You are on page 1of 140

Hatırlatmalar

Pekiştirmeler

DİL BİLGİSİ

SES BİLGİSİ
YAZIM KURALLARI
NOKTALAMA İŞARETLERİ
BİÇİM BİLGİSİ
SÖZ ÖBEKLERİ
CÜMLENİN ÖGELERİ
CÜMLE TÜRLERİ
ANLATIM BOZUKLUKLARI
ÜNLÜ UYUMLARI
DİL BİLGİSİ

SES BİLGİSİ Türkçeyi diğer dillerden ayıran en büyük özelliklerden biri ünlü
uyumlarının varlığıdır. Ünlülerin “incelik – kalınlık”, “düzlük – yu-
varlaklık” ve “darlık – genişlik” özellikleriyle oluşan uyuma, “ünlü
İşitme duyusuyla algılanan titreşime “ses” denir. Ses, dilin en
uyumları” denir.
küçük birimidir. Konuşmaya yarayan bu sesleri yazıda karşılayan
Ses Bilgisi

işaretlere de “harf” denir. Dildeki harflerin belli bir düzene göre Ünlü uyumları, “büyük ünlü uyumu” ve “küçük ünlü uyumu” ol-
dizilmesinden oluşan dizgeye yani bu harflerin tümüne “abece” mak üzere iki grupta incelenir.
(alfabe) denir. Bizim abecemizde 29 harf vardır. Ünlüler (sesliler)
ve ünsüzler (sessizler) olmak üzere ikiye ayrılır. 1. Büyük Ünlü Uyumu (İncelik – Kalınlık Uyumu)
Türkçe bir sözcüğün ilk hecesinde kalın ünlü bulunuyorsa
sonraki bütün hecelerde de kalın ünlü, ilk hecede ince ünlü
ÜNLÜLER bulunuyorsa sonraki hecelerde de ince ünlü bulunur. Buna
"büyük ünlü uyumu" denir.
Dilimizde ünlü harf 8 tanedir. Ağzın açık durumunda, hiçbir en-
gelle karşılaşmadan çıkan seslerdir. İlk hece Diğer heceler
a ı o u a ı u o
a–e–ı–i–o–ö–u–ü
e i ö ü e i ü ö


düz yuvarlak düz yuvarlak
Dün gece gözlerine bir damla uyku girmemişti.

geniş a o e ö
Bu cümledeki işaretli sözcükler ilk hecede ince ünlü varsa
yine ince ünlüsü olan hecelerle; kalın bir ünlü varsa kalın
dar ı u i ü
ünlüsü olan hecelerle devam etmektedir. Buna göre cümle-
deki bütün sözcükler büyük ünlü uyumuna uymaktadır.

Ünlülerle İlgili Temel Kurallar:


1. Türkçemizde uzun, kısa ünlü ayrımı yoktur. İçinde uzun ünlü
barındıran sözcükler Türkçe değildir, bunlar Arap ve Fars Notlar
dillerinden dilimize geçmiş sözcüklerdir.
Bazı sözcükler Türkçe oldukları hâlde uğradıkları ses değişik-
Âşık, mekân, hikâye, rüzgâr, kâr, hâl… likleri nedeniyle zamanla büyük ünlü uyumundan çıkmıştır.

Uzun ünlüler anlam karışıklığı yaratmadığı sürece yazımda elma < alma inanmak < ınanmak
gösterilmez. anne < ana kardeş < karındaş
dahi < takı şişman < şışman
Sefalet, istikbal, nihayet…
hangi < kangı hani < kanı

2. Türkçe sözcüklerde iki ünlü harf yan yana bulunmaz. İki ün- Büyük ünlü uyumuna uymayan ekler de vardır. Bunlar:
lünün yan yana kullanıldığı sözcükler Türkçe değildir.
-yor (şimdiki zaman eki)
Saat, fail, cemaat, şair, şiir, tabiat... -ken (zarf-fiil eki)
-ki (sıfat türetme ve ilgi zamiri eki)
3. Türkçede ilk hecenin dışındaki hecelerde “o, ö” yuvarlak -leyin (zarf türetme eki)
ünlüleri bulunmaz. İlk hece dışında bu ünlüleri bulunduran -(i)mtırak (sıfatlarda küçültme eki)
sözcükler Türkçe değildir. -daş (ad türetme eki)
Atom, tiyatro, horoz, filolog, otomobil… -gil (ad türetme eki)

264
Bu ekler, tek şekilli oldukları için sözcüğün son hecesindeki

DİL BİLGİSİ
ünlüye göre değişmez. Bu nedenle bu ekler uyumu bozabilir: Notlar
uyumlu uyumsuz İkinci hecesinde “b, m, v” ünsüzlerinden biriyle başlayan
bak(ı)yor gel(i)yor bazı Türkçe sözcükler, ses değişimine uğradığından küçük
gülerken koşarken ünlü uyumu kuralına uymaz:

Ses Bilgisi
benimki okuldaki yağmur < yağmır
geceleyin sabahleyin tavuk < tavık
sarımtırak ekşimtırak
yavuz < yavız
vatandaş meslektaş
kabuk < kabık
teyzemgil babamgil

“-yor” şimdiki zaman eki küçük ünlü uyumunu her zaman


Türkçede ekler, sözcüğün son hecesine uyduğu için yaban-
bozar:
cı sözcüklere getirilenler de son heceye göre eklenir:
Atlı - yor, koş(u) - yor, gül(ü) - yor…
Televizyon - un, sinema - dan, kinaye - li, vadi(y) - e,

otomobil - ler… “-ki” eki, “bugünki, dünki, öbürki” sözcüklerinde küçük ünlü
uyumunun etkisiyle değişmiştir.
Ancak sözcüğün son ünlüsü inceltmeli olursa ekteki ünlü bu
Bugünkü, dünkü, öbürkü
duruma uymayabilir:

Saat - im, harf - ler, dikkat - li, rol - ü, hakikat - e,

kabul - ümüz…
ÜNLÜLERLE İLGİLİ SES OLAYLARI
Tek heceli ve birleşik sözcüklerle yabancı sözcüklerde bü- 1. Ünlü Düşmesi (Hece Düşmesi)
yük ünlü uyumu aranmaz:
İki heceli olup birinci hecesinde geniş (a, e, o, ö), ikinci he-
Süt, ip, çok; hanımeli, güllaç, camgöbeği; millet, ada-
cesinde dar ünlü (ı, i, u, ü) bulunan bazı Türkçe ve yabancı
let, hukuk…
sözcüklere ünlü ile başlayan bir ek getirildiğinde sözcüğün
ikinci hecesindeki dar ünlü düşer.

2. Küçük Ünlü Uyumu (Düzlük-Yuvarlaklık Uyumu) Ünsüzle biten iki heceli organ ve akrabalık adları, ünlüyle
başlayan çekim eki aldığında ikinci hecelerindeki dar ünlü
Türkçe bir sözcükte, düz ünlü taşıyan ilk heceden sonra düz
düşer:
ünlü, yuvarlak ünlüsü olan heceden sonra ya dar-yuvarlak
ya da düz-geniş ünlüler bulunur. sözcük çekim eki hece düşmesi

ağız -ın ağzın (tadı)


İlk hece Diğer heceler
oğul -u oğlu (gelmiş)
Düzlük yönünden a, e, ı, i a, e, ı, i
alın -ımız alnımız (ak)
a, e
Yuvarlaklık yönünden o, ö, u, ü bağır -ı bağrı (yanık)
u, ü
karın -ım karnım (aç)
beniz -i benzi (solmuş)
Dilin olanaklarından yararlanan eserleri severim.
fikir -im fikrim (değişti)
Bu cümledeki bütün sözcükler küçük ünlü uyumu ku-
keşif -i keşfi (şaşırttı)
ralına uymaktadır.

265
Ünlüyle biten bazı sözcüklere “-la / -le” eki (addan eylem Ön seste ünlü düşmesi, bir iki örnekte görülmektedir:
DİL BİLGİSİ

türeten yapım eki) getirildiğinde sözcüğün sonundaki ünlü ısıtma < sıtma
düşer.
ısıcak < sıcak
sözcük yapım eki ünlü düşmesi

koku -la kokla (mak)


Arapça kökenli ve iki heceli bazı adlar, yardımcı eylemle bir-
Ses Bilgisi

yumurta -la yumurtla (mak)


leştiğinde ikinci hecesindeki ünlü düşer.
içeri -le içerle (mek)
sözcük yardımcı eylem ünlü düşmesi

emir et- emret-


mahıv et- mahvet-
İkinci hecesinde “v, y, ğ” ünsüzleriyle başlayan ve “r” ünsü-
sabır eyle- sabreyle-
züyle biten bazı sözcükler ünlü ile başlayan bir yapım eki
kayıp ol- kaybol-
(-e, -im, -ik, -i, -inti, -l) aldığında sözcüğün ikinci hecesindeki
kayıt ol- kaydol-
ünlü düşer.

sözcük yapım eki ünlü düşmesi


evir -e evre
Bazı durumlarda geniş ünlüler de düşebilir, bu özellik ko-
kıvır -ım kıvrım
nuşma diline aittir ve yazıya yansıtılmaz.
savur -uk savruk
çağır -ı çağrı yazarken konuşurken
ayır -ıntı ayrıntı orada orda
çevir -il çevril (mek) burada burda
şurada şurda
nerede nerde
Türeme sırasında ünlü düşmesi başka sözcüklerde de gö-
rülebilir.
“-arı/-eri” eki almış zarfların son ünlüsü “-da/-de, -dan/-den”
sözcük yapım eki ünlü düşmesi
eki alınca düşer. Bu özellik konuşma diline aittir, yazıya yan-
sarı -ar sarar (mak) sıtılmaz.
diri -lik dirlik
yazarken konuşurken
yalın -ız yalnız
dışarıda dışarda
oyun -a oyna (mak)
kavuş -ak kavşak yukarıdan yukardan
yanıl -ış yanlış

Son sesteki ünlü düşmesi, belirtisiz ad tamlaması biçiminde


kurulmuş birleşik sözcüklerde, yer adlarında sık rastlanan
Bazı birleşik adların oluşumu sırasında ünlü düşmesine bir olaydır:
rastlanır. Buna "ünlü aşınması" da denir.
anneanne(s)i anneanne
sözcük sözcük ünlü düşmesi
hücumbotu hücumbot
ne asıl nasıl
sütlü aş sütlaç Topkapı(s)ı Topkapı
güllü aş güllaç
Kadıköyü Kadıköy
kahve altı kahvaltı
kayın ana kaynana Emirdağı Emirdağ
biri biri birbiri Baş örtüsü başörtü

266
2. Ünlü Türemesi “-me/-ma” olumsuzluk eki alan eylemlere yalnızca “-yor”

DİL BİLGİSİ
şimdiki zaman eki getirildiğinde olumsuzluk eki daralarak
Tek heceli bazı sözcüklerde “-cık/-cik” küçültme eki getirildi- “-mı/-mi/-mu/-mü” olur.
ğinde ünlü türemesi görülür.
olumsuzluk
sözcük ek ünlü türemesi
sözcük eki şimdiki zaman ünlü daralması

Ses Bilgisi
az -cık azıcık
bekle -me- -yor beklemiyor
bir -cik biricik
anla -ma- -yor anlamıyor
dar -cık daracık
sev -me- -yor sevmiyor
genç -cik gencecik

Konuşma dilinde “-en” ortaç, “-erek” ulaç ve “-ecek” gelecek


“m, p, r, s” ünsüzleriyle yapılan bazı ön sesli pekiştirmelerde
zaman eklerinden önce görülen daralma, yazımda gösteril-
sözcükte ünlünün türediği görülür.
mez.
sözcük ünlü türemesi
söylerken yazarken
gündüz güpegündüz
gelmiyen gelmeyen
sağlam sapasağlam
kollıyan kollayan
yalnız yapayalnız
bekliyerek bekleyerek
solluyarak sollayarak
3. Ünlü Daralması söyliyecek söyleyecek
“a, e” geniş ünlüsüyle biten eylemlere “-yor” şimdiki zaman başlıyacak başlayacak
eki getirildiğinde eylem kök ve gövdesinde bulunan bu geniş
ünlüler daralarak “ı, i, u, ü” olur.

eylem ek ünlü daralması !


atla -yor atlıyor

bekle -yor bekliyor


Bu açıklamaların dışında söyleyişte yer alan ünlü daralmala-
boya -yor boyuyor rı yazıya geçirilirse yazım yanlışı meydana gelir.
söyle -yor söylüyor Yanlış Doğru
bil-me -yor bilmiyor ağlıyan ağlayan
bekliyerek bekleyerek

“de (mek)” ve “ye (mek)” eylemlerine “-yor” dışında başka söyliyip söyleyip
ekler getirildiğinde de “y” kaynaştırma harfinin etkisiyle ey- gelmiyecek gelmeyecek
lem kökündeki geniş ünlünün daraldığı görülür. anlıyan anlayan
sözcük kaynaştırma ek ünlü daralması gözliyen gözleyen

de -y- -e diye
de -y- -en diyen 4. Ünlü Değişimi
de -y- -ecek diyecek
“Ben ve sen” zamirlerine, yönelme durum eki “-a/-e” getiril-
de -y- -erek diyerek
diğinde bu sözcüklerin kökündeki ünlüler değişir.
ye -y- -ince yiyince
ye -y- -ici yiyici ben - e > bana
sen - e > sana

267
Türkçe sözcüklerin sonunda “b, c, d, g” sesleri bulunmaz.
ÜNSÜZLER
DİL BİLGİSİ

Yabancı dillerden dilimize giren sözcüklerde dahi bunlar


sertleştirilerek “p, ç, t, k” biçiminde yazılır.
Dilimizde 21 tane ünsüz vardır. Ünsüzler, çıkış sırasında bir en-
Ahmed > Ahmet renk > renk
gele takılan ve bu sayede şekil alan seslerdir.
kalb > kalp kitab > kitap

Ses Bilgisi

b–c–ç–d–f–g–ğ–h–j–k–l Anlam karışıklığını önlemek için bazı sözcüklerin sonundaki


m–n–p–r–s–ş–t–v–y–z “c, d, g” bırakılmıştır.

od – ot
ad – at
sürekli süreksiz sac – saç
hac – haç
Yumuşak ğ, j, l, m, n, r, v, y , z b, c, d, g
Türkçede ayın ve hemze yoktur. Bu yüzden bu sesler Türk-
Sert f, h, s, ş p, ç, t, k çede düşürülür.
me’mur > memur şa’ir > şair
neş’e > neşe te’sir > tesir
Ünsüzlerle İlgili Temel Kurallar
Türkçe sözcüklerin köklerinde ikiz ünsüz (aynı ünsüzün çift Türkçe sözcüklerin sonunda çift ünsüz bulunabilir.
olması) bulunmaz. Bu sözcükler Türkçe değildir.
Türk, genç, ilk, üst, sars (mak), yont (mak), hişt, dört,
Şiddet, hürriyet, sarraf, şirret , ciddi, illet… yurt, övünç…

Türkçe bir sözcükte aynı ünsüzün biri kökte, biri ekte olabilir.
Bu durum kökte ikiz ünsüze örnek değildir. ÜNSÜZLERLE İLGİLİ UYUMLAR
sözcük ek 1. Ünsüz Uyumu
yol -luk yolluk (Ünsüz Benzeşmesi, Ünsüz Sertleşmesi)
dert -ten dertten Ünsüz uyumu, ünsüzlerin sertlik ve yumuşaklık yönünden
benzeşmesidir. Bir sözcükte yan yana gelen ünsüzlerin
sertlik – yumuşaklık yönünden uygun olmalarına “ünsüz
Türkçe sözcüklerin ilk hecelerinde iki ünsüz yan yana gelmez. uyumu” (benzeşmesi) denir.

Spor, tren, grup, gramer, psikolojik, krem… Sözcük “f, s, t, k, ç, ş, h, p” sert ünsüzlerinden biriyle bitip
yumuşak ünsüzlerden “c, d, g” ile başlayan bir ek aldığında
ekin başındaki bu yumuşak ünsüzler, sertleşerek “ç, t, k”ye
Türkçe sözcüklerde yansımalar ve ünlemler (horlamak, dönüşür.
fısıltı; hey, hay …) ve ses değişimine uğramış sözcükler
(kanı>hani, uvak>ufak, yuvka>yufka…) dışında “f, h, j, v”
b p c ç d t g k
sesleri bulunmaz. Bu seslerin sözcüklerin başında, ortasın-
da ya da sonunda yer alması önemli değildir.
sözcük ek ünsüz benzeşmesi
Muzaffer, hasta, tasarruf, hukuk…
saf -ca safça
kümes -de kümeste
Yansıma sözcükler ve zamanla ses değişimine uğramış
bit -gin bitkin
Türkçe sözcükler hariç Türkçe sözcükler “c, f, ğ, h, j, m, l, n,
hoş -ca hoşça
p, r, ş, v, z” ünsüzleri ile başlamaz.
biç -gi biçki
Cani, fıstık, hayal, jilet, müdür, lahana, nahoş, pediat- şaş -gın şaşkın
ri, rüzgâr, şelale, vücut, zeytin… sabah -cı sabahçı
kitap -da kitapta

268
Sayılara gelen eklerde de ünsüz benzeşmesi kuralı uygula-

DİL BİLGİSİ
nır. Notlar
sayı ek ünsüz benzeşmesi
Bazı tek heceli sözcüklerde yumuşama olmaz.
1955 -den 1955’ten
alt – ı altı
TRT 3 -de TRT 3’te

Ses Bilgisi
top – u topu
kaç – ımız kaçımız
Kısaltmalara getirilen ekler de ünsüz uyumuna uyar. sap – a sapa

kısaltma ek ünsüz benzeşmesi Bazı tek heceli sözcüklerde de yumuşama olur.


AŞOT -da AŞOT’ta çok – ul > çoğul
TEK -den TEK’ten dip – i > dibi
yurt – um > yurdum
YÖK -de YÖK'te

Bazı yabancı sözcüklerde yumuşama olmaz. Yumuşama


yapılması yazım yanlışına yol açar.

Notlar hukuk – a hukuka


tazyik – e tazyike
“-cağız” ekinde hiçbir zaman sertleşme olmaz. Yani “-çağız” hayat – ı hayatı
biçiminde kullanılmaz. servet – i serveti
çocuk – cağız çocukcağız memleket – i memleketi
etüt – ü etütü
“de / da” bağlacı ayrı bir sözcük olarak “te / ta” biçiminde
yazılmaz. Bulunma durum eki olan “-de/-da” ise ünsüz ben- Bazı yabancı sözcüklerde de ünlüyle başlayan ek aldıkların-
zeşmesi kuralına uyar. da sözcüğün sonundaki sert ünsüz yumuşar.
elektrot – u > elektrodu renk – i > rengi
Herkes gibi Ahmet de tepkini görmüş oldu. (bağlaç)
melek – im > meleğim sevap – ı > sevabı
Kitabım Ahmet’te kaldı diye düşünmüştüm. (durum eki)
ahenk – i > ahengi kitap – ı > kitabı

2. Ünsüz Yumuşaması (Ünsüz Değişimi) “-t” yapım eki almış bazı Türkçe sözcüklerde yumuşama ol-
maz.
Sözcük “p, ç, t, k” sert ünsüzlerinden biriyle bitiyor ve ünlüy-
sözcük ek
le başlayan bir ek (yapım ya da çekim) alıyorsa sözcüğün
sonunda bulunan sert ünsüz yumuşayarak “b, c, d, g, ğ”ye yaz -ıt yazıtı
kon -ut konutu
döner.
sark -ıt sarkıtı
taşı -t taşıtı
b p ç c t d k g,ğ
Sert ünsüzle biten özel adlara ünlüyle başlayan bir ek geti-
rildiğinde söylenişte yumuşama olur ama bu, yazımda gös-
sözcük ek
ünsüz yumuşaması
terilmez.
kap -ı kabı getir söylerken yazarken
sarkaç -a sarkaca Antep Antebi Antep’i
öğüt -ün öğüdün Suruç Surucu Suruç’u
Halit Halidi Halit’i
kayıt ol- kaydol (mak)
Zeynep Zeynebe Zeynep’e
çelenk -im çelengim
soğuk -ı soğuğu

269
ÜNSÜZLERLE İLGİLİ SES OLAYLARI “ast, üst, rast” sözcükleriyle yapılan bazı birleşiklerde söz-
DİL BİLGİSİ

cüklerin sonundaki “t” ünsüzü düşer.


1. Ünsüz Türemesi (Artması, İkizleşmesi)
ast + teğmen asteğmen
Dilimizdeki bazı sözcüklere ünlüyle başlayan bir ek getiril-
diğinde ya da iki sözcük birleşirken asıllarındaki ikiz (çift) üst + teğmen üsteğmen
ünsüz oraya çıkar, bu duruma “ünsüz türemesi” denir. rast + gele rasgele
Ses Bilgisi

Dilimizdeki bazı sözcüklere ünlüyle başlayan ek getirildiğin-


de ünsüz türemesi olur.
Bazı birleşik sözcüklerde ünlüyle birlikte ünsüz de düşebilir.
sözcük ek ünsüz türemesi
pek + iyi peki
his -i hissi
pazar + ertesi pazartesi
tıp -ı tıbbı
ay + oğul ayol
hak -ın hakkın ecza + hane eczane
sır -ımız sırrımız

3. Dudak Ünsüzü Benzeşmesi (b > m değişmesi)


Arapçadan dilimize geçen ve ünsüz harfle biten bazı tek he- Dudak ünsüzü olan “b”nin kendinden önceki hecede yer
celi sözcükler yardımcı eylemle birleştiğinde sözcüğün son alan “n” sesini “m”ye dönüştürmesidir. Bu değişime "gerile-
ünsüzü ikizleşir. yici ünsüz benzeşmesi” de denir.
sözcük yardımcı eylem ünsüz türemesi
anbar > ambar
ret et- reddet-
canbaz > cambaz
zan et- zannet-
af ol- affol- çenber > çember
hal ol- hallol- zanbak > zambak
sünbül > sümbül
2. Ünsüz Düşmesi
“k” sert ünsüzüyle biten bazı sözcüklere “-cik, -cek” küçült-
me ekleri getirildiğinde sözcüğün sonundaki sert ünsüz dü-
şer.
Not

sözcük ek ünsüz düşmesi Özel adlar ve birleşik sözcüklerin yazımında “n” sesi “m”ye
dönüştürülmez.
minik -cik minicik
sıcak -cık sıcacık Safranbolu, İstanbul, binbaşı, sonbahar…
sağlık -cak sağlıcak
çabuk -cak çabucak 4. Göçüşme (Yer Değiştirme)
Bazı sözcüklerde yan yana bulunan iki ünsüz harfin yer de-
Sonunda “k” ünsüzü bulunan sözcüklere “-l, -msi” addan ey- ğiştirilerek söylenmesidir. Bu durum hem konuşma hem de
lem türeten yapım eki getirildiğinde sözcüğün sonundaki bu yazım yanlışıdır.
ünsüz düşer. doğru yanlış
sözcük ek ünsüz düşmesi yanlış yalnış
alçak -l alçal- yalnız yanlız
yüksek -l yüksel- kirpik kiprik
ufak -l ufal- kibrit kirpit
küçük -l küçül- perhiz pehriz
küçük -ümse küçümse- ekşi eşki

270
5. Yardımcı Ünlü ve Ünsüzler “y” ünsüzü

DİL BİLGİSİ
Ünsüzle biten bir fiile şimdiki zaman eki (–yor) ve geniş Yaygın olarak kullanılan kaynaştırma ünsüzüdür.
zaman eki (–r) getirildiğinde bu eklerden önce bir yardımcı kimse + e kimseye
ünlü gelir. tepsi + i tepsiyi
gel – yor gel – (i)yor koku + u kokuyu

Ses Bilgisi
bak – yor bak – (ı)yor iste + ince isteyince
gül – yor gül – (ü)yor
bak – r bak – (a)r Batı'dan ve Arapçadan gelen kimi sözcüklerde de iki ünlü
arasına “y” girer.
“-idi, -imiş, -ise” ek eylemleri genel olarak kendinden önce bioloji > biyoloji diagram > diyagram
gelen sözcükle bitişik yazılır ve söylenir. Ünlüyle biten söz- dialog > diyalog fiat > fiyat
cükler, ek eylemle birleştiğinde ek eylemin başındaki “i” ün-
lüsü “y” olur.
“n” ünsüzü
kızgın + idi kızgındı
mutlu + imiş mutluymuş Ünlüyle biten tamlayanlara getirilen “-ın/-in” tamlayan ekin-
pasta + ise pastaysa den önce kullanılır.
Foça + -ın Foça’nın (koyları)
“ile” sözcüğü, ünlüyle biten bir sözcükle birleştiğinde başın-
pencere + -in pencerenin (önü)
daki “i” sesi “y” olur.
Tamlamalarda tamlanan ekinden sonra getirilen durum ek-
sevgi + ile sevgiyle
lerinden önce kullanılır.
araba + ile arabayla kol-u + u kolunu (elbisenin kolunu)
kol-u + a koluna
6. Ulama
kol-u + da kolunda
Ünsüzle biten bir sözcükten sonra ünlüyle başlayan başka kol-u + dan kolundan
bir sözcük getirilirse önceki sözcüğün sonundaki ünsüz,
“Bu, şu, o, kendi” zamirlerine getirilen ekler arasında kulla-
sonraki sözcüğün ilk hecesine bağlanarak söylenir. Buna
nılır:
“ulama” denir.
bu + lar bunlar
devlet adamı (dev – le – ta – da – mı)
şu + dan şundan
o + da onda
ayran için (ay – ra – ni – çin)
kendi + ce kendince
“-ki” ilgi zamiriyle ad durum ekleri arasında kullanılır:
bin atlı (bi – nat – lı)
sizinki + i sizinkini
bizimki + den bizimkinden

Not “ş” ünsüzü


Noktalama işaretlerinden biriyle ayrılan sözcüklerde ulama
“-ar/-er” üleştirme eki almış sayı sıfatlarında kullanılır.
olmaz.
iki + er ikişer
Canım anneciğim, artık yeni yerime alıştım.
altı + ar altışar
x
“s” ünsüzü
6. Kaynaştırma
Ünlüyle biten ve üçüncü tekil kişi eki alan sözcüklerde kulla-
Türkçe sözcüklerde iki ünlü yan yana gelemez. Bu nedenle nılır.
ünlü ile biten sözcüğe yine ünlü ile başlayan bir ek getirildi- sevgi – i > sevgi – s – i (onun)
ğinde okumayı kolaylaştırmak için araya bir ünsüz harf girer,
kapı – ı > kapı – s – ı (onun)
buna “kaynaştırma ünsüzü” ya da “koruyucu ünsüz” de-
nir. Kaynaştırma ünsüzleri “y, ş, s, n”dir. gitme – i > gitme – s – i (onun)

271
DİL BİLGİSİ

-1
ETKİNLİK

Aşağıdaki şiirde büyük ve küçük ünlü uyumuna uymayan sözcükleri gösteriniz.


Ses Bilgisi

SİVAS’TA YOKSUL ÇOCUKLAR


Sivas’ta Ulu Cami avlusunda çocuklar

Yalvaran gözlerle etrafa baka baka

Açıyorlar küçücük esmer avuçlarını:

— Emmilerim sadaka! Emmilerim sadaka!

Hükümet Konağı’nın yanından biri

Bir kemik kalmış bir deri…

“Boya-cila yimbeş, boya-cila yimbeş!” diye ağlıyor

Ve daha fırça bile tutamıyor elleri

Garipler Pazarı’nda körpe çocuklar

Yorgunluktan güzelim yüzleri al al…

Öldüren bir çığlık dudaklarında:

— Boş hamal! boş hamal! boş hamal..!

Nane satan, su satan yetim çocuklar

Şarkı söylemediler, güneşe, aya…

Biliyorum ne masal dinlemeye doydular

Ne oyun oynamaya…

(Yavuz Bülent Bakiler)

Büyük ünlü uyumuna uymayan sözcükler Küçük ünlü uyumuna uymayan sözcükler

272
DİL BİLGİSİ
-2
ETKİNLİK

Aşağıdaki sözcüklerde görülen ünlü düşmelerinin nedenlerini tabloda uygun olan bölümü işaretleyerek
belirleyiniz.

Ses Bilgisi
Türeme sırasında Çekimlenme sırasında Birleşme sırasında
ünlü düşmesi (a) ünlü düşmesi (b) ünlü düşmesi (c)

ilerlemek

aklım

fikri

uyku

doksan

beslemek

sabretmek

güllaç

böyle

benzi

yanlış

savruk

gönlüm

omzu

yalnız

kavşak

ayrı

nasıl

oysa

ömrü

kurak

kahrolmak

273
DİL BİLGİSİ

-3
ETKİNLİK
Ses Bilgisi

Daracık yollarda yapayalnız kalmıştım yine. Niçin buralarda olduğumu bile bilmiyordum. Biri-

nin dönüp bana bakmasını, neden böylesin, demesini bekler gibiydim. Ama gencecik yaşım-

da nereye gideceğimi bilmez bir halde yollara koyulmuştum. “Sana gitme demiştim.” diyen

sesi kulaklarımdaydı annemin. Ama yine de gitmiştim. Çepeçevre kuşatmıştı yalnızlık beni.

Yeni bir hayat başlayacaktı benim için, bunu düşlüyordum. Geçmiş için diyecek bir şeyim

kalmamıştı.

Yukarıdaki parçada altı çizili sözcüklerde görülen ünlülerle ilgili ses olaylarını aşağıdaki kutucuklara yazınız.

Ünlü türemesi

Ünlü daralması

Ünlü değişimi

Ünlü düşmesi/aşınması

274
DİL BİLGİSİ
-4
ETKİNLİK

Aşağıdaki parçada ünsüz benzeşmesi ve ünsüz yumuşamasına uğramış sözcükleri belirleyiniz.

Ses Bilgisi
Beşinci Cadde’de Saks adında birkaç katlı büyük bir mağaza var. Türkiye’den gelirken

yanıma pek az eşya almıştım. Daha ilk gün ne kadar yanlış hareket ettiğimi öğrendim ama

çaresi yoktu. Savaş ekonomisi eşyayı o kadar azaltmış, çekici zarifliğine rağmen kalitece

o kadar düşürmüştü ki Ankara’daki dolaplarımın hasreti içime çöktü. Fakat almak lazımdı.

Saks’a gittim ve Fransızca bilen bir tercüman aradım. Başka işi varmış. Bu reyonda ça-

lışan, dil bilir bir Rum kızı yardıma geldi. Onunla kat kat, bir hayli dolaştık. Hanım için iki

çanta da aldım. San Fransisko’ya gitmek üzere olduğumdan eşyaların otele çabuk yetiş-

tirilmesini söyledim ve çıktım. Dün akşamüstü hepsi geldi. Bir çanta eksik! Hemen mağa-

zaya gittim. Alışverişler için kapalıydı. Son hesaplarını gören satıcı kızlar arasında dünkü

kılavuzu buldum. Çantalarından birinin gelmediğini haber verdim.

Ünsüz benzeşmesine uğramış sözcükler

Ünsüz yumuşamasına uğramış sözcükler

275
DİL BİLGİSİ

-5
ETKİNLİK

Aşağıdaki parçada kaynaştırma ünsüzlerinin kullanıldığı sözcükleri gösteriniz.


Ses Bilgisi

Bugün, hemen hemen babaların birçoğu, çocuklarından yakınırlar. Konuşmalarından tutun da

giyinişlerine varıncaya değin onların her türlü davranışlarını sert bir tenkit süzgecinden ge-

çirirler. Ölçüleri de kendi çocukluklarıdır. İsterler ki çocukları, kendilerinin minyatür bir örneği

olsun.

Çocuklarından yakınan babalar, kendi çocukluklarını unutmuş gibidirler. Bilmezler ki bir za-

manlar kendi babaları da aynı şekilde onlardan yakınmışlardır. Tıpkı kendilerinin şimdi yap-

tıkları gibi babaları onlara “Biz çocukken böyle miydik? Sinema nedir bilmez, maçı tanımaz,

büyüklerimizin sözlerinden dışarı çıkmazdık. Ya şimdikiler? Nerdeee!..” demişlerdi ama bun-

ları bilen, hatırlayan var mı?

Geçmişi tozpembe, eksiksiz ve kusursuz gösterme, sanki insanoğlunun yaradılışında gizlidir.

Her kuşak kendinden bir sonrakini beğenmez. Fakat kendi zamanını göklere çıkarır. Bu ev-

rensel gerçek böylece sürüp gider.

276
DİL BİLGİSİ
-6
ETKİNLİK

Aşağıdaki dizelerde altı çizili sözcükleri inceleyip bu sözcüklerdeki ses olaylarını boşluklara yazınız.

Ses Bilgisi
1 Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

2 İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı.

3 Alnın sıcak mı değil mi bilmiyorum.

4 Kedim, ayak ucumda büzülmüş, uyumakta.

5 Bahsetse yaşamanın tadından başucumda.

6 Pembe bir gül gibi bakıyordu gelecek.

7 Küçücük bir evde yaşardı gamsız.

8 Doğrusu işin sırrına eremedi bir türlü.

9 Hicranla ağaran bu saçlar değil.

10 Büklüm büklüm saçlarıyla bakıyordu.

11 Değişken günlerin girdabında kaldım.

12 O zaman yükselerek arşa değer belki başım.

13 Birbirini kollar gibi günler geçiyor.

14 Alçalan günün hüznü çökmekte yine.

15 Denilir ki düpedüz hayaldir bu yaşam.

16 Savruk bir rüzgâr esmekte önümde.

17 Unutmayasın bu öğüdümü evladım.

18 Çoğumuzun yaşamı gibidir onun da.

19 Bir üsteğmendi Akif, serhat boylarında.

20 Zannettiğiniz gibi değil beyler bu olay.

277
4. I. Küçücük bir topu kaleye atmaya çalıştı.
DİL BİLGİSİ

1 ŞİMDİ TEST ZAMANI


II. Kekler hazır, çaydanlık fokurduyor.
III. Yolda kalan arabasını tamir etmek için uğraştı.
IV. Koltuğa uzanıp kitabını okumaya başladı.

Bu cümlelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi yer


Ses Bilgisi

1. Halk şiirinde atmaca tavuğu yer, pilici kapıp uçar; divan şii-
almamıştır?
rinde güzelin gözleri olan doğan, sevenin gönlünü avlar.
A) Hece düşmesi
Bu cümlede altı çizili sözcüklerden hangisi “küçük ünlü B) Ünsüz düşmesi
uyumuna” uymamaktadır?
C) Ünlü daralması
A) şiirinde B) tavuğu D) Ünsüz benzeşmesi
C) uçar D) doğan E) Ünsüz yumuşaması
E) gönlünü

5. I. Artık sıcacık yatağına yatmak istiyordu.


II. Arkadaşlarından ayrı kalmak onu üzmüştü.
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir sözcükte türeme III. Onlarca kişi daracık bir sokakta toplanmıştı.
sırasında ünsüz düşmesi olmuştur?
IV. Son dönem çevirmenlerinden biriydi o.
A) Mutluluktan ağzı kulaklarına varmıştı.
V. Ucunu sivrilttiği kazığı toprağa çaktı.
B) İşin aslını kimden öğrenebileceğini düşündü.
Yukarıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükte
C) Sıcacık yatağından kalkmak zor geldi. ünlü düşmesi örneklenmiştir?
D) Her canlı, neslini devam ettirmek ister. A) I B) II C) III D) IV E) V
E) Ömrünü çocuklarına adamıştı kadıncağız.

6. İşte gidiyorum çeşmi siyahım


Önümüzde dağlar sıralansa da
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlü daralmasına ör-
Sermayem derdimdir, servetim ahım
nek yoktur?
Karardıkça bahtım karalansa da
A) Yöneticiler gerçekleri genellikle halktan gizliyor.
Bu dörtlükte aşağıdakilerden hangisi vardır?
B) Her gün daha da özlüyorum giden arkadaşımı.
A) Kaynaştırma ünsüzü
C) Gün geçmiyor ki başka bir kötü haber gelmesin.
B) Ünsüz türemesi
D) Taviz verdiğinde çocuğunun şımaracağını biliyor.
C) Ünlü türemesi
E) Bizi kendimizin belirlemediği bir gelecek bekliyor. D) Ünsüz değişimi
E) Ünlü daralması

278
7. Sözcük sonundaki “p, ç, t, k” ünsüzleri, ünlüyle başlayan bir 10. Sözcük sonlarındaki ünsüzlerin, kendilerinden sonra gelen

DİL BİLGİSİ
ek aldığında yumuşar. sözcüklerin başlarındaki ünlülere bağlanmasına “ulama”
denir.
Aşağıdakilerin hangisinde bu kurala uymayan bir söz-
cük kullanılmıştır? Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu tanımı örnekleyen
A) Masadaki yemeklerin çoğu hemen bitti. bir kullanım vardır?

Ses Bilgisi
B) Tabakların dördünü, üzgünüm, ben kırdım. A) Yapayalnız kalacağını önceden kestirmeliydin.
C) Bugün ağacın dalları belediye tarafından budandı. B) Bütün öğrenciler o gün dershanenin önündeydi.
D) Hafta sonu köyün gençleri balığa çıkardı.
C) Bir kötünün yedi mahalleye zararı dokunur.
E) Gece yatmadan mutlaka sütümüzü içerdik.
D) Çatırdayan çalılar dört cana can katıyor
E) Sokağın sonundaki ev daha yeni satıldı.

8. Aşağıdaki dizelerin hangisinde kaynaştırma ünsüzü


kullanılmıştır? 11. Üçüncü kişi iyelik eki alan sözcüklerin sonuna "ile" getirilin-
ce araya “-y” koruyucu ünsüzü girer, “ile”nin başındaki “i”
A) Mesafeler gözlerin gibi sonsuzdur senin.
ünlüsü düşer. Bu sözcükler büyük ünlü uyumuna uyar.
B) En güzel rüyaların bile bir sonu vardır.
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala örnek ola-
C) Ben bir sandalcıyım ki kırılmış küreklerim.
bilecek bir kullanım vardır?
D) Keder kalbimi sıcak bir kurşun gibi deler.
A) Gelirken dergiyle gazeteyi getirmeyi unutma.
E) Senin kirpiklerin bir damla oldu akşam.
B) Kardeşiyle sinemaya gitmek istememiş.
C) Büyük babayla torun çok iyi anlaşıyorlar.
D) Büyük bir gürültüyle içeri giren oymuş.
E) Anneyle kızı aynı evde oturuyorlarmış.

9. I. Azıcık aşım, kaygısız başım, diye düşünüyordu.


II. Eksilmeye başlayan para canımızı sıkıyordu.
III. Yazar, kısacık ömrüne bir sürü yapıt sığdırdı.
IV. Evimizin küçücük bir bahçesi vardı ağaçlarla dolu. 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlü daralması var-
dır?
V. Denizciler rasgele diyerek denize açılmıştı.
A) Gerçekleri bizden saklayabiliyorsun demek ki!
Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerin hangisinde
ünsüz düşmesi yoktur? B) Elindeki romanı büyük bir dikkatle okuyordu.
C) Sabahtan akşama kadar sokaklarda geziyor.
A) I ve II B) II ve III C) IV ve V
D) Uzun yıllardır tanıyorum, iyi bir insadır o.
D) I ve III E) I ve V
E) Bunu anlayabilir mi anlayamaz mı bilemiyorum.

279
4. Aşağıdaki dizelerin hangisinde hem “ünsüz yumuşaması”
DİL BİLGİSİ

na hem de ünlü daralmasına örnek vardır?


2 ŞİMDİ TEST ZAMANI
A) İçlenme tabiattaki yekpare kederden
Yas tutma dağılmış diye kuşlarla çiçekler
1. Ölü bir camdan ağlayan korku B) Daha doymadık son yemişlerine yazın
Ses Bilgisi

İniyor serseri ve boş geceye Kuşlardır, çiçeklerdir besleyen neşemizi


Kaldırımlar bütün sükût, uyku… C) Duyulmaz oldu sesin nefesin

Bu dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi örnek- Gökkubbemiz döndü siyaha


lendirilmiştir? D) “Dönmem” diyerek atılan üç beş adım,
A) Ünlü düşmesi Kaçıncı söz verişim bilmem saymadım.
B) Ünlü değişimi E) Ah, yeniden başlasak sevdaya
C) Ünsüz benzeşmesi Çocukluğa, aşka, bahara…
D) Ünlü türemesi
E) Ünsüz türemesi

5. (I) Bugün bir sanat eserinde sosyal bir sorunun ortaya atıl-
masını şart koşan bir akım karşısındayız. (II) Denilebilir
ki sanat; toplumun, sosyal bir davanın emrinde olmalıdır.
(III) Bunu diyenler, sanatın başlı başına bir dava olduğunu
unutuyorlar. (IV) Bütün mesele sanatçıyı yaratma sancısıyla
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem ünlü türemesi
baş başa bırakmak, ona sanatı soysuzlaştıracak baskılarda
hem de ünlü değişimi vardır?
bulunmamaktır. (V) Benim tuhafıma giden yön, şiirde hâlâ
A) Yaşadığı onca şeye rağmen sapasağlam ayakta duru- güzellikten başka bir amaç güdülmesidir.
yordu. Bu parçadaki cümlelerle ilgili aşağıdaki belirlemelerden
B) Kemanı minicik elleriyle çalışı, herkesi kendine hayran hangisi yanlıştır?
bıraktırdı.
A) I. cümlede kaynaştırma ünsüzü vardır.
C) Yağmurun altında saatlerce yürümüş, sırılsıklam olmuştu. B) II. cümlede ünlü düşmesi örneklenmiştir.
D) Güpegündüz kocaman çukura düşmek de tam sana C) III. cümlede ünlü daralmasına örnek kullanım vardır.
göre bir şey. D) IV. cümlede ünsüz benzeşmesine yer verilmiştir.
E) Beyoğlu’nun daracık sokaklarında gezerek günümüzü E) V. cümlede ünlü türemesi örneklenmiştir.
geçirdik.

6. Türkçede “-a, -e” ünlüleriyle biten eylem kök ya da gövde-


3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük ünlü uyumuna lerine “-yor” eki getirildiğinde “-y” ünsüzü kendinden önceki
aykırı eklerden biri kullanılmamıştır? geniş ünlüyü etkileyerek dar ünlüye dönüştürür.

A) Bu sabahki olaydan herkesin haberi olmuştur. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu kurala örnek yok-
tur?
B) Koşarken daha dikkatli olmanı söylemiştim.
A) Öğrencilerine her zaman sevecen yaklaşıyordu.
C) İstediğiniz ödevi kısa zamanda hazırlayabilirim.
B) Askerdeki oğlunun yolunu gözlüyordu.
D) Akşama amcamgile gitmeyi düşünüyoruz. C) Lise yıllarını ve arkadaşlarını çok özlüyordu.
E) Üstündeki yeşilimtırak kazak sana yakışmış. D) Yorgun olduğu için gelemediğini söylüyordu.
E) Onu karşıdaki mağazanın önünde bekliyordu.

280
7. Aşağıdaki cümlelerde geçen pekiştirilmiş sözcüklerden 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük ünlü uyumuna

DİL BİLGİSİ
hangisinde ünlü türemesi olmamıştır? uymayan bir sözcük kullanılmıştır?

A) Sitenin etrafı çepeçevre duvarla çevrilmişti. A) Salondaki misafirler uzak yoldan geldiler.
B) Bu dünyada yapayalnız kalacağını anlamıştı. B) Tanımadan kimseyi eleştirmeye kalkmayın.
C) Güpegündüz marketi soymak, ne cesaret. C) Çalışmalarınızda düzenli olmaya özen gösterin.

Ses Bilgisi
D) Sen düpedüz haksızsın, artık bunu gör. D) Gösterdiğin kişi bu konunun uzmanı sayılır.
E) Masmavi gözleriyle dünyaya umut veriyordu. E) Yeni gelen müdüre herkes tepki gösterdi.

11. I. Kalınca topuklu kahverengi ayakkabısını adama doğru


fırlattı.

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde aynı sözcük hem ün- II. Konuyu yeterince iyi anlayamadığı için tekrar çalıştı.
süz yumuşamasına hem de ünsüz sertleşmesine uğra- III. Uçurtmalarımız yavaş yavaş yükselmeye başladı.
mıştır?
IV. Bizim bahçenin sümbülleri yakın zamanda açar artık.
A) Okuduğum şiir benim ilk şiirlerimdendi. V. Gelecekle ilgili ayrıntılı bir planım yoktu, diyebilirim.
B) Dağa tırmanabilmek için çok uğraştılar. Numaralandırılmış cümlelerde aşağıdaki ses olayların-
C) Yaptırdığın çiçek buketi gerçekten güzeldi. dan hangisine örnek yoktur?

D) Sınav heyecanım ne zaman geçecek ki? A) Ünlü daralması

E) Babam başarımı bir hediyeyle kutladı. B) Ünlü düşmesi


C) Dudak ünsüzü benzeşmesi
D) Ünsüz türemesi
E) Ünsüz düşmesi

9. Bir iyilik sarardı yüzünü bazen,


Bilmem, belki bana öyle gelmişti;
Ben, o sevdaya can atan deli
Nasıl yanıp tutunamazdım o zaman?

Yukarıdaki dizelerde aşağıdaki ses olaylarından hangisi 12. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin hangisi “ün-
yoktur? süz benzeşmesi (sertleşmesi)”ne örnek olamaz?

A) Ünsüz değişimi A) Her gün fundalıkta yürüyüş yapardık.

B) Ünlü değişimi B) Gelecekten söz ederek hayaller kurardık.

C) Ünlü düşmesi C) Piknikte hoşça vakit geçirip çok eğlendik.


D) Ünsüz uyumu D) Eski mektupları tek tek okuyarak hüzünlendik.
E) Kaynaştırma ünsüzü E) Bugünkü gerçekten uzun bir yürüyüştü.

281
DİL BİLGİSİ

SES BİLGİSİ CEVAP ANAHTARI

ETKİNLİK - 1
Büyük ünlü uyumuna uymayan sözcükler Sivas, cami, etrafa, cila, Garipler, Biliyorum, nane
Ses Bilgisi

Küçük ünlü uyumuna uymayan sözcükler avlusunda, açıyorlar, avuçlarını, ağlıyor, tutamıyor, Biliyorum

ETKİNLİK - 2
ilerlemek (a) aklım (b) fikri (b) uyku (a) doksan (c) beslemek (a) sabretmek (c) güllaç (c)
böyle (c) benzi (b) yanlış (a) savruk (a) gönlüm (b) omzu (b) yalnız (a) kavşak (a)
ayrı (a) nasıl (c) oysa (c) ömrü (b) kurak (a) kahrolmak (c)

ETKİNLİK - 3
ünlü türemesi daracık, yapayalnız, gencecik, çepeçevre
ünlü daralması bilmiyordum, diyen, düşlüyordum, diyen, diyecek
ünlü değişmesi bana, sana
ünlü düşmesi aşınması, niçin, yalnızlık

ETKİNLİK - 4
Ünsüz benzeşmesine uğramış sözcükler almıştım, ettiğimi, yoktu, düşürmüştü, çöktü, gittim, dolaştık, geliştirilmesin,
çıktım, gittim,
Ünsüz yumuşamasına uğramış sözcükler ettiğimi, zarifliğine, olduğumdan, gelmediğini

ETKİNLİK - 5
çocuklarından, konuşmalarından, giyinişlerine, varıncaya, onların, davranışlarını, süzgecinden, kendilerinin, çocuklarından,
çocukluklarını, onlardan, kendilerinin, onlara, sözlerinden, bunları, hatırlayan, insanoğlunun, yaradılışında, kendinden,
sonrakini, zamanını

ETKİNLİK - 6
1. ünsüz yumuşaması 2. ünlü daralması 3. ünlü düşmesi 4. ünsüz benzeşmesi 5. ünlü düşmesi
6. n>m değişimi 7. ünsüz düşmesi 8. ünsüz türemesi 9. ünsüz yumuşaması 10. ünlü düşmesi
11. ünsüz benzeşmesi 12. ünsüz düşmesi 13. ünlü düşmesi 14. ünsüz düşmesi 15. ünlü türemesi
16. ünlü düşmesi 17. ünsüz yumuşaması 18. ünsüz yumuşaması 19. ünsüz düşmesi
20. ünsüz türemesi, ünsüz benzeşmesi, ünsüz yumuşaması

ŞİMDİ TEST ZAMANI


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
Test–1 B C D A B D E C D B B E
Test–2 A D C D E A E C A A D D

282
!

