You are on page 1of 102

KAN GAZLARI

KAN GAZLARI
• Hastaların metabolik ve solunumsal durumu hakkında güvenilir
bilgi veren en önemli laboratuvar yöntemlerinden biridir

• Tüm laboratuvar analizleri içinde en hızlı yanıt veren ve


hastanın tedavisini değiştirme ihtimali en yüksek olan test;
kan gazı ve pH analizidir.
ANALİZİN ÖNEMLİ OLDUĞU ALANLAR

*ACİL SERVİS
*YOĞUN BAKIM ÜNİTELERİ
*ANJİOGRAFİ ÜNİTESİ
*YENİ DOĞAN SERVİSLERİ
*AMELİYATHANELER
KAN GAZI ANALİZİ
• Kan gazı analizi, esas olarak kanda bulunan;
• oksijen
• karbondioksit gibi gazların kısmi basınçlarını
• bunun yanında kan pH'sının ölçümü
• bikarbonat değerinin ve oksijen saturasyonunun hesaplanması
• BU ŞEKİLDE HASTADA HİPOKSEMİ, ASİDOZ
VEYA ALKALOZUN OLUP OLMADIĞININ
ANLAŞILMASINDA KULLANILAN BİR TESTTİR.
KISMİ GAZ BASINCI
• Bir sıvıdaki veya gaz karışımındaki tek bir gazın
basıncını ifade eder.
• Kısmi oksijen basıncı; (pO2) kanda çözünmüş halde
bulunan oksijenin basıncı olup, oksijen
konsantrasyonu ile doğru orantılıdır.
• pO2, oksijenizasyonun /akciğerlerdeki oksijen
tutulumunun göstergesidir. Arteryel pO2 deki
değişiklikler hemoglobin konsantrasyonu ve
hemoglobinin oksijen affinitesi ile ilişkilidir.
KISMİ ARTERİYEL CO2 BASINCI (PaCO2)
• Kanda çözünmüş halde bulunan CO2 in basıncını
gösterir.
• Pulmoner ventilasyonun yeterliliğini yansıtır.
• Asit-baz dengesinin korunmasında önemlidir.

• Arteryel pCO2’ nin değerlendirilmesi klinik


tablo ile birlikte yapılmalıdır.
• Ani gelişen ve sebebi belli olmayan dispne etyolojisinin
araştırılması
• Solunum yetmezliğinin tipinin saptanması
• Metabolik ve solunumsal asidoz ve alkolozun tanı ve
takibinde
• Verilmiş olan tedavinin etkinliğinin belirlenmesinde
• Oksijen tedavisinin endikasyonunun konulması ve takibinin
yapılması
• Karboksihemoglobin düzeyinin saptanması
KAN GAZI ANALİZ PARAMETRELERİ VE
NORMAL DEĞER ARALIKLARI

• pH : ( 7.35 - 7.45 ) Power of hydrogen. Hidrojen iyonu konsantrasyonunun


negatif logaritması.
• PCO2 : ( 35 - 45 mmHg ) Partial pressure of carbon dioxide. Karbondioksitin
kısmi basıncı.
• PO2 : ( 75 - 100 mmHg venöz;30-40 mmHg ) Partial pressure of oxygen.
Oksijenin kısmi basıncı.
• Htc : ( 38 - 48 % ) Hematokrit yüzdesi (kanın şekilli elemanlarının toplam kan
hacmine oranı)
• Na : ( 133 - 146 mmol/L) Sodyum
• K : ( 3.5 - 5 mmol/L) Potasyum
• iCa : ( 1.1 - 1.3 mmol/L ) İyonize kalsiyum
• Ölçülen parametrelere ek;
• Glukoz
• Laktat
• Total bilirübin
HESAPLANAN DEĞERLER
• HCO3- : ( 22 - 26 meq/L ) Bicarbonate.(Bikarbonat konsantrasyonu.,
aktüel ve standart normal değerleri aynı )
• TCO2 : ( 23 - 30 ) Total carbon dioxide. Total karbondioksit
• BE : ( -3 - +3 ) Base excess. (BEb; blood, BEecf, extrasellüler fluıd) Baz
fazlalığı veya eksikliği.
• O2 Sat: ( % 95 - 100 , venöz yaklaşık %75 ) Oksijen satürasyonu
• AnGap : Anion gap. Anyon Açığı.
Hesaplamalarda;

