You are on page 1of 17

11.

TARİH DERS NOTLARI


1- Duraklama Dönemi nedir? Tanımlayınız.
Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa’nın ölümünden (1579), Karlofça Antlaşması’na (1699) kadar süren döneme Duraklama Dönemi denir.

2- 17.yy (Duraklama döneminde) Osmanlı hangi devletlerle savaşmıştır, bu devletleri yazınız?


V enedik
A vusturya
R usya
İ ran
L ehistan

3- Osmanlı ile İran arasında yapılan antlaşmaların sırasıyla adlarını ve birer cümle ile önemlerini yazınız.
▪ Amasya Antlaşması (1555)= İlk resmi antlaşmadır.
▪ Ferhat Paşa (İstanbul)Antlaşması (1590)= Osmanlı Devleti doğuda en geniş sınırlara ulaşmıştır.
▪ Nasuh Paşa Antlaşması (1611)= Osmanlının Doğu’da ilk toprak kaybettiği anlaşmadır.
▪ Serav Antlaşması (1618)= İran’ın vereceği vergi 100 deve yükü ipeğe düşürüldü.
▪ Kasr-ı Şirin Antlaşması (1639)= Bugünkü Türkiye-İran sınırının belirlenmesinde temel olmuştur. Fazlaca değişikliğe uğramamış en
eski sınırımızdır.

4- 1533 İstanbul Antlaşması kimler arasında yapıldı? Önemi nedir?


Osmanlı ile Avusturya arasında yapıldı.
Önemi:
 Osmanlı- Avusturya arasında yapılan ilk resmi antlaşmadır.
 Avusturya arşidükü protokol bakımından Osmanlı sadrazamına denk sayılarak, Avusturya Osmanlı’nın üstünlüğünü kabul etmiştir.

5- 1606 Zitvatoruk Antlaşması kimler arasında yapıldı? Önemi nedir?


Osmanlı- Avusturya arasında yapıldı.
Maddeleri:
• Eğri, Kanije ve Estergon kaleleri Osmanlı’da kalacak.
• Avusturya’nın Macaristan için Osmanlı’ya ödediği vergi kaldırıldı.
• Avusturya sadece bir defaya mahsus iki yüz bin altın tazminat ödeyecek.
• Avusturya Arşidükü protokol bakımından Osmanlı padişahına denk sayılacak.
• Yazışmalarda Avusturya Kralı’na Roma Sezarı diye hitap edilecekti.
Önemi:
Osmanlı, Avusturya’ya karşı elde ettiği siyasi üstünlüğü resmen kaybetti.
Osmanlı Devleti dış politikada prestij kaybetti.

6- Mütekabiliyet nedir? Tanımlayınız.


Karşılıklı denk olma durumu anlamına gelir.

7- 1664 Vasvar Anlaşması kimler arasında yapıldı? Önemi nedir?


Osmanlı- Avusturya arasında yapıldı.
Önemi:
Osmanlı Devleti XVII. yüzyılda Avusturya karşısında son kez üstünlük sağlamıştır.
Avusturya’dan son kez tazminat ve toprak aldı. (Uyvar ve Neograd Kaleleri)

8- II. Osman’ın (Genç) yeniçeriler tarafından öldürülme sebebi nedir?


II. Osman, Lehistan üzerine Hotin Seferi’ne çıktı. Hotin kalesinin kuşatılması sırasında yeniçerilerin isteksizliğini gören padişah, sefer
dönüşü Yeniçeri Ocağı’nı kaldırmayı düşündü. Ancak durumu haber alan yeniçeriler padişahı saraydan alarak Yedikule zindanlarına
götürüp acımasızca öldürdüler.

9- 1672 Bucaş Antlaşması kimler arasında yapıldı? Önemi nedir?


Osmanlı ile Lehistan arasında yapıldı.
Önemi:
 Osmanlı Devleti, batıda en geniş sınırlara ulaşmıştır.
 Batıda son defa toprak kazanmıştır.
 Batıda alınan en son toprak PODOLYA’dır.

10- 1681 Çehrin (Bahçesaray) Antlaşması kimler arasında yapıldı? Önemi nedir?
Osmanlı ile Rusya arasında yapıldı.
Önemi:
Osmanlı ile Rusya arasında yapılan ilk resmi antlaşmadır.
11- Osmanlı tarihinde en uzun süren kuşatma hangisidir? Önemi nedir?
Girit Kuşatması – Venedik - 24 yıl sürdü. (1645-1669)
Önemi:
 Girit Osmanlı’nın aldığı son adadır.
 Girit’in fethi ile Osmanlının Akdeniz’deki hâkimiyeti güçlendi.
 Girit kuşatması, Osmanlı Devleti’nin en uzun süreli deniz kuşatmasıdır.
 Kuşatmanın uzun sürmesi Osmanlı donanmasının zayıfladığını gösterir ve Osmanlı maliyesini olumsuz yönde etkilemiştir.

12- II. Viyana Kuşatmasının;


a) Tarihi nedir? 1683
b) Hangi padişah döneminde kuşatıldı? IV. Mehmet
c) Sebepleri nelerdir?
1. Avusturya’nın, Orta Avrupa’da güçlü konuma gelebilmek için Macaristan’ı almak istemesi ve saldırması
2. Katolik Avusturya’nın Protestan Macarları mezhep değiştirmeye zorlaması
3. Macar Kontu Tökeli İmre’nin saldırılara karşı direnirken bir yandan da Osmanlı’dan yardım istemesi.
4. Sadrazam Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın şahsi hırsı

13- II. Viyana Kuşatmasının Sonuçları nelerdir?


1- Osmanlı ordusu bütün ağırlıklarını Viyana önlerinde bırakarak geri çekilmiştir.
2- Merzifonlu Kara Mustafa Paşa, padişahın emriyle idam edilmiştir.
3- Batılıların Türkleri Avrupa’dan atma umudu yeniden canlanmıştır.
4- Kutsal İttifak kurulmuştur.
5- 1921 Sakarya Meydan Muharebesi’ne kadar sürecek Türk geri çekilişi başladı.

14- Kutsal İttifak nedir? Tanımlayınız.


II. Viyana bozgunundan sonra, 1687’de Osmanlı Devleti’ni Avrupa’dan tamamen atmak hevesiyle Avusturya, Venedik, Malta, Lehistan ve
Rusya’nın katılımıyla oluşturulan Haçlı birliğidir.

15- Karlofça Antlaşması kaç yılında, hangi padişah zamanında imzalandı? Hangi devletlere nereler verildi?
1699 yılında II. Mustafa zamanı imzalandı
1- Avusturya’ya: Banat ve Temeşvar hariç Erdel ve tüm Macaristan,
2- Lehistan’a: Podolya ve Ukrayna
3- Venedik’e: Mora Yarımadası ve Dalmaçya kıyıları bırakıldı.

16- Garantör devlet nedir? Tanımlayınız.


Güvence veren, gözeten, denetleyen devlet demektir.
Karlofça Antlaşması’nın garantör devleti Avusturya’dır.

17- Haritada üzerinde numara olan yerleri Osmanlı Devleti Karlofça anlaşmasında hangi devletlere vermiştir?
1- Avusturya 2- Lehistan 3- Venedik

2
1

18- Karlofça Antlaşması’nın önemi nedir?


• Batı’da büyük ölçüde toprak kaybedilen ilk anlaşmadır.
• Üstünlük Avrupa Devletleri’nin eline geçmiştir.
• Avrupa, Osmanlı Devleti’ne karşı savunmadan saldırıya geçti.
• Osmanlı Devleti’nin Avrupa’dan çekilmesinin başlangıcıdır.
• Gerileme Dönemi başlamıştır.
19- 1700 İstanbul Antlaşması kimler arasında yapıldı? Önemi nedir?
Osmanlı ile Rusya arasında yapıldı.
Önemi:
 Azak Kalesi’nin verilmesi ile Rusya Karadeniz’e açılmış oldu.
 Osmanlının Karadeniz’deki egemenliği ilk kez tehlikeye girdi.

20- Otuz Yıl Savaşları sonunda imzalanan antlaşmanın adını ve bu antlaşmanın sonuçlarını yazınız?
Anlaşmanın adı: Westfalya Antlaşması
Sonuçları:
1- Avrupa'nın ilk büyük konferansı sayılır.
2- Daha önceki uluslararası konferanslar dinî nitelikteyken, Westphalia Barışı’nda devletler, sorunlarını dinin etkisinde kalmadan
tartışmıştır. (Laik Devlet anlayışı güçlendi)
3- Avrupa halkına mezhep seçme özgürlüğü tanınmıştır.
4- Protestanlık mezhebi Katolik mezhebine denk sayılarak ve Protestanlığın ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalara son nokta
konuldu.
5- Kutsal Roma Germen İmparatorluğu dağıldı. Almanya yüzlerce küçük prensliğe bölündü.
6- Fransa, çevresindeki Habsburg çemberini kırmayı başarmıştır. (Almanya’dan Alsas Loren’i aldı) Fransa’da monarşi iyice sağlamlaştı.
7- Hollanda ve İsviçre bağımsız oldu.
8- İspanya bu savaşta yenildi. Birçok sömürgesini kaybetti.
9- Modern devletler kuruldu.

21- Sömürgecilik nedir? Tanımını yapınız.


Sömürgecilik: Bir devletin kendi sınırları dışında kalan, genelde deniz aşırı toprakları, askeri müdahale başta olmak üzere çeşitli yollarla
ele geçirmesi ve orada hâkimiyet kurup, her türlü imkânlarını kendi menfaati için yağmalamasıdır.

