Professional Documents
Culture Documents
vardır. '
- Vakaların %80'i belirgin hepatik fıbroz gelişmeden 6—8 ayda iyileşir.
- Ekstra ve intrahepatik safra kanalları normaldir. Tedavi konservatiftir. Ailevi
tipte ve 1 yaşına kadar sarılığın düzelmediği hastalarda siroz gelişir.
Doğru cevap: E
93. Uzun süredir sarılık, şiddetli kaşıntı ve büyüme geriliği olan 3 yaşındaki bir
erkek hastanın fızik muyenesinde karaciğer4 cm. olarak palpe ediliyor. Yapılan
laboratuvar testlerinde trombosit sayısı 256.000/mm3, kanama zamanı 2 dk, PT 25,6
sn, aPTT 45 sn, direkt bilirubin 8 mg/dl, indirekt bilirubin 4 mg/dl, ALT, AST, ALP
ve trigliserit yüksek, GGT ve kolesterol normal bulunuyor. Tam idrar tahlilinde 2+
proteinüri ve 1+ glukozüri saptanıyor. Batın USG'de ekstrahepatik safra yolları
normal olarak görülen bu hastada ek anomali saptanmıyor. Öyküden hastanın sık ve
nedensiz burun kanaması şikayeti ile de sık sık kulak—burun—boğaz polikliniğine
götürüldüğü öğreniliyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Caroli hastalığı B) Gilbert sendromu C) Kronik hepatit B D) Alagille sendromu
E) Byler hastalığı
69
peni/mai VAKA sonuumı
"70
Byler hastalığı (Fatal familyal intrahepatik kolestazis):
Esas patoloji, safra kanalikül membranından safra asitleri atılımının azalmış
olmasıdır. Hastalık tipik olarak 3. aylarda şiddetli kaşıntı ve sarılık ile başlar.
Hastalıkta trombositopeni ve koagülopati olmadan tekrarlayan burun kanamaları
olabilir. İshal ve Fanconi tipi tubulopati vardır. Daha sonra karaciğer
yetersizliği gelişir ve genelde 3-6 yaşlarda ölüm görülür. Byler Sendromunda yüksek
serum bilirübin ve safra asit düzeylerine rağmennGT ve kolesterol düzeylerinin
normal olması tipiktir.
Genelde 3-6 yaşlarda KC yetmezliğine sekonder ölüm görülür.
Tedavide Ursodeoksikolik asit ve Rifampisin yararlı olabilir. Kesin tedavi
Karaciğer transplantasyonudur.
Doğru cevap: E
94. Direkt hiperbilirübinemi, üçgen yüz görünümü ve pulmoner stenozu olan bir
bebekte yapılan karaciğer biyopsisinde intrahepatik safra yolları azlığı
saptanıyor.
Bu bebek için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Down Sendromu B) Alagille Sendromu C) Zellweger Sendromu D Konjenital Rubella
Sendromu
E) Byler Sendromu
Alagille Sendromu (Sendromik tip arteriyohepatik displazi):
Karaciğer biyopsisinde, 10 portal alandan 6'sında safra yolunun olmaması demektir.
Karaciğer ve özellikle sol lob büyüktür.
— Özel yüz görünümü (Üçgen yüz, alın ve burun kökü belirgin,
antimongoloid aks, küçük çene). - Kalp-damar anomalileri; Periferal ve valvüler
pulmoner stenoz (En
sık), ASD, Aort koarktasyonu, TOF.
- Vertebra anomalileri; Vertebra korpusu ve arkusunun inkomplet
füzyonu (Kelebek vertebra).
“ - Renal anomaliler; Displastik böbrek, tek böbrek, renal tübüler ektazi.
- Laboratuvar incelemede kolestaz bulguları vardır, total safra asitleri, GGT ve
ALP çok yüksektir. Transaminazlar normaldir ve pıhtılaşma faktörleri ve karaciğer
proteinleri normaldir.
İnterlobüler safra kanallarının sayıca azalması, alfa—1 antitripsin eksikliği,
Zellweger Sendromu, kistik fıbrozis, CMV, rubella ve safra asit metabolizma
hastalıklarında da görülür.
Doğru cevap: B
95. On dört yaşında bir genç kız, 2 ay önce başlayan yazısında bozulma, gözlerinde
sarılık ve halsizlik yakınmalarıyla getiriliyor. Öyküden son aylarda okul
başarısında da azalma olduğu ve ağızdan salya akması ve uyurken yastığının
sekresyonlarla ıslanması nedeniyle annesi tarafından birkaç kez gaytada parazit
incelemesi yaptırdığı öğreniliyor. Hastanın laboratuvar tetkikleri aktif hepatit ve
hemolitik anemi ile uyumlu geliyor. Idrar tetkikinde de glikozüri görülüyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Wilson Hastalığı B) Reye Sendromu C) Hepatik ensefalopati D) Galaktozemi
E) Gaucher hastalığı
PEDİATRİ VAKA SORULARI
Beş yaşın üzerinde akut veya kronik hepatiti olan tüm hastalarda, Wilson
hastalığından şüphelenilmelidir. Özellikle bilişsel fonksiyonlarda azalma mevcutsa,
tanıya daha çok yaklaşılır. Glikozüri, Wilson hastalığında görülen renal tübüler
defekte ve hemoliz de aşırı bakırın eritrosit hücre membranında oluşturduğu hasara
bağlıdır.
Wilson Hastalığı, OR geçiş gösterir. 13. kromozomda defekt vardır. Hastalık
karaciğer hücrelerindeki Iizozomlardan safraya bakırın atılım bozukluğudur. < 5
yaşta bulgu vermez.
Klinik:
— Erken dönemde ortaya çıkan hepatik tutulum (En sık): Asemptomatik AST
yüksekliğine, fulminan hepatite. kronik Aktif hepatite veya postnekrotik siroza
neden olabilir. Sarılık, splenomegali görülür. — Gözde Kayser-Fleischer halkası —
Nörolojik bulgular: Bazal ganglion tutulumuna bağlı tremor, dizartri,
ağızdan salya akmasıdır. Bu bulgular 10 yaşından sonra ortaya çıkar. — Okul
başarısında azalma ve psikiyatrik bozukluklar. - Böbrek proksimal tubulus
tutulumuna bağlı Fankoni Sendromu
— Serum seruloplazmin düzeyi 20 mgldl’nin altındadır. - Serum bakır düzeyi düşük,
normal hatta yüksek olabilir. — Hemolitik anemi, glikozüri, aminoasidüri. — 24
saatlik idrar bakır atılımı artmıştır. — Kesin tanı karaciğer Cu düzeyi ile konur.
1 gram kuru KC dokusunda
250 mikrogramdan fazla Cu bulunması tanı koydurucudur.
Tedavi:
Ömür boyu Penisilamin (Tolere edemezse, yan etki ortaya çıkarsa veya hasta hamile
ise Trientin hidroklorür). Tüm hastalara Çinko sülfat başlanır, diyetten bakırı
fazla içeren gıdalar çıkartılır. Siroz gelişmişse son çare KC transplantasyonudur.
Doğru cevap: A
PEDİATRİ—VAKA sonumııır
96. Gebelik boyunca bebek hareketlerini hissedemediğini tanımlayan anneden 38
haftalık gebeliği takiben 3400 gram ağırlığında doğan bebeğin, doğumdan sonra ileri
derecede hipotonik olduğu saptanıyor. Zamanla solunum ”düzensizliği de ortaya çıkan
bebeğin fizikmuayenesinde ek olarak dilinde belirgin fasikülasyon olduğu da
saptanıyor. Bebeğin derin tendon refleksleri de alınamıyor. Serum keratin
fosfokinaz düzeyi 2 kat artmış olarak tespit ediliyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Charcot—Marie-Tooth Hastalığı B) Guillain—Barre Sendromu C) İnfantil Duchenne
tipi muskuler distroti D) Mobius Sendromu E) Werdnig-Hoffmann Hastalığı
Spinal muskuler atrofilerin üç tipi vardır:
[ SMA | | SMA || | SMA ııı Başlangıç yaşı ' _ Doğumi'â ay“— ' "'6a1'8 ay " "' #18
ay
Maksırnum Desteksız hıç Desteksiz oturabilir l.).e'sıteksıız. fonksıyon oturamaz
yuruyebılır
Genetik OR ' OR OR
%65 dil Parmaklarda Sâffât]?! Diğer özellikler fasikülasyonu duyu tremor, duyu
kaybı normal y
kaybı yok yok Fasikülasyon nadir
%50, 7 aylıktan Normal yaşam, 12— . önce ölüm, %80, Puberte öncesine 40 yaşında
yürüme Seyır .. . 1 yaşından once kadar yaşar fonksıyonunu
ölüm kaybeder , ,
Werdnig-Hoffmann hastalığının diğer adı, Konjenital tip’tir (Tip I SMA).
- Ön boynuz motor hücrelerinde progresif dejenerasyon vardır. - Vaka olarak
tanımlanan bebeğin hipotonik bir bebek oluşu ve aynı zamanda dilde fasikülasyonlar
gözlenmesi, dikkatinizi çekmesi gereken ana noktalardır. - Prenatal dönemde,
hamileliğin sonlarına doğru çocuk hareketlerinin
azaldığının anne tarafından farkedilmesi de anamnezde önemlidir. ' Genellikle
Werdnig-Hoffmann hastalarının ağlaması cılızdır, ses tonu düşük ve emmesi zayıftır.
Interkostal kasların zayıflığından dolayı göğüs kafesi hiç genişlemiyor gibidir.
Karın solunumu belirgindir. Genellikle solunum yetmezliği ve akciğer
infeksiyonlarıyla ölürler. ' Ekstremite hareketleri çok azdır.
- Duyu kusuru yoktur.
- Kaslar ileri derecede atrotiktir. ' Soruda vurgulandığı gibi bu hastalarda derin
tendon refleksleri
alınmaz. - Serebral fonksiyon bozukluğu olmadığından yüz görünümleri ve zeka
normaldir.
PEDİATRİ VAKA SORULARI
Diğer seçenekler:
Charcot-Marie-Tooth Hastalığı, kalıtımsal nöropatilerden en sık görüleni olan
Peroneal muskuler atrofıdir (HMSN tip I). Periferal nöropatilerin en temel
özelliği, kaslarda ileri derecede atrofi (leylek bacak) gelişmesidir. Motor
yetersizliğe haüf bir duyu kaybı da eşlik edebilir.
Guillain-Barre Sendromu ise başlıca motor, bazen duysal ve otonomik sinirleri
tutan, postenfeksiyöz polinöropatidir.
Duchenne tipi muskuler distrofi, ilk olarak proksimal kaslarda görülen progresif
kas zayıflığıyla karakterize, duyu kusurunun genellikle olmadığı ve genellikle en
erken bulgusu yürümede gecikme olan kas hastalığıdır
Mobius sendromu, bilateral 7. kraniyal sinir çekirdeğinin yokluğu ile seyreden bir
sendromdur. Bilateral fasiyal paralizi vardır.
Vaka için en uygun tanı Werdnig-Hoffmann hastalığıdır.
Doğru cevap: E
97. Altı yaşındaki bir erkek çocuk, koşamama ve yürüme bozukluğu nedeniyle
getiriliyor. Ekstremitelerin proksimal kaslarında belirgin güçsüzlük olduğu
saptanıyor. Oturduğu yerden dizlerine tırmanarak kalkan çocukta CPK düzeyi 8500
lU/L olarak bulunuyor. Dayısında da benzer bulgular olduğu öğreniliyor. Bu hasta
için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Spinal musküler atrofi B) Duchenne tipi musküler distrofı C) Miyastenia gravis
D) Guillain—Barre Sendromu E) Konjenital miyotoni
gucı-IŞNNE TİPİ lVlUSKULER DİSTROFİ _ (PSODOHIPERTROFIK MUSKULER DISTROFI)
İlk olarak proksimal kaslarda görülen, progresif kas zayıflığıyla karakterize bir
kas hastalığıdır. 30/100.000 sıklıkta görülür ve X'e bağlı geçiş gösterir. Yani
erkekler hasta, kadınlar taşıyıcıdır. Bu çocukların zekâ düzeyleri normalin
altındadır. Çocuk doğuşta normaldir.
En erken bulgu, kendi başına yürümede gecikmedir. Bu hastalığa yakalanan çocuklar
hiç bir zaman normal olarak koşamaz ve ayak değiştirerek yürüyemez. Değişik
kasların değişik zamanlarda tutulumuyla, kalça çıktığında olduğu gibi bir yürüyüş
ortaya çıkar.
Lomber lordoz artar. Anteriyor tibial ve peroneal kas grubu zayıflığı nedeniyle
parmak ucunda yürüme ortaya çıkar. Mimiklerin distroliye bağlı kaybı sonucu,
miyopatik yüz görünümü oluşur.
Yattıkları yerden. proksimal kasların zayıflığı nedeniyle dizlerine tırmanarak
kalkarlar. Buna Gowers arazı denir. Kaslarda psödohipertrofi erken ortaya çıkar ve
en belirgin olarak gastroknemius kasında görülür. Gastroknemius normalden büyük ve
serttir. Hastalar 12 yaşlarında tekerlekli sandalyeye bağımlı kalırlar ve
genellikle 25 yaş öncesi konjestif kalp yetmezliği veya pnömoniden ölürler.
Doğru cevap: B
73
PEDİATRİ VAKA SORULARi
98. Yedi buçuk yaşındaki bir kız çocuk, öğretmeninin sınıfta zaman zaman dalma, ani
bilinç kaybı ve anlamsız-boş bakma olarak tanımladığı durumlar gözlediğini
bildirmesi nedeniyle, ailesi tarafından doktora getiriliyor. Çocukta tariflenen bu
durumlar Sırasında sorulara cevap Vermeme, yaptığı işe ara verme ve daha sonra
olanları hatırlamama şeklinde bilinç bozukluğu da tanımlanıyor. EEG'sinde fotik
uyarı ile ortaya çıkan 3-Hz diken yavaş dalga deşaıjları saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Benign rolandik epilepsi B) West Sendromu C) Basit parsiyel nöbet D) Myoklonik
epilepsi
E) Absans nöbetler
Absans Nöbetleri (Petit mal): 10-20 saniyeden az süren, ani motor aktivitede ve
konuşmada durma ve kısa bilinç kaybı, tipik sabit bakış epizodu ile karakterize
nöbetlerdir. Kızlarda daha fazladır. Genetik yatkınlık va'rdır.
- Karakteristik olarak kısa süre çevre ile ilişkisini kaybeder ve bazı
otomatizm hareketleri gözlenebilir. - %25 olguda fokal nörolojik bulgu saptanır. -
4 yaşından önce ve 25 yaşından sonra sık rastlanmaz. — Karakteristik EEG bulgusu,
frontal lob Iokalizasyonlu 3-Hz diken
dalga - Hiperventilasyon ve ışık uyarısı konvülsiyonu provake eder.
%40—50 absans olgusu jeneralize konvülsiyon geçirir.
Tedavide etosüksimid kullanılır.
Doğru cevap: E
99. Birkaç aydır baş ağrısı ve kusma şikayeti olan bir çocuğun fizik muayenesinde
papil ödemi ve diplopi saptanıyor. Beyin tomografisinde kitle bulgusu bulunmayan
hastada aşağıdakilerden hangisinin bu şikayet ve bulgularla ilişkili olması
beklenmez?
A) Tetrasiklin kullanımı B) Demir eksikliği anemisi C) Çinko eksikliği D) Obezite
E) Wtamin A eksikliği
Benign intrakraniyal hipertansiyon - Psödotümör serebri (PTS)
Kafa içinde yer kaplayan kitle olmaksızın, kafa içi basıncının artmasıdır. Her
yaşta gözleneblir. Kafa içi kitle ekarte edilince LP yapılır ve basınç yüksek
bulunur. Uzun süren papil ödemi nedeniyle optik sinir harabiyetine yol açarak görme
kaybına neden olabilir (en korkulan komplikasyondur) ve görme testinde büyüyen kör
nokta erken bulgudur. Çok nadiren hemiasyona neden olabilir (kendini posteriyor
fossada kitle olarak belli eder).
- En sık bulgu baş ağrısıdır. Kusma ve 6. sinir felcine bağlı diplopi sık görülür.
PTS ve beyin ödeminde kafa içinde en uzun yol kateden sinir olması nedeniyle, ilk
etkilenen kraniyal sinir, VI. kraniyal sinirdir - Papil ödemi vardır.
-- Fontanel kabarıktır ve kırık testi sesi alınır. - Tedavide LP ile BOS basıncı
düşürülür. Asetazolamid ve kortikosteroidier
kullanılır.
Uzun süre, özellikle tetrasiklin türü antibiyotik alanlarda, Avitamini eksikliği
veya fazlalığı, hipoparatiroidi,Addison hastalığı, Roseola infantum hastalığı,
74
PEDİATRİ VAKA SORULARI
D vitamini fazlalığı, galaktokinaz eksikliği, steroid ve oral kontraseptif
kullananlar, nitrofurantoin, nalidiksik asit alanlarda PTS gelişebilir.
Sinüzit, otit, mastoiditi olanlarda infeksiyonun transvers sinuse atlayarak
tromboza yol açması, tiroid, paratiorid ve adrenal disfonksiyonu gibi endokrin
bozukluklar, Behçet Sendromu ve kollajen doku hastalıkları gibi sistemik
hastalıklar ve beyindeki venöz dolaşım bozuklukları PTS’ye yol açabilir.
Bazen de sebebi bulunamaz. Fizyolojik olarak menstrüel disfonksiyon ve gebelikte
oluşumu daha fazladır.
Doğru cevap: C
100.Nörofibromatozisi olduğu bilinen bir çocukta görme keskinliğinde tek taraflı
azalma, disk solukluğu ve ekzoftalmus bulunuyorsa, bu çocuk için en olası tanı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kraniofaringeoma B) Optik sinir gliomu C) Medulloblastoma D) Kavernöz sinüs
trombozu E) Serebellar astrositoma Nörofibromatozis Tip l’li hastaların %15’inde
optik glioma bulunur. Optik gliomalı hastaların çoğu asemptomatiktir. Ama %20’sinde
görme bozukluğu vardır. Görme keskinliğinde azalma ve soluk disk sıktır.
Doğru cevap: B
101.Doğumda ve neonatal dönemde normal olan bir kız hastanın gelişiminde, 6. ay
civarında duraklama gözleniyor. Kısa süre sonra da apati, güçsüzlük ve daha önce
olan fonksiyonlarında kayıp gelişiyor. 9 aylık olduğunda ise halen desteksiz
oturamıyor ve destekli zor oturabiliyor. Aile ayrıca son zamanlarında çocuğun obje
takibinin de olmadığını belirtiyor. Zaman zaman kaba sıçrayıcı tarzda ekstremite
hareketleri de olduğu belirtiliyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Serebral palsi B) Ön boynuz hücresi hastalığı C) Dejeneratif beyin hastalığı D
Duygu yoksunluğu sendromu E) Toksik ensefalopati Daha önce sahip olduğu
fonksiyonlarda kayıp olması, çocukta muhtemel bir dejeneratif beyin hastalığını
düşündürmektedir. Serebral palside baştan itibaren fonksiyon kaybı ve gelişme
geriliği vardır. Ne ön boynuz hücre hastalığı, ne de duygu yoksunluğu sendromu,
körlüğü veya ekstremitelerin sıçrayıcı tarzdaki hareketlerini açıklayamazlar.
Toksik ensefalopati (Örneğin kurşun entoksikasyonu) bu semptomlara neden olabilir,
fakat 6 ay civarında pek görülmez.
Doğru cevap: C
75
PEDİATRİ VAKA SGRUtARI
76
102.Yedi yaşındaki bir çocuk kontrolsüz hareketler, konuşmasının geveleme şeklinde
olması ve kas güçsüzlüğü şikayetleri ile polikliniğe başvuruyor. Fizik dilate
muayenede damarlar kaslarda göze çarpıyor. atrofık görünüm, Hikayesinden,
konjuktivadaveburun anne—babanın akraba kenarlarında olduğu ve çocuğun sık akciğer
infeksiyonu geçirdiği öğreniliyor.
Bu hastada aşağıdakilerden hangisi öncelikle düşünülmelidir? A) Tuberoskleroz B)
Duchenne tipi musküler distrofı (DMD) C) Sturge—Weber hastalığı D) Nörotibromatozis
E) Ataksi telenjiektazi
Ataksi telenjiektazi; serebellar ataksi, konjuktiva ve deride telenjiektaziler
(yüzeyel damarların dilatasyonu), tekrarlayan sinopulmoner infeksiyonlar ve değişik
immün yetmezlik tabloları ile kendini belli eden otozomal resesif bir hastalıktır.
Ataksi genellikle çocuk yürümeye başladığında gelişir ama 4 yaşına kadar
gecikebilir. Konuşma geveleme halini alır, koreoatetoid hareketler ve oftalmopleji
ortaya çıkar. Kas güçsüzlüğü, kas atrofisine ilerler, ilerleyen mental gerilik
vardır. Telenjiektaziler, 1-6 yaş civarında ortaya çıkar. Belirgin olarak bulber
konjuktivada, kulaklarda, antekubital ve popliteal çukurlarda, burun kenarlarında
bulunur.
Doğru cevap: E
103.0n iki yaşında bir erkek çocuğu, hafıf bir üst solunum yolu infeksiyonundan
yaklaşık 12 gün sonra, alt ekstremitelerinde halsizlikten şikâyet ediyor. Birkaç
gün geçtikten sonra, halsizlik ilerleyip, gövdesini de kapsıyor. Fizik muayenede
alt ekstremite derin tendon refleksleri alınamıyor. Kas atrofısi olmayan hasta,
ağrısının olmadığını söylüyor. Beyin omurilik sıvısı incelemelerinde sadece protein
düzeylerinde yükselme tespit ediliyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bell's paralizisi B) Musküler distrofı C) Guillain-Barre Sendromu D) Charcot—
Marie—Tooth hastalığı
E) Werdnig-Hoffmann hastalığı
Guillan-Barre Sendromu, nonspesitîk viral bir hastalıktan yaklaşık olarak 10 gün
sonra ortaya çıkar. Alt ekstremitelerden başlayıp, gövdeye doğru ilerleyen,
günlerce veya haftalarca yavaş yavaş süren bir halsizlik tablosu ile ortaya çıkar.
Daha sonra üst ekstremiteler ve bulbar kaslar tutulabilir. Solunum kaslarının
tutulması hayatı tehdit eder. Sendrom motor ve ara sıra duyu sinirlerinde bir
demyelinasyon sonucu meydana gelir.
Guillain—Barre Sendromunun kesin nedeni bilinmemekle birlikte, solunum yolu
infeksiyonu veya gastrointestinal infeksiyonları (özellikle Campylobacterjejuni)
takiben alt ekstremitelerden başlayan güçsüzlük, simetrik refleks kaybı, yukarı
doğru ilerleyerek kolları, gövdeyi ve yüzü de içine alır. Kollarda ve ayaklarda
parestezi ve his kaybı olur. Hasta yürüyemez.
Guillian-Barre Sendromu:
- Periferik sinirlerin miyelin kılıflarını tutan otoimmün bir hastalıktır. -
Semptomlardan 3-6 hafta öncesinde üst solunum yolu infeksiyonu, cerrahi girişim
veya aşılama öyküsü vardır. Sarkoidoz, SLE, lenfoma, AIDS, Lyme hastalığı ve solid
tümörü olan kişilerde beklenenden daha sık görülebilmektedir. ' Önce alt
ekstremitelen'n distal kaslarında kas zayıflığı gelişmeye başlar. 2—4 haftalık
periyod içinde zayıflık yukarı doğru ilerlemeye başlar.
PEDİATRİ VAKA SORULARI
Fizik muayene bulguları:
- Simetrik DTR kaybı
- His kaybı — Güçsüzlük - Meningeal semptomlar; Ense sertliği, Kerning-Brudzinski
(+) - Bulbar ve solunum yetmezliği görülebilir. — Otonomik sinir disfonksiyonu
sonucu hipotansiyon, hipertansiyon,
taşikardi, aritmi, idrar retansiyonu, terleme olur. — Kraniyal sinir tutulumu
(Miller—Fischer Sendromu) izole veya periferik
sinir tutulumu ile birlikte olabilir. - Demiyelinizasyonun olduğu bölgelerde
inflamatuvar infiltrasyon görülebilir. Patogenezde hem hücresel hem de humoral
mekanizmalar rol oynamaktadır. - Landry sendromu: Nadiren kortikospinal yollar ve
serebullum beyin sapı yolları da tutulur. Yukarı doğru ilerleyen, solunum felciyle
birlikte seyreden paralizler gelişirler. - Duyu kaybı minimaldir. Periferik sinir
trasesinden çok dermatomlara
uyan bir kayıp vardır. Paraliziler simetrik ve flask tiptedir. Derin tendon
refleksleri zayıftır veya kaybolmuştur. Interkostal ve diafragmatik felç yaşamı
tehdit eder.
Tanı:
BOS’ta hücre sayısı sabit kalırken (<50/mm3), protein düzeyi çok artmıştır. Buna
albüminositolojik dissosiasyon denir. Sinir iletim hızı yavaşlamıştır ve klinik
iyileşmeden yıllar sonra da yavaş bulunur.
Tedavi:
Primer tedavi yöntemi plazma değişimidir (plazmaferez). Güç kaybının başlamasından
itibaren 30 gün içinde uygulanan plazma değişimi iyileşmeyi hızlandırır.
Erişkin ve çocuklarda intravenöz immünoglobülin tedavisinin etkinliği, plazma
değişimine eşdeğerdir. Ancak relaps riski vardır.
POLİOMİYELİT [ GUiLLAlN-BARRE
Viralwet'ken * Poliovirüsler îââîğıîşiretken izole
Ateş Belirgindir Hafif veya yok
ğîlrğiunlîîal Pozitif Genellikle negatif
Paralizi Asimetrik, desendan yayılır Simetrik, asendan yayılır
Duyu kusuru (-) (+)
BOS Pleositoz (20—500 hücre) Albüminositolojik disosiasyon
EMG Sinir iletimi normal Sinir iletim hızlannda azalma
Kas atrofisi Belirgin Hafif
Prognoz Kötü İyi_Doğru cevap: C
, , , PEDİATRİVAKA *SORUtARl
78
104.0n dört yaşındaki kız çocuğu, çok uzun süredir yavaş bir şekilde artan baş
ağrısı ataklarından şikayet etmektedir. Aşağıdakilerden hangisi bu çocukta migren
tanısını düşündüren kriterler arasında yer almaz?
A) Ağrının karın ağrısı, bulantı, kusma ile birlikte olması B) Ağrının tek taraflı
olması (yarım baş ağrısı) C) Kısa istirahat döneminden sonra tam düzelmesi D)
Ağrının zonklayıcı tarzda olması * E) Ağrının asetaminofene cevap vermemesi
Vasküler baş ağrıları arasında en önemlisi Migren’dir. Sıklıkla tek taraflı ve
zonklayıcı taızda başağrısının, tekrarlayan ataklarıyla karakterize, epilepsi ile
karışabilen epizodik sendromlardan birisidir. Hiperemi veya solukluk, midrlyazis,
fotofobi, siklik kusma en önemli vazomotor değişikliklerdir. Migrenli çocukta EEG
bozukluğu saptanabilir ancak spesifık bulgu yoktur.
Migren ve gerilim başağrıları, hem çocuklarda hem de erişkinlerde en sık görülen
kronik tekrarlayıcı başağrılarıdır.
& ÇOCUKLARDA MİGREN TANI KRİTERLERİ
Bir çocukta migren tanısı koyabilmek için, baş ağrısına ilave olarak aşağıdaki
semptomlardan en az 3'ü birarada olmalıdır;
' Karın ağrısı, bulantı, kusma ' Yarım baş ağrısı (tek taraflı) ' Zonklayıcı tarzda
başağrısı - Kısa istirahat döneminden Sonra tam düzelme - Görme, duyusal veya motor
bulgular ile kendini gösteren “aura dönemi” - Aile bireylerinde migren öyküsü
' Ağrı genellikle zonklayıcı taızdadır ve aniden başlamaz. Ani başlayan baş
ağrılarında, intrakraniyal kanama ve feokromasitoma akla gelmelidir. - Klasik
migrende aura vardır ve birçok vakada ağrı bilateraldir. - Atipik formlarda aura
hiç olmayabilir. Hemiplejik migrenli hastalarda baş ağrısından biraz önce veya
beraber, geçici nörolojik defısit gelişir. Nörolojik defisit, afazi, hemiparezi,
hemianopsi veya 3. sinir felci şeklinde olabilir. - Baziller arter migreni olan
hastalarda, baziller arter oklüzyonunu gösteren konfüzyon, kusma, vertigo ve görme
kaybı atakları vardır. Ailede migren öyküsünün olması, bu formu, vasküler
malformasyonlardan ayırt etmeye yardımcı olur.
- Migren atakları stres, bazı gıda ve maddelerin (çikolata, fıstık, tiramin [kaşar
peyniri, tavuk karaciğeri ve birada bulunur], nitritler ve kinin) alımı ile
presipite olabilir. Tedavi:
Orta derecede migreni olan birçok çocuk, asetaminofen veya ibuprufene, yatak
istirahatine veya başlatan stimulusun eliminasyonuna yanıt verir.
1. Vazokonstrüktörler (Ergotamin): Erken dönemde kullanılırsa atağı
önler. Vazodilatatörler (Propranolol) Seratonin antagonistleri (Siproheptadin)
Norepinefrin re-uptake inhibitörleri (Amitriptilin) Membran stabilizatörleri
(Fenitoin)
Doğru cevap: E
PEDİATRİ VAKA SORULARI
105.0n yaşındaki çocuk, birkaç aydır gittikçe artan yürüme bozukluğu ve dengesiz
yürüme nedeniyle polikliniğe getiriliyor. Fizik muayenede ataksik yürümesi bulunan
hastada alt ekstremitelerde arefleksi, vibrasyon ve pozisyon duyusunda kayıp ile
ekstansör plantar refleks, pes kavus deformitesi ile skolyoz saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ataksi telenjiektazi B) Friedrich ataksisi C) Dandy Walker malformasyonu D)
Arnold—Chiari malformasyonu
E) Leigh Hastalığı
Friedreich ataksisi:
Serebellum, dorsal spinal kord, spinoserebeller yollar, piramidal yollar ve
medullayı tutar. Iki kalıtımsal tipi vardır. En sık görüleni OR form olup, 5—10 yaş
arası görülür. 0D formu biraz daha geç ortaya çıkar. Bütün hastalarda progresif
ataksi görülür. Beraberinde distal kaslarda zayıflık ve harabiyet, bazen spastisite
bulunur. Ayrıca pek çok hastada pes-kavus, kifoskolyoz gibi iskelet deformiteleri,
pek azında da nistagmus ve sağırlık görülür.
EKG 20 yaşında anormalleşmeye başlar. Konjestif kalp yetmezliğine neden olan
kardiyomiyopati ölümün en sık sebebidir.
Babinski pozitiftir. Vibrasyon ve pozisyon duyusu alınmaz ve keskin ağrıya karşı
küçük bir duyu kaybı vardır. Bir fizik tedavi programı ve uygun ortopedik
destekleme hastalara yardımcı olabilir.
Doğumsal Kronik Ataksi Nedenleri
Hastalık Görülme Yaşı Klinik Görünüm Ataksinin ve Mekanizması, Tedavı
. Tanı Gelişim gecikmesi, Serebellar Erken gebelik hipotoni, atetoz, kore,
Serebellar granüler hücrelerin hipoplazi (bazen geç) yürüme gecikmesi, olmaması,
BT’de küçük serebellum
ataksik yürüyüş
Vermal aplazi: Dandy-Walker Erken gebelık Makrosefali, oksipital bölge, genişlemiş
ataksi Hidrosefali ve 4.ventrikülün kistik malformasyonu dilatasyonu, tedavi
hidrosefali ve/ veya posterior fossa kistinin şantı
Neonatal epizodik Joubert Sendromu Erken gebelik hiperpne ve apne;
hipotoni, nistagmus
MRI ve BT’de superior serebellar vermis agenezisi
Başağrısı, boyun ağnsı, alt kraniyal sinir MRI ve BT’de kaudal dördüncü Arnold-
Chiari De“i ken disfonksiyonu, nistagmus, ventrikül, beyin sapı malformasyonu gş
ataksi, bu tipte ilişkili büklümlenmesi; posterior fossa
miyelomeningosel dekompresyonu ile tedavi edilir. bulunmaz
MRI ve BT’de lateral ventriküller Hidrosefali Değişken Makrosefal" ataksı . kusma’
genişlemiştir, darlığında 3.ventrikül akuaduktus özellikle genişlemiştir,
4.ventrikül ise
normal ya da küçüktür
79
PEDİATRİVAKA SORULARI
ao
_ _ _? Ataksi, skolyoz, pes Kromozom 9 Fi'iedrei'clfı'm'“ kavus, posterior
trinükleotidi, ' ataksisi 5-10 yaş OR, OD spinal duyu trinükleotid ' kaybı,
arefleksi, tekran,
kardiyomiyopati destekleyici Weâkliği———————————— "Vitamin'fE"""""**' 2-16 yaş
Resesıf . Friedreich benzer ataksisine E vıtamını
. . . Ataksı,. okulomotor . B ve T hücresi
Ataksi- __._,_-___. telanjıektazı — .. _ . Erken bebeklik _ (1-2 yaş) Resesıf .
ınfeksıyonlar, apraksı, sinopulmoner . konJuktıva . _ _ ve dende _ i hucresel ş"
lev bozuklu“u* ımmunıte . g, '. destekle bozulmuştur; ici
telanjiektazi y Metakron'ıatık . . _ .. Ataksı, . spastısıte, . . Aril-sülfataz
eksikli'i lökodis'tföfî . . " . 1—2 yaş Resesif optik atrofi, demans destekleyıcı g
’ . . . . . . .. .. . .. . Fitanik asit
hastalığı Refsum 4-7 y a ş Resesif îetîiıhîıtisnoiroıîıîîtoza ıktıyosıs . . . pg ’
eksikliği, dıyet
hidroksilaz _fitolsüz . - - . Bebeklikten Ataksi, laktik asidoz,
sel:;abîılizmasında Leigh hastalığı - ' adolesan donemine .. . kadar Resesif
anormallıklen hipotoni, . solunum . destekleyıcı bozukluk, . . Wılson hastalıgı . '
' --.-. _ , " _ enşkın Bebeklikten . . doneme .. kadar Resesıf . tremor, Karaciğer
dıstonık, . hastalığı, . atetoz, korea Bakır bozuklugu, penısılamın . transport . .
. ..sendromu... ' Ramsey-Hunt . . 7—10 yaş Sporadik Ataksı, tremor, Destekleyici
Doğru cevap: B
miyoklonus, demans
106.Normal bir doğumu takiben ilk 6 ay boyunca bir şikayeti olmayan ve normal ..
gelişmiplan, yeterli olmadığı, ,kız bir çocuğunun, yaşında ise 6- aydan göz
temasında sgnıa._bas-çevresi azalma olduğu gelişmesinin dikkat çekiyor. Çocuğun
büyümesi ile birlikte ataksik yürüyüş, e| kullanım güçlüğü, konuşmada kayıp,
ellerde yılanvari bükülmeler ile el çırpma gözleniyor. Hastada zorla hava veya
tükrük çıkarma, nefesini tutma, aralıklı hiperventilasyon atakları görülüyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Rett Sendromu C) KIippeI-Trenaunay—Weber Sendromu
B) Friedrich Ataksisi D) KlippeI-Feil Sendromu E) Ramsay-Hunt Sendromu
Rett Sendromu, X’e bağlı dominant geçen, sadece kızlarda görülen, progresif
karakterde bir nörogelişimsel bozukluktur. Hastalığın çok önemli bir özelliği,
normal bir pre ve perinatal dönem bulunması, ilk 5-6 ay normal gelişim
basamaklarının olmasıdır. '|Ik bulgulardan biri, bu dönemden sonra baş çevresinin
geri kalması, kazanılmış olan becerilerin de daha sonra yavaş yavaş
kaybedilmesidir. Amaçlı e| hareketleri kaybolur ve daha sonra hastada sürekli
karakterde sterotipik e| hareketleri gelişir. Gövde ataksisi veya yürüyüş ataksisi
olur. Nefes tutma gibi çeşitli solunumsal bulgular da tanıyı destekler.
Mikrosefalinin doğumda bulunması ve organomegali saptanması, kesinlikle tanıyı
dışlayıcı bulgulardır. Rett Sendromu ile çok benzer gelişimsel özelliklere sahip
olan Angelman Sendromu (kahkaha yüzü-mutlu yüz ifadesi-happy muppet) mutlaka
ayırıcı tanıda düşünülmelidir.
PEDİATRİ VAKA SORULARI
Ramsay-Hunt Sendromu, Varisella zoster virüsünün primer infeksiyonundan sonra,
ileri yaşta görülen nüksüdür. KIippeI-Trenaunay-Weber Sendromu, konjenital
fakomatöz bir hastalıktır. Hemanjioma, venöz anomaliler ve ekstremitelerde yumuşak
dokuda hipertrofi ile karakterizedir.
KlippeI-Feil Sendromu, gebeliğin 3—8. haftasında servikal somitlerin
segmentasyonunda yetersizlik sonucu gelişen konjenital bir malformasyondur. Kısa
boyun, boyun hareketlerinde azalma, aşağı yerleşimli saç çizgisi, kifoskolyoz
vardır.
Doğru cevap: A
107.Dokuz aylık bebek hala destekli oturamaması ve nöbet geçirmesi nedeniyle
getiriliyor. Muayenesinde deride hipopigmente makülleri ve adenoma sebaceum ile
uyumlu cilt lezyonları tespit ediliyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tüberoskleroz B) Sturge-Weber hastalığı C) Von Hippel—Lindau hastalığı D)
Nörofibromatozis
E) Diskeratozis konjenita
Tüberoskleroz otozomal geçiş gösteren, korteks gri cevherinde sklerotik alanlar
bulunan bir nörokütanöz sendromdur.Hipopigmente maküller oval ya da düzensiz
şekilli, çapı birkaç mm'den birkaç cm’ye kadar değişen kol, gövde ve bacakta olan
lezyonlardır. Klinikte en fazla konvülsiyonlar görülür. Vakaların %60-70’inde
mental defektler, 1/3’ünde ise ilk bir yılda infantil spazm izlenir.
Doğru cevap: A
108.Alnının sol tarafında nevüs ve sol gözünde glokomu olan çocuğun, vücudunun
sağ tarafında hemipleji ve fokal tonik-klonik nöbetleri saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tüberoskleroz B) Lineer nevüs Sendromu C) Sturge—Weber Sendromu D) Von-HippeI—
Lindau Hastalığı E) İnkontinentia pigmenti
STURGE-WEBER SENDROMU (ENSEFALOTRİGEMINAL ANJIOMATOZIS)
Kalıtsal geçişi olmayan tek nörokutanöz sendromdur. Trigeminal sinirin dağılım
alanlarında (alın üstü ve maksiller bölge) tek taraflı olarak Porto Wine (porto
şarabı) lekesi (kapiller hemanjiom) ortaya çıkar.
Bu çocuklarda ağız, burun ve dudakları tutan anjiomalar sık görülür.
Eğer hemipleji gelişmişse, genellikle nevüs ve leptomeningeal anjiomaların
bulunduğu bölgenin karşı tarafındadır. Vücudun karşı yarısında tonik- klonik
konvülsiyon (antikonvülsanlara oldukça dirençlidir) ve hemiparezi, mental
retardasyon ve serebral kortekste tren yolu şeklinde kalsifikasyonla
karakterizedir.
Doğru cevap: C
81
, PEDİAIRİ, VAKA SORULARI, ,
82
109.Halsizlik, çabuk yorulma ve spor yaparken bayılma nedeniyle getirilen on
yaşındaki bir çocukta nabız basıncı azalmış bulunuyor. Oskültasyonda SZ’nin şiddeti
azalmış, 82 inspriyumda tek, ekspriyumda çift olarak duyuluyor.
Elektrokardiyogratide ST—Tnegatifliği saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Perikard tamponadı B) Aort stenozu C) Patent duktus arteriyosus D) Pulmoner
stenoz
E) Atriyal septal defekt
Aort stenozunda birçok hastada kan basıncı normaldir. Şiddetli darlıkta nabız
basıncı dardır. SZ’nin inspriyumda tek, ekspriyumda çift olmasına paradoksal
çiftleşme denir. Yani fızyolojiğin paradoksudur. Nedeni aortik kapağın çok geç
kapanmasıdır. Ekspriyumda aort normalde pulmonerden hemen önce kapanırken,
kapanması çok gecikirse, pulmoner arterden çok sonra kapanır ve 82 ekspriyumda çift
duyulur. Ancak inspriyumda pulmoner arterinde kapanması normalde olduğu gibi
gecikir ve kapanması aorta yaklaşarak SZ'nin inspiryumda tek duyulmasına neden
olur. Hafıf vakalarda EKG normaldir. Ağır vakalarda sol ventrikül hipertrofisi, ST—
T negatifliği (sol basınç yükü) görülür.
Paradoksal çiftleşme yapan nedenler:
- Aort stenozu - Sol dal bloğu - Wolf-Parkinson—White Sendromu (Sol dal bloğu
yapabilir) - PDA ' Sistolik hipertansiyon Perikard tamponadında nabız basıncı
azalmıştır ancak paradoksal çiftleşme olmaz. PDA'da paradoksal çiftleşmenin nedeni,
aorttan fazla kan atılması ile aoıt kapağının kapanmasının gecikmesidir. Ancak
PDA'da nabız basıncı artar ve S2 şiddeti azalmaz. Pulmoner hipertansiyon gelişirse,
aksine S2 şiddeti artar.
Pulmoner stenozda S2 şiddeti azalmakla birlikte paradoksal çiftleşme değil, geniş
çiftleşme, hatta PS çok ağırisetekSzduyulur. ' *" ' “'“" ' " " ' ' '
Doğru cevap: B
11'0.Döıt yaşında, yakınması olmayan kız çocuk, rutin muayenede sol 2. interkostal
aralıkta, sternumun sol üstünde orta şiddette ejeksiyon sistolik üfürüm duyularak
pediatriye sevk edilmiş. Çocuğun boy ve vücut ağırlığı persentilleri %75—90
arasındadır. Fizik muayenede sol stemal prekordial vuru, SZ’de sabit çiftleşme
saptanıyor. Telekardiyografide pulmoner damarlanmada artma, pulmoner arterlerde
genişleme bulunuyor. EKG'sinde V1—V2’de rSR’ dalgası, sağ aks, inkomplet sağ dal
bloğu saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Atriyal septal defekt (ASD) B) Büyük arter transpozisyonu (TGA) C) Ventriküler
septal defekt (VSD) D) Aort darlığı E) Mitral kapak prolapsusu
Tanı ASD'dir.
PEDİATRİ VAKA SORULARI
Vakamız dört yaşına kadar semptomsuz gelebilmiş. Tam da böyle olması beklenir.
Çünkü ASD’Ierde yenidoğan döneminde klinik belirgin değildir.
Kalp yetmezliği nadirdir. Egzersiz intoleransı olabilir. Hiperdinamik sağ
ventrikülün sistolik atımları, sol sternal kenarda hissedilebilir. 81 normal veya
şiddetlenmiş- tir, SZ’de sabit çiftleşme vardır. Artmış akımın pulmoner kapaktan
geçişine bağlı, sol 2. İKA’da, sternumun sol üstünde orta şiddette ejeksiyon
sistolik üfürüm işitilir.
Büyük şantlarda, Trikuspid kapaktan geçen fazla akıma bağlı, pulmoner akımın
sistemik akımın 2 katına çıktığını gösteren ve sternumun sol alt kenarında
Trikuspid odakta işitilen belirgin middiyastolik rulman vardır.
Laboratuvar bulguları olarak, Telekardiyografide şant büyükse kardiyomegali
olabilir. Sağ ventrikül ve sağ atriyumda genişleme, AC damarlanmasında artma
vardır. İzole sekundum ASD'de infektif endokardit profilaksisi gereksizdir.
Doğru cevap: A
111.Prematüre doğan bir bebekte, doğum anında orta derecede solunum problemi ile
patent duktus arteriyosus saptanıyor. Çocuk 48 saatlik sıvı kısıtlaması, diüretik
kullanımı ve solunum desteği gibi tıbbi tedaviye yanıt vermiyor.
Bu hasta için, bundan sonraki en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
A) Asetilsalisilik asit B) Diflunisal C) İndometazin D) Duktusun cerrahi olarak
düzeltilmesi
E) Duktusun transvenöz kapatılması
Prostaglandinler, duktusu kapatan düz kasların kontraksiyonuna engel olurlar.
Indometazin, bir prostaglandin inhibitörü olup, intravenöz verilir ve prematüre
bebeklerde duktusun kapanmasına yol açar.
Ilaç tedavisi başarılı olmazsa ve semptomlar gerilemezse, bu bebeklerde duktusun
cerrahi olarak kapatılması gerekir.
Doğru cevap: C
PEDİATRİ VAKA—SORULARI
112.Yenidoğan bir bebekte siyanoz ve pulmoner stenoz bulguları gözlenmektedir.
Bebek siyanoz dışında iyi görünmektedir. İzleyen 24 saatte siyanoz ve hipoksemi
belirgin olarak artıyor.
Bu değişikliğin ana nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Duktus aıteriyozusun kapanması B) Pulmoner damar hipertansiyonu C) Miyokard
iskemisi D) Pulmoner dolaşımda staz E) Pulmoner çıkış yolunda trombüs oluşumu
Pulmoner stenozlu siyanotik yenidoğanda patent duktus ve akciğere kan akımını
sağlayan patent interAtriyaI septum bulunur. Duktus kapandıkça çocuğun durumu
kötüleşir ve duktus açıklığını korumak için hemen prostaglandin E başlanmalıdır.
Doğru cevap: A
113.Büyük bir ventriküler septal defekti bulunan ve başka kardiyak lezyonu
olmayan bir bebekte, aşağıdaki durumlardan hangisi gelişmez?
A) Pulmoner hipertansiyon
B) Gelişme geriliği C) Bazal enerji harcamasında artma D) Alt solunum yolları
infeksiyonu sıklığında artma E) TeIekardiyogralide pulmoner konusta çökme
Sistemik vasküler rezistans, pulmoner vasküler rezistanstan daha fazla olduğundan,
ventriküler septal defektte soldan sağa şant gelişir. Şan— tın gerektirdiği
fazladan çalışma, bazal enerji hacamasını artırır ve çocuğun gelişmesinde beklenen
hıza ulaşılamaz. Pulmoner dolaşıma katılan şant akciğer yükünü artırır ve alt
solunum yollarının infeksiyona duyarlılığı artar.
Doğru cevap: E
114.0kul taramasında bir çocukta sternumun sağ üst kısmında en belirgin olan ve
boyunda juguler ven üzerine, infraklavikuler ve supraklavikuler alana yayılım
gösteren ve sırtüstü yatırıldığında kaybolan, diyastolik komponenti daha belirgin
devamlı üfürüm duyuluyor.
Nabız basıncı normal olan, ek semptom ve bulgusu olmayan hastada en olası tanı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Patent duktus aıteriyozus B) Aort yetmezliği C) Venöz hum (Venöz uğultu) D)
Atriyal septal defekt (ASD)
E) Still üfürümü
Soruda tipik olarak tariflenen bu Venöz hum devamlı üfürümü, özellikle sağ üstte
iyi duyulması, diyastolik komponentinin belirgin olması ve sırtüstü yatar
pozisyondayken şiddetinin azalması ile duktus üfürümünden ayrılır. Masum bir
üfürümdür.
Duktus üfürümünün sistolik komponenti daha şiddetlidir ve yatar pozisyondayken
aksine şiddeti artar. Ayrıca PDA’da nabız basıncı artmıştır.
Doğru cevap: C
PEDİATRİ VAKA SORULARI
11 5.Yirmidört saatlik bir çocukta doğumdan beri devam eden siyanoz mevcuttur.
Fizik muayenede belirgin takipne ve taşikardisi olan hastada dinlemekle ikinci
seste sabit çiftleşme ve pulmoner odakta sistolik üfürüm duyuluyor. Akciğer
grafisinde kalbin küçük olduğu ve pulmoner venöz konjesyona bağlı olarak
akciğerlerde yaygın buzlu cam görünümü olduğu saptanıyor. Hastanın bulguları PGE1
infüzyonuna da cevap vermiyor. Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Parsiyel anormal venöz dönüş B) Total anormal venöz dönüş C) Pulmoner atrezi D)
Büyük arterlerin transpozisyonu
E) Trunkus aıteriyozus
Siyanotik konjenital kalp hastalıkları:
- Büyük damarların transpozisyonu - Fallot tetralojisi — Trikuspid atrezisi — Total
anormal pulmoner venöz dönüş anomalisi — Trunkus arteriyozus — Ventriküler septal
defekt olmaksızın pulmoner atrezi Total anormal venöz dönüş anomalisinde pulmoner
venler ile sol atriyum ilişkisi yoktur. Her iki akciğerden gelen dört pulmoner ven
birleşerek ana pulmoner veni oluştururlar ve bunun katıldığı yere göre anatomik
tipleri vardır:
1- Suprakardiyak tip: En sık görülen tiptir (%50). Vertikal ven ve
innominate ven aracılığı ile vena kava superiyora dökülür. 2- Kardiyak tip (%20):
Tamamı koroner sinüse dökülebildiği gibi, sağ ve
sol pulmoner venler ayrı ayrı sağ atriyuma direne olabilirler. 3- İnfrakardiyak
(Subdiyafragmatik) tip (% 20): Portal ven, duktus
venosus, hepatik ven ve vena kava inferiyora dökülür. 4- Mikst tip (%10): Nadir
görülür. Erken süt çocuğukluğu döneminde;
- KKY. - Tartı alamama, - Haüf siyanoz, - Sık pulmoner infeksiyon görülür. -
Solunum güçlüğü yaşamın ilk haftalarında belirir. - Beslenme sırasında siyanoz
artar.
Fizik muayene bulguları:
- Takipne - Taşikardi ' Siyanoz - Pulmoner odakta sistolik ejeksiyon üfürümü - 82
çift (Pulmoner obstruksiyon olmayan tipte) - S2 sert ve çift (Venöz obstruksiyon ve
pulmoner hipertansiyon varsa)
(Infrakardiyak tip). Akciğer grafisinde konjesyona bağlı olarak buzlu cam manzarası
olur. Tıp 3. akciğer ödemine yol açarak respiratuvar distres sendromuna (RDS)
benzer görüntü verir ve yanlış tanıya sebep olabilir. Bu bebekler RDS olanlara göre
daha matürdürler.
Telekardiyografide kardan adam manzarası “snowman” veya “8 rakamı” görüntüsü:
Artmış pulmoner arter kan akımı ile beraber suprakardiyak tipte görülür. Genellikle
4 aydan sonra görülür.
PEDİATRİ VAKA SORULARI"
Parsiyel anormal venöz dönüş anomalisinde siyanoz beklenmez. Pulmoner atrezide
pulmoner kapak gelişmemiş, yerinde fibröz bir doku vardır ve sağ ventrikül ile ana
pulmoner arter bağlantısı yoktur. Doğumdan sonra akciğerler açıldığı zaman, PDA’nın
kapanmaya başlaması ile küçük PDA akciğer dolaşımını sağlamaya yetmeyeceğinden,
saatler içinde siyanoz, asidoz, solunum sıkıntısı gelişir. Kardiyomegali gelişir.
Büyük arterlerin transpozisyonunda' ilk 24 saatte başlayan üfürümsüz siyanoz ile
gelen (Duktusun daralması ve kapanması) hastada, aniden başlayan hipoksemi,
takipne, siyanoz, konjestif kalp yetersizliği bulguları tipiktir. Kardiyak silüet
büyük, yan yatmış yumurta veya oval şeklinde, üst mediasten dar, kalp gölgesi hafif
geniş, orta derecede pulmoner vasküler dolgunluk vardır.
Doğru cevap: B
11 6.Fallot tetralojisi olan bir hastanın prognozunu birinci derecede etkileyen
durum aşağıdakilerden hangisidir?
A) Pulmoner kapak stenozu veya infundibuler darlığın derecesi B) Siyanoz C)
Aortanın dekstrapozisyonu D) VSD’nın boyutu ' E) Sağ ventrıküler hipertrofisinin
derecesi
Fallot tetralojisinde siyanoz belirgindir. Ancak siyanoz doğumda bulunmayabilir. AC
filmlerinde kalp “tahta pabuç" şeklinde görülür. Pulmoner vaskülarite azalmıştır.
Hastalar serebral tromboz ve beyin absesi açısından risk altındadır.
Tedavi cerrahidir. Bu soruda en önemli püf noktası, pulmoner stenozun Fallot
tetralojisinde prognozu belirleyen faktör olmasıdır. Bu stenoz kapaktan çok
infundibuler bölgedeki darlıkla ilişkilidir. Kapak darlığı olabilir veya
olmayabilir. Fallot tetralojisinde, infektif endokardit gelişmedikçe kalp
yetmezliği oluşmaz.
Doğru cevap: A
117.Minima| siyanozu bulunan iki yaşındaki çocukta dörtlü ritim, pulmoner alanda
sistolik üfürüm ve alt sol sternal kenar boyunca middiyastolik üfürüm duyuluyor ve
supraventriküler taşikardi atakları gözleniyor. Elektrokardiyogratide sağ atriyal
hipertroü ve sağ göğüs derivasyonlarında ventriküler blok paterni saptanıyor.
Bu çocukta en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Trikuspid yetmezliği ve pulmoner stenoz B) Pulmoner stenoz ve ventriküler septal
defekt C) Atriyoventriküler kanal D) Ebstein anomalisi E) Wolf-Parkinson-White
Sendromu
Ebstein anomalisi, Trikuspid kapağın malformasyonu olup, septal ve! veya posteriyor
yaprakcıklar sağ ventriküle doğru displase olmuşlardır ve yaprakcıklarda değişen
derecelerde deformasyonlar vardır. Trikuspid anulusu ile septal ve posteriyor
yaprakcıkların yapışma yen' arasındaki sağ ventrikül segmenti, atriyalize bir
boşluk bırakmıştır. Atriyalize segmentin altındaki sağ
PEDİATRİ VAKA SORULARI
ventrikül kısmen küçüktür. Trikuspid yetersizliği genellikle bulunur, sağ atriyum
dilate ve hipertrofiyedir. Karakteristik 3’Iü veya 4'lü ritm duyulur. S1 çifttir.
S3, 84 ve Trikuspid yetmezliği üfürümü duyulur
Vakalarda %10 oranında WPW tipi aksesuar ileti yolu vardır.
Klinik bulgular:
- Siyanoz, hastaların çoğunda görülen ve doğumla birlikte ortaya çıkabilen, ancak
daha çok infant döneminde ve erken çocuklukta görülen bir bulgudur. Şiddetli
olgularda, siyanoz ve KKY yaşamın ilk haftasında olur. Sol sternal kenarda
trikuspid kapaktan kaynaklanan sistolik bir triII duyulabilir. Oskültasyondaki en
belirgin bulgu S1'in, geniş anteriyor trikuspid yaprakcığın kapanmasındaki gecikme
nedeniyle çiftleşmesidir. Trikuspid yetmezliğe bağlı olarak hastalarda sol sternal
kenarda pansistolik üfürüm, malforme olmuş trikuspid orifısinden geçen kan akımına
bağlı olarak da diyastolik üfürüm duyulabilir.
- Paroksismal atriyal taşikardi sıktır.
- Karakteristik 3’lü veya 4'lü ritm duyulur. S1 çifttir. 83, 54 ve Trikuspid
yetmezliği üfürümü duyulur.
— WPW %10 vakada vardır.
- Hepatomegali genellikle vardır.
— Sağ dal bloğu, sağ atriyal hipertrofi, karakteristiktir. — Atriyoventriküler blok
sıktır (%40). Bazı supraventriküler taşikardi
epizodlarında WPW sıktır.
Doğru cevap: D
118.Sternumun sol kenarı boyunca erken diyastolik üfürüm duyulan bir
çocukta öncelikle aşağıdakilerden hangisi düşünülmelidir?
A) Aort stenozu B) Ventriküler septal defekt (VSD) C) Atriyal septal defekt (ASD)
D) Mitral stenoz E) Aort yetmezliği Sternumun sol kenarında duyulan erken
diyastolik üfürüm, aort yetmezliğini düşündürür. Atriyal septal defektte, 2.
interkostal aralıkta midsistolik üfürüm duyulur. Aort koarktasyonunda 3—4
interkostal aralıkla sol sternumda midsistolik bir üfürüm duyulsa da, spesifik bir
üfürümü yoktur.