• Henderson-Hasselbalch denklemi
• Siggaard-Andersen nomogramı
• Oksihemoglobin disosiasyon eğrisi
KAN GAZLARI İNCELEME ENDİKASYONLARI
• Oksijenlenme ve asit/baz durumunuzu değerlendirmek için kan gazı ölçümleri
yapılmaktadır.
• Asit/baz dengesizliğine bağlı giderek kötüleşen yakınmalar,
• solunumda zorlanma veya nefes darlığı gibi belirtiler varsa tipik olarak kan
gazları ölçümü yapılmaktadır.
• Elektrolit dengesizliğinin olup olmadığını belirlemek için elektrolitler,
• kan şekeri konsantrasyonlarını değerlendirmek için glukoz testleri,
• böbrek fonksiyonunu değerlendirmede BUN ve kreatinin testleriyle birlikte
kan gazlarının tayini de istenebilir.
• Oksijen tedavisine devam etmekteyseniz, bu tedavinin
etkinliğini izlemek için kan gazları testlerinden
yararlanılabilir.
• Kafa veya boyun travması, solunumunuzu etkileyebilen
yaralanmalar geçirdiğinizde kan gazları da
istenebilmektedir. Uzun süre anestezide kaldığınızda –
(ÖZELLİKLE KALP BAYPAS CERRAHİSİ VEYA BEYİN
CERRAHİSİ İÇİN)- işlem sırasında veya sonrasında bir
müddet kan gazlarınızı izleyebilirsiniz.
• Solunum sıkıntısı olan yenidoğanların göbek kordonundan, kan
gazı ile bebeğin asit/baz durumu belirlenebilmektedir.
HERHANGİ BİR ANORMAL KAN GAZI SONUCU
• yeterince oksijen alınmadığını
• karbondioksidin yeterince atılmadığını
• böbrek fonksiyonlarında sorunlar yaşandığını
ifade edebilir.
• Kan gazının sonuçları birbirleriyle ilişkili olup, sonuçların
birlikte ele alınması uygundur.
• Bazı sonuçların kombinasyonları anormal değerlerde ise bu
durum; asidoz veya alkaloza neden olan bir rahatsızlığı
gösterebilir.
• Solunumsal ve metabolik hastalıkların klinik izlemi, kandaki
O2 ve CO2 parsiyel basınçlarının hızlı ve doğru ölçümüne
bağlıdır.
• Kardiyopulmoner bozukluğu olan kişilerde, yaşamın
desteklenmesi ve korunması için yapılan girişimler hastaya
çeşitli gaz karışımlarının verilerek, solunumun sürdürülmesi
sağlanır.

• Kan gazları ölçülerek, asit-baz dengesi bozukluklarının tanı


ve tedavi izlemi kolaylaşır.
• Asit-baz dengesindeki anormallikler özellikle metabolik
bozukluklarda ; plazmanın elektrolit konsantrasyonlarında da
karakteristik değişikliklerle biraradadır.
• H+ iyonları Cl- ya da laktat gibi anyonların birikimi olmadan
ya da K+ veya Na+ gibi katyonlarla yer değiştirmeden
birikmez.
• BU YÜZDEN KAN GAZLARI ELEKTROLİTLER İLE BİRLİKTE
DEĞERLENDİRİLMELİDİR.
• Tüm laboratuvar analizleri içinde en hızlı yanıt
veren ve hastanın tedavisini değiştirme ihtimali en
yüksek olan test; kan gazı ve pH analizidir.
• Akciğerin gaz alışveriş fonksiyonunu (pO2 ve pCO2)
değerlendirmek için yapılan kan gazı ölçümleri
sadece arteriyel kanla yapılmalıdır.
• Kan anaerobik şartlarda alınmalı,heparinin
çözünmesi için hemen karıştırılmalı ve hemen analiz
edilmelidir
Venöz / Arterial?
• RESPİRATUVAR FONKSİYONU GÖSTERDİĞİ,
• DOKU METABOLİZMASINDAN ETKİLENMEDİĞİ
İÇİN;
ARTERİYEL KAN GAZLARI
TERCİH EDİLİR.
• Arter kan gazı incelemesi; kan gazı ölçüm cihazları
kullanılarak yapılır. Bu cihazlar ile;
• pH,
• kısmi karbondioksit basıncı (pCO2),
• kısmi oksijen basıncı (pO2) hassas elektrotlar kullanılarak
ölçülürken;
• Bikarbonat (HCO3-),
• oksijen satürasyonu (SO2) ve
• baz açığı (BE) hesaplanarak verilir.
• ARTER KAN GAZINDAKİ BU PARAMETRELERİN
NELERİ İFADE ETTİĞİNİ VE HANGİ
FİZYOLOJİK OLAYLARI YANSITTIĞINI
BİLMEZSEK AKG YORUMUNU DOĞRU
YAPAMAYIZ.
• PaO2 ve SaO2 oksijenlenmeyi,
• PaCO2 alveol ventilasyonunu,
• alveol ve arter arasındaki oksijen farkı [p(A-a)O2] gaz
alışverişini,
• pH, PaCO2 ve HCO3- asit baz dengesini değerlendirmede
kullanılır.
• Arter kanındaki PaO2’nin azalmasına hipoksemi denir.
• Hipoksemi sonucu doku oksijenlenmesinin azalmasına ise
hipoksi denir. Yaşlanma ile birlikte PaO2 değeri düşer.
Alveol ve arter arasındaki oksijen farkı
[p(A-a)O2]:

• Alveol ve arterin kısmi oksijen basınçları arasındaki


fark olup, akciğerlerin gaz alışverişi fonksiyonu
hakkında genel bilgi verir.
• pH, vücut sıvılarındaki ve kandaki hidrojen iyonu(H+)
konsantrasyonunu; kısaca bu sıvıların asitlik derecesini
gösterir.
• İnsanda kan pH’sının yaşam ile bağdaşabilir sınırları 6.8-7.8
arasındadır. Kandaki normal pH değerleri ise 7.35-7.45
arasındadır.
• Ven kanında pH, arter kanı pH’sına göre 0.01-0.02 birim
daha düşüktür.
• pH <7.35 olursa, H+ iyonu konsantrasyonu normalin üstüne
çıkmıştır ve asidemi denir.
• pH >7.45 olursa H+ iyonu konsantrasyonu azalmıştır ve
alkalemi denir.
• Asit-baz dengesinde bu bozuklukları yapan olaylara ve bu
olayların doku düzeyinde meydana getirdikleri değişiklikler
ise asidoz veya alkaloz olarak adlandırılır
BAZ FAZLALIĞI (BE):

• Kandaki toplam tampon kapasitesini bikarbonat,hemoglobin,plazma


proteinleri ve fosfat oluşturur.BE, sistemdeki fazla veya yetersiz
miktardaki HCO3 miktarını gösterir. Eğer ve pCO2 ve pH
normalse, BE sıfırdır ya da referans aralığı içindedir.
. Metabolik sistemdeki defekt sonucu oluşan kandaki fazla
asit ya da bazı gösterir.
• Metabolik durumun göstergesidir. Pozitif baz fazlalığı metabolik
alkoloz, negatif baz fazlalığı metabolik asidoz ile ilişkilidir.
Bikarbonat (HCO3-):

• Bikarbonat iyonunun serum konsantrasyonudur. Kanda önemli


bir tampondur, asit-baz dengesini belirlemede kullanılan en
önemli parametrelerden biridir.
• pCO2 ve pH ile ilişkili olarak yorumlanır.
Standart bikarbonat:
• Solunumsal nedenli HCO3- değişikliklerini elimine etmek için standart
koşullarda (37 °C sıcaklık ve 40 mmHg pCO2 altında) kanda bulunması
gereken HCO3- konsantrasyonudur.
• Standart HCO3- yalnızca metabolik değişiklikleri yansıtır.
• Normalde 22-26 mmol/L’dir.
• Standart HCO3 >26 mmol/L ise metabolik alkaloza,
• standart HCO3 <22 mmol/L ise metabolik asidoza işaret eder.
Aktüel bikarbonat:
• Plazma örneğinde o anda varolan HCO3- değeridir.
Normalde standart HCO3- ’ya eşittir ve 22-26 mmol/L’dir.
• Vücutta asit-baz dengesinin hem solunumsal hem de
metabolik komponenti ile ilişkilidir.
Standart HCO3- ile aktüel HCO3- arasındaki ilişki
solunumsal asidoz ve alkalozu gösterir.

• Standart HCO3- < aktüel HCO3-: Solunumsal asidoz vardır.


• Standart HCO3- > aktüel HCO3-: Solunumsal alkaloz vardır.
• Standart HCO3- = aktüel HCO3- < normal değer:Dekompanse metabolik
asidoz vardır.
• Standart HCO3- = aktüel HCO3- > normal değer:Dekompanse metabolik
alkaloz vardır.
ASİT-BAZ TANIMI

• İlk modern tanım, İsveç'li bilim adamı Svonte ARHENİUS (1884)


tarafından;
• Sudaki çözeltilerine H+ iyonu veren maddeler "asit"
• Sudaki çözeltilerine OH- iyonu veren maddeler "baz"
• İsveç'li kimyacı Sorensen (1909) Hidrojen iyonu derişimini ölçmek için
• pH SKALASI
• p eksi logaritmanın matematiksel sembolünden
• H hidrojenin kimyasal formülünden türetilmişlerdir
• pH = −log[H+]
• pH , hidrojen konsantrasyonunun eksi logaritması olarak verilebilir
Kan pH’sı 7.35-7.45

pH (“power of hidrogen”)

[H+] = 35 – 45 nmol/L

pH’nın bu sınırlar içinde olması şarttır !!!


Vücutta metabolik olaylar sonunda yüksek miktarlarda
asitler üretilmektedir;
Karbonik asit,
Fosforik asit,
Sülfürik asit,
Diğer asitler (HCl, laktik asit, ürik asit gibi)
24 saatlik peryodda 70 kg ağırlığındaki bir
bireyde ;

-Akciğerlerden ~20 mol CO2,


-Böbreklerden 70-100 mmol uçucu olmayan asitler dışarı atılır.
-Arteriyal pH → 7.36 -7.44
-Venöz pH → 7.32 -7.38

olarak bilinir ve bu kanlar arasında çok küçük pH farkı ile


oluşan metabolizma ürünleri ekskretuvar organlara taşınır.
ARTIK ÜRÜNLERİN ORGANLARA TAŞINIMI+ATILIMI

SOLUNUMSAL VE RENAL DÜZENLEYİCİ MEKANİZMALAR
+
TAMPON SİSTEMLER
İNSAN FİZYOLOJİSİNİN EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ

VÜCUDUN HOMEOSTAZINI KORUYABİLME ÖZELLİĞİ


Dengenin korunmasındaki anahtar parametre
ESS’daki;

H+ konsantrasyonudur
HAYAT;
ASLINDA GÜNAHA
VE PARANIN
GÜCÜNE KARŞI
DEĞİL,
H+ İYONUNA
KARŞI BİR
MÜCADELEDİR…..

