You are on page 1of 15

XVIII.

YÜZYIL BAŞI «AVRUPA UMUMİ HARBİ» NDE


TÜRKİYE'NİN TARAFSIZLIĞI
Prof. Dr. AKDES NiMET KURAT

XVIII. YÜZYILA GİRERKEN AVRUPA

XVIII. yüzyıl sonunda Avrupa'nın kuvvetler muvazenesinde


büyük değişiklikler olmuştu: O zamana kadar Avrupa'nın (ve hat-
ta bütün dünyanın) en kuvvetli ve büyük iki devleti olan İspanya
Monarşisi ile Osmanlı İmparatorluğu ziifa uğramış, onların yerine
yeni devletler ve kuvvet merkezleri kaim olmağa başlamıştı. Bir
yandan XIV. Louis Fransası Avrupa'ya hakim olmak iddiasında
bulunurken, diğer yandan İngiltere, denizlerin efendisi olmak ve
Avrupa'da "muvazenenin muhafazası., için lazımgelen siyasetini mu-
vaffakıyetle tatbik etmek yolunu tutmuştu; bir de Doğu Avrupa'sında
Moskova Rusyası yerine kuvvetli bir Rus İmparatorluğu teşekkül
etmek üzre idi. lngiltere'nin emellerine ulaşması için - Fransa'ya
karşı, Rusya'nın de-İsveç'e karşı uzun ve çetin bir mücadele yap-
maları icabetmişti. İngiltere-Fransa mücadelesi tarihte "İspanya ve-
raseti harpleri.,, Rusya-İsveç mücadelesi de "Şimal harpleri., adiyle
maruftur.
XIV. Louis'nin yetmiş yıl kadar süren (1643-1715) saltanatı
zamanında Fransa Avıupa'nın en kuvvetli bir Devleti olmuştu 1•
Fransa ile İspanya arasında 1659 da akdolunan Pirene
barışı ile, ispanya Habsburgları'nın Avrupa'daki hakimiyetlerine
nihayet verilmiş, İspanya yerini Fransa almıştı. Kardinal Mazarin'in
ölümünden sonra (1661) devletin bütün idaresini eline alan ve
"L'Etat c'est moi., prensibine göre Fransa'yı idare eden XIV. Louis,
absolutizm rejimin tipik mümessili olmuştu. XIV. Louis, Fransa'nın
Avrupa'daki mevkiini yükseltmek ve nüfuzunu artırmak maksadiyle
1667-8 de İspanya'ya, 1672-8 yıllarında Hollanda'ya karşı harp yaptı.
Bu son harp yalnız Fransa ve Hollanda'ya münhasır kalmadı; buna
1 Xf'V. Louis devrine ait belliş başlı literatür, The Cambridge Modern
History, vol. V. te verilmiştir. Aynca: E. Lav isse - A. Ram b a u d, His-
toire generale, VI.
XVlll. YÜZYIL HARBİ VE TÜRKLER 247
246 AKDES NİMET KURAT
gation act of 1651) ile Hollanda'nın deniz ticaretine öl~_m darb~si
İspanya ile Nemse Çasarlığı da karıştılar. 1678-9 da Nimwegen'de bir
indirilmişti. Bu yüzden patlak veren İngiltere-Hollanda mucadelesın­
barış akdedildi ise de, Fransızlar 1681 de yeniden hem Hollanda
de, Hollanda donanması mağlup edilmiş, ve 1654 sulhu ile Hollan-
hem de Ren mıntakasına hücumettiler. 1685 te XlV. Louis'nin Nan- da bu "Navigation act,,ını tanımağa mecbur kalmıştı; bunu müta-
tes ediktini ilgasından sonra Fransa Avrupa'nın en muteassıp bir akıp Amsterdam yer\ne Londra dünya ticaretinin merke_zi olma~a
katolik memleketi oldu; aynı zamanda en kuvvetli bir Devlet sıla­ başladı. 1664-67 de lngiltere ile Hollanda arasında yemden denız
tiyle Avrupa'da hegemonya tesisi siyasetini de ele aldı. harpleri oldu : Hollandalılar bazı muvaffakiyetler kaydettiler; bunun
Fransa, Nemse Çasarlığı'nın Osmanlı lmparatorluğu'na karşı üzerine, lngilizler Hollandalılara bazı musamahalarda bulunmayı
harp halinde bulunmasından istifade ile, 1688 de Almanya'ya uygun gördüler; çünkü siyası ufuklarda yeni tehlike belirmeğe
hücum etti. Fakat bu defa XIV. Louis'ye karşı İngiltere, Hollanda başlamıştı.
ve Savoie harp ilan ettiler; neticede Fransa'nın büyümesine mani 1685-1688 yıllarında İngiliz tahtım işgaleden il. James zamanında,
olmak için Nemse Çasarlığı ile mezkur devletler arasında İngiltere siyasi ve dini sahada birçok mücadeleye sahne oldu.
Büyük Alliance (ittifak) akdedildi. Müşterek kuvvetlerle XIV. Lou- Kıra! katolikliği iltizam ettiğinden, bir müddet evvel teşekkül eden
is'ye karşı hem karada hem denizde büyük savaşlar yapıld:. Whig ve Tory partileri tahta karşı düşmanca bir ~u~u~ a!dılar.
Fransız orduları, bazı mağlubiyetlerden sarfınazar, karada umumı­
il. James'in kızı Mary ile evli olan Hollanda hakımı Gıyyom
yetle üstünlüğü muhafaza ettikleri halde, denizlerde İngiliz ve fele- d'Oranj 3 Whig ve Tory partilerinin daveti üzerine, 1688 son ba-
menk donanması gittikçe galebe çaldı. Birleşmiş Deniz Devletleri rında Britanya adasına çıktı, ve İngiliz milletinin tasvibi ile haki-
donanması 1692de La Hogue deniz harbini kazanmak suretiyle, Fran-
miyeti ele aldı; il. James ise XIV. Louis yanma iltica etti. ~arl~-
sa'nın deniz hakimiyetine nihayet verdi. Bu tarihten itibaren deniz
mento, Giyyom d'Oranj'ın kırallığını tasdik etti. Bu _sureti~ lngıl­
üstünlüğü İngilizlerin eline geçmiştir. Her iki taraf ta yıll~rca sü-
tere ile Hollanda Giyyom d'Oranj'ırı hakimiyeti altırıda bırleşmış oldu-
ren mücadeleden yorulduklarından, ve bilhassa, ortaya ispanya lar. Her iki devlet, gittikçe kuvvetlenen Fransa karşısında kendini
veraseti meselesi çıkmak üzere bulunduğundan, Fransa ile Büyük tehlikede gördüğünden, bu birleşme gerek İngilizlerin, ve gerek
Alliance devletleri arasında 1697 yılında, Ryswyk (Reisweik) ba- Hollandalıların faydasırıa hizmet edecekti. XVIII. yüzyılın başınd~
rışı akdedildi. Bu sulh, esas itibariyle Fransa'nın lehine olmakla
İngiltere'nin Şimal! Amerika'da gayet geniş koloniler! olduğu gıbı,
beraber, Avrupa'daki fransız hakimiyetini epey sarsmıştı. Diğer 1600 da kurulan Şarki Hindistan kumpanyası (East lndıa Company)-
yandan bu barış, Avrupa' da bir müddettenberi devam eden büyük nin faaliyeti artmış, bu şirket Kalkutta şehrini ele geçirmiş, Bom-
mücadelenin bir mütarekesinden başka birşey değildi. Bu mütare- bay ve Madras İngiliz hakimiyetini tanımıştı. ~eni7: ~şırı merı_ıle_­
ke, patlak vermesi her an beklenen "İspanya veraseti harbi,,ne ketlerin İngiltere için ehemmiyeti artık tamamıyle ıdrak edılmıştı.
hazırlık için bir soluk alma mahiyetinde idi. Hele Amerikan kolonilerine bilhassa kıymet verildiğini görüyoruz.
Bu sıralarda büyük bir siyası faaliyet gösteren İngiltere'nin Ana vatanda faaliyet sahaları mahdut olan enerjik kimselere,
durumuna gelince: İngiltere XV!l. yüz yıl başında yalnız bir "ada mezhep ayrılığı yüzünden takibata maruz kalanlara, borçlu!ara
devleti,, ise de bu asrın sonunda dünyanın en büyük bir deniz veya canilere bir iltica sahası olmak, aynı zama;1da ham madde
devleti oluvermişti. Deniz aşırı birçok yerlerde de geniş kolo- kaynağı ve İngiliz mamulatı için satış yeri teşkıl dmek ıtıba_rı
niler tesis etmiş, dünya ticaretinde ve imalatta en ileri giden bir ile de bu koloniler gittikçe ehemmiyet kesbetmışlerdı. XVlll. yuz
memleket mevkiine çıkmıştı 2• Oliver Cromwell'in hakimiyeti (1640- yıl başında İngiltere'nin dış siyaseti_nde h~r. şe_yden . önce ticari
1660)esnasında, yani İngiltere'de Cumhuriyet rejimi (Commonwealth) mülah:1zalar ( mercantile consideratıon) hakımdı. İngıltere artık
varken, 1651 de kabul olunan "Denizlerde seyrisefer,, nizami (Navi-
3 G. M. T re v e 1 y a n , Historg of England, 472 P·
2 G. M. T r ev e l y a n , Historg o/ England, Landon 1939. Book IV.
248 AKDES NİMET KURA T XVIII. YÜZYIL HARBİ VE TÜRKLER 249

