Professional Documents
Culture Documents
BİLDİRİLER
CİLT I
EDİTÖR
AŞKIN KOYUNCU
Çanakkale, 2017
ROMANYA “BABADAĞI” EKSENİNDE SARI
SALTUK VE HETERODOKS İSLAM
Özet
Anadolu’nun ve Rumeli’nin Türkleşip İslamlaşmasında etkili olan; Ahiyân-ı
Rûm, Bacıyân-ı Rûm, Gâziyan-ı Rûm, Abdalân-ı Rûm grupları, halkın gözünde birer
kahramanlardır. Bu kahramanlardan biri sayılabilecek Sarı Saltuk; aklı, efsaneleri, inancı ve
yaptıklarıyla bunun güzel bir örneği olup, hakkında birçok araştırmalar yapılmış ve yapılacak
olan önemli bir şahsiyettir. Türk kültürü ile İslam dininin Balkanlarda yayılmasında öncü bir
şahsiyet olan Sarı Saltuk, Sünni, Alevi, Bektaşi ve diğer tarikat çevrelerince (Nakşibendî,
Halveti, Kalenderi, Mevlevi, Kadiri, Rifai, Sa’di, Melami vd.) farklı yönleriyle benimsenmiş
önemli bir isimdir. Bu önemli şahsiyet, bugünkü Romanya Dobrucası’na yerleştikten sonra
gerek askeri gerekse kültürel anlamda çok özellikli ve 15. yüzyılın ikinci yarısından itibaren
Sarı Saltuk kültünün merkezi sayılan, Osmanlı tarihi içerisinde özellikle 17. yüzyılda önemli
bir ordugâh şehri olan Babadağı’nda önemli izler bırakmıştır. Her şeyin başında Babadağı’na
ismini veren Sarı Saltuk’un gerçek türbesinin yapılan son araştırmalarla Babadağı’nda
olduğu ileri sürülmüştür. Sarı Saltuk ile ilgili literatür, genel manada tartışmaya açıktır ve
dini yönleri ile ilgili teorileri de beraberinde getirir. Bildirimizde öncelikli amaç ve temel
hedef; Sarı Saltuk’u Babadağı ekseninde, onunla ilgili muhtelif görüşleri sentezleyip İslam
entelektüelliğine giriş konusunda ki etkilerini belirtmek ve bir dönem Türk toprağı olan
“Babadağı” bölgesindeki önemini göstermektir.
Anahtar Kelimeler: Sarı Saltuk, Dobruca, Babadağı, Heterodoks İnanışlar
Abstract
Ahiyân-ı Rûm, Bacıyân-ı Rûm, Gâziyan-ı Rûm, Abdalân-ı Rûm groups which
effective for Islamization and Turkization of Anatolia and Rumelia are heroes in the eyes
of the people. One of the hereos Sarı Saltuk is an example of this with his intellect, myths,
confident, and what he did. He is an important person who deserved research about himself.
Sarı Saltuk who effective Turkish culture and Islam effective for Turkish culture and Islam
get into the Balkans is accepted Sunni, Alevi, Bektashi and other sects with his different
points. This important person made a mark military and cultural things on Babadaghi where
is since second half of the 15th century consired of the Sarı Saltuk cult and its important for
especially in the 17th century Ottoman history. Above all Sarı Saltuk named Babadaghi and
in based on last researches his tomb might be in Babadaghi. Literature about Sarı Saltuk
is an open question and along of theories with it is religious points. Goal and target of our
communique is synthesize various opinions about Sarı Saltuk on Babadaghi, present his effect
about introduction to Islamic intellectual and his importance on Babadaghi soil.