Ventriküler septal defektte mezokardiyak odakta pansistolik üfürüm duyulur. Mitral
stenozda, mitral odakta sistolik ejeksiyon üfürümü duyulur.
Doğru cevap: E
87
PEDİATRİVVAKA SORULARI
119.28 haftalık olarak ambulansta doğan bebeğin, birkaç saat içinde solunumu
giderek bozulmuş, takipne, retraksiyonlar, inlemeler ve siyanoz gelişmiştir. Ancak
saatler sonra hastaneye ulaştırılabilen bebeğin genel durumu kötü, spontan solunumu
yetersizdir. Akciğer grafisinde buzlu cam görünümü ve pulmoner damarlanmada artma
mevcuttur. Surfaktan uygulanıp ventilatör desteğinde izlenirken ve düzelme
beklenirken, 4. günde hala solunum düzelmemiş, oksijen ihtiyacı artmış, klinik
ağırlaşmıştır.
Nabız basıncının da geniş olduğu gözlenen hastada, kliniğin ağırlaşmasında en olası
neden aşağıdakiler arasında hangisidir? A) Verilen surfaktanın yan etkisidir B)
Patent duktus arteriyozus sorumludur C) Yenidoğanın geçici takipnesi bu duruma
neden olmuştur D) Pen'kard tamponadı gelişmiştir E) Hastada kn'tik pulmoner stenoz
mevcuttur Tariflenen prematüre hastada tipik bir Respiratuvar distres sendromu
kliniği mevcuttur. Özellikle 3-4. günlerde düzelme beklenirken kliniğin ağırlaştığı
RDS'Ii prematürelerde, bu durumdan duktusun sorumlu olduğu ve mortaliteyi
arttırdığı gösterilmiştir.
Telekardiyograti bulgularını yorumlarken, PDA'nın akciğer kan akımını artıran
doğumsal kalp hastalıklarından birisi olması nedeniyle uyumlu olduğunu düşünürüz.
Nabız basıncının geniş olması da duktusun delilidir. Tıpik korrigan (sıçrayıcı)
nabız alınabilir.
İlk 6 ayda tipik duktus üfürümü duyulamayabilir. Ama tipik PDA üfürümümüzü yine de
hatırlayalım; en iyi sol 2. Interkostal aralıkta duyulup, sol klavikula ile sırtta
sol paravertebral üst bölüme yayılan makine tarzında trilin de eşlik edebildiği
devamlı üfürüm.
Doğru cevap: B
120.Bir önceki (11 9 numaralı) sorudaki hastada, aşağıdakilerden hangisinin
varolması, hastada duktus açıklığının persiste etmesinde katkısı olan bir
faktördür?
A) Prematüreliğin kendisi B) Bebeğin kliniğinin hipoksik seyretmiş olması C)
Gelişmiş olması muhtemel asidoz D) Hipotermi E) Hepsi
Duktusun açık kalmasına neden olan durumlar arasında;
- Hipoksi - Asidoz - Hipotermi - Yüksek prostaglandin düzeyi - Yüksek rakım
(dolayısıyla düşük O2 basıncı) sayılabilir. Prematürelerde olgunlaşmamış yapılar,
dış ortamdaki yüksek 02 vs. gibi duktusu kapatacak değişkenlere yeterli yanıt
veremediği için, prematürelik başlı başına duktusun açık kalmasını kolaylaştıran
bir faktördür.
Doğru cevap: E
PEDİATRİ VAKA SORULARI
121 .Yukarıdaki (119 numaralı) soruda tanımlanan hastanın tedavisinde en
uygun yaklaşım hangisidir?
A) Verilen sıvı miktarının artırılması B) Pulmoner basıncı düşürmek ve takiben
İndometazin C) Prostaglandin E2 D) Moa E) Almakta olduğu Digoksinin kesilmesi
Hastaya persistan fetal dolaşım tablosu da eşlik ediyor. Bu noktada öncelikle
pulmoner vazodilatatörler ve uygun ventilasyon desteği ile bu sorunun çözülmesi ve
takiben Duktus arteriyozusun kapatılması en doğru yaklaşım olacaktır.
Prematüre bebekte duktusa bağlı şantın büyük olduğu kanısına varılmışsa,
yaklaşımımız şu şekilde olmalıdır;
- Solunuma destek (Sorudaki bebek zaten ventilatörde, yani solunum
yardımı alıyor) - Sıvı kısıtlaması - Indometazin (Prostaglandin sentetaz
inhibitörü) - Yanıt vermeyen semptomatik vakalarda kateter ya da cerrahi.
Doğru cevap: B
122. Beş günlük term bir bebek ciddi siyanoz, taşikardi ve takipne yakınması ile
başvuruyor. Fizik muayenesinde deri ve mukozalarda Siyanozu saptanan hastanın diğer
sistem muayenelerinde herhangi patolojik bulguya rastlanmıyor. Arter kan gazında
Pa02:96 mmHg ve oksijen saturasyonu %40 olan hasta için en olası tanı hangisidir?
A) Büyük arterlerin transpozisyonu B) Methemoglobinemi C) Pulmoner atrezi D)
Trikuspid atrezisi
E) Fallot tetralojisi
Siyanozu olan, oksijen satürasyonu düşük, kan gazında PaO2 hastada en olası tanı
methemoglobinemidir.
Hemoglobinin ferröz formdan ferrik forma oksidasyonuna methemoglobinemi denir. Non
fonksiyonel hemoglobin %5’den fazladır.
Klinik:
— Siyanoz — Polisitemi — Efor sonrası hipoksi bulguları - Düşük oksijen
saturasyonuna rağmen PaO2 düzeyinin normal olması
Tedavide:
Metilen mavisi ve askorbik asit (C vitamini) kullanılır.
Doğru cevap: B
89
PEDİATRİ VAKA SORULARI
'9'0 "
123.|ki aylık bir erkek bebek, büyüme gelişme geriliği ve doğumdan beri olan
siyanoz şikayeti ile getiriliyor. Muayenesinde ağırlığının 3 persentilin altında
olduğu, dinlemekle 3. interkostal aralıkta 3. derece sistolik üfürüm saptanıyor.
Çekilen EKG’de ORS aksı -90 derece (Superiyor sol aks) saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Total pulmoner venöz dönüş anomalisi B) Trikuspid atrezisi C) Büyük arterlerin
transpozisyonu D) Fallot tetralojisi E) Ventriküler septal defekt
Sorudaki bulguları incelersek, doğumdan beri olan bir siyanoz, büyüme gelişme
geriliği ve sol aks sapması vardır. Ayrıca 3. derece bir sistolik üfürüm vardır.
Siyanozlu bir çocukta EKG'de sol aks ve sol ventrikül hipertrofisi varlığında en
olası tanı, Trikuspid atrezisidir. Üfürüm genelde yoktur. 2. kalp sesi tektir.
Trikuspid atrezisine eşlik eden ASD, VSD, PDAgibi bir anomali olmazsa, yaşamla
bağdaşmaz Soruda verilen üfürüm bu anomaliye eşlik eden bir VSD'ye bağlı olabilir.
Doğru cevap: B
124.Aort anevrizması saptanan bir çocukta aşağıdaki sendromların hangisi
öncelikli olarak düşünülmelidir?
A) Holt—Oram Sendromu B) Turner Sendromu C) Marfan Sendromu D) Williams Sendromu E)
Down Sendromu
Turner Sendromu’nun sık gözlenen özellikleri; Kız fenotip, kısa boy, seksüel
gerilik, streak (Fibrotik) gonad, geniş göğüs, düşük saç çizgisi, boyunda
yelelenme, el ve ayaklarda konjenital ödem, aort koarktasyonu ve çeşitli diğer
anomalilerdir. . . , .
Down Sendromu’nun teşhis koydurucu özellikleri ise; mikrosefali, santral yerleşimli
saç kıvrımı, küçük kulaklar, boyunun ense kısmında gevşek deri, yukarıya doğru
eğilimli palpebral lissürler, epikantal katlantı, burun kökü basıklığı, Brushlield
lekeleri, dışarıya çıkan büyük dil, kısa ve geniş eller, simian çizgisi, geniş
aralıklı 1. ve 2. ayak parmağı ve hipotonidir.
Down sendromlu hastalarda endokardiyal yastık defekti, %30-50 oranında, en sık
görülen kardiyak lezyondur. %30 VSD ve %30 Fallot tetralojisi bulunur.
Marfan Sendromu’nun majör bulguları: Lens ektopisi (Oküler lensin subluksasyonu),
aort kökünün ve asenden aortanın progresif dilatasyonu, aort anevrizması, yaşa göre
boyun aşırı uzun oluşu ve oransız (disproporsiyone) uzun ve ince ekstremitelerdir.
Holt-Oram Sendromu: Ön kolda ve elde iskelet anomalilerinin ve ASD’nin gözlendiği
bir patolojidir.
Williams Sendromu'nda: Supraventiküler aortik stenoz, periferik pulmoner stenoz,
pulmoner kapak stenozu, ASD ve VSD karakteristik patolojilerdir.
Doğru cevap: C
PEDİATRİ VAı<A SORULARI
125.Üç günlük bir bebekte, solunum sıkıntısı olmaksızın doğumdan beri gittikçe
derinleşen siyanoz mevcut. Üfürüm duyulmuyor. Göğüs radyogramında kardiyomegali yok
ve hafıf artmış pulmoner damarlanma var. EKG 120 derece eksende ve sağ ventrikül
hakimiyeti mevcuttur. Bu hastada siyanozdan sorumlu en olası konjenital kardiyak
malformasyon, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fallot tetralojisi B) Büyük damarların transpozisyonu C) Trikuspid atrezisi D)
Sağlam ventriküler septumlu pulmoner atrezi E) Diyafragma aşağısı total anormal
pulmoner venöz dönüş anomalisi
İntakt ventriküler septumlu büyük damarları transpozisyonunda erken dönemde
siyanoz, normal boyutlu kalp (klasik olarak vakaların üçte birinde radyografide
“sicimde yumurta" görünümü vardır), normal veya hafifartmış pulmoner vasküler
belirginleşme ve EKG’de sağ aks deviasyonu ve sağ ventrikül hipertrofisi bulunur.
Fallot tetratolojisinde yaşamın ilk birkaç gününde sıklıkla siyanoz görülmez. Erken
siyanozun bir nedeni olan Trikuspid atrezisi, pulmoner arteriyel kan akımının
azalmasına neden olur. Röntgende pulmoner alanlarda pulmoner vaskülaritede azalma
vardır. EKG'de sol aks ve sol ventrikül hipertrofisi gözlenir. Total anormal
pulmoner venöz dönüş anomalisinde pulmoner venlere dönüşte obstruksiyon vardır ve
klasik röntgen bulgusu kardan adam (snowman) görünümüdür. İntakt (Sağlam septumlu)
pulmoner atrezide de erken siyanoz vardır, akciğer imajlarının belirginleşmesi
nomıal/azalmıştır, kalp geniştir.
Doğru cevap: B
126.Sağ kolda kan basıncı 95/70 ve alt ekstremitede 45/25 mmHg olan bir
hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Patent duktus arteriyozus B) Trunkus arteriyozus C) Aspleni D) DiGeorge sendromu
Doğru cevap: C
1 57.Kızamık enfeksiyonu geçiren 4 yaşındaki bir çocukta enfeksiyon sonrasında
yavaş yavaş artan öksürük ile ateş, takipne, siyanoz ve inspirauvar raIIer ile
wheezing saptanıyor. Akciğer grafisinde her iki akciğerde orta zonlarda yama
tarzında infıltratif alanlar ve hiperlüsensi tespit ediliyor.Hastadaki bulgular
bronkodilatör kullanımına yeterli yanıt vermiyor ve öksürük ve wheezing bulguları
tam düzelmiyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Pnömosistis carinii pnömonisi B) Mikoplazma pnömonisi C) Bronşiolitis obliterans
D) Astım bronşiyale
E) Kistik fibrozis
Bronşiolitis obliterans bronşiyollerin ve daha küçük hava yollarının nadir görülen
kronik bir hastalığıdır. Pediatrik popülasyonda solunum yolu enfeksiyonlarını, en
sık olarak da adenovirus enfeksiyonlarını takiben oluşur. Mycoplasma, kızamık,
Iegionella, influenza ve boğmaca ile de oluşabilir. Enfeksiyon dışı etkenler
arasında inflamatuvar hastalıklar (JRA, SLE, Skleroderma, Stevens-
PEDİATRİ VAKA SORULARI
Johnson sendromu) toksik gaz inhalasyonu sayılabilir. Akciğer ve kemik iliği
transplantasyonlarından sonra da görülebilir. Öksürük, ateş, siyanoz, dispne, göğüs
ağrısı ve respiratuvar distres ilk belirtiler olabilir. Bu dönemde bronşiolitis
obliterans kolaylıkla pnömoni, bronşit veya bronşiolit ile karışabilir. Klinik
olarak bronkodilatörlere iyi yanıt vermeyen sabit bir havayolu obstrüksiyonu
tablosu vardır. Hastalığın ilerlemesi ile beraber nefes darlığında artış, kronik
öksürük, balgam ve wheezing görülebilir. Semptomlar akut alevlenmeler şeklinde ya
da daha sessizce fakat uzun sürede ilerleyebilir. Fizik muayene bulguları
genellikle nonspesifıktir ve wheezing ile rallerden ibarettir. Akciğer grafileri
klinik bulgulara göre relatif olarak daha iyidir. Ancak hiperlüsensi ve yama tarzı
intiltrasyonlar izlenebilir. Solunum fonksiyon testlerinde tipik obstrüksiyon
bulguları vardır. Ağır bir viral akciğer hastalığından sonra şiddetli, yineleyen ya
da süreğen solunum sistemi semptomları ve sabit havayolu obstrüksiyonuna ait
bulgular gösteren çocuklarda bronşiolitis obliterans akla getirilmelidir.
Doğru cevap: C
158.Altı haftalık kız hasta öksürük şikayeti ile doktora getiriliyor. Ailenin diğer
fertlerinde bir hastalık söz konusu değil ve hasta kişilerle yakından bir ilişkide
bulunmamış. Doğum öncesi ve sonrasında bir problemi olmayan hastanın 10 günlükken
orta şiddette konjunktiviti gelişmiş ve topikal eritromisin tedavisine cevap
vermiştir. Solunum dakikada 55, supraklavikular ve interkostal çekilmeler mevcut.
Öksürük paroksismaldir ve oskültasyonda bilateral raller alınmaktadır. Röntgende
diffüz interstisyel infiltratlar görülmektedir. Tam kan sayımında beyaz küre 11.000
mm3 tespit ediliyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Grup B streptokokal sepsis B) Aspirasyon pnömoni C) RSV pnömoni D) Klamidyal
pnömoni
E) Boğmaca
Bu klinik klamidyal pnömoni için tipiktir. Eritromisine cevap veren orta şid— dette
geçirilmiş konjunkivit hikayesi tanıyı destekler. Bakteriyel pnömoni ve sepsisli
hastalarda tablo çok daha ağır seyreder. RSV pnömonisi klamidyal pnömoniye çok
benzemekle beraber konjunktivit hikayesi bulunmaz. Aspirasyon pnömonisi genellikle
sağlıklı bebeklerde görülmez ve röntgende alveolar infiltratlar görülür.
Doğru cevap: D
159.0n yaşındaki çocuk öksürük şikayeti ile getiriliyor. Genel durumu iyi olan
hastanın fizik muayenede solunum seslerinin normal olmasına karşılık akciğer
gransinde infiltrasyon saptanıyor.
Bu çocukt aşağıdakilerden hangisinin görülmesi beklenmez?
A) Büllöz mirinjit B) Eritema multiforme C) Hava bronkogramı ve pnömatosel D) Soğuk
aglutinin titresinde artış
E) Coombs (+) hemolitik anemi
Mycoplasma pneumonia pnömonisi (Eaton Ajanı):
- 5 yaşın üzerinde en sık atipik pnömoni nedenidir. - Kuru öksürük, boğaz ağrısı,
baş ağrısı olur. Dinlemekle akciğerler çok defa normaldir. Farenjit, servikal
lenfadenopati, konjünktivit, büllöz mirinjit ve otitis media pnömoniye eşlik
edebilir.
107
PEDİATRİ VAKA SORUtARI *
' 10.8. *
- Akciğer grafisinde bronkovasküler işaretlerde artış, infiltrasyon, atelektazi
görülebilir. - Hastaların çoğunda iyileşme, döneminde serumlarında soğuk
antikorların saptanması ile tanı konulur. 1:64 ve daha yüksek titreler tanı
koydurucudur. _ - Coombs (+) hemolitik anemi en sık görülen hematolojik
komplikasyondur. Koagülasyon defektleri, deri döküntüsü, eritema multiforme,
Stevens Johnson sendromu, Guillian Barre" sendrOmu, meningoensefalit,
trombositopeni, miyokardit, pen'kardit, diğer komplikasyonlardır. - Mycoplasma
pnömonisinde seçilecek antibiyotik eritromisin veya klaritromisindir.
Hastaların pnömoniye rağmen ağır bir klinik görünümleri yoktur. Çocuğun genel
durumu iyidir.
Hava bronkogramı özellikle S.pneumoniae ve H.İnfluenzae pnömonilerinde,
pnömatoseller de S. aureus ve H.influenzae pnömonilerinde görülür.
Doğru cevap: C
160.0n üç yaşındaki bir erkek hasta, ateş, boğaz ağrısı, yutma güçlüğü ve kalın
sesli konuşma şikayetleri ile geliyor. Hastanın hafif bir boğaz ağrısı dışında, 7
gün öncesine kadar iyi olduğu ve başvurmadan 1 gün önce aniden daha da kötüleştiği,
ağzını açamadığı öğreniliyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Romatizmal ateş B) Retrofarengeal abse C) Peritonsiller abse D) Difteri
E) Yabancı cisim
Peritonsiller abse, genellikle farenjitin bir komplikasyonu olarak ortaya çıkar.
Tonsiller abse geliştiğinde trismus, uvulanin karsı tarafa deviasyonu ve şid- detli
ağrı ortaya çıkar. Tedavide, absenin aspirasyonu ve penisilin tedavisi
gerekmektedir.
Doğru cevap: C
161.Dört yaşında kronik sol alt lob pnömonisi öyküsü ile müracaat eden bir çocukta
kontrast bronkografıde pnömoni alanının dolmamasına karşın çevresi dolma tesbit
ediliyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Astım B) Pulmoner sekestrasyon C) Kistik fibrosis D) Bronkopulmoner displazi E)
Respiratuvar distres sendromu
Sıklıkla sol alt Iobta yerleşen akciğer sekestrasyonu fonksiyonel olmayan akciğer
dokusunda kist benzeri bir kitledir. Çocuklarda kronik pnömoni öyküsü vardır.
Bronkogratide sekestrasyon kontraslı madde ile dolmayan bir bölge olarak görülür.
Doğru cevap: B
PEDİATRİ VAKA SORULARI
162.Daha önceden sağlıklı olan 2 yaşındaki bir çocukta 6 haftayı aşan sürede kronik
öksürük gelişiyor. Ve hasta bu periyod esnasında değişik acil servislerde muayene
edilerek pnömoni tanısı ile antibiyotik kullanıyor. Oskültasyonda solda normal
solunum sesleri alınmasına rağmen, sağda inspirasyon sırasında azalmış hava akımı
tesbit edilmekte, ekspirasyonda ise bir bulgu elde edilmemektedir. Rutin akciğer x-
ray'inde infıltrasyon saptanmıyor ancak kalp sola doğru hafif şift yaptığı
görülüyor.
Bu hastadatanısı için bundan sonraki en uygun yaklaşımaşağıdakilerden hangisidir?
A) Hastanın ter klorid ölçümünün yaptırılması B) İnspiratuvar ve ekspiratuvar göğüs
radyogramı C) Geniş spektrumlu oral antibiyotik verilmesi D) İnhale beta—agonist
başlanması E) Oral prednizolonun uygun dozlarda verilmesi
Diğer yönden sağlıklı bir çocukta tekrarlayan pnömoni havayolunda anatomik blokajı
gösterir. Bu sorudaki hastada, klinik muayene bulguları havayolu yabancı cismini
andırmaktadır.
Ekspiratuvar ve inspiratuvar filmler yardımcı olabilir. Rutin inspiratuvar filmler
normal ya da normale yakın görülebilir. Ekspiratuvar fılmde yabancı cisim
gerisindeki hava hapsinden şüphelenmek gerekir. Fluroskopi ile tanı konu- Iabilir
ancak rijit bronkoskopi teşhis koydurucu olmakla kalmayıp, ayrıca yabancı cismin
çıkarılması için tercih edilen tedavi şeklidir.
Doğru cevap: B
163.İki yıl önce kızamık ve boğmaca geçiren 5 yaşındaki kız çocuğunda bir yıldır
yorgunluk, sabahları belirgin öksürük ve balgam varsa en olası tanı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) ARDS B) Atelektazi C) Bronşiolit D) Bronşektazi
E) Amfızem
“Bronşektazi” terimi, basitçe bronkusların kalıcı dilatasyonu olarak ifade
edilebilir.
Patogenezinde iki önemli faktör bulunmaktadır.
' Havayolu obstrüksiyonuna neden olan bir sebep (Kistik fibrozis, yabancı
cisim) - Havayolu hasarına sebep olan bir enfeksiyon (Kızamık ve Boğmaca,
Adenovirüs) Bronşektazi hastalarında genellikle geçirilmiş, tekrarlayan
enfeksiyonlar hikayesi vardır.
Tanı aşağıdaki bulgu ve semptomlarla konur.
- Kronik öksürük - Özellikle sabahları öksürükle beraber balgam çıkarılması -
Tekrarlayan pnömoni atakları ve zaman zaman hemoptizi hikayesi
- Egzersiz sırasında dispne - Rekürren ateş - Fizik muayenede çomak parmak - AC
filminde bronkovasküler görünümde artma - Atelektazi - Özellikle alt bölgelerde
kistik değişiklikler (ekmek içi görünümü)
Doğru cevap: D
109
PEDİATRİ VAKA SORULARI
110
164.Kış mevsiminde, 2 gündür devam eden burun akıntısı ve solunum sıkıntısı
şikayetleri ile getirilen 10 aylık kız hastanın; fizik muayenesinde bilateral
ekspiratuvar wheezingi, hafif interkostal retraksiyonları ve solunum sıkıntısı "
olduğu, solunum hızının 60Idakika, kalp hızının 160/dakika ve oda havasında oksijen
satürasyonunun % 90 olduğu saptanıyor. Akciğer graiilerinde bilateral havalanma
artışı, göğüste hiperekspansiyon ve peribronşiyal kalınlaşma görülüyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidi?
A) Konjestif kalp yetmezliği B) Akut solunum sıkıntısı sendromu (ARDS) C)
Pnömokokal pnömoni D) Mycoplasma pneumoniae pnömonisi E) Wral bronşiyolit
Sorudaki tablo klasik bir bronşiyolit tablosudur. Viral üst solunum yolu
semptomları, ekspiratuvar wheezing, Takipne ve akciğer grafisinde havalanma
fazlalığı ve kostalarda düzleşme.
AKUT BRONŞİYOLİT
_Virüsler ' ' - -. - _, Görülme sıklığı (%) .
Respiratory syncytial virüs (RSV) ................................... 50
Parainfluenza Tip ı Tip ıı Tip ııı1
virüsler ................................................
25 .....................................................................
8 ....................................................................
2 .................................................................. 5
Adenovirüs ............................................................. 5 M.
pneumoniae ........................................................ 5
Rinovirüs ............................................................... 5 Tip Tip
İnfluenza A.....................................................................
B ....................................................................
virüs......................................................... 2 5 3
Enterovı'rüs ............................................................. 2 Herpes
simpleks virüs ................................................ 2 Kabakulak
virüsü ...................................................... 1
Bronchlolltls
Bronşiyolitte tutulum yeri
PEDİATRİ VAKA SORULARI
lik 6 ayda daha sık olmakla beraber 2 yaş altında görülen alt hava yollarının
iltihabi tıkanmasıdır. 2 yaş altında wheezing ile hastaneye başvuran çocuklarda en
sık nedendir. Geç sonbahar ve erken ilkbaharda epidemilere yol açar. Sık soluk alıp
verme, solunum kaslarında çekilme, wheezingle karakterize klinik tablodur. %70
olguda etken RSV Tip-B (Tip-A pnömoni yapar), daha az oranda parainfluenza,
influenza ve adenovirüslerdir.
Bronş epitelinde lokal doku reaksiyonu, ödem ve epitel nekrozu gelişir. Solu- num
yollarında obstrüksiyon vardır, kollajen ve elastik dokuda harabiyet yoktur. Bronş
lümenindeki tıkanıklık havalanma fazlalığı ve bazı akciğer alanlarında atelektaziye
neden olur. Atelektazi genellikle sağ üst Ioptadır. Obstrüksiyon ar- tarsa
ventilasyon/perfüzyon oranında bozulma, kan gazı değişiklikleri (hipoksi,
hiperkapne) ortaya çıkar.
Hasta ÜSYE bulguları ile başvurabilir. Iştahsızlık, kusma, tablo ilerledikçe
takipne ve wheezing, interkostal çekilmeler görülür. Solunum sayısı artar, nabız
yük- selir, karaciğer kosta kenarını geçebilir. Ekspiryum uzamıştır. Akciğerde
dinlemekle wheezing, ronküsler ve raller duyulur.
En sık komplikasyon sekonder bakteriyel infeksiyondur. Diğer kom- plikasyonlar,
atelektazi, bronkopnömoni, otitis media, kalp yetmezliği (çok nadir) ve
bronşiolitis obliterans gelişimidir.
Radyolojik olarak bilateral havalanma fazlalığı, kostalarda ve diyafragmada
düzleşme, yama tarzında artmış dansiteler tipiktir.
1. Tekrarlayan bronşiyolit (z 3) 2. Bronşiyololitli bir hastada eozinofilînin
saptanması (> %4) 3. Atopik dermatit 4. Ailede astım
Etkinliği kanıtlanmış tek tedavi beslenme, sıvı dengesinin sağlanması ve 02
tedavisidir
Tedavide spesifık bir yöntem yoktur. Soğuk ve nemlendirilmiş oksijen verilmesi,
hidrasyonun ve beslenmenin sağlanması tedavideki en önemli noktadır. Solunum sayısı
> 60 ise oral verilmez. Uygunsuz ADH sendromuna neden olmamak için fazla sıvı
verilmemelidir. Tedavi genelde destekleyicidir. Genellikle bu durum kendi kendini
sınırlayan bir hastalıktır.
Bronkodilatatör ve kortikosteroid tedavisinin yararı tartışmalıdır. Çalışmalardan
birçoğu bronkodilatatör tedavinin denenmesini, ancak iki üç nebulizer doza yanıt
alınamaması halinde tedaviye devam edilmemesi gerektiğini belirtirken, başka
araştırıcılar hastalara bu tür tedavinin yararlı olduğunu, hastaların hastanede
kalış süresini kısalttığını ve komplikasyonları önlediğini gündeme getirmişlerdir.
En sık kullanılan bronkodilatör ajanlar 52 adrenerjik ajanlardır (salbutamol). An-
cak a ve [32—agonist etkileri olan rasemik (nebulize) epinefrinin diğer ajanlardan
çok daha faydalı olduğunu gösteren çalışmalar da mevcuttur. Salbutamole yanıt
alınamadıysa kullanılır.
Ağır vakalarda sistemik steroid denenebilir.
Sekonder bakteriyel AC infeksiyonu gelişirse (S. aureus, H. influenzae) anti—
biyotik kullanılır.
'Il'l
PEDİATRİ VAKA SORULARl
Ribavirin endikasyonları:
- Konjenital kalp hastalığı - Bronkopulmöner displazi - lmmün yetmezlik ' Göğüs
duvarı anomalisi ' Çok şiddetli vakalar
Hastaneye yatırma endikasyonları:
- Atelektazi varlığı - Altta yatan hastalık olması (Bronkopulmoner displazi, kistik
fibrozis, konjenital kalp hastalığı, immün yetmezlik, göğüs duvarı anomalisi) -
Ağır şiddette bronşiyolit - Orta şiddette bronşiyolitte acil serviste verilen
tedavi ile düzelme
olmamasi '
Doğru cevap: E
165.Üç yaşındaki erkek hasta 40“C ateşle ve yutma güçlüğü şikayeti ile getiriliyor.
Annesi çocuğun sesinin zayıf ve genizden olduğunu söylüyor. Solunumu oldukça
güçlükle yapan hastanın nabzı dakikada 160 solunumu ise dakikada 36'dır. Çocuğun
yüzü kırmızı, ağzından salyası akmakta ve boynunu kıpırdatmamaktadır. En iyi
boyunda duyulan yüksek rezonanslı sesler, inspirasyon esnasında stridorşeklinde
alınmaktadır. Fizik muayenede elleri arkada oturmuş ve başını arkaya atmış
pozisyonda daha rahat nefes aldığı gözleniyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Viral Krup B) Akut astım krizi C) Akut epiglottit D) Spazmodik krup
E) Mononükleozis
Bu hastada;
Ani başlangıçlı yüksek ateş (öncesinde viral ÜSYE olmaması ile), yutma güçlüğü,
stridor, ağızdan salya akması ve üzik bakıda tripod pozisyonda rahatlaması ile en
olası tanı akut epiglottittir.
Doğru cevap: C
1 66. Bir önceki (1 65 numaralı) sorudaki hastanın tedavisinde aşağıdakilerden
hangisinin %
A) Oksijen verilmesi B) Metilprednizolon C) Parenteral antibiyotikler D)
Endotrakeal entubasyon E) İntravenöz sıvı desteğiAkut Epiglottit
Epiglottisin akut iltihabıdır. En sık 2-6 yaşta görülür.
Etiyoloji;
- Etken hemen tamamen H Influenzae tip b'dir
11.2. .
PEDİATRİ VAKA SORULARI
Klinik:
- Ani başlangıçlı ateş, boğaz ağrısı, disfaji, krup öksürüğü, inspiratuvar
stridor, ağızdan salya akması ve dispne olabilir. - Tripod pozisyonu; çocuk
elleriyle arkadan destek alarak oturur ve çene önde,hiperekstens durumda, ağız açık
dil önde nefes almaya çalışır. - Yan boyun grafisinde, KLASIK THUMB (baş parmak
belirtisi) görülür. Kesin Tanı: Direkt laringoskopi ile “Cherry red" ödemli
epiglotu görmek.
Tedavi;
. Bol sıvı verilmesi - Oksijen ve soğuk buhar - Parenteral antibiyoterapi
(sefuroksim veya seftriakson) başlanır. - Entübasyon gerekebilir. - Rasemik
epinefrinin ve kortikosteroidlerin tedavide etkinlikleri
YOK
Önleme:
- Hib ile temaslılara rifampisin kemoprofılaksisi - Hib aşışının uygulanması
korumada etkin bir yoldur.
Doğru cevap: B
167.Üst solunum yolu enfeksiyonu olan 4 yaşındaki erkek çocuk 3 saat önce ateşinin
40 C derece olması, yutma güçlüğü, stridor ve solunum sıkıntısı nedeniyle
getirildi. Yan boyun grafisinde farengeal bölgede yumuşak doku şişliği gözleniyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bakteriyel trakeit B) Krup C) Peritonsiller abse D) Retrofarengeal abse
E) Trakeal yabancı cisim
Retrofarengeal apse bakteriyel tonsillofarenjitlerin süpüratif kompikasyonlarından
birisidir.
Etyopatogenez:
- Arka farenks duvarı ile paravertebral faysa arasındaki lenf bezlerinin
akut pürülan enfeksiyonudur. - Bu lenf bezleri 3—4 yaşlarından sonra atrofıye
uğradıkları için büyük
çocuk— larda görülmez. - Etkenler sıklıkla statilokoklar, ABHS ve oral anaerop
bakterilerdir.
Klinik:
- Ani yüksek ateş, yutma güçlüğü ve stridor. - Çocuk başını arkaya atar ve disfaji
nedeniyle ağızda sekresyon artışı
olur. - Trendelenburg pozisyonunda muayene edilir.
Komplikasyon:
- Apsenin rüptürü sonucu akut solunum yolu obstriksiyonu - Sekonder tortikollis
'l'l3
Tanı:
- Yumuşak doku dansitesinde çekilen boyun yan grafisinde ve BT'de
retro-farengial bölgenin genişlediği görülür. " ' '
Tedavi:
- APSE=DRENAJ (+antibiyotik)
Doğru cevap: D
1 68.Kulak akıntısı yakınması ile getirilen 5 yaşındaki bir çocuğun otoskobik
bakısında timpan membranda retraksiyon ve beyaz-kazeöz debris gözlenmesi durumunda
en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Labirintit B) Fasiyal sinir paralizisi C) Kolesteatoma D) Mastoidit
E) Dış kulak yolu enfeksiyonu
- Otitis media’nın komplikasyonları işitme kaybı, perforasyon, kolesteatom, fasiyel
paralizi, labirentit, mastoidit, periostit, Gradenigo sendromu (temporal kemik
osteomiyeliti), menenjit (en sık görülen nörolojik komplikasyon), epidural abse,
lateral sinüs trombozu, sinüs petrosus trombozu olarak görülür. - Kolesteatom orta
kulak boşluğunda bulunmaması gereken cilt epitelinin büyümesidir. Kulak zarının
çökmesi veya tekrarlayan orta kulak iltihaplardan dolayı deri epitelinin içeri
doğru büyümesiyle başlar. Kolesteatomlar kist veya kese oluştururlar. Cilt derisi
bunların içerisinde kıvrılarak kartopu gibi genişler. Zaman içerisinde
kolesteatomlar büyüyerek etraftaki kemikçiklere zarar verebilirler. Devam eden
büyümeden dolayı işitme kaybı, yüz siniri felci gelişebilir.
Doğru cevap: C
169.Üç yaşında daha önce bir şikayeti olmayan bir erkek çocukta ani solunum
sıkıntısı gelişiyor ve acil polikliniğe getiriliyor. Yapılan fizik muayenede sağ
akciğerde solunum seslerinde azalma, sağda lokalize ekspiryumda uzama saptanıyor.
Bu çocukta çekilen radyolojik inceleİİİEdeer'ı"olası'bulgu aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sağ bronşta bronşektazi B) Sağ akciğerde plevral efüzyon C) Sağ akciğer alt
lobda pnömoni D) Sağ akciğerde pnömotoraks
E) Sağ akdiğerde havalanma fazlalığı
- Ani başlayan öksürük, solunum sıkıntısı ve wheezing varlığında yabancı cisimden
şüphelenilmelidir. Yabancı cisimlerin en sık kaçmaya eğilimin olduğu yer trakeanın
daha doğal uzantısı olduğu için sağ ana bronştur. - Tek taraflı solunum seslerinin
alınmaması, yerel wheezing, stridor ve kanlı balgam bulunabilir. Uzun süredir duran
yabancı cisimlerde hep aynı bölgede tekrarlayan akciğer enfeksiyonları ve lokalize
wheezing bulunabilir. - Erken dönemde yabancı cisim ile uyumlu radyolojik bulgular:
E) Non—Hodgkin lenfoma
Pemfigus ve paraneoplazi... İki önemli başlık...
( Tımoma _ N Retroperıtoneal
Castleman sarkom ,,/'_1_ / .. hastalıgı Xx, ; /Waldenstrom
Di“erleri / 9
Kronik lenfositik lenfoma
Non-Hodgkin
lenfoma J
Paraneoplastik pemfigus maligniteleri
Doğru cevap: E
97
Küç—üK—rsrA—JL—AR-VAK—A—soıwı—Anıw , ,,,
193.Etiyolojide daha çok viral infeksiyonların yer aldığı hedef tahtası şeklinde
deri lezyonları ile karakterize deri hastalığı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Toksik epidermal nekrolizis B) Pityriasis rosea C) Eritema infeksiyozum ' D)
Eritema multifonne
E) Stevens—Johnson sendromu
Kolay bir bilgi sorusu.
Eritema multifonne: Etiyolojide viral infeksiyonların oynadığı hedef lezyonlarının
tanı koydurucu olduğu büllöz deri hastalığıdır.
Eritema infeksiyozum (5. hastalık): Parvovirüs B19'un sebep olduğu viral döküntülü
bir hastalıktır.
Yanaklarda tokatlanmış gibi eritem ve perioral solukluk karakteristiktir.
Stevena Johnson sendromu ve toksik epidermal nekrolizis: Etiyolojilerinde daha çok
ilaç kullanım öyküsü vardır. Wral infeksiyonlar ile daha az ilişkilidir.
Pityriasis rosea: Papülloskuamöz bir deri hastalığıdır.
Doğru cevap: D
1 94.I. Pemfigus vulgaris
Il. Toksik epidermal nekroliz
Ill. Sistemik lupus eritematozus IV. Stafilokokkal haşlanmış deri sendromu V.
Porfiria kutanea tarda
Yukarıdaki hastalıklardan hangilerinde Nikolsky belirtisi pozitiftir? A) |, ıı ve
ıv B) |, ııı ve v C) |, ıv ve v D) ıı, ııı ve ıv
E) ıı, ıv ve v
Nikolsky denildiğinde ilk olarak akla Pemfigus Vulgaris gelir...
Nikolsky fenomeni günümüzde üç şekilde gösterilebilir: '
1- Gergin bir sağlam bülün tavanına bastırılırsa bülün çevreye doğru
genişlediği görülür. 2- Lezyona yakın bir normal deri alanına parmakla kaydırma
şeklinde bir basınç uygulanırsa, epidermisin üst kısmı kayarak içinde sıvı
bulunmayan pörsümüş görünümde bül oluşur. 3- Açılmış bir bülün tavanına ait
artıklardan tutulup çekilirse derinin şeftali
kabuğu gibi soyulduğu gözlenir
Karakteristik Nikolsky (+) hastalıklar
- Pemfigus Vulgaris, Vejetans - Pemfigus Foliaseus, Eritematosus - Toksik Epidennal
Nekrolizis (TEN), Stevens-
Johnson Sendromu
- Stalilokoksık Haşlanmış Den' Sendromu (8888)
98.”
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULARI
Generalize ve Lokalize
Bülloz impetigo Epidermolizis Bülloza (Junctional ve Distrotik tip)
Doğru cevap: A
195 .Aşağıdakilerden hangisi “kerion” olarak bilinen mantar enfeksiyonu
için doğru değildir?
A) Tinea kapitis profunda B) Subcutan nödüller C) Püstüller D) Kelliğe yol açabilir
E) Lezyonlar kurudur
Bu hastalığın diğer adı “yaş kel” dir...
TİNEA KAPİTİS PROFUNDA
(KERİON) (Yaş kel, Islak kel)
' %50 tinea capitis superlicialis şeklinde başlar. - Dermatotitler çoğunlukla
zoofiliktir. - Subkutan nodüller - Abse oluşumları - Fistüller, Püstüllerle
karakterizedir - Lezyonlu bölgedeki soluk, kırık saçlar çekildiğinde tereyağından
kıl çeker
gibi kolaylıkla ele gelir - Hastalık püberteden önce başlar - Tedavi edilmemiş
olgular püberteden sonra kendi kendine iyileşir - Erken tedavide sikatris dokusu
bırakmaz - Geç kalınmış olgularda lokalize sikatrisiel alopesi bırakarak iyileşir
Doğru cevap: E
196Aşağıdakilerden hangisi eritema nodosum için yanlıştır?
A) Ateş, halsizlik, artralji gibi prodromal belirtiler yapar B) Tıpik bacak ön
yüzde ortaya çıkar C) Ağrılı, sert, çapları 1—10 cm arası değişen eritemli nodüller
yapabilir D) Lezyonlar skarla iyileşir E) Altda yatan nedene bağlı olarak nüksler
görülebilir
Birçok hastalığın bulgusu olduğundan iyi bilinmelidir....
Eritema nodozum (EN) en sık görülen septal pannikülit tipidir. Çeşitli etyolojik
faktörlere karşı oluşan, gecikmiş tipte bir hipersensitivite reaksiyonu olarak
düşünülmektedir. EN etyolojik faktörler ilaçlar, enfeksiyonlar, tümörler ve
inflamatuvar hastalıkların yer aldığı oldukça geniş bir spektrum gösterir, bununla
birlikte %32—72 oranında idiyopatiktir (Tablo 1). Çocuklarda sıklıkla endemik
enfeksiyonlarve streptokokal enfeksiyonlar ön planda iken yetişkinlerde ilaçlar,
sarkoidoz, inflamatuar bağırsak hastalıkları etkendir. Klinik olarak genellikle alt
ekstremite ön yüzünde yerleşen,
99
100
Ani başlayan, simetrik, ağrılı, hassas, kırmızı-sıcak, 1-10 cm çapında, eritemli
subkutan nodüller görülür. Genellikle 10 tane kadar lezyon bulunur ama ciddi
vakalarda daha çok sayıda olabilir. Son oluşan derin çürük görüntüsü EN için
tipiktir. Lezyonlar 3—6 hafta içerisinde ülserleşme, atroü veya skar bırakmadan
kendiliğinde iyileşir. EN'nin akut döneminde ateş, titreme, kırgınlık, atralji, baş
ağrısı, abdominal ağrı, kusma, öksürük veya daire görülebilir. Hiler adenopati
eritema nodozumun aşırı duyarlılık reaksiyonunun bir parçası olarak gelişebilir.
Doğru cevap: D
197.Bazal hücreli karsinomda tedavisi zor ve nüks oranı yüksek olan tipi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Nodülülseratif B) Pigmente C) Sklerozan (morfea) D) Yüzeyel yayılan tip E)
Fibroepitelyoma
Morfea tipi cilt altına ilerlediğinden dolayı sınırları tam görmek zordur. Bundan
dolayı nüksler olabilir... 1.5.6. Nodülo-ülseratif tip BHK: En sık görülen tiptir.
nodülün ortası ülserleşerek yara açılır (ulkus rodens) ve kanamalar
yapabilmektedir. Tam gelişmiş şeklinde ortada bir ülser, çevrede sert, parlak
kabartılar ve net bir sınır vardır. . Mikronodüler BHK, nodüler tipin bir minyatürü
şeklinde çok sayıda küçük
yuvarlak nodüller olarak görülürler. . Pigmentli tip BHK: Tümör içinde ve
çevresinde bol miktarda melanin
bulunması bu siyah görünüme neden olur.
. Morfea benzer BHK (Sikatris yapan veya fibrosing) BHK: genellikle sert, bronz
veya sarı renkte, atroük Iastiksi bir yama şeklinde görülür. Sınırları hemen her
zaman klinik olarak görüldüğünden daha geniştir. Saf formlarında, lezyonlar yüzeyel
olarak Iaterallere ilerleme eğilimindedir ve dermise çok az penetrasyon
gösterirler. Yüzeyel tip BHK: Muayenede, egzematöz dermatite benzeyebilirler.
Fibroepitelyoma: Genellikle sırtta yerleşen, çok sayıda olabilen, sertçe, sıklıkla
saplı, libromlara benzer oluşumlardır. Diğer tiplere göre daha nadir görülür.
Doğru cevap: C
1 98.Üç yaşında bebekte "bal rengi" krutlar ile kaplı, çevrelerinde aynı şekilde
satellit lezyonlar saptanmıştır. 5 gün içinde hızla yayıldığı ifade edilen bu
tabloda öncelikle aşağıdakilerden hangisini düşünürsünüz?
A) Statilokoksik haşlanmış deri sendromu B) Herpes zoster C) impetigo contagiosa D)
Büllöz impetigo
E) Tine corporis
impetigo contagiosa’nın diğer adı non-bulloz impetigodur...
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULARI
Tipik olarak çocuklarda bir viral enfeksiyonu takiben (su çiçeği) ortaya çıkarlar.
Etken S. aureus’dur. Bal sarısı kabuklanma tipik özelliğidir.
Doğru cevap:C
199.Bazal hücreli karsinom için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Skleorozan tip en tehlikelisidir B) Nödulo ülseratif tip en sık görülenidir C)
Pigmente tip melanomla karışabilir D) Hiçbir zaman metastaz yapmaz E) Yıllar içinde
yavaş ilerler
Bazal hücreli karsinom % 0.01 oranındadır. Az ihtimal olduğundan dolayı kural
olarak metastaz yapmadığı söylenir...
1. NodüIo-ülseratif tip BHK: En sık görülen tiptir. Nodülün ortası ülserleşerek
yara açılır (ulkus rodens) ve kanamalar yapabilmektedir. Tam gelişmiş şeklinde
ortada bir ülser, çevrede sert, parlak kabartılar ve net bir sınır vardır. .
Mikronodüler BHK, nodüler tipin bir minyatürü şeklinde çok sayıda
küçük yuvarlak nodüller olarak görülürler. . Pigmentli tip BHK: Tümör içinde ve
çevresinde bol miktarda melanin
bulunması bu siyah görünüme neden olur. . Morfea benzer BHK (Sikatris yapan veya
fibrosing ) BHK: genellikle sert, bronz veya sarı renkte, atrofık lastiksi bir yama
şeklinde görülür. Sınırları hemen her zaman klinik olarak görüldüğünden daha
geniştir. Saf formlarında, lezyonlar yüzeyel olarak laterallere ilerleme
eğilimindedir ve dermise çok az penetrasyon gösterirler. . Yüzeyel tip BHK:
Muayenede, egzematöz dermatite benzeyebilirler. . Fibroepitelyoma: Genellikle
sırtta yerleşen, çok sayıda olabilen, sertçe, sıklıkla saplı, fıbromlara benzer
oluşumlardır. Diğer tiplere göre daha nadir görülür.
Doğru cevap: D
200.Toplumda en sık görülen ilaç erüpsiyonu aşağıdakilerden
hangisidir? A) Ürtiker/anjiödem B) Fiks ilaç erüpsiyonu C) Toksik epidermal
nekrozis D) Ekzantem E) Eritema multiforme
Teorik bilgi sorgulanmış....fix ilaç erupsiyonuna dikkat etmek gerekir...
İlaç erüpsiyonları, kadınlarda erkeklerden daha fazla görülür. 1. Ekzantematik
(morbiliform) erüpsiyon:
İlaca bağlı deri erüpsiyonlarının en sık görülenidir. Penisilinler ve diğer
antibiyotikler, sülfonamidler, fenilbütazon, ...vs . Ürtiker:
İlaca bağlı deri reaksiyonları içerisinde ikinci sırayı üıtiker alır. Ürtiker
oluşturabilen ilaçlar şunlardır: Penisilin, aspirin, sülfonamidler, kodein,... ..vs
3. Purpurik ilaç erüpsiyonu:
Trombositopenik purpuraya neden olan ilaçların başlıcaları şunlardır: Kinin,
aspirin, PAS, .....vs
'IO'l
' ""KÜÇÜKf'STAJLAR'VAKA'SORULARI "
4. Ekzematöz erüpsiyon:
Ekzematöz ilaç erüpsiyonuna neden olabilen ilaçlar şunlardır: Penisilin,
sülfonamidler, neomisin...... 5. Eksfolyatif dermatit:
Eksfolyatif dermatite en çok neden olan ilaçlar şunlardır: Fenilbütazon,
oksifenbütazon, altın tuzları, .....vs 6. Fiks ilaç erüpsiyonu:
Fiks ilaç erüpsiyonları, neden olan ilacın her kullanımında hep aynı yer veya
yerlerde ortaya çıkarlar. Lezyonlar ilacın alınımından birkaç saat sonra
belirirler. Fiks ilaç erüpsiyonuna neden olabilen ilaçları şöyle sıralayabiliriz:
Fenolftaleyn , barbitüratlar, oksifenbütazon, fenazon, sülfonamidler, dapson,
tetrasiklinler,...Wyecek, dişmacunu ve ilaç kapsüllerine renk veren maddeler de
fıks ilaç erüpsiyonuna neden olabilir. 7. Likenoid ilaç erüpsiyonu 8. Büllü ilaç
erüpsiyonu 9. Eritema multiforme (eritem polimorf) _ 10. Toksik epidermal
nekrolizis (TEN, Lyell sendromu):
Ciddi bir tablodur. Geniş eritemli alanlarla başlar, büyük flask büller belirir.
Ateş ve toksemi vardır. Epidermis, büyük parçalar halinde ayrılır ve geriye
eksüdatif bir yüzey kalır. TEN'e neden olabilen ilaçlar şunlardır: Fenilbutazon
(Novalgin, Baralgin, Epidosin, Optalidon,...), sulfonilüre, barbitüratlar,
hidantoinler, penisilin,... 11. Akneiform erüpsiyon 12. Alopesi
13. Pigmentasyon bozukluğu 14. Fotosensitivite 15. Vasküler reaksiyon 16. İlaçlara
bağlı pemfigus
Tedavi:
Hafif ilaç erüpsiyonlarının büyük çoğunluğu, neden olan ilaç kesildikten sonra
hızla düzelir. Ilaç kesildikten sonra semptomatik tedavi yapılır:
A. Topikal tedavi:
1. Yaş pansuman 2. Topikal kortikosteroidler 3. Topikal antihistaminikler
B. Sistemik tedavi:
1. Sistemik antihistaminikler
2. Sistemik kortikosteroidler
Doğru cevap: D
201 .Tzanck yayması için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Yeni ve taze açılmış bülün tabanından yapılır B) Immun boyama yapılır C)
Desmosomları yitiren epitel hücreleri yuvarlaklaşır D) Hailey-Hailey hastalığı E)
Pemügus tanısında kullanılır
KÜÇÜK S'I'AJLAR VAKA SORULARI
Tzank testi sınavlarda çok sık sorulmaktadır...
1. Tek başına akantolitik hücrelerin (yuvarlak şekilli, büyük ve koyu,
hiperkromatik boyanan çekirdeği olan, dar bazofilik sitoplazmalı hücreler)
gözlenmesi temel patolojinin primer akantoliz olduğu başta pemligus grubu otoimmün
büllöz hastalıklar olmak üzere Hailey-Hailey hastalığı (benin familyal pemtigus) ve
Darier hastalığı'nın bir bulgusudur. Büllöz pemfıgoid, Stevens-Johnson sendromu ve
eroziv liken planus'da akantolitik hücreler bulunmaz. Bu, pemügustan ayrılmalarında
önemli bir ipucudur. 2. Akantolitik hücrelere eşlik eden çok çekirdekli dev
keratinositlerin varlığı ise herpes simpleks, suçiçeği veya zona zoster gibi viral
hastalıklar için karakteristiktir. Not; Normal epidermisteki keratinositler soluk
mavi stoplazmalıdır. Büyük ve çok köşeli bu hücrelerin merkezinde, küçük ve mor
renkte çekirdekleri bulunur
Doğru cevap: B
202.Aşağıdaki hastalıkların hangisinde Koebner işareti gözlenmez?
A) Psöriazis B) Pemtigus C) Eritema Multiforme D) Liken planus E) Kaposi Sarkomu
Koebner işareti denilince akla gelen hastalık psöriazisdir....
Koebner pozitif olan hastalıklar:
— Karsinomlar - Darier Hastalığı - Eritema Multiforme — Hailey—Hailey Hastalığı —
Kaposi Sarkomu
- Lösemi - Liken Planus, Liken Sklerozis, Liken Nitidus — Nekrobiyosis Lipoidika
Diyabetikorum — Perforan Kollagenaz ve Follikülit
— Psoriazis
- Vaskulit - Vitiligo
— Ksantomlar
Doğru cevap: B
203.Eritema nodosuma en fazla neden olan ilaç aşağıdakilerden
hangisidir? A) Fenitoin B) Tetrasiklin C) Penisilin D) Sülfonamaid
E) Penisilamin
Eritema nodosum sebeplerinden birisi ilaçlardır.. En sık ilaç sülfonamidlerdir. . .
103
İlaçlar:
o Sülfonamidler o Oral kontraseptifler o Penisilin o Salisilatlar o Klorotiazidler
" _o Fenitoin o Hepatit B aşısı o Isotretinoin
Doğru cevap: D
204.Spontan retroperitoneal kanama ile gelen bir hastada en olası gözlenebilecek
fakomatoz grubu hastalık aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sturge —Weber B) Nörotibromatozis tip 1 C) Nörofıbromatozis tip 2 D) Von Hippel
— Lindau
E) Tüberoskleroz Orta derece zorlukta bir bilgi sorusu!!! Tüberosklerozda görülen
anjiyomiyolipolar eğer boyut olarak 4 cm'in üzrine çıkarlarsa kanama riski artar ve
görülecek hematom retropeıtoneal alanda olacaktır.
Von Hippel - Lindau'da RCC riski ve feokromasitoma olasılığı artar.
Nörotibromatoziste renovasküler hipertansiyon riski artmıştır.
Doğru cevap: E
205.Böbrekte anjiyomiyolipomun en önemli ve tehlikeli komplikasyonu aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Sistemik emboli B) Gros hematüri C) Malign hipertansiyon D) Masif
retroperitoneal kanama E) Hiperaldosteronizm
Doğru cevap: D
206.
I. Sistin l|. Ürik asit IlI. Oksalat
IV. Ksantin
Yukarıdaki taş tiplerinden hangileri direkt üriner sistem grafisinde bulgu vermesi
beklenmez?
A) II—III B) I-III C) III—IV D) Il-IV E) l—IV
Böbrek taşlarının sınıflandınlması ile ilgili basit bir soru.
Soruda opak olmayan üriner taşlar sorulmuş. Sistin taşları semiopak, ürik asit ve
ksantin taşları non—opak, oksalat ve kalsiyum taşları opak karakterde taşlardır.
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULARI.
KALSİYUM Dışı TAŞLAR
1. Sitrüvit taşları:
- Üreaz (+): Proteus, Pseudomonas, Providencia, Klebsiella, Statilokokkus,
Mikoplasma gibi üreyi parçalayan bakterilerin enfeksiyonuna bağlı idrar amonyumunun
yükselmesi (pH yükselmesi) ile oluşur. - Magnezyum amonyum ve fosfattan ibarettir.
' Geyik boynuzu şeklindedir ve sıklıkla kadınlarda görülür. - Taşın cerrahi yolla
çıkarılması tedavi edicidir. - Antibiyotiklerle sterilize edilemez.
2. Ürik asit taşları:
- Gut, myeloproliferatif hastalık, malignite tedavisi alanlarda görülür. - Ürik
asit taşı gelişenlerin çoğunda hiperürisemi saptanmaz. - Tedavide bol hidrasyon,
idrar pH sının 6.0 da tutulması hedeflenir. - Allopurinol, sodyum bikarbonat,
potasyum sitrat vb idrarın alkalileştirilmesi
amaçlanır.
3. Sistin taşları:
- Sistin, lizin, arginin, ornitin renal tubüler emilimine bağlı kalıtsal hastalık
sistinüri sonucu gelişir. - Ailevi taş hikayesi, grafide saat camı gibi yuvarlak
görünümlü düzgün
sınırlar bu taşı düşündürür. - Günde 3 litre idrar çıkışı, alkali idrar tedavide
amaçlanır. - Metiyoninden fakir diyet gereklidir. - Sistin taşları ESWL
(Ekstrakorporeal şok dalga litotripsisi) ye dirençlidir.
“TUS-**
4. Ksantin taşları:
- Doğumsal ksantin oksidaz eksikliğine bağlı gelişir. - Radyoopak değildir.
5. İndinavir:
- HIV infeksiyonu tedavisinde kullanılan proteaz inhibitörüdür. - % 6 kullanıcıda
taş görülür. - En önemli özelliği kontrastsız BT'de radyosaydam görüntü veren tek
taş
olmasıdır.
Doğru cevap: D
207.Epispadiasa en sık eşlik eden üriner anomali aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Ekstrofia vezika B) Çift toplayıcı sistem C) Ambiqus genitale D) İnmemiş testis
E) Atnalı böbrek
Kolay bir soru!!!
Epispadiasta penil üretra penisin dorsaline açılır ve hipospadiastan daha nadir
gözlenir en sık eşlik eden anomali mesane ekstrotisidir.
Hipospadiasta üretra penisin ventraline açılır bunada en sık inmemiş testis eşlik
eden
Doğru cevap: A
105
,, "KÜÇÜKWSTAJ|;AR'VAKA'SORUIşARI
' 196. '
208.Elli beş yaşındaki bir erkek hastada, mesane tümörüne yapılan TUR sonrası
patoloji örneğinde lamina propria'da tutulum yapan yüksek grade tümör saptanmış
ancak spesimende kas dokusuna rastlanmamıştır.
Bu hasta için en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
A) 6 hafta intravezikal BCG tedavisi B) 8 hafta intravezikal MMC tedavisi C)
Sistoskopik takip D) İkinci TUR yapılması E) Bir yıla varan idame tedaviyle
birlikte intravezikal MMC tedavisi
Mesane Ca’da kas invazyonu evrelemede en önemli bulgudur.