22- Coğrafi keşiflere öncülük eden ve sömürgeciliğin başlamasına neden olan devletler hangileridir?
İspanya ve Portekiz

23- Sömürge devletlerine 5 örnek yazınız.


İngiltere – Hollanda – Fransa – İspanya – Portekiz

24- Sömürgeciliği başlamasına ye yaygınlaşmasına neden olan olaylar hangileridir?


Sömürgeciliği başlatan: Coğrafi Keşifler
Sömürgeciliği yaygınlaştıran: Sanayi İnkılabı

25- İngiliz Doğu Hindistan Şirketi hakkında bilgi veriniz.


- İngiliz tüccarlar tarafından 1600’de kuruldu.
- Bu şirketin amacı: Portekiz ve İspanya’nın tekelinde bulunan Uzak Doğu ve Hindistan baharat ticaretinden pay almaktı.
- Bu şirket aynı zamanda askerî güce de sahip olup Kızıldeniz, Basra Körfezi ve Japonya’ya seferler düzenlemiştir.
- Dünyanın en büyük ticaret organizasyonlarından biri olmuştur. İngiliz sömürgeciliğinin Asya’daki temsilcisi hâline gelmiştir.

26- Hollanda Doğu Hindistan Şirketi hakkında bilgi veriniz.


- 1602 yılında kurulmuştur.
- Bu şirkete Hollanda hükûmeti tarafından Ümit Burnu ile Macellan Boğazı arasında kalan bölgede ticaret yapma hakkı tanındı.
Bu şirket;
✓ Askerî amaçlı birlikler bulundurmak,
✓ Gerektiğinde Hollanda adına savaş açmak,
✓ Kaleler inşa etmek
✓ Asya’daki mahallî hükümdarlarla antlaşmalar imzalamak gibi bağımsız bir devletin sahip olduğu yetkilerle donatılmıştı.

27- “Güneşin batmadığı bir sömürge imparatorluğu” denilen devlet hangisidir?


İngiltere

28- Kadırga ve Kalyon gemileri arasındaki farklar nelerdir?

Kadırga: - Kürekli gemi.


- Koylarda ve küçük limanlarda kullanılmaya elverişli.
- Akdeniz’de yaz mevsiminin uzun sürmesi ve bu aylarda havanın durgun gitmesi (rüzgâr olmaması) sebebiyle Osmanlı için
uygundu.
Kalyon : Yelkenli gemi
Daha uzun gövdeli
Büyük yelkenleri var
Toplara sahip.
Büyük oldukları için daha fazla insan taşıyabiliyor.
Manevra kabiliyeti kısıtlıydı ve kadırgalar gibi süratli hareket edemiyor.

29- Osmanlı donanması, kadırgadan kalyona neden geçmiştir?


Osmanlı Devleti’nde Akdeniz’in iklim şartlarına uygun olan kadırgalar, uzun yıllar kullanılmıştı.
Ancak Girit Kuşatmasında, Venedik kalyonları karşısında Osmanlı kadırgalarının âciz kalması nedeniyle Osmanlı devlet adamları kalyon
inşasına karar verdi ve böylece kadırgadan kalyona geçiş süreci Osmanlı donanması için de başladı.

30- Osmanlı Devleti’nde ordunun başında sefere çıkmayan ilk padişah kimdir? II. Selim
31- Ekber ve Erşed Sistemini getiren Osmanlı padişahı kimdir? I. Ahmet
32- Osmanlı tarihinde yeniçeriler tarafından öldürülen ilk padişah kimdir? II. Osman (Genç Osman)
33- Bağdat Fatihi olarak anılan Osmanlı padişahı kimdir? IV. Murat
34- Osmanlı Devletinde en küçük yaşta tahta çıkan padişah kimdir? IV. Mehmet (Avcı)
35- Padişah IV. Mehmet’i ikna ederek 1683’te Viyana’yı kuşatan, kuşatma başarısız olunca idam edilen Osmanlı sadrazamı kimdir?
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa

HARİTA BİLGİSİ

4 3

8
7

6
9 5

1- Baltık Denizi 6- Girit Adası


2- Kırım 7- Sicilya
3- Adriyatik Denizi 8- Cebeli Tarık Boğazı
4- İtalya Yarımadası 9- Malta Adası
5- Mora Yarımadası
❑ GERİLEME DÖNEMİ: 1699 Karlofça Antlaşması’ndan 1792 Yaş Antlaşması’na (Rusya) kadar devam eden döneme
gerileme dönemi denir. ???

Osmanlı’nın Gerileme Dönemi Genel Politikası: Karlofça ve İstanbul Antlaşmaları ile kaybedilen toprakları geri
almak (Bu amaçla Rusya, Venedik ve Avusturya ile savaşılmıştır. Ancak kaybedilen yerler alınamadığı gibi yeni yerlerde
kaybedilmiştir. )

OSMANLI – RUS İLİŞKİLERİ


Rusya’nın Amacı: Bu dönemde Rusya’nın başında Çar I. Petro vardı. Çar I. Petro, Rusya’yı büyük bir Avrupa Devleti haline
getirmek istiyordu. Bu ise Rusya’nın sıcak denizlere inmesi ile mümkündü.
Rusya’nın sıcak denizlere inmek için 2 yolu vardı:
✓ Rusya’nın kuzeyindeki Baltık Denizi (İsveç engeli vardı)
✓ Rusya’nın güneyindeki Karadeniz (Osmanlı engeli vardı)
Deli Petro, Osmanlı Devleti ile mücadeleye girmek yerine, sıradan bir devlet olan İsveç’le mücadeleyi uygun bulmuş ve savaş
(Poltova Savaşı 1709) ilan etmiştir. Deli Petro, İsveç kralı (XII. Şarl) Demirbaş Şarl’ı yenmeyi başardı. Yenilen İsveç kralı
kurtulmak amacı ile kaçarak Osmanlı topraklarına sığındı.

Savaş Sebebi:
1- Çar I. Petro’nun, İsveç kralı XII. Şarl’ın kendisine teslim edilme isteğinin reddedilmesi
2- Rusya’nın İstanbul Antlaşması’na aykırı olarak Azak ve Dinyeper’de yeni kaleler ve donanma inşa ettirmesi
3- Rusya’nın Balkanlardaki Ortodoksları (Sırp, Eflak, Boğdan ve Karadağ beylerini) Osmanlı yönetimine karşı kışkırtması
4- Rus ordusunun Osmanlı topraklarına özellikle Kırım’a sınır ihlalleri yapması

Gelişme: Osmanlı devleti; İstanbul Antlaşması ile Rusya’ya verdiği toprakları geri almak amacı ile fırsatı kaçırmayıp Rusya’ya
savaş ilan etti.(1711) Osmanlı Devleti, Prut Nehri kenarında yapılan savaşta Rus ordusunu bozguna uğrattı. Prut bataklıklarında
Rus ordusunu yok etme fırsatını yakalayan Sadrazam Baltacı Mehmet Paşa, Rusların barış teklifini kabul etti.

Prut Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin, Rusya’nın barış teklifini kabul etmesinin sebepleri nelerdir?
- Yeniçerilere güvenmemesi
- Osmanlı ordusunda malzemenin yetersiz olması
- Kırımlıların sadakatinden şüphe etmesi
- Rus ordusuna yardım gelebileceği endişesi gibi sebeplerle

Prut Antlaşması (1711)


1. Ruslar işgal ettikleri topraklardan geri çekilecek,
2. İstanbul Antlaşması sonrası yaptığı kale ve istihkâmları yıkacak,
3. Osmanlı Devleti’nin iç işlerine karışmayacak,
4. Rusya’nın İstanbul Antlaşması ile aldığı Azak Kalesi, Osmanlı’ya geri verilecek.
5. Rusya, İstanbul’da elçi bulunduramayacak.
6. İsveç kralı ülkesine serbestçe geri dönebilecek.
Önemi: Osmanlı Devleti, İstanbul Antlaşması ile Ruslara verdiği hakları geri aldı ve Karlofça ile kaybedilen toprakların
geri alınabileceği ümidi doğdu.???

OSMANLI - VENEDİK İLİŞKİLERİ


Savaş Sebebi:
1. Osmanlı’nın Karlofça Antlaşması ile Venedik’e bıraktığı Mora’yı geri almak istemesi
2. Katolik Venedik’in, Ortodoks olan Mora halkına kötü davranması sebebi ile Mora’nın Osmanlı’dan yardım istemesi
3. Venedik’in Akdeniz’deki Osmanlı ticaret gemilerine saldırması
4. Karadağ halkını Osmanlı Devleti’ne karşı kışkırtması

Sonuç: Osmanlı Devleti, Venedik’e savaş açtı. Mora ve çevresindeki adaları, Venedik’ten geri aldı. (1715)

OSMANLI - AVUSTURYA İLİŞKİLERİ


Sebebi: Osmanlı Devleti’nin, Rusya ve Venedik’e karşı başarısı Avusturya’yı tedirgin etti. Karlofça’da kaybettiği toprakları geri
alma siyaseti kapsamında Osmanlı Devleti’nin, kendisine de yönelebileceğini düşündü.
Karlofça Antlaşması’nın garantör (koruyucu) devleti olarak Mora’nın, Venedik’e geri verilmesini istedi. Osmanlı kabul etmedi.
Bunun üzerine Avusturya, Venedik ile 1716 yılında ittifak antlaşması imzalayarak Osmanlı’ya savaş açtı. Böylece Venedik’le
devam eden savaşa Avusturya da katıldı.

Gelişme: Osmanlı Devleti Avusturya ile yaptığı Petervaradin Savaşı’nda yenildi.