Key Words: Sari Saltuk, Dobruja, Babadaghi, Heterodox Faiths
* 1416 Sayılı Kanuna göre 2014 MEB YLSY Gürcistan/Batum Şota Rustaveli Devlet Üniversitesi Resmi
Burslu Doktora Öğrencisi, Kurum: Ardahan Üniversitesi, b.buyukcinar@gmail.com
ROMANYA “BABADAĞI” EKSENİNDE SARI SALTUK VE HETERODOKS İSLAM 267
1 Havva Selçuk, “Rumeli’ye yapılan iskânlar neticesinde kurulan yeni yerleşim yerleri (1432-1481),” Türk-
ler Ansiklopedisi, c. 9, (2002), ss. 177- 179.
2 Halil İnalcık, “Osmanlı Döneminde Balkanlar Tarihi Üzerine Yeni Araştırmalar”, GAMER, S. 1, (2012), s.8.
3 Ayrıntılı bilgi için bknz; Ayşe Beyza Büyükçınar, Un Model de Convietuire Pasnica si Reciproc Toleranta
in Spatiul Sud-est European: Kazaua Babadag in Secolul 17, in Lumina Unor Documente Noi Extrase din
Arhiva Otomana (Başbakanlık Osmanlı Arşivi) din Istanbul.Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Univer-
sitatea din Bucuresti, Bükreş 2014.
4 Halil İnalcık, “Türkler ve Balkanlar”, Balkanlar, Ortadoğu ve Balkan İncelemeleri Vakfı (OBİV), Eren
Yayınları, (1993), s.10.
5 Aurel Decei, “Le probléme de la colonisation des Turcs Seljoukides dans la Dobrogea au XIII siécle”, An-
kara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, c.10, s.102.
6 Turan Gökçe, “Babadağı Kasabasının XIX. Yüzyıl Ortalarındaki Sosyal ve Ekonomik Yapısı”, Tarih İnce-
lemeleri Dergisi, c.25., (2010), s.156.
7 Mihai Maxim, “Comunitatea Musulmana din Dobrogea”, Minarete pe cerul Dobrogea, Igloo, Bucureşti
2012., s. 11.
268 AYŞE BEYZA BÜYÜKÇINAR
içerdiğini görüyoruz. 14. yüzyıl gezgini Ibn Battuta’nın gözlemleri ile 17. yüzyıl gezgini
Evliya Çelebi ve Petru Bogdan Baksic’in “Sarı Saltuk” hakkında vermiş oldukları bilgiler
arasındaki farklılık bunun bir göstergesidir. Ibn Battuta (1304-1369) Seyahatnamesi’nde,
bu bölgeyi “Baba Saltuk” olarak adlandırır ve Türklerin yaşadığı toprakların sonudur
şeklinde ifade eder.19 Evliya Çelebi Sarı Saltuk için “kim ki onun dininden şüphe ederse
o en büyük günahkârdır” ifadelerini kullanırken, İbn Battuta, Çelebi’nin aksine bu şehre
adını vermiş olan Baba Saltuk’un keşif ve keramet sahibi bir zat olduğu söylense de
dinlediği bazı hikâyeleri İslam dinine uygun bulmamıştır. İbn Battuta, Evliya Çelebi’nin
tersine Sarı Saltuk’un diniyle alakalı şüpheye düşmüştür.
Evliya Çelebi ayrıca, Özi ve Silistre Valisi Kenan Paşa’nın da Sarı Saltuk hakkında
yazıp derlemiş olduğu bir kitabı olduğunu söylemekle birlikte bu kitap günümüze
ulaşmamıştır. Henüz yeterli çalışmalar yapılamadığından tam olarak bilinemese de;
Evliya Çelebi’nin Sarı Saltuk ile ilgili yazmış olduğu kısımlar, Kenan Paşa’nın yazmış
olduğu kitabı görüp, oradan aktarmış olabileceğini düşündürdüğü gibi,20 bölgeyi gezen
diğer seyyahların yaptığı gibi onun da yerel halktan Sarı Saltuk’la alakalı dinlediklerini
aktarmasıyla da yazmış olabileceğini düşündürmektedir.