DİL BİLGİSİ
YAZIM KURALLARI

Unvan (san) sözcükleri özel bir adın yerini tutuyorsa büyük


BÜYÜK HARFLERİN YAZIMI
harfle başlar.

Yazım Kuralları
1. Cümlelerin ilk sözcüğü büyük harfle başlar. Yarın, Kaymakam kasabamızı ziyaret edecekmiş.

Masmavi denizi görünce tüm sıkıntılarımı unuttum.

Gerilemenin nedenleri üzerinde durmak gerekir. Unvan (san) sözcükleri herhangi bir özel adın yerini tutmu-
yorsa küçük harfle başlar.

2. Cümlede tırnak ya da ayraç içine alınan yargılar büyük Üniversitede doçent olmak, profesör olmaktan zordur.
harfle başlar ve sonuna uygun noktalama işaretleri ko-
nur.

Atatürk, “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil


kanda mevcuttur!” diyor. !
Bu sapasağlam ayakkabıları (Daha yeni almıştık.) ne
çabuk eskittin öyle.
Akrabalık bildiren sözcükler, büyük harfle başlamaz.

3. Dizeler, büyük harfle başlar. Gülbin halam, Tarkan eniştemle yurt dışına çıktı.

Geceleyin bir ses böler uykumu, Akrabalık bildiren sözcükler başa geldiğinde lakap yerine
İçim ürpermeyle dolar: — Nerdesin? kullanıldığı için büyük harfle başlar.

Arıyorum yıllar var ki ben onu, Geçen yıl Hala Sultan Amerika’ya yerleşti.
Aşıkıyım beni çağıran bu sesin.
Bazı tarihî şahsiyetler de unvan değeri kazandığı için büyük
(Ahmet Kutsi Tecer) harfle başlar.

Milli mücadeleye katılmış bir kadın kahraman olan Nene


4. İki noktadan sonra bir cümle geliyorsa büyük harfle Hatun’u kimse unutmadı.
başlar.
3. Resmî yazılarda saygı bildiren sözcüklerden sonra ge-
Menfaat sandalyeye benzer: Başında taşırsan seni
len ve makam, mevki bildiren sözcükler büyük harfle
küçültür, ayağının altına alırsan yükseltir.
başlar.

Sayın Bakan, Sayın Rektör, Sayın Vali…


ÖZEL İSİMLERİN YAZIMI

4. Hitap sözcükleri büyük harfle başlar.


1. Kişi adları ve soyadları büyük harfe başlar.
Sevgili Oğlum, Değerli Öğretmenim, Canım Anneci-
Altay Doruk Vural, Safure Aslan, Müjgân Akman… ğim…

2. Kişi adlarından önce ve sonra gelen unvan (san), mes-


5. Hayvanlara verilen adlar büyük harfle başlar.
lek, lakap ve rütbe adları ile saygı bildiren sözcükler bü-
yük harfle başlar.
Benim Karabaş’ım başına buyruk bir köpektir.
Yarbay İlkay Vural, Doktor Nazlı Hanım, Çaycı Murta-
za, Avcı Mehmet, Nişancı Mehmet Paşa… Büşra, kedisi Minnoş için oyuncak aldı.

283
6. Ulus adları büyük harfle başlar. 11. Din ve mitoloji ile ilgili özel adlar büyük harfle başlar.
DİL BİLGİSİ

Türk, Alman, İngiliz, Fransız… Tanrı, Allah, Zeus, Kibele…

7. Devlet adları büyük harfle başlar.


!
Yazım Kuralları

Geçen yıl İtalya’ya oradan İspanya’ya geçtik. İki hafta


sonra da Türkiye’ye döndük.
“Tanrı” sözcüğü özel ad olarak kullanılmadığında küçük harf-
le başlar.
8. Din, mezhep, tarikat adları büyük harfle başlar.
Eski Yunan tanrıları pek çok eserde yer alır.
İslamiyet, Musevilik, Budizm, Alevilik, Protestanlık,
Kadirilik… 12. Gezegen ve yıldız adları büyük harfle başlar.

Dünya, Güneş, Halley, Ay…


9. Dil adları büyük harfle başlar.

Okulda İngilizcenin yanında Almanca da öğretiyorlar.


!
10. Ulus, din, dil, mezhep, kişi vb. adlardan türemiş sözcük-
ler büyük harfle başlar. Dünya, güneş, ay sözcükleri cümlede terim anlamda kulla-
nıldığında büyük harfle, gezegen anlamı dışında küçük harf-
Türkçe, Türklük, Atatürkçülük, Amerikalı, Hegelci…
le başlar.

Güneş sisteminin bir parçası da Ay’dır.


! Biliriz ki güneş girmeyen eve doktor girer.

Seni dünyalar kadar seviyorum oğlum.

Özel ad kendi anlamı dışında yeni bir anlam kazanmışsa bü-


yük harfle başlamaz.
13. Saray, köşk, han, kale, köprü, anıt vb. yapı adlarının bü-
allahlık (saf, zararsız), donkişotluk (gereği yokken kahra- tün sözcükleri büyük harfle başlar.
manlık göstermeye kalkmak)…
Okul gezisinde Topkapı Sarayı’na da vakit ayırdık.

!
Çankaya Köşkü, Ankara Kalesi, Galata Köprüsü, Za-
fer Abidesi…

14. Kurum, kuruluş ve kurul adlarının her sözcüğü büyük


Para birimleri büyük harfle başlamaz.
harfle başlar.
lira, dolar, dinar, avro, kuruş, liret… Türkiye Büyük Millet Meclisi, Devlet Malzeme Ofisi,
Millî Kütüphane, Muharip Gaziler Derneği…

! 15. Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge adlarının


her sözcüğü büyük harfle başlar.

Özel adlar yerine kullanılan “o” zamiri cümle içinde büyük Medeni Kanun, Borçlar Hukuku, Atatürk Uluslararası
harfle yazılmaz. Barış Ödülü Tüzüğü, Telif Hakkı Yayın ve Satış Yönet-
meliği…
Senin geldiğini o da ben de biliyoruz.

284
16. Kitap, dergi, gazete ve sanat eserlerinin (tablo, heykel,
YER ADLARININ YAZIMI
müzik) her sözcüğü büyük harfle başlar.

Puslu Kıtalar Atlası (kitap), Varlık (dergi), Cumhuriyet 1. Yer adları (kıta, bölge, il, ilçe, köy, semt, sokak vb) bü-
(gazete), Saraydan Kız Kaçırma (sanat eseri), Onun- yük harfle başlar.
cu Yıl Marşı…
Avrupa, Amerika, Asya; İç Anadolu, Güneydoğu Ana-
!

Yazım Kuralları
dolu; Ankara, Paris, New York; Ayaş, Ürgüp; Bahçeli-
evler, Mamak; Köroğlu Caddesi, Ziya Gökalp Cadde-
si; Koza Sokak, Mescitli Sokak…
Özel ada dahil olmayan gazete, dergi, tablo vb. sözler büyük
harfle başlamaz.
2. Coğrafya ile ilgili kıta, bölge, ova, dağ, deniz, göl, akar-
Milliyet gazetesi, Türk Dili dergisi, Solan Güller tablosu…
su, orman adları (Birden çok sözcükten oluşanlarda her
sözcük büyük harfle başlar.) büyük harfle başlar.

! Avrupa, Ilgaz, Zigana Geçidi, Atatürk Barajı, İstanbul


Boğazı, Beyşehir Gölü…

Yazı başlıklarının her sözcüğü büyük harfle başlar. Başlıkta


geçen “ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de” bağlaçlarıyla “mi” 3. Yer bildiren özel isimlerde de kısaltmalı söyleyiş söz
soru sözcüğü küçük harfle yazılır. konusu olduğu zaman sözcük başında büyük harf kul-
lanılır.
Mai ve Siyah, Leyla ile Mecnun, Turfanda mı Yoksa Turfa
Dün Boğaz’dan geçen gemileri seyrettik.
mı? Diyorlar ki, Ben de Yazdım…

Başlığın tümü büyük harfle yazılmışsa bağlaçların ve soru KISALTMALARIN YAZIMI


sözcüğünün de büyük yazılması gerekir.

TÜRK DİLİNİN BUGÜNÜ VE YARINI, KEREM İLE ASLI, 1. Özel ad birden çok sözcükten oluşuyorsa her sözcüğün
BEN Mİ YAZDIM?... başındaki harf alınarak büyük harfle yazılır. Kısaltmaları
oluşturan harflerden sonra nokta konmaz. Kısaltmaya
gelen ek, kısaltmanın okunuşuna göre gelir.
17. Millî ve dinî bayramlarla bayram niteliği kazanmış gün- Kitabımızda TDK’nin “Yazım Kılavuzu” esas alınmıştır.
lerin adları büyük harfle başlar.
Ablam ODTÜ’yü kazanınca hepimiz çok mutlu olduk.
Ramazan Bayramı’nda büyüklerimize ziyarete gittik.


Bugün Anneler Günü, annem için ne yapsam yetmez.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı şenliklerle kutlandı.


!
T.C. (Türkiye Cumhuriyeti) kısaltmasında kalıplaşmış olması
18. Tarihi olay, çağ ve dönem adları büyük harfle başlar. nedeniyle nokta konur.

Kurtuluş Savaşı, Cilalı Taş Devri, Millî Edebiyat Döne-


mi… 2. Tek heceli bir sözcük kısaltılacaksa sözcüğün ilk harfi
alınır, nokta konur.

19. Yer, millet ve kişi adlarıyla kurulan birleşik sözcüklerde a. (ad), c.(cilt), k. (kat)…
özel adlar büyük harfle başlar.
Çok heceli tür adlarının genellikle ilk üç harfi alınarak
Van kedisi, Antep fıstığı, Hindistan cevizi, İngiliz anah- kısaltılır, nokta konur.
tarı, Maraş dondurması…
coğ. (coğrafya), bk. (bakınız), sok. (sokak)…

285
! 5. Rakamla yazılan sayılardan sonra gelen ekler kesme
DİL BİLGİSİ

işaretiyle (‘) ayrılır.


Akşam 8.00’de konser başlayacak.

Ölçü ve para adları noktasız yazılır. Babam 1953’te doğmuş.

cm (santimetre), g (gram), mm (milimetre), TL (Türk Lirası)…


Yazım Kuralları

YÖN İSİMLERİNİN YAZIMI


Özel adlar kısaltılırken büyük harfle başlatılır, ilk iki ya da üç
sesi alınır, nokta konur.
1. Yön isimleri, bir özel addan önce geliyorsa ya da bir
Ank. (Ankara), Alm.(Almanya), Fr. (Fransa)… özel adın yerine kullanılmışsa büyük harfle başlar.
Yine Doğu Karadeniz’de heyelan olmuş.
Atatürk, Batı uygarlığının taklit edilmesini istememişti.
SAYILARIN YAZIMI
2. Yön isimleri yalnız başlarına veya bir isimden sonra,
isimlerin yönlerini bildirecek şekilde kullanılırsa küçük
1. Sayılar, rakamla ya da yazıyla yazılabilir. Yazıyla yazılır-
harfle başlar.
sa her sayı sözcüğü ayrı yazılır.
Kuşlar, batıya doğru göç etmeye başladı.
Seçimler dört yılda bir yenilenir.
Türkiye’nin doğusunda çetin kış şartları hüküm sürüyor .
Bahçede on iki ağaç vardı.

Öğrenciler sınıfa üçer üçer girdiler.


!
! Düşünce, hayat tarzı, politika vb. anlamlar bildirdiğinde
"doğu" ve "batı" sözlerinin ilk harfleri büyük yazılır.
Çek, senet, makbuz gibi belgelerde sayılar yazıyla da yazı- Fatih–Harbiye romanında Fatih semti Doğu'yu, Harbiye ise
labilir. Bu durumda değişiklik yapılmasını önlemek için sayı Batı'yı temsil etmektedir.
adları bitişik yazılır.

yüzonaltı, üçbindokuzyüziki…
TARİHLERİN YAZIMI
2. Bilimsel yazılarda ve kesinlik aranan konularda sayılar
rakamla yazılır. Tarihlerin yazımında gün, ay, yıl sırası izlenir ve aşağıdaki-
lerden biri kullanılır.
Ankara’nın nüfusu 2008 sayım sonuçlarına göre
4.466.756’dır. 1 Haziran 2009 1 / 6 / 2009 1 / VI / 2009
İnsanlarımızın %15’i hâlâ okuma yazma bilmiyor. 1. 6. 2009 1. VI. 2009

3. Çok sıfırlı, büyük sayıların ana sayılarından sonraki ba-


samaklar yazıyla gösterilebilir. GÜN VE AY ADLARININ YAZIMI

12 milyar, 2 milyon, 3 bin…


1. Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle
başlar.
4. Romen rakamları ancak yüzyıllarda, hükümdar adların-
da, kitap ve dergi ciltlerinde ve kitapların asıl bölümle- 29 Mayıs 1453 Salı günü İstanbul fethedildi.
rinden önceki sayfaların numaralandırılmasında kulla- 28 Aralık 1982’de göreve başladı.
nılır.
Lale Festivali 25 Haziran'da başlayacak.
XX. yüzyıl edebiyatını öğreneceğiz bu hafta.
1919 senesi Mayıs'ının 19’uncu günü Atatürk
Kitabın 1. cildini bitirmiş.
Samsun’a çıktı.
286
2. Belirli bir gün ya da tarih göstermeyen gün ve ay adları, 5. Sözcüklerden her ikisi veya ikincisi, birleşme sırasında

DİL BİLGİSİ
küçük harfle başlar. anlamını kaybederse bu tür birleşik sözcükler bitişik ya-
zılır:
Onlarla perşembe günü buluşacağız.
Biz temmuzun başında tatile çıktık. Bitki adları: keçiboynuzu, kuşburnu, aslanağzı…

Hayvan adları: danaburnu (böcek), karafatma (böcek), ka-

Yazım Kuralları
radul (örümcek)…
BİRLEŞİK SÖZCÜKLERİN YAZIMI
Hastalık adları: itdirseği (arpacık), karataban, delibaş…
Birleşik sözcükler belirli kurallar çerçevesinde bitişik veya ayrı
Alet ve eşya adları: kargaburnu (alet), kedigözü (lamba),
yazılır.
deveboynu (boru)…
Bitişik Yazılan Birleşik Sözcükler
Yiyecek adları: hanımgöbeği (tatlı), kedidili (bisküvi), ali-
nazik (kebap)…
1. İki sözcük birleşirken ses düşmesi olursa sözcükler bi-
tişik yazılır. Oyun adları: beştaş, dokuztaş, üçtaş…

ne asıl nasıl Gök cisimlerinin adları: Samanyolu (yıldız kümesi), De-


biri biri birbiri mirkazık (yıldız)…
pazar ertesi pazartesi
Renk adları: balköpüğü, fildişi, vişneçürüğü…
sütlü aş sütlaç
kayın ana kaynana…
6. Her iki sözcüğü asıl anlamını koruduğu hâlde yaygın bir
biçimde gelenekleşmiş olarak bitişik yazılan sözcükler
2. "Et-", "ol-" yardımcı fiilleriyle kurulan birleşik sözcükler-
de vardır.
de herhangi bir ses düşmesi, ses değişmesi veya ses
türemesi olursa bitişik yazılır. “Baş” sözcüğüyle oluşturulan birleşik sözcükler:
başöğretmen, başçavuş, başeser…
emir etmek emretmek
kayıp etmek kaybetmek “Başı” sözcüğüyle oluşturulan birleşik sözcükler:
hapis olmak hapsolmak aşçıbaşı, elebaşı, binbaşı…
red etmek reddetmek
“Oğlu, kızı” sözcüğüyle oluşturulan birleşik söz-
hal olmak hallolmak
cükler: çapanoğlu, elkızı…
af etmek affetmek
hamt etmek hamdetmek… “Ağa, bey, beyefendi, hanım, nine vb.” sözcükleriyle
kurulan birleşik sözcükler: ağababa, ağabey, beye-
fendi, efendibaba, hanımefendi, kadınnine…
3. Kurallı birleşik fiiller, yeterlilik (-ebil), tezlik (-iver), yak-
laşma (–eyaz), sürerlilik (-ekal, -edur, -egel) daima bitişik
yazılır. 7. “Ev” sözcüğüyle kurulan birleşik sözcükler bitişik yazı-
lır.
geçebilmek gelivermek öleyazmak
kalakalmak yapadurmak çıkagelmek… aşevi, bakımevi, gözlemevi, orduevi…

4. “Alt, üst ve üzeri” sözcüklerinin sona getirilmesiyle ku-


8. “Hane, name, zade” sözcükleriyle oluşturulan birleşik
rulan birleşik sözcükler bitişik yazılır.
sözcükler bitişik yazılır.
ayakaltı, bilinçaltı, gözaltı…
akşamüstü, olağanüstü, yüzüstü… dershane, çayhane, yazıhane, kanunname, amcaza-
de…
akşamüzeri, öğleüzeri…

287
! "Kİ" LERİN YAZIMI
DİL BİLGİSİ

1. Bağlaç olan “ki”nin yazımı


"Eczahane, hastahane, postahane, pastahane" sözcükleri kul-
lanımdaki yaygınlık nedeniyle "eczane, hastane, postane, Kendinden önceki ve sonraki sözcüklerden ayrı yazılır.
Yazım Kuralları

pastane" biçiminde yazılmaktadır.


O kadar çok çalıştı ki havanın karardığını fark etmedi.

İzmir öyle bir yerdir ki orada yaşamak gerekir.


9. Ara yönleri belirten sözcükler bitişik yazılır.
Öyle sanıyorum ki güzellik kişiden kişiye değişir.
güneybatı, güneydoğu, kuzeybatı, kuzeydoğu

Ayrı yazılan birleşik sözcükler 2. İlgi zamiri olan “-ki”nin yazımı

1. “Etmek, olmak, kılmak, eylemek” yardımcı fiilleriyle kuru- Sözcüğe bitişik yazılır. Daha önce ya da sonra belirtilen bir
lan birleşik fiiller herhangi bir ses düşmesi, değişmesi ismin yerini tutar.
veya ses türemesine uğramazsa ayrı yazılır.
Sizinki daha bakımlı bir bahçeymiş.
ilan etmek azat etmek Masanınki daha güzel bir örtüymüş.
göç etmek var olmak
Benim yazım güzel, seninki değil.
yok olmak park etmek
fark etmek arz etmek
yorgun olmak…
3. Sıfat yapan “-ki”nin yazımı

2. Birleşme sırasında sözcüklerden hiçbiri veya ikinci keli- Yapım eki olan bu “-ki” de sözcüğe bitişik yazılır. Yer ve za-
mesi anlam değişikliğine uğramayan birleşik sözcükler man bildiren sıfat türetir. Yer bildiren sıfat türetirken “-de”
ayrı yazılır. ekiyle kullanılır.

köpek balığı, çalı kuşu, deve kuşu, ateş böceği, ha-


Yarınki toplantıya kimlerin katılacağı belli değil henüz.
mam böceği, at sineği, su yılanı, bal arısı; çörek otu,
ayrık otu; hava yolu; gece yarısı, hafta sonu; gök bili- Karşıdaki yamaçta gördüğümüz kır evleri ilgimizi çekti.
mi, toplum bilimi…
Park halindeki arabalar itfaiyeye zor anlar yaşattı.

!
3. “Dış, iç, sıra” sözcükleriyle oluşturulan birleşik sözcük-
ler ayrı yazılır.

çağ dışı, yasa dışı, ahlak dışı…

ceviz içi, hafta içi, yurt içi… Bağlaç olan “-ki”nin bitişik yazılan, kalıplaşmış kullanımları
da vardır:
ardı sıra, yanı sıra, peşi sıra…
sanki belki

4. “Ocak, yurt” sözcükleriyle yapılan birleşik sözcükler oysaki halbuki


ayrı yazılır. çünkü meğerki
mademki illaki
sağlık ocağı, öğrenci yurdu

288
DİL BİLGİSİ
"DE" NİN YAZIMI "Mİ" SORU EDATININ YAZIMI

Dilimizde iki çeşit “de, da” vardır. Kendinden önceki sözcükten ayrı yazılır ancak sözcüğün
son ünlüsüne uyarak “mı, mi, mu, mü” biçimlerini alabilir.
1. Hâl eki olan “-de”nin yazımı
Kendinden sonra gelen ekler ise “mi”ye bitişik yazılır.

Yazım Kuralları
“-de” hâl eki eklendiği sözcüğe bitişik yazılır. Ünlü ve ünsüz
Anladın mı?
uyumuna uyar. “-de, -da, -te, -ta” biçiminde yazılır.
İyi uyudun mu?
“-de” hâl eki cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamı bozulur.
Ben çocuk muyum?
Yazısında çok fazla terim anlamlı sözcük kullanmış.

Bu soğukta dışarı çıkarsan yine hastalanırsın. Konuşmayacak mısın?

Aradığınız her şeyi bu kitapta bulmanız mümkün.

Toplantı saat 13.00'te başlayacak. PEKİŞTİRMELERİN YAZIMI


7 Haziran 1928'de doğmuş.

Pekiştirmeler bitişik yazılır.

2. Bağlaç olan “de”nin yazımı büsbütün, güpegündüz, apaçık, sapsarı, çepeçevre…

Tek başına bir sözcük olan “de” bağlacı her zaman ayrı ya-
zılır. Ünsüz uyumuna girmez yani “te, ta” biçimi yoktur.

Cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamı değişse de bo- İKİLEMELERİN YAZIMI


zulmaz. Yerine “bile, dahi” getirilebilir.

Dün akşamki toplantıda ben de konuştum. İkilemeler ayrı yazılır, aralarına herhangi bir noktalama işa-
Ben bu öğüdü ona değil de sana vermeliydim. reti konulmaz.

Ne kendi geldi ne de çocuklarını gönderdi. ağır ağır yerli yersiz çocuk mocuk

Bugün sinemaya gidelim yarın da size geliriz. kılık kıyafet günü gününe para mara
bata çıka art arda teke tek
eş dost sere serpe içten içe
"İLE"NİN YAZIMI
el ele diz dize göze göz

“İle” ayrı olarak yazılabileceği gibi sözcüğe eklenerek bitişik


de yazılabilir. Sözcüklere eklenerek yazıldığında ünlü uyu-
DEYİMLERİN YAZIMI
muna girer.
kitap ile kitapla
Deyimler ayrı yazılır.
şeker ile şekerle
göz kulak olmak
devede kulak kalmak
“İle” ünlüyle biten bir sözcüğe ek olarak getirildiğinde “i” ün- baltayı taşa vurmak
lüsü düşer, araya “y” ünsüzü girer. yüz görümlüğü takmak
kardeşi ile kardeşiyle yağlı kuyruk
bisikleti ile bisikletiyle çantada keklik …

289
DİL BİLGİSİ

-7
ETKİNLİK

Aşağıdaki cümlelerde büyük harflerin yazımıyla ilgili yanlışlık yapılmıştır. Yanlış kulla-
nımların doğru biçimlerini boş bırakılan yerlere yazınız.
Yazım Kuralları

1. Edebiyatçı olabilmek için türkçenin dil özelliklerini öğrenmek gerekir.

2. Aysun Teyze’min dün akşam dünyalar güzeli bir kızı oldu.

3. İki gün sonra Anneler günü, anneme özel bir hediye almalıyım.

4. Ablam, Orhan Pamuğ’un kar adlı romanını elinden düşürmüyor.

5. Hafta sonu ailece Galata köprüsünde balık tutmaya gittik.

6. Yeğenime hediye ettiğim kediye tekir adını koymuşlar.

7. Bizim eve her sabah Milliyet Gazetesi alınır ve herkes gezeteyi okur.

8. Osmanlı, yükselme döneminde dünyaya hükmetmiş bir imparatorluktur.

9. Akşam yemeği için annem Kayseri Mantısı yapmıştı.

10. Sen her zaman benim Güneş’im olacaksın, diye sarıldı oğluna.

290
DİL BİLGİSİ
-8
ETKİNLİK

Aşağıdaki cümlelerde yazımı doğru olan cümlelerin sonuna “D”, yanlış olanların sonuna “Y” yazınız.

D Y

Yazım Kuralları
1 1860’tan sonraki gazeteleri Millî kütüphanede bulabilirsin.

2 Bu mevsimde güney Amerika’ya gitmek gerekir.

3 Ateşböceği, genellikle yanıp sönen bir ışık saçar.

4 Bak, biz nereden ayrılıyorsak ağlıyor orada dünya.

5 Herşey gibi ben de zamana yenik düştüm.

6 Leyla Erbil'in Eski sevgili adlı hikâye kitabını okudun mu?

7 Aldanma sevenlerim, bakıp gülümsiyen yüzüme.

8 Apartmandan çıkınca bir an onunla gözgöze geldik.

9 Şinasi, Tanzimat Dönemi'nin önemli sanatçılarındandır.

10 Kızı da evlenip gidince kadın yapayalnız kaldı.

11 Yaşamına, yaptığı iyi işlerle birçok güzellik katıyordu.

12 İnsanlara yaşama gücü veren içlerindeki hayallerdir.

13 Çocuklar yeniden kıskıs gülmeye başladılar.

14 Yaşamın anahtarı bence bu kitapta gizli.

15 Genç yaşta çalışmaya başladığı için kanburu çıktı.

16 Duydunuz mu çatırdayıp kırılıveren kalbin sesini?

17 Konya ovası, Türkiye’nin tahıl ambarıdır.

18 Güzel roman, güzel roman dediğin bu muydu senin?

19 PROF. Dr. Ahmet Yıldız, bugün konferans verecek.

20 Sorunların üstesinden ancak çok çalışarak gelebilirsin.

291
DİL BİLGİSİ

-9
ETKİNLİK

Aşağıdaki cümlelerde geçen birleşik sözcüklerin yazımının doğru olup olmadığını belirleyiniz. Yanlış ya-
zımların doğru biçimlerini yanlarında verilen kutucuğa yazınız.
Yazım Kuralları

1 Lütfen aracınızı buraya parketmeyiniz.

2 Düşüne bilmek ancak insana özgüdür.

3 Olanlardan sonra başsavcı olaya el koydu.

4 Lodos, bir güney batı rüzgârıdır.

5 Kafede ayak üstü sohbet edebildik.

6 Doruk’un sütdişleri dökülmeye başladı.

7 Bu sözleri not etmek gerekir diye düşündüm.

8 Çağ dışı davranışlarıyla herkesi üzdü.

9 Öğle üzeri güneş tekrar sıcak yüzünü gösterdi.

10 Bütün çocuklar beş taş oynamak için toplandı.

11 Odası her zamanki gibi darma dağınıktı.

12 Ayakaltında dolaşmayın diye kaç kez söyledim.

13 Çetenin elebaşları geçen gün yakalandı.

14 Sözlerin günümü yine zehir etti.

15 Düzeltmeler için basım evine uğramam gerekiyor.

16 Keçiboynuzu sağlığımız için çok faydalıdır.

17 Annem saçlarını bal köpüğü rengine boyatmış.

18 Olağanüstü güzel bir gün geçirdik Bodrum’da.

19 Bütün sanat sever insanlar sergiye gelmişti.

20 Hafta içi sizlerle yeniden görüşmek isterim.

292
DİL BİLGİSİ
-1 0
ETKİNLİK

Aşağıdaki sözcüklerin yazımının doğru olup olmadığını belirleyiniz. Yanlış yazımların doğru biçimle-
rini yan sütundaki boş kutucuğa yazınız.

Yazım Kuralları
1. bir çok 21. orijinal

2. herkes 22. faranjit

3. yanlış 23. bir ara

4. alt üst 24. var etmek

5. varoluşçuluk 25. pek çok

6. anadil 26. ardarda

7. hiçbir 27. makine

8. yanısıra 28. sürpriz

9. başvurmak 29. yağlıboya

10. karma karışık 30. çal çene

11. üstünkörü 31. alçakgönüllü

12. maydonoz 32. öz güven

13. olağanüstü 33. İki de bir

14. el oğlu 34. fildişi renk

15. peşi sıra 35. önsöz

16. dinazor 36. böbrektaşı

17. git gide 37. bir az

18. oyunbozan 38. akıldışı

19. ana fikir 39. öz geçmiş

20. el âlem 40. baş yapıt

293
DİL BİLGİSİ

-1 1
ETKİNLİK

Aşağıdaki cümlelerde geçen “de” ve “ki”lerin yazımının doğru olup olmadığını belirleyiniz. Yazımı doğ-
ru olan cümlelerin sonuna “D” yanlış olanların ise “Y” yazınız.
Yazım Kuralları

1. Bu yazarda konularını gerçek yaşamdan almış.

2. Yanlışları doğru gibi göstermek te bir işe yaramaz.

3. Duydumki unutmuşsun gözlerimin rengini.

4. Çok çalış ki bu zorlu sınavı başarasın.

5. Sen ki beni iyi tanırsın, böyle konuşma lütfen.

6. Bu yaşamda mutluluğu yakalayabilmelisin.

7. Evde ki işlere yeteri kadar zaman ayıramıyorum.

8. Şehir de yok oldu denizin durgunluğu da.

9. Final maçı saat 23.00'da başlayacak.

10. Kültür yozlaşması Batı’nında sorunu hâlinde.

11. Siz madem ki orada değilsiniz, ben de oraya gitmem.

12. Baktım ki bu böyle olmayacak, onunla konuştum.

13. Kitapta zamir konusuyla ilgili sorular da olacaktı.

14. Gözlerin de insanı aşağılayan bir bakış vardı.

15. Akşamki yemeğe bende katılmayı düşünüyorum.

16. Güreşçilerimiz bu yıl da altın madalya aldılar.

17. Sahneye çıkarsa illa ki bir şeyler söyleyecek.

18. Bizim ki boşboğazlıktan başka bir şey değildi.

19. Geçen yılki sınav soruları çok kolaymış.

20. Benim içinde sorun halledilmiş değil.

294
DİL BİLGİSİ
-1 2
ETKİNLİK

Aşağıdaki parçada yazımı yanlış olan sözcüklerin altını çiziniz.

Yazım Kuralları
ÇİÇEK VE SU

Günün birinde bir çiçekle su karşılaşır ve arkadaş olur. Bu durum ilk önceleri arkadaşlık olarak

devam eder. Gel zaman git zaman çiçek o kadar mutlu olurki mutluluktan içi içine sığmaz.

Çiçek anlarki suya aşıkolmuştur. İlk kez aşık olan çiçek, suyun hatrına etrafa güzel kokular

saçar. Öyle zaman gelir ki su da için de çiçeğe karşı birşeyler hissetmeye başlar. Çiçeğe

aşık olduğunu zan eden su, ilk defa aşık oluyordur. Günler ve aylar bir birini kovalar ve çiçek,

“Acaba su beni seviyormu?” diye düşünmeye başlar. Çünkü su pek ilgilenmez çiçekle. Halbu

ki çiçek alışkın değildir böyle bir sevgiye.

Çiçek dayanamaz ve suya “Seni seviyorum.” der. Su “Bende seni seviyorum.” diye karşılık

verir. Aradan zaman geçer ve çiçek yine suya “Seni seviyorum.” der. Su sabırla “Ben de…”

der. Çiçek sabırlıdır; bekler, bekler, bekler. Çiçek koku saçamaz hâle gelir. Son bir kez suya

“Seni seviyorum.” der. Suda ona “Söyledim ya ben de seni seviyorum.” der.

Gün gelir çiçek hastalanıp yataklara düşer. Çiçeğin artık rengi solmuş, yüzü sararmıştır. Su da

çiçeğin başında bekler ona yardımcı olmak için. Çiçeğin öleceği bellidir ve son kez zorlukla

başını döndürerek suya der ki: “Seni ben gerçekten seviyorum.” Su, çok hüzünlenir. Bu du-

rum karşısında son çare olarak çiçeği kontrol ettirmek amacıyla doktor çağırır. Muayeneden

sonra doktor şöyle der: “Hastanın durumu ümitsiz, artık elimizden birşey gelmez.” Su, sevgi-

lisinin ölümüne sebep olan hastalığı merakeder ve doktora sorar.

Doktor, yukardan aşağıya bir bakar ve derki: “Çiçeğin bir hastalığı yok dostum, bu çiçek sa-

dece susuz kalmış, ölümü onun için.” Su anlarki sevgiliye sadece, “Seni seviyorum.” demek

yetmez.

295
4. (I) Herşey güzel gidiyor, kent halkı onlara ilgi gösteriyordu.
DİL BİLGİSİ

3 ŞİMDİ TEST ZAMANI (II) Ama bir sorun vardı: Kadınlı erkekli bir gurup artık kendi-
lerinin olacak bir bina istiyorlardı. (III) O güne kadar toplan-
tılarını kâh bir avukatın bürosunda kâh bir iş adamının ofi-
1. I. Antik çağın efsanelerine de yer verdik. sinde yapmışlardı. (IV) Üye sayısı arttıkça küçük mekânlara
Yazım Kuralları

II. Bu yıl Ramazan bayramında tatile gideceğiz. sığmak, çalışmaları gerçekleştirmek zorlaşıyordu. (V) Şans-
III. Nedense Almanca'ya bir türlü sıcak bakamadım. larına kentin mülkî amiri sanat sever bir adamdı.

IV. Yazı diliyle konuşma dili arasında fark ortadan kalktı. Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerin hangilerinde
V. Şimdiye kadar görülmiyen ilginç bir olaydı bu. yazım yanlışı yapılmamıştır?

Numaralandırılmış cümlelerin hangisinde yazım yanlışı


A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV.
yoktur?
D) I. ve V. E) II. ve IV.
A) I . B) II. C) III. D) IV. E) V.

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur? 5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur?

A) Neredeyse oniki yıldır bu semtte yaşıyorum. A) Derbi maçına onüç gün kaldı arkadaşlar.
B) Kitabın 2’inci baskısında yazım yanlışları düzeltilmiş. B) Türkiye, Batı'dan gelen soğuk havanın etkisinde.
C) Kararlar 22 mayıstan önce yürürlüğe girmeyecek.
C) 24 Haziran pazar günü son sınavda bitecek.
D) İshak Paşa Sarayı’nın Batısında Doğubeyazıt vardır.
D) Benim içinde meyva en sağlıklı beslenme şekli.
E) Son günlerde Doğu Karadeniz’de sel tehlikesi oluştu.
E) Bu kadar önyargılı olduğunu bilmiyordum.

6. “(I) Gerçekte her büyük sanatçı bir dil işçisi olarak görür
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır? kendini. (II) Varolanla, kendine sunulmuş olanla yetinmez.
(III) Her zaman bir yenilik arayışı içindedir. (IV) Bunun içinde
A) Üç aydır Taksim meydanındaki markette çalışıyor.
dilin günlük akışının dışına çıkar. (V) Bir yandan da kullanı-
B) Bu yılki kürek yarışları Van Gölü’nde yapılacak. lagelen sözcüklerin kabuğunu kırmaya, onlara yeni anlam-
C) THY’nin erken rezervasyonları başlamış. lar yüklemeye çalışır.”
D) Günde 500 gr ekmek yemesine izin var.
Numaralandırılmış cümlelerin hangi ikisinde yazım yan-
E) Anadolu’nun bereketli topraklarında yaşıyoruz. lışı yapılmıştır?

A) I. ve II. B) II. ve IV. C) III. ve V.


D) I. ve V. E) IV. ve V.

296
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur? 10. (I) Denilebilir ki geçmiş zaman, kişinin eylemlerinin ve ahla-

DİL BİLGİSİ
kının aynasıdır. (II) Şimdiki zaman, bir sınav alanı; gelecek
A) Ondaki değişikliğin nedenini sende er geç öğrenecek-
zaman, herkesin en büyük merakıdır. (III) Biz sustukdan
sin.
sonra o söyleyecektir. (IV) Bizi, gelecek kuşaklar onun de-
B) Kaleiçi’ndeki içiçe geçmiş evler herkesin ilgisini çekiyor- ğerlendirmesiyle tanıyacaktır. (V) Çocuklarımıza da bizi o

Yazım Kuralları
du. anlatacaktır.

C) Burada, Güneş almayan bir evi kimse beğenmiyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde ya-
zım yanlışı yapılmıştır?
D) Geçmişin hatalarını fark etmek de bir hata mıydı bil-
mem. A) I B) II C) III D) IV E) V

E) Kadın, 7’inci katta ustaların çalıştığını söyledi.

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı yoktur?


A) Kitapçıdan sıradan romanlar almaya mı niyetlisin?
8. Tıraş olmuş, kahvaltıyı hazırlamış. Önünde bomboş bir gün
I II B) Geleceği günü söylemedi, her hangi bir gün gelebilir-
vardı. Bütün bu alışkanlıklar şimdi birdenbire anlamını kayıp miş.
III IV C) Sırtında ki gömleği gün boyu çalışmaktan ter içindeydi.
etti. Vücuduna uymayan rahatsız bir elbise giymiş, tedirgin-
V D) Ağlamaya başlıyan çocuğu susturamadılar.
lik içindeydi.
E) Aslılar’da bu manavdan alışveriş yapıyorlarmış.
Altı çizili sözcüklerin hangisinde bir yazım yanlışı yapıl-
mıştır?

A) I . B) II. C) III. D) IV. E) V.

12. (I) Yazları tüm aile İstanbul’a dedelerini ziyarete gider. (II)
Torun, dedesinin dizinden inmek bilmez. (III) Küçük çocuk-
9. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisinin yazımı yan-
lıştır? la yaşlı adam elele gezintilere çıkarlar. (IV) Dede, zamanın
önemli düşünce ve politika adamlarından birisidir. (V) Baba,
A) Gelişmeleri hızla benimseyen bir kimliğe sahip.
ünlü bir doktor; anne ise Balkan Savaşı’ndan önce bile çar-
B) Yemiyenin malını yerler, cümlesini iyi düşün.
şaf, peçe kullanmayan modern bir Türk kızıdır.
C) Kokusundan dolayı karnabahar yemeğine alışamadım.
D) Ne söylemek istiyorsak, lütfen açıkça söyleyelim. Numaralandırılmış cümlelerden hangisinde bir yazım

E) Aşçıbaşı birbirinden nefis yemekler yapıyordu. yanlışı vardır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

297
4. Şairim diye ortaya atılmak bir yüreklilikdir. Kimileri bu işi kırk
DİL BİLGİSİ

4 ŞİMDİ TEST ZAMANI yıl sürdürür kimileri de gizli defterler de saklar. Şiir yazmak
gençlik yıllarının vaz geçilmez uğraşıdır. Saygı duyulmalı bu
yürekliliğe, öte yandan bir az da acımalı bu yürekliliği gös-
terenlere. Hele böylelerinin çiziktirdiği şiirle ilgisi olmayan
1. I. Ne yazık ki bu yıl oğlu mu tatile gönderemeyeceğim.
sözlere…
Yazım Kuralları

II. Son günlerde aramızda sıcak mı sıcak bir ilişki vardı.


Bu parçada kaç tane yazım yanlışı yapılmıştır?
III. Niçin bunların doğru olduğunu söyle miyorsun?
A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6
IV. Kendisine seslenildi mi o, uçarak yanımıza gelirdi.
V. Yine mi geç kaldın sen, diye bağırmaya başladı.

Numaralandırılmış cümlelerin hangi ikisinde “mi”yle ilgi-


li yazım yanlışı vardır?

A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve IV.


5. Aşağıdaki dizelerin hangisinde yazım yanlışı yapılmış-
D) IV. ve V. E) I. ve V.
tır?

A) Baştan başa sevdayım


Baştan başa acı, hüzün…

B) Birer birer geçti gözümün önünden


Kuş misali anılar.
2. (I) Dakar’dan 80 km. uzaklıkta ‘Kayar’ adında ufak bir balık-
çı köyü vardır. (II) "Pirog" denen renk renk balıkçı tekneleri C) Yıllardır hasretim köyüme
sabah karanlığında buradan denize açılır. (III) Atlantik kıyı- Ekmek kokan sabahlarına.
larında korkunç dalgalar vardır. (IV) Denizin ortasında yeşil,
D) Daldan dala atlardı sevdiğim
kırmızı, sarı, turuncu piroglar birbirine karışır. (V) Uzaktan
bakılınca tekneler, eski dokuma tezgâhlarındaki mekiklere Benimle utangaç konuşmalarında.

benzer. E) En eski yalnızlığımdır aşk

Numaralandırılmış cümlelerin hangisinde bir yazım Git gide büyüyen karanlıklarda.


yanlışı yapılmıştır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı yok-


tur?
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır?
A) Sonunda bütün kötü alışkanlıklarını terketmiş.
A) Pencere, deniz kıyısındaki büyük parka bakıyordu.
B) Durumun böyle sonuçlanacağını farketmiştim.
B) Genç adam, herkes tarafından tanınan bir sanatçı.
C) Bu şehrin sorunlarını valiye bir bir arzetmiştik.
C) Kendine saygını yitirmene neden olacak hiç bir şey yapma.
D) Komutan, erlere böyle davranmalarını emretti.
D) Güçlüler her zaman ayakta kalmayı başarabiliyor.
E) Öyle çalıştı ki kazandığı her şeyi haketti.
E) Zaman geçecek, bizler sonsuzluğa karışacağız.

298
7. I. Ankara’da Dökümantasyon Merkezi’nde çalışıyorum. 10. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerden hangisinin

DİL BİLGİSİ
II. Uçağımız 19.45'de hareket edecek. yazımı yanlıştır?

III. Sen de kalan kitabımı ne zaman getireceksin? A) TDK’nin yeni “Yazım Kılavuzu” yayımlandı.
IV. Dayım’lar bu yazı bizim yazlıkta geçirecekler. B) Asyalıların yaşam biçimlerini inceliyor.
V. Çocuklar bahçede uslu uslu oynuyorlardı. C) Burada Urfa kebabını çok güzel yapıyorlar.

Yazım Kuralları
Numaralandırılmış cümlelerin hangisinde yazım yanlışı D) İlişkimizde pek çok şey zedelendi.
yoktur? E) Onunla herşey oldukça dingindir.
A) I B) II C) III D) IV E) V

11. (I) Yaşar Kemal’in ilk öykülerinde ustalık söz konusudur.


(II) Doğayla köy insanı arasındaki görünmez ilişkiyi anlatan
öykülerinde, kimi zaman konunun çarpıcılığı, kimi zaman
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı var- olayın ardında ki iz düşümleri yansır. (III) "Beyaz Pantolon",
dır? "Bebek" gibi çocuksu duyarlıklarla yüklü güzel öyküleri,
edebiyatımızda birer dönemeci oluşturur. (IV) Y. Kemal, ara
A) Ihlamur soğuk algınlığına bire birdir ama ben ıhlamuru verdiği ve romanlarıyla uğraştığı dönemde hiç ürün verme-
sevmem. diği öykücülüğüne 1965’ten sonra dergiler de yeniden baş-
B) Yeni gelen yönetici için eskisinden besbeter, diyorlar. lamıştır. (V) Yazarın dili kullanmada, öykünün taşıyamaya-
cağı çoğaltmalara girdiği görülür.
C) Her söylenene başüstüne, deyip salondan ayrılmışsın.
D) Başkanlık için oylamada 138 ret, 142 kabul oyu çıkmış. Numaralandırılmış cümlelerin hangi ikisinde yazım yan-
lışı yapılmıştır?
E) Neden bazı hataları da kendinde aramıyorsun sen?
A) I. ve II. B) II. ve III. C) III. ve IV.
D) II. ve IV. E) IV. ve V.

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kısaltmaların yazımı


ile ilgili bir yanlışlık vardır? 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özel adlarla ilgili bir
yazım yanlışı yapılmıştır?
A) Bu yıl mercimek TMO’nun elinde kaldı.
B) Kardeşim DTCF’yi geçen yıl kazandı. A) Kitapçıdan "Vatan Yahut Silistre"yi satın aldım.

C) DPT’nın çalışmaları hakkında bilgi al. B) Tarihe ilgi duyanlar Kapadokya’ya mutlaka gitmeli.

D) MEB’in öğretmen alımları başladı. C) “Anlatı Ormanlarında Atlı Gezi” adlı yapıtı okuyorum.

E) TCDD’nin İstanbul-İzmir seferleri aksadı. D) İrlanda’da Katolikler ile Protestanlar nihayet anlaştı.
E) Bu yaşa kadar geldik de Karadeniz’e gidemedik.

299
YAZIM KURALLARI CEVAP ANAHTARI
DİL BİLGİSİ

ETKİNLİK - 7
1. Türkçenin 2. teyzemin 3. Anneler Günü 4.Orhan Pamuk’un “Kar” 5. Galata Köprüsü’nde
6.Tekir 7. Milliyet gazetesi 8. Yükselme Dönemi’nde 9. Kayseri mantısı 10. güneşim
Yazım Kuralları

ETKİNLİK - 8
DOĞRU–YANLIŞ
1.Y 2.Y 3.Y 4.D 5.Y 6.Y 7.Y 8.Y 9.D 10.D 11.D 12.D 13.Y 14.D 15.Y
16.D 17.Y 18.D 19.Y 20.D

ETKİNLİK - 9
1. park etmeyiniz 2.düşünebilmek 3. (√) 4.güneybatı 5.ayaküstü 6.süt dişleri 7. (√) 8. (√)
9. öğleüzeri 10.beştaş 11.darmadağınık 12. (√) 13. (√) 14.zehretti 15.basımevine 16. (√)
17.balköpüğü 18. (√) 19.sanatsever 20. (√)

ETKİNLİK - 10
1. birçok 2. (√) 3. (√) 4. altüst 5. (√) 6. ana dil 7. (√) 8. yanı sıra 9. (√)
10. karmakarışık 11. (√) 12. maydanoz 13. (√) 14. eloğlu 15. (√) 16. dinozor 17. gitgide 18. (√)
19. (√) 20. (√) 21. (√) 22. farenjit 23. (√) 24. (√) 25. (√) 26. art arda 27. (√)
28. (√) 29. yağlı boya 30. çalçene 31. alçak gönüllü 32. (√) 33. ikide bir 34. (√) 35. ön söz
36. böbrek taşı 37. biraz 38. akıl dışı 39. (√) 40. başyapıt

ETKİNLİK - 11
DOĞRU–YANLIŞ
1.Y 2.Y 3.Y 4.D 5.D 6.D 7.Y 8.D 9.Y 10.Y 11.Y 12.D 13.D 14.Y 15.Y
16.D 17.Y 18.Y 19.D 20.Y

ETKİNLİK–121
olurki (olur ki), anlarki (anlar ki), aşıkolmuştur (aşık olmuştur), hatrına (hatırına), için de(içinde), birşeyler (bir şeyler), zan eden
(zanneden), bir birini (birbirini), seviyormu (seviyor mu), halbu ki (halbuki), bende (ben de), suda (su da), bir şey (bir şey), mera-
keder (merak eder), yukardan (yukarıdan), derki (der ki), anlarki (anlar ki)

ŞİMDİ TEST ZAMANI


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
Test–3 D E A C E B D D B C A C
Test–4 B A C C E D E A C E D A

300
4. Tarihlerin yazımında gün, ay ve yılı gösteren sayıları bir-

DİL BİLGİSİ
NOKTALAMA İŞARETLERİ birinden ayırmak için kullanılır.