- Avusturya, Osmanlı topraklarında hızla ilerledi. Banat, Temeşvar ve Belgrad’ı ele geçirdi.
- Kapitülasyonlar nedeniyle Osmanlı topraklarında çıkarları bulunan İngiltere ve Hollanda, Avusturya’nın ilerleyişini kaygı ile
izledi.
- Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa ateşkesin sağlanamaması hâlinde Rumeli’nin de elden çıkabileceği tehlikesi
üzerine savaşa son vermek istedi.
- İngiltere ve Hollanda’nın arabuluculuğu ile Pasarofça Antlaşması imzalandı.

Pasarofça Antlaşması (1718)


1. Mora Yarımadası Osmanlı’da kaldı.
2. Dalmaçya kıyıları, Arnavutluk ve Hersek kıyılarındaki bazı kaleler Venedik’e bırakıldı.
3. Belgrat, Banat, Sırbistan’ın kuzeyi, Eflak’ın batısı Avusturya’ya bırakıldı.
4. Avusturya, Osmanlı topraklarında konsolosluk açma hakkı ve ticari imtiyazlar elde etti.

Önemi ???
1. Avrupa’da Belgrat gibi önemli bir üs elimizden çıktı. (Osmanlı Devleti’nin Orta Avrupa’daki varlığı sona erdi )
2. Osmanlı Devleti’nin batıda kaybettiği toprakları geri alma umudu sona ermiş, batının üstünlüğünü kabul etmiştir.
3. Osmanlı tarihinde “Lale Devri” başladı
4. Antlaşma için arabuluculuk yapan İngiltere ve Hollanda’ya imtiyazlar verilmiştir.
5. Osmanlı-Venedik mücadelelerinin sonu olmuştur.

RUS- AVUSTURYA İTTİFAKI İLE OSMANLI ARASINDAKİ SAVAŞLAR (1736-1739)


BELGRAT ANTLAŞMASI (1739) (Padişah I. Mahmut)
Sebebi:
1. Osmanlı’nın İran’la savaş halinde olması
2. Rusya’nın Karadeniz’e açılmak istemesi
3. Rusya’nın Avusturya ile ittifak yapması (Buna göre; Rusya Azak ve Kırım’ı, Avusturya Sırbistan ve Bosna Hersek’i
alacaktı.)
4. Rusya’nın Kafkaslardaki sınır olaylarını gerekçe göstererek Kırım’ı işgal etmesi
Gelişme:
Osmanlı Devleti Rusya’ya savaş açtı. Savaş öncesi ittifak yapan Avusturya- Rusya birlikte hareket etti. Savaş sırasında
Ruslar, Prut Antlaşması ile Osmanlı’ya verdikleri Azak’ı geri aldılar ve Osmanlı ile savaşan İran’a destek verdiler. İki cephede
savaşan Osmanlı önemli başarılar elde etti.
Rusların Kırım kuvvetlerine karşı yenilgi alması ve İsveç’in Osmanlı yanında savaş girme hazırlığı yapması Rusları barışa zorladı.
Fransa’nın arabuluculuğu ile Avusturya ve Rusya ile ayrı ayrı Belgrat Antlaşması imzalandı.
Maddeleri:
1. Avusturya, Pasarofça ile Osmanlı’dan aldığı Belgrat’ı geri verdi.
2. Azak Kalesi yıkılması şartıyla Ruslara bırakıldı.
3. Ruslar savaşta aldığı yerleri geri verecekti.
4. Ruslar Karadeniz’de savaş ve ticaret gemisi bulundurmayacak

Önemi ???
1. Osmanlı Devleti’nin 18. yy da imzaladığı son kazançlı (en karlı) anlaşmadır.
2. Rusya geri itilerek Karadeniz’in Türk gölü olma özelliği bir süre daha korunmuştur. ( Karadeniz’in Osmanlı
Devleti’ne ait olduğunu belirten en son antlaşmadır.)
3. Antlaşmanın imzalanmasında arabuluculuk yapan Fransa’ya verilen kapitülasyonlar 1740 da sürekli hale getirilmiştir.
Bununla beraber Kudüs’teki Katolik Hıristiyanlara ait kutsal yerlerin yönetimi Fransa’ya bırakıldı.
4. Belgrat’ın geri alınması ile Avrupa’ya açılan kapı yeniden ele geçirilmiştir.
OSMANLI – İRAN İLİŞKİLERİ (1722-1746)
Savaş Sebebi:
1. İran’daki mezhep çatışmaları (iç karışıklıklar)
2. Rusya’nın bu durumdan yararlanarak Kafkasya’ya girmesi ve İran’ın içişlerine karışması
Rusya, Prut Savaşı’nda yenilerek Karadeniz ve Balkanlarda genişleyemeyeceğini anlayınca yönünü İran’a çevirdi.
Amacı: İran ve Orta Asya üzerinden Hindistan ile doğrudan ticaret yapmak (Hazar kıyılara ve Kafkaslara hâkim olmalı)
3. Osmanlı Devleti’nin Pasarofça Antlaşması’ndan sonra doğu siyasetine önem verip, batıda kaybettiği toprakları doğuda telafi
etmek istemesi
4. Osmanlı Devleti’nin Rusya’nın yayılışını engellemek istemesi

Gelişme: Osmanlı ile Rusya Kafkasya’da karşı karşıya gelmiş. Savaş durumu ortaya çıkmış ancak Fransa’nın arabuluculuğu ile
1724’de İstanbul Antlaşması imzalanmıştır.
Buna göre; İran’ın Kafkasya’daki toprakları Osmanlı ile Rusya arasında paylaşıldı.
İstanbul Antlaşması; Osmanlı ile Rusya arasında imzalanan ilk dostluk antlaşmasıdır.
• Ancak İran bu antlaşmayı kabul etmeyerek savaştı. Tüm cephelerde yenilince barış istedi.
• 1732’de Ahmet Paşa Antlaşması imzalandı.
• Ancak İran’da hanedan değişikliği sonrası tahta geçen Nadir Han, antlaşmayı tanımamış ve savaş yeniden başlamıştır. Bu
savaşlar 1746 yılına kadar sürmüş, iki tarafında üstünlük elde edememesi sonucu I. Kasr-ı Şirin Antlaşması (1639) esas
alınarak, II. Kasr-ı Şirin Antlaşması (Kerden Barışı) imzalanmıştır.(1746)

Önemi:
Osmanlı- İran Savaşı içerde Patrona Halil İsyanına, dışarıda ise Osmanlı-Rus ve Avusturya Savaşları’na neden olacaktır.

LEHİSTAN SORUNU VE OSMANLI- RUS SAVAŞI (1768–1774)


KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAŞMASI (1774)
(Padişah III. Mustafa/ 1757-1774)
Sebebi:
1. Deli Petro’nun yerine geçen Çariçe II. Katerina’nın, Deli Petro’nun siyasetini uygulamak istemesi
2. Lehistan kralının ölümünden sonra Katerina’nın Rus yanlısı Stanlies’i Lehistan kralı ilan etmesi (Rusya’nın Balkanlara
ulaşabilmesi için öncelikle Lehistan’ı ele geçirmesi gerekiyordu)
3. Lehistan halkının bunu kabul etmemesi üzerine Rusya’nın burayı işgal etmesi
4. Lehistan halkının Osmanlı’dan yardım istemesi
5. Rusya’nın Kırım’a saldırması
6. Azak kalesini yeniden yapmaları
7. Eflak ve Boğdan’a saldırmaları
Gelişme: Osmanlı ordusu hiçbir cephede başarılı olamadı. Karadeniz’in kuzeyindeki tüm topraklar Ruslar tarafından işgal edildi.
Rusya bu başarılarla etki alanını Mora’ya kadar genişletmek istedi. Rusya’nın Baltık Denizindeki donanması, Manş, Atlas
Okyanusu, Cebeli Tarık Boğazını geçip Mora kıyılarına ulaştı. Mora halkını ayaklanmaya teşvik etti. Mora’da çıkan isyanı
Osmanlı bastırdı. Mora’dan ayrılan Rus donanması İzmir’in Çeşme Limanı’na ani bir baskın yaparak Osmanlı donanmasını
yaktı. (1770)
Çeşme Baskını (1770): Osmanlı Devleti’nin Rusya’dan denizde aldığı ilk darbedir. ???
Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kalmıştır. III. Mustafa üzüntüsünden öldü. I. Abdülhamit tahta geçti.
Rusların Balkan topraklarında ilerlemesi Avusturya ve Prusya’yı endişelendirdi. Bu iki ülkenin araya girmesi ile Küçük
Kaynarca Antlaşması imzalandı.