17 Eylül 1641 tarihinde Babadağı’na gelen Bulgar seyyah Petru Bogdan Baksic,
yöre insanının Sarı Saltuk Baba hakkında yalan söylediklerini, aslında onun Aziz Nicholas
isimli bir Hıristiyan olduğunu söyler ve onun Müslüman olduğunu düşünenler hakkında
uzun uzun ve kötü kelimelerle eleştiri de bulunur.21 14. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar
bölgeye gelen çeşitli seyyahlar için22; Sarı Saltuk hakkında iki ayrı Müslüman seyyahın
görüşlerinin yanı sıra, Hıristiyan seyyah Baksic’in, Sarı Saltuk’u Hıristiyan azizi olarak
görüp, onun Müslüman olduğunu söyleyenlere “yalancı” demesi konuya farklı bir bakış
açısı kazandırmıştır. Bu durum da Sarı Saltuk’un çift yönlü kişiliğinin çok güzel bir
örneği olduğu gibi Sarı Saltuk hakkındaki dini tartışmaların da bir tasviridir. Sarı Saltuk
hakkında, İbn Battuta şüphe içerisindeyken Evliya Çelebi ve Petru Bogdan Baksic kesin
ifadeler kullanmışlardır. Evliya Çelebi, onu Müslüman olarak görmeyenleri günahkârlıkla
suçlarken, Baksic onu Hıristiyan olarak görmeyenleri yalancılıkla suçlamıştır.
Seyyahların görüşleri dışında Sarı Saltuk’un dini boyutunda ilgi çeken bir
diğer husus ise; Akkirman Seferi dönüşü Babadağı’nda konaklayan şehrin mimarı ve
ikinci hâkimi23 olarak sayılabilecek II. Bayezid ve özellikle Boğdan Seferi sırasında
Babadağı’nda konaklayan Kanuni Sultan Süleyman ile karşımıza çıkmaktadır. II.
Bayezıd 1483-1484 Akkirman Seferi’nden dönerken, veziri Kara Şemseddin ile istihâreye
19 İsmet Parmaksızoğlu, İbn Batuta Seyahatnamesi’nden Seçmeler, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1981, s.97.
20 Hatice Aynur, “Seyahatname’de Türkçe Edebi ve Biyografik Eserler”, Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nin
Kaynakları, Haz. Hakan Karateke, Hatice Aynur, TTK, Ankara 2012, 1. bs., s.261.
21 Calatori Straine Despre Tarile Romane, Editura Ştiintifica, C.5, Bucuresti 1973, ss. 221-223.
22 Bu konuda tespit ettiğimiz ancak, tam olarak çevirisini henüz yapamadığımız, Babadağı’nı ziyaret eden
XVI. yy. seyyahı “Martin Gruneweg” bu cümleye örnek teşkil edebilir. Martin Gruneweg için bkz: Calatori
Straine Despre Tarile Romane, Supliment I, Editura Academiei Romane, Bucuresti Ayrıca bkz: Cemay
İlmiye, Yabancı Seyyahların Eserlerinde Sarı Saltuk Baba ve Babadağ’a Dair Veriler, Renkler, Kriterion
Yayınevi, Bükreş 1995.
23 Halime Kozlubel Doğru, 1844 Nüfus Sayımına Göre Deliorman ve Dobruca’nın Demografik, Sosyal ve
Ekonomik Durumu, Türk Tarih Kurumu, Ankara 2011. s.229.
270 AYŞE BEYZA BÜYÜKÇINAR
yatıp24 Sarı Saltuk’un mezarını bulmuş ve Babadağı’na türbe ve külliye yaptırmıştır. II.
Bayezıd’ın yaptırmış olduğu türbe, cami ve medresenin 18. yüzyılda Türk-Rus savaşları
sırasında yıkılmış olmasına rağmen, 197425’de ve 200726 yıllarında yapılan restorasyon
çalışmalarıyla ziyarete açılmıştır.