Doğru cevap: D
209.Trafık kazası sonrası hematüri şikâyeti ile gelen hastada sol pubik ramusta
deplase fraktür izleniyor. Fizik muayenede pelvik hassasiyet, pelvik ekimoz
saptanan hastanın arteriel kan basıncı normal bulunuyor. Laboratuar incelemede
hemoglobin 12.6 gr/dl saptanan hastanın mesaneye opak madde verdikten sonra mum
alevi görünümü izleniyor.
Bu hastada en olası üriner sistem yaralanması aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mesanenin intraperitoneal rüptürü B) Mesanenin ekstraperitoneal rüptürü C)
Üretra yaralanması D) Böbrek yaralanması
E) Pelvik diyafram yaralanması
Zor bir detay bilgi sorusu...
Pelvik fraktürlerde retroperitoneal kanama sık gözlenen bir bulgudur. Bu hastada
mesaneye kontrast madde veriliyor ve mesane etrafında mum alevi olarak tarif edilen
ekstraperitoneal rüptüre ait tipik görünüm izleniyor. Mesane rüptürlerinin %58’i
ekstraperitoneal, %34’ü intraperitoneal şeklinde izlenir.
Ekstraperitoneal rüptürlerde periton ile kaplı olmayan mesanenin ön kesiminde
rüptür gelişir. Intaperitoneal rüptürlerde genelde mesanenin en mobil kesimi olan
kubbeden rüptür gelişir.
intraperitoneal rüptürlerde periton kavitesine idar karıştığı için peritonit
gelişir ve daha kötü prognozludur. |ntraperitonea| rüptür olsaydı opak maddenin
periton kavitesine yayılması beklenirdir.
Doğru cevap: B
210.Aşağıdakilerden hangisi renal hücreli karsinoma bağlı olarak gelişen
bir paraneoplastik sendromdur?
A) Stauffer sendromu B) Wunderlich sendromu C) Von Hippel-Lindau sendromu D) Eagle-
Barrett sendromu
E) Beckwith—Wiedemann sendromu
Renal hücreli karsinom çok fazla paraneoplastik sendroma yolaçar...
Stauffer sendromu ateş, bitkinlik ve kilo kaybı ile birlikte görülme eğiliminde
olup tipik olarak nefrektomiden sonra iyileşir.
Karaciğer fonksiyon bozuklukları arasında alkalen fosfataz ve bilirübinlerin
yükselmesi, hipoalbüminemi, uzamış protrombin zamanı ve hipergamaglobülinemi
sayılabilir.
Doğru cevap: A
KÜÇÜK STAJLAR VAKA sonumııı
211 .Hematojen yolla yayılan tüberküloz basili primer olarak aşağıdakilerden
hangisini tutar? A) Üreter B) Mesane C) Üretra D) Epididimis
E) Testis
Tüberkülozun en sık ürüner sistem tutulumunu bilmek gerekir'...
Sırasıyla:
1. Böbrek 2. Epididim
3. Prostat
Doğru cevap: D
212.Ksantogranülomatöz piyelonefrite en sık neden olan mikroorganizma
aşağıdakilerden hangisidir? A) Streptokok B) Proteus C) Klebsiella D) Pseudomonas
E) Stafilokok
Granülamatoz bilgisi bize tbc düşündürüyor... Dikkat edelim...
Ksantogranülomatöz Piyelonefrit
IZI Ksantogranülomatöz piyelonefrit böbreğin bir kronik bakteriyel
enfeksiyonudur. IZI Etkilenen böbrek hemen her zaman hidronefrotik ve
obstrüktiftir. lZl Karakteristik olarak köpüksü lipid yüklü histiyositler (ksantoma
hücreleri)
mevcut olup berrak hücreli böbrek karsinomuyla karışabilir.
Belirtiler ve Bulgular
IZl Ksantogranülomatöz piyelonefrit hastaları sıklıkla böğür ağrısı, ateş, titreme
ve sürekli bakteriüri ile doktora başvururlar. IZI Hastaların %35'inde ürolityazis
öyküsü mevcuttur. E coli ve Proteus sıklıkla
idrarda kültürü yapılan türlerdir.
Doğru cevap: B
213.Renal anjiyografide böbrekte vaskülarizasyonu tekerlek benzeri görünüm
oluşturan keskin sınırlı kitle saptanıyor.
En olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Lenfoma B) Onkositom C) Anjiyomiyolipom D) Basit kortikal kist
E) Transizyonel hücreli karsinom
Tipik görüntüleri bilmeliyiz......
1. Böbrek Adenomları
IZI Adenom en sık görülen iyi huylu böbrek parankim lezyonudur.
**TUS**
2. Böbrek Onkositoması
IZI Böbrek onkositoması iyi huylu lezyondan habis tümöre kadar değişen
bir davranış yelpazesine sahiptir. lZl Anjiyografıde kapsülün parlak görünümü
nedeniyle bisiklet tekerine
benzetilir.
Doğru cevap: B
107
KüçüK—STAJkAR'fVAKA—SORUEARIH , _
214.Prostat bezinde en sık görülen kanser türü ve diferansiasyonu gösteren
gradeleme sistemi her ikisinde birden doğru verilmiştir?
A) Transizyonle karsinom — Gleason B) Küçük hücreli— WHO C) Sarkom — WHO D)
Adenokarsinom-_ Gleason, E) Yassı hücreli kanser — gleason
“A” seçeneğine dikkat etmek gerekir...
Gleason grade’leme sistemi
- Bu, mikroskop altında glandüler yapının diferansiyasyonuna göre yapılan bir
sistemdir. - Bu sistemde patologlar en sık görülen kanser kalıbına primer dereceyi,
ikinci en sık görülen kalıba da sekonder dereceyi verirler. . Böylelikle dereceler
1-5 aralığında iken toplam skorlama 2—10 arasında olmuş olur. ' - |yi
farklılaşmışlar 2-4, orta farklılaşmışlar 5-6, hiç farklılaşmamışlar 8-10
arasındadır. - Burada en önemli konu, toplamı 7 olanlardan (primer+sekonder); (4+3)
olanlar daha kötü prognozlu iken (3+4) olanlar daha iyi prognozludur.
Doğru cevap: D
21 S.Mesane tümörleri en sık nereden kaynaklanır?
A) Mesane kollumunda B) Kubbede C) Yan duvarda D) Trigon ve üreter oritisinde E)
Heryerinde oran aynıdır
Mesane kanserleri en sık üreter oritisleri ve trigondan kaynaklanır.
- Tipik olarak sigara içen erkeklerde daha sıktır
İlk şikâyet ağrısız, pıhtılı hematüridir - Ilk istenmesi gerek tetkik; mesane
ultasonudur - Kas invazyonu prognozda ve cerrahi seçiminde önemlidir. ' Kas
invazyonu olan tümör T2 dir ve tedavisi artık radikal sistektomidir - T1 tümörlerde
tedavi; transüretral rezeksiyonudur (TUR)
Doğru cevap: D
216.Önce hematürisi, sonra ağrısı olan hastada öncelikle aşağıdakilerden hangisi
düşünülmelidir?
A) Üriner sistem taşı B) Üriner sistem travması C) Üriner sistem enfeksiyonu D)
Üriner sistem tümörü
E) Prostat tümörü İyi bilinen bir konuyu farklı bir açıdan sormuş... Önce ağrı +
sonra hematüri: üriner sistem taşı Önce hematüri + sonra ağrı : Üriner sistem taşı
Ağrısız pıgtılı hematüri: Mesane kanseri
Doğru cevap: D
108
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULARI
217.Testis tümörlü bir hastada AFP yüksekliği hangi tümörden
uzaklaştırır?
A) Seminoma B) Teratoma C) Teratokarsinoma D) Embriyonel karsinom
E) Yolk salk tümörü
Testis tümörlerinde AFP ve HCG’ yi yükseltenler iyi bilmeliyiz.
Testis kanserinin histolojik tiplerinde tümör belirteçlerinin artışı (%)
hCG (%) AFP (%)
Seminom 7 0
Teratom 25 38
Teratokarsinom 57 64
Embriyonal karsinom 60 70
Koriyokarsinom 100 0
Doğru cevap: A
218.Transüretra| cerrahi sonrası gelişen TUR sendromu ve en sık komplikasyonu
aşağıdakilerden hangisinde birlikte doğru verilmiştir?
A) Metobolik asidoz— retrograd ejakulasyon B) Metanbolik alkoloz— impotans C)
Hipernatremi— inkontinans D) Hiponatremi — retrograd ejakülasyon E) Hiperkloremi —
inkontinans
İki bilgi aynı soruda sorulmuş.....
TUR sendormu: Özellikle süresi uzayan TUR ameliyatlarında risk artar. Bu durum bir
dilusyonel hiponatremi tablosudur. Hastalarda bilinç bulanıklığı ve halüsinasyona
yolaçabilir.
Komplikasyonları: Bu ameliyatta % 70—80'Iere varan oranda retrograd ejakülasyon
görülür. Diğer komplikasyonlar çok daha nadir görülür.
Doğru cevap: D
219.Doğumundan sonra göbeğinden idrar gelen yenidoğanda
aşağıdakilerden hangisi ilk olarak akla gelmelidir?
A) Ekstrofı vezika B) Hipospadias C) Mesane divertikülü D) Umblikal sinüs
E) Patent urakus
İlginç bir vaka sorusu...
Urakus kanal artıkları:
- Urakus kanalı, intrauterin dönemin başlangıcında allantois kesesi ile
mesane arasında bağlantı sağlayan bir yapıdır. . Urakal divertikül: Kanalın
proksimal (mesane) tarafı açık. - Urakal kist: Kanalın her iki ucu kapalı fakat
ortada kistik yapı oluşmuş. - Urakal sinüs: Kanalın distali (göbek) tarafı açık. -
Patent urakus: Urakal kanal tamamen açık. Içinden idrar gelebilir
Doğru cevap: E
109
Küçüksu—JunVAKA—soıtRı— ,
', no,,
220.Ektopik böbrek en sık nerede yerleşir?
A) Retroperitoneal B) Vaso abdominal C) Subaortik D) Pelvis
E) Umblikal
Teorik bilgi isteyen bir soru...
Ektopik böbrek: Fetusun böbreği, renal fossa denilen, normal bulunması gereken
yerin dışındadır. Böbrek en sık ( % 55 ) pelvis boşluğunda bulunur. Ayrıca karşı
böbreğe yapışık veya bel bölgesine yapışık durumda bulunabilir. Görülme sıklığı
1I1200 gebeliktir.
Pelvik böbrek: Böbreğin pelvis boşluğu içinde bulunduğu duruma verilen addır.
Gerçek görülme sıklığı bilinmemektedir. Çünkü pelvik böbreği olanların büyük kısmı
asemptomatiktir yani şikâyetleri yoktur. Bunlarda tanı böbreküstü bezinin
görülmesine rağmen, böbreğin görülmamesi ile konur.
Doğru cevap: D
221.Son iki haftadır evden dışarı çıkmayan 36 yaşındaki erkek hasta kendini
öldürmesi gerektiğini, ancak bu şekide eşini tekrar görebileceğini söyleyen sesler
duyduğunu ifade ediyor. Nörolojik muayenesinde bilinç açık, oryante koopere
görünümde, öz bakımı normal olarak tespit ediliyor ve demans izlenmiyor.
Yukarıdaki hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Paranoid şizofreni B) Şizofreniform bozukluk C) Psikotik depresyon D) Kısa
psikotik bozukluk
E) Postravmatik stres bozukluğu
Psikozlann alt gruplannı ayırmayı amaçlayan güzel bir soru Hastada travmatik bir
olay sonrası duysal halisünasyonlar gelişiyor. Anhedoni tanımlanmadığı için
psikotik depresyon olamaz. Posttravmatik stres bozukluğunda flashback’ler ile
travmatik olay tekrar tekrar yaşanır ancak gerçek hayat ile olan bağ kopmamıştır
halüsinasyon beklenmez. Paranoid şizofreni demek için semptomların en az 6 aydır
sürmesi gerekirdi. Şizofreniform bozuklukta semptomların en az 1 ay olmalı ancak 6
aydan kısa sürmelidir.
PSİKOTİK HASTALIKLAR
1. ŞİZOFRENİ 2. ŞİZOFRENİFORM BOZUKLUK
- En az 1 ay , ancak 6 aydan kısa süren şizofreni 3. ŞİZOAFEKTİF BOZUKLUK 4.
SANRILI BOZUKLUK
- Önde gelen semptomun hezeyan olduğu psikiyatrik bozukluk 5. KISA PSİKOTİK
BOZUKLUK
- En az 1 gün ancak 1 aydan kısa süren psikotik bozukluk 6. PAYLAŞILMIŞ PSİKOTİK
BOZUKLUK
' Hastanın psikotik semptomlarının uzun süreli başka bir psikotik
bozukluğu olan kişi ile ilişkisinden sonra gelişmesi 7. GENEL TIBBİ DURUMA BAĞLI
PSİKOTİK BOZUKLUK
- Sağ parietal lob lezyonları - Temporal lob epilepsisi -) koku halüsinasyonları 8.
MADDE KULLANIMININ YOL AÇTIĞI PSİKOTİK BOZUKLUK
' Deliryum sırasındakiler DEĞİL
Doğru cevap: D
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULARI
222.Akut psikotik bozukluk nedeniyle haloperidol ile tedavi edilen 33 yaşındaki
erkek hasta acil servise kas kasılmaları, titreme ve ateş şikâyetleri ile
getiriliyor. Fizik muayenede bilinç bulanık, kas tonüsü artmış olarak tespit
ediliyor ve vücut ısısı 38,500 ölçülüyor. Biyokimya analizinde kreatin fosfokinaz
seviyesi normalin 7 katı yüksek bulunuyor.
Yukarıdaki hastada öncelikle yapılması gereken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Antipsikotiğin kesilmesi B) Dantrolen sodyum vermek C) Antikonvülzan vermek D)
Antipretik vermek
E) İntravenöz hidrasyon
Malign nöroleptik sendroma yaklaşım ile ilgili bir soru...
Hasta haloperidon sonrası malign nöroleptik sendroma giriyor tedavide öncelikle
ilaç kesilmelidir. Nöroleptik malign sendrom: Otonomik disfonksiyon (terleme,
taşikardi, kan basıncı değişiklikleri), hipertermi, rijidite, bilinç bulanıklığı,
myoglobinemi ile karakterizedir. CPK artar. %1 hastada görülür. %10 fataldir.
Tedavide antipsikotik ilaç kesilir. Dantrolen kullanılır ayrıca bromokriptin
uygulanabilir.
Doğru cevap: A
223.Üç yıldır birbirini takip eden hafif depresyon ve hipomani epizotlarının
izlendiği, sosyal işlev kaybının belirgin olmadığı duygulanım bozukluğu
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bipolar || bozukluk B) Bipolar ! bozukluk C) Distimi D) Hızlı döngülü bipolar
bozukluk
E) Siklotimi
Duygulanım bozuklukları ile ilgili detay bilgi gerektiren bir soru....
Distimi sinsi başlangıçlı hafif depresif tablodur hastada sosyal işlev kaybı
belirgin değildir, çökkün duygu durumun en az 2 yıldır olması gereklidir.
Siklotimide hipomanik ve depresif epizotlar birbirini izler yine semptomlar en az 2
yıldır bulunması gerekir.
Bipolar bozukluk tipleri:
- Bipolar l bozukluk: Manik epizod + depresif epizodlar vardır. Tanı için tek
manik epizod yeterli. - Bipolar II bozukluk: Major depresyon + hipomanik epizodlar.
' Hızlı döngülü bipolar bozukluk: Yılda 4’ten fazla epizod olmasıdır. - Siklotimik
bozukluk: Hafif depresyon + hipomanik epizodlar birbirini izler.
Bipolar II'nin hafif formu diye de bilinir.
Doğru cevap: E
224.Bir yıldır uykusuzluk, taşikardi, ağız kuruluğu ve her an bir şey olacak hissi
ile belirgin kaygı hisseden hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Obsesif kompulsif bozukluk B) Panik atak C) Hipokondriazis D) Yaygın anksiyete
bozukluğu E) Somatizasyon bozukluğu
Babaanne sendromunun vaka sorusu hali:-)
Bu tür hastalarda spesifik bir olay ya da objeye karşı değil her an hazır bekleyen
kaygı mevcuttur. Her an kötü bir şeyler olacak hisi ile zihinleri meşguldür.
“'I
112
Anksiyete bozuklukları Anksiyete bozukluklarında genel olarak GABA azalmış,
seratonin ve nörepinefrin düzeyi artmıştır. Anatomik olarak locus ceruleus, raphe
nükleusu ve temporal-frontal serebral kortekste problem vardır. — Kadınlarda
sıktır. - Genel semptomlar: 'l'ıtreme, sırt—baş ağrısı. solunum zorluğu.
hipewentilaşyon, otonomik hiperaktivite (taşikardi, terleme, llushing. diyare,
kserostomi) yutkunma güçlü (globus
histerikus)dur. '
1) Panik bozukluğu: Spontan panik ataklarıyla karakterizedir. Agarofobili olabilir.
% 50 hastada mitral valv prolapsusu vardır. Sodyum laktat atakları provoke eder.
Kalıtım oldukça önemlidir. Nöbetler genelde haftada 2 kez gelir ve 30 dak. sürer.
Kişinin savunma mekanizması regresyondur. Tedavide en etkili ajan imipramindir.
Bilişsel ve sistemik desensitizasyon yapılabilir. 2) Obsesif Kompulsif bozukluk:
Önlenemeyen düşünce (obsesyon) ve bu düşünceyi azaltmak için yapılan zihinsel veya
bedensel hareketlerle (kompulsiyon) karakterizedir. EEG anormallikleri vardır. En
sık kontrolcü ve temizlik düşkünü tipleri görülür. Kişinin savunma mekanizması
yapıp bozma. yalıtına ve karşıt tepki kunnadır. En etkili tedavi klomipramindir
ancak dozu depresyon için kullanılan dozdan daha yüksektir. 3) Özgül fobi: Bir
nesne (köpek) veya durumdan (yükseklik) mantıkdışı korku ve kaçınma ile
karakterizedir. Anksiyete korkulan şeyle karşılaşınca olur. Agorofobi (açık
alanlarda bulunmaktan korkma) ve klostrofobi (kapalı alandan korkma) tipik
örnekleridir. Savunma mekanizmaları yer değiştirme ve yansıtrnadır. 4) Sosyal fobi:
Sosyal durumlardan mantık dışı korku ve kaçınma ile karakterizedir. Fobide en
etkili tedavi sistemik desensitizasyondur. Ilaçlardan en etkili olanlar MAO
inhibitörleri ve propranaloldur. 5) Yaygın anksiyete bozukluğu: Her zaman bir şey
olacak korkusu vardır. En az bir ay süreli kronik yaygın anksiyete vardır. Sempatik
parasempatik semptomlar ve insomnia vardır. Tedavide benzodiazepinler kullanılır.
6) Posttravmatik stress bozukluğu: Şiddetli psikolojik veya liziksel travmadan
sonra gelişir. Olay düşüncelerle tekrar tekrar yaşanır. En az semptomlar bir ay
sürmelidir. Daha az sürerse akut stress bozukluğudur. Içine kapanma görülebilir.
Savunma mekanizmaları regresyon, bastırma, yadsıma ve yapıp bozmadır. Tedavide
psikoterapi ve antidepresanlar kullanılır.
|D:13i 048 Doğru cevap: D
225.Etrafındaki insaların her an kendine zarar verebileceğini düşünen ve bu nedenle
sürekli dikkatli davranan hastada izlenen kişilik bozukluğu
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Şizotipal B) Borderline C) Şizoid D) Antisosyal
E) Paranoid
Kişilik bozukluklarından soru beklenebilir...
Kişilik bozukluğu Temel inanış
Incinebilirim Üzerime Paranoid Insanlar olası Dikkatli olma Narsisistik Ben özelim
Önemini abartma Histrionik Rol
Hata Mükemmelcilik Anti- Kandırılabilecek insanlar vardır Saldırı
Benim bir olmalı
Doğru cevap: E
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULARI
226.Majör depresif dönem tanısı koymak için aşağıdaki klinik belirtilerden
hangisi mutlaka bulunmalıdır? A) Uykusuzluk B) İlgi-istek kaybı C) İrritabilite D)
Benlik değerinde azalma
E) Cinsel istekte azalma
& DSM-IV—TR ye göre majör depresyon tanı kriterleri
1. İki haftalık dönemde aşağıdaki 9 semptomdan en az 5 tanesi olacak
- En az bir semptom depresif duygudurum ya da ilgi kaybı (zevk
alamama) olmalı
. Gün boyu süren depresif duygu durum . Gün boyu süren ilgide azalma ve zevk
alamama . Kilo alma ya da verme (kilonun % 5'i) . Her gün az uyuma ya da çok uyuma
Her gün piskomotor ajitasyon ya da retardasyon . Her gün yorgunluk bitkinlik,
enerji kaybı . Her gün değersizlik, uygun olmayan suçluluk duygusu . Her gün
düşünce ve dikkatin bir konu üzerinde yoğunlaşmasında
azalma ’ 9. Tekrarlayan ölüm, intihar düşünceleri 2. Şikâyetler toplumsal mesleki
anlamda bozulmaya neden olmalı 3. Madde kullanımına bağlı olmamalı 4. Bu semptomlar
Yas Ia daha iyi açıklanamaz
oosıaspı-ıawmh-
Doğru cevap: B
227.E|Ii yaşındaki erkek hastanın öyküsünden; megalomanik düşünceler, psikomotor
aktivite artışı ve uyku ihtiyacında azalma belirtileri ile daha önce üç kez
hastaneye yatırıldığı öğreniliyor. Bu hastalık dönemleri dışında ve psikomotor
aktivitesi normalken iki kere 1 — 2 ay devam eden paranoid sanrıları ve işitsel
halüsinasyonları olduğu belirleniyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Psikotik özellikli duygudurum bozukluğu B) Bipolarduygudurum bozukluğu C)
Şizofreni D) Sanrısal bozukluk E) Şizoafektif bozukluk
Vaka mani ve şizofreni anlatıyor.... ŞİZOAFFEKTİF BOZUKLUK
- Şizoaffektif bozuklukta hem şizofreni, hem de affektif bozukluk
(duygudurum bozukluğu) özellikleri vardır. - Yaşam boyu prevalansı %0,5 — 0,8
arasındadır. Şizoaffektif bozukluk bulgu ve belirtileri şizofreni. manik epizotlar
ve depresif bozuklukların bulgu ve belirtilerinin hepsini kapsar. - Şizoaffektif
bozukluğu olan hastalar arasında intihar insidansı en az %10' dur. Şizoaffektif
bozukluk için önemli tedavi yöntemleri hospitalizasyon, ilaç kullanımı ve
psikososyal girişimlerdir.
Doğru cevap: E
113
'KÜÇÜK—STAJLAR VAKA SORULARI
228.Aşağıdakilerden hangisi, elektrokonvülsif terapinin endikasyonlanndan biri
değildir?
A) Majör depresif epizod B) Manik epizod C) Rezidüel tip şizofreni D) Malign
nöroleptik sendrom E) Tedavi yanıtının hızlı olması gereken durumlar
Elektrokonvülsif tedavi (EKT) sorularını biraz mantık kullanarak yapabiliriz...
ELEKTROKONVÜLSİF TEDAVİ
Kullanım Alanları
1. Depresyon
EKT'nin birincil endikasyonu majör depresyondur. 2. Mani
IZI EKT, manik atakların tedavisinde lityum kadar, hatta daha fazla etkilidir. 3.
Şirofreni '
EKT, kronik şizofrenide etkisizdir. 4. Katatoni 5. Malign Nöroleptik Sendrom (MNS)
6. Diğer Nöro-Psikiyatrik Bozukluklar
*** EKTı distimik bozuklukta, disosiyatif bozukluklarda, hipokondriasisde,
konversiyon bozukluklarında, madde kullanım bozukluklarında ve kişilik
bozukluklarında etkili değildir. 7. Deliryum 8. Parkinson Hastalığı
IZI EKT dopaminerjik etkinliği ve antiparkinson ilaçların kan-beyin bariyerini
geçişini artırması nedeniyle Parkinson hastalığında yararlı olabilir. 9. Epilepsi
IZI EKT uygulanan hastalarda epilepsi eşiğinin ortalama % 80 oranında
yükselmesi, EKT'nin güçlü bir antikonvülsan olduğunu gösterir.
Doğru cevap: C
229.Kırk altı yaşındaki erkek hasta, 1 gün önce başlayan huzursuzluk, dikkat ve
konsantrasyon bozukluğu, zaman ile yer yöneliminde dalgalanan bozulmalar ve bedeni
üstünde dolaşan böcekler görme yakınmaları ile acile getiriliyor. Öyküsünden,
yaklaşık 20 yıldır alkol kullandığı ve 5 gün önce karaciğer enzimlerinin yüksek
bulunması nedeni ile alkolü kestiği öğreniliyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hepatik ensefalopati B) Şizofreni C) Deliryum tremens D) Panik atak
E) Bipolar bozukluk
Daha önce TUS’ta tanım olarak sorulmuş bir soru....... Deliryum tremens:
IZI Alkol kesilmesi sonucu oluşan deliryumdur. **TUS** IZI Klordiazepoksit,
Iorazepam, antipsikotikler, bol sıvı ve karbonhidratsız diyet verilir. **TU'S“
Doğru cevap: C
: 114-
KÜÇÜK STAJLAR VAKA SORULARI
230.Aşağıdaki mikroskobik ya da makroskobik değişikliklerden hangilerinin
şizofreni hastalarında görülmesi ihtimali daha yüksektir?
I. Gliozis |I. Hidrosefali |||. Dorsolateral prefrontal korteksdeki
fonksiyonlarında azalma lV. Lateral ventriküllerde genişleme V. Korteks hacminde
azalma
A)1,3,5 B)2,4 C)1,4,5 D)3,4,5
E)1,2,3,4,5
Şizofrenide anatomik değişiklikler:
1. Kortikal atroli **TUS**, 2. Lateral ve 3. ventriküllerde genişleme, 3.
Dorsolateral prefrontal korteksdeki fonksiyonlarında azalma 4. Limbik sistem ve
bazal gangliyon anormallikleri vardır.
Doğru cevap: D
231.Depresyonda beyin görüntüleme çalışmalarında hangi bölgede atrofi
saptanabilir?
A) Hipokampus B) Lokus seruleus C) Substantia nigra D) Pons
E) Sağ parietal lob
Depresyonda hipokampal atrofi % 8- 19 oranında görülür...
Doğru cevap: A
232.Tourette sendromu hangi bozukluk grubunda incelenir?
A) Şizofreni B) Duygu durum C) Yapay bozukuluk D) Tik bozukluğu
E) Disosiatif bozukluk
Tourette sendromu vaka sorusu olarak TUS'ta sorulmuştu...
' Tık bozukluğu olarak bilinir. Obsessif—kompuisif bozukluklar la ilişkilendirenler
141
Sağlıkla ilgili demografik ölçütlerden hangisi nüfus ve ekonomi ile ilgili bilgi
verir... Işsizlik oranı Turist diyaresinin en sık görülen etkeni hangisidir...
Escherichia coli Hangisi, içme ve kullanma sularının mikrobiyolojik
kontaminasyonunu saptamak amacıyla yapılan analizlerden biri değildir... Toplam
klor miktarı Yapılan analizler:
- Biyolojik oksijen ihtiyacı - Kimyasal oksijen ihtiyacı - Toplam organik karbon
miktarı — Toplam askıda katı madde miktarı Özellikle gelişmiş ülkelerde su kaynaklı
salgınların en önemli nedeni olan ve klorlamaya dirençli olan etken hangisidir...
Cryptosporidium parvum Su arıtımında kullanılan dezenfektanlar arasında tüm dünyada
en yaygın kullanılan, şebeke içinde kalıcı dezenfeksiyon sağlayabilen ve en ucuz
olan dezenfeksiyon yöntemi hangisidir... Klorlama Kırk iki yaşında bir kadın hasta
tremor, ataksi, disartri ve görme Sorunları nedeniyle sağlık ocağına başvuruyor. Bu
hastada hangisiyle olan kronik etkilenim düşünülmelidir... Civa Hangisi özellikle
yazın sıcak ve güneşli havalarda yüksek düzeylere ulaşan ikincil bir hava
kirleticisidir.. . Ozon Hangisi dış ortam hava kirliliği izlenmesinde kullanılan
kriterlerden biridir... SOZ düzeyi Sert sular, hastalıkların hangisinde azalmaya
neden olur... Kardiyovasküler sistem hastalıklarında _Suyu kaynaktan depoya taşıyan
hat hangisidir. . . Isale hattı İçme ve kullanma sularında arıtım sırasında
Cryptosporidium parvum'u en etkin şekilde arıtan aşama hangisidir... Filtrasyon
Hastalıklardan hangisi klasik pnömokonyoz , tablosu şeklinde seyretmez... Bisinozis
Klasik pnömokonyoz:
- Siderozis - Asbestozis - Şilikozis - Kömür işçisi pnömokonyozu Akciğer
hastalıklarının meydana gelmesinde önemli rol oynayan toz partiküllerinin en
tehlikeli büyüklük sınırı kaç u dur... 0.5 — 5 Püskürtme boya yapılan bir atölyede
çalışan (benzene maruz kalan) bir kişinin aralıklı sağlık muayenesinde laboratuvar
incelemelerinden hangisine gerek yoktur... İdrarda ALA ölçümü (kurşun
zehirlenmesinde kullanılır.) Günde en fazla 4 saatlik çalışma izni verilen
işyerleri için belirlenmiş olan ses düzeyi sınır değeri kaç dB dir... 88
142
“Nazal kavitede en sık kansere yol açan madde hangisidir... Talaş tozu Uluslararası
Kanser Araştırma Ajansı (IARC) sınıflamasına göre, laboratuvar ortamında ve hayvan
deneylerinde yeterli kanıt elde edilmiş, insanda kanser meydana getirmesi
bakımından yeterli epidemiyolojik kanıt bulunamamış maddeler grupların hangisinde
yer alır... Grup 2.A (muhtemel kanserojen) Aşılardan hangisi Türkiye'de
Genişletilmiş Bağışıklık Programında yer almaz... Hepatit A aşısı Hangisi toplumsal
bağışıklık eşiğini (Herd immunity) en doğru tanımlar... Hastalığın yalnızca
bağışıklanmış kişilerde önlenmesi değil, aynı zamanda hastalardan bağışık olmayan
kişilere bulaşının engellenmesi Aşılardan hangisinin uygulanması immün yetmezlikli
kişilerde tehlike yaratabilir... Kızamık aşısı Hangisi yeni görülen (emerging)
enfeksiyonlar arasında yer alır... Ebola virus enfeksiyonları Hangisi kontamine
tatlı sularda çıplak ayakla yürümek ve suyla temas etmekle bulaşabilen
hastalıklardan biridir... Şistozomiyazis Hangisi salgın veya salgın tehlikesidir...
Bir mevsimde normal kolera insidansından daha fazla olan artış olması Bağışıklama
uygulamalarından hangisi toplumda salgın olduğunda yapılır... Kolera aşısı Sağlık
Bakanlığının Bildirimi Zorunlu Hastalıklar Sınıflamasında, ülke genelindeki bütün
sağlık kuruluşlarından değil, yalnızca seçilmiş olan merkezlerden bildirimi
yapılacak olan hastalıklar grupların hangisinde yer alır... C grubu 2003 Türkiye
Nüfus ve Sağlık Araştırmasına göre, Türkiye'de neonatal .ölüm hızı. binde
kaçtır. . . 17 Koruyucu çocuk sağlığı programlarından hangisi birincil düzey koruma
programı olarak görülemez. . . Fenilketonüri taramaları “Rutin aşı programına yeni
bir aşı eklenebilmesi için aşı kapsayıcılık yüzdesi en az kaç olmalıdır. .. 50Daha
önce Haemophilus influenzae tip b (Hib) aşısı ile hiç aşılanmamış 8 yaşındaki bir
çocuğa primer aşılama amacıyla kaç doz ve ne sıklıkta konjuge Hib aşısı
yapılmalıdır... Ikişer ay arayla 2 doz Saç dökülmesi, kemik ağrısı, zayıflama,
dudaklarda kuruluk ve çatlama gibi belirtiler vitaminlerden hangisinin aşırı
miktarda alınmasıyla ortaya çıkar... Vitamin A Büyümenin izlenmesi için toplum
taramalarında kullanılabilen, gözlem değerinden referans grubu ortalama değerinin
çıkartılıp, referans grubun standart sapmasına bölünmesiyle elde edilen değer,
hangisidir... Z-skoru
KÜÇÜK STAJLAR’DA ÖNEMLİ BİLGİLER
yaşındaki Vücut ağırlığı bir kadın 78 kg, grupların boyu 1.67 hangisinde cm olan
yer 46
alır... Hafif şişman yağ Kanser alımı Türlerinden ile ilişkilidir... hangisi
Endometriyum satüre ve kanseri
hayvansal
Oral gösterilememiştir... hangisinin kontraseptif görülme İnme
kullanımıyla sıklığının hastalıklardan arttığı
amacıyla gerekli Korunmasız etkinliği yöntemlerden cinsel sağlamaz... ilişki
sonrası hangisinin Postkoital acil kontrasepsiyon uygulanması
mini hap Dünyada anne ölümlerinin bilinen en sık nedeni hangisidir... Kanama
edilemediği fikir Veri sonrasındaki eksikliği edinmek bir sağlık nedeniyle bölgede,
için hizmetlerinin hangisi doğum ana ölüm durumu öncesi kullanılmalıdır... hızının
ve hakkında doğum elde
Perinatal ölüm hızı yaş alması Bir üstü Toplumun için nüfusun kabul çok payının
edilen yaşlı % kriter toplum 10 dan fazla hangisidir... grubunda olması
yer 65
Servikal kanserde en önemli hangisidir... Human papillomavirus risk faktörü
enfeksiyonu geçirmiş olma Gerçek ifadelerden yaşamda hangisi sağlık yanlıştır...
hizmetlerine Sağlık taleple hizmetinin ilgili
fiyatı talebi etkilemez. unsurlarından Hangisi sağlık biri hizmeti değildir...
üretiminde Personel
sabit maliyet
Sabit maliyet unsurları:
- Araçlar - Malzeme - Bina — Tekrarlanmayan eğitim Hekimlere hizmetleri karşılığı
yapılan ödeme yöntemleri kalitesinin artmasına dikkate etkisi alındığında, en fazla
olan yöntem hizmet
hangisidir. .. Hizmet için ödeme Afet sonrası 600 kişinin yaşaması planlanan bir
çadır kentte en az kaç adet tuvalet hazırlanması gerekir. . .30 yapılan Huddon
müdahale matriksi, programlarını hangisinin önlenmesine değerlendirmede yönelik
kullanılır.. Kaza kontrolü Hangisi,tütün eğitimin gösterir...ÖğrenciIerin hedefler
andragojik mücadelesinde belirledikleri yaklaşımla yapılan yapıldığını amaç bir ve
doğrultusunda konuyu kendilerinin araştırması Sağlığı içerisinde geliştiren hangisi
okullar yer almaz... ile ilgili Karar programların
vericiler Urünlerinin Hakkında hangisinde 19 Mayıs 2008 Kanun tütün Zararlarının
tarihindeyürürlüğe hükümlerine ürünlerinin Onlenmesi kullanılması göre, ve giren
Kontrolü yerlerin Tütün
yasak değildir. . . Hastane bahçesi
değişikliğine Hangisi koruma stratejilerinden şiddetin yönelik önlenmesine müdahale
biri değildir... çalışmaları
yönelik Davranış birincil
maliyet Hangisi etkili diş çürüklerini yöntemdir...SuIarın önlemede florlanması
en güvenli ve
önerilen Bir toplumda optimal diş sağlığı flor açısından düzeyi içme kaç sularında
mg/Iitre olmalıdır. . .1 Sağlık yapılması hizmetlerinin planlanmasında ilk gereken
hangisidir... Toplumun sağlık gereksinimlerinin saptanması 2002 yılından sonra
yapılan mevzuat değişiklikleri sonrasında, hangisi Sağlık Bakanlığının görevleri
arasında yer alır... Ambalajlı sulara ruhsat vermek Sağlık ya da yerel
hizmetlerinde otoritelere karar devrine vericiliğin ne ad verilir... bölgesel
Devolusyon örgütlenme Ülkemizde sağlık modeli sorunlarından yoktur... Hepatit
hangisi için dikey
Dikey örgütlenme modeli:
- Ana ve çocuk sağlığı - Lepra ’ - Sıtma - Verem Bir belirlemede, toplumun
kriterlerden sağlık sorunları hangisi arasında en önemlidir... öncelik
Sıklığı Miyokart kontrol değildir... hangisini araştırması kontrol Kardiyak
enfarktüsü grubu risk planlandığında, geçiren faktörleri olarak hastalarda seçmek
açısından gruplardan doğru vaka
vaka grubuna benzer özellikler gösteren hastalar Bir araştırmada, karşılaştırma
yapılan iki grup ortalaması arasında gerçekte fark olduğu halde, bu farkın
araştırmacı tarafından bulunamamış olmasına ne ad verilir... Tip II hata Grafik ve
3. çeyrek türlerinin değerleri hangisinde birlikte ortanca, görülebilir... 1.
çeyrek Kutu grafik Hangisi yer gösteren ölçütlerden biridir... Tepe değeri
Ölçütlerden hangisi güven aralığı hesabında kullanılır. . . Standart hata ölüm
Demografik hızlarıyla__ilgi|i dönüşümün olarak 2.aşamasındaki ifadelerden doğum
hangisi ve
doğrudur... Olüm hızları azalmaya başlamıştır, doğum hızları ise hala yüksektir.
nüfustaki Bir toplumda payı 65 % yaşın 4.7 üzerindeki arasında kişilerin ise bu
toplam toplum hangi grupta tanımlanır... Olgun Nüfus piramidinin özelliklerinden
doğurganlık düzeyinin Tabanının genişliği yüksek olduğunu _
hangisi gösterir...
Şehirlerde kaynağı kurşunun en önemli çevresel etkilenim
hangisidir. . . Hava
Kapalı ortam kirleticilerinden hangisi bina yapı malzemelerinde bulunur ve akciğer
kanserine yol açar... Radon Hangisi methemoglobinemiye neden olur... Nitrat
Gürültüde 1 desibel artış, ses şiddetini kaç kat artırır... 10 Radyoaktif atıklar
için en uygun atık yok etme yöntemi hangisidir... Gömme İklim değişikliğinde rolü
olan en önemli sera gazı hangisidir... CO2 Hangisi, içme ve kullanma sularında
serbest klor tayini amacıyla kullanılan kimyasal maddelerden biridir... Ortotoludin
Hangisiyle olan etkilenimde sinir sistemi bozuklukları, mental sorunlar, ataksi,
spastisite, parestezi ve işitme—görme sorunları gözlenir... Cıva İçme suyunun
biyokimyasal analizinde aşağıda kilerden hangisinin saptanması durumunda su,
kesinlikle kullanılmamalıdır. . . Nitrit Hangisi işyeri hekiminin görevleri
arasında ver almaz... Toplu sözleşmelerde gözlemci olarak bulunmak Tozların neden
olduğu mesleki akciğer hastalıklarının hangisinde, akciğerlerde fibrozis oluşması
beklenmez.. Bisinozis Akciğerlerde fibrozis beklenenler:
- Asbestozis - Siderozis - Antrakozis - Silikozis Tozlu ortamda 10 yıldan fazla
çalışma öyküsü olan bir hastada çekilen radyografide hiler lenf bezlerinde yumurta
kabuğu şeklinde kalsifiye görünüm ve tüberküloz saptanıyor. Bu hasta için en olası
tanı hangisidir... Silikozis Şiddetli karın ağrısıyla başvuran ve akut karın
tablosu düşünülen bir hastada yapılan laboratuvar incelemelerinde ileri derece
olmayan anemi, glukozüri, aminoasidüri ve hiperfosfatüri saptanıyor. Bu hastanın
hangisiyle zehirlendiği düşünülmelidir... Kurşun Mesleksel etkilenim sonucu
kanserlerden hangisi en sık görülür... Akciğer kanseri Meslek hastalıkları,
organların hangisinde en sık görülür... Deri İlkyardım Yönetmeliği hükümlerine
göre, kurum ve kuruluşlarda en az kaç personel başına temel ilkyardım eğitimi
sertifikası almış bir ilkyardıma bulunmalıdır... 20 Aşılardan hangisi ısınmaya en
duyarlıdır... Oral polio aşısı Hastalıklardan hangisinin endemik olduğu bir ülkeye
girişte, seyahat eden kişilerden uluslararası geçerli aşı sertifikası istenir...
Sarı humma
144
Genişletilmiş Bağışıklık Programında, bir bölgedeki aşıya devamsızlık durumunu
izlemede kullanılan kriter hangisidir... DBT3 / DBTl oranı Hastalıklardan hangisi,
yetersiz aşılama sonucunda ileri yaşlara kayma ile yüksek komplikasyon sıklığına
neden olan hastalık süreçlerine yol açmaz... Tüberküloz Hangisinde bir enfeksiyon,
etkeninin giriş yolu ile birlikte verilmemiştir... Enfeksiyon : Tetanos Etkenin
giriş yolu: Sağlam deri Bulaşıcı hastalıkların sürveyansı için oluşturulan sistemde
B grubunda yer alan hastalıklar hangisinde doğru olarak verilmiştir... Sarı humma,
tifüs, veba, çiçek Dünya Sağlık Örgütünün Çocukluk Dönemi Hastalıklarına Entegre
Yaklaşım Programında hastalıklardan hangisi ver almaz... Menenjit Dünya Sağlık
Örgütünün tanımına göre adolesan dönem hangi yaş grubu arasında yer alır... 10-19
Yaş Hangisi çocukluk çağı aşılamaları için kesin kontrendikasyondur...
Immünosupresif tedavisi Hangisinin eksikliği konjenital nöral tüp defektferine
neden olur... Folik asit Yağlardan hangisi tekli doymamış yağ asitlerinden
zengindir... Fındık yağı Şişmanlığın belirlenmesinde kullanılan beden kitle
indeksinin formülü hangisidir... Ağırlık (kg) / [Boy (m)]2 Yöntemlerden hangisi
toplumda beslenme durumunun saptanmasında kullanılan dolaylı yöntemlerden
biridir... Tıbbi istatistik verilerinin incelenmesi Türkiye'de doğrudan obstetrik
anne ölümlerine en sık hangisi neden olur... Kanama Hangisi ana sağlığı düzeyini
gösteren'ölçütlerden biridir... Perinatal ölüm hızı Sağlık ölçütlerinden biri olan
Gini katsayısı, nüfus ile hangisi arasındaki ilişki hakkında bilgi verir... Ekonomi
Hastalık yükü, maliyet etkililik çalışmaları ile elde edilen ve DALY kayıpları
olarak hesaplanan veriler, sağlık hizmet sunumunda hangisinin temelini oluşturur...
Teminat paketinin oluşturulması Genel sağlık sigortası uygulaması sırasında
kişilerin ödeyeceği prim miktarının belirlenmesinde dikkate alınan kriter
hangisidir.. Gelir düzeyi Türkiye'de genel sağlık sigortasının kurulmasına hükmeden
5510 sayılı Yasa, TBMM Genel Kurulunda hangi yıl kabul edilmiştir... 2006 Afet
sonrası 500 kişinin yaşaması planlanan bir kampta barınak, sanitasyon, hizmet,
toplumsal aktivite ve depo gibi yerler en az kaç m2 lik alanda kurulmalıdır... 15
000
KÜÇÜK STAJLAR’DA ÖNEMLİ BİLGİLER
temel Bir olay belirleyici ya da olgunun hangisidir... afet olarak nitelenmesinde
Bölge dışından yardıma gereksinim duyulması Sel artan baskınlarından bulaşıcı
hastalık sonra ortaya hangisidir... çıkma olasılığı Weil hastalığı Su sağlanması
kurulan sıkıntısı ve gereken 50 çekilen kişinin bir ortalama yaşadığı bölgede, su
bir deprem miktarı çadır sonrası günde kente
toplam kaç litre olmalıdır... 1000 Yaralanmalardan olarak ifadelerden korunma
hangisi doğrudur... yaklaşımıyla Emniyet ilgili
kemeri kullanma ikincil korunma yaklaşımıdır. Sağlık iyi kazandıran eğitiminde,
eğitim problem metodu çözme hangisidir... becerisini Vaka en
çalışması oluşumunda Diş plaklarında rolü yerleşerek olan diş çürüklerinin
Streptococcus türü hangisidir... S. Mutans Türkiye'de ifadelerden aile hangisi
hekimliği yanlıştır... uygulamalarıyla Kendine bağlı ilgili
bölgeye hizmet verilecektir.
AİLE HEKİMLİĞİ:
— Tam gün çalışılacaktır. - Sözleşmeli çalışılacaktır. - Belirli bir mekanda
çalışılacaktır. — Belirli düzeyde gezici hizmet verilecektir Hangisi Sağlık
Bakanlığının temel hizmet birimlerinden biri değildir... Personel Genel Müdürlüğü
Temel hizmet birimleri:
- Sıtma Savaş Daire Başkanlığı — Kanser Savaş Daire Başkanlığı — Dış İlişkiler
Daire Başkanlığı — Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sağlık ile ilgili
hizmetlerinin ifadelerden sosyalleştirilmesi hangisi yanlıştır... kavramı Her bir
koruyucu hizmetin sunumu için ayrı kuruluşlar kurulması bu kavramla başlamıştır
Sağlık hizmetlerinin sosyalleştirilmesi :
— Sağlık hizmetlerinden yararlanmak herkesin
hakkıdır. - Sağlık hizmetlerinden yararlanma, eşitlik
ilkesi içerisinde olur. - Sağlık ocaklarının kurulması bu kavramla
başlamıştır. — Bu kavram 224 sayılı Kanun'da
tanımlanmıştır. Sağlık merkezlerinin kurulması ile ilgili ifadelerden hangisi
yanlıştır...-Her ilçe merkezine bir tane kurulması planlanmıştır. Sağlık
merkezleri:
- Dr. Behçet Uz başlatmıştır. — 10 yataklı olması planlanmıştır. - İki doktor
çalışması planlanmıştır.
— Koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin
birlikte verilmesi planlanmıştır. Temel sağlık hizmetleri yaklaşımına göre, hangisi
minimal bakım kapsamında yer almaz.. -Yoğun bakım hizmetleri Minimal bakım kapsamı:
- Bağışıklama hizmetleri — Temel ilaçların sağlanması — Aile planlaması hizmetleri
- Sağlık eğitimi Sağlık hizmetlerinde denetimin temel amacı hangisidir...
Hizmetlerin iyileştirilmesini sağlamak Hangisi temel sağlık hizmetlerinin
ilkelerinden biri değildir... Uzman hekimi esas alan hizmet anlayışı
Temel sağlık hizmetlerinin ilkeleri:
— Hizmetlerin sürekli olması — Öz sorumluluğun desteklenmesi _ — Entegre hizmet
anlayışı — Toplum katılımı İnfluenza hastalığına karşı uygulanabilen iki göstermek
farklı aşının için hangisinin planlanacak daha araştırma etkili olduğunu yöntemi
hangisidir... Müdahale araştırması Hangisi bir tanı testinin kullanıldığı
toplumdaki hastalığın sıklığından etkilenir... Prediktif değer Koroner arter
hastalığı olmayan 50 yaş üzeri erkekler kan kolesterol düzeyleri normal ve yüksek
olarak iki gruba ayrılıp 10 yıl süreyle koroner arter hastalığının gelişip
gelişmediğini belirlemek üzere izleniyor. Bu bilgilere göre, bu araştırmanın türü
hangisidir... Kohort Bir grup ülkenin cinsiyetlerine göre doğuşta beklenen yaşam
süreleri (yıl olarak) grafik türlerinden hangisiyle gösterilebilir... Bar grafik
İnme riskini azaltmada, pıhtılaşmayı önleyici bir tedavinin gerçekte riski
azaltmasına rağmen, çalışma grubunun büyüklüğünün yetersizliğine de bağlı olarak
etkili olmadığının saptanmasına ne ad verilir... Tip II hata Tabakalı örneklem
yöntemi durumların hangisinde tercih edilmelidir... Evren homojen yapıda değilse
Tabanı geniş, yukarıya doğru gittikçe daralan üçgen şeklindeki bir nüfus
piramidinin özelliğiyle ilgili olarak ifadelerden hangisi doğrudur... Doğurganlık
ve nüfus artışı yüksektir. Suda aktif klor ölçümü için kullanılan solüsyon
hangisidir... Dietil—p—fenilen-diamin (DPD) Hangisi çevresel nedenlerle ortaya
çıkan Etkinin, hastalıkların etkilenimden ortak belirli özelliklerinden bir süre
sonra biridir... ortaya çıkması Radon gazının kanserlerden hangisi ile ilişkisi
gösterilmiştir... Akciğer kanseri
Turist diyaresinde en sık izole edilen etken hangisidir. . .Enterotoksijenik
Escherichia coli Vektörlerle bulaşan sıtma gibi hastalıklara karşı Suda savaşta,
Gambusia hangisi balığı biyolojik yetiştirilmesi savaş yöntemidir... İş sağlığı
uygulama ilkelerinden öncelikle Işe yapılması giriş muayeneleri gereken tıbbi
uygulama hangisidir... İlkyardım yönetmeliği hükümlerine göre, ağır ve Tehlikeli
işler kapsamında bulunan iş yerlerinde en az kaç personel başına temel ilkyardım
sertifikası almış bir ilkyardımcı bulunmalıdır... 10 Kolik tarzında karın ağrısı,
kramp ve konstipasyon şikayetleriyle başvuran bir işçide öncelikle hangisiyle olan
etkilenim düşünülmelidir... Kurşun Pazartesi hastalığı olarak da adlandırılan,
başlangıç aşamasında belirtilerin etkene maruz kalma ile zaman ilişkisinin tipik
olduğu meslek hastalığı hangisidir... Bisinozis Kloraknenin en önemli nedeni
Halojenlenmiş kimyasallar Enfektivitesi diğerlerine göre yüksek ancak virulansı çok
düşük olan hastalık hangisidir... Suçiçeği Hastalıklardan hangisinin oluşturduğu
salgın, tek kaynaklı salgın tipindedir... Dizanteri Çok kaynaklı salgınlarla ilgili
olarak ifadelerden hangisi doğrudur... Vaka sayısı yavaş yavaş artar. Hangisi B
grubu, ülke genelindeki resmî ve özel bütün sağlık kuruluşlarından ve özel
hekimlerden tespit edildiği anda rutin bildirim sürecini beklemeden en acil şekilde
ihbarının yapılması zorunlu olan hastalıklar arasında yer alır... Tifüs Bebek ölüm
hızı binde 120, neonatal bebek ölüm hızı binde 30, postneonatal bebek ölüm hızı
binde 90 olan bir yerleşim yerinde, postneonatal bebek. ölümlerinin nedeni —
öncelikle,, hangisi olabilir... Akut solunum yolu enfeksiyonları Vitaminlerden
hangisinin eksikliği çocuklarda mental retardasyona neden olabilir. .. Folat Boyu
1.70 m ve ağırlığı 87 kg olan 64 yaşındaki bir erkek grupların hangisinde yer
alır... Şişman Doğurganlık davranışlarını değiştirmeye yönelik politikaların
başarısının ölçülmesinde hangisi kullanılır... Toplam doğurganlık hızı Hangisi gebe
kadının öyküsünden öğrenilebilen, gebelikle ilgili risk Sosyoekonomik durumunun
faktörlerinden iyi olmaması biridir... Gelişmekte olan ülkelerde anne ölümlerinin
en sık görülen nedeni hangisidir... Kanama Hangisi ana sağlığı düzeyini gösteren
ölçütlerden biridir... Perinatal bebek ölüm hızı Gebe kadınlarda anemi olduğuna
karar verebilmek için hemoglobin miktarının sınır değeri kaç g/dL olmalıdır... < 11
Rahim içi araç kullanımı durumların hangisinde kesinlikle kontrendikedir... Kadında
akut pelvik enfeksiyon olması hangisidir...
146
Miyokart enfarktüsünün güncel korunma rehberlerine göre ifadelerden hangisi
yanlıştır.. -Risk faktörlerinin değerlendirilmesi 30 yaşından sonra başlar.
KULAK - BURUN - BOĞAZ
Dış kulak yolu enfeksiyonunu kolaylaştıran 'nedenler...pH yükselten aşırı nem (su
teması), serümenin temizlik amacıyla çıkarılması Akut otitis eksternanın en sık
nedeni... P. aeruginosa Dış kulak yolunda ağrı, ödem ve akıntısı olan hastanın
tragus hassasiyeti varsa tanınız... Akut diffüz eksternal otit Nekrozitan eksternal
otitin en sık etkeni... P. aeruginosa (yaşıl diyabetik hasta) Eksternal otitin en
sık fungal nedeni... Aspergillus niger Kulak çevresinde ağrı + fasiyal paralizi +
veziküler döküntü olan hastada tanınız Herpes zoster otikus (ramsey hunt sendromu)
Büllöz mirenjite en sık etken... Mikoplasma pnömoni Akut otitis media etyolojisinde
en önemli neden. . . Ostaki disfonksiyonu Akut otitis medianın en sık
etkenleri...1) S. pnömoni 2. H.influenza, 3. M.kataralis Hangisi akut süpüratif
otitis medianın ekstrakranial komplikasyonlarındandır. . . Fasiyal paralizi,
koelasan mastoidit, subperiostal apse, Iabirentit, petrozit Kulak ağrısı, diplopi,
göz arkasında ağrısı olan hastada tanınız... Gradenigo sendromu . Akut süpüratif.
otitisrmedianınen sık.intrakraniyal komplikasyonu. . . Menenjit Akut otitis media
da parasentez en sık... posterior inferiordan yapılır. Efüzyonlu otitis media
patogenezinde rol oynayan mekanizma... Orta kulak mukoza metaplazisi ile goblet
hücre sayısı ve salgısında artış Erişkinde işitme azlığının en sık sebebi Buşon
Çocuklarda işitme azlığının en sık sebebi... efüzyonlu otitis media Efüzyonlu
otitis medyada zarda tüp nereye takılır. . . anterior inferior kadran Efüzyonlu
otitis medianın otoskopik muayene bulguları... Damarlanma artışı, mat zar, zar
arkasında hava kabarcığı, ışık üçgeni kaybolması Tek taraflı efüzyonlu otitis
medianın en sık nedeni... USYE _ Orta kulak silyalı solunum tipi hücrelerin içinde
squamoz keratinli hücrelerin olması... kolesteatom
KÜÇÜK STAJLAR’DA ÖNEMLİ BİLGİLER
Doğumda var olan sinüsler... Etmoid ve maksiler sinüsler Çocuklarda en sık görülen
sinüzit... Etmoid sinüzit Sinüzitin en sık komplikasyonu... Periorbital sellülit
Frontal sinüzite bağlı osteomyeliti... Pott's puffy tumor Hangisi denge bozukluğu
yapan periferik hastalıklar. . .Vestibuler nörinit, bening pozisyonel vertigo,
meniere ve endoftalmik hidrops, otoskleroz, cogan Sendromu Bening pozisyonel
paroksismal vertigoda en sık etkilenen anatomi... posterior semisirkuler kanal
Bening pozisyonel paroksismal vertigo tanısı nasıl konulur. .. Provakasyon
testlerinde 1. Latent periyottan sonra çıkan 2. horizontal rotatuar nistagmus 3.
yorularak sonlanan nistagmus olması ile Bening pozisyonel paroksismal vertigoda
işitme nasıldır... Normal Meniere hastalığı tanı kriterleri... Vertigo, kulakta
dolgunluk, işitme kaybı, tinnitus Meniere hastalığında tîzyopatolojisi Endolenfatik
sıvı artışı Ani karakterize düşme baş atakları— dönmesi... tumarkin Meniere
krizleri— hastalığı
ile
Vestibuler nörinitte... İşitme kaybı tinnitus olmaz ' Vestibuler nörinitte tipik
muayene... Spontan horizontal nistagmus Vestibuler nörinitte tipik klinik seyir...
İlk 48 saat içinde şikayetlerde belirgin düzelme Otosklerozun etyolojisinde yer
alan virüs... Kızamık virüsü Otoskleroz en sık nerede görülür... Oval pencerenin ön
tarafında Carhart çentiği ve schwartz işareti hangi hastalıkta görülür. ..