KÜÇÜK KAYNARCA ANTLAŞMASI (21 Temmuz 1774)


28 maddeden oluşuyordu. Antlaşma metni Osmanlıca, İtalyanca ve Rusça olmak üzere 3 dilde yazılmıştır.
Maddeleri:
1. Kırım’a bağımsızlık verilecek, Kırım halkı dini bakımdan Osmanlı halifesine bağlı kalacaktı.
Yorum: Bağımsızlık verilen ilk Müslüman toplum Kırımlılardır. Osmanlı Devleti ilk kez siyasi amaçlarla halifeliği kullanmıştır.
Bu olaydan sonra da Müslüman toplumları, Osmanlı egemenliği altında tutmak için zaman zaman halifelikten yararlanılmıştır.
2. Azak kalesi, Kabartay bölgesi, Yenikale, Kerç, Kılburun, Ruslara verilecek, Buğ nehri sınır olacaktı
3. Rusya; Eflak, Boğdan, Baserabya ve Akdeniz’de işgal ettiği adalardan geri çekilecek, buna karşılık Osmanlı Devleti
buradaki isyancıları affedecek, halktan belli bir süre vergi almayacak, buralarda yaşayan halk istediği yere göç
edebilecekti.
Yorum: Bu kararlar, Osmanlı Devleti’nin egemenlik haklarını zedeleyici niteliktedir. Rusya’nın Osmanlı içişlerine karıştığını
gösterir.
4. Rusya, Osmanlı topraklarında yaşayan Ortodoksların himayecisi olacak. ( Bu madde antlaşmanın orijinal metninde
yoktu. Sonradan Fransızca metnine eklenmiştir.)
5. Rusya, Balkanlarda istediği yerde konsolosluk açabilecek ve İstanbul’da daimi elçi bulundurabilecek
Yorum: Rusya’nın İstanbul’da elçi bulundurmaktaki amacı hem Osmanlıyı yakından takip etmek hem de Osmanlı
egemenliğindeki Ortodoksları kışkırtmaktı.
6. Rusya, Türk sularında serbestçe ticaret yapabilecek, Fransa ve İngiltere’ye tanınan kapitülasyonlardan yararlanacak
7. Osmanlı savaş tazminatı ödeyecek
8. Ruslar Kırım’ı boşaltacak

Önemi ???
1. 18. yy da imzalanan en ağır antlaşmadır.
2. Rusya’ya da kapitülasyonlar verilmiştir.
3. Rusya, Ortodoksların hamisi olarak Osmanlı içişlerine kavuşma fırsatı buldu.
4. Osmanlı devleti tarihte ilk kez savaş tazminatı ödedi.
5. Ruslar Karadeniz’e kesin olarak açıldı. (Karadeniz’deki Türk egemenliği sona erdi)
6. İlk defa halkı Türk ve Müslüman olan bir toprak parçası, 296 yıllık Osmanlı toprağı olan Kırım elden çıktı.

AVRUPA’DA DEĞİŞİM ÇAĞI


Ruhban Sınıfı: Rahiplerden oluşan sınıf
Engizisyon mahkemeleri: Hristiyanlıktan uzaklaşan insanları cezalandırmak amacıyla yüksek din görevlilerinden oluşan
mahkemedir.

⎯ XVI. yüzyılın başlarına kadar Avrupa’da en yetkili kurum Roma Katolik Kilisesi ve bu kiliseyi temsil eden Papalıktır.
⎯ Kilise, her alanda yetkilerini genişletmeye ve Orta Çağ Avrupası’nı şekillendirmeye başlamıştır. Ortaçağ boyunca
Avrupa’da, her şeyin en iyisini ve en doğrusunu kilisenin bildiği esasına dayanan skolastik zihniyet etkili olmuştur.???
⎯ Eğitim ve öğretimi kontrolüne alan kilise, Avrupa’da düşünce ve bilimin gelişmesini uzun süre engelledi. ???
⎯ Saraylarda görkemli bir yaşam sürmeye başlayan papalar, bu yaşantının giderlerini karşılamak için Hristiyan halktan para
toplamış ve kilise topraklarından belirli oranlarda vergi almıştır. Bu topraklara piskopos, kardinal veya rahip atama yoluyla
ruhban sınıfı daha da zenginleşerek güç kazanmıştır.

Kiliseye karşı güven ve bağlılık hangi olaylarla ortadan kalktı?


✓ Haçlı Seferleri sonucu kiliseye güven azalmaya başladı. (Din adamları bu seferlerin başarılı olacağını garanti etmişti. Ancak
başarısız olundu)
✓ Coğrafi keşifler kiliseye güveni daha da azalttı.( Örnek: Hıristiyan din adamları dünyanın düz olduğunu söylüyorlardı. Oysa
yuvarlak olduğu ispatlandı.)
✓ Feodal sistemin zayıflaması ile krallar papaya karşı üstünlük sağlamaya başladı. (Krallar güçlerini arttırmak için bilimsel
faaliyetlere ve keşiflere destek oldular.)
✓ Rönesans hareketleri sırasında skolastik düşünce yıkıldı.
✓ Reform hareketleri ile kilise baskısı son buldu.

RÖNESANS
Rönesans: “Yeniden doğuş” anlamına gelen Rönesans, XV. yüzyılın sonunda İtalya’da başlamıştır.
Avrupa ülkelerinde görülen bilim, güzel sanatlar ve edebiyat alanındaki gelişmeleri ifade eder.

Sebepleri ???
1- Eski Yunan ve Roma Medeniyetine ait eserlerin ele alınıp incelenmesi
2- Matbaanın kullanılmasıyla kitapların daha geniş kitlelere ulaşması, yeni buluş ve düşüncelerin kolayca yayılması
3- Coğrafi keşiflerin sonunda, Avrupa’nın zenginleşmesi ile sanata ve bilime değer veren mesen sınıfının ortaya çıkması.
Bu sınıfın yazar ve sanatkârları koruması.
4- Yetenekli sanatçı ve bilim insanlarının yetişmesi
5- Din adamlarına duyulan güvenin azalması ve Ortaçağ skolastik düşüncesinin değerini kaybetmesi
6- Hümanizm adlı edebiyat akımının etkisi

Hümanizm: Orta Çağ Avrupası’nın baskıcı Skolastik düşüncesine karşı çıkarak insan ve doğa sevgisini temel alan düşünce
sistemidir.

İtalya’da Başlama Nedenleri ???


1. Antikçağ uygarlığıyla ilişkisinin diğer Avrupa ülkelerinden fazla olması (Eski Yunan, Roma ve Helen kültür mirası
üzerinde kurulmuş olması)
2. Akdeniz ticaretinin merkezi olması ve bu nedenle ekonomisinin zengin olması
3. İtalya’daki kent devletlerinin diğer Avrupa Devletlerine göre daha hür düşünce ortamına sahip olmaları ve bunların
çoğunun cumhuriyetle yönetilmeleri
4. İstanbul’un fethinden sonra Bizans’tan kaçıp İtalya’ya yerleşen bilim adamları ve sanatçıların eski Yunan eserlerini
tanıtmada etkili olmaları
Sonuçları ???
1- Skolastik düşünce (kilisenin dar görüşü) yıkılmıştır. Yerine deneye ve gözleme dayalı pozitif düşünce (bilimsel düşünce)
hâkim olmuştur. (en önemli sonucu)
2- Bilim ve teknikte gelişmeler hızlanmıştır.
3- Avrupa’da resim, heykel, mimari, edebiyat en üst düzeyde gelişme gösterdi.
4- Aydınlanma Çağı’nın başlamasına ortam hazırlamıştır.
5- Din adamlarının ve kilisenin halk üzerindeki otoritesi sarsılmıştır.
6- Reform hareketlerine zemin hazırlamıştır.

UYARI !!!
Rönesans’ın Avrupa dışında pek fazla etkisi görülmedi. Osmanlı Devleti; bilim, teknik ve mimari alanlarda Avrupa’dan ilerdeydi. Bu sebeple bu
gelişmelerden yararlanma ihtiyacı duymadı. Fakat Avrupa hızlı bir gelişme sürecine girdi.

REFORM
 Sözlük anlamı; “düzeltme, şekil verme, iyileştirme, ıslahat” demektir.
 16. yüzyılda Avrupa’da Hıristiyanlığın Katolik Kilisesinde ( mezhebinde) görülen bozulmalar nedeniyle yapılan
düzenlemelere reform denir.
 İlk defa Almanya’da Martin Luther ile başladı. ???
 İngiltere, Fransa ve Kuzey Avrupa ülkelerine de yayılmıştır.

Sebepleri ???
1. Katolik kilisesinin bozulması
- Din adamlarının kilise imkânlarını kendi çıkarları için kullanmaları
- Asıl görevleri dışında başka işlerle uğraşmaları (özellikle siyasetle)
2. Papa ve din adamlarının endüljans, aforoz, enterdi, engizisyon, günah çıkarma gibi güç unsurlarıyla halkı soymaları,
rahat ve zenginlik içerisinde hayatlarını sürdürmeleri, halkın ise giderek ekonomik gücünü kaybetmesi
3. Matbaanın yaygınlaşması ve İncil’in diğer dillere çevrilmesi (Din adamlarınca ifade edilen konuların çoğunun İncil’de
olmadığı anlaşıldı. Bu durum halkın din adamlarına olan güvenini sarstı)
4. Rönesans’ın etkisi ile oluşan özgür düşünce ortamı (İnsanların tabu olarak görülen dini kuralları sorgulaması)
5. Coğrafi Keşifler sonucu kiliseye duyulan güvenin azalması
6. Luther, Erasmus, Röklen, Kalven gibi aydın din adamlarının yetişmesi
7. Alman prenslerinin desteği

Reformun Almanya’da Başlamasının Nedenleri ???


