Professional Documents
Culture Documents
8. SINIF NOTLARI
HAZIRLAYAN :
ADNAN BARAN ÖNER
1
FİİLİMSİLER
2
Fiil kök ve gövdelerine getirilen, çeşitli eklerle türetilen, olumsuzu yapılabilen; isim,
sıfat zarf görevinde kullanılabilen sözcüklere fiilimsi (eylemsi) denir.
FİİLİMSİLERİN ÖZELLİKLERİ
* Fiilimsiler fiil, kök ve gövdelerinden türeyen sözcüklerdir.
* Olumsuzluk eklerini alabilirler.
* Cümlenin başında, ortasında ya da sonunda bulunabilirler
* Cümlede isim, sıfat ve zarf görevinde bulunurlar.
* İsim çekim eklerini alabilirler.
NOT: Tüm fiilimsi ekleri yapım ekidir. Fiilimsi eki alan sözcük de türemiş
sözcüktür.
Sıfat fiil eklerini ‘an ası mez ar dik ecek miş’’ olarak kodlayabiliriz.
NOT: Bazı sözcükler, Sıfat fiil eklerini aldıkları halde hareket anlamını yitirirler
ve kalıcı isim olurlar. Kalıcı isimler olumsuzluk eklerini alamazlar.
* giyecek * yakacak vb.
NOT: Sıfat fiiller cümle içinde genel olarak isimle birlikte kullanılırlar. Ancak bazı
durumlarda bu isim düşerek sıfat fiil adlaşır. Buna adlaşmış sıfat denir.
* Kurumuş çamaşırları topladım. Kurumuşları topladım.
* Beni soran insanlara selam söyle. Beni soranlara selam söyle.
Zarf fiil eklerini ‘’ ken y alı asiye ince ipi arak lamadıkça maden e gir e mez’’
olarak kodlayabiliriz.
SÖZCÜKTE
ANLAM
5
3. TERİM ANLAM: Bir bilim, sanat, meslek dalıyla veya bir konu ile ilgili özel ve
belirli bir kavramı karşılayan sözcüktür.
* Bütün şiirlerini tam kafiye biçiminde yazıyor.
* Dünkü oyun iki perdelikti.
8. DOLAYLAMA
Söze etkileyicilik katmak için, tek sözcükle ifade edilebilen bir kavramı birden çok
sözcükle ifade etmeye dolaylama denir.
File bekçisi (kaleci) meşin yuvarlak (top)
bacasız sanayi (turizm) delikli demir (tüfek)
evin direği (baba) beyaz perde(sinema),
beyaz cam (televizyon) ekmek kapısı (iş)
baba ocağı (yurt, ev)…
9. GÜZEL ADLANDIRMA
Günlük yaşamda söylenmesi kaba sayılan bazı sözlerin daha ince ve güzel bir
şekilde söylenmesine güzel adlandırma denir.
Sevilen biri için “öldü” sözcüğü yerine “hayata gözlerini yumdu, sizlere ömür, son
yolculuğuna çıktı, onu kaybettik” sözlerinin kullanılması.
Tüberküloz (verem) yerine “ince hastalık” sözünün kullanılması.
7
SÖZCÜKLER
ARASI ANLAM
İLİŞKİLERİ
8
NOT: Söz zıt anlamlı olabilmesi için her ikisinin de gerçek anlamlı ya da mecaz
anlamlı olması gerekir.
NOT: Sözcüklerin sesteş (eş sesli) anlam özelliği kazanabilmesi için farklı temel
anlamlarda kullanılmaları gerekir.
Sarı Sapsar Güzel mi güzel bir evleri vardı. Yavaş yavaş ilerliyorduk.
Temiz Tertemiz Hoş mu hoş kokulu bir çiçek. Saçma sapan sözler…
CÜMLEDE
ANLAM
11
CÜMLE: Cümle ya da tümce bir duygu, düşünce veya yargı bildiren sözcük
ya da sözcük öbekleridir.
11. CÜMLE OLUŞTURMA: Karışık olarak verilen sözcüklerden anlamlı ve kurallı bir
cümle oluşturma işidir.
böyle – imkansızdır – özlü – cevap – sözlere – bulmak – aslında – neredeyse
Aslında böyle özlü, sözlere cevap vermek neredeyse imkansızdır.
c. Küçümseme: Herhangi bir şeyi veya duruma değer vermeme, önemsememe ve onu
küçük görme anlamlarını ifade eden cümlelerdir.
* Bu da pasta mı şimdi? Ben daha iyisini yaparım.
* Sen kim, Galatasaray’ da oynamak kim.
d. Yakınma (Şikâyet): Bir durumdan duyulan rahatsızlığın başkalarına aktarıldığını
ifade eden cümlelerdir.
* Bir de sözüme kulak verse. * Bu çocuklar yorulmak nedir bilmiyor.
e. Sitem: Bir kimseye, yaptığı bir hareketin veya söylediği sözün üzüntü, alınganlık,
kırgınlık vb. duygular uyandırdığını öfkelenmeden ifade etmektir.
* Bir kere de sözlerime kulak versen ne olur.
* Bence artık sen de herkes gibisin.
f. Şaşırma: Herhangi bir durum karşısında şaşkınlık duymak, hayret etmek ve nasıl
davranacağını bilememek anlamını ifade eden cümlelerdir.
* Kitaplığındaki bütün kitapları okumuş ha!
* Koca apartmanı bir ayın içinde bitiriverdiler
g. Beklenti Cümleleri: Gerçekleşmesi beklenen davranış ve işleri ifadeden
cümlelerdir. Beklentiler bazen gerçekleşir bazen de gerçekleşmez.
* Beni de sinemaya çağıracaklarını umuyorum. Beklenti Cümlesi
* Beni de sinemaya çağıracaklarını biliyordum. Gerçekleşmiş Beklenti Cümlesi
h. Öneri (tavsiye): Bir sorunu çözmek üzere öne sürülen görüş, düşünce ve
tekliflerin ifade edildiği cümlelerdir.
* Erzurum soğuk şehirdir, kalın giyinsen iyi olur.
* Günün belli saatlerinde belli aralıklarla ders çalışmalısın.
ı. Yadsıma (inkar Etme): Bir şeyi inkar etme anlamı taşıyan cümlelerdir.
* Şimdi senin kalbini ben mi kırmışım?
* bu sözleri ona ben mi söylemişim.
i. Ön Yargı (Peşin Hüküm): Bir kişi veya bir şeyle ilgili şart, olay ve görüntülere
dayanarak önceden edinilmiş olumlu veya olumsuz yargıları belirten cümlelerdir.
* Yazarın son kitabı hiç satmaz. Olumsuz Ön Yargı
* Yazarın son kitabı çok başarılı olur.
k. Öz Eleştiri: Kişinin kendisiyle ilgili yaptığı eleştirileri içeren cümlelerdir.
* Eskisi kadar iyi yazamadığımı hissediyorum.
* Vaktinde çalışsaydım okulumu uzatmazdım.
j. Eleştiri: Bir insanın, bir eserin ya da bir konunun doğru ve yanlış yanlarını bulup
göstermek amacıyla yazılan cümlelerdir. Eleştiri olumlu da olumsuz da olabilir.
* Bu kıyafetler sana çok yakışmış. * Bu kıyafetler sana pek yakışmamış.
14
GEÇİŞVE
BAĞLANTI
İFADELERİ
17
DEYİMLER,
ATASÖZLERİ
ve
ÖZDEYİŞLER
20
DEYİM:
Genellikle gerçek anlamından ayrı, kendine özgü anlam taşıyan en az iki sözcükten
oluşan kalıplaşmış söz öbeğidir.
DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ
* Deyimler, anonimdir yani kimin söylediği belli değildir.
Yüreği sızlamak, küplere binmek, etekleri zil çalmak…
* Deyimler genellikle söz öbeği şeklindedir ancak az da olsa cümle şeklinde olan
deyimlerde vardır.
Başına çorap örmek
Ağız kalabalığı etmek Söz öbeği
* Deyimler, genellikle mecaz anlamlı olsa da gerçek anlamlı olan deyimler de vardır.
Deyimler anlam özellikleri açısından iki bölümde ele alınır.
Canı sağ olsun!
Hem suçlu hem güçlü. Gerçek Anlamlı
ATASÖZLERİ
Deneyimlere, gözlemlere dayanılarak söylenmiş ve halka mal olmuş öğüt verici
nitelikteki sözlerdir.
* Atasözleri, anonimdir yani söyleyeni belli değildir.
Rüzgar eken fırtına biçer. Ne ekersen onu biçersin.
* Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden atasözünü oluşturan sözcüklerin
yerine bu sözcüklerin eş anlamlıları ya da yakın anlamlıları getirilemez, sözcüklerin
yerleri değiştirilemez.
Görünen köy kılavuz istemez (Doğru) Görünen köy uzakta değildir ( Yanlış)
* Atasözleri cümle şeklindedir ve mutlaka bir öğüt içerir.
Abanın kadri yağmurda bilinir.
Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
* Atasözlerinden bazıları aynı anlama gelir.
Ne ekersen onu biçersin Rüzgar eken fırtına biçer.
* Atasözlerinden bazıları zıt anlamlıdır.
Öfke baldan tatlıdır. Öfkeyle kalkan zararla oturur.
* Atasözleri anlama özellikleri bakımından üç bölümde ele alınır.
a. Gerçek Anlamlı Atasözleri: Tüm sözcüklerin gerçek anlamda kullanıldığı sözlerdir,
mecazlı bir ifade yer almaz.
Bugünün işini yarına bırakma. Akıllı düşman, akılsız dosttan iyidir.
b. Mecaz anlamlı atasözleri: Sözcüklerden en az birinin gerçek anlamı dışında
kullanıldığı sözlerdir.
Mum dibine ışık vermez. Minareyi çalan, kılıfını hazırlar.
c. Hem gerçek hem mecaz anlamlı atasözleri: İki anlama da gelebilecek şekilde
kullanılan sözlerdir.
Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
ÖZDEYİŞ (VECİZE)
Bir düşünceyi, bir duyguyu özlü bir şekilde anlatan, kim tarafından söylendiği belli
olan sözlerdir.
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir. (Mustafa Kemal ATATÜRK)
Yumuşak olma ezilirsin, sert olma kırılırsın. (Victor HUGO)
İyiliği yalnız iyiler anlar, kötülüğü herkes. (Cenap ŞAHABETTİN)
22
CÜMLENİN
ÖGELERİ
23
TEMEL ÖGELER
YÜKLEM
Cümlede oluş, iş ve hareket bildiren sözcük ya da sözcük grubudur.
