You are on page 1of 4

Hacettepe Üniversitesi

Diksiyon Eğitimi Dersi Final Ödevi


2021
Şube-4

Ayşegül Özçelik
21624667
Fizik Mühendisliği Bölümü

FİNAL SORULARI

1- Konuşma dilinde vurgu, tonlama ve ezgileri doğru kullanmanın önemi nedir? (Puan 35)

2- Yumuşak “ğ” nin, acak/ecek ekinin yazıda ve söyleyişte kullanımı. Konuşma diline etkisi.
Örneklerle anlatınız. (Puan 20)

3- Tercih edeceğiniz metnin bir paragrafını, konuşma dilinde yazarak gösteriniz. (Örneğin,
"bakacağını","bakıca:nı) (Puan 45)
Cevaplar

1-

Türkçenin kendinde var olan söyleyiş güzelliği, birçok konuşmacının ağzında, vurgu yanlışları,
vurgu eksiklikleri nedeniyle kaybolup gitmektedir. Dinleyicileri etkilemede seslerin doğru
telâffuzundan, doğru çıkarılmasından hemen sonra vurgu gelmektedir. Sesin kuvvetliliği veya
zayıflığı, alçaklığı veya yüksekliği dinleyicinin çoğu zaman ilgisini uyandırır. Prof. Dr. Doğan Aksan
(2007) tanımı ile de; “Konuşma zinciri içinde bir seslemi ötekilere göre, daha yüksek bir ses
tonuyla, söyleyiş süresi uzatılarak, öteki seslemlerden daha belirgin bir biçimde çıkarmak, böylece
kimi zaman yeni bir anlam sağlamak.” demiştir. Vurgu konuşmaya hayat vermek, konuşmayı canlı
kılmak demektir. Bu bakımdan etkili konuşmada vurgu çok önemlidir. Tonlama, iletilmek
istediğimiz mesajın, duygunu doğru ve etkili bir biçimde dinleyiciye ulaşmasında büyük rol oynar.
Tonlama sayesinde konuşmanın içeriğine uygun coşkulu, güçlü, yumuşak, keskin ve hassas
duygular dinleyiciye iletilir. Ayrıca konuşurken doğal olarak soluklanmak ve duraklamak gerekir,
buda dinleyiciye düşünme fırsatı vermeye yarar, bu bakımdan oldukça önemli bir etkendir.
İletmek istediğimiz mesajdaki duyguya göre oluşan ezgi dinleyici için önemlidir. Tekdüze bir ses
dinleyiciyi yorar ve dinleme motivasyonunu azaltır. Bu üç önemli özellik de olması gerektiği gibi
konuşan tarafından uygulandığı takdirde, dinleyicinin dinleme motivasyonunu ve anlama
kapasitesini arttırır.

2-
a- Yumuşak “ğ” nin kullanımı için:

Aynı iki ünlü arasında bulunan ”ğ” harfi kelime söylenirken kaybolduğundan, yan yana kalan
ünlüler uzar.

sağanak – sa:nak, siğil – si:l, sığınak – sı:nak, yiğit – yi:t, kuğu – ku:, düğün – dü:n,
mağara – ma:ra, ağaç – a:ç, uğur – u:r, sığır – sı:r, düğüm – dü:m, düğün – dü:n gibi.

Ünlü ve ünsüz arasında bulunan “ğ” harfi ses olarak söylenmez ve kendisinden önceki ünlünün
uzamasına neden olur.

sağlamak – sa:lamak, doğmak – do:mak, düğme – dü:me, iğne – i:ne, iğde – i:de gibi.

Sözcüğün sonunda yer alan “ğ” söylenemediğinden ünündeki ünlü uzar.

sağ – sa:, dağ – da:, iğ – i: gibi.

“ğ” harfi iki farklı ünlü arasında ünlü kayması oluşumuna neden olur.

Ağıt- a:ıt, eğik- e:ik gibi.

“e,i”, “e,e” sesleri arasındaysa uzayan bir ses olmaz, “ğ”nin yerine yerleşen bir “y” sesi vardır.

eğitim – eyitim, beğenme – beyenme, değişme – deyişim, diğer – diyer, değirmi – deyirmi,
bileği – bileyi, ciğer – ciyer, eğer – eyer gibi.

Hece sonunda olmasına rağmen yanında “e” sesi varsa “y” sesine dönüşür.
eğlence – eylence, eğri – eyri, eğme – eyme, eğrelti – eyrelti

Farklı ünlüler arasında bulunuyorsa hiçbir ses uzamaz, o ünlüler birbirine kaynaşır. Buna ünlü
kayması denir.

boğa – boa, doğa – doa, doğu – dou, soğuk – souk, doğal – doal, böğür – böür gibi.

Kendinden önce “a” kendinden sonra “ı” sesi varsa yine kendinden önceki “a” sesi uzar. “ı” sesi
ise söylenmez.

ağır – a:r, sağır – sa:r, yağış – ya:ş, ağız – a:z, bağırsak – ba:rsak, kırağı – kıra: gibi.

b- acak/ecek ekinin kullanımı için:

Kaynaşma ünsüzü olan “y” ile gelecek zaman eki “-acak-ecek” eki birlikte kullanıldığında konuşma
dilinde “y” den önceki ünlü daralır “y” ile “c” arasındaki ünlü düşer. Konuşma dilinde c’den önceki
ünlünün daraltımıyla sesletilir.

Atayacak-arıyacak, gelmeyecek-gelmiyecek, duymayacak-duymıycak, görmeyecek-görmiycek,


olmayacak-olmıycak, olacak – olucak, dönecek – dönücek, duracak – duruca gibi.

