You are on page 1of 2

Hikaye mi, Alt Metin mi? Peki ya Metafor?

Ko uya gir ede ö e he u he de u da so raki yazıları ızda kulla a ağı ız ir kavra


ayrı ı ı açıkla ak yeri de ola aktır. Başlıkta da elirttiği iz üzere eti ve hikaye arası da ir
ayrı a gide eğiz. El ette ge el ve pratik kulla ı ıyla eş a la lı ol aları a karşı, izi ortaya
koya ağı ız dizgede ugü e kadar yapıl a ış ir sı ıfla dır ayla karşılaşa ağı ız içi u keli elere
azı ek ve ayrı a la lar yükle ek duru u dayız. Meti , ge el olarak si e asal a latı ı te elidir ve
söyle diği şekliyle fil i hikayesi i elirtir. Fakat iz ileride görsel, ses, üzik gi i azı si e asal
araçları soru sallaştırırke o lara dair de ye i episte eler oluştura ağı ız ve orada da göre eği iz
üzere aslı da görsel veya sessel veya üzikal a latı ı da ir et i, alt et i ve etaforu vardır. Bu
yüzde iz eti keli esi i ge el a la ıyla ya i he yazı sal, he görsel he sessel v araçları
te el yapıları ı işaret et ek içi kulla a ağız. Bu açıda hikayeyi et i ir parçası a a o u
yazı sal a la da sı ırla dırıl ış hali olarak ele ala ağı ızı il e iz yeri de ola aktır.

Hikaye, si e a tarihi de görselde so ra keşfedil esi e karşı gü ü he e e ik kavra ıp geliştirile


ilk ve ilgi ç ir şekilde elli ir diyalektik oku a su a ile ek seviyeye çıkartıla ile tek sinemasal
araçtır. Bu yüzde uzu ir süre fil oku aları ı a a kay ağı ol uş daha so ralarıysa diğer
si e asal araçları diyalektik ol aya oku aları o a ekle le iştir. Bu açıda hikaye i si e asal
ö e i ir a da i a ıl az seviyelere çık ıştır. E ihayeti de gü ü üzde dahi ir fil de
ahsedildiği za a ilk erak edile şey e a lattığı olur. Burada el ette vurgula aya çalıştığı ız şey
aslı da hikaye i çok da ö e li ol adığı değil diğer si e asal araçları öyle algıla asıdır.

Bu ahsettiği iz hikaye si e asal ara ı ı a la ak içi yukarıda da elirttiği iz geliştiril esi


hususu a ö elikle ak ak yeri de ola aktır. El ette ardı da hareket-göster e ve za a -gör e
yapıları da hikaye i asıl işlediği e ak ak zoru luluğu u da taşıyor duru dayız. Burada hikayeyi
ilk olarak post-ist ir sa atı aşkı tözüyle ilişkile dir e açısı da düşü düğü üzde, eredeyse
sı ırsız ir ala da olduğu uzu he e fark ederiz. El ette u ala daha ilk hareket-göster e yapısı ı
ortaya çık ası da eri hep izleyi i odaklı olarak algıla dığı içi ister iste ez şizofre ik
sı ırla dır alara da aruz kal ıştır. Bu se eple si e a hikaye olarak uzu ir süre oyu a oldukça
ufak ala lar içi de dö üp dur uştur.