19.05.2002, 4.IV.2012

Anlatılmak isteneni veya yazının iyi anlaşılmasını sağlamak, ko-

Noktalama İşaretleri
laylaştırmak ya da anlamı pekiştirmek amacıyla kullanılan nok-
talama işaretleri, konuşmadaki vurgu, ahenk ve duraklamalar ile
mimiklerin yerini tutar. Noktalama işaretlerinin bir başka önemli
görevi ise okumanın düzenli ve kolay olmasına yardımcı olmak-
tır. Tarihlerde ay adları yazıyla da yazılabilir. Bu durumda ay
adlarından önce ve sonra nokta kullanılmaz.

NOKTA ( . ) 1 Haziran 2009 tarihinde önemli bir projeye imza attı.

1. Tamamlanmış cümlelerin sonunda kullanılır. 5. Saat ve dakikayı gösteren sayıları birbirinden ayırmada
Ödevlerimi her gün düzenli olarak yaparım. kullanılır.

Her şey bıraktığı gibi yerli yerindeydi. Saat 14.00’te kalkacak treni son anda yakaladık.

Sınavın 10.30’da başlayacağını duymayan kalmadı.


2. Bazı kısaltmaların sonunda kullanılır.

Dr. (doktor), cad. (cadde), T. (Türkçe), bşk. (başkan)… 6. Tek başına cümle değeri taşıyan sözlerden sonra kulla-
nılır.

Tamam.
3. Sıra gösteren sayılardan sonra kullanılır.
Peki.
II. Mehmet, 3. bölüm, 4. Levent…
— Ne okuyorsun?

! — Gazete.

7. Sayılarda sondan itibaren her üç basamak arasında kul-


Sıra gösteren sayılardan sonra kullanılan nokta ya da “-(i)nci” lanılır.
aynı göreve sahiptir. O nedenle ikisi birlikte kullanılmamalıdır.
7.567.879, 397.000 …
21. yüzyılda yaşıyoruz.
8. Bir yazının bölümlerini gösteren sayı ya da harflerden
21’inci yüzyılda yaşıyoruz.
sonra kullanılır.

1. II. A. a.

! 9. Bibliyografik künyelerin sonunda kullanılır.

KAPLAN, Mehmet, Türk Edebiyatı Üzerine Araştırma-


Sıra sayılar art arda geldiklerinde virgülle ya da çizgiyle ayrı- lar 1, Dergâh Yayınları, İstanbul, 1999.
lan sayılardan yalnızca sonuncusuna nokta konulur:

2, 3 ve 7. maddeler 10. Matematik işlemlerinde çarpma işareti yerine kullanılır.


XII – XIV. yüzyıllar arası 12.5=60

301
7. Cümlede açıklayıcı özelliğe sahip ara söz ve ara cümle-
VİRGÜL (, )
DİL BİLGİSİ

nin başında ve sonunda kullanılır.

1. Art arda sıralanmış eş görevli sözcük ya da söz öbekle-


Kedisini, candan bir arkadaş gibi sevdiği kedisini, bı-
rinin arasında kullanılır.
rakıp gitmek istemiyordu. (ara söz)
Çalışkan öğrenci, iyi yurttaş, doğru insan olalım.
Noktalama İşaretleri

Mayısta havalar yeniden ısınmaya, geçen yıl havalar


Onun bu sessiz, çaresiz, yılgın hâli hepimizi üzdü. daha erken ısınmıştı, başladı. (ara cümle)

2. Sıralı cümleleri ayırmak için kullanılır. 8. Anlam karışıklığını önlemek için bir sözcüğün kendin-
den sonra gelen sözcükle anlam bakımından bağlantısı
Kimseyle çok konuşmaz, dükkândan çıkmazdı. olmadığını göstermek için kullanılır.

Yapılması gereken işleri sıraladım, işe koyuldum. İlkay’ın, arabasını park yerinden alması gerekir.

O, tarihin gelişimini etkiledi.

3. Uzun cümlelerde anlam gereği özellikle belirtilmek iste- Küçük, ağacın arkasına saklandı.
nen (genellikle özne) ögelerden sonra kullanılır.

Öğretmen, dersi işlerken konu başlıklarını ana hatla-


9. Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan sözcüklerin
rıyla verdikten sonra her konuyu örneklerle anlatmaya arasında kullanılır.
başladı.
"Akşam, yine akşam, yine akşam
Bir gazeteyi okuduktan sonra, okuduklarımıza yeni­den
göz atma ihtiyacı hissedebiliriz. Göllerde bu dem bir kamış olsam"

Tren kalkmak üzereyken annem beni bir daha, bir


4. Tırnak içinde olmayan aktarma cümlelerinden sonra daha kucakladı.
kullanılır.

Sizi doktorunuzla tanıştırayım, diyen hemşire yanımı-


10. Konuşma çizgisinden önce kullanılır.
za geldi.
Evden içeri girdi ve annesine,
Boş işlerle uğraşacak zamanım yok benim, diyor.
— Ben geldim, diye seslendi.
Kadın,
5. Hitap için seçilen sözcüklerinden sonra kullanılır.
— Bir daha seni burada görmeyeyim.
Sayın Seyirciler,

Canım Arkadaşım,
11. Bibliyografik künyelerde yazar, eser, basımevi vb. mad-
delerden sonra kullanılır.
6. Kendinden sonra gelen cümleyi anlamca yansıtan, pe-
kiştiren, özetleyen “hadi, tamam, evet, hayır, yok, peki, KÖPRÜLÜ, M. Fuat, Türk Dili ve Edebiyatı Hakkında
elbette” gibi sözcüklerden sonra kullanılır. Araştırmalar, İstanbul, 1934.

Evet, kırk seneden beri Türkçe yavaş yavaş Türkleşiyor.

Peki, şef gelene kadar size her şeyi bir daha anlatayım. 12. Ondalık sayılarda kesirleri belirtmek için kullanılır.

37,550 kg 450,30 TL

302
! 3. İkiden fazla eş değer ögeler arasında virgül bulunan

DİL BİLGİSİ
cümlelerde özneden sonra kullanılır.

Yeni usul şiirimiz; zevksiz, köksüz, acemice görünü-


yordu.
Metin içinde bağlaçlardan ( ve, ya da, ki, de, ama, çünkü,
oysaki…) önce de sonra da virgül kullanılmaz. Köşe yazıları; güncel, kısa, yoğun olmalıdır.

Noktalama İşaretleri

Ayak seslerimizi ve boşluğu dinliyorum.

Tatilden erken döndü çünkü yapacak işleri vardı.


İKİ NOKTA ( : )
Cümlede “-ınca/-ince” anlamında kullanılan “mı/mi”den
sonra virgül kullanılmaz. 1. Kendisinden sonra örnek verilecek cümlenin sonunda
kullanılır.
Buraya bir defa geldi mi buradan gitmek istemez in-
san. Bir kitabın ortaya çıkmasında pek çok kişinin emeği
vardır: yazar, prova uzmanları, dizgiciler, ciltçiler, kli-
Şart kipinden (-se/-sa) sonra virgül kullanılmaz. şeciler…

Havalar düzelirse pikniğe gidebiliriz. Sepette neler neler yoktu ki: kolyeler, boncuklar, toka-
lar…
Zarf-fiil ekiyle oluşturulmuş sözcüklerden sonra virgül
kullanılmaz.
2. Kendisinden sonra açıklama yapılacak cümlenin so-
Ağaçların çiçeklendiğini gördükçe sevinirdim. nunda kullanılır.

Şu sözümü unutmayın: Bilgisiz toplumlar, bilgili top-


lumların elinde oyuncak olmaya mahkûmdur.
NOKTALI VİRGÜL ( ; )
Şiire başlarken şunları sormalısın kendine: Bu yolda
yürüyecek misin, çabalarını sürdürecek misin?
1. Cümle içinde virgülle ayrılmış tür ve grupları ayırmak
için kullanılır.

Evcil hayvanlar kendi içinde tavuk, horoz, kaz gibi !


kümes hayvanları; inek, öküz, manda gibi büyük baş
hayvanlar olarak da adlandırılmaktadır.
İki noktadan sonra gelen bölümde “örnekler” sıralanı-
Edirne, Tekirdağ, Kırklareli Trakya’da; Çanakkale, yorsa küçük harfle başlar.
Bursa, Kocaeli Anadolu yakasında bulunmaktadır.
Bu topraklarda neler yetişir neler: buğday, arpa, mısır,
ayçiçeği…

2. Ögeleri arasına virgül konmuş sıralı cümlelerin ayrımın-


da kullanılır.
İki noktadan sonra gelen bölüm "cümle" niteliğindeyse
Keser döner, sap döner; gün gelir, hesap döner. büyük harfle başlar.

Orada tavuklar, civcivler yetişecek; ağaçlar dikilecek, Bu topraklarda şu meyveler yetişir: Buğday, arpa, mı-
güller açacak. sır, ayçiçeği.

Dikkat: Noktalı virgülden sonra gelen sözcük büyük harfle Dedemin öğüdünü unutma: Her zaman çok çalış, en
başlamaz. iyi sen ol.

303
3. Karşılıklı konuşmalarda konuşan kişiyi belirten sözler- 3. Kaba sayıldığı için ya da açıklanmak istenmeyen söz-
DİL BİLGİSİ

den sonra konur. cük veya bölümleri göstermek için kullanılır.


Bilge Kağan: Üstten gök çökmedikçe Argoda kullanılan … sözü günlük konuşmada pek
alttan yer delinmedikçe yaygın değildir.
ülkenizi, törenizi kim bozabilir sizin? Televizyon kanalı, konuğun kullandığı … sözü yüzün-
Noktalama İşaretleri

den ceza almış.


Koro: Göğe erer başımız
başınla senin.
4. Alıntılarda başta, ortada ya da sonda yer verilmeyen
söz ve bölümlerin yerine yay ayraç içinde kullanılır.
4. Edebi metinlerde konuşma çizgisinden önce kullanılır.
Bir başka deyişle, “Şiir bir nağmedir. (…) Bu nağmeyi
Dudak büktü: ifade etmek için ölçü ve dil ancak ve ancak bir araçtır.”
– Lüzumsuz olur! (…) Şimdi size genç bir şair takdim edeceğim. (…)
– Neden? Bir mektep çocuğu. (…) Bakın o mektep çocuğu ne
okuyor? (…)
Ayakkabılarının ucuna basarak:
– Bilmem, sormayın.
5. Ünlemlerde anlamı pekiştirmek için kullanılır.

5. İnternette genel ağ adreslerinde kullanılır. Çağdaş değil, bir mekân yazarı işte, o kadar!..

http://tdk.org.tr Ah onun da omuzlarını örtecek bir kürklü paltosu ol-


saydı!..

6. Matematikte bölme işareti olarak kullanılır.


6. Karşılıklı konuşmalarda susmayı, eksik bırakılan cevap-
56:8=7, 10:2=50 ları göstermede kullanılır.

– Ne gördünüz canım?
– Piyer Loti’nin göremediği bir şeyi! Hiçbir Avrupalının
ÜÇ NOKTA ( … ) tanımadığı bir sırrı…
–…
1. Herhangi bir nedenle tamamlanmamış, eksik bırakılmış
cümlelerin sonunda kullanılır. – Evet, ben sizin gizli mabedinizi gördüm.


Bana teşekkür edeceğiniz yerde…

Her şey güzeldi, mutluydular oysa genç kız…

İçimde müthiş bir garipseme… Tren gittikçe hızlanı-


SORU İŞARETİ (?)
yor. Sonra dağlar, Toros dağları… Ovalar, ovalarda
pamuk tarlaları… O kadar güzeldi ki…
1. Soru anlamı taşıyan cümle ya da sözcüklerin sonunda
kullanılır.
2. Bazı örnekler verildikten sonra, daha başka örneklerin
Bu önerinizi kabul eder mi, ne dersiniz?
de bulunabileceğini göstermek için benzerleri anlamına
gelecek şekilde cümle sonunda kullanılır. Aynı işi yapmanın avantajları nelerdir?

Dünyada turizm açısından çok önemli şehirler vardır: Kasadaki görevli, faturayı doldurmak için sordu:
İstanbul, Roma, Kahire, Paris…
— Adınız?
O köy sanki cennetten bir köşeydi: rengârenk çiçekler,
değişik türlerde kuşlar, dağlardan gelen kekik kokula-
rı…
304
! 2. Seslenme, hitap ve uyarı cümlelerinden sonra kullanılır.

DİL BİLGİSİ
Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri!
Sorumluluğunu taşıyacağın düşüncenin insanı ol!
Bazı cümlelerde soru sözcüğü bulunsa bile soru anlamı
taşımıyorsa cümlenin sonunda soru işareti kullanılmaz.

Noktalama İşaretleri
3. Küçümseme, alay, şaşma anlamıyla sözcüklerin ya da
Nasıl oldu anlamadım, elimden düşüverdi.
cümlelerin sonunda ayraç (parantez) içinde kullanılır.
İnsanlara karşı neden duyarsız, bunu bir türlü çöze-
Sergide muhteşem (!) tablolar vardı.
medim.
Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.

2. Kesin olmayan, bilinmeyen, kuşku duyulan yıl, yer gibi


durumlar için kullanılır.

Yunus Emre (1241? – 1321?) insanı sevmeyi öğretti !


bize. (Doğum ve ölüm yılı kesin değil.)

Ahmet Yesevi (? – 1166) tekke edebiyatının ilk şairidir. Ünlem işareti, seslenme ve hitap sözcüklerinden he-
(Doğum yılı kesin olarak bilinmiyor.) men sonra kullanılabileceği gibi cümlenin sonunda da
kullanılabilir.
17. yüzyılda (?) yaşayan bu şair, dili çok yalın kullan-
mış. (Doğum yılı kesin olarak bilinmiyor.) Oh! Nihayet sınavlar bitti.

Şu ana kadar 13 (?) kitap yazmış. (Kuşku duyulan bil- Oh, nihayet sınavlar bitti!
gi.)

! KISA ÇİZGİ ( - )

1. Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna ko-


nulur.
Anlamca birbirini tamamlayan soru cümleleri virgülle
ayrılır ve soru işareti en sonda kullanılır. Sonra bir de ilkbahar günü Ardahan’da yayla yolu-
na düştüm. Çiğdem çiçekti yayla yolu. Yayla yolu yâr
Annemi gidip ben mi alayım, yoksa sen mi getirirsin?
yolu. Bulutlar inmişti üstüne; uçuk pembe, açık ye-
şil, acı sarı. Yalanım yok bulut sandımdı ben. Çiçek
“mı/mi” soru edatı “-ınca/-ince” anlamında kullanıldığında
savranı olduğunu anlayınca sevincimden deli olacak-
cümle sonunda soru işareti kullanılmaz.
tım. Toroslarda da çıktı karşıma yayla yolu. Önde gi-
Annem masal anlatmaya başladı mı kendimizi masa- den ağ mayada Yürük kızı…
lın içinde hissederdik.
...........................…………………………………....ba-
şöğretmen
ÜNLEM (!) ……………………………………………………başöğ-
retmen
1. Sevinme, öfke, şaşkınlık, beğeni gibi çeşitli duygular
anlatan cümlelerin sonunda kullanılır.
Ne mutlu Türk’üm diyene! …………………..……………………………………..il-
Of, nerde kaldı bu çocuk! kolkul
Bu ne şirin bir bebek böyle! ………………..……………………………………...ilko-
kul
305
! 8. Fiil kök ve gövdelerini göstermek için (mastar ekinin ye-
DİL BİLGİSİ

rine) kullanılır.

al-, ver-, oku-, yazdır-…

Özel isim satır sonunda kalır ve ona ait çekim eki diğer 9. Heceleri göstermek için kullanılır.
Noktalama İşaretleri

satıra geçerse özel isimlerden sonra kesme işareti ko-


nulur kısa çizgi konulmaz. a-raş-tır-ma, ya-zar-lık…

…………………………………………………Ankara’
10. Matematikte çıkarma işareti olarak kullanılır.
ya
50 - 20=30

2. Ara söz ve ara cümleleri ayırmak için bunların başında


ve sonunda kullanılır.
UZUN ÇİZGİ ( — )
Yıldızlar -o parlak noktalar- aydınlatıyordu bu kör ka-
ranlığı. (ara söz)
1. Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için
Bu çetin sınavı -bütün kalbinle inan- kazanacaksın. kullanılır. Buna konuşma çizgisi de denir.
(ara cümle)
— Hoş bulduk amca, dedi. Sonra daha bir şeyler söy-
lemek için:
3. Bir olayın, durumun başlangıcını ve sonunu gösteren — Az şekerli yaptın değil mi, diye sordu.
tarihler, sözcükler arasında kullanılır. — Az şekerli kahveyi ihtiyarlar içer, dedi kahveci; deli-
Ankara-İstanbul uçak seferleri sis yüzünden iptal edil- kanlılar için orta şekerli münasip gördüm, öyle yap-
tım.
di.
— Sen öyle münasip gördükten sonra biz de öyle içe-
2012-2013 öğretim yılı hepimize hayırlı olsun.
riz, dedi çocuk.
09.30-10.30 arasında sınavda olacağım.

2. Tiyatro eserlerinde konuşanların adından sonra konur.
4. İki adın, etkenin ortaklığını göstermek için kullanılır.
KRALİÇE — Hamlet, babanı çok gücendirdin.
Türkçe, Ural-Altay dil ailesine üyedir.
HAMLET — Anne, babamı çok gücendirdiniz.
Parçadaki amaç-sonuç ilişkili cümleleri belirliyoruz.
KRALİÇE — Hadi, hadi, sen bana saçma cevaplar
veriyorsun.
5. Karşıtlıklar arasında kullanılır. HAMLET — Yok yok, siz beni insafsız bir dille

Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşmasını kaçırmak is- sorguya çekiyorsunuz.

temiyorum.

Yine siyah-beyaz düşlere daldığımın resmidir. TIRNAK İŞARETİ (" ")


1. Başka bir kimseden ya da yazıdan doğrudan aktarılan
6. Dil bilgisinde kökleri ve ekleri ayırmak için kullanılır. sözler tırnak içine alınır.
Anne-miz, göz-ler-in, yaş-a-mak… Komutan, “Birazdan atlılar Çiftekoyaklar’ın başına va-
rıp beklerler.” dedi.

7. Dil bilgisinde eklerin başında kullanılır. “İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyor-
lar.
-ecek, -sız, -lar, -gil…

306
! Dolmabahçe Sarayı yapılıncaya kadar (1853) bütün

DİL BİLGİSİ
Osmanlı padişahları Topkapı Sarayı’nda oturmuşlar.

Dilimizde ad aktarması (mecazımürsel) sık rastlanan


Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, bir anlam olayıdır.
soru işareti, ünlem, vb.) tırnak içinde kalır.

Noktalama İşaretleri
İnsan ikrarından (sözünden), hayvan yularından tutu-
Babam, “Akıl yaşta değil baştadır.” der.
lur.
Çocuk, “Temizliğin faydaları nelerdir?” diye sordu.

2. Cümle içerisinde eser adları (roman, şiir, makale, dene- !


me, vb.) tırnak içine alınır.

İhsan Oktay Anar’ın “Puslu Kıtalar Atlas” adlı kitabı


Yay ayraç içinde bulunan özel isimler ve yargı bildiren
en sevdiğim kitaplardandır.
cümleler (ara cümle) büyük harfle başlar.
Yıllardır “Varlık” dergisini büyük bir zevkle okurum.
Geçen gün onu (Ömür’ü) kütüphanede çalışırken gör-
düm.
3. Özel olarak belirtilmek istenen sözler tırnak içine alınır.
Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekine-
Gözlerinden “yalan” söylediği hemen anlaşılıyordu.
rek yazıyorum.) geziyoruz.
Ahmet Rasim’in yazılarında “ciddi” ile “mizah” el ele
vermiştir. Hakkında açıklama yapılan söze ait ek, ayraçtan önce
yazılır.

Yunus Emre’nin (1240? – 1320) sehli mümteni (özlü)


TEK TIRNAK (' ') şiirleri vardır.

Beril’den (amcamın kızı) sorunu anlatmasını istedim.


Tırnak içinde verilen ve yeniden tırnağa alınması gereken bir
sözü belirtmek için kullanılır. İmek fiilinin (ek fiil) geniş zamanı şahıs ekleriyle çekilir.

“Ben, dünyanın hemen her köşesini ve bütün güzel memle-


ketlerini gördüm… Ama hep ‘Benim Türkiye’m bambaşka’ 2. Tiyatro eserlerinde ve senaryolarda konuşanın hareket-

dedim içimden.” lerini, durumunu açıklamak ve göstermek için kullanılır.

Yazar – (Sevinmiş, seslenir) Şans diye buna derler, Üs-


tadım! Sofaya gelin, sofaya!

YAY AYRAÇ (PARANTEZ) ( ) Konuk – (Odadan çıkar.) Ne var, ne oldu?


1. Cümle kuruluşuyla ilgili olmayıp cümlenin ya da için-
3. Alıntılarda yazarı ve eseri göstermek için kullanılır:
deki sözcüğün anlamını açıklayıcı özellikte olan sözler
“Dil ögesini temele oturtmayan hiçbir şiir tanımı doğru
için kullanılır.
olmaz.”
Necdet Evliyagil (yeni şiirin boy attığı bir dönemde ye- (Cemal Süraya, Şekerim Annabell Lee)
tişmiş olmasına karşın) o eski şiir biçimiyle okuyor.

Türk edebiyatına çok güzel hikâyeler kazandıran “yuyga erkli topulyalı ucuz ermiş
Ömer Seyfettin (28.2.1884) Gönen’de doğmuştur. yinçge erkli üzgeli ucuz ermiş”
(Orhun Anıtları)
307
4. Yabancı kelimelerin okunuşunu göstermek için kullanılır.
!
DİL BİLGİSİ

Shakespeare (Şekspir), Moliere (Molyer), Nice (Nis)…

5. Bir söze alay, kinaye ya da küçümseme anlamı kazan- Özel adlar için yay ayraç içinde açıklama yapıldığında
dırmak için kullanılan ünlem işareti ayraç içine alınır. kesme işareti yay ayraçtan önce kullanılır.
Noktalama İşaretleri

Bilirsin, kardeşim kuzu (!) gibi sessiz sakin bir çocuktur.


Yakup Kadri'nin (Karaosmanoğlu) eserlerinde toplumun de-
ğişim süreçleri vardır.
6. Bir bilginin şüpheyle karşılandığını ya da kesin olma-
dığını göstermek için kullanılan soru işareti ayraç içine Kurum, kuruluş, kurul ve iş yeri adlarına gelen ekler
alınır. kesme işaretiyle ayrılmaz.
Ankara'dan İstanbul’a 1,5 (!) saatte gitmiş. Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşmeler başladı.
Türk Dil Kurumuna iş için başvurdu.

7. Bir yazının maddelerini gösteren sayı ve harflerden Mavi Köşe Bakkaliyesinde aradığın her şeyi bulursun.
sonra kapama ayracı konur. Palme Yayıncılıkın eserleri büyük bir özenle hazırlanır.
I) 1) A) a) Kurtuluş Lisesinde görev yapıyor.

II) 2) B) b)
Başbakanlık, Rektörlük gibi sözlere ünlüyle başlayan
bir ek geldiğinde Başbakanlığıa, Rektörlüğe vb. biçim-
KESME İŞARETİ ( ' ) lerde yazılır.

1. Özel adlara gelen çekim eklerini ayırmada kullanılır. Ek getirildiğinde Avrupa Birliği kesme işareti ile kullanı-
lır.
İstanbul’a gittiğimde Hasan’la da uzun uzadıya ko-
nuştum. Avrupa Birliği’ne üye ülkeler toplandı.
Pamukkale, Denizli’ye bambaşka bir güzellik katıyor.
Sonunda 3. teklik kişi iyelik eki alan özel ada bu ek dı-
Bizim Sütlaç’ın (köpeğin) söylenen sözleri anladığını
şında başka bir iyelik eki getirildiğinde kesme işareti
sanıyorum.
konmaz.
Boğaz’ın güzelliği karşısında büyülenmiş gibiydim.
Boğaz Köprümüzün güzelliği
Gerçekten Van Gölü’nde “canavar” var mı?
Amik Ovamızın bitki örtüsü

! 2. Akım, çağ ve dönem adlarından sonra gelen ekler kes-


me işaretiyle ayrılır.

Antik Çağ’ın değerlerini günümüzde de görmek müm-


Özel adlara gelen yapım ekleri ve çoğul eki ile bunlardan kün.
sonra gelen diğer ekler kesme işareti ile ayrılmaz.
Yükselme Dönemi’ndeki gelişmeleri inceliyorum.
Ankaralı ve İstanbullu dostlarımızla yarın İzmir'e gideceğiz.
Roman, hikâye gibi türler Tanzimat Dönemi’yle birlikte
Ziya Gökalp, Türklük ve Türkçülük tarihinin en büyük düşü-
edebiyatımıza girmiştir.
nürlerindendir.

Jack (Cek), Türkçenin özelliklerini öğrenirken hiç zorlanma-


dığını söyledi. 3. Kısaltmalara gelen ekleri ayırmada kullanılır.

Aliler hafta sonu pikniğe gitmeye karar verdi. TBMM’nin, TDK’nin, TV’ye…

Bu ülkenin Mustafa Kemalleri tükenmez. Altının g’ı 86 TL’ye çıktı.

308
4. Rakamla yazılan sayılara gelen ekleri ayırmada kullanılır.
KÖŞELİ AYRAÇ [ ]

DİL BİLGİSİ
1965’te üniversiteye girdi. 1971’de üniversiteyi bitir-
dikten sonra 28 Kasım 1972’de öğretmenlik görevine Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda ayraç-
başladı.
tan önce köşeli ayraç kullanılır.
5. Ekinden ayrı gösterilmek isten harf ya da sözcükten

Noktalama İşaretleri
Halikarnas Balıkçısı [Cevat Şakir Kabaağaçlı (1886-
sonra kullanılır.
1973) ] en güzel eserlerini Bodrum’da yazmıştır.
p’den sonra gelen –da eki, ünsüz benzeşmesi etkisiy-
le –ta’ya döner.
Masa’da iki ünlü harf var.
DÜZELTME İŞARETİ (^)
6. Şiirde seslerin ölçü dolayısıyla düştüğünü göstermek
için kullanılır. 1. Arapça ve Farsça kökenli sözcüklerde “k”, “g” ünsüzle-

İl yanmazdan ben yanarım derdine


rinin ince okunduğunu belirtmek için bu ünsüzlerden
Engel aramızı açtı n’eyleyim sonra gelen “a”, “u” ünlüleri üzerine düzeltme işareti ko-
(Karacaoğlan) nur.

EĞİK ÇİZGİ (/ ) hikâye, kâğıt, mahkûm; dergâh, rüzgâr, yadigâr….

1. Yan yana yazılması gereken durumlarda mısraların ara-


sına konur. 2. Yazımları aynı, anlamları ve okunuşları ayrı olan bazı
yabancı sözcükleri ayırt etmek için kullanılır.
Sarı Zeybek şu dağlara yaslanır / Yağmur yağar silah-
ları ıslanır / Bir gün olur deli gönül uslanır / Yazık olsun hala (babanın kız kardeşi) hâlâ (henüz, daha)
telli doru şanına / Eğil bir bak mor cepkenin kanına. yar (uçurum, “yar-“ eylemi) yâr (sevgili)
alem (bayrak) âlem (dünya)
2. Bir yazıda sözcüğün her iki anlama da gelebileceğini
vurgulamak için kullanılır: aşık (ayak bileği kemiği) âşık (seven, tutkun olan)

Bir size seslenen ses. Neden/siz. (Neden siz? / Neden- varis (damar genişlemesi) vâris (mirasçı)
siz)

3. Nispet ekinin, belirtme durumu ve iyelik ekiyle karışma-


3. Adres yazarken apartman numarası ile daire numara
sını önlemek için kullanılır.
arasına ve semt ile şehir arasında kullanılır.
Türk askeri cesurdur (iyelik eki)
Altay Sokağı, No.: 21 / 6 Kurtuluş / ANKARA
Komutan, askeri yanına çağırdı (belirtme durum eki)
4. Tarihlerin yazımında gün, ay ve yılı gösteren sayıları bir-
birinden ayırmak için kullanılır. Askerî okullara yönelik yasa hazırlandı (nispet eki)

18 /11/1994, 15/X/2007
!

5. Dil bilgisinde eklerin farklı biçimlerini göstermek için


kullanılır.

-a / -e, -lık / lik, -madan / -meden Nispet i'si(î) eklendiği kelimeyi sıfat yapar.

6. Genel Ağ adreslerinde kullanılır. İslam dini, dinî bilgiler


isim sıfat
http: //tdk.gov.tr

7. Matematikte bölme işareti olarak kullanılır. Onların tarihi, tarihî yapılar


70/2=35 isim sıfat

309
DİL BİLGİSİ

L İK-13
ETKİN

Aşağıdaki cümlelerde noktalama işaretlerinin kullanımını doğru/yanlış (D–Y) olarak değerlendiriniz.

D Y
Noktalama İşaretleri

1. Çocuklara yalnızca sevgi gösterisinde bulunmayın, onları anlamaya da çalışın.

2. Kör ölür, badem gözlü olur; kel ölür, sırma saçlı olur.

3. Sabahattin Ali, (Değirmen) adlı eserinde naif bir aşk öyküsünü anlatır.

4. Oscar Wilde, “Yapılanı yeterli bulmamak bir insanın ileri gitmesinde ilk adımdır.” der.

5. Gelin, hiç olmazsa bir gün olsun, zamanla oyun oynamayı deneyelim.

6. Gençler en çok şu gibi sözcükleri kullanıyorlar: Kanka, sazan, atarlanmak.

7. Kutadgu Bilig (Mutluluk Veren Bilgi) 11. yüzyılda, Yusuf Has Hacip tarafından yazıldı.

8. Bu şiirleri (Ben de pek anlamıyorum ya.) gençlerin anlamasını beklemek yanlış.

9. Ego-Santirizm “ben-merkezcilik” ve empatik anlayış birbiriyle bağdaşmaz.

10. İri kafalı, iki dişi daima meydanda, burnu çökük, aksi bir köpekti Atılgan.

11. Soruda –de’nin yapım eki olarak kullanıldığı anlamdan rahatça çıkmakta.

12. 1940 / 1960 arası edebiyatımızda dönemin etkisiyle önemli değişiklikler oldu.

13. Tabağındaki balığı gördükçe yüreği ağzına geliyor; kendini sokağa atmak istiyordu.

14. Kopar sonbahar tellerinden / Derinden, derinden derinden / Biten yazla başlar keder musikisi

15. “Hey, buradayım işte!” diye seslenmeme rağmen bir türlü beni göremiyordu.

310
DİL BİLGİSİ Noktalama İşaretleri
-1 4
ETKİNLİK

Aşağıdaki cümlelerde kırmızı renkle belirtilen noktalama işaretlerinin görevini boş bırakılan yere yazınız.
1. Ahmet Cemil bahçeye indi, parmaklığın kapısını açtı, dışarı çıktı.

2. O tatlı deniz, o balonlar, o yelken, o güneşler içinde kumluk …

3. Silinir sözlüklerden sen hatıra geldikçe


Cılız sözler: usanmak, yorulmak, durmak gibi

4. Senaryoya, tiyatroya, masala, hayale bayılır insanlar; kendi önlerindeki gerçekleri görmezler hiç.

5. Hanımefendi, şimdiye dek yalan söyledi mi ki (?) bana da söylesin.

6. Bu romanı –1960'tan sonra yayamlanmadı– sahaflarda zor buldum.

7. Çağımızda “sevgi” ve “dostluk” kavramları gittikçe aşınıyor.

8. Doktor, Ayşe’nin hastalığının bulaşıcı olabileceğini söyledi.

9. Bir cümlede öznenin yaptığı işten etkilenen ögeye nesne (düz tümleç) denir.

10. Hayatımda bu kadar etkileyici (!) bir heykel görmemiştim.

311
DİL BİLGİSİ

-1 5
ETKİNLİK

Aşağıdaki cümlelerde harflerle belirtilen yerlere uygun noktalama işaretini kullanınız.


Noktalama İşaretleri

a
1. Adam ……
a
b b
— Git işine …… diye bağırıyordu.

c
2. Bu cümlede neden …… sonuç ilişkisi apaçık ortada.

d e f
3. Kimseyi anlamak istemeyenlere ……herkesten kaçanlara bak …… o gözleri dönenlere …… ağızları
g
köpürenlere ……

h ı i
4. Yunus …… “Ete kemiğe büründüm …… Yunus diye göründüm .… diyerek görüşünü dile getiriyor.

j k l
5. Ad, kavramların sözcüklere dönüşmüş biçimidir …… sıra, masa …… Ali, Ayşe ……

m n
6. En son Ömer Seyfettin’in …… Pembe İncili Kaftan …… adlı hikâyesini okumuştum.

o ö
7. Birkaç ay sonra …… galiba iki aydan fazla oluyor …… yeni bir sorun daha çıktı.

p
8. Bu üniteyi işlerken şu testlerden yararlanmanızı tavsiye ediyorum ……

r
9. Onunla ne zaman …… nerede buluşacağımıza henüz karar vermedik.

s ş
10. Çocuk …… —Yavaş yavaş kapıyı araladı. …… İçeride kimse var mı?

t u
11. Türkiye’nin her yeri cennetten bir köşedir …… Bodrum, Marmaris, Göcek ……

ü
10. Kediler, gürültüden irkilerek yerlerinden fırlamış …… otomobillerin altına gizlenmişti.

312
DİL BİLGİSİ Noktalama İşaretleri
-1 6
ETKİNLİK

Aşağıdaki cümlelerde yay ayraçla boş bırakılan yerlerde uygun noktalama işaretlerini kullanınız.

1 Tiyatro alanında üç büyük adam var ( ) Shakespeare, Brecht, Çehov ( )

2 Cümledeki diğer ögeleri bulmak için soruları asıl ögeye ( )yükleme( ) sormalıyız.

3 Göç öyküleri dinledim ( ) çınarlar kadar yaşlılardan pekmez yapmayı öğrendim.

4 Doğduğu yere ( )Urla’ya( ) büyük bir özlem duymasına rağmen gidemiyordu.

5 ( )Büyük ucuzluk ( ) yazan vitrinde beğendiği birkaç kazağı arkadaşına gösterdi.

6 Çinli Lao, “Çok bilenler ( ) konuşmaz ( ) çok konuşanlar ( ) bilmez.” demiştir.

7 Kendimizle ve korkularımızla o kadar doluyuz ki ( ) Hiçbir duyguyu, insanı göremiyoruz.

8 Dünyanın sonu mu olur ( ) bu olayın tahminimizden kötü sonuçlanması ( )

9 Ruhi ( ) çoğu zaman sazıyla gelir ( ) içli, dokunaklı ( ) sitemkâr türkülerini söylerdi.

10 Sahip olduğu ün havai fişek gibi birdenbire patlamış ( ) hiçbir zaman sönmemiştir.

11 Gürültüler ( ) düdük sesleri ( ) Gemideyiz artık ( ) Marsilya’dan ayrılıyoruz.

12 Geçen gün işten gelirken ( ) ile karşılaşmıştım, yeni bir eser üzerinde çalışıyordu.

13 Eserlerim kolay okunsun ( ) kolay anlaşılsın ( ) tekdüze ( ) tek sesli olmasın isterim.

14 ( )Ela gözlü benli dilber ( ) Sen d’olasın benim gibi ( ) der ozan, en yumuşak tınıyla.

15 Cenap Şahabettin, ( )Tiryaki Sözleri( )nden şöyle bahseder ( )

313
3. Aşağıdakilerin hangisinde bir noktalama yanlışı vardır?
DİL BİLGİSİ

5 ŞİMDİ TEST ZAMANI


A) Çekip gideceğiz oraya, pılımızı pırtımızı toplayıp çekile-
ceğiz; yenik ama mağrur aşklardan kaçacağız.
1. Aşağıdakilerin hangisinde virgül (,) diğerlerinden farklı
bir görevde kullanılmıştır? B) Oysa Ankara–İstanbul arası kaç saatti ki bunca zaman-
Noktalama İşaretleri

A) Kitapları, geçmişi barındıran defterleri, sessizce sobaya dır görüşemiyorduk o güzel dostla?
atıyordu.
C) Bu sabah, kadınların koşu yaptığı yoldan uzaklaşıp sin-
B) Gittikçe sıkıştırıldığını, zor durumda kaldığını hissedi-
capların tırmandığı ağaçların altına oturdum.
yordu.
C) Yaşlı adam fotoğraflara bakıp eşini, çocuklarını düşünü- D) — Divan şiirinde hangi nazım şekilleri vardı?
yordu. Öğrenci saymaya başladı :
D) Sanatçıların fikirlerine gem vurulamaz, sanatçılar engel- — Gazel, kaside, mesnevi…
lenemez.
E) Charlie Chaplin şaheseri Modern Zamanlar’ın son sah-
E) İhtiyarlar, gençler, çocuklar sıraya girip yemek bekliyor-
nesinde el ele tutuşup ilerledi iki topal kuş.
lardı.

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde noktalı virgülün (;) 5. Aşağıdakilerin hangisinde yay ayraç farklı bir amaçla
kullanımı yanlıştır? kullanılmıştır?
A) Göklerin ulaşılmaz olduğunu nakleder semavi dinlerin A) Divan edebiyatında atasözlerinden (mesel) birçok şair
hepsi; bütün çocukluğum, gençliğim göğe çıkma isteğiy- sıklıkla yararlanmıştır.
le geçti. B) Hasan Ali Toptaş bu eserinde (Sonsuzluğa Nokta) iç içe
B) Topal kuşlar birbirlerinin eksiklerini bilir ve birbirlerini sö- geçmiş yaşamlardan bahseder.
mürmezler; insanlar birbirlerinin eksiklerini, kusurlarını
ortaya çıkarmaktan keyif duyarlar. C) Bu sulh (barış) tüm dünyaya gönderilen bir mesajdı ama
kimse anlamadı bunu.
C) Bu yılki tatilimiz; neşeli, eğlenceli, hareketli geçti.
D) Kitapçılar bereketlenecek, sinemalar hareketlenecek, D) Sürrealist (gerçeküstücü) bir fırçanın birbirine girmiş de-
kafeler coşacak; kentimize, bölgemize üniversite açıla- senleridir Salvador Dali.
cağının haberini aldık.
E) Ülkemizin entelektüelleri (aydınları) Tanzimat’tan beri
E) Germen mitolojisinden Babil’in kadim anlatılarına değin Batı’yı anlamaya çalışıyor.
tüm yaratılış efsaneleri; başlangıçta yazının olmadığını
söyler.

3. “Aşağıda önce iki eşeğin tıkırtılı nal sesleri duyuldu ( ) sonra 6. Evimdeyim (I) Dışarıda yine soğuk bir kar (II) Her zamanki
bir toz bulutu yükseldi. Dönemeçten iki eşeğin üstünde iki gibi yalnızım (III) Önümde yanıtlanmayı bekleyen yüzlerce
köylü göründü ( ) bunlardan biri Karaköyüydü ( )
soru var (IV) Yarım bırakılmış dergiler, testler, ürkekçe ısırıl-
( ) Merhaba ( ) dedi.”
mış bir elma (V)
Bu parçada ayraçlarla belirtilen yerlere aşağıdakilerin
hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla kulla- Bu parçada numaralandırılmış yerlerden hangilerine üç
nılmalıdır? nokta (…) getirilmelidir?
A) (,) (,) (.) (-) (,) B) (;) (,) (.) (-) (!)
A) I ile II B) II ile III C) III ile IV
C) (,) (,) (.) (-) (!) D) (;) (,) (.) (-) (,)
D) II ile V E) IV ile V
E) (,) (,) (.) (-) (.)

314
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde noktalama yanlışı ya- 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde verilen bilgi ile ayraç

DİL BİLGİSİ
pılmıştır? içindeki açıklama uyuşmamaktadır?

A) Cümleyi bitiren başlıca noktalama işaretleri şunlardır: A) İçinde virgül olan sıralı cümleleri ayırmak için kullanılır.
Nokta, ünlem, soru işareti ve üç nokta. (Noktalı virgül)
B) Yirmi yaşında var mı bu oğlan gerçekten, dedi deneyimli B) Vurgulanmak istenen sözlerin başında ve sonunda kul-

Noktalama İşaretleri
doktor. lanılır. (Kısa çizgi)
C) Evliya Çelebi’nin Mısır’da (?) öldüğünü rivayet eden C) Seslenme ve duygu sözlerinden sonra kullanılabilir.
kaynaklar mevcut. (Ünlem işareti)
D) Hemen hepsi çaylarını alır, duvar dibine çömelir, evlerini D) Tırnak içine alınmamış konuşma cümlelerinden önce
anlatırlardı. kullanılır. (Uzun çizgi)
E) Nihat, Ekrem, Alev İstanbul’a gittiler, ben orayı gördü- E) Benzer örnek ve açıklamaların süreceğini göstermek
ğüm için gitmek istemedim! için kullanılır. (Üç nokta)

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde noktalı virgül (;) öteki-


lerden farklı bir işlevde kullanılmıştır?

8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı var- A) Hayat acıların, sevinçlerin toplamıdır; ne kadar yaşar-
dır? san yaşa duygusuz kalamazsın.
B) Sanat; yazma, okuma uğraşlarına sığdırılamayacak ka-
A) Yazı içinde açıklanmak istenmeyen adlar, sözcükler ye-
dar geniş kapsamlı bir süreçtir.
rine üç nokta konur.
C) Roman; şiir, hikâye türlerine dahi sabırla yaklaşamayan
B) Eş görevli sözcükleri ayırmak için virgül kullanılır.
kişilerin uğraşı olmamıştır.
C) Arkasından açıklama yapılacak cümlenin sonuna nok-
D) Karadeniz kıyılarında Trabzon; Rize, Artvin’in dinginliği-
talı virgül konur.
ne tezat hırçın ve uslanmazdır.
D) Bitmiş yargıların sonuna nokta konur.
E) Ahmet Haşim; Yahya Kemal, Nedim’de gördüğümüz
E) Sözde soru cümlelerinin sonuna soru işareti konur. İstanbul’u sadece doğadan seyreder.

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nokta (.) yanlış kulla- 12. Günün son ışıkları da başını alıp gitmek üzereyken bir tek,
nılmıştır? şair hazırlanır geceye ( ) Gece ( ) Şimdi sabaha dek sancılı
bir süreç sıralanır ( ) Sessizlik ( ) yalnızlık ( ) acıların somut-
A) Etrafımızdaki her şey, her yer kontrolsüz dönüp duru- lanışı ( )
yordu.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdaki seçenekler-
B) Bu anlaşmayla taraflar 31.12.2020’ye kadar vergi öde-
de yer alan noktalama işaretlerinden hangileri sırasıyla
meyecek.
getirilmelidir?
C) Kurtalan’a giden tren Ankara Garı’ndan 17.30’da hare-
ket etti. A) (:) (.) (:) (,) (,) (.)

D) Karşımızda bir sahil, sahilin karşısında villalar, köşkler. B) (.) (…) (;) (,) (,) (…)

E) At ölür, meydan kalır; yiğit ölür, şan kalır. C) (.) (.) (;) (,) (,) (…)
D) (:) (;) (:) (,) (,) (.)
E) (:) (…) (:) (,) (,) (…)

315
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde kesme işaretinin (‘)
DİL BİLGİSİ

6 ŞİMDİ TEST ZAMANI kullanımı yanlıştır?

A) Gazi Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra uzun süre


çalışmadım.

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir noktalama eksikli- B) İstanbullu gençlerin Samsun’a ulaşmasıyla yolculuk
Noktalama İşaretleri

ği vardır? sona erdi.


C) Türkiye’de binlerce insan her yıl sigara yüzünden haya-
A) Otomobiller, motosikletler, faytonlar yanımdan hızla ge-
tını kaybediyor.
çip gidiyor.
D) Orhan Kemal’le uzun yıllar cezaevinde birlikte kalmış,
B) Yürümeye devam ediyorum; sallanır, düşer gibiyim ıs-
ondan çok etkilenmiş.
sızlıklarda.
E) Çanakkale’de özellikle yaz aylarında bir Avusturalyalıya
C) Dünya dediğin yerde ateş yoktur, herkes ateşini içinden
rastlamak mümkün.
verir.
D) Peki, madem bana sormaya tenezzül etmiyorsun ben
de…
E) — Bakın hele, Osman’ın hakkını vermeyi unutmuşum
dedi.
5. Aşağıdakilerin hangisinde noktalama yanlışı vardır?

A) Romanda İhsan adıyla senden bahsedildiği doğru mu?


B) Beni sevmeye, sorunlarımla kabullenmeye var mısın
2. Yazdıklarımı gözden geçirir ( ) gereksiz betimlemeleri ( ) sı-
diye, sordu?
fatları ( ) cümleleri tek tek elerim ( )
C) Bir insanın kendisini tanımaması mümkün müdür?
Bu cümledeki parantezlere sırasıyla aşağıdaki noktala-
D) Gözlerine dolan yaşlara neden engel oluyorsun?
ma işaretlerinden hangisi getirilmelidir?
E) Türkçeyi özellikle sanatçılar olarak başarıyla kullanabili-
A) (;) (,) (;) (.) B) (,) (,) (,) (.) yor muyuz?
C) (,) (;) (,) (!) D) (;) (,) (,) (.)
E) (;) (,) (,) (!)

6. I. Alıntılarda başta, ortada ve sonda alınmayan kelime


veya bölümlerin yerine konur.

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin sonuna soru işareti (?) II. Şaşma, küçümseme, alay anlamı bildirmek için kullanı-
yerine ünlem işareti de (!) getirilebilir? lır.

A) Buraya seni görmek için mi gelmiş? III. Başkasından alınmış bir sözün başına ve sonuna konur.

B) Biraz önce içtiğiniz kahveyi beğendiniz mi? IV. Yazı içinde, konuşan kişilerden her birinin sözünün ba-
şına konur.
C) Köşeyi soluk soluğa dönerken çarpışmayalım mı?
Numaralandırılmış cümlelerde aşağıdaki noktalama işa-
D) Bunları benim söylediğimi mi düşünüyorsunuz?
retlerinden hangisi ile ilgili bir açıklama yoktur?
E) Çalışmalarınızda bu koyu tonları neden kullanıyorsu-
nuz? A) Tırnak işareti (" ") B) Uzun çizgi (—)
C) Üç nokta (…) D) Ünlem işareti (!)
E) İki nokta (:)

316
7. Aşağıdakilerin hangisinde kısa çizgi (-) yerine virgül (,) 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde virgül (,) işlevi bakı-

DİL BİLGİSİ
de kullanılabilir? mından ötekilerden farklıdır?

A) 1939-1945 arasını kapsayan savaşta tüm dünya akıl tu- A) Deniz, gökyüzü varsa mavidir; o bile tek başına bir renk
tulmasına uğramıştır. taşımaz.
B) Her zaman uzun hesaplara dayalı bir ilişkiler yumağıdır B) Korkularım, beni olur olmaz davranışlara iterken kalbim

Noktalama İşaretleri
Türkiye-İngiltere diplomasisi. aklımın önüne geçti.
C) Cümledeki “-i” ve “-e” harfleri adlara gelen birer hâl eki C) Hayatı bir çocuk gülümseyişine sığdırmak, çocukça
olarak kullanılmıştır. kahkahalar atmak isterdim.
D) Konuşmasına başlamadan önce -ne konuşmaydı hani- D) Yüzyıllara direnen o koca çınar, sabaha dek dinmeyen
hepimize teşekkür etti. fırtınayla yıkıldı.
E) Yeni tünel geçişleriyle Ankara-İstanbul arası trenle üç E) Anadolu yolları, Anadolu’yu anlatmak isteyen ozanları
saate inecekmiş.
ulaştırıyor hedefe.