H.L.MENCKEN
KOMPANSASYON
• VÜCUDUN ASİT-BAZ DENGESİNDEKİ
DEĞİŞİKLİKLERE KARŞI OLUŞTURDUĞU
CEVAPTIR.
KOMPANSASYONUN ÖĞELERİ
-Tampon sistemleri

-Akciğer

-Böbrek
ASİT-BAZ DENGESİNİN TANIMI
Karbonik ve karbonik olmayan asitlerin ve konjuge bazların
belirli zaman aralığında giriş ve çıkışını içerir.

-GİRİŞ:ALIM+METABOLİK ÜRETİM
-ÇIKIŞ:ATILIM+METABOLİK DÖNÜŞÜM
Tampon Sistemleri:
• Tampon sistemi genel olarak ortamdan H+ vererek veya
uzaklaştırarak bir dokuda veya solüsyonda oluşabilecek pH
değişikliklerini en aza indirgemeye çalışan sistemler olarak
tanımlanabilir.
• Normalde herhangi bir asidin parçalanmamış hali ile ortama
verdiği H+ iyonu ve konjüge anyonu bir denge halindedir
• Denge sabiti olarak adlandırılan bir katsayı (K) bu dengenin
sayısal belirtecidir.
• Bikarbonat/Karbonik asit sistemi plazmanın en
önemli tampon sistemi olması nedeniyle,

• ASİT-BAZ DURUMU BU ÖLÇÜMLERLE


DEĞERLENDİRİLİR.
• Ekstrasellüler sistemdeki en güçlü tampon sistemi HCO3
H2CO3 tampon sistemidir.
• CO2 + H2O↔ H2CO3↔ H+ + HCO3
• Bu dengede CO2 büyük oranda suyun içinde erimiş olarak
bulunur ancak var olan CO2‘in 1/1000’i H2CO3 şeklindedir.
• H2CO3 zayıf bir asit olduğu için kolayca (H+ ve HCO-3)
dissosiye olur. CO2‘in su içinde eriyik miktarı CO2 ’in parsiyel
basıncı ile orantılıdır.
• Sonuç olarak H2CO3 konsantrasyonun düşük olması nedeni ile
H+’nin majör hareketi HCO-3 ve CO2 arasında gerçekleşir.
• Bu değişkenler formüle edildiğinde Handerson Hasselbach
denklemi ortaya çıkar
HENDERSON-HASSELBALCH
DENKLEMİ
• pH= pKa +log [A-] olur.
[HA]

• Genel ifadelerle;
pH = pKa + log [konjuge baz] yazılır.
[asit]
• Vücudun asit baz dengesinin iki önemli belirleyicisi;
• Bikarbonat (HCO-3)
• Karbondioksit (CO2) tir.
• Böbrekler HCO-3, akciğerler CO2 konsantrasyonunun başlıca
düzenleyicileridir.
• Normal koşullarda; pH: 7.35-7.45, PCO2: 35-45 mmHg,
HCO-3:22-26 mEq/L arasında değişir.
• Plazma; HCO-3 düzeyinde azalma veya CO2’te artma
asidemi,
• HCO-3 düzeyinde artma veya CO2’te azalma ise alkalemi
Asit-Baz Dengesinde Böbreğin Rolü