Hafta sonu Ankara’ya gidiyoruz. Arabamı on gün önce yıkattım.
* Fiiller, kip ve kişi eki alarak yüklem olabilir.
Her zaman böyle hızlı hızlı konuşuyorsun
* İsimler veya isim soylu sözcükler ek fiil alarak yüklem olabilir.
Hikayenin kahramanı bir öğretmendi.
* Cümlede birden fazla yüklem olabilir.
Akşam kapımız çalındı, biraz da merakla kapıyı açık.
* Yüklem, genelde cümlenin sonundadır ancak başında veya ortasında da olabilir.
* Tek bir sözcük yüklem olabileceği gibi bir sözcük grubu da yüklem olabilir.
* Tamamı yüklem olan cümlelerde olabilir.
* Tüm sözcük türleri (İsim, zamir, fiilimsi, tamlamalar, edatlar, deyimler) yüklem
olabilir.
ÖZNE
Bir cümlede bildirilen işi yapan, yüklemin bildirdiği durumu üzerine alan kişi veya
varlıktır.
* Hepimiz için çok değerli olan bu dizeleri Mehmet Akif Ersoy yazmıştır.
Özneyi bulmak için yükleme ‘’ Kim? ve ‘’Ne?’’ soruları sorulur.
Ali okuldan çıktı.
Özne Yüklem
ÖZNE TÜRLERİ
1. GERÇEK ÖZNE: Açık ve gizli özne olmak üzere iki çeşittir.
YARDIMCI ÖGELER
1. NESNE
a. Belirtili nesne: Yükleme sorulan ‘’Neyi?’’, ‘’Kimi’’, sorularının cevabı belirtili
nesneyi verir. Belirtili nesne olan sözcük ya da sözcük grubu belirtme hal ekini (-i
hal ekini) alır.
Hepimiz evi temizledik. Neyi temizledik. evi
Özne B.li Nesne Yüklem
NOT: Yer tamlayıcısı olan sözcük ya da sözcük grubunda mutlaka ‘’-e, -de, -den ‘’
hal eklerinden biri bulunur.
CÜMLEDE
VURGU
26
NOT: Yüklemin başta olduğu fiil cümlelerinde ise yüklemden önce herhangi bir öge
bulunmadığı için vurgu yüklemin kendisindedir.
Okuyacak yarın törende bu şiiri Kemal. (Yüklem vurgulanmış)
2. İSİM (AD) CÜMLELERİNDE VURGU
İsim ya da isim soylu sözcüklerin yüklem olduğu cümlelerde, vurgu yüklemin
kendisindedir.
* Doğa yürüyüşleri yapmak zevklidir. Yüklem vurgulanmış
* Ortalık yine sessizdi.
* Dün seni soran Fatih’ti
* Semiha’nın annesi öğretmendir.
* Hafta sonları en sevdiğim aktivite ormanda yürümektir.
* Bu araştırmaların amacı insan ömrünü uzatmaktır.
3. KOŞUL (ŞART) CÜMLELERİNDE VURGU
Koşul cümlelerinde vurgu, koşul bildiren cümlelerdedir.
* Zamanında yetişebilirsen otogarda görüşürüz. Zarf tamlayıcısı vurgulanmıştır.
* İşin erken biterse sinemaya gidebiliriz.
* Yağmur yağmazsa halıları yıkarız.
* Burak’ı görürsen beni aramasını söylersin.
NOT: ‘’-mi’’ soru edatı ve ‘’de’’ bağlacı, vurguyu kendisinden önceki sözcüğe verir.
* Bunları sana İsmail mi anlattı Özne vurgulanmış.
* Türkçe sınavına yarın mı gireceksiniz. Zarf tamlayıcısı vurgulanmış
* Sen dün Özlem’in yanına gittin mi? Yüklem vurgulanmış
28
FİİLDE
(EYLEMDE)
ÇATI
29
2. Edilgen Filler:
* Sözde özne alabilen tüm fiiller, edilgen çatılıdır.
* Yüklemde mutlaka ‘’-l veya -n’’ seslerinden birinin bulunması gerekir.
* Edilgen çatılı fiillerde işi yapan bellidir.
* Edilgen çatılı fiillerde nesne bulunmaz.
* Annemin cüzdanı sonunda bulundu.
* Leyla sınavda kurallara uymadığı için uyarıldı.
B. NESNESİNE GÖRE
1. Geçişli Fiiller:
Nesne alan ya da alabilecek durumda olan tüm fiiller geçişlidir.
* Öğretmenimiz seni sordu. * Soner gazete okuyor.
* Asalında babamı anlıyorum.
Annem sokaktan aldı. Nesne yok ama alabilecek durumda.
2. Geçişsiz Filler:
Nesne almayan / alamayan tüm fiilller geçişsizdir.
* Bugün okula erkenden gittim. * Adamın bu sözlerine çok üzüldüm.
* Yorgunluktan erkenden uyumuş.
NOT: Tek başına bir fiil verilip geçişlilik durumu sorulduğunda, fiilin başına ‘’onu’’
sözcüğünü getiririz. Anlamlı noluyorsa geçişli, olmuyorsa geçişsizdir.
Onu sordu---------NOT: Tek başına bir fiil verilip geçişlilik durumu sorulduğunda,
fiilin başına ‘’onu’’ sözcüğünü getiririz. Anlamlı noluyorsa geçişli, olmuyorsa
NOT: ‘’ –r, -t, -tır’’ ekleri, geçişsiz bir fiile geldiğinde o fiili geçişli hale dönüştürür.
Aynı ekler, geçişili bir fiile getirildiğinde o fiilin geçişlilik derecesi artar.
* Kız gece boyunca ağladı. * Kızı gece boyunca ağlattı
* Doğan bize kapıyı açtı. * Doğan bize kapıyı açtırdı.
NOT: ‘’ –r, -t, -tır’’ eklerinden birini alarak geçişli hale dönüşen fiillerde özne, işi
kendisi yapar.
* Ağladı ---- Geçişsiz * Düştü ---- Geçişsiz
* Ağlattı ---- Geçişli * Düşürdü ---Geçişli
NOT: Geçişli bir fiil ‘’ –r, -t, -tır’’ eklerinden birini alırsa cümleye, ‘’ işi başkasına
yaptırma’’ anlamı verir.
* Okudu ---- Geçişli * Okuttu ---Geçişli
31
PARÇADA
ANLAM
32
8. PARAGRAFTA YAPI:
GİRİŞ BÖLÜMÜ:
* Giriş Cümlesi bağımsızdır.
* Diğer cümleler giriş cümlesine biçimce ve anlamca bağlıdır.
* Kendinden önce geçmiş bir cümle varmış izlenimi uyandırmamalıdır.
* Giriş cümlesinde kendinden önceki cümleye bağlılık ifade eden ‘’ bu yüzden,
bundan dolayı, kaldı ki, yine de, ama, fakat, oysa, çünkü, bunun için, ise, de …’’ gibi
bağlayıcı ifadeler yer almaz.
* Geliştirilmeye, açıklamaya uygundur.
GELİŞME BÖLÜMÜ
* Giriş cümlesine ya da bir sonraki cümleye anlamca ve yapıca bağlıdır.
* Ana düşünceyi açıklayıcı destekleyici örnekler bulunur.
* Düşünceyi anlaşılır hale getirmek amacıyla benzetme, karşılaştırma, tanık gösterme
vb. düşünceyi geliştirme yolları kullanılır.
* Giriş ve sonuç bölümlerine göre daha kapsamlı olan bölümdür.
SONUÇ BÖLÜMÜ
* Paragrafta anlatılanları özetleyen bölümdür.
* Gelişme bölümünde anlatılan olay, düşünce ya da duygular bir sonuca bağlanır.
* Bazen ana düşüncenin sonuç bölümünde verildiği de olur.
* Sonuç cümlesi’’ kısaca, özetle, böylece, bundan dolayı…’’ gibi bağlayıcı sözlerle
başlar.
B. KARŞILAŞTIRMA
* Birden fazla varlık ya da kavram arasındaki benzerlik ve karşıtlıkların
kıyaslanmasıdır.
* Genelde açıklama ve tartışma metinlerinde karşımıza çıkar.
C. ÖRNEKLENDİRME
* Bir düşünceyi somutlaştırmak için örneklerden yararlanmaya denir.
*Temel amaç, düşüncenin anlaşılmasını sağlamaktır.
* Genelde açıklama ve tartışma metinlerinde karşımıza çıkar.
D. TANIK GÖZTERME
* Bir düşüncenin doğruluğuna okuyucuyu inandırabilmek için tanınan, bilinen , itibar
gösterilen kişilerin sözlerinden alıntı yapılmasıdır.
* Kişi belirtilmeden yalnızca kişinin sözünü kullanarak da tanık gösterme yapılabilir.
Sonuçta o sözü araştırarak da söyleyen kişiyi bulabiliriz.
E. SAYISAL VERİLERDEN YARARLANMA
* Düşüncenin ispatlanabilmesi için istatistik içeren verilerden, grafiklerden, çeşitli
ölçümlerden yararlanılmasıdır.
* İstatistiki veriler rakamlarla belirtilebileceği gibi yazıyla da belirtilebilir.
F. BENZETME
* Aralarında ilgi bulunan iki kavramdan birinin diğerine benzetilmesidir.
* Tam bir benzetmede dört unsur bulunur. Benzeyen, Benzetilen, Benzetme yönü,
Benzetme edatı
G. DUYULARDAN YARARLANMA
* Metinde birden fazla duyuya yer verilmesidir. (Görme, işitme, koklama …)
C. BETİMLEME
* Temel amaç, varlıkları okuyucunun zihninde canlandırmaya çalışmaktır.
* Yazar adeta sözcüklerle resim çizmeye çalışır.
* Gözlem esastır ve olay yazılarında sıkça karşımıza çıkar.
* Betimleme metinlerinde hareketlilik yoktur ya da çok azdır.
* Betimlemeyi bir fotoğraf gibi düşünebiliriz.
D. ÖYKÜLEME:
* Temel amaç, yaşanmış ya da yaşanabilir bir olayı okuyucunun zihninde
canlandırmaya çalışmaktır.
* Gözlem esastır ve olay yazılarında sıkça karşımıza çıkar.