1538 yılında Patru Rareş’in isyanı üzerine Boğdan’a sefere çıkan Kanuni Sultan
Süleyman, Edirne’de bir karargâh kurmuş ve Petru Rareş’i beklemiştir. Bu bekleme
esnasında;27 Kanuni Sultan Süleyman, Babadağı’na28 dört günlük (16-20 Ağustos) bir
ziyarette bulunmuş, Sarı Saltuk Türbesi’ni gezmiş ve Babadağı bölge halkı ile sürek avına
çıkmıştır.29 Haber geldiğinde Babadağı hareketle, Boğdan üzerine geçerken İsakçı’yı
kullanmıştır.30 Bu sefer Osmanlı galibiyeti ile sonuçlanmıştır. Ancak Kanuni Sultan
Süleyman Babadağı’ndaki dört günlük ziyaretinin ardından; Sarı Saltuk hakkında işittiği
rivayetlerin ne derece doğru olup olmadığını öğrenmek için Şeyhulislâm Ebussu’ud
Efendi’den bu konuda bir fetva istemiştir. Bunun üzerine Ebussu’ud Efendi; el-cevab
olarak; “Riyazet ile kadid olmuş bir keşiştir.” hükmünü uygun görmüştür.31 Bu fetvanın
doğru olup olmaması akademisyenler arasında tartışmalara yol açmış olsa da Sarı Saltuk
konusunda da bahsettiğimiz gibi durum tamamen Sarı Saltuk’un efsanevi ve tartışmaya
açık olan dini kişiliği ile alakalıdır. Görüldüğü üzere, Sarı Saltuk ölümünden 100-200 yıl
sonra da Osmanlı ilmiye sınıfını düşündüren bir karakter olmuştur.
Dinlerin merkezî, kurumsal yorumları (ortodoksi) karşısında ortaya konulan
alternatif yorum ve buna dair uygulamaları ifade etmek üzere kullanılan ‘heterodoksi’
tabiri32, dini kurumlar arasında ortodoksiden yani ana akımdan ayrılmış ve sapkın olarak
ifade edilen gruplar için kullanılan bir terimdir. Heterodoksi; bir nevi kabul edilmiş olan
görüşlere bağlanmayıp farklılıklarını yakalayarak yeni görüş ve ufuklar ortaya çıkaran
düşünme biçimidir. Bu sebeple olacak ki, sahih olan görüşün kendilerine ait olduğunu
iddia ederler. Ancak, heterodoks inançların varlığı merkez yaklaşıma renklilik veren
hatta katkı sağlayan bir durumdur. Bu bağlamda, heterodoksi için Sarı Saltuk hakkında
dini tartışmaların yapıldığı; Bektaşilik, Alevilik, Kalenderilik gibi tarikatlar örnek
gösterilebilir. Bu tarikatlar bildirimizde bahsi geçen coğrafi bölgede oldukça yaygın
olduğu gibi Sarı Saltuk hakkındaki görüş ve yorumların temelini oluşturan kavramlardır.
24 Mehmet Naci Önal, “Romanya Dobrucası’nda Yedi Türbe”, Türk Halk Kültürü Araştırmaları, Kültür
Bakanlığı Yayınları, Ankara 2000. ss.32-33. Seyit Ali Kahraman, Yücel Dağlı, Evliya Çelebi Seyahatname-
si Topkapı Sarayı Bağdat 305 Yazmasının Transkripsiyonu- Dizini, Yapı Kredi Yayınları. İstanbul 1999. ss.
206-207.
25 Machiel Kiel, “The Türbe of Sarı Saltuk at Babadag - Dobrudja Brief Historical and Architectonical No-
tes”, Güney-Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, (1978), S. 6-7, s. 220.