• Böbrek H+ iyonunun uzaklaştırılmasında ve HCO3-


konsantrasyonunun kontrolünde önemli rol oynar
• Protein metabolizmasından türeyen sülfürik ve fosforik asit
gibi uçucu olmayan toksik asitlerinde uzaklaşmasında başlıca
rol böbreğindir
ASİT ELİMİNASYONU
*Solunumsal asitler
-Ventilasyon
*Metabolik asitler
-Böbrekler
-Karaciğer
• L.J. Henderson (1909) Asit baz dengesi terimini
• Hasselbalch (1916) tamponlama sisteminde karbonik asiti
tanımlamış
• Henderson-Hasselbalch eşitliği:
• pH= -log [H] = pK + log[HC03-]/[H2C03]
• pK:6.1 (insanlarda sabittir),
• pH=7.4 ise HC03- / H2C03 =20/1 bulunur ve normal
koşullarda sabit orandır.
• bu oran içinde HC03 böbreklerin etkisini,
• H2C03 ise Akciğerlerin fonksiyonunu gösterir.
• HC03- da olan primer değişiklikler metabolik kan gazı
bozukluklarına,
• H2C03 de olan değişiklikler solunumsal kan gazı
değişikliklerine neden olur.
• HC03- / H2C03 < 20 ise asidoz HC03- / H2C03 > 20 ise
alkaloz gelişir.
ASİT-BAZ DENGESİ BOZUKLUKLARI
• İnsan vücudunda besinlerin metabolizması sonucunda her gün
15.000 mmol CO2 (volatil asit) ve 50100 mEq volatil
olmayan asit açığa çıkar.
• Karbondioksit akciğer yolu ile,
• volatil olmayan asitler ise böbrek yoluyla vücuttan atılır.
• Normal asit-baz dengesi CO2 ile HCO3- arasındaki dengeye
bağlıdır. Bu dengeyi de bize en iyi Henderson-Hasselbalch
denklemi gösterir.
• Vücutta denge olması ve fizyolojik işlevlerin normal olarak
yürütülebilmesi için bu dengenin korunması şarttır. Bu denge
bozulduğunda ise bazı KOMPANSATUVAR MEKANİZMALAR
ile normale en yakın hale getirilmeye çalışılır.
• Asidoz (pH <7.35) kanda asit yükünün yani H+ iyon
konsantrasyonunun artması ile oluşur. Bu durum ise ya kanda
CO2’nin artması ya da HCO3’ün azalması ile ortaya çıkar.
• Alkaloz (pH >7.45) ise, kanda asit yükün yani H+ iyon
konsantrasyonunun azalması ile oluşur. Kanda ya CO2 azalmış
ya da HCO3 konsantrasyonu artmıştır.
♦ Asidozlar
Solunumsal asidoz:
• pH değerinin 7.35’in altında, PaCO2 değerinin 45 mmHg’nın üzerinde
olduğu klinik tablodur.
• Başlıca mekanizması alveolar hipoventilasyon sonucu CO2 atılımının
azalması ve kanda CO2 değerinin yükselmesidir.
• Solunumsal olayların kompansasyonu metabolik yoldan olur. Bunun için
böbrekler devreye girer; H+ iyonu atılır ve HCO3- iyonu tutulur.
• Metabolik kompansasyon yavaş gerçekleşir; optimal 2-5 günde oluşur.
Metabolik asidoz:
• pH 7.35’in, HCO3- düzeyi 22 mmol/L’nin altındadır. Kuvvetli bir asit
alımı ve asit yükü artımı veya böbrekler ya da gastrointestinal sistem
yolu ile aşırı HCO3- kaybı nedeniyle ortaya çıkar.
• En sık asit yükü artışına bağlı oluşur.
• Kompansasyon öncelikli olarak solunum sistemi aracılığıyla olur.
• Artan H+ iyon konsantrasyonu solunum merkezini uyararak
hiperventilasyon yapar. “Kussmaul solunum” ile CO2 atılımı artar.
• Solunumsal kompansasyon dakikalar içinde başlar ve 12-24 saatte en üst
düzeye ulaşır.
• Eğer metabolik asidozun birincil nedeni böbrekler değilse, böbrekler de
daha sonradan kompansasyona katılır.
• Alkalozlar
Solunumsal alkaloz:
• pH değerinin 7.45 üzerinde ve PaCO2 değerinin 35 mmHg’nın altında
olduğu tablodur.
• En sık mekanizma artmış solunum hızı ve/ veya derinliği nedeniyle
PaCO2 azalmasıdır. Bu durum pH’yı hızla yükseltir.
• Asit baz dengesini korumak için böbrekler HCO3- kaybını artırır.
• Metabolik kompansasyon 2-5 günde optimal olur.
Metabolik alkaloz:
• pH değeri 7.45’in, HCO3- düzeyi 26 mmol/L’nin üzerindedir.
• Sıklıkla kuvvetli asit kaybına, daha az sıklıkla ise baz artışına bağlı
olarak meydana gelir.
• Standart HCO3- yükselmiştir ve baz fazlalığı vardır.
• Solunumsal kompansasyon dakikalar içinde başlar ve 12-24 saatte en üst
düzeye erişir.
• Solunum sayısı azaltılarak CO2 yükselir.
• Eğer metabolik alkaloz uzar ise ve neden böbrek kaynaklı değil ise
böbrekler de kompansasyona karışır. Hidrojen iyonunu tutar ve HCO3-
iyonu atar.
Ayrıca miks bozukluklar da görülebilir