* Öyküleme metinlerinde hep bir hareket vardır.
* Öykülemeyi bir video kaydı gibi düşünebiliriz.
11 ANLATICI TÜRLERİ
Olayları, kişileri, zaman ve mekanı okuyucuya aktaran kişidir. İki tür anlatıcı vardır.
1. BİRİNCİ KİŞİ AĞZIYLA ANLATIM
* Yazar kendi başından geçen ya da içinde bulunduğu bir olayı anlatır.
* ‘’Ben ve biz’’ ifadeleri ile bu ifadelere uygun ekler kullanılır.
2. ÜÇÜNCÜ KİŞİ AĞZIYLA ANLATIM
* Yazar duyduğu ya da gördüğü şeyleri anlatır.
* ‘’O ve onlar’’ ifadeleri ile bu ifadelere uygun ekler kullanılır.
36
SÖZEL MANTIK
VE
MUHAKEME
37
Bu soruların tek bir çözüm yöntemi olmamakla beraber, hemen hemen tüm soru
tiplerinde ortak olan, dikkat etmemiz gereken bazı noktalar vardır.
A. TABLO SORULARI
1. Aslında bütün sözel mantık sorularının temelinde tablo oluşturma vardır. Soru,
bazen öncüller verilip bizden tablo oluşturmamızı beklerken bazen de hazır bir
tabloyu yorumlamamızı isteyebilir.
2. Tabloyu oluştururken öncelikle öncülden verilen bilgilerden kesin olanları
yerleştiririz. Bunu yaparken örtülü anlamlara da dikkat etmemiz gerekir.
3. İhtimallerin tamamını tabloyu karıştırmayacak şekilde içine ya da yanına not
almak gerekir.
4. Soruda verilen sayılar önemlidir, sayılara mutlaka dikkat etmemiz gerekir.
5. Tablo çizmek, soruyu sadeleştirecek ve çözüm yaparken işimizi
kolaylaştıracaktır.
38
B. SIRALAM SORULARI
1. Tablo oluşturma soru kalıbında uyguladığımız yöntemler burada da geçerlidir.
2. Bu soru kalıbında genellikle kimin kaçıncı olduğu, kaçıncı sırada yer aldığı,
eşyaların ya da araçların kaçıncı sırada bulunduğu sorulmaktadır.
3. Bu sorularda sıralamayı oluştururken soru kökünde verilen sıralamanın neye göre
yapıldığını tespit edip, tablomuzu öyle çözeriz.
2. Soru bir apartman, sınıf, yol, sokak, otopark üzerine kurulmuş olabilir ya da
eşyalar birbirine göre sağ, sol, aşağı, yukarı, doğu, batı, kuzey ve güneye göre
konumlandırılmış olabilirler.
3. Sorudaki ‘’hemen üstünde, üstünde, altında, bir altında, solunda, hemen solunda’’
gibi ifadelere çok dikkat etmeliyiz.
D. GURUPLAMA SORULARI
1. Sıralama soruları ile aynı mantıkla kurulmuş sorulardır. Verilen bilgilerden
hareketle kümeler oluşturur ve elemanları içlerine yerleştirerek çözüme ulaşırız.
2. Bu sorularda bir grupta olmak önemlidir. Grup içindeki elemanların sıralamaları
önemli değildir.
3. Eğer soruda ‘’ grup’’ ifadesi geçiyorsa bu bir gruplama sorusudur.
E. ŞİFRELEME SORULARI
1. Şifreleme soruları şimdiye kadar anlattığımız sorulardan tamamen farklı olup belli
bir çözümleri de yoktur.
2. Soruyu çözmek bizim bakış açımız, dikkatimiz ve görme yeteneğimiz ile ilgilidir.
3. Soru tipinde genelde örnek verilir ve bu örneğe dayalı olarak oluşturulan yeni
durumu çözmemiz istenir.
4. Soru; kodlamalar, birbirine bağlı ilişkiler ve örtülü ifadeler esasına dayalıdır.
5. Bunları akıl ve zeka oyunlarına benzetebiliriz.
6. Tek bir çözümü olmadığından bu soru tipinden bolca çözerek bakış açımızı
zenginleştirmemiz mümkündür. Böylece yeni bir soru görünce hızlıca bir yöntem
belirleyebiliriz.
40
CÜMLE TÜRLERİ
41
CÜMLE TÜRLERİ
UYARI:
Hem isim hem fiil olarak kullanılabilen sözcüklerin yüklem olduğu cümlelere
dikkat etmek gerekir. Cümleyi okumadan yalnızca yükleme bakılırsa hata yapılır.
NOT: Bu tür cümleleri ayırt etmenin pratik yolu yüklem olan sözcüğün köküne
‘’-ma, -me’’ olumsuzluk eki getirerek okumaktır. Eğer yüklem anlamlı ise fiil, anlamsız
ise isim dir.
3. Eksiltili Cümle
Yüklemi olmayan cümleler, eksiltili cümlelerdir. Eksiltili cümlelerin sonuna üç nokta
(…) konur.
Beni öyle üzdün ki …
Tam aklımdan geçenleri söyleyecekken… Eksiltili cümleler
43
2. Olumsuz Cümle
İsim veya isim cümlelerinde yüklemde bildirilen işin gerçekleşmediğini,
gerçekleşmeyeceğini ya da var olmadığını belirten cümleler olumsuz cümlelerdir.
Olumsuz cümleler; ‘’-ma, -me, -mı, -mi, - mu, -mü; -maz, mez; -sız, -siz, -suz, süz’’
ekleriyle ve ‘’yok, değil’’ sözcükleriyle yapılır.
NOT: Bazı cümleler biçimce olumlu olduğu halde anlamca olumsuz olabilir.
Cümle: Eski zamanlardan kim kaldı?
Cümleden Çıkan Anlam: eski zamanlardan kimse kalmadı.
Sonuç: Eski zamanlardan kim kaldı? Cümlesi olumsuz bir cümledir.
3. Soru Cümlesi
Cevap almak için kurulan cümleler, soru cümleleridir.
* Bugün bize gelecek misiniz?
* Sevim’in elbisesi güzel mi?
NOT: Soru cümleleri, gerçek ve sözde soru cümleleri olmak üzere ikiye ayrılır.
4. Ünlem Cümlesi
Sevgi, korku, heyecan, şaşkınlık gibi duyguları ifade eden cümlelerdir.
Hey, buraya gel! Ayy çocuğun ayağı acıdı!
Tüh, otobüsü kaçırdım! Eyvah, işe geç kalacağım!
Aaa, ne zaman geldin! Öff, bu iş kolay kolay bitmez!
Temel Cümle:
Birleşik cümlelerde yarım yargıları sonuca bağlayan, asıl yargıyı bildiren
cümlelerdir. Temel cümle, içinde mutlaka yüklemi barındırmalıdır.
Yıllarca Ankara’da oturdular. Oturdular, yüklemdir aynı zamanda temel
cümledir
Bilgisayarım evde kalmış. Kalmış, yüklemdir; temel cümle, yüklemi içinde
barındırmaktadır.
45
Yan Cümle:
Birleşik cümlelerde ana cümlenin anlamını tamamlayan yardımcı unsurlardır.
Genellikle yarım yargı bildirirler. Türkçemizde yan cümle dört şekilde yapılır.
a. Fiilimsilerle yapılır. Bir cümlede ne kadar fiilimsi varsa bir o kadar da yan cümle
vardır.
Ağlayınca her şeyi unutarak sarıldık.
Yan cümle Yan cümle Temel cümle
b. ‘’-sa / -se’’ şart ekiyle yapılır.
2. Birleşik Cümle
Birleşik cümleleri dört başlık altında inceleyebiliriz.
a. İçinde Fiilimsi Bulunan Cümle (Girişik Birleşik Cümle):
NOT: Yüklemin içinde yer alan fiilimsiler yan cümle yapmaz, temel cümle olurlar.
* Tek isteğim seni görmekti. (Görmek sözcüğü fiilimsi olmasına rağmen yan cümle değildir)
Yüklem
b. Şartlı Birleşik Cümle
Tek yüklem bulunur. Şartlı birleşik cümleler ‘’-sa / -se’’ ekleriyle yapılır. Yan
cümle, şart anlamı katarak bağlanır.
* Bu sınavı kazanırsam Amerika’ya gideceğim.
Yan cümle Temel cümle
* Kendini sevmezsen mutlu olamazsın.
Yan cümle Temel cümle
* Ayağın yaşa takılırsa düşersin.
Yan cümle Temel cümle
NOT: Yan cümlesinde ‘’-sa / -se’’ olup ayrıca bir de fiilimsi bulunuyorsa cümle
yine şartlı birleşik cümle olur.
* Anlatılanları iyi dinlesen sınav sorularını kolayca çözersin.
NOT: Öge ortaklığı olanlar bağımlı sıralı cümle, öge ortaklığı olmayanlar bağımsız
sıralı cümle olur.
* Adam bu paketi bıraktı, gitti. (Özne ortaklığı olduğu için bağımlı sıralı)
Özne Yüklem Yüklem
* Bahar geldi, çiçekler açtı. ( Hiçbir öge ortak değil, bağımsız sıralı)
Özne Yüklem Özne Yüklem
NOT: Bağlaçla bağlanan iki yargı varsa ondan önceki yargıların virgülle veya
noktalı virgülle bağlanması durumu değiştirmez. O cümle bağlı cümle olur.
NOT: Bağlaç kullanılan her cümle bağlı cümle (Bağlacı olan cümle) olmaz. Bağlı cümle
olabilmesi için yüklemleri birbirine bağlaması gerekir.
ANLATIM
BOZUKLUKLARI
49
NOT: Özne ‘’ sen ve o’’ şeklinde kullanılırsa yüklem ikinci çoğul şahısla çekimlenir.
* Kitapları Pınar ve sen yerleştirirsiniz. Doğru
* Kitapları Pınar ve sen yerleştirirsin. Yanlış
ÖZNE YÜKLEM
I ve II. Tekil olursa (ben ve sen) I. Çoğul (biz)
I ve III. Tekil olursa (ben ve o) I. Çoğul (biz)
II ve III. Tekil olursa (sen ve o) II. Çoğul (biz)
I, II ve III. Tekil olursa (ben, sen, o) I. Çoğul (biz)
b. Tekillik – Çoğulluk bakımından Uyumsuzluk
* Oyuncular şimdi sahaya çıkarlar. Doğru
* Oyuncular şimdi sahaya çıkarlar. Doğru
NOT1: Özne insan dışında bir varlıksa yüklem kesinlikle tekil olmalıdır.