1. Almanya’da siyasi birliğin olmaması
2. Almanya topraklarının üçte birinin kiliseye ait olması ve Almanya halkının yoksulluğu nedeniyle, kiliseye duyulan
tepkinin giderek artması
3. Almanya’nın ekonomik yönden Batı Avrupa’nın diğer ülkelerine göre zayıf olması
4. Matbaanın ilk olarak Almanya’da bulunup kullanılması
5. İncilin ilk defa Luther tarafından Almancaya çevrilmesi
6. Alman İmparatoru Şarlken’in kilisenin desteğini alarak prenslere ve halka baskı uygulaması

Reformun Yayılması:
• Luther, 1517’de Wittenberg Kilisesi’nin kapısına 95 maddelik bir bildiri asmıştır. Bildiride kilisenin yanlışları anlatılarak,
düzeltme yollarından bahsetmiştir. (Tanrı ile kul arasına kimsenin giremeyeceğini, papa ve din adamlarının af yetkisinin
olamayacağını, günahların ancak Allah tarafından bağışlanabileceğini, ölümden sonraki hayatta kurtuluşa erişebilmek için
imanın yeterli olacağını ve endülüjans karşılığı cennetten yer satan din adamlarının suç işlediğini açıkladı.)
• Luther, görüşlerinden dolayı papa tarafından aforoz edilmiş, aforoz kâğıdını halkın önünde yakması üzerine papalık Luther’in
yakılarak öldürülmesine karar vermiştir.
• Saksonya prensi Luther’i şatosunda korumaya aldı. Bu arada Luther İncil’i Almancaya çevirdi.
• Luther’in düşünceleri Almanya’da hızla yayıldı. Bunlardan etkilenen fakir Alman köylüleri ve şövalyeleri kilise mallarına,
manastırlara ve derebeylerin şatolarına saldırıp yağmalamaya başladılar.
• Şarlken, Luther’in fikirlerinin fazla yayılmaması için Diyet Meclisi’ni topladı. Bu meclis “Reform hareketlerinin ve Luther’in
fikirlerinin sadece yayıldığı yerlerle sınırlı kalmasına” karar verdi. Ancak bu kararı 5 prens ve 14 şehir protesto etti. Bundan
dolayı bu gruba Protestan denildi.
• Almanya’da Katolikler ve Protestanlar arasındaki mücadele 1555 yılında Ogsburg Barışı’nın yapılmasına kadar
devam etmiştir. Sonunda imparator Protestanlığı resmen tanımak zorunda kalmıştır.
• Fransa’da ise reformun öncüsü Kalven olmuştur. Kalvenizm 1598’deki Nant Fermanı ile resmen tanındı.
• İngiltere’de ise reform hareketlerine Kral VIII. Henri öncülük etmiştir. Anglikan Kilisesi’ni kurarak Katolik Roma
Kilisesiyle bağlarını kopardı.1543’te Anglikan mezhebi resmen kabul edilmiştir.
• İskoçya’da Presbiteryenlik
• İsveç, Norveç, Danimarka’da Protestanlık mezhebi kabul edildi.

Sonuçları:???
1. Papalık ve Katolik Kilisesi eski gücünü, toplumdaki nüfuzunu kaybetti.
2. Kilisenin mal varlığına büyük ölçüde el konuldu.
3. Katolik kilisesi kendini yenilemek zorunda kaldı.
4. Avrupa’da mezhep birliği bozulmuş ve yeni mezhepler ortaya çıkmıştır. ( Protestanlık, Kalvenizm, Anglikanizm,
Presbiteryenlik)
5. Din ile devlet işleri birbirinden ayrıldı. Eğitim, kilisenin etkisinden çıkartılarak laikleştirildi.
6. Mezhep Savaşları XVII. Yüzyılda da devam etti. Otuz Yıl Savaşlarının çıkmasına ve yeni siyasi güçlerin oluşmasına neden
oldu.

NOT: Hristiyanlığın devlet ve toplum hayatındaki etkisinin azalmasıyla sekülerleşme adı verilen kavram ortaya çıkmıştır.
Sekülarizm: Eğitim ve devlet alanlarının dinî ilkelere dayandırılmamasını savunan siyasal doktrin olarak da
tanımlanabilir.???
BİLİM DEVRİMİ
Rasyonalizm: Akılcılık
− Rasyonalistlere göre akıl, işleyişini engelleyen dış faktörler olmadığı takdirde doğru düşünmeyi sağlayacak tek kaynaktır.
− Aklın doğruya ulaşmasını engelleyen en önemli unsurlar;
- Kilise,
- Hukuka dayanmayan devlet,
- Batıl inançlar,
- Bilgisizlik,
- Yöntemsizlik
- Ön yargılardır.
− Yapılması gereken ise;
- Akla karşı olan unsurları gidermek,
- Bilimsel bir çevre hazırlamak
- Aklın aydınlanmasını sağlamaktır.
− Bilimin yeni kanunlar ortaya koymak için kullanılması, bu dönemin Akıl Çağı olarak adlandırılmasını sağlamıştır.
− Akıl Çağı’nda Galileo (Galile), Kepler (Keplır), Copernicus (Kopernik) ve Newton (Nivtın) gibi bilim insanları sayesinde
Avrupa’da, Bilim Devrimi gerçekleşmiştir.

ULUS DEVLETLERİN ORTAYA ÇIKIŞI


− Orta Çağ’daki derebeylerin yerini krallar alarak, merkezî yönetim güç kazanmıştır.
− Kralların yönetimi altındaki halklar, ulus olarak tanımlanmaya başlamıştır.
− Krallar güç ve yetkilerini artırarak bu ulus-devletlere, mutlakiyetçi bir karakter kazandırmıştır.
− Her ulus-devletin kendi çıkarları için yaptığı ulusal savaşlar gündeme gelmiştir.
− Bu süreçte devletin güçlü olması gerektiği ortaya çıkmıştır.
− Devletlerin sömürgeciliğe yönelmesi, daimî ve merkezî bir ordu bulundurma zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
− Kralların hazinede sürekli altın bulundurma gerekliliği, merkantilizmin doğmasına neden olmuştur.
Merkantilizm: XV ile XVIII. yüzyıllar arasında Avrupa’da hâkim olan ekonomi görüşüdür. Buna göre; ülkelerin güç ve
zenginliği, sahip olduğu değerli madenlerle ölçülürdü. ???
− Avrupalı devletlerin üretim ve ihracatı artırabilmek için kurdukları atölyeler, şehirleri büyük merkezler hâline getirmiştir.
− Bu merkezlerin ihtiyacı olan iş gücü, Avrupa’da kırsaldan kente göçlerin yaşanmasına sebep olmuştur.
− Avrupa’da yaşanan askerî ve teknolojik dönüşüm savaş teçhizatlarının üretiminde de büyük gelişmelere neden olmuştur.
− XV. yüzyılın ikinci yarısından itibaren barutlu silahlar, savaşın zorunlu araçları hâline gelmiştir.
− Ateşli silahların etkin bir şekilde kullanılmaya başlanması, Avrupa’da Askerî Devrim’in başlangıcı kabul edilmiştir.
XVII-XVIII. YÜZYILLARDA AVRUPA DÜŞÜNÜRLERİ
− Rönesans Dönemi’nde yaşanan bilimsel ve kültürel gelişmeler sayesinde Batı dünyası, XVIII. yüzyılda Aydınlanma
Dönemi’ne girmiştir.
− Bu dönemde ortaya çıkan Aydınlanma düşüncesi, bireyin özgürlüğünü esas alan bir felsefe hareketidir.
− Aydınlanma; Avrupa’da ilk olarak İngiltere’de toplumsal değişimle başlamış, Fransa’da özgürlük hareketine dönüşmüş ve
Almanya’da da felsefi temelleri atılmıştır.
− Aydınlanma düşüncesinin ortaya çıkışında; Copernicus (Kopernik), Machiavelli (Makyavel), Thomas Moore (Tamıs
Mur), Immanuel Kant (İmanuel Kant) ve Jean Jacques Rousseau (Jan Jak Russo) gibi düşünür ve bilim insanlarının fikir
ve eserleri önemli rol oynamıştır.
▪ Copernicus: Güneş Sistemi’ni keşfetmiş, Dünya’nın yuvarlak olduğunu ve Güneş’in etrafında döndüğünü ispatlamış ve
teorisini 1543’te yayımlamıştır.
▪ Machiavelli: Aydınlanma Dönemi’nde yeni toplumun ve yeni devletin şekillenmesine yardımcı olmuştur. “Hükümdar”
adlı kitabında Machiavelli, İtalya’da siyasi birliğin ancak güçlü bir hükümdarla sağlanabileceği fikrini ortaya atmıştır.
▪ Thomas Moore: İngiltere’de sanayileşmenin getirdiği sorunlardan etkilenerek “Ütopya” adlı eserini kaleme almıştır.
Eserinde özel mülkiyetin bulunmadığı bir devleti hayal eden ve anlatan Moore, İngiltere’deki toplum düzenini ve adalet
sistemini eleştirmiştir.
▪ Immanuel Kant: XVIII. yüzyılda “Aklını kendin kullanma cesaretini göster” diyen Alman Filozof Kant, aydınlanmanın
parolası olan bu sözüyle insanın aklını başkasının kılavuzluğuna bırakmaması gerektiği üzerinde durmuştur. Ön
yargılarından, dinsel inançlarından ve skolastik düşünceden kurtulan insan, aklını kullanarak yeni bir toplum inşa etme
sürecine girmiştir.
▪ Jean Jacques Rousseau: Halkın iktidarını, her alanda eşitliğini ve mutlak demokrasiyi savunan bir düşünürdü.
Rousseau’ya göre doğal yaşamında bir birey olarak özgür ve eşit olan insan, toplumsal yaşamda eşitlik ve özgürlüğü
kaybedebilirdi. Bu sebeple Rousseau, insanların toplum içinde de özgür ve eşit yaşamaları için bir sistem geliştirdi. Bu
sistemde toplumun bir araya gelerek düzen içinde yaşaması için bir “sözleşme” oluşturacağını böylece devletin halkın
egemenliği ile yükseldiğinde meşru olacağını ifade eder. (Eseri Toplum Sözleşmesi)

AVRUPA’YA AKAN SERVET


⎯ XV. yüzyıl sonlarında Yeni Dünya’ya ilk defa Kristof Colomb (1492) ulaşmışsa da yeni bir kıta keşfettiğini fark edememiş
ve buranın Hindistan olduğunu varsaymıştır.
⎯ Kolomb’dan daha sonra Floransalı Amerigo Vespucci (1507) buranın yeni bir kıta olduğunu keşfetmiştir. Bu yeni kıtaya
Vespucci’nin adından dolayı “Amerika” adı verilmiştir.
⎯ Bu yeni kıta, uzun süredir çıkmazda olan Avrupa ekonomisi için yeni bir umut kapısı olmuştur.
⎯ İspanya, Fransa, İngiltere, Hollanda ve Portekiz gibi Avrupalı devletler, Yeni Dünya’yı hedef almış ve bölgede koloniler
kurmaya başlamıştır.
⎯ Avrupa’dan Amerika’ya özellikle 1600’lerin ilk yıllarında büyük bir göç dalgası başlamıştır.
- Başta İspanya ve Portekiz olmak üzere Hollanda, İngiltere gibi devletler ulaştıkları bölgelerin değerli madenlerine ve
varlıklarına el koymaya başlamıştır.
- Yeni Dünya’daki sömürgeler için İspanya, Hollanda, Fransa ve İngiltere arasında ciddi mücadeleler başlamıştır.
⎯ Amerika’nın keşfi sonrası Avrupa’ya akan değerli madenler, XVI. yüzyıldan itibaren Avrupa’da ticaretin gelişmesini
sağlamıştır.
⎯ Denizaşırı ticaret, Avrupa’nın kalkınmasında en önemli girdilerden biri hâline gelmiştir.