dünyanın en büyük sinai imalat ve ticaret memleketi olmuştu. kız kardeşi olan Margaret Terez'in 1. Leopold'dan doğan Maria
İngiliz ticaretinin en işlek sahası, birtaraftan Amerikan sahilleri Antonienin Bavyera elektörü Maks Emanuel ile evlenmeşinden
idiyse, diğer taraftan Levant, yani Akdeniz (Osmanlı İmparatorlu­ neşet eden Joseph F erdinand vardı. Bu suretle ispanya tahtına hak
ğu limanları) ve Hindistan idi. Ticaret yolu üzerindeki mühim li- iddia eden, fransız, Avusturyalı ve Bavyeralı üç namzet mevcuttu.
manların, veya stratejik ehemmiyeti olan üslerin bir tek devletin
Gerek XIV, Louis ve gerek Çasar I. Leopold, bu kadar bü-
elinde bırakılmaması siyaseti takip edilmeğe başlanmıştı. Dünya tica-
yük bir mirasın doğrudan doğruya kendilerine verilmesinin Avru-
retinin münhasıran İngilizlerin eline geçmesine gayret eden İngiliz
pa'nın diğer devletleri, bilhassa İngiltere tarafından, hoş görülme-
devlet adamları, Avrupa kıtasındaki vak'alara karşı da yakından
yeceğini düşünerek, İspanya tahtına erkek evlatlarından birini
alaka göstermeğe başlamışlardı. Hollanda istiklalinin muhafazası ve is-
namzet gösterdiler. XIV. Louis, torunu Philippe d' Anjou'yu ileri
panya Felemenkinin Fransa eline düşmemesi, Hollanda ile İngiltere
sürdü; 1. Leopold da, ikinci oğlu Karlı namzet gösterdi. Fakat
arasındaki ticaret rekabetine rağmen, Britanyamn menfaati icabı idi.
bnnunla, o devrin en büyük diplomatı sayılan, İngiltere kıralı
Giyyom d'Oranj'ın İngiliz tahtını işgaliyle her iki devlet arasında
Giyyom d'Oranj asla tatmin edilmiş değildi. Bir Bourbon veya
Fransa aleyhinde daha sıkı pir işbirliği meydana gelmiş oldu.
Habsburg prensi tek başına İspanya Monarşisini tevarüs ederse,
XVIII. yüz yıl başlarken, bu suretle, XIV. Louis Fransasına karşı
Avrupa devletler müvazenesinin bozulması muhakkaktı. Hele İs­
kuvvetli bir İngiltere-Hollanda bloku teşekkül etmiş bulunuyordu.
panya' nın hakim olduğu sahalar Avrupa'da ve bilhassa Amerika'da
fransızların eline geçecek olursa, bundan İngiltere'nin ve Hollanda'nın
ISPANYA VERASETİ MESELESİ 4
mutazarrır olacaklarında şüphe yoktu; İspanya'nın imalatı bir
XVIll. yüzyıl girerken bütün Avrupa devletlerini meşgul eden müddettenberi azaldığından, buralara İngiliz ve Hollanda malları
en mühim mesele: İspanya Monarşisi tahtını işgal etmekte olan ithal edilmekte idi. Giyyom d'Oranj, bundan ötürü, ne XIV. Lous
II. Charles (Şarl, Karlo) in ölümünden sonra, ispanya akibetinin ne is'nin ve ne de 1. Leopold'un ispanya tahtı hakkındaki planlarını
olacağı idi. Çünkü, il. Charles'in çocuğu yoktu; kıra] artık ihtiyardı ve tasvip etmedi. Mamafih 1698 de İngiltere, Hollanda ve Fransa ara-
hasta idi, yakında ölümü bekleniyordu. Bu sıralarda İspanya Mo- sında bazı husnsta anlaşma yapıldı ve ispanya Monarşisinin ilk
narşisi dünyanın en büyük devleti idi; Anayurt-lspanya'dan maada bölümü muahedesi imzalandı (11. Birinciteşrin 1698).
Avrupa'da Belçika, Milano, Napoli, Sicilya; Şimali, Orta ve Ce- Bu taksim projesi lspanya'da malum olunca, bütün İspanya
nubi Amerika'da gayet geniş sahalar İspanya Monarşisine aitti. ahalisi fena halde sinirlendi; buna Charles de kızdı ve Monarşinin
Avusturya'daki Habsburglar ve XIV. Louis, il. Charles'in yakın ak- bütünlüğünü muhafaza etmek suretiyle, Bavyera prensi Joseph
rabaları idi. Bundan dolayı ispanya kıralının ölümünden sonra Ferdinand'm, İspanya tahtının yegane varisi olduğuna dairr bi va-
her iki akraba ailesinin de Monarşi üzerinde hak iddia etmeleri siyetname tanzim etti (28. Xl. 1698). ispanya kıralının bu hareketi
bekleniyordu. ispanya kıralı V. filip'in kızı Anna'nın oğlu olan Nemse Çasarı tarafından şiddetle protesto edildi. Henüz yedi ya-
XIV. Louis, il. Charles'in kız kardeşi Maria Terez ile evli oldu- şında olan Joseph Ferdinand İspanya'ya gönderilmek üzre iken,
ğundan, İspanya tahtı üzerinde her kesten ziyade kendisinde hak esrarengiz bir şekilde öldü. Bu durum karşısında, Giyyom d'Oranj' -
görüyordu. Nemse Çasarı I. Leopold, Habsburg hanedanından en ın ve XIV. Louis'nin diplomatları arasında yapılan uzun müzake-
büyüğü sıfatiyle ve aynı zamanda hem bir İspanyol prensesının relerden soııra, İspanya Monarşisinin ikinci bölümü planı tanzim
oğln olması dolayısiyle, İspanya Monarşisinin kendisine geçmesi olundu (Mart 1700). Buna ·göre: İspanya, Belçika ve Amerikan
lazım geldiği iddiasında idi. Üçüncü namzet de: il. Charles'in ikinci kolonileri Nemse Çasarı'ıım oğlu Karl'a; Napoli ve Sicilya'dan
başka' Lorraine dükalığı Fransa'ya verilecekti; Lorraine dükü de
4 Bu meseleye dair literatür: The Cambridge Modern Historg, vol, V.
Milano ile tatmin edilecekti. Bu plan I. Leopold tarafından kat'i-
chap. XIV ; E. La v i s s e - A. R a m b a u d , Histoire generale, VI. chap. XX. yetle reddedildi; İspanya'da da hiç bir veçhile tasvip olunmadı.
250 AKDES NİMET KURAT xvm. YÜZYIL HARBİ VE TÜRKLER 251

B_unun ~z_erine, l!. Charles, Monarşinin bütünlüğünü muhafaza ede- taf Adolf zamanında. (1611-1632) büyük devletler sırasına giren
bıl~ek ıçın, ~iV. Lo~is ile anlaşmağa karar verdi. Bu maksatla İsveç, Kari X. Gustaf'ın (1654-1660) fütuhatiyle daha büyümüştü.
?'
Phılıppe Anıou'yu ispanya Monarşisinin yegane varisi olacağını 1617 de Stolbovo sulhu ile Ruslardan Fin körfezinin şark mınta­
k~bul ettı '. bu hususta papa XII. İrınosan ile de anlaştı. İspanya kasını; Westfalya sulhu ile Almanya'nın şimalindeki birçok mühim
asılzadelen ve nüfuz sahibi kimseler de bunu muvafık buldular. deniz üslerini (Bremen, Wismar, Verden, Stralsund ve Stettin);
il. Cha:l~s, f'.hilippe d' Anjou'nun yegane varisi olduğunu, fakat 1660 da aktedilen Oliva sulhu ile de Lehlilerden Estonya ve Li-
Monarşının hıç bir veçhile parçalanamıyacağını bildiren bir vasi- vonya'yı ele geçiren İsveç, XVlll. yüzyıl girerken Baltık havzası­
yetname hazırladı (2. Biriııciteşrin 1700). Bu vak'adan dört hafta nın en kudretli bir devleti idi. İsveç' e tabi yerlerin kısmı azamı
sonra İspanya kıralı öldü ( 1. İkirıciteşrirı 1700). ana vatandan uzak ve dağınık bir halde olduğundan müdafaası
.. ~iV. Louis il. Charles'irı ölümü haberini alınca, üç gün dü- kolay değildi. İsveç'in fazla kuvvetlenmesini çekemiyen komşula­
ş~rıdukterı sonra, verdiği karan tatbik için herekete geçti. Bununla rının, günün birinde bundan istifadeye kalkışacakları muhakkaktı.
Gı;yom. d'Orarıj'a karşı giriştiği taahhüdü bozmuş oluyordu. Fran~ Rusya tahtına Çar Petro 6 gibi bir şahsın geçmesiyle (1689)
sanın, lngiltere ve ayni zamanda Nemse Çasar lığı ile harbe giriş­ Rusların eski fütuhat planları yeniden canlandı. Petro, daha kü-
mesi rr_ıu~~~-k~_ktı. Fakat fransız kıralınm, son Türk harbinde yor- çük yaştanberi maruz kaldığı tesirler ve yetiştiği muhitin icabı
~~rı duştugunu zannettiği, Ayusturya'dan fazla endişe etmedi- olarak, Rusya'ya Avrupa tekniğini ve Avrupa ordu teşkilatını sok-
gı _a_nlaşılı~or .. X\V· ~ouis. 16 lkinciteşrin 1700 tarihinde, torunu mağa karar vermişti. Çar bunu yapmak isterken: Bir taraftan
P?ılıppe _d Anıou yu ispanya Monarşisinin hükümdarı ilan etti. İn­ Türkleri Karadeniz sahillerinden (ve hatta Avrupa'dan) kovmak,
gıltere bı: müddet. seyirci kaldıktan sonra Fransa'ya karşı hare- ve diğer taraftan Rusya'yı açık denizlere ulaştırmak arzusunda
kete geçtı ve az bır zaman sonra Belçika, Ren boyları, Şimali İtal­ idi. Osmanlı imparatorluğunu 1683 tenberi "Mukaddes Liga,, dev-
ya ve ispanya harp sahnesi oldu. 1701 den 1713 e kadar de- letleriyle mücadele halinde bulunmasından istifadeye karar veril-
v~m eden bu mücadele "İspanya veraseti harbi,, adiyle maruftur. miş, ve 1695 te anı olarak Azak kalesine bir rus hücumu vaki
Bır tara_ftan: Fransa, İspanya ve Bavyera elektörü; diğer taraftan olmuştu. Azak kalesi bu ilk rus taarruzuna dayanmıştı. Petro bu-
d_a: lngıltere, :Iollanda, Nemse Çasarlığı (Alman preslikleri), Da- rayı alabilmek için harp gemilerine ihtiyaç olduğunu anlamış ve
nım arka, Savoıe ve Portekiz olmak üzre birçok devlet bu savaşa 1695/6 kış ve baharında, Voronej şehrindeki tersanelerinde birçok
karıştı; Avn!pa'da bu harbe iştirak etmiyen bir iki küçük devlet harp gemisi yaptırmış ve bahar gelince bunları Don üzerinden
ve Osmanlı imparatorluğu kalmıştı. sevkederek, Azak kalesini an! bir hücumla zaptetmişti (Temmuz
1696). Azak denizinin sahil boyu (70-80 kim.) da Rusların eline
ŞİMAL A VRUP ASI'NIN DURUMU 0 geçmişti. Petro'nun emriyle burada (Tayğan) adiyle bir deniz üssü
ve kalesi inşa edildi. Az bir zaman sonra Azak denizinde kuvvetli
XVIIJ. yüzyıl başının dünya tarihindeki en mühim vak'ası: bir rus donanması meydana geldi. Çar'ın emeli Karadeni.z'e çık­
Doğu ~vrupası'ndaki Moskova Rusya'smın bir Rus İmparatorluğu maktı. Fakat Nemse Çasarlığı ve Venedik Cumhuriyeti Türk har-
derecesıne _Yükselmesid!r. Rusya buna muvaffak olabilmek için, 0 bine nihayet vermek istediklerinden -daha doğrusu İspanya vera-
sıralarda Şı~al ~vr~pa sının en kuvvetH devleti olan İsveç'e karşı seti meselesinin ortaya çıkması üzerine- Karlofça sulh müzakere-
uzun ve çetın bır mucadele yapmak mecburiyetinde kalmıştı. Gus- lerine başlanmıştı. Çasar, Rus'lann Kerçboğazı'nı elde etmek ba-
5 Sam~~l E. B r in~ , Karl XII. Till 200•arsdagen av hans död. Under 6 Büyük Petro'ya dair belli bıışlı eserler: M. M. B o g o s 1 ov ski j, Petr [.
medv. av Hıanıe, Carlquıst, Herlitz, Uddgren, Stille, Sörensson, Schartau, Nau• MaJeria"ıy dlja bibliOgrafii. OGI 194i, T. 1, 2. N. Us t r j al ov, /stol'ija c~rst-
~ann, Lagermarck. Stockholm 1918. Aynı müellifin, Bibliourafisk handbok vovanija Pet~a Velikago, St Psbg T'İ' 1, 2, 3, 4, 6. PiS'~a· i bumaii Petra, VeU-
iıll Sveriges historia. Stockholm 1934, 385 s. ve devamı.
0

kago, St. Psbg 1888. T. 1. .