* Kuşlar, göçe başladılar. Yanlış
* Kuşlar, göçe başladı. Doğru
NOT2: Özne topluluk ismiyse yüklemi tekil olur. Ancak özne olan topluluk ismi
çokluk eki aldıysa yüklem tekil de çoğul da olabilir.
* Takım müsabakaya hazırlanıyor. Doğru
* takımlar müsabakaya hazırlanıyorlar. Doğru
* Takım müsabakaya hazırlanıyorlar. Yanlış
50
NOT3: Özne, çoğul ve kişileştirilen bir varlık olduğunda yüklem tekil de çoğul da
olabilir.
* Kuşlar sevinçle ötüyorlar. Doğru * Kuşlar sevinçle ötüyor. Doğru
NOT4: Belgisiz zamir veya belgisiz sıfatlar özne olduklarında yüklem tekil olur.
* Toplantıya herkes gitmiş. Doğru * Toplantıya herkes gelmişlerdi. Yanlış
* Birçok kişi seni tebrik etti. Doğru * Birçok kişi beni tebrik ettiler. Yanlış
NOT6: Saygı ve sitem gibi duyguların bulunduğu cümlelerde özne tekil olmasına
rağmen yüklem çoğul olabilir.
* Sayın vali toplantımıza teşrif ettiler. (Saygı) Doğru
* Mehmet Bey davetimize katılmadılar. (Sitem) Doğru
2. ÖGE EKSİKLİĞİ
Genellikle birden çok yüklemli (sıralı) ve bağlacı olan 8bağlı) cümlelerde öge
eksikliğinden kaynaklanan anlatım bozuklukları olabilmektedir.
Özne Eksikliği
* Kızın başı ağrıyor, ayağa kalkamıyordu. Yanlış
* Kızın başı ağrıyor, kız ayağa kalkamıyordu. Doğru
* Herkes yalanlar uyduruyor, doğruyu anlatmıyordu. Yanlış
* Herkes yalanlar uyduruyor, kimse doğruyu anlatmıyordu. Doğru
Yüklem Eksikliği
* Meyveyi an, tatlıyı hiç yemem. Yanlış
* Meyveyi az yerim, tatlıyı hiç yemem. Doğru
* Zerrin gömlek, ben de elbise alacağım. Yanlış
* Zerrin gömlek alacak, ben de elbise alacağım. Doğru
51
Nesne Eksikliği
* Bize şarkılar söyler, eğlendirirdi. Yanlış
* Bize şarkılar söyler, bizi eğlendirirdi. Doğru
* Ben Ahmet’ e inanır ve severim. Yanlış
* Ben Ahmet’e inanır ve onu severim. Doğru
3. ÇATI UYUŞMAZLIKLARI
Yan cümlenin yüklemi ile temel cümlenin yüklemi arasında uyum olmalıdır. Ya
ikisi de etken ya da ikisi de edilgen olmalıdır.
* Film seyredip biraz sohbet edildi. Yanlış
Etken Edilgen
* Film seyredip biraz sohbet ettiler. Doğru
Etken Etken
* Film seyredilip biraz sohbet edildi. Doğru
Edilgen Edilgen
4. TAMLAMA YANLIŞLIKLARI
İsim ve sıfat tamlamalarında aynı tamlamaların ortak kullanılmasından
kaynaklanan bir bozukluktur.
* Ekonomik ve sağlık sorunları ele alındı. Yanlış
* Ekonomik sorunlar v e sağlık sorunları ele alındı. Doğru
* Pasta ve meyve suyu ikram etmişler. Yanlış
* Meyve suyu ve pasta ikram etmişler. Doğru
52
5. EK YANLIŞLIKLARI
Cümle içinde bası eklerin eksik ya da yanlış kullanılması anlatım bozukluğuna
sebep olur.
* Aileler olarak çocuklar yiyeceklerini iyi seçmeliyiz. Yanlış (tamlayan eki eksik)
* Aileler olarak çocukların yiyeceklerini iyi seçmeliyiz. Doğru
* İhsan, bisiklet sürmesini çok sever. Yanlış (İyelik eki yanlış kullanılmış)
* İhsan bisiklet sürmeyi çok sever. Doğru
* Çok istekli ama bilgili değildi. Yanlış (ek fiil eki kullanılmamış)
* Çok istekliydi, ama bilgili değildi. Doğru
6. BAĞLAÇ YANLIŞLIKLARI
Olumlu ve olumsuz yargıları bağlayan bağlaçlar yanlış kullanıldıklarında anlatım
bozukluğuna sebep olur.
* Çok kitap okuyor fakat ödevlerini aksatmıyor. Yanlış
* Çok kitap okuyor ayrıca ödevlerini aksatmıyor. Doğru
* Hata yapsak da bize kızmaz ama çok anlayışlıdır. Yanlış
* Hata yapsak da bize kızmaz çünkü çok anlayışlıdır. Doğru
* Anlattıklarınıza katılıyor lakin size hak veriyorum. Yanlış
* Anlattıklarınıza katılıyor ve size hak veriyorum. Doğru
53
5-MANTISAL TUTARSIZLIK:
Mantıksal hataları ve tutarsızlıkları içeren cümleler, dil bilgisi kurallarına uygun
olsalar bile anlamı ve yargıyı eksiksiz iletmezler. Bu tür yanlışlar genellikle
dikkatsizlik sonucu ortaya çıkar.
* Bir koyundan iki deri çıkmaz. (Bir koyundan iki post çıkmaz.)
* Haydi bakalım seç pirincin taşını. (Haydi bakalım ayıkla pirincin taşını.)
* Tüm itirazlara göz yummuştu. (Tüm itirazlara kulak tıkamıştı.)
56
YAZIM (İMLA)
KURALLARI
57
* Cümle içinde tırnak veya yay ayraç içine alınan cümleler büyük harfle başlar ve
sonlarına uygun noktalama işareti (nokta, soru, ünlem) konur.
* Atalarımız ‘’Damlaya damlaya göl olur.’’ Demiş.
* Dağ gibi adam (Hiç inanasım gelmiyor) hayatını kaybetmiş.
----- Kişi adlarından önce ve sonra gelen unvanlar, saygı sözleri, rütbe adları ve
lakaplar büyük harfle başalar.
* Sayın Prof. Dr. Aziz Sancar, Hikmet efendi, meltem hanım, Özlem Öğretmen vb.
----- Akrabalık adı olup lakap veya unvan adı olarak kullanılan kelimeler büyük
harfle başlar.
* Baba Gündüz, Dayı Murat, Nene Hatun, Susuz Dede, Somuncu Baba…
58
----- Cümle içinde özel adın yerine kullanılan makam veya unvan sözleri büyük
harfle başlar.
* Fabrikanın açılış töreninde Vali de bir konuşma yapacak.
----- Saygı bildiren sözlerden sonra gelen makam, mevki, unvan bildiren kelimeler
büyük harfle başlar.
* Sayın Vali, Sayın Dekan, Sayın Başkan…
----- Din ve mezhep adları ile bunların mensuplarını bildiren sözler büyük harfle
başlar:
* Müslümanlık---Müslüman; Hristiyanlık---Hristiyan; Hanefilik---Hanefi
----- Din ve mitoloji ile ilgili özel adlar büyük harfle başlar:
* Tanrı, Allah, ilah, Cebrail, Zeus, Kibele…
NOT: Tanrı, Allah, ilah sözleri özel ad olarak kullanılmadıklarında küçük harfle
başlar.
* Hocamız genetik biliminin ilahı olarak tanınır.
* Meksika’ da kaçakçılığın tanrılarını göreceksin.
----- Düşünce, hayat tarzı, politika vb. anlamlar bildirdiğinde doğu ve batı sözlerinin
ilk harfleri büyük yazılır.
* Yeni oluşan Batı anlayışı … * Son yıllarda gelişen Doğu’nun yaşam tarzı…
----- Yer adları (kıta, bölge, il, ilçe, kçy, semt vb.) büyük harfle başlar.
* Avrupa * Doğu Anadolu * Konya * Selçuklu * Gedikören
----- Yer adlarında ilk isimden sonra gelen ve deniz, nehir, göl, dağ, boğaz vb. tür
bildiren ikinci isimler büyük harfle başlar.
* Erciyes Dağı *Göksu Irmağı * Belen Geçidi * Van Gölü * Ege Denizi
* Avrupa Yakası * Meriç Nehri * Panama Kanalı * Çanakkale Boğazı
NOT: Kıtalar tek oldukları için kıta adlarının yanına gelen ‘2kıta’’ sözcüğünün
büyük yazılmasına gerek yoktur.
* Avrupa kıtası
----- Yer, millet ve kişi adlarıyla kurulan birleşik kelimelerde sadece özel adlar
büyük harfle başlar.
* Malatya kayısısı *Maraş dondurması * Brüksel lahanası
*Amasya elması * Van kedisi * Çorum leblebisi
NOT: Özel ada dahil olmayıp tamlama kuran şehir, il, ilçe, belde, köy vb. sözler
küçük harfle başlar.
* Konya ili, Selçuklu ilçesi Esenler beldesi, Çınarcık köyü vb.
----- Mahalle, meydan, bulvar, cadde, sokak adlarında geçen mahalle meydan, bulvar,
Cadde, sokak kelimeleri büyük harfle başlar.
* Esenler Mahallesi * Genç Osman Caddesi * Saydam Sokak
* Gazipaşa Bulvarı * 15 Temmuz Meydanı
----- Saray, köşk, han, kale, köprü, kule, anıt vb.” yapı adlarının bütün kelimeleri
büyük harfle başlar.
* Dolmabahçe Sarayı * Çankaya Köşkü * Sultan Hanı * Silifke kalesi
* Mostar Köprüsü * İzmir Saat Kulesi * Mehmetçik Abidesi
----- Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğunda, yer adının
ilk harfi büyük yazılır.
* Hisar’dan * Boğaz’dan * Köşk’e
----- Kurum, kuruluş ve kurul adlarının her sözcüğü büyük harfle başlar.
* Türkiye Büyük Millet Meclisi * Türk Tarih Kurumu * Çocuk Esirgeme Kurumu
* Kızılay Derneği * Devlet Malzeme Ofisi * Talim ve Terbiye Kurulu
Başkanlığı
60
----- Kanun, tüzük, yönetmelik, yönerge, genelge adlarının her kelimesi büyük harfle
başlar.
