You are on page 1of 4

Yazın çevirisinin özellikleri

● Yazın çevirisi yazarın kendi seçimleri ve birikintisi doğrultusunda oluşur ve çerisini


sorunsal kılan şey ise metinlerin değişken dilini ya da eğretilemeli anlamlarını çevirmek
zorunda olmaktır.

Çevirinin farklı açılardan yorumlanması


● Çevirinin iki ana noktası anlatımın öne çıktığı bir dildeki metnin diğer dille yer
değiştirmesi ikinciside metnindeki iletinin,diğer metindeki iletinin kapsamı, unsurları ve
göstergesel bileşkelerinin eşdeğerliklerinin sağlanarak yeniden yaratılmasıdır

● Herhangi bir yazın metnini çevirme sürecinde, ister roman, ister şiir ya da tiyatro metni
olsun, ele alınması gereken öğelerden ilkini kaynak metnin konumu oluşturur. Çoğu
çeviribilimci kaynak metnin konumunu bir düzlemde amaç metnin konumunu başka bir
düzlemde tutup iki düzlem arasında bir ilişki kurarak kaynak metnin konumu kadar hedef
metnin konumununda önemli olduğu sonucuna varmıştır
● Metin ve okuyucu arasındaki ilişki konumsal ve kültürel etkilere bağlıdır.
● Yazın çevirisi belirli bir durum ve işleve hizmet etmek yerine, kültür ve toplum içinde
daha büyük bir yelpazeye seslenir.
● Bir yazın eseri yeni bir dile ve kültüre sırf çevrilmiş olması için çevrilmez. Bu eser
ideolojik, toplumsal ve kültürel nedenlerle seçilebilir.

Yazın çevirisinin doğası

● Yazın metni yalnızca okuyucuya birşey iletmez, onda bazı duygu ve düşünceleri de
kendine özgü ve yaratıcı bir dil kullanımıyla uyandırır.

Yazın Çevirmeninin tanımı


● Yazın çevirmeni kendini ifade etmeye açık olmalı, özgün yazarın önüne geçmeden kendi
izlerini bırakabilmelidir. Diğer çevirmenlere göre daha özgürdür..Metnin genel anlamı ve
iletisine sadık olduğu sürece, yazın çevirmeni metni kendi konumu,beğenisi kültürel
yapısı ve hedeflenen işlev doğrultusunda değiştirebilir.

Yazar Çevirmen Arasındaki İlişki

● Yazar ve çevirmen birbirinden farklıdır. İkisi arasındaki ilişki yaratıcılık boyutunun


derecesi ile ilintilidir.
● Ayrı şekilde yazınsal bir çeviri metinde belirli bir kültüre, topluma, belirli bir dilde ve
vamanda seslenerek çevirmenin bu kapsam içinde metinle olan iletişimimin bir ürünüdür.

Yazın çevirisi ve dilbilim


Dilbilimci yazın metninin salt dil düzleminde yapılanmış bir metin olmadığını kavramalı, yazın
çevirmenide dilbilimin tek başına çeviriyi çözümleyemeyeceğini ama çevirinin bilim olma
çabalarında dilbilime kayıtsız kalınamayacağını anımsamalıdır.
Yazın çevirisinin aşamaları

Kaynak metni okuma

Eleştirel yorumlama + dilbilimsel göstergeleri inceleme

Biçembilim

Kaynak metni çözümleme ve anlama

Çevirme yeniden yaratma

Seçim ve amaç dilde yeterlilik + dilsel ve anlamsal göstergelerin yeniden yaratılması

Eleştirel yorumlama ile ortaya çıkan anlamların yeniden yaratılması

Dilbilimsel göstergelerin ortaya çıkardığı özelliklerin yeniden yaratılması

Yeniden yaratılan metin

Yazın Çevirisinde Sorunlar

1) sanatsal dil kullanımı ile ilgili sorunlar


2) Dilbilgisel sorunlar
3) Kültürel sözcükler ve kavramlar
4) Zamansal farklılıklar ile ilgili sorunlar
5) Yazınsal türler ve teknikler ile ilgili sorunlar

Metin Türlerine Göre Yazınsal Çeviri

Roman öykü ve düzyazı çevirisi


1. Roman ve öykü düz anlatı türleridir. Günlük dilden farklı kullanımlar ve sapmalar olabilir.
Şiirin tersine estetik etki dil aracılığıyla anlatılır.
2. Dil ötesi kullanılır. Dil içi ve dil dışı unsurlar göze alınarak çevrilmelidir.
3. Çevrileck işin ortamı ve hedef ortamı aynı olmayabilir. O türü sevdirme amacıyla
çevrildiğinde hedef metinde eksiklikler ve sapmalar olabilir.
4. Eserin ait olduğu dönem tamamıyla tanınmalıdır
5. Çevirinin hangi amaca hizmet etmek için çevrildiği belirlenmelidir.
6. Eserin dilsel özelliklerini belirlemek için biçemsel bir çözümleme çalışması yapılmalı
7. Çeviri süreci yukarıda belirtilen noktalarıda içeren bir şekilde dört basamaktan oluşur
a. Okuma- yorumlama
b. Çözümleme
c. Çevirme
d. Gözden geçirme

Özellikle roman ve öykü çevirisinde çevirmenin yapacağı ilk şey eseri okumak, yorumlayabilmek
ve yazarı ve metni biçem açısından tanımaktır.
• Eseri incelerken biçimsel olarak yazıldığı dönemin bazı özelliklerini yansıttığını anlayabiliriz.
• Çeviriye yönelik olarak eseri yazar, yazıldığı dönem ve dilsel özellikleri açısından ana
hatlarıyla incelemeden sonra, çeviriyi yönlendiren kuralları belirlemek gerekir. Daha sonra metni
okuyarak dilsel ve anlamsal göstergelerin çözümlenmesi aşamasına geçilir.