252 AKDES NİMET KURA T XVIII. YÜZYIL HARBİ VE TÜRKLER 253

hındaki taleplerini iltizam etmedi. Bundan dolayı Osmanlı İmpara­ Bu anlaşmaya göre: 1700 yılında Ruslar Estonya'ya, Saksonlar
torluğu ile Avusturya, Venedik ve Lehistan arasında aktedilen Livonya'ya ye Dan'lar da Schleswig'e aynı zamanda taarruza ge-
Karlofça muahedesine (1699 lkinciki'ınun) 7 Rusya girmedi. Çar çeceklerdi. Çar Petro, İsveç' e karşı kararlaştırılan harp yüzünden,
Petro tek başına Türklerden bir şey alamıyacağını bildiğinden, bu sıralarda İstanbul'da yapılmakta olan müzakerelerin hızlaştırıl­
nihayet Türkiye ile bir sulh aktine muvafaket etti. Rus Çarı, Türk- masını ve bazı hususta "fedakarlıklar,, da bulunulmasını emretti.
lerden alamadığını başka bir sahada telafi etmeği düşünüyordu: Bunun üzerine 3/13 Temmuz 1700 tarihinde Türkiye ile Rusya ara-
lsveç'ten Baltık sahillerini zaptetmekle denizlere ulaşmak mümkün sında otuz sene için bir barış aktedildi 10•
olacaktı. Şu cihet enteresandır ki, İsveç'e karşı büyük bir fırtına kop-
1697 de İsveç kıralı XI. Kari ölünce, tahta, henüz 15,5 yaşında olan mak üzre iken, lsveç'in Moskova'daki elçisi Kniperkrona'nm hiç
XII. Kari geçmişti. 8 lsveç'in başında bir çocuğun bulunmasından Rus- bir şeyden haberi yoktu; bilakis, Petro'nun Rusya ile İsveç ara-
ya, Danimarka, Saksonya ve Lehistan istifadeye karar verdiler; müş­ sında aktedilen bütün sulhları ve anlaşmaları tutacağı iddia edil-
tereken hareket planlarını hazırlamağa başladılar. İsveç ile Dani- mişti. Çar da, 20 İkinciteşrin 1699 da, Stockholm'e bir elçi heyeti
marka arası, Şlezvig (Schleswig) ve Holştayn (!-lolstein) yüzünden gönderip, dostluğunu izhar edince, Rusya'nın dostluğu hakkında
ötedenberi açıktı. Danimarka bu defa münakaşalı sahayı tama- şüphe kalmamıştı.
miyle ele geçirmeğe karar vermişti. 1697 de Lehistan tahtına Şimal harbi, ll. August kuvvetlerinin Şubat 1700 de Livonya' -
seçilen, Saksonya elektörü Friededrich II. Auğust (Nalkıran) ya hücumlariyle başladı. Martta Danimarkalılar Schleswig'e taar-
Livonya'yı ele geçirmek niyetinde idi. Çar Petro ise "eba ruza geçtiler; aynı yılın 30 Ağustosunda da Ruslar Estonya'ya
ve ecdadının malikaneleri olan,, Neva mansabı (lngermanland) ve girdiler. Fakat, Xll. Kari derhal mukabil taarruza geçti ve düşman­
Estonya üzerine gözlerini dikmişti. Bu üç devlet, emellerini larının planlarını altüst etti. Neticede harp, evvelce tasarlananın hi-
gerçekleştirmek maksadiyle, lsveç aleyhinde bir "Üçler ittifakı,, lafına olarak, uzadı ve hiç beklenmiyen bir tarzda gelişti.
aktettiler. Bu anlaşmanın ilk safhası sarahatle belli olmamakla
beraber, meydana gelmesinde bilhassa Çar Petro'nun büyük ISPANYA VERASETİ HARPLERİ 11, UTRECHT
bir rol oynadığı malumdur. Rus Çarı 1697-8 de yaptığı ilk VE RASTATT BARIŞLARI
Avrupa seyahatinden dönerken, 1698 Ağustosunda, Rus-Leh hudu-
duna yakın Rawa şehrinde, il. August ile görüşmüştür. İsveç'e Batı Avrupa'sındaki harp hareketleri Bavyera elektörünün Şu­
karşı müşterek hareketin işte burada ilk defa bahis mevzuu oldu- bat 1701 de Hollanda'yahücumu ile başladı. Mayısta da Avusturya
ğunu biliyoruz 9• O sıralarda, İsveç'e karşı entrikalariyle nam ka- kuvvetleri Prens Eugene de Savoie'nin kumandasında Şimali İtal­
zanan Livonya'lı Patkul'un da bu "Üçler ittifakı,, nın aktinde mü- ya'ya girdiler. 9 Temmuz 1701 de, Carpi yanında Fransızlar mağ­
him bir rolü olmuştur. Gizli diplomatik müzakereler neticesinde lup edildiler. 7 Eylül 1701 de Deniz Devletleriyle (İngiltere ve Hol-
nihayet bu üç devlet arasında birer muahede imzalandı. 1699 Ma- landa) Avusturya arasında Fransa'ya karşı "Büyük ittifak,, (Grande
yısında Danimarka ile Saksonya (Lehistan), 1699 Ağustosunda Allinace) aktedildi. 1702 Eylülünde, İngiliz kuvvetleri dük Marl-
Rusya ile Danimarka, ve aynı yılın İkinciteşrininde Rusya ile Sak- borough'un (John Churchill) kumandası altında Belçika'ya geldi-
sonya (Lehistan) arasında tecavüz! ve tedafiı ittifaklar aktedildi. ler. 1703 te Portekiz de İngiltere tarafından harbe katıldı. 20 Ey-
lül 1703 te Bavyera dükü Max Emanuel, müttefik kuvvetlerini
7
Bu muahedeye dair kaynak ve bibliyografya: Akdes Nimet Kura t, Höchstadt yanında yendikten sonra, Fransız ve Bavyera orduları
/sveç kıralı XII. Karim hayatı ve faaliyeti, İkinci bölüm, S. 1. Cenubi Almanya'yı işgal ettiler ve Viyana'yı tehdide başladılar. 4
8
S. E. B ring (not 5 te a.g.e.); A. N. Kura t, /sveç kzralz XII. Kar-
lın hayati ve faaliyeti. İstanbul 1940. ıo Polnoe Sobranie Zakonov Rossijskoj !mperii T. IV. N. 1804.
9
N. Ustrjalov, y.a.g.e. Ill, 185-187. 11 Buna dair bibliyografya: The Cambridge Modern History, V. chap. XIV.
254 AKDES NİMET KURA T xvııı. YÜZYIL HARBİ VE TÜRKLER 255