* Vergi Usul Kanunu * Türk Bayrağı Tüzüğü
* Temel Eğitim Kurumları Yönetmeliği
----- Kitap, dergi, gazete ve sanat eserlerinin (tablo, heykel, beste vb.) her sözcüğü
büyük harfle başlar.
* Mavi Saçlı Kız * Resmi Gazete * Bilim Çocuk
NOT: Özel ada dâhil olmayan “gazete, dergi, tablo vb.” sözcükler büyük harfle
başlamaz.
* Milliyet gazetesi * Türk Dili dergisi * Halı Dokuyan Kızlar tablosu
NOT: Özel adlarda yer alan kelimelerin ilk harfleri büyük yazıldığında ve, ile,
veya, yahut, ki, da, de, sözleriyle mı, mi, mu, mü soru eki küçük harfle yazılır. Ancak
özel adın tamamı büyük yazıldığında ve, ile, ya, veya, yahut, ki, da, de, sözleriyle mı,
mi, mu, mü soru eki de büyük yazılır.
* Ustam ve Ben Doğru * Beni Hiç Sevmedin mi? Doğru
* USTAM VE BEN Doğru * BENİ HİÇ SEVMEDİN Mİ? Doğru
* Ustam Ve Ben Yanlış * Beni Hiç Sevmedin Mi? Yanlış
----- Ulusal, resmi ve dini bayramlarla anma ve kutlama günlerinin adları büyük
harfle başlar.
* Nevruz Bayramı * Ramazan Bayramı * Berat Kandili *Anneler Günü
----- Kurultay, bilgi şöleni, çalıştay, açık oturum vb. toplantıların adlarında her
kelimenin ilk harfi büyük yazılır.
* VI. Uluslararası Türk Dili Kurultayı * Türkçe Bilgi Şöleni
* Türkçe Çalıştayı vb.
NOT: Para birimleri büyük harfle başlamaz: avro, dinar, dolar, lira, kuruş vb.
* Eğitim için 7000 lira biriktirdim.
NOT: Özel adlar yerine kullanılan ‘’ o ‘’ zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz.
* Buraya her gelişimde onu hatırlarım. Doğru
* Buraya her gelişimde O’nu hatırlarım. Yanlış
61
----- Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adları büyük harfle başalar.
* 13 Mart 2020 Cuma günü * 23 Nisan 1920
----- Belirli bir tarihi bildirmeyen ay ve gün adları küçük harfle başlar.
* Genellikle salı günleri pazara giderim.
----- Tabela, levha ve levha niteliğindeki yazılarda geçen kelimeler büyük harfle
başlar.
* Eczane * Danışma * Çıkış * Tren Garı * 7. Blok
----- Sözcüğün ilk sesi yerine ‘’m’’ sesi getirilerek yapılan ikilemeler de daima ayrı
yazılır.
* Bu sarsıntılar bende akıl makıl bırakmadı.
* Yeni evleri için tencere mencere almışlar mı?
KISALTMALARIN YAZIMI
----- Kuruluş, ülke, kitap, dergi ve yön adlarının kısaltmaları her kelimenin ilk
harfinin büyük olarak yazılmasıyla yapılır.
* TDK (Türk Dil Kurumu) * B (batı) * KB (kuzeybatı)
* AB (Avrupa Birliği) * D (doğu) * GD (güneydoğu)
----- Bazı kısaltmalarda akılda kalabilmesi için yeni bir kelime oluşturma amacı
güdülür.
* LÖSEV (Lösemili Çocuklar vakfı) * ODTÜ (Ortadoğu Teknik Üniversitesi)
* TÖMER (Türkçe Öğretim merkezi)
----- Kuruluş, kitap, dergi ve yön adlarıyla ölçülerin dışında kalan kelime veya kelime
gruplarının kısaltmalarında, ilk harfle birlikte kelimeyi oluşturan temel harfler
dikkate alınır. Kısaltılan kelime veya kelime grubu; özel ad, unvan veya rütbe ise ilk
harf büyük; cins isim ise ilk harf büyük olur.
* Arş. Gör. (Araştırma Görevlisi) * Kiraz Mah. (Kiraz Mahallesi)
*Dr. (Doktor) * İnkılap Sok. ( İnkılap Sokak) * İng. (İngilizce)
----- Küçük harfle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde kelimenin okunuşu esas
alınır.
* dal’ ye (dekalitreye) * dg’dan (desigramdan)
* g’ lık (gramlık) * dam’ de (dekametrede)
----- Büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen eklerde ise kısaltmanın son
harfinin okunuşu esas alınır.
* SGK’ ye *LGS’ den * THY’ de * TDK’ de * TRT’ de
----- Kısaltması büyük harfle yapıldığı halde bir kelime gibi okunan kısaltmalara
getirilen eklerde kısaltmanın okunuşu esas alınır.
* GATA’ ya * TEM’ de * MEB’ in * LÖSEV’ e
63
----- Sonunda nokta bulunan kısaltmalarla, üst işaretli kısaltmalara getirilen ekler
kesmeyle ayrılmaz.
* Ar. dan * Fr. yı * cm³(santimetreküp) * m²ye (santimetrekareye)
----- Sert ünsüzle biten kısaltmalar, ek aldıkları zaman okunuşta sert ses
yumuşatılmaz.
* TÜİK’ in (TÜİĞin değil) * İSEDAK’ ın (İSEDAĞın değil) vb.
SAYILARIN YAZIMI
----- Sayılar metin içinde yazıyla yazılır.
* Yarışmaya yedi yüz yirmi dört eser başvurdu.
* Annem beni dünyaya getirdiğinde otuz dört yaşındaymış.
* Bugün derse sadece on altı kişi gelmişti.
----- Saat, para tutarı, ölçü, istatistik verilere ilişkin sayılarda rakam kullanılır.
* 17.20’ de * 07.00’ de *1.300.000 * 75 metre * 15 kilometre
NOT: Saatlerin okunuşunda sıfırlar dikkate alınmaz.
* 11.00’da değil 11.00’de * 15.00’da değil 15.00’te vb.
----- Saatler ve dakikalar metin içinde yazıyla da yazılabilir.
* Saat dokuzu beş geçe * Sekize on kala
----- Dört veya daha çok basamaklı sayıların kolay okunabilmesi amacıyla içinde
geçen bin, milyon, milyar ve trilyon sözleri yazıyla yazılabilir.
* 1 milyar 100 milyon kişi… * 3 bin 150 kalem vb.
----- Yüzde ve binde işaretleri yazılırken sayılarla işaret arasında boşluk bırakılmaz.
* %50 * %3 vb.
----- Romen rakamları tarihi olaylarda, yüzyıllarda, hükümdar adlarında, tarihlerde
ayların yazılışında, kitap ve dergi ciltlerinde, kitapların asıl bölümlerinden önce
sayfaların numaralandırılmasında, maddelerin sıralanmasında kullanılır.
* II. Dünya Savaşı * IX yüzyıl * III. Cilt
* I. Mahmut * 5. IV.2005 * I)……II) ….vb.
----- Dört veya daha çok basamaklı sayılar sondan yazılmak sayılmak üzere üçlü
gruplara ayrılarak yazılır ve aralarına nokta konur.
* 6.862 * 187. 532 * 88.822. 705 vb.
----- Saylarda kesirler virgülle ayrılır.
* 14,5 (14 tam, onda 5) * 8,15 (8 tam, yüzde 15)
----- Sıra sayıları yazıyla ve rakamla gösterilir. Rakamla gösterilmesi durumunda ya
rakamdan sonra bir nokta konur ya da rakamdan sonra kesme işareti konularak
derece gösteren ek yazılır.
* 11. * 100. * 11’inci * 100’üncü * XX2nci vb
NOT: Sıra sayıları ekle gösterildiklerinde rakamdan sonra sadece kesme işareti
ve ek yazılır, ayrıca nokta konmaz.
* 12’inci Doğru 12.’inci Yanlış * 16’ ıncı Doğru 16.’ıncı Yanlış
----- Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla yazılır.
* ikişer Doğru 2’ şer Yanlış * onar Doğru 10’ar Yanlış
----- Bayağı kesirlere getirilecek ekler alttaki sayı esas alınarak yazılır.
NOT: Bağlaç olan ‘’ da/ de’’ hiçbir zaman ‘’ta/te’’ olarak yazılmaz.
* Ayrılsak ta beraberiz. Yanlış * Ayrılsak da beraberiz. Doğru
NOT: Bağlaç olan ‘’da/de’’ kesme işareti ile ayrılmaz.
* Arda’ da çok çalışkandır. Yanlış * Arda da çok çalışkandır. Doğru
ÖNEMLİ BİLGİ:
Bağlaç olan ‘’da/de’’ cümleden ayrı bir sözcüktür ve vurgulu okunur. Vurgulu bir
şekilde okuyabildiğiniz ‘’da/de’’ ler bağlaçtır. Bu yöntem, sizi her zaman doğru
cevaba götürecektir.
----- Hal eki olan ‘’da /de’’ sertleşmeye uğrayıp ‘’-ta, -te’’ olur.
* Günün bir bölümünü oğlumla parkta geçirdik.
* Sepette duran elmalar öyle çekici görünüyor ki…
----- Hal eki olan ‘’da /de’’ kesme işareti ile ayrılır.
* Türkiye’de dört mevsim yaşanır.
* Arabamın anahtarı Ayhan’da kalmış.
NOT: Hal eki olan ‘’da /de’’ cümleden çıkarıldığında anlamda daralma olsa da
cümlede bir bozulma olmaz. Bu yöntem çoğunlukla sizi doğru cevaba götürür.
* Sen de bizimle gel.
* Sen bizimle gel. (Anlamda daralma olsa da cüm lede bozulma olmadı.)
* Dalgınlıkla cüzdanımı ev de unuttum. Yanlış Bu cümlede ‘’-de’’ ektir. ‘’de’’
* Dalgınlıkla cüzdanımı evde unuttum. Doğru cümleden çıkarıldığında
* Dalgınlıkla cüzdanımı ev unuttum. cümlenin anlamı bozulur.
66
NOT: ‘’ki’’ yi alan sözcüklere ‘’-ler’’ ekini getiririz. Sözcük anlamlı oluyorsa ek tir
ve bitişik yazılır, anlamsız oluyorsa bağlaçtır ve ayrı yazılır.
* Bilgisayardaki belgeyi yanına aldın mı?