Otoskleroz Willis Parakuzisi nedir... Gürültülü ortamda daha iyi duyma (iletim tipi
kayıplarda) Cogan sendromunun tipik bulguları... Keratit, clamidya enfeksiyonu,
vertigo ile karakterize Serebellopontin köşeden geçen kranyal sinirler... 5—6—7—8—9
—10-11 kranyal sinirler En sık görülen serebellopontin köşe tümörü... Akustik
nörinom Tek taraflı tinnitüs ve sinirsel işitme kaybında ilk akla gelecek
hastalıkk... Akustik nörinom Akustik norinom cerrahisinde en sık hasar görebilen
sinir. .. Fasyal sinir
Akustik nörinom tanısında altın standart tanı yöntemi. . . Godolinyumlu MRI Orta
kulağın en sık görülen malign tümörü... Squamöz hücreli karsinom Orta kulağın en
sık görülen bening tümörü... Glomus jugulare Tek taraflı pulsatil tinnitusda ilk
akla gelecek hastalık... Glomus jugulare Aşağıdaki ilaçlardan hangisi
ototoksiktir... Aminoglikozidler (diğerleri: vankomisin, eritromisin, tetrasiklin,
kapreomisin, loop diüretikler, salisilatlar, kinin, kemoterapotikler) Sinirsel ve
iletim tipi işitme kaybını birbirinden ayırmak için hangi işitme testi
kullanılır... Weber testi Weber testi nasıl yapılır... normal kulak orta hatta
duyar, tek taraflı sinirsel kayıpta titreşim sağlam kulak tarafında duyulur, iletim
tipi kayıpta ise titreşim kayıp olan kulakta duyulur Hava yolu ile kemik yolunu
karşılaştıran işitme testi. . . Rinne testi (normal kulakta rinne pozitif) Viral
Iabirentite bağlı gelişen ani işitme kaybında ilk akla gelecek virüs... Kabakulak-
paramyxovirüs Ani gelişen, progresif ve dalgalanma gösteren işitme kaybının
nedeni... Perilenf fistül (fistula testi) Oral kavitede kötü kokulu, tonsil ya da
dil kökünde kirli gri renkte membranla örtülü ülserasyonla karakterize hastalık...
Vincent anjini (Spiroket ve fuziform bakteriler) Vincent anjininde etken...
Spiroket ve fuziform bakteriler Hangisi tonsillektominin kesin
endikasyonlarındandır. . . Peritonsiller apse Tonsillektomi ve adenoidektominin
kontrendike olduğu durum. .. Yarık damak varlığı Yarık damaktaki klinik tablo...
velofaringeal yetmezlik, hipernazal konuşma ve burundan sıvı gelmesi Peritonsiller
apseye neden olan en sık etken. . . Beta hemolitik streptokoklar (diğerleri;
pnömokok, anaeroblar) Retrofaringeal bölge derin boyun fasiasının yüzeyel ve derin
yaprakları arasında meydana gelen, prevertebral boşluğa ulaşıp mediastinite yol
açan ve en sık anaerobların neden olduğu apse çeşidi. . . Retrofaringeal apse
Trismus görülmeyen ve trendelenburg pozisyonunda drene edilen abse. ..
Retrofaringeal abse Trismus görülen abseler... Peritonsiller abse ve parafaringeal
abse
147
TonsilliT ve diş enfeksiyonu orTaya çıkan ve en sık pepTosTrepTokokların neden
olduğu apse... Parafaringeal apse Çocukluk çağının akuT epigloTTiTin en sık eTkeni.
. . Haemphilus influenzae Tip B Burun kanaması ile başvuran genç erkek hasTada ilk
akla gelmesi gereken... Anjiyofibrom Anjiyolîbromda ilk Tercih Tedavi... Cerrahi
Tedavi NazofarinksTe en sık görülen kanser... Epidermoid karsinom Nazofarinks
kanserinde en sık sempTom... Boyunda kiTle Nazofarenks kanserinde Tedavi...
RadyoTerapi ve kemoTerapidir. . . CERRAHI UYGULANMAZ Öksürükle harekeT eden ve
valsalva ile belirginleşen kiTlesi olan çocukTa Tanınız... Laringosel Larinksin en
sık görülen konjeniTaI anomalisi... Laringomalazi Vokal kord paralizisinin en sık
nedeni... IaTrojenik (Tiroid cerrahisi) Larenks Tümörlerinin en sık görülen Tipi...
Epidermoid karsinom SupragloTTik Iarenks Tümörlerinin en sık sempTomu. . . Ağrı ve
boyun meTasTazı Esas sempTomu ses kısıklığı olan larenks Tümörü hangi
seviyededir. . . GloTTik En sık ve en iyi prognozlu Iarenks kanseri... GloTTik
larenks kanseri En köTü prognozlu Iarenks kanser Tipi... SubgloTTik (sTridor ve
dispne) TrakeoTomi hangi seviyeden yapılır... 2-3. Trakeal aralık TrakeoTomi"
komplikasyonları... "Kanama, pnömoToraks, mediasTinal amfizem, özefagus
Iaserasyonu, asiîksi
Tükrük bezi Tümörleri en sık nereden kaynaklanır. . . ParoTis bezi En sık görülen
Tükrük bezi Tümörü... Pleomorfık adenom (en sık paroTisTe) En sık malign Tükrük
bezi Tümörü... Mukoepidermoid karsinom (en sık paroTisTe) En sık bilaTeral Tükrük
bezi Tümörü... WharTin Tümörü (pupiller kisTadenoma IenfomaTosum) İleri yaşTa
görülen ve miTokondriden zengin Tükrük bezi Tümörü...0nkosiTom Submandibuler ve
minör Tükrük bezlerinin en sık malign Tümörü... Adenoid kisTik karsinom (perinöral
invazyon, ağrı) SialoIiThiazis en sık nerede görülür... Submandibular bez
Sublingual glandın mukus reTansiyon kisTine ne ad verilir. .. Ranula
148
Temporal kemik kırıklarının en sık görülen Tipi... Uzunlamasına (longiTudinal)
Sinirsel işiTme kaybının daha sık görüldüğü, verTigo ve fasiyal paralizinin eşlik
eTTiği Temporal kenik kırığı... Transvers (çapraz) kırıklar Fasiyal sinirin kafa
Tabanından dışarı çıkTığı yer. . . Foramen sTylomasToideum Periferik fasiyal
paralizinin en sık nedeni... IdiopaTik BilaTeral fasiyal paralizide ilk akla
gelecek Tanı. . . Gullian—barre sendromu ObsTrukTif uyku apne sendromunun en sık
nedeni. . . ObeziTe ve kilo alımı ObsTrukTif uyku apne sendromunun Tanısında
kullanılan TesT... Polisomnograı'i (Tedavide CPAP) Erişkin hasTada Tek Taraflı
kanlı köTü kokulu burun akınTısında ilk akla gelecek Tanı... Paranasal sinüz Tümörü
(çocukTa yabancı cisim) Burun kemiğinden geçmeyen kırık haTTı... Le forTe 1 kırığı
Ani işiTme kaybının 2 önemli sebebi... 1. Kabakulak, 2. Perilenf fisTüIü
GÖZ HASTALIKLARI
Gözün en kırıcı orTamı... Kornea 43 diyopTridir. lens 20 diyopTridir. Kırılma
kusuru olmayan göze verilen ad... EmeTrop Akomodasyonda hangi kaslar
kullanılır...Korpus siliare kasılır, lensi TuTan Zinn lifleri gevşer (lens
küreselleşir) Sağlıklı bir gözde uyum hangi mesafede başlar. . . 6 meTreden
yaklaşTıkça başlar. )’aşla birlikTe lens liflerinin elasTikiyeTinde azalma ile
meydana gelen uyum bozukluğuna verilen ad. . . Presbiyopi Presbiyopinin geç orTaya
çıkTığı durum... Myopi Presbiyopinin erken orTaya çıkTığı durum... HipermeTrepi
Uyum felcindendeki bulgular... Midriazis ve yakın görmede azalma Uyum spazmında
görülen bulgular... Myozis ve uzak görmede azalma Hangisi uyum felcine neden
olur... Sikloplejik göz damlaları, aTropin zehirlenmesi, boTulizm, lens
subluksasyonu, Travma, enscfaliT İsTirahaT halindeki gözün opTik eksenine paralel
olarak gelen ışınların reTina arkasında odaklaşmasıyla oluşan uyum
bozukluğu...Hiperm eTropi İsTirahaT halindeki gözün opTik eksenine paralel olarak
gelen ışınların reTina önünde odaklaşmasıyla oluşan uyum bozukluğu...Miyopi
KÜÇÜK STAJLAR’DA ÖNEMLİ BİLGİLER
En sık görülen myopi tipi hangisidir... Eksen myopisi Retina dekolman riski fazla
olan myopi... Eksen myopisi tarafından Üst (levator göz palpebra kapağını innerve
superior
kaldıran edilir... kas 3. hangi kranial sinir sinir
Keratokonusun cerrahi olmayan Tedavisi... Sert kontak lensler Keratokonusun cerrahi
tedavisi... Keroplasti Gözün olmasına medial verilen kısmında ad... Epikantüs
semilunar deri kıvrımı
Göz kapağının bezleri.. . Zeis bezleri,Moll bezleri, Meibomius bezleri Hordeulumun
en sık etkeni... Stafı'lokoklar (s. aureus) Meibomius bezlerinin Iipogranülomuna
verilen ad... Şelazyon Bulber Tenon konjuktivanın kapsülü (palpebral yapışık olduğu
konjuktiva anatomik gevşek yapı
olarak göz kapaklarına tutunur) Konjuktivanın sağlar. .. innervasyonunu 5. kranial
sinir
hangi kranial sinir
Akut (akut pürülan bakteriyel konjonktivit konjonktivitte etkeni. staf. .. N. ve
gonorrhoea
strep.) Oftalmia neonatarum etkeni... N. Gonorrhoea Oftalmia kullanılır. .. Gümüş
neonatarum nitrat damlaları proflaksisinde ve antibiyotikli ne
pomadlar İlk 2. 2 günde yeni doğan konjonktivitinin gün kimyasal (AgNOS); 2—4.
nedeni. . . 1- gün gonokok; 2—14. gün klamidya; 14-17. gün p.aureginoza Kronik
bakteriyel konjonktivit en sık etkeni... S. aureus Venidoğanda akıntı ile
karakterize ve intrasitoplazmik 5-12. konjonktivit... günde başlayan inklüzyon
mükopürülan Yenidoğanın cisimcikleri
inkluzyonlu konjuktiviti İki taraflı kronik folliküler keratokonjonktivit... TRAHOM
Trahomdaki muayene bulguları. . . 1. herbert çukuru 2. arıt hattı (skatris hattı)
3.pannus 4. Lenf folikülü Kırmızı göz nedenleri. . . Keratitler, konjonktivitler,
iridosiklit, akut açı kapanması glokomu 38,5-40 konjonktivit (adeno virüs derece
varsa... tip3, ateş, hassas Faringokonjonktival boğaz olmayan ağrısı, preaurikular
bilateral ateş
LAP) Adenovirus tip akut foliküler keratokonjonktivit 8 ve 19'un sebep konjuktivit.
. . (hassas büyük olduğu Epidemik preaurikular LAP)
Tekrarlayan ve konjonktivit... steroidlerin keratokonjoktivitlere Herpes
enfeksiyonu simpleks şiddetlendirdiği konjonktiviti neden olan
(dendritik keratokonjonktivit) Akut tip hemorajik konjonktivit 70 (diğerleri
coxakie etkeni. . . A24 ve adenovirüs)
Enterovirüs
Vernal konjonktivit... Sıcak iklim, hipertrofik papiller lekleri, %70—80 (kaldırım
PPD taşı (+), manzarası), diffüz epitelyal korner—taranta
keratit Özellikle iyi prognozlu kontakt allerjik lens konjonktivit... kullananlarda
Dev görülen papiller en
konjonktivit En kötü prognozlu allerjik konjonktivit... Atopik konjonktivit
Korneada ip şeklinde muayenesi olan konjuktivit. . . Fliktenli konjuktivit Bulber
konjonktivanın kornea üzerine ilerlemesine ne ad verilir... Pterigium
Konjonktivanın en sık görülen tümörü... Nevüs Sağlam korneayı mikroorganizma. . .
penetre edebilen
Difteri (diğeri gonokok) En sık bakteriyal keratit etkeni... Stafîlokok (diğeri
streptokok) Kontakt keratit lens kullananlarda en sık bakteriyel etken...
Psödomonas (parazit akantomoeba) Dendritik lezyonların görüldüğü keratit. . .
Herpes keratit Korneada olan göze steroid coğrafik verilince ülserasyon... ortaya
çıkar
Herpes keratiti
Ağrısız ülserle karaterize keratit... Herpes keratiti Gözde görme bozukluğu ağrı,
hiperemi, varsa... lakrimasyon, Iridosiklit (uvetlerin fotofobi ve en sık şekli)
düşünülebilir. Korneada anestezi nedeniyle gelişen keratit. . .Nörotrofik keratit
(5. CN etkilenmesi ile oluşur) Gözün açık kalması nedeniyle gelişen keratit. . .
Lagoftalmik keratit Keratit presipitatlar hangi hastalıkta görülür... Iridosiklit
Ön kamarada hücrelerin çöküp seviye oluşturmasına. . . Hipopion denir. İltihabi
pupil nodülleri kenarında hücrelerin (eğer kümeler iris granülamatöz ön
oluşturmasına... yüzünde üveitte ise busacca Koeppe iriste
nodülleri) Üveitlerin en sık nedeni... İdiopatik (süpüratiıc üveitte en sık etken
staiîlokoklar) Üveitlerde tedavide ilk seçenek tedavi...Topikal steroid
149
İridosiklitde kontrendike tedavi..- Myotik ilaçlar—pilokarbin verilmez Lens
kapsülün bozulması ile antijenik lens proteinine karşı gelişen konjuktivit. . .
Fakantijenik konjuktivit Lensin saydamlığını kaybedip kesifleşmesine ne ad
verilir... Katarakt Ambliopinin en sık nedeni... Şaşılıktır. 2. En sık nedeni
anizometropi Yenidoğan oftalmik muayenesinde kırmızı refle alınmıyorsa ve lens ön
yüzünde pigmente yuvarlak halka tespit ediliyorsa... Konjenital katarakt (alport
send., marfan send., galaktozemi) Gözde steroid kullanımının komplikasyonu
nedir. .. Posterior subkapsüler katarakt,bakteriyel ve fungal enfeksiyonlar,
glokom, sekonder katarakt Pupillada beyaz ışık reflesi alınmasına ne ad verilir...
Lökokori Lökokorinin yenidoğandaki en önemli sebebi... Retinoblastom Lökokorinin
erişkindeki en sık sebebi... Senil katarakt Retinada 3. nöronu oluşturan hangi
hücreler oluşturur... Ganglion hücreleri (1.nöron fotoreseptörler, 2.nöron bipolar
hücreler) Işıkta ve keskin görmeyi hangi hücreler sağlar... Koni hücreleri (basil
hücreler-karanlıkta görme) Retinanın konjenital hastalıkları... Retrolental
fibroplazi, fakomotozlar, diskromatopsi, albinizm, retinoskizis Yaşlı hastada ani,
ağrısız görme kaybı, göz dibinde Japon bayrağı görüntüsü... Santral retinal arter
tıkanıklığı Santral retinal arter tıkanıklığının en sık nedeni. . . Tromboz ve
emboli Göz dibinde J'apon bayrağı görünütüsü... Retinal arter tıkanıklığı Muayenede
papilla ve sınırları ödemli, kanamalar ve yumuşak eksuda varsa... Retinal ven
tıkanıklığı Hipertansiyonun gözdeki en belirgin bulgusu... Arteriollerde daralma
Diabetik retinopatide öenmli 2 muayene bulgusu. . . Mikroanevrizmalar ve
neovaskularizasyon En sık görülen retina distrofisi... Retinitis pigmentosa
Retinitis pigmentosanın birlikte olduğu hastalıklar... usher sendromu, kearn sayre
sendromu, cockayne sendromu Primer retina dekolmanın en sık... Myopide görülür.
Fotopsi ve sinek uçuşmalarıi görmede ani azalma ile karakterize hastalık... Retina
dekolmanı
150
Çocukluk çağının en sık görülen malign göz tümörü... Retinoblastom İntraorbital
kalsifikasyonlar ile karakterize, birlikte osteosarkom görülebilen tümör...
Retinoblastom Hümör aköz nereden salınır... Silyer cismin pars plikatasına ait
silyer processden salgılanır Ani başlayan görme kaybı olan yaşlı hastada göz
muayenesinde optik disk normalse. .. Retrobulber nevrit (doktor görmez hasta
görmez) Glokomun en tipik muayene bulgusu... Optik çukurda atrofiye bağlı genişleme
Glokomdaki görme bozukluğu... Parasantral skotom ve renkli görmede bozulma En sık
görülen glokom şekli... Primer açık açılı glokom Primer açık açılı glokom
tedavisinde en etkili ilaç. . . Latanoprost- prostoglandin FZ analoğu Papillit ile
stazın farkı... Staz iki taraflı iken papillit tek taraflıdır. Ani görme kaybıyla
gelen hastada göz dibi normalse ne düşünülmelidir... Retrobulber nörit Retrobulber
nöritde (optik nöritde) görme bozukluğu... Santral skotom Optik sinirin en sık
görülen tümörü... Gliomlar (diğeri optik sinir kılıf menangiomu) Erişkinde en sık
primer orbita tümörü... Malign melanom (çocukta rabdomyosarkom) Göz cerrahisi
sonrası 5. haftada hastada bilateral granülamatöz panüveit gelişirse tanı...
Sempatik oftalmi Sempatik oftalmi muayene bulguları... Dalen— Fuchs nodülleri ve
coğragiik gözdibi , Üveanın en sık tümörü... Malign melanom (en sık koroideada)
Orbital selüllitin preseptal selülitden en önemli farkları... Görmede azalma, göz
hareketlerinde azalma, proptozis Ani ağrısız görme kaybı oluşan diabetik hastada ne
düşünürsünüz... Vitröz hemoraji Açı kapanması glokomunda tedavide hangisi
kullanılır... Miyotikler (pilokarpin) kullanılır, midriatikler (atropin)
KONTRAENDIKEDIR. Papil ödemde erken dönemde görme nasıldır... Normaldir. atrofi
gelişince görme azalır
NÖROŞİRURJ’İ
Bir günde sentezlenen BOS miktarı... 500 cc / gün (20 ml / sa) BOS üretime
nerededir... Ventriküllerdeki koroid pleksus _ BOS'un subaraknoid aralığa geçişi
hangisi ile olur. . . Foramen magendie ve Iuchka
KÜÇÜK STAJLAR’DA ÖNEMLİ BİLGİLER
BOS emiliminden sorumlu yer... Araknoid granulasyonlar Araknoid granulasyonlar daha
çok nerededir... Parasagital mesafede görülen Alzheimer yalancı vb. atrofîyle
hidrosefaliye seyreden ne durumlarda denilir.... hidrosefali ex vacuo Non—
obstruktif hidrosefali nedenleri . . . Enfeksiyon (menenjit), subaraknoid kanama,
koroid papillom, akondroplazi anevrizması, malformasyonu, Dandy-walker Konjenital
obstruktif konjenital sendromu, klippeI—feil tümörler, hidrosefali aquaduct
Sendromu, herediter
stenozu, nedenleri... galen chiari veni
intraventriküler Edinsel obstruktif kanama hidrosefali (diğerleri; nedeni edinsel
olan...
aquaduct stenozu, supratentorial kitle, tümör,araknoid kist, abse, granülom) olan
Dördüncü hipoplastik hastaya vermis, ventrikülde sirengomyelide genişlemiş kistik
posterior eşlik dilatasyon, ediyorsa fossası
tanınız. . . Dandy—walker sendromu Arnold-chiari vermisin bir uzanım gösteriyorsa
malformasyonunda serebellar
parçası tip foramen kaçtır... magnumdan Tip 2
aşağı
Arnold—chiari malformasyonu tip 1 ile birlikte olan... Sirengomyeli Arnold-chiari
malformasyonu tip 2 ile birlikte olan... Menigomyelosel Servikal vertebralarda
füzyon ile karakterize hastalık... KIippeil-feil sendromu Çocukluk çağı
hidrosefalisinde önemli bulgular... uyuklama, Fontanellerde batan genişleme, güneş
manzarası
baş çevresinde büyüme,
verilir. Kafaya .. vurulunca Mc even kırık belirtisi testi (hidrosefali)
sesi alımasına ne ad
Yürüme olan hastada bozukluğu, ilk akla demans gelecek... ve idrar Adams-hakim
inkontinansı
sendromu (normal basınçlı hidrosefali) Normal basınçlı hidrosefalide ne olmaz...
Papil ödem Normal Kortikal atrofi basınçlı olmadan hidorsefalinin ventrikullerde BT
genişleme
bulgusu...
İntrakranial basıncın normal değeri... 10—15 mmhg (120-180 cm HZO) kusma, KİBAS'ın
papil en stazı, sık belirtisi... bilinç değişikliği)
Baş ağrısı (diğerleri;
KİBAS' da en sık etkilen kranial sinirler... 3,4,6 kranial sinirler Cushing
triadı... Kan basıncı yükselmesi, bradikardi, solunumun yavaşlaması KİBAS'ın
erişindeki radyolojik bulgusu... Sellada erozyon (çocukta sütürlerde genişleme)
KİBAS'ın en önemli komplikasyonu... Papil ödemine sekonder optik atrofi KİBAS'ın en
ölümcül komplikasyonu. . . Herniasyon Subfalksian herniasyonda hangi vasküler yapı
etkilenir. . . Anterior serebral arter (kontralateral hemiparezi—hemipleji)
Subfalksian hernisyonda yer değiştiren yapı... Cingulat gyrus Ani gelişen şuur ve
solunum kaybı, opistotonus, ense sertliği olan ve öksürük refleksinin kaybolduğu
hastada tanınız. . . Tonsiller herniasyon (en sık serebellar tümörlerde görülür)
Transtentorial herniasyonda hangi yapılar etkilenir... Posterior serebral arter, 3.
Kranial sinir, diensefalon Transtentorial herniasyonda yer değiştiren yapı. ..
Uncus (diğeri; hipokampüs) En sık görülen herniasyon tipi. . . Unkal herniasyon (en
sık orta fossada hematom ve tümörlerde) Duret kanamalarının görüldüğü herniasyon
çeşidi. . . Unkal herniasyon Kernohan belirtisi. . . Unkal herniasyonda ilerleyen
dönemde beyin sapının karşı tentorium kenarında sıkması ve Iezyonla aynı tarafta
hemiparezi oluşmasıdır. Psödotümör serebrinin en sık nedeni. .. Obezlerde sık,hızlı
kilo alımı, kadın hasta, sistemik hipertansiyon Psödotümör serebrideki görülen
optik atrofi tipi. . . Sekonder optik atrofi Bilateral koronal sütürlerin erken
kapanmasına. .. Brakisefali Saggital gelen kraniosinositoz sütürlerin erken tipi...
kapanmasıyla Scaphosefali
meydana
Subaraknoid kanamanın erişkindeki en sık sebebi. . . Anevrizma Çocuklarda en sık
SAK nedeni... Arterio-venöz malformasyon Erişkinlerde sık görüldüğü SAK'a yer...
neden Anterior olan kommünikan anevrizmanın arter
en
Erişkinde SAK'ın 2. en sık görüldüğü anevrizma... Posterior kommünikan arter Ani
şiddetli baş ağrısı ve geçici bilinç kaybı ile başvuran hastada ense sertliği
tespit edilmişse en olası tanınız... Subaraknoid kanama Anterior komunikan arter ve
posterior komunikan arter arasındaki fark. .. Posterior komunikan arter
komşuluğundan 3. CN geçmesidir. Subaraknoid komplikasyonu. . . kanamanın en Tekrar
kanama
korkulan
Spontan Hipertansiyon intraserebral (charcot kanamanın bouchart anevrizması)en sık
sebebi. . . 151
İntraserebral kanamanın en sık görüldüğü lokalizasyon. . . Putaminal kanama
(diğerleri; talamik, serebellar, pons, lober) En ağır serebral kanama tipi.. . Pons
kanaması Pons kanamalarının en sık nedeni... Kapiller telenjektazi Kapiller
telenjektaziler sıklıkla nerede görülür... 4. ventrikül ve pons . En sık görülen
serebral malformasyon...Arterio— venöz malformasyon, (çocuklarda SAK’nın birinci
nedeni) Gebelerde AVM ler en sık ne zaman görülür. . . 3. trimester AVM'nın ilk
belirtisi... Epilepsi (diğerleri; kanama, hidrosefali, psödotümör serebri,
neonatallerde yüksek debili kalp yetmezliği) Pulsatil egzoftalmi ve üfürüm,
belirgin fasiyal venler, periorbital ödem ve konjonktival konjesyon, oftalmopleji
ve retinal kanamaları olan hastada tanınız... Karotid—kavernöz fistül Yirmi yaş
altında santral sinir sistemi bozukları arasında en sık ölüm sebebi... Kafa
Travması Orbita kırıklarında ilk tercih edilen tanı yöntemi. . . Caldwell
pozisyonunda çekilen grafi (en iyi tanı yöntemi BT) Kranium ile periost arasına kan
birikmesi sonucu oluşan, genellikle bilateral olan ve sütür hatlarını aşmayan sefal
hematom tipi... Subperiostal hematom (subgaleal hematom sütür hatlarını geçer)
Galea aponeurotica ile periost arasına kan birikmesiyle oluşan, sütür hatlarını
geçen ve palpasyonla fluktuasyon veren hematom tipi... Subgaleal hematom (infantta
hipovolemiye dikkat) Epidurql. hematom“ en sık. yaralanan vqŞKüler yapı... A.
meningea media Kafa kemiklerinde kırıkla birlikte olabilen hematom...Epidural
hematom( % 90 lineer kırık) En acil intraserebral kanama çeşidi... Epidural hematom
(lusid interval) ' ' Dura ile araknoid arasındaki köprü venlerin yırtılması ile
meydana gelen kanama tipi... Subdural hematom Kafa travmalarından sonra ortaya
çıkan kitle etkisi en sık yapan lezyon... Subdural hematom yaşlı ve alkoliklarde
sık görülen, neomembran ve travma sonrası nörolojik bulgularla karakterize tablo. .
. Kronik subdural hematom Neomembranla karakterize hematom... kronik subdural
mehatom Travmatik intraserebral hematomun sıklıkla görüldüğü bölge. .. Temporal lob
152
Hangisi direkt grafide kalsifikasyonu neden olur... AVM (diğerleri;
oligodenrogliom, kraniofaringiom, menangiom, kordoma tümörleri, anevrizmalar, tbc.,
kisthidatik, toksoplazma) Erişkinlerde beyin tümörleri en sık nerede görülür. . .
Supratentoriyal (çocuklarda infratentoriyal) Erişkinde e!! “şık,“,supratentoriyal
tümör... Glioblastome multiforme Çocukta en sık supratentoriyal kitle...
Kraniofaringiom Erişkinde en sık infratentoriyal tümör... Nöroma Çocuklarda en sık
infratentoriyal kitle... Astrositom (2.medulloblastom) En kötü prognozlu ve en sık
görülen beyin tümörü. . . Glioblastoma multiforme En iyi prognozlu beyin tümörü...
Pilositik astrositom Anaplastik astrositomile glioblastoma multiformeyi birbirinden
ayıran özellik. . . Nekroz Fokal nöbetleri olan 40 yaşında bayan hastanın çekilen
kafa grafisinde frontal lobda kalsifikasyon tespit ediliyorsa en olası tanısı...
Oligodendrogliom 2-4. dekatta sık görülen, rozet ve psödo rozet formasyonu gösteren
ve BOS ekim yoluyla yayılabilen beyin tümörü... Ependirnom 1. dekatta en sık
görülen intrakranial tümör... Medulloblostom (radyosensitif) BOS yoluyla metastaz
yapabilen tümörler... Medulloblostom ve ependimom Venöz sinüsler etrafında en sık
parasagittal yerleşen, üstündeki kemikte" hiperostoz yapan, histolojik olarak
girdap benzeri yapıları bulunan ve progesteron reseptörü (+) olabilen beyin
tümörü... Menengiom Direkt grafide sellada kalsifikasyon varsa en olası tanı
nedir... Kraniofaringiom Beyne en fazla metastaz yapma potansiyeli olan tümör. . .
Malign melanom (%66) Beyne en sık metastaz yapan tümör... Akciğer ca (2.meme ca)
Koroid pleksus papillomu çocuklarda en sık nereye yerleşir... Lateral ventrikül
(erişkinde 4.ventrikül) Beyinde sekonder lenfomaların en sık metastaz yaptığı
bölge. . . Pineal bölge Germ hücreli tümörlerin beyinde en sık görüldüğü bölge. . .
Pineal ve suprasellar bölge Erişkinlerin en sık primer serebellar tümörü...
Hemanjioblastom (polistemi yapar.)
KÜÇÜK STAJLAR’DA ÖNEMLİ BİLGİLER
Tek tinnitus olası taraflı tanı ve nedir... sensörinöral fasiyal Serebellopontin
paralizisi işitme olan kaybı, köşe hastada vertigo, tümörü en
(% 90 akustik nörinom ve menangiom) En sık görülen köşe tümörü. . . Akustik
schwannom (NFZ ile birliktelik) Serebellopontin köşe tümörlerinin tanısında altın
standart. .. Godolinyumlu MRI Erişkinde en sık intradural medulla spinalis
tümörü... Menengiom Çocuklarda en spinalis tümörü... sık görülen intradural medulla
Dermoid / epidermoid tümör İntradural intramedullar olan medulla spinalis
tümörü. .. Astrositom,ependimom Radyosensitif olan beyin tümörü. . . Medulloblastom
Servikal disk hernisi en görülür. .. 65—6 (en sık laterale sık hangi seviyede
bası görülür) Lumbal disk hernisi en sık hangi seviyede görülür. .. L5-Sl (en sık
herniasyon posterolaterale) Lumbal disk hernisinin ilk semptomu... Lokalize bel
ağrısı Lumbal disk herniside cerrahi tedavi endikasyonu olan.. . Kauda equina
sendromu Maraljia parestetikada sıkışan sinir. . . n.cutaneus femoralis lateralis
(en sık inguinal bölgede) Vertebra eksiklik sonucu arklarının meydana orta gelen
hat hastalık... füzyonundaki Spina bifida Meningomyelosel konjenital (diğerleri;
aquaductus anomali... ile en çatallanması, sık Arnold—chiari birliktelik
hidromyeli, gösteren tip 2
hidrosefali) verilen kesenin, Dura kanaldan ve ad... lokalize araknoid dışarıya
MeningOSel spina membrandan doğru bifida (içinde herniye aracılığı nöral ibaret
yapı ile olmasına spinal
varsa olan
meningomyelosel) Spinal dural ile iki bir kordun kompartmana kılıf kemik, ile
çevrili bölünmesi fibröz bir dokudan septum ile karakterize oluşan aracılığı ve
tablo. .. Diastemetomyeli (ayrık omurilik) Embriyolojik olarak medulla oblongata
nereden gelişir...MiyeIensefan Maküler olduğu hemianopsia'da düşünülmelidir...
görmenin aşağıdakilerin korunduğu Kontralateral hangisinde homonymous arteria
lezyon
cerebri posterior'da tıkanma Santral hangisi doğrudur... sinir sistemi çoğu
Ienfomalarıyla histolojik olarak ilgili olarak diffüz büyük B hücreli
lenfomalardır. görüldüğü Akut travmatik yer... intraserebral Frontal lob
kanamaların en sık
Aşağıdaki primer kaynaklı kanserlerden hangisi en sık dura mater'e metastaz yapma
eğilimindedir... Prostat kanserleri AIDS ile ilişkili olabilen serebral tümör.. .
Primer santral sinir sistemi lenfomaları subdural Doğum sırasında hematomlarında
oluşan posterior sıklıkla fossa kanamanın travmatik
kaynağı olan ven... Galen veni Erişkin yaş grubunda en sık görülen primer
intrakranial tümör. . . Malign astrositik tümörler tedavisinde Beyin tümörü & olan
tercih hastalarda edilmesi peritümöral gereken ödem ilaç... Glukokortikoidler Beyin
omurilik sıvısı yoluyla en sık metastaz yapan tümör... Medulloblastom Epilepsi,
aşağıdaki primer beyin tümörlerinin hangisinde en sık görülür... Oligodendrogliom
Gebelikte en sık görülebilen beyin tümörü... Hipofiz adenomu On beş yaşın altındaki
çocuklarda en sık görülen primitif nöroektodermal tümör... Medulloblastom Spinal
metastozların en sık lokalize olduğu yerleşim... Ekstradural Sakrokoksigeal
primitif genellikle bölge ve oksipitalin tabanının notokord artıklarından sakral ve
alt gelişen ve bölgesinde ağrı ile prezente olan tümör. . . Kordoma
DERMATOLOJİ
Stratum korneum kalınlığının artmasına verilen ad... Hiperkeratozis (keratinositler
çekirdekliyse parakeratoz) Epidermisin kalınlaşması—hiperplazisi ile oluşan
tablo... Akantozis Epidermal hücrelerin birbirinden ayrılmasına... Akantoliz denir
Sadece e| içi ve ayak tabanında bulunan deri tabakası. . . Stratum lucidum
Keratohyalin granülleri sentezi olan deri içeren ve D vitamini tabakası... Stratum
Granulosum İçinde desmozomlar, birbeck granüllerini langerhans hücreleri ve içeren
deri tabakası... Stratum spinozum İçerisinde hemidesmozomları ve melanositleri
barındıran deri tabakası... Stratum bazale Derinin en dayanıklı
tabakası...Retiküler dermis Gümüş plaklarla renkli, karakterize iyi sınırlı, non
geniş infeksiyöz, yapışık inflamatuar eritematöz
ve hiperproliferatif bir deri hastalığı... Psöriazis (artmış epidermal turnover)
Psöriaziste sık tutulan bölgeler... Diz, dirsek, saçlı deri,sakrum, tırnak, eklem
Psöriazisde ekilenmeyen bölge... Ağız içi- mukozaları tutmaz Psöriazisteki en
önemli- en tipik etyolojik faktör... Travma (koebner fenomeni=izomorlîk cevap) ' '
Psöriazisin karakteristik fizyopatolojik bulgusu... Akantoz (diğerleri:
parakeratoz, munro mikroabseleri, auspitz bulgusu) Psöriazisin en sık görülen
klinik tipi...P.vulgaris Çocuklarda B-hemolitik streptokoklara bağlı bir ÜSYE'den
2-4 hafta sonra gelişen ve damla şeklinde lezyonlarla karakterize psöriazis tipi...
Guttat psöriazis Psöriazisin en sık karıştığı hastalık... Tinea enfeksiyonları Deri
bulguları ile beraber ağır sistemik bulgularla (ateş, atralji vb) seyreden
psöriazis tipi... Generalize püstüler psöriazis (von zumbussch hastalığı) Gebelerde
meydana gelen generalize püstüler psöriazis tipi.. . Impetigo herpetiformis
Puva'nın kontraendike olduğu hastalık... SLE (diğerleri; gebe, emziren kadın,
fotosensitif kişiler, porfiria) PUVA'nın sık görülen yan etkisi... Katarakt
Psöriazis tedavisinde kullanılan antimitotik ajan. . . Metotreksat Tepeleri düz,
tipik leylak ve pembe renkte kaşıntılı papüllerden oluşan döküntülerle karakterize
hastalı... Liken planus Wickham strialarılarının görüldüğü hastalık... Liken planus
En sık görülen liken planus tipi... Hipertrofik liken planus 'Liken planusun
sıklıkla tuttuğu bölge... Ağız mukozası Liken planusun ağız lezyonlarında ne
gelişir... Squamöz hücreli karsinom Liken en sık cilt tutulumu olan yer... Al-ayak
bilek fleksör yüzleri Liken planusun birliktelik gösterdiği otoimmün hastalık. . .
Myasthenia graves (diğeri vitiligo) Liken planusun histopatolojik bulgusu...
Subepidermal lenfosit ve histiosit bandı (ölü eozinofılik hücreler civatte body)
Aksilla ve kasıkta pilosebase ünitenin ve apokrin glandın iltihabı... Hidratenitis
süpürativa T lenfosit içeren psörizaise benyen ancak bazen mukozis fungoidese de
dönüşebilen hastalık... Parapsöriazis Pitriazis roseanın tipik lezyonu. .. 1—2 cm
çapında etrafı skuamla kaplı oval şekilli lezyon (yakalık tarzı skuam)
Pitriazis roseada lezyonlar sıklıkla hangi bölgeden başlar. . . Gövde (herald
madalyon plak) Subkorneal büllerle karakterize büllöz hastalıklar... Büllöz
impetigo (diğerleri; ritter hastalığı, pemfigus foliaceus, miliaria crystalina,
impetigo herpetiformis) İntraepidermal büllerle karakterize büllöz hastalık...
Pemiigus vulgaris (diğerleri; HSV, zona, miliaria rubra, akut egzema) (nikolsky (+)
dirler) Subepidermal büllerle karakterize büllöz hastalık... Büllöz pemfigoid,
skatrisyel pemfigoid, dermatitis herpetiformis, lineer IgA hastalığı, herpes
gestationis, epidermolizis büllosa, porüria, eritema multiforme, steven-johnson
Sendromu Pemfigusun karasteristik histopatolojik lezyonu. . . Suprabazal
akantolitik bül Pemfigus hangi tip aşırı duyarlılık reaksiyonuna dahildir... Tip 2
ADR (desmogleine karşı IgG tipi antikor) Mukozaları tutmayan pemfigus tipi...
Pemfigus foliaseus Pemfigus vulgariste en sık nereyi tutar... Ağız mukozası
Nikolsky (+), tzanck testi (+), intraepidermal büllerle karakterize hastalık...
Pemfigus Vulgaris Paraneoplastik pemfigusda hangi malignitelerle birlikte. . . Non-
hodgin lenfoma vb lenfoproliferatif hastalıklar
Hemidesmozomlara karşı gelişen antikorlar ile oluşan otoimmün büllöz hastalık...
Büllöz pemfigoid (tip 2 ADR) Bülloz pemfigoidde. . . Nikolsky (-) ve subepidermal
büller var Kanda anti-endomisyal IgA yükskeliği karakterize hastalık. . .
Dermatitis herpetiformis Dermal papillaların ucunda IgA depolanmasıyla karakterize
subepidermal bül / veziküller ile karakterize hastalık... Dermatitis herpetiformis
Çölyak hastalığı ile birliktelolan deri hastalığı... Dermatitis herpetiformis
Steroide cevap vermeyen deri lezyonlarında ne düşündürmeli. . . Dermatitis
herpetiformis Dermatitis Herpetiformis tedavisinde ne kullanılır. . . Dapson
Karakteristik bulgu CD8+ sitotoksik T lenfositlerce gerçekleştirilen yaygın
epidermal dejenerasyon ve nekroz olan büllöz hastalık... Eritema multiforme Target—
hedef tahtası- lezyonlarla Iarakterize hastalık. . . Eriteme multiforme Eritema
Multiformenin en sık sebepleri. . . 1. HSV 2. mikoplazma pnömoni
KÜÇÜK STAJLAR’DA ÖNEMLİ BİLGİLER
Mukozaları Eritema multiforme da tutan major
eritema multiforme...
Mukozaları Eritema multiforme tutmayan minor
eritema multiforme...
Toksik Iyatrojenik epidermal (ilaç)
nekrolizisin en sık sebebi...
Nikolsky +, intraepidermal bül... Pemfigus vulgaris Nikolsky +, subepidermal bül...
T0k5ik epidermal nekrozis Subkutan' ad... En sık Pannikülit
görülen yağ pannikülit dokusunun tipi... inflmasyonuna Eritema nodosum verilen
Tekrarlayıcı İmpetigo ad...Weber-Christian büllosanın febril etkeni... hastalığı
nodüler pannikülite Stafı'lokokus verilen aureus (eksfoliatif toksin) Bal bulloz
sarısı impetigo
krutlarla karekterize hastalık... Non-
Follikülit etkeni. . . Stafilokok
Kirpiklerin stafîlokokal enfeksiyonuna verilen ad. .. Hordeolum (arpacık) Deri ve
deri altı dokusunun nekroz ve süpürasyon gösteren, akut abselerine verilen
folliküler ve ad.. . Fronkül lokal stafîlokokal (derin fronkül ise karbonkül)
Genelde ve (streptokok)
ülserasyonla bacaklara giden yerleşen bir lezyon... vezikül, Ektima bül
Erizipel en sık nerede görülür... Alt ekstremite Erizipeli keskin ve selülitden
deriden kabarık ayıran lezyon
temel fark... sınırları
Dudak karakterize” köşelerinin enfeksiyonu... maserasyon Perles ve ragatlarla
(anguler' cheilitis) Eritrazma (wood ışı ile etkeni... KIRMIZI Corynebakterium
refle)
minitissium
Tırnak enfeksiyonu. çevresindeki . . Paronişi
deri kıvrımlarının
Uyuzun primer lezyonu... Tünel Scabiesin yerleştiği deri tabakası... Stratum
korneum Uyuz gama benzen tedavisinde hidroklorid hangisi (giysiler kullanılır...
kaynar Topikal suda yıkanır) Şark çıbanı etkeni... Leishmania tropica (dişi
tatarcık) Tırnak ve tırnak yatağının mantar enfeksiyonu. .. Tinea unguium
(onikolizis) Tırnağı tutmayan mantar... Microsporium Saçı tutmayan mantar...
Epidermaphyton dermatofit... Deri, tırnak Tricophyton
ve saçta hastalık oluşturan
Sakal bölgesinde görülen mantar... Tinea barbea Topikal uygulanan steroid yerde
kullanımına gelişen bağlı mantar... olarak steroid Tinea inkognito Tinea (gövdede
versicolor sık, talaş belirtisi, etkeni... wood Malassezia lambasında furfur sarı-
yeşil refle) Genç erkeklerde mantar. . . genital Tinea kruris
bölgede görülen
Favus etkeni. . . T.Schoenleini Wood Tinea versikolor
ışığında sarı—yeşil renk veren mantar...
Scutula (ortasında saç olan sarı,yeşil krut) hangi mantarda. . _ Tinea versikolar
enfeksiyonlarında Herpes simplex virüs hızlı ve tanı varicella yöntemi... zoster
TZGNk virus
testi ' gelişen Mantarların Dermatophytid
allerjik metabolizma reaksiyon... ürünlerine İD reaksiyonu- karşı
En queyrat keratoz sık görülen eritroplazisi, (diğereri; remalign lökoplaki, paget
deri hastalığı)
tümörü... bowen hastalığı, Aktiflik
İyi huylu kanserle çok deri karışan tümörü tm.. olup . ancak keratoakantom
skuamoz hücreli
görülür... Deride skuamöz Alt dudak
hücreli karsinom en sık nerede
Beyazlarda Bazal hücreli en karsinom sık görülen (metastaz malign yapmaz)
deri tümörü...
En yayılan sık malign görülen melanom
malign melanom tipi... Yüzeyel
En yayılan iyi malign prognozlu melanom
malign melanom... Yüzeyel
En Nodüler kötü ma prognozlu ign melanom
malign melanom türü...
Zencilerde tabanı, Akral Ientiginöz tırnak en yatağı, sık maign müköz örülen
melanom membranları malign (El melanom... içi, tutar, ayak en az görülen form)
Malign önemli derinlik
faktör... melanomda Evre: prognozu lezyonun vertikal belirleyen kalınlığı, en
Travmaya kanamaya Piyojenik granulom
açık eğilimli yerlerde vasküler yerleşen, doku hızlı tümörü... büyüyen,
Kaposi sarkomununun etyolojisi... HSV tip 8 Kaposi sarkomu ile birlikte olan
hastalık... AIDS Behçet hastalığında en sık tutulan eklem...DİZ Uluslar
kriterleri... lezyonları pozitifliği
arası 4. 1. Deri Behçet Oral Lezyonları aft çalışma 2. Genital 5. grubunun aft 3.
tanı Göz Paterji testinin
KÜÇUKSIAJLAkîDI-LÖNEMU—BİLGİLER
Behçet hastalığında major kriter OLMAYAN... Tromboflebit Akne vulgarisin Komedon
patognomonik lezyonu. . . yüzde ve Akne Genelde püstül rozasea eritem postmenopozal
gelişimi (burunda ve telenjiektaziler ile rhinophyma karakterize kadınlarda ile
üstünde birlikte) hastalık... görülen, papül Seboreik etkilenen bölgesi
neresidir... bölge dermatitin i$e saçlı Göz deri karakteristik kapağı, ve yüz)
kirpikler yerleşim (en sık Lenf bezlerini scrofuloderma
şizofren Perseküsyon tipi... (zarar Paranoid görme). şizofreni sanrılarının olduğu
Çocuksuluk ve planda olduğu, tipi . . .Hebefrenik non—sistematize genç yaşlarda
(desorganize) sanrıların ön görülen şizofreni İşitsel halusinasyonların olmadığı
şizofreni... Katatonik şizofreni Başkalarından kötülük göreceğini düşünen şizofren
Perseküsyon kişide sanrıları hangi tip sanrı mevcuttur... şizofren Vücut
Depersonalizasyon hastada kısımlarının sanrıları ne tip değiştiğini sanrı
mevcuttur... düşünen Şizofrenide kötü prognostik faktörlerden olan. .. Genç negatif
relaps, yaş, iletişimsiz semptomlar, sinsi başlangıç, (+) bekar, nörolojik (+) aile
problem, hikayesi, sık Şizofrenide iyi prognostik faktörlerden Pozitif ) manik aile
hikâyesi, ya semptomlar, da depresif (—) nörolojik ileri yaş, problem, hızlı
olan... başlangıç, evli, (— seyrek relaps, yan Antipsikotik etkileri ilaçların
hangi Dopaminerjik blokaj SSS'de ekstrapiramidal mekanizma ile oluşur... ağrılı
distoni Antipsikotik irregüler kullananlarda spazmlara boyun ne ad tutan
tüberkuloz. . . Deri vulgaris tüberkülozunun en (en sık yüzde) sık görülen
şekli.. . Lupus Aft benzeri oral vezikuler erupsiyonlarla El—ayak-ağız hastalığı
lezyonların ve el-ayaklarda karakterize hastalık... (coxsackie A 16) Sifilizin ilk
bulgusu... Ağrısız papü|(şankr) Sfilizde Sekonder buloştırıcılığın sifiliz en fazla
olduğu dönem... Gom'lar Tersiyer sifilizin siüliz (en hangi sık tibia evresinde ön
yüzünde) ortaya çıkar. . . akıntısı çizgileri, Erken konjenital parrotun
(diğerleri; si'lilizde psödoparalizisi) palmo—plantar ilk bulgu... bül, Kanlı
parrot burun PSİKİYATRİ
süreli Bir aydan psikotik kısa bozukluk süren psikotik denir
kaslarında olan verilir... Akut Tardiv Antipsikotik hipersensitivitesi lingual
diskinezi hareketlerle ile kullananlarda meydana karaterize, gelen yan oro-fasio-
dopamin etki... sistem Antipsikotik bozuklukluğu... ilaçların 555 Akut ile distoni
ilgili ekstrapramidal Antipsikotik disfonksiyon, ile Sendrom karakterize ilaç
hipertermi, hastalık... kullanan rijidite hastada Nöroleptik ve kas otonomik malign
yıkımı Nöroleptik malig sendrom tedavisinde kullanılan ilaç... Dantrolen Affektif
bozukluklar Depresyon, mani, siklotimi, distimi bozukluğa... Kısa Altı
Şizofreniform aydan kısa bozukluk süren denir psikotik bozukluğa... Psikotik
psikotik psikotik bulguların bozukluk hastalığı denir. ortaya olan bir çıkmasına...
kişi ilişkiden Paylaşılmış sonra Şizofreninin Dezorganizasyon,sanrı, belirtiler
pozitif semptomları... varsanı, katotonik Şizofreninin Avolition,anhedoni, negatif
affektif semptomlarından küntleşme, olan. .. düşünce fakirleşmesi, öz bakımda
azalma, konuşma toplumdan süre ve kendini içeriğinin çekme
azalması, içinde yer alan hastalık... manik-depresif (bipolar), Çökkün kilo kaybı
duygudurum, ve intihar düşünceleri zevk alamama, olan uykusuzluk, hastada ne
düşünürsünüz. . . Depresyon Şizofrenide Association, affektif bleuler'in küntlük,
4A belirtisi nedir... ambivalans ve autizm, algılama (en sık işitsel)
Depresyonda yer olan sanrı... sanrıları (diğeri; değersizlik—suçluluk)
Mantıklı olmayan bozukluğu. . . Sanrı değiştirilemeyen düşünce Şizofrenide
nörotransmitter SSS'de meydana değişikliği . . . gelen Dopamin etkinliğinde artma
(GABA azalmış) Gerceği Psikoz denir değerlendirme yetisinin bozulmasına... EKT
endikasyonu olan şizofreni tipi.. Katatonik (balmumu katılığı)
156
Perseküsyon
Zaman Distimiyle (distimi depresyonu en az 2 yıldır ayıran var en olmalıdır) önemli
özellik... Hangi endikasyondur. hastalıklar EKT için . .Major depresyon,katotonik
temel şizofreni, kontraendike hastalar mani, olduğu ilaçlara durumlar, cevapsızlık,
hamile depresif ilaçların EKT'nin major yan etkisi... Antero ve retrograd amnezi
KÜÇÜK STAJLAR’DA ÖNEMLİ BİLGİLER
2 haftadır coşkun duyduruma sahip, az uyuyan, dikkat olası tanınız... eksikliği
Manik ve fikir epizod
uçuşmaları olan kişide en
Manide görülen sanrı tipi... Grandiyöz sanrılar (paranoid) 2 hipomanik Siklotimik
yıldır devam epizodları bozukluk
eden olan hafif hastada depresyona en olası eşlik tanı... eden
Hızlı kullanılan döngülü ilaç... bipolar Valproik asit
bozukluk tedavisinde
Lityum oluşabilir... kullanan Ebstein gebenin anomalisi bebeğinde ve hangi floppy
anomali baby (pelte bebek sendromu) Aksiyete bozuklukları grubunda yer alan
travmatik hastalık... stres OKB, bozukluğu
panik anksiyete, fobi, post
Somatiform hastalık... hipokondriazis, Konversiyon, bozukluklar psikojenik
Somatizasyon, ağrı, grubunda beden yer dismoriîk histeri, alan
bozukluğu Anksiyete nörotransmitter bozukluklarında değişikliği... SSS'de GABA’da
meydana azalma
gelen
Panik hastada bozukluğa mitral valv sık prolapsusu
eşlik eden hastalık... % 50
Panik bozuklukta kişinin savunma mekanizması... Regresyon Panik İmipramin
bozukluk tedavisinde en etkili ajan...
Önlenemeyen karakterize için yapılan zihinsel düşünce hastalık... veya ve bu
bedensel düşünceyi Obsesif hareketlerle kompulsif azaltmak
bozukluk OKB'de bozma bastırma, (diğerleri; kişinin reaksiyon savunma yalıtma,
formasyon, karşıt mekanizması... tepki, yer değiştirme, izolasyon, Yapıp
kurma) OKB'de en etkili tedavi... Klomipramin Obsesif-kompulsif 2 hastalık...
bozuklukla birlikte olabilen 1. Dürtü bozuklukları 2. Tourette sendromu alan Açık
korkusu alanda bulunma klostrofobi)
korkusu... Agorofobi (kapalı
Özgül fobideki savunma mekanizması. . . Ver değiştirme Fobide en etkili
tedavi . . . Sistemik desensitizasyon onksiyetesi tanıda Her bozukluğu zaman ne
(tedavide bir olan düşünürsünüz... şey ve benzodiazepin)
olacak uykusuzuluğu korkusu, Yaygın olan 3 anksiyete ay kişide süreli
Post travmatik mekanizması. . . stres Regresyonbastırma, bozukluğundaki yadsıma,
savunma
yapıp bozma
Post travmatik stres bozukluğu tedavisinde kullanılan ilaçlar... Sedatif, kas
gevşetici ve hipnotikler Kişide tespit edilen hastalık olmaksızın yakınmaların
olması hastalık. . . Somatizasyon pek herhangi hali çok ile bir sisteme karakterize
bedensel ait
bozukluğu Sinir uymayan bir kasılmalarla stresör sistemi tarzda karakterize sonrası
anatomisi bedensel ortaya hastalık... ve işlevlerde çıkma patofizyolojisine ve
Konversiyon bozulma, bayılma-
bozukluğu Kişinin bir meşgul hastalığa hastalığa olması sahip ile tutulma olduğu
karakterize korkusu inancı ile veya hastalık... zihninin ciddi
Hipokondriyazis Entellektüel bellek değişikleri organik zayıflığı, bir ruhsal ve
işlerde yönelim duygulanım bozukluk... ileri bozukluklarının derecede ve Demans
duygu bozulma, olduğu durum
Konfüzyon karakterize dönüşümlü olan, ve akut dalgalanma, bilinç başlangıçlı düzeyi
halusinasyonlar ve genellikle bozukluğu geri ile
ve mantıksız olduğu organik dürtüsel bozukluk... şiddet Delirium
içeren davranışların
Alkol kesilmesi sonucu oluşan demans... Deliryum tremens Deliryum tremens
tedavisinde sıvı Klordiazepoksit, ve karbonhidratsız Iorazepam, diyet
kullanılan ilaçlar. .. antipsikotikler, bol
Tiamin nistagmus, organik bağlı eksikliği bozukluk... konfüzyon sonucu Wernicke ve
oluşan, oftalmoplejinin ataksi, sendromu horizontal görüldüğü - amnestik bozukluk-
alkole
Wernicke konfobülasyonun ensefalopatisine eşlik ettiği kronik amnezi hastalık... ve
Korsakof sendromu 18 olan Anoreksia yaşında ve 3 aydır nevroza olması amenoresi —
depresyon gereken olan kilonun eşlik hastada eder—
%15 tanınız. altında ..
Aşırı yemek yiyen ve için hastada kustuğunu tanınız. .. belirten, Blumia anoreksik
hastalara göre sonrasında 17 yaşındaki kilo almamak bayan daha nervosa sinirli
(depresyon ve dürtüsel)
yok,
Temel özelliği zararlı olabilecek durduramama, bu davranışların hastalık. . . Dürtü
dürtü, yapmak bozukluğu alışkanlık bir istek eylemi zorunda (OKB haline veya yapma
ile başkaları hissetme gelmesi yakın isteğini ilişkili) olan için
ve
Çalma dürtüsüne karşı koyamama ile karakterize bozukluk... Kleptomani Saç yolma
dürtüsü... Trikotillomani Amaçlı ve planlı yangın çıkartma dürtüsü... Piromani
M_gkuçuxsmLARDAÖNEMLLBİLGiLER
Gerçek bir hastalığı olmadığı halde kazanç yapma sağlamak ile için karakterize
bilinçli olarak hastalık... hasta Simulasyon numarası (temaruz) Yapay hastanın
bozukluk— amac... tıbbi munchausen destek almaktır. sendromunda Yapay vb...
normaldir. bozuklukta bilinç, dikkat, algı, bellek Yapay Konfobulasyon bozuklukta
yoktur konfobulasyon var mıdır... disosiatif Bir bedende kimlik birden bozukluğu
fazla kimlik ortaya çıkması... Evden, uzaklaşma, disosiatif iş ortamında yeni bir
beklenmedik şekilde iş ve kimlik edinme... füg İnsanları bozukluğu... olası
paranoid düşmanlar kişilik bozukluğu olarak gören kişik kişilik Etrafındaki
bozukluğu... kişileri histrionik etkilemek kişilik için bozukluğu rol yapan Son
evre... dönem Depresyon hastalarda (evrel oluşan Şok ve yadsıma, tepkilerden evre
4. 2 öfke, evre3 pazarlık, evre 5 kabullenme)
ORTOPEDİ
Yenidoğanın abduksiyon pozitiıc kısıtlılığı, DKÇ bulguları... ortolani ve Eklem
barlow laksisitesi, testleri gösteren Spontan test... redükte Barlow edilebilen,
testi unstabil kalçayı yürüme, Süt (Peter-bade kısalık, çocuğunda piston ayakta
belirtisi), arazı durmada DKÇ galeazzi—allis bulguları... gecikme, Pili bulgusu,
bir asimetrisi bacakta geç görülür... DKÇ olan yürüyen Pelvis çocukta öne çıkıktir,
hangi lomber klinik bulgular Iordoz artmıştır, trendelenburg ağrı arazı ve hareket
kısıtlılığı (osteoartrit), 6 grafisi aylık çocukta DKÇ tanısı nasıl konulur...