Ağustos 1704 te lngilizler Cebelüttarik limanı ve şehrini işgal ile, vasıflandırıyorlar ve bu barış vesikasiyle lngiliz Hariciye Nazın
Akdeniz yolunu kontrolleri altına aldılar. 13 Ağustos 1704 te St. John'un ( Lord Bolingbroke) büyük bir Devlet adamı ve dip-
Marlborugh ve Prens Eugen'nin müşterek kuvvetleri Höchstiidt - lomat olduğunu is bat ettiğini yazıyorlar 15•
Blindheim yanında, Bavyera ve Fransız ordularına karşı büyük bir
İngiltere bu parlak muvaffakiyetini her şeyden önce, hem bü-
zafer kazandılar. 23 Mayıs 1706 da Marlborough, Ramilles yanında
yük bir diplomat hem de yüksek bir asker olan John Churchill'in
ikinci büyük zaferini kazandı; aynı yılın 26 Mayısında Prens Eu-
( Lord Marlborough) faaliyetine medyundu. Marlborough gayet
gen Turino yanında Fransızları yendi. 1707 de müttefikler İspan­
entrikacı ahlaksız ve hatta devlet hazinesini çalan, bir adam ol-
ya'yı zaptetmek için birçok hareketlerde bulundularsa da, muvaf-
makla b~raber - Fransa'ya karşı zafer kazanmak yolunda hiç yo-
fak olmadılar. 11 Temmuz 1708 de Marlborough ve Prens Eugen
rulmadan yıllarca çalıştı ve muvaffak oldu. Şu cihet enteres~ndır'.
Oudenarde yanında Fransızları mağlubettiler. 11 Eyli\] 1709 da
ki İngiliz zaferleri, bizzat İngiliz tarihçilerinin de işaret ettıklerı
Malplaquet mevkiinde Müttefikler zafer kazanmalarına rağmen,
gibi hep "İngiliz olmıyan milletlerin,. kanı ile kazanılmıştı;
katı netice elde edemediler. 1710 da İngiltere'de Whig partisinin
ezcümle Blindheim meydan muharebesinde Marlborough'un
sukutu ve Tory partisinin iş başına gelmesiyle sulh, taraftarları
ordusu 9 bin İngiliz ve 36 bin alman' dan ve flaman dan ibaretti 16•
galebe çaldılar ve 1711 de Marlborough'un başkumandanlıktan az-
lini mütaakıp, XIV. Louis ile sulh müzakerelerine girişmek müm- ŞiMAL HARBİNİN SEYRİ 17
kün oldu. Uzun müzakerelerden sonra 11 Nisan 1713 de Deniz
Devletleri ile Fransa arasında Utrecht barışı akdedildi. Fransız Saksonya elektörü ve Lehistan kıralı il. August'un kuvvetleri
kuvvetlerinin bazı muvwfakiyetleri üzerine Viyana sarayı da sul- Şubat 1700 tarihinde Livonya hudutlarını aşarak Riga k~lesini ele
hun akdine muvafakaeetti ve 7 Mart 1714 de Rastatt'ta barış im- geçirmek istedilerse de muvaffak olamadılar. Aynı şekılde Ma~t
zalandı. ayında başlayan Dan hücumu da b~yük bir gelişme gö~termedı.
Utrecht muahedesiyle İngiltere'nin elde ettiği muvaffakiyetler Bilakis harp bu sahada tamamiyle lsveç'in lehine döndü. Isveç kı­
iki bakımdan mühimdi 12• Evvela: Fransanın Avrupa kıtasında ralı XII. Kari, hiç beklenilmeyen bir enerji ile mukabelede bulun-
hakim bir duruma gelmesine mani olunmuş ve kıtada bir tek büyük du. 25 Temmuz 1700 de İsveç kuvvetleri Kopenhag yakınında ka-
devletin teşekkülüne meydan verilmemişti. İkinci cihetten: Büyük raya çıktılar ve Dan'ları yenerek sulha icbar ettiler ( 18 Ağustos
Britanya'nın deniz hakimiyeti ve dünyanın her tarafındaki ticaret 1700 Travendal sulhu). XII. Kar], bu zaferini mütaakıp, bir müd-
imtiyazı sağlamlaştırılmıştı; bilhassa menfur "Assiento,, uzlaşması dett;nberi Ruslar tarafından muhasara edilmiş olan, Estonya'daki
ile İngiltere senede 4800 zencinin Cenubi Amerika'ya idhali imti- Narva kalesinin yardımına koştu ve 30 İkinciteşrin 1700 de, 8 bin
yazını ve inhisarını elde etmişti; bununla zenci (köle) ticareti İn­ kişiden mürekkep bir kuvvetle 40 bin neferden müteşekkil bir rus
gilizlerin en büyük varidat kaynağı oldu. Alman tarihçileri 13, ln- ordusunu perişan etti. İsveç kıralı Rusya içlerine girip, Çar'ı sul-
giltere'nin "Müttefiklerini yarı yolda bırakarak,,, Utrecht barışı ile ha icbar edeceği yerde, Livonya'ya döndü. Buradan Lehistan'a
büyük menfaatler elde ettiklerini ileri sürüyorlar. Sovyet - Rus ta- hücumla 19 Temmuz 1702 de Kliszow, ve 13 Şubat 1706 da, Frau-
rihçileri de İngiltere'nin "tamamiyle İngilizvari, yani müttefiklerine stadt meydan muharebelerini kazandıktan sonra, Saksonya'ya
haber vermeksizin,, hareket ettiklerini yazıyorlar 14• İngiliz tarihçi-
ıs G. M. T re v e l yan, History of Ergland, 500 P·
leri ise Utrecht uzlaşmasını parlak bir sulh ( excellent peace) diye 16 Yine, S. 487, not 1.
12 17 Şimal harbine ait en mühim araştırmalar : Bidrog fil den store nordiske
G. M. T r eve 1 ya n, Historg of Englan,d, 499-500 p. Krigs Historie, Udgine of Generalstaben. Bd l-7, Kjobenhavn, 1899-1922 Gene-
13
K. F.' Be c k er s Weltgeschichte, 7. B. S. 44 ff. ralstaben. Kari XII pa slagfö.ltet Bd 1-4. Stockholm 1918-1919. journal de Pierre
S. V. B a c h r u ş in v:e başkaları, Istorija diplol'!latii, T, I. Moskva 1941.
14
le Grand, depuis l'annee 1698 jusq' U la conclusion de la paix de Neustadt.
S. 254: Istinno po-anglij_ski, t.e. za spinoj u svoich sojuznikov.
Berlin 1773.
XVIII. YÜZYIL HARBİ VE TÜRKLER 257
256 AKDES NİMET KURAT
nin ancak bir kısmı Mazepa'yı takibedebildi. XII. Kari 1708/9 kı­
girdi. II. August, kendisine dikte edilen bir sulhu imzalamağa
.şını Uki-ayııa'da geçirdi. Rusya en kritik bir an yaşıyordu.
icbar edildi ( 24 Eylül 1706, Altranstadt barışı). Lehistan'da, XII.
Don Kazakları, Başkurtlar ve Kazan Türkleri, Çar'a karşı isyan
Karl'ın tasvibi ile, 12 Temmuz 1704 tenberi, Stanislav Leszczynski
halinde idiler. Bu vaziyette XII. Kari rus kuvvetlerini yenerse,
kıra! nasbolunmuştu. İsveç kıralının bundan böyle bir tek düş­
Rusya'nın akıbeti gayet fena olacaktı ve ikinci derecede bir devlet
manı kalmıştı : Rus Çarı Petro I
mevkiine indirilecekti. Fakat talih Çar'a güldü. XII. Kari, çok arzu
Ruslar, Narva mağlubiyetinden sonra, İsveçlilerin kendilerini ettiği halde, Osmanlı İmparatorluğundan ( ve hatta Kırım'dan) hiç
takibetmediklerinden faydalanarak, az bir zaman zarfında yeni bir bir yardım alamadı; Stanislav Leszczynski de istenilen kuvvetleri
ordu yapmağa muvaffak olmuşlardı. Çar, yeniden taarruza geçti gönderemedi. Neticede, 8 Temmuz 1709 da Poltava yanında vu-
ve Birinciteşrin 1702 de, Neva nehrinin Ladoga gölünden çıktığı kubulan meydan muharebesini (14 bin İsveçli'ye karşı 56 bin Rus)
mahalde bulunan bir İsveç kalesini ele geçirdi ( Schlüsselburg ). Xll. Kari kaybetti ve Osmanlı memalikine sığınmak mecburiye-
Bunu mütaakıp, Ruslar Livonya'ya bir akın yaptılar, her tarafı tinde kaldı. Rusya bu suretle, tarihinin en büyük tehlikelerinden
tahrip ve yağma ettiler. 13 Mayıs 1703 te Neva'nın mansabı Rus-
birini atlatmış oldu.
lar tarafından işgal edildi ve St. Petersburg'un temelleri atıldı.
23 Temmuz 1704 te Estonya'daki Dorpat kalesi Çar'ın eline düş­ OSMANLI İMPARATORLUĞUNUN DURUMU VE
tü; bir ay sonra da Narva kalesi de Ruslar tarafından zaptedildi. BABIALİ SİYASETİ
1706 da Lehistan'ın büyük bir kısmı rus kıtaları tarafından işgal
edilmişti. Xll. Karl'm bütün bu rus terakkisine karşı lakayt kal- Batı Avrupasmda ispanya Monarşisinin akibeti hakkında bü-
masının sebebi: Her şeyden evvel Lehistan ve Saksonya mesele- yük bir diplomatik faaliyet yapılırken ve Şimal Avrupasınd~ da ls-
sini halletmek, arkada düşman kalmadıktan sonra rus askeri kuv- veç'e karşı "Üçler ittifakı,, hazırlanmakta iken, Osmanlı impara-
vetini şiddetli bir darbe ile yokedip, Rusya'yı İsveç'in istediği bir torluğu ağır bir iç kriz geçirmekte idi. 1699 Karlofça muahede-
şekilde sulh imzalamağa icbar etmekti. ,.siyle, Macaristan'ın büyük bir kısmı, Slavonya ve Hırvatistan -
İsveç kıralı 1706/7 kışını Saksonya'da geçirdi. Bu müddet Avusturya'ya, Mora da Venedik'e bırakılmıştı. 1700 sulhu ile de
zarfında o devrin en disiplinli ve muktedir bir ordusunu meydana Azak kalesi Rusların elinde kalmıştı. Podolya ve sağsahil Ukray-
getirdi. XII. Kari bu kuvvetle Çar'ı yeneceğinden emindi. 1707 _na Lehistan'a terkedilmişti. Bu suretle, Balkanlar Avusturya'nın,
Ağustosunda İsveç ordusu Saksonya'dan hareketle ikinci rus se- Adalar denizi ve hatta Çanakkale Boğazı Venedik'in, Karade-
ferine başladı. Ruslar gayet kısa bir zaman zarfında Lehistan'ı bo- ·niz de Rusya'nın tehdidine maruz bulunuyordu. 1683 ten 1699 a
şalttılar ve Rusya içlerine doğru çekildiler. 14 Temmuz 1708 de, kadar süren harplerin Osmanlı İmparaiorluğunun bünyesi üzerine
Xll. Kari, Berizina nehri boyundaki Holowczyn yanında Ruslara büyük bir tesir icra ettiğinde şüphe yoktur. Viyana yanındaki
karşı büyük bir zafer kazandı. İsveç kıtaları Dnepri geçip Mos- :bozgunun - bu devir kaynaklarından birinde 18- baş müsebbibi ola-
kova'ya doğru ilerlemekte idiler. Fakat hudut boyunca 60 kilo- rak Kırım Hanı Murat - Gerey gösterilmek istenmişse de, mağlubi­
metre derinliğinde bir saha Rusların kendileri tarafından tahrib yetin en büyük amili, Avrupa harp usulü ve tekniğinin bizimkine
edildiğinden, ordunun iaşesi imkansız bir hale gelmişti. Mesafenin üstünlüğü olmuştur. Otuzyıl harplerinde Avrupa' da yeni harp usulleri
uzunluğu, bilhassa Riga' dan gelmesi beklenen Lewenhaupt ordusu- meydana gelmişti; bilhassa topçulukta büyük bir inkişaf kaydo-
nun ve yiyecekle mühimmat katarlarının, gecikmesi yüzünden, XII. Junmuştu. Osmanlı devlet adamları, kendilerine has bir gururla,
Kari planını değiştirdi: Ukrayna istikametinde ilerlemeğe başladı. Avrupa' daki bu kabil inkişafı görmek ve tanımak istememişlerdi.
Daha. evvel yapılan müzakerelere binaen Ukrayna hetmanı Ma- .İslamların "kafirlerden,, hiç bir şey öğrenmeğe ve taklid etmeğe
zepa İsveç'Jileri Moskova zulmünden kurtarıcılar sıfatiyle karşıladı.
ıa Fındıklılı Mehmet ağa, Siliihdar Ağa Tarihi, C. II, S. 82.
Mamafih Rusların süratli mudahaleleri yüzünden Ukrayna ahalisi-
Belleten, C, VII, F: 17
258 AKDES NİMET KURAT xvııı. YÜZYIL HARBİ VE TÜRKLER 2S9