3-

Düz metin:

Günlük yaşamdaki enerji ihtiyacı günden güne artmakta ve yavaş yavaş da olsa yer altı
kaynaklarımızda artık bu ihtiyacı karşılamayacak duruma gelmektedir. Üstelik fosil yakıt
tüketiminin doğaya ne derece zarar verdiği artık herkes tarafından kabul görüyor. Hâl böyleyken
gözler yenilenebilir enerjiye çevrilmiş durumda. Yenilenebilir enerji arasında yer alan güneş enerji
sistemleri şimdi ve gelecek için oldukça önemli bir değere sahiptir. Çünkü sevgili Güneş’teki enerji
bitecek tükenecek türden değil -En azından 10 milyar yıl içinde tükenmeyecek-. Eğer biraz daha
sabırlı olup yazıyı sonuna kadar okursanız bugün güneş enerjisini kullanmak için yapılan güneş
hücresinin yapım aşamalarından ilk iki aşaması hakkında temel bir bilgi birikimine sahip
olacaksınız. İlk aşama ingot (kütük) ve ikinci aşama da wafer (yonga)’dır. E o zaman başlayalım!
Güneş enerjisini bizim kullanabileceğimiz bir enerjiye yani elektrik enerjisine çeviren fotovoltaik
sistemden başlayalım. “Foto” kelimesi Yunancada “phos” yani ışık anlamına gelmektedir, “volt”
kelimesi de voltaik pili icat eden Alessandro Volta’dan gelmektedir. Aslında “Fotovoltaik” derken
“ışık elektriği” dediğimizi de aklımızın bir köşesinde tutalım. Fotovoltaik güneş hücreleri
fotovoltaik ilkeye bağlı olarak çalışmaktadırlar. Bir güneş hücresini üretmek için genelde
kullanılan ham madde kaynağı, doğada çokça bulunan silisyumdur. Doğada bulunan kuartz ya da
kum mükemmel bir silisyum kaynağıdır. Ancak silisyumun güneş hücremizi daha çok verimlilikte
çalıştırabilmesi için silisyum saflaştırılması gerekir.

Konuşma dili:

Günlük yaşamdaki enerji ihtiyacı günden güne artmakta ve yavaş yavaş da olsa yer-al-tı
kaynaklarımızda artık bu ihtiyacı karşılamıycak duruma gelmektedir. Üstelik fosil yakıt tüketiminin
doaya ne derece zarar verdi: artık herkes tarafından kabul görüyor. Hâl böyleyken gözler ye-ni-le-
ne-bi-lir-e-ner-ji-ye çevrilmiş durumda. Ye-ni-le-ne-bi-lir-e-ner-ji arasında yer-a-lan gü-neş-e-ner-
ji-sis-tem-le-ri şimdi ve gelicek için oldukça önemli bir de:re sahiptir. Çünkü sevgili Güneş’deki e-
ner-ji-bitecek tükenicek türden de:l. En azından on milyar yıl içinde tükenmiycek. E:r biraz daha
sabırlıolup yazıyı sonuna ka-dar-o-kur-sa-nız bugün gü-neş-e-ner-ji-si-ni kul-lan-mak-i-çin yapılan
güneş hücresinin ya-pım-a-şa-ma-lar-ın-dan ilk iki a-şa-ma-sı-hak-kın-da temel bir bilgi birikimine
sa:hipolacaksınız. İlk aşama ingot (kütük) ve i-kin-ci-a-şa-ma da wafer (yonga)’dır. E: o zaman
başlıyalım! Gü-neş-e-ner-ji-si-ni bizim kullanabiliceğimiz bir enerjiye yani e-lek-ti-rik-e-ner-ji-si-ne
çeviren fotovoltaik sistemden başlaıyalım. “Foto” ke-li-me-si-Yu-nan-ca-da “phos” yani ışık
anlamına gelmektedir, “volt” kelimesi de voltaik pili ica:teden Alessandro Volta’dan gelmektedir.
Aslında “Fotovoltaik” derken “ı-şık-e-lek-ti-ri:” dedi:mizi de aklımızın bir köşesinde tutalım.
Fotovoltaik güneş hücreleri fo-to-vol-ta-ik-il-ke-ye ba:lı olarak çalışmaktadırlar. Bir güneş
hücresini ü-ret-mek-i-çin genelde kullanılan ham madde kayna:, doada çok-ça-bu-lu-nan
silisyumdur. Doada bulunan kuartz ya da kum, mükemmel bir silisyum kayna:dır. Ancak
silisyumun güneş hücremizi da-ha-çok verimlilikte çalıştırabilmesi için silisyum saflaştırılması
gerekir.

Kaynak

 SEC167_4 – DİKSİYON Ders Notları, Spiker, Dilbilimci Dilek Beyhan Günalp


 TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE VURGU Yazar: Halit Dursunoğlu
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/31986
 http://docs.neu.edu.tr/staff/aysegul.akcam/tur102-dersnotu2_11.pdf
 İstanbul Üniversitesi Açık Ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Fonetik Ve Diksiyon
Prof. Dr. Nilüfer Sezer
http://auzefkitap.istanbul.edu.tr/kitap/kok/fonetikvediksiyonu144.pdf
 https://diksiyon.org/turkce-yazildigi-gibi-okunmaz/
 https://kidegitim.com/soyleyis-ozellikleri-g/
 3. Soru için alıntılanan metin: Bir Güneş Hücresinin Üretim Yolculuğu-1
http://huphysics.org/2021/04/bir-gunes-hucresinin-uretim-yolculugu-1/

You might also like