Kalça , Üç aydan küçük çocuklarda DKÇ tanısı nasıl konulur... kalça USG DKÇ'de
Shenton—menard radyolojik çizgisi tanıda en hassas yöntem... DKÇ alçısının aseptik
tedavisinde kullanılan nekrozu en önemli komplikasyonu... hiperabdüksiyon Femur
başı Primer osteomyelit Tüberkulum majus en sık nerede görülür... en Hematojen
metafizinden sık nereden (sekonder) kaynaklanır... osteomyelit Uzun çocuklarda
kemiklerin nerede Hematojen görülür. osteomyelit . . erişkilerden vertebra
en sık Hematojen mikroorganizma. osteomyelite en sık . . S. aureus neden olan İ.v.
ilaç etkeni. . . kullananlarda Psödomonas en sık osteomyelit Orak etkeni. hücreli .
. S. aureus anemide (salmonella en sıklığı sık osteomyelit artar) Akut bulgusu.
osteomyelit . . tanısında Yumuşak doku şişliği ilk direk grafi Osteomyelitin
yöntemi. . ilk 1 . kemik sintigrafisidir haftada en iyi tanı virulansı Subakut
Hastanın osteomyelit düşük direnci ise yüksek oluşan osteomyelit mikroorganizmanın
tipi... Involukrum, Kronik osteomyelitin sekestr, patolojik radyolojik kırık
bulguları... sinüs enfekte patolojik Kronik bakteriyemi, traktında osteomyelitin
kemikte kırık, reaktif yassı sarkom büyümede epitelyum komplikasyonları...
amiloidoz, kısalık, hücreli endokardit, deformite, karsinom, Sepsis, görüldüğü
Osteomyelite eklem... bağlı kalça septik eklemidir. artiritin en sık Akut kimlerde
septik artrit görülür. . . kalça ve diz ekleminde (piyojenik) En sık 4 yaş en
civarı sık çocuklarda; nerede görülür.(staf. aureus) ve Protezi S.epidermidis
olanlarda en sık piyojenik artrit etkeni. .. ekleminde tespit PMNL, bulunuyor. Ateş
ve edliyor. halsizliği protein şişlik, Yapılan olan ısı ve artışı 3,5 glukoz eklem
yaşındaki ve hareket artmış aspirasyonunda çocukta kısıtlılığı olarak diz Bu
hastada tanınız nedir...Akut septik artrit Bu görürsünüz... ' Yumuşak
eklem'trabeküla'syon hastanın dokUd0,,Ş.işlî!<. radyolojisinde Eklem harabiyeti,
qşğlliiaölgesindç aralığında çevre hangi kemiklerde genişleme, bulguları şişme,
osteoporoz Gonokok artiriti en görülür. . . Diz (diğerleri sık hangi eklemlerde el
ve ayak bileği) tüberkülozuna Kemik ve eklem sekonder tbc'unun en sık sebebi. ..
Akciğer Mall Torakal de ve pott üst lomber en sık vertebra nerede meydana gelir...
Vertebra kifoz- öne osteomyelitinde eğilme... (GiBBUS bulgu deformitesi) nedir...
lokalize Kemiğin (tibia üst en uç sık metafizi) benign tümörü... Osteokondrom
Enkondonrom kemikleri en sık nerden kaynaklanır... falansk Tek ekstremitede çok
sayıda hastada tanınız. . . Enkondromatozis enkondromu olan (ollier hst) Osteoma en
sık hangi kemikte görülür. .. Frontal kemik)
KÜÇÜK STAJLAR’DA ÖNEMLİ BİLGİLER
Radyolojisinde aspirine tanınız. . . cevap nidus veren ve sklerotik ağrısı Osteoid
osteoma
lezyon olan görülen, hastada
Radyolojisinde cevap vermeyen nidus ağrı formasyonu yapan kemik olup, tümörü...
aspirine
osteoblastom En sık vertebraları tutan benign kemik tümörü... Osteoblastom Kemik
kaynaklı hemanjiomlar en sık hangi kemikte... Vertebra Anevrizmal Femur ve kemik
kistleri en sık nerede görülür. . .
humerus metafizinde Radyolojisinde olan kemik ve tümörü... en sık sabun diz
Osteoklastoma köpüğü bölgesine gibi yerleşen litik (dev lezyonları hücreli benign
tümör) Epilizden osteoklastom kaynaklanan ve kondroblastom
2 kemik tümörü...
Hangisi benign kemik tümörlerinin radyolojik özelliklerindendir... sınırları
reaksiyonu belirgin, yok, yumuşak codman Dar doku geçiş üçgeni uzantısı zonu yok,
yok)
(diğerleri: periost
Kemiğin myelom... en 2. sık sırada primer osteosarkom
malign tümörü... multiple
Osteosarkomun Femur en sık yerleştiği bölge neresidir. . .
distali, tibia proksimali, metatîze yerleşir Osteosarkom en sık hangi organa
metastaz yapar... Akciğer
Genç hasta, metafiz, diz çevresi malign tm osteosarkom Yaşlı hasta gövde-pelvis
kemikleri malignkondrosarkom Genç Iezyonanevrizmal hasta kemik metafiz kisti
kanamalı litik
Orta yaş hasta epifiz kanamalı litik Iezyondev hücreli kemik tm (osteoklastom)
Nidus : geçenosteoid <2cm, uzun kemik, aspirinle ağrısı
osteom Nidus ; >2cm. vertebra osteoblastom
Radyolojik pamuk eğilimindeki, manzarası olarak kotlar kemik tümörü. .. patlamış
olan; uzun ve pelviste Kondrosarkom
mısır, atılmış kemikleri tutma görülen malign
Klinik iliğinden olarak köken en alan sık osteomyelit malign ile karışan, kemik
tümörü. . . kemik Ewing sarkom (uzun kemik diaiizi) Multiple kemiklerde myelomda
görülür... lezyonlar Kafa tası ve en pelvis sık (zımba hangi
deliği / litik lezyon) organdan Erkeklerde gelir... kemiğe Prostat metastaz Ca
en sık hangi
Osteoblastik kemik metastazı yapan tümör... Prostat Ca 1,5 yaş altındaki en sık
metastatik kemik tümörü... Nöroblastom
olduğu Kırık iyileşmesinde dönem... Tamir fibroblast dönemi (fibröz infiltrasyonun
kallus- atılmış pamuk manzarası) Kırık iyileşmesini hangisi kötü yönde (diğerleri:
malignensi etkileyen lokal etki varlığı, eder. interpozisyon)
. . faktörlerden Enfeksiyon varlığı
Geç en sık kırık nedeni... komplikasyonlarından Yetersiz redüksiyon
kaynayamamanın
Yağ Hangisi sendromu, hemorajik embolisi erken damar-sinir şok, (diğerleri: kırık
osteomyelit, yaralanması, komplikasyonlarındandır... gazlı gangren, posttravmatik
kompartman tetanoz,
refleks distrofî) Kırığın geç Kaynayamama avasküler sinir paralizileri)
nekroz, komplikasyonları (diğerleri; kusurlu nelerdir. . . kaynama, osteoartroz,
myozitis ossifikans,
Travma sıkıntısı, muayenesinde ediliyorsa ateş, sonrası tanınız... çarpıntı
peteşial 48-72 Yağ şikayetleri embolisi kanamalar saatte: sendromu olan hastanın
solunum
tespit (en önemli tanı kriteri Pa02<60 olması) etyolojik Hangisi (diğerleri;
kompartman tümör, faktörlerden yanık, sendromuna yılan birisidir... sokması, neden
anjionöroti Travma olan
k ödem) yapılması Kompartman saatte sirküler gereken sendromu alçılar en mutlaka
önemli gelişimini kontrol işlem... önlemek edilmelidir. Ilk için 24
Suprakondiler yaralanan damar... humerus A. kırıklarında brakiyalis en (volkmann
sık
iskemik kontraktürü) Travmatik bölge kırıklarında myozitis gözlenir... ossifikans_
On en kol sık ve üst hangi kol kırıklarında En sık konjenital ayak deformitesi...
Club food Femur ve en sık başının sebebi... aseptik Perthes-calve nekrozuna ne leg
isim hastalığı: verilir
Travma Perthes—calve önemli leg hastalığında prognozda en faktör. . . Ne kadar
küçük yaşta başlarsa o kadar iyidir. Tarsal naviküler kemiğin aseptik nekrozu...
Kohler hastalığı Osgood schlatter hastalığı... Tüberositas tibianın aSeptik nekrozu
2.metatars verilir. . . başının aseptik Freiberg hastalığı
nekrozuna ne isim
Kalkaneusun posterior apotîziti.. .Sever hastalığı Lunat Keinbock kemiğin hastalığı
Hangisi kas gerilme refleksinde hıza bağımlı artışı tanımlar... Spastisite Hangi
düzeyin üstündeki omurilik yaralanmalarında otonomik disrefleksi görülebilir... T6
Koşucularda en sık görülen ayak biyomekanik problemi ve yol açtığı komplikasyon
hangisinde birlikte verilmiştir. . . Ayak pronasyonu — Tibial stres sendromu
Hangisi balneoterapinin mutlak kontrendikasyonlarından biridir... Akut kanamalar ve
kanama riski olanlar Lomber disk hernili bir hasta, topuğunun dış bölgesinde duyu
kaybından yakınıyorsa hangi sinir kökünün etkilendiği düşünülmelidir... 51 Ayakta
sabit duran bir kişide yerçekimi hattı hangi referans noktadan geçmez... Lateral
malleolün arkası
Yerçekimi hattı:
— Verteks — Mastoid çıkıntı — Omuz ekleminin önü — Diz ekleminin önünden geçer.
Thomas testi, aşağıdaki kas gruplarından hangisinin değerlendirilmesinde
kullanılır... Kalça fleksörleri Düz bacak germe testinde, köklerden hangisinin
değerlendirilmesi yapılır... L5, Sl İliotibial bant kısalığını göstermek için
testlerden hangisi uygulanır... Ober testi Bel ağrısı yakınması olan hastalarda
durumların hangisinde acil cerrahi operasyon endikasyonu vardır. .. Kauda equina
sendromu Elli yaşında ağır makine kullanan bir erkek hastada, vibrasyonun neden
olduğu, parmaklarda digital arterlerin vazokonstrüksiyonu ve ağrı ile seyreden
kümülatif travma bozukluğu hangisidir... Raynaud fenomeni Hangisi kompleks bölgesel
ağrı sendromu tanısında kullanılmaz. . . Ultrasonografi
TANIDA:
— Direkt grafiler - Kemik sintigrafisi — Termograü - Magnetik rezonans görüntüleme
kullanılır. Hangisi kompleks bölgesel ağrı sendromunun evre 1 (akut faz)
bulgularından biri değildir. . . Periartiküler kalınlaşma(evre 2 distrofik
bulgusur.)
Evre 1 (akut faz bulguları:
— Ekstremitede şişlik - Ekstremitede renk değişikliği — Hareketle ağrı -
Hiperhidrozis Geceleri olan bacak ağrısı yakınmasıyla başvuran 20 yaşında bir erkek
hastanın çekilen direkt radyografisinde üst tibiada keskin kenarlı radyolusent
tümör ve çevresinde uniform reaktif skleroz görülüyor. Bu hasta için en olası tanı
hangisidir. .. Osteoid osteoma Ön diz ağrısı yakınmasıyla başvuran 30 yaşında bir
kadın hasta, ağrısının uzun süreli oturmalardan sonra arttığını belirtiyor.
164
Öyküsünden profesyonel olarak atletizmle uğraştığı öğrenilen bu hasta için en olası
tanı hangisidir... Patellofemoral ağrı sendromu Kronik yaygın sırt ve boyun ağrısı
yakınmasıyla başvuran 35 yaşında bir kadın hasta, bu ağrılarına zaman zaman
ellerinde uyuşukluk hissi ve yorgunluk eklendiğini belirtiyor. Fizik muayenede
sırtta hassas noktalar bulunuyor. Laboratuvar incelemelerinde ve çekilen
radyogra'l'îlerde patolojik bir bulgu saptanmıyor. Bu hasta için en olası tanı
hangisidir... Primer fibromiyalji sendromu Önceki soruda sözü edilen hasta için en
uygun tedavi hangisidir. . .Trisiklik antidepresanlar Parestetik meralji,
sinirlerden hangisinin sıkışmasıyla oluşur... Lateral femoral kutanöz sinir Elli
sekiz yaşında bir erkek hasta bel ağrısı ve sağ bacakta beş aydır devam eden ağrı
yakınmasıyla başvuruyor. Hasta, ağrısının yürümekle arttığını, 100-150 m sonra
şiddetli ağrı nedeniyle yürüyemediğini, öne eğilmekle ağrısının hafiflediğini
belirtiyor. Bu hasta için en olası tanı hangisidir... Spinal stenoz Hastalıkların
hangisinde direkt grafide kondrokalsinozis gözlenmez. . . Kondrokalsinozis:
— Hemokromatozis - Kalsiyum pirofosfat dihidrat depo hastalığı — Alkaptonüri -
Wilson hastalığında görülür. Hangisi sekonder hiperparatiroidinin erken radyografik
bulgularından biridir. . . El parmaklarında subperiostal rezorpsiyon Osteoporoz
tanısı almış olan bir hasta için egzersiz programlarından hangisi kontrendikedir...
Spinal fleksiyon egzersizleri Hangisi kemik yapım belirleyicisidir... Osteokalsin -
Hangisi manuplasyon tedavisi için kontrendike değildir. Lomber disk protrüzyonu
Manuplasyon tedavisi için kontrendikasyonları:
— Vertebral malignite — Kauda equina sendromu — Miyelopati '— Eklem instabilitesi '
Hangisi soğuk tedavisinin fizyolojik etkilerinden biri değildir. . . Sinir
iletiminde hızlanma
Soğuk tedavisinin fizyolojik etkileri: - Erken kutanöz vazokonstriksiyon — Geç
reaktif vazodilatasyon — Spastisitede azalma - Akut influmasyonda azalma Mikromasaj
etkisi olan fizik tedavi modalitesi hangisidir. . . Ultrason Otonomik
hiperrefleksi, spinal kordda hangi düzeyin üzerindeki lezyonlarda görülür... T6
Paralizili hastalarda, akciğerde sekresyonların temizlenmesinde en etkin mekanik
destek yöntemi hangisidir. . . Mekanik insuflatör-eksuflatör Servikal ortezlerden
hangisi boyun hareketini en fazla kısıtlar. . . Minerva
KÜÇÜK STAJLAR’DA ÖNEMLİ BİLGİLER
Servikal spinal kord yaralanmalarına bağlı olarak solunum sisteminde ortaya çıkan
değişiklikler ile ilgili ifadelerden hangisi yanlıştır... Rezidüel hacim azalır.
Hangisi immobilizasyonun komplikasyonlarından biri değildir. .. Istirahatla kalp
hızında azalma
İmmobilizasyonun komplikasyonları:
— Osteoporoz - Bası yarası - Derin ven Trombozu — Kontraktür Hangisi otonomik
disre'Heksi bulgularından biri değildir. .. Refleks Taşikardi
Otonomik disrefleksi:
— Paroksismal hipertansiyon — Terleme — Piloereksiyon - Refleks bradikardi
yöntemlerinden Hangisi spastisite biri Tedavisinde değildir... kullanılan Traksiyon
fizik tedavi Tedavi kullanılanlar:
- Soğuk uygulama - Biofeed-back — Fonksiyonel elektriksel stimülasyon - Splintleme
Yergason testi hangi Tendon patolojisi için tanı koydurucudur. .. Biseps Tendonu
Hangisi hamilelik sırasında görülen bel ağrısının en sık nedenidir... Sakroiliak
ağrı On iki yaşında bir erkek çocuk diz ağrısı şikayetiyle getiriliyor. Öyküsünden
bisiklet kullanmak dışında özel bir durum öğrenilmiyor. Fizik muayenede patellar
tendonun Tibial Tüberkül üzerine yapışma yerinde basmakla ağrı olduğu saptanıyor.
Sinovit bulgusu görülmüyor. Bu çocuk için en olası Tanı hangisidir... Osgood—
Schlatter hastalığı Elli yaşında bir ev hanımı sağ elinin 4. ve 5. parmaklarında
uyuşma, karıncalanma ve parestezi, kavrama gücünde azalma şikayetleriyle
başvuruyor. Bu hasta için en olası hangisidir... Kübital Tünel sendromu Omuz ağrısı
şikayetiyle başvuran bir hastada yapılan fizik muayenede omuz abduksiyonu sırasında
60 ve 120 dereceler arasında ağrı saptanıyor. Diğer hareketlerde ağrı olmayan bu
hastada Tendonların hangisinde patoloji olduğu düşünülmelidir... Supraspinatus
Tendonu Kasın kasıldığı ancak boyunun değişmediği kasılma tipi hangisidir...
İzometrik kasılma En sık görülen Tuzak nöropati sinirlerden hangisine aittir...
Median Hangisi Lambert-Eaton sendromu elektro diagnostik çalışması sırasında normal
olarak saptanır... Sinir iletim hızı
Pozitif Trendelenburg testi aşağıdaki kaslardan hangisinin zayıflığını gösterir...
Gluteus medius Kuwet kaybı olmadan bacağın üst—ön—dış kısmında yanıcı dizestezi ve
ağrı hangisinin basısında görülür... Lateral femoral kutanöz sinir Hangisi spinal
stenozun en sık nedenidir... Dejeneratif Fibula başında Tuzaklanan sinir
hangisidir... Peroneal Sinir iletim hızını yavaşlatarak ve lokal metabolizmayı
modalitesi hangisidir... azaltarak Cold etkili pack olan fizik Tedavi Dokulardan
hangisi kısa dalga diyatermi Tedavisi sırasında en az ısınır... Deri Hangisi
ultraviyolenin etkilerinden biri değildir... Yüzeyel ısınma yapması Hangisi derin
ısıtıcı ajanlardan biri değildir... Lazer Hangisi elektrik stimülasyonun kullanım
amaçlarından biri değildir. .. Derin ven Trombozu Serebrovasküler olayların en sık
görülen nedeni hangisidir... Tromboz Spinal stenoz ile ilgili ifadelerden hangisi
yanlıştır. .. Düz bacak germe Testi genellikle pozitiftir.
Spinal stenoz:
- Öne eğilmekle ağrı azalır. — İstirahat ile ağrı azalır — Nörolojik defisit
saptanabilir. — Multipl dermatom etkilenir. Klinik bulgulardan hangisi L5 — Sl
radikülopati ile karışır. . . Piriformis sendromu Homans Testi durumlardan
hangisini saptamak için yapılır. . . Derin ven Trombozu Fibromiyalji sendromunu en
çok Taklit edebilen klinik tablo hangisidir... Hipotiroidizm Sürekli masa başı
görevde çalışan ve iki gün önce sol dirseğinde aniden başlayan lokalize şişlik ve
ağrıdan yakınan 30 yaşında bir erkekte en olası Tanı hangisidir... Olekranon
bursiti Dupuytren kontraktürü en sık nerede ortaya çıkar. .. Dördüncü parmakta
Eklemlerden hangisinin tutulumu sekonder osteoartriti düşündürmelidir. .. Dirsek
Hastalıklardan hangisinin eklem Tutulumu septik artrit ile karışır... Gut artriTi
Hangisi derin ısıtıcı olarak kullanılan fizik Tedavi ajanlarından biridir. . . Kısa
dalga diyatermi biridir. Hangisi . sıcak .Kronik uygulamaların fizyolojik
inflamasyonda azalma etkilerinden Fantom ağrısının Tedavisinde ilk Tercih edilmesi
gereken ilaç hangisidir... Amitriptilin
' KÜÇÜKSTAJLARîDAÖNEMU—BİLGİLER
ÇOCUK CERRAHİSİ
Lenfanjiomun en sık görüldüğü bölge hangisidir. . . Servikal bölge Yarık damak
kemik defekti yoksa ne zaman kapatılır. . . 6-8 aylıkken Sindaktili parmak
uçlarında füzyon varsa ne zaman kapatılmalıdır... 6. ayda (polidaktili 3. ayda
ameliyat edilir) İnmemiş testisin optimal cerrahisi ne zaman yapılır. .. 1-2 yaş
arası Umblikal herninin _ cerrahi endikasyonlarından olan hangisidir...
Inkarserasyon (diğerleri; ince atrotîk umblikal skar, defektin hızlı büyümesi, >2
yaş defektin küçülmemesi) Morması ve interkostal çekilmeleri olan bebekta bu
bulgular ağlamakla düzeliyorsa tanınız nedir. . . Koanal atrezi Yarık damağı olan
yenidoğanda alt çene hipoplazisi de varsa tanınız nedir... Pierre robin sendromu
İnguinal herni çocukta ne zaman ameliyet edilir. .. Elektif şartlarda En sık
görülen diafragma hernisi hangisidir... Bochdalek hernisi Konjenital diafragma
hernisinde en önemli mortalite faktörü hangisidir. .. Eşlik eden akciğer
hipoplazisi Diafragma eventrasyonu en sık hangi tarafta görülür... Sol taraf
(frenik sinir zedelenmesine bağlı olanlar Solda) Üzerinde göbek kordonu bulunan,
içi barsak ve karaciğerle dolu sağlam kesenin olduğu karın ön duvarı anomalisi
hangisidir... Omfolosel Omfolasofele en sık eşlik eden intrauterin patoloji
hangisidir... Polihidroamnios Omfolosele en sık eşlik eden anomali hangisidir. . .
Kardiyovasküler anomaliler (fallot tetralojisi cve atrial septal defekt görülür. )
Cantrell pentolojisi... Omfolosel, anterior diafragmatik herni, sternal yarık,
ektopi kordis, kardiak anomali Göbeğin yerinde olduğu, ek anomalinin nadir
görüldüğü ve fıtık kesesinin olmadığı karın ön duvarı anomalisi hangisidir...
Gastroşizis (mide ve bağırsaklar göbeğin sağ alt yanındaki açıklıktan ekspoze)
Gastroşizise hangisidir. . . GIS _en anomalileri sık eşlik eden anomali En sık
görülen trakeaözefagial fistül tipi hangisidir... Proksimal özefagial atrezi ve
distal trakeaözefagial fistül Trakeaözefagial fistüle sık eşlik eden anomali
hangisidir... VATER (vertabra, anüs, esophagus, radius, renal)
166
Ağzından sabun köpüğü şeklinde sekresyon gelen, solunum sıkıntısı olan ve
beslenirken bu şikâyetleri artan yenidoğanın polihidroamnios hikayesi varsa en
olası tanınız nedir... Trakeaözefagial fistül Safrasız fışkırır kusması olan 4
haftalık erkek bebekte muayenede cilt turgor tonusunda azalma ve küçük sert kitle
palpe ediliyorsa tanınız nedir... Pilor stenozu Pilor stenozunda yapılan
piloromyotomi Pilor stenozunda kusmaya bağlı oluşan metabolik bozukluk
hangisidir... Hipokalemik hipokloremik alkoloz ameliyatın adı. .
Pilor Opaklı stenozunun radyogramda radyolojik tren yolu bulgusu veya ip
hangisidir... belirtisi Pilor stenozu tedavisinde ilk yapılması gereken hangisidir.
. . Sıvı elektrolit dengesizliği düzeltilir Duodenal atrezi ile sık birliktelik
gösteren anomali hangisidir... Down sendromu Ayakta direk batın grafisinde double-
bubble görünütüsü olan yenidoğanda... duodenal atrezi Duplikasyonlarla hemivertebra
birlikte en sık görülen anomali. .. Duplikasyonlar bölgede görülür. bağırsakta en
sık... ileoçekal Radyolojisinde pnömatozis intestinalis olan hastalık. . .
Nekrotizan enterokolit Safralı kusma ve çilek jölesi dışında kanlı,mukus|u
dışkılamanın olduğu hastalık... Invajinasyon İnvajinasyon terminal ileumdaen sık
barsağın neresinde görülür. .. ANESTEZİ
En güçlü genel anestezik madde... metoksifluran En zayıf anestezik madde... Azot
protoksit En fazla malign hipertermi yapan inhalasyon anesteği... halotan En
hepatotoksik inhalasyon anesteziği... Halotan Metabolizması sırasında acığa çıkan
flor nedeniyle diabetes inspitus ve böbrek toksisitesi oluşturan. . . Metoksifluran
En hızlı indüksiyon ve derlenme süresi olan inhalasyon anesteziği . . . desfluran
Analjezi etkisi güçlü, ancak anestezik özelliği zayıf olan... azot protoksit Malign
hipertermi protoksit Güldürücü etkisi olan inhalasyon anesteziği... Azot protoksit
Dissosiyatif ketamin
oluşturmayan. . . Azot
anestezi yapan anestezik...
Nistagmus yapan intravenöz anestezik madde... ketamin
KÜÇÜK STAJLAR’DA ÖNEMLİ BİLGİLER
Ayaktan cerrahi müdahelerde kullanılabilen intravenöz anestezik madde... propofol
Kafa içi basıncı artıran anestezikler... Ketamin, azot protoksit, halotan,
enfluran, metoksifluran Kafa içi basıncı azaltan anestezikler... propofol,
etomidat, tiopental Narkotik bir ilaç ve nöroleptik ilacın birlikte verilmesi. . .
nörolept analjezi Narkotik ilaç+ nöroleptik + nitröz oksit... nörolept anestezi
Nörolept anestezi kime verilemez... parkinsonlu hastaya Nitröz oksit + narkotik +
tiopental + kas gevşetici birikte verilince... dengeli anestezi Depolarizan kas
gevşeticiler... suksinil kolin, dekometonyum Non-depolarizan kas gevşeticiler. ..
panküronyum bromid, atraküryum desilat, veküronyum bromür, D-tubokürarin, Gallamin
Lokal anesteziklerin etkisinin uzatılması için en sık kullanılan... Adrenalin Ester
yapılı lokal anestezikler... kokain, prokain, kloroprokain, tetrakain,
oksibuprokain, heksilkain Amid yapılı lokal anestezikler... Lidokain, prilokain,
Mepivakain, Bupivakain, etidokain Vazokonstruksiyon yapan tek lokal anestezik...
kokain En kısa etkili lokal anestezik... prokain En sık alerjik reaksiyon yapan
lokal anestezik... Prokain Methemoglobinemi yapan lokal anestezik... prilokain
Epidural anestezide tercih edilen lokal anestezik. . . Bupivakain En kardiyotoksik
lokal anestezik... Bupivakain En uzun etkili, en güçlü lokal anestezik...
Bupivakain En Iipofilik lokal anestezik... Etidokain Spinal anestezi hangi mesafeye
verilir... subaraknoid mesafe Spinal anestezinin en önemli komplikasyonu... baş
ağrısı Spinal anestezinin en önemli norolojik komplikasyonu. . . kronik adezif
araknoidit Epidural anestezi nereden yapılır... Epidural mesafe
167
PEDİATRİ VAKA SORULARI
PEDİATRİ VAKA SORULARI
1. Aşağıdaki cilt bulgularından hangisi yenidoğanın muayenesinde
patolojik bulgu olarak kabul edilir?
A) Eritema toksikum B) Kutis marmoratus C) Harlekuin renk değişikliği D) Sklerem
E) Mongol lekeleri
Normal yenidoğanlarda görülen ve patolojik olmayan cilt bulguları:
Toksik Eritem (Eritema toksikum): En sık görülen non—patolojik döküntüdür. Sıvının
sitolojik incelemesinde bol eozinofil saptanır. Mongol Lekeleri: Bu lekeler daha
çok sakral bölge ve kalçadamavi- gri renkli, değişik büyüklüklerde olabilen
pigmente alanlardır. 1 yaş civarında kaybolurlar. Fotodermatit: Fototerapi alan
bebeklerde görülen geçici eritemli Iezyonlardır. Kutis marmoratus: Özellikle çevre
ısısında ani değişiklikler olduğunda ortaya çıkan ve nörovasküler olgunlaşma
eksikliği sonucu oluşan fizyolojik bir yanıttır. Kapiller hemanjiomlar (Maküler
hemanjiomlar, salmon lekeleri): Özellikle üst göz kapaklarında, ensede, burun
kökünde bulunurlar. 1 yaş civarında tamamen kaybolurlar. Milia: Keratin artıkları
ile dolu minik kistik yapılardır. Miliaria (İsilik): Ter bezlerindeki ter
retansiyonu ile oluşur. Harlekuin renk değişikliği (Palyaço bebek): Bu durum daha
çok vazomotor merkezlerin immatüritesine bağlı olarak pretem bebeklerde görülür.
(Bir keratinizasyon bozukluğu olan ve herediter geçişli Harleguin fetus ile
karıştırılmamalıdır. Lanugo: Özellikle pretermlerde daha fazla olan ve yüz, kulak
kepçeleri, sırt ve omuzlarda görülen ince tüylerdir. Kısa sürede dökülürler Ödem:
Sağlıklı bebeklerde doğumdan sonra göz kapakları ve tibia sırtında hafif bir ödem
olabilir. Birkaç gün içinde tamamen kaybolur. Yenidoğan aknesi: Daha çok erkek
bebeklerde anneden geçen hormonların etkisi ile özellikle yanaklar ve çenede
görülen aknelerdir. Tedaviye gerek kalmaksızın düzelir. Geçici neonatal püstüler
melanosis: Genel olarak toksik eritemin çok yaygın ve pigmente haline
benzetilebilir. Endişe verici bir görünümü olsa bile kendiliğinden düzelir.
Yenidoğanlardaki patolojik cilt bulguları:
Sklerem: Periferik dolaşım bozukluğu sonucu derialtı yağ dokusunun sertleşmesi ile
ortaya çıkar. Özellikle sepsisli yenidoğanlarda kötü prognoz işaretidir.
Peteşi ve ekimozlar “Cafe au laite” lekeleri: Eğer çok sayıda ise Nörofıbromatosis
akla gelmelidir.
PEDİATRİ VAKA sonumııı'
- “Junctional nevi”: Eğer fazla sayıda ise öncelikle tuberoskleroz, daha sonra da
kseroderrna pigmentozum ile nörofıbromatozis açısından , , bebek incelenmelidir., ,
,, ' Sarılık - Grimsi cilt rengi: Methemoglobinemiyi düşündürür. - Ağır Ödem:
Hidropik bebeklerde görülür, assit ve plevral effüzyon ile
, birlikte bulunabilir. " "İ" - Port Wine stain (Porto şarabı lekesi): Doğum anında
mevcut olan ve üzerine basmakla solmayan ve zamanla da düzelmeyen lekelerdir.
Özellikle alın ve üst dudaklara kadar yayılan tiplerinde Sturge Weber Sendromu
açısından inceleme yapılmalıdır. - Kavernöz Hemanjiomlar
Doğru cevap: D
2. Yenidoğanın muayenesinde aşağıdaki bulgulardan hangisinin saptanması çocuğun
mutlak izlemini ve tedavisini gerektiren bir durumdur?
A) Kraniyotabes B) Subkonjuktival kanama C) Toksik eritem D) Subgaleal kanama
E) Gözlerde kırmızı ışık yansıması
Subgaleal kanama, galea aponevrotika altındaki gevşek doku içine olan kanamalardır.
Forseps ve vakumlu doğumlarda sıktır. Hipovolemi ve şoka yol açabilir. Şişlik
fluktuasyon verir, sütürleri geçer, zaman içinde enseye ve kulaklara ilerleyerek
kulakları öne iter. Masif kanamaya bağlı olarak tüketim koagülopatisi gelişimi de
sıktır.
Yenidoğanda subkonjuktival kanama sık görülür ve klinik önemi yoktur. Doğum
kanalından geçmekte olan göğüsün neden olduğu intratorasik basınç artışına
bağlıdırlar.1-2 hafta içinde geçerler.
Kraniyotabes, oksipital kemikler üzerine basıldığında kafatasının bir pinpon topuna
basar gibi esneyerek içeri girip çıkmasıdır. İlk 3 ayda kraniyotabes alınması
normaldir. Raşitizm, hidrosefali, sifiliz, osteogenezis imperfekta veA
hipervitaminozunda 3. aydan sonra pozitiftir. Üçüncü aydan sonra kraniyotabes
bulgusu pozitif olan bebeklerde, mutlaka patolojik nedenler araştırılmalıdır. Tüm
yenidoğanlarda olduğu gibi prematüre bebeklerde de kraniyotabes bulgusunun pozitif
olması beklenen bir durumdur.
Oftalmoskop ile yapılan muayenede gözlerde bilateral kırmızı ışık yansıması,
normalde alınması gereken yanıt olup. beyaz pupil yanıtında bunun tek veya çift
taraflı alınmaması söz konusudur ve katarakt, retinoblastoma gibi patolojileri
düşünülmelidir.
Doğru cevap: D
3. Aşağıdaki klinik bulgulardan hangisinin normal bir yenidoğanda
görülmesi beklenmez?
A) Solunum hızının 40ldakika olması B) Kalp atım hızının 140/dakika olması C) Kan
basıncının 90/65 mmHg olması D) Erkek bebekte jinekomasti varlığı E) Kız bebekte
vajinal kanama olması
PEDİATRİ VAKA SORULARI
Yenidoğan danorrnal fizik muayene bulguları diğer çocuklardan çok farklılık
gösterir. Türkiye'de günlük doğum hızı da yaklaşık 4000 olduğuna göre: b_u_ kadar
sık görülen bir durumun normal ve anormal parametreleri de çok iyi bilinmelidir.
Sağlıklı bir yenidoğanın solunum hızı 40-60Idakika arasında değişir. Takipne
solunum hızının 60Idakika üzerinde olmasıdır. Sağlıklı bebeklerde kalp atım hızı
120-160Idakika arasında değişir. Sağlıklı term yenidoğanlarda kan basıncı değerleri
50/30 mmHg ile 80I50 mmHg arasında değişir. Doppler cihazları ile ölçülen kan
basıncı değerleri güvenilir olup kaba bir hesapla ortalama kan basıncı değerinin
bebeğin gestasyon haftası kadar olması beklenir. 28 haftalık bir preterm bebeğin
ortalama kan basıncı 28 mmHg olabilir.
Sağlıklı yenidoğanlarda anneden geçen hormonlara bağlı olarak vajinal kanama ve
jinekomasti de görülebilir. Yenidoğan bir bebekte kanlı vaginal akıntıda ilk akla
gelmesi gereken, maternal kaynaklı seks steroidlerinin çekilme kanaması olmalıdır.
Jinekomasti de erkek çocuklarda ergenlik döneminde veya ileri yaşlılık döneminde
görülebildiği gibi anneden geçen hormonlara bağlı olarak yenidoğan döneminde de
görülebilir.
Doğru cevap: C
4. Doğumun birinci dakikasında; yapılan fizik muayenede kalp hızı 90Idakika,
solunumu yüzeysel ve ağlaması zayıf, üst ekstremiteleri ekstansiyon ve alt
ekstremiteleri fleksiyonda, burna sokulan katetere ağlama ile cevap veren, vücudu
pembe ve ekstremiteleri siyanotik olan bebeğin APGAR skoru kaçtır?
A) 4 B) 5 C) 6 D) 7 E) 8
Doğum sonrası yenidoğanın değerlendirilmesi 1 ve 5. dakikadaki APGAR skorlaması ile
yapılır. APGAR skarmasına göre bu bebek kalp hızından 1 puan, solunumdan 1 puan,
tonustan 1 puan, refeks yanıttan 2 puan, renkten 1 puan. toplamda 6 puan alır. Bu
kriterlere göre APGAR skoru 6'dır.
APGAR SKORLAMASI '
Bulgu 0 1 2
alt rengı Mor veya soluk Govdeıpembe, Tamamen pembe (Appearance) ekstremıteler mor
Kalp hızı Yok <100/dk >100ldk (Pulse)
Refleks yanıt Yok Yüz buruşturma Oksuruk-hapşınk-guçlu (Grımace) aglama Topgs Yok
(Tum vucut Alt ekstremıtelerde Aktif hareketli (Actıvıty) ekstansıyonda) fleksıyon
(Rğîılnliıpaliıign) Yok Düzensiz/çene atma Düzenli-ağ.",lîyor
Doğru cevap: C
PEDİATRİ VAKA—SORULARI
5. Aşağıda verilen maternal hastalık ve yenidoğanda görülmesi beklenen
bulgu eşleştirmelerinden hangisi doğru değildir?
A) Annede hiperparatiroidizm ........................... Hipokalsemi B) Annede
diabetes mellitus............................. Sakral agenezi C) Annede sistemik
lupus eritematozus ........... Kalp bloğu D) Annede alkol
bağımlılığın".......................... Makrosefali E) Annede
fenilketonüri .................................... Fallot tetralojisi
Annede hiperparatiroidizm varlığında maternal hiperkalsemi fetal paratiroidi
baskılar ve fizyolojik hipoparatiroidi uzar. Maternal hiperkalsemi semptom
vermediğinden, neonatal hipokalsemide maternal kalsiyum ölçülmelidir. Bazı
bebeklerde 1—14 ay süren geçici hipoparatiroidi gelişir.
Diyabetik anne bebeklerinin %25-50'sinde ilk 24 saat içinde semptomatik hipoglisemi
gözlenir. Bu bebeklerde yağ hücrelerinde hiperplazi ve hipertrofi mevcuttur. Kulak
heliksindeki aşırı kıllanma (hipertrikozis pinna), hastalık için oldukça
spesiıîktir. Diyabetik anne bebeklerinde çeşitli tipte kardiyomiyopatiler görülür.
Hipertrofik kardiyomiyopati en sık kardiyak problemdir. En spesifik kardiyak
anomali ise büyük arterlerin transpozisyonudur (TGA). Majör konjenital anomaliler,
diyabetik olmayan anne bebeklerine oranla 2-4 kez daha sıktır. Birçok anomali
oluşmakla birlikte, kalpte ventriküler septal defekt (En sık kardiyolojik anomali),
büyük damarların transpozisyonu (En spesifik kardiyolojik anomali), spinal
ageneziler (özellikle kaudal regresyon sendromu), sakral agenezi, nöral tüp
anomalileri, gastrointestinal atrezi, üriner sistem malforrnasyonları
görülebilmektedir. Bu bebeklere özgü ve geçici bir anomali de küçük sol kolon,
mikrokolon veya tembel kolon sendromudur.
Lupuslu annelerden doğan yenidoğanlarda en sık görülen bulgu döküntü iken, en
spesifik bulgu kalp bloklarıdır (En sık 3. derece kalp bloğu görülür).
Fetal alkol sendromunda majör bulgular pre— ve postnatal büyüme geriliği (ağırlık,
boy ve baş çevresi), yüz anomalileri (kısa palpebral fissürler, epikantal katlantı,
maksilla hipoplazisi, mikrognati), konjenital kalp defektleri, doğuştan kalça
çıkığı ve diğer eklem anomalileri ile mental retardasyondur.
Annede fenilketonüri varlığında, karı fenilalanin düzeyi yüksek ise fetus etkilenir
ve konjenital malformasyonlar oluşur. Annede kan fenilalenin düzeyi ”6 mg/dL'nin'
üzerine çıkarsa risk artar. Bebekte" könje'iıital' kalp'a'norria'lis'i,’ özefagus
atrezisi, intestinal malrotasyon ve oküler bozukluk gibi gelişimsel defektler,
mikrosefali, intrauterin büyüme geriliği veya prematüre doğum olabilir. Gebeliğin
erken döneminde etkilenirse mental retardasyon görülebilir.
Doğru ce'vap: D
6. Aşağıdaki durumlardan hangisinin özellikle prematürelerde görülme
riski, diğerlerine göre daha azdır?
A) Respiratuvar distress sendromu B) Nekrotizan enterokolit C) Germinal matrikse
kanama D) Mekonyum aspirasyon sendromu
E) Bronkopulmoner displazi
Prematürelerin özellikle 34. gestasyon haftasından küçükse rektumu boştur ve
bağırsak peristaltizmi zayıftır. Gebelik haftası ilerledikçe mekonyum ile boyanma
oranı artar. Bu nedenle mekonyum aspirasyonu, özellikle SGA ve postmatüre
yenidoğanlarda görülür.
PEDİATRİ VAKA SORULARI
Prematüre bebeğin sorunları:
Solunum sorunları Apne Beslenme sorunları Hipoglisemi Periventriküler —
İntraventriküler kanama: Tıpik yeri subepandimal germinal matriks ve koroid
pleksustur. İnfeksiyon Hipotermi Hiperbilirubinemi Hipokalsemi 10. Sıvı ve
elektrolit problemleri
11. Prematüre retinopatisi 12. Nekrotizan enterokolit 13. PDA 14. Anemi 15.
Konjenital anomali 16. Subkütanöz, organ (karaciğer, adrenal) hemorajileri.
???N?
Postmatür bebeklerin karşılaştığı riskler: Fetal distres, mekonyum aspirasyonu,
perinatal asfıksi, polisitemi, oligohidramnios. hipoglisemi. Postmatür bebekler
genellikle derisi mekonyumla boyanmış, kuru ve soyulan, tırnakları uzun, saçları
bol, ayak taban çizgileri gelişmiş, verniks ve lanugosu azalmış, karnı çökük,
derialtı yağ dokusu azalmış ve çok uyanık bakan bebeklerdir. Bu tabloya dismatürite
sendromu da denir.
Doğru cevap: D
?. Otuz sekiz haftalık doğan bir bebeğin yapılan değerlendirmesinde, vücut
ağırlığının %3'ün altında olduğu, baş çevresinin ise %25—50 arasında olduğu
saptanıyor.
Bu bebekte aşağıdakilerden hangisinin görülme olasılığı en azdır? A) Polisitemi B)
Respiratuvar distress sendromu C) Persistan fetal dolaşım D) Pnömotoraks
E) Hipoglisemi
Normal term bebeklerin özellikleri:
- 37—42 hafta arasında doğarlar. - 2500-4000 gram arası ağırlıktadırlar.
42.haftadan sonra doğanlara postterm, 37. haftadan önce doğanlara preterm bebek
denir.
DOĞUM AĞIRLIĞINA GÖRE SINIFLAMA:
- Gestasyon yaşı ne olursa olsun 2500 gramın altındaki bebekler, düşük
doğum ağırlıklıdır (LBW). - 1500 gramın altındaki yenidoğanlara ise çok düşük doğum
ağırlıklı
(VLBW) yenidoğan adı verilir. - Gestasyon yaşına göre ağırlığı 10 persentilin
altındaki bebeklere SGA
(Small for gestational age), - Gestasyon yaşına göre ağırlığı 90 persantilin
üzerindeki bebeklere LGA
(Large for gestational age),
PEDİATRİ VAKA SORULARI "
- Gestasyon yaşına göre uygun doğum ağırlıklı bebeklere AGA (Appropriate for
gestational age) bebek denir. Vücut ağırlığı gebelik haftasına göre 10 persentilin
altında doğan yenidoğanlar, SGA veya intrauterin gelişme geriliği (lUGR) olarak
adlandırılırlar.
Pondorel indeksi kullanılarak, lUGR bebekler simetrik veya asimetrik olarak aynlır.
lUGR, boy, baş çevresi ve vücut ağırlığıeşit olarak etkilenmişse simetrik,"baş
çevresi korunmuşsa asimetrik olarak adlandırılır.
İNTRAUTERİN GELİŞME GERİLİĞİ (lUGR) SINIFLAMASI
a) Simetrik lUGR
Asimetrik IUG'R’a göre daha erken başlangıçlıdır ve tüm vücut organlarının
boyutları orantılı olarak küçüktür.
Simetrik lUGR ile ilişkili faktörler: Kromozom anomalileri, anatomik (özellikle
kardiyak) malformasyonlar, konjenital infeksiyonlar (Rubella, CMV, toksoplazma),
ağır kronik maternal malnutrisyon ve sigara.
b) Asimetrik lUGR
Geç başlangıçlıdır ve bazı organlar diğerlerine göre daha fazla etkilenir.
Kafa boyutu en son etkilenendir. Asimetrik lUGR, hamileliğin hipertansif
komplikasyonları ve kazanılmış DM (uteroplasental perfüzyon bozukluğu yapar) gibi
çeşitli plasental yetmezlik yapan nedenlere bağlanmıştır.
SGA infantların %75'i konstitusyonel olarak küçüktür. Diğerlerinde altta yatan esas
neden uteroplasental yetmezliktir. %5-10'unda ise perinatal infeksiyon veya
malnutrisyonlara bağlı intrinsek büyüme bozukluğu vardır. Maternal, fetal veya
plasental nedenlerle oluşabilir.
SGA BEBEKLERDE SIK GÖRÜLEN SORUNLAR
- Hipotermi — Hipoglisemi: En sık görülen sorunlarından biridir. Nedenleri,
glikojen depolarının yetersizliği, karaciğerde glukoneogenez için gerekli
enzimlerin yetersizliği, görece hiperinsülinizm, yağ ve kas dokusunun azlığı ve
katekolamin sekresyonunun azlığı olarak sıralanabilir. - PolisitemiIHiperviskozite
- Hipokalsemi, azalmış kemik mineral dansitesi — Mekonyum aspirasyonu: Asfiksiye
sekonderdir ve doğumda iyi bir resüssitasyon ve Ian'nks, trakea temizliği ile
önlenebilir. - Tekrarlayan apne ve pnömoni de bunlarda daha ağır seyreder.
Aspirasyon, pnömomediastinum ve pnömotoraks sık görülür. - Pulmoner hipertansiyon
ve persistan fetal dolaşım: Hem kalp yetersizliği hem de polisitemi, doğumdan sonra
akciğer damar direncinin düşmesini engelleyerek fetal dolaşımın devamına yol
açabilir. - Perinatal asfiksi, akciğer kanaması: Ağır asfiksi, siyanotik ataklar ve
Tanı:
Dikatli bir öykü ve nörolojik muayene ile tanı güç değildir. EEG, CT, USG, MR gibi
görüntüleme yöntemleri ile tanı desteklenir. Ağır perinatal astikside
hiperamonyemi, genellikle SGOT artışı ile birliktedir. Diğer metabolik
parametreler; kan ve BOS'unda beyin spesifık kreatin kinaz (CK—BB) artışı, kanda
ise Ürik asit, AST, eritropoietin, beta endorl'ın, laktat, LDH, nöron spesifık
enolaz artışıdır.
EEG’de belirgin voltaj düşüklüğü (izoelektrik EEG), yaygın kortikal nöron nekrozu
gözlenir.
Tedavi:
Yeterli ventilasyonun sağlanması tedavinin en önemli bölümüdür. Kan gazları optimal
sınırlar içinde tutulmalıdır. Yoksa, hiperkarbide vazodilatasyon ve kanama
komplikasyonları, hipokarbide ise beyin kan akımın azalacağından, iskemik hasar
oluşur. Konvülsiyonların tedavisinde ilk seçenek, fenobarbitaldir. Fenitoin,
özellikle astiksiye bağlı KC hasarı olanlarda tercih edilmektedir.
Doğru cevap: C
16. Doğumdan hemen sonra resüssitasyon yapılan bir bebekte, taktil stimülasyonla
spontan solunumun gerçekleştiği ve kalp hızının 78ldakika olduğu saptanıyor.
Bebeğe bu aşamada öncelikle aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır?
A) İntratrakeal adrenalin B) İntravenöz sodyum bikarbonat C) Maske ile pozitif
basınçlı ventilasyon
D) Göğüs kompresyonu
E) Kalsiyum glukonat
Yenidoğan döneminde resüssitasyon yapılan, uyarıyla spontan solunumu olan
bradikardik hastaya, maske ve hava kesesi ile pozitif basıçlı ventilasyon
yapılmalıdır.
Doğru cevap: C
17. Doğum eylemi sırasında narkotik analjezik verilen bir anneden doğan bebekte
solunum yetmezliği gelişirse, aşağıdakilerden hangisi kullanılmalıdır?
A) Kalsiyum glukonat B) Sodyum bikarbonat (NaHCOa) C) Naloksan D) Adrenalin E)
Ambulama + oksijen
15
PEDİATRİ VAKA SORULARI
16
Doğum eylemi başlamadan önceki 4 saat içinde anneye verilen narkotik analjezikler,
yenidoğanda solunum depresyonu yapabilir. Bu etkileri geri döndüren antagonist,
naloksandır. Naloksanın etki süresi 1—4 saattir. Narkotik analjeziklerin etki
süreleri daha uzun olabileceğinden, solunum depresyonu tekrarında yeniden naloksan
verilmelidir.
Doğru cevap: C
18. Aşağıdakilerden hangisi, perinatal asfiksi tanısı konulan yenidoğanda
beklenen bulgulardan biri değildir?
A) Karaciğer enzimlerinde yükseklik B) Nekrotizan enterokolit C) Subkutan yağ
nekrozu D) Hipematremi E) Hiperamonyemi
Perinatal asfiksi ve hipoksinin komplikasyonları:
- Hipoksik iskemik ensefalopati - Intraventriküler hemoraji, periventriküler
lökomalazi
- Serebral ödem, konvülsiyon - Apne ' Respiratuvar distres sendromu - Nekrotizan
enterokolit - Mekonyum aspirasyon sendromu - Persistan pulmoner hipertansiyon -
Adrenal hemoraji - Akut tübüler nekroz ' Uygunsuz ADH salımı - Hiponatremi,
hipoglisemi, hipokalsemi - Karaciğer enzimlerinde yükseklik, Hiperamonyemi -
Miyoglobinüri - DIK, subkutan yağ nekrozu
Perinatal hipokside laboratuvar olarak hiperglisemi, hipernatremi, hiperkalsemi
görülmez. Hastalarda karaciğer enzimlerinde yükselme olabilir ama kolestaz bulgusu
da beklenmez.
Doğru cevap: D
19. Gebeliğin 42. haftasında, tekrarlayan kalp hızı deselerasyonları nedeniyle acil
sezaryenle dünyaya gelen yenidoğanın, membranlar yırtıldığında yoğun mekonyumla
kaplı olduğu fark ediliyor. Hipotonik ve hiç solunum çabası olmayan bebeğin kalp
tepe atımı 90Idakika olarak tespit ediliyor.
Bu hastaya öncelikle aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır?
A) Kan pH ve PO2 ’yi ölçmek için umbilikal arter kateteri takılması B) Maske ile
%100 oksijen vererek solunuma başlatmak C) Entübe ederek %100 oksijenle
ventilasyonu başlatmak D) Endotrakeal tüp ile trakeadaki mekonyumu vakumla
temizlemek E) EKG ve pulse Oksimetre ile monitorizasyona başlamak
PEDİATRİ VAKA SORULARI
Mekonyumla kaplı olarak doğan bebeklerde artık endotrakeal tüpten derin trakeal
aspirasyon önerilmemektedir. Amerikan Pediatri Akademisinin son önerisine göre,
deprese doğan mekonyumlu yenidoğanlarda (Solunum çabası olmayan, hipotonik),
endotrakeal entübasyon ve endotrakeal tüp yardımıyla resüssitasyon önerilirken,
canlı, solunum çabası olan mekonyumlu yenidoğanlarda ise normal resüssitasyon
adımlarının uygulanması önerilmektedir.
Doğru cevap: C
20. Yenidoğan bir bebekte doğumdan birkaç gün sonra siyanoz saptanıyor. Fizik
muayenede diğer sistemlerinde bir anormallik saptanmıyor ve nasal oksijen verilmesi
sonucu siyanozunda düzelme olmuyor. Hastanın arteryel pO2 satürasyonu %98
bulunuyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Siyanotik konjenital kalp hastalığı B) Akciğer hastalığı C) Santral sinir
sistemi hastalığı
D) Persistan pulmoner hipertansiyon E) Methemoglobinemi
Methemoglobinemi, kardiyak ve pulmoner nedenler olmadan, kanda arteriyel oksijen
saturasyonunda azalma ile giden bir durumdur. Çocukluk çağındaki siyanozların
ayırıcı tanısında mutlaka düşünülmelidir. Konjenital ve edinsel formları vardır.
Deoksihemoglobin varlığında (Kalp ve akciğer hastalıkları) SgIdL'nin üzerinde
siyanoz oluşurken, methemoglobine bağlı siyanoz 1.5 ndL'nin üzerinde görülür.
Yüksek methemoglobin düzeyinde hemoglobinin dokulara oksijen taşıma kapasitesi
azalır ve siyanoz görülür. Methemoglobinemi konjenital veya akkiz olabilir.
Konjenital kalp hastalığı veya methemoglobinemiye bağlı siyanoz, oksijen tedavisi
ile genellikle düzelmez. Konjenital Siyanotik kalp hastalığında santral tipde
siyanoz vardırve arteriyel oksijen saturasyonu azalır. Methemoglobinemide
siyanozdan başka bir bulgu yoktur. Santral sinir sistemi hastalığı olanlarda
solunum genellikle yavaş ve yüzeyeldir ve yenidoğan döneminde pek görülmez. Oksijen
tedavisi ile düzelen siyanoz genellikle akciğer hastalıklarında görülür.
Doğru cevap: E
17
PEDİATRİVAKA' SORULARI
18
Doğum
Mekonyum temizliği? Nefes alma veya ağlama? " Kas tonusu iyi mi? ' ' Rengi pembe
rhi? '
Term bir bebek mi?
Hayır l Bebeği ısıt Pozisyon ver, solunum yolunu temizle (gerekirse) Kurula, taktil
stimulasyon 02 yer (gerekirse)
l
Solunumu Kalp hızını Rengini kontrol et
Apne veya HR<100
P it'fb ! t'l —' Taki
Pembe HR<60
Pozitif basınçlı ventilasyon Göğüs kompresyonu HR>60 '
* Endotrakeal entübasyon çeşitli aşamalarda yapılabilir Ventilasyonu
göğüs kompresyonunu endotrakeal entübasyonu epinefrinin etkisini kontrol et
'hipovolemi - ,. " * *" ciddi metabolik asidoz ihtimalini düşün
HR < 60 Siyanoz devam ediyor ventilasyon başarısız
Respiratuvar nöromüsküler depresyon
Havayolu malformasyonu Konjenital kalp hastalığı Pnömotoraks, diyafragma hemisi
gibi akciğer problemi gözden geçir.
Yenidoğanın Resüssitasyonu (Nelson, 5.570)
PEDİATRİ VAKA SORULARI
21. Tip 1 diyabeti olan bir anneden sezaryen ile 37. gestasyon haftasında
makrozomik olarak doğan bebekte, doğumdan sonra başlayan ve saatler içinde giderek
artarak ventilatör desteğine ihtiyaç doğuran bir solunum sıkıntısı gözleniyor. Kan
gazı incelemesinde pCOz: 70 mmHg olarak saptanıyor. Hastanın akciğer gransinde hava
bronkogramı saptanıyor ve kalp-akciğer sınırları ayırt edilemiyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Diyafragma hernisi B) Hipertrofik kardiyomiyopati C) Mekonyum aspirasyonu D)
Pnömotoraks
E) Respiratuvar distres sendromu
Risk faktörleri, klinik ve laboratuvar bulguları değerlendirildiğinde respiratuvar
distres sendromu bu hasta için en olası tanıdır.
A_Laboratuvar kriterleri:
- PaCO2 > 50 mmHg - PH < 7,25 - PaO2 < 50 mmHg (CPAP ile %80 02 alırken)
B. Klinik kriterler:
- Retraksiyonlar
- Takipne (>60) - Siyanoz - Apne nöbetleri
C.Radyolojik kriterler:
- Buzlu cam görünümü - Kalp-AC sınırının kaybolması - Hava bronkogramları '
Retikülogranüler görünüm
Respiratuvar distres sendromunda akciğer fonksiyonları:
- Fonksiyonel rezidüel kapasite azalmıştır. - Kompliyans azalmıştır. — Tidal volüm
düşmüştür. Respiratuvardistres sendromu ayırıcı tanısındaki en önemli hastalık B
grubu streptokok pnömonisidir.
Doğru cevap: E
22. Term bir yenidoğanda doğumdan hemen sonra takipne gelişiyor. Hipoksi, asidoz,
hiperkarbi gelişimi olmayan bu bebekte akciğer grafisinde fissürlerde ödem ve
ışınsal hiler dolgunluk görülüyor. Siyanozu olmayan bu hastada takipne üç günde
düzeliyor. Bu hastada bu duruma yol açacak en sık neden aşağıdakilerden hangisidir?
' %40—60 hasta 45XO, diğerleri mozaiktir. - Yele boyun ve kalp damar anomalileri
cenahi yolla düzeltilebilir.
Epilizler kapandıktan sonra Estrojen ve siklik östrojen + progesteron tedavisi ile
meme gelişimi ve mentrüasyon sağlanır. Büyüme hormonu + Androjen (Oxandrolon) ile
boy uzaması artırılabilir.
Doğru cevap: D
54. Kırk haftalık ve 4550 gram ağırlığında doğan bir erkek yenidoğanda dirençli
hipoglisemi saptanıyor. Yapılan fizik muayenede makroglossi, omfalosel,
hemihipertrofi ve kulak memesinde çentikler gözleniyor.
Bu bebek aşağıdaki patolojilerden hangisi açısından düzenli aralıklarla
izlenmelidir?