Osmanlıya etkisi;
! Avrupa’da zenginliğin artmasını sağlayan sömürgecilik politikası, Osmanlı ekonomisini sarsan en önemli sebeplerden biri
olmuştur.
! Amerika’dan gelen gümüşün, giderek artan miktarda Osmanlı ülkesine girmesi, akçenin değerinin düşmesine neden
olmuş ve fiyatlarda geniş çaplı dalgalanmalara yol açmıştır.
! 1574’te Osmanlı bütçesi ilk defa 6.5 milyon akçe açık vermiştir. Osmanlı Devleti’nin para birimi olan akçe, flori
karşısında değer kaybetmeye başlamıştır. 1610’larda 200 akçe ancak 1 flori değeri taşımaya başlamıştır.
✓ Akçenin değer kaybı; ulufeli askerlerin, özellikle kapıkullarının memnuniyetsizliğine ve sık sık ayaklanmalarına neden
olmuştur.
✓ Akçenin sürekli değer kaybetmesiyle enflasyon girdabına giren Osmanlı Devleti, akçenin ayarları üzerinde oynayarak bu
girdaptan kurtulmaya çalışmıştır.
❖ Sikke tashihi (yanlışın yerine doğrusunu koyma, düzeltme): Devletin zaman zaman tedavüldeki parayı çekerek
yerine değeri ayarlanmış akçe çıkartması.
❖ Sikke tağşişi (bir şeyin içine başka bir madde karıştırma): Altın ve gümüş sikkelerin bakır oranının artırılması.
! Sömürgecilik faaliyetleri neticesinde Akdeniz ticareti önemini kaybetmeye başlamıştır.
! XVI. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti, içine düştüğü ekonomik buhran sebebiyle nakit para ihtiyacını gidermek için
çareler aramaya başlamıştır. Bu amaçla tımar toprakları, mukataa toprağı hâline getirilerek hazineye yeni gelir
kaynakları oluşturma yoluna gidilmiştir. ???
 Bu toprakların vergi gelirleri, iltizam usulüyle toplanarak, doğrudan hazineye aktarılmıştır.???
 İltizam, bir şahsın devlete ait herhangi bir vergi gelirini, belirli bir süreliğine, bedel karşılığında toplama görevini
üstlenmesi demektir.
 Toprakların iltizama verilmeye başlanmasıyla bazı kişiler nüfuz sahibi olmuş ve zenginleşmiştir.

OSMANLI’DA ASKERÎ VE EKONOMİK DÖNÜŞÜM


Askerî Devrim: Avrupa’nın ordu sisteminde ve savaş yöntemlerinde ateşli silahlara dayalı değişiklikler yapmasıdır.
Avrupa’da zamanla orduların yapısı değişmiştir.
▪ Feodal sistemde lordların kullandığı şövalyeler varken,
▪ Monarşik devletlerin ortaya çıkmasıyla ücretli, mızraklı piyadeler
▪ Daha sonra ise ateşli silahlar savaşlarda etkin olarak kullanılmıştır.
Ordular, ateş güçlerini artırmak için dönüşümlü ateş etmeye dayalı “kontra-marş” adı verilen bir teknik uygulamıştır. Bu
teknik, ateş eden birliklerin en arkaya geçerek yeni ateş için hazırlandıkları ve sürekli bir devridaim içerisinde oldukları bir
sistemdir. Böylece eşzamanlı ateş gücü oluşturulmuş, savaşlarda saf düzenine geçilmiş ve askerler bu yönde eğitilmiştir.
❑ Osmanlı, 1593-1606 yılları arasında Habsburglarla yapılan savaş sırasında ilk defa Avrupa savaş teknolojisini ve taktiklerini
görerek bu konuda eksiklikleri olduğunu anladı.
- Yeniçeri Ocağı’nın ateşli silah gücünü ve sayısını arttırdı.
- Ateşli silah kullanan ve paralı askerler olan sekban ve sarıca birlikleri kurdu.
- Tabi ki bu yenilikler maliyeye ağır yükler getirdi.

YENİÇERİLERİN SAYISINDAKİ ARTIŞ


❑ Yeniçeri ordusu:
- Avrupa’da ilk daimî ordu özelliğindedir.
- 1593-1606 Avusturya savaşlarında yeniçeriler, düşmanın tüfekli piyade askerleri karşısında başarısız olmuştur. Bunun
üzerine Osmanlı Devleti, yeniçerilerin sayısını önce 30.000’e daha sonrada 50.000’e çıkarmıştır.
- Osmanlı ordusunun savaşlarda başarısız olmasında, Yeniçeri Ocağı ve devşirme sistemindeki bozulmalar da etkili
olmuştur.
Yeniçeri Ocağı’nın bozulmasında;
1- Devşirme sistemi kurallarına aykırı bir şekilde ocağa kayıt yapılması
2- Hristiyan çocukların, muayene edilmeden ya da rüşvetle devşirme olarak alınması
3- Tutulması gereken “Eşkâl Defteri” ne önem verilmemesi
4- Müslümanlar da dâhil pek çok kesimden kişinin ocağa girmesi etkili oldu.
❑ Tımarlı Sipahiler:
⎯ Askerî alanda yaşanan değişimler Tımarlı Sipahilerin önemini azalttı ve devletin temel yapı taşlarından biri olan tımar
sistemi bozulmaya başladı.
Uygulamayı Başlatan: I. Murat
Kaldıran: II. Mahmut
⎯ Tımar Sistemi, askeri bir sistem olmasının yanı sıra aynı zamanda idari bir sistemdir.
➢ Bu sistemde köylüler devlete vermeleri gereken vergiyi tımar sahibine verirlerdi.
➢ Tımar sahipleri de bu vergilerle arazinin vergi gelirine göre belirli sayıda atlı asker(cebelü) yetiştirirlerdi.

Tımar sisteminin bozulmasının nedenleri şunlardır ???


▪ Geleneksel silah kullanan Tımarlı Sipahiler yerine ateşli silah kullanan askerlerin önem kazanması
▪ Sipahilerin, ateşli silah eğitimine ayak uyduramaması,
▪ Uzun süren savaşlar sonucunda Tımarlı Sipahilerin topraklarını boş bırakmak zorunda kalması
▪ Tımarların, sipahiler dışında kimselere verilmesi,
▪ Dirliklerin parayla alınıp satılır hâle gelmesi,
▪ Devletin nakit para ihtiyacından dolayı toprağı mukataa arazisi haline getirip iltizama vermesi
▪ Celali isyanlarının etkisiyle üretimin durması
▪ Sefer zamanlarının tarımsal faaliyetlerin yoğun olduğu zamana denk gelmesi
▪ Halktan yeterince vergi toplanamamasından dolayı halka ağır vergiler yüklenmesi (Vergilerini karşılayamayan
köylülerin topraklarını terk etmesi)

⎯ Tımarlı Sipahilerin sayılarının azaldığı dönemde devlet, ordunun asker ihtiyacını karşılayabilmek için sekban, sarıca ve
levent olarak bilinen ücretli geçici askerler almaya başlamıştır. Osmanlı Devleti, ateşli silah kullanmayı bilen bir ya da iki
sefer için askere alınan ve daha sonra terhis edilen askerlerin serbestçe silah taşımalarına da izin vermiştir. Sekbanlar,
seferlerden sonra köylerine geri dönmek yerine, eşkıyaya katılarak Anadolu’daki ayaklanmalara destek olmuş ve bu
durum uzun vadede başka sorunları da beraberinde getirmiştir.