• Solunumsal ve metabolik asidoz


• Solunumsal ve metabolik alkaloz
• Solunumsal asidoz ve metabolik alkaloz
• Solunumsal alkaloz ve metabolik asidoz
Anyon GAP(anyon açığı) Na-(Cl+ HCO3 )
• Hücre dışı sıvıdaki iyonik elemanların elektromanyetik
dengeyi sağlamaları için net toplamı O olması
gerekmektedir.
• Bu yüzden anyonlar ile katyonların konsantrasyonu dengede
olmalıdır.Bu dengede, ölçümü mümkün Na , HCO3 , Cl ile
ölçülemeyen fosfat,sülfat,laktat,gibi iyonlar yer alır.
• Ölçülemeyen anyonlarla ölçülemeyen katyonlar arasında şöyle
bir denge söz konusu olacaktır:
Na+ ÖK = Cl+HCO3 +ÖA
Na- (Cl+HCO3 ) = ÖA-ÖK
Anyonik gap= Na+- (Cl-+HC03-)= 12 ± 2 mmol/L
Anyon açığı=ölçülemeyen anyonlar-ölçülemeyen katyonlar
Proteinler (15 mEq/L) Organik asitler (5 mEq/L) Fosfatlar
(2 mEq/L) Sülfatlar (1 mEq/L) Tüm organik anyonlar (plazma
proteinleri) UA=23 mEq/L
Kalsiyum (5 mEq /L) Potasyum (4,5 mEq/L) Magnezyum (1,5
mEq/L) UC = 11 mEq/L
Anyon açığı (mEq/L) = UA-UC = 12 mEq/L
AA =(Na+) – [(Cl) + (HCO3-)]
AA=140-(104+24) = 12 mEq/L (Normal sınırlar = 8-16
mEq/L)
• Solunumsal Asidozun Nedenleri:
• •Solunum merkezi depresyonu
• SSS hastalıkları (travma, tümör, kanma)
• Opioidler
• Genel anestezi
• •Nöromüsküler paraliziler Kas gevşeticiler
• Miyopatiler
• Miyastenia gravis
• Potasyum kayıpları
• •Periferik sinir hastalıkları
• Polinöropati
• Poliomiyelit
• Guillain-Barre
• Amiyotrofik lateral skleroz
• Solunumsal Alkalozun Nedenleri
• •Kortikal stimülasyon
• Psikojenik hiperventilasyon Ağrı,korku,anksiyete,deliryum
• SSS hastalıkları(travma, kanama, ensefalit)
• •Kimyasal ve hormonal stimülasyon Endotoksinler ve yüksek
ateş(sepsis)
• Salisilatlar, analeptikler
• Gebelik(progesteron)
• Hipertiroidi,hepatik yetmezlik
• •Hipoksik stimülasyon
• Atmosferik hipoksi(yüksekte)
• Kardiyopulmoner hastalıklar
• •Yapay solunumda yüksek dakika volümü
Metabolik Asidozun Nedenleri
•Normal anyon açığı : 12 mmol/L
1-Serum potasyumu düşük
bikarbonat kayıpları (diyare, enterostomi, pankreatik fistül)
• Karbonik anhidraz inhibitörleri (asetazolamid)
• Üreter diversiyonu
• Renal tübüler asidoz
• Dilüsyonel (serum fizyolojik)
2-Serum potasyumu normal veya yüksek
• Amonyum klorid, hidrojen klorid, arjinin hidroklorid uygulaması)
• Piyelonefrit
Metabolik Asidozun Nedenleri
•Aşırı kusma sonucu mide asit kaybı
•Alkali ilaçların aşırı alımı
•Diüretik kullanımı
•Endokrin bozukluklar
•Antiasitlerin aşırı emilimi
•Ciddi dehidratasyon
SOLUNUMSAL ASİDOZ
• ETYOLOJİ
• Yetersiz alveolar ventilasyon
• Santral solunumsal depresyon Sinir-kas hastalıkları
Akciğer ve göğüs duvarı efektleri Havayolu hastalıkları
Yetersiz mekanik ventilasyon
CO2 üretiminde artış
Hiperkatabolik hastalıklar(maling hipertermi)
• CO2 alımında artış
• Yeniden soluma Laparoskopik cerrahi
METABOLİK ASİDOZ
• Artmış anyon gap > 16 mEq/L
• Endojen nonvolatil asitlerin artması
• Renal yetersizlik,
• ketoasidoz,
• laktik asidoz
• Toksinler, Salisilat, metanol, etilen glikol, paraldehid
Rabdomiyoliz
•Özellikle hastalıkların ileri evresinde beklenen kompanzasyon meydana
gelmemiş ise birkaç asit-baz bozukluğu birlikte (kombine) olabilir

pH PaCO2 HCO3
• Kombine metabolik solunumsal asidoz azalır artar azalır

• Kombine metabolik solunumsal alkaloz artar azalır artar


ASİT-BAZ METABOLİZMASI
BOZUKLUKLARININ TANISI

• Hastadan eş zamanlı arteryel kan gazı ve elektrolit analizi için


kan örneği alınmalıdır
• Özellikle pH, PaCO2 ve HCO3 parametrelerinin değerlendirilmesi
önemlidir
• Anyon açığının hesaplanması özellikle anyon açığı ile seyreden
metabolik asidozların tanısında önemlidir
• Hastanın ayrıntılı tıbbi geçmişi incelenmeli ve özellikle asit-baz
dengesi bozukluklarına yol açabilecek hastalıkları ve ilaçları not
edilmelidir
• Ayırıcı tanıya yönelik değerlendirmeler yapılmalıdır
ARTER KAN GAZI DEĞERLERİNDE BOZULMALARA
YOL AÇAN DURUMLAR:

•Hastaya ait faktörler (kimlik bilgileri, numune alımı, tanı,


vücut sıcaklığı, solunum sayısı, oksijen alımı, pozisyon, bilinç
durumu, ventilasyon durumu gibi)
•Kan gazı alımına bağlı faktörler
•Kan gazının saklanması ve taşınması
ARTERYEL KAN GAZI YORUMLANMASI