26 Neval Konuk, Romanya Babadağ Sarı Saltuk Türbesi Restorasyonu. Sc Majore International Srl Yay,
Ankara 2007.
27 Maxim, “a.g.m.”, s.9.
28 Mihail Guboğlu, Mehmet Ali Ekrem, Cronici Turceşti Privind Tarile Romane, Editura Academiei Republici
Socialiste Romania, Bucuresti 1966. s.225
29 Aurel Decei, Dobruca. İA, C. 3, (1988), s.636.
30 Mehmet İnbaşı, Ukrayna’da Osmanlılar Kamaniçe Seferi ve Organizasyonu (1672). Yeditepe Yayınları,
İstanbul 2004, s.63.
31 Tayyib Okiç, “Sarı Saltuk’a Ait Bir Fetva”, AÜİFD, C.I/I. (1952), s. 55-56.
32 Resul Ay, “Bizans’tan Osmanlıya Anadolu’da Heterodoks İnanışlar: ‘Öteki’ Dindarlığın Ortak Doğası Üze-
rine (650–1600)” OTAM, s.31., (2012), s. 2-3.
ROMANYA “BABADAĞI” EKSENİNDE SARI SALTUK VE HETERODOKS İSLAM 271
Sofular vb.), yerleştikleri köy adlarından bellidir. Babaköy (6 adet), Baba (6 adet),
Saltıklar, Türkmen (3 adet) örneklerinde olduğu gibi.42
Evliya Çelebi, keramet gösterme kabiliyeti olan bu velinin ölümünden sonra
“cesedinin bulunduğu yerin bilinmemesi” için birinde na’şı bulunan kapalı yedi tabutu
küffar diyarındaki şehirlere gönderilmesini oğullarına vasiyet ettiğini söyler. Evliya
Çelebi’ye göre bu tabutlar; Baba-Eskisi, Baba-Dağı, Kaliakra, Buzeu ve hatta Danzig’e
götürülmüştür.43 Halk tarafından kabul edilip kendisine mâl edilen insanlardan olan Sarı
Saltuk’un, Anadolu kahramanı Yunus Emre gibi Türkiye’de birçok yerde türbesi vardır;
en kabul gören İznik’in yanı sıra, Diyarbakır, Niğde, Tunceli ve İstanbul’da Rumeli
Feneri/Rumeli Kavağı’ndaki türbeleridir. Bunun dışında Balkan coğrafyasının neredeyse
tamamına yayılmıştır. Arnavutluk, Bulgaristan ve Bosna Hersek’te Sarı Saltuk türbelerine
sık rastlanır. Bugün, Anadolu’da 20, Balkanlar’da ise 13 makam türbesi olduğunu
söyleyebiliriz.44 Ancak genel olarak asıl var olduğu kabul edilen türbe sayısı, ölümünün
ardından oluşturulan 7 adet türbedir.45
Na’şın bulunduğu kabul görülen ve başlıca ziyaret makamı olan yer ise; bildirimizde
Sarı Saltuk kültü ekseninde bahsetmiş olduğumuz, bugün Romanya’nın Tulcea (Tulça) iline
bağlı Babadağı mevkiidir. Dobruca’nın kuzeyinde bulunan Babadağı kasabasının en azından
15. yüzyılın ikinci yarısından beri Sarı Saltuk kültünün merkezi olduğu bilinmektedir.46
Bunun sebebi; muhtemelen Sarı Saltuk’un Türkmen nüfusuyla beraber Babadağı’na
yerleşip, hizmetlerini bu bölgede vermesinden dolayıdır. Bu sebeple olacak ki, bölge Sarı
Saltuk’un “Baba” lakabından ötürü ismini ondan almıştır. Na’şının yerinin niçin bilinmesini
istemediği henüz aydınlanmamış olsa da, keramet sahibi olan bu zatın ileri görüşlülüğünden
ötürü, ileride ihtilaflara yol açmamak için böyle bir yol çizmiş olabileceği düşünülebilir. Bir
diğer düşünce ise cesedinin bulunduğu yerin bilinmemesi, türbelerin bulunduğu yerlerin
Müslümanlar tarafından ziyaret edilmesi, ziyaretler neticesinde bu memleketlerin İslam
hâkimiyetine geçmesine zemin hazırlamak için düşünülmüş olacağıdır. Bugün türbelerinin
bulunduğu yerlerin dini ve etnik yapısı göz önünde bulundurulduğunda bu görüş bizce
de doğru görünmektedir. Kemaleddin Muhammad Serrac er-Rifai ise; bunun sebebinin o
dönemde hüküm süren Hıristiyan kralın cesedi alıp kendi siyasi emelleri doğrultusunda
kullanılmasına engel amaçlı olduğunu açıklamaktadır.47 Sebebi tam olarak açıklanmayan
bu durumun çıkardığı sonuç; Sarı Saltuk’un, türbelerinin bulunduğu tüm bölgelerde, bölge
halkı tarafından benimsenmesi olmuştur.