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir noktalama yanlışı


8. Tanpınar, bir öyküsünü ( ) Yerde istasyonun dağınık ışıkları- yapılmıştır?
nın uzun ve titrek akislerle doldurduğu büyük su birikintileri
A) İnternet, televizyon, cep telefonu ile günümüzde birçok
vardır ( ) ( ) diyerek bitirir. İtiraf edeyim ( ) Bu kadar çok lafta
haber hemen yayılabiliyor.
bırakın kısa öyküyü ( ) öyküyü bile bulamadım.
B) Sabah, tüm umutların başlama anı, gece, umutların
Yukarıdaki paragrafta boş parantezlerle belirtilen yerle-
günlere ertelenme zamanıdır.
re sırasıyla aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangile-
C) Birçok eleştirmen eleştiriyle değil, sahip oldukları esas
ri getirilmelidir?
meslekleriyle var olabiliyor.
A) (“) (.) (“) (:) (,) B) (:) (…) (?) (:) (,)
D) Sana tüm bunları söyleyen ondan başkası değil, diyerek
C) (:) (.) (!) (“) (“) D) (“) (.) (“) (;) (,) seni bana kötüledi.
E) (“) (…) (“) (:) (,) E) Dil, çağlayanlardan dökülen köpük köpük bir su, asi bir
nehir gibi olmalıdır şiirlerde.

9. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin sonuna ötekilerden 12. I. İnandık( ) çalıştık( ) kazandık. (virgül)
farklı bir noktalama işareti getirilmelidir? II. Kör ölür, badem gözlü olur( ) kel ölür, sırma saçlı olur.
A) Dizeleriniz arasında topluma yol gösterdiğiniz oldu mu (noktalı virgül)
hiç III. Başbakan şöyle dedi( ) Biz bu sorunu halledeceğiz
B) Bu saatten sonra bu çocuklar nereye gider kimse bilmi- (uzun çizgi)
yor IV. Toplantıda öyle bir laf etti ki( ) (üç nokta)
C) Günlerinizi burada tembellik ve hayal ile nasıl harcarsı- V. Bana bunu da yaptın ya, aşk olsun( ) (ünlem)
nız
Yukarıdaki cümlelerde yay ayraçla belirtilen yerlere
D) Sizin için ne kadar emek verdiğimizin farkında değil mi- cümlenin sonuda verilen noktalama işareti getirilirse
siniz
hangisi yanlış olur?
E) Bilimin ve tıbbın hızlı ilerleyişi karşısında kim durabilir
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

317
DİL BİLGİSİ

NOKTALAMA İŞARETLERİ CEVAP ANAHTARI


Noktalama İşaretleri

ETKİNLİK - 13
DOĞRU–YANLIŞ
1.D 2.D 3.Y 4.D 5.D 6.D 7.D 8.D 9.Y 10.D 11.D 12.Y 13.Y 14.D 15.D

ETKİNLİK - 14
1. sıralı cümleleri ayırmak için 6. ara cümle için
2. benzeri örnekleri olduğunu göstermek için 7. özellikle vurgulanmak istenen sözcük için
3. açıklama yapmak için 8. anlam karışıklığını önlemek için
4. anlamca ilgili sıralı cümleleri ayırmak için 9. eş anlamlı sözcük için
5. verilen bilgiden kuşku duyulduğunu göstermek için 10. söylenilenin tersini kastetmek için

ETKİNLİK - 15
a b c d e f g h ı i j k
: , – , ; , . , / " : ;

l m n o ö p r s ş t u ü
… “ ” – – : , ( ) : … ,

ETKİNLİK - 16
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15
: . () , - - “” , ; , … , ? , ; , , , … . … , ; , “/ ” “” :

ŞİMDİ TEST ZAMANI


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
Test–5 D E A A B D E C D B A E
Test–6 E D C A B E D A B C B C

318
EYLEM (FİİL) KÖKLER

DİL BİLGİSİ
BİÇİM BİLGİSİ İş, hareket, oluş bildiren köklere “eylem kök” denir. Bu kökler,
sonuna “-mak/-mek” mastar ekini getirebildiğimiz köklerdir.

Biçim bilgisi, sözcüklerin köklerini, eklerini ve bunların birleşme aç-, büyü-, çiz-, ekşi-, gel-, kız-, seç-, tak-, yık-…

Biçim Bilgisi
yollarını; eklerin çeşitli anlam ve görevlerini, dillerin türeme ve
çekim özelliklerini araştıran bir bilim alanıdır.

Bir sözcüğün yapısal özelliği incelenirken başlangıç noktası her


zaman ve öncelikli olarak "kök"ü belirlemek olmalıdır. Zira yanlış
belirlenmiş kök, sözcüğün yapısı ve ekleri hakkında yanlışlığa
İsim kökleri tek başlarına kullanılabildikleri için yazıda da
düşmemize neden olacaktır.
ayrı olarak gösterilir.

KÖK su, süt, üst, ray…

Kök, sözcükteki ekler çıkarıldıktan sonra daha küçük par- Bir sözcüğün eylem kökü olduğunu ayırt etmek için sonu-
çaya ayrılamayan ve sözcüklerin temel anlamını oluşturan na birleşme çizgisi konur. Bu çizgi, eylem köklerinin bir ekle
ögedir. Kökü bulmak için sözcükteki bütün ekler çıkarılırken kullanılabileceğini gösterir.
kök ile kökün ek almış durumu arasında bir anlam ilişkisi
at-, ek-, bük-, kalk-
olması gerektiği unutulmamalıdır.

“Bencillik” sözcüğü

ben bencil bencillik


Ortak (İkili, Kökteş) Kök
ad kök
Hem ad hem eylem olarak kullanılan ve her iki kullanış arasında
(Bencillik, “bencil” olma durumu dolayısıyla “ben” kavramını
öne çıkarmak demektir. Bu durumda “ben” kökü ile “bencil” anlam ilişkisi olan sözcük kökleridir.
gövdesi; “bencil” gövdesi ile de “bencillik” arasında bir an- sıva / sıva- uğraş / uğraş-
lam ilişkisi vardır.)
göç / göç- boya / boya-
“Bilgili” sözcüğü tat / tat- eski / eski-
bil– bilgi bilgili
eylem kök Beyinlerimiz Batı’ya göçüyor. (“göç-“ eylem kök)
(Bilgili, “bilgi” sahibi olabilmeyi, bu da “bil-(mek)”i gerekmek- Göç olgusu sosyolojik bir durumdur. (“göç” ad kök)
tedir. Bu durumda “bil-(mek)” kökü ile “bilgi” gövdesi; “bilgi”
(Bu iki kök, anlamca ilişkili olduğu için ortak köktür.)
gövdesi ile de “bilgili” arasında bir anlam ilişkisi vardır.)

Dizlerimin ağrısı geçmedi ve başım da ağrımaya başladı.


Kökler ikiye ayrılır: ad kök eylem kök

AD (İSİM) KÖKLER
Eskiyen giysilerini ihtiyaç sahiplerine verdi. (eski / eski-)
Canlı cansız varlıkları, kavramları, onların niteliklerini tek tek, ya-
lın olarak belirten köklere “ad kök” denir.
Biliyorsun ki sana yürekten güveniyorum. (güven / güven–)
At, bel, dağ, diz, göz, kan, o, pek, siz, yer, yön, cız, güm …

319
Sesteş (Eş sesli) Kök Yapım ekleri, eklendiği ve oluşturduğu sözcüğün türüne
DİL BİLGİSİ

Söylenişleri aynı ama anlamları farklı olan köklerdir. göre dörde ayrılmaktadır. Aşağıda belli başlı yapım eklerine

Sesteş kökler farklı türden olabilecekleri gibi aynı türden de ola- örnekler verilmiştir.
bilir. 1. Addan Ad Yapan Yapım Ekleri (A.A.)

Nehrin karşısına geçmek için bir sal kullandılar. (“sal” ad -ak/-k : baş-ak, ben-ek, orta-k
Biçim Bilgisi

kök)
-al/-el : gen-el, öz-el, göz-el
Otlamaları için koyunları yeşilliklere saldı. (“sal-” eylem kök)
-ar : beş-er, altı-ş-ar, az-ar
(Birinci örnekte “ulaşım aracı”, ikinci örnekte “bırakmak” an-
-ca : bol-ca, Türk-çe, çekme-ce
lamındadır. Bu iki kök, anlamca ilişkili olmadığı için sesteş
-cağız : adam-cağız, ev-ceğiz
köktür.)
-ç : ana-ç, kır-aç, top-aç

Beş bağ ıspanak, iki bağ maydanoz aldım. (“bağ” ad kök) -da : göz-de, söz-de, yüz-de

Yaramın bağını değiştirmem gerekiyor. (“bağ” ad kök) -daş : arka-daş, öz-deş, yol-daş
-ın : güz-ün, ilk-in, kış-ın, yaz-ın
(Birinci örnekte “demet, deste”, ikinci örnekte “sargı” anla-
mındadır. Bu iki kök, anlamca ilişkili olmadığı için sesteş -ki : bugün-kü, dün-kü, sabah-ki
köktür.) -l : ad-ıl, nesne-l, özne-l
-leyin : akşam-leyin, benci-leyin
Elimdeki gülleri görünce anlamlı anlamlı gülümsedi. -lı : ada-lı, köy-lü, su-lu, yer-li
ad kök eylem kök
-lık : ağız-lık, var-lık, yaz-lık
Kaza sonrası iki ay hastanede yattı. -ncı : bir-inci, dokuz-uncu
-sal : bitki-sel, duygu-sal, kum-sal
-sız : ar-sız, dil-siz, yüz-süz, ölüm-süz
Biçim bilgisi iki grupta incelenir: Ekler ve sözcükler.
-t : boy-ut, eş-it, göl-et, yaş-ıt
EKLER -tı : cıvıl-tı, gürül-tü, tıkır-tı
-z : iki-z, üç-üz
Kendi başlarına bir anlamı olmayan ve kullanılmayan ancak kök-
lere eklenmek suretiyle kullanılabilen ve anlamla ilgili bir görevi
bulunan şekillere “ek” denir. 2. Addan Eylem Yapan Yapım Ekleri (A.E.)

Ekler, sözcük türetmeyi ya da sözcüklerin görevlerini belirtip -a : boş-a-, kan-a-


cümle kurmayı sağlayan, ses ya da ses öbekleridir de diyebiliriz. -da : çıtır-da-, fokur-da-
-k : aç-ık- (acık-), bir-ik-, göz-ük-
Ekler, görevleri yönünden iki çeşittir: yapım ekleri, çekim ekleri -l : az-al-, çok-al- (çoğal-), bun-al-

YAPIM EKLERİ -lan : keder-len-, sinir-len-, us-lan-


-msa : az-ımsa-, ben-imse-, küçü(k)-ümse
Sözcüklerin kök ve gövdelerine getirilerek onların anlamını de-
-r : ak-ar- (ağar-), boz-ar-, deli-r-
ğiştiren, böylece yeni sözcüklerin oluşmasını sağlayan, kimi kez
de sözcüğün türünü değiştiren eklerdir. -sa : su-sa-, kut-sa-, garip-se-
-sı : yad-sı-, yan-sı-
Yapım eki alarak gövde olan sözcükle, onun kökü arasında mut-
laka bir anlam ilgisi olduğu unutulmamalıdır.

320
3. Eylemden Eylem Yapan Yapım Ekleri (E.E.) GÖVDE

DİL BİLGİSİ
-ala : eş-ele-, it-ele-, kak-ala- Dilimizdeki nesnelerin ve hareketlerin hepsi için ayrı kök
yoktur, kelime kökleri sınırlıdır. Bu yüzden birçok nesne ve
-ar/-er : çık-ar-, gid-er-, kop-ar-
hareket, ad ve eylem köklerine yapım ekleri getirilerek ge-
-ı : kaz-ı-, sür-ü-, bür-ü- nişletilmiş köklerle karşılanır. İşte genişletilmiş bu köklere
“gövde” denir. Yani gövde, yapım ekleriyle oluşturulmuş

Biçim Bilgisi
-dır : bil-dir-, al-dır-, koş-tur-
sözcüklerdir.
-l : bur-ul-, dur-ul-, sar-ıl-
-msa : an-ımsa-, gül-ümse-
Gövde = kök + yapım eki
-n : öv-ün-, yıka-n-, kaç-ın-
-ş : dön-üş-, er-iş-, ol-uş- bil-

-t : yıka-t, çoğal-t-, yüksel-t-, incel-t- bil-gi bil-im


bil-ge bil-im-sel
bil-ge-ce bil-dir-
4. Eylemden Ad Yapan Yapım Ekleri (E.A.)
bil-gin bil-in-
-a/-e : kıs-a, oy-a, sap-a, doğ-a bil-inç bil-in-mez (durumlar)
-ak/ek : uç-ak, dön-ek, sap-ak, bıç-ak bil-inç-li bil-miş (çocuk)

-acak : giy-ecek, yak-acak, sil-ecek bil-inç-siz bil-en (kişi)

-ağan : dur-ağan, ol-ağan, gez-egen Kökün aldığı ilk yapım ekiyle sözcük gövde olur. İkinci ve di-
-an : böl-en, döv-en, kal-an ğer yapım ekleri ise gövde üzerinden türeme özelliğindedir.
Bu durumda gövdeye getirilen her yapım eki yeni bir gövde
-ca : düşün-ce, eğlen-ce, sakın-ca
türetir diyebiliriz.
-ga : bil-ge, dal-ga, sömür-ge, süpür-ge

-ı : aç-ı, bat-ı, göm-ü, sor-u, öl-ü


ÇEKİM EKLERİ
-ın : bas-ın, tüt-ün, yığ-ın
Eklendiği sözcüğün anlamını değiştirmeyen ve cümle kurul-
-ıntı : al-ıntı, gir-inti, üz-üntü masını sağlayan eklerdir.
-ış : bık-ış, dik-iş yağ-ış, bul-uş
Cümleler çekim ekleri olmadan kurulamaz. Çünkü sözcük-
-l : çat-al, doğ-al, koş-ul, oku-l lerin cümledeki görevlerini ve cümlenin anlamını belirleyen
unsurlardan biri de çekim ekleridir. Çekim ekleri, sözcüğe
-m : çiz-im, doğ-um, ekle-m, eyle-m
(varsa) yapım eklerinden sonra gelir.
-ma : bas-ma, çıkart-ma, danış-ma
“Kök + yapım eki + çekim eki” dizilişi, Türkçemizin genel
-mak : çak-mak, ek-mek, il-mek
kurallarındandır.
-man : danış-man, eğit-men, say-man
“Konağımız güzelleşmişti.”
-nç : bas-ınç, gül-ünç, ürk-ünç
Kon – ak – ımız göz – el – leş – miş – ti.
-r : yet-er, yaz-ar, oku-r E E.A. ç.e A A.A. A.E. ç.e. ç.e.

-sak : sav-sak, tut-sak


Adlara ve eylemlere işlerlik kazandıran çekim ekleri ayrı ay-
-t : an-ıt, dik-it, um-ut, yak-ıt rıdır. Bu bakımdan çekim ekleri ada gelen çekim ekleri ve
eyleme gelen çekim ekleri olmak üzere ikiye ayrılır.
-tı : avun-tu, sığın-tı, ürper-ti

321
ÇEKİM EKLERİ !
DİL BİLGİSİ

Ada gelen çekim ekleri Eyleme gelen çekim ekleri


Belirtme eki “-i” ile 3. tekil kişi iyelik eki “-i” karıştırılmama-
1. Çoğul eki 1. Olumsuzluk eki lıdır. Belirtme eki adı eylemle ilişkilendirir, eyleme yönelik
Biçim Bilgisi

2. Durum ekleri 2. Kip ekleri “Neyi? Nereyi? Kimi?” sorularını yanıtlar; iyelik (tamlanan)

3. İyelik eki 3. Kişi eki eki ise adı bir başka adla ilişkilendirir, ad tamlamasında tam-

4. İlgi zamiri lanana yönelik “Ne? Neyin? Kimin?” sorularını yanıtlar.


4. Ek eylem ekleri

5. Ek eylem ekleri Şiiri çok severim.
(Neyi çok severim? Şiiri belirtme durumu eki)

Şiiri gerçekten çok güzeldi.


A. ADA GELEN ÇEKİM EKLERİ
(Kimin şiiri? Onun şiiri 3. tekil kişi iyelik eki)
1. ÇOĞUL EKİ: (-ler / -lar) tamlayan tamlanan

Tekil adları çoğul yapmak için yani varlığın birden çok


olduğunu belirtmek için kullanılır. b. Yönelme (Yaklaşma) Durumu: -e (-a)

Okul kitapların masanın üzerinde duruyor. Adın belirttiği kavrama dönüşünü ya da yönelişini belirten
İnsanlar, nedensiz yere birbirlerini kırıyor. durumdur. Cümlede dolaylı tümleç ve zarf tümleci oluşturur.

Bir mühür gibi bastılar bağrıma seni.

Çoğul eki adlara gelerek “aile, abartma ve benzerleri, yak- Akşama kuvvetli bir yağmur başladı.
laşıklık, saygı” gibi değişik anlamlar da katar.

Hafta sonu amcamlarda kaldım. (aile) c. Bulunma (Kalma) Durumu: -de (-da, -te, -ta)

İçler acısı bir durumla karşılaştım. (abartma) Bulunma durumundaki adlar, eylemin belli bir yerde gerçek-
leştiğini; bir kimsede, bir şeyde, bir yerde bulunduğunu be-
Akşamları sahilde dolaşmayı severim. (geniş zaman
lirtir. Cümlede dolaylı tümleç ve zarf tümleci oluşturur.
anlamı)
Bazı eşyalarını otobüste unutmuş bizimki.
Bu vatan daha nice Atatürkler yetiştirir. (benzerleri)
İlkbaharda doğa yeniden canlanmaya başlar.
Gece iki üç sularında bir gürültüyle uyandım. (yaklaşık)
Gözlerinde hüznün rengini görebiliyordum.
Müdür Beyler henüz dönmedi, efendim. (saygı)

ç. Çıkma (Ayrılma) Durumu: -den (-dan, -ten, -tan)

2. DURUM EKLERİ (İSMİN HÂLLERİ) Çıkma durumundaki ad, bir eyleme bağlandığında, eylemin
ayrıldığı, çıktığı, uzaklaştığı ya da geçtiği yeri belirtir. Cüm-
a. Belirtme (Yükleme) Durumu: -i (-ı, -u, -ü)
lede dolaylı tümleç ve zarf tümleci oluşturur.
Belirtme durumundaki ad, cümlede belirtili nesneyi oluştu-
Bu güzellik sana nereden geliyor böyle?
rur.
Sabahtan size uğramayı düşünüyorduk.
Sana anlatılan her şeyi duymak istiyorum.
Sözlerinden farklı anlamlar çıkabilir, dikkat et.
Evi bu hafta benim temizlemem gerekiyor.

322
d. Tamlayan (İlgi) Durumu: -ın (-in, -un, -ün) 5. EK EYLEM EKLERİ

DİL BİLGİSİ
İki ad arasındaki bağımlılık ilişkisini anlatan ad durumudur. Ad ya da ad soylu sözcüklere gelerek onları cümlelerin yüklemi
Cümlede belirtili isim tamlaması oluşturur. ya da yan yargısı yapan eklerdir. “i-mek” mastarının çekimlen-
mesiyle kullanılır.
Evin kapısı ardına kadar açık kalmıştı.
Bunca işin arasında seninle ilgilenemeyeceğim. Teyzemin yeni doğan kızı çok şirindi. (şirin idi)

Biçim Bilgisi
yüklem

Tatil için gittikleri yer harikaymış. (harika imiş)


3. İYELİK (AİTLİK) EKLERİ yüklem

İyelik ekleri ad soylu sözcüklere eklenerek onların kime, neye, Örtü temizse yerine kaldırabilirsin. (temiz ise)
kaçıncı kişiye ait olduklarını bildirir. Bu nedenle belirttikleri kişiyle yan yargı
anılır.
Bunları söyleyen kişi, benim.
(Benim) iş -im 1. tekil kişi iyelik eki yüklem

(Senin) iş -in 2. tekil kişi iyelik eki


Sen, gördüğüm en iyi öğretmensin.
(Onun) iş-i 3. tekil kişi iyelik eki yüklem

Kimsenin yok sayamayacağı tek kişi, Atatürk’tür.


(Bizim) iş -imiz 1. çoğul kişi iyelik eki
yüklem
(Sizin) iş -iniz 2. çoğul kişi iyelik eki
Bu dünyada hepimiz kardeşiz.
yüklem
(Onların) iş -leri 3. çoğul kişi iyelik eki

Sizler zaten hep böylesiniz.


yüklem
Hasat zamanı bütün köyde bir telaş başlar.
(hasat zamanı)

B. EYLEME GELEN ÇEKİM EKLERİ


Çalışma saati geldiğinde her şeyi bırakırım.
(çalışma saati) 1. KİP EKLERİ

Öğütleriniz benim için çok şey ifade ediyor. Eylem; bir oluşu, kılışı, durumu, yargıyı bildirdiğinde zaman ve
(Sizin öğütleriniz) anlam özelliklerine göre çeşitli eklerle çekimlenir, değişik biçimle-

Sevginin gücü her şeyi halledebilir. re girer. Bu biçimlerin her birine “kip” diyoruz.
(Sevginin gücü) Kip ekleri zaman ya da dilek bildiren eklerdir. Türkçede eylemler
“bildirme (haber) kipleri” ve “dilek kipleri” olmak üzere ikiye ayrılır.

4. İLGİ ZAMİRİ (-Kİ) a. Bildirme (Haber) Kipleri

Belirtili ad tamlamasında tamlananın yerini tutan zamir görevli Eylemde bildirilen işin olduğunu, olmakta olduğunu ya da
ektir. olacağını haber veren ve zaman kavramı da gösteren ekler-

Şehrin havası yumuşak ama yaylanınki serttir.



dir.
(yaylanın havası)
Görülen geçmiş zaman: -dı (-di, -tı, -ti)
Bizimki sizin evinizden daha büyük. Güzel yarınların düşünü kurduk.
(Bizim evimiz)
Duyulan geçmiş zaman: -mış (-miş, -muş, -müş)
Arkadaşınızınki de benim gibi fiziksel bir sorun.
Geçen hafta tiyatroya gitmişsiniz.
(arkadaşınızın sorunu)

323
Şimdiki zaman: -yor 3. OLUMSUZLUK EKİ
DİL BİLGİSİ

Ayşin, iki arkadaşıyla konuşuyor. Eylemin gerçekleşmediğini belirten ve kip eklerinden önce gelen
“-me / -ma” ekidir.
Gelecek zaman: -acak (-ecek)
duy – ma – dı
Kardeşim yarın sınava girecek.
duy – ma –y – acak
Biçim Bilgisi

Geniş zaman: -r (-ar, -er; -maz, -mez) duy – mu – yor


Her akşam hikâye, roman okur. duy – ma – malı

duy – ma – sa

b. Dilek (Tasarlama) Kipleri

Zaman bildirmeyip dilek bildiren kiplerdir. 4. EK EYLEM

Çekimli eylemlerde ikinci kip eki olur, onları birleşik zamanlı ey-
Dilek-şart kipi: -sa (-se)
lem yapar. “-idi, -imiş, -ise” ekleridir.
Hava açsa dışarı çıkacağım.
Durumu biz de biliyorduk. (biliyor idi-k)
Bugün gelirse çok sevineceğim.
O da bizimle gelecekmiş. (gelecek imiş)

İstek kipi: -a (-e), elim, alım Hızlanırsa bize yetişebilir. (hızlanır ise)
Bu güzel kasabanın her yerini gezelim.

Bekle, ben de geleyim.

Gereklilik kipi: -malı (-meli) !


Yarın sabah erken kalkmalıyım.

Arkadaşlarımla çok soru çözmeliyim.


"-dır" "bildirme" ekidir, eklendiği fiile "kesinlik" veya "ihtimal" an-
lamı katar.
Emir kipi
Arkadaşlar, toplantı yarına ertelenmiştir. (kesinlik)
Emir kipinin çekiminde kip eki kullanılmaz ancak eyleme kişi
ekleri getirilebilir. Bizim oralara şimdi kar yağmıştır. (ihtimal)

Her şey gönlünüzce olsun.

Değerlerine sahip çık.


YAPILARINA GÖRE SÖZCÜKLER

2. KİŞİ (ŞAHIS) EKLERİ


Sözcükler yapı bakımından üç grupta incelenir: Basit, türemiş,
Eylemde bildirilen iş, oluş ya da hareketin kim tarafından yapıldı- birleşik.
ğını gösteren eklerdir. Kip eklerinden sonra gelen eklerdir.
A. BASİT (YALIN) SÖZCÜK
yap – ıyor – um 1. tekil kişi eki (ben)
Yapım eki almamış, başka sözcükle birleşmemiş kök biçimindeki
yap – ıyor – sun 2. tekil kişi eki (sen)
sözcüklerdir.
yap – ıyor 3. tekil kişi eki (o)
Kök durumundaki bir sözcük çekim eki aldığında yine basittir
yap – ıyor – uz 1. çoğul kişi eki (biz)
çünkü çekim ekleri sözcüğün yapısını ve anlamını değiştirmez.
yap – ıyor – sunuz 2. çoğul kişi eki (siz)
yap – ıyor – lar 3. çoğul kişi eki (onlar)
324
Gözlerini bana doğru çevirdi. Zaman kavramının kökeni, doğa olaylarının bir süreç içinde

DİL BİLGİSİ
“göz – ler – i(n) - i ”, “doğru” gerçekleşmesidir.
kök çoğul iyelik durum kök “kavra – m – ı – (n)ın kök – en – ı doğ – a
eki eki eki kök E.A. kök A.A. kök E.A.

“ben – a”, “çevir – di”

Biçim Bilgisi
kök durum kök kip eki “ol – ay – Iar – ı – (n)ın sür – e – ç
eki kök E.A. kök E.A. A.A.
(Bütün sözcükler yapım eki almadığı için yalın durumdadır
ve basit yapıdadır.) “gerçek – leş – me – (s)i – dir.
kök A.E. E.A.
Sizlere başımdan geçen bir olayı anlatacağım.
(Sözcükleri yapım eki aldıkları için türemiş yapıdadır. "za-
“siz – ler – e”, “baş – ım – dan”, “bir”
çoğul durum iyelik durum man, bir , içinde" sözcükleri ise yalın halde olup basit yapı-
eki eki eki eki dadır.)
(Sözcükleri basit yapıdadır. Diğer sözcükler (geçen, olayı,
anlatacağım) kökün yapısını ve anlamı değiştiren yapım ek-
leri aldığı için basit değil türemiş yapıdadır.)

C. BİRLEŞİK SÖZCÜK
! Birden çok sözcüğün birleşip kalıplaşmasıyla kurulan ve tek kav-
ramı anlatan sözcüklerdir.

Türkçe bir ekle türetilmemiş ya da Türkçenin kurallarına


göre bileşik sözcük durumuna gelmemiş yabancı kökenli Birleşik Sözcüklerin Oluşumu
sözcükler, Türkçe açısından kök sayılır. Birleşik sözcükler üç yolla oluşur:
Yunanca “tele” ve Fransızca “vision” sözcükleriyle yapılan 1. Ses Değişimi Yoluyla
“televizyon” sözcüğü bileşenlerini Türkçe olmaması ve olu- Birleşiği oluşturan sözcüklerde ya ses düşmesi ya da ses
şumunun Türkçenin kuralları dışında gerçekleşmesi nede- ikizleşmesi olur.
niyle kök sayılır. ne asıl nasıl

bu ara bura
B. TÜREMİŞ SÖZCÜK
biri biri birbiri
Yapım eki almış, gövde durumundaki sözcüklerdir.
pazar ertesi pazartesi
Pişirdiği yemekleri önce başkasına tattırdı. kahve altı kahvaltı

“piş – ir – dik(ğ)- i” “ye – mek – ler – i” “ön – ce” dokuz on doksan


kök E.E. E.A. kök E.A. kök A.A.
kayın ana kaynana
“baş – ka – (s)ı – (n)a” “tat – tır – dı” sütlü aş sütlaç
kök A.A. kök E.E.

(Bütün sözcükler yapım eki aldığı için türemiş yapıdadır.)

Savaş koşulları insanların onurlarını incitti. 2. Tür Kayması Yoluyla

“sav – aş” “koş – ul – lar – ı” “inci – t – ti” Sözcüklerden biri ya da ikisi eylem ya da eylemsiyken bir-
kök E.A kök E.A kök E.E. leşik sözcük, eylem özelliğini yitirir ve bir varlığın adı ya da

(Sözcükleri yapım eki aldığı için türemiş yapıdadır. “İnsanla- sıfatı olur.
rın onurlarını” sözcükleri ise yalın hâlde ve basit yapıdadır.)
325
İki sözcük de tür değişimine uğrayabilir: Birleşik Sözcüklerin Kalıplaşması
DİL BİLGİSİ

vurdum duymaz vurdumduymaz 1. Belirtisiz ad tamlaması biçiminde kalıplaşma


eylem eylem sıfat
aslanağzı aslan ağız-ı
kaptı kaçtı kaptıkaçtı
ateşböceği ateş böcek –i
eylem eylem sıfat
Biçim Bilgisi

katırtırnağı katır tırnak –ı


buzdolabı buz dolap –ı
Bir sözcüğü tür değişimine uğrayabilir:
hanımeli hanım el-i
imam bayıldı imambayıldı
isim eylem isim
2. Takısız ad tamlaması biçiminde kalıplaşma
gün(e) bakan günebakan Atatürk Ata + türk
isim eylemsi isim
Konutkent Konut + kent
miras yedi mirasyedi
isim eylem isim başörtü baş + örtü
sütnine süt + nine
3. Anlam Kayması Yoluyla Hasankale Hasan + kale

Birleşiği oluşturan sözcüklerin ya her ikisi ya da sadece biri,


kendi anlamından uzaklaşır. 3. Sıfat tamlaması biçiminde kalıplaşma

Her iki sözcük de anlamından uzaklaşabilir: akarsu akar + su

gülkurusu (renk adı) kızılçam kızıl + çam

bülbülyuvası (tatlı, yiyecek) kırkayak kırk + ayak


itdirseği (hastalık) Kızılırmak Kızıl + ırmak
kuşburnu (bitki)
demirbaş (eşya) 4. Cümle değerinde kalıplaşma

camgüzeli (çiçek türü) imambayıldı imam bayıldı


karafatma (böcek) papazkaçtı papaz kaçtı
Samanyolu (gökcismi) sinekkaydı sinek kaydı
külbastı kül bastı
Birinci sözcük anlamından uzaklaşabilir: çıtkırıldım çıt kırıldım
baykuş
birçok 5. İki eylem tabanının kalıplaşması

biraz biçerdöver biçer – döver

sivrisinek dedikodu dedi – kodu

Karadeniz uyurgezer uyur – gezer


gelgit gel – git
İkinci sözcük anlamından uzaklaşabilir:
alıver- al – ıver-
yeryüzü
doğumevi 6. Yansıma sözcüklerin kalıplaşması
gözbebeği çıtçıt çıt – çıt
soyağacı pırpır pır – pır
rüzgârgülü

326
İK-17

DİL BİLGİSİ
L
ETKİN

Aşağıdaki sözcüklerin köklerini belirleyerek türlerini yanlarında belirtilen boş kutuya yazınız.

Biçim Bilgisi
1 ılık 16 uyku 31 çiftçi

2 doğu 17 oynamak 32 üretmek

3 sınav 18 uzak 33 titreyiş

4 kimlik 19 kısa 34 ufacık

5 kıvrık 20 toplum 35 çatı

6 çoğul 21 düşünce 36 başak

7 adım 22 dilemek 37 kışın

8 yudum 23 yitirmek 38 kurak

9 patlama 24 ağartı 39 güzel

10 ışık 25 ayrıntı 40 açı

11 sayısız 26 beslemek 41 bunaltı

12 sevgi 27 yükselmek 42 duygusuz

13 yetenek 28 yalnız 43 çevre

14 arkadaşlık 29 delirmek 44 şırıltı

15 tarak 30 önemli 45 izlenim

327
DİL BİLGİSİ

L İK-18
ETKİN

1. Aşağıdaki cümlelerde çekim eki almış sözcükleri belirleyip yandaki kutucuğa yazınız.

1. Çantası, her günkü gibi ıvır zıvır, bir sürü şeyle doluydu.
Biçim Bilgisi

2. Bütün bu malzemeleri toptancıdan çok ucuza aldım.

3. İmgeler üretmek, dille oynamak, onun en büyük ustalığıydı.

4. Dün akşamüstü gördüğümüz o garip adam kimdi?

5. Bunlar, şiir diye bilinen ürünlere bir tür başkaldırıdır.

6. Bütün dünya, gevezeliği de şovmenliği de çok beğeniyor.

7. Kazayı yetkililere tüm ayrıntılarıyla anlatan bizdik.

8. Genç kızın güzel gözleri oldukça hüzünlüydü.

9. Büyümek için kaçtığımız eve küçülerek dönmüştük.

10. Şiddetli yağış en çok hangi semtleri etkilemiş.

2. Aşağıdaki cümlelerde kaçar tane çekim eki kullanıldığını belirterek yanlarında gösterilen boş kutuya yazınız.

1 Baharın geldiği, ağaçların çiçek açmasından belliydi.

2 İyi bir okur, satır aralarında yazarın iletisini kavrar.

3 Gecenin soğuğu, elimizi de yüzümüzü de bıçak gibi kesiyor.

4 Belki bir gün kocaman harflerle kendi öykümü anlatırım.

5 Gördüğünüz çiçeği iki gün önce karşıdaki çiçekçiden aldım.

6 Böyle bir savı kaç insanla paylaşabilirsiniz ki?

7 Gazeteden çıkan bir haber birçok köylüyü telaşlandırmıştı.

8 Etraftaki insanlar işlerine yetişmek için koşuşturuyorlar.

9 Bir parça ışığın bin ruhu kurtarabileceğini herkes bilir.

10 Aklımızı fikrimizi almıştı kolay yoldan para kazanmak.

328
DİL BİLGİSİ Biçim Bilgisi
-1 9
ETKİNLİK

Aşağıdaki cümlelerde yapım eki almış sözcükleri belirleyiniz.

1. Umutlarımı kaybetmek başıma gelen en kötü şeydi.

2. Derse geç kalmayı alışkanlık haline getirdin sen.

3. Yeni aldığı şemsiyeyi nereye koyacağını bilemedi.

4. Daima gülen yüzü, insana huzur veriyordu babamın.

5. Gözyaşları ile dağıtılmayan keder, diğer organları ağlatır.

6. Fazla okumayan insan, bu eksiğini kurnazlık yaparak gizler.

7. Bu havada denize girmenin de bir faydası olmaz.

8. Köşedeki market, şu yeni açılan, çok iyi iş yapıyor.

9. İdeale erişmek, çoğu kez, hayal kırıklığının başlangıcıdır.

10. Bir baba, çocuğunun ağlamasına kayıtsız kalabilir mi?

11. Popçularımız, iki gün içinde kalıcı olunur, sanıyorlar herhalde.

12. Durup durup çevresindekilere gülmüyor mu herkesi şaşırtıyor.

13. İnsan ilişkileri sevgi, saygı temeline dayanmalıdır.

14. Yönetmen birdenbire salondaki kameramana yöneldi.

15. Çalışma odasında otururken kapının zili çalıverdi.

329
DİL BİLGİSİ

–2 0
ETKİNLİK

Aşağıdaki cümlelerde yer alan basit yapılı sözcükleri belirleyin.


Biçim Bilgisi

1. Saçlarına renkli boncuklar takması herkesin ilgisini çekiyordu.

2. Yargı önünde hepimiz eşitiz, zengin fakir ayrımı yapılmaz.

3. Yazar, yıllarını Türk romanıyla uğraşmakla tüketmiş bir eleştirmendir.

4. Politikanın seçkin beyinleri hükümet programını açıkladı.

5. Vicdanlı bir esnaf müşterisine kazık atmaktan her zaman çekinir.

6. Sevdan başımda ve ben ne yapacağımı bilmez bir haldeyim.

7. Büyük masanın üzerindeki tozlu kitaplar geçmişin izlerini taşıyordu.

8. Tutarsız davranışları artınca toplulukta maskesi düşüverdi.

9. Çocukları ayak bağı olunca yurt dışına gitme isteği gerçekleşmedi.

10. Tanımlarla aram hoş değil çünkü tanımlar sınırlandırır düşünceyi.

11. Bu olayın tüm ayrıntılarıyla tekrar saptanması gerekmiyor mu?

12. Konuyu bir daha gündeme getirelim ve bir sona bağlayalım.

13. Çalışma azmi yeteneğin gelişmesine yardımcı olur.

330
DİL BİLGİSİ Biçim Bilgisi
–2 1
ETKİNLİK

Aşağıdaki parçada yer alan türemiş yapılı sözcükleri belirleyin.

BİR KELEBEĞİN DANSI

Bir gün, kozada küçük bir delik belirdi; bir adam oturup kelebeğin saatler boyunca bedenini bu küçük delik-

ten çıkarmak için harcadığı çabayı izledi.

Ardından sanki ilerlemek için çaba harcamaktan vazgeçmiş gibi geldi ona.

Sanki her şeyi yapmış ve artık yapabileceği bir şey kalmamış gibiydi. Böylece adam, kelebeğe yardım

etmeye karar verdi. Eline küçük bir makas alıp kozadaki deliği büyütmeye başladı. Bunun üzerine kelebek

kolayca dışarı çıkıverdi. Fakat bedeni kuru ve küçücük kanatları buruş buruştu.

Adam izlemeye devam etti. Çünkü her an kelebeğin kanatlarının açılıp genişleyeceğini ve bedenini taşıya-

cak kadar güçleneceğini umuyordu. Ama bunlardan hiçbiri olmadı. Kelebek, hayatının geri kalanını kurumuş

bir beden ve buruşmuş kanatlarla yerde sürünerek geçirdi.

Ne kadar denese de asla uçamadı. Adamın iyi niyeti ve yardımseverliği ile anlayamadığı kelebeğin daracık

bir delikten çıkmak için göstermesi gereken çabaydı. Yaratılışın kelebeğin bedenindeki sıvıyı onun kanatla-

rına göndermek ve bu sayede de kozanın kısıtlayıcılığından kurtulduğu anda uçmasını sağlamak için seçtiği

yol olduğuydu.

Bazen yaşamda tam olarak ihtiyaç duyduğumuz şey çabalardır. Eğer yaşamda herhangi bir çaba olmadan

ilerleyebilseydik o zaman bir anlamda sakat kalırdık. O zaman olabileceğimiz kadar güçlenemezdik. Asla

uçamazdık.

331
2
DİL BİLGİSİ

–2
ETKİNLİK

Aşağıdaki cümlelerde birleşik yapılı sözcük kullanılıp kullanılmadığını belirleyiniz. Birleşik yapılı sözcük kullanı-
lan cümlelerin sonuna "√ ", kullanılmayan cümlelerin sonuna " × "koyunuz.
Biçim Bilgisi

1 Hepimize iyi günler dileyerek otobüse binmek için koştu.

2 Bahçede çiçeklerin arasından hanımellerini hemen buldum.

3 Babam sabah gazetesini almak için biraz önce evden çıktı.

Onun da nihayet foyası ortaya çıktı.


4

5 Emekli olunca ben de buraya yerleşmeyi düşünüyorum.

6 Babam, Paris’ten Mısır’a geçince film yönetmenliğine başlamış.

7 Seni uğurladıktan iki saat sonra gürültüye rağmen uyuyabildim.

8 Danaburnu, tarlalardaki ürünler için zararlı bir böcektir.

9 Kuleli yıllarında Ali spora, Fuat edebiyata düşkünmüş.

10 Ahmet, şehrin dışındaki ayakkabı fabrikasında çalışıyormuş.

11 Hangi konuda olursa olsun çalışma onun sevdiği bir iş değildi.

12 Her olayın güzel bir yanını bulma konusunda oldukça ustaydı.

13 Herkes gibi ben de ülke sorunlarına akılcı yaklaşımlar bekliyorum.

14 Uzun yaşamış, çok şey görmüştü fakat anılarını pek anlatmazdı.

15 Balık avlama yasağına rağmen denizlerde kıyım var yine de.

332
DİL BİLGİSİ Biçim Bilgisi
–2 3
ETKİNLİK

Aşağdaki cümlelerde altı çizili sözcüklerin yapısını belirleyiniz.

1. Okurların beklentilerini karşılamayan eserler unutulur.

2. Düşünmek ruhun kendisiyle konuşmasıdır, der büyük düşünür.

3. Boşbağaz insanlar ortamın havasını bozup rahatsızlık yaratır.

4. Bozuk yollar, derin uçurumlar, sarp kayalıklar arasından geçerdik.

5. Bunu niçin yaptığını sormak yerine beni azıcık anlamaya çalışsana.

6. Ressamın son karakalem çalışması eleştirmenlerden takdir topladı.

7. Aklı başka yerde olmasa bu derece şaşkınlık yaşamazdı ablam.

8. Küçük Çamlıca'nın yamacı, sapsarı otlarla örtülüydü.

9. Kalabalık bir ortamda bile kendini yapayalnız hissedebilen biriydi o.

10. Tozpembe hayallerle gençlik yıllarını özlemle andığını söyler dedem hep.

11. Dizlerinin bağı çözülmüş gibi sahilin çakılları üzerine çöküverdi.

12. Sadece sözle bir yere varılmaz, söz eyleme dönüşmelidir.

13. Yarışı kaybetmek onu altından kalkamayacağı bir depresyona sokar.

14. Anneciğini özlemişti yine, hıçkırıklara boğulup kendini kaybetmişti.

15. Kirli çamaşırları makineye doldurdu ve makineyi çalıştırdı.

333
4. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde hem yapım hem de
DİL BİLGİSİ

7 ŞİMDİ TEST ZAMANI çekim eki almış bir sözcük kullanılmıştır?

A) Bu adam gece gündüz demeden çocukları için çalıştı.


1. Ben gençliğimden beri bere, başlık, şapka, kasket kullan-
B) Işık yayan parmaklarım yanı başımda duruyordu.
I
dım. Kıyafet konusunda kendime has bir seçimim oldu her C) Akıyor avucundan bağbozumlarının bin yıllık nemi.
Biçim Bilgisi

II D) Doğu Anadolu Bölgesi’nde hayvancılık yapılmakta.


zaman. Öyle ki bir gün Füsun Akatlı’yla Tomris Uyar, beni
E) Dokunuşla bulur insan birbirini kanmayan öpüşle.
uzaktan görmüşler. Benim belli başlı kıyafetim: Tayyör,
III IV
bere. Füsun Akatlı uzaktan tanıyamamış beni. Tomris’e:

"Bak, karşıdan Nezihe Meriç kılıklı bir kadın geliyor, demiş.” 5. Aşağıdaki altı çizili sözcüklere getirilen yapım eklerin-
V den hangisi sözcüğün türünü değiştirmiştir?
Bu parçada numaralandırılmış sözcüklerden hangisinin
A) Yeni çıkan kitapları aldırdı, hevesle okumaya başladı.
kökü, sözcük türü bakımından diğerlerinden farklıdır?
B) Başkan kürsüye geldi ve başarılarımızı anlattı.
A) I B) II C) III D) IV E) V
C) Simitçi incecik sesiyle sokaklarda bağırıyordu.
D) Başarısıyla diğer öğrenciler arasında sivrildi.
E) Evde her yer kirli, eşyalar tozluydu.

2. I. Kışın kaymayı ben de çok severim.


6. I. Düğünde yavruağzı bir gömlek giymişti.
II. Gözün yine nerelere daldı böyle? II. En temiz başknetler arasında Ankara da var.
III. Sazın tellerine içli bir şekilde dokundu. III. Birçok dergide bilimsel makalesi yayımlandı.
IV. Terk etmedi sevdan beni ömrüm boyunca. IV. Akdeniz'e ulaşmak için çırpınır nice ırmaklar.
V. Gençlerimiz ülkenin ışığı olacaklar. V. Geçen yaz ailece bir denizaltıyı ziyaret etmiştik.
Yukarıdaki cümlelerde altı çizili sözcükler aldıkları ekler Numaralandırılmış cümlelerdeki birleşik sözcükleri olu-
yönünden eşleştirilirse hangisi dışarıda kalır? şumuna göre eşleştirildiğinde hangisi diğerlerinden
farklıdır?
A) I B) II C) III D) IV E) V
A) I B) II C) III D) IV E) V

7. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi birden çok çe-


3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcüğün kim eki almıştır?
sesteşi yoktur?
A) Bahçedeki ağaçların uzayan dallarını bir bahçıvana
A) Kaçan manda üç kişi tarafından zor yakalandı.
kestirdi.
B) İki aile arasında akan kan bir türlü dinmiyordu.
B) Gecenin bir yarısı ağrıdan duramayınca dişimi çektirdim.
C) Sahaftan aldığım kitabın her yeri eski yazıyla doluydu.
C) Senaristlerimizin bazıları çalışma sistemini bilmiyor.
D) Kardeşler arasındaki bağ kolay kolay kopmaz.
D) Başıboş atlar bizi görünce ovaya doğru koşmaya başladı.
E) Bağnazlığa savaş açan, modern bir insandı dayım.
E) Derenin kenarına gidip eski yıkık köprüden geçtik.

334
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-maz/-mez” eki farklı 11. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi tümüyle basit söz-

DİL BİLGİSİ
bir görevde kullanılmıştır? cüklerden oluşmuştur?

A) Her gün anlaşılmaz birtakım açıklamalar yapılmasından A) Dünya malı dünyada kalır.
bıktım.
B) Bedava sirke baldan tatlıdır.
B) Bulanık suda balık avlanmaz, sözünü boşuna söyleme-
C) Balta değmedik ağaç olmaz.

Biçim Bilgisi
mişler.
D) Gönülsüz yenen aş, ya karın ağrıtır ya baş.
C) Düşünce eylemi gerektirmez, eylem düşünceyi gerekti-
rir. E) Bugünkü tavuk yarınki kazdan iyidir.

D) Konuşmayı bilmeyen insanların yanında asla oturul-


maz.
E) Görmeyi bilmeyen insanlarla yaşadığımız gerçekler de-
ğişmez.

12. “İçten gelen bir duyguyu, görenin ya da işitenin belleğine


9. Aşağıdaki dizelerin hangisinde basit, türemiş, birleşik I II III
sözcüklerin hepsi bir arada örneklendirilmiştir? yerleştirecek şekilde ifadelendiren her sanat yapıtına millî
A) Çiçekler damlıyor gecenin parmaklarından IV V
diyebiliriz.”
Dudaklarımda eski bir mektep türküsü
Bu cümlede numaralandırılmış sözcüklerden hangisi
B) Karanlığın insanı delirten bir ihtişamı vardır
farklı bir kökten türemiştir?
Yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada asılı
A) I B) II C) III D) IV E) V
C) Şen günler bir kırlangıç gibi vurur kanat
Kederli günler sanki kurulamamış bir saat

D) Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden


Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak

E) Çöllerde kalmış gibi yanıyor, yanıyorum


Başımdaki gökleri bir deniz sanıyorum

13. I. O kadar kitabı okuyan kişi, sanki karşımdaki kadın de-


ğildi.