A) Optik glioma B) Wilms tümörü C) Aort diseksiyonu D) Renal amiloidoz
E) Sensörinöral işitme kaybı
Soruda Beckwith-Wiedeman Sendromu tanımlanıyor. Bu sendromun komponentleri
arasında;
- Organomegali, - Hipoglisemi, - Makroglossi,
— Mikrosefali,
- Omfalosel,
- Parankimal solid tümörler (Willms tümörü, Hepatoblastom, adrenal
korteks malign tümörleri) sayılabilir.
Doğru cevap: B
55. 2700 gram ağırlığında, full term doğan bir bebek, supin pozisyona
getirildiğinde solunum sıkıntısı geliştiği görülüyor. Hastanın fizik muayenesinde
glossopitozis, mikrognati ve yarık damak saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) CHARGE Sendromu B) Down Sendromu C) Pierre—Robin Sendromu D) Hipotiroidizm
E) Hemifasiyal mikrozomi Sendromu
Pierre-Robin Sendromunda mandibuler hipoplazi ve buna bağlı mikrognati, yarık damak
ve makroglossi-glossopitozis görülür. Bu hastalar supin pozisyona getirildiklerinde
relatif olarak büyük olan dilleri geriye düşer ve posteriyor farinks ve havayolunu
tıkar. Hastanın supin pozisyonda tutulmamasına dikkat etmeli ve gerekirse
trakeostomi uygulanmalıdır.
Doğru cevap: C
PEDİATRİ VAKA SORULARI
56. Aşağıdaki hastalıklardan hangisinin görülmesi durumunda, ileride
doğacak çocuğun da aynı hastalıktan doğma riski en yüksektir?
A) Hirschsprung hastalığı B) Kistik fibrozis C) Ventriküler septal defekt D)
Trizomi 21
E)Trizomi 13
Hirschsprung hastalığı ve ventriküler septal defekt, multifaktöriyel
hastalıklardır. Trizomilerin en sık görüleni olan Down Sendromunun görülme sıklığı,
yaşa bağlı artar ama ortalama 1/700 civarındadır.
Kistik fibrozis ise otozomal resesif bir hastalık olduğundan en yüksek riske
sahiptir.
Doğru cevap: B
57. On dört yaşında mental retardasyonu olan bir erkek çocukta uzun yüz, büyük
kulaklar, mikropenis ve büyük testisler vardır.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Trizomi 21 B) Trizomi 18 C) Trizomi 13 D) Frajil X Sendromu
E) Williams Sendromu
Frajil X sendromu ile ilişkili fiziksel özellikler, puberteden sonra daha belirgin
olur. Bunlar arasında uzun bir yüz, büyük kulaklar, belirgin bir çene,
makroorşidizm, hipotoni, tekrarlayıcı konuşma, dik bakıştan kaçınma vardır.
Doğru cevap: D
58. Dört yaşında bir erkek çocukta mental retardasyon, belirgin alın, epikan— taI
kıvrımlar, burun kökü basıklığı, şaşılık ve supravalvüler aort darlığı saptanıyor.
Laboratuvar incelemesinde serum kalsiyum düzeyi 12.7 mg/dL olarak bulunuyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Rubinstein—Taybi Sendromu B) Williams Sendromu C) Robinow Sendromu D)
Waardenburg Sendromu E) Treacher Collins Sendromu
Williams Sendromu, bir diğer deyişle Williams-Beuren Sendromu, nadir bir konjenital
hastalıktır. Hastalığın temel bulguları; düşük doğum ağırlığı ve gelişme geriliği,
tipik bir yüz ifadesi (“Elf" peri benzeri), konjenital kalp ve damar
malformasyonları, kas ve iskelet sistemi anomalileri, fıtık, hiperkalsemi, diş ve
böbrek bozukluklarının yanısıra, yaş ilerledikçe belirginleşen irritabilite,
hiperakuzi (hassas işitme), öğrenme güçlüğü ve ilgi süresi kısıtlılığıdır (dikkat
eksikliği).
Doğru cevap: B
'PEDİ'ATRİ'VAKA SORULARI
59. On beş yaşında erkek hasta obezite, mental retardasyon ve pübertal gelişimin
olmaması nedeniyle getiriliyor. Fizik muayenede ek olarak kısa el ve ayak
parmakları olan hastanın kromozom analizinde 15. kromozom uzun kolunda delesyon
saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Frajil-X Sendromu B) Prader-Willi Sendromu C) Turner Sendromu D) Patau Sendromu
E) Klinefelter Sendromu
Klinefelter Sendromu, erkek hipogonadizmi olarak tanımlanabilir. Iki veya daha
fazla X kromozomu ve bir veya daha fazla Y kromozomu varlığında görülür.
Hipogonadizm, uzun kollar ve vücut oranları, enükoid vücut yapısı, atroük testis,
küçük penis ve sekonder seks karakterlerinin yeterli gelişmemesi izlenir. Zeka
geriliği sık değildir. FSH yüksek, serum testesteron düzeyi azalmıştır. Erkek
infertilitesinin en önemli nedenlerinden biridir. %82 hastada 47 XXY karyotipi
vardır.
Turner Sendromunda (45X0), doğumdan itibaren özellikle e| sırtı ve ayakta belirgin
ödem vardır. Preduktal aort koarktasyonu ve endokardiyal tibroelastozise bağlı aort
stenozu erken yaşta ölüm sebebidir. Primer amenorenin yaklaşık 1/ 3'ünden
sorumludur.
Prader-Willi Sendromu, mental retardasyon, kısa boy, hipotoni, obezite, kısa el ve
ayaklar ve hipogonadizmle karakterizedir. 15. kromozomda delesyon görülür. Prader
Willi Sendromundan fenotipik olarak ayrılan Angelman sendromunda ek olarak ataksik
yürüyüş, bayılma ve uygunsuz gülüşlerle karakterize happy puppets (mutlu kukla)
görünümü vardır.
Doğru cevap: B
60. Doğum haftasına göre çok küçük olan, düşük kulak, küçük çene, mikroftalmi,
tırnak hipoplazisi, “Rocker—Bottom feet" (Çekiç ayak) malformasyonu bulunan
yenidoğanın, plasentası da çok küçük ve tek umbilikal arterinin olduğu saptanıyor.
Polihidramnios öyküsü de alınan bebekte en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Patau Sendromu B) Edwards Sendromu C) Cri du cat Sendromu D) Down Sendromu E)
Turner Sendromu
Edwards Sendromu, ileri derecede mental ve gelişme geriliği ile karak- terizedir.
Hastaların büyük kısmı erken dönemde kaybedilirler. Karakteristik bulguları düşük
ve malforme kulaklar, tırnak hipoplazisi, işaret parmağının orta parmağın üzerine
binmiş olması ve rocker bottom ayağıdır.
Konjenital kalp hastalığı sık görülür. En sık olarak VSD ve patent duktus
arteriyozus gözlenir. Yüz yuvarlaktır ve alın dardır. Hipertelorizm, mikrognati ve
antimongoloid palpebral fissürler vardır.
Doğru cevap: B
PEDİATRİ VAKA SORULARI
61. Holoprozensefali, mikroftalmi veya anoftalmi, yarık damak veya dudak,
polidaktili ve ileri derecede mental retardasyon olan bebekte aşağıdaki genetik
bozukluklardan hangisi mevcuttur?
A) Trizomi 13 (Patau Sendromu) B) Trizomi 18 (Edwards Sendromu) C) 4p - (Wolf—
Hirschhorn Sendromu) D) Trizomi 21 (Down Sendromu)
E) 45X veya XO (Turner Sendromu)
Trizomi 13’te (Patau Sendromu), yukarıda sayılanlara ek olarak oküler anomaliler,
konjenital kalp hastalığı ve kafa derisinde kutanöz defektler degörülebilir.
Anne yaşının ileri olması, tüm trizomi sendromları için bir risk faktörüdür.
Delesyon sendromlarından da sadece 18p- delesyonunda, anne yaşının büyük olması bir
risk faktörüdür.
Doğru cevap: A
62. Okul başarısızlığı ve kıllanmada azlık nedeniyle adölesan polikliniğinde
görülen 15 yaşındaki erkek hastanın kromozom analizinde 47, XXY karyotipi
saptanıyor.
Bu hastada klinik takip ve muayenede aşağıdaki özelliklerden hangisini bulmayı
beklemezsiniz?
A) Küçük ve defektif testisler B) Uzun boy ve ek olarak orantısız uzun bacaklar
C) Haüf zeka geriliği D) Mikrosefali
E) Jinekomasti
Klinefelter sendromu (1I2000):
Her 1000 canlı doğan erkekten birinde görülür. Bu anomali, ebeveynlerden birinde
gametogenez sırasında mayotik ayrılamama nedeniyle olur. Mayotik ayrılamama
vakaların 1/3’ünde paternal, 2/3'ünde maternaldir. En sık 47, XXY görülür. Mozaik
vakalarda bulgular daha hafiftir. Genellikle toplum ortalamasından 5 cm uzundurlar.
Puberteden önce tanınması zordur. En sık inmemiş testis ve mental retardasyon
olanlarda düşünülmelidir. Spermatogenezde bozukluk vardır (%100) Küçük testis (%99)
Testosteron düşüklüğü (%80) Pubis veya sakal kıllarında azalma (%70—80)
Gonadotropinler yüksektir (%70—80) ve gonadotrapinlerin idrarla atılımı 4 kat
artmıştır. Jinekomasti (Hemen her vakada görülür). Ufak penis (%41) Erişkinlerde
dişi tipi yağlanma olur. Genelde sterildirler (Çok genç yaşta baba olanlar var, bu
nedenle dejenerasyonun puberteden sonra oluştuğu düşünülüyor.
Ses incedir. Jinekomasti operasyonla düzeltilir (İleride meme kanseri riskini
önler)
Doğru cevap: D
PEDİATRİ VAKA sonumu—r ,
63. Bir önceki (62 numaralı) soruda tariflenen hastada, aşağıdakilerden
hangisi beklenen bulgular arasındadır?
A) Yele boyun B) Obesite C) Hem testiküler hem ovaryen dokular D) Tımus yokluğu
E) Bukkal smearda 1 Barr cisimciği
Kleinfelter sendromuna en sık neden olan karyotip 47, XXY'dir. Bu hastalar uzun
boyludur ve atrofik testisleri vardır. Over dokusu yoktur. Tek Y kromozomu erkek
fenotipini verir. Barr cismi sayısı her zaman X sayısından bir eksiktir.
Doğru cevap: E
64. Ciddi oligohidramniyoz nedeniyle sezaryen ile 35 haftalık olarak 2550 gram
ağırlığında doğan yenidoğanda hızla solunum yetmezliği gelişiyor ve gaga burun,
düşük kulak, mikrognati ve bilateral renal agenezi saptanıyor. Doğumdan sonraki 4.
saatte hasta hayatını kaybediyor.
Bu çocukta en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Amniyotik band Sendromu B) Potter Sendromu C) Apert Sendromu D) CHARGE Sendromu
E) Pierre Robin Sendromu
Potter Sendromu, Down Sendromundan sonra 2. sıklıkla görülen multiple konjenital
anomali sendromudur. Pulmoner hipoplazi ve bilateral renal agenezi, doğumda anüri
vardır. Hastalar üremi ve solunum yetmezliği nedeniyle ilk saatlerde kaybedilir.
Renal agenezi, amniyon sıvısının üretiminde azalmaya neden olur ve bu da pulmoner
hipoplaziden sorumludur. Gaga burun, kulak deformitesi, respiratuvar distress,
basık burun bulunur.
Amniyotik band Sendromu, amniyon sıvısında oluşan bantların fetüs üzerindeki
mekanik etkisiyle olur. Ekstremite amputasyonları, omfalosel, gastroşisiz görülür.
Pierre Robin Sendromunda mandibula hipoplazisi, küçük çene, yarık dudak ve damak,
glossopitozise bağlı üst solunum yolu obstmksiyonu vardır. '
CHARGE Sendromunda koloboma, kalp hastalığı, koanal atrezi, büyüme geriliği,
genital anomali, kulak anomalileri bulunur.
Apert Sendromunun majör bulguları; Özellikle koronal sütürlerd'e kraniyosinostoz,
burun kökünde basıklık, gaga burun, maksilla hipoplazisi, belirgin oküler
hipertelorizm, palpebral fissürlerin aşağıya doğru olması, yüksek ve dar damak
görülür. Iskelet anomalileri genellikle el ve ayaklarda sindaktili şeklindedir.
Doğru cevap: B
65. Büyüme geriliği, hipotoni, mental retardasyon, mikrosefali, hipertelorizm ve
karakteristik ağlama sesi olan bir çocukta, kromozom incelemesinde 5. kromozomda
patoloji saptanıyor.
Bu çocuktaki en olası genetik bozukluk aşağıdakilerden hangisidir?
A) Translokasyon B) İnsersiyon C) Delesyon D) Mikrodelesyon D) Çerçeve kayması
PEDİATRİ VAKA SORULARI
Hastanın tanısı Cri du cat sendromudur.
Cri du cat sendromu:
— 5p delesyonu - Düşük doğum ağırlığı - Mikrosefali
— Miyavlama şeklinde ağlama — Dolgun yanaklar - Aşağı çekik gözler - Kısa parmaklar
- Hipotoni
— Organ anomalileri — Ağır mental gerilik
Delesyon, kromozomal bir parçanın silinmesi anlamına gelir ve rutin kromozom
incelemesinde saptanabilir.
En sık görünen delesyon tipleri arasında;
- 4p- (Wolf—Hirschhorn Sendromu) - 5p- (Cri du cat Sendromu),
. gp-
. 13q-
. 18p-
- 18q— sayılabilir.
Mikrodelesyonlar ise rutin kromozom tetkikleri ile saptanmayıp, sadece yüksek
kaliteli (pro)metafaz incelemede saptanabilen, daha küçük kromozomal
delesyonlardır. Daha küçük submikroskopik seviyedeki delesyonların saptanması için
moleküler probların kullanıldığı FISH (Fluoresan in situ hibridizasyon) veya DNA
çalışmaları gerekebilir.
Mikrodelesyon Sendromları arasında;
- Williams Sendromu - Langer—Giedon Sendromu - Prader-Willi Sendromu - Angelman
Sendromu
' Rubinstein—Taybi Sendromu - Smith-Magenis Sendromu - Miller-Dieker Sendromu -
Alagille Sendromu - VelokardiyofasiyaIlDiGeorge (22q delesyonu, CATCH) Sendromu
sayılabilir.
Doğru cevap: C
66. Aşağıdaki hastalık ve karşısında belirtilen genetik geçiş özelliği
eşleştirmelerinden hangisi doğru değildir?
A) Myotonik distrofı ....................................... Üçlü gen kodonu
tekrarı B) Frajil X sendromu..................................... Üçlü gen kodonu
tekrarı C) Kearn Sayre sendromu ............................ Mitokondriyal kalıtım
D) MELAS..................................................... Mitokondriyal kalıtım
E) Glukoz 6—fosfat dehidrogenaz eksikliği Otozomal dominant kalıtım
47
PEDİATRİVAKA———SORULARl——— — ,
Glukoz 6-fosfat dehidrogenaz eksikliği, X'e bağlı resesif geçişli kalıtımsal bir
hastalıktır.
3’lü Gerı Kodonu tekrarının görüldüğü genetik hastalıklar:
- Huntington hastalığı - Spinal ve bulber muskuler atrofi - Spinoserebellar ataksi
- Psödoakondroplazi ' Okulofaringeal muskuler distroü - Kleidokranial displazi -
Sinpolidaktili
- Myotonik distrotî - Freidreich ataksisi ' FrajiI-X Sendromu - Progresif myoklonik
epilepsi
Mitokondriyal kalıtımla geçen önemli hastalıklar:
- Leber'in kalıtsal optik nöropatisi - Bazı nöromüsküler hastalıklar - Miyoklonik
epilepsinin bir tipi - Miyopatilerden Kern-Sayre Sendromu — MERRF, MELAS
(Mitokondriyal ensefalomiyopati, Laktik asidoz,
hemiparezi atakları).
Doğru cevap: E
67. Wrmi altı günlük yenidoğanda mikrosefali, epikantal kıvrımlar, burun uçlarında
yukarı kıvrıklık, belirgin liltrum, hipertelorizm, el parmaklarında ve tırnaklarda
dismorfik görünüm saptanıyor ve annenin gebelik öyküsünde tanıya yönelik pozitif
bulgu tespit ediliyor.
Bu hastadaki bulgular çocukta öncelikle aşağıdakilerden hangisini düşündürmelidir?
A) Fetal hidantoin sendromu B) Fetal alkol sendromu C) Lityum teratojenitesi D)
Talidomid teratojenitesi
E) Minimata hastalığı (Metal civa teratojenitesi)
Fetal hidantoin sendromunda majör bulgular; Pre ve postnatal yavaş büyüme,
mikrosefali, mental retardasyon, karakteristik yüz görünümü (epikantal kıvrımlar,
göz kapaklarının pitozisi, geniş burun köprüsü, yukarı doğru kıvrık burun, oküler
hipertelorizm, belirgin t'ıltrum). Çeşitli tipte konjenital kalp hastalığı vardır.
Ekstremite anomalileri içinde distal falanksların hipoplazisi ve tırnak hipoplazisi
bulunur.
Fetal alkol sendromunda majör bulgular; Pre ve postnatal yavaş büyüme, mental
retardasyon, mikrosefali, karakteristik yüz görünümü (geniş burun köprüsü, kısa
palpebral fissürler, pitozis, t'ıltrum belirsiz/yokluğu) konjenital kalp
defektleri, doğuştan kalça çıkığı, diğer eklem/ekstremite anomalileri, zayıf motor
koordinasyon görülür.
Lityum teratojenitesinde Ebstein anomalisi, Talidomid teratojenitesinde fakomeli,
Minimata hastalığında mikrosefalinin yanı sıra körlük ve sağırlık önemlidir.
Doğru cevap: A
PEDİATRİ VAKA soııuwıı
BESLENME VE MALNÜTRİSYON
68. PPD testi (+) bulunan ve izoniazid profılaksisi başlanan 8 yaşındaki bir
çocukta, profılaksinin 2. ayının sonunda düzelmeyen ishal, kusma, halsizlik,
çevreye ilgide azalma şikayetleri başlıyor. Doktora başvurduklarında yapılan
laboratuvar incelemelerinde hipokrom mikrositer anemi saptanıyor.
Bu klinik tabloda, hangi vitamin eksikliği öncelikli olarak düşünülmelidir?
A) Riboflavin B) Niasin C) Vitamin Bö D) Vitamin B12 E) Folik asit
Tüberkülozda kullanılan İzonikotinik asid hidrazid (INH), pridoksin antagonistidir.
Bu nedenle INH kullanılırken ek pridoksin verilmelidir. Hamilelik ve bazı ilaçlar
(Penisilamin, hidralazin, oral kontraseptifler) pridoksin gereksinimini arttırır.
Pridoksin eksikliğinin semptomları, çocuklarda, erişkinlerde olduğu kadar belirgin
değildir.
En önemli belirtileri; Süt çocuklarında konvülsiyon, periferik nörit, dermatit,
keylozis, glossit, sebore ve anemidir.
Pridoksin eksikliğinde (B6 vitamini) glisin metabolizması bozulur, hiperglisinemi,
oksalüri, mesanede oksalik asid taşları meydana gelir. Eksikliğinde timus ve
dalakda atrofi, lenfosit proliferasyonunda azalma ve lenfopeni, antikor yapımında
azalma ve infeksiyonlarda artış görülür.
BG’ya bağımlı anemi, hipokromik mikrositer özelliktedir. Serum demir konsantrasyonu
yüksektir, demir bağlayan proteinin saturasyonu artmıştır, kemik iliğinde ve
karaciğerde hemosiderin depolanmaları vardır, hemoglobin sentezinde demirin
kullanımı bozulmuştur. Sideroblastik anemi etiyolojisinde nedenlerden birisidir.
B6 eksikliğinde sistatiyonüri de görülür. Çünkü sistatiyonaz enzimi, vitamin BB'ya
bağımlıdır. Homosistinürili bazı hastalarda homosisteinin serum seviyesi, BB
verilmesini takiben hemen azalır. Sebebi belirlenemeyen süt çocuğu
konvülsiyonlarında, BB vitamini eksikliği veya BB'ya bağımlı konvülsiyon da ayırıcı
tanıda düşünülmelidir. Vitamin Bö'nın aşırı miktarda alınması, duyusal nöropatiye
neden olur.
Doğru cevap: C
49
PEDİATRİWVAKA sonumııı
50
69. İştahsızlık ve kilo alamama şikayeti ile getirilen, fizik muayenesinde ödem,
hepatomegali saptanan 23 aylık çocuğun, saçlarının ince olduğu ve yer yer döküldüğü
gözleniyor. Apatik ve huzursuz görünümdeki çocuğun yaşa göre vücut ağırlığı %60—75
arasında bulunuyor.
Bu çocukta enolası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ödemli tip beslenme bozukluğu (Kwashiorkor) B) Ödemsiz tip beslenme boZukluğu
(Marasrnus) C) Normal D) Yetersiz beslenme E) Nefrotik Sendrom
Ödemli tip beslenme_bozukluğunda (Kwashiorkor) en önemli problem, protein
eksikliğidir. Ödemli tip beslenme bozukluğu, özellikle geri kalmış toplumlarda,
genellikle sütten kesildikten sonra, 1-5 yaş arası ve 2. çocukta sık görülür.
Erken klinik bulgular: Letarji, apati ve irritabilitedir. Büyüme duraklamış, hasta
iştahsız, musküler tonus azalmış, infeksiyonlara duyarlılık artmış ve yaygın ödem
vardır. Karaciğer büyümüş ve yağ filtrasyonu vardır. Bazen karaciğer enzimleri
düşük olabilir. Ödem genellikle erkenden ortaya çıkar. Kalp, hastalığın ileri
evrelerinde genellikle genişlemiştir. Dermatit sıktır, ciltte pellegra görünümü
vardır. Saçlar genellikle kaba, cansız, kuru ve kırılgandır.
Iştahsızlık, kusma ve inatçı diare vardır. Kaslar güçsüz atrolik ve incedir. Cilt
altı dokusu artmıştır. Hastalar mental olarak irritabl veya apatiktir. Stupor ve
kornaya da sık rastlanır.
Immun yetmezlik bu hastalarda çok sıktır. Bu nedenle kızamık gibi bir hastalık, bu
hastalarda fatal seyredebilir. Parazit enfestasyonları sıktır.
PEDİATRİ VAKA SORULARI
Çocukluk çağının beslenme bozuklukları
Ödemsiz tip (Marasmus)
Ödemli tip (Kwashiorkor)
Başlangıç yaşı 1-2. aylarda başlar Anne sütünden kesilmeden
sonra
Etyopatogenez Kronik açlık Özellikle protein azlığı
En sık görülme yaşı 5—6 aydan sonra 18 ay-3 yaş
Tartı azalması Çok fazla Az veya yok (ödem maskeler)
Boy kısalığı Süreye göre az veya çok Yok veya az
Apati + +++
Anoreksi Az veya çok +++ Ödem Yok +++
Yüz Zayıf Aydede yüzü
Hipotoni ++ +
Deri altı yağı Çok azalmış Normal veya azalmış
Deri değişikliği Normal veya kuru +++
Saç değişikliği + +++
Karaciğer Normal Büyük (Yağlı karaciğer)
Bağırsak mukozası H H hücrelerinde atrofi
Anemi + +
Kanda protein Normal çiyannormale Düşük
Kanda lipid ve Lipid, kolesterol düşük, yağ
fraksiyonları Normal asitleri artmış
lmmünolojik ++ +++
bozukluk
Hiponatremi Var veya yok Var veya yok
K eksikliği ++ +++
Mg eksikliği + +
EKG bulguları + +
Kalp hacminde
küçülme + +
Hipokalsemik
nefropati + +
Kanda aminoasitler Normal Nonesansiyel/esansiyel oranı
artmıştır
Doğru cevap: A
PEDİAIRİHVAKA sonumu .
70. İki aylık kız çocuk, huzurluk, döküntü ve konvülsiyon geçirme yakınması ile
acil servise getiriliyor. Fizik muayenesinde yüzde ve ağız etrafında seboreik
döküntü, glossit saptanan hastanın kan sayımında hipokrom mikrositer anemi,
idrarında oksalik asit kristalleri, EEG'de hipsaritmi saptanıyor.
Bu bebekte en olası tanı ve tanıya yönelik en uygun yöntem aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Nonketotik hiperglisinemi — Beyin omurilik sıvısında glisin düzeyi B) BG
vitamini eksikliği - Triptofan yükleme sonrası idrarda ksantürenik
asit tayini C) Riboflavin eksikliği — İdrar riboflavin düzeyi tayini D) Biyotinidaz
eksikliği — Serum biyotin düzeyi tayini E) Molibden kofaktör eksikliği — Serum ürik
asit düzeyi tayini
Pridoksin (Vitamin BG) eksikliği
' Wtamin BG, pridoksal, pridoksin ve pridoksaminden oluşur. Bunlar pridoksin-5-
fosfata dönüşerek. aminoasidlerin transaminasyonunda ve dekarboksilasyonunda
koenzim olarak fonksiyon görür. Günlük vitamin BG gereksinimi, süt çocuklarında
0.3-0.5 mg'dır. - Sinir sisteminin normal gelişimi için pridoksine gereksinim
vardır. - Tüberkülozda kullanılan İzonikotinik asid hidrazid (INH), pridoksin
antagonistidir. Bu nedenle bu ilaç kullanılırken ek pridoksin verilmelidir.
Hamilelik ve bazı ilaçlar (Penisilamin, hidralazin, oral kontraseptifler) pridoksin
gereksinimini artırır. - Piridoksin eksikliğinin en önemli belirtileri; Süt
çocuklarında konvülsiyon, periferik nörit, dermatit, keylozis, glossit, sebore ve
anemidir. - Glisin metabolizması bozulur hiperglisinemi, oksalüri, oksalik asid
mesane taşları meydana gelir. Eksikliğinde timus ve dalakda atrofi, lenfosit
proliferasyonunda azalma ve Ienfopeni, antikor yapımında azalma ve infeksiyonlarda
artış görülür. - B6’ya bağımlı anemi, hipokromik mikrositer özelliktedir.
Sideroblastik anemi etiyolojisinde nedenlerden birisidir. - BS eksikliğinde
sistatiyonüri 'de görülür, çünkü sistatiyonaz enzimi
vitamin B6'ya bağımlıdır. - Homosistinürili bazı hastalarda homosisteinin serum
seviyesi, BG verilmesini takiben hemen azalır. Sistatiyon sentetaz B6’ya
bağımlıdır. - Tanı: Piridoksin eksikliğinde hastalara 100 mg/kg triptofan
verilmesini takiben idrarda ksantürenik miktarında belirgin artış gözlenir. Normal
kişilerde ise bu gözlenmez. ' Sebebi belirlenemeyen süt çocuğu konvülsiyonlarında
B6 vitamini eksikliği veya B6’ya bağımlı konvülsiyon da ayırıcı tanıda
düşünülmelidir. EEG’de hipsaritmi görülebilir.
Doğru cevap: B
52
PEDİATRİ VAKA SORULARI
71. Onbeş aylık bebek iştahsızlık, solukluk ve huzursuzluk nedeniyle
getiriliyor.Fizik muayenede bebeğin ekstremitelerini hareketsiz tuttuğu, dokunmakla
hemen ağladığı ve ekstremitelerinde ödemi olduğu tespit ediliyor. Diş etlerinde
şişlik, ciltte peteşiyal kanamalar, folliküler hiperkeratoz ve kostokondral
eklemlerde rozari saptanıyor.
Bu bebek için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Skorbüt B) Raşitizm C) Darier hastalığı D) Pellegra E) BeriberiVİTAMİN c
(ASKORBİK ASİD) EKSİKLİĞİ
Vitamin C, potent indirgen maddedir. Kolaylıkla okside olur ve sıcakta hızla
bozulur. Adrenal bezler ve lenste bol miktarda vitamin C vardır. Kollajenin normal
sentezi için askorbik asid gereklidir. Damar duvarındaki kollajenin bütünlüğünü
sağlar.
C vitamini eksikliği, skorbüt denilen hastalığa yol açar. Skorbüt vakalarının
çoğunluğu 6-24 ay arasındadır.
Bu hastalıkta kollajen ve kondroitin sülfat yapımı bozulur. Kanamaya eğilim, dentin
oluşumunda bozukluk gelişir, kollajen bağların oluşumunun bozulması (kollajen
sentezinde lizin-hidroksipirolin bağlanması bozulur) nedeniyle dişler gevşek
tutunur. Pirolinden hidroksipirolin oluşumu bozulmuştur.
Osteoblastların normal osteid yapımı bozularak, enkondral kemik yapımı bozulur.
Kemikler kolayca kırılgan özellik kazanır. Periost gevşektir, subperiostal kanama
görülür ve özellikle femur ve tibia ucunda sıktır.
Ciddi skorbütte iskelet kaslarında dejenerasyon, kardiyak hipertrofı, kemik İliği
depresyonu ve adrenal atrofi görülür.
Askorbik asid, folik asidi folinik aside çeviren folik asit redüktaz enzimini
aktive eder. Eksikliğinde megaloblastik anemi gelişebilir. Demir kullanımı
bozulduğu için ayrıca hipokrom mikrositer anemi gelişebilir.
Klinik bulguların ortaya çıkması için belirli bir zamanın geçmesi gerekir. Bu
periyoddan sonra irritabilite progressif olarak artar, jeneralize bir hassasiyet
ortaya çıkar ki daha çok alt ekstremitelerde olduğundan, çocuklar ayakları
oynatılırken veya bez değiştirme sırasında çok huzursuz olurlar. Ekstremite
ağrıları psödoparaliziye neden olur. Çocuklar tipik olarak “Kurbağa pozisyonu”
alırlar. Kalça ve dizler semitleksiyonda, ayaklar dışa rotasyondadır. Ekstremite
uzunluğu boyunca ödem, subperiostal kanama, özellikle femur üzerinde belirgindir.
Diş etleri kabadır, dişler çıkmaya başladıktan sonra uçları mavimsi görülür,
mukozalarda şişlik vardır.
Peteşiyal kanamalar ciltte ve mukozalarda sık görülür. Hematüri, melana, orbital
veya subdural hematom görülür. Subfebril ateş vardır. Yara iyileşmesi gecikir.
Kostakondral birleşim yerlerinde, subperiostal kanamaya bağlı sivri, ağrılı
rozariler oluşur. Raşitik rozarilerden farkı, sivri ve ağrılı olmalarıdır.
Şiş eklem ve folliküler hiperkeratozis görülebilir. Bu özelliği ile Sjögren
Sendromuna benzer (bu sendromun ana özellikleri kollajen yapımında bozukluk ve
kserostomi, keratokonjunktivit ve tükrük bezlerinde genişleme görülür).
PEDİATRİ VAKASORULARI
C Vitamininin Tedavide Kullanılabildiği Hastalıklar:
- Yenidoğanın geçici Tırozinemisi (Enzim aktivatörüdür), Tırozinemi Tip 3 ve
Hawskinüri - Tırozinemi Tıp 1 (Antioksidan) . Alkaptanüri (Antioksidan) - Chediak—
Higashi Sendromu - Demir eksikliği anemisi (Demir emilimini artırır) - Kawasaki
hastalığı - Antioksidan olarak (Anoksik olgularda, yenidoğanda)
Doğru cevap: A
72. Beş aylık bir çocuk kilo alamama, diyare ve huzursuzluk şikayetleri ile
anemi ve nötrofıllerde hipersegmentasyon tesbit ediliyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Vitamin B12 eksikliği B) Demir eksikliği C) Pridoksin eksikliği D) Folik asit
eksikliği E) Bakır eksikliği
FOLİK ASİT EKSİKLİĞİ
En sık yetersiz alım ve emilim bozukluklarına bağlı olarak gelişir. Keçi sütü ile
beslenmede folik asit eksikliği gelişir. İhtiyacın artmış olduğu durumlarda da
eksiklik görülür.
Normal folik asit gereksinimi günde 20-50 mikrogram olup, anne ya da inek sütü bu
gereksinimi karşılar.
En sık 4-7. aylar arasında kilo alamama, ishal ve irritabilite bulguları ile
kendini gösterir.
Nötrofillerde hipersegmentasyon, tanıda en önemli bulgudur. 5 segmentli, 5 ve
üzerinde ya da 6 segmentli 1 PMNL, hipersegmentasyon için yeterlidir.
Doğru cevap: D
73. Aşağıdakilerden hangisi, bebeklerin anne sütü alması için kontrendikasyon
oluşturan durumlardan biri değildir?
A) Bebekte galaktokinaz enzim eksikliği B) Annede HIV pozitifliği C) Annede aktif
tüberküloz hastalığı D) Annede meme kanseri hastalığı E) Annede psikotik hastalık
varlığı
Bebekte galaktokinaz enzim eksikliği, klinik olarak sadece katarakta sebep olan bir
durumdur. Anne sütünün kontrendike olduğu hastalık galaktozemidir (Galaktoz 1
-fosfat üridil transferaz eksikliği).
PEDİATRİ VAKA SORULARI
Annede mastit varlığı kontrendikasyon oluşturmaz. Meme absesi varsa, enfekte
memeden emzirmek kontrendikedir. Bebek diğer memeden emzirilir.
Annede gebelik toksemisi varsa, 24—48 saatlik süre içinde annede konvülsiyon riski
olduğundan bebek emzirilmez.
Annede aktif tüberküloz varsa, tedaviyle bulaştırıcılık bitene dek bebek
emzirilmez.
Annede meme kanseri varsa emzirmek kontrendikedir.
Annede aktif CMV infeksiyonu varsa, preterm bebek emzirilmez. Anne sütü pastörize
edilerek ya da dondurulup çözülerek verilebilir.
Hepatit B ve Hepatit C emzirmeye engel değildir.
Uyuşturucu ve madde bağımlılığı olan, ağır nörotik ve psikotik anneler de
emziremezler.
Sigara ve alkol bağımlılığı olan annelerde kesin kontrendikasyon yoktur ama
bireysel karar verilir. Haftada 1-2 kez sarhoş olmayacak kadar alkol alınabilir.
Burada ölçü olarak kullanılabilecek kriter, “Araba kullanabilecek kadar ayıksanız
emzirebilirsiniz”. Sigara ise anne sütü ile bebeğe zarar vermez ama pasif içicilik
ani bebek ölümüne (SIDS) yol açabilir.
Anne sütünün kontrendike olduğu durumlar
Bebeğin kesinlikle emmemesi gereken hastalıklar
1. Galaktozemi
2. MSUD (Akçaağaç kokulu idrar hastalığı)
3. Fenilketonüride iyi takip ile ölçülü anne sütü verilebilir.
Annenin kesinlikle emzirmemesi gereken durumlar
1. AIDS hastalığı (anne sütü dışında beslenme seçeneği olmayan geri kalmış
ülkelerde verilebilir)
Geçici süre emzirmeyi erteleten durumlar
1. Annede ağır sistemik infeksiyon hastalıktan. Tüberküloz , tifo, sıtma.
2. Herpes simpleks infeksiyonu
3. Annenin kullandığı ilaçlar
Doğru cevap: A
PEDİATRİ VAKA—SORULAN
74. İştahsızlık, büyüme gelişme geriliği nedeniyle getirilen bir çocuğun, ağırlık
ve boyu yaşına uygun çocukların persentil değerleri ile karşılaştırılıyor ve
çocuktakronik Vmalnutrisyon araştırılıyor.
Bu çocukta aşağıda saptanan bulgulardan hangisi doğru değildir? A) Boyda yaşa göre
belirgin gerilik, malnutrisyonun kronikleştiğini gösterir B) Boya göre vücut
ağırlığında gerilik, akut beslenme bozukluğu lehinedir. C) Kalori azlığına bağlı
malnutrisyonda, ödeme bağlı olarak kilo kaybı maskelenir. D) Cilt kalınlığında
azalma saptanması, protein malnutrisyonunu düşündürür. E) Vücuttaki protein
depoları hakkında, retinol bağlayıcı protein ve preal— bumin bilgi verir.
Kalori azlığına bağlı malnutrisyonda ödem beklenmez. Kilo kaybı belirgindir.
Protein alımında eksiklik belirginse (Ödemli tip beslenme bozukluğu - Kwashiorkor),
ödeme bağlı olarak kilo kaybı maskelenir.
Doğru cevap: C
75. Aşağıdakilerden hangisi düştüğü için acil servise getirilen 6 aylık bir bebekte
fiziksel istismar olasılığını arttıran faktörlerden birisi değildir?
A) Anne ve babanın çelişkili ifadeleri B) Bebeğin'2 yaşındaki kardeşinin de düşme
öyküsü ile aynı anda acile gelmesi C) Anne ve babanın anlattıkları ile bebeğin
yaralarının uyumsuz olması D) Bebeğin 1 ay önce pnömoni nedeniyle hastanede yatmış
olması E) Göz muayenesinde retinal hemoraji görülmesi çocuk istismarının en sık
görülen şekli fiziksel istismardır. Acil servise travma ile gelmiş bir çocukta
fiziksel istismar şüphelendiren durumlar şunlardır:
- Değişen öykü
Yaralanmayla uyumsuz bir öykü Daha önceki istismar öyküsü Kardeşlerde istismar
öyküsü Retinal hemorajiler (hırpalanmış bebek sendromu için tipiktir) Öıığrıt
cevap: l)
PEDİATRİ VAKA SORULARI
qSTROENTEROLOJİ
76. On günlük erkek bebek polikliniğe sarılık, sürekli ağlama ve gayta yapmama
şikayeti ile getirildi. Çekilen ayakta direkt batın grafisinde kalsifiye
hiperekojen milimetrik alanlar görüldü.
Bu bebekte aşağıdaki tanılardan hangisi muhtemel değildir?
A) Mekonyum peritoniti B) Nöroblastom C) Teratom D) Adrenal kanama
E) İntestinal atrezi
İntrauterin dönemde spontan olarak veya doğumdan sonra mekonyum ileusu ve tıkacı ve
bağırsakta tıkanıklıkla giden anomalilere sekonder ortaya çıkabilen bağırsak
perforasyonu sonucu peritona mekonyum kaçağı olması durumunda gelişen mekonyum
peritoniti, doğumdan sonra batında distansiyon, kusma ve gayta çıkışının olmaması
şeklinde klinik bulgu verir.Ayakta direkt batın grafisinde veya ultrasonogratide
bağırsaklarda dilatasyon ve kalsifikasyon odakları tipik bulgularındandır.
Adrenal bez kalsifikasyonları birçok durumda ortaya çıkabilir. Doğumda veya
sonrasında adrenal beze kanama, adrenal bez kalsifikasyonlarının en sık nedenidir.
Nöroblastom, ganglionörom, kortikal karsinomalar, feokromasitoma ve adrenal bez
kistleri de adrenal bezde kalsifikasyona neden olabilirler. Bu durumlarda
kalsifikasyon genellikle tek taraflıdır ve çoğunlukla ayakta direkt batın
grafisinde kolayca saptanabilirler.
Teratomların en tipik bulgularından birisi, batın grafisinde kıkırdak, kemik, diş
gibi yapıların ve kalsiükasyon alanlarının görülmesidir.
İntestinal atreziye neden olan anomalilerde ilk tanı yöntemi olan ayakta direkt
batın grafisinde bağırsak anslarında dilatasyon ve hava sıvı seviyeleri gözlenir.
Kalsifikasyon beklenen bir bulgu değildir.
Doğru cevap: E
77. Gebeliğinin 34. haftasında polihidromnioz gelişen annenin 2900 gram ağırlığında
bir erkek çocuğu oluyor. Doğumda çocuğun APGAR skorları 1. ve 5. dakikalarda 9
olarak saptanıyor. Doğumdan sonra 2. saatte ise hastanın ağzından devamlı olarak
bol miktarda tükrük geldiği gözleniyor. Ayrıca aspirasyon amacıyla nazogastrik tüp
konmak istendiğinde, tüpün ilerlemediği görülüyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Laringomalazi B) Trakeal atrezi C) Koanal atrezi D) Trakeoözefageal atrezi E)
Vasküler ring
Özefagus atrezisi ve trakeoözefageal fistül, genellikle polihidramiozlu gebelikler
sonrasında görülür. Çünkü, intrauterin dönemde çocuk yutma işlevini yerine
getirememektedir. Doğumdan sonra da, özefagus atrezisi (sıklıkla trakeözefageal
üstül ile beraberdir), yutmayı önler ve nazogastrik tüpün geçişini engeller. Tüp
genellikle kör uçla sonlanan özefagus poşu içerisinde kıvrılır.
PEDİATRİVAKA sonumu
58
5 farklı tipi vardır:
Proksimal atrezi-distal fistül (% 87) (En sık). Proksimal atrezi#distal atrezi H
tipi fistül Proksimal üstüI-distal atrezi Proksimal fistül-distal fistül
Klinikte trakeoözefageal anomaliyi düşündüren en önemli veriler şunlardır:
Annede polihidroamnios. AFP yüksektir. Kateter 10—11 . cm'de kalıp mideye
sokulamıyorsa. Bebeğin ağzında aşırı sekresyon varsa. Beslenme sırasında siyanoz,
öksürük, regüıjitasyon ve solunum güçlüğü oluyorsa.
Doğru cevap: D
78. Sekiz aylık bir çocuk, düzenli olarak yediklerinin büyük bir kısmını geri
çıkarmaktadır.
Bu çocuk için gastroözefageal reflünün tanısal değerlendirmesinde, en az yardımcı
prosedür aşağıdakilerden hangisidir?
A) Baryumlu özefagus—mide—duedonum grafisi B) Üre nefes testi C) Özefageal
manomometri D) pH monitorizasyon
E) Teknesyum 99m sintigrafisi
Baryumlu özefagus-mide-duedonum grafileri, antral web, pilor stenozu, malrotasyon
ve anüler pankreas gibi anatomik anormallikleri ortaya koymakta yardımcıdır.
Özefagoskopi ile özefagusta darlık ve özefajit gösterilir. Intraepitelyal eozinofil
görülmesi, özefajit tanısına özgüldür.
Özefagus sintigrafisi (Teknesyum 99): Özgüllüğü düşüktür. Mide boşalım zamanının
uzadığı ve AC'Iere olan aspirasyon gösterilebilir.
Öncelikle yapılması önerilen test pH monitorizasyonudur.
İntraluminal İmpedans ölçümleri yararlı olmakla beraber, çocuklarda kullanışlı
değildir.
Büyük çocuklarda ve erişkinlerde ampirik reflü tedavisi de tanıda yardımcı
olabilir.
Üre nefes testi, peptik ülser hastalığı ile ilişkili olduğu düşünülen, organizma
olan Helikobakter pylori’nin varlığını gösteren indirekt bir yöntemdir.
işaretlenmiş 130 veya 140 alınımından sonra ekspirasyonda atılan işaretlenmiş
CO2'yi ölçmekte, bu suretle organizma tarafından üretilen büyük miktarda üreazı
belirlemektedir. Üreaz, üreyi amonyağa dönüştürmekte, gastrik mukozaya sitotoksin
olarak etki yapıp, ülserasyona yol açabilmektedir. Üre nefes testi, Gastroözefageal
reflü tanısında kullanılmamaktadır.
Doğru cevap: B
PEDİATRİ VAKA SORULARI
79. Parite 1, gravida 1 olan 44 yaşındaki bir annenin 4 haftalık erkek çocuğunda,
son 1 haftadır devam eden safrasız kusma ve dehidratasyon gelişiyor. Bebeğin
doğumda ve sonraki 3 hafta boyunca normal olduğu belirtiliyor. Başvuruda ön
fontanelinin çökük olduğu, muköz membranların kuru ve cilt turgorunun zayıf olduğu
saptanıyor. Doğum ağırlığı 2925 gram olan bebeğin şu anki ağırlığı 2850 gram.
Hastanın serum sodyum düzeyi 138 mgldl, potasyum düzeyi 2.9 mg/dl ve bikarbonat
düzeyi 34 olarak saptanıyor.
Bu hastada g_uvgu_n tanı yönetimi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Baryumlu lavman B) Ter testi C) Batın ultrasonogratisi (USG) D) Kromozom analizi
E) Dışkıda Giardia antijeni
Klinik tablo infantil hipertrofik pilor stenozu için patognomoniktir ve tanı en iyi
batın USG ile doğrulanır.
Konjenital pilor stenozu, inguinal herniden sonra hayatın ilk 2 ayında cerrahi
gerektiren en sık 2. nedendir. Midenin en sık rastlanan konjenital anomalisidir.
Erkek çocuklarda daha sık görülür ve %13 hastada pozitif aile öyküsü mevcuttur.
Miadında veya preterm bebeklerde, doğumu takiben 2-4. hafta içinde başlayan kusma
en belirgin şikayettir. Kusmaları projektil karakterde ve safrasızdır. Kusmadan
hemen sonra çocuk açlık hisseder. Hastalarda kabızlık, dehidratasyon, tartı kaybı
diğer klinik bulgulardır. Hastalarda bazen sarılık görülebilir. indirekt
hiperbilirübinemi, artmış enterohepatik sirkülasyon nedeniyledir.
Fizik muayenede kosta kenarı ile sağ rektus kasının kesiştiği bölgenin
palpasyonunda hipeıtrofık pilor, zeytin çekirdeği büyüklüğünde hissedilir. lns—
peksiyonda midenin soldan sağa hareket eden peristaltik dalgalarının görülmesi
tipiktir. '
Tanı:
Hastalarda hipopotasemi, hipokloremi ve metabolik alkaloz gözlenir. Paradoksal
asidüri ve dehidratasyon vardır. Ancak normal serum elektrolitleri pilor stenozunu
ekarte ettirmez. Baryumlu grafi ve ultrasonografı (USG) ile tanı doğrulanır. En iyi
tanı yöntemi, USG’dir.
Tedavi:
Cerrahidir. Pilor kası piloromiyotomi yöntemi ile kesilir (Weber-Ramstedt
ameliyatı).
Doğru cevap: C
80. Miadında doğan bir yenidoğanda, doğumdan kısa süre sonra siyanoz gelişiyor.
Entübasyon ve stabilizasyonundan sonra, hastanın karnının ileri derecede çökük
olduğu ve sol hemitoraksta solunum seslerinin azalmış olduğu farkediliyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Neonatal pnömoni B) Diyafragma hernisi C) Pnömotoraks D) Koanal atrezi
E) Siyanotik kalp hastalığı
59
PEDİATRİ VAKA soreuuıııı
Diyafragmada konjenital ya travmatik bir defekt üzerinden abdominal içeriklerin
geçişi ile diyafragmatik hemi oluşur. Yenidoğanda, bu durum yüksek mortali- tesi
olan derin solunum sıkıntısı ile sonuçlanır.
Yenidoğanda, yaşamın ilk saatlerinde solunum yetersizliği, kayık karın ve göğüste
bağırsak sesleri alınması önemli bulgulardır. Diyafragma hemisi, herninin bulunduğu
tarafta solunum seslerinin azalmasına, hipoksi ve hiperkarbiye neden olur. Bu
hastalarda acilen akciğer grafisi çekilmeli ve tanı kesinleştirilmelidir.
Akciğerlerin havalandırılabilmesi için resüssitasyonda öncelikle acil endo- trakeal
entübasyon gerekir. Diafragma hernisinde prognozu belirleyen AC hipoplazisinin
derecesidir.
Doğru cevap: B
81 . Polihidramnioslu bir anneden doğan bebekte, doğumdan sonraki 12. saatten
itibaren safralı kusma ortaya çıkıyor. Fizik muayenesinde bağırsak sesleri net
olarak alınamayan hastanın, hiç gayta yapmadığı da öğreniliyor.
Çekilen ayakta direkt batın grafisinde “double-bubble" görünümü saptanan bu hastada
en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Anüler pankreas B) Pilor stenozu C) Özefageal atrezi D) Duodenal atrezi E)
Ortabağırsak (midgut) volvulusu
GİS'in konjenital atrezi ve stenozları, prenatal dönemde genellikle
polihidroamniosa neden olurlar ve doğumdan önce USG ile tanı konabilir.
Atrezi ve stenozlarda görülen klasik triad: Abdominal distansiyon, safralı kusma,
konstipasyon veya mekonyum çıkaramamadır.
Duodenal atreziler, ampullanın distali (%80) veya proksimalinde (%20) olabilir.
Genellikle polihidroamnios vardır.
Duodenal atrezi genellikle diğer konjenital anomalilerle beraberdir: Prematürite
(25-50), Down sendromu (%20—50), kardiyak ve renal anomaliler, özefagus atrezisi ve
imperfore anüs. Batın grafisinde tipik double-bouble (mide ve proksimal duodenumun
gazla distansiyonu) görünümü vardır.
Safralı kusma, obstruksiyonun Vater ampullasının distalinde olduğunu gösterir ve
özefageal atrezi ile pilor stenozu olasılığını elimine eder. Röntgendeki “double-
bubble” bulgusu, duodenal atrezinin en önemli bulgusudur.
Duodenojejunal bileşim alanında bağırsak obstmksiyonu yapabilen ortabağırsak
volvulusu, çoğu kez çocuk 3—4 günlük olduktan sonra safralı kusma ile kendini
gösterir. Gastrik duplikasyon, genel olarak intestinal obstruksiyon oluşturmaz.
Karın muayenesinde kistik bir kitle palpe edilebilir.
Doğru cevap: D
PEDİATRİ VAKA SORULARI
82. Bir haftalık sağlıklı bebek, akut safralı kusma şikayeti ile acil servise
getiriliyor. Karın fılminde bağırsaklarda dilatasyon saptanıyor. Baryumlu enema
uygulanmasında, çekumun sol alt kadranda olduğu saptanıyor. Bu hasta için en olası
tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Jejunal atrezi B) Hipertrofık pilorik stenozu C) Bağırsak malrotasyonu D)
Apandisit E) İnvajinasyon
Embriyolojik gelişme sırasında bağırsakların tamamlanmayan rotasyonu sonucu,
malrotasyon oluşur. En yaygın malrotasyon tipi, çekumun sağ alt kadrandaki yerinde
olmamasıdır.
Hastaların çoğu yaşamlarının ilk haftalarında bağırsak obstruksiyonu velveya
aralıklı karın ağrısı ile birlikte olan safralı kusma ile gelir. Tanı
radyografilerle konur ve baryum kontrast çalışmaları, vakaların büyük çoğunluğunda
çekumun malpozisyonunu gösterir. Tedavi cerrahidir.
Doğru cevap: C
83. Doğumdan sonra 2. günde başlayan yeşil—sarı renkli kusma, huzursuzluk yakınması
ile getirilen bebeğin doğumdan beri hiç mekonyum yapmadığı öğreniliyor. Fizik
muayenede hastanın dehidrate olduğu ve belirgin abdominal distansiyonunun olduğu
saptanıyor.
Çekilen ayakta direkt batın grafisinde, sağ alt kadranda “sabun köpüğü manzarası”
mevcut olan hastada en olası tanı nedir?
A) Duodenal atrezi B) İleal atrezi C) Hipertroük pilor stenozu D Anal atrezi E)
Mekonyum ileusu
Mekonyum ileusu, yaşamın ilk günlerinde intestinal obstruksiyon bulguları ile
prezente olur. Mekonyum ileusu esas olarak kistik fıbrozisli yenidoğan bebeklerde
görülür. Kistik tibrozisli bebeklerin yaklaşık %10'u mekonyum ileusu geliştirir ve
mekonyum ileusu ile başvuran bebeklerin %80-90’ının kistik fibrozis vardır.
Basit mekonyum ileusunda, ileumun son 20—30 cm'si kollabedir ve soluk renkli sert
gayta ile doludur. Genişlemiş üst kısmı değişik uzunlukta koyu ve tutkal kıvamında
mekonyum ile tıkalıdır. Peristaltizm, bu çok viskoz materyali ileri doğru itmeye
yetmez ve ileumda katılaşmış hale gelir. Komplike mekonyum ileusuna volvulus,
atrezi veya perforasyon eşlik eder. İn utero perforasyon mekonyum peritoniti yapar.
Mekonyum tıkacı içinde tutulan hava baloncuklarının sağ alt kadranda yarattığı
buzlu cam (veya sabun köpüğü) görünümü, mekonyum ileusu için karakteristiktir.
Doğru cevap: E
61
, PEDİATRİ. VAKA SORULARI
62
84. Mekonyum çıkaramama, safralı kusma ve karında distansiyon bulgularıyla
hastaneye getirilien 72 saatlik bir bebekte, rektal tuşe ile rektumda dışkı tespit
edilemiyor ancak rektal tuşeden sonra mekonyumunu çıkarıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yüksek tip anal atrezi B) Fonksiyonel kabızlık C) Aganglionik megakolon D)
Mekonyum tıkacı ,
E) Malrotasyon
Yenidoğan döneminde mekonyum çıkaramama, safralı kusma ve batında distansiyon,
bağırsak obstmksiyonunun en önemli 3 bulgusudur. Yenidoğanda kalın bağırsak
obstruksiyonunun en sık nedeni, Hirschsprung hastalığıdır (Aganglionik megakolon).
Erkeklerde 5 kat fazla görülür.
Submukozal (Meisnner) ve myenterik (Auerbach) pleksusdaki ganglion hücreleri
yoktur. Aganglionik bölge dar, üst kısmı dilatedir, burada inhibitör parasempatik
uyarı kaybolmuştur.
Vakaların %75’inde aganglionik segment rektosigmoide sınırlıdır. Vakaların çoğu
yaşamın ilk 3 ayında tanı alır. Yenidoğanda klasik olarak mekonyum pasajı gecikir
ve ilk 48 saatte bulgu verir. Zayıf beslenme, kusma, abdominal distansiyon ve
obstruksiyon gelişir. Dışkı kalem gibi incedir ve batında fekalom palpe edilir.
Rektal muayeneden hemen sonra aniden bol miktarda gaita çıkışı gözlenir. Rektal
muayenede rektumun boş olması tipiktir (konstipasyonda ve mekonyum tıkacında dolu).
Doğru cevap: C
85. İki yaşında bir çocukta demir eksikliği tespit ediliyor. Öyküsünde, ailesi
birçok kez gözle görülen ağrısız kanlı dışkılamalarının olduğunu belirtiyor
ve hematemez tanımlanmıyor. Fizik muayenede solukluk saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir? A) İnvajinasyon B) Peptik
ulkus kanaması C) Chron hastalığı D) Kancalı kurt infeksiyonu E) Meckel divertikülü
Meckel Divertikülü en sık görülen GlS anomalisidir. Erkeklerde 2 kat sıktır. İntra-
uterin oıta bağırsak (ileum) ve yumurta kesesi, omfalomezenterik duktus aracılığı
ile bağlantılıdır. Omfalomezenterik duktusun kapanma defektleri içinde en sık
görüleni, ileal uçta bir kese şeklinde açıklık kalmasına bağlı gelişen Meckel
divertikülüdür.
Komplikasyonları;
- Kanama (Çocuklarda en sık) - Divertikülü
- Perforasyon - Peritonit - Obstruksiyon (Erişkinlerde en sık) Meckel
divertikülünün bağırsağa açılan kısmı ektopik mide (en fazla), pankreas, duedonum,
jejenum ve kolon dokusu içerir. Ektopik mide dokusundan salgılanan asit ve pepsin
etkisiyle ileum mukozası erozyona uğrar, ülserleşir, kanar. Divertikülit,
perforasyon ve peritonit gelişebilir.
PEDİATRİ VAKA SORULARI
- Meckel divertikülü, 2 yaş altı masif alt GIS kanamalarının en sık
nedenidir. - Hastaların çoğu asemptomatiktir. %5 vaka semptomatiktir. En tipik
klinik bulgu ağrısız masif alt GIS kanaması iken en sık klinik bulgu, intermitan,
ağrısız rektal kanamadır. Intestinal sistem ya da burundan kanamalara bağlı kronik
kan kaybı, çocukların demir depolarını süratle boşaltabilir.
Bu hastanın gaytasında gözle görünür karı daha ileri bir değerlendirme gerektirir.
Meckel divertikülü, vitellin duktusun embriyolojik kalıntısından oluşur. Alandaki
gastrik doku ülserleşip, aralıklı kanamaya neden olur. Kan mikroskobik ya da masif
veya gözle görünür pozitif olabilir. Kanama çoğu kez ağrısız ve aralıklıdır.
Diveıtikül, obstruksiyon semptomları ile sonuçlanan invajinasyon için
kolaylaştırıcı bir nokta işlevi görebilir. Tanı sintigrafi (Tc 99m perteknetat) ile
konun
Kancalı kurtlara, Necator americanus ve Ancylostoma duodenale adında yuvarlak
kurtların iki türü neden olmaktadır. Semptomlar arasında karın ağrısı, halsizlik,
baş dönmesi, eozinofili, pika, gizli kan pozitif gayta ve anemi vardır. Gözle
görünür kanama ve melena enderdir.