• 1.BASAMAK: pH’yı değerlendir. Asidemik, alkalemik, normal


• 2.BASAMAK: Solunumsal komponenti değerlendir. pCO2
• 3.BASAMAK: Metabolik komponenti değerlendir. HCO3
• 4.BASAMAK: Kompansasyon durumunu değerlendir.
• HCO3↑≈ pCO2↑ HCO3↓ ≈ pCO2↓
• pCO2↓ ≈ HCO3↓ pCO2↑≈ HCO3↑
• 5.BASAMAK: Oksijenasyon durumunu değerlendir. pO2 , sO2
• 6.BASAMAK: Yorumla. Ayırıcı tanıya git.
• Primer bozukluk, oksijenasyon durumu ve
• kompansasyon derecesini değerlendir.
• AKG incelemesi, acil servis ve yoğun bakımlarda en sık
kullanılan laboratuvar tetkiktir.
• Hastaya bağlı olarak veya kan gazının alımı ve laboratuvara
gönderilmesi sırasındaki faktörlere bağlı olarak AKG
sonuçlarında uyumsuzluk olabilir.
Kan Gazı Testi Farklıdır!
• En kritik laboratuvar sonuçlarından biri
• •Hasta durumu önemli
• •Tedavi/müdahale hemen uygulanır
• •Hızlı güvenilir sonuç
• •Kan alma prosedürü
• •Örnek stabilitesi sınırlı
• •Düşük hata payı / biyolojik varyasyon
• •Seri ölçümlerde küçük farklılıklar klinik olarak anlamlı
Hasta Başı Kan Gazı Cihazlarının Avantajları
• Test istem sonuç süresinin azalması
• Örnek hacminin azalması
• Transport gereksinimi yok
• Yanlış tanımlamaların azalması
• Mobilize gereksinimlerde kullanılabilme (pO2 yüksek seviyede deniz
seviyesinden %25 düşük)
PREANALİTİK HATA KAYNAKLARI
• Hasta ve numune tanımlanması
• •Kararlı durumun beklenmesi
• •Kan alınması sonrasında devam eden metabolizma
• •Heparin
• •Hava kabarcığı kontaminasyonu
• •Örnek tipi
• Transport/saklama koşulları
• Anormal hücre sayıları
• Pnömotik sistem
• Kataterden kontaminasyon
• Pulmoner arter kateterinden kan alınması
• Test öncesi örneğin karıştırılması
• Sıcaklık düzeltmesi
KAYITTA OLMASI GEREKEN BİLGİLER
• Kimlik
• •AlındığıTarih/saat
• •Alınan bölge,arter/ven/kapiller/mikst
• •Tanı
• •Vücut sıcaklığı
• •Solunum sayısı
• •Pozisyon
• •Bilinç
• •Hb konsantrasyonu
• •Analiz süresi
KARARLI DURUM
• Kan alınmadan önce, O2 tedavisi veya ventilatör 20-30 dk
kesilmeli veya ventilasyon ayarları değiştirilmemeli
• Hiperventilasyona bağlı olarak değişebilen parametreler
(kangazları-laktat)
• Gerekirse lokal anestezi uygulanmalı
HEPARİN
• Dilüsyon etkisi, pCO2-pO2-HCO3-azalır (Li-Heparinle)
• Asidiktir, pH’yı etkiler
• Elektrolit bağlanması,En çoki.Ca azalır
• Final konsantrasyonu<20IU/ml
• EDTA, okzalat tercih edilmez(elektrolitlerle interfere olması ve
çelatlayıcı özelliğinden dolayı)
KAN ALINMASI
• Gaza geçirgen olmayan, liyofilize heparinle kaplanmış enjektörlere
havayla temas etmeden alınmalı
• Numune alımından sonra şırınga ucu yukarı gelecek şekilde tutulmalı,
• Hafifçe vurularak hava kabarcıkları 1-2 dk içinde ağız kısmına
yönlendirilmeli ve Uçtaki tüm hava kabarcıklarının dışarı çıkartılması için
bir damla kanın da dışarı atılmasından sonra Sıkı bir kapak ile
kapatılarak gaz alışverişinin önüne geçilmeli ve alt üst edilmelidir
KAN ÖRNEĞİNİN ALIM ŞEKLİ
• Aspirasyon:
• Pistonu geri çekerek manuel olarak enjektöre kan doldurmak

• Otomatik dolum:
• Arter basıncı ile kanın enjektöre kendiliğinden dolması
ÖRNEĞİN ALINMASINDA YANLIŞ UYGULAMALAR
• Enjektörden enjektöre

• Tüpten enjektöre
KAPİLLER ÖRNEK ALANLARI
• Kulak memesi
• Parmak ucu
• Ayak başparmağı
• Topuk
KAPİLLER ÖRNEKLER
• Doğru sonuç alınabilmesi için;
• Örnek alanının arterleştirilmesi
• Atmosferik hava bulaşının önlenmesi
• Örnek alanının sıkılmaması
önemlidir.
Örnek Alanının Arterleştirilmesi

