugoslavya’daki bağımsız
tutumun genişlemesini önlemek Doğu Avrupa’da Sovyetlerin etki ve denetimini artırmaktır.
13
tarafından tanındı. Ertesi gün ise Arap uçakları Tel-Aviv’i bombalamaya başladı.
Mısır, Suriye, Lübnan ve Ürdün ile aylarca süren savaşlardan sonra
o İsrail 1947’de BM tarafından verilenden daha fazla toprağa sahip olmuş,
o 1M Arap evsiz kalıp komşu Arap devletlerine sığınmış,
o Filistinliler için savaş dışında bir çare kalmamış,
o İsrail’e karşı yıpratma savaşının gerekliliği ortaya çıkmış
o İsrail ise bu yıpratma savaşına karşı büyük çaplı saldırılarla üstünlük sağlamak olmuş
o Gazze şeridi ile Akabe Körfezi’nin önemi ortaya çıkmıştır.
KIBRIS
1878 Osmanlı-Rus savaşında İngilizler Osmanlı İmp. Ruslardan korumak için adayı kiraladı.
Türkiye 1923 Lozan antlaşmasıyla adanın İngilizlere bırakılmasını kabul etti.
1923-1960 döneminde adadaki Türkler hem İngiliz hem Rumların baskılarına maruz kaldılar.
1 Nisan 1955’de EOKA
Türkler önce VOLKAN sonra Türk Mukavemet Teşkilatını (TMT) kurdular.
1960 garanti anlaşmaları
1964’de TBMM gerektiğinde müdahale kararı aldı. BM Barış Gücü 1964’de adaya geldi.
14
Rumlar 6 Ağustos 1964’de Erenköy’e üstün kuvvetlerle taarruza geçti. Bu taarruzlar Türk Hava
Kuvvetlerinin müdahalesi ile püskürtüldü.
1974’de Yunanistan’da Albaylar Cuntası rejiminde ENOSIS için izlenecek yolda Makarios’la
aynı fikirde olmayan Yunanlı subaylar komutasındaki RMMO Makarios’a darbe gerçekleştirdi
ve EOKA’cı Nikos Sampson’u Cumhurbaşkanı yaptı. İngiltere’nin müdahaleye yanaşmaması
üzerine Türkiye garanti hakkını kullanmaya karar verdi.
Kıbrıs Türk Halkı 13 Şubat 1975 tarihinde Kıbrıs Türk federe Devletini (KTFD) kurdu.
KTF Meclisi 15 Kasım 1983’deki toplantıyla KKTC’nin kurulmasını oy birliğiyle karar bağladı.
Yunanistan ve Rum tarafı BM’ye başvurdu 517 Sayılı karar ile KKTC hukuken geçersiz sayıldı.
Kıbrıs’tan başka Türkiye ile Yunanistan arasındaki diğer anlaşmazlık konuları;
Ege adalarının silahlandırılması
Kıt’a sahanlığı
Hava Sahası
FIR Hattı
2000’li yıllarda da Türkiye’nin Güvenlik Sorunlarını 3 bölüme ayırmak mümkündür
İmparatorluğun tasviyesinden kaynaklanan sorunlar
Uluslararası ittifaklardan ve güç dengelerinden doğan sorunlar
Ülkenin coğrafyasından kaynaklanan sorunlar
Silahsızlanma Çabaları
o 1959’da is Antartika (Güney Kutbu) Anlaşmasıyla 60ncı güney enleminin güneyinin askeri
amaçlarla kullanılmaması kararlaştırılmıştır.
o 1963’de ABD, İngiltere ve Sovyetler arasında uzayda nükleer denemeler yapmamak üzerinde
anlaşmaya vardı ve 107 ülke anlaşmayı imzaladı.