II. Dağa tırmanınca ovadaki sürüyle karşılaşacağımızı sa-


nıyorduk.
III. Herkes bir şeyler söylüyordu; ben akşamki programı il-
ginç buldum.
10. “Sanat yapıtları, gelecek kuşaklara öncelikle sanat değerin-
I II III IV. Cevizin de vücudumuzdaki kolesterolü düşürdüğü söy-
den, sonra da insanlığa yaşamın önemini duyurma ustalık- leniyor.
IV V V. Çoğu hayvanda bir görkem vardır ama kaplanınki bir
larından dolayı kalırlar. başka.

Bu cümlede altı çizili sözcüklerden hangisi yapıca di- Numaralandırılmış cümlelerdeki altı çizili sözcüklerden
ğerlerinden farklıdır? hangisi basit yapılıdır?

A) I B) II C) III D) IV E) V A) I B) II C) III D) IV E) V

335
4. I. Adalar denizinde en azından iki bin yıl yatmıştır bu am-
DİL BİLGİSİ

8 ŞİMDİ TEST ZAMANI fora.

II. Göç edenler bir daha memleketlerine dönemezler mi


acaba?

1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gövdeden türemiş bir III. Başarılarımda onun da büyük bir payı var diyebilirim
Biçim Bilgisi

sözcük vardır? size.


IV. Okuyanı bir sel suyu gibi kendine katıyor onun şiirleri.
A) Bu yorucu günün ardından eve gidip bir güzel uyku çek-
ti. V. Güvercinleri beslemek için satıcı kadından bir tabak
yem aldı.
B) Basın içinde bazı görünmez kalemlerden söz ediliyor.
Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerin hangisinde
C) Postunu kaybeden her kudret sahibi, sonbahar yaprağı-
na dönüşür. tek heceli olduğu halde türemiş bir sözcük vardır?

D) Lise yıllarımda yazdığım öykülerimin çoğu kayboldu. A) I B) II C) III D) IV E) V

E) Yemeğin kalan kısmını ekşimesin diye çöpe atmıştı an-


nem.

5. “Adalet Ağaoğlu çok ilginç olabilecek bir romanı, bir tanıklığı


I II
yarına belgeleme tutkusu uğruna başarısız bir roman haline
III IV V
getirmiş.”

Yukarıdaki numaralandırılmış sözcüklerden hangisi ya-


2. Aşağıdaki sözcüklerden hangisi “kökteş” bir sözcüktür?
pıca farklıdır?
A) taş B) dal A) I B) II C) III D) IV E) V
C) eş D) aç

E) tat

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükteki


yapım eki farklı türde bir köke gelmiştir?

A) Bazen, sazlıkların arasından geçip yüzen ördeklere ba-


kardık.
3. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi yapıca farklı- B) Bizi şiirle bu şekilde tartışmaya hangi koşullar sürükle-
dır? di?

A) Üniversite giriş sınavında sorulan sorular sınıfta tartışıl- C) O sonsuz karanlığın ardından gelecek ışığı merak edi-
dı. yorum.

B) Her düşünce, olgunluk döneminden sonra köşesine çe- D) Sönmeyen umut, ileride doğacak yeni ışıkları da anlatır
kilir. bize.

C) Bu kitap, hayalimizdeki Mozart’ı bir anda siliveriyor. E) Çoluk çocuk toplanıp eğlenceye gittiler dün akşamüzeri.

D) Kaybetmeyi hiç istemediğim birtakım değerlerim vardır.


E) Yavrucağızı en yakın sağlık merkezinde muayene etti-
relim.
336
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcükte 10. “Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te doğan Borges’in ço-

DİL BİLGİSİ
farklı işlevde bir ek kullanılmıştır? cukluğu, bazı yapıtlarında da anlattığı yoksul Palermo ma-
hallesinde geçti.”
A) Hayatı dolu dolu yaşamak gerekir, diyordu.
B) Gezmeyi sevenleri, Karadeniz’in yeşil kıyıları çağırıyor. Bu parçada kaç tane türemiş sözcük kullanılmıştır?

C) Hangi yaşta olursak olalım bizi gençliğin ışığı yönlendi- A) 4 B) 5 C) 6 D) 7 E) 8

Biçim Bilgisi
rir.
D) İşi gücü bırakıp son haberlere dalmıştı bütün ev halkı.
E) Dünkü derste öğretmen birkaç öğrenciyi fena azarladı.

11. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi aldığı yapım


ekleriyle önce türünü değiştirmiş sonra kendi türüne
dönmüştür?

A) Polisler gelinceye kadar hiçbir şeye dokunulmadı.


B) Korkudan nefesini tuttu, neredeyse kalbi duracaktı.
C) Güzel bir gün, havada tek bir bulut bile yoktu.

8. “(I) Meryem, istenmeyen bir çocuk bile sayılmazdı, fazladan D) Onun bu büyük başarısı hepimizi çok gururlandırdı.
bir kızdı, gereksiz bir nesneydi. (II) Kardeşi Ali’yi sarı inek E) Elindeki keskin bıçakla bir dalı yontup duruyor.
beslerken o hep başkalarının ağzından yumuşatılmış lok-
malarla yetindi. (III) Ali günden güne büyüyüp gelişti, Mer-
yem bodur kaldı. (IV) Ali’ye yeni elbiseler alındı, Meryem
onun eskilerini giydi. (V) Zavallı kızı, gece gündüz çalışmak
kısa sürede eritti.”
12. (I) Başı sonu gözükmeyen düz bir ovada gidiyordu. (II) Pes-
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin hangi ikisin- pembe, kocaman kocaman açmış çiçekler atın karnına de-
de iyelik eki almış bir sözcük kullanılmıştır? ğiyor, gittikçe de uzuyordu. (III) At, pembe çiçekleri zorlukla
yarıyordu. (IV) Karşı yüksek dağın tepesinden kopan su gü-
A) I ve II B) II ve IV C) III ve V
rüldeyerek dağın yamaçlarından ovaya iniyor, pembe çiçek-
D) IV ve V E) I ve V lerin içinde yitip gidiyordu. (V) Birdenbire suyun gümbürtüsü
durdu.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisinde
birleşik sözcük kullanılmıştır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde birleşik sözcük kulla-


nılmamıştır?

A) Karşısında beni görünce bir süre için konuşamadı za- 13. Aşağıdaki altı çizili sözcüklerin hangisi türemiştir?
vallı. A) Dergideki yazıya baktıkça insanlığımdan utanıyordum.
B) Biraz da kuruyemiş olsaydı da filmi öyle izleseydik. B) Birkaç saat önce tanıştığım bir insana güvenemezdim.
C) Savaşan dünya ateşkes ilan etse, herkes dost olsa keş- C) Ablamla kızı, yarın akşam bize gelmeyi istiyorlarmış.
ke.
D) Yarışmayı bizimkiler kazanınca etraf karıştı.
D) Şiirlerinde söz oyunlarına sık sık başvuran bir yazardı.
E) Galata’nın topografyasını çıkardım bir kağıda.
E) Yazın evrenine yepyeni bir ses, bir hava getirecekti.

337
DİL BİLGİSİ

BİÇİM BİLGİSİ CEVAP ANAHTARI


ETKİNLİK - 17
1) ılı- (mak) (eylem) 2) doğ- (mak) (eylem) 3) sına- (mak) (eylem) 4) kim (ad)
Biçim Bilgisi

5) kıvır- (mak) (eylem) 6) çok (ad) 7) at- (mak) (eylem) 8) yut- (mak) (eylem)

9) pat (ad) 10) ışı- (mak) (eylem) 11) say- (mak) (eylem) 12) sev- (mek) (eylem)

13) yet- (mek) (eylem) 14) arka (ad) 15) tara- (mak) (eylem) 16) uyu- (mak) (eylem)

17) oyun (ad) 18) uz (ad) 19) kıs- (mak) (eylem) 20) top (ad)

21) düş- (mek) (eylem) 22) dil (ad) 23) yit-(mek) (eylem) 24) ak (ad)

25) ayır- (mak) (eylem) 26) besi (ad) 27) yüksek (ad) 28) yalın (ad)

29) deli (ad) 30) ön (ad) 31) çift (ad) 32) üre- (mek) (eylem)

33) titre- (mek) (eylem) 34) ufak (ad) 35) çat- (mak) (eylem) 36) baş (ad)

37) kış (ad) 38) kuru- (mak) (eylem) / kuru (ad) 39) göz (ad) 40) aç- (mak) (eylem)

41) bun–(mak) (eylem) 42) duy-(mak) (eylem) 43) çevir–(mek) (eylem) 44. şır (ad)

45) iz (ad)

ETKİNLİK - 18 (1)
1) çantası/doluydu 2) malzemeleri / toptancıdan /ucuza / aldım
3) imgeler / onun / ustalığıydı 4) gördüğümüz / kimdi
5) bunlar / ürünlere / başkaldırıdır 6) gevezeliği / şovmenliği / beğeniyor
7) kazayı / yetkililere / ayrıntılarıyla / bizdik 8) kızın / gözleri / hüzünlüydü
9) kaçtığımız / eve / dönmüştük 10) semtleri / etkilemiş

ETKİNLİK - 18 (2)
1) 7 2) 6 3) 7 4) 5 5) 6 6) 2 7) 4 8) 7 9) 5 10) 7

ETKİNLİK – 19
1) umutlarımı / kaybetmek / gelen 2) kalmayı / alışkanlık
3) aldığı / koyacağını 4) gülen
5) dağıtılmayan / ağlatır 6) okumayan / eksiğini / kurnazlık / yaparak / gizler
7) girmenin 8) köşedeki / açılan
9) erişmek / kırıklığının / başlangıcıdır 10) ağlamasına / kayıtsız
11) popçularımız / kalıcı / olunur 12) durup durup / çevresindekilere / şaşırtıyor
13) ilişkileri / sevgi / saygı / dayanmalıdır 14) yönetmen / salondaki / yöneldi
15) çalışma / otururken

338
DİL BİLGİSİ
ETKİNLİK - 20
1. saçlarına / boncuklar / çekiyordu 2. önünde / hepimiz / zengin / fakir

3. yıllarını / Türk / romanıyla / bir 4. politikanın / beyinleri / hükümet / programını

Biçim Bilgisi
5. bir / esnaf / müşterisine / her / zaman 6. sevdan / başımda / ve / ben / ne / bir / haldeyim

7. masanın / kitaplar / izlerini / taşıyordu 8. maskesi

9. çocukları / bağı / ayak / yurt / dışına 10. aram / hoş / değil / çünkü

11. bu / tüm / tekrar / gerekmiyor / mu 12. konuyu / bir / daha / getirelim / ve / bir / sona

13. azmi / bir / olur

ETKİNLİK - 21

delik / oturup / boyunca / delikten / çıkarmak / harcadığı / izledi / ilerlemek / harcamaktan / artık / yapabileceği / etmeye / alıp /

kozadaki / deliği/ büyütmeye / başladı / kolayca / dışarı / küçücük / buruş / buruştu / izlemeye / açılıp / genişleyeceğini / ta-

şıyacak / güçleneceğini/ kalanını / kurumuş / buruşmuş / sürünerek / geçirdi / daracık / delikten / çıkmak / göstermesi / gereken

/ yaratılışın / bedenindeki / göndermek / kısıtlayıcılığından / kurtulduğu / uçmasını / sağlamak / seçtiği / olduğuydu / yaşamda

/ olarak / duyduğumuz / yaşamda / olmadan / anlamda

ETKİNLİK - 22
1) x 2) 3) 4) 5) 6) x 7) 8) 9) x 10)
11) x 12) x 13) 14) x 15) x

ETKİNLİK - 23
1. türemiş 2. türemiş 3. türemiş 4. basit 5. birleşik
6. birleşik 7. türemiş 8. basit 9. birleşik 10. birleşik
11. basit 12. basit 13. birleşik 14. türemiş 15. basit

ŞİMDİ TEST ZAMANI


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13
Test–7 B A E D D C E A C B A D E
Test–8 B E D E A A C B E B D E A

339
DİL BİLGİSİ

SÖZ ÖBEKLERİ (KELİME GRUPLARI)


Not
Bir durumu, bir kavramı ya da bir olayı anlatmamızda bir sözcük Gruptan seçme yaparken “-den” eki “-ın” tamlayan eki yeri-
çoğu zaman tek başına yeterli olmaz. Bunların tam olarak ifade ne kullanılabilir.
Söz Öbekleri (Kelime Grupları)

edilebilmesi için birden fazla sözcüğün belirli kurallar etrafında bir


Ağaçlardan birkaçı ağaçların birkaçı
araya getirilmesi gerekir. Bir sözcükle ifade edilemeyen varlıkları,
kavramları, durumları ya da hareketleri karşılamak amacıyla belirli Evlerden biri evlerin biri
kurallar içinde bir araya gelen sözcük topluluğuna “söz öbeği”
denir. Birkaç kelimeden oluşmasına rağmen, görev bakımından
bir kelimeden farksızdırlar.
Söz öbekleri ad, sıfat, zarf, eylem görev ve işlevlerinde bulunabilir. AD TAMLAMASI ÇEŞİTLERİ
Söz öbekleri ortak ve ayırt edici özelliklerine göre şu başlıklar
a) Belirtili Ad Tamlaması
altında toplanabilir:
Ad tamlamaları
Hem tamlayanı hem de tamlananı ek alan tamlamalardır.
Tamlayan, tamlananın kime ya da neye ait olduğunu kesin
Sıfat tamlamaları olarak bildirir.

Aitlik öbeği Şehrin merkezini büyük binalar sarmıştı.

Tekrar grupları (ikilemeler)


(şehir – in merkez – i)

Deyim ve atasözü öbekleri Kapının sesi çocuğu uyandırdı.

Zarf öbekleri
(kapı(n) -ın ses-i)

Edat öbekleri
Fırlayan taş otomobilin camını kırmıştı.

Bağlaç öbekleri
(otomobil – in cam – ı)

Eylem öbekleri
Ülkenin geleceği sizlersiniz çocuklarım.

Eylemsi öbekleri
(ülke(n) – in gelecek – i)

Ünlem öbekleri b) Belirtisiz Ad Tamlaması

Sayı grupları Tamlayanın ek almadığı sadece tamlananın ek aldığı tam-


lamadır. Tamlayan ek almadığı için tamlananın neye ya da
kime ait olduğu tam olarak bilinmez. Tamlayanla tamlanan
arasında daima bir ilişki bulunur.
AD TAMLAMALARI
Kış tatili için Uludağ’a gitmeye karar verdiler.
Aralarında anlamca ilgi bulunan, birinin diğerini iyelik yönünden
(kış tatil-i)
bütünlediği en az iki addan oluşan söz gruplarına “ad tamlaması”
denir. Birinci sözcüğe “tamlayan” ikincisine de “tamlanan” denir.
Soğuk hava yurt genelinde etkili oluyor.
Oğlumun geleceği (yurt genel – i)

Üniversite sınavı
Yaz yağmuru herkeste bir ferahlık yaratır.
Çamaşır makinesinin gürültüsü (yaz yağmur – u)

Taş bina
Sofra terbiyesini öğrenmemiz gerekir.
(sofra terbiye(s) – i)
340
c) Takısız Ad Tamlaması e) Karma Tamlama

DİL BİLGİSİ
Tamlayanın da tamlananın da ek almadığı tamlamalardır. Bir ad tamlamasının tamlayanın, tamlananın ya da her ikisinin
Takısız ad tamlamasında tamlayanın görevi tamlananın birden bir sıfat tarafından nitelenmesi ya da belirtilmesidir.
neyden yapıldığını ya da neye benzediğini bildirmektir.
Sanatçının bu yapıtı herkesi çok etkiledi.
İpek şal (şal, ipekten yapılmış)

Söz Öbekleri (Kelime Grupları)


Tahta kaşık (kaşık, tahtadan yapılmış) Sanatçının bu yapıtı
tamlayan tamlanan
Bakır mangal (mangal, bakırdan yapılmış)
(Belirtili ad tamlamasının tamlananını belirten sıfat
Badem gözler (göz, bademe benzetilmiş)
kullanılmış.)
Fındık burun (burun, fındığa benzetilmiş)

Başarılı futbol takımı ödülünü bugün alıyor.

d) Zincirleme Ad Tamlaması Başarılı futbol takımı


belirtisiz
ad tamlaması
Bazen tamlayanın bazen tamlananın bazen de her ikisinin
birden ad tamlaması olmasıdır. Yani en az üç adın birbirini (Belirtisiz ad tamlamasını niteleyen sıfat kullanılmış.)
tamamlamasıyla oluşan tamlamadır.

Gazetenin iş ilanlarına bakmalısın. Antika porselen biblo düşüp kırıldı.


(gazete-n-in iş ilanlar-ı) Antika porselen biblo
belirtisiz
takısız ad tamlaması
ad tamlaması
(Takısız ad tamlamasını niteleyen sıfat kullanılmış.)
zincirleme
ad tamla-
ması

Bu lambanın ölgün ışığı altında kitap okumaya çalışı-


Taş binanın fotoğrafını çekmek istedi grup. yordu.
(taş bina-n-ın fotoğraf-ı) Bu lambanın ölgün ışığı altında
takısız tamlayan tamlanan
ad
tamlaması
(Zincirleme ad tamlamasında tamlayanı belirten, tam-
zincirleme
ad tamla- lananı da niteleyen sıfat kullanılmış.)
ması

SIFAT TAMLAMALARI
Tatil köyünün servis aracı bakıma gönderilmiş.

(tatil köy-ü-n-ün servis araç(c)-ı) Bir adın kendisini niteleyen veya belirten bir sıfatla oluştur-
belirtisiz duğu söz öbeğidir. Bu grupta ad “tamlanan” sıfat ise “tamla-
belirtisiz
ad ad yan” durumundadır. Bir adın birden fazla sıfatı olabilir.
tamlaması tamlaması

zincirleme Tembel insan herkese iş buyurur.


ad tamlaması

(tembel insan)
Serüven romanlarının okuyucusu her yıl artıyor. niteleme ad
sıfatı
(serüven romanlarının okuyucusu)
Bazı dostluklar sağlam temellere dayanır.

Adanın tüm hazinesini elma ağacının dibine gömmüş. (bazı dostluklar)


belirtme ad
(elma ağacının dibi) sıfatı
341
Öğretmenimiz hoşgörülü bir insandır.
TEKRAR ÖBEĞİ (İKİLEMELER)
DİL BİLGİSİ

(hoşgörülü bir insan)


niteleme belirtme ad
sıfatı sıfatı Eş görevli iki kelimenin beraberlik, kuvvetlendirme, çokluk ve
devamlılık işlevini yerine getirmek amacıyla oluşturduğu söz
Çavuş Ali cephede en öndeydi. öbeğidir. İkilemeleri oluşturan sözcükler arasında şekil ve anlama
Söz Öbekleri (Kelime Grupları)

dayalı bir ilişki vardır. İkilemeler cümlede ad, sıfat ya da zarf


(Çavuş Ali)
unvan ad görevinde kullanılabilir.
sıfatı
Aynı sözcüğün tekrarı ile kurulanlar

Tıkır tıkır, ağır ağır, sürü sürü, buğulu buğulu, yavaş


Not yavaş, güle güle…

Sıfat tamlamalarında tamlayan ögesi bazen sıfat niteliği ta- Üzerinde uçuk mavi, tiril tiril bir elbise vardı.
şıyan başka bir sözcük grubu olabilir.
Çocuk nedense hüngür hüngür ağlıyordu.
Abimin spora elverişli vücudu vardı.
(spora elverişli vücut)
Eş anlamlı sözcüklerle kurulanlar

Huyu suyu güzel çocuklar yetiştirdi. Sorgu sual, ses seda, hısım akraba, akıllı uslu, güçlü
(huyu suyu güzel çocuklar) kuvvetli…

Okul kuralları dahilinde kılık kıyafetimize dikkat ederiz.


Şarkı söyleyen adam benim babam olur.
(şarkı söyleyen adam) Dedem torunları için deli divane olurdu.

Sözü sohbeti çekilir insanı severim. Yakın anlamlı sözcüklerle kurulanlar


(sözü sohbeti çekilir insan)
Delik deşik, eş dost, mal mülk, ağır aksak, yalan yanlış…

Kaplıca sayesinde annemin ağrısı sızısı kalmadı.

AİTLİK ÖBEĞİ Konuşmacının sözleri doğru dürüst duyulmuyordu.

Bu söz grubu “-ki” aitlik ekiyle oluşturulur. Cümlede sıfat ya da


zamir görevi yapar. Karşıt anlamlı sözcüklerle kurulanlar

Telefondaki ses, hıçkırıklarla kesiliyordu. Aşağı yukarı, dost düşman, önü ardı, düşe kalka…

(telefondaki ses) Sokak boyunca irili ufaklı evler diziliydi.


sıfat ad
Sınav için gece gündüz demeden çalışıyorum.
Dünkü olay herkes gibi benim de canımı sıktı.
(dünkü olay)
Bir sözcüğü anlamlı öteki anlamsız olanlar
sıfat ad
Estek köstek, ters pers, eğri büğrü, cümbür cemaat,
Sizinkinden daha büyük bir evimiz var. yarım yamalak…
(sizinkinden sizin evden)
Kaba saba davranışlarıyla hepimizin canını sıktı.

Buranınki çok lezzetliydi. Konu komşu herkes pikniğe gitmişti.


(buranınki buranın yemeği)

342
Sözcüklerden ikisi de anlamsız olanlar

DİL BİLGİSİ
Eciş bücüş, ıvır zıvır, abuk subuk, mırın kırın, süklüm Not
püklüm…
Deyimler bir durumu somutlaştırır; atasözleri öğüt verir, ders
Odasını yalap şalap temizleyip televizyonun karşına çıkarır.
geçti.

Söz Öbekleri (Kelime Grupları)


Sen bu işin ıcığını cıcığını çıkardın ama!
UNVAN ÖBEĞİ
DEYİM VE ATASÖZÜ ÖBEKLERİ
Kişinin ismiyle bir unvan ya da akrabalık adından oluşan kelime
öbekleridir.
Deyim, anlamı güçlendirmek ve etkili kılmak amacıyla asıl
anlamlarından uzaklaşarak yeni kavramlar meydana geti-
Kişi ismi + unvan ya da akrabalık ismi = unvan grubu
ren en az iki sözcüğün kalıplaşmasıyla oluşan söz öbekleri-
Leyla + Hanım = Leyla Hanım
dir.
Ali Rıza + Bey = Ali Rıza Bey
Ağzı sıkı (sır saklayabilmek)
Akif + amca = Akif amca
Boynu bükük (yardım bekler durumda olmak)

Kaşla göz arasında (çok az bir zaman içinde)

Etekleri zil çalmak (sevinmek) EDAT (İLGEÇ) ÖBEĞİ

Maalesef, bu işi de eline yüzüne bulaştırdı.


Bir ad soylu sözcüğünün hâl eklerinden birini alarak edata
bağlanmasıyla oluşan sözcük grubudur.

Atasözü, uzun gözlem ve deneyimlere dayanan yargıları, Yeni klibi ile hemen herkesin dikkatini çekti.
bilgece bir düşünce ya da öğüt olarak yansıtan ve halkın
Ülkemizin geleceği için çok çalışmalıyız.
ortak kullanımına giren kalıplaşmış özlü sözlerdir.
Atasözleri, bir yargı bildirir ve genellikle mecaz anlamlıdır.
Dil öğrenmek üzere yurt dışına gitmeyi düşünüyorum.
Yılanın sevmediği ot, deliğinin ağzında biter.
Sabaha karşı ulaşabildim doğduğum köyüme.
(Başkalarına kötülük etmek isteyenler, hoşlanmadık-
ları şeyleri hep karşılarında bulurlar, anlamına gelen Bu küslük sonsuza dek sürmez herhalde.
atasözü, “Yılanın sevmediği bitki, deliğinin ağzında
Bize doğru gelen fırtınadan son anda kurtulduk.
biter.” biçiminde olmaz.)

Güvenme varlığa, düşersin darlığa.


(Varlıklarına güvenerek ölçüsüz harcamalarda bulu-
nanlar daha sonraları sıkıntıya düşebilirler, anlamına
gelen atasözü, “Varlığa güvenme, darlığa düşersin.” Not
biçiminde olmaz.)
Edat öbekleri sıfat görevinde kullanılabilir.
Minareyi çalan kılıfını hazırlar.
Gönlüme göre bir mekân arıyorum yaşamak için.
(Kolay kolay gizlenemeyecek kadar büyük bir yolsuz- (sıfat) ad
luğu yapan kimse, sorumluluktan kurtulma yollarını
önceden düşünür.) Sen paradan başka bir şey düşünmez misin?
(sıfat) zamir
Keskin sirke küpüne zarar.
(Öfkeli, sert kimsenin zararı kendisinedir.)
343
EYLEM ÖBEKLERİ (BİRLEŞİK EYLEMLER)
DİL BİLGİSİ

Not Bir hareketi karşılamak amacıyla isim ve fiile getirilen bir yardımcı
Edat öbekleri zarf görevinde kullanılabilir. eylemle oluşturulan söz öbeğidir. Türkçede üç tip eylem öbeği
(birleşik eylem) vardır.
Milli Takım, krallar gibi karşılandı.
Söz Öbekleri (Kelime Grupları)

(zarf) eylem
a) Yardımcı Eylemle Kurulan Birleşik Eylemler
Cennet kadar güzel bir ülkede yaşıyoruz.
(zarf) sıfat ad Adın “et-, ol-, eyle-, kıl-, buyur-” yardımcı eylemleriyle oluş-
turdukları birleşik eylemlerdir.

Ad soylu sözcükte ses düşmesi ya da türemesi olursa yar-


dımcı eylemler bitişik yazılır, olmazsa ayrı yazılır.
BAĞLAMA ÖBEĞİ
Arkadaşlarına biraz yardım et .

Eş görevli iki veya daha fazla adın bağlaçlarla birbirine Bugün yapılması gereken her şey halloldu.
bağlanmasıyla oluşur.
Hep birlikte Boğaz’ın renklerini seyreyledik.
Yine dalgın ve üzüntülü hâlimizden sıyrılamadık.
İleri görüşlülüğü sayesinde sorunları etkisiz kıldı.
Gözlerinde ne şaşkınlık ne hiddet vardı.
Lütfen, hediyemi kabul buyurunuz öğretmenim.
Ne gecesi ne gündüzü vardı adamın.

İster parayı ister bileti al, dedi biletçi.

Kitapların okunması ve eleştirilmesi gerekirdi. b) Kurallı Birleşik Eylemler

Bu köprü Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlıyor. Zarf-fiil eki almış bir eylemle başka bir eylemin birleşmesi
sonucunda oluşan eylemlerdir. Bunlara “özel birleşik eylem-
ler” de denir.

Not Senin yaptığını ben iki dakikada yapabilirim.


(yapabil- yeterlilik eylemi)
Bağlama öbeği başka öbeklerin içinde de karşımıza çıkabilir.
Bahçedeki çalılar bir kıvılcımla tutuşuverdi.
Köylünün ve çiftçinin sorunları nihayet ele alındı.
(tutuşuver- tezlik eylemi)
bağlama öbeği

ad tamlaması
Adam düşünce hepimiz güleyazacaktık.
(güleyaz- yaklaşma eylemi)
Ahmet Bey, çalışkan ve dürüst bir insan olarak bilinir.
Bu gelenek yüz yıllardır süregelir bu topraklardı.
bağlama öbeği
(süregel- sürerlik eylemi)
sıfat tamlaması

Siz gidedurun biz yetişiriz.


Hak ve adalet, dişle tırnak gibidir.

bağlama öbeği bağlama öbeği Ağzım açık bakakaldım.



edat öbeği

344
c) Anlamca Kaynaşmış Birleşik Eylemler
ÜNLEM ÖBEĞİ

DİL BİLGİSİ
Bir isimle bir fiilin anlam yönünden kalıplaşmasıyla oluşur.
Bir isimle ona bağlı ünlemden oluşan söz grubudur. Ünlem
Kendine yeteri kadar dikkat etmeyince hasta düştü.
grubunu oluşturan unsurlar eksiz birleşir. Bu grupta ünlem başta,
Beş kişilik boş kadroya yüz elli kişi başvurdu. isim sonda bulunur.

Söz Öbekleri (Kelime Grupları)


Karışıklık olmaması için kural koymamız gerekir. Ey, koca İstanbul! Ben de geldim.

Bre ağalar! Siz ne dersiniz böyle?


Anlamca kaynaşmış eylemlerin bir bölümü deyimdir ve cüm-
lede yüklem görevini üstlendiğinde birleşik eylem sayılır. Aman Allah'ım bu ne güzellik!

Yaşama, dört elle sarılmalıyız. (deyim, birleşik eylem)

Sınavı kazanınca havalar uçtu. (deyim, birleşik eylem) SAYI ÖBEĞİ

Sayıların meydana getirdiği söz grubudur. Sayı grubunda sayılar

EYLEMSİ ÖBEKLERİ baştan sona doğru küçülür. Türkçede sayılar tek kelimeyle (bir,
üç, yedi…); sıfat tamlamasıyla (iki yüz, on bin, dört milyon…) ve

a) İsim-fiil Grubu sayı gruplarıyla karşılanır.

İsim-fiil ekleriyle (-ma / -ış / -mak) yardımcı ögelerin oluştur- Kardeşim, bin dokuz yüz yetmiş altı doğumludur.
duğu söz öbeğidir.
sayı grubu

Sayı grupları sayı sıfatıyla karıştırılmamalıdır. Sayı gruplarında


Öğrencinin kendi hatasını bulması önemlidir.
sayılar büyükten küçüğe doğru sıralanır. Sayı sıfatından sonra
Şiir okuyuşu hepimizi etkilerdi. gelen "yüz, bin, milyon, milyar … ) sözcüklerinin geldiği kelime

Maden göçüklerinde paniğe kapılmak tehlikelidir. grupları sayı grubu değil sıfat tamlamasıdır.

İki yüz, dört bin, üç milyon


sıfat isim sıfat isim sıfat isim
b) Sıfat-fiil (Ortaç) Grubu
Elli altı bin üç yüz
Sıfat-fiil ekleriyle (-an / -ası / -mez / -ar / -dik / -ecek / -miş) sayı sayı
yardımcı ögelerin oluşturduğu söz öbeğidir. grubu sıfatı
sayı sıfatı
Sınava hazırlanan öğrenciler stresli olur. sayı grubu

Şehirlere yaptığı iş gezilerine bizi de götürürdü. yüz doksan beş milyon


sıfat grubu/sıfat sayı ismi
Hareket edecek otobüsü yakalamamız lazım.
sıfat tamlaması

c) Zarf-fiil (Ulaç / Bağ-fiil) Grubu KISALTMA ÖBEĞİ


Zarf-fiil ekleriyle (-ıp / -erek / -ken / -madan / -maksızın /
Bazı kelime gruplarının ve cümlelerin kısalmasıyla oluşan söz
-ınca / -dıkça / -dığında / -alı / -r … -mez / -e … -e) yardımcı
ögelerin oluşturduğu söz öbeğidir. öbekleridir.

Yakası yırtık olan gömlek yakası yırtık gömlek


Ozanlar şiir yazarken duygularını dile getirir.
sıfat – fiil grubu kısaltma grubu
O gün mola vermeksizin ders çalıştı bizimki. Yüreği yanık, alnı açık, başı dik (isnat öbeği)
Bu şiirleri okuduğunda her şeye farklı bakacaksın. Denizde kum sende para, yılda bir, üçte iki
Sınavda birinci olalı havasından geçilmiyor. Kulaktan dolma, sudan ucuz, kendisiyle barışık, çi-
çeklerle süslü
345
DİL BİLGİSİ
DİL

L İK-24
ETKİN
BİLGİSİ

Aşağıdaki parçada yer alan söz öbeklerini bularak çeşitlerini belirleyiniz.


Söz Öbekleri (Kelime Grupları)

GÜLÜMSEMENİN ÖNEMİ

Küçük kız, hüzünlü yabancıya gülümsedi. Bu gülümseme adamın kendisini daha iyi hissetmesini sağladı. Bu

arada yakın geçmişte kendisine yardım eden bir dosta teşekkür etmediğini hatırladı. Hemen bir not yazdı.

Arkadaşı bu teşekkürden o kadar mutlu oldu ki her öğlen yemek yediği lokantada garsona yüklü bir bahşiş

bıraktı. Garsona ilk defa böyle bir bahşiş alıyordu. Akşam eve giderken kazandığı paranın bir parçasını her

zaman köşe başında oturan fakir adamın şapkasına bıraktı.

Adam öyle minnettar oldu ki… İki gündür boğazından aşağı lokma geçmemişti. Karnını doyurduktan sonra, tek

göz odalı evinin yolunu ıslık çalarak tuttu.

Bunların hepsi beş kuruşluk bir maliyeti bile olmayan bir tebessümün sonucuydu.

346
DİL BİLGİSİ
DİL
9 ŞİMDİ TEST ZAMANI 4. Bir gün uzun bacakları üstünde balıkçıl

BİLGİSİ Söz
Uzun boynuna takılmış upuzun bir gaga
1. (I) Sürekli yazma eylemini tam yirmi beş yıldır sürdürüyo- Dolaşıyordu su kıyısında
rum. Dile kolay, çeyrek yüzyıl. (II) Daha önceleri de haftada Güzel turna kardeş fır dönüyordu içinde

Söz Öbekleri
bir iki kez yazardım gazetelerde. (III) Kitap tanıtma yazıları, O nefis yayın kardeşle birlikte

Öbekleri (Kelime
yazın eleştirileri, çeviriler, öyküler… (IV) Ama belirli bir köşe- Yukarıdaki dizelerde kaç tane sıfat tamlaması kullanıl-
de her gün okurun karşısına çıkmak sonu olmayan bir koşu. mıştır?
(V) Her şeye rağmen yazma eylemimi sürdürüyorum.

(Kelime Grupları)
A) 3 B) 4 C) 5 D) 6 E) 7
Numaralandırılmış cümlelerin hangisinde belirtili isim
tamlaması kullanılmıştır?

Grupları)
A) I B) II C) III D) IV E) V

5. Aşağıdaki ikilemelerden hangisi farklı oluşturulmuş-


tur?
2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde belirtisiz ad tamlama-
sı bir adın sıfatı olarak kullanılmıştır? A) İrili ufaklı bir sürü deniz kabuğu toplanmıştı.

A) Şehrin günlerdir akmayan suyu herkes gibi bizi de peri- B) Yolda sıkılmadan güle oynaya geldik.
şan etti. C) Az çok hepimiz birbirimizi tanıdık.
B) Dünyanın öbür ucunda bir grup Türk öğrenci ile karşı- D) İşler aşağı yukarı üç gün sonra bitecek.
laştım.
E) İyi kötü birçok olayı birlikte göğüsledik.
C) Gök mavisi denize bakarak sıkıntılarımızdan uzaklaştık.
D) Soğuk havalarda küçük kardeşimin yanakları kıpkırmızı
olur.
E) Her türlü meyve ve sebzeyi bahçemizde yetiştirebiliyor-
duk.

6. Geleceğin mirasçıları
Çevreyi korumak olsun ilkeniz

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde isim-fiil grubuyla edat Er geç başaracaksınız


grubu birlikte kullanılmıştır? Verip hep birlikte el ele,
Resimdeki yeşile can,
A) Bu dünya bize atalarımızdan miras değil, biz onu çocuk-
larımızdan ödünç aldık. Evrendeki maviye hayat vereceksiniz

B) Vaktimizin bir kısmını uçakların piste inişini seyretmekle Beyninizle, yüreğinizle


geçirdik. Yukarıdaki dizelerde aşağıdaki söz öbeklerinden hangi-
sine yer verilmemiştir?
C) Hayat bazen insanları, birbirleri için ne kadar çok şey
ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır. A) İkileme öbeği
D) Herkes senin gibi olumlu düşünseydi, hiçbir sorunumuz B) Deyim öbeği
kalmazdı.
C) Eylemsi öbeği
E) Uzun kuş gecelerinde babam bize halk hikâyeleri anla-
tırdı. D) Ad tamlaması
E) Aitlik öbeği

347
7. Aşağıdakilerin hangisinde deyim öbeği kullanılmamış- 10. I. RTÜK, kurallara uymayan televizyonları uyardı.
DİL BİLGİSİ

tır? II. Sınav sonuçları İnternet aracılığıyla öğrencilere duyu-


A) Köyünü öyle özlemişti ki oraya gitmek için can atıyordu. ruldu
B) Babadan kalma bağ evini yok pahasına satıp İzmir’e
III. Tiyatro oyucusu İstemi Betil, dizide Laz Ziya karakterini
yerleşti.
oynuyordu.
C) Evin satışında her türlü engeli çıkarıyor, işi yokuşa sürü-
Söz Öbekleri (Kelime Grupları)

yordu. IV. Onlar da nihayet salonu geniş bir eve taşınmışlardı.


D) Kitaba şöyle bir göz attı, ardından da kitabı uzun uzun
V. Türkiye’nin nüfusu yetmiş beş bini geçti, diyordu.
inceledi.
E) Toplumu ilgilendiren konularda yorum yapmak her insa- Yukarıdaki cümlelerde aşağıdaki söz gruplarından han-
nın görevidir. gisi örneklendirilmemiştir?

A) Aitlik grubu B) Edat grubu

C) Unvan grubu D) Kısaltma grubu


5. “(I) Büyük kapıdan girdiğinizde önce Hatıralar Pastanesiyle
karşılaşırdınız. (II) Vitrin pastalar, kekler, çikolatalarla dona- E) Sayı grubu
tılmıştı. (III) Cam bir kapıdan kışlık salona girilirdi. (IV) Bu-
rada, her masanın yanında duvarda bronz çerçeveli uzun
aynalar, oturanları yansıtırdı. (V) Aynaların üstünde çiçek
açmış abajurlar ortalığa sarı bir ışık verirlerdi.”

Numaralandırılmış cümlelerin hangilerinde edat öbeği


11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağlama grubu yok-
kullanılmıştır?
tur?
A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve V.
A) Yüz temel eser arasında “Vatan yahut Silistre” var mıy-
D) III. ve IV. E) IV. Ve V. dı?
B) Dostlukta güven ve samimiyet çok önemlidir.
C) Namık Kemal, kalemini vatan için kullandı.

6. I. Güz bir hastalık gibi ilerliyordu. D) Bu topraklarda sadece buğday ile arpa yetişir.
Bir denizin üzgün kıyısında E) Çok sıkıldığı zamanlarda roman ya da şiir okurdu.

II. Kimi insan derbeder,


Ömrünü heba edip gider

III. Çekik, mavi mavi gözlerin var ya


Önce gözlerindi en güzel ışık

IV. Şu yalan dünyaya geldim geleli


12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi bir söz öbe-
Tas tas içitim ağuları sağ iken ğinden oluşmuştur?

V. Yükseklerden uçan kara kara bulutlar A) Ülkede nüfus artıyor fakat ulusal gelir artmıyor.
Serpiyor göklerden kucak kucak kar B) Hepimiz çok sıkıldık lakin hiçbirimiz konuşmadık

Numaralandırılmış dizelerin hangilerinde eylemsi öbeği C) Sürekli çalışıyor ama verimli çalışma yollarını bilmiyor.
kullanılmamıştır? D) Herkes burada olduğuna göre pastayı kesebiliriz.

A) I. ve II. B) I. ve III. C) II. ve V. E) Çok iddialı konuşuyor öyleyse bir bildiği vardır.

D) III. ve IV. E) IV. Ve V.


348
DİL BİLGİSİ
SÖZ ÖBEKLERİ CEVAP ANAHTARI
ETKİNLİK - 24

küçük kız sıfat tamlaması kazandığı paranın bir parçasını karma tamlama

Söz Öbekleri (Kelime Grupları)


hüzünlü yabancı sıfat tamlaması
kazandığı paranın eylemsi öbeği
bu gülümseme sıfat tamlaması
her zaman zarf öbeği
adamın kendisi ad tamlaması
her zaman … oturan eylemsi öbeği
daha iyi hissetmesi isim-fiil öbeği

sebep oldu eylem öbeği köşe başı ad tamlaması

bu arada sıfat tamlaması


… adamın şapkası ad tamlaması
yakın geçmiş sıfat tamlaması
fakir adamın şapkası karma tamlama
yardım eden sıfat-fiil öbeği
minnettar oldu eylem öbeği
yardım eden eylemsi öbeği

yardım eden bir dost sıfat tamlaması iki gün sıfat tamlaması

teşekkür etmediği eylem öbeği


karnını doyurduktan sonra zarf öbeği
bir not sıfat tamlaması
apartman bodrumu ad tamlaması
bu teşekkür sıfat tamlaması
tek göz odalı ev sıfat tamlaması
o kadar zarf öbeği

mutlu oldu eylem öbeği … evinin yolu ad tamlaması

her öğlen sıfat tamlaması


evinin yolunu tutmak deyim öbeği
yemek yediği eylemsi öbeği
bunların hepsi ad tamlaması
yüklü bir bahşiş sıfat tamlaması
beş kuruşluk bir maliyet sıfat tamlaması
ilk defa … alıyordu zarf öbeği

ilk defa sıfat tamlaması beş kuruşluk bir maliyeti bile olmayan eylemsi öbeği

böyle bir bahşiş sıfat tamlaması


beş kuruşluk bir maliyeti bile olmayan bir tebbessüm sıfat tamlaması
akşam eve giderken zarf-fiil öbeği
tebessümün sonucu ad tamlaması
paranın … parçasını ad tamlaması

ŞİMDİ TEST ZAMANI


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
Test–9 D C B D B E E A B A C D

349
3. Cümlede yargı bildiren öge, yüklemdir. Öteki tüm ögeler
DİL BİLGİSİ

CÜMLENİN ÖGELERİ yüklemle anlamlı bir bütün oluşturur, o nedenle bu ögeleri


belirlemede kullanılan sorular, yükleme yöneltilmelidir. Yük-
Bir düşünceyi, duyguyu, durumu, olayı yargı bildirerek anlatan lemden sonra özne bulunmalı, ardından varsa diğer ögeler
sözcük ya da sözcük dizisine “cümle” denir. Cümle, dilin en aranmalı.
Cümlenin Ögeleri

küçük anlatım birimidir. Duygular, düşünceler cümle ya da


cümlelerden meydana gelen dil birlikleri ile karşılanır. 4. Öge açıklayan ara sözler ayrı bir öge değildir, açıkladıkları

Cümleyi oluşturan ve ifadenin anlaşılmasını kolaylaştıran ögeyle birlikte düşünülmelidir.

unsurlara da “öge” denir. Öge, sözcüklerin cümle içerisinde Elleri – cılız, ufacık elleri – dizlerinin üzerindeydi.
özne ara söz yüklem
yüklendikleri görevdir.
açıklamalı özne
CÜMLENİN ÖGELERİ

5. “Ara cümleler, ünlemler ve cümleleri bağlayan bağlaçlar”


TEMEL ÖGELER YARDIMCI ÖGELER


cümlenin iç yapısıyla ilgili değildir; yükleme yanıt vermezler.
Nesne (Düz Tümleç)
Yüklem Bunlara “cümle dışı unsurlar” denir.
Dolaylı Tümleç (Yer Tamlayıcısı)

Özne Zarf Tümleci (Zarf Tamlayıcısı)


Bu soruları –kolay değildi – iki saatte çözdüm.
belirtili nesne (ara cümle) ZT yüklem
Edat Tümleci (İlgeç Tümleci)
Merak ediyorum ama filme bir türlü gidemedim.
CÜMLENİN ÖGELERİ NASIL BULUNUR? yüklem (bağlaç) DT ZT yüklem
1. Cümleleri doğru biçimde ögelerine ayırabilmenin ilk koşulu,
o cümleyi iyi anlamaktır. Cümlede ne anlatıldığını tam ola- Haydi, herkes sınıflarına girsin artık!
rak anlamadan öge çözümlemesi yapılmamalıdır. (ünlem) özne DT yüklem ZT

2. Cümle çözümlemesinde ikinci önemli nokta, ögelerin cüm-


ledeki işlevini iyi bilmektir. Ögeleri belirlerken belli birtakım
6. Ögeler ikileme, deyim, tamlama gibi söz öbekleriyle kurul-
sorulardan yararlanıyoruz. Bu sorular, cümle çözümleme-
sinde kolaylık sağlamak içindir. Ögelerin cümledeki işlevini muş olabilir. Söz öbeklerini bölme yanlışlığına düşmemeli-
göz ardı ederek sadece bu soruların yanıtlarını ölçü alırsak yiz.
yanılabiliriz. Öyleyse, ögeleri belirlemede kullanacağımız
ana ölçü, “ögelerin cümledeki işlevleri” olmalıdır. 7. Belirtili ad tamlaması durumundaki bir öge içinde (tamlayan-
la tamlanan arasında) başka bir öge bulunabilir.
Ögelerin cümledeki işlevleri:
Herkesin şimdilik hakkı vardır konuşmaya.
Yüklem: Yargı bildirir. zarf tümleci yüklem dolaylı tümleç

özne
Özne: Yüklemdeki yargıyı gerçekleştiren ya da üstelenendir.

Nesne: Öznenin yaptığı işten etkilenendir. 8. Sınav sorularında öge sayısı ve sıralaması istenirken “gizli
özne” dikkate alınmaz.
Dolaylı tümleç: Özne tarafından gerçekleştirilen eylemin
yöneldiği, üzerinde ya da içinde bulunduğu, başlangıç ya da Geçen gün bir arkadaşıyla bize geldi.
ayrılma noktasını bildiren kavramlardır. ZT ET DT yüklem

Zarf tümleci: Eylemi çeşitli açılardan etkileyen zarf işlevli Öge sayısı : 4
sözcükler ya da söz öbekleridir.
Öge sıralaması : zarf tümleci / edat tümleci / dolaylı
Edat tümleci: Yüklemin belirttiği işi, yardımcı kişi ya da tümleç / yüklem
araç bakımından tamamlar.

350
ÖZNE
TEMEL ÖGELER

DİL BİLGİSİ
Cümlede yüklemin bildirdiği iş, oluş ya da hareketin yapıcısıdır.
Özneyi bulmak için yükleme “kim” ve “ne” soruları sorulur. “Kim”
YÜKLEM
insanlar için, “ne” insan dışındaki varlık ve kavramlar için kullanılır.
Cümlede yargıyı üzerinde taşıyan ana ögedir. Kılış, oluş ve durum

Cümlenin Ögeleri
yüklem tarafından karşılanır. Diğer ögeler, yüklemin anlamını Yüklem, ek eylem almış isim ya da isim soyluysa özne
“olan”ı karşılar. Özneyi bulmak için yükleme “… olan ne,
çeşitli bakımlardan tamamlamak üzere cümlede yer alır.
… olan kim" soruları sorulur.
Çekimli bir eylem ya da ek eylem almış isim soylu sözcükler,
Rıhtım kenarındaki taş basamaklar ıslaktı.
kelime grupları (ad ve sıfat tamlamaları, edat öbekleri, ikilemeler, özne yüklem
yardımcı eylemler, deyimler) yüklemi oluşturur. Islak olan ne? “rıhtım kenarındaki taş basamaklar”

Yüklem belirlenirken kelime grupları bölünemez, bölündükleri


takdirde cümlenin ögelerini ayırmada yanlışlık yapılır. Bir zamanlar bu topraklarda başka uygarlıklar varmış.
özne yüklem

Son zamanlarda değerler iyice değişti. Var olan ne? “başka uygarlıklar”
yüklem
(çekimli eylem)
Benim sadık yârim, kara topraktır.
En güzel duygular bu şehirde gizlidir. özne yüklem
yüklem
(ek eylem almış ad) Kara toprak olan ne? “benim sadık yârim”

Düzenli ve disiplinli çalışmak başarının anahtarıdır.


yüklem Gün boyu yağmur yağmakta bizim burada.
(isim tamlaması) özne yüklem

Yağmakta olan ne? “yağmur”

Ahmet Bey’in özlediği tek şey sıcak bir yuvaydı.


yüklem Aziz Nesin, gözlemlerinde usta bir yazardı.
(sıfat tamlaması)
özne yüklem

Usta bir yazar olan kim? “Aziz Nesin”


Ömür, bugüne kadar karşılaştığım en iyi niyetli insanlardan
biridir.
yüklem (karma tamlama)
Yüklem çekimli bir eylemse özne, işi yapandır. Bu du-
rumda özneyi bulmak için yükleme “…an kim? …an ne?”
Geldiğim bu şehirde her şey hayallerimdeki gibiydi. soruları sorulur.
yüklem
(edat öbeği)
Öğrenciler anladıklarını ifade etmekten çekiniyorlar.
Bizim köyün yolları eğri büğrüdür. özne yüklem

yüklem Çekinenler kim? “öğrenciler”


(ikileme)
Kitap bize yakın geçmişi değil, eskileri anlatıyor.
Arabayı çok hızlı sürdüğünü bir türlü kabul etmiyordu. özne yüklem

yüklem Anlatan ne? “kitap”


(yardımcı eylem)

O günler, güzelim gençlik günleri, bir daha ele geçmez.