Şiir Çevirisi
• Şiir, dilin en yoğun biçimde kullanılmasıdır. Okuyucu da bu yoğunluğa ayak uydurabilmeli ve
okumasını yoğunlaştırmalıdır. Şiirdeki hareketi ve sesi yakalamaya çalışmalıdır.
• Şiirlerde sözcükler kendi başlarına yer alır ve aslında niteledikleri nesne ve eylemle değil, şiir
içinde yer alan diğer sözcüklerle ilişkilidir.
• Şiirde en çok kullanılan söz sanatları eğretileme (metaphor), benzetme (simile) ve
düzdeğişmece’dir (metonymy).
• Şiirde söz sanatlarının ve dilbilgisel saptamaların dışında ses, dizem ve ölçü de şiirsel anlatımı
oluşturan öğelerdir.
• Eğretileme, benzetme ve düzdeğişmeceden ayrı olarak şiiri oluşturan imge ve simgenin
varlıkları da çokça hissedilir. İmge bir öykünmedir. Açık olmaktan çok üstü kapalıdır ve
sözcükler okuyucunun zihninde yaşam kazanır.
• Simge ise eğretileme ile birbirine benzemeyen nesnelerin arasındaki karşılaştırmayı birbirine
bağlarken, bu bağlantıyı tüm eser boyunca yayar.
• Şiirde ses uyak ve ölçüde ortaya çıkar.
• Şiirde uyaklı sesler ‘ses yinelemesi’ (alliteration) ‘ünlü yinelemesi’ (assonance), ‘ünsüz
yinelemesi’ (consonance) ‘tam uyak’ (full rhyme) ve ‘vurgulu yineleme’ (reiteration) olarak
sınıflandırılabilir.

James Holmes şiir çevirisine yaklaşımları şu başlıklar altında toplamıştır:


1) Öykünme: Biçimi aktarmayı ön plana çıkaran yaklaşım.
2) Benzer Biçim: Hedef dildeki şiir geleneğinde koşut bir işleve sahip bir biçim bulmaya
çalışmak.
3) Örgensel Biçim: Kaynak şiirden yola çıkarak diğer dile çeviri yapılırken kendine özgü bir
şiirsel biçim kazanması.
4) Aykırı Biçim: İçerik ve biçim açısından kaynak şiirden tamamen uzaklaşmak.

• Bu yöntemlerin hepsinde biçim ve içerik korunmaya çalışılırken, aykırı biçimde çevirmen şiirin
kaynak ve hedef kültürlerinin şiir kural ve geleneklerini tamamen göz ardı eder.

Tiyatro Metinleri Çevirisi


• Bu çeviride farklı bir sorunla karşılaşılır. Tiyatro metinleri yalnızca okunan bir metin değil, dil
dışında başka unsurların da işe karıştığı sahnelenecek olan bir metindir.
Tadesuz Kowsan gösterimi oluşturan beş unsuru şu şekilde sıralar;
1) Sözlü metin (yazılı bir metin olsun olmasın)
2) Bedensel anlatım.
3) Oyuncuların dış görünüşü.
4) Oyunun sahnelendiği uzam.
5) Konuşma olmayan ses.

• Bazı oyun metinleri ise sahnelenmek amacı gütmeden yazılabilir. Bu gibi metinler monolog
şeklinde sahnede seyirciye okunur ve bir kürsüden topluluğa seslenen bir konuşmacının yaptığı
konuşmaya benzer.
• Oyun metni ister çevrilmek ister sahnelenmek için olsun, incelendiğinde sahne yönergelerinin
metinde büyük rol oynadığı görülür.
• Tiyatro yapıtının sahnelenmesini oyuncular sağladığından çeviri nefes alınabilir tümcelerden
oluşmalıdır. Bazı tiyatro yapıtları operaya uygulanabilir. Bu durum genelde diyalogların 'şarkı
olarak söylenebilir’ özelliğine sahip olduğunda gerçekleşir.
• Sahne dilinde ima edilenler metine yoğunluk ve derinlik katar. Sahne dilinin diğer bir özelliği
çoğul açıların birbirleriyle olan ilişkisidir yani oyuncular ve izleyiciler arasındaki etki-tepki
ilişkisidir.
• Çevirmen, yönetmen ve oyuncularla birlikte çalışarak metnin büyüsünü bozmadan ve
sahnelenme özelliğini yitirmeden eseri çevirebilir.

You might also like