• Alan ısıtılarak, vazodilatasyon / hiperperfüzyon sağlanır


ATMOSFERİK HAVA BULAŞI
• Kapiller kan örneği alım sırasında, artere oranla daha fazla oranda
atmosfer ile temas söz konusudur
• pCO2 olumsuz olarak etkilenir
• pO2 değişik şekilde etkilenir
• •Atmosfer ile bulaş azaltmak için;
• Kan akımının yeterli olduğundan emin olun
• Kalın bir kan damlasının akmasına olanak tanıyın
• Örneği kan damlasının tam ortasından alın
• Kapiller tüpü hemen kapatın
TRANSPORT / KORUMA
• Yaşayan hücrelerden dolayı, glikoz, oksijen tüketimi devam eder, CO2,
H ve laktat üretilir
• Plastik enjektörün oda ısısında transport edildiğinde, 15 dk içinde
analizini önerir.
• Örnek cam enjektörde ve 15 dakika içerisinde çalışılmayacaksa hücre
metabolizmasını yavaşlatmak için buzlu su içerisinde taşınmalıdır.
• Laktat çalışılacaksa örnek buzlu su içerisinde taşınmalıdır
TRANSPORT / KORUMA
• Örnek transfer sırasında çok sarsılmamalı ve hemoliz
edilmemelidir.
• Taşıma ile transport önerilir ve havayla maruziyetten
kaçınılmalıdır
• pO2 takibi önemli ise pnömotik sistem önerilmez (pCO2 ve
pH önemli ölçüde etkilenmez)
ÖRNEK KARIŞTIRMA
• Tam kan örnekleri iyice karıştırılmalıdır (özellikle Hb,Htc
için)
• •En az 15sn
• •Hafifçe 2 boyutta (hemolizi önlemek için)
• •Hücreler çökelmişse, hemoglobin konsantrasyonları,
hematokrit ve oksijen konsantrasyonu yanlış ölçülebilir.
ARTER KAN GAZI KABUL
EDİLEBİLİRLİK KRİTERLERİ
• Anaerobik koşullar
• Antikoagulanlı enjektör
• 2-4 ml kan
• Hemen analiz
• Kalibre edilmiş cihaz
UZUN SÜRE BEKLETİLEN NUMUNELERDE
GÖZLENEN DEĞİŞİKLİKLER;

• Numune uzun süre bekletilmemeli, transfer sırasında çok


sarsılmamalı ve hemoliz edilmemelidir.
• Potasyum değerleri yüksek, iCa değerleri düşük okunabilir.
• Plastik enjektörlerin havaya geçirgen olduğu unutulmamalı,
özellikle soğuk ortamda taşınan numuneler 30 dakikadan
daha uzun süre bekletilmemelidir.
• Buzlu suda 30 dakikadan daha uzun bekleyen numunelerde
potasyum değerleri yükselebilir.
• Numune cihaza verilmeden önce birkaç kez daha hafifçe
alt-üst edilmelidir.
• Hücreler çökelmişse, hb konsantrasyonları, hematokrit ve
oksijen konsantrasyonu yanlış ölçülebilir.
• Hava kabarcıkları çıkarılmalı.
ASİT BAZ DENGE BOZUKLUĞU OLAN HASTAYA
KLİNİK YAKLAŞIM

• 1-Asit baz bozukluğundan şüphelenme, anamnez, klinik ve laboratuar


bulgularının değerlendirilmesi.
• 2-Asit baz bozukluğunun tipini belirleme
• 3-Fizyolojik kompanzasyon mekanizmasının gelişip, gelişmediğini
araştırma
• 4-Bozukluğa yol açan primer nedenin belirlenmesi
• 5-Asit baz denge bozukluğunun ve primer nedenin tedavisi
ASİT BAZ BOZUKLUĞUNDA
LABORATUAR BULGULARI:

• Arteriyel Kan gazında pH, Pco2 ve HCO3


• Anyon gap’ı belirlemek için Na, Cl ve serum K’na bakılacak.
ASIT BAZ BOZUKLUĞUNUN TIPINI BELIRLEME:

• 1-Aşama : Asidemi veya alkalemiyi belirleme


• 2-Aşama : HCO3 değerindeki sapmayı belirleme
• 3-Aşama : HCO3 değişikliğinin pH da gözlenen değişikliğe yol açıp
açmayacağını yorumlama
• 4-Aşama : pCO2 değerindeki değişikliği belirleme
• 5-Aşama : pCO2 değişikliğinin pH’a etkisini yorumlama.
SONUÇ OLARAK
• Bir asit-baz bozukluğunun klinik bulgularına sahip hasta için;
arteriel kan gazı analizi ve serum elektrolit ölçümleri istenir.
• Ardından test sonuçlarının yorumu gelir. pH statüsüne
bakılır: pH>7.45 ise alkalozisi, pH<7.35 ise asidozisi
işaretler.
• Sıra primer prosesin solunumsal mı, yoksa metabolik mi
(veya her ikisi birlikte mi) olduğunu öğrenmeye gelir.

You might also like