KAPİTÜLASYONLARIN SÜREKLİ HÂLE GETİRİLMESİ


⎯ Osmanlı Devleti, XIV. yüzyıldan itibaren yabancı ülkelere ayrıcalıklar tanımıştır.
⎯ İlk kez gerçek kapitülasyon Fransızlara verilmiştir. ??? (Fransızlara verilen bu kapitülasyonlar, III. Murad, III. Mehmed,
I. Ahmed ve IV. Mehmed dönemlerinde yenilenmiştir.)
⎯ İngiltere ve Hollanda, Osmanlılar tarafından verilen kapitülasyonlarla desteklenmiştir.
⎯ Osmanlı Devleti, 1740 yılında kapitülasyon siyasetinde yeni bir döneme girmiştir.
⎯ Osmanlı Devleti, 1740’ta Fransızlara verilen kapitülasyonları genişletmiş ve sürekli hâle getirilmiştir. Hükümdarların
saltanat süresiyle sınırlı olmaktan çıkarılmış yani I. Mahmud halefleri adına da kapitülasyonları onaylamıştır.
⎯ Kapitülasyonların sürekli hâle gelmesinin ardından Fransızlar, Akdeniz ticaretinde ve Osmanlı limanları arasındaki
taşımacılıkta üstünlük elde etmiştir.
⎯ 1740 kapitülasyonlarının genişletilmesinden sonra Avrupa’da ekonomisi iyi olan her devlet, Akdeniz limanlarında şirket
kurarak Osmanlı’dan ayrıcalık istemiştir.
⎯ İngiltere’ye verilen ayrıcalıklar ise 1838 Balta Limanı Antlaşması ile en geniş hâlini almıştır.
⎯ XVIII. yüzyıla kadar bu imtiyazların Osmanlı ekonomisine olumsuz etkisi olmazken, bu yüzyıldan itibaren
Avrupalılar için Osmanlı toprakları hammadde kaynağı ve pazar hâline gelmiştir. Bu durum yerli sanayiyi
baltalamıştır. ???
⎯ XIX. yüzyılda, Batılı devletler kapitülasyonları kullanarak Osmanlı’ya her konuda müdahale etmiştir.
✓ Osmanlı Bankası ve Alman Doğu Bankası gibi kuruluşlar, kapitülasyonlardan faydalanarak yabancı sermayenin
Osmanlı’ya girişini kolaylaştırmıştır.
✓ Yabancılara verilen demiryolları imtiyazları da Osmanlı ekonomisinin çökmesinde önemli bir rol oynamıştır.

OSMANLI DEVLETİ’NDE EKONOMİK TEDBİRLER


⎯ Osmanlı Devleti, Klasik Dönemde toprağa dayalı bir ekonomik sistem uygulamıştır.
⎯ Klasik Dönemde fethedilen araziler mirî arazi (Devlet hazinesine ait olan topraklar) şekline getirilmiş ve tahriri yapıldıktan
sonra kanunnamelerle koyulacak vergiler tespit edilmiştir.
⎯ Osmanlı vergi sistemi, temelde örfî ve şeri olmak üzere iki kısma ayrılmıştır.
- Şeri vergiler (öşür, haraç ve cizye gibi) ; ayni ( mal ve hizmet) veya nakdî (para) olarak tahsil edilmiştir.
- Örfî vergiler ise devletin gerekli gördükçe (savaş, deprem, kıtlık vb) şeri kurallara dikkat ederek değişik zamanlarda
halktan aldığı vergilerdir.
▪ Avarız vergisi, olağanüstü hallerde toplanan bir vergi olarak ortaya çıkmıştır. Hem Müslüman hem de
gayrimüslimlerden alınan avarız vergisi zamanla devamlı hâle getirilmiştir. Avarız vergileri, artan hazine açıklarını
kapatmada büyük bir paya sahip olmuştur.
▪ İmdadiyye vergisi (varlıklı kişilerden alınan vergi) adı altında yardımlar toplanmaya başlanmıştır. Önceleri sefer
masraflarını karşılamak için koyulan ve “imdad-ı seferiyye” adı verilen bu vergi, XVIII. yüzyıl sonlarından itibaren
sürekli hâle getirilmiştir. İmdadiyye vergisi, zamanla adeta bir varlık vergisine dönüşmüştür.
⎯ XVI. yüzyıl boyunca Osmanlı Devleti’nin gelirleri, giderlerine oranla daha fazla iken, XVII. yüzyıldan itibaren
1. Büyük ordular kurmak ve bu orduları sürekli olarak eğitme zorunluluğu
2. Yıpratıcı savaşlar, sebebiyle bu durum tam tersine dönmüştür.
Osmanlı Devletinde ekonomik buhran sebebiyle nakit para ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Devlet nakit para ihtiyacını karşılamak için
tımar ve zeamet topraklarını mukataa toprağına dönüştürmüş ve iltizam sistemi uygulanmaya başlanmıştır.
▪ İltizam sistemi: Bir toprağın gelirlerinin açık artırma yoluyla bir süreliğine (En fazla 3 yıllık) kiraya verilmesi anlamına
gelmektedir. Açık artırmayla iltizam hakkını alan kişiye mültezim adı verilmiştir.
▪ Malikâne sistemi: Mukataaların ömür boyu kiralanması uygulamasına denir. (Hazinenin nakit ihtiyacının giderek artması
nedeniyle yapılmıştır.)
Malikâne sistemi ile toprağın vergi gelirlerinin miras bırakılması hakkı getirilmiştir. Bu da malikâne sahiplerine
büyük güç kazandırmıştır.

ÂYANLARIN YÖNETİME KARŞI YÜKSELİŞİ


Ayan: Osmanlı İmparatorluğu'nda kent ve kasabaların ileri gelen nüfuzlu kimselerine verilen ad.
⎯ Tımar ve zeamet topraklarını mukataa hâline getiren devletin, bu mukataaları iltizama vermeye başlamasıyla âyanlar, toprak
satın almış ve zenginleşmiştir.
⎯ Ayanlar, köylülerden daha fazla para (vergi) toplamaya, kötü muameleye başlamıştır.
⎯ Âyan ve eşraf sınıfı; himayelerine aldıkları levent, sekban, sarıca gibi paralı askerler sayesinde askerî nüfuz da kazanmıştır.
⎯ Merkezî otoritenin zayıfladığı, iç ve dış sorunların arttığı dönemlerde devlet; asker ve vergi toplanmasında, şehir ve yolların
korunmasında, eşkıyalık hareketlerinin bastırılmasında âyanlardan sık sık yardım istemeye başlamıştır. Bu durum onların ön
plana çıkmasına sebep olmuştur.

OSMANLI DEVLETİ’NDE İSYANLAR VE DÜZENİ KORUMA ÇABALARI


XVI ve XVII. yüzyıllarda Osmanlı Devleti, bir taraftan Avusturya ve İran ile savaşırken diğer taraftan da iç isyanlarla mücadele
etmiştir. Bu isyanlar;
- Merkezde Yeniçeri;
- Anadolu’da Celâli ve Suhte İsyanlarıdır.

➔ CELÂLİ (ANADOLU) İSYANLARI


Yavuz Sultan Selim Dönemi’nde Bozoklu Şeyh Celâl adında bir kişi mehdilik iddiasıyla Tokat civarında isyan başlatmıştır.
Bundan sonraki isyanlar, halk arasında onun adına nispetle Celâli İsyanları olarak anılmaya başlanmıştır.
Sebebi: ???
1. Temel nedeni; Ekonomik ve sosyal düzenin bozulmasıdır.
2. XVI. yüzyılda Anadolu’da hızlı nüfus artışı, fetihlerin azalmasıyla mevcut toprak ve kaynakların artan nüfusa
yetersiz gelmeye başlaması
3. Vergilerin arttırılması
4. Tımar sisteminin bozulması ve İltizam sisteminin yaygınlaştırılması
5. Yerel yöneticilerin kanunlara aykırı vergi toplaması ve adaletsiz yönetimleri
6. Savaşların uzun sürmesi ve yenilgiyle sonuçlanması neticesinde gelirlerin azalması (Osmanlı-Avusturya ve
Osmanlı- İran savaşları)
7. Askerden kaçanların eşkıyalık faaliyetlerine yönelmesi ve Anadolu’da huzuru bozmaya başlamaları

! Celali İsyanlarının Başlıcaları: Karayazıcı, Deli Hasan, Tavil Ahmet, Canbolatoğlu, Kalenderoğlu isyanlarıdır.
! Celali İsyanlarını devlet sert tedbirler alarak bastırabilmiştir.

Sonuç: ???
1. Binlerce insan öldü.
2. Anadolu’da güven ve huzur ortamı bozuldu.
3. Köylüler topraklarını bırakıp şehirlere göç etmeye başladılar. Büyük Kaçgun olarak adlandırılan göç hareketi
sonucunda köyler boşaldı.
4. Zengin topraklar işlenemez hale geldi. Üretim azaldı.
5. Tarımsal ve hayvansal üretim düşmüş, işsizlik artmıştır.
6. Tımar sistemindeki bozulma hızlandı.
7. Vergiler düzenli toplanamayınca Osmanlı ekonomisi gelir kaybetti.
Bu problemlerle uğraşan Osmanlı Devleti, Avusturya ve İran karşısında zor durumda kaldı.

➔ SUHTE İSYANLARI (MEDRESELİ İSYANLARI)


XVI. yüzyılda Sivas’ın batısında kalan Anadolu topraklarında Suhte Ayaklanmaları görülmüştür.
! Bu isyanların genel sebebi: Klasik medrese eğitiminin bozulmasıdır.

Klasik medrese eğitiminin bozulmasının nedenleri:???


1. Ulema çocuklarının hak etmeden ayrıcalık kazanması( Beşik uleması sistemi)
2. İlmiyede yükselmenin rüşvet ve iltimasla olması,
3. Medreselere kapasitesinin üzerinde talebe alınması vb.
4. Nüfus artışı ve enflasyon sebebiyle gençlerin yatılı ve burslu olan medreselere sığınması,
5. Medreselerin işsiz güçsüzlerin geçim yeri hâline gelmesi
6. Enflasyon nedeniyle medreselerin geliri azalınca, maddi koşullar yoksul öğrenciler için çok sıkıntılı bir hâle
gelmiştir. Bu nedenle devlet, medrese öğrencilerine cer, nezir ve kurban adıyla para toplamaları için izin
vermiştir. Bu izni kötüye kullanan çok sayıda medrese öğrencisi çeteler kurarak köyleri ve kasabaları
yağmalamış, eşkıyalık faaliyetlerinde bulunmaya başlamıştır.