( Bilgisayardakileri yanına aldın mı?) ek tir ve bitişik yazılır.
* Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini.
(Duydum kiler unutmuşsun gözlerimin rengini. ) Bağlaçtır ve ayrı yazılır.
NOT:
* Aşağıdaki ‘’ki’’ler kalıplaşmıştır ve her zaman bitişik yazılır.
* Bu ‘’ki’’leri ezberlemek için SİMBOHÇaM formülünü kullanabiliriz.
S İ M B O H Ç a M
Sanki İllaki Mademki Belki Oysaki Halbuki Çünkü Meğerki
BİRLEŞİK KELİMELRİN YAZIMI
67
----- Birleşme esnasında benzetme yoluyla kelimelerden biri veya ikisinin de anlamı
değişiyorsa bu tür birleşik kelimeler bitişik yazılır.
* Keçiboynuzu (bitki) * Dokuztaş (oyun) * Karagöz (Balık)
* Hanımeli (bitki) * Yalıçapkını (kuş) * Kuşburnu (bitki)
* Aslanağzı (çiçek) * Kargaburnu (alet) * Narçiçeği (renk)
----- ‘’-a,-e,-ı,-i,-u,-ü’’ zarf fiil ekleriyle ‘’ bilmek, vermek, kalmak, durmak, gelmek,
görmek, yazmak’’ eylemleriyle yapılan fiiller bitişik yazılır.
* yapabilmek * uyuyakalmak * gelivermek
* gidedurmak * düşeyazmak * düşmeyegör
NOKTALAM
İŞARETLERİ
69
NOKTA (. )
----- Cümlenin sonuna konur.
* Adalet evrenin ruhudur. * Dostluk özveri gerektirir.
* Dedikodu, basit ruhlu insanların eğlencesidir.
----- Bazı kısaltmaların sonuna konur.
* Alb. (Albay) * Dr. (Doktor) * bk. (bakınız) * Bul. (Bulvar)
* Cad. (cadde) * Alm. (Almanya) * Prof. (Profesör)
----- Sayılardan sonra sıra bildirmek için konur.
* 3. (üçüncü) * II. Mehmet * 7. Sokak * 5. Cadde
----- Arka arkaya sıralandıkları için virgülle veya çizgiyle ayrılan rakamlardan
yalnızca sonuncu rakamdan sonra nokta konur.
* 1, 2, 3. Maddeler * XI-XV yüzyıllar arasında
----- Bir yazının maddelerini gösteren rakam veya harflerden sonra konur.
* 1. * II. * B.
----- Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için
kullanılır.
* 19.06.2020 * 11. VI. 1986
Virgül ( , )
----- Birbiri ardınca sıralanan eş görevli kelime ve kelime gruplarının arasına konur.
* Fırtınadan, soğuktan, karanlıktan ve biraz da korkudan sonra bu sı-cak, aydınlık
ve sevimli odanın havasında erir gibi oldum. (Halide Edip Adıvar)
* Sessiz dereler, solgun ağaçlar, sarı güller
Dillenmiş ağızlarda tutuk dilli gönüller (Faruk Nafiz Çamlıbel)
----- Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya ara
cümlelerin başına ve sonuna konur.
* Memleketimi, İzmir’i, çok özledim. (Ara söz)
* Örnek olsun diye, örnek istemez ya, söylüyorum. (Ara cümle)
----- Kendisinden sonraki cümleye bağlı olarak ret, kabul ve teşvik bildiren hayır,
yok, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, baş üstüne, öyle, haydi, elbette gibi
kelimelerden sonra konur.
* Peki, bunu da alalım. * Olur, pikniğe yarın gideriz.
* Elbette, bizimle gelebilirsin. * Haydi, hemen çıkalım buradan.
----- Kitap, dergi vb.nin künyelerinde yazar, eser, basımevi vb. maddelerden sonra
konur.
* Reşat Nuri, GÜNTEKİN, Çalıkuşu, TDK yayınları, Ankara, 2005.
* GÜNTEKİN, Reşat Nuri, Çalıkuşu, TDK Yayınları, Ankara, 2005.
( Yazarın soyadı önce yazılmışsa soyadından sonra da virgül konur)
----- Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için konur
* Saniye Hanımefendi, merdivenlerde oğlunun ayak seslerini duyar duymaz,
hasretlisini karşılamaya atılan bir genç kadın gibi koltuğundan fırlamış ve ona
kapıyı kendi eliyle açmaya gelmişti. (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
----- Art arda gelen iki kelime arasında çıkabilecek anlam karışıklığını önlemek amacı
ile bunların arasına konur.
* Hırsız, kardeşini dövdü. * Garson, çocuğu çağırdı.
----- Anlama güç kazandırmak, anlamı pekiştirmek için tekrarlanan kelimeler arasına
konur.
* Akşam, yine akşam, yine akşam.
Göllerde bir dem bir kamış olsam!
NOT: Bağlaçlardan önce ve sonra virgül konmaz.
* Hem suçlu hem güçlü.
* Ya sen gel ya da haber yolla
* Öğretmen sınıfa girdi ve konuşmaya başladı.
* Ne kendi doğruları anlattı ne bizim anlatmamıza izin verdi.
* Deniz de Güneş de zeki öğrencilerdi.
NOT: Metin içinde zarf fiil eki almış kelimelerden sonra virgül konmaz ancakl art
arda gelen zarf fiil eki almış kelimelerden sonra virgül konur.
* Ben kendimi bildim bileli kimse buradan kaçmadı.
* Toplantıyı dikkatle izleyerek, notlar alarak takip etti.
72
NOKTALI VİRGÜL ( ; )
----- Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür veya takımları birbirinden ayırmak için
konur.
* Erkek çocuklara Doğan, Tuğrul, Aslan, Orhan; kız çocuklara ise İnci, Çiçek, Gönül,
Yonca adları verilir.
* Pazardan elma, armut, muz; ıspanak, kabak, patlıcan aldım.
----- Kendi içinde virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayır-mak için konur.
* Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak
istiyorum.
* Çağrıldığın yer git, ar eyleme; çağrılmadığın yere gidip yerini dar eyleme.
* Eşek ölür, semeri kalır; insan ölür, eseri kalır.
----- İkiden fazla eş değer ögeler arasında virgül bulunan cümlelerde özneden sonra
noktalı virgül konabilir.
* Roman; hikaye, masal ve fabla göre daha çok tercih ettiğim bir türdür.
İKİ NOKTA (: )
----- Kendisiyle ilgili örnek verilecek cümlenin sonuna konur
* Peyami Safa’ nın bazı eserleri: yalnızız, matmazel Moralya’ nın Koltuğu, Dokuzuncu
hariciye Koğuşu …
* Yaz meyveleri: Üzüm, armut, kavun, erik…
ÜÇ NOKTA ( ... )
----- Anlatım olarak tamamlanmamış cümlelerin sonuna konur.
* Ne çare ki çirkinliği hemencecik ve herkes tarafından görülüveriyordu da bu
yanı... (Tarık Buğra)
* Tam her şeyi anlatacağım derken…
----- Sözün bir yerde kesilerek geri kalan bölümün okuyucunun hayal dünyasına
bırakıldığını göstermek veya ifadeye güç katmak için konur.
* Onu öyle özledim ki… * Nereye baksam deniz, güneş, orman…
* Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı…
----- Kaba sayıldığı için veya bir başka sebepten dolayı açık yazılmak is-tenmeyen
kelime ve bölümlerin yerine konur.
* O h… bana ne dedi biliyor musun?
* Otobüs M… ‘ye yaklaştıkça merakım artıyordu.
----- Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur.
* Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:
— Koca Ali... Koca Ali, be!.. (Ömer Seyfettin)
* Ben kaleye doğrun koşarken babam şöyle sesleniyordu:
- Haydi oğlum…haydi Selim!
----- Alıntılarda başta, ortada ve sonda alınmayan kelime veya bölümlerin yerine
konur.
* ‘’ … Annelerin eşarplarını kızlar giyer, büyükannelerinin mücevherlerini torunlar
takar. Sırmalı çedik pabuçlar, kırmızı feraceler…’’
* ... derken şehrin öte başından boğuk boğuk sesler gelmeye başladı... (Tarık Buğra)
UYARI: Ünlem ve soru işaretinden sonra üç nokta yerine iki nokta konulması
yeterlidir:
* Gök ekini biçer gibi!.. Başaklar daha dolmadan. (Tarık Buğra)
* Nasıl da akşam oldu?.. Nasıl da yavrucaklar sustu?.. Nasıl da serçecikler
yuvalarına sığındı?.. (Necip Fazıl Kısakürek)
SORU İŞARETİ ( ? )
----- Soru eki veya sözü içeren cümle veya sözlerin sonuna konur
* Ne zaman tükenecek bu yollar, arabacı? (Faruk Nafiz Çamlıbel)
* Atatürk bana sordu:
— Yeni yazıyı tatbik etmek için ne düşündünüz? (Falih Rıfkı Atay
----- Soru bildiren ancak soru eki veya sözü içermeyen cümlelerin sonuna konur.
* Gümrükteki memur başını kaldırdı:
— Adınız?
—Verda
— Yaşınız?
----- Bilinmeyen, kesin olmayan veya şüpheyle karşılanan yer, tarih vb. durumlar
için kullanılır
* Yunus Emre (1240 ?-1320), (Doğum yeri: ?) vb.
* 1496 (?) yılında doğan Fuzuli...
* Ankara’dan Antalya’ya arabayla üç saatte (?) gitmiş.
UYARI: Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağlı cümlelerde soru işareti en sona
konur:
* Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı?
* Üsküdar’dan mı, Hisar’dan mı, Kavaklardan mı? (Yahya Kemal Beyatlı)
ÜNLEM İŞARETİ ( ! )
----- Sevinç, kıvanç, acı, korku, şaşma gibi duyguları anlatan cümle veya ibarele-rin
sonuna konur:
* Hava ne kadar da sıcak! Aşk olsun! Ne kadar akıllı adamlar var! Vah vah!
* Ne mutlu Türk’üm diyene! (Atatürk)
----- Alay, kinaye veya küçümseme anlamı kazandırılmak istenen sözden hemen sonra
yay ayraç içinde ünlem işareti kullanılır:
* İsteseymiş bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş (!).
* Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.
KISA ÇİZGİ ( - )
----- Satıra sığmayan kelimeler bölünürken satır sonuna konur.