Kalbim çarparak çevreye kulak verdim. özne ara söz yüklem
yüklem (deyim)
açıklamalı özne

351
! 2. Sözde Özne
DİL BİLGİSİ

Yüklemi edilgen eylemlerde özne görevini yüklenmiş nes-


neye “sözde özne” denir. Bu cümlelerde işi yapan belli de-
“Kim, ne” soruları hem öznenin hem de belirtisiz nesne- ğildir. “Ne” sorusuna yanıt veren sözcük ya da söz öbeği
nin sorusudur. Bu ögeleri karıştırmamak için önce özne eylemden etkilenen varlıktır.
Cümlenin Ögeleri

sonra belirtisiz nesne bulunur.


Yılbaşı akşamı ziyafet sofrası hazırlandı.
Sanatçı, bu eserinde işlek bir dil kullanmış. sözde özne yüklem
özne belirtisiz nesne yüklem
Hazırlayan kim? belli değil
Kullanan kim? “Sanatçı” özne
Hazırlanan ne? “ziyafet sofrası” sözde özne
Sanatçı ne kullanmış? “işlek bir dil” belirtisiz
nesne
Oturduğumuz semtte yeni bir kitapçı açıldı.
sözde özne yüklem
Bazı cümlelerde özne, söylenmemiş olabilir; bu durum-
da yüklemdeki kişi eki özneyi verir. Böyle öznelere “gizli Açan kim? belli değil
özne” denir.
Açılan ne? “yeni bir kitapçı” sözde özne
Karanlığın içinde dört nala uzaklaştı.
yüklem
Bozulan bilgisayar tamir edilecek.
Uzaklaşan kim? “o” gizli özne
sözde özne yüklem

Tamir eden kim? belli değil


Geniş merdivenden yukarı kata çıktık.
yüklem Tamir edilen ne? “bozulan bilgisayar” sözde
özne
Çıkan kim? “biz” gizli özne

Tezgâhtaki her şey satıldı.


sözde özne yüklem
ÖZNE ÇEŞİTLERİ
Satan kim? belli değil
1. Gerçek Özne
Yüklemde bildirilen işi, oluşu, hareketi yapan kişi ya da var- Satılan ne? “tezgâhtaki her şey" sözde özne

lıktır. Gizli özne de gerçek öznedir.

Ali dayım, bahçeye pek çok ağaç dikti. 3. Örtülü Özne


özne yüklem
Yüklemi edilgen olan cümlelerde işi yapan yani gerçek

Mavi gözleri birdenbire bulutlanmıştı. özne, “-ce” eki alan sözcükle veya “tarafından” sözcüğü
özne yüklem yardımıyla belirtilir. Buna “örtülü özne” denir.

Karar kurulca alındı.


Bu konuda ne düşündüğünüzü anlayamadım. sözde örtülü yüklem
özne özne
yüklem

Anlayamayan kim? “Ben” gizli özne Konak belediye tarafından yenilendi.


sözde örtülü yüklem
özne özne
Zamanı iyi kullanmayı öğrenmeliyiz.
yüklem
Karar, memurlar tarafından protesto edildi.
Öğrenecek olan kim? “Biz” gizli özne sözde örtülü yüklem
özne özne

352
Yazın mevsim reçelleri yapardık hep birlikte.
YARDIMCI ÖGELER

DİL BİLGİSİ
belirtisiz yüklem
nesne
NESNE (DÜZ TÜMLEÇ)
Yapan kim? “biz” gizli özne
Cümlede yüklemin bildirdiği işten etkilenen ögeye “nesne” denir.
Ne yapardık? “mevsim reçelleri”
Nesne, yüklemin eylem olduğu cümlelerde kullanılır. Yapı ve

Cümlenin Ögeleri
anlam yönünden iki çeşit nesne vardır: Araştırması için pek çok kitap aldı.
1. Belirtili Nesne belirtisiz yüklem
nesne

Belirtili nesne, belirtme durum eki (-i) almış sözcük ya da Alan kim? “o” gizli özne
söz öbeğidir. Ne aldı? “pek çok kitap”
Belirtili nesneyi bulmak için yükleme “kimi”, “neyi” ya da
“nereyi” sorularından birini sorarız. DOLAYLI TÜMLEÇ (YER TAMLAYICISI)
Yüklemi yönelme, bulunma, ayrılma gibi durumlardan biriyle
Bize uğramadan önce halasını ziyaret etti.
belirtili yüklem tamamlayan sözcük ya da söz öbeğidir.
nesne
Dolaylı tümleç, ismin “-e, -de, -den” durum eklerinden birini almış
Ziyaret eden kim? “o” gizli özne adlar, ad ve sıfat öbekleridir.
O, kimi ziyaret etti? “halasını”
Yükleme “kime, kimde, kimden”, “nereye, nerede, nereden”,
“neye, neyde, neyden” soruları sorularak bulunur.
Hoşgörülü insan, her davranışı saygıyla karşılar.
belirtili nesne yüklem Kitabından elde ettiği geliri, TEMA’ya bağışlamış.
dolaylı tümleç yüklem
Karşılayan kim? “hoşgörülü insan” özne
Hoşgörülü insan neyi karşılar? “her davranışı” Bağışlayan kim? “o” gizli özne

O nereye bağışlamış? “TEMA’ya” yönelmeli


Ay ışığını, geceleri gümüşe boğan bu ışığı- sevmişimdir. dolaylı tümleç
belirtili ara söz yüklem
nesne
Bu programda magazin dünyasından haberler yer alıyor.
açıklamalı belirtili nesne
dolaylı tümleç özne yüklem

Yer alan ne? “magazin dünyasından haberler” özne


2. Belirtisiz Nesne
Belirtisiz nesne, belirtme durum eki almamış yani yalın Nerede yer alıyor? “bu programda” bulunmalı
hâldeki nesnedir. Özne bulunduktan sonra yükleme sorulan dolaylı tümleç
“ne” sorusuna yanıt verir.
Yaşlı kitapçı, eski eserlerin satılmadığından şikâyetçiydi.
Atalarımız, “Otu çek, köküne bak.” demişler.
özne dolaylı tümleç yüklem
belirtisiz nesne yüklem

Diyen kim? “Atalarımız" özne Şikâyetçi olan kim? “yaşlı kitapçı” özne

Atalarımız ne demiş? "Otu çek, köküne bak." Neyden şikâyetçi? “eski eserlerin satılmadığından”
ayrılmalı dolaylı tümleç

Babam her gün gazete okur.


Atatürk’ten, o büyük dehâdan, söz eder misiniz?
belirtisiz yüklem dolaylı ara söz yüklem
nesne
tümleç
Okuyan kim? "Babam" özne
açıklamalı dolalı tümleç
Babam ne okur? “gazete”

353
!
Kar yağdığından köy yolları kapanmış.
DİL BİLGİSİ

zarf tümleci yüklem

Neden kapanmış? “ Kar yağdığından”


sebep anlamlı zarf tümleci
“-e, -de, -den” durum eklerini alan her sözcük her zaman
dolaylı tümleç olmak zorunda değildir. Bu ekleri alan söz- İlk dersimi o gün, on gün önce, anlattım.
Cümlenin Ögeleri

cükler zaman ve durum anlamı veriyorsa zarf tümleci olur. zarf ara söz yüklem
tümleci
Sizlerle akşama görüşürüz.
açıklamalı zarf tümleç
zarf tümleç
Ne zaman görüşürüz? “akşama”

Proje on beş günde tamamlandı.


!
zarf tümleç
Ne zaman tamamlandı? “on beş günde”

Yer-yön sözcükleri (aşağı, yukarı, içeri, dışarı, ileri,


Sevdiklerine gönülden bağlıydı.
geri…) durum eki almayıp yalın hâlde kullanılırsa zarf
zarf tümleç
tümlecidir ve “nereye” sorusuna karşılık gelir.
Nasıl bağlıydı?” “gönülden”
Öğrenciler dışarı çıktı.
zarf tümleci
ZARF TÜMLECİ (ZARF TAMLAYICISI)
Yüklemi durum, zaman, ölçü, yön, koşul, neden ilgileri ile Nereye çıktı? “dışarı” yer-yön zarfı
tamamlayan ögedir.
Zarf tümlecini bulmak için yükleme “nasıl, ne zaman, ne kadar, Yer-yön sözcükleri “-e, -de, -den” durum ekleri alırsa “do-
nereye, neden, niçin” gibi sorular sorulur. laylı tümleç” olur ve “nereye, nerede, nereden” sorularına
karşılık gelir.
Çoğu insan zamanını boş işlerle uğraşarak geçiriyor.
zarf tümleci yüklem Öğrenciler dışarıya çıktı.
dolaylı tümleç
Nasıl geçiriyor? “boş işlerle uğraşarak”
durum anlamlı zarf tümleci Nereye çıktı? “dışarıya”

Kitaplarımın hepsini en kısa zamanda ciltleteceğim. Öğrenciler dışarıda oynuyorlar.


zarf tümleci yüklem dolaylı tümleç

Ne zaman ciltleteceğim? “en kısa zamanda” Nerede oynuyorlar? “dışarıda”


zaman anlamlı

zarf tümleci
Öğrenciler dışarıdan gelmiyor.
Sözleştiğimiz yerde seni iki saat bekledim. dolaylı tümleç
ZT yüklem
Nereden gelmiyor? “dışarıdan”
Ne kadar bekledim? “iki saat”
miktar anlamlı zarf tümleci
Yer-yön sözcükleri “-i” belirtme durum eki alırsa “belirtili
Lütfen, izin almadan içeri girmeyin. nesne” olur ve “nereyi” sorusuna karşılık gelir.
zarf yüklem
tümleci Öğrenciler dışarıyı temizlemiş.
Nereye girmeyin? “içeri” belirtili nesne

yer-yön anlamlı
Nereyi temizlemiş? “dışarıyı”
zarf tümleci
354
EDAT TÜMLECİ (İLGEÇ TÜMLECİ) — Annem yarın kardeşimi nereye götürecek?

DİL BİLGİSİ
Yüklemin belirttiği işi, yardımcı kişi ya da araç bakımından — Sinemaya götürecek.
tamamlayan ögedir. DT

Yükleme “ne ile”, “kim ile”, “ne için”, “kim için” soruları sorularak — Annem kardeşimi sinemaya ne zaman götürecek?
bulunur.

Cümlenin Ögeleri
— Yarın götürecek.
ZT
İstemediğim hâlde İstanbul’a uçakla gittim.
edat tümleci yüklem — Çantanda ne var?
Ne ile gittim? “uçakla” — Çantamda gazete var.”
özne

Bu projeyi arkadaşlarımla hazırladım. — Yanına ne alacaksın?


edat tümleci yüklem — Yanıma mont alacağım.”
belirtisiz
Kim ile hazırladım? “arkadaşlarımla” nesne

Soru sözcüğü “mi” soru edatıyla kuruluyorsa soru, “mi”


Yeni bir yaşam için yola koyuldu.
sözcüğünden önce gelen ögeyi buldurmaya yöneliktir.
edat tümleci yüklem

Ne için yola koyuldu? “yeni bir yaşam için” İstanbul’a Ahmet uçakla gitti mi?
yüklem

İstanbul’a Ahmet uçakla mı gitti?
Elmalı turtayı sizin için yaptım. ET
edat tümleci yüklem
İstanbul’a uçakla Ahmet mi gitti?
Kimin için yaptım? “sizin için” özne

Bir öykü kitabıyla, Ay Gözetleme Kulesi’yle, kendini kanıtladı.


!
edat tümleci ara söz yüklem

açıklamalı edat tümleci


Vurgulanan öge yüklemin yanındaki sözük ya da söz
öbeğidir.
SORULARLA ÖGE BULDURMA
Cümlelerde soru sözcüğü yardımıyla cümlenin herhangi bir ögesi Attila İlhan, şiirimize yeni bir soluk getirdi.
nesne
bulunabilir. Bu durumda soruya, yüklem de kullanılarak yanıt
(nesne vurgulanmıştır.)
verilir.

— Kardeşimi sinemaya kim götürecek? Şirimize yeni bir soluğu Attila İlhan getirdi.
özne
— Annem götürecek. (Soru özneyi buldurmaya yönelik) (özne vurgulanmıştır.)
özne

"mi" soru edatıyla kurulan cümlelerde vurgu "mi" den


— Annem yarın sinemaya kimi götürecek? önceki ögededir.

— Kardeşimi götürecek. (Soru belirtili nesneyi buldurmaya Bütün soruları sen mi çözdün? (özne vurgulanmıştır.)
belirtili nesne yönelik)

İsim cümleerinde vurgu yüklemin kendisindedir.


— Beni arayan kimdi?
— Beni arayan dedemdi.” Tüm bu olanların sorumlusu sensin. (yüklem vurgu-
yüklem lanmıştır.)

355
DİL BİLGİSİ

25
ET KİN LİK-

Aşağıdaki cümlelerin temel ögelerini belirleyerek altlarını çiziniz.

1 Pek çoğumuzun hayatında derin iz bırakmış bir tarihtir 17 Ağustos 1999.


Cümlenin Ögeleri

2 Her biri Batı tiyatrosunun bir uzantısı olan bu oyunlar şimdi nerede?

3 İnsanın bilgisi, görgüsü arttıkça alçak gönüllülüğü de artarmış.

4 Kimseye benzemeyen, kopyadan uzak durabilmiş sanatçılarımızdan biridir o.

5 Sen günlere bir şeyler getirmedikçe, günler sana hiçbir şey getirmiyor.

6 Alçak gönüllülüğün ikiyüzlülükten arınmış olduğunu anlamak için sınanması gerekir.

7 Okuduğunuz bu şiirler, belli bir dönemin, belli bir dil bağlamının ürünüdür.

8 Çağlar boyunca ozanlar, yazarlar nice konuyu, nice sorunu dile getirmiştir.

9 Sürüp giden didişmeler, tedirginlikler, sevinçler, her şey sanatta yerini alır.

10 Taşlığa mutfak, çamaşırhane, kiler ve bir de abimin oyun odası açılırdı.

11 Sinema dilinin sürükleyiciliğiyle “Yılanların Öcü” izlenmesi gereken bir film.

12 Romanlarındaki kahramanlar sönük, iyi işlenmemiş kişiler olarak karşımıza çıkıyor.

13 Biçim ve dil, özle birlikte ve aynı anda şiiri oluşturan vazgeçilmez ögelerdir.

14 Afrika’da ulusal parklarda dişleri sökülmüş fillerin yeniden görüldüğü bildiriliyor.

15 Ben de diğer Türk yazarları gibi kendimden doğrudan doğruya bahsetmiyorum.

356
DİL BİLGİSİ Cümlenin Ögeleri
26
ET KİN LİK-

Aşağıdaki cümleleri ögelerine ayırınız.

Karikatür, çizen için de bakan için de zekâ isteyen zor bir iştir.
1

Kafamızı cesaret, sevgi ve anlayışla doldurursak olumsuz düşünceler kaçar gider.


2

Bazı insanların konuşma tiryakiliklerinin altında psikolojik nedenler vardır.


3

Konferanstaki konuşmacı ile yıllardan beri Eryaman’da komşuyuz.


4

Şairliğim Karacaoğlan’dan, Dadaloğlu’ndan şiir okumamdan geliyordu.


5

Ferit Edgü “Su Testileri” başlıklı ikinci bölümde kanundışı iş yapanları anlatıyor.
6

Mizah ışığıyla, insanların gerçekleri görebilmesine zemin hazırladı.


7

Bilgilik arzusu, bilgisiz görünmek endişesinin bir sonucudur.


8

Oğlum üniversiteyi kazanınca onu arkadaşlarıyla yurt dışına gönderdim.


9

Lise yıllarımda, ömür boyu sevgiyle bağlandığım arkadaşlar kazandım.


10

357
DİL BİLGİSİ

27
ET KİN LİK-

Aşağıda ögeleri ayrılmış cümlelerde yanlışlık yapılıp yapılmadığını belirleyiniz. Ögelere ayrımı doğru
olanlar için “D” yanlış olanlar için “Y” yazınız.
D Y
Cümlenin Ögeleri

1. Zaman satın alınmaz / yakalanabilir ancak / derdi / her zaman / büyükbabam.

2. Sözcüklerin şiirde yer almaları / toplumda derin yankılar uyandırmasına / bağlıdır.

3. Kararlı olup / mücadeleden yılmadığımızda / yaşam kavgasını / kazanırız.

4. İnsanlar / kendi yaşamlarında gerçekleştiremediklerini / çocukları gerçekleştirsin / ister.

5. Bazı mesleklerde başarılı olmak için / o alanda diplomaya sahip olmak / yetmez.

6. Şair / şiirde / en güzel duygu ve çağrışımları oluşturacak / sözcükleri / seçer.

7. İnsan / kendisi tarafından keşfedilmeyi bekleyen saf bir varlıktır.

8. Yaşamın bize sunduklarıyla / bizim ondan beklentilerimiz / aynı olduğunda / mutluyuzdur.

9. Kendisi olmak / kendi varoluşunu gerçekleştirmek / zorlu bir savaşımı / gerektirir.

10. Kaygılar içinde bir yaşam / insanın oynadığı rollerin üstesinden gelmesinde / etkili olur.

11. Anı yazarları / tarihî dönemdeki insan ilişkilerini / ayrıntılı bir biçimde / sergiler.

12. Her toplum / bireyini / kendi dünya görüşüne göre biçimlendirmek / ister.

13. Beklemekten çok eyleme geçmeyi düşünen yazar / yazgısını / yaratabilir.

14. Bu dünyada / yaşanan her günün / savaşmayı gerektiren tehlikeleri / vardır.

358
DİL BİLGİSİ Cümlenin Ögeleri
28
ET KİN LİK-

Aşağıdaki cümlelerin öge sayısını cümlelerin yanındaki kutuya yazınız.


(Gizli özne, öge sayısı belirtilirken sıralamaya alınmaz.)

1 Aşırılığa kaçan her şeyde gizlenmek, saklanmak istenen bir şey vardır.

2 Yaşamın akşamı geldiğinde, insan kendisiyle hesaplaşmaya başlar.

3 Kaza geçiren akrabalarımın iyilik haberlerini alınca mutlu oldum.

4 Her çağ, kendi şiirini, ikinci bir dil yaratarak oluşturur.

5 1870’ten sonra edebiyatta Şark’tan çıkmak zorunluluğu vardı.

6 Kısa bir süre sonra Şişli’deki hastanenin taş yapısından içeri giriyoruz.

7 Koridorun sonundaki odada kalan hasta sürekli yukarı çıkmak istiyor.

8 Dil düşünmeyi, düşünüleni aktarmayı sağlayan bir düzenektir.

9 Kişi evreni benimsedikçe kendi varlığının özüne daha çok yaklaşır.

10 Ben, bu zaman boşluğundan yararlanarak odamda pek çok kitap okudum.

359
DİL BİLGİSİ

29
ET KİN LİK-

Aşağıdaki cümlelerde vurgulanan ögenin altını çizerek türünü belirleyiniz.


Cümlenin Ögeleri

1 Yazar kitabı için “Biz bu kitabı sevgi dolu yüreklere sevgiyle yazdık.” diyor.

2 İnsan evrenin boşluğunda bir buğday tanesi gibi kalıyor.

3 Alışkanlıklar insanda bir saplantıya dönüşünce düşünme akışı duruyor.

4 Karşısındaki söylendikçe adamın boğazına bir yumru takılıyordu.

5 İleride bulutlarla birleşen, insana hüzün veren alçak tepeler şimdi sapsarı.

6 O, hafta sonlarını Dostoyevski ve Çehov’un dünyasında geçirmeyi yeğliyor.

7 Sisler içindeki denizin üzerine inmiş martılar da üşüyordu bizler gibi.

8 Siz, güler yüzlülüğün ciddiyetle bir arada olabileceğini kanıtladınız.

9 Taksim’e indiğim günlerden kalma bir alışkanlıkla buraya park ederim.

10 Türk roman tekniğine yeni açılımları Adalet Ağaoğlu kazandırmıştır.

11 Ozan, düşünceyi duygu hâline dönüştürünceye kadar yoğurur.

12 Sanatçı bu kitabında diğerlerinden daha işlek bir dil sergiliyor.

13 Gözleri öfkeyle parlayan adam, elindeki bardağı yere fırlattı.

14 Aynaya bakınca karşımda hiç tanımadığım birini gördüm sanki.

15 Bilmediğimiz bir konudaki yanlışlıklar, sizi hiç mi hiç rahatsız etmez.

360
DİL BİLGİSİ Cümlenin Ögeleri
30
ET KİN LİK-

Aşağıdaki soru cümlelerinin yanıtını öge olarak belirleyiniz.

1 İnsanoğlu “Seviyorum.” dediği kişiye hangi durumlarda bağımlı hâle gelir?

2 Sabahları yosun kokulu denize kim dayanabilir ki?

3 Yaz mevsiminin kızıl güneşine bakabilir misin çıplak gözle?

İnsan kendini nasıl var etmeli ve nasıl yaşamalıdır?


4

5 Bugün ülkemizi ziyarete gelen, nerenin başbakanıymış?

6 Telefonda yarım saattir konuştuğun kimdi?

7 Elinde olsa yaşamında neyi değiştirmek isterdin?

8 Tanıştığımız bu genç, arkadaşının nesi oluyormuş?

9 Hangimiz onun bitmez tükenmez sorularını yanıtlayacağız?

10 Yapılan kazılarda Mısır’da ne bulunmuş?

11 Kültür merkezindeki panele ne zaman gideceksin?

12 Nereye gittiğini bilmeyenler, hangi sorunlarla karşılaşır?

13 Tarihimizin yakın geçmişini detaylı olarak nereden öğrenebilirim?

14 Arpacığın tedavisinde kullanılan en iyi ilaç hangisidir?

15 Karadeniz kıyıları yılın her ayında yağış mı alır?

361
4. I. Karşı çıkılmayan düşünce, eskisinin yenilenmesidir.
DİL BİLGİSİ

10 ŞİMDİ TEST ZAMANI


II. Bu kadarcık basit bir işi yapabilecek gücüm yok.
III. İnsan, yaşama ortamının çevrelediği bir varlık değil mi-
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, yüklemden önce ge-
dir?
len sözcüklerin tümü nesne grubunu oluşturmaktadır?
IV. Sürgünde kendini tanımak, yenilemek olanağına kavuş-
Cümlenin Ögeleri

A) Bilinçsizce yapılan rejimler insan sağlığına ciddi zararlar


tu.
veriyor.
B) Bu yapıtta insan yüreğine dokunan bir etkileyicilik yok V. Ben, her sözcüğün aydınlığını taşıyan bir insandım.
değil. Yukarıdaki cümlelerden hangileri sadece temel ögeler-
C) Evin bacasından döne döne bir mavi duman yükseliyor- den oluşmamıştır?
du.
A) I B) II C) III D) IV E) V
D) Gazetecinin, kendine yol açarak olayın ortasına geldiği-
ni gördük.
E) Duvarlara çöken hüzün havası, bu semtin her şeyine
sinmişti.

5. Her güzel kitap, bu bahçeye yeni bir nesne, bir çiçek, minik
bir yol veya yorulduğunuzda dinlenebileceğiniz bir bank ek-
ler.
2. “Şiiri, resmi, müziği, tiyatroyu yaşamımıza dönüştürme ça-
bası içindeki gençlerdik biz.” Bu cümlenin ögeleri aşağıdakilerin hangisinde doğru
olarak verilmiştir?
Bu cümlenin öge dizilişi, aşağıdakilerden hangisiyle öz-
deştir? A) Özne – dolaylı tümleç – nesne - yüklem
A) Okurları düşünmeye, anlamaya çağıran bilgece yazılar B) Nesne – özne – zarf tümleci – yüklem
bunlar.
C) Dolaylı tümleç – yüklem – nesne
B) Rembrand’ın resimlerine bakarken onun insanlarının
ruhlarını görebiliyorum. D) Özne – yüklem – nesne

C) Gençlik ve çocuk kitapları yazanlar bu yıl Sidney’de bu- E) Zarf tümleci – nesne – dolaylı tümleç – yüklem
luşuyor.
D) Kaşının üstünden sızan kan, yanaklarından çenesine
doğru akıyordu.
E) Bir zaman, çaresizlikle ve sıkıntıyla ne yazacağını dü-
şündü.

6. Aşağıdaki cümlelerin hangisi sadece özne ve yüklem-


den oluşmuştur?
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde nesne kullanılmamış-
tır? A) Her toplumda sanattan anlamayan bir kesim mutlaka
A) Bütün geceyi koltukta yarı uyur, yarı uyanık bir biçimde vardır.
üşüyerek geçirmiştim. B) Şiirimizin bu büyük ustasının şiirleri yeniden yayımlandı.
B) Bu karlı günde içimi ısıtmak için bir fincan çay içmeye
C) Kendilerini içtenlikle ortaya koymayan insanları anla-
karar verdim.
mak zordur.
C) Babamın bu konuda bana hiçbir şey anlatmadığını söy-
D) Ülkemizde son otuz yılda eleştiri alanında bir atılım ya-
leyebilirim.
pıldı.
D) Karanlığa küfredeceğine bir mum da o yakar sanmıştık.
E) Yapıtların iyi ve kötü yönleri bir arada değerlendirilmeli-
E) Emek verilmeyen bir yapıt, sonsuzluğu yakalayamaz. dir.

362
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir soru zamiri yüklem 10. I. Evlilik yıldönümlerinde eşine pırlanta yüzük almış.

DİL BİLGİSİ
olarak kullanılmıştır?
II. Sözün bittiği yerde mutluluk resimleriyle çıkacağım kar-
A) Aradığım bilgileri acaba hangi kitapta bulabilirim? şına.
B) Almanya’dan gelirken eşe dosta ne getirdin? III. Başarılar, sabırlı ve disiplinli çalışmayla mümkün olur.
C) Kaybettiğimi eşyalarımı nereden bulabilirim?

Cümlenin Ögeleri
IV. Bayramda büyük küçük demeden herkesle bayramlaştı.
D) Büyük yazarımız hangi dönem sanatçısıydı?
V. Maddi sorunların artmasına rağmen iyi kötü geçiniyo-
E) Bu sınıfta tek başına oturmak isteyen öğrenci kimdi? ruz.

Numaralandırılmış cümlelerin hangisinde yüklem, söz


öbeğidir?

A) I B) II C) III D) IV E) V
8. “Zamanla kitaplığımdan pek çok kitap kayboldu."

Bu cümlenin öge dizilişi, aşağıdakilerden hangisiyle öz-


deştir?
11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ögeleri ayırmada bir
A) Gençlik yıllarımda yayımladığım ilk kitabım eleştirmen-
lerden tam not aldı. yanlışlık yapılmıştır?

B) Orhan Veli ile ilgili bir inceleme yazmaya başladığımda, A) Başınıza gelen olumsuzluklar / hatalarınızın ya da dik-
elimde dergilerin notları vardı. katsizliğinizin sonucu / olabilir.
C) O yıllarda, bu tür yayınlara genç yazarlar daha çok ilgi B) Yapıtlarının hepsine / açıklayıcı ve ilginç bilgiler / ilave
gösteriyordu. etmeyi ihmal etmezdi.
D) Papirüs’te yazdığım bir yazıda beni etkileyen Türk şair- C) Sergide / Nazi zulmünden kaçan fotoğraf sanatçılarının
lerini de yazmıştım.
yapıtları / sergileniyor.
E) Sanatçının malzemesinin ne olduğunu hepimiz biliyo-
D) Ya bu deveyi güdersiniz ya bu diyardan gidersiniz / dedi/
ruz.
çoban ile karısına.

E) Aradan yıllar geçse de / düşünceleri değişmeyen insa-


nalara / tanık oluyoruz.

9. – Askerden dönünce ne iş yapacaksınız?


– Bu yağmurlu havada buraya nasıl gelmişler? 12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde vurgulanan öge eyle-
– Ne planların var önümüzdeki yıl için? min yapıcısıdır?

– Ben de sizinle tiyatroya gelebilir miyim? A) Çocuğuna küçük şeylerden zevk almayı öğreten, ona
büyük bir servet bırakmış olur.
Bu cümlelerde aşağıdaki hangi ögeyi buldurmaya yara-
yan soru sözcüğü yoktur? B) Sağlık duygusunun sadece hastalıkla kazanılacağını
söylemişti bir sohbetinde.
A) Zarf tümleci
C) Sinema seyircisi seyrettiği insanların yaşamlarını, ger-
B) Yüklem
çek yaşamlarıyla hep karıştırıyor.
C) Belirtisiz nesne
D) Yazmak, her insanda uyuyan sistemi uyandırmak bakı-
D) Belirtili nesne mından çok yararlıdır.
E) Özne E) Ahmet Bey’le yeni tanışmış olmamıza karşın aramızda
çok ilginç bir sohbet gelişti.

363
4. Hiçbir şey, Mısır’ı piramitlerden daha iyi simgeleyemez.
DİL BİLGİSİ

11 ŞİMDİ TEST ZAMANI


Bu cümlede aşağıdaki ögelerden hangisi yoktur?

1. Yazar, bu yapıtında binaların domino taşları gibi yıkıldığı, A) Dolaylı tümleç B) Özne
birçok insanın ölümle yaşam arasındaki o ince çizginin öbür C) Belirtili nesne D) Yüklem
tarafında kaldığı, o büyük felaketi farklı bir bakış açısıyla
Cümlenin Ögeleri

E) Zarf tümleci
gözlerimizin önüne serdi.

Yukarıdaki altı çizili söz, cümlenin hangi ögesidir?

A) Zarf tümleci B) Edat tümleci


C) Dolaylı tümleç D) Belirtili nesne
E) Belirtisiz nesne 5. I. Bu hayatta olayları doğru bir biçimde değerlendirmek,
yorumlamak gerek.
II. Evin alt katından herkesi çok rahatsız eden müthiş bir
gürültü geliyordu.
III. Kimsenin desteği olmadan gerçeğe varabilmek oldukça
2. Ne hoş, ey güzel Tanrı’m, ne hoş zordur.
Mavilerde sefer etmek! IV. Aklımda fikrimde günlerdir sıcacık bir çorbanın özlemi
Bir sahilden çözülüp gitmek vardı.
Düşünceler gibi başıboş. V. Gerçeği kavramadan kimin tavrının daha doğru olduğu-
Açsam rüzgâra yelkenimi; nu bilemeyiz.
Dolaşsam ben de deniz deniz. Yukarıda numaralandırılmış cümlelerin hangileri dolaylı
(Orhan Veli KANIK) tümleç, özne ve yüklemden oluşmuştur?

A) I ve II B) II ve IV C) III ve V
Yukarıdaki dizelerde kaç yüklem kullanılmıştır?
D) I ve V E) IV ve V
A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6

3. Aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı nesneden oluş-


muştur?

A) — Beklemeyi bilen insan her şeyi elde edebilir mi? 6. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde öge sayısı diğerle-
— Elde edebilir. rinden daha azdır?

B) — Bir sürü başvuran var, bu iş için kaç kişi alınacak? A) Yaşamdan çok şey beklediğinizde yaşam size hiçbir şey
vermez.
— On kişi.
B) Duygularına seslenen çalışmalar olduğunda bu ona za-
C) — Ne zaman geleceğini kimden öğreneceğiz acaba?
yıflık gibi geliyor.
— Görevliden.
C) Ülkemizde çocuk yetiştirmek herkes için belli bir yeterli-
D) — Doğum gününde ona ne almayı düşünüyorsun? liği gerektiren ciddi bir iştir.
— Güzel bir broş. D) Eğitimle biçimlenen insan, artık kimliğini kişiliğini bulan
bir birey olur.
E) — Kreşteki çocuklardan kaçı hastalanmış?
E) Cemal Süreya, tamamen anlaşılamamış, derinliği olan
— Beşi.
bir sanatçıdır.

364
7. Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi belirtili ad 10. I. Ne hoştur kırlarda yazın uyumak

DİL BİLGİSİ
tamlamasıdır? Bulutlar ufukta beyaz bir yumak
A) Çok güzel kullanmış ressam, tablosunda mavinin renk- II. Beklenen rahmet ve bahar
lerini.
Gelecektir nasıl olsa
B) Çocukluğumun tatlı hatıraları hâlâ gözlerimin önünde.
III. Geceleyin yüzünde denizin

Cümlenin Ögeleri
C) Yıllardır çalıştığı okul, tanınmış bir liseydi.
Karanlıkları izler, renkleri görürdün
D) Yeşil ağaçlar ve dallar arasında geçen huzurlu bir ya-
IV. Seni düşünürken
şam vardır.
Bir çakıl taşı ısınır içimde
E) Düzenli ve planlı bir çalışma hepimizi başarıya götüre-
cek. V. Bu sabah hava berrak
Bu sabah her şey billurdan gibi

Yukarıdaki numaralandırılmış dizelerin hangi ikisinde


dolaylı tümleç kullanılmamıştır?

A) I ve II B) II ve III C) III ve IV
D) II ve V E) IV ve V
8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ögelere ayırmada bir
yanlışlık yapılmıştır?

A) Büyük manolya / tüm sokağı / mis gibi / kokutuyordu /


bahar geldiğinde.
B) Sofaya serili olan bu halıcık / renk ve deseniyle / evde 11. “Kim, kime, ne söyledi?” cümlesindeki sorular aşağıda-
bulunun herkesin ilgisini çekiyordu. ki dizilerden hangisindeki ögeleri sırasıyla buldurmaya
C) Bilginin, bilincin ışığından yoksun bir insanda / saygıyı yöneliktir?
aramak / boşunadır.
A) Belirtili nesne – zarf tümleci - özne
D) Bakışları, sözleri, davranışlarıyla / hiçbirimize güvenme-
B) Belirtisiz nesne – dolaylı tümleç - yüklem
diğini / belli ederdi.
C) Özne – dolaylı tümleç - nesne
E) Gelip geçenlerin savurduğu / kumlar altında / kitap oku-
maya çalışmaktan / nefret ederim. D) Zarf tümleci – dolaylı tümleç - nesne
E) Özne – zarf tümleci - yüklem

9. Dikenin acısı kalbimde


Bir sonbahar günüdür. 12. (I) Önce yeşil yeşil baktı tohum. (II) Sonra yeşil yapraklar
Sen elini bulutların içinde gezdirirsin. oluştu. (III) Yeni gün, yeşilin günüdür artık. (IV) Bahar yeşil
Bulutlar gözlerinin üstünde yürür. yeşil gülümsedi hep. (V) Dağlar, yaylalar yeşilin bin bir to-
nuydu.
Altı çizili sözcük, bu cümlenin hangi ögesidir?
Numaralandırılmış cümleler öge sayıları bakımından
A) Yüklem B) Nesne
eşleştirildiğinde hangisi dışarıda kalır?
C) Zarf tümleci D) Özne
A) I B) II C) III D) IV E) V
E) Edat tümleci

365
CÜMLENİN ÖGELERİ CEVAP ANAHTARI
DİL BİLGİSİ

ETKİNLİK - 25
1 yüklem : Pek çoğumuzun hayatında derin iz bırakmış bir tarihtir 9 yüklem : yerini alır
özne : 17 Ağustos 1999 özne : sürüp giden didişmeler, tedirginlikler, sevinçler, her şey

2 yüklem : nerede 10 yüklem : açılırdı


özne : Her biri Batı tiyatrosunun bir uzantısı olan bu oyunlar
Cümlenin Ögeleri

özne : mutfak, çamaşırhane, kilerler ve bir de abimin oyun odası


3 yüklem : artarmış. 11 yüklem : izlenmesi gereken bir film
özne : alçak gönüllülüğü de özne : “Yılanların Öcü”

4 yüklem : Kimseye benzemeyen, kopyadan uzak durabilmiş 12 yüklem : çıkıyor


sanatçılarımızdan biridir özne : romanlarındaki kahramanlar
özne : o
5 yüklem : getirmiyor 13 yüklem : özle birlikte ve aynı anda şiiri oluşturan vazgeçilmez ögelerdir
özne : günler özne : biçim ve dil
6 yüklem : gerekir 14 yüklem : bildiriliyor
özne : alçak gönüllülüğün sınanması özne : Afrika’da ulusal parklarda dişleri sökülmüş fillerin yeniden görüldüğü
7 yüklem : belli bir dönemin, belli bir dil bağlamının ürünüdür 15 yüklem : bahsetmiyorum
özne : okuduğumuz bu şiirler özne : Ben de
8 yüklem : dile getirmiştir. özne : ozanlar, yazarlar

ETKİNLİK - 26
1. Karikatür, çizen için de bakan için de zekâ isteyen zor bir iştir.
özne edat tümleci yüklem

2. Kafamızı cesaret, sevgi ve anlayışla doldurursak olumsuz düşünceler kaçar gider.


zarf tümleci özne yüklem
3. Bazı insanların konuşma tiryakiliklerinin altında psikolojik nedenler vardır.
dolaylı tümleç özne yüklem

4. Konferanstaki konuşmacı ile yıllardan beri Eryaman’da komşuyuz.


edat tümleci zarf tümleci dolaylı tümleç yüklem

5. Şairliğim Karacaoğlan’dan, Dadaloğlu’ndan şiir okumamdan geliyordu.


özne dolaylı tümleç yüklem

6. Ferit Edgü “Su Testileri” başlıklı ikinci bölümde kanun dışı iş yapanları anlatıyor.
özne dolaylı tümleç belirli nesne yüklem

7. Mizah ışığıyla, insanların gerçekleri görebilmesine zemin hazırladı.


edat tümleci dolaylı tümleç yüklem

8. Bilgilik arzusu, bilgisiz görünmek endişesinin bir sonucudur.
özne yüklem

9. Oğlum üniversiteyi kazanınca, onu arkadaşlarıyla yurt dışına gönderdim.


zarf tümleci belirtili edat tümleci dolaylı tümleç yüklem
nesne
10. Lise yıllarımda, ömür boyu sevgiyle bağlandığım arkadaşlar kazandım.
zarf tümleci belirtisiz nesne yüklem

366
ETKİNLİK - 27

DİL BİLGİSİ
DOĞRU–YANLIŞ
1.Y 2.D 3.Y 4.Y 5.D 6.Y 7.D 8.Y 9.Y 10.D 11.D 12.Y 13.D 14.Y

Cümlenin Ögeleri
ETKİNLİK - 28
1) 3 2) 4 3) 2 4) 4 5) 4 6) 4 7) 4 8) 2 9) 5 10) 5

ETKİNLİK - 29
1.belirtisiz nesne 2.zarf tümleci 3.özne 4.özne 5.zarf tümleci 6.belirtili nesne
7.özne 8.belirtili nesne 9.dolaylı tümleç 10.özne 11.zarf tümleci 12.belirtisiz nesne
13.dolaylı tümleç 14.belirtili nesne 15.zarf tümleci

ETKİNLİK - 30
1.dolaylı tümleç 2.özne 3.yüklem 4.zarf tümleci 5.yüklem 6.yüklem
7.belirtili nesne 8.belirtisiz nesne 9.özne 10.özne 11.zarf tümleci 12.edat tümleci
13.dolaylı tümleç 14.yüklem 15.belirtisiz nesne

ŞİMDİ TEST ZAMANI


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
Test–10 D A B D A C E B D C B E
Test–11 B C D A A E B E A D C E

367
DİL BİLGİSİ

CÜMLE TÜRLERİ
Cümle Türleri

YÜKLEMİN YERİNE GÖRE YÜKLEMİN TÜRÜNE GÖRE ANLAMINA GÖRE YAPISINA GÖRE
CÜMLELER CÜMLELER CÜMLELER CÜMLELER

1. Kurallı (Düz) Cümle 1. Eylem (Fiil) Cümlesi 1. Olumlu Cümle 1. Basit Cümle
2. Kuralsız (Devrik) Cümle 2. Ad (İsim) Cümlesi 2. Olumsuz Cümle 2. Birleşik Cümle
3. Eksiltili Cümle 3. Soru Cümlesi 3. Sıralı Cümle
4. Bağlı Cümle

YÜKLEMİN YERİNE (SÖZ DİZİMİNE ) GÖRE CÜMLELER YÜKLEMİN TÜRÜNE GÖRE CÜMLELER

1. KURALLI (DÜZ) CÜMLE 1. EYLEM (FİİL) CÜMLESİ


Yüklemi çekimli bir eylemden oluşan cümlelere “eylem
Yüklemi sonda bulunan cümlelerdir.
cümlesi” denir.
Kişinin kullandığı dil, dünyasını yansıtır.
yüklem Hazırladığı sofraya son bir kez göz attı.
Vitrindeki elbise bana göreydi. yüklem
yüklem (göz at – tı)
eylem bilinen
geçmiş
zaman
2. KURALSIZ (DEVRİK) CÜMLE

Yüklemi sonda olmayan cümlelerdir. Sevincinden şarkılar, türküler söyledi.


yüklem
Kalakaldım bana söylediklerinden sonra.
yüklem
(söyle – di)
Dünyanın en sessiz korosu ayaklandı o sabah. eylem bilinen
yüklem geçmiş
zaman

3. EKSİLTİLİ CÜMLE
2. AD (İSİM) CÜMLESİ
Yüklemi olmayan, tamamlanması okuyucunun yorumuna Yüklemi ek eylem almış isim ve isim soylu sözcük veya söz
bırakılan cümlelerdir. öbeklerinden (isim, zamir, tamlamalar ve diğer söz öbekleri)
oluşan cümlelere “isim cümlesi” denir.
Bana başka bir şey söylemedi ki… (ne anlatayım?)
Kurşun askerler oyun alanında uygun adımdaydı.
Dürüst insanları severim, sahtekârları asla… (sev-
yüklem
mem.)
Okumam gereken bir sürü kitap varmış.
yüklem

368
b. Biçimce olumsuz, anlamca olumlu cümle
ANLAMINA GÖRE CÜMLELER

DİL BİLGİSİ
Yükleminde “-me, -mez; -sız, yok, değil” ek ve söz-
1. OLUMLU CÜMLE cükleri bulunsa bile anlamca olumlu olan cümlelerdir.

Şiirden anlamıyor değiliz. (Anlıyoruz.)


Yüklemin bildirdiği yargı, gerçekleşmişse ya da gerçekleşe-
O, işini bilmez mi? (Bilir.)

Cümle Türleri
bilir durumdaysa bu tür cümlelere “olumlu cümle” denir.

Ne üzülüyorsun, sanki gidecek yerin mi yok? (Var.)


Öğretmenin sorduğu soruyu ben bildim.
yüklem Derse karşı ilgisiz olduğunu söyleyemem. (İlgili.)
(“Bil-(mek)” eylemi, gerçekleştiği için cümle olumludur.)

3. SORU CÜMLESİ
Konakta birbirinden güzel birçok tablo vardı.
yüklem Soru anlamı taşıyan ve yanıt isteyen cümlelerdir. Soru cüm-
lesi, soru sıfatı, soru zamiri, soru zarfı ve “mi” soru edatıyla
(“Var” sözcüğü, var olan bir durumu anlattığı için cüm-
kurulur.
le olumludur.)
Bilgi yarışmasında birinci olan hangi okuldu?

Bu odayı hanginiz böyle dağıttı?


2. OLUMSUZ CÜMLE
Yüklemin bildirdiği yargının geçekleşmediğini ya da gerçek- Seni bu kadar etkileyen olay nasıl başladı?
leşemeyeceğini anlatan cümlelere "olumsuz cümle" denir. Bu filmi daha önce görmüş müydün?
Eyleme getirilen “-ma / -me, -maz / -mez” olumsuzluk ekiy-
le; ad cümlelerinde yüklemle birlikte söylenen “-sız/-siz”,
“yok, değil” ek ve sözcükleriyle olumsuz cümle yapılır. Bazı cümleler bilgi, açıklama istemez; onaylatma, özlem,
kınama, şaşma … anlamları taşır. Böyle soru cümlesine
Dün akşam sevdiğim diziyi izleyemedim. "sözde soru cümlesi" denir.
yüklem
Şu kısacık ömrünüzde insanlara küsülür mü?
Ağlamayana meme verilmez.
yüklem Nerede o eski günler?

Dün akşam bizim sokak çok ıssızdı.


yüklem
YAPILARINA GÖRE CÜMLELER
Bu aralar bizi arayıp sorduğun yok.
yüklem
1. BASİT CÜMLE
İnsanlar arasında ayrım yapmanız hiç hoş değil.
Tek bir yargıyı bildiren yani bir yüklemden oluşun cümlelere
yüklem
“basit cümle” denir.

Basit cümlelerde yüklemin dışında yan yargı özelliği göste-


a. Biçimce olumlu, anlamca olumsuz cümle ren “çekimli bir eylem, eylemsi, ek eylem almış isim ya da
Yükleminde olumsuzluk eki ya da sözcüğü bulunma- isim soylu sözcükler” bulunmaz.
dığı hâlde anlamı olumsuz olan cümlelerdir.
Kadıncağızın yüzü ocaktan al al olmuştu.
Ne sana kırıldım ne ona. (İkinize de kırılmadım.) yüklem

Bu soğukta dışarı çıkabilirsen çık. (Çıkamazsın.) Masal kahramanlarına bir çocuk gibi ilgi duyardı.
yüklem
Sanki çok çalıştı da yoruldu beyefendi. (Çalışmadı.)
Upuzun, kıvrım kıvrım dağ yolunu bir saatte aştılar.
Kader böyleymiş, ne gelir elden? (Elden bir şey gel-
yüklem
mez.)