Sonuç: Taşradaki yöneticilerin isyancı medrese öğrencilerini dağıtmak için güç kullanmasıyla çok fazla can kaybı
yaşanmıştır.
➔ YENİÇERİ İSYANLARI (İSTANBUL İSYANLARI)
Çıkaran: Yeniçeriler
Temel Nedeni: Merkezi otoritenin zayıflamasıdır.
Sebebi: ????
1. Devlet yönetiminde etkili olmak isteyen bazı devlet adamlarının yeniçerileri kışkırtması
2. Yeniçerilerin cülus bahşişi almak için sık sık padişah değişikliği istemeleri
3. Ulufe dağıtımındaki aksaklıklar (Maaşların zamanında ödenmemesi)
4. Yeniçerilerin ve sipahilerin maaşlarının düşük ayarda parayla verilmesi
5. Kapıkulu Ocağı’na usulsüz ve gereğinden fazla asker alınması
6. Yeniçeriler arasında evli olanların sayısının artmasından dolayı yeniçerilerin kışlalarda kalmamaya başlaması.
Askerlik dışında ticaret ve esnaflık gibi işlere yönelmeleri.
7. "Ocak devlet içindir" anlayışının yerini "Devlet ocak içindir" anlayışının alması.

Uyarı
! Yeniçeri Ocağının bozulmaya başlaması, III. Murat Dönemi'nde başladı.
! İstanbul isyanları, yönetim biçimine karşı değildir; padişaha ve bazı devlet adamlarına yöneliktir.

İsyanlar:
✓ III. Murat Dönemi (Kırpık Akçe İsyanı)
Kapıkulu askerleri ve maaşlarının ayarı düşük paradan verileceğini duyan yeniçeriler Topkapı sarayını bastı. Defterdarın
öldürülmesini istediler. Kabul edildi. Olay büyümeden sona erdi. (1592)
✓ II. Osman (Genç) Dönemi
Hotin Savaşındaki disiplinsiz davranışları nedeni ile yeniçeri ocağını kaldırmak istemesi sonucu durumu öğrenen yeniçeriler
II. Osman’ı Yedikule zindanlarında öldürdü. (1622)

✓ IV. Murat Dönemi:


Cülus bahşişi alamadıkları için ayaklandılar. (Saraydaki altın ve gümüş eşyalardan sikke kestirilerek verildi.) Otorite
sağlanınca elebaşları idam edilerek isyan bastırıldı.
✓ IV. Mehmet Dönemi: ( Çınar Vakası - Vakayı Vakvakiye) (1656)
Sebebi: Aylıkların ayarı düşük parayla verilmesi
Yeniçeriler ayaklanarak ekonominin bozulmasından sorumlu tuttukları 30 kadar devlet adamının idamını istediler. Padişah
yeniçerilerin isteklerini kabul ederek bu kişileri öldürttü. Yeniçeriler bu kişilerin cesetlerini Sultan Ahmet Meydanı’ndaki
çınar ağaçlarına astılar. İdam ile sona eren bu ayaklanmaya Çınar vakası (Vaka-i Vakvakiye) denildi.

Sonuç: ???
1. Sık sık padişah değişiklikleri yaşanmıştır.
2. Merkezî otorite sarsılmış, devlet idaresi bozulmuştur.
3. Önemli devlet adamları idam edilmiştir.
4. Yapılmak istenen ıslahatlar sonuçsuz kalmıştır.
5. Kapıkulu nüfuzu güçlenmiştir.

EKBER VE ERŞED SİSTEMİ


Osmanlı Devleti saltanat ile yönetilmiştir. Bu sistemde padişahlık, babadan oğula geçmiştir. Ancak birden fazla olan
şehzadelerden hangisinin başa geçeceği ile ilgili kesin bir kural yoktu.

❑ SANCAĞA ÇIKMA USULÜ: Şehzadelerin büyüdüklerinde Lala denilen hocalarının nezaretinde sancaklara (illere)
vali olarak gönderilmesine sancağa çıkma usulü denir. ???
Önemi: Bu sayede şehzadeler devlet yönetimi konusunda tecrübe kazanmışlardır.???

Yabancı devletlerin şehzadeleri isyan ettirebileceğinden dolayı Rumeli illerine şehzadeler gönderilmemiştir. Osmanlıda
en önemli şehzade şehirleri; İzmit, Bursa, Kütahya, Manisa, Trabzon ve Amasya idi.

Osmanlı’da sancağa çıkma uygulaması ile ilgili tarihi süreç şu şekilde işlemiştir:???
✓ Sancağa çıkma uygulamasını başlatan padişah Orhan Gazi olmuştur.
✓ Sancak sistemiyle tahta çıkan ilk padişah I. Murat’tır.
✓ Sancak sistemini yasallaştıran padişah II. Mehmet’tir.
✓ Sancak sistemiyle, tahta çıkan son padişah III. Mehmet’tir.
✓ Sancağa çıkma usulünü kaldıran padişah III. Mehmet’tir.
✓ Sancağa çıkmayan ve sarayda kafes usulüyle yetişen ilk Osmanlı padişahı I. Ahmet’tir.

Sancağa Çıkma Sistemi neden kaldırıldı???


Sancağa çıkma uygulaması taht kavgalarını önlemek için kaldırıldı. (Sancaklarda belli bir askeri güce sahip olan
şehzadelerin zamanla güçlerini arttırıp merkeze karşı isyan etmelerini engellemek için)
Bundan sonra şehzadeler, sarayda kafes usulüyle yetişmiştir.

Sancağa Çıkma Usulünün Kaldırılmasının Sonucu ???


Deneyimsiz şehzadeler padişah olmuştur. Bu padişahlar devlet adamları ve valide sultanların etkisi altında kalarak devlet
yönetimini zafiyete uğratmışlardır.

❑ EKBER VE ERŞED SİSTEMİ:


Hanedanın en yaşlı ve akıllı üyesinin padişah olması kuralıdır. ???
Getirilme Sebebi: ???
1. Kardeş katlini engellemek
2. Taht kavgalarına son vermek
3. Çocuk yaşta tahta geçmeyi engellemek
4. Devleti daha bilgili kişilerin yönetmesini istemek

I. Ahmet’in ölümünden sonra devlet erkânının isteğiyle kardeşi Mustafa tahta çıkarılmıştır. Böylece veraset usulünde bir
ilk gerçekleşmiş ve I. Ahmet’ten itibaren hanedanın en büyüğünün tahta geçmesi kural hâline gelmiştir.

LALE DEVRİ
1- Lale Devri nedir tanımlayınız.
1718’de imzalanan Pasarofça Antlaşması ile başlayan ve 1730’da Patrona Halil İsyanı ile sona eren döneme Lale
devri denir.
! Lale Devri padişahı III. Ahmet, Sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’dır.
! Zevk, eğlence, yenileşme ve sivil reformların görüldüğü bu dönemde Avrupa Devletleri ile barış siyaseti
uygulanmıştır.

2- Lale Devri yenilikleri nelerdir?


a. İlk defa Avrupa’nın önemli merkezlerinde geçici elçilikler açıldı.
b. İlk itfaiye teşkilatı (Tulumbacılar) kuruldu.
c. Said Efendi ve İbrahim Müteferrika tarafından ilk Osmanlı matbaası (özel) kuruldu.
d. İlk defa çiçek aşısı uygulandı.
e. Tercüme Encümenliği (heyetleri) oluşturularak, ilk defa doğu ve batı klasiklerinden Türkçeye tercümeler
yapıldı.
f. İlk defa devlet eliyle İstanbul’da kumaş fabrikası ve çini imalathanesi, Yalova’da kâğıt fabrikası açıldı.
g. İstanbul’da hemen her alanda Fransız tesiri, Barok ve Rokoko tarzı mimari örnek alınmaya başlandı. (Barok
ve Rokoko tarzına örnekler: Sultan Ahmet Çeşmesi, Nuruosmaniye Camii ve Laleli Camii)
h. Zenginlerin batı yaşam tarzı olan eşyaları ithal etmeleri moda olmuştu.
i. Birçok kütüphane açıldı.

3- Sefaretname adlı eser kime aittir? Önemi nedir?


Paris’e elçi olarak gönderilen Yirmi Sekiz Mehmet Çelebi’ye aittir.
Bu eser Osmanlı’nın batıya açılan ilk penceresi olarak değerlendirilmektedir. (Osmanlı’ da batılılaşma hareketleri
fiilen başlamıştır.)

4- Osmanlı matbaasında basılan ilk eser hangisidir?


Bu matbaada basılan ilk eser Van Kulu Lügatı’dır. (Arapça-Türkçe Sözlük)
Daha sonra ise Cihannüma ve Naima Tarihi basılmıştır.

5- 1630’da İstanbul’dan başlayarak 1681’e kadar Osmanlı Devleti topraklarında ve komşu ülkelerde yaptığı
seyahatleri kaleme alan, “Seyahatname” adlı eseri yazan kimdir?
Evliya Çelebi
6- Osmanlı’nın ilk sistematik coğrafya kitabı “Cihannüma” adlı eser kime aittir?
Kâtip Çelebi

7- Layiha ( risale) nedir?


Osmanlı Devleti’nde devlet düzeninin bozulmasının sebeplerinin araştırılması amacıyla yazılıp padişaha sunulan
raporlara layiha ya da risale denir.

You might also like