Peptik ülser hastalığı, çoğu kez epigastrik ağrı ve rahatsızlık, kusma, iştahsızlık
ve kilo kaybı ile kendini gösterir. Kanama genellikle hematemez ya da melena
şeklindedir. Ilerlemiş hastalık olmadan rektumdan parlak kırmızı kanama beklenen
bir durum değildir.
Doğru cevap: E
86. On altı aylık bir erkek çocuk, ani başlayan, bacaklarını ve dizlerini karnına
çekerek yüksek sesle ağlama atakları ve kusma yakınmalarıyla getiriliyor. Abdominal
muayenede sağ üst kadranda sucuk şeklinde kitle palpe edilen hastanın rektal
muayenesinde, çilek jölesi kıvamında kan ve mukus içeren dışkı saptanıyor.
Bu hastada tanı için en uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ayakta direkt batın graüsi B) Laparotomi C) Ultrasonografı D) Baryumlu grafı E)
Üst GIS endoskopi
Invajinasyon, bir bağırsak parçasının, distalindeki bağırsak Iümeni içine eldiven
parmağı gibi girmesidir. En sık 3-36. aylarda, terminal ileumda (ileoçekal)
görülür.
İlk 2 yıl içinde intestinal obstruksiyonun en sık nedenidir. Genellikle
gastrointestinal sistemin viral infeksiyonlarında (özellikle Adenovirüs) ve
gastroenterit gibi lenfadenit yapan hastalık sonrası görülür. Henoch-Schönlein
hastalığı, Meckel divertikülü, parazitoz (özellikle Oxiür), ektopik pankreas,
bağırsak duplikasyonu, polipler ve bağırsak tümörü vakalarında da invajinasyon
oluşabilir.
Mezenterin sıkışması ile lokal kan dolaşımı bozulur ve erken müdahale yapılmaz ise
bağırsak segmentinde ödem, nekroz ve gangrene gidiş olur. Bağırsak lümeninin
tıkanması ile intestinal obstruksiyon bulguları gelişir.
Klinik tabloyu ani başlayan şiddetli karın ağrısı oluşturur. Ağrı uyku anında gelir
ise çocuğu uykudan uyandırır. Ağrı birkaç dakikada geçer, daha sonra tekrarlar.
PEDİATRİ VAKA SORULARI,
Karın ağrısını takiben kusmalar başlar. Semptomlardan iki, üç saat sonra yapılan
dışkı koyu kırmızı, jelatinöz (çilek jölesi) kıvamdadır.
Tanı ve tedavi: Erken dönemde üzik muayenede sağ üst kadranda sucuk şeklinde kitle
palpe edilir. Tuşede palpabl kitle ve eldivene kanlı mukuslu gaita bulaşması tanı
için yeterlidir. Baryumlu grafi ile tanı desteklenir (hem tanı, hem tedavi) ve
uygun bir basınçla invajinasyonun redükte olmasını sağlar (hava veya serum
fizyolojik ile kontras grafileri çekilerek pnömatik basınç veya SF ile basınç da
kullanılabilir).
Grafide şampanya kadehi (yanmay şeklinde) görünümü vardır. İnvajinas- yonun olduğu
yerde somya yayı görünümü de olabilir.
Çocuklardaşu an invajinasyon tanısında en değerli yöntem Ultrasonografi’dir ve tanı
konulan olgular, iskemi ve peforasyon riski nedeniyle cerrahi olarak tedavi
edilebilir.
Doğru cevap: C
87. Altı yaşındaki kız hasta boy kısalığı, solukluk, kilo alamama ve karın şişliği
yakınması ile getiriliyor. Öyküden ilk 1 yılda anne sütü aldığı ve gelişiminin iyi
olduğu öğreniliyor. Fizik muayenede derialtı yağ dokusunun azalmış olduğu, karnının
bombe ve rektal prolapsusunun mevcut olduğu saptanıyor. Asit ve organomegali
saptanmıyor. Laboratuvar incelemelerinde Hb 7.5 g/dl, MCV 60 fl, Ferritin 5 mg/dl,
ALT 60 |U/L, AST 50 IU/L, kemik ve boy yaşının ise 3.5 yaş ile uyumlu olduğu
görülüyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çölyak hastalığı B) Kistik fibrozis C) Abetalipoproteinemi D) Ülseratif kolit E)
Whipple hastalığı
Tablo gluten enteropatisine (Çölyak hastalığı) uymaktadır. infant ve çocuklarda en
sık rastlanan malabsorbsiyon sendromudur. Hastalık buğday, arpa, yulaf ve çavdarda
bulunan glutenin gliadin fraksiyonuna karşı intolerans sonucu gelişir.
Bulgular genellikle gluten içeren besinlerin alınmasını takiben ortaya çıkar (6-12
aydan itibaren). ishal ilk belirtidir. Dışkı soluk, bol miktarda, yağlı
kokuludur. .
Büyüme ve gelişme geriliği (En sık görülen bulgudur). Boy ve kemik yaşı geridir.
Malnutrisyon, irritabilite, iştahsızlık ve zayıflama önemli bulgulardır. Derialtı
yağ dokusu azalmış, kalça kaslarında erime vardır. Abdominal distansiyon, rektal
prolapsus, bazen ödem ve çomak parmak görülebilir. Dilde papillalar düzleşmiştir.
Hastaların çoğunda anemi vardır. Anemi genellikle demir eksikliğine bağlı, nadiren
folik asit eksikliğine bağlı megaloblastik karakterdedir. Raşitizm daha büyük
çocuklarda görülür. Rektal prolapsus görülebilir. Yağda eriyen vitamin eksikliği
vardır. K vitamini eksikliğine bağlı kanama diyatezi ve ekimozlar olabilir.
Tedavide glutensiz diyet uygulanır. Laktoz kısıtlaması da yapılır. Cevap çok
hızlıdır. 24 saatte klinik düzelme, 6 ay sonra histolojik düzelme olur.
Doğru cevap: A
PEDİATRİ VAKA SORULARI
88. Bir önceki sorudaki hastada aşağıdakilerden hangisi beklenen bir bulgu
değildir?
A) D—Ksiloz testinde bozukluk B) Serum lgA düzeyi yüksekliği C) Antiendomisyum IgA
pozitifliği D) HLA BS pozitifliği E) Bağırsakta enterokinaz aktivitesinde azalma
Çölyak hastalığı tanısında en basit yöntem, diyetten şüpheli ajanın çıkarılmasıyla
malabsorbsiyonun düzelmesidir. Bunun dışında, mukozal zedelenmeyi gösteren D-ksiloz
testi bozuktur. Protein emilim bozukluğuna bağlı hiporoteinemi vardır. Serum IgA
düzeyi yüksektir, serumda antigliadin, antiretikülin ve antiendomisyum antikorları
pozitiftir. Antiendomisyum lgA pozitifliği en sensitifdir. Ancak kesin tanı ince
bağırsak biyopsisiyle konur.
Bağırsakta total mukoza atrofisine rağmen enterokinaz aktivitesi normaldir.
Doğru cevap: E
89. Doğumdan kısa süre sonra bol ve yağlı dışkılama, hepatomegali, kilo alamama,
gelişme geriliği ve batında distansiyon şikayeti ile getirilen 3 aylık bir bebeğin
çekilen batın grafısinde, bilateral böbrek Iojuna uyan bölgede kalsinkasyonları
saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çölyak hastalığı B) Farber hastalığı
C) Abetalipoproteinemi
D) Whipple hastalığı E) Wolman hastalığı
Wolman hastalığı, retiküloendotelyal sistemde, iizozomlarda ve bağırsak mukozasının
epitel hücrelerinde asit lipaz eksikliği nedeniyle kolesterol esterleri ve
trigliseridlerin birikimi ile kendisini gösteren OR geçişli Iipidozdur. Kronik
ishal, kusma, kilo alamama, karın şişliği gibi gastrointestinal bulgular ve
hepatomegali, yaşamın ilk haftalarında ortaya çıkar. Karaciğer fonksiyon testleri
bozulmuştur. Sürrenal bezde kalsifikasyon görülür. Sürrenal yetmezliğine neden
olabilir. Kemik iliğinde vakuollü lenfositler karakteristiktir.
İnce bağırsak biyopsisinde; Villöz yapının kaybı, mukozal atrofi, lamina propria’da
köpüksü histiyositler bulunur.
Kesin tanı; Iökositlerde ve tibroblaslarda azalmış esteraz konsantrasyonunun
gösterilmesine dayanır. Hastalığın tedavisi yoktur ve genellikle hastalar 3-6 ay
içinde ölürler.
Doğru cevap: E
PEDİATRİ 'VAKA'SORULARI ,, '
90. Altı aylık erkek hasta, viral bir infeksiyonu takiben kusma, dalgınlık, hızlı
nefes alıp verme şikayeti ile getiriliyor. En son sekiz saat önce beslenen bebeğin,
kusmaları nedeni ile oral alamadığı belirtiliyor. Fizik muayenede karaciğer 3 cm.
palpabl, AST 425 IUIL, ALT 532 IUIL, total bilirubin/Indirekt bilirubin: 1.0/0.3
mgldl, glukoz: 15 mgldl, karı pH: 7.08, HCO3 : 7.5 mEq/L, laktik asit: 68 mgldl,
amonyak: 345 ve idrar ketonu (-) olarak saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Akut hepatik yetmezlik B) Üre siklusu enzim defekti C) Akut Pankreas yetmezliği
D) Reye Sendromu E) Akut peritonit
Reye Sendromu, ensefalopati, KC ve böbreğin non-inflamatuvar yağlı infiltrasyonu
ile karakterize bir tablodur. Varisella, influenza B gibi viral ajanların neden
olduğu infeksiyonu olan çocuklarda, aspirin kullanımının Reye sendromu ile ilişkili
olduğu belirlenmiştir.
Bulgular:
- En sık olarak viral hastalığı takiben şiddetli kusma görülür. - Kişilik
değişiklikleri, - Ensefalopati, koma, konvülsiyon. - Hiperpne, - Pupil dilatasyonu,
hiperrefleksi, dekortike-deserebre postür. - Hafif-orta hepatomegali.
Reye sendromunda Sarılık görülmez.
Laboratuvar:
- Hipoglisemi - AST, ALT yüksek - PT uzun - CPK yüksek, LDH yüksek - Amonyak
yüksek, laktik asit yüksek
- Önce respiratuvar alkaloz, sonra metabolik asidoz - Hiperaminoasidemi (Glutamin,
alanin, lizin) - Strüllinemi (CPS ve OTC enzim aktivitelerinde azalma var)
- BOS basıncında artma, aselüler, glukoz düşük olabilir - EEG'de yaygın yavaş dalga
Tanı:
Karaciğer biyopsisi ile konur. Biyopside“=inflamasyon ve nekroz olmadan
mikroveziküler yağlanma görülür.
2 yaşın altındaki çocuklarda böyle bir tablo karşısında, öncelikle Yağ asidi
oksidasyon defektleri (orta zincirli Açil CoA dehidrogenaz eksikliği)
düşünülmelidir.
Doğru cevap: D
66
PEDİATRİ VAKA SORULARI
91. Sarılık şikayeti ile getirilen bir yenidoğanda, akolik gayta ve koyu renkli
idrar saptanıyor. Laboratuvar incelemede total bilirubin 14 mg! dl ve indirekt
bilirubin 2.5 mgldl olarak ölçülüyor. Alanin transaminaz (ALT), aspartat
transaminaz (AST), gama glutamil transferaz (GGT) düzeyleri yüksek bulunan hastada,
aşağıdakilerden hangisi en az düşünülmelidir?
A) Alagille Sendromu B) Alfa 1—antitripsin eksikliği C) Biliyer atrezi D) Crigler
Najjar Sendromu E) Neonatal hepatit
Crigler Najjar Sendromu indirekt bilirubin yüksekliği ile karakterize ve
kernikterus riski olan bir hastalıktır.
ÇOCUKLUK ÇAĞININ KOLESTATİK KARACİĞER HASTALIKLARI
A) Ekstrahepatik Kolestaz (Tıkanma Sarılığı):
Karaciğer fonksiyon testleri bozuk, direkt bilirubin artmış, ekstrahepatik safra
yolları tıkanmıştır. Sarılık yavaş ama progresif olarak artar.
- Safra yolları hipoplazisi veya atrezisi (En sık),
- Koledok kisti, ' Safra yolları parsiyel stenozu, - Bası yapan tümörler, -
Parenteral beslenme.
B) İntrahepatik Kolestaz (Hepatoselüler Sarılık):
- Neonatal hepatit (Yenidoğanda en sık neden) - Alagille Sendromu - AIfa—1-
antitripsin eksikliği - Kistik fıbrozis - Byler hastalığı - Caroli hastalığı -
Konjenital hepatik fibrozis - TORCH - Hepatit B (Büyük çocuklarda en sık neden) -
Metabolik hastalıklar (galaktozemi, tirozinemi, fruktoz intoleransı) - Koyulaşmış
safra sendromları (yenidoğanın hemolitik hastalığı ve
parenteral beslenmede). - Hipoksik—iskemik durumlar (Respiratuvar distres, şiddetli
hipoksi, hipoglisemi, şok ve asidozu olan prematürelerde görülür ve 3-6 ay içinde
tam düzelme görülür). - İnfeksiyonlar:
— Virus (Hepatit, EBV, CMV, Rubella, Herpes) - Sifiliz - Bakteri (E. coli,
Statilokok, Listeria)
- Toksoplazma,Amebiazis
Klinik ve laboratuvar:
- Kaşıntı, sarılık. - DB >2mg/dl (veya TB'nin %20’sinden fazla).
67
PEDİATRİ VAKA SORULARI
- Serum safra asitleri yükselmiştir. - Koyu idrar, akolik gaita, hepatomegali. -
Steatore (bağırsakta safra asitleri azaldığı için, uzun zincirli yağ asitlerinin
malabsorbsiyonu vardır), yağda eriyen vitamin malabsorbsiyonu.
' PT, PTT uzamış, Kanamalar. - GGT, Alkalen fosfataz, kolesterol, lipit artmıştır.
Neonatal hepatit, neonatal intrahepatik kolestaz vakalarının %75’ini oluşturur.
Genellikle doğumda vardır ve TORCH infeksiyonları ile beraberdir. Erkeklerde ve
prematürelerde sıktır. Iyi prognozlu bir kolestaz tablosudur.
- Açılıp kapanan sarılık (genellikle ilk haftada görülür), transaminazlar
yüksektir, ALP çok yüksek değil ve sintigrafide safranın bağırsağa geçtiği görülür.
- Rikets sık görülen bulgularından biridir. - Hepatomegali hemen her hastada,
splenomegali hastaların yarısında
görülür. - Karaciğer biyopsisinde yaygın iltihabi hücre intiltrasyonu ve dev
hücre oluşumu vardır. - Vakaların %80'i belirgin hepatik fibroz gelişmeden 6-8 ayda
iyileşir.
Ekstrahepatik biliyer atrezi, hayatın ilk yılında en sık rastlanan kolestatik
karaciğer hastalığıdır. Etiyolojide kesin bir ajan saptanamamakla beraber, C grubu
rotavirüsların sık görüldüğü rapor edilmiştir.
- 2—3. haftalarda sarılık ortaya çıkar ve 2 ay gibi kısa sürede siroz
gelişir. - Çoğunlukla izole görülse de, %25 vakada polispleni, Trizomi 13, 18 ve
bağırsak patolojileri ile beraber olabilir. - En iyi tanı yöntemi biliyer
sintigralidir (T99-m-PIPIDA). %90 intrahepatik kolestaz nedenleri biliyer atreziden
ayrılır. USG ile de tanı ve ayırıcı tanı yapılabilir. - İlk 2 ay içinde cerrahi
müdahale uygulanmalıdır (Kasai operasyonu). 2 aydan önce opere edilenlerde başarı
%80'dir. Tedavi edilmeyen hastalarda 1,5—2 yaşlarında siroz gelişir.
Allagille Sendromunda karaciğer biyopsisinde, 10 portal alandan 6'sında, safra
yolunun olmaması durumudur. Karaciğer ve özellikle sol lob büyüktür. - Özel yüz
görünümü (üçgen yüz, alın ve burun kökü belirgin,
antimongoloid aks, küçük çene). - Kalp-damar anomalileri: Periferal v_evalvüler PS
(en sık), ASD, aort
koarktasyonu, TOF. - Vertebra anomalileri; Vertebra korpusu ve arkusunun inkomplet
füzyonu (Kelebek vertebra). - Renal anomaliler; Displastik böbrek, tek böbrek,
renal tübüler ektazi. - Laboratuvar incelemede kolestaz bulguları vardır, total
safra asitleri, GGT ve ALP çok yüksektir. Transaminazlar normaldir ve pıhtılaşma
faktörleri ve karaciğer proteinleri normaldir. Alfa1-antitripsin eksikliği,
neonatal kolestazın en sık herediter geçişli nedenini oluşturur. Daha sonraki
çocukluk dönemlerinde siroza neden olur
AIfa—1—antitripsin, glikoprotein olup, karaciğerde sentezlenir. Serum alfa-1
globülin fraksiyonunun %80'ini oluşturur. Alfa-1 antitripsinin 20'den fazla alleli
vardır. En fazla görülen allel, proteaz inhibitör (Pi) sistem M tipi olup, normal
fenotip PİMM'dir. Klinik olarak hastalığın ortaya çıkabilmesi için iki patolojik
allelin olması gerekir. PİZZ allel yapısında ise ve serum alfa-1 antitripsin düzeyi
2 mg/dl'den küçük ise karaciğer hastalığı ortaya çıkar. Bu hastalarda kolestaz
görülür.
”68
GENEL CERRAHİ VAKA SORULARI
Anaplastik tiroid kanseri genellikle iyot eksikliği olan bölgelerde, uzun süredir
var
olan veya nükseguatr zemininde gelişir. Bası semptomları ön plandadır.
ANAPLASTİK KARSİNOM
En agresif malinitelerdendir; 6 aydan fazla yaşayan sadece birkaç hasta
vardır.
Tüm tiroid kanserlerinin %1’ini oluşturur.
Hastalar tipik olarak uzun zamandır guatrı olan, ancak kısa süre içinde kitlede
büyüme ve ağrı tanımlayan yaşlı kadınlardır.
lyot tutmazlar.
Her tür tedavi hayal kırıklığı ile neticelenir. Bası bulgularını gidermek için
tümör
rezeke edilmeye çalışılır.
A) |, ıı
B) |, ıı, ıv
C) |, ıı, ııı, ıv
D) |, ıı, ııı
E) |, ıı, ııı, ıv, v
93
GENEL CERRAHİ VAKA soıwuıııı
Hastaların çoğu ötiroid olup, tiroid bezinde ağrısız bir kitle ile başvururlar.
Boyunda
büyümüş lenf nodlan bulunabilir.
Doğru cevap: A
208.İki yıl önce koroner by—pass ameliyatı geçiren 60 yaşında bir hastanın arada
bir alkol aldığı, göbek çevresinde özellikle yemeklerden sonra başlayan ağrısı
olduğu öğreniliyor. Bu ağrılardan dolayı yemek yemekten kaçınan hastanın
kilo kaybı ve ishal şikayetleri olduğunu belirtiyor. Hastada fizik muayene
bulgularının normal olduğu gözleniyor.
Bu hasta için en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Psödomembranöz enterokolit
B) Kronik pankreatit
C) Akut kolesistit
D) İntestinal obstrüksiyon
E) Kronik Visseral iskemi
İntestinal kan akımının bağırsağın vitalitesi için yeterli, fonksiyonları için
yetersiz
'
94
GENEL CERRAHİ VAKA SORULARI
209.0n iki saat önce başlayan yaygın ve şiddetli karın ağrısı, bulantı, kusma,
melena
A) Divertikülit
B) Gastroenterit
C) Peptik ülser perforasyonu
D) Akut mezenterik iskemi
E) Kolon kanseri
Yaygın ve şiddetli karın ağrısı ile gelen yaşlı hastalarda kardiyak sorunu da
Peptik ülser perforasyonunda karın ağrısı akut başlar ancak defans bulunur.
21 O.Altmış beş yaşındaki bir erkek hasta miyokard enfaktüsü tanısıyla koroner
bakım ünitesine yatırılır. Enfarktüsten sonra hastada konjestif kalp yetersizliği
C) Anjiyografi
D) Ultrasonografi
E) Laparotomi
Akut intestinal ince bağırsak iskemisinde ani başlangıçlı şiddetli karın ağrısı,
bulantıkusma görülür. Peritonealirritasyon belirtileri (rebound, defans) genellikle
geç
bulgulardır. Böyle bir vakaya önce direk batın grafısi istenmeli (perforasyon ve
ileusu
ekarte etmek için), daha sonra BT, kesin tanı için de anjiyografi yapılmalıdır.
Doğru cevap: C
II'
95
GENEL CERRAHİ VAkA SORULARI
GEÇMİŞ TUS_LARDA
I. C—reaktif protein
Il. Serum amilaz
III. Interlökin-6
|V. Pro-kalsitonin
faktörlerinden hangilerinin düzeyinin belirlenmesi yararlıdır?
(Nisan 2009)
A) Yalnız II
C) II ve III
B) Ive III
D) Il ve IV
E) |, II, III ve IV
Doğru cevap: B
211. ve 212. SORULARI AŞAĞIDAKİ BİLGİLERE GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Elli yedi yaşında bir erkek hasta disfaji ve göğüs kemiğinin arkasında ağrı
son 3 aydır arttığı, 30 yıldır günde 2 paket sigara ve 1 duble rakı içtiği
öğreniliyor. Fizik muayenede vital bulguları normal sınırlar içinde bulunuyor.
Çekilen özofagografi aşağıda verilmiştir.
96
GENEL CERRAHİ VAKA SORULARI
A) Tıs
C) T1N1
B) T1NO
D) T1N2
E) T2N0
Doğru cevap: E
215.Altmış beş yaşında bir erkek hasta 4 gündür devam eden karın ağrısı ve
kabızlık şikâyetleriyle acil servise başvuruyor. Fizik muayenede vücut sıcaklığı
38.5 “C olarak ölçülüyor, palpasyonda karnın sol alt kadranında daha belirgin
B) Sigmoid divertikülit
A) Çekum volvulusu
D) Gastroenterit
C) Ülseratif kolit
E) Mezenter vasküler olay
Doğru cevap: B
216.0tuz yıldır ülseratif kolit tanısı ile takip ve tedavi edilmekte olan 55
yaşında erkek hasta hastaneye başvuruyor. Yapılan kolonoskopide tüm
kolonun tutulduğu gözlenirken, alınan biyopsi örneklerinde in situ karsinom
belirleniyor.
B) Total kolektomi
C) Tedavisiz izlem
B) Albümin
A) Hipertonik NaCl
C) Dextran
D) Ringer laktat
E) Süksinillenmiş jelatin
Doğru cevap: C
ır
97
GENEL CERRAHİ'VAKA SORULARI
218.Daha önce mide ülseri ameliyatı geçirmiş bir hastaya yapılan üst
A) İnsülinoma
B) Gastrinoma
C) Helicobacter pylori
D) Somatostatinoma
E) Mide kanseri
Doğru cevap: B
B) Dalakta kist
D) Travma
E) Portal hipertansiyon
Doğru cevap: D
(Eylül 201 1 )
Doğru cevap: D
98"
GENEL CERRAHİ VAKA SORULARI
223.Ana safra yolunun distal kısmında tümöral bir nedene bağlı tıkanma
sarılığı olan bir hastada safra kesesinin ele gelmesi bulgusu
B) Murphy bulgusu
A) Kehr bulgusu
D) Obturator bulgusu
C) Courvoisier bulgusu
E) Charcot bulgusu
Doğru cevap: C
vücut sıcaklığı 39“C, kalp atım hızı: 104/dak ve beyaz küre sayısı: 5000lmm3
bulunuyor. Peripankreatik sıvıdan alınan örnekte iltihap olduğu ve oligüri
geliştiği görülüyor.
B) Bakteriyemi
D) Ciddi sepsis
E) Septik şok
Doğru cevap: D
B) Buji dilatasyon
C) Medikal tedavi (Ca kanal blokörleri, nitrogliserin, vb.)
D) Botulinum toksini enjeksiyonu
E) Totale yakın özofajektomi ve özofagogastrostomi
Doğru cevap: E
227.Üç hafta önce gelişen akut pankreatit nedeniyle izlenmekte olan hastada
hızlı bir seyirle ortaya çıkan karın üst kadran ağrısı, ateş, Iökositoz ve
epigastriumun solt arafına lokalize ele gelen bir kitle tespit ediliyor.
II'
99
GENEL'CERRAHİ VAKA SORUtARl
A) PaO2
C) Baz açığı
Doğru cevap: D
B) Rektal tuşe
C) Anoskopi
D) Sigmoidoskopi
E) Kolonoskopi
Doğra cevap: A
231.Yirmi bir yaşında erkek hasta araç içi trafık kazası sonrası acil servise
getiriliyor. Hızlı ultrasonografik değerlendirme ve bilgisayarlı tomografıde Il.
derece dalak yaralanması tespit ediliyor.
A) Hemodinamik stabilite
B) Tomografide arteryal fazda kontrast maddenin ekstravaze olmaması
C) Bilincin açık olması
'
D) Kan transfüzyon gereksiniminin 2 üniteden az olması
E) Peritonit
Doğru cevap: E
232.Meme kanserini erken evrede yakalamak için semptomu olmayan
kadın nüfusunun toplum tabanlı taranmasına yönelik en etkin yöntem
19.0, ?
GENEL CERRAHİ VAKA SORULARI
araştırılırken konulur.
E) Göz bulguları, pretibial miksödem gibi tiroid dışı bulgular sıklıkla
saptanır.
Doğru cevap: E
(Nisan 2013)
101
GENEL CERRAHİ VAKA SORULARI
237.0tuz dokuz yaşındaki kadın hasta boynunda son 2 yıldır var olan şişlik
yakınmasıyla başvuruyor. Öyküsünden 5 yıl önce Hashimoto tiroiditi tanısı
A) Boyun ultrasonogralisi
B) Tıroid sintigrafisi
C) Boyun manyetik rezonans görüntülemesi
D) Boyun ve toraksın bilgisayarlı tomograüsi
A) Acil Iaparotomi
B) Acil laparoskopi
C) Bilgisayarlı tomografi
D) Hızlı ultrasonografik değerlendirme
E) Tanısal peritoneal lavaj
Doğru cevap: A
10.
TRAVMA
11.
- Gonadotropinler
12.
13.
Hipokrat andı
fazladır.
14.
seviyeleri akut
15.
16.
17.
M.Ö.4.yy
— Seks hormonları
ACTH ın glukoz metabolizması üzerine direk etkisi
yoktur.
Adrenal yetmezlik olan hastalarda, klinik tablodaki
bulantı, kusma, ateş, güçsüzlük gibi semptomlara
ek olarak hipoglisemi, hiponatremi ve hiperkalemi
gibi objektif bulgular oluşur, hastanın genel durum
18.
19.
103
Uygunsuz ADH sekresyonu sendromu (SIADH)’nda
21.
22.
23.
24.
25.
l'dir.
Erken faz İlk saatlerde insülin baskılanmıştır
- Geç faz; inatçı hiperglisemiyle seyreden normal
veya aşırı insülin yapımına dönüşle karakterizedir.
26.
27.
Sitokin cevabı travmada sonrası yüksek oranda ateş,
lökositoz, hiperventilasyon ve taşikardi olarak ortaya
(SIRS) denir.
SİTOKİNLER
TNF—a: Travma veya ağır doku hasarı sonrası immün
cevapta TNF-cı ilk olarak ortaya çıkar ve daha sonraki
konakçı cevabın en güçlü mediatörlerinden biridir.
TNF-a stres boyunca kas katabolizmasından ve
kaşeksiden sorumlu esas sitokindir.
cevabı başlatır.
104
amırmgşıqgluşmaktqdır.
,_
, _,
sitokindir.
Akut travma Sonrası ve ciddi hastalıklarda IL—2
sekresyonu bozulmaktadır. Bundan barsak bariyeri
negatif yönde etkilenmektedir. IL-2 sekresyon ve
geciktirdiği gösterilmiştir.
— IL—4
GENEL CERRAHİDE ÖNEMLİ BİLGİLER
- IL-10
— IL—13
- IL-lra
— TGF—B
- PGEZ
30.
yapar.
düşünülmektedir.
gün'dür.
105
’SENİ—Eİ.’ĞEİiiîİiilı'ib€ ÖNEMLİ EilĞiüâE * '
BESLENME
33.ENTERAL BESLENME
Jejunostomi: Temel endikasyonları komadaki hastalar,
çözeltiler verilir.
- Böbrek yetmezliği: Düşük proteinli, esansiyelamino
asitlerden zengin, yüksek karbonhidratlı çözeltiler
verilir.
— :
# Akciğer hastalıkları: Düşük karbonhidratlı,yağdan
fakir veya yağ içermeyen çözeltiler verilir.
- Travmalı hasta: Proteinden zengin, dallanmış
zincirli amino asitleri içeren çözeltiler verilir.
SIVI - ELEKTROLİT
- TPN Kontrendikasyonlar:
106
37. SIVI
Plazma ozmolaritesi (mOsm/kg)= 2x(Plazma Na ) +
(Glukoz/18) + (BUN/2.8)
Erişkinlerde günlük sıvı kayıplarının en büyük kısmı
renal kayıplardır.
Genelde azotlu atıkları atmak için en az 0.5 ml/kg/
saat idrar gereklidir.
2500 ml).
Plazma ve__ hücreleraraşı kompartmanları arasındaki
dengeden kolloid ozmotik basınç yani proteinler gibi
damar duvarını geçemeyen moleküllerin oluşturduğu
çekim kUWe'l'İ sorumludur.
Vitamin D
KATYONLAR mEq/L
Sodyum
142
Potasyum
Kalsiyum
Vıtamın E
hiporefleksi
Vitamin K
Magnezyum
Thmmm
TOPLAM
154
Vitamin B2
(Bı)
nöropati, KKY
103
Bikarbonat
Fosfat ve sülfat
V't
ı amın
..
..
. . .
Bs
Biotin
Folik asit
_
V't
Bl amın
12
Vitamin C
Esansiyel
ANVONLAR mEq/L
'
Organik asitler
Proteinler
ProteinlerTOPLAM
40
200
16
154
27
3
Kalsiyum
Tetani, ensefalopati
bulguları vardır.
.
H'
Fosfor
L/gun
İyot
Guatr
Hipernatremide
görülebilir.
Demir
Bakır
ve 12 mEq/L/gun
Çinko
yağ
asitleri
Selen um
Y
Krom
.
_. ......
..
Molıbden
Mangan
subaraknoid
kanamalar
Cerrahi hastalarda volüm defisitinin en sık nedeni
"öTFOPCHİ. OS'feOPOf'OZ
Glukoz intoleransı
hemolızı
GİOPZSİ. İShGİ
..
40.
GIS kayıplarıdır.
Sıvı tedavisi planlanırken hücredışı sıvı kayıpları
yapı 0 ' ır
' Dengeli kristalloid çözelti olarak öncelikle Iaktatlı
Ringer veya serum fizyolojik tercih edilir. Karaciğer
107
41 .SODYUM
- Atılımda
bozulma:
ABY, KBY,
hastalığı, potasyum tutan diüretikler
Bulgular: Tablo
Tedavi: Sıvı fazlalığına bağlı dilüsyonel hiponatremi
varsa tedavisi sıvı kısıtlamasıdır.
olmasıdır.
- Hipokalemi
sık
Tedavi :
- Artmış
cerrahi
karşılaşılan
bir
hastalarda
durumdur.
daha
Özellikle
42 . POTASYUM
alım:
transfüzyonu,
kanama
Potasyum
hemoliz,
replasmanı, k_arı
rabdomyoliz,
GIS
108
Addison
duyarlılığın artması ve kardiak ritm bozuklukları,
EKG'de düşük voltaj, T-dalgası düzleşmesi, ST
çökmesi karekteristiktir.
Tedavi :
- 24 saatte replasman
aşmamalıdır
miktarı
160
mEq'ı
43 . KLOR
faydalıdır.
GENEL CERRAHİDE ÖNEMLİ BİLGİLER
44. SODYUM
_
HIPONATREMI
dOrta |_
ereceı
sss
Ağır
Hiperaktif
kaybolması
Artmış
basınç
Manyakça
Halsizlik
davranış
ama“ 3.2213."mı
intrakranial (dekompanse
faz)
basınç
ELEKTROLıT ıÇERıKLERı
Cl
K
N
o
Taşikardi
Artmış intrakranial
basınca bağlı değişiklikler Hipotansiyon
(hipertansiyon, bradikardi)
Salivasyon, lakrimasyon,
Doku
Tükrük ve gözyaşında
azalma
sulu ishal
Deride parmak izi bulgusu Kuru ve yapışkan mukus
membranlar
(ödeme bağlı)
Kırmızı ve şiş dil
Kızarmış deri
Renal
oligüri
1500
Tükrük
(500_
2000)
Mide
(100—
4000)
1500
45.KALSİYUM
Yaklaşık %40 kadarı non—iyonize olup plazma
30
10 (B"
10(2_10) 26
(20-30) 18)
60 (9
116)
100Duodenum 2000
140
3000
140
Oligüri
Ateş
Metabolik —
3-
“'9'
İl
HCO
V |_
o U_r_n
faz)
KVS
10
(0'32)
130 (8
154)
80
104
30
"""“
60
30
140
“S'—’)
Ko'o"
'
Pankreas
800
Safra
50-800 145
100-
2—
100-
'
40
75 54—
115
95)
100
5 (342) (89-
34
180)
RENAL
(TÜBÜLER)
”EREN“?
HASAR
AZOTEMI
?;gsğs/ıIı-ışlalıtesı
>500
(350
İdrar/plazma
& 25
(1 1
İdrar/plazma BUN
İdrar/plazma
>8
>40
<3
(20
>40
- Paraneoplastik
sendromlar:
En
(kompanse
kalsiyum
İV
Ağır
dOrta |_
ereceı
varlığında
- Hipomagnezemi
Kas
seyirmeleri Refleklerin
HIPERNATREMI
osmolalite
Kreatinin
Fraksiyonel sodyum
'
(1
'
atılımı
sık
109
ı
.
'"*""'Ğîüî’EâîıâîüiöâHÖîîıîıîılîiîi—IİĞİİĞîTET
Na
Ca
Mg
Cl
HCOL mOsm
Hücredışı
142
'103
27'
280—310
Lakta'l'lı
Ringer
130
'-
109
28*
273
1. Klinik yardımcı
( KBY...anyon aralığının arttığı metabolik asidoz
%09 NaCl
154
154
308
%3 NaCl
513
513
1026
%5
253
%5
77
77
407
Dekstroz
Dekstroz
içinde%
&
0.45 NaCl
|
ASİT — BAZ
49.
7.4 = 6.1 + Log HCO3 (24) / HZCOS (1.2) => HCO3 ! H2003 oranı
20I1 olmalıdır.
pH'a bak
&
x_n—x_uıxx-ı—xyvxxxx
sıvı
! Na-(Cl+HÇÇa) ,,
Plazma
Respiratuar
ll
Respiratuar
TT
Metabolik
ll
ll
Metabolik
alkaloz
TT
asidoz
alkaloz
asidoz
TT
54.Metabolik asidoz:
PH PCOZ HCOB—
Cerrahi Enfeksiyonlar
Plazma
inhibitörleri.
'
T?
"0
GENEL CERRAHİDE ÖNEMLİ BİLGİLER
55 . METABOLİK ALKALOZ
Artmış bikarbonat oluşumu: Klor kaybı, ciddi
hipokalemi, mineralokortikoid fazlalığı (steroidler
ve primer hiperaldosteronizm), Mide sıvısının
kaybedildiği kusma -— pilor obstrüksiyonu, gastrik
drenaj, diüretikler, alkali maddelerin kullanımı (milk
da bozulur.
56.RESPİRATUAR ALKALOZ
En az rastlanan asit-baz dengesi bozukluğudur.
Koagülasyon Faktörleri
TDP,
kriyopresipitat,
tromb.
Faktör I
Fibrinojen
Faktör II
..
Faktor III
Protrombin
(doku
Tromboplastin
faktörü)
Faktör IV
Kalsiyum
..
Faktor V
Proakselerin (labil
faktör)
Faktör VI
F5 ile aynı
TDP
Faktör VII
Prokonvertin
TDP, trombositler
kullanılabilir.
TDP
TDP,
_kriyopresipitat,
kons.
bakılmalıdır.
Faktör IX
Christmas faktör
(plazma trombopl.
Komponenti)
.
1.312Lîgrğıbosıtler,
Warfarin kullanıcısı.“
Faktör X
Stuart—Prower Faktör
TDP, trombositler
—
Faktor XI
tromboplastin öncüsü)
PTA (Plazma
Faktör XII
Hageman faktör
TDP, trombositler
Heparin kullanıcısı:
..
Laki-Lorand (fibrin
..
Faktor XIII stabilizan faktör)
vWF
Trombositler
..
TDP,
kriyopresipitat
'l'l'l
"
'
61.
62.
TRANSFÜZYON ENDİKASYONLARI
_Sitrqt
toksisitesi
ve
hipokalşemi: Hızlı
şoı<
- DİK
pH
- Hipotermi:
Kanın
ısıtılarak
verilmesi
'I'IZ
60.
- pH azalır
0 .
Hipovolemik şokta, kortizolün ACTH üzerindeki
devreye girer.
66.
pH düşmesi
Vücut ısısı artışı
pCOZartışı
2,3—DPG artışı
Kortizol
Tiroid hormonları
Genç eritrositler
67.
Pcoz'nin azalması
Karboksihemoglobin
Methemoglobin
Hekzokinaz eksikliği
' Yaşlı eritrositler
68.
69.
İnflamasyon: Pankreatit
Doku hasarı: Çoklu travma, yanık
yolları
enfeksiyonları
enfeksiyonlar gelir.
ve
intraabdominal
ettiği
paradoksik
ılık
şok
tablosu
— Erken dönemde kalp debisi yüksek, vasküler direnç düşüktür. Hiperdinamik yanıt
vardır. Kardiyak debideki artışın nedeni normale yakın
preload varlığında nabız hızının artmasıdır.
'l'l3
A MM“""AMWİMM“GENEIİCE'RIİA— _ İD'E
NEMLİ—BİİĞİL—EİM” "'"” _ __
v.
72.KARDİYOJENİK şoı<
Miyokard enfarktüsü: En sık nedendir.
- Hemodinamik değişiklikler: İntravasküler hacim
sıklıkla normaldir. CVP ve PAWP artmıştır. Kardiyak
debi düşüktür. Periferik vasküler direnç artmıştır
ve afterload'da artışa neden olur.
Buono—Tenik şoıc
77.
78.
79.
80.
81.
82.
pyogenes)
CERRAHİ ENFEKSİYONLAR
74. CERRAHİ VARALAR
Elektif, acil değil, travmatik değil, primer
Temiz
Temiz—
kontamine
Kontamine
yaralar
Kontamine, delici,
. .
. .
İmmünizasyon
Td
TIG
Td
TIG
Evet
Hayır
Evet
Evet
2 3 kez
Hayır*
Hayır
Hayır**
Hayır
84.
85.
! Bül
/ Dermal gangren
! Yoğun ödem
! Krepitasyon
86.
87.
( Yaşlılar
’ Diyabetikler
-infeksîxonuduri'z,» 4.0)- ,
88.
89.
pnömokoklardır.
sık etkenidir.
gerekli kriterler:
- Akciğer
Eikenella corrodens'tir.
FAZ
İYİLEŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Lokal Faktörler
Sistemik Faktörler
Mekanik hasar
(Cerrahi teknik)
Yaş
Enfeksiyon
"d
Beslenme, Malnütrisyon
O em
İskemik/nekrotik doku
Travma
Metabolik hastalıklar: DM
İmmünsupresyon
İyonize radyasyon
Sigara içmek
Yabancı cisimler
(Sütür materyali)
Adriamisin, Kortikosteroid
91.
Atelektazi: Ameliyat sonrası ilk 2448 saatte ortaya çıkan ateşin en sık
nedenidir.
(FİBROPLAZİ)
diffüz
bilateral
PROLİFERATİF
grafisinde
infiltrasyonlorın olması.
— Predispozan faktörler
! Uzun süreli immobilizasyon
! Genel anestezi altında
girişimler
/ Sigara kullanımı
uzun
süren
/ Obesite
ı/ KanSer üst
splenektomi
93.YANIK
- Yanıklarda Hospitalizasyon Endikasyonları: (Tvya/
Toplam Vücut Yüzey Alanı)
yanık
115
"”"”WWW—"“““““GENElî—CERRAHİ'DE“ÖN'EM[İ"B—İ' _G
- Kimyasal yanıklar
TransplanTasyon denir.
— İnhalasyon yaralanmarı
Tamamen
yanarak
elasTikiyeTini
— Kanser varlığı
gelişmesidir.
Kadavra
böbrek
konTrendikasyonları :
TransplanTasyonu
- Yaş >70
— Sepsis
- İV ilaç bağımlılığı
- HİV (+)
- HbSAg (+)
116
enfeksiyonlar ve malignansilerdir.
KARIN
95.
96.
97.
MEZENTER
PERİTONİT VE İNTRAABDOMİNAL
ENFEKSIYONLAR
99. Spontan peritonit (primer)
Primer peritonit kontaminasyon kaynağı gösterilemeden
peritoneal kavitenin inflamasyonudur. Asiti olan sirotik hastalarda
100.5EKONDER PERİTONİT
102.5İs FİSTÜLLERİ
- GİS fistüllerinin en sık nedeni
gelişir.
yükselir,
nabız
artar,
hipotansiyon
/ Lökositoz gelişir
kolon'dur.
geçirilmiş
karın
Künt
endikasyonları
travmalarında
laparotomi
— (+) parasentez
—
Açıklanamayan şok
Künt karın travmalarında USG
— Birçok merkezde ilk inceleme!
'l'l7
MLLBIILĞİîl—Eî ' M
hassasiyetle gösterir
USG)
USG)
Gebelik
saptanması
"8
108.TİROTOKSİKOZ/HİPER'I'İROİDİZM
'
._ .
. . .
' Artmış hormon sentezı- Hıpertıroıdızm (Yuksek
RAIU)
-
'
*’ '
! Graves' hastalığı
! Plummer hastalığı (Toksik nodüler guatr)
, Toksik MNG
! İlaçlara bağlı:
Basedow)
Amiadarone,
! Tiroid kanseri
! Struma ovari
iyot
(Jod—
GENEL CERRAHİDE ÖNEMLİ BİLGİLER
,, Aile öyküsü
- Radyasyon sonrası
akut fazı
— HiperTiroidizm (+)
! Hamburger TiroToksikozu
“ HiperTiroidi hasTalarının yaş gruplarına göre
dağılımı
- Graves Genç hastalarda
— Toksik MNG 50 yaş üstü
— Toksik adenom 20-40 yaş
1 19.TiroidiT:
koydurucu)
olabilir
! İdiyopaTik Addison
/ DM
HashimoToda
- Genç hasTalar
— Hamile veya kısa sürede çocuk doğurmayı düşünen
hasTalar
'
gelişTirenler
- Büyük, bası yapan Tiroid bezi varlığı
— RAI isTemeyenIer
Kısmi endikasyonlar
— Sigara içenler ve ofTalmopaTişi
hasTalardır.
arTmışTır.
-
Lenfoma
insidansı
60
- SubakuT TiroidiT:
120.TİROİD MALİGNİTELERİ
olan
ReTrosTernal guaTrlar
Papiller Tiroid Ca
Ca riski-L
— Papiller
— Folliküler
— HurThIe hücreli karsinomlar
Cowden hasTalığı (PTEN muTasyonu) ve familya!
adenomaTozis polipozis koli (APC muTasyonu)
sendromunda Tiroid kanseri gelişme riski
arTmışTır.
'I'I9
“GENEL CERRAı-ıiü’öîıîM—ıjîi Gl
- Papiller kanser
/ Tek odaklı
( Hematojen yayılır
( Multisentrik
! Orphan
cisimleri
- Radyoaktif
Annie
hücreleri,
Psammoma
tedavisiyle
riski
artan
! Parotis kanseri
— Diferansiye
v’ Lenf
düğümü
değildir.
metastazı
prognostik
boyutu.
/ Total
tiroidektomiden
sonra
TSH'nın
! Rekürrens
artırır.
riskini
azaltır
ve
sğkalımı
! % 1 civarındaki diferansiye olmayan veya
anaplastik kansere dönüşme riskini ortadan
kaldırır.
/ Reoperasyon gerekliliğini azaltır. "l'ıroid
için reoperasyonun komplikasyon oranı çok
yüksektir.
Folliküler kanser
120
iyot
/ Mesane kanseri
kanserler:
tiroid
kanserli
hastalar
T4
duyarlı
bir
açısından
belirleyici
kalsitonin daha
olmakla
beraber
cm * Proflaktik
boyun
r !
'n'
121.K I
ndan
' k f kt"r| ri
0 o :
"S
TEST
““W"“
Tiroid
.. ..
Kalsıyum
. .
DEĞİŞİKLİK
normal)
.
Artmı ve a orantısız ekılde
Intakt PTH
yükselî Y
““"""
Fosfat
Cl/P oranı
Artmış (>33)
MagnezYum
Ürik asid
Al
Alkalen fosfataz
hastalığı)
__
Papillar
Özellik
en
ca
ca
45
__
/oZO
o
ortalaması
42
50
50
57
Asid—baz dengesi
Kadın
%70
%72
%56
%56
Prognoz
En iyi
Metastaz
Lenfatık
Yaş
., 2
orta
orta (A 4) (%33)
(mortalite) ("/06)
.. .. “78
Hematojen
.
Hemato"'en Lenfo_|en
(en sık)
(sık)
l
.
asıdoz
. .
Kotu ( o )
;
-
ATO
Sıklık
ş_
ğrave’s hastalığı
24 saatlik İdrar“
kalsiyumu
..
Tiroid
hormon
sentezi
İyot
uptake
++++
+]-
“+++
_
PARATIROID
adenomdur.
FITIK
127. HERNILER
-
İnkarserasyonvestrangülasyonriskienyüksekolan
nedenidir
— Hiperparatiroidi semptomları
— Nefrolityazis
- Osteoporoz
- Böbrek fonksiyonlarında bozulma
- < 50 yaş
ciddi
Kasık fıtıklarında en sık ve
komplikasyonntestinal strangülasyon. En sık indirek
ingüinal hernilerde görülür. Görülme riski femoral
121
" ' MGENEL CERRAHİDE ÖNEMIÇİMB'İ'LGİEE'RM "
'
edilmesidir
'
İndirek Herniler
Direk Herniler
— A.epigastrica
Iateralindedir inferiorun
- A.epigastrica
medialindedir inferiorun
— İnkarserasyon sıktır
— İnkarseresyon nadirdir
.—Ar.ıa..def.ek.t rocessus.
vaginalisin ağık
kalmasıdır
,.
'
ademmm" 9€"Ş€b"""-
komplikasyonu
osefaJıt, en cıddı komplıkasyonu
ise alt ve orta segmentlerde
adenokansere
, _
_
ÖZEFAGUS
..
129-OZEFAGU5 HASTALIKLARI
Özefagus hastalıklarının tanısında kullanılan
,, __-_,_.___,
neden
_,
yararlı tetkıklerdır.
?u'îı'ı'ğsi'îı'iZİ'ı'â'ı'ır'lı'iiı'lı'ıİ-liapİİİŞİîi'ıâi'kğâl'ıl'g' ya da
tanısında kullanılır.
yararlı testtir.
yapılması
Komplikasyonları:
karsinomu:
grafiler
— Kandida ösefajiti
gelişme riski 7 kat artar.
Baryumlu
— Aspirasyon pnömosi
— ösefagus
gerekir.
kontrendikedir.
ösefagus
karsinomu
sonra ösefagomiyotomidir.
- Alkol
141 .
ÜLSER
- Özefagus, mide, duodenum, jejunum ve Meckel
142.|_’EPTİK ÜLSER
- Sigara
— Tilozis:
- Koroziv striktürler
— Akalazya
bozulması ön plandadır.
143 .GASTRİK ÜLSER
150.MİDE CA
- Mide tümörlerinin ’lu 90-95'i malign olup, bunların
da % 95’i karsinomdur. Lenfoma (%4) ve malignant
gaströintestinal stromal hücreli tümörler (%1)
Duedonal Ülser
Gastrik Ülser
.
..
Fızyopatolo_|ı
.
. .
Hıperasıdıte
Mukozal
savunma
Yaş
30—40 yaşlar
40-50 yaşlar
.
Yerleşım
. . .
Post pılorık ılk 1—2 cm
Proksimal
antrum
En sık semptom
Karın ağrısı
Karın ağrısı
Karın ağrısı
Açlıkta
Yemek sonrası
En sık
komplikasyon
Kanama
Kanama
.
Kanama>Perforasyon>
Komplıkasyonlar Obstruksiyon>Penetrasyon
Enmortal kompl. Kanama
Kanama
Tanı
Endoskopi
Endoskopi
'
' Yar
Tedavi
Medikal tedavi
Medikal tedavi
Cerrahi
PGV
BTV+antrektomi
- Endoskopi endikasyonları:
Dispepsi ve şüpheli semptomları (kilo kaybı,
- Riski arttıranlar
— 'Aile öyküsü
- Diyet
- Familyal polipozis
— Gastrik adenomlar
- Herediter nonpolipozis kolorektal kanserler
124
GENEL CERRAHİDE ÖNEMLİ BİLGİLER
l
154.GİS TÜMÖRLERİ
II'dİr.
Krukenberg
overe
Tümörü,
İmplanTasyon
rekTouTerİn
sonucu
fossaya
açarlar.
LenfaTik yolla,
perigasTrik,
İliak,
splenik,
gorulur.
Non—Hodgkin
lenfoma
(NHL)
özellikle
Tedavisi cerrahidir.
- GasTroinTesTinal sTromal hücreli Tümörlerde
genellikle c-kiT adlı proToonkojen bulunur.
-
endoskopi kullanılır.
Erken
Komlikasyonlar
' Yara infeksiyonu
- Kanama
- PankreaTiT
- Duodenal güdük
sızdırması
- STomaI obsTrüksiyon
tGaSTrik remmanT
nekrozu
- GasTrİk diIaTasyon
Geç komplikasyonlar
'
-
Dumping sendromu
Alkalen gasriT
Marjinal ülser
AfferenT loop sendromu
EfferenT loop sendromu
. Diane
. Anemi
. Bezoar
- Safra Taşları
- Kilo kaybı
- Kemik hasTalığı
125
l
'
'
ve hiperozmolor besinlerdir.
' Jejenuma aniden geçen hiperozmolar içerik
başlar.
- Gastrointestinal semptomlar:
—
160”.
- Geç Dumping
- 2-4 saat sonra başlar.
— Vazomotor semptomlar vardır, GI semptomlar
yoktur
- Geç dumping Enteroglukagon sorumludur
— Erken dumpingin aksine semptomlar glukoz
alınımından sonra geriler.
Alkalen reflü gastritî Pilor'fonksiyonunun bozulması
126
- Solunum yetmezliği
' Sepsis
' Yanıklar
- Hipotansiyon
' Böbrek yetmezliği
' Sarılık
- Yakın zamanlı cerrahi girişim
bulgusu hematokezyadır.
işgali?"
a?; ç
Erişkinler
<60 yaş
Erişkinler
>60 yaş
Meckel
Meckel
.
. .. .
Vasküler
divertikülü
divertikülü Dıvertıkulozıs
ektaziler
.
Enfl. Barsak Enflamatuar
.
. .. .
Polıpler
hastalığı Barsak hastalığı Dıvertıkulozıs
Ülseratif kolit Polipler
Polipler
Malignansi
Duplikasyonlar
Malignansiler
Polipler
A—V
Enflamatuar
malformasyonlar
hasmhuı
Barsak
alt GIS
BulanTı, kusma
görülen
Tanıdaki özellikl ri
Başvuru
vaTkınması
ArTmıs
Normal
Kanlı
_
Temız
Barsak sesleri
HiierakTii
Normal
BUN
173. CROHN
Crohn'a bağlı kanser de en çok Terminal ileumdan
gelişir.
Crohn hasTalığının en sık geIİŞen inTesTinal
komplikasyonu obsTruksiyon ve perforasyondur.
- Sinüsler
' KanTor'un ip işareTi: Terminal ileumun oldukça
incelmiş, ip gibi görülmesi
. İnce barsağın akkiz diverTikülIeri en sık duodenumda
görülür (Tüm GIS'Te kolondan sonra 2. sırada).
Meckel diverTikülü ise ince barsakların en sık gerçek
diverTikülüdür.
178.Meckel diverTikülünde çocuklarda en sık görülen
sempTom rekTal kanama iken erişkinlerde sıklık
sırasına göre inTesTinaI obsTrüksiyon, kanama ve
inflamasyondur.
179.Meckel diverTikülünde enTeroklizis en güvenilir
görünTüleme yönTemidir. EkTopik mide mukozasının
görünTülenmesinde Teknesyum 99 perTekneTaT
sinTigrafisi kullanılır. AIT GIS kanamalarının
araşTırılması sırasında meckel diverTikülünden kanama
düşünülüyor ise Teknesyum 99 perTekneTaT sinTigrafisi
yapılır.
İNCE BAĞIRSAK
180. İNCE BAĞIRSAK
adenomlardır.
- İnce barsak kanserleri arasında adenokanserler
Tüm malign neoplazmların ı2,35—50'sini, karsinoid
Tümörler %20—40'ını ve lenfomalar yaklaşık
%10—15'ini oluşTururlar. GasTroinTesTinal sTromaI
Tümörler (GIST) ince barsakTa gelişen en
Malign
Adenokarsinom: en sık
Karsinoid Tümör
sTromal
GasTroinTesTinal
Tümörler
hücreli
Lenfoma
MeTasTaTik Tümörler (melanoma)
127
“”“““““T“" "GENEE"CERRAHİDE’“Ö'NEMLİ"B'İ'[Gİ'[ER““"“"’ ’””“’““""""’"'"“’
İnce
184.
KARSİNOİD TÜMÖR
-
'
- Apendiks karsinoidi;
MEZENTERİK İSKEMİ
186.Akut Mezenter İskemi
- Etyoloji: Arteriyel emboli, arteriyel trombus,
vazospazm (non—oklusiv mezenterik iskemi), venöz
tromboz.
- En sık arteriyel emboli nedeniyle gelişir. (SMA)
128
'
tomografi yapılmalıdır.
görülen belirtidir.
Buna bağlı yemek korkusu gelişir ve kilo kaybı
görülür.
Tanıda anjiografi en güvenilir testtir.
Kısa barsak sendromuna yol açan en sık sebep
mezenterik damar tıkanıklarıdır. (SMA Embolisi,
SMA Trombüsü)
188.AI<UT APANDİSİT
Akut apandisitte en sık neden lüminal
obstrüksiyondur.
Fekalitler (sertleşmiş, kristalleşmiş gaytalar)
obstrüksiyonun en sık nedendir.
Parazitlerden askariazis bu yolla akut apandisite
yol açabilir.
Rousing belirtisi akut apandisitte görülür. İnen
kolondaki gaz yukarı doğru elle karın üzerinden
itilince, sağ alt kadranda ağrı ortaya çıkar.
Obturatuar bulgusu: Obturatuar bulgusu,
appendiks vermiformisin pelvise yönelik olanlarında
akut apandisitte görülür.
Sağ uyluğa fleksiyon ve iç rotasyon yaptırılır.
Ağrı varsa pozitiftir.
Psoas bulgusu: Psoas belirtisi işe retro—çekal
yerleşimli appendiks vermiformiste akut apandisitte
pozitiftir.
komplikasyondur.
|!
189. Akut apandisitte ve komplikasyonlar varlığında
tedavi Acil appendektomidir. Cerrahi için tek
KOLON-REKTUM
190. KOLON
Sigmoid volvulus Tüm volvulusların yaklaşık %
gerilemez.
192. Toksik megakolon
Toksik megakolon, ülseratif kolitin en korkulan
komplikasyonudur.
% 20-40 mortalite ile sonuçlanır.
Klinik toksik tablo, ateş, peritonit, distansiyon ve
kanlı diare görülür.
Genel durum hızla bozulur.
Tanısı için kliniği olan hastada direkt karın grafisi
çekilir.
Transvers kolonun 8 cm'den daha genişlemiş olarak
görülmesi, tanıyı koydurur.
Bu durumda perforasyon şansı da yüksek olur.
Tedavi acil cerrahidir.