Saltuknâme’de Sarı Saltuk’un ölümünün kâfirlerle yaptığı bir savaşta aldığı yara
yüzünden olduğu ifade edilmektedir. Ancak var olan efsaneler içerisinde ortak kabul edilen
kanıya göre; Sarı Saltuk’un ölümünden önce Saltuknâme’deki sayıya göre yedi tabut
42 Ahmet Hezarfen, “Dobruca ve Deliorman’da Alevi –Bektaşi Tekkeleri”, I. Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli
Sempozyum Bildirileri, (1999), s.157.
43 Kahraman, Dağlı, a.g.e., ss.270-271.
44 Mehmet Z. “İbrahimgil, Balkanlarda Erken Dönem Cami Örnekleri: Hacıoğlu Pazarcığı Dobriç Derviş Bey
Camii ve Hasköy (Haskovo) Eski Cami“, Balkanlar’da İslam Medeniyeti Uluslararası Üçüncü Sempozyum
Tebliğleri. IRCICA, (2011), s.470.
45 Decei, “a.g.m.“, s. 102., Kiel,“a.g.md..”, s.149.
46 Kiel,“a.g.md..”, s.148.
47 Kiel,“ a.g.md.“, 148.
ROMANYA “BABADAĞI” EKSENİNDE SARI SALTUK VE HETERODOKS İSLAM 273
48 Maxim, a.g.m., s. 9.
274 AYŞE BEYZA BÜYÜKÇINAR
Gökçe Turan, “Babadağı Kasabasının XIX. Yüzyıl Ortalarındaki Sosyal ve Ekonomik Yapısı”, Tarih
İncelemeleri Dergisi, c. 25, (2010), ss. 155-190.
Guboğlu Mihail, Mehmed Mustafa, Cronici Turceşti Privind Tarile Romane, Editura Academiei
Republici Socialiste Romania,c.1., Bucureşti 1966.
Hezarfen Ahmet, “Dobruca ve Deliorman’da Alevi –Bektaşi Tekkeleri”, I. Türk Kültürü ve Hacı
Bektaş Veli Sempozyum Bildirileri, Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli
Araştırma Merkezi, Ankara 1999. ss. 155-164.
İbrahimgil Mehmet Z., “Balkanlarda Erken Dönem Cami Örnekleri: Hacıoğlu Pazarcığı Dobriç)
Derviş Bey Camii ve Hasköy (Haskovo) Eski Cami”, Balkanlar’da İslam Medeniyeti
Uluslararası Üçüncü Sempozyum Tebliğleri, IRCICA, İstanbul 2011. ss. 469-478.
İlmiye Cemay, “Yabancı Seyyahların Eserlerinde Sarı Saltuk Baba ve Babadağ’a Dair Veriler”,
Renkler, Kriterion Yayınevi, Bükreş 1995.