Hikayedeki e etkili değişi se za a -gör ede oldukça ö e etafor kavra ı ı keşfedil esiyle
yaşa dı. Hiç kuşkusuz etaforu i gede e üyük farkı yi e i ajlar yoluyla aktarıl ası a karşı
i gele hareketleriyle ir ağla tı taşı a asıydı. Bu se eple etafor, el etteki te el ola i ge
üzeri de a ak gerçekleşe ilir ya i varlığı o u zoru lu kılar. Peki i gele hareketi de ir ağla tısı
ol a ası üzeri de direkt olarak za a -gör eyle i ilişkile dire iliriz u u? E ihayeti de ikisi de
i gele hareketiyle ir ağla tı kur ayıp düşü e üzeri de ke dileri i gerçekleştiriyorlardı.
Burada metafor her ne kadar zaman-gör eyle ay ı işleve sahip iş gi i görü se de aslı da araları da
iraz a laşıl ası zor a a çok da te el ir fark var. Bu u a laya il ek içi ö elikle hareket-
göster e te elli diyalektik iskelete dair fikirleri izi elirgi leştir ek duru u dayız. Çü kü keli e
iti ariyle iskelet ta ı ı ı kulla dığı ız içi u yapı ı ir tür yal ız a iç destek olarak algıla ası
uhte eldir fakat izi aslı da u yapıya dair işaret ettiği iz şeylerde kastettiği iz ir tür
çevreleyi i, dış koruyu u u suru da u iç desteği ir so u u olarak ortaya çık a halidir. Ya i
hareket-göster e te elli diyalektik iskelet aslı da, ev ut, izleyi i eser arası daki duygula ışsal ve
düşü sel etkileşi i kapalı aralıklarda ta ı laya ir tür sı ırdır. Tü u etkileşi so u u var ola
kavrayışlar haliyle u iskeletle sı ırlıdır. Fakat u a rağ e iskelet iç yapıda ol ası ı korur. Zate
yö et e ö ka ulü ü de u yüzde zoru lu kılar çü kü u, iskeleti yapısal sı ırları ı dışı da ir
kavrayışı e geller. İşte he üz za a -gör e yapısı a dair fikirler ortada yokke , haliyle yö et e ler
u iskeleti doğurduğu sı ırlı ala ı aş ak, izleyi iyle daha fazla etkileşi e girip daha fazla kavrayışlar
sağla ak istediler. Burada i datları a yetişe şey de etafor oldu. Metafor, gösterile i ge
üzeri de gösteril eye e dair etkileşi ler oluştura ak ir oluşu du. Doğal olarak u u , ev ut
a latısal sı ırlar içerisi de kalı aya deva edil esi e karşı elde edile ile ek kavrayışı, çok öteye
taşı ada çok iyi ir araç olduğu u keşfedil esi uzu sür edi. Bu açıda etaforu diyalektik iskeleti
ge işlete ir oluşu olarak gör ek ü kü dür. Fakat her e kadar gösterile üzeri de
gösteril eye e işaret ediyor olsa da aslı da gösteril eye i olu sallığı ı da yadsı aya deva
ediyordur. İşte za a -gör ede ayrıla özelliği de ta urada doğ aktadır. Metafor diyalektik
iskeleti üyütüp daha fazla kavrayışa ala açar, za a -gör eyse u kapalı iskeleti açıp etaforu da
ötesi e taşır kavrayışı. A a e ö e lisi iskelet artık ir sı ırı ötesi de yö le diri idir, u açıda
olu sallığı yadsı a hatası da da kurtul ayı aşarır. İşte bu da tam olarak alt metindir.

Alt eti ve etafor e zer te ellerde doğ aları a karşı si e a ı o tolojisi de farklı işlevlere
sahiptirler. Özellikle alt metinin zaman-gör e te eli üzeri de yarattığı u diyalektik iskeleti aç a
ko usu da ö e li ir kırıl a oktası vardır ki o da az ö e ahsettiği iz yö le dir edir. E
nihayetinden zaman-gör e i üzeri e i şa edildiği u hareket-göster e iskeleti i , açılarak olu sal
alt eti oku aları ı ö ü açılırke ; açıla iskeleti ko kavlığı ı ya i iç ükeyliği i koru ası, ge el
ir diyalektik oku ayı sağlaya il e adı a oldukça ö e li ir kırıl a oktasıdır. Çü kü urada şöyle
ir duru vardır: Yaratıla alt eti sel ko kavı izleyi i etkileşi iyle oluştura ağı kavrayış, izleyi i
gör esi üzeri de ilerlediği içi ko kavı yö le dirdiği doğrultuda doldurula a a gi i ir duru u
içi de arı dırdığı gi i ko veks ya i dış ükeye geçtiği vakit zate hiç ir şekilde doldurulamama gibi
ir duru söz ko usudur. Bu ikisi arası daki farksa el ette, ahsettiği iz üzere aslı da u kavrayışı
öz e olarak gerçekleştire ile ek o kişi i varlığı üzeri de , u duru u var ola il e ihti ali i
yaratıl asıdır. Bu açıda el ette ko kav ir iskelete, yapısı a rağ e u yö le dir e i dışı da ir
oku a yap ak da gayet ü kü dür ki u izleye i zate öz elliği i kaza dığı oktadır.

E ihayeti de klasik diyalektik iskeleti etaforla çok daha ge iş ir kavrayış ala ı a ge işlettikte
sonra zaman-gör e ile u iskeleti ko kav ir şekilde açarak, u iskelet üzeri e yapıla ak oku alarla
sağlaya ile eği iz kavrayışı , ilk a daki klasik yapı ı kavrayışı da e dere e öte ve ge iş
olduğu u farkı a var ak, tü u yapıyı kurarke karşılaşıla ak sa atı aşkı tözüyle ilişkile dir e
zorlukları ı aş ak içi oldukça iyi se epler olarak söyle e ilir.

Kere Duy uş

İsta ul, 5

You might also like