369
2. BİRLEŞİK CÜMLE c. İç İçe Birleşik Cümle
DİL BİLGİSİ

Bir temel yargı (yüklem) ve bu temel yargıya bağlı en az bir Bir iç, bir dış cümleden oluşan cümlelerdir. İçteki
yan yargının bulunduğu cümlelere “birleşik cümle” denir. cümle, çoğu zaman doğrudan anlatımla aktarılan bir

Birleşik cümleler yan cümlenin özelliğine göre değişik türle- alıntıdır ve temel yargıya belirtisiz nesne göreviyle
bağlanır.
Cümle Türleri

re ayrılır:

yan temel
a. Girişik Birleşik Cümle yargı yargı
Yan cümleleri eylemsilerden (ad-eylem, sıfat-eylem,
Dedem ne güzeldi o günler, dedi.
zarf-eylem) oluşur.
belirtisiz nesne yüklem

Girişik birleşik cümlelerde yan yargı, temel yargının


özne, nesne, zarf ve dolaylı tümleci gibi herhangi bir yan temel
yargı yargı
ögesi olabilir. Yani eylemsi hangi öge içinde kalıyorsa
yan cümle o görevdedir. Bahçe kapısında “Park etmeyiniz!” yazılıydı.
özne yüklem
yan temel
yargı yargı

Karanlıkta onun radyo konuşmasını dinliyordum.


d. Ki’li Birleşik Cümle
belirtili nesne yüklem
Çekimlenmiş bir fiilden oluşan yan cümlenin, temel
yan temel cümleye “ki” bağlacıyla bağlandığı cümlelere denir.
yargı yargı
Bu cümlelerde temel cümle genellikle “ki”den önce
Depremde yıkılan evler, bu yıl yeniden yapıldı. gelir.
özne yüklem
Sana söyleyeceğim o kadar çok şey var ki nereden baş-
lasam.”
yan temel
yargı yargı
O kadar çok çalıştı ki artık dinlenmek istiyor.
Yüzünü buruşturarak elini bana uzattı. yan yargı temel yargı
zarf tümleci
Kapı öyle şiddetli vuruldu ki çok korktum.

b. Koşullu Birleşik Cümle


Temel yargıya şart anlamı katan bir yan yargıdan olu-
şan birleşik cümledir. Bu tür cümlelerde yan yargının e. Mi'li Birleşik Cümle
yüklemi, dilek-şart kip eki olan “-se/-sa” ile kurulur.
Yan cümlesi "mi" soru edatıyla kurulan birleşik cüm-
yan temel
yargı yargı ledir. Bu durumda "mi" soru anlamından sıyrılır ve te-
mel cümlenin (yüklemin) anlamına zaman ya da koşul
Biraz daha çalışsa başarı belgesi alacak.
zarf tümleci yüklem anlamı katar. "mi" soru edatıyla kurulan yan cümleler,
temel cümlenin her zaman zarf tümleci olur.

yan temel Öğretmenimizi kapıda gördük mü kaçacak delik arardık.


yargı yargı

Kar yağarsa kardan adam yaparız. Evine erken geldi mi mutluluğu yüzünden okunurdu.
zarf tümleci yüklem
Ağaçlar tomurcuklandı mı baharın geldiğini anlardık.

370
3. SIRALI CÜMLE 4. BAĞLI CÜMLE

DİL BİLGİSİ
Aralarında anlam ilgisi bulunan birden çok cümlenin virgül Birden çok cümlenin bağlaçlarla (fakat, ama, çünkü, de,
ya da noktalı virgülle bağlanarak sıralanmasıyla oluşan dizi- ancak…) bağlanmasıyla oluşan cümlelere "bağlı cümle"
ne “sıralı cümle” denir. denir.

Birden çok cümleden oluştuğu için sıralı cümlenin birden Bağlı cümle ile sıralı cümle arasındaki tek fark, bağlı cümle-

Cümle Türleri
çok yüklemi vardır. nin bağlaçlarla sıralı cümlenin noktalama işaretleriyle birbi-
rine bağlanmasıdır.

Gündüz ateş yakamazsın, dumanı görünür. Kapı açıldı ve ufak tefek biri içeriye girdi.
yüklem yüklem
Dün gelemedim çünkü işim vardı.
Çok şey konuşuldu, kimse bir şey anlamadı, ilgi dağıldı.
yüklem yüklem yüklem

a. Bağımlı Bağlı Cümle


a. Bağımlı Sıralı Cümle
Cümleler arasında öge ortaklığı vardır.
Cümleleri arasında öge ortaklığı olan sıralı cümleler-
dir. Bu cümlelerde bir öge ortak olarak kullanılabildiği Şimdilik olaylara karışmayalım ama gelişmeleri
yüklem
gibi birden fazla öge de ortak olarak kullanılabilir.
yakından izleyelim.
yüklem

Çalışmaları yurt çapında tanınmış, beğenilmişti. (Gizli özne “biz” her iki cümle için ortak kullanılmıştır.)
özne yüklem yüklem

“Çalışmaları yurt çapında tanınmış, (çalışmaları) be- Böcekler uyanmaya ve kırlar çiçeklenmeye başlamıştı.
ğenilmişti.” özne özne yüklem

(Yüklem her iki cümlenin öznesi için ortak kullanılmıştır.)

Bu çiftlikte koyun besleniyor, süt ürünleri üretiliyordu.


dolaylı tümleç yüklem yüklem
b. Bağımsız Bağlı Cümle
“Bu çiftlikte koyun besleniyor, (bu çiftlikte) süt ürünleri
Cümleler arasında öge ortaklığı yoktur.
üretiliyor.”
Gözlerinde yıldızımsı parıltılar olurdu ya da ben
dolaylı özne yüklem özne
tümleç

b. Bağımsız Sıralı Cümle
öyle düşünürdüm.
zarf yüklem
Cümleleri arasında öge ortaklığı olmayan sıralı cümle-
tümleç
lerdir.

Kapı açıldı, ufak tefek biri içeriye girdi. Binanın temeli atılmış ama inşaata başlanmamıştı.
özne yüklem özne ZT yüklem özne yüklem dolaylı yüklem
tümleç
Verdiği sözleri tutmuyor, onu bir daha aramayacağım.
belirtili nesne yüklem belirtili ZT yüklem
nesne

371
DİL BİLGİSİ

3 1
ET KİN LİK-

Aşağıdaki cümleleri yüklemlerinin çeşidine, dizilişine ve anlamına göre belirleyerek özelliklerini yanlarında be-
lirtilen yere yazınız.
Yüklemine Göre Dizilişine Göre Anlamına Göre
Cümle Türleri

1. Başkanın arkadaşı biraz önce buradaydı.

2. İstanbul’a gidilir de tarihî yerler gezilmez mi hiç?

3. Durup durup iç çekmesi duygularını ele veriyordu.

4. O, yıllardır karşılaşmadığım ama çok özlediğim biriydi.

5. Yaşamın mutluluğunu duyumsayamıyordu yüreğinde.

6. Bize getireceğini söylediğin kitabı getirmezlik etmeyesin.

7. Bence bu işten olumlu sonuç almamız imkânsız.

8. Toplumsal sorumluluklarının pek de bilincinde değildi.

9. Yardım ederdi hastaneden çıkan kimsesiz insanlara.

10. Deniz kenarında doğanlar hayatta iki kere şanslılar.

11. Neredesiniz ey sabah ve akşam güneşleri?

12. Bu hayattaki tek isteği çok ama çok başarılı olmaktı.

13. Batan güneşin ardından bir hüzün doldu kalbime.

14. İnsanları yüreklendirmek onlara güç kazandırdı.

15. Söyleyecek sözleri kalmamıştı artık birbirlerine.

16. Neyimiz var acıdan başka bizim kıskanacak?

17. İkisinin kaçışı mahallede günlerce konuşuldu.

372
DİL BİLGİSİ Cümle Türleri
3 2
ET KİN LİK-

Aşağıdaki cümleleri devrik, olumsuz, soru cümlesine çeviriniz. Belirtilen yere yazınız.

1 Verilmiş sözlerin mutlaka tutulmasını beklerdi.

2 Yazar ilk romanlarında şive taklitleri yapmıştır.

3 Gerçekten, tiyatro her zaman özgürlüğünü korudu.

4 Edebiyat, insanı toplum içinde değerlendirmelidir.

5 Uzmanlık alanları bilimlerin gelişmesiyle ortaya çıkmıştır.

6 Saray ve halk sanatları birbirinden farklıdır.

7 Güzelliğe önem vermeyen ulusların kalkınması imkânsızdır.

8 Başını duvardan tarafa çevirerek olanlara baktı.

9 Şiir, yaşamdan süzülüp damıtılanların yansıtılmasıdır.

10 Onu yeteri kadar tanımadığın için ondan çekiniyorsun.

11 Sıcacık sözler ve güzel dileklerle yürekler ısındı.

12 Bakır rengi bulutları sandallarımızdan seyrettik.

13 Çaresizlik içindeki bulutlar gökyüzünde dolaşıyordu.

14 Yırtık ve damgası silinmiş ehliyetini polise verdi.

15 Şeftali ağaçları kavakların bitiminde başladı.

373
DİL BİLGİSİ

33
ET KİN LİK-

Aşağıdaki cümlelere göre yandaki tabloyu doldurunuz.


Cümle Türleri

Temel Yargı Yan Yargı Cümlenin


Sayısı Sayısı Yapısı

1. O kadar söyledim ama işi yapmaya gönlü yok.

2. Dışarıda insanın nefesini donduran acı bir soğuk var.

3. Bir lastik top gibi odanın bir ucundan diğerine zıplıyordu.

4. Satılacak mal kalmamış, bozdurulacak altın tükenmişti.

5. Çalışmaya başlayınca gözü hiçbir şey görmezdi.

6. Mindere yayılmış, elinde bir kitap, onu okuyor.

7. Kendi çabamla iyi kötü bir şeyler yapıyorum.

8. Açıklamalar bitince yanıtlamaya başlayabilirsiniz.

9. İşte o zaman anladım senin ne anlatmak istediğini.

10. Yazar baskıdan kurtulursa eserini özgürce yaratır.

11. Felsefe bir meraktı benim için, politikaysa tutku.

12. Aramızdaki bağı koparmaya çalışıyorsan bunu yüzüme söyle.

13. İnsan, diliyle vardır, diyor bazı bilginler.

14. Bildiklerini anlat ki biz de olanları öğrenelim.

15. Yine yalnızdı ve sıkıntıdan ne yapacağını şaşırıyordu.

16. Piyanonun sesleri klakson sesiyle boğuldu.

17. Göğü kucaklayıp sana getirdim, kokla, açılırsın.

18. Geçen yılki sel felaketini unutmadı hiçbirimiz henüz.

19. Not çıkarırsan okuduklarını daha iyi anlarsın.

20. Yağmur damlalarına karşı özel bir ilgim vardır.

374
DİL BİLGİSİ Cümle Türleri
34
ET KİN LİK-

Aşağıdaki cümleleri yapılarına göre yanlarında belirtilen özelliklerle eşleştiriniz.

1 İşsizim ama çalışmayı sevmiyor diyemezsiniz.

2 Buz gibi bir esinti geliyordu kapının altından.

3 Hüzün, ekim sarısı yapraklardır unutulmuş sokaklarda.

4 Sevdiklerini burada bırakıp gitmek, ona acı veriyordu.


a) Basit cümle

5 Kapı öyle hızlı vuruldu ki gerçekten çok korktum.


b) Girişik birleşik cümle

6 Çok acı çekiyordu çünkü sevdiğinden ayrılmıştı.


c) Şartlı birleşik cümle

7 Kendinle barışıksan o zaman mutlu olabilirsin.


d) İç içe birleşik cümle

8 Tam iki saattir konser bileti için kuyruktayım.

e) Ki’li birleşik cümle


9 Onu kapıda gördük mü kaçacak delik arardık.

f) Mi'li birleşik cümle


10 Çalış, çabala; sonunda başaracaksın.

g) Sıralı cümle
11 Saygının olmadığı yerde yalnız baskı geçerlidir.

h) Bağlı cümle
12 Yapıtlarında gereksiz sözcüklerden hep kaçınmıştır.

13 İstediğiniz her şey yerine getirildi, diye not yazmış.

14 Olanları biliyordu ama kimseye söylemiyordu.

15 Haydi kendini savunabilirsen savun?

375
DİL BİLGİSİ

35
ET KİN LİK-

Aşağıdaki cümleleri altlarında istenilen bilgilere göre inceleyiniz.


Cümle Türleri

1. Seni ne zaman arasa yerinde bulamıyor, sinirinden küplere biniyor.

Yüklemine göre Anlamına göre Dizilişine göre Yapısına göre

2. Birden havada karanlığı bir ustura gibi yaran beyaz bir şimşek parladı.

Yüklemine göre Anlamına göre Dizilişine göre Yapısına göre

3. Günümüz insanların ne düşündüğünü ne hissettiğini zor değildir anlamak.

Yüklemine göre Anlamına göre Dizilişine göre Yapısına göre

4. Ne gül ne lale ne zambak vardı bu bir zamanlar eşsiz olan bahçede.

Yüklemine göre Anlamına göre Dizilişine göre Yapısına göre


5. Şu kısacık ömrümüzde yakınlarımıza, dostlarımıza küsülür mü?

Yüklemine göre Anlamına göre Dizilişine göre Yapısına göre

6. Ne kızı verir ne de dünürü küstürür bu adam.

Yüklemine göre Anlamına göre Dizilişine göre Yapısına göre

376
DİL BİLGİSİ
7. Mor dağların eteğinde kırmızı kiremitli bir ev var ki duvarlarını sarmaşıklar sarmış.

Cümle Türleri
Yüklemine göre Anlamına göre Dizilişine göre Yapısına göre

8. Soğuk suları, güzel havasıyla burası yaşamaya değmez mi hiç?

Yüklemine göre Anlamına göre Dizilişine göre Yapısına göre

9. İstanbul’dan trenle mi uçakla mı geleceğini biz de bilmiyoruz.

Yüklemine göre Anlamına göre Dizilişine göre Yapısına göre

10. Kişilikleri size aykırı gelse bile kolayca silip atamazsınız bazı insanları.

Yüklemine göre Anlamına göre Dizilişine göre Yapısına göre


11. Yağmur damlalarına karşı özel bir ilgim vardır.

Yüklemine göre Anlamına göre Dizilişine göre Yapısına göre

12. Not çıkarırsan okuduklarını daha iyi anlarsın.

Yüklemine göre Anlamına göre Dizilişine göre Yapısına göre

377
4. (I) Her insanın geçmişi iyi, kötü anılarla doludur. (II) Bugünü
DİL BİLGİSİ

12 ŞİMDİ TEST ZAMANI ve geleceği daha güzel yaşamak için geçmişi iyi değerlen-
dirmeliyiz. (III) Geçmişi reddetmek, unutmak kişiliksizlik, en
azından korkaklıktır. (IV) Sorunlar, üzerine gidildikçe küçü-
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisi kuruluşuna göre devrik, lür, ondan korktukça büyür. (V) Geçmişi hatırlamayanlar,
Cümle Türleri

yüklemine göre ad cümlesidir? onu bir kez daha yaşamak zorunda kalır.

A) Sanat eseri, bir toplumun yaşam biçiminin göstergesidir.


Yukarıdaki numaralandırılmış cümlelerin hangi ikisi
B) Sanattan yoksun toplumlar, sahip değildir yaşama şan- yüklemine göre diğerlerinden farklıdır?
sına.
C) Gerçek bir yazı, okurlarına gelecekle ilgili bilgi vermeli- A) I ve II B) II ve III C) I ve III
dir.
D) II ve V E) IV ve V
D) Okuduğu yazarları dinleyip hülyalı bir gelecek peşine
düşerdi.
E) Bilinçli bir okuma, insanın yeteneklerini tanımasına yar-
dım eder.

2. I. Menekşeler gölgeyi, papatyalar güneşi mi sever?


II. Doruk listeleri aldı, Müjgân Hanım’a uzattı. 5. (I) Bilimin tek amacı, insanın ayakta durabilmesi için acıla-
rını hafifletmesi olmalıdır. (II) Bilim adamı özgürlük içinde
III. Folklor ulusal temele dayanır, evrensel niteliktedir.
olmaz da yönetenin baskısı altında, yalnız bilim için bilim
IV. İnsan gençliğinde öğrenir, yaşlılığında anlar.
yapmaya zorlanırsa ortaya işe yaramaz sakat bir bilgi yığını
V. Nihayet eve ulaştılar, kapıyı ihtiyar bir hanım açtı.
çıkar. (III) O zaman da yeni icatlarınızla insanlığın acılarını
Yukarıdaki numaralandırılmış sıralı cümlelerin hangi- artırmış olursunuz. (IV) Zamanla bir sürü yeni şey bulabilir-
sinde ortak öge kullanılmamıştır?
siniz ama bu buluşlarınız ilerleme değil, insanlıktan kopma-
A) I B) II C) III D) IV E) V dır. (V) Günün birinde arada öyle bir uçurum açılır ki yeni bir
buluşun bir yanda yarattığı sevinç, öte yanın tüyler ürpertici
çığlığı ile çatışır.

Bu parçada numaralandırılmış cümlelerle ilgili olarak


aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yan cümle temel cüm-
lenin öznesidir? A) I. cümle girişik birleşik bir eylem cümlesidir.
B) II cümle koşullu birleşik, düz bir cümledir.
A) Onu öyle görenler aklından şüphe ederdi çoğu zaman.
C) III. cümle basit, olumlu bir cümledir.
B) Bu koca şehirde birbirimizi görmeyi başaramadık.
D) IV. cümle öznesi ortak bağımlı sıralı bir cümledir.
C) Onuru, kişiliğini ayakta tutmak için savaş verirdi.
E) V. cümle ki’li birleşik, olumlu bir eylem cümlesidir.
D) Temizlik için gereken malzemeleri marketten alabilirsi-
niz.
E) Sanatın her alanında bir şeyler yapmaya çalıştım.

378
6. Aşağıdakilerden hangisi basit bir cümledir? 9. Tanımadığımız bir ressamın resimlerine bakarak onun milli-

DİL BİLGİSİ
A) Melek gibi mışıl mışıl uyurken ne kadar da masum görü- yetini çıkaramayız ama o resmin çağını ve okulunu kestire-
nüyor. biliriz.
B) Halk ile aydın arasındaki uyumsuzluk olumsuz sonuçlar
Bu cümle ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlış-
doğurur.
tır?
C) Yalnızca toprakta kaldı kar, ağaçlarda, çatılarda ve cad-

Cümle Türleri
delerde eridi. A) Öznesi ortak sıralı cümledir.
D) Ele avuca sığmaz şiirin tanımı bugüne kadar henüz ya-
B) Birinci yargı olumsuz ikinci yargı olumludur.
pılamamıştır.
E) Fokur fokur kaynayan tencereden mis gibi yemek koku- C) Kurallı bir cümledir.
ları yayılıyordu. D) Eylem cümlesidir.
E) Birden fazla yan cümlesi vardır.

7. (I) İncila Ablaların evi Bahariye’nin arka sokaklarındaydı. (II)


Buradaki üç katlı konakların hepsi de kiraya verilirdi. (III)
Ev sahipleri, herhalde pek önceden karşı yakaya taşınmış- 10. Şehrin sıkıntılı günleri, başka hiçbir yerinkine benzemez.
Vicdan azabı renginde ağır bir hava, başınızın üzerinde
lardı. (IV) Bazı günlerde havanın açık ve aydınlık olduğu
zonklayıp durur. Gökyüzü davul derisi gibi gergin ve basık-
zamanlar, at arabasıyla gelirdik İncila Ablalara. (V) Öteden,
tır. Bir dokunacak olsanız bir şimşek furyası fışkıracak bulut-
sokağa sapar sapmaz dantelalı mendil kenarları gibi duran ların ağzından. Başkentin en asık suratlı semti burası.
çatı çıkmaları görünürdü, bu çıkmalar epeydir boyanmadı-
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine örnek yoktur?
ğından oldukça kararmıştı.
A) Olumsuz cümle
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerden hangisi
B) Ad cümlesi
yükleminin türüne göre diğerlerinden farklıdır?
C) Bağlı cümle
A) I B) II C) III D) IV E) V
D) Basit cümle
E) Eksiltili cümle

8. Aşağıdakilerin hangisi yapısına göre birleşik, anlamına


göre olumlu bir eylem cümlesidir?

A) Çekişe çekişe pazarlık etmeden bir demet maydanoz


bile almazdı. 11. Aydınlık neyin oluyor senin?
B) Satıcılar dilinden bıkar, çok pahalı bir malı bile ucuza Gökyüzü akraban filan mı?
verirlerdi.
Beni bulur bulmaz gözlerin
C) Pazarlık sırasında sık sık “Kiminin parası kiminin duası.”
derdi. Şimşek çakıyorum yalan mı?

D) Bir gün, bir paket makarna için yarım saat pazarlık etti. Yukarıdaki dizelerde kaç yargı vardır?
E) Babam için malın fiyatı, alıcının konuşma yeteneğiyle
A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6
ters orantılıydı.

379
4. Önce iri iri damlalarla yağmur başladı, daha sonra da fındık
DİL BİLGİSİ

13 ŞİMDİ TEST ZAMANI büyüklüğünde dolu yağdı.

Aşağıdakilerden hangisi bu cümle ile yapısına ve yükle-


1. Aşağıdaki cümlelerin hangisi anlamca olumludur? mine göre özdeştir?
A) Havanın böyle soğuyacağını kim bilebilirdi ki? A) Ansızın bastıran yağmurdan sırılsıklam olduk, yağmur
Cümle Türleri

durmadan yağıyordu.
B) Böyle bir çıkışı yapabilirsen yap bakalım!
B) Yazın en sıcak günlerinde buralara geliriz.
C) Ruhumun eksikliklerini bilmem ki nasıl giderebilir? C) Onun şiirlerini okudukça değişiyorum ve hayata sıkı sıkı
D) İşin böyle sonuçlanacağını hepimiz biliyorduk. tutunuyorum.
D) Şair, doğayı en güzel biçimiyle vererek bizde ona karşı
E) Bu güzelliği hiçbir yerde bulamazsın.
özlemler yaratmıştır.
E) Bir kavram tanımlandığında durağanlaşır ve geliştiril-
meye kapalı olur.

2. (I) Raft, su hacminin ve nehir eğiminin yüksek olduğu yerler-


de kauçuktan yapılmış botlarla "nehir kros"u olarak tanım-
lanıyor. (II) Rafting, insan yaşamı gibi inişli çıkışlı; kâh hızlı
5. I. Madem bu kitap bu kadar kötüydü, insanlar onu neden
kâh yavaş akan nehirde ayakta kalabilme sanatı. (III) Bu
bu kadar çok seviyor?
sanatın gerçekleştirilmesi sırasında vadiler, kanyonlar geçi-
lirken sert dönüşlerle karşılaşılır, aşılması zor etaplar gelir. II. Ön yargı, eyleme geçmeden kişinin o konuda düşünme-
(IV) İleriyi, sizi bekleyen tehlikeleri göremezsiniz çünkü gir- sine yol açar.
daplarda devrilirsiniz. (V) Tıpkı yaşamın kendisi gibi akarsu III. Hayatta ilerledikçe yeteneklerimizin de sınırlarının ge-
da alır götürür kişiyi. nişlediğini görüyoruz.

Bu parçada numaralandırılmış cümlelerle ilgili olarak IV. Bu şiirler kanımızı kaynatıyor ama hemen unutuveriyo-
aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? ruz.
V. Tanımlar öznel olabilir; bu yüzden kişileri ortak noktada
A) I.si kurallı, basit bir eylem cümlesidir.
buluşturamaz.
B) II.si kurallı, bağımlı sıralı cümledir.
Numaralandırılmış cümleler yapıları bakımından eşleş-
C) III.sünde altı tane yargı bulunmaktadır. tirildiğinde hangisi dışarıda kalır?
D) IV.sünde yan yargı nesne görevindedir.
A) I B) II C) III D) IV E) V
E) V.si devrik bir basit cümledir.

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisi yapısına göre basit, söz 6. Kendi kültürünü koruyabilen ulus, ekonomik bağımsızlık için
dizimine göre devrik bir eylem cümlesidir? mücadele edebilir.

A) Kanatlarını açan kocaman bir kartal gibi kollarını açarak Bu cümlenin nitelikleri aşağıdakilerden hangisinde be-
sarıldı. lirtilmiştir?
B) Tüm renkli kişiliğine karşın vazgeçemezdi sıkı disiplin
kurallarından. A) Birleşik, düz, olumlu, eylem
C) Kitaplarım benim için çok değerli, kaybetmemeliyim biri- B) Sıralı, devrik, olumsuz, eylem
ni bile.
C) Birleşik, düz, olumlu, isim
D) Bir zamanlar seninle uzun yürüyüşler yapmayı ne kadar
severdik. D) Basit, düz, olumsuz, eylem
E) Boşa harcanan zamanlar ne yazık ki geri getirilemiyor E) Bağlı, düz, olumlu, eylem
yaşamda.

380
7. Aşağıdaki cümlelerden hangisi yapısı bakımından di- 10. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yan yargı, temel yargı-

DİL BİLGİSİ
ğerlerinden farklıdır? nın farklı bir ögesi olarak kullanılmıştır?

A) İşten erken çıkabilirsem Tamer’le ne yapacağımıza ka- A) Çocukluğumdan beri bir anlam veremedim insanların
rar vereceğiz. sokaklara tükürmesine.
B) Kışın sıkı giyindiği için kardeşi gibi hastalanmadı. B) Küçük dalgalar beyaz köpükleriyle çiçekler sunarak hı-

Cümle Türleri
şır hışır geri çekiliyordu.
C) Bir kilo elmayla üç kilo portakala dünyanın parasını öde-
miş. C) Yan apartmanın gölgesinde kaldığından bizim bahçede
çiçek yetişmiyor.
D) Bu sömestr sonunda Oslo’ya dönmek üzere hazırlanı-
yordum. D) Bütün bir yılın yorgunluğundan sakin bir yaylada dinle-
nerek kurtulamazsınız.
E) Erdemli bir yazar gerçeklere yalansız, saptırmadan yak-
laşır. E) Özgün yapıtlar için uğraşırken özgünlüğün niteliğini
unutmamalıyız.

8. I. Kış geceleri komşular toplanırlardı bize; Kerem’le Aslı’yı


okurdum onlara. 11. Orhan Veli, şiirimizde yüzyıllardır egemen olan romantizmi
yıkmıştır.
II. Deneme yazıları çok okunan bir tür niteliği kazanmıştır,
diyor ünlü yazar.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümle ile yapısına göre öz-
III. Bunaldığınız bir dönemde, sizinle yeni ışıkların tanışabi- deş değildir?
leceğini hatırlayın.
A) Babam, kaş yapayım derken göz çıkaran bu insana yal-
IV. Uzayan günlerin iç sıkıntısı bir kere çöktü mü yapılacak nızca baktı.
ne vardır ki?
B) Yetersiz insanların başvurdukları bir yoldur, pireyi deve
V. Özgür olmak istiyorum, haykırışı kulaklarımda uğuldu- yapmak.
yor hâlâ.
C) Kişiyi, içinde yaşadığı toplumun değer yargıları biçim-
Numaralandırılmış cümlelerin hangisinde yan cümle lendirir.
yoktur?
D) Gecenin soğuğu ellerimizi de yüzlerimizi de bıçak gibi
A) I B) II C) III D) IV E) V kesiyordu.
E) Şair, hiçbir zaman çevresinde olup bitenlere kayıtsız ka-
lamaz.

9. (I) Pazar geldi, giyemedim yine kazağı. (II) Çile çile yünler
taşındı eve. (III) Sandıklar açıldı, yükler altüst edildi, bohça-
lar döküldü ortalığa. (IV) Halam, başkalarının pek sevmediği 12. Hiçbir şey konuşmadan bir saat kadar yürüdük. Birkaç mey-
eldiven örme işiyle uğraşıyordu. (V) Bitenleri üst üste diz- ve ağacının arasına serpilmiş beş on evden ibaretti Beyoba-
meye yetişemiyorduk gerçekten, hırkaları bir yere, başlıkları sı. Biraz sonra ulu bir çınarın gölgesinde yıkılıp dağılmaya
bir yere. bırakılmış boş bir su değirmenini geçtik. Artık zeytinlikler
bitmiş, çam ormanları başlamıştı.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin hangilerinde
birden çok yargı yoktur? Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) I B) II C) III D) IV E) V A) Ad cümlesi B) Sıralı cümle
C) Birleşik cümle D) Eylem cümlesi
E) Bağlı cümle

381
DİL BİLGİSİ

CÜMLE TÜRLERİ CEVAP ANAHTARI

ETKİNLİK - 31
Cümle Türleri

1. isim – düz – olumlu 2. eylem – devrik – olumlu 3. eylem – düz – olumlu 4. isim – düz – olumlu
5. eylem – devrik – olumsuz 6. eylem düz – olumlu 7. isim – düz – olumsuz 8. isim – düz - olumsuz
9. eylem – devrik – olumlu 10. isim – düz - olumlu 11. isim – devrik – olumlu 12. isim – düz – olumlu
13. eylem – devrik – olumlu 14. eylem – düz – olumlu 15. eylem – devrik – olumsuz 16. isim – devrik – olumlu
17. eylem – düz – olumlu

ETKİNLİK -32

1. Beklemez miydi verilmiş sözlerin mutlaka tutulmasını?


2. Yazar, ilk romanlarında yapmamış mıdır şive taklitleri?
3. Gerçekten tiyatro, korumadı mı her zaman özgürlüğünü?
4. Edebiyat, değerlendirmemeli midir insanı toplum içinde?
5. Bilimlerin gelişmesiyle ortaya çıkmamış mıdır uzmanlık alanları?
6. Saray ve halk sanatları farklı değil midir birbirinden?
7. Güzelliğe önem vermeyen ulusların imkânsız değil midir kalkınması?
8. Bakmadı mı başını duvardan tarafa çevirerek olanlara?
9. Yaşamdan süzülüp damıtılanların yansıtılması değil midir şiir?
10. Onu yeteri kadar tanımadığın için çekinmiyor musun ondan?
11. Isınmadı mı sıcacık sözler ve güzel dileklerle yürekler?
12. Bakır rengi bulutları seyretmedik mi sandallarımızdan?
13. Dolaşmıyor muydu çaresizlik içindeki bulutlar gökyüzünde?
14. Yırtık ve damgası silinmiş ehliyetini vermedi mi polise?
15. Kavakların bitiminde başlamadı mı şeftali ağaçları?

ETKİNLİK - 33
1. (2 / 1 / bağımsız bağlı) 2. (1 / 1 / girişik birleşik) 3. (1 / - / basit) 4. (2 / 2 / bağımsız sıralı)
5. (1 / 2 / girişik birleşik) 6. (2 / - / bağımlı sıralı) 7. (1 / - / basit) 8. (1 / 3 / girişik birleşik)
9. (1 / 2 / girişik birleşik) 10. (1 / 1 / koşullu birleşik) 11. (2 / - / bağımlı sıralı) 12. (1 / 2 / koşullu birleşik)
13. (1 / 1 / iç içe birleşik) 14. (1 / 3 / ki’li birleşik) 15. (2 / 1 / bağımlı sıralı) 16. (1 / - / basit)
17. (3 / 1 / bağımlı sıralı) 18. (1 / 1 / girişik birleşik) 19. (1 / 2 / koşullu birleşik) 20. (1 / - / basit)

382
DİL BİLGİSİ
ETKİNLİK - 34
1) h 2) a 3) b 4) b 5) e 6) h 7) c 8) a 9) f 10) g 11) b 12) a 13) d 14) h 15) c

Cümle Türleri
ETKİNLİK - 35
1. yüklemine göre : eylem 2. yüklemine göre : eylem 3. yüklemine göre : isim
anlamına göre : olumsuz / olumlu anlamına göre : olumlu anlamına göre : olumsuz
dizilişine göre : kurallı dizilişine göre : kurallı anlamına göre : devrik
yapısına göre : bağımlı sıralı yapısına göre : girişik birleşik anlamına göre : girişik birleşik
4. yüklemine göre : isim 5. yüklemine göre : eylem 6. yüklemine göre : eylem
anlamına göre : olumsuz anlamına göre : olumsuz anlamına göre : olumsuz
dizilişine göre : devrik dizilişine göre : kurallı dizilişine göre : devrik
yapısına göre : girişik birleşik yapısına göre : basit yapısına göre : bağlı

7. yüklemine göre : eylem 8. yüklemine göre : eylem 9. yüklemine göre : eylem


anlamına göre : olumlu anlamına göre : olumlu anlamına göre : olumsuz
dizilişine göre : kurallı dizilişine göre : devrik dizilişine göre : kurallı
yapısına göre : ki’li birleşik yapısına göre : girişik birleşik yapısına göre : girişik birleşik
10. yüklemine göre : eylem 11. yüklemine göre : isim 12. yüklemine göre : eylem
anlamına göre : olumsuz anlamına göre : olumlu anlamına göre : olumlu
dizilişine göre : devrik dizilişine göre : kurallı dizilişine göre : kurallı
yapısına göre : koşullu birleşik yapısına göre : basit yapısına göre : koşullu birleşik

ŞİMDİ TEST ZAMANI


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
Test–12 B E A C D B A C A E D
Test–13 D A B A D A C A B A D E

383
Sorunların kaynağına ilişkin pek çok görüş mevcut bulun-
DİL BİLGİSİ

ANLATIM BOZUKLUKLARI maktadır.


(“Bulunma” durumu “mevcut” olandır.)

Sorunların kaynağına ilişkin pek çok görüş bulunmaktadır.


BAĞDAŞIKLIĞA (ANLAM BAĞLANTISINA) DAYALI
ANLATIM BOZUKLUKLARI

ANLATIM BOZUKLUKLARI Arapça ve İngilizce dilleri çok zengindir.


(“-ca/-ce” dil anlamı oluşturan yapım ekidir. “Dilleri” sözcü-
ğüyle beraber kullanılmış.)
Bağdaşıklığa uyulmaması sonucunda anlama dayalı anlatım bo-
zuklukları ortaya çıkar. Bunlar: Arapça ve İngilizce çok zengindir.
Gereksiz sözcük kullanımı Arap ve İngiliz dilleri çok zengindir.
Sözcüğün yanlış anlamda kullanılması
Arkadaşımla uzun yıllar karşılıklı mektuplaştık.
Anlam belirsizliği
(“Mektuplaşma” “karşılıklı” yapılan işteş bir eylemdir.)
Yanlış yerde sözcük kullanımı
Arkadaşımla uzun yıllar mektuplaştık.
Zamir eksikliği
Karşılaştırma hataları
Soğukta bekleyen öğrenciler hasta olmuş.
Noktalama eksikliği
(“olmak” yardımcı eylemi gereksiz kullanılmış.)
Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması
Soğukta bekleyen öğrenciler hastalanmış.
Deyim ve atasözü yanlışları

2. EKLERİN GEREKSİZ KULLANIMI


GEREKSİZ SÖZCÜK KULLANIMI
Bakmasını bilmeyen bir insanın ne görmesi beklenir ki?
Cümlede eş anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması duruluğu
bozar. Cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bir eksilme ( Ad-eylem(-ma/-me), belirtili nesne olarak kullanıldığında
olmuyorsa o sözcük gereksizdir. gerekmedikçe belirtme durum ekinden önce 3. tekil iyelik

1. EŞ ANLAMLI SÖZCÜKLERİN BİR ARADA KULLANIL- eki getirilmemelidir. Bu durumda cümlede “kullanmasını”
MASI sözcüğündeki 3. tekil iyelik eki (-i) gereksiz kullanılmış.)

Bakmayı bilmeyen bir insanın ne görmesi beklenir ki?


Biraz dinlenip istirahat etmeye ihtiyacım var.
(“Dinlenmek” ve “istirahat etmek” sözcükleri eş anlamlıdır. Başarısızlığının sebebi kendine güvenmemesindendir.
İkisinin aynı cümlede kullanılması gereksiz sözcük kullanı-
(Cümlesinde “sebep” sözcüğüyle aynı anlamı üstlenen “gü-
mına neden olmuştur.)
venmemesindendir” sözcüğündeki “-den” ekinin bir arada
Biraz dinlenmeye ihtiyacım var. kullanılması doğru değildir.)

Başarısızlığının sebebi kendine güvenmemesidir.


Sağlık ve sıhhat, insanın en büyük hazinesidir.
Başarısızlığı kendine güvenmemesindendir.
(Cümlede “sağlık” ve “sıhhat” sözcükleri eş anlamlıdır.)

Sağlık, insanın en büyük hazinesidir. Kasabadaki çıkan yangında pek çok ev kül oldu.
(Sıfat yapan “-ki” eki ile aynı özelliği veren “çıkan” eylemsisi
Havaların soğumasıyla kimse evden dışarı çıkmak istemiyor. birlikte kullanılarak duruluk bozulmuş.)
(“Evden çıkma” eylemi zaten “dışarı” yapılır.) Kasabada çıkan yangında pek çok ev kül oldu.
Havaların soğumasıyla kimse evden çıkmak istemiyor. Kasabadaki yangında pek çok ev kül oldu.

384
Görmemezden gelmen beni çok üzdü. Bizim köyün kendine özgün âdetleri var.

DİL BİLGİSİ
(“Görmemezden” sözcüğündeki olumsuzluk eki “-me” ge- (“Özgü” sözcüğüyle “özgün” sözcüğü birbiriyle karıştırılmış.
reksiz kullanılmış.) “Özgü” birine, bir şeye ait olan, has, mahsus anlamınday-
ken “özgün” yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal
Görmezden gelmen beni çok üzdü.
demektir.)
Bizim köyün kendine özgü âdetleri var.

ANLATIM BOZUKLUKLARI
Bakkalcı Tahsin amca mahallemizin en sevilen insanıdır.
(“Bakkal” sözcüğü mesleğin adıdır. Bu nedenle sözcükte Aylin’in oldukça çekimser bir yapısı vardı.
meslek yapım eki olarak kullanılan “-cı” eki gereksizdir.)
(Utangaç anlamına gelen “çekingen” sözcüğü ile tarafsız
Bakkal Tahsin amca mahallemizin en sevilen insanıdır. anlamına gelen “çekimser” sözcüğü karıştırılmış.)
Aylin’in oldukça çekingen bir yapısı vardı.
Masanın üzerinde pek çok kitaplar vardı.
(“Pek çok” belgisiz sıfatı içinde çokluğu da gösteren belgi- Özgün sanatçı olmasına karşı onu tanıyan çok az kişi var.
siz sıfattır. Bu nedenle belirttiği isimde (kitaplar) çokluk eki (Cümlede, “rağmen” anlamına gelen “karşın” sözcüğü ile
“-lar”ı kullanmaya gerek yoktur.) “karşı” sözcüğü karıştırılmış.)
Masanın üzerinde pek çok kitap vardı. Özgün sanatçı olmasına karşın onu tanıyan çok az kişi var.

Hikâye ile roman arasındaki ayrıntıları bilmek gerekir.


(Detay anlamına gelen “ayrıntı” ile fark anlamına gelen “ay-
SÖZCÜĞÜN YANLIŞ ANLAMDA KULLANIMI rım” sözcükleri karıştırılmış.)
Bir sözcük, başka bir sözcüğün anlamını vermediği hâlde o söz- Hikâye ile roman arasındaki ayrımları bilmek gerekir.
cük yerine kullanılırsa anlatım bozukluğu olur.

Zamanla serveti küçümsenmeyecek boyuta ulaştı. ANLAM BELİRSİZLİĞİ


(“Küçümsemek” bir şeye ya da bir kişiye değer vermemek İletilmek istenen düşüncenin herkes tarafından farklı bir biçimde
demektir. Oysa cümlede ölçülebilir bir şeyi az bulmak anla- algılanmasıdır. Bu durum, cümlede açıklığın olmamasına neden
mındaki “azımsamak” sözcüğü kullanılmalıydı.) olur.

Zamanla serveti azımsanmayacak boyuta ulaştı. Anlam belirsizliğine yol açan nedenler:

1. SÖZCÜĞÜN YANLIŞ YERDE KULLANILMASI


2009 tarihinde yeni bir başlangıç için yurt dışına gitti.
Sözcükler, cümlenin akışına ve anlamına uygun olmalıdır.
(“Tarih” bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz demek- Sözcüklerin kendi anlamlarını karşılayabilmeleri için cümle-
tir oysa “2009” bir tarih değil “yıl”dır.) deki söz dizimi bozulmamalıdır. Aksi hâlde anlamda karışık-
2009 yılında yeni bir başlangıç için yurt dışına gitti. lık olur ve açıklık bozulur.
Benim yine çok karnım acıktı.
Köyde çorap dokuyan adamlar gördüm. (Cümlede “çok” sözcüğü söz dizimi nedeniyle “karnın
(“Dokumak” sözcüğü yanlış anlamda kullanılmıştır. Çünkü çok olduğu” anlamını vermektedir. Oysa “çok” olan “ka-
rın” değil “acıkma” durumudur.)
halı, kilim vs. dokunur oysa çorap “örülür”.)
Benim yine karnım çok acıktı.
Köyde çorap ören adamlar gördüm.
Ünlü sanatçı halk konserinde bestelediği şarkıları söyledi.
Planlı çalışması başarılı olmasına neden oldu.
(Söz dizimi nedeniyle sanatçının şarkısını konser sıra-
(“Neden olmak” olumsuz durumlar için kullanılır. Yargı olumlu sında bestelediği anlamı çıkmaktadır. Oysa önceden
bir durumu anlattığı için “sağlamak” sözcüğü kullanılmalıydı. ) bestelediği şarkıyı halk konserinde söylemektedir.)
Planlı çalışması başarılı olmasını sağladı. Ünlü sanatçı bestelediği şarkıları halk konserinde
söyledi.
385
Yoğun sis yüzünden karşıdan gelen kamyonla çarpıştı. 3. KARŞILAŞTIRMA YANLIŞLIĞI
DİL BİLGİSİ

(Kamyonun karşıdan gelmesi yoğun sise bağlanırken Cümlede karşılaştırma yapılırken sözcüklerin eksik kullanıl-
asıl anlatılmak istenen çarpışmanın sis yüzünden olma- ması ya da yerinin yanlış olması karşılaştırma yanlışlığına
sıdır. Söz dizimi farklı anlamlar çıkmasına neden olmak- yol açar. Bu durum açıklığı bozar.
tadır.)
Ben sinemayı senden çok severim.
ANLATIM BOZUKLUKLARI

Karşıdan gelen kamyonla yoğun sis yüzünden çarpıştı.


(Cümleden

Her eve gelişimde bir melek beni karşılar. 1. “Sinemayı senin şahsından çok severim.”

(“Her” sözcüğünün kullanıldığı yerden kaynaklanan bir 2. “Sinemayı sen de seversin ben de severim ama ben
daha çok severim.” anlamları çıkmaktadır.)
anlatım bozukluğu vardır.)

Eve her gelişimde bir melek beni karşılar. Annesine göre az çalışıyor.
(Cümleden
Karar, 140’a karşı 135 oyla kabul edildi.
1. “Annesinin düşüncesine göre o, az çalışıyor.”
(Karar kabulü çok oyla sağlanır. Cümleden çok oya kar-
2. “Annesi çalışıyor o da çalışıyor ama o, annesinden az
şılık az oyla kararın alındığı anlamı çıkmakta ve açıklık çalışıyor.” anlamları çıkmaktadır.)
bozulmaktadır.)
Karar, 135’e karşı 140 oyla kabul edildi.

Bırakın simit almayı, döner alacak parası bile yoktu. 4. NOKTALAMA EKSİKLİĞİ
Bırakın döner alacak parayı, simit alacak parası bile
Noktalama işaretleri duygu ve düşüncenin açık bir şekilde
yoktu.
ifade edilmesini sağlar. Kullanılması gerekirken kullanılma-
yan ya da yerinde kullanılmayan virgül, anlam belirsizliğine
2. ZAMİR EKSİKLİĞİ yol açar. Bu durum açıklığı bozar.

Bazı cümlelerde “kişi zamiri”nin kullanılmamasıdır. Cümle- Kimi cümlelerde adlaşmış sıfatlardan, sıfat-eylemlerden ya
nin başına hem “senin” hem de “onun” zamirini getirebiliyor- da özneden sonra virgül kullanmak gerekir, kullanılmadığı
sak orada bir anlam belirsizliği vardır. Bu da açıklık ilkesine takdirde anlatım bozukluğu ortaya çıkabilir.
aykırıdır. Cümledeki anlam belirsizliğini gidermek için cüm-
Bayan öğretmene çocuğunun durumunu soruyordu.
lenin uygun bir yerine kişi zamirinin getirilmesi gerekir.
(Bayan mı öğretmene soruyor yoksa biri bayan bir öğ-
Yazılarının gazetede yayımlanmasını istiyordu. retmene mi soruyor, belli değil. Bu belirsizlik “Bayan”
sözünden sonra virgül konularak giderilebilir.)
(Cümlede “yazılarının” ikinci tekil kişiye (sen) mi, üçün-
Bayan, öğretmene çocuğunun durumunu soruyordu.
cü tekil kişiye (o) mi yoksa sözü edilen kişiye (kendi)
mi ait olduğu anlaşılmıyor. Bu nedenle cümlede anlam Teğmen İlkay’ın emirlerine uymuyordu.
belirsizliği oluşmuş. Bu cümlenin başına “senin” ya da
Teğmen, İlkay’ın emirlerine uymuyordu.
“onun” zamirlerinden biri getirilerek belirsizlik ortadan
kaldırılmış olur.) Yaralı hemşirenin gözlerinin içine bakıyordu.
Yaralı, hemşirenin gözlerinin içine bakıyordu.
Senin yazılarının gazetede yayımlanmasını istiyordu.

Onun yazılarının gazetede yayımlanmasını istiyordu. Bu ülkeler için önemli olduğu kadar bireyler için de
önemlidir.
Kendi yazılarının gazetede yayımlanmasını istiyordu.
Bu, ülkeler için önemli olduğu kadar bireyler için de
önemlidir.

386
5. ANLAMCA ÇELİŞEN SÖZCÜKLERİN BİR ARADA KUL-

DİL BİLGİSİ
LANILMASI BAĞLAŞIKLIĞA (DİL BİLGİSİ BAĞLANTISINA)
DAYALI ANLATIM BOZUKLUKLARI
Bu anlatım bozukluğuna yol açan genellikle “kesinlik-olası-
lık” ya da “kesinlik-yaklaşıklık” bildiren sözcüklerin bir arada
kullanılmasıdır. Anlamca çelişen sözcükler, cümlede ikiliğe Bağlaşıklığa uyulmaması sonucunda dil bilgisine dayalı anlatım
yol açarak anlam belirsizliğine, bu da açıklığın olmamasına bozuklukları ortaya çıkar. Bunlar:

ANLATIM BOZUKLUKLARI
neden olur.
Özne eksikliği
Hiç kuşku yok ki en çok annesini özlemiş olmalı.
Yüklem eksikliği
(Cümlede “hiç kuşku yok ki” söz öbeği “kesinlik” bildir-
mektedir ancak aynı cümlede “olasılık” bildiren “olmalı” Özne – yüklem uyumsuzluğu
yargısı da kullanılmıştır. Bu durum, cümlede tutarsızlığa
neden olmakta dolayısıyla anlam çelişmektedir. Nesne eksikliği

Hiç kuşku yok ki en çok seni özlemiş. Dolaylı tümleç eksikliği


En çok seni özlemiş olmalı. Edat tümleci eksikliği

Onunla görüşmeyeli hemen hemen tam sekiz yıl oldu. Zarf tümleci eksikliği

Emek ürünü yapıtlar sonsuzluğu tam anlamıyla yakala- Ek eylem eksikliği


mış gibidir.
Eylemsi yanlışları
Bu sorun hiç şüphesiz müdürün de kulağına gitmiş ol-
malıdır. Çatı uyumsuzluğu

Tamlama yanlışları

DEYİM VE ATASÖZÜ YANLIŞLARI


Deyimler ve atasözleri kalıplaşmış ifadelerdir. Bunlara ne bir
ÖZNE EKSİKLİĞİ
sözcük eklenebilir ne de bunlardan bir sözcük çıkarılabilir. Anla-
ma uygun olmayan deyim ve atasözü kullanmak ya da bunların Birden çok yargısı olan cümle çeşitlerinde (birleşik, sıralı ve bağ-
içerisindeki bir sözcüğün eş anlamlısıyla değiştirilmesi anlatım lı) öznenin ortak kullanımında uyuma dikkat edilmediğinde orta-
bozukluğuna yol açmaktadır. ya çıkan anlatım bozukluğudur.
Bu aralar yüzünden dökülen bin parça, ne oldu?
Kitaptaki yanlışlar düzeltilecek ve baskıya öyle girecek.
(Cümlede, deyimdeki sözcük (dökülen) yakın anlamlısıyla
özne yüklem yüklem
değiştirilmiş ve deyimin kalıbı bozulmuştur.)
(Cümlede iki temel yargı için de “kitaptaki yanlışlar” öznesi
Bu aralar yüzünden düşen bin parça, ne oldu?
ortak kullanılmış. Düzeltilecek olan “kitaptaki yanlışlar”dır
ancak baskıya girecek olan “kitaptaki yanlışlar” değil,
Az veren maldan, çok veren candan olur, derler. “kitap”tır.)
(Cümlede, atasözünün söz dizimi bozulmuş, bu da anlatım
Kitaptaki yanlışlar düzeltilecek ve kitap baskıya öyle gi-
bozukluğuna neden olmuştur.)
recek..
Az veren candan, çok veren maldan olur, derler.
Tavanın bakırı çıktığı için kullanılmaz oldu.
Niye durduk yere arı kovanına parmak sokuyorsun?
(arı kovanına çomak sokuyorsun) (Yan cümlenin öznesi “tavanın bakırı”, temel cümlenin de
öznesi olarak görünmektedir. Bu durumda çıkan da kulla-
Yorgunluktan dizlerime kara sular indi. nılmaz olan da “tavanın bakırı” oluyor. Oysa çıkan “tavanın
(ayaklarıma kara sular indi) bakırı” kullanılmaz olan da “tava”dır.
Tavanın bakırı çıktığı için tava kullanılmaz oldu.
Başarısı sayesinde göze batmış ve terfi etmişti.
(göze girmiş)

387
Şirketimizin fikirleri çok tutuldu ve biraz daha büyüdü. ÖZNE-YÜKLEM UYUMSUZLUĞU
DİL BİLGİSİ

Şirketimizin fikirleri çok tutuldu ve şirketimiz biraz daha


Sıralı ve bağlı cümlelerde özne; tekillik ve çoğulluk, olumluluk ve
büyüdü. olumsuzluk, kişi bakımından yüklemle uyumlu olmalıdır. Bunlar-
dan birinin uyumsuzluğu anlatımı bozar.
Ülkemizde büyükbaş hayvan sayısı artıyor ancak ihraç edi-
ANLATIM BOZUKLUKLARI

lemiyor. 1. Tekillik ve Çoğulluk Yönünden Uygunluk

Ülkemizdeki büyükbaş hayvan sayısı artıyor ancak bü- Özne insan ve çoğul olduğunda yüklem tekil de çoğul
yükbaş hayvan ihraç edilemiyor. da olabilir.