----- Cümle içinde ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için ara sözlerin veya ara
cümlelerin başına ve sonuna konur, bitişik yazılır:
* Küçük bir sürü -dört inekle birkaç koyun- köye giren geniş yolun ağzında
durmuştu. (Ömer Seyfettin)
* Memleketimi _Bursa’yı_ çok özledim.
----- İsim yapma eklerinin başına, fiil yapma eklerinin başına ve sonuna konur
* -ak * -den * -ış * -lık * -ımsa- * -la- * -tır- vb.
Arasında, ve, ile, ila, ...-den ...-e anlamlarını vermek için kelimeler veya sayılar
arasında kullanılır:
* Aydın-İzmir yolu * Türk-Alman ilişkileri * Ural-Altay dil grubu
* Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi * 09.30-10.30
* 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı
UYARI: Cümle içinde sayı adlarının yinelenmesinde araya kısa çizgi konmaz
* On on beş yıl. * Üç beş kişi geldi.
76
UZUN ÇİZGİ ( - )
----- Yazıda satır başına alınan konuşmaları göstermek için kullanılır. Buna konuşma
çizgisi de denir.
* Muhabir gençlere yaklaşarak:
— Kentimizi gezdiniz mi?
— Evet, bayıldık bu kente.
----- Oyunlarda uzun çizgi konuşanın adından sonra da konabilir:
* Sıtkı Bey — Kaleyi kurtarmak için daha güzel bir çare var. Gerçekten ölecek adam
ister.
İslam Bey — Ben daha ölmedim. (Namık Kemal)
EİK ÇİZGİ ( - )
----- Dizeler yan yana yazıldığında aralarına konur
* Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak / Sönmeden yurdumun üstünde
tüten en son ocak / O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak / O benimdir, o benim
milletimindir ancak. (Mehmet Akif Ersoy)
----- Adres yazarken apartman numarası ile daire numarası arasına ve semt ile şehir
arasına konur.
* Altay Sokağı No.: 21/6 Kurtuluş / ANKARA
----- Tarihlerin yazılışında gün, ay ve yılı gösteren sayıları birbirinden ayırmak için
konur:
* 18/11/1969 * 15/IX/1994 vb.
----- Fizik, matematik vb. alanlarda birimler arası orantıları gösterirken eğik çizgi
araya boşluk konulmadan kullanılır:
* g/sn (gram/saniye)
TIRNAK İŞARETİ ( “ ” )
----- Başka bir kimseden veya yazıdan olduğu gibi aktarılan sözler tır-nak içine
alınır.
* Konuşmasına ‘’ Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem.’’ dizesiyle başladı.
* Reşat bey ‘’ Benim her şeyim var, bir şeye ihtiyacım yok.’’ dedi.
UYARI: Tırnak içindeki alıntının sonunda bulunan işaret (nokta, soru işareti,
ünlem işareti vb.) tırnak içinde kalır
* “İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur!” diyorlar. (Yahya Kemal Beyatlı)
----- Cümle içerisinde eserlerin ve yazıların adları ile bölüm başlıkları tırnak içine
alınır:
* Bugün öğrenciler “Kendi Gök Kubbemiz” adlı şiiri incelediler.
* “Yazım Kuralları” bölümünde bazı uyarılara yer verilmiştir.
UYARI: Tırnak içine alınan sözlerden sonra gelen ekleri ayırmak için kesme
işareti kulla-nılmaz.
* Nermin Bezmen’in “Kurt Seyit ve Shura”sıını okudunuz mu?
* Cahit Sıtkı’nın Şairin Ölümü şiirini Yahya Kemal çok sevmişti. (Ahmet Hamdi
Tanpınar)
----- Bilimsel çalışmalarda künye verilirken makale adları tırnak içinde yazılır.
78
YAY AYRAÇ ( )
----- Cümledeki anlamı tamamlayan ve cümlenin dışında kalan ek bilgiler için
kullanılır. Yay ayraç içinde bulunan ve yargı bildiren anlatımların sonuna uygun
noktalama işareti konur:
* Anadolu kentlerini, köylerini (Köy sözünü de çekinerek yazıyorum.) gezsek bile
görmek için değil, kendimizi göstermek için geziyoruz. (Nurullah Ataç)
----- Özel veya cins isme ait ek, ayraçtan önce yazılır
* Yunus Emre’nin (1240?-1320)...
* İmek fiilinin (ek fiil) geniş zamanı şahıs ekleriyle çekilir.
----- Bir bilginin şüpheyle karşılandığını veya kesin olmadığını gös-termek için
kullanılan soru işareti yay ayraç içine alınır.
* 1496 (?) yılında doğan Fuzuli’nin şiirlerine bakalım.
79
KESME İŞARETİ ( ’ )
----- Özel adlara getirilen iyelik, durum ve bildirme ekleri kesme işaretiyle ayrılır.
* Ziya Gökalp’ten * Eski Çağ’ın *Yükselme Dönemi’nin
* Kurtuluş Savaşı’nı * Atatürk’üm * Türkiye’mizin
* Fatih Sultan Mehmet’e,
----- Yer bildiren özel isimlerde kısaltmalı söyleyiş söz konusu olduğu zaman ekten
önce kesme işareti kullanılır.
* Hisar’dan * Boğaz’dan vb.
----- Belli bir kanun, tüzük, yönetmelik kastedildiğinde büyük harfle yazılan kanun,
tüzük, yönetmelik sözlerinin ek alması durumunda kesme işareti kullanılır.
* Bu Kanun’un 17. maddesinin c bendi...
* Yukarıda adı geçen Yönetmelik’in 2’nci maddesine göre... vb.
----- Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığında kesme işareti yay
ayraçtan önce kullanılır.
* Yunus Emre’nin (1240?-1320)
* Yakup Kadri’nin (Karaosmanoğlu) vb.
UYARI: Kurum, kuruluş, kurul, birleşim, oturum ve iş yeri adlarına gelen ekler
kesmeyle ayrılmaz.
* Türkiye Büyük Millet Meclisine * Türk Dil Kurumundan
* Mavi Köşe Bakkaliyesinden vb.
UYARI: Özel adlara getirilen yapım ekleri, çokluk eki ve bunlardan sonra gelen
diğer ekler kesmeyle ayrılmaz.
* Türklük * Türkleşmek * Türkçü * Türkçülük * Konyalı
* Türkçe * Müslümanlık * Avrupalı * Aydınlı * Türklerin
* Yakup Kadriler * Türklüğün * Türkleşmekte * Türkçenin
UYARI: Özel adlar yerine kullanılan “o” zamiri cümle içinde büyük harfle
yazılmaz ve kendisinden sonra gelen ekler kesme işaretiyle ayrılmaz.
80
----- Kişi adlarından sonra gelen saygı ve unvan sözlerine getirilen ekleri ayırmak
için konur:
* Nihat Bey’e * Ayşe Hanım’dan * Mahmut Efendi’ye
* Enver Paşa’ya * Türk Dil Kurumu Başkanı’na vb.
----- Belirli bir tarih bildiren ay ve gün adlarına gelen ekleri ayırmak için konur
* Başvurular 17 Aralık’a kadar sürecektir.
* Yeni okulun açılışı 11 Ekim’de yapılacak.
* Güzelliğin on par’etmez
Bu bendeki aşk olmasa
(Âşık Veysel)
81
SÖZ
SANATLARI
82
1. Benzetme (Teşbih)
Sözün etkisini arttırmak veya anlamını güçlendirmek için aralarında ilgi
bulunan iki kavram ya da varlıktan zayıf olanın güçlü olana benzetilmesidir.
Benzetmenin dört ögesi vardır.
2. Kişileştirme (Teşhis)
İnsan dışındaki canlı veya cansız varlıklara insanlara ait özelliğin
verilmesidir.
* Rüzgar sevinçle etrafımızda dönüyordu.
* Bulutlar o güzel kızın arkasından uzun uzun ağladılar.
* Boş parkın salıncakları mahzun mahzun duruyordu.
* Her zaman masmavi olan denir, bugün son derece hırçındı.
3. Kunuşturma (İntak)
Kişileştirilen canlı veya cansız varlıkların konuşturulmasıdır.
* Ağaçlar gen adamı görünce hep bir ağızdan ‘’Çabuk şuraya saklan!’’ diye bağırdılar.
* Minik ördek annesini etrafında göremeyince ‘’Anneciğim, neredesin?’’ diye
seslendi.
* Ben bir deniz feneriyim, yıllar yılı bu sularda yalnızlığı yaşarım.
83
4. Karşıtlık (Tezat)
Anlamı güçlendirmek için karşıt kavramların bir arda kullanılması sanatıdır.
* Gülen çehremi görüp sanmayın beni bahtiyar.
Her kahkahanın içinde bir damla gözyaşı var.
* Sana çirkin dediler, düşmanı oldum güzelin.
* Rüzgar eser dallarımız atışır.
Yas ile sevincim yıkışır dağlar.
5. Abartma (Mübalağa)
Bir varlığı, olayı ya da düşünceyi olduğundan daha küçük veya daha büyük
gösterme sanatıdır.
METİN TÜRLERİ
85
2. Hikâye (Öykü)
Olmuş veya olabilecek olayları belli bir plan çerçevesi içinde yer ve zamana bağlı
olarak anlatan yazı türüne hikâye (öykü) denir.
ÖZELLİKLERİ
* Yaşanmış ya da yaşanabilir olaylar anlatılır.
* Dar bir zaman dilimini kapsar.
* Olayla ilgili yer ve zaman bellidir.
* Romana göre kısa eserlerdir.
* Karakter sayısı azdır.
* Serim, düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşur.
* Kısa soluklu eserlerdir.
* Olay, başlangıçtan sonra doğru giden bir olayın bir anlık parçasıdır.
86
3. Roman
Toplumların ve fertlerin başından geçmiş veya geçmesi mümkün olayları geniş
olarak, ayrıntılarıyla anlatan yazı türüne roman denir.
ÖZELLİKLERİ
* Yaşanmış ya da yaşanabilir olaylar anlatılır.
* Geniş bir zaman dilimini kapsar.
* Olayla ilgili yer ve zaman bellidir.
* Hikâyeye göre uzun eserlerdir.
* Karakter sayısı fazladır.
4. Destan
Bir ulusun kahramanlıklarını, savaşlarını, büyük toplumsal olaylarını anlatan ve
genellikle şiir (nazım) biçiminde oluşturulan eserlere destan denir.