ihtiyaçları olmadığı zihniyeti hakimdi. Diğer taraftan, Osmanlı or- olmayan bir hükümdardı. Sadaret mevkiine getirilen nedim sulh
du teşkilatı, hele Yeniçeri ocağı, epey bozulmuştu. Ordunun yeni taraftarı ise, Padişah da sulhcu; eğer nedim harp isterse, Sultan da
esaslara göre teşkilatlandırılması asla düşünülmüyordu. Halbuki, harbe muvafakat ederdi. İç siyasete gelince: ili. Ahmet, her şey­
Rusya'da Çar Petro ıslahat işine ordudan başlamış ve gayet kısa den önce kendi şahsını ve tahtını korumak yolunda tedbirler al-
bir zaman içinde büyük muvaffakiyetler elde etmişti. Karadenizin makla meşguldü 21 • Gayet tamahkiirdı; buna karşılık gayet zevk ve
şimalinde başlıyan değişiklikleri İstanbul'da o zamanda liiyıkiyle eğlence düşkünü idi; güzel cariyelerden fazlasiyle hoşlanırdı. Gü-
anlayan birtek devlet adamının bulunmadığı aynca kayda değer. zel sanatlara, edebiyat ve ilmin bazı şubelerine karşı büyük bir
Karlofça muahedesi imzalandığı sırada Osmanlı tahtını işgal meyli ve istidadı olduğu da malumdur. Askeri kabiliyetinin gayet
eden il. Mustafa, 19 hiç bir şeyi ile temayüz etmeyen alelade bir sul- mahdut olduğu anlaşılmaktadır. Ill. Ahmet, XIV. Louis, Giyyom
tandı. İstanbul' daki askeri ocakları ve softaların kaprislerinden d'Oranj, XII. Kari ve hele Büyük Petro yanında gayet silik kal-
uzakta kalabilmek maksadiyle, padişah daima Edirne' de oturmayı maktadır. Bilhassa, fevkalbeşer bir enerji sahibi ve aynı zamanda
tercih etmişti. Sultan, devlet işlerinden ziyade kendini ava ve eğ­ büyük bir diplomat olan Rus çarı yanında bu Osmanlı padişahı,
lenceye vermiş, devlet işleri Müftü Feyzullah Efendinin elinde kal- tam maniisiyle "tenperver nazik bir çelebi,, idi. Avrupa tarihinin
mıştı. il. Mustafa büyük bir mağlubiyete uğramış, iktisaden pe- en mühim devirlerinden biri olan XVIII. yüzyılın başlarında Osmanlı
rişan bir hale gelmiş bir imparatorluğu kısa bir zaman zarfında tahtını bu tipte bir padişahın işgal etmesi, Osmanlı devletinin iç
yükseltecek bir hükümdar değildi. Bu devirde Avrupa'da, XIV. ve dış siyaseti üzerine mühim tesir yapmıştır.
Louis, Giyyom d'Oranj, Çar Petro ve Xll. Kari, Viyana'da da Karlofça muahedesinden çok evvel, Osmanlı lmı;aratorluğunun
Prens Eugene de Savoie gibi enerjik şahsiyetler, kabiliyetli diplo- Akdeniz limanlarında; ticaret sahasında, İngiliz ve fransız reka-
matlar ve yüksek kumandanlar bulunurken, Osmanlı devletinin beti belirmişti 22• Fransızlar, Kanuni Süleyman zamanında elde et-
idaresi her itibarla mutavassıt kimselerin elinde idi. Avrupa'da tikleri kapıtüliisyonlardan faydalanmakla beraber, 1583 !enberi
bazı mıntakalar terkedilmiş olmakla beraber, Osmanlı İmparator­ İngilizlere de Osmanlı limanlarında ticaret hakkı verilmesiyle 23 Ak-
luğu o devrin en geniş Devletlerinden biri idi. Nüfusu çok, maddi deniz ticareti bir fransız inhisarında olmaktan kurtuldu. İngilizlerin
ve manevi kaynaklan gayet zengindi. Fakat, bu devleti en kısa "Levant Company,, 24 !eri gittikçe büyüyen l:,ir faaliyetle iş gör-
bir zaman zarfında ayağa kaldıracak kuvvetli şahsiyetler mey- mekte idi; öyle ki İstanbul'daki elçilik masrafları ve diğer ihtiyaç-
danda yoktu. Devlet idaresindeki bozukluklar, haksız hareketler, lar bu şirketten alınan varidatla kapatılıyordu. Türkiye'nin en bü-
suiistimaller ve bilhassa Müftü Feyzullah Efendinin "diktatörlüğü,, yük ihracat limanı İzmirdi. İngiliz'ler, Fransız'lar, Hollanda'lılar,
1703 Temmuzunda İstanbul'da büyük bir "fitne,, ye sebep oldu. Venedik'liler yün, tiftik ve diğer ham madde satın alıyorlar ; mu-
Bunun neticesinde ll. Mustafa hal'edilerek, yerine 111. Ahmet ge- kabilinde kendi mamulatlarını getiriyorlardı. Türkiye'den en çok
çirildi { 1703 -1730 ). XVIll. yüzyıl başında Avrupa'da gayet mü- mal satın alan devlet İngiltere idi. Akdeniz yolu ile lngiltere'ye
him vak'alar olurken bu suretle Osmaulı tahtını Ill. Ahmet işgal giden mühim ticaret emteası arasında kahvenin de büyük bir rol
etmekte idi. oynadığı malumdur. İhracatı yasak olmasına rağmen Fransa'ya
"Lale devri,, hükümdarı olarak Türkiye tarihinde nam 21 De La M ot ray e, Voyage en Asie ... Vol. 11. m.e. Fer ri ol Abrege
kazanan Ill. Ahmed 20 bir devlet adamı sıfatiyle, müsbet ol- de l'etat present de l'Empire Ottcman. Paris Archives du Minist.eire des Affaires
maktan ziyade menfi bir şahsiyettir. Karakteri zayif, nedimlerinin E.trangeres, Correspondanl'e politique, Turquie, vol. 47.
22 J. K. Z in k e isen, Geschichte ·des Osmanischen Reiches in Erıropa,
tesiri altında bulunan, dış siyasette muayyen bir prensip sahibi
Kap. V.
19 Başlıca kaynak: Fındıklılı Mehmet ağa. Nusretname (gayrı matbu), 23 Ahmet Refik, Türkler ve kıraliçe Elizabet. Darülfünun, Edebiyat
R aş it Tarihi II. Fakültesi Mecmuası, C. VIII, sayı 5. ·
20 A. N. Kura t, XII. Karl'zn hayatı ve faaliyeti. İkinci bölüm, S. 12-22; 24 Alfred C. W o o d , A History of the levant Company, Oxford 1935.
260 AKDES NİMET KURAT XVIII. YÜZYIL HARBİ VE TÜRKLER 261
külliyetli miktarda hububat da satılmakta idi 25• Fransa, harp esna- Gerek il. Mustafa ve gerek Müfti Feyzullah Efendi yeni bir harpten
sında zahire bakımından sıkıntı çektiğinden, Türkiye'den alabildi- kaçınmışlar, akdolunan sulhun muhafazasında azami gayret gös-
ği hububatla yiyecek sıkıntısından kurtulmağa bakıyordu. Babıali termişlerdi. III. Ahmed'in tahta geçmesini takibeden yıllarda da
de, Avrupa'daki harbin uzamasını kendisi için faydalı buldu- bu sulhcu siyaset devamettirildi. İstanbul'daki fransız elçisinin
ğundan, Fransa'ya hiç olmazsa bu suretle yardıma çalışıyordu. is- teşviklerine rağmen, Babıali Nemse Çasarlığı 'na harp ilan etmedi.
panya veraseti harpleri devamı müddetince Akdeniz'de ticaretin Hatta Venedik'e karşı bile her hangi bir teşebbüse girişilmedi.
azalmadığı, hatta arttığı görülmektedir. İzmir'den ve diğer Osmanlı Azak kalesinin Ruslarda bırakılması lstanbul'da bilhassa bü-
limanlarından alınan gümrük varidatı mühim bir yekun tuttuğun-
yük bir endişe uyandırmıştı. Bu kayıp, Karadeniz'i tehlikeye dü-
• dan, devlet ricali bu ticaretin inkişafı ile yakından ala.kadardılar. şürdüğü gibi, bu kaleden esir ticareti yapan bazı Yeniçeri
Fransa ile İngiltere arasındaki rekabetin siyası cephesi İstan­ zümrelerinin de menfaatlerini haleldar etmişti 28 • Çarın Türkiye
bul'da da kendini belli etmeğe başladı. Fransız elçisi Chateauneuf, hakkında beslediği emelleri malum olduğundan (Kerç kalesi-
Giyyom d'Oranjin Babiali tarafından İngiltere kıralı olarak tasdi- nin istenmesi, reaya arasında rus propagandası) İstanbulda
kına mani olmak istediyse de, muvaffak olamadı 28• Karlofça mua- rus düşmanlığı gittikçe artmakta idi. Esasen Kırım hanları öteden-
hedesi aktedilirken, İngiltere'nin İstanbul elçisi Lord Paget, ve beri bu "Moskof gavuru,, ndan gelmesi muhtemel olan tehlike üze-
Generalstatlar (Holland) elçisi Kolyerin tavassutta bulunmaları, rine Babıalinin nazarı dikkatini çekmekte idiler 29• Bu sıralarda
Fransa'nın hiç te hoşuna gitmemişti. Fakat Babıali mahfillerinde Kırım hanı olan Devlet-Gerey 30, babası gibi, müthiş bir rus düş•
İngiltere'ye karşı tam bir dostluk havası esmekte, Fransızların manı idi. Han, 1700 sulhu ile Rusların elde ettikleri kazançların­
entrikalarına asla ehemmiyet verilmemekte idi. İngiliz ticaretinden dan müteessir oldu. Babıali nezdinde bir çok teşebbüslerde bu-
elde edilen faydaların bu hususta mühim bir tesiri olduğu anla- lundu ise de tatmin edilmedi. Bunun üzerine, Çarın isveçle harbe
şılmaktadır. Avrupa'da harp başladıktan sonra, fıransız elçisi tutuşmasından bilistifade, Rusya'ya karşı bir harp planı tertip etti.
Ferriol var kuvvetiyle Babıaliyi Nemse Çasarına karşı harbe gir- Osmanlı sadrazamı Daltaban Mustafa Paşa ile anlaştı, Devlet Ge-
meğe teşviketmişti 27 • Bu maksatla mütemadiyen muhtıralar sunul- rey han, 1702 de bir isyan çıkardı; Daltaban Mustafa Paşa da
makta, nüfuz sahibi kimselere hediye şeklinde rüşvetler takdim güya bunu bastırmak için, kuvvetli bir ordu ile Tuna boyuna ha-
edilmekte idi. Fransız elçisinin bu yoldaki bütün gayretleri boşa reket edecek ve hanla birleştikten sonra, Ruslara karşı yürüye-
gitti; Osmanlı Devletini idare edenler, şimdilik her hangi bir harbe ceklerdi 81 • Hanın ve sadrazamın bu planı keşfedildi, Daltaban
başlamak niyetinde olmadıklarını açıkça bildirmişlerdi. Zaten Babıali Mustafa paşa azl ve katledildi. Sadrazamın azlinde, o sıralarda
bunu istese bile yeni bir sefer açacak durumda değildi. İstanbula gelen ilk rus elçisi Tolstoy'un da rol oynadığı, Valide
Karlofça muahedesinden sonra Osmanlı devlet adamlarının sultanı elde ederek, bazı entrikalar çevirdiği anlaşılmaktadır 82•
birçoğunun, ilk fırsatta elden giden yerleri geri almağı düşünmeğe Bunu mütaakıp Rusya ile Osmanlı İmparatorluğu arasındaki mü-
başladıklarına şüphe yoktur. Fakat bunu tahakkuk ettirmek için nasebet 1700 yılında tesbit edilen esaslara göre devam etti. Çar
müsait bir fıssatı gözetlemek icabediyordu. 1701 den sonra fırsat Petro da, Türkiye tarafından her hangi bir tehlikeye maruz kal-
çıkmakla beraber, Babıiilinin siyaseti eskisi gibi devam etmiş, ve maksızın İsveç harbini yapmak imkanını elde etmişti.
elden giden yerleri geri almak hususunda hiçbir adım atılmamıştı. 111. Ahmet tahta geçtikten sonra da Türkiye-Rusya arasında
25
Ferriol it Torcy, le 3 sep, 1709: Nos vaisseaux chargent du bled pres- 28 Fındıklılı Mehmet ağa, Nusretname.
que partout. Archives des Affaires E.trangeres, cor. pol. Turquie 48, p, 120. 29
Evliya Çelebi seyahatnamesi, C. VII. (Selim- Gerey Han'ın sözleri).
26
Z in k e isen, V. Kap. V. 30
Ona'. dair: A. N. Kura t, X/1. Kart .. İkinci bölüm, S. 45-48.
27
De La M ot ray e, Voyages, il. m.y. Ferriol'un İtanbul'dan raporları - 31
T. K r y l ova, Russko-tureckie otnoşenija. 1st. Zap. X. (1941).
32 Yine.
Archives des Affaires Etrangeres, cor. pol. Turquie, vol. 44 ten itibaren.
262 HKDES NİMET KURAT XVIII. YÜZYIL HARBİ VE TÜRKLER 263