Ülseratif kolitte acil cerrahi endikasyonlar tam
intestinal obstrüksiyon, açık perforasyon ve
193. DİVERTIKÜLİT
Divertkülosis koli en sık sigmoid kolonda
görülür.
Genellikle asemptomatiktir
divertikülittir.
- Fekalüri ve pnömatüri ile başvuran bir hastada
tümör veya Crohn hastalığı yoksa divertikülite
bağlı fistül düşünülmelidir.
Hikayede geçirilmiş divertikülit atağına ait veriler
sıklıkla vardır.
- Tanıda tomografi ve sistoskopi faydalıdır.
Tedavi elektif cerrahi eksizyondur.
194. HEMOROİD
- Hemoroide bağlı kanamalarda ağrısız defekasyon
adenomdur.
Bir polibin kanserleşme riskini belirleyen üç faktör:
yapısı, boyutu ve sayısıdır. Villöz adenomda,
2 cm'den büyük poliplerde ve çok sayıda polip
olduğunda kanser riski artar.
197. KOLON TÜMÖRLERİ
Kolon kanserinin en sık semptomu karın ağrısı,
rektum kanserinin kanamadır.
129
i
" ' "G'E'N'EIİWCEKRAFİİÜ 0 EMLIFB—IIİĞILîRH
bileşkede görülür.
19 8.
50 yaş üzeri
Premalign lezyonlar
10 y ıldan uzun süren ülseratif kolit
Stri ktüre neden olmuş Crohn hastalığı
Fam ilial adenomatozis polipozis koli
Herediter non—polipozis kolon kanser sendromu
Kolon polipleri hikayesi varlığı
Aile hikayesinde poliplerin veya kolorektal kanserin olması
130
duyarlıdır.
204.
%10-30
Ensefalopati
PTZ
kolesistektomidir.
Laparoskopik
kolesistektomide
kesin
yöntemi ultrasonografidir
131
”GENEL"'CERRAH'İDEÖN'EMLİ"Bİ'IIGİ'IŞE'R"" " *
' ObesiTe
'
'
'
'
Hamilelik
Beslenme fakTörleri
Crohn hasTalığı
Terminal ileum rezeksiyonu
'İlk geldiğinde
' Yaşı>70
' BK>16000
' BK>186000
PANKREAS
220. AKUT PANKREATİT
'
'
'
gösTerir.
' AkuT pankreaTiTli hasTalar hasTalığın şiddeTinden
bağımsız olarak muTlaka hospiTalize edilmelidir.
Tanı konuldukTan sonra şiddeTli vakalar yoğun
bakımda Takip edilmelidir.
132
İlk geldiğinde
' Yaşı>55
Biliyer _
'
'
'
'
-
PankreaTik apse
PankreaTik nekrozun %50'nin üzerinde olması
223 . KRONİK PANKREATİT
— Ultrasonografi
- Bilgisayarlı tomografi
- ERCP
— MRCP
— Endoskopik ultrasonografi
224.PANKREAS TÜMÖRLERİ
Müsinöz kistadenom ekzokrin pankreasın en sık
benign tümörüdür.
Pankreas başı karsinomlarının en sık görülen
hücreli tümörüdür.
— Medikal tedavide ilk Seçenek Omeprazol'dür.
227. Glukagonoma
- a2 hücrelerden köken alan_,_ ve glukagon salgılayan
adacık hücre tümörüdür. Ozellikle bacaklarda ve
perinede yer değiştiren nekrolitik dermatit, kilo
kaybı, stomatit, hipoaminoasidemi, anemi ve hafif
229.VIPoma
stupor oluşabilir.
insülin/glukoz >0.3 olması tanı
Plazma
koydurucudur.
düzelme görülür.
226. Gastrinoma (Zollinger—Ellison Sendromu)
Tedaviye dirençli, atipik yerleşimli, çok sayıda
DALAK
231 . Dalağın en sık görülen embryolojik anomalis aksesuar
dalak varlığıdır. %80 i dalak hilusunda görülür.
uygulanır.
Künt karın travmalarında en sık yaralanan
intraabdominal organ dalaktır.
' Bazen kapsül altına kanama olup subkapsüler
hematom oluşturabilir. 'Bu da gecikmiş rüptüre yol
açabilir.
Travma ile kanama arasında geçen asemptomatik
süreye Baudet'nin latent periodu denir. Ortalama
iki hafta kadardır.
232. Esas hastalığı kontrol etmek için splenektomi yapılan
hastalıklar
- Herediter sferositoz
— Otoimmün anemiler
— Dalak rüptürleri
- ITP
KML)
— Felty sendromu
— Agnojenik myeloid metaplazi
133
"""“GENEII cısııımnioeönsıvırisi
Talassemi
Sarkoidoz
Gaucher hastalığı
Porfiria eritropoetika
AYIRICI TANISI
AİDS
komplikasyonudur.
Subfrenik hematom
Subfrenik apse
Pankreatit
Pankreatik fistül
236.AD RENAL
metanefrin düzeyidir.
_ _
Düşük,
,yüksek
doz DXM
Süpresyon
Cushing
Hastalığı
Hayır
Evet
Ad
kort'kl
Tüng-0
' a
lı!
Hayır
Hayır
Ektopik ACTH
tümör
TT
Hayır
Hayır
'
241. MEME
İdrarda
Patoloji
eden
kitle
hastalık
Kanlı MBA’nın en sık nedeni intraduktal papillomdur.
—/ Apokrin değişiklikler
/ Duktal ektazi
242“ BRCA
BRCA.. 1
..
HISTOlOJI
duktal
İnvaziv
.
.
_
Erken
+
Erken
Bilateral
Bilateral
“
.
LKIS
%2-5
250. Meme
kanserinde
en
sık
metastaz
kemik
Erkekte
_. ..
Reseptör
-/+
++++
Kitle
> %50
______
f %80 görülür
! En sık görülen meme kanseridir
__ _
/ Erken lenf dügümü metastazı yapar
. .. ..
.
.
. .
255.En ıyı prognozlu ınvazıv meme kanserı tubuler
kanserdir.
Bilateralite
%50—70
%40—80
Multisentrisite
İnvaziv, kanser
gelışımı
Aksiller LN met
Tedavi
.
>%25_70
——————
%10-20
%60—90
<%1
*; Radyoterapi
mastektomi
Lumpeılğtomi /
maste tomi
Komedo ve Kötü
grade:
Adjuvannüks!!!
tamoksifen
12535
(052
! Multisentrik tümör
!
T k /
a ip
(bilateral)
takip boyunca
tamoksifen
'
“ yaygın mıkrokalsıfıkasyon
! Genç hasta
—/ Yaygın İntraduktal komponent (EIC)
Erken 'WV'OPC'Z“|
+++
Yaş
Mikrokalsilîkasyon
kadranlarda yerleşir.
Boru'mez
Premeno ozal
(genç) P
ınsıyet ayırımı
!,
DKIS
S'kı'k
İnsidans
İnvaziv duktal
.. ..
KOTU dıferansıye
Erkekte ”Sk
*
Riski hafif olarak arttıran lezyonlar orta dereceli
BRCA-2
.
- . .
Iy' dıferansıye
Hormon res
Yaş
papilloma (İntraduktal)dır.
Sklerozan adenozis ve
delesyon kötü)
135
' “"W“” ' "NAFİ—""”" * ' İGENEİİCERRAFIİD'E'Ö'NEMIZİFB'İ'IIGİ'IİERMA' _
kötü)
çok iyi)
arterdir.
- PAİN:
—
—
-
%75’ten
PULSELESSNESS
PALLOR
POİKİLOTERMİ
PARESTEZİ
PARALİZİ
Dispne
%80
Takipne
%88
Anksiyete
%60
Taşikardi
%63
Plevral ağrı
%60
PZ artışı
o4,60
Öksürük
%50
Rai
%51
Hemoptizi
%27
53 veya 54_
%47
Senkop
%22
îleesvral surtunme
%17
yerleşir.
265 .
düşünülür.
- Yara İyileşmesi
PDGF
267.
268.
269.
270.
136
YARA İYİLEŞMESİ
'
1.
Otuz yıldır bilinen hipertansiyonu olan 75 yaşında erkek hasta son aylarda
A) Kardiyak tamponad
C) Konstriktif perikardit
Hastanın verilerini alt alta sıralayıp toparlayacak olursak en muhtemel tanı kalp
yetmezliği olacaktır:
-
olabilir.
diyastolik
105195 mmHg tansiyon, sistolik basınç azalmış,
basınç artmış ve daralmış nabız basıncı (105 — 95 = 10 mmHg)
Kalp tepe atımı sola ve aşağıya yer değiştirmiş. Kalp tepe atımının
j
j
;
l
l
DAHİLİYE VAKA SORULARI
ve sol kalbe gelen kan azaldığı için akciğerde krepitan raller alınmaz. Bir de
tamponad 1-2 yıl gibi bir sürede değil daha akut gelişecektir.
sağ yetmezliğe bağlı 83-4 gelişebilir ancak ekpiriyumda değil inspiriyumda şid—
detlenmesi beklenir. Mitral darlık kardiyomegali yapmaz ama ileri dönemde sağ
yetmezlik eklenince yapabilir; sağ kalpteki büyümeye bağlı kalp tepe atımı dışa
bazen yukarı doğru yer değiştirir, dışa aşağı değiştirmesi beklenmez.
azalma ve 82’de geniş çiftleşme beklenir. Öncelikle sağ kalpte yüklenmeye bağlı
sağ ventriküler dilatasyon yapar. Sağ basınçlar aşırı yükselince bir dönem sonra
2.
A) Karvedilol
C) Furosemid
B) Valsartan
D) Spironolakton
E) Nitrat+Hidralazin kombinasyonu
Patogenez: Sol kalp yetmezliğinde perifere atılamayan kan geriye doğru birikir.
Alveolar ödeme bağlı nefes darlığı, kuru öksürük gelişir. Sağ kalp yetmezliğinde
akciğere atılamayan kan venöz sistemde birikir. Venöz dolgunluk, hepatomegali,
asit, ödem gelişir.
Kesin tanı: EKO’da ejeksiyon fraksiyonu <%50’nin altında olması ile tanı
konun
Tedavi:
Altta yatan ve presipite eden nedenlerin tedavisi, kalp işinin azaltılması
ACE inhibitörü
' ACE inhibitörleri kontrendike olduğu durumda ya da ACE inhibitörlerine
alternatif olarak anjiotensin reseptör blokörü (ARB)
Diüretik
Beta blokör
'
Digoksin
İvabradin
Nitrat+Hidra|azin kombinasyonu
Doğru cevap: C
3.
Yaklaşık iki yıldır kronik kalp yetmezliği nedeni ile takip edilmekte olan 68
yaşındaki erkek hasta göğüsünde başlayan huzursuzluk ve sıkışma hissini
takiben ciddi nefes darlığı, bilinç bulanıklığı, el ve yüz renginde koyulaşma
gelişmesi üzerine acil servise kaldırılıyor. Fizik muayenesinde uykuya meyilli,
takipneik, mukozalarda siyanozu var, tansiyonu 100/70 mmHg, nabzı 110
atım/dakika ve aritmik, solunum sistemi muayenesinde apekse kadar yaygın
ince ralleri var. Hastanın elektrokardiyografi’si aşağıda verilmiştir.
“güdüyüwüwwwul
Bu hastanın tedavisinde aşağıdaki tedavi yaklaşımlarından hangisinin
yeri yoktur?
A) Digoksin
B) Morfin
C) Furosemid
D) Nesritid
E) Karvedilol
Akut kardiyojenik pulmoner ödemin tanı ve tedavisine yaklaşımı irdeleyen
bir soru.
Akut sol kalp yetmezliğine neden olan her durum akut pulmoner ödeme neden
olabilir ki bu duruma kardiyojenik pulmoner ödem denmektedir. Miyokart
infarktüslü hastalarda korda tendinea rüptürü, kardiojenik şok (miyokardın
>%40’dan fazlasında hasar), ciddi aritmiler akut akciğer ödemine neden olur.
Hastada taşikardi, taşipne, ileri derecede dispne ve ortopne, siyanoz, öksürük ve
beyaz köpüklü balgam vardır. Tansiyon düşüklüğü olabilir. Müdahale edilmez ise
kısa sürede ölüm ile sonuçlanır. Akut akciğer ödeminin tanısı klinik konur.
DAHİLİYE VAKAVSORULARI
Tedavisi:
'
'
önemli
'
4.
Kırksekiz yaşında erkek hasta halı sahada futbol oynarken ortaya çıkan
ve yaklaşık yarım saat süren göğüs ağrısı nedeni ile acil polikliniğimize
başvuruyor. Göğüs ağrısı sırta ve omuza yayılım göstermiş, soğuk terlemesi
olmuş ancak dinlenmekle geçmiş. Özgeçmişinde özellik olmayan hasta 30
E) Akut perikardit
Angina tipleri ve göğüs ağrısı ayırıcı tanısının yapılmasına yönelik
hazırlanmış bir soru.
Göğüs ağrısı ile gelen hastada ilk akla gelen koroner arter hastalığıdır. Ama
Koroner arter hastalığına bağlı olanlara angina pektoris denir. Karalı angina,
Kararlı angina(SAP) ağrı eforla gelir, bir aydan uzun süredir vardır. İstrahat
görülebilir.
Miyokart infarktüsünü klinik ve EKG olarak taklit eden bulgular vardır, özellikle
geçici ST elevasyonları olar ancak kardiak enzimler normaldir, anjiyografi
normaldir.
ST elevasyonsuz miyokart infarktüsünde EKG’de tipik ST elevasyonları olmaz,
hastamızda olduğu gibi ST çökmeleri ya da T negatiflikleri olur, kardiyak enzim
ve biyomarkerler yükselir. İnfarktüsün olmazsa olmaz birinci şartı kardiyak
enzim ve biyomarkerlerin yükselmesi veya düşmesidir. Bu bulgunun
yanına EKG’de ST elevasyonu ya da depresyonu veya tipik angina iskemiyi
Akut perikardit tipik olarak öne eğilmekle azalan göğüs ağrısı yapar, eforla
ve derin nefes almakla daha da artabilir ama dinlenmekle geçmez, devamlılık
gösterir, sıvı çoğalıp tamponada giderse ağrı ortadan kalkar. EKG’de yaygın
konkav ST elevasyonları ve aVR ile V1 de resiprokal çökmeler olması tipiktir
(aşağıdaki EKG’ye bakınız).
Doğru cevap: D
DAHİLİYE VAKA SORULARI
5.
Altmış beş yaşında diyabetik bayan hasta akut miyokart infarktüsü nedeniyle
acil koroner anjiogratiye alınıyor. Göğüs ağrısı devam etmekte olan hastanın
fizik muayenesinde, tansiyon arteriyel 80/50 mmHg, nabız 50 atım/dakika
ve boyun venöz dolgunluğu tespit ediliyor. Yapılan koroner anjiografisinde
sağ koroner arterin dominant olduğu ve ciddi derece tıkalı olduğu görülüyor.
Sol taraflı koroner arterlerde patoloji saptanmıyor.
B) V2-4’de ST elevasyonu
C) V4R’de ST elevasyonu
D) Sinüs bradikardisi
E) V1-2 de yüksek R dalgası
'
Sol ana koroner arter (LMCA): Sol atriyoventriküler olukta ilerler ve sol
ön inen arter (LAD) ve sirkumfleks (Cx) olmak üzere iki dala ayrılır.
> Sol ön inen dal (LAD): Önde interventriküler olukta ilerler ve apekse
kadar ulaşır. Her iki ventrikülün ön yüzleri, 2/3 ön septumu besler.
Aort
Solana koroner arter
LCA
(Soi koroner arter)
Superior
vene cava
Pulmoner arter ve
kapak
LAD
(Sol anterior
lnen arter)
Sinoatriyal nod
Geniş marjinal
Posterior
inen
inferior
vena cava
'
Kalbin arterleri
Apeks
WWW/ww
“uma ..
mmwmrwr
infarkt Alanı
Katılan Olası
Damar*
inferior
RCA
Anterior
V1-V6
LAD
Anteroseptal
V1- V4
LAD
Ekstensif anterior
LAD
Lateral
!, AVL, V5-V6
CIRC
Yüksek lateral
|, AVL
CIRC
Posteriorr
Belirgin R. V1
R dalgası) görülebilir.
'
Doğru cevap: B
6.
.
;
Altmış beş yaşında diyabetik erkek hasta 1 aydır eforla ortaya çıkan göğüs
ağrısı şikayeti ile değerlendiriiyor. Yapılan koroner anjiografide sağ koroner
arterterde %88, sol ana koroner arter(LMCA) distalinde %70 tıkanma
saptanıyor.
B) Stent uygulama
D) Aspirin ve koroner vazodilatör ilaçlar
Anjiografide tek başına sol ana koroner arterde %50’den fazla tıkanma olması
3l
İ
DAHİLİYE VAKA SORULARI
—
-
akut
Doğru cevap: C
7.
ele geliyor.
E) Tedavisi cerrahidir
sağ hem sol koroner arterden kanlanır. Bu yüzden septum rüptürü hem sağ hem
de sol koroner arter lezyonlarında görülebilir.
Septum rüptüründe akut soldan sağa kan geçişine bağlı sağ kalp yetmezliği
bulguları meydana gelir. Tanı septum rüptürüdür. Hem sağ hem de sol koroner
arter patolojilerinde görülür.
Akut sağ kalp yetmezliği ve mezokardiak odakta pansistolik üfürüme neden
olur.
Apikal odakta pansistolik üfürüm ve sol kalp yetmezliği bulguları olsaydı cevap
A şıkkı olurdu.
10,
Akut miyokart ınfarktusunun mekanik komplikasyonları: 4-10.
günlerde görülür.
Sol koroner
arter
Sag ve sol
koroner
Septum
.. .. ..
rupturu
i$i»ı
Papiller kas
.. .. ..
rupturu
Papiller kas
.
.
dısfonksıyonu
.
arter eşıt
Sa“ koroner
g
arter
Sağ koroner
arter
Yeni başlayan
stermun sağında
.
.
duyulan pansıstolık
.. .. ..
ufurum sag kalp
_v.
yetmezlıgı bulgusu
Yeni başlayan
holosistolik
üfürüm, akut sol
kalp yetmezliği
bulguları olur,
.
.- ..
akcıger odemı bulgusu var
A.Pıkîıl sıstolık
ufurum, akcıger
.
..
odemı bulgusu yok
Cıddı durum,
akut kalp
tamponadı,
..
venoz dolgunluk, sag kalp
.-.
yetmezlıgı
bulgusu
-
..
.. ..
turu
Serbest
duvar rup-
Sol ventrikül
Serbest duvarında
sık. Tamponad
. . .
belırtılerı ve
.
.. ..
olum, kalp seslerı
.
.
derınden gelır,
.
elektromekanık
. .
dısosıasyon
Venöz dol.
gunluk, asıt
..
odem,
EKO
Cerrahı
EKO
Cerrahı
EKO
.
Cerrahı
hepatomegalı,
Akciğer ödemi
bulgusu
ı
i
:
ı
. .
.
Sessız klınık
EKO
Destek
. _
tedavısı
EKO
Cerrahi
Aritmi,
Parodoks hareket,
. ..
sol ventrıkul ser-
Sol
ventrikül
anevrizması
Sol koroner
arter
best duvarında
sıktır. 2 hafta sonra
eli ir
g ş
emboli, kalp
yetmezlıgı,
2 haftadan
daha uzun
..
suren ST
yüksekliği
Doğru cevap: A
8.
B) Heparin
A) Alteplaz
C) Beta bloker
D) Nitrat
E) Aspirin
Transmural
Subendokardial
Endokart %
>%50
<%50
Patolojik O_
Var
Yok
Erken komplikasyon
Sık
Az
Trombolitik
Etkin
Etkisiz
Geç komplikasyon
Az
Sık
Survey
Aynı
Aynı
içerisinde uygulanır.
-
Trombolitik tedavi mutlak kontrendikasyonları;
>
>
Doğru cevap: A
9.
On sekiz yaşında erkek hasta, efor dispnesi ile doktora gidiyor. Fizik
muayenede apekste 2/6 dereceden diyastolik üfürüm saptanıyor. 81 sert
olarak bulunuyor.
B) Triküspid yetmezliği
D) Mitral stenoz
E) ASD
Doğru cevap: D
10. Bir önceki (9 numaralı) sorudaki hastanın apeksteki nabız hızı 88/dakika,
periferde ise 70/dakika olduğu saptanıyor.
Bu hastada elektrokardiyogr'afi’de aşağıdakilerden hangisinin görülme
olasılığı er_ı düşüktür?
A) P dalgası
C) T dalgası
12
B) O dalgası
D) ORS kompleksi
E) U dalgası
DAHİLİYE VAKA sonuu-vıı
MİTRAL STENOZ
Etiyoloji: Akut romatizmal ateş
Patogenez: Mitral kapak alanı 2 cm2’nin altına indiği zaman sol atriumda;
kapak yetmezliği gelişir. Buna Graham Still üfürümü denir. Zaman içerisinde
sağ kalp yetmezliği bulguları gelişir. Sol ventrikül ve aort normal, hatta az kan
geldiği için bir miktar küçülmüş olabilir.
lenme denir, . Mitral darlık varlığında ventrikül sistolünden sonra mitral kapaklar
ğı
_,z
Doğru cevup: A
11. Daha önceden geçirilmiş akut romatizmal ateş öyküsü olan 34 yaşındaki
erkek hasta çarpıntı, halsizlik, yorgunluk sikâyetleri ile sağlık merkezine
başvuruyor, fizik muayenesinde tansiyonu 150/50 mmHg, kalp tepe atımı
B) Triküspid stenoz
D) Aort yetmezliği
A) Mitral stenoz
C) Aort darlığı
E) Pulmoner yetmezlik
AORT YETMEZLİĞİ
Etiyoloji: Kapak patolojisine bağlı gelişen aort yetersizliğinde en sık neden
neden olabilir. Anjina, aort darlığına göre daha nadirdir, Hastalığın ilerleyen
13
ı
'
-
'
Teleradyografi:
Doğru cevap: D
12. Bir önceki (11 numaralı) soruda bahsedilen vakada zamanla erken diyastolik
üfürüme ek olarak düşük frekanslı mid-diyastolik bir üfürüm gelişmiştir.
Gibson üfürümü diğer adıyla devamlı üfürümlerdir, hem sistol hem de diyastolde
Doğru cevap: C
14
DAHİLİYE VAKA SORULARI
13. Yirmi bir yaşında erkek hasta ani başlayan çarpıntı ile acil kliniğe geliyor.
Öyküsünde benzer şikayetlerin son bir yıldır ara ara olduğu ve genelde
kendiliğinden geçtiğini belirtiyor, ancak bu sefer uzun sürmesi nedeni ile
hastaneye başvuruyor. Fizik muayenesinde genel durumu iyi, tansiyon
arteriyel 120170 mmHg, nabız hızı 180/dakika olarak bulunuyor. Hastanın
EKG’si aşağıda verilmiştir.
B) Atriyal fibrilasyon
D) Paroksismal atriyal taşikardi
A) Sinüs taşikardisi
C) Ventriküler taşikardi
E) Torsades de pointes
Doğru cevap: D
14. Bir önceki (13 numaralı) sorudaki hastaya tedavide aşağıdaki ilaçlardan
hangisinin verilmesi başlangıçta uygun değildir?
B) Adenozin
D) Propranolol
A) Lidokain
C) Amiodaron
E) Verapamil
Klinik: Ani başlayan çarpıntı vardır. Genel durum iyi, tansiyon normaldir.
Tanı: EKG’de hız 150-250 arasındadır. ORS kompleksi ve T normaldir, tipik bir
P dalgası olmaz, hiç görülmeyebilir.
Tedavi:
'
Genel durum _
Tansiyon arteriyel _
Ventriküler taşikardi
Supraventriküler taşikardi
Kötü
iyi
Düşük
Normal
Nabız hızı
150—220/dakika
150-250/dakı'ka
qRS
Geniş
Normal
Fuzyon atımı
Var
Yok
Kardiyoversiyon
Adenosin
Doğru cevap: A
15. Yaklaşık 40 yıldır sigara içme öyküsü olan 64 yaşındaki erkek hasta son
zamanlarda ortaya çıkan eforla gelen nefes darlığı nedeni ile kliniğimize
başvuruyor. Ortopne ya da paroksismal nokturnal dispne tariflemiyor. Fizik
verilmiştir.
AVP;
V'—
";
mimarlar—www“
Bu hastadanın EKG’si için en uygun seçenek aşağıdakilerden
hangisidir?
gelişmiştir.
'
16
V1 de R/S > 1
Sağ aks deviasyonu
8 nin V5 ya da V6’da > 7 mm
'
Etiyoloji:
KOAH
Pulmoner hipertansiyon
Pulmoner kapak darlığı
Kronik tekrarlayan pulmoner emboli
Doğru cevap: D
16. Yetmiş iki yaşında bayan hasta ani çarpıntı ve nefes darlığı şikâyetleri ile
E) Atriyal fibrilasyon
17
'ıı
ıı
DAHİLİYE VAKA SORULARI
17. Bir önceki (16 numaralı) soruda bahsedilen vakanın tedavisinde &
uygun yaklaşım aşağıdakilerden hangisidir?
A) İntravenöz furosemid
C) Elektrik kardiyoversiyon
B) İntravenöz esmolol
D) İntravenöz nesritid
E) İntravenöz digoksin
bölgeden perifere doğru yayılan kelebek tarzı infiltrasyon) ciddi akciğer ödemi
tetikleyen ana sebep ise hızlı ventrikül cevaplı atriyal fibrillasyondur. Tüm
bulguları birleştirdiğimizde hastada akut kardiyojenik pulmoner ödem tablosu
gelişmiş durumdadır.
.
'
Sorunun bir başka öğrenme objektifi, nabız sayısı dakikada 110 atım bulunurken
steteskopla kalp tepe atımının 145/dakika bulunmasıdır. Buna Pulse Deficit
(nabız eksikliği) denir ve atriyal fibrillasyonun en önemli bulgularından biridir.
16. sorunun diğer şıklarını da değerlendirelim:
18
DAHİLİYE VAKA' SORULARI
ATRİYAL FİBRİLASYON
En sık rastlanan kronik aritmidir. Toplumda sıklığı %1, >70 yaşından sonra ise
sıklığı %10’dur.
Etiyoloji:
'
Fizik Muayenesi:
Tanı: EKG ile konur. EKG’de P dalgası yoktur. R—R eşit değildir. Bu durumda kalp
hızı hesaplamak için 5 R-R arasındaki kalp hızları bulunup ortalaması alınır.
19
DAHİLİYE VAKA SORULARI
18. Hipotiroidizm nedeni ile kullanmakta olduğu ilacını son bir yıldır almayan
hasta son bir hafta içerisinde giderek artan nefes darlığı ile acile geliyor, fizik
muayensinde tansiyon arteriyel 90/60 mmHg, nabız hızı 56/dakika olarak
bulunuyor. Kalp sesleri derinden gelen hastanın boyun venöz dolgunluğu
artmış, cilt kuru ve kabalaşmış, periferde gode bırakmayan ödem, bağırsak
seslerinde azalma ve reflekslerde azalma saptanıyor. Teleradyografisinde
kardiyomegali, EKG’de ise sinüs bradikardisi ve voltaj düşüklüğü dışında
bulgu saptanmıyor.
B) Kardiyak tamponad
D) Akut akciğer ödemi
E) AV tam blok
Kardiyak tamponadda:
.
'
Hastada
sağ
dolgunluğu)
yetmezlik
rağmen
bulguları
ön
plandadır
(boyun
venöz
Doğru cevap: B
19. Bir önceki (18 numaralı) soruda belirtilen hastanın fizik muayenesinde
ediliyor.
A) Pulsus alternans
C) Pulsus paradoksus
B) Pulsus filiformis
D) Pulse defisit
E) Pulsus parvus at tardus
Pulsus paradoksus tanısı tansiyon aleti ile konur. Eğer inspirasyondaki sistolik
tansiyon düşüşü 20 mmHg’yi geçerse palpe edilebilir.
20
DAHİLİYE VAKA SORULARI
yetmezliği.
Doğru cevap: C
20. On yıl önce ventriküler septal defekti başarılı onarılan ve çocukluk döneminde
akut romatizmal ateş hikayesi olan hastanın mitral kapak replasmanı vardır.
Aort kapağında ise hafif-orta derecede yetmezlik saptanan hastanın diş
çekimi öncesi antibiyotik profilaksisi yapılması planlanıyor.
Antibiyotik profilaksisi verilmesini gerektiren durum ya da durumlar
aşağıdakilerden hangisidir?
E) Hepsi
Yetişkin hastalarda diş çekiminde endokardit profilaksisi gerektiren
durumlar;
'
Doğru cevap: A
21. On yıl önce tüberküloz geçirme öyküsü olan 50 yaşında erkek hasta son
aylarda artan nefes darlığı ve halsizlik ile kliniğe geliyor. Fizik muayenesinde
derin inspiryumda boyun venöz dolgunluğunun arttığı tespit ediliyor.
EKG’sinde voltaj azalmış saptanıyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sağ kalp yetmezliği
C) Sağ ventriküler infarktüs
D) Restriktif kardiyomiyopati
E) Konstriktif perikardit
21
DAHİLİYE VAKA SORULARI
Konstruktif perikardit
Restriktif kardiyomiyopati
Pulmoner emboli
Doğru cevap: E
22. Bir önceki (21 numaralı) soruda bahsedilen vakanın çekilen anterior
posterior akciğer grafisinde aşağıdaki bulgulardan hangisinin görülme
olasılığı en düşüktür?
KONSTRİKTİF PERİKARDİT
Etiyoloji: En sık neden tüberkülozdur.
kalınlaşmıştır.
Prognoz: Kötü
Pulsus paradoksus
:=:
+/-
-
X inişinde
belirginleşme
Y inişinde
belirginleşme
Kusmaul belirtisi
53
54
Düşük voltaj
Kardiyomegali
-
-
Peri kardiyosentez
CT/MR
Biyopsi
Tanı
Doğru cevap: E
22
..
DAHİLİYE VAKA SORULARI
23. Kırk beş yaşındaki erkek hasta giderek artan efor dispnesi ve bacaklarda
ödem şikayeti ile başvuruyor. Muayenede bilateral boyun venöz dolgunluğu,
her iki akciğerde bazallerde krepitan ralier, bilateral pretibial ödem saptanıyor.
Posterior anterior akciğer grafisinde kardiyomegali, ekokardiyografisinde
ejeksiyon fraksiyonu (EF) %25, ventriküllerde dilatasyon ve global hipokinezi
dışında bir bulguya saptanmıyor. Laboratuvar analizinde kardiyak enzimleri
normal izleniyor.
D) Dilate kardiyomiyopati
E) Miyokardit
Dilate kardiyomiyopati tüm kalp yetmezliklerinin 1/3 ünü teşkil eder, sistolik kalp
'
yetmezliği ön plandadır.
olur.
Doğru cevap: D
24. Yirmi beş yaşında bayan hasta çarpıntı ve göğüs ağrısı şikayeti ile geliyor.
Fizik muayenede aort odağında 3/6 dereceden sistolik ejeksiyon üfürümü
A) Beta bloker
B) Verapamil
.
.
>
C) Digoksin
D) Hidrasyon
E) Egzersizin kısıtlanması
Aort odağında üfürüm var, boyuna yayılmıyor, Venöz dönüşü artıran manevralar
ile üfürüm azalıyorsa tanı hipertrofik kardiyomiyopatidir.
Aort stenozu bulgularını klinik ve laboratuvar olarak taklit eder. SZ’de geniş
değil
paradoks çiftleşme yapar.
23
DAHİLİYE VAKA SORULARI
D'l t
Parametreler
] a .e
Restriktı'f
Obstrüktif
Sıklık
_
_ En sık
Etiyoloji (en sık)
idiyopatik
En az
İdiyopatik
İkinci sıklıkta
Herediter
sekonder (en
Amiloidoz
Alkol
sık)
S' t l'kf
Patoloji
ıs 01
Semptomlar
_
_ kardıyomıyopatı
EKG
_ Tele
EKO
* Kesin tanı
Tedavi
.
on
k.
bozuk
5 lk l
o ap”.
yetmezlıgı
Sol vent.
Diyastolik
Aort stenozu
5 ” k [
ag apm
yetmezlıgı
Aort stenozu
hipertrofi bul.
NO" Spes'
Patolojik (1
Kardiyomegali
dîğîl buyu
4 b l k 't
genîîlıtğşı
_
Tanı degeri yok
Kalın septum
ıfik
K [
" "k
Kısa PR VES
)
Biyopsi
Biyopsi
Biyopsi
Transplantasyon
Transplantasyon
Septal miyotomi
Doğru cevap: C
25. Yaklaşık beş gündür hafif ateş, kas ağrıları ve boğaz ağrısı olan 35 yaşındaki
erkek hastada eforla gelen nefes darlığı, çarpıntı ve batıcı göğüs ağrısı
24
DAHİLİYE VAKA SORULARI
Daha önceden kalp yetmezliği olmayan bir hastada ÜSYE sonrası kalp
yetmezliği, kardiyak enzimlerde yükselme durumunda ilk düşünülmesi
gereken tanı akut miyokardittir.
AKUT MİYOKARDİT
Etiyoloji:
Bakterilerden en sık C.
quand - ONKOLOJİ
26. Yaklaşık 5 yıldır romatoid artrit tanısı ile takip edilen 28 yaşında bayan
"
) Demrir’eksiküğianemisi
e) Taıasgifı minör
D) Sideroblastik anemi
E) Miyelodisplastik sendrom
Demir '
eksikliği
, anemisi
.,.Kronikiiw,
hastaiık__,
'
anemısı
Serum
Demiri
Düşük—,
.. ..
D uşu k
SFeBK
Ferritin '
_ _
Yüksek) Düşük
;;
“,
? Normal! ) ..
) Düşük/' Y u k se k
Transferrin
Saturasyonu—
'Depo
Demiri
Düşük (%o-15)
Negatif
Hafif düşük/
normal (%5-15)
++
+++
*
rTalasemiler
Yüksek
Normal
Yüksek
"k k (706-0
Z:)Se
Sıderoblastık
Yüksek
Normal
Yüksek
Yuksek (%60-
Rıng
90)
sıderoblast
anemı
Doğru cevap: B
26
DAHİLİYE VAKA SORULARI
Kesin tanı: Kemik iliğinde depo demirinin negatif olması ile konur.
Tedavi: ilk yapılacak etiyolojik nedeni bulmaktır. Tedavide birinci tercih ferroz
sülfattır.
28. Otuz dört yaşında bayan hasta 5 yıldır romatoid artrit tanısı ile izleniyor ve
bir yıldır metotrexat kullanıyor. Bu tedavi ile şikayetlerinde gerileme olmayan
hastaya etanercept tedavisi başlanıyor. PPD testi pozitif olması nedeni ile
de prğoıfieiktik izoniazid veriliyor. Muayenesinde mukozalarda solukluk—v
,/splîanomeîtespit edilen hastanın laboratuvarında hemoglobin 6 gr/dl,
Iökosi 5500/mm3, trombosit sayısı 350.000/mm3, MCV 74 fl WWW/or.
;
i
,,
ı
ı
Doğru cevap: E
A) Romatoid artrit
B) B6 vitamin eksikliği
C) Metotreksat
D) Alkol
E) izoniazid
SİDEROBLASTİK ANEMİ
Etiyoloji:
—
Konjenital
27
DAHİLİYE VAKA SORULARI
Kloramfenikol
Kurşun zehirlenmesi,bakır
intoksikasyonu.
yetersizliği,
alüminyum
ve
çinko
30. Elli sekiz yaşındaki erkek hasta halsizlik, ellerde uyuşma ve yürürken
dengesizlik şikayetleri ile başvuruyor. Fizik muayenesinde konjunktivalar
xmdğcb
Makrositer anemi ve nörolojik bulgu varlığında ilk önce B12 vitamini eksikliği
düşünülmelidir. Folik asit eksikliği nörolojik bulgu yapmaz.
Makrositer anemi,
poikilositoz
-
MCV> 100 f|
makrositer
'
değişiklikler,
anizositoz,
'
Doğru cevap: C
28
periferde
DAHİLİYE VAKA SORULARI
31. Onsekiz yaşında bayan hasta halsizlik, yorgunluk, sol üst kadranda dolgunluk
rifi/'““
.. XC, (f)
B) Herediter sferositoz
D) Demir eksikliği anemisi
E) Talasemi
Mikrositer anemisi olan hastanın RDW “sinin normal olması talasemi lehine
hücre beklenmez.
dışlamaktadır.
GGPD, mikrositer anemi yapmaz, mutlaka araya giren enfeksiyon veya ilaç
32. Bir önceki (31 numaralı) sorudaki hastada hemoglobin elektroforezinde HbA
%20, HbF %70, HbA2 %10 bulunuyor.
’““TX.
' x,
l’) ifâ”
'
&
29
DAHİLİYE VAKA SORULARI
33. Yirmi iki yaşında bayan hasta sağ üst kadranda ağrı ve sarılık ile başvuruyor.
Fizik muayenesinde skieraiar ikterik, belirgin splenomegali, sağ üst kadranda
:9
04
'/
E) Herediter sferositoz
Orak hücreli anemiye dair hiçbir vazo—oklüzif bulgu yok, MCHC artışı olmaz.
Akut kolesistiti var, ancak buna bağlı inflamatuvar anemide MCHC artışı ve .
retikülositoz olmaz.
GGFD eksikliği splenomegali yapmaz, MCHC artışı yapmaz, Beta talasemide
MCHC artmaz.
Patogenez: Ankrin (en sık) ve spektrin (en ağır) defektine bağlı eritrositler
sferositik hale gelir. Bu eritrositler dalakta yıkılır. Kronik ektravasküler
hemoliz
vardır. Yıkım nedeni ile dalak büyüktür.
Klinik: Safra kesesinde taş, sarılık ve splenomegali, anemi bulguları
Kesin tanı: Ozmotik frajilite testi (tanı testi), kesin tanısı eksik proteinlerin
Tedavi: Splenektomi
Ayırıcı tanı: Orak hücreli anemi (Orak hücreli anemide splenik sekestrasyon
krizi dışında splenomegali görülmez)
Doğru cevap: E
34. Otuz dört yaşındaki bir erkek hasta halsizlik şikayeti ile geliyor. Burun
kanaması ve ateşi olan hastanın fızik muayenesinde solukluk ve p
ş” ri
X ( ]
mo
&,
MCV 108, trombosit 26.000! mms, lökosit 1900/ mm3, kemik iliği aspirasyon
mp“ ”* ı,
zat“”
B) Retikülositopeni beklenir
_C) ilikte hücre yıkımına bağlı LDH
30
DAHİLİYE VAKA SORULARl
İilikte yıkım oluyorsa BiZ eksikliğinde olduğu gibi inefektif hematopoeze bağlı
gelişir, LDH ve indirekt bilirubin yüksek ancak retikülosit düşüktür.
Aplastik anemide ilikte hücre yıkımında artış yoktur, ciddi yağlanma nedeni ile
hiposelülarite olur.
APLASTİK ANEMİ
Etiyoloji: İdiyopatik (en sık), benzen, kloramfenikol, hepatit virüsleri (non-A,
non—B, non—C hepatit virüsleri)
ı
ı
ı
ıı
ıı
ı
ıı
ı
ı
ıı
ı
ıı
ı
ı
i
ıı
ı
ı
ıı
ı
ıi
artışı olur.
() JWE.)
A) HBV serolojisi
C) Hemoglobin elektroforezi
B) Balgam kültürü
D) Coombs testi
idiyopatik
Lenfoma
KLL
SLE
31
DAHİLİYE VAKA SORULARI
İnfeksiyöz mononükleozis
Lenfoma
'
Waldenstrom makroglobulinemisi
Doğru cevap: D
36. Bir önceki (35 numaralı) soruda bahsedilen vaka ile ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
__C) Eritrositlerin “İ" antijenine karşı gelişen lgG cinsi antikorlar görülür
D) Hemoglobinüri gelişebilir
»— E) Sorumlu antikorlar P antijenlerine karşı gelişen lgG
Sıcak tipte ekstravasküler hemoliz olur, dalakta tutulur, antikor cinsi 196
Doğru cevap: D
37. Otuz dört yaşında bayan hasta karın ağrısı şikayeti ile geliyor. Fizik
muayenesinde skleralar subikterik olması dışında özellik saptanmıyor.
Hastanın öyküsünde zaman zaman sabahları idrarın/ınkoyulaştığı öğreniliyor.
Hemoglobin 8 gr/dl, MCV 108 fl, trombosit 26.000 /mm3, lökosit 1900 lmm3,
indirekt bilirubin 2.2 mg/dL, LDH 420 U/L, retikülosit %3 olarak bulunuyor.
Akım sitometrisinde CD 55 ve 59 eksikliği saptanıyor.
Bu hastada en etkili tedavi ajanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Etanercept
B) Omalizumab
C) Eculizumab
D) Rituximab
E) Ofatumumab
Hemolitik anemi ile gelen hastada sabah koyu idrar, tromboembolik olaylar
hemoglobinüridir.
32
Omalizumab, anti — IgE antikorudur ve allerjik astım tedavisinde kullanılır.
Rituximab, anti - CD 20 antikorudur ve Lenfoma, KLL, otoimmün hemolitik
anemi tedavisinde kullanılır.
kökfhücrexhastalığıdır.
yıkar.
Klinik: Hemolitik anemi, sabah koyu idrar, tromboz (hepatik ven trombozu)
Laboratuvar: Hemolitik anemi bulguları
Kesin tanı: Kesin tanı eksik proteinlerin gösterilmesi ile konur. Bu sebeple
akım sitometresi yapılarak CD55, CD58 ve CD59 proteinlerinde eksiklik ile tanı
konun
antikoru) verilir.
eculizimab (C5
Doğru cevap: C
38. Yirmi yaşındaki bayan hasta son bir kaç haftadır giderek artan halsizlik,
vücudunda morluklar ve iki gündür devam eden ateş şikayeti ile acile
başvuruyor. Yapılan hemogramında—hastanın pansitopenik olduğu görülüyor.
““““M’MM
Pansitopenik bir hasta ve kemik iliğinde tek bir tip immatür hücrenin %20 ve
üzerinde artışı erişkin hastada akut lösemi olarak isimlendirilir.
Aşağıdaki şemada da görüldüğü üzere hastanın iliğinde artan hücre nötrofillerin
immatür formu olan promiyelositlerdir ve bu hücre myeloid seriden geldiği için
hastada akut myeloid lösemi ve sub tip olarak da promiyelosit artışına bağlı
M3 olduğunu söyleyebiliriz.
AML-M3: Promiyelositik lösemi yoğun granüller içeren (auer rod, sultan hücreleri)
AML subtipidir.
33
DAHİLİYE VAKA SORULARI
Löhfoid
Miyeloid
hücre
/ kök
kök hücre
Miyeloblast
Pronorinoblast
/N. promıyelosıt
lâazofılik
Nor oblast
Polikromatik
Norm'oblast
ılgazotfgıllr
Ortokromatik
Nor oblast
N..band
. n.,
Bazonl
Eozinoül
Nötrofil
Monosit
Trombositler
Eritrosit
Lenfosit
AKUT LÖSEMİ
Etiyoloji: idiyopatik, benzen, radyasyon, sekonder
Tedavi:
'
ve tromboz yapar)
'
AML: Sitozin arabinosid+idarubicin
'
(l/
X 0
W "(f/'
39. Altmış beş yaşında erkek hasta koltuk altı ve kasık bolgelerınde şişlikler
olması nedeni ile dahiliye polikliniğine başvuruyor. Fizik muayenesinde
34
DAHİLİYE VAKA SORULARI
C) Tedavisiz izlem
B) Alemtuzumab
D) lmatinib mesilat
E) Kladribin
;
i
&
tedavi başlanır.
l|
KLL
Patogenez: B lenfositlerde klonal artış
Kesin tanı: Kemik iliği veya lenf nodu biyopsisi, CD5 ve CD 19 pozitif, CD 20
negatif
Tedavi:
-
l
ll
ll
ı
35
DAHİLİYE VAKA SORULARI
41. Yirmi dört yaşında erkek hasta ateş, halsizlik, yorgunluk, zayıflama ve
gece terlemesi ile hastaneye başvuruyor. Fizik muayenesinde sağ servikal
zincirde pake yapmış lenf bezi saptanıyor. Hepatosplenomegali saptanmayan
hastanın hemogramı normal, sedimentasyonu saatte 76 mm, serum beta
_ 2, mikroglobulin ve LDH düzeyleri yüksek bulunuyor. Periferik yaymasında
D) Multipl miyeloma
E) Hodgkin hastalığı
Ateş, halsilik, zayıflama, gece terlemesi ile gelen hastada bölgesel lenf
adenopati verilmiş ve lenf bezleri ağrısız, hareketli, lastik kıvamında ise
tanı Ienfomadır.
KML ve KLL genelde ciddi lökositoz ile gelirler, akut Iösemiler ise pansitopeni
'
lenfadenopati yapmaz.
HODGKIN HASTALIĞI
Klinik: Genç ve ileri yaşta, genellikle ağrısız sol servikal LAP, ateş, gece
uygulanır. ABVD uygulanır. CDZO pozitif olan nodüler lenfosit predominant alt
tipte rituximab da verilir.
Prognoz: En sık nodüler sklerozan tip, en iyi prognoz nodüler lenfosit
predominant tip, en kötü lenfositten fakir tiptir.
36
DAHİLİYE VAKA SORULARI
42. Elli sekiz yaşında erkek hasta, halsizlik, yorgunluk, baş dönmesi, bacaklarda
Klinik: Banyodan sonra kaşıntı, aspirine cevap veren bacak ağrısı, platorenin
bulunması önemli klinik bulgulardır.
Laboratuvar: Hematokrit yüksek, eritropoetin düşük, oksijen saturasyonu normal
Major kriterler
>
>
Minör kriterler
> Kemik iliği morfolojisi
>
>
'
Tanı için:
Doğru cevap: C
37
DAHİLİYE VAKA SORULARI
43. Kırk beş yaşında bayan hasta halsizlik, yorgunluk, ateş ve zayıflama
şikayetleri ile başvuruyor. Yapılan fizik muayenesinde dalak 6 cm, karaciğer 3
cm palpable saptanıyor, Diğer sistem muayenesinde bir özellik saptanmıyor.
A) KLL
' B) KML
C) AML
D) Lökomoid reaksiyon
E) Primer miyelofibrozis
KML
Etiyoloji: Philadelphia kromozomuna bağlıdır t(9; 22)
Patogenez: 9; 22 translokasyonuna bağlı olarak yeni bir füzyon geni oluşur
(BCR-ABL). KML’de özellikle P210 proteini artar. P190, P210, P230 protein
sentezini ve dolayısı ile tirozin kinaz aktivitesini artırır. Bu da ilikte
miylositer
seriyi uyarır.
Klinik: Hastalar genellikle sol üst kadranda ağrı ve vazo—oklüzif bulgularla
başvururlar.
'
Primer
miyelofibrozis:
44. Elli yaşında erkek hasta yaygın kemik ağrısı, idrar çıkışında azalma
şikayetleri
4.5 mg/dL, sedimentasyon hızı 120 mm/s, hemoglobin 8 g/dL, serum kalsiyum
A) Waldenstrom makroglobulinemisi
C) Primer amiloidoz
38
B) POEMS sendromu
D) Multipl miyelom
DAHİLİYE VAKA SORULARI
Doğru cevap: D
45. Bir önceki (44 numaralı) soruda bahsedilen vaka için aşağıdakilerden
hangisi yanlıştır?
A) Kemik iliğinde plazma hücre artışı beklenir, buna neden olan en önemli
nedenidir.
39
DAHİLİYE VAKA SORULARI
Evre
survey (ay)
62
44
29
Risk değerlendirme
Yüksek riskli hasta: t14;16, t14;20, 17p delesyonu, periferik kanda plazma hücre
artışı, genel durum bozukluğu, plazma hücre indeksi a %1
Doğru cevup: D
46. On sekiz yaşında bayan hasta, metroraji nedeni ile kliniğe başvuruyor. Fizik
muayenesinde bir özellik saptanmayan hastanın laboratuvar incelemelerinde
hemoglobin 8 gr/dl, lökosit 5400 mma, MCV 67 fl, trombosit 80.000 mm3,
hangisidir?
A) Faktör Vlll düzeyi ölçümü
C) Faktör XII düzeyi bakılması
40
DAHİLİYE VAKA SORULARI
Hemofili Ave B 'de genelde bayanlar etkilenmez veya çok nadirdir, sadece aPTI'
uzar, kanama zamanı uzamaz, öyküsünde hemartroz olur.
BERNARD-SOULIER SENDROMU
Etiyoloji: Otozomal resesif geçer
Patogenez: Trombosit fonksiyon bozukluğu patogenetik mekanizmadan
sorumludur.
Klinik: Hastalar, peteşi ve ekimoz gibi primer hemostaz bozukluğu kliniği ile
hastaneye başvururlar.
sağlar.
tanıyı sağlar.
,
Patoloji
GIlb-Illa/agregasyon bozuk
GIb-IX/adezyon bozuk
Bulgu
Trombosit
PY
PTZ ve APTT
Normal
Kümeleşme yok
Normal
Uzun
Uzun
,,
Koagulometrı
agregasyon yok
Doğru cevap: D
47. Kırk altı yaşındaki bir erkek hasta ateş, baş ağrısı ve peteşiler ile acil
servise
41
DAHİLİYE VAKA sonuyum
Kanama zamanı, protrombin zamanı ve APTT uzun verilen bir hastada akla
DİK
Etiyoloji: Gram negatif bakteriyel sepsis ve endotoksinler etiyolojik
nedenlerden bazılarıdır.
Patogenez: Nedeni tam olarak bilinmese de sonuç patogenetik mekanizma
intravasküler koagülasyon sisteminin aktivasyonudur.
Klinik: Kanama ve tromboz bulguları ile seyreden mikroanjiopatik hemolitik
anemi bulguları tabloya hakimdir.
Laboratuvar: Tam kanda hemoglobin ve trombosit düşük; koagulasyon testlerinde
ise kanama zamanı, Protrombin zamanı ve APTT uzun olarak bulunur.
Tedavi: Altta yatan nedenin tedavisi, eksik olanlar yerine konması(Kan, trombosit
ve taze donmuş) ve destek tedavisidir.
Ayırıcı tanı:
-
Doğru cevap: A
48. Otuz iki yaşında erkek hasta sarılık ve halsizlik, ateş, şuur bulanıklığı
nedeni ile başvuruyor. Fizik muayenesinde skleralar subikterik, şuurunun
uykuya meyilli olduğu sözlü uyarana yanıtın yetersiz olduğu saptanıyor.
sayısı 5400 /mm3, retikülosit %4, üre 50 mg/dL, kreatinin 4 mg/dL olarak
bulunuyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Akut kolanjit
B) DİK
C) Hemolitik üremik sendromu
TTP
Etiyoloji ve Patogenez: VWF’ü parçalayan enzim olan ADAMTS—13
(metalloproteinaz)’da defekt vardır. Dolayısıyla Von-Willebrand faktör düzeyinde
artış vardır.
klinik bulgulardır.
yoktur.)
Doğru cevap: D
49. Yirmi üç yaşında bayan, adetleri uzun diyejinekoloji polikliniğine başvuruyor.
Orada yapılan jinekolojik incelemede herhangi bir sorun bulunamıyor.
Yapılan testlerde kanama zamanı 14 dakika, trombosit sayısı 220.000/
mm3, protrombin zamanı 12 sn, aPTT 54 sn olarak bulunuyor.
Bu hastada en olası tanı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hemofili C
D) Glanzman trombastenisi
C) Von Willebrand hastalığı
E) Antifosfolipid antikor sendromu
Herhangi bir kanama ile gelen hastada hem kanama zamanı uzun hem de
aPTT uzun verilmişse tek ihtimal von Willebrand hastalığıdır.
vWH’da hem faktör 8 düzeyi hem de von Willebrand faktör düzeyi düşüktür.
Hemofili C, otozomal geçişlidir, bayanlarda görülebilir, ancak sadece APTT
uzaması beklenir.
Doğru cevap: C
%ı
l
|
DAHİLİYE VAKA SORULARI
50. Kırk beş yaşında erkek hastaya küçük hücreli akciğer kanseri tanısı
konuluyor. Kemoterapi ve radyoterapi yapılıyor. Hastada bulantı, kusma,
idrar miktarında azalma saptanıyor. Tansiyonu yükselen hastanın üre değeri
80 mgldL, kreatinin 7 mg/dL, kalsiyum 7.8 mg/dL, fosfor 6 mg/dL, ürik asit
düzeyleri 20 mg/dL olarak bulunuyor.
A) Ürik asit
B) Hiperpotasemi
C) Hiperfosfatemi
D) Hipokalsemi
E) Hipermagnezemi
Kemoterapi alan ve akut böbrek yetmezliği olan bir hastada ürik asit >15 mg/dL’nin
üzerinde verilmişse tümör Iizis sendromu düşünülmelidir.
Klinik: Hastalar, akut tübüler nekroza bağlı olarak akut böbrek yetmezliği
bulguları ile kliniğe başvururlar.
hiperürisemi
Ayırıcı tanı: Kemoterapiye bağlı gelişen akut böbrek yetmezliği ile karışır.
Ürik asit düzeyleri hafif yüksektir. Diğerleri benzer. Nefrotoksik ilaç kullanılıp
kullanılmadığı da önemlidir.
Doğru cevap: A
vıı
:
;;
51 . Altmış iki yaşında erkek hasta yüzünde şişme, morarma ve öksürük şikayeti
Vena kava superior sendromu düşünülen bir hastaya ilk istenmesi gereken
görüntüleme tetkiki iki yönlü akciğer grafisidir. Tanıda en güvenilir radyolojik
45
DAHİLİYE VAKA SORULARI
52. Elli dört yaşında erkek hasta halsizlik, yorgunluk, kilo alma, tansiyon
düşüklüğü, vücut kılllarında dökülme ve cinsel güçte azalma nedeni
ile başvuruyor. Hastanın yaklaşık bir ay önce kafa travması geçirdiği
PANHİPOPİTUİTARİZM
Etiyoloji: Yetişkinlerde en sık neden hipofiz adenomudur.
ACTH eksikliği:
stimülasyon testi.
'
Metirapon
testi,
insülin
hipoglisemi testi,
CRH
Tedavi: Hidrokortizon (ilk tercih)
Ayırıcı tanı:
-
Test —
Büyüme
hormonu
TSH
. Klomifen testi
Doğru cevap: E
46
DAHİLİYE VAKA SORULARl
53. 32 yaşında kadın hasta, başağrısı ve adet düzensizliği nedeni ile doktora
başvuruyor. Hastanın serum prolaktin düzeyi 265 ng/mL (normal 0-20)
saptanıyor.
hangisi
öncelikle
B) Beta—HCG düzeyi
A) Hipofiz MR
C) Makroprolaktin düzeyi
Cinsel aktif çağdaki kadınlarda >100 PRL varlığında önce gebelik ekarte
edilmelidir.
54. Otuz yaşında bayan hasta baş ağrısı nedeni ile nöroloji kliniğine başvuruyor.
Nöroloji kliniğinde yapılan testlerde prolaktin düzeyi 180 ng/ml olarak
A) Tedavisiz takip
C) Oktreotid
D) Kabergolin
E) Radyoterapi
HİPERPROLAKTİNEMİ
Etiyoloji: Fizyolojik, ilaçlar(antidopaminerjik ilaçlar), prolaktinoma,
hipotroidizm,
KBY
Patogenez: Prolaktin artışına bağlı meme dokusunda lobu—Ioalveoler epitelde
proliferasyon gelişir. Buna bağlı jinekomasti ve galaktore meydana gelir. GnRH
salınımı baskılanır. Cinsel fonksiyon bozukluğu, amenore, infertilite
oluşur.
'
(verapamil)
47:
DAHİLİYE VAKA SORULARI
Makroprolaktinemi:
düşünülür.
Prolaktin
yüksek,
MR’da
adenom
yok
ise
Doğru cevap: D
55. Otuz iki yaşında bayan hasta sinirlilik, çarpıntı, zayıflama, sıcağı sevmeme
şikâyeti ile geliyor. Hastanın yapılan testlerinde T3, T4 ve TSH düzeyleri
yüksek olarak bulunuyor.
B) Eksoftalmi
D) Hiperkalsemi
E) Osteoporoz
Tirotoksikoz bulguları ile gelen bir hastada TSH düzeyleri yüksek ise TSH
Doğru cevap: B
56. Altmış yaşında erkek hasta uyku apne sendromu nedeni ile göğüs hastalıkları
kliniğine başvuruyor. Fizik muayenesinde tansiyon arteriyel 170/100 mmHg,
48