o 1968’de Amerika, İngiltere ve Rusya arasında imzalanan ve 50 devletin daha sonra katıldığı
Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması
o 1971’de denizlerde nükleer denemeler ve depolamayı yasaklayan Deniz Yatağı Anlaşması
o 1972 ‘de imzalanan Bakteriyolojik Silahların geliştirilmesini yasaklayan anlaşma
o 1974’de Yeraltında 150 kilotondan güçlü nükleer silah denemesini yasaklayan Eşik Antlaşması
o Stratejik silahların Sınırlandırılması-1972’se SALT-I anlaşması imzalandı. Tartışmaların
yoğunluğunu Kıtalar arası stratejik balistik füzeler ile denizaltılardan atılan saldırgan füzeler
olşturdu. Bu anlaşma ile füze-savar füzeler sınırlandırılabilmiş ancak saldırgan füzeler için 5
yıllık geçici ek anlaşma ile üretmeme kararı alınmıştır.
o SALT-II 1979’da imzalandı. SALT-II ile saldırgan füzelerin miktar sınırlamaları ile stratejik
bombardıman uçaklarının miktarları konularında anlaşma sağlanmıştır. Afganistan’ı işgale
başlaması sonucu ABD tarafından onaylanmadı ve yürürlüğe konmadı.
Üçüncü Blokun Ortaya Çıkışı - Bağlantısızlık
15
Endonezya’nın ortaya attığı bağlantısızlar fikri ile yine bu ülkede Asya-Afrika devletleri 1955’de
BANDUNG Konferansında bir araya gelmişlerdir. Amacı yeni bağımsızlığını kazanan ülkelerin
varlıklarını korumak, birlik ve dayanışma sağlamaktı.
İlk teşkilatlanma Mısır başkanı Nasır ile Yugoslavya başkanı Titonun girişimi ile 1961 yılında
Belgrad Konferansı olmuştur. Yayınlanan deklerasyonda her türlü sömürgeciliğe karşı gelinmiş
ve bağımsızlık hareketleri desteklenmiştir.
İkinci toplantı 5-10 Ekim 1964’te Kahire’de yapılarak “Barış ve Milletlerarası İşbirliği Programı”
Bağlantısızların üçüncü toplantısı “Zirve toplantısı” Zambia’nın başkenti Lusaka’da yapıldı.
Afrika Birliği Teşkilatı ve İslam Konferansı - İsrail meselesi
Avrupa Ekonomik Topluluğu
1948’de Avrupe Ekonomik İşbirliği Örgütünü (OEEC)’yi ortaya çıkardı.
1950’de Avrupa Ödemeler Birliği kuruldu.
1951’de Avrupa Kömür ve Çelik Birliği (ECSC) kurularak üretim birleştirildi.
1957’de AET ve EURATOM anlaşmaları imzalandı.
AET 1990’larda Avrupa Topluluğu (AT), 1994’te ise Avrupa Birliği (AB) olarak isim değiştirdi.
İngiltere AET’ye girmedi ve kendisi Avrupa Serbest Ticaret Bölgesi’ni (EFTA- European Free
Trade Area) kurdu. EFTA güçsüz kalınaca AET’ye başvursa da 1963 ve 1970’de isteği Fransa
tarafından veto edildi ve 1973’de tam üye olabildi.
Anlaşmada yer almayan iki amacı (a) ABD ekonomisi karşısında Avrupayı daha güçlü ve
bağımsız kılmak ve (b) Aynı yöntemle Batı Avrupa’nın Liberal-Kapitalist ülkelerini kalkındırmak.
ECSC, EURATOM ve AET Avrupa topluluklarının 1987’de Avrupa Tek Senedi (SEA- Single
European Act) yürürlüğe girdi.
ASYADAKİ GELİŞMELER
Vietnam Savaşı (1965-1973)
Nixon zamanında ise 1973 Ocak ayında anlaşma sağlanabilmiştir. ABD bu savaşta büyük
zaiyat vermiş ve attığı bombalarla kuzey vietnamı “ay yüzeyine” çevirmiştir.
Afganistan İşgali
1979’da sovyet yanlısı iktidara karşı ulusal direniş hareketleri sonucu hükümet Sovyetlerden
yardım talep etmiş ve Aralık 1979’da Sovyetler Afganistanı işgal etmiştir. 1988-1989 yılında
Afganistandan çekilmiştir.
18