Çocuklar çok eğlenceli bir gün geçirdi. (doğru)


Çocuklar çok eğlenceli bir gün geçirdiler. (doğru)
YÜKLEM EKSİKLİĞİ
Sıralı ve bağlı cümlelerde özneleri farklı olduğu hâlde kimi za- İnsanlar, haklarını aramak için meydanlara toplanmış.
man ortak bir yüklemin kullanılması anlatım bozukluğuna yol İnsanlar, haklarını aramak için meydanlara toplanmışlar.
açmaktadır.
Soyut kavramlar, organ adları, zaman adları, eylem ad-
ları, bitki, hayvan adları, cansız varlıklar çoğul durumda
Sen kendi işini, biz kendi işimizi yapalım. özne olduğunda yüklem tekil olur.
özne özne yüklem
Hislerim böyle bir durumda beni hiç yanıltmazlar. (yanlış)
(Cümlede, 2. tekil kişi öznesiyle 1. çoğul kişi öznesi aynı
Hislerim böyle bir durumda beni hiç yanıltmaz. (doğru)
yükleme bağlanmış. Ancak “…biz ….. yapalım.” uyumluy-
ken “…sen … yapalım.” uyumu bozmakta. Bu nedenle yük-
Ellerim, ayaklarım soğuktan buz kestiler. (yanlış)
lemin ortaklıktan çıkarılıp birinci yargıya yüklem getirilmesi
Ellerim, ayaklarım soğuktan buz kesti. (doğru)
gerekir.)

Günler, aylar, yıllar su gibi akıp geçiyorlar. (yanlış)

Sen kendi işini yap, biz kendi işimizi yapalım. Günler, aylar, yıllar su gibi akıp geçiyor. (doğru)

Sokakta gülüşmeler, bağrışmalar birbirine karışıyorlardı.

Ne hayal kırıklığına uğrayacağız ne de yersiz korkulara. (yanlış)


D.T. yüklem D.T.
Sokakta gülüşmeler, bağrışmalar birbirine karışıyordu.
(Cümlede “hayal kırıklığı” ve “korkular” için “uğrayacağız” (doğru)
yüklemi ortak kullanılmış. Ancak hayal kırıklığına uğranır
ama yersiz korkulara uğranmaz. Bu nedenle cümleyi ortak Bahçedeki begonviller açmaya başlamışlar. (yanlış)
yüklemden çıkarmamız gerekmekte.) Bahçedeki begonviller açmaya başlamış. (doğru)
Ne hayal kırıklığına uğrayacağız ne de yersiz korkulara
kapılacağız. Kediler, irkilerek yerlerinden fırlamışlar. (yanlış)

Kediler, irkilerek yerlerinden fırlamış. (doğru)


Ben babamı sizse gerçek bir dostunuzu kaybettiniz.
Ben babamı kaybettim, sizse gerçek bir dostunuzu kay- Odunlar ne de çabuk tutuşuverdiler öyle. (yanlış)
bettiniz. Odunlar ne de çabuk tutuşuverdi öyle. (doğru)

Şairin sanat yaşamında şiir anlayışı pek az ya da hiç değiş-


Arkadaşlar bana hediye almışlar. (yanlış)
memiştir.
Arkadaşlar bana hediye almış. (doğru)
Şairin sanat yaşamında şiir anlayışı pek az değişmiş ya
da hiç değişmemiştir.
388
!
Annem, bizler için sabahtan akşama didinir.

DİL BİLGİSİ
III.tekil kişi III. tekil kişi

Biz olacakları çok önceden görmüştük.


Soyut kavramlar ve eylemsiler dışındaki varlıklara kişilik ve- I.çoğul kişi I. çoğul kişi
rildiğinde (teşhis) yüklem tekil de çoğul da olabilir.

ANLATIM BOZUKLUKLARI
Çiçekler gülümseyerek karşılıyor baharın gelişini. (doğru) Sıralı ve bağlı cümlelerde kip ve kişi ekleri uyumlu olmalıdır.

Çiçekler gülümseyerek karşılıyorlar baharın gelişini. (doğru) Biz durmadan çalışacak, peki siz ne yapacaksınız?

Ağaçlar büyük bir hüzünle yapraklarını döküyor. (doğru) Biz durmadan çalışacağız, peki siz ne yapacaksınız?
Ağaçlar büyük bir hüzünle yapraklarını döküyorlar. (doğru)
Sen çamaşırları yıkar, ben de ütülerim.
Sen çamaşırları yıkarsın, ben de ütülerim.
2. Olumluluk ve Olumsuzluk Yönünden Uygunluk
Cümlenin öznesi olumlu belgisiz zamirse (herkes, bütün,
hep…) yüklemi de olumlu ve aynı zamanda tekil olmalıdır. NESNE EKSİKLİĞİ
Olumsuz belgisiz zamirse (hiçbiri, hiç kimse, kimse…) yük- Birinci yargısı geçişsiz ikinci yargısı geçişli sıralı, bağlı ve birle-
lemi de olumsuz ve yine tekil olmalıdır. şik cümlelerde görülür. Geçişli yargıya nesne eklenerek anlatım
bozukluğu giderilir.
Herkes bu işe çok şaşıyor fakat bir şey yapamıyordu.
özne yüklem yüklem Çocuklarına çok iyi bakar, gözü gibi korurdu.
(olumlu) (olumlu) (olumsuz) dolaylı tümleç yüklem yüklem

(Cümlede, birinci yargıda kullanılan “herkes” olumlu öz- (Cümlede iki yüklem için ortak kullanılan “çocuklar” sözcü-
nesi, iki yüklem için ortak kullanılmış. Ancak “herkes… ğü dolaylı tümleç göreviyle her ikisi için uyumlu değil. Yani
şaşıyor” uyumluyken “herkes…yapamıyor” uyumsuz. “çocuklarına…bakar” diyebiliyoruz ancak “çocuklarına…
İkinci yüklem için “hiç kimse” olumsuz öznesi getirilirse korurdu” diyemiyoruz. “Çocuklar” sözcüğünü ortak dolaylı
tümleç durumundan kurtarmak bunun için de ikinci yargıya
özne-yüklem uyumsuzluğu giderilebilir.)
bu sözcüğü nesne olarak getirmek gerekmektedir.)
Herkes bu işe çok şaşıyor fakat hiç kimse bir şey
yapamıyordu. Çocuklarına çok iyi bakar, onları (çocuklarını) gözü gibi
korurdu.
Hiç kimse onu dinlemiyor, onunla dalga geçiyordu.
Kitapların numaralarını yapıştırıp raflara yerleştirdi.
Hiç kimse onu dinlemiyor, herkes onunla dalga geçi- belirtili nesne yan yargı yüklem
yordu.
(“Yapıştırıp” yan yargısı ile “yerleştirdi” yüklemi için ortak
kullanılan belirtili nesne her ikisi için uyumlu değil. “Kitap-
Ne gerçeği değiştirmek ne de çarpıtmak doğru değildir.
ların numaralarını yapıştırıp” diyebiliyoruz ancak “kitapların
(“Ne … ne” bağlaç grubu cümleye olumsuz bir anlam numaralarını … yerleştirdi” diyemiyoruz. Uyumsuzluğu, te-
kazandırır. Bu bağlaç grubu kullanıldığında yüklem mel yargının yüklemi için yeni bir nesne getirerek giderebili-
olumlu olmalıdır.) riz.)

Ne gerçeği değiştirmek ne de çarpıtmak doğrudur. Kitapların numaralarını yapıştırıp (kitapları) raflara yer-
leştirdi.

3. Kişi Yönünden Uygunluk Sevgi fedakârlık ister, aşırı kıskançlık ise yok eder.
Sevgi fedakârlık ister, aşırı kıskançlık ise (sevgiyi) yok
Özne kaçıncı kişiyse yüklem, özne ile aynı kişi ekini alır.
eder.
Ben, yeniliklere açık olmayı ilke edindim.
Amcamlar tatile gitti, bir hafta sonra gelirseniz bulabilirsiniz.
I.tekil kişi I. tekil kişi
Amcamlar tatile gitti, bir hafta sonra gelirseniz (amcam-
ları) bulabilirsiniz.

389
DOLAYLI TÜMLEÇ EKSİKLİĞİ O, hiçbir zaman yalnız kendini düşünmedi, milletinin iyiliğini
DİL BİLGİSİ

istedi.
Birinci yargısı geçişli ikinci yargısı geçişsiz sıralı, bağlı ve birle-
O, hiçbir zaman yalnız kendini düşünmedi, her zaman
şik cümlelerde görülür. Geçişsiz yargıya dolaylı tümleç eklenerek
milletinin iyiliğini istedi.
anlatım bozukluğu giderilir.
Çocuklarına hiçbir zaman kötü davranmadı, sevgiyle yak-
Kaymakam, ilçemize bağlı köyleri gezmiş, incelemeler

ANLATIM BOZUKLUKLARI

laştı.
nesne yüklem
Çocuklarına hiçbir zaman kötü davranmadı, her zaman
yapmıştı.
sevgiyle yaklaştı.
yüklem

(“Köyleri” sözcüğü iki cümlenin de ortak nesnesi durumun- Her şeye rağmen moralini hiç bozmadı, çalıştı.
da. Ancak nesne, ikinci cümlenin yüklemiyle uyumlu değil- Her şeye rağmen moralini hiç bozmadı, hep çalıştı.
dir. “İlçemize bağlı köyleri gezmiş.” diyebiliriz ancak “ilçe-
mize bağlı köyleri incelemeler yapmıştı.” diyemeyiz. Bozuk-
luğu gidermek için nesne ile ikinci cümle arasındaki bağın EDAT TÜMLECİ EKSİKLİĞİ
koparılması gerekir. Bu da ikinci cümleye “ilçemize bağlı
Sıralı, bağlı ve birleşik yapılı cümlelerde birinci cümlede ortak
köylerde” dolaylı tümleci getirilerek gerçekleştirilir.)
kullanılan ögenin ikinci cümlede edat tümleci biçiminde kullanıl-
Kaymakam, ilçemize bağlı köyleri gezmiş, oralarda (il- ması gerekebilir. Aksi takdirde anlatım bozukluğu olur.
çemize bağlı köylerde) incelemeler yapmıştı.
Beni sevdiğini söylüyor ama hiç ilgilenmiyor.
nesne yüklem yüklem
Çocukları sevmeli, hoşgörüyle yaklaşmalıyız.
(Birinci cümlenin nesnesi ikinci cümlenin yüklemiyle uyumlu
Çocukları sevmeli, onlara (çocuklara) hoşgörüyle yak-
değil. “Beni sevdiğini söylüyor” diyebiliriz ama “Beni hiç ilgi-
laşmalıyız.
lenmiyor” diyemeyiz. “Beni” sözcüğü ikinci cümlede “benim-
Bu romancı, dili çok güzel kullanan ve önem veren biridir. le” biçiminde edat tümleci olarak kullanılmalıdır.)

Bu romancı, dili çok güzel kullanan ve dile önem veren Beni sevdiğini söylüyor ama benimle hiç ilgilenmiyor.
biridir.
İhtiyar, komşusuna iki günde bir uğrar, söyleşirdi.
Herkese yardım eder ama karşılığında bir şey beklemezdi.
İhtiyar, komşusuna iki günde bir uğrar, onunla söyleşirdi.
Herkese yardım eder ama karşılığında kimseden bir şey
beklemezdi.
Buna nasıl dayandın, nasıl baş ettin?
Buna nasıl dayandın, bununla nasıl baş ettin.
ZARF TÜMLECİ EKSİKLİĞİ
Sıralı bağlı ve birleşik yapılı cümlelerde zarf tümleçlerinin olumlu-
SÖZCÜĞÜN YAPISINDAKİ YANLIŞLIK
luk – olumsuzluk bakımından uyumlu olması gerekmektedir. Aksi
Cümlede kullanılan sözcüğün dil bilgisi kurallarına aykırı türetil-
takdirde anlatım bozukluğu meydana gelir.
mesi anlatım bozukluğuna yol açar. Bu tür sözcüklerin cümlede
Annem her zaman bizim için yaşadı, kendini düşünmedi. kullanımı, akıcılık ilkesiyle ters düşer.
zarf tümleci yüklem yüklem Kedim kendini okşattırmak ister, yanımdan ayrılmazdı.
(Birinci cümlenin zarf tümleci, ikinci cümlenin yüklemiyle (okşatmak)
uyumu değil: “Her zaman … yaşadı” olur ancak “ her zaman Söylediklerinden dolayı bu adamdan pek hoşlaşmıyorum.
… düşünmedi” olmaz. İkinci cümlede “her zaman” sözcüğü- (hoşlanmıyorum)
nün olumsuz anlamı olan “hiçbir zaman” kullanılmalı ve zarf
Seni seviyorum, diyerekten beni kandırmaya çalıştı.
tümleci eksikliği giderilmelidir.)
(diyerek)
Annem her zaman bizim için yaşadı, hiçbir zaman ken-
Havalar günden güne serinleşmeye başladı.
dini düşünmedi.
(serinlemeye)

390
Sandalyeden kalkıp koşaraktan yanıma geldi. Kimin dürüst, kimin dürüst olmadığını nasıl anlayacağız?

DİL BİLGİSİ
(koşarak)
Kimin dürüst olduğunu, kimin dürüst olmadığını nasıl
Buğdayı pahalılatmadan ekmeği ucuzlatmak gerekmektedir. anlayacağız?
(pahalılaştırmadan)
Olumlu – olumsuz karşıtlığı olmadan da farklı eylemsi-
lere bağlanması gereken ögelerin aynı eylemsiye bağ-

ANLATIM BOZUKLUKLARI
EK EYLEM EKSİKLİĞİ lanması, eylemsi eksikliğine neden olmaktadır.

Ek eylemin kullanılması gereken yerde ortak kullanılarak düşü- Çalışanların beyaz kravat ve koyu renk ceket giymesi
rülmesi durumunda karşımıza çıkar. gerekiyor.

Ek eylemin ortak kullanımı daha çok yargılar arasında karşıtlık Çalışanların beyaz kravat takması ve koyu renk ce-
olduğunda ortaya çıkar. Genellikle karşıtlık bağlacıyla birbirine ket giymesi gerekiyor.
bağlanan olumlu ve olumsuz yargılardan ikincisinde ek eylem,
“değil” sözcüğüyle olumsuz yapılmışsa ortak kullanılamaz. Bu Dün akşam halk türkülerini, halk oyunlarını seyretmenin
durumda ek eylem eksikliği ortaya çıkar. mutluluğunu yaşadık.
Dün akşam halk türkülerini dinlemenin, halk oyunla-
Eserlerinin dili sade fakat anlatımı özgün değilmiş. rını seyretmenin mutluluğunu yaşadık.
(Cümlede “sade” ve “özgün” sözcükleri, olumsuz “değil-
miş” ek eylemine bağlanmış. Bu durumda “Romanlarının Cümledeki eylemsilerin aynı eklerle türemiş olmasına
dili sade değilmiş fakat anlatımı özgün değilmiş.” anlamı dikkat edilmelidir çünkü farklı yapılardaki eylemsilerin
çıkmaktadır. Oysa anlatılmak istenen “romanlarının dilinin aynı bağlam içinde kullanılması eylemsiler arasında
sade olduğu fakat anlatımın özgün olmadığı”dır. Bu bozuk- uyumsuzluk yaratabilmektedir.
luk “sade” sözcüğüne anlamla uygun (olumlu) ek eylemin
getirilmesiyle mümkündür. Sanat, toplumların yükselişini ve çökmesini gösteren bir
Romanlarının dili sadeymiş fakat anlatımı özgün değilmiş. ölçüdür.
(Cümlede “yükselişini” ve “çökmesini” ad-eylemleri al-
Bu başarılı çocuk çok akıllı ve yaramaz değildi. dıkları ekler bakımından uyumlu değil. Uyumsuzluğu gi-
dermek için aynı ad-eylemlerin kullanılması gerekmek-
Bu başarılı çocuk çok akıllıydı ve yaramaz değildi.
tedir.)
Sanat, toplumların yükselişini ve çöküşünü göste-
Evleri güzel, bahçeleri de bakımsız değildi.
ren bir ölçüdür.
Evleri güzeldi, bahçeleri de bakımsız değildi.
Çocukların eve geldiğiyle evden gitmesi bir oldu.
Çocukların eve gelmesiyle evden gitmesi bir oldu.
EYLEMSİ YANLIŞLARI
Bir eyleme ad-eylem yerine sıfat-eylem getirilmesi ya da
Biri olumlu, diğeri olumsuz bir eylemsiye bağlanan sı-
sıfat-eylemlerin, zarf-eylemlerin yanlış seçilmesi anlatı-
fat ya da zarfların kullanıldığı cümlelerde eylemsilerden
mı bozar.
biri kullanılmadığı zaman ortaya “eylemsi eksikliği” çı-
kar. Final maçında kimlerin oynayıp oynamamasına karar
verilecek.
Köyde bana duyulan sevgi ve anlayışı hiçbir yerde gör-
medim. (Cümlede henüz gerçekleşmemiş bir durum için karar
verilmesi söz konusu olduğundan “oynayıp oynamama-
(Cümlede “duyulan sevgi ve anlayış” tamlamasında
sını” ad-eylemi yerine “oynayıp oynamayacağı” gelecek
“duyulan sevgi ve duyulan anlayış” biçiminde yanlış bir
zaman anlamlı sıfat-eylemi kullanılmalıydı.)
kullanım söz konusudur. Çünkü sevgi duyulur ancak an-
layış duyulmaz gösterilir.) Final maçında kimlerin oynayıp oynamayacağına
karar verilecek.
Köyde bana duyulan sevgi ve gösterilen anlayışı
hiçbir yerde görmedim.

391
ÇATI UYUMSUZLUĞU Her zamanki gibi yine benim de senin de odanı annem te-
DİL BİLGİSİ

mizledi.
Cümlede ortak özneye bağlı birden çok eylem veya eylemsi kul-
lanıldığında bunların ya etken ya da edilgen kullanılması gerekir. (“…benim de senin de odanı” tamlamasında birinci ve ikinci
Farklı çatılar kullanıldığında çatı uyumsuzluğu oluşur. tekil kişi zamiri tamlayan olarak kullanılmış ve aynı tamlana-
na bağlanmış. Ancak bu zamirlerin farklı iyelik eki alan tam-
Hastalanmamak için sebzeler bol su ile yıkayıp yenmeli.
ANLATIM BOZUKLUKLARI

lananlara ihtiyacı var bu nedenle bunların ortak tamlayan


etken edilgen
durumundan çıkarılması gerekmektedir.)
Hastalanmamak için sebzeler bol su ile yıkanıp yenmeli.
etken edilgen Her zamanki gibi benim odamı da senin odanı da an-
nem temizledi.
Müzik dinlenerek ders çalışmaktan çok hoşlanıyordu.
Müzik dinleyerek ders çalışmaktan çok hoşlanıyordu. Bahçedeki ağaçlardan hepsi belediye tarafından kesildi.

(Belirtili ad tamlamasında çokluk içinden “seçme” bildiriliyor-


Sözlerime kulak verilirse bu hatayı tekrar yapmazsınız.
sa tamlayan eki “-in” yerine “-den” eki kullanılabilir. Ancak
Sözlerime kulak verilirse bu hata tekrar yapılmaz. seçme bildirmiyorsa “-in” tamlayan eki yerine “-den” ekinin
kullanılması yanlıştır.)
TAMLAMA YANLIŞLARI Bahçedeki ağaçların hepsi belediye tarafından kesildi.
AD TAMLAMALARI İLE İLGİLİ YANLIŞLAR
SIFAT TAMLAMASI İLE İLGİLİ YANLIŞLAR
Herkes yaşanan olaylar karşısında daha duyarlı olması ge-
rekirdi.
(Ögeleri arasına giren sözcükler nedeniyle belirtili isim tam-
lamasının tamlayan eki “-in” unutulmuş. Bu durum tamla- Okullarımızda kültürel ve sanat etkinlikleri yapılabilmektedir.
yanla tamlanan arasındaki bağlantıyı koparmış ve anlatım (Cümlede “kültürel” sıfatı ile “sanat” ismi tamlayan olarak
da bozulmuş.) aynı tamlanana bağlanmış ve tamlama yanlışlığına yol aç-
Herkesin yaşanan olaylar karşısında daha duyarlı olma- mış. Bu durumda ya sıfata bir tamlanan getirilmeli ya da
sı gerekirdi. isim, sıfat olarak kullanılmalıdır.)

Okullarımızda kültürel etkinlikler ve sanat etkinlikleri ya-


Hepsi karınları aç, üstleri başları perişandılar. pılabilmektedir.
(Hepsi, belgisiz zamirinde tamlayan ekinin unutulmasının
yanı sıra yüklemde çokluk kişi eki "–lar"ın kullanımı da ge-
Okullarımızda kültürel ve sanatsal etkinlikler yapılabil-
reksizdir.)
mektedir.
Hepsinin karınları aç, üstleri başları perişandı.
Hasanların evine birkaç defalar gitmişliğim var.
Başkalarının haklarını gasp etmemek için insanın kanunları
(Çokluk anlatan “birkaç” belgisiz sıfatının tamlananına çoğul
öğrenmek gerekir.
eki getirilmesi gereksizdir.)
(Belirtili isim tamlamasının ögelerinden tamlananda kullanıl-
mayan tamlanan eki “-i” nedeniyle anlatım bozukluğu oluş- Hasanların evine birkaç defa gitmişliğim var.
muş.)
Parkta cıvıl cıvıl öten kuşların ve ağaçların arasında dolaştık.
Başkalarının haklarını gasp etmemek için insanın ka-
nunları öğrenmesi gerekir. (Cümlede kullanılan “cıvıl cıvıl öten kuşların ve ağaçların”
tamlamasında “kuşların da ağaçların da cıvıl cıvıl öttüğü”
görülmektedir. Ancak sıfatın niteliği yalnızca “kuşları” ilgilen-
Ablam evimizi çekip çevirir, düzenine önem verirdi.
dirmektedir. Sıfatın “ağaç” tamlananı etkilememesi gerek-
(Tamlayan eksikliği anlatım bozukluğuna neden olmuş.) mektedir.)
Ablam evimizi çekip çevirir, evin düzenine önem verirdi. Parkta ağaçların ve cıvıl cıvıl öten kuşların arasında do-
laştık.
392
İK-36

DİL BİLGİSİ
L
ETKİN

Aşağıdaki cümlelerde yer alan bağlaşıklığa dayalı anlatım bozukluklarını yanlarında verilenlerle eşleştiriniz.

ANLATIM BOZUKLUKLARI
1. Amcamın dünya kadar malı var ama cimriliğinden eli cebinden çıkmıyordu. a. Gereksiz sözcük
kullanımı

2. Yoğun yağışlar birçok evin ve işyerinin hasar görmesini sağladı.

b. Gereksiz ek kul-
3. Oturduğumuz semt birbirine yaklaşık on katlı binalarla dolu. lanımı

4. Bundan sonra seni bir daha görmek istemiyorum artık.


c. Sözcüğün yanlış
anlamda kullanıl-
ması
5. Küçük kız kardeşim saçlarının büyümediğini düşünüp üzülürdü.

6. Kadın, yapılan espri karşısında gülerek tebessüm etti. d. Yanlış yerde


sözcük kullanımı

7. Adam başını duvarlara vuruyor, yüksek sesle haykırıyordu.

e. Zamir eksikliği
8. Eminim sizi de benim gibi aldatmış olsa gerek.

9. Emin ol, neşemi kaybetmeme hiç niyetim yok.


f. Karşılaştırma
hatası
10. O evin içindeki sıkıntıyı gidereceğini sanıyordu.

g. Noktalama
11. Çok paraya sıkıştığını söyleyerek bankadan kredi aldı. eksikliği

12. Yaptığı açıklamalarla şimşekleri üzerine topladı.


h. Anlamca çelişen
sözcüklerin bir ara-
13. Ona çok yardımcı oldu, elinden geleni ardına koymadı. da kullanılması

14. Balık tutmayı senden çok sevdiğimi söyleyebilirim.


ı. Deyim ve atasözü
yanlışlarıı
15. İsyancı asiler rehinelere güç anlar yaşatmışlar.

393
DİL BİLGİSİ

–3 7
ETKİNLİK

Aşağıdaki cümlelerde yer alan bağlaşıklığa dayalı anlatım bozukluklarını yanlarında verilenlerle eşleştiriniz.

1
ANLATIM BOZUKLUKLARI

Hiçbir arkadaşımız vaktini boşa geçirmez, bulduğu her fırsatta ders çalışır.

2 Onlara çok yardım ettik, zor günlerinde çok destekledik.

3 Olayı ya televizyondaki haberlerde ya da gazetelerde okudum. a Özne eksikliği

4 Her canlı, değişik özellikler taşıyan bir varlık olduğu unutulmamalıdır.


b Yüklem eksikliği
5 Bu hayatta kimimiz ileri, kimimiz daha geri kalıyoruz.
Özne – yüklem
c
6 Fırtına ve yağmur yağışı yüzünden kentte hayat felç oldu. uyumsuzluğu

7 Arkadaşım ve ben bu yıl sınavlara hazırlanacağım. d Nesne eksikliği

8 Gençlerimiz futbolcuları örnek almakta ve gıptayla bakmaktadır.


e Dolaylı tümleç
eksikliği
9 Serhat Bey’e kendi yöresi olan Aydın ağzıyla seslendiler.

f Edat tümleci eksikliği


10 Etüt salonuna gidip bütün gün çalışıldı.

11 Neslihan güzel ama akıllı olmayan bir kadındı. g Zarf tümleci eksikliği

12 Yeni kiracıyla konuşamıyor, hiçbir zaman evde bulamıyoruz.


h Ek eylem eksikliği

13 Hep başkalarının yaşamına özendi, kendi yaşamı olmadı.


ı Eylemsi yanlışlığı
14 Öğrencilerini çok sever, her zaman ilgilenirdi.

Yardımcı eylem
15 Dilimizdeki “-ler/-lar” ekleri her zaman çoğul anlamı taşımayabilirler. i
eksikliği

16 Bu yarışmada kazanılmak olduğu gibi kaybetmek de var. j Çatı uyumsuzluğu

17 İnsanı biçimlendirmek, yeni dünyalar keşfettirmek sanatçının görevidir.


k Tamlama yanlışlığı
18 Bu olay hangisinin saygın, hangisinin olmadığını gösterecek.

19 Onun bu kadar mutlu olacağını beklemiyordum doğrusu.

20 Düğünde türküler söylenip bol bol halay çekti.

394
DİL BİLGİSİ ANLATIM BOZUKLUKLARI
-3 8
ETKİNLİK

Aşağıdaki cümlelerde belirtilen anlatım bozukluklarının doğru olup olmadığını belirleyiniz. Doğru olanlar için
“D” yi yanlış olanlar için “Y” yi işaretleyiniz.

Yanlış anlamda sözcük


1. Şimdiye kadar hiç insanların önünde piyano çalmamıştım.
kullanımı
D Y

2. Çocukluk hatalarımız, bilinçaltımızda önemli yer tutarlar. Özne-yüklem uyuşmazlığı

3. İnsanlar arasında duygu ve düşünce ayrıcalıklarının olması iyi- Yanlış anlamda sözcük
dir. kullanımı

4. Yaz aylarında soğuk bir dondurmadan aldığım tat gibisi yoktur. Anlam belirsizliği

5. İzmir’in her yerini gezmemiş ama gördüğü kadarıyla beğenmiş. Dolaylı tümleç eksikliği

6. Müzik dinlenerek ders çalışmaktan çok hoşlanırdı. Çatı uyuşmazlığı

7. Hayatın güçlüklerine nasıl göğüs gerdi, nasıl başa çıktı acaba? Zarf tümleci eksikliği

8. Zeytin ağaçları bu yıl da yine meyve vermedi. Gereksiz sözcük kullanımı

9. Bataklık civarında yaşayanların hastalanma şansı var. Noktalama eksikliği

10. Şarlo, dünyaya gülmesini öğretmiş bir insandır. İyelik ekinin gereksiz kullanımı

11. Boksör arkadaşını tek yumrukla devirdi. Özne – yüklem uyuşmazlığı

12. Pahalılıktan şikayet edip yakınan insanlara kimse aldırış etmiyor. Gereksiz sözcük kullanımı

13. Ödevini dün inceledim fakat eksikleri var. Tamlama yanlışlığı

14. Çareyi ilaçlarda arıyordu ama bazen işe yaramıyordu. Yüklem eksikliği

15. Fikirlerinde ısrarlı ama inatçı değildi. Ek eylem eksikliği

395
DİL BİLGİSİ

-3 9
ETKİNLİK

Aşağıdaki cümlelerde görülen anlatım bozukluklarının nedenini altlarında verilen boşluğa yazınız.
ANLATIM BOZUKLUKLARI

O, her zaman bana yardım eder, benim başardığımı ister.


1

Orhan Pamuk “Kar” adlı kitabında ayrıntılı bir sosyolojik inceleme var.
2

“Bekleme yapmayın.” diyen trafik polisini hatasından dolayı uyardım.


3

O, güven veren bir insan değil, onun halatıyla kuyuya inilmez ki.
4

Toplantı, ne televizyonlarda ne de yazılı basında haber olarak yer almadı.


5

Yaptıklarını, emin olabilirsin, burnundan fitille getireceğim.


6

396
DİL BİLGİSİ ANLATIM BOZUKLUKLARI
Yazar bu son yapıtında çok başarılı ama kusursuz değildi.
7

Ben ve sevdiğim insanlar hep bir arada yaşayacaklar.


8

Uzun bir süre sonra karşılaştık, kısaca başından geçenleri anlattı.


9

Çocuk kitabını çantasından çıkardı, elindeki belgeleri koydu.


10

Derin bir sessizlik ve bıçak gibi keskin bir rüzgâr esiyordu.


11

Sen de biliyorsun ki hiçbirimiz eline su dökemeyiz.


12

23 Nisan Bayramı kapsamında birçok sinemada bedava çocuklar film izledi.


13

397
4. (I) Bu eser, romantik romanın tüm özelliklerini taşımakta-
DİL BİLGİSİ

14 ŞİMDİ TEST ZAMANI dır. (II) Romandaki kurgulamalar bilinçli olarak yapılmamış.
(III) Yazar, olayları istediği biçimde geliştirmek için rastlantılar-
dan sıkça yararlanmış. (IV) Olayları öyküleyişteki neden-so-
1. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir sözcüğün yanlış nuç kopukluğuna karşı karakterlerin dünyasını yansıtmadaki
anlamda kullanılmasından doğan bir anlatım bozukluğu
başarısını romanın en gözde unsurlarından biridir. (V) Kişiler,
yapılmıştır?
ANLATIM BOZUKLUKLARI

sosyal sınıflarına uygun bir biçimde konuşturulmuş.


A) Yazar, müzik dehâsını, kırık dökük bir dille konuşturarak
sergiliyor. Numaralandırılmış cümlelerin hangisinde anlatım bo-
B) Bir toplumun yaşam biçimi ile kültürü farklı çizgilerde ge- zukluğu yapılmıştır?
lişir.
A) I B) II C) III D) IV E) V
C) Bestecimiz, yeteneklerin ortaya çıkmasına büyük ölçüt-
te yardım etti.
D) Sözlü edebiyatın ve kültürün gelişiminde yaşam biçimi-
mizin büyük rolü vardır.
E) Başka dillerden sözcük alındıkça dildeki sözcükler za-
manla ölmeye başlar.

5. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde gereksiz bir sözcük


kullanılmıştır?

2. I. Çocukluk dönemi, yaş ilerledikçe derin bir hasrete dö- A) Geçmişiyle hesaplaşmış bir insan artık her yerde huzur-
nüşüyor. ludur.
II. Okurlarıyla bütünleşmek için özel bir çaba göstermezdi B) Neşeli, şen, vurdumduymaz görüntünün altında kırgın
sanatçı. bir yürek vardı.
III. Evin önünde bir kulübe, kulübede de bir köpek vardı. C) Bir kuşun cinsini, kuyruk tüylerinin renginden bilebilirdi.
IV. Yaşadığı dönemde çok sevilmiş ve ilgi görmüştü. D) Karga, ağzındaki yemle bir iki ufak tur atıp ağaca kondu.
IV Arkadaşlarla yemekte gelecek güzel günleri yâd ettik. E) İnsanın yaşama gücünün artması, kişiyi hoşgörülü ya-
par.
Numaralandırılmış cümlelerin hangisinde bir anlatım
bozukluğu vardır?

A) I B) II C) III D) IV E) V

3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bağdaşıklık ilkesine 6. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu ya-
uyulmuştur? pılmıştır?
A) Faruk Nafiz’in şiirlerindeki yalınlık ve içtenlik okuyucuyu A) Eline geçen fırsatları değerlendirmediğinden sık sık ya-
hemen sarıyor. kınır.
B) Bu semtte sabahları otobüs kuyruğunun sırasına girmiş
B) Ne çok şeyin esiri olduğumuzu düşünmeden yaşıyoruz.
çok insan oluyor.
C) Benden aldığı kitabı, nedenini bilmiyorum, hâlâ geri C) Kadın, sokağı toza bulayan lüks arabaya boş gözlerle
iade etmedi Ayşe. bakıyordu.

D) Ders kitaplarının dili ne öğrenciler ne de öğretmenler ta- D) Bunlar sahnelenen, olağanüstü oyunlar olacak günü-
rafından beğenilmemektedir. müzde.
E) İki dost, tören esnasında birbirine yaklaşık oturup eski- E) Yazları tüm aile İstanbul’a dedelerini ziyarete giderdi.
lerden konuştular.

398
7. Aşağıdaki cümlelerde görülen anlatım bozukluğuyla il- 10. Şimdi de en çok istek alan parçayı sizden söylemenizi isti-

DİL BİLGİSİ
gili yapılan açıklamalardan hangisi yanlıştır? yoruz.

A) Milletvekilinin bir türlü önerileri komisyondan geçmedi. Bu cümlede görülen anlatım bozukluğunun nedeni aşa-
(Yanlış yerde sözcük kullanımı) ğıdakilerden hangisidir?

B) Cemal Süreya, 9 Ocak 1990 yılında İstanbul’da öldü. A) Yardımcı eylemenin gereksiz kullanımı

ANLATIM BOZUKLUKLARI
(Gereksiz sözcük kullanımı) B) Zamir eksikliği
C) Makalem hakkında mutlaka övgü dolu bir yazı olabilir. C) Virgül eksikliği
(Çelişen sözcük kullanımı)
D) Çelişen sözcük kullanımı
D) Başkan, bu yıl hiçbir sorun yaşanmayacağını savundu.
E) Karşılaştırma yanlışlığı
(Yanlış anlamda sözcük kullanımı)
E) Balık tutmayı babamdan daha çok seviyorum.
(Anlam belirsizliği)

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu


vardır?

A) Kitaplar, okuyucunun algılama seviyesini ölçen üretim-


lerdir, zaten yazarın amacı da bu değil mi?
B) Yolun tam ortasında durmak tehlikelidir; iki taraftaki tra-
8. Saatini tamirciye uzattı ve “Bu saat günde iki dakika geri fik de sizin için sorun yaratabilir.
gidiyor.” dedi.” C) Bazıları başarıyı hayal eder, bazıları ise uyanıp onun
için çalışmaya başlar hiç tereddüt etmeden.
Bu cümlede görülen anlatım bozukluğunun nedeni aşa-
ğıdakilerden hangisidir? D) Balıkçıların, manavcıların, kasapçıların bulunduğu bu
çarşı meydanı, ışıklı bir tiyatro sahnesi gibiydi.
A) Yanlış anlamda sözcük kullanımı
E) Üstün Dökmen’in “Küçük Şeyler” adlı kitabında ele alı-
B) Gereksiz sözcük kullanımı nanlar, 21. bölümde işlenmiş.

C) Çelişen sözcük kullanımı

D) Anlam belirsizliği

E) Yanlış yerde sözcük kullanımı

12. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu


cümlenin uygun bir yerine kişi zamiri getirilerek gideri-
lebilir?

A) Çalışmalarınızı kurulca çok beğendik ve herkese kay-


9. İçinde olay, vaka bulunmayan, insan beyninin serüvenini in- nak eser olarak öneriyoruz.
celeyen bir romandı.
B) Sesindeki edayı, iniş çıkışları bugüne kadar başka hiç
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun benzeri aşağıdaki- kimsede görmemiştik.
lerden hangisinde vardır? C) Sana daha önce de söyledik, bu iş birkaç kişiyle yapıla-
cak kadar basit olmadı asla.
A) Böyle hızlı uçan bu kadar güvercinler gördün mü hiç?
D) Kabullenmemiz gereken bir gerçek varsa o da hiç oku-
B) Her okula dönüşünde karşılamak istemiyorum onu.
mayıp okuduğumuzu sanmamız.
C) “Kelebeğin Rüyası” filmine hep birlikte gitmiştik.
E) Sana söylenenlerden olumlu çıkarımlar yapmalı sonra
D) Ertesi gün hastalanan amcamı hastaneye götürdük. bunları pratiğe dökebilmelisin.
E) Durak yerine geldiğimizde haber verir misiniz lütfen?

399
4. Hiç kimse bu işin doğrusunu bilmiyor, kendi kafasından bir
DİL BİLGİSİ

15 ŞİMDİ TEST ZAMANI şeyler uyduruyordu.

Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdaki-


1. I. Aydın kişi ikna eder ama kimseyle kavga etmez, iyi ge-
lerden hangisidir?
çinirdi.
II. Fala pek inanmam ama yine de hoşlanırım, derdi an- A) Dolaylı tümleç eksikliği
ANLATIM BOZUKLUKLARI

nem. B) Çatı uyuşmazlığı


III. Dile önem vermiş, bilimsel araştırmalara konu etmişti.
C) Özne-yüklem uyuşmazlığı
IV. Söylediklerinden bir şey anlamasa bile dinlemesi gere-
kirdi. D) Eylemsi eksikliği
V. Onu çok özlediğini söylüyor ama bir telefon bile açmı-
E) Yüklem yanlışlığı
yor.

Numaralandırılmış cümlelerde görülen anlatım bozuk-


luklarının nedenleri eşleştirildiğinde hangisi dışarıda
kalır?
5. İlaçlama firmasına ait araçların ekili alanlara sıktığı tarım
A) I B) II C) III D) IV E) V ilacı, fidelere yapışıyor, damarlı yüzlerinde beyaz lekeler
bırakıyordu.

Bu cümlede görülen anlatım bozukluğunun nedeni aşa-


ğıdakilerden hangisidir?
2. Sanatseverlerin çoğu, sanat yapıtında alıştığı, bildiği içeriği
A) Tamlayan eksikliği
ve biçimi arar ama azıcık uzaklaşan bir yeniliği, yapıyı yadır-
gar. B) Nesne eksikliği
C) Eylemsi eksikliği
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerden han-
gisiyle giderilebilir? D) Dolaylı tümleç eksikliği

A) “yadırgar” eylemi “yadırgarlar” yapılarak E) Gereksiz ek kullanımı

B) “azıcık” zarfından önce “bunlardan” sözcüğü getirilerek


C) “alıştığı” sözcüğü cümleden çıkarılarak
D) “ama” bağlacı yerine “çünkü” bağlacı kullanılarak
E) “sanatseverlerin” yerine “sanatseverlerden” getirilerek
6. Tiyatro, insanları baskıdan kurtarır, düşünüp de yüksek ses-
le söyleyemeyeceği şeyleri dile getirir.

Bu cümledeki anlatım bozukluğunun özdeşi aşağıdaki-


3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu
lerden hangisinde vardır?
yoktur?
A) Sinema, kitle için sanat yapma yolunda atılan önemli bir
A) Toplantıda müdürün söylediklerine inanıyorum ve sonu-
adımdır.
na kadar da savunuyorum.
B) Türkiye’nin en uzun ömürlü tiyatro dergisi, bu ay beş ya-
B) Firma eski binaları aslına uygun onarıyor, sonra da otel
şına bastı.
olarak kullanılıyor.
C) Yaşamdaki gerçekler, kitaplardaki gerçeklerden çok
C) Tartışmasını bilmeyen bir toplumda kargaşanın hüküm
daha farklıdır.
sürmesi doğaldır.
D) Böyle şeylerle uğraşmaya ne vaktimiz var ne de zama-
D) Dergide çıkan tüm posterlere önem veriyor, kesip kolek-
nıdır.
siyon yapıyordu.
E) Yazarın son kitabı gözlemden çok hayal unsuru ögelere
E) Ozan ve ozanın şiiri, bilimsel bir yöntemle incelenip yo-
dayanmakta.
rumlanabilir.
400
7. Aşağıdaki cümlelerde görülen anlatım bozukluğuyla il- 10. İstanbul öyle garip bir şehirdir ki yaşamınıza girmeden ön-

DİL BİLGİSİ
gili yapılan açıklamalardan hangisi yanlıştır? cesi ve sonrası, milattan öncesiyle sonrası, kadar farklıdır.

A) Sürekli başvurulmuyor bu yönteme, yeri geldiğinde. Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdaki-
(Yüklem eksikliği) lerin hangisidir?

B) Hayatı seviyorum, bir anlam vermek çabası içerisindeyim. A) Yanlış edat kullanımı

ANLATIM BOZUKLUKLARI
(Dolaylı tümleç eksikliği) B) Ek eylem eksikliği

C) New York’u tanımaya başladığında hiç de cazip gelmedi. C) Özne – yüklem uyuşmazlığı

(Çatı uyuşmazlığı) D) Eylemsi eksikliği

D) Birçok belediye, kampanyayı büyük bir gayretle destek- E) Sıralama yanlışı


liyorlar. (Özne-yüklem uyuşmazlığı)
E) Pasta paketini özenle açtı ve yemeğe başladı.
(Nesne eksikliği)

11. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde yüklem yanlışlığından


kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Gecenin orta yerinde patlayan havai fişekler uykumun


8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlatım bozukluğu
darmadağın olmasına sebep oldu.
vardır?
B) Yeni taşınan komşularımız her gün eve yeni misafirler
A) Son yıllarda ülkeler için turizmin ne kadar önemli olduğu davet ediyor, gece geç saatlere kadar susmak nedir bil-
ortada. miyorlar.
B) Bu yıl Haliç’in kıyılarına fabrika yapmaya başlandı. C) Öğrencilerin tatlı bir rekabet ortamında sınava hazırlan-
C) İçine kapanık insanlar ya az konuşur ya da hiç konuş- maları hepsinin başarılı ve güler yüzlü bireyler olmasını
maz. sağlıyor.

D) Söğüt ve kavak ağaçlarının yaprakları hiç kımıldamıyor- D) Açık kalan pencere yüzünden kâğıtlar dört bir yana da-
du. ğılmış, ortalık birbirine girmişti adeta.

E) Yağmur, bardaktan boşanırcasına yağıyordu. E) Çocukların sevinçli çığlıkları bir taraftan senin müzik ça-
lışmaların öte yandan, uyutmadın beni.

9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde özne – yüklem uyuş-


mazlığından kaynaklanan bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Günlerin bize ne getireceğini ve ne götüreceğini kim bi- 12. Çok yetenekli bir futbolcu ama bir o kadar da yenetekli.
lebilir ki vaktinden önce?
Bu cümledeki anlatım bozukluğunun nedeni aşağıdaki-
B) Bir hüzünlü masaldı bizim için İstanbul ve zaman içinde lerin hangisidir?
hep öyle kaldı.
A) Yanlış bağlaç kullanılması
C) Size başarılı olduğunuzu kimse söylemeyecektir aksine
daha çok çalışmanızı isteyecektir. B) Ek eylem eksikliği

D) Şartlar ne olursa olsun bir gün İstanbul’a gideceğim ve C) Özne yüklem uyumsuzluğu
ellerimde umutlarla döneceğim buraya. D) Tamlayan ekinin eksikliği
E) Anlattıklarınızın hiçbiri eserlerinizde ele aldığınız insan E) Sıralama yanlışlığı
tipiyle alakalı olmadığından başarılı olamıyorsunuz.

401
DİL BİLGİSİ

ANLATIM BOZUKLUKLARI CEVAP ANAHTARI


ANLATIM BOZUKLUKLARI

ETKİNLİK - 36
1) ı 2) c 3) c 4) a 5) c,e 6) a 7) a 8) h 9) b 10) g 11) d 12) ı 13) ı 14) f 15) a

ETKİNLİK - 37
1) a, c 2) d 3) b 4) k 5) b 6) k 7) c 8) e 9) k 10) j 11) h 12) d 13) g 14) f 15) c
16) j 17) e 18) i 19) ı 20) j

ETKİNLİK - 38
DOĞRU–YANLIŞ
1. Y 2. D 3. D 4. Y 5. Y 6. D 7. Y 8. D 9. Y 10.D 11. Y 12.D 13.D 14.Y 15.D

ETKİNLİK - 39
1. Yanlış eylemsi eki kullanımı 2. Tamlayan eki eksikliği 3. Yardımcı eylemin gereksiz kullanımı
4. Deyim yanlışlığı 5. Olumsuzluk ekinin gereksiz kullanımı 6. Deyim yanlışlığı
7. Ek eylem eksikliği 8. Özne–yüklem uyuşmazlığı 9. Yanlış yerde sözcük kullanımı
10. Dolaylı tümleç eksikliği 11. Yüklem eksikliği 12. Zamir eksikliği
13. Yanlış yerde sözcük kullanımı

ŞİMDİ TEST ZAMANI


1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
Test–14 C E A D B C B A E A D B
Test–15 A B E C A D C B C D E A

402

You might also like