yeni bir gelişme olmadı. Zaten, yeni padişah, bir kaç yıl hep nesi, İstanbul'daki katolik piskopusu, reayadan bir çok kimse Çar
"fitneci,, !eri imha ile meşgul olduğundan, dış siyasete fazla ehem- hesabına casusluk yapıyorlardı 86 • Rus elçisi bol keseden hediyeler
miyet verememişti. Avrupada cereyan eden vak'alardan, zuhur eden ve rüşvet dağıtarak Osmanlı ricali arasından bazı nüfuz sahibi
fırsatlardan asla istifade edilmedi. 1706 Mayısında sadaret maka- kimseleri elde etmiş, Babıalinin Rusya aleyhinde her hangi bir
mına getirilen Çorlulu Ali paşa 33 zamanında da dış politikada karar almasını önlemeğe çalışıyordu. Azak denizi kıyılarında ve
her hangi bir değişiklik belirmedi. Yeni sadrazam devletin iç du- Kırım hudutlarında rus askeri hazırlıklarının artması üzerine, Ba-
rumunu ıslah bakımından bir çok muvaffakıyetler göstermekle be- bıali, evvela Tolstoy ile müzakerelere girişmiş, sonra, 1703 yazın,
raber (çok bozuk olan mali vaziyetin düzeltilmesi, donanmanın Çar' a Mustafa Ağa adlı bir zatı elçi olarak göndermişse de bundan
kuvvetlendirilmesi, yeniçeri ocağında bazı ıslahat), o sıralarda Os- hiç bir netice elde edilememişti. Ruslar hudut boyunda tahkimat
manlı İmparatorluğu idaresinin başında bulunması lazımgelen bir yapmakta devam ettiler. Petro, Osmanlıların Rusya'ya karşı her
şahıs değildi. Padişahın tamahkarlığını mükemmel bir şekil~e. ta~- hangi bir harekete geçmelerine mani olmak için. Türkiye'yi Çasar'la
min ve ayni zamanda şahsi servetini de artırmasını gayet ıyı hı­ harbe teşvika karar verdi, Bu maksatla Tolstoy'a lazımgelen emir-
len Çorlulu AH paşa 34 dış siyasette tam bir sulhcu idi. Sadra~a1)1 ler gönderildi. Rus elçisi, fransız elçisi Ferriol ile temas tesis etmiş,
"harp zamanındakine nisbeten sulh zamanında daha kolayca ıktı­ fakat hiç bir şey elde edememişti. Bir aralık Babıali Rusyaya
dar makamında kalabileceğini umuyordu,,. Bunda.n dolayı gerek karşı gayet yumuşak davrandığından, hatta bir ticaret anlaşması
Nemse· Çasarlığı ve gerek Rusya içinde zuhur eden müşküllerden bile yapılmıştı.
ve fırsatlardan istifade ciheti düşünülmemiş, veya bilerek kaçınıl­ Çorlulu Ali paşa'nın sadareti zamanında, iş başında bulunan Re-
mıştı. Macaristan'da 1703 tenberi Avusturya'ya karşı, Franz Ra- isülküttap ( yani Hariciye Nazırı) Abdülkerim Efendi ile Şeyhül­
koczy'nin idaresinde, bir isyan başgöstermişti. Macarlar müteaddit islam Ebezade Abdullah Efendi Rusya ile dost geçinmek taraftarı
defa yardım isteyerek Babıaliye müracaatta bulundular, fakat bun- idiler. Sadrazam ve onun tesiriyle III. Ahmet kendisi de ayni
dan hiç bir netice çıkmadı. Venedik'in tamamiyle yalnız başına kal- prensibi tavsibetmişlerdi. Mamafih, Rusların gittikçe kuvvetlenme-
masına rağmen, Mora'nın zaptı için de her hangi bir teşebbüste leri İstanbul'da endişe ile takibedildiğinden, bazı ihtiyat tedbirleri
bulunulmadı. de alınmıştı. Ezcümle Kerç boğazında Yenikale inşa edilmekle 37,
1700 İstanbul sulhunun akdinden sonra Türkiye ile Rusya Karadenizirı medhali muhafaza altına alınmış sanılıyordu. Çorlulu
arasındaki münasebetin esasları şu şekilde karakterize edile- Ali paşa tarafından, huduttaki rus kalelerinin yıktırılması husu-
bilir: Rus çar'ı Petro Osmanlı devletine karşı aktif bir siyaset sunda Tolsto'ya teklifler yapıldığı da anlaşılmaktadır. Çorlulu Ali
takibettiği halde, Babıali passif bir durumda k~lmıştır. Petro, ilk fır­ paşa da dahil olmak üzere, Babıali ricalinin Rusya'da Petro tara-
satta, yeniden Türkiye'ye hücuma geçmeği tasarlayordu. Bu maksatla fından yapılan yeniliklerin mahiyetini anlamadıkları görülüyor.
şimdiden hazırlıklar görülmekte idi. Azak ve Taganrog limanlan1:da Rusya'nın gün geçtikçe büyük bir askeri devlet oluvermesini İstan­
kuvvetli bir rus donanması meydana getirilmişti. Kırıma yakın Ozü bul' da kimse idrak edememiş; hele bu devletin pek yakında Os-
boyunda yeni yeni kaleler inşa edilmişti. Çar'ın, 1700 sulh una binaen, manlı İmparatorluğunun başına bir bela kesileceğini kimse önce-
İstanbula gönderdi!;"i ilk daimi elçisi Tolstoy'a Türkiye'de birtakım den. görememiştir. Bundan ötürü, İstanbul sarayı Karadenizin şima­
gizli faaliyette bulunması için emirler verilmişti 35 • Az bir zaman içinde linde olup biten vak'alar karşısında tamamiyle bigane kaldı. Hal-
lstanbul'daki rus elçiliği bir casus ocağı oldu. Istanbul patrikha- buki kendi varlığını muhafaza etmek isteyen her devlet komşu­
larının ahvali ile alakadar olmak ve yanı başında kuvvetli bir as-
s3 Ona dair: A. N. Kura t, XII. Karl ... İkinci bölüm, S. 23-27.
34 Feı:riol'nu:n 14 İkin~İteşrin 1709 tarih~i mektubu. Archives des Affaires 36 Vine, m.y .
.Etrangeres; cor, pol. Turquie, vol. 48, p. 144. 37 FındıklılıMehmet ağa! Nus,:etname, Başvekalet Hazinei Evrakı,
3 5 S. S ol ov· ev , lstorija Rossii, III, 1329.
Mühimme Defteri 114, S. 142-43; Zilhicce sonu 1114 (Mart-Nisan 1705).
264 AKDES NİMET KURAT xvııı. YÜZYIL HARBİ VE TÜRKLER 265

keri kudretin meydana gelmesine imkan vermemeğe dikkat etmek yazında, uçurumun kenarında bulunurken, Çorlulu Ali paşa'nın
mecburiyetindedir. Şayet böyle bir devlet teşekkül etmişse, ilk passif politikası
yüzünden, büyük bir mağlubiyetten kurtuldu. Ba-
fırsatta onu ezmeli ve kuvvetten diişürmeğe çalışmalıdır. Realist bıali'nin böyle "ihtiyatkar ve tarafsız,, siyasetinde, rus elçisi
politikanın esasları budur. Halbuki bu sıralarda Osmanlı siyase- Tolstoy'un "altın ve kürklerinin,, de rolü olduğu malumdur.
tini idare edenler bu basit prensibi asla nazarı itibare almadılar
Xll. Karl'ın Osmanlı topraklarına ilticasından sonra, Türk-Rus
ve Karadenizin şimalinde kudretli bir Rusya'nm meydana gelme-
münasebetlerinde yeni bir gelişme görüldü. Babıali, İsveç kıralım
sine, zııhur eden fırsattan faydalanarak, mani olmağa çalışmadılar.
himayesi altına almakla Rusya'ya karşı pekte dostnae olmayan
Büyük Petro'nun idaresinde süratle ilerlemeğe başlayan Rus- bir harekette bulunmuştu. XII. Karl'a, gerek padişah ve gerek
ya'nın daha fazla yükselmesine mani olmak için mükemmel bir Çorlulu Ali paşa tarafından bir takım vaidlerde bulunuldu; mül-
fırsat zuhur etmişti: İsveç kıralı XII. Karl'ın Çar'a karşı harpleri teci kırala, "salimen ve emniyet içinde,. memleketine gidebilmesi
ve 1708 de Ukrayna'yı işgali ile Rusya fevkalade tehlikeli bir için kuvvetli bir muhafız kıtası ( escorte ) verileceği bile söy-
duruma düşmüştü. Çorlulu Ali paşa, 1707 yazında, XII. Kari rus lendi 41 • Halbuki, Çorlulu Ali paşa'nın, Xll. Karl'm Türkiye'ye ilti-
seferine başlarken, Bender muhafızı Yusuf paşa vasıtasiyle İsveç casından istifadeyi düşündüğü anlaşılmaktadır; Çar'a tazyik yapa-
kıralına bir elçi göndererek Türkiye'nin sempatisini ve icabettiği rak ötedenberi muallakta kalan meseleleri halledebileceğini umu-
takdirde yardım edeceğini bile bildirmişti 38• Halbuki XII. Kari yordu: Bunlar arasında 1700 sulhunun Ruslar tarafından tecdidi
1708/9 kışı Ukrayna'da iken, Çorlulu Ali paşa zuhur eden bu vardı; bu suretle barış yeniden garanti edilmiş olacaktı. Tolstoy
bulunmaz fırsattan istifadeyi asla düşünmedi. O sırada Don Ka- ile yapılan müzakerelerden sonra, nihayet 1709 yılının sonunda
zakları arasında Çar'a karşı bir isyan çıkmıştı; Kazaklardan istan- Rusya ile arada mevcut barış yenilendi; ayrı bir madde ile d~,
bul'a elçiler gelerek padişahtan yardım istemişlerdi. Ukr'.'yna het- Çar, İsveç kıralının Lehistan'dan geçip gitmesine muvafakat eltı.
manı Mazepa'da, XII. Karl'a iltihak ettikten sonra, Istanbul'a
Fakat Xll. Kari bu uzlaşmayı tanımak istemedi; çünkü Lehistan
adamlar gönderip yardım istedi 39• İdil-Ural sahasında rus zulmüne üzerinden küçük bir kılanın himayesi altında giderken Rusların
dayanamıyarak isyan çıkaran Başkurtlar da sultandan muavenet
eline düşmekten korkuyordu. Diğer taraftan İsveç kıralınm esas ga-
dilemek için bir elçi gönderdiler 40• En mühim cihet te Kırım yesi Türkiye'yi Rusya'ya karşı harbe sokmak ve Çar'ı mağlup
hanı Devlet Gerey'in bu fırsattan istifade ile Kırım kuvvetlerinin ederek, lsveç'in büyüklüğünü muhafaza edebilmekti. Halbuki Çor-
İsveç kıralma yardıma gönderilmeleri için Babıali'den müsaade lulu Ali paşa kıralın bu planını tasvibetmek şöyle dursun, Xll.
istemesi oldu. Babıali bütün bu dilekler ve ricalar karşısında "sağır Karl'ı Çar'ın eline düşürecekmiş gibi şüpheli bir vaziyet almıştı.
ve kör,, kaldı, Çorlulu Ali paşa Ruslar tarafından sebebiyet ve- Bundan ötürü, İsveç kıralı sadrazama karşı mücadeleye başladı ve
rilmedikçe barışı bozamıyacağını bildirdi. Anlaşılan Türk devlet Çorlulu Ali paşa'nın azline çalıştı. Bu maksatla, 1703 tenberi kı­
adamları vak'aların nasıl bir şekilde gelişeceğini passif bir şekilde rala hizmet etmekte olan, Leh asilzadelerinden Stanislav Poniato-
beklemeğe karar vermişlerdi. Hiç olmazsa Azak kalesini geri almak wski'yi lstanbul'a gönderdi 42• Hem zeki bir diplomat, hem de bir
imkanı zuhur etmişken, fırsattan istifade etmek asla düşünülmü­ general olan Poniatowski İstanbul'da saray mahfilleri ve hatta
yordu. 8 Temmuz 1709 da İsveçlilerle Ruslar arasında yapılan ve Valdesultanla münasebet tesisine muvaffak olmuştu; çevirdiği ma-
Xll. Karl'ın yenilgesiyle biten, Poltava meydan muharebesine Kı­ hirane entrikalar neticesinde nihayet 15 Haziran 1710 tarihinde
rım kuvvetlerinin iştiraki, hele Osmanlıların mudahalesi, durumu Çorlulu Ali paşa azledildi. Mazul Sadrazam Rusların barış mad-
Rusların aleyhine çevireceğine şüphe yoktu. Bu suretle Rusya, 1709 delerine aykırı hareketlerine karşı göz yummakla ve vaziyet hak-
o