İnalcık Halil, “Türkler ve Balkanlar”, Balkanlar, Eren Yayınları, İstanbul 1993, ss. 9-32.
İnalcık Halil, “ Osmanlı Döneminde Balkanlar Tarihi Üzerine Yeni Araştırmalar”, GAMER, c.1, S.1., (2012) ss.1-10.
İnbaşı Mehmet, Ukrayna’da Osmanlılar Kamaniçe Seferi ve Organizasyonu (1672), Yeditepe
Yayınları, İstanbul 2004.
İz Fahri, “Saltuk-Nâme”, VIII. Türk Tarih Kongresi, TTK, Ankara 1981. ss. 971-977.
Kahraman Seyit Ali, Dağlı Yücel, Evliya Çelebi Seyahatnamesi Topkapı Sarayı Bağdat 305
Yazmasının Transkripsiyonu- Dizini, YKY, İstanbul 1999.
Kiel Machiel, “The Türbe of Sarı Saltuk at Babadag-Dobrudja Brief Historical and Architectonikal
Notes”, Güney-Doğu Avrupa Araştırmaları Dergisi, c. 6-7, (1978), ss. 205-225.
Kiel Machiel, “Saltık ve Erken Bektaşilik Üzerine Notlar”, Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi,
c.2.,(1980) ss.25-36.
Kiel Machiel, “Sarı Saltuk”, DİA, c. 36. (2009), ss. 147-150.
Konuk Neval, Romanya Babadağ Sarı Saltuk Türbesi Restorasyonu, Sc Majore International Srl Yay,
Ankara 2007.
Kozlubel Doğru, Halime, 1844 Nüfus Sayımına Göre Deliorman ve Dobruca’nın Demografik, Sosyal
ve Ekonomik Durumu, TTK, Ankara 2011.
Köprülü Fuat, “Anadolu Selçukluları Tarihi’nin Yerli Kaynakları”, Belleten, c. 7, (1943), ss. 379-458.
Köprülü Fuat, Osmanlı İmparatorluğunun Kuruluşu, Akçağ Yayınları, Ankara 2006.
Kütükoğlu Mübahat, Tarih Araştırmalarında Usûl, TTK, Ankara 2014.
Lewis Bernard, “Babadaghi”, E.I², c.1, Leiden E. J. Brill, (1986), ss. 842-843.
Maxim Mihai, “Comunitatea Musulmana din Dobrogea”, Minarete pe cerul Dobrogea, Igloo,
Bucureşti, (2012), ss. 8-13.
Ocak Ahmet Yaşar, Sarı Saltuk: Popüler İslâm‘ın Balkanlar‘daki Destanî Öncüsü (XIII. Yüzyıl), TTK,
Ankara 2002.
Ocak Ahmet Yaşar, Sarı Saltuk ve Saltuk-nâme, “Osmanlı Sufiliğine Bakışlar”, Timaş Yayınları,
İstanbul 2011.
Okiç Tayyib, “Sarı Saltuk’a Ait Bir Fetva”, AÜİFD, c. 1. S.1, (1952), ss. 48-58.
Önal Mehmet Naci “Romanya Dobrucası’nda Yedi Türbe”, Türk Halk Kültürü Araştırmaları 1998,
Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 2000. ss. 31-48.
Parmaksızoğlu İsmet, İbn Batuta Seyahatnamesi’nden Seçmeler, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1981.
Selçuk Havva, “Rumeli’ye yapılan iskânlar neticesinde kurulan yeni yerleşim yerleri (1432-1481)”
Türkler Ansiklopedisi, c. 9, (2002), ss. 177- 186.
Turan Osman, Selçuklular Tarihi ve Türk-İslam Medeniyeti, Ötüken Neşriyat, İstanbul 2005.
Yüce Kemal, Saltuk-nâme’de Tarihi Dini ve Efsanevi Unsurlar, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları,
Ankara 1987.