ÖZELLİKLERİ
* Yazı türleri içinde en uzun olanıdır.
* Efsaneden sonra bilinen en eski türdür.
* Sözlü edebiyat ürünüdür; ancak sonradan yazıya geçirilen destanlar da vardır.
* Olağanüstü olaylar ve kahramanlar vardır.
* Destan kahramanları yarı tanrısal nitelikler taşıyan han, hakan ve kağan gibi
kişilerdir.
87
5. Efsane (Söylence)
Halkın duygu, düşünce ve hayal dünyasında doğarak ağızdan ağıza dolaşan,
gelenek ve göreneklerin oluşumunu etkileyen hikayelere efsane denir.
ÖZELLİKLERİ
* Hayal gücünün ürünü ve bilinen en eski türdür.
* Eski dönemlerde tabiat olaylarının nedenlerini bilmeyen insanlar, bu olayları
açıklama gereği hissetmişlerdir. Yağmurun yağması, gök gürültüsü, şimşek çakması
gibi birçok olayı kendilerine göre yorumlamışlar, efsaneler vasıtasıyla bunlara
açıklık getirmişlerdir.
* Efsanelerde kahramanlar Tanrı, ruh, melek gibi kavramlar bazen de taş, kaya, dağ
gibi doğa parçası unsurlardır. Bu kahramanlar hikayelerde kişileştirilir(teşhis) ve
konuşturulur(intak).
6. Tiyatro
Dram, komedi, trajedi gibi sahnede oynanmak üzere yazılan edebiyat türlerinin
ortak adına tiyatro denir.
ÖZELLİKLERİ
* Genellikle oynanmak için yazılır. Okunmak için yazılan tiyatro türleri de vardır.
* Olayları oluş hâlinde gösterir.
* Konuşma ve eyleme dayanan bir türdür.
* İnsana ders vermek, onu düşündürmek onu yorum yapmaya yönlendirmek amacı
taşır.
* Tiyatronun unsurları: “Yazar, eser, oyun ve seyirci”dir.
* Tiyatronun temel ögeleri: “Olay, yer, zaman ve kişiler”dir.
88
2. Anı (Hatıra)
Yaşanmış olayların, üzerinden zaman geçtikten sonra yazıldığı yazı türüne anı
(hatıra) denir.
ÖZELLİKLERİ
* Bir kişinin yaşadığı veya tanık olduğu olaylar anlatılır.
* Yazar, olayları kendi bakış açısından anlatır
* Geçmişe ışık tutar.
* Tarihsel olayların öğrenilmesine katkıda bulunur.2
Günlük ile Anı Arasındaki Farklar:
* Günlükte olaylar günü gününe yazılırken anı da geçmişteki olaylar anlatılır. Bir
bakıma günlük geleceğe yönelik, anı ise geçmişe yöneliktir.
ÖRNEK
OAKLAND ADASI
Oakland (Ouklınd), yelkenler kenti olarak da anılan, çok güzel bir ada. Burada
kişi başına düşen tekne, dünya ortalamasının çok üstünde. Oakland, Yeni Zelanda’nın
en önemli kentlerinden biri. Denizin temizliği, koyların güzelliği dillere destan.
Ayrıca Oakland, dünyanın en huzurlu kentlerinden biri olarak da biliniyor. Eski
binalar, asıllarına uygun olarak onarıldığı için kent kuruluş yıllarındaki güzelliğini
89
1969 yılında Osmaniye ili, Düziçi ilçesinde doğdu. İlk okulu Tatbikat İlkokulunda
okuduktan sonra şimdilerde fen lisesi olan Düziçi öğretmen Lisesi sınavlarını
kazandı. Altı yıllık öğrenimden sonra Dokuz Eylül üniversitesini Kazandı. 1993 yılında
başladığı öğretmenlik mesleğine halen severek devam etmektedir.
Örnek
Gönlümüzün güzelliği sevgi ise beynimizin güzelliği de düşünebilme
yeteneğimizdir. O yeteneği her an, her dakika kullanmalıyız. Unutmayalım ki düşünen
insan, özgür insandır. Kişi düşünebiliyorsa pek çok sorununu çözecek, pek çok şeyi
bilecektir. Onun için bir karar alırken annenizin, babanızın, çevrenizdekilerin
görüşlerini alın ama o görüşleri de sorgulayın. Sonra da oturup kararınızı kendiniz
alın. Bu durumda eziyetler de güçlükler de size aittir artık. Karar alırken sorumluluk
almayı da bilin. İşte bu, büyümek ve olgunlaşmaktır. Aynı zamanda özgür olma
yolunda atılan ilk adımdır.
2. Makale
Herhangi bir konuda bilgi vermek veya bir gerçeği savunmak için yazılan
yazılara makale denir.
ÖZELLİKLERİ
* Makalenin temel öğesi fikirdir.
* İnceleme ve araştırmaya dayanır.
* Bir tezi savunmak, desteklemek amacı taşır.
* Makalelerde bilimsel verilerden yararlanılır.
* Gazete ve dergi yazısıdır.
3. Eleştiri (Tenkit)
Bir sanat eserinin olumlu ya da olumsuz yanlarını somut verilere dayanarak
yargılayıp eserin gerçek değerini ortaya koymak amacıyla yazılan yazı türüne
eleştiri denir.
ÖZELLİKLERİ
* Eleştiri yazıları, bir eseri tanıtmayı amaçlar.
* Eleştiri yapan kişiye eleştirmen denir.
* Değerlendirme yazılarıdır.
* Eleştiri denince, akla eserin olumsuz yanlarının belirlenip okuyucuya aktarılması
gelir. Bu yanlış bir düşüncedir. Gerçek bir eleştiride eleştirilen eserin hem olumlu
hem de olumsuz yanları bir arada verilir.
* Eleştirinin amacı, okuyucuya ve yazara kılavuzluk yapmaktır
92
4. Söyleşi (Sohbet)
Yazarın, gündelik olaylarla ilgili düşüncelerini, okuyucu ile karşı karşıya oturup
konuşuyormuş gibi içten bir hava içinde yazdığı yazılara sohbet denir.
ÖZELLİKLERİ
* Karşılıklı konuşma havası içinde yazılır.
* Belirli konusu yoktur. Yerine ve zamanına göre sıkıcı olmayan her şey sohbet
konusu olabilir.
* Gazete ve dergi yazılarıdır.
* Yazarın kendi kişisel düşüncesi ağırlıktadır.
* En önemli özelliği, samimi bir üslupla kaleme alınmasıdır.
* Yazarın öğretme ve kanıtlama amacı yoktur.
ÖZELLİKLERİ
* Gazete yazısıdır.
* Yazar düşüncelerini kanıtlama yoluna gitmez.
* Dil doğaldır. Günlük deyimlere, yer yer nükteli sözlere yer verilir.
* Okuyucuyla sohbet ediyormuş havası hakimdir. Anlatım senli benlidir.
93
TABLO, GRAFİK
VE
GÖRSEL OKUMA
(YORUMLAMA)
94
Örnek
Aşağıda 7A ve 7B sınıfı öğrencilerine yapılan ‘’En çok hangi sporu
seviyorsunuz’’ adlı anket sonucu verilmiştir. Ankete öğrencilerin sevdiği spor
dalları % olartak değerlendirilmiştir.
Aşağıda Konya’ya ait beş günlük hava tahmin raporu tablo şeklinde verilmiştir.
a. Çizgi Grafiği
Verilen yatay ve dikey eksendeki değerleri işaretlenerek bulunan noktaların
çizgilerle birleştirilmesi sonucunda elde edilen grafiklere çizgi grafik denir.
---- Bir değişkenin zaman içerisindeki değişimini (artma, azalma) incelemek için
kullanılan grafiktir.
---- Verilerin yatay ve dikey eksende değerleri işaretlenip bulunan noktaların
çizgilerinin birleştirilmesiyle oluşur.
Örnek:
b. Sütun Grafiği
---- Bu tip grafikte, gösterilmek istenen değerler sütun veya çubuklarla ifade
edilir.
---- Bu sütun grafiği, zaman içindeki değişimleri ve ögeler arasındaki zıtlıkları
karşılaştırmalı olarak bize sunar.
---- Çizgi grafiğinde olduğu gibi dikey ve yatay
çizgiler çizilir ve bunlar eşit aralıklara bölünür.
---- Sütun grafiğinde iki eksen vardır. Yatay eksende
ve düşey eksende
Ölçülen değerlerin birbirine göre durumları sütunlarla
(çubuklarla) belirtilir. Yatay eksende incelediğimiz bir
değere göre, düşey eksendeki değişimi görebiliriz.
---- Bir kentteki yıllara göre yağış dağılımı, bir
fabrikanın aylara göre üretim oranları, bir şirketin günlük satış oranları gibi
değişkenlerde sıklıkla kullanılır.
Örnek:
Bu grafikten şu bilgilere
ulaşılabilir.
* En çok yağış 2009 yılında
olmuştur.
* Toplamda 6 yıl normal yağış
miktarının altında yağış olmuştur.
* En az yağış alan yıl 2008
olmuştur.
* 2013 yılı, 2017 yılından daha
Bu grafikten şu bilgilere ulaşılamaz
kurak geçmiştir.
* En çok yağış alan ikinci yıl 2017’dir.
* Yağışların çoğu yağmur şeklindedir.
* En çok yağış kış aylarında olmuştur.
c.*350mm’den
En az yağış alan yıl ile en çok yağış alan yıl arasında
Pasta Grafiği
fazla fark vardır.
98
Bu grafikten şu bilgilere
ulaşılabilir.
* Harçlığının büyük bir bölümünü
kırtasiye için harcamaktadır.
* En az para diğer harcamalar
içindir.
* Yol parası ile yemek parası
aynıdır.
* Kırtasiye için harcadığı para
yemek parasından çoktur.
---- Görselle alakası olmayan olmayan bir şeyi soru çözümünde kullanmamalıyız.
99
Örnek
Bu fotoğraftan şu bilgilere
ulaşılamaz
* Ne zaman çekildiğine
* İnsanların geçim kaynaklarına.
* Balık tutanların asıl mesleklerine.
* İnsanların hangi balıkları
tuttuklarına.
---- Kroki okumada, yönlerden (doğu, batı, kuzey, güney; kuzeybatı, güneydoğu vb.)
faydalanırız.
---- Kroki karşımızdayken sağ taraf doğu, sol taraf batı, üst taraf kuzey, alt taraf
güneydir.
100
Örnek