38 R aş it tarihi, III, 291-92. 41 P o n i at o w ski , memoires ; A. S ti l l e , Kari och Porten. (Bring


39 S. Sol ov' ev, /storija, ili. 1537. tarafından çıkarılan eserde) S. 348.
40 lstorija Tatarii v materialach ... Akad. nauk SSSR. 1937, S. 392-396. 42 P on i at o w ski, mimoires: Mektuplan~Stockholm, Riksarkivet, Turcica.
AKDES NİMET KURAT XVIII. YÜZYIL HARBİ VE TÜRKLER 26'1

kında padişaha doğru malumat vermemekle ittiham edilmişti. Po• teren tehlikeyi Osmanlı devlet ricaline anlatmağa çalışıyordu. Çar'ın
niatowski'nin bu muvaffakiyetine, o sıralarda Ill. Ahmed'in nedimi bir müddettenberi Deniz Devletleriyle iş birliği yapması, İngiliz
ve damadı olan Silahtar Ali paşa ile, Darüssaade ağası Uzun Sü• ve Hollanda tüccarlarının Rusya' dan büyük menfaatler elde etmeleri
leyman'ın yardım ettikleri malumdur. Diğer taraftan, Çorlulu Ali üzerine, Fransız hükumeti Rusya'nın bu durumunu kendisi için zararlı
paşa'nın gayet şiddetli ve sırasına göre zorbaca rejimi halk ara- telakki ettiğinden, Ferriol'a Türkiye'nin Rusya ile arasını açması
sında memnuniyetsizliğe sebep olmuş ve padişah da "ahali tara- için lazımgelen talimat gönderilmişti; Türkiye, mademki Nemse
fından sevilen,, bir zatı sadarete getirmek suretiyle halkı memnun Çasar'ına karşı harbetmek istemiyordu, o halde Rusya ile harbet•
etmek istemişti. Bunun içindir ki sadaret mührü, "fazıl, adil ve meli idi. Fransızların düşüncelerine göre: Türkiye'yi şimdiki ih•
kamil,, olan, Köprülüzade Numan paşa'ya 43 verilmişti. malkarlığından çıkarmak Fransa için çok faydalı olacaktı ; çünkü,
Babıali Rusya ile harbe giriştiği takdirde, Avusturya'nın müdaha-
Numan Paşa'mn sadarete geçmesinden bir hafta sonra, Ponia-
towski yeni sadrazamla uzun bir konuşma yaptı. Bu münasebetle lede bulunmaması için, Fransa'nın Çasar'la bir sulh aktetmesini is-
bilhassa Doğu Avrupası ile bağlı bütün problemler hakkında et- temiyecek, ve bundan ötürü Türk nazırlarının gururu azalacak,
raflıca görüşüldü. Poniatowski çok açık bir şekilde Rusların müs- fransız isteklerini daha kolaylıkla tatmin edeceklerdi 45 • Fransa'nın

takbel planlarından bahsetti; Çar'ın Polonya, Litvanya, Volinya 1709 dan itibaren Türkiye'de takip ettiği siyasetin şu üç noktada
toplandığı malumdur: 1 - Fransa'nın ihtiyacı olduğu bütün zahi•
eyaletlerini ele geçirdiğini, şimdi sıranın Buğdan ve Eflak'a geldi-
ğini; Kırım'ın bir hamlede Ruslar tarafından zaptı mümkün oldu-
renin satın alınabilmesi hususunda Babıfıli'den izin koparmak;
ğunu, Çar'ın bir defa Tatarları ortadan kaldırırsa İstanbul'a ka· 2 - Halihazırda Nemse Çasar'ına harp ilanını istemiyen Türk hü-
dar yürüyebileceğini, birer birer anlattıktan sonra, bu tehlikenin kumetinin Çar'la arasını açmak; 3 - İsveç kıralına memleketine
ancak Türkiye ile İsveç arasında bir ittifak akti ve müşterek ha- dönmesi için lazım gelen imkan ve vasıtaları bulmak 46• Gerek Fer-
rekete geçmekle önlenebileceğini ileri sürdü 44• Zaten Xll. Kari, bir riol ve gerek, 1710 Mayısında onun yerine gelen yeni fransız el-
müddetten beri İsveç'le Osmanlı devleti arasında, Stanislav Lesczyski çisi, Des Alleurs'ün bu sıralarda İstanbul'da takip ettikleri siyase·
de dahil olmak üzre, bir ittifak aktini düşünüyordu; kıralın fikrine tin içyüzü bilhassa ilk iki nokta üzerinde toplanmış bulunuyordu.
göre: Ancak bu suretle Rusya'yı yenmek, "komşuları için zararsız Fransa, Habsburg'lara karşı Osmanlı devletini tabii müttefiki te·
bir hale koymak,, mümkün olacaktı. Çorlulu Ali Paşa Rusya ile lakki etmekte idi. Kanuni Süleyman ve I. François zamanındanberi
sulhu bozmak istemediğinden, bu planı kabul etmemişti. Halbuki iki devletin işbirliği her iki taraf için faydalı olmuştu; fakat bu
işbirliğinden en çok Fransa'nın kazandığı malumdur. Buna rağmen
Köprülüzade Numan Paşa'nın bunu tasvip ettiği anlaşılmaktadır.
1710 yaz aylarında, gerek saray mahfillerinde ve gerek ahali ara• fransız devlet adamları Türkler hakkında en çirkin tabirler kul-
sında Ruslara karşı kuvvetli bir düşmanlık havası esmeğe başla•
lanmaktan asla geri kalmamışlardır; Türklerin ve Türkiye'yi idare
mıştı. Buna sebep Çar'ın Osmanlı sınırlarındaki ve bilhassa Azak
edenlerin karakterlerine dair şunları söylemişlerdir: "Les Turcs
denizi kıyılarındaki asker! hazırlıkları, reaya arasında rus propa- ay ant toujours un fond d'infidelite dans le coeur 47 ,, , yahut "des
gandası, ve Lehistan'ın tamamiyle rus nüfuzu altına girmesi idi, Barbares dont la ferocite augmente tous !es jours 48,,, ve "joignent
iı l'ignorance, iı l'avarice naturelles aux Turcs un troisieme vice
Devlet Gerey Han Babıali'nin bu cihetlere mütemadiyen nazarı dik-
katini çekmişti; şimdi XII. Kari da Bender'den gönderdiği rapor- qui est l'orgueil 49 ,,. Fransız devlet adamları, Türkleri "sadakatsiz-
larda bu noktalar üzerinde durmakta idi.
45 ArChives cies Affaires EtrRngl!res, cor. pol. 48, p. 125.
İstanbul'daki fransız elçisi Ferriol da Rusya tarafından başgös- 46 Yine.
47 Arch. d. Af. Etr. cOr, pol. Turqıiie, vol. 48, p. 144.
48 Yine; vol, 53, p. 171.
43 A. N. Kura t , XII Kari... İkinci bölüm, S. 229 ve devamı.
44 Poniatowski'nin mektubu No. 13. (Stockholm, Riksarkivet, Turcica). 49 Aynı y. vol. 47, p. 297.
268 AKDES NİMET KURA T XVl!l. YÜZ YIL HARBİ VE TÜRKLER 269

likle,, ve "kötü ruhlulukla,, ittiham etmekle beraber, Nemse Çasar- sanlmağı ve Aya-Sofya camiine haç koyuncıya kadar silahını bı­
lığına ve Deniz Devletlerine karşı büyük bir mücadele yapmakta rakmamağı tasarlamaktadır,, demişti 53 • Görülüyor ki, Babıali erkanı
olduklarından Osmanlı devleti ile hoş geçinmek mecburiyetinde Çar Petro'nun emellerinden tamamiyle haberdardılar. Buna rağmen,
idiler. Fransa'nın menfaati Babliili'nin Çara karşı harbe başlama­ 23 Temmuz 1711 de, Çar ve bütün ordusu Prut yanında kuşatıl­
sını da iktiza ettirdiğinden, Ferriol ve Des Alleurs, Xll. Karl'ın İstan­ dığı halde, Baltacı Mehmet Paşa gayet hafif şartlarla bir barış
bui'daki mümessilleriyle birlikte Ruslar aleyhinde faaliyette bu- akdetti. Devlet Gerey Han'la Xll. Karl'ın haklı olarak ısrarlarına
lundular 50• Diğer taraftan İngiliz elçisi Sutton ve Hollanda elçisi ve muhalefetlerine rağmen akdedilen, hem cehaletin hem de rüşve­
Kolyer, hem devletlerini hem de şahsi menfaatlerini korumak için tin bir eseri olan bu Prut barışı 54, Osmanlı devletinin o an için
(Çar her iki elçiye, hele Kolyer'e, külliyetli bir para vadetmişti) menfaatlerini korumağa yaramışsa da, "Rus tehlikesi meselesini,,
Babıali ile Rusya' mn arası açılmasına mani olmak istemişlerdi. asla halletmemiş, ancak tehir etmişti.
Bu suretle, rus meselesi yüzünden, 1710 yaz aylarında lstan- Prut muahedesinin aktinden bir iki ay sonra Çar'ın hilesi
bul'da gayet çetin bir diplomatik mücadele yapılmakta idi. Rus meydana çıkmıştı. Baltacı Mehmet Paşa azledildi; ancak Valide
elçisi Tolstoy Çarın menfaatlerini altınlar, kürkler ve bol va.itlerle sultanın müdahalesi yüzünden hayatını kurtarmağa muvaffak oldu-
beslerken herkesten ziyade bu işle alil.kadar olan - XII. Kari da, ğu anlaşılmaktadır. Prut sulhunun aktinde en büyük suçları olan
Türk'leri kendi tarafına döndürmek yoluna bütün imkan ve vası­ kahya Osman ağa ile mektupçu Ömer efendi idam edildiler. ls-
taları kullanmakta idi. 1710 yaz aylarında Babıali Mora ve Balkan tanbul'da yeniden Ruslara karşı düşmanlık belirdi. Xll. Karl'ın mü-
meselelerini geri plana bıraktı. Karadeniz ve Kırım'ın emniyeti messilleri ve Fransız elçisi Babıali'yi Çar'a karşı kışkırtmakta iken,
ile Lehistan meselesini ele aldı. Rusya'nın Türkiye'ye karşı bir İngiliz ve Hollanda elçileri Rusya ile Babıii.li'nin arasını bulmağa
tecavüz hazırlığında bulunduğu iyice anlaşılınca, nihayet Çara harp çalışıyorlardı 65 • Bilhassa Poniatowski'ııin Ruslar aleyhinde büyük
ilam taraftarları galebe çaldılar. Numan Paşa'nın idaresi, saray gayretler sar/ettiği malumdur. Babıali'ye birçok siyası muhtıralar
mahfillerinde şüphe uyandırdığından, yerine, ili. Ahmed'in tama- sunulmakta, ve nasıl bir siyaset takip edilmesi lazımgeldiği hak-
miyle itimat ettiği Baltacı Mehmet Paşa, sadarete getirildi 61 • 20 kında fikir yürütülmekte idi. Bunlardan birinde deniliyor ki:
İkinciteşrin 1710tarihinde "Meşvereti azimetle,, Rusya'ya harp ilan edil- Rusya, Osmanlı devletinin en büyük düşmanıdır; bunun için
di. Baltacı Mehmet Paşa, İstanbul'daki yabancı devletler elçilerine, bu Türkiye, İsveç ve Leszczynski Lehistan'ı arasında bir ittifak ya·
harbin sebeplerini izah ederken: Rusların Türkiye üzerindeki ge- pılmahdır; Ukrayna ve Ejderhan'a kadar uzanan saha Rusya'dan
niş hülyalar beslediklerini söylemiş, ve "Çar, imparator unvanım alınıp, Osmanlı devleti ile Lehistan'ın idaresine verilmelidir; bu
aldı, günün birinde istanbul'un zaptını düşünüyor ve Aya-Sofya'da "Üçler,, ittifakına Fransa ve İspanya ithal edilmelidir; bu tahakkuk
defnedileceği hayallerine kapılmıştır,, demişti 52 • Sadrazam, diğer ettiği takdirde mezkur devletler Doğu Avrupasında, Orta Avru-
bir elçiye de: "Çar, erken veya geç Devleti aliyyeye karşı silaha pa'da, Akdeniz'de hakim ve nazım rolünü oynıyabilirler. Osmanlı
devleti ile İsveç ve Lehistan arasında sıkı bir işbirliği meydana
°
5 Ferriol'un 24 E.ylı11 1709 tarihli mektubundan, vol. p. 126 : j'ay excite
getirilmediği takdirde, rus tehlikesinin önü alınamıyacaktır. Ponia-
le grand Visir antant que j'ay pu par de nouveaux memoires pour l'engager .i'ı towski'nin ve diğer bazı kimselerin bu husustaki gayretleri hiç
cette guerre.
bl Ona dair: Akdes Nimet K ura t , XII. Karl... İkinci bölüm, S. 270
53 Talmann's Bericht vom 21 Janner 1711. Wien, Kriegsarchiv, 1711 Febr.
ve devamı.
52 Sutton'un 8. XII. 1710 tarihli mektubu: That the Czar had pretended 289 E.
precedence of their kings and taken upon himself the title of Emperour. That
54 Bu muahedeye dair, tarafımızdan, Türkiye'de ve Avrupa'daki arşiv mal.
they knew he promised himself to be one day master of Constantinople, and zemesind~n İstifade ile büyük bir eser hazırlanmışhr. Daha muhtasar olarak:
that he had said he hoped to be buried in the Chruch of Sancta Sophia. Lan- A. N. Kura t, X/1. Karl ... İkinci bölüm, fasıl XVI.
don, Public Record Office State Papers No. 22. 55 Sutto'nun mektupları (1711~1714). Public Record Office, Stat. pap. No.22-
270 AKDES NİMET KURA T XVIII. YÜZYIL HARBİ VE TÜRKLER 271

bir semere vermedi. Bu sıralarda Türkiye'yi kazanmak için Avrupa kuvvetli bir devleti mevkiini muhafaza edebildi. Buna mukabil Mora
devletlerinin lstanbul'daki elçileri arasında diplomatik mücadele da Osmanlılarda kaldı.
yeniden alevlendi. Fransız elçisi Des Alleurs, Deniz Devletleri ve 1709 Poltava zaferinden sonra Ruslar muhtelif sahalard,a İs­
Avusturya'ya karşı entrikalar çevirmekte; öteki elçiler de Babıali'­ veçlileri yendiler. Finliindiya'nın bir kısmını, Baltık eyaletlerini
ye, fransız hükfımetinin ancak kendini düşündüğünü, ve Fransız zabtettiler; rus donanması Baltık denizinde hakimiyeti ele geçirdi.
menfaatlerini korurken, Türkiye'yi tehlikeye atmaktan asla çekin- 30 İkinciteşrin 1718 de, Norveç'teki Fredrikshall kalesini muhasara
mediğ'ini, geçmişten misallerle, anlatmağa çalışıyorlardı 56• esnasında, XIJ. Kar! bir kurşun isabetiyle öldükten sonra İsveç
Babıali tarafından iki defa harp ilanını müteakıp - fakat sefe- hükumeti Rusya ile sulh akdine muvafakat etti; uzun müzakere·
rin filen başlanmasına imkan verilmeden - Ruslar Prut sulhu mad- !erden sonra 10 Eylül ( eski stil 30 Ağustos) 1721 tarihinde Niştat
delerinin bir kısmını ( bilhassa Azak kalesini teslimini ve Özü ( Nystadt) muahedesi imzalandı 59• Bununla şimaldeki ihtilaf da
boyundaki kalelerin yıkılmasını) yerine ğetirdiklerinden, 26 Nisan sona erdi. Rusya Avrupa'nm en kuvvetli devleti derecesine yük-
1713 ten beri iş başına getirilen Sili\hdar damat Ali Paşa'nın 57 seldi ve Osmanlı devletine yeni darbeler indirmek için hazırlık­
takibettiği siyasetin icabı olarak, 27 Haziran 1713 ( 3. Cemaz. il larda bulunmağa başladı.
1125) tarihinde Edirne'de Rusya ile barış aktedildi 58 ve Çarla XVlll. yüzyılın başlarında Avrupa' da ve Doğu Avrupasında
Babıali arasındaki ihtilafa nihayet verildi. Bunu müteakıp Silahdar cereyan eden mücadeleler esnasında Osmanlı Devletinin takibettiği
damat Ali paşa, Karlofça muahedesiyle elden giden yerlerin siyaset ve bunun neticeleri şöyle hüli\sa edilebilir:
istirdadı siyasetine başladı. Birinciteşrin 1714 te Xll Kar! memle-
ketine gitti. Üç ay sonra da, 8 Birincikanun ( 1. Zilhicce 1126) 1 - 1683 ten 1699 kadar üç cephede birden yapılan harpler
Babıalice Venedik'e harp ilan edilerek kısa bir zaman içinde Mora
neticesinde hem asker! hem iktisadı sahada gayet yorgun düşen
Osmanlı İmparatorluğ·unu, Avrupa'da başgösteren büyük müca-
alındı. Bu vaziyet karşısında Türkiye ile Nemse Çasarlığının
atası gittikçe açıldı. 24 Nisan 1716 da ( 2. Cem. I 1128) Avus-
deleden derhal istifada edecek bir duruma getirmek için, o sıra­
turya'ya harp ilan edildi. 7 Mart 1714 te akdedilen Rastatt mua- larda Devleti idare edenler kafi derecede enerji göstermemişlerdir.
hedesiye Fransa ile Almanya arasında harp sona erdiğinden, 2 - ili. Ahmed'in "fitnecileri,. imha siyaseti neticesinde, or-
Avusturya bütün kuvvetlerini Osmanlı İmparatorluğuna karşı se- dunun ve idare adamlarının en müteşebbis kısmı imha edildiğin­
ferber edebilmişti. Osmanlı ordusu, sırf bazı ihmal ve tedbirsizlik den, Devletin süratle kalkınması ve aktif bir politika yapması
yüzıinden 5 Ağustos 1716 da ( 15 Şaban 1127) Peterwaredin imkansız olmuştur.
(Karlofçaya yakın) yanında mağlfıp oldu; Sadrazam Silahdar 3 - Çorlulu Ali paşa'nın "sulhcu,. siyaseti yüzünden, 1708
damad Ali paşa da şehit düştü. Bu mağlubiyetten sonra harp de- de, X!I. Kari Ukrayna'ya girdiği sırada Rusya en kritik bir anda
vam ettiyse de, nihayet 21 Temmuz 1718 ( Ramazan 1131) tari- bulunurken, rus tehlikesinin daha başlangıcında önlenmesi işi
hinde Pasarofça'da barış akdedildi. Buna göre: Banat eyaleti ve ihmal edilmiştir. Ayni sadrazamın siyaseti yüzünden Avrupa'daki
Belgrad Avusturya'ya bırakıldı; Nemse Çarlığı Orta Avrupa'nın en karışıklıktan istifade ile Venedik'ten Mora'nın istirdadına kalkı­
şılmamıştır; yine ayni "sulhcu siyaset., in icabı olarak, Macaris-
56 Fleischmann's Bericht vorn 26 Mai 1713. Wien, Kriegsarchiv, October
tan'da çıkan isyandan istifade edilerek, Avusturya Fransa'ya karşı
321 E : Die Franzosen, sofern sie nur für sich den geringsten Nuben hoffen
harbetmekte iken, bir Macar devletinin meydana gelmesine yar-
können, kein Bedenken tragen das ganze Ottomanische Reicb in eine gefah:rlicbe
Weitlaufigkeit zu stürzen. dımla - ilerde Osmanlı Devletinin Balkanlardaki eyaletleri için bir
57 Ona dair; A. N. Kura t, X!İ. Kari... İkinci bölüni; S. 27-30.

58 Metni: Fındıklılı Mehmet ağa, Nusretname. Matbtl: A. N. Kura t. 59 Çar Petro, bunu Babı:ili'ye bildirmek için, 30 Eylül 1721 tarihli uztin bir
XIJ. Kari... Eİder I, 99-107. name göndermişti. Metni: Topkapı Sarayı Müzesi, Arşiv E. 5925.
272 AKDES NİMET KURA T

tehlike teşkil edecek-Avusturya'nın büyümesine mani olunamamıştır.


4 - Prut seferi zamanında Rus askeri kudretini imha etmek
fırsatı zuhur etmişken, Baltacı Mehmet Paşa ve maiyetinin cehaleti
ve rüşvet düşkünlükleri yüzünden, fırsattan istifade edilmemiş,
Çar Petro ve ordusu, pamuk ipliğine bağlı bir sulhle, salıveril­
miştir. Halbuki Devleti aliyenin menfaatı Rusya'nın "tabii hudut-
ları içine atılarak., lsveç'in Büyük Devlet olarak kalmasını, Lehis-
tan'da rus düşmanı bir hükumetin iş başına getirilmesini, Ukray-
na'nın kamilen Moskova tahakkümünden kurtulmasını ve Kınm'ın
muhafazası yolunda esaslı tedbirler alınmasını icabettiriyordu.
5 - Osmanlı Devleti yeniden aktif bir politikaya başladığı
zaman artık vaziyet müsait değildi. Avrupa harbi sona ermiş,
Nemse Çasarlığı tamamiyle serbest kalmıştı. Haddı zatında gayet
zail olan Venedik'e karşı kolaylıkla muvaffak olunduğu halde,
Osmanlı ordusu Avusturya karşısında yenilmişti.
Osmanlı İmparatorluğunu idare edenler, Xll. Karlın ve bazı
diğer kimselerin yaptıkları ikazlara rağmen, Devleti ilerde belir-
mesi aşikar olan tehlikelerden korumak yolunda, lazımgelen ted-
birleri almamışlar ve zuhur eden fevkalade müsait fırsatlardan
istifade etmemişlerdi. Fransa kıralı XIV. Louis tarafından Babıali­
nin bu siyaseti hatta o zaman bile şu cümlelerle tenkit edilmişti:
"Quoy qu'une longue experience vienne de faire connoitre la
laiblesse du gouvernement des Turcs, et qu'apres qu'ils ont neg-
lige des conjoctures favorables pour reparer leures pertes, pour
retablir leur milice, et pour empecher l'acroissement de la puis-
sance de leurs voisins, on ne doive pas attendre de leur part
qu'ils prennent des resolutions dont on puisse profiter presente-
ment... ,, 60 Başka bir yerde de XIV. Louis şunları yazmıştı: "Tout
le monde sçait que !es Turcs sont en general ignorants dans !es
aflaires qui regardent ]es princes chretiens et que leur avarice
est capable de leur faire trahir jusqu'a leur propres interests,, 61 •
Bu meşhur fransız kralının, son cümlesindeki mutalaaya iştirak
etmemekle beraber, söyledilerinin birinci kısmının doğruluğunu
sonraki vak'alar birer birer teyit etmişlerdir.
60 XIV. Louis tarafından Des Aileurs'e verilen instruction. Archives cles

Affaires f.t:rangeres, cor. poL Turquie, vol. 47, p. 73.


61 Yine, vo. 47, p. 297.

You might also like